Paul Zech Masal Diyarı Meyhanesi

Transkript

Paul Zech Masal Diyarı Meyhanesi
 Paul Zech Masal Diyarı Meyhanesi Yukarıda, minyatür bahçelerin ortasındaymış Masal Diyarı Meyhanesi. Meyhaneci kimsenin gözünün yaşına bakmaz, her tekten sonra toplarmış paraları. Masal kahramanları orada oturur, sulu biralarını yudumlarmış. Mutlu Mesut Hans, üçüncü likörden sonra uykuya dalar, Uyuyan Güzel de buna pek içerlermiş. Cüce cin Rumpelstilzchen, ayaklarının ne kadar üşüdüğünden dert yanar dururmuş. Kafası karışık, Prens dedikleri biri, masadan masaya dolaşır, herkese karşılaştığı ilginç isimleri sorarmış. Hubert meczubu kovalarmış. Heiner de onun yaptığını yaparmış, Rosi ise, erkeklerin göğsüne yaklaşmasına dahi tahammül edemezmiş. Bazen de ‐ geniş ağzından dolayı olsa gerek, Kurbağa dedikleri ‐ çelimsiz, miniminnacık bir adam, çılgın gibi oradan oraya zıplayıp kendini duvarlara çarpar, boğulurcasına nefes alırken patlayıp Adorno´ya dönüşüvermek istermiş. Bahtsız Marie tırnaklarının arasındaki kiri çıkartmaya çalışır, burnunu da koluna silermiş. Onun eteğinden ayrılmayan Yaşlı Pinti, çürümüş dişlerini göstererek meyhaneciye mızıldanır, vaktiyle azılı Waidmann çetesiyle aşık attığından dem vururmuş. Bunun üzerine en arkalardan bir kız, ki kendisi gündüzleri üvey anne yerine hercai menekşe satarmış, kadehini kaldırır ve şöyle haykırırmış: Avcılar Derneği şerefine! Meyhaneci vakti geldi mi kapatırmış dükkanı. En isteksizler zaten önceden gidermiş. Onlar ermiş muradına ‐ ve ölmemişlerse bu arada ‐ yarın gene çıkarlar Masal Diyarı Meyhanesi´nde kerevete. Hans Fallada Dostun iyisi kurtlardan çıkar çoğunlukla. Hayatımızdakiler onlardan ibaret olmazsa iyi olur gene de. Peter Härtling Kurdu smokinle hayal ediyorum, işler hemen yoluna giriyor, meyve suyu sıkmaca bir ziyafete, bir iş yemeğine dönüşüveriyor ve bu değişim, beni hayal dünyamla uyumlu bir havaya sokuyor; karnın içinde olmamıştım hiç. Gerek de yok, sanırım. Hans Magnus Enzensberger Kırmızı Başlıklı Kız Masalına Son Verilmesi Hakkında Dilekçe Sayın Okul Senatörü, Bu satırları size haber vermeden, sizi tanımadan, ilk bakışta görebileceğiniz bir gerekçem olmadan yazıyorum. Lütfen vereceğiniz tepki dostça, zorlamasız, özellikle de korkudan ve kafasızlıktan uzak olsun, azimle ve ürkmeden okuyun satırlarımı. Yıllardır türümüzün adına leke sürülmekte. Grimm Kardeşlerin dehşet masalları okul sistemimize kadar girmiş durumda, o panik yaratan, korku, aptallık ve küçümseme kokan imalarıyla birlikte. İşte açıklıyorum: Tüm kurtlar gibi ben de, sefaletimizin müsebbibi olan bu masalı, bu Kırmızı Başlıklı Kız Masalını aforoz ediyorum. Dünyanın her yerinde unutmak baş tacı ediliyor, hatta organize unutkanlık kurumları var, zaman aşımı, ceza hafifletici önlemler, aklanmalar, skandala varan boyutta tarih saptırmaları. Bir tek biz kurtlar, önüne çıkan her küçük kızı ve elden ayaktan düşmüş büyükanneyi yiyip yutan, ormanı dehşet alanına çeviren ve katli vacip olan cani muamelesi görmekteyiz hala. Üstelik, Sayın Bakan, soyumuz her geçen gün tükenmekte! Masalı yeniden yazmanın ve bu aptalca kışkırtmaya ‐ adalet aşkına ‐ dur demenin zamanı çoktan geldi. Kendi alanınızda, Sayın Okul Bakanı, bir başlangıç yapın. Bize saygı göstermeyi öğretin çocuklara! Biz kurtlar hakkındaki bu gülünç kandırmacaya bir son verin, kovun bu Grimm lanetini yurdumuzdan. Örneğin Kafka, birbirinden güzel resimlerle anlatmıştır kendini birden sırtüstü yerde bulan bir böceğin nasıl acılar çektiğini. İşte bizler, ilgilenmemiz gereken o Samsa böceğiyiz. Size bu satırları, yepyeni