gÖkyüzü kÖŞesİ eylül 2013 sayı:45 16. Gökyüzü Gözlem Şenlİğİ

Transkript

gÖkyüzü kÖŞesİ eylül 2013 sayı:45 16. Gökyüzü Gözlem Şenlİğİ
GÖKYÜZÜ
sayı:45 eylül 2013
16. Gökyüzü Gözlem Şenlİğİ
Nova Delphini 2013
Parİs PİşmİŞ (1911-1999)
gÖkyüzü kÖŞesİ
Türk Astronomİ Derneğİ Elektronİk Bültenİ
İÇİNDEKİLER
01
16. Gökyüzü Gözlem Şenliği
SÜLEYMAN FİŞEK
03
Nova Delphini 2013
DENİZ YAZICI &
CEREN KARAASLAN
05
08
Paris Pişmiş (1911-1999)
KAYAHAN DEMİR
01
16. Gökyüzü Gözlem Şenliği
03
Nova Delphini 2013
Gökyüzü Köşesi
SÜLEYMAN FİŞEK
05
Paris Pişmiş (1911-1999)
Gökyüzü Köşesi
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
08
Eylül 2013
ÖNSÖZ
YAYIN KURULU
Merhaba,
Ağustos ayı hem Türkiye’de hem de Dünya’da
gözlerin gökyüzüne çevrildiği bir ay oldu. Herkesin
merakla beklediği Ulusal Gökyüzü Gözlem Şenliği’nin
16.sı bu yıl 16-18 Ağustos 2013 tarihlerinde
Saklıkent’te TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nin koordinasyonunda gerçekleşti. Şenlikle ilgili yazımızı ve fotoğrafları bu sayımızda bulabilirsiniz.
Saklıkent’te Gökyüzü Şenliği olurken Delphinus takımyıldızında gerçekleşen bir nova patlaması, tüm
amatör astronomların gözlerini gökyüzüne çevirmesine neden oldu. Uzun yıllardan sonra çıplak gözle
görülebilen ilk nova olan Nova Delphini 2013 ile ilgili
bilgileri de bu sayımızda bulabilirsiniz.
İstanbul Üniversitesi’nde yetişen ve Dünya çapında
bir üne sahip önemli kadın astronomlarımızdan Paris
Pişmiş hakkındaki yazımızın da ilginizi çekeceğini düşünüyoruz.
Aysun Akyüz
Sinan Aliş ( Editör )
Ayşe Ulubay-Sıddıki
Sinan Kaan Yerli
Kutluay Yüce
KAPAK FOTOĞRAFI
Gas Plume From a Newborn
Star in the Orion Nebula - Hubblesıte
TASARIM
Serkan Uslu
2013 YAYIN EKİBİ
İstanbul Üniversitesi Fen
Fakültesi Amatör Astronomlar
Kulübü
GÖKYÜZÜ’nüz açık olsun..
Sinan ALİŞ
Bülten İletişim Adresi
[email protected]
Ağ sayfası ve Abonelik
http://www.tad.org.tr/
http://www.astronomi.org/
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
Eylül 2013
16. Ulusal Gökyüzü Gözlem Şenlİğİ’nİn
Ardından
SÜLEYMAN FİŞEK
alınarak hazırlanan programda her katılımcının faydalanabileceği etkinlikler yer aldı. Amatör astronomi sunumları,
yaratıcı ve eğitici atölyeler, her an soru sorabileceğiniz uzman astronomlar, TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi gezisi, alacakaranlıktan sabahın ilk ışıklarına kadar gökyüzüne çevrilmiş
teleskoplarla dolu dolu bir şenlik daha geride kaldı.
İnsanların kayıt yaptırabilmek için gece yarısından itibaren saatlerce internet başında beklediği, kayıtların başladığı gün içerisinde neredeyse dolduğu bir gözlem şenliği
düşünün.. İşte böyle bir şenliğin 16.’sını geride bıraktık geçtiğimiz Ağustos Ayı’nda.
Her yaş grubundan insanın katılabileceği, halk ile bilimin ülkemizdeki en başarılı buluşmalarından biri olan şenlik
16 - 18 Ağustos 2013 tarihlerinde Saklıkent / Antalya’da gerçekleştirildi. Yaklaşık 2000 metre yükseklikte çadır kurup konaklayan katılımcılar, sahip oldukları ortamın doğal özellikleriyle mücadele edip farklı tecrübeler kazanırken, aynı zamanda hava karardığında yıldızlarla süslenen gökyüzünün
büyüleyici görüntüsüne de tanık oldular.
Yoğun geçen iki gece ve üç günün ardından, daha dönüş
yolundayken bir sonraki yıl düzenlenecek 17. Şenlik için
planlar yapılmaya başlanmıştı bile..
Her yönüyle farklı olan bu gözlem şenliğinin düzenlenmesinde başta organizasyonu üstlenen TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürler.
