İndir - Başakşehir Belediyesi

Transkript

İndir - Başakşehir Belediyesi
BAŞAKŞEHİR BELEDİYESİ VE İ.Ü. HUKUK FAKÜLTESİ İŞBİRLİĞİ İLE
DÜNYADA SES GETİRECEK KÜLTÜR ORGANİZASYONU
23-30 EYLÜL 2011
SAYI:18 / EYLÜL 2011
ÜCRETSİZDİR
Geleneksel
Toplu Nikah
kayıtlarımız başlamıştır.
05-30 Eylül
Başakşehir Belediyesi Hizmet Binaları
ve Muhtarlıklar
ARINMA VE YENİLENME MEVSİMİ
O
nbir ayın sultanı Ramazan rüzgar
gibi geldi ve üzerimizde birçok tatlı
hatıra bırakarak geçti, gitti. Bizi rahmet ve bereketiyle sarıp sarmaladı.
Bize, unuttuğumuz birçok şeyi yeniden
hatırlattı; kardeşliği, komşuluğu, dostluğu
tekrar gündemimizin baş sıralarına taşıdı.
Paylaşmanın ve yardımlaşmanın erdemini
bize öğretti, toplumsal birlik ve beraberliğimizi perçinledi. Bizi bir safta, bir sofrada, bir amaçta buluşturdu. Hepimize, aynı
anda, aynı duyguları yaşattı. Bireysel olduğu kadar toplumsal olarak da bizi onardı.
Başakşehir Belediyesi olarak bizler kurumsal anlamda da bu rahmet sağanağından
faydalanmak için yoğun çalışmalar yürüttük. Ramazanın manasını sokaklarımıza ve
alanlarımıza taşımak için büyük bir gayret
sarfettik. Bütün imkanlarımızı, vatandaşlarımızın bu mübarek ayı huzurlu ve dolu
dolu geçirmeleri için seferber ettik.
Başakşehrimizin dört bölgesinde kurduğumuz etkinlik alanlarımızda, sokak iftarlarımızda hep bu manayı yakalamaya çalıştık
ve zaten mübarek olan bu ayın bereketini
ilçemizin her karışına taşımaya gayret ettik.
Netice olarak, İstanbul’da, Ramazan ayını
en yoğun, en hareketli geçiren ilçe olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Sokak iftarları için özel bir başlık açmamız
gerekir. Ramazanın bereketini sokak ve
caddelere taşımak ve komşuluk ilişkilerini
daha da güçlendirmek amacıyla organize
ettiğimiz sokak iftarlarında, her gün binler-
RAMAZAN, TATLI
HATIRALARLA GEÇTİ
VE BAYRAMA ERDİK,
ŞÜKÜRLER OLSUN.
RAMAZAN YOĞUNLUĞUNDAN SONRA
BELEDİYE OLARAK
ÇALIŞMALARIMIZ HIZ
KESMEDEN DEVAM
EDİYOR. 23-30 EYLÜL
TARİHLERİ ARASINDA
ÖNEMLİ BİR FESTİVALE EV SAHİPLİĞİ
YAPMAYA HAZIRLANIYORUZ.
Mevlüt UYSAL
Belediye Başkanı
ce, bazen onbinlerce komşumuzla birlikte
iftarımızı ettik. Özellikle Sular vadisindeki
büyük iftarımızda, yaklaşık 30 bin Başakşehirli kardeşimizle aynı sofranın etrafında
bir araya gelmek, unutulmaz bir tablo olarak belleklerimizde iz bıraktı.
Bununla beraber her fırsatta, Afrika’daki
yardım bekleyen kardeşlerimizi gündemde tutmaya çalıştık. Bir dilim ekmeğe, bir
bardak suya muhtaç insanlar için, tüm
kardeşlerimizi duyarlı olmaya davet ettik.
Bir araya gelmek, kaynaşmak, tanışmak
kadar, paylaşmanın ve yardımlaşmanın faziletine de vurgu yaptık ve tüm ilçemizde
bu anlayışı yaygınlaştırmaya çalıştık.
Ramazan, bereketiyle, tatlı hatıralarıyla
geçti ve bayrama erdik, şükürler olsun.
Tabii belediye olarak çalışmalarımız hız
kesmeden devam ediyor. Önümüzdeki
günlerde, kültür-sanat çevrelerinin merakla beklediği Uluslararası Suç ve Ceza Film
Festivali’ne ev sahipliği yapacağız. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile birlikte
organize ettiğimiz Festivali, birçok yerli ve
yabancı sanatçının katılımıyla gerçekleştiriyoruz. Alanında ilk olan bu festivalle hem
kültürel anlamda önemli bir çıkış yapacağımıza, hem de ilçemizin tanıtımının ve marka değerinin artmasını sağlayacağımıza
inanıyorum. Bültenimizde, hem Ramazan
etkinliklerimiz, hem de bu büyük festivalle
ilgili haberlere geniş yer ayırdık.
Sağlıcakla kalın...
08
5
16
İlçeden Haberler
7
Bitkisel Atık Yağlar
Tehdit Oluşturuyor!
14
RAMAZANI
BAŞAKŞEHİR’DE YAŞAMAK...
Aynı Sofrayı Paylaştık
19
“ŞEHİRLERİMİZE RUH
KATMALIYIZ”
23
23-30 EYLÜL
ADALETİN TERAZİSİ
MERCEK ALTINDA
Başakşehir Belediyesi Adına Sahibi: Mevlüt Uysal
Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Ömer Lütfi Tama
Yayın Yönetmeni: Saadettin Acar
Yayın Kurulu: Saadettin Acar, Haluk Dikbaş,
Ömer Lütfi Tama, Şaziye Civelek
Editör: Ömer Sercan
Röportajlar: Emre Baktıroğlu, Yasemin Atadeniz
Fotoğraf: Elif Gürses, Serhat Aksungur, Murat Demir, İsa Buhur
Sanat Yönetmeni: İhsan Çanakcı
BAŞAKŞEHİR İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ:
“EĞİTİMDEKİ GELİŞMELER
UMUT VERİCİ”
Başakşehir Belediyesi’nin
Aylık Bültenidir
Eylül 2011 Yıl:2 Sayı:18
Yapım ve Baskı: Promat
Yönetim Yeri: Bahçeşehir 2. Kısım Mah. Şehit Polis
Gaffar Okkan Cad. No: 5 Başakşehir / İstanbul
Tel: 0212 444 0 669
Faks: 0212 669 42 10
www.basaksehir.bel.tr
[email protected]
HABER
Başkan İKTİSAD’ın İftarına Katıldı
Cüneyt Arkın,
Uysal’ı Ziyaret Etti
Türk sinema tarihinin
en bilinen isimlerinin başında
gelen, filmleriyle büyükküçük herkesin tanıdığı bir isim
olan sinema sanatçısı Cüneyt Arkın,
Başakşehir Belediyesi’ni ziyaret etti.
Başakşehir Belediye Başkanı
Mevlüt Uysal ile tanışmak için
geldiğini söyleyen Cüneyt Arkın,
Başakşehir’in modern bir kent
olduğunu ve çok ilgisini çektiğini
dile getirdi. Başkan Uysal’la
kurduğu samimiyet gözlerden
kaçmayan Arkın’a, ziyarette, Murat
ve Kaan isimli iki oğlu da eşlik etti.
Başakşehir Belediye Başkanı
Mevlüt Uysal, kısa adı İKTİSAD
olan İkitelli Sanayici ve İşadamları
Derneğinin iftarına katıldı.
Dernek üyelerinin yoğun katılım
gösterdiği iftarda, dernek başkanı
Mehmet Maciter Başkan Uysal’ı
aralarında görmekten memnuniyet
duyduklarını belirtti. Maciter,
üyelere ilgilerinden dolayı teşekkür
etti. Bir süre derneğin faaliyetleri
hakkında bilgi veren Maciter’den
sonra Belediye Başkanı Mevlüt
Uysal söz aldı. “Ramazan dostluk
ve kardeşlik ayıdır. Ramazan
boyunca belediyeler, dernekler
ve işadamları çeşitli çalışmalar
yürütüyor. Herkes, hayırlı ve faydalı
bir şeyler yapmak için çabalıyor.”
diyen Uysal, bu hassasiyetin tüm
bir yıla yayılması gerektiğini belirtti.
Konuşmalardan sonra, Başakşehir
Belediye Başkanı Mevlüt Uysal,
İkitelli Sanayici ve İşadamları
Derneği Başkanı Mehmet Maciter,
Genel Sekreter Murat Aktaş ve
dernek yönetim kurulu üyeleri ile
bir süre görüştü.
Ruhsatlar
Esnafa Elden Dağıtıldı
Uysal Şehit Ailesini Ziyaret Etti
Başakşehir 1. Etap’ta oturan ve
askerliğini Gaziantep 5. Zırhlı
Tugay Komutanlığı’nda yaparken
bir kaza sonucu şehit olan Burak
Varol, Habibler Yayla Mezarlığı’nda
toprağa verildi. Başkan Mevlüt
Uysal’ın da katıldığı cenaze
töreninde gözyaşları sel oldu.
Burak Varol’un evine giden
Başakşehir Belediye Başkanı
Mevlüt Uysal, ailesine ve
yakınlarına başsağlığı dileyerek kısa
bir ziyarette bulundu.
Başakşehir Belediyesi Ruhsat
ve Denetim Müdürlüğü bir ilke
imza atarak yeni işyeri açacak
esnafın ruhsatlarını elden dağıttı.
İlki Başakşehir Piramit AVM’de
gerçekleştirilen projenin ikincisi,
Başakşehir Prestige AVM’deki
esnaflar için gerçekleştirildi.
Özellikle Belediyeye uzak ve ulaşım
problemi yaşayan esnafın ruhsatla
ilgili işlemlerini kolaylaştırmak ve
zaman kaybını en aza indirmek
amacıyla gerçekleştirilen projeye
çok sayıda esnaf başvurdu. Söz
konusu proje kapsamında ruhsat
başvuruları ve evraklar elden
teslim alındı, işlemleri tamamlanan
ruhsatlar Başakşehir Ruhsat ve
Denetim Müdürlüğü görevlileri
tarafından tek tek esnafların
işyerlerinde dağıtıldı.
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
5
HABER
Önceliğimiz
Bilgievi Öğrencilerinin
SBS Başarıları %25 Arttı
Başakşehir Belediyesi’nin ilçe
öğrencilerine eğitim, kültür ve
sosyal konularda hizmet vermek
amacıyla kurduğu Bilgievleri
çocukların eğitim hayatlarında
daha başarılı olmalarını sağlıyor.
Şahintepe Mahallesi’nde yer
alan 2010-2011 eğitim öğretim
döneminde Şahintepe Bilgievi’nin
SBS kurslarına devam ederek
sınava giren 8. sınıf öğrencilerinden
23 kişi Anadolu Liselerini kazandı.
7. Sınıf öğrencilerin SBS’deki
başarıları ise %25 oranında arttı.
Bilgievi’nde özellikle kitap okuma
alışkanlıklarını geliştirmek için,
çeşitli uygulamalarla öğrenciler
teşvik ediliyor. Bu bağlamda
Cevdet Kılıçlar Bilgi Evi’nde
yürütülen bir uygulamada ay
boyunca en çok kitap okuyan
öğrenci ödüllendirilerek panoya
fotoğrafı asılıyor. Şahintepe Bilgievi
kütüphanesinde düzenlenen
okuma yarışmalarında ise,
dönem içersinde en fazla kitap
okuyan öğrenciler ödüllendiriliyor.
Bilgievi’nin, çeşitli müzik sınıflarına
devam eden öğrencilerin sayısı
ise her geçen gün artıyor. Gitar,
bağlama, tiyatro, keman ve koroya
devam eden öğrencilerin sayısı
651’e ulaştı. Söz konusu bu
kurslara devam eden öğrenciler
2010-2011 eğitim döneminde
37 farklı programda hünerlerini
