PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked

Transkript

PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
••it:IUU".
Sabah, çevresini etkileyen, yenilikleri
izleyen ve toplumda "kamuoyu lideri"
olarak tanimlanan kisiler tarafindan
tercih edilen gazete konumundadir.
Biz
Türkiye'yiz.
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of
CVISION
PDFCompressor
Zirvedeki üniversite
Mezunlarla bulusmamiz
olmanin sorumlulugu
6
Rektörümüz Ural Akbulut
Üniversitemizin 48, Egitim
Ögretim yilinin açilisinda
ODTÜ'nün katettigi yolu anlatti.
Orta Dogu Teknik Üniversitesi
Mezunlarla iletisim Dergisi
rl2
ODTÜ Günü/nde
Yazi isleri Müdürü
Prof, Dr, Okan Tarhan
iletisim
Müdürü
Lale Kocaman
Yayin Kurulu
Prof, Dr, Okan Tarhan
Prof, Dr, Nezih Güven
Prof, Dr, Fevzi Gümrah
Dr, Güzin Binatli
ODTÜ Günü etkinliginde toplumumuza
degerli hizmetler veren ODTÜ'lüler ve
ODTÜ dostlari Üstün Hizmet ve Takdir
ödüllerini aldilar.
Türkiye'nin dört bir yanindan
gelen mezunlarimiz ODTÜ
Yerleskesi'nde bulustular.
ODTÜ Yazilim Ar..Ge
Merkezi AB destekli
projelerde
öncü
AB
tarafindan gelistirilen
Çerçeve Programlari
kapsaminda, Yazilim
Arastirma Gelistirme
Merkezi 9 proje ile
ODTÜ'ye yaklasik 2
milyon euro Ar-Ge
fonu getirdi.
Uluslararasi
rI·
Kornea Mühendisligi
~6'.'!
.
L
Projesi'nde
ODTÜ de yer aliyor
Dr, Aydin Tiryaki
Rafiye Karakan
Ulle Kocaman
Insan korneasinin
laboratuvarda
üretilmesini hedefleyen Kornea
Mühendisligi Projesi'nde ODTÜ
Serpil Savas
Ömer Demiray
Yazisma
edlyo~ -""'1'+e
lIyildizlar" geçidi
ODTÜ Adina Sahibi
Prof, Dr, Ural Akbulut
Mezunlarla
devam
Adresi
Biyomateryal G.rubU da ,,-')-4'
yer aliYor.A., . ~'"
':.t'...~.~ ..
Mezunlarla iletisim Müdürlügü ODTÜ
Rektörlük 1, Kat 06531 Ankara
Tel: 0312 2103440 - 210 41 28
Faks: 0312 2101358
JL
.","
e-posta: mezun@metu,edu,tr
Yayina
Hazirlayan
~t
Kare Ajans iletisim ve Yay, Ltd, Sti,
ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasanm)
Katip Çelebi Mah, Tel Sok, No, 16/4
Beyogiu / istanbul
Tel: (0212) 2444991
Faks: (0212) 244 50 10
e-posta: kareajans@kare-ajans,com
Baski Adedi 25,000
Baski:
Merkez Gazete Dergi Basim
Yayincilik San, ve Tic, AS
ODTÜLÜ Dergisi,
ODTÜ Kariyer Planlama Merkezi'nin mali
destegi ile yayinlanmaktadir,
25. yilini kutluyor
Bölümü
a2
Endüstri Ürünleri Tasarimi
Son yillarin en önemli bilim ve
teknoloji alani olarak ön plana çikan
nanoteknoloji, AB 6, Çerçeve Programi
tarafindan belirlenmis 7 tematik
alandan birini olusturuyor.
Bölümü bu yil kurulusunun 25,
yilini ögrencilerinin ve ögretim
elemanlarinin çalismalarini ulusal
ve uluslararasi platformlarda
kamuya açarak kutluyor.
ODTÜLÜ Dergisi üç ayda bir yayinlanir
gust Tapinagi
Bir modern Evliya Çelebi:
N u ray yilmaz
aruma Projesi
. lkemizin önemli tarihi
yapilarindan biri olan
August Tapinagi'nin
korunmasi ve
restorasyon u
için ODTÜ Trieste
üniversitesi ile
birlikte çalisiyor.
ODTÜ'lü heyecanini
ve ODTÜ ruhunu en
Prof. Dr .
Okan TARHAN
[email protected]
iyi sekilde yansittigi
için ODTÜ
Senatosu'nca
"Takdir Ödülü"
ile onurlandirilan
Sevgili ODTÜ'lüler ve ODTÜ Dostlari,
Yeni bir Egitim-Ögretim
lenememis sorunlariyla
Nuray Yilmaz
dergimize konuk oldu,
2001 yilindan
yilina geçen yillarin çözümgiriyoruz.
beri süregelen
akademik ve idari per-
sonelin özlük haklari, arastirma fonlari, yatirim ve diger cari bütçelerdeki reel kayiplara bir de arastirma
görevlisi, uzman, okutman , ögretim görevlisi ve yar-
ODTÜ uzayarastlrmalannda
Bir damla da bizden
Sizlerden gerek telefon
gerekse e-posta ile "ODTÜ
duyarliligi"ni yansitan
içtenlik, sevgi, ilgi dolu
sayisiz mesajlarin yani
sira yapmis oldugunuz
maddi katkilarda~
öncülügünü sürdürüyor
CL9J
dolayi bütün
ODTÜ'lü ve
ODTÜ dostlarina
tesekkürler...
Günes batarken Van
Kalesi'nden denize bakmak
dimci doçent kadrolarina atamalarin durdurulmasi
eklenmistir. Arastirma bütçesine, yatirim ve cari büt~
çelerin harcamalarina kisitlamalar getirilmistir. Üniversiteler bir yil boyunca bu kisitlamalarin kaldirilmasi için yogun çaba saifetmisler,
dirilmasini saglayabilmislerdir.
Astronot
Sacco ve bu
bir kisminin
kal-
Üniversitelerin elini kolunu baglayip sonra da yavas
yavas çözmek zaman kaybidir, emek kaybidir, yerinde saymaktir. Geri kalmisligi ancak teknolojik atilim
yil içinde
ABD'den
ve arastirmalarla
ODTÜ'ye dönen Prof. Dr.
Nurcan Baç'in isbirligi ile
planlanan çalismalarla
ODTÜ uzay
arastirmalarinda
önder bir kurum
olma özelligini sürdürüyor.
Kuzey Kibris'da bir ODTÜ
katlanmak
böyle
gibi bir lüksü
Buna en son örnek Ar-Gör atamalarindaki
uygula-
madir. Su anda ODTÜ'de Arastirma Görevlisi kadro
açigi 300 civarindadir. Bu sayinin arastirma ve egiti~
mi ciddi boyutlarda aksattigi apaçiktir. Yogun çabalarimiz sonucunda 21 Eylül 2004 tarihinde yayinlanan 5027 sayili 2004 Mali Yili Bütçe kanuna bir mad~
de eklenilerek "ayrilanlar kadar" kadro kullanimina
izin verilmistir. Ne var ki bu sevincimiz uzun sürmemis, 23 Eylül 2004 tarihli
Prensipler
"arastirma
Kamnusu doguyor
asabilecek olan Türkiye'nin
zaman ve enerji kaybina
yoktur.
Basbakanlik
Personel ve
Genel Müdürlügü kaynakli
genelge ile
görevlisi kadrolarina yapilacak atamalar
için verilecek izinlerin, bu yazi tarihinden
itibaren bo-
salacak arastirma görevlisi kadro sayisini geçmemesi gerektigi" belirtilerek, uygulamanin 23 Eylül 2004
tarihi ile baslatilacagi bildirilmektedir.
Bunun özü"
Yeni Ar-Gör alamazsiniz"
Bu sayimizin gezi sayfalarini tarihi
ve dogal güzellikleriyle zengin
illerimizden biri olan VAN'a ayirdik.
r~2
tarafindan 2000 yilinda
----C,"
Iki ülke hükümetleri
,
yapilan
protokolle Kibris'in
baslayan
proje kapsaminda
~.
Kalkanli bölgesinde yaklasik 3000
dönüm arazi üzerine tasarlanan
t
•
1998 yilinda kurulan ilkÖgretim
Okullari na Yardim Vakfi Türkiye'nin
dört bir tarafinda egitim ve ögretim
için ihtiyaci olan okullara ve
ögrencilere çok
çesitli yardimlarda bulunuyor.
olan Güney Kore, irlanda gibi ülkelerin egitime,
arastirmaya ve teknolojiye ciddi kaynaklar ayirarak,
zaten çok azdir. Gelecegin
fark
getiriyor
,":~,,,'
~
ODTÜ,
yaymcibkta da~.
1996 yilinda kurulan ODT"
Yayincilik yayinladigi 80'in
üzerindeki kitapla
Türkiye'nin gözde
yayinevleri arasina girdi.
redeyse imkansiz hale getiriliyor.
Türkiye ile ayni refah seviyesinde
1960'11 yillarda
bilim insanlarinin
önünü açarak bugün eristikleri
nokta gözümüzün önündedir .. Türkiye'de arastirma
yapan bilim insanin sayisi, gelismis. ülkelere kiyasla
kampus insaati hizla gelisiyor.
i.ö. "'i.S.
•
yeni dönem
bilim
adamlari
olacak
Arastirma Görevlisi sayisini arttirmak yerine sayiyi
azaltmanin gerekçesini anlamak mümkün degildir .
Üniversiteler her yil piril piril beyinler mezun ediyor,
sorun bakalim onlara kaç tanesi akademisyen olmak
istiyor? Niçin olsunlar ki ? Önlerindeki engelleri görüyorlar, ülke yöneticilerinin onlara gereken önem ve
destegi vereceklerine inanmiyorlar.
Ülkemizi yöneten sayin büyükler; Türkiye'nin
assir medeniyet
seviyesine"
limsel ve teknolojik
AB ile iliskilerde
demektir, çünkü atamalar-
la ilgili süre uzatma ve ilisik kesme islemleri, yasa
geregi Eylül ayi basinda tamamlanmistir.
Düsünebiliyor musunuz bir yasa çikartiliyor yeni Ar-Gör alma~
miza izin veriliyor sonra bir genelgeyle uygulama ne~
ulasmasinin
arastirmalarin
"mu-
ancak bi-
bulgulariyla
ger-
çeklesebilecegini lütfen görünüz ve buna içtenlikle
inaniniz. Arastirmalarin büyük bir kisminin yapildigi
üniversitelerin önünü açiniz ki ülkemiz kalkinsin.
Sevgi ve saygilarimla,
7
irvedeki üniversite
nin sorumlulugu
i
'ii
li
mizi 50. kurulus yilina tasima firsati verdiginiz için sükranlanmi sunanm. Yeni
dönemde üniversitemizin, Türkiye'nin
en iyi üniversitesi olma konumunu korumak için degil, dünyanin en iyi üniversitelerinden biri olabilmesi için tüm
gücümle çalisacagini. Bu çaba1ann basanya ulasmasi geçmiste oldugu gibi,
ancak sizlerin destegi ve katkilanyla
mümkün olacaktir.
Bu yil tamam1adigimiz özdegerlendinne raporlan ve stratejik planlar hedetlerimize ulasabilmek için bize isik tutacaktir. Bu çalisma1aninizda emegi geçen, tüm akademik ve idari personelimize, mezun ve ögrencilerimize tesekkürederim.
Rektörümüz
Ural
Akbulut Üniversitemizin
48. Egitim Ögretim
yilinin açilisinda
ODTÜ'nün
•
,~
:~
tO
katettigi yolu anlatti
•
Prof. Dr. Ural Akbulut
O
s
ayin Konuklar, Degerli
Mensuplanmiz
ve
Sevgili Ögrenciler,
Orta Dogu Teknik Üniversitesi'nin
2004-2005 Egitim-Ögretim Yili Açilis Töreni'ne katilarak, bizleri onurlandirdiginiz
için tesekkür
ederim.
Degerli Konuklar,
Devlet üniversiteleri,
ekonomik
krizler ve son iki yildir sürdüriilen uygulamalar nedeniyle maalesef çökme noktasina getirilmistir. Bir yil boyiinca yardima doçent atama1annin yasaklanmasi, arastirma görevlisi, okutman, ögretim görevlisi ve idari personel a1abilmemizin neredeyse imkansiz hale getirilmesi, burs vermemizin yasakJanmasi,
arastirma fon1anmiza el konulmasi, vakif ve demeklerimizin islevsiz hale getirilmesi, bütçelerimizin azaltilmasi ve
döner sermayelerimizin
çalisamaz duruma düsürülmesi gibi olumsuzluklar, atilim yapabilmek
bir yana normal egi-
tim faaliyetlerimizi bile yüriItemez duruma düsmemize neden olmustur. Sizlerin destegi ile önümüzdeki tüm engelleri asmaya, Atatürkçü düsünce çizgisinden sapmadan, ülkemizi gelismis ülkeler sinifina tasima misyonumuzu gerçeklestirmeye kararliyiz.
Tüm olumsuz kosullara karsin orta
Dogu Teknik Üniversitesi önemli atilimlar yapma basarisini göstermistir.
Türkiye'nin kalkinmasi için ülkemizde yapilan uygulamaya dönük arastirma1ann, zaman içerisinde teknolojik
bir üriine dönüsmesi gereklidir. Kalkinmis ülkelerin basarili olmalarinda Silikon Vadisi gibi teknoparkIann büyük
payi oldugimu görmekteyiz. Sizlere aynntilari sunulmus olan ODTÜ-Teknokent, üniversitemizin oldugu kadar ülkemizin de en önemli projelerinden biri olmus ve dünyada en hizli gelisen teknopark1ar arasinda yerini almistir.
Üniversitemiz 6. çerçeve Programi
kapsanunda toplam bütçesi 50 milyon
Euro'yu bulan 21 projede yer almistir.
Bu projelerden
biri olan Yenilikçilik
Aktanm Merkezi, IRC-Anatolia, ülke-
Degerli Mensuplanrniz,
Üniversitemizin 48. Egitim-Ögretim
Yili'nin ülkemiz ve bilim dÜiiyasi için
yararli olmasini diliyonun ..Son dört yil
boyiinca tüm ekonomik sikintilar ve
krizlere karsin ünivec;itemizin arastirma agirlikli uluslararasi bir üniversite olma hedefine ulasmasi için tüm gücümüzle çalistik. Rektörlük seçimi sirasinda sahsima ve çalisma arkadaslanma
gösterdiginiz güven ve bize, üniversite-
~ Sayin Aydin ve Ömer Demiray tarafindan
yaptirilan
yurtlarin
üçüncüsü olan
Refika Aksoy Vurdu'nun
mizde ve Avrupa Birligi ülkelerinde üretilen bilginin paylasilmasini saglayarak
sineiji yaratacaktir.
Bu proje ile, üniversitemizde gelistirilen teknolojiler sanayicinin ku11arumina hiZIa ulasacak, girisimd ve yenilikçi
gençleri yetistirme ça1isma1anniiz ivme
kazanacaktir.
Ülkemizin gelismis ülkeler arasina
katilabilmesi için gereldi olan genç girisimcileri yetistirmek amaciyla verdigimiz girisimcilik egitimleri sonucunda,
yaklasik 500 ögrendmizden 12'si daha
mezun olmadan kendi sirketlerini kurmus1ardir.
Degerli Konuklar,
Toplumsal refah ve ekonomik kalkinma, ancak bilimin, toplumun her kesimine yayilmasi ile
açilis töreni
Devlet üniversiteleri,
ekonomik krizler ve son iki
yildir sürdürülen
uygulamalar nedeniyle
maalesef çökme noktasina
getirilmistir. Bir yil
boyunca ögr~tim görevlisi
ve idari personel
alabilmemizin neredeyse
imkansiz hale getirilmesi
bunun örneklerinden
biridir·
saglanabilir. ARGE bilincinin karar veridye, üretidye, sanayidye, sivil toplum
kurulus~,
gençlere ve tüm toplum
bireylerine kazandinlmasi gerekmektedir. Bu amaçla orta Dogu Teknik Üniversitesi, Bilim ve Toplum adi altinda
yeni bir program baslatmistir. Bu programin hayata geçmesi için ODTÜ yerleskesinde bir Bilim ve Teknoloji Iletisim Merkezi ve bunu destekleyen bir Bilim ve Teknoloji Müzesi kurulmaktadir.
Üniversitemiz ve ülkemiz için yeni
bir arastirma yaklasimi gelistirerek 200 1
yilinda Türkiye Arastirma Alani'ni hayata geçirdik. Ülkemizdeki ve bölge ülkelerindeki Üniversiteleri ve sanayi kunim1arini biraraya getirerek bilim ve
teknolojiye dayali ka1kinmayi saglayacak sineijiyi yarattik. Bu projeler ile, Or-
ta Dogu Teknik Üniversitesi ülkemizi,
Avrupa ile Asya arasinda bir bilim ve
teknoloji köprüsü konumuna getirerek,
ülkemizin bilim ve teknoloji üretip ihraç eden gelismis bir ülke olmasina öncülük edecektir.
Türkiye Arastirma Alani kapsaminda
gelistirdigimiz Ögretim Üyesi Yetistirme Programi (ÖYF), Yaygin1astiri1mis
illusa! ve illuslararasi Projeler (YUUP)
ve Doktora Sonrasi Arastirma Programlari (DOSAP) basari ile yürütülmektedir.
Yurt içi ve yurt disindan 19 Üniversite ile yaptiguruz protokollere dayanan
Ögretim Üyesi Yetistirme Programimizda 548 ögrend doktora yapmaktadir.
Bu projemiz için Devlet Planlama Teskilati'ndan üniversitemize 17 trilyonluk
bir kaynak saglanmistir.
Yaygmlas\:irilm.is illusal ve illusla~
rarasi Projelerin gelistirilmesi için son
iki yilda ODTÜ öncülügünde 58 çalistay düzenlenmistir.
Bilrin üzerinde
akademisyen, sanayici ve kamu görevlisinin katildigi çalistaylarda, 14 öncelildi alanda projeler gelistirilmistir. Bu
projeler için Devlet Planlama Teski1atindan 2004 yilinda 12 trilyon kaynak
saglanmistir.
Ülkemizde ilk kez uygulanan Doktora Sonrasi Arastirma Programimiz, diger
Üniversitelerdeki doktorali genç ögretim elemanlarinin ODTÜ' de arastirma
yapmasina olanak saglamaktadir. Bu
proje kapsaminda, 14 doktorali genç
ögretim elemani 2004 yilinda Üniversitemizde arastirmalara baslamistir.
oci
....
•
~:
c'
""
~
3
N
oo
.•..
Degerli MensuplanrnlZ,
Bir arastirma üniversitesi olmanin
en önemli göstergelerinin basinda, yapilan yayinlann sayisi gelmektedir.
Uluslararasi bilimsel atif endeksleri tarafindan taranan dergilerde Üniversitemiz
kaynakli makale sayisi, 1995-2003 yi1lan arasinda % 124 artarak, 2003 yilinda
548'e yükselmistir. ODTÜ, kisi basina
düsen yurt disi bilimsel makale siralamasinda 2003 yilinda devlet üniversiteleri arasinda birinci siradadir. Ancak, bu
basan ile yetinemeyiz. Uluslararasi düzeyde bir arastirma Üniversitesi olabilmek için, daha çok uluslararasi projelerde yer almak, yayin yapmak ve patent
almak zorundayiz.
Hizmete yeni giren Merkezi laboratuanmizin, yayin ve arastinna proje sayi1anni önemli ölçüde artiracagina inaniyonun. Üniversitelerimizde, Teknokent' de ve sanayide çalisan arastinnacilar için modem test ve analiz cihazlarinin yer aldigi Merkezi Laboratuvaniniz,
ulusal ve uluslararasi proje potansiyelimizi ve Üniversite sanayi isbirligini artiracaktir.
i
Arastirma1an desteklemek amaciyla,
son yillarda bilgisayar ve iletisim altyapisina ayirdigimiz kaynaklarla, "megabit
ethernet"
yapisina geçilmistir. 100
Mbit'i asan internet kapasitesi ve uydu
yedekleme sistemiyle Üniversitemiz, bilisim teknolojilerini en etkili kullanan
kurum olma özelligini sürdürmüstür.
•
Deg~rli~Mensuplanrniz.
Arastinna agirlildi bir Üniversite olma stratejiniiz, egitimin ikinci plana ati1abilecegi seklinde
yonunlanmamalidir.
Bugüne
kadar oldugu gibi bui;idan
sonra da ögrencilerimizi ülkemizin en degerli ögretim üyeleri ile en iyi sekilde yetistirmeye devam edecegiz.
Üniversitemizin
20012005 Hedef ve Stratejileri
çerçevesinde,
lisansüstü
egitime agirlik vermeye ve
lisans programlarindaki ögrenci sayisini makul seviyelerde tutmaya özen göstermekteyiz.
Üniversitemizin, ~ lisans programlarindaki top.
lam ögrenci sayisi1;\t1999;J .
2003 yillan arasi.oda %
3.6'lik artis gösti
Türkiye'nin
kalkinmasi
için ülkemizde yapilan
uygulamaya dönük
arastirmalarin,
zaman
içinde teknolojik bir ürüne
dönüsmesi
gereklidir.
Kalkinmis ülkelerin
basarili olmalarinda
Silikon Vadisi gibi
teknoparklarin
bÜyük
katkisi oldugunu
görmekteyiz.
na karsilik, 133 lisansüstü programa kayitli yüksek lisans ve doktora ögrencisi
sayisi ise son 5 yilda % 64'lük hizli bir artis göstererek 5.831'e ulasmistir.
2003 yilinda, ODTÜ tarihinde ilk
kez, lisansüstü ögrencilerin
toplam
ögrenci sayisi içindeki payi % 28'e,
doktora mezunu sayisi ise io6'ya ulasmistir. Bu sayilar Üniversitemizin son
dört yilda önemli bir dönüsümü hizla
gerçeklestirerek
arastirma agirlikli bir
Üniversite olma hedefine yaklastigini
göstermektedir.
Bu yil yabane ögrenci sayisinda 15
yildir süren aza1ma egilimini tersine çevirme basansini gösterdik. Önümüzdeki yillarda, Üniversitemizin kurulma
misyonuna ve YÖK tarafindan belirlen-
mis olan yabane ögrenci kontenjanina
uygun sekilde, bu orani % 10 seviyesine
u1astirinayi hedefliyoruz. Yabanci ögrenci projemiz kapsaminda yapilan tanitim1ar ve girisimler ile bu yil yabanci
ögrenci müracaati dört katina ulasmis
ve ögrenci seçiminin bölümlerimizce
yapilmasi ise kalite artisini saglamistir.
Kuzey Kibris Kampusu için bu yil 6
lisans programina ögrenci alinmistir.
Güzelyurt Kampusu'muzun 2005 yilinda açilmasi ile ODTÜ, ülke sinirlan disinda yerleskesi olan ve egitim veren ilk
Türk Üniversitesi olacaktir.
Degerli Konuklar,
Mezunlanmiz Sayin Aydin Demiray
ve Ömer Demiray tarafindan yaptiri1arak Üniversitemize bagislanan yurtlardan üçüncüsü olan Refika Aksoy yurdu
bugün, bu törenin ardindan açilacaktir.
Bilim ve Teknoloji Müzesi binalannin insaatlan, Is Bankasi ve MESA'nin
maddi destegi ile devam etmektedir.
ODTÜ-Teknokent
Silikon Binasi,
GAMA sirketi çalisanlaunin destegi ile
tainamIanmiStir ve resmi açilisi önümüzdeki günlerde yapilacaktir.
Sayin Aysel Sabuncu tarafindan yaptiri1arak Üniversitemize bagislanan Yasam Merkezi de yakin zamanda hizmete
girecektir.
ODTÜ Gelistirme Vakfi tarafindan
idari personelin kullanimi için yaptin1mis olan 24 lojman tainamIanmistir. Bu
. lojman1arla
birlikte
" idari personelimize ay-
I·
1 nlan
b •••
konut sayisi 70' e
ilJ
Üniversitemize
ulasmistir
..
bu degerli eserleri
,. kazandiran sahis ve
kuruluslara huzurlannizda sükranlanmi sunuyonun.
Sadece bu yil için'='
x Üniversitemize yapilan nakdi ve ayni bagislar
8 milyon dolan asarak, 19562000 yi1lan arasinda yapilmis olan toplam bagis miktanni geçmistir.
j
Degerli Konuklar,
Üniversitemiz
mensuplannin kendilerine saglanan
kisitli kaynaklarla
ortaya
~@yf1ugu üstün
perforiruins, Ulusal ve uluslararasi
degerlendirmelerde takdirle karsilanmaktadir. Geçtigimiz yil bagimsiz bir
arastirma kunilusu tarafindan yapilan
arastirmada, ODTÜ'nün en fazla tercih edilen Türk üniversitesi oldugu
tespit edilmistir. Bu yil da, Kocaeli
Üniversitesi tarafindan desteklenen
bilimsel arastirma, akademik taninma
ve objektif göstergeler kriterlerine göre, Orta Dogu Teknik Üniversitesi'nin
zirvedeki devlet üniversitesi oldugunu göstermistir.
Degerli Konuklar,
Özetlemeye çalistigim tüm bu gelismeler, ODTÜ'yü ülkemizin bilim ve
teknoloji merkezi haline getirmekle
kalmayacak, üniversitemiz önderliginde ülkemizi ileri teknolojileri ithal
eden degil ihraç eden bir ülke olma
konumuna getirecektir. Bugün küresel rekabet siralamasinda dünyada 52.
sirada olan ülkemiz Tunus, Hindistan,
Malezya ve Meksika gibi ülkelerin arkasinda yer almaktadir. Ancak bilimi
yayginlastinp, teknoloji üretimini artirabilirsek, bu siralamada öne geçebiliriz. Bugün ülkemizde bir milyon kisiye düsen Ar-Ge personeli sayisi 273
iken bu sayi rekabet siralamasinda 23.
olan Kore'de 2.146'dir. Ileri teknolojiierdeki gelismenin göstergesi olan bilgi ve iletisim teknolojilerindeki harcamalar ülkemizde GSMH'nin % 2.47'si
iken bu oran Kore'de % 4.41'dir. Bu
sayilar ülkemizin arastirmaci yetistirmeye vermesi gereken önemi açikça
göstermektedir.
