NEREDE KALMALI? En İyiler

Transkript

NEREDE KALMALI? En İyiler
Mexico City
TEKİLA! Pardon, heyecandan biraz fazla bağırdık galiba. Meksiko denince
bir heyecan, bir kıpırtı başlıyor insanda. Oysa hiç acele etmeden uzun
yemekler yiyebileceğiniz, güne geç başlayabileceğiniz ve tembellik
edebileceğiniz bir şehir. Herhalde bir an önce o geniş zaman dilimlerine
kavuşmak için telaş ediyor insan. Ve de bir an önce kendini tekila ve dansa
kaptırmak için. Çünkü burada tembellik yapmak da zevkli, harekete
kapılmak da. Bir kafede saatlerce oturup çene çalmak da, her köşesi tarihten
ilginç bir hikâye barındıran sokaklarında dolaşmak da. Yağmurda da,
güneşin en sıcak halinde de.
Her hali aynı derecede güzel olan ender şehirlerden biri burası. Ve de size
ufak bir ipucu, ne kadar kalabalık bir arkadaş gurubuyla gelirseniz,
seyahatiniz o kadar eğlenceli geçiyor. İkna olmak bilmeyen arkadaşlarınıza
TEKİLA diye bağırmayı deneyin, belki işe yarar.
>>NEREDE KALMALI?
En İyiler
 Four Seasons: Paseo de la Reforma’da bulunan otel, kolonyal
binasının
ihtişamıyla
karşılıyor
misafirlerini.
İçeride,
Four
Seasons’dan alışık olduğumuz klasik ve modern tarz ile Meksika
dokuları ve desenlerinin harmanlandığı görülüyor. Restoranı Reforma
500’de günün her öğününde Latin ve Japon mutfaklarından seçenekler
bulabiliyorsunuz. Ayrıca özel rezervasyonla şefin 12 kişilik masasında
özel bir akşam yemeği de yiyebiliyorsunuz. El Bar ise otelin iç
1
Mexico City
avlusunda bulunduğundan hoş bir atmosfere sahip. Meksika
atıştırmalıklarından ve tekilalı kokteyllerinden deneyebilirsiniz. Ve
tabii her türlü yorgunluğunuzu atabileceğiniz spa’sı da masaj ve
bakım paketleriyle hizmete hazır.
 W Mexico City: Camdan binasıyla yine büyüleyici görünüyor ve yine
şehre geniş bir perspektiften bakıyor. W’nun her zamanki Wonderful,
Spectacular, Fabulous, Fantastic ve Marvelous isimli odaları,
isimlerinin hakkını veriyor. Tasarımı sade çizgilere sahip ancak neon
renkler bu sert hatları hareketlendiriyor. Away adlı spa’sı ‘urban’ bir
spa görünümünde. Böylece şehrin stilinden kopmadan stresten ve
yorgunluktan kopmanın bir yolunu bulmanızı sağlıyor. Çevre
duyarlılığına önem veren otel, enerji tasarrufunun yanı sıra doğaya
zarar vermeyen malzemeler kullanıyor.
 St. Regis: Şehirdeki eski binaları değerlendirmeyi tercih eden pek çok
otelin aksine, St. Regis, Paseo de la Reforma’ya tepeden bakan 31
katlı bir binada bulunuyor. Ortak alanlarda ve odalardaki klasik ve
modern tasarımın yarattığı şıklık ve konfor etkileyici. Otelde pek çok
restoran ve bar seçeneği de bulunuyor. En öne çıkan, Diana
Restaurant, çağdaş ve görkemli dekorunda yerel malzemelerle
hazırlanmış yerel tatlar sunuyor. J & G Grill’de ise Michelin yıldızlı
bir şeften ızgara kırmızı et ve deniz ürünleri tadabiliyorsunuz. The
Atrium’u akşamüstü çayı için, King Cole Bar’ı ise yemekten sonra
geceyi uzatmak için tercih edebilirsiniz. Nasıl olsa yediklerinizin
kalorisini yakabilmeniz için spor salonu ve kapalı havuzuna ek olarak
şehirdeki en iyi iki tenis kulübüne üyelik sağlıyor. Ayrıca
görüşmelerinizi ve işlerinizi yürütebileceğiniz Business Room ve
2
Mexico City
günün yorgunluğunu atacağınızı Remede Spa da bir asansör kadar
yakın.
