Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Prizren Zambaðý’nýn 3’ncüsü Tolga Kazaz
Kosova’nýn Prizren þehrinde 14 yýldýr geleneksel olarak düzenlenen
“Prizren Zambaðý” müzik yarýþmasý Salý gecesi Türkiye Ekonomi
Bankasý’nýn-TEB ana sponsorluðunda gerçekleþti. Türkçe ve Boþnakça
birer þarkýnýn da yer aldýðý müzik yarýþmasýnda toplan 14 beste birinci
olmak için yarýþtý. Kosova Devlet Televizyonu-RTK’nýn canlý olarak yayýnladýðý yarýþmada en iyi þarkýyý jüri yaný sýra ilk kez cep telefonuyla halkta
mesaj göndererek puanlarý etkiledi. Program sonunda jüriden ve gelen
mesajlar sonucu “Altýn Mikrofon”u Mendar Simitçiu, “Gümüþ Zambak”ý
Besim Mydyti ve üçüncülüðü ise Türkçe beste ile Tolga Kazaz kazandý.
Sayfa 13’te
KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
KDTP Prizren Þubesinde
yeni bir dönem
SAYI: 434
YIL: 10
Perşembe , 3 Temmuz 2008
Fiyatý: 0.50
Kosova Demokratik Türk Partisinin Prizren Þubesinde hafta sonunda
yapýlan seçimler ile 17 kiþiden oluþan yeni yönetim kurulu ile yeni meclis
üyeleri seçildi. Hafta sonuna kadar yeni yönetim kurulunun baþkanýný
ve yeni kurmaylarýný seçmesi bekleniyor.
K
osova Demokratik Türk PartisiKDTP Prizren þubesi bir haftalýk
ertelemenin ardýndan 29 Haziran
Pazar
günü
seçim
toplantýsýný
gerçekleþtirdi. Prizren Cemali Beriþa Kültü
Evi Salonunda gerçekleþen seçim
toplantýsýna 400’e yakýn üye katýldý.
KDTP Prizren Þubesi Baþkaný Ercan
Þpat’ýn açýlýþ konuþmasýyla baþlayan
toplantý da yeni seçim öncesi oy birliðiyle
divan baþkanlýðý ve seçim komisyonu
üyeler tarafýndan seçildi.
Divan baþkanlýðý ve seçim komisyonunun
seçimi ardýndan kürsüye çýkan KDTP Genel
Baþkaný Mahir Yaðcýlar, KDTP’nin çalýþmalarý
hakkýnda bilgi vererek geçtiðimiz günlerde
onaylanan ve Türk Dilinin Anayasa da yer
almamasýyla ilgili açýklamada bulundu. Yaðcýlar
Türk Dilinin Anayasa içerisinde yer aldýðýný
hatýrlatarak, Türk Dili baþta Prizren olmak üzere bir
çok belediyede resmi olarak kullanýldýðýný söyledi.
Kültürel ve eðitim konularýna da deðinen Yaðcýlar,
hep birlikte el ele vererek varlýðýmýzý ve
kimliðimizi yaþatýrýz þeklinde ifadeler kullandý.
Yaðcýlar’ýn konuþmalarý ardýndan KDTP Priþtine
Þubesi Baþkaný Nevzat Hüdaverdi ve KDTP
Mamuþa Þubesi Baþkaný Rifat Krasniç’te
gerçekleþecek olan seçimlerde seçimlerin
Thaçi: Kosova yatýrýmlar
için ideal bir ülke
Uluslararasý bir toplantýya
katýlým için yurt dýþýnda
bulunan Baþbakan Haþim
Thaçi, Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýna ve
ekonomik kalkýnmasý için
destek istedi. Kosova’nýn
yatýrýmlar için ideal bir
ülke konumunda
olduðunu savunan
Baþbakan, Kosova’nýn
geleceðinin de AB ve
NATO’da olduðunu
söyledi.
Haber sayfa 3’te
Sýrplar, devlet içinde
devlet kuruyor
Kosova’nýn geleceði ile ilgili en önemli engel olan
Sýrbistan, Kosova’nýn içiþlerine karýþmaya devam
ediyor. NATO müdahalesinden sonra Kosova’da
paralel organlar ile varlýðýný sürdüren Sýrbistan,
Kosova’nýn baðýmsýz bir devlet ve yeni Anayasasýna
kavuþmasýna raðmen kendi güdümü altýnda Kosova
ve Metohiya Belediyeler Birliðini kurarak,
Kosova’nýn egemenliðini yine çiðnemiþ oldu.
Sýrbistan’ýn bu adýmý uluslararasý ve Kosova
kurumlarý tarafýndan sert bir dille
eleþtirmekten öteye gitmedi.
Haber sayfa 2’de
Kosova Türkiye Ticaret
Odasý kuruldu
demokratik ve baþarýlý geçmelerini söylediler.
Açýlýþ konuþmalarý ardýndan KDTP Prizren Þubesi
Baþkaný Ercan Þpat, partinin iki yýllýk çalýþma
raporunu okudu. Þpat sunduðu iki yýllýk çalýþma
raporunda öncelik olarak Türk dili kullanýmý ve
yazýsýnýn konumu ve kullanýmýyla ilgili
gerçekleþtirdikleri çalýþmalar hakkýnda bilgi
verdi. Yeni anayasanýn baþta parti ve Türk
toplumunu tatmin etmediðini belirten Þpat,
dil eþitliði konusunda kazanýlmýþ haklarýn
üstüne gidildiðini belirtti. Þpat, Kosova
Anayasasýnýn Türk dilinde yükseköðrenim
imkaný
tanýmadýðýný
belirtirken
mücadelenin devamýný ve var olan haklarýn
kullanýlmasý üzerine ýsrar ettiklerini söyledi.
Þpat, son seçimlerde bazý parti adaylarýnýn
davranýþlarýný eleþtirirken parti þubesinin
son seçim deðerlendirmesinin “her þeye
raðmen olumlu” olduðunu belirtti. Yapýlan
koalisyon
anlaþmalarýnýn
uygulanmasýnda
sorunlarýn
yaþandýðýný
söyleyen
Þpat,
konuþmasýnýn büyük bir bölümünü eðitime ve
karþýlaþýlan sorunlara ayýrdý. Þpat, sivil toplum
kuruluþlar ile iliþkileri olumlu olarak
deðerlendirirken, Türkiye’nin her alanda desteði
için Türkiye’ye de teþekkürlerini ifade etti.
Haber sayfa 3’te
Kosova Türkiye Ticaret Odasý, Kosova’nýn baþkenti
Priþtine’de kuruldu. Salı düzenlenen bir basýn
toplantýsý ile Kosova Türkiye Ticaret Odasýnýn
kurulup, resmen faaliyete geçtiði duyuruldu.
EURO 2008
İspanya’nın!
Haber sayfa 6’da
Haber sayfa 20’de
Kosova
Perşembe, 3 Temmuz 2008
Sýrplar, devlet içinde devlet kuruyor
Kosova’nýn geleceði ile ilgili en
önemli engel olan Sýrbistan,
Kosova’nýn içiþlerine karýþmaya
devam ediyor. NATO müdahalesinden sonra Kosova’da
paralel organlar ile varlýðýný
sürdüren Sýrbistan, Kosova’nýn
baðýmsýz bir devlet ve yeni
Anayasasýna kavuþmasýna raðmen kendi güdümü altýnda
Kosova ve Metohiya Belediyeler
Birliðini kurarak, Kosova’nýn
egemenliðini yine çiðnemiþ oldu.
Sýrbistan’ýn bu adýmý uluslararasý ve Kosova kurumlarý
tarafýndan sert bir dille
eleþtirmekten öteye gitmedi.
K
osova’da uzun zamandan beri
en önemi sorunu olan paralel
organlarýn varlýðý bugün dahi
ciddiyetini korumaya devam ediyor.
Sýrbistan’ýn NATO müdahalesinden
sonra varlýðýný sürdürmeye çalýþtýðý
paralel organlar, yeni bir boyut kazandý.
Sýrbistan’ýn
güdümünde
bulunan
Kosovalý Sýrplar, Kosova’da Kosova ve
Metohiya Belediyeler Meclisini kurarak
paralel organlarý için bir alt yapý oluþturdular. Sýrplar bu hareket ile Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný ve yürürlüðe giren yeni
Anayasayý hiçe sayarak, Kuzey
Mitroviça’da Kosova resmi kurumlarýna
karþý kendi yasal örgütünü kurdular.
43 kiþiden oluþmasý planlanan Kosova
ve Metohiya Belediyeler Meclisi kuruluþ toplantýsýna Kosova çapýndan 30
delege katýldý. Toplantýya katýlan
delegeler toplantý sonrasýnda bir bildiri
yayýnlayarak, meclis üyelerini seçtiklerini kamuoyu ile paylaþtýlar. Yayýnlamýþ
olduklarý bildiri ile bu meclisin, Kosova
özerk
bölgesinde
Sýrbistan
Cumhuriyetinin bir organý olacaðýný
bildirdiler.
Kosova ve Metohiya Belediyeler
Meclisinin dört yöneticisinden üçünü
Sýrp Radikal Partisi üyeleri oluþturuyor.
Meclisin baþkanlýðýný Radovan Niciç,
yardýmcýlýðýný Srcan Nikoliç ve sekreterliði ise Boban Saviç yapacaðý
bildirilirken, Sýrp Demokrat Partisinden
Makro Yakþiç ise diðer bir baþkan
yardýmcýsý görevini yürüteceði bildirildi.
Kosova Mitroviça’da düzenlenen
meclis toplantýsýna Boris Tadiç’in
Demokrat Partisi ile G 18 temsilcileri
katýlmadýlar. Bu iki partinin Kosova ve
Metohiya Belediyeler meclisi toplantýsýna katýlmamasý ile ilgili yapýlan açýklamada Sýrbistan yeni hükümetinin kurulmasý ve meclisle ilgili kararýn alýnmasý
olduðu açýklandýlar.
Kosova
ve
Metohiya
Sýrp
Belediyeler Meclisi Baþkan yardýmcýsý
Makro Yakþiç, Reuters ajansýna yaptýðý
açýklamada bu meclisin amacýnýn
Kosova’da iki Arnavut devletinin kurulmasýnýn engellenmesi olduðunu söyledi.
Sýrp medyasý tarafýndan yapýlan
açýklamada
kuruluþ
toplantýsýna
Sýrbistan Hükümetinin Kosova’dan
Sorumlu Bakaný Slobodan Samarciç,
Baþpiskopos Anfilohiye, Karadað Sýrp
listesi baþkaný Andriya Mandiç,
Makedonya Sýrplarý temsilcisi Ývan
Stoyilkoviç, AGÝT ve KFOR temsilcilerinin hazýr bulunduðunu ileri sürdü.
Slobodan Samarciç konu ile ilgili
yapmýþ olduðu açýklamada, bu meclisin
kuruluþ amacýnýn Kosova belediyeleri
ile Sýrbistan kurumlarý arasýnda arabuluculuk yapmasý olduðunu söyledi.
Samarciç, “Arnavutlar kendi, bizlerde
kendi yolumuzu seçtik. Bundan sonra
çalýþmalarýmýzý kendi kurumlarýmýz
çatýsý altýnda sürdüreceðiz” diye konuþtu.
Kosova
ve
Metohiya
Sýrp
Belediyeler
Mecisinin
Vidovdan
gününde
kurulmasýnýn
tesadüf
olmadýðýný
belirten
Piskopos
Anfilohiye, “Meclis delegeleri bulunduklarý belediyelerde Sýrp halkýnýn ve
devletini onurlu ve baþarýlý çalýþmalarýný
daha ileriye taþýyacaklarý ile ilgili herhangi bir kuþku duymuyorum” diye
konuþtu.
Baþkanlýk ve hükümet: “Hukuki
deðeri olmayan bir eylem”
Cumhurbaþkaný Fatmir Seydiu,
Kosova ve Metohiya Sýrp Belediyeler
Meclisinin kurulmasýný sert bir dille
eleþtirdi. Ahtisaari planýna uygun olarak
hazýrlanan yeni Anayasasýna göre paralel organlarýn daðýtýlmasý gerektiðine
dikkat çeken Seydiu, yeni meclisin
kurulmasýnýn Kosova’da paralel organ-
Di Karlo: “Kosova’yý
destekleyeceðiz”
A
BD Dýþiþleri Bakaný yardýmcýsý Rozmari Di
Carlo, Kosova ziyareti çerçevesinde
Cumhurbaþkaný Fatmir Seydiu ile bir araya
geldiði toplantýda Kosova’daki geçiþ süreci ve iki
ülke arasýndaki iliþkilerin masaya yatýrýldýðý toplantýda ABD’nin Priþtine Büyükelçisi Tina Kaidanov ile
Dýþiþleri Bakaný Skender Hüseni hazýr bulundu.
Görüþme ardýndan basýn mensuplarýnýn sorularýný
yanýtlayan Di Carlo, Cumhurbaþkaný ile gerçekleþtirmiþ olduðu görüþmeyi olumlu ve geleceðe yönelik
olarak deðerlendirdi. Kosova ile ilgili ABD’nin net
bir tutumu olduðunu ve bu tutumda herhangi bir
larýn güçlenmesine
katkýda
bulunacaðýný söyledi.
K o s o v a ’ d a
Sýrplarýn örgütlenmesini yasa dýþý
olarak
deðerlendiren Seydiu,
Belgrat’ýn
bu
siyaset
ile
K o s o v a ’ y ý
istikrarsýzlýða sevk
e t m e y i
amaçladýðýný
söyledi.
Baþbakan
Yardýmcýsý Ram
M a n a y ’ d a
Sýrplarýn bu yönde almýþ olduðu kararý
eleþtirirken, bu karar ve siyasetin
Kosova’nýn karþýlaþtýðý en önemli
sorunlardan birine tekabül ettiðini
söyledi. Bu siyasetin Sýrbistan’ýn
Kosova’nýn iç iþlerine karýþma giriþimlerinin açýk bir göstergesi olduðunun
altýný çizen Manay, Belgrat’ýn
Kosova’da bazý kiþileri kýþkýrtarak ve
kandýrarak bu siyaseti uygulamaya
çalýþtýðýný belirtti. Kosova ve uluslararasý kurumlarýn Kosova’da 11
Mayýsta gerçekleþen Sýrbistan seçimlerini yasa dýþý ilan ettiðine dikkat çeken
Manay, yasa dýþý seçimlerden sonra
kurulan bu meclisin alacaðý kararlar ve
kurulacaðý kurumlarýn yasa dýþý olacaðýný söyledi.
ICO: “Kosova kurumlarýný
destekleyeceðiz”
Kosova
ve
Metohiya
Sýrp
Belediyeler Meclisinin kurulmasýný
Kosova’da görev yapan uluslararasý
yönetim birimleri olan UNMIK ve ICO
bu adýmý eleþtirdiler.
ICO Basýn sözcüsü Endi Mek Gafi,
Kosova’da 11 Mayýsta düzenlenen
Sýrbistan seçimleri ile ilgili tutumlarýnýn
deðiþmediðine
dikkat
çekerken,
Sýrbistan seçimlerinin yasa dýþý
olduðunu tekrarladý. Gafi, “Kosova
hükümeti Marthi Ahtisaari tarafýndan
hazýrlanan Kosova paket önerisini yerine getirme çalýþmalarý ve bu çalýþmalar
ile ilgili takýndýðý tutumu destekliyoruz.
ICO olarak hükümeti Kosova çapýnda
2
otoritesini sürdürmesi için destekleyeceðiz” diye konuþtu.
Öte yandan Kosova’nýn kuzeyinde
kurulan Kosova ve Metohiya Sýrp
Meclisinin, Kosovalý Sýrplara yardýmda
bulunmayacaðýný belirten UNMIK
Basýn sözcüsü Aleksandar Ivanko,
Kosovalý Sýrplar Kosova’da görevde
bulunana yerli ve uluslar arasý kurumlarla iþbirliði yapmasý gerektiðini söyledi. Sýrplar tarafýndan kurulan meclisin
ciddi bir sorun olmadýðýný belirten
Ývanko, bu organýn operatif rolü
olmadýðýný söyledi.
Belgrat yeni meclisi kabul etmeyecek
Kosova Demokrat Partisi Baþkaný
Goran Bogdanoviç parti temsilcilerinin
yeni kurulacak olan meclis toplantýsýna
katýlmayacaklarýný söyledi. Bogdanoviç
“yeni hükümetin kurulmasýndan sonra
meclise katýlýp katýlmamak için karar
alacaðýz” dedi.
Kosova ve Metohiya listesi baþkaný
Oliver Ývanoviç Kosova ve Metohiya
Sýrp Belediyeler Meclisinin kurulmasýný
sert ir dille eleþtirdi. Ývanoviç “objektif
olarak ben bu meclisin kurulmasýndan
yanayým. Sýrbistan hükümeti tarafýndan
desteklenecek olan meclisin önemi olabilir. Ama Sýrbistan hükümetini bu tür
meclisin kabul edeceðine inanmýyorum.
Sýrbistan’ýn Avrupa’ya yönelik hükümetine sorun yaratmak isteyenler bu
meclisin kurulmasý inisiyatifinde bulundular. Bu meclisin kurulmasý Kosovalý
Sýrplara olumlu etki edeceðine inanmýyorum” dedi.
ABD Dýþiþleri Bakaný yardýmcýsý Rozmari Di Karlo Kosova’ya
yaptýðý ziyaret sýrasýnda ABD’nin Kosova’ya desteðini bir daha
dile getirirken, Kosova’yý parlak bir geleceðin
beklediðini söyledi.
deðiþmenin olmadýðýný açýkça ifade eden Di Carlo,
ABD’nin Kosova’ya dün olduðu gibi bugünde ve
yarýnda da edeceðini söyledi. ABD olarak
Kosova’nýn her yanlý geliþmesi için yardým sunacaklarýný ifade eden Di Carlo, Kosova’da demokratik
sürece ve kurumlarýn çalýþmalarýna desteðin artarak
devam edeceðini belirtti.
Cumhurbaþkaný Fatmir Seydiu ise görüþme ardýndan yapmýþ olduðu açýklamasýnda, ABD’nin
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý kazanana kadar ki süreçte
sunduðu yardýmdan dolayý Kosova halkýnýn ABD’ye
minnettar olduðunu söyledi.
3
Kosova
Thaçi: Kosova yatýrýmlar KDTP Prizren Þubesinde
yeni bir dönem
için ideal bir ülke
Perşembe, 3 Temmuz 2008
Uluslararasý bir toplantýya katýlým için yurt dýþýnda bulunan
Baþbakan Haþim Thaçi, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna ve ekonomik
kalkýnmasý için destek istedi. Kosova’nýn yatýrýmlar için ideal bir
ülke konumunda olduðunu savunan Baþbakan, Kosova’nýn geleceðinin de AB ve NATO’da olduðunu söyledi.
B
aþbakan Haþim Thaçi, Kransa
Montana Forumu toplantýsýna
katýlmak
için
bulunduðu
Monako’da Kosova’nýn geleceði ile
ilgili önemli açýklamalar imza attý.
Toplantýnýn ikinci gününde misafirlere
hitap etme þansý yakalayan Baþbakan
Thaçi, Kosova yatýrýmlar için ideal bir
ülke olduðunu söyledi. Thaçi,
“Baðýmsýzlýðý ilan etikten sonra
Kosova’nýn perspektifi” baþlýklý
tebliðinde, Kosova sorununun çözümü
için baðýmsýzlýk ilanýnýn tek çözüm
yolu olduðundan dolayý Kosova’nýn
uluslar arasý toplumun desteði ile
baðýmsýzlýðýný ilan ettiðini söyledi.
Thaçi, “Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn
ilaný uluslar arasý birliði desteði ile
oldu. Kosova’nýn baðýmsýzlýðý bölgeye
istikrarlýðý saðladý. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný bu güne dek çok sayýda AB,
NATO ve çok sayýda diðer ülkeler
tarafýndan tanýndý. Þu anda da tanýma
süreci devam ediyor. Baðýmsýzlýðýmýzý
tanýmayan ülkelerin baðýmsýzlýðýmýzý
tanýmasýný bekliyoruz” diye konuþtu.
Kosova’da topluluklarýn durumunu
da elen alan Thaçi, “Kosova yeni
Anayasasý ve Ahtisaari planýna göre
topluluklara bütün haklar saðlanmýþtýr.
Sýrplara bu garantilerin yanýnda kültür
ve dini mirasýný korunmasý için özel
haklar verilmiþtir” diye konuþtu.
Kosova’nýn iþlevsel bir pazar
ekonomisine geçiþ için yasal alt yapýyý
oluþturduðuna dikkat çeken Thaçi, bu
siyaset
sayesinde
ekonominin
kalkýnacaðýný söyledi. Baþbakan, “Tüm
yatýrýmcýlar,
Kosova’yý
yatýrým
yapacak saðlýk bir ülke olduðunu
algýlamalýdýrlar. Onlar, enerji, mineral,
altyapý, tarýmcýlýk ve diðer alanlarda
Kosova’da yatýrým yapabilirler” diye
konuþtu.
Kosova Cumhuriyetinin önem bir
diðer sorununun ise uluslararasý
kurumlara üyeliði olduðunu belirten
Thaçi, “Uluslar arasý örgütlere
üyeliðimiz, Kosova’nýn sürekli ve
kalýcý ekonomik geliþmesine katkýda
bulunacaktýr. Kosova’da yatýrým
yapmak isteyen yatýrýmcýlarý da
bekliyor ve onlarý her ortamda yatýrým
için Kosova’ya davet ediyoruz.
Kosova’nýn
geleceði
AB
ve
NATO’dadýr. Bu örgütlere üye olmakla
ülkemiz,
Balkanlarda
istikrarýn
saðlanmasýna
olumlu
katkýda
bulunacaktýr” diye konuþtu.
Baþbakanlýk Dairesi tarafýndan
yapýlan bir açýklamada Baþbakan
Haþim Thaçi, Krans Montana
Forumuna dünyadan katýlan bazý ülke
yetkilileri ile bir araya geldiði belirtildi.
Bakan Payaziti, Kosova mührünü
ilk pasaporta damgaladý
Baðýmsýzlýk ilanýndan sonra Kosova Cumhuriyeti atmasý gereken bir
diðer önemli adým olan Kosova Cumhuriyeti mührünü Kosova’ya giriþlerde kullanmakla attý. Ýçiþleri Bakaný Zenun Payaziti, Kosova
Cumhuriyetinin ilk mührünü Abelinde Zogay’ýn pasaportuna damgaladý.
Ý
çiþleri Bakaný Zenun Payaziti Kosova’ya giriþ yapmak isteyen ilk yolcunun
pasaportuna ilk defa Kosova Cumhuriyetinin resmi mühür vurdu. Priþtine
hava limanýna iniþ yapan ve Almanya’nýn Ahen kentinden Kosova’ya tatile
gelen Maliþeva doðumlu 18 yaþýndaki Abelinda Zogay’ýn pasaportuna ilk Kosova
Cumhuriyeti mührü Bakan Payaziti vurdu.
Kosova mührünün bugün ilk defa bir pasaporta vurduðuna dikkat çeken Ýçiþleri Bakaný, “Kosova’da yolcularýn serbest hareket etmeleri yönünde çalýþmalarýmýzý sürdüreceðiz. Devlet görevimizi yerine getirmek için bu mührü kullanmamýz gerekmektedir. Avrupa devletlerinde kýsa bir zaman içinde serbest hareket
edeceðimize inanýyorum” diye konuþtu.
