Şizofreni ve Sosyal Hizmet - Imdat Artan Sosyal Hizmet Uzmanı

Transkript

Şizofreni ve Sosyal Hizmet - Imdat Artan Sosyal Hizmet Uzmanı
1 of 9
14/11/2015
Şizofreni ve Sosyal Hizmet: Dr. Shaun Eack ile Söyleşi
Bugünkü podcastte Shaun Eack ile şizofreni ve sosyal hizmet hakkında konuştum.
Sosyal hizmet uzmanının şizofreni hakkında bilmesi gereken temel bilgiler hakkında
konuştuk; Shaun şizofreni tanısı alan insanlarda sıklıkla görülen pozitif, negatif ve
bilişsel semptomları saptama ve tanımlamaları yaptı. Yaklaşık 13 dakikalık konuşma
içinde teşhise odaklanmadan şizofrenili insanlarla çalışmada sosyal hizmet
uzmanının rolünü konuşmaya geçtik. Konuşmamızı tedavi yaklaşımlarını bilişsel
içeriğe vurgu yapan yeni yaklaşımı da içerecek şekilde tartışmayla tamamladık.
Ruh Sağlığı Ulusal Estitüsü’ne (the National Institute of Mental Health) göre,
şizofreni kronik, ağır ve engelleyici beyin bozukluğudur ki 18 yaş üzeri nüfusun %1.1
inde görülmektedir. “şizofreni” kavramı Eugene Bleuler tarafından Yunanca kökenli
schzein (σχίζειν, “ kopma”) ve phren- (φρήν, φρεν-, "zihin") kelimelerinden
uydurulmuştur. Şizofreni harfi harfine “zihin kopması” anlamında gelmektedir.
Fakat kelimenin kökenbiliminden dolayı, şizofreni genellikle kişilik kopması diye
yanlış sunulmaktadır, ya da klinik kavramlarda - Dissociative Identity Disorder. Bu
iki bozukluk arasındaki kargaşaya çoğu kez popüler yayınlarda rastlanmakta ve
şakalarla sürdürülmektedir, popüler çocuk ritmi olan şu parodide olduğu gibi:
Roses are red
Violets are blue
I'm schizophrenic
And so am I
(Güller kırmızı
Menekşeler mavi
www.psikososyalhizmet.com
2 of 9
14/11/2015
Ben şizofrenikim
Ve ben de öyle)
Bu ritim şizofreniyi basit yanılma ya da belki eğlenceli bir durum olarak
göstermektedir. Eğlenceli olmaktan uzak olarak, şizofreni çok ciddi engelleyici bir
bozukluktur. Şizofreninin belirtileri (semptomları) üç ana kategoride toplanır:
pozitif, nagatif ve bilişsel.
Pozitif belirtiler: Duyarlılıkların varlığı, inançlar ve davranışlar normal olarak
oluşmayabilir. Bunlar en çok dikkat çeken belirtilerdir ve sık sık şizofrenili insanlar
için basmakalıp olarak kullanılır. Pozitif belirti örnekleri vesvese (gerçekte olmayan
şeyler hakkında inanç), halisünasyon (sanrı) (başkalarının görmediği, duymadığı,
tatmadığı veya hissetmediği şeyleri görme, duyma, tatma veya hissetme), ağır
çekim ya da katatoni ve düzensiz duygulanımı içerir.
Negatif belirtiler: Becerilerde yetersizlik. Örnekler enerjide azalma, sosyal
aktivitelere katılımda zorluk, yetersiz motivasyon, arkadaş edinmede zorluk veya
psikososyal bağlamlarda işlev zorluklarını içerir.
Bilişsel belirtiler: bilişsel belirtilerde iki kategori vardır – nöro-bilişsel ve sosyalbilişsel. Nöro-bilişsel bozukluk dikkatle ilgili sorun, hafıza ve yürütme işlev
bozuklukları (sorun çözmeye katılma becerisi). Bunlar insanların günlük yaşamında
kullandığı temel nöro-bilişsel işlemlerdir. Şizofrenisi olan insanlar nöro-bilişsel
işlevselik testinde avarajın altında 2 standart sampa göstermektedir. Bilişsel
belirtilerin ikinci kategorisi sosyal-bilişsel eksikliktir. Bunlar sosyal durumlarda
akıllıca düşündüğünüz ya da yaptığınız uygun şeylerdir. Sosyal işaretleri kavrama
yeteneğine bir örnektir. Şizofrenili insanlar sosyal işaretleri (sinyalleri) anlamada
çok derin bir eksikliğe sahiptir.
Pozitif, negatif ve bilişsel belirtilerin kombinasyonu, şizofrenili insanları korkunç ve
geri çekilmiş yapabilir ve diğerleri ile ilişkilerinde zorluklara neden olabilir.
