APTLII Immersion Philosophy - Arabic Persian Turkish Language

Transkript

APTLII Immersion Philosophy - Arabic Persian Turkish Language
APTLII 2012
JUNE
16—AUGUST
11,
2012
UNIVERSITY OF WISCONSIN
The University of
Wisconsin-Madison
is an international
leader in foreign
language instruction.
APTLII is one of
several summer
language institutes
hosted by
UW-Madison
For information on
other summer
language offerings
and institutes, please
visit wisli.wisc.edu
INSIDE THIS ISSUE:
Turkish
2—4
Persian
5—8
Arabic
9—11
APTLII Immersion Philosophy
Operating under the principle that language learning occurs best when instruction
emphasizes full immersion, UW-Madison's Arabic, Persian, and Turkish Language
Immersion Institute (APTLII) employs a communicative approach that entails studentcentered, performance-based, and context-oriented language teaching. To meet the program goals of integrating reading, writing, listening, and speaking with communication
strategies and cultural skills, instructors and students agree to use the target language
exclusively within and outside the classroom. At the end of each level of instruction,
students will demonstrate a) greater facility of communication, b) broader understanding
of how to engage in the historical and socio-cultural contexts in which the target language is used, and c) expanded individual capabilities in learning how to adapt language
skills for life-long learning.
APTLII is an initiative of Global Studies, with support from the Division of International Studies, the Department of African Languages and Literature, the Department
of Languages and Cultures of Asia, and University Housing Conference Services.
Hoş Geldiniz…Merhaba,
Wisconsin Universitesi Madison kampüsünde Arapça Farsça ve Türkçe Yoğunlaştırılmış Dil
Enstitüsü bünyesinde yazları sekiz hafta eğitim veren Türkçe programına hoş geldiniz. Her seviyede
Türkçe öğrenmek isteyenlere açık olan programda üçüncü yılımızı da başarıyla tamamladık. Hiç
Türkçe bilmeyenlerden Türkçesini daha çok geliştirenlere kadar farklı farklı öğrencilerimiz oldu. Felsefemiz, eğlenirken öğrenmek; öğrenirken eğlenmek. Madison bunun için harika bir yer.
Program boyunca öğrencilerimizin yaptıkları çeşitli projeler ve sunumların bazılarını internette bulabilirsiniz. İşte adresleri:
http://www.nathanieladavis.com/blog
http://aptlii3.blogspot.com/
http://aptlii.blogspot.com/
http://www.youtube.com/watch?v=XwegnKvbxPk&feature=youtube_gdata
http://www.youtube.com/watch?v=aUt_R3jcnOU&feature=youtu.be
http://www.youtube.com/watch?v=nMC-O1H86Y8&feature=youtu.be
Dr. Funda DERİN
Türkçe Programı Müdürü
Hareketli, hızlı, yoğun, yorucu, öğretici zevkli ve eğlenceli,
dolu dolu bir yaz daha geçirdik. Gezdik, gördük, yemekler yaptık
şarkılar söyledik dans ettik, alışveriş yaptık. Gönüllerimiz, dilimiz
Türkçede buluştu. Katkılarınızdan, sesinizden, neşenizden dolayı
hepinize teşekkür ederim. Başarılarınız daim olsun.
Öğr. Gör. Nilay SEVİNÇ
“Bu yaz Madison’da yoğun Türkçe derslerine katıldım, çok
beğendim. Madison’a geldiğimden beri çok çalışıyoruz. Her hafta sonu
geziye gidiyoruz. Genellikle çok eğlenceli. Yurdumuz göle yakın, çok
güzel bir yer. Sabahleyin uyanıp göldeki botları ve patikadaki koşucuları
izliyorum. Madison büyük bir şehir olmasına rağmen yazın kalabalık
değil ve buradaki atmosfer çok hoş. Öğretmenlerimiz çok dürüst,
çalışkan ve akıllılar. Sonuçta bu ders hem eğitici hem de iyi.”