Pasaportuna ilk defa Kosova Cumhuriyeti mührü vurulan yolcu Abelinda
Zogay, Bakan Payaziti’ye teþekkürlerini ilettikten sonra yaptýðý açýklamada bu ilki
yaþamanýn mutluluðunu gazeteciler ile paylaþtý.
Kosova’ya giren ya da çýkan yolculara artýk UNMIK mührü deðil de, Kosova
Cumhuriyeti mührü vurulacak.
Çalýþma Raporu Tartýþmalarýnda
tansiyon yükseldi
Þube Baþkaný Ercan Þpat’ýn çalýþma
raporu ardýndan üyeler raporla ilgili
deðerlendirmelerde bulundu. Yirmi ye
yakýn üyenin konuþtuðu tartýþma
raporunda üyeler, KDTP’nin birçok
alanda pasif kaldýklarýný ileri sürerek
KDTP yöneticilerini istifaya çaðýrdýlar.
Yeni anayasada Türk dilinin resmi
olmasýný azmedemeyen üyelerin çoðu,
KDTP
Genel
Baþkaný
Mahir
Yaðcýlar’ýn
bu
konuda
pasif
davrandýklarýný ileri sürdüler.
KDTP’nin raporuyla ilgili tartýþma
bölümü ardýndan sözü alan KDTP
Genel Baþkaný Mahir Yaðcýlar,
KDTP’nin dokuz yýllýk baþarýsýnýn
neticesinde Kosova’da Türklerim
varlýðýnýn ispatlandýðýný söyledi.
Partinin
çalýþmalarýnda
bazý
eksikliklerin olduðunu ifade eden
Yaðcýlar, “Ancak partimiz saldýrýldýðý
kadar baþarýsýz deðildir” ifadelerini
kullandý.
Halk yeni yönetimi seçti
Ateþli geçen konuþmalarýn ardýndan
KDTP üyeleri sandýk aþýna geçerek
oylarýný kullandý. Yaklaþýk bir saat
süren oylamanýn ardýndan seçim
komisyonu sandýklarý açarak oylarý
saydý. KDTP Prizren Þubesi Seçim
Toplantýsýnýn ikinci seçim ve oylarýn
sayýlmasý bölümü saat 21.00’e kadar
sürdü. Seçim Komisyonu Baþkaný
Mehmet Bütüç komisyonun 330 oy
listesinden 4’nün geçersiz olarak kabul
ettiðini bildirdi, oy daðýlýmýný ve
seçilen yeni meclis ve yönetim kurulu
üyelerini açýkladý.
KDTP Prizren Þubesi yeni Yönetim
Kuruluna þu kiþiler seçildi:
Cemil Luma, Enis Kervan, Mahir
Yaðcýlar, Orhan Lopar, Fikrim Damka,
Ergin Kala, Güner Ureya, Özcan
Micalar, Bülent Kýrle, Ercan Þpat,
Varol Bekteþ, Levent Buþ, Sencar
Karamuço, Müfera Þinik, Cengiz
Çesko, Halil Lika, Erol Þiþko veya
Engin Tokay (her ikisinin ayný oyu 57
oyu olduðu için KDTP Prizren Þubesi
Meclisinin yönetim kuruluna kimin
seçileceði karar vermesi gerekiyor)
KDTP Prizren Þubesi Meclis
üyeliðine ise yönetim kurulu dýþýnda
þu üyeler seçildi:
Cengiz Kovaç, Bengi Muzbeg,
Ferhat Derviþ, Fidan Jýlta, Günay
Spahi, Cemali Koro, Enis Subi, Arzu
Výrþevca, Adnan Yaðcýlar veya Aþim
Þaçir (son ikisinin de 40 oyu olduðu
için karar KDTP Prizren Þubesi Meclis
toplantýsýnda alýnacak)
Bakan Hocay’dan
eðitimcilere zam müjdesi
Her yýl ders dönemi baþlamadan önce grevlere sahne olan eðitimcilerin
maaþlarýna yönelik zam, eðitimcilerin greve baþvurmalarýna gerek
kalmaksýzýn sonuçlandý. Eðitim Bakaný Enver Hocay,
eðitimcilere 1 Eylülden itibaren zam yapýlacaðýný müjdelerken,
zammýn miktarý ile bilgi vermekten kaçýndý.
E
ðitim Bilim ve Teknoloji Bakaný
Enver Hocay, Ferizovik belediyesi
eðitimcileri ile yaptýðý görüþmede
Kosova’daki eðitimin ve eðitimcilerin geleceði ile ilgili önemli açýklamalara imza attý.
Kosova’da eðitimcilerin durumunun gün
geçtikçe daha da aðýrlaþtýðýný kabul eden
Bakan Hocay, 1 Eylül’de Kosova eðitimcilerin gelirlerine zam yapýlacaðýný müjdeledi.
Hocay, “Baþbakan Haþim Thaçi adýna Ekim
ayýndan baþlayarak maaþlarýnýzýn artacaðý
müjdesini vermek istiyorum. Bu zam ile
eðitimcilerimiz ekimden sonra durumu
biraz daha düzelecektir” diye konuþtu. Maaþ
zammý ile açýklama yapmaktan kaçýnan
Hocay, eðitimcilerin daha iyi bir gelecek ve hayat yaþamasý gerekliliðine iþaret
ederken, Kosovalý eðitimcilerin Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kazanmasýnda baþrol
oynadýðýný söyledi.
Toplantýda hazýr bulunan Ferizovik Belediye Baþkaný Bayruþ Cemayli de bu
belediyede okullarda aðýr durumun giderilmesi için aldýklarý önlemlere deðinirken,
okullarda eðitim kalitesinin artmasý yönünde çalýþmalarýn aralýksýz sürdüðünü söyledi. Cemayli, “Bu yýl bütçeden eðitim ile ilgili 2,5 milyon avro yatýrým yaptýk. Özelikle bu yatýrýmlarý yeni okullarýn inþa için harcadýk. Bu okul yýlý içinde eðitimcilerin
standartlarýnýn da artacaðý beklentisi içindeyiz” diye konuþtu.
Kosova
Kosova’da Boþnak
Köyünde Sýrp Belediyesi
Kuruluyor
S
Sýrbistan 1999 NATO Müdahalesiyle Kosova’da Yönetimi Birleþmiþ
Milletler’e (BM) Devretmesinden Sonra Sýrplarýn Yoðun Olarak
Yaþadýklarý Yerlerde Paralel Yönetimler Kurarak Varlýðýný Devam
Ettirmeye Çalýþýyor.
Enis TABAK
ýrbistan 1999 NATO müdahalesiyle
Kosova’da
yönetimi
Birleþmiþ
Milletler’e (BM) devretmesinden sonra
Sýrplarýn yoðun olarak yaþadýklarý yerlerde
paralel yönetimler kurarak varlýðýný devam
ettirmeye çalýþýyor. Belgrad yönetimi, baþta
Kosova liderleri olmak üzere uluslararasý
toplumun da ciddi bir þekilde tepkisini çekmesine raðmen bu konuda geri adým atmýyor.
Ülkenin güneyindeki Gora bölgesinde bir
köyde Sýrp belediyesi kurulmasý konusunda giriþimler baþladý.
Sýrp yetkililer, 11 Mayýsta Sýrbistan ile eþ
zamanlý olarak Kosova’da da yapýlan yerel ve
genel seçimlerden baþarýyla çýkan adaylarýn
Kosova’daki gerçek Sýrp temsilcileri olduðunu
ve bunlarýn kurulacak olan yeni paralel
belediyelerde kendi halkýný temsil edeceklerini
söylemiþti. Bu açýklamanýn ardýndan hafta sonu
Kosovalý Sýrplarýn bazý temsilcileri, çoðunlukta
olduklarý Mitroviça þehrinin kuzeyinde Kosova
Sýrp Belediyeleri Topluluðu’nun Meclisi’ni
kurdu. Meclis, Kosova’da da Sýrbistan’la eþ
zamanda yapýlan yerel seçimlerde seçilen 45
Sýrp temsilciden oluþuyor.
Mitroviça’da kurulan Kosova Sýrp
Belediyeleri
Topluluðu’nun
ardýndan
Kosova’nýn güney bölgesinde bulunan Gora
bölgesine baðlý Vraniþta’da önümüzdeki günlerde Sýrp belediyesinin kurulacaðý ileri
sürüldü. Geçtiðimiz yýl Sýrbistan tarafýndan ofis
açýlan bu bölgede ofis temsilciliðine Abdi Aliya
getirilmiþti. Kurulacak olan Sýrp belediyesine
de Abdi Aliya’nýn baþkanlýk yapmasý bekleniyor. Sýrbistan ayrýca bu bölgeye 12 Sýrp temsilci
de gönderecek.
Perşembe, 3 Temmuz 2008
Türk Askeri Kosova’da
Ýhtiyaç Sahibi
Arnavutlara Yardým
Etmeye Devam Ediyor
4
Kosova’da KFOR Barýþ Gücü çerçevesinde görev
yapan Türk Askeri din, dil, ýrk ayrýmý gözetmeksizin yardýmlarýna aralýksýz devam ediyor. Bugüne
kadar her türlü destekle Kosovalýlarýn yanýnda
olan Türk Askeri, yine ihtiyaç sahibi yüze yakýn aileye yardým paketi daðýttý.
K
Enis TABAK
osova’da KFOR barýþ gücü çerçevesinde görev yapan
Türk askeri din, dil, ýrk ayrýmý gözetmeksizin yardýmlarýna aralýksýz devam ediyor. Bugüne kadar her türlü
destekle Kosovalýlarýn yanýnda olan Türk askeri, yine ihtiyaç
sahibi yüze yakýn aileye yardým paketi daðýttý. Prizren bölgesiyle sýnýrlý kalmayan Türk askeri baþta Priþtine, Ýpek, Gilan,
Výçýtýrýn bölgeleri olmak üzere köylere de giderek yardým
paketlerini ihtiyaç sahiplerine ulaþtýrdý.
Mehmetçik gýda paketleri yardýmý dýþýnda Türk Taburu saðlýk
personeli de her hafta düzenli olarak durumu iyi olmayan
Arnavut ve Boþnak aileleri bedava muayene ederek ilaçlarýný
veriyor.
Kosovalý Gençler Türkiye’den Balýk Deðil, Balýk
Tutmalarýný Öðretmesini Ýstiyor
Uzun Yýllar Savaþ ve Krizlerle
Boðuþan Kosova’da Ýþsizlik
Oraný Yüzde Yetmiþlere
Yükseldi. 1998 -1999 Savaþý
Öncesi Fabrikalarýn Kapatýldýðý
Kosova’da Bugün Halen Hizmet
Verilmeye Baþlanmadý. NATO
Müdahalesi Ardýndan
Kosova’nýn Birleþmiþ Milletler BM Denetimi Altýna Girmesiyle
Kosova’da Bulunan Onlarca
Fabrika Özelleþtirilerek Sudan
Ucuz Paralar Karþýlýðý Satýldý.
U
zun yýllar savaþ ve krizlerle
boðuþan Kosova’da iþsizlik
oraný yüzde yetmiþlere yükseldi.
1998-1999 savaþý öncesi fabrikalarýn
kapatýldýðý Kosova’da bugün halen
hizmet verilmeye baþlanmadý. NATO
müdahalesi ardýndan Kosova’nýn
Birleþmiþ Milletler-BM denetimi altýna
: 4 34
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Yazı İşleri Müdürü:
Sencar KARAMUÇO
Enis TABAK
girmesiyle Kosova’da bulunan onlarca
fabrika özelleþtirilerek sudan ucuz paralar karþýlýðý satýldý.
Tito döneminde açýlan ve Avrupa’ya
üretim yapan baþta en büyük fabrikalar
arasýnda yer alan ve binlerce
Kosovalýnýn çalýþtýðý Perlonka (Ýplik
fabrikasý), Komuna (Ayakkabý fabrikasý), Printeks (Tekstil fabrikasý),
Filigran (Altýn fabrikasý), Famipa
(Gümüþ fabrikasý), Farmakos (Ýlaç fabrikasý) çok ucuz paralar karþýlýðý satýldý
ve þu an depo olarak kullanýlýyorlar.
Hayat þartlarýnýn zor olduðu Kosova’da
gençler çareyi Kosova’yý terk etmekte
ya da deðiþik yollarla para kazanmayý
seçiyor. Ýþsizliðin bu denli yüksek
olmasý nedeniyle ne yapacaðýný
bilmeyen Kosovalý gençler,zamanlarýný
sabahtan akþama kadar kahvelerde
geçiriyor.
Türkiye’de eðitim tamamlamýþ ve
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK
Muhabir: Yüksel POMAK
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ,
Abdülkadir BIYIKLI
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Kosova’ya geri dönen onlarca genç de
iþsizlikle boðuþuyor. Türkiye’de Ankara
Üniversitesi Bilgisayar Öðretmenliði’ni
tamamlayan Akif Koro, “Lisans ve yüksek lisansýmý Türkiye’de tamamladým
vatanýma hizmet etmek için döndüðüm
Kosova’da bir buçuk yýldýr iþ arýyorum.
Türkiye Kosova’ya deðiþik alanlarda
yardým yapýyor en son Ankara
Belediyesi tarafýndan 1 milyon Euro’luk
park açýldý, kendilerine çok teþekkür
ediyoruz. Ancak biz Türkiye’den artýk
balýk deðil, balýk tutmamýzý öðretmelerini istiyoruz. Türkiye’de onlarca Kosova
göçmeni iþadamý var en azýndan onlar
buralara yatýrým yapsýnlar, bizlerde boþ
gezmektense bir iþe yararýz ve evimize
ekmek götürürüz” þeklinde konuþuyor.
Akif Koro gibi Türkiye üniversitelerinden mezun olan onlarca genç
ayný sorunla karþý karþýya hepsi iþsizlikten yakýnarak Türkiye Cumhuriyetinden
iþ olanaklarý saðlamasýný istiyorlar.
Trakya Üniversitesi Anestezi
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Baský:
“ALL COA IMPEX”
basýmevi Prizren
Bölümünden mezun olan Türkiye’de
öðrenim görmüþ bir diðer genç de
Bilgin Opoya. Ýki yýl önce mezun
olmasýna raðmen iþsiz gezmekten býktýðýný belirten Opoya, böyle devam
ederse en kýsa zamanda Kosova’dan göç
etmek istediðini söylüyor. Opoya,
“Buradaki saðlýk alanýnda kadro sýkýntýsý var ancak bizleri iþe almýyorlar; biz
de boþ boþ, ellerimizde diplomalarla
gezinip duruyoruz. Býrakýn iþe almayý
Türkiye üniversitelerinden mezun
olduðumuz için de diplomalarýmýzý
kabul etmiyorlar, denklik istiyorlar.
Hatta birçok arkadaþým denkliðini
almak içinde burada Kosova’da baþtan
3-4 sýnava giriyorlar, bu denkliði almak
içinde en aþa 200 Euro para ödememiz
lazým, çok zor durumdayýz. Türkiyeli
iþadamlarýndan buralara yatýrým yapmalarýný istiyoruz, bize yardým deðil iþ
açmalarýný istiyoruz” þeklinde konuþuyor.
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný)
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
yayýnýdýr.
5
Kosova
Mamuþa’da hasat
iþleri baþladý
M
Perşembe, 3 Temmuz 2008
Suphi MAZREK
amuþa’da hafta sonu buðday hasat
iþleri için biçerdöverciler mesaiye
baþladý. Mamuþalý tarýmcýlar kavurucu yaz sýcaðýnda sýcaða aldýrmadan hasat iþleri
ile ilgili çalýþmalarýný aralýksýz olarak sürdürüyorlar.
Mamuþa Belediyesi Planlama Þehirleþme ve
Müfettiþlik Memuru Yüksen Topoyan, 120 hektarlýk ekili olan buðday tarlalarýný ziyaret
ederek, hasat iþleri ile yakýndan ilgilendi.
Yüksen Topoyan’dan aldýðýmýz bilgiye göre,
“Mamuþa Belediyesinde baþlatýlan hasat iþleri,
bir hafta içinde 20 hektar alanýnda buðdaylarý
toplamasý ile start aldý. Þu ana kadar hasat iþleri
sadece daha yükseklikte olan arazilerde çalýþmalar baþlatýlmýþtýr. Düzlük arazilerde ise fizyolojik faktörlerden dolayý buðdaylarýn halen
hasat olmaya hazýr olmadýðýndan dolayý
buralarda hasat iþleri halen baþlamamýþtýr.
Bugüne kadar yapýlan hasat iþlerinden hektar
baþýna ortalama 4.500, kg. buðday elde etmiþtir.
Buðdaylarý toplamak için üç biçerdöver çalýþmaktadýr. Biçerdövercilere Kosova Tarým
Bakanlýðý tarafýndan yüzde 30 sübvansiyon
yapýlmýþtýr. Önümüzdeki on gün içerisinde
elveriþli hava þartlarý iyi olursa 10 gün
içerisinde Mamuþa Belediyesinde bütün buðdaylarýn hasattý yapýlacaktýr” diye konuþtu.
TÝKA Heyeti KDTP Mamuþa
Þubesini ziyaret etti
P
Suphi MAZREK
azartesi günü Türkiye Ýþbirliði ve
Kalkýnma Ajansý Kosova temsilcisi
Kürþat Mahmad ve beraberindeki heyet
KDTP Mamuþa Þubesini ziyaret ederek, þube
çalýþmalarý hakkýnda bilgi aldýlar.
KDTP Mamuþa Þubesi ofisinde gerçekleþen
görüþmede Eski Milletvekili ve KDTP Mamuþa
Þube Baþkaný Rýfat Krasniç, Ýþ Adamlar Derneði
Baþkaný Samedin Taç, Mamuþa Belediye
Baþkan Yardýmcýsý ve KDTP Mamuþa Þubesi
Kadýn Kolu Baþkaný Seylan Mazrek ile KDTP
Meclis üyeleri hazýr bulundular. KDTP Mamuþa
Þube Baþkaný Rifat Krasniç gelen heyete, þube
çalýþmalarý ile Mamuþa’da ki genel durum
hakkýnda bilgi verdi. Mamuþa’nýn karþýlaþtýðý en
büyük sorunun iþsizliðin ve ekonomik durum
olduðuna dikkat çeken Krasniç, karþýlaþýlan
diðer önemli bir diðer sorunun da elektrik
sorunu olduðunu söyledi.
Mamuþa Ýþ Adamlar Derneði Baþkaný
Samedin Taç ise, baþkaný olduðu dernek hakkýnda bilgi verirken, Mamuþa’da iþsizliðin azaltýlmasý için bazý küçük sanayi fabrikalarýn kurulmasý ile bu sorunun aþýlabileceðini bu yüzden de
Mamuþa’ya daha fazla yatýrým yapýlmasý gerektiðini savundu.
KDTP Mamuþa Þubesi Kadýn Kolu Baþkaný
Seylan Mazrek ise kadýn kolu çalýþmalarý
hakkýnda bilgi verirken, kol olarak bugüne kadar
baþarýlý çalýþmalara imza attýklarýný ve bu
çerçevede de kadýnlara çeþitli konularda kurslar
düzenlediklerini dile getirdiler.
Kosova gündemi
Sencar Karamuço
Meclisler diyarı
Kosova!
K
osova’nýn baðýmsýzlýk ilanýndan sonra
öngörülen geçiþ döneminde aþýlmasý gereken
sorunlar, halen çözülmediði için kalýcý
kusurlarý da beraberinde getirmeye baþladý.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan ettiði plan gereði
Kosova’ya denetim altýnda verilen baðýmsýzlýðý
denetlemesi gereken Avrupa Birliði kurumlarý
Birleþmiþ Milletlerin arkasýna saklanan güçlerin
muhalefeti yüzünden görev alamýyor. Bunun nedeni de
sürekli yazýlarýmda altýný çizmeye çalýþtýðýn güç dengesinin yaný sýra Kosova’nýn uluslararasý toplumda bir
prestij
mücadelesine
dönüþmesinde
yatýyor.
Kosova’nýn geleceðini de pranga vuran ve olumsuz
yönde etkileyen bu çýkmaz, bölgeyi de olumsuz etkilemeye devam ediyor.
Kosova’da uluslararasý toplumun bir bütün
olmadýðýndan dolayý bugün Kosova’nýn parçalanmasý
da tekrar gündeme gelebilir. Bu konudaki sinyalleri
Kosova gündemine bomba etkisi ile düþen Sýrplarýn,
Kosova’da organ içinde organ kurmalarý ile
tescilleþmiþ oldu. Sýrbistan bu politikasý ile
Kosova’dan vazgeçme durumunda olmadýðýný ve
Kosovalý Sýrplarý daima kendi güdümünde tutacaðýný
bir daha kanýtlamýþ oldu. Sýrplarýn, Kosova’nýn bütünlüðünü tehdit eden bu giriþimi Kosovalý liderler ve
uluslararasý toplum sadece olayý kýnamakla ve yasa dýþý
ilan etmekle yetindiler. Bu da Sýrplarý, bu konuda daha
kararlý olmalarýna hizmet etmekten baþka bir iþe
yaramýyor. Çünkü, þu anda Kosova’da yönetim
konusunda yetki sahibi olan UNMIK, “ben ne etliye ne
de butluya karýþýrým” mantýðýyla hareket ederek,
Kosova’nýn parçalanmasýna gizliden hizmet ediyor.
Sýrbistan’ýn da NATO müdahalesinden sonra yýllardan
beri hayata geçirmeyi planladýðý bu plan bu meclisin
kurulmasý ile gerçeðe dönüþmeye yakýn. Temas Artý
Gurubunun da almýþ olduðu kararýna aykýrý olan bu
hareket, karþýsýnda uluslararasý toplumun tepkisinin
sadece kýnamak mý? yoksa iptal etmek mi? olacaðý
önem kazanmýþ bulunuyor. On yýla yakýn Kosova statü
sürecinin çözümünde uluslararasý toplumun Kosova
konusunda net bir tutum takýnamadýðýný iyi bildiðimiz
için bu konuda da her kafadan bir ses çýkacaðýna kesin
gözüyle bakabiliriz. Çünkü, her iki kesimde oturduklarý en uç noktalardan biraz daha ortaya yanaþmamalarýndan kaynaklanýyor. Bu da Kosova’nýn parlak
bir geleceðe sahip olmasýný ciddi bir þekilde engelleyen
önemli bir geliþmeyle eþdeðer. Bu tür olumsuzluklar
artýk ekonomik çýkmazdan, fakirlikten, iþsizlikten ve
belirsizlikten geleceðe kuþku ile bakan Kosova halkýný
tümüyle karamsar olmaya itmekten baþka bir iþe
yaramýyor.
Sonuçta, artýk Avrupa, Kosova’yý kendi sýnýrlarý
içine almak isteyip istemediðini açýk bir þekilde
kamuoyu ile paylaþmalýdýr. Eðer Kosova’yý kendi
sýnýrlarý içinde görmek istiyor ise önce içinde
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý konusunda muhalefete olan
üyelerinin bu politikasýndan vazgeçerek, Kosova’nýn
birliðe üyelik için gereken süreci baþlatýp, hýzlandýrmalýdýr.