gösterecek konserlere çıkma fırsatı
buldular.
Başakşehir Belediyesi ve İŞKUR
Yeni Meslekler Kazandırmaya Devam Ediyor
İŞKUR İl Müdürlüğü ile Başakşehir
Belediyesince ortaklaşa
düzenlenen kurslar vasıtasıyla
istihdam garantili eğitimlere Çağrı
Merkezi Operatörlüğü de eklendi.
14 Temmuz 2011 Şahintepe
Bilgievi’nde, Kavram Meslek
Yüksek Okulu desteğiyle
gerçekleşen ve 25’er kişilik
sınıflarda eğitim alan öğrenciler
diksiyon eğitiminden, müşteri
ilişkileri yönetimine ve müşterilerle
nasıl diyalog kurulması gerektiği
6
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
ile ilgili teorik ve pratik eğitimlere
kadar birçok konuda iş hayatına
kendilerini hazırladılar.
44 gün süren eğitimin ilk 22
günlük teorik eğitimi 11 Ağustos
tarihinde sona erdi. Burada
kursu başarıyla bitiren kursiyerler
Garanti Bankası bünyesinde geriye
kalan 22 günlük pratik (staj)
eğitimine başladılar. Staj eğitimini
de başarıyla bitirecek öğrenciler
sertifikaları ve iş deneyimlerini
çalışacakları firmalara taşıyacaklar.
Kadın
Sağlığı
Başakşehir Belediyesi Sağlık
İşleri Müdürlüğü’nün, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire
Başkanlığı ile ortaklaşa yürüttüğü
“Kadın Sağlığı Taraması” sona
erdi. Bu yıl 3.’sü düzenlenen ve
1,5 aydır devam eden taramalar
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne
ait Gezici Sağlık Tırları ile çeşitli
bölgelerde gerçekleştirildi.
Güvercintepe, Şahintepe,
Ziyagökalp, Onurkent, Göçmen
Konutları, Deprem Blokları,
Çamlık, Şamlar, Kayabaşı, Kiptaş,
Yeşiltepe, Boğazköy, Kayaşehir
3-5-7-10. bölgeleri, Tekstilkent
gibi 17 farklı noktada 4500
kadına ulaşılan taramalarda; kemik
yoğunluğu, kan şekeri, kolesterol
ölçümleri ücretsiz olarak yapıldı.
Bu yıl önceki yıllardan farklı olarak
55 yaş üstü erkeklerin de dahil
edildiği taramalarda, 200 erkek
de kan şekeri, kolesterol ölçümleri
yönünden değerlendirildi.
Taramalarda elde edilen sonuçlara
göre riskli grupta bulunan kişiler,
bağlı oldukları Aile Hekimlerine ve
Başakşehir Devlet Hastanesinin
ilgili polikliniklerine yönlendirildi.
Kuruluşundan beri sağlıklı toplumun
merkezine kadın ve çocuk sağlığını
yerleştiren Başakşehir Belediyesi
yetkilileri,hastalıkların öncesinde
geç kalmadan tanı koyabilmek
amacıyla yapılan, koruyucu halk
sağlığı kapsamında gerçekleşen bu
ve benzeri taramaların ileriki yıllarda
da devam edeceğini belirttiler.
HABER
ATIK YAĞLAR BÜYÜK
TEHDİT OLUŞTURUYOR!
Ülkemizde son yıllarda yağda kızartılmış
patates ve diğer yiyeceklerin kullanımında
önemli artışlar oldu. Bunun sonucu olarak
da kullanılmış bitkisel yağ atıklarında ciddi bir
artış gözleniyor. Türkiye’de, yılda 1.500.000
ton bitkisel yağın gıda amacı ile kullanıldığı,
bundan da yaklaşık olarak 350.000 ton atık
yağın oluştuğu belirtiliyor.
Bu tehlikeyi dikkate alan Başakşehir Belediyesi, konuyla ilgili ilçe genelinde yoğun bir
çalışma yürütüyor. Vatandaşların bilgilendirilmesi ve bu konuda ortak bir bilincin oluşturulması amacıyla broşür ve afiş çalışması
gerçekleştiren Belediye, atık yağların okullardan toplanması ve çocuklara bu bilincin
aşılanması için de okullarda çeşitli yarışmalar düzenliyor. Bu çalışmaların sonucu olarak
Ocak-Ağustos 2011 tarihleri arasında Başakşehir ilçesinde, belediye tarafından 6410 kg
atık yağ toplandı.
SAĞLIĞIMIZ İÇİN CİDDİ BİR RİSK
Başakşehir Belediyesi yetkilileri, atık yağların
zararları konusunda şu bilgileri veriyor:
1- Bitkisel atık yağların kalorileri çok yüksektir. Bu atık yağlar, suya, kanalizasyona döküldüğü zaman su yüzeyini kaplar, su sistemine
zarar verir, havadan suya oksijen transferini
önler, zamanla sudaki oksijenin tükenmesini
hızlandırır.
2- Atıksu arıtma tesisinin işletme maliyetini
artırır. Atık su kanal borularına yapışarak boru
kesitinin daralmasına ve tıkanmasına neden
olur.
3- Daralma ve tıkanma nedeniyle tamir ve
değiştirmenin verdiği maddi zararın yanında,
kullanılmış bitkisel yağlar atık su kirliliğinin
%25’ini oluşturmaktadır. Denize, akarsuya ve
göle ulaşan bitkisel atık yağlar, kuşlara, balıklara ve diğer canlı türlerine zarar vermektedir.
BAŞAKŞEHİR
BELEDİYESİ
YETKİLİLERİ,
ATIK YAĞLARIN
ZARARLARI VE
ÇEVREYE YAYDIĞI
TEHLİKELER
KONUSUNDA,
VATANDAŞLARI
BİLİNÇLENDİRMEK
AMACIYLA YOĞUN
BİR ÇALIŞMA
YÜRÜTÜYOR.
4- Kanalizasyona dökülen yağlar, atık su arıtma tesislerine zarar verir ve işletme maliyetini
artırır. Sonu arıtma ile bitmeyen atık suların
içindeki bitkisel ve hayvansal atık yağlar; denizlere, göllere ve akarsulara döküldüğü zaman o suyun kirlenmesi ve sudaki oksijenin
azalmasına sebebiyet verir. Bunun sonucu
olarak; ortamdaki, başta balıklar olmak üzere
diğer canlılar büyük zarar görür.
5- Çöpe dökülen atık yağlar çöp depolama
alanında sık sık yangın çıkmasına neden olmaktadır.
Lütfen dikkat!
Belediye yetkilileri, Başakşehirlilere şu
hususlarda uyarılarda bulunuyor:
-Kullanılmış kızartmalık yağları diğer atıklardan ayrı olarak, temiz ve ağzı kapalı bir
kapakta biriktiriniz.
-Kullanılmış kızartmalık yağları çevrenin
korunması amacıyla kanalizasyona, toprağa, denize ve benzeri alıcı ortamlara
dökmeyiniz.
-Atık yağlarınızı biriktirip geri kazanım tesislerinde değerlendirilmek üzere Belediye görevlilerine teslim ediniz.
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
7
K A PA K
BAŞAKŞEHİR’İ RAMAZAN’DA,
RAMAZAN’I
BAŞAKŞEHİR’DE
YAŞAMAK...
ıl içerisinde düzenlediği kültür sanat
etkinlikleriyle, İstanbul’da adından
sözettiren Başakşehir Belediyesi, bu
yıl ki iddialı Ramazan etkinlikleriyle
“Ramazan Başakşehir’de yaşanır” sloganının
ne kadar haklı olduğunu gösterdi.
Ramazanın heyecanını tüm ilçeye yaymak
için gayret sarfeden Belediye, Başakşehir
Sular Vadisi, Bahçeşehir Gölet, Şahintepe
Mahallesi ve Altınşehir-Güvercintepe Mahallelerinde 4 ayrı etkinlik alanı oluşturdu.
Vatandaşların beklentileri dikkate alınarak
hazırlanan etkinliklerin gördüğü yoğun ilgi bu
hassasiyetin doğru okunduğunu gösteriyor.
İki yıldır olduğu gibi bu yıl da, Ramazan ayının
ruhuna ve manasına uygun programlar hazırladıklarını belirten Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, düzenledikleri tüm etkinliklerde bu hassasiyetle hareket ettiklerini, asla
popülizme itibar etmediklerini belirtti. Mevlüt
Uysal, geçtiğimiz yıl, İstanbul’un birçok ilçesinden Ramazan programlarını takip etmek
için Başakşehir ilçesine gelen vatandaşlar
olduğunu, bu yıl ki Ramazan programlarına
da ilginin ciddi bir şekilde arttığını vurguladı.
8
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
BAŞAKŞEHİR
BELEDİYESİ,
ÖNCEKİ İKİ YILDA
OLDUĞU GİBİ BU
YIL DA RAMAZAN
AYININ RUHUNA VE
MANASINA UYGUN
PROGRAMLAR
HAZIRLADI.
K A PA K
Kur’an Ayı Ramazan’da
Kur’an-ı Kerim Ziyafeti
Bilindiği üzere yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in nazil olmaya başladığı Kadir Gecesini içinde bulundurması nedeniyle
Ramazan aynı zamanda Kur’an ayı olarak da kabul edilir.
Geleneğimizde bu ayda tutulan oruçlar ve kılınan namazlarla
birlikte bol bol Kur’an okumak da vardır. Bu bilinçle Ramazan boyunca etkinliklerin öncesinde ülkemizin sayılı hafızları
tarafından Başakşehirlilere Kur’an-ı Kerim ziyafeti verildi. Ayrıca dünyaca ünlü hafızlardan Mısırlı Ahmet Naina, İranlı Rahim Kirhaki ve Türkiye’den İshak Danış’ın birlikte icra ettikleri
“Maide-i Kur’an” programı Kur’an aşıklarına unutulmaz bir
gece yaşattı.
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
9
K A PA K
Ahmet Özhan’la
Muhteşem
Açılış
Ramazanın birinci günü, ünlü tasavvuf müziği
sanatçısı, büyük yorumcu Ahmet Özhan mübarek ayın ruhani havasını duru sesiyle taçlandırdı. Ayrıca Ramazan ayı boyunca dört
sahnede Erkan Mutlu, Veysel Dalsaldı, Ender
İz Bırakanlar
Onlar Önden gittiler, yol oldular. Işık oldular
koyu karanlığın bağrında. Hayatları da ölümleri de şiir gibiydi.
Doğan, Mustafa Demirci, Fatih Koca, Grup
Degah gibi Tasavvuf Müziğinin en seçkin yorumcuları, yüzyıllardan süzülüp gelen eserleri
Başakşehirlilerle buluşturdu.
Ömer Karaoğlu ve Eşref Ziya unutulmaz ezgileri ile Ramazan gecelerine ayrı bir renk kattılar.
Fas’ın dünyaca ünlü sanatcısı Raşid Gulam,
Bosna Hersek’ten Burhan Şaban ve Irak’tan
Grup Kerkük bu Ramazanın uluslararası
sürprizleri idi.
Gittiler ama yankılanıp durmakta hoş
sadaları gökyüzünde
ve yeryüzünde, doğuda ve batıda, kuzeyde ve güneyde.
Ramazan’ın manasını, fikirleri ve yaşam biçimleri ile bulundukları coğrafyaya aktarmış,
