Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Doğru Yol’u seçim heyecanı sardı
P
rizren ve Kosova Türklerinin en köklü ve önde gelen
derneklerinden “Doğru Yol” Türk Kültür Sanat
Derneğini lokalinde bu akşam derneğin meclis
toplantısı yapılıyor. Derneğin yeni yönetim kurulunun
seçilmesi ve dernek başkanlığına yeni adayın getirtilmesi bekleniyor. Saat 18:00’de başlayacak toplantının gündem sırasında dernek tüzüğünde yapılan
değişikliklerin onaylanması ve yeni yönetim kurulu
seçimlerine geçilmesi bekleniyor. Dernek çatısı altında faaliyet gösteren sanat kolları meclis toplantısı
öncesinde kol toplantılarını yaparak, yeni kol başkanlarını ve ileriye yönelik gerçekleştirmeyi planlaştırdıkları
faaliyetleri saptadı. Şimdiye kadar “Doğru Yol” Türk Kültür
Sanat Derneği Başkanlığını İrfan Şekerci yürütmüştü.
Baþbakan
gelecekten umutlu
Baþbakan Haþim Thaçi, Kosova’nýn Avrupa Birliði
ve NATO’ye üyeliðini konusunda önemli
mesafelerin kaydedildiðini ifade ederken, Birleþmiþ
Milletler üyeliðinin ise diðer üyeliklere oranla daha
zor olduðunu ifade etti.
KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Sinan Paşa Camisinin
etrafı yıkılıyor!
SAYI: 421
YIL: 10
Perşembe , 3 Nisan 2008
Prizren Belediyesi Mali,
Siyasi ve Ekonomi
Komisyonu Prizren’in
tarihi dokusunu korumak
için tarihi abidesi Sinan
Paşa Camisinin
çevresindeki dükkanları
yıkma kararı aldı. Belediye
Başkanı Ramadan Muya,
yıkım kararını, Sinan Paşa
Camisinin tarihi dokusunu
ön plana çıkar adına
aldıklarını söyledi.
P
rizren Belediyesi Mali, Siyasi ve Ekonomi
Komisyonu Salı günkü toplantısında şehrin
tarihi dokusunun korunması amacıyla bir
çok önemli karar imza attı.
Prizren Belediyesi Başkanı Ramadan Muya
toplantı ardından basına yaptığı açıklamada,
Prizren’in ayakta kalan en değerli tarihi eserlerden biri olan Sinan Paşa Camiinin onarımı ile
ilgili değerlendirmede bulunduklarını ifade
ederken, camii etrafında bulunan dükkanların
yıkımı konusunda karar alındığını belirtti. Muya,
bu kararın herkesin çıkarına olduğuna dikkat
çekerken, “Sinan Paşa Camisi şehrin merkezine
bulunan en eski tarihi eserlerimizden biridir.
Şehrimizi ziyarete gelen turistlerin ve
halkımızın, tarihi değerlerimizi daha yakinen
görmeleri açısından bu yönde karar aldık. Bu
yıkımlar ile caminin doğal güzelliği tümüyle
ortaya çıkacaktır” diye konuştu.
Başkan Muya bu kararla birlikte Ortakol
semtinde binaların zemin katlarında yapılan
dükkanların da yıkımı konusunda karar aldıklarını belirtti. Bunun gerekçesi olarak o bölgenin
kendine has dokusuna zarar verildiğinden dolayı
alındığını ifade eden Başkan Muya, zemin kat-
Fiyatý: 0.50
Haber sayfa 2’de
Kosova adalet
sistemi çok zayýf
“Human Rights Watch”
örgütü Kosova’da adalet
sistemi
hakkýnda
son
raporunu yayýnladý. Bu
örgüt tarafýndan yayýnlanan raporda Kosova
adalet sisteminin çok zayýf
olduðu deðerlendiriliyor.
Raporda bu durumun
düzeltilmesi için Kosova hükümetinin AB’nin
hukukun üstünlüðünu saðlayan kurumlarý ile iþbirliði yapmasý isteniyor.
Haber sayfa 5’te
Planeya yolu açıldı
lara yapılan dükkanlar ile bina sakinlerinin ortak
kullanımı olan yeşil alanların da işgal ettiklerini
söyledi. Bu işgal edilen yerlerin belediyeye ait
olduğunun altını çizen Muya, “biz halkımız için
en uygun olanını düşünüyoruz” diyerek her
konuda vatandaşın çıkarlarını koruyacaklarını
belirtti.
Mali, siyasi ve ekonomi komisyonu
Dardaniya 2 ve Lakuriç yerleşim yerlerinde de
nazım planlarını uygulanması konusunda karar
aldı.
Haber sayfa 7’de
Yine seçim, yine olay!
Kosova’nın bağımsızlığından sonra çatlak veren ve
kısa bir süre önce çöken hükümetin almış olduğu
seçim kararı yine Kosova’yı karıştırmaya aday.
Sırbistanlı yetkililer, 11 Mayısta yapılacak olan
seçimlerin Kosova’da da yapılması yönünde açıklamalar yaparken, Kosovalı liderler ise buna izin verilmeyeceğini savunuyor.
Devamı sayfa 6’da
Kosova
Perşembe, 3 Nisan 2008
Tanýma süreci
kaldýðý yerden
Baþbakan gelecekten umutlu
Baþbakan Haþim Thaçi, Kosova’nýn Avrupa Birliði ve NATO’ye üyeliðini
konusunda önemli mesafelerin kaydedildiðini ifade ederken, Birleþmiþ Milletler
üyeliðinin ise diðer üyeliklere oranla daha zor olduðunu ifade etti.
B
aþbakan Hashim Thaçi, yaptýðý bir açýklamada
Kosova’nýn parlak bir geleceðe adým adým
ilerlediðini söyledi. Kosova’nýn zamanla hak edeceði yerlere geleceðinden hiçbir kuþku duymadýðýný ifade
eden Baþbakan, “Kosova, baðýmsýzlýðýný ilan ederek,
önemli bir aþama kat etmiþtir. Tanýma süreci de bu aþamamýzý taçlandýrmaktadýr. Bu noktadan sonra aðýrlýðýmýzý uluslararasý örgütlere üyelik için harcayacaðýz”
diye konuþtu. NATO ve Avrupa Birliði (AB) üyeliðin,
kamuoyunda çizilen karamsar tablolarýn aksine daha kýsa
bir zamanda gerçekleþeceðine duyduðu inancýný dile
getiren Baþbakan, “Avrupa Birliði ve NATO üyeliði
konusunda
doðru
yolda
olduðumuz
aþikar.
Baðýmsýzlýðýmýzý tanýyan ülkeler bizi Avrupa Birliði ve
NATO’nun strüktürlerine yaklaþmamýza olanaklar saðlýyor. Sadece Birleþmiþ Milletler üyeliði konusunda bizi zorluklar bekliyor. Ama birkaç yýlýk süreç içerisinde de bu
sorunun hal olacaðý kanaatini taþýyoruz” diye konuþtu.
Baþbakan, bu örgütlerin yaný sýra Uluslararasý Para
Fonu (IMF) ve Dünya Bankasý ile görüþmelerin yapýldýðýný ifade ederken, bu konuda daha fazla bilgi
vermekten kaçýndý.
Bush: Baðýmsýzlýðý tek çýkýþ
yolu olduðu için destekledik
ABD
Baþkaný George Bush AP ajansýna
verdiði
demeçte,
Baklanlarda barýþ ve istikrarýn
saðlanmasýnýn temel argümanlarýndan birinin baðýmsýz
Kosova olduðunu ve Amerika olarak bu yüzden baðýmsýzlýðý desteklediklerini ifade etti. Kosova, Sosyalist
Yugoslavya’nýn son parçasý olduðunu hatýrlatan Bush,
Kosova’da yýllardan beri sürdürülen baský ve insan
haklarýnýn ihlalinin Kosova’yý Sýrbistan’dan ayýrdýðýný
ifade etti. Bush, “Kosova uzun yýllardan beri yaþadýðý
haksýzlýklardan sonra kýsa bir süre önce uluslararasý
denetim altýnda baðýmsýzlýðýný kazandý. Sýrbistan artýk
Kosova’nýn parçalanmasýný deðil de ilerlemesi ve
geliþimi için yardým etmesi gerekiyor. Çünkü artýk
Kosova’nýn istikrarsýzlýða itilmesi kimsenin yararýna
olmayacaktýr. Sýrbistan hükümeti, Kosova’da Sýrplar
nasýl saygý gösterildiðini ve onlarýn haklarýnýn nasýl
korunduðuna þahit olacaklardýr” diye konuþtu. ABD’nin demokrasi için mücadele veren ülkelere
saygýlý olduðunu hatýrlatan Bush, ülkesinde de ayný hassasiyet ile karþýlaþtýklarýný söyledi.
NATO’nun geniþlemesine de deðinen Bush, Hýrvatistan, Arnavutluk ve Makedonya NATO’ya
üye olmak için destek sunacaðýný söyledi.
Kosova’ya Avrupa
yolu mu açýlýyor?
Avrupa Komisyon Baþkaný Hoze Manuel Baroso ve Baþbakaný Kostas
Karamanlis, Kosova ve Sýrbistan’a Avrupa Birliði’ne üye olmalarý
yönünde bir öneride bulunabileceðini söylediler.
A
vrupa Komisyon Baþkaný Hoze Manuel Baroso, Yunanistan ziyareti çerçevesinde bir
araya geldiði Yunanistan Baþbakaný Kostas Karamanlis ile çeþitli güncel konular yaný sýra
Kosova’nýn baðýmsýzlýk tanýma süreci ile Kosova’nýn geleceði de masaya yatýrýldý.
Görüþme ardýndan basýna açýklamalarda bulunan Baroso, “Görüþmede AB ile geleceði baðlý olan
Balkanlarýn durumunu masaya yatýrdýk. Balkanlarda barýþ ve istikrarý göz önünde bulundurarak
Kosova’yý ve Sýrbistan’ý AB’ne üye olmalarý yönünde öneride bulunabileceðimiz yönünde bir mutabakata vardýk” dedi.
Yunanistan hükümetinin iki ülkenin AB standartlarý ile ilgili çalýþmalarýný destekleyeceklerini ifade
eden Karamanlis, AB’nin bu yönde alacaðý bütün kararlarýn arkasýnda duracaklarýný ifade etti.
2
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan ülke kervanýna
son olarak Norveç katýldý. Bu tanýma ile Kosova’yý
egemen ve baðýmsýz bir devlet olarak tanýyan ülke
sayýsý 36’ya yükseldi.
1
7 Þubatta baðýmsýzlýðýný ilan eden Kosova’yý baðýmsýz ve
egemen olarak tanýyan son ülke Norveç oldu. Norveç
hükümeti tarafýndan konu ile ilgili yapýlan açýklamada
Kosova’yý baðýmsýz ve egemen bir devlet olarak tanýma
konusunda karar alýndýðý duyuruldu. Bildiride, Kosova ile
diplomatik iliþkilerin de kurulacaðý belirtilirken, bu konuda
tarih verilmedi.
Güney Kore’de tanýdý
Hafta sonunda Kosova’yý Güney Kore’de resmi tanýdýðýný açýkladý. Güney Kore hükümeti tarafýndan konu ile ilgili yapýlan
açýklamada, “Kosova’nýn Balkanlara olduðu gibi dünya barýþýna da hizmet edeceðini düþündüðümüz için hükümet olarak
Kosova’yý baðýmsýz ve egemen bir devlet olarak kabul etmeyi
kararlaþtýrdýk. Bu tanýma bildiriminden kýsa bir süre içinde
Kosova ile diplomatik iliþkilerle ilgili gerekli adýmlarda atýlac a k t ý r .
Kosova’nýn
baðýmsýzlýðý
bölgede barýþ ve
istikrarlýða
olduðu
gibi,
Kosova’nýn
demokratikleþmesi
ve
ekonomik
kalkýnmasýna da
katký sunulacaktýr” denildi.
Mas: “Kosova’nýn
baðýmsýzlýðý
en iyi çözüm”
A
lmanya Sýrbistan Büyükelçisi Wolfam Mas, Belgrat’a
yayýnlanan “Veçernye Novostý” gazetesine verdiði
demeçte Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn ilan edilmesi en iyi
çözüm olduðunu söyledi. Büyükelçi Mas, “Almanya Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný tanýmanýn en iyi çözüm yolu olduðunu fark ettiði
için bu yönde karar aldý” diye konuþtu. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn Almanya tarafýndan tanýmasýndan sonra Belgrat’ta Alman
büyükelçiliði binasýna yapýlan saldýrýlarý planlaþtýrýlmýþ ve koordine edilmiþ olarak nitelendiren Mas, saldýrý gününe kadar
Sýrbistan polisine güven duyduklarýný ifade ederken, “Ama, polis
büyükelçilik binasýna saldýrýlarýn baþlamasýndan bir dakika önce
örgütlü bir þekilde binadan ayrýlmasý onlara var olan güvenimizi
boþa çýkarmýþtýr. Polis, göstericilerin saldýrýlarýnýn ardýndan tekrar
döndü ama o süre zarfýnda saldýrganlar elçilik binamýza
saldýrýlarýný tamamlamýþtý. Bütün bunlar büyükelçiliðimize
saldýrýlarýn planlaþtýrýlmýþ ve koordine edilmiþ olduðunu açýkça
gözler önüne sermektedir” diye konuþtu. Kosova için en iyi
çözümün BM Güvenlik Konseyi çerçevesinde alýnmasý olduðunu
ifade eden Büyükelçi Mos, “Bunun olmasý için elinden geleni
yaptýk. Ama özellikle konsey bünyesinde Kosova konusunda bir
ortak nokta bulamadýk. Bu yüzden de Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný
tanýma noktasýnda buluþtuk” diye konuþtu.
Sýrbistan’ýn AB’ne üye olmasý ile ilgili gazetecinin sorusuna
Büyükelçi Mas, Almanya hiçbir zaman Sýrbistan’ýn AB’ne üye
olmasý için Kosova sorunu ile baðlamamýþtýr yanýtýný verdi.
3
Kosova
Thaçi, Baþbakan olarak
en önemli sýnavýna çýktý
Perşembe, 3 Nisan 2008
Avrupa Birliði Dýþiþleri Bakanlarýný bir araya getiren Ljublana
toplantýsýna Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ve sonrasýnda geliþen olaylar damgasýný vurdu. Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç,
Kosova’yý temsilen toplantýya katýlan Baþbakan Thaçi ile
görüþmeyi kabul etmeyerek ortamý karýþtýrdý.
AB
Dýþiþleri
bakanlarý
Slovenya’nýn Krany
kentinin
yakýnýnda
bulunan Brdo’da bir araya geldiði
toplantýda Baþbakan Haþim Thaçi da
hazýr bulundu. Slovenya düzenlenen
toplantýda, Batý Balkanlara Avrupa perspektifi ile uluslararasý toplum tarafýndan Kosova’nýn baðýmsýz ve egemen
bir devletin ilan edilmesi konularý
masaya yatýrýldý.
AB Dýþiþleri Bakanlarý zirve
toplantýsýnda konuþan Baþbakan Thaçi,
Avrupa - Atlantik kurumlarýna katýlým
için Kosova kurumlarýnýn çalýþmalarý
hakkýnda bilgi verdi. Baþbakan,
Kosova Avrupa entegrasyonlarýna
katýlmak için iyi yolda olduðunu ifade
ederken, Kosova’nýn de facto olarak
Avrupa Birliði aday üyesi olduðunu
savundu.
Kosova topluluklarýn haklarýný
garanti edeceðini sözünü veren
Baþbakan Thaçi, “Sýrplarýn da bulunduklarý çok uluslu toplumun baþýnda
bulunmaktan gurur duyuyorum.
Sýrplarý hükümete deðil, meclise ve
yerel yönetime, Kosova kurumlarýna
katýlmalarý için giriþimlerimizi yoðunlaþtýrýyoruz” diye konuþtu.
Yeremiç, Thaçi ile görüþmeyi
kabul etmedi
Brdo’da düzenlenen AB Dýþiþleri
Bakanlarý toplantýsýnda Baþbakan
Haþim Thaçi ve Sýrbistan Dýþiþleri
bakaný Vuk Yeremiç’in bir araya
gelmesi bekleniyordu. Ama beklenenler olmadý. Çünkü, Sýrbistan Dýþiþleri
Bakaný Vuk Yeremiç, Baþbakan Thaçi
ile görüþmeyi kabul etmedi.
Yeremiç düzenlediði basýn toplantýsýnda, ülkesinin AB’ne üye olasý ve
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý diplomatik savaþý sürdüreceðini söyledi.
Kosova geçici kurullar tarafýndan temsil edildiðini belirten Yeremiç, bunun
BM 1244 sayýlý kararýna dayandýðýný
söyledi.
Rupel: Yeremiç,
þikayet etti
Kosova’yý
Slovenya Dýþiþleri Bakaný Dimitriy
Rupel, Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk
Yeremiç ile yaptýðý görüþme hakkýnda
açýklamada bulunurken, “Yeremiç,
Kosova’yý bize ve AB’ne þikayet etti.
Biz ise ona ne yapmasý gerektiðini
söyledik” diye konuþtu. Thaçi’yi
Avrupa yanlýsý olarak deðerlendiren
Rupel, “Kosova Baþbakaný, ideallerinin Avrupa yönünde olduðu ispatlamýþtýr” diye konuþtu.
Baþbakan Thaçi’nin görüþmeleri
Kosova Baþbakaný Haþim Thaçi
Slovenya Brdo’da düzenlenen AB
Dýþiþleri Bakanlarý zirve toplantýsýnda
Slovenya Dýþiþleri Bakaný Dimitriy
Rupel, AB Ortak Dýþ Politika ve
Güvenlik Yüksek temsilcisi Haviyer
Solana, AB Geliþmeden Sorumlu
Bakaný Oli Ren, Avrupa Komisyonu
Baþkaný Baroso, Büyük Britanya
Dýþiþleri Bakaný Deyvid Milibard,
Ýsveç Dýþiþleri Bakaný Karl Bild,
Fransa Dýþiþleri bakaný Bernard kuþner, Arnavutluk Dýþiþleri Bakaný Lulzim
Baþa Makedonya Dýþiþleri Bakaný
Antonio Miloþovski ile bir araya geldi.
Baþbakan Haþim Thaçi, zirve
toplantýsýný ve görüþmelerini yapýcý ve
ileriye yönelik deðerlendirirken,
Sýrbistan Dýþiþleri bakaný toplantýyý
erken etmesini ise eleþtirdi. Thaçi,
“Sayýn Yeremiç’in toplantýyý terk
etmesi ve benimle görüþmeyi kabul
etmemesi, bizi þaþýrttý. Ama onun çok
kýsa bir zaman içinde Avrupa’ya
döneceðine inanýyorum” diye konuþtu.
Baþbakan Thaçi ayrýca Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný tanýmayan Ýspanya,
Romanya, Yunanistan, Slovakya
Dýþiþleri bakanlarý ile bir araya geldi.
Slovenya’da
düzenlenen AB
Dýþiþleri
Bakanlarý
toplantýsýna
Kosova heyetti, Sýrbistan’da aþýrý tepki
yaratmasýn diye BM 1244 sayýlý karar
uyarýnca BM örgütü bayraðý ile katýldý.
Brdo’da düzenlenen toplantýsýna
Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim
Rüker ve AB Kosova Özet temsilcisi
Piter Feith hazýr bulundular.
Başbakan Thaçi: “Kosova AB ve
NATO’ya aday”
Slovenya Brdo’da düzenlenen AB
Dýþiþleri bakanlarý toplantýsýndan
Kosova’ya dönen Baþbakan Thaçi,
Kosova’nýn AB ve NATO üye olmak
için aday olduðunu ve bu aileye katýlmak için yolunun açýk olduðunu söyledi.
Brdo’da
gerçekleþtirdiði
görüþmeleri baþarýlý nitelendiren
Baþbakan Thaçi, Kosova için AB ve
NATO yollarýnýn açýldýðýný söyledi.
Slovenya’da düzenlenen toplantýda
AB tarafýndan Kosova için destek
aldýklarýný belirten Baþbakan Thaçi,
“AB’nin tüm üyeleri Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný destekliyorlar” dedi.
Sýrbistan’ýn Kosova planýnýn
Brdo’da görüþülmediðini kaydeden
Baþbakan Thaçi, “Bu plan ne
görüþüldü ne de kimsenin aklýnda bu
yoktu” dedi.
ABD, Kosova’yý desteklemeye
devam ediyor
K
osova nüfusunun yüzde 90’ýnýn Müslüman olmasýna raðmen bu güne dek
çok az sayýda Ýslam ülkesi baðýmsýzlýðý tanýmýþ bulunuyor. Senegal’ýn
baþkenti Daka’da düzenlenen Ýslam konferansý toplantýsýnda Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýnýn ortak bir kararla deðil de tanýma ülkelerin kendi inisiyatifine
býrakýlmýþ oldu.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan ilk ülkelerden biri olan ABD, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýmalarý için Ýslam ülkeleri nezrinde giriþimlere baþladý. Bu giriþimler
çerçevesinde konu ile ilgili de bir temsilci görevlendirdi. Özel temsilci Sada
Cumber, Arap ülkelerine yapacaðý ziyarette onlardan Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn
tanýmasý isteminde bulunacak.
ABD Ýslam Ülkeleri Özel temsilcisi Sada Cumber görevi ile ilgili yaptýðý açýklamada
“Görevim Ýslam Ülkeleri arasýnda ABD’nin hoþgörü, özgürlük ve demokratik deðerlerini Ýslam ülkelerinde açýklamaktýr. Kosova’ya karþý gösterdiðimiz ilgi bunun en
iyi göstergesidir” dedi. Daka’da düzenlenen Ýslam konferansý toplantýsýna katýlan
Sada Cumber, “Kosova soru ile ilgili bir sürü Ýslam ülkeleri liderleri ile görüþtüm.
Görüþmelerimi bazý Ýslam ülkelerine yapacaðým ziyaret sýrasýnda sürdüreceðim”
diye konuþtu.
Mun: 1244 nolu karar
geçerlidir
Kosova’nın tek taraflı bağımsızlığını ilan etmesinin ardından gündeme gelen UNMIK’in geleceği ile ilgili çeşitli spekülasyon
yapılırken, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Mun,
UNMIK’in Kosova’da kalmaya devam edeceğini ve görevini 1244
nolu karar gereği yürütüleceğini söyledi.
B
irleşmiş Milletler Genel Sekreteri
Ban Ki-Mun, son günlerde
tartışılan UNMIK’in geleceği ile
ilgili suskunluğunu bozdu. Genel
Sekreter, Güvenlik Konseyi tarafından
yeni bir karar alınana dek, UNMİK’in
Kosova’da 1244 sayılı kararı uyarınca
görevini ifşa etmeye devam edeceğini
söyledi. Mun, ‘Kosova’da bağımsızlığın
ilan edilmesi ve arından Kosova’da
yaşanan gelişmeler, UNMIK’in önünde
ciddi sorunların bulunduğunu kanıtlamıştır. Yetkilerinin günlük yaşamda
uygulayabilmesi için UNMIK’e düşen
ödevlerin önemi bir kat daha artmıştır” diye konuştu.
Ban Ki-Mun, “UNMIK’e karşı olduğu gibi, Kosova’da yaşayan topluluklara yönelik her tür eylemi kabul görmeyeceği gibi bunların da tolore edilemeyeceğinin
herkesin farkında olması gerektiğini söyledi. Mun, tüm taraflara bir çağrı yaparak,
barışı tehdit edebilecek her hangi bir eylem ya da bulunmamaları isteminde de bulundu.
Kosova
Sýrplar, meclise geri döndü
K
osova baðýmsýzlýðýný ilan
ilen ettiði tarihten sonra
hafta sonu meclisin düzenlenen oturumuna ilk defa Sýrp milletvekilleri katýldýlar. Sýrp milletvekillerinin katýldýðý meclis oturumunda Bitkilerin Koruma Yasa
Tasarýsý ve Kirlenmenin Denetimi ve
Önlenmesi Yasa tasarýsýný kabul edildi.
Kosova Tarýmcýlýk Bakaný Ýdriz
Vehapi,
meclis
oturumunda
Bitkilerin Korunmasý Yasa Tasarýsý
üzerine açýklamalarda bulundu. Kosova’da bitkiler yasa tasarýsýnýn kabul edilmesinin büyük
önem taþýdýðýný belirten Bakan Vehapi, bitkisel
ürünlerinin Kosova pazarýnda sergilenememesinde bu yasanýn eksikliðinden kaynaklandýðýný söyledi
AB
Çevre Alan ve Planlama Bakaný Mahir
Yaðcýlar, Kosova’da Kirliðin Denetlenmesi ve
Önlenmesi ile ilgili Yasa Tasarýsý hakkýnda açýklamada bulundu. Yaðcýlar, enerji endüstrisi, metallerin üretimi ve iþletmesi, kimya endüstrisi ve
çöplüklerin Kosova’da çevre kirletmesine en
çok etki eden alanlar olduðuna dikkat çekti.