Kosova
Perşembe, 3 Temmuz 2008
Fevzi Karamuço
K
6
Sýrplar amacýna
vardýlar mý?
osova’da neler oluyor? Kosova bölündü mü yoksa halen tek bir ülke mi?
Bu sorulara yanýt vermek zor deðil. Kosova’nýn artýk parçalandýðýný
söylemek zor olmayacaktýr. Parçalanma ile ilgili farklý görüþler ortaya
atýlýyor. Kimileri parçalandý, kimileri ise parçalanmadý ve parçalanmayacakta
diyorlar. Uluslararasý toplum ise Kosova’nýn bir bütün olduðunu savunmaya
devam ediyor. Bu tür açýklamalara inanmalý mýyýz yoksa inanmamalý mýyýz artýk
bilmiyoruz. Kosovalý yetkililer Kosova’nýn parçalanamadýðý yönünde açýklamalara imza atýyor. Ama ortada bunun tam tersine bir tablo hüküm sürüyor.
Kosova’da Sýrplarýn yaþadýklarý bölgelerde Arnavutlarýn dýþýnda bir hayat kurduklarý gözlerden kaçmýyor.
Kosova’nýn parçalandýðý gerçeðine cumartesi günü þahit olduk. Kosovalý
Sýrplar uzun zaman Kosova’nýn Sýrbistan topraklarýndan ayrýlmasýný kabul
etmediklerini attýklarý bu adým ile kanýtladýlar. Sýrbistan desteði ile Kosovalý
Sýrplar, 11 Mayýs seçimleri sonuçlarýna göre Kosova ve Metohiya Sýrplar
Belediyeler Meclisini kurdular. Belgrat bu meclisin kurulmasýný sesiz izlediðini
ve bu konuda hiçbir etkisi olmadýðýný savunmakla yetindi. Sýrbistan’ýn bu açýklamalarý kimseyi tatmin etmediði gibi olayýn organizatörü olmasýndan dolayý
Kosova kurumlarý ile uluslararasý toplum tarafýndan eleþtirildi.
Kosova ve Metohiya Sýrplar Belediyeler Meclisine, Radikal ve
Koþtuniça’nýn partisi katýlýrken, Avrupa yanlýsý olan Tadiç ve G 18 katýlmadýlar.
Bu da Belgrat’ýn da bu konuda ne istediðini bilmediðinin açýk bir kanýtý
niteliðindeydi.
Kosovalý Sýrplar uzun bir bekleyiþten sonra, cumartesi günü Kosova ve
Metohiya Sýrplarý belediyeler Meclisini kurarak, bir bakýma güç gösterisinde
bulundular. Onlar bu meclisi kurmadan önce çoðunluk olunduklarý bölgelerde
paralel organlar kurarak, Sýrbistan yasalarýný da uygulamaya çalýþtýlar. Sýrplar
28 Haziraný tesadüfen seçmediler. 28 Haziran Sýrplarýn tarihinde özel önemi
vardýr. Aya Vid günü olarak kutlanan bu gün Sýrp tarihinde Osmanlýlara karþý
kaybettikleri ama tarihte var oluþu mücadelesini simgelemektedir. Sýrplara göre
Kosova savaþýnda savaþý kaybetmelerine raðmen Kosova mitosu sayesinde
kalmalarý var olmalarýný baþardýlar.
NATO güçlerinin Kosova’ya girmesi ile Kosova bütünlüðünü kaybettiðini
göze çarpmaktaydý. Sýrplarýn yaþadýklarý bölgelerde onlarýn tarihte müttefikleri
olan Fransýzlar ve Slav asýllý askerler yerleþtirildi. Diðer taraftan ise
Arnavutlarýn çoðunluk olduðu yerlere ABD ve AB üyeleri askerleri yerleþti.
Ruslar ise Rahovça bölgesine yerleþemeyince, Maliþevo belediyesinde kalarak,
kýsa bir süre sonra Kosova’dan ayrýldýlar.
Kosova ve Metohiya Belediyeler Meclisi kuruluþ toplantýsýna 30 delege
katýldý. Meclis 43 kiþiden oluþmasý gerekiyordu. Ama kuruluþ toplantýsýna
Avrupalý Boris Tadiç’in ve G 18 partisi temsilcileri bulunmadýlar. Toplantýya
katýlan delegeler, “Bu meclis Kosova özerk bölgesinde Sýrbistan
Cumhuriyet’inin organý olacaðý” þeklinde bir bildiri yayýnladýlar.
UNMIK yönetimi, Kosova’nýn parçalandýðýný ilk günden gözlemci olarak
kabul etti. Görmedim, bizi ilgilendirmiyor gibi siyasetle bir statükoyu sürdürdü.
UNMIK þiddet olaylarý ortaya çýkmasýn diye, statüko durumunu kabul etmeye
hazýr olduðunu daha önceden de izlediði politikalar ile açýkça gözler önüne sermiþti
Þimdi ne olacak? Sýrada Kosova için B 2 planý var. Þimdi bu planýn hayata
geçirilmesi zamanýn gelip gelmediði sorusu sorulmaya baþlandý? Bu B plana
göre Kuzey Kosova ile Preþevo ve Buyanovaç belediyelerinin ile takas edilmesi gerekiyor. Bir kaç yýl önce Kosova eski Baþbakaný ve þimdi Mitroviça
belediye Baþkaný bu öneriyi gündeme getirmiþti. Ayný, Bayram Recepi yaptýðý
son açýklamasýnda UNMIK’i yasadýþý Sýrp kurumlarý ile iþbirliði yapmakla
suçladý.
Mak ed onya ve Kosova d evlet sý n ýrý
çi zme i þl em in e resmen b aþlad ýl ar
M
akedonya ve Kosova, 150 kilometre uzunluðundaki ortak sýnýrlarýný çizme
çalýþmalarýnýn resmen baþlatýlmasýnýn bir simgesi olarak 30 Haziran Pazartesi
günü üçgen bir levha diktiler. Makedonya’nýn Kosova ile arasýndaki kuzey
sýnýrý, eski Yugoslav cumhuriyetinin 1991 yýlýnda baðýmsýzlýk kazanmasýndan bu yana
resmen çizilmemiþti. Makedonya ve Kosova Mart ayýnda, Kosova’nýn Sýrbistan’dan
baðýmsýzlýk ilan etmesinden kýsa bir süre sonra konuyla ilgili ortak bir komite kurdular.
Makedonya Dýþiþleri Bakanlýðý sözcüsü Vasko Andonovski’nin açýklamasýna göre sýnýr
çizimi yaz boyunca devam ederken, çalýþmalarýn hýzýný daðlýk arazideki hava þartlarý
belirleyecek. Andonovski iþçilerin Pazartesi günü 12 km’yi çizdiðini de ekledi.
Öte yandan Pazartesi günü, Kosova’daki Uluslararasý Sivil Dairesi baþkaný Pieter
Feith, AB polis ve yargý misyonu EULEX’in Kosova’nýn tamamýnda görev yapmasýnýn
önemini vurguladý. Uluslararasý Kosova Ýcra Grubu toplantýsý sonrasýnda Cumhurbaþkaný
Fatmir Seydiu ile ortak basýn toplantýsý düzenleyen Feith, EULEX’in Sýrp nüfusun yoðun
olduðu kuzey bölgesinde bir an önce göreve baþlamasýný umduðunu belirtmekle birlikte
belli bir takvim vermekten kaçýndý. Yetkili, uluslararasý toplum açýsýndan, Kosova’nýn
kuzeyinde yeni kurulan Sýrp parlamentosunun “hiçbir hukuki etkisi” bulunmadýðýný da
kaydetti.
Bu arada AGÝT tarafýndan düzenlenen yeni bir ankette, KFOR’un Kosova’da en fazla
güvenilen kurum olduðu ve onu Kosova Polis Teþkilatý’nýn izlediði ortaya kondu.
Katýlýmcýlar en çok yargýya güvenmediklerini belirttiler. Anket kuruluþu anketi geçen yýl,
Kosova’nýn baðýmsýzlýk ilanýndan önce düzenlemiþlti.
Kosova Türkiye Ticaret
Odasý kuruldu
Kosova Türkiye Ticaret Odasý, Kosova’nýn baþkenti Priþtine’de kuruldu.
Bugün düzenlenen bir basýn toplantýsý ile Kosova Türkiye Ticaret
Odasýnýn kurulup, resmen faaliyete geçtiði duyuruldu.
K
Esin Muzbeg
osova Türkiye Ticaret Odasý
Baþkaný Oðuz Ali Türkeli, yaptýðý
açýklamada Kosova ile Türkiye
arasýnda ticaret hacmini geliþtirmek,
Türkiye’den ekonomik yatýrýmlarý çekmek ve Türkiye ile Kosova arasýnda bir
ekonomik köprü kurmak amacýyla bu
Oda’nýn kurulduðunu ifade etti. Türkeli,
bu Oda’nýn içinde 11 kurucu firmanýn
bulunduðunu belirterek bunlarýn arasýnda
Kosovalý, Türk sermayeli, veya doðrudan Türk yatýrýmý olan nadide firmalar
olduðunu belirtti. Türk Hava Yollarý
Kosova Müdürlüðünü de yürütmekte olan
Oðuz Ali Türkeli, Kosova’da iþ yapan
veya Türkiye ile yakýn ekonomik iliþkisi
olan firmalarýn Kosova Türkiye Ticaret
Odasýný oluþturduðunu bildirdi. Oðuz Ali
Türkeli, Türkiye Cumhuriyeti Priþtine
Eþgüdüm Bürosunun da, Kosova Türkiye
Ticaret Odasýnda Onursal Baþkanlýk
görevinin bulunduðunu söyledi.
Öte yandan Türk Eþgüdüm Bürosu
Baþkaný Mustafa Sarnýç, Türkiye’nin
Kosova ile yakýn ve yoðun bir ekonomik
iliþki içinde olduðunu belirtti. Kosova
Türkiye Ticaret Odasýnýn da bir ihtiyaçtan
doðduðunu belirten Sarnýç, Kosova’ya
ithal edilen mallarýn yüzde 20’sinin Türk
malý olduðunu kaydetti. Kosova finans
sektöründe Türkiye’nin bir açýlýmý
olduðunu belirten Sarnýç, burada iki Türk
Bankasýnýn faal olduðunu, bir sigorta þirketinin bulunduðunu çok sayýda fabrika
ve firmanýn da çalýþtýðýný bildirdi.
Kosova Türkiye Ticaret Odasýna
Kosova’dan olduðu kadar Türkiye’den de
büyük bir ilgi duyuldu. Odanýn tanýtým
kokteyline katýlmak üzere Dýþ Ticaret
Müsteþar Yardýmcý Ülker Güzel, bugün
Kosova’ya geldi. Ülker Güzel, bugün
Kosova Çevre ve Alan Planlama Bakaný
Mahir Yaðcýlar, Kosova Ekonomi ve
Maliye Bakaný Ahmet Þala ve Kosova
Ticaret ve Sanayi Bakaný Lütfi Jarku ile
bir araya geldi. Güzel’in yarýn Kosova
Cumhurbaþkaný Fatmir Seydiu ile
görüþmesi öngörülüyor. Dýþ Ticaret
Müsteþar Yardýmcýsý Ülker Güzel daha
sonra da Kosova Türkiye Ticaret Odasý
Tanýtým kokteyline katýlacak. Yarýnki
tanýtým kokteyline Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliði Yönetim Kurulu Üyesi
Mustafa Yardýmcý, DEÝK üyesi Zeki
Çalýþkan ve Türk Havayollarýndan üst
düzey bir heyetin katýlmasý bekleniyor.
7
Balkan
Makedonya’daki tekrar
Hýrvatistan AB
üyeliðiyle ilgili geri
seçimleri sorunsuz geçti
kalan belgelerin
Perşembe, 3 Temmuz 2008
H
hepsini sunacak
ýrvatistan’ýn AB baþ müzakerecisi
Vladimir
Drobnjak
Vjesnik
gazetesine verdiði demeçte,
ülkenin AB üyelik süreci için gerekli geri
kalan belgelerin tümünü 30 Haziran
Pazartesi gününe kadar sunmayý planladýðýný söyledi. Belgeler, Hýrvatistan’ýn
yargý reformlarý ve yolsuzlukla mücadele
gibi hassas alanlar da dahil olmak üzere
henüz açýlmamýþ müzakere fasýllarýyla
ilgili tutumlarýný ortaya koyuyor. Avrupa Komisyonu katýlým müzakerelerinin son
safhasý için ayrýntýlý bir yol haritasý yayýnlamaya hazýr durumda. En iyimser
senaryoda, Hýrvatistan müzakereleri gelecek yaz tamamlayarak 2011 yýlýnda AB
üyesi olabilecek.
Celiç, Sýrbistan’a AB aday statüsünün
Aralýk ayýnda verileceðini öngördü
B
aþbakan
Yardýmcýsý
Bozidar Celiç 30 Haziran
Pazartesi günü yaptýðý
açýklamada, Sýrbistan’ýn 11
Aralýk’ta baþlayacak olan AB
zirvesinde AB aday statüsü alabileceðini düþündüðünü söyledi.
Düzenlediði basýn toplantýsýnda
Celiç, tahminin Cumhurbaþkaný
Boris
Tadiç’in
Demokrat
Partisi’nin yeni kabinede çoðunluk sahibi olmasý ve bunun da
daha net bir þekilde ifade edilmiþ
bir AB entegrasyon politikasýna yol açabilecek olmasýna dayandýrdýðýný söyledi.
Baþbakan yardýmcýsý, AB’nin Sýrp turistlere ve kýsa iþ gezilerine uygulanan giriþ
vizelerini yýl sonuna kadar kaldýrmasýný beklediðini de sözlerine ekledi.Bu arada
yerel basýn yeni kabinenin kurulmasýnýn çok yakýn olduðunu ve güven oylamasýnýn Cuma günü yapýlabileceðini bildirmeye devam ediyor.
Gregorian YTD'nin bir yıl
içinde kapatılabileceğini
ileri sürdü
Y
üksek Temsilci
Yardımcısı Raffi
Gregorian
30
Haziran Pazartesi günü
yaptığı
açıklamada,
BH'nin mevcut reform
hızını devam ettirmesi ve
Barış
Uygulama
Konseyi'nin (PIC) öne
sürdüğü beş şart ve iki ek
gereği yerine getirmesi
halinde,
Yüksek
Temsilciler Dairesi'nin
(YTD) bir yıl içinde
kapanabileceğini söyledi. Gregorian, medyada anayasa reformu da dahil olmak
üzere yeni şartların listeye eklenebileceği yönünde çıkan söylentileri reddetti.
Yetkili, uzmanlar anayasa reformunun gelecekteki reform çabalarını yönlendirmesini önermekle birlikte, bunun YTD'nin kapatılmasına şart teşkil
etmediğini belirtti. Gregorian, bununla ilgili takvimin tamamen BH'li siyasilere
bağlı olduğunu da sözlerine ekledi.
YTD görevini Temmuz 2007'de tamamlayacak olmasına karşın, PIC üyeleri
polis teşkilatında yeniden yapılanma ve anayasa reformları konularında devam
eden siyasi karmaşanın BH'yi kendi kendisini idare edemez hale getirdiğine karar
vermişlerdi. Şubat ayında PIC, YTD'nin kapatılması için beş şart koşmuştu.
D
evlet Seçim Komisyonu
Başkaný Jovan Yosifovski,
29 Haziran Pazar günü 15
sandýkta yapýlan ikinci tekrar
seçimlerinin sorunsuz ve hilesiz bir
þekilde geçtiðini söyledi. Yetkililer,
daha önceki iki turun þiddet olaylarý ve hilelerle gölgelendiði
Arnavut nüfusun çoðunlukta
olduðu bazý bölgelerde seçimleri
tekrar ettirdiler. Hiçbir sorun çýkmadýðý takdirde sonuçlar belgelenecek. Pazar günü, AB’nin Üsküp Büyükelçisi Erwan Fouere seçimlerin “fazla uzun
sürdüðünü” söyledi. ABD Dýþiþleri Bakanlýðý Müsteþarý Rosemary DiCarlo da Cuma
günü yaptýðý ziyarette, Makedonya’nýn VMRO-DPMNE liderliðindeki bir hükümeti
bir an önce kurmasý ve Avrupa-Atlantik entegrasyonu reform gündemini hayata
geçirmeye devam etmesi gerektiðini söyledi. DiCarlo ile birlikte düzenlediði basýn
toplantýsýnda konuþan Makedonya Dýþiþleri Bakaný Antonio Milososki de yeni
hükümetin en az bir etnik Arnavut partisinin katýlýmýyla iki hafta içinde kurulmasýný
beklediðin i söyledi.
Bulgaristan referandum
yapmaya hazýr
C
umhurbaþkaný Georgi Parvanov 30
Haziran Pazartesi günü yaptýðý açýklamada, seçim sistemine çoðunluk
oylamasý unsuru getirmek için referandum
düzenleyebileceðini söyledi. Parvanov parlamentoyu konuyla ilgili referandum tarihi
belirlemeye çaðýrdý ve bunu için imza kampanyasý baþlatabileceðini öne sürdü.
Cumhurbaþkaný daha önce çoðunluk oylamasýyla sýnýrlý sayýda milletvekilinin muhtemelen 240 kiþiden 30’u- sandalye
kazanabileceðini ileri sürmüþtü. Parvanov’un
desteklediði bir diðer öneri de, seçmenlere
parti listelerindeki adaylarýn sýrasýný
deðiþtirme olanaðý saðlayacak olan tercihli
oylamayý getirecek.Diðer yandan Pazartesi
günü, Ýçiþleri Bakaný Mihail Mikov güvenlik
dairelerinin çalýþmasýný en iyi hale getirecek
ve suç ve yolsuzlukla daha verimli þekilde mücadele edilmesini saðlayacak köklü bir
yeniden yapýlanma uygulamak istediðini söyledi. Bulgaristan Ýþverenler ve Sanayiciler
Konfederasyonu ile bir araya gelen Mikov, içiþleri kadrolarýnýn daha iyi organize
edilmesi yönünde çaðrýda bulunarak, bunun ille de iþten çýkarma anlamýna gelmediðini de sözlerine ekledi. Bakan, halkýn polise olan güveninin yüksek olmadýðýný kabul
etmekle birlikte, yeniden yapýlanmanýn bunu deðiþtirebileceðini kaydetti.
S
Tadiç, Afrika Birliği üyelerine
Kosova'nın bağımsızlığını
reddetme çağrısı yaptı
ı r b i s t a n
Cumhurbaşkanı
Boris Tadiç Afrika
ülkelerinden Kosova'nın
bağımsızlığını
tanımamalarını istiyor. 30 Haziran
Pazartesi günü Mısır'ın
Şarm el Şeyh kentinde
düzenlenen Afrika Birliği
zirvesinde konuşan Tadiç,
Sırbistan'ın Kosova ile
arasındaki anlaşmazlığı Uluslararası Adalet Divanı'na götürmeyi planladığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Afrika ülkelerinden Sırbistan'ın Eylül ayında mahkemede söz almak
için BM'den izin alma hedefine destek olmalarını istedi. Tadiç, Afrika'nın bölücü ve
ayrılıkçı ihtilafları iyi bildiğini ve Kosova meselesinin bunlara emsal teşkil edebileceğini de belirtti. Bugüne kadar Kosova'nın bağımsızlığını yalnızca üç ülke tanıdı:
Senegal, Burkina Faso ve Liberya.
Dünya Turu
Lizbon Anlaþmasý’na
yeni darbeler
Polonya Cumhurbaþkaný Lech
Kaczynski, Dziennik gazetesiyle yaptýðý
mülakatta, Polonya parlamentosunun
Nisan ayýnda kabul ettiði Lizbon
Anlaþmasý’ný imzalayýp imzalamayacaðý
sorusuna, Ýrlanda’nýn anlaþmayý reddetmesi nedeniyle þu aþamada imzalamanýn “anlamsýz” olduðunu söyledi.
Almanya Cumhurbaþkaný Horst
Köhler ise, Anayasa Mahkemesi’nin ricasý üzerine anlaþmayý imzalamayý askýya
aldý.
Euro bölgesinde
rekor enflasyon
Euro kullanan 15 Avrupa Birliði
ülkesinde yýllýk ortalama enflasyon
yüzde 4 olarak açýklandý. Bu, dokuz yýl
önce ortak para birimine geçilmesinden
bu yana görülen en yüksek oran.
Ekonomi uzmanlarý, bu oranda, enerji
ve gýda fiyatlarýnýn artmasýnýn önemli
rolü olduðunu belirtiyorlar. BBC
ekonomi muhabiri, bu durumda enflasyonu yüzde iki civarýnda tutmasý gereken
Avrupa Merkez Bankasý’nýn faiz oranlarýný yukarý çekmesinin kaçýnýlmaz
olduðuna dikkat çekiyor. Merkez
Bankasý’nýn Perþembe günü toplanmasý
bekleniyor. Banka’nýn gösterge faizi
çeyrek puan artýrarak yüzde 4.25’e
çýkaracaðý tahmin ediliyor. Euro kullanan ülkelerde Mayýs ayý enflasyon
ortalamasý yüzde 3,7 düzeyindeydi.
Almanya Maliye Bakaný Peer
Steinbrück, hafta sonunda, Avrupa
Merkez Bankasý’nýn faizleri artýrmasýnýn
ekonomik yavaþlamayý artýracaðý
endişesini dile getirmişti.
Dünya
Mandela, 90. yaşında
terör listesinden çıkarıldı
Amerikan Senatosu, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ilk siyahi devlet
başkanı olan 90 yaşındaki Nelson Mandela’yı ABD’nin “kara”
terör listesinden çıkardı.
S
enatör John Kerry,
Güney Afrika
Cumhuriyeti’nin
bugün 90 yaşında olan eski
Devlet Başkanı Nelson
Mandela’nın kara listeden
çıkarılmasıyla ilgili olarak,
“Bugün ABD, nihayet bu
büyük liderin şerefini karalayan büyük bir utancın
izlerini silmek bakımından
yeni bir sayfa açmıştır”
dedi.
Senatör Sheldon
Whitehouse da, “Nelson
Mandela’nın terör zanlılarını izleme listesinde
yeri yoktur, nokta.
Senatonun bugünkü kararı, Güney Afrikalı
liderlere haksızlık eden, ABD için de sıkıntı
yaratan bir meselenin halledilmesine olanak
sağlayacaktır” ifadesini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice
da, nisan ayındaki bir açıklamasında,
Senatoyu partisi Afrika Ulusal Kongresi’ne
Belçika’da
futbol liginde bölünme
Türkmenistan miladi
takvime döndü
Türkmenistan’da 7 yýl aradan sonra
miladi takvime dönüldü, eski gün ve ay
adlarý kullanýlmaya baþladý. Ülkede
2001 yýlýnda kurucu Devlet Baþkaný
Saparmurat Türkmenbaþý döneminde
adlarý deðiþtirilen ay ve günlerin eski
adlarý, Türkmenistan meclisinin kararýyla bugünden itibaren yeniden kullanýlacak. Bugünkü gazete ve televizyonlarda
miladi takvimin kullanýlmasý halk
arasýnda memnuniyetle karþýlandý.
Devlet Baþkaný Gurbangulu
Berdimuhamedov baþkanlýðýnda geçen
aylarda yapýlan bakanlar kurulunda ay
ve gün adlarýnýn yeniden deðiþtirilmesi
gündeme gelmiþ ve Berdimuhamedov,
bu konuda gerekli çalýþmalarýn yapýlmasý talimatý vermiþti.
