sardunya`dan

Transkript

sardunya`dan
bülten
2010
>ocak>şubat>mart
Gıda maddelerindeki fiyat
artışı ve sektöre yansımaları
sardunya’dan
eğitim
sosyal sorumluluk diyetisyen
Evinizin ekonomisine
katkıda bulunmak
ister misiniz?
Sardunya’da 2010 yılı
eğitim çalışmaları
Sardunya “Mavi Bayrak”
uygulaması için Tepebaşı
Belediyesi’ne destek oluyor
Tuz tüketimine dikkat!
editör
Et ve süt ürünlerindeki
fiyat artışı tedirgin ediyor
S
on günlerde medyayı ve dolayısıyla da toplumu bir
hayli meşgul ediyor et, süt ve ürünlerindeki fiyat
artışı… Geçtiğimiz senelere göre fiyatlarda önemli
bir yükselme söz konusu. Bu artışlar, hayvan besiciliğine
yeterince önem verilmemesi, raf fiyatlarının yüksek tutulması gibi nedenlere bağlanıyor. Ekonomiye de oldukça
zarar veren bu konunun gözden kaçırılan başka bir boyutu da var; sağlık… Fiyatların yükselmesiyle zaten normal
değerlerin altında olan kişi başına düşen et tüketim oranı
şimdi daha da aşağı seviyelerde… Vitamin ve protein bakımından zengin olan ve hekimlerce özellikle de belli yaş
gruplarında muhakkak tüketilmesi önerilen et, fiyatların
artmasıyla giderek tabaklarımızdan uzaklaşıyor.
Bu sayımızda Atilla Topuzdağ fiyatlardaki artış konusunu
ele alarak sektöre ne tür yansımaları olduğundan bahsediyor yazısında. Ayrıca sektörün şu anki durumuna dikkat
çeken Topuzdağ, işverenler için çeşitli çözüm önerileri de
sunuyor.
Fiyatlardaki artışla birlikte sadece işyerlerinde değil
evlerimizde de mutfak bütçelerine dikkat eder olduk. Bu
konuyla ilgili olarak da yeni bir bölümümüz olacak artık
bülten sayfalarımızda… Sardunya Müşteri İlişkileri Müdürü Canan Hatun bizlere her sayıda mutfak bütçesine
katkı sağlayabileceğimiz ipuçları verecek.
“İş dünyası” bölümünde hemen herkesin ilgisini çekebilecek bir konu işliyoruz. Liderlik ve iletişim… İş dünyasının
önemli liderlerinin konuyla ilgili görüşlerine yer verilen
yazıda, liderlik özelliklerinin doğuştan mı geldiği yoksa
sonradan mı edinildiği üzerine çıkarımlarda bulunuluyor.
Bültenimizde yeni bir bölümün daha müjdesini veriyoruz.
“Sardunya çalışanlarından”… Bundan böyle her sayımızda sizlere Sardunya yöneticileri ve çalışanlarını daha
yakından tanıtacak, onların gözünden size Sardunya’yı
anlatacağız.
Karadeniz’i sevenler bilirler... Samsun’un Kızılırmak
deltası üzerine kurulu ilçesi Bafra’ nın karafırından çıkma
2
pidesi, ünü İstanbul’a kadar ulaşmış Bafra’ya özgü bir
yiyecektir. Merak uyandıran tarafı ise Bafralıların günün
her saatinde bu pideyi bolca yiyor olmaları. Keyif-kültür
bölümümüzde Bafra ve pidesiyle ilgili ağzınızı sulandıracak ayrıntılar sizleri bekliyor.
“Sektörel gündem” bölümümüzde şu sıralar GDO’dan ve
hormonlu gıdalardan uzak durmaya çalışanların ilgisini
çekecek bir haberimiz var. Organik Pazarlar… Türkiye’nin
ve İstanbul’un çeşitli yerlerinde kurulan ve sayıları hızla
artan organik pazarlar, sağlıklı beslenmeye özen gösteren kişilerin giderek daha fazla dikkatini çekmeye
başlıyor. Meraklıları için bu pazarların kuruldukları yerler
ve konseptleri hakkında bazı bilgileri paylaştık.
Sardunya sosyal sorumluluklarını unutmuyor ve projelerine hızla devam ediyor. Tepebaşı Belediyesi ile işbirliği
yapılan “Mavi Bayrak” uygulaması hakkındaki ayrıntıları
“Sosyal sorumluluk” bölümümüzde bulabilirsiniz.
Sardunya Bülten’in yine dolu dolu bir içeriğe sahip yeni
sayısını keyifle okumanız dileğiyle…
Ayşegül Çelik
Sardunya Bülten Editörü
E-posta: [email protected]
içindekiler
bülten
2010
>ocak>şubat>mart
Gıda maddelerindeki fiyat
artışı ve sektöre yansımaları
sardunya’dan
eğitim
sosyal sorumluluk diyetisyen
Evinizin ekonomisine
katkıda bulunmak
ister misiniz?
Sardunya’da 2010 yılı
eğitim çalışmaları
Sardunya “Mavi Bayrak”
uygulaması için Tepebaşı
Belediyesi’ne destek
Gıda maddelerindeki
fiyat artışı ve sektöre
yansımaları
8
Et, süt ve diğer temel gıda
ürünlerindeki fiyat artışları durdurulamıyor. Tarım
ve hayvancılık konusunda
zengin kaynaklara sahip olan
ülkemizde bu tarz sıkıntıların
yaşanma nedenleri neler?
Tuz tüketimine dikkat!
4 Sardunya’dan
18 Hijyen Kalite
•
•
Gıda maddelerindeki
Mutfak Denetim Sonuçları
25 Diyetisyeniniz Diyor ki
Tuz tüketimine dikkat!
fiyat artışı ve sektöre yansımaları
•
Tatlıcı Eğitimi Sertifikaları dağıtıldı
•
Canan Hatun; “Evinizin ekonomisi-
•
20 Sardunya
Çalışanlarından
ne katkıda bulunmak ister misiniz?”
Sardunya çalışanları ve onların
Sardunya Ailesi olarak 2009 yılını
gözünden Sardunya
•
İSG Temsilcilerimizle buluştuk
•
Sardunya’dan yeni bir cafe hizmeti
21 Sosyal Sorumluluk
Sardunya “Mavi Bayrak” uygulaması
için Tepebaşı Belediyesi’ne destek
oluyor
daha; TEB Café Campus
13 İş Yaşamı
Liderlik ve iletişim
14 Eğitim
•
•
Sardunya’da 2010 yılı eğitim
•
22 Sektörel Gündem
•
Organik Pazarlar çoğalıyor
•
8 Mart Dünya Kadınlar Günü
Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında
Tedarikçi eğitimlerimiz devam ediyor
gerçekleştirilecek olan Gıda etkinlikleri
Makpa - Water Logic
27 Sizin İçin Seçtiklerimiz
Sırları
Yedik: Şeyhmuz Kebap
İzledik: Soul Kitchen
28 Aramıza Katılanlar
2010 Yılı Ocak – Şubat - Mart ayları
içerisinde Sardunya Gıda Mutfak
İşletmeleri Tic. A.Ş’yi tercih eden
firmalar
23 Gıda Ajandası
çalışmaları
16 Tedarikçi Tanıtımı
Bafra ve Pidesi
Okuduk: 99 Sayfada Mutfak
değerlendirdik, 2010 yılı planlarımızı
oluşturduk.
26 Keyif - Kültür
25
24 Arge Mutfağından
Arge Mutfağından Tarifler
Sardunya’da 2010 yılı eğitim çalışmaları
Unlu mamul firmalarıyla Temel Hijyen Gerekleri ve 2010
beklentilerimize yönelik seminer düzenledik.
14
3
sardunya’dan
Gıda
maddelerindeki
fiyat artışı ve
sektöre
yansımaları
Atilla Topuzdağ
Et, süt ve diğer temel
gıda ürünlerindeki fiyat
artışları durdurulamıyor. Tarım ve hayvancılık konusunda zengin
kaynaklara sahip olan
ülkemizde bu tarz sıkıntıların yaşanma nedenleri neler? Son günlerde sıkça tartışılan ve
catering sektörünü de
yakından ilgilendiren
gıda fiyatlarındaki artış
konusunu irdeleyerek,
sektöre etkilerini değerlendirdik.
G
ıda maddelerinde 2008 ve
2009 yıllarında ortalama
yüzde 40’lık bir artış oluştu.
Peki bu artış hangi ürünlerde yaşandı?
Bu ürünler çoğumuzun evinde
sıklıkla kullandığı gıda maddeleri…
Kahvaltılık ürünlerden yoğurt ve
süt mamullerine, hububat, yağ, pirinç, şekerden piliç ve tavuk etine,
donmuş ürünlerden ( aynı mevsimler için ) meyve ve sebzeye kadar
en çok kullandığımız 30 ürün...
Bu artışların hepsinin ayrı bir hikayesi var. Ancak temelinde iki neden
gösterebiliriz.
1.Verimsizlik
2.Arz/talep dengesi
Bir yandan nüfus hızla artarken
diğer yandan geleneksel tarım
ve geleneksel hayvancılıkta arz
giderek geriliyor. Bir yandan artan
nüfus talebi fiyatların artışına yol
açarken öte yandan artan mazot,
tohum, gübre maliyetleri bu artışı
körüklüyor.
Ülkemizde II. Dünya savaşından bu
yana, en büyük fiyat/maliyet makası oluştu. Endişe verici husus ise bu
makas, mevcut veriler ışığında, “yapısal”… Bir diğer söyleyişle kısa ve
orta dönem için iyimser bir gelişme
ihtimali çok zayıf.
Bu karamsar yaklaşımı destekleyen
bir diğer karşılaştırma ise şöyle; gelir dağılımı bir yana, Türkiye’de kişi
4
başına düşen milli gelirin 8 bin USD
/kişi –yıl olduğunu kabul edersek,
sözleşmeli yemek gıda maliyetleri
ile bir kişinin günlük (3 öğün) gıda
malzeme gideri 3.7 USD. Yani 1354
USD/kişi –yıldır.
Bu da milli gelirin yüzde 17’sine
karşılık gelmektedir. Oysa milli
gelirin 15 – 20 bin USD bulduğu
ülkelerde yıllık gıda malzemesi
gideri 800 - 900 USD arasında ve
bunun milli gelire oranı da yüzde
4 – 5 civarında.
Karşımızdaki oldukça hazin
bir tablo…
Türkiye 30 - 40 yıl önce kendi kendini besleyebilen bir ülkeydi.
‘’Bu kadar cehalet ancak tahsille
mümkün olur’’ dedikleri gibi bir
durum yaşanan...
Genç bir ülke nüfusu olarak en çok
spekülatif bir faaliyette fiyatlar önce
durulur sonra da geri gider.
seviyeye gelmesi en iyi ihtimalle 5-6
yıl sürebilir.
Peki Türkiye’de durum nedir?
Modern işletmeciler bugün yatırım kararı alsalar bile bu süre yine
aynıdır.
Hindistan-Afganistan-İran rotasından
gelen kaçak bufalo ve inek –sığır eti
ile Romanya, Bulgaristan üzerinden
gelen kaçak sığır etleri kırmızı eti
20 bin TL / kg bir fiyatla ‘’şimdilik’’
sabitledi. Bu doğru!
Peki ya bu kaçak girişler ‘’bir
nedenle’’ azalır ve hatta durursa?
Bunun üzerine, bir de turizm ve
mangal sezonu ile birlikte et talebinde ilave bir artış olunca durum
nereye varır?
ihtiyaç duyduğumuz besin maddesi
ise süt ürünleri ve kırmızı et.
Burada ise sıkıntının boyutları
radikal biçimde artıyor. Neredeyse,
Japonya’dan sonra dünyanın en
pahalı etini yiyen ülkeler grubunda
yer alıyoruz.
Kısa sürede tek çözüm ithalat gibi
görünse de politik nedenler (helal et
ve Güneydoğu Anadolu seçim beklentisi) bu yolun da tıkalı olduğunun
göstergesidir.
“
Peki etteki artış siyasilerin
dediği gibi ‘’spekülatif’ bir
durum mu?
Yemek firmaları zararına
satış yapmaya başladı. Pazar
payını kaptırmamak, artışların
geçici olduğu yanılgısı içinde
olmak ama en önemlisi ve bir
o kadar da tehlikelisi banka
borçları yüzünden frene basamaz halde olmak…