Şenlik hakkında daha detaylı bilgi, fotoğraflar ve videolar için Gözlem Şenliği’nin web sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Bilim dalları arasında amatör olarak ilgilenilebilecek tek
bilim dalı olan astronomi, geride kalan 15 yılda olduğu gibi,
16. şenlikle yine amatör astronomi tutkunlarıyla buluştu.
Katılımcıların bilgi seviyesi, yaşları gibi farklılıklar dikkate
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
01
Eylül 2013
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
02
Eylül 2013
NOVA DELPHINI 2013
Denİz YAZICI - Ceren KARAASLAN
Japon amatör astronom Koichi Itagaki, 14 Ağustos
2013’te gözlem yaparken Delphinus (Yunus) takımyıldızında
yeni bir yıldız keşfetti. Kısa süre sonra bunun bir nova patlaması olduğu anlaşıldı ve Nova Delphini 2013 olarak anılmaya
başlandı.Itagaki, bu keşfi, yaklaşık 20 cm ayna çaplı teleskobu, ve buna bağlı CCD kamerası ile gerçekleştirmiştir
leer bir patlamayla çok yüksek oranda maddeyi püskürttüğü
olaylardır. Nova sistemindeki bileşenlerinden birisi evrimini
tamamlamış bir yıldız, yani bir beyaz cüce, diğeri ise Güneş
benzeri bir yıldızdır.
Kuramsal çalışmalar, çok uzun dönemlerle de olsa
(10000 yılda bir), bir yıldızın birkaç kez nova patlamaları gerçekleştirebileceğini öngörmektedir. Novalar çift yıldız sistemlerinde meydana gelmeleri ve tekrarlayan patlamalar
gösterebilme özellikleriyle süpernovalardan ayrılırlar. Süpernova patlamaları evrimlerinin sonuna gelmiş kütleli ve tekil
yıldızlarda meydana gelirler.
Nova Delphini 2013 son yıllarda çıplak gözle de görülebilen tek novadır. Nova patlamasını gerçekleştiren yıldız,
gökyüzünde Delphinus takımyıldızında yeralıyor. Delphinus,
Yaz Üçgeni olarak bilinen ve Vega, Altair ve Deneb’ten oluşan
üçgenin yakınındadır. Rastlantı olarak Yaz Üçgeninin içerisinde kalan Sagitta (Ok) takımyıldızı da Nova Delphini’yi işaret ediyor. Nova Delphini yaklaşık dördüncü kadire kadar
parlaklaştı ve sonra sönükleşmeye başladı. Bu günlerde 8
kadir parlaklığında. Bir dürbün veya küçük bir teleskop ile görülebilir
ve parlaklığındaki
azalma takip edilebilir.
Nova, bir yıldızın ani ve kısa
süreli bir patlama
geçirmesidir. Nova
patlaması, ikili bir
sistemdeki beyaz
Nova Delphini 2013 maksimum
cücenin termonükparlaklıktayken.
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
Novaların patlamayla birlikte parlaklık değişimleri 7-8
kadirden fazla olabilir. Bir gün içinde maksimum parlaklığa
ulaşabilirler. Maksimumda en fazla bir
kaç gün kalırlar ve
patladıktan sonra
yavaş yavaş ilk parlaklıklarına geri dönerler. Aşağıda Nova Delphini’nin patlama başlangıcından bugüne parlaklık değişimi verilmektedir.
Novalar, genel© Efrain Morales / Jaicoa Gözlemevi © ESO likle keşif yıllarına
03
Eylül 2013
ve ait oldukları takımyıldıza göre adlandırılırlar. Eğer bu yıl
Herhangi bir dürbün veya teleskobunuz yoksa ve interDelphinus takımyıldızında ikinci bir nova keşfedilirse, bu ilk net üzerinden Nova Delphini’yi gözlemek isterseniz, Gianlunovadan farklı olması için Nova Delphini 2013B olarak ad- ca Masi tarafından yürütülen Sanal Teleskop projesini talandırılacak.
kip edebilirsiniz.
Nova Delphini 2013’ün gökyüzündeki konumu. Kartal takımyıldızının en parlak yıldızı Altair ile Delphinus ve Sagitta takımyıldızları da görülebiliyor.
© Jimmy Westlake / NASA / APOD