Yürürlüðe bugün giren uygulamayla, “Türkmenbaþý”, “Korkut”,
“Alparslan”, Saparmurat
Türkmenbaþý’nýn annesinin adý olan
“Gurbansoltan” gibi ay adlarý ile
baþgün, hoþgün, yaþgün, ruhgün gibi
gün adlarýnýn kullanýmý sona erdi.
ABD’den Ýran’a: Petrol
geçmezse savaþ çýkar
Ýran’ýn, “Saldýrýya uðrarsak Basra
Körfezi ve Hürmüz Boðazý’ný kontrol
altýna alýrýz” açýklamasýna ABD’den
yanýt gecikmedi: “Petrol geçiþ yolunu
kapatma çabasý, savaþ eylemi olacaktýr.”
Ýran Devrim Muhafýzlarý Komutaný
Tuðgeneral Muhammed Ali Caferi’nin
“saldýrý durumunda Ýran da dünya enerjisinin geçiþ noktalarýndan biri olan
Basra Körfezi ve Hürmüz Boðazýný kontrol altýna alýr” açýklamasýna yanýt,
Basra Körfezindeki ABD donanma güçleri komutaný Tümamiral Kevin
Cosgriff’den geldi.
ABD 5’inci Filo komutaný Cosgriff,
Bahreyn’de gazetecilere yaptýðý açýklamada, Hürmüz Boðazýný kapatmaya
yönelik bir giriþime izin vermeyeceklerini vurguladý.
(ANC) yönelik kısıtlamaları kaldırmaya
çağırmış, ancak
Mandela’nın adından
söz etmemişti.
Senatoda yapılan
oylamadan çıkan kanun
Beyaz Saraya gönderilecek ve ABD Başkanı
George Bush’un imzasına sunulacak.
Ülkesinde ırkçı rejime
karşı mücadelenin simgesi olan Mandela,
Nobel Barış Ödülüne
layık görülmüştü.
ABD Başkanı
George Bush’un 18
Temmuzda kanunu imzalaması bekleniyor.
Ronald Reagan döneminden beri,
BM’nin merkezinin bulunduğu New York’a
gidebilen ANC mensuplarının, Washington
ile ABD’nin diğer kentlerine gitmeleri
yasaktı.
Yıllardır ayrılma mücadelesi veren, ancak ayrıntılarda anlaşamayan
Belçika’nın Hollandaca konuşan Flaman ve Fransızca konuşan Valon bölgeleri, futbol liglerini kademeli olarak ayırma konusunda uzlaşma sağladı.
B
elçika’da Valon ve Flamanlar arasındaki bölünme tartışmaları futbol ligine de
yansıdı ve iki bölgenin futbol liglerinin kademeli olarak ayrılmasına karar verildi.
Flaman bölge hükümetinin Spor Bakanı Bert Anciaux, 2009 yılı başında faaliyete
geçecek Flaman ve Valon futbol federasyonlarının birinci ve ikinci lig dışındaki tüm futbol kulüplerinden ve genç takımlardan sorumlu olacağını söyledi.
Anciaux, hem Fransızca, hem de Hollandacanın resmi dil olduğu Brüksel’deki futbol
kulüplerinin ise arzu ettikleri federasyona katılabileceklerini bildirdi.
Plana göre yetkileri daraltılsa da varlığını sürdüren Belçika Futbol Federasyonu, milli
takımlarla birinci ve ikinci liglerden sorumlu olacak.
Flaman bölge hükümeti, bu kapsamda 4 ya da 5 büyük stadyumun inşasına 10’ar
milyon Euro katkı sağlayacağını, genç futbolcular için 80 suni çim sahayı hizmete sokacağını ve Flaman futbol federasyonuna kaynak aktaracağını duyurdu.
Türkmenistan’da
evlere internet izni
Türkmenistan’da vatandaşlar, 7
yıl aradan sonra internete
evlerinden bağlanabilecekler.
Ü
lkenin tek internet sağlayıcısı
konumunda bulunan
Türkmentelekom’dan alınan bilgiye göre, geçen hafta başından itibaren
20 eve internet bağlandı. Yetkililer,
2001 yılından beri ilk defa evlere internet bağlandığını, evlerde internet bağlantısına izin
veren yasanın önceki yıllarda çıktığını belirttiler.Türkmenistan’da teknik yetersizlik ve
yasal nedenlerden dolayı 2001 yılından bu yana evlere internet bağlanamıyordu ve internet kafeler de kapatılmıştı.Türkmentelekom, internet kullanıcılarına, aylık 8 dolar sabit
ücretin haricinde saati yaklaşık bir dolardan hizmet veriyor. Bu ücret internet kafelerde
saati iki doları aşıyor. Sağlanan internet, çevirmeli ağ bağlantısı ile 56 kbps gibi düşük
hızda çalışıyor.
Perşembe, 3 Temmuz 2008
8
Batý Þeria’da su sýkýntýsý
için Ýsrail suçlanýyor
Ýsrailli bir insan haklarý örgütü, Batý
Þeria’nýn aðýr su sýkýntýsýyla karþý
karþýya olduðunu belirterek, bunun için
Ýsrail’i suçladý. Filistin bölgelerinde
incelemeler yapan Ýsrailli insan haklarý
örgütü B’Tselem, Ýsrailli yerleþimcilerin Filistinlilerden üç kat daha fazla
su aldýðýný kaydetti. Batý Þeria’daki su
sýkýntýsýnýn kronik olduðu belirtilen
B’Tselem’in raporunda, Ýsrail’in,
Filistinlilerin yeni kuyular açmasýna
izin vermemesi eleþtirildi.
Raporda, su sýkýntýsýnýn ekonomiye
ve on binlerce Filistinlinin saðlýðýna
aðýr yansýmalarý olacaðý belirtilerek
Ýsrail, Filistin’in suyunu çalmakla suçlandý.
Bölgenin, yýllardýr kuraklýðýn yol
açtýðý su sýkýntýsýyla karþý karþýya
olduðuna dikkat çekiliyor.
Fitne’nin yönetmenine
dava yok
Hollanda savcýlýðý Ýslam karþýtý
Fitne isimli filmin yapýmcýsý aþýrý saðcý
Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders’a
kamu davasý açýlmayacaðýný bildirdi.
Savcý, Wilder’ýn filminin ve Hollanda
gazetelerinde yayýmlanan yazýlarýnýn
“incitici ve küçümseyici” olduðunu,
ancak suç unsuru oluþturmadýðýný ifade
etti. Savcýlýktan yapýlan açýklamada,
“Wilder’ýn Ýslam karþýtý sözlerinin
yasal tartýþma” kapsamýnda yapýldýðý,
“tahrik ve ayrýmcýlýk”la suçlanamayacaðý görüþü savunuldu.
Wilders da AP’ye yaptýðý açýklamada, kararýn kendisini þaþýrtmadýðýný,
çünkü yasalarý ihlal etmediðini söyledi.
Geert Wilder’ýn, mart ayýnda internetten yayýmlanan “Fitne” adlý Ýslam
karþýtý filmi Müslüman dünyasýnda
protestolara yol açmýþtý.
Berlusconi’den
dokunulmazlýk adýmý
Ýtalya’da Baþbakan Berlusconi ile
beraber bazý üst düzey yetkililere
dokunulmazlýk uygulanmasýný öngören
tasarýnýn, gelecek ay parlamentoda
oylanmasý bekleniyor. Tasarý, burada da
kabul görürse, hakkýndaki yolsuzluk
suçlamalarý nedeniyle yýllardýr baþý
yargýyla dertte olan Baþbakan
Berlusconi, rahat bir nefes alacak. Sýk
sýk hakimleri, kendisine karþý kampanya yürütmekle suçlayan Berlusconi,
son olarak yargýyý “kanserli tümöre”
benzetmiþti. Tasarý, Berlusconi’nin de
aralarýnda bulunduðu üst düzey dört
yetkiliye dokunulmazlýk tanýnmasýný
öngörüyor. Ýtalya’da hafta baþýnda,
uzun süredir devam eden davalarýn 1
yýllýðýna askýya alýnmasýný öngören
yasa Senato’dan geçmiþti. Bu davalarýn
arasýnda Berlusconi’nin yargýlandýðý bir
dava da var.
Batý Þeria’da su sýkýntýsý
için Ýsrail suçlanýyor
Ýsrailli bir insan haklarý örgütü, Batý
Þeria’nýn aðýr su sýkýntýsýyla karþý
karþýya olduðunu belirterek, bunun için
Ýsrail’i suçladý. Filistin bölgelerinde
incelemeler yapan Ýsrailli insan haklarý
örgütü B’Tselem, Ýsrailli yerleþimcilerin Filistinlilerden üç kat daha fazla
su aldýðýný kaydetti. Batý Þeria’daki su
sýkýntýsýnýn kronik olduðu belirtilen
B’Tselem’in raporunda, Ýsrail’in,
Filistinlilerin yeni kuyular açmasýna
izin vermemesi eleþtirildi.
Raporda, su sýkýntýsýnýn ekonomiye
ve on binlerce Filistinlinin saðlýðýna
aðýr yansýmalarý olacaðý belirtilerek
Ýsrail, Filistin’in suyunu çalmakla suçlandý.
Bölgenin, yýllardýr kuraklýðýn yol
açtýðý su sýkýntýsýyla karþý karþýya
olduðuna dikkat çekiliyor.
Dünya Turu
9
Perşembe, 3 Temmuz 2008
Türkiye
Erdoðan: Asker ve polis
yýpratýlamaz
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoðan, törendeki konuþmasýnda
“Polisi ve askeri yýpratmaya çalýþanlar karþýlarýnda en baþta
milletimizi bulacaklardýr” dedi.
T
ürkiye Cumhurbaþkaný Abdullah Gül ve
Baþbakaný Tayyip Erdoðan, polis
akademisinin
mezuniyet
törenine
katýldý.
Baþbakan
Recep Tayyip Erdoðan,
“Türkiye demokrasiyi
de, laikliði de, temel
hak ve özgürlükleri de,
çaðdaþ hukuk devleti
anlayýþýný da bir arada
yaþatabilme kapasitesine sahiptir” dedi.
Erdoðan, törende yaptýðý konuþmada, Polis
Akademisi ve Güvenlik
B i l i m l e r i
Akademisi’nin
Türkiye’nin en seçkin kurumlarýndan olduðunu
söyledi.
“Demokrasiyi her þeyin üzerinde tutacaðýz”
Türkiye’nin zor bir coðrafyada olduðunu vurgulayan Erdoðan, bu coðrafyada dengelerin çok
sýk deðiþtiðini ve istikrar ile istikrarsýzlýk arasýnda çok ince bir çizgi bulunduðunu ifade etti.
Bu durumun Türkiye adýna bazý risklere de
zemin hazýrladýðýný kaydeden Erdoðan,
savaþlarýn, etnik çatýþmalarýn ve terörün yaný
baþýnda bulunan bir ülkede yaþadýðýmýzý dile
getirdi.
Erdoðan,
“Riskleri
fýrsatlara
dönüþtürmek tamamen bizim elimizde” dedi.
Üç kýta arasýnda çalkantýlý bir bölgede bulunan Türkiye’nin bir güven ve istikrar ülkesi
olarak dünyaya anlamlý bir mesaj verdiðini vurgulayan Erdoðan, Türkiye’nin demokratik, laik,
sosyal ve hukuk devleti olarak farklý ve seçkin bir
yere sahip bir ülke olduðunu söyledi.
Baþbakan Erdoðan, Türkiye’nin AB yolunda
bir ülke olarak köprü görevi gördüðünü ve
medeniyetlerin
buluþmasýnda rol oynadýðýný
belirterek, son 5,5 yýlda
demokrasi standartlarýnda,
insan hak ve özgürlüklerinde, iç politika ve dýþ
politikada özellikle de
ekonomi alanýnda tarihi
baþarýlar elde edildiðini
anlattý.
Türkiye’nin elde ettiði
baþarýlarýn altýnda istikrar
ve güvenin yattýðýný kaydeden Baþbakan Erdoðan,
Türkiye’nin gelecek hedeflerine ulaþmasýnda da
ayný þekilde istikrar ve güvene ihtiyaç olduðunu
ifade etti. Baþbakan Erdoðan, þunlarý kaydetti:
“Demokratik, laik, ve sosyal bir hukuk devleti
olan cumhuriyetimizin her özelliðini ayný hassasiyetle sahiplenecek, hiç birinden geri adým
atmayacaðýz. Geçmiþte ülkemizde demokrasi ile
güvenliðin birbirine feda edilebileceði gibi yanlýþ
bir algý vardý. Sanki demokrasi geliþirse, güvenlik
zaafa uðrar. Sanki özgürlüklerle güvenlik ayný
hassasiyetle sürdürülemez gibi bir yanlýþ anlayýþ
ortaya çýktý. Bu anlayýþ ve yaklaþýmýn Türkiye’ye
hiç bir fayda saðlayamayacaðýný gördük, buna
þahit olduk. Oysa þu 5,5 yýllýk dönemde gördük
ki, demokrasi geliþtikçe ekonomi güçleniyor.
Ekonomi güçlendikçe huzur artýyor, refah artýyor,
demokratik standartlar daha da geliþiyor. Suç
oranlarý ve göç azalýyor, terörün istismar ettiði
sebepler azalýyor. Türkiye demokrasiyi de laikliði
de, temel hak ve özgürlükleri de çaðdaþ hukuk
devleti anlayýþýný da bir arada yaþatabilme kapasitesine sahiptir.”
Temmuz’da Ýstanbul’a
‘yýldýz’ yaðacak
Ý
stanbul’da yýldýz yaðmuru 5 Temmuz
Cumartesi akþamý Alanis Morissette konseriyle baþlayacak. Sanatçý, Masstival 2008
etkinliði kapsamýnda Parkorman’da sahne alacak.
“Little Jagged Pill” albümü tüm dünyada 33
milyondan fazla satarak önemli bir baþarýya imza
atan, 3 dalda Grammy kazanan Alanis Morissette,
radyo listelerinde en çok çalýnanlar arasýnda yer
alan þarkýlarý “Hand In My Pocket”, “You
Learn”, “Ironic”, “Head Over Feet”, “Forgiven”,
“Uninvited” ve “Thank You” þarkýlarýyla tanýnýyor.
Parkorman, 6 Temmuz Pazar günü ise 70’lerin
rock grubu Whitesnake’i aðýrlayacak. David
Coverdale’nin grubuyla sahne alacaðý konserde,
müzikseverler, Coverdale’in tondan tona atlayabilen etkileyici sesi ve yetenekli müzisyenlerle
iyi çalýnmýþ þarkýlara tanýk olacaklar.
Dünyanýn önde gelen rock gruplarýndan
Ýngiliz Def Leppard da, 6 Temmuz Pazar günü
Parkorman’da Masstival 2008 kapsamýnda sahne
alacak. 1980’li yýllarda sesini milyonlara duyuran
ve rock müzik tarihinin önemli gruplarý arasýnda
girmeyi baþaran Def Leppard 1977 yýlýnda kuruldu. Def Leppard, attýðý saðlam adýmlar sayesinde
kalitesini öne çýkarmayý baþaran ve bugün bile
adýndan övgüyle söz ettiren müzik gruplarýndan
biri oldu.
“Trip-Hop”un öncüsü Massive Attack grubu,
13 Temmuz’da Parkorman’da Ýstanbullu müzikseverler için çalacak. Blue Lines, Protection ve
Mezzanine albümleriyle tüm ödülleri toplayan,
“Unfinished Symphony” adlý þarkýlarý ise
Ýngiltere’de gelmiþ geçmiþ en iyi 10 parça arasýnda yer aldýðý grup, Robert Del Naja ve Grantley
Marshall’dan oluþuyor. Son albümleri “100th
Window”un turnesi kapsamýnda 2003’te
Türkiye’de sahne alan Massive Attack’in bu konseri, United Visual Artist’in katýlýmýyla gerçekleþecek.
Ayasofya cami
olmayacak
Danýþtay, Ayasofya Camisi’nin müzeye
dönüþtürülmesine iliþkin 24 Kasým 1934 tarihli
Bakanlar Kurulu Kararý’nýn iptal istemini oy
birliðiyle reddetti.
S
ürekli Vakýflar Tarihi Eserler ve Çevreye Hizmet
Derneði’nin Ayasofya Camisi’nin müzeye çevrilmesini
iliþkin 24 Kasým 1934 tarihli Bakanlar Kurulu
Kararý’nýn kaldýrýlarak müze vasfý korunarak söz konusu
caminin ibadete açýlmasý istemiyle Baþbakanlýða baþvurmuþ,
Baþbakanlýk bu isteme yanýt vermemiþti. Dernek bunun üzerine, 1934 tarihli Bakanlar Kurulu Kararý’nýn iptali istemiyle
Danýþtay’da dava açmýþtý. Danýþtay 10. Dairesi, Ayasofya
Camisi’nin müze olarak kullanýlmasýnda hukuka aykýrýlýk
bulunmadýðýna iþaret ederek, davayý oy birliðiyle reddetti.
Dairenin kararýnda, türbe, akaret, muvakkýthane ve
medreseyi de kapsayan Ayasofya Camisi’nin bulunduðu
Eminönü ilçesi, Cankurtaran Mahallesi Bab-ý Hümayun
Sokaðý’nda bulunan 2 hektar 6644 metrekarelik taþýnmazýn, 24
Kasým 1934’de Bakanlar Kurulu kararýyla müzeye çevrilmesine karar verildiði belirtildi.
Sözleþme hükümlerinin bir gereði olarak oluþturulan
Dünya Miras Listesinin de UNESCO’ya baðlý Dünya Miras
Komitesi tarafýndan belirlenerek bulunduklarý ülkenin devleti
tarafýndan korunmasý garanti edilmiþ doðal ve kültürel varlýklarý gösterdiði ifade edilen kararda, kültürel bir miras niteliði
taþýyan Ýstanbul’un tarihi alanlarýnýn da 6 Aralýk 1985’te
Dünya Miras Listesine dahil edildiði hatýrlatýldý.
Kararda, þöyle denildi: “Ýstanbul’un tarihi alanlarýnýn en
önemli parçalarýndan biri olan ve ortak miras olarak kabul
edilen evrensel deðerlere sahip Ayasofya’nýn, inþa edildiði yüz
yýllar öncesinden günümüze kadar uzanan süreçte tarihe tanýklýk etmesi, belli bir zaman diliminde veya kültürel mekanda,
mimarinin veya teknolojinin, anýtsal sanatlarýn geliþiminde,
þehirlerin planlanmasýnda veya peyzajlarýn yaratýlmasýnda,
insani deðerler arasýndaki önemli etkileþimi göstermesi, insanlýk tarihinin bir veya birden fazla anlamlý dönemini temsil
eden yapý tipinin ya da mimari veya teknolojik veya peyzaj
topluluðunun deðerli bir örneðini sunmasý ve bir veya birden
fazla kültürü temsil eden önemli bir örnek olmasý nedeniyle
tüm dünyaya tanýtýlma iþlevinin gereði gibi yerine getirilebilmesi amacýyla müze olarak kullanýlmasýnda hukuka
aykýrýlýk bulunmamaktadýr.”
Elyazmasý
Güncel
Caner SÜLEYMAN
[email protected]
Eðitim Þart
G
ünümüzde bilginin yaygýnlaþmasý, bilginin kolay
bulunabilmesini fakat bilgelerin kýtlýðýný getirmiþtir.
Maalesef millet olarak artýk toplumun düþünce yapýsýna yön verecek adamlar çýkartamýyoruz. Son yüzyýllarda dünyaya
yön veren Batý da aslýnda geçmiþ yüzyýllarda ortaya çýkarttýðý
düþünürler sayesinde bugün istediði çöplükte horozunu öttürüyor.
Yani Türk filmlerindeki ideal mirasyedi çocuklarý gibi bir durum
söz konusu. Fakat þöyle bir farklýlýk arz etmekte, o da mirasyedi
çocuðun her baþý sýkýþtýðýnda babasýna koþmasý bir nebze kendisini
bu zor durumda kurtarmaktaydý. Bugün Batý ise koþup yardým
dileyecek birisini bulamýyor. Açýkçasý bulmak da istemiyor.
Yazýmýn ana konusu bu olmamakla beraber, önce genel
görünüm hakkýnda bir profil çizme ondan sonra da konuma dönmeyi uygun gördüm. Geçen günlerde okuduðum bir haber tüylerimin diken diken olmasýna sebep oldu. Kosova’da lise bitirme
sonuçlarýnýn açýklandýðý haberi. Pek çok kimsenin doðrudan bir
þekilde alakalý olduðu fakat, hiç kimsenin bu konuda kýlýný kýpýrdatmamasý oldukça üzüntü verici bir olay. Bu okullarda bizler, kardeþlerimiz, çocuklarýmýz, akrabalarýmýz, yakýnlarýmýz okuyor. Bu sene
girmemiþseler bile birkaç sene içinde onlar da bu sýnava girecek ve
sonucun bu gidiþle ayný, hatta daha da kötü olma ihtimali var gibi
gözüküyor. Hiçbir þehirde mezun oranýnýn %50 yi geçmemesi kimsenin bu konuda bir þeyler yapmamasýna yeterli bir oran mý acaba?
TCS sýnavlarýnýn mezuniyet sýnavýndan önce açýklanmasý
rehavetine kapýlmasý olasýlýðý ile öðrencilerin sýnavý önemsememesi belli bir sebep olmakla beraber yeterli bir sebep deðildir. Sonuçta
lise eðitimi tamamlamadan yükseköðrenim eðitimine baþlanmasý
söz konusu deðil. Þansýný ikinci sefer deneyecek olan adaylar ya bu
sefer de sýnavdan düþerse o zaman ana-babalarýn kýyamet koparmasý hiç de doðru deðil. Bir kiþinin eðitiminin toplumumuzda yalnýzca yükseköðretime endekslenmesi, onun öncesinin ciddiye alýnmamasý þimdi olmadýðý kadar bizi ilerde daha zor durumlarda
býrakacaktýr.
Ýster Kosova üniversitelerinde isterse Türkiye üniversitelerinde
öðrenimine devam edecek arkadaþlarýmýzýn aldýklarý bilgi ve eðitim
zafiyetleriyle buralarda karþýlaþmamasý mümkün deðil.
Eðitim kadrolarýmýzý yenileyemeyiþimiz ve dünya þartlarýna
uyum saðlayabilecek genç ve dinamik öðrenci yetiþtiremeyiþimizin
çürük meyvelerini birkaç yýl sonra alacaðýmýz muhakkak.
Eðitim sisteminin kuruluþ veya bu yenilenme aþamasýnda, belli
hedef ve rotalar çizilir. Þöyle ki yetiþtirilmek istenen öðrenci tipleri
planlanýr. Her bir sistem belli bir felsefi düþünceye dayanýr ve temel
olarak o düþünce ile paralel olarak çalýþmalarýný sürdürür. Eðer
bunu yapacak durumda deðilse kendi içinde çeliþkiye düþer.
Diyelim ki kapitalist sisteme dayanan bir düþünce çeþitli sistemlerle (ekonomik, toplumsal, siyasi) donatýlýr ve eðitim alt sistemi ile
düþünce felsefesine hizmet edecek pragmatist görüþlü insan
yetiþtirir.
