01.05.2009 - manşet gazetesi ankara

Transkript

01.05.2009 - manşet gazetesi ankara
CMYK
Hamit Yavuz: Cami
yapımına itiraz ettiğimiz
haberi tamamen
gerçek dışıdır
Mamak’ta yapılacak camiye Büyükşehir
Belediyesi MHP ve CHP üyelerinin karşı
çıktığı yönündeki habere Etimesgut
Belediyesi meclis üyesi ve Büyükşehir
Belediyesi MHP Grup Başkanı Hamit
Yavuz’dan yalanlama geldi.
2
Tapunuzu değiştirmeyi
unutmayın
Fedakâr ‘yeryüzü
doktorları’na teşekkür
beratı verildi
Türkiye’de eski sisteme göre düzenlenen konut
ve işyeri tapularının kat mülkiyetine çevrilmesi
için verilen iki yıllık sürenin dolmasına 9 ay kaldı.
Ancak geçen 15 aylık sürede başvuru sayısı
sınırlı kaldı. Tapuların yüzde 90’ının değişmesi
gerekirken sadece yüzde 10’luk bir bölümü
değişti. 28 Kasım 2009’a kadar değişiklik
yapmayan daire, büro veya işyeri sahipleri,
bin liraya kadar para cezasıyla karşı karşıya
kalacak.
Türk doktorlarının dünyanın değişik
ülkelerinde gerçekleştirdiği sağlık
hizmetleri büyük takdir topluyor.
Bu çalışmaların karşılığı olarak
da İstanbul’da ‘100 iyi yeryüzü
doktoruna’ teşekkür beratı verildi.
3
2
Besim
Dünyanın en güzel
varlıkları olan
“ANNELERİMİZE”
en güzel hediyeler
BESİM’de
01 Mayıs 2009 Cuma
Başkan Demirel'e,
ziyaretçi akını
E
timesgut Belediye Başkanı Enver
Demirel’e Etimesgutlu vatandaşların yoğun ilgisi devam ediyor.
Başkan Enver Demirel’i 20 günde
yaklaşık 30 bin Etimesgutlu vatandaş ziyaret etti.
Kendisini ziyaret
eden vatandaşlara teşekkür eden Belediye Başkanı Enver Demirel, 5 yıl
içinde Etimesgut’a yapacakları hizmetler ile vatandaşların kendilerine
olan güvenlerini boşa çıkarmayacaklarının altını çizdi.
>> Haberi 2. sayfada
Özel Yusuf Tanık
İlköğretimOkulu’nda
bahar coşkusu
G
eçtiğimiz hafta içinde Özel
Samanyolu Yusuf Tanık İlköğretim Okulu öğrencileri okullarında
anne ve babalarına birbirinden güzel
gösteriler sundular.
Anne ve babalar, çocuklarının onlar
için hazırlayıp sunduğu gösterileri
büyük ilgiyle seyrettiler. Çoğunlukla
minik öğrencilerin yer aldığı gösterilerde öğrenciler koro çalışmaları, halk
oyunları, yumurta ve çuval yarışmaları gibi birbirinden ilginç aktivitelerle
seyredenlere büyük keyif verdiler.
0312 226 88 32
Mağazamızda Kredili Satış Yapılmaktadır.
Besim Merkez: Öncü Sk. No: 4 Sincan / ANKARA
Daralan Türk İş
Dünyasına Afrika Açılımı
S
incan Etimesgut Sanayici ve İşadamları
Derneği (SİSİAD) ve bağlı olduğu
federasyon olan ANFED küresel kriz
nedeniyle ihracat pazarları daralan bölge
işadamlarının yüzünü güldürdü. ANFED,
SENEGAL-TÜRKİYE Kardeşlik Derneği
ile Senegal - Dakar’da 400 işadamı
ile 19 – 23 Nisan tarihlerinde İş Forumu
düzenledi. Program Ankara, Kayseri,
Mersin, Konya, İstanbul, İzmir illerimizdeki
GESİAD, HÜRSİAD, ASAD, ANKİSAD, SİSİAD,
AKTİSAD, HELEZON, İGİD, ASİAD ve diğer
dernek üyelerinin katılımıyla gerçekleşti.
İş Forumunun açılış konuşmasında Türk ve Senegalli işadamlarına hitap eden Senegal Ticaret Bakanı Mamadau Diog; “Türkiye
büyük bir ülke, Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan jeopolitik bir öneme sahip. Biz Türkiye’yi biliyoruz gücünün farkındayız, bu
organizasyona bütün birimlerimizle destek veriyoruz. İşadamlarının önlerine çıkacak her türlü engeli kaldırmak için buradayız.
İş forumunun her iki ülke içinde başarılı geçmesini temenni ederim” dedi.
ANFED Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Kaynak, Afrika pazarının ihracatta zor günler geçiren Türk iş dünyasını nefes aldıracak
potansiyele sahip olduğunu söyledi. Batı Afrika’nın en önemli yerinin, Senegal ve başkenti Dakar olduğunun altını çizen Başkan
Doğan Kaynak; 120 Türk işadamının, Senegal, Moritanya, Nijer, Burkina Faso, Mali, Gine Bisau, Fildişi ve Gambiyalı 280 Batı
>> Haberi 4. ve 5. sayfada
Afrikalı işadamı ile bir araya getirilerek iki gün boyunca 3000 ikili iş görüşmeleri yapıldığını kaydetti.
Besim İmaj: Vatan Cad. No: 19 Sincan / ANKARA
Sincan zabıtası
esnafın
görüşünü alıyor
Esnafla ilgili uygulamalarda sıkıntıları en aza indirmek için yeni düzenlemelere imza atacak olan Sincan Belediyesi, bir projeyi hizmete
soktu. Zabıta Müdürlüğü ekipleri
tarafından esnaflara görüş bildirme
formları dağıtıldı. İşyeri ve işletme
sahiplerinin, her türlü talep ve şikâyetlerini ifade edeceği bu formlar,
Zabıta Müdürlüğü tarafından özenle
değerlendirilecek. Bu uygulamaya
pazar esnafı da dâhil edilecek.
>> Haberi 2. sayfada
Küçük Gonca’lılar
mecliste
Necati Seçim: Amacımız daha fazla Sağlık Bakanlığı 17,5 milyon G
vatandaşı mektupla uyardı:
insana fayda sağlamak
Sakın geç kalma erken gel
P
roje, mermer, yapı market, taahhüt,
peyzaj, inşaat, emlak, yapı denetim
alanlarında faaliyet gösteren “Seçim Proje” Yönetim Kurulu Başkanı Necati Seçim;
firma olarak yaptıkları faaliyetler, firma
prensipleri ve ileriye dönük olarak yapmayı
planladıkları çalışmalar hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu. 1994 yılından
bu yana 16 yıllık mesleki tecrübesi ve şirket
deneyimi sonucu birçok özel ve resmi projeyi tamamlayarak ülke hizmetine sunan Necati Seçim; “Temel prensip olarak kalite ve
güveni aynen muhafaza ederek, gelişen ülkemizle birlikte büyüyerek globalleşen dünyada
>> Haberi 2. sayfada
yerimizi almayı hedefliyoruz” diye belirtti.
S
ağlık Bakanlığı,
Türkiye’de kanser
vakalarının artması
üzerine ölümcül hastalıkla mücadeleye hız verdi.
Bakanlık, 17,5 milyon
vatandaşı, gönderdiği
uyarıcı mektuplarla
kanser taramasına davet
etti. Evlere ve isme gelen mektupları alanlar, 3 gün
boyunca hastanede muayene ediliyor.
>> Haberi 3. sayfada
onca Anaokullu öğrenciler 23
Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını TBMM’de kutladılar.
Mecliste Gonca’lıları Kars AKP Milletvekili Sayın Zeki Karabayır karşıladı. Küçük Gonca’lılar o gün için
hazırladıkları şarkıları ve şiirleri
Mecliste milletvekillerine sundular.
Gonca eğitim kurumlarının temel
ilkelerinden biri olan “Bugünün küçüğü yarının büyüğü” bakış açısını
Mecliste bir kere daha yansıttı ve
böylelikle milletvekillerine geleceğe
yönelik sorular sordular.
Milletvekilleri, Gonca Kreş ve Anaokulları Öğrencilerinin 23 Nisan bayramı hakkındaki sorularına cevap
vererek geleceğin büyüklerine faydalı
olacak paylaşımlarda bulundular.
AYDINLAR MARKET
ÇOK YAKINDA EMİRLER ŞUBEMİZLE HİZMETİNİZDEYİZ
ADRES: PİYADE MAH. AHİ ELVAN CAD. NO:5 EMİRLER-ETİMESGUT/ANKARA
manset 1.indd 1
•Tek Fiyat Ucuz Fiyat
•Her Mahalleye
Ücretsiz Servisimiz
Vardır
Adres: İstasyon
İst
Ulubatlı Hasan
Mah. Ulub
Sk. No: 45/A-B-C
45
Etimesgut-ANKARA
Tel: 0 312 245 10 60
01.05.2009 09:56:58
CMYK
2
www.mansetgazete.com
[email protected]
Enver Demirel’e ziyaretçi akını Hamit Yavuz: Cami yapımına
E
nver Demirel’i 20 günde yaklaşık 30 bin Etimesgutlu vatandaş
Başkanı Enver Demirel’e Etimesgutlu vatandaşların yoğun ilgisi devam ediyor.
ziyaret
etti.
Etimesgut
ver Demirel, seçim öncesi verdikleri
sözleri tek tek yerine getireceklerini
belirtirken, “Hizmet için geldik çok
verimli bir çalışma dönemi geçireceğimize inanıyorum” dedi.
-Öğrencilerden yoğun ilgi
Vatandaşların yanı sıra, Belediye
Başkanı Enver Demirel’e çocuklar da
büyük ilgi gösteriyor. Bazı çocuklar
Belediye Başkanı Demirel ile tanışmak için, bazı öğrenciler de röportaj
için geliyor. Öğrenciler ile yakından
ilgilenen Başkan Demirel, onların
sorularını cevaplarken hatıra fotoğrafı çektiriyor.
Etimesgut Belediye Başkanı Demirel'e Etimesgutlu vatandaşların yoğun ilgisi devam ediyor
Başkan Enver Demirel’i 20 günde yaklaşık 30 bin Etimesgutlu vatandaş ziyaret etti. Kendisini ziyaret eden vatandaşlara teşekkür eden
Belediye Başkanı Enver Demirel, 5
yıl içinde Etimesgut’a yapacakları
hizmetler ile vatandaşların kendilerine olan güvenlerini boşa çıkarma-
yacaklarının altını çizdi.
-Hizmet için geldik
Belediye Başkanı Enver Demirel’i
kutlayanların başında sivil toplum
kuruluşları, eğitim camiası, esnaf ve
siteler geliyor. Toplumun her kesimini kucaklayan Belediye Başkanı En-
snafla ilgili uygulamalarda sıkıntıları en
olan Sincan Belediyesi, bir projeyi hizmete soktu.
aza
indirmek
için
Zabıta Müdürlüğü ekipleri tarafından esnaflara görüş bildirme formları dağıtıldı.
HP’nin camiye itiraz ettiği haberine yalanlama
geldi.
Mamak’ta
yapılacak
camiye
Büyükşehir
Belediyesi MHP ve CHP üyelerinin karşı çıktığı yönündeki habere MHP’den yalanlama geldi. Etimesgut
Belediyesi meclis üyesi ve Büyükşehir Belediyesi MHP
Grup Başkanı Hamit Yavuz, haberin gerçekle ilgisinin olmadığını açıkladı.
M
-Çiçek bahçesi gibi
Belediye Başkanı Enver Demirel’i
kutlamaya gelen vatandaşlar yanlarında tebrik için saksılarla çiçek getirince deyim yerinde ise özel kalem
‘Çiçek Bahçesi’ne döndü. Başkan
Demirel’i tebrik etmeye gelen vatandaşlar çiçekli yoldan yürüyerek tebriklerini gerçekleştiriyorlar.
Sincan zabıtası esnafın görüşünü alıyor
E
itiraz ettiğimiz haberi
tamamen gerçek dışıdır
Belediye
yeni
düzenlemelere
imza
atacak
Zabıta Müdürlüğü ekipleri tarafından esnaflara görüş bildirme
formları dağıtıldı. İşyeri ve işletme
sahiplerinin, her türlü talep ve şikâyetlerini ifade edeceği bu formlar,
Zabıta Müdürlüğü tarafından özenle
değerlendirilecek. Bu uygulamaya
pazar esnafı da dâhil edilecek.
Belediyelerin esnaflar için sadece
bir ceza kesen kurum gibi algılanmaması gerektiğini vurgulayan Sincan
Belediye Başkanı Doç.Dr. Mustafa
Tuna, yeni uygulamayla birlikte
esnafında talep ve şikâyetleri olabileceğini ifade ederek “Sincan’da sorunların çözümü için herkesin fikrini
dinleyeceğiz, ortak bir yol bulacağız.
Bir hizmet yaparken ne vatandaşı,
ne de esnafı mağdur etmeden çözüm
üreteceğiz” dedi.
Necati Seçim: Amacımız daha
fazla insana fayda sağlamak
Büyükşehir Belediyesi
MHP Grup Başkanı
Hamit Yavuz:
Sabah Ankara Gazetesi’nin 27 Nisan 2009 tarihli sayısında manşetten “Camiye İtiraz” ifadeleriyle verilen haberde, Mamak’ta yapılan camiye Büyükşehir Belediyesi’nin
MHP’li ve CHP’li üç üyesinin itiraz ettiği cümleleri yer alıyor.
MHP ve AKP "EVET" dedi,
CHP muhalif oldu
Haberin yayınlanmasının ardından konuyla ilgili bir
açıklama yapan Ankara Büyükşehir Belediyesi MHP Grup
Başkanı Hamit Yavuz haberin tamamen yalan olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “Mamak Yeşil Bayır
Mahallesi’nde gece kondu görünümünden kurtarılması
amacıyla temeli atılarak yapım çalışmalarına başlanan
camii inşaatının durdurulması için Mamak Belediyesi’ne
iki ayrı gerekçe ile müracaat edilmiştir. İtiraz Mamak Belediyesi Meclisi’nde reddedilerek plan değişikliği yapılmak
üzere Büyükşehir Belediyesi’ne gönderilmiştir. Talep Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu’nda, CHP’nin muhalefeti; MHP ve AKP’nin ‘Evet’ oylarıyla kabul edilmiştir”.