Nova Delphini’nin 14 Ağustos’daki keşfinden bugüne kadar geçen sürede elde edilen verilerlerle oluştu© AAVSO
rulan ışık eğrisi. Veriler Amerikan Değişen Yıldız Gözlemcileri Birliği’nden (AAVSO) alınmıştır. Yatay eksen
zamanı, düşey eksen ise kadir cinsinden parlaklığı göstermektedir.
KAYNAKLAR: - www.space.com
- www.aavso.org
- www.universetoday.com
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
04
Eylül 2013
GÖKYÜZÜNDEN BİZE GÖZ KIRPAN BİR
BİLİM PERİSİ: PARİS PİŞMİŞ
Kayahan DEMİR
ğun okula erken yazdırılması elbette şaşırtıcı olmamaktadır.
Ailesinin o dönemlerdeki maddi sıkıntılarına rağmen, yaptığı ısrarlar sonucunda kendisinin bir ömür içinde bulunacağı
“öğrenim yaşamı”na ilk adımını bu şekilde atmıştı.
Asıl adı Mari Sukiasyan olan Paris Pişmiş, 1911 senesinde İstanbul Ortaköy’de, yaklaşık 300 sene öncesinde
Ege’den İstanbul’a göçen üç çocuklu bir ailenin ortanca çocuğu olarak dünyaya gözlerini açmıştır. Ablası ve bir de erkek
kardeşi vardır. 4 yaşına kadar Ortaköy’de yaşadıktan sonra,
Boğaz’ın Asya yakasına taşınmışlardır. Ailesi tarafından sürekli “Marie” olarak çağrılan Paris
Pişmiş’in kökeni Anadolu Ermenilerine dayanmaktadır. Büyük dedesi,
dönemin Osmanlı Sultanının yönetiminde maliye alanında başarılı işlere imza attığından dolayı, bizzat
Sultan tarafından “Olgun” anlamına
gelen “Pişmiş” ismine layık görülür.
Böylece Pişmiş ailesinin soyadı belirlenmiş olur.
Okul hayatını oldukça seven Paris Pişmiş, ilköğrenimini
Üsküdar Semerciyan Cemeran
Okulu’nda tamamlamıştır. O dönemlerde ilkokul 6 yıl sürmekteydi ve bu
süre içerisinde öğrencilere farklı yabancı diller öğretiliyordu. Zaten öğrenme yetisi oldukça gelişmiş küçük
Paris için İngilizce ve Fransızcayı öğrenmek çok zor olmamıştı. İlkokulunu
bitirip, orta öğretim için Üsküdar
Amerikan Kız Lisesi’ni kazandığında
ise, Ermenice, Türkçe, İngilizce ve
Fransızca olmak üzere tam dört dil
bilmekteydi. Bu o dönemler için muazzam bir bilgi kapasitesi olarak karşılanabilirdi. Gittiği kız lisesinde de
Almancayı öğrenmiş ve sahip olduğu
dil ansiklopedilerinin arasına bir yenisini daha eklemişti. Küçüklüğünden beri matematiğe olan ilgisi, gittiği bu okulda
da onu yalnız bırakmayacağını fısıldamıştı kulaklarına. Paris
Henüz 5 yaşındayken okuma
yazmayı sökmüş olan küçük Paris’in
matematiğe oldukça fazla ilgi ve yeteneği vardı. Öyle ki, ablasına okulda verilen matematik ödevlerini dahi
yapabiliyordu. Edebiyata da ilgisi vardı küçük dâhinin... 6
yaşında yazdığı ilk şiiriyle bu alanda da yetisinin olabileceğini herkese fazlasıyla göstermişti.Böyle üstün zekalı bir çocuTürk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
05
Eylül 2013
Pişmiş’in de matematiği yalnız bırakmaya niyeti yoktu za1933 senesinde Darülfünun, Ulu Önder Mustafa Keten. Nereye gitse onunla gelebilirdi. Öylelikle, ilk araştırma mal Atatürk’ün Üniversite Reformu ile İstanbul Üniversitesi
aşkı da orada ortaya çıkmıştı. Belki de yaşamına matematik- adını alır. O dönemde ülkelerindeki Nazi baskısından kaçan
le devam etme kararını aldığı yer orasıydı.
Alman bilim insanları İstanbul Üniversitesi’nde çalışmaya
başlarlar. Paris Pişmiş, üniversite yıllarında aldığı verimli eğiYavaş yavaş gençliğe ilk adımlarını atmaya başlayan timini buna bağlamıştır. Ayrıca üniversite döneminde, İngiParis Pişmiş, içerisinde barındırdığı ‘platonik’ matematik aş- lizce bildiğinden dolayı, derslerde genellikle bu dili kullanan
