UTA Lojistik Dergisi Ekim 2008 DEMİRYOLU ÇOK RENKLİ

Transkript

UTA Lojistik Dergisi Ekim 2008 DEMİRYOLU ÇOK RENKLİ
UTA Lojistik Dergisi Ekim 2008
DEMİRYOLU ÇOK RENKLİ BİR SEKTÖR OLACAK
Demiryolu sektörü son 5 yıldır hareketli bir dönemden geçiyor.
Hazırlanan yasa taslakları, TCDD'nin serbestleşmesi, özel
sektör-kamu sektörü ilişkisini alacağı boyut yeni dönemin
başlıklarından sadece bir kaçı.
TCDD yeniden yapılanıp, hem yolcu hem yük
kapasitesini artırarak, hizmet kalitesini yükseltmeyi
amaçlıyor. Ayrıca gelinen bu noktada oluşturulacak yeni
yasa tasarısı da özel sektörün durumunu daha da
netleştirecek. TCDD ve özel sektör açısından tüm bu
konuları TCDD Genel Müdür Yardımcısı Veysi Kurt ile
konuştuk.
Sayın Kurt demiryollarını mevcut durumu ile ilgili sizden bilgi
alabilir miyiz?
Sektör büyüklüğü açısından söyleyecek olursak, demiryolları bundan birkaç sene önce
yolcuda 2-2,5, yükte 3-3,5 seviyelerindeydi. Bu oran yükte yüzde 7'lere, yolcudaysa yüzde
3'lere doğru çıktı. Biz, önünüzdeki süreçte, yolcu ve yükte yüzde 20 seviyelerine gelmeyi
hedefliyoruz. Zaten ulaştırma stratejik planında da, bu oranlar hedeflenmiş durumdadır.
Demiryolunun bugünkü fotoğrafını çekecek olursak; demiryolları bugün ağırlıklı olarak,
Türkiye'nin ana omurgasını teşkil eden Ankara-İstanbul, Ankara-Sivas, Ankara-Konya,
Ankara-İzmir ve Ankara-Bursa ana koridorlarında, hızlı tren yapmayı hedefleyen bir
durumdadır ve bunun ilk ayağını teşkil eden Ankara-Eskişehir hattını tamamlamış
bulunmaktayız. Önümüzdeki beş yıllık süreçte planlarımızı oluşturduk ve ülkemizde, bu ana
omurgada hızlı tren işletmeciliğinin olması şeklinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Önümüzdeki süreçte işletmeciliğe açıldığı zaman inanıyorum ki, demiryolunun yolcudaki payı
rahatlıkla yüzde 20'leri bulacaktır.
Yüke gelirsek; filomuza, şebekemizin büyüklüğüne baktığımızda, Avrupa'dan biraz farklı
olduğumuzu görüyoruz. Ülkemizde, doğu ve batı arasındaki mesafe 2 bin kilometre. Burada
yük taşımacılığı yapıyoruz ve taşıma oranı da Avrupa'dan çok fazla. Almanya'da bu mesafe
250 kilometre iken bizde 550 kilometre civarında. Blok tren uygulamasını, kaynakların etkin
kullanımı ve müşterilere daha kaliteli hizmet sunma noktasında iyi bir iş yaptığımızı
düşünüyorum. Bunu artırarak devam ettirmek istiyoruz.
Aynı şekilde, müşterimize daha kaliteli hizmet sunma ve bazı
hizmetleri
müşteriler
eliyle
gerçekleştirme
noktasında
Türkiye'de yeni bir hizmet olan lojistik köy projelerimiz yer
alıyor. Bu projeleri 11 noktada geliştirdik. Özellikle, Köseköy,
Halkalı, Eskişehir, Samsun, Kaklık, Kayseri'deki lojistik
köylerimizin yapım işleri şu an devam ediyor.
450 kilometrelik hat sinyalli oluyor
Lojistik bununla bitmiyor. Özellikle Toprakkale, Adana, Yenice,
Mersin ve Boğazköprü arasının trafiği Telekom'la idare
ediliyor. Buraları sinyalli hale getiriyoruz. Buradaki yaklaşık
450 kilometrelik koridor, sinyalli hale getirildiğinde, kapasiteyi
mümkün olan orandan yüzde 30'luk bir artış sağlanmış olacak.