inandığı değerler doğrultusunda mücadele
ederek tarih sayfalarında ve insanlık hafızasında iz bırakmış sembol isimleri Ramazan
boyunca o izlerin takipcileri tarafından yad
edildi.
Abdurrahman Dilipak Çöl Arslanı Ömer
Muhtarı, Selahattin Yusuf Bilge Kral Aliya
İzzetbegoviç’i, Ahmet Taşgetiren Savunan
Adam Necmettin Erbakan’ı, Ekrem Demirli
Doğunun Işığı Muhammed İkbal’i, Tarık Tufan
10
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
K A PA K
Kara Derili Vicdan Malcolm X’i, Yavuz Bahadıroğlu Kafkas Kartalı Şeyh Şamil’i anlattıl.
Bununla beraber herbiri için hayatlarının en
önemli evrelerini gösteren karelerden oluşan
fotoğraf sergileri düzenlendi. Ayrıca her programda, program konusu şahsiyetin posteri
dağıtıldı.
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
11
K A PA K
Öğrenmenin En Etkili Yolu:
Bunun geleneğimizdeki en etkili yolu da
sohbet metodudur şüphesiz. Başakşehir
Belediyesi bütün etkinlik sahnelerinde ve
ilçenin bir çok camisinde düzenlediği sohbet programlarında Nihat Hatipoğlu, Ömer
Döngeloğlu, Mahmut Toptaş, İhsan Süreyya Sırma, Ali Rıza Temel, İhsan Atasoy,
Abdullah Yıldız gibi ülkemizin önde gelen
hatiplerini Başakşehirlilerle buluşturdu.
Sohbetler
Ramazan ayı tutulan oruçlar, kılınan namazlar ve okunan Kur’anlarla bir ibadet
ve Allah’a yaklaşma ayıdır. Bu ay inananlar
için dinlerini öğrenmek, bilgilerini tazelemek
ve daha iyi bir insan olma bilincini takviye
etmek için de bir fırsattır aynı zamanda.
K A PA K
Şiir Gibi Geceler
Şiir nasıl bir sanat ise onu güzel
okumanın da bir sanat olduğu artık
herkesin kabul ettiği bir gerçektir.
Yazdıkları şiirlerle bizleri mest eden
şiirin sultanları olduğu gibi, sesleri
ve yorumları ile bizleri alıp
başka diyarlara
12
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
götüren şiir yorumcuları da var.
İşte onların en önde gelenleri Bedirhan Gökçe, İbrahim Sadri, Dursun Ali Erzincanlı, Serdar Tuncer,
Uğur Arslan ve İkbal Gürpınar ilçenin dört bir yanında kurulan sahnelerde Başakşehirlilere doyumsuz
şiir ziyafetleri çektiler.
Hikmet Dolu
Türküler
Herbirinin arkasında birer hayat dersi olan ve
asırlar boyunca imbikden süzülmüşcesine
rafine sözleri ile türkülerimiz, kültür dünyamızın vazgeçilmez parçalarıdır. Türkü dostu
Başakşehirliler bu Ramazanda türküye de
doydular. Orhan Hakalmaz, Gülay, Latif Doğan, Urfa Sıra Geceleri Grubu, Bayram Bilgi
Tokel, Yeni Türkü, Necdet Kaya, Muammer
Ketencoğlu gibi Türk Halk Müziği sanatçılarımız bizleri buğulu gözlerle yurdun dört köşesinde gezintiye çıkardılar.
Bahçeşehir Gölet sahnesinde sanat müziğinin usta seslerinden Zekai Tunca’nın seslendirdiği parçalar ve klasik müziğin dahi
çocuğu Tuluyhan Uğurlu’nun, Mehter takımı
ile verdiği görkemli konser Ramazan etkinliklerine ayrı bir renk kattı.
Sular Vadisinden Kanal7 Aracılığı ile Tüm Dünyaya
Ömer Döngeloğlu İle Sahur Özel
Bu yıl Ramazan gecelerinin en gözde mekanı ünvanını iyice pekiştiren Sular Vadisi,
birbirinden güzel etkinlikler ve doyumsuz
ortamıyla geç saatlere kadar süren hareketliliğini sahur programıyla taçlandırdı.
Ömer Döngeloğlu Hoca’nın sunduğu ve
Kanal7 ekranlarından canlı olarak yayınlanan sahur programı sahur yemeği ikramı
eşliğinde doyumsuz sohbetler ve ilahi ziyafetleri ile Ramazan gecelerini doya doya
yaşamak isteyen İstanbullular için gecenin
son durağı...
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
13
Sokak İftarlarında
Aynı Sofrayı
Paylaştık
Ramazanın manevi iklimini hep birlikte yaşamak, aynı binada oturup birbirinin farkına
varamamış komşuların tanışmalarına vesile
olmak, Ramazan neşesini birlikte hissetmek
amacıyla düzenlenen sokak iftarları bu Ramazanda da bütün mahalleleri bir araya getirdi. Oruç tutan-tutmayan yediden yetmişe
herkesi aynı sofra etrafında toplayan programlar maddi manevi ziyafetlerin yanısıra bir
çok Başakşehirliye kalıcı dostluklar ve sağlam komşuluk ilişkileri kazandırdı.
Çocuk
Programları
Çocukların dünyasında Ramazanın ayrı bir
yeri vardır. Onlar birçok dini ve insani duyguyla Ramazan ayında daha yoğun bir şekilde
tanışırlar. Zihin dünyalarında Ramazanda yaşadıkları ömür boyu silinmeyecek izler bırakır.
O yüzden hepimiz çocukluğumuzun Ramazanlarını “nerde o eski Ramazanlar” diye yadederiz hep. Başakşehirli çocuklar bu yönden çok şanslılar. Çünkü Ramazan etkinlikleri
planlanırken en büyük payı hep onlar alıyor.
Bu yıl da öyle oldu. Bütün sahnelerde Hacivat Karagözden orta oyununa, jonklörden ip
canbazına, sihirbazdan birbirinden sevimli
şişme karakterlere kadar onlar için herşey
düşünüldü.
14
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
İLÇEDE
OTURAN HER
İKİ KİŞİDEN
BİRİ SOKAK
İFTARLARINA
İŞTİRAK ETTİ.
Sular Vadisinde, 30 bin
kişilik iftar sofrası
Toplam 120.000 kişinin iştirak ettiği sokak
iftarlarının en ihtişamlısı Başakşehir’in gözbebeği Sular Vadisi’nde gerçekleşti. Yalnızca
bir mahalleyi kapsayan programa yaklaşık
30.000 mahalleli katıldı. Mahallede oturan her
iki kişiden birinin davete icabet ettiğini gösteren bu rakam, böyle programlar için rekor bir
katılım anlamına geliyor.
İftara, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş, Ak Parti İstanbul Milletvekilleri
Harun Karaca, Mehmet Doğan Kubat ve Ünal
Kacır, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt
Uysal, KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım
ve Ak Parti Başakşehir İlçe Başkanı Ayhan
Özgürel de katıldı. Hep birlikte ev sıcaklığında açılan iftardan sonra yaklaşık 30 bin kişi,
ilahiyatçı-yazar Ömer Döngeloğlu’nun sofra
duasına eşlik etti. Döngeloğlu, özellikle Afrika’daki insanlar içinde dua etti.
STK İftarları
Sivil Toplum Kuruluşları, Modern Belediyeciliğin vazgeçilmezlerinden “birlikte yönetim” ilkesinin hayata geçirilmesinde en önemli unsurlardır. Başakşehir Belediyesi ilçedeki STK’ların
güçlü ve yaygın bir şekilde sosyal hayatta etkili
olmaları için onlarla sürekli iletişim ve dayanışma içinde olmaya gayret göstermektedir. Bu
amaçla Sular Vadisi Gölet Kafe’de düzenlenen ve artık geleneksel hale gelen STK iftarları
29 gün boyunca ilçedeki önde gelen sivil toplum kuruluşlarının yönetici ve gönüllülerini aynı
sofra etrafında topladı.
BAŞKANIN
RİCASI ÜZERİNE
ONBİNLERCE
KİŞİ AYNI ANDA
MESAJ ATARAK
AFRİKAYA
YARDIM
GÖNDERDİLER.
Afrika’ya Binlerce SMS Desteği
Ev sahibi sıfatıyla açılış konuşmasını yapan
Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal,
konuşmasının sonunda Afrika’yı kasıp kavuran açlık konusuna da değindi ve katılımcılardan, cep telefonlarını çıkarıp Diyanet İşleri
Başkanlığı’nın kampanyasına destek olmalarını istedi. Başkan’ın bu ricası üzerine onbinlerce kişi aynı anda cep telefonlarından
mesaj atarak Afrika’ya yardım gönderdiler.
Filistin Karikatür
Sergisi Büyük
İlgi Gördü
Çizginin büyük ustası Naci Ali anısına, Filistin
Halkıyla Dayanışma Derneği’nin desteğiyle
düzenlenen sergi, 2010 Uluslararası Filistin
Karikatür Yarışmasında ödül alan ve sergilenmeye değer görülen karikatürlerden oluşan sergi, ziyaretçilerden büyük ilgi gördü.
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
15
HABER
O BİR BAŞAKŞEHİRLİ
Yusuf Ziya Cömert, edebiyat kökenli bir gazeteci. Türkiye’nin en köklü edebiyat dergilerinde edebi ürünleriyle boy gösterdi, bazı dergilerin kuruluşuna
öncülük etti. Bunun yanında birçok gazetede de yazarlık ve yönetcilik yaptı. Kuruluşundan itibaren Yeni Şafak gazetesinde bulunan Cömert, yayın koordinatörlüğü, yazı işleri müdürlüğü görevlerinden sonra şu an gazetenin genel yayın yönetmenliğini yapıyor. Başakşehir’de ikamet eden Cömert’le medyayı
ve Başakşehir’i konuştuk.
Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert:
“ŞEHİRLERİMİZE RUH KATMALIYIZ”
Eczacılık ve siyasal bilgiler fakültesine girdiniz, sonrasında ODTÜ’de hazırlık okudunuz.
Basın alanından farklı bir kariyere adım atmışken basınla olan ilişkiniz ne zaman ve nasıl
başladı?
Önce Edebiyatla nasıl tanıştığımdan başlamam lazım. İstanbul İmam-Hatip ve İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü mezunu olan
babam, İstanbul’daki kültürel ortamlar ile iç
içeydi. Milli Türk Talebe Birliğinin faaliyetlerine babam beni de götürürdü. Mavi Kırlangıç dergisini bulur okurduk. Babam da beni
teşvik ederdi. Bugün gazetesi bizim evimizin
gazetesiydi. Bugün Gazetesi’nden enteresan
şeyler hatırlıyorum. Solcular 6. filoyu protesto
