Ortak Piyasa Düzenleri

Transkript

Ortak Piyasa Düzenleri
T.C.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI
ORTAK PİYASA DÜZENLERİ ALT
ÇALIŞMA GRUP RAPORLARI
KOORDİNATÖRLER
Dr. A. AHMET YÜCER
Doç. Dr. AHMET BAYANER
Zir. Yük. Müh. SEBAHAT POLAT
CİLT 1
Haziran-2006
Ankara
T.C.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI
SIĞIR, DANA, KOYUN, KEÇİ ETİ,
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ,
YUMURTA VE KÜMES HAYVANLARI,
KABA YEM,
İPEKBÖCEĞİ YETİŞTİRİCİLİĞİ,
BAL VE ARICILIK
ORTAK PİYASA DÜZENLERİ
ALT ÇALIŞMA GRUP RAPORLARI
CİLT 1
Haziran-2006
Ankara
ÖNSÖZ
Avrupa Birliği (AB)’ne uyum sürecinde, Türkiye’nin en çok zorlanacağı sektör olarak tarım sektörü
görülmektedir. Türkiye’deki tarım sektörünün AB tarım sektörü ile yapısal ve idari yönden önemli farklılıkları
bulunmaktadır. Türkiye ile AB arasındaki tam üyeliğe yönelik zeminin hazırlanması ve tarım sektörleri
arasındaki yapısal uyumun ve politika farklılıklarının giderilmesi, büyük ölçüde Türkiye’nin AB tarım
politikasına uyum sağlaması ile gerçekleşecektir.
Ankara Antlaşması’nda (1963) tarım ürünleri ticaretinin kolaylaştırılmasıyla ilgili düzenlemelere,
Katma Protokol’ün (1973) tarımla ilgili bölümünde, tarım ürünlerinin serbest dolaşımına yönelik düzenlemelere,
1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararında Katma Protokol’ün tarımla ilgili hükümlerine aynen yer verildiği
görülmektedir. Helsinki Zirvesinden (1999) sonra, tarım sektöründe mevzuat uyum çalışmalarının etkin bir
şekilde yürütülmesi amacıyla “Alt Komitelerin” kurulması çalışmalarına başlanılmıştır. Bu çerçevede
oluşturulan “Tarım ve Balıkçılık Komitesi”nin altında, birisi de “Ortak Piyasa Düzenlerine (OPD) Uyum Alt
Çalışma Grubu" olmak üzere 7 adet Alt Çalışma Grubu oluşturulmuştur.
Tarımsal üretimin yönlendirilmesi ve piyasaların dengelenmesi amacıyla ürün veya ürün gruplarının
belirli bir rejime tabi tutulması şeklinde ifade edilen piyasa politikası, Ortak Tarım Politikası’nın (OTP) en eski
ve en önemli araçlarından birisidir. Bu sistemin özü tarımsal üretimi iç piyasada desteklemek ve dış pazarlara
karşı korumaktır. Roma Antlaşması ile yasal dayanağı oluşturulan OTP, 1962 yılında ilk OPD’nin kurulması ile
hayata geçirilmiştir. Geçen süre içerisinde ise, patates ve alkollü içecekler dışında, tarımsal ürünlerin %90’ını
içine alacak şekilde genişlemiştir.
Katılım Ortaklığı Belgesinde, OPD’nin kurulması ve tarım piyasalarının etkin biçimde izlenmesine
yönelik yasal dayanak, idari yapılar ve uygulama mekanizmalarının oluşturulması orta vadeli öncelikler arasında
yer almaktadır. Daha önce DPT’ce yürütülen OPD’nin koordinatörlüğü 23 Haziran 2004 tarihinde Bakanlığımıza
verilmiştir.
Bu doğrultuda; öncelikle Ulusal Programda yer alan ürün/ürün grupları (hububat-çeltik, sığır ve dana
eti, süt ve süt ürünleri, taze meyve ve sebze, işlenmiş meyve ve sebze, zeytinyağı, şeker, şarap ve tütün) ile Ortak
Piyasa Düzenlerine tabi olmayan ancak belirli bir üretim modeline tabi tutulan ve yardım mekanizması
oluşturulan ürün/ürün grupları (yağlı tohumlar, koyun-keçi eti, yumurta-beyaz et, tohumculuk, kaba yem,
ipekböcekçiliği, lifli bitkiler, şerbetçiotu, baklagiller, çiçekçilik, pamuk, bal- arıcılık ve çay) için 21 tane Alt
Çalışma Grubu oluşturulmuştur. Alt Çalışma Gruplarının oluşturulmasında ve koordinatör seçiminde
olabildiğince katkı ve katılım sağlamak amacıyla, ürünlerle ilgili aktörlere (birliklere ve özel sektör temsilcisi
kurumlara) ağırlık verilmiştir. Alt Çalışma Gruplarınca yapılan çalışmalarda OPD’ne yönelik Konsey ve
Komisyon Tüzükleri temin edilerek tercümeleri yapılmış, Ulusal Mevzuat ile karşılaştırılmış, mevzuat uyum
tabloları oluşturulmuş ve raporlar hazırlanmıştır.
AB’ne üye olan 10 ülkeden sonra müzakere başlığı 30’dan 35’e çıkarılmış ve tarım 3 müzakere
dosyasına (1-Veterinerlik-Gıda-Bitki Sağlığı, 2-Balıkçılık, 3-Tarım ve Kırsal Kalkınma) ayrılmıştır. Müzakere
sürecinde OPD’nin, Tarım ve Kırsal Kalkınma başlığı altında müzakere edilmesi beklenmektedir. AB’de
OPD’nin zaman zaman revizyona uğradığı dikkate alındığında, tam üyeliğe kadar mevcut düzenin tekrar
revizyona uğrayacağı kuvvetle muhtemeldir. Yapılan revizyonlarda ürünlere ilişkin yapılan ödemeler revizyona
uğrarken, sınıflandırmalar ve standartlar ile kurumsal yapıda (ödeme kurumu) önemli bir değişiklik
gözlenmemektedir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı olarak tam üyelik sürecinde kurumsal yapıyı oluşturmamız ve
ürünlerin AB’dekine benzer şekilde sınıflandırma ve standartlarının uygulamaya konulması önem arz
etmektedir.
Bu çalışmada; AB ve Türkiye’de yumurta-beyaz et, hububat-çeltik, taze meyve-sebze, kırmızı et, sütsüt ürünleri, şeker, şarap, tütün, tohumculuk, kaba yem, ipekböcekçiliği, lifli bitkiler, şerbetçiotu, baklagiller,
çiçekçilik, bal-arıcılık ve çay sektörlerinin genel durumu, sektöre ilişkin politikalar ve uygulamalar incelenmiştir.
Ürün ve ürün gruplarının koordinatörlüklerini yürüten; Dünya Bilimsel Tavukçuluk Derneği Başkanı Prof. Dr.
Rüveyde AKBAY’a, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğüne, Dış İlişkiler ve Avrupa Topluluğu
Koordinasyon Dairesi Başkanlığına, Türkiye Süt Et Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR)’e,
Pankobirlik Genel Müdürlüğü’ne, Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu’na,
Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü’ne, Kozabirlik Genel Müdürlüğüne, TARBES Tarım Ürünleri
ve Besicilik A.Ş.’ne, Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’ne, Antalya İhracatçı Birlikleri
Genel Sekreterliği’ne, Ege Canlı Hayvan Su Ürünleri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’ne, Ege Tekstil ve
Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’ne, Trakyabirlik Genel Müdürlüğü’ne, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğüİrtibat Bürosu Müdürlüğüne ve Alt Çalışma Grubu Üyelerine göstermiş oldukları özverili çalışmalarından
dolayı teşekkür eder, devam eden süreçte katkılarının devamını dilerim.
Strateji Geliştirme Başkanlığı
İÇİNDEKİLER
1. SIĞIR, DANA, KOYUN, KEÇİ ETİ,
ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU ..... 1
2. SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ ORTAK PİYASA DÜZENİ
ALT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU ..................................................... 79
3. YUMURTA VE KÜMES HAYVANLARI ORTAK PİYASA
DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU .................................... 151
4. KABA YEM ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT
ÇALIŞMA GRUBU RAPORU ............................................................. 179
5. İPEKBÖCEĞİ YETİŞTİRİCİLİĞİ ORTAK
PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU..................... 239
6. BAL VE ARICILIK ORTAK PİYASA DÜZENİ
ALT ÇALIŞMA GRUBU....................................................................... 257
T.C.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI
SIĞIR, DANA,
KOYUN, KEÇİ ETİ
ORTAK PİYASA DÜZENİ
ALT ÇALIŞMA GRUBU
RAPORU
Eylül-2005
Ankara
1
SIĞIR, DANA, KOYUN, KEÇİ ETİ ORTAK PİYASA DÜZENİ
ALT ÇALIŞMA GRUBU ÜYELERİ
Sibel AYGÜL (Koordinatör-Veteriner Hekim- SETBİR)
Yasemin AVŞAR (Gıda Mühendisi) SETBİR
Ayşe TURGUT (Sekreterya -AB Uzman Yardımcısı) TKB-DİATK
Boğaçhan YILDIZ (Sekreterya -AB Uzman Yardımcısı) TKB- DİATK
Hakan AKSOY (Ziraat Mühendisi) TKB-APK
Kürşad ALBAYRAK (Araştırmacı) TKB-APK
Önder ÜNLÜER (ETBİR Yönetim Kurulu Başkanı) ETBİR
Dr. Ahmet YÜCESAN (Veteriner Hekim) ETBİR
Mustafa MÜHSÜRLER (ETBİR Yönetim Kurulu Üyesi) ETBİR
Yılmaz ARAL (Araştırma Görevlisi) A.Ü. Veteriner Fakültesi
Levent GENÇ (Veteriner Hekim) TZOB
Metin KALKAN (Veteriner Hekim) TKB-KKGM
Ahmet İPEK (Veteriner Hekim) TKB-KKGM
Dr. Önder YAĞLI (Veteriner Hekim) TKB- KKGM
Tuna ÖZGÜL (AB Uzmanı) TKB-DİATK
Mehmet ERGÜNAL (Şube Müdürü) DTM-AB Genel Müdürlüğü
Hakan AKKOYUN (Genel Müdür) Bonfilet A.Ş.
2
İÇİNDEKİLER
1. GİRİŞ ..................................................................................................................................... 5
2. MEVCUT DURUM................................................................................................................ 5
2.1.Türkiye’de Yapılan Besi Biçimleri.................................................................................. 5
2.2.Türkiye’de Beside Kullanılan Sığır Irkları....................................................................... 5
2.3.Türkiye Kesilen Hayvan Varlığı ve Kırmızı Et Üretimi ................................................... 6
2.4.Verim ............................................................................................................................. 9
2.5.Canlı Hayvan ve Kırmızı Et Pazarlaması.........................................................................10
2.6.Mezbaha Ürünleri Sanayi................................................................................................12
2.6.1. Mezbaha Ürünlerinde Üretim ve Talep........................................................................12
2.6.2. Dış Ticaret ..................................................................................................................14
2.6.2.1. İhracat...................................................................................................................14
2.6.2.2. İthalat ...................................................................................................................15
2.7. Kırmızı Et Hayvancılığı ve Sanayinde Yaşanan Sorunlar................................................15
3. KIRMIZI ET ORTAK PİYASA DÜZENİ...............................................................................16
3.1.Büyükbaş Hayvanlar İçin AB Fiyat Oluşumu ve Takibi..................................................16
3.1.1. 563/1982 AET Komisyon Tüzüğü............................................................................17
3.1.2. 295/1996 AT Komisyon Tüzüğü ..............................................................................17
3.1.3. 2273/2002 AT Komisyon Tüzüğü ............................................................................19
3.1.4. 2705/1998 AT Komisyon Tüzüğü ............................................................................19
3.1.5. Sonuç ve Öneriler ....................................................................................................19
3.2. AB İç Pazar ve Destekler ..............................................................................................20
3.2.1. AB Sığır ve Dana Eti Destekleri...............................................................................21
3.2.1.1. Doğrudan Ödemeler ...........................................................................................21
3.2.2. Koyun-Keçi Eti OPD Destekleri ..............................................................................23
3.2.3. Ortak Tarım Politikası 2003 Reformu.......................................................................24
3.3. Türkiye’de Hayvancılığa Verilen Destekler....................................................................26
3.3.1. 2000/467 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Kararnamesi .....................................26
3.3.2. 2005 Yılı Hayvancılık Destekleri .............................................................................28
4. SIĞIR, KOYUN VE KEÇİ ETİ DIŞ TİCARETİ .....................................................................30
4.1. Gümrük Vergileri...........................................................................................................30
4.2. İthalat ve İhracat Lisansları ............................................................................................31
4.3. Gıda Güvenliği İle İlgili İthalat Prosedürleri...................................................................31
4.4. Tarife Kotaları ...............................................................................................................32
4.5. Korunma Önlemleri .......................................................................................................32
4.6. İhracat İadeleri...............................................................................................................33
4.7. Dahilde İşleme Rejimi ...................................................................................................33
4.8. Sınır Kontrol Noktaları ..................................................................................................33
4.9. Coğrafi İşaretler: ...........................................................................................................34
4.10 Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Müzakereleri: ........................................................34
5.SONUÇ VE ÖNERİLER .........................................................................................................37
6.KAYNAKLAR ........................................................................................................................39
7.EKLER....................................................................................................................................40
EK-A CN KODLARI VE MADDE TANIMLARI ......................................................................40
EK-B YETİŞKİN BÜYÜKBAŞ HAYVANLARIN KARKASLARININ SINIFLANDIRILMASI
YÖNETMELİK TASLAĞI..............................................................................................................42
EK-C KOYUN KARKASLARININ SINIFLANDIRILMASI YÖNETMELİK TASLAĞI .........................48
EK-D SIĞIR VE DANA ETİ ORTAK PİYASA DÜZENİ MEVZUAT
UYUM TABLOSU.....................................................................................................................54
EK-E KOYUN VE KEÇİ ETİ ORTAK PİYASA DÜZENİ MEVZUAT
UYUM TABLOSU.....................................................................................................................74
3
4
1. GİRİŞ
Ulusal Program dahilinde Katılım Ortaklığı Belgesi ile, Ortak Piyasa Düzenlerinin
kurulması ve tarım piyasalarının etkin bir biçimde izlenmesine yönelik yasal dayanak, idari
yapılar ve uygulama mekanizmalarının oluşturulması orta vadeli öncelikler arasında
gösterilmiştir.
Bu rapor, Avrupa Birliği Ortak Piyasa Düzenlerine uyum sağlamak amacıyla kurulan 23
adet alt çalışma gurubundan biri olan Sığır-Dana, Koyun ve Keçi Eti Ortak Piyasa Düzeni Alt
Çalışma Gurubu’nun üyeleri tarafından hazırlanmıştır.
Raporun oluşturulması aşamasında; Alt Çalışma Grubumuz uyum tabloları ekte verilen,
Sığır ve Dana Eti Ortak Piyasa Düzeni ile ilgili 96, Koyun ve Keçi eti Ortak Piyasa Düzeni ile
ilgili 26 adet mevzuat üzerinde çalışmıştır. Raporda mevcut durum, kırmızı et ortak piyasa
düzeni ve dış ticaret ana başlıkları halinde incelenmiş ve ülkemizde Sığır-Dana, Koyun ve
Keçi Eti Ortak Piyasa Düzeni’ne geçiş aşamasındaki sorunlarımız vurgulanmış,
gerçekleştirilmesi öngörülen yapısal düzenlemelere yönelik öneriler sunulmaya çalışılmış ve
Ortak Piyasa Düzeni’ne geçişte uygulanması gerekecek öncelikli mevzuatın çevirileri
yapılarak, yönetmelik taslakları oluşturulmuştur.
Gerek yakın bir gelecekte AB’de Ortak Piyasa Düzeni’ne yaklaşımın çok farklı olacağı,
gerekse tam üyelikten önce Ortak Piyasa Düzeni’ne uyum zorunluluğu olmayışı nedeniyle;
tespit ve önerilerimiz sektörü tam üyelik sürecine mümkün olan en ideal şekli ile hazırlamak
amacıyla oluşturulmuştur. Hayvancılığımızın yıllardır süregelen köklü yapısal ve ekonomik
sorunları göz önüne alındığında, özellikle Ortak Piyasa Düzenine uyumun gerçekleşmesi
amacıyla kırmızı et sektörünün ciddi ve yoğun bir değişim sürecinden geçmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, raporda üzerinde durulan değişiklikler ve uygulamaların en yakın zamanda
hayata geçirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
2. MEVCUT DURUM
2.1.Türkiye’de Yapılan Besi Biçimleri
Ülkemizde besi faaliyetleri değişik şekillerde yapılmaktadır. Genel bir değerlendirme
yapılacak olursa, mevcut besi türleri; besiye alınan hayvan türüne göre (sığır besisi, koyun
besisi, kuzu besisi), besinin yapıldığı yere göre (ahır besisi, mera besisi, anız besisi), besi
süresine göre (60-120 günlük kısa süreli besi, 120-220 günlük orta süreli besi, 220 günden
fazla uzun süreli besi), besiye alınan hayvanın yaşına göre (genç hayvan besisi, yaşlı hayvan
besisi), yıl içinde yapım zamanına göre (yaz besisi, kış besisi), besin maddeleri yoğunluğuna
göre (kaba yem ağırlıklı besi-ekstansif besi, kesif yem ağırlıklı besi-entansif besi) ve
rasyonlarda ağırlıklı olarak kullanılan yeme göre (mısır silo yemi besisi, pancar yaprağı silo
yemi besisi, vb.) şeklinde sınıflandırılmaktadır.
Türkiye’de yukarıda sıralanan besi çeşitlerinin hepsine her bölgede rastlamak zordur.
Genelde mera besisi; Doğu-Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi (özellikle Erzurum ve Kars’da) ile
diğer bölgelerin yüksek yaylalarında yaygın iken, tahıl yetiştiriciliğinin fazla olduğu yerlerde
ve bitkisel-hayvansal üretimi beraber yürüten tarım işletmelerinde daha ziyade anız besisi
görülmektedir. Ahır besisi ise, özellikle büyük şehirlerde ve buralara yakın bulunan yerlerde
yapılmaktadır.
2.2.Türkiye’de Beside Kullanılan Sığır Irkları
Yapılan bir çok araştırma da yerli sığır ırklarının beside ortalama 600-900 gr/gün ağırlık
artışı gösterdikleri ve ortalama 200-400 kg canlı ağırlığa ulaştıkları belirlenmiştir. Buna
karşın, kültür ırklarından Holstein, Esmer ve Simmental ırkı sığırlar ise günde ortalama 1.000
gr.’ın üzerinde ağırlık artışı gösterebilmekte ve 400-500 kg canlı ağırlığa ulaşabilmektedir.
5
Kültür X Yerli ırk melezleri de genellikle yerli ırklardan daha yüksek değerlere sahip
olmakta, bazı hallerde kültür ırklarının gösterdiği başarıyı dahi yakalayabilmektedir. Kasaplık
sığır yetiştiricilerinin melez dölleri tercih etmelerine, fiyatlarının daha düşük olmasının yanı
sıra çevre koşullarına daha dayanıklı olmaları gerekçe gösterilmektedir (Tablo 1).
Tablo 1. Türkiye Sığır Irklarının Et Verimi ile İlgili Kaynak Bildirişleri
Genotip
Holstein
Esmer
Simmental
KültürXYerli
Melezleri
Yerli
Araştırma
Sayısı
Besi Başı
Ağırlığı (kg)
Besi Sonu
Ağırlığı (kg)
8
6
3
8
175-343
144-228
204-255
89-260
320-525
327-400
339-411
240-457
Ortalama
Günlük Ağırlık
Artışı (gr)
905-1.577
1090-1.526
988-1.325
714-1.366
10
62-241
186-387
673-973
Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005)
2.3.Türkiye Kesilen Hayvan Varlığı ve Kırmızı Et Üretimi
Ülkemizde 2003 yılında 1990 yılına göre kesilen sığır ve dana sayısında %42,65’lik,
koyunda %62,33’lük, keçide %58,62’lik ve mandada ise %88,51’lik bir azalma olmuştur
(Tablo 2). Görüldüğü üzere kesilen hayvan sayısında en fazla azalma manda türünde olmuş
bunu sırasıyla koyun, keçi, sığır ve dana izlemiştir.
Tablo 2. Türlere Göre Kesilen Hayvan Sayısı (baş) ve Yıllara Göre Değişimi (%)
(1990=100)
Sığır ve
Yıllar
Dana %
Koyun
%
Keçi
%
Manda %
100,0 82.880
100,0
2.774.340 100,0 9.435.670
100,0 1.466.930
1990
2.163.050 77,97 7.926.600
84,01 1.198.010
81,67 59.950
72,33
1991
2.065.190 74,44 7.478.740
79,26 1.047.820
71,43 54.540
65,81
1992
2.085.350 75,17 6.868.530
72,79 959.260
65,39 50.300
60,69
1993
7.650.160
904.550
56.710
2.249.480
81,08
81,08
61,66
68,42
1994
5.493.520
842.770
38.310
1.820.770
65,63
58,22
57,45
46,22
1995
5.536.300
734.190
20.100
1.816.000
65,46
58,67
50,05
24,25
1996
2.382.346 85,87 6.488.056
68,76 922.322
62,87 36.296
43,79
1997
2.200.475 79,32 7.899.041
83,71 1.342.083
91,49 27.257
32,89
1998
2.006.758 72,33 7.104.853
75,30 1.309.055
89,24 28.240
34,07
1999
2.101.583 75,75 6.110.853
64,76 1.166.169
79,50 23.518
28,38
2000
1.843.320 66,44 4.747.268
50,31 879.127
59,93 12.514
15,10
2001
63,95
3.935.393
41,71
757.465
51,64
10.110
12,20
1.774.107
2002
9.521
1.591.045 57,35 3.554.078
37,67 607.006
41,38
11,49
2003
Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005)
6
Grafik 1.
Türlere Göre Yıllar İtibariyle Kesilen Hayvan Sayısında
Meydana Gelen Değişim
120,0
Değişim (%)
100,0
80,0
60,0
40,0
20,0
0,0
19
90
19
91
19
92
19
93
19
94
19
95
19
Sığır ve Dana
96
19
97
19
98
Koyun
19
99
20
Keçi
00
20
01
20
02
20
03
Manda
Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005)
DİE 2003 yılı verilerine göre ülkemizde, üretilen toplam 366.658 ton kırmızı etin
%79,2’si sığır ve dana, %17,2’si koyun, %3,1’i keçi ve %0,5’i de mandadan sağlanmıştır
(Tablo 3). Görüldüğü gibi ülkemiz kırmızı et üretiminde sığır ve dana ağırlıklı bir üretim söz
konusudur.
Tablo 3. Ülkemizde Toplam Kırmızı Et Üretimi ve Türlerin Payı
Yıllar
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
Toplam
Toplam Üretimde Payı (%)
Üretim
Sığır ve Dana Koyun
Keçi
Manda
(Ton)
506.590
64,95
28,34
4,45
2,26
466.620
66,36
27,56
4,19
1,89
448.770
66,98
27,39
3,85
1,78
432.055
68,51
26,11
3,73
1,65
466.040
67,93
27,13
3,19
1,75
414.785
70,50
24,62
3,41
1,47
415.385
72,66
23,62
2,96
0,76
516.878
73,43
22,46
3,02
1,09
532.168
67,51
27,20
4,40
0,89
511.047
68,42
25,92
4,64
1,02
491.215
72,20
22,62
4,36
0,82
76,11
19,66
3,70
0,53
435.683
77,90
18,03
3,66
0,39
420.597
366.658
79,22
17,18
3,13
0,47
Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005)
*Tablodaki veriler mezbaha, kombina ve kurban bayramı kesimlerini kapsamaktadır.
7
2003 yılında 1990 yılına göre sığır eti üretiminde %11,73, koyun eti üretiminde
%56,11, keçi eti üretiminde %49,03 ve manda eti üretiminde de %85,07’lik bir azalış
gerçekleşmiştir (Tablo 4.). Toplam et üretimindeki azalış ise %27,6’dır. Görüldüğü gibi et
üretiminde bir azalış trendi söz konusudur. En fazla azalış manda da gerçekleşmiş, bunu
sırasıyla keçi, koyun ve sığır türleri izlemiştir.
Tablo 4. Türkiye’de Yıllar İtibariyle Türlere Göre
Oranları (1990=100)
YILLAR SIĞIR
KOYUN
Üretim İndeks Üretim İndeks
329.045 100
143.570 100
1990
309.635 94,10
128.605 89,58
1991
300.605 91,36
122.940 85,63
1992
295.995 89,96
112.800 78,57
1993
316.585 96,21
126.450 88,08
1994
292.450 88,88
102.115 71,13
1995
301.835 91,73
98.125 68,35
1996
379.542 115,35 116.104 80,87
1997
359.273 109,19 144.703 100,79
1998
349.681 106,27 132.476 92,27
1999
354.636 107,78 111.138 77,41
2000
331.590 100,77 85.661 59,66
2001
327.630 99,57
75.828 52,82
2002
290.456 88,27
63.006 43,89
2003
Kırmızı Et Üretimi (Ton) ve Değişim
KEÇİ
Üretim
22.530
19.570
17.260
16.135
14.855
14.125
12.280
15.592
23.430
23.694
21.394
16.138
15.408
11.487
İndeks
100
86,86
76,61
71,62
65,93
62,69
54,51
69,21
103,99
105,17
94,96
71,63
68,39
50,99
MANDA
Üretim İndeks
11.445 100
8.810
76,98
7.965
69,59
7.125
62,25
8.150
71,21
6.095
53,25
3.145
27,48
5.640
49,28
4.762
41,61
5.196
45,40
4.047
35,36
2.294
20,04
1.630
14,24
1.709
14,93
Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005)
*Tablodaki veriler mezbaha, kombina ve kurban bayramı kesimlerini kapsamaktadır.
Grafik 2.
Türkiye'de Kırmızı Et Üretiminin Yıllara Göre Değişimi
120,0
Değişim (%)
100,0
80,0
60,0
40,0
20,0
Sığır
Koyun
Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005)
8
Keçi
Manda
20
03
20
02
20
01
20
00
19
99
19
98
19
97
19
96
19
95
19
94
19
93
19
92
19
91
19
90
0,0
2.4.Verim
2003 yılı itibariyle kesilen sığır ve dana sayılarına bakıldığında toplam hayvan sayısının
%52’sini melez ırkın, %25’ini yerli ırkın ve %23’ünüde kültür ırkının oluşturduğu
görülmektedir (Grafik 3).
Grafik 3.
2003 Yılı Kesilen Sığır ve Dana Sayılarından
Genotiplerin Aldığı Pay (% )
23%
25%
52%
Kültür
Melez
Yerli
Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005)
2003 yılı itibariyle sığır ve dana et üretimine bakıldığında ise, toplam üretimin
%54’ünün melez ırktan, %28’inin kültür ırktan ve %18’inin de yerli ırktan sağlandığı
görülmektedir (Grafik 4). Genel bir değerlendirme yapıldığında, kesilen hayvan sayısında ve
et üretiminde kültür melezi ırkların ağırlıkta olduğu söylenebilir.
Grafik 4.
2003 Yılı Sığır ve Dana Et Üretiminden
Genotiplerin Aldığı Pay (% )
18%
28%
54%
Kültür
Melez
Yerli
Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005)
9
2003 yılı itibariyle sığır ve dana genotiplerinin karkas verimlerine bakıldığında; kültür
ırkının 234,5 kg/baş, kültür melezinin 203,2 kg/baş, yerli ırkın 149,7 kg/baş ve ülke
ortalamasının da 182,6 kg/baş olduğu görülmektedir.
Türlere göre yıllık karkas verimlerine bakıldığında; sığır ve dana karkasının 1990
yılında 119 kg/baş iken 2003 yılında 183 kg/başa yükseldiği, koyun-kuzu karkasının 15
kg/baştan 18 kg/başa yükseldiği, keçi karkasının 15 kg/baştan 19 kg /başa yükseldiği ve
manda karkasının da 138 kg/baştan 179 kg/başa yükseldiği görülmektedir. Yıllık et üretimi ve
kesilen hayvan sayısı üzerinden hesaplanan karkas verimlerinde üretim ve hayvan sayısındaki
değişime göre bütün türlerde genel itibariyle bir artış olduğu görülmektedir.
Tablo 5. Türlere Göre Yıllar İtibariyle Karkas Verimleri (kg/baş)
Yıllar
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
Sığır ve Dana
119
143
146
142
141
161
166
159
163
174
169
180
185
183
Koyun ve Kuzu
15
16
16
16
17
19
18
18
18
19
18
18
19
18
Keçi
15
16
16
17
16
17
17
17
17
18
18
18
20
19
Manda
138
147
146
142
144
159
156
155
175
184
172
183
161
179
Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005)
AB-15 ve AB-25 Ülkelerinin türlere göre karkas verimlerine bakıldığında FAO 2004
yılı verilerine göre; sığır ve dana karkas verimi AB-15’de 278,2 kg/baş, AB-25’de 268,4
kg/baş, koyun ve kuzu karkas verimi AB-15 ve AB-25’de 14,8 kg/baş, keçi karkas verimi
AB-15’de 9,1 kg/baş, AB-25’de 9,7 kg/baş, manda karkas verimi ise AB-15 ve AB-25’de
215,4 kg/baş’tır. Ülkemizde sığır eti üretiminin ağırlıklı olarak yapıldığı dikkate alınacak
olursa, 234,5 kg/baş olan kültür ırkı hayvanlarımızın veriminin bile AB’den çok düşük olduğu
görülmektedir. Kültür ırkı hayvanların üretime katkılarının çok düşük olduğu düşünülürse
verimi artırmak için beside kullanılan materyallerin kültür ırkı ağırlıklı yapılması
gerekmektedir. Bu nedenle süt hayvancılığında yapılan ıslah çalışmalarındaki başarının et
üretimimizi direkt olarak etkileyeceği söylenebilir.
Bunun yanında koyun ve keçi karkas verimlerimizin AB ülkelerinden yüksek olduğu
görülmektedir. Yalnız ülkemizde son yıllarda bu türlerin ihmal edilmesi gerek hayvan
sayısındaki gerekse et üretimindeki katılımlarına olumsuz yansımıştır. AB’ye girişte
hayvancılıkta rekabet gücümüzün en yüksek olan ürünler oldukları dikkate alındığında bu
türlerin üretime katılımlarını artırmak için gerekli desteklerin sağlanmasının artık bir
zorunluluk olduğu söylenebilir.
2.5.Canlı Hayvan ve Kırmızı Et Pazarlaması
Ülkemizde canlı hayvan alımları; hayvan panayırları, belediye hayvan pazarları ve
hayvan borsalarında gerçekleşmektedir. Hayvan satış şekilleri ise, canlı ağırlık ve karkas
randımanına göre yapılmaktadır.Türkiye’de canlı hayvan ve ette, şekli ve aracı sayısı
bölgelere göre değişen bir pazarlama yapısı mevcuttur (Şekil 1). Mevcut yapıda üreticiye
10
fiyat ve alım garantisi sağlanamadığı gibi, sanayi ye de düzenli hammadde akışında
zorlanılmaktadır.
Gelişmiş ülkelerde durum daha farklıdır. Örneğin Amerika’da birçok pazarlama şekli
vardır, ama önemli olarak üç kanaldan bahsedilir. Bunlar; direkt, borsa yoluyla ve karkas
derecelendirmeye göre. Direkt ve borsa yoluyla pazarlama, normal sığır besisi ve genç buzağı
besisinde, karkas derecelendirme şekli ise daha çok genç buzağı besisinde görülür. Damızlık
sığır besisi ise, seçilmiş borsalarda ve özel olarak pazarlama şekline tabiidir.
Avrupa Birliği’nde ise daha ziyade kooperatifler kanalıyla ve sözleşmeye dayalı satış
sistemine göre yapılan pazarlama uygulamaları görülmektedir. Birlik üyesi ülkelerden
Danimarka, büyük bir potansiyele sahip bulunmakta, bunu da Fransa, Hollanda, İrlanda,
İngiltere ve İtalya izlemektedir.
Diğer taraftan üye ülkelerden bazıları, üretici ve aracı arasında önceden yapılan
“kontrat”, yani sözleşme sistemine göre pazarlama tipini kullanmaktadır. Belçika başta olmak
üzere, Hollanda, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkeler, bu konuda büyük bir potansiyel
oluşturmaktadırlar. Bu iki sistemin dışında sınırlı olarak Ortak Piyasa Düzenleri kapsamında
müdahale yoluyla, geri kalanının ise üreticiler-aracılar şeklinde pazarlama biçimi
kullanılmaktadır.
HAYVAN YETİŞTİRİCİLERİ
Tüccarlar
(İç ve Dış Piyasalar)
Komisyoncular
KAÇAK KESİMLER
Besiciler
Celepler
Toptancı
Kasaplar
Perakendeci
Kasaplar
BELEDİYE
KESİMEVİ
EBK
ÖZEL KESİMLER
Et
Değerlendirme
Birimleri
Et
Değerlendirme
Birimleri
Et
İşleme
Yerleri
Perakendeci
Kasaplar
Et ve Et Mamulleri
Perakendecileri
TÜKETİCİLER
Şekil 1. Ülkemizde Canlı Hayvan ve Et Pazarlama Kanalları
11
Pazarlamada etkinliğin sağlanması ve aracı sayısının azaltılması öncelikle üreticilerin
güçlü ve etkin bir örgüt çatısı altında toplanmasına bağlıdır. Gelişmiş ülkelerdeki örgütlerin
pazarlamadaki ekinlikleri görüldüğünde AB’ye girme yolunda önemli mesafeler kat eden
ülkemizin bu alandaki örgütlenmelere eskisinden daha çok ihtiyacı olduğu söylenebilir.
2.6. Mezbaha Ürünleri Sanayi
Türkiye’de mezbaha ürünleri sanayi, DPT tahmini rakamlarına göre 2004 yılı itibariyle
(1998 yılı fiyatlarıyla) 7.121.693 milyar TL olan gıda sanayi talebinin %17,6’sını, 7.300.977
milyar TL olan gıda sanayi üretim değerinin %14,2’sini, 27.356 milyar TL olan gıda sanayi
ihracat değerinin %4,2’sini ve 498.385 Milyar TL olan gıda sanayi ithalat değerinin ise
%33,4’ünü oluşturmuştur. Sanayide; üretim ve talepte kümes hayvanları eti ve büyükbaş
hayvan eti, ihracatta küçükbaş ham deri ve sakatatlar ithalatta ise donyağı ve küçükbaş ham
deri miktar olarak ön sıralarda yer almaktadır.
Mezbaha ürünleri sanayinin önemli bir kolu olan kırmızı et ve ürünleri sanayi, büyükbaş
ve küçükbaş kasaplık hayvanların kesildiği, etlerin parçalandığı, mamul madde haline
getirildiği, soğutulduğu, muhafaza edildiği, ambalajlandığı ve paketlendiği işletmeleri
kapsayan oldukça büyük bir sanayi koludur.
2.6.1. Mezbaha Ürünlerinde Üretim ve Talep
Mezbaha Ürünleri Sanayinin ana damarını büyük ve küçükbaş et alt sanayi
oluşturmaktadır. EBÜAŞ kombinaları, Belediye mezbahaları, özel sektöre ait kombinalar ve
mamul madde üretim tesisleri, parçalama tesisleri ve soğuk hava depoları ise bu sanayi
içerisinde yer alan başlıca kuruluşlardır. Bu kuruluşların ülkemizdeki mevcut yapısına
bakacak olursak;
Tablo 6. Ülkemizde Yıllara Göre Ruhsatlı Mezbahalardaki Kesim Kapasitesi
Yıllar
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Büyükbaş (Adet/Gün)
1.552
2.774
3.594
6.848
12.572
15.223
17.393
18.285
19.957
Küçükbaş (Adet/Gün)
7.300
11.333
15.683
28.033
62.992
79.429
93.616
98.438
102.834
Kaynak:TKB,KKGM (07/09/2005 tarihi itibariyle)
Mevcut 89 adet Kombina, 95 adet 1.Sınıf Mezbaha, 19 adet 2.Sınıf Mezbaha ve 419
adet 3.Sınıf Mezbahanın kesim kapasitesi büyükbaşta 19.957 Adet/Gün ve küçükbaşta
102.834 Adet/gündür. Mezbaha ve Kombinaların yılda 250 gün çalıştığı, büyükbaş
kesimlerde ortalama 190 kg., küçükbaşta da 20 kg. karkas ortalaması kabul edildiğinde
mevcut tesislerin 947.957 ton/yıl büyükbaş et üretimi, 514.170 ton/yıl küçükbaş et üretim
olmak üzere toplam 1.462.127 ton/yıl teorik kapasitesi bulunmaktadır. 2003 yılı verilerine
göre Ülkemizde toplam kırmızı et üretiminin 366.658 ton/yıl olduğu düşünülürse kapasite
kullanım oranının yaklaşık % 25-30 olduğu görülecektir. Bunun yanında, hayvancılık üretim
katsayıları kullanılarak yapılan üretim hesaplarına göre toplam kırmızı et üretim miktarı 2002
yılında 840.000 ton olup, Et ve Et Ürünleri Durum Tahmin Raporunda 2003 yılı verilerine
göre ise bu miktar 933.840 ton olarak kaydedilmiştir.
12
Ülkemiz kasaplık hayvan kesimlerinin büyük bir kesimi halen küçük ve iptidai
mezbahalarda gerçekleştirilmekte, et ve et ürünleri çoğunlukla hijyenik ve teknolojik açıdan
uygun olmayan şartlarda üretilmeye çalışılmaktadır. Diğer taraftan kasaplık hayvanların nakil
şartları arzu edilen düzeyde değildir. Kesim öncesi kötü muameleler nedeniyle hayvanlar
strese girmekte ve et kalitesi olumsuz etkilenmektedir. Küçük işletmelerde soğutma üniteleri
bulunmadığından karkaslar olgunlaştırılamamakta, iç organların muhafazası sorun olmakta,
yan ürünler değerlendirilememekte, yine karkaslar, deri ve iç organlar uygun olmayan
araçlara nakledilmektedir. Karkas derecelendirilmesi yönünden hiçbir hiç bir değerlendirmeye
tabi tutulmamaktadır. İşletmelerde yeterli eğitime sahip eleman sayısı da oldukça azdır. Bütün
bu nedenlerden dolayı ülkemizde kasaplık hayvanların büyük ve modern işletmelerde
kesilerek etkin bir şekilde değerlendirilmesini sağlayacak düzenlemelere gidilmesine ihtiyaç
vardır. Bunun yanında özellikle küçük işletmelerde kan, deri ve diğer yan ürünlerin buralara
yakın merkezlerde işleme tesislerinin olmaması nedeniyle değerlendirilememesi, hem çevre
açısından hem de ekonomik açıdan kayba neden olmaktadır. Bu ürünlerin toplanıp rendering
ünitesine ve işleme merkezlerine sevk edilmesine ihtiyaç vardır.
Mezbaha ürünleri üretimine baktığımızda, 2001 yılında bir önceki yıla göre en fazla
artışın %10,0 ile donyağında olduğu görülmektedir. Kümes hayvanları eti (%-16,4) ve et
mamulleri (%-10,3) ise en fazla düşüş yaşanan ürün grupları olarak dikkat çekmektedir. Yine
tabloyu incelemeye devam edersek, 2002 yılında kümes hayvanları eti (%0,8) hariç bütün
ürünlerde düşme olmuştur. 2003 yılında en fazla artış kümes hayvanları etinde (%19,1)
olmuşken, bunu %3,6 artış ile et ürünleri izlemiştir. Diğer ürünlerin çoğunda ise üretimde
düşme dikkat çekmektedir. 2004 yılı tahminlerine bakıldığında, sadece büyükbaş ham deride
%-4’lük düşüş beklenirken diğer ürünlerde genel olarak bir artış beklenmektedir.
Tablo 7. Mezbaha Ürünleri Üretimi (Bin Ton)
Ürünler
Kırmızı Et BB
Kırmızı Et KB
K.Et Toplamı
Kümes Hayv. Eti
Sakatat
Et Mamulleri
Bağırsak Orj.
Donyağı
Ham Deri BB
Ham Deri KB
Üretim
Yıllık Değişim (%)
2000
2001
2002
2003
2004*
2001 2002
2003
2004
294
277
275
271
273
-5,8
-0,7
-1,5
0,7
76
72
68
67
70
-5,3
-5,6
-1,5
4,5
370
349
343
338
343
-5,7
-1,7
-1,5
1,5
766
640
645
768
850 -16,4
0,8
19,1
10,7
59
56
55
54
55
-5,1
-1,8
-1,8
1,9
58
52
55
57
58 -10,3
5,8
3,6
1,8
2
2
2
2
2
0,0
0,0
0,0
0,0
20
22
22
22
22
10,0
0,0
0,0
0,0
28
27
27
25
24
-3,6
0,0
-7,4
-4,0
9
9
8
8
9
0,0 -11,1
0,0
12,5
Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005)
*Tahmin
Türkiye mezbaha ürünleri sanayinde çoğu üründe kendi kendine yeterli olmasına
rağmen özellikle rendering ürünleri, donyağı, BB ve KB ham deri ve diğer ürünlerde
yetersizliğin olduğu dikkat çekmektedir. Toplam mezbaha ürünlerinde yeterlilik ise; 2001
yılında %86,3 iken, 2002 yılında %82,1 ve 2003 yılında da %83,6 olmuştur. Yetersizliğin
2004 yılında da devam edeceği ve %82,7 olacağı tahmin edilmektedir.
13
Tablo 8. Mezbaha Ürünleri Sanayinde Arz/Talep Dengesi (Milyar TL 1998 Fiyatlarıyla)
Ürünler
K.Et BB
K.Et KB
K.Et
Toplamı
Kümes
Hayv.Eti
Sakatat
Et
Mamul.
Barsak
Orj.
Render.
Ürünleri
Donyağı
Ham
Deri BB
Ham
Deri KB
Diğerleri
Toplam
2001
Üretim
Değeri
348066
86400
434466
Talep
Değeri
348041
86040
434081
2002
Üretim
Değeri
345553
81600
427153
Talep
Değeri
345519
81588
427107
2003
Üretim
Değeri
340526
80400
420926
Talep
Değeri
340426
80400
420826
2004*
Üretim
Değeri
343040
84000
427040
Talep
Değeri
343052
84000
427052
363798
359876
366641
363457
436558
433830
483170
16048
76128
16048
75894
15818
79788
15818
79246
15530
83448
15530
82284
1283
691
1167
628
1196
315
970
320
1050
5612
6957
31889
11605
5485
6828
8913
126886
1700
915221
2100
1060040
Yeterlilik (%)
2001
2002
2003
2004*
100,0
100,4
100,1
100,0
100,0
100,0
100,0
100,0
100,0
100,0
100,0
100,0
480896
101,1
100,9
100,6
100,5
15818
84912
15818
84326
100,0
100,3
100,0
100,7
100,0
101,4
100,0
100,7
644
1184
637
185,7
185,8
185,7
185,9
325
1150
330
1200
32,5
30,5
28,3
27,5
33164
15872
5638
6390
42093
18681
5561
6261
44644
20922
17,6
59,9
16,5
43,0
13,4
34,2
12,5
29,9
8606
174373
8503
155009
8811
173143
7,0
4,9
5,5
5,1
1800
913605
2200
1112915
1950
980465
2250
1172297
2000
1035087
2280
1250920
81,0
86,3
81,8
82,1
86,7
83,6
87,7
82,7
Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005)
*Tahmin
2.6.2. Dış Ticaret
DPT verilerine göre ülkemiz, mezbaha ürünleri dış ticaretinde net ithalatçı ülke
konumundadır. 2001 yılında ithalat/ihracat oranı 5,0 iken bu oran 2002 yılında 6,3 ve 2003
yılında da 5,6 olmuştur. 2004 yılında ise bu oranın eldeki verilere göre 6,1 olacağı tahmin
edilmektedir.Görüldüğü gibi ithalatımız ihracatımızın yaklaşık 5,5-6 katı bir orana sahiptir.
2.6.2.1 İhracat
Mezbaha ürünleri sanayi ihracatımızda en önemli kalemleri bağırsak ve küçükbaş ham
deri oluşturmaktadır.
Yıllar itibariyle mezbaha ürünleri sanayi ihracatında meydana gelen değişimlere
bakıldığında; Toplam ihracatın 2002 yılında %11,0 2003 yılında ise %1,9 oranında arttığı
görülmektedir. 2004 yılında ise %6,2 oranında bir artış olacağı tahmin edilmektedir.
Tablo 9. Mezbaha Ürünleri Sanayi İhracatı (M=Bin Ton, D=Milyar TL 1998Yılı Fiyatlarıyla)
Ürünler
K.Et BB
K.Et KB
Diğer Et
Sakatat
Kümes
Hayv. Eti
Et Mamull.
Bağırsak
Donyağı
Ham Deri BB
Ham Deri KB
Diğerleri
Toplam
Yıllar
2001
M(1)
D(2)
0,0
29
0,3
336
0,1
7
12,5
1521
6,9
2340
0,2
0,2
1,1
14,7
-
240
6498
25
273
11162
350
22780
2002
M(3)
D(4)
0,0
22
0,0
11
0,0
0
14,1
1716
5,6
1899
0,4
0,8
0,9
14,7
480
9174
123
231
11200
422
25279
2003
M(5)
D(6)
0,1
58
0,0
0
0,0
0
17,8
2166
4,8
1628
0,8
0,7
0,5
14,1
960
9500
108
129
10743
460
25751
Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005)
*Tahmin
14
2004*
M(7)
D(8)
0,0
0
0,0
0
0,0
0
19,0
2312
4,0
1356
0,5
0,6
0,6
14,7
540
11000
93
154
11200
700
27356
Yıllık Artış(%)
2002
2003
(4/2)
(6/4)
-25,0
166,7
-96,7 -100,0
-100,0
12,8
26,2
-18,8
-14,3
3721,5
-98,1
400,0
-15,1
0,3
20,6
11,0
100,0
3,6
-12,5
-44,4
-4,1
9,0
1,9
2004
(8/6)
-100,0
0,0
6,7
-16,7
-43,8
15,8
-14,3
20,0
4,3
52,2
6,2
2.6.2.2. İthalat
Mezbaha ürünleri sanayi ithalatımızda en önemli kalemleri küçükbaş ve büyükbaş ham
deri, bağırsak ve don yağı oluşturmaktadır.
Yıllar itibariyle mezbaha ürünleri sanayi ithalatında meydana gelen değişimlere
bakıldığında; Toplam ithalatın 2002 yılında %39,1 oranında arttığı, 2003 yılında ise %-10,0
oranında azaldığı görülmektedir. 2004 yılında ise %15,1 oranında bir artış olacağı tahmin
edilmektedir.
Tablo 10. Mezbaha Ürünleri Sanayi İthalatı (M= B in Ton, D= Milyar TL 1998 Yılı Fiyatlarıyla)
Ürünler
K.Et
BB(Sığır)
Et
Mamul.
Bağırsak
Donyağı
Ham
Deri BB
Ham
Deri KB
Diğerleri
Toplam
Yıllar
2001
M (1) D (2)
0,0
7
0,0
2002
M (3)
D (4)
0,0
1
2003
M (5)
D (6)
0,0
0
2004*
M (7)
D (8)
0,0
3
Yıllık Artış(%)
2002
2003 2004*
( 4/2)
(6/4)
(8/6)
-85,0 -100,0
-
25
0,0
19
0,0
3
0,1
32
-25,0
-83,3
900,0
19,2 3860
95,0 1037
6
19,1 6169
3,4
131,6
5841
14373
0,0
138,6
0
15137
3,0
145,0
5154
15836
51,3
38,5
-100,0
5,3
4,6
36,0
11627
48,2
15567
57,5
18571
88,5
33,5
19,3
129,8 9214
6
1800
1143
83
176,5
125298
157,1
111526
175,1 124305
36,0
-12,0
11,5
2300
144534
2400
166301
11,1
39,1
15,0
-10,0
4,3
15,1
2000
159160
Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005)
*Tahmin
2.7. Kırmızı Et Hayvancılığı ve Sanayinde Yaşanan Sorunlar
·
·
·
·
·
·
·
·
Yetiştiricilerin pazar ve fiyat garantisi altında faaliyet sürdürememesi neticesinde
kaliteli ve yeterli miktarda hammadde temin edilememekte, kasaplık hayvan arzındaki
mevsimsel dalgalanmalar nedeniyle işletmeler düşük kapasite ile çalışmaktadır.
Ülkemizde hemen hemen bütün hastalıklara rastlanmaktadır. Bu durum üretimi
olumsuz etkilediği gibi ihracat imkanlarını da kısıtlamaktadır.
Üreticilerin kesif yem ihtiyacını karşılamaya yönelik faaliyet gösteren yem fabrikaları
belirttiği standartların dışında üretim yapmakta ve üreticiye zarar vermektedir. Bu
durum aynı zamanda sektörde firmalar arası haksız rekabete de neden olmaktadır.
Et ve mamulleri ile ilgili tesisler yeterli ön araştırma yapılmadan uygun olmayan yer
ve teknik özelliklerde kurulmaktadır.
Sanayide karkas derecelendirmesi yapılmamakta, hayvansal ürünlerde kalite-fiyat
ilişkisi yeterince göz önünde bulundurulmamaktadır.
Sektör içerisinde fiziki ve teknik şartları yetersiz, eğitilmiş personeli bulunmayan çok
sayıda işletme bulunmakta, bu durum sağlığımızı ve sektördeki gelişmeyi olumsuz
yönde etkilemekte, ayrıca haksız rekabete neden olmaktadır.
Kayıt ve istatistikler tam ve doğru bir şekilde tutulmamaktadır.
Kesilen hayvanların yan ürünleri ekonomik olarak değerlendirilmemekte, çevre
kirliliğine neden olmaktadır.
15
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
Et ve et mamulleri sanayinde üretimden tüketime kadar ki süreçte soğuk zincir
kurulamamıştır.
Kasaplık hayvanların mezbahalara uygun olmayan koşullarda taşınması neticesinde
hayvanlarda yaralanmalar ve verim kayıpları oluşmaktadır.
Mevcut mezbahaların büyük bir kısmında kesim öncesi ve kesim sonrası kontrolleri
yapacak veteriner hekimler bulunmamaktadır.
Hayvanlarımızdaki karkas ortalaması gelişmiş bir çok ülkeye nazaran düşük
düzeydedir.
Kasaplık hayvan yetiştiriciliğine yapılan destekler gelişmiş ülkelere göre çok düşük
seviyelerdedir. Özellikle koyun, keçi ve manda türlerine yönelik herhangi bir desteğin
olmaması üretimin artırılmasını engelleyici rol oynamaktadır.
Dönemsel fiyat dalgalanmaları üreticinin ileriye yönelik üretim planlaması yapmasını
engellemekte, bu da üretimi olumsuz etkilemektedir.
Et ithalatı yapılacağına dair söylentiler yetiştiricileri geçmiş yıllarda olduğu gibi
şimdide tedirgin etmekte, işletme ölçeğini büyütmek konusunda kararsız
bırakmaktadır.
Yetiştiricilerin etkin ve güçlü bir örgüt çatısı altında toplanamaması fiyatların
oluşmasında pazarlık gücünü zayıflatmaktadır.
Sahada veteriner tedavisinde kullanılan ülkeye kaçak yollarda girmiş birçok ilaç
bulunmaktadır. Bunlar hayvan sağlığını tehdit ettiği gibi, veteriner hekimleri de
tedavide yanılgıya düşürmektedir.
Yem fiyatlarının yüksek ürün fiyatlarının düşük olması, yetiştiricilerin çoğu zaman
zararına üretim yapmasına neden olmaktadır.
Kişi başı et tüketimimiz gelişmiş ülkelere göre düşük seviyelerdedir.
Sektörün düşük işletme ölçekleri, yetersiz örgütlenme, karmaşık ve uzun pazarlama
kanalları, yetersiz eğitim ve yayım hizmetleri, uygun olmayan finansman koşulları,
plansız destekleme politikaları gibi bir çok yapısal sorunu vardır.
Son zamanlarda özellikle et ürünleri üreten işyerlerine değinerek hazırlanan sahte ve
sağlıksız üretimi konu alan programlar tüketici talebinde azalmaya neden olduğu gibi
tüketiciyi bu ürünleri tüketmek konusunda korkar konuma getirmektedir. Eğer bu
durum böyle giderse üretici de talep olmayan bir ortamda üretimden vazgeçmek
zorunda kalabilecektir. Medyanın bu tür haberleri yaparken üretici açısından daha
dikkatli olması gerekmektedir.
3. KIRMIZI ET ORTAK PİYASA DÜZENİ
3.1. Büyükbaş Hayvanlar İçin AB Fiyat Oluşumu ve Takibi
OPD ile ilgili Türk Mevzuatının oluşturulmasına yardımcı olmak bakımından,
“Karkasların Sınıflandırılması İçin Topluluk Skalası Temelinde Yetişkin Sığır Cinsi
Hayvanların Piyasa Fiyatlarını Oluşturan AET 1208/81 Numaralı Tüzüğün Uygulanması İçin
Detaylı Kuralları Ortaya Koyan 10 Mart 82 Tarihli AET 563/1982 Sayılı Komisyon Tüzüğü”,
“Karkasların Sınıflandırılması İçin Topluluk Skalası Temelinde Yetişkin Sığır Cinsi
Hayvanların Pazar Fiyatlarının Kaydedilmesiyle İlgili 1892/87 Sayılı AET Konsey
Tüzüğünün Uygulanmasına Yönelik Detaylı Kuralları Ortaya Koyan 16 Şubat 96 Tarihli
295/1996 Sayılı Komisyon Tüzüğü”, “2705/1998 Sayılı Topluluktaki Diğer Sığır Cinsi
Hayvanların Fiyatlarının Araştırılması Ve Temsili Topluluk Pazarlarındaki Yetişkin Sığır
Cinsi Hayvanların Tespiti Üzerine Olan 14 Aralık 1998 Tarihli Komisyon Tüzüğü”, “ Temsili
16
Topluluk Pazarlarındaki Belirli Sığır Cinsi Hayvanların Fiyat Araştırması İle İlgili 1254/1999
Sayılı Konsey Tüzüğünün Uygulanmasına Yönelik Detaylı Kuralları İçeren 19 Aralık 2002
Tarih Ve 2273/2002 Sayılı Komisyon Tüzüğü” üzerinde çalışmalar yapılmış ve Türkiye’deki
uygulamalar ile karşılaştırılmış, fiyat oluşturulması ve takibi üzerine alt çalışma grubunun
görüşü bildirilmiştir.
3.1.1. 563/1982 AET Komisyon Tüzüğü
Karkasların sınıflandırılması için Topluluk skalası temelinde yetişkin sığır cinsi
hayvanların piyasa fiyatlarını oluşturan AET 1208/81 numaralı tüzüğün uygulanması için
detaylı kuralları ortaya koyan 10 Mart 1982 tarihli AET 563/82 sayılı Komisyon Tüzüğünde
piyasa fiyatı, hayvan kesim haneye getirildiğinde hayvan sahibine KDV hariç olarak ödenen
ücret şeklinde tarif edilmektedir.
Bu ücretin, karkas sınıflandırması yapılmış ve referans sunuma (1208/81 AET Sığır
cinsi hayvanların karkaslarının sınıflandırılması yönetmeliği) göre hazırlanmış her 100 kg.
karkas üzerinden oluşturulduğu ifade edilmektedir. Karkas ağırlığının; soğutulmuş karkas
tartılmak suretiyle ya da sıcak karkas ağırlığının % 2si düşülerek hesaplanan ağırlık olması
gereği belirtilmiştir.
Tartım ve sınıflandırma sonrası ortaya konan karkas sunumu referans sunumdan farklı
ise karkas ağırlığı, 1208/81 ekinde belirtilen düzeltme faktörlerine göre yeniden hesaplandığı
bildirilmiştir.
Bu Tüzük, 1208/1981 AET Komisyon tüzüğünün dış yağların uzaklaştırılması hükmü
referans alınarak, but, fileto, orta kaburgalar, döş ucu, dış ano-genital bölge, kuyruk, sırt
bölgelerindeki yağların da kısmi uzaklaştırılmasını gerektirmektedir.
Kastre edilmemiş sığırların yaşlarının hayvan kayıt sisteminden gelen verilerle
belirlenmesi öngörülmektedir.
3.1.2. 295/1996 AT Komisyon Tüzüğü
Karkasların sınıflandırılması için Topluluk skalası temelinde yetişkin sığır cinsi
hayvanların Pazar fiyatlarının kaydedilmesiyle ilgili 1892/1987 sayılı AET Konsey tüzüğünün
uygulanmasına yönelik detaylı kuralları ortaya koyan 16 Şubat 1996 tarihli 295/1996 sayılı
Komisyon tüzüğüne göre pazar fiyatlarının, her hafta kayıt edilmesi öngörülmektedir. Bu
kayıtlar, 1208/1981 sayılı Tüzük baz alınmak üzere hazırlanmış ve 295/1996 sayılı Tüzükte
belirtilmiş, 5 kategori üzerinden gerçekleştirilmektedir
Arazi büyüklüğü, ulusal idari yapı, fiyatlardaki coğrafi farklılıklar göz önünde
bulundurularak, Üye Ülkenin tek bir bölge veya birden fazla bölge şeklinde değerlendirilmesi
Üye Ülke inisiyatifine bırakılmıştır. Fiyatların kaydının bu bölümlenmeye göre tutulması
gerekmektedir.
Yıllık 20.000 ve 20.000 başın üzerinde yetişkin sığır cinsi hayvan kesimi yapan
mezbaha işletmecileri ve yıllık 10.000 ve 10.000 başın üzeri yetişkin sığır cinsi hayvanı
kesime sevk eden gerçek veya tüzel kişilerin fiyat kaydı tutması gerekmektedir. Bunların
dışında, üye devlet tarafından belirlenip temsili pazar olarak seçilen, 20.000 başın altında
yetişkin sığır cinsi hayvan kesim yapan mezbaha işletmecileri ve 10.000 başın altında yetişkin
sığır cinsi hayvanı kesime sevk eden gerçek veya tüzel kişilerin fiyat kaydı tutması
gerekmektedir.
Fiyat kayıtları, toplam ülke kesimin en az %75’ini temsil eden bölgelerde ve her bir
bölgede yapılan kesimlerin en az %25’ini ifade edecek biçimde tutulmalıdır. Bu fiyat
kayıtları aynı zamanda, tüm ülkede kesime sevk edilen yetişkin sığır cinsi hayvanların en az
%30’nu kapsamalıdır.
17
Yıllık 20.000 ve 20.000 başın üzerinde yetişkin sığır cinsi hayvan kesim yapan mezbaha
işletmecileri ve yıllık 10.000 ve 10.000 başın üzeri yetişkin sığır cinsi hayvanı kesime sevk
eden gerçek veya tüzel kişilerin olmaması durumunda üye devletler Komisyondan derogasyon
talep edebilirler. Komisyon gerekli incelemeleri yaparak geçici bir süre olmak kaydı ile bu
talebi kabul edebilir.
Fiyat kayıtları cansız ağırlık üzerinden ve her hafta tutulur. Kaydedilen fiyat aynı hafta
içinde kesilen aynı kategori ve sınıftaki karkasların ortalama fiyatıdır. Karkas ağırlığında
düzeltme yapılmış olsun yada olmasın, kategori ve sınıf baz alınarak ortalama karkas ağırlığı
üzerinden fiyat kayıtları tutulmalıdır.
Üye Ülkeden, kayıtları pazartesi-pazar aralığında tutması, bu kayıtların bir haftalık
süreyi kapsaması, bir sonraki haftanın Çarşamba günü yetkili otoriteye iletmesi, bildirilecek
fiyatların her sınıfa ait ortalama fiyat olması ve ulusal kur ile bildirilmesi istenmektedir.
Hayvan sahibine yapılan ek ödeme fiyat kaydına yansıtılmamakla beraber bu ek ödemeler
yetkili otoriteye bildirilir.
Aynı kategoride olup, arka arkaya gelen üç konformasyon ve arka arkaya gelen üç
yağlılık sınıfından daha fazla sınıfa dahil olmayan, bir sevkıyat dahilindeki karkasların tek
fiyat üzerinden satın alınmaları durumunda, bu fiyat en fazla hangi sınıftan karkas satın
almaya konu ise o konformasyon sınıfının ortalama fiyatı göz önünde bulundurularak
hesaplanır. Eğer karkaslar sınıflar arasında eşit dağılmış ise, ortadaki sınıf dikkate alınarak
fiyat hesaplanır.
Üye Ülke fiyat hesaplarken, sabit fiyat üzerinden satın alınmış sığır cinsi hayvanlar
toplam kesimlerin %35inden az ise, ortaya çıkan fiyatları dikkate almayabilir. Üye devlette
her sınıf için öncelikli ulusal fiyat, toplam kesim sayısı içerisindeki ilgili kategorinin en fazla
tedarik edildiği bölgelerdeki bölgesel fiyatlar göz önüne alınarak hesaplanır.
Eğer düzeltmeler yapılmadıysa, 563/1982 sayılı Tüzükte bahsedilen her bir unsuru
hesaba katmak için ve eğer düzeltme bahsedilen sınıfın fiyatının %1 den azına tekabül
ediyorsa, ek ödemeleri hesaba katmak için, yetkili otorite her bir sınıf için ulusal öncelikli
fiyatı düzeltmekle görevlidir. Eğer düzeltme bahsedilen sınıfın fiyatının %1 den azına tekabül
ediyorsa, yetkili otorite düzeltmeyi, bir önceki yılın toplam ek ödemesini yıllık toplam
hayvansal üretim miktarının ton cinsinden değerine bölmek suretiyle yapar.
Kayda geçen fiyatlar öncelikle AB Komisyonuna bildirilir. Herhangi bir sebeple
herhangi bir karkas sınıfına ait istenilen sayıda karkasın fiyat kaydı yapılamamış ise, bir
önceki haftanın kayıtları dikkate alınır. İlgili karkas sınıfında, fiyat kaydını 2 hafta boyunca
yapamayan bölge, o karkas sınıfını fiyat raporuna dahil etmez.
Ortalama Topluluk fiyatı, bir sınıf için kaydedilmiş ve tüm uluslardan gelen kayıtların
ortalaması alınmak suretiyle ortaya konan fiyattır. Ülke oranı, o ülkede her bir sınıfa dahil
yapılan kesimlerin miktarının, aynı sınıfa ait tüm Topluluk kesimlerine oranı ile belirlenir.
Her konformasyon için ortalama Topluluk fiyatı, o konformasyon sınıfını oluşturan
yağlılık sınıfı için ortalama Topluluk fiyatlarının ağırlıklı ortalaması olacaktır; ağırlıklı
ortalama hesaplanırken ise, ağırlık, her bir yağlılık sınıfına dahil karkasların bu konformasyon
sınıfının Topluluktaki toplam kesimlerine oranı ile bulunur.
Yukarıda anlatıldığı biçimde hesaplanan, tüm sınıflar için belirlenen ortalama birlik
fiyatı, her bir sınıfa ait kesim miktarının kategoriye ait tüm Topluluk kesimleri miktarına
oranına dayandırılmalıdır.
Tüm kategoriler için ortalama Topluluk fiyatı ortalama fiyatların ağırlıklı ortalamasıdır.
Bu değerlendirme, her kategorinin, Toplulukta kesilen toplam yetişkin sığır cinsi hayvan
sayısına oranı temel alınarak yapılır.
18
Değerlendirme faktörleri, ulusal ve Topluluk bazında kayıtlarda oluşan farklılıklara
göre, periyodik olarak gözden geçirilir.
Üye devletler her yıl 15 Nisan’dan önce bir önceki yıla ait tüm kayıtlarını, kayıtları tutan
personel ve kaydın tutuluğu bölgelere dair bilgileri gizli belge olarak Komisyona iletmek
durumundadırlar.
Tüm Üye Ülkeler, kayıtlara dair ilgili Tüzük çerçevesinde, tüm kontrollerden ve bu
kayıtların güvenliğinden sorumludurlar.
3.1.3. 2273/2002 AT Komisyon Tüzüğü
Temsili Topluluk pazarlarındaki belirli sığır cinsi hayvanların fiyat araştırması ile ilgili
1254/1999 sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanmasına yönelik detaylı kuralları içeren 19 Aralık
2002 tarih ve 2273/2002 sayılı Komisyon Tüzüğü, sığır cinsi hayvanları, 8 gün-4 hafta yaşlı
erkek buzağı, 300 kg veya daha az ağırlıkta 6-12 ay yaşlı erkek sığır, kesime sevk edilen
buzağılar olmak üzere üç gruba ayırmaktadır.
Ülkelerde dolayısı ile Toplulukta her grubu temsil edecek pazarlar belirlenmiştir. Bu
temsili pazarlardaki kayıtlar üzerinden gereken fiyat ve diğer kontroller yürütülmektedir. Her
grubun kendi içinde fiyat ortalamaları, bu temsili pazarlar baz alınarak bulunur.
Ayrıca, her bir grup için, hayvan nitelikleri, ülkeler göz önünde bulundurularak
hesaplanmış farklı katsayılar mevcut olup bu katsayılar ülke fiyatının belirlenmesinde temel
oluşturmaktadır. Bu katsayılar bahse konu mevzuat ekinde her ülke için ayrı ayrı
belirtilmektedir.
Yukarıda bahsi geçen hayvan grupları için katsayılar sırasıyla, ilk grup için Toplulukta
kaydı bulunan süt ineği sayısı, ikinci grup için Toplulukta kaydı bulunan emziren inek sayısı,
üçüncü grup için de Toplulukta mezbahaya sevk edilen toplam kayıtlı buzağı temel alınarak
hesaplanır.
Fiyat hesaplaması, her 100 kg karkas ağırlığı için ve süt ve süt ürünleri temelinde,
bahsedilen katsayıların da yardımıyla yapılır.
Bu kayıtlar Komisyona birer haftalık toplu kayıt şeklinde her haftanın en geç Perşembe
günü öğle saatine dek bildirilir.
Veteriner işleri ya da sağlık koruma gibi sebeplerle bir ülke kayıtları olağan seyrinin
dışına çıkmışsa, Komisyon bir önceki haftanın kayıtlarını dikkate alabilir.
3.1.4. 2705/1998 AT Komisyon Tüzüğü
2705/1998 Sayılı Topluluktaki Diğer Sığır Cinsi Hayvanların Fiyatlarının Araştırılması
Ve Temsili Topluluk Pazarlarındaki Yetişkin Sığır Cinsi Hayvanların Tespiti Üzerine Olan 14
Aralık 1998 Tarihli Komisyon Tüzüğü 2273/2002 AT sayılı Tüzükte belirtilenlerin yanında
yetişkin sığır cinsi hayvanlara ilişkin fiyat oluşumundan bahsetmekte olup 2273/2002 AT
sayılı Tüzükle ile yürürlükten kaldırılmıştır.
3.1.5. Sonuç ve Öneriler
Yukarıda görüleceği üzere, AB de fiyat takibi amacı ile her üye devlette kurumsal bir
yapı mevcuttur. Yetkili otorite olarak anılan bu yapı öncelikle temsili pazarı veya pazarları
belirleyip bunlardan haftalık bazda gelen fiyatları değerlendirir. Değerlendirmesi sonucunda
elde ettiği ortalama fiyatları Komisyona bildirir. Komisyon her ülkeden gelen ortalama
fiyatları değerlendirerek AB ortalama fiyatını oluşturur, fiyatların takibini, kayıtların
denetimini gerçekleştirir. Kayıtların, kayıt tutan kişilerin güvenirliği ise ülke yetkili otoritesi
sorumluluğundadır.
19
Ülkemizde kırmızı et fiyat takipleri ve kayıtları benzer bir kurumsal yapıda olmamakla
birlikte, sanayiciler tarafından 10 günlük periyotlar halinde Canlı Hayvan ve Et Borsasına
bildirilmektedir. Borsa tarafından bu kayıtlar kitapçık haline getirilip bir önceki yıla ait veriler
olarak yayınlanmaktadır.
Gerek fiyat kayıtlarının sağlıklı tutulması gerekse fiyat dengesi ve fiyat takiplerinin
yapılabilmesi için AB’ndeki benzer kurumsal yapının oluşturulması konusunun yetkili
makamlara iletilmesi üzerinde OPD Kırmızı Et Alt Çalışma Grubunca fikir birliğine
varılmıştır. Türkiye’nin böyle bir yapı için, öncelikle OPD Kırmızı Et Alt Çalışma Grubu
tarafından hazırlanan “Yetişkin Büyükbaş Hayvanların Karkaslarının Sınıflandırılması Tüzük
Taslağı”nın değerlendirilip yürürlüğe konulması, ardından ulusal katsayıların belirlenmesi ve
bunların belirlenebilmesi için de Hayvan Kimlik ve Kayıt Sisteminin tamamlanmış olması,
tüm hayvanların kayıt altına alınması gerekmektedir.
OPD Kırmızı Et Alt Çalışma Grubu, ülkemizde fiyat takibinin (örn: coğrafi bölgeler
gibi) bölgelere ayrılarak yapılmasını önermektedir. Bölgesel fiyatların yardımı ile ulusal
fiyatlar hesaplanabilecektir.
2273/2002 AT Komisyon Tüzüğü temel olarak yetişkin sığır cinsi hayvanlardan ziyade
genç hayvanlara yöneliktir. Zira Toplulukta kayda değer sayıda yetişkin sığır cinsi hayvan
pazarlanmamaktadır. Bir üye devlette, eğer yetişkin sığır cinsi hayvan pazarı mevcut ise
fiyatlar yine yukarıda bahsedilen biçimde hesaplanarak bu kayıtlar tutulabileceği yine aynı
Tüzükte belirtilmiştir.
Canlı hayvan pazarını ve yetişkin sığır cinsi hayvan pazarını doğrudan ilgilendiren
2705/98 sayılı Topluluktaki diğer sığır cinsi hayvanların fiyatlarının araştırılması ve temsili
Topluluk pazarlarındaki yetişkin sığır cinsi hayvanların tespiti üzerine olan 14 Aralık 1998
tarihli Komisyon tüzüğü 2273/2002 AT Komisyon Tüzüğüne kısmen eklenerek yürürlükten
kaldırılmış olup ülkemizde Kurban Bayramı kesimleri dolayısı ile fiyat takibi açısından
dikkate alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
3.2. AB İç Pazar ve Destekler
AB Ortak Tarım Politikasının uygulamasında ürünlere yönelik Ortak Piyasa Düzenleri
kurulmuştur. Kırmızı ete yönelik oluşturulan ilk sığır ve dana eti OPD, 1964 yılında
oluşturulmuştur. AB kırmızı et OPD ise;
1- Sığır ve dana eti OPD
2- Koyun ve keçi eti OPD
AB’de desteklerin dağılımından piyasanın işleyişine kadar tüm kurallar bu OPD’lere
yönelik çıkarılan mevzuatlarda belirtilmektedir. OTP’nin finansmanı sağlayan FEOGA
harcamalarının 2003 yılında % 29’u hayvancılığa ayrılırken %18.8’i sığır ve dana etine,
%4,0’ı da koyun-keçi etine ayrılmıştır.
3.2.1. AB Sığır ve Dana Eti Destekleri
AB’nin 2003 yılı FEOGA bütçesinden sığır ve dana etine yönelik ayrılan 8.404 milyon
€’luk meblağın 7.870 milyon €‘luk kısmı sığır ve dana eti müdahale alımları için
kullanılmıştır.
Sığır ve dana eti ortak piyasa düzenine ilişkin 17 Mayıs 1999 tarihli Konsey Tüzüğü
1254/1999 (AT) incelenmiş ve ülkemizdeki iç pazar koşulları ve destekleme konu ve kriterleri
karşılaştırılmıştır.
Arzın piyasa gereklerine göre ayarlanmasını kolaylaştırmak için ticaret ve ortak ticaret
kuruluşlarının eylemlerini teşvik etmek üzere, Topluluk aşağıdaki önlemleri alabilir.
(a) besiciliği iyileştirme önlemleri;
20
(b) daha iyi üretim, işleme ve pazarlama düzenini teşvik etme önlemleri;
(c) kalite iyileştirme önlemleri;
(d) kullanılan üretim araçları bazında kısa ve uzun vadeli tahminlerin yapılmasına
olanak sağlayan önlemler;
(e) piyasa fiyatının kaydedilmesini kolaylaştıran önlemler.
3.2.1.1. Doğrudan Ödemeler
a-1) Primler:
Özel Prim: Tesisinde erkek büyükbaş hayvan yetiştiren üreticiler, başvurmaları halinde
özel prim alabilmektedirler.Özel prim;
- 9 aylıktan itibaren her boğanın yaşamında bir kez veya,
- İlk kez 9 aylıkken ikinci kez 21 aylık olduktan sonra olmak üzere her öküzün
yaşamında iki kereden fazla tahsis edilemez.
Özel Primi hak kazanmak için faydalanılan büyükbaş erkek hayvanların semirtmek
maksadı ile beside olması ve kesim veya ihracatına kadar tüm etiket ve pasaport bilgilerini
içeren dokümana sahip olması gerekmektedir.
İşletme başına, her yaş dilimi için tahsis edilen 90 hayvan limiti uygulanmakta olup bu
limit için feragat edilebilir ve değişiklik yapılabilir. Uygulamada bölgesel tavan
uygulanmakta olup “bir bölgede her takvim yılında özel primden yararlanma hakkına sahip
hayvan sayısını” ifade eder. Ödemelerde Ülke tavanları önemlidir. 1996 yılındaki üretim
rakamları temel alınarak her ülke için birer bölge tavanı belirlenmiştir.
Özel prim oranları:
-Boğalar için hayvan başına 210 Euro
-Öküzler için hayvan başına 150 Euro
Mevsim Dışı Primi: Kesimlerin yıllık otlatma periyodu dışında yapılmasını teşvik
etmek için belirli koşullara bağlı olarak yılın ilk 23 haftasında sezon dışı kesilen hayvanlar
için ödenmektedir.Bir üye devlette kesim yoğunluğunu iğdiş edilmiş boğaların oluşturması
durumunda (%60’ının kesilen öküzler olması) veya 1 Eylül ile 30 Kasım tarihleri arasında
kesilen öküz sayısının %35’i aştığı durumlarda üreticiler başvuru yapmaları halinde Mevsim
Dışı Kesim Priminden faydalanabilmektedirler.
Mevsim Dışı Kesim Primleri
72,45 Euro
54,34 Euro
36,23 Euro
18,11 Euro
-Yılın ilk 15 haftası
-Yılın 16-17. haftası
-Yılın 18-21. haftası
-Yılın 22-23. haftası
Emziren İnek Primi: Memede olan ineklerin tutulduğu işletmelere yönelik olarak, o
işletme için belirlenmiş tavan dahilinde, her bir üretici için yıllık olarak verilen yardımdır.
Başvuru sahibinin yardımdan yararlanabilmesi için, başvuru tarihinden itibaren 12 aylık süre
içerisinde işletmeden dışarıya süt arz etmemiş olması ve kendisine ait referans miktarın
120.000 kg’ı aşmaması gerekmektedir. Koşullardan birisi de, başvuru tarihinden itibaren art
arda 6 ay boyunca prim talep edilen hayvan sayısının %60’ının memedeki inek, %40’ının da
düvelerden oluşmasıdır.
21
Memedeki ineklere verilen yardıma uygun hayvan sayısının tespitinde, süt ve süt
ürünlerine yönelik ortak piyasa düzeninde belirtilen üreticinin referans miktarı esas alınarak,
ineklerin memedeki inek veya süt ineği kapsamına mı girdiği göz önüne alınmaktadır.
Bu primden yararlanabilecek işletmelerin her birisi için tavanların nasıl belirleneceğine,
primlerin devrine ilişkin kapsamlı düzenlemeler bulunmakta olup, ülkeler bazında primden
yararlandırılacak hayvan sayılarına ilişkin tavanlar da ayrıca belirlenmiştir. Prim oranı hayvan
başına 200€’dur. Tüzükte Memedeki İnekler için Münferit Tavan ve Düveler başlıklı iki alt
başlık daha açılarak, sığır ve dana eti ortak piyasa düzeni kapsamında ele alınan münferit
tavanlara ilişkin kapsamlı düzenlemeler yapılmıştır. Ayrıca memedeki ineklerin %60’ının
dağlık bölgelerde tutulduğu durumlarda, üye devletlerin düveler için verilen primleri,
memedeki ineklerden farklı olarak belirlenen farklı ulusal tavanlar kapsamında yönetmelerine
olanak tanınmıştır. Bu tür bir ayrıma gidildiği durumlarda, ayrı olarak belirlenmiş tavanların
toplam ulusal tavanın %40’ını aşamayacağı hükme bağlanmıştır. Toplam düve sayısı bu
tavanları aşarsa, her bir çiftçinin uygun düve sayısının aşma ile orantılı biçimde azaltılması
öngörülmüştür. Belirli koşullar altında, hayvan başına 50 Euro miktarını geçmeyecek ulusal
ek bir emziren inek pirimi üye devletlerce sağlanabilir, bunun ilk 24.15 Euro’luk kısmı
FEOGA’nın garanti fonundan sağlanır.
Kesim Primi: 8 aylıktan büyük boğa, iğdiş edilmiş boğa, inek ve düveler ile 1 aydan
büyük 7 aydan genç buzağılarda karkas ağırlığı 160 kg. dan az olan hayvanlar için bu
özelliklerde yetiştiricilik yapan ve üçüncü ülkelere ihracat yapılması durumu ortaya çıktığında
tespit edilecek Ulusal Tavan dahilinde tahsis edilecek primleri içerir. Ulusal Tavanlar,
Topluluğun veri tabanı EUROSTAT veya komisyon resmi kayıtlarına göre tespit edilir.
Hayvan başına prim oranı aşağıdaki gibi belirlenmiştir:
- 8 aylıktan büyük boğa, tosun, inek ve düveler için 80 €
- 1 aydan büyük 7 aydan küçük ve 185 kg’dan az ağırlığa sahip buzağılar için 50 €.
Hayvan Mevcudu Yoğunluğu: Tek ödeme planı için geçiş dönemi uygulandığı
durumlarda, özel prim ve memedeki inek primleri için uygun toplam hayvan sayısı, herhangi
bir takvim yılında işletmenin hektarı başına 2 hayvan (LU) olacak biçimde sınırlandırılmıştır.
Yetiştirme yoğunluğu, 1 Ocak 2003’den itibaren 1,8 LU/ha olarak belirlenmiştir. Geçiş
döneminden yararlanmak isteyen bir çiftçiye, yetiştirme yoğunluğunun hesaplanmasında
kullanılan hayvan sayısı 15 LU’dan düşükse, yetiştirme yoğunluğu uygulamasından muaf
tutulacaktır. Yetiştirme yoğunluğu için kullanılan yem bitkileri alanındaki (otlak) hayvan
sayısı şeklinde ifade edilmektedir. Bu konuda oldukça ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.
Yetiştirme yoğunluğu hesaplamasına, işletmede bulunan bütün büyük ve küçükbaş
hayvanlar dahil edilmektedir.Yaygınlaştırma primi hesaplamasında işletmede tutulan
hayvanlar için aşağıdaki farklı katsayıları belirlenmiştir:
- 24 aylıktan büyük erkek sığırlar ve düveler, memedeki inekler, süt inekleri için 1.0 LU
- 6 ay-24 ay yaşındaki erkek ve dişi sığırlar için 0.6 LU
- koyun -keçi için 0,15 LU.
Genişleme Ödemesi: Tek ödeme planı için geçiş dönemi uygulanan yerlerde, özel prim
ve/veya memedeki inek primleri alan yetiştiriciler yaygınlaştırma ödemesinden
yararlanabilmektedir. Her bir özel prim ve memedeki inek pirimi başına 100 € olarak
belirlenmiş olup, işletmedeki yetiştirme yoğunluğu 1,4 LU/hektardan küçük veya buna eşit
olmalıdır.
Ödeme oranı, yetiştirme yoğunluğunun 1,4 LU/ha ve daha yüksek olduğu veya 1,8
LU/ha ve daha düşük olduğu yerlerde 40 €; yetiştirme yoğunluğunun 1,4 LU/ha’dan düşük
olduğu yerlerde ise 80 €’dur.
22
a-2) Ek Ödemeler :
Tek ödeme programına belirli bir dönem sonrasında geçmeye karar veren üye devletler,
kendileri için öngörülmüş miktarları yıllık olarak çiftçilere ödeyecektir. İlave ödemeler
hayvan başına ve/veya alan ödemeleri şeklinde verebilmektedir.
Hayvan başına yapılan ödemeler: Erkek sığırlar, memedeki inekler, süt inekleri ve
düveler için verilmektedir. Buzağılar için verilenlerin dışındaki ödemeler, kesim primi başına
destekleyici ödeme şeklinde olabilmektedir. Bu ödemeye ilişkin koşullar ve detaylar ayrıca
belirlenmiştir.
Alan ödemeleri: Yardımın alan esaslı verilmesi durumunda ise işletmenin sahip olduğu
otlağın hektarı başına ödeme yapılmaktadır. Bu yardım için AB’ın diğer bir yardım
programından yararlanılmaması gereklidir. Hektar başına yapılan ödeme, mandıra
primlerindeki ilave ödemeler de dahil olmak üzere 350 €’yu aşamamaktadır.
b) Özel ve Genel Depolama Yardımları
Topluluk ölçeği bazında kayıtlara işlenen ortalama Topluluk Piyasa Fiyatı temel fiyatın
% 103’den az olduğu ve bu şekilde kalacağı olası olduğu durumlarda özel depolama için
yardım tahsis edilmesi durumunu ifade eder.
R3 derecesindeki erkek sığırların karkası için temel fiyat, 2.224 Euro/ton olarak
belirlenmiştir. Ardı ardına iki hafta sürecinde, Üye Ülkede ya da bir üye ülkenin herhangi bir
bölgesindeki ortalama piyasa fiyatı 1.560 Euro/ton’un altına düştüğü tarihte devlet
müdahalesi başlar. Bu durumda, müdahale alımı ve ilgili miktarlar ihale yöntemi ile belirlenir.
Müteşebbisler, müdahale için kabul edilen artırma yollu satın alma fiyatları ve miktarlar
ihale prosedürleri kapsamında tespit edildikten sonra teknik şartnameler doğrultusunda alım
ve depolaması yapılır.
Depolama yapan alıcılar uygun dönemlerde piyasaya rahatsızlık vermeyecek şekilde ve
eşitliği bozmayacak şekilde arz edebilirler.
3.2.2.Koyun-Keçi Eti OPD Destekleri
AB’de koyun keçi etine dair OPD 1980 yılında düzenlenmiştir. Bu günkü uygulamada
AB koyun keçi eti OPD içinde desteklerini doğrudan ödemelerle yapmaktadır.
Üye Devletler Tek Ödeme Sisteminin kısmi uygulama bölümüyle ilgili olan, ulusal
tavanlar kapsamındaki miktarlarının %50’sini ellerinde tutmaya karar verdiği durumlarda, bu
miktarlar koyun ve keçi prim ödemeleri şeklinde kullanılabilmektedir. İşletmesinde dişi
koyun veya keçi (en az bir kez doğurmuş veya en az 1 yaşında olan) bulundurulanlar,
işletmelerinde bulundurdukları hayvanlar için prim hakkına sahiptir. Keçi primleri ise belli
bölgelerde esas olarak keçi, keçi-eti üretimine yönelik ise ve koyun ve keçinin yetiştirilme
teknikleri doğadaki ile benzerlik taşıyorsa verilebilmektedir. Her bir işletme için belirlenecek
tavanlar çerçevesinde, primler, her bir takvim yılı içinde hayvan başına yıllık ödeme
şeklindedir. Asgari hayvan sayısı üye devletler tarafından belirlenecek olmakla beraber, bir
prim başvurusundaki hayvan sayısı 10’dan az 50’den fazla olamaz.
Dişi koyun için prim hayvan başına 21 €’dur. Ancak koyunun sütünü veya koyun
sütünden yapılmış ürünleri pazarlayan üreticilere verilecek prim hayvan başına 16,8 €’dur.
Dişi keçiler için belirlenmiş prim hayvan başına 16,8 € olup, koyununkine benzer bir indirime
tabi değildir.
Tamamlayıcı (Mütemmim) Primler: Koyun ve keçi üretiminin geleneksel bir faaliyet
olduğu veya kırsal ekonomiye önemli katkı sağladığı yerlerde hayvan başına ilave bir prim
verilmekte olup, bu prim her bir dişi koyun ve keçi için 7 € olarak belirlenmiştir. Bu
tamamlayıcı primi almak için yetiştiricinin arazisinin en az yarısının, az tercih edilen
alanlarda bulunması gereklidir. Ancak farklı yerlerde otlatmanın yapıldığı durumlarda, eğer
23
hayvanların %90’ı az tercih edilen alanlarda 90 gün boyunca otlatılıyorsa veya işletmenin
kurulu olduğu yer geleneksel olarak bu tür bir uygulamanın yapıldığı yerde ise tamamlayıcı
prim verilebilmektedir. Primler belirlenecek bir dönem için verilebilmektedir. Koyun ve
keçinin kimliklendirilmesine yönelik düzenlemeler yapıldığında, kontrollerde bu
düzenlemelerin esas alınması hükme bağlanmıştır. Üretici başına prim hakkının belirleneceği
hükme bağlanmış, ülkeler bazında üreticilere dağıtılacak toplam prim hakkı sayısı 1782/2003
sayılı Tüzüğün 116.maddesinde belirlenmiştir. Tüzükte ayrıca prim haklarının transferine
yönelik kapsamlı düzenlemeler bulunmaktadır. 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren, her bir
çiftçinin tavanı, 31 Aralık 2004 tarihi itibarıyla sahip olduğu prim hakkı sayısına eşittir. Prim
hakları toplamının, ülkeler için belirlenen tavanları aşmaması için üye devletler gerekli
tedbirleri almakla mükelleftir. Prim haklarının transferi mümkün olup, bu konuda ayrıntılı
düzenlemeler bulunmaktadır. Her bir üye devlet ulusal prim hakkı rezervini tutmak
zorundadır.
İlave Ödemeler: Tek ödeme sistemi için geçiş dönemini kullanan üye devletler,
Tüzükte verilen global miktarlara eşit meblağları, yıllık ilave ödemeler şeklinde
kullanabilmektedir. Üye devletler global miktarları desteklemek üzere hayvan başına verilen
primleri azaltabilirler. Bu indirim 1 €’yu aşmamaktadır. Ödemeler, özel üretim türleri ile
iştigal eden üreticiler; hayvan başına verilen primleri artırmak, yetiştirici işletmelerin yeniden
yapılandırılması, üretici örgütlerinin oluşturulmasını desteklemek, haklarından vazgeçen
üreticilere yardım, koyun ve keçi etinin işlenmesi ve pazarlanmasının rasyonel hale
getirilmesi yönelik destekler veya üreticilere alan esaslı yardımlar şeklinde verilebilmektedir.
Her bir birim veya ilave ödemenin toplamı, Komisyon tarafından ayrıca belirlenecek tavanları
aşmamalıdır. Eğer başvurular toplamı bu tavan rakamı aşarsa, çiftçilere verilen yardımlar
aşma ile orantılı olarak azaltılmaktadır.
3.2.3. Ortak Tarım Politikası 2003 Reformu
2003 Haziran ayında üzerinde anlaşmaya varılan Ortak Tarım Politikası reformu,
üretimden bağımsız, üreticilere yıllık olarak ödenen bir sistem olan tek ödeme planını (TÖP)
ortaya koymaktadır.
Çiftçilere verilen destek ile çiftçilerin ürettikleri ürün arasındaki ilişkiyi ortadan
kaldırmayı amaçlayan tek ödeme planı (TÖP):
- 2000, 2001 ve 2002 yıllarını kapsayan referans döneminde 1782/2003/AB sayılı
Tüzüğün EK VI’sında sıralanan, TÖP kapsamında değerlendirilen
- doğrudan ödemelerden, en az birini almış veya
- yardımı almış çiftçilerden miras yoluyla bir işletmenin tamamını veya bir bölümünü
almış, veya
- ulusal rezervden veya transfer yoluyla ödeme hakkı almış çiftçilere açıktır.
Tek ödeme planı, gelecekte, doğrudan ödemeler için bir norm olacaktır. Bununla
beraber, 2003 reformları, bazı ürüne özel doğrudan ödemelerin devamı ve/veya bunların
adapte edilmesi ile diğer destek önlemlerini de kapsamaktadır. Bu reform, çiftlik hayvanları
ile ilgili politika araçları üzerinde önemli değişiklik yapmamaktadır.
Bir üye devlet 1 Ağustos 2004 tarihine kadar, tek ödeme planını, aşağıda belirtilen
şartlar çerçevesinde ulusal veya bölgesel düzeyde uygulamaya karar verebilir. Her bir üye
devletin seçimine göre Komisyon tarla bitkileri, koyun-keçi, sığır ve dana eti ve kaliteli
üretim ve özel tür çiftçilikle ilgili isteğe bağlı uygulama ödemelerinde sözü edilen her bir
doğrudan ödeme için bir tavan belirleyecektir. Bu tavan, ulusal tavanda yer alan her tür
doğrudan ödeme bileşeninin, üye devletler tarafından söz konusu ödemeler için uygulanan
indirim yüzdeleri ile çarpılması sonucu elde edilecek miktara eşit olacaktır.
24
Üye devletler isterlerse tek ödeme sistemini, bütün ödemeleri tek bir ödemede
birleştirerek, tamamen; veya tek ödeme planının bir sonucu olarak, tarım piyasalarının
dalgalanması yada üretim faaliyetlerinin terk edilmesi tehlikesi doğması durumunda, mevcut
doğrudan ödemeleri belli bir oranda muhafaza ederek yani kısmı olarak uygulayabilirler.
Kısmi uygulamada üye devletler, belirli ürünlere yönelik olarak kendileri için
belirlenmiş ulusal tavanların belirli bir yüzdesini ellerinde tutabilirler. Böyle bir durumda üye
devletler çiftçilere, belirli sınırlar dahilinde yıllık ilave ödemelerde bulunacak olup, ürünler
bazındaki yüzde seçenekleri ve bu seçenekler söz konusu olduğunda yapılacak ilave
ödemelerin mahiyeti şu şekildedir:
•Koyun ve keçi ödemeleri söz konusu olduğunda, elde tutulabilecek oran bu amaç için
ulusal tavan içinde belirlenmiş oranın %50’sidir. İlave ödemeler bu konuda yapılacak
yardımların en fazla %50’sine tekabül edecek biçimde koyun ve keçi yetiştiren çiftçilere
verilecektir.
• Sığır ve dana eti ödemeleri söz konusu olduğunda, ulusal tavan içerisinde kesim
primleri için belirlenmiş oranın tamamının elde tutulması. İlave ödeme bu konuda verilecek
primlerin azami %100’üne tekabül edecek biçimde, buzağıların kesimine yönelik olarak
verilecektir.
Üye devletler ayrıca,
a) Ulusal tavanlarında emziren inekler için ayrılan miktarın tamamını ellerinde tutabilir.
İlave ödeme, bu konuda verilen primlerin azami %100’üne kadar olacak biçimde, emziren
ineklerin bakımı için verilecektir, veya
b) Buzağılar dışında, ulusal tavan içerisinde sığırlar için ayrılmış kesim priminin
%40’ını ellerinde tutabilirler. İlave ödeme, buzağılar dışındaki sığırlar için belirlenen kesim
primlerinin %40’ını aşmayacak biçimde, buzağılar dışındaki sığırların kesimi için
verilecektir.
Yada alternatif biçimde,
c) Ulusal tavanlarında, buzağılar dışında kalan sığırlar için belirlenmiş kesim
primlerinin tamamını ellerinde tutabilir. İlave ödeme buzağılar dışındaki sığırlar için
belirlenen kesim primlerinin %100’ünü aşmayacak biçimde, buzağılar dışındaki sığırların
kesimi için verilecektir, veya
d) Ulusal tavan içerisinde özel erkek sığır için belirlenmiş primlerin %75’ini ellerinde
tutabilirler. İlave ödeme özel erkek sığır priminin %75’ini aşmayacak biçimde verilecektir.
Genişleme ödemesi, ek ödeme ve mevsim dışı prim uygulaması tek ödeme sistemine
tamamen geçecektir.
Geçiş Dönemi: Tek ödeme planı 1 Ocak 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Üye
devletler geçiş süresi alabilirler (31 Aralık 2005 yada 2006’ya kadar). Geçiş dönemi alan üye
devletler 2004 yılına ait çiftlik hayvanı yardım ödemelerini uygularlar (yem alan hektarı
başına beslenen canlı hayvan sayısı limitleri ve genişleme ödemesi gibi). Benzer şekilde geçiş
döneminde üye devletler çiftçiler arasında eşitliği sağlamak, pazardaki rekabet
dengesizliklerini önlemek için canlı hayvan sahiplerine yıllık ek ödeme yapar. Üye devletler
ayrıca mera mevsimi dışında sığırların kesimini teşvik amacıyla mevsim dışı primini
uygulamaya devam edebilirler.
Doğrudan Ödemeye Hak Kazanmak İçin Gerekli Koşullar: Çiftçilerin, tek ödeme
planı ve/veya diğer direk ödemelere hak kazanabilmesi için, arazilerinin iyi tarım ve çevre
koşullarına ve ilgili diğer çapraz uyum standartlarına uygun olması gerekir. Üye devletler iyi
tarım ve çevre koşuları için azami gereklilikleri tanımlamalıdır. Bunun yanında, bu konuyla
ilgili, 18 AB direktifi ile düzenlenmiş, yönetim gereklilikleri vardır. Çiftlik hayvan üreticileri
eğer yukarıda bahsi geçen ödemelerden faydalanmak istiyorlarsa, hayvan refahı kurallarını da
içine alan bu düzenlemelere uymak zorundadırlar.
25
Diğer Destek Araçlarının Muhafazası: Sığır eti piyasasında müdahale alımları önemli
rol oynamaktadır. AB üye devlette yada üye devletin bir bölgesinde fiyatlar 1.560 Euro/Ton
altına düşerse müdahale alımı yapmaktadır. Bunun yanında, aşırı arz olması durumunda
geçici olarak sığır etini depolamak için özel işletmecileri teşvik eden, özel depolama yardımı
sistemi kısmi sübvansiyon yoluyla verilmektedir. AB koyun keçi eti destek rejimi AB
müdahale alım mali sistemine hiçbir zaman dahil edilmemiştir. Buna karşılık özel depolama
yardımına sınırlı bir giriş vardır. Koyun ve keçi üretimi çoğunlukla az tercih edilen bölgelerde
yapıldığı için, bu çiftçiler kırsal kalkınma önlemlerinden de faydalanabilmektedirler.
Yeni Üye Ülkeler İçin Uygulama: Yeni Üye Ülkeler, AB ye katılımlarının ilk
yıllarında farklı tip doğrudan ödeme planı (tek alan ödeme planı) kullanabilme seçeneğine
sahiptirler. Ancak, tek ödeme sistemini uyguluyorlarsa AB genelinde uygulanan kurallara
uyacaklardır.
3.3. Türkiye’de Hayvancılığa Verilen Destekler
Tarımsal üretiminin doğa şartlarına bağlı olarak risk ve belirsizliği fazladır. Ayrıca tarım
ürünlerinin kısa zamanda arz edilmesi gereklidir. Bu tür doğal risklerinin yanında üreticilerin
girdi ve ürün fiyatlarının oluşumunda etkisiz olmaları, sektörün piyasa ekonomisi içerisinde
güçlü bir yapıya sahip olmaması gibi nedenlerle tarımın dolayısıyla hayvancılığın
desteklenmesi gelişmekte olan ülkeler için zorunluluktur. Gelişmiş ülkelerdeki desteklemelere
baktığımızda, ülkemizde tarıma dolayısıyla da hayvancılığa verilen destekleri yeterli bulmak
mümkün değildir.
Ülkemizde tarım çeşitli şekillerde desteklenmektedir. Desteklemeler genellikle girdi
fiyatlarına müdahale ile ucuz girdi temini, fiyat yolu ile müdahale alımları, düşük faizli kredi
sağlanması, dış ticaretteki korumacılık, teşvik ve prim uygulamaları ile üretimin
desteklenmesi şeklindedir. Hayvancılığa özel desteklemeler ise, 2000 yılından itibaren
2000/467 sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında Karar çerçevesinde yürütülmektedir.
Bunun yanında 2003 yılında Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi çerçevesinde sosyal yönü
ağır basan bir destekleme de hayata geçirilmiştir. Bu proje geri dönüşümsüz destekten ziyade
imkanı olmayan üreticilere ucuz kredi desteği şeklinde ifade edebileceğimiz bir destektir.
3.3.1. 2000/467 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Kararnamesi
Bu kararname kapsamında hayvancılığa bütçeden 2000 yılında 33 trilyon, 2001 yılında
48 trilyon, 2002 yılında 75 trilyon, 2003 yılında 126 trilyon ve 2004 yılında da 174 trilyon
kaynak aktarılmıştır. Desteklemeye ayrılan kaynaklara baktığımızda zaman içerisinde artış
olmakla birlikte bir önceki yıla göre artışın en fazla 2003 yılında (%68,0), en az artışın ise
2004 yılında (%38,1) olduğu görülmektedir (Tablo 11.)
Tablo 11. 2000/467 Sayılı Karar Çerçevesinde Hayvancılığa Ayrılan Kaynak
2000
33
Tahsis Edilen (Trilyon TL)
Bir Önceki Yıla Göre Artış (%)
Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
2001
48
45,4
2002
75
56,2
2003
126
68,0
2004
174
38,1
Kararname kapsamında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca onaylanan yem bitkileri
üretim projelerinin nakliye ve gübre bedelleri hariç, çok yıllık yem bitkilerinde birinci yıl
yatırım giderleri ve uygun görülen işletme giderlerinin %35’i, ekiliş alanları ile uyumlu alet
ve makine alım giderlerinin %30’u, tek yıllık yem bitkilerinde ise uygun görülen işletme
giderlerinin ve ekiliş alanları ile uyumlu alet ve makine alım giderlerinin %20’si doğrudan
üreticiye ödenmiştir. Bu kapsamda sırasıyla dekar başına 2000 yılında 7,3 milyon, 2001
yılında 12 milyon, 2002 yılında 15 milyon, 2003 yılında 30 milyon ve 2004 yılında ise 35
milyon TL destekleme yapılmıştır.
26
Yurt içinde çiftçi veya TİGEM tarafından yetiştirilen ve Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı’nca damızlık belgesi veya sertifikası verilmiş kültür ırkı damızlık gebe düveleri
satın alanlara; damızlık belgesine (pedigri) sahip süt sığırları için Bakanlığın her yıl Ocak ayı
içerisinde belirleyeceği hayvan fiyatının %30’u, saf ırk sertifikasına sahip kültür ırkı süt
sığırları içinse bu fiyatın %15’i ödenmiştir. Bu desteklemeden faydalanacak hayvan sayısı 5
yılda toplam 100 bin başı geçmeyecektir. Bu çerçeve de TKB tarafından 2000 yılı için
sertifikalı hayvan için 90 milyon TL/ baş, pedigrili hayvan için 180 milyon Tl/baş, 2001
yılında sertifikalı hayvan için 120 milyon TL/baş, pedigrili hayvan için 240 milyon TL/ baş,
2002 yılında, sertifikalı hayvan için 150 milyon TL/baş, pedigrili hayvan için 300 milyon TL/
baş, 2003 yılı için 180 milyon TL/baş ve 360 milyon TL/baş, 2004 yılında ise 200 milyon
TL/baş ve 400 milyon TL/baş destekleme yapılmıştır.
Suni tohumlama yaptıran yetiştiricilere; kalkınmada öncelikli iller ve soy kütüğüne
kayıtlı işletmelerde daha fazla olmak üzere, kriterleri ve miktarları Tarım ve Köyişleri
Bakanlığınca çıkarılacak tebliğ ile belirlenecek teşvik primi ödenmesi kararlaştırılmıştır. Bu
desteklemeden yararlanacak hayvan sayısı 5 yılda toplam 10 milyon başı geçmeyecektir. Bu
kapsamda kalkınmada öncelikli illerde sırasıyla 2000 yılında 4 milyon, 2001 yılında 6 milyon,
2002 yılında 8 milyon, 2003 yılında 10 milyon ve 2004 yılında ise 15 milyon TL/baş
destekleme ödemesi yapılmıştır.Diğer illerde ise, 2000 yılında 2 milyon, 2001 yılında 3
milyon, 2002 yılında 4 milyon, 2003 yılında 5 milyon ve 2004 yılında ise 8 milyon TL/baş
suni tohumlama ödemesi yapılmıştır.
Ayrıca, gerçek ve tüzel kişi ve kuruluşlarca yeni kurulacak suni tohumlama ekiplerinin
teknisyen termosu, sıvı azot kabı, suni tohumlama sandığı, dekonjelatör, pistole, payet pensi,
makas gibi demirbaş malzeme bedellerinin her yıl Ocak ayı içerisinde Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı’nca belirlenecek değer üzerinden, kalkınmada öncelikli illerde %50’si, diğer illerde
%25’i teşvik primi olarak ödenmektedir. Bu desteklemeden faydalanacak ekip sayısı 5 yılda
toplam 2000’i geçmeyecektir. Bu kapsamda Kalkınmada öncelikli illerde sırasıyla 2000
yılında 650 milyon, 2001 yılında 800 milyon, 2002 yılında 1.600 milyon, 2003 yılında 1.800
milyon ve 2004 yılında ise 2.250 milyon TL/adet destekleme yapılmıştır. Diğer illerde ise sırasıyla
2000 yılında 325 milyon, 2001 yılında 400 milyon, 2002 yılında 800 milyon, 2003 yılında 900
milyon ve 2004 yılında da 1.125 milyon TL/adet suni tohumlama ekipman desteği yapılmıştır.
Süt teşvik primi ödemeleri 2000 ve 2001 yılında 5.000 TL/kg, 2002 yılında 10.000
TL/kg ve 20.000 TL/kg, 2003 yılında 20.000 TL/ kg ve 40.000 TL/kg, 2004 yılında ise
değişmemiş ve aynı miktarlar ödenmiştir.