Buradan hareketle, içinde bulunduðumuz tabloyu analiz etmede
zorlanmaktan öte, üzüntünün getirdiði bir çaresizlik, çaresizliðin
getirdiði üzüntünün bir kýsýrdöngü içine düþme durumu çok acý.
Bunun için acil olarak yetkilileri bu konuda bir durum tespiti
yapmasý ve çözüm önerisi üretmeye davet ediyorum. Bu konuyla
birinci derecede alakalý olan sivil toplum kuruluþlarýmýz, ve ayný
zamanda Kosova’da Türkçenin yaþatýlmasý için emek verenler bu
yönde çalýþma yapmalarý gerekir.
Milli takýmýn elde ettiði baþarýlarýn ve bize yaþattýðý sevinçlerin
tarifi yapýlamaz. Fakat gazýmýzý tamamen bu maçlara harcayarak,
diðer alanlarda yaya kalmamamýz temennisi ile bitiriyor ve son
olarak þunlarý da eklemek istiyorum.
Türklerin yaþadýðý ve Türk ellerinde yapýlan gösteriler her yerde
olduðu gibi Balkanlarda fazlaca hissedilmiþtir. Bu durumu þöyle
tarif etmek istiyorum. Birkaç yýl önce televizyon ekranlarýnda
yayýnlanan, daðýlmýþ ailelerin hikayesini konu alan bir program
vardý. Çocuk yýllarca görmediði annesini kapýnýn ardýndan bekliyor, kapýdan bazen gelen oluyor bazen de olmuyordu. Balkanlar da
yýllarca o kapýdan çýkacak anasýný bekledi. Kapý bundan birkaç yýl
önce açýldý, yönetmenlerin programý daha heyecanlý yapmasý
amacýyla gelenin bir anda gözükmemesi için etrafa duman saçmasý
sebebiyle heyecan doruða ulaþýyor, zaman geçtikçe tablo netleþiyordu. Bu sevinçler ile bu netlik biraz daha artmýþtýr.Gelen ile bir an
önce kavuþmak dileði ile…
Perşembe, 3 Temmuz 2008
10
Aytmatov Uçmağa Vardı…
B
ugün çok uzak diyarlardan bir rüzgar ulaştı.
Önce Çin sınırında hafif
hafif esti. Gülümsüyordu yaşlı
bir çınar. Gözyaşları tebessümlerinde gizliydi. Geçti sınırsız
ülkedeki sınırları. Uçsuz bucaksız toprakları, bozkırın çatlamış
ovalarını… Geldi bir başka
diyara. İnsanları aynıydı kendi
ülkesindeki insanlarla. Yüz
ifadeleri, kıyafetleri, anaların
çocukları akşam yemeğine
çağırması… Herşey bir an
kendi ülkesini aklına getirdi.
Sınırın bu yakasında da kendi
insanı vardı. Her iki sınırda da
insanlar sınırlı olmaktan utanç
duyuyorlardı. Acı acı gülümsedi tekrar yaşlı çınar.
Kaşgarlı Mahmut’un topraklarında Türkçe unutturulmaya çalışılıyor, çocuklar artık Türkçe ağlayamıyor,
türküler artık Türklere yazılmıyor diyerek gözleri
buğulandı.
Bir sınırdan bir başka sınıra geldi. Heyhat!! Burada
da aynı insanlarla karşılaştı. Aynı insanlar ve aynı düşmanlar… Yesevi’yi düşündü biran. Kaşgarlı
Mahmut’tan Ulu Yesevi’ye selam getirmişti. Ama
selamını iletemedi. Utandı… Gözyaşları tekrar
yanaklarına döküldü. Düşen her damla, bozkırın
yakıcı güneşinde kuruyordu. Ama o inatla ağlamaya
devam etti. Sessizce ağlıyordu. O heybetli bir çınardı.
Çınarlar sessiz ağlardı. O da öyle yapmalıydı. Zaten
yıllarca öyle yapmamış mıydı? Babasından yıllarca
haber alamayan bir çocuk nasıl ağlarsa, yazmak istediklerini yazamayan bir yazar da öyle ağlardı. Ama bu
sefer onun gözyaşları ne babası içindi, ne de yazmak
için. Sadece ağlamak istiyordu. Hıçkıra hıçkıra…
Yıllarca başka bayrak altında esir yaşayan soydaşları
için ağlamıştı gözyaşlarını göstermeden. Şimdi de
başka sınırlar altında yaşayan soydaşları için ağlıyordu.
Peki ya Mahtumkulu’ya uğramadan ata toprağı,
ana toprağı geçilir miydi? Ulu çınar, Yesevi ocağından
getirdiği çile gözyaşlarını umut tebessümüyle demlerken, yüreği tekrar sızladı. Aklına trenler geldi. Hani
Doğu’dan Batı’ya, Batı’dan Doğu’ya giden trenler
varya… Bozkırın demir atları… Onlar bile artık
yabancılaşıyor dedi. Buralarda yiğit bir Türkmenbaşı
vardı, o varken kimse buralara yanaşamazdı diye bir iç
geçirdi. Heyhat!! Bozkurt’un terk ettiği vadiye akbabalar inmiş... Sustu, tekrar. Türkmenbaşı artık yoktu,
akbabalar inerdi tabi vadiye. Yılların verdiği yorgunluğa aldırmıyordu. Kuş olmuştu, kartal olmuştu,
gökyüzünden sınırsız Türk topraklarını geziyordu.
Özbekistan’a uğramazsa Çolpan Ata darılmaz
mıydı? “Güzel Türkistan Sana Ne Oldu” diyen Çolpan
Ata bile bugün sessizdi, susmuştu dizeler. Bugün
gökte uçan bu kartalı, yere inince dalları eğilmeyen bu
çınarı görmek Çolpan’ı da derinden yaralamıştı. Sen
de geldin yanımıza ey koca çınar, artık Turan ellerinde
kim haykıracak? diye üzülen Çolpan’ı gözyaşları
içinde selamlayan çınar yoluna devam etti.
Yolunun üstünde Kafkaslar vardı. Fuzuli mısraları
önünde saygıyla eğilmeden, Üzeyir Hacıbeyli’nin
esaret altındaki topraklarından gelen hüzne kulak vermeden olmazdı. Ahmet Cevat “Kafkaslardan esen
yeller, Türkistan’a selam söyler” derken, yaşlı çınar da
Türkistan’dan Kafkaslar’a selam getirmişti.
Az öteye baktı. Gözleri buğulandı tekrar. Buğular
pınar oldu gözyaşından. Pınarlar kurudu kurudu tekrar
aktı. Sultan Alparslan’ı düşündü yaşlı çınar. Daha da
ağladı. Nasıl ağlanılmazdı ki? Toprak ağlarsa, ürün
ağlamaz mıydı? Toprak ağlarsa, halk ağlamaz mıydı?
Halk ağlarsa, yazar ağlamaz mıydı? Ağlardı elbet, o da
öyle yaptı. Kimler geçmedi ki aklından. Yunuslar,
Uluğ Beyler, Köroğlular, Timurlar, Fatihler,
Atatürkler. Hepsinden özür diledi. Kendi adına değil
elbette. Bizim adımıza. Onların kemiklerini sızlatan
biz Türkiye Türkleri adına. Yaşlı çınar artık yorulmuştu. Tam Süleymaniye bahçesine dinlenmek için yaklaştığında, ilerde Kürşad’la Atsız kolkola Ziya Gökalp
ve Gaspıralı’yı selamlıyorlardı. Onlara yaklaşmak
istedi. Adımlar attı, koşmaya çalıştı. Ama bir şeyler
izin vermiyordu ona. Kürşad’a sarılmak için son bir
hamle yapsa da, Kürşad’a çınara doğru bakarak,
Kırım’ı işaret ediyordu, Kazan’ı işaret ediyordu,
Kıbrıs’ı, Kerkük’ü, Kosova’yı,
Avrupa Türkleri’ni işaret ediyordu. Süyüm Bike aklına geldi birden. Onu nasıl unutabilirdi ki?
Aslında unutmamıştı. Ama ona
selamı İstanbul’dan göndermek
istedi. Çünkü zamanında Kazan,
İstanbul’dan selam alamadığı
için düşmüştü. Sadece Kazan
değil, bütün Türk illeri… “Ahh
bir kere de İstanbul bizi görse”
diye
haykırmıştı
sessizlik
duvarında yankılanan sesleriyle.
Tıpkı bugün olduğu gibi…
Süreyya Yusuf’un yanına gidip,
Kosova topraklarında susturulmaya çalışan Türkçe’nin feryadına kulak vermemek olmaz. Sahi,
daha dün bu topraklar Türkçe konuşanlara saygı
duyardı, şimdi Türkçe unutulsun diye, her türlü oyuna
başvuruyorlar. Bu topraklarda Türklüğü silmenin yolunu çok iyi tahlil etmişler. Türkçe’yi unutturup,
Türkleri de diğerlerinin arasında eritecekler değil mi?
Süreyya Yusuf “üzülme” dedi yaşlı çınara. “Bu topraklardan Türk’ü asırlardır beri silemediler, şimdi de
sildirmeye niyetimiz yok”. Tebessüm etti yine ulu
çınar ve son birkaç hamleyle Kırım’a da uğramak istedi. Orada da Cengiz Dağcı vardı. Gerçi şimdi
Kırım’da yazmıyordu ama, o her zaman Kırım’dan
yükselen Türkçe’nin büyük yazarıydı. Şanla, şöhretle,
parayla, pulla işi olmazdı. Kırım’da Türkçe ağıtları
duyuyorsanız onun da büyük emeği vardı. Onunla
sevgiyle kucaklaştılar. Cengiz Dağcı hiç ayrılmak
istemedi adaşından. Ama nihayet ayrılık vaktiydi bir
sonraki vuslata kadar. Ulu çınar, Dağcı’yla tekrar
kucaklaşırken, Gaspıralı’nın onu alnından öptüğünü
de iletti kendisine. Kıbrıs, Kerkük, Avrupa Türkleri
derken artık dermanı kalmamıştı. “Bütün Turan elleri
gezip, halkımla kucaklaştıktan sonra ölüm nedir ki”
dedi? Yaşarken belki kısmet olmamıştı böyle bir
kucaklaşma. Heyhat!! Yüreğine bir kor düştü tekrar.
Türkiye Türklerini anımsadı. Yaşarken Türkçe düşünen yazarları yerine, ‘Amerikan’ca, ‘Rus’ça,
‘Ermeni’ce, ‘Rum’ca düşünen kim varsa kucaklamışlardı. O yüzden belki kendisine sıra gelmemişti.
Sovyetçi demişlerdi, komünist-faşist-dinsiz demişlerdi, milli-milli değil demişlerdi. Herkes kafasına göre
bir şey söylemişti. Hepsine gülüp geçmişti. Yine de
çoğunluk Türklerin onu ne kadar sevdiğini bilirdi.
Türk okurun ona verdiği değeri bilirdi. Şimdi ölünce
ne olacaktı kim bilir? Kızmıyordu, kızamıyordu. O
hiçbir zaman belki birgün benim de kıymeti bilirler
demedi. O Turan’ın sınırını ne Batı kalemiyle, ne
Sovyet perdesiyle çizmişti. Çizdirmeye çalışanların
kalemini fırlattı, perdesini başlarına yıktı…Belki hiç
kimse onun ağzından ben Turancıyım, Türkçüyüm
sözlerini duymadı. Zaten kimsenin bu sözleri duymasına da gerek yoktu. Türkçü olmak illa Türkçüyüm
demek değildi onun için. O zaten Türkçülüğün en
hasını devrin bütün baskı ve şiddetine rağmen, gözyaşı
dökmeden ağlamasını bilerek yapmıştı. Babasını
vatanı uğrunda kaybeden bir yazar, başka vatanların
menfaatine çalışır mıydı? Halkına hizmet için başka
halkın diliyle yazıp, dünyaya açıldıktan sonra bizzat
kendi Kırgız Türkçesine çevirirdi eserlerini. Bugün
Türkiye’de insanlar Cengiz Aytmatov ismini duyunca
“Türk” bir yazardı diyebilirken, “filanca” yazar
Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanı taşısa da ona
“Türk” demekten kaçınıyorlarsa, sizce de Cengiz
Aytmatov bizim bir yazarımız değil miydi? O hep milliydi, milletinin köklerinden geleni dünya edebiyatına
bir zenginlik olarak sunmuştu. Evrenselliğe böyle
ulaşmıştı. “Kırgızlar bilmem kimi katletti” diye
Avrupa gazetelerine demeçler vermemişti. Heyhat!
Nobel’i de belki bu yüzden almamıştı… Nobeller
Aytmatovlar için değildi zaten. Aytmatov gibileri için
en büyük ödül, milyonların, milyarların sevgisiydi.
Peki bu satırları yazdıran ulu çınar nereye vardı?
Onu biz diyelim. Cengiz Aytmatov uçmağa vardı.
Ulu çınar, sana hak ettiğin saygıyı bizler
gösteremedik. Birgün bağımsız ve tek yürek Türk
illerinde bizler de senle buluştuğumuzda, bize yüz
çevirme. Her şeye rağmen hakkını helal et bize.
Fırat Başbuğ / [email protected]
Güncel
Türkoloji Bölümü bir mastýr
mezunu daha verdi
11
Perşembe, 3 Temmuz 2008
P
riþtine Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türk
Dili ve Edebiyatý Bölümünden yüksek
lisans (mastýr) adayý bir öðrenci daha
mezun oldu. 30 Haziran Pazartesi günü Filoloji
Fakültesi dekanlýðý salonunda düzenlenen
törenle aday Zeynep Yazarkan, danýþmanlýðýný
Prof. Dr. Nimetullah Hafýz’ýn yaptýðý “Þemsettin
Sami’nin ‘Zübdetül Vakayi’ Eseri” konulu
yüksek lisans çalýþmasýný savundu.
Prof. Dr. Hamdi Hasan ile Dr. Ýbrahim
Bülbül’ün de yer aldýðý savunma komisyonun
yapmýþ olduðu deðerlendirme sonucunda
Zeynep Yazarkan’ýn “Þemsettin Sami’nin
‘Zübdetül Vakayi’ Eseri” yüksek lisans çalýþma
tezi baþarýlý olarak deðerlendirildi.
Yazarkan’ýn öðrenci ve sýnýf arkadaþlarýnýn da
katýldýðý törenli savunmaya Türkoloji bölümü
baþkaný ile hocalarýnýn katýlmamasý yine
dikkatleri çekti.
Toplantýyý açan savunma komisyonu baþkaný
Prof. Dr. Hamdi Hasan, böyle deðerli bir
çalýþmadan dolayý aday Zeynep Yazarkan’ý
takdir etti ve sözü tez danýþmaný Prof. Dr.
Nimetullah Hafýz’a verdi. Danýþmanlýðýný
yaptýðý çalýþmayla ilgili jüri heyetine ve
katýlýmcýlara rapor sunan Prof.
Dr. Nimetullah Hafýz, aday
Zeynep Yazarkan’ýn çalýþmalarý
hakkýnda da bilgi sundu.
Ardýndan
çalýþmayý
gerçekleþtiren
Zeynep
Yazarkan, “Þemsettin Sami’nin
‘Zübdetül Vakayi’ Eseri”
konulu yüksek lisans çalýþmasý
ve elde ettiði sonuçlar hakkýnda
savunma komisyonu üyelerine
bilgi verdi, ileri sürdüðü tezleri
savundu. Daha sonra sözü alan
Dr. Ýbrahim Bülbül, Prof. Dr.
Hamdi Hasan ve Prof. Dr. Nimetullah Hafýz,
adaya konuyla ilgili sorular yönelttiler ve kimi
uyarýlarda bulundular. Çalýþmayý ve ileri sürülen
tezleri baþarýlý olarak savunan Zeynep
Yazarkan’ý baþarýlý bulan savunma jüri heyeti,
beþ dakikalýk bir aradan sonra kararýný açýkladý
ve Yazarkan’a Filoloji Bilimleri Türk Dili ve
Edebiyatý yüksek lisans (mastýr) ünvaný verdi.
Yazarkan’a öðrencilerinin çiçek getirdiði
savunma töreni, çekilen hatýra fotoðraflarýyla
son buldu.
Zeynep Yazarkan’ýn Þemsettin Sami’nin
“Zübdetül Vakayi” Eseri konulu master
çalýþmasý toplam 235 sayfadan ve 7 ana
bölümden oluþuyor. 160 sayfalýk “Zübdetül
Vakayi” eseri, Sami Bey’in bugüne kadar
bilinmeyen, kendi eliyle yazdýðý Osmanlýca el
yazmasý bir eseridir. Çok genç yaþta (22) kaleme
aldýðý bu eser, Sami Bey’in ilk eserlerinden biri
olmasý ihtimaline kesin gözüyle bakýlýyor.
Yazma eserin konusu milattan önceki devirde
Roma tarihi ve Romalýlarýn hakim olduðu
topraklarda yaþayan halklarla münasebetlerini
oluþturuyor. Bu çalýþma ile Þemsettin Sami
Bey’in bugüne kadar bilinmeyen “Zübdetül
Vakayi” el yazma eseri Türkoloji dünyasýna
kazandýrýlmakla birlikte; Eski Roma Devleti’nin,
Dünya ve Arnavut tarihlerinin aydýnlatýlmasýna
katkýlar saðlýyor, ayrýca Türk Dilinin, Türk
Edebiyatýnýn, Türk ve Arnavut kültürlerine çok
faydalý bir çalýþma olarak arz ediyor.
1989 yýlýnda kurulan ve bugüne kadar
çalýþmalarýn aralýksýz olarak sürdüren, Priþtine
Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türk Dili ve
Edebiyatý Bölümü, savaþ sonrasý ilk yüksek
lisans mezunlarýný bu yýlýn Þubat ayýnda vermiþ,
Taner Güçlütürk danýþmanlýðýný Prof. Dr. Tacida
Hafýz’ýn’ýn yaptýðý “Hasan Mercan ve
Edebiyatý”, Enis Kervan da “Yanova Türkleri
Halk Edebiyatý ve Folklor Zenginlikleri” konulu
yüksek lisans çalýþmalarýný savunmuþlardý.
Zeynep Yazarkan, 2007-2008 akademik yılında
yüksek lisans eğitimini sırasıyla başarıyla
bütünleyen üçüncü öğrenciydi.
Türkçenin Kosova’sý
Bir
Olayın Özü
K
Alpay
ÝÐCÝ
uzey Kıbrıs’ta bir deniz kıyısındayım. Geçen yazımda bahsettiğim 4. Türk Dünyası Gençlik Buluşması
için buralardayım.
Burası, uzaktan ve kitaplardan edindiğimiz bilgilerle
geliştirdiğimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti algısının bizzat yerindeki görüşmelerle teyit edildiği, onaylandığı bir yer.
Kuzey Kıbrıs’ı ve onun düşündürdüklerini, gösterdiklerini
sizlerle uzun uzun paylaşacağım ancak, bu sefer bir giriş
olması açısından, size biraz insanların bir araya gelmesinden
nasıl durumlar ortaya çıkabileceğinden söz edeceğim.
Burada 17 ila 30 yaş arası gençlerle beraber olundu. Farklı
farklı meslekler, dünyalar ve algılamalar çok kolayca
görülebildi. Henüz öğrenciliğinin başları sayılabilecek
dönemlerde olandan tutun da, akademik eğitimde veya
meslekî alanda düşünce üreten insanlara kadar çeşitli yapıda
insanlarla beraber olmak...
Kalabalık
insan toplulukl a r ı n ı n
beraberce bir
araya gelmesi
ile ortaya çıkan
bu tarz buluşmalarda çeşitli
yapılanma
kaliteleri olabilir.
Bunlar
içinde, en basit
ve amatöründen
en düzenli ve
profesyoneline
kadar, bütün bir
araya gelmelerde ortaklığın
dili
devreye
girer.
Türk
Dünyasının en
doğusundan en batısına; güneyinden en kuzeyine kadarki
bütün coğrafyalarından gelen gençlerde, sizin de takdir edebileceğiniz gibi, ortaklaşma çabaları veya çabasızlıkları olacaktır. Ben size, gördüklerimi; tecrübelerimi bu yazımda sunmayacağım. Onlar, bir sonraki, yazımın konusu olacak.
Burada size bazı psikolojik çıkarımları söylemek niyetindeyim. Çünkü uygulamalar önce fikir aşamasında olur. Oradan
eyleme geçilir ve fikirler uygulanarak projeler oluşturulur.
Bizim Kosova’dan dünyanın herhangi bir yerinde yapılan
temsillerde de benzer durumlar olduğu gibi, önce insan ne
istediğini iyi bilmeli, toplantıdan ne beklediğini belirlemelidir.
Kendi dünyanızın dışına çıkıp, yakın veya uzak çevrenizdeki insanları fikir ve hareketlerine bakınca insan, kendi
fikir ve hareketlerini tartma, geçerliliğini kontrol etme şansı
bulabilir. Bu yüzden de sevmediğiniz, fikirlerini paylaşmadığınız insanların ortamında bulunmakta bile, bu açılardan
dolayı yarar olabilir. Hele ki söz konusu olan buluşmanın
sebebi Türk Dünyası ise, daha doğru temasların gerekliliği
ortaya çıkar.
Bir proje veya yol ortaya koymadıktan sonra, fikirlerinizi
savunmanız çok da önemli değil. Zira dünya uygulanan projeler sonucunda bugünkü dünya olmuştur. Projeler iyi olsun,
kötü olsun... Fark etmez. İyi proje sizin desteklediğiniz projedir; sizi sevindirir. Kötü projenin kötülüğüyse size göredir.
Başkaları için o kötü proje de iyi olduğu için uygulanmıştır.
Bu seferki yazımı biraz düşünce temelinde tutma
isteğindeyim. Zira ne yapılmak istendiğinde kararlı olunursa,
nasıl yapılması gerektiğini düşünülmeye başlanır. Nasıl
yapılacağı düşünülüp yol veya yollar bulununca da projelerle
yol alınır.
Güncel
12
Lizbon Anlaşmasının reddi, Güneydoğu Avrupa’da
genişleme sürecini etkileyebilir
Perşembe, 3 Temmuz 2008
R
eform Anlaşması, ya da daha çok bilinen adıyla Lizbon Anlaşması, AB’nin
genişleme politikası üzerindeki etkisi
sebebiyle hem Birlik hem de Güneydoğu
Avrupa bölgesi için bir kilometre taşı oldu.
Bir tarafta AB liderleri bu önemli anlaşmayı
hayata geçirmenin yollarını aramakla
meşgulken, diğer tarafta da AB'ye tam üye
olmak isteyen ülkeler, bu savaşın sonucundan endişe ediyor. 12 Haziran'da yapılan
referandumda AB üyesi İrlanda, -- beklenenin çok daha üzerinde bir farkla — yüzde
47'lik “evet” oyuna karşı yüzde 53 “hayır” ile
anlaşmayı reddederek AB’yi yeni bir krizin
içine soktu.
Aralık 2007'de imzalanan Lizbon Anlaşması,
2005 yılında Fransa ve Hollanda'daki seçmenler tarafından reddedilen Avrupa
anayasası taslağının yerini alacak. Söz
konusu anlaşma, AB kapılarının yeni üyelere
açılmasını sağlayacak, zira Nice Anlaşması
kapsamındaki mevcut düzenlemelere göre
AB ve kurumları en çok 27 üyeye sahip olabiliyor. AB'nin 27 üyesinden herhangi birinin
anlaşmayı onaylamaması halinde, anlaşma
yürürlüğe giremiyor.