Feith, zaman istiyor
Kosova Özel temsilcisi Piter Feith, AP ajansýna
verdiði demeçte Kosova’da EULEX görevini
baþarýyla sürdürebilmesi için diðer etkenlerin
yaný sýra KFOR’un yardýmýna da gereksinim duyduðunu belirtti. Sýrbistan Dýþiþleri bakaný Yeremiç’in Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ilan etmesiyle ortaya çýkan yeni durum için Sýrbistan ve
UNMIK arasýnda yeni bir iþbirliði yapýlmasý çaðrýsýna da deðinen Feith, bu önerinin uluslararasý toplum tarafýndan kabul
edilmesi için çok az þansý olduðunu söyledi. Sýrbistan yöneticilerinin, Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ve AB’nin Kosova yeni misyonu için yapýcý düþüncelerin olmadýðýna dikkat çeken Feith,
Kosovalý Sýrplarýn da AB tarafýndan verilen mesajlarý olumsuz
yorumladýklarýný söyledi. AB, Kosovalý Sýrplara Kosova’da var
oluþunu kabul ettirmek için gereken çalýþmalara imza atacaðýný
ifade eden Feith, Kosova’da ekonomik yatýrýmlarýn yapýlmasýnýn gereken zemini yaratacaðýný söyledi.
EULEX Şefi Kosova’da
A
: 4 21
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Yazı İşleri Müdürü:
Sencar KARAMUÇO
vrupa Birliği’nin Askeri ve Yargı Misyon
(EULEX) Yüksek Temsilcisi Yves de
Kermabon, hafta sonu Kosova ziyareti
çerçevesinde Kosova Polis Hizmetlerini ziyaret etti.
Kosova Polis Birlikleri Komutanı Sheremet Ahmeti bir
araya gelen Kermabon, EULEX’in Kosova’da hayata
geçireceği noktalar üzerinde bilgi verdi. Başında
bulunduğu kurumun amacının Kosova vatandaşlarına
güvenli bir ortam yaratmak olduğuna dikkat çeken
Kermabon, Kosova Polis Birlikleri ile bu konuda sıkı
işbirliği içinde bulunacaklarını söyledi. EULEX’in
bütün Kosova genelinde olduğu gibi Mitroviça’nın
kuzeyinde de yerleşeceğini ifade eden Kermabon,
kurumun bütün Kosova geneline dağılması için zamana
ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Kosova’da asayiş ve
adaletin temin edilmesi konusunda Kosova kurumlarına yardım edeceklerini ifade eden Kermabon,
EULEX’in temel amacının Kosova’da hukukun üstünlüğünü temin etmek olduğunu söyledi.
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK
Muhabir: Yüksel POMAK
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ,
Abdülkadir BIYIKLI
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
Perşembe, 3 Nisan 2008
L
Karar bugün
açýklanýyor
4
ahey
Savaþ
S u ç l u l a r ý
Mahkemesi bugün
Kosova eski Baþbakaný ve
Dukagin Bölgesi Askeri
Komutaný
Ramuþ
Haradinay
ve
savaþ
arkadaþlarý Ýdriz Balay ve
Lahi Ýbrahimay için kararý
açýklamasý bekleniyor.
Mahkeme, üç UÇK askeri
yetkilisine 1998 yýlýnda
sivil halka karþý suç
iþledikleri iddiasý üzerine
dava açmýþtý.
Haradinay, Balay ve
Brahimay’a karþý dava
geçen yýlýn (5 Mart 2007)
baþlayarak, 21 - 23 Ocak 2008 tarihinde delilerin toplanmasý ile
sona ermiþti.
Dava boyunca savcý, üç sanýða karþý tanýklarý ve delilleri
mahkemeye sunarken, sanýklarýn avukatlarý ise bu konuda delil ve
tanýk ifadelerine baþ vurmaya gerek duymadý. Son duruþmada
savcý, sanýklara 25 yýl hapis cezasýna çarptýrmalarýný isterken,
savunma tarafý ise üç sanýðýn berat edilmesi isteminde bulundular.
Lahey Mahkemesi yargýcý Alfons Ori’nin bugün (3 Nisan) saat
16:00 sularýnda kararýný açýklamasý bekleniyor.
Primakov: “Kosova’nýn
parçalanmasý tek
çözümdür”
R
usya eski Baþbakaný Yevgeniy Primakov, Belgrat’ta
yayýnlanan “Novosti” gazetesine verdiði demeçte
Kosova için tek çözümün Kosova’nýn parçalanmasý
olduðunu söyledi. Primakov, “Sýrplar için en iyi çözüm güneyden Sýrbistan sýnýrýna yakýn kuzey bölgelerine yerleþmeleridir.
Bundan sonra Sýrbistan’la birleþebilirler. Bazý kiþiler bu önerimi
eleþtirebilirler. Ama bu benim için tek çözümdür” dedi.
Sýrbistan’ýn Kosova siyasetine deðinen Primakov, “Sýrbistan
kendisini barýþ ve uzlaþma isteyen taraf olarak kanýtladý. Sýrplar
Arnavutlara geniþ özerklik önerdiler. Kosova da Sýrbistan’ýn
topraðýdýr, geçici ise baðýmsýzdýr. Arnavutlar bu öneriyi kabul
etmediler. Bu þartlar altýnda Kosova’nýn parçalanmasýnýn en iyi
çözüm olacaðý fikrindeyim. Parçalanma olmazsa her zaman
çatýþmalar olacak. Masum halk bundan zarar görecek.
Kosova’da soy kýrým da yaþanabilir” dedi.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn Batý tarafýndan tanýmasýna deðinen
Rusya Eski Baþbakaný Yevgeniy Primakov, “Batý ülkeleri
tarafýndan Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýnasý ölçülmez bir
adýmdýr. ABD ve Avrupa müttefikleri tarafýndan alýnan bu adým
Balkanlarda çizilmiþ sýnýrlarý deðiþtirebilir. Bu istikrarsýzlýða yol
açacaktýr” dedi.
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Baský:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
“SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný)
Prizren
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
yayýnýdýr.
Kosova
Kosova’da durum sakin ama
istikrasýzlýk olabilir!
5
Perşembe, 3 Nisan 2008
Çaglaviça Basýn Merkezinde bir araya gelen Kosova güvenlik üst düzey
yetkilileri Kosova’da güvenlik durumunu deðerlendirdiler. Kosova üst
düzey yetkilileri durumun sakin ama bazý yerlerde istikrarsýzýn sürmesine
raðmen durumun güvenli olmadýðýný belirtiler.
Ç
aglaviça’da düzenlenen basýn toplantýsýna UNMIK Polis komiseri yardýmcýsý
Cim Lias, Kosova Polis Birlikleri komutaný General Reþat Maliçi ve KFOR Merkezi
Barýþ Gücü komutaný General Kenedi Gavin
hazýr bulundular.
Kosova Polis Birlikleri Komutaný General
Maliçi, Kosova’da durumun sakin olmakla
beraber, durumun pekte istikrarlý olduðunu ifade
etmenin zor olduðunu ifade etti. Sýrplarýn
yaþadýklarý bölümlerde durumun daha vahim
olarak deðerlendiren Maliçi, Kosova Polis
Birliklerinin Kosova vatandaþlarýnýn güvenliðini
saðlamak için her yerde etkin olacaðýný söyledi.
Kosova’da Sýrp polis strüktürlerinin olmadýðýný
belirten Maliçi, “UNMIK ve Kosova polis mensuplarý dýþýnda Kosova’da kimse görevde bulunmuyor” diye konuþtu. Kosova Polis mensuplarýnýn gereken her tür çalýþmayý yaptýðýný ifade
eden Maliçi, polislerin görevlerini profesyonelce
yerine getirdiklerini söyledi. Vatandaþlar
ile gerçekleþtirilen iþbirliðini olumlu
olarak deðerlendiren Maliçi, bu iþbirliði
günden güne attýðýný ve artacaðýna da duyduðu inancý dile getirdi. Kosova Polis
Birliklerinden ayrýlan Sýrp polislerinin
görevlerine dönmeleri ile ilgili þartlarýn
yerine getirilip getirilmediði ile ilgili
soruya General Maliçi, “Onlar ücretli
olarak üç ay görevlerinden uzaklaþtýlar.
Onlar mevcut yasalar uyarýnca görevlerine
her an dönebilirler. Dört Sýrp polisi iþlerine dönmüþ bulunuyor. Bu sayýnýn artmasý
için de çalýþmalar devam ediyor” þeklinde
cevapladý.
Gavin: KFOR olaylarý özenle izliyor
KFOR Merkezi Barýþ Gücü Komutaný
General Kenedi Gavin, KFOR güçleri bölgede
durumu özenle izlediklerini belirtirken, KFOR
birlikleri her zaman ortaya çýkacak olan olumsuz
olaylara müdahalede bulunma kapasitesine
sahip olduðunu söyledi.
Lias: Olaylar polisin kontrolünde
UNMIK Polis komiser yardýmcýsý Cim Lias,
Kosova’da Sýrbistan Ýçiþleri Bakanlýðý mensuplarýnýn görevde bulunduklarý iddialarýný asýlsýz
olarak deðerlendirdi. Kosova Polis Birlikleri
operasyonlarýnýn Kosova polis komiseri yönetiminde ifþa ettiðini ifade eden Lias, polis mensuplarýnýn günde 24 saat görev yaptýklarýný söyledi.
Kosova adalet sistemi çok zayýf
“Human Rights Watch” örgütü Kosova’da adalet sistemi hakkýnda son raporunu
yayýnladý. Bu örgüt tarafýndan yayýnlanan raporda Kosova adalet sisteminin çok
zayýf olduðu deðerlendiriliyor. Raporda bu durumun düzeltilmesi için Kosova
hükümetinin AB’nin hukukun üstünlüðünu saðlayan kurumlarý ile iþbirliði
yapmasý isteniyor.
H
uman Right Watch örgütü Kosova’da
yargý organlarýna son iki yýl yapýlan
yardým ve reformlara raðmen adalet
sisteminin zayýf olduðu belirtiliyor.
Priþtine’de Cuma günü 34 sayfadan oluþan
raporun tanýtýmý sýrasýnda Kosova’da göreve
baþlayacak EULEX misyonunun bu yönde
yardýmda bulunacaðý belirtiliyor.Human Rights
Watch Avrupa ve Asya yöneticisi Holly
Cartner, Kosova’da adalet sistemine kýsa bir
zaman içinde yapýlmasý gerektiðini belirtirken,
bunun için hükümetin ve AB’nin yardýmý
gerektiðini söyledi.Kosova’da adalet sisteminde var olan zayýflýklara deðinen Holly
Cartner, araþtýrma sürecinde yargý organlarýna
polis tarafýndan yeter destek verilmemsi, yerli
ve uluslar arasý adalet makamlarýn yeter derecede iþbirliðinin yapýlmamasý, davalarda elektronik sisteminde kullanmamasý gibi etkenlerin
etki ettiðini belirtti. Raporda, organize suç, savaþ
suçlularý ve topluluklarýn güvenliðinde, tanýklarýn
korumasýna özel sorun yarattýðý konularýna özel yer
verilmiþ. Holly Cartner, “Çok sayýda tanýk yeteri
derecede güvenlik saðlanmadýðý için tanýklýk yapmak istemediler” dedi.Raporda, Kosova adalet sisteminin sorunlarý arasýnda yargýçlarýn, savcýlarýn ve
polisin, özellikle uluslar arasý polisin yetersiz çalýþ-
malarýna iþaret ediliyor.
Human Rights Watch tarafýndan hazýrlanan
raporda Kosova hükümetini, adalet organlarýnýn
adalet sisteminin baþarýlý olmasý öneriler de yer alýyor. Bunlarýn arasýnda yargýlar, savcýlar, yerli ve uluslar arasý polis arasýnda ortaklaþa bir iþbirliðin
saðlanmasý önerisi yer alýyor.
Kosova gündemi
Sencar Karamuço
Yönetimde kaosun adı;
Kosova
K
osova’nın uzun zamandan beri bağımsızlığını
kazanıp yönetimde var olan kaosu sona erdirmesi
beklentim bu ana kadar boşa çıktı. Bağımsızlık,
kaosu sona erdirmediği gibi beraberinde bir dizi daha
karışıklığı da getirdi. Bağımsızlık ilanından önce Kosova’da
üç ayaklı bir yönetim bulunurken, bağımsızlık ilanı ile bu
üçüncü ayağa bir ayak daha eklenerek dört ayrı yönetim
strüktürü meydana geldi. Yani bağımsızlığın çözmesini beklediğimiz düğüm çözülmediği gibi, çözümü daha sıkı bir
şekilde bağladı yani zorlaştırdı.
Bağımsızlık öncesinde var olan yönetim strüktürleri;
UNMIK, Kosova Hükümeti ve Sırbistan Paralel
Organlarından oluşurken, bağımsızlık ilanından sonra bu
strüktürlere Avrupa Birliği Misyonu da eklendi. Yani karışık
olan tablo tümüyle karıştı.
NATO müdahalesi ile Sırp güçlerinin çekilmesinden
sonra Kosova, Birleşmiş Milletler himayesi altına geçmiştir.
Kosova’da demokratik kurumların oluşturulması, barışın,
güvenliğin ve insan haklarının korunması için, Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi 10 Haziran 1999 tarihinde 1244
sayılı kararı onaylayarak, Kosova’yı Birleşmiş Milletler
Geçici İdaresi UNMIK’in himayesine vermiştir. Söz konusu
karar, Kosova’da Birleşmiş Milletlerin himayesi altında,
uluslararası sivil ve askeri unsurların görev yapmasını
öngörmektedir. 1244 sayılı karara göre, UNMIK’in temel iki
görevi tüm Kosovalıların insan haklarını koruma mekanizmalarını geliştirmek ve Kosova’nın nihai statüye kavuşması
için gerekli şartları sağlamaktır.
Bu kısa açıklamadan da görüleceği gibi NATO müdahalesinden sonra Kosova’da yönetim Birleşmiş Milletlere
bırakılmıştır. Misyon bu süre içinde Kosova kurumlarının
profesyonelleşmesi ve demokrasinin gelişimi için mesai harcayıp, Kosova’nın tek başına ayakta kalmasını sağlamak
temel hedefiydi. Misyon, bu uğurda çalışmalarını yürütüp
zamanla Kosovalı siyasilere destek vererek Kosova’nın
kendi yönetim kademesinin oluşmasına olanak sağladı.
Bununla birlikte Kosova Hükümeti, UNMIK’in yanında
ikinci bir yönetim strüktürü olarak Kosova siyasi arenasına
sıyrılmış oldu.
Sırbistan’da NATO müdahalesinden sonra üstünlüğünü
kaybetmiş olduğu Kosova’da, paralel organları vasıtasıyla
yönetimdeki karmaşaya dahil olmuştur. Sırbistan, Sırpların
ve Sırbistan sevdalılarının çoğunluk oluşturduğu belediyelerde, kendi eğitim, sağlık, sosyal sistemini empoze ederek
Kosova’da var olmayı sürdürmüştür.
Bağımsızlık ilanı ile bu karmaşaya bir de iki ayaklı
Avrupa Birliği Misyonu yani Sivil Misyon ile Güvenlik ve
Adli Misyonu (EULEX) katılmıştır. Kosova’nın tek taraflı
bağımsızlığını ilan ettiği Marthi Ahtisaari çözüm öneri
paketi çerçevesinde Kosova’da bağımsızlığı denetlemesi
için Kosova’da görev alması öngörülen Avrupa Birliği
Misyonu var olan sorunu çözmediği gibi Kosova’da var olan
yetki paylaşımını tümüyle karıştırdı. UNMIK’in elinde var
olan yetkilerin büyük bir bölümünü Kosova Hükümeti ve
Avrupa Birliği Misyonuna devretmesi beklenirken, UNMIK
bu konuda geri adım atmayarak var olan karmaşık tabloyu
tümüyle karmaşık hale getirdi.
Yukarda kısaca çizmeye çalıştığın tablodan da görüleceği
gibi Kosova’da yönetim anlamında tam bir karmaşanın boy
gösterdiği gözlerden kaçmamaktadır. Yönetimde hangi
yetkinin kimde ve nasıl olacağı tam anlamı ile belirsizliğini
koruyor. Bu konuda kimin eli, kimin cebinde belli değil.
Bakalım zaman bu soruna çare olacak mı?
Kosova
Fevzi Karamuço
Mitroviça’da olaylar
Yasalar,
Sýrbistan’ýn eseri
Perşembe, 3 Nisan 2008
K
toplum
aynasýdýr
osova, demokratik bir devlet olma yönünde yasalaþma baðlamýnda
ciddi adýmlara atmaya devam ediyor. Ama hedef konulan bu noktaya
ulaþmak için daha birçok yasanýn da kabul edilmesi gerekiyor. Bu
yasalarýn 120 gün içinde, tranzisyon dönemi denilen bir süre içinde kabul
edilmesi gerekiyor. Yani Kosova’nýn tam anlamý ile demokratik olmasý için
bu yasalarýn kabul edilesi zorunlu bir gerçek. Ama bu yasalarýný da büyük
önem arz ettiðini düþündüðümüzde bu iþin daha özenle de yapýlmasý gerekliði karþýmýza çýkýyor. Bunu iþ olsun diye yapýlmamalýdýr. Çünkü yasalarýn
bir toplumun aynasý olduðu düþünüldüðünde konunun ne kadar vahim ve
önemli olduðu tüm çýplaklýðýyla karþýmýza çýkýyor. Yasalarýn hazýrlanmasý ve
bunlarýn nasýl hazýrlandýðý bu noktada önemli bir noktaya tekabül ediyor.
Çünkü, Kosova’nýn çok uluslu bir toplum olduðu düþünüldüðünde kabul
edilen yasalarýn, bütün topluluklarý kucaklamasý gerekmektedir. Çünkü
ancak bu þekilde çýkýlan demokrasi yolunda baþarý kaydedilebilir.
Kosova’nýn dünyada ki demokrat devletler ailesine katýlýmýný saðlamak
için Birleþmiþ Milletler Kosova Özel temsilcisi - Finlandiya eski Baþbakaný
Marthi Ahtisaari bu konuda görevlendirdi. Kýsa bir zaman içinde hayata
geçirilmesi gereken reçeteye göre Kosova’nýn demokratik devlet olabilmesi
için çok sayýda yasanýn da kabul edilmesi gerekliliðini ortaya attý. Bu reçete
gereði Kosova’nýn yeni anayasasýný, sembolleri yaný sýra 34 yasayý daha
kabul etmesi gerekiyor. Bu 34 yasalardan 22’si Ahtisaari çözüm öneri paketi
çerçevesinde kabul edilmesi gerekirken, geride kalan 12 yasanýn da Kosova
statüsü gereði kabul edilmesi gerekiyor.
Kosova’da demokrasi yönünde önemli adýmlar atýldýðý bir dönemde
geçen haftalarda tüm diðer topluluklarý olduðu gibi Kosova Türk Toplumunu
da yakýndan ilgilendiren Topluluklar ve Topluluk Çýkarlarýna ait yasa
tasarýsýný kabul etti. Kosova Türk Demokratik Partisi’nin bu yasa tasarýsý ile
ilgili önergesinin kabul edilmemesi] Kosova Türk topluma olduðu gibi
Kosova demokrasine de aðýr bir darbe niteliðindeydi. Bu yasa tasarýsýna þahsi
evraklarýn, diploma, þahadetname, kimlik belgeleri, seyahat belgeleri, ehliyet
vs. gibi resmi belgelere resmi diller dýþýnda, bu belgelerin topluluk dillerinde
de yayýnlanmasýna olanak tanýyan ek bir madde eklenmesi istenilmiþti. Bu
önergenin reddi demokrasiyi incittiði gibi ayný yasanýn 4 maddesinin yani,
diller bölümüne de karþý atýlmýþ bir adýma denk düþüyor. Çünkü, hem
Ahtisaari çözüm öneri paketi hem de Kosova yeni Anayasa Taslaðýna göre
Türklerin yaþadýklarý yerlerde Türkçe resmi dil olarak yer almaktadýr. Bu da
meclisin almýþ olduðu kararýn bizleri ne kadar derinden etkilediðini açýkça
gözler önüne seriyor.
Mecliste özellikle baðýmsýzlýktan sonra yasalaþan yasa tasarýlarýnýn kabul
edilme süreci çok ilginç. Meclis, yasalarý paket þeklinde meclise getirerek,
tartýþma yapýlmadan kabul ediyor. Bazen kabul edilen yasalarla ilgili ya
bakan yada baþbakan veya yardýmcýsý kýsa açýklamalar yaparak süreci hızalandırıyor. Yani meclis, baðýmsýzlýktan sonra almýþ olduðu bir kararla,
Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde kabul etmesi gereken yasalar
meclis komisyonlarýnda deðil de, ad hoc özel komisyonda görüþülerek
meclise havale ediliyor. Komisyon deðerlendirmesi ardýndan yasalarýn ilk
okunuþlarý mecliste gerçekleþip, ikinci okuyuþlarý en geç 24 saat içerisinde
gerçekleþmesi gerekiyor. Topluluklar bu komisyonlarda çok az söz sahibi
olduğundan kabul edilecek olan yasa tasarıları ile ilgili pekte etkin olamıyor,
oy dezavantajı yüzünden.
Yukarıdaki örneklerden de görüldüğü gibi dünyanýn belki de en çabuk
yasa tasarýlarýný yasalaþtýran ülkesi Kosova. Kosova bu performansý ile
Guines Rekorlar Kitabýna girmeye dahi aday olabilir.
Yazýmýn baþýnda da belirttiðim gibi yasalar bir toplumun aynasýdýr. Bu yüzden de yasalar kabul edilirken, bütün toplumun bu konuda mutabýk olmasý
gerekmektedir. Bundan sonra bu konuda daha fazla dikkat edilmeli ve
bizlerde bu konularýn takipçileri olmalýyýz.
Hepsini
aynı besle!
6
Kuzey Mitroviça’da yaþanan olaylardan üç haftaya yakýn bir zamaný geride
býraktýk. UNMIK ve KFOR yetkilileri Mitoviça Ýl Mahkemesi binasýný geri
alýnmasý ile ilgili yürütülen operasyon hakkýnda yeni bilgileri kamuoyu ile
paylaþtýlar. Yetkililer, Sýrbistan Ýçiþleri bakanlýðý mensuplarýnýn olaylara
karýþtýklarýný ve protestocular tarafýndan kullanýlan silahlarýn Sýrbistan
silahlarý olduðunu belirtiler.
K
FOR Basýn Sözcüsü Lik Kotar
olayla ilgili yaptýðý açýklamada, Mitroviça’da yaþanan
olaylarýn üzücü olduðu kadar, ders
çýkarýcý nitelikte de olduðunu söyledi.
Bu gibi olaylarýn yaþanmasýna izin
verilmeyeceðini ifade eden Kotar,
“KFOR askerlerini karþý saldýrganlarý
çiçekle karþýlaþacaðýmýzý kimse beklemesin. 17 Marta protestocular ve
militan guruplarla karþý karþýya kaldýk.
KFOR askerleri kendilerini savunmak
için gereken her tür önlemleri alacaklar” diye konuþtu.
KFOR askerlerinin polisler gibi ayný yöntemleri sahip olmadýðýna dikkat çeken Kotar,
sokaklara daðýlan protestocularýn esas amacýnýn polis ve askerleri öldürmekten baþka bir þey
olmadýðýný söyledi. Kotar, “El bombalarý ile bize büyük saldýrýlar düzenlendi. Ama þansýmýza
bombalar infilak etmedi. Olaylarda kullanýlan Kaþikara M-75 isimli bu bombalar Yugoslav
yani Sýrp üretimidir. Bu da olayýn perde arkasýný açýkça gözler önüne sermiþtir. Biz bu olaylarýn karþýsýnda gerekli görülen cevabý da verdik. Ama bu tür olumsuz olaylara bundan sonra
daha sert cevap vereceðimizi açýkça ifade etmek istiyorum” diye konuþtu.
UNMIK tarafýndan olaylarla ilgili yapýlan açýklamada Mitroviça Ýl Mahkeme binasýna
yapýlan müdahale sýrasýnda tutuklanan Sýrbistan Ýçiþleri Bakanlýðý mensuplarýnýn isimleri ile
liste bulunduðu açýklandý.
UNMIK Basýn sözcüsü Aleksandar Ivanko, olaylara katýlan kiþilerin isimlerini açýklamada bulunmazken, Belgrat’ýn olaylara katýldýðý hakkýnda delilleri olduðunu söyledi. Sözcü
Ivanko, “onlarýn isimleri vardýr. Bu tahmin edilenden de daha fazladýr” diye konuþtu.
Yine seçim, yine olay!
Kosova’nın bağımsızlığından sonra çatlak veren ve kısa bir süre önce
çöken hükümetin almış olduğu seçim kararı yine Kosova’yı karıştırmaya
aday. Sırbistanlı yetkililer, 11 Mayısta yapılacak olan seçimlerin
Kosova’da da yapılması yönünde açıklamalar yaparken,
Kosovalı liderler ise buna izin verilmeyeceğini savunuyor.
S
ırbistan'da 11 Mayısta yapılacak genel
seçimlerde, Kosova sınırları içinde
kalan Sırpların da oy kullanması için
Belgrat
harekete
geçti.
Sırbistan'ın
Kosova'dan sorumlu bakanı Slobodan
Samarciç, 11 Mayıs genel ve yerel seçimlerinin, Kosova'da ki Sırpların da oy kullanacağını söyledi.
Mayıs erken seçimlerine katılmalarına izin
vermekten yana olduğunu söyledi. Rehn,
Kosovalı Sırpları Finlandiya'da yaşayan ve
İsveç'te yapılan parlamento seçimlerine katılmalarına izin verilen İsveçlilere benzetti.
Komiser, Sırpların bu seçimlere katılma
hakkının BM elçisi Martti Ahtisaari'nin statü
önerisinde de yer aldığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu, Samarciç
tarafından gündeme getirilen Sırbistan’da 11
Mayısta yapılacak olan seçimlerin Kosova’da
da yapılacağı yönündeki açıklamayı eleştirdi.
