Layout 4
Transkript
Layout 4
RENKLİ YAŞAM Ödüllü, bizden bir şair Ferruh Tunç, şiir kitaplarıyla ödül kazanan bir meslek mensubu. Şiirle ileri derecede ilgilenen şair Tunç’un, Şehrin Eski Yolcusu, Melez Zamanlar ve Tunç Ayna adlı kitapları var. 28 l İSMMMO YAŞAM AYŞEGÜL EMİR O, şiire tutkun, şair meslek mensuplarından. Ama öylesine şiir yazanlardan değil. Birçok önemli şiir ödülüne sahip. 2010 yılında yayınlanan Melez Zamanlar şiir kitabı 2011’de Behçet Necatigil ve Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü'yle takdir edildi. 'Tunç Ayna' isimli kitabıyla da 2012'de Behçet Aysan Şiir Ödülü'nü kazandı. İlk kitabı ise ‘Şehrin Eski Yolcusu’ 1995’de yayınlandı. Evet, Ferruh Tunç'tan bahsediyoruz. Tunç, 1958 doğumlu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve Maliye Bölümü'nü bitirdi. 1982'de maliye müfettiş muavini olarak çalışma hayatına başladı. Kamuda farklı dönemlerde maliye müfettişi ve TMSF Başkan Yardımcısı olarak görev aldı. Çalışma yaşamının büyük kısmını uluslararası denetim ve danışmanlık şirketlerinde geçirdi. Şu anda bir uluslararası bir denetim firmasının Türkiye operasyonlarının başında bulunuyor. Meslek seçimiyle ilgili küçüklüğünde farklı hevesleri varmış. Hayatını hangi meslek üzerinden kazanacağını ise üniversite üçüncü sınıfa gelinceye kadar ciddi olarak pek düşünmemiş. Yoğun bir okuma, dünyayı ve ülkeyi yorumlama eylemi içinde olmuş. O dönemler akademik kariyer de ilgisini çekmiş. Ama edebiyatla, şiir önde olmak üzere çok sıkı bir bağ kurmuş. İktisat ve Maliye bölümünü seçmiş. Ama okul çok da istediği gibi gitmemiş. OKULU BIRAKTI, GERİ DÖNDÜ Ferruh Tunç, bu dönemi şöyle anlatıyor: “Okulu ilk başta sevemedim. Edebiyata, şiire daha da sığındım. Siyasetle de yakından ilgiliydim. Okulu bırakıp bir kitapçıda çalışmaya başladım. İki yıl böyle geçtikten sonra biraz kemale ermiş olmalıyım ki Cemal Süreya’nın maliye müfettişi olduğunu öğrenmem yeniden okula yönelmeme yardımcı oldu. Hele onun maliye müfettişliği ile şiiri birlikte nasıl bağdaştırabildiği sorusuna ‘yaptığınız iş ve şiir birbirine ne kadar uzaksa bu şiir için o kadar iyidir’ mealindeki cevabı benim gençliğe özgü 'ya hep ya hiç' anlayışımı yumuşattı. Okula döndüm. İyi bir öğrenci oldum, mezuniyetin ardından birkaç ay sıkı çalışıp, zorluğuyla ünlü Maliye Ba- KASIM-ARALIK 2014 kanlığı sınavlarını kazandım. Maliye Teftiş Kurulu’nu seçtim. Mesleğe böyle başladım.” Ferruh Tunç, Türk şiirinin toplumcu geleneği ile ikinci yeni sentezinden bir şiir yakalamaya çalıştığını aktarıyor. Melez Zamanlar kitabına da değinerek, “Daha çok 1980 sonrasında bütünüyle geride kalmış ikinci yeni şiir akımına iltica etmiş ve böylece toplumcu gelenekle olan bağından sıyrılmış, türdeş bir şiire tepkimi de dile getiriyordum" diyor. Bu bağlamda kaynağından geldiği toplumcu şiir geleneğinin formunu tekrar etmeden ama onun hayat karşısındaki sorumlu tutumunun izini sürerek çalıştığını söylüyor.