kının ve diğer çalışmalarının meyvesini okulunu 98 puanla Alman hocaların tercümanlığını da üstlenmişti. Böylelikle
birinci olarak bitirmesiyle alacaktı. Yalnız bu başarısının ar- kendisini daha da geliştirme fırsatı buldu.
dından kendisini daha sıkıntılı durumlar bekliyordu. Çünkü
haklı olarak üniversiteye gitmek ve hatta “Matematik BölüParis Pişmiş, 1933 yılının yaz aylarında mezuniyetini
mü” okumak istealmıştır. Türk üniyişi, o dönemde
versitelerinin tarigerek ailesi gehinde bu bölümü
rekse diğer çevrebitiren ilk kız öğrenler tarafından
ci olur. Ardından
muhalefetle karzamanında Albert
şılanmıştı. O taEinstein ile çalışmış,
rihler, bir kız çoo dönemde İstanbul
cuğunun üniverÜniversitesi’nde gösite sıralarında
rev yapmakta olan
yer işgal etmesiErwin Finlay Frenin, alışılmamış
undlich isimli ünlü
olduğu bir zaAlman astronomun
mandı. Hele ki,
asistanlığı görevini
Matematik Bölüyapmaya başlar.
münü ancak er1937 senesinde ise
kekler okuyabiliyordu. Bu sebeple, Paris Pişmiş’in ailesi onun yine Freundlich danışmanlığında, “Galaksinin Kinematiği ve
artık gizlilikten çıkmış bu aşkını az da olsa unutturabilmek Dinamiği” adlı tezini vererek doktor ünvanına ulaşır. Bir sene
için, kızlarını güzel sanatlara yönlendirmeye çalıştı. Ancak sonrasında hazırladığı tez yayınlanır ve öğrencisinin bu çalışnafile.. Artık bir kere üniversite ve matematik aşkı denilen masından memnuniyet duyan Freundlich, Harvard
şey, Paris Pişmiş’in gönlüne girmişti. Birkaç kere yaptığı “sis- Üniversitesi’nden öğrencisine bir yıllık bir burs sağlar.
tematik ağlamalar” sayesinde ailesinin bu konudaki direncini kırmıştı. Pişmiş, bu konuyu yıllar sonra Bilim ve Teknik
Bir senelik zaman zarfında Harvard Üniversitesi’nden
Dergisi’ne şu şekilde açıklamıştı:
elde edebileceği en büyük verimi sağlamış olan Paris
Pişmiş’in burs süresi oradaki hocaların da desteğiyle 3 yıla
“Evde birkaç ay sistematik olarak ağladım. Aslında çıkarılır.
canım istemeden ağlıyordum. Sonunda başarılı da oldum, o
kadar bunalttım ki evdekileri, okumama razı olmak zorunda
İki yıl boyunca başlangıçta değişen yıldızlar çalıştıysa
kaldılar.”
da, daha sonra şu anda bile onlarla isminin anılacağı, yıldız
kümelerine yönelmiştir.
Sonunda inatçı kız, 1930 yılında Darülfünun (İstanbul Üniversitesi) Fen Fakültesi Matematik ve Klasik Astronomi Bölümüne kaydını yaptırmıştı. Yalnızca 6 kişilik bölümde
Paris Pişmiş, bu kadar yoğun çalışmalarından fırsat
iki kız öğrenciden birisiydi.
yaratıp çeşitli etkinliklere de zaman ayırabilecek derecede
sosyal bir kişiliğe sahipti. Zaman bulabildikçe, sosyal organiTürk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
06
Eylül 2013
zasyonlara katılması onun için hobi halini almıştı. Nitekim
katıldığı bu organizasyonlar sayesinde, yaşamındaki ‘bilim’
aşkından sonra ikinci aşkıyla da karşılaşmış olacaktı. Almancaya oldukça ilgisi olan Meksikalı astrofizik öğrencisi Felix
Recillas ile Harvard’da tanışması bu organizasyonlardan birine denk gelir. Almancaya oldukça hâkim olan Paris Pişmiş,
bu genç astrofizikçinin de ricasıyla ona Almanca öğretmeye
başlar. Bu durum 1941 yılında gerçekleşecek olan ‘evlilik sözleşmesine’ kadar devam edecektir. Sonrasında ise evli çiftleri
mutlu ve huzurlu bir yaşam beklemektedir. İki çocuk ve üç torunla süslenecek, astronomi ve matematikle kaplı, bilim dolu bir
yaşantı.. Yıllar sonra sahip olacakları iki çocuklarının astronom
(kız çocukları) ve matematikçi
