to view the full-text article in PDF format.

Transkript

to view the full-text article in PDF format.
ARAÞTIRMA RESEARCH ARTICLE
Genital Prolapsuslarda
Sakrokolpopeksi Sonuçlarý
Doç. Dr. Cüneyt Eftal Taner, Dr. Ýrem Þenyuva, Dr. Aysun Camuzcuoðlu, Dr. Cemal Karanfil
T.C. Saðlýk Bakanlýðý, Ege Doðumevi ve Kadýn Hastalýklarý Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, ÝZMÝR
ÖZET
pelvik organ prolapsusuna baðlý yakýnmalarý açýsýndan
deðerlendirildi.
• Amaç: Genital prolapsus olgularýnýn cerrahi tedavisinde uygulanan sakropeksi operasyonlarýnýn sonuçlarý
deðerlendirildi.
• Bulgular: Post operatif takiplerde nüks %2 oranýnda
görüldü. Sistosel %12, disparoni %14, bel ve kasýk
aðrýsý %21 olarak saptandý.
• Materyal ve Metod: Genital organ prolapsusu
tespit edilen 47 olgu çalýþma grubunu oluþturdu.
Desensus uteri, subtotal prolapsus, total prolapsus
ve stumpf prolapsusunu içeren gruba abdominal
yaklaþým ile mersilen veya prolen mesh kullanýlarak
sakropeksi operasyonu uygulandý. Stres üriner inkontinansýn eþlik ettiði 5 olguda Burch operasyonu
eklendi. Olgular post operatif dönemde nüks ve
• Sonuç: Genital prolapsuslu olgularýn cerrahi tedavisinde sakropeksi operasyonu etkin bir yöntem
olarak kabul edilebilir.
• Anahtar Kelimeler: Abdominal, cerrahi, genital
prolapsus, sakrokolpopeksi, sakropeksi. Nobel Med
2009; 5(1): 14-18
NOBEL MEDICUS 13
14
|
CÝLT: 5, SAYI: 1
in five patients. Patients were reevaluated for postoperative
complaints.
ABSTRACT
RESULTS OF SACROCOLPOPEXY IN GENITAL
VAULT PROLAPSUS
• Results: Post operative relaps occured in one (2%)
patient. Post operative complaints included; cystocele
(6 patients, 12%), dysparaunia (7 patients, 14%),
pelvic pain (10 patients, 21%).
• Objective: The results of sacrocolpopexy operation
for treatment of vaginal vault prolapsus were evaluated.
• Material and Method: Fourty-seven patients with
vaginal vault prolapsus were included into the study
group. Patients with descensus uteri, total prolapsus,
subtotal prolapsus and stumpf prolapsus were underwent
sacrocolpopexy operation by abdominal route with
mersilene sutures or prolene meshs. Burch operations
were performed because of urinary stress incontinence
• Conclusion: We conclude that sacrocolpopexy
operation for vaginal vault prolapsus can be accepted
as a safe and effective operative treatment.
• Key Words: Abdominal, surgery, genital prolaps,
sacrocolpopexy, sacropexy. Nobel Med 2009; 5(1):
14-18
MATERYAL ve METOD
Çalýþmamýzda Ocak 2000 ila Nisan 2006 tarihleri
arasýnda pelvik organ prolapsusu nedeniyle opere
olan 47 olgu ve postoperatif sonuçlarý deðerlendirilmiþtir. Hasta bulgularý ve sonuçlarý hastane kayýtlarýndan retrospektif olarak taranmýþtýr. Hastalar hastaneye
çaðrýlýp tekrar muayene edilmiþ ve varsa yakýnmalarý
deðerlendirilmiþtir. Genital organ prolapsusu saptanan
47 olguya abdominal yaklaþýmla sakropeksi uygulanmýþtýr. Sakropeksi operasyonu için materyal olarak
15 olguda mersilen sütür ve 35 olguda prolen mesh
kullanýlarak her iki sakrouterin ligament veya vaginal
cuff'a geçirilen sütürler sakrumun periostuna asýlmýþtýr.