 Las Mananitas: Otel binası ve kolonyal stilde dekore edilmiş 29 süiti,
tek kelimeyle görkemli. Otelin doğa harikası bahçesi ve egzotik
kuşları burayı ilginç bir yer haline getiriyor. Ayrıca golf sahası da
bulunuyor. Mutfağı yerel tatlar ağırlıklı. Sopa de Tortilla, Camarones
al Tamarindo ve biftek, restoranın öne çıkan tatları. Tadım menüsü de
tercih
edilebilir.
Tercihiniz
ne
yönde
olursa
olsun,
geniş
mahzenlerinden uygun bir şarap bulacaklarından kuşkunuz olmasın.
Doğayla bu kadar iç içe olan bir otelde spa’yı denememek olmaz.
Bunlara Da Bakmaya Değer
 Condesa DF: Galerilerilerin, müzelerin ve kafelerin yoğunlukta
olduğu Condesa’da bulunan otelin taş binasında yalnızca 17 oda
bulunuyor. Yerel tatlar sunan restoranı El Patio’da yemeğe
kokteyllerle başlayıp, tekilayla devam etmek oldukça moda. Eğer
konaklamak için Condesa DF’yi tercih etmeseniz de bölgedeki
galerileri gezdikten sonra dinlenmek için buraya gelip bir şeyler
atıştırabilirsiniz.
 Las Alcobas: Şehrin Polanco bölgesinde yer alan butik otel, iç
tasarımıyla 2009 yılında Altın Anahtar ödülü almış. Modern
mobilyaların dışında tasarım unsurlarında kullanılan malzemelerin
doğallığı ile dikkat çeken tasarımında cam, ahşap ve hasır malzemeler
ön plana çıkıyor. Spa'sı Aurora, bedeninizi dinlendirmek için
3
Mexico City
Meksika'ya özgü doğal kaynaklardan yararlanma imkânı sunuyor. Şef
Marta Ortiz'in yönetimindeki iki restorandan Barroco, taze ve yerel
malzemelerin kullanıldığı dünya füzyonundan oluşan bir menü
sunuyor. Dulce Patria ise, modern tasarımı ve enerjisi ile ‘cantina’
üslubunun hâkim olduğu ve geleneksel Meksika mutfağından sayısız
seçeneğin yer aldığı, daha genç bir atmosfer sunuyor.
 Brick: Küçük, samimi ve kalıcı deneyimlere ev sahipliği yapan butik
otel, hayvansever bir politikaya sahip. Meksika'nın mimari geleneğine
göre inşa edilmiş binası oldukça sade ve batı Akdeniz esintilerini
tasarımına taşımış. Bütün süitleri high-end modern mobilya ve dekor
unsurlarıyla oldukça çarpıcı ve keskin. Otelin yüzme havuzu ve spor
salonu da mevcut. Brasserie La Moderna, geleneksel bir Fransız
brasserie'si. Menüsünü, Şef Richard Sandoval hazırlamış. Restoranın
dışında, Loncheria Olivia'nın kahvaltı menüsü de oldukça iddialı. Ev
yapımı ekmekler ve hamur işlerini dünyaca ünlü Güney Amerika
çekirdeklerinden
taze
taze
çekilmiş
kahvenizi
yudumlarken
tadabilirsiniz. Otelin küçük ama şık barı ve lounge'u ise, gece
kuşlarına ev sahipliği yapmaya hazır.