(erkek çocukları) olacakları yetmeyecekmiş gibi, bir de G. Cruz
Gonzales isimli torunları da büyüklerinin izini takip eder. Öyle
ki; yıllar sonra astronom kızı ve
torunu ile birlikte, ortak çalışmalarının ürünü olan bir yayın dahi
hazırlayacaklardır.
Burs süresi bittikten sonra tekrardan Meksika’ya geri
dönen Paris Pişmiş’i ise sıkıntılı günler beklemekteydi. Siyasi
sebeplerden dolayı Tonantzinla Gözlemevi’nden ayrılmak
zorunda kalır. Neyse ki, o dönemde yardımına Chicago Üniversitesi koşar ve buradan iki yıllık burs kazanarak çift yıldızlarla olan serüvenine kaldığı yerden devam eder.
İki yıl sonra, yani 1948 senesinde Meksika’ya dönüş
yapabilen Pişmiş, burada Meksika
Ulusal Özerk Üniversitesi’nde çalışmaya başlamıştı. Buradaki gözlemevinde astronom olarak görevlendirildikten sonra, eşiyle birlikte
fen bilimleri öğrencilerine ilk astronomi derslerini vermeye başlarlar. Meksika’nın ilk astronomları bu
dönemden itibaren yetişmeye başlamışlardır.
Paris Pişmiş, yıllardır hasretini çektiği memleketini hiçbir zaman unutamaz. Bu sebeple 1951
senesinde çocuklarıyla birlikte
Türkiye’ye gelme kararı alır. Ancak
Paris Pişmiş artık evli bir
bu seyahatleri sırasında babasının
bilim kadınıdır ve evliliklerinin ardından eşiyle birlikte ölüm haberini alması, şüphesiz ki onda derin yaraların açılMeksika’ya yerleşirler. Eşinin doğup büyüdüğü yerleri merak masına sebebiyet vermiştir.
eden bu dahi kadın, Meksika’ya da astronominin lezzetinden
tattırmaya kararlıdır. Eşiyle birlikte 1942 yılında Puebla eya1960’lı yıllarda galaksilerin spiral yapısının oluşumu
letinde yeni kurulan Tonantzinla Gözlemevi’nin açılışına ka- üzerine çalışmaya başlamıştı. 1965 senesinde yeni yıldız kütılırlar. Ardından ise Paris Pişmiş, bu gözlemevinde görev melerini keşfetmişti. Yıldız kümelerine isminin verilmesi de
alan ilk kadın Meksikalı astronom ünvanı ile buradaki çalış- bu dönemlere karşılık gelir. 1969 yılında Orta Doğu Teknik
malarına başlamış olur.
Üniversitesi’nde altı ay boyunca ziyaretçi araştırmacı olarak
görev aldı. Bölümde astronomi ve astrofizik üzerine dersler
Pişmiş, bu gözlemevinde büyük başarılara imza at- verdi. Aynı zamanda Ege Üniversitesi’nde Astronomi Bölümış ve o dönemde tam 23 tane yıldız kümesi keşfetmişti. münün de kurulmasına katkıda bulunmuştur.
Sonrasında ise bu yıldız kümelerine kendi isminin kısaltılmışı olan “PIS” ismi verilecekti. Yani bundan sonra bir Türk kadıBu yıllarda, kendisine rakip olabilecek kadar kaliteli
nının ismi sonsuza kadar yıldızlarda da yaşam bulacaktı.
iki tane daha bilim insanı yetiştirmiştir. Bu rakipler bizzat
kendi çocukları olacaktır. Büyük çocuğu Elsa Recillas PishDaha sonraları ismini yıldızlara kazıyacak olan bu Türk mish, master eğitimini İngiltere’de Sussex Üniversitesi’nde
kadını, 1946 senesinde 6 aylık bir araştırma bursuyla Prince- tamamlamış, ardından da Meksika UNAM Üniversitesi’nden
ton Üniversitesi’ne gitmiştir. Burada o dönemin ünlü Ameri- ‘Doktor’ ünvanına sahip olmuştur. Yıllar sonra bizzat kendi
kalı astronomu Henry Norris Russell ile çift yıldızlar konusun- annesinin biyografisini ele alan, “PARIS PIŞMIŞ ACEM” isimli
da çalışma fırsatı bulur.
yabancı dilde bir makale hazırlayacaktır. Öyle ki bu makale,
günümüzde dahi Paris Pişmiş hakkında bilgi alınabilecek en
önemli kaynakların başında gelmektedir. Küçük çocuğunun
ismi ise Sevin Recillas Pishmish’dir. O da Amerikan Brandeis