Sehve yazıldı
Habere neden olan yanlışlığın Büyükşehir Belediyesi
Yazı İşleri ve Kararlar Daire Başkanlığı’nın sehven MHP’li
meclis üyesini muhalif olarak yazmasından kaynaklandığını
vurgulayan Hamit Yavuz, “Konu Meclis Genel Kurulu’nda
görüşülmeden önce düzeltme istenmiş ve düzeltilmiştir.
Kararın CHP’nin itirazı, MHP ve AKP’nin kabul oylarıyla
oy çokluğa ile alındığı kayıtlarda mevcuttur” şeklinde konuştu.
Habere sert tepki
Yapılan habere sert tepki gösteren Yavuz, “Konuyla
ilgili yapılan haberin gerçekle ilgisi yoktur. Partimizi yıpratmak adına yapılmış bu haberin kimlere hizmet ettiği ve
ne amaçla yapıldığı malumdur” dedi. Yavuz, yapılan bu tür
haberlere vatandaşların itibar etmeyeceğini vurgulayarak,
MHP’nin her zaman milli ve manevi değerleri savunduğunu ve savunmaya da devam edeceğini kaydetti.
roje, mermer, yapı market, taahhüt, peyzaj, inşaat, emlak, yapı denetim alanlarında faaliyet gösteren “Seçim Proje” Yönetim Kurulu Başkanı Necati Seçim; firma olarak yaptıkları faaliyetler,
firma prensipleri ve ileriye dönük olarak yapmayı planladıkları çalışmalar hakkında gazetemize
açıklamalarda bulundu.
P
Seçim Proje
Yönetim Kurulu Başkanı
Necati Seçim
1994 yılından bu yana 16 yıllık
mesleki tecrübesi ve şirket deneyimi
sonucu birçok özel ve resmi projeyi tamamlayarak ülke hizmetine sunan Necati Seçim; “Temel prensip olarak kalite ve güveni aynen muhafaza ederek,
gelişen ülkemizle birlikte büyüyerek
globalleşen dünyada yerimizi almayı
hedefliyoruz” diye belirtti.
Firmanın kuruluş süreci hakkında
bilgi veren Necati Seçim; 1994 yılında
proje üzerine kurulan firmamız 2001
yılında inşaat sektöründe de faaliyet
göstermeye başladı. 2001 yılından bu
güne kadar da hem proje hem de inşaat
sektöründeki çalışmalarımıza devam
ettik. Son dönemlerde şirketimiz bünyesinde inşaat malzemelerinden, müteahhitlere arsa teminine kadar değişik
sektörlerde de yer almaya başladık.
Firma olarak bölgemizdeki esnaf arkadaşlarla birlikte çalışıyoruz. Böylelikle
sermaye de kendi bölgemizde kalıyor.
Bölgemizin gelişmesi için bu çevrede
ticaret yapan tüm arkadaşlarımızın da
bu konuda hassasiyet göstermeleri gerekiyor” diye belirtti.
-Alıcı
ile
satıcıyı
buluşturma
noktasında çözüm üreticisi olarak
çalışmalarımızı sürdürüyoruz
İnşaat kalitesinin artması için
kendi paylarına düşeni en iyi şekilde
yapmaya çalıştıklarını belirten Necati
Seçim; “Piyasalardan kaynaklanan sıkıntılar var. Finans sektörü kendi içinde krize girince bu durum reel sektöre
de yansıyor. Kredili satışlar yoğunlukta. Bu anlamdaki daralma inşallah ilerleyen dönemlerde aşılacak. Sincan’da
ki müteahhidin arsa payı ile müteahhit
arasındaki kar marjı düştü. Bu anlamda bölgedeki insanlar farklı alanlara
açılmaya başladı” diye belirtti.
Ankara’da her bölgenin kendine
göre müşteri potansiyeli olduğunu belirten Necati Seçim; “Kalite bölgenin
sosyal şartlarına göre şekilleniyor. Yatırımcı istediği kazancı elde edemiyor.
Seçim proje olarak alıcı ile satıcıyı buluşturma noktasında çözüm üreticisi
olarak
çalışmalarımızı
sürdürüyoruz”
diye belirtti.
Seçim Proje’nin bu günlere gelişinin bir ekip işi olduğunu belirten Necati Seçim; “Profesyonellik çok önemli. Bu anlamda bir yatırım yaptığınız
zaman karşınıza çıkan tabloyu çok iyi
planlamanız gerekiyor. Mimar olarak
kendi mesleğimizi icra etmek için girdiğimiz sektörde piyasa koşullarını yaşayarak öğrendik. Aile şirketi olmamıza
rağmen iş söz konusu olunca profesyonellik devreye giriyor. Alanında uzman
bir ekiple çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.
Amaçlarının daha fazla insana
fayda sağlamak ve bu faydayı insanların yararına kullanmak olduğunu
ifade eden Necati Seçim; “Firmamız
sizlerden aldığı güç ve destekle beraber
inşaat sektörü içinde gelişmeye ve büyümeye devam edecek” dedi.
Yüksek kira bedelleri esnafın belini büküyor
Yaşanan ekonomik krizin ardından piyasalarda yaşanan durgunluk esnafın işlerini de olumsuz etkilemeye devam ediyor.
Buna ilaveten esnafların ödediği
kira fiyatlarındaki yükseklikte esnafı
ayrıca mağdur ediyor. Görüşlerini aldığımız kimi esnaflar; “En küçük bir
manset 2.indd 1
dükkân kirasının bile 2 bin TL’den
başladığına dikkat çektiler. “Zaten vatandaşın alım gücünün sınırlı olduğunu belirten esnaflar dolayısıyla yüksek
kira bedellerinin de artı bir yük getirmekte olduğunu belirttiler. Esnafın
birçoğu siftah yapmadan dükkân kapatırken yüksek kiralar esnafımızın
belini büküyor. Esnaf, ekonomik krizin
etkilerini ağır bir şekilde hissediyor.
Öyle ki kira giderlerini yüksek bulan
esnaf satışların durgun olmasından
da yakınıyor. Vatandaşların ekonomik
kriz nedeniyle kemer sıktığını belirten
esnaf, ellerindeki malı satamamaktan
da şikâyetçi oldu.
Tapunuzu değiştirmeyi unutmayın
Süre daralıyor! Son güne kalmayın!
ürkiye’de eski sisteme
işyeri tapularının kat
verilen süre daralıyor.
T
göre düzenlenen konut ve
mülkiyetine çevrilmesi için
İki yıllık sürenin dolmasına 9 ay
kaldı. Ancak geçen 15 aylık sürede başvuru sayısı sınırlı kaldı. Tapuların yüzde 90’ının değişmesi gerekirken sadece
yüzde 10’luk bir bölümü değişti. 28 Kasım 2009’a kadar değişiklik yapmayan
daire, büro veya işyeri sahipleri, bin liraya kadar para cezasıyla karşı karşıya
kalacak. Tapuyu değiştirmenin maliyeti ise parsel büyüklüğü ve üzerindeki
binanın daire sayısına göre değişiyor.
Daireleri fazla olan apartmanlardaki mülk sahipleri, değişiklik için daha az para ödeyecek. Daire sahipleri ise tapu
değiştirirken alınacak 250 liralık döner sermaye harcının
kaldırılmasını istiyor. Türkiye’de tapuların halen büyük
bölümü yapımı bitmemiş, inşası devam eden, kadastro kayıtlarında sadece üzerinde bulunduğu arsanın kaydının olduğu kat irtifaklı olarak düzenlenmiş durumda. Karışıklığa
yol açan eski sisteme son vermek için hazırlanan Kat Mülkiyeti Kanunu, 28 Kasım 2007 tarihinde Resmî Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni kanunla bina ve bağımsız bölüm (daire, büro, işyeri vb.) gayrimenkullerin kat
irtifakından kat mülkiyetine dönüştürülmesi zorunluluğu
getirildi. Buna göre cinsinde “arsa” yazan tapuların, “kagir
yapı”ya dönüştürülmesi gerekiyor. Kanun değişikliği, bir
yılı aşkındır yürürlükte olmasına rağmen vatandaşlar zorunluluktan habersiz. Değişikliğin bu yılın kasım sonuna
kadar yapılması gerekiyor.
01 Mayıs 2009 Cuma
Neden Dış
Ticaret ?
Şafak Er
[email protected]
Sincan’a uluslararası rekabetle başa
çıkabilecek bir vizyona ve misyona sahip
bir iş adamları derneği gerekiyordu
o da oldu galiba. Bir dernekte olması
gereken özellikler vardır işte o özellikleri
gerçekleştirdi bu dediğim dernek. Bir
dernek Türk sanayicisi ve işadamlarının ve özel olarak da üyelerinin daha
profesyonel ve kurumsal çalışması için
strateji, taktik ve politikalar üretir, ülkenin doğal kaynaklarının ve entelektüel
sermayesinin en etkin ve verimli kullanımını teşvik edecek politikalar oluşturur,
uluslararası boyutlara ulaşmış rekabetle
başa çıkmada üyelerine öncü olursa
derneklik vazifesini tam manasıyla yapmış olur. İşte bu özelliklerini tanımlamaya çalıştığım dernek SİSİAD’dı.
SİSİAD bölge esnafına yararlı olabilecek ve küresel krizin Sincan esnafı
üzerinde ki etkisini en aza indirebilmek
için yaptığı projelerle göz önünde olan
bir dernek. Anladığım kadarıyla krizin
etkisini azaltmak için Sincanlı esnafa
öncülük manasıyla dış ticareti öneriyor
SİSİAD. Bununla alakalı en son olarak
Afrika’ya Sincan’dan 42 iş adamı götüren SİSİAD büyük bir başarıya imza attı.
Bu dış ticaret gezisi ile sanayici iş adamlarının Senagal pazarını tanımaları, ticari
ve sanayi potansiyelini incelemeleri, bu
ülkedeki iş adamları ile ticari işbirliği
yapılabilmesi için gerekli görüşmeleri
gerçekleştirebilmeleri, Senegal-Türkiye
işadamları arasında dostluk köprülerinin
kurulması ve iş adamlarımızın dış pazar
tecrübesinin ve yeni pazar araştırma,
geliştirme kabiliyetlerinin artırılması
amaçlanmaktaydı onu da SİSİAD başardı. Burada ki iş görüşmeleriyle esnafımız
ticaret hacmini artırıp Sincan ekonomisine yardımcı olmakla beraber işsizlik
sorununu da çözeceklerdir umarım.
Ticarette sınırların kalkması ile
SİSİAD da bölgemizde bu işin önüne geçecek ve diğer derneklere öncü
olacaktır. Bu kapsamda görüştüğümüz
esnafın genel görüşleri şu şekilde ”Biz
dış ticaret konusunu bilmiyorduk SİSİAD bize öncü oldu. SİSİAD dış ticareti
bölgede gerçekleştiren ilk sivil toplum
kuruluşu oldu biz diğer sivil tolum kuruluşlarından da bunu bekliyoruz. Çünkü
her yapılan yatırım ve ihraç edilen her
malın geliri önce Türkiye ve daha sonra
Sincan ekonomisine katkı sağlayacaktır.
Bununla birlikte işsizlik sorunu çözülecek ve Sincanımıza daha güzel yatırımların önü açılacaktır.”
Bu gezinin sonunda SİSİAD’da karlı
çıktı tabi ki derneğin organize sanayi
bölgesinden hiç üyesi bulunmuyordu bu
kapsamda organize sanayi bölgesinden
katılan iş adamlarıyla beraber SİSİAD’ın
organizeye açılması daha kolay olacaktır. Dernek organizeden katılan firmalarla beraber firma portföyünü geliştirdi.
SİSİAD’ın Organize Sanayi bölgesine
açılmasını ve Sincanımıza daha iyi hizmet etmesini bekliyorum.
Son olarak neden dış ticaret,
niye dışarıya yatırım yapılıyor da
bu yatırımlar Sincan’a yapılmıyor
diyenler olacaktır. Nedenleri çok
ama ben size şu şekilde özetleyeyim ekonomi ve büyümeye katkı
sağlamak, dünya pazarlarından pay
almak, üretimi arttırmak ve geliştirmek, satış ve kârları arttırmak,
ürün fazlasının değerlendirilmesi,
istihdamı arttırmak, rekabet gücünü arttırmak, dış ticaret açığının
azalmasına yardımcı olmak gibi bir
çok nedeni var. Küreselleşen dünya
içerisinde teknoloji hızlı bir şekilde
ilerlemektedir. Gün geçtikçe küçülen bir dünya içerisinde yaşamaya
mahkumuz. Bunun sonucu olarak
dışa açılmak şart.
01.05.2009 10:00:26
CMYK
01 Mayıs 2009 Cuma
www.mansetgazete.com
HABER TURU
Ankara’ya akıllı tren geliyor
TCDD Genel Müdürlüğü, Ankara banliyö hatlarını metro standardına ulaştıracak ‘Akıllı’
trenlerin deneme seferlerine başladı.
TCDD Genel Müdürlüğü, Ankara banliyö hatlarını metro standardına ulaştıracak ‘’Akıllı’’ trenlerin
deneme seferlerine başladı. Ulaştırma Bakanlığı
yetkililerinden edinilen bilgiye göre, günlük taşıma kapasitesini yüksek oranda artırması beklenen
ve BAŞKENTRAY Projesi kapsamında kullanılması
planlanan yeni elektrikli tren setleri, başlangıçta iki
hatta mevcut raylarda hizmete girecek. 7’si Güney
Kore’de, 25’i Türkiye’de üretilecek 32 trenden 7’sinin yapımı tamamlandı. Bunlardan 3 tren setinin
sertifikalandırılması için gereken testler ile deneme sürüşleri Güney Koreli yetkililerce Sincan-Kayaş
hattında yapılmaya başlandı. Saatte 140 kilometre hız yapabilen akıllı trenler, mevcut banliyö tren
raylarında 120 kilometre hızla hizmete girecek.