Kosova’nın arık bağımsız bir devlet
olduğuna işaret eden Seydiu, Sırbistan
ile Kosova arasında artık bir bağ
bulunmadığını bu yüzden de seçim
sandıklarının Kosova’da açılmasının
bir anlamı kalmadığını ifade etti.
UNMIK sözcüsü Gyorgy Kakuk, UNMIK'in
Kosova'da oy kullanılmasına izin verip vermeme konusunda karar vermediğini söyledi.
Kosovalı liderler eleştirdi
Rehn olaya sıcak bakıyor
AB'nin
Genişlemeden
Sorumlu
Komisyon Üyesi Olli Rehn yaptığı
açıklamada,
Birliğin
Kosovalı
Sırpların Sırbistan'da yapılacak 11
UNMIK kararsız
7
Perşembe, 3 Nisan 2008
Ruhsatsız inşaatlara
geçit yok!
Prizren ve bölgesinde son günlerde artan ruhsatsız
inşaatlara Prizren inşaat müfettişleri dur
demek için faaliyete geçti.
P
rizren ve bölgesinde günden güne ruhsatsız inşaatlar hızla
artıyor. Son günlerde hızla artan ruhsatsız inşatlara dur
demek amacıyla Prizren inşaat müfettişleri faaliyete
geçerek ruhsatsız inşaatlarını yıkımına başladı.
İnşaat müfetişliği istatistiklerine göre Prizren ve bölgesinde
Nisan ayı boyunca 25 ruhsatsız inşaatın gerçekleştirildiği belirtiliyor. Prizren inşaat müfettişleri ruhsatsız inşaatlara dur demek
amacıyla ilk olarak “Buyar
Godeni”, “Bajdarhane” ve
Ortakol semtlerinde ruhsatsız inşaatların yıkımına
başladı.
Prizren
Belediyesi
Müfetişler Müdürü Nüsret
Durmişi konuyla ilgili yaptığı açıklamada Nisan ayı
boyunca Ortakol semtinde
25 ruhsatsız inşaatın gerçekleştirildiğini belirterek bunların
önüne
geçilmesigereğiyle yıkımlarına karar verildiğini ifade etti.
Yıkımla karşı karşıya kalan vatandaşlar konuyla ilgili şikeyette
bulunarak yetkilileri usulsuzlukle suçladı.
İnşaat müfettişlerinden konuyla ilgili yapılan açıklamaya göre
yıkılan inşaatların çoğunun ruhsatsız olduğu belirtilerek, bu
konuda emin adımlarla ilerleyeceklerini ve hiç kimseye taviz
vermeyeceklerinin altı çizildi.
Yüksel POMAK
Trafikte Alkole
Yer Yok
UNMİK Polisi çerçevesinde Kosova’da görevde
bulunan Türk polis birlikleri Kosova polis birliklerine sürücülerin alkollü olup olmamalarını tespit
etmek için 500 adet alkol metre aygıtı hediye etti.
K
osova bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte
temel taşları da yavaş
yavaş yerlerine oturtulmaya başladı. Bunlarla
birlikte trafikte de yeni
uygulamalara
geçildi.
Kosova halkını hiç bir
zamana yalnız bırakmayan Türk polis birlikleri bu konuda da yardımlarını esirgemeyip
Kosova Trafik polis birliklerine 500 adet Alkol metre hediye etti.
Kosova’da görev yapan Türk polis birlikleri Kosova trafik polis ekiplerine katkı sunmak ve meydana gelen trafik kazalarını en aza
indirgemek amacıyla alkol ölçme aygıtlarını hediye ettiklerini belirtti. Kosova polis birlikleri basın yetkililerinden konuyla ilgili yapılan
açıklamada Türk Polis birlikleri tarafından hediye edilen alkol metre
aygıtlarının trafik kazalarında düşüşün sağlanmasına büyük katkı
sunacağı ifade edildi. Kosova polis birlikleri bugüne dek 140 alkol
metreye sahip olmasına rağmen Türk polis birlikleri tarafından
hediye edilen 500 adet alkol ölçme aygıtının, Kosova polis birliklerinin çalışmalarının daha başarılı ve güvenli olmasına katkı sunması bekleniyor. Kosova Polis birlikleri tarafından Kosova genelinde
trafikte güvenliği sağlamak için her gün sürücülere alkol testi uygulanarak, test sayesinde trafik kurallarına uymayanlara ceza uygulanıyor. Dolayısıyla Kosova’da uygulanan yeni trafik kurallarına
göre trafiğe uymayan, alkollü sürücülere para cezasından ruhsat ve
ehliyete el koyma cezasına kadar değişik cezalar uygulanıyor.
Yüksel POMAK
Güncel
P
Planeya yolu açıldı
laneya ve Koyuş köyleri arasındaki yol
yapım çalışması projesi KFOR, Yerel
Yönetim ve bölge sakinleri arasındaki
işbirliğiyle başarıyla tamamlandı. Bu işbirliği,
çok kötü durumdaki mevcut 6 km.lik yolu
düzenlenerek büyük bir tehlike oluşturan yöre
halkının yaşam standartlarını artırmak amacıyla
Çokuluslu Güney Tugayı’nın desteğiyle gerçekleştirildi. Yol yapım çalışmalarını gerçekleştirmek için Çokuluslu Güney Tugayı
Komutanlığı Çok Uluslu İstihkam Bölüğünün
tüm imkanlarının kullanıldığı söz konusu proje
2007 yılının Eylül ayında başlarken, olumsuz
hava şartları, sert-kayalı yer katmanı ve umulmadık arızalara rağmen 18 Mart 2008’de başarıyla sona erdi. Uzunluğu 3 km olan yol çalışmalarının
tamamlanması yaklaşık 6 ay sürdü. Mekanik çalışmaları yaklaşık 200.000 €’ya mal olan Sivil-Asker
İşbirliği’nin bu projesinde, Türk ve Alman İstihkam takımları ağır iş makineleriyle özverili bir şekilde
omuz omuza çalıştılar.
Bu projenin gerçekleşmesinde, hem katılımcılar hem de bölge sakinleri açısından memnun edici
sonuçlar elde edildiği vurgulanan KFOR’un basın açıklamasında, bu proje sayesinde yöre sakinlerinin
yaşam standartlarının artırıldığı ve çağdaş bir konuma ulaştırıldığı ifade edildi. KFOR ve Kosova
Halkı arasındaki işbirliğinin güzel örneklerinden biri olarak nitelendiren yol yapım projesinin açılış
töreni, 31 Mart Pazartesi günü gerçekleştirildi. Kurdele kesimiyle başlayan yol yapım projesinin açılış
törenine Türk ile Alman KFOR subay ve komutanları, yerel yönetim temsilcileri, yörenin önde gelen
sivil toplum kuruluş önderleri ile çok sayıda köy sakini katıldı. Açılış töreninin ardından Planeya
“Vellezerit Frasheri” İlköğretim Okulu’nda kokteyl verildi.
Alperenler Derneği Çanakkale Şehitlerini
andı ve yedinci kuruluş yıldönümü kutladı
A
lperenler Gençlik Derneğinin yedinci kuruluş yıldönümü ve Çanakkale Şehitlerini anma günü nedeniyle
hafta içerisinde Mamuşa’da tören düzenlendi. Bir dakikalık saygı duruşu ardından İstiklal Marşı
söylenirken, slayt gösterileri eşliğinde Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitlerine” adlı şiiri okundu.
Ardından konuşma yapan Alperenler Gençlik Derneği Başkanı Burhan Mazrek, derneğin kuruluş tarihçesi,
amaçları ve çalışmaları üzerine durdu. Mamuşa gençlerini ve Kosova'da yaşayan tüm Türk gençlerini aynı çatı
altında toplamayı hedeflediklerini belirten Dernek Başkanı Mazrek, “İkinci hedefimiz gençlerimize daha güzel
yaygın eğitim olanakları sağlamaktı. Bunun için bizlere ilk olarak Anadolu Kalkınma Vakfı yardım elini uzattı
ve ilk başta bilgisayar kursları, halı dokuma kursu, Arnavutça dil kursu, İngilizce dil kursu gibi etkinlikleri
gerçekleştirdik. En kısa zamanda İngilizce dil kursunu tekrar devam ettirmeyi düşünüyoruz. 2003 yılının Aralık
ayında tugay komutanının Mamuşa'yı ziyareti sırasında Mamuşalı gençlere bir kütüphane sözü vermişti, komutanımız sözünü tuttu ve 2004 yılında Şehit Baş Çavuş Hüseyin Kutlu Kütüphanesi'ni Mamuşa gençlerine hediye
etti. 2006 yılında bu kütüphanede Alperenler Gençlik Derneği sorumluluğu altında 25 öğrencimiz TCS Üniversiteye giriş sınavı hazırlık kursuna katılarak 17 öğrencinin üniversiteyi kazanmalarına vesile olduk” dedi. Bu
sene Mamuşa gençlerinin söz konusu sınavlara hazırlık yapabilme mekanına sahip olamadıklarının altını çizen
Başkan Mazrek, kütüphaneyi Belediye Başkanına üç aylığına verdiklerini, anacak aradan iki yıl geçmesine rağmen gençlerin kütüphaneyi geri alamadıklarını vurguladı. “Yer sıkıntısından dolayı bu sene aynı kursa sadece 6
öğrencimiz devam etmektedir. Neden 2006 yılının başarısını ve sevincini bu yılda yaşamayalım? Belediye
Başkanımızın 2 Ocak 2003 tarihli dergisinde kendisinin kurmuş olduğu bir cümle aklıma geldi. ‘Vicdan yalan
söylemez, yeter ki dil vicdanın sesine doğru bir şekilde tercümanlık yapabilsin” diyen Başkan Mazrek, belediye
başkanına kendisinin sözleriyle atıfta bulunarak kütüphanelerinin iadesini geri istedi. Başkan Mazrek, törene
katılan herkese teşekkürlerini sunarak konuşmasını noktaladı. Tören, “AL SANCAK” adlı tiyatro oyunuyla son
buldu. Yedinci kuruluş yıldönümünü kutlayan Alperenler Gençlik Derneğinin 13 Mart 2008 tarihinde düzenlenen toplantısında, derneğin yeni başkanlık kurulu seçilmiş, dernek Başkanlığına Burhan Mazrek, Başkan
Yardımcılığına Ramadan Taç ve sekreterlik görevine de Nüsret Mazrek getirilmişti.
Prizren Eğitim Fakültesi En Şanslı
P
rizren Eğitim Fakültesi Kimya Bölümünde okuyan
öğrenciler şimdiye kadar dersleri sadece teorik
olarak dinleme şansına sahipken bundan sonra
artık deney yapma şansına da sahip oldular. Çünkü
Priştine Üniversitesi Prizren Eğitim Fakültesine 64 bin
euro değerinde bir kimya laboratuarı hediye etti. Priştine,
Gilan ve Yakova Eğitim fakültelerinde ki bölümleri ve
öğrenci sayısı göz önünde bulundurularak bu tür bir laboratuarın Prizren Eğitim Fakültesine verilmesi uygun
görülerek, Kimya laboratuarı Priştine Üniversitesi bütçesi tarafından sağlandı.Priştine Üniversitesi tarafından
hediye edilen Kimya laboratuarının eğitim fakültesi
öğrencilerine büyük katkı sunması bekleniyor. Dolayısıyla şimdiye dek sadece teorik olarak öğrenilen
kimya dersinde öğrenciler bundan sonra değişik egzersizler yapma şansına da sahip olacaklar. Prizren
Eğitim Fakültesi Dekanı Ziyaydin Şemsedini bu yardımı olumlu olarak değerlendirirken kimya ve
diğer bölümlerde öğrenim gören öğrencilere pratik alanda büyük katkılar sağlayacağının altını çizdi.
Dekan Şemsedini Fakültede kimya laboratuarının açılmasıyla Fizik bölümünün de açılmasına katkı
sunulacağını belirtti.
Yüksel POMAK
8
Güncel
Kosova’nın bağımsızlığı
Türk Deniz Piyadeleri
Balkanlarda barış, mutluluk ve
kışlalarına geri döndü
huzur için iyi bir adım
Perşembe, 3 Nisan 2008
Siyasi alanlarda iki ülkenin bakış açılarının büyük ölçüde
örtüştüğünü ifade eden Erdoğan, "Askerî alanda
verdiğimiz eğitim desteğini, bundan sonra da vermeye
devam edeceğiz”dedi.
T
ü r k i y e
Başbakanı
Recep Tayyip
Erdoğan, Balkan ülkerini kapsayan turunun ikinci ayağı olan
Tiran'da Arnavutluk'a
NATO üyeliği ve
doğalgaz
hattı
konusunda
destek
sözü verdi. Erdoğan
ile
görüşen
A r n a v u t l u k
Başbakanı Sali Berişa
ise
Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi 2009-2010 dönemi geçici üyeliği konusunda
Türkiye'ye destek yineledi. Berişa, Türkiye'nin, Kosova'nın bağımsızlığını
tanıyan ilk ülkelerden biri olduğunu hatırlatarak teşekkür etti. Erdoğan,
Bosna-Hersek'in ardından geldiği Tiran'da Başbakan Berişa ile bir araya geldi.
Baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından iki ülke arasında eğitim, bilim,
kültür, sanat, gençlik ve spor, basın yayın ve halklar arasında iletişim alanlarında işbirliğine ilişkin çerçeve program imzalandı. Düzenlenen ortak basın
toplantısında konuşan Başbakan Berişa, Erdoğan için Arnavutluk halkının
"büyük ve önemli dostu" ifadesini kullandı. Ortak tarihî kökenleri bulunan iki
dost ülke arasındaki ilişkileri daha da ileri bir seviyeye götürmek istediklerini
vurgulayan Arnavut lider, iki ülke arasında 2002'de 35 milyon dolar olan
ticaret hacminin, bugün 630 milyon dolara ulaşmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Berişa, Türkiye'nin siyasi desteğinin yanı sıra Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin de Arnavut askerlerinin eğitimine katkıda bulunduğunu
söyledi. Türkiye'nin mutlaka Avrupa Birliği içerisinde yer alması gerektiğini
vurgulayan Arnavut Başbakan, Hazar doğalgazının, Türkiye üzerinden
İtalya'ya ulaştırılmasına yönelik proje çerçevesinde, hattın Arnavutluk'tan da
geçmesi konusunda destek istedi.
Türkiye'nin son 17 yılda Arnavutluk'a her alanda destek verdiğini, bu
desteğin artarak devam edeceğini ifade eden Erdoğan da doğalgaz hattı
konusundaki sözünü yineledi. Başbakan, "Doğalgaz konusunda Hazar doğalgazının, diğer bir adıyla Şahdeniz doğalgazının, şu anda temini ile birlikte
Türkiye'den Yunanistan ve İtalya'ya uzanan hattan bir makasla Arnavutluk'a
doğalgazın ulaşması için destek sözümüz geçerliliğini korumaktadır. Bu konuda, dönüşte tekrar BOTAŞ'a gerekli talimatımızı yineleyeceğim." dedi.
Askerî eğitim sürecek
Siyasi alanlarda iki ülkenin bakış açılarının büyük ölçüde örtüştüğünü
ifade eden Erdoğan, "Askerî alanda verdiğimiz eğitim desteğini, bundan sonra
da vermeye devam edeceğiz. Afganistan'daki ISAF komutasındaki
Arnavutluk'un bir timi, bizim oradaki askerlerimizle omuz omuza görevlerini
yerine getirmektedirler.'' şeklinde konuştu. Başbakan, Arnavutluk'un alt ve
üstyapısında, enerji, telekomünikasyon, demir-çelik, eğitim gibi birçok alandaki Türk yatırımlarının devam edeceğini vurguladı. Arnavut yatırımcıları da
Türkiye'ye davet eden Başbakan, Türkiye'de eğitim gören Arnavut öğrenci
sayısını da artırmanın mümkün olabileceğini kaydetti. Başbakan, Türkiye'nin,
gelecek ay Bükreş'te yapılacak NATO Zirvesi'nde, Makedonya ve
Hırvatistan'ın yanı sıra Arnavutluk'un üyeliğini de destekleyeceğini belirtti.
Erdoğan Arnavutluk Meclis Başkanı Jozefina Topalli ve anamuhalefetteki
Sosyalist Parti Genel Başkanı, Tiran Belediye Başkanı Edi Rama ile de ayrı
ayrı görüştü. Erdoğan'a eşi Emine Erdoğan, Devlet bakanları Kürşad Tüzmen
ve Nimet Çubukçu ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan eşlik etti.
Erdoğan, Balkan turunun son durağı olan Bulgaristan'daki temaslarını ise
bugün gerçekleştirecek.
Erdoğan, Türkiye'nin, Kosova'ya bakışını da gündeme getirdi.
Erdoğan, "Kosova ile ilgili attığımız adım bizim için zaten tarihten
kültürümüzden gelen bir bağlılığın aynı zamanda bir gereğidir. Balkanların
barışı, mutluluğu, huzuru için bu gerekiyor. İnanıyorum ki demokrasi yolunda
alınmış olan bu karar bir çok hayırlara da vesile olacaktır"diye konuştu.
Enis TABAK
Çok Uluslu Güney Tugayı’na bağlı 120 Türk deniz piyadesi, iki hafta
görev aldığı Priştine’de ki KFOR Genel Karargahından Prizren’de ki
Sultan Murat Kışlasına dönüş yaptı.
Ç
ok
Uluslu
G ü n e y
Tugayı’na
bağlı 120 Türk deniz
piyadesi
Kosova
NATO merkez komutanlığı çerçevesinde 15
günlük tatbikat sonrası
Prizren’ deki Sultan
Murat Kışlasına dönüş
yaptı.
Kosova
kuzeyinde gerginliğin
yaşanmasından sonra
Türk KFOR’u bünyesinde görev yapan Deniz Piyade Bölüğü Merkez bölgeye
takviye olarak gönderildi. 15 gün Merkez bölgede görev yapan Türk Deniz
Piyade Bölüğü bugün Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlığı’nın konuşlandığı Sultan Murat Kışlası’na geri geldi.
Deniz Piyade Bölüğü Komutanı Yüzbaşı Metin Kalender, Türk Taburuna bağlı
deniz piyadelerinin tatbikat için Priştine’de bulunduklarını ifade ederek, görevin
başarıyla tamamlandığını söyledi. Yüzbaşı Metin Kalender 15 gün önce Merkez
Bölgesinde aldıkları görevi başarıyla, layıkıyla yerine getirdiklerini bildirirken o
bölgede de görev yaptıkları için mutlu olduklarını belirtti.
Çok Uluslu Güney Tugayı Basın sözcüsü Vedat Yumşak basına yaptığı açıklamada, Türk KFOR’unun sadece sorumluluk bölgesiyle sınırlı kalmayıp gerek duyulduğu takdirde Türk Deniz Piyade Bölüğü örneği gibi diğer bölgelerde de görev
yapmaya hazır olduğunu söyledi.
Yüksel POMAK
Tarımcının emek ve
umudunu sel aldı götürdü
Geçen hafta içerisinde yağan kar, ardından da fırtınalı rüzgarlarla
birlikte izleyen yağmur yağışları ve seller Mamuşa’daki seracıların
emeğini yerle bir etti.
T
opluva deresinin yükselmesiyle tarlalara taşan sel suları, seralarda sebze yetiştiren
Mamuşalı tarımcıların fidyelerini çamurlar içerisinde bıraktı. Fırtınalı rüzgarlar ve
aşırı yağışlar sera naylonlarını paramparça ederken, domates, salatalık, biber ve
diğer sebze ürün fidyelerini yerle bir etti.
Mamuşa Tarımcılar Derneği Başkanı Necat Morina, yaklaşık bir dönüm ekili arazinin
son yağışlardan ağır bir şekilde zarar gördüğünü belirtirken, gerekli yardım elinin uzatılması için Mamuşa Belediyesine başvurduklarını söyledi. Tarım Bakanlığından gerekli
yardımın sağlanması için belediye aracılığıyla talepte bulunduklarını kaydeden Dernek
Başkanı Necat Morina, şimdiye kadar ne Mamuşa Belediyesinden, ne de Tarım
Bakanlığından hiçbir heyetin inceleme ziyaretine gelmediğini vurguladı. Başkan Morina,
Mamuşalı Tarımcıları bu zor anlarında onları ziyaret eden ilk heyetin basın yayın mensupları olduğu ifade etti.
Mamuşa’daki son yağışlardan en çok zararı görenler arasında tarımcı Hamit Bütüç ve
Yusuf Şala bulunuyor. Şimdiye kadar yaptıkları onca harcama ve verdikleri onca emeğin
yerle bir olmasına üzüldüklerini belirten Yusuf Şala, tarlasındaki zararın 5000 avronun
üzerinde olduğunu vurguladı. Zarar gören ekinleri geriye getirmenin mümkün
olmadığını, seraları tamir ederek yeniden ekin ekmenin maliyeti altından kalkamayacaklarını kaydeden Şala, şimdiden sonra tekrar sera sebzesi yetiştirdikleri halde bile ürünleri
piyasaya çıkıncaya kadar, piyasaya zaten komşu ülkelerden getirtilen sebze ürünlerinin
sürülmüş olacağını belirtti. Şala, “Şimdiden sonra yetişecek sebze ürünlerinin kaderi
ancak dereye dökülmek olacaktır” dedi.
Belediyenin ve Tarım Bakanlığının ilgisizliğinden yakınan Mamuşalı tarımcılar, her
yıl kronikleşen sel felaketinin önüne geçilmesi ve taşan dere sularına önlem alınmasını
istiyor.
Mamuşa Belediyesi Şehirleşme ve Alan Planlama Müdürü Agim Morina, son
yağışlarda Mamuşa’da zarar gören ekili sera alanın 4 ila 5 dönüm olduğunu kaydetti.
Dere yatağının genişletilerek ve gerekli önlemler alınarak her yıl Mamuşalı tarımcının
sorunu haline gelen bu konuya belediye olarak eğilmeyi düşündüklerini belirten Morina,
bu projeyi gerçekleştirebilmek için destek arayışları içerisinde olduklarını savundu.
9
Balkan
Avrupa Konseyi’nden
Arnavutluk’a uyarý
Perşembe, 3 Nisan 2008
A
rnavutluk Eðitim Bakanlýðý, Avrupa Konseyi’nin (AK) Arnavutluk’a
okullarda okutulan tarih ders kitaplarýný gözden geçirmesini tavsiye ettiðini açýkladý. Bakanlýk, Avrupa Konseyi’nin bazý kitaplarda komþulara yönelik nefret konuþmalarýndan kaygý duyduðunu ve bunlarý Avrupa normlarý ve
Arnavutluk’un demokrasiyi güçlendirme çabalarýyla tutarsýz gördüðünü belirtti.
AK, okullarda okutulan müfredatýn bir kýsmýnýn deðiþtirilip Avrupa standartlarýna
uygun hale getirilmesini de önerdi.
NATO geniþlemesine
Yunanistan engeli
NATO Afganistan’daki zorlu sýnavýný sürdürürken bir yandan da
ittifaký geniþletmek istiyor. Bazý Balkan devletlerinin üyeliði gündemde ancak istenen sonuç isim anlaþmazlýðý yüzünden alýnamýyor.
NATO Dýþiþleri Bakanlarý
Konseyi’nin
Brüksel’deki
toplantýsýnda, hangi ülkelerin
gelecek yýl ittifaka dahil olacaðý konusunda bir sonuç alýnamadý.
Hýrvatistan,
Arnavutluk ve Makedonya
NATO’ya katýlým için gerekli
siyasi ve askeri þartlarý yerine
getirmiþ
olsalar
da,
Makedonya
NATO üyesi
Yunanistan’ýn veto tehdidi ile
karþý karþýya kalýyor. Atina,
‘’kendi topraklarýna ve tarihine ait olduðunu’‘ savunduðu ‘’Makedonya’‘ isminin
bir ülkeye verilmesine karþý çýkmaya devam ederken, Üsküp’ün söz konusu isimden vazgeçmemesi halinde veto hakkýný kullanarak NATO’ya katýlýmýný
engelleyeceðini belirtiyor. Almanya Federal Dýþiþleri Bakaný Frank Walter
Steinmeier:“Üç devletin de NATO’ya alýnmasýný arzulardým. Ýsim anlaþmazlýðýnda uzlaþma saðlanamazsa sorun kendiliðinden çözülür. Çünkü Yunanistan’ýn onayý
olmadan oy birliði ile karar alamayýz.”
Baþa, gelecekten umutlu
A
rnavutluk Dýþiþleri Bakaný Lulzim
Baþa
yaptýðý
açýklamada,
Arnavutluk’un
hafta
sonu
Slovenya’da bir araya gelen AB’li mevkidaþlarýndan aldýðý deðerlendirme konusunda
iyimser
olduðunu
söyledi.
Baþa,
“Arnavutluk ile AB arasýnda 17 yýldýr süren
iliþkilerde ilk defa, AB Arnavutluk hakkýnda
diðer bölge ülkelerine kýyasla olumlu bir
deðerlendirmede bulundu.” dedi. Bakan,
NATO’nun bu hafta Bükreþ’te yapacaðý
zirve öncesinde, “Olasý bir NATO üyelik
daveti Arnavutluk’un AB üyelik yoluna olumlu etki edecektir.” þeklinde konuþtu.
Ayrý bir geliþmede Pazar günü, Meclis Baþkaný Jozefina Topalli
Arnavutluk’un zirvede NATO’ya üyelik daveti alacaðý konusundaki iyimserliðini
dile getirdi. Topalli, “Ýki yýl önce buna inanamazdýk.” dedi.