Biografi
Shaun M. Eack 2008’de Pittsburgh Üniversitesi Sosyal Hizmet Okulundan doktorasını
aldı. O, Pittsburgh Üniversitesi Psikiyatri Departmanında Doktora öğrencisidir. İlk
araştırması şizofrenili insanlarda psikososyal tedavi yöntemlerinin gelişimi,
uygulaması ve değerlendirmesine odaklandı. Aynı zamanda biopsikososyal faktörleri
çalışarak bu nufus içinde iyileşme ve psikososyal sonuçlarla katkı sağlayan ve yeni
tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesi çabasına ciddi yardım sağlamada bu faktörlerin
nasıl aydınlatılabileceğini çalışmaktadır. Ayrıca, sosyal hizmet eğitimi ve şizofrenili
insanlar ve diğer ciddi ruh hastalığı ile ilişkili insangücü (personel) gelişimi ile
yakından ilgilenmektedir. Professor Gerard E. Hogarty danışmanlığında Bilişsel
Gelişim Terapisi etkisinde bilişsel ve davranışçı birçok yayını var ve şizofrenili
bireyler için yeni bir psikososyal tedavi programı. Ek olarak, şizofrenili bireylerde
çeşitli psikososyal sonuçları etkileyen faktörler üzerine yayını var, özellikle yaşam
www.psikososyalhizmet.com
3 of 9
14/11/2015
kalitesi, aynı şekilde sosyal hizmette yetişmiş insan gücü gelişimi konuları olduğu
kadar aynı şekilde şizofrenili bireylere hizmet sunma ile ilgilidir. O hâlihazırda
Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsünde doktora öğrencisi olarak yeni bir alan olan
şizofrenide sosyal biliş çalışmasına ve içerik olarak psikososyal tedavi geliştirmeye
odanlanmıştır.
JS: Shaun, ilk sorum, şizofreni nedir?
SE: Başlamak için çok iyi bir soru. Demek istediğim, bu, resmi olarak DSM
tarafından tanımlanmıştır.
JS: Ruhsal Bozuklukların tanısal ve istatistiksel el kitabı (DSM-IV-TR, 2000,
APA).
SE: Evet, doğrudur. Kullanmış olabileceğim bütün kısaltmalar için beni bağışlayın.
JS: Şey, atlayabilirim, böylece dinleyicilerimiz için birtakım açıklıklar getiririz.
SE: Lütfen yapın, lütfen yapın. Her neyse, sosyal hizmette çatıştığımız bütün ruhsal
hastalıklar gibi, o resmi olarak belirtilerin derlenmiş tanımlamasıdır. Bu gerçekten sadece
belirtiler ve işaretler grubudur. Şimdi şizofrenide belirtiler çok spesifiktir, Bu psikotik
bozukluklar olarak bilinen bir sınıftır ki bunlar psikoz bozukluklar ve nevroz bozukluklar
(sinir ve ruh bozukluğu) olarak gruplandırılan bu tür şeyler için kullanılmaktadır, burada
nevroz depresyon, anksiyete ile ilgilidir ve psikoz bir şekilde temsili bir çeşit gerçeklikten
kopma ile ilgilidir, uyarıcıların yorumu orada yok ya da ciddi bozulma ve dili kullanmada
güçlük ve resmi düşünce bozukluğu var. Şizofreni bu bölümdedir. Hastalığı teşhis etmede
insanların kullandığı bazı spesifik semptomları vardır. Onların her birinin üzerinde
durmayacağım, fakat şizofreninin ayırıcı özellikleri pozitif kategorideki semptomlar olarak
bilinen halüsinasyonlar ve vesvese (delusion)lardır. Halüsinasyon gerçekte beynin bir
canlandırmasıdır ki gerçekte orada bulunan herkes tarafından paylaşılan, var olan bir şey yok.
Bu çoğunlukla insanlar tarafından sesler duyma, şizofrenide duyabileceğiniz birçok türde
sesler vardır, bazen bunun üzerinde karşılıklı emirler verirler, bazen size emir verirler, ne
yapmanız gerektiğini söylerler, bazen sadece pasiftirler ve gerçekten bir anlam ifade etmezler
ve insanların duyması mümkün olan geniş çeşitlilikte seslerdir bu şizofreninin belirtisi
olabilir. Diğer duyusal tarzlara bağlı olarak, görmeden dokunmaya, fakat en yaygın olanlar
işitsel olanlardır ikinci olarak hemen arkasında görsel olan halisünasyonlardır.
JS: Şey, bu çok ilginç çünkü, popüler medyada görüldüğü haliyle görsel halüsinasyonun
hakim olduğunu düşünüyorum.
SE: Evet.
JS: İnsanlar şöyle “evet anlıyorum…” Neydi – Fisher King’de Robin Williams – ve at sırtında
birisi onun karşısında.