GÝRÝÞ
Pelvik organ prolapsusu, vajinal kubbeye komþu olan yapýlarýn aþaðýya doðru yer deðiþtirmesidir. Genital organ prolapsusunun etyolojisinde pek çok faktör
rol alýr. Ardýþýk doðumlar endopelvik fasiya hasarýný
artýran bir nedendir. Yaþýn ilerlemesiyle birlikte pelvik taban kas ve dokularý zayýflar. Postmenopozal
östrojen eksikliðine baðlý atrofik deðiþikliklerle beraber
osteoporoza baðlý omurgada oluþan kifozun pelvik
düzlemde horizontal kaymaya neden olmasý da intraabdominal basýncý artýrarak pelvik tabana yansýr.
Yaþam tarzý da prolapsus geliþiminde etkilidir. Astým,
kronik bronþit, sigara kullanýmýna baðlý geliþen kronik öksürük ve kronik kabýzlýk intraabdominal basýncý artýran durumlara örnektir. Obezite pelvik taban üzerindeki yükü artýran bir diðer faktördür. Ayrýca yapýsal bað dokusu hastalýklarý genital organ
prolapsusuna sebep olabilir. Kronik kortikosteroid
kullanýmýnýn da bað dokusu üzerine zayýflatýcý etkisi
bilinmektedir. Genital organ prolapsuslarýnýn tedavisinde; pelvik taban egzersizleri, kilo verilmesi, kronik
hastalýklarýn tedavisi, fiziksel terapi, sigaranýn býrakýlmasý,
östrojen tedavisi gibi yaklaþýmlar ya da cerrahi tedavi
söz konusudur.1 Her yýl ileri yaþlardaki pek çok kadýn genital prolapsus nedeniyle opere olmaktadýr.2
Prolapsus ya da idrar inkontinansý nedeniyle opere
edilen her üç kadýndan birinde dört yýl içinde tekrar
operasyon gerekmektedir.3 Bu çalýþmada pelvik organ
prolapsusu bulunan 47 olgu ve postoperatif sonuçlarý
deðerlendirilmektedir.
NOBEL MEDICUS 13
|
Tablo 1: Postoperatif takip sürelerine göre olgu daðýlýmý
Takip süresi (ay)
Olgu sayýsý
Yüzde (%)
0-12
1
2,1
12-24
3
6,3
24-36
5
10,7
36-48
48-60
8
17,0
10
21,3
20
42,6
47
100
60-72
Toplam
Tablo 2: Yaþ gruplarýna göre olgu daðýlýmý
Hasta yaþý
Olgu sayýsý
Yüzde (%)
2
4,2
41-50
5
10,7
51-60
18
38,3
61-70
71-80
11
23,4
9
19,2
30-40
>80
Toplam
2
4,2
47
100
Genital
Prolapsuslarda
Sakrokolpopeksi
Sonuçlarý
CÝLT: 5, SAYI: 1
15
2’de, büyük çoðunluðu (%85) post-menopozal
dönemde olan hastalarýn menstürel özelliklerine göre
daðýlýmý Tablo 3'de, hastalarýn parite özellikleri Tablo
4'de, genital organ prolapsusu nedeniyle sakropeksi
uygulanan olgular Tablo 5'de gösterilmiþtir.