Adana, İskenderun, Mersin, Kayseri, Antep koridorunda daha
yüksek kapasite, daha yüksek demiryolu kapasitesi anlamına
geliyor. Bu yatırımlarımızın ihaleleri tamamlandı, sonuçlanmak
üzere. Önümüzdeki süreçte, Ulukışla, Afyon, Eskişehir ve
Balıkesir, İzmir, Bandırma hattıyla zenginleştirmek istiyoruz. Dolayısıyla ana koridorda da
hat kapasitemizi bu şekilde artırarak, lojistik köylerimiz arasında daha fazla demiryolu
taşımacılığı yapmayı planlıyoruz. Aynı şekilde bu hatlar üzerinde kapalı olan istasyonlarımız
mevcut. Bu istasyonlarımız sinyalizasyona geçinceye kadar, 30 belki 40 istasyonumuzu aktif
hale getirerek burada taşıma kapasitemizi artırmayı planlıyoruz ve bunları önümüzdeki bir
yıllık süreçte tamamlamayı düşünüyoruz. Bu kısa vadeli projelerimiz. Özellikle AnkaraEskişehir arasında çift katlı hızlı tren seferlerimizle birlikte bir de mevcut hattımız bulunuyor.
Çift katlı hızlı tren devreye alındığında, ağırlıklı olarak yük taşımacılığında kullanacağız.
Böylelikle bu koridorda da kapasite artışı sağlanacak. Aynı zamanda Sivas-Ankara hattında
da mevcut tren hattımız tamamlandığında ağırlıklı olarak yüke tahsis edileceği için burada
da ciddi bir kapasite artışı olacak. Aynı şekilde Ankara-Konya hızlı tren hattımız
tamamlandığında, orada hızlı tren hattına uygun vagon ve lokomotif varsa orada da yük
tren işletmeciliği de yapılabilir.
120 ve üzerinde olan bizim imal ettiğimiz vagonları özellikle
ihracat için planlıyoruz. Bunlarla amacımız Avrupa ağırlıklı
çalışarak, müşterimize daha kaliteli vagon sunmak. Tabi ki,
bugünkü hızdan daha yüksek hızda yük taşımak zorundayız.
Bir taraftan sinyalizasyon diğer taraftan hızlı tren hatları ve de
33 binlik lokomotiflerin 44'e çıktığı yeni imalatımız, bu yıl
sonunda 90'a ulaşacak. Dolayısıyla bizim çeken filomuzda hem
artmış hem de gençleşmiş olacak. Aynı şekilde 80 adet
elektrikli lokomotif temini için bu yıl bir ihale yapılacak. Çeken
filomuzda, 525 tane lokomotif bulunuyor. Bu sayıyı bir
taraftan 650'ye çıkarmayı planlayıp, kapasiteyi artırırken aynı
şekilde 17 bine yakın yük vagonumuzu bu sene sonunda 18
binlere çıkarmayı hedefliyoruz. Sektörde 2 bin 100'e yakın
özel sektör vagonu bulunuyor. Bu sene sonunda tüm
demiryolu filosu yaklaşık 20 binlik bir vagonla yolumuza
devam etmiş olacağız. Biz böyle kapasite artışı sağlarken
TCDD'nin özellikle araç taşıyan vagonları yok. Özel sektörün
sanıyorum Veva Lojistik'in 18 vagonu var. Biz de kendi
filomuzla özellikle araç taşımacılığını önemsiyoruz. Yurtdışında bu ağırlıklı olarak karayolu ile
yapılıyor. Bu yurtdışı olarak da düşünülebilir ama biz ağırlıklı olarak yurtiçi düşünüyoruz.
Filomuza bu vagonlardan da katacağız. Petrol taşımacılığı 5-6 ay öncesine kadar
demiryoluyla çok az taşınıyordu. Filomuzu gençleştirdik. Filoya 250'ye yakın yeni vagon
alındı ayrıca modernizasyon yapıldı. Özel sektörün de o konuda vagonları mevcut. Hem
petrol yani beyaz ürün taşımacılığı, araç taşımacılığı ve sanayi mallarının taşımacılığına
yönelik yeni vagon konseptlerini geliştirmek suretiyle vagon çeşitlerini artırarak, her türlü
malın bütün bu taşımaları yapabilecek vagon çeşitliliğinde filoya sahip olmak suretiyle
sektörümüze ve müşterimize daha değişik alternatifler sunmayı tasarlıyoruz.