Y
Yunanistan’da gensoru reddedildi
unanistan’da, ana muhalefet partisi PASOK, hükümetin türlü meslek kuruluþlarýnýn oluþturduðu 155 emeklilik fonunu, yeni bir yasal düzenlemeyle
5 ana fonun çatýsý altýnda toplamayý hedefleyen sosyal güvenlik yasa
tasarýsý konusunda izlediði politikayý gerekçe göstererek, baþbakan Kostas
Karamanlis ve hükümet aleyhine gensoru verdi.
Önerge, 300 sandalyeli parlamentoda bu gece yarýsýndan sonra yapýlan açýk
oylamada, iktidar Yeni Demokrasi Partisi’nden (YDP) 151 ve 1 baðýmsýz milletvekilinin oylarýyla reddedilirken, önergeye kabul oyu veren muhalefet partileri
üyelerinin sayýsý 138, çekimser kalanlarýn sayýsý ise 10 oldu.
Yunanistan’da, 3 kez genel grev, türlü iþ kollarýnda grev ve iþ durdurma eylemleri ile protesto gösterilerine yol açan sosyal güvenlik reformu yasa tasarýsýnýn
tümü üzerindeki oylamanýn gelecek hafta yapýlmasý bekleniyor.
ER H AN
TÜ R BE D AR
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
Türk - Bulgar Ýliþkilerinde Ataka Faktörü
T
ürkiye Baþbakaný Recep Tayyip
Erdoðan, Balkan gezisinin son
duraðý olarak 27-28 Mart
2008’de Bulgaristan’ý ziyaret etti.
Ziyaret sýrasýnda Bulgar yetkililerle iki
ülke arasýndaki iliþkilerin geliþtirilmesi
ele alýndý, bölgesel ve uluslararasý
alanlardaki son geliþmeler üzerine
görüþ alýþveriþinde bulunuldu. Bununla
birlikte, Türkiye’den 80 Türk
iþadamýnýn katýldýðý Türk-Bulgar Ýþ
Konseyi Toplantýsý da gerçekleþtirildi.
Ne var ki, Bulgaristan’da ýrkçý ve aþýrý
milliyetçi görüþleriyle tanýnan Ataka
ittifaký, Baþbakan Erdoðan’ýn bu ülkeye yaptýðý ziyareti engelleme
yönünde deðiþik giriþimlerde bulundu.
Bulgaristan’da yaşayan Türklere yönelik işlenen zulümler ve uygulanan
asimilasyon ile göçe zorlama politikalarý yüzünden sýkýntýlý olan
Türkiye-Bulgaristan iliþkileri, 1990
sonrasý dönemde adeta bir dönüþüm
yaþadý. Türk azýnlýða yönelik baskýcý
politikalarýn terk edilmesiyle birlikte,
Türk-Bulgar iliþkileri de normalleþmeye baþladý. Günümüzde ise
Bulgaristan ile Türkiye’nin komþuluk
iliþkilerinin son derece iyi durumda
olduðu, iki ülke arasýnda özellikle
siyasi ve ekonomik iliþkilerin gittikçe
güçlendiði ortadadýr. Bulgaristan ile
olan iliþkilerinde 1990’lý yýllarda
Türkiye’yi en çok rahatsýz eden konulardan biri, terör örgütü PKK’nýn belli
bir dönem Bulgaristan’da barýnmasýna
izin verilmiþ olmasýydý. 1 Ocak
2007’de Avrupa Birliði üyeliðine kabul
edilen Bulgaristan’ýn taþýmacýlýk
alanýnda Alman þirketlerini kollamak
suretiyle Türk taþýnmacýlarýna engeller
çýkarmýþ olmasý ise, son dönem TürkBulgar iliþkilerinde yaþanan daha ciddi
sorunlar arasýnda yer aldý.
Balkan ülkeleri içinden Bulgaristan,
Türkiye’nin ekonomik iliþkiler
bakýmýndan en yoðun iliþkilere sahip
olduðu ülkelerden birisidir. 2007 yýlý
itibariyle iki ülke arasýndaki yýllýk dýþ
ticaret hacmi 4 milyar dolar
düzeyindedir. Bulgaristan’daki Türk
yatýrýmlarý ise 400 milyon dolar
civarýndadýr.
Türkiye ile Bulgaristan arasýndaki iyi
komþuluk iliþkilerine zaman zaman
gölge düþüren unsur, Bulgaristan’da
ýrkçý ve aþýrý milliyetçi görüþleriyle
tanýnan Ataka ittifakýdýr.
Bulgaristan’da 2005’deki meclis
seçimlerinde sahneye çýkan, Türk ve
diðer azýnlýklarýn düþmaný, ýrkçý ve
aþýrý milliyetçi Ataka ittifakýnýn
söylevleri endiþe verici boyutlara çýkabilmektedir. Volen Siderov’un liderliði
altýndaki Ataka, gerek kendi televizyon
kanalý “Skat”, gerek yazýlý basýn
organlarýyla, mitingler ve protestolarla
Bulgaristan’da baþta Türkler olmak
üzere diðer azýnlýklarý sindirme politikasý yürütüyor. Bulgaristan’ýn eski
totaliter rejiminin kemikleþmiþ ismi
Todor Jivkov’un bile Türklerle bu
kadar uðraþmadýðýna inananlar var.
Ataka sýk sýk ülkedeki Türkçe yayýnlarýn durdurulmasýný talep ediyor ve
Türk isimlerinin yasaklanmasý gerektiðini savunuyor. Etrafýnda aðýrlýklý
olarak Türkleri toplayan “Hak ve
Özgürlükler Hareketi” isimli siyasi
partinin ise kapatýlmasýný istiyor.
Dahasý, Ataka, camilerdeki ezan sesini
susturmak için de çaba sarfediyor. Bu
çerçevede, yakýn geçmiþte
Bulgaristan’ýn Kýzanlýk kentindeki bir
tarihi cami, Ataka üyeleri tarafýndan
ateþe verilmiþtir.
Ataka’nýn diðer bir özelliði, Batý
karþýtý olmasýdýr. Ataka’nýn temel
söylevleri arasýnda, Irak’taki Bulgar
askerlerinin geri çekilmesi,
Bulgaristan’ýn NATO üyeliðinden çýkmasý, IMF ve Dünya Bankasý ile iliþkilerin sona erdirilmesi, Rusya ve Çin ile
sýký iliþkilerin geliþtirilmesi yönünde
talepler var. Buradan anlaþýldýðý üzere,
Ataka özel olarak Türk karþýtý ideoloji
üzerine kurulmuþ deðildir. Ataka genel
olarak Batýya önyargýyla bakýyor, kapitalizme karþý çýkýyor ve demokrasiye
uyum saðlamada zorluk çekiyor.
Ataka gibi olumsuz bir faktörün varlýðýna raðmen, Bulgaristanlý Türklerin
durumu, 1980’li ve 1990’lý yýllarda
içinde bulunduklarý þartlarla
karþýlaþtýrýlamayacak ölçüde iyiye
gidiyor. Bugün, üyelerinin çoðunluðunu Türklerin oluþturduðu Hak ve
Özgürlükler Hareketi, Bulgaristan
siyasetinde kilit parti olma özelliðini
taþýyor. Halen Bulgaristan Meclisinde
34 milletvekili ile Türkleri temsil eden
Haklar ve Özgürlükler Hareketi, mevcut hükümetin ortaðýdýr. Günümüzde
Bulgaristanlý Türklerin esas sorununun
ise daha çok ekonomik nitelikte
olduðu söylenebilir. Çünkü bazý raporlar, önemli bir kýsmýnýn kýrsal kesimde
yaþadýðý Bulgaristan Türklerinin içinde
bulunduklarý sosyal, ekonomik ve
kültürel þartlarýnýn, halen
Bulgarlarýnkinin bir hayli gerisinde
olduðuna iþaret ediyor.
Dünya
BM küresel ýsýnmayý
masaya yatýrdý
Dünya Turu
Ukrayna’da NATO protestosu
Ukrayna’ya baðlý Kýrým
Yarýmadasý’nda yaklaþýk 5 bin kiþi,
Ukrayna hükümetinin NATO’ya
üyelik planlarýna karþý gösteri
düzenledi. Romanya’nýn baþkenti
Bükreþ’te düzenlenecek NATO
zirvesine birkaç gün kala
Simferopol (Akmescit) kentinde
düzenlenen gösteride, Rus yanlýsý
parti yandaþlarý, 1 saat boyunca
“NATO’ya hayýr” sloganlarý attý.
“NATO’yu püskürtelim”, “NATO,
Slavlara karþý savaþtýr”, “Daima
Rusya ile birlikte” gibi pankartlar
da açýldý.
Es Sadr’dan milislerine ‘dur’
emri
Irak’ta Þii lider Mukteda Es Sadr,
milislerinden hükümet kuvvetlerine
karþý savaþmaya son vermelerini
istedi. Es Sadr, milislerine baþta
Basra olmak üzere güneydeki diðer
kent ve kasabalarýn sokaklarýndan
çekilmeleri talimatý verdi. Þii lider,
Iraklýlarýn daha fazla kanýnýn
akmasýný önlemek ve ülkenin birliðini korumak için böyle bir karar
aldýðýný vurguladý. Es Sadr, kesin
bir dil kullanarak “silah taþýyan ve
hükümet kurumlarýna saldýranlar
bizden deðildir” dedi. Þii lider,
bunun karþýlýðýnda hükümetten
yandaþlarýný tutuklamaya son vermesini ve genel af çýkararak, tutuklularý serbest býrakmasýný istedi.
Rusya: En iyi çözüm ABD’nin
vazgeçmesi
Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey
Lavrov, füze kalkaný konusundaki
en iyi çözümün ABD’nin bu
planýnýndan vazgeçmesi olduðunu
söyledi. Lavrov, ABD Baþkaný
George Bush ile Rusya Devlet
Baþkaný Vladimir Putin’in 6
Nisanda bir araya geleceði zirveden
önce yaptýðý açýklamada, ABD’nin
füze kalkaný konusundaki önerilerini deðerlendirmeye devam ettiklerini ancak Moskova’ya göre en iyi
çözümün ABD’nin Avrupa’ya füze
kalkaný unsurlarý yerleþtirme
planýndan vazgeçmesi olduðunu
kaydetti.
Obama-Clinton yarýþý McCain’e
kazandýrýyor
ABD’de kasým ayýnda yapýlacak
baþkanlýk seçiminden önce
Demokrat Parti içinde baþkan
adaylýðý için süren kýyasýya yarýþýn,
Cumhuriyetçi Parti’nin baþkan
adaylýðýný garantileyen Senatör
John McCain’e yarýyor. ABD’de
yapýlan son kamuoyu yoklamalarýna göre, Demokrat Parti’nin baþkan
adaylýðý için yarýþan iki senatör,
Barack Obama ve Hillary
Clinton’ýn birbirlerine yönelik
suçlama kampanyalarý öyle bir hal
aldý ki, iki tarafýn destekçileri,
“gerekirse oyumu Cumhuriyetçi
Partili adaya kullanýrým” yaklaþýmýný benimseyecek gibi
görünüyor.
AB’den Fitne’ye sert tepki
AB, Hollanda’da yabancý karþýtý
BM Ýnsan Haklarý Konseyi, küresel ýsýnmanýn neden olduðu iklim
deðiþimlerinin, küçük ada devletlerinde, kýyý bölgelerinde ve doða
felaketlerine maruz kalacak yerlerde yaþayanlarýn insan haklarýna
yaratacaðý tehdidi masaya yatýrdý.
Ý
nsan Haklarý Konseyinin 47 üyesi, dünyada küresel ýsýnmanýn, yaþam alanlarýný ve maddi varlýklarýný tehdit ettiði
insanlarýn durumuna dikkati çeken bir tasarý üzerinde
anlaþmaya vardý.
Üye devletler, Maldivler, Komor, Tuvalu, Mikronezya gibi
ülkelerin, “iklim deðiþikliði ve insan haklarý arasýndaki iliþki üzerine ayrýntýlý bir analiz yapýlmasý” teklifine destek
verdi. Maldivler’in BM elçisi Abdülgaffur Muhammed, oturumda yaptýðý konuþmada, “Küresel ýsýnma konusundaki
genel söylem bugüne dek iklim deðiþiminin fiziksel ve doðal
sonuçlarý üzerine odaklanmýþtý. Bu fenomenin, dünya
genelindeki insan varlýðýna kýsa ve uzun vadeli etkileri
büyük oranda göz ardý edildi” dedi. Muhammed, “bu dengesizliðin, ‘iklim deðiþimiyle yüzleþen insanoðlunu’ gün ýþýðýna çýkararak giderilmesinin vaktinin geldiðini” kaydetti.
BM uzmanlarý, deniz seviyesindeki yükselme, þiddetli fýrtýnalar, seller ve kuraklýðýn çok sayýda insanýn evlerini ve
topraklarýný terk etmesine neden olabileceði uyarýsýnda
bulunmuþtu. Uzmanlar, küresel ýsýnma ve olaðan dýþý hava
koþullarýnýn, milyonlarca kiþinin “insan haklarýný” tehdit
ettiðini açýklamýþtý.
B
Belçika, mahkumlarý
komþuya gönderiyor
Belçika, cezaevlerinde suçlularý yatýracak hücre kalmayýnca, baþta
Hollanda olmak üzere komþu ülkelerden kiralýk hücre arayýþýna girdi.
elçika Adalet Bakanlýðý sözcüsü Leo De
Bock, RTL-TVI için yaptýðý açýklamada,
komþu ülkelerde kiralýk hücre talep edilmesiyle ilgili olarak, “Ýnþa edilecek cezaevlerinin
bitirilmesi zaman alacak. Bu iyi bir geçici çözüm
olabilir” ifadesini kullandý. Belçika’da 1600 kiþilik
açýk bulunurken, Hollanda’da 3300 boþ yer
bulunuyor.
Belçika’daki cezaevlerinin Genel Müdürü Hans
Meurisse de, Hollanda’nýn Ýskoçya için hücre
kiralamasýndan yola çýkarak, Hollandalý meslektaþýna yazdýðýný ve Hollanda’dan 3 yýllýðýna 300
kiralýk hücre talebinde bulunduklarýný kaydetti.
2007’de silah ticareti
%8 azaldý
Uluslararasý silah ticareti 2007 yýlýnda yüzde 8 oranýnda düþtü. 2003-2007
yýllarý arasýnda en fazla silah alýmýný Çin, Hindistan, BAE,
Yunanistan ve Güney Kore yaptý.
S
tockholm Uluslararasý Barýþ Araþtýrmalarý Enstitüsünün (SIPRI) araþtýrmasýna göre,
silah ticaretinin azalmasýna raðmen bu sektörde uzun dönemde gerilemenin az olduðu
belirlendi.
Küçük silah satýþlarý dahil silah ticaretinde yýllýk düþüþ, 6 yýl boyunca artan büyümeden
sonra oluþtu. Silah ticareti azalýrken, sipariþlerin yüksek olduðunu kaydeden SIPRI, bu sektörün zor dönemden geçtiðine iliþkin çok az iþaret bulunduðuna dikkat çekti.
Araþtýrmacý Paul Holtom, 2007 yýlýnda Rusya’nýn Çin’e silah ihracatýnýn yüzde 62
oranýnda azaldýðýný belirterek, “Bunda Rusya’nýn, daha sonra kopya edilebilecek ve
Rusya’nýn diðer pazarlarýný paylaþma giriþimi olarak kullanýlabilecek teknoloji transferiyle
ilgili endiþesi etmen olabilir” dedi.
Çin’in 2003 ve 2007 yýllarý arasýnda en büyük silah ithalatçýsý olduðu, bunu Hindistan,
Birleþik Arap Emirlikleri, Yunanistan ve Güney Kore ülkelerin takip ettiði kaydedildi.
Ayný dönemde en büyük silah temin eden ülkeler listesinde ise ABD, Rusya, Almanya,
Fransa ve Ýngiltere’nin yer aldý.
Perşembe, 3 Nisan 2008
10
Özgürlük Partisi lideri Geert
Wilders tarafýndan yapýlan “Fitne”
adlý Ýslam karþýtý filmin internet
üzerinden yayýmlanmasýna sert
tepki gösterdi. Filmin yayýnlanmasýna Endonezya, Pakistan ve
Ürdün’den de tepkiler geldi.
Avrupa Birliði (AB), “Bu film ve
benzeri eylemlerin, kini tahrikten
baþka hiçbir amaca hizmet
etmediðini” açýklamasýný yaptý.
Kübalýlara otel izni çýktý
Küba hükümeti, bilgisayar, TV ve
cep telefonu satýþlarýný serbest
býrakmasýnýn ardýndan Kübalýlarýn
kendi ülkelerindeki uluslararasý
otellerde kalabilmelerine de izin
verdi. Daha önce sadece yabancý
turistlerin konaklamasýna izin verilen uluslararasý otellerde bundan
böyle Kübalýlar da konaklayabilecek.
Lokmacý’da temizlik baþladý
Türk ve Rum liderlerin anlaþmasý
doðrultusunda, dünyanýn bölünmüþ
tek baþkenti Lefkoþa’da Lokmacý
Geçidi’nin karþýlýklý geçiþlere açýlmasý için teknik çalýþmalar baþladý.
KKTC Cumhurbaþkaný Mehmet
Ali Talat ile Kýbrýs Rum yönetimi
lideri Dimitris Hristofyas’ýn geçen
hafta anlaþmasý sonucu, dün mayýn
temizliði yapýlan Lokmacý
Geçidi’nde bugün de Türk
Belediyesi ekipleri, KKTC tarafýnda kalan bölümünde temizlik çalýþmasý yaptý. Rum Belediyesi ise
“ekiplerinin hazýr olmadýðý”
gerekçesiyle çalýþmalara bugün
deðil, yarýn sabah baþlayacaðýný
bildirdi.
Hariri suikastini ‘suç þebekesi’
iþlemiþ
Eski Lübnan baþbakaný Refik
Hariri’ye düzenlenen suikasti
araþtýran Birleþmiþ Milletler ekibi,
delillerin Hariri’nin bir “suç
þebekesi” tarafýndan
öldürüldüðüne iþaret ettiðini
duyurdu. Soruþturmayý yürüten
komisyon, þüphelilerin kimliklerini
açýklamadý ancak özel bir ekibin
suikasttan önce Hariri’yi izlemeye
aldýðýný açýkladý. Komisyona göre,
ayný suç þebekesi diðer üst düzey
Lübnanlý siyasi ve askeri aktörlere
düzenlenen saldýrýlarýn da arkasýnda olabilir. 2005 yýlýnda Lübnan’ýn
baþkenti Beyrut’ta düzenlenen
bombalý suikastte Hariri ile birlikte
22 kiþi ölmüþtü.
Ýran, tazminat isteyecek
Ýran’ýn, BM’nin yaptýrým kararlarýnýn “yasa dýþý” olduðunu ileri
sürerek, tazminat talep etmeyi
planladýðý ortaya çýktý. Ýran
Dýþiþleri Bakaný Manuçehr
Mutteki’nin BM’ye gönderdiði bir
mektubu elde eden Associated
Press ajansý, Ýran’ýn, tazminat
talebiyle hukuki süreç baþlatmaya
hazýrlandýðýný duyurdu. Mutteki
mektubunda, Güvenlik
Konseyi’nin yetkisini aþtýðýný iddia
ederek BM’nin yaptýrým amacýyla
aldýðý 3 kararý uygulamayacaklarýný ifade etti.
Dünya Turu
Türkiye
Mahkeme, AKP'nin kapatma
davasını kabul etti
11
Perşembe, 3 Nisan 2008
A
nayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman
Alifeyyaz Paksüt, AK Parti’nin kapatılması istemiyle açılan davada, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı’nca sunulan iddianamenin kabulüne karar verildiğini bildirdi.
Paksüt, yüksek mahkemenin saat 10.00’da
başlayan ve yaklaşık 4 saat süren toplantısının
ardından yaptığı açıklamada, "Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı, Mahkememize bir
iddianame sunmuş idi. Karar, iddianamenin
Abdullah Gül dışında kalan bölümünün kabulüne oy birliğiyle, Abdullah Gül
yönünden de kabulüne Haşim
Kılıç, Sacit Adalı, Serdar
Özgüldür ve Serruh Kaleli’nin
karşı oyları ve oy çokluğuyla
karar
verildi"
dedi.
Başkanvekili
Paksüt,
açıklamanın ardından
soru
almayacaklarını
belirterek, "Soru veya yorum
yapılmamasını özellikle rica
ediyorum" diye konuştu.
Erdoğan: "Korku tacirlerine
fırsat vermeyin"
AK Parti Genel Başkanı
ve Türkiye Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan,
Anayasa Mahkemesinin
kapatma davasıyla ilgili iddianameyi kabul
etmesine ilişkin kararını değerlendirirken, ''AK
Parti olarak hiçbir zaman kişisel bir dava, kişisel
bir mesele üzerinde durmadıklarını ve durmayacaklarını'' söyledi. Erdoğan, ''Milletimizden arzu
ve beklentimiz; geleceğimizi karartmak isteyen
korku tacirlerine, tahrik ve provokasyonlara asla
fırsat vermemesidir'' dedi. Erdoğan, partisinin
TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada,
''Şimdi bir mahkeme sürecindeyiz'' diyerek,
Anayasa Mahkemesinin, AK Parti'nin kapatılması istemiyle açılan davada, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığınca sunulan iddianamenin kabulüne karar vermesi kararını değerlendirdi.
Bu sürecin kendi mecrasında işleyeceğini,
yürüyeceğini ve günü geldiğinde neticeleneceğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Biz, AK
Parti olarak hiçbir zaman kişisel bir dava, kişisel
bir mesele üzerinde durmadık, durmayacağız.
Bugün muhatap olduğumuz mesele de bizler için
asla kişisel bir mesele değildir. Bizim şahsi
davamız yoktur, bizim için mesele Türkiye
meselesidir,
milletimizin
geleceğidir.
Omuzlarımızdaki sorumluluğun idraki içinde,
soğukkanlılıkla, metanetle bu süreci yürüteceğiz. Bu, Türkiye'yi bir ve bütün olarak kucaklama sorumluluğudur. Bu, milletimizin geleceğini düşünme sorumluluğudur. Milletimiz müsterih olsun. Biz, bugüne kadar olduğu gibi bundan
sonra da AK Parti olarak üzerimize düşen azami
sorumluluğu yerine getireceğiz. Bundan kimsenin, hiçbir vatandaşımın endişesi, şüphesi,
kaygısı olmasın. Milletimizden arzu ve beklentimiz; geleceğimizi karartmak isteyen korku
tacirlerine, tahrik ve provokasyonlara asla fırsat
vermemesidir. Diliyor ve umuyoruz ki, bu
sürecin sonunda kazanan adalet olsun, hukuk
olsun. Diliyor ve umuyoruz ki kazanan
demokrasi, millet iradesi olsun. Kazanan
Türkiye olsun, biz kaybedelim'' diye konuştu.
CHP: Cumhurbaşkanı Gül yargılanabilir
Okay, Anayasa Mahkemesinin, AK Parti’nin
kapatılması istemiyle açılan davada iddianamenin kabul edilmesine ilişkin soruları yanıtladı.
İddianamenin kabulüyle, davanın usulüne uygun
açıldığının tespit edildiğini ifade eden Okay,
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yönünden ise oy
çokluğuyla karar alındığını anımsattı. Okay,
Anayasaya göre, cumhurbaşkanının, seçildikten
sonra işlediği suçlarla ilgili, vatana ihanet
dışında
yargılanamayacağına
dikkati çekerek, sözlerini
şöyle sürdürdü: “Yoksa
cumhurbaşkanlarının, milletvekilleri gibi dokunulmazlığı yoktur. Yapılan açıklama, bu davanın esastan
incelenmesine, usule
ilişkin bir eksiklik
olmadığının
kabul
açıklamasıdır. Siyasi partilerle
ilgili
kapatma
davaları, kendine özgü bir
tespit
davası
mahiyetindedir.
Yargılama sürecinde Ceza
M u h a k e m e s i
Kanunundaki
gibi,
iddianamenin
geri
çevrilmesi gibi bir
düzenleme de yer
almıyor. Bunu bir rutin ceza davası gibi değerlendirmek de mevcut düzenlemeler karşısında
mümkün değildir.”
MHP: Bu noktada suçlu AKP’dir
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır,
Anayasa Mahkemesinin, AK Parti’nin kapatılması istemiyle açılan davada, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı’nca sunulan iddianamenin kabul edilmesin değerlendirdi. Şandır,
“Gelinen nokta hiçbir şekilde güzel olmamıştır.
Bunun suçlusu AKP’dir. Ülkenin getirildiği noktanın sorumlusu, AKP’dir. Ama Anayasa
Mahkemesinin süreci, sorgulanmamalıdır.
Herkes de buna saygı göstermek zorundadır.
MHP olarak yarın Genel Başkanımız grup
toplantısında gereken değerlendirmeyi yapacaktır” diye konuştu.
ABD temkinli AB kaygılı
Amerika ve Avrupa Birliği'nde, Anayasa
Mahkemesi'nin, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin
kapatılması istemini içeren iddianameyi kabul
etmesi konusunda açıklamalar yapıldı. Amerikan
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tom Casey,
“Türkiye'nin bağlı olduğu demokratik değerlere
ve laik ilkelere büyük önem verdiklerini” vurguladı ve bunun Türkiye ile müttefik ilişkilerinin
temeli olduğunu kaydetti. Casey, Anayasa
Mahkemesi’ndeki sürecin, “Siyasal olmayan ve
Türk seçmenlerin geçen seçimlerde ifade ettiği
temsili demokrasiye bağlılığını yansıtacak bir
biçimde” ilerlemesini umut ettiklerini kaydetti.