Üniversitesi’nde doktorasını tamamlayacak ve uzun yıllar
babasıyla aynı enstitü içerisinde görev yapacaktır. Sevin Pismish, annesinin ölümünden yaklaşık 3 yıl sonra, yani 2002’de
hayata gözlerini kapatmıştır.
gösterme adına, hocamızın da vasiyetiyle naaşı 2 Ağustos’ta
krematoryumda yakıldıktan sonra külleri gökyüzüne savrulmuştur. Artık gökyüzünden bize göz kırpacak ve her daim
yaşayacak bir bilim perisinin külleriydi bunlar..
Şüphesiz ki, bir yüzyıla yakın sürmüş böyle bir yaşantıyı üç beş satırla anlatabilmek ne kalemlerin ne de sayısız
ağaçların yok edilerek oluşturulduğu kâğıt parçalarının harcı
1971 yılında Uluslararası Astronomi Birliği’nin Meksika olabilir. Biz, bilimle kaplı bu yaşantılara, ancak üzeri tozlarla
Komitesi Başkanı seçilen Paris Pişmiş, uluslararası düzeyde kaplanmış bulanık bir ayna görevinde bulunabiliriz.
bilimsel yayın yapan Meksika Astronomi ve Astrofizik
Dergisi’nin editörlüğünü de yapmıştır. Özellikle 1974 ile
Sevgili hocamız Paris Pişmiş’in külleri sadece gökyüzü1980 yılları arasında araştırma yapabilmek için yılda iki kez ne savrulmamıştır aslında... Bilim dünyasına bir şeyler katNASA’ya gitmiş ve yine bu yıllarda ‘Aktif Galaksi Çekirdeği’ maya çalışan ve çalışacak, kadınıyla erkeğiyle, içi bilim aşkıyüzerine çalışmalar yapmaya başlamıştır.
la dolu her Türk insanının kalbinde olan bu küller, yeniden bir
araya gelip, yeni Paris Pişmiş’lere gebe olabilmek için sabırArtık meslek yaşamının zirvesinde olan ‘üstad’ bilim sızlanıyorlar.
insanı, 1981 yılında Meksika Ulusal Özerk Üniversitesinde
“Yüksek Emekli Araştırmacı” (Investigador Emerito) ünvanıÖlümünün 14. Senesinde sevgili ve saygıdeğer hocanı, 1985 yılında aynı üniversiteden “Yüksek Doktor” (Doctor mızı büyük bir minnetle anıyoruz...
Honoris Causa) ünvanını almıştır. 1996’da, yıllarını verdiği
Evreniniz olabildiğine geniş, yıldızınız bol olsun, hoTonanztintla Gözlemevi büyük bir vefa örneği göstererek cam...
kendisine “Hayat Boyu Doktor” ünvanını verecekti.
Yazımızı Paris Pişmiş’in şu sözleriyle tamamlayabili60 senelik astronomi serüveni boyunca sayısız semi- riz:
ner ve sempozyuma katılmış olan Paris Pişmiş’in 145 civarında yayını bulunmaktadır.
“Benim için araştırma yapmak her zaman çok hoştu.
Zannediyorum ki, bir hoca öğrenci yetiştirirken mutlaka
Paris Pişmiş Hocamızın, Meksika astronomisinde ol- araştırma da yapmalıdır. Ancak araştırmacı hocalar, talebedukça önemli bir yere sahip olduğunu, öğrencilerinin kendi- lerine ışık tutabilirler. Tamamıyla pürüzsüz ders vermek değil
sini “Meksika astronomisinin annesi” olarak görmesinden önemli olan. Tekleyerek, duraklayarak da olsa, talebelerin
anlıyoruz.
hocadan araştırmanın ne olduğunu açıkça görmesi önemli88 yıllık bir ömre, bilimle kaplı dopdolu bir yaşam sığdı- dir. Bir şeyi öğretmek değil, araştırma tutkusu yaratabilmek
ran saygıdeğer hocamızı 1 Ağustos 1999 senesinde kaybet- önemlidir daha çok. Ben hep o şekilde, o tutkuyu yaratmak
tik. Belki de bu kaybedişin sadece bedenen olduğunu bize için talebelerime ders verdim.”
KAYNAKLAR: Füsun Oralalp, Paris Pişmiş, Bilim Teknik Dergisi, Sayı 34, Eylül 1995 (s: 38-47)
Paris Pişmiş, Feminet Sitesi
Engin Yılmaz, Paris Pişmiş Acem, İspanyol.com sitesi
Elsa Recillas Pishmish, PARIS PIŞMIŞ ACEM, Instituto Nacional de Astrofisica, Optica y Elektronica (s: 189-200)
http://cosmoquest.org/blog/365daysofastronomy/2010/07/03/july-3rd-the-legacy-of-paris-pismis/