TCDD'nin yeniden yapılanması..
Bir kere altyapı ile işletmecilik ayrılıyor. Tepe aynı olabilir ama yönetim ve muhasebe
bazında altyapı ve işletmeciliğimiz ayrışacak. Bakanlığımızda farklı organlar oluşacak. Lisans
ve belgelendirmeyi baklanlığımıza bağlı yeni birimler yapacaklar. Bu altyapının üzerinden
hem özel sektör hem demiryolu aynı şartlarda aynı fırsatlara sahip olmak suretiyle kendi
kaynakları ve kendi fırsatlarıyla işletmecilik yapacak. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte kendi
vagonlarımızla yük taşımacılığı yapabiliyorsak, isteyen özel sektörümüzde kendi araçlarını,
kendi personelini bahsettiğim kurumlardan belgelendirmek, belli bir altyapı ücreti ödemek
suretiyle altyapıyı kullanabilecekler. Bu sadece yurtiçi operasyonlar açısından değil, yurtdışı
operasyonlar açısından da mümkün olabilecek. Çok operatörlü, bir tarafta devlete ait diğer
taraftan özel sektöre ait operatörlerin eşit fırsatlarla demiryolu ağını kullanabileceği bir
döneme doğru gidiyoruz.
Bir serbestleşme dönemi başlıyor.
Zaten serbestleştiremediğiniz zaman kaliteyi oluşturamıyorsunuz. Tekelci bir yapı içinde,
sizinle rekabet edecek biri olmadığı müddetçe o fırsatı müşteriye sunamıyoruz. Birden fazla
operatörün olması en azından müşteriyi daha fazla tatmin edecek. Dolayısıyla çoklu
operatörlerin olduğu yerde, kalite o oranda değişecektir. Çünkü rekabet olacaktır.
Rekabet koşullarının kimin tarafından belirlendiği de önemli.
Fırsatlar eşit olduğu müddetçe rekabet koşullarını kalite belirleyecektir. Kimin kalitesi daha
iyiyse müşteri oraya gidecektir.
Yeni dönemde başka çarpıcı değişiklikler olacak mı?
Bugün itibariyle biz konsepti böyle çiziyoruz. Ben gelecekte demiryolu işletmeciliğinin çok
renkli olacağını düşünüyorum. İyi bir rekabet olacak. Nasıl havayolunda bir rekabet varsa
demiryolunda daha fazla olacaktır. Demiryollarında kısmi de olsa özel sektör var. Şu anda
yük vagon filosu bakımından yüzde 15'lere varan vagon filosu var demiryollarında.
Önümüzdeki kısa sürede renkli ve hoş bir sektör bekliyorum. Ülkemiz ve ülkemizin lojistik
bir üs olması bakımından çok güzel gelişmelerin olacağı kanaatindeyim.
------------------------------------------------------------------------------------------INTERMODAL TAŞIMACILIK 'KÖYÜNÜ' BULDU
TCDD, yük taşımacılığında, vizyon ve yönetim anlayışındaki dönüşüme devam ediyor. 150
yıllık köklü kurum modern intermodal tesislerle imza atmaya başladı.
TCDD'nin ilk 'Lojistik Köyü' Samsun Gelemen 'de açıldı. Sırada
beş tesis daha var. AB normlarına uygun tesisler hem
Türkiye'nin hem de bölgenin ihtiyaçlarına cevap verecek
şekilde tasarlandı. TCDD Hareket Dairesi Başkanı İbrahim
Çelik, lojistik köylerle ilgili sorularımız cevapladı.
TCDD'nin son dönemdeki önem verdiği konulardan biri de
lojistik köyler. Bu konudaki gelişmeleri özetleyebilir misiniz?
TCDD'nin yolcuda olduğu kadar yük taşımacılığında da son
dönemde ortaya koyduğu vizyon ve yönetim felsefesi
değişikliği, altyapıda da kendini gösteriyor. TCDD'nin
intermodal kombine taşımacılıkta önemli işleve sahip lojistik
ilk
sonucu
alındı.
köy
kurma
çalışmalarının
Demiryollarının 2007 yatırım programına aldığı altı lojistik
köyden ilki olan Samsun-Gelemen Lojistik Köyü 6 Temmuz'da
açıldı.