bir yaklaşımın şahsında vücut bulacağı ve eylemleriyle biz kurtların üstündeki bu lekeyi silecek kişi olmanız umuduyla yazıyorum. Ayrıca bu mektubu yazan bendenizin, müfredatınızı zorlamadığı takdirde, okullarınızda konuk olarak ve ücretsiz masal bilgisi dersi vermeye veya edebiyat derslerinde destek olmaya hazır olduğumu da bilmenizi isterim. Artık zamanı geldi. Saygılarımla Kurt Anna Seghers Yoldaş Rastlantı Buckow Ormanları´nda koca bir kurt vurdu avcılar, karnında da hiç zarar görmemiş, kırmızı saçlı, küçük bir oyuncak bebek buldular, üstünde Rosita Widera´ya atfedilen baş harfler işlenmiş bir Bavyera yöresel kıyafetiyle. Bebek güzel ve kusursuz göründü avcılara, küçük bir kızı vardı içlerinden birinin, temizleyip ona götürdü bebeği. Kızı bayıldı hediyeye, hemen yeni bir isim verdi ona ve – rastlantı bu ya – Rosi Bebek koydu adını. Hepsi sevinçliydi. Acı dolu Avrupa sürgününde yolunu kaybetmişliğinden kurtulan kurt da, kızı olmayan av arkadaşları da ve tabii, onlar olmasa muhafızlardan asla kaçamayacak olan Kırmızı Başlıklı Kız da. Jurek Becker Büyük Lokma Sabahın alaca karanlığında aldılar beni. İki kişiydiler, biri polis, öteki de. İkisi de sivil. “Neden, biliyor musunuz?” Evet der gibi başımı salladım, bilmememe rağmen. Tek söz etmeden gittim yanlarında. Her şey nasılsa ortaya çıkacaktı. İnsanı yanlışlıkla almaya gelmezler, diye düşünüyordum. Uygulama alışılmışın dışındaydı. Dişlerimi ölçtüler, tırnak izlerimi aldılar, bedenimdeki tüyleri saydılar ve büyükanne geceliğim olup olmadığı gibi tuhaf sorular sordular. “Bu gece neredeydin? Kimi ziyaret ettin? Tesadüfen yanında küçük bir kız var mıydı? Çiçek sevmez misin?” diye sordu sorguya çeken yüksek sesle. Sustum. “Pekala”, diye bağırdı ötekisi, “o halde sizi yüzleştireceğiz!” Kırmızı başlığı olan bir kız ve yaşlı bir kadın getirdiler odaya. Havlamam istendi. O an midemin çekildiğini hissettim, ağzım sulanmıştı. Sonrasında olanları ise bugün bile anlayabilmiş değilim. Acıktığımı hissettim ve iyi göremediğimi bahane ederek kıza yaklaştım ve var gücümle geçirdim dişlerimi, yuttum, boğdum; ve şimdi biliyorum ki, aslında kendimi yutmuşum. Artık var olmayışımdan da görebilirsiniz bunu. Konu rafa kaldırıldı. Ben yokum artık, ama karnımda hala bir şişlik hissediyorum. Görünürde kurtuluş yok. Christa Wolf İz Tuzağı İşte BURADA! Biliyorum demiyorum. İçimde öyle bir önsezi olduğunu söylüyorum yalnızca. BURADA, hemşirem, işte tam burada cereyan etmiş olabilir. Büyük annenin evi de şuralarda olmalı veya biraz ötede. O halde avcı da daha arkalarda bir yerden çıkagelmiş olmalı. Ama artık emin olmamam gerektiğinden de eminim, Kırmızı Başlıklı Kız, ah keşke sana sorabilseydim. Sen, küçük kız, evet, sen biliyorsundur nerede olduğunu. Kurdun nereden geldiğini de. Usulca mı geldi yoksa bir sarhoş gibi paldır küldür mü, canını yaktı mı peki? Yutma tedavisi sözündeki tarihle yüzleşme kavramını, işitme cihazı ifadesindeki unutma´yı hiç böylesine açık olarak ve kurtarma hizmetleri tanımlamasındaki düşünme kavramını da hiç böylesine isabetli bir şekilde kavramamıştım. Pekala, demek burada değildi. Hatta bu bölgede bile değildi, hele bu ormanda asla. Belki de (kızımın kadınsı gelecek kaygıları olarak adlandırdığı) acı veren önsezilerimin dediği gibi, bunlar hiçbir yerde yaşanmadı aslında. Veya henüz yaşanmadı ama yaşanacak. Bu asla yaşanmayacak, hiçbir ülkede, hiçbir yerde. Gene de, madem söylendi şimdi, madem burada olmuş olma ihtimali var, o halde arayalım nerede yaşandığını. İyisi mi hemen şimdi ve BURADA. @ Dipnot@ Bu metin, bir çıkış yolu