Aliağa Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkârlar Odası ve Şoförler Odası

Transkript

Aliağa Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkârlar Odası ve Şoförler Odası
22 ŞUBAT 2014 CUMARTESİ
SAYI: 6053
30
Aliağa Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkârlar Odası ve Şoförler Odası’nın
Aliağa Ticaret Odası’nda 1.’sini gerçekleştirdiği ortak yönetim kurulu
toplantısından birlik ve beraberlik kararı çıktı.
• SAYFA 4’TE
Obezite, günümüzün ve geleceğin en önemli
sağlık sorunu. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı
2014’ü, “Sağlıklı Yaşam ve Hareket
Yılı” olarak ilan etti. Aliağa İlçe Sağlık
Müdürlüğü çalışanları da “farkındalık”
yaratmak adına, her ay toplu olarak
katıldıkları bir yürüyüş düzenliyorlar.
• SAYFA 4’TE
Sosyal sorumluluk
projeleriyle
sektöründe fark
yaratan OPET’in
desteğiyle
başlatılan ‘Trafik
Dedektifleri
Projesi’
kapsamında
tüm Türkiye’de
eğitimler sürüyor.
• SAYFA 5’TE
• SAYFA 6’DA
2
22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ
EKSPRES
Günümüz şartlarında aldatmanın tanımı biraz karıştı.
Kızların özgür olması, facebook, internet, sosyal ortamlar
ve pek kaynaşık iş ortamları...
İhaneti ve sınırlarını günümüz
şartlarında tekrar değerlendiriyoruz.
Kadın ya da erkek... Hiç kimse
aldatılmaktan hoşlanmaz.
Ancak kişisel tarihimizde küçük ya da büyük, mutlaka bir
aldatma hikâyesi vardır. Söz
konusu hikâye; bir başkasını
görünce duyulan belli belirsiz
heyecandan ve küçük, zararsız flörtlerden tutun da, bir
başkası için sevgiliyi ya da eşi
terk etmeye kadar geniş bir
yelpazede düşünülebilir. Acaba neden bize yapılmasından
kesinlikle hoşlanmadığımız,
hatta karşı karşıya kaldığımızda korkunç bir bunalıma
sürüklendiğimiz bu muameleyi en yakınımıza reva görürüz?
Cevabı basit!
İhanet gerçeği
İnsanlık tarihi boyunca var
olan ihanet gerçeği aslında
doğası itibariyle çok eşli bir
varlığın tek eşli bir toplum
yapısına sağlamaya çalıştığı
uyumun kaçınılmaz firesinden başka bir şey değil. Yani
mesele tam olarak bir ‘reva
görme’ meselesi sayılmaz.
Elbette intikam amaçlı ihanet
de sık karşılaşılan bir durum,
özellikle kadınlar cephesinde.
Ancak bu apayrı bir tartışma
konusu! Zira bu tür ihanette,
bir başkasından etkilenme ya
da hoşlanmadan çok, sevgiliyi
ya da eşi cezalandırma isteği, yani karar vererek, planlı
programlı aldatma durumu
söz konusu.Peki ya dışarıdan
son derece uyumlu ve mutlu
görünen çiftlerden kulağımıza
gelen ibret hikâyelerine ne
demeli? Demek ki, bir ilişki
yaşarken başka birine ilgi
duymak, hatta o kişiyle birlikte
olmaya çalışmak, pek de sıra
dışı bir zayıflık değil. Ancak
sıradan olması, başımıza
geldiğinde tepki vermeyeceğimiz anlamına da gelmiyor.
İhanetle karşı karşıya kalmak
her inşam çok üzer, öfkelendirir, yıpratır, hatta hayata bakış
açısını kökten değiştirebilir.
Ancak günümüzde başka bir
sorunla daha karşı karşıyayız!
Neyin ihanet kapsamına girdiğini, hangi davranışı aldatma
olarak görüp hangisine hoşgörü göstermemiz gerektiğini
belirlememiz gittikçe zorlaşıyor.
Yeni ahlaki değerler
Zira özellikle bilgisayar teknolojisinin sunduğu yenilikler,
iletişim imkânlarının hem
çoğalmasına hem de çeşitlenmesine neden oluyor ve biz
ne kadar istersek isteyelim,
bu imkânların önüne geçemiyoruz. Böylece mesela geçen
yüzyılda bir adamın eşini aldatması için başka bir kadınla
fiziksel olarak karşı karşıya
gelmesi, onunla bizzat tanışması gibi doğal bir önkoşul
varken, bugün internet üzerinden sürdürülen iletişim birbirini hiç görmemiş iki insan
arasında duygusal bir ilişkinin
başlamasına da neden olabiliyor. Ayrıca mesele sadece
teknolojiyle de sınırlı değil.
mahmure.com’daki araştırmaya göre, Farklı sosyal gruplar, farklı kadın- erkek ilişkileri, eskiye göre çok daha rahat
ifade edilen cinsel eğilimler,
günümüzün hızla değişen
yaşam biçimi bir bütün olarak bize yeni ahlaki değerler
dayatıyor. En azından bizi, eski
birtakım fikirlerimizi yeniden
gözden geçirmeye zorluyor.
Kimimiz bu hareketli ortamda prensiplerimize sıkı sıkıya
bağlı kalmaya çalışıyoruz,
kimimiz ise uyum sağlamak
adına bu yeni dünya düzenine
daha esnek yaklaşmaya... Kısacası, bir geçiş dönemindeyiz
ve ihanette hoşgörü sınırları
konusunda kafalar karışık.
Yine de, neyin aldatma sayılıp
neyin sayılmayacağına, kimi
örnekler üzerinden giderek
birtakım istatiksel sonuçlarla cevap vermek mümkün.
İşte bu örneklerden bazıları...
Bakalım günümüz kadını açık
fikirli olmayı hangi noktaya
kadar başarıyor...
İLİŞKİ RESMEN
BAŞLAMAMIŞSA, BAŞKA
BİRİYLE BİRLİKTE OLMAK
ALDATMA SAYILIR MI?
Evet: %75 Hayır: %25
İşte size cevaplanması son derece zor bir soru: Jane Austen
romanlarında duygusal ilişkinin başlangıcı, erkeğin aşkını
itiraf ettiği ve kadının da bu
aşkı kabul ettiğini dile getirdiği an olarak kabul edilir, bu
klasik sahnenin öncesinde her
iki taraf da duygularını gizlerlerdi. Fakat hoşumuza gitsin
ya da gitmesin, günümüz
ilişkileri bu şekilde ilerlemeyip
çok farklı seyirler izleyebiliyor.
Artık cinsellik romantizmden
sonra gelmiyor; hatta kimi durumlarda romantizmin cinsellikten sonra geldiği (Bakınız:
evlilikle sonuçlanan tek gecelik ilişkiler!) bile söylenebilir.
Bir süre takılmak
Bazı kişiler; ‘erkek arkadaş’
ya da ‘kız arkadaş’ etiketinden
hoşlanmıyorlar, kimileri ciddi
bir ilişkiye girmeden önce sokak söylemiyle bir süre ‘takılmayı’ tercih ediyorlar, yakınlaşmalar bir anda değil, yavaş
yavaş gerçekleşiyor. Peki bu
yakınlaşmanın hangi noktası
ilişkinin başladığı nokta? ‘Biz
neyiz şimdi? Birlikte miyiz,
değil miyiz?’ sorusu eşliğinde
konuya kafa yoran genellikle
kadınlar oluyor.
Asıl meselemize dönersek!
Yukarıdaki sorunun sorulduğu kadınların yüzde 75’i
evet, yüzde 25’i hayır cevabını
vermişler. Demek ki kadınlar,
ilişkinin adını koyma konusunda erkeklerden daha aceleci
davranıyorlar. Daha doğrusu,
bütün gereklilikleri, sorumlulukları ve yasaklarıyla ilişki,
kadının kafasında erkekten
daha önce başlıyor. Erkekse,
en azından başlangıçta kendine kaçabileceği serbest bir
alan bırakmayı, duygularından
emin olmadan önce ‘denemeyi’ tercih ediyor, bu deneme sürecinde başkalarıyla
da birlikte olabiliyor ve bunu
kesinlikle aldatma olarak tanımlamıyor. Ne olursa olsun,
bunun aslında duygularla ilgili
bir mesele olduğunu unutmamalıyız, ilişkinin adı konmamış
olabilir, dolayısıyla da başka
biriyle ilgilenmek aldatma
kapsamına girmeyebilir fakat
erkeğin, gözünün sizden başka kimseyi görmemesi gereken o ilk günlerde bile farklı
seçenekler araması, ilişkinin
ileriki aşamaları konusunda
kafanızda ister istemez bir
soru işareti yaratacaktır.