Her şeyden önce on binlerce küçük
yetiştiricinin nasıl manipüle edildiği
merak konusu. Tüm bunlar bir yana,
Küçük besici bugün borç harç hayvan
sayısını arttırmaya kalksa kesimlik
hayvan popülasyonun yeterli bir
“
Bu anlamda, karamsar bir gıda
maliyeti-beslenme ihtiyacı-yemek
fiyatları çelişkisinden kurtuluş orta
dönemde de ne yazık ki mümkün
görünmüyor. Yemek sanayicisi son 2
yılda müşterisinden yüzde 10 civarında bir fiyat artışı alabildi.
Oysa gıda maddelerindeki artış
yüzde 40, doğalgaz, elektrik yüzde
20’nin üzerinde… Brüt yüzde 5-10
kar marjı ile çalışan bir sektör bu
yükü nasıl kaldıracak? Kaldıramıyor… İflas edenler, iflas korumaya
başvuranlar şimdiden 10’lu sayılarla
ifade ediliyor.
Yemek firmaları zararına satış yapmaya başladı. Pazar payını kaptırmamak, artışların geçici olduğu yanılgısı
içinde olmak ama en önemlisi ve bir
o kadar da tehlikelisi banka borçları
yüzünden frene basamaz halde olmak… Sektörün hali özetle böyle.
İşverenlerimizin 3 yoldan birini tercih
etmeleri gerekmekte.
1. Yakın bir gelecekte bu ülkedeki
krizi diğer ülkelerin karı ile sübvanse
edebilen global yabancı sermayeli
yemek şirketlerinin tekelci düzenine
razı olmak…
2. Kontrolsüz – kalitesiz sağlığa
zararlı hammadde kullanımına göz
yummak…
3.Yemek firmalarını açık maliyet tabloları ile çalıştırarak gerçekçi fiyatlara birlikte ulaşmak…
Müşterilerimizin, çocuklarımızın,
çalışanlarımızın, hastalarımızın, yaşlılarımızın sağlığını, sözleşmeli yemek
sektörünü ve Türk yemek sanayicilerini koruyabilmek için müşterilerimizi
‘’bilinçli satınalma’’ sürecine davet
ediyoruz.
Sağlıklı bir gelecek dileğimle.
5
et fiyatlarındaki artış
Et fiyatları neden
yükseldi?
Kırmızı et fiyatlarını değerlendirmek için Rekabet Kurulu
İstanbul İrtibat Bürosu önünde bir basın açıklaması yapan
Şahin, besiciler, et entegre
tesisleri, et ve et ürünleri
üretimi yapan şirketlerin
kendi aralarında anlaşarak
et fiyatlarını yükselttiklerini
savundu.
‘’İşletmeler, et fiyatlarına
enflasyon oranı üstünde zam
yaparak tüketicinin sırtından fahiş fiyatlar ile kar elde
ettiler’’ diyen Şahin, kırmızı
et fiyatlarının 2005 yılından
itibaren kademeli olarak yükselttiğini söyleyerek, bu durumu Rekabet Kuruluna dilekçe
ile bildirdiklerini ifade etti.
Şahin, dar gelirli ailelerin
artışlar sebebiyle kırmızı et
tüketimini düşürdüklerini vurgulayarak, yıllık et tüketimi
ABD’de 90, Avrupa’da 60 kg
iken Türkiye’de bu oranın sadece 12 kg olduğunu belirtti.
Beyaz et sektöründe yaşanan
spekülasyonlar nedeniyle,
Rekabet Kurulunun işletmelere kestiği 28 milyon TL’lik
cezanın hemen ardından
fiyatların geriye çekildiğini
hatırlatan Şahin, şöyle devam
etti: ‘’Kırmızı et sektörününde
Mayıs ayından beri kademeli olarak fiyatlar yükselmiş,
piyasadan büyükbaş hayvanlar toplatılmıştır. Rekabet
Kurulunun, gerek TÜİK’in
resmi rakamlarını, gerekse
Türkiye gerçeğini göz önünde
bulundurarak, et fiyatlarının
eski hale çekilmesini sağlayacağına, aralarında anlaşmalı
ve uyumlu eylem sergileyerek
rekabeti engelleyen firmaları
tespit ederek cezai yaptırımlar
uygulayacağına ve perakende
sektörü ile tüketicinin lehine
karar vereceğine dair inancımız tamdır.’’
6
Hayvancılığa hibe
destekli proje
Süt ve et fiyatlarında son dönemde hızlı fiyat artışları yaşanırken,
geçen yıl GAP illerinde uygulamaya konulan yüzde 30-40 hibe
destekli süt hayvancılığı projesinin kapsamı, Doğu Anadolu Projesi (DAP) kapsamındaki 16 il için,
et hayvancılığı da dahil edilerek
genişletildi.
DAP kapsamındaki illerde bireysel veya bir arada yapacakları
özsermayeye dayalı, en az 50 baş
ve üzeri kapasiteye sahip projeli
etçi ve kombine ırklarla kurulacak damızlık sığır işletme yatırımlarında, hayvan alımı ile süt
sağım makinesi ve soğutma tankı
alımlarında yüzde 40, yarı açık
ahır yapımında yüzde 30 hibe
desteği verilecek.
Etin fiyat hikâyesi
Et üreticileri, kasaplar ve restoranlar
et fiyatlarında büyük artış yaşandığını,
önlem alınmazsa bu durumun engellenemeyeceğini belirtiyor. Sektör temsilcilerinden ‘ithalatın öne açılsın’, ‘teşvik
verilsin’ açıklamalarına, Tarım Bakanı
Mehdi Eker ‘ithalatın önü açılmayacak’
şeklindeki sözleriyle karşı çıkıyor.
Et fiyatları Türkiye’de son bir yılda
yüzde 70 oranında artış gösterdi.
Dana etinin kilogram fiyatı piyasada
ortalamada 22 lirayı (15 dolar) buldu.
Et, Avrupa ülkelerinde 4-7 Euro (8-14
TL), ABD’de 4 Dolara (6 TL) satılıyor. Et
tedarikçileri fiyatların daha da yükseleceğini, hatta 50 liraya kadar çıkacağını öne sürüyor. Et ve Balık Kurumu
ise fiyatlardaki bu artışın arkasında
spekülatörlerin olduğunu savunuyor.
Son durumda evlere et girişi azalırken,
restoranlar gramajları küçülttü.
Süt fiyatı artırılsın, et ucuzlar!
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Gökhan Günaydın, Avrupa’da yaşayanların yılda 75 kilo et tükettiğini, Türkiye’de kişi başına tüketimin 8 kilograma düştüğünü söyledi.
Gökhan Günaydın, Türkiye’de artan nüfusa karşın büyükbaş hayvan varlığının
16,9 milyondan 10,9 milyona, küçükbaş hayvan varlığının ise 67,6 milyondan
29,5 milyona gerilediğine dikkati çekti.
2007 yılında süt fiyatlarının 35 kuruşa geriletilmesi sonucu birçok hayvanin kesime gönderildiğini belirten Günaydın, o gün yaşanan tahribatın sonucu olarak
et fiyatlarının bugün 30 lira sınırına dayandığını vurguladı.
Kırmızı et ithalatı yapılması durumunda fiyatların biraz düşeceğini ancak bunun sorunu uzun vadede daha da büyüteceğini dile getiren Günaydın, çözüm
için süt fiyatlarının 70 kuruş civarında tutulmasını önerdi.
Ziraat Mühendisleri Odası’nın diğer çözüm önerileri ise, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgesi’nde uygulanan hayvancılık hibe desteğinin bütün yurda yayılması, dişi ve damızlık kesiminin önlenmesi.
TZOB: Et sorununun çözümü üretimde
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kırmızı et
fiyatlarındaki artışın belli bir sürecin sonucu olduğunu, bu sorunun da ithalatla değil, üretimi artırıcı politikalarla çözülebileceğini söyledi. Bayraktar, yaptığı
yazılı açıklamada, özellikle iç piyasada az olan küçükbaş canlı hayvan ve etin,
Lübnan başta olmak üzere bazı Orta Doğu ülkelerine ihracatının artışıyla
birlikte piyasada arz-talep dengelerinin bozulmasının kuzu ve sığır eti fiyatının
artmasına yol açtığını belirtti. Krizin kırmızı ette değil, hayvancılıkta olduğunu, sektörde sorunlara yönelik çözümlerin acilen uygulanması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şu önerilerde bulundu: “Konuya ilişkin üretici kadar tüketici de korunmalı, fiyatlardaki aşırı artışa yönelik tedbir alınmalıdır. Kaçakçılığı
önlemek için özellikle küçükbaş hayvanlar mutlaka kayıt altına alınmalı ve bu
kayıtlar sürekli güncellenmelidir. Dışarıdan hayvan ithal etmek üreticiye darbe
vurmaktır. Süt ve et fiyatında istikrarı sağlamak yeterlidir, aksi takdirde üretimi
yok edebilirsiniz. Bu nedenle ne tür baskı olursa olsun Bakanlık tarafından üst
düzeyde verilen sözler tutulmalı, kesinlikle ithalata izin verilmemelidir.”
sardunya’dan
Tatlıcı Eğitimi Sertifikaları dağıtıldı
Yeni tatlıcı ustalarımız düzenlenen törenle sertifikalarını aldılar.
S
ardunya’da yemeklerin ana mönüsü genelde çorba ile başlıyor,
meyve veya tatlı ile bitiyor.
bilinciyle kendi “tatlıcılarını” yetiştirmek için geniş kapsamlı eğitimler
düzenliyor.
Sardunya çorbalarının lezzetini
tüm müşterilerimiz hep takdirle
dile getiriyor. Tatlılarını da öyle...
Sardunya’da ki tatlıların güzelliğini bu işin ehli olan Usta Tatlıcılara
borçluyuz.
İşte böyle bir eğitim geçtiğimiz ay
tamamlandı. 16 hafta süren Usta
Tatlıcı Yetiştirme Eğitimini başarıyla
tamamlayanlara törenle sertifikaları
verildi.
Usta Tatlıcı olmak özel bir bilgi ve
beceri gerektiriyor. Sardunya bunun
Sertifika töreni görülmeye değerdi.
Yeni yetişen Tatlıcı Ustaları kendi
yaptıkları tatlıları yöneticilere ikram
ederek töreni tatlandırdılar.
Onları yetiştiren eğitimcilere de İcra
Kurulu Üyesi Sn Atilla Topuzdağ tarafından ödül ve “Teşekkür Belgesi”
verildi.
Sardunya’nın Operasyon ve Departman Yöneticileri yeni Tatlıcı
Ustalarını kutlarken sevinç ve gurur
duydular.
Bizlere de onların yapacakları güzel
ve lezzetli tatlıları yemek düşüyor.
7
sardunya’dan
Evinizin ekonomisine katkıda
bulunmak ister misiniz?
1
Canan Hatun
Sardunya Müşteri İlişkileri Müdürü Canan
Hatun bundan böyle
bilgi ve deneyimlerini
Sardunya Bülten sayfalarında paylaşarak,
bizlere ev ekonomisine katkı da bulunacak
ipuçları verecek.
8
986 -1990 yılları arasında
Kurum Beslenmesi – Gıda
Teknolojisi Eğitimi alan Canan
Hatun aldığı eğitimi uygulamaya
yansıtmak ve kariyer yolculuğuna
başlamak için 1991 yılında Sardunya ailesine Proje Yöneticisi olarak
katılmış. Sardunya’nın çeşitli projelerinde, departman ve kuruluşlarında Proje Yöneticiliği, Satış Müdür
Yardımcılığı, Beslem Satış Yöneti-
ciliği ve Bölge Müdürlüğü görevlerinde bulunan Hatun; “Bu görevlerim sırasında yeri geldi mutfaklarda
aşçılara yardımcı oldum, yeri geldi
mönüleri hazırlayıp yemeklerin
lezzet testini yapan çeşnicibaşı
oldum. Yeri geldi ustalardan yemek
pişirmenin püf noktalarını, ürün