BAŞKENTRAY’ın faaliyete geçmesiyle yeni trenlerde ‘’hız ayarı’’ yapılması öngörülüyor. Testlerin tamamlanmasının ardından Ankara banliyösü, ‘’Akıllı’’
trenleriyle metro konforuna kavuşacak.
Batıkentte silahlı kavga: 1 ölü
Başkentte iki grup arasında çıkan silahlı kavgada 1 kişi öldü, 7 kişi de yaralandı.
Batıkent, Kardelen Mahallesi’nde bir inşaatta yaşandığı bildirilen olay, iddiaya göre ‘’kız meselesinden’’ çıktı. Yenimahalle’deki başka bir inşaatta
işçi oldukları öğrenilen akrabalar Osman Ö. (35),
Fatih Ö. (22), Muzaffer Ö. ve Ethem Ö, Kardelen
Mahallesi Yuva Mekan Sitesi’ndeki inşaata gelerek,
burada çalışan akrabalar Nesim (35), Kasım (34),
Kenan (29) ve Sinan Hayat (23) ile kavga etmeye başladı.Kavgada, Kasım, Kenan ve Sinan Hayat
tabancayla, diğer 5 kişi ise darp ve kesici aletlerle
yaralandı.Özel Bilgi Hastanesine kaldırılan Hayat
ailesinden Sinan Hayat kurtarılamadı, diğerleri ise
ilk tedavilerinin ardından başka hastanelere sevk
edildi. Olayın ardından karakola giden Osman Ö.
ve diğer akrabaları ise tedavilerinin yapılması için
Onkoloji Hastanesine gönderildi.
Doğalgazda indirim oranı
1 Mayıs’ta belli oluyor
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, doğal
gazda indirime ilişkin, ‘’Ay sonunda rakam netleşecek ama bir indirim yapacağız gayet tabii. Bunun miktarı dolar paritesiyle yakından ilgili olacak’’
dedi.
Dört kişilik bir aile için
açlık sınırı yaklaşık 738 TL
Türk-İş, Nisan ayında dört kişilik bir aile için
açlık sınırını yaklaşık 738, yoksulluk sınırını
2 bin 405 TL olarak hesapladı.
Konfederasyondan yapılan yazılı açıklamada, “dar
ve sabit gelirli işçinin, memurun, emeklinin, esnafın ve köylünün geçim şartlarının yaşanan ekonomik krizle daha da bozulduğu” belirtildi. Konfederasyonun Nisan ayı için yaptığı, “Açlık ve yoksulluk
sınırı” hesabına yer verilen açıklamaya göre, “insan
onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi” için gerekli olan
ve “Yoksulluk sınırı” olarak nitelenen tutar, 2 bin
404,97 TL olarak tespit edildi. Dört kişilik bir ailenin
sadece sağlıklı beslenebilmesi için yapılması gereken ve “açlık sınırı” olarak adlandırılan harcama
tutarı ise 738,33 TL olarak hesaplandı.
100’den fazla DVD bir optik diske sığacak
General Electric, 100 DVD’den daha fazla
depolama kapasitesine sahip yeni nesil bir
optik disk geliştirdi.
Micro holografik disk olarak adlandırılan yeni buluş,
standart bir DVD büyüklüğünde ancak kapasitesi
100 DVD’den daha fazla. Ürünün birincil pazarı
arşiv endüstrisi olarak belirlendi. Ancak General
Electric firması, diskin ev kullanıcıları tarafından
bilhassa ortam yürütücüler(media player) sayesinde ev elektroniği tüketicileri tarafından da kullanılabileceğini düşünüyor.
Kalecik’te feci kaza: 2 ölü, 5 yaralı
Kalecik’te meydana gelen trafik kazasında,
bir otomobil, Ankara-Çankırı karayolu 55.
kilometresinde şarampole yuvarlandı
Alınan bilgiye göre, Metin Ç. yönetimindeki 06 AB
4419 plakalı otomobil, Ankara-Çankırı karayolu 55.
kilometresinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole yuvarlandı.
Kazada, araçtaki yolculardan 60 yaşındaki Mehmet
Çöpbacak ve 53 yaşındaki Hanım Çöpbacak (53)
olay yerinde hayatını kaybetti. Kazada, sürücü Metin Ç, yolcular Turgut Çöpbacak, Kiraz Sarı, Seda
Nur Sarı ve Ömer Gümüş yaralandı. Yaralılar, Ankara Dışkapı ve Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanelerinde tedavi altına alındı.
Sağlık Bakanlığı 17,5 milyon vatandaşı
mektupla uyardı: Sakın geç kalma erken gel
S
manset 3.indd 1
davi masraflarını kendi cebinden karşılama tehlikesi
ile karşı karşıya kalacak.
Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer,
kanser taraması mektuplarıyla
ilgili
açıklamalarda bulundu. 4 Şubat 2009
günü
mektupları
şehir
şehir göndermeye başladıklarını söyleyen Tuncer,
Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim
Merkezleri’nin (KETEM) devreye girmesiyle risk taşıyan bütün gruplara ulaşılacağını ifade etti. Tedaviye davet edilen
yaş grupları hakkında bilgi veren Tuncer,
50 yaş üzerindeki hem erkek hem kadınlar için kolon kanseri taraması çağrısı
yaptıklarını, 35 yaş üstü kadınlara meme
kanseri taraması mektubu gönderdik-
lerini aktardı. Yine 49 yaşın üzerindeki
kadınlara rahim ağzı (serviks) kanseri
mektubu gönderdiklerini kaydeden Tuncer, “Meme kanseri için hedef kitlemiz
4 milyon. 11 milyon kolon kanseri için,
2-2,5 milyon da rahim ağzı kanseri için
mektup gönderiyoruz. Hepsini toplarsak
17,5 milyon vatandaşı mektupla tedaviye
davet ediyoruz.” dedi.
Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM)`nin en kapsamlısı
Ankara`da, Dr. Abdurrahman Yurtarslan
Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma
Hastanesi bünyesinde açıldı.
Ankara KETEM, tedavisi bilinen 3
kanser türünün `meme, rahim ağzı ve
kolon` erken teşhisi konusunda binlerce
insana umut olacak. Tarama ve erken
teşhis için yapılan tüm testlerin ücretleri sosyal güvenlik kurumları tarafından
karşılanıyor.
Erdal Cebeci’den “Türk Milliyetçileri
günü” ile ilgili açıklama
illiyetçi
Hareket
Partisi Sincan İlçe Başkanı
Erdal
CEBECİ,
3
Mayıs
Türk
Milliyetçileri
günü nedeni ile ilgili olarak gazetemize bir basın
açıklaması
yaptı.
Erdal
Cebeci’nin
açıklamaları
şöyle:
M
Türkiye
Cumhuriyeti
devletinin milli ve üniter yapısına yönelik saldırılar her
geçen gün artmakta; AKP
hükümeti taşeronluğu ile milletimizin kimliğini oluşturan
kurumlar ve değerler bir bir
tahrip edilmektedir. İktidarın
insanlarımızın duyarlı olduğu
konuları kaşıma merakı, hasMHP Sincan İlçe Başkanı
sasiyetlerini suiistimal etme
Erdal Cebeci
ve sömürme iştihası ülkeyi
“Merhum
Başbuğumuz
Alparslan Türkeş ve dava arkadaşlarının, çok tehlikeli gelişmelerin eşiğine getirinsanlarımızı anarşi, terör ve kaos ortamı- miştir. Türkiye’nin Lozan’dan başlayana çekmek isteyen her türlü yıkıcı ve bö- rak, varlık temellerini oluşturan; maddi
lücü akım ve faaliyetler karşısında Türk ve manevi yapısının kuruluşunu sağlayan
milletinin sağduyusunun en mümtaz ör- bütün kurum, kuruluş ve unsurlar tartıneğini sergileyerek; milli kültürümüze, şılıp, sorgulanır olmuştur. İyi bilinmeliinançlarımıza ve değerlerimize yönelik dir ki, milletimizin uzun tarihi serüveni
saldırılara karşı milli muhalefeti başlat- içerisinde pek çok kez zor ve güçlüklerle
tıkları ve demokrasi meşalesini yaktıkları dolu dönemler olmuştur. Ancak, şükürler
olsun ki, aziz Türk milleti, bu dönemlerin
bu günün üzerinden 65 yıl geçmiştir.
hepsini de aşmasını bilmiş; milletin varlık
ve birliğini; devletin bekasını ve ülkesinin
bölünmez bütünlüğünü temin etmiştir.
Elbette ki, bundan sonra da aynı şekilde, varlık ve bekasına yönelik her türlü
tehdit ve tehlikeyi bertaraf edecek kuvvet
ve kudrete de sahip olacaktır. Tüm engellemelere, sömürgeci dayatmalara karşın,
Türk Milleti hedefine ulaşacaktır.
MHP ve Türk Milliyetçileri Türk
Milleti’nin sarsılmaz iradesini ve direncini temsil etmeye devam edecektir. Bütün
tuzaklar, oyunlar bozulacaktır. Türk Milleti milli kimliğine,birlik ve bütünlüğüne
sahip çıkacaktır.Türk Milleti ve Türkiye
Cumhuriyeti ebediyen var ve güçlü olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle bir kez
daha yüce milletimizin ve kıymetli dava
arkadaşlarımızın bu büyük ve anlamlı 3
Mayıs Milliyetçiler Bayramını kutluyor,
“ NE MUTLU TÜRK’ÜM”, diyene diyor,
Saygılar Sunuyorum”.
İşten ayrılacaklar dikkat!
şten
çıkartılanların,
işverenden talep edeceği önemli belgelerden biri de işten ayrılma
bildirgesi olmalı. Niye mi?
İAB 3 nüsha düzenlenmeli
İ
İşsizlikle karşı karşıya gelen bir çalışanın, işverenden talep edeceği son şey ise
işten ayrılma bildirgesi (İAB) olacaktır.
Zira bu belge sayesinde kişi, işsizlik
ödeneği alabilecektir. İşveren, çalışanın
işine son verdikten sonra en geç 15 gün
içerisinde İAB’yi 3 nüsha olarak düzenleyerek bir nüshasını İş- Kur’a göndermek,
bir nüshasını çalışana vermek ve birini de
işyerinde saklamak zorundadır. Bu belge
kendisine verilmeyen kişinin, durumu
derhal İş-Kur’a bildirmesi gerekir. İş-Kur,
İAB düzenleme yükümlülüğünü yerine
getirmeyen işveren hakkında para cezası
uygulayacaktır.
Bu küresel kriz ortamında
mevcut çalışanların da birer potansiyel işsiz konumunda olduğunu dün vurgulamış ve onların
da hakları konusunda bilgi sahibi
olmalarının önemini ortaya koymuştuk. Bugün de buna devam
ediyoruz:
Kullanılamayan yıllık izne
dikkat
Çalışan, geçmiş yıl veya yıllarda hak kazanıp da kullanamadığı
yıllık izinlere dair ücreti de işten
ayrılırken alabilir. Burada izin süresi için alacağı ücret, sözleşmenin
sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden
kendisine veya hak sahiplerine ödenir.
Buna aykırı davranan işverene, her bir
çalışan için 200 TL para cezası kesilir.
Ücret garanti fonu bir hak
Özellikle kriz dönemlerinde işverenlerin, kimi zaman kağıt üzerinde kimi zaman da gerçekten iflas ettiği, konkordato
ilan ettiği veya bir şekilde ödeme aczine
düştüğü oluyor. İşte bu gibi durumlarda çalışanların mağduriyetini gidermek
Çalışan da ‘kısa çalışma
ödeneği’ni unutmasın
adına Ücret Garanti Fonu oluşturuldu.
Fon, İşsizlik Fonu içerisinde ayrı bir kasa
işlevi görüyor. Ödeme aczine düşen işverenin çalışanlarına 3 ay süreyle fondan
ödeme yapılıyor. Ödeme, çalışanın temel
ücreti üzerinden yapılırken, aylık 4 bin
329 TL’yi aşmıyor. Bu fondan yararlanacak çalışanın, işverenin ödeme aczine
düştüğü tarihten geriye doğru son bir yıl
içerisinde aynı işyerinde çalışmış olması
gerekiyor. Diğer bir ayrıntı da ücret garanti fonundan yararlanmak, daha sonra işsizlik
ödeneği almaya da engel değil.
Dizimizin birinci gününde işverenlerin sahip oldukları imkânları sayarken,
Kısa Çalışma Ödeneği’ne (KÇÖ) de değindik. Zira KÇÖ esasında ödeme güçlüğündeki
işveren için düşünülmüş bir tedbir. Ödenek,
ekonomik kriz veya diğer zorlayıcı sebeplerle
darda kalan bir işverene, işçi çıkarmadan zor
günlerini atlatması için destek mahiyetinde.
Öte yandan son yapılan değişiklikle KÇÖ, bir
anlamda çalışanlar için de önemli bir hak haline geldi: *İşsizlik sigortasından yararlanma hakkı olan çalışanlara ödenebilen KÇÖ,
daha önceki haliyle en fazla 3 ay verilebilirken, yeni haliyle 2008-2009 yılları için 6 aya
çıkarıldı.
Fedakâr ‘yeryüzü doktorları’na
teşekkür beratı verildi
Yeni öğretim yılı 24 Eylül’de başlayacak
Ramazan Bayramı sebebiyle eğitim öğretim yılının
açılışını 2,5 hafta erteleyen Milli Eğitim Bakanlığı, çalışma takvimini belirledi. Milli Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik tarafından illere gönderilen takvime
göre, 2009-2010 eğitim öğretim yılı 24 Eylül 2009
Perşembe günü başlayacak. 18 Haziran 2010 Cuma
günü de tatile girecek. Okulların açılışının 17 gün
ertelenmesi, kapanışın ise bir hafta geciktirilmesi
sebebiyle önümüzdeki öğretim yılında 177 gün eğitim yapılacak. Mevzuatta 180 gün eğitim yapılması
‘esas’ iken, kapanış tarihinin haftanın ilk üç gününe
denk gelmesi halinde eğitim süresinin 177’ye çekilebileceği öngörülüyor. Öğrenciler 25 Ocak ile 5
Şubat 2010 tarihleri arasında yarıyıl tatili yapacak.
ağlık Bakanlığı, Türkiye’de kanser vakalarının artması üzerine ölümcül hastalıkla mücadeleye hız verdi.