Michael POLCZYNSKI
“Merhaba herkese! Yaz okulu için Madison'a taşındım. Burada Türkçe okuyorum ve ders için bir blog yapmak zorundayım. Bu kursta beklediğimden biraz daha çalışmalıyım, sonunda çok
faydalı olacağına eminim. Benim için, bu kursun en zor parçası, güzel
ve sadık eşim ve oğullarımdan bu kadar uzak olmak. Onları zaten çok
özlüyorum” Nathaniel DAVIS
“Madison beni şaşırttı. Orta Amerika çok muhafazakar ama
Madison muhafazakar değil. Kampüste çok tatlı hayvan yavruları
yaşıyor. Bence Mendota Gölü iyi; çünkü orada tekneye biniyorlar ve
yüzüyorlar. Ben gölde hiç yüzmedim. ” Asena LAWRENCE
OSMANLICA DERSLERİMİZ
“Doktora tezlerimizin araştırmasında Osmanlıca okuyabilmeye ihtiyacımız olduğu için,
ben ve Michael, Prof. Dr. Uli Schamioglu’nun Osmanlıca derslerine katıldık. Çoğu zaman, Evliya
Çelebi'nin yazılarını okuduk. Çok yanlışlık yapmamıza rağmen, gittikçe Osmanlıca yazının şekline
alışmaya başlayıp sesli okuduk. Son iki-üç haftada, Osmanlıca bir gazetede Pan-Türkizm’e ilişkin
bir makale okumaya çalıştık. Daha rahat ve kolayca anlamak için, biraz Arapça ve Fasça gramer
öğrenmemiz gerekti.” Nathaniel DAVIS
“Bu yazın Nathaniel ve ben Osmanlıca derslerine katıldık. Prof. Uli Schamiloglu ile çalıştık. Derslerde Evliya Çelebi’nin yazısını okuyup çok ilginç şeyler öğrendik. ‘ Evliya Çelebi arkadaşları ile Karadeniz’in kuzeyine seyahat etti. Taman’dan Kerç’e, Azak Denizi’ne ve Karadeniz’e
gitmek istedi ama boğazda çok buz vardı. Bunun için geçmek çok zordu. Genellikle kışın bu
boğazda buz olmazdı.’ Uli Bey ‘Küçük Buzul Çağı’ sırasında Çelebi’nin boğazı geçtiğini
düşünüyor. Bence, bu çok ilginç bir teori.” Michael POLCZYNSKI
TÜRK FİLMLERİ
“Her hafta Türk bir filmi izledik. Onlardan her birisi Türkiye’nin
kültürü, tarihi, toplumsal hayatı ya da çağdaş toplumsal sorunlarından bahsediyordu. Örneğin, “Kurtuluş Son Durak” adlı bir film izledik. Kadınların istismarı
filmin konusuydu. Filminde olan kadınlar kendileri korunmak için cinayet işlediler. Önceden bedensel, cinsel ve duygusal istismar yapan üç adamı öldürdüler.
Ayrıca, “Anadolu’nun Kayıp Şarkıları” adlı bir film izledik. Anadolu’nun her
yerinden müzik, iş, yaşam tarzı, dans ve şarkılar gördük. “New York’ta Beş
Minare” adlı filmi de izledik. Terörist olduğunu düşünerek polis bir imamı
tutukladı ve Türkiye’den gelen polisler onun davasını takip ettiler.”
Nathaniel DAVIS
Bizce APTLII programının içinde izlenen bütün filmler çok önemli,
ilginç ve eğitici. Genel olarak biz Türkiye’deki insanların hayatı, gönülleri, problemleri hakkında filmler izledik. O yüzden biz vaktimizi harika geçirdik ve
filmin içindeki karakterleri çok beğendik. Örneğin “Kurtuluş Son Durak” modern Türk kadınlarının küfür ve şiddete karşı hareketlerini gösterdi. Ondan sonra
“Mutluluk” filminde biz namus cinayetleri hakkında öğrendik. Sonunda “Anadolu’nun Kayıp Şarkıları” filminde biz Türkiye’nin içindeki farklı
insanlar, onların kültürü, gelenek, kumaş, folklor, dans, şarkılar hakkında öğrendik. Bize en çok Çerkez medeniyeti ilginç göründü, çünkü
onların dansı çok güzel, canlı ve enerjik.