bulunana dek sarmal şeklinde okunabilir. @BURADA@ve gene@BURADA@ Klaus Schlesinger Aile Planlaması Kurt denince herkes burun kıvırır. Ben hariç. Hayır, ben kurda burun kıvırmam, çünkü bence kurt tam bir Doğu Almandır. Ve evet, gerçekten de o bildiğimiz sıradan Doğu Alman, tonton Doğu Nine´yi yiyip yutmuştur, çünkü öyle olması gerekiyordu, çünkü Doğu Nine o şekilde devam edemezdi. Bunu da Marx´ın yanında yalayıp yuttu zaten. Ama ona illa da kızmam gerekiyorsa eğer, Rothschild Hazretleri edasıyla Doğu Almanya´yı ziyarete gelen o boş kafalı, süpermarket delisi şapşalı da bir Doğu Nine´ymiş gibi yuttuğu için kızarım. Bu olmaz işte! O giyim‐
kuşam budalası mıymıntıyı gözümde canlandırmaya başladığımda bile kan beynime fırlıyor. Kenetlenen dişlerimin arasından mide asidim fışkırmaya başlıyor; hal böyle olunca da, kaçınılmaz olarak satır aralarına isyan doluyor! Bölünmüşlük yeterince kötüydü zaten. Kitaplarımdan okuyun ne denli kötü olduğunu! Ama bu bölünme belası yetmezmiş gibi, bir de o salakçasına Kasım‐Kasımlık çıkmadı mı ortaya ‐ pes yani, Heil olsun sana Himmler! Hele o sersem Batı Alman buldumcuk gelip de, neden‐sizde‐bizim Passau´dakiler gibi‐büyük arabalar‐pırıl pırıl ve kocaman kuleler‐yok havalarına girmiyor mu, işte o zaman kurt oluyorum. İşte o zaman, dişlerim çıkıyor ortaya. Ve işte o zaman, Batılıların üstüne saldırmak, onları dişlerimle paramparça etmek, parçalarını da toprağa gömmek geliyor içimden. Dünya tarihinden öğrendim ben bunları. Oynamaları için kurt çocuklarına bir an önce birkaç Batı Alman vermek lazım. İsteyip istemediklerine bakmadan! Ingrid Noll Yeni Başkan Hanım Baylar, ben Kırmızı Başlıklı Kız, ama adımın konumuzla ilgisi yok. Şu kadarını söyleyeyim: Kurt öldü. Tekrar ediyorum: Kurt öldü. Lütfen yazın bir kenara: Dünyanın efendileri biz değiliz artık. Tekrar kurt olduk ve azat edildik. Nokta. Sandalyelerinizi de alın beraberinizde. Sizin sandalyelerinize dişi kurtlar oturmayacak. Götürülmeyen sandalyeler birlikten topluca yokturulacak, yani yaktırılacak. Ve izninizle, meşale de ben olacağım. ‐ky Kırmızı Başlıklı Kız Ölmeli Her şey olabilir. Krallar kendi korumaları tarafından yenebilir. Hükümete güven yok olabilir. İşte. Şu hanımın adı Kırmızı Başlıklı Kız´mış, öyle diyor. Bu adamın kendine tanıdığı biricik zaafıymış. Aslında kızı getirmezdik. Ama işin içinde çok ciddi siyasi meseleler var. İşte bu adam. Kendine kısaca Kurt diyor. Mükemmel kurt diye bir şey olduğu ve kendisinin de o mükemmel kurt olduğu yanılsamasında son derece başarılı. Yıllardır Kara Ormanlar´da yaşıyor. Kendi halinde. Berduş gibi görünmeyi seviyor. Kendini olduğundan daha güçsüz gösteriyor, iki devle müthiş tenis oynuyor, cesur terzicikle sörf yarışına giriyor, hepsinden de yüzünün akıyla çıkıyor. Yedi kadın cüceyle cilveleşiyor, Hansel´i Gretel´e karşı, kurbağayı krala karşı kışkırtıyor. Ve Bahtsız Marie´nin şansı yaver gitmezse, kafasına torba geçirilen sokak ortasında idam edilecek. Mutlu Mesut Hans´ın işi bitsin diye. Ona hiçbir şey sormayın. O işini bilir. Ona masal anlatmayın. Yapmacık duygulara da aman dikkat. Yaptığı, olduğu her şey, onunla ilgili olan her şey muhteşem, nefesindeki sarımsak kokusu bile. Genç kız ticareti onun için son derece sıradan bir iş. İyi ve nazik birisi, ama derin dondurucu kadar da soğuk. Bunu asla unutmayın. Gözlere nişan alın. Gırtlağa. Diyaframa. Gerisi boş. Ayrıca: Acınacak durumdasınız. İndirin pantolonları. Şunu da atın. Anladınız mı şimdi? Onun Kırmızı Başlıklı Kız´ı olmalısınız. Haydi gidin şimdi bıçağın altına, oradan da cehenneme.