‘Tunç Ayna’ kitabının ise, 'Türk olmak' meselesi üzerinden yazdığı şiirlerinin toplamı olduğunu belirtiyor. Onun şiirinde başka kentlerin, mekanların izlenimleri hep var. Şair Ferruh Tunç, “Ama çoğunlukla bunlar şiirlerimde daha çok esin ve motif olarak yer alıyor. ‘Biz'i özgünlüğü olan bireyselliklere, 'ben'i de değerleri ve idealleri olarak 'biz'e taşımaya çalışan şiirler. Birliğimiz ayrıksı yanlarımızla, biricikliğimiz ise benzerliğimizle çarpıştırılarak zenginleştirilmeye çalışılır şiirimde. Çok gündelik, geçici olanlarla kadim şeyler aynı veya başka şiirlerde yeni bir bugün ve yarın sentezi için bir araya getirilebilir. Şiir yazarak kendim ve benzerlerim için bir kültürel yatak oluşturmaya çalışıyorum” diye anlatıyor. ŞİİR ROMANDAN DAHA GÜÇLÜ KASIM-ARALIK 2014 ŞİİRE HOBİ OLARAK BAKMIYOR Yoğun çalıştığını, şiir için her zaman vakit bulamadığını dile getiren Ferruh Tunç, "Elbette, vakit sınırlı bir kaynağımız. Bununla birlikte bol vaktiniz olması bol şiir yazacağınızın garantisi değil. Şiirle ilgili olarak vakit yaratma sorunu yaşamıyorum diyebilirim. Yazmak istediğimde, yazmam gerektiğinde yazabiliyorum. Bir de hayatım normal bir hayatı olan insanın hayatı ile benzerlik içinde. Farkım, varsa buradan çıkardıklarım, yazdıklarım… Hobim pek yok benim. Şiire hobi olarak bakmıyorum” diyor. MAVİ YOL Çocuğun karaladığı mavi Kalacak defterimde İzi kalacak suda, bu mavinin Yol olsun diye başka teknelere Mavi olacak, gelen bütün geceler artık Sabaha doğru birden çekip gitseler de Benim yolum, senin yurdun olacak Senin dileklerinse, yazgım benim Gece, hışırtıyla ilerlerken tekne, denizde. R E N K L İ YA Ş A M Tunç, ilhamın her zaman gelmediğini belirtiyor ve ekliyor: "Belirlenmiş, tarif edilebilir şartları da yok bunun. Olsaydı ve ne olduğunu bilseydim, bu şartları daha sık oluşturarak şiir yazma eylemimi etkinleştirebilirdim. Sanki başka yerde olmak yardım ediyor şiir yazma kıvamında olmama. Eh, herkes gibi; âşık olmak, kırılmak da… Ama bunlar daha çok lirik şiirler için geçerli. Ben çoğunlukla lirik şiir yazmadım. Bu yüzden derin düşünce, yaratıcı okuma şiiri çağıranlarım arasındadır diyebilirim. Düşünmenin de estetik bir yanı vardır. Lirik olmayan şiirler, düşünsel bir yetkinlik ve tarz gerektirir. Böylece açılan yeni algı kapılarında daima şiir vardır. İnsaniliğin yeniden üretildiği veya hatırlandığı yer ve zamanlar şairin ilhamının zamanlarıdır. Çünkü şiir, insaniliğin teyidi, çoğaltımı, zenginleşmesidir." Ferruh Tunç, ‘örnek aldığınız şairler var mı’ sorumuzu da şöyle yanıtlıyor: "Hem de çok. Birçoğunu dışarıda bırakarak birkaç isim vermek istemem. Şiirimizin izini sürmek isteyenlerin iyi bir antoloji alıp beğendikleri şairleri, şairin kitapları üstünden derinlemesine okumalarını salık veririm. İnternet kolaycılığından vazgeçsinler. Benim yazdığım şiire en kısa yoldan, Yahya Kemal, Nazım Hikmet, Orhan Veli, 40-60 toplumcuları, İkinci Yeni ve akımlar üstü bir grup şahsiyet şair üstünden (Dranas, Necatigil, Kansu, Atilla İlhan, Can Yücel gibi…) yaklaşabiliriz gibi geliyor. Şiirimiz romanımızdan daha güçlüdür. Bakmayın Nobel almamış olmasına.” Şair meslek mensubu Ferruh Tunç, bugünlerde de biri yayınlanmaya daha yakın olmak üzere iki kitap üzerinde çalışıyor. İSMMMO YAŞAM l 29