Fatima SARTBAEVA ve Chelsea CERVANTES DE BLOIS
TÜRKÇE BLOGLARIMIZ
“Yoğunlaştırılmış Türkçe kursu için herkesin bir proje hazırlaması gerekiyor. Benim projem Amerikalı mütercim öğrencileri Osmanlı Tercüme Odası ile karşılaştırmak. Bu makaledeki hedefim bu konunun neden önemli olduğuna açıklık getirmeye çalışmak. Hafta
sonu sırasında daha araştırıp yazacağım.” ‘ ...Amerikan mütercim öğrencilerle karşılaştırmadan önce daha etkili olarak açıklık getirmek için
Tercüme odasının geçmişi ve tarihi bağlamını biraz açıklamak gerekmektedir. 19. yüzyıla kadar Divan-ı Hümayun tercümanlığında
Tercüme Odası’ndaki mevkiler çoğunlukla Feneryotlar tarafından dolduruldu. [4] Rum Patrikhanesi’nin yönetimi altında Kuruçeşme’deki
Rum Üniversitesi’nde Avrupa dilleri Osmanlıcanın yanı sıra öğretiliyordu. .[5]
Ancak, Hıristiyan ülkeler Müslüman ülkelere eşit
sayılmadığı için Osmanlı büyükelçiler Avrupa’daki başkentlerde nadiren bulunmuşlardı. [6] Aynı sebeple, Osmanlı İmparatorluğunda
Avrupa dillerinden çok, Müslüman ülkelerin dilleri öğrenilmişti. Bu yüzden, Divan-ı Hümayun ve Tercüme Odası’ndaki ilk tercümanlar
Hıristiyanlardı. Çoğu zaman Tercüme Odası’ndaki memurlar etkili ve güçlü Feneryot ailelere bağlıydılar. Yerli halk ve Avrupalılarla
bağlantıları olduğu için Bab-ı Ali’ye hizmetleri çok faydalıydı. Ancak 1821’deki Rum isyanından sonra sultanlar Rumlara artık
güvenemiyordu. Bu sebeple Sultan II. Mahmut tarafından Tercüme Odası kuruldu.’ Projemin devamını okumak için lütfen bloğumu ziyaret
edin. İşte adresi: http://www.nathanieladavis.com/blog
Nathaniel DAVIS
Ben bloğumda Sefer Muratoviç hakkındaki araştırmamı yayımladım. “Sefer Muratoviç Anadolulu bir Ermeni’ydi. 1597 yılında
Karahisar`dan Kırım aktarmalı Polonya'ya gitti. Ermenilerin oturduğu Lwow`a yerleşti. O şehirde Ermeni topluluğu on dördüncü yüzyılda
yaşamaya başlamış. 16. yüzyılın sonunda Muratoviç Lwow'da geldiği zaman Polonya-Litvanya Ermenlileri, Komonvelt'te, Kameniçe'de,
Vladimir'de, Lutsk'ta, Brody'de, Zamosc'te ve Stanislav'da oturuyorlardı. Komonvelt'te outran Ermeniler Anadolu kökenlilerdi ve onların
ana dili Kıpçakçaydı. Bunun için Komonvelt'te Ermeni tüccarlar Osmanlılar’la, Kırımlı Tatarlar’la, ve Safeviler'le ticarete katıldılar.”
Sefer Muratoviç hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız bloğumu ziyaret edebilirsiniz. http://aptlii3.blogspot.com/
Michael POLCZYNSKI
NEFİS TÜRK LEZZETLERİ
“APTLII programı boyunca, biz üç lezzetli yemek yaptık. İlk
haftada, dersten sonra kısır yaptık ve çok iyidi. Kısır içinde bulgur
(pilav gibi) domates, salatalık, maydonoz, limon, yeşil soğan, kuru
soğan, tuz, karabiber, yeşil biber, domates salçası ve zetinyağı var.
Karıştırdıktan sonra karışımdan top yaptık. Limon ile yedik ve arkadaşlar ile paylaştık. Çok nefisti. 4 Haziran’da hepimiz geç kalktık ve
Türk kahvaltısı yaptık. Kahvaltıda zeytin, domates, salatalık, yumurta,
çok lezzetli peynir, sosis, yoğurt ve çay vardı. Her Türk yemeğinde çay
var. Bugüne kadar yediğim en lezzetli yemek. Hem çok sağlıklıydı
hem de çok enfesti. Bütün yemeklerin içinde o yemekleri en sevdim.”
Mary Katie HOUSER
HAFTASONU GEZİLERİMİZ
“Geçen hafta ünlü mimar Frank L. Wrigt’ın evine gittik. Çok ilginç bir
geziydi. Gezi benim çok hoşuma gitti. Frank L. Wrigt’ın evi Spring Green’de
bir tepede. Evden Wisconsin nehri görülebilir. Ev 101 yıllık ve çok ilginç.
Frank L. Wright akıllı ve önemli bir mimardı. Spring Green’de doğmuş.