Tablo 3: Menstürel özelliklere göre olgu daðýlýmý
Olgu sayýsý
Yüzde (%)
Menopoz
Menstürel durum
40
85,1
Premenopoz
5
10,6
Fertil dönem (40 yaþ altý)
Toplam
2
4,3
47
100
Stumpf prolapsusu nedeniyle 20 olguya, desensus
uteri nedeniyle 8 olguya subtotal prolapsus nedeniyle
10 ve total prolapsus sebebiyle 9 olguya abdominal
sakropeksi uygulandý. Stumpf prolapsusu nedeniyle
opere edilen olgularýn üçünde ve desensus uteri nedeniyle opere edilen olgularýn ikisinde eþ zamanlý Stres
Üriner Ýnkontinans (SUI) varlýðý sebebiyle Burch operasyonu eklendi. Hastalarýn postoperatif takiplerinde
üriner inkontinans yakýnmasý saptanmadý. Stumpf
prolapsusu nedeniyle opere edilen olgulardan ikisinin
daha önceden baþka hastanelerde geçirilmiþ Gilliam
Dolores operasyonlarý vardý. Sakrokolpopeksi operasyonunun postoperatif sonuçlarý Tablo 6'da gösterilmiþtir.
Postoperatif dönemde sistosel %12, disparoni %14,
bel ve kasýk aðrýsý %21 oranýnda saptandý. Defekasyon
zorluðu hiçbir vakada gözlenmedi. Postoperatif nüks
stumpf prolapsusu nedeniyle sakropeksi yapýlan 82
yaþýnda astenik bir olguda öksürük sýrasýnda vagen
cuffýndaki sütürlerin yýrtýlmasý sonrasýnda görüldü.
Hiçbir olguda mesh erozyonu saptanmadý.
Tablo 4: Parite özelliklerine göre olgu daðýlýmý
Parite sayýsý
Olgu sayýsý
Yüzde (%)
>4
27
54
3
18
42
2
2
4
Toplam
47
100
Tablo 5: Sakropeksi ve Burch uygulanan olgularýn klinik özellikleri
Endikasyon
Stumpf Prolapsusu
Desensus uteri
Subtotal Prolapsus
Total prolapsus
Toplam
Sakropeksi
Burch
Geçirilmiþ pelvik
cerrahi öyküsü
20
3
2
8
10
9
2
-
-
47 olgu
5 olgu (%10)
2 olgu (%4)
TARTIÞMA
Tablo 6: Sakropeksi ve Burch uygulanan olgularýn klinik özellikleri
Sistosel
Disparuni
Stumpf Prolapsusu
1
3
4
4
-
3
Desensus uteri
-
1
1
3
-
1
Subtotal Prolapsus
-
2
2
3
-
-
Total prolapsus
-
-
-
-
-
-
1 olgu
(%2,1)
6 olgu
(%12,7)
7 olgu
(%14,8)
10 olgu
(%21,2)
-
4 olgu
(%8,5)
Toplam
Sakrokolpopeksi vajinal prolapsusu efektif ve kesin
bir þekilde çözen bir prosedürdür. Hastalara, tekrarlayan
prolapsus, stres inkontinans ve oluþabilecek komplikasyonlar açýsýndan az da olsa gerekli bilgiler verilmeli
ve tekrar operasyon gerekebileceði açýklanmalýdýr.4-6
Bel ve kasýk Defekasyon Post operatif
stres
aðrýsý
zorluðu
inkontinans
Postoperatif
nüks
Endikasyon
Sakropeksi operasyonundan sonra postoperatif dönemde bazý sorunlarla karþýlaþýlabilmektedir. Kullanýlan
mesh materyaline baðlý rejeksiyon, üriner inkontinans,
barsak fonksiyonlarýnda problemler ve disparoni gibi
hastanýn yaþamýný olumsuz etkileyecek problemler
görülebilmektedir.7
Subtotal ve total prolapsus olgularýnda histerektomi
uygulanmamýþtýr. Operasyonlar genel anestezi altýnda
ve litotomi pozisyonunda gerçekleþtirilmiþtir. Olgularýn
postoperatif takip süreleri 10 ile 72 ay arasýnda deðiþmekte olup ortalama 32,7 aydýr. Postoperatif takip sürelerine göre hasta daðýlýmý Tablo 1'de gösterilmiþtir. Ýntraoperatif ya da postoperatif mortalite saptanmamýþtýr. Çalýþmamýz hastanemizin etik kurulu
tarafýndan onaylanmýþtýr.