SE: Hollywood şizofrenili olmanın nasıl bir şey olduğunu dramatize etmeye ve görsel
halüsinasyona dair gerçekçi olmayan bir resim çizmeye eğilimlidir. Çoğu zaman öyle
www.psikososyalhizmet.com
4 of 9
14/11/2015
düşüniyorum ki hastalarınız size bir şey yapmanın somut resminden daha az dağıldıklarını
rapor etmektedirler, kişinin ata binmesi gibi, onlar bundan çok daha bulanık (belirsiz)tır.
Bunun asla mümkün olmadığı, ya da asla gerçekleşmediği söylenemez.
JS: Fakat blockbuster filminde bindiği atla üzerinize gelerek sizi kesinlikle çok daha
zorlamaktadır.
SE: Evet, böyle yaparak hikayeyi daha ilginç hale getiriyor.
JS: (Gülerek) Şimdi pozitif semptomlardan sözetmiştiniz, sadece demek istiyorum ki pozitif
semptomlar dediğinizde, bunun anlamı birşeylerin iyi olduğu mudur?
SE: Bu, bu iyi anlamında değildir. Bunları yaşayan herkes bunların iyi anlamda olmadığını
size söyleyecektir. Şimdi şizofrenili bazı insanlar halüsinasyona sahiplerdir ki onlar daha az
bıktırıcıdırlar ve hatta ona bağlı olabilirler ve haz duyabilirler, fakat çoğunlukla, insanlar
halüsinasyonlarının en az rahatsız edici, yaşamlarında en zararlı şey olmadığı fikrinde
olabilirler. Pozitif sadece bir tür yanlış isimlendirmedir ve sadece işlevde bir aşırılık olarak
adlandırmadır. Bu durumda, orada olmayan bir şeye beyinin aşırı tepki vermesidir. İşte bunun
içindir ki onu pozitif semptom olarak adlandırmaktadırlar, çünkü normalde sahip
olduğunuzdan daha fazlasını göstermektedir. Buradaki zıtlık, şizofreni sadece tırnak içine ya
da tırnak dışına alınmış pozitif semptomlar değil, fakat aynı zamanda negatif semptomlar
olarak bilinen şeylerdir. Şizofreni araştırmalarında biz, bütünde pek bir anlam ifade etmeseler
bile, nesneleri basitçe pozitif ve negatif olarak isimlendiririz. Pozitif semptom olarak algısal
fonksiyonda bir tür aşırılık olarak kendisini gösterir, negatif semptomlar bir çeşit fonksiyonda
engelleme ya da sapma olarak ortaya çıkar. Bunlar genellikle karakteristiktir, yani birçok
vakada çok ağır bir hal alabilir, fakat genellikle düz etkili semptomlarla karakterize edilirler,
yani konuşmada sesinizde çok az bir etki, yüz ifadenizde çok az etkisini göstermesi, bireyler
düzleştirme etkisi olarak adlandırılmaktadır, ya da etkili, köreltme etkisi, aynı zamanda ağır
motivasyon yetersizliği bunları biz negatif semptomlar olarak adlandırmaktayız, aynı
zamanda konuşmada yoksulluk sorunu yani dili diğer insanlar gibi akıcı konuşamama ve bu
kategorinin biraz daha kolay anlaşıldığını görüyorsunuz, sonra pozitif semptomlar, sadece
terim olarak bunun adıdır. Bütün bular göstermektedir ki gerçekten bir tür fonksiyon kaybıdır,
ister konuşmayı yavaşlatma ile ilgili olsun, heyecanı azaltsın, canlandırmayı yavaşlatsın ya da
ifadeyi yavaşlatsın.
JS: Yani bunlar pozitif ve negatif semptomlardır, şizofreninin başka özellikleri var mıdır?
SE: Bunlar iki büyüklerdir, şizofreni dikkate değer heterojen bir hastalıktır.
JS: Heterojen demekle neyi kastediyorsunuz?
SE: Şizofrenili iki insan birbirine benzemez ve sadece görünümde değil, yani onların
semptom sergilemesinde dahi. Bu bozukluk farklı semptomların topluluğundan meydana
gelmektedir, aynı zamanda semptomların organize olmaması vardır, biçimsel düşünce
bozuklukları, bireyler laf salatası olarak kavramlaştırılan bir durum sergilerler ki burada
aslında konuşmada ağızdan çıkan kelimeler tutarlı bir anlam ifade etmez ve mantıksal
cümleler oluşturmaz.
JS: Ne zaman salata kelimesini düşünsem, Steve Martin’in bir keresinde söylediği bir şeyi
düşünürüm. O demişti ki eğer çocuğunuza yanlış konuşmayı öğretmek istiyorsanız, bunun
yolu onlar birinci sınıfta iken ve tuvalete gitmek istediklerinde ellerini kaldırır ve derler:
“Muz yamalı mambo köpek yüzü”.