Chicago’da mimarlık okumuş. Amerika’daki en önemli mimar. Üç eş ve bir
metresten sekiz çocuğu olmuş. Amerika’nın her yerinde yaptığı pek çok
binadan en önemlisi Guggenheim Müzesi’dir.” Michael POLCZYNSKI
“Frank Llyod Wright’ın evine gittik. O, çok ünlü bir mimar olduğu
için ben bu geziye gitmek istedim. Frank L. Wright’ın evine gittiğimde heyecandan ölüyordum. Onun evinde Japon ve Çin sanat eserleri vardı. Onları çok
beğendim; çünkü çok güzeller. Duvarda altın rengi resim vardı. Bu resmi çok
beğendim; çünkü Japonya’nın tarihini gösteriyordu. F.L.Wrigt orada farklı,
güzel bir tarzı tercih etmiş. Dışarıda tüylü bir kedi ile oynadım. ”
Asena LAWRENCE
Benim Askerim
Onu ilk gördüğümde ben anladım
Bana ok gibi isabet etti, gönüme girdi
Siyah saçı ve gözleri beni etkiledi
Gözler arkasında gördüklerim ise büyüledi
Bu erkek cömert ve mütevazıydı
Gizemli ama samimi
Herkese kendini gizledi
Ama benim onu anlamama izin verdi
Heyecanlı ve yakışıklı oduğunu bilmedi
Konuşkan ve inatçı
Neden ona aşık oldum anlayamadı
Neyi ben gördüm o göremedi
Şimdi Afganistan’da savaşıyor
Dört gözle bekliyorum eve gelmesini
Benim için savaştığını söylüyor
Benim şavaşçım, askerim
Mary Katie HOUSER
İlham Veren Yiğit Bir Kadın
Bu insan asil bir halktan doğan,
Bedeninde daha asil bir kan dolaşan.
Gözü kara, teni açık, çok mert bir insan,
Saçı kara, boyu uzun, yiğit bir kadın,
Nazik, profesyonel, tecrübeli...
Anne ve babasına saygı gösteren bir insan.
Nasihat veren, her zaman doğru yolu
gösteren,
O Benim ‘Ablam’.
Dobra dobra konuşan, kötülük ne
bilmeyen,
Açık yürekli, ak bir insan.
O ilham veren bir danışman!
Fatima SARTBAEVA
‫ما دردربرنامه فارسی پتیییبی بیا‬
‫هم زندگ کردیم و پز ییدیدیی یر‬
‫چیییزهیای زیییادی ییاد گیرفییییییم‪.‬‬
‫مطالعه کردیم‪ .‬بازی کردیم‪ .‬سفر‬
‫کییردیییم‪ .‬آشییتییزی کییردیییم‪ .‬جش ی‬
‫گرفییم‪ .‬شوخ کریم‪ .‬فییبیم دییدم‪.‬‬
‫بحث کیردییم‪ .‬پز هیمیه میریمیییر‬
‫دوست شدیم‪ .‬ودوست م مانیم‪.‬‬
‫کالس مبتدی‪ -‬استاد‪ ،‬پروانه‬
‫ده یوصیه پز کیت یرور و زک به دپنشجوهای سال آینده‬
‫فارس ‪:‬‬
‫ده یوصیه پز کیت یرور و زک به کارکنا سال آینده‬
‫فارس ‪:‬‬
‫‪ -‬فقط فارس ب و پن بیس حرف نز‬
‫‪ -‬سال غذپخوری رپ نزدیک یر بیاورید‪.‬‬
‫‪ -‬یدبیف همیشه یمام ک ‪.‬‬
‫‪ -‬درجه حرپرت کالس و پیاق رپ درشب بیشیر کنید‪.‬‬
‫‪ -‬با دپنشجوهای دی ر صحبت بد و بخور‪.‬‬
‫ هفیه پول فقط برپی مبیدیا خوب پست‪ .‬عوض‬‫ندنید‪.‬‬
‫‪ -‬در زنگ یفریح چرت نز ! کاری بد ‪.‬‬
‫‪ -‬هفیه پول برپی مبیدیا فقط پلفبا درس بدهید‪.‬‬
‫ وقی که نم فرم خیب سوپل بد ! هیچ وقت سوپل‬‫زیادی نیست‪.‬‬
‫‪ -‬به سوپل های دپنشجو همیشه گوش بدنید‪.‬‬
‫‪ -‬ژپکت بیار!‬
‫‪ -‬به فیبیتس هال گاه بیایید‪.‬‬
