F-35 Lightning II

Transkript

F-35 Lightning II
BKAPISI
UÇAK BAKIM ALANI
Gövde - Motor Dalı
editör
B Kapısı Sahibi Bağcılar Atl Adına Sahibi
Mustafa Yılmaz / Okul Müdürü
Yayına Hazırlayan
Nebiye YAŞAR / Euroba Editörü/ İl MEM PKE İlçe Formatörü
Dergimizin 2007 yılındaki ilk sayısından bu yana
geçen üç yıl içerisinde gerek havacılık gerekse
aktüel anlamdaki gelişmeleri B kapısı ile size
aktarmaya ve havacılık konusundaki perspektifinizi
geliştirip değiştirmeye çalışacağız.
Amatörlüğü elden bırakmadan olabildiğince sade,
yalın ve anlaşılır şekilde bu yenilik ve değişiklikleri
size bu dergi aracılığı ile ulaştıracağız. ‘B Kapısı’
Değerli
okuyucular,
ismi bizim
için üç farklı anlam ifade etmektedir.
Bunlar; THY Teknik A.Ş.’nin giriş kapısının isminin
Dergimizin 2007 yılındaki ilk sayısından bu yana geçen üç yıl
‘’B’’olması,
yanihavacılık
bize tekniği
Uçak
içerisinde gerek
gerekseifade
aktüeletmesi,
anlamdaki
gelişmeBakım
Teknisyenliği
Alanı ve
öğrencilerinin
okulumuleri
B kapısı
ile size aktarmaya
havacılık konusundaki
perspektifinizi
geliştirip
değiştirmeye
çalışacağız.
zun B Bloğu’nda eğitim görmesi ve okulumuzun
bağlı bulunduğu ilçemiz Bağcılar’ın baş harfini
Amatörlüğü elden bırakmadan olabildiğince sade, yalın ve anifade etmektedir.
laşılır şekilde bu yenilik ve değişiklikleri size bu dergi aracılığı
ile ulaştıracağız. ‘B kapısı’ ismi bizim için üç farklı anlam ifade
Bulmacalardan,
sistemlerine,
etmektedir. Bunlar; işletim
THY Teknik
A.Ş.’nin giriş uçağın
kapısınınmucidi
isminin
‘’B’’olması,
yani
bize
tekniği
ifade
etmesi,
Uçak
Bakım
olan insanlardan, kara kutulara ilginizi çekecek Teknisyenliği
Alanı öğrencilerinin
okulumuzun
bloğunda eğitim
birçok ayrıntıyı
dergimizde
sizin için Bhazırladık.
görmesi ve okulumuzun bağlı bulunduğu ilçemiz Bağcıların
baş harfini ifade etmektedir.
Ayrıca araştırma bölümümüzdeki yazıları sizlerin
beğenisine sunuyoruz.
‘’B Kapısıuçağın
‘’ okuyucularına
Bulmacalardan,
işletim sistemlerine,
mucidi olan insanlardan,
kara
kutulara
ilginizi
çekecek
birçok
ayrıntıyı dergiher zamanki gibi birçok konuyu eğlendirirken
mizde
sizin
için
hazırladık.
öğretmeyi hedef olarak seçtik.
Ayrıca kültür bölümümüzde kitap ve sanat başlıklı yazıları sizUmut
ediyoruzsunuyoruz.
ki, heyecanımızı
lerin beğenisine
‘’B kapısı ve
‘’ okuyucularına her zaaraştırmalarımızı
sizlere
yeterince
aktarabilmiş
manki gibi birçok konuyu
eğlendirirken
öğretmeyi
hedef olarak
seçtik.
olalım. 2010 yılının hepimize mutluluklar getirmesi
ümidiyle, bizi destekleyen sizlere, bu dergiye emek
Umut ediyoruz heyecanımızı ve araştırmalarımızı sizlere yeteve moral desteği veren herkese teşekkürü bir borç
rince aktarabilmişizdir. 2010 yılının hepimize mutluluklar gebiliyoruz.
tirmesi ümidiyle, bizi destekleyen sizlere ve bu dergiye emek
ve moral desteği veren herkese teşekkürü bir borç biliyoruz.