Üniversitemizin sahip
oldugu kit olanaklara
karsin ortaya koydugu
üstün performans, ulusal
ve uluslararasi
degerlendirmede takdirle
karsilanmaktadir. Bagimsiz
bir arastirma kurulusu
tarafindan yapilan
arastirmada, ODTÜ'nün en
fazla terCIh edilen Türk
üniversitesi oldugu tespit
edilmistIr.
Bu tür göstergelerin teknoloji satin
alarak yükseltilebilecegi düsünülebilir, ancak unutmamak gerekir ki gelisimin temel dayanagi insandir ve bu insanlan da üniversiteler yetistirir.
Sunu üzülerek belirtmek isterim
ki, son dört yildir hükümetler nezdindeki tüm çaba1arimiza ragmen profesör ve doçentler disindaki ögretim ele"
manlan ile idari personelimizin özlük
haklarmda bir iyilestirme saglanamadi. Bu durum ne yazik ki, hükümetlerin üniversitelere ve genç bilim insanlarma verdigi degerin aci bir göstergesidir. Vakfimizin kaynaklanyla olusturdugumuz ödüller ile mensuplanmiza
destek
saglamaya çalismaktayiz.
Teknokent gelirleriyle bu ödüllerin
miktanni 2005 yilinda arttiracak ve
yayginlastiracagiz. ,
oo
--<
C
c:
•
oN
o
.•..
Sevgili Ögrenciler,
Ülkemizin en degerli ögretim elemanlan sizlere en üst düzeyde egitim
vermeyi ve liderlik vasiflannizi gelistirerek sizleri laiklik ilkesini ve Atatürkçü düsünce çizgisini benimsemis gelecegin liderleri olarak yetistirmeyi görev saymaktadir. Orta Dogu Teknik
Üniversitesi'nde geçecek günlerinizi
en iyi sekilde degerlendirin. Hocalannizin sizleri parlak bir gelecege hazirlamak için emek harcayan degerli bilim insanlan oldugunu bilerek, onlardan en verimli sekilde yararlanin.
2004-2005 akademik yilinda tüm
ODTÜ ailesine saglik, mutluluk ve
basarilar diliyor, sevgi ve saygilanini
sunuyorum.
•
Mezunlarla bulusmamiz
devam ediyor
E
•
in
'"
~
Mezunlar Günü kutlamalari çerçevesinde 26 Haziran 2004' de Türkiye'nin dört
bir yanindan gelen mezunlarimiz ODTÜ Yerleskesi'nde bulustular. 1964,
1974, 1984, 1994 yili mezunlarina madalya verilen kutlamalar sonrasinda bir
-
1
çok mezunumuz birzamanlar kaldiklari yurtlarda misaficedildi.
,::)
io
:::>
o
.,1
j.I,W
1
rtik bir gelenek haline
gd~n Mezunlar Gü'. nü kutlamalan
bu yil 26 Haziran Cuniartesi günü Kültür ve Kongre
Merkezi önündeki töplantiyla basladi. Rektö-
Ural Akbulut'un konusmasi ile baslayan etkinlikler, Türk Halk Bilimleri
Toplulugu'nun gösterileri ile
devam etti. Türkiye'nin dört
bir tarafindan gelen 1964,
1974, 1984, 1994 yili mezunlanrun ögleden sonra
stadyumda düzenlenen törende madalya a1dik1an Mezunlat Günü etkinlikleri
her yil oldugu gibi cosku doluydu. Ögle yemeginin ODTÜ kafeteryasinda yendigi daha önceden rezervasyon yaptiran
mezunlarimizin
yurtlarda ve misafirhanelerde kaldigi Mezunlar
Günü her geçen yil daha
çok ilgi çekiyor.
.~;
y enidenyurtlard~
kalmanin heyecani
Mezunlar GÜnÜ'nde.yurtlarda misafir
edilen mezunlarimiz duygularini kendil~i:i
için açilan defterlerde dile getirdiler
'Kiliçaslan Kocaman
~
nr.iiLUmnieL bii< o.la.y.. Okulda
lnantlm.ax bii<haz
g.ii.ndüz.- iP!RL ~
tJUdi. !}Ju lmluuu
kilFlu..
mglmMjm.a
l(:in hpk-
•••
Sefkat Koç (Mete 80)
20'ü~~~_
miz ~
pinu daha
i/4kiLerini.; Y.J/iU .UJnI'a tPJ:
OLtPnJU/dan .UJnI'a
lyl ~
tiini tluyu ~
ile Iii.udmonlzi J.Oij
/mpni nriifIr4 bii<CIiiUnLUne~nun ne k.a.dm< LyLIJ-iL da kiJÜi olduijuna hi(>.
ifnem11J.Ok. (fjdda bii<ka. bile olui kahk.uz
dO.dI.UkLan
em.eij1
fJL!.('L'n
hiuelniek fOk güzel.
ir.ukae min.nel1anni
rJ)üpin.ui,
Sacid Aker (Che 80)
Ragip Parlak
(Meta1urji 982)
i
Oglinnla. aLPU tPLI'fLaknlfl('nijmu
rJ3q y..d.tnu~
~
da, 22 yd .UJ.nI'a,e#m-, oijhun tJ€kaunl.a ~
kalmak lnandffI.fU zeo.k tJ€- haz. on<di. ~
ha ~
CInUUn edu- lo-
da i~.
nUiL.tUUnLa-
rJ3Üt-if.gnnel ljLU'dUnda in.w.n1.a:raneak ha kcufar. giiul bU- ~
<D~
~JiJh<.
~
~
nudii)ini ~,
~
o-~
;
bU-/-OJy"k.
22 tpJdii/};J;i-hiJLiinUk
do..d.atu, doqal
~.
f1.ok
~
UI1l1l1l1ijiiiu ~
Burcu~Timur Çelebi
';/{;f'F. ne ka.dar., ~
4-5 yd
ka/dii'jtnuz 3. tJ€- 8. y.urilanlan. biniz.
iaridi. oh.« da , l,J.Ii.ILU< UJ#LFa bU- (yi).
ÇJrIi tPLFdUnda tJUn.r. lLIj.LLRULk.
fO-k
/wf tJ€- dutppdu bU- /L!J. rJ3a imkan
i(dnfbk~
~
kalan bU-~
~
Feza Atacik & Mehmet Akinci
(Eeon 84 mezunlari)
20 yd UJ#LFa l,JL'11P ka/dii'jtnuz ha
IJLLFL
odaunda fbk rahat bU-U.YLUL
wpuluk. QJa1akLar- ~
fbk
twlia1h. ÇJaon1d tJ€- bany.onun yeniLennt.L tL.LLffL.LLLU
rpdni4. rJ3akonuda eija< wplanan bU-/Mi o./.tu;taya
da tUU<.UL
biz de ka.tluda lmLUnmO.k
fbk JPiamlm<.
lanm1a~.
wl
ldl. rJ3auoki
arkada.,ÇJep.kkiU.edui.ni
22.
tP/.Lnda
Öijiuud oi.duij,.,.m.l,J.Ii.ILu<da
tPLI'fLakale
nuik bU-llI,JI'lRRlik'qihi ldl • .Jimd1 bu
~
yafa/bm tJ€- hiJtjLe.CJ./.J.o/ja~
na giJN/iini. ÇJuhmix bUg;wi
bU- "J/lii.din." tJ€- ~
~uula ~
()<[)ÇJrii'ye ~
lu. Ötnei' <De.mi.nd(JIlL, 81) dbpu gif~
aneak u.lhn tPLI'fLa ka/diij.L
i(dn~ldl
•••
Sadun Sönmez (Econ/stad'74)
rJ3UIULL
yd JfLnTatJUar. okulda t.LtJLUinuik ne ~.
';/{;U /L!J miikenimJdi. (fjJJLUdU ~
arka-
Berna Gücüm
Qjarlla kaLniak ~
Serpil Demirel (ME 82)
04·
•••
tU!R!nLUP-
•••
~,
lJO-I-OLh
•••
da~
rJ3a~enuk
ke.u~
i.tfLt<iz •. ';/{;~
/tirgil11.
24 yd JfLnTa ynii.den
~~~
~ydyinL~~h-
ho.p.lnlLL
daPan ~
ne biW.Ük bU-
l.uLaJuna,. Okidum1a tm< iuu
N
oo
.•..
~
daJUL
;JiiJUU< eIJ1ni. ';/{;~~.
•••
•••
Süleyman Karatas (EE 86)
<,
Ilknur Karapqlat
(Isletme 984)
i
20 une .UJ.nI'atJUar. ha Y.O/.1n.nLa
IJ.ÜI'ÜÇJ~
()<[)ÇJrii
niek, J.LFaLa.nLa
otunnak, fJUI'LLakaJ.
JenLinL l1'U!ZLI.n.
olniak he.ni.in i(dn (JlLmak fbk kl'liilliydi. /!;n gii.ZJLde 20 U~
b.i.u..
I'HI'. rJ3a LiiI' bU- ~pmla
n.edü<g1JniiediiJim- ~
fLJgiiul tm<lJÜti ~.
euklaru;la
bh<llkh
u/uar.
ki.WakLamak
ÇJ~
rJloi: ~
lJÜI'Ü.9Ü.fy.o/.atai h1L- olda. rJ3a~~
tneI~
••• /!;iju ~
/w,La- herkain eline tJ€- kaluui .i.aijlt.k.
nLIJO-I<UULf.Z.
uihah erkni ka1ktn, y.ola ÇJe1uai<
gifFiiPnek umiidiiylii
ii(jn?nin tJ€- 1JÜFiitJ.Ün.
';/{;t'J.fLULLIZft
giLk- IwwJwlui·
e.eklh<.
ODTÜ Günü'nde
"yildizlar"geçidi
Üniversitemizin
48. Kurulus yili kutlamalari
çerçevesinde
düzenlenen
ODTÜ Günü etkinliginde toplumumuza
degerli hizmetler veren ODTÜ'lüler
ve ODTÜ dostlari Üstün Hizmet ve Takdir ödüllerini aldilar
DTÜ'nün 48. kunilus
O
çevesinde gerçeklestirilen
"ODTÜ
yili kutlamalan
çerGünü"
töreninde
bu yil ODTÜ ruhunu benimseyerek
üniversitemize ve toplumumuza degerli hizmetler veren ODTÜ'lülere
ve ODTÜ dostlanna geleneksel
ödülleri verildi. Üniversite Senatosu
karadan dogrultusunda ODTÜ Üstün Hizmet ödülü bu yil degerli heykeltirasimiz Mehmet Aksoy'a verildi. Aynca Mehmet Eroglu, Buket
Uzuner ve Nuray Yilmaz'a takdir
ödülleri verilmesi uygun görüldü.
Rektörümüz Ural -1kbulut'un açilis
konusmasini yaptigi ODTÜ Günü töreninde Aksoy, Eroglu, Uzuner ve
Yilmaz da ödüllerini alirken birer
konusma yaptilar.
Mehmet Aksoy
(ODTÜ Üstün Hizmet Ödülü)
Heykelin uluslararasi ismi
Istanbul Güzel Sanatlar Akademisi
Heykel Bölümü'nden mezun olduktan
sonra Berlin'de ça1isma1annisürdüren
Mehmet Aksoy Türk sanatina ve sanatimizin evrensel boyut kazanmasina
yaptigi üstün katkiian ve egitime verdigi degerli destekler nedeni ile ODTÜ
Senatosu'nca "Üstün Hizmet Ödülü"
ne layik görüldü.
Hayvan figürleri ile basladigi heykel
seriiveni, 1970'lerde 1 Mayisve Nazim
Hikmet, isçi elleri ve ögrend eylemleri
heykelleri, Almanya yi11annda kahramanlar, Is Göçü, Rüyalar'la devam etmis, son yillarda ise doguran, besleyen
ve hakim olan doga ana Kibele Heykelleri öne çikmistir.
Berlin'de "Hitler'in Ordusundan
Kaçan1araAnit" ve "Is Göçü" heykelleri, Bonn'da "Alman Asker Kaçaklanna
Anit", Istanbul'da "AynIik",Borsa Binasi önünde "Ayive Boga", Is Kuleleri
önünde "Kibele" ve Selçuk'ta "Kurtulus Savasi Aniti" ile Mehmet Aksoy
8JElectrolux
makes life a little easier
uyum
Uyumlu parçalar birbirini
tamamladi ve ortaya estetik harikasi
Electro1ux ankastre ürünter çikti.
Artik mutfaktan çikmayi hiç
istemeyeceksiniz.
Ücretsiz tüketici danisma hatti
0800 211 60 32
www.electrolux.com.tr
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of8JCVISION
PDFCompressor
The Electrolux Group.
The world's No. 1 choice.
KITCHEN,
CLEANING
AND
OUTDOOR
APPLlANCES
dünya heykeltraslan arasinda hakli bir
sayginliga u1asnus ve bir çok ulusal ve
uluslaramsi ödül kazanmistir.
Mehmet Aksoy, çesitli üniversitelen1e ve atölyesinde bir çok genç heyke1tirasa egitim olanagi sunmus, sanatin taninmasi ve yayilmasi için yogun
çaba harcainistir. 2000 yilindan itibaren, ODTÜ Sanat Festivallerinde yapittan ile yer alnus, 2003 ve 2004 yillannda seçid kurul üyeligi görevini de üstlenmistir. Atölye çalismalan ve Mimarlik Fakültesinde verdigi dersler ile ODTÜ ögrencilerinin Mekan ve Form konulanndaki görüslerini gelistirmelerine katkida bulunmustur.
1anmistir. Sinema çalismalan, mT'de
yayinlanan Sizi, iSSizligin Ortasi ve Tutku Çemberi adli televizyon dizi1erinin
yani sira, BO. Adim ve Solgini Bir San
Gül gibi sinema filmi senaiyo1anni da
içermektedir. Eroglu yazarliginin yani
sira meslek yasaminda da daima ODTÜ'lü olusunu ön plana çikarmistir.
Burs ve Yardimlar Fonu'na yapmakta oldugu bagislann yani sira, gereksinimi olan ODTÜ ögrencilerine
destek vermeleri için diger ODTÜ meZLUL1anni
tesvik etmektedir.
lik", "Türk Dili", "Olusum", "Sanat
Olayi", "Argos", "Yasasin Edebiyat"
gibi dergilerde yayimladigi öykü ve
yazilan izlemistir.
"Balik izlerinin Sesi" ile 1993 Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazanan
UZlUler "Mimoza Dergisi-Sabah" tarafindan "Cumhuriyet'in 75 Basarili Kadim"ndan biri olarak seçilmistir
Buket Uzuner
(ODTÜ TCikdir Ödülü)
Edebiyatimizin önemli
temsilcisi
Türkiye' de en çok okunan kitaplar
listelerinde yer alan ve dört ayn dilde
yayimlanan kitaplan ile Türk ve dünya
edebiyatma önemli katkilarda bulunmasi nedeniyle Buket UZlUler'e ODTÜ
Senatosu'nca "Takdir Ödülü" verildi.
Mehmet Eroglu
Buket UZlUler 1977 yilinda Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nden
meZlUl olmus daha sonra Bergen ve
Michigan Üniversitelerinde egitim görmüstür. 1984 yilinda ODTÜ Çevre Mühendisligi Bölümü'nde ögretim elema-
(ODTÜ Tjlkdir Ödülü)
•
,=>
:::>
>-
cl
o
Edebiyatin usta kalemi
Edebiyatimizin
önemli isimlerinden ODTÜ Insaat Mühendisligi Bölümü'nden
1970 yilinda meZlUl olan
Mehmet Erog1u'na, ODTÜ'lülerin, egitimini alnus olduklan alandaki basan1annin yaninda, çok farkli baska alanlarda da son derece basanli olabileceklerini kanitlayan bir örnek olmasi nedeniyle ODTÜ Senatosu'nca
"Takdir
Ödülü" verilmesi uygini göriilmüstür.
ODTÜ Insaat Mühendisligi Bölümü' nden 1970 yilinda meZlUl olduktan
sonra Insaat Mühendisi olarak çesitli
görevler yapan Mehmet Eroglu'nun
1974 yilinda "iSSizligin Ortasinda" ile
basladigi yazarlik çalismalan pek çok
roman, deneme ve senaiyolar ile devam etmektedir.
Eroglu'min
Issizligin Ortasinda,
Geç Kalmis Ölü, Yanin Kalan Yüriiyüs,
Adim Unutan Adam, Yürek Sürgünü,
Yüz:I981, zamanin Manzarasi, Kusma
Kulübü adlanyla sekiz romani yayin-
ni olarak çalisan UZlUler ekoloji derslerini vennistir.
1993 yilinda "Cambridge Edebiyat
Konferansi"na 1994 yilinda "Almanya
Edebiyat Turnesi"ne katilmistir. 1996
yilinda Iowa Üniversitesi'nin
"Onur
Üyesi" olarak ödüllendiri1mistir.
Ilk öyküsü "Dönemeç" dergisinde
yayimlanmistir
(1977). Bunu "Var-
Nuray Yilmaz
(ODTÜ Takdir Ödülü)
Yirmi yildir sevilerek
izlenen programci
Ülkemize ve insanunizin
kültürel
çesitliligine sahip çikarak, ülkenin imajinin yüceltilmesi için yaptigi çalisma1anna, ODTÜ'lü heyecanini ve ODTÜ ruhunu en iyi sekilde yansitmasi nedeniyle Nuray Yilmaz ODTÜ Senatosu'nca
"Takdir Ödülü" verilen sanatçi1aniruz
arasida yer aldi.
ODTÜ Isletme Bölümü'nü bitirdikten sonra 1978 yilinda mT'de çalismaya baslayan Nuray Yilmaz, yillardir
Anadolu'yu kans kans dolasarak hazirladigi belgesellerle, Türk insaninin yasantisini izleyenlere yansitnus, ziyaret
edilen yerin gelenek ve göreneklerini
aynntili olarak ele alnustir.
Yilmaz, mT'de yayinlanan "Gezelim Görelim" programiyla 20 yildir hayatimizda olup, bu kadar UZLUL
soluklu bir programa ilk günkü sevkle devam ederek Anadolu insani ile özdeslesmis durumda.
Nuray yilmaz hazirladigi belgesellerle Türk turizmine yeni turizm bölgeleri kazandirarak turizmin o yöreye yönelmesini saglanus ve kiyi seridi gezilerinden çok kültür gezilerinin de önemini ön plana çikarmistir.
Biz yatlrlmimizi
gelecege yaptik.
__
998 yilinda bynep Mutlu Egitim Vakfi'ni kurmaktaki amacimiz;
- .ya standartlarinda
ve modern egitim veren okullar yaratmakti.
hedefimizi') yil gibi kisa bir sürede, tahminlerimizden
de önce
!E'rçE'klE'stirmis olmanin gururunu VE'mutlulugunu yasiyoruz.
Zeynep Mutlu Egitim Vakfi
Kampüsü'nde hizmet veren
"Kemer Kid's Garden",
"Kemer Kolej" ve "Kemer
Lisesi" için 2004-2005
egitim ögretim yili kayitlari
devam ediyor.
2003
Kemer Lisesi
Ercan Arikli Binasi (2004)
kemer
2001- Kemer Kid's Garden
2002 - Etiler
Nisantasi
Kemer
Garden
2004
Kemer
Kid'sKid's
Garden
1998
Zeynep Mutlu
Egitim Vakfi
EGITIM
VAKFi
Kemer Kolej, OCR,
Pirinççiköy web
Yolu, optimization
Kemerburgaz
34075using
istanbul a watermarked
Tel: (0212) 3600535 evaluation
Faks: (0212) 360
05 39ofe-mail:
[email protected]
PDF compression,
copy
CVISION
PDFCompressor
ODTÜ yazilim Ar~GeMerkezi
AB destekli projelerde öncü
Arastirma V~ gelistJrmeye kaynak saglamaya yönelik olarak AB tarafindan
gelistirilen Çerçeve Programlari kapsaminda, Yazilim Arastirma Gelistirme
Merkezi 9 proiejleODTÜ~y_eyaklacsik 2 milyon euro Ar~Ge fonu getirdi.
3.6 milyar Euro'dur. ODTÜ Yazilim
Arastirma Gelistirme Ünitesi, Avrupa
Komisyonu'nun Çerçeve programlarinda çok basarili olmus ve son 4 yilda
Avrupa Komisyonu tarafindan desteklenen 9 proje ile ODTÜ'ye yaklasik 2
milyon Euro arastirma ve gelistirme
fonu getirmistir. ODTÜ Yazilim Ar-Ge
Merkezi'nde (www.srdc.metu.edu.tr)
halen iki 6. Çerçeve (ARTEMIS,SATINE), iki tane de Eumedis (DAEDALUS,
MEDFORIS1)programindan proje basan ile yürütülmektedir. ODTÜ Yazilim Ar-Ge Merkezi, yürütmekte oldugu iki 6. Çerçeve Programi projesinin
koordinatörlügÜnü de üstlenmistir.
•
•
Prof. Dr. Asuman Dogaç
Avrupa Komisyonu'nun
Çerçeve programlan, Avrupa için stratejik önem tasiyan konularda, arastirma
ve gelistirme çalismalarina
kaynak saglayamaya yönelik programlardir. 2004 yilinda baslamis olup, önümüzdeki dört yil içerisinde
16,2 milyar Euro fon dagitacak olan 6. dilim programina, Türkiye 250 milyon Euro ödeyerek katilmistir. Türk katilimcilar bu programa
Avrupa Birligiüyesi ülkelerle ayni hak
ve statüye sahip olarak kati1maktadirlar. Programin ilk çagnlarinda katilim
konusunda henüz yeterli deneyim
olusmadigindan, Türkiye'den bir kaç
istisna disinda yeterli ~tilim sag1anamamistir.
6. Çerçeve Programi'nda yer alan
konulardan birisi de Bilgi Toplumu
Teknolojileri (Information Society
Technologies) olup bütçesi yaklasik
Türkiye'deki AR~GEçalismalarina
plasi yararlari
6. Çerçeve Programina katilmak
dogal olarak Türkiye'de yapilmakta
olan arastirma ve gelistirme çalismalauru Avrupa için stratejik önem tasiyan
konulara yönlendirecek ve Avrupa ile
entegrasyonumuzu kolaylastiracaktir.
Aynca, Avrupa Birligiyolunda, Türkiye'nin akademik dinamiklerini tetikleyerek, bilimsel bütünlesmeye de
önemli katkida bulunacaktir.
Aynca ülkemizde arastirma ve gelistirme için gerekli kaynaklar, basarili
proje önerileri yapabildigimiz takdirde çok büyük bir artis gösterecektir.
Ya1nizgerek endüstri gerekse üniversiteler bundan böyle arastirma ve
gelistirme için kaynagin Avrupa'dan
alinmasi gerektigini ve bunun için gerekli olan emek ve gayretin bir an önce ortaya koyu1niasiriin büyük bir
önem tasidigini bilmelidirler. Bu açidan üniversite yönetimlerinin de akademisyenleri bu gayrete yöneltecek
özendirici önlemleri almalarinda büyük fayda bulunmaktadir. 6. Çerçeve
Programi'nda yürütülecek olan çok
uluslu ve çok ortakli projeler, gereken
gayret gösterildigi takdirde, Türk sirketlerinin Avrupa'ya açilmasini kolaylastiracaktir. Bu projeler dahilinde, bir
i
--
çok yetismis genç beyin, büyük bir
gayret ve istekle görevalmaktadir. Bu
da, ülkemizde yetismis insanlann yurt
disina göçünü önleyecektir. Ege'nin
öteki kiyisina baktiginuzda, Yunanistan'in bu çerçeve programlannin yarattigi kaynaklarla beyin göçünü engelleyebildigini, yetismis bir çok insanini
ülkesine geri kazandigini görmekteyiz.
lik, 166 Milyon Euro destek alabilmis,
219 ortak ile projelere katilmis, IST'te
ise yatirdigi 42 Milyon Euroya karsilik
70 Milyon Euroyu geri alabilmistir. Buna karsin Israil bu programdaki basarisini nakit akisi ile degil, Avrupa'da
kurmus oldugu is ortak1iklariyladegerlendirmektedir.
Avrupa prOjelerinin Türk
üniversiteleri için olasi yararlari
Komisyon projelerinin üniversiteler için yararlarini söyle siralayabiliriz:
Kisa ve uzun vadede beklentiler
6. Çerçeve programi Avrupa'da
arastirma ve gelistirme çalismalarinin
entegrasyonunu amaçlamaktadir. Türkiye'nin 6. Çerçeve Programi'nda basarili olmasi, bilimsel ve teknik alanda
Avrupa ile entegre olmasi demektir.
Bu basari Türkiye'ninAvrupa Birligi'ne
tam üye olmasinda çok olumlu bir etki
yaratacaktir.
Aynca, 6. Çerçeve Programi, arastirma ve gelistirme çalismalari için kaynak bulmakta zorlanan Türk sirketleri
ve akademisyenleri için bir sanstir. Bir
an önce bu programdan desteklenecek projelere katilmak gerekmektedir.
Günümüzde ve Gelecekte Bilisim
ve Iletisim Teknolojisi (lCT)
Günümüzde bilisim ve iletisim teknolojisi denince a1daPC tabanli, klavye
ve ekran üzerinden gerçeklestirilen ve
sadece, yazma ve okumadan olusan bir
iletisim ve haberlesme gelmektedir.
Mobil telefonlarla sesli iletisim de buna eklenebilir. Web ortaminda bilgi
aramasi kelime tabanli yapilmaktadir.
Avrupa'da nüfusun sadece yüzde 5'i
"online" olarak bunlardan yararlanmaktadir.
Avrupa Komisyonu Çerçeve Programlari ile daha gelismis -birbilisim ve
iletisim teknolojisi planlamaktadir. Gelecekteki bilgi teknolojilerinde kullanici arayüzü akilliolup, çevremizdeki bir
çok algi1ayiciile teknolojiyi neredeyse
görünmez hale getirecektir. Sezgiser,
algiya dayanan bir iletisim ve bilgi akisi gerçeklestirilecektir. Aynca tüm Avrupa nüfusunun ya1dasikyüzde 70'inin
"online" olmasi beklenmektedir.