ve malzemelerin farklı kullanımının inceliklerini öğrendim” diyor.
Gerisini Canan Hatun’un kendi
kaleminden okuyoruz.
…
Bazen müşterilerimizden, misafirlerimizden (sizleri yemek ikram
ettiğimiz misafirlerimiz olarak
görüyoruz) çok şey öğrendim.
Müşterilerimizle her zaman sıcak
ilişkiler içerisinde oldum. Bu yönüm
yöneticilerimiz tarafından da fark
edilmiş olacak ki; 2010 yılının başından bu yana sürdürmekte olduğum
Müşteri İlişkileri Müdürü görevindeyim.
Bundan böyle sizlerle daha yakın
paylaşımlarda bulunabileceğim
bültenimizde bana ayrılan sayfalarda
yazıyor olacağım.
Öncelikle sizlere, “evinizin mutfağında bulunan sıradan yiyecekleri
amaçları dışında kullanarak ev
ekonomisine katkıda bulunmak ister
misiniz” diye sorsam bana ne cevap
verirdiniz?
“Evet” dediğinizi duyar gibiyim.
Ekonomik kriz özellikle ev ekonomimizi etkilemeye devam ederken;
paramızı, zamanımızı en verimli şekilde nasıl değerlendiririz konusunu
araştırır olduk.
Ben de, bundan böyle ekonomik
açıdan sizlere destek olmak amacı
ile bilgi ve deneyimlerimi (ustalardan kaptıklarımı) sizlerle paylaşmak
istiyorum.
İşte size birkaç öneri;
• yarım kalan şaraplar; sos yapımında,
• sirke; boğaz enfeksiyonunu önlemede,
• mayonez; saç bakımında kullanılabilir.
Nasıl mı? Biraz anlatayım…
Yarım kalan şaraplarınız sos
yapımında nasıl kullanılır?
Kalan şaraplarınızı buz kaplarına koyup dondurun. Aylar sonra bile hala
içilebilir olacaktır. Ayrıca makarna
sosu içinde daha sonraları kullanabilirsiniz.
tuzu bir bardakta ılık suyun içerisinde eritip günde birkaç kez gargara
yapın.
Sirkenin boğaz enfeksiyonunu önleyici etkileri neler?
Mayonez saç bakımında nasıl
kullanılır?
Sirke boğaz ağrısını geçirebilir. 1
yemek kaşığı sirke ve 1 çay kaşığı
Bir parça mayonezle saçınıza ve
saç derinize sanki saç kremi kullanıyormuşsunuz gibi masaj yapın.
Daha sonra saçlarınızı duş bonesi ile
kapatıp yarım saat kadar bekleyin ve
şampuan yardımı ile yıkayın. Göreceksiniz saçlarınız mükemmel bir
parlaklığa ulaşacak.
Başlangıç olarak şimdilik vereceğim
bilgiler bunlar.
Sizler de, bu köşede ev bütçenize
katkı sağlayacak ekonomik deneyimlerinizi lütfen benimle paylaşın. Ben
de bir sonraki Sardunya Bülten’ de
önermiş olduğunuz ekonomik katkı
yöntemlerini yine siz değerli okurlarımla paylaşayım.
Katkı ve önerileriniz için şimdiden
çok teşekkür ederim.
9
sardunya’dan
Sardunya Ailesi
olarak 2009 yılını
değerlendirdik,
2010 yılı
planlarımızı
oluşturduk
Kalite Yönetim Sistemleri “ sürekli gelişimi”
öngörür. Dört yönetim
sistemini uygulamakta
olan Sardunya, kalite
gönüllüsü yöneticileri ile birlikte 2009 yılı
verilerini irdeleyerek,
2010 yılında daha kaliteli üretim ve hizmet
için neler yapılacağını
tartıştı.
10
1
9 Şubat 2010 günü, üst yönetimimizin ve tüm fonksiyonlarımızın üst-orta düzey
yöneticilerimizin katılımıyla, teknik
performans ve yönetimi gözden
geçirme toplantımızı gerçekleştirdik. Kalite, bir birim veya bölüm işi
olmadığı için tüm fonksiyonlar kendi bölümlerine yönelik performansları ve hedeflerini paylaştığı toplantımızda, daha iyisi için 2010‘da
neler yapmamız gerektiğiyle ilgili
planlamalarımızı paylaştık.
Gün boyu devam eden toplantımız da İcra Kurulu Başkanımız
Sn Sedat Zincirkıran ve İcra Kurulu
Üyemiz Sn Atilla Topuzdağ 2009
yılı şirket çalışmalarımızı değerlendirerek “günümüz koşullarında
kalite liderliğimizi sürdürme esaslı
çalışmalarımızdan ödün vermeden
çalışmalarımıza devam edeceğimiz”
mesajını tüm yöneticilerimizle
paylaştılar. Üst yönetim ve yöneticilerimizin buluştuğu toplantımızda,
kalite çalışmalarımızda, finans ve
muhasebe yönetimimizden bulaşıkçımıza, satın almamızdan aşçımıza,
ofis çalışanlarımızdan yöneticilerimize kadar her çalışanımızın emeği
olduğu sonucuna bir kez daha
vardık.
Hedeflere ulaşmada bir motivasyon aracı olarak gördüğümüz
ödüllerimiz yine bu toplantımızın
da bir bölümünü oluşturdu.
Her 6 aylık dönemde geleneksel
olarak yaptığımız gibi mutfaklarımız arasında kategorilere ve
denetim performans sonuçlarına
göre dönem birincisi mutfaklarımızı açıkladık. Ödüllerimiz sahiplerini
buldu. Mutfaklarımız bir sonraki
dönem birincisi olmak için sürekli
iyileşme esasıyla keyifli bir yarışta
çalışmalarını sürdürüyorlar.
Öte yandan bu yıl bir ilk olarak
“Yılın departmanı” seçilerek, bu
departmanımız ödüllendirildi.
Departman ve Operasyon Yöneticilerinin katılımının sağlandığı iç
müşteri anketi ile yapılan seçimde
yarış çok heyecanlı ve mutluluk
vericiydi. Bu çalışmayı da geliştirerek gelenekselleştirmeyi planlamaktayız.
Sardunya Gıda Mutfak olarak
2010 yılı ana hedefimiz; siz müşterilerimizin beklentilerini karşılayabilmek, sizlere sunduğumuz güvenli, sağlıklı ve lezzetli yemeklerin
yanı sıra çevreye ve işçi sağlığına
duyarlı bir firma olarak sektörde
liderliğimizi devam ettirmektir.
sardunya’dan
İSG temsilcilerimiz
ile birlikte 2009 yılı
İSG çalışmalarımızı değerlendirdik,
2010 hedeflerimizi
belirledik.
İSG Temsilcilerimizle buluştuk
T
üm işletmelerimizde uygulanmakta olan İş Sağlığı ve
Güvenliği yönetim sisteminin
temel esaslarından birisi “çalışanların
katılımının” sağlanmasıdır. İSG çalışmalarımızda ilk adım, riski belirleme
aşamasından itibaren tüm çalışanlarımız sisteme dahil edildi. Ancak
dağınık yapımızda sistemin sürekli
dinamik işleyişini sağlamak için daha
farklı bir yol uygulanmalıydı.
Bu yol için sistemi ilk kurduğumuz
yıllarda, İSG ve Yangın temsilcilerimizi belirledik. Bu temsilcilerimiz, her
mutfağımızda İSG ve yangın risklerini
takip edip raporlayacak, aksiyonları
takip eden isimler…
İSG ve Yangın temsilciliği bir gönüllülük işi. Yani ikiz görev olarak yürütülüyor. Bu arkadaşlarımızın eğitimlerle
teknik bilgi ve vizyonlarını arttırdık.
İş sağlığı ve güvenliği konularında
farklı bir misyon yüklenen temsilcilerimizle iletişimimizi güçlendirmenin
İSG risklerimizi azaltmada çok önemli
bir rol oynadığını bilmekteyiz.
İSG Kurulumuzda yaptığımız değerlendirmenin sonucunda İSG temsilcilerimizle 2009 yılı İSG çalışmalarımızı
değerlendireceğimiz, 2010 hedeflerimizi aktaracağımız bir organizasyon
düzenlemeye karar verdik.
19 Aralık Ümraniye Bölge, 30 Ocak
Hadımköy Bölge ve 27 Şubat Ankara
Bölge olacak şekilde üç grupla, ortalama 250 kişinin katıldığı toplantılar
organize ettik.
Bu oturumlarda “İSG Uygulamalarının Önemi, İSG Kurul Çalışma
Sonuçlarımız, İSG Temsilcisi – Yangın
Temsilcisi Ne Yapar, İSG Konusunda
Türkiye’ de Gelişmeler” konularının
işlendiği toplantımızda konuşmacılarımız önemli mesajlar verdiler.
Bölge İSG temsilcilerimizin geçmişten
günümüze İSG çalışmalarımızı kendi
yaşanmışlıkları, bugunkü farkındalıklarıyla birleştirerek paylaşmaları çok
etkileyici idi.
Her yıl düzenli olarak yapmayı
amaçladığımız bu çalışmanın sonuçları beklentimizin üzerinde oldu.
Mutfaklarına dönen temsilcilerimiz
İSG risk değerlendirmelerini yeniden
gözden geçirdi. Önleyici tedbirler
yönünde öneriler arttı.
11
sardunya’dan
Sardunya’dan yeni bir cafe hizmeti daha…
TEB Café Campus
C
afé Campus, Türkiye Ekonomi
Bankası kampus binasında Anadolu yakasının dördüncü şubesi olarak Kasım ayında 1600 TEB çalışanın
hizmetine sunulmuştur.
Haftanın altı günü hizmet veren
kafemiz sabah kahvaltı seçenekleri
ile başlayıp tüm gün sıcak ve soğuk
içecekler ile birlikte pasta, kek ve kurabiye çeşitleri sunmaktadır. Ekibimiz
müşterilerimizin yoğun iş temposuna
ayak uydururken kalitesinden odun
vermemeyi hedeflemektedir.
Yiyecek, içecek menümüz müşterilerimizin fikir ve görüşleriyle yola
çıktığımız, araştırma ve geliştirme
departmanımız önderliğinde sürekli
değişmekte ve bu şekilde müşteri
memnuniyetini en üst seviyede tutmaktadır.
Mart ayı ile katlara sıcak içecek ve
yiyecek hizmeti ile yeni bir servis
anlayışını daha sunmaktan mutluluk
duyan Café Campus ekibi, müşterilerinin masa başındaki saatlerini daha
verimli hale getirme amacı ile bu
servisi en iyi şekilde yapmaktadır.
Atmosferi ile herhangi bir kafe ortamını aratmayan Café Campus, TEB
çalışanlarını en iyi şekilde ağırlamaktan zevk ve onur duyar.
12
iş yaşamı
Dünyayı değiştirebilirler, önemli işlerin altına imzalarını atarlar, kalabalık
bir insan grubunu peşlerinden sürükleyebilirler… Lider ruhlu insanlar değişimin ve ilerlemenin en önemli faktörü olmuşlardır her zaman. Mücadeleci,
öngörüsü yüksek, iletişim yeteneği gelişmiş, sorgulayıcı, paylaşımcıdırlar.
Peki bu insanlar doğuştan mı liderdir, yoksa sonradan mı edinmişlerdir bu
özellikleri?
Liderlik ve iletişim
Y
önetim ihtiyacının doğduğu ilk yıllardan günümüze ‘’liderlik’’ ve ‘’liderlik becerileri’’ üzerine iş dünyasında pek çok tanım yapılmış ve bu tanımların
alt yapılarıyla ilgili hemen her bilim dalıyla bağdaştırılan
görüşler sunuldu. Makaleler, yazılar ve kitaplar yazıldı.
- Liderlik doğuştandır
- Liderlik Tanrı vergisidir
Görüşlerinin doğru olmadığı fikri, bugün daha fazla
kabul görmekte.
Konuyu örnekleyebilmek için Amerikan iş dünyasında
150 lider arasında bir araştırma gerçekleştirilmiş. Buna
göre:
Araştırmaya katılan liderlerin tamamı ‘’Hayvanlara
bakın hiçbiri lider doğmuyor, bunu öğrenerek büyüyor.