Bakanlık,
17,5
milyon
vatandaşı, gönderdiği uyarıcı
mektuplarla kanser taramasına davet etti. Evlere ve isme
gelen mektupları alanlar, 3
gün boyunca hastanede muayene ediliyor. Kolon, meme
ve rahim kanseri taraması
yapılan
hanımlar
herhangi
bir rahatsızlıkta yakın takibe
alınıyor. Göğsünde kötü huylu tümör bulunanlar küçük
cerrahi operasyonla, rahim ağzı kanseri
olanlar soğutma yöntemiyle sağlığına
kavuşuyor. Kolon kanseri tespit edilenler ise uyutularak tedavi ediliyor. Sağlık
Bakanlığı’nın mektuplarına cevap vermeyenlere karşı SGK da bir yaptırım hazırlığında. Buna göre bakanlığın kanser
taraması ile ilgili mektubuna cevap vermeyenler ileride kanser olduklarında te-
T
ürk doktorlarının dünyanın değişik ülkelerinde gerçekleştirdiği sağlık hizmetleri büyük takdir topluyor.
Bu çalışmaların karşılığı olarak da İstanbul’da
‘100 iyi yeryüzü doktoruna’ teşekkür beratı verildi. Yeryüzü Doktorları
Derneği tarafından dünyanın farklı bölgelerinde
tıbbi yardım kampanyalarına katılmış doktorlara verilen beratla, özverili
çalışmaları taçlandırıldı.
Ödül töreninde konuşan Yeryüzü Doktorları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
3
[email protected]
Prof. Dr. İhsan Karaman,
muhtaçlara,
mağdurlara,
hasta ve mazlumlara ulaşmaya devam edeceklerini
söyledi. Dünya çapında dört
kıtada 20’den fazla ülkede
projeler yürüttüklerini ifade
eden Karaman, son ihtiyaç
sahibine ulaşana dek Yeryüzü Doktorları’nın “Orada
ve her yerde” olacaklarının
altını çizdi. Programda söz alan Dr. Kerem Kınık da Birleşmiş Milletler Dünya
Gıda Programı’nın verilerine göre, her 5
saniyede bir çocuğun açlıktan öldüğünü,
her gece 800 milyon insanın aç uyuduğunu belirtti. Açlık yüzünden bu yıl içinde
6 milyon kişinin öleceğini, ayrıca dünya
genelinde her yıl 5 yaşın altında yaklaşık
10 milyon çocuğun önlenebilir hastalıklardan dolayı yaşamını yitirdiğini ifade
ederek, dünyanın fedakâr insanlara ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Beratları alan
gönüllü sağlıkçılar da ilk fırsatta tekrar
yardım için o bölgelere gitmek istediklerini aktardı.
Yetiştirme
yurtlarına
ön yargıyla
bakmak
Ensar Oruç
[email protected]
Yetiştirme yurtları deyince herkesin
kafasında az çok nelerin canlandığını tahmin
etmek çok zor olmasa gerek.Şahsım adına
konuşmak gerekirse ne zaman bu kurumlar
aklıma geldiyse hep medyadan takip ettiğim
Yetiştirme yurtlarında ki şiddet görüntüleri
aklıma geliyor.Tahmin ediyorum ki sizlerin
de bu kurumlar hakkında çok olumlu düşüncelere sahip olduğunuzu zannetmiyorum.
Diyeceksiniz ki sen nereden biliyorsun bizim
böyle olumsuz düşündüğümüzü..Şimdi sizden
bir ricam var. Hepiniz yetiştirme yurtlarını
hayal edin,yetiştirme yurtlarını aklınızdan
geçirin, ne düşündüğünüzü az çok tahmin
edebiliyorum ve düşüncenizin olumsuz olduğu
kanaatini taşıyorum.Şimdi diyeceksiniz ki ya
kardeşim senin işin gücün yok mu bizi düşündürüp duruyorsun.Düşündürüyorum çünkü
önyargılarınızı öğrenmek istiyorum..
Geçenlerde bir büyüğümüzün vesilesiyle
arkadaşlarla beraber Etimesgut Fatma Üçer
Yetiştirme yurdunu gezmeye karar verdik.
Hemen kafamda bu yurtları canlandırmaya
başladım, asık suratlı personel, kaba davranan göbekli yöneticiler, nezih olmayan ortam
vs. Çok önyargılarım vardı çünkü; Etimesgut
ta oturduğum zamanlarda halk hep bu çocukların kötülüklerinden bahsediyordu, yetiştirme
yurdu çocuklarının kendi çocuklarıyla okula
gitmesini istemeyen komşularım vardı. bu
çocuklara ‘’yurtlu’’ yaftası takan dostlarım
vardı. Bu ortamda edindiğim bu düşünceler ışığında bu yetiştirme yurduna gidecek
olmam düşüncelerimi olumlu olarak değiştirmem çok zor olacaktı her halde. Nihayetinde gideceğimiz gün geldi çattı. Yetiştirme
yurdunun önüne geldiğimizde bizi Yetiştirme
Yurdu Müdürü Sayın Nihat Çınar beyefendi
karşıladı. Müdür beyin yüzündeki gülücükler
ön yargılarımın erimesine yetmişti bile. Bizleri
içeri buyur ettikten sonra kurumu gezmeye
başladık, lavobalara, banyolara, yemekhaneye, yatakhaneye, dinlenme salonlarına, ders
çalışma salonlarına, bilgisayar salonlarına,
spor salonlarına tek tek baktık gezdik o kadar
önyargıyla gelmeme rağmen hep bardağın
boş kısmına bakmak istememe rağmen tek
bir olumsuz emareye rastlayamadım. Her yer
olması gerektiği gibi hijyenik ve temiz. Bu
hijyenliği sağlayan personelin samimiyetine
ve güler yüzüne hayran kaldım. Orada çalışan
ablaları, ağabeyleri teker teker kutlamak
geldi içimden hepsinde bir anne baba şefkati
olduğunu gördüm. Ya müdür beyin personelle diyaloguna ne demeli tek kelimeyle
mükemmel. Çocuklara yavrum, çocuğum,
evladım gibi babacan ifadelerle yaklaşmasını
hayretlerle izledim. biraz ötede yatakhanede
yatağına uzanan çocuğu gördüğünde evladım
rahatsızmısın neyin var deyip çocuğu sarmalayışına yüreğim dayanmadı. Diğer tarafta
yatağına uzanmış çocuğa ‘üzerini ört üşüyüp
hasta olursun yavrum’ demesi benim annemi
hatırtlattı. Anladım ki bu kurumda herkes
bir anne herkes bir baba. Yetiştirme yurdunun oturma salonuna geçtiğimizde Albert
Einstein’in ‘Önyargıları yok etmek atomu
parçalamaktan daha zordur.’ Sözünü içimden
geçiriyordum. Ama Müdür beyin hoş ve tatlı
sohbetinin yanında getirilen çay benim önyargılarımı çoktan temizlemişti.
Bire bir sevgi alamayan, yetiştirme yudunun dışında kabul görmeyen, yurt çocuğu
olduklarını gizlemek zorunda bırakılan, istenmediklerini küçücükken öğrenen yürekler.
Buna rağmen çoğu başarılı öğrenciler, biliyor
muydunuz? Anne babalarının milyarlar akıttıkları ama okutamadıkları çocukların çoğundan
başarılı. Ama kendilerini gizliyorlar. Çünkü biz
toplum olarak onlara yurt çocuğu olmanın
utanılanacak bir şey olduğunu öğrettik. Evet,
durum böyle. Yapılması gerekenler belli ama
yapılanlar belli değil. Kimsesiz çocukları bizim
olduğunu unuttukça, onlar bilerek toplum
dışına itildikçe, her siyasi iktidarla eğitimli
kadrolar dağıtılıp, yerlerine konuya, daha
önemlisi çocuklara uzak kişiler getirildikçe,
her gündem yaratılmak istendiğinde onlardan
yararlandıkça, her defasında söylenip, şikayet
edip ama hiçbir şey yapmadıkça sayıların
artması dışında değişen bir şey olmayacak.
Onlar da çocuk, tıpkı aileleriyle yaşayanlar
gibi. Onlar da büyüyorlar, başarılı, başarısız
oluyorlar, hata yapıp, suç işliyorlar aynen ‘iyi
aile çocukları’ gibi, bizlerin çocukları gibi...
Tek günahları ‘kimsenin’ çocuğu olamamak...
Ben de anladım ki yetiştirme yurtlarını ve burada kalan çocukları daha iyi
anlayabilmek,daha iyi kavrayabilmek için bu
kurumları gezmek ve gerçekleri kurumların
yetkililerinden dinlemek gerekiyor.O zaman
inanıyorum ki hiçbir ön yargınız kalmayacaktır.
Böyle özveriyle çalışan başta sayın Nihat
Çınar beyefendiye ve tüm yöneticilerimize
başarılar diliyorum.
01.05.2009 10:01:23
CMYK
4-5
www.mansetgazete.com
01 Mayıs 2009 Cuma
[email protected]
SİSİAD'dan bölgemize büyük hizmet
S
SİSİAD Başkanı Ümit Ozan ve hükümet yetkilileri ticaret
zirvesinde protokolde
Görüşmeler, Senegal basınından da
yoğun ilgi gördü.
Sincanlı İşadamları Türkçe Olimpiyatlarına
katılan öğrenciler ile birlikte.
Endüstri Bakanı, Milli Eğitim Bakanı ve Senegal
Türkiye Büyük Elçisi ve Türk Dernekleri Okul
temel atma törenine katıldılar
SİSİAD Başkanı Ümit Ozan, Senegal
Türk Kardeşliği Derneği Başkanı'na
plaket takdim etti.
Seyhan Taş
manset 4.indd 1
incan Etimesgut Sanayici ve İşadamları Derneği (SİSİAD), küresel
deniyle ihracat pazarları daralan bölge işadamlarının yüzünü güldürdü.
ANFED,
SENEGAL-TÜRKİYE
Kardeşlik
Derneği ile Senegal - Dakar’da 400 işadamı ile
19 – 23 Nisan tarihlerinde İş Forumu düzenledi.
Program Ankara, Kayseri, Mersin, Konya, İstanbul,
İzmir
illerimizdeki
GESİAD,
HÜRSİAD,
ASAD,
ANKİSAD,
SİSİAD,
AKTİSAD,
HELEZON, İGİD, ASİAD ve diğer dernek üyelerinin katılımıyla gerçekleşti.
İş Forumunun açılış konuşmasında Türk ve
Senegalli işadamlarına hitap eden Senegal Ticaret Bakanı Mamadau DIOG “ Türkiye büyük bir
ülke, Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan jeopolitik bir öneme sahip. Biz Türkiye’yi biliyoruz
gücünün farkındayız, bu organizasyona bütün
birimlerimizle destek veriyoruz. İşadamlarının
önlerine çıkacak her türlü engeli kaldırmak için
buradayız. İş forumunun her iki ülke içinde başarılı geçmesini temenni ederim” dedi.
ANFED Yönetim Kurulu Başkanı Doğan
KAYNAK, Afrika pazarının ihracatta zor günler
geçiren Türk iş dünyasını nefes aldıracak potansiyele sahip olduğunu söyledi. Batı Afrika’nın en
önemli yeri, Senegal ve başkenti Dakar olduğunun altını çizen Başkan Doğan Kaynak “ Senegal ve Türkiye arasında ortak paydalar çok fazla.
Buradan yola çıkarak iki ülke arasında ihracat,
ithalat, iş ortaklıkları, distribütörlükler gibi anlaşmalar yapmak mümkün” dedi.
120 Türk işadamı, Senegal, Moritanya, Nijer, Burkina Faso, Mali, Gine Bisau, Fildişi ve
Gambiyalı 280 Batı Afrikalı olmak üzere 400
işadamının bir araya getirilerek iki gün boyunca 3000 ikili iş görüşmeleri yapıldığını söyleyen
Kaynak
“120 kişilik Türk İşadamı Heyeti
ile Dakar’a gitmek hem Türkiye açısından
hem Senegal’de yaşayan Türkler açısından
çok önemli idi.
Bu iş görüşmeleri ülkede
çok ses getirdi, bütün ulusal yazılı ve görsel medya kaynakları olaya çok detaylı yer
verdi.
Senegal
Cumhurbaşkanı
Abdoulaye
Wade, Meclis başkanı, Ticaret bakanı, Endüstri bakanı, APİX (Senegal İş ve Yatırım
Kurumu) yetkilileri ile bir araya geldik. Sayın
Büyükelçimiz
ve
Ticaret
Müşavirimiz
programın her aşamasında bize destek oldular. Senegal Meclis başkanı ve Endüstri
bakanı heyetimizle yemekte birlikte oldular. Bu iş forumu Senegal’de yaşayan Türk
işadamlarının
sayısını
ve
Türk
ürünlerine karşı ilgiyi arttıracak. Buralarda orta
ölçekli işletmeler çok rahat iş yapabilir”
dedi.
Senegal Türk Büyükelçisi Ali Kaya Savut ve
TİKA ( Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı ) Senegal temsilcisi Mahmut Urhan iki
ülke arasında ticaretin artması için programın
başından sonuna kadar destek verdiler. Senegal’le
yapılan ticaret anlaşmalarında 750.000$’lık iş
hacmi oluştu. Bu yıl içerisinde Senegal’le 2.Milyon dolar tutarında ticaret anlaşması yapılacağı
kaydedildi.
İş forumuna Senegal’den de yaklaşık 250
işadamı katıldı. İşadamları iki gün boyunca
Senegal’deki ticaret ve yatırım ortamı hakkında
bilgi alarak strateji belirledi. İkili iş görüşmelerinde tercümanlığı ise Senegal’deki Türk okullarında okuyan öğrenciler yaptı. Senegalli öğrenciler, İngilizce ve Fransızca’nın yanı sıra Türkçeyi
de rahatlıkla konuşabiliyor. Öğrenciler sayesinde
Senegalli meslektaşlarıyla anlaşan Türk yatırımcılar, bu ülkedeki okullara da yoğun ilgi gösterdi.