Suni tohumlama sonucu doğan buzağı desteklemesi: 2003 yılı için soy kütüğüne kayıtlı
sığırlardan doğan buzağılar için 40 milyon TL/baş, ön soy kütüğüne kayıtlı sığırlardan doğan
buzağılar için hayvan başına 20 milyon TL/Baş destekleme yapılmıştır. 2004 yılında bu
rakamlar 60 Milyon TL/baş ve 30 milyon TL/baş olmuştur.
Hastalıklardan ari işletmelerdeki hayvanlar için 2003 yılı için hayvan başına 20 Milyon
TL/Baş, 2004 yılında ise 60 milyon TL/baş destekleme yapılmıştır.
2004 yılı için et teşvik pirimi 190 kg karkas üzeri hayvanlar için ilk önce 1 milyon
TL/kg iken aynı yıl içinde yapılan değişiklikle 500 bin TL/kg olarak uygulanmıştır.
27
Grafik 5.
Et Teşvik Priminin Bölgelere Göre Dağılımı
12%
23%
20%
10%
3%
6%
3%
10%
13%
I.Bölge (Ortakuzey)
II.Bölge (Ege)
III.Bölge (Marmara)
IV.Bölge (Akdeniz)
V.Bölge (Kuzeydoğu)
VI.Bölge (Güneydoğu)
VII.Bölge (Karadeniz)
VIII.Bölge (Ortadoğu)
IX.Bölge (Ortagüney)
Kaynak: TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı(2005)
Et teşvik priminin 2004 yılı itibarı ile bölgeler bazında dağılımına bakıldığında en çok
payı %23.2 ile IX. Bölge (Orta-Güney) ve %20.4 ile II. Bölge’nin (Ege), en az payı ise %2.9
ile V. ve VII. Bölgelerin aldığı görülmektedir.
3.3.2. 2005 Yılı Hayvancılık Destekleri
2005/8503 Sayılı 2005-2010 yıllarını kapsayacak olan Hayvancılığın Desteklenmesi
Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı 24 Şubat 2005 tarih ve 25737 Sayılı Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu Kararnamenin 2000/467 Sayılı karardan süt hayvancılığı açısından farklılıklarına
bakıldığında;
v Sertifikalı yem bitkisi tohumu üreten üreticilere, yem bitkisi tohumu üretim proje
bedelinin %25’inin doğrudan ödenmesi kararlaştırılmıştır.
v Suni tohumlama desteğinin üreticiler yerine tohumlama yapan Veteriner hekim,
veteriner sağlık teknisyeni ve örgütlere (birlik, koop. vb.) verilmesi kararlaştırılmıştır.
v Suni tohumlama ekipman desteği 2005 yılı destek kalemleri içerisine alınmamıştır.
Yani bu destek uygulamadan kaldırılmıştır.
v İlk defa uygulanan desteklerden birisi de Hayvan Kimlik sistemi desteğidir. Buna göre
Ulusal veri tabanına kayıtlı, tescil belgesi bulunan işletmelerde mevcut pasaportu
bulunan sığır cinsi hayvanlardan doğan yavruların gerçek ve tüzel sahipleri bu
desteklemeden faydalanacaklardır.
v Bir diğer yeni destek ise programlı aşılama desteğidir. Bakanlıkça belirlenen
programlı aşılamaları tatbik edenlerin bu destekten faydalanması öngörülmüştür.
v Hayvan gen kaynaklarının korunması amacıyla büyükbaş ve küçük baş hayvanları
kapsayacak şekilde destek verilmesi kararlaştırılmıştır.
v Kendi öz kaynakları ile işletmesine sabit süt sağım ünitesi kurarak ve soğutma tankı
koyarak sanayiye aktarılacak sütte belirli kalite ve hijyen kriterlerine uygun üretim
yapacak üreticilere yatırım miktarının %40’ının destek olarak ödenmesi
öngörülmüştür.
v Koyun sütüne süt teşvik primi ilk kez olarak bu yıl uygulamaya konulmuştur.
28
Tablo 12. 2005 Yılı Hayvancılık Destekleri ve Destek Kalemlerinin Payı (%)
Desteğin Konusu
Damızlık Belgeli Hayvan
Suni Tohumlamadan Doğan Buzağı
Suni Tohumlama Desteği
Süt Teşviki
Sağım Hijyeni ve Süt Kalitesi
Yem Bitkileri
Hayvan Gen Kaynakları
Hastalıktan Ari İşletme
Piyasa Düzenlemesi
Hastalıklarla Mücadele
Gıda Güvenliği Resmi Veterinerlik
Su Ürünleri
Arıcılık destekleri
2004 Et Teşvik Priminden Devreden
Ziraat Bankası Payı (%0,5)
TOPLAM
Kaynak: TKB
Tutarı (YTL)
5.000.000
34.000.000
36.000.000
85.000.000
6.000.000
145.500.000
255.000
70.800.000
75.000.000
14.700.000
10.800.000
19.000.000
12.000.000
106.000.000
3.110.000
Oranı (%)
0,8
5,4
5,7
13,0
1,0
24,0
0,04
11,4
12,0
2,4
1,7
3,0
1,9
17,0
0,5
622.245.000
100
2005 yılı destekleme kalemlerine bakıldığında 2004 yılından devreden et teşvik primini
dikkate almazsak pastadan en çok payı %24,0 ile yem bitkilerinin aldığı bunu sırasıyla süt
teşviki ve piyasa düzenlemesinin izlediği görülmektedir. En az payı ise ne ilginçtir ülke
hayvancılığının en önemli konularından olan damızlık belgeli hayvan (%0,8), sağım hijyeni
ve süt kalitesi (%1,0) ve gıda güvenliği ve resmi veterinerlik desteklerinin aldığı
görülmektedir (Tablo 12.)
2005 yılı desteklerinin destekleme kalemlerine bakacak olursak;
v Damızlık belgeli hayvan desteğinde; pedigrili (mavi sertifikalı) hayvanlar için 500
YTL/baş (500 milyon TL), saf ırk sertifikalı (beyaz sertifikalı) hayvanlar için ise
250 YTL/baş (250 milyon TL) destek verilmesi kararlaştırılmıştır.
v Suni tohumlamadan doğan buzağı desteğine bakıldığında; soy kütüğüne kayıtlılara
80 YTL/baş (80 milyon TL), ön soy kütüğüne kayıtlılara ise 40 YTL/baş (40
milyon TL) destek verilmesi kararlaştırılmıştır.
v Süt teşvik primi ise bu yıl çeşitlendirilerek kapsamı genişletilmiştir. Buna göre
2005 yılı için; Hastalıktan Ari DSYB üyelerine 7,5 YKr/lt (75.000 TL), hastalıktan
Ari kooperatif üyesi ve diğerlerine 6 YKr/lt (60.000 TL), DSYB üyelerine 6
YKr/lt (60.000 TL), Tarımsal Kalkınma Koop. Üyelerine 4 YKr/lt (40.000 TL),
Teknik personel ve danışman çalıştıran kooperatiflere 5,5 YKr/lt (55.000 TL),
diğerlerine 3 YKr/lt (30.000 TL) ve küçükbaş hayvan sütüne ise 3 YKr/lt (30.000
TL9) destek verilmesi kararlaştırılmıştır.
v Hastalıktan Ari işletmelerde 2005 yılı için hayvan başına 50 YTL/baş (50 milyon
TL) verilmesi öngörülmüştür.
v Yine ilk defa 2005 yılında çıkan ve yerli gen kaynaklarının korunmasını
amaçlayan bir destek uygulanması kararlaştırılmıştır. Buna göre büyükbaş
hayvanlara 250 YTL/baş (250 milyon TL), küçükbaş hayvanlara ise 30 YTL/baş
(30 milyon TL) destek verilmesi öngörülmüştür.
29
v
v
v
Suni tohumlama destekleri ise kalkınmada öncelikli iller + soy kütüğüne kayıtlılar
için 35 YTL/baş (35 milyon TL), diğer iller için ise 25 YTL/baş (25 milyon TL)
olarak öngörülmüştür.
Hayvan hastalıkları ile mücadele çerçevesinde programlı aşılamalarda
uygulayıcıların desteklenmesi kapsamında şap aşısı, köy düzeyinde %80 ve üzeri
gerçekleşmelerde büyükbaş hayvanlar için hayvan başına 75 YKr (75 milyon TL),
küçükbaş hayvanlar için ise hayvan başına 50 YKr (50 milyon TL) ödenmesi
öngörülmüştür. Şap aşılaması %80’in altında gerçekleşmelerde büyükbaş
hayvanlar için hayvan başına 50 YKr (50 milyon TL), küçükbaş hayvanlar için
hayvan başına 25 YKR (25 milyon TL) destek ödenmesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca
sığır brusellosis için hayvan başına 1 YTL (1 milyon TL), koyun brusellosis için
hayvan başına 50 YKr (500 bin TL), koyun-keçi vebası, koyun-keçi çiçeği ve
şarbon için ise hayvan başına 25 YKr (250 bin TL) ödeme yapılacaktır.
Bakanlık, hayvan kimlik sistemi desteği kapsamında hayvan küpeleme işlemini
ücretsiz yapacak ve her küpe için 2 YTL (2 milyon TL) hayvan sahibine ödeme
yapacaktır.
4. SIĞIR, KOYUN VE KEÇİ ETİ DIŞ TİCARETİ
4.1. Gümrük Vergileri
AB’nin sığır eti ve koyun-keçi eti Ortak Piyasa Düzenleri kapsamındaki ürünlerin
Topluluğa ithalatı Ortak Gümrük Tarifesi’nde belirtilen oranlarda gümrük vergisine tabidir.
AB’nin ve Türkiye’nin söz konusu ürünlerde MFN vergileri EK-1’de yer almaktadır. AB’nin
söz konusu ürünlerdeki gümrük vergileri değer üzerinden % olarak (advalorem) tahsil edilen
vergilerden ve miktar üzerinden Euro karşılığı (spesifik) alınan vergilerden oluşabilmekte ve
özellikle hassas ürünlerdeki ithalat koruması her iki tür verginin birlikte tahsil edilmesi ile
yapılmaktadır. AB’nin damızlık sığır cinsi hayvanlardaki gümrük vergi koruması % 0 iken,
koyun ve keçiler için bu oran % 3,2’dir. Damızlık olmayan sığır cinsi hayvanlar için ad
valorem koruma oranı % 10,2 ve spesifik vergi oranı ton başına 931 €’dur. Damızlık olmayan
koyun ve keçilerde ise yalnızca % 80,5 oranında spesifik vergi uygulanmaktadır. Sığır, koyun
ve keçi etine uygulanan ortalama koruma oranları % 12,8 ad valorem vergi oranı ve ton
başına 1768 €’dur. İşlenmiş sığır, koyun ve keçi etinde, bazı istisnalar dışında % 16,6
oranında ad valorem vergi söz konusudur.
Ülkemiz, kırmızı et ve et ürünleri ithalatında yalnızca ad valorem vergiler uygulamakta
olup, OPD kapsamı ürünler için on haneli G.T.İ. pozisyonları itibarı ile 2005 yılı İthalat
Rejimi’nde öngörülen gümrük vergilerinin ortalaması yaklaşık % 145’tir. OPD kapsamındaki
tüm damızlık hayvanlarda uygulanan gümrük vergileri 0 (sıfır)dır. Taze veya
soğutulmuş/dondurulmuş sığır, koyun ve keçi etine uygulanan gümrük vergileri % 225’tir.
Diğer taraftan, ülkemizin, tam üyelikle birlikte tarım ürünlerinde Topluluğun Ortak
Ticaret Politikasına uyum kapsamında üçüncü ülkeler ile akdedilmiş tüm Serbest Ticaret
Anlaşmalarının ve otonom rejimlerin yanı sıra AB’nin DTÖ kapsamındaki taahhütlerini de
üstlenmesi gerekecektir. Söz konusu taahhütler içerisinde, AB’nin Afrika, Karayip ve Pasifik
ülkelerine yönelik tavizleri önemli bir yer tutmaktadır.
Türkiye ile AB arasında et ve mamullerinin serbest dolaşımının sağlanması için, AB’nin
bu ürünlerdeki OPD’nin Ülkemizde tesisine ilave olarak, her iki tarafın da birbirlerine
uygulamakta oldukları gümrük vergileri, eş etkili vergiler ve miktar kısıtlamalarını
kaldırmalarının yanı sıra, AB’nin Ortak Gümrük Tarifesinin de Ülkemiz tarafından
üstlenilmesi gerekecektir. Bu hususun modaliteleri, AB ile tam üyeliğe matuf müzakereler
sırasında belirlenecektir.
30
Ayrıca, Ülkemizin gümrük tarife sınıflandırma sisteminin tümüyle AB gümrük tarife
sınıflandırma sistemi ile uyumlu hale getirilmesi gerekecek ve bu kapsamda Ülkemize özgü
sütlü ürün tanımlarının da AB’nin ve Türkiye’nin ortak olarak kullanacağı tarife
sınıflandırmasında yer almasının temini gerekecektir.
4.2. İthalat ve İhracat Lisansları
Ortak Piyasa Düzeni kapsamındaki ürünlerin Topluluğa ithalat ve ihracatı üye ülkelerce
düzenlenecek lisansların beyanına tabidir. İthalat ve ihracat lisanları üye ülkeler tarafından
tüm Toplulukta geçerli olacak şekilde düzenlenir. Lisanların düzenlenmesinde başvuru
sahibinin Topluluk içinde yerleşik olduğu yer dikkate alınmaz. Sığır ve sığır etinde lisans
başvurularına ilişkin düzenlemeler 1445/95 sayılı Komisyon Yönetmeliği (852/2003 sayılı
Komisyon Yönetmeliği ile tadil edilmiştir) kapsamında düzenlenmiştir. Sığır ve sığır etinde
ihracat lisanları 3 aylık dönemlerde 6 ay geçerli olmak üzere düzenlenmektedir. Lisans için
başvuruların yılın her çeyreğinin ilk 10 günü içerisinde yapılması ve lisansların yılın her
çeyreğinin 21. gününde düzenlenmesi gerekmektedir. Üye ülkeler, düzenlenen lisanlara
ilişkin olarak Komisyonu bilgilendirmekle yükümlüdürler.
Koyun ve keçi etinde ise, lisans düzenlemeleri 1439/95 sayılı Komisyon Tüzüğü ile
belirlenmiştir. Lisanların geçerlilik süresi Komisyon tarafından ayrıca tespit edilebilmekle
birlikte, bu süre halen ilgili yönetmelikler uyarınca lisanların düzenleneme tarihinden itibaren
3 ay ile sınırlıdır. İthalat ve ihracat lisansları, ürünlerin, lisansın geçerliliği süresince ithal
yada ihraç edilmesini garanti edecek bir teminata tabidir. Mücbir sebepler dışında, ithalat
yada ihracat, öngörülen dönemde gerçekleşmezse yada kısmen gerçekleşirse, teminatın
tamamı yada bir kısmı yitirilir.
4.3. Gıda Güvenliği İle İlgili İthalat Prosedürleri
Avrupa Birliği’nde hayvansal kökenli gıdalar ile hayvansal kökenli gıdalar dışındaki
gıdaların ithalat kontrolleri farklılık arz etmektedir. Hayvansal kökenli olsun olmasın gıda
maddelerinin ithalat kontrolleri ile ilgili esasları da çerçeve olarak belirleyen 882/2004/EC
sayılı AB Direktifi yayımlanmış olup, bu Direktif 1 Ocak 2006 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Direktifte yer alan ithalat ile ilgili hükümlere ilave olarak, hayvansal kökenli gıdaların ithalat
kontrolleri 97/78/EEC sayılı Direktif kapsamında yürütülmektedir.
882/2004/EC sayılı AB Direktifinin 14 üncü maddesi üçüncü ülkelerden gelen
hayvansal kökenli gıda ve yemlerin resmi kontrollerini düzenlemekte olup, bu maddede
97/78/EEC sayılı Direktife atıfta bulunulmakta ve 882/2004/EC sayılı AB Direktifinin,
hayvansal kökenli gıdalarda öngörülen veteriner kontrollerine yönelik şartları etkilememesi
gerektiği ve 97/78/EEC sayılı Direktifin kapsamında olmayan resmi kontrollerin de buna göre
yapılmasının icap ettiği belirtilmektedir. 97/78/EEC sayılı Direktife göre, hayvansal kökenli
gıdaların ithalat kontrollerinin bu amaçla kurulmuş Sınır Kontrol Noktalarında (BIP-Border
Inspection Post) yapılması öngörülmektedir. Kontroller; hayvan sağlığı, hayvan refahı ve halk
sağlığı açısından yapılmakta, bu kontroller; belge kontrolü, kimlik kontrolü ve fiziksel
kontrolleri de kapsamaktadır.
Ancak; hayvansal kökenli gıdaların ithalatında, ithalat aşamasından önce, Avrupa Birliği
Gıda ve Veteriner Ofisi (FVO) tarafından üçüncü ülkelere yönelik o ülkelerin çiftlik ve tesis
şartları, resmi kontrol ve denetim prosedürleri, kalıntı izleme çalışmaları yönünden
denetimleri yapılmakta, ülkenin geneli hakkında raporlar hazırlanmaktadır. Buna bağlı olarak,
ülkedeki tesislere ihracat yapabileceğine dair onay numaraları verilmektedir. Bu şekilde, Sınır
Kontrol Noktalarına gelen ürünler zaten evvelce onaylanmış ülke tesislerinden gelmiş
olmaktadır.
Sığır etinde onaylanmış üçüncü ülkeler ve üçüncü ülke tesislerinin listeleri 72/462/EEC
sayılı
Konsey
Direktifi
kapsamında
AB
Komisyonu
tarafından
31
http://www.forum.europa.eu.int/irc/sanco/vets/info/data/listes/list_all.html Internet adresinde
yayımlanmaktadır. Koyun ve keçi etlerinde onaylanmış üçüncü ülkeler ve üçüncü ülke
tesislerinin listeleri 97/232/EC sayılı Komisyon Tüzüğü ile tespit edilmektedir.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı; 05.06.2004 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5179
sayılı “Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun” 19 uncu maddesi ile ithalatta gıda güvenliği ve
kalitesi yönünden denetim esaslarını oluşturmaya yetkili kılınmıştır. Söz konusu kanun;
AB’den farklı olarak, hayvansal kökenli gıdalar/hayvansal kökenli olmayan gıdalar şeklinde
bir ayrım yapmamakta ve gıda maddelerini bir bütün olarak ele almaktadır.
Dış Ticaret Müsteşarlığınca yayımlanan 2005/5 sayılı Dış Ticarette Standardizasyon
Tebliği eki II-A sayılı listede yer alan canlı hayvan ve et ürünlerinin ithalatında, Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen kontrol belgesinin ilgili gümrük idaresine ibrazı
gerekmektedir. Avrupa Birliği mevzuatında ise kontrol belgesi uygulaması bulunmamaktadır.
Damızlık harici hayvanlar ile hayvan maddelerinin ithalatında kontrol belgesi
alınabilmesi için gerekli koşullar, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın, 3285 sayılı Hayvan
Sağlığı ve Zabıtası Kanunu ile 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Yönetmeliğinin
hükümlerine dayanılarak hazırlanan, 2000/32 ve 2004/8 sayılı Tebliğleri ile düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, damızlık canlı sığırların ülkemize ithali, en az 100 baş kapasiteli
işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak yapılabilmektedir. Söz konusu işletmeler,
gerekli yatırımları gerçekleştirmiş olmaları, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca belirlenen
teknik ve sağlık şartlar çerçevesinde yine anılan Bakanlık tarafından uygun görülen
ülkelerden ithalatta kontrol belgesi almak için başvuruda bulunabilirler. Bu şekilde özel
ithalat izni verilen işletmelerin damızlık sığırları, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca
görevlendirilen bir ziraat mühendisi ve bir veteriner hekim’den oluşan bir heyet tarafından
seçilir.
4.4. Tarife Kotaları
Topluluğun sığır ve sığır eti ürünlerinde DTÖ, diğer çok taraflı uluslararası anlaşmalar,
serbest ticaret anlaşmaları ve tek taraflı ticari tavizlerin tanındığı otonom rejimlerinden
kaynaklanan tercihli ticaret anlaşmaları kapsamında tarife kotaları içerisinde tanıdığı
tavizlerin kullandırılması 1279/98/EC sayılı
Komisyon Yönetmeliği kapsamında
düzenlenmiştir. Kotaların dağıtımı AB Komisyonu tarafından üç aylık periyotlarla yapılmakta
ve dağıtım esasları her ürün grubu için ayrı Komisyon Yönetmeliklerle belirlenmektedir.
Tarife kotası için lisans başvuruları, her üç aylık dönemin ilk 10 gününde üye ülkeler
tarafından kabul edilmekte ve başvurular üye ülkelerce Komisyona iletilmektedir. Lisanlar, 90
gün süreyle geçerlidir. Koyun ve keçi etlerinde ise, tarife kotalarının dağıtımına ilişkin esaslar
1439/95/EC sayılı Komisyon Yönetmeliğinde yer almaktadır. AB’nin
söz konusu
yönetmelikleri uyarınca, kota başvurusunda bulunabilecek ithalatçılar üye ülkelerce
belirlenmekte ve ithalatçıların başvuru hakkı her kota için, yılda bir lisans ile
sınırlandırılmaktadır.
Ülkemizde halen tarife kontenjanına tabi ürünler için kota tahsisi, 01.06.1995 tarihli ve
22300 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kota ve Tarife Kontenjanı Yönetmeliği
kapsamında gerçekleştirilmekte olup, söz konusu Yönetmelik AB’ndeki mevcut sistem ile
uyumludur.
4.5. Korunma Önlemleri
OPD kapsamı ürünlerin Topluluğa ithalatının Topluluk pazarını bozması veya böyle bir
ihtimalin bulunması halinde, DTÖ Tarım Anlaşması hükümleri çerçevesinde, söz konusu durum
ortadan kalkıncaya kadar ilave bir ithalat vergisi uygulanabilmektedir. Diğer taraftan, ihraç edilen
ürünün sınırda teslim fiyatının Topluluk fiyatlarının üzerinde olması halinde, Topluluk tarafından
32
ihracat vergisi tahsil edilebilmektedir. Topluluğa koyun ve keçi etlerinin ithalatında fiyatların
izlenmesine ilişkin usuller 3882/90 sayılı Komisyon Tüzüğü ile belirlenmiştir.
Türkiye’nin tam üyeliği halinde, AB’nin et ürünlerinde uygulamakta olduğu korunma
önlemleri, ülkemizin geçmiş ithalat potansiyeli dikkate alınarak gözden geçirilecek ve bu
kapsamdaki tarife kotaları Ülkemiz geçmiş ithalat performansı göz önünde bulundurularak
yeniden tespit edilecektir.
Diğer taraftan, Topluluk, diğer Ortak Piyasa düzenlerinde olduğu gibi, düşük fiyatlı ithal
et ürünlerinin iç pazarı bozmasını engellemek ve pazarın dış rekabete karşı korunması için
ithal ürün fiyatlarının eşik fiyatların altına inmesi durumunda gümrük vergilerine ek vergiler
tahsil etmektedir.
4.6. İhracat İadeleri
AB’nde sığır etine yönelik ihracat iadeleri 32/82/EEC sayılı Komisyon Yönetmeliği
kapsamında düzenlenmektedir. OPD kapsamı ürünlerden yalnızca dondurulmuş veya
soğutulmuş etin üçüncü ülkelere ihracatında, dünya fiyatları ve Topluluk fiyatları arasındaki
fark kadar iadeden faydalanılmaktadır. Bu ürünlerde iadeden yararlanılması, ürünlerin
yetişkin sığırdan elde edilmiş olduğunun kanıtlanması (32/82/EEC sayılı Yönetmelik eki
belge) koşuluna bağlanmıştır. İade miktarı, işletmeler arasında fark yaratmayacak şekilde,
bütün Topluluk için aynı düzeyde belirlenmektedir. İadeler, dünya pazarının durumu veya
belli pazarların özel gereklilikleri göz önünde bulundurularak, varış ülkesine göre farklılık
gösterebilmektedir. Komisyon, iade miktarlarını ihale usulüyle tespit edilenler hariç olmak
üzere en az üç ayda bir olmak üzere kendi inisiyatifiyle düzenli aralıklarla belirlemektedir.
Koyun ve keçi etinde ise, Topluluk, ihracat iadesi vermemektedir.
DTÖ Uruguay Round yükümlülükleri uyarınca AB, sığır etindeki ihracat iadelerini
822.000 ton ve 1,254 Milyon € ile sınırlandırmıştır. Bu miktarlar, AB’nin 2004 yılındaki
genişlemesi dikkate alınarak bir miktar arttırılmıştır.
Diğer taraftan, DTÖ Doha Turu İleri Tarım Müzakerelerinde üye ülkelerce üzerinde
mutabakata varılan müzakere çerçeve belgesinde tüm tarım ürünlerinde ihracat iadelerinin
kaldırılması yönünde prensip kararı alınmış, ancak bunun yöntem ve usulleri henüz
belirlenmemiştir.
Türkiye’de ise, ihracat iadelerinden yararlanan ürünler ile iade miktarları, Para, Kredi ve
Koordinasyon Kurulu Kararları ile yıllık olarak belirlenmektedir. Et ve et ürünleri halen
ihracat iadelerinden faydalanmamaktadır.
4.7. Dahilde İşleme Rejimi
Gerek Avrupa Birliği gerekse Türkiye Dahilde İşleme Rejimi çerçevesinde et
ürünlerinin, ithal edilip işlenmiş ürün olarak üçüncü ülkelere ihracına izin vermemektedir.
4.8. Sınır Kontrol Noktaları
Et ve et ürünlerinin hayvansal kökenli gıda ürünleri kapsamında ülkemize ve dolayısıyla
AB’ne ithalinin 2001/881/EC sayılı Komisyon Kararı’nda kapsamında belirlenecek ve
Topluluk normlarına uygun veterinerlik kontrol kapasitesine sahip Sınır Kontrol
Noktalarından yapılmasının temini gerekecektir. Bu çerçevede, Topluluğa ithal edilen ve
Topluluk pazarında tüketici güvenliği yönünden tehlike arz eden gıda ürünlerine yönelik AB
Erken Uyarı Sistemi (RASFF) sistemi de tesis edilecektir.
Halihazırda, Ülkemizde Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca, 09.03.2004 tarih ve 25397
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “İthal ve İhraç Edilecek Gıdaların Giriş
ve Çıkış Kapılarının Tespit ve İlanına Dair Tebliğ’de Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ”
ile, ithal edilecek ürünlerin girişi için gümrük kapıları belirlenmiştir.
33
Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yürütülen AB Veterinerlik Müktesebatına Türkiye’nin
uyumlaştırılmasının Desteklenmesi Projesi alt bileşeni TR02/IB/AG-01 numaralı Eşleştirme
Projesi kapsamında 2005 yılı sonunda İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı (canlı hayvan,
yenilebilir-yenilemeyen hayvansal ürünler), 2007 yılı itibarı ile de İstanbul-Ambarlı, İzmir ve
Mersin Limanları (yenilebilen hayvansal ürünler) ile Habur (Şırnak), Cilvegözü (Hatay),
Gürbulak (Ağrı) ve Sarp (Artvin) (yenilemeyen hayvansal ürünler) gümrük kapıları sınır
kontrol noktaları olarak belirlenmiştir.
4.9. Coğrafi İşaretler:
AB içerisinde gıda isimleri coğrafi/geleneksel/yöresel ürünler temelinde 2081/92,
2037/93 ve 1107/96 sayılı AB Tüzükleri ile korunmakta ve bu Tüzükler kapsamında tescil
edilen ürünlerin taklit edilmesi yasaklanmaktadır. Bu çerçevede, Türkiye’ye özgü et
ürünlerinin de bir envanterinin çıkartılarak AB’nde tarım ürünlerine yönelik coğrafi işaretler
kapsamında tescil edilmesine ve ülkemizin bu ürünlerdeki isim haklarının AB içerisinde
korunmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
4.10 Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Müzakereleri:
DTÖ Tarım Anlaşmasının 20. maddesi uyarınca, “Uruguay Round” Müzakereleri
sonucunda kararlaştırıldığı üzere, İleri Tarım Müzakereleri 2000 yılı Mart ayında başlamıştır.
Bu tarihten itibaren münferit olarak yürütülen müzakereler, 2001 yılı sonunda Doha’da
yapılan Bakanlar Konferansında alınan karar ile “Doha Kalkınma Gündemi” olarak
adlandırılan ve pek çok konuyu içeren müzakere sürecine dahil edilmiştir. DTÖ danışma
süreci içerisinde tarımın da dahil olduğu bir Çerçeve Metin, 1 Ağustos 2004 tarihinde kabul
edilmiştir. Alınan karar, müzakere sürecini Hong Kong’da 2005 yılı Kasım ayında yapılacak
Altıncı Bakanlar Konferansına kadar uzatmıştır.
Çerçeve Metin, tarım, tarım dışı ürünlerde pazara giriş, hizmetler, ticaretin
kolaylaştırılması konularını münferit birer ek halinde düzenlemekte, ayrıca özel ve lehte
muamele ve kalkınma konularına da yer vermektedir. Çerçeve Metinle birlikte tarım
ürünlerinde kapsamlı gümrük vergi indirimleri yapılması hedeflenmekle birlikte, üye
ülkelerin, yüksek tarife indirimlerinden muaf tutulması veya daha az etkilenmesi hedeflenen
özel ürünler esnekliğinin kapsamının geniş tutulmasına çalışılmaktadır.
Çerçeve Metin, ihracat sübvansiyonlarının kaldırılmasını hedeflemekte ve iç desteklerde
uygulanan “de minimis” oranının gelişmekte olan ülkeler için de düşürülmesi öngörmektedir.
DTÖ platformunda devam eden müzakerelerin seyri ve şekillenen uluslar arası ticaret
kuralları, ülkemizin gelecek dönemde tarım sektörünü geliştirmeyi amaçlayan kararlarını da
yakından etkileyecektir. Bu nedenle, Ülkemizde et ürünlerine yönelik Ortak Piyasa Düzenleri
tesis edilirken DTÖ İleri Tarım Müzakereleri kapsamındaki gelişmeler ve mevcut durumun
yakından takip edilmesinde fayda görülmektedir. Nitekim, Ülkemizin bu ürünlerdeki
destekleme politikasının da DTÖ’de önümüzdeki dönemde şekillenecek kurallara uyumunun
sağlanması gerekecektir.
34
TÜRKİYE VE AB'NİN ET VE ET ÜRÜNLERİNE YÖNELİK 2005 YILI GÜMRÜK VERGİLERİ
G.T.İ.P.
0102.10.10.00.00
0102.10.30.00.00
0102.10.90.00.11
0102.10.90.00.12
0102.10.90.00.13
0102.10.90.00.14
0102.10.90.00.15
0102.10.90.00.19
0102.90.05.00.11
0102.90.05.00.12
0102.90.05.00.13
0102.90.05.00.19
TÜRKİYE
AB
MFN
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
135
135
135
135
135
135
135
135
MADDE İSMİ
Düveler (doğurmamış dişi sığırlar)
İnekler
Damızlık buzağı-malak
Damızlık dana
Damızlık boğalar
Damızlık mandalar (erkek)
Damızlık mandalar (dişi)
Diğerleri
Buzağı-malak
Dana
Tosun
Diğerleri
0104.10.10.00.12
Damızlık koyun
0104.10.30.00.00
Kuzular (1 yaşında veya daha küçük)
AB
MFN
0
0
0
0
0
0
0
0
10,2+93,1€/100kg
10,2+93,1€/100kg
10,2+93,1€/100kg
10,2+93,1€/100kg
0
0
0
135
135
80,5€/100kg
0104.10.80.00.11
Koç
135
135
80,5€/100kg
0104.10.80.00.12
Koyun
135
135
80,5€/100kg
0104.10.80.00.13
Evcil olmayan koyunlar
135
135
80,5€/100kg
0104.10.80.00.19
Diğerleri
135
135
80,5€/100kg
0104.20.10.00.11
Damızlık teke
0
0
3,2
0104.20.10.00.12
Damızlık keçi
0
0
3,2
0104.20.90.00.11
Teke
135
135
80,5€/100kg
0104.20.90.00.12
Keçi
135
135
80,5€/100kg
0104.20.90.00.13
Oğlaklar
135
135
80,5€/100kg
0104.20.90.00.14
Evcil olmayan keçiler
135
135
80,5€/100kg
0104.20.90.00.19
0201.10.00.00.00
0201.20.20.00.00
0201.20.30.00.00
0201.20.50.00.00
0201.20.90.00.00
0201.30.00.00.00
0202.10.00.00.00
0202.20.10.00.00
0202.20.30.00.00
0202.20.50.00.00
0202.20.90.00.00
0202.30.10.00.00
Diğerleri
Karkas ve yarım karkas
Çeyrek karkas (eşit olarak bölünmüş)
Karkasın ön çeyrekleri (ayrılmamış veya ayrılmış)
Karkasın arka çeyrekleri (ayrılmamış veya ayrılmış)
Diğerleri
Kemiksiz
Karkas ve yarım karkas
Çeyrek karkas (eşit olarak bölünmüş)
Karkasın ön çeyrekleri (ayrılmamış veya ayrılmış)
Karkasın arka çeyrekleri (ayrılmamış veya ayrılmış)
Diğerleri
Karkasın ön çeyrekleri (bütün veya en fazla beş parçaya
bölünmüş, her çeyrek karkas dondurulmuş tek bir blok halinde)
; iki blok halinde dondurulmuş, eşit olarak bölünmüş çeyrek
parçalar
135
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
135
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
80,5€/100kg
12,8+176,8€/100kg
12,8+176,8€/100kg
12,8+141,4€/100kg
12,8+212,2€/100kg
12,8+265,2€/100kg
12,8+303,4€/100kg
12,8+176,8€/100kg
12,8+176,8€/100kg
12,8+141,4€/100kg
12,8+221,1€/100kg
12,8+265,3€/100kg
12,8+221,1€/100kg
0202.30.50.00.00
0202.30.90.00.00
0204.10.00.00.00
0204.21.00.00.00
0204.22.10.00.00
0204.22.30.00.00
0204.22.50.00.00
0204.22.90.00.00
0204.23.00.00.00
0204.30.00.00.00
0204.41.00.00.00
0204.42.10.00.00
0204.42.30.00.00
0204.42.50.00.00
0204.42.90.00.00
0204.43.10.00.00
0204.43.90.00.00
Karkasın ön çeyreklerinin döş ve kaburga etleri
Diğerleri
Kuzuların karkas ve yarım karkasları (taze veya soğutulmuş)
Karkas ve yarım karkas
Kısa ön çeyrekler
Fileto veya sağrı (tam veya yarım)
But veya yarım but
Diğerleri
Kemiksiz
Kuzu eti (karkas ve yarım karkas) (dondurulmuş )
Karkas ve yarım karkas
Kısa ön çeyrekler
Fileto veya sağrı (tam veya yarım)
But veya yarım but
Diğerleri
Kuzu eti
Diğerleri
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
12,8+221,1€/100kg
12,8+304,1€/100kg
12,8+171,3€/100kg
12,8+171,3€/100kg
12,8+119,9€/100kg
12,8+188,5€/100kg
12,8+222,7€/100kg
12,8+222,7€/100kg
12,8+311,8€/100kg
12,8+128,8€/100kg
12,8+128,8€/100kg
12,8+90,2€/100kg
12,8+141,7€/100kg
12,8+167,5€/100kg
12,8+167,5€/100kg
12,8+234,5€/100kg
12,8+234,5€/100kg
35
0204.50.11.00.00
0204.50.13.00.00
0204.50.15.00.00
0204.50.19.00.00
0204.50.31.00.00
0204.50.39.00.00
0204.50.51.00.00
0204.50.53.00.00
0204.50.55.00.00
0204.50.59.00.00
0204.50.71.00.00
0204.50.79.00.00
0206.10.91.00.00
0206.10.99.00.00
0206.10.95.00.00
0206.21.00.00.00
0206.22.00.00.00
0206.29.91.00.00
0206.29.99.00.00
0206.80.99.00.11
0206.80.99.00.12
0206.80.99.00.19
0206.90.99.00.11
0206.90.99.00.12
0206.90.99.00.19
0210.20.10.00.00
0210.20.90.00.00
0210.99.21.00.00
0210.99.29.00.00
0210.99.49.00.00
0210.99.51.00.00
0210.99.60.00.00
0210.99.90.00.00
1502.00.90.00.11
1502.00.90.00.12
1602.50.10.00.11
1602.50.10.00.19
1602.50.31.00.00
1602.50.80.00.00
1602.90.61.00.11
1602.90.61.00.19
1602.90.69.00.11
1602.90.69.00.19
1602.90.72.00.11
1602.90.72.00.19
1602.90.74.00.11
1602.90.74.00.19
1602.90.76.00.11
1602.90.76.00.19
1602.90.78.00.11
1602.90.78.00.19
Karkas ve yarım karkas
Kısa ön çeyrekler
Fileto veya sağrı (tam veya yarım)
But veya yarım but
Kemikli parçalar
Kemiksiz parçalar
Karkas ve yarım karkas
Kısa ön çeyrekler
Fileto veya sağrı (tam veya yarım)
But veya yarım but
Kemikli parçalar
Kemiksiz parçalar
Karaciğerler
Diğerleri
Kalın ve ince etek
Diller
Karaciğerler
Kalın ve ince etek
Diğerleri
Koyun ve keçilerin karaciğerleri
Koyun kuyruğu
Koyun ve keçilerin diğer sakatatı
Koyun ve keçilerin karaciğerleri
Koyun kuyruğu
Koyun ve keçilerin diğer sakatatı
Kemikli
Kemiksiz
Kemikli
Kemiksiz
Diğerleri
Kalın ve ince etek
Koyun ve keçilere ait olanlar
Et veya sakatatın yenilen un ve ezmeleri
Sığır yağları
Koyun ve keçi yağları
Hava almayan kaplarda olanlar
Diğer hallerde olanlar
Salamura edilmiş sığır eti
Diğerleri
Hava almayan kaplarda olanlar
Diğer hallerde olanlar
Hava almayan kaplarda olanlar
Diğer hallerde olanlar
Hava almayan kaplarda olanlar
Diğer hallerde olanlar
Hava almayan kaplarda olanlar
Diğer hallerde olanlar
Hava almayan kaplarda olanlar
Diğer hallerde olanlar
Hava almayan kaplarda olanlar
Diğer hallerde olanlar
36
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
114,3
114,3
114,3
114,3
114,3
114,3
114,3
114,3
4
4
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
225
114,3
114,3
114,3
114,3
114,3
114,3
114,3
114,3
4
4
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
121,5
12,8+171,3€/100kg
12,8+171,3€/100kg
12,8+188,5€/100kg
12,8+222,7€/100kg
12,8+222,7€/100kg
12,8+311,8€/100kg
12,8+128,8€/100kg
12,8+90,2€/100kg
12,8+141,7€/100kg
12,8+167,5€/100kg
12,8+167,5€/100kg
12,8+234,5€/100kg
0
12,8+304,1€/100kg
0
0
0
12,8+304,1€/100kg
0
0
0
0
0
0
0
15,4+265,2€/100kg
15,4+303,4€/100kg
222,7€/100kg
311,8€/100kg
47,2€/100kg
15,4+303,4€/100kg
15,4
15,4+303,4€/100kg
3,2
3,2
303,4€/100kg
303,4€/100kg
16,6
16,6
303,4€/100kg
303,4€/100kg
16,6
16,6
12,8
12,8
16,6
16,6
12,8
12,8
16,6
16,6
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Tam üyeliğe kadar geçecek yaklaşık on yıllık süreçte hayvancılık sektörünü AB ile
rekabet edebilir düzeye getirmemiz gerekmektedir. Bu kapsamda kısa zamanda, sektörde
köklü yapısal değişimleri sağlayacak önemli ve öncelikli tedbirlere ihtiyaç duyulmaktadır.
ü Gerek fiyat kayıtlarının sağlıklı tutulması gerekse fiyat dengesi ve fiyat takiplerinin
yapılabilmesi için AB’ndeki benzer kurumsal yapının oluşturulması konusunun yetkili
makamlara iletilmesi üzerinde OPD Kırmızı Et Alt Çalışma Grubunca fikir birliğine
varılmıştır. Türkiye’nin böyle bir yapı için, öncelikle OPD Kırmızı Et Alt Çalışma Grubu
tarafından hazırlanan “Yetişkin Büyükbaş Hayvanların Karkaslarının Sınıflandırılması Tüzük
Taslağı”nın değerlendirilip yürürlüğe konulması, ardından ulusal katsayılarının belirlenmesi
ve bunların belirlenebilmesi için de Hayvan Kimlik ve Kayıt sisteminin tamamlanmış olması,
tüm hayvanların kayıt altına alınması gerekmektedir.
OPD Kırmızı Et Alt Çalışma Grubu, Ülkemizde fiyat takibinin (örn: coğrafi bölgeler
gibi) bölgelere ayrılarak yapılmasını önermektedir. Bölgesel fiyatların yardımı ile ulusal
fiyatlar hesaplanabilecektir. Bölgesel fiyatların takibinde, ticaret borsaları ve yetiştirici-üretici
birliklerinin etkinliklerinin artırılması gerekmektedir.
ü Halen Ülkemizde uygulanmakta olan kırmızı etle ilgili TSE standartları [kasaplık
hayvan standartları (TS 384-387, TS 5609, TS 6162), kasaplık hayvan gövde etleri
standartları (TS 666-671), kasaplık canlı hayvan ve etler terim-tanımlar (TS 4079, TS 5628,
TS 7899, TS 7900) AB ile uyumlu hale getirilmelidir.
ü Canlı hayvan pazarını ve yetişkin sığır cinsi hayvan pazarını doğrudan ilgilendiren
2705/98 sayılı Topluluktaki diğer sığır cinsi hayvanların fiyatlarının araştırılması ve temsili
Topluluk pazarlarındaki yetişkin sığır cinsi hayvanların tespiti üzerine olan 14 Aralık 1998
tarihli Komisyon tüzüğü 2273/2002 AT Komisyon Tüzüğüne kısmen eklenerek yürürlükten
kaldırılmıştır. Çünkü Toplulukta kayda değer sayıda yetişkin sığır cinsi hayvan
pazarlanmamaktadır. Ancak Ülkemizde özellikle Kurban Bayramı kesimleri sırasında yetişkin
sığır cinsi hayvan ticareti olmaktadır, dolayısı ile fiyat takibi açısından 2705/98 sayılı
tüzüğün dikkate alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
ü Hayvancılık sektörünün besicilik alanında faaliyet gösteren üreticilerin birlik ve
kooperatif çatısı altında örgütlenmeleri özendirilerek işletme yapı ve ölçeklerinin
iyileştirilmesi sağlanmalıdır. İhtisas
işletmeleri için özel bir destekleme programı
uygulanmalıdır.
ü Ülkemizde yem bitkileri üretimi düşük, kaba ve karma yem üretim girdi fiyatları
yüksektir.Yem bitkisiyle ilgili desteklerin kapsamının genişletilmesi gerekmektedir.
ü Ülkemizde koyun ve keçi eti için herhangi bir destekleme mevcut değildir. AB’ye
girişte rekabet gücü yüksek olan ürün kategorisinde yer alan koyun ve keçi eti üretimi özel
desteklerle teşvik edilmeli, bu ürünlerin dış pazarlarda ihracat potansiyeli de dikkate alınarak
oluşturulacak politikalarla dış ticaretinin geliştirilmesi sağlanmalıdır. Özellikle mevcut
meralarımızın korunması ve ıslah çalışmalarının tamamlanarak, uygulamada koyun ve keçi
besiciliğinde kullanılması sağlanmalıdır.
ü Güncellenmeyen bir kayıt sistemi ile OPD’ne uyum mümkün olmayacaktır. Bu
nedenle, büyük ve küçük baş hayvancılık yapan işletmelerin kayıt altına alınması, kayıtların
güncellenmesi ve uygun kayıt sistemlerinin etkinleştirilmesi tamamlanmalıdır.
ü Üretici ve tüketiciyi doğrudan ilgilendiren sığır–dana, koyun ve keçi eti OPD’nin
temelini teşkil eden karkas sınıflandırması ile ilgili, Ekte yer alan ve AB mevzuatına uyumlu
olarak alt çalışma grubu tarafından hazırlanmış “büyükbaş ve küçükbaş hayvanların
karkaslarının sınıflandırılması yönetmelik taslakları”nın uygulamaya konulması
sağlanmalıdır.
37
ü Mezbahalarda, karkas sınıflandırmasını yapacak, sertifikalandırılmış, AB
Mevzuatında tanımlandığı biçimde veteriner hekim istihdamı sağlanmalıdır.
ü Kayıt dışı-kontrolsüz kesimlerin ve üretimin önlenmesini, sektörün kayıt altına
alınmasını sağlayacak tedbirler belirlenmeli ve bir an önce hayata geçirilmelidir.
ü Hayvan kaçakçılığı ve hayvan hareketleri halen kontrol edilememektedir. Özellikle
sınırlardaki kontrollerin etkinliğinin artırılması sağlanmalıdır.
ü Et sektörünün nabzını tutacak ve etkinliğini artıracak, sektörle ilgili her kesimin
katıldığı bir konseyin oluşturulması sağlanmalıdır.
ü Hayvan hastalıklarıyla etkin mücadeleyle birlikte, AB pazarında bulunmamızı ve
hayvansal ürün dış ticaretimizi engelleyecek hastalıkların kontrol, muayene ve eradikasyon
programları oluşturulması gerekmektedir.
ü Nüfus artış hızı ile hayvan populasyonundaki artış doğru orantılı değildir. Bu
nedenle Ülkemizde nüfus artışıyla paralel olarak, önümüzdeki dönemde yükselecek kırmızı et
talebinin karşılanması, hayvan ıslahı çalışmaları ve hayvansal üretimde verimlilik artışına
yönelik uygulamalarla mümkün olacaktır.
ü Gereğinde, iç ve dış kaynaklı projelerin değerlendirilmesi, desteklerin ödenmesi,
alım, depolama ve satış yapacak bir müdahale ve ödeme kurumu kurulmalıdır. Halen
faaliyetlerini entegre tesis olarak devam ettiren Et Balık Kurumu AŞ, uygun yapısal
değişikliklerle, müdahale ve ödeme kurumu olarak değerlendirilebilir.
38
6. KAYNAKLAR
ZİNCİRLİOĞLU, M., Beside Yüksek Verim, Pfizer Semineri, Adapazarı, 1992.
KILIÇ, A., Sığır besisi, E.Ü. Ziraat Fak., Yayın No: 523, Syf. 289, İzmir, 1996.
GÜNDOĞMUŞ, E., Ankara İli Çubuk İlçesi Sığır Besiciliği İşletmelerinin Ekonomik
Analizi, (Yüksek Lisans Tezi), Ankara, 1993.
EKİZ, H., “Yurdumuzda Mera Islahı ve Yönetimi”, Çayır Mera Yem Bitkileri
Danışma Kurulu Hazırlık Raporu, TKB, Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel
Müdürlüğü, syf. 25, 2004, Ankara.
PİRELLİ, G.J., WEDMAN-GUNKEL, S.,WEBER, D.W. (2000). Beef Production For
Small Farms. Erişim: http:// eesc.orst.edu/agcomwebfile/edmat/EC1514.pdf.
Erişim tarihi: 30.04.2002.
ÇİÇEK, H., “Afyon İli Sığır Besi İşletmelerinde Karlılık ve Verimlilik Analizleri”,
A.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hayvancılık İşletme Ekonomisi Anabilim Dalı
Doktora Tezi, 2002, Ankara.
KARABAĞLI,A., (1992), Avrupa Topluluğu ve Türkiye’de Et ve Et Sanayi
Ürünlerinin Pazarlama Olanakları, Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları, No:
470. Ankara.
GÜNAYDIN, G., “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası Türkiye Tarım Sektörü İçin
Bir çıkış Yolu Olabilir mi?”, Tarım ve Mühendislik, Sayı 69-70-71, 2004.
KAYMAKCI, M., ve Ark., “Türkiye Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği Üzerine Teknik
ve Ekonomik Yaklaşımlar”, Türkiye Ziraat Mühendisliği VI. Teknik Kongresi,
syf. 718, 3-7 Ocak 2005, Milli Kütüphane, Ankara.
DPT Sekizinci Beş Yıllık kalkınma Planı Et ve Et Ürünleri Sanayi Özel İhtisas
Komisyon Raporu, 2001.
GENÇ,L., (2005), “TZOB, Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı”
ÖZGÜL,T., “AB Sığır ve Dana Eti Ortak Piyasa Düzeni Uzmanlık Tezi”
Et ve Et Ürünleri Durum Tahmin Raporu 2004-2005
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı II. Tarım Şurası Kongre Kitapçığı
www.europa.eu.int
39
7. EKLER
EK-A CN KODLARI VE MADDE TANIMLARI
1. Sığır eti ve dana eti ortak piyasa düzeni bir iç pazar ve üçüncü ülkelerle ticaret sisteminden
oluşur ve aşağıdaki ürünleri kapsar:
CN kodu
(a) 0102 90 05 0102 90 79
0201
0202
0206 10 95
0206 29 91
0210 20
0210 90 41
CN kodu
0102 90 90
1602 50 10
1602 9061
(b) 0102 10
0206 10 910206 10 99
0206 21 000206 22 900206 29 99
0210 90 49
Eski 1502 00 90
1602 50 31 –
1602 50 80
Mal tanımı
Safkan üretilen hayvanlar dışında yerli büyükbaş hayvan türlerinden
canlı hayvanlar
Büyükbaş hayvan eti, taze veya soğutulmuş
Büyükbaş hayvan eti, dondurulmuş
Kalın etek (böğür) ve ince etek (böğür), taze veya soğutulmuş
Kalın etek (böğür) ve ince etek (böğür), dondurulmuş
Büyükbaş hayvan eti, tuzlanmış, salamura, kurutulmuş veya füme
Kalın etek (böğür) ve ince etek (böğür), salamura, kurutulmuş veya
füme
Mal tanımı
Yenebilir et unları ve yemekleri veya sakatat
Büyükbaş hayvanların diğer hazır veya konserve edilmiş etleri veya
sakatatları, pişirilmemiş; pişirilmiş et veya sakatat ve pişirilmemiş et
veya sakatat karışımları
Büyükbaş hayvan eti veya sakatatı içeren diğer hazır veya konserve
edilmiş et, pişirilmemiş; pişirilmiş et veya sakatat ve pişirilmemiş et
veya sakatat karışımları
Canlı büyükbaş safkan hayvanlar
Kalın etek (böğür) ve ince etek (böğür) hariç yenebilir büyükbaş
hayvan sakatatı, taze veya soğutulmuş, ecza ürünleri imalatında
kullanılanlar haricindekiler
Kalın etek (böğür)ve ince etek hariç yenebilir büyükbaş hayvan
sakatatı, dondurulmuş, ecza ürünleri imalatında kullanılanlar
haricindekiler
Yenebilir büyükbaş hayvan sakatatı, tuzlanmış, salamura, kurutulmuş
veya füme, kalın etek ve ince etek dışında
Büyükbaş hayvan yağı, ham veya eritilmiş, sıkıştırılmış veya çözücü
ile özü alınmış olsun olmasın
Büyükbaş hayvanların diğer hazır veya konserve edilmiş eti veya
sakatatı, pişmemiş et veya sakatat ve pişirilmiş et veya sakatat ve
pişmemiş et veya sakatat karışımları hariç
Pişmemiş olanlar dışında büyükbaş hayvan eti veya sakatatı içeren
diğer hazır veya konserve edilmiş et, ve pişirilmiş et veya sakatat ve
pişirilmemiş et veya sakatat karışımları
2. Bu Tüzük amaçları doğrultusunda:
1 602 90 69
(a) ‘büyükbaş hayvan’ eski 0102 10, 0102 90 05 – 0102 90 79 CN kodları içinde bulunan
yerli büyükbaş hayvan türlerinde canlı hayvanları ifade eder;
(b) ‘yetişkin büyükbaş hayvanlar’ canlı ağırlığı 300 kilogramdan fazla olan büyükbaş
hayvanları ifade eder.
40
2. Koyun ve keçi eti ortak piyasa düzeni bir iç pazar ile ticaret sistemlerinden oluşur ve
aşağıdaki ürünleri kapsar:
CN kodu
(a) 0104 10 30
0104 10 80
0104 20 90
0204
0210 99 21
0210 99 29
CN kodu
(b) 0104 10 10
0104 20 10
0206 80 99
0206 90 99
0210 99 60
eski 1502 00 90
(c) 1602 90 72
1602 90 74
(d) 1602 90 76
1602 90 78
Mal tanımı
Kuzu (bir yaşına kadar)
Saf ırk yetiştirme hayvanları ve kuzu hariç canlı koyun
Saf ırk yetiştirme hayvanları canlı keçi
Taze, soğutulmuş yada dondurulmuş koyun veya keçi eti
Tuzlu, salamura edilmiş, kurutulmuş veya füme, kemikli koyun ve
keçi eti
Tuzlu, salamura edilmiş, kurutulmuş veya füme, kemiksiz koyun ve
keçi eti
Mal tanımı
Saf ırk yetiştirme hayvanları-canlı koyun
Saf ırk yetiştirme hayvanları-canlı keçi
İlaç endüstrisinin kullanımı dışında tüketilebilir taze veya soğutulmuş
koyun, keçi sakatatı
İlaç endüstrisinin kullanımı dışında tüketilebilir dondurulmuş koyun,
keçi sakatatı
Tuzlu, salamura, kurutulmuş veya füme koyun ve keçi sakatatı
1503 de sıralananlar dışında koyun ve keçi yağları
Diğer hazırlanmış veya konserve edilmiş pişmemiş koyun veya keçi
eti veya sakatatı; pişmiş veya pişmemiş et veya sakatat karışımları
karışımlar ve pişmemiş olanlar dışında, diğer hazırlanmış veya
konserve edilmiş koyun veya keçi eti veya sakatatı
41
EK-B YETİŞKİN BÜYÜKBAŞ HAYVANLARIN KARKASLARININ
SINIFLANDIRILMASI YÖNETMELİK TASLAĞI
Madde 1
Bu Tüzük yetişkin büyükbaş hayvanlar için sınıflandırma skalasını ortaya koymaktadır.
Madde 2
Bu Tüzüğün amaçları uyarınca aşağıdaki tanımlamalar geçerlidir:
a. Karkas : Kesilen hayvanın kanın akıtılması, iç organların çıkarılması, derinin
yüzülmesinden sonra,
baş ve ayaklar ayrıldıktan sonra; baş karkastan atlanto -occipital eklemden, ayaklar
carpametacarpal ve tarsometatarsal eklemlerden ayrılmalıdır, göğüs ve karın boşluğundaki
organlar çıkarıldıktan sonra; böbrek, böbrek yağı ve pelvik yağ dahil ya da hariç olabilir,
cinsel organların ve bu organlara bağlı kasların çıkarılmasından sonra ve dişilerde meme ve
meme yağlarının çıkarılmasından sonra geriye kalan tüm gövdesidir.
b. Yarım karkas: (a) bendinde bahsi geçen karkasın boyun, sırt, bel ve kalça
omurlarının, göğüs kemiğinin ve leğen kemiğinin ortasından simetrik olarak ikiye bölünmesi
ile elde edilen üründür.
Buna ilaveten pazar fiyatlarının oluşturulabilmesi amacıyla, karkas dış yağı alınmadan,
- böbrek, böbrek yağı veya pelvik yağ çıkarılarak,
- ince ve kalın etek çıkartılarak,
- kuyruk çıkartılarak,
- omur ilik çıkartılarak,
- cinsel organların etrafındaki yağlar çıkartılarak,
- nuarın altındaki yağ çıkartılarak,
- vena jugularis ve bitişik yağlar hariç olarak sunulmalıdır ve boyun veterinerlik
şartlarına uygun olarak kesilmelidir.
Madde 3
Yetişkin büyükbaş hayvanların karkasları aşağıda verilmekte olan kategorilere
ayrılmalıdır:
A kastre edilmemiş 18-24 ay yaşlı, en az 250 kg. ağırlığında erkek hayvanların
karkasları,
B kastre edilmemiş diğer erkek hayvanlara ait karkaslar,
C kastre edilmiş erkek hayvanların karkasları,
D buzağılamış dişi hayvanların karkasları,
E diğer düve karkasları.
Karkasları tanımlamak için yürürlükte olan müdahale kurallarına halel getirmeden, A,
B, C, D ve E harfleri kullanılmalıdır.
Yetişkin büyükbaş hayvanların karkasları sırasıyla Ek I ve II’de tanımlandığı şekilde
konformasyon ve yağ örtüsünün uygun bir şekilde değerlendirilmesi ile sınıflandırılmalıdır.
Ek 1’de yer alan ve konformasyon sınıflandırmasında S harfi ile tanımlanan sınıf, arzu
edilen özel bir üretim şeklinin gelişmesi yada mevcut sınıfların üstündeki bir sınıfı ifade
etmek için (çifte kaslı karkaslar gibi) kullanabilirler.
42
I. ve II. Eklerde öngörülen sınıfların her biri azami üç altsınıf olacak şekilde ayrılabilir.
Madde 4
Kesimden sonra mümkün olan en kısa sürede karkaslar ve yarım karkaslar
sınıflandırılmalıdır ve söz konusu sınıflandırma kesimin yapıldığı kesimhanede
gerçekleştirilmelidir.
Sınıflandırılmış karkaslar ya da yarım karkaslar tanımlanmalıdır.
İşaretleme ile tanımlama yapılmasından önce, sınıflandırma eğer yağ örtüsüne göre
yapıldı ise karkaslardan yada yarım karkaslardan dış yağ tabakası uzaklaştırmalıdır.
Madde 5
Yetişkin büyükbaş hayvanların sınıflandırılması için oluşturulacak olan pazar fiyatı,
hayvanı kesimhaneye getirmesi üzerine arz sahibine, katma değer vergisi çıktıktan sonraki
ödenecek net fiyat olmalıdır. Söz konusu fiyat, öngörülen referans sunuma uygun olarak
sunulan ve kesimhanenin askısında tartılarak sınıflandırılan her bir 100 kg karkas cinsinde
ifade edilmelidir.
Dikkate alınacak ağırlık:
- soğutmadan sonra karkasın ağırlığı veya
- kesimden hemen sonra alınan sıcak ağırlıktan % 2 oranında indirim yapılarak .
Askıda tartıldıktan ve sınıflandırması yapıldıktan sonra karkasın sunumunun referans
sunumdan farklılık göstermesi durumunda, karkasın ağırlığı Ek III te belirtilen düzeltici
faktörlerin uygulanması ile düzeltilir. Bu durumda her 100 kg. karkas için fiyat da düzeltmeye
göre ayarlanmalıdır.
Bir önceki paragrafta bahsi geçen düzeltmeler ulusal temelde hesaplanmalıdır; söz
konusu düzeltmelerin kesimhaneden kesimhaneye değişiklik göstermesi durumunda ise ayrı
ayrı hesaplanmalıdır.
Madde 6
2 yaşından küçük kastre edilmemiş genç erkek hayvanların karkasları ile diğer kastre
edilmemiş erkek hayvanların karkasları, büyükbaş hayvanların tanımlanması ve kayıt altına
alınması sistemindeki yaşa ait veriler doğrultusunda ayırt edilmelidir.
Madde 7
Dış yağ tabakasının uzaklaştırılması aşağıdaki bölgelerden yalnızca kısmi olarak dış yağ
tabakasının çıkarılmasını kapsamalıdır:
Kalça ve but, kontrfile, orta kaburgalar
Döşün uç noktası, dış ano-genital alan ve kuyruk
Üst but
Madde 8
İşaretleme ve Etiketleme
Bu tüzüğe göre sınıflandırılmış karkasların ve yarım karkasların onaylı kesimhaneler
tarafından tanımlanması, konformasyon ve yağ örtüsü sınıfını ve kategorisini belirleyen bir
işaret yoluyla gerçekleştirilecektir. Bu işaret karkasın dış yüzeyine, silinmez, zehirli olmayan
mürekkep ile harf ve rakamlar 2cm’den küçük olmamak kaydıyla damgalanır. İşaretleme,
arka çeyrek karkasın kontrfile bölgesinde 4. bel omurga hizasına ve ön çeyreklerde döş
üzerinde göğüs kemiğinin kesildiği noktadan 10-30 cm uzaklıktaki araya yapılmalıdır.
43
Aşağıdaki koşulları yerine getirmek kaydı ile işaretleme yerine etiketleme kullanılabilir:
- etiketler sadece onaylı kesimhanede bulundurulabilir ve uygulanabilir, etiketler en
az 5x10 cm büyüklüğünde olmalıdır.
- Etiketler kesimhanenin onaylı olduğuna dair bilgileri, hayvanın tanımlanma veya
kesim numarasını, kesim gününü ve karkasın ağırlığına ilişkin bilgileri içermelidir
- Bu bilgiler okunabilir olmalı ve değişikliklere izin verilmemelidir.
- Etiketler suya dayanıklı ve yırtılmaya dayanıklı olmalı, çeyrek karkaslarda daha
önce bahsedilen bölgelere sabit bir şekilde iliştirilmelidir.
- kesim faaliyetlerinin başlamasından sonra en geç 1 saat içerisinde sınıflandırma ve
tanımlama işlemleri yapılmalıdır
- çeyrek karkasların kemikleri çıkarılmadan evvel işaret ve etiketler çıkarılamaz.
Alt sınıfların veya alt kategorilerin mevcudiyetinde ve bu bilgilerin ifadesinde,
sınıflandırma için kullanılan sembollerin dışındaki semboller kullanılmalıdır. Sınıflandırma
sonuçlarının hayvan sahibine bildirilmesi açısından faturada veya ona eşlik eden bir
dokümanda konformasyon sınıfı ve yağ örtüsü kategorisi belirtilmelidir.
Madde 9
Gerek görüldüğü taktirde, haftada 75 adetten az sayıda kesim yapan küçük kesimhaneler
ve canlı hayvan satın alıp onları kendi adına kestiren perakendeciler için sınıflandırma
zorunluluğundan vazgeçilebilir. Bu karar verilirken kesimhanelerin kapasitesinin gelişimi,
sınıflandırmanın düzenlenmesi ve bu alandaki aşamalı uyum göz önünde bulundurmalıdır.
Bu muafiyetin belirli bir geçerlilik süresi vardır. Ayrıca yetişkin büyük baş hayvanların
tanımlanmasına ilişkin bu tüzüğün sekizinci maddesi ile öngörülen zorunluluk karkaslardan
kemik çıkarma işlemi yapan onaylı kesimhaneler için geçerli değildir.
75 adetten az sayıda kesim yapan küçük kesimhanelerde çalışan nitelikli personel,
haftalık 30 karkas üzerinden her üç ayda iki defa olmak üzere önceden haber verilmeden test
edilir ve bu kadar kesim yapılmıyorsa asgari test sayısı 25’dir. Bu kontroller kesimhanelerden
bağımsız organlar tarafından yürütülür, kontrol raporları bu organlar tarafından hazırlanıp
saklanır ve sonucunda kurallara uygunsuzluk tespit edilirse kontrol sayısı arttırılabilir ve
verilen sertifika geri alınabilir. (Komisyon Görüşü:Cezai yaptırımlar eklenmeli)
Madde 10
Topluluk Denetim Komitesi; ki bundan böyle ‘Komite’ olarak geçecektir; aşağıdakileri
kapsayan yerinde denetimlerin yürütülmesinden sorumlu olmalıdır:
a) Yetişkin büyükbaş hayvanların karkaslarının sınıflandırılması için Topluluk ölçeğine
ilişkin düzenlemelerin uygulanması;
b) Sınıflandırma ölçeğine uygun olarak pazar fiyatlarının kayıt altına alınması;
c) Ürünlerin sınıflandırılması, tanımlanması ve işaretlenmesi.
Madde 11
Komite, Komisyon uzmanlarından ve Üye Devletlerin atamış olduğu uzmanlardan
oluşmalıdır. Komiteye, Komisyon uzmanlarından birisi başkanlık etmelidir.
Üye Devletler, uzmanlarını, bağımsız olarak ve özellikle karkas sınıflandırması ve pazar
fiyatlarının kayıt altına alınması konularındaki yetenekleri ile yürütülecek işin özelliğine göre
tayin etmelidirler.
44
Uzmanlar hiçbir koşul altında Komite işi ile bağlantılı olarak elde ettikleri bilgiyi kendi
yararına kullanamamalı ve ifşa etmemelidirler.
Yerinde kontroller bir Üye Devlette Komite heyeti tarafından gerçekleştirilir ve bu
heyette en fazla;
- 3 Komisyon uzmanı (biri Komitenin başkanı olmak üzere)
- ilgili Üye Devletten bir uzman
- diğer Üye Devletlerden 8 uzman yer almalıdır.
Madde 12
1. Yerinde denetimler mezbahalarda, et pazarlarında, müdahale merkezlerinde, fiyat
kotasyon merkezlerinde ve 10. maddede bahsi geçen hükümlerin uygulanması ile
ilgilenen merkezi ve bölgesel hizmetlerde yürütülür.
2. Yerinde denetimler her Üye Devlette düzenli aralıklarla yürütülmeli ve gerekli
olması durumunda ilave ziyaretler ile takip edilmelidir.
Bu gibi durumlarda Komite üyeliği azaltılabilir.
Denetim ziyaretlerinin programı Üye Devletlere danışıldıktan sonra Komisyon
tarafından hazırlanmalıdır. Denetimlerde ziyaret edilen Üye Devletin temsilcileri yer
alabilirler.
3. Her Üye Devlet kendi bölgesinde yürütülecek olan denetimleri, Komisyon
tarafından belirlenen şartlara uygun olarak organize etmelidir. Bu amaçla, Üye
Devlet denetim ziyaretleri teklifine ilişkin ayrıntılı programı denetim tarihinden 30
gün önce, Komisyona sunar. Komisyon programda değişiklik talep edebilir.
4. Komisyon her ziyaretten önce, mümkün olabildiğince erken denetim programını
Üye Devletlere bildirmelidir.
Madde 13
1. Her denetimin tamamlanmasından sonra Komite üyeleri ve ziyaret edilen Üye
Devletin temsilcileri, sonuçları değerlendirmek amacıyla toplanmalıdır. Komite üyeleri, daha
sonra, Madde 10’da bahsi geçen hususlara ilişkin ziyaret ile ilgili sonuçları çıkartmalıdır.
2. Komite başkanı yürütülen denetimlere ilişkin olarak ve birinci paragrafta bahsi
geçen sonuçları içeren bir rapor hazırlamalıdır. Rapor en kısa zamanda denetlenen Üye
Devlete ve daha sonra, diğer Üye Devletlere iletilmelidir.
3. İkinci paragrafta bahsi geçen raporda, onaylanmaya tabi olan çeşitli faaliyet
alanlarında yetersiz uygulamalara işaret ediliyorsa yada işlemleri geliştirmeye yönelik
tavsiyeler yer alıyorsa, Üye Devletler öngörülen yada gerçekleştirilen değişiklikler ile ilgili
olarak raporun iletilmesinden sonra üç ay içerisinde Komisyona bildirimde bulunmalıdır.
Madde 14
Komite üyelerinin seyahat ve yolluk masrafları, uzman olarak çalıştırılmak üzere
çağırılan ve Komisyon’la geçici süre için çalışan kişilerin seyahat ve yolluk masraflarının
karşılanmasına ilişkin kurallar uyarınca Komisyon tarafından karşılanır.
Madde 15
Bu Yönetmeliğin 10, 11, 12, 13, 14 ve 15. maddeleri AB’ye üyelikten sonra, diğer
hükümleri ise Resmi Gazetede yayınlandığı tarihte yürürlüğe girer.
Bu Yönetmelik Taslağı hazırlanırken 1208/81 (AET), 563/82 (AET),
83/471 (AET), 344/91 (AET) Konsey Tüzüklerinden faydalanılmıştır.
45
EK-I
KONFORMASYON
Özellikle elzem parçalar olmak üzere karkas profilinin geliştirilmesi
(çevre, omuz ve arka kısmı)
Konformasyon Sınıfı
S
Superior (üstün, yüksek
kaliteli)
E
Excellent (mükemmel)
U
Very good (çok iyi)
R
Good (iyi)
O
Fair (orta-vasat)
P
Poor (düşük kaliteli)
Tanım
Çevre; çok yüksek oranda yuvarlak,
çifte kas, bağlantılar belirgin olarak
ayrılmış
Sırt; omuzlara kadar çok geniş ve
çok kalın
Omuzlar; çok yüksek oranda
yuvarlak
Çevre; çok yuvarlak
Sırt; omuzlara kadar geniş ve çok
kalın
Omuzlar; çok yuvarlak
Çevre; yuvarlak
Sırt; omuzlara kadar geniş ve kalın
Omuzlar; yuvarlak
Çevre; iyi gelişmiş
Sırt; kalın ancak, omuzlarda
genişlik azalır
Omuzlar; oldukça iyi gelişmiş
Çevre; gelişmemişten ortalama
düzeye kadar gelişmiş
Sırt; ortalama kalınlıktan inceye
kadar
Omuzlar; ortalama gelişmişlikten
düze kadar
Çevre; zayıf gelişim
Sırt; kemikler de görünebilecek
şekilde dar
Omuzlar; kemikler de
görünebilecek şekilde düz
46
Üst but çok belirgin bir şekilde
symphisis pelvis üzerinde
yayılmıştır
But çok yuvarlak
Üst but belirgin bir şekilde
symphisis pelvis üzerinde
yayılmıştır
But çok yuvarlak
Üst but symphisis pelvis
üzerinde yayılmıştır
But yuvarlak
Üst but ve but hafif yuvarlaktır.
But düz profil
EK II
YAĞ ÖRTÜSÜ DERECESİ
Karkasın dışındaki ve göğüs boşluğundaki yağ miktarı
Yağ örtüsü sınıfı
1
Low (düşük)
2
Slight (zayıf)
3
Average (ortalama)
4
High (yüksek)
5
Very High (çok yüksek)
Tanım
Yok ile düşük yağ örtüsü arasında, Göğüs boşluğunda yağ yoktur
İnce yağ örtüsü, et neredeyse her yerden görülebiliyor, Göğüs
boşluğunda kaburgalar arasındaki kaslar açıkça görülebilir
Arka kısım ve omuzlar haricinde her yer neredeyse yağ ile kaplı,
göğüs boşluğunda ince yağ tabakaları mevcut, Göğüs boşluğunda
kaburgalar arasındaki kaslar görülebilmektedir
Et yağ ile kaplıdır ancak arka kısımlar ve omuz bölgesindeki etler hala
görünebilir durumdadır, göğüs boşluğunda belirgin yağ tabakaları
mevcut, Çevredeki yağ ayrımları göze çarpmaktadır. Göğüs boşluğu
içerisinde kaburgalar arasındaki kas yağ ile kaplı
Tüm karkas yağ ile kaplı, göğüs boşluğunda ağır yağ tabakaları
mevcut, Çevre neredeyse tamamen yağ ile kaplıdır ve yağ ayrımları
belirgin değildir. Göğüs boşluğunda kaburgalar arasındaki kaslar yağ
ile kaplıdır
EK III
DÜZELTİCİ FAKTÖRLER
Yüzde
Yağ sınıfları
Böbrekler
Böbrek Yağı
Pelvik yağ
Karaciğer
İnce etek
Kalın etek
Kuyruk
Omurilik
Meme yağı
Testicles
Scrotum yağı
Nuarın (Topside) içyüzü
üzerindeki yağ
Vena jugularis ve bitişik
yağlar
Dış yağın uzaklaştırılması
Azaltma
1-2
3
-0,4
-1,75
-2,5
-0,5
-2,5
-0,4
-0,4
-0,4
-0,05
-1,0
-0,3
-0,5
4-5
(karkas ağırlığının yüzdesi cinsinden)
Arttırma
1
2
3
4
5
-3,5
-0,3
-0,3
0
47
0
+2
+3
+4
EK-C KOYUN KARKASLARININ SINIFLANDIRILMASI YÖNETMELİK TASLAĞI
Madde 1
Bu Yönetmelik küçükbaş hayvanlar için sınıflandırma skalasını ortaya koymaktadır.
Madde 2
Bu Yönetmelik amaçları uyarınca aşağıdaki tanımlamalar geçerlidir:
a. Karkas: Kesilen hayvanın kanın akıtılması, iç organların çıkarılması, derinin
yüzülmesinden sonra, baş (baş karkastan atlanto-occipital eklemden ayrılmalıdır), ayaklar
(ayaklar carpametacarpal ve tarsometatarsal eklemlerden ayrılmalıdır) ve kuyruk (6. ve 7.
kuyruk omurları arasından ayrılmalıdır) ayrıldıktan sonra, meme ve cinsel organlar, karaciğer,
göğüs boşluğu organları çıkarıldıktan sonra geriye kalan tüm gövdesidir. Böbrek ve böbrek
yağları karkasa dahil edilir.
b. Yarım karkas: Karkasın boyun, sırt, bel ve kalça omurlarının, göğüs kemiğinin ve
leğen kemiğinin ortasından simetrik olarak ikiye bölünmesi ile elde edilen üründür.
Madde 3
1. Küçükbaş hayvanların karkasları aşağıda verilmekte olan kategorilere ayrılmalıdır:
12 ayın altında koyun karkasları
diğer koyunların karkasları
2. Küçükbaş hayvanların karkasları sırasıyla Ek I ve II’de tanımlandığı şekilde
konformasyon ve yağ örtüsünün uygun bir şekilde değerlendirilmesi ile sınıflandırılmalıdır.
Ek 1’de yer alan ve konformasyon sınıflandırmasında S harfi ile tanımlanan sınıf, arzu
edilen özel bir üretim şeklinin gelişmesi yada mevcut sınıfların üstündeki bir sınıfı ifade
etmek için (çifte kaslı karkaslar) kullanılabilir. Üye olunduktan sonra, bu konformasyon
kullanılıyorsa Komisyon ve diğer üye ülkeler bilgilendirilecektir.
13 kg dan daha az karkas ağırlığı olan kuzular için üye ülkeler sınıflandırmada, Ek III
de belirtilen kriterleri kullanabilirler:
a) karkas ağırlığı
b) etin rengi
c) yağ örtüsü
Bu sınıflandırma kullanıldığı takdirde üye olunduktan sonra, Komisyon ve diğer üye
ülkeler bilgilendirilecektir.
I. ve II. Eklerde öngörülen sınıfların her biri azami üç altsınıf olacak şekilde alt sınıflara
ayrılabilir
Ek III deki sınıflandırma kullanıldığı takdirde C kategorisi 2 alt kategoriye bölünebilir.
Madde 4
Kesimden sonra mümkün olan en kısa sürede karkaslar ve yarım karkaslar
sınıflandırılmalıdır ve söz konusu sınıflandırma kesimin yapıldığı kesimhanede
gerçekleştirilmelidir. Sınıflandırma kesimden en geç bir saat sonra yapılmalıdır.
Sınıflandırılmış karkaslar ya da yarım karkaslar tanımlanmalıdır.
Madde 5
Yerinde kontroller ülkedeki yetkili otorite tarafından yapılacaktır. Üye olduktan sonra
Komisyon ve üye devletlerin uzmanlarından oluşan bir komite tarafından, Komisyon adına
yapılacaktır ve masraflar Komisyon tarafından karşılanacaktır.
48
Madde 6
Etin rengini, karkas ağırlığı, yağlılık derecesi, konformasyon sınıflarının tanımını
açıklayan hükümler ekte yer almaktadır.
Madde 7
Sınıflandırma skalasındaki farklı sınıflar için kayıt edilen Pazar fiyatları haftalık olarak
yetkili otoriteye bildirilecektir.
Madde 8
1. Küçükbaş hayvanların sınıflandırılması için oluşturulacak olan pazar fiyatı, hayvanı
kesimhaneye getirmesi üzerine arz sahibine ödenecek olan katma değer vergisi çıktıktan
sonraki net fiyat olmalıdır. Söz konusu fiyat öngörülen referans sunuma uygun olarak sunulan
ve kesimhanenin askısında tartılarak sınıflandırılan her bir 100 kg karkas cinsinde ifade
edilmelidir.
2. Dikkate alınacak ağırlık; kesimden hemen sonra alınan sıcak ağırlıktan soğutma ile
oluşan kaybın çıkarılmasından sonra düzeltilerek hesaplanan ağırlık olmalıdır.
3. Askıda tartıldıktan ve sınıflandırması yapıldıktan sonra karkasın sunumun referans
sunumdan farklılık göstermesi durumunda, karkasın ağırlığı düzeltici faktörlerin uygulanması
ile düzeltilir. Bu durumda her 100 kg. karkas için fiyat da düzeltmeye göre ayarlanmalıdır.
Madde 9
1. Topluluk ölçeğine göre fiyatların oluşmasında rol oynayan kesimhanelerin ve/veya
diğer işletmelerin gizli listeleri, yıllık ortalama girdileri ile birlikte yetkili otoriteye
bildirilmelidir.
2. Her bir kalite sınıfı miktarı ile birlikte, bilginin kayıt altına alındığı haftanın bir hafta
öncesi süresinde kayıt altındaki her bir işletme için topluluk skalasındaki her kalitedeki
kuzunun ulusal seviyedeki ortalama fiyatları, en geç her perşembe bildirilecektir. Bir kalite
sınıfındaki karkas miktarı, toplam miktarın % 1 nden az ise bu kalite sınıfının fiyatının rapor
edilmesine gerek yoktur. Fiyat raporlanması amacıyla, her bir skalada sınıflandırılmış
kuzuların, ağırlık temelinde ortalama fiyatları yetkili otoriteye bildirilecektir.
Bununla beraber ağırlık temelinde Ek te belirtilmiş olan her bir yağ örtüsü ve
konformasyon sınıfında raporlanmış fiyatlar, alt bölümlere ayrılabilir. “Kalite” terimi
konformasyon ve yağlılık sınıfının birleşimini tanımlamaktadır.
Madde 10
Madde 6 da atıfta bulunulan ek hükümler konformasyon sınıfları ve yağlılık örtüsü için
bundan böyle Ek 1 de listelendiği gibidir. Ek 3 te belirtilen etin rengi böğürde bulunan “rectus
abdominis” bölgesinden standart renk tablosu baz alınarak belirlenir.
Madde 11
1.Bu tüzüğe göre sınıflandırılmış karkasların ve yarım karkasların ilgili işletmeler
tarafından tanımlanması konformasyon ve yağ örtüsü sınıfını ve kategorisini belirleyen bir
işaret yoluyla gerçekleştirilecektir. Bu işaret karkasın dış yüzeyine, silinmez, toksik olmayan
mürekkep ile yetkili otorite tarafından onaylanmış bir yöntemle damgalanır.
Kategoriler aşağıdaki şekilde belirtilir:
L: 12 ay altındaki koyun karkasları (Kuzu)
S: Diğer koyun karkasları
2. Yetkili otorite damgalama yöntemini, değiştirilemez ve sıkı tutturulan etiket
yöntemiyle değiştirebilir.
49
Madde 12
1.Sınıflandırma, yeterli kalifiye elemanlar vasıtasıyla gerçekleştirilecektir. Bu kişiler
anlaşma yöntemiyle yada bu amaç için görevlendirilmiş bir organ aracılığıyla
belirleneceklerdir.
2. Madde 9 kapsamındaki katılımcı tesislerde yapılan sınıflandırma faaliyetleri, yetkili
otorite tarafından atanmış ve katılımcı işletmeden bağımsız bir organ tarafından, uyarılmadan
ve yerinde kontrol edilecektir. Kontroller en az üç ayda bir sınıflandırma yapan bütün
katılımcı işletmelerde gerçekleştirilecek ve rast gele seçilmiş en az 50 karkası kapsayacaktır.
Bununla beraber kontrollerden sorumlu organ, aynı zamanda sınıflandırmadan da
sorumlu ise yada bir devlet kurumunun otoritesi dışında ise, paragraf(1) de bahsi geçen
kontroller, yılda en az bir kez olmak üzere bir devlet kurumunun fiziksel gözetimi altında
benzer koşullarda gerçekleştirilir . Kontrollerden sorumlu organ bulgularını düzenli olarak
devlet kurumunun bilgisine sunacaktır.
Madde 13
Madde 5 de tanımlanan kontrol grubu aşağıdaki incelemeleri kapsayan yerinde
kontrollerden sorumludur:
koyun karkasları için ortaya konulmuş topluluk sınıflandırma skalası ile ilgili
düzenlemelerin uygulanması sınıflandırma skalasına göre ortaya konmuş piyasa fiyatlarının
oluşturulması.
Madde 14
Yetkili otorite, Pazar fiyatlarının oluşumu ve karkas sınıflandırması konularında
eğitimli, bağımsız uzmanlar atayacaktır.
Grubun çalışmalarından edinilen bilgiler, bu uzmanlar tarafından açıklanamayacak veya
kişisel amaçlar için kullanılamayacaktır.
AB üyeliğini takiben bu grubun başkanlığı AB komisyon uzmanlarından biri tarafından
yapılacaktır.
Madde 15
1. Yerinde kontroller azami 7 üye ile sınırlı bir heyet tarafından yürütülür. Bu heyet
aşağıdaki kurallara uygun biçimde oluşturulur:
-2 adet AB komisyon uzmanı, biri Heyet başkanı olarak görev yapacak
-ilgili üye devletten bir uzman
-diğer üye devletlerden en fazla 4 uzman
2. ilk kontrol için heyetin kimlerden kurulacağına komisyon karar verecektir.
Madde 16
1.Yerinde kontroller, üye ülkedeki koyun eti üretiminin göreli hacmine yada grid
uygulama sorunlarına bağlı olarak değişebilen düzenli aralıklarla yapılacaktır. Gerek
görüldüğü taktirde ek kontroller yapılabilecektir. Bu tür kontrollerde heyetin üye sayısı daha
az olabilir.
Kontrol ziyaretleri programı üye ülkelerle istişare sonucu Komisyon tarafından
belirlenecektir. Ziyaret edilen üye ülke temsilcileri kontrollerde yer alabilirler.
2. Üye ülkeler komisyon tarafından belirlenmiş ihtiyaçlara göre topraklarında
gerçekleştirilecek kontrol ziyaretlerini organize ederler. Kontrollerin 30 gün öncesinde detaylı
ziyaret programları komisyona iletilecektir. Komisyon bu programı değiştirebilir.
3. Komisyon, ziyaret öncesinde ziyaret programı ve akışı hakkında mümkün olduğunca
üye ülkeleri bilgilendirir.
50
4. Her kontrol sonrasında heyet ile ziyaret edilen ülke temsilcileri bir araya gelerek
kontrol sonuçlarını değerlendireceklerdir. Heyet üyeleri, ziyaretlerden Madde 13 de bahsi
geçen noktalarla ilgili sonuçlar çıkarırlar.
5. Heyet başkanı, bir üst paragrafta belirtilen sonuçları ve ziyaretin detaylarını kapsayan
bir rapor hazırlar. Rapor, geciktirilmeden ziyaret edilen ülkeye ve sonrasında diğer üye
ülkelere gönderilir.
Madde 17
Grubun harcırahı, komisyonla bağlantısı olmayan uzmanların harcırah ödemesi kuralına
uygun olarak komisyon tarafından ödenir.
Madde 18
Bu Yönetmeliğin 15, 16 ve 17. maddeleri AB’ye üyelikten sonra, diğer hükümleri ise
Resmi Gazetede yayınlandığı tarihte yürürlüğe girer.
Bu Yönetmelik Taslağı hazırlanırken 2137/92 (AET) ve 461/93 (AET)
Konsey Tüzüklerinden faydalanılmıştır.
51
EK I
KONFORMASYON
Özellikle elzem parçalar olmak üzere karkas profilinin gelişim durumu
(çevre, omuz ve arka kısmı)
Konformasyon Sınıfı
S
Superior (üstün, yüksek
kaliteli)
E
Excellent (mükemmel)
U
Very good (çok iyi)
R
Good (iyi)
O
Fair (orta-vasat)
P
Poor (düşük kaliteli)
Tanım
Arka çeyrek; çifte kaslı, çok yüksek oranda dışbükey profil,
Sırt; son derece dışbükey, son derece geniş, son derece kalın
Omuzlar;son derece dışbükey ve son derece kalın
Arka çeyrek; çok kalın, profil çok dışbükey
Sırt; çok dışbükey, çok geniş ve omuzlara kadar çok kalın
Omuzlar; çok dışbükey ve çok kalın
Arka çeyrek; kalın, profil dışbükey
Sırt; geniş ve omuzlara kadar kalın
Omuzlar; kalın ve dışbükey
Arka çeyrek; profil büyük ölçüde düz
Sırt; kalın ancak omuzlarda genişlik azalır
Omuzlar; iyi gelişmiş ancak daha az kalın
Arka çeyrek; profiller hafif içbükey
Sırt; kalınlıktan ve genişlikten yoksun
Omuzlar; darca, kalınlıktan yoksun
Arka çeyrek; profil içbükey
Sırt; kemikler de görünebilecek şekilde dar ve içbükey
Omuzlar; kemikler de görünebilecek şekilde düz ve dar
EK II
YAĞ ÖRTÜSÜ DERECESİ
Karkasın iç ve dışındaki yağ miktarı
Yağ örtüsü sınıfı
1
Low (düşük)
2
Slight (ince)
3
Average (ortalama)
4
High (yüksek)
5
Very High (çok yüksek)
Ek Hükümler
dış Yok ile düşük yağ örtüsü arasında,
iç
Abdominal
Böbreklerde, yok ile düşük yağ örtüsü arasında
Thoracic
Kaburgalar arasında, yok ile düşük yağ örtüsü arasında
dış Kısmi, ince yağ örtüsü bacaklarda daha az belirgin olabilir
iç
Abdominal
Böbrekleri kısmen saran eser miktarda yağ veya ince
bir yağ tabakası
Kaburgalar arasında kaslar net olarak görünmekte
Thoracic
dış ince bir yağ tabakası Karkasın tamamını ya da hemen hemen tümünü
kaplar. Kuyruk kökünde hafifçe kalınlaşan yağ bölgeleri
iç
Abdominal
Böbreğin tümünü ya da bir kısmını kaplayan ince yağ
tabakası
Kaburgalar arasındaki kaslar halen gözükür
Thoracic
dış Karkasın hemen hemen tümü kalın bir yağ tabakası ile kaplıdır ancak
bacaklarda daha incelmiş ve omuz bölgesinde daha kalın olabilir
iç
Abdominal
Böbrekler yağ ile kaplıdır
Thoracic
Yağ kaburgalar arasındaki kasa sızmıştır. Yağ
birikintileri kaburgalarda görülebilir
dış çok kalın yağ tabakası
yağ parçaları bazen görülür
iç
Abdominal
Böbrekler kalın bir yağ tabakası ile kaplı
Thoracic
Yağ kaburgalar arasındaki kasa sızmıştır.
Kaburgalarda yağ birikintileri gözükür.
52
EK III
Kategori
Ağırlık
Kalite
A
B
C
£7 kg
7,1 – 10 kg
10,1 – 13 kg
1.
2.
1.
Et rengi
Açık pembe
Farklı renk
ya da farklı
yağ derecesi
Açık pembe
veya pembe
Yağ sınıfı (*)
(2) (3)
(2) (3)
(*) Ek II de belirtildiği gibi
53
2.
1.
Açık pembe
Farklı renk
ya da farklı veya pembe
yağ derecesi
(2) (3)
2.
Farklı renk
ya da farklı
yağ
derecesi
EK-D SIĞIR VE DANA ETİ ORTAK PİYASA DÜZENİ MEVZUATLARI UYUM TABLOSU
NO
AB MEVZUATININ TÜRKÇE ADI
AB MEVZUATININ ADI
1. 21994A1231(27)
Agreement in the form of an Exchange of
Letters between the European Community and
Bulgaria concerning certain arrangements for
live bovine animals
21994A1231(27)
Canlı
büyükbaş
hayvanlar
için
gerekli
düzenlemeler ile ilgili Avrupa Topluluğu ve
Bulgaristan arasındaki yazışma formundaki
anlaşma
2. 21994A1231(31)
Exchange of Letters between the European
Economic Community and the Slovak Republic
concerning certain arrangements for live bovine
animals
21994A1231(31)
Canlı
büyükbaş
hayvanlar
için
gerekli
düzenlemeler ile ilgili Avrupa Ekonomi Topluluğu
ve Slovakya arasındaki yazışma
3. 21994A1231(35)
Exchange of Letters between the European
Economic Community and the Czech Republic
concerning certain arrangements for live bovine
animals
21994A1231(35)
Canlı
büyükbaş
hayvanlar
için
gerekli
düzenlemeler ile ilgili Avrupa Ekonomi Topluluğu
ve Çek Cumhuriyeti arasındaki yazışma
4. 31975Y0820(01)
Codified version of the Council Directive of 26
June 1964 on animal health problems affecting
intra-Community trade in bovine animals and
swine
31975Y0820(01)
Domuz ve büyükbaş hayvanların Topluluk içi
ticaretini etkileyen hayvan sağlığı problemleri ile
ilgili 26 Haziran 1964 tarihli Konsey Direktifinin
tedvin edilmiş şekli
54
AB MEVZUATININ
TERCÜMESİ VAR/YOK
KARŞILIK
GELEN
TÜRK
MEVZUAT
ININ ADI
YOK
TERCÜME EDİLMESİNE
GEREK YOK
YOK
YOK
TERCÜME EDİLMESİNE
GEREK YOK
YOK
YOK
TERCÜME EDİLMESİNE
GEREK YOK
VETERİNERLİK
ALTINDA ELE
ALINACAK
YOK
YOK
UYUM
DURUMU
5. 31977R1078
Council Regulation (EEC) No 1078/77 of 17
May 1977 introducing a system of premiums
for the non-marketing of milk and milk products
and for the conversion of dairy herds
31977R1078
Pazarlanmayan süt ve süt ürünleri ve iyileştirilen
sütçü ineği sürüsü için prim sistemlerini anlatan 17
Mayıs 1977 tarih ve AET 1078/77 sayılı Konsey
Tüzüğü
6. 31977R1805
Commission Regulation (EEC) No 1805/77 of 4
August 1977 laying down, in respect of the beef
and veal sector, special rules for the application
of Regulation (EEC) No 1055/77 on the storage
and movement of products bought in by an
intervention agency
7. 31978D0078
78/78/EEC: Commission Decision of 23
December 1977 concerning certain detailed
rules for Directive 64/432/EEC in respect of
foot-and-mouth disease
8. 31979R2173
Commission Regulation (EEC) No 2173/79 of 4
October 1979 on detailed rules of application for
the disposal of beef bought in by intervention
agencies and repealing Regulation (EEC) No
216/69
31977R1805
Müdahale kurumları tarafından alınan ürünlerin
depolanması ve hareketine ilişkin AET 1055/77
sayılı Konsey Tüzüğünün sığır ve dana eti
sektöründe uygulanmasına ilişkin özel kuralları
ortaya koyan 4 Ağustos 1977 tarih ve AET
1805/77 sayılı Komisyon Tüzüğü
31978D0078
Şap hastalığı konusunda AET 64/432 sayılı
Direktif için detaylı kuralları ortaya koyan 23
Aralık 1977 tarih ve AET 78/78 sayılı Komisyon
Kararı
31979R2173
AET 216/69 sayılı Tüzüğü yürürlükten kaldıran ve
müdahale kurumları tarafından alınan sığır etinin
elden çıkarılması için uygulamasına yönelik
ayrıntılı kurallarıyla ortaya koyan 4 Ekim 1979
tarih ve AET 2173/96 sayılı Komisyon Tüzüğü
9. 1979R2973
Commission Regulation (EEC) No 2973/79 of
21 December 1979 laying down detailed rules
for the application of granting of assistance for
the export of beef and veal products which may
benefit from a special import treatment in a third
country
1979R2973
Üçüncü bir ülkede özel ithalat uygulamasından
yararlanabilecek sığır ve dana eti ürünleri ihracatı
için verilecek yardımın uygulanmasına ilişkin
detaylı kuralları ortaya koyan 21 Aralık 1979 tarih
ve AET 2973/79 sayılı Komisyon Tüzüğü
55
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ
OPD TARAFINDAN ELE
ALINACAK
TERCÜMEYE GEREK
YOK YİNE DE
DEĞERLENDİRMEYE
ALMAK LAZIM
YOK
YOK
YOK
YOK- KKGM tarafından ele
alınıyor
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
10. 31980D1025
80/1025/EEC: Commission Decision of 20
October 1980 on the monitoring of the
application of national plans for the eradication
of brucellosis, tuberculosis and leucosis in cattle
11. 31981R0139
Commission Regulation (EEC) No 139/81 of 16
January 1981 defining the conditions for the
admission of certain kinds of frozen beef and
veal to subheading 02.01 A II b) 4 bb) 22 of the
Common Customs Tariff
31980D1025
Sığırda brucellosis, tuberculosis ve leucosis
hastalıklarının eradikasyonu için ulusal planların
uygulamasının izlenmesine ilişkin 20 Ekim 1980
tarih ve 80/1025 sayılı Komisyon Kararı
31981R0139
Ortak Gümrük Tarifesinin 02.01 A II b) 4 bb) 22
alt başlıkları altında, belirli çeşitte donmuş sığır ve
dana etinin girişi için koşulları tanımlayan 16
Ocak 1981 tarih ve 139/81 sayılı AET Komisyon
Tüzüğü.
12. 31981R1208
Council Regulation (EEC) No 1208/81 of 28
April 1981 determining the Community scale for
the classification of carcases of adult bovine
animals
31981R1208
Yetişkin
büyükbaş
hayvan
karkaslarının
sınıflandırılması için Topluluk ölçeğini belirleyen
28 Nisan 1981 tarih ve (AET) 1208/81 sayılı
Konsey Tüzüğü
13. 31981R2930
Commission Regulation (EEC) No 2930/81 of
12 October 1981 adopting additional provisions
for the application of the Community scale for
the classification of carcases of adult bovine
animals
31981R2930
Yetişkin
büyükbaş
hayvan
karkaslarının
sınıflandırılması
için
Topluluk
ölçeğinin
uygulanmasına ilave hükümler getiren 12 Ekim
1981 tarih ve (AET) 2930/81 sayılı Komisyon
Tüzüğü
56
YOK KKGM tarafından ele
alınıyor
YOK
YOK
YOK
VAR
VAR
YOK
YOK
Ek B de
Yetişkin
Büyükbaş
Hayvanların
sınıflandırılması
yönetmelik
taslağı
hazırlanmıştır.
Ek B de
Yetişkin
Büyükbaş
Hayvanların
sınıflandırılması
yönetmelik
taslağı
hazırlanmıştır
14. 31982D0530
82/530/EEC: Council Decision of 19 July 1982
authorizing the United Kingdom to permit the
Isle of Man authorities to apply a system of
special import licences to sheepmeat and beef
and veal
31982D0530
Koyun, sığır ve dana etinde özel ithalat lisansı
sistemi uygulamasında Isle of Man yetkililerine
izin vermesi için Birleşik Krallığa yetki veren 19
Temmuz 1982 tarih ve 82/530/AET sayılı Konsey
Kararı
15. 31982R0032
Commission Regulation (EEC) No 32/82 of 7
January 1982 laying down the conditions for
granting special export refunds for beef and veal
31982R0032
Sığır ve dana eti, özel ihracat geri iadesi için
koşulları ortaya koyan 7 Ocak 1982 tarihli 32/82
sayılı AET Komisyon Tüzüğü.
16. 31982R0563
Commission Regulation (EEC) No 563/82 of 10
March 1982 laying down detailed rules for the
application of Regulation (EEC) No 1208/81 for
establishing the market prices of adult bovine
animals on the basis of the Community scale for
the classification of carcases
31982R0563
Karkasların sınıflandırılması için kurulan Topluluk
ölçeği temelinde yetişkin büyükbaş hayvan Pazar
fiyatını belirleyen (AET) 1208/81 sayılı Tüzüğün
uygulanması için detaylı kuralları ortaya koyan 10
Mart 1982 tarih ve (AET) 563/82 sayılı Komisyon
Tüzüğü
VAR
YOK
17. 31982R1964
Commission Regulation (EEC) No 1964/82 of
20 July 1982 laying down the conditions for
granting special export refunds on certain cuts of
boned meat of bovine animals
31982R1964
Büyükbaş hayvanların kemikli etlerinin belirli
parçaları için, özel ihracat iadelerini alabilmek için
gerekli koşulları ortaya koyan 20 Temmuz 1982
tarih ve 1964/82 sayılı AET Komisyon Tüzüğü.
YOK
YOK
57
YOK- İlgili değil
YOK
YOK
YOK
Ek B de
Yetişkin
Büyükbaş
Hayvanların
sınıflandırılması
yönetmelik
taslağı
hazırlanmıştır.
18. 31983D0471
83/471/EEC: Commission Decision of 7
September 1983 relating to the Community
Inspection Committee on the application of the
classification scale for carcases of adult bovine
animals
31983D0471
Yetişkin büyükbaş hayvanların karkasları için
sınıflandırma
ölçeklerinin
uygulanmasındaki
Topluluk Denetim Komitesi ile ilgili 7 Eylül 1983
tarih ve AET 83/471 sayılı Komisyon Kararı.
19. 31984D0419
84/419/EEC: Commission Decision of 19 July
1984 laying down the criteria for entering cattle
in herd-books
31984D0419
Soy kütüğüne sığır grişleri için kriterleri ortaya
koyan 19 Temmuz 1984 tarih ve AET 84/419
sayılı Komisyon Kararı.
20. 31984R2388
Commission Regulation (EEC) No 2388/84 of
14 August 1984 on special detailed rules for the
application of export refunds in the case of
certain preserved beef and veal products
31984R2388
Belirli konserve sığır ve dana eti ürünleri için,
ihracat geri iadeleri başvurusu için özel detaylı
kurallarına ilişkin 14 Ağustos 1984 tarih ve AET
2388/84 sayılı Komisyon Tüzüğü.
21. 31986R2429
Commission Regulation (EEC) No 2429/86 of
31 July 1986 on the procedure for determining
the meat content of meat preparations and
preserves falling within subheading ex 16.02 B
III b) 1) of the nomenclature contained in the
Annex to Regulation (EEC) No 2184/86
22. 31990R1186
Council Regulation (EEC) No 1186/90 of 7 May
1990 extending the scope of the Community
scale for the classification of carcases of adult
bovine animals
31986R2429
AET 2184/86 sayılı Tüzüğün ekinde yer alan
Nomenklatür’ ün ex 16.02 B III b) 1) alt başlığı
altındaki et preparatları ve konservelerdeki et
içeriğini belirleme prosedürüne ilişkin 31 Temmuz
1986 tarih ve AET 2429/86 sayılı Komisyon
Tüzüğü
31990R1186
Yetişkin
büyükbaş
hayvan
karkaslarının
sınıflandırılması
için
Topluluk
ölçeğinin
kapsamını genişleten 7 Mayıs 1990 tarih ve (AET)
1186/90 sayılı Konsey Tüzüğü.
58
VAR
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
VAR
YOK
Ek B de
Yetişkin
Büyükbaş
Hayvanların
sınıflandırılması
yönetmelik
taslağı
hazırlanmıştır..
23. 31991D0052
91/52/EEC: Commission Decision of 14 January
1991 concerning certain protection measures
relating to contagious bovine pleuropneumonia
in Portugal
31991D0052
Portekiz’de
bulaşıcı
büyükbaş
Pleuropneumonia’ya ilişkin belirli koruma
tedbirlerini içeren 14 Ocak 1991 tarih ve AET
91/52 sayılı Komisyon Kararı.
24. 31991R0344
Commission Regulation (EEC) No 344/91 of 13
February 1991 laying down detailed rules for
applying Council Regulation (EEC) No 1186/90
to extend the scope of the Community scale for
the classification of carcases of adult bovine
animals
31991R0344
Yetişkin büyükbaş hayvanların karkaslarının
sınıflandırılması
için
Topluluk
ölçeğinin
kapsamını genişleten (AET) 1186/90 sayılı
Konsey Tüzüğünün uygulanabilmesi için detaylı
kuralları ortaya koyan 13 Şubat 1991 tarih ve AET
344/91 sayılı Komisyon Tüzüğü.
25. 31992D0452
92/452/EEC: Commission Decision of 30 July
1992 establishing lists of embryo collection
teams approved in third countries for export of
bovine embryos to the Community
31992D0452
Topluluğa büyükbaş embriyosu ihracatı için,
üçüncü ülkelerde onaylanmış embriyo toplama
ekiplerinin listelerini oluşturan 30 Temmuz 1992
tarih ve AET 92/452 sayılı Komisyon Kararı.
26. 31992R2342
Commission Regulation (EEC) No 2342/92 of 7
August 1992 on imports of pure-bred breeding
animals of the bovine species from the third
countries and the granting of export refunds
thereon and repealing Regulation (EEC) No
1544/79
31992R2342
Üçüncü ülkelerden sığır cinsi safkan damızlık
hayvanların ithali ve bunlarla ilgili ihracat geri
iadeleri üzerine olan ve 1544/79 sayılı AET
Tüzüğüni yürürlükten kaldıran, 7 Ağustos 1992
tarih ve 2342/92 sayılı AET Komisyon Tüzüğü.
27. 31992R3519
Commission Regulation (EEC) No 3519/92 of 4
December 1992 laying down certain detailed
rules for the application of the supplements to
the special premium for producers of beef and
veal and to the premium for maintaining suckler
cows in the Canary Islands
31992R3519
Kanarya Adalarındaki emziren inekler için primin
devam ettirilmesine ve sığır dana eti üreticileri için
özel prim ilavelerinin uygulanması için, ayrıntılı
kuralları ortaya koyan 4 Aralık 1992 tarih ve AET
3519/92 sayılı Komisyon Tüzüğü.
59
YOK-İlgili değil
YOK
VAR
YOK
YOK – KKGM ele almalı
YOK
VAR
YOK
YOK- İlgili değil
YOK
28. 31994D0433
94/433/EC: Commission Decision of 30 May
1994 laying down detailed rules for the
application of Council Directive 93/24/EEC as
regards the statistical surveys on cattle
population and production, and amending the
said Directive
31994D0433
Sığır popülasyonu ve üretimine ilişkin istatistiki
araştırmalara ilişkin AET 93/24/ sayılı Konsey
Direktifinin uygulanmasına ilişkin ayrıntılı
kuralları ortaya koyan ve bahse konu direktifi
değiştiren 30 Mayıs 1994 tarih ve AET 94/433/
sayılı Komisyon Kararı .