İbrahim Şahin
Uçak Motorları Atölye Şefi
İbrahim ŞAHİN
Uçak Bakım Dal Şefi
Editör
İbrahim ŞAHİN / Uçak Bakım Dal Şefi
Yayın Kurulu
O.Nuri ORAL / Müdür Yardımcısı
Hüseyin GÜNAD / Uçak Bakım Alan Şefi
Abidin KARAKÖSE / Uçak Bakım Dal Şefi
S.Behlül KÖSE / Uçak Bakım Dal Şefi
Hikmet DURAN / Uçak Bakım Dal Şefi
İbrahim ŞAHİN / Uçak Bakım Dal Şefi
M.Fatih PEHLİVAN / Bilgisayar Öğretmeni
Aysel CAYMAZ / Edebiyat Öğretmeni
Yakup ÇOŞKUN
Baturay GECE
Burak ŞAŞMAZ
Şakir GÜMÜŞ
Erhan ARAPOĞLU
Emre ÇELİKKOL
F.Emre ÖZCAN
Fatih YILDIRIM
Mehmet Ali AYILMAZ
Mert DÖNER
Yiğit BALCILAR
Talha DEMİR
Tufan YUMLU
Aykut YILDIRIM
Ümit Ozan ÇELİK
Hamit BAŞGÖL
Hasan AKSAKAL
M.Arif KAHRUMAN
Grafik Tasarım
Yusuf ŞİMŞEK
Baskı-Cilt
Pelikan BASIM
B Kapısı İletişim Bilgileri
T: 0 212 550 15 99
F: 0 212 550 16 00
Barboros Mah.8.sok. Bağcılar-İST.
Mart 2010
www.bagcilareml.k12.tr
www.bkapisi.net
içindekiler
>Milli Savunma Milli Havacılık...................................................................... 07
>Hüseyin Sağlam Röportaj............................................................................... 09
>Göklerdeki Dev Mriya........................................................................................... 12
>Fikret Geçkili İle Yapılan Röportaj.......................................................... 14
>İşe Girmede Önemli Bir Süreç: Stajyerlik....................................... 18
>Asteroidler....................................................................................................................... 19
>Led Teknolojisinin Gelişimi............................................................................ 22
>Microsoft Flight Simulator............................................................................. 24
>Türkiye’de Havacılık Sanayinin Önderi Nuri Demirağ...... 26
>Çalıştay................................................................................................................................ 28
>Kara Kutuların Sırrı................................................................................................ 29
>Gençliğin Yeni Merakı Pilotluk.................................................................... 30
>2010 Dünya Kültür Başkenti İstanbul................................................ 31
>Bağcılar Liselerarası Tiyatro Yarışması........................................... 32
>F-35 Lightning II....................................................................................................... 34
>Eskişehir’in Başına Demir Talih Kuşu................................................. 35
>Karbon Fiber Formula 1 Ayna Nasıl Yapılır?............................... 37
>Boeing 787...................................................................................................................... 40
>Özgürlük için! Türk işletim Sistemi....................................................... 42
>Işık Sensörü Yapımı................................................................................................ 44
>Servis Elemanı Meslek Kursları Projesi............................................ 46
>Boru Kaynakçılığı Meslek Kursları......................................................... 47
>Uçağın Mucidi: Wright Kardeşler............................................................. 49
>THK ve Bağcılar Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi.............. 50
>Proje Sumo Robot.................................................................................................... 52
>Bölümümüzden Görüntüler .......................................................................... 54
>Otomobiliniz Sele Kapılmasın..................................................................... 57
>British Airways 2014’de Çöple Uçacak!........................................... 58
>Piramitler Hakkında İlginç Detaylar..................................................... 59
>Darüşşafaka Kupası Salon Model Uçak Yarışması ............ 61
“ İstikbalin göklerde olduğu bir hedefe, gözü açık,
dikkatli, gayretli, vicdanlı ve irfanlı bir ekiple uçuyoruz.’’