Abdi Gezer
Senegal’de şu anda 5 Türk okulu bulunuyor. Milli Eğitim Bakanı Moustapha Sourang’ın bizzat ilgilendiği yeni kolejin temeli de yeni atıldı. Temel
atma törenine katılan Senegal Mili Eğitim Bakanı Sourang ile Türkiye’nin Senegal Büyükelçisi
Ali Kaya Savut, Türk okullarının iki ülke arasındaki dostluğu ve ortaklığı güçlendirdiğini dile getirdi. Yapımına başlanan Yavuz Selim Koleji’nin
öğrenci kapasitesi 624 olacak. Lise eğitimi verilecek okulun kapalı alanı ise 5 bin 500 metrekareyi
bulacak.
Bölgeye yatırım amacıyla giden 120 iş adamından 12 iş adamı halen ülkede ticari girişimlerini sürdürüyor. Ayrıca 9 iş adamı da yatırım için
bölgeye gidecekler.
Geziye katılan SİSİAD üyesi
işadamlarının listesi şöyle:
Ümit Ozan, Hasan Toprak, Veysel Kuzpınar, Necati Seçim, Üzeyir Pehlivan, Murat Ertem, Taha Yasin İnanoğlu, Sedat
Uzuner, Tuğrul Taşdemir,
Murat
Demirci,
Mustafa Atak, Musa Soba, Levent Başer,
Bahri Yazıcı, Mehmet Ünsal, Levent Yücel,
Seyhan Taş, Hasan Akın, Mumin Kaygusuz, Satılmış Kertlezoğlu, Hasan Hüseyin
Koca, Ali Ayhan, Emin Ünlü, Abdi Gezer,
Ahmet Ayhan Çolak, Cemal Şahin, Adem
Akın, Ünal Öz, Murat Alkan, Nuri Ünsal,
Yavuz Çelik, Mehmet Emin Kuşcu, Çağlar Yıldırım, Hüseyin Şen, Zeki Özbudak,
Mükerrem
Zeyrek,
Aykut
Şenol,
İbrahim
Demirel, Seyfullah Çöklü, Ahmet Tatlı Sumak, Ali Duran, Mustafa Yoncacı, Hasan
Yiğit, Osman Canıtez, Ali Ölçer, Gökhan
Arı,
Hüseyin
Bayrak,
Kahraman
Erdem,
Nuri Şaban Ertemel, Murat Ertem, Ali Akdeniz, İbrahim Demirel katıldı.
“İş adamları ticari girişimlerin yorgunluğunu atmak için temel atma töreni ve Türkçe
olimpiyatlarının Senegal finaline katıldılar. Burada öğrenciler tarafından söylenen şarkılar ve
şiirler eşliğinde duygulu anlar yaşadılar. Ayrıca
Senegal’in fakir bölgelerinde pirinç ve kurban
eti dağıtımını birebir iş adamları kendileri gerçekleştirdiler. Konuyla ilgili olarak görüşlerini
aldığımız esnaflar verdiğimiz kurbanların yerine
ulaştığını görmek, bizleri hem mutlu etti hem
de çok duygulandırdı. Dünyanın neresinde olursa olsun yardıma muhtaç insanlarımıza yardım
ulaştırmanın verdiği manevi duygular eşliğinde
onların gözlerindeki mutluluğu gördük” dediler.
Programda ayrıca safari turuna katılan Türk
iş adamları çölde yaşayan insanların yaşam koşullarını yakından görme fırsatını yakaladılar.
Program kapsamında Senegal-Türkiye Büyükelçisi iş adamları onuruna yemek verdi. Yemekte
konuşma yapan Büyükelçi; “Türk iş adamlarını Senegal’e yatırıma davet etti ve kendilerini
Senegal’de görmekten duyduğu memnuniyeti
dile getirdi.
SİSİAD üyelerinden 19-23 Nisan
tarihlerinde Senegal gezisine
katılan iş adamlarından Senegal
izlenimlerini aldık:
ÜMİT OZAN (SİSİAD BAŞKANI):
SİSİAD
olarak
Sincan
ve
Etimesgutlu
iş
adamlarımızın
dış
piyasalara
açılarak
daha
kapsamlı
iş
anlaşmaları
yapmaları
Hasan Toprak
için ortam hazırladık. Krizden çıkmak içinde
sırf devletten yardım beklemek doğru değil. Bu
çerçevede SİSİAD olarak daralan iç Pazar açığını
dış piyasalara açılarak genişletmek istiyoruz. Bu
konuda üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz.
Şahsım adına 20 civarında inşaat- taahhüt- müteahhit firmasıyla görüştüm. Bu firmalarla ön iş görüşmeleri yaptım. Bu firmalar yakın zamanda Ankara’ya gelip yerinde
incelemelerde
bulunacaklar.
Senegal’de
özellikle makine, teçhizat, gıda, tekstil sektörlerinde önemli bir Pazar açığı var. Senegal yeniden yapılanmakta olan bir ülke.
Bu çerçevede bölge iş adamlarımız burada
yatırım
yaparak,
önemli
kazanımlar
elde
edebilirler.
İlerleyen
dönemlerde
SİSİAD
olarak Batı Avrupa’ya iş ve seyahat gezileri düzenleyerek burada da ciddi atılımlar
YASİN İNANOĞLU(BESİM GİYİM):
“Senegal dış ticaret potansiyeli açısından
ciddi bir pazar açığı olan bir ülke. İç piyasalarda
yaşanan daralma dış piyasalara açılarak aşılabilir. Senegal’de açtığımız standımız büyük ilgi
gördü. Firmalarla iş bağlantıları kurduk, kumaş
numuneleri gönderdik. Pek çok alanda yeniden
yapılanmaya giden bir ülke olan Senegal’de iş
adamlarımızda önemli bağlantılar gerçekleştirdiler. Böyle bir organizasyonla bölge iş adamlarını
buluşturan SİSİAD Başkanı Ümit Ozan ve yönetimine teşekkür ediyor, bu tür organizasyonların
devamını diliyorum”
HASAN TOPRAK
(TOPRAKLAR HAFRİYAT):
Senegal yatırım yapmaya uygun alanları ve
sahip olduğu şartlar itibariyle oldukça avantaj-
ve limanı ihracat için oldukça elverişli ve bu özelliğiyle de komşu ülkelerinde ticaret merkezi sayılır. İnsanları oldukça sıcakkanlı, özellikle bayanlar ticarette oldukça aktifler. Senegal ülke olarak
Türkiye’nin 80’li yıllarında denilebilir. Yalnız
internet ve iletişim oldukça gelişmiş durumda.
Başta yapı sektörü olmak üzere tüm sektörlerde pazar ve yatırım olanakları oldukça iyi görünüyor. Bizim için iş görüşmeleri oldukça verimli
geçti, 25’e yakın yerel partnerle görüşme yaptık.
İlerleyen zaman içinde sonuç anlamında olumlu
gelişmelerin olacağını düşünüyorum.
ALİ AYHAN (AYHANLAR TİCARET):
“Ayhanlar Ticaret olarak çok sayıda firmayla
görüştük. Firmaların taleplerini aldık, ürünlerimizi tanıttık. Firmalara karşılıklı olarak iletişim
bilgilerimizi ilettik. İleriye dönük olarak ticari
girişimlerde bulunduk. Organizasyonda emeği
geçen herkese teşekkür ediyorum.
ZEKİ ÖZBUDAK
(ADÖKSAD BAŞKANI):
Senegal yatırıma oldukça müsait bir ülke.
Ülkede güvenlik problemi yok. İş adamlarımız
burada gönül rahatlığıyla yatırım yapabilirler.
Sanayi sektörü ilerleyen yıllarda daha da gelişecek. Senegal’de dökümcüler sektörü olarak
oldukça verimli çalışmalarda bulunduk. Döküm
sektöründe burada önemli bir açık var. Bu ülkenin eksikliklerinin giderilmesi anlamında Türk
yatırımcılara büyük iş düşüyor.
TUĞRUL TAŞDEMİR:
Sektörel bazda görüşmelerimiz gayet olumlu
geçti. İş adamlarımız bu tür geziler aracılığıyla
dış pazarları tanıma imkânı buluyor. Bu gezide
ayrıca kurban toplamanın ne kadar önemli olduğunu gördük. Daha önce Türkiye’den gönderilen kurbanların yerine ulaştığını görmek bizleri ayrıca mutlu etti. Bu organizasyonda emeği
geçen herkese teşekkür ediyorum.
gerçekleştireceğiz.”
SEYHAN TAŞ (ASM Mermer):
SENEGAL Türkiye açısından önemli bir
Pazar. Yeni yapılanmakta olan bu Pazarda bizde Türk iş adamları olarak yer almalıyız. Güzel
bir organizasyondu, organizasyonda emeği geçen
herkese teşekkür ediyorum. İhracat yapmayı düşünen bir firma olarak Senegal’de görüştüğümüz
firmalar Haziran ayında ülkemize gelecekler.
Kendileriyle önemli girişimlerde bulunduk. Firmam adına oldukça olumlu gelişmeler kaydettik.
ABDİ GEZER (GEZERLER İNŞAAT):
Senegal gezisi oldukça verimli geçti. Bu
sayede önemli bir Pazar araştırması yapmış olduk. Ülkenin sahip olduğu şartlar
açısından
yerinde
incelemelerde
bulunduk.
Senegal yeniden yapılanmakta olan
bir ülke. Bu çerçevede Türk iş adamları
bu imkanları en iyi şekilde değerlendirmelidir.
Özellikle
inşaat
sektöründe
ülkede
ciddi bir açık var. Bizde sektörümüzle ilgili
araştırmalarda
bulunduk.
Bu
doğrultuda
bölgede araştırmalarımız devam edecek.
Ünal Öz
lı bir ülke. Senegalli iş adamları bizleri oldukça
sıcak karşıladılar. Bu bölgedeki imkânları iyi değerlendirmek gerekiyor. Özellikle inşaat alanında oldukça büyük bir açık var. Bizde firma olarak
bölgede değerlendirmelerde bulunduk. İleriye
dönük olarak girişimlerimiz oldu. Daralan iç piyasa koşullarında yapılan bu tarz girişimler sektörlere büyük bir rahatlama sağlayacaktır.
ÜNAL ÖZ (NESİL YAPI) :
“Senegal Dış Ticaret gezisi firmamız adına
önemli bir tecrübe oldu. Böylelikle dış ticaretteki eksikliklerimizi görmüş olduk. Senegal’i tanıma fırsatı bulduk. Senegal gezisinde 12 yıl önce
Türkiye’den giden iş adamlarımızın açmış olduğu Türk okulları bizleri oldukça gururlandırdı.
Burada eğitim gören öğrenciler bizleri çok sıcak
karşıladılar. Bizlere tercümanlık yapmaları bizleri ayrıca duygulandırdı. Nesil Yapı olarak bundan sonraki organizasyonlarda da yer alarak dış
ticaret potansiyelimizi geliştirmek istiyoruz”
HASAN HÜSEYİN KOCA
(ETİAD BAŞKANI):
Senegal gelişen bir pazar olarak Kuzey
Afrika’da önemli bir konuma sahip. Havaalanı
ETİAD Başkanı
Hasan Hüseyin Koca
ADEM AKIN (AKIN DEMİR):
Senegal’e Afrika’da ki yaşam şartlarını,
ticaret şeklini ve Dakar’ın liman kenti olması
sebebiyle potansiyelini öğrenmek için gittim. Senegal dış ticaret düşünen bir firma için bakir bir
bölge. Sağlıklı bir ortaklıkla önemli ticari girişimler gerçekleştirilebilir. Bölgede ki izlenimlerim
arasında özellikle Türk okullarında eğitim gören
Senegal’li öğrencilerin tercümanlık yapmaları, Türkçeyi seri bir şekilde konuşmaları bizleri
ayrıca mutlu etti. Senegal-Türkiye Büyükelçisi
bizlere büyük ilgi gösterdi. Türkiye’nin devlet
düzeyinde Senegal’de ki yapılanması oldukça
muazzamdı. TİKA Başkanı ve Ticaret Ataşesi
gezi boyunca bölgedeki ticari yapı hakkında bizleri bilgilendirdi. Yapılan kurban yardımlarının
bölgeye ulaştığından duydukları memnuniyeti
dile getirdi. Son olarak Dakar çok güzel bir liman
kenti. Bu haliyle Afrika’nın geneline hitap edecek
şekilde köprü vazifesi gören bir konuma sahip.
Bu imkânlar en iyi şekilde değerlendirilmelidir.
Ayrıca gezi sırasında oradaki yaşam şartları bizlere ülkemizin kıymetini anlatması bakımından
da oldukça manidardı.
HÜSEYİN ŞEN:
Hem ticari hem de kültürel bazda oldukça
güzel bir gezi oldu. Senegal’de Türk kültürü-
kriz
ne-
nün izlerini görmek bizleri oldukça mutlu etti.
Özellikle oradaki Türk okullarında eğitim gören öğrenciler bize tercümanlık konusunda
büyük kolaylıklar sağladılar. Bölgede ileriye
dönük olarak bağlantılarımız oldu. İlerleyen
süreçte bu bağlantıları yatırıma dönüştürme
anlamında girişimlerimiz devam edecek.
MÜMİN KAYGUSUZ
(KAYGUSUZOĞULLARI İNŞAAT):
Senegal gezisi piyasadaki durgunluğun
giderilmesi adına önemli bir organizasyondu.
Senegal ihracaat açısından şartları oldukça uygun bir ülke. Firma olarak oradan gelen teklifleri değerlendireceğiz. Türkiye’de işlerimiz
durgun diyen her firma Senegal pazarına girmelidir. Bu tür geziler aracılığıyla dış piyasaları tanımamıza olanak sağlayan organizatörlere
teşekkür ediyorum.