SE: Bu da bir T ile söz salatasıdır, evet, Steve Martin doğru isabet etmiş.
JS: Doğru isabet etmiş, kesinlikle.
www.psikososyalhizmet.com
5 of 9
14/11/2015
SE: Elbette. Ben delüzyonlardan söz etmeyi tamamen unuttum tabi ki, pozitif semptom olarak
şizofreni teşhisi aldığınızda bunun hakkında bilmek isteyebilirsiniz. O sıkça insanların sahip
olduğu halüsinasyonlarla bağlantılıdır ve delüzyon gerçekte bir tür inançtır, çoğunlukla
alışılmadık doğa ve günlük yaşamda bir tür çok az destekleyici kanıtların olduğu ya da hiç
destekleyici kanıtların olmadığı olağandışı olgular ve temel gerçeklerle bağlantılıdır. Bireyler
onlar uyuduklarında uzaylıların onlara geldiklerini ve onların kafalarına bir tür verici
yerleştirdiklerine inanıyorlar ki bu şekilde FBI veya CIA’e bilgi gönderdikleri gibi paranoid
delüzyona bir örnek olabilir. Delüzyonlar doğasında çoğunlukla paranoiddir, her zaman
olmamakla birlikte, delüzyonu olan bireyler aynı zamanda olağanüstü güce sahip olduklarına
da inanabilirler, bütün karşıt kanıtlara rağmen onlar muhtemelen yapmayacaklardır ve bu
delüzyonlar çoğunlukla sesler ile bağlantılıdır ya da bu insanların yaşadığı başka tür
halisünasyonlar ve böylece bire bir yakın ilişki ile ele alınmaları gerekmektedir. İnsanların
neden delüzyon geliştirdiklerini anlamaya çalışmak bakımından ilginç birtakım çaışmalar
yapılmış ve bizim bir tür bireylerin eğilimli gibi görmelerine, anormal deneyimlerini bir çeşit
tamamen yanlış yorumlamalarına, anlamlı gelmeyen deneyimler ve eğer nasıl tepki
verebileceğinize dair düşünürseniz, sadece kendiniz, anormal deneyimle kafanızda konuşan
seslser duymak ki bu kendi kendinize konuşma değil, muhtemelen bununla ilgili açıklamakar
yapmayı denersiniz ve bir tür bununla ilgili hikaye tasarlarsınız ve onların size ne dediklerine
bağlı olarak, hikayeniz çok ilginç olabilir ve hatta herkes hikayenizin yanlış olduğunu size
söylese bile, halen bunları kafanızda duyuyorsunuz ve bunları açıklamak istiyorsunuz.
Bilirsiniz, delüzyonların çoğu zaman bu insanların bazı düzeylerde gerçekle başetme metodu
olarak ve anormal ve kabul edilemez deneyimleri açıklamanın bir yolu olarak
halüsinasyonlarla gerçekte bağlantılı olduğu sanılmaktadır.
JS: Bunlar gerçekten çok ilginç çünkü biliyorum ki sosyal hizmet uzmanları yeni
başladıklarında ses duymak şaşırtabilir çünkü hepimizin kafasında konuşmalar olur.
SE: Elbette.
JS: Konuşmacının aslında sorunlu olduğunu diğerlerinden nasıl ayırt ediyorsunuz?
SE: Tabi, yani demek istediğim hepimiz gün içinde kendimizi meşgul eden ve çoğunlukla her
zaman bir tür içsel diyaloga sahibiz. Fakat her halükarda bazı düzeylerde biz biliyoruz ki bu
biziz ve şizofrenisi olan insanlar çoğunlukla bunun başka biri olduğunu düşünürler ve öyle
sanıyorum ki bu orada bir sorun olduğunun oldukça iyi bir belirtisidir. Hikâyenin diğer bir
belirtisi, sadece belki sizin olmadığınızı düşünmekle kalmayıp belki başka birinin
olabileceğini düşünmeniz, fakat bir şekilde bunu düşünmekten kendinizi alıkoyamamanızdır.
Demek istiyorum ki birçoğumuz bunu yapmaya çalışırken bu tür içsel diyalogumuz üzerinde
irade kontrolü sağlayamayabilir, fakat çoğunluğumuz, bilirsiniz, eğer gerçekten ihtiyacımız
varsa, bir tür frenleyebilirler ve gerçekten dikkatimizi dışa yönlendirebilir ki orada buna
odaklanmaya ihtiyacımız vardır. Şizofrenili bireyler ses duyarken büyük sorun yaşarlar ve
belki de duyuşsal sanrıya düşmeleri sadece kendi kendilerine konuşmalarından daha iyi bir
belirtidir. İlginçtir şizofrenide yapılmış bazı nöro – görüntüleme araştırmaları göstermektedir
ki bu insanlar ses duyduklarında beynin aynı tip alanlarında vurgulanmakta ya da aktif hale
gelmektedir. Yani bildiğiniz gibi, sadece oluşturdukları çekim gücüne yanıt vermiyorlar, çok
temel biyolojik ve fizyolojik seviyede bilgi duyuyorlar ve sadece bunu durduramazlar. Demek
istediğim bu bir derecede bağlantılı bir süreçtir.