‫ وقی چیزی نم فرم فدر ند که همه م فرمند‪ .‬هم‬‫کالس یو هم نم فرمد‪ .‬پو نم ترسد‪ .‬یو بترس‪.‬‬
‫کالس متوسط پایین‪ -‬استاد‪ ،‬امید‬
‫بهترین خاطرات شما در دوره فارسی اپتلی‬
‫آستین‪:‬‬
‫سفر محبوبم دریاچه شیطا بود‪ .‬م و جیسو با کوله تشی‬
‫کوه تیمای رفییم‪ .‬کوه ها خیب قشنگ بود‪ .‬ما یا سنگ بزرگ‬
‫باال رفییم‪ .‬جیسو پز پی که بیفید م یرسید‪ .‬ما درباره زندگ‬
‫حرف زدیم‪ .‬پی سفر خیب عال بود‪.‬‬
‫‪ -‬در دوره کوچک خبر و بازی فارس دپشیه باشید‪.‬‬
‫کیث‪:‬‬
‫فرصت فوق پلعاده پی برپی م بود‪ .‬دوست دپشیم فیبم‬
‫درفارس یماشا بدنم‪ .‬مدیس خیب زیباست و یقریبا هر روز‬
‫م دویدم‪ .‬پسیادها خیب مرربا و زرنگ هسیند‪ .‬پگر به پیرپ‬
‫بروم یا م یوپنم با دخیرهای پیرپن صحبت م کنم‪ .‬دوست‬
‫دپشیم رقص پیرپن یاد ب یرم برپی وقی که به باش اه م‬
‫روم‪ .‬م باید به مردم نشا بدهم چه پینجا یاد گرفیم‪ .‬پینجا‬
‫خیب رسیورپ خوب پست‪ .‬تول برپی غذپ بیاورید‪.‬‬
‫جیسون‪:‬‬
‫تیلور‪:‬‬
‫خاطره محبوبم پی بود که با آسیی مسیر طوالن دویدیم رفت‬
‫هر روز م ساعت تنج بیدپر م شدم چو آفیاب خیب یند‬
‫و برگشت‪ .‬در طول ورزشما ما در فارس گفی و کردیم‪ .‬ما‬
‫بود‪ .‬ما همیشه درباره بت م حرف زدیم‪ .‬تانیومیم بازی کردیم‬
‫یقریبا شش مایل دویدیم‪ .‬آسیی به پن بیس گفت‪ « :‬فدر م کنم‬
‫و روبی موش کور شد‪ .‬وقی که به تارک سفر کردیم م سع‬
‫بمیرم !» پما پو ورزش رپ یمام کرد و نمرد!‬
‫کردم شنا کنم‪ .‬م به طرف تروپنه شنا کردم ول پو در جرت‬
‫دی ر شنا کرد‪.‬‬
‫کالس متوسط پایین – استاد‪،‬‬
‫فاطمه‬
‫راستی‪ ،‬شانس‪ ،‬کیت‪:‬‬
‫پسیادها در برنامه جدی پند ول آنرا بامزه هم‬
‫هسیند‪ .‬در یک سفر ید پز پسیادها مررک‬
‫روی ید پز دپنشجوهای که خوپب بود آب‬
‫ریخت‪ .‬دپنشجو بیدپر شد و یقریبا دپشت پسیاد رپ‬
‫م زد‪ .‬پی پیفاق نشا دپد که یاد گرفی نه ینرا‬
‫م یوپند آموزنده باشد ببده م یوپند یفریح هم‬
‫باشد‪.‬‬
‫الیزابت‪ ،‬امیلی‪ ،‬جاناتان‪:‬‬
‫برپی یک تروژه در کالسما بر پساس کبمای که درباره ی سینما یاد گرفیه بودیم یک فیبم ساخییم‪ .‬بعد پز یماشا کرد فیبم "درباره ی‬
‫پل " یصمیم گرفییم که فیبم خودما رپ بسازیم‪ .‬وپنمود کردیم که ما فیبم بردپر فیبم نامه نویس و کارگردپ هسییم و درباره پهمیت‬
‫نقشرایما در ساخی یک فیبم صحبت کردیم و بعد فیبم خودما "درباره ی پمیب " رپ در کالس نشا دپدیم‪.‬پی یجربه برپی ما جالب‬
‫بود به خصوص چو پز خالقیت خود پسیفاده کردیم‪.‬‬
‫کالس پیشرفته باال‪ -‬استاد‪ ،‬پویه‬
‫یوصیه های یورج ماری پمیب‬
‫برد هیب‬
‫کوی‬
‫چیس جا‬
‫پلیزپبت و برپیا به دپنشجوهای سال آینده فارس‬
‫ پگر سال آینده به مدیس آمدید حیما آبجو بخورید چو وقی مست هسیید بریر فارس حرف م زنید‪.‬‬‫ پگر سال آینده به مدیس آمدید قبل پز آمد پز همه دوسیا پن بیس یا خدپحافظ کنید‪.‬‬‫ پگر به مدیس م آیید پسیادیا رپ در فیس بوک بالک ‪ block‬كنید‪.‬‬‫ وقی به کافه رییا م روید غذپی زیاد برپی شب ذخیره کنید چو ممد پست در آبرای پلیزپبت غذپ خوب نباشد‪.‬‬‫ پگر سال آینده به مدیس آمدید حیما دوچرخه‬‫ب یرید چو مسافت پز خوپب اه به‬
‫کالس طوالن پست‪.‬‬