BULGULAR
Mesh rejeksiyonu nadir bir komplikasyondur. Imparato
ve ark. yaptýðý bir çalýþmada sakropeksi yaptýklarý
71 hastanýn, 57'sine eþ zamanlý histerektomi yapmýþlardýr. Bu 57 hastanýn 21'ine sentetik mesh kullanýrken
kalan 36 hastada vajinal stumpf anterior vertebral
longitudinal ligamana yaklaþtýrýlarak baðlanmýþtýr.
Mesh rejeksiyonu 21 hastanýn 3'ünde (%14) gözlenmiþtir.8 Buna zýt olarak Blizzolara ve Pillai-Allen, 60
hastalýk serilerinde sakropeksi operasyonunda kullandýklarý mesh’e baðlý rejeksiyon bildirmemiþlerdir.9
Hastalarýn yaþlarý 35 ile 83 yaþlarý arasýnda deðiþmektedir.
Ortalama yaþ 58,6'dýr. Hastalarýn %85'i 50 yaþ ve
üzerindedir. Yaþ gruplarýna göre hasta daðýlýmý Tablo
Çeþitli mesh’lerin erezyon açýsýndan karþýlaþtýrýldýðý,
2178 olguyu kapsayan bir çalýþmada mesh rejeksiyonu
%3,4 olarak saptanmýþtýr. Ayný çalýþmada polipropilen
NOBEL MEDICUS 13
16
|
CÝLT: 5, SAYI: 1
(prolen) mesh ile reaksiyon 221 hastanýn birinde
(%0,5) gözlenmiþtir.10-13 Çalýþma grubumuzdaki olgularda postoperatif dönemde erken mesh rejeksiyonu
saptanmamýþtýr.
dönemde olan, ek hastalýklar ile eþ faktörü nedeniyle
cinsel iliþki sýklýðý az olan hastalardýr. Postoperatif
dönemde disparoni 47 olgunun 7'sinde (%14) saptanmýþtýr.24
Sakropekside kullanýlacak olan ideal materyal, uzun
süre saðlam kalabilecek ucuz, kullanýmý kolay rejeksiyon, enfeksiyon ve enflamasyon riski olmayan materyallerdir. Literatür bilgilerinde kullanýlan meshler
sentetiktir.4 Fitz ve ark. çalýþmalarýnda otolog fasyanýn
nonimmunojen olmasý nedeniyle avantajlý olduðunu,
fakat postoperatif insizyonel herninin özellikle rektus
kasý fasiyasýnýn kullanýldýðý olgularda oluþabileceðini
göstermiþlerdir .14 Ayrýca Hurt ve ark. yaptýðý çalýþmada
vajinit, perioperatif antibiyotik kullanýmý, vajinal östrojen kullanýmý, vajinal duvara sýk sütür koyma gibi
faktörlerin rejeksiyona neden olabileceðine deðinmiþlerdir.15-17
Sakropeksiden sonra reoperasyon yapýlan çalýþmalarda
%4,4 oranýnda saptanmýþtýr.4 Reoperayon nedeni en
çok anterior ve posterior komponent prolapsusudur.
Yapýlan bir çalýþmada 236 hastanýn %31'ine sistosel
ve %25'ine rektosel sebebiyle reoperasyon yapýlmýþtýr.25
Bizim çalýþmamýzda 47 olgunun 6'sýnda (%12) sistosel
saptanmýþtýr. Rektosele rastlanmamýþtýr. Yine yapýlan
çalýþmalarda sakropeksiden sonra stres inkontinans
sebebi ile operasyon oraný %4,9 olarak bildirilmiþtir.4
Bizim çalýþmamýzda postoperatif sistoseli olan 4 olguda
(%8,5) SUI saptanmýþtýr.