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
06
Eylül 2013
Eylül ayının sonlarına doğru batış zamanı olarak Venüs’e 01:30 civarında doğan dev gezegen, ayın sonunda gece
yetişen Satürn, ilk haftalarda iki buçuk saat gökyüzünde yarısında doğu ufkunda belirmeye başlıyor.
kalsa da ayın sonlarına doğru iki gezegen de günbatımından
yaklaşık bir saat sonra batıyorlar.
Kızıl gezegen Mars ise ay boyunca sabaha karşı, 03:00
civarında doğu ufkunda yerini alıyor.
Yavaş yavaş Satürn ve Venüs’e veda ederken Jüpiter gece
gökyüzümüzde daha erken belirmeye başlıyor. İlk hafta saat
1 Eylül 2013, saat 00:00
15 Eylül 2013, saat 23:00
30 Eylül 2013, saat 22:00
için gökyüzü
Not: Yıldızlar, her gece yaklaşık 4 dakika daha geç doğarlar. Dolayısıyla her 15 günlük bir periyotta (15x4’=60’) 1saatlik
değişimle (gecikmeyle) aynı gökyüzünü görürüz. Bundan dolayı 15 günde bir 1 saat öncesi aynı gökyüzüdür.
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
07
Eylül 2013
Ay Takvİmİ
Son dördün
27 Eylül 2013
Yenİay
İlkdördün
5 Eylül 2013
12 Eylül 2013
Dolunay
19 Eylül 2013
2013 eylül Ayı’nda Gökyüzü:
TAD’ını çıkartın, gökyüzünüz açık olsun…
KAYNAKLAR: TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi
Stellarium
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
08
Eylül 2013
1991 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü öğrencileri tarafından kurulmuş
olan AAK Türkiye’nin ilk amatör astronomi kulüplerinden biridir.
İstanbul Üniversitesi bünyesinde, kulübe üye olan öğrencileriyle birlikte faaliyetlerini sürdürmekte olan AAK, tüm
üniversite öğrencilerinin katılımına açık olan “Haftalık Etkinlik”lerin yanı sıra düzenli olarak halka açık etkinlikler de
düzenlemektedir. Ayrıca yapılan davetler üzerine ilköğretim ve ortaöğretim okullarında özel etkinlikler düzenlemektedir.
Özellikle geleneksel olarak her yıl düzenlediği “Mayıs Etkinlikleri” ile birçok amatör astronomi meraklısını bir araya
getirmektedir.
Bugüne kadar yaptığımız etkinlikler sadece seminerle sınırlı olmayıp; diğer üniversite kulüpleriyle birlikte göktaşı
gözlem kampları, İstanbul Astronomi Kulüpleri ile birlikte Yuri Gecesi organizasyonu ve çeşitli gözlem etkinlikleri de bunların
arasında sayılabilir. En son gözlemsel etkinliğimiz 2012 yılında gerçekleşen Venüs Geçişi gözlemi olmuştur.
AAK aynı zamanda astronomi öğrencilerinin bilgi ve görgülerinin artması ve gelecek plânları için yardımcı olması için çeşitli
araştırma merkezleri ve laboratuvarlara geziler düzenlemektedir. AAK ekibi son yıllarda yoğun bir şekilde Ulusal Gökyüzü
Gözlem Şenliği’nin organizasyonunda ve yürütülmesinde de görev almaktadır.
İ.Ü.F.F. Amatör Astronomlar Kulübü’nün hedeflerinden en önemlisi; doğru bilgiyi halka ulaştırmak ve popüler bilimin
araçları ile bilime meraklı bir kitle oluşmasına katkıda bulunmaktır. AAK, ancak bu sayede bir bilim toplumu olabileceğimize
inanmaktadır.
İletişim ve etkinlikler hakkında bilgi almak için:
Yer : İ.Ü. Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü, İ.Ü. Merkez Kampüsü, Beyazıt
Telefon : 0212-440 00 00 - 10398
Faks : 0212-440 03 70
E-Posta : [email protected]
Ağ : http://astronomi.istanbul.edu.tr/aak
Ayrıca, sosyal paylaşım ağı olan “facebook”ta “İ.Ü.F.F. Amatör Astronomlar Kulübü” adlı grubumuza katılabilir ve aynı adı
taşıyan sayfamızı beğenebilirisiniz.
Gökyüzünüz açık olsun…
Türk Astronomi Derneği Elektronik Bülteni
09
Eylül 2013