‫ پگر سال آینده به مدیس آمدید یک ماشی‬‫قروه بیاورید‪.‬‬
‫ پگر سال آینده به مدیس آمدید روی پیوبوس‬‫در سفر پیمیل چک کنید‪ .‬شاید پسیاد‬
‫یدبیف جدید دپده باشد‪.‬‬
‫ پگر سال آینده به مدیس آمدید برپی دو ماه‬‫غذپ بیاورید و هم چنی شیر بسیار‪ .‬چو‬
‫یورج (آقای ت) همه شیر ها رپ پز‬
‫رسیورپ بر م دپرد‪.‬‬
‫ پگر سال آینده در مدیس در کالس تویه‬‫باشید در صندل یا یدا نخورید‪ .‬چو‬
‫پگر پی کار رپ بدنید صندل صدپ م کند‬
‫و تویه شما رپ م کشد‪.‬‬
‫کالس پیشرفته ‪ -‬استاد‪ ،‬مهرک | تجربه های برنامه فارسی ‪2102‬‬
‫علی (لیوای)‪:‬‬
‫یجریه کالس فارس م بسیار جالب بود چو ما درباره موضوع های مینوع صحبت کردیم‪ .‬مثال در یک هفیه ما شعر‬
‫فارس رپدر دوره های مخیبف پز شاهنامه یا فروغ فرخزپد بررس کردیم‪ .‬به نظر م بریری شاعری که ما خوپندیم نیما‬
‫یوشیج پست‪ .‬در پوپیل قر بیسیم پو در شعر فارس پنقالب کرد و بر شاعرپ پیرپن یاثیر زیادی گذپشت‪.‬‬
‫نوربانو (نوینا)‪:‬‬
‫وقی که ویسدانسی آمدم نم دپنسیم چه یوقع باید دپشیه باشم و "قرپردپد زبا " خیب به نظرم سخت م رسید‪ .‬پما پز تروپنه‬
‫و آموزگارپ پی برنامه خیب خوشم م آید‪ .‬بعد پز هفیه پول که در کالس میوسطه بودم فدر کردم شاید بریر باشد که چالش‬
‫بزرگیری ب یرم‪ .‬تس با کمک تروپنه مررک و تویه به کالس تیشرفیه رفیم و پگرچه معیار آ کالس باالیر پز معیار یوپنای‬
‫م بود پز گرفی پی یصمیم خوشحال هسیم‪.‬‬
‫مرتضی شیرمند (ویلیام)‪:‬‬
‫قبل پز آمدنم به پی برنامه هیچ چیز درباره فیبم های پیرپن نم دپنسیم پما تس پز شرکت در کالس فارس م دپنم که‬
‫بعض پز فیبم های پیرپن هم یحوالت سیاس و پجیماع رپ منعدس و هم در آ یحوالت شرکت م کنند‪ .‬به عبارت دی ر‬
‫پی فیبم ها نقش مرم در یوصیف و ساخی جامعه پیرپ پیفا م کنند‪.‬‬
‫زروان آذرانی (کریس)‪:‬‬
‫قبل پز آمد به پی برنامه فارس م خیب بد بود ول فدر م کنم پال یوپنای م برپی به فارس فدر کرد خیب بریر شده‬
‫پست‪ .‬پسیادها هم دپنا هسیند و هم مرربا ‪ .‬فعالیت های یفریح که دپشییم مثل غار و دریاچه رپ دوست دپشیم‪ .‬پمیدوپرم‬
‫دوباره بیوپنم به پی برنامه برگردم‪.‬‬
‫شیرین‪:‬‬
‫پی سومی یابسیان پست که م درپی برنامه شرکت م کنم‪ .‬دو سال تیش کالس پبیدپی رپ در پی برنامه شروع کردم و‬
‫پمسال در باالیری سطح سطح تیشرفیه هسیم‪ .‬بعض پز بریری دوسیرایم رپ برپی پولی بار درپی برنامه مالقات کردم و‬
‫پسیادهای م در پی سه سال بریری رپهنماهایم بوده پند‪ .‬م فدر م کنم برپی یک دپنشجوی زبا خوب بود مرمیری‬
‫چیزها هوش و مرارت نیسیند؛ پگر شما یحمل تشیدار و پصرپر دپشیه باشید حیما موفق م شوید‪.‬‬
‫بابک (براندون)‪:‬‬
‫بریری سفر برنامه قایقرپن بود‪ .‬ما به رودخانه کیداتو رفییم که دو ساعت پز مدیسو فاصبه دپرد‪ .‬م و خانمم با هم سوپر‬
‫قایق شدیم‪ .‬باید به پو یاد م دپدم چطور قایق رپ هدپیت کند‪ .‬خوشبخیانه زود یاد گرفت و ما زودیر پز بقیه به تایا رودخانه‬
‫رسیدیم‪.‬‬
‫ِانْطباعات الطّالب‬
‫الرِّحْلَة إِلى بُحَيْرَة ٱلشَّيْطان كانَت مُمْتازَة! الْجوّ كانَ ُمشْمِس "‬