JS: Eğer şizofrenili biri ile çalışıyor olsaydım ve o sesler duyduğu hakkında konuşsaydı o
zaman bunun tam olarak ne anlama geldiğini açıklığa kavuşturmak benim için önemli
olabilirdi. Çünkü bu onların psikotik anlamda duymadıkları anlamına geliyor olabilirdi.
SE: Evet.
www.psikososyalhizmet.com
6 of 9
14/11/2015
JS: Onlar belki yaptıkları birçok şey hakkında konuşuyor olabilirler ve bunlar hakkında
düşünüyor olabilirler, bugün neye ihtiyacım var, bilirsiniz, vs, vs.
SE: Kesinlikle açıklığa kavuşturmak önemlidir, birisinin duyduğu şeyin işitsel halisünayson
olduğundan emin olsanız bile, her zaman onun doğasını netleştirmek iyidir, çünkü onların
birkaç, oldukça iyi belirti değerleri vardır, işitsel halisünaysonların farklı tipleridir.
JS: “Belirti değeri” derken bununla neyi kastediyorsunuz?
SE: Tamam, yani insanların ne duyduklarına ve duydukları sesin tipine bağlı, size bir
derecede bu insanların ne derece iyi yaptıklarını ve hatta belki bazı tip ilaçlara ilerde nasıl
cevap verdiklerini söyleyecekler.. Bazı tip, bunu söylüyorum çünkü bizim bildiğimiz bazı
işitsel halisünasyonlar vardır ki özellikle kuşku uyandırıcıdır ve gerçekten kehanette bulunan
türdendir ve şizofrenili insanların yaşayabileceği kuşkulu hikayeler ve biz bunları aktarılan
aktarılmayan emir halisünasyonlar olarak biliyoruz.. Bir emir halisünasyonda size bir emir
verilmektedir, sahip olduğunuz bir işitsel halisünasyondur ki size birşey yapmanız söyleniyor,
size emirler vermektedir, size birşey yapmanızı söylemektedir ve çoğunlukla bu emirler iyi
değildir.. Ve bilirsiniz bu bireyler için, şizofrenili oldukça az sayıda birkaç kişi şiddete
başvururken, emir halisünasyonları duyan bireyler, biz biliyoruz ki onların şiddete başvurma
doğalarında var, ya da öyle bir şey yaparlar ki bilirsiniz gerçekten genel popülâsyonun
karakteristiği değildir, genelde şizofrenili insan nüfusu bundan çok daha yüksektir ve sonra bu
tür emirleri kafalarında duyan insanların veya ara sıra duyulan terim olarak isimlendirilirse
“boo” nadir olarak görülmektedir. Biz biliyoruz ki emir halüsinasyonu olan bu insanlar çok
daha zorluklara sahiptirler ve çok daha ağır hastalıklıdırlar ve ilerde şiddet davranışıyla ilgili
sorunlara sahip olurlar.
JS: Konuyu birazcık değiştireceğim. Sosyal hizmet uzmanlarının neden şizofreniyi anlama ile
ilgilenmeleri gerekmektedir? Ve bağlantılı bir soru, sosyal hizmet uzmanlarının şizofrenili
insanlarla çalışmada rolü nedir?
SE: Elbette. Şey, çok pratik seviyede, eğer toplum ruh sağlığı merkezinde çalışan bir sosyal
hizmet uzmanı iseniz, bunlar sizin göreceğiniz insanlardır. Siz şizofreni yaşayan insanları
göreceksiniz, çoğu zaman bunlar yıllardır bu hastalıkla yaşamaktadırlar ve eğer başka sebep
yoksa sosyal hizmet uzmanlarının bakması gerekir, çünkü bunlar yardım edeceğiniz ve hizmet
sunacağınız insanlardır. Şimdi tabi ki sosyal hizmet uzmanları, öyle düşünüyorum ki
şizofrenili insanlarla çalışmakla onları tedavide görme gerçeğinin ötesinde çok muhteşem
amaçlara sahipsiniz ve eğer oradaki ruhsal hastalığı olan bütün insan tipleri hakkında
konuşacak olursak öyle sanıyorum ki şizofrenili insanlar en fazla desteklenme ihtiyacında
olduğunu söylemenin oldukça güvenilir olduğunu diyebilirim, birinin orada onlara yardım
için bulunmasına en çok ihtiyaç duyan insanlardır, birinin onları desteklemesine en çok
ihtiyaçları vardır ve onlar çoğu zaman sistemimizde fark edilmemektedirler. Böylece tabi ki
evsizlik (sokakta yaşayan) ve psikotik olmakla ilgili ya da şizofrenili olma, ya da sesler işitme
ve dolayısı ile bilgili sosyal hizmet uzmanı, sadece ruh sağlığı teşhis ve tedavisinde değil,
fakat sınır olarak daha çok sistem seviyeli, gerçekten çok iyi donatılmış pozisyonda şizofrenili
insanlara birçok farklı yönde yardımcı olan sosyal hizmet uzmanlarını birçok kez göreceğiz.