Maddi konularda oldukça şanslısınız
uzun zamandır tahsil edemediğiniz
bir alacağınız gelebilir. Ev hayatınızı
ilgilendiren konular da ise gerginlikler
yaşayabilirsiniz.
Gökyüzü, iş hayatınızda sizin dışınızda
gelişecek aksiliklere işaret etmekte.
Beklenmedik ve düşüncesizce yapılan
harcamalar zor durumda kalmanıza
neden olabilir.
Liderlik gücünüz yükseleceği için
etrafınızdaki insanlara öncülük
yapabilirsiniz, tabi bunun dozunu iyi
ayarlamak kaydıyla.
Gökyüzü bugün sabah saatlerinde
işinizle ilgili önemli gelişmelerin
yaşanabileceğine işaret etmekte.
Gururunuz okşanacak ve yetenekleriniz
için şükredeceksiniz.
Gökyüzü bugün, duygularınız ile
amaçlarınızın uyum içinde olacağına
işaret etmekte. Zor projeler içinde
boğuşanlar, başka bir boyutta yardım
almış gibi rahatlık hissedeceksiniz.
Gökyüzü, oldukça yoğun ve etkin
enerjilerin oluştuğu bir iş gününe işaret
etmekte. Zihin faaliyetlerini kapsayan
herhangi bir olayda yapıcı enerjiler
çalışmaktadır.
Kendinizi baskı altında hissedecek
ve sinirlerinize hakim olmakta bir
hayli zorlanacaksınız. Ne olursa olsun
sakinliğinizi muhafaza etmeli ve
köprüleri yakmamalısınız.
Amaçlarınızı biliyorsunuz, planlarınızı
uygulayabilirsiniz. Şimdi harekete
geçme zamanı Üst pozisyonlardaki
insanlara girişimlerinizle etkilerinizi
gösterebilirsiniz.
Kimi zaman bencilce hareket etmeniz,
çevrenizdeki insanlar tarafından
hakkınızda yanlış düşünülmesine yol
açabilir.
Alışkanlıklarınız ya da olaylar
karşısındaki tutumunuzu Kendinize
dair daha sakin uyumlu bir tavırla
yönünüzü belirlemek için doğru bir
şekilde kullanabilirsiniz.
Gün içinizde değişim ve yeniden
yapılanma gücü hissedeceksiniz.
Bunlar, yeni bir şeyleri yapılandırmak
veya yaratmak için ruhunuzda istekler
uyandıracaklardır.
Yorgunluktan uzaklaşmak için
keyif aldığınız konularla ilgilenerek
dinlenmelisiniz, böylelikle daha
dinamik bir şekilde oldukça büyük bir
başarı elde edebilirsiniz.
22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ
3
EKSPRES
Mehmet SARIŞIN
[email protected] / twitter.com/mehmetsarisin
Aliağa’da 75’lik tacizci...
Obezite, günümüzün ve geleceğin en önemli sağlık sorunu.
Bu nedenle Sağlık Bakanlığı
2014’ü, “Sağlıklı Yaşam ve
Hareket Yılı” olarak ilan etti.
Aliağa İlçe Sağlık Müdürlüğü
çalışanları da “farkındalık”
yaratmak adına, her ay toplu
olarak katıldıkları bir yürüyüş düzenliyorlar. Sağlık
Müdürlüğü’nden yalına açıklama şöyle:
“Obezite (şişmanlık), sağlığı
bozacak ölçüde vücutta aşırı
yağ birikmesidir. Ülkemizde obzite sıklığı 19 yaş üzeri
bireylerde yüzde 30 olarak
saptanmıştır. Obezite tedavi
edilmediğinde yan etkileri
ile yaşam süresini kısaltan,
yaşam kalitesini bozan ,organları olumsuz etkileyen kronik
bir hastalıktır. Obezite; kalp
damar hastalıkları, nörolojik
hastalıklar, şeker hastalığı,
solunum sistemi hastalığı,
mide – karaciğer hastalığı, deri hastalıkları, kanser,
dizlerde-eklemlerde bozukluklara, psikolojik rahatsızlıklar gibi bir çok hastalığa yol
açmaktadır.”
Açıklamada, obezitenin en
önemli nedenlerinden biri de
hareketsiz yaşam tarzı olduğu
belirtilerek şu görüşlere yer
verildi:
“Obezitesi olan bireylerin doktor ve diyetisyen takibi altında
diyet tedavisi uygulamaları,
düzenli egzersiz yapmaları
gerekmektedir. Sağlıklı yaşam
için tüm bireylerin haftanın
4-5 günü ortalama günde 30
dakika tempolu yürüyüşü yaşam tarzları haline getirmelidirler. İnsanın yaşam kalitesini
etkileyen ve bir çok hastalığa
yol açan obezite nedeniyle, Bakanlığımız 2014 yılını
Ege Ajans - Erasmus programı ile Belçika’nın
Gent Üniversitesi’ne giden Ege Üniversitesi
yüksek lisan öğrencisi Göknur Sürengil’in üç
SCI makalesi yayınlandı.
Gent Üniversitesi’nde, 4 ay çalışma fırsatı
yakaladığını belirten Sürengil, “ Burada yapmış
olduğum çalışmalar ile saygin dergilerde 3 SCI
makalem yayınlanıp, kaldığım süreyi değerlendiren çalışma yaptığım alanda önemli çalışmaları olan bir profosörden referans mektubuna
sahip oldum. Akademik bağlamda düşündüğümde, anadilimizin haricinde Avrupa’nın
değerli akademisyenleriyle bir arada çalışmak,
farklı kültürlerden gelmiş doktora ve yüksek
lisans öğrencileri ile aynı laboratuvarı paylaşmak ve disiplinli çalışma sistemlerini yaşamak
cok gurur verici oldu” diye konuştu.
Erasmus’a katılacak öğrencilere tavsiyelerde
bulunan Sürengil, “İlk olarak bütün Erasmus
Programına katılan öğrenciler gibi her üniversite öğrencisinin Erasmus Programına
“Sağlıklı Yaşam ve Hareket
Yılı “ ilan etmiştir. Bu nedenle
sağlık çalışanları farkındalık
yaratmak adına her ay birlikte yürüyüş yapmaktayız.
23.02.2014 Pazar günü (yarın) saat:13:30’da Demokrasi
Meydanı’nda (Belediye önü)
başlayacak yürüyüşümüze
tüm Aliağalı kadınları davet
ediyoruz. Sağlık Çalışanlarımızla Kadınlarımız birlikte
sağlığa yürüyor. Haydi Aliağa
Harekete…”
katılması gerektiğini söyleyebilirim. Yasayarak
edinilebilecek buyuk bir tecrübe. Arkadaşlarıma bu süreçte asla pes etmemelerini öneriyorum. Çalışma konuları veya staj yeri ayarlama
konusunda danışabilecekleri tüm kaynaklara
danışsınlar. Başka bir ülke ve kültürde karşılaşacakları zorlukların üstesinden geldiklerinde kendilerini daha güçlü hissedeceklerdir”
dedi.
Her sabah saat 6’da kalkarım ve yürüyüşe çıkarım. Bu sabah
da Zeytinli Park’tan geçerek, deniz kıyısına daha doğrusu
Aliağa sahil bandına indim. Burası, İzmir’in Kordonboyu’nu
aratmıyor diye düşünerek ve derin derin nefes alarak yürümeye devam ettim. Ahtapot avcısı bir arkadaş var, onu her
sabah görüyorum, ismini ve resmini istemiyor. Emekli kendisi. TOKİ konutlarında oturuyor. Özelliği, plastik bir kova ile
dolaşıyor olması! Kovanın içine ne zaman baksam, kocaman
bir ahtapot bana, “Beni kurtar yoksa sana dolanırım” dercesine bakıyor. Emekli ağabeyimiz bu ahtapot avından, emekli
maaşından kat kat fazlasını kazanıyor. Aliağa’daki balık
lokantalarının bazıları, ahtapot ihtiyaçlarını bizim emekliden
gideriyorlar. Laf aramızda, ahtapot, emekli müzayedesinde
kilosu 20 liradan gidiyor şu sıralarda... Emekli ahtapotçu
kurnaz... Bazan 3-4 gün ahtapot vermiyor restoranlara...