29. 31995D0409
95/409/EC: Council Decision of 22 June 1995
laying down the rules for the microbiological
testing by sampling of fresh beef and veal and
pigmeat intended for Finland and Sweden
31995D0409
Finlandiya ve İsviçre için ayrılmış taze sığır, dana
ve domuz etinin örneklemesi için mikrobiyal
analizlerin ayrıntılı kurallarını ortaya koyan 22
Temmuz 1995 tarih ve AT 95/409 sayılı Konsey
Kararı.
30. 31995R1445
Commission Regulation (EC) No 1445/95 of 26
June 1995 on rules of application for import and
export licences in the beef and veal sector and
repealing Regulation (EEC) No 2377/80
31995R1445
Sığır ve dana eti sektörü, ithalat ve ihracat
lisansları için başvuru kuralları üzerine olan ve
AET 2377/80 sayılı Tüzüğü yürürlükten kaldıran,
26 Haziran 1995 tarih ve AT 1445/95 sayılı
Komisyon Tüzüğü.
31. 31996R0295
Commission Regulation (EC) No 295/96 of 16
February 1996 laying down detailed rules for the
application of Council Regulation (EEC) No
1892/87 as regards the recording of market
prices of adult bovine animals, on the basis of
the Community scale for the classification of
carcases
31996R0295
Karkasların sınıflandırılması topluluk ölçeği
temelinde yetişkin büyükbaş hayvan Pazar
fiyatlarının kaydı ile ilgili (AET) 1892/87 sayılı
konsey tüzüğünün uygulanmasına ilişkin detaylı
kuralları ortaya koyan 16 Şubat 1996 tarih ve (AT)
295/96 sayılı komisyon kararı
60
YOK
YOK
YOK-İlgili değil
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
32. 31996R0716
Commission Regulation (EC) No 716/96 of 19
April 1996 adopting exceptional support
measures for the beef market in the United
Kingdom
31996R0716
Birleşik Krallık sığır eti sektörü için istisnai destek
önlemleri alan 19 Nisan 1996 tarih ve AT 716/96
sayılı Komisyon Tüzüğü
33. 31996R1504
Commission Regulation (EC) No 1504/96 of 29
July 1996 laying down detailed rules for the
application of Council Regulation (EC) No
1357/96 providing for additional payments to be
made in 1996 with the premiums referred to in
Regulation (EEC) No 805/68 on the common
organization of the market in beef and veal and
amending that Regulation, and amending
Regulation (EEC) No 3886/92 laying down
detailed rules for the application of the premium
schemes provided for in the beef and veal sector
as regards the processing premium
34. 31996R2051
Commission Regulation (EC) No 2051/96 of 25
October 1996 laying down certain detailed rules
for granting of assistance for the export of beef
and veal which may benefit from a special
import treatment in Canada and amending
Regulation (EC) No 1445/95
31996R1504
İşleme primi ile ilgili olarak sığır ve dana eti
sektörü için öngörülen prim programının
uygulanmasına ilişkin detaylı kuralları ortaya
koyan AET 3886/92 sayılı Tüzüğü değiştiren; sığır
ve dana eti pazarının ortak organizasyonuna ilişkin
AET 805/68 sayılı Tüzükte belirtilen primlerle
beraber 1996 yılında yapılacak ilave ödemeleri
içeren AT 1357/96 sayılı Konsey Tüzüğünün
uygulanmasına ilişkin detaylı kuralları ortaya
koyan ve bu Tüzüğü değiştiren 29 Temmuz 1996
tarih ve AT 1504/96 sayılı Komisyon Tüzüğü
35. 31996R2443
Council Regulation (EC) No 2443/96 of 17
December 1996 providing for additional
measures for direct support of producers'
incomes or for the beef and vealsector
36. 31997R0226
Commission Regulation (EC) No 226/97 of 6
February 1997 laying down detailed rules for the
application of Council Regulation (EC) No
2443/96 providing for additional measures for
direct support of producers' incomes or for the
beef and veal sector
31996R2443
Sığır ve dana eti sektöründeki üretici gelirlerinin
doğrudan desteklenmesiyle ilgili ilave önlemleri
içeren 17 Aralık 1996 tarih ve AT 2443/96 sayılı
Konsey Tüzüğü
31997R0226
Sığır ve dana eti sektöründeki üretici gelirlerinin
doğrudan desteklenmesi ile ilgili ilave önlemleri
getiren 2443/96 sayılı Konsey Tüzüğünün
uygulanabilmesi için detaylı kuralları ortaya koyan
6 Şubat 1997 tarih ve AT 226/97 sayılı Komisyon
Tüzüğü
31996R2051
Kanana’ da özel ithalat uygulamasından
yararlanabilecek sığır ve dana eti ithalatı için
yardım verilmesine ilişkin belirli detaylı kuralları
ortaya koyan AT 1445/95 sayılı Tüzüğü değiştiren
25 Ekim 1996 tarih ve AT 2051/96 sayılı
Komisyon Tüzüğü
61
YOK-İlgili değil
YOK
YOK
YOK
YOK-ilgili değil
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
31998D0010
98/10/AT: Sığır cinsi hayvan, domuz, at, koyun ve
keçi etlerinden hazırlanan ürünler hususunda, üye
ülkeler tarafından ithalat izni verilmiş olan, üçüncü
ülkelere ait müesseselerin geçici listelerini yazılı
olarak veren 16 Aralık 1997 tarihli Komisyon
Kararı (Avrupa Ekonomik Alanı ilişkili metin).
37. 31998D0010
98/10/EC: Commission Decision of 16
December 1997 drawing up provisional lists of
third country establishments from which the
Member States authorise imports of products
prepared from meat of bovine animals, swine,
equidae and sheep and goats (Text with EEA
relevance)
38. 31998R1143
Commission Regulation (EC) No 1143/98 of 2
June 1998 laying down detailed rules for a tariff
quota for cows and heifers of specified mountain
breeds originating in various third countries,
other than for slaughter, and amending
Regulation (EC) No 1012/98
31998R1143
Çeşitli üçüncü ülkelerden, kesim amacı dışında,
belirtilmiş dağ ırklarına ait inekler ve düveler için
tarife kotası üzerine detaylı kuralları ortaya koyan
ve 1012/98 sayılı AT Tüzüğünü değiştiren, 2
Haziran 1998 tarihli 1143/98 sayılı AT Komisyon
Tüzüğü.
39. 31998R1209
Commission Regulation (EC) No 1209/98 of 10
June 1998 on the sale, at prices fixed in advance,
of beef held by the United Kingdom to the
armed forces
31998R1209
Fiyatları belirlenmiş sığır etinin Birleşik Krallık
tarafından, Birleşik Krallık silahlı kuvvetlerine
satışına ilişkin 10 Haziran 1998 tarih ve AT
1209/98 sayılı Komisyon Tüzüğü
40. 31998R1279
Commission Regulation (EC) No 1279/98 of 19
June 1998 laying down detailed rules for
applying the tariff quotas for beef and veal
provided for in Council Regulation (EC) No
3066/95 for the Republic of Poland, the
Republic of Hungary, the Czech Republic, the
Slovak Republic, the Republic of Bulgaria and
Romania
31998R1279
Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovak
Cumhuriyeti, Bulgaristan ve Romanya için AT
3066/95 Sayılı Konsey Tüzüğünde belirlenen sığır
ve dana eti için tarife kotası uygulanmasına ilişkin
detaylı kurallar getiren 19 Haziran 1998 tarih ve
(AT) 1279/98 sayılı Komisyon Tüzüğü
41. 31998Y1209(01)
Special Report No 19/98 concerning the
Community financing of certain measures taken
as a result of the BSE crisis, accompanied by the
replies of the Commission (submitted pursuant
to Article 188c(4)(2) of the EC Treaty)
31998Y1209(01)
BSE krizinin sonucu olarak alınan, Komisyonun
cevaplarıyla beraber sunulan (AT Anlaşmasının
Paragraf 188c(4) (2) na uygun olarak iletilen) ,
Topluluğun belirli mali önlemleriyle ilgili 19/98
No lu Özel Rapor
62
VAR
YOK
YOK
YOK
YOK-İlgili değil
YOK
YOK-İlgili değil
YOK
YOK
YOK
42. 31999R1081
Commission Regulation (EC) No 1081/1999 of
26 May 1999 opening and providing for the
administration of tariff quotas for imports of
bulls, cows and heifers other than for slaughter
of certain Alpine and mountain breeds, repealing
Regulation (EC) No 1012/98 and amending
Regulation (EC) No 1143/98
31999R1081
Kesim dışında, belirli Alp ve dağ ırklarına ait
boğaların, ineklerin ve düvelerin ithalatı için tarife
kotasının idaresini açan ve içeren, 1012/98 sayılı
AT Tüzüğünü yürürlükten kaldıran ve 1143/98
sayılı AT Tüzüğünü değiştiren, 26 Mayıs 1999
tarihli 1081/1999 sayılı AT Komisyon Tüzüğü.
43. 31999R1254
Council Regulation (EC) No 1254/1999 of 17
May 1999 on the common organisation of the
market in beef and veal
31999R1254
Sığır ve dana eti ortak piyasası organizasyonuna
ilişkin 17 Mayıs 1999 tarih ve (AT) 1254/1999
sayılı Konsey Tüzüğü.
44. 31999R1468
Commission Regulation (EC) No 1468/1999 of
5 July 1999 laying down certain detailed rules
for the application measures for the Community
beef and veal labelling system in 1999/2000
31999R1468
1999/2000 yıllarında Topluluk sığır ve dana eti
etiketleme sistemi için uygulama önlemlerine
ilişkin bazı ayrıntılı kurallar belirleyen 5 Temmuz
1999 tarih ve AT 1468/1999 sayılı Komisyon
Tüzüğü
31999R2249
Sığır cinsi hayvanlara ait, kemiksiz, kurutulmuş
etlerin ithali için bir topluluk tarife kotası açan 22
Ekim 1999 tarihli 2249/1999 sayılı AT Konsey
Tüzüğü.
31999R2730
Sığır ve dana eti ortak pazar organizasyonuna
ilişkin AT 1254/1999 sayılı Konsey Tüzüğünün 4.
maddesi kapsamındaki erkek büyükbaş hayvanlar
için özel prim kurallarının uygulanması için geçiş
düzenlemeleri getiren 21 Aralık 1999 tarih ve AT
2730/1999 sayılı Komisyon Tüzüğü
45. 31999R2249
Council Regulation (EC) No 2249/1999 of 22
October 1999 opening a Community tariff quota
for the import of meat of bovine animals,
boneless, dried
46. 31999R2730
Commission Regulation (EC) No 2730/1999 of
21 December 1999 introducing a transitional
arrangement for the application of the special
premium scheme for male bovine animals
provided for in Article 4 of Council Regulation
(EC) No 1254/1999 on the common organisation
of the market in beef and veal
47. 32000D0762
2000/762/EC: Commission Decision of 15
November 2000 providing for a compulsory
beef labelling system in Sweden (notified under
document number C(2000) 3297) (Only the
Swedish text is authentic)
32000D0762
İsveç için zorunlu sığır eti etiketleme sistemi
getiren 15 Kasım 2000 tarih ve 2000/762/AT sayılı
Komisyon Kararı
63
YOK-İlgili değil
YOK
VAR
YOK
1782 DE VAR
VAR
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK-İlgili değil
YOK
48. 32000R0358
Commission Regulation (EC) No 358/2000 of
16 February 2000 providing the result of
applications for repayment of duties on dried
boneless beef under Regulation (EC) No
2424/1999
32000R0358
2424/1999 sayılı AT tüzüğü altında, kurutulmuş,
kemiksiz sığır eti üzerine olan gümrük vergilerinin
geri ödenmesi için yapılan başvuruların
sonuçlarını veren, 16 Şubat 2000 tarihli 358/2000
sayılı AT Komisyon Tüzüğü.
49. 32000R0562
Commission Regulation (EC) No 562/2000 of
15 March 2000 laying down detailed rules for
the application of Council Regulation (EC) No
1254/1999 as regards the buying-in of beef
32000R0562
Sığır etinin alımı ile ilgili olarak AT 1254/1999
sayılı konsey Tüzüğünin uygulanmasına ilişkin
detaylı kuralları ortaya koyan 15 Mart 2000 tarih
ve AT 562/2000 sayılı Komisyon Tüzüğü
50. 32000R0907
Commission Regulation (EC) No 907/2000 of 2
May 2000 laying down detailed rules for the
application of Council Regulation (EC) No
1254/1999 as regards aid for private storage in
the beef and veal sector
32000R0907
Sığır ve dana eti sektöründe özel depo yardımları
ile ilgili olarak AT 1254/1999 sayılı Konsey
Tüzüğünün uygulanmasına ilişkin detaylı kuralları
ortaya koyan 2 Mayıs 2000 tarih ve AT 970/2000
sayılı Komisyon Tüzüğü
51. 32000R0980
Commission Regulation (EC) No 980/2000 of
11 May 2000 opening and providing for the
administration of a tariff quota for frozen meat
of bovine animals covered by CN code 0202 and
products covered by CN code 0206 (1 July 2000
to 30 June 2001)
32000R0980
CN kodu 0202 ile kapsanan sığır cinsi hayvanlara
ait donmuş et ve CN kodu 0206 ile kapsanan
ürünler için tarife kotasının idaresini açan ve
içeren, 11 Mayıs 2000 tarihli 980/2000 sayılı AT
Komisyon Tüzüğü (1 Temmuz 2000 den 30
Haziran 2001 e).
52. 32000R1174
Commission Regulation (EC) No 1174/2000 of
31 May 2000 opening and providing for the
administration of an import tariff quota for
frozen beef intended for processing (1 July 2000
to 30 June 2001) and amending certain other
regulations in the beef sector
32000R1174
İşlenmek üzere dondurulmuş sığır etleri için ithalat
tarife kotasının idaresini açan ve içeren ve sığır eti
sektöründeki diğer bazı Tüzükleri değiştiren, 31
Mayıs 2000 tarihli 1174/2000 sayılı AT Komisyon
Tüzüğü.
64
YOK
YOK
YOK
YOK
VAR
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
53. 32000R1596
Commission Regulation (EC) No 1596/2000 of
20 July 2000 on the sale by tender of beef held
by
certain
intervention
agencies
54. 32000R1713
Commission Regulation (EC) No 1713/2000 of
1 August 2000 fixing the minimum selling
prices for beef put up for sale under the
invitation to tender referred to in Regulation
(EC) No 1596/2000
55. 32000R2584
Commission Regulation (EC) No 2584/2000 of
24 November 2000 establishing a system for the
communication of information on certain
supplies of beef, veal and pigmeat by road to the
territory
of
the
RussianFederation
32000R1596
Belirli müdahale kurumları tarafından ellerinde
bulunan sığır etlerinin ihale yolu ile satışına ilişkin
20 Temmuz 2000 tarih AT 1596/2000 sayılı
Komisyon Tüzüğü
32000R1713
AT 1596/2000 sayılı Tüzükle satışa sunulan sığır
eti için açılan ihale ile ilgili olarak minimum satış
fiyatını belirleyen 1 Ağustos 2000 tarih ve AT
1713/2000 sayılı Komisyon Tüzüğü
32000R2584
Rusya Federasyonu bölgesinde karayolu ile sığır,
dana ve domuz eti gönderilmesine ilişkin bir bilgi
iletişim sistemi kuran 24 Kasım 2000 tarih ve AT
2584/2000 sayılı Komisyon Tüzüğü
56. 32001D0003
2001/3/EC: Commission Decision of 3 January
2001 laying down specific measures in the beef
sector for Denmark and the Netherlands under
Regulation (EC) No 2777/2000 (notified under
document
number
C(2000)
4422)
32001D0003
Danimarka ve Hollanda Sığır eti sektörü için AT
2777/2000 sayılı Tüzükte öngörülen özel
önlemleri ortaya koyan 3 Ocak 2001 tarih ve
2001/3/AT sayılı Komisyon Kararı
57. 32001D0434
2001/434/EC: Commission Decision of 21 May
2001 laying down specific measures in the beef
sector for Germany under Regulation (EC) No
2777/2000 (notified under document number
C(2001) 1441)
58. 32001D0569
2001/569/EC: Commission Decision of 12 July
2001 laying down certain detailed rules for the
application in France of Article 9 of Regulation
(EC) No 690/2001 on special market support
measures in the beef sector (notified under
document number C(2001) 1857)
32001D0434
Almanya sığır eti sektörü için AT 2777/2000 sayılı
Tüzükte öngörülen özel önlemleri ortaya koyan 21
Mayıs 2001 tarih ve 2001/434/AT sayılı Komisyon
Kararı
32001D0569
Sığır eti sektöründe, özel pazar destek önlemleri
üzerine 690/2001( AT) sayılı Tüzüğün 9.
Maddesinde Fransa’daki uygulamalar için belirli
detaylı kuralları ortaya koyan 12 Haziran 2001
tarih ve 2001/569/AT sayılı Komisyon Kararı.
65
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK-İlgili değil
YOK
YOK-İlgili değil
YOK
YOK-İlgili değil
YOK
YOK-İlgili değil
YOK
59. 32001R0026
Commission Regulation (EC) No 26/2001 of 5
January 2001 laying down certain measures
derogating from Regulation (EC) No 2561/2000
on private storage aid in the beef sector
32001R0026
Sığır eti sektöründe özel depo yardımlarına ilişkin
AT 2561/2000 sayılı Tüzüğe aykırı belirli
önlemler alan 5 Ocak 2001 tarih ve AT 26/2001
sayılı Komisyon Tüzüğü
60. 32001R1642
Commission Regulation (EC) No 1642/2001 of
10 August 2001 laying down exceptional
measures on the beef and veal markets in form
of private storage aid
61. 32002R1059
Commission Regulation (EC) No 1059/2002 of
18 June 2002 fixing the minimum selling prices
for beef put up for sale under the invitation to
tender referred to in Regulation (EC) No
958/2002
62. 32002R1061
Commission Regulation (EC) No 1061/2002 of
19 June 2002 on the sale by tender of beef held
by certain intervention agencies
32001R1642
Özel stok yardımı şeklinde sığır ve dana eti
pazarları için istisnai önlemler getiren 10 Ağustos
2001 tarih ve 1642/2001 AT sayılı Komisyon
Tüzüğü
32002R1059
958/2002 nolu tüzükte söz edilen ihale çağrısı ile
satışı yapılacak sığır eti için minimum satış
fiyatlarını ortaya koyan 18 Haziran 2002 tarih ve
(AT) 1059/2002 sayılı komisyon tüzüğü
63. 32002R1149
Council Regulation (EC) No 1149/2002 of 27
June 2002 opening an autonomous quota for
imports of high-quality beef
32002R1149
Yüksek kaliteli sığır etlerinin ithali için otonom bir
kotayı açan 27 Haziran 2002 tarihli 1149/2002
sayılı AT Konsey Tüzüğü.
64. 32002R1180
Commission Regulation (EC) No 1180/2002 of
1 July 2002 fixing the minimum selling prices
for beef put up for sale under the invitation to
tender referred to in Regulation (EC) No
1061/2002
65. 32002R1197
Commission Regulation (EC) No 1197/2002 of
3 July 2002 on periodical sales by tender of beef
held by certain intervention agencies
32002R1180
1061/2002 nolu tüzükte söz edilen ihale çağrısı ile
satışı yapılacak sığır eti için minimum satış
fiyatlarını ortaya koyan 1 Temmuz 2002 tarih ve
(AT) 1180/2002 sayılı komisyon tüzüğü
32002R1061
belirli müdahale kurumları tarafından tutulan sığır
etinin ihale ile satışı üzerine 19 Haziran 2002 tarih
ve 1061/2002 nolu komisyon tüzüğü.
32002R1197
belirli müdahale kurumları tarafından tutulan sığır
etinin ihale ile periyodik satışı üzerine 3 Temmuz
2002 tarih ve (AT) 1197/2002 sayılı komisyon
tüzüğü.
66
VAR
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
66. 32002R1429
Commission Regulation (EC) No 1429/2002 of
2 August 2002 establishing detailed rules for the
application of the tariff quotas for beef and veal
as laid down in Council Regulations (EC) No
1151/2002, (EC) No 1362/2002 and (EC) No
1361/2002 for Estonia, Latvia and Lithuania
32002R1429
Estonya, Letonya ve Litvanya için (AT)
1151/2002, (AT) 1362/2002 ve (AT) 1361/2002
tüzükleri ile ortaya konan sığır ve dana tarif
kotalarının uygulanması için detaylı kuralları
meydana getiren 2 Ağustos 2002 tarih ve (AT)
1429/2002 sayılı komisyon tüzüğü
67. 32002R1654
Commission Regulation (EC) No 1654/2002 of
17 September 2002 on periodical sales by tender
of beef held by certain intervention agencies
68. 32002R1655
Commission Regulation (EC) No 1655/2002 of
17 September 2002 on the sale by tender of beef
held by certain intervention agencies and
intended for processing within the Community
69. 32002R1761
Commission Regulation (EC) No 1761/2002 of
2 October 2002 on the sale by tender of beef
held by certain intervention agencies and
intended for processing within the Community
32002R1654
belirli müdahale kurumları tarafından tutulan sığır
etinin ihale ile periyodik satışı üzerine 3 Temmuz
2002 tarih ve (AT) 1654/2002 sayılı komisyon
tüzüğü.
32002R1655
belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk
dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale
ile satışı üzerine 17 Eylül 2002 tarih ve (AT)
1655/2002 sayılı komisyon tüzüğü.
32002R1761
belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk
dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale
ile satışı üzerine 2 Ekim 2002 tarih ve (AT)
1761/2002 sayılı komisyon tüzüğü.
70. 32002R1834
Commission Regulation (EC) No 1834/2002 of
15 October 2002 on the sale by tender of beef
held by certain intervention agencies and
intended for processing within the Community
32002R1834
belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk
dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale
ile satışı üzerine 15 Ekim 2002 tarih ve (AT)
1834/2002 sayılı komisyon tüzüğü.
71. 32002R1967
Commission Regulation (EC) No 1967/2002 of
4 November 2002 on the sale by tender of beef
held by certain intervention agencies and
intended for processing within the Community
32002R1967
belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk
dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale
ile satışı üzerine 4 Kasım 2002 tarih ve (AT)
1967/2002 sayılı komisyon tüzüğü.
67
YOK-İlgili değil
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
72. 32002R2042
Commission Regulation (EC) No 2042/2002 of
18 November 2002 on periodical sales by tender
of beef held by certain intervention agencies
73. 32002R2048
Commission Regulation (EC) No 2048/2002 of
19 November 2002 on periodical sales by tender
of beef held by certain intervention agencies and
intended for processing within the Community
74. 32002R2273
Commission Regulation (EC) No 2273/2002 of
19 December 2002 laying down detailed rules
for the application of Council Regulation (EC)
No 1254/1999 as regards the survey of prices of
certain bovine animals on representative
Community markets
75. 32003R0005
Commission Regulation (EC) No 5/2003 of 27
December 2002 laying down detailed rules for
the application in 2003 of the tariff quotas for
beef and veal products originating in Croatia,
Bosnia and Herzegovina, the Former Yugoslav
Republic of Macedonia and the Federal
Republic of Yugoslavia
76. 32003R0297
Commission Regulation (EC) No 297/2003 of
17 February 2003 laying down detailed rules for
the application of the tariff quota for beef and
veal
originating
in
Chile
77. 32003R0298
Commission Regulation (EC) No 298/2003 of
17 February 2003 on import licences in respect
of beef and veal products originating in
Botswana, Kenya, Madagascar, Swaziland,
Zimbabwe and Namibia
32002R2042
belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk
dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale
ile periyodik satışı üzerine 18 Kasım 2002 tarih ve
(AT) 2042/2002 sayılı komisyon tüzüğü
32002R2048
belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk
dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale
ile periyodik satışı üzerine 19 Kasım 2002 tarih ve
(AT) 2048/2002 sayılı komisyon tüzüğü
32002R2273
temsili topluluk piyasalarında belirli sığır cinsi
hayvanların fiyatlarının araştırılması ile ilgili (AT)
1254/1999 nolu konsey tüzüğünün uygulanması
için detaylı kuralları ortaya 19 Aralık 2002 tarih ve
(AT) 2273/2002 nolu komisyon tüzüğü
32003R0005
Hırvatistan, Bosna Hersek, eski Yugoslavya
Cumhuriyetleinden Makedonya ve Yugoslavya
federal cumhuriyeti kaynaklı sığır ve dana ürünleri
tarife kotalarının 2003 yılında uygulanması için
detaylı kuralları ortaya koyan 27 Aralık 2002 tarih
ve (AT) 5/2003 nolu komisyon tüzüğü
32003R0297
Şili kaynaklı sığır ve dana tarife kotalarının
uygulanması için detaylı kuralları ortaya koyan 17
Şubat 2003 tarih ve (AT) 297/2003 nolu komisyon
tüzüğü
32002R1967
belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk
dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale
ile satışı üzerine 4 Kasım 2002 tarih ve (AT)
1967/2002 sayılı komisyon tüzüğü.
68
YOK
YOK
VAR
YOK
YOK
YOK
VAR
YOK
YOK-İlgili değil
YOK
YOK-İlgili değil
YOK
78. 32003R0456
Commission Regulation (EC) No 456/2003 of
12 March 2003 laying down special rules on the
prefinancing of export refunds for certain beef
and veal products placed under a customswarehousing or free-zone procedure
32002R2042
belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk
dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale
ile periyodik satışı üzerine 18 Kasım 2002 tarih ve
(AT) 2042/2002 sayılı komisyon tüzüğü
79. 32003R0604
Commission Regulation (EC) No 604/2003 of 2
April 2003 on periodical sales by tender of beef
held by certain intervention agencies and
intended for processing within the Community
32002R2048
belirli müdahale kurumları tarafından ve topluluk
dahilinde işlenmesi için tutulan sığır etinin ihale
ile periyodik satışı üzerine 19 Kasım 2002 tarih ve
(AT) 2048/2002 sayılı komisyon tüzüğü
80. 32003R0639
Commission Regulation (EC) No 639/2003 of 9
April 2003 laying down detailed rules pursuant
to Council Regulation (EC) No 1254/1999 as
regards requirements for the granting of export
refunds related to the welfare of live bovine
animals during transport
32002R2273
temsili topluluk piyasalarında belirli sığır cinsi
hayvanların fiyatlarının araştırılması ile ilgili (AT)
1254/1999 nolu konsey tüzüğünün uygulanması
için detaylı kuralları ortaya 19 Aralık 2002 tarih ve
(AT) 2273/2002 nolu komisyon tüzüğü
81. 32003R0977
Commission Regulation (EC) No 977/2003 of 6
June 2003 opening and providing for the
administration of an import tariff quota for
young male bovine animals for fattening (1 July
2003 to 30 June 2004)
32003R0005
Hırvatistan, Bosna Hersek, eski Yugoslavya
Cumhuriyetlerinden Makedonya ve Yugoslavya
federal cumhuriyeti kaynaklı sığır ve dana ürünleri
tarife kotalarının 2003 yılında uygulanması için
detaylı kuralları ortaya koyan 27 Aralık 2002 tarih
ve (AT) 5/2003 nolu komisyon tüzüğü
82. 32003R1032
Commission Regulation (EC) No 1032/2003 of
17 June 2003 on periodical sales by tender of
beef held by certain intervention agencies and
intended for processing within the Community
32003R0297
Şili kaynaklı sığır ve dana tarife kotalarının
uygulanması için detaylı kuralları ortaya koyan 17
Şubat 2003 tarih ve (AT) 297/2003 nolu komisyon
tüzüğü
69
YOK-İlgili değil
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
83. 32003R1033
Commission Regulation (EC) No 1033/2003 of
17 June 2003 on periodical sales by tender of
beef held by certain intervention agencies
32003R1033
Belirli müdahale kurumları vasıtası ve sığır eti
ihaleleri yoluyla, periyodik satımları üzerine 17
Haziran 2003 tarih ve 1033/2003 (AT) sayılı
Komisyon Tüzüğü
84. 32003R1034
Commission Regulation (EC) No 1034/2003 of
17 June 2003 on periodical sales by tender of
beef held by certain intervention agencies
32003R1034
Belirli müdahale kurumları vasıtası ve sığır eti
ihaleleri yoluyla, periyodik satımları üzerine 17
Haziran 2003 tarih ve 1034/2003 (AT) sayılı
Komisyon Tüzüğü
85. 32003R2234
Commission Regulation (EC) No 2234/2003 of
23 December 2003 laying down detailed rules
for the application in 2004 of the tariff quotas
for "baby beef" products originating in Croatia,
Bosnia and Herzegovina, the former Yugoslav
Republic of Macedonia and Serbia and
Montenegro
32003R2234
Hırvatistan, Bosna Hersek , eski Yugoslavya
Cumhuriyetlerinden Makedonya, Sırbıstan ve
Karadağdan kaynaklı “bebek sığır eti” ürünleri
için, 2004 yılı tarife kotaları uygulamalarını ortaya
koyan 23 Aralık 2003 tarih ve 2234/2003 (AT)
sayılı Komisyon Tüzüğü
86. 32003R2247
Commission Regulation (EC) No 2247/2003 of
19 December 2003 laying down detailed rules
for the application in the beef and veal sector of
Council Regulation (EC) No 2286/2002 on the
arrangements applicable to agricultural products
and goods resulting from the processing of
agricultural products originating in the African,
Caribbean and Pacific States (ACP States)
(ilgili değil- tarife kotaları üye olunca tanınacak)
32003R2247
Afrika, Karayip ve Pasifik Ülkelerinden köken
alan tarımsal ürünlerin işlenmesi sonucu tarımsal
ürünlere ve gıdalara uygulanabilen düzenlemeler
üzerine olan 2286/2002 (AT) sayılı Komisyon
Tüzüğünün, sığır ve dana eti sektöründe
uygulanması için detaylı kuralları ortaya koyan 19
Aralık 2003 tarih ve 2247/2003 (AT) sayılı
Komisyon Tüzüğü.
70
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK-İlgili değil
YOK
YOK-İlgili değil
YOK
87. 32003R2340
Commission Regulation (EC) No 2340/2003 of
29 December 2003 derogating, for the year
2004, from Regulation (EC) No 1279/98 laying
down detailed rules for applying the tariff quotas
for beef and veal provided for in Council
Decisions
2003/286/EC,
2003/298/EC,
2003/299/EC, 2003/18/EC, 2003/263/EC and
2003/285/EC for Bulgaria, the Czech Republic,
Slovakia, Romania, the Republic of Poland and
the Republic of Hungary (incelendi-ilgili değil)
88. 32004D0761
2004/761/EC: Commission Decision of 26
October 2004 laying down detailed rules for the
application of Council Directive 93/24/EEC as
regards the statistical surveys on cattle
population and production (notified under
document number C(2004) 4091)Text with EEA
relevance
32003R2340
Macaristan, Polonya, Romanya, Slovakya, Çek
Cumhuriyeti ve Bulgaristan için 2003/286/AT,
2003/298/AT,
2003/299/AT,
2003/18/AT,
2003/263/AT
ve
2003/285/AT
Komisyon
Kararlarında belirtilen sığır ve dana eti için tarife
kotalarının uygulanmasıyla ilgili detaylı kuralları
ortaya 1279/98 (AT) sayılı Tüzükten, 2004 yılı
için derogasyon alan 29 Aralık 2003 tarih ve
2340/2003 (AT) sayılı Komisyon Tüzüğü.
89. 32004R0276
Commission Regulation (EC) No 276/2004 of
17 February 2004 on periodical sales by tender
of beef held by certain intervention agencies
32004R0276
Belirli müdahale kurumları vasıtası ve sığır eti
ihaleleri yoluyla, periyodik satımları üzerine 17
Şubat 2004 tarih ve 276/2004 (AT) sayılı
Komisyon Tüzüğü.
90. 32004R1201
Commission Regulation (EC) No 1201/2004 of
29 June 2004 opening and providing for the
administration of a tariff quota for calves
weighing not more than 80 kilograms and
originating in Bulgaria or Romania (1 July 2004
to
30
June
2005)
32004R1201
Bulgaristan veya Romanya orijinli ve 80 kg’dan
fazla olmayan buzağılar için tarife kotalarının
idaresini sağlayan ve açan 29 Haziran 2004 tarih
ve AT 1201/2004 sayılı Tüzüğü.
32004D0761
Sığır populasyonu ve üretimi üzerine istatistiksel
araştırmaları ilgilendiren 93/24/AET sayılı Konsey
Direktifinin uygulaması için detaylı kuralları
ortaya koyan 26 Ekim 2004 tarih ve 2004/761/AT
sayılı Komisyon Kararı.
71
YOK-İlgili değil
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK( doğrudan ilgili değil
ama dikkate almak lazımbütünün parçaları)
YOK
91. 32004R1202
Commission Regulation (EC) No 1202/2004 of
29 June 2004 opening and providing for the
administration of an import quota for young
male bovine animals for fattening (1 July 2004
to 30 June 2005)
32004R1202 Besilik genç erkek sığır cinsi
hayvanlar için ithalat tarife kotasının idaresini açan
ve içeren 29 Haziran 2004 tarihli 1202/2004 sayılı
AT Komisyon Tüzüğü (1 Temmuz 2004 ten 30
Haziran 2005 e).
92. 32004R1203
Commission Regulation (EC) No 1203/2004 of
29 June 2004 opening and providing for the
administration of a tariff quota for frozen meat
of bovine animals covered by CN code 0202 and
products covered by CN code 0206 29 91 (1
July 2004 to 30 June 2005)
32004R1203
CN kodu 0202 ile kapsanan sığır cinsi hayvanlara
ait donmuş et ve CN kodu 0206 29 91 ile kapsanan
ürünler için tarife kotasının idaresini açan ve
içeren, 29 Haziran 2004 tarihli 1203/2004 sayılı
AT Komisyon Tüzüğü (1 Temmuz 2004 den 30
Haziran 2005 e).
93. 32004R1204
Commission Regulation (EC) No 1204/2004 of
29 June 2004 opening and providing for the
administration of a tariff quota for live bovine
animals weighing from 80 to 300 kilograms and
originating in Bulgaria or Romania (1 July 2004
to 30 June 2005)
32004R1204
Bulgaristan ve Romanya’dan gelen ve 80–300 kg
ağırlığındaki sığır cinsi canlı hayvan tarife
kotasının idaresini açan ve içeren 29 Haziran 2004
tarihli 1204/2004 sayılı AT Komisyon Tüzüğü (1
Temmuz 2004 ten 30Haziran 2005 e).
94. 32004R1206
Commission Regulation (EC) No 1206/2004 of
29 June 2004 opening and providing for the
administration of an import tariff quota for
frozen beef intended for processing (1 July 2004
to 30 June 2005)
32004R1206
İşlenmek üzere dondurulmuş sığır etleri için ithalat
tarife kotasının idaresini açan ve içeren, 29
Haziran 2004 tarihli 1206/2004 sayılı AT
Komisyon Tüzüğü (1 Temmuz 2004 ten 30
Haziran 2005 e).
72
YOK (doğrudan ilgili değil
ama dikkate almak lazımbütünün parçaları)
YOK
YOK doğrudan ilgili değil
ama dikkate almak lazımbütünün parçaları)
YOK
YOK( doğrudan ilgili değil
ama dikkate almak lazımbütünün parçaları)
YOK
YOK( doğrudan ilgili değil
sistemin anlaşılması için
değerlendirilmeye alınabilirbütünün parçaları)
YOK
95. 32004R1968
Commission Regulation (EC) No 1968/2004 of
16 November 2004 laying down detailed rules
for the application in 2005 of the tariff quotas
for ‘baby beef’ products originating in Croatia,
Bosnia and Herzegovina, the former Yugoslav
Republic of Macedonia and Serbia and
Montenegro
32004R1968
Hırvatistan, Bosna Hersek , eski Yugoslavya
Cumhuriyetlerinden Makedonya, Sırbıstan ve
Karadağdan kaynaklı “bebek sığır eti” ürünleri
için, 2005 yılı tarife kotaları uygulamalarını ortaya
koyan 16 Kasım 2004 tarih ve 1968/2004 (AT)
sayılı Komisyon Tüzüğü
96. 32004R2092
Commission Regulation (EC) No 2092/2004 of
8 December 2004 laying down detailed rules of
application for an import tariff quota of dried
boneless beef originating in Switzerland
32004R2092
İsviçre kaynaklı kurutulmuş et ürünleri için,
ithalat tarife kotaları uygulaması için detaylı
kuralları ortaya koyan 8 Aralık 2004 tarih ve
2092/2004 (AT) sayılı Komisyon Tüzüğü
73
YOK
YOK
(direkt bizimle ilgili değil)
YOK
YOK
(direkt bizimle ilgili değil)
EK-E KOYUN VE KEÇİ ETİ ORTAK PİYASA DÜZENİ MEVZUATLARI UYUM TABLOSU
NO
AB MEVZUATININ ADI
AB MEVZUATININ ADI (Türkçe)
31982D0530
82/530/EEC: Council Decision of 19 July 1982 authorizing
the United Kingdom to permit the Isle of Man authorities to
apply a system of special import licences to sheepmeat and
beef and veal
82/530/AET: Koyun, sığır ve dana eti için özel
ithalat ruhsatlandırmasına dayalı bir sistem
uygulanabilmesi amacıyla İngiltere'ye Man Adası
yetkililerine izin verme yetkisi tanıyan 19 Temmuz
1982 tarihli Konsey Kararı.
31990D0019
90/19/EEC: Commission Decision of 20 December 1989
approving the mechanism for differentiating between
2 producers of heavy lambs and producers of light lambs in
Spain
(Only
the
Spanish
text
is
authentic)
İspanya'da ağır kuzu ve hafif kuzu yetiştiricilerinin
ayrımına yönelik mekanizmayı onaylayan 20
Aralık 1989 tarih ve (AET) 90/19 sayılı Komisyon
Kararı (Yalnızca İspanyolca metin orijinaldir).
31990R3446
Commission Regulation (EEC) No 3446/90 of 27
November 1990 laying down detailed rules for granting
private storage aid for sheepmeat and goatmeat
Koyun ve keçi eti için özel depolama
yardımlarının verilmesine ilişkin ayrıntılı kuralları
ortaya koyan 3446/90 (AET) sayılı ve 27 Kasım
1990 tarihli Komisyon Tüzüğü.
31990R3447
Commission Regulation (EEC) No 3447/90 of 28
November 1990 on special conditions for the granting of
private storage aid for sheepmeat and goatmeat
Koyun ve keçi eti için özel depolama
yardımlarının verilmesine ilişkin özel koşulları
ortaya koyan 3447/90 (AET) sayılı ve 28 Kasım
1990 tarihli Komisyon Tüzüğü.
1
3
4
74
AB MEVZUATININ
TERCÜMESİ
VAR/YOK
KARŞILIK
GELEN TÜRK
MEVZUATINI
N ADI
YOK
Yok tercüme
edilmesine gerek yok
Yok
Yok tercüme
edilmesine gerek yok
Yok
Yok
Yok
Yok
UYUM
DURUMU
31992R2137
Council Regulation (EEC) No 2137/92 of 23 July 1992
concerning the Community scale for the classification of
carcases of ovine animals and determining the Community
standard quality of fresh or chilled sheep carcases and
extending
Regulation
(EEC)
No
338/91
Koyun
karkaslarının
sınıflandırılmasında
kullanılan Topluluk ölçütlerine ilişkin ve
Topluluk'ta geçerli taze ile dondurulmuş
karkasların kalite standartlarını belirleyen, 338/91
(AET) sayılı Tüzüğün süresini uzatan 23 Temmuz
1992 tarih ve (AET) 2137/92 sayılı Konsey
Tüzüğü.
Var
Yok
31992R3125
Council Regulation (EEC) No 3125/92 of 26 October 1992
on the arrangements applicable to the importation into the
Community of sheepmeat and goatmeat products
originating in Bosnia-Herzegovina, Croatia, Slovenia,
Montenegro, Serbia and the former Yugoslav Republic of
Macedonia
Bosna-Hersek, Hırvatistan, Slovenya, Montenegro,
Sırbistan ve eski Yugoslav Makedonya
Cumhuriyeti'nde üretilen koyun ve keçi eti
ürünlerinin Topluluğa ithalatında uygulanabilecek
düzenlemelere ilişkin 3125/92 (AET) sayılı ve 26
Ekim 1992 tarihli Konsey Tüzüğü.
Yok
Yok
31993L0025
Council Directive 93/25/EEC of 1 June 1993 on the
statistical surveys to be carried out on sheep and goat stocks
Koyun ve keçi sürüleri üzerinde yürütülecek
istatistiki survey çalışmalarına ilişkin 93/25/AET
sayılı ve 1 Haziran 1993 tarihli Konsey Direktifi.
Yok
Yok
31993R0461
Commission Regulation (EEC) No 461/93 of 26 February
1993 laying down detailed rules for the Community scale
for the classification of carcases of ovine animals
Koyun
karkaslarının
sınıflandırılmasında
kullanılan Topluluk ölçütlerine ilişkin ayrıntılı
kuralları ortaya koyan 26 Şubat 1993 tarih ve
(AET) 461/93 sayılı Komisyon Tüzüğü.
Yok
Yok
31994D0434
94/434/EC: Commission Decision of 30 May 1994 laying
down detailed rules for the application of Council Directive
9 93/25/EEC as regards the statistical surveys on sheep and
goat population and production
Koyun ve keçi populasyonu ile yetiştiriciliği
üzerinde yapılacak istatistiki surveylerle ilgili
olarak, (AET) 93/25 sayılı Konsey Direktifinin
uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kuralları ortaya
koyan 30 Mayıs 1994 tarih ve (AT) 94/434 sayılı
Komisyon Kararı.
Yok
Yok
5
6
7
8
75
EK C de
koyun
karkasları
sınıflandır
ması
yönetmelik
taslağı
hazırlanmış
tır
Tercüme edilmesine
gerek yok
EK C de
koyun
karkasları
sınıflandır
ması
yönetmelik
taslağı
hazırlanmış
tır
31995R1439
Commission Regulation (EC) No 1439/95 of 26 June 1995
laying down detailed rules for the application of Council
10 Regulation (EEC) No 3013/89 as regards the import and
export of products in the sheepmeat and goatmeat sector
Koyun ve keçi eti sektörlerinde ürün ithalatı ve
ihracatı ile ilgili olarak, (AET) 3013/89 sayılı
Konsey Tüzüğünün uygulanmasına ilişkin ayrıntılı
kuralları ortaya koyan 26 Haziran 1995 tarih ve
(AT) 1439/95 sayılı Komisyon Tüzüğü.
Yok
Yok
31996R0874
Commission Regulation (EC) No 874/96 of 14 May 1996 on
11 imports of pure-bred breeding animals of the ovine and
caprine species from third countries
Üçüncü ülkelerden saf kan damızlık koyun ve keçi
ithalatına ilişkin 14 Mayıs 1996 tarih ve (AT)
874/96 sayılı Komisyon Tüzüğü.
Yok
Yok
31997R1303
Commission Regulation (EC) No 1303/97 of 4 July 1997
amending Regulation (EEC) No 3567/92 as regards detailed
12
rules for the temporary leasing of premium rights in the
sheepmeat and goatmeat sector
Koyun ve keçi eti sektörlerinde prim haklarının
geçici olarak kiralanması ile ilgili ayrıntılı kurallar
ile ilgili olarak, 3567/92 (AET) sayılı Tüzüğü
değiştiren 1303/97 (AT) sayılı ve 4 Temmuz 1997
tarihli Komisyon Tüzüğü.
Yok
Yok
31999D0541
1999/541/EC: Commission Decision of 26 July 1999
concerning the importation of sheep and goats from Bulgaria
13
and amending Commission Decision 97/232/EC (notified
under document number C(1999) 2433) (Text with EEA
relevance)
32000R0408
Commission Regulation (EC) No 408/2000 of 23 February
2000 determining the loss of income and the premiums
14 applicable per ewe and per female goat in the Member States
and the payment of the specific aid for sheep and goat
farming in certain less-favoured areas of the Community for
the 1999 marketing year
97/232/AT sayılı Komisyon Kararını değiştiren ve
Bulgaristan'dan koyun ve keçi ithalatına ilişkin
1999/541/AT sayılı ve 26 Temmuz 1999 tarihli
Komisyon Kararı (C(1999) 2433 sayılı belge ile
tebliğ edilmiştir) (Metin, EEA'ya uygundur).
Yok-tercüme
edilmesine gerek yok
Yok
Üye devletlerde, gelir kaybı ve dişi koyun ile keçi
başına uygulanabilir prim ödemesini saptayan ve
1999 pazarlama yılında, Topluluk elverişsiz
bölgelerinde koyun ve keçi yetiştiriciliği için özel
yardımın verilmesine ilişkin 408/2000 (AT) sayılı
ve 23 Şubat 2000 tarihli Komisyon Tüzüğü.
Yok
Yok
İhale çağrısı ile ilgili 1641/2001 (AT) sayılı Tüzük
(C(2001) 2780 sayılı belge ile tebliğ edilmiştir) ile
bağlantılı olarak İngiltere'de kuzu karkas ve yarımkarkasları için özel depolama yardımı verilmesine
ilişkin 2001/717/AT sayılı ve 4 Ekim 2001 tarihli
Komisyon Kararı
Yok- tercüme
edilmesine gerek yok
Yok
32001D0717
2001/717/EC: Commission Decision of 4 October 2001
fixing aid for private storage of carcasses and half-carcasses
15 of lamb in Great Britain concerning the invitations to tender
issued under Regulation (EC) No 1641/2001 (notified under
document
number
C(2001)
2780)
76
32001R1641
Commission Regulation (EC) No 1641/2001 of 10 August
2001 opening invitations to tender for the fixing of aid for
16 private storage of carcasses and half-carcasses of lamb in
Great Britain and derogating from Regulation (EEC) No
3446/90 laying down detailed rules for granting private
storage aid for sheepmeat and goatmeat
Koyun ve keçi eti için özel depolama yardımı
verilmesine ilişkin ayrıntılı kuralları ortaya koyan
3446/90 (AET) sayılı Tüzükten ayrılan hükümler
getiren ve İngiltere'de kuzu karkas ve yarımkarkasları için özel depolama yardımı verilmesi
için ihale açılmasına ilişkin 1641/2001 (AT) sayılı
ve 10 Ağustos 2001 tarihli Komisyon Tüzüğü.
Yok-tercüme
edilmesine gerek yok
Yok
32001R2529
Council Regulation (EC) No 2529/2001 of 19 December
2001 on the common organisation of the market in
17
sheepmeatand goatmeat
(OJ L 341 22.12.2001 p. 3)
Koyun ve keçi eti ortak piyasa düzenine ilişkin 19
Aralık 2001 tarih ve (AT) 2529/2001 sayılı
Konsey Tüzüğü
Var
Yok
32002R0258
Commission Regulation (EC) No 258/2002 of 12 February
2002 determining the loss of income and the premiums
18 applicable per ewe and per female goat in the Member States
and the payment of the specific aid for sheep and goat
farming in certain less-favoured areas of the Community for
the 2001 marketing year
2001 pazarlama yılında, üye devletlerde, gelir
kaybı ve dişi koyun ile keçi başına uygulanabilir
prim ödemesini saptayan ve Topluluk elverişsiz
bölgelerinde koyun ve keçi yetiştiriciliği için özel
yardım ödemesine ilişkin 12 Şubat 2002 tarih ve
(AT) 258/2002 sayılı Komisyon Tüzüğü.
Yok
Yok
32002R0264
Commission Regulation (EC) No 264/2002 of 13 February
19 2002 laying down transitional measures for the application of
premium schemes in the sheepmeat and goatmeat sectors
Koyun ve keçi eti sektörlerinde prim ödemelerinin
uygulanmasına ilişkin geçici önlemleri ortaya
koyan 13 Şubat 2002 tarih ve (AT) 264/2002 sayılı
Komisyon Tüzüğü.
Yok
Yok
32002R0315
Commission Regulation (EC) No 315/2002 of 20 February
20 2002 on the survey of prices of fresh or chilled sheep
carcasses on representative markets in the Community
Topluluk temsili pazarlarında taze ve dondurulmuş
koyun karkas fiyatlarına yönelik surveye ilişkin 20
Şubat 2002 tarih ve (AT) 315/2002 sayılı
Komisyon Tüzüğü.
Yok
Yok
32003D0597
2003/597/EC: Commission Decision of 4 August 2003
laying down detailed rules for the application of Council
21
Directive 93/25/EEC as regards the statistical surveys on
sheep and goat population and production (notified under
document number C(2003) 2801)
Koyun keçi populasyonu ve üretimi üzerine
istatistiksel araştırmalarla ilgili 93/25/AET sayılı
Konsey Direktifinin uygulanması için detaylı
kuralları ortaya koyan 4 Ağustos 2003 tarihli (AT)
597/2003 sayılı Komisyon Kararı
Yok
Yok
77
32003R0285
Commission Regulation (EC) No 285/2003 of 14 February
2003 on the issue of import licences for sheepmeat and
22 goatmeat products under GATT-WTO non-country-specific
tariff quotas for the first quarter of 2003
2003 yılının ilk çeyreği için GATT-DTÖ ülkeler
için özel olmayan gümrük tarifeleri altındaki
koyun ve keçi eti ürünleri için ithalat lisansları
konusundaki 14 Şubat 2003 tarih ve (AT)
285/2003 sayılı Komisyon Tüzüğü
Yok
Yok
32003R0774
Commission Regulation (EC) No 774/2003 of 5 May 2003
23 on the issue of import licences for sheepmeat and goatmeat
products under GATT-WTO non-country-specific tariff
quotas for the second quarter of 2003
2003 yılının ikinci çeyreği için, GATT-WTO
altında üye olmayan ülkeler için açılan özel tarife
kotaları dahilindeki koyun ve keçi eti için ithalat
lisanslarının çıkarılmasına ilişkin 5 Mayıs 2003
tarih ve (AT) 774/2003 sayılı Komisyon Tüzüğü.
Yok
Yok
32003R2233
Commission Regulation (EC) No 2233/2003 of 23 December
24 2003 opening Community tariff quotas for 2004 for sheep,
goats, sheepmeat and goatmeat
2004 yılında koyun, keçi, koyun eti ve keçi eti için
Topluluk tarife kotalarını açan 23 Aralık 2003
tarih ve (AT) 2233/2003 sayılı Komisyon Tüzüğü
Yok
Yok
32004D0747
2004/747/EC: Commission Decision of 26 October 2004
laying down detailed rules for the application of Council
25 Directive 93/25/EEC on the statistical surveys to be carried
out on sheep and goat stocks (notified under document
number C(2004) 4092)Text with EEA relevance
Koyun ve keçi stokları üzerinde yürütülücek
istatiksel araştırmalar üzerine 93/25/AET sayılı
Konsey Direktifi için detaylı kuralları ortaya
koyan 26 Ekim 2004 tarih ve 747/2004/AT sayılı
Komisyon Kararı
Yok
Yok
32004R2202
Commission Regulation (EC) No 2202/2004 of 21 December
26 2004 opening Community tariff quotas for 2005 for sheep,
goats, sheepmeat and goatmeat
2005 yılında koyun, keçi, koyun eti ve keçi eti için
Topluluk tarife kotalarını açan 21 Aralık 2004
tarih ve (AT) 2202/2004 sayılı Komisyon Tüzüğü
Yok
Yok
78
T.C.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ
ORTAK PİYASA DÜZENİ
ALT ÇALIŞMA GRUBU
RAPORU
Eylül-2005
Ankara
79
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ ALT ÇALIŞMA GRUBU ÜYELERİ
Simten ERKUŞ (Koordinatör Ziraat Yük. Mühendisi- SETBİR)
Yasemin AVŞAR (Gıda Mühendisi- SETBİR)
Çağla YÜKSEL KAYA (Veteriner Hekim- TDSYMB)
Üye Mehmet ERGÜNAL (Şube Müdürü- DTM)
Üye Levent GENÇ (Veteriner Hekim- TZOB)
Hakan GÜLER (Araştırma Görevlisi AÜ. Vet. Fak.)
Üye Hakan AKSOY (Ziraat Mühendisi -TKB-APK)
Pınar KALGAY (Veteriner Hekim- TKB-KKGM)
Derya YAŞAYAN (Ziraat Mühendisi- TKB-KKGM)
Petek ATAMAN (Gıda Mühendisi- TKB- DİATK)
Fatma İsmihan UTKU (AB Uzmanı TKB- DİATK)
Ahmet ANTALYALI (TKB- DİATK)
80
İÇİNDEKİLER
1.GİRİŞ ...................................................................................................................................... 83
2.MEVCUT DURUM................................................................................................................. 84
2.1. Türkiye.......................................................................................................................... 84
2.1.1. İşletme Ölçekleri...................................................................................................... 84
2.1.2. Hayvan Varlığı ........................................................................................................ 84
2.1.3. Süt Üretimi .............................................................................................................. 85
2.1.4. Islah ve Birim Hayvandan Elde Edilen Verimler ...................................................... 87
2.1.5. Pazarlama ................................................................................................................ 89
2.1.6. Ülkemizde Gıda Sanayi ve Süt ve Süt Mamulleri Sanayinin Payı ............................. 90
2.2. AB, Türkiye ve Dünya Süt Hayvancılığı Mevcut Durumunun Karşılaştırmalı
Değerlendirmesi ............................................................................................................. 94
3. DESTEKLEMELER............................................................................................................... 97
3.1. Avrupa Birliği................................................................................................................ 97
3.1.1. Süt ve Süt Ürünleri Destekleri.................................................................................. 98
3.1.1.1. Özel Depolama Yardımları ................................................................................ 99
3.1.1.2. Pazarlama Yardımları ........................................................................................ 99
3.1.1.3. Mandıra Pirimi................................................................................................... 99
3.1.1.4. İlave Ödemeler ..................................................................................................100
3.1.1.5. Süt Ürünleri Üretim Fazlasının Değerlendirilmesi ..............................................100
3.1.2. 2003 Reformuyla Süt ve Süt Ürünleri OPD’ de Yapılan Değişiklikler ......................101
3.1.3. Avrupa Birliği’nin Tarım Ürünlerinde Tek Ödeme Sistemi.......................................101
3.2. Türkiye..........................................................................................................................103
3.2.1. 2000/467 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Kararnamesi .....................................103
3.2.2. 2005 Yılı Hayvancılık Destekleri .............................................................................105
3.2.3. Süt Hayvancılığı Destek Kalemlerinin Tarım Bölgelerine Göre Dağılımı .................106
3.2.4. Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi ........................................................................110
4. MÜDAHALE SİSTEMİ .........................................................................................................110
4.1. Avrupa Birliği................................................................................................................110
4.1.1. Süt Fiyatlarının Belirlenmesi....................................................................................110
4.1.2. Müdahale Önlemleri ................................................................................................111
4.1.2.1. Tereyağı ve YST Aracılığıyla Tam Yağlı Sütün Desteklemesi............................112
4.1.3. Müdahale Düzenlemeleri .........................................................................................113
4.1.4. Tereyağı Müdahale Sistemi......................................................................................113
4.1.4.1. Tereyağı ............................................................................................................113
4.1.4.2. Tereyağı Depolama Yardımı ..............................................................................113
4.1.5. YST Müdahale Sistemi ............................................................................................114
4.1.5.1 YST....................................................................................................................114
4.1.5.2. YST – Özel Depolama Yardımı .........................................................................115
4.1.6. Peynir Müdahale Sistemi .........................................................................................115
4.1.6.1. Peynir ................................................................................................................115
4.2. Türkiye Müdahale Sistemi Model Önerisi ......................................................................117
4.2.1. Önerilen Modelin Avantajları...................................................................................118
5. TALEP ARTIRICI ÖNLEMLER ............................................................................................118
5.1. Avrupa Birliği................................................................................................................118
5.2. Türkiye..........................................................................................................................121
6. DIŞ TİCARET........................................................................................................................122
6.1. Gümrük Vergileri...........................................................................................................122
6.2. İthalat ve İhracat Lisansları ............................................................................................122
6.3. Gıda Güvenliği İle İlgili İthalat Prosedürleri...................................................................123
6.4. Tarife Kotaları ...............................................................................................................124
6.5. Korunma Önlemleri ......................................................................................................124
6.6. İhracat İadeleri..............................................................................................................124
81
6.7. Dahilde İşleme Rejimi ...................................................................................................125
6.8. Sınır Kontrol Noktaları ..................................................................................................125
6.9. Coğrafi İşaretler:............................................................................................................125
6.10. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Müzakereleri: .......................................................126
7. KOTA SİSTEMİ.....................................................................................................................127
7.1. Avrupa Birliği................................................................................................................127
7.1.1. Kota Tahsisi ve Kota Tipleri ....................................................................................127
7.1.2. Kota Transferleri......................................................................................................129
7.1.2.1. Kalıcı Transferler;..............................................................................................129
7.1.2.2. Geçici Transferler; .............................................................................................129
7.1.3. Kotanın Çevrilmesi ..................................................................................................129
7.1.3.1. Geçici Çevrilme.................................................................................................129
7.1.3.2. Kalıcı Çevrilme..................................................................................................129
7.1.4. Kota Sisteminin Kaydı .............................................................................................130
7.1.5. Fazla Üretimin Vergilendirilmesi .............................................................................130
7.1.6. Kota Sistemi İle İlgili AB Mevzuatı .........................................................................130
7.2. Türkiye..........................................................................................................................130
7.2.1. Ulusal Hedefler........................................................................................................131
7.2.2. Görev Dağılımı ........................................................................................................131
7.2.2.1. Devlet ................................................................................................................131
7.2.2.2. Üretici ...............................................................................................................132
7.2.2.3. Sanayi................................................................................................................132
8. SONUÇ VE ÖNERİLER ........................................................................................................132
9. KAYNAKLAR .......................................................................................................................133
10. EKLER.................................................................................................................................134
EK-1...........................................................................................................................................134
EK-2...........................................................................................................................................136
82
1.GİRİŞ
Ulusal Program dahilinde Katılım Ortaklığı Belgesi ile, Ortak Piyasa Düzenlerinin
kurulması ve tarım piyasalarının etkin bir biçimde izlenmesine yönelik yasal dayanak, idari
yapılar ve uygulama mekanizmalarının oluşturulması orta vadeli öncelikler arasında
gösterilmiştir.
Avrupa Birliği Ortak Piyasa Düzenlerine uyum sağlamak amacıyla kurulan 23 adet alt
çalışma gurubundan biri olan Süt ve Süt Ürünleri Ortak Piyasa Düzeni Alt Çalışma
Gurubu’nun Çalışma Raporu üyeleri tarafından hazırlanan rapor aşağıda sunulmaktadır.
Raporun oluşturulması aşamasında; mevcut durum, desteklemeler, müdahale sistemi,
talep arttırıcı önlemler, dış ticaret ve kota sistemi ana başlıklar halinde incelenmiş ve
ülkemizde Süt ve Süt Ürünleri Ortak Piyasa Düzeni’ne geçiş aşamasındaki sorunlarımız
vurgulanmış, gerçekleştirilmesi öngörülen yapısal düzenlemelere yönelik öneriler sunulmaya
çalışılmıştır. Gerek yakın bir gelecekte AB’de Ortak Piyasa Düzeni’ne yaklaşımın çok farklı
olacağı, gerekse tam üyelikten önce Ortak Piyasa Düzeni’ne uyum zorunluluğu olmayışı
nedeniyle; tespit ve önerilerimiz tam üyelik sürecine sektörü mümkün olan en ideal şekli ile
hazırlamak amacıyla oluşturulmuştur.
Ülkemizde süt üretiminde mevsimsel dalgalanmaların fazlalığı, üreticiden tüketiciye
ulaşıncaya kadar ki fiyat marjları ve talep azlığı/kişi başına yetersiz tüketim gibi sorunlar
nedeniyle; Ülke koşulları ve öncelikleri göz önüne alınarak müdahale sisteminin kurulmasına
öncelik verilmesi ve en kısa sürede bir Müdahale Kurumu’nun oluşturulması gerektiği
düşünülmektedir. Bu Kurumun oluşturulması sektörün tam üyelik aşamasında rekabet
edebilirliğinin sağlanması açısından da çok önemlidir.
Raporda görüleceği gibi, toplulukta hedef fiyat uygulaması kalkmıştır. Ancak, müdahale
sisteminin sağlıklı bir biçimde oluşturulmasında AB tarafından bu noktaya gelinceye kadar
geçilen aşamaların önemli olduğu ve ülkemizde hedef fiyat sisteminin uygulanması gerektiği
düşünülmektedir.
Dünyanın birçok ülkesinde yasal bir altyapısı oluşturularak hayata geçirilen Okul Sütü
Programının ülkemizde de yasal alt yapısıyla birlikte hayata geçirilmesine ihtiyaç
duyulmaktadır. Bu sayede üretim fazlalıkları değerlendirilebileceği gibi sağlıklı nesiller
yetiştirilmesi de sağlanabilecektir.
Ortak Piyasa Düzeni’ne geçişte, halen dış ticaretimizde var olan korumacı önlemlerin
kalkacağı ve serbest dolaşıma geçileceği göz önüne alındığında, sektörün rekabet
edebilirliğinin sağlanması amacıyla desteklemelerin gözden geçirilerek gerçekçi sistemler
oluşturulması büyük önem taşımaktadır.
Kota sistemine geçişte hazırlık amacıyla, öncelikle süt sektörünün kayıt altına alınması
büyük önem taşımaktadır. Tam üyelik sonrası tahsis edilecek kotalarda kayıtlı üretim miktarı
ve süt yağı içeriği esas alınacaktır. Kayıt dışı üretim, ülkemiz için biran önce çözülmesi
gereken öncelikli bir sorundur. Mevcut durumda, kota sisteminin uygulanması halinde,
Türkiye, gerçek üretiminin çok altında bir kota alacağı gibi, kotaların dağıtımı, çiftçiler
arasında transfer edilmesi gibi konularda da sıkıntılar yaşayacağı düşünülmektedir.
83
2. MEVCUT DURUM
2.1. Türkiye
2.1.1. İşletme Ölçekleri
Süt hayvancılığında işletme başına düşen hayvan sayıları gelişmiş bir yapıya sahip olan
AB ülkelerine göre çok düşüktür. Tablo 1. de görüldüğü gibi AB’de ülkelere göre değişmekle
birlikte en yüksek sürü büyüklüğü % 28,5 ile 50-99 baş işletmelerden oluşmakta, ülkemizde
ise % 81,7 ile 1-9 baş işletmelerden oluşmaktadır. Bu farklılık verim, kaliteli üretim,
örgütlenme gibi yapısal sorunlarımızı da aşmamızı engellemektedir
Tablo 1. AB ve Türkiye’de Sürü Büyüklüğüne Göre Süt İneğinin Dağılımı
*Ülkeler
Almanya
Fransa
İtalya
Hollanda
Bel. Lüx.
Birleşik
Krallık
İrlanda
Danimarka
Yunanistan
İspanya
Portekiz
Avusturya
Finlandiya
İsveç
EU 15
Grup Büyüklüğü (Süt İneği Sayısı)
1-9 Baş
10-19 Baş
20-29 Baş
30-49 Baş
Ülkeler Bazında Toplam Süt İneğinin Yüzdesel Oranı
2,8
10,9
13,6
23,5
1,2
5,6
14,1
41,4
9,3
12,0
11,2
16,7
0,9
1,9
4,1
17,9
1,5
6,7
13,8
33,5
0,4
1,0
2,2
8,9
50-99 Baş
100 ve Üzeri
27,8
33,8
23,5
55,2
38,1
31,9
22,8
3,8
27,3
19,8
6,4
55,5
1,2
5,7
11,5
34,4
37,2
9,9
0,5
1,4
3,2
12,7
46,4
36,0
17,4
18,6
8,1
19,2
19,2
18,0
7,5
14,4
16,4
24,7
21,0
16,0
11,2
13,3
17,2
21,6
20,7
16,0
32,1
42,6
16,1
7,4
1,7
0,2
8,5
39,5
30,4
16,8
4,3
0,5
0,9
7,3
14,8
29,2
31,3
16,9
4,6
10,4
13,4
24,9
28,5
18,3
1-9 Baş
5-10 Baş
11-50 Baş
51-100 Baş
101 Baş ve üzeri
81,7
14,4
3,1
0,3
0,5
**Türkiye
Kaynak: * Eurostat, AB Ülkeleri 2001 yılı değerleridir.
** Türkiye, Anonim,, (1995) Devlet Bakanlığı, “Hayvancılığımızda Reform Tedbirleri”, Ankara.
2.1.2. Hayvan Varlığı
DİE 2003 yılı verilerinden faydalanılarak hazırlanan Tablo 2’ye göre; 1990 yılında
11.337 bin baş olan sığır varlığı 2003 yılında %13,96 azalarak 9.789 bin baş, 40.553 bin baş
olan koyun varlığı %37,29 azalarak 25.431 bin baş, 10.977 bin baş olan keçi varlığı %38,31
azalarak 6.772 bin baş ve 371 bin baş olan manda varlığı ise %69,54 oranında azalarak 113
bin baş olmuştur. Bu duruma göre son 13 yıllık süreçte; en fazla azalma manda da olmuş
bunu sırasıyla keçi, koyun ve sığır türleri izlemiştir.
84
Tablo 2. Ülkemizde Yıllara Göre Hayvan Sayıları (000 baş ) ve Değişim (%) (1990=100)
Yıllar
%
Koyun
40.553
%
Keçi
10.977
%
Manda
371
%
1990
Sığır
11.377
1991
11.973
105,24
40.433
99,70
10.764
98,06
366
98,65
1992
11.951
105,05
39.416
97,20
10.454
95,24
352
94,88
1993
11.910
104,68
37.541
92,57
10.133
92,31
316
85,18
1994
11.901
104,61
35.646
87,90
9.564
87,13
305
82,21
1995
11.789
103,62
33.791
83,33
9.111
83,00
255
68,73
1996
11.886
104,47
33.072
81,55
8.951
81,54
235
63,34
1997
11.185
98,31
30.238
74,56
8.376
76,31
194
52,29
1998
11.031
96,96
29.435
72,58
8.057
73,40
176
47,44
1999
11.054
97,16
30.256
74,61
7.774
70,82
165
44,47
2000
10.761
94,59
28.492
70,26
7.201
65,60
146
39,35
2001
10.548
92,71
26.972
66,51
7.022
63,97
138
37,20
2002
9.804
86,17
25174
25.431
62,08
6780
6.772
61,77
121
113
32,61
9.789
86,04
62,71
2003
Kaynak: DİE, Tarım İstatistikleri Özeti (1984-2003)
61,69
30,46
Grafik 1.
Türkiyede Yıllar İtibariyle HayvanSayısı Değişimi
110
Hayvan Sayısı (%)
100
90
Sığır
80
Koyun
70
Keçi
60
Manda
50
40
20
03
20
02
20
01
20
00
19
99
19
98
19
97
19
96
19
95
19
94
19
93
19
92
19
91
19
90
30
Yıllar
2.1.3. Süt Üretimi
DİE 2003 yılı verilerinden faydalanılarak hazırlanan Tablo 3’e göre; 1990 yılında
7.960.640 ton olan sığır süt üretimi 2003 yılında %19,51 artarak 9.514.138 ton, 1.145.015 ton
olan koyun süt üretimi %32,76 azalarak 769.959 ton, 337.535 ton olan keçi süt üretimi
%17,60 azalarak 278.136 ton ve 174.225 ton olan manda sütü üretimi ise %72,00 oranında
azalarak 48.778 ton olmuştur. Bu duruma göre son 13 yıllık süreçte; en fazla azalma manda
sütünde olmuş bunu sırasıyla keçi ve koyun sütü izlemiştir. Sığır sütünde ise artış olmuştur.
Bu durumu hayvancılıkta uygulanan politikaların sığır sütçülüğü ağırlıklı olmasına bağlamak
mümkündür.
85
Tablo 3. Türkiye’de Yıllar İtibariyle Türlere Göre Süt Üretimi (Ton) ve Değişim Oranları
(1990=100)
Yıllar
Sığır
7.960.640
%
Koyun
1.145.015
%
Keçi
337.535
%
Manda
174.225
%
1990
1991
8.616.520
108,24
1.127.430
98,46
334.785
99,19
161.370
92,62
1992
8.715.020
109,48
1.089.230
95,13
319.420
94,63
155.575
89,30
1993
8.904.350
111,85
1.047.325
91,47
313.975
93,02
140.370
80,57
1994
9.128.825
114,67
991.760
86,62
296.710
87,90
143.625
82,44
1995
9.275.310
116,51
934.495
81,61
277.205
82,13
114.540
65,74
1996
9.465.620
118,91
921.660
80,49
265.445
78,64
108.190
62,10
1997
8.914.176
111,98
826.348
72,17
249.302
73,86
86.700
49,76
1998
8.832.059
110,95
813.078
71,01
245.559
72,75
79.815
45,81
1999
8.965.490
112,62
804.696
70,28
236.581
70,09
75.243
43,19
2000
8.732.041
109,69
774.380
67,63
220.211
65,24
67.330
38,65
2001
2002
8.489.082
106,64
94,10
723.346
63,17
57,41
219.795
65,12
62,10
63.327
36,35
29,23
7.490.633
9.514.138
657.387
769.959
209.621
278.136
2003
119,51
67,24
Kaynak: DİE, Tarım İstatistikleri Özeti (1984-2003)
82,40
50.925
48.778
28,00
Grafik 2.
Türkiye'de Yıllar İtibariyle Türlere Göre Süt Üretimi Değişimi
140
Değişim (%)
120
100
İnek
80
Koyun
60
Keçi
Manda
40
20
0
90
19
91
19
9
19
2
9
19
3
19
94
19
95
96
19
97
19
9
19
8
9
19
9
20
00
20
01
02
20
03
20
Yıllar
Türkiye’de üretilen toplam sütten türlerin aldığı paya bakıldığında (Tablo 4); 2003 yılı
itibariyle üretilen toplam 10.611.011 ton sütün %89,66’sının sığırdan, %7,26’sının koyundan,
%2,62’sinin keçiden ve %0,6’sının da mandadan sağlandığı görülmektedir.Yıllar itibariyle
ise; sığır sütü hariç diğer türlerin toplam üretime katkılarında ciddi bir azalış olduğu dikkat
çekmektedir.
86
Tablo 4. Türkiye Toplam Süt Üretimi ve Çeşitli Türlerin Payı (%)
Yıllar
Toplam Üretim
(Ton)
Sığır
9.617.415
82,77
1990
10.240.105
84,14
1991
10.279.245
84,78
1992
10.406.020
85,57
1993
10.560.920
86,44
1994
10.601.550
87,49
1995
10.760.915
87,96
1996
10.076.526
88,46
1997
9.970.531
88,58
1998
10.082.010
88,93
1999
9.793.962
89,16
2000
9.495.550
89,40
2001
8.408.566
89,08
2002
10.611.011
89,66
2003
Kaynak: DİE, Tarım İstatistikleri Özeti (1984-2003)
Toplam Üretimde Payı (%)
Koyun
Keçi
11,91
3,51
11,01
3,27
10,60
3,11
10,06
3,02
9,39
2,81
8,81
2,61
8,56
2,47
8,20
2,47
8,15
2,46
7,98
2,35
7,91
2,25
7,62
2,31
7,82
2,49
7,26
2,62
Grafik 3.
Manda
1,81
1,58
1,51
1,35
1,36
1,08
1,01
0,86
0,80
0,75
0,69
0,67
0,61
0,46
Grafik 4.
2003 YılındaToplam Süt Üretiminden
Türlerin Aldığı Pay (%)
1990 Yılında Toplam Süt Üretiminden Türlerin Aldığı Pay
(%)
Manda
0%
Manda
2%
Keçi
3%
Keçi
4%
Koyun
12%
Sığır
82%
Sığır
Koyun
Keçi
Manda
Koyun
7%
Sığır
90%
Sığır
Koyun
Keçi
Manda
2.1.4. Islah ve Birim Hayvandan Elde Edilen Verimler
Ülkemizde hayvan ıslahı faaliyetlerinin ürünü olan nitelikli damızlık üretiminde ciddi
ilerlemeler sağlanamamıştır. Bunda, genetik ve çevresel ıslah çalışmalarının bir arada
yürütülmemesi, ülke kaynaklarına yeterli özenin gösterilmemesi, üreticilerin örgütlenememesi
gibi unsurlar etkili olmuştur. Hayvanların verim seviyelerinin yükseltilmesi, hem hayvanların
etkilendiği çevre koşullarının (uygun kredi kaynakları, pazar şartları, bakım ve besleme
koşullarının iyileştirilmesi, barınaklardaki hijyenik şartların sağlanması, hayvan hastalıkları
ile mücadelede etkinlik sağlanması, vb.) hem de genetik yapılarının iyileştirilmesi ile
mümkündür.
DİE 2003 yılı verilerine göre 5.040.362 baş sağmal sığırın %20,53’ü kültür, %44,38’i
melez ve %35,09’u da yerli ırktan oluşmaktadır. Üretilen 9.514.138 ton sütün ise %33,80’i
kültür, %48,02’si melez, %18,18’i de yerli ırk hayvanlardan elde edilmektedir. Görüldüğü
gibi yerli ırk hayvanlarımızın oranı toplam içerisinde hala yüksektir ve bu durum da hayvan
87
başına verim düşüklüğüne dolayısıyla hedeflediğimiz üretim artışlarının sağlanamamasına
neden olmaktadır.
Grafik 5.
Grafik 6.
Sığır Genotiplerinin Sağılan Hayvan
Sayısından Aldıkları Pay (%)
Kültür
21%
Yerli
35%
Kültür
Sığır Genotiplerinin Süt Üretiminden
Aldıkları Pay (%)
Yerli
18%
Melez
Kültür
34%
Kültür
Melez
Yerli
Yerli
Melez
44%
Melez
48%
Görüldüğü gibi (Tablo 5), birim hayvandan elde edilen süt verimi kültür ırkı hayvanda
3.108 kg/baş, kültür melezinde 2.042 kg/baş, yerli hayvanda 978 kg/baş ve ülke ortalaması ise
1.888 kg/baş dır. Kültür ırkı hayvanlarımızın verimi bile ortalama 5000 kg/baş olan Avrupa
Birliği veriminin yarısı kadardır. Üretim rakamlarını artırma gerekliliği düşünüldüğünde
eldeki materyallerin ne kadar yetersiz olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır.
Tablo 5. Sağılan Hayvan Sayısı, Süt Üretimi ve Verimde Sığır Genotiplerinin
Aldığı Pay (%) 2003
Genotipler
Kültür
Melez
Yerli
Toplam
Sağılan Hayvan
Sayısı
1.034.817
2.236.680
1.768.865
5.040.362
Verim (Kg/Baş)
%
20,53
44,38
35,09
100,00
Süt Üretimi
3215859
4568252
1730027
9514138
%
33,80
48,02
18,18
100,00
3.108
2.042
978
1.888 (Ortalama Verim)
Yıllar itibariyle türlerde meydana gelen süt verim artışlarına baktığımızda ise (Tablo 6.),
sadece sığırda diğerlerine göre önemli artışlar olduğu, diğer türlerde ise ciddi bir artış
yaşanmadığı görülmektedir. Bunun nedenini ise, sığıra yönelik ıslah çalışmalarının ağırlıklı
yapılmasına bağlamak mümkündür.
Tablo 6. Yıllar İtibariyle Türlere Göre Süt Veriminde Meydana Gelen Değişim
Yıllar
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
Türlere Göre Süt Verimi (Kg/Baş)
Sığır
Koyun
1351
48
1408
49
1436
49
1476
49
1501
48
1576
49
1586
49
1593
48
1609
48
1619
49
1654
49
1669
49
1705
48
1888
62
88
Keçi
56
57
57
57
57
56
56
57
58
58
58
58
59
89
Manda
939
943
943
949
957
936
951
940
940
941
967
969
986
850
Ülkemizde ıslah faaliyetleri 904 sayılı Islahı Hayvanat Kanunu ile Devlet tarafından
başlatılmıştır. Bu amaçla başlangıçta yerli ırkların saf yetiştirme ve seleksiyonla verimlerinin
artırılmasına çalışılmış, daha sonra yerli hayvanların kültür ırkları ile melezleme faaliyetlerine
başlanmıştır. Bu amaçla, damızlık dağıtımı yapılmış, ayrıca suni ve tabi tohumlama
uygulamaları ile ırkların ıslah faaliyetleri genişletilmiştir. Ancak bu faaliyetlerin yetersiz
kalması neticesinde damızlık işletmeler kurulması amacıyla çeşitli projeler oluşturularak
ülkeye çok sayıda kültür ırkı damızlıklar getirilmiştir. Damızlık hayvan ithalatından, İthal
edilen damızlık hayvanlara gerekli çevre şartlarının oluşturulamaması, yetiştiricilerin bakım,
besleme konularındaki eğitim yetersizliği, hastalıklarla mücadelede yetersizlikler, hayvanların
üreticilere dağıtım sonrası kontrol sistemlerinin oluşturulamaması gibi nedenlerle beklenen
başarı elde edilememiştir.
Son yıllarda gerek desteklemeler gerekse mevzuat değişiklikleri ile ıslah çalışmalarında
ciddi adımlar atılmaktadır. Ne var ki, yerli ırkın toplam hayvan varlığı içerisindeki payının
hala yüksek olması ve hayvanlarımızın veriminin istenilen seviyelerde olmaması ıslah
çalışmalarından istenilen başarının elde edilemediğini açıkça göstermektedir.
2.1.5. Pazarlama
Ülkemizde sütte yerleşim yerlerine göre değişmekle birlikte genelde çok karmaşık bir
pazarlama ağı mevcuttur. Üreticiler bu karmaşık yapı içerisinde ürünlerini eder fiyata
satamadıkları gibi tüketicide pahalıya tüketmek zorunda kalmaktadır. ABD ve AB gibi
gelişmiş ülkelerde sütün büyük bir kısmı kooperatifler kanalıyla pazarlanmaktadır. Ülkemizde
ise kooperatiflerin pazarlamadaki etkinliği çok düşük düzeydedir.
Türkiye’de Süt ve Süt Mamulleri Pazarlama Kanalları
ÜRETİCİ
Süt
Kooperatifi
Köy Toplayıcısı
Toptancı
Peynir, Yoğurt,
Tereyağ Üreten
İşletmeler
Fabrikalara ait Süt Toplama
Merkezi
*Yetiştirici
Birlikleri
Fabrika
Sokak
Sütçüsü
Süt
Mamulleri
Toptancısı
Bakkal
Süpermarket
Semt Pazarlarındaki
Satıcılar
TÜKETİCİ
Kaynak: UYSAL, Y., MAZGİT, İ., “Türkiye Hayvancılık Sektörünün Sorunlarının Çözümüne Yönelik
Bütüncül Bir Yaklaşım”,Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, İzmir, 1993, Syf.67.
*Yetiştirici Birlikleri Şekle Sonradan Eklenmiştir.
89
Görüldüğü gibi, süt üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar bir çok aşamadan
geçmektedir. Farklı pazarlama kanallarına bağlı olarak da çeşitli marjlar oluşmaktadır.
Üzerinde önemle durulması gereken nokta, Ülkemizdeki mevcut süt pazarlama
yapısında ortaya çıkan marjdan aracıların önemli bir pay alması, üreticinin ürününü gerçek
değerinde satamaması, tüketicinin de yüksek fiyattan süt ve süt ürünleri tüketmek zorunda
kalmasıdır. Ayrıca, uzun zamandır görüşülen süpermarketler kanununun henüz çıkmamış
olması, bu konuda yasal alt yapının olmaması piyasada, üretici ve işleyici (sanayici)
açısından belirsizlik yaratmakta ve bu belirsizlik tüketici fiyatlarına yansımaktadır.
Hayvansal üretimde istikrarlı bir gelişme için, pazarlama kanallarının etkin bir
şekilde işlemesi gereklidir. Pazarlamada etkinliğin sağlanabilmesi de büyük ölçüde
üreticinin güçlü bir şekilde örgütlenmesine ve yasal alt yapının oluşturulmasına bağlıdır.
Bu alanda sağlanacak başarı, mevcut yapıdaki aracı sayısını azaltacağı gibi, üretimde ve
piyasada istikrarın sağlayacaktır. Böylece tüketicinin ödediği fiyatın, sektör içinde adil
olarak dağılımı sağlanabilecektir.
2.1.6. Ülkemizde Gıda Sanayi ve Süt ve Süt Mamulleri Sanayinin Payı
Türkiye’de süt ve süt mamulleri sanayi; DPT tahmini rakamlarına göre 2004 yılı
itibariyle (1998 yılı fiyatlarıyla) 7.121.693 milyar TL olan gıda sanayi talebinin %15.8’ini,
7.300.977 milyar TL olan gıda sanayi üretim değerinin %15.2’sini, 649.955 milyar TL olan
gıda sanayii ihracat değerinin %2.0’sini ve 498.385 Milyar TL olan gıda sanayi ithalat
değerinin ise %2.8’ini oluşturmaktadır. Sektörde; üretim ve talepte yoğurt ve işlenmiş içme
sütü, ihracatta peynirler, ithalatta ise süttozu miktar olarak ön sıralarda yer almaktadır.
Gıda Sanayine konu olan sektörlerin toplam gıda sanayinden aldıkları paylara
bakıldığında; Süt sanayi sektörüne ait işletmelerin toplam gıda sanayinden aldığı pay 1994
yılında %14.58 iken bu oran sırasıyla 1996 yılında %13.68, 1998 yılında %14.12 ve 2000
yılında ise %11.06 olmuştur. Geçen altı yıllık süreçte görüldüğü gibi işletme sayılarında bir
azalış söz konusu olmuştur (Tablo 7).
Tablo 7. Gıda Sanayi İşyerlerinin 1994, 1996, 1998, 2000 Yıllarında Sektörlere Göre
Dağılımı ve % Oranları
Yıllar
1994
1996
İşletme
% İşletme
%
Sayısı
Sayısı
Et Ürünleri
456
2,06
433
1,83
Süt ve Süt Ürünleri
3.243 14,58
3.237 13,68
Meyve Sebze İşleme
3.100 13,94
3.388 14,33
Su Ürünleri
30
0,14
27
0,11
Un ve Unlu Mamul.
12.813 57,60
14.018 59,27
Bitk. Yağ ve Marg.
887
3,98
865
3,66
Şekerli Ürünler
797
3,56
772
3,26
Tasnif Dışı Ürünler
732
3,30
729
3,08
Alkollü Ürünler
66
0,30
66
0,28
Meşrubatlar
119
0,54
119
0,50
22.243
100
23.654
100
Toplam
Kaynak: TKB, Gıda Sanayii Envanteri (1994-1996-1998-2000)
Sektör
1998
İşletme
Sayısı
421
3.380
2.342
36
15.012
890
865
834
61
110
23.951
%
1,76
14,12
9,78
0,16
62,67
3,71
3,62
3,48
0,25
0,45
100
2000
İşletme
Sayısı
295
3.047
3.143
56
18.022
939
865
1.025
63
88
27.543
%
1,07
11,06
11,42
0,20
65,44
3,40
3,15
3,72
0,23
0,31
100
Süt ve süt ürünlerine genel olarak bakacak olursak 1998 yılında 4.088 adet olan işyeri
sayısı % 30.6 oranında azalaraktan 2000 yılında 2.839 adet olmuştur. Kurulu kapasite
3.393.181 ton/yıl iken % 40 oranında artarak 4.750.515 ton/yıl olmuş, üretim ise 1.108.030
ton iken % 6.3 oranında azalaraktan 1.038.573 tona düşmüştür. KKO ise 1998 yılında % 32.7
iken 2000 yılında % 21.9’a düşmüştür.
90
Kapasite kullanım oranlarına bakıldığında; 1998-2000 yılları arasında KKO sterilize
sütte % 73.9’dan % 43.8’e, Pastörize sütte % 30.4’den % 7.9’a, ayranda % 40.7’den % 35.5’e,
tereyağında ise % 77.2’den % 50.8’e düşmüşken, yoğurtta % 36.9’dan % 37.8’e, beyaz
peynirde % 12.9’dan % 20.9’a, kaşar peynirinde ise % 14.2’den % 18.0’a yükselmiştir. KKO
genellikle düşük olmakla birlikte pastörize sütteki düşüş dikkat çekici niteliktedir (Tablo 8).
Tablo 8. Süt ve Süt Ürünleri İşyeri Sayısı, Kurulu Kapasite, Üretim ve Kapasite Kullanım
Oranları (1998-2000)
Ürün Adı
Sterilize Süt
Pastörize
Süt
Aromalı Süt
Yoğurt
Beyaz
Peynir
Kaşar
Peyniri
Tulum
Peyniri
Eritme
Peynir
Ayran
Krema
Pey. Altı
Suy. Tozu
Süzme
Yoğurt
Süttozu
Tereyağı
TOPLAM
İşyeri
Sayısı
(Adet)
15
52
Kurulu
Kapasite
(Ton/Yıl)
299.783
414.722
1
800
860
1998
Üretim
(Ton)
KKO
2000
Kurulu
Üretim
Kapasite
(Ton)
(Ton/Yıl)
415.372
181.821
1.792.497 142.182
221.635
126.186
73,9
30,4
İşyeri
Sayısı
(Adet)
10
37
KKO
2.240
622.109
1.174.332
5.500
229.570
151.686
245,5
36,9
12,9
1
860
803
3.055
826.868
1.108.697
3.529
312.667
231.602
115,5
37,8
20,9
1767
392.872
55.946
14,2
478
327.333
58.865
18,0
75
20.559
2.464
12,0
94
15.104
3.614
23,9
6
6.664
1.744
26,2
7
13.965
8.124
58,2
100
28
3
82.547
181.164
5.773
33.615
160.183
1.337
40,7
88,4
23,2
167
35
4
142.068
3.135
12.836
50.480
1.527
3.926
35,5
48,7
30,6
77
17.202
9.002
52,3
24
3.249
1.315
40,5
6
298
4.088
36.380
136.834
3.393.181
3.573
105.589
1.108.030
9,8
77,2
32,7
7
312
2.839
27.450
58.886
4.750.515
9.019
29.902
1.038.573
32,9
50,8
21,9
43,8
7,9
Kaynak: TKB, Gıda Sanayii Envanteri (1994-1996-1998-2000)
Süt ve süt ürünleri sanayindeki talebe bakıldığında 2003 yılında % 8.5’lik bir artış
olmuşken, 2004 yılında da % 6.8’lik bir artış olacağı tahmin edilmektedir (Tablo 9). Üretimde
ise 2003 yılında % 7.9’luk artış olmuşken 2004 yılında % 6.8’lik bir artış olacağı tahmin
edilmektedir (Tablo 10). Görüldüğü gibi genel itibariyle artış oranlarında 2004 yılında bir
azalma söz konusudur. Üretimin talebi karşılama oranına bakıldığında ise, 2002 ve 2003
yılında karşılayamadığı, 2004 yılında da karşılayamayacağı görülmektedir.
91
Tablo 9. Gıda Sanayi Talebi
1998 yılı fiyatlarıyla Milyar TL
Ürünler
Mezbaha Ürünl. Sanayii
Süt ve Süt Mamulleri Sanayii
Su Ürünleri Mamul. San.
Tahıl ve Nişasta Mamul. San.
Meyve Sebze İşleme Sanayii
Bitkisel Yağ Sanayii
Şeker,Şekerli Mam. San.ve Diğ
Yem Sanayii
TOPLAM
2002
Gerçekleşme
1.105.792
972.146
104.409
2.657.734
229.391
479.931
675.703
270.066
6.495.174
Yıllar
2003
Gerçekleşme
1.172.297
1.054.476
149.295
2.711.640
239.900
519.747
697.680
310.245
6.855.280
2004
Tahmin
1.250.920
1.126.560
135.370
2.756.632
250.517
550.042
720.206
331.445
7.121.693
Yıllık Artış (%)
2003
2004
6,0
8,5
43,0
2,0
4,6
8,3
3,3
14,9
5,5
6,7
6,8
-9,3
1,7
4,4
5,8
3,2
6,8
3,9
Kaynak: Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı(2001-2005) 2004 Yılı Programı Destek Çalışmaları, Ekonomik
ve Sosyal Sektörlerdeki Gelişmeler, DPT, Ankara 2004.
Tablo 10. Gıda Sanayi Üretimi
Ürünler
2002
Gerçekleşme
Mezbaha Ürünl. San
904.612
Süt ve Süt Mamulleri Sanayii
964.232
Su Ürünleri Mamul. San.
97.880
Tahıl ve Nişasta Mamul. San.
2.699.329
Meyve Sebze İşleme San.
472.970
Bitkisel Yağ Sanayii
403.374
Şeker,Şekerli Mam. San.ve Diğ
825.965
Yem Sanayii
268.892
TOPLAM
6.637.255
1998 yılı fiyatlarıyla Milyar TL
Yıllar
2003
Gerçekleşme
980.465
1.040.291
106.080
2.799.999
537.705
525.875
788.551
308.990
7.087.956
2004
Tahmin
1.035.087
1.111.509
110.835
2.864.566
540.478
481.916
826.368
330.218
7.300.977
Yıllık Artış (%)
2003
2004
8,4
7,9
8,4
3,7
13,7
30,4
-4,5
14,9
6,8
5,6
6,8
4,5
2,3
0,5
-8,4
4,8
6,9
3,0
Kaynak: Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı(2001-2005) 2004 Yılı Programı Destek Çalışmaları, Ekonomik
ve Sosyal Sektörlerdeki Gelişmeler, DPT, Ankara 2004.
DPT verilerine göre Ülkemiz, süt ve süt ürünleri sanayi dış ticaretinde 2002 yılında
ihracat değeri ithalattan fazla iken bu değer 2003 yılında ithalat lehine dönmüş, 2004 yılında
da ithalat lehinde devam edeceği tahmin edilmektedir. Mevcut verilere göre ihracat- ithalat
farkı 1998 yılı fiyatları ile 2002 yılında 1.050 milyar TL iken 2003 yılında -1.755 milyar TL
olmuş, 2004 yılında da -772 milyar TL olacağı tahmin edilmektedir.
Süt ve süt ürünleri sanayi dış ticaretindeki artış oranlarına bakıldığında ise; 2003
yılında ihracatta % 18.5’lik artış olmuşken ithalatta % 55.5’lik bir artış olmuş, 2004 yılında
ihracatta % 22.2’lik, ithalatta ise % 11.3’lük bir artış olacağı tahmin edilmektedir. 2003
yılında ihracatın yaklaşık 3 katı bir ithalat yapılmış olması dikkat çekicidir.
92
Tablo 11. Gıda Sanayi İhracatı
Ürünler
Mezbaha Ürünl. Sanayi
Süt ve Süt Mamulleri Sanayii
Su Ürünl. Mamul. Sanayii
Tahıl ve Nişasta Mamul. San.
Meyve Sebze İşleme San.
Bitkisel Yağ Sanayii
Şeker,Şekerli Mam. San.ve Diğ
Yem Sanayii
TOPLAM
1998 yılı fiyatlarıyla Milyar TL
Yıllar
2002
Gerçekleşme
25.279
9.166
1.985
76.940
202.680
48.757
109.220
322
474.348
2003
Gerçekleşme
25.751
10.864
2.351
119.351
232.032
79.792
131.706
274
602.121
2004
Tahmin
27.356
13.271
2.453
135.897
255.781
62.465
152.249
483
649.955
Yıllık Artış (%)
2003
2004
1,9
18,5
18,4
55,1
14,5
63,7
20,6
-15,0
26,9
6,2
22,2
4,3
13,9
10,2
-21,7
15,6
76,5
7,9
Kaynak: Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (2001-2005) 2004 Yılı Programı Destek Çalışmaları, Ekonomik
ve Sosyal Sektörlerdeki Gelişmeler, DPT, Ankara 2004.
Tablo 12. Gıda Sanayii İthalatı
Ürünler
1998 yılı fiyatlarıyla Milyar TL
Yıllar
Yıllık Artış (%)
2002
2003
2004
2003
2004
Gerçekleşme
Gerçekleşme
Tahmin
Mezbaha Ürünl. Sanayi
160.612
144.534
166.301
-10,0
15,1
Süt ve Süt Mamulleri Sanayii
8.116
12.619
14.043
55,5
11,3
Su Ürünleri Mamulleri Sanayii
819
1.580
1.272
92,9
-19,5
Tahıl ve Nişasta Mamul. San.
52.716
72.695
75.620
37,9
4,0
Meyve Sebze İşleme Sanayii
7.820
7.100
7.900
-9,2
11,3
Bitkisel Yağ Sanayii
128.255
157.475
157.075
22,8
-0,3
Şeker,Şekerli Mam. San.ve Diğ
60.050
64.048
67.275
6,7
5,0
Yem Sanayii
8.254
8.684
8.899
5,2
2,5
TOPLAM
426.642
468.736
498.385
9,9
6,3
Kaynak: Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (2001-2005) 2004 Yılı Programı Destek Çalışmaları, Ekonomik
ve Sosyal Sektörlerdeki Gelişmeler, DPT, Ankara 2004.
Süt ve süt ürünlerinde kendine yeterlilik durumuna bakıldığında, 2002 yılında %0,1’lik
bir fazlalık durumu varken, 2003 yılında %0,2’lik bir yetersizliğin olduğu görülmekte, 2004
yılında ise %0,1’lik bir yetersizliğin olacağı tahmin edilmektedir. (Tablo13).
Tablo 13. Gıda Sanayinde Kendine Yeterlilik Durumu
Ürünler
Kendine Yeterlilik Oranı (%)
2002
Mezbaha Ürünleri Sanayii
87,0
Süt ve Süt Mamulleri Sanayii
100,1
Su Ürünleri Mamulleri Sanayii
101,2
Tahıl ve Nişasta Mamulleri Sanayii
100,9
Meyve Sebze İşleme Sanayii
170,1
Bitkisel Yağ Sanayii
83,5
Şeker, Şekerli Mam. San. Ve Diğ.
106,3
Yem Sanayii
97,1
TOPLAM
100,7
KYO=Üretim Değeri/Üretim Değeri+İthalat Değeri-İhracat Değeri*100
*Tahmin
93
2003
89,2
99,8
100,7
101,7
171,9
87,1
109,4
97,4
101,9
2004*
88,2
99,9
101,1
102,1
184,7
83,6
111,5
97,5
102,1
2.2. AB, Türkiye ve Dünya Süt Hayvancılığı Mevcut Durumunun Karşılaştırmalı
Değerlendirmesi
DİE verileri ile FAO verileri arasında büyük farklılıklar görülmektedir. AB ve
Dünya’daki mevcut durumu değerlendirmek için aynı verileri kullanmak doğru bir yaklaşım
olarak gözükmektedir. Aşağıdaki değerlendirmelerde bu eksende yapılmıştır.
Dünya toplam süt üretiminin % 23.8’i, sağılan hayvan sayısının da % 7.97’si AB-25
ülkelerine aittir. Türkiye’nin Dünya süt üretiminden aldığı pay % 1.7, sağılan hayvan
sayısından aldığı pay ise % 3.4’dür.
AB-25’de inek süt verimi dünya ortalamasının 2.7 katı, koyun süt verimi 2.7 katı, keçi
süt verimi 2.9 katı, manda süt verimi ise düşük olup dünya ortalama veriminin yarısı kadardır.
Türkiye’nin hayvan başına verimlerinin dünya karşısındaki durumuna bakıldığında; inek
süt veriminde Dünya ortalamasının Türkiye’nin yaklaşık 1.3 katı olduğu görülmektedir.
Verimimiz görüldüğü gibi çok düşüktür. Koyun süt veriminin Dünya ortalamasının yaklaşık
1.3 katı olduğu, keçi ortalamasının ise Dünya ortalamasından çok az bir fazlalık gösterdiği
görülmektedir. Mandadan elde edilen süt veriminde ise dünya ortalamasının Ülkemiz
ortalama süt veriminden yaklaşık 1.5 katı daha fazla olduğu görülmektedir.
AB-25 ve ülkemizin mevcut durumunu karşılaştıracak olursak; AB-25, Türkiye’nin İnek
sütü üretiminde 15, koyun sütünde 3, keçi sütünde 6 ve manda sütünde de 3 katı fazla bir
üretime sahiptir. Sağılan hayvan sayısına bakıldığında AB-25 inek sayısının, Ülkemizin 4.4,
koyunda 1.5, keçide 2.1 ve manda da ise 3.3 katı olduğu görülmektedir.
Verim yönünden bakıldığında; AB-25’in inek süt veriminin, Ülkemizin 3.5, koyun
veriminin 2, keçi veriminin 2.9 katı olduğu görülmektedir. Manda veriminde ülkemizin
AB-25’e yakın olmakla birlikte çok önemli bir oranda olmasa da yine de yüksek olduğu
görülmektedir.
Eğer bugünkü üretimle ülkemiz AB’ye girecek olsa; İnek süt üretiminden %6.2, koyun
sütünden % 24.4, keçi sütünden % 14.0, manda sütünden % 24.9 ve toplam süt üretiminden
de % 6.7’lik bir pay alacağı görülmektedir. Görüldüğü gibi Ülkemiz inek sütü hariç diğer
türlere ait süt üretiminde AB içerisinde önemli bir yere sahip olacaktır.
Eğer Ülkemiz bugünkü sağılan hayvan sayısı ile AB’ye girecek olsa; inek sağılan
hayvan sayısından % 18.7, koyun sayısından % 39.6, keçi sayısından % 32.1, manda
sayısından % 23.1 ve toplam sağılan hayvan sayısından ise % 29.8’lik bir pay alacaktır.
Bugünkü olası üyelikte sağılan hayvan sayısındaki ağırlığımızın AB içinde daha fazla olacağı
görülmektedir.
Tablo 1. AB-25 Ülkelerinde Süt Üretimi, Sağılan Hayvan Sayısı ve Verim
Süt Üretimi (MT)
% Pay
Sağılan Hayvan
Sayısı (Baş)
% Pay
Süt Verimi
(kg/baş)
142.794.537
97,1
23.971.206
47,6
5.956,9
Koyun
2.325.447
1,6
19.087.162
37,9
121,8
Keçi
1.720.208
1,2
7.187.721
14,3
239,3
145.045
146.985.237
0,1
100,0
166.050
50.412.139
0,3
100,0
873,5
Türler
İnek
Manda
Toplam
Kaynak: FAO, 2004
94
Tablo 2. Türkiye Süt Üretimi, Sağılan Hayvan Sayısı ve Verim
Süt Üretimi (MT)
% Pay
Sağılan Hayvan
Sayısı (Baş)
% Pay
Süt Verimi
(kg/baş)
9.400.000
89,7
5.500.000
25,6
1709,1
Koyun
750.000
7,2
12.500.000
58,3
60,0
Keçi
280.000
2,7
3.400.000
15,9
82,4
48.000
10.478.000
0,5
100,0
50.000
21.450.000
0,2
100,0
960,0
Türler
İnek
Manda
Toplam
Kaynak: FAO, 2004.
Tablo 3. Dünya Süt Üretimi, Sağılan Hayvan Sayısı ve Verim
Türler
Süt Üretimi (MT)
% Pay
Sağılan Hayvan Sayısı
(Baş)
% Pay
Süt Verimi
(kg/baş)
519.784.050
84,2
239.214.112
37,8
2.172,9
8.370.066
1,4
187.671.843
29,7
44,6
12.388.704
2,0
151.464.983
23,9
81,8
76.671.593
617.214.413
12,4
100,0
54.132.482
632.483.420
8,6
100,0
1.416,4
İnek
Koyun
Keçi
Manda
Toplam
Kaynak: FAO, 2004
AB-25 2004 yılı toplam süt üretimine bakıldığında, 146.9 milyon ton olan toplam
üretimin % 97.1’ini inek sütü, % 1.6’sını koyun sütü, % 1.2’sini keçi sütü ve % 0.1’ini de
manda sütünün oluşturduğu görülmektedir. Görüldüğü gibi toplam süt üretiminin ağırlığını
inek sütü oluşturmaktadır.
Sağılan hayvan sayısına bakıldığında ise; 50.4 milyon baş olan toplam hayvan sayısının
% 47.6’sını inek, % 37.9’unu koyun, % 14.3’ünü keçi ve % 0.3’ünü de mandanın oluşturduğu
görülmektedir. Yine AB-25’de türlere göre süt verimlerine bakıldığında; inek süt veriminin
5.956.9 kg/baş, koyun süt veriminin 121.8 kg/baş, keçi süt veriminin 239.3 kg/baş ve manda
süt üretiminin de 873.5 kg/baş olduğu görülmektedir.
AB-25’de inek süt üretiminin dağılımına bakıldığında; 142.8 milyon ton olan inek süt
üretiminden %19.7 ile en fazla payı Almanya’nın aldığı, bunu sırasıyla Fransa (%17.1) ve
Birleşik Krallığın (%10.2) izlediği görülmektedir. En az payı ise Malta (%0.03) almaktadır.
Sağılan hayvan sayısına bakıldığında ise; % 17.9 ile Almanya’nın yine ilk sırayı aldığı, bunu
%16.6 ile Fransa ve %12.1 ile de Polonya’nın izlediği görülmektedir. Malta yine en az payı
alan ülke olarak dikkat çekmektedir. Süt verimlerine bakıldığında ise AB-25’de farklı bir
tablo göze çarpmaktadır. İlk sırayı 8.108.9 kg/baş ile Danimarka almakta, bunu 7.998.3
kg/baş ile İsveç ve 7.521.7 kg baş ile de Finlandiya izlemektedir. Hayvan başına süt verimi en
düşük ülke ise 3.346.9 kg/baş ile Yunanistan görülmektedir. Hayvan sayısı ve süt üretimi çok
düşük olan Malta da süt veriminin 5.434.2 kg/baş olması ise dikkat çekicidir.
AB-25’de koyunculuğun durumuna bakıldığında ağırlıklı olarak Akdeniz ülkelerinde
yapıldığı ve toplam olarak 12 ülkenin koyun sütü ürettiği görülmektedir.; 2004 yılı itibariyle
2,3 milyon ton olan süt üretiminden en fazla payı %34.4 ile İtalya’nın aldığı, bunu sırasıyla
Yunanistan (%30.1) ve İspanya’nın (%16.3) izlediği görülmektedir. En az payı ise %0.04 ile
Polonya almaktadır.