Avrupa Birliği Komisyonu’nun Genişlemeden
Sorumlu Üyesi Olli Rehn ise kaygı duyduğunu
duyurdu. Rehn, yazılı açıklamasında parti kapatma yolunun Anayasada değişiklik gerektirecek
sistematik bir hata olduğunu ifade ederken, “Bu
davaya herhangi bir gerekçe göremediğini” kaydetti.
Erdoğan ki lis ey e gi tt i,
camiy e de say gı istedi
Kırcaali’de cuma namazını kıldıktan sonra kiliseye
giden Erdoğan, burada yaptığı konuşmada “Ne
kazanırsak kazanalım, gideceğimiz yer iki metrelik
çukur” dedi; “Ben buraya saygı gösteriyorum. Aynı
saygıyı kendi mabetlerime bekliyorum” diye ekledi.
T
ürkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Bulgaristan
ziyaretinin son gününde Türklerin yoğun yaşadığı yerlerden biri olan ve “küçük İstanbul” olarak adlandırılan
Kırcaali’de temas ve incelemelerde bulundu. Vatandaşlara el sallayan, namazdan sonra caminin hemen yanındaki pazar yerinde
dolaşıp Türkler’le selamlaşan Erdoğan, daha sonra Sveti Georgi
Kilisesi’ni ziyaret etti.
Kilise papazı Petar tarafından karşılanan Erdoğan’a günün
anısına altın tespih hediye edildi. Erdoğan, bu jeste karşılık, kendisine Türkiye’de bir gezisi sırasında hediye edilen gümüş tespihi Papaz Petar’a verdi. Başbakan Erdoğan, ayrıca kiliseye
gümüş tepsi hediye etti. Erdoğan, kilisede yaptığı konuşmada,
İspanya Başbakanı (Jose Luis Rodriguez Zapatero) ile birlikte
medeniyetler ittifakı çalışmasını yürüttüğünü belirterek, “Bunu
hatırlatmamızın nedeni medeniyetler, kültürler ve dinler arasında dostluk ve barış ortamı oluşturmaktır” dedi. İnsan odaklı,
insana hizmet eden dünyayı tüm medeniyetlerin hep birlikte kurması gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Birbirimize tahammülü,
saygıyı öğrenmeliyiz. Bir arada yaşamayı, barış içerisinde
aydınlık bir gelecek kurmayı başarmalıyız” diye konuştu.
Erdoğan, “Ne kadar kazanırsak kazanalım, unutmayalım, gideceğimiz yer iki metrelik çukur. O zaman bu kavga niye” ifadesini kullandı ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Milyoner olsak, milyarder olsak, trilyoner olsak, yiyeceğimiz karnımızı doyuracak
kadar. Fakir fukaranın yiyeceği kadar. Aradaki fark birinin
saltanat içinde, birinin mütavazı sofrada olmasıdır. Eğer biz
insana hizmeti hedef alırsak her şey daha güzel olacaktır. Bu açıdan din adamlarına da toplumun manevi açıdan iyi motive
edilmesi, barış ve dayanışmanın sağlanması için büyük görev
düşüyor.”Başbakan Erdoğan, karşılıklı saygının da büyük önem
taşıdığını söyleyerek şöyle dedi: “Bu saygının misali olarak
burayı ziyaret etmeyi uygun gördük. Her dinin mabetlerine saygı
göstermek gerekir. Ben bu saygıyı gösteriyorum. Tabii aynı
saygıyı kendi mabetlerime bekliyorum.”
EXPO 2015 MİLANO'NUN
E
XPO 2015'i Milano kazandı. Uluslararası Sergiler Bürosu
Genel Kurulunda yapılan ve İzmir'in de aday olduğu
ortamda, 65'e karşı 86 oyla, EXPO 2015'in İtalya'nın
Milano kentinde düzenlenmesi kabul edildi. Paris'teki oylama
sırasında dışarıya sızan ilk bilgilere göre EXPO 2015'in İzmir'de
yapılacağına ilişkin haberlere rağmen, uluslararası alanda daha
fazla tanınma avantajına sahip olan Milano, rakibi İzmir'i geride
bıraktı.
Dünyanın 7. büyük ekonomisi olan İtalya'nın ''sanayi ve
ticaret başkenti'' olarak kabul edilen Milano, EXPO 2015 için
EXPO'lar ve benzer organizasyonlar konusundaki deneyimini ön
plana çıkaran kampanyalar yürütüyordu.
İzmir'in ''Herkes İçin Sağlık: Daha İyi Bir Yaşam İçin Yeni
Yollar'' başlıklı temasına karşılık yarışa ''Gezegenimizde
Beslenme: Yaşam için Enerji'' temasıyla katılan Milanolu yetkililer, gerek sunumlarında, gerekse tanıtım çalışmaları sırasında
kentin böyle büyük bir organizasyon için gereken altyapıya şimdiden sahip olduğunu vurguladılar. Öte yandan Türk tarafı, özellikle de İzmirli kurumların temsilcileri, İtalya'nın ön plana
çıkardığı deneyimlilik tezinin, Milano için bir avantaj mı yoksa
dezavantaj mı olacağını tartışmaya açmıştı.
Kosovalı Türk
Şehitleri anıldı
Güncel
25 Mart 1999 tarihinde Retimlye’de şehit düşen UÇK’lı Türk
savaşçı Ersan Mazrek, 9. ölüm yıldönümünde de dualarla
anıldı. Törene Kosova Cumhuriyeti Meclisi KDTP Milletvekili
Enis Kervan, Prizren Belediye Meclisi KDTP üyesi Enis Subi,
Şehit yakınları ve çok sayıda kişi katıldı.
K
osova Kurtuluş Savaşçıları
şehitlerinden Ersan Mazrek,
önce şehit düştüğü Retimlye
köyündeki Anıtı başında, ardından da
Landoviça Şehitliği’nde anıldı.
Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK)
saflarında savaşırken hayatını kaybedenlerin
dokuzuncu
yıldönümü
münasebetiyle çeşitli anma törenleri
düzenleniyor. 25 Mart 1999 tarihinde,
Sırp güçlerine karşı direnişin en yoğun
olarak gözlendiği dönemde, UÇK
saflarında savaşan Ersan Mazrek bir
operasyon sırasında şehit süştü. 25
Mart 1999 tarihinde Kosovalı
Türklerden Ersan Mazrek Retimlye’de
vatanı Kosova için şehit düşerken, ölümünün 9. yıldönümünde düzenlenen anma
törenine ailesi, yakınları, silah arkadaşları, dostları, Kosova Cumhuriyeti Meclisi
ve Prizren Belediyesi Meclis temsilcileri tarafından mezarı başında anıldı.
Retimye’de şehit düşen Ersan Mazrek’in anıtına ve Landoviça Şehitliği’ndeki mezarındaki törene katılan ve çelenk bırakanlar arasında Kosova Cumhuriyeti
Meclisi Milletvekili Enis Kervan ile Prizren Belediye Meclisi üyesi Enis Subi de
vardı.
Milletvekili Kervan, şehit babası Mehmet Mazrek ve ailesine “9 yıl aradan
sonra bağımsız Kosova Cumhuriyeti’nde Şehitlikte, şehit oğlunuz anısına düzenlenen bu törene katılmak hepimiz için onur vericidir. Çünkü bir Kosovalı Türk
olan kardeşimiz, bu vatan için, bu topraklar için Kosova’nın özgürlüğü için
Arnavut kardeşleriyle birlikte şehit düşenlerdendir” şeklinde konuştu. Tören
şehit evini ziyaretle sona erdi.
30 Nisan 1981 Prizren doğumlu Ersan Mazrek, henüz 18 yaşında iken
Kosova savaşında şehit düştü.
Mamuşa da şehitlerini andı
Kosova savaşının dokuzuncu yıldönümünde Mamuşa Belediyesi şehitlerini
andı. 27 Mart Perşembe günü düzenlenen törene çok sayıda davetli katılırken,
düzenlenen programda şehitlere adanmış şiirler okundu. Kosova savaşı sırasında
Mamuşa 7 şehit verirken, iki sakinin akıbeti ise hala bilinmiyor. Mamuşa
Lisesinde düzenlenen törene Mamuşa Belediye yetkilileri, Türk ve Alman KFOR
subayları, Şehit ve Gaziler Derneği temsilcileri ile şehit aileleri katıldı. Bir
dakikalık saygı duruşu ardından okul öğrencilerinin hazırladığı törende, Kosova
Savaşı sırasında şehit düşenlerin tarihçelerinden bilgi verildi ve şehitlere adanmış şiirler okundu. 1999 yılında Mamuşa’da Sırp güçleri tarafından düzenlenen
saldırıda ve rehin alınarak yaşamlarını yitirenler arasında Reşit Mazrek, Nihat
Mazrek, Dalip Mazrek, Ramadan Sadiku, Şaban Sadiku, Süleyman Sadiku,
Muharem Sadiku bulunuyor. Behaydin Şala ile Mahmut Morina’nın akıbeti ise
hala bilinmiyor.
Perşembe, 3 Nisan 2008
12
“Sosyalizim Kokan Yerler”
M
imar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü
mezunu Barış Karamuço’nun birinci kişisel sergisi dün Priştine’nin Kültür
Bakanlığı “Qafa” Galerisinede açılıyor. “Sosyalizim Kokan Yerler” isimli
çalışmasıyla ilk defa Kosovalı sanat severlerle bir araya gelecek olan genç fotoğraf
sanatçısı Barış Karamuço, sergisine konu ettiği bu projenin başlıca amacının sosyalizim olgusunu sanıldığının aksine katı olmadığını ve sürekli kamuoyuna yanlış lanse
edilen bu olgunun gerçek yüzünü göstermek olduğunu söyledi. Aynı sergiyi yakında Prizren’de de açmayı planlaştırdıklarını ifade eden fotoğraf sanatçısı Barış
Karamuço, 2007 yılında İstanbul’daki eğitimini tamamladı.
Muya, tarihi eserleri
koruma altın aldı
Prizren’in eski Osmanlı Belediyesi yerel yönetim tarafından
başlatılan girişimle eski görünümü ve yapısına dönüştürülecek.
Prizren Belediye Başkanı Ramadan Muya, yönetiminin
Prizren’deki eserlerin tarihi dokusunu koruması için gerekli
özen ve hassasiyeti göstereceğini vurguladı.
P
rizren
Belediyesi
Başkanı
Ramadan
Muya,
geçenlerde
Tabakhane semtinde bulunan ve
Prizren’in eski Osmanlı Belediyesinde
çıkan yangında oluşan hasarın giderilmesi ve tarihi yapının eski haline
dönüştürülmesi
için
Prizren
Belediyesinin girişimde bulunacağını
söyledi. Prizren’in eski Osmanlı
Belediyesi binasının eski görünümüne
kavuşturulacağını ifade eden Belediye
Başkanı Muya, yönetiminin Prizren’deki
eserlerin tarihi dokusunu koruması için
gerekli özen ve hassasiyeti göstereceğini
vurguladı. Söz konusu yapı Osmanlının
tanzimat çalışmaları çerçevesinde inşa edilmiş ve Prizren’in ilk resmi Belediyesi
olarak hizmet sunmuştu. Kaderine terk edilen yapı son yıllarda harabeye dönüşmüştü.
Kare Bulmaca No: 45
Hazýrlayan:
Abdülhadi Taduþka
SOLDAN SAÐA
1.Ýspanya’da bir futbol takýmý.
2.Senegalý futbolcu Samuel-canlý varlýklarda
kanýn veya besleyici sývýlarýn dolaþtýðý kanal.
3.Natriyum’un simgesi-bir alkolsüz içki,
sindirimi kolaylaþtýrýr-alfabenin ilk harfi
4.Ýyot’un simgesi-Sýrbistan’da bir nehirKosova araç plakasý
5.Döndürmek, çevirmek çarklý tezgahSatranç oyununda yenilmek.
6.Balýk avýnda kullanýlan, ucuna çengelli
iðne takýlýr-Batý Afrika’da bir ülke.
Geçen haftaki bulmacanın
çözümü NO:44
YUKARIDAN AÞAÐI
1.Ýtalyan baþbakanýnýn soyadý. (II. Dünya
Savaþý Zamanýnda)
2.Baba, büyük baba-Alfabenin yirmi beþinci
ve on beþinci harfi.
3.Yunan alfabesinde bir harf. Türkiye’nin
devlet radyo televizyonu
4.Alfabenin dördüncü harfi, göl ördeði
5.Kosovalý bayan þarkýcý Laloþi.
6.Bir Rus araba markasý. Alfabenin sekizinci
harfi.
7.Kalça kemiði, bel kemiði. Makarska’nýn
araba plaký
8.Sodyum’un simgesi. Vücudumuzda bulunan kýrmýzý renkli sývý.
9. Çarþýlarda ayný iþi yapan esnafýn bulunduðu bölüm, Prizren’de bir köprü ismi.
Reis, skor, taht, ons, ibadet, þor, katip, pu, ama, o, emin,
dang, amal, t, limon, roman, pa, il, saya, ba, fa, drahoma, sek, arka, paye, akaç, karma, karabina...
13
Kültür
Ýnsan duygusunu, düþünce ve hayalini yansýyan bir ayna olarak sanat ve kültür..
Raif VIRMİÇA
D
Perşembe, 3 Nisan 2008
PRÝZREN’DE KÜLTÜR, SANAT VE ÞAÝRLÝK
GELENEÐÝ I
ünyada, kuruluþundan günümüze kadar yaþayan insanlarýn hayatlarýnýn büyük bir
bölümünde sýralý yaþam mücadelesi yanýnda, kültürel ve sanatsal faaliyetleri de önemli
bir yer almaktadýr. Bu kültürel ve sanatsal faaliyetlerinde mütenevvi sanat dallarý yer
alýrken, bu muhtevada yazýn, tiyatro, müzik ve diðer edinimlerimizin de has bir yere sahip
olduðunu ifade etmek gerekir. Çünkü sanat ve kültür insanýmýzýn diðer edinimleriyle birlikte
duygusunu, düþünce ve hayalini yansýyan bir ayna olarak, insanýmýzýn maddi ve manevi deðerlerinin kuþaktan kuþaða da taþýyýcýsý olmuþtur. Sanat ve kültür her toplumun önemli ve en
deðerli unsuru olmakla ona sahip çýkmanýn da o halkýn çok deðerli vazifelerinden biri sayýlmaktadýr.
Prizren’de kültür ve sanat geleneði, Osmanlýlarýn geliþinden baþlayarak baþarýlý bir þekilde
günümüze kadar ulaþmýþtýr. Tabi ki bu kültürün, sanatýn ve geleneðin bu günlere ve seviyeye
varmasýnda büyük katkýsý olan Prizren toplumuna ve bu toplumdan yetiþen sayýsýz sanatçý,
kültür adamý, yazarý, aydýný, zanaatçý ve baþka saygýn kiþilerimize düþmüþtür.
Osmanlýnýn bu topraklarda bulunduðu
dönemlerden kalma sanat ve kültürümüz,
örf, adet, gelenek ve göreneklerimiz ve
diðer edinimlerimizin çokluðundan övünmeliyiz, derken, Prizren’de devrin eðilimine göre, saz þairi, âþýk þairi, meydan þairlerinin yaþadýðý bilinen bir hakikattir.
Bugün Prizren’de mevcut olan bütün santçýlarýmýzýn bugüne kadar yapmýþ olduklarý etkinlikler sayesinde, bu topraklarda
kültürümüzün, sanatýmýzýn ve diðer edinmilerimizin belirli bir seviyeye ulaþmasýnda büyük katkýsý olmuþtur. Bu
sanatçýlarýmýzýn sayesinde eskiden kalan,
yenisi de dahil buralarda Osmanlý sanat
dehasý sergilenmeye devam etmektedir ve
eskiden vurulan Osmanlý damgasý hala
korunmaktadýr.
Osmanlýlar döneminde “Þairlerin
Yuvasý” adýyla maruf Prizren her zaman
karþýmýza zengin tarihiyle, Vilayet merkezi olduðu dönemde oynadýðý rolüyle ve içinde
barýndýðý çok sayýda Osmanlý mimari eserleri, vakfiyeleri ve zengin kültürü, örf, adet, gelenek
ve görenekleri karþýmýza çýkmaktadý.
Asýrlar boyunca Prizren halký kendi sanatçýsýný saymakla birlikte onun kopmayan bir
parçasý olduðunu her zaman sanatýn geniþ yararlý olma niteliðini göz önünde tutarak kanýtlamýþtýr. Kültüre ve diðer sanat etkiliklerin estetik deðerlerine önem vererek bu topraklarda
Osmanlý sanat dehasý hep güncel olarak kalmýþtýr ve hala da kalacaktýr. Tabi ki bu dehanýn güncel olarak kalmasýnda bura toplumun yanýnda kültür ve sanat derneklerimizin de büyük katkýsý
olmuþtur.
Osmanlý döneminde olduðu gibi bugün de Kosova’da kültürümüzün, yazýnýmýzýn,
sanatýmýzýn, müziðimizin ve burada yaþamakta olan diðer halk kültürlerinin belirli bir seviyeye
ulaþmasýnda, asýrlar boyunca Prizren þehrinin has bir yeri ve katkýsý olmuþtur. Bugün bu kentte
Osmanlý döneminden kalma çok sayýda eserlerin yaný sýra her dilde okul ve diðer kuruluþlarýn,
sanatçýlarýn, yazarlarýn, araþtýrmacýnýn, tiyatrocunun, müzisyen, folklorcunun ve diðer kültür
kuruluþlarýn mevcudiyeti bu olguyu en iyi bir biçimde kanýtlamaktadýr. Prizren Kosova’nýn
diðer yerlerine kýyasen, en çok Osmanlý mimarisini, kültürünü ve medeniyetini gururla koruyan
tek þehirdir ve Osmanlýlarýn bu topraklarda 543 yýl kadar sürdürmüþ olduklarý medeniyetin
devamýný oluþturan ve her þeyi ile bu topraklarda günümüze kadar bu kültürün yaþatýlmasýnda
Prizren þehrinin en büyük payý geçmiþtir ve hala geçmektedir.
Osmanlýlarýn gidiþinden II. Dünya Muharebesine kadar bu zaman diliminde de
Prizrenlilerin yaþantýsýnda sanatýn, kültürün, müziðin, folklorun, tiyatro oyunlarýn vb edinimlerimiz önemli yer tutmaktadýr. Bütün bu faaliyetlerin Prizren’de rastlantý olmadýðýný, bu þehirde o
dönemde kurulan pek çok cemiyetten kaynaklanmaktadýr. Prizren’in Osmanlýlar zamanýnda
Vilayet Merkezi olmasý, þehrin sadece siyasi alanýnda deðil kültürel ve sanat alanýnda da
geliþmesine sebep olmuþtur. Osmanlý döneminden sonra da Prizren yine çoðu edinimlerin
merkezi olma niteliðini kaybetmemiþ aksine bu kente her dönemde kültür ve güzel sanatlar
cemiyetleri çalýþmýþ ve Prizrenlilerin her günkü hayatlarýnda önemli bir yer tutmuþlardýr.
Osmanlýlarýn gidiþinden günümüze kadar Prizren’de Türk toplumunda 33 kadar çeþit
amaçlý kurulan dernekler yoðun bir þekilde zamanýnda olduðu gibi günümüzde de etkinliðini
sürdürmektedirler. Kültür ve sanat alanýndaki derneklerinde 1000 kadar etkin ses, saz, tiyatrocu
ve diðer türde sanatçýlar bulunmaktadýr. Toplu olarak kendi alanlarýnda tüm bu sanatçýlar ve
dernekler örneðin Prizren’de bura halka yýlda 50 kadar temsil vermektedirler. Prizren’de bugün
çok sayýda kitabý yayýnlanmýþ Türk yazarý, þairi, araþtýrmacýsý, müzisyeni ve bunlarýn toplam
olarak 100 kadar Türkçe yayýnlanmýþ kitabý da vardýr. “Yeni Dönem” medyasý çerçevesinde,
Kosova Türklerin ilk baðýmsýz gazetesi, kitap yayýnlarý, 24 saat yayýn yapan radyosu ve televizyonu, Kosova Haber gazetesi, “Mehmetçik” radyosu yaný sýra yazýn, sanat ve bilim alanlarýnda çeþitli dergiler de çýkmaktadýr.Bu ve saymadýðýmýz diðer etkinlikler sayesinde bugün
Kosova’da Osmanlý medeniyetinin devamýný oluþturan ve her þeyi ile bu topraklarda benliðimizi yaþatan Prizren Türk toplumu ayný zamanda Prizren’de yaþayan diðer halklarla da kurmuþ olduðu irtibatlarda kendisini göstermiþ ve kendi benliðini korumakta örnek bir topluluk
olmuþtur. Bu etkinlikler sayesinde bugün de buralarda eskiden kalan, yenisi de dâhil, sanat
dehamýz sergilenmeye devam edilmektedir. Eskiden olduðu gibi, þimdi de bu varlýklarýmýzla
topluma karþý görüþümüz, ahlakýmýz, yaþam tarzýmýz, zevkimiz ve anlayýþýmýzýn yaný sýra, atalarýmýzdan kalan örf, adet, gelenek, görenek ve tek sözle kültürümüz ve benliðimiz geniþ çevreye yayýlmýþtýr. Dolayýsýyla ayýmýz az olsa bile bu Prizren’in kültür ve sanat yaþamýnda
oynadýðýmýz rolün çok büyük olduðu bir gerçektir.
Çünkü halkýmýz her zaman iyi niyetliðiyle burada yaþayan tüm halklara beslediði sevgisiyle
bir bütünlük yaratmak yolunda özen göstermiþtir. Eski dönemlerde oluðu gibi bugünkü
dönemde de, Kosova gerçeklerinin hakiki gözlemcisi olan bura Türk toplumu, Kosova’nýn yeni
yapýlanmasýnda ve burada kurulmakta olan ortak yaþamla ilgili en iyi bir modaliteyi ve
demokratik geliþmeyi keþfetmek için elinden geleni yapmaya çaba sarf edecektir.
Bura topraklarda sayýmýzýn az olmasýna raðmen, bugüne kadar yaptýðýmýz faaliyetlerde
burada yaþayan halklarý birbirine baðlayan kimi ortak kültür ve sanat deðerleri sergilemiþ, bir
bütünlüðün yaratýlmasýnda çaba sarf edip kendi yerini almýþtýr. Bunu derken bunca yýl tüm
ulusal mensubiyetimizi, kültürel özelliklerimizi dile getirerek baþarýlara nasýl ulaþýlýr, örnek bir
millet olduðumuzu geniþ kamuoyuna tanýtmaya baþarmýþtýr.
Tarih boyunca Prizren’de doðmuþ, yaþamýþ, yaratmýþ þairler hakkýnda günümüze kadar
ciddi bir araþtýrma yapýlmamýþtýr. Lakin Hasan Kaleþi’nin bu yöndeki çalýþmalarýný büyük bir
hünerle selamlamak gerekir. Osmanlý kayýtlarýnda Prizren “Þairler Yuvasý” “Þairler Membaý
veya Beþiði” namý adýyla tanýmlanýrken, günümüzde de Prizren’de eskiden kalan þairlik
geleneðin hala ayakta durduðu ve devam ettiði bir gerçektir. Tabi ki
Prizren’de þairlerin belirmesine kentte kültür hayatýnýn yüzyýllar boyunca
birikimine dayamaktadýr. Çünkü ta 1513 yýlýnda tescil edilen Suzi Çelebi
Vakýfnamesinden, Suzi Çelebinin muallim olarak çalýþtýðý mektep ve açtýðý
kütüphaneden de anlamýþ oluyoruz. Bu ise bizlere Prizren’in de ta o
dönemde kentleþme, kültür ve sanat alanýnda da büyük bir ilerlemede,
geliþmede ve kalkýnmada olduðu anlaþýlmaktadýr.
Prizren’in bu yýllarda bir Müslüman kasabasý olarak geliþmesini göstermekte olan vakýfnameden o dönemde Prizren’de çok sayýda okunmuþ kiþilerin de yaþadýðý ve bulunduðu, Suzi Çelebi Kütüphanesine baðýþlanmýþ
olan kitaplarýn baþlýklarýndan da anlaþýlmaktadýr. Bu kitaplar arasýnda dini
kitaplar dâhil, Atar’ýn, Rumi’nin ve Gazeli’nin kitaplarýnýn yer almasý Suzi
Çelebi Kütüphanesinin ne kadar zengin olduðu görülmekte. Artý vakýfnameden o dönemde zanaatçýlýðýn ve ticarettin geliþmiþ olduðu Prizren’in
bir zanaat ve kültür merkezi de
olduðu anlaþýlmaktadýr. XV. yüzyýlda
Gazi Mehmed Paþanýn Prizren’de
cami, medrese ve kütüphane kurduðunu, Mevlana Müderris Ali
Efendinin 1581 yýlýnda medrese kurduðunu, Mahmut Paþanýn, Yavuz Mehmet Efendinin ve
Emin Paþanýn medrese kurduklarýný ve birçok mektebin
çalýþtýðýný vakfiyelerden anlamaktayýz. Bunlar yaný sýra 15
Aðustos 1871 yýlýnda “Prizren” gazetesinin yayýma
baþladýðýný, þahirde muhtelif tarikatlarda tekkelerin birer
kültür ocaðý olarak faaliyet göstermeleri, bu þehirde kültür
ve sanat hayatýnýn ne kadar geliþmiþ olduðu yanýnda þairlerin belirmesine büyük etki ettiðini de anlamak kolaydýr.