Benzer belgeler

GÖKYÜZÜ – Sayı 54 – Haziran 2014

GÖKYÜZÜ – Sayı 54 – Haziran 2014 görülebilen ilk nova olan Nova Delphini 2013 ile ilgili bilgileri de bu sayımızda bulabilirsiniz. İstanbul Üniversitesi’nde yetişen ve Dünya çapında bir üne sahip önemli kadın astronomlarımızdan Pa...

Detaylı

GÖKYÜZÜ – Sayı 57 – Eylül 2014

GÖKYÜZÜ – Sayı 57 – Eylül 2014 Saklıkent’te TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nin koordinasyonunda gerçekleşti. Şenlikle ilgili yazımızı ve fotoğrafları bu sayımızda bulabilirsiniz. Saklıkent’te Gökyüzü Şenliği olurken Delphinus takımyıl...

Detaylı

Gökyüzü - Astronomi 2009

Gökyüzü - Astronomi 2009 Saklıkent’te TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nin koordinasyonunda gerçekleşti. Şenlikle ilgili yazımızı ve fotoğrafları bu sayımızda bulabilirsiniz. Saklıkent’te Gökyüzü Şenliği olurken Delphinus takımyıl...

Detaylı

GÖKYÜZÜ – Sayı 50 – Şubat 2014

GÖKYÜZÜ – Sayı 50 – Şubat 2014 Saklıkent’te Gökyüzü Şenliği olurken Delphinus takımyıldızında gerçekleşen bir nova patlaması, tüm amatör astronomların gözlerini gökyüzüne çevirmesine neden oldu. Uzun yıllardan sonra çıplak gözle...

Detaylı