Doğrudan tedavi sağlayarak, daha iyi tedaviyi savunarak, daha iyi sosyal hizmetleri
savunarak, oldukça sık olan bu insanlardan yararlanılmaya kalkıldığında (şizofrenili
insanlara) yardım etmek, özellikle bilirsiniz, şizofrenili insanlar sosyal, tabi ki engelli ödeneği
almaktadırlar ve çoğu zaman insanlar bunlardan yararlanmak isteyeceklerdir, onların engelli
maaşlarını almak için onları zorlayacaklardır. Aile üyeleri bunu fırsat buldukça yaparlar, çoğu
zaman aile üyeleri hiçbir şey olmasa bile, şizofrenili insanlarla çalışırken faydalı
olabilmektedirler, sizin en iyi müttefiklerinizden ve kaynaklarınızdan biri olabilirler, sadece
www.psikososyalhizmet.com
7 of 9
14/11/2015
kişinin hastalık yaşantısı ile değil fakat sosyal hizmet uzmanı için onlara yardımcı olmaya
çalışırken de.
JS: Ve biz daha önce Carol Anderson ile podcast yaptık, o ki Aile Psikoeğitimi olarak
adlandırılan tedaviyi geliştirdi, bu gerçekten aileyi şizofrenili aile üyesi ile bir araya
getirmektedir, bu tedavilerden birine örnek olarak.
SE: (güler) Şizofreninin nenesi—Dr. Carol Anderson harika bir tedavi araştırmacısıdır ve
şizofreni araştırmacısı.
JS: Şizofreni için diğer tedaviler nelerdir?
SE: Demek istediğim eğer bunu sadece geniş olarak bölersek, biliyorsunuz çünkü onlardan
çok sayıda var. İki gruba ayrılırlar, biri farmakolojik yaklaşım, ilaç, özellikle anti-psikotik ilaç
tedavisi, yani tabi ki çok çeşitli türleri var ve sonra diğeri ki onu sosyal hizmet uzmanları
sağlar, bu onların psikofarmakoloji hakkında bir şey bilmemeleri gerektiği anlamına gelmez
ki bunu eminim Carol bir tür yanlış adlandırma olarak açıklamıştır, bu hastalık hakkında
eğitimdir, bu bir tür psikoeğitim ya da herhangisi değildir, aynı zamanda daha çok sistemik
modeller vardır, bir tür mahalli tedavi gibi ki bu sosyal hizmet uzmanlarınca geliştirilen çok
ilginç bir yaklaşımdı ve şizofrenili insanların hastane dışında yaşamlarına yardım eden
psikososyal yaklaşım. Özellikle insanlar uzun yıllardır devlet hastanelerindeydi, onların
hastanede tutulmalarını sağlamak yerine, onların toplumda yaşamalarını ve bir şekilde
hastaneyi onlara getirmek, böylece bunu yürüme olmadan hastane diye adlandırdılar ki bu çok
etkili bir yaklaşımdı, şimdi birçok alana yayılmış durumdadır. Birkaç bireysel terapötik
yaklaşım var, onlardan biri burada Pittsburgh Üniversitesinde üzerinde biz çalışıyoruz ki o
şizofrenide bilinci geliştirmeye odaklanmaktadır ve biliyorsunuz bu üzerinde pek
konuşulmayan semptomlardandır ve insanların büyük çoğunluğu şizofreniyi düşündüklerinde
aslında üzerinde konuşmadıkları bir semptomdur. Ben iki önemliyi vurguladım, pozitif ve
negatif semptomları fakat halihazırda biz dikkatimizi bilişsel semptomlara yönelttik ve birkaç
sebepten onlar için tedavi geliştirmeyi deniyorum. Belki en önemlisi, kişinin pozitif
semptomlarını tamamen azaltsak ya da ortadan kaldırsak bile, halisünasyonlar ve delüzyonlar,
onlar ki anti-psikotik ilaçlar birçok şizofrenili bireylerde çok etkili olabilmesine karşın yine de
büyük engellilik yaşayabilirler ve birkaç yıl önce benim düşündüğüm bir derecede bu
insanlara kafa yormaktı ki bu gerçekten psikozun bir tür ayırt edici özelliği olarak
kolaylaştırılabilirdi, fakat bu bireyler halen iş bulmakta ve arkadaşlık sürdürmekte zorluk
yaşayabilirler ve bir çeşit kaliteli bir yaşam kurmak ki çoğunluğumuz en azından minimum
düzeyde yeterli olmasını göz önünde bulundururuz. Bazı insanlar şizofreninin çeşitli yönlerine
bakmaya başladılar ve keşfettiler ki hastalık gerçekten bir çeşit düşüncede temel bozukluk