Özletiyor kendini ve malının değerini yükseltiyor.
Nasıl mı yakalıyor ahtapotları?
Sahil şeridinde denizde ne kadar taş, kaya, atık varsa hepsinin nerede olduğunu ezberlemiş. Hangisinin altına ahtapot
girerse hissediyormuş. Ucunu görse ahtapotu oradan çıkarmasını da çok iyi biliyormuş. Bir de ahtapot yengeçi çok
severmiş ve yengeçi sardıktan sonra emermiş. Kabuklarını
da bırakırmış.
İşte emekli ağabey, yengeç kırıntılarını gördüğü zaman orada
yengeç olduğunu anlıyor ve kendi icadı oltasını oraya salıveriyor. Oltanın ucundaki zokaya takılan mamaya ahtapot hayır
diyemiyor ve hop kepçenin içine...
Şimdi diyeceksiniz ki yazını başlığına bakarsak, balıkçı mı
sapık yoksa ahtapot mu?
İkisi de değil!
Aliağa’nın köylerinden birinde yaşayan 75 yaşlarında
bir adam bu sapık!.. Köyün muhtarı, her sabah kendisini
Aliağa’ya getirip, benim turladığım deniz kıyısındaki parka
bırakıyormuş. Akşam da alıp götürüyormuş. Ancak bir gün
alıp köyüne götürememiş. Araştırmış soruşturmuş, köylüsünü Aliağa Devlet Hastanesi’ne bulmuş. Kapısında da nöbetçi
varmış. Bu sapık parkta oynayan erkek çocuklarını taciz
ediyormuş. Çocuklardan biri babasına söylemiş. Çocuğun babası ve amcaları, sapığı ertesi gün deniz kıyısında yakalayıp,
bir güzel dövmüşler ve denize atmışlar. Sapık bir ay hastanede yattıktan sonra hakim karşına çıkarılmış ama serbest
bırakılmış. Dün sabah yine sahildeydi. Muhtar, onu köyden
Aliağa’ya getirip, götürmeye devam ediyormuş. Bu haberin
kaynağı; Aliağa’nın çok yakından tanıdığı aslen Emirdağlı
olan biri. Kimliği bende. Sorarlarsa ifadesi alınmak üzere
yetkililere veririm.
Aliağa DSP Belediye
Başkan Adayı Hakkı Ülkü,
dün sosyal paylaşım sitesi
facebook’tan yaptığı bir
açıklama yaptı: “Değerli
arkadaşlar, gemi sökümdeki
bazı işverenler, asılsız bazı
haberler yaymaktadırlar.
(kapatılacak,işsiz kalacaksanız
gibi) Ben enayi miyim, aptal mıyım? Bizim sosyal
demokratlar olarak en önemli müttefiklerimiz işçilerdir.
Sosyal Demokrat partilerin kuruluş amacı taaa sanayi
devriminden bu yana emekçilerin haklarını korumaktır.
Aliağa’daki EMEK ŞENLİKLERİNİ bunun için yapıyoruz.
Uyanık olun, ucuz politikalarla sizi bölmeye korkutmaya
çalışanlara gereken cevabı verin. Sevgi ve saygılarımla.
sizleri çok seviyorum.”
4
Aliağa Ticaret Odası Meclis
Başkanı M. Ender Özer’in
başkanlık ettiği toplantıda
Aliağa’nın sorunları ele alındı
ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu.
ALTO Başkanı Adnan Saka’nın
açış konuşmasıyla başlayan
toplantıda Saka, “İlk önce
kendimizin yaşamaktan keyif
aldığı bir Aliağa oluşturmalıyız; bu düşünceyi de ancak
ilçemizin tüm dinamikleriyle
birlik ve beraberlik içerisinde
olduğumuzda gerçekleştirebiliriz. Bu düşünceden hareketle
bugün, arzu ettiğimiz sinerjiyi
yakalamak adına güzel bir
başlangıcın temelini attık diye
düşünüyorum” dedi.
Başkan Saka, ilki şubat ayında
gerçekleştirilen ve bundan
sonra düzenli olarak gerçekleştireceği kararı alınan
toplantıların amacının, Aliağa’daki yerel yönetimin tüm
unsurlarının ne düşündüklerini belirleyerek, belirlenen ortak görüşü gerekli kurumlara
iletmek olduğunu söyledi.
Bir bölgenin gelişmesinde ve
sorunlarının aşılmasında, yerel yönetim kavramının yalnızca Belediye ve Kaymakamlıkla
sınırlı kalmaması gerektiğini
belirten Başkan Saka, “Sivil
Toplum Kuruluşları, yaşadığı
yerin sorunlarını, avantajlarını
en iyi bilen ve yaşadığı yerin
geleceğinin şekillenmesinde
etkin bir şekilde rol alması
gereken kurumlardır” diye
konuştu.
ALTO Meclis Başkanı M. Ender
Özer ise, Aliağa’nın en büyük
sorunun denetimsizlik ve
EKSPRES
22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ
Aliağa Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkârlar Odası ve Şoförler
Odası’nın Aliağa Ticaret Odası’nda 1.’sini gerçekleştirdiği ortak
yönetim kurulu toplantısından birlik ve beraberlik kararı çıktı.
plansızlık olduğunu söyledi. Yerel yönetim anlamında
meslek odalarının da aktif
olarak rol alması gerektiğini
belirten Özer, güçlü bir irade
oluşturulursa tüm sorunların
çözülebileceğini söyledi.
Aliağa Esnaf ve Sanatkârlar
Odası Başkanı Hüseyin Ekren ve Aliağa Şoförler ve
Otomobilciler Odası Başkanı
Salih Yiğitalp ise, sorunların
çözümüne yönelik ortak bir
görüşün yaratılmasına fırsat
sağlayan ve birlik beraberliğimizi arttıracak bir çalışmanın
öncülüğünü yapan ALTO Başkanı Adnan Saka’ya böyle bir
toplantıyı düzenledikleri için
teşekkür ettiklerini belirttiler.
Toplantıda gündeme gelen
maddeler arasında yer alan
küçük sanayi sitesinin alt yapı
sorunları konusunda, ALTO
tarafından yapılan Aliağa
Küçük Sanayi Sitesi Fizibilite
Raporunun ilgili kurumlarla
paylaşılmasında fayda olacağı
görüşüldü. Öte yandan sorunların çözümünün hızlanması
için; sanayi sitesindeki kooperatiflerin feshedilerek ‘site
yönetimi’ sistemine geçilmesi
gerektiği belirtildi.
Bununla birlikte toplantıda İzmir caddesinin şuan ki
durumuyla esnaf ile halkın
taleplerini karşılamadığı ve
bölgede yoğun trafiğe neden
olduğu konuşulurken, caddeye uygulanacak projenin hızlı
bir şekilde hayata geçirilmesi
gerektiği ifade edildi.
Toplantının kapanış konuşmasını yapan Başkan Saka,
“Aliağa Odaları olarak ilçemizde yaşanan sıkıntılara
yönelik çözüm önerisi niteliği
taşıyan görüşlerinin dikkate
alınması konusunda kararlı
olacaklarını belirtti. Ayrıca bu
ortak toplantıların katılımının
genişletilerek periyodik olarak
yapılması konusunda görüş
birliğine varıldı” diye konuştu.
22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ
Sosyal sorumluluk projeleriyle sektöründe fark yaratan
OPET’in desteğiyle başlatılan
‘Trafik Dedektifleri Projesi’
kapsamında tüm Türkiye’de
eğitimler sürüyor. Ankara,
İstanbul ve Bursa’dan sonra
İzmir’de devam eden eğitim
programı kapsamında Aliağa’daki Trafik Çocuk Eğitim
Parkı’nda 7’nci sınıf öğrencilerine yönelik olarak eğitimler
gerçekleştirildi. Yaklaşık 300
öğrencinin katıldığı eğitimde çocuk ve gençlerin trafik
kurallarını günlük hayatta
etkin kullanımları amaçlandı. Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı,
Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Emniyet
Genel Müdürlüğü, Polis Eşleri
Kaynaşma Yardımlaşma Derneği (PEKAY) ve Uluslararası
Polis Birliği Türkiye ortaklığında OPET’in desteğiyle hayata
geçirilen ‘Trafik Dedektifleri’
projesi eğitimleri kapsamında
bu kez durak İzmir’di. Karşıyaka ve Aliağa olmak üzere
iki farklı noktada düzenlenen
eğitimlerin ilki sabah Bostanlı
Trafik Çocuk Eğitim Parkı’nda
gerçekleşti. İzmir Valisi
Mustafa Toprak, İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya,
İzmir Milli Eğitim Müdürü Vefa
Bardakçı ve OPET Yönetim
Kurulu Kurucu Üyesi Nurten
Öztürk’ün hazır bulunduğu
eğitime yaklaşık 150 öğrenci
katıldı.