 Downtown Mexico: 17. asır kolonyal mimari ile kaba endüstriyel
tasarım unsurlarını çok başarılı bir biçimde konseptinde birleştirmiş
olan butik otel, UNESCO tarafından dünya mirası olarak kabul edilen
bir bölgede. Kendisi gibi tarihi binalara komşu, Yeni Çağ
Avrupa'sının Atlantik Okyanusu ötesindeki izlerini üzerinde taşıyan
otelin odaları loft tarzında kaba inşaat biçiminde bırakılmış. Yüksek
tavanlı, geniş kanatlı pencereleri olan bu odalar bohem bir şıklığa ev
sahipliği yapıyor. Otelin çatı terasında yer alan yüzme havuzu ve
4
Mexico City
jakuzi, minimal ve renkli bir ortam yaratıyor. Kırmızı koltuklar
bahçenin yeşiliyle birleşiyor. Arklar ve sütunlarla çevrili bu alan
dönemin mimarisini günümüze taşıyor. Giriş duvarını süsleyen ve
Manuel Rodriguez Lozano'ya ait dev fresk ‘Holocaust’ mutlaka
görülmesi gereken bir eser. Yine otelin çatı terasında yer alan ve tarihi
bölgenin manzarasına hâkim bir bar da mevcut. Burası, özellikle gün
batımında kafa dinlemek veya sohbet etmek için birebir.
>>NEREDE YEMELİ?
Öğle Yemeği İçin En İyi Adresler
 Bar La Opera: 19. yüzyıldan beri hizmet veren restoranda, Meksika
Devrimi’nin ünlü isimlerinden Pancho Villa’nın silahıyla tavanda
açtığı delik hâlâ duruyor. Masif dekoruyla maskülen bir görünüme
sahip. Mariachileri dinleyerek Meksika usulü atıştırmalıklardan
deneyebilirsiniz. Ünlü oyuncuların ve politikacıların da tercih ettiği
bir yer.
 Contramar: Haftanın bütün günleri arasından, en çok Cuma günü
gitmenizi öneririz. Tabii eğer en popüler saatinde gitmek istiyorsanız.
Zira Cuma öğlenleri şehrin belediye başkanı bile burada oluyor. Deniz
ürünlerinin çok başarılı olduğu restoranda ton ve yengeç tostados’u
mutlaka denemelisiniz. Öğle yemeklerinin vazgeçilmez adresi olan
Contramar’da 14:30’da başlayan öğle yemekleri 19:00’a kadar
uzayabiliyor.
5
Mexico City
 Entremar: Contramar’ın Polanco’daki kardeş restoranı Entremar da
deniz mahsullerinde iddialı bir restoran. Contramar’ın sadık
müşterileri burayı pek tercih etmese de, Contramar’da yer
bulamazsanız şansınızı burada deneyebilirsiniz.
 Fonda
el
Refugio:
Şöminesi,
renkli
duvarları
ve
vintage
sandalyeleriyle bir anda Meksikalı büyükannenizin salonuna girmiş
gibi hissediyorsunuz. Menüde arka arkaya sıralanmış tipik Meksika
yemekleri de bu hissi pekiştiriyor. Yemeklerin görünümü pek sanatsal
olmasa da tatları öyle.
 Barracuda: Meksiko’nun en iyi burger adresine hoş geldiniz. Meksika
yemekleri artık üstünüze üstünüze gelmeye başladıysa, buraya
saklanıp nefis bir burgerle kendinizi şımartın. Sosu biraz salsa’yı
andırıyor ama ne yapalım, o kadar Meksikalılık da olsun artık.
Akşam Yemeği
 Biko: Dünyanın En İyi 50 Restoranı sıralamasında yer alan Biko,
geleneksel ve çağdaş olmak üzere iki ayrı menü sunuyor. Bask ve
Meksika mutfaklarından ilham alan restoran çağdaş teknikleriyle
kendine hayran bırakıyor. Cava ve şarap seçenekleri de oldukça
başarılı.
 Pujol: Meksiko’nun en iyi restoranlarından biri kabul edilen Pujol’da
Şef Enrique Olvera, kendine özgü ve çok yaratıcı lezzetler sunuyor.
Sıvı quesadilla shot ve tacoya sarılı karides ceviche bunların en ilginç
6
Mexico City
olanları. Minimal dekorunun yarattığı şık atmosferde, zengin şarap
menüsünden yapacağınız seçim sizi daha da keyiflendirecek.
 Bar Tomate: Polanco’da bulunan restoran, endüstriyel dekoru ve
büyük yuvarlak masalarıyla ‘cool’ bir atmosfer yaratmış. İspanyol
mutfağı ağırlıklı restoran, yerel malzemelerle tariflerini Meksika’nın
damak tadına uygun hale getiriyor.