Avrupa'daki Durum
Avrupa'da bilgi teknolojileri konu~
sunda tek bir pazara dogru bir yönelim
vardir. 2010 yilinda bilgi tabanli ekonomi hedeflenmektedir. Elektronik ticaret, elektronik hükümet, güvenlik
ve elektronik saglik konulari üzerinde
~Yeni birliklerin olusumu, yeni
etkilesimler ve endüstriyel tecrübe
saglanmasi
~Yeni arastirma gelistirme alanlanna ve yeni düsünce sistemlerine geçis
~ Doktora çalismalannin ve arastirma ünitelerinin sayisinin artirilmasi:
Komisyon projelerinin üniversitelerde
doktora tezi kapsaminda yürütülmesi
öngörülmektedir.
yogunlasma hedeflenmistir.
Avrupa ülkeleri arastirma alanlarini
birlestirme politikasi içine girmislerdir. musal aktivitelerle, Avrupa Komisyonu aktiviteleri arasinda siki bir birlik
saglanmasi yoluna gidilmektedir. Tüm
bunlar gözleri bilgi teknolojileri konusuna çevirmistir.
Komsu ülkelerden örnekler
Komsu ülkelerden Israil ve Yunanistan Avrupa Komisyonu'ndan proje
almada çok basarili olmuslardir. Yunanistan'daki bütün üniversiteler Avrupa
projelerinde görev alabilmis, bazi üniversiteler kendi arastirma alanlarini daraltip sadece Avrupa Komisyonu tarafindan desteklenen konular üzerinde
yogunlasmislardir. 5. Çerçeve Programi'na Yunanistan'dan 300 adedi sirket
olmak üzere toplam 682 ortak katilmistir.
Yunanistan'in bu konudaki deneyimlerini söyle özetlemek mümkündür: Bazi arastirma konulari endüstri
ile bir bütünlesme içinde yürütülmelidir. Gerçek ihtiyaçlara yönelmeyen ya
da yetersiz kalan arastirma konulannin
yayginlasmasi ve ticarete dökülmesi
anlamsizdir.
Diger bir basarili örnek Israil'dir.
Israil, 5. Çerçeve Programi'nda komisyona ödedigi 152 Milyon Euroya karsi-
Türkiye'yi Avrupa'ya tanitmak ve
Avrupa'yi tanimak için bir firsat
Avrupa komisyonu projelerinde
çalisirken yapilan proje toplantilan ile
birçok konuk agirlanmakta ve yine
birçok Avrupa ülkesine seyahat imkani dogmakta ve Avrupali insanlarla iletisim kurma imkanlari saglanmaktadir.
Böylece sadece bilimsel ve teknolojik
olarak degil, ayni zamanda sosyal ve
kültürel bir iletisim ile hem ülkemizi
tanitmak, hem de Avrupa'yi yakindan
tanima firsati dogmaktadir.
o'"
""
•
~:
C
N
oo
.•...
ODTÜ-YazilimArastirma
Gelistirme Merkezi: Projelerimiz
ODTÜ -Yazilim Arastirma Gelistirme Merkezi, TUBITAK tarafindan
1991 yilinin Ekini ayinda kurulmustur.
Faaliyetlerini, Orta Dogu Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi altinda
yürütmektedir. Merkezin amaçlarini
iki baslik altinda toplamak mümkündür; büyük ölçekli yazilim arastirma
ve gelistirme projelerine liderlik etmek (http://www.srdc.metu.edu.trj
projects.html) ve uluslararasi isbirligini güçlendirmek. ODTÜ - Yazilim
Arastirma Gelistirme Merkezi; devlet,
özel kuruluslar, uluslararasi kurumlar
ve Avrupa Komisyonunun destekledigi birçok arastirma ve gelistirme projesine katilmistir.
1
Avrupali gençler
Karadeniz'e hayran kaldi
AvruP9J2grencileri Forum\! Toplulugu diger adiyla AEGEE--Ankara bünyesinde
i
5--29 Agustos 2001 tarihleri arasinda gerçeklestirilen Yaz Ü[liversitesi'nde,
~
~
•
Avrupa:nin 13 ülk~sinden Kelen 35 k?tilimci Karadeniz'e hayran kglQ!. Etkinligin
kÇ)nuslt Kara_qenizdog_9:_s_ini
ve kültQr4PQ tanitmak ü~~rip~ kurulmldstu .
az
Üniversitesinde,
açiliskokteyli, ODTÜ Mezunlar Dernegi'nin Visnelik Tesisleri'nde AnkaraEmek Rotary Kulübü'nün katkiIanyla
sonra Ünye'den basAnkara
tanitimindan
layan etkinlik boyungerçeklestirildi. Karadeniz'deki ilk durak, Ordu'nun sirin ilçesi Ünye'de Kaca; sirasiyla, dünyanin
radeniz'in hirçin dalgalanyla eglenildi.
findik ihtiyaanin büyük böliimünü
Ünye Belediyesi'nin katkilariyla, Karakarsilayan Ordu ve Giresun'da, bölgedeniz kültüiünü tanitmak için gerçek
nin tarih açisindan en zengin kenti
bir Karadeniz dügününe benzeyen
olan Trabzon'da, yesilin her tonunun
cömertçe sergilendigi ve yay1a1anyIa temsili dügünün ilk adimi olarak, yerel
halkin da katildigi, Ispanyol bir gelin
ünlü Rize'de ve dünyanin en ünlü rafting parkurIanndan birine sahip olan
için bir kina gecesi düzenlendi.
Katilimcilar, Ünye'den sonra, findiArtvin'de Avrupali 35 ögrenciye Karagi ile ünlü Giresun'da Fiskobirlik'in
deniz Bölgesi tanitildi. Bunun yani sira
Findik Fabrikasi'ni ve tarihsel dokularkatilimolar arasinda doga sporlan ve
la bezeninis Giresun Adasi'ni ve Girekültürel unsurlan tanitmayi hedefleyen
sun Kalesi'ni gezdiler. Ardindan Trabça1istay1ardüzenlendi. Katilimcilar Karadeniz'in dogasi, kültürü ve özellikle
zon'a geçen grup, Ayasofya Müzesi'ni
Karadeniz insaninin misafirperverligi- . dolasti ve ardindan Uzungöl'de Trabne hayran kaldi.
zon'un yesili ile bütünlesti. Trabzon'da
aynca Osmanli kültürünü de tanitmak
Etkinlik çerçevesinde, ilk olarak
Y
amaciyla, katilimciIara nargi1e ikram
edildi. Dügün ça1istayinindevami olarak, Çamoba Gençlik ve Spor Kulübü
ile Çamoba' da düzenlenen dügün, horün hava1anyla ve Karadeniz'in geleneksel yemekleriyle gerçeklesti. Son
olarak, Trabzon' da Siimela Manastin'na gidildi. Katilimcilar Siimela'daki
fresko resimler, ikonaIar ve minyatürleri çok begendiler.
Daha sonra, Rize'nin ünlü Ayder
Yaylasi'na çikildi ve Büyük Göl'e gidil- .
di. Rize'de Ayder'in yani sira Movit Selalesi, zil Kale ve Çat Yaylasi gezildi.
Artvin'de ise çonih'un zorlu parkurlannda rafting yapildi. Heyecan dolu geçen bu etkinlikte, katilimolar Artvin'in
sicaginda bir nebze olsun serinleme firsati buldular. Artvin ayaginin bitinesiyle 15 günlük bu AEGEE-AnkaraYaz
Üniversitesinin de sonuna gelindi.
Eti Uygarligi
Eti uygarligi, 1961 yilinda kuruldu ve o günden bugüne, Anadolu topraklarindaki
en lezzetli kültürlerden birini olusturdu. Eti uygarligini daha iyi anlayabilmek için
tarih içindeki gelisimini iki ana baslikta incelemek gerekir ...
Eti uygarhginda bisküvi:
Eti uygarliginda çikolata:
Eti uygarligi, ilk olarak bisküvi üzerine
kuruldu. Yillar içinde bisküvi denince
akla ilk Eti geldi, çayda
kahvaltida hep Eti yendi. Bu dönemde
Eti, yeni,
Yillar boyunca bir bisküvi uygarligi
olarak bilinen Eti zaman içinde büyüdü, sinirlarini
genisletti ve tamamen hazir oldugunda, en iyisini
yapabilecegine
inandiginda çikolata
her zaman lezzetli ve begenilen ürünler yaratti.
üretimine basladi. ilk olarak
Petit Beurre ve Finger ile baslayan uygarlik, herkesin
Eti Soho, Eti Wanted ve Eti Remixx ortaya çikti. Yillarca
hayatina giren bir çok ürünle
bisküvi konusunda kazanilan ustalik, bu kez çikolatali
devam etti. Bugün Eti, bisküvi
ürünlerin mükemmelligi
disinda bir çok farkli ürüne imza
bugün çikolatalari ile de biliniyor
atiyor, bisküvi alaninda ise yepyeni lezzetler
ve seviliyor, yeniliklerle halkin
yaratmaya devam ediyor.
karsisina çikmaya hazirlaniyor.
için kullanildi. Eti uygarligi
Bugün Eti, krakerden turtaya, kekten çikolata kaplamali ürünlere, bebe bisküvisinden
saglik ürünlerine kadar uzanan 150 çesidi askin ürünüyle, büyük bir uygarlik.
: :::i
1
r
Is dünyasi ile gençlerin bulusma yeri
r
Ankara Kariyer Fuari
Bu yil altincisi
dünyasinin
o
•
düzenlenen
Kariyer Fuan'nda
önde gelen sirketlerini
DTÜ Kariyer Planlama
Merkezi tarafindan düzenlenen Kariyer Fuan'nin altincisi bu yil
4-5 Kasim 2004 tarihlerinde ODTÜ Kültür ve
Kongre Merkezi'nde gerçeklesti. ODTÜ
Kariyer Fuan geçen yildan itibaren Ankara Kariyer Fuan olarak yapilmaya baslanmisti.
Bunun nedeni geçen yillarda fuan ziyaret eden ODTÜ ögrencilerinin yani sira diger üniversitelerin ögrencilerinin de
fuara gelmeleri ve bu ilginin her geçen
yil artmasi olmustu. ODTÜ Kariyer Planlama Merkez Baskani Prof. Dr. Okan Tarhan: "Biz Kariyer Fuari'nda sadece ODTÜ ögrencilerini hedef aliyorduk, diger
üniversitelerin
ögrencilerinin
katilimi
kendiliginden gelisen bir olguydu. Kendi
ögrencilerimiz kadar on1ann da sirketleri
tanimaya ve kariyerlerini dogru yolda çizmeye ihtiyaçlan vardi. Dogru çiziltnis bir
yakindan
on binden
tanima
kariyer, sahislar kadar çalistiklan kurulus!ann da basansi demektir.Türkiye'yi teknoloji ve ekonomi yönünden ka1kindirmanin yolu da bu basarili kuruluslardan
geçer. iste onun için biz ODTÜ olarak kapilanmizi tüm gençlige açmaya karar verdik. Kariyer Fuari'nin amaa, mezunlan
ise yerlestirmek degil, üniversite egitiminin daha ilk yi11anndan itibaren mezuniyet sonrasi is dünyasina onlan hazirlamaktir" diyor.
Fuara katilan 1O.OOO'inüzerinde ögrend finnalar ve sektörler hakkinda bilgi sahibi olmuslar, standlardaki yönetidIer ögrencilere danismanlik yaparak üniversite yi11anruen iyi sekilde degerlendirmeleri konusunda yol göstennislerdir.
ÜLKER'in ana sponsorlugunu, GAMA
ve SiSECAM'in sponsorlugunu ve Radyo
ODTÜ'nün basin sponsorlugunu üstlendigi Ankara Kariyer Fuari'na katilan firma
ve kunun1ar sunlardir:
Academy International, Aselsan AS.,
fazla ögrenci is
firsati buldu.
Askam Kamyon Ima1at ve Tic. AS., Aydin
Yazilim ve Elektronik SanAS., Aygaz
AS., Beyaz Nokta Gelisim Vakfi, Bosch
San. ve Tic. AS., Danone Türkiye, Deloitte & Touche, Devlet Planlama Teskilati,
Dogadan AS., Eregli Demir ve Çelik Fabrikalan T.AS.,Evyap Sabun,Yag,Gliserin
San. ve Tic. AS., Glaxosmithkline Ilaçlan
San.ve Tic. AS., HavelsanAS., IBM-Türk
Ltd.Sti., L'oreaI Türkiye, Mercedes-Benz
Türk AS., Meteksan Bilisim Grubu, Metro Cash & Carry, ODTÜ Mezunlan Dernegi, ODTÜ-Teknokent, orta Anadolu
TAS., ODTÜ arastinna1ar Koordinatör&
lügü, Pricewaterhousecoopers,Procter
Gamble, Schneider Electrlc, Süper Film
Ambalaj San.ve Tic. AS., SisecamAS., Tepe Grubu, Turkcell Iletisim Hizmetleri
AS., Tübitak Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Arastirma Enstitüsü, Tübitak Ulusal
Metroloji Enstitüsü, Türkiye Is Bankasi
AS., Türkiye Is Kununu Genel Müdürlügü, Unilever Holding, Yasar Holding.
_ r
E-
"-
tae«•
• "Garanti
Iki ODTÜ arastirmacisina
Bilim Ödülü verildi
Haziran ayinda gerçeklesen NATO Zirvesi'nde, ODTÜ Insaat Mühendisligi
Bölümü ögretim üyeleri, mevcut binalarin depremlerde
hasar görebilirliklerinin
belirlenmesi ve yetersiz olanlarin kullanimlari aksatilmadan
..•.
o
oN
•
güçlendirilmesi
için gelistirdikleri yöntemler dolayisiyla ödüle layik görüldü
002 yilinda ihdas edi-
2
taklik Odülü, NATO
len
N~!O
BilimçerOrBilim
Programi
çevesinde ittifaka üye
ülkeler ile Akdeniz Diyalogu ve ortak
ülkeler arasindaki bilimsel isbirliginin
iyilestirilmesine yönelik çalismalan
ön plana getiren çabalann takdir edilmesi amaciyla, Orta Dogu Teknik
Üniversitesi'nden iki, Bogaziçi Üniversitesi ve Istanbul Teknik Üniversitesi'nden de birer projeye verildi.
Bu yilki ödülün deprem zararlannin azaltilmasina yönelik arastirmalan
ve NATO'ya üye ve ortak ülkeler arasindaki bilimsel isbirligini ilerletmeye
yönelik çabalarmdan dglayi Üniversii:emiz'Irtsaat MühendisligiBölümü ögretim üyeleri Prof. Dr. Polat Gülkan
ve Prof. Dr. Güney Özcebe ödüllerini
27 Haziran 2004 tarihinde Istanbul
Askeri Müzesi'ndeki törende NATO
Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer'den aldilar.
ODTÜ ögretim üyelerinin bu ödüle layik görülmesinde gerekçe teskil
eden arastirma projelerinin özetleri
ise söyle:
ODTÜ Irtsaat Mühendisligi Bölümü ögretim Üyesi ve TÜBITAKYapi
Mühendisligi Arastirma Ünitesi Baskani Prof. Dr. Güney Özcebe ve ekibi,
NATO Bans için Bilim programindan
aldiklan destek ile, mevcut binalarm
depremlerde
hasar görebilirliklerinin belirlenmesi ve yetersiz olanlann
kullanimlan aksatilmadan güçlendirilmesi için yöntemler gelistirdiler. Bu
projenin ortaklan arasinda ABD'den
Texas-Austin Üniversitesi, Yunanistan'dan Patras ve Selanik Üriiversiteleri ve Makedonya'dan Cyril ve Methodius Üniversitesi yer almakta. Proje çalismal'an sonucunda gelistirilen
degerlendirme
yöntemleri
Istan-
bul'daki pilot uygulamalarda kullanilmaya baslandi. Projede gelistirilen
yöntemlerle, betonarme yapilardaki
tugla duvarlarm yeni malzemeler kullanilarak güçlendirilmesi ve bu duvarlann tasiyici sistemle bütünlestirilmesi saglandi. Deprem güvenligi yetersiz olan bina1ann deprem güvenliklerinin bu yöntemler kullanilarak yeterli düzeye çikartilabilecegi deneylerle
kanitlanmistir. Projenin deneysel çalismalan Orta Dogu Teknik Üniversitesi, Istanbul Teknik Üniversitesi, Bogaziçi Üniversitesi ve Üsküp'teki Institute of Earthquake Engineering and
Engineering Seismology laboratuvarlarmda gerçeklestirilmistir. Yapilan
deneysel çalismalarda bu amaçla karbon elyaf donatili plastik malzemelerin ve yüksek dayanimli betondan yapilan öndökümlü hafif panelkrin ba. san, ile kullanilabilecegi gqrülmüstür.
ODTÜ Irtsaat Mühendisligi Bölü-
Afet Yönetimi Uygulama
ve Arastirma Merkezi
Baskani Prof. Dr Polat
Gülkan ve ekibi, NATO
Baris için Bilim
programindan
aldiklari
destek ve Afet Isleri Genel
Müdürlügü isbirligiyle üç
farkli yörede mahalli
kuvvetli yer hareketi kayit
sistemi kurmus ve
Türkiye'deki ulusal kayit
sisteminin genislemesini
saglamislardir.
mü ögretim Üyesi ve Met Yönetimi
Uygulama ve Arastirma Merkezi Baskani Prof. Dr Polat Gülkan ve ekibi,
NATO Bans için Bilim programindan
alchklan destek ve Met Isleri Genel
Müdüriügü isbirligiyle üç farkli yörede mahalli kuvvetli yer hareketi kayit
sistemi kurmus ve bu yoldan Türkiye' deki ulusal kayit sisteminin genislemesini saglamislardir. Bu projede
ODTÜ'nün yani sira ABD'den
Nevada Üniversitesi ile ABDJeoiojik Etütler Dairesi de yer almaktadir. Proje kapsaminda
depremlerin sik meydana
c~"
-~-
-.....::...
~ Ülkemizin bir çok bölgesi ciddi deprem riski içinde
- glmasinuagmen
depreme dayanikli bina insaatlari
hale yetirsizligini
geldigi Bursa-Yalova ve Aydin-Denizli
koridorlarinda toplam 20 yeni kayit
istasyonu kunilinus bulunmaktadir.
Projenin devaminda Kahramanmaras
- Antakya koridorunda 18 istasyona
sahip üçüncü bir yerel ag kurma çalismalan Mayis 2004'te tamamlaninis
bulunmaktadir. Modem kayit cihazlanrun yerlestirildigi bu sistemler sayesinde ileride ülkemizde insa edilecek
yapilarm deprem etkilerine daha
dayanikli olmalan için temel bilgi-
koruyor
ler elde edilmektedir. Sistemlerin isletim ve bakim1an Türkiye'deki ulusal
sistemi çalistiran Met Isleri Genel
Müdüriügü tarafindan üstlenilmistir.
Özetleri sunulan söz konusu arastirmalara Türkiye Bilimsel ve Teknik
Arastirma Kununu (rÜBITAK) tarafindan da NATO destegine esdeger
bir maddi destek saglanmaktadir.
oo
-<
C
c:
•
ooN
.t-
hi
'~~aa;bölümü
depremlere
i- ,,.
ögretim üyelerinin
dayanikli hale getirilmesine
deprem riski içinde yasayan sehirlerimiz
Lt
gelistirdikleri
binalarin
iliskin çalismalar
her an
için büyük önem tasiyor
Uluslararasi Kornea Mühendisligi Projesi'nde
ODTÜ de yer aliyor
i
i
Insan korneasinin laboratuvarda üretilmesinihedefleyenuluslararasi
çaptaki
Kornea Mühendisligi Projesiinde ODTÜ Biyomateryal Grubu da yer aliy~r.
~
'"
E=
•
'"
•
Prof. Dr. Vasif Hasirci
o
DTÜ Biyomateiyal Grubu
(MElU-BIOMA1), OD-
TÜ'de 25 yildan fazla
bir süredir Biyomateryal arastiimalan yapmakta olan Fen Edebiyat
Fakültesi Biyolojik Bilimler Bölümü'nden
ben, Kimya Bölümü'nden Prof. Dr. Nesrin Hasirci ile temelde bizlerin yetistirdigi ve diger ODTÜ bölümlerine ve Türkiye'deki üniversitelere dagilmis ancak ortak arastirmalari yogun olarak sürdürdügümüz genç akademisyenlerden ve ODTÜ BESR'den SRM Bashekimi Prof. Dr.
Feza Korkusui'dan olusmaktadir. Önderligini ODTÜ Biyolojik BiI.i!}1ler
ve Kimya
Bölümlerinin yaptigi METU~BIOMAT
semsiyesinin altinda ODTÜ'den FEF Biyolojik Bilimler Bölümü, Kimya Bölümü,
Mühendislik Bilimleri Bölümü, Saglik ve
Rehabilitasyon Merkezi ile BESR Bölümü, Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü, Baskent Üniversitesi Biyomedikal Mühendislik Bölümü
ve Hacettepe Üniversitesi'nden üyeler
bulunmaktadir. Aynca yogun etkilestigimiz bazi yurt içi ve disi medikal malzeme
ve cihaz sirketlerini de grubumuzun is
ortaldan arasinda saymaktayiz.
AB destekli "Komea Mühendisligi"
projesine ortak olmak için ODTÜ Biyomateryal Grubu olarak 2oo2'de basvurduk. Projenin Intemette sunulmakta oldugu haline bizim yapabilecegimiz özel
bir katkinin olacagini düsündük ve projenin Lyon'daki koordinatÖlÜne bunu vurgulayan bir basvuru yaptik. Önce kendi
aramizda· proje aynntilariyla ilgili sonra
da Avrupa Birligiile l,1e~ bütçe hem de
Türkiye'nin katilmaya hakki olup olmadigi konulannda yazismalar oldu. Sonuçta
proje resmen 01.01.2004 tarihinden iti-
baren 3 yil süreyle basladi. Resmi Baslama Toplantisi (Kick-oft) Subat 2004'te
Lyon'da yapildi ve her ne kadar proje
çok aynntili yazi1nussa da yine de çok
net olmayan noktalar ile kabulden sonra
olusan gelismeler ortaya çikti ve bunlar
da tartisilip çözümlendikten sonra proje
fiilen basladi.
Bu proje, insan komeasinin laboratuarda üretilmesini hedeflemektedir. Yapay komeaya gereksinim varligini irdelemekle baslayalim. Komea gözün dis yüzeyini kapsayan 3 katmanli saydam bir
dokudur. Komeanin hastalik ya da kaza
sonucu zarar görmesi durumunda komeanin kismen ya da tümden degismesi gerekir. Su anda uygulanan çözüm, Organ
bagislanmasi yoluyla kom6uün elde edilip hastaya uygulanmasi yani transplantasyonudur. Ancak organ bagis kisitliligi
ve bir çok zaman bagislanan dokunun
uygun olmamasi (HIV, hepatit C gibi has-
-~
taliklar, ya da göz bozukluklaruu düzeltrnek için LASIKisleminin donöre uygu1anrrus olmasi, vb.) çözümü güçlestirmektedir. Avrupa'da yilda 27 500, dünyada 60 000 komea transplantasyon
ameliyati yapilmaktadir. Halbuki dünya
çapinda komea bozukluklan nedeniyle
o milyon kisinin kör oldugu bilinmektedir. Su anda etkin bir yapay komea bulunmamaktadir.
i
Kornea gözün diS yüzeyini
kapsayan 3 katmanli
saydam bir dokudur.
Korneanin hastalik ya da
kaza sonucu zarar görmesi
durumunda korneanin
kismen ya da tümden
Bu nedenle tamamen vücutta eriyebilecek ve hatta canlilardan elde edilmis
malzemeler ve insan kök hücreleri kulla-
degismesi gerekir. Su
anda uygulanan çözüm
narak yapay komea yapimi için 4 ortakli bir ekip ise baslamistir. Üç katmanli
komea elde edilince hayvan deneyleri ve
bunu izleyen klinik (insan) denemelerine girilecektir. Ürettigimiz malzemellin
insanlar için en büyük önemi komeanin
zarar görmesinden dolayi olusmus olan
körlük1ere kalici bir çözüm saglamasidir.
Transplantasyon disinda tek temel alternatif yumusak kontak lens malzemesinden yapilan yapay komea1ardir ki bunlar
vücutla uyum sag1amakla beraber hücre
içermedikleri ve vücutta erimedikleri
için hiç bir zaman dogal dokuya dönüsememektedirler. Halbuki projede üretilecek komeanin zaman içinde vücudun
kendi dokulari ve hücreleri tarafindan
organ bagislanmasi
yoluyla korneanin elde
i
eritilmesi ve dokunun vücudun saglayacagi yapisal düzene kavusmasi yani gerçek komea olmasi beklenmektedir.
Proje özetle moleküler genetik yöntemleriyle korneanin özellikle stroma
katmani
edilip hastaya uygulanmasi
yani transplantasyonudur.
için gereken kollajen ve polisakkaritlerin
üretilmesi, bunlardan hücrelerin içine
yerlesip çogalabilecekleri ve daha sonra
da normal islevlerini sürdürebilecekleri
bir süngersi yapi (bir çesit iskelet) olusturulmasi, sonra da yine laboratuvarda aynstinlma ve çogaltina islemlerinden geçmis hücrelerin bu yapiya yüklenmesiyle
yapay dokunun gelismesine olanak saglanmasi ~ama1arindan olusmaktadir.
Bazi ortaklanmiz moleküler genetik
yöntemleriyle Tip kollajeni ve bazi polisakkaritleri hücrelere ürettirmeyi, diger
bazi ortaklar laboratuvarda komea olusturulmasinda kullanilacak komeaya özgü
hücreleri safve çok sayida üret-
i
I
•
__
~
relerin üzerine
. ler.
meyiBas.
vekatanimlamayi
bazi ortaklar üstlendibu hüci.
yerlestirilecekleri kollajen süngerlerini özel ve
nanometrik
ölçekte
desenlere
sahip olacak sekilde elde etmeye ça1ismaktadirlar.