Bir uçağın içindeki kaptanın ve ekibin (host,hostes,teknik bakım vb.) yolcular gibi sunulanı alma, rahat
olma lüksü yoktur. Çünkü uçağı hareket ettiren ve uçağın rotasında kalmasını sağlayan kaptan ve ekiptir.
Türkiye genelinde bulunan dört ‘sivil havacılık meslek liselerinden’ biri olan okulumuz, (Bağcılar Anadolu
Teknik Lisesi) B Kapısı’ndan içeri giren idareciler, öğretmenler ve öğrenciler okul uçağımızın kaptanı ve
ekibidir. Bölüm ve bilim alanındaki çalışmalarımız uçağımızın bir kanadını; gönüllüğü esas alarak yaptığımız
sosyal faaliyetler de diğer kanadını oluşturmaktadır.
Olduğumuz, gittiğimiz ve ulaştığımız her yere, eğitimin misyonu, vizyonu ve ilkelerini taşımaktayız.
Bu vesile ile ikinci sayısını çıkardığımız ‘B Kapısı’nın hayırlara vesile olmasını, dergide emeği geçen uçak
bakım alanı öğretmenlerimize ve öğrencilerimize teşekkür eder, daha nice sayılarda ve güzelliklerde
buluşmak dileğiyle saygılar sunarım.
Mustafa YILMAZ
Okul Müdürü
Euroba Genel Koordinatörü
BKAPISI
www.bkapisi.net
MİLLİ SAVUNMA MİLLİ HAVACILIK
Atamızın havacılık hakkında görüşleri ve hedefleri;
Ordu, Türk Ordusu... İşte bütün ulusun göğsünü güven ve gurur
duyguları ile kabartan şanlı ad. Onu bu yıl için kısa aralıklarla iki kez, büyük kütleler halinde yakından gördüm. Trakya ve
Ege büyük manevralarında... Disiplinini, enerjisini, subaylarının
bilgili çabalarını, büyük komutan ve generallerimizin yüksek
yönetme ve yönlendirme yeteneklerini gördüm; derin övünç
duydum, takdir ettim. Ordumuz, Türk birliğinin, Türk gücü ve
yeteneğinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir simgesidir.
Ordumuz Türk topraklarının ve Türkiye idealini gerçekleştirmek için yapmakta olduğumuz sistemli çalışmaların yenilmesi
imkânsız güvencesidir. Uygun bir donatım programımızın hazırlanması, başarı ile ilerliyor. Bunları ülkemizde yapma amacımız gerçekleşme yolundadır. Harp endüstrisi kuruluşlarını,
daha fazla geliştirmek ve genişletmek için alınan önlemler
sürdürülmeli ve endüstrileşme çalışmalarımızda ordu ihtiyaçları ayrıca göz önünde tutulmalıdır.
Bu yıl içinde denizaltı gemilerini ülkemizde yapmaya başladık.
Hava kuvvetlerimiz için yapılmış olan üç yıllık program, büyük
ulusumuzun içten ve bilinçli ilgisi ile şimdiden başarılmış sayılabilir. Bundan sonrası için bütün uçaklarımızın ve motorlarının
ülkemizde yapılması ve harp hava endüstrimizin de bu temele
göre geliştirilmesi gerekir. Hava kuvvetlerinin aldığı önemi göz
önünde tutarak, bu çalışmaları planlamak ve bu konuyu layık
olduğu önemle ulusun gözleri önünde canlı tutmak gerekir.
Büyük milli disiplin okulu olan ordunun, ekonomik, kültürel, sosyal savaşlarımızda bize aynı zamanda en gerekli elemanları
da yetiştiren büyük bir okul haline getirilmesine, ayrıca özen
gösterilip, yardım edileceğinden şüphem yoktur.
7
BKAPISI
www.bkapisi.net
8
BKAPISI
>RÖPORTAJ
THY TEKNİK A.Ş. İNSAN KAYNAKLARI
BAŞKANI HÜSEYİN
SAĞLAM
Merhaba Arkadaşlar, öncelikle B Kapısı isimli dergimizin ikinci
sayısının hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz. Biz de
Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. İnsan Kaynakları Başkanı Sayın
Hüseyin SAĞLAM İle bir araya geldik. Gayet keyifli bir söyleşi
oldu. Kendilerine bizi kabul ettiği için yeniden teşekkür
ederiz…
B Kapısı: THY Teknik A.Ş.’nin personel alımındaki ilk aşaması yabancı dil sınavı. Bu sınavda, teknisyen adaylarının
yeterliliği nedir ? Yabancı dil sınavı ne sıklıkla yapılacaktır ?