2004 yılında sağılan koyun sayısına bakıldığında 19 milyon baş olan AB-25 sağılan
hayvan sayısında %36.7 ile ilk sırayı Yunanistan’ın aldığı, bunu sırasıyla İtalya (%36.4) ve
95
İspanya’nın (%10.7) izlediği görülmektedir. Malta, Polonya ve Avusturya ise %0.1 ile en az
pay alan ülkeler olarak göze çarpmaktadır.
Koyun başına süt verimine bakıldığında ise; 388.9 kg/baş ile Avusturya ilk sırada yer
almakta, bunu 355.8 kg/baş ile Malta ve 201.2 kg/baş ile de Fransa izlemektedir. Verimi en
düşük ülke ise 34 kg/ baş ile Polonya olarak gözükmektedir. AB-25’in koyun başına ortalama
süt verimi ise 121.8 kg/baş’dır.
AB-25’de 14 ülkede keçi sütü üretilmektedir. 2004 yılı itibariyle toplam 1.7 milyon ton
olan keçi sütü üretiminden en fazla payı %32.1 ile Fransa’nın aldığı, bunu sırasıyla İspanya
(%26.5) ve Yunanistan’ın (%26.2) izlediği görülmektedir. En payı ise %0.1 ile Litvanya ve
Malta’nın aldığı görülmektedir.
AB-25’de; 7.2 milyon baş olan toplam sağılan keçi sayısı bakımında ise ilk sırayı %
52.2 ile Yunanistan’ın aldığı, bunu sırasıyla İtalya (%13.6) ve Fransa’nın (%11.6) izlediği
görülmektedir. En az payı ise % 0.03 ile Estonya almaktadır.
Keçi süt verimlerine bakıldığında; 841.5 kg/baş ile Çek Cumhuriyetinin ilk sırayı aldığı,
bunu 777.8 kg /baş ile Almanya ve 662.6 kg/baş ile de Fransa’nın izlediği görülmektedir.
Verimi en düşük ülke 24.3 kg/baş ile Slovakya olarak gözükmektedir. AB-25 ortalaması ise
239.3 kg/baş’dır.
AB-25 ülkelerinde sadece Yunanistan ve İtalya’da manda sütü üretilmektedir. Yaklaşık
145 bin ton olan manda süt üretiminin % 99.97’si İtalya’da, % 0.03’ü de Yunanistan’da
üretilmektedir. 166 bin baş mandanın da yine aynı şekilde % 99.97 ‘si İtalya’da % 0.03’ü de
Yunanistan’da bulunmaktadır. İtalya’da süt verimi 873.5 kg/ baş, Yunanistan’da ise 900
kg/baş’dır. AB-25 ortalaması ise 873.5 kg/baş olarak gözükmektedir.
Türkiye’de üretilen çiğ sütün %40’ının köy ekonomisi içinde kaldığı, % 40’ının sayıları
kimi dönemlerde 3000’lere ulaşan kayıtdışı, sağlık ve hijyen koşullarından uzak, ilkel
koşullarda üretim yapan, mühendis istihdam etmeyen mandıralarda başta peynir ve yoğurt
olmak üzere çeşitli süt ürünlerine işlendiği, geriye kalan % 20’ye yakın bir kısmının ise sayısı
sınırlı modern süt işletmelerinde değerlendirildiği bilinmektedir. Gelişmiş ülkelerde ise
üretilen sütün ancak % 2-3’ü üretildiği yerde tüketilip % 97-98’inin sanayiye aktarıldığı
bilinmektedir.
AB’de sanayiye giden süt oranı ortalama %94,8 iken bu oran Danimarka’da % 95,7
Almanya’da % 94,4 ve Yunanistan’da % 69,1’dir. Ülkemizde ise % 9’lar la çok düşük bir
seviyelerdedir (Tablo 4).
Tablo 4. Türkiye, AB ve Bazı AB Ülkeleri Arasında Üretilen Çiğ Süt ve Sanayiye Aktarılan
Süt Oranları
AB
Türkiye
Danimarka
Almanya
Yunanistan
120445
9970
4668
28500
740
İnek Sütü
Üretimi (1000
Ton)
113225
897
4468
26938
620
Sanayiye
Giden Süt
94,8
9,0
95,7
94,4
69,1
Sanayiye
Giden Süt
Oranı (%)
Kaynak: A. Yetişmeyen, O. Deveci. “Üçüncü Bin Yılın Başında Türkiye Süt Sektörünün Durumu Ve
Avrupa’daki Konumu” Süt Mikrobiyolojisi Ve Katkı Maddeleri Semp., 22-23 Mayıs 2000, s.14.
Süt ve süt mamulleri tüketimimizin düşük olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir.
Özellikle gelişmiş ülkelerdeki verilerle karşılaştırıldığında bu eksiklik daha net ortaya
çıkmaktadır. Tablo 5’den de görüldüğü gibi sokak sütü de dahil edilerek bulunan 30 kg’lık bir
96
süt tüketim miktarı AB ve ABD gibi gelişmiş ülkelerin ancak 1/3’üne tekabül etmektedir.
Bunun yanında tereyağı, peynir ve yoğurt ayran gibi ürünlerde tüketimimizin diğer ülkelere
göre genel itibarla yüksek veya yakın olduğu görülmektedir.
Tablo 5. Türkiye ve Bazı Ülkelerde Kişi Başına Süt ve Süt Ürünleri Tüketimi (kg/yıl)
Ülkeler
İçme Sütü
Tereyağ
Peynir
Yoğurt/Ayran
Süttozu
(*) 30
1,3
12,5
335,0
0,5
Türkiye
95,0
4,5
17,5
Vmd
3,5
AB
95,3
1,3
13,1
7,1
1,5
ABD
94,4
3,5
3,6
Vmd
1,3
Rusya
61,4
1,6
10,9
6,2
3,5
Arjantin
108,4
3,2
8,8
6,0
3,4
Avustralya
(*) Sokak Sütü Dahil
Kaynaklar: 1. İ., Dellal ve S. Tan, “Türkiye’de Süt Sektörü ve Sütçülük Politikaları”, Tarım Ekonomisi Dergisi,
(6), Mayıs 2001, s. 33.
2. IDF, World Dairy Situation 1999, Bul. of the İnternational Dairy Federation, 339/1999, Belgium, s.50.
3. DESTEKLEMELER
Tarımsal üretimin doğa şartlarına bağlı olarak risk ve belirsizliği fazladır. Ayrıca tarım
ürünlerinin kısa zamanda arz edilmesi gereklidir. Bu tür doğal risklerinin yanında üreticilerin
girdi ve ürün fiyatlarının oluşumunda etkisiz olmaları, sektörün piyasa ekonomisi içerisinde
güçlü bir yapıya sahip olmaması gibi nedenlerle tarımın dolayısıyla hayvancılığın
desteklenmesi gelişmekte olan ülkeler için zorunluluktur. Gelişmiş ülkelerdeki desteklemelere
baktığımızda, ülkemizde tarıma dolayısıyla da hayvancılığa verilen destekleri yeterli bulmak
mümkün değildir.
3.1. Avrupa Birliği
AB’de FEOGA Garanti harcamalarında hayvancılık kalemlerine baktığımızda, 2003 yılı
itibariyle en fazla payı %18,77 ile Sığır ve Dana etinin aldığı, bunu %5,97 ile Süt ürünleri ve
%4,03 ile de koyun ve keçi eti desteklemelerinin izlediği görülmektedir. Genel bir
değerlendirme yapıldığında, hayvancılık destekleme kalemlerinde yıllar itibariyle bir artışın
söz konusu olduğu görülmektedir (Tablo 1).
Tablo 1. Ürünler İtibariyle FEOGA Garanti Harcamaları
Ürünler
2001
2002
Milyon Euro
%
Milyon Euro
Süt Ürünleri
1906,6
4,53
1912,0
Geri Ödemeler
1106,5
977,0
Müdahaleler
800,1
935,0
Yağsız Süt İçin Yardımlar
480,1
451,0
Yağsız Süt Depolanması
-13,5
0,0
Tereyağı Depolanması
-33,1
3,0
Tereyağı Fazlaları
460,1
450,0
Süt Üreticilerine Yardımlar
-148,3
-36,0
Emzikli Süt İnek Primleri
1776,9
1977,0
Özel Primler
1530,0
1788,0
Kaynak: Avrupa Birliği Komisyonu Tarım Genel Müdürlüğü
97
%
4,32
2003
Milyon Euro
2672,0
1568,0
1104,0
531,0
10,0
125,0
425,0
-36,0
2157,0
1967,0
%
5,97
3.1.1. Süt ve Süt Ürünleri Destekleri
Toplulukta uygulanmakta olan tarımsal destek mekanizmalarının anlaşılması için
Avrupa Birliğindeki OPD’ye ilişkin Topluluk Müktesebatının incelenmesini gerekli
kılmaktadır.
Ortak piyasa düzenleri üç ilkeye dayanır.
·
·
·
Tek Pazar: Tarım ürünlerinin üye devletler arasında serbest dolaşımı,
Topluluk tercihi: Birlik içinde üretilen ürünlere öncelik tanınması, bunun için AB
tarım ürünlerinin ithalata karşı korunmasını, ihracatın ise sübvanse edilmesi
gerekmektedir.
Ortak mali sorumluluk: Ortak Tarım Politikasının uygulaması sonucu ortaya çıkan
harcamaların topluluk bütçesinden karşılanmasıdır.
Bu ilkeler çerçevesinde oluşturulan OPD’ler aynı zamanda, tarım sektöründe üreticilere
yapılan yardımlar ile ürünler için verilen sübvansiyonların temelini de oluşturmaktadır.
Piyasa dengesinin gittikçe bozulması nedeni ile 1992 yılında, yapılan OTP reformu ile
OTP’ nın temel aracı olan piyasa fiyatları desteği kısmen doğrudan gelir desteği sistemi ile
değiştirmiştir. Bu uygulamaya 1993 yılında ekilebilir ürünler, dana eti, koyun ve keçi eti, süt
ürünleri ve tütün sektörlerinde başlanmıştır.
Toplulukta süt ve süt ürünleri sektöründe uygulanan destekler, süt ürünlerine ithalat
vergileri, ihracat sübvansiyonları, müdahale alımları, depolama yardımları, süt tüketiminin
teşviki ve süt ürünlerinin bazı ürünlerde kullanılmasının teşvikine yönelik (hayvan yemi gibi)
sübvansiyonların verilmesini kapsamaktadır.
1255/1999/EC sayılı ve 17 Mayıs 1999 tarihli Konsey Tüzüğü Topluluğun Süt ve Süt
Ürünleri Ortak Piyasa Düzenini ortaya koymaktadır. Bu Tüzükte süt ve yağı, süt ürünleri
(yoğurt, peynir, tereyağı vb.), laktoz, laktoz şurubu, hayvanları beslemek için kullanılan
ürünler yer almaktadır.
Bu tüzükte, 2000 yılından itibaren Toplulukta, tereyağı ve yağsız süt tozunda
uygulanacak müdahale fiyatları aşağıda sunulmaktadır.
Tereyağı
Dönem Fiyat (€/100 kg)
1 Temmuz 2000-30 Haziran 2004 arası 328,20
1 Temmuz 2004-30 Haziran 2005 arası 305,23
1 Temmuz 2005-30 Haziran 2006 arası 282,44
1 Temmuz 2006-30 Haziran 2007 arası 259,52
1 Temmuz 2007 ve sonrası 246,39
Yağsız süt tozu
Dönem Fiyat (€/100 kg)
1 Temmuz 2000-30 Haziran 2004 arası 205,52
1 Temmuz 2004-30 Haziran 2005 arası 195,24
1 Temmuz 2005-30 Haziran 2006 arası 184,97
1 Temmuz 2006 ve sonrası 174,69
Müdahale fiyatları tereyağı, bir veya daha fazla üye ülkede devlette, temsili dönemde,
piyasa fiyatlarının müdahale fiyatının %92’sinden daha düşük seviyeye düştüğü durumlarda
uygulanmaktadır.
98
3.1.1.1. Özel Depolama Yardımları
Belli koşulların sağlanması durumunda, belirli kalitedeki kaymak, belirli işletmelerden
gelen tuzlu tereyağı ile tuzsuz tereyağı için verilebilmektedir. Yardım, depolama maliyetleri
ve taze tereyağı ile stoklardaki tereyağı fiyatlarındaki eğilime göre belirlenmektedir.
Müdahale yoluyla yapılan alımlar piyasa dengeleri gözetilerek yapılmaktadır.
224/2004/EC sayılı Komisyon Tüzüğü müdahale kapsamındaki tereyağına yönelik özel
depolama yardımlarına ilişkin koşulları ortaya koymaktadır.
Özel depolama yardımı, uzun ömürlü peynirler ile koyun-keçi sütünden yapılmış ve en
az 6 aylık olgunlaşma süresi gerektiren peynirler için de verilebilmektedir. Böyle bir durumda
depolama yardımı miktarında, depolama maliyeti ile, yardımın verildiği peynir ile piyasaya
sunulan diğer peynirler arasında korunması gereken fiyat dengesi esas alınmaktadır.
1244/2004/EC sayılı Komisyon Tüzüğü ile Pecarino Romano, Kefalotyri ve Kasseri
Peyniri için de özel depolama yardımı geliştirilmiştir.
3.1.1.2. Pazarlama Yardımları
Yem olarak kullanılması düşünülen yağsız süt ve yağsız süt tozu için verilmektedir.
Kazein ve kazeinat elde etmek için kullanılan yağı alınmış süte de yardım verilmektedir. Bu
yardımların miktarı, kaymağı alınmış süttozunun müdahale fiyatı veya müdahale fiyatını
aşması durumunda 1. kalitedeki sprey prosesi ile yağı alınan sütten yapılan süttozunun piyasa
fiyatı ile kazein ve kazeinat dünya ve Topluluk fiyatları esas alınarak belirlenmektedir.
2921/90/EEC sayılı Komisyon Tüzüğünde kazein veya kazeinat elde etmek için
işlenmiş yağsız sütün 100 kg’ı için öngörülen yardım 2.70 € olarak belirlenmiştir. Süt
ürünlerinde artış olması durumunda kaymak, tereyağı ve sadeyağın daha düşük fiyatlarda, kar
amacı gütmeyen kurum ve kuruluşlar, askeri birlikler, dondurma ve unlu mamul üreticileri,
daha sonra belirlenecek diğer gıda üreticileri ile sadeyağın doğrudan tüketimi için yardım
verilmektedir. Ayrıca, okul çocuklarına işlenmiş süt ürünlerinin dağıtılmasına yönelik de
yardım verilmektedir. Topluluk yardımları haricinde üye devletler de benzer yardım programı
geliştirebilmektedir.
Arz kontrol mekanizmaları göz önünde bulundurulduğunda, süt ve şeker için üretim
kotaları ulusal düzeyde belirlenmekte ve çiftçi veya işletmelere tahsis edilmektedir. Her üye
devletteki, kotaları aşan üreticiler cezalandırılmaktadır.
Diğer yardım programlarına bakıldığında Mandıra Primi ve İlave Ödeme sistemleri
görülmektedir.
3.1.1.3. Mandıra Pirimi
2004 yılından 2007 yılına kadar süt üreticilerinin mandıra primi alması öngörülmüştür.
Prim her bir takvim yılı için, işletme başına ve prim için uygun referans miktarın tonu başına
verilmekte olup, aşağıdaki biçimde belirlenmiştir:
- 2004 takvim yılı için 8,15 (€/ton)
- 2005 takvim yılı için 16,31 (€/ton)
- 2006 ve 2007 takvim yılı (ve daha sonrası) için 24,49 (€/ton)
Prim verilmesi uygun münferit referans miktarlar, işletmede söz konusu takvim yılının
31 Martında bulunan münferit referans miktara eşittir.
99
Münferit referans değerlerin toplamı, ilgili üye devlet için belirlenmiş süt kotalarındaki
toplam referans değeri aşıyorsa, üye devlet prim için uygun münferit referans değerleri
düşürecektir.
3.1.1.4. İlave Ödemeler
2004’den 2007 yılına kadar üye devletler kendi sınırları içinde, kendileri için
belirlenmiş global miktarları (€ olarak belirlenmiş) aşmayacak biçimde, üreticilere ek
ödeme yapabilmektedir. Ödemeler her bir mandıra primini destekleyici biçimde
yapılmaktadır. Ek Ödemeler alınan süt ineği primi ve /veya alan ödemelerine ek ödemeler
şeklinde de yapılabilecektir.
Tablo 2. İlave Ödemeler: Ulusal Zarflar (Euro Milyon)
Takvim Yılı
2005
2006
8.6
17.1
Belçika
11.5
23.0
Danimarka
72.0
144.0
Almanya
1.6
3.3
Yunanistan
14.4
28.7
İspanya
62.6
125.3
Fransa
13.6
27.1
İrlanda
25.7
51.3
İtalya
0.7
1.4
Lüksemburg
28.6
57.2
Hollanda
7.1
14.2
Avusturya
4.8
9.7
Portekiz
6.2
12.4
Finlandiya
8.5
17.1
İsveç
37.7
75.4
İngiltere
Toplam
303.6
607.2
Kaynak: http://europa.eu.int/comm/agriculture/publi/fact/milk/milk_en.pdf
2007/...
25.7
34.5
216.0
4.9
43.1
187.9
40.7
77.0
2.1
85.8
21.3
14.5
18.6
25.6
113.1
902.6
3.1.1.5. Süt Ürünleri Üretim Fazlasının Değerlendirilmesi
Tereyağının unlu mamuller, dondurma ve diğer çeşitli gıda sanayi üretimlerinde
kullanımını sağlayıcı teşvikler verilerek depolanan ürün fazlasından kurtulma amaçlanmıştır.
Bununla beraber, kar amacı gütmeyen kuruluşlar ile askeri birliklere ve sosyal yardımdan
faydalanan şahıslar arasında da tereyağı tüketimini teşvik edici uygulamalara yer verilmiştir.
Teşvikli sadeyağ (yemek pişirme amaçlı) doğrudan tüketime sunulmaktadır ayrıca, okul
çocuklarına ucuz süt ve süt ürünleri programları uygulanmaktadır.
Süt ürünlerinin rekabet şansı, sütteki yüksek düzeyli iç pazar korumaları ile bitkisel
yağların serbest ticarete konu olması ve küspelere uygulanan düşük tarifeler birleştiğinde,
azalmaktadır. Bu nedenle, süt ürünleri ile ilgili düzenlemeler yapılırken bu dengesizliği
giderici nitelikte önlemler düşünülmüş, hayvan yemi ve sınai olarak kullanılmaları
özendirilmiştir.
Yağsız süt ve süt tozunun yem maddesi olarak kullanılması için bir yardım verilmesi
kararlaştırıldığı takdirde her yıl izleyen yılın süt yılı için yapılacak yardımlar hedef fiyatla
birlikte duyurulmaktadır. Bunların yanı sıra, Topluluk kaynaklı yağsız sütten kazein
üretimine, belirlenmiş kalite kriterleri sağlandığı takdirde yardım verilebilmektedir. Bu
100
yardım, yağsız sütün süttozuna işlenerek satılmasından elde edilecek gelirle kazein ve
kazeinata işlenerek satılmasından elde edilecek gelirlerin farkına eşittir.
Süt ve süt ürünleri için Gündem 2000’de yapılması planlanan reformlar 2005 yılına
ertelenmiştir. Şu an için sürdürülen müdahale sistemi; Süt için hedef fiyatı, tereyağı ve süt
tozunda müdahale fiyatı, üretici kota sistemi, tereyağı ve süt tozunda müdahale kuruluşları
tarafından alım garantisi ve depolama, süt kotası sitemi, gümrük vergisi ve ihracat
sübvansiyonu gibi parçalardan oluşmaktadır. 1998’den sonra süt kotasının üye devlet içinde
satışı, kiralanması veya miras yoluyla transferi serbest hale gelmiştir. Stokları ve üretimi
azaltmak ve hatta üretimden vazgeçmek için özel önlemler alınmıştır. Ette olduğu gibi yüksek
iç fiyat yüksek gümrük tarifesiyle ve ihracat sübvansiyonunu gerekli kılmaktadır. Gündem
2000 sonrasında süt ve mamulleri OPD’ sinde yenileme çalışmaları devam etmektedir.Süt
kotasının 2003’de rejimin gözden geçirilmesinde 2006 yılında sona ermesi düşünülürken, üye
ülkeler 2007/08’e kadar uzatmayı kabul etmişlerdir. 2005’e kadar iç fiyatlar etkisi
hissedilmeyecek şekilde düşürülmektedir. 2005’e ertelenen politika değişikliklerinde süt
hedef fiyatı ve tereyağı ve süt tozunun müdahale fiyatları üç eşit indirimle üç yılda % 15
aşağıya çekilmektedir. Fiyat düşüşünün telafisi için üç önlem alınmaktadır. Fiyat düşüşüne
paralel olarak, 2005’den itibaren süt kotaları yılda % 1.5 artırılmaktadır, silajlık bitkisel
üretim için prim ve süt inekleri için süt kotası üzerinden yıllık ödemeler yapılacaktır.
Mevcut kurumsal fiyatlarda (tereyağı ve süttozunda müdahale fiyatı ve sütte hedef fiyat)
2005 yılından itibaren kısmen doğrudan ödemelerle telafi edilecek olan tedrici bir indirim
yapılmasını öngörmektedir. Doğrudan ödemeler; sabit ödeme (süt primi) ve ek ödeme olmak
üzere iki tip ödemeden oluşacaktır. Süt Primi bireysel kotalar için işletme bazında ve ton
başına bir takvim yılı için sağlanacaktır.
3.1.2. 2003 Reformuyla Süt ve Süt Ürünleri OPD’ de Yapılan
Değişiklikler
Konsey, süt sektöründe asimetrik fiyat indirgemesine karar vermiştir. Agenda 2000’de
öngörülen % 10 fiyat indirgemesinden sonra, müdahale fiyatında % 25’lik bir yeni indirgeme
(2004’de % 7, 2005-2006 ve 2007’de % 4) yapılacaktır. Yağsız süt tozunda fiyat indirimi
Agenda 2000’de kararlaştırıldığı gibi % 15 olacaktır (2004’den 2006’ya kadar). Tereyağı
müdahale alımları 2004’de 70 bin tonla sınırlandırılmış olup, yıllık 10’ar bin tonluk
düşmelerle 2007’de 30 bin ton olacaktır. Bu limit altında alımlar yalnızca ihale yoluyla
yapılacaktır. Süt hedef fiyatı kaldırılacaktır. Tazminat tek ödeme planının bir parçası olarak
2004 yılında 11.81 Euro/ton, 2005’de 23.65 Euro/ton ve 2006 ve sonrasında 35.5 Euro /ton
şeklinde ödenecektir. Süt üreticilerine stabil bir perspektif sunmak için Konsey, 2014/2015
yılına kadar reforme edilmiş süt kota sistemini sürdürmeye karar vermiştir. Agenda 2000’de
karar verilen genel kota artırımları 2006 ve sonrasında yapılacaktır.
Süt ürünleri ödemeleri, süt ürünleri sektöründeki reform tamamıyla uygulanır
uygulanmaz, 2008 yılından itibaren tek çiftlik ödemesi kapsamına alınacaktır. Üye devletler
sistemi daha önce de başlatabileceklerdir.
3.1.3. Avrupa Birliği’nin Tarım Ürünlerinde Tek Ödeme Sistemi
Avrupa Birliği, Ortak Tarım Politikası’nın reformu kapsamında, 2005 yılından itibaren,
çiftçilere üretimden bağımsız tek ödeme yapılması uygulamasını başlatmış bulunmaktadır.
Tek Ödeme sisteminin esasları, 29/09/2003 tarihli ve 1782/2003 sayılı Konsey Yönetmeliği
ile belirlenmiştir. Belirli şartların sağlanması koşuluyla, Toplulukta yerleşik çiftçiler her türlü
temel tarım ürününde tek ödemeden yararlanmak üzere başvuruda bulunabilirler. Bununla
beraber, durum buğdayı, proteinli bitkiler, çeltik, kabuklu meyveler, enerji bitkileri, patates,
sütlü ürünler, tarla bitkileri, yağlı tohumlar, canlı hayvanlar ve et için ek pirim ödenmesi
mümkün bulunmaktadır.
101
Çiftçilerin tek ödemeden faydalanması, tarım arazilerinin iyi koşullarda tutulması,
kamu, hayvan ve bitki sağlığına dair standartların karşılanması, çevre koruma ve hayvan
refahı gibi bir dizi koşula bağlanmıştır. Bu koşulların yerine getirilmemesi durumunda,
doğrudan ödemelerin % 5 ila % 15 arasında kesintiye uğraması, durumun süreklilik arz etmesi
halinde ödemelerin en az % 20 oranında düşürülmesi veya tümüyle sona erdirilmesi söz
konusu olabilmektedir.
Doğrudan ödeme meblağları, Fransa’nın deniz aşırı toprakları, Azor Adaları, Madeira,
Kanarya Adaları ve Ege Adaları dışında tüm Toplulukta 2005 ile 2012 yılları arasında
kademeli olarak düşürülecektir. İndirim oranları, 2005 yılı için % 3, 2006 yılı için % 4 ve bu
tarihten sonrası için % 5 düzeyinde olacaktır. Bu şekilde tasarruf edilen meblağlar, kırsal
kalkınma tedbirlerinde kullanılmak üzere yeniden üye ülkelere tahsis edilecektir. Üye ülkeler,
01/01/2007 yılına kadar arazi ve çiftlik idaresine yönelik danışma mekanizmaları oluşturacak
ve sistemin yönetimi için entegre idare ve kontrol sistemleri tesis edeceklerdir. Üye ülkeler,
tek ödeme için bölgesel düzeyde düzenlemeler yapabilirler.
Her üye ülke için yapacağı doğrudan ödemelerde bir üst sınır tespit edilmektedir. Tek
ödeme, yılda bir defaya mahsus olmak üzere 1 Aralık ile 30 Haziran tarihleri arasında yapılır.
İlave ödemeler ise, takvim yılı içerisinde 30 Eylül tarihine kadar gerçekleştirilir. Çiftçilerin
tek ödemeden faydalanabilmesi için önceden bazı doğrudan ödemelerden faydalanmış
olmaları gerekmektedir. Ödemeye esas teşkil edecek meblağların hesaplanmasında 2000-2002
referans döneminde yapılan ödemeler ile ödemelerin yapıldığı hektar alanı baz alınır. 2007
yılından itibaren, süt üreticileri tek ödemenin yanı sıra ilave bir meblağdan
yararlandırılacaktır.
Ödemeler, tarım işletmelerinin sahip olduğu alana göre, hektar üzerinden hesaplanmış
sabit bir meblağ üzerinden yapılacaktır. Üç yıl üst üste gerçekleştirilmeyen ödemeler ulusal
rezervlere aktarılır ancak, ödemelerin üye ülkeler arasında transferine izin verilmez. Çiftçiler,
organik tarımda kullanılanlar hariç olmak üzere, dönüşümlü olarak tarım arazilerinin bir
bölümünü nadasa bırakabilecekler ve bu arazilerde insan ve hayvan tüketimine mahsus
olmayan tarımsal faaliyetlerde bulunabileceklerdir.
Üye ülkeler, 1 Ağustos 2004 tarihinden itibaren ödemelerin bölgesel düzeyde tahsisine
karar verebilirler. Ancak, bu durumda her bölge için ödemelere esas teşkil edecek tavanlar
belirlenmesi ve bu tavan içerisinde çiftçilere tahsisat yapılması gerekmektedir.
Üye ülkeler, tarım arazilerinin terk edilmesini engellemek için tek ödemeyi kısmi bir
şekilde uygulayabilirler. Yardımlar, kısmen tek ödeme ve kısmen ek ödeme şeklinde
yapılabilir. Ek ödemeler, tarla bitkileri için tahsis edilen toplam meblağın % 25’i, durum
buğdayı için tahsis edilen toplam meblağın % 40’ı kadardır. Süt danasına uygulanan pirim
kasaplık hayvan priminin % 40’ı kadardır. Koyun ve keçi etlerinde ise pirimler kısmen üretim
ile bağlantılı olarak ödenebilecektir. Ayrıca, üye ülkeler, özel üretim yöntemleri ve kalitenin
artırımına yönelik olarak tek ödemenin % 10’u kadar ek ödeme yapabilirler.
Üye ülkeler, elverişsiz veya kenar bölgelerde (örneğin Nordik bölgelerde tahıl
yetiştirilmesi) bazı ürünlerin yetiştirilmesi için yapılan yardımları tek ödeme sisteminden
çıkarabilirler.
Bu kapsamda, 10 üye ülke (Avusturya, Belçika, Danimarka, Almanya, İrlanda, İtalya,
Lüksemburg, Portekiz, İsveç ve İngiltere), 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren tek ödeme
sistemini uygulamaya koymuş, sistemin 5 üye ülkede (Finlandiya, Fransa, Yunanistan,
İspanya ve Hollanda) 2006 yılında, yeni katılan 2 üye ülkede (Malta ve Slovenya) 2007
yılından itibaren uygulanması kararlaştırılmıştır. Yeni katılan diğer 8 üye ülke ise, sistemi en
geç 2009 yılından itibaren uygulamaya başlayacaklardır.
102
3.2. Türkiye
Ülkemizde tarım çeşitli şekillerde desteklenmektedir. Desteklemeler genellikle girdi
fiyatlarına müdahale ile ucuz girdi temini, fiyat yolu ile müdahale alımları, düşük faizli kredi
sağlanması, dış ticaretteki korumacılık, teşvik ve prim uygulamaları ile üretimin
desteklenmesi şeklindedir. Hayvancılığa özel desteklemeler ise, 2000 yılından itibaren
2000/467 sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında Karar çerçevesinde yürütülmektedir.
Bunun yanında 2003 yılında Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi çerçevesinde sosyal yönü
ağır basan bir destekleme de hayata geçirilmiştir. Bu proje geri dönüşümsüz destekten ziyade
imkanı olmayan üreticilere ucuz kredi desteği şeklinde ifade edebileceğimiz bir destektir.
3.2.1. 2000/467 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Kararnamesi
Bu kararname kapsamında hayvancılığa bütçeden 2000 yılında 33 trilyon, 2001 yılında
48 trilyon, 2002 yılında 75 trilyon, 2003 yılında 126 trilyon ve 2004 yılında da 174 trilyon
kaynak aktarılmıştır. Desteklemeye ayrılan kaynaklara baktığımızda zaman içerisinde artış
olmakla birlikte bir önceki yıla göre artışın en fazla 2003 yılında (% 68.0), en az artışın ise
2004 yılında (% 38.1) olduğu görülmektedir (Tablo 1.)
Tablo 1. 2000/467 Sayılı Karar Çerçevesinde Hayvancılığa Ayrılan Kaynak
Tahsis Edilen (Trilyon TL)
Bir Önceki Yıla Göre Artış (%)
Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
2000
33
-
2001
48
45,4
2002
75
56,2
2003
126
68,0
2004
174
38,1
Tablo 2. 2000/467 Sayılı Karar Çerçevesinde Süt Hayvancılığına Yapılan Destek Kalemleri
ve Yıllık Artış Oranları (%)
2000
2001
2002
2003
2004
Destekleme Konusu
Yıllık Artış (%)
2001
Yem Bitk (1000TL/Dekar)
2002
2003
2004
7300
12000
15000
30000
35000
64,4
25,0
100,0
16,7
240000
300000
360000
400000
33,3
25,0
20,0
11,1
Damızlık Düve
(1000TL/baş)
Damızlık
180000
Sertifikalı
90000
120000
150000
180000
200000
33,3
25,0
20,0
11,1
Suni Toh.
(1000TL/baş)
K.Ö.İ.
4000
6000
8000
10000
15000
50,0
33,3
25,0
50,0
Diğer
2000
3000
4000
5000
8000
50,0
33,3
25,0
60,0
Suni Toh. Ekip
(1000TL/Adet)
K.Ö.İ.
650000
800000
1600000
1800000
2250000
23,1
100,0
12,5
25,0
Diğer
325000
400000
800000
900000
1125000
23,1
100,0
12,5
25,0
Süt Teşvik
(1000TL/lt)
Soykütük
5
5
20
40
40
0,0
300,0
100,0
0,0
Diğer
5
5
10
20
20
0,0
100,0
100,0
0,0
Buzağı
(1000Tl/baş)
Soykütük
-
-
-
40000
60000
-
-
-
50,0
Diğer
-
-
-
20000
30000
-
-
-
50,0
-
-
-
20000
60000
-
-
-
200,0
Hast. Ari Bölge (1000TL/Baş)
Kaynak: TKB (Yıllık değişimler mevcut verilerden hesaplanmıştır.)
Not: Süt Teşvik Primi Desteklemesi 2001 yılında Kararname kapsamına alınmıştır.
Kararname kapsamında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca onaylanan yem bitkileri
üretim projelerinin nakliye ve gübre bedelleri hariç, çok yıllık yem bitkilerinde birinci yıl
yatırım giderleri ve uygun görülen işletme giderlerinin % 35’i, ekiliş alanları ile uyumlu alet
ve makine alım giderlerinin % 30’u, tek yıllık yem bitkilerinde ise uygun görülen işletme
giderlerinin ve ekiliş alanları ile uyumlu alet ve makine alım giderlerinin % 20’si doğrudan
üreticiye ödenmiştir. Bu kapsamda sırasıyla dekar başına 2000 yılında 7.3 milyon, 2001
yılında 12 milyon, 2002 yılında 15 milyon, 2003 yılında 30 milyon ve 2004 yılında ise
35 milyon TL destekleme yapılmıştır.
103
Yurtiçinde çiftçi veya TİGEM tarafından yetiştirilen ve Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı’nca damızlık belgesi veya sertifikası verilmiş kültür ırkı damızlık gebe düveleri
satın alanlara; damızlık belgesine (pedigri) sahip süt sığırları için Bakanlığın her yıl Ocak ayı
içerisinde belirleyeceği hayvan fiyatının % 30’u, saf ırk sertifikasına sahip kültür ırkı süt
sığırları içinse bu fiyatın % 15’i ödenmiştir. Bu desteklemeden faydalanacak hayvan sayısı 5
yılda toplam 100 bin başı geçmeyecektir. Bu çerçeve de TKB tarafından 2000 yılı için
sertifikalı hayvan için 90 milyon TL/ baş, pedigrili hayvan için 180 milyon Tl/baş, 2001
yılında sertifikalı hayvan için 120 milyon TL/baş, pedigrili hayvan için 240 milyon TL/ baş,
2002 yılında, sertifikalı hayvan için 150 milyon TL/baş, pedigrili hayvan için 300 milyon TL/
baş, 2003 yılı için 180 milyon TL/baş ve 360 milyon TL/baş, 2004 yılında ise 200 milyon
TL/baş ve 400 milyon TL/baş destekleme yapılmıştır.
Suni tohumlama yaptıran yetiştiricilere; kalkınmada öncelikli iller ve soy kütüğüne
kayıtlı işletmelerde daha fazla olmak üzere, kriterleri ve miktarları Tarım ve Köyişleri
Bakanlığınca çıkarılacak tebliğ ile belirlenecek teşvik primi ödenmesi kararlaştırılmıştır. Bu
desteklemeden yararlanacak hayvan sayısı 5 yılda toplam 10 milyon başı geçmeyecektir. Bu
kapsamda kalkınmada öncelikli illerde sırasıyla 2000 yılında 4 milyon, 2001 yılında 6 milyon,
2002 yılında 8 milyon, 2003 yılında 10 milyon ve 2004 yılında ise 15 milyon TL/baş
destekleme ödemesi yapılmıştır.Diğer illerde ise, 2000 yılında 2 milyon, 2001 yılında 3
milyon, 2002 yılında 4 milyon, 2003 yılında 5 milyon ve 2004 yılında ise 8 milyon TL/baş
suni tohumlama ödemesi yapılmıştır.
Ayrıca, gerçek ve tüzel kişi ve kuruluşlarca yeni kurulacak suni tohumlama ekiplerinin
teknisyen termosu, sıvı azot kabı, suni tohumlama sandığı, dekonjelatör, pistole, payet pensi,
makas gibi demirbaş malzeme bedellerinin her yıl Ocak ayı içerisinde Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı’nca belirlenecek değer üzerinden, kalkınmada öncelikli illerde % 50’si, diğer
illerde % 25’i teşvik primi olarak ödenmektedir. Bu desteklemeden faydalanacak ekip sayısı 5
yılda toplam 2000’i geçmeyecektir. Bu kapsamda Kalkınmada öncelikli illerde sırasıyla 2000
yılında 650 milyon, 2001 yılında 800 milyon, 2002 yılında 1.600 milyon, 2003 yılında 1.800
milyon ve 2004 yılında ise 2.250 milyon TL/adet destekleme yapılmıştır. Diğer illerde ise
sırasıyla 2000 yılında 325 milyon, 2001 yılında 400 milyon, 2002 yılında 800 milyon, 2003
yılında 900 milyon ve 2004 yılında da 1.125 milyon TL/adet suni tohumlama ekipman desteği
yapılmıştır.
Süt Teşvik Primi ödemeleri 2000 yılında ve 2001 yılında 5000 TL/kg, 2002 yılında
10.000 TL/kg ve 20.000 TL/kg, 2003 yılında ise 20.000 TL/ kg ve 40.000 TL/kg, 2004
yılında ise değişmemiş ve aynı miktarlar ödenmiştir.
Suni tohumlama sonucu doğan buzağı desteklemesi: 2003 yılı için soy kütüğüne kayıtlı
sığırlardan doğan buzağılar için 40 milyon TL/baş, ön soy kütüğüne kayıtlı sığırlardan doğan
buzağılar için hayvan başına 20 milyon TL/baş destekleme yapılmıştır. 2004 yılında bu
rakamlar 60 milyon TL/baş ve 30 milyon TL/baş olmuştur.
Hastalıklardan ari işletmelerdeki hayvanlar için 2003 yılı için hayvan başına 20 milyon
TL/baş, 2004 yılında ise 60 milyon TL/baş destekleme yapılmıştır.
Büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde süt hayvancılığı önemli bir yere sahip olduğundan
süte yapılan destekleme de önem arz etmektedir. Süte yapılan desteklemenin başladığı 1987
yılında süt teşvik primi, süt fiyatının % 25.9’u , yem fiyatının ise % 24.1’i iken yıllara göre
değişmekle birlikte 2004 yılında süt fiyatının % 8.7’sine ve yem fiyatının da % 10.6’sına
düşmüştür. (Tablo 3) Görüldüğü gibi süte yapılan destekleme zaman içerisinde gerçek
anlamından bayağı uzaklaşmıştır.
104
Tablo 3. Ülkemizde Süt Teşvik Primi Fiyatları ile Süt ve Süt Yemi Fiyatlarının
Karşılaştırılması
Yıllar
1987
1989
1991
1994
1995
1998
2002
2003
2004
Süt Teşvik Primi
(Tl/Lt)
(1)
35
25
70
55
120
90
1.500
2.000
3.000
5.000
10.000
20.000
20.000
40.000
20.000
40.000
*Süt Fiyatı
(Tl/Lt)
(2)
135
**Süt Yemi Fiyatı
(Tl/Kg)
(3)
145
433
380
1.065
890
5.912
6.070
12.411
63.949
312.544
15.200
49.680
266.580
405.481
304.650
462.336
376.200
(%)
(%)
(1)/ (2)
25,9
18,5
16,2
12,7
11,3
8,5
25,3
33,8
24,1
7,8
3,2
6,5
5,0
10,0
4,3
8,7
(1)/ (3)
24,1
17,2
18,4
14,5
13,5
10,1
24,7
32,9
19,7
10,1
3,75
7,5
6,6
13,1
5,3
10,6
*1987-1989 Süt Fiyatları SEK Alım Fiyatları, 1991-2004 Fiyatları D.İ.E. Toptan Süt Fiyatlarıdır.
** 1987- 1998 Yılı Süt Yemi Fiyatları Yem Sanayicileri Birliği, 2002-2003 ve 2004 yılı Fiyatları Ankara
Yem, Et ve Süt Ürünleri Gıd. San. Ltd. Şti. Fiyatlarıdır.
3.2.2. 2005 Yılı Hayvancılık Destekleri
2005/8503 Sayılı 2005-2010 yıllarını kapsayacak olan Hayvancılığın Desteklenmesi
Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı 24 Şubat 2005 tarih ve 25737 Sayılı Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu Kararnamenin 2000/467 Sayılı Karardan süt hayvancılığı açısından farklılıklarına
bakıldığında; Sertifikalı yem bitkisi tohumu üreten üreticilere, yem bitkisi tohumu üretim
proje bedelinin % 25’inin doğrudan ödenmesi kararlaştırılmıştır.
Kendi öz kaynakları ile işletmesine sabit süt sağım ünitesi kurarak ve soğutma tankı
koyarak sanayiye aktarılacak sütte belirli kalite ve hijyen kriterlerine uygun üretim yapacak
üreticilere yatırım miktarının %40’ının destek olarak ödenmesi öngörülmüştür.
Hayvan Kimlik Sisteminin geliştirilmesi amacıyla hayvanların tanımlanması ve tescili
için çiftçilere hayvan başına destekleme ödemesi yapılması karlaştırılmıştır.
Tablo 4. 2005 Yılı Hayvancılık Destekleri ve Destek Kalemlerinin Payı (%)
Desteğin Konusu
Damızlık Belgeli Hayvan
Suni Tohumlamadan Doğan Buzağı
Suni Tohumlama Desteği
Süt Teşviği
Sağım Hijyeni ve Süt Kalitesi
Yem Bitkileri
Hayvan Gen Kaynakları
Hastalıktan Ari İşletme
Piyasa Düzenlemesi
Hastalıklarla Mücadele
Gıda Güvenliği Resmi Veterinerlik
Su Ürünleri
Arıcılık destekleri
2004 Et Teşvik Priminden Devreden
Ziraat Bankası Payı (%0,5)
TOPLAM
Tutarı (YTL)
5.000.000
34.000.000
36.000.000
85.000.000
6.000.000
145.500.000
255.000
70.800.000
75.000.000
14.700.000
10.800.000
19.000.000
12.000.000
106.000.000
3.110.000
622.245.000
Kaynak: TKB
105
Oranı (%)
0,8
5,4
5,7
13,0
1,0
24,0
0,04
11,4
12,0
2,4
1,7
3,0
1,9
17,0
0,5
100
2005 yılı destekleme kalemlerine bakıldığında 2004 yılından devreden et teşvik primini
dikkate almazsak pastadan en çok payı % 24.0 ile yem bitkilerinin aldığı bunu sırasıyla süt
teşviki ve piyasa düzenlemesinin izlediği görülmektedir. En az payı ise ne ilginçtir ülke
hayvancılığının en önemli konularından olan damızlık belgeli hayvan (% 0.8), sağım hijyeni
ve süt kalitesi (% 1.0) ve gıda güvenliği ve resmi veterinerlik desteklerinin aldığı
görülmektedir (Tablo 4)
3.2.3. Süt Hayvancılığı Destek Kalemlerinin Tarım Bölgelerine Göre
Dağılımı
Ülkemizde hayvancılığa verilen toplam destek ve primlerin tarım bölgelerine göre
dağılımına bakıldığında 2004 yılı ödeme rakamlarına göre 2.888.714.797 milyon TL’lik
pastadan en çok payı % 16.3 ile II: Bölgenin (Ege) aldığı bunu sırasıyla IX. Bölge (Ortagüney
% 16.1) ve I. Bölge (Ortakuzey % 15.1), VI. Bölge (Güneydoğu % 14.1), III. Bölge (Marmara
% 10.0), IV. Bölge (Akdeniz % 9.7), VIII.Bölge (Ortadoğu, % 8.4), VII. Bölge (Karadeniz %
5.8) ve V. Bölgenin (Kuzeydoğu % 4.6) izlediği görülmektedir (Grafik 1).
Grafik 1.
Tarımda Bölgelere Göre Verilen Prim ve Destekler (2004)
15%
16%
8%
16%
6%
14%
5%
10%
10%
I.Bölge (Ortakuzey)
II.Bölge (Ege)
III.Bölge (Marmara)
IV.Bölge (Akdeniz)
V.Bölge (Kuzeydoğu)
VI.Bölge (Güneydoğu)
VII.Bölge (Karadeniz)
VIII.Bölge (Ortadoğu)
IX.Bölge (Ortagüney)
Kaynak: www.tugem.gov.tr ( Destek ve primler içerisinde yer alan DGD ödemeleri 2003 yılına ait olup 2004
yılında yapılan ödemeleri kapsamaktadır.)
Tarım bölgelerine göre Yem Bitkileri Desteğinin dağılımına bakıldığında, 2004 yılında
ödenen 51.714.906 milyon TL tutarındaki toplam destekten en çok payı II. Bölgenin (Ege, %
27.6) aldığı bunu sırasıyla VIII. Bölge (Ortadoğu, % 14.3) III. Bölge (Marmara, % 11.6), VII.
Bölge (Karadeniz % 10.8), IX. Bölge (Ortagüney % 8.2), I. Bölge (Ortakuzey % 8.2), VI.
Bölge (Güneydoğu % 7.9), V. Bölge (Kuzeydoğu % 6.1) ve IV. Bölge (Akdeniz % 5.3)
izlediği görülmektedir (Grafik 2)
106
Grafik 2.
Bölgelere Göre Yem Bitkileri Desteğinin Dağılımı
14%
8%
8%
28%
11%
8%
6%
5%
12%
I.Bölge (Ortakuzey)
II.Bölge (Ege)
III.Bölge (Marmara)
IV.Bölge (Akdeniz)
V.Bölge (Kuzeydoğu)
VI.Bölge (Güneydoğu)
VII.Bölge (Karadeniz)
VIII.Bölge (Ortadoğu)
IX.Bölge (Ortagüney)
Tarım bölgelerine göre Damızlık Gebe Düve Desteğinin dağılımına bakıldığında, 2004
yılında ödenen 33.331.240 milyon TL tutarındaki toplam destekten en çok payı II. Bölgenin
(Ege % 20.0) aldığı bunu sırasıyla I. Bölge (Ortakuzey % 18.2), IX Bölge (Ortagüney %
13.9), III. Bölge (Marmara % 13.5), IV. Bölge (Akdeniz % 12.8), VIII. Bölge (Ortadoğu %
8.4), VI. Bölge (Güneydoğu % 5.3), VII. Bölge (Karadeniz % 4.0) ve V. Bölge (Kuzeydoğu
% 3.9) izlediği görülmektedir (Grafik 3).
Grafik 3.
Bölgelere Göre Damızlık Gebe Düve Desteğinin Dağılımı
14%
18%
8%
4%
20%
5%
4%
13%
14%
I.Bölge (Ortakuzey)
II.Bölge (Ege)
III.Bölge (Marmara)
IV.Bölge (Akdeniz)
V.Bölge (Kuzeydoğu)
VI.Bölge (Güneydoğu)
VII.Bölge (Karadeniz)
VIII.Bölge (Ortadoğu)
IX.Bölge (Ortagüney)
Tarım bölgelerine göre Suni Tohumlama Desteğinin dağılımına bakıldığında, 2004
yılında ödenen 4.313.593 milyon TL tutarındaki toplam destekten en çok payı II. Bölgenin
(Ege % 20.6) aldığı, bunu sırasıyla VII. Bölge (Karadeniz, % 17.3), I. Bölge (Ortakuzey %
14.9), IX. Bölge (Ortagüney % 14.0), VIII. Bölge (Ortadoğu % 13.8), III. Bölge (Marmara %
13.7), IV. Bölge (Akdeniz % 2.4), V. Bölge (Kuzeydoğu % 1.9) ve VI. Bölgenin (Güneydoğu
% 1.5) izlediği görülmektedir. (Grafik 4)
107
Grafik 4.
Suni Tohumlama Desteğinin Bölgelere Göre Dağılımı
14%
15%
14%
20%
17%
14%
2% 2% 2%
I.Bölge (Ortakuzey)
II.Bölge (Ege)
III.Bölge (Marmara)
IV.Bölge (Akdeniz)
V.Bölge (Kuzeydoğu)
VI.Bölge (Güneydoğu)
VII.Bölge (Karadeniz)
VIII.Bölge (Ortadoğu)
IX.Bölge (Ortagüney)
Tarım bölgelerine göre Suni Tohumlama Ekipman Desteğinin dağılımına
bakıldığında, 2004 yılında ödenen 135.779 milyon TL tutarındaki toplam destekten en çok
payı VIII. Bölgenin (Ortadoğu, % 27.4) aldığı, bunu sırasıyla VII. Bölge (Karadeniz, %
19.6), VI. Bölge (Güneydoğu % 11.9), I. Bölge (Ortakuzey % 11.0), IV. Bölge (Akdeniz %
7.7), V. Bölge (Kuzeydoğu % 6.8), II. Bölge (Ege % 6.1), III. Bölge (Marmara % 5.0) ve IX.
Bölge (Ortagüney % 4.5) izlediği görülmektedir. (Grafik 5)
Grafik 5.
Suni Tohumlama Ekipman Desteğinin Bölgelere Göre Dağılımı
4%
11%
6%
27%
5%
8%
7%
20%
12%
I.Bölge (Ortakuzey)
II.Bölge (Ege)
III.Bölge (Marmara)
IV.Bölge (Akdeniz)
V.Bölge (Kuzeydoğu)
VI.Bölge (Güneydoğu)
VII.Bölge (Karadeniz)
VIII.Bölge (Ortadoğu)
IX.Bölge (Ortagüney)
Tarım bölgelerine göre Buzağı Desteğinin dağılımına bakıldığında, 2004 yılında
ödenen 3.412.478 milyon TL tutarındaki toplam destekten en çok payı III. Bölgenin
(Marmara, % 29.6) aldığı, bunu sırasıyla II. Bölge (Ege, % 28.0), IX. Bölge (Ortagüney %
108
10.8), I. Bölge (Ortakuzey % 10.6), VII. Bölge (Karadeniz % 9.5), VIII. Bölge (Ortadoğu %
6.7), IV. Bölge (Akdeniz % 3.6), V. Bölge (Kuzeydoğu % 0.8) ve VI. Bölge (Güneydoğu %
0.3) izlediği görülmektedir. (Grafik 6)
Grafik 6.
Buzağı Desteğinin Bölgelere Göre Dağılımı
11%
11%
7%
10%
27%
0%
1%
4%
29%
I.Bölge (Ortakuzey)
II.Bölge (Ege)
III.Bölge (Marmara)
IV.Bölge (Akdeniz)
V.Bölge (Kuzeydoğu)
VI.Bölge (Güneydoğu)
VII.Bölge (Karadeniz)
VIII.Bölge (Ortadoğu)
IX.Bölge (Ortagüney)
Tarım bölgelerine göre Süt Teşvik Priminin dağılımına bakıldığında, 2004 yılında
ödenen 57.683.046 milyon TL tutarındaki toplam destekten en çok payı II. Bölgenin (Ege %
47.7) aldığı, bunu sırasıyla III. Bölge (Marmara, % 22.2), IX. Bölge (Ortagüney % 14.6), I.
Bölge (Ortakuzey % 7.0), IV. Bölge (Akdeniz % 4.0), VII. Bölge (Karadeniz % 2.6), VIII.
Bölge (Ortadoğu % 0.9), VI. Bölge (Güneydoğu % 0.6) ve V. Bölge (Kuzeydoğu % 0.3)
izlediği görülmektedir. (Grafik 7)
Grafik 7.
1%
Süt Teşvik Priminin Bölgelere Göre Dağılımı
3%
1%
7%
15%
0%
4%
47%
22%
I.Bölge (Ortakuzey)
II.Bölge (Ege)
III.Bölge (Marmara)
IV.Bölge (Akdeniz)
V.Bölge (Kuzeydoğu)
VI.Bölge (Güneydoğu)
VII.Bölge (Karadeniz)
VIII.Bölge (Ortadoğu)
IX.Bölge (Ortagüney)
109
Genel olarak hayvancılığa verilen prim ve desteklerin dağılımına bakıldığında tarım
bölgeleri itibariyle faydalanma bakımından büyük farklılıklar olduğu dikkat çekmektedir. Bu
durum alt yapısı ve pazarlama şartları uygun olup, yapısal sorunların bir çoğunu geniş ölçüde
aşmış olan bölgelerle diğer bölgeler arasında haksız bir paylaşımın olduğunu ortaya
koymaktadır. Bu durumda, süt hayvancılığında geri olan ama üretime katkı sağlayan
bölgelerin gelişmiş bölgelerden farklı olarak bir destekleme sistemi ile desteklenmesi
gerektiği söylenebilir. Bunun için en azından gelişmişlik farkının en az düzeye indirilmesi
için ekstra bir destek paketi ortaya konulmalıdır.
3.2.4. Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’nun
bağlı olduğu Devlet Bakanlığı arasında yoksullukla mücadele kapsamında, ekonomik ve
sosyal yoksulluk içinde bulunan kişi ve ailelerin gelir seviyelerini yükseltmek, istihdamı
artırmak, tarımsal ürünleri mahallinde değerlendirmek, pazarlamak ve köyden kente göçü
önleyebilmek için ortak projeler uygulamak amacıyla beş yıl süreli bir protokol imzalanmıştır.
Proje ile, 3294 Sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Fonu Genel
Sekreterliği Kanunu kapsamında olan faydalanıcıların kooperatif şeklinde bir araya
getirilmeleri veya kurulu tarımsal kooperatiflerden 3294 Sayılı Yasa kapsamında olan ortaklar
belirlenerek bunların uygulayacakları süt sığırcılığı ve koyunculuk projelerinin desteklenmesi
amaçlanmaktadır.
Bu proje ile her ay en az 10 ilde toplam 1000 aileye hayvan yardımı yapılacaktır.
Altyapısı hazırlanmış, kooperatifleri bulunan süt merkezleri ve dağıtım araçları olan köylerde,
çiftçilere ikişer baş inek, ya da 25’er baş koyun verilecektir.Hayvanlar sigortalı olacaktır. Bu
proje ile iki yılda 200 kooperatife destek sağlanması hedeflenmektedir. Proje yaklaşık 200
trilyon liralık bir desteği içermektedir.
Verilen hayvanların kredilendirilmesinde ve geri ödemesinde faiz uygulanmayacaktır.
Kredi beş yıllık bir geri ödeme planı dahilinde birinci ve ikinci yıl geri ödemesiz; üç, dört ve
beşinci yıllarda eşit taksitlerle geri alınacaktır.
Ödemeler borçlanma sözleşmelerinde yer alacak vade tarihlerinde olmaktadır.
4. MÜDAHALE SİSTEMİ
Türkiye’de henüz süt ve süt ürünlerine yönelik bir müdahale sistemi yoktur. Ancak,
Ülke koşulları ve öncelikleri göz önüne alındığında müdahale sisteminin mutlaka kurulması
gerektiği açıkça görülmektedir. Bu raporda, AB mevzuat ve uygulamalarından faydalanılarak,
Türkiye için hazırlanan örnek müdahale sistemine yönelik görüşler yer almaktadır.
4.1. Avrupa Birliği
4.1.1. Süt Fiyatlarının Belirlenmesi
Süt piyasasında, piyasa düzenlenmesi amacıyla belirlenen 3 farklı fiyat
bulunmaktadır. Bunlar hedef fiyat, müdahale fiyatı ve eşik fiyatıdır. Günümüzde hedef
fiyat belirlenmemekte, eşik fiyat ise tetik fiyatı ile değiştirilmiştir. Süt fiyatları
belirlenirken aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulmalıdır;
· Süt üreticilerine diğer sektörlerle orantılı bir yaşam standardı temin edilmesi
· Ulusal tarım politikası amaçları,
· Arzın sürekliliğinin sağlanması,
· Dünya ticaretine uyum sağlayabilme,
· Ürünlerin tüketicilere makul fiyatlardan ulaştırılması,
110
Hedef Fiyat: Süt işleme tesislerine teslim edilen, % 3.5 yağlı çiğ süt için belirlenen ve
bir süt yılında piyasa önlemleri dahilinde iç ve dış pazarda üreticiler tarafından satılan tüm
sütler için, üreticinin eline geçmesi istenen fiyattır. (804/68 Konsey yönetmeliği)
Hedef fiyatın belirlenmesinde yukarıda belirtilen hususların yanı sıra göz önünde
bulundurulması gereken diğer hususlar;
- Diğer tarım ürünleri fiyatlarıyla özellikle de kırmızı et fiyatlarıyla (sığır-dana eti)
dengeli olması
- Süt ve süt ürünlerinin dış ticaretine de olanak vererek, süt piyasasında uzun vadede
arz-talep dengesini sağlayacak şekilde olması
- Sığır yetiştiriciliğinin öngörülen seyriyle uyumlu olmasıdır.
Müdahale Fiyatı: Süt arzı, talebi aştığı zamanlarda örneğin mevsimsel artışlarda üretim
fazlası gösteren sütün piyasa fiyatlarındaki istikrarı etkilemesini engellemek üzere tereyağı,
süt tozu ve bazı peynir çeşitlerine işlenerek, depolanabilmesini sağlamak için belirlenir. Asıl
amacı nihai ürün fiyatlarını belirli bir seviyenin üzerinde tutarak, süt için belirlenen hedef
fiyatın üreticinin eline geçmesini sağlamaktır. Müdahale fiyatı belirlendiği ürünlerin elde
edilmesinde kullanılacak süt miktarı ve bunların elde edilme maliyetleri baz alınarak
düzenlenen bir formüle göre hesaplanır. Bu formüle göre hesaplanan müdahale fiyatı, hedef
fiyatın yaklaşık % 92’sine erişmektedir (AB Komisyonu Tarım Genel Müdürlüğü CAP
Çalışma Dokümanları, 1997).
4.1.2. Müdahale Önlemleri
Müdahale önlemleri, bazı ürünlerin müdahale alımları ile depolanmaları için
yardımların verilmesi şeklindedir. Müdahale alımlarına konu olacak çiğ süt ve içme sütleri
(tam yağlı, yarım yağlı ve yağsız) yağ miktarı, donma noktası, yoğunluk ve etiket bilgileri
açısından 14 Şubat 2000 tarih ve 23964 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren
“Türk Gıda Kodeksi Çiğ Süt ve Isıl İşlem Görmüş İçme Sütleri Tebliği” ile 25 Ağustos 2002
tarih ve 24857 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Türk Gıda Kodeksi
Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği”
ne uygun olmalıdır. Ayrıca, kütlece % 3.5 yağ içeren süt kütlece en az % 2.9 oranında veya
değişik yağ miktarları olması durumunda eşdeğer oranda protein içermeli, protein ilavesi ile
zenginleştirilmiş süt ise kütlece en az % 3.8 protein içermelidir.
Alımlar arzın arttığı dönemleri kapsayabileceği gibi tüm yıl boyunca da geçerli olabilir.
Müdahale alımına konu olan ürün miktarları sınırlanabileceği gibi açık da tutulabilir. Alımlar,
bir veya daha fazla bölgede ya da belirlenmiş bir kaç bölge ortalamasına göre piyasa
fiyatlarının temsili bir süre boyunca, saptanmış müdahale fiyatlarının altına düştüğünde
yapılabilecektir. AB uygulamasında temsili süre iki hafta olarak belirlenmiştir. AB’nde
müdahale alım ihaleleri, piyasa fiyatı müdahale fiyatının % 92’sine eşit olduğunda veya
bunun altında bir değer olduğunda, müdahale fiyatının % 90’nından açılmaktadır.
Müdahale fiyatının belirlenmesinde aşağıdakiler dikkate alınmalıdır;
- Süt hedef fiyatına ulaşılabilmesini sağlayacak şekilde olması
- Süt piyasasındaki arz-talep dengelerinin göz önünde bulundurulması
- Ülke içi ve dış pazarda müdahaleye alınan tereyağı ve Yağsız Süt Tozu’nun (YST)
elden çıkartılabilme olanaklarını dikkate alınması (1267/79 Konsey yönetmeliği))
Uygulanan müdahale önlemlerinin serbest piyasa koşullarını engelleyici yapıda
olmaması ise bir önkoşuldur.
111
4.1.2.1. Tereyağı ve YST Aracılığıyla Tam Yağlı Sütün Desteklemesi
En az oniki ay için güvenilir bir şekilde depolanabilen tereyağı ve YST’nun fiyatı
sabitlenerek, tam yağlı sütün fiyatına bir taban oluşturmak hedeflenmektedir. Piyasalarda arz
fazlası veya açığı oluştuğunda bu iki ürün vasıtasıyla fiyatların istikrarı korunmaktadır.
Üretim fazlası olduğu durumlarda, piyasa fiyatı her iki ürün için de müdahale seviyesinin
altına düşmemeli; üretim açığı olduğu durumlarda ise piyasa fiyatları ithal malların ülkeye
girebildiği seviyenin çok üzerine yükselmemelidir.
Müdahale Fiyatlarının Sıvı Süt Değeri: Tereyağı ve YST işlenmesinde, tam yağlı
sütün kuru maddenin tamamı kullanılır, yağ içeriğinden tereyağı ve yağsız kuru maddelerden
de YST yapılır. Bu iki ürünün piyasa fiyatı düzenlendiğinde süt üreticilerine ödenen fiyat da
düzenlenmiş olur. Tereyağı ve YST için müdahale fiyatlarının, çiğ süt için bir fiyatla ilişkili
olması amacıyla AB’nde aşağıdaki unsurlar dikkate alınmaktadır:
a)
İki ürünün imalatının, 25 kg’lık konteynırlara veya torbalara paketlenmesi ve onaylı
bir müdahale dükkanına 100 km kadar bu ürünlerin taşınması maliyetleri;
b)
1 kg ürün imal edilmesi için gereken süt miktarı (verim faktörleri) (CAP, Ekim
2002).
Müdahale Fiyatı Süt Eşdeğeri’nin Hesaplanması: Çiğ sütün fiyatı, Müdahale Fiyatı
Süt Eşdeğeri (MFSE) vasıtasıyla tereyağının ve YST’nunkiyle ilişkilendirilmiştir. AB’nde
Haziran 2002’de MFSE’nin hesaplanması Tablo 1’de verilmiştir.
Tablo 1. MFSE Hesaplanması (Euro/100 kg)
Tereyağ
YST
Müdahale Fiyatı
328.20
*% 90
205.52
Satın alma fiyatı
295.38
-
-
Düşük kar marjı
25.57
Ürünün ham madde değeri
269.81
Verim faktörüne böl (1 kg ürün yapmak için gerekli %3.7 yağlı süt kg’ı)
(22.649)
Ham madde değeri (%3.7 yağlı süt)
11.91
MSFE –Bütün süt, %3.7 yağlı, teslim edilmiş
28.41
Yağ: yağ olmayan katı madde oranı
42
24.00
/
181.52
(11.00)
+
16.50
:
58
AB süt hedef fiyatı (%3.7 yağlı, teslim edilmiş)
30.98
MSFE:Hedef Fiyat oranı
0.917
Kaynak: CAP, Ekim 2002
Formülün Hedef Fiyattan Giderek Hesaplanması: Hedef fiyat 30.98 € olarak
belirlenmiştir. Bunun % 92’si yaklaşık 28.41 €’dur. 1 kg süt yağının yağsız kuru maddeye
oranı 42 ise (28.41*42)/100=11.91 €’dur. 1 kg tereyağı yapabilmek için 22,649 kg süt
gerektiğinden 100 kg tereyağının ham madde maliyeti 269.81 Euro olmaktadır. Üzerine çok
yüksek olmayan bir kar marjı konduğunda işleme tesisinin sattığı fiyat 295,38 Euro
olmaktadır ki bu müdahale fiyatının % 90’ı olduğuna göre müdahale fiyatı 328,20 Euro olarak
hesaplanabilmektedir. Müdahale için ihale sistemi uygulanır. Tereyağı ihaleleri genellikle
tereyağı müdahale fiyatının % 90’ından kabul edilmektedir.
112
Bu teorik hesaplamaya göre randımanlı bir işleme tesisi, ürettiklerinin tümünü
müdahaleye sattığında dahi % 3.7 yağlı süt için (mandıra seviyesinde teslim edilmiş)
üreticilere hedef fiyatın yaklaşık % 92’sini ödemeye müsait yeterli fonlara sahip olmalıdır.
1
4.1.3. Müdahale Düzenlemeleri
Müdahale düzenlemelerinin ana amacı, üretim fazlalarının oluştuğu durumlarda,
belirli bir kalitede olmak şartıyla tüm miktarın ihale yoluyla satın alınarak tereyağı ve
YST’nun piyasa fiyatının desteklenmesidir. Tersi durum ortaya çıktığında yani kuraklık
dönemlerinde olduğu gibi, stoklanan malların piyasaya sürülerek ürün kıtlığının
karşılanarak fiyatların belirli bir seviyede stabilize edilmesidir. AB’nin müdahale sistemi
en son haliyle aşağıda özetlenmiştir.
4.1.4. Tereyağı Müdahale Sistemi
4.1.4.1. Tereyağı
Tereyağı için müdahale alımları, müdahale kurumları tarafından bir ihale sistemi
vasıtasıyla 1 Mart – 31 Ağustos arasında iki hafta boyunca piyasa fiyatı müdahale fiyatının
% 92’sinden düşük olduğu zamanlarda yapılmaktadır. Ödenen fiyat müdahale fiyatlarının
% 90’ınından düşük olamaz. Piyasa fiyatları % 92 veya üzerinde olursa müdahale alımları
askıya alınır. Satın alınacak tereyağının bileşim, üretim tarihi, paketleme, radyoaktivite
seviyeleri, etiketleme vb ile ilgili belirli kriterlere sahip olması gerekmektedir. Satışa
sunulan tereyağı teklif gününden önceki 23 gün içinde imal edilmiş olmalıdır. Teklif edilen
asgari tereyağı miktarı 10 ton olmalı ve her bir parça 25’er kiloluk ambalajlarda
paketlenmiş olmalıdır. Ödemeler, müdahale satış noktalarına alındıktan sonra 45–65 gün
arasında yapılmaktadır. Müdahale Düzenlemeleri 1255/1999 sayılı Yönetmeliğin 6.
Maddesi’nde belirtilmektedir. 2771/1999 sayılı Yönetmelik, piyasa fiyatlarının nasıl
izlendiği, şartnameler ve kalite kontrolleri ile ihale prosedürü de dahil tereyağı için
müdahale sisteminin detaylarını içermektedir (CAP, Ekim 2002).
4.1.4.2. Tereyağı Depolama Yardımı
AB bünyesinde iki çeşit depolama söz konusudur. Kamu Depoları, 1 Mart – 31
Ağustos arası müdahale fiyatı üzerinden tereyağı ve süt tozu alır. Bu ürünler satış yolu ile
ihracat, tüketim, hayvan yemi, gıda yardımı programlarıyla tüketilir. Özel Depolar ise çok
kaliteli süt tozu, tereyağı ve bazı özel peynirlerini çeşitli yardımlar ile alırlar. Genellikle
tereyağı imalatının mevsimsel etkisini azaltmak için özel depolama yardımı yapılmaktadır.
Yaz aylarında üretim yerel tüketimi aşmaktayken kışın tersi durum söz konusudur. Bu
nedenle de sektördeki taraflara tereyağını (tuzlu ve tuzsuz) ve kremayı asgari 90, azami
210 gün depolamaları için, her yıl 15 Mart ve 15 Ağustos arasında düzenli kontrollerin
yapıldığı ve ancak depolama yılının 16 Ağustos’undan sonra depodan çıkartıldığı sürece,
yardım ödemeleri yapılmaktadır. Her yıl için bu yardım ödemeleri belirlenmekte fakat
piyasa koşullarına göre bu fiyat değiştirilebilmektedir. 2005 için belirlenmiş fiyatlar Tablo
2’de verilmiştir.
1
Bu formül Türkiye şartlarında kullanıldığında, süt yağı değeri ile tereyağı ve YST verim faktörlerinin belirlenmesi
gerekmektedir.
113
Tablo 2. Tereyağının özel depolanması yardımları
Tereyağı
Euro/ton
Sabit ücretlerle ilgili olarak
17.92
Depolama uzunluğuyla ilgili olarak (her gün)
0.33
Alım fiyatıyla (kar) ilgili olarak
%2,25
Şartlar
Yardım azami 210 günlük bir depolama süresi için ödenir.
Asgari parti 1 tondur.
Tereyağı her yıl 15 Mart ile 15 Ağustos arası depoya konacaktır ve 16 Ağustos’ta depodan çıkartılabilir.
Tereyağı asgari 90 gün için depolanmalıdır.
Kar ödemeleri müdahale fiyatının %91’ine dayanır.
Yardımı hesaplamak için, krema tereyağı eşdeğerine çevrilir. (2771/1999 sayılı Yönetmelik)
Eylül 2002 itibariyle tereyağı için uygulanan AB destek sisteminin hesaplanma
yöntemi örnek teşkil etmesi amacıyla Tablo 3’de gösterilmektedir.
Tablo 3. AB Tereyağı için destekleme sistemi (Euro/100kg)
İthalat tarifesi
189.6
Ortak ihracat geri ödemesi
185.00
Ortalama uluslararası piyasa fiyatı
115.00
Tereyağ müdahale fiyatı
295.38
Tereyağ için AB piyasa fiyatı (yaklaşık)
300.00
İthalat arz fiyatı
304.6
4.1.5. YST Müdahale Sistemi
4.1.5.1 YST
YST için müdahale düzenlemeleri ile (1255/1999 sayılı Yönetmeliğin 7. Maddesi),
püskürtmeli kurutma yöntemi ile üretilen, yağsız kuru maddede %35.6’lık minimum bir
protein içeriği olan ve ayrıca paketleme ile diğer kriterlere uyan, yüksek kaliteli yağsız süt
tozu 1 Mart ile 31 Ağustos arasında satın alınabilir. Müdahale kurumları asgari protein içeriği
%31.4’e kadar olan YST satın alabilirler fakat satın alım fiyatları paralel olarak
düşürülmüştür. YST müdahaleye sunulmadan 30 gün öncesinde imal edilmiş olmalıdır. Satışa
sunulan miktar asgari 20 ton ve 25’er kiloluk ambalajlarda paketlenmiş olmalıdır. Ödemeler
YST depoya girdikten sonraki 120 ile 140. günler arasında yapılır. YST alımı için belirlenmiş
kriterler, kalite kriterleri de dahil 214/2001 sayılı Yönetmelikte ortaya konmuştur. YST için
müdahaleler günümüzde kış süresince yürütülmemektedir. Müdahale sisteminin ilk
uygulamalarında tüm sunulan ürünler satın alınmaktaydı. Fakat stokların artmaya
başlamasıyla YST’nda müdahale alım miktarı sınırlanmış ve bir yıl içinde 109.000 tonu
aştığında alımlar komisyon tarafından askıya alınabilmektedir.
114
4.1.5.2. YST – Özel Depolama Yardımı
YST için özel depolama yardımları, sadece eğer fiyatlarda ve stoklardaki seyirler
mevsimsel bir depolama ile azaltılabilecek bir piyasa dengesizliğini gösteriyorsa
yapılabilmektedir. Yardımlar depolama masrafları ve fiyatlarının ışığında belirlenmektedir.
Yardım oranları Tablo 4’te verilmektedir. Ürün 60 ile 180 gün arası depolanmak zorundadır.
Özel Depolama Yardımı’nın (ÖDY) sadece eğer müdahale durdurulduysa kullanımı
uygundur.
Tablo 4. YST’nun özel depolanması için yardım
Yağsız süt tozu (1273/91 sayılı Yönetmelik)
Sadece müdahale durdurulduğunda işlevsel
Euro/ton/gün
10’lu Topluluk
0.35
İspanya
0.44
Portekiz
0.44
Asgari 60 gün ve azami 180 gün için depolama
4.1.6. Peynir Müdahale Sistemi
4.1.6.1. Peynir
Peynirdeki müdahale alımları ise Grana-Padano ve Parmigiana-Reggiano gibi belli başlı
iki peynir çeşidi için 1994 yılına kadar yapılmıştır fakat bu müdahaleler Temmuz 1994
sonrasında kaldırılmıştır. Özel Depolama Yardımı (ÖDY) düzenlemeleri hala mevcuttur ve
1244/2004 sayılı Yönetmelik’te belirtilmiştir. ÖDY ödemeleri için hükümler belli kriterlere
sahip Grana-Padano, Parmigiano-Reggiano ve Provolone peynirlerine ve bazı diğer uzun süre
dayanıklı peynirler (çoğunlukla Avusturya, Fransa, Alman, İrlanda, Finlandiya ve İsveç
Emmental ve Gruyere mamulleri), Pecorino Romano, Kefalotyri ve Kasseri peynirleri için
yapılmıştır. Peynir için ÖDY her sene yenilenmektedir (piyasa koşullarına göre) ve belli
peynirler için belirlenmiş miktarlarla sınırlandırılmaktadır. Örneğin, 2004/05’te Kefalotyri ve
Kasseri peynirleri 3200 tona kadar, diğer dayanıklı peynirler için 23.000 tona kadar (imalat
ülkesi tarafından belirlenir) ve Pecorino Romano için de 15.000 tona kadar ÖDY (özel
depolama yardımı) verilebilmekteydi. 2004/05 yılı için ÖDY miktarları Tablo 5’te verilmiştir.
Tablo 5. Çeşitli peynir tiplerine verilen özel depolama yardımı miktarları
Peynir
Sabit ücretlerle ilgili olarak
10
Depolama uzunluğuyla ilgili olarak (her gün)
0.25
Euro/ton
Günlük mali giderler için;
-Uzun raf ömürlü peynirlere
0,23
-Pecorino Romano peynirine
0,28
-Kefalotyri ve Kasseri peynirlerine
0,39
Piyasa müdahalesi olarak değerlendirilen bir diğer fiyatlandırma ise ithalatta
uygulanan eşik fiyat veya son haliyle tetik (giriş, başlangıç) fiyattır.
115
Eşik Fiyat: Konsey her yıl Komisyon’un teklifi üzerine bazı süt ürünleri (pilot ürünler)
için bir eşik fiyat tespit eder. Bu pilot ürünlerin ithalat fiyatları eşik fiyatından daha düşük
olduğunda, ithalata değişken vergi uygulanır. Eşik fiyat hedef fiyat baz alınarak
belirlendiğinden ithal edilen pilot ürünlerin fiyatları Topluluk içi fiyatlardan düşük olamaz ve
böylece Topluluk içindeki işleme sanayii ithalatın fiyat düşürücü etkisinden korunmuş olur.
DTÖ Uruguay Round Tarım Anlaşması’ndan sonra eşik fiyat kaldırılmış, yerini tetik fiyat
(trigger price) almıştır.
Topluluk 1598/95 sayılı Tüzükle tetik fiyatın belirlenmesine ilişkin düzenlemeyi ortaya
koymaktadır. Tetik fiyat, Komisyon tarafından, dünya fiyatları ve ithal edilen ürünlerin
fiyatları dikkate alınarak, belirlenen temsili sabit bir fiyattır. İthalat fiyatının tetik fiyatından
% 10 oranında daha düşük olması durumunda, bu iki fiyat arasındaki farka dayanan bir ilave
vergi uygulanmaktadır.
Müdahale Sistemine konu olabilecek ürün listesi tablo 6’da sunulmuştur.
Tablo 6. Müdahale Kapsamında Olabilecek Ürün Listesi
CN Kodu
Müdahale Alımı Yapılacaklar
0401
Süt ve krema, konsantre edilmemiş, ilave şeker veya tatlandırıcı içermeyen:
Müdahale alımı sadece eğitim kuruluşlarındaki öğrencilere tedarik için
0402
0403
Süt ve krema, konsantre edilmiş, ilave şeker veya tatlandırıcılar içeren
Müdahale alımı olacaklar:
-Yağsız süttozu
Yayık ayranı , pıhtılaşmış süt ve krema, yoğurt, kefir ve diğer fermente edilmiş veya
ekşitilmiş süt ve krema, konsantre edilmiş olsun veya olmasın veya şeker veya başka
tatlandırıcı madde içeren, aromalandırılmamış, ilave meyve, yemiş veya kakao içermeyen
Müdahale alımı sadece eğitim kuruluşlarındaki öğrencilere tedarik için
0404
Konsantre edilmiş olsun veya olmasın veya ilave şeker yada başka tatlandırıcı madde
katılmış olabilecek peyniraltı suyu; ilave şeker veya başka tatlandırıcı madde katılmış
olabilecek, başka bir yerde belirtilmemiş veya kapsanmamış, doğal süt bileşenlerinden
oluşan ürünler
Müdahale alımı sadece eğitim kuruluşlarındaki öğrencilere tedarik için
0405
0406
3501
2202 90
Sütten elde edilen tereyağı ve diğer katı ve sıvı yağlar; yağ muhteviyatı %75'den fazla,
%80’den az olan sürülebilir süt ürünleri
Müdahale alımı olacaklar:
-Tuzlu tereyağı (süt yağı oranı en az %80, su içeriği en fazla %16, en fazla %2 tuz)
-Tuzsuz tereyağı (süt yağı oranı en az %82, su içeriği en fazla %16)
-Sadeyağ
Peynir ve pıhtılaştırılmış ürünler:
Müdahale alımı olacaklar: (Bu ürünler için coğrafi işaretlerinin bulunma şartı var)
-Salamura peynirler
(Urfa peyniri, örgü peyniri, Mihaliç peyniri gibi)
-Eski kaşar
-Tulum peyniri
Kazeinler, kazeinatlar ve diğer kazein türevleri; kazein tutkalları:
Müdahale alımı olacaklar:
-Kazein kazeinat
Sular (mineral sular ve gazlı sular dahil) (ilave şeker veya diğer tatlandırıcı maddeler
katılmış veya lezzetlendirilmiş) ve alkolsüz diğer içecekler
Müdahale alımı olacaklar: (Sadece eğitim kuruluşlarındaki öğrencilere tedarik için verilir)
CN Kodları 0401 ila 0404 arasında olan ürünlerden elde edilen yağ muhteviyatları:
- %0,2 den az olan
- %0,2 den çok ama %2 den az olan
- %2 ya da daha fazla olan
116
4.2. Türkiye Müdahale Sistemi Model Önerisi
* AB’nde uygulanan ve Türkiye’de uygulanması önerilen Süt ve Süt Ürünleri Müdahale
Sistemi;
- Alım
- Depolama
- Satış
olmak üzere üç kısımdan oluşmaktadır.
* Ülkemizde, Ortak Piyasa Düzeninin ve bu çerçevede önerilen müdahale sisteminin
kurulabilmesi için sektörün kayıt altına alınması, denetim ağının daha etkin hale getirilmesi
gerekmektedir.
* Müdahale sisteminin uygulanabilmesi için acilen bir “Müdahale Kurumu” kurulmalı
ve bu amaçla en uygun model tespit edilmelidir.
* Tam üyelikten sonra AB kaynaklarından faydalanacak olan bu kurumun, üyelikten
önce finansmanı ulusal kaynaklardan sağlanmalıdır.
* Müdahale Kurumu altında sadece süt ve süt ürünleri ile ilgili çalışan, yasal alt yapısı
oluşturulmuş bir birim (komite, komisyon vb) kurulmalıdır.
* Bu birim, süt ve süt ürünlerine ait hedef fiyat ve müdahale fiyatı ile müdahale dönemi
(tüm yıl veya fazlalığın oluştuğu dönem) ve müdahale alımı yapılacak ürünleri
belirleyebilecek, sektöre yönelik üretim miktarları, tüketim – talep eğilimleri ve fiyat
seyirlerini takip edebilecek bir yapıya sahip olmalı, toplanan veriler ışığında alınması gereken
önlemleri belirleyerek Müdahale Kurumuna bildirmelidir. Son kararı yetkili otorite
vermelidir.
* Toplulukta hedef fiyat uygulaması kalkmıştır. Ancak, Ülkemizde müdahale sisteminin
sağlam temeller üzerine oturtulabilmesi bakımından hedef fiyatın belirlenmesinin gerekli
olduğu düşünülmektedir. Bu fiyat müdahale kurumunun verdiği bilgiler doğrultusunda yetkili
otorite tarafından belirlenmelidir.
* Müdahale fiyatı, Toplulukta belirli ürünlerin (tereyağı, süttozu, uygun peynir çeşitleri
vb) elde edilmesinde kullanılacak süt miktarı ve bu ürünlerin maliyetleri baz alınarak
düzenlenen bir formülle hesaplanmaktadır ve bu fiyat, hedef fiyatın yaklaşık % 92 sidir.
Ülkemizde de bu yöntem uygulanmalıdır.
* Müdahale alımı yapılacak ürünlerin kalite kriterlerini belirlemek üzere ilgili ürüne ait
mevzuat bulunmalıdır. Toplulukta bu amaçlı esas alınan 2597/97 sayılı konsey tüzüğü,
Türkiye’de de bu tüzüğün hükümlerine uyumlu olan 2000/6 sayılı “Türk Gıda Kodeksi Çiğ
Süt ve Isıl İşlem Görmüş İçme Sütleri Tebliği” ile “Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerinin
Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği” kullanılabilir.
* AB’nde anılan kalite kriterlerinin kontrolünde kullanılacak analiz yöntemleri 2001/213
sayılı tüzük ile belirlenmiştir. Türkiye’de ilgili tüzükle uyumlu mevzuat bulunmamaktadır.
Müdahale sisteminin etkin biçimde uygulanabilmesi için anılan konsey tüzüğü ile uyumlu
Türk mevzuatının yayımlanması gerekmektedir. Buna paralel olarak laboratuar alt yapılarımız
gözden geçirilerek eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir.
* Toplulukta olduğu gibi, yapılan hesaplamalar ve toplanan veriler doğrultusunda,
piyasa fiyatı müdahale fiyatının % 92 sine eşit olduğunda müdahale alım ihaleleri açılmalıdır.
* AB’de müdahale alımı yapılan ürünlerin uygun koşullarda depolanması için öncelikle
kamuya ait depolar kullanılmakta, bu depoların yetersiz kaldığı durumlarda özel depolar
devreye sokulmaktadır. Ancak, özel depoların kurulması ve sağlaması gereken koşullar yetkili
117
otorite tarafından yasal olarak belirlenmekte ve denetlenmektedir. Ülkemizde kamuya ait
depolar bulunmadığından, bu sistemin oluşturulmasında kamu veya özel depo sisteminin
avantajları ve dezavantajları çok iyi değerlendirilerek nasıl bir sistem kurulacağına karar
verilmelidir.
* Arzın talebi karşılayamadığı durumlarda, ihale yoluyla satın alınan ve depolanan
ürünler, yetkili otorite tarafından belirlenecek koşullar (dönem ve fiyat) çerçevesinde
depolardan piyasaya zarar vermeyecek ve etkilemeyecek şekilde arz edilmelidir.
* Bu sistemin, serbest piyasa koşullarını engelleyici yapıda olmaması ön koşuldur.
4.2.1. Önerilen Modelin Avantajları
AB’ne üyelik öncesinde;
- Sektör kayıt altına alınmış olacaktır,
- Mevcut üretici örgütlerinin güçlenmesi sağlanacak, örgütlenmenin olmadığı
bölgelerde örgütlenme teşvik edilmiş olacaktır,
- Etkin bir Devlet denetimi sağlanacaktır,
- Kaliteli ürün üretimi teşvik edilecektir,
- Sektördeki haksız rekabet önlenecek ve istikrar sağlanacaktır.
AB’ ne üyelikte;
- AB nin değişen tarım politikalarına aşamalı geçiş sağlanarak üyelikte tam uyum
sağlanması kolaylaşacaktır,
- Özellikle kota sistemi için veri tabanı alt yapısı oluşturulmuş olacaktır,
- Devletin AB kurumlarına hızlı ve kolay bilgi akışı sağlanabilecektir,
- Sektörün AB ülkeleri ile rekabet edebilir bir seviyeye gelmesi sağlanacaktır.
5. TALEP ARTIRICI ÖNLEMLER
5.1. Avrupa Birliği
2073/92 sayılı Yönetmelikle piyasa çalışmaları, promosyon ve beslenme araştırmaları
aracılığıyla tüketimin arttırılması için AB harcamaları belirlenir. Komisyon her sene 1
Nisan’da takip edecek pazarlama yılında uygulamayı planladığı önlemleri Konseye
sunmaktadır. Bununla birlikte, bir üye ülke topluluk içindeki tüketimin arttırılmasına yönelik
uygulamaları finanse etmek, süt ve süt ürünleri piyasasını genişletmek ve süt kalitesini
arttırmak amacıyla pazarlanan süt veya süt eşdeğeri miktarıyla ilgili olarak, süt üreticilerine
bir vergi uygulayabilir. Ayrıntılı kurallar, 3502/93 sayılı Yönetmelikle belirlenmiştir.
Süt üreten işletmeler için genel hijyen koşulları ve birlik ülkeleri arasındaki süt
ticaretine uygulanacak kriterler 89/362 sayılı direktif ve 2597/97 sayılı Yönetmelik ile
belirlenmiştir. Sıvı sütün pazarlanması hakkındaki 2597/97 sayılı Yönetmeliğin amacı,
tüketicilere kalitenin özellikle de sütün bileşimsel kalitesinin bir garantisi olarak piyasa
standartlarının oluşturulmasıdır.
Hayvansal kökenli ürünlerde pestisit kalıntı limitleri ile hayvansal kökenli ürünlerde
veteriner ilaçları için azami kalıntı sınırları ise 2377/90 sayılı Yönetmelik ile ortaya
konmaktadır. Bu yolla daha ileri seviyede gıda güvenliği sağlanarak tüketimin arttırılması da
hedeflenmektedir.
118
92/46 sayılı direktifle, çiğ süt, ısıyla muamele edilmiş içme sütü, süt ürünlerinin
imalatında kullanılan süt ve süt ürünleri için üretim ve pazarlamaya dair hijyen kuralları
belirtilmektedir. Sağlık ve hijyen koşulları işletmede, süt işleyen mandıralarda ve sütün nakli,
depolanması ve paketlenmesinde uygun olmalıdır. Ayrıca ithal ürünlerin de aynı gıda
güvenliği koşullarını sağlaması gerekmektedir. Ancak, 2006 yılında, gıda maddeleri
hijyeninde belirli hijyenik kurallara ilişkin, 29 Nisan 2004 tarih ve 853/2004 (EC) sayılı
Konsey yönetmeliği uygulamaya konulacaktır. Bu Yönetmelik ile, işlenmemiş süt üretiminde
yerine getirilmesi gereken sağlık gereklilikleri, süt üretim işletmelerinde uygulanacak hijyen
kuralları, işlenmemiş süt için belirlenen kriterler, soğutma, depolama ve ısıl işlem için
gereklilikler ile ambalajlama, etiketleme ve tanımlama işareti koşulları belirlenmektedir.
Birlik, ticareti de göz önünde bulundurarak, genel olarak piyasa fiyatından
tüketilebileceğinden daha fazla tereyağı üretmiştir. Sütle yaşanan sorun tereyağı üretiminde de
yaşanmaya başlandıktan sonra tereyağının satışı için yardım edilmesi süreklilik kazanan bir
durum olmuştur. Bu destek düzenlemelerinin miktar ve aralığı pazar durumuna göre çok
değişiklik göstermekle birlikte birçoğu müdahale sistemindeki tereyağına yapılmaktaydı.
En önemli düzenlemeler şu şekildedir:
·
·
·
·
·
Tüketicilere satış
Sade yağ şeklinde satış
Dondurma ve pastane sektörüne satış
Kar amacı gütmeyen organizasyonlara satış
İhracat satışları
Birlik, belgeli bir sistemle, Sosyal Yardım alan kişilerin fiş karşılığı, her ay indirimli
fiyattan belli bir miktar tereyağı alabildiği bir program yürütmektedir. Tereyağı tüketicilere
müdahale dışı da satılmıştır. 1987’nin soğuk kış süresi boyunca tereyağı, diğer ürünlerin
arasında yardım kuruluşları vasıtasıyla düşkün kişilere müdahale stoklarından verilmişti. Bu
program 3730/87 sayılı Yönetmelik ile kalıcı kılınmış ve 3149/92 sayılı Yönetmelikle de
ayrıntılı kuralları ortaya konmuştur. Üye ülkeler bu programı uygulayıp uygulamayacaklarını
seçebilirler. Müdahale stoklarının yetersiz olduğu durumlarda, serbest piyasadaki tereyağı
kullanılabilir.
1985’ten beri müdahale tereyağı, sadeyağ formunda direk tüketime yönelik olarak
indirimli fiyattan satılmaktadır. (3143/85 sayılı Yönetmelik). Bu yönetmelik 2690/89 sayılı
yönetmelik ile tekrar düzenlenmiştir. 429/90 sayılı Yönetmelik, stoklar azaldığında,
müdahale alımına ve özel depolama yardımına konu olmayan, Toplulukta üretilmiş tereyağı
veya kremaya aynı yönetmelikteki ilgili maddeye uygun olarak destek sağlanmaktadır.
2571/97 sayılı Yönetmelikte, indirimli fiyatlardan tereyağı satışı ve pastacılık ürünleri,
dondurma ve diğer gıda maddeleri imalatında krema, tereyağı ve sadeyağ kullanımı için
destek sağlanmasından bahsedilmektedir.
Tereyağı, bir satış fiyatının belirlendiği durumlarda müdahale satış noktalarından satışa
sunulabilmektedir; ya da tereyağı, sadeyağ veya krema, bir yardım oranı belirlendiğinde
serbest piyasadan sağlanabilir. Yardım oranı ve satış fiyatı müdahale dairesine sunulan
tekliflerle saptanır.
Kar amacı gütmeyen örgütlere 1972’den beri tereyağı sabit indirimli fiyattan
satılmaktadır. Bu yolla halen sadece taze tereyağı satışları yapılmaktadır. Müdahale stokları
aynı zamanda gıda yardımı olarak da tedarik edilebilir.
Bir diğer uygulanan tüketim yardımı da ulusal yardımlarla da desteklenebilen eğitim
kurumlarındaki öğrencilere (anaokulu ve ilkokullar, eğer üye ülke isterse ortaokullar da
119
dahildir), Birliğin sıvı süt, yoğurt ve fermente süt, peynir ve aromalı süt yardımıdır
(1255/1999 sayılı Yönetmeliğin 14. Maddesi; 2707/2000 sayılı Yönetmelik).
Ocak 2001’den itibaren Birlik yardımı, süt için hedef fiyatın %75’ine eşittir ve bu da süt
eşdeğeri olarak belirlenen tam yağlı süt olmayan ürünlere yardımla birlikte günde öğrenci
başına azami 0.25 litre süt eşdeğeridir. Ayrıntılar Tabloda verilmiştir. Ulusal yardımlar süt
sektörünün katkılarıyla finanse edilebilir.
Okul Sütü
1 Ocak 2001’den sonraki dönem için belirlenmiş Topluluk tarafından finanse edilmiş yardım
Her öğrenciye her gün azami 0.25 litre tam yağlı süt eşdeğerine kadar
tam yağlı, doğal veya aromalı,ve tam yağlı süt yoğurdu
23.24 Euro/100kg
Yarı yağlı süt, doğal veya aromalı, minimum %1.5 yağlı Piimä/fil
17.58 Euro/100kg
Süt, doğal veya aromalı, ve Piimä/filmjolk, minimum %3 yağlı
21.28 Euro/100kg
Süt, doğal veya aromalı, minimum %1 yağlı
16.17 Euro/100kg
Yağsız süt, doğal veya aromalı, yağsız süt yoğurdu, %1.5’ten az yağlı Piimä/fil
13.34 Euro/100kg
Taze ve işlenmiş peynir, kuru maddede en az %40 yağ içerikli
69.72 Euro/100kg
Taze ve işlenmişten hariç Peynirler, kuru maddede en az %45 yağ içerikli
177.79 Euro/100kg
‘Grana Padano’ peyniri
197.54 Euro/100kg
‘Parmigiano-Reggiano’ peyniri
217.29 Euro/100kg
Yardım yukarıdaki ilk 2 kategori üzerinden ödenmelidir; geri kalan ürünler üzerine yardımlar Üye Ülkelerin
takdirine bırakılmıştır.
2707/2000 sayılı Yönetmelik
Yem teşviklerinin ödenmesi, işletme stoklarını azaltırken üretici gelirlerini de
desteklemenin en temel yollarından birisidir. Kazein imalatı için kullanılan sıvı, yağsız süt
için yardım ödenmektedir. Buna ek olarak hayvan yemi olarak işlenmiş ve hem müdahale
satış noktalarından hem de serbest fiyattan buzağı yemi olarak düşünülmüş YST için de
yardımlar ödenmektedir. Bu yardımlar bitkisel proteinlerle de rekabet etmesini sağlayarak,
yem maliyetinin düşürülmesine olanak verir. Bu şekilde Birlik’ de üretilmiş YST’ nun çoğu
satılabilmektedir. Gıda sektöründe kullanım için piyasa fiyatındaki YST için talep miktarı, bir
yılda üretilen 1.2 milyon tonla karşılaştırıldığında yaklaşık 400.000 tondur. 1255/1999 sayılı
Yönetmeliğin 11. Maddesi yem olarak kullanılan yağsız süt ve YST için yardımların
verilmesiyle ilgili genel kuralları ortaya koyar. Yardımlar aşağıda belirtilen durumlar göz
önüne alınarak belirlenmiştir:
i) YST için müdahale fiyatı
ii) Yem olarak kullanılan YST ve yağsız sütün temin edilme durumu
iii) Buzağı fiyatlarının seyri
iv) YST’nunkiyle karşılaştırıldığında rakip proteinlerin piyasa fiyatlarının seyri.
Karma yem maddelerine veya denatüre edilmiş yağsız süt tozuna işlenen yağsız süt ve
YST için yardım ödemelerinin koşulları 2799/1999 sayılı Yönetmelikte düzenlenmiştir.
Karma yem maddelerine katılan YST için yardım verilmektedir ve bu yardım yem, asgari
120
%45 YST içeriğine sahip olduğunda ödenmektedir. Bununla birlikte, YST’ nun karıştırılma
oranı %50’nin altına düşürüldüğünde verilen yardım miktarı %12 oranında düşürülmekte ve
YST oranı %80’nin üzerinde olan yem maddelerine de yardım ödenmemektedir. Yardım
oranları YST’ nun protein ve nem içeriğine göre değişiklik göstermektedirler. İki haftalık
ihalelerle YST yemde kullanılmak üzere müdahale stoklarından da satılabilmektedir. Fakat
geçmiş dönemde direk yem olarak kullanılan yağsız süte verilmiş yardımlar günümüzde
kaldırılmıştır.
5.2. Türkiye
Ülkemizde, dönem dönem süt ve süt ürünleri tüketiminin arttırılmasına yönelik
çalışmalar (okul sütü programı, reklam kampanyaları vb.) yapılmış ancak yasal bir altyapı
oluşturulamadığı için devamlılığı sağlanamamıştır.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ nın 2013 yılı projeksiyonunda, süt ve süt ürünleri
üretiminde ve tüketiminde artış ön görülmektedir. Üretim artışının, mutlaka tüketim ve dış
ticaret ile dengelenmesi gerekmektedir. Bu dengesinin kurulması ve korunması yönünde,
Devlet, üretici, işleyici ve tüketici olmak üzere sektörün tüm tarafları kendilerine düşen
görevleri yerine getirmek zorundadır. Zira, tüketilemeyen bir ürünün üretimindeki artış,
beklenilenin aksine ülkemiz için bir dezavantaj olarak karşımıza çıkacaktır.
Bu kapsamda, talebin arttırılmasına yönelik öneriler, aşağıda sunulmaktadır;
-
Ürün çeşitliliği arttırılmalı, bu yönde gerek bilimsel gerekse ticari araştırmalar
yapılmalı ve gerektiğinde yeni ürünlere yönelik yasal mevzuat
oluşturulmalıdır,
-
Geleneksel ürünlerimizin üretimi, tüketimi ve tanıtımı teşvik edilmelidir,
-
Süt ve süt ürünlerine yönelik reklam ve tanıtımlarda devlet desteği sağlanmalı
(süt için, süt içirin kampanyası gibi), bu gibi kampanyalar için kaynak
ayrılmalı veya oluşturulmalıdır,
-
Kar amacı gütmeyen kurum ve kuruluşlara içme sütü veya uygun süt ürünleri
teminine ilişkin koşullar yasalar ile belirlenmeli, okullar, yetimhaneler,
yetiştirme yurtları, Türk silahlı kuvvetleri, cezaevleri gibi kurumlarda süt ve
süt ürünleri tüketimi arttırılmalıdır,
-
Dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan ve uygulandığı ülkelerde gerek
tüketim alışkanlığı gerekse sektöre sağladığı faydalar açısından büyük öneme
sahip olan OKUL SÜTÜ PROGRAMI nın ülkemizde de bir an önce
uygulanması sağlanmalıdır, bu program yasal olarak güvence altına alınmalı
böylece hükümetlerin değil devletin bir politikası haline getirilmelidir,
-
Okul Sütü programının kapsamı ve hedef kitlesi ihtiyaca göre değiştirilerek
(yeni doğum yapmış anneler, hamileler, yoksul aileler vb.) benzer program ve
kampanyalar düzenlenmelidir
121
6. DIŞ TİCARET
6.1. Gümrük Vergileri
AB’nin süt ve sütlü ürünler Ortak Piyasa Düzeni kapsamındaki ürünlerin Topluluğa
ithalatı Ortak Gümrük Tarifesi’nde belirtilen oranlarda gümrük vergisine tabidir. AB’nin ve
Türkiye’nin söz konusu ürünlerde MFN vergileri EK-1’de yer almaktadır. AB’nin temel tarım
ürünü niteliğindeki süt ve sütlü ürünlerdeki gümrük vergileri değer üzerinden % olarak (ad
valorem) tahsil edilen vergilerden ve miktar üzerinden Euro karşılığı (spesifik) alınan
vergilerden oluşabilmekte ve özellikle hassas ürünlerdeki ithalat koruması her iki tür verginin
birlikte tahsil edilmesi ile yapılmaktadır. Diğer taraftan, AB tanımlamasına göre İşlenmiş
Tarım Ürünü (İTÜ) olarak kabul edilen ürünler, Sanayi Payı ve Tarım Payı olarak hesaplanan
vergilerle korunmaktadır. İTÜ’lerin tarım payı, spesifik vergi niteliğinde olarakbu ürünlerin
içerdikleri süt yağı, süt proteinleri, nişasta, glükoz, şeker, invert, şeker, izoglukoz miktarına
göre Meursing tablosu olarak adlandırılan matriks tablo ile her İTÜ için ayrı ayrı
hesaplanmaktadır. İTÜ’lerin sanayi payı ise bu ürünler için oluşturulan katma değer üzerinden
ad valorem vergiler olarak tespit edilmiştir. AB’nin temel tarım ürünü niteliğindeki süt ve
sütlü ürünlerdeki nominal koruma oranı değer üzerinden % 60 civarında, İTÜ’lerde ise % 40
civarında olarak hesaplanmaktadır.
Ülkemiz, temel tarım ürünü niteliğindeki süt ve sütlü ürünler ithalatında yalnızca ad
valorem vergiler uygulamakta olup, söz konusu ürünler için 2005 yılı İthalat Rejimi’nde
öngörülen gümrük vergilerinin ortalaması yaklaşık % 104’dür. İTÜ olarak addedilen ürünler
için ise, AB’nin İTÜ sistemi 1996 yılında ülkemizde tesis edilmiş ve bu ürünler için Sanayi
Payları sanayi ürünlerinde uygulanmakta olan 1/95 sayılı Türkiye-AB Gümrük Birliği Kararı
ile birlikte AB oranlarıyla uyumlu hale getirilmiştir. Bununla beraber, ülkemizin anılan
ürünlerdeki tarım payı olarak tatbik edilen spesifik vergiler AB’nden bağımsız olarak
uygulanmaktadır.
Diğer taraftan, ülkemizin, tam üyelikle birlikte tarım ürünlerinde Topluluğun Ortak
Ticaret Politikasına uyum kapsamında üçüncü ülkeler ile akdedilmiş tüm Serbest Ticaret
Anlaşmalarının ve otonom rejimlerin yanı sıra AB’nin DTÖ kapsamındaki taahhütlerini de
üstlenmesi gerekecektir.
Türkiye ile AB arasında süt ve sütlü ürünlerin serbest dolaşımının sağlanması için,
AB’nin bu ürünlerdeki OPD’nin ülkemizde tesisine ilave olarak, her iki tarafın da birbirlerine
uygulamakta oldukları gümrük vergileri, eş etkili vergiler ve miktar kısıtlamalarını
kaldırmalarının yanı sıra, AB’nin Ortak Gümrük Tarifesinin de ülkemiz tarafından
üstlenilmesi gerekecektir. Bu hususun modaliteleri, AB ile tam üyeliğe matuf müzakereler
sırasında belirlenecektir.
Ayrıca, ülkemizin gümrük tarife sınıflandırma sisteminin tümüyle AB gümrük tarife
sınıflandırma sistemi ile uyumlu hale getirilmesi gerekecek ve bu kapsamda ülkemize özgü
sütlü ürün tanımlarının da AB’nin ve Türkiye’nin ortak olarak kullanacağı tarife
sınıflandırmasında yer almasının temini gerekecektir.
6.2. İthalat ve İhracat Lisansları
Ortak Piyasa Düzeni kapsamındaki ürünlerin Topluluğa ithalat ve ihracatı üye ülkelerce
düzenlenecek lisansların beyanına tabidir. İthalat ve ihracat lisanları üye ülkeler tarafından
tüm Toplulukta geçerli olacak şekilde düzenlenir. Lisanların düzenlenmesinde başvuru
sahibinin Topluluk içinde yerleşik olduğu yer dikkate alınmaz. İthalat ve ihracat lisanları, 6
aylık dönemler için düzenlenmektedir. 2535/2001 sayılı Komisyon Yönetmeliği uyarınca,
ithalat lisansı için başvuruların her altı aylık dönemin ilk 10 günü içerisinde yapılması
gerekmektedir. İhracat lisansı talep edilen ürünler ise Komisyon tarafından belirlenmekte
122
olup, söz konusu ürünlerin listesi 174/1999 sayılı Komisyon Yönetmeliğinde tespit edilmiştir.
Lisanların geçerlilik süresi Komisyon tarafından ayrıca tespit edilebilmekle birlikte, bu süre
halen ilgili yönetmelikler uyarınca lisanların düzenleneme tarihinden itibaren 3 ay ile
sınırlıdır. İthalat ve ihracat lisansları, ürünlerin, lisansın geçerliliği süresince ithal ya da ihraç
edilmesini garanti edecek bir teminata tabidir. Mücbir sebepler dışında, ithalat ya da ihracat,
öngörülen dönemde gerçekleşmezse ya da kısmen gerçekleşirse, teminatın tamamı ya da bir
kısmı yitirilir. 2535/2001 sayılı Komisyon Yönetmeliği uyarınca, ithalat lisansı için belirlenen
teminat miktarı beher 100Kg ürün için 10 €’dur.