ediyorlardı. Güya sağcılar da solculara karşı çıkıyorlardı. Bugün gazetesinde Şevket
ağabeyin resim altına yazdığı şöyle bir yazıyı
hatırlıyorum: “Meydanda ağaçlardan uçuşan
yaprakları taş zannederek kaçtılar” İlkokuldan aklımda kalanlardan biri de: “Bay İlerici”,
“Topuz’un Maceraları” biz bunları okur takip
ederdik. Lise çağlarında da Yeni Devir ve Milli
Gazete’den arkadaşlarımız vardı.
16
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
“ÇEKİÇ TAM
İNERKEN
BİR ŞEYLER
SÖYLERSİN. SEN
SÖYLEDİN DİYE
Mİ ÇEKİÇ İNDİ,
YOKSA ZATEN
İNECEK MİYDİ DE
SEN SÖYLEDİN,
ORASINI ALLAH
BİLİR. “
Biz bir okuma ortamının içinde büyüdük. Diriliş, Mavera, Varlık gibi dergileri takip ediyorduk. Üniversite döneminde ise Eczacılık bölümünde fazla kalmadım. Annemin hatırı için
yazmıştım. Benim mizacıma uygun değildi.
Ankara Siyasal Bilgilerde de okurken adam
gibi talebelik yapmadım.
Benim şiire, edebiyata meraklı arkadaşlarım
vardı. Mavera dergisinden Cahit, Erdem,
Rasim, Alaattin ağabeylerin de bulunduğu
herkese açık sohbet ortamlarımız vardı. Bu
meclislerde söyleyecek lafın varsa söylerdin,
yoksa dinlerdin. Bu durum beni böyle bir
mesleğe doğru çekti. Ben haylaz bir çocuktum, disiplinden, kurallardan sıkılan bir yapım
vardı. Dolayısıyla memurluğu hiç düşünmedim. Devlet memurluğu okuyup-yazmak isteyenler için ana rahmi gibi rahattır. Benim
kendime en yakın hissettiğim meslek yine
basındı.
İlk olarak, edebiyat dergilerinde yazılar yazarak başladım. 1985-1986’da Zaman Gazetesinde dış haberlerde çalıştım. Araya askerlik girdi. Düzce’de bir müddet ikamet ettim.
HABER
İstanbul’daki yayınevlerine çeviri yaptım.
İstanbul’a geldim. Bazı dergilere katkılarım
da oldu.
Zaman gazetesini oluşturan çekirdek kadroda yer aldınız. Bir gazetenin kuruluş aşamasındaki sancılar nelerdir? Gazetenin kimliği nasıl
oluşturuluyor?
Yanında Nabi Avcı, Adnan Tekşen, Fikret
Ertan, Mehmet Doğan gibi isimlerde vardı
ama Zaman gazetesini Fehmi Koru kurmuştur. Önce Milli Gazete’yi çıkarttılar fakat uzlaşamadılar. Zaman Gazetesi, 3 kişinin sermayesi ve ortaklığı ile kurulmuştur: İhsan Akcan,
Alaattin Kaya, Necati Akçın. Lokomotifi ise
Fehmi Koru’dur.
Milli Gazete’nin okul niteliği de olmuştur. Birçok gazeteci oradan yetişmedir. Hatırı sayılır
siyasi bir misyon da yüklenmiştir. Daha aktüel, kültürle, sanatla daha yakından ilgilenen, içinde Yeni Devir damarı bulunduran
bir gazete olmuştur. Yeni Şafak gazetesinde
şimdi kimler varsa bir dönem Milli Gazete’de
yazdı. Böyle başladı gazetecilik hayatım, bir
yıla yakın zaman devam etti. Kayıtlar adlı bir
edebiyat dergisi çıkarttık. Ben derginin editörlüğünü yaptım.
Çeşitli dergilerin yönetim kadrolarında yer aldınız, dergicilik ve gazeteciliği karşılaştırırsak,
farkları nelerdir? Siz hangi alanda çalışmayı
seviyorsunuz?
Dergicilik geçim kaynağı olabilse, yeterince
etkili yapılabilse daha uygundur bana. Dergicilikten gelme birinin gazeteciliğe katacağı
çok şey vardır. Şairlerle, edebiyatçılarla doğru bir ilişki kurmak zorundasınız. Dergicilikte,
edebiyat okurunun mutlu olacağı bir kalite
sunacaksınız. Bunu gazetecilikte de devam
ettirmenin gazeteye çok katkısı olmuştur.
Gazetecilik ve dergicilik arasındaki temel fark
şudur: İyi bir editör dergiyi kendi başına da
çıkarabilir, yoktan var edebilir ama gazetecilik
bir ekip işidir. Tek başınıza gazete çıkaramazsınız. Dergiler haber olup bittikten sonra bir
şey söylerler, herkesten önce söylerse sürpriz olur. Nokta dergisi bir ara herkesten önce
haber veriyordu. Fakat erken öten horoz misali başını koparttılar. Nokta dergisi çıkamadı.
Gazetecilikte iş herkesten önce söylemektir.
Basının kamuoyu oluşturma, yönlendirme
gücü var mı? Böyle bir güç elinde varsa; bunu
doğru yönlendirebiliyor mu?
Basında, çekiç tam inerken bir şey söylersin. Çekice örse sen vurmuş kadar tatmin
olursun. Bir gazeteci olarak “söyledik, onun
için çekici vurdu” diye düşünürsün. Haklı mısın haksız mısın Allah bilir. Belki çekiç zaten
“BİR ŞEYİ DOĞRU
SÖYLEYEREK
DE YALAN
SÖYLEYEBİLİRSİN.
ÖRNEĞİN: DOĞRU
BİR HABERİ
MANŞETTEN DE
VEREBİLİRSİN TEK
SÜTUNDAN DA.
KELİMELERİ
AYNI OLSA BİLE
ARALARINDA ETKİ
YARATMA ADINA
BİR FARK VARDIR.
HABER YA POZİTİF
ANLAMIYLA
YALANDIR,
YA NEGATİF
ANLAMIYLA.”
vurulacaktı oraya, belki de vurayım mı vurmayayım mı derken senin sesini duydu da vurdu. Basının kamuoyuna karşı bir vebali vardır.
Gazeteciler açısından basının en korkulacak
tarafı şudur: Birincisi yalan söyleme. Yalan,
hem kişiye, hem de Allah’a karşı bir isyandır.
Allah’ın bunu böyle yarattığını da söylemiş
oluyorsun. Bir şeyi doğru söyleyerek de yalan söyleyebilirsin. Örneğin: Doğru bir haberi
manşetten de verebilirsin tek sütundan da
verebilirsin.
Kelimeleri aynı olsa bile aralarında etki yaratma adına bir fark vardır. Haber ya pozitif anlamıyla yalandır, ya negatif anlamıyla.
Basının bir anlamda ülke gündemini de oluşturma gücü var. Basın bu gücü nasıl kullanıyor?
Basın, toplumun nabzını tuttuğu ölçüde,
toplumun ne tarafa yürüyeceğini bildiği ölçüde gündem oluşturabilir
Basın elbette ki gündem oluşturuyor. Bazen
toplumun nabzını tutar, bunu söylersem gündem oluşturur dersin. Bazen de çok güçlü bir
şekilde bir realiteyi bulur, toplumun önüne koyarak gündem oluşturursun. Bazen de uğraşırsın gündem oluşturamazsın. O zaman anla
ki toplumun nabzını tutamıyorsun. Toplumun
ne tarafa yürüyeceğini bilmek gerekiyor.
Biz basın olarak bir ambalaj yapıyoruz. Sunduğumuz şey haberin, olayın kendisi değil.
Haberle bizim yazdığımız şey aynı şeyler değil.
Basında kim tarafsızım diyorsa en büyük
yalanı söylüyordur. Gazeteci olarak doğruyu
söylemek gerekiyor. Doğruyu söyleyen herBAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
17
R Ö P O RTA J
kes de az veya çok taraflıdır. Doğruyu söylemenin de türlü şekilleri vardır, gazeteciler de
bunu kullanırlar. Mesela; bir bakan önemli bir
açıklama yapar. Bir gazeteci bakanın yaptığı açıklamadan bir haber yapar getirir. Diğeri
bakan’ın delik çorabını görür haber yapar.
Bana göre de bakanın söylediklerinden daha
önemlidir çorabındaki deliği bulmak. Ama
yine de habere, kendi dünya görüşüme göre
bakarım. Bakanın çorabındaki delikle bu haberi gizlemeli miyim, gizlememeli miyim derim. Genelde de bakanın söylediklerini haber
yapar, delik çorabı da aralara sıkıştırırım.
ti de vardır. Gecen gündüzün pek
olmayacak. İki türlü gazeteci vardır.
Birisi mesaisi bitince evine gider,
işle ilgili bir şey düşünmez, diğerininse işle ilişkisi kesilmez. Buna
benzer bir ilgisi varsa sürekli mesleğinde yükselir.
Biraz da oturduğunuz yer olan
Başakşehir’den söz edelim. Başakşehirle ilgili gözlemleriniz nelerdir?
Başakşehir odağı merkezi olan
bir şehir değil. Şehirlerin meydanları
olur. Küçük caddeleri olur. Sokakları olur. Başakşehir baştan şehir
olarak değil, toplu konut olarak
planlanmış bir yerleşim. Şimdi şehre dönüştürülmeye çalışılıyor. Toplu
konut olarak da düşünüldüğünde
diğer bölgelere, şehirlere göre daha
az sorunlu bir bölge. Yaşadığımız
şehri de tatmamız gerekiyor. Bizim
yeni kurulan şehirlerimize bir ruh
katmamız gerekmektedir.
Ben yayınlamayacağım haberi yapana da
prim veririm haber iyiyse. İlkelerime haber
uymasa da muhabirin o konudaki çabasını
sevdiğim için takdir ederim.
Gazetecilikte sansür son zamanlarda çoğu
gazetecinin dilinde. Siz sansür konusunda
Türkiye’yi nerede görüyorsunuz?
Sansürden kasıt şudur: Bir şeyi söylemek
sakıncalı mı, değil mi? Bu bakış açısıyla haberi kırparsam bu sansürdür. Muhabirden
kaynaklanan, anlatımlardan kaynaklanan bir
haberi yayınlatmamak sansür değildir.
Herkes sansür uygular. Sen hükümeti dikkate alırsın kendi haberine sansür uygularsın.
Biz Yeni Şafak gazetesi olarak, ilk gün ne düşünüyorsak, hangi politik çizgide isek, şimdi
de aynı çizgimizi, söylemimizi sürdürüyoruz.
Yeni Şafak gazetesinin çizgisi rağbet gördü.
Şimdi bize benzeyen gazeteler çıkıyor. Yeni
Şafak’tan giden gazeteciler başka gazetelerde kendi yaptıkları işe bir Yeni Şafak mayası
çalmaya gayret etti.
Yeni yetişen gazetecilerin gerçek manada
gazeteciliği öğrendiklerini düşünüyor musunuz? Genç gazetecilere önerileriniz nedir?
Genç Gazeteciler, meslekte ilerlemek istiyorlarsa okumaları lazım, zihinlerinin açık olması lazım.
Benim hep söyleyip de kendi mesleğimden hiç kimseye dinletemediğim bir şey var.
“Okumak”, adam gibi yetişmek. Herkes boyuyla, posuyla, gözüyle kendisinin bir şeyleri