İnsan da lider doğmaz ve her zaman gelişip değişerek yol
alabilir’’ görüşüne katılıyorlar ve liderlik serüvenlerinde
bunu kanıtlayan bir geçmiş taşıyorlar.
Örn: Mc Donalld’s Corperation’ın Genel Müdürü
Michael Quinlan, kesinlikle doğuştan bir lider değildi.
Chicago’nun Batı yakasında bir orta sınıf semtinde yetişen Quinlan, 12 yaşındayken çalışmaya başladı. 1963’de
Mc Donald’s da çalışmaya başlamadan önce Coco-Cola
firmasında genellikle Chicago’nun güneyindeki pek tekin
olmayan semtlere kamyon şoförü olarak servis yapıyordu.
Quinlan’a en çok övündüğü özelliği sorulduğunda ‘’Her
yaşımda iyi bir dinleyiciydim’’ diyor.
Loyola Üniversitesi’nin MBA Programını bitirene kadar
bu hamburger zincirinde part-time çalışmış, sonra satın
alma Müdür Yardımcısı olarak sürekli pozisyona geçmiş
ve hemen hemen her bölümde görev almış. Paha biçilmez bir deneyim olarak anlattığı bu yıllarda ‘’İçinde olduğum şirketimle beraber geliştim’’ diye açıklama yapıyor.
Quinlan sadece bir örnek.
Pek çok örnek verebiliriz. Burada asıl dikkati çeken hemen hepsinin araştıran, meraklı ve sürekli gelişim içinde
insanlar olmaları, açık fikirli yapılarıdır. Hiç risk almayan
ve korunaklı yol alan değil akıllıca risk alan yeni fikirleri
açıklıkla araştıran insanlar bu liderler. Kimisi hiç alanı olmayan, örneğin yatırım konusunda araştırmalar yaparak
kendini beslemiş ve söz sahibi olarak yükselmiş. Kimisi de
iş akışının gerekliliği içinde görev alıp aynı araştırmaları
öylesine derinleştirmiş ki görev tanımı dışında, kurumu
için yararlı ve gerekli konularda uzmanlaşarak yoluna
daha fazla sorumlulukla devam etmiş. Rahatlık alanından çıkarak, özgür iradesi ile yol alan iş dünyası çalışanı
Sevtap G. Yasin
mutlak başarıların kahramanı olmuş.
Bu tabloda dikkati çeken en önemli temel özelliklerden biri de iletişim konusunda ilkeleri olan bu insanların
konuya olumlu tutumla yaklaşması.
Örneğin iş dünyasından bir diğer lider William
D.Smithburg, daha 1966 yılında bir gıda firmasının kahvaltı bölümünde Genel Müdür iken liderlik konusunda şu
görüşleri dile getirmiş:
‘’Bir şirkete girdiğinizde, İnsan Kaynakları bölümü size
bir iş tanımı yapar, bunu anlamanızı ister, çünkü bu işi
yapacaksınızdır. Okuduktan sonra onu atın. Çünkü eğer
kendinizi bununla sınırlı tutarsanız başarısız olursunuz. Asla yaratıcı olamazsınız ve asla “lider” olamazsınız.
Bunun ötesine geçmeniz gerekir. Öte yandan sizinle
özel olarak konuşacak, size fikir üretme cesareti verecek
ve sizi dinleyecek birini bulun ki işinizi derinlemesine
anlayacak çalışmalar yapabilesiniz. Eğer bu görüşle akıllı
davranır ve bir ürün ya da konu hakkında araştırmalar
yaparsanız, bir toplantıda - herkesten çok şey biliyorumduygusunun güvenini taşırsınız. Bu güvenle konuştuğunuz toplantıda kimse sizin 25 mi yoksa 55 yaşında mı
olduğunuza bakmaz, otoritenizden ve bilginizden hem
faydalanır hem de etkilenir. Burada benim temel ilkem
şudur; işleri kolaylaştırın!”
Bütün bu görüşler, deneyimlere dayanıyor ve çoğaltmak mümkün. Bir çalışan olarak başladığımız iş yaşamımızda doğru tutumun farkında, işimizle iletişimimiz,
çalışanlarla iletişimimiz ve yaşamla olan iletişim bağlarımız bize başarımızı getiriyor ya da ne yaşıyorsak bu
noktadaki güçlü yönümüzden veya zayıf yönlerimizden
etkilenerek yaşıyoruz.
İletişim kişinin kendi iradesi ile üzerinde çalışarak
geliştirebileceği bir konu. Dili ve sesi kullanım biçiminin
yanında tüm çalışma ekibine, birlikte çalışılan iç ve dış
tüm müşterilere, yöneticilere ve yönettiklerimize bakış
açımızın değerli bir kaynağa bakarcasına; özelliklerine
göre geliştirme ve kıymetlendirme bilinci ile motive edilmesi hedeflenerek yol almak, usta bir liderlik tutumudur.
Bu noktada liderlik özelliklerinin temelinde kişisel merakın yattığını ve dağın arkasını görmek isteyen kişilerin
daima gelişim gösterdiği gerçeğini unutmayalım.
Konumuzla ilgili son sözü Harvard Üniversitesi Profesörü Theodore Levit’e ayırmak istiyorum:
‘’Sadece kendilerine inanan insanlar peşlerine başkalarını
takabilirler. Çoğu insanın eksikliği ise kendilerine içlerindeki lideri geliştirme olanağı tanıyacak kadar güvenmemeleridir.’’
13
eğitim
Sardunya’da
2010 yılı
eğitim
çalışmaları
Eğitim çalışmalarına
önem vermekten vazgeçmeyen şirketlerin
birçoğu için değişim
süreci, eğitim yapısını
ve içeriğini geliştirme
yolunda bir fırsat oluyor. Yönetim trendlerinde “değişime uyum”
önemli bir yere sahip.
Sardunya’da bu yıl
değişime uyumu daha
yakından algılayarak;
yıllardır süregelen temel programların yanında yeni eğitim projelerini de uygulamaya
koyuyor.
14
E
ğitimler, değişen yapısal özellikleri ve projelerin farklılıkları dikkate alınarak üç ana
başlıkta toplanıyor:
1 – Merkez ofis personel eğitimleri
2 – Operasyon yönetici personel eğitimleri
3 – Operasyon mutfak personeli eğitimleri
Amaç, kurum kültürünü güçlendirmek, çalışanlarını öncelikle görevleri doğrultusunda bilgilendirmek
ve de çağdaş personel konumuna
getirmek. Kurumsal varlığın ve devamlılık anahtarının da bireysel becerileri geliştirmekten geçtiği bir iş
ortamındayız. Yapıyı güçlendirmek,
yetenekleri yönetmek hepimizin
sorumluluğudur.
Artan rekabet ortamında stratejik
önem kazanacak en önemli konulardan biri de yetenek yönetimi.
Potansiyeli ve performansı iyi ayırt
etmek ve eğitimle geliştirmek gerekiyor. Bu konularda Sardunya yöneticileri oldukça deneyim kazandı.
Deneyimlerin ışığında da bu yılki
eğitimlerin çok daha başarılı ve
verimli geçeceği dile getiriliyor.
Sardunya çalışanları müşteri
memnuniyetinde mükemmelliği
yakalamak için üç şeyi ön planda
tutuyorlar;
• Kaliteli üretim
• Sunumda farklılık
• İlişki yönetiminde samimiyet
Bu ilkeleri 2010 yılının planlı eğitimlerinde rahatlıkla görebiliyoruz.
İşte size Sardunya Eğitim Kataloğu 2010’dan birkaç eğitim konu
başlığı:
• Sağlıklı beslenme
• Gıda güvenliği yönetim sistemi
• Sunum teknikleri ve süslemede yaratıcılık
• Mönü planlama
• Takım/ekip çalışmasında başarı
• Kurum kültürü ve müşteri ilişki
leri
• Duygusal zeka ve ilişki yöneti
mi
Tüm eğitim faaliyetlerinin
Sardunya’yı daha ileriye taşımasını
ve mükemmelliğe ulaşma yolunda
başarılı geçmesini dileriz.
Tedarikçi eğitimlerimiz devam ediyor
Unlu mamul firmalarıyla temel hijyen
gerekleri ve 2010
beklentilerimize yönelik seminer düzenledik.
S
ardunya olarak gıda güvenliğinin sadece kendi mutfaklarımızdaki uygulamalarla sınırlı
olamayacağının bilinciyle tedarikçilerimizle de, gelenekselleşen eğitimlerimizi gerçekleştirmeye devam
ediyoruz.
Tedarikçi günleri kapsamında 2009
yılında ilkini gerçekleştirdiğimiz eğitimimizi, tedarikçilerimizden gelen
talep üzerine Ocak ayı içerisinde
yeniden gerçekleştirdik.
Sardunya Hijyen Kalite Yönetim Sorumlularınca rutin olarak tedarikçilerimize iyileştirme amaçlı ziyaretler
ve toplantılar gerçekleştirmekteyiz.
Toplam kalite uygulamalarımızın bir
sonucu olarak paydaşlarımızın da
gelişimini sağlama ilkesinin yanında,
firma yetkililerinin eğitim talepleri
de dikkate alınmaktadır.
Bu noktadan hareketle “birlikte”
daha iyiyi üretmek ve sunmak adına,
İstanbul Bölge Unlu Mamul tedarikçileriyle bir araya gelerek,
“Temel Hijyen Gerekleri” konulu
eğitimi gerçekleştirdik.
Bu çalışmalarımızı tedarikçilerimizin
Sardunya standartlarında üretim
ve hizmet şartlarının sağlanması,
firmaların kalite çıtalarını yukarı
çekmek amaçlarının yanında sosyal
bir sorumluluk bilinciyle de gerçekleştirmekteyiz.
Eğitim esnasında yapılan paylaşımların tedarikçilerimiz tarafından daha
dikkatli şekilde takip edilmesinin,
gıda üretim sektörüne gıda güvenliği
gereklerini başarıyla yerine getiren
bir firma daha kazandırılması açısından son derece önemli olduğunun
bilincindeyiz.
15
tedarikçi tanıtımı
MAKPA
İstanbul Makpa Şirketi 1984 kurulmuş olan Makpa’nın devamı olan üç şirketten biri...
Firma kuruluşundan bu yana sayısız mutfak ve çamaşırhane tesisinin kurulumunda yer
almış. Gerçekleştirdiği önemli projeler arasında İş Kuleleri, Sabancı Center Mutfakları,
TAV İstanbul, Ankara ve İzmir Havaalanları yiyecek içecek bölümleri, Studgard Hava
Limanı Terminal 3, Tekfen Tower Mutfakları, Marriot Asia mutfakları yer alıyor.
Makpa müşterilerine sunduğu hizmeti; planlama, ekipman seçimi ve fizibilite, ürün
temini yani satış ve montaj ile satış sonrası hizmetler olarak dört aşamada değerlendiriyor.
16
Water Logic
İşyerinizin ihtiyaçları:
•
•
•
•
•
Arttırılmış işyeri güvenliği
Daha az sevkiyat ve iş bölünmesi
Daha az bürokrasi
Daha az zahmet
Daha az yer kaybı
Tüm bunlar ve beraberinde daha
kaliteli, daha sağlıklı ve daha ekonomik bir
su çözümü sizi bekliyor!
60 yıllık ticari geçmişimiz ve dört yıllık hizmet tecrübemizle su ihtiyacınıza bizden daha iyi kimse
hizmet veremez !
Yerinde,daha hijyenik,daha kaliteli ve
mineral açısından daha zengin,sağlıklı su.
Her zaman, her dakika taze, beklememiş...
Water Logic’in; micron Carbon Block ve Granular Activated Carbon (GAC) filtresi Klor arıtımında,
kurşun ve kist arıtımında, UVF® si (Ultra viyole