Biz METU-BIOMATolarak hayvansal
kaynaklardan kendi elde ettigimiz ya da
ticari kaynaklardan satin aldigimiz kollajenle vücutta kendiliginden eriyen ve biyoteknolojik yöntemlerle üretilmis olan
polimerleri kullanarak bun1an kendi gelistirdigimiz yöntemlerle gözeneklilik, yapisal düzen vb. açilardan komea hücrelerine uygun yasam ortamina (mikroçevre)
dönüstürme isini üstlenmis durumdayiz.
Bu asama olgunlastiktan sonra ortaklanmiz tarafindan gönderilecek kollajen ve
polisakkaritlerle de ayni islemler tekrarlanacaktir. Elde edilecek hücre tasiyici1ar
üzerlerine hücre yüklemek ve yapay dokuyu elde etmek amaciyla diger ortaklara yollanacaktir. Ancak elde ettigimiz yapilarin amacimiza uygunlugunu sinamak
için çesitli katinanlar için gerekli hücreleri ortaklanmizdan alip ürettigimiz yapilara yükleyerek doku mühendisliginin ilk
asamasini yapacagiz.
Comea Engineering konsorsiyumunun ortaklan arasinda bizim disimizda 5
Fransa, 2 Italya, Almanya, Ingiltere,
Belçika, Isveç, Finlandiya ve Israil
arastirma grubu bulunmaktadir. Bu 5
i ii
i i i
Fransiz gruptan ikisi endüstriyel kurulustur. Projede 10 is paketi bulunmaktadir.
Bunun disinda TelifHaklari Konseyi, Yönetim Kurulu, ve Etik ve Standardizasyon Danisma Paneli bulunmaktadir. 4
ekip liderinin olusturdugu Genel Kurul
en üst yönetim birimini olusturmaktadir .
Genel Kurul'un 6 ayda bir toplanmasi,
sonuçlari ve ileriye yönelik planlari yüz
yüze görüsebilmesi karar1astinlmis olup
bu çerçevede ilk toplanti 29 EylüW2
Ekim 2004 arasinda Iskoçya'da gerçeklestirdi.
Comea Engineering projesine yönelik çalismanin Türkiye ayaginin tümü
ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyolojik
Bilimler Bölümü Biyoteknoloji Arastirma
Birimi'ndeki laboratuvariarda sürdürül-
i
oo
--i
•
~:
C
'"
oo
.•..
mektedir. Burada kurmus oldugumuz Biyomateryallaboratuvan ve onun eki olan
Doku Mühendisligi laboratuvan zaman
içinde çesitli yurt içi (TÜBITAK,DPT, endüstriyel) ve yurt disi (NATO, endüstriyel) kaynakli projeden alinan cihazlarla
donatilmistir ve ülkemizde maalesef bize
çok pahaliya mal olan kimyasal maddeler
ve diger saif malzemellin gideri de yine
ayni kaynaklardan karsi1anmaktadir.
Bmilann disindaki Biyomateryal
çalisma1anmiz arasinda Kimya Bölümü' nde yürütülmekte olan deri örtüsü, çogunlugu Biyoteknoloji Arastirma Birimi'nde yürütülen kemik, kilardak ve sinir doku mühendisligi çalismalan, pestisitleri ve diger zararli
maddeleri saptamaya yönelik biyosensörler, kanser ilaci, antibiyotik (bir
ABD sirketince desteklenmistir), terminal kanser vakalarma yönelik kontrollü uyusturucu (analjezik) madde ile
kanser tedavisi amaçli isiga duyarli antikanser ilaci salim sistemleri, kemik
çllpentosu (bir Türk Sirketince destekl~nmistir) ve kemik plakasi tasari.in,ye uygu1ainalan da temelde OD-
•
TÜ~ya
ve Biyolojik Bilimler Bölümleijpdeki Biyomateryal laboratuvarlarinda METIJ-BIOMATçerçevesinde yürütülen çalismalar arasindadir.
METIJ-BIOMAT'iniçinde oldugu,
AT ile yürütülen bütçe tartismalan
sonlanmakta olan iki proje daha bulunmaktadir. Bmilardan biri ExperTissues adli bir Mükemmeliyet Merkezleri Agi (NoE) projesidir. Temelde sert
dokularm (kemik, kilardak) doku mühendisligiyle üretilmesine yöneliktir.
Bizini bu proje içindeki temel islevimiz doku mühendisligi asamalannin
verimliligini saglamak ve hücrelerin
olgunlasabilmeleri için gerekli kimyasal ve biyolojik maddelerini (büyüme
faktörü, vb) Kontrollu Salim Sistemleri araciligiyla,düsük hiz , düsük dozda
ve uzun sürede verebilecek sistemleri
tasarlamaktir.
Diger 6. Çerçeve Projemiz de Biopolysurf adli Arastirma ve Teknoloji
Agi (RlN) projesidir. Burada hedef
akillibiyoma1zemeler ya da uyaran1ara
tepki verebilen (responsi±) biyoma1zemeler tasarlayarak yapayorgan üretmektir. Bu tepki veren yapilar sicaklik, pH ya da maruz kalinan isik miktan degisimiyle boyutlan ya da geçirgenlikleri degisen ve islevini bu degismelere tepki vererek yürüten sistemlerdir. Projede diger islevlerimiz arasinda ortak laboratuvarlara Biyoma1zeme (ve bunun bir alt dali olan Doku
Mühendisligi) konusunda uygulamali
ve teorik egitim verme, tez ögrencisi
yetistirme ve ortak arastirmalarm gereksindigi bazi biyoma1zemelerin üretimi konulan bulunmaktadir. METIJBIOMAT'ta Biyoma1zeme konusunda
oldukça genis bir yelpazede bilgi birikimi olmasi, pratikte bizini bir Mükemmeliyet Merkezi olusumuz, bize
bu iliskileri saglamaktadir.
Bmilara ek olarak Doku Mühendisligi yoluyla Yapay Sinir Üretimi ve Yüzey Özelliklerinin Hücre Yönlenmesine Etkisi üzerine iki TÜBITAKprojemiz Yeditepe Üniversitesi ve Bilkent
Üniversiteleriyle ortak olarak yurumektedir. Yapay Kemik Üretimine yönelik DPT projemiz de sonlanmak
üzeredir. Vücutta eriyen kirik sabitlemeye yönelik iki projemiz de Yakin
Dogu Üniversitesi (KKTC) ve ODTÜ
içinde sürmektedir.
Son olarak da Avrupa Birligi'nin
Mükemmeliyet Merkezlerini Güçlendirme Proje Çagnsi'ndan bahsetmek
isterim. Son basvuru tarihi 4 Ekim
2004 olan bu çagri yalniz Türkiye, Romanya ve Bulgaristan'a açiktir. Kabaca 20 milyon Euro toplam bütçeli ve 7
tematik alandan birinde faaliyet göste-
i
Organ bagis kisitliligi ve
bir çok zaman bagislanan
dokunun uygun olmamasi
(HIV, hepatit C gibi
hastaliklar, ya da göz
bozukl uklarini dÜzeltmek
için LASIK isLeminin
donöre uygulanmis
olmasi, vb.) Kornea
nakillerini
güçlestirmektedir. Dünya
çapinda kornea
bozukluklari nedeniyle 10
milyon kisinin kör oldugu
bilinmektedir.
ren küçük ya da orta boyutlu, gelisme
potansiyeli olan, Avrupa Birligi halkinin yasaminda yaygin olumlu etki birakabilecek, yasam kalitesini yükseltebilecek Arastirma Merkezlerini, özellikle alt yapi ve genç eleman alabilme
konularinda destekleme hedefini tasimaktadir. Merkez basina milyon Euro gibi bir ortalama pay düsünülebilecek bu projelerde rekabetin hem ülke
içinden hem de disindan çok yogun
olacagi göri.i1mektedir. Biz MElU-BIOMAT olarak tematik alanlardan Na-
i
noteknoloji altinda bir proje hazirlamaktayiz. Küçük ama potansiyeli çok
yüksek olan bir Mükemmeliyet Merkezi oldugumuzu
kanitlayabilirsek
hem eleman hem de teçhizat sikintimiz uzun bir süre için ortadan kalkacak, alanimizda ülkemiz ve dünya saglik teknolojileri sektörüne ciddi bir
katki yapma firsatimiz dogacaktir.
Bu destegi hakettigimizi düsünmekteyiz çünkü MElU-BIOMAT olarak Biyoma1zeme konusunda oldukça
genis bir yelpazede bilgi birikiniimiz
bulunmaktadir ve Avrupa Toplulugu
projelerimizin gösterdigi gibi filliyatta
bir Mükemmeliyet Merkezi oldugumuz yadsinamaz. Endüstriyle ve yurtiçi-yurtdisi kurumlarla yogun etkilesimimiz bulunmakta, patent sayimiz gittikçe artmakta, yillik makale sayilarimiz ülke ortalamasinin çok üstünde
bulunmaktadir. Aynca Biyomateryaller alanindaki uluslararasi tanininisligimiz sonucu alanin en yetkin ilk 5 bilimsel dergisinden ikisinde Editörler
Kurulu üyeliklerimiz bulunmaktadir.
Ancak bütün bunlara karsin resmi bir
Merkez ya da Mükemmeliyet Merkezi
gibi bir ünvanimiz olmadigi için kurumlarla daha dogrudan ve etkin temas kurabilme, güven telkin edebilme, yeni projelere daha rahat girebilme, egitim verebilme olanagi bulma
konularinda henüz basari saglayamamis durumdayiz. Ayni sekilde ODTÜ'de bir Biyomateryal Lisansüstü Egitim Programi (Y. Lisans ve Doktora)
henüz açilamamis olmasi bilgimizi
daha verimli ve sistematik sekilde aktarmamizi, daha uluslamrasi boyut
kazaninamizi ve daha üretken olmamizi zorlastirmaktadir. Umuyoruz
ki yakin gelecekte Üniversitemiz bu
yönde olumlu adimlar atacaktir.
oo
-i
•
~:
C
'"
oo
.•..
r
~
'"
Türkiye'de Nanoteknoloji
proje yönetilmekte.
..•.
oo
N
E
•
vi
'"'"
Son yillarin en önemli bilim ve teknoloji alani olarak
ön plana çikan nanoteknoloji, AB 6. Çerçeve Programi tarafindan
belirlenmis 7 tematik alandan birini olusturuyor.
DTÜ
,=>
Fizik
Bölü-
:::)
ici
o
alaninda ilk defa bir AB destekli
O
SEMINANO projesiyle yaniletken nanoyapilarin üretilmesi, çesitli açilardan
incelenmesi ve teknolojiye uygulanmasi
hedeflenmektedir. Büyüklügü 1-20 nm
civarinda olan yaniletken kristal yapilarin çesitli ortamlarda ve farkli yöntemlerle büyütülmesi ve bu yapilarin optik ve
elektronik özelliklerinin kontrol altina
sit Turan'in öncülügünde
ve
mü'
ndenhazirlanan
Prof. Dr. Rananoteknoloji alaninda
bilimsel ve teknik arastinna gelistirme
çalisma1anni içeren AB 6. Çerçeve Programi projesi, 1 Eylül 2004'de basladi. 3
Eylül 2004 tarihinde ise pek çok ülkeden
gelen konsorsiyum ortaklan ilk toplantilanni ODTÜ Fizik Bölümü 'akilli sinif ta
alinarak mikro elektronik ve optoelektronik alanlarinda kullani1inasi projenin
ana hedefleridir.
gerçeklestirdiler.
Kendi alaninda Türkiye'nin yönettigi
tek AB projesi olma özelligini tasiyan SEMINANO (Semiconductor Nanociystals)
Projesi'nin Türk ortaklan Orta Dogu Teknik Üniversitesi, BilkentÜniversitesi ve
ODTÜ Teknopark'tan Teknoplazma AS.
Son yillann en önemli ~ilim ve teknoloji alani olarak ön plana çikan nanoteknoloji, AB 6. Çerçeve Programi tarafindan belirlenmis 7 tematik alandan birini
olusturmaktadir.
Alaninda öncü çalismalar ve yeni metodlar gelistirmeyi hedefleyen SEMINANO Projesi için ayrintili bilgiye
www.phsics.metu.edu.trjsmdjseminano adresinden ulasilabilir.
ODTÜ Fizik Bölümü, kendi alaninda
Türkiye'de öncü çalismalar yürüten bir
kunimdur. Heryil 70 yeni ögrencinin katildigi Fizik Bölümü'de 88 doktora ve 66
master ögrencisi yaklasik 60 ögretim
üyesinin önderliginde çesitli arastinna
projelerinde çalismaktadir .. Bu çalisma-
lardan elde edilen sonuçlar saygin uluslararasi dergilerde yayinlanmaktadir. Fizik
bölümünde yer alan yaniletken malzeme
ve aygit (YIMA) grubu 2 profesör, 2 doçent ve yaklasik 10 lisans üstü ögrendden olusmaktadir. YIMAgrubu hem malzeme alaninda hem de elektronik aygit
alaninda çesitli ulusal ve uluslararasi projeler yürütmektedir. Bu projelerde çesitli
bilimsel ve teknik problemlerin arastirilmasinin ve bu alandaki gelismelere katki
saglamanin yanisira ülkemizde yaniletken teknolojisinin gelismesi amaçlanmaktadir. Grubun yürüttügü projelerden
bir tanesi Avrupa Birligi 6. Çerçeve Projesi olan SEMINANO'dur.
YIMA grubu laboratuv ..arlarinda yaniletken malzemelerin üretimi ve bu malzemelerin fiziksel, kimyasal ve yapisal
özelliklerininin incelenmesi için kullanilan çesitli cihaz sistemleri bulunmaktadir. Bu cihazlar arasinda ince film ve metal kaplama Üniteleri, isil islem finnlan,
-"r--~~~~~~~~~~~~~~~~~-----------~~~~~~~~~~------~"""--""""'"----_._._._._.~~~..!""'-
YIMA grubu laboratuvariarinda
yariiletken malzemelerin
üretimi ve bu malzemelerin
fizikseL, kimyasal ve yapisal
özelliklerininin incelenmesi
için kullanilan çesitli cihaz
sistemleri bulunmaktadir.
Bu cihazlar arasinda
ince film
ve metal kaplama üniteleri,
i
isi islem firinlari, iyon ekme
birimi, kimyasal islem
birimleri baslica üretim
sistemleri
olarak sayilabilir.
iyon elane birimi, kimyasal islem birimieri baslica üretim sistemleri oiarak sayilabilir. Bu cihazlardan iyon elane sistemi Türkiye'de varolan 2 sistemden
bir tanesidir ve SEMINANO projesinde
kullanilan ana cihazdir. Test ve analiz
amaçli sistemler arasinda x-isini 1arinim
sistemi, FTIR spektrometresi, Hall etkisi ölçüm düzenegi, admittans spekto-
metresi, düsük sicaklikta aIam-voltaj
özellikleri, isik dedektörlerinin
foto
tepkime ölçüm düzenegi, isik yayan
malzeme ve aygitlarin isima spektrumlarini ölçen fotolüminesans sistemi bulunmaktadir. Gerek üretim gerekse de
ölçüm düzenekleri grup üyelerinin yanisira ODTÜ' den ve diger üniversitelerden gelen diger arastirmacilar ve za-
man zaman da sanayii kuruluslan tarafindan da kullanilmaktadir.
Grubun
amaci orta ve uzun vadede daha cak
uygulamali projelerle ülkemizde yüksek teknolojinin gelisimine katkida bulunmaktir. Bu amaca yönelik olarak sanayii kuruluslan ile özellikle Teknopark
firmalan ile olan iliskilerini artirmayi
hedeflemektedir.
Temsilcilikler
MERKEZ
A. AYRANCI
ANITTEPE
B.ESAT
borsem EMLAK
BORSASi
Çagdas, Organize Emlak Yatirim
Kurulusu
Ankara 'da ODTÜ'lülerin
öncülügünde
1993 yilinda kurulan
borsein Emlak Borsasi, tüm ülke çapinda
tercihen ODTÜ'lülere bölge ve semt
temsilcilikleri verecektir.
Basvurü: (312) 4680803
www.horsem.com.tr
BAHÇELIEVLER
BALGAT
BILKENT
BIRLIK
CINNAH
ÇANKAYA
ÇAYYOLU
ÇEVRE
ÇUKURAMBAR
ELVANKENT
EMEK
GAZIOSMANP ASA
GÜVENEVLER
HILAL
K.ESAT
KIRKKONAKLAR
KONUTKENT
NENEHATUN
ORAN
RESITGALIP
TUNALI HILMI
YILDIZ
BALIKESIR/ AKÇAY
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (312)
: (266)
4680803
4423883
2322656
4482775
2159013
2850909
2667600
4954143
441 7525
442 0787
2408003
4670276
2868697
260 1392
212 6404
446 0233
428 4855
442 0866
4178380
495 1131
240 5520
436 0048
490 8080
4470090
467 1457
440 5350
384 6061
o'"
-<
•
~:
C
N
oo
.•..
Kisiye özel internet bankaciligini baslatiyoruz.
www.isbank.c .
m.tr
isbank.com.tr'yi yenilectik!
Kolay çünkü size özel!
Tasarimini ve içerigini tamamen yeniledigimiz
isbank.com.tr'de sizi yeni özellikler ve yeni
islemler bekliyor.
isbank.com. tr'yi artik kisisellestirebilirsiniz.
Isterseniz sik yaptiginiz islemleri "Hizli Erisim
Menüsü" altinda toplayin, islemlerinizi çok
daha kolay ve hizli yapin. Isterseniz ihtiyaç
duydugunuz güvenlik seviyesini kendiniz
belirleyin. isbank.com.tr'yi tik'layin, size özel
internet bankaciliginin kolayliklarini yasamaya
hemen baslayin .
Türkiye'nin lider bankasi, internet bankaciliginda da birkaç tik önde.
•
$~~~;~
-.nv.isbank.com.tr
i 444 02 02
TÜRKIYE
PDF
compression,
OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy
of CVISION PDFCompressor
ODTÜ EndüstriÜrünleri Tasanmi Bölümü
hnikutluyor
..•.
o
2
•
Orta Dogu Teknik Üniversitesi Mimarlik Fakültesi/ne bagli Endüstri
Ürünleri Tasarimi Bölümü (EÜTB) bu yil kurulusunun
ve ögretim elemanlarinin
çalismalarini
25.
yilini ögrencilerinin
ulusal ve uluslararasi
platformlarda
kamuya açarak kutluyar.
M
obil Mobilya Sergisi,
Milano14-19
Tasarun~isan
Haftasi,
2004,Milano,ltliya
1962 yilindan bu
yana devam eden ve bu yil 14-19 Nisan tarihleri arasinda düzenlenen Milano Tasarun Haftasi'ndaki Salone Satellite sergisinde, ODTÜ Eürn de
üniversite standlari arasinda yer aldi.
Hazirliklan Eylül 2003'te baslayan
Mobil Mobilya projesi bölüm ögretim
görevlilerinden Alex Velasco, Naz Evyapan ve Güner Mutaf tarafindan yiiriitüldü.
Hareketlilik kavramini ele alan
Mobil Mobilya projesine üçüncü ve
dördüncü siniflardan toplam 17 ögrenci katildi. Her ögrenci mobilyada
hareketlilik kavramini kendi açisindan yoruinlayarak farkli kullanim
alanlan, kullanici gruplan ve kullanim sekillerine yönelik mobilyalar tasarladilar. Koleksiyon Mobilya'nin
destek verdigi proje çalismalan sonucu LOproje prototip ile, 7 proje de
sunus paftasi ile sergiye katildi. 17 kisilik ögrenci ve ögretim elemani grubuyla giden ODTÜ Eürn, Milano'da
çalismalariyla dikkat çekti. Standin en
öneinli özelligi prototipierin ziyaretçiler tarafindan denenebilmesiydi.
2004 Mezuniyet Projeleri Sergisi,
i4~i7 Haziran 2004, ODTÜ Kültür
ve Kongre Merkezi
ODTÜ Eürn'nin bu yil üçüncü
kez düzenledigi Mezuniyet Projeleri
Sergisi ve beraberinde yapilan mezuniyet jÜrisi 14-17 Haziran tarihleri arasinda ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçeklesti. Serginin yani sira gerçeklestirilen bir günlük söylesi
ve paneller ile endüstri ürünleri tasanminda sanayi ve üniversite isbirligi
tartisildi.
Bu yil düzenlenen sergiye 27 mezun pafta ve modelleriyle katildi. Projelerin gelistirilmesi için sanaykgi-
r
tim isbirligi çerçevesinde ögrencilerin üretici firmalardan danismanlik almalan tesvik edildi. Bu yil toplam 27 .
fumadan danismanlik ve destek alan
ögrenciler, seramik saglik gereçleri,
elektrikli ev aletleri, otomotiv, mobilya, beyaz esya, aydinlatma, elektronik ev esyasi, reklam ve oyuncak sektörlerinden firmalarla çalistilar. Firmalarin verdigi destek genel içerigiyle tasarim danismanligi, üretim hatlarina yapilan ziyaretler, konu ile ilgili
verilen teknik bilgi, pazar arastirmasi
sonuçlan ile prototip ve model yapimina destek olarak özetlenebilir.
Serginin ikinci günü düzenlenen
söylesi ve panelODTÜ Mimarlik Fakültesi Dekani Prof. Dr. Haluk Pa-
J
mir'in açilis konusmasi ile basladi.
Bunu takiben 1RT Artistik Hizmetler
yiüdüriügi.I'nden Servet Isik bu yil
YIayisayinda Istanbul'da gerçeklesen
Eurovision Sarki Yansmasi'nin sahne
tasanini sürecini aktaran bir tanitim
yapti. Ilk panel Üniversite-Sanayi Isbirliginde Hedefler basligini tasimaktaydi. Panelistler Burak Emre Altinordu (Vestel Elektronik), Yalçin Arpat
(Eczacibasi Vitra) ve Yard. Doç Dr.
Fatma Korkut (ODTÜ EÜTB),üniversite-sanayi isbirliginde yeni açilimlan
tartistilar. Ikinci panelODTÜ Mobil
YIobilyaProjesi ve 2004 Milano Tasarim Haftasi basligini tasiyordu. Panelistler Doç. Dr. Gülay Hasdogan (ODTÜ EÜTB), Koray Ma1han (Koleksiyon Mobilya), Esra Günlü (EÜTB4. sinif ögrencisi) ile projeyi yürüten ögretim elemanlan proje sürecinin ve
sergilenen projelerin bir degerlendirmesini yaptilar.
Dördüncü Uluslararasi Tasarim
ve Duygusal Deneyimler
Konferansi,l2~ 14 Temmuz 2004,
ODTÜ Kültürve Kongre Merkezi
25. yil etkinlikleri kapsaminda düzenlenen Dördüncü Uluslararasi Tasarim ve Duygusal Deneyimler Konferansi, bu yil ODTÜ'de, ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasanini Bölümü ve
Design and Emotion Society (Hollanda) isbirliginde gerçeklestiIi1di.
Ana sponsorlugunu
Eczacibasi
Vitra'nin yaptigi ve toplam 20 ülkeden ISO'ye yakin delegenin katildigi
konferans, islev ve estetigin ötesinde
.~
"
tasarimin duygusal boyutlanni farkli
bakis açilarindan irdeledi. Üç gün boyunca üç paralel oturum ile devam
eden konferansta 88 bildiri sunuldu.
Konferansa Ayse Birsel (Olive 1:1,
ABD), Richard Buchanan (Carnegie
Mellon Üniversitesi, ABD), PaULHekkert (Design and Emotion Society,
Hollanda), Wolfgang Jonas (University of the Arts Bremen, Almanya),
Patrick
Jordan
(Contemporary
Trends Institute, Ingiltere) ve Monika
Mulder (lKEA, Isveç) davetli konus-
•
o
",.
-<
CJ
'"
~:
C
i~3o
maci olarak katildi.
Konferans kapsaminda iki çalistay
ve iki sergi düzenlendi. Sergilerden
biri bölümün ögrenci projelerinden
örnekleri içerirken, digeri Bilkent
Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarim
ve Mimarlik Fakültesi'nden dört sanatçinin duygusal deneyimler üzerine yapitlanni içerdi. Londra'da yasayan modaci Hüseyin çaglayan'in son
çalismasi Mekandan Yo1culuga isimli
kisa filin gösterisi de üç gün boyunca
devam etti.
i
August Tapinagi
Koruma ProjesI
Ülkemizin ~öl1ernli tarihi yapiLarindaILbiri
olan
August TaQin.ag(nto JO[UnQ19sL,y~-,,-LesJoras~con
u
için ODTÜ Trieste~üni'{ersitesi)lenbirlikte
•
Doç. Dr. Neriman Sahin Güçhan
Kültür ve Turizm Ba-
TC
:,
liklan ve
Müzeler
Genel
Müdürlükanligi,
Kültür
VargÜ'nün, August Tapinagi'nin korunmasi projesi kapsaminda Trieste Universitesi ile
birlikte 1997 yilinda basladigi
ortak çalisma geliserek sürüyor. 2000 yilinda Trieste Üniversitesi ile imzalanan bir protokole göre Trieste Üniversitesi'nin Türkiye'de çalisacagi
bir Bilimsel Kurul olusturmak
kosulu ile, tapinagin korunmasi ile ilgili çalismalarda
teknik ve mali katki yapilmasi ve gerekli projelerin gelistirilmesi konusunda saglanan anlasma çerçevesinde
ODTÜ August Tapinagi ko, ruma projesine dahil oldu.
Anittaki yazitlarm özelinde epigrafik arastirmalarla, tas malzemenin sorunlarinin saptanmasi ve koruma
müdahalelerinin
tanimlanmasina yönelik arastirmalari
içermesi öngörülen bir projenin hazirlanmasi için TC
Kültür Bakanligi'nin da talebi ile ODTÜ'nün ilgili bölümlerinden ögretim üyelerinin katilimi ile bir Bilimsel Kurul olusturulmasina
yönelik görüsmeler yapilmis ve Proje Yöneticisi
Prof.