Bu konu hakkında bilgi alabilir miyiz ?
HABOM projesi hayata geçtiğinde 1500 yetişmiş elemana ihtiyaç duyacağız. Bu yüzden 6 aylık eğitim programımız devam
ediyor, ayrıca bundan sonra periyodik olarak 3 ayda bir İngilizce sınavı yapılacak. Geçen 20 Şubat’ta bir sınav daha yaptık,
tabi ki mezunlara yönelik. Havacılık okullarının yanı sıra diğer
meslek yüksekokullarına da şans tanıdık. Ne yazık ki neticeler
pek iç açıcı değil. Yine de havacılık okulları daha iyi . Örneğin
havacılık okulları dışından bin küsür kişi sınava girmiş, 40 barajını aşan 60 kişi var. Yani ne yazık ki oldukça yetersiz..
B Kapısı: Mesleki eğitim anlamında projeleriniz nelerdir ?
Bu yarı dönemde Kayseri ve Eskişehir Okullarında pilot uygulama başladı. Eskişehir Sivil Havacılık Okulu’ndan 18 kişi,
Kayseri’den de toplamda 4 kişi geldi. Alt sınıflardan dersi
olmayan 22 Kişilik bir mezun adayı var. Onlar ikinci dönem
derslerine burada başladılar. Dersleri, daha çok pratik ağırlıklı olmak üzere, burada işleyecekler. Öğretmenleri de buraya
gelecek ve teorik eğitim verecekler. Biz de pratik eğitmenlerimizce atölyelerde, hangarlarda değerlendireceğiz. Aynı şekilde
yetiştirme programında olduğu gibi; elbette okuldan mezun
olunacak ama eğer bizim istediğimiz seviyeye de gelebilme
başarısını gösterebilirler ise diplomalarını aldıkları gibi istihdam sağlamayı düşünüyoruz.
9
www.bkapisi.net
BKAPISI
www.bkapisi.net
B Kapısı:THY Teknik A.Ş. İçin 6 aylık eğitim programının
yararı ne olmuştur? Eğitim sürecinde eleme oluyor mu?
Evet, hazırlık sınıfı okumuş olan mezunların İngilizce seviyesi iyi iken onlardan sonra gelenlerde İngilizce seviyesi birden
düşüyor. İşte o noktada sizin okulunuza Eskişehir SHMYO fark
atıyor. Eskişehir mezunları da hazırlık sınıfı okuduklarından
kendilerini, daha üst mevkide olduklarını düşünüyorlar ama
aynı aslında. Biraz da formasyon gereği kendilerini mühendis
konumunda görüyorlar. Tabi ki biz bu görüşü kurslarda kırmaya çalışıyoruz. Okullarını ziyarete gittiğimizde de bunu vurguluyoruz. Bir tekniker alt yapılarını olduğunu ama mühendis
statüsünde olmadıklarını anlatıyoruz. Eskişehir’in size göre tek
avantajı İngilizce hazırlık sınıfı okumalarıdır. Bir kıyaslama yapacak olursak; fakülteler arasında en iyisinin Eskişehir, liseler
arasında da en iyisinin Bağcılar olduğunu söyleyebilirim. Ama
Bağcılar önceden daha iyiydi, yine eski haline getirmek gerekir. Kısaca özetlemek gerekirse THY Teknik A.Ş. olarak olabildiğince teknik insan kaynağına ihtiyacımız var ama oldukça
seçici olmaya özen gösteriyoruz. Öncelikle kaliteli eğitim almış olan adaylarımızı alacağız, geri kalanların da yetişmesini
sağlayacağız, ekstra eğitimlerle katkıda bulunacağız ve elbette ki kazanan ülkemiz olacak, Türk insanı olacak. Politikamız
bu yönde…
6 Aylık eğitimi bitirip, işe alınan arkadaşların atölyelerinden