OPEDO organizasyona
renk kattı
Ankara Emniyeti Trafik Denetim Şube Müdürlüğü’ne bağlı
özel eğitim kadrosu tarafından
7’nci sınıf öğrencilerine yöne-
rol almalarını sağlayan eğitim,
çocuklar tarafından ilgi ile
izlendi. Proje için hazırlanan
filmler ve eğitim dokümanları çocuklarla paylaşılırken
OPET’in maskotu OPEDO da
organizasyona renk kattı. Aynı
eğitim öğleden sonra ise yaklaşık 150 öğrencinin katılımıyla Aliağa Trafik Çocuk Eğitim
Parkı’nda tekrarlandı.
“Trafik Dedektifi olmaya
hazır mısınız?”
İzmir Valisi Mustafa Toprak,
konuşmasına çocuklara seslenerek “Trafik Dedektifi olmaya
konusunda bu proje kapsamında çok başarılı sonuçlar
alacağımıza inanıyorum.
Sosyal sorumluluk konusunda ülkemizin en duyarlı şirketlerinden olan OPET’e bu
projedeki desteği nedeniyle
tebrik ve teşekkür ediyorum”
dedi. İzmir Emniyet Müdürü
Celal Uzunkaya ise “Projenin
ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Çocuklarımız projemize katılarak trafik güvenliği
konusunda doğru bilinçlenirse
geleceğimizi kurtarmak için
çok önemli bir adım atmış
olacağız” diye konuştu.
“Trafiği güvenli bir
Türkiye”
lik olarak gerçekleşen eğitim
kapsamında çocuk ve gençlerin trafik kurallarını günlük
hayatta etkin kullanımları
amaçlandı. İnteraktif bir
biçimde düzenlenen ve çocuklara eğitim içeriğinde sorumluluk vererek örnek olaylarda
hazır mısınız?” diye başladı.
Toprak “Ülkemizde yaşam
kalitesinin yükselmesi için
siz çocuklara çok iş düşüyor.
Trafik konusunda doğru bilinçlenip yakınlarınızı, çevrenizi
uyarın. Ülkemizin en önemli
sorunlarından biri olan trafik
5
EKSPRES
OPET Yönetim Kurulu Kurucu
Üyesi ve sosyal sorumluluk
projelerinin fikir lideri Nurten Öztürk eğitim sonrası bir
konuşma yaptı. “Doğup büyüdüğümüz topraklara olan sorumluluğumuzu yerine getirmeye her zaman hazırız” diyen
Öztürk, öğrencileri “Trafiği
güvenli bir Türkiye” için Trafik
Dedektifleri projesine katılmaya ve sahiplenmeye davet
ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugüne kadar OPET
olarak sürdürdüğümüz sosyal
sorumluluk projelerimizle toplumda fark yaratmaktan hep
onur duyduk. Bugün projemizin İzmir’deki açılım günü, trafikten kaynaklanan sorunları
çözmek, kazalardan doğacak
maddi ve manevi zararları en
aza indirmek amacıyla, bugün
güçlü proje ortaklarımızla
birlikte kalıcı bir etki yarata-
cak bu projenin eğitimlerine
başlamaktan büyük mutluluk
duyuyoruz. Trafik Dedektifleri
projesi ile üç yaşından başlayarak geleceğin sürücü adaylarını, trafik kurallarını tam
anlamıyla bilen ve bu konuda
sorumluluk alan bireylere
dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu
proje ile trafik kuralları konusunda farkındalık yaratarak
mevcut algıyı değiştirmeyi,
böylelikle Türkiye’nin gelecekte trafiği güvenli, ulaşımı
konforlu bir ülkeye dönüşmesini amaçlıyoruz. Ülkemizin bu
kanayan yarasının çözümü için
var gücümüzle çalışacağız.”
TÜRKİYE GENELİNDE
EĞİTİMLER SÜRÜYOR
Trafik Dedektifleri Projesi
kapsamındaki eğitimler tüm
Türkiye’ye yayılarak devam
edecek. Eğitim programının bir sonraki durakları:
24 Şubat Antalya, 25 Şubat
Adana, 26 Şubat Gaziantep,
27 Şubat Diyarbakır, 28 Şubat
Erzurum ve 4 Mart Konya...
Proje kapsamındaki ilk eğitim 100 öğrencinin katılımıyla
Ankara Çankaya’da Halide
Edip Adıvar Ortaokulu’nda 13
Şubat tarihinde düzenlenmişti. Sonrasında ise 18 Şubat
tarihinde İstanbul’da Üsküdar
Hezarfen Ahmet Çelebi Ortaokulu ve Çağlayan Ziya Paşa
Ortaokulu’nda düzenlenen
eğitimlere yaklaşık 250 öğrenci,19 Şubat’ta Bursa Tophane
Teknik ve Endüstri Meslek
Lisesi’nde düzenlenen eğitime
ise 200 öğrenci katılmıştı.
TÜM ÇOCUKLAR ‘TRAFİK
DEDEKTİFİ’ OLACAK
Trafik Dedektifleri Projesi; 3
yıl içerisinde Türkiye’nin 81
ilindeki okullarda 3-17 yaş
arasındaki toplam 1,5 milyon çocuk ve genç ile dolaylı
olarak ailelerine trafik bilinci
aşılamayı hedefliyor. Proje
ile önce öğretmenlerin, daha
sonra çocuklar ve gençlerin 9
ana konuda bilinçlendirilerek,
trafik kazalarının engellenmesinde kalıcı bir çözüm yaratılması hedefleniyor. Ancak
klasik bir eğitimden farklı
olarak çocuk ve gençlere ‘Trafik Dedektifi’ unvanı verilerek
trafik konusunda bilinçli bir
davranış modeli gerçekleştirmeleri sağlanacak. Bu doğrultuda verilecek eğitimler; trafik
işaret ve levhaları, emniyet
kemeri ve çocuk koruma sistemleri, yaya geçidi, üst ve alt
geçit kullanımı, güvenli bisiklet kullanımı, yaya güvenliği,
görünürlük, araçta güvenli
yolculuk, karşıdan karşıya
geçme ve güvenli oyun alanları başlıkları altında düzenleniyor. Proje kapsamında ayrıca;
trafik güvenliğinde toplumsal
duyarlılığın artırılması, trafik denetimlerinin gerekliliği
konusunda kamuoyu algısının
güçlendirilmesi, trafik kuralları konusunda farkındalık
oluşturulması yoluyla mevcut
algıda değişikliğin sağlanması ile trafiği güvenli, ulaşımı
konforlu bir ülkeye dönüşüm
hedefleniyor.
6
EKSPRES
22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ
Hakan Tartan, “Yerel seçimlere gidiyoruz ama hiç
proje duymuyorum. İlk defa proje ben açıklıyorum.
Oto parktan yeşil alanlara, geriatri merkezinden
sağlık turizmine kadar 100 projem var” dedi
Konak Belediye Başkanı Dr.
Hakan Tartan, İzmir’in her
zaman öncü, devrimci, kararlı
bir kent olduğunu vurguluyarak, bölünme değil, birleşme
yönünde doğru bir değerlendirme yapılacağını ifade ederek şöyle konuştu: “ Bir yerel
yöneticinin kamuoyu araştırmalarında iyi çıkıp, yüksek oy
oranına ulaşıp da Büyükşehir
Belediye Başkanlığı’na layık
görülmesi iyi midir, kötü müdür? Sevindirici değil midir?
Bütün çağdaş demokrasilerde tabandan tavana doğru
bir yükselme olur. Benim bu
konuda kırıcı, incitici hiçbir
söylemim olmadı. Ama halka
biraz kulak kabartmak gerekir
diye düşünüyorum. Bunlar zaman içinde değerlendirilecek
konular. Biz kentin sevdalısıyız, biz bu kentin çocuğuyuz.
Bu kentin her karışının daha
da güzelleşmesi, gelişmesi
için çaba gösteriyoruz. O çabamız hep devam edecek. Halk
doğruyu ve yanlışı görüyor.
Halk sadece benim adamım,
senin adamın, ben ben ben…
ilkeleriye bu kentin yönetilmesiyle ilgili yanlışları görüyor.