Botteri'nin 2003 yilinda
OD~ TÜ'nün bu
ç?.1JsiyoL
çalismada taraf olarak yer almasi için
Kültür Varliklan ve Müzeler Genel
MüdürlügÜ'ne yaptigi talepten sonra
ODTÜ projeye taraf olarak katilmistir.
2004 yili Temmuz ayinda, Trieste
Üniversitesi adina proje yöneticisi
olarak sorumluluk alan Prof. Paula
Botteri ile Türkiye'deki Italyan Elçiligi'nin girisimleri sonucunda, tapinagin korunmasi için hazirlanacak
"arastirma, tasarim ve uygulamayi"
içeren proje bir kapsaminda 1.7 milyon Euro tutarmda kaynagin bir Italyan Bankasi tarafindan saglanmasi
gündeme gelmistir. Bu olanak dogrultusunda 2004 yili yaz aylarinda TC
Kültür ve Turizm Bakanligi, Kültür
Varliklan ve Müzeler Genel MüdürlügÜ, Anadolu Medeniyetleri Müzesi,
Trieste Üniversitesi, ODTÜ ve Italyan
Elçiligi temsilcilerinin August Tapinagi ile ilgiliuzmanlari bir araya gelerek
yapininkorunmasi için gereklilikleri
içeren kapsamli bir koruma projesi
tanimlamislardir.
August Tapinagi Koruma Projesi'nin amaci TC Kültür ve Turizm Bakanligi, Kültür Varliklari ve Müzeler
Genel MüdürlügÜ'nün sorumlulugunda bulunan tapinagin korunmasi için
acil ve uzun vadeli çalismalari tanimlayarak, uygulanmasini saglamaktir.
Söz konusu proje ekibi Türk ve Italyan taraflar ile, TC Kültür ve Turizm
Bakanligi'nin ilgili birimlerinden olusur.
August Tapinagi ile ilgili somnlarm tespiti amaci ile bugüne kadar
proje ekibince gerçeklestirilen çalismalar kisaca su sekilde gruplanabilir:
~Yapi ile ilgili çalismalarm derlenmesi ve yorumlanmasi
August Tapinagi
KO[~liyi..;.a~
p-rojesi'nin amaci
TC Kültür ve Turizm
_
ki c·,
.~..
Bakanligi, Kültür Varliklari
'le_cMÜzeler Genel
MüdürlÜgü'nün
sorYrnl uLiigunda çul unan
tapin§glD korunmasi için
acil ve uzun- vadeli
-----
çalismalari
_"'_ . .i:ii .. __
tanimlayarak,
.""
""""""
__
.-
uygulanmasini
saglamaktir
Bu çerçevede hazirlanan August
Tapinagi Kortima Projesi, projenin
kapsam ve temel ilkelerini, aSama ve
takvirhini ve aiutin korunmasi için
- öncelikli görülen çati örtüsüne iliskin
avan projeyi içerir. Bu proje:
~Ankara Kültür ve Tabiat Varliklari Koruma Kurulu'nu (AKTVKK)süreçle iIgilibilgilendirmek,
~ Proje ekibince tanimlanan ilkeler hakkinda Kurul'un görüs, degerlendirme ve onayini almak,
~ Kurul'un elestirileri dog~Yapinin fotogrametrik rölövesirultusunda projeyi gözden
nin hazirlanmasi
geçirmek -ve gelistirmek,
~ Italya'dan saglanmasi
~Yapi idtabesinin incelenmesi
düsünülen kaynak için bas~Yapinin sorunlarinin dis gözvuru kosullarina uygun proje
lem ve arastirma çerçevesini tanimlahazirlamak ve
mak için gereken ayrintida ölçümler~ Italyan Elçiligi tale saptanmasi ve tanimlanmasi,
rafindan Italyan Ban~Yapilacak arastirma programinin ve acil müdahalelerin tanimlankasi'na
kaynak
masi
saglamak üzere
basvuruda bulun~Arastirmaya ek olarak yapinin
mak üzere 31
onarimi için kaynak saglanmasi
Agustos
2004
Proje ekibince anitin korunmasi
günü
Ankara
için proje kapsaminda yapilmasi geKültür-ve Tabirekli çalismalar dört ana baslikta
at Varliklari Kogruplanabilir:
ruma
Kuru1. Koruyucu bir üst örtünün tasalu'na sunulinus
rim ve uygulamasi
ve
önerilen
2. Yapi çevresinin düzenlenmesi
vesunumu
Avan
Proje
AKTVKK tara3. Tastaki bozulma nedenlerinin
findan kabul
teshisi ve koruma mül1ahalelerinin
e dilmi S tir.
gelistirilmesi
Onaylanan
4. Yapinin struktürel açidan güçAvan
Prolendirilmesi ve ölçüme dayali izlenmesi
je'ye uygun
olarak tamainlanmasi öngörülen çalismalar sonrasinda kesin onay için
tekrar AKTVKK'na sunulinasi, daha
sonra ise ilgili Italyan Bankasi'ndan
hibe alinak üzere basvuru yapilmasi
planlanmaktadir.
AKTVKK'nun onayi ve söz konusu hibettin saglanmasi halinde projettin üç (3) yiilik bir süre içinde
gerçeklestirilmesi düsünülinektedir.
BirinCi yil yapinin dis kosullardan
korunmasini
saglamak için en
öneinli sorun olarak görülen üst örtü projesinin uygulanmasi ve yapida
statik açidan tehdit olusturan sorunlarin çözümü için alinacak yapisal
müdahaleier gerçeklestirilecektir.
Bu uygulamaya birinci yildan baslayarak, yapidaki tas malzemettin sorunlarinin detayli olarak saptanmasi
ve korunmalarina yönelik teknik
müdahalelerin taniin1anmasina yönelik arastirma ve deneyler yapilacaktir. Ikinci yilin sonunda yapilan
deneylerin sonuçlarina uygun olarak tas malzemettin yerinde korunmasi için gerekli uygulamalar gerçeklestirilecektir.
•
TRT'de hazirladigi belgesel program ile ülkemize ve insanimizin
çesitliligine
sahip çiktigcveODTÜ'lü
heyecanini ve ODTÜ ruhunu en iyi
sekilde yansittigi için ODTÜ Senatosu'nca
Nuray Yilmaz dergimize
ODTÜ'de Isletme egitimi aldiniz;
ancak kariyerinizi farkli bir alanda sürdürdünüz. TRT'ye girisiniz
nasil oldu?
Lisedeyken idealler yavas yavas
belirlenir ama biz ailece ODTÜ'lü olmak için organize olmustuk.Yani olmazsa olmaz seklinde. Kardesimle
aramizda bir yil var. Önce ben kazandun o "Yaben giremezsem" diye strese girdi; çünkü baska üniversite yokmus gibi konsantre olmustuk. ODTÜ
ve bölüm tercihim bilinçli idi, tesadüfi bir giris olmadi. Hatta ilk ODTÜ'lü
olmak isteyen agabeyimdi, ama o dönemde girememisti. Ben kazandigun
zaman "Bakben gidemedim." gibi bir
kültürel
"Takdir Ödülü" ile onurlandirilan
konuk oldu.
burukluk da yasandi.
Mezun oldugumda isletme üzerine çalismak istedim. Fakat o dönemde çalisabilecegim firmalar hep Istanbul' daydi. Ben de bekarun, ailemin
yaninda büyümüsüm, tek basuna Istanbul'a gitmem olmayacakti. Annemle gidebilirdim; ama kardeslerim
var, aile parçalanacakti. Böyle bir tereddüt yasiyordum; hatta burada bir
kurulusa da müracaat etmistim. Benimle mülakat yapmislardi, yanit bekliyordum. O sirada 1RT' de çalisan ve
beni çok seven bir komsumuz vardi.
"Sen tam 1RT'de çalisacak, program
yapacak kapasiteye sahipsin." dedi;
çünkü her sey bir anda olsun isteyen
bir insanun. Üniversitede de dersler,
aktiviteler, futbol dahil hep birbirine
paralel yüriirdü. Olabilir düsüncesiyle 1RT'ye müracaat ettim. O tarihte
Kibns gündemdeydi. 1RT' de mülakatta bana, konusu Kibns olan bir
program senaryosu hazirlayin dediler. Daha önce hiç böyle bir sey duymamistun. Içimden dedim ki su kapidan çiktiktan sonra siz beni zor bulursunuz. çiktiktan sonra da isi inada
bindirdim. Biri bana "Bunu yapamazsin" derse, tamam artik benim için o
yapilacak demektir. Yapamamayi
kendime yediremedim. Konuyla ilgili
gazeteci tanidiklarim1a sohbet ettim.
Sonra soru cevap seklinde bir senar-
r
yo hazirladim, begenildi. lRT'ye girdigimin ertesi günü de daha önce~
müracaat ettigim finnadan gelin sartlan görüselim diye telefon geldi. Çok
beklemistim, biraz uzainisti o is. Ben
de içimden 'geçmis olsun çok sey
kaybettiniz.' dedim. Artik lRT'li olmustum.
Programiniz TRT'nin en uzun soluklu programi. Bunun sirri nedir? Gezelim Görelim programi
kaçinci sayisina ulasti? Program
nedeniyle kaç kilometre yol yaptiginizi hatirliyor musunuz?
Program 650'ye geldi. 23 yillik bir
program. Ilk baslarda [ilin olarak ayda
bir yayinlaniyordu. Daha sonra 15
günde bir yayinlanmaya basladi. Haftalik yayina girince sayilar fazlalasiyor, ama saniyonun 1 milyon kilometreyi geçtik. Bu yurt içinde arabaygittigimiz mesafe. Yurtdisini ve
uçagi sayiniyonun. Hesabi kaçirdik
artik. Böyle baska bir program yok.
Hiç ara vermedik. On yildir yaz tatili
e yapmadik Programa girerken söyle bir düsüncemiz vardi. Bir seyi ilginç hale getirmek lazim. Nedir ilginç
olan. O zaman
li
Program 650'ye geldi. 23
yillik bir program. Ilk
baslarda film olarak ayda
bir yayinlaniyordu. Daha
sonra 15 günde bir
yayinlanmaya basladi.
Haftalik yayina girince
sayilar fazlalasiyor, ama
saniyorum 1 milyon
kilometreyi geçtik. Bu yurt
içinde arabayla gittigimiz
mesafe.
Dogu ve Güney Anadolu'ya ulasim ve
çekim olanaklan bu kadar rahat degildi. Hele bir bayan olarak, diyelim ki
Hakkari' de dolasmak pek mümkün
degildi. Simdi GAP turlanyla herkes
her yere gidiyor ama o zaman yoktu.
Bayan olarak benim böyle gidilemeyecek yerlere gidip, ora1an tanitmam
ilginç olabilir düsüncesiyle hareket
ettik. Ayni zamanda kendim de ü1kemi bilmiyordum. Ülkemi tanimak istedim.
Program teklifini siz mi yaptiniz?
Neler amaçlayarak yola çiktiniz?
TRT'de asistan1ik döneminde degisik programçilarin yaninda çalisilir,
ama ondan sonra kendi imzani atabilecegin prograini kendin yönlendirirsin. Öyle bir giris yaptik. Tabü çevremdekiler basladilar, sen korkmuyor musun? diye. O zaman diyordum
ki gittigimiz yerlerde çekim yapmak
sehirdekinden daha kolay; çünkü
oralarda acayip bir ilgi saygi, sevgi
var. Bacim hos geldin diye karsilarlardi. Bazen de biraz erkekvari bir tip
oldugum için agiz aliskanligiyla Ahmet bey, Nuray bey filan derlerdi. Bir
çok yerin turizme kazandirilmasinda
büyük rol oynadigimizi düsünüyonun. Bizim gittigimiz yerlerde çok
sey degismistir. Su var ki televizyona
insanin ilgisini çekebilmek için muhakkak kendine bir stil seçmek zomndasin. Bir programin taklidini
yapmak hem kolaya kaçmak, hem de
taklitçilikten kurtulamamak demektir. O nedeille gerçekten halkin sevebilecegi bir stil yarattik ve bir daha
da bozmadik.
Ülke öyle bir kaynak ki, bir yere
belki on kere gitmis, onunda da fark-
o
CJ
--<
C
c:
•
..•.
o
o
N
•
li bir sey çekmisizdir. Bana diyorlar ki
görmedigin bir yer var mi? Evet var,
hala var. Ülkemiz muhtesem bir ülke.
Bana kitabiruz ne zaman çikacak
diye telefon ediyorlar. O zaman insan
bii gün bu tür olaylara ihtiyaç duyacagim düsünmüyor. Kaptinp gidiyorsun. Mesela Atatürk Baraji'nin altinda
kalan köyde röportajlarim var. Maalesef fotograflari yok. Filmler de yok. O
zamanlar filmdi. Daha sonra videoya
geçildi. Arsivde de saklansa onlardan
videoya falan aktarma olmaz. Onlar
öyle kaldi ve gittiler. Sonra diyorum
ki 1RT'ye girdigimden beri hep dolu
yasadik. Insanin bir sey yazmak, bir
sey düsünmek için bos zamana ihtiyaci var. Bizim öyle bir seyimiz olmadi.
Bir de benim bir ev yasantim var, ev
isleri var. Bütün bun1an da bir araya
sikistinp da bu yasami yasamak bu
eksikliklere neden oldu.
Yurtdisinda da programlar yaptiniz. Ne gibi gözlemleriniz oldu?
Anadolu'da dolasmakla bir farki
var mi?
Geçmis bir tarihte yabanci televizyon kuruluslarindan da görevlilerin
katildigi bir seminer düzenlenmisti.
Beni davet ettiler, dediler ki "Sizden
de bir program nasil gerçeklestiriliyor bu konuda bir konusma yapmanizi istiyoruz." Yapamam dedim; çünkü anlamazlar. Niye anlamazlar. Sen
Diyorlar ki görmedigi n
bir yer var mi? Evet var,
hala var. Ülkemiz
muhtesem bir ülke.
Bana kitabin iz ne
zaman çikacak diye
t~.t~fon~d!yo.Ü?'r~Q
zamaninsan
bir gün bu
tür olaylara ihtiyaç
duyacagini düsünmüyor.
Kaptirip gidiyorsun.
çantani al, çik yola, durdugun yerde
seni yedirsiriler, içirsiriler, agirlasinlar
böyle bir sey yasanabilir mi baska illkede. Bunu nasil anlatacaksin onlara.
Anlayamazlar zaten. Yurtdisinda her
seyi paylastigin ve her türlü masrafini
karsiladigin yabanci arkadasin dondurma yemek istiyor, gidiyor kendine
aliyor. Sana da ister misin diye sormuyor. Onlar için o kadar dogal bu. Bizde söyle bir sey yerlesti. Gidecegimiz
yerin kaymakamina, amirine diyoruz
ki, biz sizin oraya geliyoruz. Yerlerimiz hazirlaniyor. Ekip kalaba1ik1astikça, tabii yatma kalkma sorun olmaya
basliyor. Oteli sana. açmislar. Iki oda
yeterli, kalabalik gidersen dört oda isteyeceksin. Yani hep kü1fet getiriyorsun. Çünkü devlet memurusun. Ben
gideyim su otelde kalayim gibi bir
imkanin yok. Harcirahin son derece
düsük. Bu nedenle genis bir kadro
kuramiyoruz. Kiraladigimiz arabayi
bile kendimiz kullaniyoruz, ekstradan bir soför agirlama çikmasin diye.
O nedenle küçük bir ekip olarak:
bir aile gibi olduk. Seni agirliyor
Anadolu insani. Güvenilirligin
var. Ben 1RT'yim diye geldigin
zaman bütün kapilar açiliyor.
Program çok uzun, yillardir
devam ettigi için zaten tüm
kapilar açiliyor. Bu sevgiyi begeniyi kendimiz yarattik. Son
zamanlarda programa ilgi bir
hayli artti. Biz özel kanallann
çiktigi dönemde bir duraklama
yasamistik. Program devam ediyordu, ama seyirci oraninda bir düsme olmustu. Yeni baslayan bir seye
ilgiydi o. Sonra insanlar kanallar arasinda gezerken neyin dogru, neyin
yanlis; neyin nasil verilmesi gerektigini ögrendiler. Simdi asin düzeyde
bir ilgi var. Makedonya'ya gittik.
Programi seyretmeyen yok. 1RT Int.
alt yazili veriyor.
Arnavut biri bana diyor ki, senin
programini hiç kaçirmiyoium.
Programinizin benzerleri çikti.
TRT'nin yayincilik anlamuida bir
okuloldugunu
düsünürsek bu
programlari naSil degerlendiric
yorsunuz?
Bir program begeniliyor diye benzerini yapmak kolayciliktir ve her zaman ilk yapilan ikinciyi kabili etmez.
Bir de mesela diyelim ki sen insanlarla sanIarak ya da seviyeyi korumak
kaydiyla belli bir samimiyet kuruyorsun. Baskasinin bu samimiyeti deje·
nere ederek yapmasi daha antipatik
oluyor. Türkiye gerçekten bir kaynak. Bir takim gereksiz magazin programlarinin yerine, ülkenin tanitimina
katkisi olacak bu tür programlann
benzerini yapmayi kabili ediyorum.
Içi bos programlar yerine, bir yerin
tanitilmasi çok daha yararli. Herkes
bir yerde bu tür bir programa rastlayacaktir. Çizgiyi korumak sart. Program samimi ve dürüst olmali. Örnegin biz hiç hazirlik istemeyiz. Güzellik orada. Oradaki insanlar bize yalnizca rehberlik görevi yapsin, bir yön
F
göstersin. Yani b!Ze de~~er ki ';Saga
dogru daglara ~dersç;QiZmanzara çok
gii2;elclir,üraqa cia~öyl~r vardir." Böyle oluyor zaten. Biz oraya dogru giderken Ayse teyieye, Ahni.eçamcaya rastliyoruz. Onlirin. orada yasadiklan için
ilginç gqrme~eri
bir 14kimolaylarla
k;irsi1asiyoruz.Bir de program konuklari oiarak yasWara çok deger veriyoruz, onlarla sqhbet ediyoruz Bazen
kuyruga giriyoi;larben sarki söyleyecegim, ben snnu yapacagim aralarinda
toplanmislar hadi biz1ekonus diye. O
zaman dogal oluyor program.
Bunca yildan ve deneyimden sonra geriye dönüp baktiginizda meslek yasaminizin size kazandirdiklan ve kaybettirdilderi neler oldu?
Yaptiginiz isi düsününce, kendinizi modern seyyah, Evliya Çelebi
gibi nasil isim1endirirsiniz?
Çok sey kazandirdi ama kaybettirdikleri de var. Örnegin pembe düslerim kalmadi. Gerçekleri göiiince, hani
bilmeden oturup ahkam kesme vardir
ya "su söyle oIsnn, bu böyle o1snn" di~
ye. Iste bilerek o ~
k~semiyorsun. Çünkü oradaki sorunu, ~orunnn
boyutlarini biliyorsnn. Bu nedenle EvliyaÇelebi diyebiliriz. Gerçekten haya-
tim h~p dQlas~~ seçti. insallah b,ir
gün eriiel}liolctiigi,iIpzaman gu sefer
kendim için ge?e(2egim.Bir s~yyapma
~i:iyla ge~ey~ gittigin iam~boy~
le ~tça ~.. eglenemiyorsnn,
ne güzel
, •. .
n
diye b$iiriiyorslJP.. stirekli "bnnu mu~
hakkak yansitnialiY1111."
çliye ptisüniiybrsnn. ~yle b~ hayat geçt:i.Kaybett:igim bir olay qa hiç 14tilzevkim kalmadi. Insan yazin tatile gidecegim diye bütün seneyi zevk içinde seçirir.
Bizde öyle bir sey yok. Bazen diyorum
ki tamam kamerasiz bir tatil yapalim.
.
"
-
Bir.programbegeniliyor
diye benzerini yapmak
kolayciliktir ve her zaman
ilk yapilan ikinciyi kabul
etmez. Bir de mesela
diyelim~ki sen insanLarla
sarilarak ya da seviyeyi
korumak kaydiyla belli bir
samimiyet kuruyorsun.
Baskasinin bu samimiyeti
dejenere ederek yapmasi
daha antipatik oluyor.
"'''.,
..
Ne kadar yapalim bir hafta. Bizbir hafta iiin1erimizi alip gidiyoruz. Istedigitip? yere, en güzel yere gidelim. O gün
g~çiyor, ertesi gün de idare ediyoruz.
Ü<iUncji gün kipirdanmaya basliyoniz .. Siki1dikburada sabit durinaktan.
Ha<ji gidelim suraya, hadi gidelim buraya derkep herkes birbirinin gözüne
bakiyor. Biri dese çocuklar dönelim
mi? Pat dönüyoruz. Süreyi tamamlayanuyoruz. Her seye ragmen yaptigim is
beni gerçekten mutlu etti. Bir de söyle
bir örnek daha vereyim. Üniversite yillarinda bir yurtdisi seyahatirn olmustu.
Dönerken tabü bir çok seyalmak ve el
bagajlarimi doldurmak durumnnda
kaldim. Uçaga binerken bir yabanci
beyelinde küçük bir çanta ile geçti
gitti yanimdan. Içimden "Allahim ben
böyle olabilecek miyim?" demistirn.
Simdi ülkemi tanidigim için ve ülkemde her seyi bulabilecegimi bildigim
için bir güven geldi. Disariya gittigim
zaman belki de görmeyen insanin mukayese edemeyecegi bir takim seyleri
mukayese edip, öyle kafam yükseklerde dolasmayi sagladi bu meslek bana.IS dakikada küçük bir çanta hazirlayarak yola çikiyorum. Tarzim da
spor, saçlarinu uzatmadim, çocuk yapmadim. Baska türlü olmazdi zaten.
'1,1;<
•
,--
•
'"
oo
.•...
ad
iliyoruz ki günümüzde
B
OKUMAK, ONU KAZANMAKTAN
DAHA
"üNIvERSITEDE
ZOR".
Üniversiteye
adim atan her genç, giyim, yemek, ögrenim harci, kitap, saglik ve bannma gibi sorunlarla bogusmakta. Ekonomik
durumu iyi olmayan, dar gelirli ailelerden gelen ama oldukça basanh olan çocuk1annuzm ögrenim hayatlannda bu
sorunlarla bogusma1an, onlann enerjilerini tüketmekte, onlan yildirinakta,
onlann ilgi ve dikkatlerinin dagilmasina
neden olmaktadir.
•
"'"
:='
fo
o
Üniversitemiz, ülke gelecegine nitelikli insangücü yetistirme çaba1anni, birer "ODTÜ GÖNÜILÜSÜ" olan sizlerin
katkilanyla sürdürmekte, gençlerimizin
yasadik1an zorluklan en aza indinnek
için yogun çaba harcamaktadir.
Yeni ögretim yilina baslarken nitelikli bir Üniversiteye adim atmanin gurur ve
heyecanini duyan gençlerimizin bu heyecan1anni, coskulanru, ODTÜ'yü kazanmis olma ,ODTÜLÜ olma gururlanni, gelin, ekonomik zorluklara ezdinneyelim.
Burs havuzuna-gerek nakti gerekse tasinmazlarla ya da onlann kira gelirleri ile"BIR DAMLA" da bizden
katkida bulunalim.
diyerek
ÇAGDAS TÜRKIYE'yi yaratmada
potansiyel güç olacak, kendisini, ODTÜ'yü ve ülkesini basan ile temsil edecek ögrencilerimize kol kanat gererek
onlara ODTÜ dayamsma ve birlikteligini yasatalim.
DESTEKSIZDEN
BASARIONIARDAN
Destege
'"
i"h"tiyacim
var
Cehirnde 750 hin lira var
r--------------------------B
ii
Artvin'in
köyünden geliyorum. Babam çiftçi. Arazimiz
yok. Baskalarrnin tarlalarmi
ekiyor. &s kardesiz, tek okuyan benim. Okula akraba
ve komsulanmizin verdigi
50 milyon TL ile
geldim. Su anda
ce-
en
iktisat bölümü
sinif boögrencisiyim.
Babamlasonannem
sanmislar ve babam ben küçükken
vefat etmis. Annem su anda temizlik
sirketinden asgari ücretle bir resmi
kururnda
çalisiyor.
Bir kardesim
ilkögretimde, bir agabeyim üniversitede okuyol'. Bizler de yazin gündelige giderek okul harç1iklarimiz için
para biriktirmek istiyoruz. Ancak bütün gelir evin geçimine bile yetiniyol'. Annemin eline geçen 380 inilyon TL ve bu paradan aynca ev kirasi ödüyoruz. Yurda girdim, ancak yurt ve yemek paralanmi
nasil karsilayacagimi, kitaplarinu nasil alacagimi bilmiyorum.
Yardima çok ihtiyacim var.
Yardimci olursaniz sevinirim
Burssuz okumam
mümkün degil
bimde 750.000 TL
param var. Hafta sonu ve
gelecek günleri nasil geçirecegimi bilemiyorum. Acilen yardima ihtiyacim var.
U
luslararasi iliskiler bölümü ögrencisiyim. Annem sizofreni hastasi, agabeyim ve babam evi terk ettiler. Sosyal güvencelniz ve evimiz yok.
Aile büyükleri de bize sahip çikmiyor.
Annemle tek basima yasamak zorundayim. Annem su anda hastanede tedavi göriiyor. Üniversitede okumak
ve mutlaka basarili olmak zorundayim. Burs almadan okumam mümkün
degil. Bilgilerinize sunarim.
ögretmenliginde,
timde ve
Magdur durumdayim
Ben 2004
senesinde
giriligitn
ÖSS sinavinda ODTÜ Psikoloji Bölümü'nü kazandun. Hakkari'de ikamet
etmekteyiin. 11 kardesiz. 1 kardesiin
Van Yüzüncü Yil Üniversitesi sinif
2 kardesim ilk ögre-
1kardesim
de orta ögretirnde
okiunakt'lClir. Ailenin toplam net geliri
350 milyondiir. Çok magdur durumdayini. Aden madili destege ihtiyacim
var. Üniversitenin Yl-irt,yemek ve nakit
burslanndan
yararlanmak
istiyorum.