SERKAN ARIKAN
(ARIKAN ELEKTRİK):
Senegal dış ticaret yapmaya oldukça müsait bir ülke. Bende sektörüm adına bölgede 30
civarında firmayla irtibat kurdum. Elektrik
sektöründe ülkede üretim yok. Bu çerçevede
ülkede her türlü malzemeye ihtiyaç var. Bölgedeki bu malzeme eksikliğinin giderilmesi
adına firmam adına girişimlerim oldu. İlerleyen süreçte de bu girişimlerimiz devam edecek.
Oldukça başarılı bir organizasyondu. Organizasyonu gerçekleştiren ANFED, SİSİAD ve
katkısı olan herkese teşekkür ediyorum.
İşadamları Senegal'in fakir bölgelerinde pirinç ve kurban eti dağıttılar
Safari turuna katılan Türk iş adamları, çölde yaşayan insanların yaşam koşullarını
yakından görme fırsatını yakaladılar.
MURAT ALKAN (ALKAN MOBİLYA):
Ticari anlamda oldukça verimli bir gezi
oldu. 20-25 civarında firma ile birebir görüşmemiz oldu. Özellikle oradaki Türk okullarında eğitim gören öğrenciler tercümanlık noktasında bize yardımcı oldular. Senegal ticaret
yapmaya uygun bir Pazar. Bu pazardan bölge
iş adamları olarak en iyi şekilde fayda sağlamalıyız.
Adem Akın
NECATİ SEÇİM:
Senegal Gezisi’ni 2 boyutta değerlendirmek gerekiyor. İlk olarak Senegal Afrika’nın
dünyaya açılan kapısı. Senegal’in en büyük
avantajı istikrarlı bir ülke olması. Senegal yatırım bekliyor. Bunu Türkiye’den beklediğinin
de sinyallerini veriyor. Türkiye’nin artısı Müslüman bir ülke olması ve insanlarındaki enerji.
Bu enerji Senegal’e büyük fayda sağlayacak.
Türkiye bu şartları avantaja çevirmelidir. Türk
insanı tarihsel misyonunu yavaş yavaş hatırlamalı, yönlendirilen pozisyonundan çıkıp lider
konumuna dönüşmeli. Oraların şartlarını gördükçe dünyaya bakış açımız değişiyor. Edilgen
değil etken olma şansını elde etmek gerekiyor.
2.boyutta ise burada yapılacak yatırım mutlaka çok ortaklı ve profesyonel bir ekiple olmalı.
Aynı zamanda bir ayağınızın da orada olması
gerekiyor. Senegal’in imkânları var. Bu imkânları en iyi şekilde değerlendirmek gerekiyor. Bu
çerçevede daralan iç piyasa koşullarının etkilerini en aza indirgemek anlamında girişimlerini
sürdüren SİSİAD Başkanı ve Yönetim Kurulu
Üyelerine teşekkür ediyorum, bu tür ticaret
gezilerinin bölgemiz açısından da önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum.
ADÖKSAD Başkanı
Zeki Özbudak
Necati Seçim
Levent Başer
Mümin Kaygusuz
01.05.2009 10:05:42
CMYK
6
www.mansetgazete.com
İLİM VE KÜLTÜR
HUKUK
KÖŞESİ
HAFTANIN EZBER HADİSİ
Sahabe efendilerimizin önde gelenlerinden Abdullah ibn-i Ömer (radıyallahü anh)’ın
rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem)
şöyle buyurmuştur:
Av. Mine Gülçin Aksel
Geçtiğimiz haftalarda Aile Hukuku’na genel bir
giriş yapmış ve boşanma ile ilgili konulara başlayacağımızı belirtmiştik.
Boşanma Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiş
ve oldukça geniş bir konudur. Bu sebeple birkaç hafta
boyunca incelemeye çalışacağız.
Boşanma sebepleri Medeni Kanunda zina, hayata
kast pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme
ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı, evlilik
birliğinin sarsılması olmak üzere 6 başlık halinde toplanmıştır. İlk beş boşanma sebebini bu hafta inceleyip,
daha geniş ve genel bir boşanma sebebi olan evlilik
birliğinin sarsılmasını önümüzdeki hafta anlatacağız.
1. Zina:
Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası
açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini
öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
Daha önce zina fiili Türk Ceza Kanunu’nda suç
olarak değerlendirilmiş, ancak kadının ve erkeğin zina
fiili farklı düzenlendiği için anayasanın eşitlik ilkesine
aykırı olması sebebiyle Anayasa Mahkemesi kararı ile
iptal edilmiştir. Ceza kanununda yeni bir düzenleme
yapılmaması sebebiyle zina fiili suç olmaktan çıkmış ve
sadece boşanma sebebi olarak kalmıştır.
Ancak uygulamada zinanın eşlerin müşterek hanelerinde gerçekleşmesi durumunda diğer eşin müşterek
haneye girilmesinde rızası olmaması sebebiyle mesken
mahsuniyetini ihlal suçu oluşmakta ve şartlarının mevcut olması durumunda bu sebepten açılan ceza davası
sonucunda kişi ceza alabilmektedir.
2. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı
davranış
Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına
kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranıl-ması ya
da ağır derecede onur kırıcı davranışta bulunulması
sebebiyle boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve herhalde bu sebebin
doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı
düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
3. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme:
Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya
haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü
onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu
eş her zaman boşanma davası açabilir.
4. Terk:
Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini
terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta
dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu
durum devam etmekte ve istem üzerine hakim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen
eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk
etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak
konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.
Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine haki, esası
incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay
içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi
halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu
ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak, boşanma
davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikça ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra
iki ay geçmedikçe dava açılamaz.
5. Akıl hastalığı:
Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak
hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın
geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu
raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma
davası açabilir.
Saydığımız 5 sebep özel nitelikli boşanma sebepleri olup uygulamada Evlilik birliğinin sarsırlamasına dayalı boşanma sebebine göre daha az rastlanmaktadır.
Mutlu ve huzursuz bir hafta geçirmeniz umuduyla
iyi günler diliyorum.
ZAYİİ İLANI
Ahmet Aybey Gazi Üniversitesi Fakültesi
Teknik Eğitim Fakültesi öğrenci kimlik kartımı
02.04.2009 tarihinde kaybettim hükümsüzdür.
01 Müyos 2009 Cuma
0 312 226 88 32
Yıl: 3 Sayı: 125 Fiyatı: 10 Kr
İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri
Müdürü: Seyhan TAŞ
Genel Müdür: Şafak ER
Haber Müdürü: Esra DER
Genel Yayın Yönetmeni: Seda ÖZDOĞAN
Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü: Adem KAYA
Grafik Tasarım: Esra DER
Hukuk Danışmanı: Av. Mine Gülçin AKSEL
manset 6.indd 1
01 Mayıs 2009 Cuma
[email protected]
ahiret mülahazasıyla yapılması gereken bir işte dünyevî beklentilere giren kimsenin ötede
elde edebileceği hiçbir kazanç yoktur.
Sırfo amelle
Peygamber
Müezzini Hz.Bilal
Habeşî
Yunus Demircan
(Müsnedü’ş-Şihab, 1/293; Ez-zühd ve sıfatü’z-zâhidîn, 1/67)
Sorularınız için: [email protected]
HAFTANIN DUÂSI
ainatın yaratıcısı ve yaşatıcısı Yüce Allah’a sonsuz hamd ü sena ve şükür; bütün resullerin
seyyidi, enbiyanın imamı, asfiyanın serveri, mahlukatın ekmeli ve mürşidlerin sultanı Hazreti
K
Muhammed Mustafa’ya, âline ve ashabına da nihayetsiz salât ü selam ediyor, şu kutlu zaman
diliminde yeryüzünün en bereketli ve en mukaddes beldelerini ziyaret için fevc fevc akın eden
yüzbinlerce misafirinin dualarına icabette bulunduğu gibi Rabbimizin biz nâçâr kullarının niyazlarını
da kabul buyuracağı ümidiyle ellerimizi bir kere daha kaldırıyoruz:
Ey her zaman kullarına rahmet ve merhametiyle muamele eden Yüce Allahımız! Sen’den bu
düşkün kullarına da merhamet edip bizi de iman-ı kâmil ve marifet-i tâmme ile donatmanı dileniyoruz. Sinelerimizde, Sen’in azamet ve ululuğunun hakkı olan hürmete kaynak teşkil edebilecek
mehâbet, mehâfet ve vuslata karşı şevk ü iştiyak hislerini uyaracak yegane Zat Sen’sin! Ne olur, bu
lütuflarından bizi mahrum bırakma! Bizleri razı ve hoşnut olacağın amellere muvaffak kıl.. taklide
takılmayarak kendi iman binasını kendi cehd ü gayretiyle ikame eden, bu imanın tabiî bir neticesi
olarak da yaptıklarını hep arızasız ve kusursuz olarak yerine getiren ve haklarında yerde-gökte
‘vüdd’/sevgi vaz’ettiğin kullarından eyle.. sadakatı, ihlası, Hak huzurunda hep hürmet içinde iki
büklüm olup mütevazi davranmayı yani hudû ve huşûu da fıtratlarımızın bir yanı haline getir!
Ya Rab! Sen hak kelâmında ifade buyuruyorsun ki: “(Kullarım!) Bana dua edin, ben de o dualarınıza cevap vereyim!” İşte kapıkulların olarak huzurundayız ve Sana teveccüh ediyor, hakkımızda
vereceğin hükmünü bekliyoruz. Ne olur, bahtına düştük, dualarımızı kabul etmemek suretiyle bizi
haybete dûçar kalan zavallılardan eyleme; eyleme ve Yüce Kitab’ında vaadde bulunduğun gibi
dualarımıza icabet eyle!..
Bizim de Efendimiz, bütün ebrar ve ahyârın da Efendisi olan Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa’ya, peygamber hanesinin seçkin fertlerine ve ashâb-ı güzîne salât ü selam ederek bunları Sen’den dileniyoruz. Dualarımızı kabul buyur Rabbimiz!..
Kaynak: www.herkul.org
Kalp ve şeker hastalıklarından
korunmak için kan verin
K
an bağışında bulunan insanların kalp ve damar hastalıklarına yakalanma olasılığının kan bağışı yapmayan akranlarına göre çok az
olduğu bildirildi.
Kan bağışı yapan kişilerde kalp damar hastalıklarının daha az görüldüğünün yapılan birçok araştırmada ortaya çıktığını vurgulandı. Araştırmacılar
düzenli olarak kan bağışı yapanların kalp krizi, felç, inme, anjina ve diğer
kalp ve damar hastalıklarına yakalanma oranlarının kan bağışı yapmayanlardan çok daha az olduğunu bulmuşlardır. Bahar mevsiminin kan
bağışı yapmak için uygun bir zaman olduğunu belirten uzmanlar, özellikle nisan ve mayıs ayları kış boyunca yorulan kemik iliğine kendini yenilemesi için bir şans vermeniz ve kan bağışı yapmamızı öneriyorlar.
Isınmadan spor yapmak menisküse sebep oluyor
U
zmanlar ısınma hareketleri yapmadan spor yapanların menisküs tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirttiler.
Menisküste genellikle uzunlamasına, enine ve yere paralel şekilde yırtıklarla karşılaştıklarını belirtiyorlar. Genç hastalarda daha çok spor yaralanması ile menisküs yırtıklarının oluştuğunu kaydeden uzmanlar, özellikle halı
sahaların ülkede yaygın olması ve çoğunun uygun şartlarda yapılmamasına bilinçsiz, yeterince ısınmadan maça başlanması gibi nedenler de eklenince menisküs yırtığı dâhil birçok yaralanmaların ortaya çıktığını vurguladı. Yaşlılarda ise zamanla menisküs dokusundaki olumsuz değişik liklerin
yanı sıra fazla kiloya ve dizdeki kireçlenmeye bağlı yırtılmalar gözleniyor.
sağlar.
S
Gerçek dostlar
avaşın en hararetli günlerinden biriydi.
Asker en iyi arkadaşının az ileride, kanlar içinde yere düştüğünü gördü.
insanın başını bir saniye siperden çıkaramayacağı bir ateş altındaydılar.
Asker teğmenine koştu hemen:
- Komutanım, bir koşu arkadaşımı alıp geleyim mi?
‘Delirdin mi?’ der gibi baktı teğmen...
- Gitmeğe değmez oğlum, arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük ihtimal ölmüştür bile.
Kendi hayatını da tehlikeye atma sakın!
Ama asker o kadar israr etti ki, teğmen izin vermek zorunda kaldı.
- Peki, dene bakalım!
Asker yoğun ateş altında fırladı siperden ve mucize eseri; arkadaşının yanına kadar gitti,
yaralı arkadaşını sırtladığı gibi taşıdı. Birlikte siperin içine yuvarlandılar.
Teğmen koşup yaralıya bir göz attı ve nefes nefese bir kenara yı kılmış askere döndü:
- Sana hayatın ı tehlikeye atmaya değmez, dememiş miydim? Bu zaten ölmüş...
- Değdi Komutanım, değdi! dedi asker.
- Nasıl değdi, arkadaşın zaten ölmüş, görmüyor musun?
- Gene de değdi komutanım, çünkü yanına vardığımda henüz yaşıyordu...
Ve onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim için...
Ve, hıçkırarak, şehit olan arkadaşının son sözlerini tekrarladı:
GAZETE İDARE MERKEZİ:
Piyade Mahallesi İstasyon Caddesi No:
253/1 Etimesgut ANKARA
Tel: 226 88 32
www.mansetgazete.com
[email protected]
‘Geleceğini biliyordum!’
Not: Yazılardan yazarlar sorumludur.
Haftalık Siyasi Gazete
Baskı Tarihi: 01 Mayıs 2009
Baskı: İhlas Gazetecilik A.Ş.
Turgut Özal Bulvarı Demirciler Sitesi1.
Cadde No: 68 Siteler ANKARA
Tel: (0312) 351 83 10
Kalbimizde ‘arkadaşlık’ denilen bir mucize var. Nasıl olduğunu, nasıl başladı ğını bilemezsiniz.
Ama bunun özel bir armağan olduğunu, Allah’ın bir lutfu olduğunu bilirsiniz.
arkadaşlar nadide mücevherlerdir.