yapabileceğini zannediyor. Eğer meslekte
mesafe kat etmek istiyorsanız okuyacaksınız,
gazeteci olacaksınız. Yalnızca mesleki okumak değil gazetecinin her konuda bilgisinin
olması lazım, yelpazesinin geniş olması lazım.
Gazetecinin de geniş bir çağrışım dağarcığı olacak ki ondan yararlanabilsin. Yani çok
okuyacaklar, bir de antenleri, zihinleri açık
olacak.
Gazeteciliğin bir itibarı, prestiji varsa, külfe18
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
BAŞKAN
MEVLÜT UYSAL
BAŞAKŞEHİR’DE
YAŞAYAN, BÖLGEYİ
YAKİNEN BİLEN
BİRİSİ. BU DA
BAŞAKŞEHİR İÇİN
CİDDİ BİR ŞANS.
Başakşehir’de her türlü sosyal
imkân var, spor alanları, resmi kurumlar, okul, sokak var ama şehir
tadı vermiyor. Her şehrin kendine
has tadı vardır. Manisa’nın, Antep’in, Urfa’nın
bir karakteri, lezzeti vardır. Bizim yeni kurulan
şehirlerimize bir ruh katmamız gerekmektedir.
Belediyecilik anlamında da zor bir bölgedir.
Siz bu uçurumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben söz konusu zorluğunu kabul ediyorum. Ama Bağcılar, Esenler kadar zor bir ilçe
değil. Boş alanlarınız çok fazla. İstanbul’da
Üsküdar, Beşiktaş, Kadıköy, Beyoğlu, Eminönü, Fatih gibi kadim ilçelerin bir kimliği var.
Başakşehir’de canlı sayılabilecek bir kültürel
hayat var. Bunun lokomotifi de Başakşehir
Belediyesi’dir ve iyi bir çalışma yürütüyor.
İnsanların modern ihtiyaçlarının karşılanabileceği alışveriş merkezleri, sinemalar, Sular
Vadisi gibi insanların vakit geçirebileceği,
alanlar var. İlçenin böyle şeylerden mahrum
olan bölgelerine de bu hizmetin gitmesi lazım. Mevlüt Bey de Başakşehir’de yaşayan,
bölgeyi yakinen bilen birisi. Bu da Başakşehir
için ciddi bir şans. Başkan Mevlüt Uysal birinci döneminde çözemezse bile, sorunları ikinci
başkanlık döneminde bitirir.
Vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Ben teşekkür ederim, çalışmalarınızda başarılar dilerim.
ETKİNLİK
www.uscff.com
SUÇ VE CEZA FİLMLERİ İLE
ADALETİN TERAZİSİ
MERCEK ALTINDA
Başakşehir Belediyesi kültürel etkinlikler
yelpazesinde sanatın en renkli ve etkili alanı olan 7.sanata destek veriyor. Başakşehir
Belediyesi, Başbakanlık Tanıtma Fonu’nun
katkılarıyla İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Suç ve Ceza Filmleri Festivaliyle Adaletin
terazisini mercek altına alınıyor. 23-30 Eylül
2011 tarihleri arasında gerçekleştirilecek film
festivali, zengin film seçkisi ve kapsamlı akademik programıyla, izleyici karşısına çıkmak
için gün sayıyor.
İstanbul’un kültür, sanat ve akademik hayatına yeni bir soluk katması beklenen festivalde
paneller, söyleşiler, atölyeler, sergiler ve ünlü
sinemacıların deneyimlerini aktaracakları bir
sinema semineri de düzenlenecek. Film gösterimleri ve festival etkinliklerinin gerçekleşeceği salonlar şöyle: İ.Ü. Hukuk Fakültesi 1.
Amfi ve Doktora Salonları, İ.Ü İletişim Fakültesi Sinema Salonu, Beyoğlu Sineması, Bahçeşehir Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu, Nişantaşı
City’s Sineması.
Danışma Kurulu’nda Tanıdık Yüzler
BAŞAKŞEHİR
BELEDİYESİ,
İSTANBUL’UN
KÜLTÜR, SANAT
VE AKADEMİK
HAYATINA SOLUK
KATACAK ÖNEMLİ
BİR FESTİVALE EV
SAHİPLİĞİ YAPMAYA
HAZIRLANIYOR.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Adem Sözüer’in Başkanlığını yaptığı festivalin onursal başkanları, İ. Ü. Rektörü
Prof. Dr. Yunus Söylet ve Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal. Festivalin danışma
kurulu, akademi, psikoloji, hukuk, sinema, iletişim, edebiyat alanında uzman ve deneyimli
olan şu isimlerden oluşuyor:
Prof. Dr. Füsun Sokullu Akıncı, Ayda Aksel,
Prof. Dr. Jörg Arnold, Fadik Sevin Atasoy,
Zeki Demirkubuz, Ziya Er, Prof. Dr. Semih
Gemalmaz, Prof. Dr. Walter Gropp, Prof. Dr.
Aydın Gülan, Yaşar İlksavaş, Prof. Philip Kunig, Prof. Nikolaus Livos, Prof. Dr. Aydemir
Okay, Prof. Dr. İzzet Özgenç, Prof. Dr. Bahri
Öztürk, Prof. Dr. Bengi Semerci, Işıl Baysan
Serim, Prof. Dr. Cumhur Şahin, Alin Taşçiyan, Prof. Stephen Thaman, Tarık Tufan, Yrd.
Doç. Dr. Gülin Terek Ünal, Derviş Zaim, Luis
Arroyo Zapatero.
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
19
ETKİNLİK
Festival birbirinden değerli
konukları da ağırlayacak
Festival izleyicileri filmleri izlerken aynı zamanda beyaz perdede görüp sevdikleri sinema yıldızlarını da yakından görme şansı
bulacaklar. Ünlü Hollywood yıldızı, Hırvat asıllı
Rade Serbedzija, oğlu Danilo Serbedzija’nın
yönetmenliğini yaptığı 72 Gün/ Sedamdeset i
Dva Dana /72 Days isimli filmle birlikte, festivalin konukları arasında yer alacak.
Butterfly Man, Ghost of Mae Nak, The
Elephant King’ın yapımcısı, De Warrenne
Pictures’ın sahibi Tom Waller de konuklar
arasında. Hem ülkesi Tayland’da, hem de
Amerika’da pek çok bağımsız filmde rol alan
aynı zamanda Tayland’da urban/hiphop müziğin öncüsü sayılan ödüllü grup Thaitanium
üyesi Prinya ‘Way’ Intachai festivalde izleyici
ile buluşacak.
Uluslararası Moskova Film Festivali’nde En İyi
Film seçilerek St. George heykeline layık görülen Kardeş/ Hermano adlı filmin Venezuelalı yönetmeni, Marcel Rasquin de festivalin
konukları arasında.
Adaletin terazisinde hukuk ve insan haklarının
sorgulanacağı festivalin bölümleri ise şöyle:
-Askıda Hukuk ve İnsan Hakları
-Adalet Terazisi
-Aşk ve Suç, Aşk ve Ceza
-Suç Hikayeleri
-Panorama
-Kısa Film Yarışması
17 Saat / 17 Hours
23-F la película
Yönetmen:
Chema De La Peña
İspanya, 2011, 100’
Soykırımla Yüzleşme /
Facing Genocide - Khieu
Samphan and Pol Pot
Yönetmen: David Aronowitsch,
Staffan Lindberg
İsveç, Norveç, 2010
94’ Belgesel
Çatışma / Clash /
Engkwentro
Yönetmen:
Pepe Diokno
Filipinler, 2009, 60’
Kaçırma ve Ölüm /
Abduction and Death /
Secuestro y muerte
Yönetmen:
Rafael Filippelli
Arjantin, Meksika, 2010, 95’
Kolorado Kid
Hukuk Devleti Işığında
Geçmişle Hesaplaşma
Geçmişle bir bağlamda sorgu ve hesaplaşma
yaşanacağı festival kapsamında, “Türkiye’de
Askeri Darbeler ve İnsan Hakları”, “Suç ve
Ceza Bağlamında Psikiyatri ve Sinema”,
“Duvar Yıkıldıktan Sonra Eski Sosyalist Cumhuriyetlerde Gelişmeler ve Askeri Darbeler
Bağlamında Anayasayı İhlal Suçu” başlıkları
altında paneller ve “Hukuk Devleti İlkesi Işığında Geçmişle Hesaplaşma” başlığıyla bir
sempozyum da düzenlenecek.
Yönetmen:
Andras B. Vagvolgyi
Macaristan, 2010, 93’
Sırra Kadem/
Into Thin Air
Yönetmen:
Mohammadreza Farzad
İran, 2010, 26’, Belgesel
Askıda Hukuk ve İnsan Hakları
Festival’in belki de en önemli kısmını oluşturan Askıda Hukuk ve İnsan Hakları bölümünde Festival takipçileri, gösterildiği dönemde
izleyici üzerinde derin etkiler bırakmış olan
birçok filmi yeniden izleme fırsatı da elde edecekler.
20
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
Kinyarwanda
Yönetmen:
Alrick Brown
Ruanda, ABD, 2011, 100’
ETKİNLİK
ULUSLARARASI
KISA METRAJ
FİLM YARIŞMASI
Festival kapsamında büyük ustaların çektiği film ve belgesellerin yanında
yeni nesil’in adalet ve hukuk sistemine olan bakışlarını, sorgulamalarını
beyaz perdeye yansıtacakları uluslararası yarışmaya katılan kısa filmler
de izleyicinin beğenisine sunuluyor.
Baydara (Edra’nın Kaderi)
Dicle
Yönetmen: Can Eren
Yönetmen: Seren Gel
En Sevdiğinden
Fırın
Asansör görevlisi olan ve işin çok seven
güler yüzlü Edra, kendisine çok bağlı annesi
Jimnaz’la birlikte yaşamaktadır. Bir gün
asansöre kokoş, orta yaşlı, huysuz bir kadın
biner. Zemin kata geldiklerinde asansör arıza
yapar ve kadınla asansörde kalan Edra’nın
kaderi bir anda değişir.
6 Ekim 2009’da “Çok acı var, dayanamıyorum” yazılı bir not bırakarak
intihar eden sosyolog Dicle Koğacıoğlu
anısına çekilmiş olan film, onu temsil eden
karakterin bir namus cinayetinin gerçek
yüzüne şahit oluşuyla içine girdiği vicdan
muhasebesine ve son gününe odaklanmaktadır.
Yönetmen: Efecan Kağanoğuzbeyoğlu
Yönetmen: Fuat Erbey
Korkuluk
O An
Yönetmen: Adem Demirci
Yönetmen: Erman Zambak
Pişti İlone
Sesler
Yönetmen: Ramazan Güneş
Yönetmen: Deniz Dargı
Toros Canavarı
X Win
Yönetmen: Fırat Yavuz
Yönetmen: Serhat Karaaslan
Yaprak sarması bağımlısı olan genç için sıradan bir gündür. Tıkanan tuvaleti yüzünden
çağırdığı tesisatçı eve gelecek ve artık hiçbir
şey eskisi gibi olmayacaktır...
Bir kasabada yaşayan 20’li yaşlarında genç
bir kadın, kocasının ölümünden sonra tarladaki bir korkuluğu kocasının yerine koyar.
Tek başına yaşayan ve müzik kasetlerini çok
seven yaşlı bir adamın trajikomik hikâyesi.