filtresi) her tür bakteri,virüs ve diğer mikro organizmaların arıtımında NSF/ANSI Standartlarına göre
test edilmiş ve %100 başarısı ispatlanmıştır.
Biocote, plastiklere uygulanan, uygulandığı yüzeyde mikroorganizma yaşamasını ve üremesini engel-
leyen son derece önemli bir hijyen sistemidir.Water
Logic’in plastik yüzeylerinde kullanılan BioCote™
kullanıcılar arası hastalık bulaşma riskini ortadan
kaldırır.
Water Logic size daha güvenli bir hizmeti sadece 3
ayda bir sizi servis için rahatsız ederek sunar. Üstelik
her ay saydığınız su faturalarından kurtulur, 3 aydan 3 aya sabit ödeme yaparsınız.
17
hijyen - kalite yönetim
Kalite yolculuğumuz devam ediyor...
Kalite yolculuğumuzda iyileştirme ölçütü olarak kullandığımız denetim sonuçlarımızda ana hedefimiz “ istikrarlı bir başarı “ grafiği yakalamaktır.
Hijyen Kalite Yönetim departmanımızda görevli gıda
mühendislerimiz periyodik olarak işletmelerimizi
* Gıda Güvenliği
* Kalite Yönetim Sistemi
* Çevre Yönetim sistemleri
* İş Güvenliği ve İşçi sağlığına konularında entegre olarak denetlemektedirler.
Denetim sonuçlarımız Hijyen (Gıda Güvenliği) ve Sistem
(ÇYS - İSG ve Kalite) olarak iki farklı şekilde yayınlanmaktadır.
Mutfaklarımızın performans değerlendirilmesinde ise
her iki sonuçtaki başarısı göz önüne alınmaktadır.
6 aylık dönemlerde bu denetim sonuçları baz alınarak
işletmelerimize ödüller verilmektedir.
İşletmelerimizin SİSTEM ( ÇYS - İSG ve Kalite) Uygulamalarına Yönelik Denetimlerdeki
Başarı Ortalamaları ( Ocak-Aralık 2009 )
İşletmelerimizin SİSTEM ( ÇYS - İSG ve Kalite)
Uygulamalarına Yönelik Denetimlerdeki
Başarı Ortalamaları ( Ocak- Şubat 2010 )
İşletmelerimizin Hijyen ( Gıda Güvenliği ) Uygulamalarına Yönelik Denetimlerdeki
Başarı Ortalamaları ( Ocak-Aralık 2009 )
İşletmelerimizin Hijyen ( Gıda Güvenliği )
Uygulamalarına Yönelik Denetimlerdeki
Başarı Ortalamaları ( Ocak-Şubat 2010 )
18
denetim - eğitim
HİJYEN - HACCP - İSG- ÇYS- KYS DENETİM SAYILARIMIZ (Ocak- Aralık 2009 )
99
95
93
95
96
95
96
94
93
96
94
90
92
88
85
85
80
75
70
65
OCAK
fiUBAT
MART
N‹SAN
MAYIS
HAZ‹RAN
TEMMUZ
A⁄USTOS
EYLÜL
EK‹M
KASIM
ARALIK
HİJYEN - HACCP - İSG- ÇYS- KYS DENETİM SAYILARIMIZ (Ocak- Şubat 2010 )
Gıda Güvenliği ve Diğer Yönetim Sistemlerimize Yönelik Eğitimlerimiz
Hijyen- Kalite Yönetim departmanımızda görevli Gıda
Mühendislerimiz projelerimizde çalışanlarımıza yönelik
eğitimler vermeye yeni dönemde de yoğun bir şekilde
devam etmektedir.
Bu eğitimler Hijyen- İSG
- Çevre ve kalite yönetim
sistemleri içeriklidir.
19
sardunya çalışanlarından
Çalışanların gözünden Sardunya...
“Sardunya Çalışanlarından” yeni bir bölüm... Bundan böyle her sayımızda
bir çalışanımızı tanıyacak ve onların gözünden Sardunya’yı anlatacağız
sizlere. Bu sayımızda Hijyen Kalite Yönetim Müdürü Özgül Açıcı ile Sardunya Bölge Müdürü İbrahim Temiz’i ve çalışmalarını paylaşıyoruz.
Sardunya Hijyen Kalite Yönetim Müdürü Özgül Açıcı
27 Eylül 1981 Bartın – Amasra doğumlu olan Özgül Açıcı, her türlü extreme sporları, dans, müzik ile yakından ilgileniyor ve hayatının her anını tüm renkleriyle yaşamayı sevdiğini söylüyor.
2003 yılında Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun olmuş ve lisans süreci
biter bitmez Sardunya ailesi içerisinde Hijyen Kalite Yönetim Departmanında görev almaya
başlamış. Bu süreç zarfında Türkiye’ de geniş müşteri potansiyeline sahip, gıda güvenliği ve
kalite anlayışından ödün vermeyen Sardunya Gıda Mutfak A.Ş.’nin HACCP sistemi referans
alınarak, Ankara Üniversitesi’nde “Toplu Tüketim Yerlerinde HACCP Uygulamaları” kapsamında yüksek lisansımı tamamlamış. “Mezuniyetimle birlikte eğitim sürecimi Sardunya’ da devam
ettirmekteyim” diyor Özgül Açıcı.
Müşteri memnuniyetini en yüksek seviyede tutmayı
hedefleyen Sardunya Ailesi içindeki görevim, en başta
Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi olmak üzere, Kalite Yönetim Sistemi, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetim Sistemi
ve Çevre Yönetim Sistemini şirket bünyesinde dinamik
tutmak, sürekliliğini sağlamak ve hedefler doğrultusunda
sürekli gelişmeye dayalı çalışmalarda bulunmaktır. Bu
çalışmalardan bazılarına örnek olarak şirket bünyesinde
çalışan tüm mutfak ve departman çalışanlarına eğitimler
vermek, üretim ve servis noktalarına iyileştirme esaslı,
habersiz denetimlerde bulunmak ve denetim sonuçları
doğrultusunda çalışanların eğitim sürecini gerçekleştirmek, tüketicilerin her türlü şikayetlerine hızla düzeltici
faaliyet almak ve taleplerine dönüş yapmak yer alıyor.
Günde yaklaşık 50 bin kişiye yemek hizmeti veren
Sardunya Ailesi ile çalışmak her yönü ile sizi geliştiriyor.
Kalite ve insan sağlığını önemseyen müşterilerin tercih
ettiği marka olma vizyonu ile yola çıkan ve kaliteyi ilke
edinen müşteri portföyü ile çalışan Sardunya, çalışanlarının olaylara kalite gözlüğü ile bakmasını, kalıcı işler
çıkarmasını sağlamaktadır.
Bundan dolayıdır ki, doğayı ve çalışanının sağlığınıkoruyarak, lezzetli ve sağlıklı yemekleri siz müşterilerimize
dün ve bugün de sunduğumuz gibi yarında sunmak
üzere tüm Sardunya Ailesi olarak dinamik bir şekilde
çalışıyor ve sizlere tarlayı sofranıza getirmekten gurur
duyuyoruz.
Sevgi ve saygılarımla…
Sardunya Bölge Müdürü İbrahim Temiz
İbrahim Temiz 29 Ocak 1975 İstanbul doğumlu. Gültepe Endüstri Meslek Lisesi mezunu, evli
ve iki kız çocuk babası. Boğaz’ın incisi olarak anılan Sarıyer’de oturuyor ve burada oturmanın avantajlarından birinin, sahil yürüyüşleri ile denizin keyfini çıkarıp yeni haftaya zinde bir
şekilde girmek olduğunu söylüyor. 9 yıldır Sardunya ailesinin içinde yer alan İbrahim Temiz
bize Sardunya’yı ve çalışmalarını anlattı.
Adından söz ettiren, sektörünün en iyisi olan, 24
lokasyona kaliteli ve güleryüzlü catering hizmeti sunan
Sardunya Catering ailesinin bir üyesiyim. Roka ile balık,
nokta ile virgül gibi ayrılmaz bir bütünün parçası olan siz
değerli Müşterilerimizden bu sektördeki emeğin gerçek
gücünü almanın haklı gururunu yaşamaktayız.
Uzun uzun yolculuklarımızda yol kenarlarındaki tarlalarda ayçiçeklerin, domateslerin, elmaların, nanelerin ve
geri kalan her mahsulün sizlerle olan buluşmasını sağlamak, dalındaki tadını hiç bozmadan tabağınıza kadar
sunmak ve bunun keyfini, heyecanını yaşamak hizmet
sektöründe görev alan bizler için damağımızdaki lezzet
gibidir.
Nelerden vazgeçtim ama bir senden vazgeçemedim
dediğiniz iştahınıza seslendiğinizi duyar gibiyim. Lezzet, hijyen, kalite, güler yüz ve samimiyetle tabağınıza
kadar gelerek keyifli dakikalarınıza ve hoş sohbetlerinize
ortak oluyoruz. Yıllar şarabı nasıl olgunlaştırır ve ağızda
20
tatlı bir tat bırakırsa işte ben de bardaktaki şarap değil
mahsende yer alarak sizlerle buluşmanın yansımasını,
yağmurdan sonraki gökkuşağına benzetirim.
Sardunya ailesi olarak catering hizmeti ile beraber kendi bünyemizde işçi sağlığı, çevre yönetim sistemi, kalite
yönetim sistemi gibi birçok konuda toplantılar yapıyor,
her bilgiyi değerlendirip hayata geçirmek için üst yönetim ile paylaşıyoruz. En son uygulamalarımızdan birini örnek verecek olursak; mutfağımızdaki telefonların yanına
acil durumlarda çağıracağımız itfaiye, ambulans ile hızlı
ve doğru bir iletişim kurabilmek adına bulunduğumuz
yerin adres ve telefonlarını asılı bulunduruyoruz. Dünün
bugüne, bugünün yarına katacağı tek şey “dumansız
hava sahası” diyor ve temiz bir dünya, yeşil bir çevre için;
önce birey sonra Sardunya olarak görevlerimizi, doğru ve
güvenilir şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz.
Sevgi ve saygılarımla...
sosyal sorumluluk
Sardunya “Mavi Bayrak” uygulaması için
Tepebaşı Belediyesi’ne destek oluyor
Tepebaşı Belediyesi’nin, işletmelerin sağlığa uygunluk ve kalite yönetimi
doğrultusunda çevreye duyarlı, müşteri odaklı, tüketici haklarına saygılı ve
yüksek standartlar ile çalışmasına yönelik hedefler belirlediği “Mavi Bayrak” uygulamasında, hijyen ve denetim standartlarının oluşturulmasında
Sardunya’yı tercih etti.
T
epebaşı Mavi Bayrak
uygulaması için 2010
yılında işbirliği yapılacak firmalardan biri olarak;
250 işyerine, 2000 nitelikli ve
tecrübeli personel ile günde
60.000 kişiye taşıma ve yerinde yemek üretim hizmeti
sunan firmamızı seçti.
Geçtiğimiz günlerde Çevre Koruma ve Kontrol
Müdürlüğü personelleri,
Sardunya’yı ziyaret ederek,
Kalite Yönetim Direktörü
Filis Gergerli ile yapılacak
çalışmalar hakkında görüş
alışverişinde bulundular.
Daha sonra örnek bir işletme
olan Sardunya Ümraniye
Tesisleri’mizi gezen görevliler gıda işletmelerindeki kritik noktalar hakkında bilgi
aldılar. Filis Gergerli konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada; “Bir yerel yönetim olarak Tepebaşı Belediyesi’nin
bu tür sosyal sorumluluk projelerine öncü olması bizi çok
memnun etti. Hijyen kurallarını prensip edinmiş bir firma
olarak Mavi Bayrak uygulaması süresince bu konudaki
tecrübelerimizi paylaşmaktan mutluluk duyacağız. Tepebaşı Belediyesi’nin “Mavi Bayrak” uygulamasının diğer
yerel yönetimler tarafından da model alınmasını umut
ediyoruz.” şeklinde konuştu.
21
sektörel gündem
Organik
Pazarlar