İrlanda’nın Lizbon Anlaşmasına “hayır” demesi, AB’nin
genişleme süreci açısından zorlu soruları da beraberinde getiriyor, ki bu soruların yanıtları Güneydoğu Avrupa ülkelerini etkileyebilir. Fakat yine de Brüksel’den iyimser sesler geliyor.
söyledi ve diğer ülkelerin, AB’nin 18
üyesinin yapmış oldukları gibi, anlaşmayı
onaylamaya devam etmelerini istedi. Ülkesi
1 Temmuz’da AB dönem başkanlığını
devralacak olan Fransa Cumhurbaşkanı
Nicolas Sarkozy ile Almanya Başbakanı
Angela Merkel de Barroso’nun bu tutumunu
destekledi.
Anlaşma çerçevesinde düzenlenen
genişleme politikası ile ilgili olarak Brüksel
ve diğer AB başkentlerinden farklı sesler
geliyor. Avrupa Parlamentosu Başkanı HansGert Poettering, İrlanda’dan gelen “hayır”
oyunun, 27 üye devletten oluşan Birliğin,
Hırvatistan muhtemel bir istisna olmak kaydıyla, daha fazla genişlemesinin şimdilik
mümkün olmadığı anlamına geldiğini söyledi.
Associated Press’in haberine göre Avrupa
Parlamentosu üyeleri, Lizbon Anlaşması
olmadan AB’nin daha fazla genişlemesinin
“akla yatkın olmayacağını” dile getirdi.
Farklı görüşler
Fakat AB’nin Genişlemeden Sorumlu
Komisyon
Üyesi Olli Rehn, İrlanda’nın vetoİrlanda’dan gelen red oyunun ardından,
sunun,
bloğun
Türkiye'yi ve Balkanlar'dan
AB dönem başkanı Slovenya herkesi sakin
yeni
üyeleri
kabul
etme sözünü etkilemediğive anlayışlı olmaya çağırdı. Avrupa
ni
söyledi.
Reuters'e
verdiği demeçte Rehn, "
Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso,
Lizbon
Anlaşması
ile
ilgili mevcut sıkıntılara
Lizbon Anlaşmasının hâlâ “canlı” olduğunu
rağmen AB, Güneydoğu Avrupa yani Batı
Balkanlar ve Türkiye ile ilgili bakış
açısını korumaktadır”, dedi.
Benzer bir açıklama da
Slovenya Dışişleri Bakanı Dimitrij
Rupel’den
geldi.
Vetonun,
genişleme sürecini değiştirmeyeceğini söyleyen Rupel, "İrlanda'da
yapılan referandumun sonucu,
genişleme politikasını hiçbir şekilde
değiştirmez. AB, Batı Balkan
ülkelerine üyelik davetinde bulunmayı oybirliğiyle kabul etti, yani bu
konuda hiçbir şüphe yok”, dedi.
AB, Birlik devlet başkanları ve
hükümetinin açık kapı politikasını
AB’nin Genişlemeden Sorumlu
kabul ettikleri 2003 yılındaki
Selanik
Zirvesinde, Batı Balkan
Komisyon Üyesi Olli Rehn, “Lizbon
ülkelerine
yönelik taahhütlerde
Anlaşması ile ilgili mevcut sıkıntılara
bulundu.
rağmen AB, Güneydoğu Avrupa yani
İrlanda’dan gelen red oyu, Rehn
Batı Balkanlar ve Türkiye ile ilgili bakış ve Rupel’in tutumuna rağmen,
açısını korumaktadır”, dedi.
genişleme politikasında gecikmeye
Kare Bulmaca No: 59
Soldan Saða
1. Bayan sanatçý Sayan- Seçkin
2.Baba, büyük babalardan her biriYunanistan’ýn baþkenti
3.Hayýr (Ýngilizce)- Bayan sanatçý MüftüoðluAlfabenin 21’inci harfi
4.Döteryumun kýsaltmasý-Eski Fransýz futbolcu Kahtona-Beyaz (renk)
5.Safeviler devrinde Ýran’da yaþayan Türk
oynaklardan biri-Göçebelerin konak yeri
6.Kosovalý boksör Krasniçi-islam dinine inanma, itikat
Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:58
AB ve Hırvatistan, anlaşmanın İrlanda’da
reddedilmesinin ardından katılım müzakerelerinde iki yeni başlık daha açtılar. AB ve
Hırvatistan arasındaki görüşmeler, işçilere
yönelik dolaşım serbestliği ve yanı sıra
sosyal politika ve istihdam konularını kapsayacak şekilde devam ediyor.
Makedonya, müzakerelere bu sonbahar-
yol açabilir. Lüksemburg Başbakanı JeanClaude Juncker, “İrlanda’nın “hayır” oyu
nedeniyle,
anlaşmanın planlanana
uygun
şekilde
önümüzdeki yılın
başı itibariyle yürürlüğe
girmesi
mümkün olmayacak”, dedi.
Ç
e
k
Cumhuriyetine yaptığı ziyaret sırasında
konuşan
Fransa
Cumhurbaşkanı
Nicolas Sarkozy ise,
"Balkanlara,
Hırvatistan'a açılaİrlanda, 12 Haziran’da yapılan referandumda
bilmek için Lizbon
Anlaşmasına ihtiyLizbon Anlaşmasını reddetti.
acımız var", dedi.
da başlamayı bekliyor. Müzakerelerin başlaVetonun Türkiye, Hırvatistan ve
ması, zayıf organizasyonlu 1 Haziran seçimMakedonya üzerindeki etkileri
lerinin ardından ülkenin iç siyasetinde
yaşanacak
gelişmelere
ve
Lizbon
İrlanda’nın vetosunun ardından neler ola- Anlaşmasının kaderine bağlı olacak.
cağını en çok merak edenler üç aday ülke:
Bölgede tepkiler, anlaşmanın yaşatılması
Makedonya, Türkiye ve Hırvatistan. fikri ile aynı yönde.
Hırvatistan ve Türkiye, AB'ye katılım için
Hırvatistan Başbakanı İvo Sanader
müzakere sürecindeyken, Makedonya henüz geçtiğimiz hafta yaptığı bir açıklamada, bu
görüşmelere başlamayı bekliyor. Karadağ hafta Brüksel’de yaptığı görüşmelerin ve
hariç tüm Batı Balkan ülkeleri, AB’ye İngiliz Başbakanı Gordon Brown ile yaptığı
katılım sürecinin ilk adımı olarak görülen görüşmenin ışığında, AB'nin, İrlanda'nın
İstikrar ve Ortaklık Anlaşmasını imzaladı.
Lizbon Anlaşmasını reddetmesinden bağımİrlanda’dan gelen red oyunun en önemli sız olarak, Hırvatistan'ı üyeliğe kabul
etkisi, Türkiye’nin bloğa katılmak için fazla etmenin bir yolunu bulacağı konusunda
kalabalık ve kültürel açıdan da farklı olduğu iyimser olduğunu söyledi.
görüşünü savunanların iddialarını destekleMakedonya’nın eski Dışişleri Bakanı
mek olabilir. Fransa Tarım Bakanı Michel Slobodan Casule, “Birliğin, Makedon Eylem
Barnier’e göre referandum, vatandaşların Planında da yer verilen değerleri bir kriz
“sınırsız ve limitsiz” bir AB fikrinden kork- içinde değildir ve yerine getirilmelidir. Bizim
tuklarını gösterdi.
için önemli olan Avrupa standartlarında bir
Yine de 18 Haziran’da AB ile Türkiye ülke olmak ve katılım da bu hedefe ulaşmak
arasındaki katılım müzakereleri, şirketler için sadece bir araç", dedi.
hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarını
İyimser bir açıdan bakılırsa, Batı Balkan
da kapsayacak şekilde devam etti.
ülkelerinin Lizbon Anlaşması ile ilgili olayKatılım sürecinde oldukça büyük iler- lardan çok fazla endişe etmemeleri ve
leme kaydeden ve Avrupa müşterek reformlara devam etmeleri gerekiyor. Fakat
hukukunda yeni müzakere başlıkları açma Brüksel bir çözüm buluncaya kadar süreçte
şansına sahip olan Hırvatistan’ın müzak- bir gecikme olacağı da kesin.
ereleri gelecek yıl tamamlaması bekleniyor.
Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka
Yukarýdan Aþaðýya
1.Erkek sanatçý Mustafa
2.Senegallý futbolcu Samuel- Yerde, zamanda
veya en yakýnlý gösterir
3.“Development Academy”-Davranýþ, tavýr
4.Alfabenin ilk harfi-Ün Asya da bir ülke
5. Baþka bir ülkeye kaçma orada koruma altýna alýnma
6.Bir kadýn giysisi (Belden Aþaðýsýna giyilir)Ýyot’un kýsaltmasý
7.Fransa’da bir þehir-Elektrik basýnç direnci
8.Ýngilizce (Giril)-Kalýn ve kaba kumaþ
9.Türkiye’nin megastarý (erkek)
Mitroviça, oba, Sinan, so, gala, k,t, taka,ba,
Adana, mor, Roma, tina...
13
Güncel
Perşembe, 3 Temmuz 2008
Ali Þen’den “Doðru Yol” Derneðine
2500 euro deðerinde baðýþ
P
rizren doðumlu, Türk
Sporunun
ve
Ýþ
dünyasýnýn tanýnmýþ
isimlerinden
Ali
Þen,
Balkanlarýn
ve
Türk
Dünyasýnýn
en
köklü
derneklerinden Prizren’in
“Doðru Yol” Türk Kültür
Sanat Derneðine 2500 euro
deðerinde baðýþ yaptý.
Derneðin kuruluþ
aþamasýnda ve Prizren’deki
öðrencilik
yýllarýnda
gösterdiði
faaliyetlerle
“Doðru Yol” Türk Kültür
Sanat Derneðine katkýlarýný
sunan Ali Þen, memleketine,
soydaþlarýný ve derneðini
unutmayarak, vefa borcunu
bir daha dile getirdi. Prizren’i
sýk sýk ziyaret eden, televizyon programlarýnda
ve köþe yazýlarýnda memleketini, hemþehrilerini
dile getirmeye ihmal etmeyen Ali Þen, son
zamanlarda memleketlilerinin sorunlarýna
çözüm arayýþlarýyla, maddi ve manevi
destekleriyle de dikkatleri üzerine topluyor.
Þen, Prizren’deki yeðeni Ýbrahim Refeya
aracýlýðýyla 2500 euro deðerindeki maddi
baðýþýný 26 Haziran 2008 tarihinde “Doðru Yol”
Türk Kültür Sanat Derneðine ulaþtýrdý. Böyle
anlamlý bir desteði “Doðru Yol” Türk Kültür
Sanat Derneðine takdim etmenin memnuniyet
ve mutluluðunu yaþadýðýný ifade eden Ali Þen’in
yeðeni Ýbrahim Refeya, “Doðru Yol bizim
güzide derneðimizdir. Bu dernek kültürümüzün,
dilimizin ve varlýðýmýzýn çekirdeðidir. Böyle bir
desteði böyle bir derneðe iletmenin ve aracý
ESNAF Derneği gençlere
yönelik meslek edindirme
ve uzmanlaşma
programlarını sürdürüyor
E
olmanýn
mutluluðunu,
memnuniyetini
yaþýyorum” dedi.
“Ali Þen bir daha derneðini unutmadýðýný
ve desteðini esirgemediðini kanýtlamýþtýr” diyen
“Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneði
Baþkaný Tahir Luma, desteklerinden ve son
zamanlarda
memleketine
gösterdiði
hassasiyetinden dolayý Þen’i takdir etti.
4 Temmuz 2008 tarihinde ailesiyle (iki
oðlu, gelinleri ve torunlarýyla) birlikte Prizren’i
ziyaret edecek olan Ali Þen, yeðeni Ýbrahim
Refeya’nýn aile düðünlerine katýlacak. Ali
Þen’in Prizren ziyareti sýrasýnda “Doðru Yol”
Türk Kültür Sanat Derneði tarafýndan dernek
salonunda Þen Ailesine þükran nitelikli bir
programýn da sunulmasý bekleniyor.
Ali Şen’e Prizren ziyareti sırasında İzmir’li
eski milletvekilli Sua Tarık da eşlik edecek.
snaf İşadamları ve Esnaflar Derneği, 2001 yılından bu
yana sürdürdüğü mesleki ara eğitim ve uzmanlaşma
kurslarına devam ediyor.
Bugüne kadar yaklaşık 400 kadar genci mesleki ara eğitim ve
uzmanlaşma kurslarına gömnderen Esnaf İşadamları ve Esnaflar
Derneği, bu yaz toplam 37 genci Türkiye’ye-Samsun’a gönderiyor.
15 meslek alanında bir ay boyunca eğitim görecek olan
gençler, Kosova’ya döndükten sonra Esnaf İşadamları ve
Esnaflar Derneği’nin destek ve teşvikiyle söz konusu alanlarda
iş edinme imkanına sahip olabilecekler.
Bilgisayar tamircisi, bilgisayar servisi, bilgisayar programcılığı, kuaför, cilt bakımı, oto mekanik, berber, kadın terzisi,
modelci-tekstil, model iç giyim, diş teknisyeni, et ve et ürünleri
ve ayakkabıcı branşlarında olmak üzere toplam 37 gencimiz
meslek edinme kurslarına katılacaklar.
1 Temmuz Salı günü Türkiye’ye yol alan gençleri aile yakınları, Esnaf İşadamları ve Esnaflar Derneği Başkanı Şarık Cibo
ve Meslek Edindirme Komisyonu Başkanı Adnan Fuşa uğurladı.
Esnaf Derneðiyle iþbirliði protokolü
imzalayan
Süleyman Demirel
Üniversitesi kampüsüne
Prizren Belediyesi yeþil
ýþýk yakmadý
E
snaf Ýþadamlarý ve Esnaflar Derneðiyle iþbirliði
protokolü için hafta içerisinde Prizren’i ziyaret
eden Isparta’nýn “Süleyman Demirel”
Üniversitesi heyeti, Eðitim Bakanlýðý ve Priþtine
Üniversitesi rektöründen destek aldý ancak, Prizren
Belediyesi Baþkaný “Süleyman Demirel” Üniversitesi
kampüsü inþasý için arazi tahsisine yeþil ýþýk yakmadý.
Arazi tahsisi konusundaki heyetin taleplerine net
bir cevap vermeyen Prizren Belediyesi Baþkaný
Ramadan Muya’nýn yaklaþýmýný üzücü olarak bulan
“Süleyman Demirel” Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Metin Lütfü Baydar ve “Esnaf” Ýþadamalarý ve
Esnaflar Derneði Baþkaný Þarýk Cibo, sivil toplum
kuruluþlarýný ve KDTP’yi Prizren Belediyesi’ne
taleplerin artarak baský uygulanmalarý için duyarlýlýða
davet etti.
“Prizren Belediyesi arazi tahsis etmediði takdirde
inþa etmeyi planladýðýmýz kampüsü Mamuþa’ya
yönlendireceðiz” diyen “Süleyman Demirel”
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfü Baydar,
nihai karar için 11 Temmuz tarihine kadar bir cevap
bekleyeceklerini söyledi. Ýktisat Fakültesi Dekaný Prof.
Dr. Hasan Ýbicioðlu ve Üniversite Genel Sekreteri
Ahmet Tevfik Köse’nin de yer aldýðý heyetin Mamuþa
ziyaretleri sýrasýnda Mamuþa Belediyesi baþkaný ve
yetkililerinden tam destek aldýklarýný belirten Rektör
Prof. Dr. Metin Lütfü Baydar, Prizren Belediyesinden
arazi tahsis edilemediði halde Mamuþa Belediyesi’nin
“Süleyman Demirel” Üniversitesinin kampüs inþasý
için 10 hekterlik bir arazi saðlamaya hazýr olduklarýný
ve Mamuþa Belediyesinin bu konuda ön mutabakata
vardýðýný açýkladý. Ýngilizce, Arnavutça ve Türkçe
olmak üzere üç dilde eðitim yapacak üniversitenin
bölgenin ve yöre halkýnýn ihtiyacýna göre fakülteler
açýlacaðýný ifade eden Rektör Prof. Dr. Metin Lütfü
Baydar, bu sürecin ilk aþamada meslek edindirme
kurslarýyla baþlayacaðýný, bunu daha sonra fakültelerin
kurulmasý ve bölümlerin açýlmasý, üçüncü aþamada da
yüksek
lisans
ve
doktora
programlarýnýn
baþlatýlmasýnýn izleyeceðini vurguladý. “Sadece eðitim
ve bilimsel olarak deðil, elimizden gelen her türlü
desteðe sunmaya hazýrýz. Ayný desteðin Prizren
Belediyesi tarafýndan verilmesi bekliyoruz. Uzattýðýmýz
yardým elinin Prizrenliler tarafýndan da tutulmasýný
istiyoruz” diyen “Süleyman Demirel” Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfü Baydar, Esnaf
Ýþadamlarý ve Esnaflar Derneðiyle sadece saðlýk kolu
ve saðlýk alanýyla deðil, ihtiyaç duyulan bütün
uzmanlýk alanlarýyla geniþ kapsamlý bir iþbirliði
protokolü imzaladý. Geçenlerde uzmansal eðitimlerini
geliþtirmek
amacýyla
“Süleyman
Demirel”
Üniversitesinin misafiri olarak Ýsparta’da bulunan
doktorlarýmýza sertifikalarý da takdim edilirken, Rektör
Prof. Dr. Metin Lütfü Baydar, kendisi ve týp fakültesi
arkadaþlarýnýn üç aylýk aralýklarla Prizren
Hastanesindeki
meslektaþlarýyla
uzmansal
birikimlerini paylaþacaðýný, Prizrenli hastalarý ücretsiz
olarak týbbi muayene edecekleri müjdesini verdi.
“Amacýmýz iki kurum arasýndaki iþbirliðini artýrmak ve
Prizren ile yöresinin bilimsel olarak kalkýnmasýna
hizmet sunmaktýr” diyen Rektör Prof. Dr. Metin Lütfü
Baydar, bu iyi niyet ve desteðin ayný þekilde anlayýþ ve
destek bulmasý gerektiðini, belirlenecek ortak bir
stratejiyle yarýnlarýmýza hizmet sunacaðýný dile getirdi.
Protokol imzasý ardýndan taraflar birbirlerine karþýlýklý
olarak plaket ve teþekkür belgesi takdim ettiler.
Fot o : Na fi z L ok v i ça
Agim Rifat
Cahillerin
Milyoner Olduðu
Bir Dünyada
Bir araba almak için
On bin þiir yazmak gerek
Sen on bin þiir ne zaman yazarsýn
Bir ev yapmak için
Yüz roman yazacaksýn
Yüz roman kim yazmýþ ki
Edebiyatý býrak salak!
Olmaz Olmaz
Her þey için üzülmek olmuyor
Ama her þeye de boþ vermek olmuyor
Þiiri
Bu .oku
býraksam diyorum
O da olmuyor
Çarþýya çýkýyorsun
Yok Abi
Çarþý yok
Eve geliyorsun
Ev yok
Çocuk hasta
Döþek yok
/ Yok
Bu dizeler benim deðil
Yok abi
Bu bir tekerlemedir /
Yaþlanýyor abi yaþlanýyorsun demek istiyorum
/ Hayýr
Ben bunu þimdi kendime söylüyorum /
Kusura bakma ama
Kadýnlar çoðalýyor
Sen azalýyorsun
Perşembe, 3 Temmuz 2008
Balkan Türk Þiiri
14
BÝR MODA KÝ …
Hazýrlayan: Agim Rifat
ÞÝÝRÝN ATEÞÝ
Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar
tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta
þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak
karþýnýza sevgili okuyucular.
Olmuyor
Kültür
Bir moda oldu sanki
meşhur filan olmaya
manken, sanatçý derken
göklerde mekân kurmaya
ses var yok önemi yok
yetenekten zaten soran yok
yeter ki fizik güzel olsun
ve silikonlar dik dursun
işler mutlaka týkýrýnda gider,
medyatik olanýn voltajý yüksek
elektriði çok sonuçta
bir çarpar, bir kere daha
yere serer tek tek
sanattan yoksun hayranlarýný,
beste yorum ne demek
modasý geçmiþ bir kere
þöhret sahibi kýymette
her şeyden önce
güzellik kiþilik, raðbet görmekte
iþte bizim sözde sanatçýlar
gözünü kýrpmadan milyoner olmakta.
HATALI DOSTLUK
Bilmem ki…
nasýl da dostluk edebiliriz ikimiz
yediðin pirzola, benýmki peynir ekmek
bindiðin uçak, benimki bisiklet
giydiðin smokin, benimki kot
farklýdýr kardeş dünyalar kadar
yolculuk ettiðimiz gemiler.
Bilmem ki…
nasýl da dostluk edebiliriz ikimiz
gururun yüksek, benimki alçak
burnun büyük, benimki küçük
baþýn havada, benimki yerde
farklýdýr kardeþ dünyalar kadar
yolculuk ettiðimiz gemiler.
Bir bildiðim var tabii
dünya eðer ters dönmüþ olursa
belki de dostluk ederiz mahşerde.
PARA ÝSTEMEZ
Kin gütmek bedava
istediðin kadar güt
zehir et içini istersen
para falan istemez kimse.
Kara düşünmekte bedava
zindan et kafaný istersen
içe kapan kara kara
para isteyen olmaz senden.
Aþýk olmak tamamen bedava
istersen sýrýlsýklam ol
kara sevdalý bile
o da para falan istemez.
Vahit Ergin
Prizren Zambaðý’nýn 3’ncüsü
Tolga Kazaz
K
osova’nýn Prizren þehrinde
14 yýldýr geleneksel olarak
düzenlenen “Prizren
Zambaðý” müzik yarýþmasý Salý gecesi Türkiye Ekonomi Bankasý’nýnTEB ana sponsorluðunda gerçekleþti.
Türkçe ve Boþnakça birer þarkýnýn da
yer aldýðý müzik yarýþmasýnda toplan
14 beste birinci olmak için yarýþtý.
Kosova Devlet TelevizyonuRTK’nýn canlý olarak yayýnladýðý
yarýþmada en iyi þarkýyý jüri yaný sýra
ilk kez cep telefonuyla halkta mesaj
göndererek puanlarý etkiledi.
Program sonunda jüriden ve gelen
mesajlar sonucu “Altýn Mikrofon”u
Mendar Simitçiu, “Gümüþ Zambak”ý
Besim Mydyti ve üçüncülüðü ise
Türkçe beste ile Tolga Kazaz
kazandý.
Gecede bir konuþma yapan festivalin ana sponsoru TEB Bankasý
Kosova Birimi Genel Müdürü Alp Yýlmaz, Kosova’da altý aydýr faaliyet gösteren TEB’in 80 yýllýk bir
geçmiþi olduðunu belirtti. Dünyada 6. en büyük banka olan TEB’in Türkiye’de kültür, sanat, eðitim
ve gelenek-göreneklere destek olduðu gibi bundan böyle Kosova’da da bu tür organizasyonlara
destek olacaðýný vurgulayan Alp Yýlmaz, Kosova’da canlý icra ve 3 dilde katýlým ile tek Festival olan
“Prizren Zambaðý” genel sponsoru olmanýn mutluluðunu yaþadýklarýný ifade etti.