Geregiili bilgilerinize arz ederim.
oo
---<
•
~:
C
N
oo
ODTÜ BURS FORMU
.•..
Katkida bulunmak için lütfen formu doldurup ODTÜ Mezunlarla Iletisim Müdürlügü
06531 ANKARA adresine postalayiniz ya da fakslayiniz.
Tel: 031221041 36 Faks: 0312210 1358
KREDi KARTi BiLGiLERiM
Burs Komitesi'nin uygun gördügü ögrencilere
:
TL.
D(
) Yil süreyle her üç ayda bir :
TL.
D(
) Yil süreyle her alti ayda bir :
TL.
(.....) Yil süreyle her ay
Bir kereye mahsus olmak üzere
:
TL.
Yukarida belirttigi m tutarlarin
bildirilinceye
aksi tarafimdan
DDDDDDDD
Vi sa
olan
DDD DDD
U
Master Card
Kredi karti hesabima borç kaydedilerek Rektörlügünüzün
vermek istediginizi lütfen belirtiniz.
ediyor ve bu konuda T. iS BANKASI AS.'yi
Tarih
Ödemelerinizi havale yoluyla yapmayi tercih etmeniz durumunda ODTÜ
Gelistirme Vakfi Burs Fonu hesabi iS BANKASIODTÜ SUBESi4229-747489
numarali hesabi "ODTÜ BURS FONU" ibaresiyle kullanabilirsiniz.
Havale mektubunuzun bir kopyasini da bize ulastirmaniz gerekmektedir.
Bu hesaplara yapilacak havalelerden masraf alinmayacaktir.
T. iS BANKASI AS.
ODTÜ Subesi nezdindeki ilgili hesaplarina. Rektörlügünüz
AS. arasinda belirlenen kosullar çerçevesinde
Kaç yil süreyle burs
yazili olarak
kadar son kullanma tarihi ..
ile T. is BANKASI
alacak kaydedilmesini
kabul
yetkili kiliyorum.
is Tel
Adi Soyadi
Ev Tel
Adresi
Faks
e-mail
Mezuniyet
yili ve bölümü:
iMZA
ODTÜ uzayarastirmalannda
)
··ncu
"··1··
"".. , ...
··rd····
o.
.UJZiinJL5ii~
uJrJlYo r
i
Ast[o_not ~acco_ve_ bu yil içinde ABD'den ODTÜ'ye dönen
•
Baç'in isbirlig~i ile planlanan
önderbir
çalismalarla
kurum olma özelligini sürdürüyor.
Prof. Dr. I'illtCan
ODTÜ uzayarastirmalarinda
i5 yil ABD' de
Astronot Sacco
ile birlikte. çalismis olan Prof. Baç NASA'ya bagli Yerçekimsiz
-
-
-
Malzemeler
o
.
-
-
--
ÜretimMerkezi'nin
DTÜ, 30 Eylül -1
Ekim tarihinde üniversitemizi ziyaret
eden Astronot Prof.
Albert Sacco Jr. araciligiyla uzay arastinnalannda yeniden
atilim yaparak önder bir kunun olma
özelligini sürdürüyor. Astronot Sacco ve bu yil içinde
baskan yardimciligini
ODTÜ'ye dönen Prof. Dr. Nurcan
Baç'in isbirligi ile bu konuda bir dizi çalisma planlandi. Prof. Baç
ABD'de 15 yil Astronot Sacco ile birlikte çalismis ve NASA'ya bagli
CAMMP (Center for Advanced Microgravity Materials Processing) Yerçekimsiz Ortamda Ileri Malzemeler
Ortamda Ileri
yürütmüstÜ.
Üretim Merkezi'nin baskan yardimciligini yürütmüstü.
Bu çerçevedeki ilk etkinlik Astronot Prof. Al Sacco nun 1 Ekim Cuma 14:00 te ODTÜ Kongre ve Kültür
Merkezi'nde verdigi seminer oldu.
Astronot Sacco ve Prof. Baç 1992 yilindan bu yana uzay mekigi ve uluslararasi uzay istasyonunda ileri mal-
~
....•
Bu ilani
iki sene önce
Yine olursunuz. Hatta simdi alir,
dilerseniz iki, dilerseniz bes yilda ödersiniz.
Gelin, size en uygun kredi kosullarini
birlikte bulalim. Sizi, sizin kosullariniila
ev sahibi yapalim.
~y~9BANK
www.oyokbonk.com.tr
444 o 600
~ 3. STS-73 Columbia Uçus Ekibi
Uzayda (soldan saga/yukaridan
AI Sacco, Kent Rominger, Cady Coleman,Fred leslie,
ichael lopez-Alegria, Ken Bowersox (komutan)
...
oo
N
•
o
:~
fO
O
zemeler konusunda bilimsel arastirmalar yapmaktadir.
Bu çalismalar
1992, 1995 ve 2002 yilinda Uzay Mekiginde, 2001 ve 2002'de Uluslararasi Uzay Istasyonu'nda (UUI) gerçeklestirildi. 1995 yilinda STS-73 uçus
numarali (STS - Space Transportation System) Columbia Uzay Mekigi'nde görevalan Astronot Albert
Sacco yine Prof. Baç ile birlikte hazirladiklan zeolit kristal büyütme (Zeolite Crystal Growth) deneyini uzayda yapmisti. Astronot Al Sacco STS73 numarali uçusta aynca Türk bayragini ve ODTÜ flamasini da uzaya
tas1l1lls,uzayda uçan bu Türk bayragi
Haziran 1996'da 9. Cumhurbaskani
Sayin Süleyman Demirel' e takdim
edilmisti. O
Uzayda yapilan deneylerde üretilen ileri malzemeler yeni teknolojiler
olusturmayi amaçliyor. Bu malzemeler arasinda yer alan Zeolider halen
kimyasal üretim sektöründe katalist,
ve iyon degistirid filtre olarak kullanilmakta. En yaygin kullanim alan-
asagi):
Kathy Thornton,
~ Astronot
Sacco ve Prof. Baç NASA Kennedy Uzay Merkezinde
Uzay istasyonuna
Prof Baç ile Astronot
Sacco' nun yillardir7süren
isbirligi çerçevesinde
ODTÜ mezunu gençler de
NASA projelerinde görev
alarak lisanüstü dereceler
elde etmekte. Bu
projelerde Özgür Karahan
ve Burcu Akata doktora
dereceleri, Seyda Dumml
ise yüksek lisans derecesi
elde etmistir.
lan, petrol rafinerilerinde katalitik
parçalama ile benzin üretimi, cevre
kirliligini önleyici çesitli filtreler, ve
toz deterjan üretimidir. Uzayda üretilen Zeolider ve titanium silikadam
yeni uygulama alanlan arasinda ise
optik devre cihazlan, kuantum telleri, yakit pili membranlan ve yakit
olarak hidrojen depolama
bulun-
giden cihazlarini
uzay mekigi personeline
Uluslararasi
teslim ederken
makta. Uzay istasyonunda üretilmesi
planlanan zeolit kristallerinden ZK-5
atmosferik kosullarda hidrojen depolama özelliklerine sahip. Bu teknolojinin ileride yakit hücreli araç üretiminde otomotiv sanayinde uygulama imkani bulunmaktadir. Prof Baç
ile Astronot Sacco' nun yillardir süren isbirligi çerçevesinde ODTÜ mezunu gençler de NASA projelerinde
görevalarak lisanüstü dereceler elde
etmektedir. Bu projelerde Özgür Karahan ve Burcu Akata doktora
(ph.D) dereceleri, Seyda Dumrul ise
yüksek lisans (M.S) derecesi elde etmistir. Gecen yil yüksek lisans derecesi elde etmis olan Bilge Yilmaz halen titanium silikadada ilgili olarak
doktora çalismalanm sürdürmektedir.
Önümüzdeki dönemde
NASA
Genel Merkezi (HQ) ve Johnson
Space Center OSC) , Marshall Space
Flight Center (MSFC) egitim birimleri ile isbirligi içinde ODTÜ ögrencilerinin önceden belir-
"
'{iliile"
Qglil!)
ADiYLA ... T ADiYLA ... YI LLARDI R ...
,..
i
i
~ Atmosfere
girerken
Columbia mekigindeki
ya uzay mekigi ve ISS(International
Space Station) dan yayinlanacak bir
video konferansa ODTÜ'deki "akilli sinif' araciligiyla katilmalan planlanmaktadir. Aynca UUI'de 6 ay yasamis olan Astronot Ken Bowersox
bu deneyimlerini
yine bir video
konferans araciligiyla
~ktarmasi
beklenmektedir. Ken Bowersox hao
oN
•
Demirel'i
cihazimiz ..
lenecek bir konuda Houston' dan ve-
..•.
~ Astronot
yanarak parçalanan STS·107
len NASA Johnson Uzay Merkezi'nde (JSe) tüm uçus ekiplerinin
bagli oldugu bölümün (Flight Crew
Operations) direktörüdür. Astronot
Bowersox'in programi elverdigi):akdirde 2005 yilinin ilkbahar aylannda
ODTÜ'yii ziyaret etmesi planlanmaktadir.
Aynca uzun vadeli bir isbirligi
çerçevesinde ODTÜ Gelistirme Vakfi lisesi ögrencileri
ÖnümÜzdeki dönemde
NASAGenel
Merkezi ve
Johnson, Space CenteL.
MarshalLSpace
Flight
__ ._iCE'
"'..__
.11.. _
CeDter egitim birimleri
ile isbirligi içinde
Houstoiidan veya~.uz0Y
mekigi ve ISS dan
yayinlanacakbir video
konferans ODTU'deki
"akilli sinif'larda izlenecek
ve Havacilik ve Uzay Mühendisligi
bölümü ögrencilerinden olusan bir
ekibin ODTÜ ögretim üyeleri önderliginde uzaya bir deney göndermele-
Sacco ve Prof. Baç'in 9. Cumhurbaskani
ziyareti (Haziran 1996)
ri için çalisma baslatilmasi planlanmistir. ODTÜ'nün ilk Türk yapimi
uyduyu uzaya gönderme çalismalanna paralelolarak yürütülecek olan
bu isbirligi' aynca Cumhuriyetimizin 100. yildönümüne kadar ilk
Türk astronotunu uzaya göndermeyi
hedeflemektedir.
1 Subat 2003'te atmosfere dönerken yanarak parçalanan STS-I07
uçus numarali COIUfi1biamekiginde
Prof. Sacco ve Prof. Baç'in da deiieyleri bulunmflktaydi. Bu kazadan
sonra durdurulan mekik uçuslannin
2005 yilinin ikinci yansindan sonra
tekrar baslamasi bek1~nmektedir.
ODTÜ'nün uzayla olan iliskileri böylece sürecek.
Bir sözünüze
200 ITIilyona kadar
bonus!
eYA.i
\Tl:U::UI:J.in:l:tlilnr;ni (;1~"''Uif:iiire'
"."'''-- •. 1
:•
...-••
ft'"•.
425 milyon TL
625 milyon TL
900 milyon TL
1,4 milyar
1,8 milyar
sözünüze
Tl
Tl
•r.
ilt[::..,••
:e
_TaliW ••'
50
75
100
150
200
milyon
milyon
milyon
milyon
milyon
bonus
4t&G
"ii
Bedavasi en bol kredi karti
t'
aran i
Günes batarken
Van Kalesi'nden
denize' bakmak
Bu sayimizin gezi sayfalarini tarihi ve dogal güzellikleriyle zengin
illerimizden biri olan VAN'a ayiriyoruz. Binlerce yil öncesine giden tarihi,
onlarca uygarliga besik olan cografyasi ve bir deniz kadar heybetli
gölüyle Van bir çok yönüyle hala kesfedilmeyi bekliyor.
•
Aydin liryaki(1)
an Kalesinin duvarla-
V
•...
yeinenni
~~annd"~
~ölge
nnda
siragor
siraugumyürüde insanin, doganin
ve tarihin bütünlestigi
ani yakaladiginn düsündüm. O
",Igeleriyaratan gfuies az sonra Van
üzerinden batarken hüzünlü
irtamvardi.
'etle rehberlik yapan küçük
,ardan biri oral.a.rip,agziyla
Agri canim AgrI
:asunhep duman karli
Asli'ya kavusmak için..."
>diye baslayan türküsünü söylii... lO yaslannda:gibi görünen Ci~
lw1'a yasii:u sordugumda l4 oldugt4iu ögrenince sasiriyorum. Bir.çok ka1ede ve açik tarihi mekanda
oldugu gibi, 'burada da çocuklar geboyunca eslik ediyorlar. Hepsi
.ç~ksirinve kulaktan doima bilgile'ri~siz sormadan anlatmaya ça1içoci:iklar.Gezi bittikten
sonra verilen harçWdarla mutlu oluyorlar.
Van gezisine 24 Haziran günüuiirt ilk dakika1annda OD..'den basladik. Tamamen dotu bir otobüsk 20 saatten fazla
sürecek bir yolculuga çil«igimizda .çok yorulacagiinizt ve zaman zaman çok sikilacagimiZi
biliyorduk. Ancak bu.yorgun~
"',",s,: degecek
güzelliklerin
'1
içinde olacagimizi umuyorduk' Tabe1alanizleyerek kilometreleri hesaplayarak gece yansina dogru Van'a nlastik. Yüzüncü Yil Üniversitesi'nin
Van
Gölü kiyisinda güzel kampusuna
geldigimizde
hepimi
yorgunduk.
Ilasan Hoca2 bizi kar-
si1adigindagecenin karanligi ve uzaklarda isiklar vardi.
Sabah erken saatte güniirt ilk isiklanrun suda yansimalanni görüntülemek için uyandigimda günesin Anka-
ra'dan bir saat önce dogdugunu hesaplayarnadigimi farkettim. Sahilden
Van Gölüne dogru bakip kayiklan,
iskeleyi gÖ1Üncekendimi dogup büyüdügÜm sahil kasabasinda hissettim. Benim dogup büyüdügÜm Karadeniz'in sahil kasabasinda deniz,
Van gibi sakin sessiz degildi, olabildigince hirçindi,
Su güzellik ve temizlik veriyor.
Sg.ball disanya çiktiginida ilk karsilayan1ar pi.ril p:inl parlayan tüyleriyle
ve bildik çirkin sesleriyle sarkilar
söyleyen kargalardi, agaçlarda ve
elektrik direklerinin üzerinde.
Van kedileri için özel program
Van'a gelip Van Kedilerini görmemek olmazdi. Üniversite yerleskesinde Van Kedilerinin korunmasina yönelik bir çalisma oldugunu ögrendik ve Kedi Evi'ne gittik. Git;meönce yedi cücelerin kulübeleri
gibi evler hayal etmistim kedi evi
olarak. Oysa kocaman bir binayla
karsilastik. irili ufakli çok sayida
odasi olan, etrafi kediler kaçmasin
diye tellerle kapati.li:iusbir bina. Içerisini gezerken oda1ardan henüz yeni dogmus bembeyaz kedi yavrularini görmek bir kedi sever için çok
güzeldi. O beyaz kedilerle beraber
dogan, arna saf olmadiklari için bü··dillderinde bu evde yasayarnadiger kediler de vardi.
Van kedileri. tutsak-
Özelolmanin bir bedeli olsa gerek.
Kedilerin insanlarin yasadigi evlerde daha mutlu oldugunu düsündükleri için Van kedilerinin evlerde yasamalari için maddi destek de içeren bir program yürütülüyor. Van
Kedileri bizim için özel pozlar da
verdiler. Ezgi'nin3 kucaginda biraz
hirçin görünse de özgür olmanin
mutlulugu da olsa gerek.
Van kalesi
Van Kalesi'ni
Sinan Kiliç'in4
rehberliginde
gezdik. Gezi
bittikten
sonra kalenin
tepesinde gÜnesin Van
Denizis
üzeiin-
den batisini izlemek üzere bekledik.
O aksam bizim için batmakta olan
günes, su üzerinde kirmizinin her
tonunu izlettirdikten sonra ufukta
kayboluverdi. Günes batip karanlik
basmaya baslayinca kayalik1arintam
tepesinde oturan yalniz bir adamin
silueti beliriverdi. Batan günesin ve
biz gidince yapayalniz kalacak kalenin hüznünü anlatmak için orada
poz veriyor gibiydi.
Kahvalti salonlari baska sehirlerde görmedigimiz Van'a özgÜyerler.
Gitmeden önce daha önce gidenler
önermislerdi bir kahvalti salonuna
gitmemiil. Ertesi sabah bir kahvalti
salonunda, sokak ortasinda masalar
birlestirilerek kurulmus elli kisilik
masadaydik. Özel otlu peynirIer,
ballar, kaymaklar, ora1ara özgÜ çesit çesit yiyecekler, cam bardakta
çaylar içerek yapilan bir kahvaltiy- .
la, yogun geçecek güne baslamak
çok gÜzeldi.
Cavustepe'deki Urartu kalesine
gittik. Çok uzaklardan üzerinde dalga1anan bayragimiz
gÖ1Ündüönce. Sonra kaleye tirmandik. Bir tarafta çorak tepeler, üzeri
toprak evler, diger tarafta karsi daglara kadar uzanan uçsuz
bucaksiz bir ova.
Su oraya yasam
vermis ve diim.. ?; bir yi .••.
Van'a gelip Van Kedilerini
görmemek olmazdi.
Üniversite yerleskesinde
Van Kedilerinin
korunmasina yönelik bir
çalisma oldugunu
ögrendik ve Kedi Evi'ne
gittik. Gitmeden önce
yedi cücelerin kulübeleri
gibi evler hayal etmistim
Oysa kocaman bir binayla
karsilastik. Irili ufakli çok
sayida odasi olan, tellerle
kapatilmis bir bina.
ratmis görebildigimiz her yerde.
çavustepe çok yüksek, asagidaki
her sey minicik görünüyor. Tam tepenin yanindan akan irmagin üzerinden tahta köprü sanki bir oyuncak gibi...
Urartu dilini bilen birkaç
kisiden biri
çavustepe'de çok özel bir insanla tanisiyoruz. Dünyada Urartu dilini bilen birkaç kisiden biri olan
Mehmet Kusman6 bu kisi. Çocuklugundan bu yana hep burada yasamis. Hep çavustepe'yi yasamis.
Oradaki kazilarda hazir bulunmus.
Bize binlerce yil önceden kalmis fosillesmis bugday tanelerini topragi
eseleyip buldugunda sanki o Yi1Iara
gidiyor. Biz baktiktan sonra onlari
yine gömüyor topragin altina. Duvar1ardakiyazilari okuyor ve dilimize çeviriyor. Binlerce yil önce yaratilan uygarligin günümüze biraktiklarini hayranhkla izleyip çavustepe'den aynhyoruz.
Sonraki duragimiz Akdamar
Adasi... Tekneyle adaya 15 dakika
yolculuktan sonra ulasiyoruz. Adanin uzaktan görünümü de, adadan
karsilarin görünümü de çok güzel.
Adanin tepe noktasindan denizin
üzerinde uçan kuslan yukandan izlemek ve fotografIanni çekmek. ..
illerine neden olan kabartmalan da
görüyoruz.
Rehbeiimiz Akdamar Adasi'nin
adinin çikis efsanesi olan "Ah Tamara"yi anlatiyor. Güzeller güzeli
Ermeni kizi Tamara ile ona asik
Anadolu delikanlisinin öyküsü.
Adadaki isiga dogru yÜ2Üp adada
yasayan sevgilisi Tamara ile sik sik
bulusurlarken bir gün göle akintiya
birakilmis bir kayiga konulan isigi
izleyip gölün derinliklerinde bogulan hüzüniü bir ask hikayesi.
Ege'de de benzerlerini dinledigimiz öykülerden biri ... Halkimiz
böyle efsaneler yaratmayi çok seviyor. Ege'den Van'a Anadolu'nun
insanlarinin ortak bir yanini daha
görüyoruz bu öyküde ...
Geziden döndükten sonra Asli7
ile gezi hakkinda konusurken adadaki terkedilmislikten söz etti. O
gün o kalabalikla gezerken farkinda olamamisirn. Sonra düsündügÜmde o adada varolan hüznü hissetim, Ah Tamara öyküsünde anlatilandan daha büyük bir hüzün, terkedilmisligin hüznü. Aksam olup
da ziyaretçiler gittiginde yapayalniz kalan bir ada ve ya1nizhginhüz~
nü. O hüznü simdi terkedilmiS
olan dogdugum evi, çocuklugumun geçtigi bir baska terkedilmis
evi, simdi gördügÜmde yasadigim
hüzne benzettim ...
Adadan ayrilirken orada kalan
arkadaslarimiz bizi ora1arin mÜzigi
esliginde halay çekerek yolcu ettiler. Onlar adaya birkaç saat daha ya-
Ah Tamara
Adada bir Ermeni Kilisesi bulunuyor. Dis cepheleri çok özenli yapilmis kabartina1ar1a süslü bir kilise. Ünlü Van Gölü Canavan söylen-
sam vermek için orada kaldilar.
Ankara'ya dönüs için yola çikma zamani geldiginde yorgunluklara ve sikintilara degecek çok güzel
yerler görmüs ve güzel ani1anmiz
olmustu.
Göl diye bildigimiz Van'in aslinda bir deniz oldugunu ögrerunistik.
Geceleri terkedilinisligin hüznünü
yasayan adaya birkaç saatligine de
olsa can vermistik. Bir Urartu kalesiyle bütünlesmis oraya sevdali bir
insanla tanismistik. Van Kale'I;; .. sfnden günesin batisina taniklik et'~J1li!?:~°mistik.
Bu tanikligi anlattim, tarihi
mek:;in1ananlattim yazimda hiç taJihten söz etmeden. Yalnizca insa",.ve çevreyi anlatmaya çalistim.
Kulaktan dolina bilgilerle tarih bilgisi vermek yerine gördügüm güzel
dogayi, güzel insanlan ve hissettiklerimi yazdim. Ora1angörmelisiniz.
1. Aydin Tiryaki. ODTÜ Kimya Mühendisligi 1981 mezunuyum.
mizde ÖYP programinda
Çavustepe' de çok özel bir
insanla tanisiyoruz.
Dünyada Urartu dilini
bilen birkaç kisiden biri
olari Mehmet Kusman
bu kisi. Çocuklugundan
bu yana hep burada
yasamis. Hep
çavustepe'yi yasamis.
ODTÜ Arastirma-
lar Koordinatörlügünde
çalisiyorum. Van
Yüzüncü Yil Üniversitesi adina üniversitebulunan ögrenci-
o'
lerle birlikte 24-27 Haziran 2004 tarihlerinde
Van'a bir gezi yaptik. Bu yazida o gezidenf
izlenimler
bulacaksiniz.
Yaziya katkilari içii
i
Reside Adal, Asli Sümer ve EIÇif Basbug'a
tesekkürler.
2. Hasan Ceylan, VVÜ Rektör:Yardimcisl.
Orada oldugumuz süre boyunca ihisafjrper-~'
verligin en güzel örnegini sundu. Ankara'ya'
dönecegimiz günün sabahi erken 'saatte bizi
yolcu etmek için geldiginde disaripa (Iolasar,
uyanmamizi bekliyordu.
,
3. Ezgi Yildiz, VYO GÜ,iel Sanatlar Fakü
tesinde Arastirma Görevlisi. Van Devlet'
yatrosu sanatçisiydi
o günlerde. Van'dii
digimiz süre içinde bize yardimci olan ark
daslarimizdan
biriydi.
4. Sinan Kiliç VVÜ ögretim görevlisi. D
torasini bitirmek üzere. Kaleleri ve Akdamar
Adasini gezerken Akademik temelli ustabir
.
rehberle dolasmak büyük sansti,Ben fotograf,:
çekme telasi içinde birçok anlattigini atladigim için sonra pisman oldum, özellikle bu yaziyi yazarken.
5. Bizim Van Gölü dedigimiz yere oralarda Van Denizi diyorlar. Haksiz da sayilmazlar.
Uçsuz bucaksiz bir su olsa olsa denizdir.
6. Mehmet Kusman, 1940 dOgumlu. KlI~
alaninin bekçiligini yapiyor. Dünyada Uraipi
dilini bilen birkaç kisiden biri. Yakinda yas nedeniye emekli olacak zorunlu olarak. Birçok
üniversiteden teklif almis. Emekli olunca belki
onlardan birine gidecek. Fakat orayla Öylesine
bütünlesmis
ki, kopamaz çavustepe'den.
7. Asli Sümer. ODTÜ Arastirmalar
dinatörlügü
Koor~;i
Arastirma Görevlisi. O daayni
gezideydi.
l
Kuzey Kibns'da bir ODTÜ
Kampusu doguyor
Iki ülke hükümetleri tarafindan 2000 yilinda yapilan protokolle baslayan
proje kapsaminda Kibris'in Kalkanli bölgesinde yaklasik 3000 dönüm arazi
üzerine tasarlanan kampus insaati hizla gelisiyor. Kampus'un bir çok binasi
ve çarsi kompleksinin 2004 yili sonuna kadar tamamlanmasi bekleniyor.
•
C)
:~
fo
o
Mart 2000 tarihinde TC
Hükümeti,
KKTC
Hükümeti ve ODTÜ
Rektörlügii arasinda
imzalanan protokol
ile baslayan ODTÜ Kuzey Kibns Kampusu projesi en önemli asamalanru tamamlamak üzere. Iki
ülke hükümeti ve meclisi tarafindan
27
onaylanarak uluslararasi anlasma olarak yürürlüge giren protokol sonrasi
Kampus'un kurulmasi için Temmuz
2003'de KKTC Cumhuriyet Meclisitarafindan aynca özel bir yasa çikartildi.
Kampus için KKTC tarafindan
Güzelyurt beldesinin 6 km kuzeyinde
yer alan Kalkanli bölgesinde yaklasik
3000 dönüm büyüklügünde arazi tahsis edildi. Bu arazi içinde, Kampus yapilasma alani olarak kuzeyde bir falez
ve çam ormanlan ile çevrili, batida
Akdeniz'e ve güneyde Giizelyurt ovasina bakan hakim bir tepe seçildi.