olarak karakterize edildi, bilişte, iki değişik domain düşmekte ve bu gerçekten bizim bu
bireylerin pozitif semptomların kaybolmasına rağmen neden zorluklara sahip oldukları ve
hayatta mücadele ettiklerini anlamamıza yardım etti. Ve şizofrenili insanların yaşadıkları
bilişsel sorunların iki boyutu, bu alanlardan biri nöro-biliş olarak adlandırılmakta, bu bir çeşit
biliş alanıdır ki sorunları genel olarak düşündüğünüzde, dikkatle ilgili sorunda, hafıza ile ilgili
sorunda, tekrarlama tekrarlamama icra fonksiyonu ki gerçekten bu sorunu çözme becerileridir
ve böylece bunlar hepsi bir tür temel nöro-biliş süreçleridir ki insanların günlük yaşantılarında
başarmaya ihtiyaç duydukları şeylerdir; telefon numarasını hatırlamak, konuşmaya dikkatini
vermek vb. bunun hakkında düşünürsünüz. Ve böylece bu şizofrenide büyük sorun haline
gelmektedir, şizofrenili insanlarda sağlıklı bireylerden aşağı yukarı iki ortalama standart
sapma aşağıda olmakta ve doğrusu bu oldukça sağlıksızcadır ve bunda idrak gücüyle
bağlantılı yapacak bir şey yoktur, bu şizofrenili insanların zeki olmadığı anlamına gelmez,
onların birçoğu ortalama IQ’nun üzerindedir, bunlar temel bilişsel süreçle yapılmalı ki günlük
yaşantınızda baş edebilesiniz ve ihtiyacınız olan bir ayağınızı diğerinin önüne koymanız
www.psikososyalhizmet.com
8 of 9
14/11/2015
gerekmektedir ve dünyanın anlayabilmesini sağlayabilmelisiniz ve karmaşık sorun çözme ve
bilgi işleme dahil olmalısınız.
JS: Yani siz öneriyorsunuz ki eğer şizofrenili birisi sokakta yürüyorsa ve birisi “Hey
nasılsın?” derse, buna cevap vermekte zorluk yaşarlar, belki aktif olarak halisünasyonda
oldukları için ya da paranoid delüzyona sahip olduklarından değil, ya da başka bir şeyde, siz
diyorsunuz (öneriyorsunuz) ki bazı bilişsel bozukluklar olmaktadır ki bunlar diğer semptom
kümelerinden ayrıdır ki bizim konuştuğumuz bunun onları sokaktaki biri ile bağlantıya ve
etkileşime geçmelerini engelleyebileceği mi?
SE: Kesinlikle, yani bu işitsel halisünasyonların sizi sokaktaki biri ile bağlantıya geçmenizi
engellemeyeceği anlamına gelmez, demek istediğim onlar kesinlikle büyük engellerdir, fakat
biz onları gözettiğimizde ya da kapsamlı şekilde kontrol altında tuttuğumuzda, yine sorunları
göreceğiz. Ve şizofrenili insanlar halen size diyecekler, “Ben halen konsantre olmakta ve
odaklanmakta ve günlük olarak ne yapmam gerektiğini hatırlamakta sorun yaşıyorum” ve ne
değil. Yani şizofrenide bilişte çekirdek bozukluk var, bu alanlardan biri nöro-biliştir, diğer bir
alan vardır ki o oldukça son zamanlarda şizofreni araştırmalarının ana çalışma alanı haline
geldi, sosyal biliş olarak adlandırılmaktadır ve bunlar sizin yaptığınız şeylerdir veya sosyal
durumlarda bilgece eyleme geçebilmek için düşünebilmeniz gereken şeyler. Onlar bir tür
mental süreçlerdir ki diğerleri ile etkili etkileşebilmek için bunlarla uğraşacaksınız ve sosyal
enformasyon yöntemleridir. Örneğin; hepimiz çeşitli sosyal ipuçlarını idrak etme yeteneğine
sahibiz, çok sıklıkla insanların yüzleri onların nasıl olduklarını ve onlarla etkileşimimize nasıl
yanıt verdiklerini ve onlarla nasıl konuştuğumuzu bilmemizi sağlar ve şizofrenili insanlar bu
tür ipuçlarını alma becerisinde bozukluk yaşamaktadırlar ki bunları sadece hayal edebilirsiniz,
demek istediğim bir düşünün eğer hatırlama zorluğu yaşıyorsanız ve konuşmayı takip etmede
ve bir çeşit kişinin nasıl eylemde bulunduğunu söyleyemiyor çünkü yüz ifadesinden onun