çoğalıyor
İlki Şişli Feriköy’de kurulan
“Organik Halk Pazarı” şimdi de Antalya, Samsun ve
İstanbul’un farklı ilçelerinde
hizmete sunuldu.
B
uğday Derneği ve Şişli Belediyesi ortaklığında kurulan çeşitli sponsorların destek sağladığı
Türkiye’nin ilk organik pazarı 2006
yılında Feriköy’de kurulmuştu. İkincisi 20 Aralık 2009 tarihinde Kartal’da
kurulan pazarlara hızla yenileri
eklendi. Antalya, Samsun, Kadıköy
ve şimdi de Beylikdüzü’nde hizmete
giren ekolojik pazarlar halkın büyük
8 Mart Dünya
Kadınlar Günü
D
ünya Kadınlar Günü, tüm
dünya kadınlarının yaşadığı
zorluklar ve kazandıkları
başarıların hatırlanması açısından
önemli bir gün. 8 Mart tarihinin
seçilme nedeni ise kadınların hak
mücadelelerinin başladığı 1850’li
yılların sonuna dayanıyor.
Ülkemizde de birçok ilde çeşitli
etkinliklerle hatırlanan Dünya Kadınlar Günü, 8 Mart 1857 tarihinde
ABD’nin New York kentinde 40.000
dokuma işçisi kadının greve gitmesiyle başladı. Kadınlar İnsanlık dışı çalışma koşullarını protesto ediyorlardı.
Polisle girilen tatsız mücadeleler ve
sonrasında çıkan fabrika yangınında
129 kadın işçi can verdi.
26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde
Danimarka’nın Kopenhag kentinde
2. Enternasyonale bağlı kadınlar
toplantısında (Uluslararası Sosyalist
Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal
Demokrat Partisi önderlerinden
Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen
kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak
kutlanması önerisini getirdi ve öneri
22
ilgisini görüyor.
Organik (ekolojik) halk pazarlarında doğa ve insan sağlığına zarar vermeyen,
doğal yöntemlerle
yetiştirilen taze organik sebze, meyve
ve diğer ekolojik
ürünler tüketiciyle
buluşturuluyor.
Toplumda yerleşmiş
olan “organik ürün
lüks üründür” anlayışını değiştiren Ekolojik halk
pazarlarında Mudurnu’dan
Karaburun’a, Milas’tan
Samandağı’na, Gökçeada’dan
Eğirdir’e, Kocaeli’den Adana’ya kadar Türkiye’nin farklı bölgelerinden
gelen ürünler satışa sunuluyor.
Organik Halk Pazarlarında sertifikalı
taze sebze ve meyvelerin dışında
kurutulmuş organik ürünler de
satılıyor. Bu pazarlarda satıcıların
bağırarak satış yapması yasak ayrıca
ürünler çevre dostu poşetler ve kese
kağıtlarına konularak müşteriye veriliyor. Satılan tüm
ürünler sertifikalı, ayrıca
ziraat mühendisleri tarafından kontrol ediliyor. Şişli Feriköy’deki
Ekolojik halk pazarına gelenler ekolojik ürün alış verişi
yaparken çocukları da
doğal ahşap malzemeden yapılmış oyuncaklarla oynama olanağı buluyor.
Pazarın içinde kurulan çocuk
köşesi farklı oyun seçenekleriyle
sadece çocukların değil, büyüklerin
de ilgisini çekiyor.
Ekolojik yaşamla ilgili çeşitli yayınların da bulunduğu halk pazarları
aynı zamanda sağlıklı beslenmeden
alternatif teknolojilere kadar ekolojik yaşamla ilgili farklı konularda
söyleşilerin yer aldığı bir buluşma
noktası olmaya da aday.
8 Mart günü tüm dünyada “Kadınlar Günü” olarak kutlanıyor. Bu günde kadınlar için konferans, gösteri ve eğlence
gibi çeşitli etkinlikler düzenlenirken, kadınlar arası dayanışma ve kadınların toplumdan beklentileri vurgulanıyor.
oybirliğiyle kabul edildi.
1975 yılında Dünya Kadınlar Yılı’nı
ilan eden Birleşmiş Milletler Örgütü,
Dünya barışının korunması, sosyal
gelişim ve temel insan haklarının
kullanılması adına 16 Aralık 1977
tarihinde 8 Mart’ı tüm kadınlar için
Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı.
İşte Türkiye’den ve dünyadan önemli
başarılara imza atmış kadınlar ve
mücadelelerine birkaç örnek…
• Türk bisikletçi Semra Yetiş, 2009
yılında ilk defa bisiklette Dünya
Şampiyonası’na giden ilk kadın unvanını alarak tarihe geçti.
• Marie Curie: Dünyaca ünlü fizikçi… Kemoterapinin temellerini attı.
1903′te Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı.
• Güney Koreli tırmanışçı Oh Eun
Sun, dünyanın 8 bin metreden fazla
yüksekliğe sahip 14 zirvesinin 13’üne
tırmanma başarısı gösteren ilk kadın
dağcı olarak tarihe geçti.
• Bursa’nın Yıldırım İlçesi’nde
yaşayan 54 yaşındaki Ayşe Mavili,
eşini kaybettikten sonra oğlunun
hastalığına rağmen mikrokrediyle
hayata tutundu. Aldığı 700 TL kredi
ile tekstil atölyesi açan Mavili, 2 yılda
İran ve Azerbaycanlı firmalarla ihracat anlaşması yapacak kadar işlerini
büyüttü. 19 kişiye istihdam sağlayan
Mavili’nin yeni hedefi sığınma evi
ve cezaevindeki kadınlara destek
olmak.
• Gabrıelle (Coco) Chanel, Fransız
moda yaratıcısı, Birinci Dünya Savaşı
yıllarında gemici ceketli, pileli etekli
ve şömizye elbiseli kendine özgü,
sade çizgisini geliştirdi. “Chanel
No.5” adlı parfümü dünyanın en
ünlü kokuları arasında yer aldı.
• Valentına Tereshkova 1963’te
uzaya giden ilk kadın oldu.
Tereshkova’nın bulunduğu Vostok
6 uzay mekiği, üç gün uzayda kaldı,
dünyanın etrafında 45 defa dolaştı
ve Sovyetler Birliği’ne televizyondan
naklen yayınlar yaptı.
• Nene Hatun, tarihimize “93 Harbi”
adıyla geçen Türk-Rus savaşında
Erzurum’un Aziziye Tabyası’nda gösterdiği kahramanlıkla adını tarihe
yazdıran Türk kadını...
gıda ajandası
NİSAN
MAYIS
HAZİRAN
05 - 08 Nisan Basra Gıda Fuarı
(“Basrah Food Expo”. Basrah International Airport. Basra, Irak)
Bilgi için: Web: www.basrahexpo.
com/food.html
2 – 7 Mayıs. 16. Dünya Meyve Suyu
Kongresi İstanbul Bilgi için: Meyve
Suyu Endüstrisi Derneği, MEYED.
Mehmet Şevki Paşa Cad. Koçaklar Apt.
No: 22/15 Bostancı, Kadıköy, İstanbul.
Tel: (216) 373 2362-373 1562,
Faks: (216) 373 1652, E.mail: meyed@
meyed.org.tr, Web: www.meyed.org.tr
6 – 8 Haziran 33. Yıllık Satın Alma
Semineri (33rd Annual Purchasing
Seminar”. The InterContinental Hotel Kansas City, MO, ABD)
Bilgi için: Christina Sullivan. Milling
& Baking News, Food Business News.
Tel: +1 (816) 756 1000/871,
E. Mail: [email protected]
12– 15 Nisan Uluslar arası Tarım
Ürünleri Fuarı (Djazagro, Algeria-Maghreb-Africa. 8th The International
6 – 8 Mayıs Uluslararası Hububat
Agrofood Exhibition.” Safex ExhibitiEkonomisi Konferansı (INGESA 2010,
on Park. Cezayir)
International Conference of Grain
Bilgi için: Web: www.djazagro.com
Economy”. Salzburg, Avusturya)
Bilgi için: Institute For Cereal Proces14 – 18 Nisan. VII. Uluslararası Bes- sing. 1040 Wien, Prinz-Eugen-Straße
lenme ve Diyeteteik Kongresi- Hilton 14, Avusturya. Tel: +43 (1) 505 33 38,
Oteli, İstanbul
Faks: +43 (1) 505 33 38-18,
Bilgi için: DMR Kongre Organizasyon
Hizmetleri Turizm Ltd. Şti. Tel: (312) 8 – 13 Mayıs Uluslararası Et İşleme
442 01 50, Faks: (312) 442 04 10, ETeknolojileri Fuarı (Internationale
mail: [email protected]. Leitmesse der Fleischwirtschaft, IFFA
2010. Frankfurt, Almanya)
tr, Web: www.dmrturizm.com.tr
Bilgi için: Messe Frankfurt. Tel: (212)
296 2626, E.mail: [email protected] – 17 Nisan. 1. Uluslar arası
Adriyatik’ten Kafkaslara Geleneksel rankfurt.com, Web: www.iffa.com
Gıdalar Sempozyumu - Tekirdağ
Bilgi için: Yrd. Do. Dr. İsmail Yılmaz,
Sempozyum Sekreteri. Namık Kemal
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda
Mühendisliği Bölümü, Değirmenaltı
Kampüsü 59030 Tekirdağ. Tel/Faks:
(282) 293 14 80, E-mail: [email protected],
http://traditionalfoods.nku.edu.tr
15 – 18 Nisan. IBATECH’10. Ekmek,
Pasta Makineleri, Dondurma, Çikolata ve Teknolojileri Fuarı
İstanbul fuar Merkezi, CNR Expo
Yeşilköy, İstanbul
Bilgi için: Funda Kunduz, Proje Müdürü. Ares Fuarcılık Ltd. Şti. Binbir
Çiçek Sok. Nacibey Apt. No:3 D:9
Levent, İstanbul. Tel: (212) 284 11 10,
Faks: (212) 284 10 01,
E-mail: [email protected],
[email protected], Web: www.
aresfuarcilik.com
20 – 21 Nisan Sıvı+katı Yağlar Türkiye 2010 Kongresi (OFI Turkey 2010,
Oils+Fats Turkey 2010”. Hilton Hotel
Convention Centre. İstanbul)
Bilgi için: Oils+Fats International, İngiltere. Tel: +44 1737 855 225, E-mail:
[email protected],
www.oilsandfatsinternational.com
16 - 19 Mayıs Amerikan Yağ Kimyacıları Derneği 98. Yıllık Toplantı ve
Sergisi (101th AOCS Annual Meeting & Expo”. Phoenix Convention
Center. Phoenix, AZ, ABD) Bilgi için:
AOCS Meetings Department. 2710 S.
Boulder, Urbana, IL 61802-6996 ABD.
Tel: +1 (217) 359 2344, Faks: +1 (217)
351 8091, E.mail: [email protected],
www.aocs.org/meetings/annual_mtg/
8 Haziran Uluslararası Hububat Konseyi 2009 Hububat Konferansı (The
International Grains Council, IGC
2010 Grains Conference”. Queen Elizabeth II Conference Centre. Londra,
İngiltere)
Bilgi için: IGC Secretariat, International Grains Council. 1 Canada Square,
Canary Wharf, Londra E14 5AE
İngiltere. Tel: +44.20.7513.1122,
Faks: +44.20.7513.0630,
E.mail: [email protected],
http://www.igc.org.uk. 8
30 Haziran – 2 Temmuz Gıda Fabrikası 2010, 5. Uluslararası Geleceğin
Gıda Fabrikası Konferansı (Food
Factory 2010, the 5th International
Conference on the Food Factory for
the Future”. Göteburg, Ġsveç.)
Bilgi için: SIK (Swedish Institute for
Food and Biotechnology), Box 5401
- S 40229 Gothenborg, İsveç. E.mail:
[email protected] veya Laval Mayenne Technopole - 6, rue Léonard de Vinci - BP
0119 – 53001 Laval cedex, Fransa.
Tel: +33 2 43 49 75 24,
Faks : +33 2 43 49 75 76,
20 – 22 Mayıs. Animalia İstanbul