Kampus fiziksel planlan Mimarlik Fakültesi Kentsel Tasanin Grubu tarafin-
lamaya geçildi.
Kampus gelisme plani, orta vadede
6.000 ögrencilik bir egitim kapasitesi
ulasmayi öngörmekte ve birinci etapta
3.000 ögrenci için yeterli kapasiteyi
yaratacak egitim ve hizmet binalannin
mimari projeleri Türkiye' den ve
KKTC'den seçilmis mimarlar tarafindan hazirlandi. Misafirhane Binasi, Ingilizce Hazirlik Okulu, Egitim Bloklan,
Laboratuvar Binasi, Merkezi
Yönetim Binasi, Bilgi
Islem Binasi, Kütüphaneve
Kafeterya, çarsi Kompleksi 2004 yili
sonuna kadar tamamlanacak. Çok
amaçli 600, 200 ve 100 kisilik salonlaoru, seminer odalaoru ve sergi alanlanni bünyesinde barindiran Kültür Kongre Merkezi, Kapali Spor Salonu ve açik
yüzme havuzu, 600 kisilik ikinci yurt
binasi ile 80'er adet iki grup lojman
Temmuz
2005'de
,:/f,/,,7'
o'.
r/"r.///"//
dan 2001 yilinda tamamlanarak uygu-
TOPLULUCU
eknoloji
suya dol(ununca . ••
TEI<NOLOJIsI
iD
FOTOSELLI
Teknolojiyi estetikle
bulusturan E.C.A.
Termostati k Bataryalari
E.C.A. Fotoseili ve Zaman
Ayarli Bataryalar su
tasarrufu saglamanin
yani sira genis kullanim
alanlariyla
tüm dünyanin
yeni gözdeleri. ..
E.LA:
YillARCA
BERABER
EMAR,
2001
--",GITIM
i
ELMOR Tesisat
Malzemesi
Tic. A.s. Tel: (0212)
Ulusal
ÜCRETSiz
Kalite Büyük Ödülü sahibidir.
251 70 06 (6 hat) [email protected]
SERVis
i
EMAR
TÜKETici
Satis Sonrasi
BiLGi HATTi:
Müsteri
Hizmetleri
O800 261 85 13
San. ve Tic. A.S. Tel: (0216)
DANISMA
305 55 04 - 4416784
HATTi:
444 O322
[email protected]
www.elmor.com.tr
www.emarservis.com
~ Yönetim binasinin
..•.
oo
N
•
hizmete hazir dununa gelecek. Elektrik, su, yol, kanalizasyon ve bütün
altyapi gereksinimleri tamamlanmakta
ve en modem standartlarda telekomünikasyon aglan temill edilmektedir.
ODTÜ gelenegine uygun olarak,
Kampus alani içerisindeki kayalik ve
çiplak alan1an yesil bir vahaya dönüstürmek ama~iyla ilk etapta 600 dönüm, ikinci etapta da 700 dönüm
agaçlandirildi. "ODTÜ Ormani" projesine ek olarak tüm çevre peyzaj düzenlemeleri ve bu kapsamdaki dinlence vadisi de uygulama asamasinda. Sulama suyu temini ve çevre koruma
amaciyla, atik sulaimi antma ve yeniden peyzaj sulamasinda kullanma sistemleri kurulmus durumda.
En yeni teknolojik olanaklarla donatilmis modem ve örnek bir kampus
olarak hizla ortaya çikan ODTÜ Kuzey
Kibris Kampusu, her türlü egitim-ögretim, kültür ve bannma olanagi ile Eylül2005'te faaliyete geçecek.
2004-2005 egitim-öpetim yilinda
Kampus bünyesinde baslatilan,
~BilgisayarMühendisligi
~Elektrik-Elektronik Mühendisligi
~Iktisat
~Isletme
bittigi
zaman sahip olacagi görüntü
Kampus gelisme plani, orta
vadede 6.000 ggrencilik bir
egitim kapasitesi ulasmayi
öngörmekte ve birinci etapta
3.000 ögrenci için yeterli
kapasiteyi yaratacak egitim
ve hizmet binalarinin
mimari. proj eleri Türkiye' den
ve KKTC'den seçilmis
mimarlar tarafindan
hazirlandi
~Isletme (UOIP-SUNYNew Paltz)
~SiyasetBilimive Uluslararasi Iliskiler
lisans programlanna· ÖSS ile ögrenci
alinmistir. ~u yil, SUNY ortak programi için ögrenci kontenjani 35, diger
programlar için 45 ögrenci (fC,
KKTC ve yabanci) olarak belirlenmistir. Basarili ögrencilere burs verilmektedir. 2004-2005 akademik yilinda Kuzey Kibns Kampusu lisans programlarina kabul edilen ögrenciler, bir yil süre ile ODTÜ Ankara Kampusu'nda ögrenim göre~eklerve Güz 2005-2006
döneiriinden itibaren egitimlerine Ku-
zey Kibns Kampusu'nda devam edecekler. ODTÜ Kuzey Kibns Kampusu'nda da, ODTÜ Ankara Kampusu'nda uygulanan akademik kural ve
yönetmelikler geçerli olacak .
ODTÜ Kuzey Kibns Kampusu'nda sunulan egitim-ögretim program1an, ODTÜ'nün uluslararasi düzeyde kabul gören egitim kalitesini
ve akademik düzeyini tasimakta.
Kampus, ögrencilerine ODTÜ ögretim üyesi kadrosu tarafindan desteklenen egitim-ögretim programlan,
uluslararasi taninan
"ODTÜ derecesi", yüksek teknoloji ile donatilmis ögrenme ortami, uluslararasi akademik ve sosyal etkilesim, zenginsosyai ve kültürelortam sunmakta.
ODTÜ Kuzey .Kibns Kampusu'nun egitim-ögretime baslamasi ile,
bilisim ve kütüphane olanaklan basta
olmak. üzere egitim-arastirma kaynaklannin daha etkili kullanilmasi, yabanci uyruklu ögretim üyesi kapasitesinin gelistirilmesi, akademik ve sosyal
faaliyetlerin paylasilmasi imkani ortaya çikacak.
ODTÜ Kuzey Kibris Kampusu hakkinda daha ayrintili bilgiye www.ncc.metu.edu.tr
0(312) 210 4181 numarali telefondan
adresinden veya
ulasabilir.
•
Prof. Dr. Hüseyin Vural
iLKYAR Yönetim Kurulu Baskani
y
•
üksek lisans yapan ögrencimiz
yazisinda hayatini
ikiye ayinrus: "ILKYAR'dan önce, ILKYAR'dan sonra..." Tesa-
düf ayni tabiri Agri'dan bir köy ögretmeni de kullandi... Bir mezunumuz ise "Geriye dönüp baktigimda ODTÜ'de ilk hatirlayacagim herzaman ILKYAR olacak." diye yazmis. Bir baskasi ise "böyle bir projeye dahil oldu-
gu için hayati boyunca mütesekkir kalacagini" ifade etmis.
Böyle bir girisi övünme için degil yapilan ve yasananlan vurgulamak için yaptik. Her ne kadar sitemizde
(www.ilkyar.org.tr)
haftada iki kez yasananlari aktarmaya ça1issak da yeteri kadar basarili olamadigimiz ortada ... Hala ILKYAR'itanimayanlar, yardim etmeyenler veya son sinifta tanidigi için yakinan ve aglayanlar da olmakta ...
Köy çocuklarinin okumayi sevmesi için Princeton Üniversitesi Türk Ögrenci
Birligi'ne
bagli
olarak EFES'i(Educatlonal Funds for Elementary Schools) 1978'de kurduk. Kampanyalar sonucu elde ettigimiz geliri, hiç tanimadigimiz bilmedigimiz köylere 100 - 150 kitap olarak göndermeye basladik. Unutulmus köyrenci ve
ögretmenleLlerin
unutulmus
ög-
, rinden o kadar duygu•.•.••• ' lu mektuplar aliyorduk ki, EFES'i bitirmek en büyük sevgiye yapilacak ihanet olacakti. ODTÜ'ye katildik-
tan bir süre sonra "yardim ettigimiz köylere gidelim, kitaplar yerinde duruyor mu, okullari görelim" dedik. Kitaplar duruyordu, ancak okullann durumu bizi çok üzdü; biraz uzun süren çabadan sonra ILKYAR'i 1998'de kurduk. Ismini de, çocuklarimiz, ilk göz agrimiz, sevdigimiz ilk yar'imiz diyerek Ilk Ögretim Okullanna Yardim Vakfi olarak koyduk. Bir kitabin bile insanin hayatini degistirdigini çok iyi biliyor, bilim sevgisiniyayabilmek için bütün çocuklara TÜBITAKpopüler diziden birer kitabi, onlarin ilkyar'larini hediye ediyoruz.
Çesitli projelerimiz var, bazilan 4-5 senedirvar, ama
"Köylere Kitap" projesi 26 senedir sürüyor.
"Özel Günler" projesinde bayramlarda ve diger özel günlerde özellikle lastik ayakkabili çocuklara ayakkabi ve diger yardimlar yapiliyor.
"Anadolu'dan Bir Demet Çiçek" 1RT'nin 23 Nisan Çocuk senlilderine alternatif program köy çocuk1an için yapiliyor.
"Matematik Yaz Kampi" ve "Ögretmen Yaz Kampi" projelerinde ögretmenleri ve ögrenciler ODTÜ'ye ve Bo-
gaziçi Üniversitesine davet ettigimiz projeler.
"Bir Mektubunuz Var" projesinde her yil 2 binin üzerinde köy çocuklanna mektup yaziliyor.
Çocuk edebiyatinin çesitli dallannda "Yansma1ar"projesi sürüyor.
"Orda Bir Köy Var" projemiz1e gidilmemis köy okullarma ulasiyoruz ama "YIBo"lara (Yatili ilkögretim Bölge Oku11anna)Destek" projesi en büyük
projemiz.
ODTÜ'nün emektar mavi otobüsüyle binlerce kilometre
giderek Türkiye'llin her kösesindeki yatili okullara ulastik.
ODTÜ'nün mavi otobüsü bazi köylere Cumhuriyet Tarihinde ulasan ilk otobüstü. Her sene 1 ay kadar yatili çocuk1ann dÜilya1annionlarm okullarmda pansiyon1annda paylasiyoruz. Çok özel, anlatilarak hissedilenleri aktarmak zor, herkesin yasamasi gereken bir proje ... Eylill2004' de YIBO'lara Destek projemize Munzur' da basliyoruz, ardindan Erzurum Aska1e,Bayburt Demirözü, Giresun Alucra, SivasSusehri, Ordu Mesu-
diye; 12 günde 14 yatili okulu, 6 bin ögrenciyi kapsiyor ... Aynca kiz ögrencilere yönelik yeni projeler gelistirmeye çalisiyoruz.
Hepsinde amaç ayni, çocuklarm okumayi sevmeleri, egitimlerini en üst düzeye kadar sürdürme dogniltusunda motivasyon yaratma, ken-
Çocuklarin okumayi
sevmeleri,
egitimlerini en üst
düzeye kadar sürdürme
dogrultusunda
motivasyon yaratma,
kendi kapasitelerini
küçümsememeleri,
dünya çapinda
bireyler olabileceklerini
düsünmeleri ve bilimi
sevmelerine yönelik çok
çesitli etkinlikler, çesitli
yardimlar bütünlüyor
projeleri ...
di kapasitelerini küçümsememeleri, dünya çapinda bireyler olabileceklerini düsünmeleri ve bilimi sevmelerine yönelik çok çesitli etkinlikler, çesitli yardimlar bütüniüyor projeleri ...
Ögrencilerden,
ögretmenlerden, kendi gönüllülerimizden, bagis yapanlardan, izleyenlerden dönen yansimalar bizi yüreklendiriyor. Suya atilan tasin yaydigi dalgalar benzeri güzellikler de her tarafa, hiç hesap etmedigimiz yerlere yayiliyor.
ILKYAR projelerinin çok önemli bir kismina katilan sevgili Sevim Ak'm kaleminden "Günesin Çocuklari" kitabi agustosda Can yayinlanndan basildi Herkes bu YIBo çocuklarini tanimali Onlar o kadar masum, o kadar güzeller ki, onlan yozlastirmadan yüceltmemiz gerekir... Sizindesteklerinizle (www.ilkyar.org.tr e-posta:
[email protected])sizin eliniz olup, sizin yüreginizi tasiyip daha fazla çocuga ulasmak en büyük hedefimiz...
Size arka sayfanuzda bir gönüllümüzün, sevgili Müge Ersen'in (Sosyoloji, 3) izlenimini sunuyoruz:
oo
-<
C
c:
•
ooN
.t-
-
Ben
ill<yarliyi
Ilkyar gönüllülerinden
Sosyoloji
Bölümü
ögrencisi
Müge Ersen IlkyarTi
olmanin
duygulari
kendisinde
3.
sinif
yaratn
bizlerle paylasiyor
Ve sözler biter bazen ...
!ak zekasini sinifta degil tarlada harciyordu? Bacagim kadar bile boyu olinayan o küçücük bedenler ne anlardi pancardan? Götürdügümüz oyuncaklar, kitaplardi tutmalari gereken. iste o an anladim; ben artik ILKYAR'liydim...
cliramazsin!
"Gelecege
mektuplar"
etkinliginVe sen artik bir ILKYAR'lisinchr...
den sonra her birinde farkli bir dünya yaIlk binisimdi o mavi otobüse, çok heye- tan onlarca mektup vardi artik elimde. Gecanliydim. Konya'ya gidiyordum, Beyse- lecege yazilnus kadere isyanlar, gelecege umutlar ... Kendimi her kötü hissettigimhir'e .. Binbir duyguyu yasiyordu bedenim, nereye gidiyordum, nelerle karsi1asa- de çikarip onlari okuyorum. Güç veriyorcaktim? Tek bildigim vardi, o da bizi heye- lar bana. Bunun gizemini çözmüs degicanla bekleyen onlarca çocugun varli- lim, ama bu her neyse beni gerçekgi.. sevgiydi beni iten, onlara bir an ev- ten ayakta tutuyor. Onlar benim sirdavel kavusma arzusu. oyunlar oynayacak- sim, dostum artik... Mektuplari, onlari yatik ufacik çocuklarla, okulu ögrenmeyi sev- zan elleri ve kalpleri seviyorum!
Kayseri Tomarza projesinden sondirecektik. Hersey öyle güzel, hersey öyle heyecan vericiydi ki... Hepsi birbirin- ra Nigde-Nevsehir projesi geldi 'Küden güzel, ama sanssiz onlarca çocuga sa- çük Eylül Projesi' koydugumuz adinIdik. Yeri geldi kötü talihlerinden yakindi- ni. Dört gün çocuklarlaydik. Yine Gelecelar, yeri geldi bizimle herseyi unutup eg- ge Mektuplar'daydim, yine umutlar yilenmeye daldilarVe sonra ertesi gün ol- ne yepyeni dünyalar ... Alisnustim budu, çamlica köyüne vardik. Kabustu o, ha- na artik, ev hanimi olmak isteyen kiztirlamak, inanmak istemedigim ama hayati- lar, çoban olmak isteyen çocuklar çikacakti karsima. Ama yilmayacak, onlari kamm
sonuna
kadar
unutamayacagim aci bir tecrübe. Ortada çocuk yok- derlerini degistirebileceklerine inandiracaktim.
Ve saninm
bunu
basartu. Ne olacakti bizim deneyler, kitapbunu basarlar? Neredeydi bu çocuklar? Ve sonra ya- dik. Biz iLKYARolarak
vas yavas küçük bedenler belirdi ufuk- dik. Bunu biliyorduk çünkü öne bata ... O ayazda ayaklarina geçirdikleri nay- kan gözler artik ufuga, aydinliga dönmüslon pabuçlari, üstlerinde yirtik pirtik ince- tü. Dert yanan diller sarki söylemeye bascik kazaklari ve pancar toplamaktan na- lamisti ve dünya onlar için yeniden, bamsir baglamis, morarirus o küçücük elleriy- baska dönmeye baslamisti. Ellerinde kiyüzlerinde
gülÜffisemelele, güzel gözlü o masum piril piril çocuk- tapIan,
lar. Neden okul ikincisi kii sirtinda gördü- ri ve kalplerinde yeseren umutlanyla argümüz kardesi ama aslinda içinde tasidi- tik daha güçlülerdi.
Ama ... Degistiremedikleri:miz de vargi o agir yükle duruyordu karsimizda? Neden yoktu annesi, neden diger çocuklar gi- di... Hayat en aci yüzünü gösteriyor kimibi kitap okuyamiyordu ve neden o par- lerine. Kimileri gerçekten yenik basliAn gelir, birsey dügümlenir bogazinda ... Gözlerin görmez, dünyan döninez;olur. Aci çekersin, bagiramazsin ...
Gözlerin yanar sikmaktan, aglayamazsm... Zor gelir kabullenmek gerçekleri, kal-
,=>
:~
fo
o
yoryasama.
Binalar' eski, binalar soguk, kaban yok, ayakkabi delik, yemek az, insan çok ... Döndügümde hastaydim, bir hafta yattim ve beni bu hale sokan yalnizca dört gündü. Ya sekiz sene orada kalan çocuklar?
Kendimden nefret ettim, botumdan, montumdan, mideme giden yemekten, güzel talihimden ...
HERSEYDEN!
Neden ben sansliydim ve neden onlar sanssiz? Neden kimse buna dur demiyordu? Günlerce agladim, günlerce kabuslarima girdi çocuklar. Basaramiyorlardi, aydinliga dogru kosuyorlardi ve ben uyaniyordum.
Ama hayir onlar kadere isyan etmeyecek çalisacaklardi, çünkü ILKYARgeçmisti birkez hayatlarindan ...
Ve kabuslar bitti ... Ben daha iyiyim artik ve inaniyorum ki ulastiginuz çocuklar da öyle.. Önceden oldugumuzdan daha güçlü, daha mutluyuz artik.
Dönüste aglarken adasim Müge'nin dedikleri geliyor aklima;
'Ne mutlu ki hala baskalari için aglayabilenlerdensin ...' Evet hakliydi.
Hala bir kalp tasiyanlardan oldugum ve kadere lanet okumayi birakip bir yerlerden basladigim için, gelecege yeni umutlar kazandirdigim ve ILKYAR'lioldugum için mutluyum.
Biliyorum ki emegimiz bosa degil, biliyorum ki aydinliga nlasacaklar ve biliyorum ki o güzel insanlarin o aydinlik geleceklerinde benim de bir katkim olacak. Ve biliyorum ki, birseyler yapmak isteyen, yardim eden yürekler oldukça hiçbirseyeskisi gibi olinayacak ...
Bazilari izler ...
Bazilari kesfeder ...
Bugün onu, yarin dünyayi kesfedin. Subaru Forester; kesfedecek çok sey var.
I!!!!tSUBARUI!!!!t
Sa Otomotiv
ASSIST
7. Cad. 78. Sk. No: 22 Çetin Emeç Blv. / ANKARA
1!iJ02122316301_
0800 211 6441
Subaru
Forester,
NSUBARU'
Think.
Feel.
Drive.
i Telefon: (0312) 472 28 23 Faks: (0312) 47216 98
PDF compression,
OCR, web optimization using a watermarked
copy of CVISION PDFCompressor
3 yil ya da 100 binevaluation
km garantilidir.
••
ODTU,
yayincilikta da
fark getiriyor
1996 yilinda kurulan ODTÜ Yayincilik kisa süre içinde
ulastigi kitap çesitliligi ve yayinladigi
80'in üzerindeki
kitapla Türkiye/nin gözde yayinevleri arasina girdi.
ODTÜ Yayincilik hakkinda Yayin Yönetmeni
Muharrem
ize ODTÜ Yayincili-
B
.;-
oo
N
•
lus amaçlan
hakgin tarihi
kinda
kisa ve
bir kurubilgi
verebilir misiniz?
1996 yilinda kuruldu. Baslangiçtaki
amaci akademik yayincilik yapmakti. Daha soma ders kitap1an, egitim kitaplan,
referans kitaplan da yayinlamaya basladi. Ve son birkaç yildir kültür kitaplan
da basiyor ..
Kitap1arinizi ODTÜ matbaasinda mi
basiyorsunui?
Hayir. Piyasa matbaasini kullaniyo-
Nesij Huvaj ile konustuk.
ruz. Normal bir yayinevi sartlarinda çalisiyoruz.
Geldigi yer itibariyle ODTÜ Yayincilik piyasadaki diger yayinevleriyle
ayru kulvarda mi yer aliyor.
Evet. Bizim rakibimiz Remzi Kitapevi, Dost, Imge, literatür, Can, Altin vs.
Bu yayinevleri ile ayni kulvarda yer aliyoruz. Bir yayinevini var etmek ve gelistirmek zaman aliyor. Finansal altyap1l11Z1,
teknik altyap1l11Z1
ve ça1isacaginiz kadroyu olusturmak; dagitim kanallarina karar
vermek ve bu konuda belli bir yol almak; kamuoyunda taruninak ve güvenilir olmak, belli bir hedef kitle saptamak
gibi çok
önemli asamalardan geçmek zonindasiillZ. Bütün bunlar bir anda olan seyler
degil. Belli bir zaman sürecini gerektiriyor. Geldigimiz yer itibariyle ODTÜ Yayincilik bütün büyük yayinevlerinin sahip oldugu özelliklere sahip. Yayin1anmiz Türkiye'nin bütün kitapçilarinda bulundugu gibi az sayida yayinevinin girebildigi hiper marketlerde bulunuyor.
Simdiye
bastinii?
kadar
toplam
kaç
kitap
Herhalde 80 dolaylarinda. Bunun
içinde Matematik Gezegeni Dizisi yok.
Çünkü Matematik Gezegeni Dizisi ilkögretime yönelik kitaplardan olusuyor.
Her bir sinif için setlerden olusuyor. Dolayisiyla her matematik gezegeni dizisinde
50'den
çok kitap var.
Ama
onlarin
ISBN numaralan olmadigi için
ilkögretim kita-
~
~
'Cl'
TeQ GRUN8'CRGArtfliHl ONART
.s
o
u...
••••....
_
_.. _--
-------------------------------------------------------------------.-
~ ODTÜ Yayincilik Yayin Yönetmeni
bi olarak degerlendiriliyor. Matematik
dizilerini de eklersek toplam 140'a yakin
kitapvar.
Yayinevinde kaç kisi çalisiyor?
Dokuz kisi çalisiyoruz.
Yayinevinin bir editörü var ini?
Bir editörümüz yok ama, biryayin yönetmenirniz var. Bu görevi ben icra ediyorum. Kitaplanu seçim sürecini anlatayim isterseniz? Seçim tek kisinin yaptigi
bir sey degil. Yayin yönetmeni olarak kitaplari bulmak ve yeni kitap önerileri getirmek ve seçenekler olusturmak benim
görevim. Fakat karan ben venniyorum.
Karar sürecine dahil oluyorum. Yönetim
kurulu karar veriyor. Yönetim Kurulu sadece harigi kitaplarin basilacagina karar
venniyor, yayineviyle ilgili her türlü stratejik karan Yönetim Kurulu veriyor.
Yönetim Kurulu üniversite yönetim
kurulu tarafindan ini ataniyor?
Üniversiteyi temsilen, iki yönetim
kurulu üyesi var yönetimde. Aynca ODTÜ Gelistirme Vakfi temsil ediliyor. ODTÜ Koleji'nin bagli oldugu egitim kurumu temsil ediliyor. Ve ODTü'yle irtibati
olan, mezunu olan, ODTÜ'nÜll iyilesmesi çalisan, piyasadan yayinci ve inatbaacilar da var yönetim kurulumuzda. Yönetim Kurulu yapimiz kurulusundan iti-
.. -_.IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII!
Muharrem
Nesij Huvaj ODTü Yayincilik'in
gelecegine güvenle bakiyor
Bizim rakibimiz Remzi,
Dost, Imge, Literatür, Can,
Altin gibi yayinevleri. Bu
yayinevleri ile ayni
kulvarda yer aliyoruz. Bir
yayinevini var etmek ve
gelistirmek
zaman aliyor.
baren degisiklik gösteriyor. Simdiki yönetim kurulumuz son iki yildir görevde .
Yönetim Kurulu'ndaki çesitlilik yayin
tarzimizi da olumlu yönde etkiliyor. Yayin kurulumuz sadece akademisyenlerden olussaydi eminim çok kaliteli kitaplar yayinlamaya devam ederdik ama belki ticari olarak bazi sorunlar da yasardik.
Tam tersi olsa, sadece piyasa yönelik kitap yapar duruma gelir, ODTÜ bun1an
niye basiyor dedirten yayinlar çikariyor
olabilirdik. Bir yerden destek almiyoruz
biz maddi olarak. Ne üniversite ne baska
bir yer bize bes kurus para venniyor. Bir
yandan hem para kazanmak zorundayiz,
bir yandan bunu hem çok dürüst yapmak zorundayiz, hem de çok düzgün yayinlar çikaimak zorundayiz. Çünkü ODTÜ adini !asiyorsunuz.
Genellikle
çizgisi vardir.
yayinevlerinin
bir
Can Yayinevi deyin-
ce akliniza bir sey, Altin deyince
baska bir sey, Metis deyince baska
bir sey gelir. ODTÜ Yayincilik deyince okurun aklina ne gelmesini
istiyorsunuz?
Aslinda her konuda kitap yayinlayabilir bir yayineviyiz. Arastirmalaniniz
da o yönde. Çocuk, büyük kitabi, sözlük, ders kitabi yapabiliriz. Fakat kitap
önerisi getirirken iki temel kritere bakiyoruz. Birincisi ticari olarak basarili
olmasi gerekiyor. Yani bir kitap basacaksiniz belli bir bilim dalinda öncülük
oo
--i
•
~:
C
N
oo
...
yapacak ve 50 kisi alacaksa o kitabi,
onu basmak mantikli degil. Ticari olarak basarili degildir. Onu basmayalim
demiyorum. Zaten basiyoruz. Ama bunun yaninda ticari getirisi olanlan da
bulmak ve yayinlamak zorundayiz.