6.3. Gıda Güvenliği İle İlgili İthalat Prosedürleri
Avrupa Birliği’nde hayvansal kaynaklı gıdalar ile hayvansal kaynaklı gıdalar dışındaki
gıdaların ithalat kontrolleri farklılık arz etmektedir. Hayvansal kaynaklı olsun olmasın gıda
maddelerinin ithalat kontrolleri ile ilgili esasları da çerçeve olarak belirleyen 882/2004/EC
sayılı AB Direktifi yayımlanmış olup, bu Direktif 01 Ocak 2006 tarihinde yürürlüğe
girecektir. Direktifte yer alan ithalat ile ilgili hükümlere ilave olarak, hayvansal kaynaklı
gıdaların ithalat kontrolleri 97/78/EEC sayılı Direktif kapsamında yürütülmektedir.
882/2004/EC sayılı AB Direktifinin 14 üncü maddesi üçüncü ülkelerden gelen
hayvansal kaynaklı gıda ve yemlerin resmi kontrollerini düzenlemekte olup, bu maddede
97/78/EEC sayılı Direktife atıfta bulunulmakta ve 882/2004/EC sayılı AB Direktifinin,
hayvansal kökenli gıdalarda öngörülen veteriner kontrollerine yönelik şartları etkilememesi
gerektiği ve 97/78/EEC sayılı Direktifin kapsamında olmayan resmi kontrollerin de buna göre
yapılmasının icap ettiği belirtilmektedir. 97/78/EEC sayılı Direktife göre, hayvansal kaynaklı
gıdaların ithalat kontrollerinin bu amaçla kurulmuş Sınır Kontrol Noktalarında (BIP-Border
Inspection Post) yapılması öngörülmektedir. Kontroller; hayvan sağlığı, hayvan refahı ve halk
sağlığı açısından yapılmakta, bu kontroller; belge kontrolü, kimlik kontrolü ve fiziksel
kontrolleri kapsamaktadır.
Ancak; hayvansal kaynaklı gıdaların ithalatında, ithalat aşamasından önce, Avrupa
Birliği Gıda ve Veteriner Ofisi (FVO) tarafından üçüncü ülkelere dönük o ülkelerin çiftlik ve
tesis şartları, resmi kontrol ve denetim prosedürleri, kalıntı izleme çalışmaları yönünden
denetimleri yapılmakta, ülkenin geneli hakkında raporlar hazırlanmaktadır. Buna bağlı olarak,
ülkedeki tesislere ihracat yapabileceğine dair onay numaraları verilmektedir. Bu şekilde, Sınır
Kontrol Noktalarına gelen ürünler zaten evvelce onaylanmış ülke tesislerinden gelmiş
olmaktadır.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı; 05.06.2004 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5179
sayılı “Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun” 19 uncu maddesi ile ithalatta gıda güvenliği ve
kalitesi yönünden denetim esaslarını oluşturmaya yetkili kılınmıştır. Söz konusu kanun; tüm
gıda maddelerinin hijyenik şekilde üretiminden tüketiciye ulaşmasına kadar olan tüm
aşamaları kapsamakta, hayvansal kaynaklı gıdalar/hayvansal kaynaklı gıdalar dışındaki
gıdalar şeklinde bir ayrım yapmamakta ve gıda maddelerini bir bütün olarak ele almaktadır.
Dış Ticaret Müsteşarlığınca yayımlanan 2005/5 sayılı Dış Ticarette Standardizasyon
Tebliği eki VI-A sayılı listede yer alan süt ve süt ürünlerinin ithalatında, Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı tarafından düzenlenen kontrol belgesinin ilgili gümrük idaresine ibrazı
gerekmektedir. Avrupa Birliği mevzuatında ise kontrol belgesi uygulaması bulunmamaktadır.
Süt ve süt ürünlerine kontrol belgesi alınabilmesi için; 01.09.2003 tarih ve 25216 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 31 nolu “Gıda Maddeleri ve Gıda İle Temas
Eden Ambalaj Materyallerinin İthalatında Kontrol Belgesi Onaylanması ve İthalat
Aşamasındaki Kontrol İşlemleri Hakkında Tebliğ” in 6 ncı maddesinde belirtilen belgelerle
123
söz konusu ürünler için kontrol belgesi düzenlemeye yetkili Ankara, Bursa, Kocaeli, Konya,
İzmir ve Tekirdağ İl Müdürlüklerinden birine müracaat edilmesi gerekmektedir.
Kontrol belgesinin onaylanmasından ve malın gümrüğe gelmesinden sonra, 01.09.2003
tarih ve 25216 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 31 nolu “Gıda Maddeleri
ve Gıda İle Temas Eden Ambalaj Materyallerinin İthalatında Kontrol Belgesi Onaylanması ve
İthalat Aşamasındaki Kontrol İşlemleri Hakkında Tebliğ” in 7 nci maddesinde belirtilen
belgelerle, kontrol belgesinde beyan edilen malın giriş gümrüğünün bulunduğu İl
Müdürlüğüne müracaat edilmesi gerekmektedir. İlgili İl Müdürlüğü tarafından yapılan
kontroller sonucunda mevzuata uygun olan ürünlerin yurda girişine izin verilir.
6.4. Tarife Kotoları
Topluluğun süt ve sütlü ürünlerde DTÖ, diğer çok taraflı uluslararası anlaşmalar, serbest
ticaret anlaşmaları ve tek taraflı ticari tavizlerin tanındığı otonom rejimlerinden kaynaklanan
tercihli ticaret anlaşmaları kapsamında tarife kotaları içerisinde tanıdığı tavizlerin
kullandırılması 2535/2001 sayılı Komisyon Yönetmeliği kapsamında düzenlenmiştir.
Kotaların dağıtımı AB Komisyonu tarafından yapılmaktadır. Söz konusu Yönetmelik
uyarınca, kota başvurusunda bulunabilecek ithalatçılar üye ülkelerce belirlenmekte ve
ithalatçıların başvuru hakkı her kota için, yılda bir lisans ile sınırlandırılmaktadır. AB,
ihracatçı ülkelerden, tarife kotası kapsamı ürünler için, menşe ispat belgelerinin yanı sıra,
gözetim amaçlı olarak söz konusu Yönetmelik eki IMA.1 belgesini (inward monitoring
arrangements) talep etmekte ve bu belgelerin doğruluğunu rasgele sondaj usulüyle yapılan
kontrollerle teyit etmektedir.
Ülkemizde halen tarife kontenjanına tabi ürünler için kota tahsisi, 01.06.1995 tarihli ve
22300 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kota ve Tarife Kontenjanı Yönetmeliği
kapsamında gerçekleştirilmekte olup, söz konusu Yönetmelik AB’ndeki mevcut sistem ile
uyumludur.
6.5. Korunma Önlemleri
OPD kapsamı ürünlerin Topluluğa ithalatının Topluluk pazarını bozması veya böyle bir
ihtimalin bulunması halinde, DTÖ Tarım Anlaşması hükümleri çerçevesinde, söz konusu
durum ortadan kalkıncaya kadar ilave bir ithalat vergisi uygulanabilmektedir. Diğer taraftan,
ihraç edilen ürünün sınırda teslim fiyatının Topluluk fiyatlarının üzerinde olması halinde,
Topluluk tarafından ihracat vergisi tahsil edilebilmektedir. Topluluğun 2005-2007
döneminde, aşıldığında ilave vergi tahsil edilecek miktarlar 174/1999 sayılı Konsey
Yönetmeliği ile belirlenmiştir.
Türkiye’nin tam üyeliği halinde, AB’nin süt ve sütlü ürünlerde uygulamakta olduğu
korunma önlemleri, ülkemizin geçmiş ithalat potansiyeli dikkate alınarak gözden geçirilecek
ve bu kapsamdaki tarife kotaları ülkemiz geçmiş ithalat performansı göz önünde
bulundurularak yeniden tespit edilecektir.
Diğer taraftan, Topluluk, diğer Ortak Piyasa düzenlerinde olduğu gibi, düşük fiyatlı ithal
süt ve sütlü ürünlerin iç pazarı bozmasını engellemek ve pazarın dış rekabete karşı korunması
için ithal ürün fiyatlarının eşik fiyatların altına inmesi durumunda gümrük vergilerine ek
vergiler tahsil etmektedir. Topluluk, Ortak Tarım Politikasının reformu kapsamında süt ve
sütlü ürünlerde eşik fiyat uygulamasına 2004 yılından itibaren son vermiş olmakla birlikte,
söz konusu uygulama gayrı resmi olarak devam etmektedir.
6.6. İhracat İadeleri
OPD kapsamı süt ve sütlü ürünlerin daha ileri bir işleme tabi tutulmadan ya da işlenmiş
ürünler bünyesinde üçüncü ülkelere ihracatında, dünya fiyatları ve Topluluk fiyatları
arasındaki fark kadar iadeden faydalanılmaktadır. İade miktarı, işletmeler arasında fark
yaratmayacak şekilde, bütün Topluluk için aynı düzeyde belirlenmektedir. İadeler, dünya
124
pazarının durumu veya belli pazarların özel gereklilikleri göz önünde bulundurularak, varış
ülkesine göre farklılık gösterebilmektedir. Komisyon, iade miktarlarını en az dört haftada bir
olmak üzere kendi inisiyatifiyle düzenli aralıklarla veya 580/2004 sayılı Komisyon
Yönetmeliği çerçevesinde ihale usulüyle belirlemektedir. AB, DTÖ Doha Turu görüşmeleri
çerçevesinde müzakere pozisyonunu iyileştirmek amacıyla bu ürünlerdeki ihracat iadelerini
azaltmakta olup, bu kapsamda ülkemize ihraç edilen bazı sütlü ürünleri (süt tozu) ihracat iade
sistemi dışına çıkarılmıştır.
Diğer taraftan, DTÖ Doha Turu İleri Tarım Müzakerelerinde üye ülkelerce üzerinde
mutabakata varılan müzakere çerçeve belgesinde tüm tarım ürünlerinde ihracat iadelerinin
kaldırılması yönünde prensip kararı alınmış, ancak bunun yöntem ve usulleri henüz
belirlenmemiştir.
Türkiye’de ise, ihracat iadelerinden yararlanan ürünler ile iade miktarları, Para, Kredi ve
Koordinasyon Kurulu Kararları ile yıllık olarak belirlenmektedir. Süt ve sütlü ürünler
doğrudan ihracat iadelerinden faydalanmamakla birlikte, süt içeren çikolata ve bisküvi gibi
bazı işlenmiş tarım ürünleri ülkemizin ihracat iade sistemi içerisinde yer almaktadır.
6.7. Dahilde İşleme Rejimi
Gerek Avrupa Birliği gerekse Türkiye, süt ve sütlü ürünlerin Dahilde İşleme Rejimi
çerçevesinde ithal edilerek işlenmiş ürün olarak üçüncü ülkelere ihracına izin vermemekte ve
AB’nde DİR kapsamı eş değer ürünlerin Topluluk iç pazarından temini teşvik edilmektedir.
Bununla beraber, ülkemiz, Türkiye ile AB arasında tercihli tarım ürünlerine ilişkin 1/98 sayılı
Ortaklık Konseyi Kararı kapsamında Topluluk menşeli 0402.10 ve 0402.21 Gümrük Tarife
İstatistik Pozisyonlarındaki toplam 4.000 tonluk süt tozunun dahil işlenmesine imkan
tanımaktadır.
6.8. Sınır Kontrol Noktaları
Süt ve sütlü ürünlerin hayvansal kökenli gıda ürünleri kapsamında ülkemize ve
dolayısıyla AB’ne ithalinin 2001/881/EC sayılı Komisyon Kararı’nda kapsamında
belirlenecek ve Topluluk normlarına uygun veterinerlik kontrol kapasitesine sahip Sınır
Kontrol Noktalarından yapılmasının temini gerekecektir. Bu çerçevede, Topluluğa ithal edilen
ve Topluluk pazarında tüketici güvenliği yönünden tehlike arz eden gıda ürünlerine yönelik
AB Erken Uyarı Sistemi (RASFF) sistemi de tesis edilecektir.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yürütülen AB Veterinerlik Müktesebatına Türkiye’nin
uyumlaştırılmasının Desteklenmesi Projesi alt bileşeni TR02/IB/AG-01 numaralı Eşleştirme
Projesi kapsamında 2005 yılı sonunda İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı (canlı hayvan,
yenilebilir-yenilemeyen hayvansal ürünler), 2007 yılı itibarı ile de İstanbul-Ambarlı, İzmir ve
Mersin Limanları (yenilebilen hayvansal ürünler) ile Habur (Şırnak), Cilvegözü (Hatay),
Gürbulak (Ağrı) ve Sarp (Artvin) (yenilemeyen hayvansal ürünler) gümrük kapıları sınır
kontrol noktaları olarak belirlenmiştir.
6.9. Coğrafi İşaretler
AB içerisinde gıda isimleri coğrafi/geleneksel/yöresel ürünler temelinde 2081/92,
2037/93 ve 1107/96 sayılı AB Tüzükleri ile korunmakta ve bu Tüzükler kapsamında tescil
edilen ürünlerin taklit edilmesi yasaklanmaktadır. Bu çerçevede, Türkiye’ye özgü süt
ürünlerinin (örneğin Urfa peyniri, örgü peyniri, Mihaliç peyniri) de bir envanterinin
çıkartılarak AB’nde tarım ürünlerine yönelik coğrafi işaretler kapsamında tescil edilmesine ve
ülkemizin bu ürünlerdeki isim haklarının AB içerisinde korunmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Diğer taraftan, AB, 2879/2000/EC sayılı Komisyon Yönetmeliği kapsamında, tarım ve
gıda ürünlerinin üçüncü ülkelerde tanıtımına yönelik tedbirlerin kısmen veya tamamen
finanse edilmesini kararlaştırmış bulunmaktadır. Bu tedbirler ile, AB ürünlerinin, kalite,
125
hijyen, gıda güvenliği, besin değeri, etiketlendirme, hayvan refahı ve çevre koruma yönü
vurgulanarak tanıtımı ve kamuoyu yaratılması öngörülmektedir. Bu çerçevede, proje bazında,
fuar ve sergilere katılım, AB’nin coğrafi, bölgesel ve menşe işaretlerinin korunması sistemine
ilişkin tanıtım kampanyası ve yeni pazarlara ilişkin pazar araştırmalarının yapılmasına imkan
tanınmaktadır. Üye ülkeler, her yıl seçtikleri program ve uygulayıcı birimlerin listesini AB
Komisyonu’na iletmekte ve uygun görülen programlar Komisyon tarafından
onaylanmaktadır. Tam üyelik ile birlikte, ülkemizin tescil edilmiş geleneksel süt ürünlerinin
de AB’nin üçüncü ülke pazarlarında tanıtım kampanyalarına dahil edilmesi mümkün
bulunmaktadır.
6.10. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Müzakereleri
DTÖ Tarım Anlaşmasının 20. maddesi uyarınca, “Uruguay Round” müzakereleri
sonucunda kararlaştırıldığı üzere, İleri Tarım Müzakereleri 2000 yılı Mart ayında başlamıştır.
Bu tarihten itibaren münferit olarak yürütülen müzakereler, 2001 yılı sonunda Doha’da
yapılan Bakanlar Konferansında alınan karar ile “Doha Kalkınma Gündemi” olarak
adlandırılan ve pek çok konuyu içeren müzakere sürecine dahil edilmiştir. DTÖ danışma
süreci içerisinde tarımın da dahil olduğu bir çerçeve metin, 1 Ağustos 2004 tarihinde kabul
edilmiştir. Alınan karar, müzakere sürecini Hong Kong’da 2005 yılı Kasım ayında yapılacak
6. Bakanlar Konferansına kadar uzatmıştır.
Çerçeve metin, tarım, tarım dışı ürünlerde pazara giriş, hizmetler, ticaretin
kolaylaştırılması konularını münferit birer ek halinde düzenlemekte, ayrıca özel ve lehte
muamele ve kalkınma konularına da yer vermektedir. Çerçeve metinle birlikte tarım
ürünlerinde kapsamlı gümrük vergi indirimleri yapılması hedeflenmekle birlikte, üye
ülkelerin, yüksek tarife indirimlerinden muaf tutulması veya daha az etkilenmesi hedeflenen
özel ürünler esnekliğinin kapsamının geniş tutulmasına çalışılmaktadır.
Çerçeve metin, ihracat sübvansiyonlarının kaldırılmasını hedeflemekte ve iç desteklerde
uygulanan “de minimis” oranının gelişmekte olan ülkeler için de düşürülmesi
öngörülmektedir.
DTÖ platformunda devam eden müzakerelerin seyri ve şekillenen uluslar arası ticaret
kuralları, ülkemizin gelecek dönemde tarım sektörünü geliştirmeyi amaçlayan kararlarını da
yakından etkileyecektir. Bu nedenle, ülkemizin süt ve sütlü ürünlere yönelik Ortak Piyasa
Düzeni tesis edilirken DTÖ İleri Tarım Müzakereleri kapsamındaki gelişmeler ve mevcut
durumun yakından takip edilmesinde fayda görülmektedir. Nitekim, ülkemizin bu ürünlerdeki
destekleme politikasının da DTÖ’ de önümüzdeki dönemde şekillenecek kurallara uyumunun
sağlanması gerekecektir.
Türkiye' nin dünyadan ve AB'den süt ve sütlü ürünler ithalat ve ihracatına ilişkin veriler
Ek 1 de sunulmaktadır.
126
7. KOTA SİSTEMİ
AB’de süt kota sistemi, 2 Nisan 1984’te üye ülkelere ulusal kotalar tahsis ederek artan
süt üretimi engellemek ve süt ve süt ürünlerinin kullanımı için yapılan harcamayı azaltmak
için yürürlüğe konulmuştur.
7.1. Avrupa Birliği
7.1.1. Kota Tahsisi ve Kota Tipleri
Ulusal kotalar, baz alınan yıllarda ülke içinde üretilen süt miktarı ve sütte yağ miktarına
göre Topluluk tarafından belirlenmektedir. Kota miktarları, üretilen sütün hacmi ve içerdiği
yağ miktarına bağlıdır. Yağ miktarına bağlı olmasının temel sebebi, yağlı sütten daha fazla süt
ürünü elde edilebilmesi yani, Topluluk içinde tereyağı ve krema stoklarının artmasıdır. Her
işletmenin bireysel kota miktarı ve ortalama süt yağı içeriği referans yıllarda hesaplanan
kadardır.
Süt kotaları süt yağı esaslıdır. Bunun arkasındaki sebep daha fazla süt yağı oranı olan
sütlerden daha fazla süt ürünü elde edilebilmesidir. %4.4 süt yağı içeriği olan 300.000 litre süt
kotasının, % 3.8 süt yağı içeriği olan 300.000 litre süt yağı kotasından tereyağı dağı
oluşumuna daha fazla katkı sağlayacağı aşikardır.
Süt yağı içeriğinin her % 0.01 artışı veya azalışı için çiftçilerin üretimi % 0.18 artış ve
azalma göstermiştir. Buradan anlayabileceğimiz süt yağı içeri artışı kotaya ilave olarak geri
dönmektedir. Mesela; % 4 süt yağlı üretim yapan üretici 500 bin litrelik bir kota alabiliyorken
% 4.05 süt yağlı üretim yapan üretici % 0.05 fark için 4.500 litre ek kota alabilmektedir.
(hesaplaması şu şekilde olmaktadır; 0.05x 0.18x 500.000 = 4.500)
Bütün kota tipleri genel prensip olarak işletmeye verilir. Arazi sahibi yer değiştirse bile
kota yine bu arazide kalır.
Üye ülkelerde kendilerine tahsis edilen kotaları süt üreticilerine (bireysel kota) üretim
düzeylerini göz önünde bulundurarak tahsis etmektedir. Bireysel (İşletme) kotalar; direkt
(doğrudan) satışlar (çiftlikten tüketiciye üreticiler tarafından direk olarak pazarda satılan
yağsız süttozu, krema, tereyağı, yoğurt ve peynir ve sütler için düzenlenen kotadır.) ve toptan
satışlar (çiftliklerden süt işleyicilerine veya işleyiciyle üretici arasındaki aracılara yapılan
satış) olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. AB-15 ülkelerine tahsis edilen toptan ve direk satış
kota miktarları Tablo 1 de verilmektedir.
127
Tablo 1. AB-15 Ülkeleri Kota Tahsisleri
Ülkeler
2002 - 2005
Toptan
Direk
Sat.
Sat.
2005 - 2006
Toptan
Direk
Sat.
Sat.
2006 - 2007
Toptan
Direk
Sat.
Sat.
2007 - 2008
Toptan
Direk
Sat.
Sat.
Belçika
3.140.696
169.735
3.157.248
169.735
3.173.800
169.735
3.190.352
169.735
Danimarka
4.454.640
708
4.476.917
708
4.499.193
708
4.521.470
708
Almanya
27.767.036
97.780
27.906.360
97.780
28.045.684
97.780
28.185.008
97.780
Yunanistan
699.817
696
699.817
696
699.817
696
699.817
696
İspanya
6.007.564
109.386
6.007.564
109.386
6.007.564
109.386
6.007.564
109.386
Fransa
23.793.932
441.866
23.915.111
441.866
24.036.290
441.866
24.157.469
441.866
İrlanda
5.386.575
9.189
5.386.575
9.189
5.386.575
9.189
5.386.575
9.189
İtalya
10.298.399
231.661
10.298.399
231.661
10.298.399
231.661
10.298.399
231.661
Lüxemburg
268.098
951
269.443
951
270.788
951
272.134
951
Hollanda
10.991.900
82.792
11.047.273
82.792
11.102.647
82.792
11.198.020
82.792
Avusturya
2.543.979
205.422
2.557.726
205.422
2.571.473
205.422
2.585.220
205.422
Portekiz
1.835.461
37.000
1.844.823
37.000
1.854.186
37.000
1.863.548
37.000
Finlandiya
2.394.528
10.000
2.406.551
10.000
2.418.573
10.000
2.430.596
10.000
İsveç
3.300.000
3.000
3.316.515
3.000
3.333.030
3.000
3.349.545
3.000
216.078
14.539.569
216.078
14.612.520
216.078
14.393.669 216.078 14.466.619
İngiltere
Kaynak: AET 3950/92 sayılı Konsey Yönetmeliği
AB’ye yeni üye olan 10 ülkeye ait nüfus ortalamaları, üretim miktarları, referans yağ
oranları, talep ettikleri kota miktarları ve tahsis edilen kotalar Tablo 2 de sunulmaktadır.
Tablo 2. Yeni Üyelerce Talep Edilen ve AB Tarafından Tahsis Edilen Süt Kota Miktarları
Nüfus Ortalaması*
(000 Kişi)
Süt Üretim
Miktarı*
(‘000 Ton)
Talep
Tahsis %
Referans
Kişi Başı
Yağ
Kota
(g/kg)
Çek Cumhuriyeti
10.257,33
2.737
3.100
2.682
87
4.21
261,47
Estonya
1.352,67
634
900
624
69
4.31
461,31
Kıbrıs
789,33
145
150
145
97
3,46
183,70
Letonya
2.351
818
1.200
695
58
4,07
295,62
Litvanya
3.483,33
1.749
2.250
1.647
73
3,99
472,82
Macaristan
9.967,67
2.113
2.800
1.947
70
3,85
195,33
Malta
391
45
60
46
77
Polonya
38.948
11.885
13.740
8.964
65
3,9
230,15
Slovakya
5.394,33
1.139
1.236
1.013
82
3,71
187,79
Slovenya
1.988
668
695
561
81
4,13
282,19
Ülkeler
TOPLAM
26.131 18.324
Kaynak : TDSYMB
* Nüfus, Üretim Miktarı 2000,2001 Ve 2002 Yılları Ortalamasıdır
128
117,65
Üreticiler aşağıda belirtilen koşullarda daha fazla kota alabilmeleri için özel muameleye
tabi tutulabilirler.
- Kota tahsisatının temel alındığı yıl süt üretiminin negatif etkilenmesi,
- Eğer bir üretici süt üretimini arttırmak için plan verirse,
- Eğer bir üretici kotanın belirtilen sebeplerden dolayı yetersiz olduğunu ispat edebilirse.
7.1.2. Kota Transferleri
Ülkeler arasında kota transferi mümkün değildir.
Ülke içinde (işletmeler arası) kota transferi ise, kiralama, satış, veraset veya yetkili
otoriterin uygun gördüğü durumlarda yapılmaktadır. Kota transferleri, kırsal kalkınma
politikalarına paralel olarak da yürütülebilmekte, kotanın belirli bölgelerden transferi,
üretimin daha az avantajlı olan bölgelerde de sürdürülmesini zorunlu kılabilmektedir.
Üreticiler içeri ve dışarı kota transferini üretimi karşılamak için yapabilirler. Kota
fiyatları Pazar tarafından belirlenir.
Üretici, kendisine tahsis edilmiş olan kotanın en az % 70’ini kullanmak zorundadır.
Üretici, kendisine tahsis edilmiş olan kotanın % 70’lik kısmını ard arda birkaç yıl kullanmaz
ise, üye ülke bu kotayı başka üreticilere tahsis edebilir.
Ülke içi kota transferi iki şekilde yapılmaktadır.
7.1.2.1. Kalıcı Transferler
Bütün Kalıcı kota transferleri normal olarak araziler ile birlikte hareket eder. Örneğin bir
arazi satıldığında, kiralandığında veya miras kaldığında kotada araziler ile birlikte hareket
eder. Bununla birlikte transferler araziye bağlı olmaksızın üretici veya arazinin sahibi olan
bütün kişiler ile mutabakata varıldığı takdirde yapılabilir. Transfer gerçekleştikten sonra kota
transfer edilen işletmeye bağlanır.
7.1.2.2. Geçici Transferler
Diğer bir seçenek de, kotanın içeri veya dışarıya üretimi karşılayabilmek için yapılabilir.
Kota kiralamak satın almaktan daha ucuzdur. Kiralanan kota kiracıda yalnızca kalan kota
yılında kalır ve tekrar sahibine yeni kota yılının başında geri döner.
7.1.3. Kotanın Çevrilmesi
Üreticiler kendi toptan satış kotalarını direk satış kotalarına veya tam tersi olarak güncel
üretimleri yansıtacak şekilde çevrilebilirler. Kotalar kalıcı veya geçici olarak çevrilebilirler.
Üreticiler kiralamış oldukları kotaları çeviremezler.
7.1.3.1. Geçici Çevrilme
Geçici kota çevrilmesi sadece bir kota yılı için geçerlidir. Bir üreticinin çevirebileceği
maksimum kota miktarı dağıtım veya direk satış için ihtiyacı olan fazlalılık miktarı kadardır.
Üreticiler sadece dağıtım veya direk satış için kullanmamış olduğu kotaları kapsayacak
şekilde kotaları çevirebilir.
7.1.3.2. Kalıcı Çevrilme
Üreticiler kotalarını kalıcı olarak çevirdikleri zaman gelecek kota yılına kadar kota satışı
veya kiralaması yapamaz. Bu kısıtlamalar aşağıdaki şartlarda uygulanmaz;
· Takip eden kota yılında, Kalıcı kota ile aynı doğrultuda çevrilmiş olan geçici
olarak kota çevrilmesi yapan üreticiler
· Arazi ile birlikte kalıcı kota transferi yapan üreticiler
· Belirli istisnai durumlarda
129
7.1.4. Kota Sisteminin Kaydı
Süt kotası sistemine ait kayıtlar Kırsal Ödeme Ajansı tarafından yapılmaktadır. (genel
olarak Müdahale Kurumu olarak bilinir.) Kırsal Ödeme Ajansı Süt kotalarının kayıt işlemleri,
kota transferindeki kayıt işleri ile ilgilenme, kotanın çevrilmesi, alıcıların kabulü ve ödenmesi
gereken verginin toplanması ile ilgili işleri yürütür.
7.1.5. Fazla Üretimin Vergilendirilmesi
Süt kota yılı 1 Nisan’dan 31 Mart’a kadar olan dönemdir. Eğer toptan satış yapan bir
üretici kendisine tahsis edilmiş olan kotayı aşar ve üye ülkede ulusal toptan satış kotasını
aşarsa fazla üretim için vergi ödemek zorunda kalır. Vergi sorumluluğunu azaltmak için
Kırsal ödeme ajansı kullanılmayan Toptan satış kotasını, üretim fazlası olan bütün üreticiler
arasında paylaştırır.
Aynı şekilde üreticiler, kendilerine tahsis edilmiş olan direk satış kotasını aşmaları
durumda vergi ödemek zorunda kalırlar. Kırsal ödeme ajansı toplamış olduğu vergiyi Avrupa
Komisyonu’na iletir. Üreticiler üzerine düşen vergi sorumluluğunu üretimi azaltarak veya
ekstra üretimleri kapsayacak kotalara çevirme, satın alma veya kiralama ile azaltabilirler.
İlave vergi uygulaması, planlanan üretimin kontrol altında tutulabilmesi ve kontrol dışı
üretim artışının engellenebilmesi bakımından kota sisteminin temelini oluşturmaktadır.
7.1.6. Kota Sistemi ile İlgili AB Mevzuatı
1. 856/84 Sayılı Komisyon Yönetmeliği (yürürlükten kalktı)
2. 3950/92 Sayılı Komisyon Yönetmeliği (yürürlükten kalktı)
3. 1255/99 Sayılı Konsey Tüzüğü (yürürlükten kalktı)
4. 1256/99 Sayılı Komisyon Yönetmeliği (yürürlükten kalktı)
5. 1788/2003 Sayılı Konsey Yönetmeliği (Halen yürürlükte olan yönetmelik)
6. 595/04 Sayılı Komisyon Yönetmeliği (Süt ve Süt Ürünleri Sektöründe Ek
Vergileri düzenleyen 1788/03 Sayılı Konsey Yönetmeliğinin Uygulanmasına İlişkin
Yönetmelik).
7.2. Türkiye
Ülkemizin mevcut ekonomik koşulları ve sektörün altyapısı dikkate alındığında, tam
üyelikten önce kota sisteminin uygulanması mümkün gözükmemektedir.
Kota sisteminin uygulanabilmesi için öncelikle süt sektörünün kayıt altına alınması
gerekmektedir. Zira, tam üyelik sonrası tahsis edilecek kotalarda kayıtlı üretim miktarı ve süt
yağı içeriği esas alınacaktır.
Kayıt dışı üretim, ülkemiz için biran önce çözülmesi gereken öncelikli bir sorundur.
Toplulukta, direk (doğrudan) satış olarak bilinen ve üreticinin ürettiği süt ve süt ürünlerinin
doğrudan tüketiciye satışını kapsayan satışlar, üretim miktarı ve kalitesi bakımından kayıt
altında olup, bireysel kota içinde değerlendirilen ayrı bir kota payına sahiptir. Farklı dönemler
için, AB 15 ülkelerine tahsis edilen, direk ve dış satış kota miktarları Tablo 1’de
verilmektedir. Ülkemizde de üretilen sütün bir kısmı, süt veya süt ürünü olarak doğrudan
tüketiciye satılmakta ancak, bu satışlar ve üretimler kayıt altına alınamamaktadır. Hatta,
işleyicilere satılan sütün kayıt altına alınmasında da ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Yıllık süt
üretim miktarı yaklaşık 10 milyon ton olarak telaffuz edilirken bunun sadece 2 –2.5 milyon
tonu kayıtlı sanayiye gitmekte ve ülke genelinde AB kalite kriterlerine uygun süt üretimi
yapılamadığı görülmektedir.
130
Mevcut durumda, kota sisteminin uygulanması halinde, Türkiye, gerçek üretiminin çok
altında bir kota alacağı gibi, kotaların dağıtımı, çiftçiler arasında transfer edilmesi gibi
konularda da sıkıntılar yaşayacaktır.
Tam üyelik öncesi bu konularda gereken tedbirlerin alınamaması durumunda, AB’nde
piyasa istikrarını sağlamak amacıyla uygulanan kota sistemi, ülkemiz süt sektörü için büyük
bir tehdit olarak karşımıza çıkacaktır.
Bu sebeple, Türkiye, ulusal hedeflerini ve devlet ile sektörün yapması gerekenleri
belirlemelidir.
Söz konusu hedefler ve görevlerin paylaşılması konusunda Süt ve Süt ürünleri OPD
Çalışma Grubunun önerileri;
7.2.1. Ulusal Hedefler
- Üyelik öncesi süt piyasasını düzenlemek,
- Süt sektörünün tüm taraflarını kayıt altına almak,
- İşletmelerin optimum büyütülmesini teşvik etmek,
- Ulusal süt üretimini süt kalitesini ve yağ içeriğini arttırmak,
- Kayıtlı Sanayi işletmelerine giden süt miktarını arttırmak,
- Akredite Süt kontrol laboratuarları kurmak veya kurulmasını teşvik etmek.
7.2.2. Görev Dağılımı
7.2.2.1. Devlet
- Kayıtlı, kaliteli ve sağlıklı (AB normlarında) ulusal süt üretiminin arttırılmasına
yönelik teşvikler vermek,
- AB normlarında süt üretimine yönelik, üreticilere, bilgi ve eğitim vermek ve/veya bu
amaçla yürütülen eğitim projelerini desteklemek
- Tüketimi arttıracak çalışmalar yapmak, yapılan çalışmaları desteklemek,
- Ulusal süt üretim ve süt yağı içeriklerine ait istatistiklerin güvenirliğini sağlamak
- Üretilen sütlerde, düzenli olarak yağ tayini yapabilecek akredite laboratuarlarını
kurmak veya kurulmasını teşvik etmek
- Tüm üretici, satın alıcı, işleyici ve nakliyecileri kayıt altına almak veya kayıt altına
alınmasını denetlemek
- Üyelik öncesinde, takibi ve kontrolü kolay, optimum ölçekli, AB hijyen
standartlarına uyan işletmelerin oluşturulmasını teşvik etmek ve bunların tescilini
gerçekleştirmek,
- Kota ticareti sonucu süt maliyetlerinin artması ve süt fiyatlarının yükselmesini
engelleyecek önlemleri almak,
- Süt işleme tesislerini kayıt altına almak ve izinsiz süt işleme tesislerinin çalışmasını
engellemeye yönelik denetim mekanizmasını güçlendirmek,
- Sektörün, hem süt hem et açısından stratejik olması göz önüne alınarak, müzakereler
öncesi tüm sektör taraflarıyla çalışmalar yürütmek,
- Kota dışında kalan koyun, keçi ve manda sütü üretimini, bu ürünlerin rekabet gücü
dikkate alınarak alternatif üretim olarak desteklemek.
- Sektörde işletmelerdeki somatik hücre sayısı, bakteri yükü, yağ oranı vb. konularda
ülkemizin mevcut durumu ortaya koymak için çalışma yapmalı, bu veriler ışığında
hedeflerin ne olduğu tespit edilmelidir. (Örneğin referans yağ oranımız ne olmalıdır,
somatik hücre sayısını AB düzeyine getirmek için ne kadar süre gerekli ve ne tür
131
çalışmalar yapılmalıdır, bakteri yükü fazladır sebebi nelerdir, azaltmak için nasıl bir
strateji belirlenmelidir vb.)
7.2.2.2. Üretici
- Örgütlenmeyi oluşturmak, üreticinin örgüt çatısı altında toplanmasını teşvik edici
çalışmalar yapmak,
- İşletmeleri kayıt altına almak ve işletmeleri ile ilgili doğru veri tutmak,
- İşletmelerinin süt üretimini arttırmak ve üretilen sütte kalite ve hijyeni sağlamak
- Üretilen sütü kayıtlı, onaylı işleme tesislerine satmak,
- Islah çalışmalarına katılmak,
7.2.2.3. Sanayi
- İşletmeleri ile ilgili kayıt tutmak
- Kapasite kullanımlarını arttırarak daha fazla sütün sanayide işlenmesini sağlamak,
- Kaliteli ve hijyenik süt üretimi konusunda üreticiye bilgi ve fiyat desteği sağlamak,
- Süt tüketiminin arttırılmasına yönelik çalışmalar yapmak, bu çalışmalara katılmak.
8. SONUÇ VE ÖNERİLER
Ø
Türkiye’ye özgü süt ürünlerinin (örneğin Urfa peyniri, örgü peyniri, Mihaliç
peyniri) envanterinin çıkartılarak AB’nde tarım ürünlerine yönelik coğrafi işaretler
kapsamında tescil edilmesine ve ülkemizin bu ürünlerdeki isim haklarının AB
içerisinde korunmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Ø
AB’ne Süt ve Süt Ürünleri OPD uyumu çerçevesinde; özellikle kota ve
müdahale alımlarında esas alınacak olan sütte yağ ve protein içeriği konusunda
mevcut durumumuzu gösteren güvenilir veri çalışması acilen yapılmalıdır.
Ø
Sütün besleyici değeri ve sağlık açısından önemini tüketicilere anlatmak ve
onları bu konuda bilinçlendirmek amaçlı eğitim, yayım ve tanıtım faaliyetlerine ağırlık
verilmeli, bu suretle içme sütü tüketimi artırılmaya çalışılmalıdır. Ayrıca AB’de
uygulanan okul sütü programı, Türkiye’de de yasal altyapısı oluşturularak uygulamaya
konulmalıdır.
Ø
Dış ticarette yeni pazarlar elde etmek için öncelikle Türkiye’ye özgü süt
ürünlerinin (örneğin Urfa peyniri, örgü peyniri, Mihaliç peyniri) envanterinin
çıkarılması, bu ürünlerin sahip olması gereken asgari teknik ve hijyenik kriterlerin
tespit edilmesi, AB’nde tarım ürünlerine yönelik coğrafi işaretler kapsamında tescil
edilmesi ve ülkemizin bu ürünlerdeki isim haklarının AB içerisinde korunması
gerekmektedir.
Ø
Çiğ sütteki bakteri yükünü ve somatik hücre sayısını AB standartlarına
ulaştırmak, sütün toplanması ve taşınması aşamasında meydana gelen kayıpları
önlemek için süt toplama ağı ve soğuk zincirin altyapısı oluşturulmalı, üreticilere bu
konuda gerekli eğitim çalışmaları yapılmalıdır.
Ø
Özellikle süt tahlillerini (somatik hücre sayısı, bakteri yükü, vb.) yapacak
laboratuarların il bazında kurulması sağlanmalıdır.
Ø
Süt üreticilerini üretimden pazarlamaya kadar ki süreçte etkin kılacak
örgütlenmelerin güçlenmesi için gerekli destekler sağlanmalıdır.
Ø
Sektörü meslek olarak kabul eden ve ölçeğini optimal boyuta ulaştırmak
isteyen işletmeler desteklenmelidir.
132
Ø
Süt ve süt ürünlerinde üretimden tüketime kadarki süreçte izlenebilirlik
sağlanmalı, kayıt dışılık önlenmelidir.
Ø
Zoonoz ve bulaşıcı hastalıklara yönelik ulusal eradikasyon programı
oluşturulmalı, bu mücadele için gerekli finansman bütçeye aktarılmalıdır.
Ø
Gıda Güvenliği kapsamında gerekli koşulların sağlanamaması nedeniyle, AB
ne halihazırda süt ve süt ürünleri ihracatı yapılamamaktadır. Mevcut ihracat
imkanlarımız AB dışındaki pazarlar ile sınırlıdır. Orta Doğu ve Türki Cumhuriyetlere
ihracat imkanımız vardır. Ancak, bahsedilen pazarların önümüzdeki dönemlerde, talep
edecekleri ürünlerde AB standartlarını baz alması durumunda mevcut durumda
Türkiye’den ihracat mümkün olamayacaktır. Dolayısıyla, Türkiye öncelikle, gıda
güvenliğini temin etmek zorundadır. Aksi taktirde, Türkiye’ nin sadece AB ülkelerine
değil diğer pazarlardaki ihracat potansiyelini koruması da mümkün olmayacaktır
Ø
Tüketiciye ulaşacak son ürünün hijyen ve kalite kriterleri ile ilgili yasal
düzenlemeler yapılmalı, mevcut düzenlemeler AB’ne uyumlu hale getirilmelidir.
Codex allimentarius ta geniş bir düzenlemeye sahip peynirlere ait Toplulukta, teknik
bir düzenleme olmamakla birlikte, her üye ülkenin bu konuda kendine ait
düzenlemeleri mevcuttur. Ancak, ülkemizde yoğun bir tüketim potansiyeline sahip
olan peynir için bir mevzuat yoktur. Geleneksel ürünlerimizi de içine alacak şekilde,
bir mevzuatın en kısa sürede oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Bu kapsamda
oluşturulacak yasal düzenlemelerin işlerliğini temin edecek etkin bir denetim
mekanizması oluşturulmalıdır
Ø
Kota sisteminin uygulanabilmesi için öncelikle süt sektörünün kayıt altına
alınması gerekmektedir. Tam üyelik öncesi bu konuda gereken tedbirlerin
alınamaması durumunda, AB’nde piyasa istikrarını sağlamak amacıyla uygulanan kota
sistemi, ülkemiz süt sektörü için büyük bir tehdit olarak karşımıza çıkacaktır
Ø
Kota dışında kalan koyun, keçi ve manda sütü üretimi, bu ürünlerin rekabet
gücü dikkate alınarak alternatif üretim olarak desteklenmelidir.
Ø
Üretilen sütlerde, düzenli olarak yağ tayini yapabilecek akredite
laboratuarlarını kurmak veya kurulmasını teşvik etmek
Ø
Ülkemizde sütte meydana gelen arz fazlalıklarının yaşattığı sıkıntılar göz
önüne alındığında acil olarak bir müdahale sistemine ve bu sistemi uygulayacak olan
bir müdahale kurumuna ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Bu nedenle çalışma
grubumuz tarafından AB ülkeleri incelenerek ülkemiz şartlarına göre hazırlanan model
dikkate alınarak bu yönde çalışmalar yapılmalıdır.
9. KAYNAKLAR
1. www.europa.eu.int
2. Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı (Mevcut Durum, Sorunlar, Öneriler)
Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Ankara, 2005
133
10. EKLER
EK-1
TÜRKİYE'NİN DÜNYAYA VE AB'NE SÜT VE SÜTLÜ ÜRÜNLER İHRACATI
2003
2004
DÜNYA
GTIP
ÜRÜN TANIMI
0401
SÜT VE KREMA (KONSANTRE EDİLMEMİŞ,
TATLANDIRICI MADDE İÇERMEYEN)
0402
SÜT VE KREMA (KONSANTRE EDİLMİŞ,
TATLANDIRICI MADDE İÇERENLER)
0403
YAYIKAITI SÜT, PIHTILAŞMIŞ SÜT VE
KREMA, YOĞURT, KEFİR VS. (KONSANTRE
EDİLMİŞ)
0404
PEYNİRALTI SUYU
0405
SÜTTEN ELDE EDİLEN KATI VE SIVI
YAĞIAR; SÜRÜLEREK YENİLEN SÜT
ÜRÜNLERİ
0406
PEYNİR VE LOR
17021900 KURU MADDE ÜZERİNDEN
HESAPLANDIĞINDA (AĞIRLIK %99'DAN AZ
LOKTOZ İÇEREN)
KG
AB25
DOLAR
KG
2005
DÜNYA
DOLAR
KG
AB25
DOLAR
KG
DÜNYA
DOLAR
KG
AB25
DOLAR
KG
DOLAR
2.049.691
2.083.993
4.313
4.298
2.915.748
3.377.841
469
1.026
1.712.045
2.040.362
262.476
482.477
15.193
54.980
510.558
830.583
4.967
32.897
320.276
450.391
2.111
11.190
74.657
226.709
11.012
42.175
345.163
357.014
13.603
36.101
590.934
581.950
2.708
9.913
5.659.580
2.353.249
20.000
6.440
5.276.150
2.734.405
6.010.242
3.436.635
85.348
272.751
133
1.427
76.141
285.913
758
8.187
49.510
205.669
8.842.658
24.262.849
233.032
1.152.322
10.621.227
27.628.441
178.232
854.968
6.222.179
17.374.028
321.698
122.862
98
110
210.000
131.850
1.000
1.256
1.679.310
1.281.297
277.425
75.081
1.906.612
1.783.376
703.316
744.486
106.179
100.584
21069051 LAKTOZ ŞURUBU;
TATLANDIRILMIŞ/RENKLENDİRİLMİŞ
2309
HAYVAN GIDASI OLARAK KULLANILAN
MÜSTAHZARLAR
Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı
134
131.611
206.692
TÜRKİYE'NİN DÜNYADAN VE AB'DEN SÜT VE SÜTLÜ ÜRÜNLER İTHALATI
2003
2004
DÜNYA
ÜRÜN TANIMI
SÜT VE KREMA (KONSANTRE
EDİLMEMİŞ, TATLANDIRICI MADDE
İÇERMEYEN)
114.778
121.920
0402
SÜT VE KREMA (KONSANTRE
EDİLMİŞ, TATLANDIRICI MADDE
İÇERENLER)
12.041.020
20.660.425
0403
YAYIKAITI SÜT, PIHTILAŞMIŞ SÜT VE
KREMA, YOĞURT, KEFİR VS.
(KONSANTRE EDİLMİŞ)
325.110
413.769
0404
PEYNİRALTI SUYU
0405
SÜTTEN ELDE EDİLEN KATI VE SIVI
YAĞIAR; SÜRÜLEREK YENİLEN SÜT
ÜRÜNLERİ
5.175.893
8.803.633
5.174.696
8.798.423 4.293.681
10.209.140
0406
PEYNİR VE LOR
3.362.581
9.136.538
860.814
3.899.187 5.321.134
16.381.544
102.750
603.995
232.194
KG
3.112
9.340.220
325.080
494.035
102.750
DOLAR
KG
AB 25
0401
527.155
DOLAR
2005
DÜNYA
GTIP
17021900 KURU MADDE ÜZERİNDEN
HESAPLANDIĞINDA (AĞIRLIK
%99'DAN AZ LOKTOZ İÇEREN)
KG
AB 25
4.883 202.193
16.677.694 11.881.684
413.657 338.125
572.033
232.194
535.027
411.900
DOLAR
KG
DÜNYA
DOLAR
197.472
25.228.819
502.368
1.631.651
811.073
KG
AB 25
DOLAR
KG
DOLAR
106.075
150.925
1.007
2.455
5.800.615
12.589.384
4.278.417
10.126.292
1.869.150
4.888.922
338.125
502.368
154.263
245.756
154.263
245.756
510.624
1.587.474
179.268
742.819
179.013
740.707
4.092.756
9.802.120
842.524
2.101.783
339.024
954.484
2.583.486
8.605.819
2.291.966
7.979.151
415.325
1.884.537
411.890
810.920
94.350
161.266
29.573.091
34.821.097
10.261.983
16.140.115
21069051 LAKTOZ ŞURUBU;
TATLANDIRILMIŞ/RENKLENDİRİLMİŞ
2309
HAYVAN GIDASI OLARAK
KULLANILAN MÜSTAHZARLAR
28.280.146
38.715.723
18.376.501
23.963.867 38.817.726
Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı
135
53.898.854
17.193.350
26.810.015
EK-2
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ OPD UYUM TABLOSU
1
SIRA Uyum sağlanması gereken
NO AB mevzuatı numarası ve
adı*
1
2
3
2
Türkçe
Tercüme
mevcut
mu?*
3
Karşılığı TR
Mevzuatı adı,
Resmi Gazete
Tarih ve Sayısı*
4
İngilizce
Tercüme
mevcut
mu?*
04.01 sayılı vergi başlığının
altında yer alan ürünler için
süt ve süt ürünlerinin ortak
piyasa düzenlemesine
ilişkin ilave kuralları ortaya
koyan 1411/71 (EEC) sayılı
ve 29 Haziran 1971 tarihli
Konsey Tüzüğü
Laktoz ve glukoz ile ilgili
29 Ekim 1975 tarih ve
2730/75 (EEC) sayılı
Konsey Tüzüğü
Süt hayvan sürülerinin
değişimi ve süt ve süt
ürünlerinin pazarlanmaması
için prim sistemi takdim
eden 17 Mayıs 1977 tarih
ve 1078/77 (EEC) sayılı
Konsey Tüzüğü
136
5
Planlanmış
olan uyum
takvimi
6
Uyum durumu
(nekadarı
gerçekleşti,
kısıtlar,sorunlar)
7
Devam
eden(kalan)
çalışmalar
için takvim
8
Mevzuattan
sorumlu
kişi(ler) (isim,
telefon,
e-posta)
4
5
6
7
Süt hayvan sürülerinin
değişimi ve süt ve süt
ürünlerinin pazarlanmaması
için prim sistemi takdim
eden 1078/77 (EEC) sayılı
Tüzüğü değiştiren 22 Mayıs
1978 tarihli ve 1041/78
(EEC) sayılı Konsey
Tüzüğü
İnsan tüketimine yönelik
belirli tamamen veya
kısmen dehidre konserve
sütün testi ile ilgili
Topluluk analiz
yöntemlerini belirten 13
Kasım 1979 tarih ve
79/1067/EEC sayılı ilk
Komisyon Direktifi
Yok
“Türk Gıda
Kodeksi
Koyulaştırılmış
Süt ve
Süttozunun
Analiz Metotları
Tebliği”
29 Aralık 2001
tarih ve 24625
sayılı Resmi
Gazete
Var
Süt ürünleri için yatırım
yardımlarını kısıtlayan 30
Haziran 1981 tarih ve
1946/81 (EEC) sayılı
Konsey Tüzüğü
Kar amaçsız kurum ve
örgütlere tereyağı
alımlarında yardım
verilmesine dair 31
Temmuz 1981 tarih ve
2191/81 (EEC) sayılı
Komisyon Tüzüğü
137
_
Tam
_
Numune Alma
ve Analiz
Metotları İAK
8
9
10
11
Karışık yemlere eklenen süt
ürünlerine uygulanan belirli
katsayı ile ilgili 1235/82
(EEC) sayılı Tüzüğü
değiştiren 3303/82 (EEC)
sayılı ve 9 Aralık 1982
tarihli Komisyon Tüzüğü
Süt ve süt ürünlerine ihracat
geri ödemeleri verilmesine
ilişkin ilave hükümleri
ortaya koyan 31 Mart 1984
tarih ve 896/84 (EEC) sayılı
Komisyon Tüzüğü
Doğrudan tüketime yönelik
konsantre tereyağına
yönellik müdahale
tereyağlarının indirimli
fiyatlardan satışı ile ilgili 11
Kasım 1985 tarih ve
3143/85 (EEC) sayılı
Komisyon Tüzüğü
Süt ve süt ürünlerinin
pazarlmasında kullanılan
hedeflerin korunmasına
ilişkin 2 Temmuz 1987
tarih ve 1898/87 (EEC)
sayılı Konsey Tüzüğü
138
12
13
14
15
Süt üretim arazilerindeki
hijen koşulları ile ilgili
genel şartların belirtildiği
26 Mayıs 1989 tarih ve
89/362/EEC sayılı
Komisyon Direktifi
Toplulukta doğrudan
tüketime yönelik konsantre
tereyağı yardımının ihale
yoluyla verilmesine ilişkin
20 Şubat 1990 tarih ve
429/90 (EEC) sayılı
Komisyon Tüzüğü
Peynirle ilgi olarak süt ve
süt ürünleri piyasasında
ortak düzenlemeler ile ilgili
ilave genel kuralların
belirtildiği 24 Temmuz
1990 tarih ve 2204/90
(EEC) sayılı Konsey
Tüzüğü
2204/90 (EEC) sayılı
Konsey Tüzüğünün
uygulanmasına yönelik
detaylı kuralları belirten 26
Eylül 1990 tarih ve 2742/90
(EEC) sayılı Komisyon
Tüzüğü
139
16
17
18
19
20
Yağsız süt tozundan
üretilen kazein ve kazeinatlar için yardım verilmesi
konusunda 10 Ocak 1990
tarih ve 2921/90 (EEC)
sayılı Komisyon Tüzüğü
Isı-işleminden geçmiş süt
veya ham sütün belirli test
ve analiz yöntemlerinin
belirtildiği 14 Şubat 1991
tarih ve 91/180/EEC sayılı
Komisyon Direktifi
569/88 (EEC) sayılı Tüzüğü
düzelten ve tereyağının
müdahale stoklarından
ihracata yönellik satışı ile
ilgili detaylı kuralları ortaya
koyan 3378/91/EEC sayılı
Komisyon Tüzüğü
Süt ve süt ürünlerine
uygulanacak tarımsal
dönüşüm oranı ile ilgili
işlevsel faaliyetleri
sabitleyen 30 Haziran 1993
tarih ve 1756/93 (EEC)
sayılı Komisyon Tüzüğü
Bazı süt ve süt üreticilerine
özel referans miktarları
tahsis edilmesini öngören
19 Temmuz 1993 tarih ve
2055/93 sayılı Konsey
Tüzüğü
140
21
22
23
Bazı süt ve süt ürünleri
üreticilerine özel referans
miktarı tahsis eden 20/55
nolu Tüzüğün uygulanması
için ayrıntılı kurallar
öngören 17 Eylül 1993 tarih
ve 2562/93 sayılı Komisyon
Tüzüğü
Süt ve süt ürünleri
sektöründe ilave ithalat
vergisi aranjmanı
uygulanmasına ilişkin
detaylı kuralları belirten
1598/95 (EC) sayılı ve 30
Haziran 1995 tarihli
Komisyon Tüzüğü
Belirli süt ürünleri için
birleşik terminolojilerin
yeniden
düzenlenmesisonucunda;
Tüzük (EEC) No804/68,
(EEC) No2730/75, (EEC)
No776/78, (EEC) No
570/88, (EEC) No 584/92,
(EEC) No 2219/92, (EC)
No 2883/94, (EC) No
1466/95, (EC) No 1598/95,
(EC) No 1600/95 ve (EC)
No 1713/95 Tüzükleri
düzelten 2931/95 (EC)
sayılı ve 19 Aralık 1995
tarihli Komisyon Tüzüğü
141
24
25
26
96/536/EC: 92/46/EEC
sayılı direktifin 8 (2)
Maddesi uyarınca ve bu tür
ürünlerin üretiminde
uygulanacak
derograsyonların taabiatı
gereği üye ülkeler genel
veya ferdi derogasyon
uygulamaya yetkili
oldukları süt bazlı ürünlerin
listesinin oluşturan 29
Temmuz 1996 tarikli
Komisyon Kararı
Süt ve süt ürünlerinde
istatistiksel incelemelerle
ilgili 96/16/EC sayılı ve 19
Mart 1996 tarihli Konsey
Direktifi
Süt ve süt ürünlerinde
istatistiksel incelemelerle
ilgili 96/16/EC sayılı
Konsey Direktifinin
uygulanmasına ilişkin
hükümlerin belirtildiği
97/80/EC sayılı ve 18
Aralık 1996 tarihli
Komisyon Kararı
142
27
28
29
Süt ve süt ürünlerinin
pazarlamasında belirlenen
kullanımın korunması ile
ilgili 1898/87 (EC) sayılı
Konsey Tüzüğünün ve
sürülebilir yağlarla ilgili
standarları belirten 2991/94
(EC) sayılı Konsey
Tüzüğünün uygulanması ile
ilgili belirli detaylı kuralları
ortaya koyan 577/97 (EC)
sayılı ve 1 Nisan 1997
tarihli Komisyon Tüzüğü
Gıda içeriği, krema ve unlu
mamüllerin üretiminde
kullanılacak krema,
tereyağı ve konsantre
tereyağına yardım verilmesi
ve düşük fiyatlarda
satılması ile ilgili 2571/97
(EC) sayılı ve 15 Aralık
1997 tarihli Komisyon
Tüzüğü
İçme sütü için süt ve süt
ürünlerindeki ortak piyasa
düzenlemeleri ile ilgili ilave
kuralların belirtildiği No
2597/97 (EC) sayılı ve 18
Aralık 1997 tarihli Konsey
Tüzüğü
143
30
31
32
Süt ve süt ürünlerinde
ihracat geri ödemeleri ve
ihracat lisanslarına ilişkin
804/68 (EEC) sayılı Konsey
Tüzüğünün uygulanmasına
ilişkin özel detaylı kuralları
belirten 174/1999 (EC)
sayılı ve 26 Ocak 1999
tarihli Komisyon Tüzüğü
Süt ve süt ürünleri
piyasalarının ortak
düzenlenmesi ile ilgili
1255/1999 (EC) sayılı ve 17
Mayıs 1999 tarihli Konsey
Tüzüğü
Krema ve Tereyağı
müdahalesine ilişkin
1255/1999 (EC) sayılı
Konsey Tüzüğünün
uygulanması ile ilgili
detaylı kuralları belirten
2771/1999 (EC) sayılı ve 16
Aralık 1999 sayılı
Komisyon Tüzüğü
144
33
34
35
Hayvan yemine yönelik
yağsız süt tozu ve yağsız
süte yardım verilmesini
öngören 1255/1999 (EC)
sayılı Tüzüğün
uygulanmasına ilişkin
detaylı kuralları belirten
2799/1999 (EC) sayılı ve 17
Aralık 1999 tarihli
Komisyon Tüzüğü
Uzun süreli peynirler için
verilecek özel depolama
yardımı ile ilgili detaylı
kuralları belirten 1068/2000
(EC) sayılı ve 19 Mayıs
2000 tarihli Komisyon
Tüzüğü
Öğrenim kurumlarında
bulunan öğrencilere belitli
süt ürünlerinin ve süt arzına
yönelik Topluluk yardımına
ilişkin 1255/1999 (AT)
sayılı Konsey Tüzüğünün
uygulanmasına ilişkin
kuralları belirten 2707/1999
(EC) sayılı ve 11 Aralık
2000 tarihli Komisyon
Tüzüğü
145
36
Yok
İnsan Tüketimine yönelik
tamamen veya kısmen
dehidre edilmiş konserve
süt ile ilgili 20 Aralık 2001
tarih ve 2001/114/EC sayılı
Konsey Direktifi
37
1255/1999/EC sayılı
Konsey Tüzüğünde
değinilen krema ve tereyağı
özel depolama yardımını
belirleyen 179/2001 (EC)
sayılı ve 29 Ocak 2001
tarihli Komisyon Tüzüğü
38
2799/1999 (EC) ve
2771/1999 (EC) sayılı
tüzükleri değiştiren ve süt
ve süt ürünlerinde kalite
değerlendirmesi ve analizde
kullanılacak metodlara
ilişkin 1255/1999 (EC)
sayılı Konsey tüzüğünün
uygulanmasına ilişkin
detaylı kuralları belirten
213/2001 (EC) sayılı ve 9
Ocak 2001 tarihli
Komisyon Tüzüğü.
“Türk Gıda
Kodeksi
Koyulaştırılmış
Süt ve Süt tozu
Tebliği”
12 Nisan 2005
tarih ve 25784
sayılı Resmi
Gazete
Yok
146
-
Tam
-
Süt ve Süt
Ürünleri
İhtisas Alt
Komisyonu
39
40
41
Yağsız süttozu piyasalarındaki müdahale ile ilgili
1255/1999/EC sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanması ile ilgili detaylı kuralları
belirten 214/2001/EC sayılı
Komisyon Tüzüğü
arife kotalarını açan ve süt
ve süt ürünleri ithalat düzenlemeleri ile ilgili 1255/
1999/EC sayılı Konsey
Tüzüğünün uygulanması ile
ilgili detaylı kuralları ortaya
koyan 2535/2001/EC sayılı
ve 14 Aralık 2001 tarihli
Komisyon Tüzüğü.
Krema ve tereyağı piyasalarındaki müdahalelerle
ilgili 1255/1999/EC sayılı
Konsey Tüzüğünün uygulanması ile ilgili detaylı kuralların belirtildiği 2771
/1999/EC sayılı Tüzüğün
29. Maddesinden sapmaları
ve krema ve tereyağının
özel depolama yardımına
değinilen 1255/1999/EC
sayılı Konsey Tüzüğündeki
yardımları belirleyen
162/2002/EC sayılı ve 29
Ocak 2002 tarihli
Komisyon Tüzüğü
147
42
43
44
Krema ve Tereyağı
piyasalarındaki
müdahalelerin yer aldığı
1255/1999/EC sayılı
Tüzüğün uygulanması ile
ilgili detaylı kuralları ortaya
koyan 2771/1999/EC sayılı
Tüzüğün 29. maddesinden
sapan ve tereyağı ve
kremanın özel
depolanmasına verilecek
yardımı belirten
1255/1999/EC sayılı
Konsey Tüzüğüne değinen
224/2003/EC sayılı ve 5
Şubat 2003 tarihli
Komisyon Tüzüğü.
Tarife kotalarını açan ve süt
ve süt ürünleri ithaltı ile
ilgili 1255/1999/EC sayılı
Konsey Tüzüğünün uygulanması ile ilgili detaylı kuralları ortaya koyan 2535/
2001/EC sayılı Tüzükten
sapan 417 /2003/EC sayılı
ve 6 Mart 2003 tarihli
Komisyon Tüzüğü.
Süt ve süt ürünleri
sektöründe vergi oluşturan
1788/2003 (EC) sayılı ve 29
Eylül 2003 tarihli Konsey
Tüzüğü
148
45
46
47
İnsan Tüketimine yönelik
çiğ süt, süt bazlı ürünler, ısı
işlemli süt ile ilgili
Toplulukta hayvan ve kamu
sağlık ve veterinerlik
sertifikalarını ortaya koyan
2004/238/EC sayılı ve 29
Nisan 2004 tarihli karar
Süt ve süt ürünleri
sektöründe vergi oluşturan
1788/2003 (EC) sayılı
Konsey Tüzüğün
uygulanması için detaylı
kuralları ortaya koyan
595/2004 sayılı ve 30 Mart
2004 tarihli Komisyon
Tüzüğü
1774/2002 sayılı Avrupa
Parlementosu ve Konsey
Tüzüğünün tekstinde
Kategory 3 olarak
tanımlanan EEA'ya uygun
süt, süt bazlı ürünler ve
sütten türetilmiş ürünlerin
uygulanmasına ilişkin
79/2005 sayılı ve 19 Ocak
2005 tarihli Komisyon
Tüzüğü
149
150
T.C.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI
YUMURTA VE
KÜMES HAYVANLARI
ORTAK PİYASA DÜZENİ
ALT ÇALIŞMA GRUBU
RAPORU
Kasım-2005
Ankara
151
YUMURTA VE KÜMES HAYVANLARI ALT ÇALIŞMA GRUBU ÜYELERİ
Prof. Dr. Rüveyde AKBAY (Koordinatör – DBTD Başkanı)
Yüce CANOLER (BESDBİR)
Hakan AKSOY (TKB-SGB)
Gülçin K. DUMAN (TKB-DİATK)
Belgin GÜNAY (TKB-KORGEM)
Kadir ÖZMELİOĞLU (TKB-TÜGEM)
Cengizhan MIZRAK (TKB-Tavuk)
Belkıs GÜRSEL (DTM-İGM)
H. Pınar ERSEN (DTM)
Yalçın GÜBE (DTM)
Aylin TURP (Çorum Yum A.Ş.)
152
İÇİNDEKİLER
BÖLÜM I
1. KANATLI SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU ................................................................155
1.1. Kanatlı Eti Üretimi.........................................................................................................155
1.1.2. Kanatlı Eti Tüketimi ................................................................................................155
1.1.3. Kanatlı Sektörünün Ülke Ekonomisi İçindeki Yeri ...................................................156
1.1.4. Kapasite Kullanımı ..................................................................................................156
1.1.5. Kanatlı Sektöründe Üretim Kalitesi ve AB’ye Uyumu..............................................156
1.1.6. İthalat ve İhracat Durumu ........................................................................................157
1.1.7. Bölgemizde Kanatlı Eti İhracatı ve İhracat Destekleri...............................................157
1.1.8. Üretim Maliyetleri ve İhracat Destekleri ..................................................................157
1.2. Yumurta Üretimi............................................................................................................157
1.2.1. Yumurta Tüketimi ...................................................................................................158
1.2.2. Kapasite Kullanımı ..................................................................................................160
1.2.3. İthalat ve İhracat Durumu ........................................................................................160
1.2.4. Üretim Maliyetleri ve İhracat Destekleri ..................................................................160
1.3. Diğer Kanatlılar .............................................................................................................160
1.3.1. Bıldırcın Yetiştiriciliği .............................................................................................160
1.3.2. Ördek ve Kaz Yetiştiriciliği .....................................................................................161
1.3.3. Devekuşu Üretimi ....................................................................................................161
2. KANATLI SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI.............................................................................161
2.1. Hammadde Maliyetleri.................................................................................................161
2.2. İhracat Desteklerinin Yetersizliği .................................................................................161
2.3. Finansman Kaynağı .....................................................................................................162
2.4. KDV İndirimi ..............................................................................................................162
2.5. Tüketim Azlığı.............................................................................................................162
2.6. Hayvan Hastalıkları-Sigorta-Tazminat .........................................................................162
2.7. Örgütlenme Yetersizliği ...............................................................................................163
2.8. Türk Gıda Kodeksindeki Yetersizlikler ........................................................................163
2.9. Kapasite Sorunları........................................................................................................163
2.10. Devekuşu Üretimi ........................................................................................................163
BÖLÜM II
3.AVRUPA BİRLİĞİ’NİN YUMURTA VE KÜMES HAYVANLARI ORTAK
PİYASA DÜZENİ İLE TÜRKİYE MEVZUATININ KARŞILAŞTIRILMASI........................164
3.1. Toplulukta Ortak Rejimin Tesisi ....................................................................................164
3.2. Ürün Kapsamı................................................................................................................164
3.3. Piyasa Pazar Desteği Sistemi..........................................................................................165
3.4. Dış Ticaret Rejimi..........................................................................................................165
BÖLÜM III
4. SONUÇ VE ÖNERİLER ........................................................................................................172
5. EKLER...................................................................................................................................174
153
154
BÖLÜM I
1. KANATLI SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU
1.1. Kanatlı Üretimi
Tavukçuluk 1970’li yıllarda aile işletmeciliği şeklinde, pahalı ve sınırlı üretim kapasitesi
ile faaliyette bulunmuştur. 1980’li yıllarda piliç eti entegre tesislerin çoğalması ve sözleşmeli
üretim modelinin uygulanması ile önemli bir yapısal değişim göstermiştir. 1990’lı yıllarda
büyük yatırımlar yapılarak dünya standartları yakalanmış ve üretim sürekli artırılarak bu
günlere gelinmiştir. 2000’li yıllarda kanatlı sektörünün AB uyum çalışmaları başlamış ve
2005 yılında Türkiye’nin AB Ülkelerinin kanatlı eti ithal edebileceği üçüncü ülkeler listesine
girmesi için karar alınma aşamasına gelinmiştir.
Hindicilik 1995 yılından başlayarak yatırımlarını kısa sürede tamamlamış 1998 yılında
büyük bir atılım gerçekleştirmiştir. 2004 yılında hindi eti üretimimiz 50 bin tona ulaşmış,
sadece yılbaşlarında tüketilen hindi eti artık her gün tüketilebilir hale gelmiştir.
1990-2004 Yılları Kanatlı Eti Üretimi (1000 Ton)
1200
1.045
Üretim Bin Ton
1000
853
800
752
600
553
400
200
217
239
288
368,5
616
622
656
673
705
417
311,5
0
1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004
Yıllar
1990–2000 dönemi içinde tavuk eti üretiminin yıllık ortalama büyüme hızı %14,4
olmuştur. Sektörün büyüme trendi sadece 1994 ve 2001 kriz yıllarında düşüş göstermiştir.
FAOSTAT 2004 yılı verilerine göre Türkiye 943.000 ton üretimle dünyada 14. sırayı
almıştır. Diğer kanatlı etleri dahil edildiğinde 2004 yılı üretimimiz 1.045.000 tondur. Kanatlı
eti üretimi ülkemiz insanlarının dengeli beslenmeleri için stratejik öneme sahiptir.
1.1.2. Kanatlı Eti Tüketimi
Türkiye’de kırmızı et üretiminin giderek gerilemesi sonucu ortaya çıkan hayvansal
protein açığı, ağırlıklı olarak tavuk ve kısmen hindi
eti üretiminin artışı ile
dengelenebilmiştir.
155
1990-2004 Yılları Kırmızı ve Beyaz Et Tüketimi
20,00
18,00
18,08
16,28
16,00
16,40 16,63
15,42
14,00
14,48 14,85
15,78 15,39
14,26 13,89
13,44 13,39
12,91
11,88
11,44
12,00
11,09
10,00
9,53
8,62
8,00
4,00
3,85
4,18
4,94
9,83
9,59
9,98
6,75
6,18
6,00
9,43
14,33
4,94
2,00
0,00
1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004
Kırmızı Et
Tavuk Eti
Fert başına kanatlı eti tüketimi 1994 yılından 2000’e kadar %126 artarak 11.1 kg’a
ulaşmıştır. 2001 ve 2002 yılarında fert başına tüketim ne yazık ki 9,5-10 kg’lara düşmüştür.
2004 yılında tüketim 14 kg’ı aşmıştır.
1.1.3. Kanatlı Sektörünün Ülke Ekonomisi İçindeki Yeri
Geçimini tavukçuluk ve hindicilik sektöründen (yumurta üretimi dahil) temin eden
(üretici çiftçi, sektörle ilgili esnaf, yem, ilaç, yan sanayi, nakliye, pazarlama dahil) insan
sayısı yaklaşık 2 milyon kişidir. Sektörün yıllık cirosu 2,5-3 milyar $ civarındadır. Kanatlı
sektörü Ülkemiz tarımı içinde en güçlü olan sektörlerden biridir
1.1.4. Kapasite Kullanımı
2004 yılında, kesilen piliç adedi yaklaşık 600 milyon, üretilen toplam piliç eti miktarı
(Damızlık ve yumurta tavuk eti hariç) yaklaşık 941 bin tondur. 1990 yılına kıyasla kesilen
hayvan sayısı 3,6 kat, üretilen piliç eti ise 4,4 kat artmıştır. Kalite açısından AB ülkeleri
standartlarına ulaşan hatta aşan kesimhaneler kurulmuştur. Türkiye’nin günlük kesim
kapasitesi 4.500 Ton, yıllık kesim kapasitesi de yaklaşık 1.500.000 Ton’dur. Kesimhane ve
yetiştirme kümeslerinde 2004 yılı kapasite kullanım oranı yaklaşık %70’dir.
1.1.5. Kanatlı Sektöründe Üretim Kalitesi ve AB’ye Uyumu:
Kanatlı eti üretiminde kalite anlayışı 1985’li yıllardan itibaren değişmeye başlamıştır.
Daha önceki yıllarda üretim ilkel usullerle yapılmaktayken günümüzde çok modern
sistemlerle kesim ve işleme yapılmaktadır. Günümüzde piliç eti üretiminde modern
teknolojiyle yapılan ileri işleme ile hem ürün çeşit ve kalitesi yükselmiş hem de katma değer
artmıştır.
2003 yılında AB Gıda ve Veterinerlik Ofisinin yaptığı denetim sonrası 5 entegre piliç ve
hindi eti üreticisi firma AB Standartlarına uygunluk belgesi alma aşamasına gelmiştir. AB
Halk Sağlığı ve Tüketiciyi Koruma (SANCO) teşkilatı Tarım ve Balıkçılık Alt Komitesinde
156
Türkiye’nin “Kalıntı İzleme Planı”nın onaylanması ve AB’nin ithalat yapabileceği 3. ülkeler
listesine ülkemizin ilave edilmesini önerme kararı almıştır. Bu karar önümüzdeki günlerde
üye ülke temsilcilerinden müteşekkil Gıda Zinciri ve Hayvan Sağlığı Daimi Komitesi’nde
görüşülerek onaylandıktan sonra AB resmi gazetesinde yayınlanarak yürürlüğe girebilecektir.
AB ülkelerine kanatlı eti ihracatı mümkün hale gelebilecektir.
1.1.6. İthalat ve İhracat Durumu
Piliç eti dış ticaretinde ithalat yok denecek kadar azdır. İhracatın en yüksek olduğu 1994
ve 2001de 12,500 ton piliç eti ihracatı yapılmıştır. Dünya tavuk eti ihracatında AB % 17,
ABD % 46.3 paya sahiptir. Dünya tavuk eti ithalatının 1/3’ü yakın komşularımızca
yapılmasına rağmen, bu ihracatta Türkiye’nin payı %0.1’in altında kalmaktadır.
2004 yılında kanatlı eti ihracatı yaklaşık 12.000 ton, ayak ve sakatat dahil 29.000
tondur.2005 yılının ilk 10 ayı sonuçları 28,4 bin ton kanatlı eti, 15,7 bin ton ayak toplam 44,1
bin ton ihracat yapılmıştır. Kanatlı eti ihracatındaki %50’ye varan bu artışta, iç pazar
fiyatlarındaki uzun süreli aşırı düşüşlerin büyük payı vardır(1).
1.1.7. Bölgemizde Kanatlı Eti İhracatı ve İhracat Destekleri
Bölgemizde 2003 yılında en fazla piliç eti ithal eden ülkeler;
Rusya Federasyonu . . . . . 1.125 Bin Ton
Avrupa Birliği . . . . . . . . . . . 390 Bin Ton
Suudi Arabistan . . . . . . . . . 385 Bin Ton
Birleşik Arap Emirlikleri . . . 133 Bin Ton
Dünyanın en büyük üç piliç eti ihracatçısı bölgemizdeki ülkelere;
ABD . . . . . . . . . . 900-1000 $/Ton
BREZİLYA . . . . . 1.000 -1.100 $/Ton
Avrupa Birliği . . .1.000-1.100 $/Ton bedelle piliç eti satmaktadır.
İhracat destekleri ABD 600 $/Ton
AB 660 $/Ton (Temmuzdan itibaren 375 $/Ton)
Destek + İhraç Fiyatı = Ortalama Toplam Gelir. 1.500$/Ton
1.1.8. Üretim Maliyetleri ve İhracat Destekleri
Piliç eti üretim maliyeti entegre firmalarda ortalama 2 YTL/Kg yaklaşık 1.500 $/Ton
dur. 2004 ve 2005 yılında ihracat Desteği (186 $/Ton x %14 Miktar Barajı =) 26,04 $/Ton net
olarak ödenmektedir.
Piliç eti maliyet 1.500 $ ve ihraç fiyatı 1.000-1.100 $ olduğu dikkate alındığında, ihracat
iadesinin 500 $ olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.
(1) Kaynak: Ege İhracatçılar Birliği verileridir.
1.2. Yumurta Üretimi
1990 Yılında 7.7 milyar adet olan üretim, 1998 yılında 12 milyar adede ulaşmıştır. 1998
yılında ulaşılan bu üretim seviyesinden sonra yıllar süren bir kriz dönemine girmiştir. Uzun
süren fiyat dalgalanmaları ekonomik krizin de etkisiyle üreticiyi büyük zararlara uğratmış, bir
kısım yetiştirici üretimden çekilmiştir. Takip eden 6 yıl içinde yumurta üretimi 7 milyar adede
kadar gerilemiştir. 2004 üretimimiz 8.665.000.000 adettir.
Yumurta sektörü tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de arz, talep ve fiyat yapısı
açısından yoğun döngüsellikler taşıyan bir ürün pazarıdır. Bu yapı kuşkusuz, sofralık
yumurtada daha da belirgindir. Yumurtanın işlenmesi halinde daha belirgin ürün
157
farklılaştırma mümkün olmakta, katma değerli ürünlerin sayısı artmaktadır. Buna karşın,
sofralık yumurta konusunda da katma değerli ürünler vardır ve Batı ülkelerinde pazarda yerini
almıştır. Organik yumurta, serbest sistem yumurtası veya köy yumurtası adı verilen kafes
ortamı dışında yetiştirilmiş yumurta, Omega-3 ve selenyumlu yumurta gibi katma değerli
sofralık yumurta türlerinin bir bölümü Türkiye’de üretilmeye başlanmış ancak sözü edilecek
bir pazar hacmi ve raf alanı kazanamamıştır. Bu tür ürünler henüz yumurta ile ilgili gıda
kodeksinde de açıkça tanımlanmamış olduğu için sektör ve/veya devlet, pazarda yer alan bu
tür ürünlerin denetimi anlamında bir ilerleme kaydetmiş değildir. Gerekli standartların
oluşması, sektörün ürün tanımı ve içeriği konusunda ortak bir yaklaşım belirlemesi halinde,
bugün varolan haksız rekabete yol açabilecek belirsizlikler ortadan kalkacak, katma değerli
ürünlerin üretimi ve tüketimi konusunda gelişmeler sağlanabilecektir.
1990-2004 Yılları Yumurta Üretimi
Üretim Milyon Adet
14.000
12.160
12.000
10.000
8.000
10.006
9.84510.269
9.782
8.215
7.6997.668
6.000
9.917
7.136
9.816
8.194 7.809 8.665
7.245
4.000
2.000
0
1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004
Yıllar
FAOSTAT verilerine göre 2004 yılı Dünya yumurta üretimi sıralamasında Türkiye 791,7
bin ton üretimle 10. sırada yer almıştır.
Merkezî ve Kuzey-Batı Avrupa’da hayvan hakları (animal welfare) konusundaki
farkındalığın artmasıyla birlikte kafes tavukları yerine serbest sistem tavuklardan elde edilen
yumurtalara olan talepte 70’lerden başlayarak ciddi gelişmeler sağlanmış ve yumurta çiftçiliği
kendini bu değişime uyarlamıştır. Yumurtaların ortak pazarlama standartlarına ilişkin AB
düzenlemeleri 1985 yılına kadar gitmekte ve alternatif çiftçilik yöntemlerini tanım altına
almaktadır. 2002’de yeniden tanımlanan yöntemler yumurtayı serbest sistem, klasik sistem
ve kafes olarak üç kategoride toplamaktadır. AB’de alternatif metotlarla beslenen tavuk
sayısı 1991’deki 10 milyon adet düzeyinden 2002’de 39 milyona yükselmiştir. Bir başka
deyişle, alternatif yöntemlerle beslenen tavukların toplam tavuk sayısına oranı %3’ten %14’e
çıkmıştır. İngiltere, Avusturya, İrlanda, Danimarka ve Hollanda’da bu oran %20’nin
üzerindeyken, Yunanistan, İspanya ve Portekiz’de ticari amaçlı kafes dışı besleme yok
denecek kadar azdır. Ancak, son yıllarda Avian Influenza salgınlarının yarattığı risk nedeniyle
açık alanlarda yapılan yetiştiricilikten tamamen kapalı sistem yetiştiriciliğe bir yönelme
görülmektedir.
1.2.1. Yumurta Tüketimi
12 milyar adetlik üretim ve 177 adet kişi başına tüketimle her anlamda istisnai bir yıl
olan 1998 yılı bir yana bırakılırsa, Türkiye’de kişi başına yumurta tüketimi uzun yıllardır
yılda 125-150 arasında seyretmektedir. Dünyanın ilk 10 yumurta üreticisi arasında yer alan
Türkiye’de kişi başına yumurta tüketimi yılda 9 kilogram ile dünyada ancak 47’inci sıradadır.
158
(Kaynak: 2003/04 Executive Guide To World Poultry Trends -2000 yılı verileri) Fert başına
yumurta tüketimimiz 1990’da 139 adet, 1998’de 177 adet iken, 2002 yılında 111 adede
düşmüştür. 2003 yılında tüketim 137 adede yükselmiş, 2004 yılında tekrar 115 Adede
gerilemiştir.
DPT’nin 2001 yılında yayınladığı Ulusal Gıda ve Beslenme Stratejisi Çalışma Grubu
Raporu’na göre Türkiye nüfusunun besin gereksinimine uygun tahmini yumurta tüketim
miktarı 862.000 ton olarak hesaplanmıştır. 2000 yılı nüfusu esas alınarak yapılan bu
çalışmaya göre kişi başına yumurta tüketimi 12,8 kg düzeyinde olacaktır. Bu da kişi başına
tüketimin 213 adet olması gerektiğini ifade etmektedir.
1997-2004 Kişi Başına Yumurta Tüketimi (Adet)
180
177
160
144
140
120
100
137
105
106
116
111
115
80
60
40
20
0
1997
1998
1999
2000
2001
2002
Tüketim (Adet)
2003
2004
Avrupa Birliği ülkelerinde (AB 15) kişi başına ortalama yumurta tüketimi 1990’dan bu
yana 12.5 ila 13.5 kg. aralığında sabitlenmiştir. Ülkelere göre incelendiğinde İngiltere,
İspanya, İtalya ve İrlanda’da 90’lı yılların başlarına dek bir düşme ve geçtiğimiz yıllarda bir
geri kazanım, Almanya, Finlandiya ve İsveç’te tüketimde bir düşüş, son olarak Hollanda,
Portekiz ve İtalya’da son yıllarda artan bir tüketim eğilimi gözlenmektedir. Gelişmiş
ülkelerde yumurta tüketiminde gözlenen önemli bir eğilim sofralık yumurta yerine yumurta
ürünleri ve yumurta içeren ürünlerin tüketimindeki gelişmedir. Ayrıntılı bir istatistikten söz
edilemese de, 2002 yılı itibariyle AB’de sofralık yumurtanın %20’si yumurta ürünleri
endüstrisi tarafından işlenmektedir. Ülkemizde yumurta endüstrisi dalında ufak kapasiteli iki
tesis bulunmaktadır. Daha ziyade pastörize likit yumurta üretmektedirler.
Tüketim boyutu ele alındığında, serbest sistem ve klasik sistem yumurta tüketimi
süpermarket zincirlerinin kendi inisiyatifleri veya hayvan hakları savunucusu ve tüketici
gruplarından gelen baskılarla kafes yumurtalarını büyük ölçüde azalttığı hatta durdurduğu
görülmekte, Hollanda, Avusturya ve Danimarka gibi ülkelerde %50’ler düzeyine çıkmaktadır.
Almanya’da ise bu oran 2002’de %39’a ulaşmıştır. İngiltere’de 2012 yılında pazardaki
yumurtanın %50’sinin kafes, %42’sinin serbest sistem, %8’inin klasik sistem olacağı tahmin
edilmektedir. 5 AB ülkesinden sağlanan veriler serbest sistem yumurta fiyatlarının standart
kafes yumurtasına göre %95-%150 daha pahalı olduğunu göstermektedir. Organik yumurta
pazarı henüz kayda değer bir gelişme göstermemiştir.
159
1.2.2. Kapasite Kullanımı
1997 yılında 36 milyon adet olan yumurtacı civciv üretimi, 1999’da 21 milyon adede
düşmüş, 2004 yılında 32 milyona çıkmıştır.Yumurtacı Damızlık kuruluşların bir kısmı
üretimden tamamen çekilmiş, diğerleri kapasite küçültmüştür. Kümes kapasite kullanımı 2000
yılında %40’lara kadar gerilemiştir. 2004 yılı kapasite kullanımı %55 olarak tahmin
edilmektedir.
1.2.3. İthalat ve İhracat Durumu
Yumurta ihracatı üretimin çok küçük bir bölümünü oluşturmaktadır. Türkiye yumurta
ihracatına başladığı 1990 yılından 2004 yılına kadar geçen 15 yıllık sürede toplam üretiminin
ancak %2’lik bölümünü ihraç etme olanağı bulmuştur. 1998 rekor üretim yılında dahi ihracat
üretimin yalnızca %4.6’sı düzeyinde kalmıştır. Fiyatları aşırı ölçüde aşağı çekme etkisi bir
yana bırakılırsa, bu olgu da sektörün fazla üretiminin anında iç tüketime yansıdığını
göstermektedir. Fiyattaki aşırı düşmeden kaynaklanan tüketimdeki bu artışın tüketim
alışkanlıklarına etki etmediği, izleyen yılların kişi başına tüketim rakamlarında
gözlenmektedir.
1998 yılında 616 milyon adet olan sofralık yumurta ihracatı 2001 yılında 285 milyon
adede, 2002 yılında da 30 milyon adede gerilemiştir. 2004 yılında yaklaşık 50 milyon adedi
kuluçkalık, 120 milyon adet sofralık olmak üzere toplam 170 milyon adet yumurta ihracatı
olmuştur. 2005 yılının ilk 10 ayındaki ihracatın yaklaşık 175 milyon adet yumurta olduğu
anlaşılmıştır.
1.2.4. Üretim Maliyetleri ve İhracat Destekleri
Sofralık yumurta üretim maliyeti 1 Eylül 2005 tarihi itibariyle yaklaşık 73.000
TL/Adettir. (Besd-Bir verisi). Dış ülkelere kıtasla üretim maliyetlerimiz yüksektir. Maliyetin
yüksekliğinin birinci nedeni ise mısır fiyatlarının, dış pazarlara göre iç pazarlarda iki katından
yüksek fiyatlarla satılmasıdır.
15 Mart 2005 tarihli 25756 sayılı resmi gazetede yayınlanan Tarımsal Ürünlerde İhracat
iadesi yardımlarına ilişkin Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu Tebliği’nde yumurtaya verilen
iade miktarı (6 $/1000 adet x %78 Miktar Barajı=) 4,68 $/1000 adettir. Oysa 73.000 TL/Adet
olan yumurta maliyeti dikkate alındığında ihracat şansını elde edebilmek için, kuluçkalık ve
sofralık yumurtaya 10 $/1000 adet destek verilmelidir.
1.3. Diğer Kanatlılar
1.3.1. Bıldırcın Yetiştiriciliği
Kanatlı kümes hayvanlarına bir diğer seçenek bıldırcındır. Bıldırcın gerek av hayvanı
olarak, gerekse et ve yumurta verimi yönünden alternatif bir protein kaynağıdır. Türkiye'de
entansif bıldırcın yetiştiriciliği 1970 lerden beri yapılmakta ise de üretimin henüz talebi
karşılayacak düzeyde olmaması, ya da ürünlerinin tüketici tarafından tedavi amaçlı kullanılan
özel bir gıda olarak değerlendirilmesinden dolayı hali hazırda diğer kanatlı işletmelerine
oranla ekonomik verimliliği daha yüksektir. Üretimle ilgili sorunlar genelde kolay
çözülebilmektedir. Fakat pazarlama sorunu henüz aşılamamıştır. Yarı-modern tarzda teknoloji
üretimi mevcut olsa da genel olarak işletme büyüklükleri de teknoloji kullanımına müsait
büyüklükte değildir. Türkiye’ de bıldırcın kesimine dönük teknoloji üretimi son derece
yetersiz olup, kesim makinesi, haşlama kazanı, yolma makinesi gibi modern olmayan
teknoloji kullanılmakta ve kesim uygun olmayan koşullarda yapılmaktadır.
Ayrıca damızlık olarak geliştirilmiş, iri genotip sağlamada üreticilerin sıkıntıları
bulunmaktadır. Yem konusu da halen sorun durumundadır. Çünkü üreticiler entegrasyon ya
da birlikte hareket edebilecekleri bir yapıya kavuşturulamamıştır. Ayrıca kuluçka makinesi,
160
barınak ve ekipmanları konularında son yıllarda bazı gelişmeler görülmekle birlikte, bu
gelişmeler genelde yeterli değildir.
1.3.2. Ördek ve Kaz Yetiştiriciliği
Dünyada birçok ülkede kaz ve ördek yetiştiriciliği hayvancılık işletmeleri arasında
önemli bir yer tutmasına rağmen Türkiye’de uzun yıllardan beri hala aile tipi işletme şeklinde
yapılmaktadır ve gereken ilgiyi görmemektedir. Genelde et, yumurta, tüy, yağ ve süs hayvanı
olarak yetiştirilen bu kanatlılar soğuk iklim şartlarına çok dayanıklı olduğu ve etinin yağlı
olması dolaysıyla kalori bakımından zengin olduğu için Rusya gibi ülkelerde tüketimi tavuk
eti tüketiminden sonra gelmektedir. Türkiye’nin Kars ve Erzurum gibi bölgeleri de iklimin
soğuk olması bakımından Rusya’ya benzerlik göstermektedir. Bu ve buna benzer bölgelerde
kaz ve ördek yetiştiriciliği geliştirilebilir. Özellikle son yıllarda bazı Avrupa ülkelerinin
taleplerindeki artışa paralel olarak Türkiye’de de dikkat çekmeye başlamıştır. Özellikle soğuk
iklimlerde kolaylıkla üretilebilmesi bu hayvanlara bir avantaj getirmektedir.
1985-2004 yılları arası kanatlı istatistikleri (.000)
Toplam
Et Tavuğu
Yumurta
Tavuğu
Kesilen
Tavuk
Tavuk Eti
Üretimi
Tavuk
Yumurta Sayısı
Hindi
Ördek
Kaz
1985
61 046
-
-
-
-
5 837 682
3 315
-
-
1990
96 676
44 135
52 541
-
-
7 698 637
3 127
1 070
1 389
1995
129 015
71 690
57 325
215 280
282 064
10 268 668
3 291
1 200
1 745
2000
258 168
193 459
64 709
413 963
643 436
13 508 586
3 682
1 104
1 497
2001
217 575
161 899
55 676
370 910
614 726
10 575 046
3 254
914
1 398
2002
245 776
188 637
57 139
416 002
696 160
11 554 910
3 092
832
1 400
2003
277 533
217 133
60 400
512 750
872 392
12 666 782
3 994
811
1 337
2004*
296 793
238 102
58 691
545 177
993 711
10 382 763
3 883
764
1 151
Kaynak: DİE
* 2004 yılı henüz kesinleşmemiş tahmini rakamlarıdır
1.3.3. Devekuşu Üretimi
Ülkemizde devekuşu üretiminin tamamı damızlık civciv satışına yöneliktir. İlerleyen
zaman içerisinde yumurta satışına da yönelme olmuştur. En fazla gelirin elde edildiği et ve
derisine dönük üretim henüz üretim amaçları arasında yer almamaktadır. Ülkede devekuşu
sektörünün önünün açılabilmesi için yetiştirmenin et ve deri üretimine dönük olması
gerekmektedir.
Devekuşu Yetiştiriciliği, ülkemiz hayvancılık sektörü içerisinde ders alınması gereken
ve benzeri birçok projede olduğu gibi fizibilite, altyapı ve pazarı araştırılıp uygun zemin ve
şartlar hazır olmadan alternatif protein ihtiyacını karşılayacağı iddiasıyla başlanılmıştır. Çok
kısa sürede 400 den fazla bir sayıya ulaşan sektördeki işletmeler, yanlış üretim metotları
etkisiyle de yine aynı hızla azalma göstermiş ve 130 işletmede devam eder duruma gelmiştir.
2. KANATLI SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI
2.1. Hammadde Maliyetleri
Üretim maliyetinin %70’ini yem bedeli, yemin %55’ini mısır oluşturmaktadır. Mısırın
dış piyasalardaki satış fiyatı 100-110 $/Ton civarında iken ülkemiz piyasalarında mısırın
fiyatı yaklaşık 230 $/Ton olmakta, zaman zaman 260 $/Ton’un üzerine çıkmaktadır. Dış
pazarlardan alınan mısırlar ülkemize 130 $/Ton civarında mal olmaktadır.
161
Gümrüksüz ithalat koşulu ile (DİİB Kapsamında) üretim yapıldığı takdirde 1.500 $/Ton
olan maliyet 1.300 $/Ton’a düşecektir.
Sektörün enerji giderleri yüksek olup indirimlerden yararlanamamaktadır. Elektrik ve
LPG kullanımında indirimli tarife uygulanmalıdır.
2.2. İhracat Desteklerinin Yetersizliği
Ülkemizde piliç eti ve yumurta maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle iç piyasada
yaşanan kriz dönemlerinde fiyatların çok düşük olduğu zamanlarda ihracat hızlanmaktadır.
İhracat iadeleri dünya standartlarının çok altında olduğu için ihracatın piliç eti ve yumurta
üreticisine yararı olmamakta sadece iç piyasada üretim fazlası olan miktarda bir ölçüde
rahatlama sağlamaktadır.
Kanatlı etine 2004 ve 2005 yılında yapılan ihracat desteği (186 $/Ton x %14 Miktar
Barajı =) 26,04 $/Ton net olarak ödenmektedir. Bu desteğin ihracatta rakibimiz olan ülkelerde
verilen teşviklere göre 500 $/Ton olarak uygulanması gerekmektedir.
Yumurtaya verilen iade miktarı ise 6$ / 1000 adet, miktar barajı % 78’dir. İhracatçı
firmanın eline geçen miktar 4.6 $/1000 adettir. Bunun da en az 10 $/1000 adet olarak
uygulanması gerekmektedir.
AB ortak pazarında ihracat iade oranları ihracatın yapıldığı ülkeye göre değişmektedir.
Hiçbir zaman topluluk üreticilerinin zararına sebep olacak bir teşvik kullanılmamaktadır.
2.3. Finansman Kaynağı
T.C. Ziraat Bankasının tarımsal kredilere uyguladığı faiz oranı yüksektir. Son olarak
çıkarılan indirimli faiz uygulamasından tavukçuluk yararlandırılmamıştır.
Tavukçuluk bu kararname kapsamına alınmalı ve yem hammaddesi alımında
kullanılmak üzere firmalara kapasiteleri oranında iki yıl vadeli iyileştirme kredisi verilmelidir.
2.4. KDV İndirimi
Canlı tavuk, canlı hindi, civciv ile yumurta ve kanatlı etlerine, ayrıca karma yem ve bir
kısım yem hammaddelerinde uygulanan KDV’nin % 8’den % 1’e düşürülmesi, İleri işlem
görmüş kanatlı eti ürünlerine uygulanan KDV’nin de %18’den %8’e indirilmesi maliyetlerin
düşmesi konusunda etkili olacaktır.
Bu ürünlerdeki KDV’nin indirilmesi halinde kayıt dışı üretimin kayıt altına girmesi
sonucu devletin vergi gelirlerinde düşüş değil artış sağlanacaktır. KDV’nin düşürülmesi
sonucu ürün satış bedellerinde %7-10’luk bir düşme sağlanacak, bu da tüketimi artıracaktır
2.5. Tüketim Azlığı
Sektörde piliç eti ve yumurtanın tanıtımına, tüketimin artırılmasına yönelik örgütlü ve
planlı çabalar gösterilmemektedir. Tüketimimiz AB ülkelerinin tüketim miktarlarının çok
altında, hatta yarısı kadardır. Tüketimin artırılmasının gelir düzeyi ile yakın ilişkisi olduğu
bilinmekle beraber, tavuk eti ve yumurtanın en ucuz protein kaynağı olduğu, insan sağlığı ve
yetişmekte olan genç nüfus açısından önemi ve diğer hayvansal protein kaynaklarına göre
avantajları ülkemiz insanına yeterince duyurulması halinde tüketimi artırıcı etki yapacağı
muhakkaktır.
2.6. Hayvan Hastalıkları-Sigorta-Tazminat
Ülkemizde kümeslerimizde bir salgın hastalık ya da hastalıktan dolayı hayvan
zayiatlarına karşılık Tarım Sigortaları Uygulama Esasları, Tarım Sigortaları Havuzu Çalışma
Usul ve Esasları hakkında iki Yönetmelik çıkmıştır. Uygulamaya geçiş çok yeni olduğu için
bu konuda mevcut boşluğu dolduracağı ümidini taşımaktayız. AB ülkelerinde hayvanların
itlafının gerekmesi halinde Hollanda örneğinde olduğu gibi zararın yarısı Hükümet tarafından,
kalan yarısı da AB sigorta fonlarından karşılanmaktadır. Ülkemizde Avian İnfluenza
162
hastalığının görülmesi halinde itlaf edilecek hayvanların bedellerinin devlet tarafından
karşılanması için kullanılabilecek bir tazminat ödeme fon oluşturulması gerekmektedir.
2.7. Örgütlenme Yetersizliği
Damızlıkçı kuruluşların dışında, yumurta üreticilerini temsil edebilecek, sorunlarının
çözümü için Kamu kuruluşlarıyla temaslarda bulunabilecek etkili bir sivil toplum örgütü
henüz kurulamamıştır. Yumurta Üretici Birliğinin ilk örneği Konya da kurulmaya
çalışılmaktadır. Tarım Bakanlığında da tavukçulukla ilgili yeterli envanter kayıtları
bulunmamaktadır. Bakanlıkta kanatlı işleriyle ilgili birimlerin Daire Başkanlığı seviyesinde
daha kuvvetli ve etkin bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir.
2.8. Türk Gıda Kodeksindeki Yetersizlikler
Türk Gıda Kodeksinin yumurta ve yumurta ürünleri tebliği sektörün yeni ihtiyaç ve
eğilimlerine yanıt vermemektedir. Buna ilaveten, mevcut Kodeksin uygulama ve denetimine
ilişkin koşullar işletmelerce yerine getirilememektedir. Gıda Kodeksi Yumurta Tebliği’nin yumurta
için soğuk zincir ve soğuk raf zorunluluğu, boylama ve kalite ile ilgili krıterler getirerek uygulamaya
alınmasından bu yana 4 yılı aşkın bir süre geçmesine karşın bazı zincirler arasında bile halen soğuk raf
uygulamasına geçmemiş olanları vardır. Kodeks’in yumurtaya sınıflama ve boyutlama amaçlı getirdiği
numaralama krıterlerine de tam anlamıyla itibar edilmemektedir. Raflarda önde gelen üreticilerin
ürünlerini adlandırırken kullandığı tanımlar kodekste yer alan sınıflamaya uygun değildir. Kodekste
Omega 3, selenyumlu ve serbest sistem yumurta gibi özel ürünlerle ilgili tanımlama ve kontrol kriterleri
de bulunmamaktadır. Ülkemizde yumurta ile ilgili bir şikayet ya da çeşitlendirilmiş ürünlerin
kontrollerini sağlayacak bir araştırma kuruluşu bulunmamaktadır. Tüketicilerimizin ürünlerin
üzerinde yazılı olan etiketlerde mevcut yazı ve açıklamaları teyit edebilmeleri imkansızdır. En
kısa sürede bu incelemelerin yapılabileceği bir lâboratuar kurulması sektör açısından
gerekmektedir.
2.9. Kapasite Sorunları
Kanatlı kesimhanelerimizin toplam kapasitesinin yaklaşık 1.500.000 ton olduğu tahmin
edilmektedir. Toplam kanatlı üretimimiz ise 2004 yılında 1.045.000 tondur. Bu dalda
kullanılabilen kapasite dışında %30 civarında atıl kapasite olduğu görülmektedir. Tüketimin
ve ihracatın artışına paralel olarak bu atıl kapasitenin bir kaç yıl içinde harekete
geçirilebileceği düşünülmektedir.
Yaklaşık 36 milyon yumurtacı tavuk kapasitesiyle yılda 10 milyar dolayında yumurta
üretimi gerçekleştiren sektörde önemli ölçüde atıl kümes kapasitesi mevcuttur. Buna karşın,
anılan düzeyde yıllık üretimlere ulaşıldığında arz fazlası oluşmakta, fiyat seviyeleri
gerilemektedir. Sektörün karşı karşıya olduğu temel sorun, tüketimin artırılmasını sağlayarak
fiyatları düşürmeden üretimi artırmaktır. Üretim planlaması ve buna bağlı olarak yeni kapasite
oluşturmaya yönelik kısıtlamalar gündeme alınmamakta, ne devlet ne de sektörün kurumsal
yapıya sahip temsilcileri bu konuda yapıcı ve sonuç alıcı bir çalışmanın içine girmemektedir.
2.10. Devekuşu Üretimi
Devekuşu üretimi konusunda en büyük alıcı Avrupa Birliği ve ABD’dir. Buna göre
gerekli düzenlemeler AB kriterlerine uygun yapılmalıdır. Bu konuda İsrail oldukça güzel bir
örnektir. Dini nedenlerden dolayı kendi halkı devekuşu eti tüketmeyen İsrail güney
Afrika’dan sonra dünyanın en büyük devekuşu üreticisidir. Ürettiği et ve deriyi hiç işlemeden
ihraç etmektedir.
Öncelikle hali hazırda iç içe bulunan damızlıkçı işletme, kuluçkahane, büyütme ünitesi
gibi bölümlerin birbirinden ayrılması ve canlı güvenliği başta olmak üzere hayvanların
fizyolojik ihtiyaçlarına uygun olarak barınakların yeniden re-organize edilmesi sağlanmalıdır.
163
B Ö L Ü M II
3. AVRUPA BİRLİĞİ’NİN YUMURTA VE KÜMES HAYVANLARI ORTAK
PİYASA DÜZENİ İLE TÜRKİYE MEVZUATININ KARŞILAŞTIRILMASI
3.1. Toplulukta Ortak Rejimin Tesisi
Toplulukta yumurta ve kümes hayvanları için ortak düzenlemeler ilk olarak 1967 yılı
Haziran ayında 122/67 ve 123/67 sayılı Yönetmelikler ile ortaya konmuş, bilahare, söz
konusu yönetmelikler 1975 yılı Kasım ayında yürülüğe giren ve yumurta ile kümes
hayvanlarındaki ortak piyasa düzenlemelerine ilişkin temel hükümler ile daha sonra yapılacak
değişikleri tek bir konsolide metin halinde ortaya koyan 2771/75 ve 2777/75 sayılı Konsey
Yönetmelikleri ile fesh edilmiştir.
2771/75 ve 2777/75 sayılı yönetmeliklerin ana hedefi, yumurta ve kümes hayvanları için
ortak bir dış ticaret rejiminin tesisini de içeren tek bir Topluluk pazarı oluşturulmasıdır. Söz
konusu sistem, arzın pazar ihtiyaçlarına göre uyarlanmasını teminen ortak gümrük vergisi,
ihracat iadesi ve ilave korunma önlemi vergisi uygulamalarını da içermektedir. Öte yandan,
yönetmeliklerde yumurta ve kümes hayvanlarının Topluluk içi ticaretine ilişkin pazarlama
standartlarına da yer verilmektedir. Pazarlama standartlarına yönelik Yönetmelikler 1990 ve
1991 yıllarında kabul edilmiş olup, anılan tarihlerden bu yana periyodik olarak tadil
edilmektedir.
Yumurta ve kümes hayvanları Ortak Piyasa Düzeninin işleyişine ilişkin kararlar ayda bir
kez Brüksel’de toplanan Yumurta ve Kümes Hayvanları İdari Komitesi tarafından ağırlıklı
çoğunluk esasına göre alınmaktadır.