12 Eylül askeri darbe sonrası Kürtçe
müzik kasetler yasaklanmıştır. Kasetlerinden
vazgeçemeyen yaşlı adam onları saklamak
için bahçesinde bir çukura gömer. Fakat
müziksiz yapamadığı için sürekli korku içinde
kasetlerini çıkarıp tekrar saklamaktadır.
Bir zamanlar neredeyse her mahallede,
her caddede hatta her sokakta aniden
beliriveren, “Toros” adlı arabanın korkutucu
hikâyesidir. Toros, acımasızlaşmış insanlığın
sembolik figürüdür.
Aslı ve Veysel aynı mahallede yaşayan,
9-10 yaşlarında iki çocuktur. Aslı ve
Veysel’in bir gününü anlatan flm, aynı
mahallede yaşamalarına rağmen birbirlerini hiç tanımayan insanların, aslında ne
kadar da iç içe olduklarını ve bu yaşam
kargaşasında umursanmayan çocukların
maruz kaldığı kötülükleri gözler önüne
sermektedir.
Gerçek kavramı, onu nasıl anladığımız
ya da gördüğümüzle değil, ona ne kadar
yakın olduğumuzla ilgilidir. Film, gerçeği
fotoğraf üzerinden anlatır.
Bazen bir ses bizi başka dünyalara
götürür. Hayaller kurdurur, anılarımızı
canlandırır, hatırlatır… Hele ki uzaksak…
Tutsaksak ya da erişemiyorsak… Bunlar
bazen, Ada vapurunun düdüğü, bazen
sahile vuran dalga sesleri, bazen çocuk
gülüşlerindeki neşedir. Bazen de sadece
bizi yutan kalabalığın gürültüsüdür.
Gerdek gecesi istenen kanlı çarşaf
üzerine tek planlık diyalogsuz bir film.
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
21
ETKİNLİK
ULUSLAR ARASI SUÇ VE CEZA FİLM FESTİVALİ
AKADEMİK PROGRAM
24 Eylül 2011, Cumartesi
İstanbul Üniversitesi, Doktora Salonu
AÇILIŞ PANELİ
Tarihi ve Hukuki Perspektiften
Türkiye’de Askeri Müdahaleler
(15.00 - 18.00)
Yönetici: Prof.Dr. Aydın GÜLAN
Konuşmacılar:
Prof.Dr. Fethi GEDİKLİ
Tanzimattan 27 Mayısa Askeri Müdahaleler
Sinemada Bir Ceza Yöntemi Olarak
Psikiyatrinin Kullanımı
Yağmur TAYLAN Sinema ve Psikiyatri
Durul TAYLAN Sinema ve Psikiyatri
15.00 - 15.30 Ara
KONFERANS II
Radbruch Formülü
(15.30 - 16.30)
Konuşmacı: Prof.Dr. Wolfgang FRISCH
Prof.Dr. Şükrü HANİOĞLU
Prof.Dr. Osman DOĞRU
27 Eylül 2011, Salı
İstanbul Üniversitesi, Doktora Salonu
Prof.Dr. Nihat Bulut
PANEL IV
Askeri Darbeler Bağlamında Anayasayı
İhlal Suçu
(10.00 - 12.00)
Yönetici: Prof.Dr. Adem SÖZÜER
Konuşmacılar:
Prof.Dr. Nikolaos LIVOS Anayasayı İhlal Suçunun
27 Mayıs Rejimi
Açılış Töreni 19.30
25 Eylül 2011, Pazar
İstanbul Üniversitesi, Doktora Salonu
PANEL - I
Türkiye’de Askeri Darbeler ve
İnsan Hakları
(09.00 - 10.30)
Yönetici: Prof. Dr. Füsun SOKULLU - AKINCI
Konuşmacılar:
Prof.Dr. Semih GEMALMAZ
12 Eylül Rejimi
Prof.Dr. Stephen THAMAN
Bizim Çocuklar Yaptı
KONFERANS I
Amerika ve Rusya Perspektifinden
On İki Kızgın Adam
(11.00 - 12.00)
Konuşmacı: Natalya MAKAROVA
PANEL V
Tek Kişi İktidarından Demokratik Rejime
Geçişte Mısır ve Tunus Örnekleri
(13.30 - 16.00)
Yönetici:
Konuşmacılar:
Prof.Dr. Mohammed AKIDA Mısır Raporu
Dr. Alaa Al ASWANIE 25 Ocak Devrimi
28 Eylül 2011, Çarşamba
İstanbul Üniversitesi, Doktora Salonu
PANEL II
Duvar Yıkıldıktan Sonra Eski Sosyalist
Cumhuriyetlerde Gelişmeler
(13.30 - 15.50)
Yönetici: Prof. Dr. Bahri ÖZTÜRK
Konuşmacılar:
Prof.Dr. Lasar GRUEV Bulgaristan Raporu
Dr. Krisztina KARSAI Macaristan Raporu
Denisa FIKAROVA Çek Cumhuriyeti Raporu
SEMPOZYUM
Hukuk Devleti İlkesi Işığında
Geçmişle Hesaplaşma
26 Eylül 2011, Pazartesi
İstanbul Üniversitesi, Doktora Salonu
10.00 - 10.30 : Tartışma
10.30 - 10.50 : Ara
PANEL III
Suç ve Ceza Bağlamında Psikiyatri
ve Sinema
(13.00 - 15.00)
Yönetici: Prof.Dr. Bengi SEMERCİ
Konuşmacılar:
Prof.Dr. Mert SAVUN Seri Katillerin Anatomisi
Doç.Dr. Mustafa BİLİCİ
22
Gerçekleşme Koşullarına İlişkin Tartışmalar
Prof.Dr. İzzet ÖZGENÇ Eski ve Yeni Türk Ceza
Kanununda Anayasayı İhlal Suçu
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
Açılış Oturumu: 09.00 - 10.30
Prof.Dr. Peter Andre ALT
Nasyonal Sosyalizm ve Kötülüğün Estetiği
Prof.Dr. Philip KUNIG
Hukuk Devleti İlkesi Bağlamında Geçmişle
Hesaplaşma - Alman Yeniden Birleşme Örneği
1. Oturum: 10.50 - 12.20
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Walter GROPP
10.50 - 11.50
Prof.Dr. Albin ESER
Geçiş Tedbirleriyle, Uluslararası Hukuk Suçlarının
Daha İyi Ulusal Ceza Kovuşturmasına Yönelik Hukuk
Politikası Yansımaları
Prof.Dr. Jörg ARNOLD
Geçiş Ceza Hukuku ve Geçmiş Politikası
11.50 - 12.20: Tartışma
12.20 - 14.00: Öğle Yemeği
2. Oturum : 14.00 - 16.00
Oturum Başkanı: Prof.Dr. İzzet ÖZGENÇ
14.00 - 15.30
Prof.Dr. Ana SABADELL Brezilya Raporu
Dr. Pablo Galain PALERMO Uruguay Raporu
Dr. Salvador Millaleo HERNANDEZ Şili Raporu
15.30 - 16.00: Tartışma
16.00 - 16.20: Ara
3. Oturum: 16.20 - 17.00
Oturum Başkanı:
Prof.Dr. Mustafa Ruhan ERDEM
16.20 - 17.20
Prof. Dr. Włodzimierz WRÓBEL
Polonya’da 1989 Yılındaki Dönüşüm Sonrası
Ceza Hukukuyla Geçmişle Hesaplaşmanın Yolları
Dr. Ludmilla OBIDINA Rusya Raporu
17.20 - 17.50: Tartışma
29 Eylül 2011, Perşembe
İstanbul Üniversitesi, Doktora Salonu
1. Oturum: 09.00 - 10.30
Oturum Başkanı: Prof.Dr. Cumhur ŞAHİN
09.00 - 11.00
Dr. Jan-Michel SIMON
İnsan Hakları İhlallerinin Bitirilmesinde
Ceza Muhakemesinde Gerçek Kavramının Sınırları
Dr. Stefanos KAREKLÁS
Suç ve Ceza : Yunanistan’daki Askeri Diktatörlüğe
(1967 - 1974) Yönelik Ceza Hukuku Yoluyla Hesaplaşma
Dr. Julie TRAPPE Romanya Raporu
10.30 - 11.00: Tartışma
11.00 - 11.20: Ara
2. Oturum: 11.20 - 12.50
Oturum Başkanı: Prof.Dr. Veli Özer ÖZBEK
11.20 - 12.20
Prof. Dr. Cho BYUNGSUN Kore Raporu
Dr. Thomas Richter Çin Raporu
12.20 - 12.50 : Tartışma
12.50 - 13.00 : Sempozyum Değerlendirme
ve Kapanış Konuşmaları
13.00 - 14.30 : Öğle Yemeği
R Ö P O RTA J
Başakşehir, tüm Türkiye’de
olduğu gibi, üç aylık yaz tatilinin
ardından yeni eğitim-öğretim
yılına hazırlanıyor. Okullar açılırken
aileler çocuklarının kırtasiye
eksiklerini tamamlamaya çalışıyor,
eğitimciler de yeni ders yılının
planlarını yapıyor. Başakşehir
İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail
Baltacı ile hem bu süreci, hem
de Başakşehir’in yeni dönem
çalışmalarını ve ilçenin eğitimdeki
hedeflerini konuştuk.
Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Baltacı:
“ŞAHİNTEPE LİSESİ BÖLGEYE
RAHAT BİR NEFES ALDIRACAK”
Başakşehir alt ve üst gelir seviyeleri arasındaki farkların yüksek olduğu bir yer. Siz bu
anlamda yönetici olarak neler yaşıyorsunuz?
Bu gelir farklarını eğitim açısından nasıl dengeliyorsunuz?
Eğitim adına bizi zorlayan konu, öğretmen
ihtiyaç farklılıklarıdır. Bir okulda hiç öğretmen
ihtiyacı yokken diğer bölgede 5-10 öğretmen
açığı olan okullarımız var. Öğretmenler orta
bölgelerde sosyal imkânların yeterli olamamasından dolayı ev tutup kalmak istemiyor.
Başka bölgelerden ev tutuyorlar, bu sefer birkaç vasıta ile okula ulaşmak zorunda kalıyorlar. Zorunlu olarak atanan öğretmen de birkaç yıl içersinde başka bölgeye tayin isteyip
atanıyor. Bu nedenle de açık kapatılamıyor.
Biz Başakşehir’in bu bölgelerdeki öğretmen
açığını ücretli öğretmenler ile gidermeye çalışıyoruz. Boş geçen ders olmuyor. Bu seneki
ücretli öğretmen alımı için başvuruları almaya
başladık bile. Bakanlık 11 bin öğretmen atayacak. Bizim bölgemize atanacak öğretmenler de olacak.
Bir diğer sorunumuz okul, yani bina yetersizliği. Bu konuda Başakşehir Belediye Başka-
EN SORUNLU
OKULLARIMIZDAN
BİRİSİ OLAN HACI
ALİ OSMAN GÜL
İLKÖĞRETİM
OKULUNU
YENİLEDİĞİ İÇİN
BAŞAKŞEHİR
BELEDİYE
BAŞKANIMIZA
TEŞEKKÜR
EDİYORUM.
nımıza çok teşekkür ediyorum. En sorunlu
okullarımızdan birisi olan Hacı Ali Osman Gül
Okulunu bağış temin ederek yeniledi. Okul
donanımlı bir bina haline geldi.,
Başakşehir’de 2011-2012 eğitim-öğretim
dönemi için hazırlıklar ne durumda? Geçen
sene neler yapıldı, bu sene ne gibi hazırlıklar
yapılıyor?
Özellikle fiziki durumda sıkıntı var demiştik.
Altınşehir Lisesi ile Ticaret Lisesi aynı binada
eğitim veriyor. Şahintepe’de ise lise yoktu,
Belediyemizin temin ettiği bağışçı bir vatandaşımız bir lise yapıyor. Bu projeler bittiği zaman bu bölgede bir ferahlama sağlayacak.
Eğitim kalitesi yükselecek ve o bölgedeki öğrencilerin çevre okullara gidip gelmesinin de
önüne geçildiği için maddi anlamda aileler de
rahatlama sağlayacak. Belediye başkanımız
isabetli bir yatırım yaptı.
Kayaşehir bölgesinde bu eğitim-öğretim döneminde 2 tane anaokulu, 2 tane ilköğretim
okulu, 2 tane liseyi öğretime açıyoruz. Bu
okullar anaokulunu saymazsak 2 bin öğrenci
kayıt alabilecek konumda. İlçede toplam 5