Sakropeksi operasyonuna baðlý morbidite görülebilmektedir. Üriner sistem infeksiyonu (%10,9) baþta olmak üzere yara yeri enfeksiyonu (%4,6) ve hemoraji
(%0,1-%16) görülebilir. Komplikasyon olarak intraoperatif sistotomi (%3,1), enterotomi (%1,6), üretral
zedelenme (%1) görülebilir. Postoperatif dönemde
ise ileus (%3,6), derin ven trombozu veya pulmoner
embolinin (%3,3) oranýnda görülebildiði bildirilmiþtir.4
Hastalardan bazýlarýnýn ameliyattan önce prolapsus
ile birlikte üriner inkontinans yakýnmalarý olabilmektedir.
Prolapsus ameliyatý sonrasýnda da stres üriner inkontinans geliþebilmektedir. Yapýlan bazý çalýþmalarda
bu oran %8-60 arasý bildirilmektedir.18-20 Bizim çalýþmamýzda eþ zamanlý stres üriner inkontinansý olan
5 olgumuza Burch operasyonu da eklenmiþtir. Genital
organ prolapsusu olan hastalarý üriner inkontinans
açýsýndan da ayrýntýlý olarak deðerlendirip uygun operasyon tespit edilmelidir. Ýlerlemiþ prolapsusu olan
vakalarda obstürüktif mekanizmaya baðlý barsaklarda
fonksiyonel bozukluklar görülebilmektedir .21 Sakropeksi
operasyonu defekasyonu olumlu ya da olumsuz etkileyebilir. Posterior vaginal duvarýn elevasyonu obstrüksüyonu ve ýkýnma ihtiyacýný azaltabilmektedir. Diðer
yandan ise yapýlan kuldoplastiye baðlý defekasyon
disfonksiyonu artabilmektedir.4 Baessler K ve ark.
çalýþmalarýnda postoperatif konstipasyonun azaldýðýný
%64'den %38'e indiðini göstermiþlerdir.22 Pilsgaard
K ve ark.'nýn yaptýðý çalýþmada %29'dan %52'ye
çýktýðý gösterilmiþtir.7 Virtanen H ve ark. ise 30
hastanýn %26'sýnda yeni oluþan aðrýlý defekasyonu
saptamýþlardýr.23 Bizim olgularýmýzda postoperatif
dönemde konstipasyon ve aðrýlý defekasyona rastlanmamýþtýr.
Genital organ prolapsusunda en iyi cerrahi yöntemin
vajinal yaklaþým ya da abdominal yaklaþým olmasý
konusunda pek çok çalýþma yapýlmýþtýr.26 Retrospektif
çalýþmalar abdominal yolun daha tatmin edici olduðunu göstermiþtir.27-29 Biz de olgularýmýzda güvenilirlik
ve uygulaným kolaylýðý nedeniyle abdominal yolu tercih ettik. Boukerrou ve ark. genital organ prolapsusu
olan 44 hastayý içeren çalýþmalarýnda, hastalarýn preoperatif ve postoperatif prolapsus derecelerini MRI
(Magnetic Rezonance Imaging) ile deðerlendirdikten
sonra bir gruba abdominal yol ile sakropeksi diðer
gruba vajinal yaklaþýmla sakrospinoz fiksasyon uygulamýþlar ve iki cerrahi yaklaþýmýn da postoperatif sonuçlarýnýn benzer olduðunu göstermiþlerdir.
Vajinal yaklaþýmla postoperatif vajende kýsalýk olmadýðýný, fakat abdominal yaklaþýma göre postoperatif
MRI (Magnetic Rezonance Imaging) ile yapýlan ölçümler sonucunda mesane pozisyonunun yaklaþýk
1cm aþaðýya doðru yer deðiþtirdiðini saptamýþlardýr.
Ýleri derecede sistoseli olan hastalarda vajinal yolun
tercih edilmemesini tavsiye etmiþlerdir.30
Sakropeksi operasyonundan sonra seksüel fonksiyonlarýn
sürdürülmesinde vajinal ve abdominal yaklaþým arasýnda bir fark saptanmamýþtýr.4 Ayrýca hastanýn yaþý,
postmenopozal dönemde olmasý, vajinal kuruluk gibi
faktörler de önemlidir. Bu konu ile ilgili yapýlan
çalýþmalarda bazý tartýþmalý sonuçlar elde edilmiþtir.