3.2. Ürün Kapsamı
2771/75 ve 2777/75 sayılı Konsey Yönetmeliklerinin birinci Maddeleri sırasıyla
yumurta ve kümes hayvanları Ortak Piyasa Düzenlerine konu olan ürünleri belirtmekte olup,
yumurta için mevcut rejim aşağıdaki ürünleri kapsamaktadır:
CN Kodu
0407 00 11
0407 00 19
0407 00 30
0408 11 80
0408 19 81
0408 19 89
0408 91 80
0408 99 80
Madde Tanımı
Kümes hayvanlarının yumurtaları, kabuklu, taze, dayanıklı hale getirilmiş
veya pişirilmiş
Diğer yumurtalar, kabuksuz, ve diğer yumurta sarıları, taze, kurutulmuş,
buhar veya kaynar su ile pişirilmiş, kalıplanmış, dondurulmuş, veya diğer
bir şekilde dayanıklılığı artırılmı, ilave şeker veya diğer tatalandırıcı
maddeler içersin içermesin
164
Kümes hayvanları için mevcut rejim aşağıdaki ürünleri kapsamaktadır:
CN Kodu
0105
0207
Madde Tanımı
Canlı kümes hayvanları [horozlar, tavuklar ("Gallus Domesticus" türü), ördekler,
kazlar, hindiler ve beç tavukları gibi evcil türler]
0105 Pozisyonuna giren kümes hayvanlarının etleri ve yenilen sakatatı (taze,
soğutulmuş veya dondurulmuş), 0207 31, 0207 39 90 ve 0207 50 pozisyonlarına
giren karaciğerler hariç
0207 34
0207 13 91
0207 14 91
0207 26 91
0207 27 91 Kümes hayvanlarının karaciğerleri, taze, soğutulmuş veya dondurulmuş
0207 35 91
0207 36 81
0207 36 85
0207 36 89
0210 99 71 Kümes hayvanlarının karaciğerleri, tuzlanmış, salamura edilmiş, kurutulmuş veya
0210 99 79 tütsülenmiş
Kümes hayvanlarının yağı (eritilmemiş), taze, soğutulmuş, dondurulmuş,
0209 00 90
tuzlanmış, salamura edilmiş, kurutulmuş veya tütsülenmiş
1501 00 90 Kümes hayvanlarının yağı, eritilmiş
1602 20 11
Diğer hazırlanmış veya konserve edilmiş kaz veya ördek karaciğerleri
1602 20 19
1602 31
0105 pozisyonundaki kümes hayvanlarının hazırlanmış veya konserve edilmiş et
1602 32
veya sakatatı
1602 39
3.3. Piyasa Pazar Desteği Sistemi
Toplulukta, ne yumurta ne de kümes hayvanları eti için doğrudan müdahale veya pazar
desteği uygulamaları bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Topluluk içindeki piyasa fiyatları
doğrudan bu ürünlerdeki arz/talep dengesini yansıtmaktadır.
3.3.1. Türkiye’de
Topluluk içinde olduğu gibi ülkemizde de piyasa fiyatları doğrudan bu ürünlerdeki
arz/talep dengesine göre oluşmaktadır. Kanatlı eti ve yumurtada üretim ve pazar destekleri
bulunmamaktadır.
3.4. Dış Ticaret Rejimi
3.4.1. Lisans Uygulaması
Yumurta ve kümes hayvanları Ortak Piyasa Düzenlerine tabi olan ürünlerin Topluluğa
ithalatı veya Topluluktan ihracatı lisansa tabidir. Lisanslar üye ülkeler tarafından firmanın
kuruluş yerine bakılmaksızın düzenlenmekte olup, tüm Toplulukta geçerli olmaktadır. Söz
konusu lisanslar düzenlenirken, lisans konusu ürünün ithalatının ya da ihracatının geçerlilik
süresi içerisinde yapılmasını teminen alınan geçici teminat, mücbir sebepler dışında
öngörülen süre içerisinde ithalatın veya ihracatın tamamen ya da kısmen gerçekleştirilmiş
olmasına göre kısmen veya tamamen çözülmektedir.
165
Bahse konu ürünler için Ortak Gümrük Tarifesindeki gümrük vergisi oranları geçerli
olmaktadır.
3.4.1.1. Türkiye’de
Lisans ibraz sistemi ve lisans konusu ürünün ithalatının ya da ihracatının geçerlilik
süresi içerisinde yapılmasını teminen geçici teminat alınma uygulaması bulunmamaktadır.
İthalat Rejimi Kararı çerçevesinde yürürlükteki gümrük vergileri tahsil edilerek
gerçekleştirilen ithalat için Dış Ticaret Müsteşarlığınca herhangi bir belge
düzenlenmemektedir.
Diğer taraftan, söz konusu ürünlerin ithalatında insan, hayvan ve bitki sağlığının
korunması amacıyla 2005/5 sayılı Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği uyarınca Tarım ve
Köyişleri Bakanlığından “Kontrol Belgesi” alınması gerekmektedir.
3.4.2. AB’nde Pazarlama Standartları
Kanatlı eti pazarlama standartları: Bu konuya ilişkin AB mevzuatı (1906/90 sayılı
Konsey Tüzüğü ve 1538/91 sayılı Komisyon Tüzüğü), AB sınırları içerisinde insan
tüketimine sunulan kanatlı etinin pazarlaması için birörnek standartlar belirler. Standartlar,
kalite sınıflandırması (A ve B sınıfı), ağırlık, etiketleme dahil paketleme, su içeriği ve
depolamaya ilişkindir. Üreticiler tarafından, belirli yetiştiricilik yöntemleri uygulandığının
beyan edilebilmesi için karşılanması gereken ölçütler de bu mevzuat ile ortaya konur. Anılan
tüzükler aracılığıyla, birörnek ve yüksek standartlar geliştirilerek tüketicinin korunması ve
bilgilendirici etiketlemenin temin edilmesi hedeflenmiştir. Ayrıca, tüketicilerin haksız
rekabete karşı korunması da amaçlanmıştır.
Kanatlı eti standartları, etlik piliç, yumurtacı tavuk, ördek, kaz, hindi ve beç tavuğundan
elde edilmiş taze, soğutulmuş, dondurulmuş veya şok dondurmaya tabi tutulmuş bütün
karkaslar, parça et ve sakatat için belirlenmiştir. Öte yandan, yumurta standartları ise,
Topluluk sınırları içerisinde açık arttırma pazarları ve kapı satışlarında tüketiciye ulaşan tavuk
yumurtaları için geçerlidir. Kanatlı eti standartları, pişirilmiş, işlenmiş veya katma değerli
hazır veya korunmuş ürünleri, Topluluk’tan üçüncü ülkelere ihraç edilecek kanatlı eti, ve aynı
veya komşu yerleşim biriminde bulunan bir işletmeden temin edilmiş olması koşuluyla, yıllık
üretimi 10.000 hayvanın altında olan çiftlik satışları için geçerli değildir
Yumurta pazarlama standartları: Bu konuya ilişkin AB mevzuatı (1907/90 sayılı
Konsey Tüzüğü ve 2295/03 sayılı Komisyon Tüzüğü), AB sınırları içerisinde piyasaya
sürülen tavuk yumurtalarında karşılanması gereken ölçütleri belirler. Söz konusu kurallar,
kalite (A ve B sınıfı) ve ağırlığa göre sınıflandırma, işaretleme, paketleme, depolama, nakil ve
perakende satış için etiketlemeyi içerir. Belirli yetiştiricilik yöntemleri (salma tavuk, kafes
yetiştiriciliği, vs.) uygulandığına ilişkin beyanların yapılabilmesi için karşılanması gereken
kurallar da anılan mevzuat ile belirlenmiştir. Ancak, organik üretim ayrı tüzüklerde ele
alınmıştır.
Yumurta pazarlama standartları ise, yumurtacı tavuklardan elde edilmemiş yumurtaları,
tüketicilere kendi kullanımları için doğrudan, üretici tarafından çiftlikte ve üretici tarafından
yerel halk pazarlarında satılan yumurtaları kapsamaz.
Yumurta ve kanatlı etinin pazarlama standartlarına ilişkin AB mevzuatı, belirli
yetiştiricilik yöntemlerinin uygulandığının beyanında kullanılan Spesifik Pazarlama
Kuralları’na (SMT) atıfta bulunur. Anılan kurallar, beyanat için karşılanması gereken
koşulları ortaya koyar. Sözgelimi, etikette “salma tavuk” ifadesinin kullanılabilmesi için ilgili
tüzüklerde öngörülen koşulların yerine getirilmesi gerekir.
5/2001 (AT) sayılı Konsey Tüzüğü uyarınca, 1 Ocak 2004 tarihi itibarıyla, Topluluk
sınırları içerisinde “A” sınıfı olarak perakende satışı yapılan yumurtaların üzerinde, aynı
166
zamanda üretim yöntemini de (kafes, salma, çiftlik) belirleyen bir üretici kodu damgalanmış
olması gerekir. Anılan Tüzük uyarınca, üçüncü ülkelerden ithal edilen ve perakende satışı
yapılan yumurtalarda da damgalama ve etiketleme zorunludur. Üçüncü ülkelerden ithal edilen
yumurtalarda ya AB ile aynı kurallara uyulması gerekir veya etikette “üretim yöntemi
belirsiz” ifadesi kullanılmalıdır.
3.4.2.1. Türkiye’de
Yumurtaların gerek ihracat gerekse ithalatında TSE standartlarıyla uygunluğunu kontrol
amacıyla Dış Ticarette Standardizasyon Denetmenleri Grup Başkanlıkları tarafından gerekli
kontroller yapılmaktadır. 0407.00.30.00.12 G.T.İ.P altında tanımlanan Tavuk Yumurtalarının
ihracatında ve ithalatında, TS/1068 Tavuk Yumurtası- (Kabuklu) Standardında belirtilen
kriterlere uygunluk denetimi Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yapılmaktadır.Söz konusu
standart denetimleri zorunlu olarak uygulanmaktadır. Denetim sonucunda tanzim edilen
kontrol belgesi olmaksızın bahse konu yumurtaların ihracatı ve ithalatı mümkün değildir.
Dış Ticarette Standardizasyon Denetmenleri Grup Başkanlıkları kanatlı etiyle ilgili
olarak yumurtada olduğu gibi bir standart kontrolü yapmamaktadır.
3.4.2. Gümrük Vergileri
DTÖ kuralları çerçevesinde, 1995 yılı Temmuz ayı itibariyle, 25 yıldır uygulanmakta
olan değişken vergi ve eşik fiyat uygulamalarına son verilmiştir. Söz konusu uygulamalar
yerine, 6 yıllık bir geçiş döneminde, üçüncü ülkeler için iyileştirilmiş pazara giriş koşulları
sağlanmasını öngören kurallar getirilmiştir.
Bu çerçevede, yıllık olarak belirlenen sabit gümrük vergileri Topluluk Resmi
Gazetesinde ilan edilmektedir. 2005 yılı Topluluk Ortak Gümrük Tarifesinin ilgili
bölümlerinin incelenmesinden; ağırlığı 185 gr’ı geçmeyen canlı kümes hayvanlarından horoz
ve tavuklar için 52 € / 1000 p/st (her bin adet için 52 €), hindiler, kazlar, ördekler ve beç
tavukları için 152 € / 1000 p/st, ağırlığı 2.000 gr’ı geçmeyen ve geçen horoz ve tavuklar için
20,9 € / 100kg/net (her net 100 kg için 20,9 €), diğer canlı kümes hayvanları için ise 32,3 € /
100kg/net seviyelerinde maktu vergiler, kümes hayvanlarının etleri için 18,7 € / 100kg/net –
102,4 €/ 100kg/net, kümes hayvanlarının yumurtaları için 30,4 € / 100kg/net – 105 € / 1000
p/st, kabuksuz yumurtalar ve yumurta sarısı için 35,3 € / 100kg/net – 142,3 € / 100kg/net,
sakatatları için % 6,4 veya 18,7 € / 100kg/net, yağları için % 11,5 veya 41,5 € / 100kg/net,
konserve ürünleri için ise % 8,5 – 10,9 ile 86,9 € / 100kg/net seviyelerinde nisbi veya maktu
vergiler uygulandığı tespit edilmektedir.
3.4.2.1. Türkiye’de
Yürürlükteki İthalat Rejimi Kararı uyarınca; damızlık olmayan canlı kümes hayvanları
için % 49, kümes hayvanlarının etleri için % 65, yumurtalarında % 0 – 76,5 arasında değişen
oranlarda, kabuksuz yumurtalar ve yumurta sarısı için % 53,1, karaciğerler için % 23,4 - 39
veya 45, yağları için % 4 veya 42,5, konserve ürünleri için ise % 121,5 oranında nisbi gümrük
vergileri uygulanmaktadır.
3.4.3. İlave Vergiler
Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması eki Tarım Anlaşmasının özel korunma
hükümlerine ilişkin 5 inci maddesindeki koşulları sağlamak şartıyla, söz konusu ürünlerden
bazılarının ithalatının yaratabileceği piyasayı bozucu etkilerinin giderilmesi veya önlenmesi
için bu ürünlerin biri veya birkaçının ithalatına ek gümrük vergisi uygulanır.
Herhangi bir yumurta veya kümes hayvanı ürününün herhangi bir üçüncü ülkeden
Topluluk pazarını bozacak ölçüde düşük fiyatla ithal edilmesi durumunda, 1484/95 sayılı
Komisyon Yönetmeliği çerçevesinde bahse konu ürün için ek vergi ihdas edilmesi suretiyle
167
bir korunma önlemi alınması imkanı bulunmaktadır. Anılan ilave vergiler, 1986-1988 baz
dönemindeki ithalat fiyatları seviyesinde tespit edilen referans fiyatı ile temsili piyasa fiyatı
arasındaki fark olarak hesaplanmaktadır. Temsili piyasa fiyatı ise Komisyon’a sürekli olarak
rapor edilen cari fiyatlar ve menşe ülke dikkate alınarak hesaplanmaktadır.
3.4.3.1. Türkiye’de
Tarım Anlaşmasının özel korunma hükümlerine ilişkin maddesinde öngörülen
işaretlemenin yapılmamış olması nedeniyle ülkemiz anılan hükmü uygulayamamaktadır.
Ancak, gerekli koşulların oluşması halinde İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemlerine İlişkin
mevzuat çerçevesinde ithalata kota konulabilmekte veya gümrük vergisi artışı
yapılabilmektedir.
3.4.4. Tarife Kontenjanı
Uruguay Round çok taraflı ticaret müzakereleri çerçevesindeki anlaşmalar kapsamında,
2005 yılı itibariyle AB tarafından 02.07 G.T.P’li kümes hayvanları eti için 29.900 ton,
0407.00.30 G.T.P’li kümes hayvanları yumurtaları için 135.000 ton ve 04.08 G.T.P’li
kabuksuz yumurtalar ve yumurta sarısı için ise 7.000 tonluk miktarlar için yaklaşık % 50
vergi indirimli tarife kontenjanı açılmıştır.
Söz konusu tarife kontenjanlarının dağıtımı aşağıdaki yöntemlerden biri veya birkaçı ile
yapılabilmektedir:
· Başvuru sırası esas alınan yöntem (ilk gelen ilk alır prensibi)
· Başvurunun yapıldığı esnada talep edilen miktarla orantılı olarak dağıtılan yöntem
(eşzamanlı inceleme yöntemi)
· Geleneksel ticaret akışının dikkate alınmasına dayanan yöntem (geneksel/yeni gelenler
yöntemi)
Uygun görülen diğer yöntemler de kabul edilebilmektedir.
3.4.4.1. Türkiye’de
1/98 Sayılı Türkiye-AB Ortaklık Konseyi Kararı çerçevesinde AB menşeli, diğer
taraftan Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki gümrük birliğinden kaynaklanan
yükümlülüklerimiz çerçevesinde, İsrail, Romanya, Bulgaristan, Makedonya, Hırvatistan ve
Tunus ile imzalanarak yürürlüğe konulan Serbest Ticaret Anlaşmaları uyarınca söz konusu
ülkeler menşeli bazı tarım ve işlenmiş tarım ürünleri için, vergi muafiyeti ya da vergi indirimi
şeklinde tarife kontenjanları açılmıştır. Bu çerçevede, söz konusu ülkeler menşeli kümes
hayvanları ve etleri ile yumurtalar için herhangi bir tarife kontenjanı bulunmamakla birlikte,
sadece Bulgaristan menşeli 0207.34 G.T.P’li ördek, kaz ve beç tavuklarının yağlı
karaciğerleri (taze veya soğutulmuş) ile 0207.36 G.T.P’li ördek, kaz ve beç tavuklarının
dondurulmuş diğer kısımları için % 50 gümrük vergisi indirimli toplam 10 tonluk tarife
kontenjanı açılmıştır.
Söz konusu tarife kontenjanlarından faydalanmak isteyen ithalatçıların ilgili tebliğlerde
belirtilen bilgi ve belgelerle Dış Ticaret Müsteşarlığına başvurarak “ithal lisansı” almaları
gerekmektedir. Söz konusu ithal lisansları, kapsadığı maddenin tarife kontenjanı dönemi
sonuna kadar geçerli olmaktadır.
Söz konusu tarife kontenjanlarının dağıtımı aşağıdaki yöntemlerden biri veya birkaçı ile
yapılabilmektedir:
·
·
·
Geleneksel ticaret akışı yöntemi
Başvuru sırasına göre eşit oranda tahsis yöntemi
Talep edilen miktar ve/veya değerle orantılı tahsis yöntemi
Uygun görülen farklı bir tahsis yöntemi de belirlenebilmektedir.
168
3.4.5. İhracat İadeleri
Topluluk ihracatçılarının maliyeti daha düşük olan üçüncü ülkelerle rekabet
edebilmesine yardımcı olmak amacıyla Topluluk fiyatları ile dünya fiyatları arasındaki farkı
telafi edecek kadar bir tutarda ihracat iadesi ödenmesi imkanı bulunmaktadır.
Yukarıda da belirtildiği üzere, DTÖ kuralları çerçevesinde gelişmiş ülkelerin 1995
yılından itibaren 6 yıllık bir dönemde ihracat teşviklerini 1986-1988 baz dönemine kıyasla
teşviğe konu ihracat hacmi bakımından %21, harcamalar bakımından ise %36 indirime tabi
tutması hükme bağlanmıştır. AB 15’ler için 1995-2000 dönemi ihracat teşviki indirim
taahhütleri aşağıdaki tablolarda gösterilmektedir.
Hacim Tavanları (AB 15’ler)
1000 ton
01/07/1995 01/07/1996
Yumurta
126.1
120.6
Kümes H.
434.5
404.7
01/071997 01/07/1998 01/07/1999 01/07/2000
115.2
109.7
104.2
98.8
375.1
354.4
315.6
286.0
Harcama Tavanları (AB 15’ler)
MECU
01/07/1995 01/07/1996
Yumurta
60.7
57.3
Kümes H.
136.3
127.2
01/071997 01/07/1998 01/07/1999
53.9
50.5
47.1
118
108.9
99.8
0107/2000
43.7
90.7
İhracat iadeleri dünya piyasalarındaki ve/veya belirli ülke piyasalarındaki özel koşullar
nedeniyle nihai varış ülkesine göre değişiklik gösterebilmektedir. Söz konusu tutarlar ve nihai
varış ülkeleri zaman zaman piyasa koşullarını ve GATT/DTÖ çerçevesindeki azami harcama
limitlerini dikkate almak suretiyle pragmatik bir şekilde belirlenmekte ve Topluluk Resmi
Gazetesinde ilan edilmektedir. İlaveten, ihracat iadesi tutarları hesaplanırken Topluluk ve
dünya yem fiyatları arasındaki fark da dikkate alınabilmektedir.
Bu kapsamda, yumurta ve kümes hayvanları için 14 Temmuz 2005 tarihinden itibaren
geçerli olan ihracat iadeleri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.
169
Ürün Kodu
Gideceği Ülke
Ölçü Birimi
İade Tutarı
0407 00 11 9000
E16
EUR/100 pcs
1,70
0407 00 19 9000
E16
EUR/100 pcs
0,80
0407 00 30 9000
E09
EUR/100 kg
12,00
E10
EUR/100 kg
20,00
E17
EUR/100 kg
6,00
0408 11 80 9100
E18
EUR/100 kg
40,00
0408 19 81 9100
E18
EUR/100 kg
20,00
0408 19 89 9100
E18
EUR/100 kg
20,00
0408 91 80 9100
E18
EUR/100 kg
75,00
0408 99 80 9100
E18
EUR/100 kg
19,00
0105 11 11 9000
A02
EUR/100 pcs
0,80
0105 11 19 9000
A02
EUR/100 pcs
0,80
0105 11 91 9000
A02
EUR/100 pcs
0,80
0105 11 99 9000
A02
EUR/100 pcs
0,80
0105 12 00 9000
A02
EUR/100 pcs
1,70
0105 19 20 9000
A02
EUR/100 pcs
1,70
0207 12 10 9900
V01
EUR/100 kg
29,00
0207 12 10 9900
A24
EUR/100 kg
29,00
0207 12 90 9190
V01
EUR/100 kg
29,00
0207 12 90 9190
A24
EUR/100 kg
29,00
0207 12 90 9990
V01
EUR/100 kg
29,00
0207 12 90 9990
A24
EUR/100 kg
29,00
E09: Kuveyt, Bahreyn, Umman, Katar, Birleşik Arap Emirlikler, Yemen, Hong Kong, Rusya ve Türkiye, E10:
Güney Kore, Japonya, Malesya, Tayland, Tayvan ve Filipinler, E16: ABD ve Bulgaristan dışındaki tüm ülkeler,
E17: İsviçre, Bulgaristan ve E09 ile E10 dışındaki tüm ülkeler, E18: İsviçre ve Bulgaristan dışında tüm ülkeler,
A02: ABD dışındaki tüm ülkeler, A24: BDT ülkeleri,V01: Angola, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Katar,
Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Yemen, Lübnan, Irak ve İran.
3.4.5.1. Türkiye’de
Ülkemizde tarımsal ürünler için sağlanan ihracat iadesi yardımları, DTÖ Tarım
Anlaşması çerçevesindeki yükümlülüklerimiz dikkate alınmak suretiyle Para-Kredi ve
Koordinasyon Kurulu Tebliğleri çerçevesinde belirlenmektedir.
2005 yılı için geçerli olan iade miktarları 15/03/2004 tarih ve 25756 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanmış olup, bu kapsamda yumurta, kümes hayvanları etleri ve ürünleri için
öngörülen iade miktarları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.
170
Madde Adı
Kümes hayvanları etleri
Azami
İhracat İade Miktar
Ödeme
Miktarı
Barajı
Oranı
GTİP
0207 (0207.13.91,99, 0207.14.91,
0207.26.91,99, 0207.27.91,99
186 $/Ton
% 14
0207.34, 0207.35.91,99
0207.36.81,85 ve 89 hariç)
0407.00
6 $/1000 Adet % 78
Yumurta
Kümes hayvanları etinden,
sakatatından yapılmış
sosisler ve benzeri ürünler
1601.00.99, 1602.31, 1602.32
ile kümes hayvanları
etinden hazırlanmış veya
konserve edilmiş ürünler
250 $/Ton
% 22
% 20
% 10
%10
İhracat iade miktarı, fiziki birim başına yapılacak ödeme miktarını; miktar barajı, ürün
bazında ihracat iadesi yardımlarına esas olacak kısmı belirten oranı; azami ödeme oranı,
mamulün ihracat bedeli dikkate alınarak yapılacak azami ödemeyi belirleyen oranı ifade
etmekte olup, söz konusu oranlar ülkemizin ihracat performansı ve DTÖ taahhütleri dikkate
alınarak hesaplanmaktadır.
171
BÖLÜM III
4. SONUÇ VE ÖNERİLER
4.1. Kanatlı eti ve yumurta üretim sektörünün gelişmesi ülkemizin hayvansal protein
ihtiyacının karşılanabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Mevcut durumda iç
tüketimin ihtiyacını tamamen karşılayan, hatta üretim fazlalığı nedeniyle sıkıntıların yaşandığı
bir üretim düzeyine ulaşılmış bulunmaktadır. Sektörün iç pazar talebinden fazla üretmeye
başladığı son birkaç yılda yaşadığı sıkıntıları aşabilmek ve dış ticarette amaçlanan hedeflere
ulaşabilmek için kanatlı eti ve yumurta ihracatının geliştirilmesi zorunlu hale gelmiştir.
4.2. Dış pazarlarda rekabete girebilmek, sektörün ihracatını artırmak için yüksek üretim
maliyetlerinin aşağıya çekilmesi ilk koşuldur. Bu amaçla, yem hammaddelerinin iç Pazar
fiyatlarının dış Pazar fiyatlarıyla dengede tutulması sağlanmalıdır. AB’ye tam üyelik
aşamasına gelmeden önce, üretim maliyetlerinin düşürülmesi zorunludur. Aksi halde Türkiye
için tüm yem hammaddelerinin AB üyesi ülkelerden alınması kaçınılmaz hale gelecek,
bundan da üreticilerimiz büyük zarar görecektir.
4.3. İhracatta rekabetin sağlanabilmesi için rakip ülkelerin uyguladıkları ihracat
iadelerini de aynı seviyede uygulamamız gerekmektedir. Ancak, WTO kurallarına uymak
zorunda olmamız sebebiyle bunun mümkün olamadığı bilinmektedir. Bu konuda dolaylı
yollardan söz konusu desteklerin sağlanmasına çalışılmalıdır. AB’ye tam üyeliğin
gerçekleşmesine kadar ihracatın desteklenmesindeki sıkıntılara mutlaka bir kaynak ve çözüm
bulunmalıdır.
4.4. AB, Ortadoğu ile Türk Cumhuriyetleri kanatlı eti ve yumurta pazarları ülkemiz için
öncelikli ve önemli ihracat hedefleridir. Şu an için tavukçuluk ürünleri üretimimizde önemli
bir sorun olmamakla birlikte pazarlama ve organizasyon konularında sektör olarak daha
yoğun bir çalışma sürecine girilmesi gerekmektedir. Dış ticaretimizde özellikle bağımsızlığını
ilan eden Türk Cumhuriyetlerinde tavukçuluk sektörü ve halkın bu ürünleri tüketim durumu
incelenmeli, yıllık ortalama kişi başı 1.2-4 kg. olan beyaz et ve 2.4-6.2 kg. olan yumurta
tüketimi, ekipman ve üretim değeri açısından ile diğer ülkelere göre çok geride olan bu
pazarların da ilerleyen süreçte AB normlarında ithalat talebi olacağı hususu göz önüne
alınmalıdır.
4.5. Kanatlı eti sektöründe AB’ye uyum konusunda hem mevzuat değişikliği, hem de
üretim aşamalarında oldukça büyük mesafe alınmıştır. Kanatlı kesimhanelerinin AB’ye
uygunluk onayı alma aşamasına gelmiş olması buna güzel bir kanıttır. Ancak yumurta AB’ye
uyum sağlayacaki adımları atamamış, ilgili mevzuatın uyumu için yeterli çalışmalar
yapılmamıştır. Kanatlı sektörünün uyumunda sağlanmış olan Bakanlık-Özel sektör işbirliği
yumurta sektörü için de uygulanmalıdır.
4.6. Yumurta ile kümes hayvanlarındaki ortak piyasa düzenlemelerine ilişkin 2771/75
ve 2777/75 sayılı Konsey Yönetmelikleri çerçevesinde söz konusu ürünlerde uygulanan ortak
gümrük vergisi, ihracat iadesi, ithalat ve ihracat lisansı ve ilave korunma önlemi vergisi gibi
dış ticarete ilişkin düzenlemeler Avrupa Birliği’ne üyelik aşamasında mevzuatımıza
yansıtılacaktır.
4.7. Tavuk Yumurtalarının ihracatında ve ithalatında, TS/1068 Tavuk Yumurtası(Kabuklu) Standardında belirtilen kriterlere uygunluk denetimi Dış Ticaret Müsteşarlığı
tarafından yapılmakta, söz konusu standart denetimleri zorunlu olarak uygulanmaktadır.
Yumurtada uygulanan bu sistemin kanatlı eti için de uygulanması amacıyla çalışma
yapılmaya başlanması uygun mütalaa edilmektedir.
172
4.8. Türk Gıda Kodeksi Yumurta Tebliği’nin yumurta için soğuk zincir ve soğuk raf zorunluluğu,
boylama ve kalite ile ilgili kriterler uygulanmamakta, kontrol yapılmamaktadır. Kodeks’in yumurtaya
sınıflama ve boyutlama amaçlı getirdiği numaralama krıterlerine de tam anlamıyla itibar edilmemektedir.
Kodekste Omega 3, selenyumlu ve salma yumurta gibi özel ürünlerle ilgili tanımlama ve kontrol kriterleri
de bulunmamaktadır. Ülkemizde yumurta ile ilgili bir şikayet ya da çeşitlendirilmiş ürünlerin
kontrollerini sağlayacak bir araştırma kuruluşu da bulunmamaktadır. Bu nedenlerle Türk Gıda
Kodeksi Yumurta Tebliği’nin AB’ye uyum dahil iç piyasa ihtiyaçlarına yanıt verebilecek şekilde
revize edilmesi gerekmektedir.
4.9. AB ülkelerinde hayvanların hastalık nedeniyle itlafının gerektiği durumlarda
Hollanda örneğinde olduğu gibi zararın yarısı Hükümet tarafından, kalan yarısı da AB sigorta
fonlarından karşılanmaktadır. Türk Hükümetince de muhtemel bir Avian İnfluenza salgını
halinde yapılacak itlafların bedellerinin fon oluşturma hazırlıkları yapılmalıdır.
4.10. Kanatlı eti ve yumurta tüketimi artırmada promosyonun etkisinden yararlanmak
için bir kampanya düzenlenmesi, bu kampanyada, süt ve mercimek tüketimini artırmada
olduğu gibi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın önderliğinde koordinasyonun sağlanarak üretici
firmaların katılımının temin edilmesi mümkün ve gerekli görülmektedir
4.11. Devekuşu üretimi konusunda en büyük alıcı Avrupa ve ABD dir. Buna göre gerekli
düzenlemeler AB kriterlerine uygun yapılmalıdır. Bu konuda İsrail oldukça güzel bir örnektir.
Dini nedenlerden dolayı kendi halkı devekuşu eti tüketmeyen İsrail güney Afrika’dan sonra
dünyanın en büyük devekuşu üreticisidir. Ürettiği et ve deriyi hiç işlemeden ihraç etmektedir.
Öncelikle hali hazırda iç içe bulunan damızlıkçı işletme, kuluçkahane, büyütme ünitesi gibi
bunların birbirinden ayrılması ve canlı güvenliği başta olmak üzere hayvanların fizyolojik
ihtiyaçlarına uygun olarak barınakların yeniden re-organize edilmesi sağlanmalıdır.
173
YUMURTA ve KÜMES HAYVANLARI ETİ ORTAK PİYASA DÜZENİ ÇALIŞMA GRUBU-MEVZUAT UYUM TABLOSU
İngilizce
Uyum
Uyum
Karşılığı Ulusal
Uyumlaştırılacak AB Mevzuatı
Türkçe Çeviri
Çeviri
Takvimi
Durumu
Mevzuat
1
31975R2771
Regulation (EEC) No 2771/75 of the Council of
29 October 1975 on the common organization of the market in
eggs
2
Yumurta ortak piyasa düzenine ilişkin 2771/75 (AET) sayılı ve 29
Ekim 1975 tarihli Konsey Tüzüğü
31975R2777
Regulation (EEC) No 2777/75 of the Council of
29 October 1975 on the common organization of the market in
poultrymeat
Çevirisi Besd-Bir
tarafından yaptırılmıştır.
YOK
VAR
Çevirisi Besd-Bir
tarafından yaptırılmıştır.
YOK
VAR
YOK
YOK
4
Kümes hayvanları eti ortak piyasa düzenine ilişkin 2777/75 (AET)
sayılı ve 29 Ekim 1975 tarihli Konsey Tüzüğü
31975R2782
Regulation (EEC) No 2782/75 of the Council of
29 October 1975 on the production and marketing of eggs for
hatching and of farmyard poultry chicks
Kuluçkalık yumurta ile kümes hayvanları civcivlerinin üretimi ve
pazarlanmasına ilişkin 2782/75 (AET) sayılı ve 29 Ekim 1975 tarihli
Tüzük
31977R1868
Commission Regulation (EEC) No 1868 / 77 of 29 July 1977 laying
down detailed rules of application for Regulation (EEC) No 2872 /
75 on the production and marketing of eggs for hatching and of
farmyard poultry chicks.
YOK
YOK
5
Kuluçkalık yumurta ile kümes hayvanları civcivlerinin üretimi ve
pazarlanmasına ilişkin 2782/75 (AET) sayılı Tüzüğün
uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kurallar ortaya koyan 1868/77 AET)
sayılı ve 29 Temmuz 1977 tarihli Komisyon Tüzüğü
31980R0109
Commission Regulation (EEC) No 109/80 of 18 January 1980 on
the application of the lowest rate of export refund for certain
products in the eggs and poultrymeat sectors
YOK
YOK
YOK
YOK
3
6
Yumurta ve kümes hayvanları eti sektörlerinde belirli ürünler için
ihracat geri ödemelerinde en düşük oranın uygulanmasına ilişkin
109/80 (AET) sayılı ve 18 Ocak 1980 tarihli Komisyon Tüzüğü
31990R1906
Council Regulation (EEC) No 1906/90 of 26 June 1990 on certain
marketing standards for poultrymeat
Kümes hayvanları eti için belirli pazarlama standartlarına ilişkin
1906/90 (AET) sayılı ve 26 Haziran 1990 tarihli Konsey Tüzüğü
174
Süren Çalışmaların
Takvimi
Sorumlu Kişiler
7
31990R1907
Council Regulation (EEC) No 1907/90 of 26 June 1990 on certain
marketing standards for eggs
Yumurta için belirli pazarlama standartlarına ilişkin 1907/90 (AET)
sayılı ve 26 Haziran 1990 tarihli Konsey Tüzüğü
8
9
10
31991R1538
Commission Regulation (EEC) No 1538/91 of 5 June 1991
introducing detailed rules for implementing Regulation (EEC) No
1906/90 on certain marketing standards for poultrymeat
Kümes hayvanları eti için belirli pazarlama standartlarına ilişkin
1906/90 (AET) sayılı Tüzüğün uygulanması ile ilgili ayrıntılı kurallar
ortaya koyan 1538/91 (AET) sayılı ve
5 Haziran 1991 tarihli
Komisyon Tüzüğü
31994R1431
Commission Regulation (EC) No 1431/94 of 22 June 1994 laying
down detailed rules for the application in the poultrymeat sector of
the import arrangements provided for in Council Regulation (EC)
No 774/94 opening and providing for the administration of certain
Community tariff quotas for poultrymeat and certain other
agricultural products
774/94 (AT) sayılı Konsey Tüzüğü ile belirlenen ithalat
düzenlemelerinin kümes hayvanları eti sektöründe uygulanmasına
ilişkin ayrıntılı kurallar ortaya koyan, kümes hayvanları eti ve diğer
bazı tarımsal ürünler için belirli Topluluk tarife kotalarının açılması
ve yönetimine ilişkin 1431/94 (AT) sayılı ve 22 Haziran 1994 tarihli
Komisyon Tüzüğü
31995R1484
Commission Regulation (EC) No 1484/95 of 28 June 1995 laying
down detailed rules for implementing the system of additional
import duties and fixing additional import duties in the poultrymeat
and egg sectors and for egg albumin, and repealing Regulation No
163/67/EEC
Çevirisi, Çorum
Yumurta tarafından
yaptırılmıştır.
YOK
VAR
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
Kümes hayvanları eti ve yumurta sektörleri ile yumurta albumini için
ilave ithalat vergilerini belirleyen ve ilave ithalat vergileri sisteminin
uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kurallar ortaya koyan ve 163/67/AET
sayılı Tüzüğü değiştiren 1484/95 (AT) sayılı ve 28 Haziran 1995
tarihli Komisyon Tüzüğü
175
31996R1000
Commission Regulation (EC) No 1000/96 of 4 June 1996 amending
Regulation (EEC) No 1538/91 introducing detailed rules for
implementing Council Regulation (EEC) No 1906/90 on certain
marketing standards for poultrymeat
11
12
Kümes hayvanları eti için belirli pazarlama standartlarına ilişkin
1906/90 (AET) sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanmasına yönelik
ayrıntılı kurallar ortaya koyan 1538/91 (AET) sayılı Tüzüğü
değiştiren 1000/96 (AT) sayılı ve 4 Haziran 1996 tarihli Komisyon
Tüzüğü
31998R2334
Commission Regulation (EC) No 2334/98 of 29 October 1998
laying down special measures derogating from Regulations (EEC)
No 3665/87, (EEC) No 3179/88 and (EC) No 1372/95 as regards
poultrymeat
YOK
YOK
YOK
YOK
VAR
İkincil mevzuat taslağı,
hayvan refahı
çalışmaları kapsamında
KKGM tarafından
hazırlanmıştır.
YOK
YOK
YOK
YOK
Kümes hayvanları eti ile ilgili olarak, 3665/87 (AET), 3179/88 (AET)
ve 1372/95 (AT) sayılı Tüzüklerden ayrılan özel önlemler ortaya
koyan 2334/98 (AT) sayılı ve
29 Ekim 1998 tarihli Komisyon Tüzüğü
31999L0074
Council Directive 1999/74/EC of 19 July 1999 laying down
minimum standards for the protection of laying hens
13
14
15
Yumurtacı tavukların korumasına ilişkin asgari standartları ortaya
koyan 1999/74/AT sayılı ve 19 Temmuz 1999 tarihli Konsey
Direktifi
31999R0293
Commission Regulation (EC) No 293/1999 of 9 February 1999
laying down special measures derogating from Regulations (EEC)
No 3665/87, (EEC) No 3179/88 and (EC) No 1372/95 as regards
poultrymeat
Kümes hayvanları eti ile ilgili olarak, 3665/87 (AET), 3179/88 (AET)
ve 1372/95 (AT) sayılı Tüzüklerden ayrılan özel önlemler ortaya
koyan 293/1999 (AT) sayılı ve 9 Şubat 1999 tarihli Komisyon
Tüzüğü
32001R1941
Commission Regulation (EC) No 1941/2001 of 2 October 2001
derogating from Regulation (EC) No 1372/95 laying down detailed
rules for implementing the system of export licences in the
poultrymeat sector
Kümes hayvanları eti sektöründe ihracat lisans sisteminin
uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kurallar ortaya koyan 1372795 (AT)
sayılı Tüzükten ayrılan 1941/2001 (AT) sayılı ve 2 Ekim 2001 tarihli
Komisyon Tüzüğü
176
VAR
16
17
32002L0004
Commission Directive 2002/4/EC of 30 January 2002 on the
registration of establishments keeping laying hens, covered by
Council Directive 1999/74/EC
1999/74/AT sayılı Konsey Direktifi kapsamında yer alan yumurtacı
tavukları barındıran işletmelerin ruhsatlandırılmasına ilişkin
2002/4/AT sayılı ve 30 Ocak 2002 tarihli Komisyon Direktifi
32003R0546
Commission Regulation (EC) No 546/2003 of 27 March 2003 on
certain notifications regarding the application of Council
Regulations (EEC) No 2771/75, (EEC) No 2777/75 and (EEC) No
2783/75 in the eggs and poultrymeat sectors
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
2771/75 (AET), 2777/75 (AET) ve 2783 (AET) sayılı Konsey
Düzeylerinin uygulanmasına ilişkin belirli bildirimler ile ilgili
546/2003 (AT) sayılı ve 27 Mart 2003 tarihli Komisyon Tüzüğü
18
32003R0872
Commission Regulation (EC) No 872/2003 of 20 May 2003 on
special measures derogating from Regulations (EC) No 1371/95,
(EC) No 1372/95, (EC) No 800/1999 and (EC) No 1291/2000 in the
egg and poultrymeat sectors
Yumurta ve kümes hayvanları eti sektörleri ile ilgili olarak, 1371/95
(AT), 1372/95 (AT), 800/1999 (AT) ve 1291/2000 (AT) sayılı
Tüzüklerden ayrılan özel önlemler ortaya koyan 872/2003 (AT)
sayılı ve 20 Mayıs 2003 tarihli Komisyon Tüzüğü
19
32003R1047
Commission Regulation (EC) No 1047/2003 of 18 June 2003
repealing Regulation (EC) No 1899/97 laying down rules for the
application in the egg sector of the arrangements provided for by
Council Regulations (EC) No 2290/2000, (EC) No 2433/2000 and
(EC) No 2434/2000 and providing for transitional measures for the
import licence arrangements introduced by that Regulation.
2290/2000 (AT), 2433/2000 (AT) ve 2434/2000 (AT) sayılı Konsey
Tüzükleri ile ortaya konan düzenlemelerin yumurta sektöründeki
uygulamasına ilişkin kuralları ortaya koyan 1899/97 (AT) sayılı
Tüzüğü ve söz konusu Tüzük aracılığıyla ithalat lisansı
düzenlemeleri için belirlenen geçici önlemleri yürürlükten kaldıran
1047/2003 (AT) sayılı VE 18 Haziran 2003 tarihli Komisyon Tüzüğü
177
20
32003R2295
Commission Regulation (EC) No 2295/2003 of 23 December 2003
introducing detailed rules for implementing Council Regulation
(EEC) No 1907/90 on certain marketing standards for eggs
YOK
27 Mart 2000 Tarihli
Gıda Kodeksi
ve
TS 1068 - Mart 1987
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
Yumurta için belirli pazarlama standartlarına ilişkin 1907/90 (AET)
sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kurallar
ortaya koyan 2295/2003 (AT) sayılı Komisyon Tüzüğü
21
32004R0593
Commission Regulation (EC) No 593/2004 of 30 March 2004
opening and providing for the administration of the tariff quotas in
the egg sector and for albumin
Yumurta sektörü ve albumin için tarife kotalarının açılması ve
yönetimine ilişkin 593/2004 (AT) sayılı ve 30 Mart 2004 tarihli
Komisyon Tüzüğü
22
23
24
25
32004D0596
Commission Regulation (EC) No 596/2004 of 30 March 2004 laying
down detailed rules for implementing the system of export licences
in the egg sector
Official Journal L 094 , 31/03/2004 P. 0033 – 0041
Yumurta sektöründe ihracat lisansı sisteminin uygulanmasına ilişkin
ayrıntılı kurallar ortaya koyan 596/2004 (AT) sayılı ve 30 Mart 2004
tarihli Komisyon Tüzüğü
32004R0633
Commission Regulation (EC) No 633/2004 of 30 March 2004 laying
down detailed rules for implementing the system of export licences
in the poultrymeat sector
Kümes hayvanları eti sektöründe ihracat lisansları sisteminin
uygulanmasına ilişkin ayrıntılı kurallar ortaya koyan 633/2004 (AT)
sayılı ve 30 Mart 2004 tarihli Komisyon Tüzüğü
32004R1081
Commission Regulation (EC) No 1081/2004 of 8 June 2004
derogating from Regulation (EC) No 1431/94 as regards the validity
of import licences in the poultrymeat sector
Kümes hayvanları eti sektöründe ithalat lisanslarının geçerlilik
süresine ilişkin olarak 1434/94 (AT) sayılı Tüzük’ten ayrılan
1081/2004 (AT) sayılı ve 8 Haziran 2004 tarihli Komisyon Tüzüğü
32005R0106
Commission Regulation (EC) No 106/2005 of 21 January 2005
cancelling certain import licences issued under Regulation (EC) No
1431/94 and releasing the associated securities
1431/94 (AT) sayılı Tüzük kapsamında düzenlenen belirli ithalat
lisanslarını iptal eden ve ilgili teminatları serbest bırakan 106/2005
(AT) sayılı ve 21 Ocak 2005 tarihli Komisyon Tüzüğü
178
T.C.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI
KABA YEM
ORTAK PİYASA DÜZENİ
ALT ÇALIŞMA GRUBU
RAPORU
Kasım-2005
Ankara
179
KURU YEM ALT ÇALIŞMA GRUBU ÜYELERİ
Erhan EKMEN (Koordinatör – Ziraat Yüksek Mühendisi- DİATK)
Can Devin İÇEL (AB Uzman Yardımcısı- DİATK)
Şenol ACAR (AB Uzman Yardımcısı- DİATK)
Nurcihan KÜÇÜKKAYALAR (Mühendis- APKK-ATD)
Levent GENÇ (Veteriner Hekim- TZOB)
Dr. Hüseyin FIRINCIOĞLU (TARM)
Dr. Sema YAMAN (Mühendis- LHMAE)
Musa KOZAN (Şube Müdürü- TÜGEM)
Mehtap BAŞAY (Zir.Müh. TÜGEM)
Murat GÜNAY (Mühendis- TEDGEM)
Erdal BERKE (Veteriner Hekim- TİGEM)
Necati ÖZGÜN (TİGEM-APKK)
M. Zafer ÇETİN (Baş Uzman- TİGEM-APKK)
Cihat ÖZTÜRK (Şube Müdürü- TAGEM)
Gül KORKMAZ (TAGEM)
Gökalp AYDIN (Şube Müdürü- KKGM)
Aylin KAYANÇ (KKGM)
İsmail Kazım ÖZBİLGİN (KKGM)
Metehan HARMANCI (KKGM)
İsmail Hakkı AKYOL (KKGM)
Oğuz ERDOĞAN (Mühendis- TMO)
Emine TEKEREK (Uzman Yardımcısı- TMO)
Hale ÖZSARAÇ (TMO-APKK)
Enver ŞİMŞEK (TMO)
Prof.Dr. Ekin TOKER (Hayvan Besleme Bilimi Derneği)
Prof.Dr. Asım KILIÇ (Ege Ü.Ziraat Fak.-Öğretim Üyesi)
Prof.Dr. Sakine YALÇIN (Ank. Ü. Vet. Fak.-Öğretim Üyesi)
Doç.Dr. Aydan YILMAZ (Ank. Ü. Zir. Fak.-Öğretim Üyesi)
Doç.Dr. Hayrettin KENDİR (Ank. Ü.Zir Fak.-Öğretim Üyesi)
Dr. İ.Hakkı ERDOĞDU (Türkiye Yem Sanayicileri Birliği-Genel Sekreter)
180
İÇİNDEKİLER
1. GİRİŞ .....................................................................................................................................183
2. KABA YEMİN TANIMI VE ÖNEMİ.....................................................................................185
3. DÜNYADA YEM ÜRETİMİ VE TİCARETİ .........................................................................186
4. TÜRKİYE’DE YEM BİTKİLERİ ...........................................................................................187
4.1. Üretim ...........................................................................................................................187
4.2. Ülkemizde Yem Bitkileri Üretiminin Desteklenmesi ......................................................191
4.2.1. 2000/467 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Tebliği...........................................191
4.2.2. 2005/8503 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Tebliği.........................................193
4.3. Kaba Yem Sektörünün Durumu, Sorunları ve Öneriler ...................................................195
5. ORTAK PİYASA DÜZENİ ................................................................................................198
6. SON ÜYE 10 ÜLKENİN KABA YEM KONUSUNDA
MÜZAKEREKİ TUTUMLARI ..............................................................................................200
7. SONUÇ .................................................................................................................................201
8. KAYNAKLAR ......................................................................................................................202
9. EKLER...................................................................................................................................204
EK-1 1734 SAYILI YEM KANUNU’NDA KURUTULMUŞ KABA YEM
PİYASA DÜZENLEMESİ İLE İLGİLİ DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA İLİŞKİN “TASLAK MEVZUATI..........................................................204
EK-2 Uyum Tablosu...................................................................................................................208
EK-3 İlgili AB Mevzuatının Tercümesi.......................................................................................209
EK-3 (a) 603/95/EEC..................................................................................................................209
EK-3 (b) 1786/2003/EC ..............................................................................................................216
EK-3 (c) 383/2005/EC ................................................................................................................222
181
182
1.GİRİŞ
Ülkemiz tarımında hayvancılık alt sektörü, gıda ihtiyacının karşılanmasının yanı sıra,
kırsal kesime istihdam sağlaması ve tarıma dayalı sanayinin desteklenmesi yönünden son
derece büyük önem taşımaktadır.
Yaklaşık 60 milyon baş (koyun, keçi, tiftik keçisi, sığır, manda, at, katır, eşek ve deve
toplamı 60 milyon baş = 10.5 ≈ 11 milyon büyük baş hayvan birimi, BBHB) olan hayvan
varlığı ile Türkiye dünyada ön sıralarda yer almasına karşın, hayvansal verimlilikte Avrupa
Birliği’nin çok gerisinde kalmaktadır. AB ülkelerinde bir sığırın karkas ağırlığı 250-300 kg,
süt verimi 5-6 ton/yıl iken, Türkiye’de bu değerler 185 kg ve 1900 kg/yıl düzeyinde
kalmaktadır.
Türkiye‘de hayvansal verimliliğin bu oranda düşük olmasında, yerli ırkların oranının
halen nispeten yüksek olması ve barınma koşullarının yeterince iyi olmaması en önemli
etkenler olarak görülmektedir. Genotipik ve fenotipik etkilerin yanı sıra, yem ihtiyacının
uygun bir şekilde karşılanabilmesi de bir başka önemli etken olarak kabul edilmektedir. Yem
konusunda en önemli sorun, yem maliyetlerinin yüksek olması ve nitelikli kaba yem
üretiminin düşük olması etkilidir. Bir hayvancılık işletmesinin maliyetinin %70’inin yem
girdisi için harcandığı herkes tarafından bilinen bir gerçekdir. Bu nedenle hayvancılıkta
ülkemiz ihtiyaçlarını karşılayabilecek gelişmenin temin edilebilmesi, verimliliğin ve karlılığın
sağlanabilmesi diğer faktörler ile birlikte, büyük ölçüde yem ihtiyacının karşılanabilmesine,
kaliteli kaba yem üretimine bağlıdır.
Ülkemizdeki 11 milyon büyük baş hayvan birimine eş değer miktarda hayvan varlığının
kaliteli kaba yem ihtiyacı yaklaşık 50 milyon ton’dur. Hali hazırda bu ihtiyacın 10 milyon
tonu çayır mera alanlarından, 6.7 milyon tonu yem bitkisi ekilişlerinden, 6.5 milyon tonu silaj
yapımından, 5 milyon tonu bahçe içi otlaklardan, 10 milyon tonu sap saman ve anız gibi
beslenme değeri düşük yemlerle ve konsantre yemler olmak üzere 38.2 milyon tonu
karşılanmaktadır. Kaba yem açığımız 11.8 – 12 milyon ton olarak ortaya çıkmaktadır.
Avrupa Birliği’nde yapılan desteklemenin nem ve protein içeriği açısından kaliteli kaba
yeme yapıldığı dikkate alınırsa, ülkemizin kaliteli kaba yem ihtiyacına ilişkin gerçek miktar
25-30 milyon ton olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye’de hayvancılığın sorunlarını beslenme sorunları ile birlikte kısaca, ‘’Et ve süt
sorunu ot sorunudur’’ özdeyişi ile özetlemek mümkündür.
Bu sorunun çözümü, bir yandan ülke içinde alınacak tedbirlere, diğer yandan ülkemizin
uluslararası platformlarda almakta olduğu kararlara bağlıdır. Bu kapsamda Avrupa Birliği’ne
tam üye olma çalışmaları çerçevesince Ortak Tarım Politikası ve Ortak Balıkçılık
Politikalarına dolayısıyla Ortak Piyasa Düzenlerine uyum sağlanması gerekmektedir.
Hayvancılık ve hayvan besleme ile ilgili birçok başlık burada yer almaktadır. Bu amaçla bir
süredir ülkemizde çeşitli kurumlar tarafından uyum çalışmaları sürdürülmektedir.
Ülkemizin Avrupa Birliği müktesebatına uyum sağlaması amacıyla oluşturulan Tarım
ve Balıkçılık Komitesi’nin çalışma gruplarından olan Ortak Piyasa Düzenlerine Uyum
Grubu’nun koordinasyonu Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. Ortak
Piyasa Düzenlerine Uyum Grubu’nun alt çalışma gruplarından “Kuru” Yem Alt Çalışma
Grubu’nun koordinatörlüğü ise, Dış İlişkiler ve Avrupa Topluluğu Koordinasyon Dairesi
tarafından yürütülmektedir.
Bu kapsamda, çalışmalara 2004 yılı Temmuz ayında sadece Daire Başkanlığımız
bünyesinde başlanmıştır. Öncelikle, Avrupa Birliği mevzuatının taranması, konu ile ilgili
olanlarının tespiti, bunların tercümelerinin yapılması çalışması yapılmıştır. Bu çerçevede bir
ana kanun (EC/603/95) daha sonra bunu değiştiren yeni bir kanun EC/1786/2003 ve bu
mevzuat içinde atıfta bulunulan 14 adet kanunun tercümeleri yapılmıştır. 2003 tarihli son ana
183
mevzuatın uygulama kanunu (EC/382/2005) 2005 yılında yayınlanmış ve bunun da tercümesi
yapılmıştır. Bu arada bu konuda karşılık olabilecek ilgili milli mevzuatımız tespiti edilmiş ve
daha sonra bunların karşılaştırması yapılmıştır.
Yapılan bu çalışmalar sonucunda elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi, duruma göre
yeni mevzuat çıkartılması veya mevcut mevzuatın tadil edilmesi ve mevzuat uyumu için
gerek varsa idari yapılanma önlemlerini saptaması amacıyla Alt Çalışma Grubu’nun
oluşturulmasına ve çalışmalarına başlamasına karar verilmiştir. Bu amaçla, Bakanlığımız
ilgili birimlerinde çalışmakta olan teknik personelden, akademisyenlerden ve sivil toplum
kuruluşlarından oluşan bir çalışma grubu kurulmuştur.
Grup, ilk toplantısını 08 Şubat 2005 tarihinde yapmıştır. Bu toplantıda grup üyelerine
yurdumuzdaki ve Avrupa Birliği’ndeki mevcut durum ve mevzuata ilişkin bilgiler ile Avrupa
Birliği mevzuatının İngilizce metinleri, bunların Türkçe tercümesi ve ilgili Türk mevzuatı
elektronik ortamda ve basılı olarak dağıtılmıştır.
Bu ilk toplantıda, ülkemizin esas sorununun kaba yem olduğuna dikkat çekerek,
Grubunun adının “Kaba Yem Alt Çalışma Grubu” olarak değiştirilmesine karar vermiştir.
Bu güne kadar 8 toplantı gerçekleştirmiştir. Bu toplantılar sırasında yapılan görüşmeler
sonucunda aşağıda belirtilen hususlar tespit edilmiştir:
Türkiye’de kaba yem konusunda büyük bir açık olduğu, mutlaka üretimi arttırıcı
desteklemelere ihtiyaç duyulacağı buna karşın Avrupa Birliği’nin üretime kota getirdiği
ve bu alanda üretimden bağımsız stoklar üzerinden sözleşmeli işleyicilere bir takım
desteklerde bulunduğu fakat bu desteklerin yeni üye 10 ülke için daha az olduğu tespit
edilmiştir. Bu durum karşısında mevcut durum, ihtiyaçlar, politikalar ve uygulanan
destek bakımından ciddi ayrılıklar bulunduğu görülmektedir. Bu ciddi durumun tam
üyelik öncesinde ve sırasında önemli sorunlara sebep olacağı, tam üyelik sonrasında da
ülkemizi sıkıntıya sokacağı tahmin edilmektedir. Sözkonusu ciddi durumun nedenin bu
konuda ülkemizde Avrupa Birliği benzeri bir piyasa sisteminin bulunmaması olduğu
düşünülmektedir.
Bu görüşler doğrultusunda Grup, bir yandan bu sorunları bertaraf edebilecek bir sistem
geliştirilmek üzere “arama toplantıları” düzenlemiş, bir yan da Avrupa Birliği mevzuatına
karşılık gelecek “yeni bir mevzuat hazırlama çalışmaları” yapmıştır.
Bu çerçevede arama toplantılarında, bu konunun uzmanı olan kişiler ile yurdumuzun 1020 yıl sonra üretmesi gereken kaba yem miktarı, ülkemizdeki mevcut işletme yapısı ve üretim
durumunun dikkate alındığı çeşitli tartışmalar yapılmaktadır. Yeni bir mevzuat hazırlama
çalışmaları sonucunda, Kurutulmuş Kaba Yem Piyasa Düzenlemesi “Taslak” Mevzuatı
hazırlanmış ve görüşe sunulabilir hale getirilmiştir.
Kaba Yem Alt Çalışma Grubu bundan sonra, önemli bulgular elde ettiği arama
toplantılarına devam edecek ve ülkemizin Kaba yem sorununun Avrupa Birliği’ne uyum
sürecinde ne şekilde çözülebileceğine ilişkin somut öneriler hazırlayacaktır. Müzakereler
sırasında, konunun sadece kurutulmuş yem ile sınırlı kalmayıp, ülkemizin kaba yem
konusunda yaşadığı sıkıntıların da çözülebildiği bir tutumun sağlanması amaçlanmaktadır.
Bu çalışmaların yanı sıra, Avrupa Birliği ile ilgili durumun derinlemesine incelenmesi,
karşı tarafın görüşlerinin önceden bilinmesi ve çalışmaların en baştan bu yolla
şekillendirilmesi amacıyla Avrupa Komisyonu Genişleme Müdürlüğü bünyesinde faaliyette
bulunan TAIEX Ofisi’nin aracılığı ile uzman çağırılması planlanmaktadır.
Ortak Piyasa Düzenlerine Uyum konusunda çalışma grupları tarafından izlenecek yola
ilişkin yapılan toplantılar neticesinde, çalışma grupları tarafından, ilgili AB mevzuatı ile Türk
mevzuatının karşılaştırılması, ürünlere ilişkin standartların ve dış ticaret düzenlemelerin
184
uyumlaştırılması ve oluşturulması gereken idari yapılar gibi konuları içeren bir rapor
hazırlamaları talep edilmiştir.
Bu kapsamda, Kaba Yem Çalışma Grubu üyeleri tarafından bu rapor hazırlanmıştır.
2. KABA YEMİN TANIMI VE ÖNEMİ
Yem sınıflandırmasında, karma yemler, kaba yemler (baklagil yem bitkileri, sapsaman)silajlık yemler, endüstri bitkileri artıkları (küspe) yer almaktadır.
Kaba yem: Doğal halde % 14’ten daha fazla su içeriğine ya da kuru maddede % 1618’den daha yüksek ham selüloz içeriğine sahip olan her tür materyale kaba yem denir. Kaba
yemler iki sınıfa ayrılmaktadır:
I- Suca zengin kaba yemler:
1- Her tür konservasyon ve fabrikasyon yan ürünleri
2- Kök ve yumru yemler
3- Her tür meyve ve sebzeler
4- Silo yemleri
5- Her tür yeşil yemler (Doğal ve yapay mera yeşil yemleri ve doğal ve yapay çayır
yeşil yemleri ile emek ve para sarfı ile tekli ya da çoklu olarak üretimi yapılan yeşil
yemlerden oluşmaktadır.)
II- Kuru kaba yemler:
1- Her tür harman kalıntıları (samanlar, kavuzlar, kesler vb)
2- Her tür kuru otlar (Hayvan yemi olmak üzere usulüne göre biçilip kurutulan
(güneşte veya suni) ve ihtiyaç duyulduğu zaman hayvanlara yedirilmek üzere depo edilen
kuru yem bitkileri olarak tanımlanabilen kuru otlar. Başka bir deyimle, çok değişik şekillere
getirilerek saklanabilen kurutulan çayır otları veya yem bitkileri.)
Bu gruplardan her biri onlarca yem çeşidine sahiptir. Bu çeşitlerden her biri de oldukça
farklı besin maddeleri içeriğine sahiptir. O bakımdan yoğun yemlerin aksine; kaba yemlerin
besin madde içerikleri oldukça geniş bir değişime sahiptir. Ayrıca her bir kaba yemin
uygulamada kendine özgü bir kullanım şekli, miktarı ve alanı (kullanıldığı hayvan türü,
fizyolojik hali vb) vardır.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
Kaba Yemin Genel Özellikleri ve Yararları:
Geviş getirenlerin beslenme fizyolojilerine uygundur.
Hayvanlarda mekanik tokluğunun yaratılmasını sağlar.
Sindirim sistemi bozukluklarının önlenmesinde kuru kaba yem kullanımı en güvenli ve
ucuz olan yoldur.
Mevcut çayır-meralardan üretilen yemlerin en iyi kullanım yolu kurutulmasıdır.
Yeni iş alanları yaratmakta ve iskan edilemeyen topraklar değerlenmektedir.
Erozyonun engellenmesiyle toprağının korunması, çevre kirliliğinin engellenmesi,
iklimsel koşulların iyileştirilmesi gibi çevresel katkılarda bulunmaktadır.
En önemlisi, ileride AB’deki gelişmeler açısından; üzerinde yaşayan canlılara verdiği
sağlık ve yaşama şevki nedeniyle yaşanılan çevrenin peyzaj görünümünün düzeltilmesi ve
dolayısıyla AB yardımlarının gelecekteki hedefi olması bakımından önemlidir.
Yeşil Yemler Niçin Kurutulur?: En iyi yem ilk doğal haliyle tüketilen yemdir. Yani;
yeşil çayır, yeşil yonca, yeşil tahıl (arpa, buğday, yulaf, mısır) yemlerin yeşil haliyle
tüketmesi tercih edilir. Çünkü, yeşil yemin içindeki tüm besin maddeleri hiç bir kayba
185
uğramadan tüketilir. Fakat yeşil yemler dayanıklı değildir. Hasatlarında geç kalınırsa
odunlaşır, besin maddeleri azalır, yem değerleri düşer. O nedenle yeşil hasat edilmek
zorundadırlar. O zaman da fazla su içerdiklerinden uzun süre dayanamazlar, hemen bozuşur,
kızışır, küflenirler. Yemlemede hemen kullanılmak, tüketilmek zorundadırlar. Hemen
tüketilmelerine de imkan yoktur. Bu nedenle yeşil yemlerin bir kısmının kurutulması zorunlu
hale gelir.
Kuru Otların Yararları: Kuru otları en iyi değerlendiren hayvan grubu geviş
getirenlerdir. Bu grup hayvanların sindirim sistemleri ve fizyolojilerine, kuru otlar oldukça
yatkındır. Kuru otlar, hayvanlara tokluk hissi verir. Kuru ot tüketen hayvanlarda fazla tükürük
salgılanır ve yutulur. Böylece hayvanın midesindeki küçük canlılar (mikroplar) için iyi bir
çalışma ortamı sağlar. Kuru otlar, midede suyu emer ve kalınbağırsakta da gübrenin
oluşumunu sağlar. Kabızlığı engeller. Sindirim sisteminin bir düzen içerisinde çalışmasını
sağlar. Sellüloz bakımından zengin olduklarından süt hayvanlarında sütteki yağ miktarını
arttırır. Yoğun yemlere göre daha ucuza mal olurlar ve üretimleri daha kolaydır.
3. DÜNYADA YEM ÜRETİMİ VE TİCARETİ
Dünya Yem Üretimi
Hayvancılık açısından büyük önem taşıyan yem bitkilerinin ekimi birçok ülkede,
özellikle de hayvancılıkta gelişmiş ülkelerde tarla tarımı içinde yaygın olarak yapılmaktadır.
İklim yapısının yanı sıra hayvancılığa verilen önem doğrultusunda belirlenen tarım
politikalarının olağan bir sonucu olarak yem bitkileri ekim alanlarının tarla bitkileri ekim
alanlarının ortalama ¼’ünü oluşturduğu görülmektedir. Ekonomik şartlarda hayvancılık
yapılabilmesi açısından önemli bir girdi olan yemin en ucuz yolla temin edildiği yem bitkileri
ekim alanları bazı ülkelerdeki büyüklükleri Tablo.1’de gösterilmektedir.
Tablo 1. Bazı Ülkelerde Yem Bitkileri Ekim Alanları
ÜLKELER
Toplam Tarla
Arazisi (ha)
Yem Bitkileri
Ekim Alanı (ha)
175.209
40.225
Yem Bitkileri Ekim
Alanlarının Tarla Arazisi
İçindeki Oranı (%)
23.0
İngiltere
5.652
1.437
25.4
Fransa
Almanya
18.447
11.813
4.754
4.317
25.8
36.5
İtalya
8.172
2.47
30.2
Danimarka
2.292
0.693
30.2
Hollanda
0.905
0.284
31.4
Yunanistan
2.72
0.319
11.7
Bulgaristan
4.424
0.278
6.3
Romanya
9.402
1.595
17.0
23.805
0.744
3.1
ABD
Türkiye
Kaynak: FAO, 2002
186
Avrupa Birliği’nde her yıl kurutulmak suretiyle yardıma konu olacak yem miktarı
önceden belirlenerek ulusal garanti edilmiş miktar olarak bir kota bağlanmıştır. Her ülkenin
kendi ihtiyaçları ve son yılların ortalamaları dikkate alınarak hesaplanan bu miktarlar, Ortak
Tarım Politikası çerçevesince uygulanmakta olan Ortak Piyasa Mekanizması gereğince
verilen yardımların miktarlarının belirlenmesinde kullanılmaktadır.
Tablo 2. Ulusal Garanti Edilmiş Miktarlar (National guaranteed quantities)
Ülkeler
BLEU
Çek Cumhuriyeti
Danimarka
Almanya
Yunanistan
İspanya
Fransa
İrlanda
İtalya
Litvanya
Macaristan
Hollanda
Avusturya
Polonya
Portekiz
Slovakya
Finlandiya
İsveç
İngiltere
TOPLAM
Kaynak : EU commmission.
Miktarlar (ton)
8.000
27.942
334.000
421.000
37.500
1.325.000
1.605.000
5.000
685.000
650
49.593
285.000
4.400
13.538
30.000
13.100
3.000
11.000
102.000
4.960.723
4. TÜRKİYE’DE YEM BİTKİLERİ
4.1. Üretim
Türkiye’de en önemli yem bitkileri, yonca, fiğ, korunga, burçak, hasıl mısır, sudan otu
ve hayvan pancarı’dır.
Hayvan yemi olarak ihtiyaç duyulan 50 milyon tonluk kaba yemin 39 milyon tonu besin
maddesince düşük olan sap-samandan, yem bitkilerinden, otlaklardan, çayır ve meralardan
karşılanmakta ve 11 milyon tonluk bir kaba yem üretimine daha ihtiyaç duyulduğu
düşünülmektedir.
Hayvancılığın yaygın olduğu bölgelerde, özellikle Doğu Anadolu Bölgesinde, İç
Anadolu Bölgesinde, Marmara Bölgesinde, Ege Bölgesinde, Karadeniz Bölgesinde ağırlı
olarak mısır olmak üzere diğer yem bitkileri (yonca, fiğ, fiğ+tahıl, kocadarı) üretimi
yapılmaktadır.
Yonca: Çok yıllık yem bitkisi olan yonca, yeşil yem olarak, silolamak ve kuru ot olarak
kullanılmak amacıyla ülke genelinde üretilmektedir. Verimli ve hayvanlar tarafından
sevilerek tüketilen ve besin maddesi açısından da diğer yem bitkilerine göre avantajlı olan
yonca otu çiftçilerimiz tarafından benimsenmiş, 1970 yılında 78 bin hektar ekim alanı bugün
yaklaşık %200 artışla 250 bin hektara ulaşmıştır.
187
Korunga: Fakir topraklar dahil her koşulda kolayca yetişme özelliğine sahip olan
korunga, çok yıllık bir yem bitkisi olarak üretilmektedir. Yem kalitesi, protein ve mineral
içeriği zengindir. Dayanıklılığı nedeniyle, mera bitkisi olarak da kullanılır. Ekim alanı, verim
ve üretim miktarında artış gözlenmektedir.
Hasıl Mısır: Ülkemizde yeşil yem olarak kullanmak veya silolama amacıyla yaygın
şekilde hasıl mısır yetiştiriciliği yapılmaktadır. Silo yemi olarak çeşitli yem bitkileri
kullanılmasına rağmen, üreticiler mısır silajı yapımına eğilim göstermekte, bu nedenle üretim
miktarında yıllar itibariyle sürekli artışlar kaydedilmektedir.
Tablo 3. Yıllara Göre Yem Bitkileri Ekim Alanlarındaki Değişimler (Ha)
Yıllar
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
Yonca
Korunga
Fiğ
Burçak
Acı Bakla
TOPLAM
230000
245606
250800
249000
260000
290000
320000
93000
94362
107500
105500
99000
108000
107000
235000
233000
225300
240000
234227
250000
320000
6000
4500
3550
2900
2850
3000
3200
560
556
450
600
610
700
610
564560
578024
2615300
598000
596687
651700
750810
Kaynak: DİE ve TKB
Yem bitkisi ekim alanı, toplam ekilebilir alanın % 3’ünü, her yıl ekilen alanın ise %
6’sını kaplamaktadır. Tablo 2 ve Tablo 3’de yıllar itibariyle önemli yem bitkilerinin ekim
alanları ve buralardan elde edilen ürünün üretim miktarları bulunmaktadır. Bu durumda yem
bitkileri, kaba yem ihtiyacının ancak % 10’unu karşılayabilmektedir. Bu tablolardan
ülkemizde ağırlıklı olarak Yonca ve fiğ’in ekimlerinin yapıldığı görülmektedir.
Tablo 4. Yem Bitkileri Üretimi (ton)
Yıllar
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
Yonca
Korunga
Fiğ
1550000
1641000
1540000
1563000
1700000
1800000
2000000
350900
310000
330000
334000
350000
360000
330000
340000
360000
261000
310000
368000
370000
410000
Burçak Acı Bakla
2000
1500
800
1000
1050
1000
1550
572
530
355
500
500
660
500
TOPLAM
2043472
2083030
2005155
2021500
2180674
2282660
2462050
Kaynak: DİE ve TKB
Yem bitkileri değerlendirme ve pazarlama açısından; ürün çeşitlerine göre yeşil, kuru
veya dane olarak yurt içi piyasada tüketilmektedir. Yem bitkileri dış ticaretimiz ise az
miktarlarda gerçekleşen yonca, sorgum ve sudan otu tohumu ihracatı, son yıllarda artış
gösteren yonca, fiğ, korunga ve sorgum tohumu ithalatından ibarettir.
Aşağıdaki tabloda Ülkemizde üretimi yapılan yem bitkilerinin, üretim ve pazarlama
değeri bakımından diğer tarla bitkilerine göre durumu gösterilmeye çalışılmaktadır.
Görüldüğü gibi belli bir miktar üretim olmasına karşın pazar değeri oldukça geri durumdadır.
188
Tablo 4. Ülkemizde Bazı tarla Bitkilerinin Ekilişi ve Pazarlama Değerleri
Ürün Grubu /
Ürünler
Baklagiller
Ekilen
Alan (Ha)
Hasat Alan
(Ha)
Verim
(Kg/Ha)
Değer
(milyon TL)
Pazar
değeri
(milyon TL)
-
1 337 834 966
940 526 280
1 588 206
18 000
18 000
1 778
32 000
521 374
16 683 969
8 809 136
1 450
1 444
2 770
4 000
579 698
2 318 793
1 393 827
Nohut
660 000
655 724
991
650 000
547 119 751
415 537 451
Fasulye
180 000
179 635
1 392
250 000
841 723
1 319
419
329 854 679
213 646 875
72 000
71 899
904
65 000
917 159
59 615 309
47 584 940
420 000
418 423
1 195
500 000
332 271 975
237 674 144
2 950
2 950
746
2 200
664 544
1 217
219
2 677 883
1 617 441
234 227
233 408
553
129 124
357 580
46 172 120
12 069 392
Burçak
2 850
2 850
1 053
3 000
373 496
1 120 487
2 193 075
Buy
1 500
1 500
1 267
1 900
-
300 300
300 044
7 485 000
-
2 042 004
597
1 470 256
931
90 000
90 000
22 778
2 050 000
531 221 126
425 879 976
9 000
9 000
8 333
75 000
259 132
1 461
455
84 081 135
198 000
197 744
26 297
5 200 000
265 448
109 609 092
1 380 330
344
3 300
3 300
48 485
130 275
Tahıllar
13 785 650
13 755 690
Buğday
9 300 000
9 282 910
2 101
160 000
30 686
650
19 500
000
250 710
Arpa
3 600 000
3 597 897
2 307
8 300 000
180 711
20 844 035
7 153 926
608 4 289 281 144
4 888 851
3 123 487
318
107
1 499 904
001
726 352 372
Çavdar
150 000
142 711
1 787
255 000
173 502
44 243 007
16 020 766
Yulaf
155 000
153 649
1 887
290 000
193 475
56 107 619
8 992 535
Pirinç
60 000
59 809
3 611
216 000
570 053
123 131 435
111 951 101
Mısır
500 000
498 064
4 216
2 100 000
255 279
536 086 460
300 958 939
3 650
3 650
1 973
7 200
303 850
2 187 722
992 132
300
300
1 500
450
683 667
307 650
191 974
9 000
9 000
1 111
10 000
191 958
1 919 583
164 124
Bezelye
Yeşil Mercimek
Kırmızı
Mercimek
Börülce
Fiğ
Yumru bitkiler
Soğan (kuru)
Sarımsak(kuru)
Patates
Hayvan pancarı
Darı
Kuşyemi
Mahlut
1 640 100
Fiyat
(TL/Kg)
1 595 350
Bakla
-
Üretim
(Ton)
-
-
Kaynak : DİE tarımsal yapı (üretim, fiyat değer) 2002
189
-
960 295 820
Daha önce de belirtildiği gibi, hayvanlarımızın kaba yem ihtiyacı değişik kaynaklarla
sağlanmaktadır. 2003 yılı itibariyle 35 milyon ton olan kaba yem üretiminin 10 milyon tonu
çayır meralardan, 10 milyon tonu sap-saman ve anızlardan, geriye kalan 15 milyon tonu da
bahçe içi bitkileri, silaj yapımı ve yem bitkilerinden sağlanmıştır (Grafik 1).
Grafik 1. 2003 Yılı Kaba Yem Üretimimiz (Milyon Ton)
2003 Yılı Kaba Yem Üretimimiz (Milyon Ton)
10
12
10
10
8
5
6
5
5
4
2
0
Yem
Bitkileri
Silaj
Yapımı
Bahçe İçi
Otlaklar
Çayır
Mera
SapSaman ve
Anız
Kaynak: TKB, Çayır, Mera ve Yem Bitkileri Danışma Kurulu Raporu,2004.
Halen yaklaşık 11 milyon BBHB’ne eşdeğer hayvan varlığımızın 50 milyon ton kaba
yem ihtiyacının 35 milyon tonu karşılanabiliyor ve 12-15 milyon tonluk açık var gözükse de;
kaba yem kaynaklarının kalitesi düşünüldüğünde asıl kaba yem açığımızın yaklaşık 25-30
milyon ton civarında olduğu söylenebilir.
Ülkemizin en önemli kaba yem kaynaklarından birisi çayır ve meralardır. 1940 yılında
44,2 milyon ha olan çayır ve mera alanı olumsuz birçok nedenle 1991 yılına kadar büyük bir
azalış içerisine girmiştir. 1998 yılında Mera Kanunu’nun kabul edilmesiyle birlikte meralarda
tespit ve tahdit çalışmaları başlamıştır. Kanunun kabul edilmesinden itibaren yapılan
çalışmalarla birlikte 2003 yılına kadar ki beş yıllık süreçte mera alanları 12,3 milyon ha dan
13,4 milyon hektara çıkarılmıştır (Grafik 2). Bütün bu gelişmelere rağmen bu çalışmaların
yetersiz olduğu, kanunun birçok olumsuz nedenlerden dolayı yavaş ilerlediği görülmektedir.
Grafik 2. Yıllara Göre Mera Alanı (Milyon ha)
Yıllara Göre Mera Alanı (Milyon ha)
50
44,2
37,9
40
28,6
30
21,7
20
12,3
13,4
10
0
4
19
0
5
19
0
6
19
0
7
19
0
9
19
1
0
20
3
Kaynak: TKB, Çayır, Mera ve Yem Bitkileri Danışma Kurulu Raporu,2004.
190
1991 Genel Tarım sayımına göre 12.377.400 ha olan toplam alanın tarım bölgelerine
göre dağılımına bakıldığında ise ilk sırayı %20,2 ile Kuzey Anadolu bölgesinin aldığı bunu
sırasıyla Orta Güney Anadolu (%16,4), Güney Anadolu (%15,4), Orta Doğu Anadolu
(%15,2), Orta Kuzey Anadolu (%14,8), Karadeniz (%6,7), Ege (%5,6), Akdeniz (%3,3) ve
Marmara (%2,3) izlediği görülmektedir (Grafik 3.).
Bu grafikte de görüldüğü gibi çayır ve mera alanları genel itibariyle beş bölge arasında
dağılmaktadır. Bu bölgelerdeki meraların verimine bakıldığında ise; ilk sırayı 100 kg/da ile
Orta Kuzey Anadolu ve Karadeniz almakta, bunu sırasıyla Kuzey Anadolu (90 kg/da), Orta
Doğu Anadolu (60kg/da), Akdeniz (60 kg/da), Ege (60 kg/da), Marmara (60 kg/da), Güney
Anadolu (45 kg/da) ve Orta Güney Anadolu (45 kg/da) bölgeleri izlemektedir.
Grafik 3. Çayır ve Mera Alanlarının Tarım Bölgelerine Göre Dağılımı
Çayır ve Mera Alanlarının Tarım Bölgelerine Göre Dağılımı
25,0
20,2
Dağılım (%)
20,0
15,4
16,4
15,2
14,8
15,0
10,0
6,7
5,6
3,3
5,0
2,3
M
ar
m
ar
a
e
Eg
Ak
de
ni
z
Ka
ra
de
n
iz
lu
ad
o
rta
O
rta
O
Ku
ze
y
G
ün
ey
An
An
ad
o
An
Do
ğu
rta
O
ad
ol
u
lu
lu
ad
o
An
ün
ey
G
Ku
ze
y
An
ad
o
lu
0,0
1991 yılında yapılan tarım sayımında elde edilen alan üzerinden bir hesap yapıldığında
(12,4 milyon ha), bu alanda üretilebilecek kuru ot miktarının yaklaşık 8,7 milyon ton
olabileceği kabul edilebilir. Yapılan araştırmalar uygun ıslah ve amenajman yöntemleri
kullanılarak çayır ve meraların üretim kapasitelerinin 4-5 yılda en az 3 kat artırılabileceğini
göstermiştir. Bu durumda meralardaki mevcut kuru ot üretiminin 8,7 milyon tondan 26,1
milyon tona çıkarılması mümkündür
4.2. Ülkemizde Yem Bitkileri Üretiminin Desteklenmesi
Ülkemizdeki yem bitkileri açığının kapatılması; çayır mera alanlarının ıslah edilerek
otlatma kapasitelerinin artırılması, yem bitkileri ekilişlerinin artırılarak %7.5’lerden %20’lere
çıkarılması, yıl boyunca ihtiyaç duyulan yeşil ve sulu kaba yem ihtiyacının giderilmesi için
yeşil yem zincirinin kurulması yani, silaj yapımının yaygınlaştırılması ile mümkündür
görülmektedir. Bu amaçla 2000 yılında itibaren yem bitkileri üretimini teşvik amacıyla
destekleme çalışmaları başlatılmıştır.
4.2.1. 2000/467 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Kararnamesi
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 2000/467 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi
Hakkında Bakanlar Kurulu Kararının Uygulama Esasları Tebliği yürürlüğe konulmuştur. Bu
karara göre, yem bitkileri üretiminde yatırım giderlerinin ve üretim maliyetlerinin bir bölümü
üreticiye teşvik olarak ödenmektedir.
191
Yonca, korunga, fiğ, Macar fiği, silajlık mısır, sorgum türleri, hayvan pancarı, yem
şalgamı, tritikale, tritikale ile fiğ karışımı, tritikale ile Macar fiği karışımı, yem bitkileri
ekilişleri ve yapay mera tesisleri destekleme kapsamına alınmıştır.
Yem bitkileri üretimi yapacak üreticilere nakliye, ilaç ve gübre bedelleri hariç, çok yıllık
yem bitkileri ekilişlerinde birinci yıl yatırım giderleri ve uygun görülen işletme giderlerinin
%35’i, ekiliş alanları ile uyumlu alet ve makine alım giderlerinin %30’u, tek yıllık yem
bitkilerinde ise uygun görülen işletme giderlerinin ve ekiliş alanları ile uyumlu alet ve makine
alım giderlerinin %20’si doğrudan üreticilere ödenmektedir.
Tek ve çok yıllık yem bitkilerinde ekiliş alanları ile uyumlu silaj makinesi, ot biçme
makinesi, mibzer, balya makinesi, ot çevirme tırmığı, françis merdane, rötovatör, taşıma
römorku, yükleme aparatı, pulluk, yağmurlama sulama sistemleri, motopomp alım giderleri
de desteklenmektedir.
Tütün ve şeker pancarı alanlarında alternatif ürün olarak yem bitkisi yetiştirmeyi
hedefleyen projelere öncelik verilmektedir.
Tablo 6. 2000/467 Sayılı Kararname Kapsamında Desteklemelerle İlgili Ödemeler
Yıllar
Onaylanan Proje
Sayısı
Des. Yapılan Top. Yem
Bitkileri Ekim Alanı (Da)
Bankaca Ödenen
Tutar (TL)
2000
10.741
538.554
2.407.258.894.362
2001
28.769
1.275.129
17.363.143.796.477
2002
51.383
2.158.539
35.638.981.064.401
2003
67.034
2.698.754
62.259.241.821.387
2004
143.033
3.616.411
73.488.940.414.858
10.287.387
191.157.565.991.485
Toplam
300.960
Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
Bu Kararname kapsamında hayvancılığa bütçeden 2000 yılında 33 trilyon, 2001 yılında
48 trilyon, 2002 yılında 75 trilyon, 2003 yılında 126 trilyon ve 2004 yılında da 174 trilyon
kaynak aktarılmıştır. Desteklemeye ayrılan kaynaklara baktığımızda zaman içerisinde artış
olmakla birlikte bir önceki yıla göre artışın en fazla 2003 yılında (% 68.0), en az artışın ise
2004 yılında (% 38.1) olduğu görülmektedir (Tablo 6.)
Tablo 7. 2000/467 Sayılı Karar Çerçevesinde Hayvancılığa Ayrılan Kaynak
2000
2001
2002 2003
33
48
75
126
Tahsis Edilen (Trilyon TL)
Bir Önceki Yıla Göre Artış (%)
-
Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
192
45,4
56,2
68
2004
174
38,1
Kararname kapsamında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca onaylanan yem bitkileri
üretim projelerinin nakliye ve gübre bedelleri hariç, çok yıllık yem bitkilerinde birinci yıl
yatırım giderleri ve uygun görülen işletme giderlerinin % 35’i, ekiliş alanları ile uyumlu alet
ve makine alım giderlerinin % 30’u, tek yıllık yem bitkilerinde ise uygun görülen işletme
giderlerinin ve ekiliş alanları ile uyumlu alet ve makine alım giderlerinin % 20’si doğrudan
üreticiye ödenmiştir.
Bu kapsamda sırasıyla dekar başına 2000 yılında 7.3 milyon, 2001 yılında 12 milyon,
2002 yılında 15 milyon, 2003 yılında 30 milyon ve 2004 yılında ise 35 milyon TL destekleme
yapılmıştır (Tablo 7.).
Tablo 8. 2000/467 Sayılı Karar Çerçevesinde Yapılan Destek (1000TL/Dekar) ve Yıllık
Artış Oranları (%)
Destekleme
Konusu
2000
2001
2002
2003
2004
Yem Bitkileri
7300
12000
15000
30000
35000
Yıllık Artış (%)
2001 2002 2003 2004
64,4
25
100
16,7
Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı (Yıllık değişimler mevcut verilerden hesaplanmıştır.)
Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında 2000/467 Sayılı Karar’ın ekonomik getirisini
incelersek;
1. 2000-2003 yıllarında destekleme toplamı 117.2 trilyon TL.’ye ulaşmıştır.
2. Buna karşılık destekleme yapılan alanda üretilen otun değeri olarak getirisi 798.4 trilyon
TL.’ye, et ve süte dönüşümü ile getiri 3.1 katrilyon TL.’ye ulaşmıştır.
3. Bu rakamlardan da açıkça görüldüğü gibi, teşvikler ot değeri olarak 6-7 kat, hayvansal
üretim bazında 25-30 kat değer yaratmıştır.
4.2.2. 2005/8503 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Kararnamesi
2005/8503 Sayılı 2005-2010 yıllarını kapsayacak olan Hayvancılığın Desteklenmesi
Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı 24 Şubat 2005 tarih ve 25737 Sayılı Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
2005/8503 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında yem bitkileri ekiliş
desteklemeleri 2010 yılına kadar devam ettirilecektir.
Bu kapsamda; çok yıllık yem bitkileri ekilişlerinde birinci yıl yatırım giderleri ve
uygun görülen işletme giderlerinin ekiliş alanları ile uyumlu satın alınan alet ve ekipmanlarda
dahil proje bedelinin %40’ı, tek yıllık yem bitkileri ekilişlerinde ise işletme giderlerinin ekiliş
alanları ile uyumlu satın alınan alet ve ekipmanlarda dahil proje bedelinin %30’u doğrudan
üreticilere ödenmektedir.
193
Tablo 9. 2005 Yılı Hayvancılık Destekleri ve Destek Kalemlerinin Payı (%)
Desteğin Konusu
Damızlık Belgeli Hayvan
Tutarı (YTL)
5.000.000
Oranı (%)
0,8
34.000.000
5,4
36.000.000
85.000.000
6.000.000
145.500.000
255.000
5,7
13,0
1,0
24,0
0,04
Hastalıktan Ari İşletme
70.800.000
11,4
Piyasa Düzenlemesi
Hastalıklarla Mücadele
75.000.000
14.700.000
12,0
2,4
Gıda Güvenliği Resmi Veterinerlik
10.800.000
1,7
Su Ürünleri
Arıcılık destekleri
2004 Et Teşvik Priminden Devreden
Ziraat Bankası Payı (%0,5)
19.000.000
12.000.000
106.000.000
3.110.000
3,0
1,9
17,0
0,5
TOPLAM
Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
622.245.000
100
Suni Tohumlamadan Doğan Buzağı
Suni Tohumlama Desteği
Süt Teşviki
Sağım Hijyeni ve Süt Kalitesi
Yem Bitkileri
Hayvan Gen Kaynakları
2005 yılı destekleme kalemlerine bakıldığında 2004 yılından devreden et teşvik primini
dikkate almazsa, en çok payı %24,0 ile yem bitkilerinin aldığı bunu sırasıyla süt teşviki ve
piyasa düzenlemesinin izlediği görülmektedir.(Tablo 8)
2005/8503 Sayılı Kararnamenin, 2000/467 Sayılı karardan farkına bakıldığında;
sertifikalı yem bitkisi tohumu üreten üreticilere, yem bitkisi tohumu üretim proje bedelinin
%25’inin doğrudan ödenmesi kararının olduğu görülmektedir.
Tarım bölgelerine göre Yem Bitkileri Desteğinin dağılımına bakıldığında, 2004 yılında
ödenen 51.714.906 milyon TL tutarındaki toplam destekten en çok payı II. Bölgenin (Ege, %
27.6) aldığı bunu sırasıyla VIII. Bölge (Ortadoğu, % 14.3) III. Bölge (Marmara, % 11.6), VII.
Bölge (Karadeniz % 10.8), IX. Bölge (Ortagüney % 8.2), I. Bölge (Ortakuzey % 8.2), VI.
Bölge (Güneydoğu % 7.9), V. Bölge (Kuzeydoğu % 6.1) ve IV. Bölge (Akdeniz % 5.3)
izlediği görülmektedir (Grafik 4).
194
Grafik 4. Bölgelere Göre Yem Bitkileri Desteğinin Dağılımı
Bölgelere Göre Yem Bitkileri Desteğinin Dağılımı
8%
8%
14%
28%
11%
8%
6%
5%
12%
I.Bölge (Ortakuzey)
II.Bölge (Ege)
III.Bölge (Marmara)
IV.Bölge (Akdeniz)
V.Bölge (Kuzeydoğu)
VI.Bölge (Güneydoğu)
VII.Bölge (Karadeniz)
VIII.Bölge (Ortadoğu)
IX.Bölge (Ortagüney)
4.3. Kaba Yem Sektörünün Durumu, Sorunları ve Öneriler
Öncelikle ülkemizde kaliteli kaba yemlerde belirgin bir ticari anlayış bulunmamaktadır.
Başta kuru yonca ve diğer kuru otlarla silaj gibi kaliteli kaba yemler çağımız ticari anlayışına
uygun pazarlanamamaktadır. Diğerlerinin kullanımı genelde yerel düzeyde kalmakta ve
sadece üretildikleri yörelerde kullanılmaktadır. Kaba yemlerin dış ticaretlerinin yapılıp
yapılmadığı hakkında herhangi bir kaynağa rastlanılmamıştır. Son yıllarda yonca unu ticareti
dış ticarette kısmen yer almakla birlikte çok sınırlıdır. Ayrıca gelişmiş ülkelerde olduğu gibi
bitkisel üretimle uğraşanla, hayvansal üretim ve imalat sanayi arasında hemen hemen hiçbir
işbirliği bulunmamaktadır. Sektörler arasında yeterli uyum-işbirliği gelişmediği için
ülkemizde yem üretimi de istenilen düzeyde gelişememektedir. Pazarlama koşul ve
organizasyonları Avrupa birliği’ndeki gibi belli bir düzene sokulmuş değildir. Üretim
yapanlarla bunları kullananlar arasında karşılıklı pazarlıklara dayanan alış-verişler
yapılmaktadır. Gerek kaba yem üreticileri, gerekse hayvancılık işletmelerinin çoğu bir işletme
biçiminde çalışmayıp halen geleneksel yapıdan kurtulamamışlardır. Sektörler arası işbirliği
gelişmeyince kaba yem üretimi için gerekli olan bilgi, makine parkı, kaliteli tohum, sulama
imkânları da gelişmemektedir. Nitekim Türkiye’de halen çok ilkel silaj makineleri ile daha
pahalıya silaj elde edilirken, halen çoğu işletmecide ilkel silaj makinesi bile
bulunmamaktadır. Mera yönetiminde verimli bir organizasyon olmadığından meralar istenilen
verimlilikte kullanılmadığı gibi tarım arazilerine de düzensiz hayvan salınmakta ve
buralardaki bitkisel üretime zarar verilmektedir.
Kaba yem sektöründe üretim, ancak verilen desteklemeler doğrultusunda 5-20.000 dekar
arasında değişen küçük aile işletmelerinde yapılmaktadır. Yem bitkileri ekimi büyük
işletmelerde ekim nöbeti içerisinde veya ana üründen sonra ikinci ürün olarak yapılmaktadır.
Büyük işletmeler kendileri yem bitkisi yetiştirdiği gibi çiftçilerle sözleşmeli üretim
yapabilmektedir. Fakat bu yaptırım gücü hiç olmayan ve genellikle küçük üreticilerin
aleyhine çalışan bir uygulama olarak kalmaktadır.
195
Avrupa Birliği üyesi ülkelerde genelde işletmeler oldukça büyük olduğundan üretim de
bu ölçüde fazla olmaktadır. Özellikle işletmelerin büyük olması maliyetleri aşağıya
çekmektedir. Türkiye’de ise işletmelerin küçük ve parçalı olması maliyetler açısından bir
dezavantaj oluşturmaktadır. Üretim maliyetlerinin aşağılara çekilmesi rekabet konusunda
diğer önemli husustur. Kaba yem sektörü çiftçilere verilen destekler doğrultusunda
canlanmıştır. Ancak maliyetlerin (girdi, mazot, sulama) yüksek oluşu sektörde öne çıkan
sorunlardandır. Ayrıca arazilerin çok parçalı oluşu yüzünden kesin bir ifadeyle işletme
büyüklükleri belirlenememektedir. Türkiye’de sadece hayvancılıkla geçimini sağlayan küçük
aile işletmeleri bulunmaktadır. Fakat bunların ölçek büyüklükleri istatistiksel olarak önem arz
etmemektedir. Bu durum kayıt ve kontrol sistemlerinin ülkemizde tesisini zorlaştıracak ve
dolayısıyla yardım sistemlerinden faydalanmamızı olumsuz şekilde etkileyebilecektir. Kaba
yem sektöründe rekabetin olması için öncelikle yeterli ve kaliteli üretimimizin olması
gerekmektedir. Çiftçilerin yemi pazarlayabilecekleri bir pazar bulamamaları büyük bir sorun
olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun için kaba yem borsalarının kurulması gerekmektedir. Bu
nedenlerle Avrupa Birliği ile rekabet şansı bu aşamada oldukça azdır. Kaba yem sektöründe
dünya piyasalarıyla rekabet edilebilmek için ticaretin oluşturulması gerekmektedir.
Sektörün geleceği açısından Avrupa Birliği’ne giriş için öngörülen 10 yıllık süreçte kaba
yem üretimine destek verilmelidir. Bu destek aynı zamanda özellikle alet ve ekipmana
desteklerin artırılmasını sağlayacağı için yemlerin saklanması ve kalitenin arttırılması
açısından son derecede önemlidir. Bunların yanı sıra yem bitkisi pazarlarının kurulması
gerekmektedir. Bunun için üreticilerin ve işleyicilerin örgütlendikleri ve bu örgütler aracılığı
ile sözleşmeler çerçevesinde üretimin ve pazarlamanın yapıldığı bir sistemin kurulması
gereklidir.
Bu yolla tam üyelikten önce aday ülkelere verilen uyum desteklerinden
faydalanılabilmenin şartları (projeler) sağlanabilmeli, tam üyelikle birlikte hibe olarak verilen
Avrupa Birliği yardımlarından da yararlanılabilmenin imkanları (kota-ithalat yardımı)
arttırılmalıdır.
Sektör doğrudan hayvancılığı etkilediğinden verimli ve etkin şekilde hayvancılığın
yapılabilmesinin kaliteli yem bitkileri üretimine bağlı olduğu unutulmamalıdır..
Kaba yem sektöründe bu mevcut durumda yapılması gerekenler şöyle sıralanabilir:
1. Ülkede yem bitkileri tarımının gelişmesi için öncelikle hayvancılığın karlı hale
getirilmesi gerekmektedir.
2. Yem bitkilerinde üretimin artırılmasında karşılaşılan en büyük engel bu bitkilerin
mevcut üretim sistemi ve ekonomik yapı içinde destekleme, maliyet-gelir ilişkileri nedeniyle
tahıllar ve endüstri bitkileri ile rekabet güçlerinin olmamasıdır.
3. Yem bitkisi tarımının geliştirilebilmesi için işletmelerin belli bir büyüklüğe
getirilmesi gerekmektedir. Aile işletmelerinin birleştirilip büyük işletmeler haline getirilmesi
gerekmektedir. Böylelikle üretim maliyetlerinin (girdi, mazot, sulama) aşağılara çekilmesi,
ayrıca mekanizasyon kullanımında gerek işçilik masrafları, gerekse mekanizasyonla sağlanan
tasarruflar açısından bir karlılık elde edilebilecektir. Bu konuda örgütlenme temelinde bir
yapılanma şart görülmektedir.
4. Yem bitkisi yetiştiriciliği konusunda çiftçilerle sözleşmeli üretim yöntemine
başvurulmalı, bu uygulama teşvik edilmelidir. Sözleşmelerin ancak örgütlenmiş üreticiler ile
yapılması şartı mutlaka aranmalıdır.
5. Tarla tarımında öncelikle sulu tarım yapılan yörelerde çoklu üretim planlamalarına
girilmeli, rotasyonda kültür yem bitkileri üretimine ağırlık verilmelidir. Bu amaçla başlanmış
olan desteklemelere devam olunmalıdır.
196
6. Sulanan alanların artışıyla ekim nöbeti sistemleri içerisinde kışlık ara ürün olarak
baklagil yem bitkileri yetiştirilmelidir.
7. Baklagil yem bitkileri toprağa azot bağladığından toprağın yapısın iyileştirir ve
kendisinden sonra gelen bitkiye iyi bir toprak bırakır, o yüzden yem bitkilerinin ekim nöbeti
içerisinde yer alması maliyetlerin azaltılması ve sürdürebilir verimlilik asçısından son derece
önemlidir.
8. Nadasın uygulandığı veya geçit bölgelerinde ya da tarlanın boş olduğu yılda tek
yıllık baklagil yem bitkilerinin yetiştirilmesi özellikle kendisinde sonra gelen bitkiler
açısından olumlu etkilere sahip olacaktır.
9. GAP alanında sulamaya açılan alanlarda yem bitkileri yetiştiriciliği bölgede
hayvancılığın gelişim durumu dikkate alınarak yaygın hale getirilmelidir.
10. Yem bitkilerini hasattan sonra silajlık olarak saklanması maliyetleri azaltabilir.
Hayvancılık için büyük öneme sahip, kuru ot ve silaj yapımı konusunda da teşvik çalışmaları
yapılmalıdır.
11. Silo yemi üretimi konusunda gösterilen duyarlılık devam etmelidir.
12. Meraların aşırı, zamansız ve düzensiz otlatılmasını önüne geçilmesi, meralardan
yararlanabilme kapasitesinin bilinmesi meraların korunması ve hayvancılık açısından öneme
sahiptir. Çayır ve mera alanlarının ıslahı daha titizlikle sürdürülmelidir.
13. Meraları pazar mekanizması içinde etkin hale getirmek ve meralar ile ilgili
sorunları çözebilmek için, 1998 yılında çıkartılan Mera Kanunu’nun işlerliğine hız kazandırıcı
önlemler alınmalıdır.
14. Yem bitkisi tohumlarının kalitesi artırılarak verim artırılabilir. Sertifikalı tohumluk
üretimi ve kullanımı çok düşük düzeylerdedir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 2005 yılından
itibaren sertifikalı tohum üretimi çerçevesinde yem bitkileri tohum üretimini desteklenme
kapsamına almıştır. Ödemelerde yaşanan gecikmeler nedeniyle sistemin uygulanması
etkinleşememektedir.
15. Tescil edilen yem bitkileri çeşit adayı yeterli olmamakla birlikte mevcut çeşitlerin
tohumlarının ıslahçı kuruluşlar tarafından üretilerek, üretici kuruluşlara yeterli miktarda hızlı
bir şekilde ulaştırılamaması ve bu kuruluşlar tarafından da sertifikalı tohumluk üretimine
yeterince ağırlık verilmemesi önemli bir sorundur.
16. Çiftçilere yem bitkisi tarımı öğretilmeli, bu amaçla tarımsal yayım araçlarından en
üst düzeyde yararlanılmalıdır.
17. Her konuda olduğu gibi; kaba yem üretimi, niteliğinin korunması ve belirlenmesi,
hayvan beslemede kullanımı vb konularda teknik eleman ve üretici eğitimleri aralıksız
sürdürülmelidir.
18. Tarım taşra teşkilatının kapatılması durumuyla karşılaşılması halinde, yoğun
yemlerde TMO örneğinde olduğu gibi, en azından Türkiye’nin dokuz tarım bölgesinde Kaba
Yem Ofisi ve Danışma Büro’larının kurulması düşünülmelidir, bu arada bölgeler arası
koordinasyonlara girilmelidir. Bunların yukarıda bahsedilen bazı görevlerin üstlenilmesinde
rol almaları gerekebilecektir. Bu alanda Avrupa Birliği’ndeki gibi bir uygulamanın
oluşturulması açısından ödeme/müdahale kurumu benzeri yapılanmanın ne olacağı şimdiden
düşünülmelidir.
19. Özel sektörün kaba yem üretimi ve pazarlanması alanına yatırım yapması
konusunda bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır.
20. Kaba Yem sektöründe dünya piyasalarıyla rekabete edebilmek için kaba yem
borsaları kurularak kaba yem ticareti yaygınlaştırılmalıdır. Burada lisanslı depoculuk
uygulamaları önem kazanmaktadır.
197
5. ORTAK PİYASA DÜZENİ
Avrupa Birliği’nde Ortak Tarım Politikasını etkin bir şekilde uygulamak için ürün
bazında Ortak Piyasa Düzenleri uygulanmaktadır. Bunlardan bir tanesi de Kuru Yem Ortak
Piyasa Düzenleridir. Bu konu ile ilgili düzenlemeler ilk olarak EC/603/95 sayılı tüzükle
belirlenmiştir. Daha sonra bu tüzük kaldırılmış ve yerini şu an yürürlükte olan EC/1786/2003
sayılı Konsey Tüzüğü gelmiştir. Ayrıca bu tüzüğün uygulamalarını açıklayan EC/382/2005
sayılı yeni bir Konsey Tüzüğü daha yayımlanmıştır.
AB’de Kuru Yem Ortak Piyasa Düzenlerine konu olana başlıca ürünler;
- Yonca unu ve peleti,
- Suni olarak kurutulmuş saman ve yem lahanası ve saman içeren ürünler,
- Kurutulmuş ve öğütülmüş baklagil paletleri,
- Adi yonca, korunga, üçgül, acı bakla, burçak, fiğ ve benzeri yem bitkileri,
- Yem bezelyesi ve gazal boynuzu,
- Yonca ve çim özsuyundan elde edilen protein konsantrasyonları,
- Yalnızca katı artıklardan elde edilen suni ürünler ve
- Konsantrasyonların hazırlanmasıyla oluşan özsu
Kuru yem pazarlama yılı 1 Nisan ve ertesi yılın 31 Mart ayı olarak kabul edilmiştir.
Sistemde; kuru yem üreticileri (işleyiciler) ton başına 33 Euro’luk bir yardım almaya
ehildirler. Bu yardım suni olarak kurutulmuş (dehidre) yemde, üretimindeki ekstra masraf
nedeniyle, güneşte kurutulmuş yemden daha yüksek bir oranda belirlenmiştir. Yardıma konu
olabilmesi için yemin belirli bir minimum kalite standartlarını karşılaması gerekmektedir.
Yardımlar AB üretimini sınırlandırmak için yalnızca sınırlı miktardaki kuru yem için
uygulanmaktadır. Bu bağlamda, en yüksek garanti miktarı kurutulmuş yem için 4.412.400
ton, güneşte kurutulmuş yem için ise 443.500 ton’dur. Bu miktarlar ulusal garanti miktarları
olarak üye ülkeler arasında paylaştırılmaktadır. Garanti edilen miktarların herhangi bir şekilde
aşılmasını cezalandırmak üzere bir denkleştirici mekanizma oluşturulmuştur. Bu mekanizma
ile herhangi bir pazarlama yılında garanti edilen tüm miktarın aşılması halinde yardım miktarı
azaltılmaktadır.