oldukça olumlu geri bildirimler geliyor. Önceden teknisyen,
bir süre gözlemci olarak kalabiliyordu. Pek iş yaptırılamıyordu. Ama şimdi zaten 6 aylık eğitimin 3,5 – 4 ayını atelyelerde
geçirdiğinden hem atölyelerin iş disiplinini, hem insan ilişkilerini, hem de iş yaparak mesleğini kavramış oluyor. Aslında bu
aday, 6 ay iş tecrübesi olan biri. İŞKUR ile ortak bir çalışma
bu eğitim süreci. İŞKUR tarafından teknisyen adaylarına 300
TL’lik bir maaş bağlandı. Biz de yönetim olarak 300 TL’lik burs
primi verdik ve 600 TL harçlık ile 6 ay boyunca burada sanki
hem stajyer hem teknisyen gibi çalıştılar. Başarılı olanlara istihdam sağlandı ve maaş almaya başladılar. Başarısız olanlar
ise ikmale kaldılar. İkmalde de telafi kursu açıldı. Telafi kursu
görüp de yine de 75 puan üzerine geçemeyip aşağıda kalanlar
oldu. Onların ne yazık ki apron kartlarını almak zorunda kaldık.
İŞKUR’da eğitime başlarken sözleşmenizde %80 iş garantisi
var yazıyor ama %20’yi de küçümsememek gerekir. Şu ana
kadar 6-7 kişi eğitimde elenmiş oldu. Böylece ciddiyetimizi de
göstermiş olduk.
B Kapısı: Okulumuzda lisans modül sınavlarının işe alımdaki etkilerinin ne ölçüde olduğu merak ediliyor. Ve özellikle
9,10,11. sınıftan lisans sınavlarına hazırlanan bir çok arkadaşımız var. Ne söylemek istersiniz?
B Kapısı: Biraz da Fenerbahçe’nin İlk yarıda Colin Kazım’ı
ve Roberto Carlos’u gönderip ciddiyeti sağlamasına benziyor.
Fenerbahçe’de pek bir şey değişmedi. Yine mağlup, yine mağlup…
Aslında çok da erken davranamamak lazım. Bu biraz da aşırı
istihdam isteğinden kaynaklanıyor. Lisansın tamamını almasa
bile modüllerden 3-5 tanesini geçmiş olmasının kendisi için bir
artı olacağını düşünüyor. Örneğin mülakata gelen arkadaşla
görüşüyoruz. Mezun olmuş, modül sınavlarının birkaçından da
geçmiş. Kendisi için bir artı. Bu doğru; ama tek başına oldukça
yetersiz. Sınavlara erken girmenin tabi ki birçok avantajı oluyor. Sistemi önce tanıyor, daha erken disipline oluyor; bunlar
iyi bir şey ama bir bütün olarak baktığımızda son sınıftan sonra ya da son sınıfta başlanması daha uygundur.
B Kapısı: Ne yazık ki… Yabancı dilin çok düşük seviyelerde olduğundan bahsettiniz. THY Teknik A.Ş.’nin yabancı dil
eğitimi gibi bir projesi var mı?
Yabancı dil projesi yapma düşüncemiz var. Yine İŞKUR ile ortak olarak mesleki eğitimden önce belirleyeceğimiz 16 veya
18 kişilik sınıflarda teknik İngilizce ya da Havacılık İngilizcesi eğitimi vermeyi düşünüyoruz. Bu konuda da THY Akademi
Bölümü’nden yardım almayı planlıyoruz. Böyle bir hedefimiz
var ama henüz proje halinde. Okuldaki eğitime tabi ki büyük
saygımız var fakat Böyle bir kursun gerekli olduğunu hissediyoruz. Mesleki eğitimde bütün kitaplar İngilizce, eğitmenimiz
İngilizce yerine Türkçe anlatmayı tercih ediyor. İngilizce anlatması durumunda yine neredeyse bütün adaylar zorlanacaklar.