‫وٱلمَناظِر جَميلَة‪ِ .‬اسْتَمت ْعتُ بِالسِّباحَة في ٱلبُحيْرة وٱلتّكلّم مَعَ ٱلْأساتذة‬
‫وٱلطُّالب‪ ٠‬أَرَ ْدتُ أنْ أسْتَكْشفَ أكثر ولَكِن ما كانَ عِنْدي وقت كافٍ‪٠‬‬
‫كٱلعادة‪ ،‬الرحلة في ٱألوتوبيس ممتازة أيْضاً ِبسَبَب ٱلموسيقى ٱلجميلة‬
‫وٱلمحادثات ٱلمُمْتِعة‪".‬‬
‫بريتاني كوك‬
‫هُناك وجهٌ مأْلوفٌ نَحْن نَعرِفهُ في هذا البرنامج‪ .‬أحياناً نحن نراهُ يمرّ‬
‫على دراجته الورديّة وأحياناً أخرى عبر نظرات خاطفة من خلف‬
‫األريكة بعد الظهر في صفِّنا‪ .‬وجود "سلمى" ال بديل له‪ .‬عندما تكثُرُ‬
‫الواجبات واالمتحانات و القواعد المُبْهَمة نتوهُ‪ ،‬لكن سلْمى هناك دائماً‬
‫بمزاجها المَرح‪ .‬هي تُطارد إجهادنا بِسلوكها السّعيد والمَرح‪ .‬مرّات‬
‫كثيرة تغْضب مِنّا عندما نفْعل أيّ خطأ‪ .‬تقول‪" :‬أنت طالبة لستِ جيّدة!‬
‫افعلي واجبك!!!" كل شخص وجد فيها األخت الصغيرة‪ .‬وكلّ‬
‫التّهديدات و الحيّل واللّعب و الدغدغة معارك نحن توقعنا في الحبّ‬
‫مع بنت صغيرة جعلتْ هذا البرنامج أكثر متعة ونحن لنْ ننساها أبداً‪".‬‬
‫وجه معروف – لورا مامو‬
‫أنا اسْتمْتعتُ بوجودي في برنامج العربيّة "آبتلي ‪ "2012‬في هذا الصّيف‪ .‬أساتذتي وزمالئي كانوا ممتازين‬
‫جداً‪ .‬أنا شعرتُ بتقدّم كبير في التّحدّث والقراءة والكتابة وأنا أحبّ أنَّنا نتكلّم بالعربيّة فقط كل الوقت‪ .‬كلّ‬
‫أساتذتي كانوا ممتازين ويُساعدوننا كلّ الوقت‪ ،‬خصوصاً في وجبات الطّعام‪ .‬أنا أتمنّى أنّ الطالب والطالبات‬
‫سيُتابعونَ دراستهم للغة العربيّة في المستقبل‪".‬‬
‫ساره بسيوني‬
‫ستُ كثيراً سواء داخِل الصّف أو خارجَه‪ .‬أتكلّم اللّغة العربيّة ‪" ۲٤‬‬
‫ِاسْتمتعتُ بهذا البرنامج اسْتمتاعاً عظيماً ودر ْ‬
‫ساعةً كلّ يوم حتّى في أحالمي‪ .‬طبْعاً كانت هناك تحدّيات عديدة لِفِعلِ متطلّبات البرنامج والصّفوف لِذَلك كانت‬
‫الرّحالت واألَنشطة في كلّ نهاية األسبوع تساعدنا وتفرحنا كثيراً‪ .‬باإلضافة إِلى هذا‪ ،‬أُعْجِ ْبتُ بالْتزام األساتذة‬
‫الّذين يؤيّدوننا ويُشجّعوننا في هذا الكفاح لِدراسة اللّغة العربيّة"‪.‬‬
‫ستي سارة مُوحِّدة‬
‫"اِستمتعتُ بِرحلة التّجديف على نَهْر كيكابو‪ ،‬بالرّغم أنّها كانت صَعْبَة‪ .‬كُنْت في قارب مع كايتلن‪ ،‬لَكن سَ َقطْنا مرّات كثيرة في الماء‬
‫وبعض األصدقاء سخروا منا وهذا ما كانَ لطيفاً ‪ .‬أحْبَ ْبتُ الطّبيعة هناك واستمتعتُ بِقضاء الوَقْت معَ األصدقاء‪ .‬تَجْربتي في هَذا‬
‫البرنامج مُمْتازة‪ ،‬تَعلَّ ْمتُ أشياء كثيرة عن الثّقافة العربيّة بِفَضْلِ األستاذة عبير واألستاذ صدام‪".‬‬
‫جوليا مالي‬
‫"أحْبَ ْبتُ رِحْلة كيكابو واسْتمتعتُ بالسِّباق مع صديقتي رايتشل ضِدَّ سعيد ودان "اإلمبراطور"‪ .‬أحبُّ مطعم ريتاز وقَضاء الوقت معَ‬
‫زُمَالئي في بنايَة فيليبس‪ِ .‬اسْتمتعتُ أيضاً بِتَدْخينِ الشِّيشا مع بالل ورايتشل‪ ،‬كما كانت فِكْرة الصّف في بناية فيليبس جيِّدَة جدّاً‬
‫كيم جويل‬
‫"تجرِبَتي في برنامج ابتلي كانت مُمْتِعَة وجَيِّدة‪ .‬عِنْدَنا عَمل كثير‬
‫وصعب‪ .‬ولكن األَساتذة كانوا يُساعِدونَنا دائماً والطُّالب أذْكياء‬
‫ستْ مُريحة كثيراً‬