Yerel seçimlere gidiyoruz ama
hiç proje duymuyorum. İlk
defa proje ben açıklıyorum.
Oto parktan yeşil alanlara,
geriatri merkezinden sağlık
turizmine kadar 100 projem
var. Ben bunlarla kentin gelişimine katkı sağlayacaktım.
Ben geldikten sonra otellerin
sayısı 10 kat arttı. Sağlık turizmi adımları başladı. Sağlık
hizmeti veren merkezlerin
sayısı artırıldı. Biz de buna
katkı koyacağız. Tarihi sorunları çözüyoruz; 40 yıldır hizmet
götürülmeyen işleri yapıyoruz.
İzmir’e hep ilkleri kazandırıyoruz. Avrupa Mimarlık Ödülü’nü
bu kente kazandırdık. 3 kez
en başarılı belediye başkanı
seçildim. Bazı insanları masa
başı kararlarla indirebilirsiniz, ama halkın gözündeki ve
gönlündeki tahttan indiremezsiniz. Benim o tahttaki yerim
duruyor. Ben de halkımı hep
AK Parti Aliağa Belediye
Başkan Adayı İbrahim Etem
Yorulmaz radyo sahil’de Yunus
Yeşilöz’ün sunduğu Aliağa’nın
Seçimi programına konuk
oldu.
Katıldığı programda soruları
cevaplandıran İbrahim Etem
YORULMAZ,”1965 yılının nisan
ayında Aşağı Şakran köyünde
dünyaya geldim. 1987 senesinde ilk belediyecilik serüvenine başladık. 27 yıllık sürenin 22 yılı belediyenin çeşitli
kademelerinde çalışarak geçti
ve en sonunda da 2009 mahalli seçimlerde Yeni Şakran
Belediye Başkan Adayı olmak
için istifa ettim. Ayrıldığım yer
Aliağa Belediyesi, ayrıldığım
konum ise personel şefliği.49
yaşında Aliağa’yı çok seven
bir kardeşiniz bir dostunuzum
“diyerek kendisini tanıttı.
Belediye başkanlığı yapmak
bir amaç mıdır yoksa bir araç
mıdır sorusuna ise Yorulmaz
şöyle cevap verdi:
” Tüm insanların olduğu gibi
hayalleriniz vardır. Hayallerinizin içerisinde ya bireysel
hedefleriniz vardır zengin
olmak gibi, kariyer sahibi olmak gibi ya da kısa bir ömrün
içerisine insanlara sevgiyi,
insanlara dostluğu, insanlara
hizmeti bilhassa insanların
yüzlerindeki tebessüme katkı
sağlamak gibi hayalleriniz
vardır. İşte benin hayallerim
içerisinde de bunlar vardı.
İnsanların yüreklerinden bir
yerlere yükselindiğini gördüm,
öyle öğrendim ben dedemden
ve dostlarımdan. Bana anlatı-
lanların tüm bu unsurlarında
gerçek hayatta bir karşılığının
olduğunu gördüm. Yaşadığım,
dokunduğum, gözüne baktığım, sohbet ettiğim insanların
yüzlerinde tebessüm yaratmanın keyfini sürdüm. Tüm
bunları sadece son 5 yıldır
yaptığım belediye başkanlığı
dönemimde değil daha öncesinde belediyede çalışan bir
memur, futbol oynayan, Türk
sanat müziği ile ilgilenen,
balıkçılık yapan, zeytincilik
yapan bir insan olarak beledi-
ye başkanlığının ötesinde en
önemlisi insan odaklı olarak
çalışmanın olduğunu öğrendim. Sizin egonuz veya bulunduğunuz konuma özel olarak
arkadaşlarınız, dostlarınız
oluşuyorsa artık o koltuk sizi
halktan soyutlamaya başlar. Belediye başkanlığı veya
diğer makamlar insanların
hizmetkârı olabilme noktasında ise karşılığını bulur. Değil
ise siz âlemi cihan olsanız
hiçbir şeysinizdir. En büyük
hile hilesizliktir der Hz. Ali.
Bu siyasetten olsun, ticarette
olsun yaşadığınız her sistemde bu böyle olmalıdır diye
düşünürüm hep. Nazım’ın da
dediği yolunda pusuya yattıklarını, arkadan çelme attıklarını bilerek yürümek, yürekten
gülerek yürümek. Biz bugüne
kadar böyle yürüdük bundan
sonra da aynı şekilde yürümeye devam edeceğiz. Aliağa
ülkemizin göz bebeği, sanayinin en üst düzeyde oluştuğu
bir yer. Dinamik bir yapıya
sahip. Nüfusunun ötesinde
bir donanıma sahip bir bölge.
baş tacı ettim, gönül tahtımda
tuttum, bundan sonra da öyle
devam edecek.”
Tezatlıklarla iç içe yaşayan bir
ilçemiz. Aliağa sanayi bölgesi
olmasına rağmen istihdam
konusunda bir tezatlık söz
konusu. Sayın bakanımızın da
burada söylediği gibi kimse
kusura bakmasın Aliağa’da
yaşayan gençlerimizin, insanlarımız istihdamı birinci planda olacaktır. Hayallerimizin en
önemli parçası bu.”
22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi
ve Torbalı Belediyesi’nin ortak
hizmet projesi kapsamında
yapımı tamamlanan “Aşık
Mahzuni Şerif Cem ve Kültür
Evi” törenle hizmete girdi.
İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu, halkın
büyük katılımıyla gerçekleşen açılış töreninde yaptığı
konuşmada, Bornova Atatürk
Mahallesi’nde başladıkları
cemevi yolculuğunu Altındağ,
Çiğli, Güzelbahçe, Selçuk,
Foça Bağarası’nın ardından
Torbalı’da sürdürdüklerini
söyledi. İzmir Büyükşehir
Belediyesi ve bağlı belediyeler
olarak, Anadolu’nun inancı
olan Alevi toplumunun ibadet
etme, inancını yerine getirme,
geleneklerini koruma, yaşatma özgürlüğünü korumak
üzere yola çıktıklarını belirten Başkan Kocaoğlu, “Çok
büyük mesafe aldık. Biz bu işi,
başaracağız. İhtiyaç olan her
yerde cemevlerini yapacağız.
Anadolu’nun zengin bir kültür
mozaiği var. Bunu metropol
kentlerde de sürdürmek zorundayız” dedi.
17 Aralık operasyonundan
sonra ülkenin içinden geçtiği
koşullara değinen Başkan
Kocaoğlu, “Bu ülke bu şekilde, bu iktidarla gitmiyor. Bu
ülkenin insanının, iktidarla
problemi var. Bu iktidarın bizlerle, 76 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyla problemi
var” diye konuştu. 30 Mart’ta
yapılacak yerel seçimlerin
önemini hatırlatan Başkan
Kocaoğlu, “Yerel seçimlerin
ardından, Cumhurbaşkanlığı
ve genel seçimler var. 11 yıllık
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin
yaptığı işler teşhir oldu. 2014
yılı hem yerel yönetimler, hem
Cumhurbaşkanlığı hem de
genel iktidar için çok önemli.
6 ay içinde bu ülkenin 5 yıllık
kaderini belirleyeceğiz. Üretmeyen, korunmayan ekonomi,
milletin malı dayanmaz, tükenir. Türkiye zengin bir ülke.
Osmanlı İmparatorluğu’nun
çöküş döneminde 3 asırda
yaşadığı kapitülasyon sorunu
vardı. Bunlar çok başarılı. 11
yılda bu ülkeyi, kapitülasyondan daha kötü bir hale getirdiler” dedi.
İzmir şaha kalkacak
Büyükşehir’in 2004 yılında
Türkiye’nin en borçlu belediyelerinden biriyken hızlı bir
şekilde borç ödediğini, yerelde
kalkınma modeliyle bugüne geldiğini söyledi. Başkan
Kocaoğlu, “Bugün İstanbul
kişi başına 20 litre atık suyu,
Ankara 4 litre atık suyu arıtırken, İzmir kişi başına 67
litre atık suyu arıtıyor. Bunun
anlamı, İzmir İstanbul’dan ve
7
EKSPRES
17 Aralık operasyonundan sonra ülkenin içinden geçtiği koşullara değinen
Başkan Kocaoğlu, “Bu ülke bu şekilde, bu iktidarla gitmiyor. Bu ülkenin
insanının, iktidarla problemi var. Bu iktidarın bizlerle, 76 milyon Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşıyla problemi var” diye konuştu
Ankara’dan kat be kat fazla
yatırım yapmış. Nerede çevre,
toprak, su hava yatırımı? Bizim
bu dertten kurtulmamız lazım.