tane devlet lisesi vardı. Bunlardan biri AnaBAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
23
HABER
dolu Lisesine dönüştü. 2 tanesi Genel Lise, 1
tane Ticaret Lisesi, 1 Endüstri Meslek Lisesi
mevcuttu. Bu sene Kayaşehir’de yeni bir Ticeret Lisesi ve Anadolu Lisesi açtık. Ticaret
Lisesinin binası çok büyük olduğu için bu
Lise binası içersinde İmam Hatip Lisesi de
bu yıl hizmet verecek. İmam Hatip Lisesi için
bakanlığa başvuruldu. Belediyemizin, İmam
Hatip Lisesine yer tayini için çalıştığını biliyorum. Bu gerçekleşirse gelecek yıla kadar
İmam Hatip Lisesi de kendi binasında hizmet
verebilecek.
SBS ve ÖSS’de sınavları sonuçlandı.
Başakşehir’in başarı düzeyi nedir? Çıtayı daha
da yükseltmek için neler yapılıyor?
Geçen senenin sayısal verileri elimizde
mevcuttur. Bu yılda okullardan geri bildirimler
geliyor. SBS ve ÖSS’de toplu sonuçlar henüz
elimize geçmese de çok başarılı öğrenciler
var. Toplu başarıda geçen senede genel sıralamada İstanbul genelinde 5.- 6. sıradaydık.
Ümit ediyorum ki bu sene geçen seneye göre
başarımız daha da yükselecek.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak uyuşturucu maddeler, trafik eğitimi vb. konularda sivil
ve resmi kurumlarla beraber yürüttüğünüz çalışmalarla ilgili bilgi alabilir miyiz?
Emniyet Müdürlüğü ile yapılan çalışmalar
var, emniyet bu konularda son yıllarda çok
duyarlı. Eski polis teşkilatı sadece vaka olduğunda müdahale ederken, son yıllarda eğitim
kurumları ile beraber çalışarak öğrenciler bilinçlendiriliyor, tedbirler alınıyor. İlçe Milli Eği24
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
HER OKULDA
VELİLERİMİZİN
KATILACAĞI
BİR HOBİ SINIFI
OLSUN İSTİYORUZ.
VELİLERİMİZİN
BU PROJEYE
ZAMANLA KATILIM
SAĞLAYACAĞINI
DÜŞÜNÜYORUZ.
tim olarak bizlerin de seminer programları var.
İlçemiz bu anlamda iyi durumdadır. Özellikle
gecekondu bölgesine ağırlık verilerek çalışmalar yürütülmektedir. Bu bölgelerde nüfus
kalabalık henüz ilçe sınırlarından dışarıya
çıkmamış öğrencilerimiz var. Bu öğrencilerimize yönelik belediyemizin yaptığı geziler çok
önemlidir. İstanbul’un kültürel yerlerine geziler
düzenlenerek bu öğrenciler sosyalleştirilmeye, yaşadıkları şehri tanıtmaya çalışılıyor.
Anne-babaların eğitim sürecine katılmaları
ve onların çeşitli konularda bilinçlendirilmeleri
ve bilgilendirilmeleri konusunda ilçemizde neler yapılıyor?
Aileler için, her okulda bir hobi sınıfı açılıyor.
Anne-baba eğitim seminerlerimiz var. Hem
İlçe Milli Eğitimin hem de okulların rehberlik
birimleri tarafından yürütülen çalışmalar var.
Biz evde oturan, çalışmayan veliler için yeni
bir çalışma yapıyoruz. Biz okul müdürleri ile
görüşerek bu veliler için okulların halk eğitim
müdürlükleri ile ortak çalışma yapmalarını
sağlıyoruz. Sabah-öğlen-akşam ya da hafta
sonu belirlenen saatlerde okullarda kurslar
açılıyor. Her okulda velilerimizin katılacağı bir
hobi sınıfı olması için çalışıyoruz. Velilerimizin bu projeye katılım bilincini tam manasıyla
oturtamasak da zamanla katılımın artacağını
düşünüyoruz. Biz çalışmayan tüm annelerin
bu kurslara katılmalarını istiyoruz. Anneler
eve kapanıp kalmasın, kendilerini toplumdan
dışlanmış olarak hissetmesin, buralarda bilgi,
becerileri artsın, çocuklarına daha faydalı ol-
HABER
sunlar istiyoruz.
Ayrıca tüm okullarımızda katılımlarda sıkıntılar
yaşasak da, veli toplantıları yapılıyor. Okulla
irtibatı kesik olan velilerimizi eğitim sürecine
katmak için çaba sarf ediyoruz.
Başbakanımızın projesi olan “Fatih projesi”
(Her sınıfa akıllı tahta, Her öğrenciye tablet PC)
ilçemize ne gibi yenilikler getirecek?
Fatih projesi Bakanlığımızın yaptığı belki de
çağın en iyi çalışmalarından biri. Öğrencilerin kullanımına sunulacak olan Tablet PC’de
elektronik mürekkep kullanılıyor. 100 bin kitap kapasiteli, birçok bilgiyi hafızasında tutan
bir alet. Bu proje, önümüzdeki eğitim-öğretim döneminde Bakanlık tarafından belirlenen
bölgemizin iki okulunda pilot uygulama yapılarak test edilecek.
Önümüzdeki dönemlerde “öğretmenlere uzmanlık sınavı” gündemde. Uzmanlık sınavının
eğitime katkısı neler olacak?
Bilgisayarların bile 6 ayda bir versiyon’u
değişiyor. Öğretmenler çağın gerisinde kalmamalı.
Ben bu uygulamayı şuna benzetiyorum. Doktorlar mezun olduktan 5-10 yıl sonra seminerlere kendini geliştirmezse geri kalır. 5-10
yıl önce mezun olmuş bir öğretmen içinde
aynı şey söz konusu. Eğitim alanında da birçok değişiklik oluyor. Kendini geliştiren öğretmenlerimiz de var ama bazıları da mezun olduğu bilgiyi hiç geliştirmeden senelerce aynı
şeyleri anlatıyor.
Uygulamaya konulması planlanan “Öğretmenlere not sistemi, performans değerlendirme sistemi” eğitime ne gibi faydalar getirecek
sizce?
Biz öğretmenlerimize senelerce “nasıl öğrenirsen öğren, nasıl öğretirsen öğret” dedik. Öğretmenlerin diğer mesleklerden farklı
sorumlulukları var, keyfilik kabul etmez. Onlar ülkenin geleceğini şekillendiriyorlar. İyi bir
eğitim iyi bir gelecek, kötü bir eğitim kötü bir
gelecek demektir. Biz eğitimde geri kalmışlığımızın bedelini ödedik senelerce. Tüm eğitim
materyalleriniz son model olsa da öğretmeniniz donanımlı değilse bu materyaller hiçbir işe
yaramayacaktır. Önemli olan öğretmenlerimizi donanımlı hale getirmektir.
Biz ülkedeki gelişmelerden çok memnunuz.
Eğitimde de açılımlar ilerlemeler var. Eğitimdeki gelişmeler, yenilenmeler 5-10 yıl sonra
meyvesini verecek. Biz de bundan olumlu
etkileneceğiz.
BİZ ÖĞRETMENLERİMİZE YILLARCA
“NASIL ÖĞRENİRSEN ÖĞREN, NASIL ÖĞRETİRSEN
ÖĞRET” DEDİK.
AMA ÖĞRETMENLİĞİN DİĞER
MESLEKLERDEN
FARKLI SORUMLULUKLARI VAR,
KEYFİLİK KABUL
ETMEZ. ONLAR
ÜLKENİN GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRİYORLAR.
Edebiyata meraklı olduğunuzu biliyoruz.
Bize bu ilginizden bahsedebilir misiniz?
Yazdıkça kendimi hala öğrenci gibi hissediyorum. Yazmak beni geliştiriyor. Öğretmenlik
dönemimde kitapla, edebiyatla daha ilgiliyken şimdi çalışma temposunun yoğunluğundan dolayı fırsat bulamıyorum. Ayda bir kitap
okuyorsam çok iyi der hale geldim. Öğretmenlik dönemimde roman, hikaye, tiyatro ve
şiir çalışmalarım vardı. Bunlarda ticari amaç
gütmediğim için sadece öğrencilerime okuttum ve oyunlarımdan öğrencilerim yararlandı.
Diğer idareciler gibi benim de tamamen yazmaya adapte olmam için sanırım emekliliğimi
beklemem gerekiyor.
Ailenize bu yoğun tempoda vakit ayırabiliyor
musunuz?
Ailemize çok az vakit ayırabiliyoruz. Evde
de çoğunlukla çalışıyoruz. Zaman zaman
sağlık kontrollerini bile yaptıramıyoruz. Daha
çok dinlendirici mesire alanlarına gidiyoruz ya
da evin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik vakit
ayırıyoruz. Kültürel etkinliklere katılmak için
zaman bulamıyoruz. Üst bürokraside ezici bir
yoğunluk var.
Bu işin en güzel yanı, bir iş adamının ticaretten büyük bir kazanç sağladığında hissettiği
sevinci, biz yararlı bir iş yaptığımızda hissetmemizdir.
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
25
BASINDAN
TAKA
İSTİKLAL
26
BAŞAKŞEHİRBÜLTENİ
l sanatları plastik sanatlar müzik ve dans eğitimleri teknik ve sosyal eğitimle
ilgisayar eğitimleri dil eğitimleri türk islam sanatları arkeoloji ve sanat tari
l sanatları plastik sanatlar müzik ve dans eğitimleri teknik ve sosyal eğitimle
ilgisayar eğitimleri dil eğitimleri türk islam sanatları arkeoloji ve sanat tari
1.Dönem
2011-2012 eğitim yılı
kayıtlarımız
başladı!
El Sanatları
Ahşap Dekoratif Süsleme
Ahşap Yakma Sanatı
Biçki Dikiş
Cam Dekoratif Süsleme
El Nakışı
Folyo
Gümüş Sim Örücülüğü
Kristal Taş ile Obje Kaplama
Kurdela Nakışı
One-Stroke (Tek Vuruş)
Rölyef
Takı Tasarımı
Tel Kırma
Mozaik
Vitray
Sospeso
İpek Koza İşlemeciliği
Mis Sabun
Dil Eğitimleri
İngilizce
Fransızca
Almanca
Osmanlıca
Arapça
Teknik ve Sosyal
Eğitimler
Bilgisayar
Eğitimleri
Diksiyon
Fotoğrafçılık
Bahçe ve Bitki Bakımı
Cilt Bakımı ve Makyaj
Ev Hayvanları Bakımı
Temel Office
İleri Office
Web Tasarımı
Web Programlama
Müzik ve Dans
Eğitimleri
Arkeoloji ve
Sanat Tarihi
Türk Halk Müziği
Türk Sanat Müziği
Bağlama
Bale
Gitar
Piyano
Keman
Ud
Ney
Kanun
Yunan, Roma, Bizans Tarihi
ve Sanatı
Türk (Selçuk-Osmanlı) Sanatı
Avrupa Sanatı
İstanbul Tarihi
Anadolu Medeniyetleri
Mısır Tarihi ve Sanatı
Türk İslam
Sanatları
Plastik
Sanatlar
Tezhip
Porselen Dekoratif Süsleme
Ebru
Hat
Minyatür
Kaat’ı
Resim
Heykel
Seramik
Bahçeşehir 2.Kısım Mah.
Şehit Gaffar Okkan Cad.
34538 Başakşehir/İSTANBUL
www.uscff.com