Osmanlý döneminde Prizren’de kültür, sanattýn ve þair
geleneðin geliþmesinde birinci kuþak olarak malum Suzi
Çelebi, Kukli Mehmet ve Gazi Mehmet beylerin ve
onlarýn vakfiyelerinin ve vakýf eserlerinin öneminin
yanýnda, kendi zamanlarýnda Prizren’de yine çok sayýda
hayýrsever iþleri yapan ve ikinci kuþak olarak bilinen
Maksut Paþayý ve kardeþleri Seydi ve Kasým beylerin de
katkýlarýný anýmsatmakla, Prizren’de hüküm sürdükleri
dönemde insan ve kültür güvenliðinin yaný sýra çok sayýda
hayýrsever iþleri görmelerinde, dini ve kültür eserlerinin
yeniden inþa edilmesinde veya onarýlmasýnda üçüncü
kuþak olarak malum Prizren Rotla ailesinden mutasarrýf
görevinde bulunmuþ Rüstem, Mahmut ve Emin Paþanýn
büyük payý geçtiðini vurgulamakta hacet vardýr. Bu
bakýmdan asýrlara uzanan uygar ve zengin tarihimizin ve
ecdadýmýzýn bizlere emaneti olan dini, sosyal ve kültür
eserlerinin en çoðunu kapsayan, Balkan ve Rumeli kentlerinin baþýnda Prizren’in geldiði belgelerce kanýtlanarak,
seyahatname yazanlarýn çoðu Prizren’i Rumeli ve
Balkanlarýn Osmanlýdan kalmýþ bir “Ýncisi” olarak
görmektedir. Zaten Prizren’de yaþayanlarýn günlük hayatlarýnýn da adeta bir parçasý olan bu eserler, kentin her
köþesine damgasýný vurmuþ, geçmiþte olduðu gibi
günümüzde de Prizren’i “Anýtlar, Müzeler ve Þairler
kenti” seviyesine ulaþtýrmýþtýr. XVIII. yüzyýlýn ikinci
yarýsýnda özellikle XIX. yüzyýlda, her yanlý ve güçlü
kalkýnma itibarýyla Prizren en yüksek geliþme seviyesine
ulaþmýþtýr, aynýca kültür, sanat ve yönetici görevinin yöresel ufku da geniþlenmiþtir O dönemde Prizren’in kültür
yazýn ve sanat yaþamý da çok zengindi. Önceki dönemlerden kalan önemli geleneklere sahip olan Prizren XVIII. ve
XIX. yüzyýlda çok sayýda sanatçýlarý bir araya toplamýþ ve
yerel çerçevesini aþarak Rumeli’de en güçlü sanat merkezlerinden biri olmuþtur. Þiir yaratýcýlýðý alanýnda özellikle
Arapça ve Türkçe dilleri üzere el yazma ile seçme kitaplarýný yazan ünlü Prizrenli þair Hacý Ömer Lütfü ad yapmýþtýr.
(Devam edecek)
F o t o : Na f iz Lo k vi ç a
Agim Rifat
ÞÝÝRÝN ATEÞÝ
Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar
tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta
þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak
karþýnýza sevgili okuyucular.
Kara Ekmeðim
Ýlkbahardý
78’iydi
Tanýþlardan çoðu yoktu aramýzda esmerim
Esmerim kara
ekmeðim
Yoktu o birleþtiðimiz oda o demirden yatak
O perde
çarþaftan
Çocuklar çoktan büyümüþ sokaklar çoktan
dolmuþtu
Bizim sokaklarda bizim diyarlarda
bizim çocuklar
Açmaya yüz tutmuþtu ya kadife çiçeði
çoktan çoktan
Üçüncü cemre daha yeni düþmüþtü topraða
Ýlkbahardý
78’iydi
Öldürmüþlerdi zencileri Afrika’da
Canýna okumuþlardý gene yaðmur
ormanlarýnýn Amazon’da
Meydanlarda
Barikat
Taþ
Zýrhlý araç
Yanan lastik kokusu
Cam
Duman
Kapkaç
Orman kanunlarý gökdelenler arasýnda
Bulamamýþtým ya kendime
Kendimden baþka bir özne
sýðýnak
Ýlkbahardý
78’iydi
Ýlk defa bakamaz olmuþtun gömleðime esmerim
Esmerim kara ekmeðim
Bakamaz olmuþtun kunduralarýma ceketime
Sen ki iðne iplik dolaþmýþ
Can vermiþtin düðmelerime
Yürümesine yürümüştün ama
Senin deðildi artýk o yollar
O ayaklar senin deðildi
Tam da konmak üzereyken kelebekler muhabbet
çiçeðine
Ýlkbahardý
78’iydi
Aklýma Orhan Veli gelmiþti esmerim
Nazým Hikmet
Sait Faik
Cahit Sýtký
Esmerim kara ekmeðim
Kültür
Perşembe, 3 Nisan 2008
Balkan Türk Þiiri
14
ÞÜKRÝYE’MÝN NÝNNÝSÝ
Hazýrlayan: Agim Rifat
Ninni kýzýmý nini
Ninni gözümü ninni
Ninni kuzumu ninni
Kuzumu ninni ninni.
Ninni seni yavrumu
Ninni ninni yavrumu,
Ninni ninni yavrumu
Ninni yavrumu ninni.
Sen pek tatlý gülersin
Benden gamý silersin,
Ninni güzel melersin
Güzel melersin ninni.
Ninni Þükriye’ciðim
Ninni güzel çiçeðim,
Ninni güzel meleðim
Küçük meleðim ninni.
Ninni hoş nilimsin
Ninni gonca gülümsün,
Ninni sen bülbülümsün
Sen bülbülümsün
ninni.
Ninni gönlüm süruru
Sen meleksin ya huri
Ninni gözümün nuru
Gözümün nuru ninni.
Ninni caným safasý
Ninni altýn elmasý
Ninni gönlüm elmasý
Gönlüm elmasý ninni.
Kýzým baban gelecek
Elmas küpe alacak,
Ninni annen salacak
Annen salacak ninni.
Beþiðindir boyalý
Yastýðýndýr oyalý
Ninni yuvan sefalý
Yuvan sefalý ninni.
Ninni kanaryacýðým
Ninni tatlý bebeðim,
Ninni sensin yüreðim
Sensin yüreðim ninni.
Pek hanýmsýn, pek
haným
Sensiz sýkýlýr caným,
Ninni taze civaným
Taze civaným ninni.
Ay parçasýdýr yüzün
Pek nazlý bakar gözün,
Ninni tatlýdýr sözün
Tatlýdýr sözün ninni.
Güzel Allah yaratmýþ
Koynuma bir nur
atmýþ,
Ninni canparem yatmýþ,
Yatmýþ canparem
ninni.
Annen güzel avutur
Süt içirir büyütür,
Ninni söyler uyutur
Söyler uyutur ninni.
Uyu büyü güzelim
Büyü de ol sað elim,
Ninni tatlý emelim
Tatlý emelim ninni.
Hoştur seninle halim
Kalmaz gam ve
melalin,
Ninni taze nihalim
Taze nihalim ninni.
Yavrum sen bir tanesin
Pek büyük nişanesin,
Ninni bir dürdanesin
Bir dürdanesin ninni.
Baðýþlasýn Yaradan
Saklasýn her beladan,
Ninni uyu sefadan
Uyu sefadan ninni.
Hakka emanet seni
Sen eden sensin beni
Ninni gönlüm gülşeni
Gönlüm gülşeni ninni.
Hacý Ömer Lütfi
Festivalde Kosova’yý Prizrenli
tiyatrocular temsil edecek
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlýðý, Devlet Tiyatrolarý, Konya Devlet Tiyatrosu
organizasyonunda Konya’da düzenlenen “Bin Nefes Bir Ses” Uluslararasý Türkçe
Tiyatro Yapan Ülkeler Festivalinde Kosova’yý Prizren Kültür Evi “Nafiz
Gürcüali” Türk Tiyatrosu “Tarlakuþuydu, Juliet” ve ‘Bir DelininHatýra Defteri’
adlý oyunlarý ile temsil edecek.
“BinNefes Bir Ses” Uluslararasý
Türkçe Tiyatro Yapan Ülkeler
Festivali’nin ilkinin, Türkçe’ye
büyük emeði geçmiþ olan þahsiyetlerden Kaþgarlý Mahmut alt
baþlýðý altýnda, 14 - 24 Nisan tarihleri arasýnda yapýlacak festivale
Kosova, Makedonya, Azerbaycan,
Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti,
Kýrgýzistan, Baþkurdistan, Kýrým
Tatar katýlacak.
Konya Devlet Tiyatrosu’nun 10.
kuruluþ yýlý nedeniyle de düzenlenen festivale katýlacak olan tiyatrolar, Festival Komitesi Seçici Kurul
tarafýndan,aday gösterilen oyunlardan belirlenmiþ, festival kapsamýna alýnmýþ ve böylece Kosova’yý
sözü edilen festivalde iki oyun
temsil edecektir.
Festival kapsamýnda, Prizrenli
tiyatrocular 16 Nisan ve 19 Nisan
tarihlerinde
Konya
Devlet
Tiyatrolarý Sahnesi’nde “Bir
Delinin hatýra Defteri” sahnelenecekken, 22 Nisan 2008 Konya
Devlet
Tiyatrolarý
Sahnesi
“Tarlakuþuydu, Juliet” ve 23 Nisan
2008 Konya Dilek Sabancý
Konservatuarý
Sahnesi
“Tarlakuþuydu, Juliet” oyunlarý
sahnelenecekler.
15
Perşembe, 3 Nisan 2008
Öðretmen-Öðrenci
Ýletiþimi Nasýl Olmalý
O
kul çaðý çocuðun aile yuvasýndan dýþarý çýkýp dünyaya
açýldýðý toplumsal çevreye katýldýðý ilk yerlerden biridir.
Okula gelene kadar, çocuðun dünyasýnda anne-baba birinci
rol modelken; okul hayatýna baþlamayla birlikte, öðretmen anne
babanýn yerini alacaktýr.
Bu noktadan hareketle, öðrencilerinizle iyi iliþkiler kurmaya özen
göstermeliyiz. Çünkü öðrencilerin öðretmenlerini sevmeleri ile derslerinde ki baþarýnýn arasýnda anlamlý bir iliþki bulunmaktadýr. Eðitim
amaçlarýna ulaþýlmasý açýsýndan derste öðrenilenler kadar öðrencilerle
kurulacak olan iliþkilerde önem kazanmaktadýr.
Öðretmenler olarak, öðrencilere karþý göstereceðimiz tutum ve
davranýþlarýnda kuracaðýmýz iletiþim biçiminde birtakým hususlara
dikkat etmemiz gerekmektedir.
Öðrencinin Yansýttýðý Kiþiliði Kabul Etmeliyiz.
Öðrencilerimizin hatalý yönleri olabilir. Bu hatalara dayalý olarak
öðrenciye tahammül etmek zor olabilir. Ancak öðrencinin size karþý
yansýtmýþ olduðu kiþiliði kabul ettiðinizde sizleri dinlerler. Eðer
öðrencilerinize yönelik eleþtirileriniz varsa ve hatalarýný düzeltmeye
yönelik çabalarýnýzda, onlara yönelik kuracaðýmýn en etkili iletiþim
yolu mutlaka onlarýn olumlu davranýþlarýný, olumlu yönlerini, özelliklerini fark ederek, vurgulamak olmalýdýr.
Öðrencilerimizi Asla Utandýrmamalýyýz.
Öðrencilerinizin suçlarý, hatalarý ne olursa olsun sýnýf veya herhangi bir topluluk önünde onlarý utandýrdýðýmýzda veya teþhir ettiðimizde
aramýzda kurulu olan köprüleri yýkabiliriz. Bu nedenle bu hususlara
dikkat etmeli, öðrencilerimizi uyarmamýz gereken noktalar olursa
bunlarý birebir paylaþmalýyýz. Unutmayalým ki öðretmenlerimizin asýl
görevleri öðrencilerin hatalarýný yakalamak deðil doðrularýný yakalamaktýr.
Öðrenciler Arasýndaki Sosyal Ýletiþimi Güçlendirmeliyiz.
Öðrencilerinize bize ve arkadaþlarýna yardýmcý olabilecekleri fýrsatlar yaratmak, onlarla sosyal iletiþim kurmayý önemsemek ve
arkadaþlarý ile aralarýnda kuracaklarý sosyal iliþkileri teþvik etmek
gerekir. Böylece öðrencilerinize kendisinin önemli olduðunu hissettirmiþ olup ayný zamanda kendisine olan güvenini de kazanmasýný
saðlarýz.
Öðrencilerimizi Ýyi ve Doðru Dinlemeliyiz.
Bütün insanlar söyleyeceklerinin önemli ve kendilerine özgü
olduðuna inanýrlar. Bu sebeple öðrencilerimizin söylediklerini dinleyin ve hatta ona kendi
söylediklerini geri
bildirimlerde bulunarak
tekrarlayýn. Böylece
anlamýþ olduðunuzu
açýkça belirtmiþ olursunuz.
Bu iletiþim sonunda
onlarýnda sizin söylediklerinize önem verme ihtimalleri artar.
Öðrencilerimize Ne
Kadar Kýzarsak Kýzalým
Onlarýn Kalýcý Kiþilik
Özelliklerine Atýfta Bulunmamalýyýz.
Çocuklar geliþimlerinin gereði olarak pek çok þeyi eksik ve hatalý
yapabilirler. Bu durum hem geliþimin hem de eðitimin doðasý
gereðidir. Eðer onlardan her þeyi doðru yapmalarýný beklersen
eðitimin mantýðýna aykýrý bir istekte bulunmuþ oluruz.
Bazý çocuklar özellikle zor çocuk olabilir. Ancak çocuklar hangi
davranýþlarda bulunurlarsa bulunsunlar onlarýn kalýcý kiþilik özelliklerine yönelik, hakaret ve lakaplarda bulunmamalýyýz. Sen kalýn
kafalýsýn, geri zekalý mýsýn, salak……vb. ifadeler çocuklarýmýzýn
kalýcý kiþilik özelliklerine yönelik olarak söylenmiþ ifadelerdir. Bu
durum tüm çocuklarý olumsuz etkileyecektir. Bu tarz ifadeler çocuklarýn kendilerine olan öz saygýlarýnýn düþmesine, akademik baþarýsýzlýðýn artmasýna ve sosyal iliþkilerinde bozulmaya yol açar. Ayrýca
çocuðun öðretmene karþý duyduðu saygý ve sevginin azalmasýna da
neden olur.
Tüm bu durumlar öðretmen ve öðrenci arasýndaki etkili iletiþimi
olumsuz etkileyeceðinden eðitimin kalitesini de olumsuz etkileyecektir.
Özetle biz öðretmenler olarak öðrencilerimizi önemsemeliyiz.
Onlarýn her birinin farklý özellikleri ve farklý ihtiyaçlarý olduðunu
hiçbir zaman unutmamalýyýz. Öðrencilerimizin ilgi yetenek ve
kabiliyetleri doðrultusunda bir eðitim planlamak, çocuklarýmýzýn
sadece akademik olarak deðil, sosyal, fiziksel, duygusal olarak da tam
bireyler olarak yetiþmelerini saðlayacaktýr.
Prizren Eðitim Fakültesi Türkçe Sýnýf Öðr. IV.Sýnýf
Öðretmenliði Nedim Melekoğlu
Güncel
Türkçenin Kosova’sý
M
Azeri Kimdir
Türk Nedir
erhaba dostlar. Bugün
sizlerle bu yazýmda
dertleþmek, bilgisizlik ve
bilinçsizliðin nelere sebep olabileceðini göstermek istiyorum. Böyle
bir yazý yazmama sebep olan bazý
þeyler olduðunu bir kez daha
görünce kendimi tutamadým.
Üzülerek ve þaþýrarak, hatta biraz da
öfkelenerek kaleme
sarýldým.Televizyon karþýsýnda
geçirdiðim zaman çok azdýr.
Televizyonu çoklukla haber alma ve bilgilenme aracý
olarak, bazen de eðlenme aracý olarak kullananlardaným.
O nedenle televizyon izleme iþi bende zaman meselesidir.
Geçenlerde tesadüfen oturmuþ televizyon izlerken bir
müzik yarýþmasýnda duyduklarým beni son derece þaþýrttý.Söz açtýðým müzik programýnýn adý Popstar Alaturka.
Türkiye televizyon kanallarýndan birinde yayýnlanan bu
programýn geçen günkü bölümünün bir yeri beni son
derece dikkatli bir þekilde izletti. Programdaki dört jüri
üyesinden biri olan Armaðan Çaðlayan, ismi Aygün olan
Azerbaycan Türkü bir yarýþmacýnýn Azerbaycan
Türkçesiyle icra ettiði Sen Gelmez Oldun parçasýndan
hareketle bazý sözler sarf etti. Jüri üyesi, sözler söylerken
ben kulaklarýmý kontrol ettim; doðru mu duyuyordum?
Deðerli dostlar, ilgili jüri üyesi, Türkiye’de yayýnlandýðýný
hatýrlattýðý yarýþma programýnda Aygün adlý yarýþmacýnýn
Azerbaycan Türkçesiyle eserler okumasýný yanlýþlýk
olarak nitelendirdi. Gerekçesi þuydu: “Azerice” diye nitelendirdiði Azerbaycan Türkçesinin, “Türkçe”den (Türkiye
Türkçesi kastediliyor) farklý olduðunu söyleyip, “Azerice”
eser okumamasýný istedi. Olayýn ayrýntýsýna girmeyeceðim. Bu sözler üzerine, diðer jüri üyelerinden deðerli
sanatçý Orhan Gencebay, bu saçmalýða müdahale edip
Azerbaycan’daki Türkçe ile Türkiye’de konuþulan
Türkçenin aynýlýðýný ve bu iki kardeþ devletteki insanlarýn
her ikisinin de Türk olduðunu belirtti. Bu tarz açýklayýcý
cümleleriyle boþ yere “Orhan Gencebay” olmadýðýný
belirten deðerli sanatçýmýz, olayý toparladý. Kendisine
saygýlar sunuyorum.
Burada, jüri üyesi Armaðan Çaðlayan’ýn sözleriyle
vücut bulan bu hadiseye biraz yakýndan bakmakta yarar
var. Gerçekten de Azeri kimdir, Türk nedir?
Azerbaycan topraklarý tarihin çok eski devirlerinden
bugüne dek Türklerle meskûn bir bölgedir. Merhum Prof.
Dr. Muharrem Ergin diyor ki: Azeri Türkçesi, Batý
Türkçesinin doðu sahasý içinde yer alan aðýzlar topluluðu
ve bu saha içinde geliþen yazý dili koludur. Batý
Türkçesinin esasýný Oðuz Türkçesi oluþturur. Türkçenin
Oðuz þivesine dayanan ve 12.-13. yüzyýldan bugüne dek
kullanýlagelen Batý Türkçesinde zamanla iki daire ortaya
çýkmýþtýr: Osmanlý Türkçesi ve Azeri Türkçesi. Azeri
sahasý dil coðrafyasý bakýmýndan doðu Anadolu; güney
Kafkasya ve Azerbaycan Cumhuriyeti; Ýran Azerbaycan’ý;
Kerkük, Musul gibi kentleri içine alan Irak; Suriye
Türkleri bölgelerini içine alýr.
Azeri ve Osmanlý sahalarý arasýndaki farklarýn ilk
belirtileri Eski Anadolu Türkçesi (13.-15. yüzyýllar)
devresinde baþlamýþtýr. Azeri ve Osmanlý sahalarýndaki
farklar genellikle konuþma dilinde kalmýþtýr. Ayrýlýklar,
eskiden beri yazý diline aktarýlmamýþtýr. Azeri sahasý, Batý
Türkçesinin esas yazý dili çizgisini oluþturan Osmanlý yazý
dili çizgisinin paralelinden dýþarý çýkmamýþtýr. 20. yüzyýlýn
baþýnda bir aralýk Osmanlý edebiyatýnýn Azeri edebiyatý
üzerindeki etkisinin artmasý dolayýsýyla, yazý dilinin Azeri
ve Osmanlý cephesi büsbütün birleþme yoluna gitmiþtir.
Esasen bu devirde bütün Türk ülkelerinde Osmanlý
rüzgârý esmiþ; kuzey, doðu ve batý, bütün Türklük
sahalarýnda tek bir yazý dili olarak Osmanlý Türkçesinde
birleþme cereyaný büyük bir güç kazanmýþ, baþta Kýrýmlý
Ýsmail Gaspýralý olmak üzere birçok Türk kültür birlikçileri tarafýndan baþarýyla uygulanmýþtýr.
Bugün durum biraz farklýdýr. Yazý dili olarak Azeri
Türkçesi bugün Osmanlý sahasýndan, yani Türkiye
Türkçesinden en çok ayrýldýðý bir devreye girmiþtir. Buna
raðmen Azeri Türkçesi ile Türkiye Türkçesi bugün de yazý
dili olarak, gramer yapýsý bakýmýndan, iki ayrý ve baðýmsýz yazý dili hâline gelmiþ deðildir. 14. yüzyýldan itibaren
eserlerini takip ettiðimiz Azeri Türkçesinin yazý dili
olarak aðýrlýklý merkezini son zamanlara kadar güney
Azeri sahasý (Ýran) taþýmýþ, özellikle Safevilerden itibaren
Ýran sahasýndaki Azeri kültür merkezlerinde Azeri
Türkçesinin karakteristik yapýsý, geliþmesi devam etmiþtir.
Bu yazý dili Ýran’da 1930’lara kadar kesintisiz gelmiþ,
fakat o tarihten sonra Farsçayý tek yazý dili olarak kullanma mecburiyeti konulduðundan, Azeri Türkçesi yazý dili
Alpay
ÝÐCÝ
olarak Ýran’da kesintiye uðramýþtýr.
Bugün Azeri Türkçesi yazý dili olarak
Azerbaycan Cumhuriyeti’nde vardýr.
Yazý dili aðýrlýðý güney
Azerbaycan’da iken esas olarak
Tebriz aðzýna dayanýyordu. Aðýrlýk
kuzeye geçtikten sonra, bu güney
geleneðine baþlýca Bakü ve Karabað
aðýzlarý da katýldý. Bugün Azeri yazý
dili, ön planda Bakü, Karabað ve
Tebriz aðýzlarý üçgeni ile genel Batý
Türkçesi geliþimine dayanmaktadýr.
Yazý dili olarak Azeri Türkçesi ile Türkiye Türkçesi
arasýndaki gramer yapýsý ayrýlýðýna bugün bir de sözlük
sahasýndaki ayrýlýk katýlmýþtýr. Özellikle, Türkiye
Türkçesindeki yeni sözler bu iki yazý dili kolunun söz
daðarcýðýnda hissedilir ayrýlýklar meydana getirmektedir.
Azeri Türkçesi bugün esas kuzey Azerbaycan’da, münferit
eserlerde kalmak üzere de güney Azerbaycan’da ve
Kerkük’te yazý dili cephesiyle yaþamaktadýr. Bu bölgelerle
birlikte güney Kafkasya ve doðu Anadolu bölgelerinde ise
sadece konuþma dili olarak büyük bir aðýzlar topluluðu
hâlinde yaþamasýna devam etmektedir. Doðu Anadolu’nun
konuþma dili Azeri, yazý dili tabii Türkiye Türkçesidir.
Azeri Türkçesi ile Türkiye Türkçesi sahalarýnýn sýnýrlarý bir çizgi þeklinde deðil, iç içe geçmiþ bir þekildedir.
Birleþme noktalarý Anadolu’dadýr. Doðudan orta
Anadolu’ya kadar Azeri Türkçesinin etkisi görülebilir.
Anadolu’nun en koyu Azeri Türkçesi bölgesi Kars ilidir.
Azeri Türkçesi ve Osmanlý Türkçesi arasýndaki
ayrýlýklarýn sebepleri þöyle sýralanabilir:
Birinci sebep Eski Anadolu Türkçesidir. Batý
Türkçesinin bu ilk döneminde söz konusu sahalar, bölgelerinde kendi tercihlerine göre þekillenmiþlerdir.
Zamanla bu þekillenmeler keskinleþmiþtir.
Ýkinci sebep kabile farklarýdýr. Azeri ve Osmanlý
sahasýna yerleþen Oðuz boylarý farklýdýr. Ýki sahaya biraz
ayrý Oðuz boylarý yerleþtiði gibi, Azeri sahasý batýya
geçiþin ilk duraðý olarak boylarýn tabakalaþmasý bakýmýndan da farklý bir manzara arz eder. Farklý boylar farklý
aðýzlar demektir ve bu boylardaki telaffuzlar ayrýlýklarý
doðurmuþtur.
Üçüncü sebep Batý Türkçesinin dýþýnda kalan diðer
Türk þivelerinin etkileridir. Bu etkiler Azeri Türkçesi
üzerinde görülür. Azeri sahasý hem doðu hem kuzey Türk
bölgelerine çok daha açýk bir hâlde olmuþtur. Ayrýca,
Azeri bölgesine diðer Türk boylarýndan yerleþmeler de
gerçekleþmiþtir. Bunun sonucunda Osmanlý sahasýyla
Doðu Türkçesinin edebi dil temaslarý sýnýrlý iken, Azeri
bölgesi hem Osmanlý hem Çaðatay edebi dilinin kullanýldýðý bir saha olmuþtur.