“Prizren Zambaðý” Eski Kent Þarkýlarý Festivalinde çok sayýda seyirce yaný sýra davetli katýldý.
Davetliler arasýnda Kosova Çevre ve Alan Planlama Bakaný Mahir Yaðcýlar, TEB Bankasý Kosova
Birimi Genel Müdürü Alp Yýlmaz, Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutaný Yarbay Kerim Acar,
Prizren Belediyesi Kültür Gençlik ve Spor Müdürü Adnan Yaðcýlar da hazýr bulundu.
15
Perşembe, 3 Temmuz 2008
Kültür
PRÝZREN’DE KÜLTÜR, SANAT
VE ÞAÝRLÝK GELENEÐÝ XIV
HACI HAFIZ AHMET
FETHİ EFENDİ - b
DÝVANI
H
acý Hafýz Fethi Efendinin
yazmýþ olduðu Divaný 21 x 15
cm boyutunda olup, 281 sayfadan ibarettir. Divanda, mütenevvi türde
150 civarýnda eseri vardýr. Þiirleri 5-7
bazen de 9-11 mýsradan oluþmaktadýr. On
bir mýsradan fazla olan þiirlerini þair,
kaside olarak belirlemiþtir. Hacý Hafýz
Fethi Efendi Divanýný üç yýl içinde yani
1955-1958 yýllarý arasýnda tamamlamýþtýr.
Bu ise divanýn sonunda yer alan þu sonuç
dizilerinden anlaþýlmaktadýr:
La Hacý Hafýz Fethi,
Fi þehri Þaban yevmu’l
Cumati badýl hasýr bihât.
Hamdi Seydi er Rifai el Melami
9 Þaban el muzzam Sene 1374
Sene 19 Mart 1371
Divanda
ki
eserler
arasýnda
münacatlar, naatlar, methüsenalar, istimdat (önemli kiþilerin tecdidi Tarihi
vefatýyla ilgili þiirler), ilahiler, kasideler,
gazeller, rubailer, tahmisler, muhavereler
vb. türde þiirler yer almaktadýr. Divanýn
baþýnda Mukaddeme akabinde münacatlar naatlar, niyazlar ve sýrasýyla diðer
eserler yer almaktadýr. Hacý Hafýz Fethi
Efendi’nin yazmýþ olduðu bütün þiirleri
ve þiir biçiminde diðer yazý türleri
kafiyelidir. Divanýnda ki çoðu þiirlerinde
ve
methüsenalarýnda
þair,
Peygamberimizi
ve
ashaplarýný,
müteakiben Piranî, Gausa azamlarý,
mürþitleri, sahi bul hayratlarý ve diðer
ehemmiyetli
kiþiler
hakkýnda
ehemmiyetli
malumatlar teþhir
ederek,
bütün
bunlarý samimi bir
görüþ ve derin bir
anlayýþla tahlil ve
tasvir etmektedir.
Yalnýz kaldýðý
durumlarda kendi
sýkýntýsýný ve iç
dünyasýný
dile
getirmek amacýyla
Divan’da,
þairin
kendine
hitaben
þiirleri
de
yer
almaktadýr.
Bu
þiirlerde þair iç
duygusallýðýný dile getirirken, çýkmaz
durumlar için yol ve yanýt aramaktadýr.
Divanda, babasýndan daha fazla sevdiði
Þeyhi Hacý Ömer Lütfi için de yazmýþ
olduðu þiirlerinde ona karþý sevgisi
yanýnda, ölümünden sonra örneðin þu
þiirlerinde derin üzüntü ve yâdýný da üstün
bir þiir diliyle ve üslubuyla dile getirmektedir:
Her dem ki geçer yâdý hazînýn hâtýrýmdan
Aþkým yerîne kân dökülür dîdelerimden
Hicrân âteþi yâktý beni külli külletdi
Mecnûn gibi dâðda gezerim ol kederimden
Berk sânmayýnýz ufki semâda görünendir
Ahu þeririmdir çýkýyor hep ciðerimden
Dünyâ gözüme muzlim olûp âyrý düþünce
Ol rûhi revan mürþidi cân Þeyh Ömer’imden
FETHÝ nice þât ola bu gönül rûhi Revânsýz
Sevmiþtim âni ben ziyâde öz pederimden.
Þeyhine büyük sevdadandýr ki onun
ölümünden sonra sadece bu þiiri deðil,
çok sayýda diðer þiirler yaný sýra Hacý
Ömer Lütfi’nin dizelerinin üzerine
tahmisler de yazmýþtýr. Hacý Ömer
Lütfi’nin yetiþtirdiði âþýk ve ihvanlardan
en önemlisini teþkil eden Hafýz Fethi
Efendi de þeyhinin etkisi altýnda kalarak,
þiirlerinde yaþanan pek çok olayý
yansýtmaya çalýþmýþtýr. Fakat þeyhinden
daha ileriye gidememiþtir. Hacý Ömer
Lütfi’nin ardýndan gelen dönemin en
önemli ve en son divan þairlerimizden biri
olmasýna raðmen, Hafýz Fethi, þeyhi Hacý
Ömer Lütfi kadar eser yaratamamýþtýr.
Hacý Hafýz Fethi’nin bütün þiirleri
kafiyeli olduðu için, ilahi türündeki çoðu
þiirlerinin makamýný ve usulünü belirleyip
derlemiþtir. Hacý Adnan Nurko, Hafýz
Fethi Efendinin bir makam üstadý, yani
“Ehli Makam” olduðu yanýnda, müziðini
ve usulünü yapmýþ olduðu ilahilerini de
hep makamla söylediðini ve bunlarý da
ona öðrettiðini bildirmektedir. Bununla
kalmayarak Hafýz Fethi, Þeyhi olan Hacý
Ömer Lütfi’nin de çoðu ilahilerinin
müziðini yapýp bizzat onlarý icra ederek
tanýtmaya çalýþmýþtýr. Makamlarý iyi
bildiðinden dolayý Hafýz Fethiye
makamlarý öðrenmek için, “Doðru Yol”
Derneðinin kuruluþ döneminde faaliyete
bulunan çoðu sanatçýlarýn ona geldiðini
ve makamlarý da ondan öðrendiklerini
anlýyoruz. Hacý Adnan Nurko’nun
Raif VIRMİÇA
Ýnsan duygusunu, düþünce ve hayalini yansýyan bir ayna olarak sanat ve kültür..
Cihânýn kûretûl ayni
Buyurdi el Hüseyin minni
Sever insu melek cini
Hüseyîn Kerbelâ geldi.
Meþâi içre en ekber
Anýn asâri vâr ekser
Fusûsi kalba Feyza ver
Muhitdîn Mehlikâ geldi.
Melâmiler seref râzi
Ariflerin o mümtâzi
Ýden arþ hüzre pervâzi
Muhammet Nûr Hoca geldi.
vermiþ olduðu bilgilerden zamanýnda
Hafýz Fethi’den makamlar üzerinde bilgi
alanlarýn arasýnda Üstad Rasim Salih’nin
de yer aldýðýný öðreniyoruz. Bununla
kalmayarak Hafýz Fethi, Niyazi’nin,
Yunus’un ve bazý diðer Divan þairlerinin
de
ilahilerinin
müziðini
yaptýðý
öðreniyoruz. Sonuç olarak Hafiz
Fethi’nin,
Prizren’de
Osmanlýlar
döneminden günümüze kadar yaratýlan
Divan Edebiyatýmýzýn son þairlerinden
biri olduðunu, ölümünden sonra da
Prizren’de divan edebiyatýnýn devam
etmediðini aksine söndüðünü açýkça
söyleyebiliriz.
Metnin devamýnda bugün Hacý Adnan
Nurko’nun elinde bulunan Hacý Hafýz
Ahmet Fethi Efendinin yazmýþ olduðu ve
bugüne kadar hala yayýnlanmayan el
yazma Divanýndan ilk defa Yeni Dönem
Gazetesinde yayýnlayacaðýmýz birkaç
þiirine yer vereceðiz. Burada yayýnlanan
bütün þiirlerin transkripti Sayýn Hacý
Adnan Nurko ve Hacý Ali Aliya Efendi
yardýmýyla gerçekleþmiþtir.
Sitâyiþ cihâar yâr ve bazý ahyâr
radiâllahu anhuma
ÝLAHÝ
Cihâne rahmeti Rahmân
Muhammed Mustafa geldi
Hakîkat mülküne sultân
Ebûbekir safâ geldi
Koyûp ol küfrü tugyani
Begendi dînu imâni
Adâlet mülkün hâni
Ümer Fâruk vefâ geldi
Hayâ kîsverýnýn hâni
Cem îden cümle Kur’âni
Vîren hak yoluna câni
Osmân Nurû Ziyâ geldi.
En evvel eyleyen ikrâr
Resûli hayderi kerâr
Yüzünde nûri hak parlâr
Ali Murtezâ geldi.
Sever bâyu kedâ hani
Kim oldor cânlarýn câni
Resuli kuretul hayni
Hasan Hulki Rýzâ geldi.
Cihânýn kutbi ol server
Kîm oldor varisi hayder
Yüzünden nuri hak ezher
Ümer Lütfi Hudâ geldi.
Âþýklar içre en ahkar
Bûlunmâz ol gibi kemter
Hatâsi vâr anýn evfer
Bu FETHÝ bi hayâ geldi.
ÝLAHÝ
Zâhirin oldi Muhammed,
bâhtýnýn Allah’týr
Sendedýr sýrrý Hudâ, kalbin
Beytullâh’dýr.
Limai tâbân hak, levhi, kemâlullahun
Hüsni husâfýn bütün, kenzi
husârullâhtýr.
Azamu halkýn de senýn, sýrri
mearullahu
Veçhi nûrun el hak, nûri cemâlullahdýr.
Vallâhu halekakun, vemâ ta melune
bak
Zâhir olan efâlýn efârullahdýr.
Halekallahu Âdeme ala sûretihi
Sende ki sifâtlar bütün sifâtulladýr.
Kulli þeyin hâlikun ilâ veçhehe FETHÝ
Lâ raybefihi mirâtýn zâtullahuri
Güncel
16
Priþtine Uluslararasý Üniversitesi öðrencileri TOBB
ETÜ uzmansal programlarýna katýlýyor
Perşembe, 3 Temmuz 2008
T
ürkiye’nin ad yapmýþ Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliðinin - TOBB Ekonomi ve
Teknoloji Üniversitesi iþbirliðiyle geçen
akademik yýlýndan itibaren çalýþmalarýný Priþtine’de
baþlatan Priþtine Uluslararasý Üniversitesinden 5
kiþiden oluþan ilk öðrenci kafilesi Ankara yolcusu.
Arnavutça, Ýngilizce, Türkçe ve Boþnakça olmak
üzere dört dilde öðrenim yapan ve yerel ile uluslararasý
çapta tanýnmýþ hocalarýyla eðitim imkaný sunan
Priþtine Uluslararasý Üniversitesi (PUÜ) Rektörü Prof.
Dr. Nazmi Mustafa, akademik eðitim yýlý boyunca
üstün baþarý gösteren 5 öðrencinin TOBB ETÜ’de
uzmansal programlara katýlacaðýný açýkladý. Rektör
Mustafa, Priþtine Uluslararasý Üniversitesinin TOBB
ETÜ’yle yapmýþ olduðu iþbirliði protokolünce de
öngörülen program ziyaretleri anlaþmasýna göre, PUÜ
üniversitesi öðrencilerinin ziyaret boyunca TOBB
ETÜ’nün çalýþma sistemi hakkýnda daha detaylý
bilgiler edineceðini ve yaz okulu programlarý
çerçevesinde uzmanlýk alanlarýyla ilgili uzmansal
programlarýna katýlacaðýný ifade etti. Bu faaliyetin iki
üniversite arasýnda varýlan anlaþma uygulanmasýnýn
somut bir örneði daha oluþturduðunu ifade eden Prof.
Dr. Nazmi Mustafa, geçenlerde TOBB hocalarýyla
birlikte uluslararasý çapta konferans düzenlediklerini,
üniversitedeki Türkçe eðitime hoca yaný sýra literatür
temininde de TOBB ETÜ’den somut olarak destek
gördüklerini ifade etti. Söz konusu 5 kiþilik öðrenci
kafilesinin TOBB ETÜ’ye ilk uzmansal ziyareti
oluþturduðunu ifade eden kaydeden
Rektör
Mustafa,
önümüzdeki
akademik yýlýndan itibaren TOBB
ETÜ’yle
iþbirliðin
artarak,
geniþleyerek geliþeceðinin altýný
çizdi.
vereceðini ve sýnavlarýn þimdiye kadar olduðu gibi
þimdiden sonra da Türkçe yapýlacaðýný söyleyen Prof.
Dr. Mustafa, “Akademi ve ekonomi dünyasýnda
TOBB ETÜ gibi ad yapmýþ ve prestijli bir
üniversitenin öðretim görevlilerini Priþtine
Uluslararasý Üniversitesi öðretim kadrosu arasýnda
görmek, onlarý eðitimize dahil etmenin ayrýcalýðýný
ve onurunu yaþýyoruz” dedi.
Ýlk yýl Türk öðrencilerinin sayýsal olarak ilgisini
(belki de ekonomik açýdan ve nedenlerden ötürü)
çekemediklerini belirten Priþtine Uluslararasý
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazmi Mustafa, þu an
Türkçe Bölümde 12 öðrencinin eðitim gördüðünü
ifade etti. Mustafa, “Ancak bu bir
baþlangýçtýr. Bizim hedeflerimiz
uzun vadeli. Amaçlarýmýzý ve
hedeflerimizi
rakamlarla
sýnýrlandýrmýyoruz. Biz nicelikten
ziyade niteliðe önem veriyoruz”
dedi.
Priþtine Uluslararasý Üniversitesi
Türkçe eðitim yapan Kosova’nýn
En fazla Türkçe eðitim gören
ilk özel üniversitesi
kadrolara ihtiyaç duyulacak
Kosova’da hatýrý sayýlýr bir oranda
Kosova ve Türkiye Cumhuriyeti
Türk Toplumunun yaþadýðýný,
arasýnda
her geçen yýl ekonomik
Kosova’da Türkçe konuþanlarýn da
iliþkilerin
artacaðýný ifade eden
sayýsýnýn azýmsanamayacaðýný ifade
Rektör Mustafa, bilhassa ticaret ve
eden PUÜ Rektörü Prof. Dr. Nazmi
iþletme alanýnda sadece Ýngilizce
Mustafa, Kosova Türk Toplumunun
deðil Türkçe bilen uzman kadrolara
ilk ve orta okul düzeyinde ana
en fazla ihtiyaç duyulacaðýný
dillerinde
eðitim
gördüðünü, Priştine Uluslararası Üniversitesi
söyledi. Mustafa, bu üniversitede
dolayýsýyla “Kosova toplumunun Rektörü Prof.Dr. Nazmi Mustafa
uluslararasý maliye, uluslararasý
Türk toplumuna yüksek eðitim
muhasebe, uluslararasý iþletme
seviyesinde de ana dillerinde eðitim saðlamasý baþlýca
borcudur” dedi. Prof. Dr. Mustafa, bu anlayýþ ve alanlarýndan mezun olacak kadrolarýn sadece
vizyondan yola çýkarak Priþtine Uluslararasý Kosova’da deðil, Türkiye, Arnavutluk ve diðer Avrupa
Üniversitesinin Türk dilinde de eðitim yaptýðýný ülkelerinde iþ imkaný bulabileceðini ifade etti. Ortak
iletiþim dili olarak Ýngilizce’yi de bilen kadrolarýn
vurguladý.
ekonomide
aranacak kadrolar olacaðýný belirten Prof.
Üniversitede Türkçe’nin resmi kullanýmýna önem
Dr.
Mustafa,
Türk öðrencilerinin Ýngilizce, Arnavutça
verdiklerini altýný çizen Mustafa, öðrenci
indekslerinde, diplomalarda, idari iþlerde Türkçe’nin ve Boþnakça’yý yaný sýra ana dilleri olan Türkçe’yi de
kullanýldýðýný ve üniversitede görev alan personelin bilmeleri onlara çok fazla avantaj ve öncelik
Türkçe’yi de bildiðini vurguladý. Türk hocalarý yaný saðlayacaðýna dikkati çekti. Kosova’ya Türk
sýra Türkçe literatürle birlikte üniversitede Türkçe sermayesinin yatýrýmýyla birlikte kendi kadrosunu da
eðitimin yapýldýðýný kaydeden Prof. Dr. Mustafa, getirebileceðini, ancak ortam dilleri olan Arnavutça ve
matematik, informatik gibi ortak derslerin Ýngilizce Boþnakça’ya vakýf kadrolara bu sahada daha fazla
yapýldýðýný söyledi. Mustafa, Türkçe bölümünde Dr. ihtiyaç duyacaklarýnýn önemine deðinen PUÜ Rektörü
Mustafa Deniz, Levent Koro gibi bu sahada uzmanlýk Prof. Dr. Nazmi Mustafa, “Bu noktada bu
yapmýþ kiþilerin görev aldýðýný belirtti. Önümüzdeki üniversiteden mezun kadrolar aranacak ve tercih
yeni akademik yýlýndan itibaren TOBB ETÜ’den edilecek kadrolar olacaktýr. Ýþte bu noktada bizim
görevli hocalarýn sayýsýnýn artarak Türkçe eðitimine mezunlarýmýz devreye gireceklerdir” dedi.
dahil edileceðini, Türkçe derslerin de artacaðýný
vurgulayan üniversite rektörü, Türkçe bölümünde
görev alacak hocalarýn uzmanlýk alanlarýnda gerekli
kalifiyeyle donanýmlý olmalarýna özen gösterdiklerini
belirtti. TOBB ETÜ hocalarýnýn belirli dönemlerle ve
blok dersler halinde sýrasýyla ard arda eðitim
Prof. Dr. Mustafa: “Kosova Türk Toplumu
Kosova’nýn gerçeðidir. Bu gerçeði göz ardý edemeyiz
ve dýþlayamayýz. Ekonomik kalkýnmada ve yüksek
öðretimde Türk toplumunu da düþünmemiz
lazým...”
Priþtine Uluslararasý Üniversitesi’nin baþlýca amacýnýn
uluslararasý ticaret alanýnda %100 donanýmlý ve
kalifiyeli karolar yetiþtirmek olduðunun altýný çizen
Rektör Prof. Dr. Nazmi Mustafa, “Kosova ekonomisi
uluslararasý ticaret ve ekonomisine açýktýr. Bu yönde
kadrolara çok fazla ihtiyaç var. Ancak bu
üniversiteden mezun olacak kadrolar Kosova’nýn
toplumsal ve etnik gerçeðini yansýtmalýdýr. Kosova
Türk Toplumu Kosova’nýn gerçeðidir. Bu gerçek geçici
bir gerçek deðildir. Hiçbir zaman deðildi, olmayacak
da. Buralarda her zaman Türk Toplumu olacaktýr. Bu
yüzden bu gerçeði göz ardý edemeyiz ve dýþlayamayýz.
Ekonomik kalkýnmada ve onlarýn yüksek öðretiminde
Türk toplumunu da düþünmemiz lazým” dedi.
Üniversitedeki eðitim programlarýnýn Avrupa
programlarýna göre uygunluk arz ettiðini, Bolonya
anlaþmasý esasýna göre kredi transferinin tüm ülkelere
yapýlabildiðini açýklayan üniversite rektörü, þu an
üniversitede eðitim programýnýn Ýngilizce, Arnavutça
ve Türkçe dillerinde yürütüldüðünü ifade etti.
Ödevlerin, analizlerin, raporlarýn ve araþtýrmalarýn
Ýngilizce dilinde yapýldýðýný söyleyen Mustafa, “Bu
bakýmdan yetiþecek kadrolarýmýz yerelde deðil,
uluslararasý çapta görev yapmaya donanýmlý
olacaklardýr. Üniversitemizde altyapý yaný sýra eðitim
öðretim için tüm araç ve gereçlerle donanýmlý,
laboratuar, araþtýrma kabineleri ve dershaneleriyle;
her dilde literatürle, kadrolarýyla, internet
baðlantýsýyla, Tirana Üniversitesi, Paris Üniversitesi
ile Ankara TOBB ETÜ Üniversitesi elektronik
kütüphaneleriyle baðlantý içerisindedir” dedi.
Eðitim Bakanlýðýnýn savaþtan sonra kurulan özel
üniversitelerin
gerekli
koþullarý
saðlayýp
saðlamadýðýný tespit etmek için görevlendirdiði ve
Ýngiltere’den gelen uzman heyetin denetimleri
sonrasýnda övgüler aldýðýný vurgulayan Priþtine
Uluslararasý Üniversitesi (PUÜ) Rektörü Prof. Dr.
Nazmi Mustafa, “Baþlangýçtan bugüne kadar
belirlediðimiz amaçlar, hedefler ve vizyonumuz bir bir
gerçekleþiyor” dedi.
17
Perşembe, 3 Temmuz 2008
Sevgilinizin caný
sýkkýnsa...
Gençlik
Hayat her zaman mükemmel gidecek deðil ya,
sevgiliniz arada sýrada huysuz davranýþlarda
bulunabilir. Bu durumda ne yapmanýz gerekiyor?
Ýþte izlemeniz gereken yollar…
K
ötü bir dönem geçiren sevgilinize yardýmcý olmak istemenize raðmen, onun için ne yapabileceðinizi bir türlü
kestiremiyorsunuz. Acaba neye ihtiyacý var? Candan
bir sarýlýþa mý? Sevdiði kurabiyelere mi? Yoksa uzun bir sohbete mi? Kötü bir dönem geçiren erkeklerin çoðu, sorunlarýndan bahsetmek yerine, içlerine kapanmayý tercih eder. Bu
durum eþlerini zor durumda býrakýr, çünkü onlara nasýl davranmalarý gerektiðini bir türlü kestiremez. Ýþte huysuzlaþan
sevgilinizi anlayýp, onu huysuz ruh halinden çýkarmanýn yollarý...
Ýþyerinde mutsuzsa
Elindeki kumandayla kanallar arasýnda amaçsýzca sörf yapmasýndan mý yoruldunuz? Yoksa ne yemek istediði sorusuna,
“Fark etmez” diye cevap vermesine mi sinirlendiniz? Her iki
durumda da sevgiliniziniþyerinde kötü bir gün geçirdiðini gösterir. Bunun acýsýný sizden çýkarmasýna sinirlenmekte haklýsýnýz
ama ona karþý anlayýþlý davranmaktan baþka çareniz yok.
Durmadan, “Ne oldu? Moralin neden bozuk?” diye sormak
yerine, istediðinde ona yardým etmeye hazýr olduðunuzu belli
edin. Çözüm sunmak yerine, ne yapmak istediðini sorarsanýz
daha memnun olacaktýr.
Arkadaþý taþýnýyorsa
Aþkýnýzýn en yakýn arkadaþý evleniyor ya da baþka bir þehire
taþýnýyorsa, durum vahim demektir. Ya arkadaþýný eskiden
olduðu kadar sýk göremezse? Ya ihtiyacý olduðunda onunla bir
bira içmeye çýkamazsa? Sevgilinizin endiþesi sebepsiz deðil
aslýnda çünkü, erkeklerin az sayýda ama son derece samimi
dostlarý olur. Bu dostlar her þeylerinden haberdardýr. Onlarýn
birini kaybedince, kendilerini kötü hissederler. Bu yüzden onu
anlamaya çalýþýn.