Yardımlar maksimum nem içeriğinin % 11-14 arasında olması koşuluyla ve kuru
maddedeki toplam ham protein oranı % 15-45 arasında olması koşuluyla önceden yardım
almaya hak kazanmış işletmelere verilmektedir.
İşleme faaliyetinde bulunan kurutucu işletmeler, yardıma hak kazanmak için gerekli
olan belli koşulları yerine getirmeli, bu yüzden bu işletmeler yardıma hak kazanmanın teyidi
için gerekli detayları içeren stok hesaplarını tutmalı ve herhangi diğer kanıtı teyit etmesi
gereklidir.
Yardım almak için başvuran ve almaya hakkı olan işletmeler ton başına 19,80 Euro
avans alabilirler. Avans yardım miktarının % 10 fazlasına eşit bir teminatın verilmesi şartıyla
yardım alma hakkı tespit edilmeden önce ödenebilir.
Yardıma ehil ürünler:
1786/2003 sayılı Tüzüğün 4. maddesinde yer alan yardım konuları, aşağıdaki şartları
yerine getiren yemlerle ilişkilidir;
198
a) depolanan ürünlerin yerinde denetiminin gerçekleştirilmesi ve rekabetçi otorite
tarafından daha önceden onaylanan yemler,
b) işletme içerisinde şu özellikleri sergileyen yemler;
i) maksimum nem içeriği;
- güneşte kurutulanlar, öğütme işleminden geçmiş dehidre yemler, protein
konsantrasyonları ve dehidre yemler için % 12,
- diğer dehidre yemler için % 14
(ii) kuru maddeye kıyasla minimum kaba protein oranı:
- dehidre yemler güneşte kurutulan yemler ve dehidre ürünler için % 15,
- protein konsantrasyonları için % 45.
Yardımlar sadece, 1782/2003 sayılı Tüzüğün Madde 51 de belirtilenlere göre arazide
tarım amaçlı üretilip kurutulan yemler tarafından elde edilen ürün miktarlarına ödenmektedir.
Sözleşme koşulları;
1- İşleme için yemin pazarlanmasını kolaylaştırmak ve rekabetçi otoritelerin yardıma
hak kazanıp kazanmadıklarını doğrulamak amacıyla gerekli denetimleri yürütmelerini
sağlamak için, çiftçilerle yemi işleyen işletmeler arasındaki sözleşmeler ham materyallerin
dağıtımından önce sonuçlandırılmalıdır ve sözleşmeler rekabetçi otoritelerin belli bir tarihten
önce beklenen üretim hacminden haberdar olmalarını sağlayacak şekilde hazırlanmalıdır.
Sözleşmeler yazılı olmalı, sonuç kısmının tarihini, geçerlilik dönemini içermeli, sözleşme
taraflarının adreslerini ve isimlerini, işlenecek ürünlerin tabiatını belirtmeli ve işlenecek olan
yemin yetiştirildiği parseli tanımlamalıdır.
2- Bazı durumlarda kurutucu işletmeler tarafından hazırlanması gereken sözleşmelerde
uygulanan koşullara konu olan sözleşmeler ve dağıtım bildirileri bulunmamaktadır.
3- Bu program 1782/2003 sayılı tüzükte ek 5’e atıfta bulunduğundan, sözleşmelerde
belirtildiği üzere rekabetçi otoriteler, parsellerde ve/veya dağıtım bildirilerinde verilecek olan
herhangi bir yardımı önlemek için üreticilerce tek yardım uygulamalarında belirtilenler çapraz
denetimleri yürütecekler.
İşletmelerin onayı
a) rekabetçi otoriteye aşağıdaki bilgileri içeren bir dosyayı sağlamalıdır:
i) prim planları, işlenecek ürünlerin girişlerini kapsayan belgeler, kurutulmuş yem
için çıkış noktaları, işleme yerleri, işlenecek ürünlerin depolama alanları,
ii) madde 2 (2) de ki hazırlıkların yürütülmesine yönelik teknik yapıların
tanımlanması, ayrıca kurutma fırınları ve öğütme ünitelerini tanımlanması ve saatlik
buharlaştırma kapasitesinin detayları ve sıcaklığın düzenlenmesi ve tartım işlemleri
iii) kurutma işlemi sırasında veya önce ilavelerin listelenmesi ve üretilip bitirilen
diğer ürünler için liste
iv) depo kayıt modelleri
b) doğrulama prosedürlerinin kolaylaştırılması
c) 1786/2003 sayılı tüzükte yer alan koşullarla uyumlu olma durumu.
199
6. SON ÜYE 10 ÜLKENİN KURUTULMUŞ KABA YEM KONUSUNDA
MÜZAKERELERDEKİ TUTUMLARI
1. ÇEK CUMHURİYETİ
İlgili düzenleme: 603/95/EEC sayılı kuru yem ortak piyasa düzeninin kurulmasına
ilişkin Tüzük.
Talep ve gerekçe: çek Cumhuriyetine tanınacak kuru yem üretim kotasının AB
desteğinden yararlanacak düzeyde olması talep edilmiştir. Tam miktarın müzakereler
sırasında iletileceği belirtilmiş, ülkedeki mevcut kuru yem üretiminin mali destekten
yararlanma imkanı tanıdığı vurgulanmıştır.
Kuru yemde garanti edilmiş ulusal miktar(NGQ) 27.942 ton olarak belirlenmiştir.
2. MACARİSTAN
İlgili düzenleme: 603/95/EC sayılı kuru yem ortak piyasa düzeninin kurulmasına ilişkin
tüzük
Talep ve gerekçe: Macaristan’ın ilgili tüzüğün 4(2). Maddesindeki ülke listesine
eklenmesi ve kuru yem ulusal garanti yem miktarının her bir pazarlama yılı için 200 bin ton
olması talep edilmiştir.
Kuru yemde garanti edilmiş ulusal miktar (NGQ) 49.593 tondur.
3. POLONYA
İlgili düzenleme: 603/95/EC kuru yem ortak piyasa düzeninin kurulmasına ilişkin tüzük
Talep ve gerekçe: Polonya’ ya tanınacak kuru yem üretiminin kotasının yıllık 160.000
ton olması talep edilmiştir. Polonya’daki mevcut kuru yem üretim kapasitesinin yıllık 200.000
ton, kuru yeme olan talebin ise yıllık 300.000 ton olduğu belirtilmiştir. 160.000 lik kotanın
kırsal alanlarda 1500-2000 ek istihdam olacağı vurgulanmıştır.
İlgili düzenleme: 603/95/EC kuru yem ortak piyasa düzeninin kurulmasına ilişkin tüzük
Kuru yemde garanti edilmiş ulusal miktar (NGQ) 13.538 ton olarak belirlenmiştir.
4. MALTA
İlgili düzenleme: 603/95/EC sayılı kuru yem ortak piyasa düzeninin kurulmasına ilişkin
tüzük.
Talep ve gerekçe: İlgili tüzüğün 3. maddesi uyarınca suni kuru yeme uygulanan fiyat
kurunun Malta’ da üretilen güneşte kurutulmuş yem için de geçerli olması talep edilmiştir.
Yem kurutma fabrikasının kurulması önünde çevresel engeller olduğu gibi, bu talebin yerine
getirilmesi ile hayvan ve süt ürünlerinin besin içeriğinin güçlendirilebileceği belirtilmiştir.
5. GÜNEY KIBRIS
İlgili düzenleme: 603/95/EEC sayılı kuru yem ortak piyasa düzeninin kurulmasına
ilişkin Tüzük
Talep ve gerekçe: G. Kıbrıs`ın, Topluluğun yem rejiminden yararlanmasının uygun
görülmememsi halinde ülkeye alternatif bir plan uygulanması talep edilmiştir. Bu planla diğer
ülkelerden G: Kıbrıs`a ithal edilecek kuru yemin özel bir topluluk yardımıyla desteklenmesi
öngörülmüştür. Benzer bir uygulamanın 87/97/EC sayılı tüzükle küçük Ege adalarına her bir
ton kuru yem başına 18.4 Euro verilmesiyle gerçekleştiği belirtilmiştir. Her on yılda ortalama
üç kez kuraklığın yaşandığı G: Kıbrıs`ta yılda ortalama üç kez kuraklığın yaşandığı G:
Kıbrıs`ta yılda 10-15.000 ton kuru yeme ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.
200
6. SLOVAKYA: ilişkin tüzük
Talep ve gerekçe: Yardımdan yararlanacak kuru yem üretim hacminin belirlenmesi talep
edilmiştir.
Kuru yemde garanti edilmiş ulusal miktar 13.100 ton olarak belirlenmiştir.
7. LİTVANYA
İlgili Düzenleme: 603/95/EC sayılı kuru yem ortak piyasa düzeni kurulmasına yönelik
tüzük
Kuru yemde garanti edilmiş ulusal miktar(NGQ) 650 ton olarak belirtilmiştir.
- Estonya, Letonya, Slovenya için bu konuda bir düzenleme yoktur..
7. SONUÇ
Ülkemizde hayvancılık sorununun çözümü, önemli oranda hayvan besleme sorununun
çözümüne bağlıdır. Hayvan besleme ile ilgili sorunun temelinde, bu ürünlere ilişkin düzenli
bir pazarın olmaması bulunmaktadır. Bu durumda sektörün talep ettiği miktar ve kalitede
yem, uygun maliyetle üretilememekte ve tüketiciye uygun fiyatla sunulamamaktadır. Bu
durum kesif yemde nispeten daha az görülmesine rağmen bu alt sektörde kapasite kullanım
oranı ancak %50’ler seviyesindedir. Kaba yemde ise, tam anlamıyla bir pazar olduğundan
bahsedilememektedir.
Son yıllarda kaba yem ve yem bitkileri üretimimizi arttırmak amacıyla çıkarılan çeşitli
kanun ve tebliğler en azından ülkemizde yaşanan olumsuz gelişmeleri durdurmuş ve az da
olsa üretimde bir artış başlamıştır. Bu olumlu gelişmelerin devamında maliyet-fiyat
ilişkilerinin düzenlenebildiği bir piyasa mekanizmasının geliştirilmesi gerekmektedir. İşte bu
noktada, ülkemizde Avrupa Birliği benzeri bir sistemi, özellikle kaba yemin en kolay ve uzun
süre saklanabildiği kurutulmuş formunda uygulamaya başlamak yararlı olacaktır.
Kaba yem konusunda ülkemiz ile Avrupa Birliği arasında bulunan en büyük fark,
ülkemizin ihtiyacını karşılayacak kadar üretim yapamaması ve bu konuda bir pazar
oluşturamaması olarak görülmektedir.
Bu raporun ekinde sunulan “Kurutulmuş Kaba Yem Piyasa Düzenlemesi “Taslak”
Mevzuatı” çerçevesince ülkemizde şimdiden bir piyasa mekanizmasının kurulması ve
başlangıçta bunun kendi kaynaklarımız ile desteklenmesi gerekli görülmektedir. Sistem
işletilmeye başladıktan sonra IPARD kapsamında çeşitli projeler ile bir takım yardımlar
alınarak geliştirilebilir. Bu uygulamalar sonucunda ülkemiz kaba yem kurutma işletmeciliği
ve piyasasında ciddi birikimler sağlanabilir. Bu birikimler, son üye 10 ülke örneğinde olduğu
gibi tam üyelik öncesinde ülkemize önemli katkılar sağlayabilir.
Avrupa Birliği benzeri bir sistemin ülkemizde tesisi ve sistemin desteklenmesinin yanı
sıra ülkemizde kurutma işletmelerinin kurulması, bunların ve yem bitkisi üretenlerin
örgütlenmelerinin teşviki, bu grupların birbirleri ile anlaşmalar yaparak sözleşmeli üretimin
uygulanması, yine bu grupların teknik bilgi ve donanım açısından desteklenmesi gibi diğer
birçok konuda bir takım önlemlerin de alınması gerekli görülmektedir.
Kaba Yem Alt Çalışma Grubu, ülkemizin gelecekte karşılaşacağı durumları göz önüne
alan bir yaklaşımla mevcut desteklerin piyasaya etkilerini, tesis edilecek yeni bir sistemin
piyasaya etkileri ve tam üyelik öncesi ve sonrası Avrupa Birliği ile bütünleşmenin piyasaya
etkileri ayrı ayrı ele alınarak araştırılacak ve bunların değerlendirilmesine yönelik analizler
yapılacaktır.
201
Kaba Yem Alt Çalışma Grubu’nun zamanında ve doğru olarak alacağı tavsiye
kararları, bir yandan içte ve dışta hayvancılık sektörünün rekabet gücünü arttırırken, bir
yandan da bu ürün grubunda ülkemizi Avrupa Birliği stoklarını eriten ithalatçı bir pozisyona
düşmekten kurtaracaktır.
8. KAYNAKLAR
AÇIKGÖZ,E. 2001. Yem Bitkileri, Uludağ Üniversitesi G. VakfıNo:182.
AÇIKGÖZ,E.,HATİPOĞLU,R. ALTINOK,S. SANCAK,C. TAN,A. URAZ,D. 2005
Yem Bitkileri Üretimi ve Sorunları, Türkiye Ziraat Mühendisliği VI. Teknik
Kongresi, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası.
KILIÇ, A. 2000. H a y v a n c i l i k t a K u r u o t Çiftçi Broşürü No: 9, Şubat 2000. Ege
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü.
Anonim 2001. Avrupa Birliği’nin Ortak Tarım Politikası ve Türkiye’nin Uyumu.
İktisadi kalkınma Vakfı.
Anonim 2002a. FAO Agricultural Production İstatistik Yıllığı 2002.
Anonim 2002b. Tarımsal Yapı(üretim, fiyat değer2002) Devlet İstatistik Enstitüsü.
Anonim 2003.a. Proposed Reform of The Dried Fodder Sector, COPA/COGECA.
Anonim 2003.b.Court Of Audits, Special Report No : 12/2003 On The Sound Financial
Management Of The Common Organization Of The Market İn Dried Fodder
Together With The Commission’s Replies. Official Journal No: C298Date:09.12.2003
Anonim 2004. Çayır, Mera ve Yem Bitkileri Danışma Kurulu Raporu Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı.
Anonim 2005.a Türkiye’de Süt ve kırmızı et Hayvancılığı (Mevcut durum, Sorunlar ve
Öneriler) Türkiye Ziraat Odaları Birliği.
Anonim 2005.b. Yem Bitkilerinin Korunması ve Geliştirilmesi, Doğal Kaynakların
Korunması ve Geliştirilmesi Komisyonu, II. Tarım Şurası Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı.
Anonim 2005.c Agriculture in The European Union, Statistical and economic
İnformation 2004. DG Agriculture and rural Dev.
Anonim 2005.d. The Agriculturel Situation İn The EU. 2003 Report.
Anonim 2005.e. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Çayır, Mera ve Yem Bitkileri Şubeleri
İstatistik Verileri.
Anonim 2005.f. Avrupa Birliği İle Katılım Müzakereleri Rehberi. İktisadi kalkınma
Vakfı Yayın No: 184.
202
- Tercümesi Yapılan Konu İle İlgili AB Mevzuat Listesi :
123456789101112131415-
1117/1978,
1417/1978,
0603/1995,
0785/1995,
1347/1995,
1362/1995,
0620/1996,
0629/1997
1794/1997,
0676/1999,
1258/1999
1413/2001,
1782/2003,
1786/2003
0382/2005
203
Ek-1
1734 SAYILI YEM KANUNU’NDA KURUTULMUŞ KABA YEM PİYASA
DÜZENLEMESİ İLE İLGİLİ DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN “TASLAK”
MEVZUATI
Madde 1. Bu mevzuat, 29/05/1973 tarih ve 1734 sayılı Yem Kanunu’nda, Avrupa
Birliği Ortak Piyasa Düzenlerine ülkemizin uyumu kapsamında, Tablo.1’de belirtilen
listedeki ürünlerin kurutulmasından oluşan kaba yemlerin piyasa düzenlemesini sağlamak
amacıyla Kanun’un 1’inci ve 2’ncimaddeleri uyarınca düzenlenmiştir.
Tablo 1.
The common organisation of the market in dried fodder shall be established and cover the
following products:
CN code
Description
(a) ex 1214 10 00
Meal and pellets of lucerne artificiallyheat-dried
Meal and pellets of lucerne otherwise dried and
ground
ex 1214 90 91 and ex 1214 90 99
Lucerne, sainfoin, clover, lupins, vetches and
similar odder products, artificially heat-dried,
except hay and fodder kale and products
containing hay Lucerne, sainfoin, clover, lupins,
vetches, honey lotus, chickling pea and birdsfoot,
otherwise dried and ground
(b) ex 2309 90 98
Protein concentrates obtained from lucerne juice
and grass juice
.
.
Dehydrated products obtained exclusively from
solid residues and juice resulting from
preparation of the concentrates in the first indent
204
- Yonca unu ve peleti,
- Suni olarak kurutulmuş saman ve yem lahanası ve saman içeren ürünler,
- Kurutulmuş ve öğütülmüş baklagil paletleri,
- Adi yonca, korunga, üçgül, acı bakla, burçak, fiğ ve benzeri yem bitkileri,
- Yem bezelyesi ve gazal boynuzu,
- Yonca ve çim özsuyundan elde edilen protein konsantrasyonları,
- Yalnızca katı artıklardan elde edilen suni ürünler ve
- Konsantrasyonların hazırlanmasıyla oluşan özsu
Madde 2. Tanımlar
Kurutucu işletme: Yeşil kaba yemi, madde 8’de belirtilen koşulları sağlamak şartıyla
yapay olarak işleyen ve kurutan işletmelerdir.
Üretici: Yeşil kaba yem yetiştiren ve bir sözleşme ile kurutucu işletmeye teslim eden
çiftçilerdir.
Sözleşme: Piyasa düzenlemesi kapsamında verilecek yardımdan faydalanılabilmesi için,
kurutucu işletme ile üretici arasında yapılan anlaşmadır.
Piyasa Düzeni: Kaba yem konusunda destekler yoluyla piyasanın düzenlemesidir.
Madde 3. Kurutulmuş yeme ilişkin ortak piyasa düzeni pazarlama yılı her yıl 1
Nisan’da başlar ve bir sonraki yılın 31 Mart’ında sona erer. Bu kapsamda ton başına Bakanlar
Kurulu’nun her yıl belirlediği miktarda bir destek verilir.
Madde 4. Bu destek kapsamında garanti edilen ısıtılan veya güneşte kurutulan toplam
yem miktarı, yıllık 3.000.000 tondur.
Madde 5. Kurutucu işletmelere, ton başına Bakanlar Kurulu’nun her yıl belirlediği
miktarda bir avans ödemesi yapılabilir. Bu avansın alınabilmesi için söz konusu hakkın
kazanıldığını doğrulayan kontrollerin yapılması, kurutulmuş yemin kurutucu işletmeden
çıkmış olması gerekmektedir. Avans, işletmenin teminat vermesi durumuna göre; hak
kazanılmadan önce veya hak kazanıldıktan sonra ödenebilir. Garanti edilen miktardan daha
fazla üretim yapıldığı durumlarda fazlalık geri ödenir.
Madde 6. Her kurutucu işletme her yıl en geç 31 Mayıs’ta önceki Pazar yılının
kurutulan yem miktarını Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkili otoritesine bildirilir. Bu
kapsamda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde ilgili birimlerin bir araya gelmesi ile bir
yetkili otorite oluşturulur.
Madde 7. Başvuru yapan kurutucu işletmeye yardımın ödenebilmesi için yemin
aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekir;
a) Ürünün sunumuna göre nem içeriği en fazla % 11-14 arasında olmalıdır,
b) Madde 1’de belirtilen listedeki ürünlerin a bendindeki bütün ürünler ile b bendinin
ikinci paragrafındaki ürünler için kuru maddedeki minimum toplam ham protein
içeriği % 13’den, b bendinde birinci paragraftaki ürünler için % 45’ten az
olmamalıdır.
c) Ticarete uygun kalitede olmalıdır.
205
d) Özellikle karoten ve lif içeriği ile şartlar bir ay içinde 468/EC/1999 sayılı AB
Tüzüğünde öngörülen metoda uygun olarak benimsenir.(Düzenlenecek)
Madde 8. Kurutucu işletmelerinin destek alabilmeleri için, stok raporları, destekleyici
dokümanları ve sözleşmeleri olmalıdır.
Stok raporları, yeşil veya kurutulan yemin miktarına (zorunlu hallerde hesaplama ekili
alanlar üzerinden yapılabilir) niteliğine ve ayrıca kurutucu işletmeden çıkan yem miktarına ve
niteliğine ilişkin bilgileri içerir.
Sözleşme, kurutma işletmecisiyle yeşil yem üreticisi arasında Bakanlık yetkili otoritesi
tarafından onaylanmak şartıyla yapılır. Kendi ürününü üreten yeşil yem üreticileri ve kurutucu
işletme üretici örgütlerinin üyeleri de bu kapsama dahildir. Bu sözleşme, ürünün fiyatını,
üretildiği araziyi, teslim ve ödeme şartlarına ilişkin hükümleri içerir. Ayrıca yeşil yem
üreticisi tarafından teslim edilen yemin işlenmesi için özel olarak düzenlenmiş sözleşmelerde,
ürünün teslim edileceği arazi tayin edilir. Bu tip sözleşmeler, desteğin kurutucu işletme
tarafından yeşil yem üreticisine ödenmesini ve hedeflenen kurutulmuş miktarının elde
edilmesini sağlar.
Madde 9. Kendisinin ya da üyelerinin ürünlerini işleyen kurutucu işletmeler, her yıl
Bakanlık yetkili otoritesine belirli bir tarihe kadar hangi arazide yem bitkisi işleyeceğini yani
yem bitkisi kurutacak alanı beyan eder.
Madde 10. Bakanlık yetkili otoritesi, kurutucu işletmeler ile ilgili önceki maddelerde
sıralanan şartların doğruluğunu denetleyen bir sistemi ortaya koyar ve bir yönetmelikle ile
bunu yayımlar. Burada yardıma konu olan toplam miktar, kurutucu işletmelerden çıkan
minimum kalitedeki kurutulmuş yem miktarlarının toplamına karşılık gelir. Kurutucu
işletmeden çıkan kurutulmuş yem miktarı ise, alınan örnekler ve işlenen yem bitkilerinin
tartılmasıyla bulunur.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkili otoritesi, bu mevzuatın uygulanması ile ilgili
hibenin ve avansların miktarının tespiti, kontrolü ve ödenmesi gibi bütün işlemleri yapacaktır.
Madde 11. Avrupa Birliği’ne tam üye olunması durumunda, ton başına verilecek hibe
ve avans tutarları ile üye ülkeler arasında paylaştırılan maksimum garanti edilen miktar
Avrupa Birliği Komisyonu tarafından belirlenecektir. Bu garanti edilen miktardan daha fazla
üretim yapan üye ülkeye, o pazarlama yılında ödenecek yardım Avrupa Birliği Komisyonu
tarafından azaltılacak, avans fazlalık oranınca geri alınacaktır.
Bakanlık yetkili otoritesi, her yıl 31 Mayıs’ta önceki Pazar yılının kurutulan yem
miktarını ve Kurutucu işletmeleri denetleyen sistemde belirtilen şartlara ilişkin bilgileri
Avrupa Birliği Komisyonu’na bildirilir.
Üçüncü ülkelerle AB Ortak Gümrük tarifesi çerçevesince gümrük tarifesi uygulanır. Bu
tüzüğün uygulanmasıyla ilgili birleşik terminoloji Nomenklatür Ortak Gümrük tarifesiyle
birlikte uygulanır. Üçüncü ülkelerle yapılan ticarette, gümrük vergileriyle eşit etkiye sahip bir
bedelin alınması ve eş etkili tüm sınırlama ve tedbirlerin uygulanması yasaklanmıştır. Üçüncü
ülkelerle ticarette karşılaşılabilecek sorunlarla ilgili olarak 1786/EC/2003 sayılı yönetmeliğin
16.maddesi dikkate alınır.
Bu mevzuata ilişkin ürünlerin üretiminde ve ticaretinde Roma Antlaşması’nın Rekabete
İlişkin Kurallar I-87, I-88 ve I-89 maddeleri uygulanır.
1784/EC/2003 sayılı AB Tüzüğünde bahsedilen “Tahıllar İdare Komitesi” (Avrupa
Birliği’nde kısaca “Komite “ olarak adlandırılmaktadır), bir ay içinde 468/EC/1999 sayılı AB
Tüzüğünde öngörülen komitelerin genel çalışma metoduna uygun olarak, mevzuatın
uygulanması ile ilgili hibenin ve avansların miktarının tespiti, kontrolü ve ödenmesi gibi
bütün işlemleri yapacaktır. Komite başkanını veya bir üye devlet temsilcisinin isteği ile ortaya
206
konan bir soruyu göz önünde bulunduracaktır. Bu mevzuatın uygulanması ile ilgili alınan
tedbirler üye ülke tarafından AB komisyonuna bildirilir.
Bu mevzuattaki yükümlülüklerin yerine getirilmesinde 1258/1999 sayılı AB
mevzuatında belirtilen harcamalar üye ülkeler tarafından eklenecektir.
Madde 12. Bu mevzuat Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yürütülür. Bu
mevzuatın 1’den 10’inci maddesine kadar olan bölümü yayınlandığı tarihte; 11’inci maddesi
ise, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üye olunması durumunda yürürlüğe girer.
207
Ek-2
Sıra No
Kaba Yem Alt Çalışma Grubu AB Mevzuatına Uyum Çalışmaları
1
Uyum Sağlanması Gereken AB
Mevzuatı Numarası ve Adı
Türkçe
Tercüme
Mevcut
mu?
Karşılığı TR
Mevzuatı Adı,
Resmi Gazete
Tarih ve Sayısı
-
Ülkemizde kaba
yem sorununun
çözümünde Ortak
Piyasa
Mekanizmasının
kurulması gerekli
görüldüğü için
AB’ye karşılık
gelebilecek Türk
Mevzuatı
hazırlanmıştır.
-
Esas Tüzüğün
“uygulama tüzüğü”
mahiyetinde olan bu
kanun Türk
Mevzuatına derç
edilmektedir.
32003R1786
Council Regulation (EC) No 1786/2003 of
29 September 2003 on the common
organisation of the market in dried fodder
Mevcut
Kurutulmuş Kaba Yem Ortak Piyasa
Düzeni hakkında 29 Eylül 2003 tarihli
1786/03 (EC) sayılı Konsey Tüzüğü
2
32005R0382
Commission Regulation (EC)
No 382/2005 of 7 March 2005 laying
down detailed rules for the application of
Council Regulation (EC) No 1786/2003
on the common organisation of the market
in dried fodder
Mevcut
Planlanmış Olan
Uyum Takvimi
208
Uyum Durumu
Ülkemizde kurutulmuş kaba yem
sektörüne ilişkin olarak AB’dekine
benzer bir ortak piyasa düzeni
bulunmamaktadır. Bu konuda tesis
edilecek bir düzenleme sektörün
genelin de önemli bir gelişme
sağlayacaktır. AB’de sektörde, ton
başına üretimden bağımsız ödeme
yapılması sözkonusu iken,
ülkemizde sektöre ilişkin bir yardım
mekanizması bulunmamaktadır.
EK-III (a)
31995R0603
Ortak Piyasa Düzenlerinden Kuru yeme ilişkin 21 Şubat 1995 tarih ve 603/95 (EC) sayılı
Konsey Tüzüğü
Resmi Gazete L 063, 21.03.1995 P. 0001 – 0006
CONSLEG - 95R0603 - 15.06.1995 – 15 P.
Ortak Piyasa Düzenlerinden Kuru yeme ilişkin 21 Şubat 1995 tarih ve 603/95 (EC) sayılı
Konsey Tüzüğü
AVRUPA BİRLİĞİ KONSEYİ
Avrupa Topluluğunu kuran Anlaşmaya ilişkin ve özellikle, 42. ve 43. Maddeleri dikkate
alarak,
Komisyonun önerisini dikkate alarak (1),
Avrupa Parlamentosunun görüşlerini dikkate alarak (2),
Kuru yeme ilişkin Ortak Piyasa Düzenini düzenleyen 1117/78 (EEC) sayılı Tüzük (3) ve
kuru yeme ilişkin destek sistemini düzenleyen 1417/78 (EEC) sayılı Tüzüğü (4) göz önünde
bulundurarak.
Kuru yeme ilişkin basit tek fiyat destek ödemeleri yapılmasını göz önüne alarak,
Güneşte kurutulana göre suni olarak kurutulan yem bitkilerine verilen ilave maliyet oranı
daha yüksek olmasını göz önüne alarak.
Topluluk kuru yem üretimini sınırlamasını dikkate alarak, verilebilecek yardım miktarı
maksimum limitlere bağlı olmasını göz önünde bulundurarak.
Biri suni diğeri güneşte kurutulan yem bitkilerine verilecek olan iki farklı maksimum
garanti edilecek miktarlar (MGM) sabitlenmesini göz önünde bulundurarak.
Bu MGM ler hakkaniyet temelinde dikkate alınarak özelliklede Temmuz 1994 de
Komisyonda ki mevcut verilere göre 1992/93 ve 1993/94 pazarlama yılları içerisinde 1117/78
sayılı (EEC) Tüzüğün 5. maddesine göre ortalama üretimlerine ilişkin alacakları yardımlar
üye ülkeler arasında dağıtılmasını göz önünde bulundurulacaktır.
Topluluktaki fazla üretimin önüne geçmek için ve MGM lerin uygulanmasının güvence
altına alınmasını göz önünde bulundurarak, üretim belirlenen kotaları aşması durumunda
yapılan kuru yem için yapılan destekler azaltılacaktır. Bu üretim azalması MGM'nin aşıldığı
ilk % 5 için, tüm üye ülkelere eşit bir şekilde uygulanmalıdır. Daha fazla bir aşma
durumunda, kendi ulusal garanti miktarlarını aşan bu üye devletler ilave bir azalmaya maruz
bırakılacaktır.
MGM nin aşıp aşmadığının hesaplanmasına kadar son yardım miktarının ödenmemesi
göz önünde bulundurarak, kuru yemin işlenme süreci bittikten sonra yardımların avans
ödemelerinin gerekli olacağı bu yüzden göz önünde bulundurarak. Komisyonun önerisi saklı
kalmak kaydıyla Avrupa Parlamentosu % 50 den daha fazla bir ön ödeme talep etmesini göz
önünde bulundurarak,
Komisyonun bu görüşü onaylayacağı dikkate alınarak, Madde 6 da belirtilen miktarlar
geçici hale gelmiştir. Bu öneriyi karşılamak için Konsey Komisyon önerisine bağlı olarak ön
ödeme miktarları sorununu derhal incelemesini göz önünde bulundurarak, bu hususun
mümkün olabildiğince çabuk benimsenmesi için Tüzük oluşturulması çalışmalarının
yapılması.
209
Üretim üye ülkelerde zaten Nisan da başladığı içini, kuru yeme yönelik yardımın
yapılacağı pazarlama yılı her yılın Nisan 1'inden ertesi yılın 31 Mart'ına kadar yapılmasını
göz önünde bulundurarak,
Yardıma uygun olan kuru yemin minimum kalitesiyle ilgili olarak kriterlerin saptanması
göz önünde bulundurularak,
İşleyicilere yönelik düzenli yeşil yem arzını özendirmek amacıyla ve yardım
tasarısından faydalanmak için üreticileri muktedir kılmak amacıyla, belli durumlarda yardım
hibesi üreticiler ve işleme faaliyetinde bulunan işletmeler arasındaki sözleşmelerin sonucunda
şarta bağlı olması göz önünde bulundurularak,
Bir taraftan anlaşmaların işleme faaliyetinde bulunan işletmelere düzenli ürün arzını
teşvik etmesi gerekirken diğer taraftan, yardımdan faydalanması için üreticilere imkân
vermesi gerekliliği göz önünde bulundurularak; bu amaca doğru anlaşmaların kesin bilgileri
içermesi gerektiği göz önünde bulundurularak,
İşleme faaliyetinde bulunan işletmeler yardıma hak kazanmak için gerekli olan belli
koşulları yerine getirmeli, bu yüzden bu işletmeler yardıma hak kazanmanın teyidi için
gerekli detayları içeren stok hesaplarını tutmalı ve herhangi diğer kanıtı teyit etmesi
gerekliliği göz önünde bulundurularak,
Üreticiler ve işleme faaliyetinde bulunan işletmeler arasında hiç bir sözleşme
bulunmadığı durumda diğer malumat yardıma hak kazanmanın teyidi niyeti için sonuncusu
tarafından tedarik edilmesi göz önünde bulundurularak,
Üretici tarafından teslim edilen yem işleme hakkında özel sipariş anlaşmaları
durumunda hüküm, üreticinin eline geri geçirilecek yardımı yetkin kılmalı gerekliliği göz
önünde bulundurularak,
Tahayyül edilen tedbirlerin uygulamasını kolaylaştırmak amacıyla, bir İdare Komitesi
içinde Üye Ülkeler ve Komisyon arasında yakın bir işbirliği kuran bir prosedürün hesaba
katılması gerekliliği göz önünde bulundurularak,
Topluluk, çok yanlı Uruguay Turu ticari görüşmeleri altında çeşitli anlaşmaları
müzakere ettiği göz önünde bulundurularak (aşağıda "GATT Antlaşmaları" olarak gösterilen),
Bu anlaşmaların birçoğu tarımla bilhassa Tarım Anlaşması (Aşağıda "Anlaşma" olarak
gösterilen) ile ilgilidir.
Koruyucu düzenlemeler anlaşması koruyucu hükümlerin uygulanması ile ilgili, pazar
kuruluşlarında da olduğu gibi açık kurallar içerdiği için, kurutulmuş yeme uygulanabilir olan
koruyucu hüküm, uluslararası anlaşmaların işleyişinden doğan zorunluluklar hesaba katılarak
desteklenmelidir;
Üçüncü ülkeler ile ticaretle ilgili yeni kuralların yürürlüğe girişinin, Uruguay Turu’nun
çok taraflı ticaret pazarlığının sonucunda topluluk için ortaya çıkan zorunlulukların yürürlüğe
girme tarihi ile çakıştırılmasının garanti edilmesi gerekmektedir.
1117/78 ve 1417/78 nolu tüzükler, Uruguay Turu pazarlıkları sonuçlarının yerine
getirtilmesinin yasalaştırılmasının uygulanması tarihinin bitimine kadar ilkinin yürürlükte
kalması gereken istisna bazı maddeleri dışında, yürürlükten kaldırılmalı, bu tüzüğü kabul
etmiştir.
Madde 1
Aşağıdaki ürünleri kapsayan, kurutulmuş yemle ilgili ortak bir pazar örgütü olacaktır.
Tablo Durumu
Madde 2
Madde 1'de belirtilen ürünler için pazarlama yılı, her yılın 1 Nisan günü başlayıp, takip
eden yılın 31 Mart günü biter.
210
BAŞLIK 1
Yardım sistemi
Madde 3
1. Yardım, madde 1'de listelenen ürünler için verilmelidir.
2. Madde 5'i ihlal etmemek üzere, madde 1'in 2. ve 4. satır başlarında yazılan ürünler
için yardım miktarı ton başına 38,64 Ecu (Ekü) olmalıdır.
Madde 4
1. Madde 3 (2)'de belirtilen yardımın verilebileceği har pazarlama yılı içinde 45 394
milyon ton kuru yemin bir maksimum garanti miktarı (MGM) bu vesile ile kurulur.
2. Paragraf 1'de belirtilen Maksimum Garanti Miktarı (MGM) üye ülkeler arasında
aşağıdaki gibi dağıtılır.
^^TABLE POSITION^^
3. Madde 3 (3)'de belirtilen yardımın verilebileceği, her pazarlama yılı içinde 443 500
ton güneşte kurutulan yemin bir maksimum garanti miktarı (MGM) bundan dolayı kurulur.
4. Paragraf 3'te belirtilen MGM, üye ülkeler arasında aşağıdaki gibi dağıtılır.
^^TABLE POSITION^^
Madde 5
Madde 3 (2) ya da 3 (3) ile yardıma hak kazanan kuru yem miktarı, herhangi bir
pazarlama yılında, sırasıyla madde 4 (1) yada 4 (3)' te belirtilen Maksimum garanti miktarını
geçtiğinde, o yıl yapılacak yardım aşağıdaki gibi hesaplanır:
— Maksimum garanti miktarını geçen ilk %5'lik dilim için yardım tüm üye ülkelerde,
aşan miktarla orantılı olacak tutarda indirilir.
—5 fazlalığın aşıldığı durumda ilave azaltmalar, üretimin NGQ' yu geçtiği üye ülkelerde
bu fazlalıkla orantılı olarak %5 artırılır.
Uygulanacak azaltma Komisyon tarafından Madde 17'de yazılan prosedürlere göre
belirlenir ve maksimum garanti miktarı geçilmeseydi erişilecek miktardan fazla çıkmamasını
garanti edecek şekilde olmalıdır.
Madde 6
1. Bu düzenleme kapsamında yardım için başvuran kuru yem üreten işletmeler,
—kuru yem madde 3 (2)'ye uygun olduğunda ton başına 34,41 ekü
—kuru yem madde 3 (3)'e uygun olduğunda ton başına 19,32 ekü
Avans ödeme almaya hak kazanırlar.
Üye devletler avans ödeme kazanımının doğruluğunu garanti edecek gerekli kontrolleri
yürütmek durumundadırlar. Ödeme yetkisi oluşturulduğunda, avans ödeme yapılmalıdır.
2. Avans ödemesini sınırlandırmak için, tartışılan kuru yem üretim işletmelerine
bırakılmalıdır.
3. 5. maddedeki şartları göz önüne alarak avansın verildiği durumlarda farka eşit bir
miktar ödenir ve eğer avansla yardımın toplam miktarı arasında fark varsa kuru yemi işleyen
işletmeye bu da ödenir.
Madde 7
Üye devletler komisyonla her yılın en geç 31 Mayısına kadar madde 3(2) de ve madde
3(3) te, önceki pazarlama yılındaki yardıma uygun kuru yem miktarlarını bildirmek
durumundadırlar.
Madde 8
Madde 3 için sağlanan yardım, işlemden çıkan ve aşağıdaki koşulları sağlayan kuru yem
itibariyle ilgili tarafın başvurusu üzerine verilir.
211
(a) maksimum nem içeriği %11–14 arasına düşmelidir ve ürünün sunum formu ile
çeşitlendirilebilir.
(b) kuru maddenin içerdiği minimum ham protein;
—madde 1 de ve madde 1(b)’nin ikinci paragrafında listelenen ürünlerin olması
durumunda %15 ten az olmamalıdır,
—madde 1(b)’nin ilk paragrafında listelenen ürünlerin olması durumunda %45 ten az
olmamalıdır,
(c) kuru yem sağlam, doğal ve ticareti yapılabilir kaliteye olmalıdır. Özellikle elyaf
karoten içeriğine ilişkin, madde 17 de belirtilen prosedüre uygun olarak başka şartlar
uygulanabilir.
Madde 9
Madde 3 için sağlanan yardım madde 1 de listelenen ürünleri işleyen şu işletmelere
verilir:
(a) en azından şunları gösteren stok kayıtlarını tutan;
—yeşil yem ve uygun yerlerde güneşte kurutulan yemin kullanılan miktarı - bununla
beraber işletmelerin özel durumlarında gerekirse kuru yemin miktarları ekilmiş alanlar
üzerinden tahmin edilebilir.
—üretilen kuru yemin ve üretimden çıkan bu tür yemin kalitesi ve miktarı
(b) yardıma hak kazanmayı çeşitlendirmek için diğer destekleyici belgeleri sağlayan
(c) aşağıdaki kategorilerden en azından birine giren
— kurutulacak yem üreticileriyle sözleşme yapmış olan işletmeler,
— kendi ürünlerini üreten işletmeler ya da grup olmaları durumunda onların üyeleri,
— kurutulacak yem üreticileriyle sözleşmesi olan bazı garantileri sağlayan tüzel ve
gerçek kişilerden -ki bu gerçek ve tüzel kişiler
17. maddede belirtilen prosedüre uygun şartlar altında ürünün hasat edildiği üye ülke
yetkili otoritelerince onaylanmış alıcılardır. Malzeme sağlayan üreticiler,
Madde 10
Kendi ürünlerini üreten işletmeler ya da grup olmaları halinde bunların üyeleri, üye
ülkelerin yetkili otoritelerince belirlenecek tarihe kadar işlenecek yem hasadı alanlarının yıllık
bildirimlerini sunarlar.
Madde 11
1- Madde (9) ‘de atıfta bulunulan sözleşmeler, sadece yem üreticilerine ödenen ücret ve
—uygulandığı yerlerde- güneşte kurutulmuş yem için değil, aynı zamanda en azından;
— Üçünün işleyici işletmeye
Nereden temin edildiği
- Temin ve ödeme şartları
2- Madde 9 (c)’nun ilk paragrafında bahsedilen kontratlar, üreticiler tarafından sağlanan
yemin işleme süreci için yapılan özel-talep sözleşmeleridir ki bunlar en azından teslim alınan
ürünün hangi üreticiye ait olduğu ve üreticinin kontrata bağlı olarak işlenmiş oldukları miktar
için, Madde 3’te belirtilen ve işletme tarafından ödenmesi gerekli yardımları içine alan kısmı
içermelidir.
Madde 12
1 Üye ülkeler, her işleyici işletme ile ilgili olarak, mutlaka bir yönetici sistem göstermeli
ve bu sistemi aşağıdaki şu maddeler kontrol etmelidir;
— Önceki maddelerde vurgulanan durumların karşılanıp karşılanamadığı,
212
— Yardım uygulamalarının kapsadığı miktar, işletmelerin son ürün, minimum
kalitedeki kuru yem miktarına uymalıdır,
2- Kuru yem, işletmeyi son ürün olarak terke etmede tartılmalı ve örneklemelidir.
3- Üye ülkeler, bu hükümleri benimsemeden önce paragraf 1 ‘e yönelik uygulama
planlarını, komisyona iletmekle yükümlüdür.
BAŞLIK II
Üçüncü ülkelerle ticaret.
Madde 13
Aksi belirtilmedikçe (Bu tüzüğün kapsamında olduğu müddetçe), genel gümrük
tarifelerini oranları Madde 1’de belirtilmiş ürünler için geçerli olacaktır.
Madde 14
1- Birleştirilmiş nomanklatür yorumlamalarındaki genel kurallar ve uygulamalar
yönelik özel kurallar, bu tüzükte belirtilen ürünleri tarife sınırlandırmaları için
kullanılmalıdır; Tüzüğün uygulanması sonucu ortaya çıkan tarife nomanklatürü,
birleştirilmiş nomanklatür içine dahil edilmelidir.
2- Tüzükte aksi belirtilmedikçe veya bir hükme uymadıkça bu yüzden aşağıdaki
maddeler 3. ülkelerle ticarete yasaklanacaktır.
- Gümrük vergilerine eşdeğer etkili ücretleri zorla toplanacaktır.
- Miktar kısıtlamaları veya eşdeğer etkili önlemler uygulanacaktır.
Madde 15
1 Eğer ithalat ya da ihracatta artış nedeniyle, madde 1 de listelenmiş ürünlerden biri ya
da daha fazlasına ait topluluk piyasası, antlaşmanın 39 maddesiyle düzenlenmiş
hedeflere ulaşılmasını tehlikeye düşürebilecek ciddi karışıklıktan etkilenir ya da tehdit
edilirse, böyle bir karışıklık ya da karışıklığa bağlı tehdit bitene kadar, komisyon
üçüncü ülkelerle olan ticarette uygun tedbirlere başvurabilir.
Konsey, komisyondan gelecek bir teklife göre hareket ederek, anlaşmanın 43 (2).
Maddesinde tespit edilmiş oylama usulüne göre bu paragrafın uygulanması için genel
kuralları kabul eder, üye ülkelerin alabileceği durumları ve sınırları tanımlar.
2 Paragraf 1 de söz edilen durum ortaya çıkarsa, komisyon, üye bir devletten gelecek
talep üzerine ya da kendi insifiyatiyle gerekli tedbirler üzerinde karar verir, üye
devletler, hemen uygulamaya geçecek olan bu tedbirlerden haberdar edilir. Eğer
komisyona üye bir devletten talep gelirse, talebin alınmasından sonraki 3 gün
içerisinde komisyon bir karar alır.
Haberdar edildikleri günü takip eden 3 iş günü içerisinde, komisyon tarafından alınan
tedbirler, üye devletler tarafından konseye bildirilebilir. Konsey gecikmeden toplanır.
Konsey nitelikli çoğunlukla, tartışılan tedbirler üzerinde değişiklik yapabilir ya da
bozma kararı alabilir.
Bu madde, anlaşmanın 228 (2) maddesi uyarınca gerçekleştirilen anlaşmalardan doğan
yükümlülüklere uygun olarak uygulanacaktır.
BAŞLIK III
Genel hükümler
Madde 16
Bu tüzükte aksine hüküm olmadıkça anlaşmanın 92. 93. ve 94. maddeleri, madde 1de
söz edilen ürünlerin üretimi ve ticaretinde uygulanacaktır.
213
Madde 17
1
Komisyon, üye ülke temsilcilerinden oluşan bir komiteden yardım alır ve
komisyon temsilcisi tarafından yetkilendirilir.
2
Bu maddede tespit edilen yöntemin takip edileceği yerlerde başkan kendi
inisiyatifiyle ya da üye bir devletin temsilcisinin isteğiyle, konuyu komiteye havale
eder.
3
Komisyon temsilcisi, alınacak önlemlere ait bir taslağı komiteye sunar. Başkanın
konunun acili yetine göre belirleyeceği zaman sınırı içerisinde, komite taslak
üzerinde görüşünü bildirir. Komisyon tarafından yapılacak teklif ile kabul edilecek
kararlarda, anlaşmanın 148 (2) maddesinde tespit edilen çoğunluk tarafından görüş
bildirilir. Komitedeki üye ülke temsilcilerinin oy ağırlıkları maddede yer alan usule
göre belirlenir. Başkan oy kullanmaz.
4
Komisyon hemen uygulanacak önlemleri kabul eder. Bununla beraber, bu önlemler
komitenin görüşüne uygun olmaz ise, komisyon tarafından konseye derhal tebliğ
edilir. Böyle bir olaydan dolayı:
- Komisyon, tebliğ tarihinden itibaren bir aydan fazla olmayan bir süre için karara
bağlanmış önlemlerin uygulanmasını erteleyebilir.
- Konsey, nitelikli çoğunluk yoluyla, önceki paragrafta işaret edilen zaman sınırları
içerisinde farklı bir karar alabilir.
5
Komite, kendi insifiyati ile ya da üye bir devletin temsilcisinin isteğiyle, başkanı
tarafından ortaya atılan bir başka konu üzerinde düşünebilir.
Madde 18
Madde 17 de yer alan prosedürlere uyum sağlamak için aşağıdaki unsurlar
benimsenecektir:
a- Bu düzenlemenin uygulanması için detaylı kurallar, özellikle aşağıda yer alanlar ile
alakalı olanlar:
— Madde 3 de atıfta bulunan yardımların hibelendirilmesi ve Madde 6 da sağlanacak
olan ileri ödeme,
—Tüm gerekli kontrolleri, entegre sistemin belirli elemanlarının hepsinin kullanımını
içeren yardımın yetkilendirilmesi ve kontrolü,
—Asgari kalitenin belirlenmesi için kriterler,
—Hem madde 10 da hem de madde 9' un ikinci satırında belirtilen görevler ile yerine
getirilecek olan durumlar,
—Madde 12 (2 ) de belirtilen kontrol ölçülerinin yürütülmesi,
—Madde 11 de yer alan ve madde 9 da belirtilen sözleşmelerin sonuçları ve içermesi
gereken bilgiler için yerine getirilecek kriterler,
—Maksimum garanti edilen miktarın uygulanması;
b-Eğer gerekli olduğu düşünürlerse, (EEC) No 1117/78 yönetmeliğinde açıklanan
yardım sisteminin, bu tüzükte yer alan sisteme dönüşümünü kolaylaştıracak geçiş değerleri
oluşturmak
Madde 19
Üye devletler bu yönetmeliğin uygulanması için kullanılan değerleri Komisyona
bildirmelidir.
Madde 20
1-Tüzük (EEC) No 1117/78, 30 Haziran 1995 tarihine kadar yürürlüğe girecek Madde 7
ve 8 'in kabulü ile yürürlülükten kalkacaktır.
2-Tüzük (EEC) No 1417/78 bu vesile ile yürürlülükten kalkacaktır.
214
Madde 21
Bu Tüzük Avrupa Komisyonunun Resmi Gazetesinde yayınlandığı gün uygulamaya
girecektir.
1 Haziran 1995 den sonra uygulanacak olan, Başlık II' nin kabulü ile 1 Nisan 1995 tarihi
itibari ile uygulanacaktır.
Bu tüzük, tüm üye ülkelerde, bütünüyle bağlayıcı olacaktır ve direk uygulanabilecektir.
21 Şubat 1995, Brüksel de yapılmıştır.
Konsey için
Başkan
J.PUECH
(1) OJ No C 365, 21. 12. 1994, p. 8.
(2) OJ No C 56, 6. 3. 1995.
(3) Tüzük OJ No L 142, 30. 5. 1978, p. 2., en son olarak tüzük (EC) No 3496/93 (OJ No L
319, 21. 12. 1993, p. 17) ile değiştirilmiştir.
(4) Tüzük OJ No L 171, 28. 6. 1978, p. 1., en son olarak tüzük (EEC) No 1110/89 (OJ No L
118, 29. 4. 1989, p. 1) ile değiştirilmiştir.
215
EK-III (b)
1786/2003
AT’ yi kuran antlaşmayı ve özellikle madde 36 ve madde 37(2)'nin üçüncü alt paragrafı
dikkate alınarak, böylece;
Komisyonun önerisini dikkate alarak
Avrupa Parlamentosunun görüşünü dikkate alarak (1)
Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitenin görüşünü dikkate alarak (2)
Bölgeler Komitesinin görüşünü dikkate alarak (3)
(1) Kurutulmuş yemde 21 Şubat 1995 tarihli OPD’ ye ilişkin 603/95 No' lu Konsey
Tüzüğü (EC) (4), biri kuru yem, biri de güneşte kurutulmuş yem için olan iki tek fiyatta hibe
edilen yardımla birlikte o piyasaya ilişkin ortak bir düzen kurar.
(2) 603/95 No' lu Tüzük (EC) ard arda bir kaç kez düzeltilmiştir. Daha fazla
düzeltmelerin bir sonucu olarak, tüzüğün kaldırılması gerekir ve açıklık için yer değiştirmesi
gerekir.
(3) 603/95 No' lu tüzükçe tespit edilen tasarı uyarınca yem üretiminin asıl kısmı fosil
yakıtının kullanımına bağlıdır ve bazı üye ülkelerde sulamanın kullanılmasına bağlıdır. Bunun
çevre üzerindeki etkileri hakkındaki kaygılar yüzünden, tasarının düzeltilmesi gerekir.
(4) Çiftçiler için destekleme tasarılarını tespit eden ve OTP uyarınca doğrudan destek
tasarıları için ortak kurallar tespit eden 29 Ekim 2003 tarihli 1782/2003 No' lu Konsey
Tüzüğü (EC) (5)
(5) Bu unsurları takiben, 603/95 No' lu Tüzükçe (EC) belirlenen iki yardım oranının
hem kurutulmuş hem de güneşte kurutulmuş yem için uygulanabilir tek bir orana indirilmesi
gerekir.
(6) Güney ülkelerinde üretim Nisanda başladığı için yardımın hibe edildiği kurutulmuş
yemin pazarlama yılı 1 Nisandan 31 Marta kadar olması gerekir.
(7) Kurutulmuş yemin bütçe dengesini garanti etmek için, bir Topluluk üretim hacmi
tavanı olması gerekir.
(8) Bu miktar 603/95 No' lu Tüzüğün (EC) amaçları doğrultusunda tanımlanan tarihsel
miktarlar temelinde Üye Ülkeler arasında bölünmelidir.
(9) Maksimum garanti edilmiş miktarı sağlamak açısından Toplulukta görülen üretim
fazlalığının önüne geçmek açısından yardım maksimum garanti edilmiş miktarı aşarsa
azaltılmalıdır. Üye ülkeler için kaydedilen orana göre yapılan azaltma garanti edilmiş ulusal
miktarını aşan her üye ülke için uygulanmalıdır.
(10) Vadesi gelmiş yardım miktarı, garanti edilmiş maksimum miktarı aşılıp aşılmadığı
bilinene kadar ödenmemelidir. Bu yüzden yardımdaki ön ödeme bir kere elinde kurutulmuş
yem kalan işleyen işletmelere ödenmelidir.
(11) Yardıma hak kazanmak için minimum kalite gereklilikleri belirlenmelidir.
(12) İşleyicilere düzenli yeşil yem akışını özendirmek için belli koşullarda yardıma
uygunluk üreticiler ve tarımsal sanayi arasındaki anlaşmayı gerektirmektedir.
(13) Üretim zincirinde şeffaflığı geliştirmek ve zorunlu kontrolleri kolaylaştırmak için
anlaşmaların belirli bölümleri zorunlu hale getirilmelidir.
(14) Yardımı almak amacıyla üreticiler kazanılmış haklarının kontrolü için ihtiyaç
duyulan herhangi bir destekleyici belgeyi ve gerekli bilgileri sağlayacak stok kayıtlarını
tutmalıdırlar.
216
(15) Üreticiler ve tarımsal sanayi arasında antlaşma bulunmadığı durumlarda;
sonuncusu, kontrol edilecek kazanılmış hakların izni için diğer bilgileri sağlamalıdır.
(16) Antlaşmanın, üretici tarafından teslim edilen yemin işlenmesi için özel bir sipariş
olduğu durumlarda yardımın üreticiye geri geçmesi sağlanmalıdır.
(17) Kuru yemde tek bir pazarın düzgün çalışması ulusal yardım hibesince tehlikeye
düşecektir. Bu yüzden, Devlet yardımı antlaşmasının hükümleri OPD' ce kapsanan ürünlere
uygulanır.
(18) Komisyona yardım eden komite tahıl için yönetim komitesi olmalıdır.
(19) Tüzüğün uygulanması için gerekli tedbirler Komisyonda(6) verilmiş olan uygulama
yetkileri için prosedürlerin yer aldığı 28 Haziran 1999 tarihli 1999/468/EC konsey kararı
uyarınca kabul edilmiştir.
(20) İç pazar ve gümrük yükümlülükleri istisnai durumlar hariç yeterli olmayabilir,
Böyle vakalarda ortaya çıkabilecek sıkıntılara karşı topluluk pazarını savunmasız bırakmamak
kaydıyla topluluk gecikmeksizin tüm gerekli tedbirleri alabilmelidir. Böyle bütün tedbirler
Birliğin uluslararası taahhütlerine uygunluk göstermelidirler.
(21) Kuru yem üretiminin muhtemel değerlendirmesini dikkate almak için komisyon,
kuru yemin ortak pazar organizasyonu değerlendirmenin temelinde olan raporu; belirli
sektörlerle ilgili baklagillerin ve diğer yeşil yemlerin gelişim alanları, kuru yemlerin üretimi
ve fosil yakıtlarının tasarruf edilmesi ile ilgili rapor konseye sunar. Rapora eğer gerekli olursa
uygun teklifler eşlik etmelidir.
(22) Bu Tüzüğün uygulamasından doğan kısıtlamaların sonucu Üye ülkeler tarafından
yapılan harcamalar topluluk tarafından, Ortak tarım Politikasının finansmanı üzerine 17
7Mayıs 1999 tarihli (EC) No 1258/1999 no lu tüzük uyarınca finanse edilir.(7)
(23) Tek Ödeme Takvim uygulamasının 1 Ocak 2005'ten itibaren başlamasından dolayı,
bu takvim 1 Nisan 2005'ten itibaren uygulamaya başlamalıdır
TÜZÜĞÜN KABULÜ
Bölüm 1
Giriş Hükümleri
Madde 1
Kuru yem pazarının ortak organizasyonu kurulmalıdır ve aşağıdaki ürünleri içermelidir
Tablo pozisyonu
Madde 2
Madde 1'de listelenen ürünler için pazarlama yılı 1 Nisan’da başlar gelecek yılın 31
Martında sona erer.
Madde 3
Tüzük, Konsey tüzüğü tarafından sağlanan tedbirler önyargısız olarak uygular.(EC) No
1782/2003.
Bölüm 3
YARDIM
Madde 4
1.Madde 1'de listelenmiş ürünler için yardımlar yapılır.
2.Madde 6 için önyargı olmaksızın, yardımlar Eur 33/t'de belirtilmektedir
Madde 5
1-Kurutulmuş ve Güneşte kurutulan yemin pazarlama için yıllık garanti edilmiş miktar
4855900 ton Madde 4(2) ile sağlanan yardım tasdik edilir.
217
2-Paragraf 1'de sağlanan Maksimum garanti edilmiş miktar üye ülkeler arasında
aşağıdaki bölünebilir.
Garanti edilmiş ulusal miktar (Ton)
Tablo Pozisyonu
Madde 6
Madde 4'te belirtildiği üzere yardım alan, kurutulmuş yem hacminin bir pazarlama yılı
süresince, Madde 5 de düzenlenen maksimum garanti miktarını aştığının ileri sürüldüğü
durumlarda o pazarlama yılında ödenecek yardım her bir üye ülkede azaltılır.
Madde 7
1.Bu tüzük uyarınca yardım için başvuran faaliyet gösteren işletmeler, ton başına 19,80
Euro veya eğer ton başına 6,60 Euro'luk bir teminat verirlerse ton başına 26,40 Euro 'luk bir
avans ödemesine hak kazanır.
Üye ülkeler, yardıma hak kazanmayı doğrulamak için gerekli kontrolleri yapar. Hak
kazanıldığı tespit edildiğinde avans ödenir.
Yine de, işleyicinin avans miktarının %10 u daha fazla bir miktarda teminat vermesi
kaydıyla, hak kazanılmasının tespit edilmesinden önce de avans ödenebilir. Bu teminat aynı
zamanda birinci bendin amaçları için bir teminat görevi görür. Yardıma hak kazanıldığı tespit
edilir edilmez, birinci bentte belirtilen düzeye indirilir ve yardımın geri kalanı ödendiğinde
tümüyle kaldırılır.
2.Avans ödenebilmesinden önce, kuru yem, faaliyet gösteren işletmeden çıkmış
olmalıdır.
3.Avans ödendiğinde, avans ve faaliyet gösteren işletmeye atfedilebilir toplam yardım
miktarları arasındaki fark kadar olan bakiye Madde 6'nın uygulamasına konu olarak ödenir.
4.Avansın, Madde 6'nın uygulamasını izleyerek faaliyet gösteren işletmelerin hak
kazandığı toplamı aştığı durumda, işleyici, istek üzerine Üye Devletin yetkili makamına
fazlayı geri verir.
Madde 8
Her yılın en geç 31 Mayısında, Üye Devletler, Madde 4(2) de belirtilen yardımlar için
önceki pazar yılında uygun olduğu saptanan kuru yem miktarlarını Komisyon'a bildirir.
Madde 9
Madde 4(2) de belirtilen yardım, kuru yemin faaliyet gösteren fabrikadan çıkmış olması
ve aşağıdaki şartları karşılaması itibariyle ilgili tarafça başvuru üzerine ödenir:
(a)Ürünün sunumuna bağlı olarak değişebilen maksimum nem içeriği, %11 den %14 e
kadar olmalıdır.
(b) Kuru maddedeki minimum toplam ham protein içeriği aşağıdakilerden az
olmamalıdır:
(i)Madde 1 deki (b) bölümünün ikinci paragrafındaki ve (a) bölümünde işaret edilen
ürünler için %15;
(ii)Madde 1 deki (b) bölümünün birinci paragrafında işaret edilen ürünler için % 45;
(c)Kusursuz ve açık, satılabilir kalitede olmalıdır.
Özellikle karoten ve lif içeriği ile ilgili daha başka şartlar Madde 18(2) de işaret edilen
sürece uygun olarak benimsenebilir.
Madde 10
Madde 4(2) de bahsi geçen yardım, sadece aşağıdaki durumlara uygun olan, Madde 1 de
sıralanan ürünleri işleyen işletmeler hibe edilecektir:
(a)En azından aşağıdaki bilgiyi itiba eden stok raporlarını bulundururlar:
(i) Yeşil yemin ve gerekli olduğunda güneşte kurutulan yemin miktarları; fakat
218
işletmelerin özel durumları gerektirdiğinde, miktarlar ekili alanlar üzerinden hesaplanabilir;
(ii)Üretilen kurutulmuş yem miktarı ve niteliği ile beraber, işletmeden çıkan
kurutulmuş yem miktarı;
(b)Yardıma hak kazanmanın doğrulanması için gereken herhangi bir destekleyici
dokümanı sağlarlar;
(c)Aşağıdaki kategorilerin en az bir tanesine dahil olurlar:
(i)Kurutmak için yem üreten üreticilerle sözleşme yapan işleyiciler;
(ii)Kendi ürününü işlemiş olan işletmeler ya da bir grup olması durumunda, o grubun
üyeleri;
(iii)Tanımlanacak belirli garantileri sağlayarak ve kurutmalık yem üreticileriyle
sözleşmeler yaparak gerçek ve tüzel kişilerden malzemelerini sağlamış işletmeler ki bu tür
alıcılar, 18(2). Maddede belirtilen prosedüre uygun olarak belirlenen koşullarda, yemin hasat
edildiği ülkenin yetkili otoriteleri tarafından onaylanır.
Madde 11
Kendisinin ya da üyelerinin ürünlerini işleyen işletmeler, her yıl, kendi üye ülkelerinin
yetkili organlarına, belli bir tarihe kadar hangi arazilerde yem bitkisi işleneceğini deklare
ederler.
Madde 12
1. 10. maddenin (c) bölümünde sözü edilen sözleşme, sadece yeşil yem üreticisine ya
da mümkünse güneşte kurutulmuş yem üreticisine ödenecek fiyatı değil; aynı zamanda, en
azından aşağıdakileri de tespit eder:
(a) işletmeciye ürünün teslim edileceği arazi
(b) teslim ve ödeme şartları
2. 10. maddenin (c)(i) bölümünde sözü edilen sözleşme, üretici tarafından teslim edilen
yemin işlenmesi için özel olarak düzenlenmiş bir sözleşmedir ki bu sözleşme en azından
ürünün teslim edileceği araziyi tayin eder ve 4. maddede belirtilen yardımın, ürünü işleyen
üreticiler tarafından üreticiye ödenmesi ve sözleşme uyarınca, işlenmiş miktarı elde etmeleri
zorunluluğunu içeren bir hüküm içerir.
Madde 13
1. Üye ülkeler, her işleyici kuruluşun aşağıdakilere uyup uymadığını denetlemek üzere
geliştirmiş oldukları sistemi ortaya koyarlar:
(a) 1 ve 12. maddelerde ortaya konan şartlara
(b) işleyici işletmelerden çıkan ve minimum kaliteyi karşılayan kuru yem miktarına
uyan yardım uygulamalarında yazan miktarlara
2. Kuru yem, işleme ünitesinden çıkarken ve örnek alınırken tartılır.
3. Birinci paragraftaki uygulamanın hükümlerini kabul etmeden önce, üye ülkeler bu
hükümleri Komisyon’a bildirirler.
III. BÖLÜM
ÜÇÜNCÜ ÜLKELERLE TİCARET
Madde 14
Bu tüzük, aksine hüküm belirtmediği sürece, Ortak Gümrük Tarifesi gümrük vergisi
oranları, 1.maddede listelenen ürünlere uygulanır.
Madde 15
1. “Birleşik Terminoloji (Nomenklatür)’nin yorumlanması için var olan kurallar ve
uygulanması için konulan detaylı kurallar 1.maddede listelenen ürünlerin gümrük tarifesi
219
sınıflandırmasında uygulanır. Bu tüzüğün uygulanması sonucu ortaya çıkan tarife
nomenklatürü (terminolojisi) Ortak Gümrük Tarifesiyle birleştirilebilir.
2. Bu tüzükte ya da ona uygun olarak çıkarılan hükümlerde aksine düzenleme olmadığı
sürece aşağıdakiler, üçüncü ülkelerle yapılan ticarette yasaklanır:
(a) Gümrük vergileriyle eşit etkiye sahip bir bedelin alınması
(b) Eş etkili tüm sınırlama veya tedbirin uygulanması
Madde 16
1. Eğer Topluluk pazarında, 1.maddede listelenmiş olan bir ya da birkaç ürünün ihracat
veya ithalatı, Anlaşmanın 33. maddesinde belirlenmiş amaçların başarısını tehlikeye sokacak
bir karışıklık karşısında etkilenir ya da tehdide uğrarsa, bu karışıklık ya da tehdit sona erene
dek DTÖ üyesi olmayan ülkelerle yapılan ticarete bazı önlemler uygulanabilir.
2. Birinci paragrafta bahsedilen durum ortaya çıkarsa, Komisyon kendi inisiyatifiyle ya
da bir üye ülkenin isteğiyle gerekli önlemlere karar verir. Üye ülke, hangi önlemlerin hemen
uygulanabilir olduğu konusunda bilgilendirilir. Komisyon bir üye ülkeden bu tür bir istek
alırsa, bu başvuruyu alma tarihini izleyen üç çalışma günü içinde bir karar verir.
3. Komisyon tarafından alınan tedbirler, kendilerine bildirildikten sonra en geç üç iş
günü içinde herhangi bir üye devlet tarafından konseye bildirilecektir. Konsey hemen
toplanacaktır. Konseye gönderildikten sonra nitelikli çoğunluk bir ay içinde sorgulanan
önlemi değiştirebilecek ya da geri çekebilecektir.
4. Bu madde altında kabul edilen hükümler Antlaşmanın 300(2) maddesinde karar
verilen anlaşmadan doğan zorunluluklara bağlı kalınarak kabul edilecektir.
BÖLÜM IV
GENEL HÜKÜMLER
Madde 17
Bu tüzük aksini belirtmedikçe, bu tüzüğün 1. maddesinde sıralanmış olan ürünlerin
üretiminde ve ticaretinde Antlaşmanın 87.,88. ve 89. maddeleri uygulanacaktır.
Madde 18
1.Aşağıda 'Komite' olarak belirtilen, konsey tüzüğünün 1789/2003 numaralı 29 Eylül
2003 tarihli 25. maddesinde bahsedilen Tahılların İdare Komitesi, tahılların genel pazar
organizasyonları(8) konusunda, komisyona yardım edecektir.
2. Bu parağrafa atıfın yapıldığı yerde, madde 4 ve 7'nin 1999/468/EC nolu kararı
uygulanacaktır. Madde 4 (3)'ün 1999/468/EC nolu kararında geçen dönem, bir ay olacaktır.
3. Komite prosedürün kurallarını kabul edecektir.
Madde 19
Komite başkanının kendiliğinden ya da bir üye devlet temsilcisinin isteği ile ortaya
attığı herhangi bir soruyu göz önünde bulunduracaktır.
Madde 20
Bu tüzüğün uygulanması için ayrıntılı kurallar madde 18 (2) de belirtilen metoda göre
uygulanacaktır, özellikle:
(a) Madde 4' deki yardımın ve Madde 7'deki avansın hibe edilmesi
(b) Tamamı entegre sistemin belirli elemanlarını kullanacak bazı gerekli kontrolleri de
içine alan yardım yetkisinin doğrulanması ve kurulması
(c) Madde 7(1)' de belirtilen menkul kıymetlerin tahliye edilmesi
(d) Madde 9'da işaret edilen kalite standartlarının belirlenmesi için gereken kriter
(e) İşletmeler tarafından madde 10 ve 11'in (c) (ii) bölümünde belirtildiği gibi, yerine
getirilmesi gereken koşullar
220
(f) Madde 13(2)'de işaret edildiği gibi gerçekleştirilecek olan kontrol tedbiri
(g) Madde 12'nin altında geçen ölçütlere ek olarak, anlaşmaların madde 10'da işaret
edildiği gibi yapılması için yerine getirilmesi gereken kriter
(h) Madde 5'de işaret edilen azami garanti miktarının uygulanması
Madde 21
Geçişken tedbirlerin Madde 18(2)' de işaret edilen yönteme uygun olarak kabul
edilecektir.
Madde 22
Üye devletler, bu tüzüğü uygulamak için aldıkları tedbirleri Komisyon'a bildireceklerdir.
Madde 23
30 Eylül 2008 tarihinden önce, komisyon özellikle baklagil ve diğer yeşil yem
alanlarının geliştirilmesi, kurutulmuş yem üretimi ve fosil yakıtlarının elde edilmesi ile ilgili
bu sektör hakkında, kurutulmuş yemlerin genel pazar organizasyonunu değerlendirmeyi temel
alan, bir raporu konseye sunacaktır. Şayet gerekirse, rapora uygun tasarılar eklenecektir
Madde 24
1258/1999 sayılı (EC) Tüzük ve uygulamada benimsenen hükümler, bu Tüzük’ teki
yükümlülüklerin yerine getirilmesinde üye devletler tarafından uygulanan harcamalara
eklenecektir.
Madde 25
Bu sebepten 603/95 sayılı Tüzük yürürlülükten kaldırılmıştır.
Değiştirilmiş Tüzüğe yapılmış referanslar, bu tüzüğe kaynak olarak yorumlanır ve
ekteki korelasyon tablosuna uygun olarak okunur.
Madde 26
Bu tüzük Avrupa Birliği Resmi Gazetesinde yayınlanmasını takip eden yedinci gün
yürürlülüğe girer. Bu tüzük 1 Nisan 2005 tarihine kadar uygulamada kalır.
Bu tüzük tamamen bağlayıcıdır ve tüm üye ülkelerde direkt uygulanır.
Bürüksel, 29 Eylül 2003
221
EK-III (c)
32005R0382
Kuru Yem OPD Hakkında 1786-2003 Sayılı Konsey Tüzüğünün Uygulanması İçin
Detaylı Kuralları İçeren 382-2005 Sayılı 7 Mart 2005 Tarihli Komisyon Tüzüğü
AB Komisyonu,
1-1786-2003 sayılı Tüzük ile yer değiştirdiğinden dolayı, yeni uygulama kuralları
uyumlaştırılmalıdır.
Kuru yem OPD’sinde 603-95 sayılı konsey tüzüğünün uygulanması için detaylı kuralları
içeren 785-95 sayılı 6 Nisan 1995 tarihli komisyon Tüzüğü Bu nedenle kaldırılacaktır.
2-Açıklık adına, çok sayıda tanım yer alacaktır.
3-1786-2003 sayılı Tüzüğün 9. maddesinde yer alan koşullar göz önünde
bulundurulduğunda, nem ve protein içeriği açısından bildirilen ilgili ürünlerdeki minimum
kalite yer alacaktır. Ticari uygulamalar açısından, nem içeriği bazı üretim işlemlerine göre
ayrılacaktır.
4-1782-2003 sayılı Tüzüğün IV Başlığında temin edilen bir yardımdan çoktandır
yararlanan arazilerdeki yemler, 1786-2003 sayılı Tüzükte sağlanan yardımdan muaf tutulurlar.
5-1786-2003 sayılı Tüzüğün 13.maddesi, üye ülkelerin suni kurutma için her bir
kurutucu işletmenin ve yemin alıcılarının tüzükte yer alan koşulları karşılamalarını
doğrulamak için denetimlerin yürütülmesini gerektirmektedir.
6-İşletmeyi terk eden ürünlerden düzenli örneklemeye dayanan yem için kalite
gereksinimlerini sağlamak için katı denetimler yapılacaktır. Bu ürünler diğer materyallerle
karıştırıldığından, örnekler karışımdan önce alınmalıdır.
7-İşletmeler verilen ham materyalin miktarının işletmeyi terk eden kurutulmuş yem
miktarıyla uyumlu olup olmadığını doğrulamak için tüm yemi işleme için tartmalı ve nem
içeriklerini belirlemelidir.
8-İşleme için yemin pazarlanmasını kolaylaştırmak ve rekabetçi otoritelerin yardıma hak
kazanımları doğrulamak için gerekli denetimleri yürütmelerini sağlamak için, çiftçilerle
işleyen işletmeler arasındaki sözleşmeler ham materyallerin dağıtımından önce
sonuçlandırılmalıdır ve sözleşmeler rekabetçi otoriteleri belli bir tarihten önce beklenen
üretim hacmini bilmelerini sağlamak için içine almalıdır. Sözleşmeler yazılı olmalı, sonuç
kısmının tarihini, geçerlilik dönemini içermeli, sözleşme taraflarının adreslerini ve isimlerini,
işlenecek ürünlerin tabiatını belirtmeli ve işlenecek olan yemin yetiştirildiği parselin
tanımlamalıdır.
9-Bazı durumlarda birtakım sözleşmeler ve dağıtım bildirileri bulunmamaktadır,
sözleşmelere uygulanan koşullara konu olan kurutucu işletmeler tarafından hazırlanmalıdır.
10-Yardım sisteminin üniform şekilde uygulanmasının sağlanması için ödeme şekilleri
tanımlanacaktır.
11-1786-2003 sayılı tüzükte 1782-2003 sayılı Tüzükte belirtilen entegre idare ve kontrol
sistemi ile değişimleri içeren üretim aşamasının her safhasında bir dizi denetimin
yürütülmesini sağlamaktadır.
12-Bu program 1782-2003 sayılı Tüzükte ek 5’e atıfta bulunduğundan, sözleşmelerde
belirtildiği üzere rekabetçi otoriteler, parsellerde ve/veya dağıtım bildirilerinde, verilecek olan
222
herhangi bir yardımı önlemek için üreticilerce tek yardım uygulamalarında belirtilenler çapraz
denetimleri yürütecekler.
13-1786-2003 sayılı Tüzükte belirtilen koşularla uyumu sağlamak için ve bu tüzükle
yardıma ehil olmaya ilişkin, herhangi bir ihlali önlemek adına yardım dışı bırakmalar yer
alacaktır, oransallık ilkesi ve istisnai koşullardan kaynaklanan özel sorunlar göz önünde
bulundurulur. Azaltma ve hariç tutmalar düzensizliğin ciddiyetine göre düzenlenecektir ve
yardımdan toplam hariç tutma belirlenen bir dönem için yürütülecektir.
14-Kuru yem pazarında etkin idareyi sağlamak için, düzenli bazda belli bilgi
Komisyona bildirilmelidir.
15-1786-2003 sayılı Tüzükte 23.madde altında 2008 için gereken sektör hakkındaki
raporu hazırlamak için yem alanlarına ilişkin bildiriler ve kuru yem üretimindeki enerji
tüketimi başlatılacaktır.
16-1786-2003 sayılı Tüzükte 21.maddeyle uyumlu olarak 31 Mart 2005’te tutulan
stoklarlar için geçiş önlemleri uyumlaştırılacaktır.
17-1782-2003 sayılı Tüzükte 71.maddede belirtilen tercihi geçiş periyodu bu maddede
atıfta bulunulan yardım koşulları yer alacaktır.
18-1 Nisan 1995’den itibaren uygulanan 1786-2003 sayılı Tüzükte 2005-06 pazarlama
yılının başlaması hakkındaki tarihtir. Bu nedenle bu tüzük aynı<tarihten itibaren
uygulanacaktır.
19-Bu tüzükte belirtilen önlemler Doğrudan ödemeler ve Tahıllar İdare Komitesinin
görüşüyle uyumludur.
BU TÜZÜĞÜ UYUMLAŞTIRMIŞTIR:
Bölüm 1
AMAÇ, TANIMLAR VE YARDIMA HAK KAZANMAK İÇİN KOŞULLAR
Madde 1
Amaç
Bu tüzük kuru yem OPD’sinde 1786–2003 sayılı Tüzüğün uygulanması için detaylı
kuralları içermektedir.
Madde 2
Tanımlar
Bu tüzüğün amacı için:
1.‘kuru yem’ 1786-2003 sayılı Tüzüğün madde 1 de belirtilen ürünler anlamındadır,
aşağıdaki kategoriler arasında bir fark çizmektedir.
(a) ‘dehidre yem’ bu maddenin ilk ve üçüncü alt paragraflarında belirtilen yapay ısıtılıp
kurutulan ürünler anlamındadır, ‘benzer yem ürünleri içerir, tüm yapay ısıtılıp kurutulan yeşil
yem ürünleri CN kodu 12149090 ve özellikle:
- yeşil baklagiller,
- yeşil otlar
- olgunlaşmanmış yeşil olarak hasat edilen tahıl, ek IX 1782-2003 sayılı Tüzükte
listelene tahıllar
(b) ‘güneşte kurutulan yem’ 1786-2003 sayılı Tüzüğün Madde 1(a)’in dört ve ikinci
satırbaşlarında atıfta bulunulan yerde kurutulan yem anlamına gelir.
(c) ‘protein konsantrasyonları’ 1786-2003 sayılı Tüzüğün Madde 1(b)
(d) ‘Dehidre ürünler’ 1786-2003 sayılı Tüzüğün Madde 1(b) ikinci alt paragrafında
atıfta bulunulan
223
Madde 3
Yardıma ehil ürünler
1786/2003 sayılı Tüzüğün 4. maddesinde yer alan yardım konuları, aşağıdaki şartları
yerine getiren yemlerle ilişkilidir;
c) depolanan ürünlerin yerinde denetiminin gerçekleştirilmesi ve rekabetçi otorite
tarafından daha önceden onaylanan yemler,
d) işletme içerisinde şu özellikleri sergileyen yemler
i) maks. nem içeriği;
- güneşte kurutulanlar, öğütme işleminden geçmiş dehidre yemler, protein
konsantrasyonları ve dehidre yemler için % 12,
- diğer dehidre yemler için % 14,
(ii) kuru maddeye kıyasla minimum kaba protein oranı:
-dehidre yemler güneşte kurutulan yemler ve dehidre ürünler için % 15,
- protein konsantrasyonları için % 45.
Yardımlar sadece, 1782/2003 sayılı Tüzüğün Madde 51 deki belirtilenlere göre arazide
tarım amaçlı üretilip kurutulan yemler tarafından elde edilen ürün miktarlarına ödenmektedir.
Madde 5
İşletmelerin onayı
d) rekabetçi otoriteye aşağıdaki bilgileri içeren bir dosyayı sağlamalıdır:
v) prim planları, işlenecek ürünlerin girişlerini kapsayan belgeler, kurutulmuş yem için
çıkış noktaları, işleme yerleri, işlenecek ürünlerin depolama alanları,
vi) madde 2(2) de ki hazırlıkların yürütülmesine yönelik teknik yapıların tanımlanması,
ayrıca kurutma fırınları ve öğütme ünitelerini tanımlanması ve saatlik buharlaştırma
kapasitesinin detayları ve sıcaklığın düzenlenmesi ve tartım işlemleri
vii) kurutma işlemi sırasında veya önce ilavelerin listelenmesi ve üretilip bitirilen diğer
ürünler için liste
viii) madde 12 deki depo kayıt modelleri
e) doğrulama prosedürlerinin kolaylaştırılması
f) 1786/2003 sayılı tüzükte yer alan koşullarla uyumlu olma durumu
Madde 6
Yemi kurutma veya öğütmek için alanların onaylanması
Madde 2(3) te atıfta bulunulan onayın amaçları için, yemi kurutma veya öğütme için
satın alıcılar şunları yapmalıdır:
a) ürünlerin kaydını tutmalı, bu kayıtta en azından her ürün için alımları ve satışları
içermelidir, miktarları içermelidir, ürünü dağıtan üreticiyle birlikte sözleşmeye bir referans,
eğer uygunsa, ürünün verildiği kurutucu işletme;
b) rekabetçi otoriteye stok kayıtları ve hesapların temini;
c) doğrulama prosedürlerinin kolaylaştırılması
d) 1786/2003’te belirtilen koşullara uyum.
Madde 7
Onayın verilmesi ve geri çekilmesi
Madde2 (2) ve 3’te belirtildiği gibi onay pazarlama yılının başlangıcından önce ilgili
kurum tarafından istenecektir.
Onay üye ülkenin (yetkili)rekabetçi otoritesi tarafından pazarlama yılının
başlangıcından önce verilecektir. İstisnai durumlarda, şartlı onay pazarlama yılının
başlangıcından sonra iki ayı aşmayacak bir sürede yetkili otorite tarafından verilebilecektir.
224
Böyle durumlarda taahhüt, yetkili otorite tarafından -nihai onayın verilmesi askıya
alınarak- onaylanmış addedilecektir.
Madde 30’a bakmayarak, madde 5 ya da 6 da yer alan bir ya da daha fazla koşul artık
karşılanmıştır- yemi kurutmak ya da öğütmek için satın alan veya kurutucu işletme bir zaman
dilimi içerisinde problemin ciddiyetine göre tespit edilecek bu koşullar ile bir defa uyum için
gerekli şeyleri yapmadığı takdirde yetkili otorite onayı çekecektir,
Madde 8
Yem üretimini ilgilendiren zorunlu durumlar
Kurutucu işletmenin bir taraftan dehidre yem ya da protein konsantrasyonları ve öte
yandan güneşte kurutulan yemin üretimi,
a. dehidre yemler güneşte kurutulan yemlerden ayrı bir yerde veya arazide
üretilmelidir;
b. üretilen ürünler farklı yerlerde depolanmalıdır;
c. gruplardan birine ait yemler diğer gruptaki yemle karıştırılmamalıdır.
Madde 9
Yem girişini ve terk etmesini ilgilendiren zorunlu durumlar;
Yemlerden ziyade kurutulacak ürünler veya karışımların üretimleri için öğütme,
Kurutucu işletme ilgili üye ülkenin yetkili otoritesini miktar ve türleri belirterek
bilgilendirecektir.
Başka bir Kurutucu işletme tarafından kurutulmuş ve/veya öğütülmüş yemden oluşan
ürünlerin getirilmesi, bu işletme yetkili otoriteyi sevkiyat ve menşei konularında
bilgilendirecektir. Böyle durumlarda, yetkili otoritenin denetimi altında ve onun belirlediği
koşullarda yemler tek başına araziye getirilebilir.
Kurutucu işletmeyi terk eden kuru yemler yeniden paketleme ya da yeniden işleme
amacıyla, yetkili otoritenin denetimi altında ve onun belirlediği koşullarda, yeniden giriş
yapabilir.
Bu maddeyle uyum içerisinde, Kurutucu işletmenin alanlarına giren ya da yeniden giriş
yapan ürünler, işletme tarafından öğütülen veya kurutulan yemlerle birlikte depolanmayabilir.
Madde 12(1)’de belirtildiği gibi, işletmenin stok kayıtları içinde giriş yaptırılabilir.
Madde 10
Ağırlığının belirlenmesi, örnekleme ve kuru yem analizi
1) 1786/2003 sayılı Tüzüğün Madde 13 (2)’de belirtildiği gibi, Kurutucu işletme yemin
işletmeyi terk etmesi sırasında, kurutulmuş yemi tartacaktır ve örnekleri alacaktır.
Ancak, kurutulmuş yem, işletmenin arazilerinde karıştırıldığında, tarta ve örnek
(numune) alma karışım işlemi gerçekleşmeden önce yapılacaktır.
Kurutma esnasında ya da öncesinde karışımın yapılması göz önünde
bulundurulduğunda, kurutmadan sonra bir numune alınacaktır. Bununla birlikte, karışıma
ilişkin olarak, türün(tip, numune) belirtilmesi ve ilave edilen ürünün ismi, kuru maddede
toplam azot içeriği ve son üründe dahil edilenlerin oranı.
2) Yetkili otorite her bir işletmeden iki iş günü için işletmeyi terk eden yemi veya
karıştırılan yemin tarih ve miktarlarını gerekli denetimleri yapmak için, bildirmelerini
isteyebilir.
Yetkili otorite düzenli olarak numune alacak ve işletmeyi terk eden kuru yemlerden % 5
oranında bir miktarı ve her bir pazarlama yılında karıştırılan kurutulmuş yemin % 5 oranında
tartı ile tartacaktır.
3) Komisyon Direktifleri 76/371/EEC(6), 71/393/EEC(7) ve 72/199/EEC(8) yer alan
metotla uyumlu olarak, işletmeyi terk eden analizlerinde karışım veya kurutulmuş yemin her
225
birinden maksimum 110 ton örnek(numune) alarak Madde 3’te belirtilen nem ve kaba protein
içeriğinin belirlenmesi sağlanacaktır.
Kompozisyona ilişkin aynı kalitede çeşitli miktarları, nem içeriği ve protein içeriği,
birlikte 110 ton ya da daha az gelen, işletmeyi terk eden ya da arazilerde karıştırılan, bir örnek
her bir miktardan alınacaktır. Ancak, analiz bu numunelerin temsili karışımında yapılacaktır.
Madde 11
Yemin tartılması ve suni olarak kurutulmuş yemin nem içeriğinin belirlenmesi
a. Kurutucu işletme, işleme için gönderilen suni olarak kurutulacak ve güneşte
kurutulacak yemi sistematik olarak doğru miktarların belirlenmesi amacıyla tartacaktır.
b. Bu yemin sistematik olarak tartılması zorunluluğu ilgili işletmenin üretiminin her bir
pazarlama yılı için 1000 tonu aşmadığı durumlarda uygulanmaz ve işletme, 5 kilometre çap
içerisinde yerleşmiş olan kamu tartım serbestliğinin kullanımını yaptıramayacağı hususunda
üye ülkenin yetkili otoritesinin tatminkârlığını ispatlayabilir. Bu gibi durumlarda, dağıtılan
miktarlar, üye ülkenin yetkili otoritesi tarafından önceden herhangi bir metotla belirlenebilir.
c. Kullanılan kurutulmuş yem miktarları ile kurutulan miktarları kıyaslanmasını baz
alarak Kurutucu işletme suni olarak kurutulacak yemin ortalama nem içeriğini belirleyecektir.
d. Her bir çeyreğin ilk ayının sonundan önce, Kurutucu işletme suni olarak kuruttuğu
yem açısından, önceki çeyrek sırasında kaydedilen nem içeriğini rekabetçi otoriteye bildirir.
Madde 12
Kurutucu işletme stok kayıtları
1) 1786/2003 sayılı Tüzüğün Madde 10(a)’da yer alan kurutucu işletmenin stok
kayıtları hesaplarla bağlantılı olarak tutulacaktır ve günlük izlemeye izin verilecektir:
a) her bir dağıtım açısından suni olarak kurutma ve/veya öğütme işlemleri için giriş
yapan ürün miktarları:
- giriş tarihi
- miktarı
- 1786/2003 sayılı Tüzüğün Madde 1 Deatıfta bulunulan suni olarak kurutulacak veya
uygunsa güneşte kurutulan yem çeşit ya da çeşitleri,
- Dehidre edilecek olan yemin nem içeriği,
- Madde 14 ya da 15’te belirtilen dağıtım bildirileri ve/veya sözleşme referansları
b) üretimde kullanılan ilave miktarlar ve üretim miktarları
c) iletmeyi terk etme tarihi, nem içeriği ve protein içeriği kayıtları
d) Kurutucu işletme’nin zaten yardımdan yararlandığı kuru yem miktarları ve işletmeye
giren veya yeniden giriş yapan yem;
e) Her pazarlama yılı sonunda yem stoku;
f) işletme tarafından, ürünlerin türünü(tip, numune) ve ismini kuru maddede toplam
azot içeriği son üründe dahil edilenlerin oranını belirten kurutulmuş veya öğütülmüş yeme
eklenen veya onunla karıştırılan ürünler.
2) Kurutucu işletmeler dehidre yem, güneşte kurutulan yem, protein konsantrasyonları
ve dehidre ürünler için ayrı stok kayıtları tutacaklardır.
3) Kurutulmuş yemden ziyade, ürünleri dehidre eden ya da işleyen bir işletme, birtakım
diğer kutuma ve işleme faaliyetleri açısından ayrı stok kayıtları tutacaklardır.
Madde 13
Stok kayıtları için belgelerin desteklenmesi
1) sonraki isteklerde yetkili otoriteye kurutucu işletmelerin sunacağı destekleyici
belgelerde şunlar bulunacaktır;
226
a) bitkinin üretim kapasitesine ait detaylar belirlenebilir;
b) üretim yılının başlarında ve sonunda bitki için tutulan yakıt stokları;
c) yakıt satın alımı ve üretim esnasında elektrik tüketimini okuyan metrelerin
faturalanması
d) Kurutma saatlerinin sayılarını detayları ve güneşte kurutma halinde faaliyetteki
öğütücüler;
e) Ek 1’ e göre enerji tüketiminin kapsamlı bir kaydı
f) Sözleşmeler ve( veya) dağıtım ilanları
2) Kendi ürünlerini satan işleme kuruluşları paragraf 1’ de belirtilen dokümanlara ek
olarak kurutma ve/veya öğütme için yem alımına ilişkin faturaları ve kurutulmuş yeme ilişkin
faturaları, özellikle satılan ürünün miktar ve karışımını göstererek ve satıcı adı ve adresini
yetkili otorite için ulaşılabilir kılmalıdır.
Üyeleri tarafından üretilen yemi işleyen ve dağıtan kuruluşlar paragraf 1 de belirtilen
belgelere ilaveten yetkili otorite tarafından kabul edilebilen herhangi bir muhasebe dokümanı
veya teslim siparişlerini özellikle dağıtılan ürünün miktarı ve karışımını ve dağıtılan kişinin
adını ve adresini göstererek yetkili otorite için ulaşılabilir kılmalıdır.
Çiftçilerden yemi sağlayan ve onlara geri dağıtan üretici kuruluşlar paragraf 1 de
belirtilen belgelere ilaveten onların ürün fiyatlarına ilişkin faturalar, özellikle üretilen kaba
yemin karışımı ve miktarı ve çiftçi ismini göstererek yetkili otorite için ulaşılabilir kılmalıdır.
BÖLÜM 3
SÖZLEŞMELER VE DAĞITIM BİLDİRİLERİ
Madde 14
Sözleşmeler
1. 1786/2003 nolu Tüzüğün (EC) 12. maddesinde açıkça belirtilen bilgiye ek olarak
Tüzüğün madde 10(c) (I) ve III’ de işaret edildiği gibi her bir sözleşme özellikle şunları
içermektedir.
a.Sözleşme taraflarının isimleri ve adresleri
b.Sona erme tarihleri
c.İlgili Pazar yılı
d.İşlenecek yem tipi veya tipleri veya yer alması olası miktar
e.Sözleşmenin sona erdiği veya teslimat bildirisinin tek yerde uygulanmasının
sunulduğu tarihten önce yapıldığı yerlerde, tek yardım uygulamasındaki parselleri bildirecek
bir işletmenin, 796/2004 sayılı tüzüğün 14(1). Maddesine uygun olarak parsellerin bildirildiği
tek yardım uygulaması ile ilgili işleme amaçlı yemin yetiştirildiği tarımsal parsellerin
tanımlanması
2. Bir işleme kuruluşunun; kendi üyelerinin biri ile veya daha fazlası ile ya da bağımsız
bir üretici ile sonuçlandırılan 1786/2003 sayılı Tüzüğün (EC) 12(2). Maddesinde belirtildiği
gibi bir işleme sözleşmesinin yürüttüğü yerde, sözleşme ayrıca şunları göstermelidir.
a.Dağıtılacak birmiş ürün
b.Üretici tarafından ödenecek fiyatlar
Madde 15
Dağıtım Bildirimi
1.Bir işletmenin kendi ürününü işlediği veya bir grubun kendi üyelerinin ürününü
işlediği yerde en azından aşağıdaki bilgileri vermek için bir dağıtım bildirimi
düzenlenmelidir.
227
a.Dağıtım, yetkili otoriteye öngörülen tarihten sonra gerçekleşecekse belirli bir tarih,
uygun yer veya dağıtım tarihi;
b.Alınmış veya alınacak yemin miktarı;
c.İşlenecek yemin tipi veya tipleri;
d.Uygun yer, dağıtım yapan grup üyesinin ismi ve adresi;
e.Sözleşmenin sona erdiği veya teslimat bildirisinin tek yerde uygulanmasının
sunulduğu tarihten önce yapıldığı yerlerde, tek yardım uygulamasındaki parselleri bildirecek
bir işletmenin, 796/2004 sayılı Tüzüğün 14 (1). Maddesine uygun olarak parsellerin
bildirildiği tek yardım uygulaması ile ilgili işleme amaçlı yemin yetiştirildiği tarımsal
parsellerin tanımlanması
2.Bir kuruluşun uygun bir müşteriden arz sağlandığı yerde, en azından aşağıdaki
bilgileri vermek için bir dağıtım bildirimi düzenlenmelidir.
a.onaylanan alıcının kimliği;
b.teslim, bildirim yetkili otoriteye sunulduğu tarihten sonra olacaksa; teslim tarihi veya
uygun olduğu yerde bir belirtici tarih;
c.uygun görülen alıcı tarafından sonuçlandırılmış anlaşmalarla ilgili olarak prosedürlere
göre kısımlara ayrılan ve sözleşmelerin referansını belirten alınmış veya alınacak olan yem
miktarı;
d.işlenecek yemin tipi veya tipleri;
e.(EC) 796/2004 sayılı Tüzüğün 14 (1). Maddesinde belirtilen tarım arazilerindeki tek
yardım uygulamasına ait, işlemek için yemin yetiştirildiği tarım arazilerinin belirlenmesi (bu
maddede bir sözleşme sonlandırılmış olup veya tek yardım uygulamasında bu parselleri
belirtmek için bir teşebbüsü içeren tek yardım uygulamasının teslim tarihinden önce bir teslim
bildirisini belirtmektedir.
Madde 16
Sözleşme veya beyanname tarihi
Madde 14 ve 15’ de belirtilen sözleşmeler ve dağıtım bildirimleri; Teslim tarihinden
önce en az 2-3 içerisinde yazılı hale getirilecektir. Ancak üye devletler teslim tarihinden önce
2 ile 8 işgücü arasında bir süre sağlayabilirler.
Madde 17
Bildirimler
Kurutma ve/ veya öğütme için yem alıcıları veya işleme işleri; önceki ay boyunca
hazırlanan dağıtım bildirimlerin ve önceki ayda sona eren sözleşmelerin bir listesini yetkili
otoriteye her ayın 15. gününden geç olmamak üzere gönderecektir.
Liste aşağıdakileri içerecektir.
(a) İşleme görevinin veya uygun görülen alıcının yardımcı müteahhidin veya işleme
girişiminin kendi üretimi veya üyesinin üretiminin bir grup işlemesi olması durumlarında
bildiricinin kimliği;
(b) Sözleşme veya teslim bildirim tarihi;
(c) Tarımsal parsellerin kimlik belirleme referansları;
(d) Söz konusu tek yardım uygulamasının referansları
Yetkili otorite, bu listenin e-maille gönderilmesini isteyebilir.
228
BÖLÜM 4
YARDIM BAŞVURULARI VE ÖDEME
Madde 18
Yardım başvurularında bulunma tarihi
1.Ay sonundaki 45 gün içerisinde işleme girişimleri bu ay boyunca girişimi bırakılan
miktarları kapsayan 1786/2003 nolu Tüzüğün 4. maddesinde belirtildiği gibi yardım için
başvurularda bulunulacaktır.
2.Zorlayıcı sebepler veya özel durumlar haricinde;
a.Paragraf 1’ de belirtilen zaman limitinden sonra yapılan bir yardım başvurusu; şayet
başvuru zaman limiti içerisinde yapılmış olsa girişimin gerçekleştireceği miktardan her iş
gününe karşı % 1’ lik bir tenzilata neden olacaktır.
b.Gecikme 25 günden daha fazla olursa; başvuru kabul edilmeyecektir.
3.Ancak, bir pazarlama yılı için zorlayıcı sebepler veya özel durumlar haricinde söz
konusu pazarlama yılının sonundaki takip eden 15 Nisan’dan sonra hiçbir yardım başvurusu
yapılamaz.
Madde 19
Başvuruların İçeriği
1.Yardım başvuruları en az aşağıdakileri içerecektir:
a.Başvuruda bulunanın adı, soyadı, adresi ve imzası;
b.Yardım başvurusunu kapsayan miktarlar, miktar olarak analiz edilmiştir,
c.Her yem miktarının işletmeyi terk ettiği tarih
d.Teşebbüsün Bırakılmasına İlişkin 10(3).madde ile uyumlu ya da içerisine kurutulmuş
yem karıştırılınca her bir parselden alınan numunelerin ve numuneleri tanımlamak için gerekli
maddelerin teyidi;
e.Katkı maddesi çeşidi listesi,nihai ürün içerisindeki şirket oranı ve kuru madde
içerisindeki toplam nitrojen madde içeriğini, adını, tipini belirten katkı maddeleri türüne göre
bir liste,
f. Karışımlar konusunda, teşebbüs tarafından kurutulmuş her bir parseldeki yemin
toplam ham protein içeriği
2.Yardım, İşleme kuruluşlarına sadece kurutulmuş ve/ veya kendi binasında öğütülmüş
ve daha az katkı maddesi ağırlığına sahip yemlere verilecektir.
Madde 20
Peşin Ödemeler
1.1786/2003 sayılı Tüzüğün 7(1). Maddesine uygun olarak peşinata hak kazanmak için
başvuranlar yardım uygulamasının beraberinde benzer güvenliğin gösterildiği bir belgeyi de
iliştirmesi gereklidir.
2. Üye devletler uygulamanın sunulduğu tarihten itibaren 90 gün içerisinde yetki
kontrolüne yönelik gerekli tedbirleri almalıdırlar.
Madde 21
Nihai Yardım Miktarı
1.Komisyon, 1786/2003 nolu Tüzüğün 18(2). Maddesinde belirtilen prosedüre uygun
olarak, o tüzüğün 4(2). Maddesinde belirtilen nihai yardım miktarını belirlemelidir. Bu miktar
bu tüzüğün 33(1). Maddesinin 2. alt paragrafına uygun olarak üye devletlerin bildirileri
temelinde hesaplanmalıdır.
229
2. Daha sonraki kontrollerin bir sonucu olarak, ilk kısmı düzeltilen 33(1).maddenin 2.
alt paragrafına uygun, yeterince desteklenmiş 2. bir bildiriyi 1 veya daha fazla üye devletin
sunduğu yerlerde, 2. bildiri yalnızca ilk bildiri temelinde hesaplanan nihai yardım miktarı
dikkate alınacaktır. Sonuç olarak dikkate alınmayan kurutulmuş yem miktarı, bir sonraki
pazarlama yılı için tahsis edilecektir.
3. 1786/2003 sayılı Komisyon Tüzüğün 7(3). Maddesinde sağlanan dengenin uygun
olduğu yerlerde Komisyonun resmi gazetesinde ilgili pazarlama yılına ilişkin nihai yardım
miktarı yayınlandığı tarihten itibaren 60 gün içerisinde ödenecektir.
Madde 22
Döviz Kuru
1786/2003 sayılı tüzüğün 4. maddesinde belirtilen yardıma uygulanabilir döviz kuru için
yürürlükte olan program, uygun işleme kuruluşunun binasını terk eden kaba yemin belirli bir
miktarın içinde bulunduğu ayın ilk gününde olmalıdır.
BÖLÜM 5
TEFTİŞLER
Madde 23
Genel İlkeler
1.Bu tüzükte sağlanan idari ve yerinde denetim, yardım garanti edildiği koşullarla
uyumlu etkili teyidin sağlanması şeklinde yapılmalıdır,
2. İşleme kuruluşun, yerinde kontrolünün yürütülmesini engellerse söz konusu yardım
için başvurular reddedilmelidir.
Madde 24
İdari Kontroller
1.İdari kontroller; özellikle çapraz kontrollerle usulsüzlüklerin ortaya çıkmasına
elvermelidir
Yetkili otoriteler, çapraz kontrolleri tek ödeme uygulamasında, sözleşmelerde ve/ veya
dağıtım bildirilerinde bildirilen tarımsal parseller ve bölgelerin yardımı için uygunluğunu teyit
etmek için ve gerekçe olmaksızın verilen herhangi bir yardımı önlemek için, tarımsal parseller
için tanımlama sisteminde gösterilen kaynak parseller arasında yürütmelidir,
2.Çapraz kontrollerden ileri gelen usulsüzlük belirtileri, herhangi diğer uygun idari
usulle ve gerekli yerde, yerinde bir kontrolle takip edilmelidir.
Madde 25
Yerinde Kontroller
1.Yerinde kontroller önceden bildirilmemelidir. Ancak kontrol amacının tehlikeye
atılmaması şartı ile gerekli asgari dönemle sınırlı olarak ön uyarı verilebilir. Böyle bir uyarı,
mazeretli durumlar hariç 48 saati aşmamalıdır,
2.Topluluk kurallarında sağlanan herhangi diğer kontrollerin yanında, bu tüzükte
sağlanan yerinde kontrol, uygun yer aynı yerde yürütülmelidir.
3.Yerinde kontroller; bir bölgedeki veya işleme kuruluşundaki önemli usulsüzlükleri
açığa çıkarırsa yetkili otorite, o doğrultuda mevcut yıl boyunca veya takip eden yıl içerisinde
ilgili kuruluşlardaki yerinde kontrollerin sayısını, sıklığını, kontrolünü artırmalıdır.
4.Üye ülkeler kontrol örneğinin seçimi için kriteri belirlemelidir. Örnek üzerindeki
kontroller usulsüzlükleri açığa çıkarırsa, örneğin kapsamı ve boyutu uygun bir şekilde
genişletilmelidir.
230
Madde 26
İşleme Kuruluşunda Yerinde Kontroller
1.Yetkili Otoriteler en azından bir defa her bir pazarlama yılını, bütün işleme
kuruluşlarının madde 12 de belirtilen mevcut kayıtlarını, özellikle mevcut kayıtlar ve hesaplar
arasındaki bağlantıyı incelemelidir,
2. Yetkili otoriteler, işleme kuruluşlarının mevcut kayıtla ilgili destekleme belgeleri
üzerinde rasgele kontroller belirtilmelidir. Fakat yeni uygun bir kuruluşta, teftiş, incelemenin
ilk yılı boyunca sunulan bütün başvuruları kapsamalıdır.