Biz kendi kendine yetebilen ve
ayağa kalkabilecek, 5 senede
gelişen, önümüzdeki 5 senede
şaha kalkacak bir kentiz. İzmir
Büyükşehir Belediyesi; sanayiciler, tacirler, çiftçiler, kanaat
önderleri hep birlikte 4 milyon
İzmirli ayağa kalkınca bu kenti
daha da geliştireceğiz” diye
konuştu.
Havuçla oy alamazsınız
İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu, 10
yılda Büyükşehir Belediyesi
olarak 6 milyar 300 bin lira
yatırım yaptıklarını, merkezi hükümetin ise 5 milyar
300 bin lira yatırım yaptığını
söyledi. İzmir Büyükşehir
Belediyesi’nin bu yatırımları
yaparken bir kuruşluk mal
satmadığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Hükümet ise
milletin malını satmış. Sadece
2012 yılında 37.5 milyar lira
İzmirliden vergi almış. Ondan sonra İzmir köy diyorlar!
Şimdi bir hava estiriyorlar. Siz
bize oy verin, biz size yatırım
yapalım. Bunu belli yerlerde
anlatabilirsiniz ama İzmirliye anlatamazsınız, İzmirliye
havuç gösterip oy alamazsınız.
İzmirliyle barışmanız, özür
dilemeniz lazım. Siz, İzmir’e
‘faşist, sümüklü, gavur İzmir,
ben bu kentin milletvekili
olmaktan hicap duyuyorum,
bu kentin irfanı eksik, bu İzmir
adalet ve Kalkınma Partisi’ne
ve Binali Yıldırım’a muhtaç’
dediniz! Özür dilemeniz gerekir. İzmirliye sabah başka,
akşam başka görünürsen
İzmirliye, İzmirliler buna kanmaz. Biz samimi insanlarız,
biz yürekten, gönülden konuşuyoruz. Biz zalimin değil,
mazlumun yayındayız. Biz eşin
dostun, damadın değil, halkın
ve ezilenin yanındayız. İzmirli,
bunların yaptığı bu çıkışlara,
bu hareketlere 30 Mart’ta bu
güne kadar gösterdiği gibi bir
duruş gösterecek. Diyecek ki
burası İzmir, Ege, efeler diyarı.
Burada sen bizi tehditle ‘hizmet yapacağım’ diye kandırıp,
‘oyumuzu alamazsın’ diyecek.
Bunu söylemek zorundayız”
diye konuştu.
Pektaş’a açık destek
CHP’nin Konak Belediye
Başkan adayı Sema Pektaş’la
ilgili görüşlerini de açıklayan
Başkan Kocaoğlu, Pektaş’a
sahip çıktı. Başkan, “Hakimler,
bir simge taşımasın, bir işaret
olmasın diye cübbe giyer. Bu
laf üretildi, bu laf Atatürk düşmanlığına, bayrak düşmanlığına kadar götürüldü. Sema
hanım, Osmanlı bir hanımefendidir. Yıllar önce Manisa’da
işkence gören çocukların
avukatlığını üstlenen avukat-
lardan biri Sema Pektaş idi.
Bu hanım, bundan yıllar önce
Manisalı çocuklar için can
hıraç adalet aradı. Gezi olaylarında da ‘biz de sizi destekliyoruz’ diye tweet atanlar oldu.
Sema hanım, sabahlara kadar
Gündoğdu Meydanı’ndaydı.
Çocukların burnu kanamasın
diye. Ben İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı olarak, o da
ikimiz oradaydık. Samimiyetle
konuşulan bir sözden dolayı
Sema Pektaş linç edilmeye çalışılıyor. Bir avukat, bir
hukukçu olarak, Cumhuriyet
Halk Partisi’nden Konak Belediye Başkanı adayı oldu diye
linç edilmeye çalışılıyor. Buna
kimsenin hakkı yok. Herkes
kendi yapacağını, kendi dağarcığındakini söyleyecek. Herkes kendi bildiğini, projesini
anlatacak. Ona buna dedikodu
yaparak siyaset yapılmaz. Bu
siyaset değil, çamur at, izi
kalsın politikası” dedi.
Basmane çukuruyla ilgili de
konuşan Başkan Kocaoğlu,
“İki gruba kat karşılığı verildi.
Bütün toplum böyle bilir ama
nakit para karşılığı satılmıştır. Ben ‘Türkiye Cumhuriyeti
tarihinde ilk kez kamu vicdanı
yaralanmıştır, belediyenin burada hakkı yenmiştir’ dedim.
İki yükleniciyle konuştum, tüm
sivil toplum örgütleri destek
verdi. Belediyenin hakkını yüzde 12’den 30’a çıkardım, artı
para ve otopark kaldı. Bunu
kentini, hemşehrisini, milletini
seven başkan yapar. Bitmişti
iş. 100’ü 250 yaptım. Örneği
varsa, çıksın söylesinler” dedi.
Kentin kalkınması için dünyanın hiçbir kentinde olmayan
fuar alanını Gaziemir’de yaşama geçirdiklerinin altını çizen
Başkan Aziz Kocaoğlu, “Proje
aşamasında her yere gittik,
kapı duvar. Bu kentin bu fuara
ihtiyacı var. Kolları sıvadık,
A’den Z’ye 400 milyon liralık
projeye imza attık. Bunu: bu
kentin kalkınması için, çocuklarımıza iş için, ulu önderimize
borcumuzu ödemek, onun
direktifini yerine getirmek için
yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Manipülasyonlara karşı uyanık
olmak gerekliliğini vurgulayan
Başkan Aziz Kocaoğlu özetle
şunları söyledi: “ Her gün yeni
bir haberle, manipülasyonla
kafamızı serseme çeviriyorlar.
Oyuna gelmeyeceğiz. İmzalı
tutanaklar ilçe başkanlıklarına
teslim edilinceye kadar sandıklarımıza sahip çıkacağız.
Uyanık olacağız ve bu dertten
kurtulacağız. Bu dertten kurtulmanın yolu İzmir’de yerel
seçimi büyük farkla almaktır”.
Torbalı Belediye Başkanı
İsmail Uygur ise, 815 milyon
liraya mal olan Aşık Mahzuni
Şerif Cem ve Kültür Evi’nin
maliyetinin 543 milyonluk
kısmının İzmir Büyükşehir
Belediyesi tarafından karşılandığını hatırlattı. Her zaman
kendirline destek olan İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı
Aziz Kocaoğlu’na teşekkür
eden Uygur, “Alevi vatandaşlarımız uzun yıllardır özlemini
duydukları tesiste, inançlarını
geliştirerek sürdürecekler.
Tesisin yanı başındaki caminin
de alevi-sünni kardeşliğine
katkıda bulunacağına inanıyorum. Hayırlı uğurlu olsun”
dedi.
Anadolu Alevileri Dernek Başkanı İrfan Tepe, Aşık Mahzuni
Şerif Cem ve Kültür Evi’nin
açılışından dolayı duydukları
mutluluğu dile getirdi. Tepe,
‘İzmirimiz’in ve gönlümüzün Aziz’i, hizmet adamı Aziz
Kocaoğlu’na çok teşekkür
ediyoruz. Allah onu başımızdan eksik etmesin. ‘Adam gibi
adam’ Torbalı Belediye Başkanımız Uygur’a da teşekkür
ederiz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi
yaklaşık 815 milyon liraya mal
olan projeye 543 milyon 673
bin TL destek sağladı. Toplam
1153 m² inşaat alanı üzerine
kurulan ve 2 katlı olarak inşa
edilen Mahzuni Şerif Cem ve
Kültür Evi’nde bir adet cem
salonu, yemekhane, kurban
kesim alanı, kafeterya ve bir
adet de çok amaçlı salon bulunuyor.