Sakropeksi operasyonu geçirmiþ ve yaþ ortalamasý 61
olan 30 hastayý inceleyen bir çalýþmada, ameliyat
öncesinde 9 hastanýn 8'inde disparoni mevcut iken
postoperatif bu sorunun giderildiði saptanmýþtýr.22, 23
Çalýþmamýzdaki hastalarýn %86'sý postmenopozal
NOBEL MEDICUS 13
|
SONUÇ
Genital organ prolapsuslarýnýn cerrahi tedavisinde
sakropeksi efektif bir yöntemdir. Fakat abdominal
ve vajinal yaklaþýmýn etkinliði ve uzun dönem sonuçlarýný gösterecek daha geniþ hasta serileri ile yapýlan
çalýþmalara ihtiyaç vardýr.
Genital
Prolapsuslarda
Sakrokolpopeksi
Sonuçlarý
CÝLT: 5, SAYI: 1
17
ÝLETÝÞÝM ÝÇÝN: Dr. Ýrem Þenyuva, Biga Devlet Hastanesi/ÇANAKKALE [email protected]
GÖNDERÝLDÝÐÝ TARÝH: 20 / 03 / 2008
•
KABUL TARÝHÝ: 29 / 05 / 2008
22 Baessler K, Schuessler B. Abdominal sacrocolpopexy and anatomy
and function of the posterior compartment. Obstet Gynecol 2001;
97: 678-684.
23 Virtanen H, Hirvonen T, Makinen J, Kiilholma P. Outcome of
thirty patients who underwent repair of posthysterectomy prolapse
of the vaginal vault with abdominal sacral colpopexy. J Am Coll
Surg 1994; 178: 283-287.
24 Handa VL, Zyczynski HM, Brubaker L, et al. Pelvic Floor Disorders
Network. Sexual function before and after sacrocolpopexy for
pelvic organ prolapse. Am J Obstet Gynecol 2007; 197: 629.
25 Sullivan ES, Longaker CJ, Lee PY. Total pelvic mesh repair: a
ten-year experience. Dis Colon Rectum 2001; 44: 857-863.
26 Benson JT, Lucente V, McClellan E. Vaginal versus abdominal
reconstructive surgery for the treatment of pelvic support defects:
a prospective randomized study with long-term outcome evaluation.
Am J Obstet Gynecol 1996; 175: 1418-1421.
27 Cundiff GW, Harris RL, Coates K, et al. Abdominal sacral
colpoperineopexy: a new approach for correction of posterior
compartment defects and perineal descent associated with
vaginal vault prolapse. Am J Obstet Gynecol 1997; 177: 13451353.
28 Baessler K, Schuessler B. Abdominal sacrocolpopexy and anatomy
and function of the posterior compartment. Obstet Gynecol 2001;
97: 678-684.
29 Snyder TE, Krantz KE. Abdominal-retroperitoneal sacral colpopexy
for the correction of vaginal prolapse. Obstet Gynecol 1991; 77:
944-949.
30 Boukerrou AM, Mesdagh BP, Ego AA, et al. An MRI comparison
of anatomical changes related to surgical treatment of prolapse
by vaginal or abdominal route. Eur J Obstet Gynecol Reprod
Biol 2005; 121: 220-225.
KAYNAKLAR
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
Zimmerman CW. Pelvik Organ Prolapsusu. John A. Rock, Howard
W, Jones III. Te Linde's Operative Gynecology. Güven Kitabevi,
Ýzmir. 2005, 850.
Boyles SH, Weber AM, Meyn L. Procedures for pelvic organ
prolapse in the United States, 1979-1997. Am J Obstet Gynecol
2003; 188: 108-115.
Olsen AL, Smith VJ, Bergstrom JO, Colling JC, Clark AL.