 MereToro: Roma’daki Contramar adlı restoranın sahiplerinin
şehirdeki ikinci restoranları MereToro’yu Condesa’da açtılar.
Restoranın şefi Jair Tellez kendini kanıtlamış şeflerden biri.
MereToro’da da ustalığını konuşturuyor. Deniz ürünlü tabakların daha
da bir güzel olduğu MereToro’da tapas tarzı nefis atıştırmalıklara
fazla dalıp ana yemekleri yiyemeyecek hale gelmeyin!
 Tori Tori: Şehrin en iyi Japon restoranı Tori Tori önce görüntüsüyle
şaşırtıyor. Dev metal çubuklardan örülmüş bir kutuya benzeyen
restoran, mimarların çok konuştuğu bir binaya sahip. Gurmeler ise
sushi’lerini konuşa konuşa bitiremiyorlar. Şehirde en na-Meksikalı
restoranda bile Meksika mutfağı bir yerden kendisini gösteriyor.
Ancak Tori Tori otantik ve lezzetli Japon tatları sunuyor.
Atıştırmalıklar
 Taquería Tlaquepaque: Taco çeşitleriyle ün kazanmış bir yer. Klasik
çeşitlerinin yanı sıra sakatatlı seçenekler de bulunuyor. Ayrıca
quesedilla ve et çeşitleri de bulunuyor. Gece geç saatlere kadar açık
olduğundan, Meksikoluların eğlence dönüşü çok uğradığı bir yer.
7
Mexico City
>>GECE KUŞLARINA
 M.N. Roy: Şehrin hip bölgesi Roma’da bulunan M. N. Roy’un
tasarımı ödüllü mimarlar Picault ve Godefroy tarafından yapılmış.
Çoğu yerli yetenekler olan DJ’lerin performansları, elektronik ve nudisko ağırlıklı oluyor. Gece çok geç saatlerde anca kalabalıklaşmaya
başlıyor. Esas eğlence 3:00-7:00 arasında gerçekleşiyor.
 Love Disco: Roma’da Ixchel adlı restoranın üst katında bulunuyor.
Altı yıldır üyelik sistemiyle çalışıyor. Şehrin ünlü isimlerinin tercih
ettiği mekâna rezervasyon yaptırarak ve havalı bir giriş yaparak,
küçük de olsa üyelik sistemini atlatma şansı yakalayabilirsiniz.
 Miralto: Şehre tepeden bakan müthiş bir manzaraya sahip olan
Miralto, restoran ve bar olarak hizmet veriyor. Meksikolu şefi
Abraham Ruvalcaba, İtalyan ve Fransız mutfağının tekniklerini
kullanarak Meksika mutfağına yeni bir yorum getiriyor. Yemek
sonrasında da geceyi bir şeyler içerek burada uzatmak mümkün.
 La Casa de las Sirenas: Tekila-severlerin aklını başından alacak bir
yer burası. 250 çeşit tekila sunuyorlar. Katedralin arkasındaki 16.
yüzyıldan kalma bir binada bulunan barda tekila çeşitlerinin yanı sıra
Meksika mutfağını da keşfe çıkabilirsiniz.
 Salon
Tenampa:
El
Tenampa,
1925
yılında
açıldığında
‘mariachi’lerin müzik yaptığı klasik barlardan biriymiş. O zamandan
bu yana pek çok film çekiminde de burası kullanılmış. Klasik bir
Meksika barı görmek istiyorsanız, buraya uğrayabilirsiniz.
8
Mexico City
>>YA BAŞKA?
Alışveriş
 Sicario: Şehrin ender hip mağazalarından biri olan Sicario’da yerli
tasarımcıların kıyafetleri, sanat kitapları ve dergilerin yanı sıra tasarım
bisikletler de satılıyor.
 Carmen Rion: Meksikalı tasarımcı Carmen Rion’un, geleneksel
desenlerden ve kumaşlardan esinlenerek hazırladığı koleksiyonunu
şehirdeki mağazasında bulabilirsiniz.
 Antonio Solito: Antonio Solito çok yetenekli bir takım elbise terzisi.