İleri bir zaman içerisinde hem sizin okulunuz ile hem havacılık
yüksekokullarıyla bu müfredat konusunda da işbirliği yapmak
istiyoruz. Yükseköğretim Genel Müdürlüğü bir toplantı organize etti. Bizlerden de temsilciler çağırdılar ama henüz toplantının yapılmasını bekliyoruz. Toplantının amacı müfredatın
güncellenmesi şeklinde olacaktır.
B Kapısı:Sizi okulumuzda görmeyi çok isteriz.
Öğrenci arkadaşlarımızın karanlığına ışık tutmanız,özellikle
de moral ve motivasyon açısından önemli görüyoruz..
Evet, sizin okulunuzu ekibim ile birlikte ziyaret etmek istiyorum. Hem birbirimizi yakından tanımış olalım, hem öğrencilerimiz ile interaktif bir toplantı yaparak sorularını cevaplayalım.
Hem programımızı tanıtalım, hem de uygulamalarımızı tanıtalım biraz daha teşvik etmiş oluruz. Güzel olur…
B Kapısı:Gerçekten çok keyifli bir sohbetti. Bize değerli zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederiz.
B Kapısı:Bizim için İngilizce’nin öneminin çok büyük olduğu
aşikar ama tüm liselerde olduğu gibi bizim okulumuzda da
İngilizce hazırlık sınıfının kalkması sizin tarafınızdan nasıl
karşılandı ve başvuran adaylardan bu eksikliği hissettiniz
mi ? Ayrıca Eskişehir Sivil Havacılık ile bizim okulumuz arasında fark var mı?
Ben teşekkür ederim. İyi çalışmalar…
Talha DEMİR & Yiğit BALCILAR
10
BKAPISI
11
www.bkapisi.net
BKAPISI
www.bkapisi.net
GÖKLERDEKİ
DEV
MRİYA
Onun adı MRİYA. Bu Ukrayna dilinde RÜYA demek. Bu ismi
neden aldığı ise çok açık: O, yokluğunda insanların ancak rüyalarında görebileceği bir uçak. İlk uçuşunu yaptığı yıl havacılık alanında tam 106 rekora imza atmış. Yapımı tamamlandığında zamanın en büyük uçağından yüzde 50 daha büyük
bir uçak olarak tarihe geçmiş. Hala dünyanın en büyük uçağı
olma özelliğini koruyor. Kargo bölümü bir Boeing 737 alabilecek genişlikte.Evet Antonov 225’den bahsediyoruz, uçan dev
Mriya’dan…
Mriya’nın Özellikleri:
Kanat Açıklığı: 88.4 metre
Uzunluğu: 84 metre
Yüksekliği: 18,1 metre
Maksimum Yakıtla Menzili: 15 400 km
Maksimum Yükle Menzili: 4 500 km
Maksimum Hızı: 850 km
Maksimum Kalkış Ağırlığı: 600 ton
Maksimum Kargo Kapasitesi: 250 ton
NATO’daki Kod Adı: Cossack
Mürettebat: 7 kişi
Güç Grubu: 6 adet D-18T Turbofan motor
(her biri 229 kN itki sağlıyor)
Altı motorlu, kanat açıklığı 88.4 metre olan Antonov 225’in hikayesi, 80’li yılların ortalarında, Sovyetler Birliği’nin Uzay Mekiği Programı çerçevesinde, Buran Uzay Mekiği’nin taşınması
için olağanüstü büyük bir uçağa duyulan gereksinimle başladı.
Kiev’de, Kızılordu için devasa nakliye uçakları tasarlayan Antonov Tasarım Bürosu 1985 yılında o güne kadar yapılmamış bir
uçağın hazırlıklarına girişti. Sovyetlerin en iyi mühendislerinden biri olan Oleg Antonov işe, başarılı, büyük bir kargo uçağı
olan Antonov 124 Ruslan’ı geliştirmekle başladı. Gövde uzatıldı, iki motorun daha eklenmesiyle ortaya altı motorlu devasa
bir uçak, “Antonov 225 Mriya” çıktı. 18.2 metre yüksekliğindeki Mriya’nın uzunluğu 84, yük taşıma kapasitesi 250 tondu.