Epidemiology of surgically managed pelvic organ prolapse and
urinary incontinence. Obstet Gynecol 1997; 89: 501-506.
Nygaard IE, McCreery R, Brubaker L, et al. Pelvic Floor Disorders
Network. Abdominal sacrocolpopexy: a comprehensive review
Obstet Gynecol 2004; 104: 805-823.
Chmel R, Novácková M, Horcicka L, Pastor Z, Rob L. Abdominal
sacrocolpopexy--simple and still actual method in the treatment
of vaginal vault prolapse? Ceska Gynekol 2008; 73: 47-53.
Maher C, Baessler K, Glazener CM, Adams EJ, Hagen S. Surgical
management of pelvic organ prolapse in women: a short version
Cochrane review. Neurourol Urodyn 2008; 27: 3-12.
Quiroz LH, Gutman RE, Shippey S, et al. Abdominal sacrocolpopexy:
anatomic outcomes and complications with Pelvicol, autologous
and synthetic graft materials. Am J Obstet Gynecol 2008; 198:
557.
Imparato E, Aspesi G, Rovetta E, Presti M. Surgical management
and prevention of vaginal vault prolapse. Surg Gynecol Obstet
1992; 175: 233-237.
Brizzolara S, Pillai-Allen A. Risk of mesh erosion with sacral
colpopexy and concurrent hysterectomy. Obstet Gynecol 2003;
102: 306-310.
Pilsgaard K, Mouritsen L. Follow-up after repair of vaginal vault
prolapse with abdominal colposacropexy. Acta Obstet Gynecol
Scand 1999; 78: 66-70.
Baker KR, Beresford JM, Campbell C. Colposacropexy with
prolene mesh. Surg Gynecol Obstet 1990; 171: 51-54.
Schettini M, Fortunato P, Gallucci M. Abdominal sacral colpopexy
with prolene mesh. Int Urogynecol J Pelvic Floor Dysfunct 1999;
10: 295-299.
Diana M, Zoppe C, Mastrangeli B. Treatment of vaginal vault
prolapse with abdominal sacral colpopexy using prolene mesh.
Am J Surg 2000; 179: 126-128.
FitzGerald MP, Edwards SR, Fenner D. Medium-term followup on use of freeze-dried, irradiated donor fascia for sacrocolpopexy
and sling procedures. Int Urogynecol J Pelvic Floor Dysfunct
2004; 15: 238-242.
Iglesia CB, Fenner DE, Brubaker L. The use of mesh in
gynecologic surgery. Int Urogynecol J Pelvic Floor Dysfunct
1997; 8: 105-115.
Cosson M, Debodinance P, Boukerrou M, et al. Mechanical
properties of synthetic implants used in the repair of prolapse
and urinary incontinence in women: which is the ideal material?
Int Urogynecol J Pelvic Floor Dysfunct 2003; 14: 169-178.
Hurt WG. Abdominal sacral colpopexies complicated by vaginal
graft extrusion Obstet Gynecol 2004; 103: 1033-1034.
Gallentine ML, Cespedes RD. Occult stress urinary incontinence
and the effect of vaginal vault prolapse on abdominal leak point
pressures. Urology 2001; 57: 40-44.
Rosenzweig BA, Pushkin S, Blumenfeld D, Bhatia NN. Prevalence
of abnormal urodynamic test results in continent women with
severe genitourinary prolapse. Obstet Gynecol 1992; 79: 539542.
Bergman A, Koonings PP, Ballard CA. Predicting postoperative
urinary incontinence development in women undergoing operation
for genitourinary prolapse. Am J Obstet Gynecol 1988; 158:
1171-1175.
Spence-Jones C, Kamm MA, Henry MM, Hudson CN. Bowel
dysfunction: a pathogenic factor in uterovaginal prolapse and
urinary stress incontinence. Br J Obstet Gynaecol 1994; 101:
147-152.
NOBEL MEDICUS 13
18
|
CÝLT: 5, SAYI: 1

Benzer belgeler