Benzer belgeler

İndir - Başakşehir Belediyesi

İndir - Başakşehir Belediyesi Başakşehir Belediyesi Adına Sahibi: Mevlüt Uysal Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Ömer Lütfi Tama Yayın Yönetmeni: Saadettin Acar Yayın Kurulu: Saadettin Acar, Haluk Dikbaş, Ömer Lütfi Tama, Şaziye Civel...

Detaylı

başakşehir belediyesi

başakşehir belediyesi kaçıp Türkiye’ye geldi. 9 ay önce İstanbul’daa ççaalıştığı tekstil işinden ayrılıp gurbet ilde yardıma dıma dı muhtaç halkına destek olmak için 6 Suriyelii arkadaşıyla beraber Güvercintepe’de Suriy...

Detaylı

İndir - Başakşehir Belediyesi

İndir - Başakşehir Belediyesi Emlak Vergilerinde Yapılan Güncellemeler

Detaylı

İndir - Başakşehir Belediyesi

İndir - Başakşehir Belediyesi Başakşehir Belediyesi Adına Sahibi: Mevlüt Uysal Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Ömer Lütfi Tama Yayın Yönetmeni: Saadettin Acar Yayın Kurulu: Saadettin Acar, Haluk Dikbaş, Ömer Lütfi Tama, Şaziye Civel...

Detaylı

İndir - Başakşehir Belediyesi

İndir - Başakşehir Belediyesi Yılına Çok Erken Hazırlanmak”

Detaylı