Gövde dışına yerleştirilen aparatlarla da 10 metre çapa ve 70
metre uzunluğa kadar nesneleri taşıyabilen uçak, iniş ve kalkışı
32 tekerleğiyle yapıyordu.
12
BKAPISI
Mriya, 1988’de 75 dakikalık ilk uçuşunu yaptı; 22 Mart 1989’da
da üç buçuk saatlik uçuşuyla toplam 106 rekorun sahibi oldu.
Bu uçuşta, 156 ton yük ve 508 ton ağırlıkla havalanmış, yaklaşık 12 bin metre yükseğe tırmanmış ve ortalama 813 km/
saat hızla 2000 km yol almıştı. Sovyetler Birliği’nin 1991’de
dağılmasıyla Sovyet Uzay Mekiği Programı da son bulduğu
için uçağın ana amacı da ortadan kalkmış oldu. Bu nedenle
de yalnızca bir adet Mriya yapılmış oldu. Bu uçak uzun bir süre
depoda bekledi. Daha sonra gerekli ilgiyi göremedi ve hurdaya
çıkarılıp yavaş yavaş parçalandı ve satıldı. Önce motorları ardından da gövdesi parçalanırken bir sivil taşımacılık şirketinin
dikkatini çekti. Kargo isteklerinin artması sebebiyle daha etkili
bir kargo uçağı arayışına girmiş olan bu şirket, ihtiyaçlarını Antonov 225’in rahatça karşılayabileceğini düşünerek onu satın
aldı ve modernizasyonunun ardından Mriya’yı dünyanın hizmetine sundu. 20 milyon dolara malolan modernizasyonu takiben
2001 yılında Myria tekrar uçuşa hazır hale geldi.
www.bkapisi.net
Antonov 225 o kadar devasa ki, Boeing 747 tam kapasite ile
540 yolcu alırken, o eğer koltuk döşenirse 1500 yolcu taşıyabilmekte. Uçağın 44’üncü Paris Havacılık Fuarı’nda gösterilmesinden sonra çeşitli kesimlerden ilginç teklifler geldi. Bunlardan bazıları uçan transatlantik veya uçan otel fikirleriydi.
Uçağın resimlerine dikkat edecek olursanız kuyruk dikmesi iki
tanedir, bunun nedeni ise uçağın üstünde kargo taşıyabilecek
alan sağlamaktır. Antonov’un bir diğer özelliği ise küçük kardeşi olan Antonov 124 gibi kuyruk dikmesini kaldırarak yük almak
yerine, burun kısmının açılarak yükleme yapılabilmesidir.
Hasan AKSAKAL
Antonov 225, şimdi Antonov Airlines tarafından işletiliyor ve
kendisinden küçük uçakların taşıyamadığı geniş ve ağır yüklerin taşınmasında kullanılıyor. Mriya aynı zamanda çeşitli havacılık fuarlarında boy gösterip Rus uçak sanayiini temsil ediyor.
Buna rağmen, hale ömrünün büyük bir kısmı yerde geçiyor…
13
BKAPISI
www.bkapisi.net
>RÖPORTAJ
MNG TEKNİK GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
FİKRET GEÇKİLİ İLE YAPILAN RÖPORTAJ
B Kapısı: MNG Teknik’in Türk Sivil Havacılık Sektöründeki
yeri nedir?
B Kapısı: MNG Teknik’in, Türk Sivil Havacılık Sektöründe
avantajları ve dezavantajları nelerdir?
MNG Teknik, MNG Şirketler Grubu’nun bir parçası olarak 2002
yılı Kasım ayında uçak hat ve büyük bakım hizmeti vermek
üzere kurulmuştur. MNG Teknik, kuruluşunu müteakip almaya
hak kazandığı JAR 145 ve SHY 145 Onaylı Bakım Organizasyonu Sertifikası, 2004 yılında aldığı EASA Part 145 Sertifikası
ve 2005 yılında aldığı FAR 145 Bakım Sertifikası ile İstanbul
Atatürk Havalimanı’nda bulunan 5.000 m² alana kurulu bakım
hangarında aynı anda 1 adet geniş ile 2 adet dar ya da 4
adet dar gövdeli uçağa bakım hizmeti verebilmektedir. Gerekli
teknik donanım ve eğitimli teknik kadrosu ile MNG Teknik, 4
kıtada 28 ülkeden oluşan müşterilerine hizmet sunmaktadır.