Ama bunu yaparken yine ODTÜ'nÜll
adina yarasir bir eser olmasini saglamak zorundasiniz. Siddet ve irkçilik gibi içeriklere karsi bir sininmiz var.
Peki piyasa kosullan içinde ODTÜ
ismi bir handikap
olusturmuyor
mu? Imaj olarak bu yayinevinden
hep bilimsel ve akademik kitaplar
çikar dedirtiyor sanki?
Isimle ilgili bir sikintimiz yok. Tam
tersine bize avantaj olabiliyor. Örnegin
en son çikarttigim1Z ve ticari olarak çok
basanh olan Dijital Kale'yi ele alalim. In-
--------------~------------------------------------------------------------~-sanlar da "a ODTÜ' den böyle kitaplar
basiliyor mu" seklinde bir duyguya neden oldu. Bu ilgi çekmek açisindan
olumlu bir etkiye sahip. Insanlar biraz
sasirarak, ama sicak karsiliyorlar. Ve tabii ODTÜ isminin agirligi ve verdigi güvenin de çok olumlu katkilari var.
Çikarttigimiz kitaplar zaten artik ODTÜ Yayincilik isminin tasidigi akademik
•
:3
c::i
f-
oo
agirligi ortadan kaldirdi. Saninm süreç
içinde bu duruma daha fazla alisilacak
ve ODTÜ ismi önemli bir avantaj haline
gelecek bizim için.
Dijital Kaleyi saymazsak, en çok
baski yapan ve satan kitabiniz hangisi?
Önder Senyapili'nin 'Ne Demek IstanbuL. Bebek Niye Bebek' adli kitabi en
çok satanlar listemizde. Su ana kadar
toplam 7 bin basildi. Matbaa standartlari
dolayisiyla binden az basmak mantikli
degiL. Bin asgari sayi diye düsünmek lazim.
Ders kitabi olarak düsünecek olursak bizim lokomotifimiz Matematik Gezegeni. En çok satanimiz o. Her yil 5-6
bin satiliyor. Toplam 40-50 bin civarinda
basilan bir kitaptan bahsediyoruz.
Hangi dagitim kanallanni kullaniyorsunuz
Baslangiçta kendimiz dagitiyorduk.
Okullara, kitapevlerine gidip bizzat gö-
rüserek, yapiyorduk bu isi. Fakat zaman içerisinde su anda bütün kitapçilarm kullandigi dagiticilar var. Türkiye'deki bütün kitapevlerine, marketlere verenler. Derin, Remzi Kitapevi vb.
Artik piyasanin profesyonel dagiticilanyla çalisiyoruz.
Bir de ders kitaplan var. Bu çok
önemli bir sektör. Üniversite ders
kitaplan basiyor musunuz?
Ders kitabi çok fazla basiniyoruz. Bastigimiz kitaplarin bir kismi ders kitaplan.
Derslerde, lisansüstü programlarda kullanilan kitaplar. Örnegin bizim üç tane tip
kitabimiz var. Tip fakültemiz yok, ama
ona ragmen tip kitabimiz var. Burada
söyle bir aynm var. Insanlara ne sekilde
yansitabiliriz, bilmiyorum, ama bu sektör
kayit disinin çok yaygin oldugu bir sektör. Yasal olinayan yollara girerseniz, hakikaten çok büyük paralar kazanmaniz
mümkün. Fakat bizim kunun olarak öyle
bir sansimiz yok, asla niyetimiz de yok.
Bizde her sey resmi olarak bandrollü,
düzgün telif ödeyerek, satis raporu vererek oluyor. Sayilar da nispeten ufaliyor.
Çünkü , kitap1anmizi seçsinler, derslerinde kullansinlar diye biz kimseye çikar
sag1amiyoruz. Sadece kaliteli kitap yapip,
örnekleri hocalara ulastirmaya çalisiyoruz. Alin, bakin, kiyaslayin diyoruz. Biz
kalitemiz sayesinde, sizin begeninizi kazanacagiz diyoruz. Begendirmek için hiçbir kisiye veya kuruma bes kurulusluk
bir iltimas geçmemiz söz konusu degil.
niz var mi? Mesela bir Orhan Pamuk, bir Ahmet Altan basmak ister
misiniz?
Bu iyi bir soru. Bizim vizyonuz tam
da bu. Söz konusu yazarlarin bizim yayinevimizi tercih etmesi ne iyi olur. Orhan
Pamuk iyi bir örnek. Orhan Pamuk iyi
bir edebiyatçi. Yaptigi kitaplar dünya çapinda da çok ilgi görüyor. Ben kendi hesabima bir yazari düsünürken, onun
ODTÜ adina uygunlugunu düsünüriim.
ODTÜ rektörü bu adamin elini sikar mi?
ODTÜ'ye bu insan gelirse nasil karsilanir? Bunu düsünerek bakiyorum olaya.
Yasar Kema1'i neden basinayalim? Memnuniyetle basariz. Orhan Pamuk' u niye
basinayalim? Ama bu ünlü olan ve para
kazandiracak herkesi basacagiz demek
Yayinevi olarak piyasa sartlarmda
çalisan bir yayinevi oldugunuzu
söylüyorsunuz. En çok satan yazarlan transfer etmek gibi bir hedefi-
Aslinda her konuda kitap
yayinlayabilir bir
~
yayineviyiz.
Arastirmalarimiz da o
yönde. Çocuk, büyük
kitabi, sözlük, ders kitabi
yapabiliriz. Fakat kitap
önerisi getirirken iki temel
kritere bakiyoruz. Birincisi
ticari olarak basarili
olmasi gerekiyor.
-
-
_
degil. Bu yönde ufak tefek çalismalarimizda var.
..
Peki Dijital Kale'nin yayinevinizce
basilina macerasi nasil oldu? Bize
kisaca anlatir misiniz?
Dan Brown'in ilk yazdigi kitap dijital
kale. 1998'de yazilmis. Daha sonra diger
kitaplan yazildi, fakat kitaplar her zaman
yazilma sirasiyla çikmiyor. Bunu yayinevinin nasil lanse edecegi gibi bir sey var.
Çeviri kitaplarda biz söyle yapiyoruz. Biz
internetten yayinevi istihbarati yapiyoruz. Ajans istihbarati yapiyoruz. Web
sayfalarindan, satis rakamlarindan bir takim edebi elestiri sitelerinden kitaplar
hakkinda bilgi topluyoruz. Batida neler
konusuluyor. neler oluyor, onlara bakiyoruz. Amazon gibi sitelerden satis listelerine balayoruz .. Ve iki yildir Frankfurt
kitap fuanna katiliyoruz .. Batida bir takini. trendler olusur ve bunlar kültüre
çok fazla bagli degilse, dünyanin dört tarafina yayilir. Mesela Mel Gibson'un Tutku filmini hatirlayin, o batida çok büyük
furya oldu. Türkiye' de çok basanh olmamasinin nedeni tamamen Hnstiyan kültürüne ait olmasi. Yani onu biraz Orta-
manin bir tak1m avantajlan var. Çünkü
piyasanin tam orta yerinde yasiyorsunuz. Yayin dünyanin içinde olmak, yazarlarla, yayincilarla birlikte olmak lazim. Ne kadar iyi çalisirsaniz çalisin, Istanbul'da yayin dünyasinin içinde olmak, yazarlarla, yayincilarla, gazetecilerle iç içe olmak baska bir sey. Orada önceden duyumlar almak, ipuçlarini almaniza neden oluyor.
dogu kültürü, Arap medeniyetine bagli
hale getirmis olsalardi muazzam bir patlama yapardi Türkiye'de. Troya keza öyle. Troya geldikten bir süre sonra patir
patir kitaplar çikmaya basladi Türkiye'de. Gayet de dogaldir. Dünyanin her
yerinde böyledir. Marifet, bunu önceden anlamak. çiktiktan sonra bir sey
yapmaya baslarsaniz gecikmis oluyorsunuz. Dan Brown'in yazdigi kitaplar ilginç. Da Vinci furyasinin geçen seneden
bu hale gelecegi belliydi. Fakat Dan
Brown batida ünlü olduktan bir yil sonra Türkiye'ye geldi. O daha gelmeden
önce biz Dijital Kale'yi almistik.
Peki Dijital Kale sonra piyasaya çikti. Çeviride mi geç kaldiniz?
O biraz ticari bir karar. Çevirisini bitirmistik, çok acele piyasaya çikarmak istemedik. Yayincilikta belli sezonlar vardir. Bir kitabi best selleryapmaniz için iki
tane seçeneginiz var. Türkiye'de birden
çok yayinevi Dan Brown'un kitaplarim
basiyor. Bizim bütçeletimiz belli, kosul1arimiz belli. Bu isi birinci ligdeki yayinevleri gibi yapmaya niyetliyiz, ama kosul1arimiz, reklam bütçemiz o kadar kuvvetli
olmadigi için bir akillilik yaptik tabiri caizse, bu yazarin dört kitabinin üçünü altin alinis. Bunlan da satacak, bunlan satmak için reklam verecek. Yazarin ve kitaplarinin tanitimi yapildiktan sonra çikalim dedik. Biz kitabi yayin1adigiinizda Artik Dan Brown'u tanimayan yoktu. Biz de
bu ortamdan faydalanmis olduk.
Peki, telifini Dan Brown'un
dan nu aldiniz?
ajansin-
Istanbul'da bu tür büyük isleri yapan
birkaç ajans var, onlar aracilik yapiyorlar. Bazen de çok düzgün çalismayabiliyorlar. Biz Dijital Kale'nin telif hakkini
yurtdisindan aldik. Zaten bizim niyetimiz yabancilarla dogrudan is yapmak.
Sürekli olarak telefonla görüsürüz, fuara
gittigimizde yüz yüze görüsürüz. Yabanci ajanslara, biz söyle bir kurumuz, böyle kitaplar yaptik bugüne kadar diye tamtiriz kendimizi. Bazi kitaplariiu verirler, bazilariiu vermezler. Su anda içeride
bir tak1m kitaplar var. Ya1nizbazi yabanci ajanslar da, Türkiye'deki ajanslarla çalisiyorlar ve bizi Türkiye'deki ajans1ara
yöi1lendiriyorlar., '.
Peki neden
sadece Dijital Kale,
'Da Vinci'nin Sifresi' çok daha popüler oldu. Aslinda ticari olarak
asil önemli olani atlain.is gözüküyorsunuz.
Biz basinda ona talip olduk as1inda',
ama onun telifi verilmisti. Bu tür kitaplarin teliflerini önce almakla ünlü bir Yayinevinden çiktikitap biliyorsunuz. Altin Kitaplar. Gerçekten egilirrileri iyi takip ediyorlar. Onlar bizden erken davranmislar. Söyle bir gerçek var. Ne kadar iyi çalisirsaniz çalisin, Istanbul' da 01-
1"ti
Si
N,u:rl~e?yKa\
• t·
Kaç baski yaptiniz?
Su ana kadar toplam 60 binin üzerinde baski yaptik. Ama basinis oldugumuz
satrnis oldugumuzu göstermiyor. Raf payi denen bir seyvar. Mesela bir kitapçida
bes tane kitap satiliyorsa, 10 tane de orada durur, teshir edilir. Ve raf payi bu tür
çok satan kitaplarda oldukça fazla olabiliyor. Dolayisiyla bastiginiz 60 bin kitabin
tümünü vermis olsaniz bile 3040 bini
sati1inisolabiliyor. Bunda da öyle bir durum var. Tamamen satisa dönüsmüs bir
durum yok. Ama bu kadar büyük sayilan
nasil bastik, piyasadan talep oldugu ve
satilacagini gördügümüz için bastik. Za"
man içinde satilacak diye düsünüyoruz.
oco
-<
~:
•
C
ootv
.,..
Da Vinci'nin sifresinin kaç bastigim
biliyor musunuz?
Ajansinin 120 binin üzerinde oldugu
yönünde bir ifadesi var. Fakat iki kitap
için de korsan adedini de düsünmek gerek. Çünkü iki kitabin da korsanlan piyasada. Onlan da katarsaniz, Da Vinci'nin
korsan dahil baski sayisi sarunm 250 bine yakindir. Bizimkinin de ben 100 binden az oldugunu ta1iniin etmiyorum.
Türkiye AB
iliskilerinde yeni dönem_
"~::"t
Komisyon
tarafindan
dogrultusunda
getirirken
raporunun
Türkiye'ye ile Üyelik müzakerelerine
verilen rapor Türkiye'yi AB ile iliskilerine
kamuoyunda
da yeni tartismalarin
anlami nedir ve yorumlanisi
Eralp'in yazisi bu sorulara
•
•
:~
':OJ
f-
o
o
Prof. Dr. Atila Eralp'
ürkiye-AB iliskileri 40
yili asan "inisli-çikisli" bir süreçten sonra yeni bir döneme
girmektedir.
Uzun
döneme yayilan iliskilerin yürütülmesinin güçlükleri Türkiye-ABiliskilerine baktigimizda açikça
görülmektedir. Türkiye ile AB 40 yili
asan bu süreci sorunlan çözerek somut isbirligi iliskileri gelistirmek yerine çatisma ve sorunlan sürdürerek
geçirmislerdir.
AB Türkiye iliskilerindeki bu
olumsuz ortam 1999 yilinin Aralik
ayindaki Helsinki Zirvesi ile degismeye baslamis ve AB bu zirvede Türkiye'nin konumuna iliskin yeni bir yaklasim ortaya koymustur. AB bu zirvede "sorunlanin çöz, ondan sonra iliskileri gelistirelim" yaklasimindan
farkli olarak "sorunlan birlikte çözelim" görüsünü benimsemeye yönelmistir. Helsinki Zirvesi'nin bu yeni
yaklasimi hem Türkiye'nin hem de
T
baslamak
yeni bir asamaya
kapisini araladi.
nasil olmalidir?
Komisyon
Prof. Dr. Atila
cevap ariyor.
AB'nin yogun "ev ödevi" çalismalanna baslamalanni öngörmüstür. Böyle
bir durum ise Türkiye ve AB'nin daha
önceki "sorunlu ikili iliskiler" döneminden farkli olarak, isbirligi içinde
çalismalanni gerekli kilmaktaydi. Bunun gerçeklesmesi ise uzun süredir
sorunlu iliskilere alisirus olan Türkiye
ve AB'nin birbirine bakislannda ciddi
degisikliklerin; hatta zihniyet degisikliklerinin olusmasina bagliydi. Böylesine köklü bir degisikligin iki taraf
açisindan da kisa zamanda gerçeklesmesinin kolayolamayacagi asikardi.
Helsinki Zirvesi genisleme sürecinde
olan on iki ülkeye iliskin takvimi belirginlestirirken, zirvenin Türkiye'ye
iliskin süreci belirsiz birakmasi da
köklü degisikliklerin yapilmasini zorlastinyordu. Bu dönemde, içeride koalisyon hükümetindeki tartismalar ve
AB sürecine iliskin ortak politikalarm
belirlenmesinin zorluklan da eklenince; Türkiye, AB ile iliskilerinde diger
aday ülkelerden farkli olarak yavas ve
belirsiz bir kulvara girdi.
AB genisleme süreciyle ilgili 1993
yilinda Kopenhag Zirvesi'nde baslattigi çalismalan 2002 yilinin sonundaki tarihi Kopenhag Zirvesi'yle önemli bir asamaya getirdi. Bu zirveyle
"bölünmüs" Avrupa'dan "tek" bir Avrupa'ya geçilirken; on aday ülke müzakereleri tamamlayarak üyelik sürecine girdi. Bu süreçte yer alan Romanya ve Bulgaristan'a da 2007 yilinda üye olabileceklerinin isaretleri verildi. Türkiye'nin ise "yavas kulvardaki" takvimi biraz daha belirginlesti:
2004 yilinin sonunda Türkiye'deki siyasi reform sürecine iliskin degerlendirme yapilacagi, bu degerlendirme
olumlu çikarsa, AB'nin Türkiye ile
müzakerelere "gecikmeksizin" baslayabilecegi belirtildi. Kopenhag Zirvesi'ndeki bu karar beklentilerin altinda
çikmis olsa da, Türkiye-AB iliskilerindeki takvimi biraz belirginlestirdigi
için fevkalade önemlidir.
AB'nin genisleme sürecindeki rolünü inceledigimizde üyelik süreci ve
buna iliskin takvimin belirginlesmesi
ile aday ülkelerdeki reform süreçleri
arasinda yakin baglanti oldugu görülmektedir. Aday ülkeler açisindan üyelik beklentisinin bu sürece iliskin takvimin belirginlesmesi ile somutlasmasi reform sürecini hizlandirmaktadir.
Avrupa Birligi bu süreçte ABüyesi olmanin geregi olan kosullan ortaya
koyarken, bu kosullarin gerçeklesmesi için çesitli imkanlan da sunmaktadir. Türkiye-AB iliskilerine baktigimizda uzun süre AB'nin "kosullannin" iliskilerde daha agirlikli oldugunu, AB'nin sundugu "imkanlarin" ise
sinirli kaldigini gözlüyoruz. Kopenhag Zirvesi bu açidan öneinli bir dönüm noktasi oldu. Beklentilerin altinda kalsa da Türkiye-AB iliskilerinde
"takvim" belirginlesmeye basladi ve
AB "kosullarin" yani sira isbirligini artirmaya ve somut olarak da gelistirmeye yöneldi.
Kopenhag sonrasi ortam:
Batililasmadan Avrupalilasmaya
Türkiye, Helsinki Zirvesi sonrasi
2000 ve 2001 yillarini tartismalarla
dolu ve AB reform süreci açisindan
yavas geçimlisken, Kopenhag Zirvesi
sonrasi 2003 ve 2004 yillarinda durumun degistigini ve reform sürecinin
hizlandigini gözlüyoruz. Bu durumun
gelismesinde AB'nin Kopenhag Zirvesi'nde takvimi biraz belirginlestirmesinin ve 2004 sonbaharini kritik
bir degerlendirme dönemi seklinde
belirlemesinin önemi açikça ortaya
çikmaktadir. Ancak, Türkiye'deki ortamin degismesinin ve hem iktidann;
hem de muhalefetin Avrupa Birligi
projesini ortak sahiplenmelerinin, si-
vil toplumun da öneinli kesimlerinin
bu projenin itici gücü haline gelmelerinin bu gelismede çok büyük rolleri
oldu. Degisen bu ortamda siyasi reform sürecinin duyarli ve neredeyse
"tabu" haline gelmis konulan hizla
ele alindi ve kisa zamanda çok çarpici asamalar kaydedildi. Reform süre-
ci, siyasi ve toplumsal iradenin bulusmasi sonucu AB'nin yetkililerini bile
sasirtan bir hiz kazandi. Demokratiklesme sürecini hizlandiran çok önemli Anayasa degisiklikleri ve "uyum paketleri" hükümet tarafindan hizla hazirlandi ve Meclis'ten iktidar ve muhalefetin isbirligiyle geçti. Türkiye'nin AB ile iliskileri uzun bir süreden sonra "yavas kulvardan" çikti ve
daha "hizli bir kulvara" dogru yöneldi. Bu sürecin hizlanmasini toplumun
demokratiklesme talepleriyle, AB'nin
siyasi reform kriterlerinin bulusmasi
sagladi. Bu ortamda Cumhuriyet'in
temel reform projelerinden biri olan
Batililasma daha somut bir Avrupalilasma projesine dönüsmeye basladi.
Batililasma projesiyle sekillenen laiklik boyutu, Avrupalilasma projesinin
temelini teskil eden demokratiklesme boyutuyla bütünlesmeye basladi.
Türkiye'de bu dönemde reform
süreci hizlanirken; AB, Avrupa'nin
gelecegini sekillendirme yönünde
Türkiye'de bu dönemde
reform süreci hizlanirken; AB,
Avrupa'nin gelecegini
sekillendirme yönünde
önemli tartismalar içine
girdi. Bir yandan 15 ülkeden
25 ülkeye genislemenin
yarattigi sorunlar; diger
yandan Avrupa Anayasasi'nin
ve Irak Savasi'nin yarattigi
tartismalar AB'yi çalkantili
bir döneme soktu.
oci
---i
C
c:
•
"o
o
.•..
..,.
oo
N
•
,::i
::)
fO
O
önemli tartismalar içine girdi. Bir yandan 15 ülkeden 25 ülkeye genislemenin yarattigi sorunlar; diger yandan
Avrupa Anayasasi'nin ve irak Savasi'nin yarattigi tartismalar AB'yi çalkantili bir döneme soktu. Avrupa Parlamentosu seçimleri ve Komisyonun
yenilenmesi gibi AB'nin kurumsal süreçleri de Türkiye'ye iliskin karan etkileyecek önemli gelismeler olarak
ortaya çikti. AB'nin Türkiye'ye iliskin
karar süreci AB'nin bu fevkalade kansik ortamina denk geldi.
Avrupa Komisyonu böylesine karmasik bir ortamda Türkiye-AB iliskilerinde tarihi bir dönemeç sayilacak bir
bakisla Türkiye'nin Kopenhag siyasi
kriterlerini yeterince yerine getirdigine ve Türkiye ile müzakerelerin baslatilmasiiu önermeye karar verdi. Komisyon "evet" derken, AB içindeki
Türkiye'ye iliskin yogun tartismalan
ve Türkiye'nin genisleme sürecindeki diger ülkelerden farkliliklanni da
göz önüne alarak Türkiye'ye iliskin
müzakere sürecinde çok daha siki bir
iZleme mekanizmasi olusturacagina
iliskin yaklasimiiu da ortaya koydu.
Bu iZlemenin sonucunda müzakerelerin "askiya" alinabilecegi ve Türkiye
ile müzakerelerin "ucunun açik" oF
dugu görüslerini de dile getirdi. Aynca, Komisyon'un önerilerinde ekonomik kisimlarm müzakeresi Türkiye'nin "isleyen bir piyasa ekonomisi"
çok önemli oldugu ve Türkiye'nin bu
sürece bizatihi önem verdigi dile getiAB içindeki Türkiye'ye
rilirken; müzakere sürecinin tam üyelikle sonuçlanmasi için siyasi ve topiliskin yogun tartismalari
lumsal iradenin kuvvetli oldugu da
ve Türkiye'nin genisleme
gösterilmelidir. AB genisleme sürecinde olan bütün ülkelerde oldugu gisürecindeki diger ülkelerden
bi Türkiye ile müzakerelerinin de tam
farkliliklarini da göz önüne
üyelik hedefi çerçevesinde yapilacagi
alarak Türkiye'ye iliskin
ve bu sonuca ulasilmasinin hem Türkiye; hem de AB açisindan önemli
müzakere sürecinde çok
yararlan olacagi ortaya konulmalidir.
daha siki bir izleme mekani
Ucu-açik ve belirsiz bir müzakere sümas olusturacagina
recinin reform ve AB'ye uyum sürecini olumsuz etkileyecegi asikardir.
iliskin yaklasimini da
Türkiye ve AB'nin müzakere sürecinortaya koydu.
de isbirligi içinde müzakereleri basanyla
sonuçlandirinakta sorum1uluklaolmasi ön kosuluna baglaruyor. Isçilen bulunmaktadir.
rin serbest dolasimi gibi bazi hassas
Komisyon'un önerileri arasinda
konularda da "kalici" düzenlemeler
Türkiye'deki sivil-toplum ve egitim
olabilecegi belirtiliyor. Bu belirlemekuruluslan ile iliskilerin gelistirilecelerin bazilan önemli tartismalar yaragine ve egitime agirlik verilecegine;
tacak konulardir; ancak bu dönemde
bu yönde Komisyon'un öneriler hakendi içimizde tartismalar arasinda
zirlayacagina dair iradenin belirtilmekaybolmak yerine, bu konulardaki tusi; bu konularda da yeni bir döneme
tarli tezlerimizi ileri sürerek, "evet'i"
girildiginin
isaretlerini vermektedir.
AB'ye iliskin yaklasimimizda temel alAvrupa Çalismalan Merkezi'miz bu
mamiz daha yararli olacaktir. AB Koyöndeki çalismalan hizlandirarak
misyonu'nun bazi konularin altiiu
hem üniversitemizin, hem de ülkemiçizmesinin sebebinin, kendi içindeki
hassas konjoiiktüre1 durumdan dolayi . zin bu yöndeki ç;ibalanna katkida bulunmayi hedeflemektedir.
ve AB'deki Türkiye'ye karsi çevrelerin endiselerini tatmin etmeye dönük
• Prof. Dr. Atila Eraip, Orta Dogu Teknik Üniversiteoldugu da göz ardi edilmemelidir. Bu
si Avrupa Çalismalari Merkezi Baskani ve Jean Monnet Kürsüsü Baskani.
süreçte müzakerelere baslanmasinin
Komisyon "evet" derken,
i
zw
~
VARIM
w
HARF
BIzE GEL BIzE 1..
EN IYI ÜNIvERSITE BIzIMKI
BIz BURS VE KURS TA VERIYORUZ..
HIç DÜSÜNME BIZE GEL !..
BIz EN DAHA IYIYIz .. BIzE GEL !..
YAT VE KAT ...
oo
-<
•
~:
C
[email protected]
~BOS
Birlesil<
Oksijen
Sanayi
A.S.
Satis Ofisi:
Telefon: (0216).3730010
Fabrika:
Faks: (0216) 373 33 28
BOS A.s. PK 80 fS.O.S.B. Gebze 41480
PDF compression, OCR, web optimization using a
Kocaeli
Telefon: (0262)751 01 00 Faks: (0262) 751 0115
watermarked
evaluation copy of CVISION PDFCompressor
·[email protected],tr
www.bos.com.tr

PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked

Transkript

Benzer belgeler

PVC Pencere ve cepheler için yeni görünüm

SIRA NO YAYINEVİ 1 Our Dıscovery Island Starters PB

SIRA NO KİTAP LİSTESİ YAYINEVİ 1 Our Dıscovery Island 3 Pb

SIRA NO YAYINEVİ 1 Our Dıscovery Island 3 Pb

SIRA NO KİTAP ADI YAYINEVİ 1 Next Move 4 Student`s Book