Samsun Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile 333 bin m2'lik alana
kurulan lojistik köy, yükün elleçlenmesinde gerekli olan tüm
hizmetlerin yanı sıra destek ve yardımcı hizmetlerin de verilebileceği şekilde inşa edildi.
Lojistik köy, demiryolu, denizyolu ve karayolu sistemlerine sahip, önemli bir kavşak noktası
olan Samsun'da sadece ulusal değil, uluslararası intermodal taşımalarda da önemli işlev
üstlenecek.
Bu tesisler nasıl projelendiriliyor?
TCDD, lojistik köylerle halen büyük sıkıntı yaşanan pek çok konuda atılım sağlamayı
hedefliyor. Kent merkezi içinde kalan yük garlarının kent merkezinden uzaklaştırılarak,
Avrupa ülkelerinde olduğu gibi diğer taşımacılık türleriyle entegre tesislere kavuşmak başlıca
amacı oluşturuyor. Lojistik köyleri organize sanayi bölgeleri gibi yük potansiyeli yüksek
yerlere yakın olacak şekilde projelendiriliyor.
Lojistik köyler öncelikle nerelerde kurulacak?
Yük taşımacılığı ile ilgili tüm hizmetlerin en iyi şekilde verildiği, müşterilerin idari, teknik,
sosyal, tüm ihtiyaçlarının karşılanabildiği yük merkezlerinin belli noktalarda oluşturulması,
taşımaların ve taşıma kalitesinin arttırılması dolayısı ile müşteri memnuniyetinin sağlanması
bakımından lojistik köylerinin kurulması zorunlu hale gelmiştir.
Kent merkezi içinde kalmış olan yük garlarının; Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, etkin
karayolu ulaşımı olan ve müşteriler tarafından tercih edilebilir bir alanda, yük ihtiyaçlarına
cevap
verebilecek
özellikte,
teknolojik
ve
ekonomik
gelişmelere uygun, modern bir şekilde kurulması için ilk
etapta kurum hedeflerine paralel olarak özellikle organize
sanayi bölgesine yakın ve yük potansiyeli yüksek olan
Halkalı/İspartakule (İstanbul), Köseköy (İzmit), Gelemen
(Samsun), Hasanbey (Eskişehir), Boğazköprü (Kayseri),
Gökköy (Balıkesir), Yenice (Mersin), Uşak, Erzurum, Konya,
Kaklık (Denizli) Lojistik Köyü kurulması planlanmıştır.
Ülkemizde
yük
köyü
projeleri
hayata
geçirildiğinde
bulundukları bölgenin ticari potansiyeline ve ekonomik
gelişimine önemli katkılar sağlayacak, bulunduğu yöredeki
ticari
şirketlerin
rekabet
gücünü
artıracak, kombine
taşımacılığın gelişmesine katkı sağlayacaktır. TCDD, lojistik
köyü kurma çalışmalarında; kurulacak alanında TCDD'ye ait
uygun büyüklükte alan bulunmaması durumdan hazırlanan
projeye uygun olarak gereken arazi kamulaştırılmaktadır.
TCDD ile özel sektörle işbirliğinde işletilecek Lojistik köylerine
özel sektöre ait fabrikalar, sanayi merkezleri, OSB vb. iltisak
hatları ile bağlantı sağlayabilecekleri gibi, özel sektörde lojistik
köyü mücavirinde arazi temin etmek suretiyle lojistik hizmeti (Yükleme-boşaltma, stoklama,
paketleme, elleçleme vb.) verebileceklerdir.
Lojistik köylerin tümü faaliyete alındığında mevcut 2.696.772 m2 lik alan 5.570.000 m2'ye,
yükleme-boşaltma ve stok alanı olarak kullanılan kapalı alan 64.786 m2'den 200.610 m2'ye,
açık alan 307.200 m2'den 1.822.245 m2'ye yükseltilecektir.

Benzer belgeler

Eylül 2007 tarihli UTA (Uluslararası Taşımacılık Haber

Eylül 2007 tarihli UTA (Uluslararası Taşımacılık Haber Samsun Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile 333 bin m2'lik alana kurulan lojistik köy, yükün elleçlenmesinde gerekli olan tüm hizmetlerin yanı sıra destek ve yardımcı hizmetlerin de verilebileceği ş...

Detaylı