2010, Hayvancılık ve Teknolojileri
Uluslararası İhtisas Fuarı
İstanbul Fuar Merkezi, Salon 10.
Yeşilköy, İstanbul.
Bilgi için: HKF Fuarcılık A.Ş. Barbaros
Bulvarı, No: 163/2 34349 Beşiktaş,
İstanbul. Tel: (212) 216 4010, Faks:
(212) 216 3360, E.mail: info@hkf-fairs.
com, web: www.hkftradefairs.com,
www.animaliaistanbul.com
22 – 26 Mayıs Uluslararası Ekmek,
Pasta Ürünleri, Şekerli Mamüller, Taze
Makarna ve Pizza Fuarı (SIAB 2010,
9th International Techno-Bake Exhibition”. Verona, İtalya)
Bilgi için: Ente Autonomo Fiere di
Verona. Viale del Lavoro n.8 - 37135
Verona, İtalya. Tel: +39 045 8298111,
Faks: +39 045 8298288, E.mail: info@
veronafiere.it www.veronafiere.it,
23
arge mutfağından
ARGE
Mutfa€›ndan
tarifler
S
ardunya Aşçıları, Tatlıcıları
olarak bizler müşteri memnuniyetini arttırmak ve mutfak
kültürümüzü geliştirmek için sürekli
ARGE çalışmaları yapıyoruz.
ARGE çalışmalarımızın içinde çorbalardan tutun, ana yemekler, börekler, pilavlar, salatalar ve tatlılara
kadar her şey var.
Geliştirdiğimiz yemekler önce usta
Aşçıbaşılarımızın değerlendirmesinden, sonra da menü komisyonunun
lezzet testinden ve onayından geçiyor. Ancak en önemli değerlendirmeyi ise siz müşterilerimiz yapıyorsunuz.
İşte bu değerlendirmelerden geçerek
Master menülerimize alınan yemeklerin tariflerini sizlerle de paylaşmak
istiyoruz. Belki bu sayede yemek
yapmayı seven müşterimizin mutfak
kültürlerinin zenginleşmesine de
katkımız olur.
Vereceğimiz yemek tarifleri daha
önce başka yerde rastlanmamış ve
tamamen Sardunya ARGE çalışmasının ürünüdür. Üstelik lezzetini
beğendiğimiz bu yemekleri sizlerde
aşağıda verdiğimiz tariflerle kolaylıkla yapabileceksiniz.
Bu sayımızda ARGE çalışmalarımızdan bir ana yemek ve bir tatlının
tarifini sizlerle paylaşıyoruz.
Şimdiden afiyet olsun!
24
Padişah Lokumu
Tavuklu Kilis Tava
Malzemeler
50 gr Toz şeker
40 gr Un
250 ml Süt
10 gr Kakao
30 gr Kremşanti
30 gr Soğuk su
30 gr Hindistan cevizi
(Miktarlar 4 kişiliktir)
Malzemeler
80 gr Piliç fleto
150 gr Patlıcan
5 gr
Çarliston biber
5 gr
Çuşka biber
20 gr Kurusoğan
5 gr Salça
10 gr Domates
25 gr Sıvıyağ
2 gr
Tuz
5 gr
Kaşar peyniri
1 gr
Sarımsak
1 gr Pul biber
1 gr
Karabiber
2 gr
Un
1 gr
Tozşeker
(Miktarlar 1 kişiliktir)
Yapılışı
Şeker, un ve kakao bir tencereye
konulur. Süt yavaş yavaş eklenerek telle karıştırılır. Orta ateşte,
muhallebi kıvamını alıncaya
kadar pişirilir. Hindistan cevizi
yayılmış tepsiye sıcakken boşaltılıp yayılır ve soğumaya bırakılır.
Çukur bir kapta süt ve kremşanti
mikser yardımı ile çırpılır. Soğumuş pudingin üzerine yayılır ve
dolapta soğumaya alınır.
Bıçakla uzunlamasına 2’ye kesilir.
Kısa kenarlardan 4 parmak eninde şeritler kesilir. Kesilen parçalar
spatula yardımı ile rulo haline
getirilerek servis yapılır.
Yapılışı
Patlıcanlar soyulur, küp şeklinde
doğranır ve tavada kızartılır. Piliç fleto
kuşbaşı doğranır. Uygun bir tencereye
sıvı yağ konulur, küp şeklinde doğranmış soğanlar pembeleşinceye kadar
kavrulur. Piliç ilave edilir ve bir süre sotelendikten sonra un ve salça eklenir.
Bir miktar su ve baharatlar konularak
pişmeye bırakılır.
Kızartılmış olan patlıcanlar fırın
tepsisine alınır. Pişirilmiş olan piliç,
patlıcanların üzerine serpilir. Üzerine
domates, çarliston biber, toz şeker en
son kaşar peyniri rendesi serpilerek
250 derecede önceden ısıtılmış fırında
en fazla 20 dakika pişirilir, servise
sunulur.
diyetisyeniniz diyor ki
Tuz tüketimine dikkat!
Son günlerde yabancı basında olduğu kadar ülkemizde
de yer bulan bir konu “tuz tüketimi”… Aşırı tuz tüketimi
yüksek tansiyon, kalp krizi ve felç riskini tetiklemekle kalmıyor, aynı zamanda mide kanseri ve kemik erimesiyle de
kişiyi karşı karşıya bırakıyor.
Sedef İkikat
T
uz; sodyum ve klor elementlerinin bileşiğidir ve sürekli tükettiğimiz bir besin öğesidir. Sodyum ve klor
besinlerin doğal bileşimlerinde de bulunmaktadır.
Vücudun normal işlevini sürdürebilmesi için sağlıklı bir
bireyin günlük 4-6 gr tuz alımı ve yeterli miktar olarak
belirlenmiştir. Ayrıca bazı yüksek tuz oranına sahip besinleri de tüketirken dikkatli olunmalıdır. Tuz sürekli olarak
gereğinin çok üstünde alınırsa hipertansiyon, ağız içi,
yemek borusu ve mide kanser riskini arttırır.
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği tarafından Türkiye’deki tuz tüketimine ilişkin 14 ilde yapılan
SALTurkey çalışmasının sonuçları şöyle:
1970 kişinin 24 saat idrarlarının toplanarak tuz tüketimlerinin belirlendiği araştırmada, Türk halkının günlük
tuz tüketiminin 18 gram olduğu tespit edildi. Erkeklerin
günlük 19.3 kadınların ise 16.8 gram tuz tükettiğinin
ortaya çıktığı araştırmada, öğrenim durumu arttıkça tuz
tüketiminin azaldığı saptandı.
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Gıda Güvenliği Daire Başkanlığı uzmanlarınca tuz
tüketimine ilişkin hazırlanan raporda ise besinlerin pek
çoğunun içinde bulunan sodyumun, vücutta sıvı dengesinin sağlanması ve kan basıncının düzenlenmesinde rol
oynayan önemli bir mineral olduğu kaydedilirken; fazla
tuz tüketiminin bazı hastalıklar için risk oluşturduğu
ifade edildi. Raporda, “Fazla tuz tüketimi, idrarda kalsiyum atılımını da artırarak kemiklerden kalsiyum kaybına
neden olur. Kemiklerden kalsiyum kaybının artışı ise
kemik erimesini (osteoporoz) ve kemiklerin kırılma riskini
artırır” denildi.
Yüksek kan basıncının da fazla tuz
tüketimiyle ilişkili
olduğuna işaret
edilen raporda, kan
basıncının düzeltilmesi ve yüksek
tansiyonunun önlenmesi için lezzetine
bakılmadan besinlere tuz eklenmemesi,
gıdaların mümkün
olduğunca az tuzlu
olarak tüketilmesi,
tuz içeriği yüksek
olan salamura, turşu
ve konservelerin
seyrek ve az yenilme-
si gerektiği belirtildi. Raporda, tuz alımı ile ilgili olarak
şunlar kaydedildi:
• Besinlerin içinde bulunan doğal tuz (sodyum) bireylerin
günlük ihtiyacını karşılar.
• Sofra tuzları iyotla zenginleştirilmiştir. Çok az miktarda (1/4 çay kaşığı) iyotlu tuz, günlük iyot gereksinimini
karşılamak için yeterlidir. İyot çabuk kayba uğradığından
iyotlu tuzlar ışık geçirmeyen kapalı kaplarda saklanmalıdır.
• Sağlıklı yaşam kurallarından biri de günlük sodyum
ihtiyacını karşılayacak şekilde tuz tüketmektir. Günlük
sodyum ihtiyacı 2400 miligramdır. Bu miktar günlük 5
gram civarında tuzla karşılanabilir.
• Ev dışında yemek yeniliyorsa az tuzlu yiyecekler tercih
edilmelidir.
• İshal durumunda suyun yanı sıra tuz da kaybedildiğinden, su ile birlikte bir miktar tuz da alınmalıdır.
• Bedensel çalışma sırasında, aşırı sıcak havalarda ya
da fazla egzersiz yapıldığında terleme ile sodyum kaybı
olduğundan, su ile birlikte tuz tüketimi de bir miktar
artırılmalıdır.
Tuzu azaltmanin yollari
Raporda, tuz tüketimini azaltmanın yolları konusunda da
şu öneriler dile getirildi:
• Satın alınan ürünlerin etiketleri mutlaka okunmalı,
tuzsuz ya da tuzu azaltılmış besinler satın alınmalıdır.
• Yemeklerin lezzetini arttırmak için tuz yerine maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene, fesleğen gibi bitkilerle
baharatlar kullanılabilir.
• Turşu, konserveler, ketçap ve hazır sosların tuz içeriği
çok fazladır. Bu besinler fazla tüketilmemelidir.
• Sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır.
• Daima taze ve az tuzlu veya tuzsuz besinler tercih
edilmelidir.
• Bol su içilmeli, şişe ve maden sularının sodyum içeriği
etiketinden kontrol edilmelidir.
Bazı besinlerdeki sodyum oranları
Salamura zeytin (5 adet)
Dereotu (50 gr)
Ekmek (1 dilim)
Bisküvi, kraker ( 25 gr)
Tavuk eti (50 gr)
Yumurta (1 tane)
Dana eti (30 gr)
Meyveler (100 gr)
225 - 825
600
125 - 150
225 – 375
25 – 28
60 – 65
22 – 25
1-2
25
keyif - kültür
Bafra ve Pidesi
Tuna Atalay
Kara fırında pişirilen
Bafra Pidesi, ünü İstanbul’ a kadar ulaşmış
Bafra’ya özgü bir pide
çeşidi. Sabah kahvaltısından başlayan ve gün
boyu devam eden pide
keyfi ise Bafralıların
vazgeçilmezi…
İstanbul’da Bafra Pidesi’nin en iyi adresi olarak
“Tokalak Pide”yi verebiliriz.
Tokalak Pide Salonu, Yakut Sokak, 58/1 Zeytinlik, Bakırköy 0212 542 78 15
Bafra’da bir pide fırını
S
amsun, Çarşamba
Havaalanı’ndan sonra yaklaşık
bir saatlik bir kara yolculuğu
ile varılan Bafra, şirin bir Karadeniz
ilçesi. Bafra adının Kızılırmak’ın
denize açıldığı yerde (M. Ö. 521
yıllarında Fenikeliler zamanında)
ticaret gemilerinin yanaştığı koylara kurulan ticaret evlerine Bafira
denilmesinden geldiği sanılmakta.
Karadeniz’e 20 km uzaklıkta ve denizden yüksekliği 20 m olan Bafra,
Kızılırmak deltası üzerine kurulduğu için oldukça verimli topraklara
sahip.
Kızılırmak’ın denize döküldüğü
yerde oluşmuş göller, ırmağın her
iki yakasında da yer alıyor. Göllerin
çevresi sazlık ve bataklık olduğu
için kuşlar için de doğal bir yaşam
alanı haline gelmiş.
Bafra’da her mevsim, taze sebze
ve meyveleri bol ve ucuza bulabiliyorsunuz. İlçede kurulan iki pazarı
gezdiğimizde, sebze ve meyvelerin
yanı sıra yöresel çeşitli otların da
bol miktarda satıldığını gördük.
Bu otların nasıl pişirileceğini onları
satan teyzelerden kendi şivelerinde
dinlemek ise oldukça hoş bir deneyim. Ama biz asıl olarak, ismi Bafra