Yüzünüzü güldürüp, başarmanız icin cesaret verirler.
Sizi dinlerler ve kalplerini açmaya hazırdırlar.
Bugün arkadaşlarınıza, onlarla ne kadar ilgilendiğinizi gösterin.
Hz. Ömer (ra), bir gün ashab-ı
kiram’dan bazıları ile otururken şöyle
buyurur: “Hz. Ebu Bekir Efendimiz; Hz.
Bilal Efendimiz’i âzâd etmiştir.” [Hâkim,
Müstedrek:, 3/283]. Hz. Ömer gibi, dost
düşman herkesin bildiği bu dev kâmetin ‘efendimiz’ dediği Hz. Bilâl kimdir?
Müslümanların hemen hepsinin adını
duyduğu bu kutlu sahabiyi biraz daha
yakından tanımaya çalışalım.
Kimliği
Hz. Peygamberin müezzini, O’nunla
beraber tüm savaşlara katılan, hakkında
Resul-i Ekrem’in senada bulunduğu ve
üstelik cennetle müjdelediği bir muazzez
sahabidir. Uzunca boylu, zayıf bedenli
ve koyu esmer tenlidir. İslam tarihinin en
önemli simalarından biri olan Bilal-ı Habeşi, aslen Habeşistan’dan bir aileye mensuptur. Mekke’de doğmuştur. Babasının
ismi Rabah, annesinin ismi Hamâme’dir.
Ailesi hakkındaki bilgimiz azdır. Cumhoğullarının yanında, Ümeyye b. Halef’in
kölesi olarak bulunuyordu. İslam’la o zaman tanıştı ve hemen Müslüman oldu.
İbn Sa’d’in nakline göre İslam’ı açıktan
ilan edenlerin sayısı henüz yedi kişi idi. Hz.
Bilal de bunlardan biriydi. Resul-i Ekrem
ve Hz. Ebu Bekir’e kavminden dolayı
eziyet ve işkence edemeyenler, sahipsiz
olan Hz. Bilal, Habbab, Suheyb, Ammar
ve annesine (r. anhüm) diledikleri gibi
eziyet ettiler (İbn Sa’d, 3/233). Bu kutsi insanlar, sahipsizler diye çok meşakkatlere
maruz kalmışlardır; hatta kimi zaman demir zırhlar giydirir, kızgın güneş altında çöl
sıcağında bırakırlardı. Gaye ise: Onları
Allah ve Rasulü’nden geri döndürmek.
Halbuki onların hakkı bulduktan sonra
dönmeleri, hayalden bile geçecek şey
değildi.
Çilesi
Sahibi Ümeyye b. Halef, kölesi olan
Hz. Bilal’i her gün çöl sıcağının kumları
alev topu haline getirdiği öğle saatlerinde alır, kumların üstüne yüz üstü
yatırır, sırtına da büyükçe bir kaya parçası koyar, İslam’dan dönmesini, Hz.
Peygamber’den yüz çevirmesini isterdi.
Dönmediği takdirde bu işkencenin devam edeceğini söylerdi. Zaman zaman
da bu işkenceleri Ebu Cehil, yapardı. Fakat Hz. Bilal’in imandaki o aşkın sabır ve
sebatına hepsi şaşırıyorlardı. Yapılan bu
işkencelere rağmen, o kutlu ağızdan bir
kere bile onların istediği şeyler çıkmamış,
Allah’ı tesbih eden dil, daima “Ehad!
Ehad! Allah bir! Allah bir!” diyerek haykırmıştı. Çöllerin enginliğini “Allah tekdir,
O’nun şeriki yoktur!” sadalarıyla doldurmuştu. Efendisi, dinlenmeye çekildiği saatlerde onu çoluk çocuğun eline verir,
onların istedikleri gibi ona eziyet edebilmelerine fırsat tanırdı. Göğsünde volkan
gibi iman taşıyan bu sahabiye yapılanlar, aksine onun imanını pekiştirirdi. Halbuki, işkenceler karşısında imanlarını gizleme ruhsatları vardı (bk. Nahl 16/106).
Fakat, Hz. Bilal, bu ruhsattan bir kere bile
istifadeyi düşünmemişti. Habeşistan’a gidecek kafileye intisap etmemişti. Daima
ön saflarda bulunmuş, Resul-i Ekrem’in
yanından hiç ayrılmamıştı. İşkenceler
onun katığı olmuştu âdeta. Ölmeyecek
kadar verdikleri yiyeceklerin yanında birkaç öğün de işkence vardı. Yine böyle
bir gün, Bathâ vadisinde göğsünde ağır
taşlar, kumların hiddetine maruz kalmışken oradan geçmekte olan Sıddîk Ebu
Bekir onu bu halde görmüştü. Bilmiyoruz,
yolu oradan mı geçiyordu, yoksa onu satın almak için yolunu oraya mı düşürmüştü? Ümeyye’nin yanına geldi, ‘sana’
dedi, ‘bundan daha güçlü, hem de
senin dininden olan bir köle versem,
bunu bana satar mısın?’ Halef, dünden
razı idi, yeter ki, para gelsindi. ‘Olur’
dedi, ‘üstüne biraz daha para verirsen.’ Hz. Sıddîk, hemen kabul etti. Çünkü
o, servetini Allah yolunda harcayacağına söz vermişti. Allah mü’minlerden
mallarını bollukta da darlıkta da [l-i Imrân 3/134] sarfetmelerini istemişti. Sıddîk
de onu yapacaktı. Hemen kabul etti.
Bilal’in üstünden taşı kaldırdı. O’nu yanına aldı ve birlikte Resul-i Ekrem’in yanına
geldiler. Artık yeni bir dönem başlıyordu. Hz. Bilal için işkence bitmişti, ama,
mü’minlerin maruz kaldığı eziyetlere o
da dairenin içinden biri olarak maruz
kalmaya devam edecekti.
Hicreti
Hz. Bilâl, Efendimiz’in izniyle ve emriyle Medine’ye hicret etti. Lakin Resul-i
Ekrem’den ayrılmak kolay değildi. Üstelik O’nu, Mekke’de eziyetlerle başbaşa
bıraktığı için içten içe yaralıydı. Rasulullah, hicret buyurup dua edeceği zamana kadar da Medine havası Hz. Bilal
ve diğer bazı sahabiye yaramamıştı.
Hava değişiminden hasta olmuşlardı.
Hatta söylediği bir şiirinde ölümün giydiği ayakkabı kadar kendine yakın olduğunu ifade etmişti. Medine’de Sa’d
b. Hayseme’nin misafiri olarak bir süre
ikamet etmişti. Resul-i Ekrem, Medine’ye
teşrif ettikten sonra Muhacir ve Ensar
arasında yapmış olduğu genel kardeşlik
uygulamasında Hz. Bilal’i, Abdullah b.
Abdurrahman el-Hasamî ile kardeş yapmıştı. Bu kardeşlik ikisinden biri ölünceye
kadar devam edecekti. Hz. Bilal, kardeşlik hakkına riayetini, kardeşliğini yanına,
yani vefat-ı Nebi’den sonra gittiği Şam’a
aldırmakla bir kere daha gösterecekti.
Hatta, Hz. Ömer devrinde girdiği savaş-
lardan hissesine düşen ganimetten bir
hisse de ona ayıracaktı. [İbn Sa’d, Tabakat, 3/234]
Resul-i Ekrem’in yanında âdeta
bir nevi O’nun vekilharcı veya özel kalem müdürü gibi vazife yaptı. Ezvac-ı
tahirat’ın harcamalarını o takip eder,
alınacakları o alırdı. Efendimiz adına
borç verileceklere o verirdi. Medine dışından gelenlerin ağırlanması vazifesi
de onundu. Bayram veya yağmur duası
için musallaya çıkıldığı zamanlarda sütre
olarak kullanılacak harbeyi de Hz. Bilal
taşırdı. Bu harbeyi Resul-i Ekrem’e Habeş
Meliki Necaşî hediye olarak göndermişti.
Peygamberimizden sonra, aynı görevi
Şam’a gidinceye kadar Hz. Ebu Bekir
zamanında da yapmıştı.
Esasen Bilal-i Habeşî’nin sahabe arasında ve Rasulullah’ın yanındaki temel
misyonu: müezzin-i Rasûl olmaktı. Malumdu ki Resul-i Ekrem, Medine’ye gelir
gelmez hemen bir mescid inşa etti. Namazlar cemaat halinde topluca burada
kılınmaya başladı. İnsanlar namaza nasıl
davet edilecekti? Meşveret meclisinde
bu husus görüşülmeye başlandı. Kimine
göre çan çalınmalıydı, başkaları ateş
yakmayı teklif ettiler. Bir kısmı da bayrak dikmeyi teklif ettiler. Herkes kendine
göre bir teklifle geldi. Başkalarına benzememek kaygısıyla Resul-i Ekrem hiç birini
kabul etmedi.
Çok geçmeden hayırlı bir rüya ile
Hz. Ömer çıkageldi. Rüyasında ona
ezan-ı Muhammedî talim edilmişti. Efendimiz (sas) bundan sonra namaza daveti ezanla yapacaktı. Ezan, hemen Hz.
Bilal’e öğretildi. Medine ufukları, onun
ruhlara işleyen davûdî sesiyle bayram
yapmaya ve sahabe onunla namaza
koşmaya başladı. Sabah namazlarındaki
ezana bir gün, “es-salatü hayrun minen
nevm. Namaz uykudan hayırlıdır” ilavesini yapınca Efendimiz (sas) bunu güzel
buldular ve o günden bugüne, onun
ihlasla yaptığı bu ilave, sabah vaktinde
insanları uyarmaya devam etmektedir.
Sesleriyle insanları kutlu vazifeye davet
eden müezzinler, Efendimiz’in müjdesiyle, “ötelerde de insanların en uzunları
olacaklardır.” Hz. Bilal, Medine’de olduğu bütün zamanlarda bu vazifesine
devam etti. Onun olmadığı zamanlarda
ise, diğer müezzinler bu vazifeyi yerine
getirdiler. Mesela Ebu Mahzûre okudu
ezanı. O da yoksa, bu vazifeyi İbn Ümm-i
Mektûm yerine getirdi.
Bilal-i Habeşî’nin Mekke’nin fethinde
Kâbe-i Muazzama’nın damına çıkarak
okumuş olduğu ezan, tarihin sayfalarına
ve sahabilerin kalplerine ezandan cennetler inşa etmişti. Dün çöllerde Ehad
diye haykıran ses, bugün Kâbe üstünde insanları namaza davet ediyordu ki,
görülmeye, onun da ötesinde yaşanılmaya imrenilecek bir tabloydu bu. Hz.
Bilal, Peygamber Efendimiz’den sonra,
biri Kudüs’te, diğeri de Medine’de olmak üzere sadece ve sadece iki kere
ezan okudu. İlkini Hz. Ömer’in, sonuncusunu da Efendimiz’in kendisini görmüş
olduğu bir rüyada daveti üzere geldiği
Medine’de Peygamber torunları Hz.
Hasan ve Hüseyin’in ricaları sonucunda
okudu. Hele Medine’deki o son ezanı, gerçekten çok muhteşem olmuştu.
Onun sesini duyanlar eski günleri bir
daha yaşamışlardı. Uykularından onun
sesini duyarak kalkanlar bir an olmayacak şeyin gerçekleştiğini zannettiler.
Namazı sanki Hz. Peygamber arkasında kılacakmış gibi heyecanla Mescid-i
Nebevi’ye koştular...
Vefat-ı Nebi’den Sonraki Hayatı
Resul-i Ekrem’le beraber yapılan
bütün savaşlara iştirak eden ve Bedir
savaşında, eski sahibi Ümeyye b. Halef’i
etrafındakilere haber vererek öldürülmesini sağlayan Bilal-i Habeşî, Peygamberlik Güneşi (sas) gurub ettikten sonra,
Medine’de kalmaya tahammül edemedi. Onun yokluğunda Medine bomboş
gibi geliyordu. Hz. Ebu Bekir’den izin istedi. Cihada iştirak için Şam tarafına hicret
etti. Onun zamanında buralarda yapılan
savaşlara iştirak etti. Hz. Ömer zamanında da aynı minval üzere hayata devam
etti. Hz. Ömer’in Kudüs fethinde yanında
hazır bulunanlardan biri de oydu. Onunla beraber Kudüs’e girdi. Ricasını kırmadı, burada vefat-ı Nebi’den sonraki ilk
ezanını okudu. Şam’a yakın yerlerden
biri olan Havlan’a yerleşti. Ebu’d-Derdâ
hazretlerinin akrabalarından bir hatunla
nikahlandı, fakat çocuğu olmadı. Vefatına kadar da burada yaşadı.
Bir gün rüyasında Resul-i Ekrem’i
görmüş, Resul-i Ekrem kendisini ˜beni ziyaret etmeyecek misin?’ diyerek kendisini Medine’ye davet etmişti. Bu davete
büyük bir şevkle icabet etti. Medine’de
eski hatıraları yeniden tüllendi. Resul-i
Ekrem’le beraber yaşadığı şeyleri bir
kere daha yaşadı. Her tarafı dolaştı, zaman zaman gözyaşlarını tutamayarak
ağladı, inledi. Hicretin 20. senesinde yerleştiği Havlan’da hastalandı. Hastalığı
esnasında, hanımı ne kadar mahzun ise,
kendisi de o kadar sevinçliydi. Sevincinin
sebebini, Dost’a ve ahbaba kavuşacağı ile anlatıyordu... [Nedvi ve Ansarî, Asr-ı
Saâdet, 2/44-52]
Allah’tan kendisine rahmet, kendimize şefaatine nailiyet diliyoruz.
*Yeni Ümit dergisi Ekim-Kasım-Aralık
2000 sayısından alıntıdır.
01.05.2009 10:08:33
CMYK
01 Mayıs 2009 Cuma
www.mansetgazete.com
SPOR
Etimesgut'ta Kırgız Futbol Şöleni
Türkiye’nin dört bir yanından gelen Kırgız öğrenciler Etimesgut Belediyesi Atatürk Stadyumu’nda düzenlenen futbol şöleninde buluştu. Bu yıl 10.’su düzenlenen Kırgız Öğrencileri
Geleneksel Şehirlerarası Futbol Turnuvası’nı Etimesgut Belediye
Başkanı Enver Demirel, Kırgızistan’ın Ankara Büyükelçisi Mambetcurus Abilov birlikte izledi.