Madde 27
Diğer Taraflarda Yerinde Kontrol
1.Yetkili otoriteler, hammadde sağlayanlar ve kendilerine kaba yem sağlanan
işletmeciler üzerindeki düzenli ek kontrolleri üstlenmelidir.
Bu kontroller şunları kapsamalıdır:
a.Sonuç tesliminin izlenebilirliğini teyit edecek bir yardım uygulamasına konu olacak
yem miktarının en azından % 5’ i,
b.İşleme kuruluşlarına sağlanan ürünlerin orijin parselini teyit edecek dağıtım
bildirimleri ve sözleşmelerin an azından % 5’ i
2.Yerinde kontrole konu olan taraflar, aşağıdakileri göz önünde bulunduran risk
analizinin temelinde yetkili otorite tarafından seçilmelidir.
a.Yardım Miktarı,
b.Önceki yıldaki yardımda değişiklikler
c.Geçen yılda yapılan kontrollerin sonuçları,
d.Üye ülkeler tarafından tanımlanacak diğer faktörler,
Her yıl yetkili otorite, önceki yılda kullanılan risk analizi değişkenlerinin etkinliğini
belirlemelidir.
3.Yetkili otorite, yerinde kontrol için her bir çiftçinin seçiminin nedeni ile kayıtları
tutmalıdır. Yerinde kontrolü yürüten müfettiş; yerinde kontrollerin başlangıcından önce o
doğrultuda bilgilendirilmelidir.
Madde 28
Kontrol Raporu
1.Her yerinde kontrol, yürütülen kontrollerin çeşitli yönlerini gözden geçirmeyi
mümkün kılan ilk kontrol raporunun konusu olmalıdır.
2.Kontrollerin konusuna raporu imzalama ve gözlem ekleme fırsatı verilmelidir ve
kontroller konusu raporun bir kopyasını almalıdır.
BÖLÜM 6
KISITLAMALAR ve ENGELLER
Madde 29
İşleme kuruluşları tarafından bildirimler için kısıtlamalar ve uygulamalar
Bir veya daha fazla yardım uygulamalarında gösterilen kaba yem miktarı Madde 3’ deki
uygun miktardan daha büyük ise aşağıdaki kurallar geçerli olur.
a.Bir yardım uygulamasında bulunan farklılık, uygun miktarın % 20 sinin daha fazla
olmadığı yerde, yardım miktarı uygun miktarın temelinde hesaplanmalıdır, bulunan farklılığın
iki katı kadar azaltılmalıdır.
b.Bir yardım uygulamasında bulunan farklılığın, uygun miktarın % 20 sinin olduğu
yerde, yardım başvurusu reddedilmelidir,
231
c.Bir yardım uygulamasında bulunan farklılık, uygun miktarın % 20 sinden daha fazla
değilse fakat aynı pazarlama yılı esnasında yapılan benzer bir sonucu takip ediyorsa yardım
başvurusu reddedilmelidir,
d.Bir yardım uygulamasında bulunan farklılık uygun miktarın % 20 sinden daha fazla
değilse veya %20 nin üzerinde ve % 50 sinden fazla olmayan farklılık aynı pazarlama yılı
esnasında bir kez daha bulunduğu yerde, mevcut pazarlama yılı için yardım sağlanmalıdır.
Düzeltilecek miktar sonuç takvim yılını takip eden pazarlama yılında yüklü
başvuruların ortamında, kuruluşun layık görüldüğü yardım ödemesine karşı düzenlenmelidir.
Birinci alt paragrafta işaret edilen usulsüzlüklerin, işleme kuruluşu tarafından kasıtlı
olarak işlendiği yerde, kuruluş mevcut pazarlama yılı ve takip eden yılda yardımın dışında
tutulmalıdır.
Madde 30
İşleme kuruluşları ve uygun görülen alıcılar tarafından belli uygun koşullarla
uyumlu olmayan durumlarda ilgili kısıtlama ve engellemeler
Stok kayıtlarının, madde 12`de belirtilen koşulları sağlamadığı yerde veya destekleme
dokümanları, hesaplar ve stok kayıtları arasındaki bağlantı kurulamazsa madde 29`daki hariç
bırakmalar ve azaltmalara rağmen, işletmeye; mevcut pazarlama yılı için başvurulan yardım
miktarının %10 ve %30 arasında bir indirim, ihlalin ciddiyetine bağlı olarak uygulanmalıdır.
İlk bulguları takip eden iki yıllık bir süre içinde aynı usulsüzlükler tekrarlanacak olursa,
yetkili otorite minimum 1 yıl ve maksimum 3 pazarlama yılı için işletmenin onayını geri
çekecektir.
Şayet ilk bulguyu takip eden 2 yıllık periyotta bir kez daha aynı usulsüzlükler bulunursa,
yetkili otorite minimum 1, maksimum 3 pazarlama yılı için kuruluşun uygunluğunu geri
çekmelidir.
BÖLÜM 7
GENEL HÜKÜMLER
Madde 31
Zorlayıcı sebepler ve olağanüstü durumlar
Yetkili otoritenin memnuniyeti ile ilgili zorlayıcı sebepler ve olağanüstü durumlar,
işleme kuruluşundaki yetkili kişinin öyle yapacağı durumdaki tarihin 10 iş günü içerisinde
yetkili otoriteye yazıyla bildirilmelidir.
Madde 32
Geleneksel önlemler ve üye ülkeler arasında ikili yardım
1. Üye ülkeler, kurutulmuş yemde pazarın ortak organizasyonu uygun başvurusu için
gerekli diğer bütün önlemleri almalıdır ve bu tüzüğü takip eden gerekli kontrollerin amacı için
ihtiyaç duyulan bir diğer karşılıklı yardımı vermelidir. Bu tüzüğün uygun kısıtlama ve
engellemeleri sağlamaması durumunda, üye ülkeler; garanti yardımı için, koşullarla uyumu
sağlamak için, garanti işlemeni gerektiren çiftçi ve alıcılar gibi sektördeki üreticiler ve diğer
operatörlere uygun ulusal cezaları uygulayabilir.
2. Üye ülkeler; etkili kontroller sağlamak için ve sunulan belgelerin güvenirliğini
ve/veya değişen verilerin doğruluğunda, kontrollere müsaade etmek için bir diğer ülkeye
yardım etmelidir.
Madde 33
Üye ülkenin komisyona bildirileri
1. Üye ülkeler, işleme kuruluşlarına bırakılan miktarları kısımlar halinde aylara göre
dağıtılacağını ve daha önceki dönemde verilen 1786/2003 sayılı Tüzüğün 4. maddesinde
232
belirtilen yardın uygulamasına ilişkin kaba yem miktarlarını her dönemin başında Komisyona
bildirir.
Üye ülkeler; önceki pazarlama yılı esnasında tanınan yardıma izin verilen kaba yem
miktarını, her yılın Mayıs 31`,den geç olmamak şartıyla Komisyona bildirmelidirler.
Birinci ve ikinci alt paragraflarda belirtilen ayrıntı bildirimleri madde 2(1)`de belirtilen
kategoriler arasında ayrımı yapmalıdır. Bu bilgi, maksimum garanti edilen miktarın uygun
bulunup bulunmadığını belirlemek için komisyon tarafından kullanılacaktır.
2.Üye ülkeler komisyona bildirmelidir:
a. Her yılın 30 Nisan`ından geç olmamak kaydıyla, 31 Mart`ta işletme kuruluşunda
tutulan tahmini kaba yem stok miktarı;
b. 30 Nisan 2005`den geç olmamak kaydıyla, madde 34`e uygun ve 31 Mart`ta işleme
kuruluşunda tutulan kaba yem stok miktarı;
c. Her yılın Mayıs 31`inden geç olmamak kaydıyla, önceki pazarlama yılındaki yeni
başvuruların, geri çekilmiş başvuruların ve geçici başvuruların sayısı;
d. Her yılın 31 Mayıs`ından geç olmamak kaydıyla; Ek III`e göre uygun olarak önceki
pazarlama yılında Madde 29, 30 ve 31`de başvurulan engellemeler ve kısıtlamalar ve madde
23 ve 28 arasındakilerde yürütülen kontrollere ilişkin istatistikler;
e. Her yılın 31 Mayıs`ından geç olmamak kaydıyla, Ek I`e göre suni olarak kurutulmuş
yem üretiminde kullanılan enerjinin kapsamlı bir kaydı ve Ek II`ye göre önceki pazarlama
yılında baklagil ve diğer yeşil yem alanlarındaki değişiklikler;
f.Her 6 aylık
periyodun sonunu takip eden ay boyunca, Madde 11(4)`e göre, işleme
kuruluşu tarafından bildirilen ve suni olarak kurutulacak yemde, önceki 6 ay boyunca
kaydedilen ortalama nem içerikleri;
g. 1 Mayıs 2005`den geç olmamak kaydıyla, bu tüzüğün 30. maddesinde sağlanan,
özellikle ulusal cezalar, bu Tüzük ve 1786/2003 sayılı tüzüğü uygulamak için benimsenmiş
önlemler
BÖLÜM 8
GEÇİCİ VE SONUÇ TEDBİRLERİ
Madde 34
31 Mart 2005`deki stoklar
1. 31 Mart 2005`den önce, bu Tüzüğün Madde 3(a)`sında belirtilen depolama
yerlerinden biri ve işleme fabrikasına bırakıldığı 2004/05 esnasında üretilmiş kaba yem, şu
koşullarda, 2005/06 pazarlama yılında, 603/95 sayılı Tüzüğün Madde 3`ünde sağlanan yardım
için uygun olabilir. Kaba yem:
a. Bu tüzüğün 3. maddesindeki koşullarıyla uyumlu olursa;
b. Bu tüzüğün 10 ve 11`de belirtilen koşullar altında yetkili otoritenin gözetimi altında
işleme kuruluşunu terk ederse;
c. 2004/05 pazarlama yılı için ilgili üye ülkelere izin verilen ulusal garanti edilen
miktarları bağlamında hesaplara girilirse;
d. 2004/05 pazarlama yılı esnasında bildirildi ve sertifika verildi ise.
2. Üye ülkelerdeki yetkili otoriteler, paragraf 1`le uyumu sağlamak için bütün gerekli
denetim önlemlerini benimsemelidir.
Madde 35
Tercihi Geçici Periyot
1782/2003 (EC) sayılı Tüzüğün 71. maddesine göre, bir tercihi geçici periyoda müracaat
eden üye ülkeler, 1782/2003 (EC) sayılı Tüzüğe Ek VII`nin d bendinde belirtilen (tavan)`a
233
bağlı ve 1786/2003 (EC) sayılı Tüzüğün 4. maddesinde sağlanan yardım için uygun olarak
tanınan miktarlar temelinde, 1782/2003 (EC) sayılı Tüzüğün 71(2). maddesinin 2. alt
paragrafında belirtilen yardım, üreticilere sonraki transfer ışığında, işleme kuruluşlarına
ödeme yapmalıdır.
İşleme kuruluşunun ihtiyacının diğer bir ülkeden alınan yemle sağlandığı yerde, şayet
üretici, tercihi geçici periyoda müracaat eden üye bir devlette yerleşmişse, 1782/2003(EC)
sayılı tüzüğün 71(2). maddesinin 2. alt paragrafında belirtilen yardım; üreticiye aktarılması
ışığında işleme kuruluşuna ödenmelidir.
1782/2003 sayılı Avrupa Komisyonu Tüzüğünün 71(2). Maddesinin 2. alt paragrafında
belirtilen yardım, 1786/2003 sayılı Avrupa Komisyonu Tüzüğünün 18(2). Maddesinde
belirtilen prosedüre göre düzeltilir ve 15 iş günü içerisinde prosedürleri transfer edilen bu
yardım işleme kuruluşuna ödenir.
Madde 36
2004/05 pazarlama yılı
İş bu 785/95 sayılı tüzük(EC) yürürlükten kaldırılmıştır.
Ne var ki, 2004/05 sayılı pazarlama yılı süresince geçerli olan yardım planının yönetimi
ile ilgili bu hükümler, pazarlama yılı için hesapların son olarak temizlenene kadar uygulaması
devam eder.
Madde 37
Yürürlüğe girmesi
Bu tüzük, Avrupa Birliği Resmi Gazetesinde yayınlanmasını takiben 7. günde yürürlüğe
girer.
Tüzük, 1 Nisan 2005`de uygulanır.
Bu tüzük, tüm üye devletlerde tamamıyla ve doğrudan uygulanabilen bağlayıcı bir
özelliğe sahiptir.
7 Mart 2005 `de Bürüksel`de tamamlanmıştır.
Komisyon için
Mariann Fischer Boel
Komisyon üyesi
[1] OJ L 270, 21.10.2003, p. 114. Regulation as amended by Regulation(EC) No
583/2004 (OJ L 91, 30.3.2004, p. 1).
[2] OJ L 270, 21.10.2003, p. 1. Regulation as last amended by Commision
Regulation(EC) No 118/2005 (OJ L 24, 27.1.2005, p. 15).
[3] OJ L 63, 21.3.1995, p.
[4] OJ L 79, 7.4.1995, p. 5. Reguliton as last amended by Regulation (EC) No
1413/2001 (OJ L 191, 13.7.2001, p. 8).
[5] OJ L 141, 30.4.2004, p. 18.
[6] OJ L 102, 15.4.1976, p.1.
[7] OJ L 279, 20.12.1971, p.7.
[8] OJ L 123, 29.5.1972, p.6.
234
EK 1
Konu | Bölüm | Miktar |
a. Suni olarak kurutulmuş yem üretimi | Suni olarak kurutulmuş yemin tonajı |
b. Girişte ortalama nem |%|
c. Çıkışta ortalama nem |%|
d. kurutmaya girişte ortalama hava sıcaklığı | ºC |
e. Özel tüketim | suni olarak kurutulmuş yemin kg başına düşen megajue |
f. Kullanılan yakıt çeşitleri | gaz , kömür, linyit, benzin, elektrik, biyokütle |
g. Enerjinin birim başına düşen megajuelindeki spesifik kalorifik miktarı
h. Kullanılan yakıt miktarı | (a) ton cinsinden yakıt |
i. (b) megajoulelerde
EK II
| Cronos- Eurostat kodları | yeşil yem | alan ( 1000 hektar )
a | 2611+ 2670 | (a) = b+c Yeşil Yem yetişen ekilebilen olan |
b | 2611 | (b) yıllık yem mahsulü (yem, mısır, diğerleri) |
c |2670 | © yıl boyu süren yem bitkileri ( yonca, kaba yonca, çayır)
d | 2672| yonca |
e | 002 | kalıcı çayır toplam alanı
EK III
A. kontrol istatistikleri- kontrollere göre nüfus
A.1. pazarlama yılı için onaylanmış işletme sayısı
A.2. yeni onayların sayısı
A.3. geri çekilen onayların sayısı
A.4. bir pazarlama yıldan daha az geri çekilen sayısı
A.5. bir ya da daha fazla pazarlama yılından geri çekilen onay sayısı
B.1. pazarlama yılında, öğütülen ve/veya kurutulan onaylı yem satıcı sayısı
B.2. yeni onayların sayısı
B.3. geri çekilen onayların sayısı
B.4. bir pazarlama yılından daha az geri çekilen onay sayısı
B.5. bir ya da daha fazla pazarlama yılından geri çekilen onay sayısı
C.1. sözleşme sayıları
C.2. ilgili çiftçi sayıları
C.3. sözleşmede bulunan parsel sayıları
C.4. sözleşmenin kapsadığı alan (ha cinsinden)
D.1. bildirilerin dağıtım sayıları
D.2. ilgili çiftçi sayıları
D.3. dağıtım bildirilerinde bulunan parsel sayısı
D.4. bildiri dağıtımlarının kapsadığı alan (ha cinsinden)
235
E.1. sunulan başvuru sayıları
E.2. ilgili lot sayısı
E.3. işlenmiş miktar
E.4. ayrılan miktar(yardım başvurularına ayrılan)
B- Kontrol istatistikleri- kontrollerin ve sonuçların sayıları
A. Sözleşmede bildirilen alanlar üzerinde denetim ve tek yardım başvuruları |çiftçi
sayısı | sözleşme sayısı| parsel sayısı | alan | uygun olmayan bildirilmiş miktarlar | ulusal
cezalar ( madde 32 ) |
A.1.1. 2. kez aynı alan bildirisi, bir ya da daha fazla başvurular ile
A.1.2. uygun olmayan sözleşme ( ya da teslim bildirisi) ve tek yardım başvuruları
A.2.1. anında yapılan denetim sayısı
A.2.2. anormal olmayan
A.2.3. bildiri üzerinde olma
A.2.4. bildiri altında olma
A.2.5. bildiride belirtilenden farklı ürün çeşitleri
A.2.6. diğer ihlaller
B. öğütülen ve/veya kurutulan yem satıcılarının denetimleri | satıcı sayısı | sözleşme
sayısı |
B.1. anında yapılan denetim sayısı
B.2. anormal olmayan
B.3. düzensiz depo kayıtları
B.4. diğer ihlaller
C. işleme kuruluşlarının denetimi | kuruluş sayısı | başvuru sayısı | lot sayısı | ayrılan
kurutulmuş yem karışım miktarı |
C.1.1. son başvurular, 25. güne kadar
C.1.2. son başvurular 25 günün üzerinde
C.1.4. rutubete ve/veya protein içeriği kriterine uymama
C.1.5. diğer tespit edilen usulsüzlükler
C.2.1. ananda yapılan denetim sayısı
C.2.2. alınan örnek sayısı
C.2.3. ayrılmadan önce ihbar yapılmayan
C.2.4. rutubete ve/veya protein içeriği kriterine uymama
C.2.5. usulsüzlükleri tartma
C.2.6. uygun olmayan depo kayıtları ve hesaplar
C.2.7. depo kayıtlarındaki diğer usulsüzlükler
C.2.8. tespit edilen diğer usulsüzlükler
236
C.3.1. %20`den fazla olmayan fark
C.3.2. %20`den fazla olmayan yinelenen farkın durumu
C.3.3. %20 ile %50 arasındaki fark
C.3.4. %20 ile %50 arasında yinelenen farkın durumu
C.3.5. %50 üzerindeki fark
C.3.6. kasıtlı usulsüzlükler
C.3.7. finansal cezalar %10 ve %30
D. ürünlerin izlenebilirliğinin denetimi (madde 27(1) | lot sayısı | ayrılan kurutulmuş
yem miktarı |kurutulmuş yem karışımı miktarı |
D.1. öğütülmüş ve kurutulmuş yem satışlarının gerçekliğinin denetimi |(teslimat ve
ödeme ) |
D.2. ilk aracıya ayrılan kurutulmuş yemin (kabul ve ödeme) gerçekliğinin denetimi
(pazarlama kuruşları)
D.3. son aracıya ayrılan kurutulmuş yemin (kabul ve ödeme) gerçekliğinin denetimi
237
238
T.C.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI
İPEKBÖCEĞİ YETİŞTİRİCİLİĞİ
ORTAK PİYASA DÜZENİ
ALT ÇALIŞMA GRUBU
RAPORU
Eylül – 2005
Ankara
239
İPEKBÖCEĞİ YETİŞTİRİCİLİĞİ ALT ÇALIŞMA GRUBU ÜYELERİ
Ayhan KARAGÖZOĞLU (Koordinatör- Gen. Müd.- SS. Bursa Koza Tarım Sat. Koop.Bir. )
Prof. Dr. Çetin FIRATLI (Bölüm Başkanı- A.Ü. )
Engin DİKİCİ (Daire Başkanı- STB.)
Mehlika YOSMAOĞLU (Ziraat Mühendisi- TKB-SGB)
Levent GENÇ (Uzman- TZOB)
240
İÇİNDEKİLER
1. GİRİŞ .....................................................................................................................................243
2. SEKTÖRDEKİ MEVCUT DURUM VE SORUNLAR ...........................................................243
2.1. Sektördeki Mevcut Durum.............................................................................................243
2.1.1. Sektördeki Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı.......................................243
2.1.2. Üretim.....................................................................................................................245
2.1.3. Dış Ticaret...............................................................................................................246
2.1.4. Yurt İçi Tüketim......................................................................................................247
2.1.5. Fiyatlar....................................................................................................................247
2.1.6. İstihdam ..................................................................................................................248
2.1.7. Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi .......................................................248
2.1.8. Sektörün Rekabet Gücü ...........................................................................................249
2.1.9. Mevcut Durumun Değerlendirilmesi ........................................................................249
2.2. Sektörün Dünyada (OECD, Dünya Ticaret Örgütü, Ülkeler) ve AB
Ülkelerindeki Durumu ...................................................................................................250
3. İHRACAT PROJEKSİYONU.................................................................................................251
3.1. İpekböceği Tohumu İhracatı ..........................................................................................251
3.2. Kuru Koza İhracatı ........................................................................................................251
3.3. İpek Halı İhracatı...........................................................................................................251
4. ÜRETİM PROJEKSİYONU ...................................................................................................252
4.1. İpekböceği Tohumu Üretimi ..........................................................................................252
4.2. Yaş Koza Üretimi ..........................................................................................................252
4.3. İpek Halı Üretimi...........................................................................................................252
5. İTHALAT PROJEKSİYONU .................................................................................................253
6. MUHTEMEL YATIRIM ALANLARI VE YERLERİ.............................................................253
7. TEKNOLOJİDE, AR-GE FAALİYETLERİNDE, İSTİHDAM PİYASASINDA,
GİRDİ PİYASALARINDA, ÇEVRE UYGULAMALARINDA
MUHTEMEL GELİŞMELER VE SEKTÖRÜN REKABET GÜCÜNE ETKİLERİ...............253
8. DİĞER SEKTÖRLER VE YAN SANAYİ İLE İLİŞKİLERDE MUHTEMEL
GELİŞMELER ......................................................................................................................254
9. AB’YE KATILIM SÜRECİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ.........................................................254
10. TEMEL SEKTÖREL VİZYON VE STRATEJİ ....................................................................254
11. TEMEL AMAÇ VE POLİTİKALAR....................................................................................254
11.1. AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar ..................................................254
11.2. Diğer Amaç ve Politikalar............................................................................................255
12. KAYNAKLAR .....................................................................................................................255
241
242
1.GİRİŞ
İpekböceğinin tek besin kaynağı olan dut yaprağını sağlayan dut fidanı
yetiştirilmesinden ham ipek elde edilinceye kadar olan safhalar (dut yetiştirilmesi, ipekböceği
tohumu üretimi, inficar, ipekböceği bakım ve beslemesi, koza üretimi, kozadan ipek
çekilmesi, gen kaynaklarının muhafazası ve bunlarla ilgili biyolojik, patolojik ve teknolojik
araştırmalar) ipekböcekçiliği olarak tanımlanmaktadır.
Türkiye’de ipekböcekçiliği yardımcı bir tarım koludur. Yaprak kesme ve taşıma
dışındaki faaliyetlerde tüm aile fertlerinin emeklerinin değerlendirilmesi, kırsal alanlardan
kentlere göçün ve kırsal alanda gizli işsizliğin önlenmesi, 35-40 gün gibi kısa sürede yüksek
gelir sağlaması yönleri ile milli gelir artışında önemli rol oynamaktadır.
İpekböceği yetiştiriciliği daha ziyade arazilerin diğer tarım dallarına elverişli olmadığı
dağlık yörelerde gerçekleştirilmektedir. Söz konusu yörelerde yaşayan gelir kaynakları çok
kısıtlı ailelerde yaş koza üretimini genellikle yaşlılar ve kadınlar gerçekleştirmektedirler.
İpekböcekçiliğinde nihai ürün ipek halı olup, köylerde yaşayan binlerce genç kızımız ipek
halı dokuması yapmaktadır. İpekböcekçiliği sektöründe yaş koza üretiminden ipek halı
pazarlamasına kadar ki üretim işlemlerinde yaklaşık 500.000 kişiye istihdam olanakları
sağlanmaktadır. Ayrıca aynı üretim aşamaları esnasında yaş kozanın ipek halıya
dönüştürülmesi sonucu yaklaşık 14 misli katma değer yaratılmaktadır.
Üretimi gerçekleştirilen ipek halıların tamamına yakını ihraç edilmektedir. Dış Ticaret
Müsteşarlığı verilerine göre 2004 yılı ipek halı ihracat değeri yaklaşık 30 milyon $’dır. Bu
rakama yoğun olarak turistik bölgelerde yapılan yerinde satışlar ve kargo ile gönderilen
satışlar dahil değildir. Toplamda Türkiye’nin yıllık ipek halı ihracat miktarı 100 milyon $
civarındadır.
2. SEKTÖRDEKİ MEVCUT DURUM VE SORUNLAR
2.1. Sektördeki Mevcut Durum
2.1.1. Sektördeki Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı
Dut fidanı üreticileri ve diğer fidanların üretiminde bulunan işletmeler; Bunlar aile
işletmeleri durumunda olup genellikle Bursa, Bilecik ve Antalya illerinde lokalize
olmuşlardır. Üretim kapasiteleri piyasa ve işletme özelliklerine göre değişir.
İpekböceği tohumu üreticileri, polihibrit ipekböceği tohumu üretimi yapan
kuruluşlardır. Bursa’da kurulu bulunan İpekböcekçiliği Araştırma Enstitüsünün Bakanlar
Kurulu kararı ile 31.12.2004 tarihinde kapatılması ile Kozabirlik ülkemizde tohum üretimi
sektöründe faaliyet gösteren tek kuruluş olarak kalmıştır. Kozabirlik yurt içi talebe göre
ipekböceği tohumu üretmektedir.
Mancınıkta ipek çeken işletmeler; Küçük aile işletmeleri şeklinde olup genellikle
Bilecik ilinde bulunmaktadır.
Bursa Koza Tarım Satış Kooperatifleri Birliği’ne (Kozabirlik) ait Türkiye’nin en büyük
kapasiteli modern filatür tesisi, yeterince işleyecek yaş koza üretimi olmamasından, koza ve
ipek üretim maliyetlerinin çok yüksek olmasından dolayı atıl durumda kalmış ve makineleri
Türkmenistan’a satılmıştır. İpekli sanayinin ihtiyaç duyduğu ipek elyafı son yıllarda ham ipek
ve ipekli kumaş şeklinde yurt dışından ithal edilmekte olup, boya, büküm, dokuma, empirme,
apre gibi ipekli sanayi çoğunlukla Bursa’dadır. İpek halı dokumacılığı ise Bursa, Bilecik,
İzmir, Hatay, Kayseri ve Kocaeli illerinde el tezgâhı şeklinde devam etmektedir.
243
Üreticilerin örgütlendiği tek kuruluş, merkezi Bursa’da bulunan Bursa Koza Tarım Satış
Kooperatifleri Birliği (Kozabirlik) olup, Bursa, Bilecik, Mihalgazi, Adapazarı ve Alanya
Koza Tarım Satış Kooperatiflerini bünyesinde bulundurmaktadır. Kozabirlik İpekböceği
tohumu üretimi ve yaş koza alımı gibi faaliyetlerini sürdürmektedir. Yaş koza destekleme
alımları da Kozabirlik tarafından yapılmaktadır.
Tablo 1. Kozabirlik ortak sayıları
KOOPERATİF ADI
S.S. 45 Numaralı Bursa Koza Tarım Satış Kooperatifi
S.S. 50 Numaralı Bilecik Koza Tarım Satış Kooperatifi
S.S. 51 Numaralı Adapazarı Koza Tarım Satış Kooperatifi
S.S. 137 Numaralı Mihalgazi Koza Tarım Satış Kooperatifi
S.S. 976 Numaralı Akdeniz Bölgesi Koza Tarım Satış Kooperatifi
TOPLAM:
KAYITLI ORTAK
SAYISI
1.734
2.924
2.290
2.108
1.825
10.881
31.12.2004 tarihi itibariyle kapatılana kadar İpekböcekçiliği ile ilgili tek kamu kuruluşu
İpekböcekçiliği Araştırma Enstitüsü’dür. Ancak söz konusu enstitünün kapatılmasından sonra
Kozabirlik bu kuruluşun başlıca görevleri olan ipekböcekçiliği ile ilgili ARGE faaliyetlerinde
bulunmak, dut ve tohum gen kaynaklarını muhafaza etmek, ihtiyaç oranında ipekböceği
tohumu ve dut fidanı yetiştirmek, eğitim faaliyetleri gerçekleştirmek amacıyla enstitü
tesislerini kiralamak üzere başvuruda bulunmuştur. Enstitünün Kozabirlik’e devri ile yukarıda
belirtilen faaliyetlere devam edilebilecektir.
Ülkemizde üretilen kozaların tamamı Kozabirlik tarafından üreticiden satın
alınmaktadır. Üreticilerden köylerinde satın alınan yaş kozalar, Kozabirlik depolarında
kurutulma işlemine tabi tutularak, satışa hazır hale getirilmektedir.
Yurdumuzda çeşitli şekillerde tesis edilmiş bahçelerde tahminen 850.000 civarında dut
ağacı vardır. Ancak söz konusu dut ağaçlarının bakımlarının yapılmaması nedeniyle yaprak
verimlilikleri kaybolduğu için gerektiği kadar üretime katkı sağlanamamaktadır.
Halen beslemeye alınan ipekböceği tohumunun tamamı yurt içinden karşılanmaktadır.
İpekböceği tohumu üretimi kapasitesi 20.000 kutuya ulaşabilmektedir. Gerektiğinde
ipekböceği tohumu ve dut fidanı üretim kapasitesi istenen talebi karşılayacak şekilde kısa
sürede arttırılabilir. İpek halı dokumacığında kapasitenin daha da arttırılması mümkündür.
Mevcut kapasite Tablo 2’de gösterilmiştir.
Tablo 2. İpekböcekçiliğinde Kurulu Kapasite Durumu
Üretim Çeşidi
İpekböceği Tohumu
Yaş Koza
Kapasite Kullanımı (%)
Kullanılabilir
Kapasite
2000
2005
20.000 Kutu
16
28
560 Ton
11
28
Kaynak : Kozabirlik verileri
244
2.1.2. Üretim
İpekböcekçiliği konusunda başlıca üretimler dut fidanı, ipekböceği tohumu, koza ham
ipek, ipekli tekstil ve ipek halıdır. Üretimde bulunan işletmelerin üretim şekilleri ve
kullandıkları teknoloji benzer olup, kapasiteleri ve üretim miktarları değişiklik
göstermektedir. Kutu başına yaş koza verimi Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerden düşük
olmasına rağmen birçok ülkeden yüksektir.
Ülkemizde ihtiyaç duyulan ipekböceği tohumları, Kozabirlik tarafından İpekböcekçiliği
Araştırma Enstitüsünde bulunan tesislerde üretilmektedir. Türkiye sahip olduğu saf ırklar
vasıtasıyla yüksek kaliteli kendi polihibrit tohumlarını üretebilen ender ülkelerden birisidir.
1990-2000 yılları arasında yaş koza üretiminde büyük düşüşler yaşanmıştır. Bu üretim
azalışının başlıca nedenleri arasında; ülkemizde ipekböceği üretiminin yoğun olarak
gerçekleştirildiği Marmara Bölgesinde sanayinin gelişmesi sonucunda köyden kente göç
olaylarının hızlanması, tarımda pazarlama kanallarının gelişmesine bağlı olarak, zirai ve
kimyasal ilaç kullanımının artması, alternatif tarım ürünlerinin getirisinin kozadan fazla
olması, istikrarsız fiyat politikaları gösterilebilir. Ancak 2000-2005 dönemi içerisinde yaş
koza üretiminin 8. Kalkınma Planında hedeflenen miktarda olmasa bile tekrar bir artış
trendine girdiği görülmektedir.(Tablo 3)
Tablo 3. İpekböcekçiği Tohumu, Yaş Koza ve Ham İpek Üretimi
1999
Polihibrit
Tohumu (Kutu)
7.601
Yaş Koza
Üretimi (Kg)
133.208
Ham İpek
Üretimi (Ton)
22
Üretim Alanı
( Dekar )
2.550
2000
6.626
59.780
10
2.200
2001
4.481
46.621,7
8
1.500
2002
3.992
100.013,7
15
1.330
2003
5.094
169.221,1
28
1.700
2004
6.070
143.173
24
2.020
2005
6.583
156.936,6
26
2.200
Yıllar
Yaş koza üretimi 22 ilde yapılmasına karşılık Bursa, Bilecik, Sakarya, Eskişehir, Bolu,
Ankara, Diyarbakır, Antalya, Balıkesir ve İzmir illeri üretimin yaklaşık %85’ini
gerçekleştirilmektedir. (Tablo 4)
Tablo 4. Ülkemizde İpekböcekçiliği Yapan İl, Köy ve Aile Sayısı
Yıllar
İl Sayısı
Köy Sayısı
Aile Sayısı
2000
12
230
2.210
Aile Başı Üretim
Alanı (Dekar)
1,-
2001
13
213
1.555
1,-
2002
21
327
2.356
0,6
2003
24
280
2.758
0,6
2004
24
272
2.919
0,7
2005
22
278
2.729
0,8
245
Üretilen kozanın bir kısmı yurt içinde çekilerek ham ipek üretilmektedir. İpek çekimi ev
tipi mancınıklarda yapılmaktadır. Mancınıklarda çekilen ham ipek daha düşük maliyetli
olmakla beraber kalitesi düşüktür.
İpek halı fiyatlarının çok yüksek olması nedeniyle, üretilen ipek halıların hemen hemen
tamamı ihraç edilmektedir. 2004 yılı itibariyle Türkiye’de sayıları 300’ün üzerindeki köyde
bulunan yaklaşık 15.000 adet tezgâhta ipek halı dokumacılığı yapılmaktadır. İpek halı
dokumacılığı yapılan aile işletmesi 20.000 civarında olup, yıllık yaklaşık 40.000-50.000 m2
ipek halı üretilmektedir. İpek çekim, büküm, boya vb. gibi ilave üretim faaliyetleri de dikkate
alındığında ipek halı sektöründe çalışanların sayısı yüz binleri bulmaktadır.
2.1.3. Dış Ticaret
Ülkemizde halihazırda mevcut modern ipek filatür makinesi bulunmaması ve geleneksel
mancınık sistemi ile çekilebilecek koza kapasitesi sınırlı olduğu için üretimi gerçekleştirilen
kozaların bir bölümü ihraç edilmektedir. Kuru koza ihracatında başlıca pazarlarımız Japonya
ve İtalya’dır.
Diğer taraftan ülkemizde gerçekleştirilen yaş koza üretiminin ve ham ipek üretiminin
talebi karşılayamaması nedeniyle, Türkiye ham ipek ithal etmektedir. İthal edilen ham ipek ile
ipek ipliğinin büyük miktarı ipek halı sektöründe kullanılmaktadır.
Dünya yaş koza üretimi ile ham ipek üretiminin yaklaşık %70’i Çin halk
Cumhuriyetinde gerçekleştirilmektedir. Dünya piyasalarına hakim olan Çin’in 2000’li yıllarda
uyguladığı ucuz fiyat politikaları da ithalatı teşvik etmiş, bir çok firma maliyetlerini
düşünerek ithalata yönelmiştir. Ancak şu bir gerçektir ki, yurt dışından getirilen ham
ipeklerden, kalite olarak yerli ipeklerden elde edilen getiri alınamamaktadır. Zira halıda
kullanılan ipeğin kalitesi çok önemlidir.
Sektörün son beş yıllık dış ticaret verileri aşağıdaki gibidir ( Tablo 5 – 6 ):
Tablo 5. Ham İpek İthalatı
Yıllar
Miktar (Kg)
2000
203.650
2001
255.789
2002
205.482
2003
183.579
*2004
181.309
*Son 11 aylık dönemi kapsamaktadır.
Kaynak : Dış Ticaret Müsteşarlığı
Tutarı ($)
2.806.699
3.792.234
2.931.080
2.950.849
3.614.935
Tablo 6. İpek Halı ve Kuru Koza İhracatı
Kuru Koza
İhraç Değeri
İpek Halı İhracatı
İhracatı (Ton)
($)
(m2)
2000
21,6
101.910
17.500
2001
28.146
2002
21.379
2003
97,2
320.760
26.201
2004
46,8
177.840
*24.517
*Son 11 aylık dönemi kapsamaktadır.
Not: İpek halı ihracatına iç satış şeklinde düzenlenen rakamlar dahil değildir.
Kaynak : Dış Ticaret Müsteşarlığı
Yıllar
246
İhraç Değeri
($)
23.674.585
25.618.997
22.545.689
21.290.309
*26.079.260
2.1.4. Yurt İçi Tüketim
İpek tüketimi toplumun ekonomik güçü ve giyim kültürüyle doğrudan ilişkilidir.
Üretilen ipek halının tamamına yakın bir kısmı ihraç edilmekte ancak yaklaşık yılda 50 ton
ham ipek kullanılan ipekli tekstil ürünleri yurt içinde tüketilmektedir. İpekli kumaşın 1
m2sinin 100 gr ipekten meydana geldiği kabul edilirse yaklaşık 500 m2 tekstil ürünü üretildiği
hesaplanabilir. Yurt içi üretimin yanında yasal olmayan yollardan giren ipekli tekstil ürünleri
miktarı da büyük boyutlara ulaşmaktadır. Üretilen ipek halının yok denecek kadar az bir
kısmı yurt içinde satılmaktadır.
2.1.5. Fiyatlar
İpekböcekçiliği yardımcı bir tarım kolu olduğu için, az gelişmiş ülkeler dışında kalan
ülkelerde üreticiyi koza üretimi için ikna etmek çok zordur. Çünkü üreticiler diğer alternatif
tarım ürünlerden, kozaya oranla çok daha yüksek gelir elde edebilmektedirler. Ancak başta
Japonya, AB ülkeleri, G.Kore, Türkiye gibi ipekçilik faaliyetlerinin yoğun olduğu ülkelerde
özellikle tarihi ve kültürel mirası korumak ve yaşatmak adına yaş koza üretiminin devam
ettirilebilmesi için üreticilere yüksek fiyat verebilecek teşvik ve destekleme politikaları
uygulanmaktadır.
Tablo 7. 2000-2005 Yılları Arasında Türkiye’de Yaş Koza Alım Fiyatları
Yıllar
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Kaynak : Kozabirlik Verileri
(YTL/Kg)
($/Kg)
2,375
4,50
7,50
10,00
10,00
11,00
3,80
3,10
5,10
7,10
6,80
8,33
Tablo 8. Dünya Ülkelerinde Uygulanan Yaş Koza Alım Fiyatları (2003)
Ülkeler
Yaş Koza Fiyatı ($/Kg)
Brezilya
2.40
Bulgaristan
1.70
Çin
1.00
Hindistan
3.11
İran
4.50
İtalya
9.00
Japonya
12.88
Filipin
2.30
Romanya
1.50
Tayland
2.56
Vietnam
2.00
*AB üyesi ülkelerde kutu başına 133 Euro destek verilmekte 1 kg’da yaklaşık 15 $’a tekabül
etmektedir.
Kaynak: International Sericologia Commission
247
Son yıllarda Çin Halk Cumhuriyeti’nde sanayileşmenin hızla artması nedeniyle,
özellikle ipekböcekçiliği üretiminin yapıldığı sahalarda bir daralma yaşanmaktadır. Bu
nedenle düşen arz sonucu koza ve ipek satış fiyatları tekrar artış trendine girmiştir. Bir önceki
yıl yaklaşık 3.50 $/kg-4.00 $/kg arasında değişen orta kalitede kuru koza fiyatları, 2005
yılında 5.50 $/kg-6.50 $/kg seviyelerine çıkmıştır. Diğer yandan yine orta kalitede ham ipek
fiyatları 25 $/kg’dan, 34-40 $/kg seviyelerine gelmiştir. Sözkonusu artış trendinin devam
edeceği beklenmektedir.
2.1.6. İstihdam
İpekböcekçiliği sektöründe yaş koza üretiminden, nihai ürün olan ipek halının satışına
kadar sektörden yüz binlerce kişi istihdam edilmektedir. Sadece yaş koza üretiminde yaklaşık
3.000 aile işletmesi yer almaktadır. İpekböceği tohumu üretimi ile depolardaki kuru kozaların
muhafazası ve tasniflendirilmesi işlemlerinde de yüzlerce işçi çalıştırılmaktadır.
Diğer taraftan kozadan ipek çekimi, bükümü, boyaması gibi alanlarda faaliyet gösteren
100’ün üstünde firma bulunmaktadır. 2004 yılı rakamlarına göre Türkiye’de ipek halı
dokumacılığının yapıldığı köy sayısı 300’dür. Bu köylerde yaklaşık 20.000 aile işletmesinde
bulunan yaklaşık 15.000 el halı tezgahında genç kızlarımız ipek halı dokuması
gerçekleştirmektedir. Özellikle turistik yörelerde bulunan ipek halı satış mağazalarında da
binlerce satış elemanı görev almaktadır.
Sektör yüz binlerce insana gelir sağlamasının yanında, üretimde özellikle kadınların ve
yaşlıların aktif olarak yer alması nedeniyle, atıl işgücünün harekete geçirilmesini de
sağlamaktadır.
2.1.7. Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi
Ülkemiz için yaklaşık 1500 yıllık bir geçmişi olan tarihi, kültürel üretim faaliyetimiz
ipekböcekçiliğinin desteklenmesi için yaş koza üreticilerine 2001 yılından itibaren ürettikleri
miktar üzerinden, DFİF kaynaklarından ‘Doğrudan Destek Ödemesi’ yapılmaktadır.
Sözkonusu destek ödemesinin üstüne, Kozabirlik tarafından tespit edilen alım fiyatı
ilave edilmektedir. 2001 yılında 46,6 ton ile dibe vuran yaş koza üretimi, sözkonusu destek
sayesinde tekrar artışa geçmiştir.
Ancak, Tarımda Yeniden Yapılandırma ve Destekleme Kurulu’nun aldığı karar
çerçevesinde, 2006 yılından itibaren ipekböceği de Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında
Kararname kapsamına alınmıştır.
Aşağıdaki tablo 10’da görüleceği üzere ipekböceği üreticilerine sağlanan teşvikler
toplam bütçe içerisinde çok küçük bir meblağa denk gelmekte olup, ülkemiz için tarihi,
kültürel ve ekonomik değeri çok yüksek olan sektörün yaşatılması için bu desteklerin
devamının sağlanması çok büyük bir önem arz etmektedir.
248
Tablo 9. Yaş İpekböceği Kozasına Gerçekleştirilen Destek Ödemeleri
Doğrudan
Doğrudan
Doğrudan Doğrudan
Yıllar
Destek
Destek Primi
Destek
Destek Ödemesi
Primi
Olarak Ödenen Ödemesi
Olarak Ödenen
( YTL/Kg) ( YTL)
( YTL/Kg) (YTL)
2002
5,50
537.184,90
-
Yararlanan
Üretici Aile
Sayısı
( Adet)
2.256
2003
7,00
1.161.360,23
-
-
2.758
2004
-
-
7,70
1.103.794,00
2.919
2005
Kaynak : Kozabirlik Verileri
8,50
1.342.997,30
2.729
2.1.8. Sektörün Rekabet Gücü
Dünya üretiminin koza ve ipek üretiminin %70’ni gerçekleştiren Çin Halk Cumhuriyeti
uluslar arası piyasalara da yön verebilmektedir. Zira Çin’den sonra Dünya’da ipekböcekçiliği
üretiminin gerçekleştirildiği Hindistan, aynı zamanda Dünyanın en büyük ham ipek ithalatçısı
durumundadır.
Uluslararası piyasalarda fiyatlar, arz-talep dengesinden ziyade, Çin’in fiyat
politikalarına göre belirlendiğinden yakın geçmişte fazla bir istikrar göstermemiştir. Ancak
Türk kozaları coğrafi şartlar ve kontrol altında gerçekleştirilen üretimi nedeniyle oldukça
kaliteli olup, dış satımlarda Dünya fiyatlarının üzerinde satılabilmektedir.
Sektörün en önemli ihraç kalemi olan ipek halıda ise son yıllarda yine Çin’den
kaynaklanan olumsuz rekabet göze çarpmaktadır. El dokuması halılarda ana maliyeti işgücü
oluşturduğu için, mevcut şartlarda Çin ile rekabet imkansız hale gelmektedir. Türk ipek
halıları Hereke markası ile tüm Dünya da tanınmakta olup, Hereke Halıları özel dokuma
tekniği sayesinde dış pazarlarda çok cazip olmuştur. Ancak son dönemlerde bu halıların
Çin’de taklit edilerek, Hereke markası ile çok düşük fiyatlardan satılması üretici firmalar
açısından büyük sıkıntılar doğurmuştur.
Sözkonusu olumsuzluklar dikkate alınarak, ülkemizin en önemli prestij ürünlerden ipek
halıcılığın yaşatılması için maliyetleri düşürmeye yönelik gerekli önlemler alınmak
zorundadır.
2.1.9. Mevcut Durumun Değerlendirilmesi
Son yıllarda ipekböcekçiliğine sağlanan desteklerle sektör tekrar canlanmaya
başlamıştır. İpekböcekçiliği sektöründe hedeflenen üretim artışlarının sağlanması sonucunda
hem büyük oranda istihdam kaynakları yaratılacak, hem de ipek ithalatının azaltılması sonucu
önemli oranda döviz tasarrufunda bulunulacaktır.
İpekböcekçiliğinin gelişmesi kırsal kalkınma politikaları için de çok önemlidir.
Sektörün emek-yoğun bir sektör olması dolayısıyla hem yeni istihdam kaynakları yaratılacak,
hem de köyden kente göç olgusunun bir nebze de olsa önüne geçilebilecektir.
Sektörde üretimin teşvik edilmesi için, üretimin yardımcı bir tarım kolu olması
nedeniyle, üreticilerin ikna edilebileceği fiyat politikalarının istikrarlı bir şekilde uygulanması
gerekmektedir. Bu nedenle mevcut teşvik sistemlerinin düzenli bir şekilde uygulanmaya
devam etmesi gerekmektedir.
249
2.2 .Sektörün Dünyada (OECD, Dünya Ticaret Örgütü, Ülkeler) ve AB
Ülkelerindeki Durumu
İpekböcekçiliği yoğun olarak Asya, Güneydoğu Asya ve Güney Amerika ülkelerinde
yapılmaktadır. Üretimin yıllık 1.000 tonun üzerinde gerçekleştirildiği başlıca ülkeler Çin,
Hindistan, Tayland, Özbekistan, Türkmenistan ve Brezilya’dır. Avrupa ülkelerinde
sanayileşme ile birlikte üretim düşmüşse de halen Yunanistan, Romanya ve Bulgaristan’da
koza üretimi devam etmektedir. Fransa ve İtalya ise büyük oranda ipek ithal eden ülkeler
arasında yer almaktadır.
İpekböcekçiliği sektöründe üretimi ve pazarlamayı koordine eden iki uluslar arası
kurum bulunmaktadır. Uluslararası İpekböcekçiliği Komisyonu (ISC) özellikle üretime
yönelik Dünya çapında tüm ipekçilik araştırma enstitüleri ve üniversitelerden akademisyen ile
araştırmacıları bir araya getirmektedir. Her üç yılda bir düzenlenen kongrelerde en son üretim
teknolojilerine ilişkin tebliğler sunularak, tartışılmaktadır. Bir diğer uluslar arası örgüt olan
Uluslararası İpekçilik Derneği (ISA) bünyesinde dünyanın belirli üretici firmaları ile ithalatçı
firmalarını bir araya getirmektedir. Her iki yılda bir düzenlenen toplantılarda Dünya koza ve
ipek ticaretine yön verilmeye çalışılmaktadır. Her iki kuruluşunda merkezi Fransa’dadır.
İpekböcekçiliği Dünya üretimine ilişkin olarak en son 2003 yılı istatistikleri
yayınlanmış olup, aşağıdaki tablo 11’de gösterilmiştir:
Tablo 10. Dünya Ülkelerindeki Yaş Koza ve Ham İpek Üretimleri ve Faaliyetleri(2003 Yılı)
Ham İpek Üretimi
Yaş Koza Fiyatı
Ülkeler
Yaş Koza Üretimi
(Ton)
($/Kg)
1.563,0
Brezilya
9.966,0
2.40
0,3
-
1.70
480.000,0
84.600,0
1.00
60,0
4,0
7.00
129.948,0
16.369,0
3.11
3.200,0
500,0
4.50
1,0
0,1
9.00
776,0
287,0
12.88
23,0
3,0
2.30
3,0
0,5
1.50
Tayland
10.500,0
1.500,0
2.56
Türkiye
169,0
28
4.60
Vietnam
20.000,0
-
2.00
Bulgaristan
Çin
Yunanistan
Hindistan
İran
İtalya
Japonya
Filipin
Romanya
104.854,6
654.646,3
Toplam
*AB üyesi ülkelerde kutu başına 133 Euro destek verilmekte buda kg’da yaklaşık 15 $’a
tekabül etmektedir.
Kaynak: International Sericologia Comission
250
3. İHRACAT PROJEKSİYONU
3.1. İpekböceği Tohumu İhracatı
Türkiye yüksek verimli, polihibrit ipekböceği tohumlarını üretebilen ender ülkelerden
birisidir. Tohum üretimi için yapılacak ilave yatırımlarla, aynı coğrafya’da bulunduğumuz
komşu ülkelere ipekböceği tohumu ihracatı tekrar başlayacaktır. (Tablo.13)
Tablo 11. Hedeflenen İpekböceği Tohum İhracat Miktarları
YILLAR
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
İPEKBÖCEĞİ TOHUMU İHRACATI (KUTU)
2000
3000
3000
3000
3000
3000
3500
3500
3500
3.2.Kuru Koza İhracatı
2007 yılından itibaren yurtiçinde üretilen kozaların tamamının yurt içinde ipek
çekiminde kullanılması planlandığından, kuru koza ihracatı öngörülmemektedir.
3.3. İpek Halı İhracatı
İpek halı ticaretinde yoğun bir rekabet yaşanmasına karşın, sektör kendisine sağlanacak
SSK muafiyeti gibi küçük desteklerle mevcut ihracat potansiyelini koruyacaktır.
Tablo 12. Hedeflenen İpek Halı İhracat Miktarları
İPEK HALI İHRACATI(m2)
30.000-40.000
30.000-40.000
30.000-40.000
30.000-40.000
30.000-40.000
30.000-40.000
30.000-40.000
30.000-40.000
30.000-40.000
YILLAR
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
251
4. ÜRETİM PROJEKSİYONU
4.1. İpekböceği Tohumu Üretimi
Tablo 13. Hedeflenen Hibrit İpekböceği Tohumu Üretim Miktarları
YILLAR
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
ÜRETİM (KUTU)
9.000
10.000
12.000
13.000
14.000
15.000
15.500
16.000
16.500
4.2. Yaş Koza Üretimi
Tablo.14. Hedeflenen Ülkemiz Yaş Koza Üretim Miktarları
YILLAR
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
YAŞ KOZA ÜRETİMİ (KG)
170.000
190.000
245.000
270.000
300.000
325.000
340.000
350.000
360.000
Önümüzdeki dönemde hedeflenen üretim artışlarının düşük tutulmasının başlıca nedeni,
mevcut dut bahçelerinin yıllar itibariyle yenilenecek olmasıdır. Ayrıca sözkonusu üretim
artışlarının sağlanmasında en önemli etken, mevcut destekleme sistemlerinin devamı ve
istikrarlı fiyat politikaları olacaktır.
4.3. İpek Halı Üretimi
Tablo 15. Hedeflenen İpek Halı Miktarları
ÜRETİM(m2)
30.000-40.000
30.000-40.000
30.000-40.000
30.000-40.000
30.000-40.000
30.000-40.000
30.000-40.000
30.000-40.000
30.000-40.000
YILLAR
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
252
5. İTHALAT PROJEKSİYONU
Önümüzdeki dönemde de ipekböceği tohumu ve kuru koza da herhangi bir şekilde
ithalat yapılması öngörülmemektedir. Mevcut durumda olduğu üzere ipek ithalatı yine devam
edecek, ancak yurt içinde ipek üretiminin artmasına bağlı olarak azalacaktır (Tablo 16 ).
Tablo 16. Hedeflenen Ham İpek İthalat Miktarları
YILLAR
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
İTHALAT (TON)
250
245
235
230
225
215
205
195
190
6. MUHTEMEL YATIRIM ALANLARI VE YERLERİ
Öncelikle 2007 yılına kadar yeni bir ipek filatür tesisinin Bursa’da kurulması
öngörülmektedir. Sözkonusu yatırım sektörün gelişimi için çok büyük bir önem arz
etmektedir. Zira halihazırda ülkemizde Dünya standartlarında ipek çekimi yapabilecek bir
filatür tesisi bulunmamaktadır. Yaklaşık 150.000 ABD Dolarlık bir yatırımla bu ihtiyaç
giderilecektir. Sözkonusu yatırımın gerçekleştirilmesi amacıyla Kozabirlik çalışmalarını
sürdürmektedir.
Bir diğer yatırım ise Kozabirlik tarafından İpekböcekçiliği Araştırma Enstitü’nün
kiralanmasının ardından, Enstitü bünyesinde bulunan ipekböceği tohumu üretim tesisleri ile
laboratuarlar, son teknoloji ile donatılacaktır.
Diğer taraftan verim kayıplarının önüne geçilebilmesi, aile işletmesi başına düşen
üretimin arttırılması için toplu bakım-beslemenin yapılacağı ilk yaş besleme evlerinin inşa
edilmesi yararlı olacaktır. Sözkonusu tesisler üretimin yoğun olarak yapıldığı köylerde inşa
edilecektir.
7. TEKNOLOJİDE, AR-GE FAALİYETLERİNDE, İSTİHDAM PİYASASINDA,
GİRDİ PİYASALARINDA, ÇEVRE UYGULAMALARINDA
MUHTEMEL GELİŞMELER VE SEKTÖRÜN REKABET GÜCÜNE
ETKİLERİ
Sektörde teknoloji ve AR-GE yoğun olarak ipekböceği tohumu üretimi ve mevcut gen
kaynaklarının korunmasında kullanılmaktadır. Ancak İpekböcekçiliği Araştırma
Enstitüsü’nün zaman içerisinde araştırmacı kimliğini kaybetmesi nedeniyle zorunlu teknoloji
yatırımları yapılamamıştır.
İpekböceği tohumu üretiminde en son teknolojilerin kullanılmasının en önemli etkisi
kalite yönünde olacaktır. Teknoloji kullanımıyla hastalıklardan arındırılmış, verimliliği
arttırılmış olarak üretilen ipekböceği tohumlarından, yaş koza üretiminde daha yüksek
randıman alınabilecektir. Böylece üretim miktarı arttığı gibi, üreticinin geliri de artacaktır.
Kutu başına elde edilen gelirin artması, üreticilerin ipekböcekçiliği üretimine teşvik edilmesi
için önemli bir argümandır.
253
Diğer taraftan ipekböcekçiliği organik bir üretim biçimi olduğu için, tarımda kimyasal
ilaçların kullanım sahalarını denetime alacak bir çevre uygulaması, yaş koza üretimi için yeni
üretim sahalarının açılmasını kolaylaştıracaktır.
8. DİĞER SEKTÖRLER VE YAN SANAYİ İLE İLİŞKİLERDE MUHTEMEL
GELİŞMELER
Sektörün yoğun olarak geleneksel yöntemlerle üretim yapan, emek-yoğun bir sektör
olması nedeniyle diğer sektörler ve yan sanayi ile önemli bir ilişkisi yoktur. Ancak kurulması
planlanan ipek filatür tesislerinin faaliyete geçmesi ile beraber, başta ev tekstili üreticileri
olmak üzere tekstil sanayicilerine ihtiyaçları oranında kaliteli ipek ipliği sağlanabilecektir.
Diğer taraftan G.Kore ve Çin gibi ülkelerde, ipekböceği tohumu ve kozanın içerisinde
bulunan krizalitin ilaç ve kozmetik sanayinde kullanılmasına yönelik Ar-Ge çalışmaları yoğun
bir şekilde devam etmekte olup, başta diyabet hastalığı olmak üzere olumlu sonuçlar
alınmıştır. Bu çalışmaların yaygınlaşması ülkemizde de sözkonusu sektörler ile çalışmayı
gündeme getirebilecektir.
9. AB’YE KATILIM SÜRECİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ
İpekböcekçiliği üretimi AB içerisinde çok düşük seviyelerde yapılmasına karşın, yaş
koza üreticileri güçlü bir şekilde desteklenmektedir. Mevcut üyeler içerisinde üretimin aktif
olarak devam ettiği ülke Yunanistan’dır. Bu ülkede üretimin çok düşük olmasına karşın AB
fonlarından hibe yoluyla karşılanmış milyon dolarlık ipek çekim tesisleri bulunmaktadır.
Diğer taraftan Portekiz’de de üretimin yaygınlaştırılmasına yönelik faaliyetlere ağırlık
verilmiştir. AB’ye 2007 yılında tam üye olacak olan Bulgaristan’da, ipekböcekçiliği istihdam
olanakları da göz önüne alınarak, tarım sektöründe en büyük yatırımın yapılacağı alan olarak
planlanmıştır.
AB’ye katılım süreci içerisinde ülkemizde hazırlanacak projeler ile gerekli fonlardan
yararlanabilecektir. Bu sayede ilave yeni modern ve geleneksel ipek çekim tesisleri ile
modern anlamda depolama ve atölye tarzı halı dokuma tesisleri oluşturularak yeni gelir ve
istihdam kaynakları yaratılabilecektir. Ayrıca Fransa, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerle
teknik işbirliğinin başlatılması şansı yaratılacaktır. Bu sayede gerek ipekböcekçiliği gerekse
ipekli tekstil sanayi için yeni açılımlar yaratılabilecektir.
Sözkonusu gelişmelere temel teşkil etmesi amacıyla, Kozabirlik tarafından Yunanistan
ve Bulgaristan’da bulunan sektörün ilgili kurumları ile ilişki kurulmuş olup, bölgesel bir
işbirliği projesinin hazırlanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir.
10. TEMEL SEKTÖREL VİZYON VE STRATEJİ
Sektörün temel vizyonu tarihi ve kültürel mirası yaşatmanın yanında, öncelikle kırsal
kalkınma planları çerçevesinde yeni istihdam ve gelir kaynakları yaratmaktır.
Sözkonusu başarı hedefinin yakalanabilmesi izlenecek yol öncelikle mevcut üretim
sahalarının ıslahı ve yeni üretim bölgelerinin tespit edilerek, üretim sahalarının
genişletilmesidir. Başta üretimde yeni teknolojilerin kullanımı ve Ar-Ge çalışmalarına
verilecek önem ile göreceli olarak ürün kalitesi ve miktarında artış sağlanabilecektir.
11. TEMEL AMAÇ VE POLİTİKALAR
11.1. AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar
Ülkemizde evrensel standartlarda ipekböcekçiliği üretimi gerçekleştirildiği için, sektör
mevcut hali ile AB’ye uyum sorunu göstermemektedir. AB’de üreticilerin bir kooperatif çatısı
altında örgütlenmeleri öngörülmüş olup, Türkiye’de de tüm üreticiler bölgelerindeki koza
254
tarım satış kooperatiflerinin üyesidirler. Diğer yandan üretim olarak ülkemiz AB ülkeleri ile
rekabet halinde olmadığı için bu yönde bir önlem geliştirmeye de gerek yoktur.
AB’ye tam üyeliğimiz halinde Türkiye AB sınırları içerisinde ipekböcekçiliği
üretiminin en yoğun olarak yapıldığı ülke durumunda olacaktır. Bu konumun ülkemiz adına
bir avantaja dönüştürülmesi için, tam üyelik süreci içerisinde AB kırsal kalkınma fonlarından
yararlanabilmeye yönelik politikalara öncelik ve ağırlık verilmelidir.
11.2. Diğer Amaç ve Politikalar
Sektörde temel amaç üretim miktarının arttırılmasıdır. Bu nedenle üretim artırımına
yönelik stratejilerin yanında, halen yardımcı bir tarım kolu olan ipekböcekçiliği üretimi için
çiftçilerin ikna edilebileceği fiyat politikalarının da geliştirilmesi gerekmektedir.
Üretim artışının sağlanabilmesine yönelik olarak oluşturulabilecek diğer politikalar
şöyledir:
-İpekböcekçiliğinin her ne şartta olursa olsun desteklenmesinin sağlanması,
-Kalite ve verimlilik artışının sağlanması için başta FAO olmak üzere uluslar arası
kuruluşlarla işbirliği olanaklarının arttırılması,
-Üretim kayıplarının en aza indirilmesi için üretim sahalarında toplu ilk yaş besleme
evlerinin inşa edilebilmesi için gerekli mali fonların yaratılması,
-Çiftçi eğitimi ve Ar-Ge çalışmalarının etkinleştirilmesi, bu kapsamda üniversiteler ile
işbirliğine gidilmesi,
-Koza kooperatifleri ile halı üreticilerinin arasındaki koordinasyonun sağlanması,
-İpek halı sektörünün uluslar arası piyasalarda rekabet edebilmesi için gerekli
teşviklerin sağlanması, halı üretiminde sertifikasyonun yaygınlaştırılması,
-Yurtdışından yasa dışı yollardan gelen ipek ve ipek halı girişlerinin önlenmesi,
-İpekli el sanatlarına önem verilerek, ipek halının yanında alternatif ürünler
yaratılması.
12. KAYNAKLAR
1- International Sericologia Comission
2- Dış Ticaret Müsteşarlığı
3- Kozabirlik
255
256
T.C.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI
BAL VE ARICILIK
ORTAK PİYASA DÜZENİ
ALT ÇALIŞMA GRUBU
Eylül-2005
Ankara
257
BAL VE ARICILIK ORTAK PİYASA DÜZENİ ALT ÇALIŞMA GRUBU ÜYELERİ
H.İsfendiyar ÜZÜMCÜ (Koordinatör- Ege İhracatçı Birlikleri Ege Canlı Hayvan Su Ürünleri
ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili)
Canan İNANÇ (EİB)
Gülçin Karaş DUMAN (TKB-DİATK)
Levent İŞCAN (TKB, SGB)
Yücel SAYGI (TKB, TÜGEM)
Ahmet UYAR (TKB, KKGM)
Belgin GÜNAY (TKB-KKGM)
Mehmet ERGÜNAL (DTM- AB Genel Müdürlüğü)
İlkay GÜLDÜREN (DTM- İhr. Genel Müdürlüğü)
Murat ALBAYRAK (DTM- İth. Genel Müdürlüğü)
Bahri YILMAZ (Türkiye Arıcılar Birliği)
Özen ALTIPARMAK (Balparmak-Altıparmak Paz.)
Sinan TÖMEKÇE (Balparmak-Altıparmak Paz.)
Selçuk SOLMAZ (Melis Arı Çiftliği-Fer Bal)
Hakan ÖNER (Öner Arı Ltd.)
Ahmet İNCİ (TEMA Vakfı)
Aysel İNCİ (TEMA Vakfı)
258
İÇİNDEKİLER
1. DÜNYADA ARICILIK VE BAL ÜRETİMİ...........................................................................261
2. TÜRKİYE’DE ARICILIĞIN MEVCUT DURUMU ...............................................................261
a. Doğal Kaynaklar.........................................................................................................261
b. Türk Arıcılığının Dünya Sıralamasındaki Yeri ............................................................261
c. Arıcılık Desteklemeleri...............................................................................................263
3. TÜRK ARICILIĞININ SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ..........................................263
1.Üretim İle İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri ..............................................................263
2. Gezginci Arıcılığa (Nakil ve Konaklamaya) İlişkin Sorunlar ve
Çözüm Önerileri.........................................................................................................264
3. Arı Sağlığına İlişkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri ......................................................265
4. Balın Pazarlanmasına İlişkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri .........................................265
5. Arıcılık Ekonomisine İlişkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri..........................................266
4. YÜRÜRLÜKTEKİ ARICILIK YÖNETMELİĞİ’NDE GEREKLİ GÖRÜLEN
DEĞİŞİKLİKLER ..................................................................................................................267
5. AVRUPA BİRLİĞİ MEVZUATI............................................................................................267
a. AB’de Bal Üretimine Sağlanan Mali Yardım ..............................................................267
b. Topluluk İçi Arı Ticareti.............................................................................................268
c. Üçüncü Ülkelerden Arı İthalatı ...................................................................................268
d. Veteriner Kontrolleri ..................................................................................................268
6. BAL VE ARICILIK ORTAK PİYASA DÜZENİ ÇALIŞMA
GRUBU FAALİYETLERİ......................................................................................................269
Uyum Sağlanacak AB Mevzuatı.....................................................................................270
259
260
1. DÜNYADA ARICILIK VE BAL ÜRETİMİ
Arıcılık, tüm dünyada yapılan en yaygın tarımsal faaliyetlerdendir. Günümüzde,
dünyada yaklaşık 56 milyon arı kovanı bulunmakta ve bunlardan yaklaşık 1.2 milyon ton bal
üretilmektedir. Üretilen balın 1/4'ü ticarete konu olmakta ve dış satımın %90'ı, 20 dolayındaki
bal üreticisi ülkeden yapılmaktadır. Dünyanın en çok kovan varlığına (6.5 milyon) sahip ve
bal üreten (211 bin ton) ülkesi Çin'dir.
Kovan başına ortalama dünya bal üretimi 20 kg dolayında olup, bu değer Çin'de 33,
Arjantin'de 40, Meksika'da 27, Kanada'da 64, Avustralya'da 55, Macaristan'da 40 ve
Türkiye'de 16 kg dolayındadır. Bu ülkeler aynı zamanda dünyanın en çok bal ihraç eden
ülkeleridir. Dünyada en çok bal ithal eden ülkeler ise; Almanya, ABD, Japonya, İngiltere,
İtalya, İsviçre, Fransa, Avusturya ve diğer Avrupa ülkeleridir. Bu ülkelerden Almanya yalnız
başına Türkiye'nin bal üretiminden daha fazla bal ithal etmektedir.
Bal yanında; propolis, arı sütü, polen, balmumu ve arı zehiri gibi arı ürünleri de dünya
ticaretinde yer almaktadır. Öte yandan, arıcılık, tarımı gelişmiş ülkelerde, arı ürünleri
üretiminin yanısıra bitkisel üretimde miktar ve kalitenin artırılması amacıyla da
yapılmaktadır. Örneğin, ABD'de bitkisel üretim yapan üreticiler, üretim yaptıkları bitkilerde
tozlaşmanın sağlanması için arıcılara 41 milyon $ arı kirası öderlerken, kendileri de, arıların
üretime katkısından 3.2 milyar $ kazanmaktadırlar. Yine ABD'de yapılan bir başka çalışmada;
40 bitki türünden elde edilen toplam 30 milyar $'lık ürün değerinin yaklaşık 1/3'ü olan 10
milyar $'ın bal arılarının katkısından sağlandığı bildirilmiştir.
Ayrıca, bal, propolis, arı zehiri, arı sütü gibi arı ürünleri pek çok ülkede "Arı Ürünleri ile
Tedavi" anlamına gelen "Apiterapi"de kullanılmaktadır. Bununla birlikte arıcılık, doğa ve
çevreye zarar vermeden yapılabilen ender tarımsal faaliyetlerden birisidir. Bu çerçevede,
arıcılık geleceğin en önemli sürdürülebilir tarım faaliyetlerinden birisi olacaktır
(http://www.tarimkredi.org.tr/modules.php?name=Content&pa=showpage&pid=51).
2. TÜRKİYE’DE ARICILIĞIN MEVCUT DURUMU
Bacasız sanayi olarak nitelendirilebilecek arıcılığın, günümüzde ülke ekonomisine
katkısı yaklaşık 150 trilyon Türk Lirası olup, arıların bitkisel üretimde tozlaşmaya olan katkısı
ile bu değerin iki yüz katı katma değer sağlanmaktadır. Milli gelirin %7’si arıcılık kökenlidir.
Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verilerine göre, Türkiye’de 2003 yılına ait kovan sayısı
4.288.853 olup, toplam bal üretimi 69.540 ton; 2004 yılı bal ithalat miktarı ve değeri,
sırasıyla, 179.896 ton ve 639.020 $, 2004 yılı bal ihracat miktarı ve değeri ise, sırasıyla
5.685.029 ton ve 16.246.523 $’dır.
Türkiye’de arıcılık sektörünün mevcut durumuna ilişkin bilgiler, Türkiye Arı Yetiştiricileri
Merkez Birliği’nin 2005 yılı Arıcılık Raporu’ndan ve çalışma grubu üyelerince sağlanan bilgilerden
derlenmiştir.
A ) DOĞAL KAYNAKLAR
Türkiye, geniş flora sahaları, çiçeklenme için uygun mevsimleri, topografik yapısı, bal
verimi yüksek kır çiçekleri, endüstri bitkileri, akasya, kestane ve ıhlamur ağaçları ile kızılçam
ormanları gibi doğal kaynaklar yönünden arıcılık için son derece uygundur. Dünyada yetişen
ballı bitkilerin %70’i Anadolu kökenlidir. Doğal kaynakları itibarıyla önemli bir potansiyeli
bulunmakla birlikte, Türk arıcılığı bundan yeterli ölçüde yararlanmamaktadır.
B) TÜRK ARICILIĞININ DÜNYA SIRALAMASINDAKİ YERİ
Ülkemiz, arılı kovan sayısı itibarıyla (FAO 2003 verilerine göre 4.200.000 koloni)
dünyada 2. sırada, bal üretiminde ise %5.7’lik pay ile dünyada 4. sırada yer almaktadır.
Türkiye, zengin florasına karşın, yüksek maliyet ve çiçek balının tanıtım eksikliği nedeniyle
261
dünya bal üretiminde hak ettiği payı alamamıştır. Bu çerçevede, çiçek balının tanıtımı ile
üretim ve fiyatlarda stabilizasyona önem verilmelidir. Dünya bal ticareti yüzdelerine
bakıldığında, çiçek balı payının yaklaşık %80 oluşu, bu hedeflerin ne denli önem taşıdığının
bir göstergesidir.
Ülkemize özgü gezginci arıcılığın bir sonucu olarak, Anadolu’da yaylalarda hasat edilen
balın, aşağıdaki gibi sınıflandırılmasına ve ticari tanımının yapılmasına gereksinim
duyulmaktadır.
1. Bahar Balı (Kır/Yayla Balı)
a. Narenciye Balı
b. Pamuk Balı
c. Ayçiçeği Balı
d. Üçgül Balı
2. Salgı Balı (Çam ve/veya Orman Balı)
Türkiye’de Yıllara Göre Kovan Sayısı ile
Bal ve Balmumu Üretimi (DİE)
Bal
Balmumu
Kovan sayısı
Üretimi
Üretimi
(Ton)
(Ton)
Yıl
Eski tip Yeni tip
756 191 1 905 209 35 620
2 513
1984
645 142 1 940 161 35 840
2 196
1985
515 998 2 070 973 39 649
2 083
1986
2 131
440 580 2 367 185 34 417
1987
2 422
363 058 2 620 665 42 729
1988
340 020 2 740 640 40 180
2 272
1989
293 948 2 989 510 51 286
2 758
1990
266
859
3
161
583
54
655
2 863
1991
250 656 3 289 672 60 318
2 916
1992
234 692 3 450 755 59 207
3 110
1993
219 236 3 567 352 54 908
3 353
1994
214 594 3 701 444 68 620
3 735
1995
217 140 3 747 578 62 950
3 235
1996
204 102 3 798 200 63 319
3 753
1997
193 982 4 005 369 67 490
3 324
1998
185 915 4 135 781 67 259
4 073
1999
4 527
199 609 4 067 514 61 091
2000
184 052 3 931 301 60 190
3 174
2001
3 448
180 232 3 980 660 74 555
2002
190 538 4 098 315 69 540
3 130
2003
Tablo’da sunulan veriler, Türkiye’de arıcılık için kayıt zorunluluğu bulunmayan bir dönemde
elde edilmiştir. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği kayıt çalışmalarına yeni başlamış olup,
halihazırda 73 Birlik, 17.330 üye ve 2.130.000 koloni kayıt altına alınmıştır; kayıt çalışmaları
sürmektedir. Ülkemizde profesyonel arıcılığa geçilebilmesi için kayıt altına almanın zorunlu hale
getirilmesi gerekmektedir.
262
Veritabanında kayıtlı arıcılara Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği tarafından
halihazırda arıcı kimliği verilmektedir. Ayrıca, arıcılara sahiplik belgesi düzenlenmeli,
arıcıların ehliyetli olmaları sağlanmalıdır.
C) ARICILIK DESTEKLEMELERİ
Arıcılık, Türkiye’de ilk defa 2003 yılında ana arı alımı için destekleme kapsamına
alınmış; 2003’te 263 arıcıya 13.112 ana arı için 63.5 milyar TL, 2004’te ise 2350 arıcıya
115.000 ana arı için 1.092 milyar ana arı destekleme ödemesi yapılmıştır.
2005 yılından başlamak üzere 6 yıl süreyle uygulanacak olan ve 24.02.2005 tarih ile
25737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Hayvancılığın Desteklenmesi
Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı ve Uygulama Tebliği” uyarınca, arıcılık, üç dalda
destekleme kapsamına alınmıştır:
1. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nca üretim izni verilmiş işletmelerden o yıla ait üretim
sezonu boyunca ana arı satın alarak kullanan üreticilere, birlik üyesi olanlara ana arı
başına 15 YTL, birlik üyesi olmayanlara ise 7,5 YTL olmak üzere ana arı başına
doğrudan destekleme ödemesi yapılır.
2. Kriterleri tebliğ ile belirlenecek süzme bala, satış faturası veya müstahsil makbuzu
üzerinden, birlik üyesi arıcılara beher kilogram için 0,4 YTL birlik üyesi olmayan
arıcılara ise 0,3 YTL prim ödenir.
3. Polinasyon sağlamak amacı ile Bombus arısı satın alarak kullanan üreticilere koloni
başına 20 YTL destekleme ödemesi yapılır.
3. TÜRK ARICILIĞININ SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
·
·
·
·
1. ÜRETİM İLE İLGİLİ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Düşük Verimlilik: Yıllık toplam üretim, sayfa 3’teki Tablo’da görüldüğü üzere
yaklaşık 70.000 ton olup, Arı Yetiştiricileri Birlikleri, üretimin 100.000 tona
arttırılmasını hedeflemelidir. Yıllık üretim ve koloni sayısı göz önüne alındığında,
ortalama verimin arıcılıkta ileri ülkelere kıyasla ne denli geride kaldığı anlaşılır.
Üretim düşüklüğünün nedenleri arasında, modern ekipman ve arıcılık tekniklerinin
kullanılmaması yer almaktadır. Ayrıca, ilaç ve kozmetik sanayiinde kullanılan arı sütü,
polen, propolis, balmumu ve arı zehiri gibi ürünlerin üretimi de yetersizdir. Arı
ürünlerinin üretimi yaygınlaştırılmalıdır.
Erken Hasat: Balın olgunlaşması, arıların doğal faaliyetleri sonucu gerçekleşir. Bal
hasadı, peteklerin %70’ten fazlası sırlandığında alınmalıdır. Doğadan yoğun nektar
akışı olduğunda yapılan hasatta, ham bal oranı fazla olacağından balın dayanma süresi
kısalır.
Damızlık Ana Arı Üretiminde Yetersizlik: Ülke çapındaki ana arı gereksinimi
750.000 olarak belirlenmiş olup, günümüzde ülke gereksiniminin ancak %20’si
üretilmektedir. Kaçak ana arı girişleri önlenmeli, gen kaynakları korumaya alınmalı,
genetik kirliliğin önlenmesine yönelik yasal düzenlemeler hazırlanmalı, Türkiye’deki
arı ırk ve ekotipleri gerekli ıslah çalışmaları ile korunmalı ve bu çalışmalar
desteklenmelidir.
Mevcut Ormanların Korunması ve Yeni Arıcılık Ormanları Oluşturulması: Bal
üretimi için varlığına gereksinim duyulan basuralı çam ağaçları ile keven, orman gülü,
kara çalı ve diğer ballı bitkilerin koruma altına alınması, mera ıslahı projeleri ile yeni
orman ağaçlandırma alanlarında basuralı ağaçlara ve ballı bitkilere öncelik verilmesi
gerekir.
263
Zararlı olarak sınıflandırılan çam pamuklu koşnili (basura) (Marchallina hellenica),
salgı balı üretimine olan katkısı nedeniyle koruma altına alınmalıdır. Rapor ekinde sunulan ve
Muğla İli Arı Yetiştiricileri Birliği’ne ait yazıda da belirtildiği üzere, mermer ve taş
ocaklarının, bal üretim alanlarında ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) Raporu istenmeksizin
ruhsatlandırılması sonucu açığa çıkan toz bulutları, çam pamuklu koşnilinin gelişimini
engellemekte, ağaçların gözeneklerini kapatmakta ve balda kirlenmeye neden olmaktadır.
Ayrıca, koşnilin kesimi gelmiş ağaçlardan planlanan yeni üretim alanlarındaki ağaçlara nakli
için çalışmalar yapılmalıdır.
Muğla ili bal üretiminde, çam ağaçlarının %14’ünde asılı bulunan basura salgısının
önemi dikkate alınarak, daha sonra AB’ye de iletilmek üzere, söz konusu böceğin koruma
altına alınması çağrısı, nedenleriyle birlikte Dünya Arı Yetiştiricileri Birliği’nin Uluslararası
Konferansı olan Apimondia 2005’te dile getirilmiştir. Aynı konferansta, ülkemize özgü
basura böceğinin salgısından elde edilen ve “salgı balı” olarak tanımlanan balın, AB
kodeksinde ve arıcılık literatüründe yer alması talep edilmiştir.
Türkiye’nin dünya pazarında yer alması için yeni ormanlık alanlar oluşturulması (yeni
basuralı çam ağaçları, akasya, ıhlamur ve kestane ağaçları ile ballı bitkilerden oluşan
ormanlar) ve bu amaçla illerdeki Arı Yetiştiricileri Birliklerinin Merkez Birliği ile işbirliği
içerisinde projeler hazırlayarak, Çevre ve Orman Bakanlığı’na sunması gerekir. Böylelikle,
arıcıların kontrollü üretim yapması da sağlanabilir. Zira, ülkemizde, Macaristan’da akasya
ormanlarında üretilen akasya balına benzer yüksek kaliteli bal üretimine geçilmesi gerekir.
· Arıcılıkta Teknolojisi Yüksek ve Hijyenik Malzeme Kullanımı: Arıcılıkta
teknolojisi yüksek ve hijyenik malzeme kullanımı zorunlu hale getirilmelidir. Sanayi
tipi balmumunun kullanımını önlemek amacıyla, balmumu, gıda kapsamında, Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı izni ile ithal edilmelidir.
· Bal Kapları/Ambalajları ile Malzemelerin Kodekse Uygunluğu: Türk Gıda
Kodeksi Bal Tebliği’nin tam olarak uygulanması sağlanmalı, bal kaplarında arıcı
kimlik bilgileri yer almalıdır.
2. GEZGİNCİ ARICILIĞA (NAKİL VE KONAKLAMAYA)İLİŞKİN SORUNLAR
VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
· Gezginci Arıcılıkta Alınan Konaklama Ücretleri: Arıcılığın %80 oranında gezginci
nitelik taşıdığı ülkemizde, gezginci arıcıların kovanlarının konaklamasında, Mülki
Makamlarca bağış adı altında ücret alınmakta veya flora uygun olduğu halde
konaklamaya izin verilmemektedir. Floraya da olumlu etkisi olduğundan, arıların
konaklanması desteklenmeli ve mevcut konaklama parası kaldırılmalıdır.
· Yurtiçi Veteriner Sağlık Raporunun Geçerlilik Süresi: Yurtiçi veteriner sağlık
raporunun geçerlilik süresi 21 gün olup, gezginci arıcıları kısalığı nedeniyle zora
sokmaktadır. Rapor ekinde sunulan ve Muğla İli Arı Yetiştiricileri Birliği’ne ait 296
sayılı yazıda, Muğla ili gezginci arıcılarının bölge dışında 5 ve il içerisinde 3 nakil
olmak üzere, yılda toplam 8 nakil yaptığı belirtilmektedir. Bu örnekten de anlaşıldığı
üzere, gezginci arıcılıkta nakil büyük önem taşımaktadır.
Arı naklinde yasal dayanak, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu’nun ilgili
maddeleri ile Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün ilgili tebliğleridir. Ülkemizde,
gezginci arıcı, arı naklinde, öncelikle kovanları nakledeceği bir yer bulmaya girişir. Arıcı,
bekleme süresi talep edildiğinden, kovanların taşınacağı aracı (kamyon) nakil günü bulma
eğilimindedir. Nakil günü, ayrıca, konaklayacağı barakayı veya çadırı sökmek durumundadır.
Menşe şahadetnamesi, sağlık raporu ve yol belgesinin de nakil günü düzenlenmesi
264
gerekmektedir. Sınırlı zamana ve mali olanaklara sahip arıcı için tüm bu hazırlıkların birarada
yürütülmesi çok güçtür. Arıcılar, menşe şahadetnamesi düzenleyen muhtarlara bağımlı hale
getirildiğinden, yönetmelikte yalnızca köyün ortak malı olan arazilerde konaklayan kovanlar
için ücret alınabileceği halde, kimi muhtarlarca bağış karşılığı menşe şahadetnamesi
düzenlenmektedir. Sağlık raporu kimi zaman, prosedürün yerine getirilmesi amacıyla Tarım
İl/İlçe Müdürlüğü’nde görevli veteriner hekim tarafından hazırlanırken, kimi zaman ise arıcı
tarafından araç kiralanması suretiyle, veteriner hekimin kovanları yerinde ziyareti ardından
düzenlenmektedir. Arıcılık işletmelerinde, genellikle 200-250 arılı kovan bulunduğundan, bir
işletmeye ait tüm kovanların bir günde bir veteriner hekim tarafından kontrol edilmesi
mümkün değildir. Talep edilen dezenfeksiyon belgesine karşın, çoğunlukla kovanların
yüklendiği kamyon dezenfekte edilmeksizin ücret karşılığı belge düzenlendiği
bildirilmektedir. Dolayısıyla arıcılık yönetmeliğinde öngörülenler ile uygulama birbirinden
oldukça farklı bir görünüm sergilemektedir.
Sorunların çözümüne yönelik olarak, Arı Yetiştiricileri Birliklerinde “sorumlu veteriner
hekim” istihdam edilmesi zorunlu hale getirilmeli ve sorumlu veteriner hekimler, Tarım ve
Köyişleri Bakanlığınca tanınmalıdır. Sorumlu veteriner hekim, Arı Yetiştiricileri Birlikleri
tarafından eğitime tabi tutulmalıdır. Yurtiçi veteriner sağlık raporlarının düzenlenmesi,
sorumlu veteriner hekim yetkisinde olmalı, denetim sorumluluğu ise Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı’nda bulunmalıdır. Sağlık raporları dönemlik (3 aylık) hazırlanmalı, dezenfeksiyon
ise, nakliye şirketlerinin sorumluluğunda bulunmalıdır.
3. ARI SAĞLIĞINA İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
· Hatalı İlaç Kullanımı ve Balda Kalıntı: Arı sağlığını korumak amacıyla kullanılan
ilaçların balda kalıntı bırakması Türkiye’nin bal ihracatı şansını azaltmaktadır.
Piyasada bulunan arı ilaçlarının etkinlikleri araştırılmalı, Türk Gıda Kodeksi uyarınca
balda kalıntı bıraktığı için yasaklanan tüm ürünlerin üretimi ve satışı yasaklanmalıdır.
Arıcılığa uygun ilaçlar ruhsatlandırılmalı, bu ilaçların doğru kullanımından Arı
Yetiştiricileri Birliklerinde görevli sorumlu veteriner hekimler sorumlu olmalıdır.
Böylelikle, arı sağlığı korunacak ve ilaç kalıntı sorunu çözümlenmiş olacaktır.
· İhbarı Mecburi Hastalıklar ve Tazminat: İhbarı mecburi hastalıklardan, arıların
Amerikan Yavru Çürüklüğü hastalığı için tazminat ödemesi yapılmalı, öte yandan,
Varroa destructor paraziti ise, AB uygulamasına benzer şekilde, ihbarı mecburi
hastalıklar listesinden çıkartılmalıdır.
· Karantina Uygulamaları: Sıcakkanlı hayvanların hastalıkları ile arı hastalıklarını
aynı karantina kapsamına alan yasal düzenlemede değişiklik yapılmalıdır.
· Bilinçsiz Zirai Mücadele: Doğanın ve kovanların zarar görmemesi için, bahçelerde,
kentsel, zirai ve ormanlık alanlarda, Arı Yetiştiricileri Birlikleri ile işbirliği içerisinde,
sulu ilaçlar ile yer ilaçlamasına başvurulmalı, arıcılardan habersiz olarak
gerçekleştirilen uçak ilaçlamalarının önüne geçilmelidir.
4. BALIN PAZARLANMASINA İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜM
ÖNERİLERİ
· Botanik Kaynağına Göre Bal Çeşitlerinin Tanımlanması: “Türk Arıcılığının
Dünya Sıralamasındaki Yeri” başlığı altında açıklandığı gibi, ülkemize özgü gezginci
arıcılığın bir sonucu olarak, Anadolu’da yaylalarda hasat edilen balın
sınıflandırılmasına ve ticari tanımının yapılmasına gereksinim duyulmaktadır.
“Mevcut Ormanların Korunması ve Yeni Arıcılık Ormanları Oluşturulması” başlığı
altında basura salgısından elde edilen bal için de ifade edildiği üzere, Anadolu
265
yaylalarında gezginci arıcılık yapan arıcıların, arılarını Anadolu florası ile besledikten
sonra, hava koşullarına göre bu petekleri hasat etmeden çam ormanlarına yerleşmeleri
ve hasada başlamalarıyla elde edilen balın çam + çiçek balı özelliği taşıması
nedeniyle, söz edilen karma balın da “Türk Orman Balı/Çam Balı” olarak
tanımlanması talep edilmelidir.
·
Arıcı Birliklerinin Pazarlama Yapısındaki Yeri: Arı Yetiştiricileri Birlikleri,
üretim, ithalat ve ihracatta tüketiciye doğrudan satış, perakendecilere doğrudan satış,
piyasa hazırlığı için/bayilere satış ve sanayiye satış aşamalarında etkin rol almalıdır.
· Fiyat Dengesi ve Sürekliliğinin Sağlanması: Sabit ve değişken (varroasis kontrol
maliyetleri, kış beslemesi, ambalajlama, göç) maliyetlerde denge sağlanmalıdır.
· Bal Üretimi ve Paketlenmesi: Bal üretim ve paketleme tesislerinde, arıcılık ürünleri
dışında başka hiçbir ürüne üretim ve gıda tescil izni verilmemeli ve verilmiş olanlar
iptal edilerek, üretim ve paketleme yerleri ayrılmalıdır.
· Kalite Ölçütleri: Balın pazarlanması önündeki en büyük engel, kalite ölçütlerinin
sağlanmamış olmamasıdır. Üretimde kalite ölçütlerinin sağlanmasından Arı
Yetiştiricileri Birlikleri sorumludur. Bu amaçla, spesifik karakter belgesi, menşe
tespiti ve coğrafi göstergeler dikkate alınmalıdır. AR-GE çalışmaları için Arı
Yetiştiricileri Birlikleri ile özel sektör arasında işbirliği kurulmalıdır.
· Bal Tanıtımı: Ülkemizde balın tanıtımına yönelik Bal Tanıtım Grubu ve Fonu
oluşturulmalı, balın kristalleşmesinin halkta yarattığı olumsuz izlenim giderilmeli, bal
ve diğer arı ürünlerinin tüketim alanlarının çeşitlendirilmesi amacıyla etkinlikler
yürütülmelidir.
· Müstahsil Belgeleri: Arıcıların, Arı Yetiştiricileri Birlikleri’ne kayıtlarının
tamamlanmasını ve Birliklere mali kaynak sağlanmasını teminen, müstahsil
makbuzlarının Birlikler tarafından basımı ve dağıtımının sağlanmasıyla, Birliklere
sürekli bir gelir yaratılması, arıcı ve bal hareketlerinin izlenmesi aracılığıyla sahte bal
ticaretinin önlenmesi, veri bankası oluşturulması, kaliteli ve güvenli bal ticaretinin
sürdürülmesi olanağı yaratılacaktır.
· Fruktoz ve Glukoz Satışının Denetlenmesi: Ülke sınırları içerisindeki sahte bal
üreticileri ile mücadele edilebilmesi için fruktoz ve glukoz satışı denetlenmeli, sahte
bal üretim yerleri örgütlü suç kapsamına alınmalıdır.
· Arı Ürünleri İthalatı: Yeterli üretim yapılmasına karşın ithal edilen arı ürünleri için
gümrük vergileri arttırılmalı, elde edilen gelirlerden Arı Yetiştiricileri Birlikleri için
kaynak ayrılmalıdır.
5. ARICILIK EKONOMİSİNE İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
· Analiz: Laboratuvar analiz ücretleri çok yüksek olduğundan, destekleme kapsamına
alınmalı ve Arı Yetiştiricileri Birlikleri üyesi arıcılara indirim olanağı sağlanmalıdır.
· Kredi Alımlarında Teminat ve Kredi Faizleri: Genelde teminat verebilecek mal
varlığından yoksun olan arıcılar, teminat bulamadıklarından kredi alamamaktadırlar.
Bu nedenle, arıcıların arı varlığı teminat olarak kabul edilmeli ve kredi faizleri,
damızlık sığırcılığa verilen düzeye indirilmelidir.
· Katma Değer Vergisi: Bal, balmumu, arı ürünleri ve arı kovanları için KDV oranı
%1’e indirilmelidir.
266
4. YÜRÜRLÜKTEKİ ARICILIK YÖNETMELİĞİ’NDE GEREKLİ
GÖRÜLEN DEĞİŞİKLİKLER
Yukarıda yer verilen sorunlar ışığında, yürürlükteki Gezginci Arıcılık ve Arıcılık
Yönetmeliği’nde aşağıda sıralanan hususların dikkate alınması önerilmektedir:
·
·
·
AB ülkelerinde, arıcılardan konaklama ücreti alınmamakta, aksine, arıcılar, polinasyon
için desteklenmektedir. Bu çerçevede, Arıcılık Yönetmeliği’nin konaklama yer parası
ile ilgili bölümünün kaldırılarak, düzenlemenin AB’ye uyumlu hale getirilmesi için
çalışmalar yapılmalıdır.
Gezginci arıcılara nakil için verilen yurtiçi veteriner sağlık raporlarının geçerlilik
süresi 1- 3 ay arasında değişmektedir. KKGM ile yapılan toplantılarda, bunun iç
uygulama olduğu ve ülkelerin, konu ile ilgili kararlarında serbest olduğu
görüşülmüştür.
Her arıcı birliğinde sürekli veteriner hekim istihdam edilmesi ve arıcıların Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı teşkilatı ile bu veteriner hekimler aracılığıyla ilişki kurması
sağlanmalıdır.
5. AVRUPA BİRLİĞİ MEVZUATI
Avrupa Birliği (AB) internet sayfasında da yayımlanan “Ortak Piyasa Düzenlemelerine
Tabi Tarımsal Ürünler” kapsamına “bal” girmemektedir. Ancak, ülkemizde bal üretiminin
sosyoekonomik önemi ve dünya sıralamasındaki konumu dikkate alındığında, arıcılığın
sürdürülebilirliğinin temini açısından, ülkemizde bal ve arıcılık için ortak piyasa
düzenlemeleri oluşturulması ve bu talebin katılım müzakerelerinde gerekçelendirilerek dile
getirilmesi mümkündür.
A) AB’DE BAL ÜRETİMİNE SAĞLANAN MALİ YARDIM
Belirli tarımsal ürünler için küçük Ege Adaları’na özgü önlemlere ilişkin 19 Temmuz
1993 tarih ve 2019/93 (AET) sayılı Konsey Tüzüğü ve özel kalitedeki balın üretimi için
sağlanacak yardımlarla ilgili olarak 2019/93 (AET) sayılı Konsey Tüzüğü’nün uygulanmasına
ilişkin ayrıntılı kurallar ortaya koyan 5 Kasım 1993 tarih ve 3063/93 (AT) sayılı Komisyon
Tüzüğü ile, coğrafi konumları itibarıyla gıda ve tarımsal ürün temininde birtakım güçlükler
yaşayan ve dolayısıyla fiyat ve ticaret dengesi sağlanması hedeflenen, nüfusu 100.000 ve
altındaki Ege Adaları’na arıcılık da dahil olmak üzere tarımsal üretim için yardım
sağlanmaktadır. Ege Adaları’nda arıcılığın geleneksel bir tarım faaliyeti oluşu, floraya katkısı
ve sosyoekonomik önemi dikkate alınarak, yukarıda sözü geçen yasal düzenlemeler ile üretim
maliyetlerinin azaltılması, balın pazarlamasının iyileştirilmesi bakımından örgütlenmenin
(birlikler ve kooperatifler kurulması) desteklenmesi ve bu amaçla geçici bir süre için adalara
yerleşik tüm arıcıların mali yardım alması öngörülmektedir.
Ağırlıklı olarak kekik balı üretimi yapılan Ege Adaları’nda, aşağıda sıralanan amaçlara
ulaşmak için yıllık programlar hazırlayan ve uygulayan yetkili makamlarca onaylanmış arı
yetiştiricileri birliklerine üye arıcılar için mali yardım sağlanmaktadır. Yıllık programların
amaçları:
· Teknoloji ve ekstraksiyon, pürifikasyon ve filtrasyon amaçlı makine kullanımı
aracılığıyla pazarlamanın iyileştirilmesi ve eğitim;
· Verimliliğin korunması amacıyla yaşlı ana arıların iki yıl arayla, söz konusu bölge
koşullarına uygun melez ana arılarla değiştirilmesi;
267
·
Pazar araştırmaları ile kaliteli balın satışının teşvik edilmesi, yeni paketleme
yöntemleri geliştirilmesi ve ticari fuarlar ile diğer ticari etkinliklere katılım sağlanması
ve bu tür etkinliklerin düzenlenmesi.
Arıcılığın ve bal üretiminin Türkiye’de de geleneksel bir tarımsal faaliyet oluşu ve Ege
Adaları’ndakine benzer şekilde sosyoekonomik önem taşıması dolayısıyla, Ege Adaları’na
sağlanan mali yardımlar örnek alınarak, Türkiye için de benzer desteklemeler talep edilebilir.
Bu nedenle, Türk çam balından başlayarak, bazı önemli bal çeşitleri için coğrafi bal
tanımlarından yararlanılarak, ülkemize özgü bal çeşitlerinin AB tarafından tescil edilmesi
sağlanmalıdır. Bu amaçla, Arı Yetiştiricileri Birlikleri ve üniversiteler arası işbirliği kurularak
projeler hazırlanmalıdır.
B) TOPLULUK İÇİ ARI TİCARETİ
Arı ticaretinde, AB sınırları içerisinde uyulması gereken sağlık koşulları 92/657AET
sayılı Direktif ile belirlenmiş olup, Amerikan Yavru Çürüklüğü, Küçük Kovan Böceği
(Aethina tumida) ve Tropilaelaps spp. akarları bildirimi zorunlu arı hastalıkları olarak
sıralanmıştır. Topluluk içi arı ticaretine ilişkin hükümleri içeren bu Direktif, Üye Devletler
arasında arı sevkiyatında, hastalıktan ariliği belgeleyen ve geçerlilik süresi 10 gün olan
orijinal sağlık sertifikası bulundurulmasını zorunlu kılmaktadır.
Ülkemizde, AB müktesebatının üstlenilmesine ilişkin hazırlık çalışmaları kapsamında,
arı sağlığı ve nakline (hareketlerine) ilişkin AB mevzuatının uyumlaştırılması çalışmaları
Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilecektir. Bu raporda, arı nakil
belgesinin geçerlilik süresinin 3 aya çıkartılması gerektiği, “Arı Nakil Sağlık Belgesinin
Geçerlilik Süresi” başlığı altında (bkz., sayfa 5) vurgulanmıştır.
C) ÜÇÜNCÜ ÜLKELERDEN ARI İTHALATI
AB dışı üçüncü ülkelerden arı ithalatındaki denetim ve sertifikalandırmayı düzenleyen
2003/881/AT sayılı Komisyon Kararı uyarınca;
1. Topluluğa bal arısı (Apis mellifera) ithalatı, AB’de bildirimi zorunlu arı hastalıkları
olarak belirlenmiş olan Amerikan Yavru Çürüklüğü, Küçük Kovan Böceği (Aethina
tumida) ve Tropilaelaps spp. ihracatçı ülkenin de bildirimi zorunlu hastalıkları
arasında yer almak koşuluyla, yalnızca 79/542 sayılı Konsey Kararı’nın ekinin ilk
bölümünde sıralanan üçüncü ülkelerden ithal edilebilir.
2. Arıların, anılan hastalıkların gözlenmediği bölgelerden gelmesi gerekir.
3. Yapılan kontroller ile arıların, bildirimi zorunlu hastalıkların yanısıra, arıları etkileyen
diğer hastalıklar ve zararlılardan ari olduğunun belirlenmiş olması gerekir.
4. İthalat yapılmasına izin verilen üçüncü ülkelerden AB’ye dışalım, ana arı ve ana arıya
eşlik eden işçi arıların sevkiyatı ile sınırlandırılacaktır. Her ana arının tek bir kafeste
bulunması ve ana arıya eşlik eden işçi arı sayısının 20’yi aşmaması gerekir.
5. Paket arıların ithalatı yasaktır.
D) VETERİNER KONTROLLERİ
90/425/AET sayılı Direktif, Topluluk içi ticarette, bir başka deyişle Üye Devletler arası
canlı hayvan ve hayvansal ürün ticaretinde karşılanması gereken veteriner ve zootekni
kontrollerini içerir. Söz konusu Direktif uyarınca, arılar da dahil olmak üzere belirli hayvan
türleri için sınırlarda veteriner kontrollerine gereksinim bulunmamakta, bunun yerine, arıların
menşeinde (geliş yerinde), kolonilerin muayenesini kapsayan yoğun kontroller ve varış
yerinde belge kontrollerine dayalı bir sistem uygulanmaktadır. 91/496/AET sayılı Direktif ise,
Üçüncü Ülkeler ile ticarette yapılan veteriner kontrollerini içerir.
268
İngiltere’de, AB mevzuatı, canlı hayvan ve hayvansal ürün ithalat ve ihracat
yönetmelikleri aracılığıyla uygulanmaktadır. Anılan yasal düzenlemelere göre, kontroller
veteriner denetçiler veya görevlendirilen arı denetçileri tarafından yapılır. Kontroller, Üçüncü
Ülkelere ihracat durumunda hayvan veya hayvansal ürünün menşeinde, Üye Devletler arası
ticarette ise varış yerinde yapılır. Belge kontrolleri, sağlık sertifikasının uygunluğuna, kimlik
kontrolleri, sağlık sertifikalarının sevkiyat ile uyumuna, fiziksel kontroller ise
arıların/kolonilerin hastalık bakımından muayenesine yöneliktir.
6. BAL VE ARICILIK ORTAK PİYASA DÜZENİ ÇALIŞMA GRUBU
FAALİYETLERİ
Çalışma Grubu Koordinatörlüğü halen Ege İhracatçılar Birlikleri’nden Sn. İsfendiyar
ÜZÜMCÜ tarafından yürütülmektedir. Çalışma Grubu, öncelikle içerisinde “bal” ve “arı”
sözcükleri geçen AB mevzuatını tarayarak, dökümünü yapmıştır. Çalışma konusu ile ilgisi
olabileceği düşünülen mevzuat, Ege İhracatçı Birlikleri ve Balparmak Şirketi’nin özverili
katkılarıyla Türkçe’ye çevirtilmiştir. Bugüne değin yapılan çalışma toplantılarında, mevzuat
çevirileri, yürürlükteki Arıcılık Yönetmeliği, aksayan uygulamalar ve ülkemizde arıcılığın
sorunları görüşülmüştür.
Arıcılık ürünlerinin üretimi ve pazarlanması için genel koşulları iyileştiren önlemlere
ilişkin 26 Nisan 2004 tarih ve 797/2004 sayılı (AT) Konsey Tüzüğü ile arıcılık alanındaki
faaliyetlere ilişkin 797/2004 sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanmasına yönelik ayrıntılı
kurallar ortaya koyan 29 Nisan 2004 tarih ve 917/2004 sayılı (AT) Komisyon Tüzüğü’nün
uyum tabloları hazırlanmış olup, 07.09.2005 tarihi itibarıyla söz konusu iki mevzuatın iç
hukuka aktarımı için uyumlaştırma çalışmalarına başlanmıştır.
Bala ilişkin 20 Aralık 2001 tarih ve 2001/110/AT sayılı Konsey Direktifi’nde yer alan
standartlar, 5179 sayılı Gıda Kanunu ile oluşturulan Bal İhtisas Alt Komisyonu’nun Türk
Gıda Kodeksi Bal Tebliği’nin Revizyonu çalışmalarında uyumlaştırılmaktadır. Bal ve Arıcılık
Ortak Piyasa Düzeni Çalışma Grubunun kimi üyeleri, aynı zamanda Bal İhtisas Alt
Komisyonu üyesidirler.
Rapor ekinde, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği tarafından Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı’na iletilmek üzere sunulan belgeler yer almaktadır.
269
Sıra No
UYUM SAĞLANACAK AB MEVZUATI
Uyum Sağlanacak AB
Mevzuatı
COUNCIL DIRECTIVE
1 2001/110/EC of 20 December
2001 relating to honey
COUNCIL REGULATION
(EC) No 797/2004 of 26 April
2004 on measures improving
2
general conditions for the
production and marketing of
apiculture products
COMMISSION
REGULATION (EC) No
917/2004 of 29 April 2004 on
3 detailed rules to implement
Council Regulation (EC)
797/2004 on actions in the
field of beekeeping
AB
Mevzuatının
Türkçe
Tercümesi
Karşılık
Gelen Türk
Mevzuatı
Var
Türk Gıda
Kodeksi Bal
Tebliği
Var
Var
Planlanmış
Uyum
Takvimi
Uyum
Durumu
Devam Eden
Çalışmalar İçin
Takvim
Mevzuattan Sorumlu
Kişi(ler)
Uyumlu
Revizyon
çalışmaları
sürmektedir.
Koruma ve Kontrol
Genel Müdürlüğü
-
Eylül-Ekim 2005
Bal ve Arıcılık
OPD Çalışma Grubu
-
Eylül-Ekim 2005
Bal ve Arıcılık
OPD Çalışma Grubu
270

Benzer belgeler