8
Aliağa’da 30 Mart yerel seçimlerine
katılacak olan partilerin, Yüksek Seçim
Kurulu’na gönderilen belediye başkanı ve
meclis üyelerine ait geçici aday listeleri şu
şekilde oluştu:
22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ
EKSPRES
PARTİ
ADI
SOYADI ÖGRENİM MESLEĞİ
DSP
BBP
AKP
DP
SP
LDP
BTP
IP
HDP
CHP
MHP
HAKKI
EMRE İBRAHİM ETEM BAYRAM FATİH AYHAN MUSTAFA SAMİ BİRCAN BARIŞ SERKAN ÜLKÜ
KAMA YORULMAZ KARCI ZEYBEKOGLU DOST CANÖZ
YAŞAR KARAKAYA EROĞLU ACAR YÜKSEK ORTA YÜKSEK İLK YÜKSEK ORTA İLK İLK ORTA YÜKSEK
YÜKSEK E. MİLLETVEKİLİ
ESNAF
SİYASETÇİ
EMEKLİ İŞÇİ
MAK. MÜHENDİSİ
İŞÇİ
ESNAF
SERBEST MESLEK
İŞSİZ
İNŞ. MÜHENDİSİ
AVUKAT
22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ
9
EKSPRES
ÖZLÜYORUM
Meclis’te kabul edilen son torba
yasayla, deprem verileri devlet
tekeline alındı. Depremlerin
büyüklük ve şiddet gibi verilerini
kamuoyuna resmi olarak sadece
Başbakanlık Afet ve Acil Durum
Yönetimi Başkanlığı (AFAD) duyuracak. Deprem gözlemi yapan
üniversiteler, yerel yönetimler,
kurum ve kuruluşlar, verilerini
eşzamanlı olarak AFAD’a aktaracak. İllerde afet ve acil durum
yönetiminin tüm unsurlarını
içerecek şekilde AFAD’ın taşra
teşkilatı olarak valiye bağlı il
afet ve acil durum müdürlükleri
kurulacak. İlin afet ve acil durum hazırlıklarını yapmak, risk
azaltma, müdahale ve iyileştirme
planlarını işbirliği içinde yapmak,
uygulamak ve uygulatmak, bu
müdürlüklerin görevleri arasında
olacak. AFAD’a 6 bin 511, İçişleri
Bakanlığı’na bin 967 yeni kadro
tahsis edildi.
MHP
S. NO ADI SOYADI
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 MEHMEDALİ RAŞİT MURAT EMRİYE HİLKAT ALTAN ŞÜKRÜ RAHMİ AHMET SONER ERDAL ÖZDEN ONUR MEHMET FATİH ONUR ÖZKAN EMRAH BÜLENT ÜSEYİN MUTLU BERKAY SERAP
ORHAN ÖZKURT
ÖZKAN
KUZUMOĞLU
ERDOĞAN
ÇELİK
YILDIRIM
ÇAKMAK
KESKİNOĞLU
ÖTKAN
YASEMİN
YILDIRIM
ALTUNTAŞ
ULUDAĞ
ÜNAL
YALÇINKAYA
GÖKKAYA
KARAKAŞ
DEMİRSAN
KANLI
GÜLER
BOĞA
AY
1
2
3
MURAT ENDER FARUK ATİK
KILÖREN
GÜVERCİN
KONTENJAN
HDP
S. NO ADI SOYADI
1
2
3
4
5
6
7
8
HASAN NAZİRE HAKİM SEMRA AHMET NESRİN RAMAZAN HALİT KARAŞAHİN
KEBÜDE
DENİZ
TUNA
ÜÇEK
KIRMIZITOPRAK
KARAKUŞ
YÜCE
BAĞIMSIZ
S. NO ADI SOYADI
1
NAZAN ÜLKÜ
IP
S. NO ADI SOYADI
1
2
3
REFAH MUSTAFA VELİ DİRİK
DİRİK
TÜRK
1
BAHAETTİN DEĞİŞMEZ
KONTENJAN
1976 yılında Aliağa’ya geldim. Denizi, kumu doğası
bambaşkaydı.
Balıkçı iskelesinden taaa arka plajlara kadar,
özgürce, ayaklarımızı denize sokup yumuşacık
kumsala basa basa gidiyorduk. Bu özgürlük 2002 ye
kadar sürdü. Ya şimdi?
Plaja girmek parayla, o da belirli bölgeye. Zira az
ileride paralı başka bir bölge var. Orasıda paralı.
Tuzlamız çıplakdı. Hiç ağaç yoktu. Öğretmeni,
öğrencisi, esnafı, işçisi herkes Belediye önderliğinde
tuzlamızı ağaçlandırmak için seferber oldu. Gelecek
misafirlerimiz, çocuklarımız, sıcak yaz günlerinde
kamplarını kurup denize girsinler diye.
Şahin tepesi çıplaktı. Ağaçlandırmak için seferber
olduk. Ormana dönüştürdük. Oysa yakın zamanda
yakıldı. Katledildi.
Yalı Mahallesi’de 150 yaşında “Koca Çam” vardı.
Bize tarihi anlatıyordu. O da diğerleri gibi katledildi.
Yerine beton yığını yapıldı.
Belediyemizin karşısında gürül gürül akan su
kaynağımız vardı. Suyunu içen Aliağa’ya yerleşiyor
terkedemiyordu.
Zeytinli Parkımız vardı. Her yer bakımlı
çimlendirilmiş, üzerinde çocuklarımız halkımız
özgürce dolaşıyordu.
Sahil bandımız vardı. Hepimiz özgür ve mutlu bir
şekilde dolaşıyor, dostlarımızla buluşuyorduk.
Sevenler el eleydi.
Köylümüzün işçimizin, esnafımızın, işyerimizin,
memurumuzun kısacası tüm halkımızın katılıp
coskuyla kutladığı, sanatçıların, yazarların katıldığı
tiyatro, konser, qolklorun renk kattığı emek, barış
kültür şenliğimiz vardı.
Herköyden, her kuruluştan birer futbol takımıız
vardı. Kaymakamlık kupası adı altında futbol
şenliğimiz vardı. “Termik santrale hayır” diyerek
duyarlı halkımızlael ele tutuşup kilometrelerce
uzunluğun da zincir oluşturmuştuk.
Köfrezimizde Aliağa’lı balıkçıların ağlarını atıpbalık
tutuyor nafakalarını çıkarıyorlardı. Taze balık
yiyorduk.
İşte ben bunları özlüyorum.
Nerde kalmıştık diyenlere yeniden coşkuyla tekrar
başlamayı özlüyorum.
Dostça, sevgiyle kalın.
10
EKSPRES
22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ
Takipçileri liderin
puan kaybını bekliyor
ama Sarı-Lacivertliler
de hesap yapıyor.
Galatasaray-Beşiktaş
derbisinden çıkacak
her sonuç Kanarya’ya
yarıyor. Elazığ’dan
3 puanla dönmeyi
planlayan Yanal’ın
öğrencileri, Arena
ve Olimpiyat’tan da
çekinmiyor
Süper Lig’deki fark hesapları her hafta yeni bir boyut
kazanırken, Fenerbahçe bu
anlamda Kasımpaşa sınavıyla rahat bir nefes aldı. 2
yenilgiden sonra kazanan ve
bu kez takipçisi Beşiktaş’a
5, Galatasaray’a ise 6 puan
farkla zirvedeki yerini koruyan Sarı-Lacivertliler’in bu
haftaki beklentisi ise rakiplerinin kapışmasıyla alakalı. Hiç
şüphe yok ki futbolcular dahil
tüm Fenerbahçeliler’in ortak
temennisi, takipçileri puan
kaybedeceği için GalatasarayBeşiktaş maçının berabere
bitmesi. Böylece Kanarya, Ela-
zığ deplasmanında kazanırsa
Beşiktaş’a 7, Galatasaray’a ise
8 puan fark atarak ikinci yarı
başlangıcındaki gibi rahatlayacak.
Taraftarın tek endişesi
Fenerbahçeli taraftarları en
çok endişelendiren nokta ise
takımın özellikle derbi açısından sıkıntılı fikstürü. Ersun
Yanal’ın öğrencileri Beşiktaş’a
da, Galatasaray’a da konuk
olacak. Ancak oyuncuların
bu noktadaki fark hesabı da
hazır. Hem Olimpiyat’a hem de
Arena’ya yüksek puan farkıyla
gidilmesi halinde rakiplerin
çok büyük strese gireceğini
düşünen Sarı-Lacivertliler,
“O zaman beraberlik bile bize
yetecek. Biz bu haftayı istediğimiz gibi atlatırsak işlem tamam” diyerek birbirini motive
ediyor.
22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ
11
EKSPRES
Ağız Kokusu Nasıl
Giderilir
Soğan kokusu
ağızdan nasıl çıkar,
ağızdaki sarımsak
kokusu nasıl
giderilir?
-Yarım bardak süt
ile ağzınızı yaklaşık
bir dakika boyunca çalkalayın.
Çalkaladıktan sonra sütü
içebilirsiniz.