duygusunu yargılayamıyorsunuz ve sonra bu sizi ilişki kurmada, etkili iletişim-etkileşimde ve
sosyal durumlarda akıllıca davranma becerisinde çok büyük dezavantajlı duruma
sokmaktadır. Böylece bunlar şizofrenili insanların nasıl yaptıklarının ve şizofrenili insanların
halihazırda nasıl olduklarının güçlü belirteçleridir ve bunlar hastalığın pozitif semptomlardan
daha güçlüdürler, doğru, yani bu şeyler çok önemlidir ve halihazırda başkaları ile anlaşmada
ve işlevselliğinizde sizin yeteneklerinizi sınırlamaktadır. Fakat bütün bunlar söylendikten ve
yapıldıktan sonra ve siz bazı iyi ilaçlar aldığınızda ve gerekli bakımları gördüğünüzde bunlar
geride kalmış bazı tortu semptomlardır, bizim odaklanmamız gerekmektedir ki bu insanların
iyi kaliteli bir yaşam inşa etmelerine yardım edelim ve neticesinde bu hastalıktan kurtulsunlar
(iyileşsinler), yani bu konu dışı söz için harika uzun ifadedir ki bizim burada Pittsburgh’ta
terapi üzerinde çalışarak şizofrenide bilişi geliştirmeye çalışıyoruz. Bu psikososyal tedavidir,
Jerry Hogarry adlı bir sosyal hizmet uzmanı tarafından geliştirilmiştir, O şizofrenide
psikosoyal tedavinin kralıdır, bu tedavileri yıllardır geliştirmektedir, onun sonuncu ve bir çeşit
çalışmalarının doruğu bilişsel gelişim terapisidir (Cognitive Enhancement Therapy), ki
önerilen isim olarak terapi geliştirme için çalışma dizaynı ya da şizofrenide biliş geliştirme
dizaynıdır.
JS: Birkaç şey var, biri bu fikirde bilişsel semptomlar belki de negatif ve pozitif
semptomlardan daha önemlidir ya da belki bu fazla abartılmıştır.
SE: Sanırım belki biraz. Pizitif semptomların önemli olmadığına dair bir resim çizmek
istemiyorum. Onlar çok önemlidir, onlara dair iyi şey onlar genellikle tedaviye cevap
vermektedirler, bunun anlamı onlara sahip olan insanlara yardım edebiliriz, bizim ihtiyacımız
olan şey onlara yardımcı olamadığımız şeyler üzerinde çalışmaya başlamaktır.
JS: Yani çünkü bu pozitif semptomları belirleyebilen ilaç tedavimiz var, sizin hakkında
konuştuğunuz şey gerçekten şizofreni tedavisinde sonraki adımdır ve böylece eğer orada bir
www.psikososyalhizmet.com
14/11/2015
sosyal hizmet uzmanı olsaydım ve deseydim “Evet, harika, her şey mükemmel, müracaatçım
çok iyi durumda, ilaçlarını alıyor ve sesler duymuyor, paranoya kontrol altında, her şey
yolunda” siz diyorsunuz ki “Hayır”.
SE: Kesinlikle bunu tartışırdım, sanırım sosyal hizmet uzmanı olarak bizim için zorluk, orada
durup, iyi ilaçlarını alıyorlar, son zamanlarda sorun yaşamadılar, ses duymuyorlar, CIA’in
arkalarında olduğunu düşünerek kendilerini kapatmıyorlar, bilirsiniz uzun yıllar şizofrenili
insanların durumu çok iyiymiş gibi ve bizim için zorluk bunun ötesinde adım atmak çünkü
bilirsiniz eğer bu insanlara yardım olarak bütün yaptığımız ilaçlarını almak ve bu insanların
biraz daha az delüzyonlarından etkilenmelerine yardım etmekle yeterli bir şey yapmadığımızı
düşünüyorum. Öyle düşünüyorum ki bizim hizmet verdiğimiz insanlar diyebilir ki “Bilirsiniz,
ben istikrardan biraz daha fazlasını istiyorum. Bir yaşam istiyorum.”
JS: Bunu yapmanın yollarından biri bu, görünen o ki siz burada Pittsburgh’da bu tedavide
çalışıyorsunuz, Bilişsel Gelişim Terapi olarak adlandırılmaktadır ve düşünüyorum ki bizi
izlemeniz için harika bir podcast oldu. Buraya geldiğiniz ve şizofreni hakkında konuştuğunuz
ve bu fikri açtığınız için çok teşekkür ederim, daha önce de sözünü ettiğiniz gibi bu bozukluk
herkes için farklı görülmektedir.
SE: Öyle.
Çeviren: Imdat Artan Sosyal Hizmet Uzmanı
---Son---
www.psikososyalhizmet.com