‫ومُضحِكونَ أيضاً‪َ .‬نسْكُنُ في بناية فيليبس‪ ،‬هي لي َ‬
‫ولَكِنّها مُناسبة لِلطّالب‪ .‬كلّ يوم نَذْهبُ إلى صفوفنا في السّاعة‬
‫التّاسعة صباحاً حتّى الحادية عشرة والنّصف‪ .‬بعدَ ذلك نَذْ َهبُ لِتَناوُلِ‬
‫الغَذاءِ في َمطْعم ريتاز"أَحسن مَطعمٍ في جامعة ويسكونسن"‪ ،‬ثم نَعودُ‬
‫إلى الصّف في السّاعة الواحدة حتّى الثالثة ظُهراً‪ .‬بَعْدَ ذلك نَنامُ أو‬
‫نَذْ َهبُ إلى النادي أوْ ندرسُ‪ .‬وبَعْدَ العشاء‪ ،‬أَدرس مع أَصدقائي‬
‫أحياناً حتّى وقتٍ متأخرٍ‪ .‬في عطلة األُسبوع‪ ،‬نَذْهبُ إلى السينما‪.‬‬
‫برنامج أبْتلي كانَ مُمْتِعاً وتَعَلَّمْتُ أشْياءَ كثيرةً‪".‬‬
‫توم مارياني‬
‫أنا طالب العربية في الصَّفّ األوَّل في هذه البَرْنمَج وأنا سَعيد جِداً فيهِ‪ .‬نَحْنُ في األسْبوع الخامِس وأنا أتَعَلَّم كَثيراً كُلّ َيوْم‪ .‬كُلّ أَساتذِة‬
‫العربية ُلطَفاء وهم دائِماً يُساعِدون الطُّالب كَثيراً‪ .‬بِناية فيليبس جميلة والطّعام في البَرْنامَج جَيّد والرَّحالت مُمْتِعة‪ .‬ه ِذهِ تَجْرِبَة مُمْتازة‪".‬‬
‫دانيال ويبر‬
The UW-Madison Arabic, Persian, and Turkish Language Immersion Institute is an eight-week
intensive summer language immersion program for undergraduates, graduate students, and professionals.
Courses are offered for academic credit at the beginning through advanced levels (depending on sufficient
enrollment). Outside of the classroom, students are required to communicate in their target language at all
times - in their shared living space on campus, at meals, and at co-curricular activities that combine to
create a language immersion experience.
Each language class is equivalent to two semesters of study, with full academic year credit.
Instruction is given in small groups taught by native speakers and experienced language teachers. The
classes are intensive, involving a minimum of 4.5 hours contact hours Mondays through Fridays, plus extra
hours for homework.
In addition to formal classes, on most afternoons and evenings students participate in co-curricular
activities covering a range of topics relating to the history and culture of the region. This combination of
formal classes, cultural and language activities, movies, field trips, and language tables provide students
with opportunities to expand their vocabulary and practice using the language in different settings.
APTLII 2013 will be held June 15 - August 10
Read more about the program, find answers to
frequently asked questions, and apply online at
aptlii.global.wisc.edu

Benzer belgeler

BESTESi

BESTESi ‫را ترجیح می دهند این است که می توانند به راحتی محصوالت مورد‬ ‫درخواتشان را انتخاب کرده و روز بعد بارگیری نمایند و تحویل بگیرند‪.‬‬ ‫آیا در ایران نمایندگی دارید؟‬ ‫سعی می کنیم نسبت به بخش های محصوا...

Detaylı