-8 ilden geldiler
İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri, Eskişehir, Van, Konya ve
Bursa’dan gelen Kırgız öğrencilerin kıyasıya mücadelesine sahne
olan turnuvada finale Van ve İstanbul takımları yükseldi. Final maçı
İstiklal Marşı ve Kırgız Milli Marşları’nın okunmasıyla başladı. Kırgız öğrenciler her iki milli marşı da coşkuyla okudular. Kırgız ve
Çekişmeli geçen final maçının normal süresi 2-2 berabere biterken
şampiyonu penaltı atışları belirledi. Van ekibinin şampiyonluğu ile
sonuçlanan turnuva şölen havasında geçti.
-Kardeşlik bağları güçleniyor
Turnuvayla ilgili olarak görüşlerini açıklayan Başkan Demirel, güzel
tüm takımları kutlayarak, “Bu tür organizasyonlar var olan kardeşlik
bağlarını daha da güçlendirmektedir” dedi. Mambetcurus Abilov da, turnuva için verdiği destekten dolayı Başkan Demirel’e teşekkür etti.
Judoya Etimesgut damgası
Etimesgut Belediyesi Judo takımı, Ankara 23 Nisan Şampiyonası’nda 52 madalya kazanarak, takım halinde birinci
oldu. Cebeci Judo Eğitim Merkezi’nde düzenlenen turnuvaya 71 sporcu ile katılan Etimesgut ekibi, 23 altın, 16 gümüş
ve 13 bronz madalya kazandı. Turnuvada ikinciliği Büyükşehir Belediyesi, üçüncülüğü Mamak Belediyesi elde
etti.
-Türkiye Balkan Şampiyonaları
Diğer yandan Etimesgut Belediyesi Judo takımından turnuvada başarılı olan 6 sporcu, Milli Eğitim
Bakanlığı Yıldız Seçmeleri için 6-8 Mayıs tarihlerinde
Konya’da mücadele edecek. Ayrıca Etimesgut ekibinden
10 Judocu Balkan ve Türkiye şampiyonalarına katılabilmek için çalışmalarını sürdürüyor.
-Başkan Demirel ebrik etti
Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, judo
takımını başarılarından dolayı tebrik etti. Sporun gençlerin sağlıklı gelişimlerinde büyük önemi sahip olduğuna işaret eden Başkan Demirel,
“Geleceğimizin teminatı yavrularımızın kötü alışkanlıklardan uzak durarak, sağlıklı bir ortamda yetişmelerini amaçlıyoruz. Bu bağlamda, sosyal-kültürel ve sportif tesislere önem vererek, her türlü sportif faaliyeti
destekliyoruz. 23 Nisan Şampiyonası’nda başarılı olan judo ekibimizi
kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” şeklinde konuştu.
Sincan Belediyespor 6 Mayıs’ta terfi maçlarına çıkıyor
Amatör Süper Lig’i şampiyon olarak tamamlayan
Sincan Belediyespor’da şimdi ki hedef, 3. Lig’e çıkabilmek. Terfi maçları için gün sayan ekip, 6 Mayıs’ta
ilk eleme maçını oynayacak. Antalya Grubu’nda yer
alan Sincan Belediyespor’un dışında Ceyhan Belediyespor, Hıdırlıtepe Spor, İl Özel İdare Spor, Yeni Anamur Spor, Dinar Spor, Odun pazarı Spor ve Beyşehir
Belediyespor takımı yer alıyor.
5 Mayıs’ta yapılacak olan fikstür çekiminin ardından grupta bulunan 8 takım 3. Lig’e çıkmak için ter
dökecek. Terfi maçları için hazırlıklarını sürdüren ve
günde tek antrenman yapan Sincan Belediyespor’da,
cezalı ya da sakat oyuncu bulunmuyor. Morali yerinde olan futbolcular ve teknik heyet, Sincan’ın 3.
Lig’de mücadele edebilmesi için ellerinden gelen bütün gayreti göstereceklerini söyledi.
7
[email protected]
Hangi kurum, kaç eleman alacak?
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı müfettiş
yardımcısı alım ilanı
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığınca 13-14 Haziran 2009 tarihlerinde Ankara’da
Müfettiş Yardımcılığı Giriş Sınavı yapılacaktır. ÖSYM
tarafından yapılan (A grubu ve öğretmenlik) kamu
personeli seçme sınavında (KPSSP51) 80 ve üzeri puan
almış alan ilk 220 kişi sınava girebilecektir. Ayrıntılar
www.sanayi.gov.tr adresinde.
Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim
Elemanı Alım İlanı
Üniversiteye 2547 sayılı Kanunun 31. maddesine
göre Öğretim Görevlisi alınacaktır. Ayrıntılar memurlar.net adresinde.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
öğretim üyesi alım ilanı
Eskişehir Osmangazi Üniversitesine öğretim üyesi
alımı yapılacaktır. Ayrıntılı bilgi www.ogu.edu.tr adresinde.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi
Sözleşmeli Personel Alım İlanı
Üniversiteye sözleşmeli beş personel alımı yapılacaktır. Ayrıntılar www.ibu.edu.tr adresinde.
Amasya Üniversitesi öğretim üyesi
alım ilanı
Amasya Üniversitesi öğretim elemanı yapılacaktır.
Ayrıntılara www.amasya.edu.tr adresinden ulaşılabilir.
Hacettepe Üniversitesi Öğretim
Elemanı Alım İlanı
Hacettepe Üniversitesi’nin boş kadrolarına öğretim elemanı alımı yapılacaktır. Ayrıntılı bilgi memurlar.net adresinde.
2009 yılı Nisan dönemi özürlü
memur alım ilanı
Dokuz kamu kurumu, 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun değişik 53 üncü maddesine göre, sınavla
özürlü personel alacak. İlana çıkan kamu kurumları ve
kadroları memurlar.net adresinde.
MSB Akaryakıt İkmal ve NATO POL
Tesisleri personel alım ilanı
MSB Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri
mühendis, teknikeri, bilgisayar işletmeni, VHKİ, veznedar ve hemşire alacak. İlana başvurular unvana göre
farklılık göstermektedir. 1 ila 12 Haziran 2009 tarihleri
arasında başvuru yapılması gerekmektedir. Ayrıntılı
bilgi için (0312) 430 62 74-3917 telefon numarası aranabilir.
Jandarma Genel Komutanlığı sivil
memur alım ilanı
Jandarma Genel Komutanlığı mühendis, istatikçi,
uzman, psikolog, psikolog danışman, öğretmen, muhasebeci, aşçı, garson, çocuk bakıcısı, Teknisyen(Elektrikçi/
Genel), teknik ressam, Zabıt Katibi, Tahmil Tahliye
Memuru ve şoför alacak. Ayrıntılar www.jandarma.
tsk.tr adresinde.
Lise son sınıflar ‘özürlü’ raporu
almaktan kurtuldu
Milli Eğitim Bakanlığı, bir milyon lise son sınıf öğrencisini yakından ilgilendiren bir karar aldı.
Üniversite
sınavına
hazırlandığı
için
hastanelerden
rapor
alarak
ders çalışan veya dershaneye giden öğrencileri rahatlatan bakanlık, ‘rapor’ yerine ‘velinin
yazılı
başvurusunu’ yeterli saydı.
Halen 20 gün ‘özürsüz’, 25 gün de
rapor alarak ‘özürlü’ devamsızlık yapabilen lise öğrencileri artık 25 günlük
özürlü devamsızlıkları için de rapor
almak zorunda olmayacak. Sadece lise
son sınıf öğrencilerine verilen bu imkânla ‘öğrenci velisinin okul müdürlüğüne yazılı olarak başvurması halinde
beyan edeceği süre’ de özürlü devamsızlıktan sayılacak. Ancak genelgeye göre
özürlü ve özürsüz devamsızlık süresi 45
günü yine geçemeyecek. Yeni uygulamanın gerekçesini
açıklayan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, “Öğrencileri sahte rapor almaya teşvik etmek doğru değildi.
Rapor, aslında birbirimizi kandırma anlamına geliyordu.” dedi.
Bakan Çelik, ‘özürlü devamsızlık’ konusu ile ilgili
illere gönderdiği genelgede, ‘ortaöğretim kurumlarında
öğrenim gören son sınıf öğrencilerinin yıl boyu yoğun
bir çalışma temposu göstererek ÖSS’ye hazırlandıklarını’ kaydetti. Öğrencilerin ‘sınav streslerinin azaltılması, derslere motivasyonlarının sağlanması ve sınavlara
psikolojik olarak daha rahat girmelerini’ amaçladıklarını vurgulayan Hüseyin Çelik, “Bu yıla mahsus olmak
üzere yönetmelikte belirtilen özürlerin yanı sıra öğrenci velisinin okul müdürlüğüne yazılı olarak başvurması
halinde beyan edeceği sürenin de özürlü devamsızlıktan
sayılması, öğrenci ve velilerine moral kazandıracaktır.”
ifadesini kullandı.
Geçmiş yıllarda da devamsızlık sürelerine ilave
olarak ÖSS’nin yapılacağı hafta lise son sınıflar ‘izinli’
sayılmıştı. Her yıl özellikle ÖSS’ye bir-iki ay kala öğrenciler özürlü ve özürsüz devamsızlık haklarını kullanıyor, özürlü devamsızlık günleri için ise sağlık ocakları
ve hastanelerden rapor alıyordu. Bu durumdan Sağlık
Bakanlığı, hastane, sağlık ocakları ve doktorlar rahatsız oluyor, öğrencilerin de ‘sahte rapor’ almaya teşvik
edilmesi, eleştiriliyordu.
Sincan parklarında sabah sporu keyfi
Baharın gelmesiyle birlikte yeşile bürünen parklarda, sabah sporları yeniden başladı. Sincan Belediyesi tarafından
parklara yapılan yürüyüş yolları ve jimnastik aletleri, sabah saatlerinde 7’den 70’e spor meraklılarının akınına uğruyor.
Parkların çocukların oyun alanlarının yanı sıra, yetişkinler için de spor
yapma imkanı sunduğunu vurgulayan Sincan Belediye Başkanı Doç.Dr.
Mustafa Tuna “Şehir hayatının getirdiği stresi, monotonluğu en aza indirmek ve sağlıklı bir yaşam için açık havada spor yapma imkanı sunmak, artık
yerel yönetimlerin bir görevi haline gelmiştir. Özellikle, ev hanımları artık
oturdukları yerlere yakın olan spor alanlarını kullanabiliyorlar” dedi.
Yeni yapılacak olan parklarda, mutlaka spor alanlarının da projelere
dahil edileceğini belirten Başkan Tuna “Nüfusu 434 bine ulaşmış olan ilçemizde, buna paralel olarak parkların ve yeşil alanlarının da artması gerekiyor. Bu nedenle, hem çocuklarımızın oynayabileceği, hem de ailelerinin
de spor yapma imkanı bulabileceği ortamları oluşturmamız gerekiyor” diye
konuştu.
MEHMET ÖZDEMİR
SATILIK GAYRİMENKULLER
*Yenikent üniversite alanı yakını Akçaviran ara kadastro yol cepheli
bahçeye uygun 15520 m2 tarla 210.000 TL
*Ayaş termal villa arsası 300 m2 15.000 TL
*Yenikent Bulvar’da 3+1 daire 2.kat 50.000.TL
Yıldızlar Türkiye Taekwondo Şampiyonası
*Yenikent Menderes Mahallesi cetpa karşısı 4+1 daire 78.000 TL
*Yenikent manzaralı cadde üstü villalık parsel 19.500 TL
*Kazan E-5 cepheli 19.900 m2 tarla bahçelik 200.000 TL
Yıldızlar Türkiye Taekwondo Şampiyonası 07 – 11 Nisan 2009 tarihleri arasında Marmaris’te yapıldı. Ego Spor
Taekwondocuları şampiyonada 2 gümüş madalyanın sahibi oldu. Dereceye giren 5 Ego Spor’lu sporcu Milli Takım Seçmelerine katılarak, Avrupa Şampiyonasında Ülkemizi temsil edebilmek için yarışacaklar.
Marmaris’te organize edilen Yıldızlar Türkiye Taekwondo Şampiyonasında Gümüş Madalya
kazanan ve dereceye girerek Milli Takım Seçmelerine katılacak olan Ego Spor’lu sporcular;
*Yenikent Atatürk Mahallesi 4 katlı cadde üstü 610 m2 arsa 80.000.TL
*Yenikent Atatürk Mahallesi 5 kat cadde üstü 650 m2 arsa 90.000.TL
*Ayaş’ta 21500 m2 villa imarlı arsası olan 3 adet ev, havuz, meyve ağaçları
olan özel çiflik 500.000 dolar. Pazarlık payı var.
*Kazan E-5 cehpeli Kurtboğazı mevki tarla 21.900 TL
29 KG Safiye POLAT
2.
55 KG Sedanur YUMRUÇALI
2.
37 KG Ebru DANKAZ
4.
59 KG İrem YAMAN
4.
+65 KG Ozan SALANTUR
manset 7.indd 1
ANKARA’DA EV, DÜKKAN, ARSA ALIM-SATIM
4.
Atatürk Mah. Fatih Cad. No: 9/F YENİKENT-SİNCAN/ANKARA
Tel: 0 312 277 05 08-09 GSM: 0 532 588 04 40
www.yenikentemlek.net [email protected]
01.05.2009 10:09:13
CMYK
Merkez: Atatürk Mah. Atatürk Cad. No: 60/13 SİNCAN / ANKARA Tel: 270 09 24 (pbx) Fax: 269 30 36
Garaj: Akşemsettin Mah. Çatalca Sok: No:111 Sincan/ANKARA Tel:269 66 67 Fax: 269 97 96 GSM:0532 265 49 96
www.topraklarinsaat.com [email protected]
manset 8.indd 1
01.05.2009 10:09:54

Benzer belgeler