Dördüncü sebep Azeri Türkçesinde, Ýlhanlýlar
dolayýsýyla, bazý Moðolca unsurlarýn kalmýþ olmasýdýr.
Fakat bunlar fazla olmayýp lap, nöker, laçýn gibi bazý
sözlerden ibarettir.
Beþinci sebep her iki sahada görülen çevre etkileridir.
Her iki saha da ayrý komþu dillerden birtakým ögeler
almýþtýr. Osmanlý Türkçesine bazý Yunanca ve Ýtalyanca
sözler, Tanzimat’tan sonra da, özellikle son zamanlarda
batý dillerinden birçok söz ve tabirler geçmiþtir. Azeri
Türkçesine ise; baþlýca Farsça ve Rusçadan birtakým
unsurlar geçmiþtir. Rusçadan geçen unsurlar bir kýsým
sözlerle, soyadlarýnda görülen Rusça eklerdir. Farsçadan
geçen unsurlar olarak da, bazý yerel Farsça sözlerin yanýnda, özellikle ses tonu ile soru þekli ve ki’li cümlelerin
çokluðu dikkati çekmektedir.
Yukarýdaki kýsa açýklamalar, birçok þey anlatmaktadýr.
Türk Dünyasýnýn o geniþ coðrafyasýnda, Asya’nýn bir
baþýndan Avrupa’nýn göbeðine kadarki sahada Türkler hep
ayný tarzda yaþamýyorlar. Yaþamamalarý da normal. Bu
koca sahada kaç ayrý devlet, kaç ayrý coðrafya var!
Geniþten daralýp konuya dönecek olursak; Azerbaycan ve
Türkiye (geniþ manasýyla Balkanlar’ý da içine alarak)
sahalarýndaki Türkler, Oðuz Türkleri geleneðinin devamcýsýdýrlar. Bugün Türklük âleminde Kazakistan ile
Türkiye’nin köken aynýlýðýndan bahsederken, Azerbaycan
konusuna takýlmak saçmalýktan baþka þey olamaz. Ayrýca,
Türkiye içinde bile çeþitli illerde konuþma dilinde
Türkçenin farklýlaþtýðýný düþünürsek, Armaðan Çaðlayan
gibi bu konuyu algýlamakta zorlanan kiþilerin mantýðý
acaba Trabzon ile Ýzmir’deki Türkçeyi ve Türkleri ayrý
düþünme mantýðýnda mý olacaktýr?
Azerbaycan ve Azerbaycan Türkleri, bizim öz
parçalarýmýzdýr. Bunu ben bizzat bir Kosova Türkü olarak
Bakü sokaklarýnda gezerken gördüm. Azeri yerine
Azerbaycan Türkü demek; Azerice gibi saçma bir söz yerine Azerbaycan Türkçesi demek doðru olacaktýr.
B
Onlar Türkçe için
kurþuna dizildiler
Ferhat DERVÝÞ
alkanlarda Türkçenin þehitleri onlardý.Üsküp’te
Yücelciler, evet onlar bizim için öldüler. Türkçenin
yanýnda oturup ölümden bile korkmadýlar. Tek suçlarý
Türkçe konuþmak ve Türkçeyi savunmaktý. Onlar bizlere
Türkçenin savunmasý ve Türkçe için mücadelenin son sýnýrlarýný
öðrettiler. Peki bizlere býrakýlan bu miras, bizim için ne kadar
deðerlidir.
Elinizi yüreðinize koyun ve kendinize sorun.
Türkçeyi, aldýðýnýz paradan fazla seviyor musunuz ?
Türkçe, sizin aileniz için ne kadar deðerlidir, Türkçeyi, aileniz
kadar,çocuklarýnýz kadar seviyor musunuz?
Siz Türkçeyi korumakta Yücelci olabilir misiniz?
Türkçe için kurþunlarýn karþýsýnda durabilir misiniz?
Bunlarý kendinize sorun.
Sorarken de aynaya bakýn, yüzünüz kýzarýyor mu?
Yoksa baþka bir sorun mu?
Göz yaþlarýnýza hakim olabiliyor musunuz?
Evet Balkanlarda aðzýmýzdan yüzlerce sene
düþmeyen
Türkçenin deðeri nedir?
Onlar aynaya bakmadan ölüme doðru gittiler, aðýr hapis cezalarýna kaptýrýldýlar ve böyle olduklarý için çok gururluydular.Tabi ki
gururlandýlar . Balkanlarda elden giden Türkçeyi savunmak
kolay mý?
Ana dilinin yanýnda oturup, ölmek þerefini yaþamak herkese
nasip olmaz.
Bu þerefi yaþamak için, Yücelciler gibi düþünmek ve konuþmak
gerek, Yücelciler gibi mücadele vermek gerek.
Meclislerde Türkçe tartýþýlýrken yüz numaraya gidiyoruz diye
kaçmamalýyýz.Onlar kaçmamýþ.
Bizler niye kaçýyoruz?
Türkçeye taciz yapýlmasýný önlemeliyiz. Onlar bunu yaptýklarý
için öldürüldüler.
Çocuklarýnýzý baþka dillerde eðitime verirken Türkçeye nasýl bir
hainlik yaptýðýnýzý biliyor musunuz?
Onlar bizim çocuklarýmýzýn Türkçesi için öldüler.
Alacaðýnýz beþ para karþýlýðýnda Türkçeyi küçük düþürmemeliyiz.
Onlar için Türkçenin para deðeri yoktu.
Çýkarcýlýk, yalaklýk, marionetlik yapmadýlar. CIA, KGB ve buna
benzer kuruluþlara çalýþmadýlar.
Onlar Türkçeye hizmet ettiler ve öldüler.
Bunu kafanýza sýðdýrabiliyor musunuz?
Yücelcilik ne demek?
Türkçe konuþmak, Türkçe düþünmek, Türkçeyi savunmak ,
Türkçeyi çocuklarýmýza miras býrakmak,
Türkçe için ölmek …
Böyleleri Balkanlarda çoktur. Onlar sayesinde bugün Türkçe
konuþabiliyoruz.
Onlar, Balkanlarýn bilinen ama yazýlmamýþ tarihidir.
Bulgaristan çocuðunun örneðini yazýma almadan olamýyorum.
Adý deðiþtirilen liseli Türk çocuðu intihar ediyor ve vasiyetinde,
beni Türk bayraðýyla gömün diyor. Liseliler de Türkçenin
karþýsýnda ölmeye cesaret edebiliyorlar.
Yücelciler bizim aðabeylerimizdir. Onlarýn yaptýklarýnýn azýný
yapabilsek bile ne mutlu bizlere.
Onlarý öðrenmek ve onlar kadar Türkçe yürekli olmak, ne kadar
güzel bir duygu.
Onlar gibi olmazsak bile onlarý çocuklarýmýza öðretmeliyiz.
Onlar Balkanlarýn Gandileridir. Onlar Balkanlarýn en [+1] güzel
kokan çiçekleridir, onlarý koklamak, onlara benzemek bu dünyada daha güzeli olabilir mi?
Þubat ayý balkanlarda Yücelciler ayý olarak nitelendirilmelidir.
Onlar için yapacaðýmýz törenler coþkulu ,Türkçe gibi olmalý.
Onlar bizim yüreklerimizde büyüklerimiz gibi yaþamalý.
Onlar idam edilirken yalnýz deðildiler.Yanlarýnda Kosova
savaþýnda düþen þehitler, Plevne þehitleri vardý, Çanakkale’yi
geçilmez yapan Mehmetler ordaydý.
Onlar kurþuna dizilirken ,büyük önderimiz Mustafa Kemal
Atatürk’ün “Ne Mutlu Türküm diyene!” deyimi kulaklarýnda
çýnlýyordu.
Yücelci aðabeylerime Allah’tan rahmet diliyorum . Bizler bu
güzel miraslarý býraktýklarý için onlara minnettarým, onlar için
dualarýmýzý esirgemeyelim, mekanlarý cennet olsun .
Güncel
1
Perşembe, 3 Nisan 2008
ÝYÝ KÝ VARSIN
EVLAD-I FATİHAN
Celal MUSTAFA
933 yýllarýnda Gilan Nahiyasý Kamenica’ya
baðlý 80 hanelik 780 kiþilik Birova
(Birivoyca) Köyü topluca Türkiye’ye göç
etmiþler. Bu dönemde Gilan’dan Dedem kardesleri ve amcalarýyla birlikte göç etme kararýný
almýþlar. Dedemin en küçük oðlu (amcam) yolda
aðýr bir hastalýðý kapýldýðýndan dolayý göçten
vazgeçer ve Selanikten geri dönerler. Dedemin
kardeþi ise kararýndan vazgeçmez yola devam eder.
Ve Birova sakinleri ile Türkiye’ye göç ederler.
Türkiye’ye geldiklerinde kendi istemleri üzere
Elazið’e yerleþirler. Dönemin Ýstanbul Valisi
Sirkeci tren istasyonunda Kosova muhacirlerini
karþýlar ve iki yere sizleri yerleþtirebileceðini
söyler. Biri Ýzmir diðeri de Elazýð. O dönemde
Ýzmir’i çok Rum olduðu iddiasý ile bura halký
Gavur diye bilrmiþ. Göçmeler de Gavurlardan
okadar býkmýþlar ki onlardan kaçýp yine bir arada
yaþamayý düþünemezlerdi. Bu vesileyle fazla
düþünmeden Elaziðe yerleþmeleri istemiþler.
Bu yukarýda yazdýklarýmý ilk olarak Türkiye’ye
1979 yýlýnda ilk misafir gittiðimde Ýkinci kuþak
amcamýn oðlundan iþtimiþtim. Ayný sözleri
ardýmýzda kalan hafta Bursa’dan Gilan’a misafir
gelen 75 yaþýnda Biriova Doðumlu Rüþtü
MAVÝÇÝÇEK’ten iþitme fýrsatýný buldum.
Kendileri 1950 yýllarýna kadar Elaziðe baðlý
Akçakiraz köyünde yaþarlar sonra da Bursa’ya yerleþtiklerini söyledi. Bursa’da elektrikçi olararak
devlet iþlerinde görev alýr. Bütün göçmenlere
olduðu gibi Hacý Rüþtü Amcaya’da Arnavut derlermiþ. Rüþtü amca da Türk kökenli olduðunu yeni
öðrenmiþ. Emekli olduktan sonra tarihi yerleri, tarihi belgeleri araþtýrma hevesi peþindeyken
kökeninin
Amasya’dan
Novobýrda’ya
Novobýrda’dan da Birivoycaya yerleþtklerini
anlatýyor ve Özbe öz Türk olduðunu yeni öðrenmiþti. Zaten kendi tabiriyle ben kendimi düne kadar
Arnavut biliyordum.
Bu konuda benim de 1984 yýlýnda bir seminere
katýldýðým
deðerlei
hocalarýmdan
Hatýrlaayabildiðim kadarýyla Tarih hocamýz
Prof.Dr.Abdül Haluk Çay Amerikan Tarih
Kurumunda “1300 yýllarý Anadolu 3 milyon nüfuz
ve Balkanlar da ise 1 milyon nüfus var olduðuðu ve
1400 yýllarýnda bu yerlerde nüfus yapýsý
Anadolu’da 1 miliyon azalýyor 2 miliyon oluyor,
Balkanlar’da ise 1 milyon için artýp 2 miliyona çýktýðýný” Hacý Rüþtü amcaya söylediðimde yüzünde
bir sevinç doðduðunu ve hemen kalemi alýp bu
söyldiklerimi büyük bir sevinçle kendi not defterine kaydetti. Not defteri ise hayli kabarýktý bu tür
verilerle. Kendisinin ifade ettiði 700 sayfayý aþkýn
elyazýlarý biriktirmiþ.
Rüþtü amcanýn tarih, makale, aný ve þiir türünde de
bir çok yazýsý var. Kayýn Pederi olan Tahir
Doburçan
Gilan’da dillere destan olmuþ
Pojaran’da Sýrplar tarafýnda nasýl öldürüldüðünü
16
Gilanlýlar arasýnda bilmeyen yok. Kayýnpederi için
yazmýþ olduðu aný ve þiirleri hakkýnda baþka bir
yazýmda gündeme konu edineceðim.
Kendisi Çanakkale Þehitlerine adamýþ olduðu bir
þiirini Yeni Dönem okurlarýyyla paylaþalým:
ÇANAKKALE ÞEHÝTLERÝ
Korkmadan tek yürek vatan için vermeye can
Ýçimiz sanki yanýyor. Ne alev var, ne duman.
Ancak kafamda tek soru: “Hürriyet ne zaman?”
Okyanusu aþmýþlar bizi yok etmeye sayýsýz insan.
Düþman karþýsýnda dimdik bekleriz siperde,
Ülkemizin dört köþesinden vermiþiz el ele.
Gökyüzü sanki yanýyor,derler doldu top, gülle ile,
Çanakkale geçilmez oldu, düþmaný sardý velvele.
Türk’ün asker aç-susuz, potini yamalý ama imanlý,
Üzerine durmadan kurþun yaðýyorsanki leblebi...
“Allahu Ekber” sedasý titretti yeri kainatý deldi,
Arþ’ta kuruldu Cennet sofrasý, Mehmedi beklerdi.
Tut ki son altýndan saraylar kursam,
Kainatýn altýnda beni otrutsan,
Çað deðil çaðlara mühürü vursam,
Vallahi annam babam þehitliði kimseye kaptýrmam.
“Öyle ise hadi git evladým! Ben evlatsýz kalayým.
Þu yaralý baðrýma kara taþ baðlýyayým.”
Bir þehidsin kurþun yarasý ten üstüne nakýþ...
Ey þehit anasý —babasý! Sevin. Tutmalýsný bana
alkýþ.
“Haydi oðlum haydi... Öyle ise git .
Düþman tanýmýyyor dinini, bombalýyor camini.
Çiðniyor ýrzýný, haklarýný, yakýyor Kütabýný.
Yok ediyor dilini, duygunu, horluyor Türklüðünü.”
“Haydi yavrum utandýrma ecdadýný, çabuk git.
Düþmana verme meydan, ya gazi ol, ya þehit.
Düþman parçalamasýn vatanýný,
yapmasýn didik didik.
Ancak Türk anasý doðrur senin gibi yiðit.
Deðerli amcamýz Haci Rüþtü MAVÝÇÝÇEK beyefendiye uzun ömürler ve elindeki yazýlarýn bir an önce
yayýnlanmasý
dilekleriyle
ayrýldýk. Bu vesileyle þaný
büyük
ÇANAKKALE
ÞEHÝTLERÝNÝ RAHMETLE
ANAR, Türk Milletine birllik
ve beraberlik Çanakkale
baþkomutanu Gazi Mustafa
Kemal Paþa’nýn dürüstü ile
“YUTTA
BARIÞ,
DÜNYADA BARIÞ” dilekleriyle saygý ve sevgiler
17
Perşembe, 3 Nisan 2008
To p l u m
Din ve Toplum
M. Tevfik Yücesoy
[email protected]
[email protected]
ALLAH’IN MÜMÝNLERE
AHÝRETTE VAATLERÝ
Allah sabredenlere karþýlýðýný en
güzeliyle verecektir
Ýþte onlar, sabretmelerine karþýlýk (cennetin en
gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda
esenlik dileði ve selamla karþýlanýrlar. Orda ebedi
olarak kalýcýdýrlar; o, ne güzel bir karargah ve ne
güzel bir konaklama yeridir. (Furkan Suresi, 75-76)
Allah salih amellerde bulunanlara Adn
cennetlerinde güzel meskenler vaat
etmiþtir
Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadýnlara
içinde ebedi kalmak üzere, altýndan ýrmaklar akan
cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler
vaat etmiþtir. Allah’tan olan hoþnutluk ise en
büyüktür. Ýþte büyük kurtuluþ ve mutluluk budur.
(Tevbe Suresi, 72)
Allah müminlere sonsuz nimetlerle
dolu cennet hayatý vaat etmiþtir
Orada tahtlar üzerinde yaslanýp-dayanmýþlardýr.
Orada ne (yakýcý) bir güneþ ve ne de dondurucu bir
soðuk görürler. (Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek
yakýn ve devþirilmeleri kolaylaþtýrýldýkça
kolaylaþtýrýlmýþ. Çevrelerinde gümüþten billur
kablar, kupalar dolaþtýrýlýr. Gümüþten billur kaplar
ki, onlarý belli bir ölçüyle tesbit etmiþlerdir. Orada
onlara bir kadeh içirilir ki, karýþýmý zencefildir. Bir
pýnar ki orada “selsebil” olarak adlandýrýlýr.
Çevrelerinde (gençlikleri ve dinçlikleri) ebedi
kýlýnmýþ civanlar dolaþýr-durur; sen onlarý
gördüðün zaman saçýlmýþ birer inci sanýrsýn. Her
nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk
görürsün. Onlarýn üzerinde hafif ipek ve aðýr
iþlenmiþ atlastan yeþil elbiseler vardýr. Gümüþten
bileziklerle bezenmiþlerdir. Rableri onlara tertemiz
bir þarab içirmiþtir. Þüphesiz, bu, sizin için bir
mükafaattýr. Sizin çaba-harcamanýz þükre deðer
(meþkur:makbul) görülmüþtür. (Ýnsan Suresi, 1322)
Allah salih amellerin karþýlýðýný
eksiksizce verecektir
Þüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman
kadýnlar, mü’min erkekler ve mü’min kadýnlar,
Deðerli eþim,
babamýz
Fikret
C UR Ý
Ölümünün 14’üncü yýlýnda seni rahmetle
anar mekanýnýn cennette olmasý için yüce
Mevla’ya duacýyýz. Gittiðin günden beri
özlemin ve hasretin dinmedi, seni her
zaman kalbimizde yaþatýyoruz. Seni hiçbir
zaman unutamayan:
Eþin: Besire
Oðlu: Sezgin
Kýzý: Didem ve CURÝ ailesi...
gönülden (Allah’a) itaat eden erkekler ve gönülden
(Allah’a) itaat eden kadýnlar, sadýk olan erkekler ve
sadýk olan kadýnlar, sabreden erkekler ve sabreden
kadýnlar, saygýyla (Allah’tan) korkan erkekler ve
saygýyla (Allah’tan) korkan kadýnlar, sadaka veren
erkekler ve sadaka veren kadýnlar, oruç tutan
erkekler ve oruç tutan kadýnlar, ýrzlarýný koruyan
erkekler ve (ýrzlarýný) koruyan kadýnlar, Allah’ý
çokça zikreden erkekler ve (Allah’ý çokça)
zikreden kadýnlar; (iþte) bunlar için Allah bir
baðýþlanma ve büyük bir ecir hazýrlamýþtýr. (Ahzab
Suresi, 35)
Mallarýný infak edenlerin karþýlýðýný
Allah artýrarak verecektir
Gerçekten Allah’ýn Kitabýný okuyanlar, namazý
dosdoðru kýlanlar ve kendilerine rýzýk olarak verilen Mallarýný Allah yolunda infak edenler, sonra
infak ettikleri þeyin peþinden baþa kakmayan ve
eziyet vermeyenlerin ecirleri Rableri Katýndadýr,
onlara korku yoktur ve onlar mahzun
olmayacaklardýr. (Bakara Suresi, 262)
Allah þükredenleri ödüllendirecektir
Allah’ýn izni olmaksýzýn hiçbir nefis için ölmek
yoktur. O, süresi belirtilmiþ bir yazýdýr. Kim
dünyanýn yararýný (sevabýný) isterse ona ondan
veririz, kim ahiret sevabýný isterse ona da ondan
veririz.
Biz
þükredenleri
pek
yakýnda
ödüllendireceðiz. (Al-i Ýmran Suresi, 145)
Allah yolunda ölenlere büyük bir ecir vardýr
Andolsun, eðer Allah yolunda öldürülür ya da
ölürseniz, Allah’tan olan bir baðýþlanma ve rahmet,
onlarýn bütün toplamakta olduklarýndan daha
hayýrlýdýr. (Al-i Ýmran Suresi, 157)
Allah, Kendisi’ne ve elçisine itaat edenlere cenneti
vaat etmiþtir
Kim Allah’a ve Resul’e itaat ederse, iþte onlar
Allah’ýn kendilerine nimet verdiði peygamberler,
doðrular (ve doðrulayanlar), þehidler ve salihlerle
beraberdir. Ne iyi arkadaþtýr onlar? (Nisa Suresi
69)
Sevgili eþim,
babamýz...
Reþat
ÞÝNÝK
Ölümünün 6. yýlýnda seni saygý ve özlemle
anýyoruz. Bu erken veda ediþin bizleri baba
sevgisine muhtaç etti. ama sen bizim için
ölmedin ve hiçbir zaman ölmeyeceksin.
Seni her zaman kalbimizde yaþatacaðýz.
Ruhun þad, mekanýn cennet olsun.
Eþin: Fatime, Oðlun: Buyar, Kýzýn: Hicran
Damadýn: Faton, Gelinin: Saranda,
Torunlarýn: Edibe, Erdi, Seden ve Bilge
“B e þ þ e y
vardýr ki...”
Prof.Dr.Ahmed YARDIM
Hazreti Ali buyurdu ki: “Beþ þey vardýr ki, kiþinin saâdetindendir: Eþinin
anlayýþlý ve itaatli olmasý, evlâdýnýn uysal ve saygýlý olmasý, arkadaþlarýnýn
temiz ve samimi olmasý, komþularýnýn iyi olmasý, geçiminin de kendi memleketinde olmasý.”
Ahmed bin Harb buyurdu ki: “Kadýnda þu altý haslet bulunduðu takdirde,
gerçekten o, “iyi kadýn” vasfýnda kemale ermiþtir: 1- Beþ vakit namaza
riâyetkâr olmasý, 2- Kocasýna severek itaat etmesi, 3- Her iþte Allah’ýn rýzasýný gözetmesi, 4- Ýnsan çekiþtirmekten ve koðuculuktan dilini tutmasý, 5Dünya malýna karþý zühd ve kanaat sahibi olmasý, 6- Musibetlere karþý sabýr
ve metanet göstermesi.”
Hâtem’ül-Esam buyurdu ki: “Ýyi kadýn dinin direði, âile yuvasýnýn temeli,
tâat ve ibadetlere karþý da destek ve yardýmcýdýr. Aykýrý giden kötü bir kadýn
ise, kendisi güldüðü halde kocasýnýn kalbini eritir.”
Abdullah bin Amr buyurdu ki: “Bir kadýnýn kocasýnýn yüzüne karþý gülmesi
fakat, yokluðu zamanýnda ona hýyanette bulunmasý, cehennemlik olduðunun
alâmetidir.”
Ýyas bin Muâviye buyurdu ki: “Ýki dert vardýr ki bunlarýn ilâcýný bilmiyorum.
Birisi ahmaklýk, diðeri de huysuz kadýn!”
Hadis-i þeriflerde buyuruldu ki:
“Bir kadýnýn kocasý kendisinden razý olduðu halde hamile kaldýðýnda Allah
yolunda gündüz oruç tutup gece ibadet eden bir kiþinin sevabý kadar ona
sevap verilir. Doðum sancýsý tutunca ona verilecek sevabý ancak Allahü teâlâ
bilir. Doðum yapýnca çocuðun emdiði her yudum süte karþýlýk kendisine bir
sevap yazýlýr. Gece çocuk onu uykusuz býrakýnca Allah rýzasý için yetmiþ
köle azat etmiþ gibi sevap kazanýr. Ey Selame, bunlarý söylemekteki maksadýmý biliyor musun? Namusunu muhafaza eden, kocasýna itaat eden ve
kocasýndan gördüðü iyilikleri inkâr etmeyen saliha hanýmlarý kastediyorum.”
“Kadýnýn cihadý, kocasý ile iyi geçinmektir.”
“Koca hakkýna riayet, Allah yolunda cihad etmek gibidir.”
“Hanýmýna güler yüzle bakan erkeðin defterine bir köle azat etmiþ sevabý
yazýlýr.”
“Hanýmý ile iyi geçinip þakalaþaný Allahü teâlâ sever, rýzýklarýný artýrýr.”
Kadýnýn asalet ve þerefi
Hâtem’ül-Esam hazretleri buyurdu ki: “Kadýnýn asalet ve þerefi Allah’tan
korkmak; zenginliði Allah’ýn kýsmetine razý olmak; süs ve zîneti iyilik ve
cömertliðe bürünmek; ibadeti kocasýna güzel hizmet etmek; gayret ve himmeti de âhireti için hazýrlýkta bulunmak olursa, bütün bunlar kendisinin “Ýyi
Kadýn” oluþunun alâmetleridir.”
Þakîk-i Belhî hazretleri hanýmýna þöyle dermiþ: “Ey hatun! Belh’deki halkýn
hepsi benim yanýmda olsa fakat sen bana karþý olsan, dinimi muhafaza etmeye gücüm yetmez.”
Medâyinî hazretleri de buyurdu ki: “Peygamberlerden biri, zevcesinin huyunun kötülüðünden Cenab-ý Hakka þikâyette bulunmuþ. Cenab-ý Hak da ona:
‘Bu kadýný sana, ikâbdan (sýkýntý, eziyet) bir nasib kýlmýþýzdýr’diye vahyetmiþ.”
Abdül-Melik bin Umeyr buyurdu ki: “Kadýnýn yaþý ilerlediði zaman, rahmi
kýsýrlaþýr, konuþmasý pürüzlü olur, huyu da kötüleþir. Erkek ise, yaþý
ilerledikçe görüþleri daha derli-toplu bir hale gelip olgunlaþýr, hiddet ve gazabý söner, huyu da güzelleþir.”