Hayatýndan memnun deðilse
Ýþinden, saç stiline ve restorandaki servise kadar her þeyi kötü
görüyor ve hiç durmadan þikayet ediyorsa, tipik bir somurtkanlýk vakasýyla karþý karþýyasýnýz demektir. Büyük deðiþiklikler
yapacak kadar cesur olmadýðý için, küçük olaylarý takýntý haline
getirir ve her þeye kusur bulmaya hazýrdýr. Sorunun ne
olduðunu kendisi de bilmez, çünkü duygularýný tam olarak
tanýmlayamaz. Sevgilinizin sorunu rutin olabilir. Birkaç soruda
onu mutsuz eden sebepleri ortaya çýkarmaya çalýþýn. Durumun
depresyon olduðuna inanýyor ise, onun bir uzmanla konuþmasýný önerebilirsiniz.
Kalbi kýrýldýysa
Sýradan bir aþk tartýþmasýnýn sonunda güçlü sevgilinizin nazlý
bir bebeðe dönüþtüðünü mü fark ettiniz? Size sorun çýkarmasýndan býktýysanýz, bunu açýk açýk söylemelisiniz.
Tartýþýrken, hangi davranýþlarýnýn sizi neden kýzdýrdýðýný açýklayýn.
Aþkýnýzý tazelemenin
yollarý…
S
on dönemde sevgilinize veya eþinize karþý
bu tür karmaþýk duygular içerisindeyseniz, hatta ayrýlýk noktasýna geldiyseniz
iþte aþkýnýzý canlandýrmanýzý saðlayacak öneriler. Eleþtirmeyin, pozitif olun. Utanma, suçlama
ve eleþtirmekten vazgeçin. Bunun yerine açýk,
özel ve pozitif tarzý benimseyin, deðerlendirmeyi ve takdiri partnerinize býrakýn.
Erkekler becerikli olduklarýný ve sizin kendisi
için özenle hazýrlandýðýnýzý görmek ister.
Gerisini ona býrakýn.
Takýntýlarýnýzdan kurtulun
Sabit alýþkanlýklarýnýzý ve takýntýlarýnýzý
deðiþtirin. Partnerinizin hatalarýný geçmiþtekilerle karýþtýrmayýn. Pozitif olarak hatalrýný
düzeltmesine yardýmcý olun.
Ayrýlma noktasýndan ‘U’ dönüþ
Ýliþkiniz bitme noktasýna geldiði zaman, üç þeye
ihtiyacýnýz olacak: Mazeret ya da özür, þefkat
ve çaba gösterme sözü vermek.. Partnerinizden
yapmýþ olduðunuz hatalar veya onu kýrdýðýnýz
için özür dileyin. Birden anlamlý ve sýcak bir
þekilde sýkýca sarýlýp öpün.. Böylece partnerinizin size yeniden güvenmesini ve iliþkinizin
devam etmesini saðlayabilirsiniz.
Özel hayatýnýzý canlandýrýn
Ýliþkinizde anlaþma konusunda sorun yaþamýyorsanýz seks konusunda kitaplar alarak ona nasýl
bir kadýn olabileceðinizi gösterebilirsiniz.
Memnuniyet odaklý bir özel hayat, aþkýnýzýn
daha tutkulu olmasýný saðlayabilir.
Tutkularýnýzý alevlendirin
Tüm iliþkiler zamanla yýpranýr veya sýradalanlaþýr. Bu sürecin hýzlanmasýnda çiftlerinde
önemli rolü vardýr. Yapabileceðiniz en iyi þey
biraz temiz hava pompalamak olabilir.
Haftasonu uzak bir yerde romantik bir gece
geçirmek ideal olabilir. Hatta bir motel odasý
bile size yardýmcý olabilir. Nerede olduðunuzu
kimseye söylemeyin, cep telefonlarýnýzý kapatýn
ve TV’nin fiþini çekin. Ege geldiðiniz zaman
iliþkinizin tazelendiðini, canlandýðýný göreceksiniz.
Yaz alýþveriþine
çýkmadan önce…
“Bütçeyi aþmadan istediklerime nasýl kavuþabilirim diye kara kara düþünürken,
nelere ihtiyacým olduðnu þöyle bir sýralamak da fayda var aslýnda…”
Yaz alýþveriþine çýkmadan önce…
Kendime artýk “yaz alýþveriþi” listesi
çýkarsam iyi olacak. Bir yandan her kadýn
gibi alýþveriþ açlýðýmý bastýrmak istiyorum,
bir yandan da “ne gerek var bunlara, yeterince kýyafetin var, fazlasý bütçeyi zorlar”
diye iç geçiriyorum. Bütçeyi aþmadan
istediklerime nasýl kavuþabilirim diye
kara kara düþünürken, nelere ihtiyacým olduðunu þöyle bir sýralamak
da fayda var aslýnda:
- Bir kere diz hizasýnda siyah,
gri ya da krem bir etek lazým
bana. Hafif volanlý olabilir.
- Kesinlikle bir adet kot pantolon ya da kilo vermeyi göze
alabilirsem 2 yýl önce içine sýðabildiðim pantolonlarýmý deneyebilirim.(Çok mu cimri davranýyorum
ne!)
- Elbise, elbise, elbise. Aslýnda yeterince elbisem var; ama ofiste rahatlýkla giyebileceðim, altýna yine tayt mý
giyeceðim hayýflanmayacaðým kýsa
kollu, diz hizasýnda ya da uzun
elbise olabilir.
- Farklýlýk olsun diye siyah þalvar tarzý
pantolonu da listeme ekleyebilirim.
Olmasa da olur. Onun yerine siyah,
kanvas tarzý, kapri pantolon da olabilir.
- Siyah/beyaz/krem/kahverengi
dýþýnda yaza uygun renkli bir
çanta
- Gladyatör sandaletler yine
çok moda. Parmak arasý
sandalet de istiyorum, ne
olacak þimdi! En iyisi büyük
indirimlerin baþladýðý Aðustos
sonunu beklemek.
- Kýsa kollu beyaz tiþört artýk
þart! Bu gerçekten kaçamazsýn
Simge.
- Sýcak yaz günlerinde yakmayacak, güzel kumaþlý 1-2 adet renkli,
baskýlý gömlek. Grafik desenli olanlarý favorim.
- Sevgilime polo yakalý tiþört ve
kýsa kollu gömlek.
Çocuk
K
Hiçler Şehrinin Kızı
irman Bölgesi’nden bir
masal) Bir varmış bir yokmuş. Hiçler Şehri’nde bir
kız vardı. Bir gün eli yaralandı.
Yarası iyileşmeye başladıktan
birkaç gün
sonra, merhem ve ilaç alıp yarasına
sürmek için halasına gitti. Halası,
“Bende merhem yok” dedi. Onun
yerine iki yumurta verdi kıza. - Bu
yumurtaları pazara götürüp sat ve
parasıyla attardan merhem al, dedi.
Şimdi dinleyin bakın, kızacağız
başından geçenleri nasıl anlatıyor:
Pazara giderken yolda yumurtalarımı kaybettim. Çok üzüldüm.
Elimi keseye soktum. Kesenin
dibinde bir kuruş buldum. Sonra
yumurtaları bulmak için o bir
kuruşu bir adama verdim. Adam
bana iğneden bir minare yaptı.
Minareye çıktım. Şehrin dört bir
yanına baktım.
Yumurtalardan birinin tavuk
olup bir ihtiyarın elinde dolaştığını
gördüm. İkinci yumurta horoz
olmuş, bir köyde harman biçmekle
meşguldü. Önce “Gidip horozu
alayım”,
dedim.
Minareden aşağıya indim. Köye
gittim. Oraya varınca horozumun
kendisi için çalıştığı çiftçiye: Horozumu ver. Ayrıca sana çalıştığı
kadarının ücretini de ver dedim.
Uzun tartışmalardan sonra çeltik
ekili tarlanın ürününden bana bir
öküz dengi hak vermesinde
anlaştık. Harman kaldırıldıktan
sonra yirmi beş batman pirinç
benim payıma düştü. Pirinçleri
götürmek istedim. Çuvalım yoktu.
Bir pire öldürdüm. Derisinden
çuval yaptım. Pirinçleri içine
doldurup horozun sırtına yükledim.
Yürümeye başladım. Çok pirincim
olduğu için pirinç ticareti yapmaya
karar verdim. Şehirden çıktım. İki
konaklık yol gittim.Bir de baktım,
Hangisi Uzak
Öğretmen ve Zeynep sınıfta konuşmaktadırlar:
- Söyle bakalım yavrum, Hindistan mı daha uzaktır Ay mı?
- Hindistan efendim.
- Nasıl olur kızım?
- Öğretmenim gökyüzüne bakınca Ay’ı görebiliyoruz ama
Hindistan’ı hiç gördüğümüz yok ki...
İlk Gün
Anne sorar:
- Ne haber , okulda ilk günün nasıl geçti?
Çocuk cevap verir:
- Ne! İlk gün mü? Yarın da mı gideceğim?
Atın İstediği Yere...
Nasreddin Hoca,bir gün huysuz bir ata binmiş. At durmadan
koşuyormuş.
Yolda hocayı gören biri sormuş: -Hocam? Böyle nereye ?
Hoca tedirginlik içinde cevap vermiş: -Atın istediği yere!
İki Dondurma...
Serkan dondurmasını aynanın karşısında yiyordu. Annesi
bunun nedenini sordu:
- Oğlum dondurmanı niçin aynanın karşısında yiyorsun?
-Burada yiyince sanki iki dondurmam varmış gibi mutlu
oluyorum da ondan!
horozun sırtı pirinç yükünden yara
bere olmuş. Orada bulunanlara: Bu yaranın ilacı nedir? diye sordum. - Ceviz içini kavurup horozun
sırtına sürersen yarası iyileşir,
dediler. Bir ceviz içini kavurdum.
Yarası iyileşsin diye sırtına koydum
ve yattım. Sabah uyandığımda bir
de ne göreyim, horozun sırtında
kocaman bir ceviz ağacı bitmiş!
Çocuklar ağacın etrafına toplanmışlar, ceviz düşürüp yemek için
ağaca taş ve kesek atıyorlar! Ağacın
dalına çıktım. Ağaçta yüz eşek
yükü taş ve kesek toplandığını
gördüm. Bir keser bulup yer
dümdüz olana kadar kesekleri
parçaladım. Burasının salatalık ve
karpuz ekimi için uygun olduğunu
gördüm. Bir parça salatalık ve
karpuz tohumu ektim. Ertesi sabah
pek çok salatalık ve karpuz bitmişti. Bir karpuz koparıp kesmeye
başladım. Karpuzu keserken çakım
kayboluverdi. Belime bir hamam
peştamalı bağlayıp çakımı bulmak
için karpuzun içine girdim. Çok
büyük ve kalabalık bir şehir
gördüm orda. O şehrin çarşısına
gittim. Aşçı dükkanında bir dinar
verdim, biraz çorba satın aldım ve
içmeye başladım. Çorba o kadar
lezzetliydi ki kasesini bile yaladım.
Kaseyi o kadar yaladım ki inceldi,
inceldi neredeyse delinecekti. Bir
de baktım ki kasenin dibinde bir kıl
belirdi. Kılı alıp dışarı atmak
isterken kılın ardından bir deve
yuları çıktı. Yuları çektim.
Arkasından yedi katar deve geldi.
Develerin hepsi tam teçhizatlıydı.
Birbiri ardı sıra geldiler. Çakım da
en arkadaki devenin kuyruğuna
bağlanmıştı. Masalımız burada
bitti, ama serçecik daha evine
gitmedi.
Perşembe, 3 Temmuz 2008
18
Komik soru
ve cevaplar
Hangi gül kokmaz ?
Virgül.
Hangi bağda üzüm yetişmez ?
Ayakkabı bağında.
En kestirme yol hangisidir ?
Bilinen yol.
Avukatlar niçin kadın gibi uzun elbise giyerler ?
Çok konuştukları için.
Tüfek, makineli tüfeğe ne demiş ?
Amma gevezesin be kardeşim.
Hiç hareket etmeden neyimizi değiştirebiliriz ?
Düşüncemizi.
Hiç kimsenin okuyamadığı yazı hangisidir ?
Alın yazısı.
Kadınla radyo arasında ne benzerlik vardır ?
İkisi de her havadan çalar.
İki kadınla evlenmenin en kötü tarafı nedir ?
İki kaynanaya sahip olmak.
İlanı aşk ile ilanı harp arasında ne benzerlik vardır?
Her ikisi de ilan edilir edilmez çarpışmalar başlar.
Geveze bir kadın ile tespih arasında ne gibi bir fark
vardır.
Biri çekilir, biri çekilmez.
Termometre ile öğretmen arasında ne benzerlik
vardır ?
Her ikisi de sıfırı gösterdiği zaman, insanlar titrer.
Hangi kanun insanları yargılamaz ?
Yer çekimi kanunu.
Bir politikacının ölüp ölmediğini nasıl anlarız ?
Ağzına bakarız, kapalıysa ölmüştür.
19
H
To p l u m
Perşembe, 3 Temmuz 2008
Eşi Bulunmayan
Tek ilaç
Eþim, babamýz...
Raif BATA
Prof.Dr. Ahmed YARDIM
ikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Dünyada en faydalý ilaç, maddi ve
manevi bakýmdan eþi bulunmayan
tek ilaç, Kur’an-ý kerimdir. Bilinen bilinmeyen, görünen görünmeyen, maddi
manevi her hastalýðýn, her derdin devasý,
þifasý Kur’an-ý kerimdir. Kur’an-ý kerimin
her bir harfi, yüz bin derde, yüz bin þifadýr.
Müslümana niye bela geliyor? Bunun
çeþitli cevabý var. Ýkisi þöyle:
1Günahkâr
Müslümanlarýn
günahlarýna karþýlýk olarak bela verir. Bir
Müslümana ne kadar çok bela geliyorsa,
ne kadar çok sýkýntý geliyorsa, bu demektir ki, ahirette ona dokunulmayacak, ona
hesap sorulmayacak. Hadis-i þerifte buyuruluyor ki: (Ümmetimin cezasý dünyada
verilir.)
2- Enbiyaya, evliyaya da çok bela
gelir. Bunlara niye gelir? Allahü teâlâ bunlara bir derece, bir makam vereceði zaman
bela verir.
Mesela, Yusuf aleyhisselam kuyuya
atýlmasaydý, o yüksek dereceye ulaþamazdý. Onun için Allahü teâlânýn gönderdiklerine razý olmak lazým.
Çok insanýn Allah demesi, Allahü teâlâ
için deðildir. Onlar kafasýndaki þeye Allah
diyor. Hayallerindeki tanrý adýna ahkâm
kesiyorlar. Allah’ýn deðil, kendi isteklerinin peþindeler. Allahü teâlâ, Habibini
tanýmadan kendisine yapýlan ameli de,
imaný da kabul etmez. Allahü teâlâ,
Habibimi geçerek, arada o olmadan bana
gelmeyin, onsuz olan hiçbir şeyi kabul
etmem buyuruyor.
Allahü teâlâ kendisine kavuþturacak
her kapýyý kapatmýþ, tek kapýyý açýk býrakmýþtýr. Bu tek kapý, Peygamber
efendimizin
mübarek
kalbidir.
Peygamberler dâhil herkes bu kapýdan
geçmedikçe Allahü teâlânýn rýzasýna
kavuşamaz.
Evliyanýn zahiri [dýþ görünüþü] cahilin
zehiridir. Cahil, bâtýndan haberi olmadýðý
için zahire bakar. Evliyaya, akýlla, gözle
kulakla giden helak olur. Müþrikler de
böyle
yapmýþlardý.
Ebu
Cehil,
Muhammed aleyhisselama Abdullah’ýn
yetimi gözüyle baktý. Ebu Bekr-i Sýddîk,
âlemlerin Rabbinin Habibi gözüyle baktý.
Ona her þeyini feda etti, her sözüne, (O
söylüyorsa doðrudur) diyerek tam inandý,
sýddîk oldu. Peygamberlerden sonra
insanlarýn en üstünü oldu. Onun için birisi
Ebu Cehil oldu, diðeri Ebu Bekr-i Sýddîk
oldu. Bu, nasip meselesidir.
Mýknatýs molozu çekmez, içinde
cevher olaný çeker. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarý, mýknatýs gibidir.
Kalbinde cevher olaný çeker. Kalbinde
saman çöpü olaný çekmez. Büyükleri de,
molozlar sevmez. Ýçinde cevher olanlar
sever.
Ölümünün 40’ncý gününde seni rahmetle anýyoruz. Deðerli babam
mekanýnýn cennette olmasý için yüce
Rabbimize her gün dua ediyoruz.
Seni hiçbir zaman unutamayan:
Eþi: Hamdiye, Oðullarý: Adnan, Ayhan, Kýzý: Raife ve Bata ailesi
Deðerli kardeþim....
Raif BATA
Ölümünün 40’ncý gününde seni
rahmetle anýyoruz. Mekanýnýn
cennette olmasý için yüce Allah’a
duacýyýz: seni hiçbir zaman
unutamayan:
Kardeþi: Necmidin ve ailesi
Deðerli abim...
Raif BATA
Deðerli kardeþim, dayýmýz...
Bürhan KIRLE
Deðerli kardeþim aramýzdan ayrýlýþýn
hepimizin yüreðine acý bir hançer gibi
saplandý. Yokluðun her geçen gün daha
da acýtýyor yüreðimizi. Kardeþim mutluluða açýlmýþ kucaðýmýzda yeni boþ
senin.Seni hiçbir zaman unutamayan:
Kýz kardeþin: Rebiye
Eþi: Hýzýr
Yeðenleri: Erden, Erhan,
Gelinleri: Sadiye, Ayhan
Torunlarý: Iþýl, Mert, Alkan, Ezgi
Deðerli abim...
Raif BATA
Yokluðun her geçen gün daha da
acýtýyor içimizi, gidiþin derinden
yaktý içimizi. Yokluðunla yanan
yüreðimiz, seni ölümünün 40’ncý
gününde rahmetle anýyor.
Kýz kardeþi: Þüret ve ailesi
Aðabeyim...
Raif BATA
Çok kýsa bir zaman içinde ayrýldýn
aramýzdan. Yokluðun her geçen gün
acýtýyor içimizi. Bizden uzaklardasýn
ama ta kalbimizin derinlerindesin:
Ölümünün 40’ncý gününde seni rahmetle
anýyor, mekanýnýn cennette olmasý için
yüce Mevla’ya duacýyýz.
Ölümünün 40’ncý gününde seni
rahmetle anýyoruz. Mekanýnýn cennette olmasý için yüce Allah’a
duacýyýz. Seni hiçbir zaman
unutamayan:
Kýz kardeþi: Sevdiye ve ailesi
Seni hiçbir zaman unutamayan
Kýz kardeþi: Þemsiye ve ailesi
Spor
EURO 2008
İspanya’nın !
EURO 2008 Ýspanya’nýn zaferiyle sona ererken turnuva ilginç istatistiklere sahne oldu. Þampiyon Ýspanya toplam 117 þut atarken, 3415 kez pas
alýþveriþi gerçekleþtirdi.
-31 karþýlaþmanýn oynandýðý þampiyonada, toplamda 29 bin 15 kez pas
alýþveriþi gerçekleþtirilirken, en çok paslaþma da 1390 ile Ýspanya-Ýtalya
maçýnda yapýldý.
- Finallerdeki 31 mücadelede 892 þut atýlýrken, Hollanda-Rusya maçýnda
futbolcular rakip kalelere 54 kez şut gönderdi.
- Þampiyon Ýspanya’nýn oyuncularý 6 kez “maçýn adamý” kategorisine
seçilmeyi baþardý. David Villa (2), Xabi Alonso, Iker Casilas, Andres
Iniesta ve Fernando Torres “maçýn adamlarý” oldu. Gol kralý David
Villa,Hollandalý Wesley Sneijder ve Rusya’dan Andrei Arshavin bu kategoride 2 kez yer aldý. Hýrvatistan’dan Stipe Pletikosa ve Ýspanyol Iker
Casillas “maçýn adamý” kategorisine seçilen kaleciler olmayý baþardýlar.
- Türkiye’den Arda Turan, Nihat Kahveci ve Hamit Altýntop da “Maçýn
adamý” istatistiklerinde yer alan isimler oldu.
- Ýspanya’dan Cesc Fabregas ve (A) Milli Takým’dan Hamit Altýntop
3’er asistle ilk sýradaki isimler olmayý baþardý.
-Ýspanya ile þampiyonluk kupasýna uzanan, Fenerbahçe’nin yeni sezondaki teknik direktörü Luis Aragones, turnuvayý kazanan en yaþlý teknik
adam unvanýný elde etti.
Hamit rüya takýmda !
UEFA Avrupa Futbol Þampiyonasý’nýn en iyi 23 oyuncusunu seçti.
Ýspanya’nýn þampiyonluðu ile sona eren 2008 Avrupa Futbol
Þampiyonasý’nda Avrupa Futbol Federasyonlarý Birliði (UEFA), turnuvanýn en iyi 23 oyuncusunu belirledi.
UEFA teknik ekibi tarafýndan bugün açýklanan 23 kiþilik kadroda, orta
sahada Türkiye’den Hamit Altýntop da karmada yer almayý baþardý.
Kaleci, defans, orta saha ve forvet mevkilerine toplam 9 oyuncusu
seçilen þampiyon Ýspanya’nýn yaný sýra 23 kişilik kadroda yer alan isimler şöyle:
Kaleciler: Gianluigi Buffon (Ýtalya), Iker Casillas (Ýspanya), Edwin van
der Sar (Hollanda)
Defans oyuncularý: Jose Bosingwa (Portekiz), Philipp Lahm (Almanya),
Carlos Marchena (Ýspanya), Pepe (Portekiz), Carles Puyol (Ýspanya),
Yuri Zhirkov (Russia)
Orta saha: Hamit Altýntop (Türkiye), Luka Modric (Hýrvatistan), Marcos
Senna (Ýspanya), Xavi (Ýspanya),Konstantin Zyryanov (Rusya), Michael
Ballack (Almanya), Cesc Fabregas (Ýspanya), Andres Iniesta (Ýspanya),
Lukas Podolski (Almanya), Wesley Sneijder (Hollanda)
Forvet: Andrei Arshavin (Rusya), Roman Pavlyuchenko (Rusya),
Fernando Torres (Ýspanya), David Villa (Ýspanya).
Perşembe, 3 Temmuz 2008

Benzer belgeler

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği Aytmatov'un (79) tedavi gördüğü Almanya'nın Nuremberg şehrinde hastanede hayatını kaybettiği bildirildi.

Detaylı

Kosova

Kosova yayýnlayarak, meclis üyelerini seçtiklerini kamuoyu ile paylaþtýlar. Yayýnlamýþ

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği halkýnýn iradesinin bir yansýmasýdýr. Bunlardan dolayý da bize düþen görev bu çözüm öneri paketini desteklemektir” dedi. ABD Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Daniel Frid, Kosova Meclisi tarafýndan kabul ...

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği istikrarlýðý saðladý. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný bu güne dek çok sayýda AB, NATO ve çok sayýda diðer ülkeler tarafýndan tanýndý. Þu anda da tanýma süreci devam ediyor. Baðýmsýzlýðýmýzý tanýmayan ülk...

Detaylı