sınırlarını aşmış ‘’ Bafra Pidesi’ni’’
anlatmak istiyoruz.
Bafralılar, pide yemeye sabah
kahvaltısında başlıyorlar ve bu gün
boyu devam ediyor.
Bu nedenle, pideciler sabah saatlerinden itibaren çalışmaya başlıyorlar. Çarşı içinde gördüğünüz pidecilerin hangisine girerseniz girin,
lezzetli Bafra Pidesi’ni yiyebilirsiniz.
Bafra Pidesi’nin olmazsa olmazı,
kara fırın denilen odun fırınlarında
pişmesi. Soğan ve kıyma, tuz ve
karabiber eklenerek kavruluyor.
Sonra ince uzun hamurun içine
yerleştirilip üstü kapatılıyor ve fırına veriliyor. Kara fırından çıkarılan
Bafra Pidesi’nin üzerindeki un, fırça
yardımıyla temizleniyor. Soğumadan bıçak yardımıyla ortası açılarak içerisine tereyağı parçacıklar
halinde ilave ediliyor. Üzerine de
tereyağı sürüldükten sonra, kare
ya da baklava dilimleri halinde dilimlenerek servis ediliyor. Bu lezzeti
tattığınızda, şöhretinin neden Bafra sınırlarını aştığını anlıyorsunuz.
Bafra pazarınından bir görünüm
26
sizin için
Sizin İçin Okuduk
99 Sayfada Mutfak Sırları
Yelda Kesova
Kitapta, bir yemek tutkunu ve binden fazla özel yemek tarifinin kaynağı olan ve Türk mutfağını gerek yurt
içinde, gerekse uluslararası alanda
başarıyla temsil eden isimlerden
Sevim Gökyıldız, mutfak sırları konusundaki bilgilerini okurla paylaşıyor.
Söyleşi biçiminde yazılan kitabı
aylık yemek dergisi Lezzet’in kurucu
editörü olan ve halen yemek kitapları yazan, çevirmenlik ve serbest gazetecilik yapan Nuray Mestci kaleme
almış.
99 Sayfada Mutfak Sırları, yemek
pişirme konusunda dikkat edilmesi
gereken konuları ele alıyor. Top-
Yazar :
Sevim Gökyıldız Nuray
Mestci
Sayfa Sayısı: 99
Yayınevi :
Türkiye
İş Bankası
Kültür Yayınları
Kitap, mutfak sırları konusunda
aşağıdakiler dahil akla gelebilecek
her türlü soruya cevap veriyor.
1. Benmari usulü pişirmek ne demektir?
2. Kırmızı ete en çok hangi baharatlar yakışır?
3. Mayonez yapmanın püf noktaları
nelerdir?
lam 12 bölümden oluşan kitapta iyi
turşu yapmaktan kırmızı et ve balık
pişirmeye kadar pek çok konu ile
ilgili soruların yanıtları yer alıyor.
Şeyhmuz Kebap
4. Hangi balık hangi mevsimde
yenmeli?
5. İyi reçel yapmak için nelere dikkat
etmek gerekir?
Sizin İçin Yedik
Canan Hatun
Lezzetli kebaplarını, ılık şerbetli ve
cevizli tel kadayıfını (tek çeşit tatlı
mevcut) yemeden geri dönmemeniz
gereken bir yer Şeyhmuz Kebap.
Mekana gittiğinizde daha ilk anda
sizi bekleyen sıcacık ve içten karşılama yüzünüzü güldürüyor. Mekan
sahipleri ve çalışanların samimiyeti,
Anadolu insanının evinde misafir
ağırlama şeklini anımsatıyor size.
Soul Kitchen
Şeyhmuz Kebap, Mardin yemekleri
ile oldukça ün yapmış, müdavimlerinin sayısını gün geçtikçe artıyor.
Her gidişinizde mutlaka tanıdık
bir yüzle karşılaşıyorsunuz. Tadını
unutamayacağınız Özel Şeyhmuz
kebabı, Mardin işi güveç en popüler
lezzetlerinden... Yemek sonrasında
sunulan çayın o buruk tadı ise nefis!
Şeyhmuz Kebap Çemberlitaş, Medre-
se sokakta...
Sizin İçin İzledik
Metin Birsen
2009 Venedik Film Festivali’nde
Jüri Özel Ödülü’nü; Uluslararası
Hamburg Festivali’nde de “Art
Cinema” ödülünü alan Fatih
Akın’ın son filmi “Soul Kitchen”ı
dünya sinema yazarları “coşkulu”,
“espirili”, “abartısız” ve “tavizsiz”
kelimeleri ile ifade ediyorlar.
Toronto (Kanada) ve Ghent (Belçika) festivallerinde de gösterilen
Soul Kitchen, Akın’ın sinemasında
duyguların derinliğine, olağanüstü bir sinema ritmi katıp izleyiciyi
eğlendiren farklı yapısıyla dikkati
çekiyor.
Filmde, restoranında sunduğu
özensiz ve ucuz yemeklerden para
kazanamadığı için başı derde girdiği bir dönemde, sevgilisiyle de hem
duygusal hem fiziki olarak arası
açılan Zinos’un (Adam Bousdou-
kos), “star” bir aşçıyı (Birol Ünel)
işe alarak nasıl yeni bir müşteri kitlesine kavuştuğu son derece esprili
bir dille anlatılıyor.
Filmde işlenen ana tema, gelenekselle yeniliğin ezeli zıtlaşması...
Yenilik eğer iyi yönetilirse başarılı
oluyor. Almanya’nın Hamburg
kentinin eski sanayi bölgesinde
hangardan bozma lokanta yeni
aşçı sayesinde “hip ve trendy” bir
gurme restorana dönüşüyor. Fatih
Akın, önceki filmi Duvara Karşı’da
rol alan Birol Ünel’in canlandırdığı
huysuz ama yaratıcı aşçı Shayn’ı
“dünyayı değiştirmeye çalışan bir
Don Kişot” olarak tanımlıyor.
Yönetmen: Fatih Akın
Oyuncular:Moritz Bleibtreu, Birol Ünel,
Adam Bousdoukos, Wotan Wilke Möhring
Catrin Striebeck, Uğur Yücel, Wotan Wilke
Möhring, Dorka Gryllus, Cem Akın
27
aramıza katılanlar
2010 Yılı Ocak – Şubat - Mart ayları içerisinde Sardunya
Gıda Mutfak İşletmeleri Tic. A.Ş’yi tercih eden firmalar
Sardunya Gıda Mutfak İşletmeleri’ne Ocak, Şubat ve Mart ayları içerisinde toplam 47 firma katıldı ve 3762 kişi daha Sardunya lezzetleri ile tanıştı.
• Demokratik Sol Parti Genel • Fzs Reklamcılık Ltd. Şti./ 4. Levent / Madencilik San. Tic. Ltd. Şti. / Merkezi/ Ankara
İstanbul
Ankara
• Nuh Panel Yapı Elemanları Sanayi • Alesta Tekstil Acentacılık San. • Mas Matbacılık San. ve Tic. A.Ş. / ve Ticaret A.Ş./ Küçükyalı / İstanbul
ve Tic. Ltd. Şti. /
Kağıthane / İstanbul
• D2 Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. İkitelli / İstanbul
• Lupo Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. / Şti. / Kağıthane / İstanbul
• Tatkap Lastik Kaplama İmalat San. Ümraniye / İstanbul
• Yöntem Dış Ticaret Ltd. Şti./ Kıraç / ve Tic. A.Ş./ Halkalı / İstanbul
• Aydın & Aydın Avukatlık Ortaklığı / İstanbul
• Bizteks Tekstil San. ve Dış Tic. Maltepe / İstanbul
• Kalmet Metal San. ve Tic. Ltd. Ltd. Şti. /
• Tekin Acar Büyük Mağazacılık Şti./ Büyükçekmece / İstanbul
Büyükçekmece / İstanbul
Tic. A.Ş. / Sarıyer / İstanbul
• Özel Usta Güvenlik Hizmetleri Tic. •Anse İşletmecilik Ev Gereçleri İnş. • Eti Pazarlama ve San. A.Ş. / Ankara
Ltd. Şti. / Ataköy / İstanbul
Tic. A.Ş. / Ankara
• Modern Halı San. Tic. A.Ş. /
• Akcan Dişli Sanayi ve Ticaret •Halkalı Gümrük Müdürlüğü / Yenibosna / İstanbul
Ltd. Şti. / Küçükçekmece /
Halkalı / İstanbul
• Poliya Polyster San. ve Tic. Ltd. Şti. / • Norm Teknik Malzeme Tic. İnş. San. • Karsan Karadeniz Kimya ve Gıda Avcılar / İstanbul
Ltd. Şti./ Kozyatağı / İstanbul
San. Ltd. Şti. / Bakırköy / İstanbul
• Kiltaş Refrakter Malz. San. ve • Bantaş Nakit ve Kıymetli Mal • Zinox Metal Tasarım San. ve Tic. Tic. Ltd. Şti. / Şişli / İstanbul
Taşıma Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. /
• Arsan Kimya San. ve Tic. A.Ş. /
A.Ş./ Eyüp / İstanbul
Küçükçekmece / İstanbul
Hadımköy / İstanbul
• İstanbul Park Hilton İnternasyonel • Önder Sigorta ve Reasürans Broker
• Elma Plastik Kalıp San. ve Tic. Otel Ltd. Şti./ Maçka / İstanbul
liği/ Maslak / İstanbul
A.Ş. / Beylikdüzü / İstanbul
• Renault Trucks Türkiye/ Ümrani
• Okyanus Stand Tasarım ve
• Ciner Yayın Holding / Sefaköy ye / İstanbul
Uygulama Hizmetleri A.Ş. /
– Tuzla – Taksim / İstanbul
• Sml Etiket ve Aksesuar Paz. San. ve Yenibosna / İstanbul
• Çizgi Telekominikasyon
Tic. Ltd. Şti./ Avcılar / İstanbul
• Papirus Kağıt San. ve Tic. A.Ş. /
Hizmetleri Ltd. Şti. /
• Cihan İnşaat/ Kozyatağı / İstanbul
Altunizade / İstanbul
Mecdiyeköy / İstanbul
Ekom Araştırma ve Tanıtım Hiz
• Hatko Teknik Donanımlar
•Teknomar Mer. Mad. Turz. Hay.San. metleri Dış Tic./ İstanbul 2 birim
Mümessillik ve Tic. A.Ş. /
ve Tic. Ltd. Şti. / Ankara
• Yapaş Zincir Döğme San. Tic. Ltd. Taksim / İstanbul
• Korda Kağıt Paz. Ve Tic. A.Ş. / Şti./ Ankara
• Prima Havacılık Hizmetleri San. ve Hadımköy
• Fizyomed Tıbbi Cihazlar İth. İhr. Tic. A.Ş. / Bakırköy / İstanbul
• İntermat Ambalaj Matbaacılık San. San. Tic. Ltd. Şti./ Ankara
• Msl Mühendislik Makine Tic. A.Ş. / Hadımköy / İstanbul
afiyet olsun
Sardunya Bülten
Sardunya Şirketler Grubu Adına Sahibi: Sedat Z‹NC‹RKIRAN Editör: Ayflegül Çelik • [email protected]
Tasarım: Tufan Baflak • [email protected] Yapım: TEM Tan›t›m Etkinlikleri Merkezi Tel: (0212) 293 22 75
www.temtanitim.com
Yönetim Yeri ve Yazışma Adresi: İnkilap Mah. Alemdağ Cad. Site Yolu
Ünter Sk. No: 9/7 Müge Ergenç İş Mrk. Ümraniye Tel: (0216) 634 14 60
Fax: (0216) 634 12 60 [email protected] • www.sardunya.com

Benzer belgeler

sardunya`dan

sardunya`dan ne katkıda bulunmak ister misiniz?”

Detaylı

Tarladan Çatala Gıda Güvenliği

Tarladan Çatala Gıda Güvenliği ekonomisine katkıda bulunmak ister misiniz” diye sorsam bana ne cevap

Detaylı

müşteri röportajı

müşteri röportajı Sardunya sosyal sorumluluklarını unutmuyor ve projelerine hızla devam ediyor. Tepebaşı Belediyesi ile işbirliği yapılan “Mavi Bayrak” uygulaması hakkındaki ayrıntıları “Sosyal sorumluluk” bölümümüz...

Detaylı

müşteri röportajı

müşteri röportajı fiyatlarındaki artışın belli bir sürecin sonucu olduğunu, bu sorunun da ithalatla değil, üretimi artırıcı politikalarla çözülebileceğini söyledi. Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, özellikle iç ...

Detaylı

gündem röportajı

gündem röportajı Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Sn. Atilla TOPUZDAĞ’ın Food in Life dergisinde yayınlanan değerlendirmeleri yer almaktadır. Sn. Topuzdağ verdiği röportajda, Sardunya çiçeğinin özelliklerinin kurum ...

Detaylı