Ebû Mutî el-Belhî hazretleri, Eyyûb bin Half’e, hanýmýnýn ezâ ve cefâlarýndan þikâyet yollu bahsetmiþ. O da þu karþýlýðý vermiþ: “Bir kimse, hanýmýnýn
eza ve cefasýna sabýr ve tahammül edemezse, kendisinin derecesinin ondan
üstün olduðunu da iddiâ edemez!”
Hadis-i þerifte, “Hanýmlarýnýzý üzmeyin. Onlar, Allahü teâlânýn size emanetidir. Onlara yumuþak olun, iyilik edin!” buyuruldu.Ýyi davranmak, sadece
hanýmý üzmemek deðildir. Onun verdiði sýkýntýlara da katlanmak demektir.
Yani bir erkek, ben iyi bir kocayým diyorsa, hanýmýndan gelen sýkýntýlara
katlanmasý lazýmdýr. Peygamber efendimiz, “Hanýmýnýn kötü huylarýna katlanan erkek, belalara sabreden Hazreti Eyyüb gibi mükafatlara kavuþur”
buyurdu. Ýyi
olmak
Dedemiz, babamýz, Müslüman
için haným ile iyi
amcamýz ve
geçinmek þarttýr.
Kur’an-ý kerimde
dayýmýz
de mealen,
“Onlarla iyi, güzel
geçinin!” buyuruluyor. (Al-i
imran19)
Ýmam-ý Þarani
hazretleri buyurdu
ki: Hakikaten
Selefin hepsi
7’nci gününde saygýyla anýyoruz. Sen her zaman zevcelerine karþý
sabýrlý idiler.
herkesle dostluk kurdun, senin hoþgörün hepOnlarýn ezâ ve
imizin anýlarda. Bir baba, amca, dede ve
huysuzluklarýna
dayýmýz olarak gönüllerimizde taht kurdun.
mukabelede
Uzlaþmacýlýðýn ve gülümsemelerin her zaman,
bulunmazlardý. Þu
her köþede ve kalplerimizde olacaktýr.
kadar var ki, yine
Dualarýmýzla her zaman seninle olacaðýz.
onlarýn hayrý için
Allah’tan dileðimiz, mekanýn cennet olsun.
bâzan onlarý
te’dib ettikleri de
Skender Ailesi
olurdu.
Çamil
Skender’i
Kadın
18
Egzersizi bilinçli mi yapýyorsunuz?
Yaz geldi, herkesi kilolardan
nasýl çabuk kurtulurum telaþý
sardý... Zayýflarým umuduyla
bilinçsizce yapýlan egzersizlerin
size faydadan ziyade zarar
getirdiðinin farkýnda mýsýnýz?
Yürüyüþ, düþük-orta þiddetli
koþular en ideal olan çalýþmalardýr. Fakat önemli olan
çalýþmanýn þiddetini (tempo) ve
süresini ayarlamaktýr. Genel
olarak, bu tür çalýþmalar tamamen görsel ve seçilen model
çalýþmalara dayanmaktadýr. Yani
saðlýk için egzersiz yapan bireylerin yüzde 90’ý ya da fazlasý,
bilimsel ve sistematik bir program uygulamamaktadýr. Görsel
bilgilere dayanarak yapýlan
çalýþmalar istenilen hedefi
yakalayamaz. Unutulmamasý
gereken en önemli þey; her
bireyin tüm fiziksel ve fizyolojik özellikleri, dolayýsýyla kapasiteleri farklýdýr. Bunun için
antrenman yükleri de farklý olacaktýr.
Genel saðlýk kontrolü þart
Antrenman programlarýna
baþlamadan önce hekiminize
baþvurarak genel bir saðlýk kontrolünden geçmeniz gerekir.
Özellikle efor testi yaptýrmanýz
gereklidir. Bu test sonucu eforlara direncinizi dolayýsýyla kapasitenize uygun antrenman programlarýný elde edebilirsiniz.
Çalýþma þiddetinin tayini; en
önemli problem çalýþma þiddetinin tayinidir. Þayet düþük þiddette çalýþýrsanýz bir geliþim
saðlayamazsýnýz, yüksek þid-
dette çalýþýrsanýz yaralanma
riskiniz vardýr üstelik istenilen
olumlu etkileri elde edemezsiniz. Çalýþma þiddetinin
tayini, kesin yöntemler ile,
bireyin maksimal oksijen kullanma kapasitesi (max.VO2)
ölçülerek laboratuarda gerçekleþtirilebilir. Fakat basit ve yaklaþýk olarak çalýþma þiddetini
tayin için; maksimal kardiyak
frekans (nabýz) yüzdesini alarak
efor þiddeti ayarlanabilir.
Bunun için önce maksimal
kardiyak frekans tespit edilir
(yani kalbinizin dakikada
vurum yapabileceði en yüksek
deðer). Bu deðeri bulmak için
220 sabit sayýsýndan ‘yýl’ olarak
‘yaþ’ çýkarýlýr. Örnek: þayet 40
yaþýnda iseniz; 220-40= 180,
sizin maksimal kardiyak frekansýnýzdýr. Aerobik kapasitenizi
geliþtirmek için maksimal
kardiyak frekansýnýzýn yüzde
60-90’ý arasý bölgede antrenman
yapmanýz gerekir. Öyleyse aerobik antrenmanýnýz 108 ile 162
nabýz arasýnda bir bölgede
gerçekleþmelidir.
Nabzý bilmek önemli
Þayet yeni baþlýyor iseniz, en
iyisi bu aralýðýn alt sýnýrýndan
(maksimal kardiyak frekansýnýzýn yüzde 60-70) baþlamak
gerekir. Antrenmanlarýn ilerlemesi sonrasý, ne kadar form
kazanýrsanýz o kadar daha yüksek yüzde ile çalýþabilirsiniz.
Nabýz alýmý; bir dakikalýk nabýz
sayýsý rehber olarak alýnýr. En
iyi yöntem özel amaçlý Polar
saatler dir. Fakat boynun iki
Perşembe, 3 Nisan 2008
yanýndaki karotis (þah
damarý) damarlarýn biri
üzerine tek taraflý olarak
orta ve yüzük parmak birleþtirilerek hafifçe bastýrýlýr,
15 saniye nabýz sayýlýr 4 ile
çarpýlarak çalýþma nabzý
bulunur.
Bu yöntemin yanýnda, çalýþma þiddetini tayin için ‘solunum yöntemi’, ‘aerobi egzersiz’ bölümünde açýklanmýþtýr.
Antrenmanýn sýklýðý
Baþlangýçta çalýþmayý kýsa
bir süre uygulayýnýz, asla
kendinizi zorlamayýnýz. 5
dakika koþtuktan sonra dinlenin. Elbette ki çalýþma öncesi
ýsýnmayý unutmuyorsunuz.
Antrenman süresini önce 1
sonra 2 sonra 3 km koþabilmek
için düzenli olarak ayarlayýnýz.
Soluk soluða kalmadan ýlýmlý
tempoda koþmayý unutmayýnýz.
Þayet iyi bir düzeye gelirseniz
koþarken arkadaþlarýnýz ile sohbet edebilirsiniz.
Bir kaç ay antrenmanýn sonunda, yorulmadan kas aðrýlarý
olmadan, önemli mesafelere
ulaþabilirsiniz (10 km). Haftada
3 antrenman seansý idealdir.
Haftanýn bir günü 15 km koþmaktansa 3 kere 5 km koþmak
daha iyidir.
Çalýþma yükünü dilimlere bölün
Bir seanslýk 15 km koþu kalbi
ve tendonlarý daha fazla zorlar,
lokmalarý küçülterek almanýn
sindirimi daha kolay olacaðý
gibi, çalýþma yükünü de dilimlere bölmek organizmanýn yüklenmeyi sindirmesi bakýmýndan
daha uygun olacaktýr. Ayrýca bu
koþular günün ayni saatlerinde
gerçekleþtirilmelidir, form durumunuz ilerledikçe haftada 4-5
seans düzenleyebilirsiniz. Koþu
esnasýnda baþ öne eðik olmamalýdýr.
Þayet yürüyüþ düþünülüyor ise
her gün en az bir saat yapýlmalýdýr. Koþular maksimal kalp
atým hýzýnýzýn altýnda olmalýdýr,
20 ya da 30 dakika yeterlidir.
Þayet bazý kurallara uyarsanýz
yaþýnýz ilerlemiþ olsa da uzun
süre koþabilirsiniz.
Kalp-damar sisteminin antrenmaný devam eden bir süreçtir ve
sabýrlý olarak kuvvetlendirilmesi
gerekir.
21 Mart - 20 Nisan
Bu hafta kafanda kurguladýðýn bazý planlarý
gerçeðe dönüþtürme eðlenceli bir iki haftaya giriyorsunuz. Yeni aþk fýrsatlarý ile
karþýlaþabilir, aþk hayatýnýzý ve aþkla ilgili
düþüncelerinizi gözden geçirebilir.
Bugünden itibaren önümüzde ki iki hafta
içerisinde, evinizi deðiþtirebilir (alýmsatým,
kiralama), yeni gayri menkuller edinebilir,
evinizde deðiþiklikler yapabilirsiniz ya da bu
tür düþüncelerinizde artýþ olabilir.
21 Mayýs - 21 Haziran
Bugünden itibaren önümüzde iki hafta
içerisinde, yeni sunumlar, iletiþim ve
pazarlama ilgili yeni anlaþmalar ve
baþlangýçlar yapacaksın. Koþullar ve detaylar konusunda çok dikkatli olmalýsýnýz.
Bugünden itibaren önümüzde ki iki hafta
içerisinde, gelirlerinizde artýþa sebep olacak
yeni iþler bulabilirsiniz. Maaþýnýza zam istemek veya yeni bir iþe baþlamak için uygun
bir zamandasýnýz.
23 Temmuz - 22 Aðustos
23 Ekim - 21 Kasým
Bugünden itibaren önümüzde ki iki hafta
içerisinde, seyahate çýkmak, eðitim, ve medya
ile ilgili baþlangýçlar yapmak için uygun
zamanlarda olacaksýnýz. Önünüze konulacak
iþler, olaylarýn kontrolü size geçecek.
Bugünden itibaren önümüzde ki iki hafta
içerisinde, hak ettiðiniz parayý edinebilir, hayatýnýzda yeni bir sayfa açmak isteyebilir veya
bazý þeyleri sonlandýrmak zorunda kalabilirsiniz.
20 Ocak - 18 Þubat
23 Aðustos - 22 Eylül
Bugünden itibaren önümüzde iki hafta
içerisinde, bir arkadaþýnýz sizi hayal kýrýklýðýna uðratabilir, hakkýnýzda yapýlan
dedikodular sizi üzebilir. Yakýnýnýzýn önemli
bir sorununa yardým etmeniz gerekebilir.
Bugünden itibaren önümüzde iki hafta
içerisinde, yeni iþ teklifleri alabilir, iþ deðiþikliði yapabilirsiniz. Bu hafta içerisinde, size
fikir vermeye ya da yolunuzdan çevirmeye
çalýþan kiþilere iyi bir ders vereceksiniz.
22 Kasým - 20 Aralýk
22 Haziran - 22 Temmuz
Bugünden itibaren önümüzde ki iki hafta
içerisinde, sorumluluk almak isteyecek ve
cesur adýmlar atacaksýnýz. Vereceðiniz önemli kararlar, size yön verecek. Sevdiðiniz bir
arkadaþýnýz ya da yakýnýnýz.
Bugünden itibaren önümüzde ki iki hafta
içerisinde, uzun zamandýr býrakmak istediðiniz sizin için kötü olduðunu
düþündüðünüz alýþkanlýklarýnýzý deðiþtirmek
isteyeceksiniz.
23 Eylül - 22 Ekim
21 Nisan - 20 Mayýs
21 Aralýk - 19 Ocak
Bugünden itibaren önümüzde ki iki hafta
içerisinde, partnerinizle yollarýnýzý ayýrma
kararý alabilirsiniz veya iliþkinize resmiyet
kazandýrabilirsiniz. Ya da yürümeyen iþleri
sonlandýrmak isteyeceksiniz.
Bugünden itibaren önümüzde ki iki hafta
içerisinde, iþ hayatýnýzda çok fazla çalýþmanýzý, detaylara boðulmanýzý gerektirecek
yeni geliþmeler olabilir. Ancak, size yardým
edecek birisini bulacaksýnýz.
19 Þubat - 20 Mart
19
Perşembe, 3 Nisan 2008
PRİZREN BELEDİYESİ
Remzi Ademaj
cad.no.suz
Tel: 029/241-391
Yönetim ve Personel Müdürlüðü
Personel Dairesi
No. 02/111-1191
Tarih: 26.3.2008
Kosova Belediyelerinde Özyönetime ait 2000/45
sayýlý Düzenlemenin deðiþtirilmesi için 2007/30 sayýlý
Düzenleme hükümlerine ve Kosova’da Sivil
Hizmetlere ait 2001/36 sayýlý Düzenlemeye, Ýdari
Talimatý No.2003/02, Prizren Belediye Tüzüðü
hükümlerine göre, Personel Dairesi, aþaðýdaki
ÇALIÞMA YERÝN
DOLDURULMASI ÝÇÝN
KONKUR
açýyor
Saðlýk ve Sosyal Esirgeme Müdürlüðü.
Çalýþma yeri: Saðlýk Koordinatörü.
Maaþ seviyesi: 7.5.
Çalýþma süresi: Atama bir (1) yýla kadar
yapýlýr ve iþ sözleþmesinin uzatýlmasý
muhtemeldir. Deneme çalýþmasý 90 gün sürer.
PRİZREN MUNICIPALITY
Str.Remzi Ademaj
no nr.
Phone:029/241-391
Baþlýca ödevleri:
-Temel saðlýkta hastalýk sayýsý ve hastalara
yapýlan ziyaretler için raporlarýn sunulmasýný
ister ve onlarý kontrol eder.
-Kamu ve özel saðlýk binalarýndaki sýhhiye
koþullarýný kontrol eder.
-Halkýn bulaþýcý ve imünite (aþýlanma)
durumlarýný kontrol eder.
-Suyun durumuyla ve özel saðlýk için istatistik
verilerle ilgili PSK dan raporlarýn verilmesini
ister ve onlarý kontrol eder.
-Halk saðlýðýn tanýtýmýný ve eðitimini yapar.
-Sýhhiye müfettiþiyle birlikte pazarlarda saðlam
beslenme gýdalarýn denetimini yapar.
Özel becerilik :
·Yazýlý iletiþimde kanýtlý ve baþarýlý becerikli
olmalý
·Araþtýrma yapmak için kanýtlý yetenekli olmalý,
·Kiþiler arasý baþarýlý raporlarý yapmasý için
yetenekli olmalý,
·Baþarýlý kararlarý, kendi inisiyatifine göre almalý
, sorumluluk için hazýrlýklý ve kendi inisiyatifini
kullanmakta sorumlu olmalý.
PRİZREN BELEDİYESİ
Remzi Ademaj
cad.no.suz
Tel: 029/241-391
Koþullar:
Týp Fakültesi- 3 yýl profesyonel çalýþma görgüsü
ve bilgisayarý kullanmayý bilmeli.
Çalýþan sayýsý: 1 (bir)
Aranýlan evraklar:
-Fakülte diplomasýnýn onaylý fotokopisi
-Doðum kayýt örneði
-Bilgisayar kurs sertifikasý
-Çeþitli sertifikalar
Prizren Belediye Sivil Hizmeti, Kosova’da
yaþayan tüm vatandaþlarýn hizmetidir ve erkek ve
kadýnlarýn, engelli kiþilerin baþ vurmalarýný teþvik
eder.
Sadece komple evraklarý olan adaylar ,Mülakat
Heyeti tarafýndan hazýrlanan dar liste yapýldýktan
sonra mülakata alýnacaktýr.
Adaylar, dilekçeyi-baþ vuru formu Prizren BM
(eski Bankos) binasýnýn zemin katýndaki kabul
dairesinde alabilirler.
Konkur, basýn araçlarýnda yayýmlandýðý
günden 15 gün açýktýr.
(27.3.2008-10.4.2008)
Personel Menajeri
Shqipe Arifaj
PRİZREN MUNICIPALITY
Str.Remzi Ademaj
no nr.
Phone:029/241-391
BÝLDÝRÝ
Belediye Yönetim ve Personel Þefi, Belediye Kamu Avukatý ve Belediye Kamu Avukatý
yardýmcýsý çalýþma yeri için “Kosova Sot” ve “Ýnfopres” gazetesinde yayýmlanan 02/111-923 sayýlý ve
11.3.2008 tarihli Konkurun, yürürlükte olan yönetmeliðin öngördüðü cinsiyet ve etnik koþulun
doldurulmamasý yüzünden sadece Belediye Kamu Avukatý çalýþma yeri için devam ettiði, öteki
çalýþma yerleri için gereken iþlemlerin baþlatýldýðý bildirilir.
Personel Menajeri
Shqipe Arifaj
Spor
Kanarya Kartalı üzdü: 1-2
bir kez daha öne
geçti. Son
bölümde etkili
oyununu sürdüren
Fenerbahçe, özellikle Ali Bilgin ile
yakaladýðý net
pozisyonlarý
deðerlendiremedi.
Karþýlaþmanýn 8
dakikalýk uzatma
bölümünde skor
deðiþmezken,
Fenerbahçe sahadan 2-1 galip ayrýlmayý baþardý.
F
enerbahçe, Turkcell Süper Lig’in 28. haftasýnda
oynanan derbi maçta ezeli rakibi Beþiktaþ’ý deplasmanda 2-1 yendi.
Ýnönü Stadý’ndaki derbi maça iyi baþlayan Fenerbahçe, ilk
dakikalarda oyunun kontrolünü eline aldý. Rakip sahada daha
fazla gözüken sarý-lacivertli ekip, 3. dakikada duran bir topta
Lugano’nun kafa vuruþunda ilk tehlikeli ataðýný geliþtirdi.
Özellikle Colin Kazým ile sað kanadý iyi kullanan Fenerbahçe,
11. dakikada golü buldu. Bu dakikada Kazým’ýn ortasýnda
topa defans oyuncularýndan önce hareketlenen Alex, meþin
yuvarlaðý kafayla filelere göndererek takýmýný 1-0 öne geçirdi.
Rakibinin kendi yarý alanýna gömüldüðü dakikalarda rakip
ceza alan çevresinde daha çok görünen Beþiktaþ, kazandýðý
duran toplarý iyi deðerlendiremeyince beraberlik golü için tehlikeli pozisyon üretemedi.
Ceza alaný içinde gol ayaklarý Nobre ve
Holosko’yu topla buluþturamayan siyah-beyazlý takým, uzaktan bir iki þut denemesinin yaný
sýra duran toplarda baþarýsýz olunca, ilk yarýyý
Fenerbahçe’nin 1-0’lýk üstünlüðüyle sonuçlandý.
Maçýn ikinci yarýsýna Ýbrahim Üzülmez’in
yerine Ali Tandoðan’ý alarak baþlayan
Beþiktaþ, sað kanattan etkili ataklar geliþtirdi.
Siyah-beyazlý takým baskýlý oynadýðý
dakikalarda Tello ve Delgado ile bulduðu
pozisyonlarý deðerlendiremezken, 73. dakikada ani atakta beraberlik gölünü buldu.
Rüþtü’nün baþlattýðý atakta son olarak ceza
alaný içinde topla buluþan Serdar Özkan’ýn
vuruþunda, meþin yuvarlak filelere gitti ve
Beþiktaþ 1-1’lik beraberliði saðladý. Beþiktaþ
beraberlik golünün ardýndan çok pas hatasý
yaparken, bu hatalarý iyi deðerlendiren
Fenerbahçe, Alex’in 80. dakikada attýðý golle
Sivas’tan ‘Paþa’ya ayný tarife: 0-4
Sivasspor Kasýmpaþa engelini Bulgar golcüsü Ivan Cvetkov
ile aþtý. Ligin ilk yarýnda Sivas’ta 4-0 yendiði rakibini bu kez
deplasmanda ayný skorla yenen kýrmýzý-beyazlýlar, Turkcell
Süper Lig’de 28. hafta sonunda puanýný 61’e çýkardý, þampiyonluk iddiasýný sürdürdü. Recep Tayyip Erdoðan Stadý’ndaki
maça oldukça etkili baþlayan Sivasspor ilk 10 dakika içinde
Cvetkov’un attýðý gollerle devreyi 2-0 önde kapadý.Ligin
sahasýnda en az gol atan takýmý olan ev sahibi Kasýmpaþa
ikinci
yarýya daha istekli baþlarken, bulduðu farký azaltma þanslarýný
deðerlendiremedi. Rakibin savunmada verdiði açýklarý iyi
deðerlendiren konuk ekip ise günü yýldýzý Bulgar golcü Ivan
Cvetkov 48. ve 74. dakikalarda tekrar sahneye çýktý ve
takýmýný 4 farklý üstünlüðe taþýdý.
Samiyen`de ses yok !
Galatasaray’ýn cezasý nedeniyle Ali Sami Yen Stadý’nda seyircisiz oynanan maça iyi baþlayan taraf konuk ekip Antep oldu.
Orta alanda rakibine üstünlük kuran
Gaziantepspor, rakip kalede daha etkili
olurken, Beto, Bülent Bölükbaþý ve Deumi
ile yakaladýðý fýrsatlarý harcadý.
Golsüz geçilen devrenin ardýndan Serkan
Çalýk ve Barýþ’ýn oyuna girmesi, Servet’in
de orta sahadan defans bölgesine çekilmesiyle Galatasaray ikinci yarýda topa daha
çok sahip oldu. Son bölümlere doðru
Galatasaray Ümit Karan’la, Gaziantepspor
da Ekrem’in vuruþlarýyla gole çok yaklaþsa
da 90 dakika sonunda skor tabelasý
deðiþmedi ve maç baþladýðý gibi 0-0 sona
erdi.
Galatasaray bu sonuçla ligin ikinci yarýsýndaki ilk beraberliðini alýrken, haftayý 61
puanla kapattý. Sezonun 7., sahasýndaki 3.
beraberliðini alan sarý-kýrmýzýlýlar,
Sivasspor’un averajla üstünde 2. sýradaki
yerini korurken, lider Fenerbahçe’nin ise 2
puan gerisine düþtü.
Perşembe, 3 Nisan 2008
AbdülKadir
BIYIKLI
ÝSTANBUL
[email protected]
Yanal giderse
kaos çýkar!
Ç
ok samimi duygularýmla
ifade ediyorum ki, Ersun
Yanal ile ne karþýlaþmýþlýðým
var ne de el sýkýþmýþlýðým. Telefonu
da bende yoktur. Okuyorsa bu
sütunlardan okuyordur. Umarým bu
yazýyý da okuyacaktýr.
Sadri Þener baþkanlýðýndaki yönetim
göreve gelir gelmez hepimiz sevindik; doðru iþler yapacaðýna inandýk.
Bu inancýmýzý koruyoruz. Lakin;
Son bir aydýr Ersun Yanal’ýn gönderilip yerine bir baþka hocanýn
getirileceði söylentileri tüm
Trabzonsporlular gibi bizim de
canýmýzý sýkmaktadýr. Ersun Yanal’ý
göndermek niye sayýn baþkan?
Suçlu Yanal mý? Yanal bizi þampiyonluktan mý etti? Yanal ile kendi
sahamýzda 5-0, 3-0 maçlar mý kaybettik? Bu oyuncular onun oyuncusu
olmamasýna ve bu takým onun
kafasýndaki takým olmamasýna raðmen, kötünün iyisiyle mücadele
eden Yanal’a neden karþýnýz?
Anlatýn bize, makul gerekçelerinizi.
Arkadan hoca ayarlamalar, sezon
içinde hocanýn performansýna bakýp
onu göndermek için yolu þimdiden
yapmalar, bizim camiamýza da
yakýþmaz sizin gibi beyefendi bir
futbol adamýna da.
Lütfen, yarýndan tezi yok,
“Önümüzdeki sene hocamýz Ersun
Yanal’dýr” deyin. Yuvarlak laflarla
bu gölgeyi üzerimizden atmadýðýnýz
müddetçe, getireceðiniz hoca kim
olursa olsun, golü size yersiniz.
Biz mi çok akýllýyýz yoksa herkes
her þeyi mi göremiyor bilmiyorum
ama ortada basit bir durum var.
Nedir? Trabzonspor, artýk yeni bir
kadro yapýlanmasýna gidecek. Bu
takýmdan önümüzdeki sene kalsa
kalsa 3-4 kiþi kalacak. Þimdi bu
yapýlanmayý yeni getireceðiniz
hocaya mý yaptýrmak daha iyi,
yoksa ligleri çok iyi analiz eden,
yurt dýþýnda da oyuncu takibi yapan
Ersun hocaya mý? Ersun hoca boþta
olsa ondan oyuncu konusunda
yardým istemez miydiniz? Ýsterdiniz.
Ersun hoca elinizde ama siz nasýl
kaçýrýrýz da göndeririz hesaplarý
yapýyorsunuz.
Sizi büyük Trabzonspor taraftarýna
havale ediyorum. Yönetim kurullarý
kaos için deðil, çözüm için vardýr.
Yanal’ý göndermek kaosu baþlatmaktýr. Yanal giderse sizin de yönetimde ömrünüz bir sene kýsalýr.
Sonra yazmadý demeyin!

Benzer belgeler