-Bir bardak suyun içerisine bir
tatlı kasığı kadar karbonat atıp
karıştırınız. Karışımı ağızda
çalkalayarak içiniz.
-Maydanoz ve karanfil
çiğnemekte ağızda oluşan kötü
kokuları bastırmakta iyi gelecek
yöntemlerden biridir.
-Bol naneli veya o tarz sakızları
çiğnemekte faydalı olacaktır.
22/02/1848 Paris’te işçiler ayaklandı. İki yıl boyunca Avrupa’yı altüst
edecek işçi devrimleri çığırı açıldı.
22/02/1942 Halide Edip Adıvar Sinekli Bakkal romanıyla Cumhuriyet Halk
Parti (CHP) Sanat Mükafatını kazandı.
22/02/1945 Elli yıllık evliler için Fatih Halkevi’nde jübile yapıldı.
22/02/1948 Üniversitelerarası Kurul toplandı. Kurul’da Ankara
Üniversitesi’ndeki “solcu profesörlerin” üniversiteden
uzaklaştırılması kararı alındı.
22/02/1950 Yüksek Seçim Kurulu kuruldu.
22/02/1962 Harp Okulu Komutanı Albay Talat Aydemir ve arkadaşları
darbe girişiminde bulundu.
22/02/1980 Afganistan’ın başkenti Kâbil’de Sovyet karşıtı ayaklanmalar
üzerine sıkıyönetim ilan edildi.
22/02/1980 Danıştay polis memurlarının örgütü Pol-Der’le ilgili kapatma
kararını durdurdu. Danıştay dernek kapatma ve yasaklama
kararını idarenin alamayacağını belirtti.
22/02/1986 12 Eylül sonrasının ilk büyük mitingi İzmir’de yapıldı. Türkiye
İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) tarafından
düzenlenen mitinge 50 bin işçi katıldı.
22/02/1988 Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, cezaevlerinde tek tip elbise
giyinme zorunluluğunun kalktığını söyledi.
22/02/1991 Irak kuvvetleri, Kuveyt’teki petrol bölgelerini ateşe verdi.
22/02/1994 Somali’deki görevini başarıyla tamamlayan Türk Birliği yurda
döndü.
22/02/2000 Diyarbakır’da olay çıkardığı gerekçesiyle yargılanan İtalyan
gazeteci Dino Giovanni Frisullo ifade vermek için geldiği
Türkiye’ye alınmayarak sınır dışı edildi.
Seri A Sıra 3001-3050 arası numaraları taşıyan gider
pusulası kaybolmuştur. . Hükümsüzdür.
DİMKO
İnşaat mimarlık Taah. San. Tic. Ltd. Şti.
Mürekkep Lekesi
Deri eşyada: Biraz limon suyuyla
lekeyi fırçalayın.
Kumaş üzerinde:
Dayanıklı kumaşta:
Biraz limon suyu
ve ılık sütle silin.
Durulanınca leke yok
olacaktır.
Nazik kumaşta: Leke
kuruyunca, üzerine
talk pudrası dökün.
Leke kaybolana kadar fırçalayın.
Beyaz çamaşırda: lekenin
üzerine sulandırılmış hardal
dökün. Yarım saat kadar
bekleyip, süngerle lekeli yeri
yıkayın.
Mobilya üzerinde: Eğer leke
tazeyse; sıcak suya çiğ süt
(kaynatılmamış süt) veya limon
suyu ilave ederek, lekeyi bu
karışım ile silin.
Leke eskiyse; lekeyi zımpara
kağıdı ile kazıyın, daireler
çizerek mantar tıpayla parlatın.
Cilt üzerinde: Parmaklarınızdaki
mürekkep lekelerini domates
suyuyla ovarak çıkarabilirsiniz.
19.02.2014 tarihinde nüfus
cüzdanımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
Yusuf YAŞAR
Nüfus cüzdanımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
Şehribanu GÜLTEKİN
Nüfus cüzdanımı ve ehliyetimi
kaybettim. Hükümsüzdür.
Mahmut ÇETİNKAYA
EKSPRES
KİRALIK-SATILIK-İŞ ARAYANLAR
PAŞAM PİDE SALONU ev ve işyerlerine
servis yapılır.
SİPARİŞ TEL: 616 89 19 - 0535 218 07 50
www.pasampide.com
Çiçek Taksi durağında çalışır durumda
35 FF 219 ticari plaka SATILIKTIR.
Tel: 0532 432 84 42 - 0506 728 11 50
EKSPRES
Atatürk Devlet Hast................... 244 44 44
Behçet Uz Çocuk..................... 489 56 56
Bornova Devlet hast.................. 375 58 58
Bozyaka Eğt. Hast................... 250 50 50
Buca S. D. Hast......................... 452 52 52
Foça Devlet Hast..................... 812 14 29
Göğüs Hastanesi....................... 433 33 33
Karşıyaka Dev. Hast................ 366 88 88
Çiğli Devlet Hast....................... 376 23 23
Menemen Dev. Hast. .............. 832 58 59
Hükümet Caddesinde DEVREN SATILIK
DÜKKAN
Tel: 0530 488 36 64
Tepecik Devlet Hast. ................ 469 69 69
Sahibinden kiralık ev aranıyor, eşyalı, ev
arkadaşlı ya da aile ile ortak kullanım da
olabilir.
Tel:0507 723 47 69
Atakalp...................................... 483 14 14
Buca Kadın Doğ. ve Çocuk....... 454 01 01
EKOL......................................... 369 89 65
Özel Gazi Hast......................... 421 01 21
SağlıkGrup Başkanlığı......................616 89 89
Aliağa Devlet Hastanesi................. 616 87 87
Dr. A. Armağan GÜLBOY...................616 24 83
Veteriner Hakan ONUR.................. 616 51 55
Diş Hek. Ömer M. SARAÇ.................616 36 00
Diş Hek. Bahadır BİLGENOĞLU.............. 617 14 07
Göz Dr. Ulviye ÖZTÜRK......................616 38 85
Diş Hek. Barış BERKER.................. 616 83 90
Op. Dr. Barış ÇOBAN.........................616 15 44
Diş Hek. Ercüment VANİOĞLU............ 616 99 23
Diş Hek. Özgün ÖZTÜRK...................616 42 33
Diş Hek. Erkan AKDENİZ................ 616 99 00
Diş Hek. Aysel Engin AY....................616 47 03
Diş Hek. C. İhsan SARGUT.............. 616 47 79
Dr. Hayri KUR....................................616 15 31
İlçemizdeki diğer diş hekimleri ve
doktorlara www.aliagaekspres.com.tr
adresi rehber bölümünden ulaşabilirsiniz.
Özel Kent Hastanesi................ 386 70 70
Ege Üniversitesi Hast................ 444 13 83
Dokuz Eylül Üni. Hast. ............ 412 12 12
Sada Hastanesi......................... 832 99 00
20 Şubat 2014: MERKEZ ECZANESİ
Kurtuluş Mah. Fevzipaşa Cad. No 107/B
TEL: 616 27 07
KURUCUSU: Servet C. MERLA
İMTİYAZ SAHİBİ
Şahap AVCI
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Nezehat AVCI
İDARE YERİ
247 Sk. No 13/A ALİAĞA
Tel: 0232 616 12 08 Faks: 616 83 38
BASKI
Aliağa Ekspres Gazetesi Matbaası
247 Sk. No 13/A ALİAĞA
Tel: 0232 616 12 08 Faks: 616 83 38
YAYIN TÜRÜ: Yerel Süreli
Web: www.aliagaekspres.com.tr
e-posta: [email protected]

Benzer belgeler

Aliağa`da kiralar neden pahalı? Aliağalı avukatlar “Arabulucu” oldu

Aliağa`da kiralar neden pahalı? Aliağalı avukatlar “Arabulucu” oldu yakalamak adına güzel bir başlangıcın temelini attık diye düşünüyorum” dedi. Başkan Saka, ilki şubat ayında gerçekleştirilen ve bundan sonra düzenli olarak gerçekleştireceği kararı alınan toplantıl...

Detaylı

ya besleme hattı, ya dolmuşa kentkart

ya besleme hattı, ya dolmuşa kentkart taleplerini karşılamadığı ve bölgede yoğun trafiğe neden

Detaylı

Beyanname için ek süre Yelken Yarışlarında Aliağa`nın Gururu

Beyanname için ek süre Yelken Yarışlarında Aliağa`nın Gururu taleplerini karşılamadığı ve bölgede yoğun trafiğe neden

Detaylı