Müdavimleri arasında politikacılar, iş adamları ve avukatlar var.
Ayrıca mağazasında 2000 kravatlık geniş bir koleksiyon bulunuyor.
 Pinede Covalin: Pineda Covalin ipek tasarımlarıyla ünlü bir modaevi.
Ayakkabı, çanta, eşarp, kravat, takı ve gözlük gibi aksesuarlar
tasarlıyorlar. Kullandıkları kumaşlarda Maya ve Aztek desenleri
kullanılıyor.
Müzeler
 Museo Frida Kahlo: Özellikle otoportreleriyle ünlü Meksikalı ressam
Frida Kahlo’nun doğduğu ve yaşamını geçirdiği La Casa Azul yani
Mavi Ev turistlerin izdihamına uğruyor. Evin her köşesi Frida’nın
sevdiği ve ilham aldığı şeylerin tanığı. Duvarlara ise bilinen en önemli
eserleri asılmış. Kesinlikle kaçırılmaması gereken bir müze.
9
Mexico City
 Museo Soumaya: Müze iki binadan oluşuyor. Bunlardan biri eski bir
kâğıt fabrikası; diğeri ise modern mimarinin en ilginç örneklerinden
biri. Formu alıştığımız şekillerin dışında ve tamamen alüminyum
kaplı. Bu nedenle zaman zaman müzenin yaptığı işlerden çok
binasının tartışıldığı da oluyor. Müzenin koleksiyonunda Picasso, da
Vinci, Renoir, Miro, Monet, Matisse ve Diego Rivera gibi ressamların
eserleri bulunuyor.
Gitmeden Göz Atılacaklar
 ‘Frida’: Meksikalı ünlü ressam Frida’nın hayat hikâyesini anlatan
film, oldukça etkileyici bir eser. Frida’yı Salma Hayek’in oynadığı
filmi henüz görmediyseniz izlemenizi tavsiye ederiz.
 Meksiko Üçlemesi: Robert Rodrigez’in 1992-2003 yılları arasında
yönettiği üç filmden oluşan bir seri. ‘El Mariachi’, ‘Desperado’ ve
‘Once Upon a Time in Mexico’yu seyahatinizden önce arka arkaya
izleyebilirsiniz.
 ‘The Mexican’: Gore Verbinski’nin yönettiği, Brad Pitt ve Julia
Roberts’ın oynadığı film sürükleyici bir hikâyeye sahip. Biraz
karikatürize bir Meksika portresi çizse de, şehrin havasına girmek için
izlenebilir.
 ‘No Country for Old Men’: 2005 yılında Cormac McCarthy’nin
yazdığı roman, 1980’lerde Amerika – Meksika sınırında gerçekleşen
uyuşturucu trafiğiyle ilgili çarpıcı bir hikâye anlatıyor. 2007 yılında
Coen Kardeşler tarafından sinemaya uyarlanmış ve en iyi film dahil
10
Mexico City
dört Oscar almıştı. Yola çıkmadan önce tek bir film izleyeceksiniz,
‘No Counry for Old Men’i izlemenizi tavsiye ederiz.
 ‘The Years with Laura Diaz’: Carlos Fuentes’in romanı, 20. yüzyılın
Meksiko’sunda geçiyor.
Sıkıcı Bilgiler
Havaalanından şehir merkezine taksiyle yaklaşık 1saatte ve 300-350 peso
yani $30-35 ödeyerek varabiliyorsunuz.
Taksi bulmak zor değil ancak dikkatli olmakta fayda var. Mümkün olduğu
kadar sokaktan taksi durdurmayın. Durdurursanız taksimetreye dikkat edin.
Otelden sizin için taksi çağırmasını isteyebilirsiniz. Veya Taximex’i
arayabilirsiniz.
Bahşişin sosyal hayatta önemli bir yeri var. Restoran ve barlarda yüzde 1015 arası bahşiş bırakmanız beklenecektir. Resmi görevli olmadığı halde
birkaç peso alabilmek için yardımınıza yanaşanlar çok olacaktır.
Her mevsim yağmur yağıyor, yanınıza bir şemsiye almanız faydalı olacaktır.
Özellikle Haziran ayı çok yağmurlu geçiyor.
11