Elbette her kurum gibi bizim de avantajlarımız ve dezavantajlarımız bulunmakta. Uçak bakımlarını MNG Teknik’te yaptıran
bir firmanın yöneticisinden tutun da uçağın pilotuna, hostesinden yolcusuna kadar herkesin MNG Teknik’e olan güveninin
her zaman maksimumda olması gerektiğini biliyoruz. Dünya
standartlarında işimizin gerekliliklerini en üst düzeyde gerçekleştirirken, oluşan rekabet ortamında karşımıza çıkan dezavantajları her zaman avantaja çevirmeye çalıştık ve şu ana
kadar hep başarılı olduk.
B Kapısı: MNG Teknik’in Türk Sivil Havacılık Sektörü içinde benimsediği genel prensipler nelerdir?
B Kapısı: MNG Teknik’in Türk Sivil Havacılık Sektöründe ilk
yola çıkarken hedefleri neydi, bugün bu hedeflerin neresinde bulunmaktadır?
Uçak Bakım Sektörü, kesinlikle hata kabul etmeyen bir sektördür. Dolayısıyla hata yapma riskini minimuma indirmek diye
birşey yoktur, sıfıra indirmek gereklidir. Uçağın bakımı sırasında yapılabilecek en ufak bir hata çok kötü sonuçlar doğurabilir.
Genelde uluslararası firmaların uçaklarına bakım yaptığımızdan, ülkeler ve hatta kıtalararası sorumluluk taşıyoruz. Bu da
uçağın yoğun çalışma temposunda sorunsuz çalışabilmesi için
en doğru ve en kaliteli bakımın yapılması anlamına geliyor.
MNG Teknik her zaman kaliteden ödün vermeden, uluslararası
standartlarda, zamanında ve güvenli uçak bakımı konusunda
hizmet vermeye devam edecektir.
MNG Teknik ilk kurulduğunda MNG Airlines uçaklarına uçak
bakım hizmeti vermeyi hedeflemekteydi. Fakat daha sonra
MNG Teknik, uluslararası birçok uçak firmasının uçaklarına
bakım yaptırmak için Türkiye’yi seçmeleri ile gündeme gelen
talebe cevap vermek amacı ile yurtiçi ve yurtdışından birçok
firmaya da uçak bakım hizmeti vermeye başladı. 2003 yılında
30 adet büyük uçak bakım hizmeti verirken 2009 yılında bu
sayı 72’ye ulaştı. MNG Teknik kurulduğundan bugüne kadar
yaklaşık 320 adet uçağa büyük bakım hizmeti vermiştir. Airbus
ve Boeing firmasına ait birçok uçak tiplerinin tüm bakımlarını
yapabilmekteyiz. Ayrıca, bünyemizde bulunan atölyelerimiz ile
uçak parça ve ekipmanlarına gerekli tüm uygulamaları gerçekleştirebilmekteyiz.
14
BKAPISI
15
www.bkapisi.net
BKAPISI
www.bkapisi.net
netlemeler yapılır. Bu denetlemeler ile, zaten maksimum da
olan hizmet kalitemizi, sürekli yenileme imkanı bulmaktayız.
Bu yüzden, verdiğimiz hizmetlerin tamamı, uluslararası kalite
standartları çerçevesindedir.
B Kapısı: Türkiye’de yetişen teknik personel yapılan bakımlar ile ilgili ne kadar donanımlı? Siz personelinizin yetkinliğini nasıl sağlıyorsunuz?
Türkiye’de, uçak teknisyeni ve mühendis yetiştirmek üzere
meslek okulları ve üniversitelerin ilgili bölümleri bulunmaktadır. Bu okullardan mezun olan arkadaşlarımız ile çalışma
imkanı bulmaktan gurur duyuyoruz. Personellerimize kendi
bünyemizde bulunan MNG Teknik Eğitim Departmanı’mızda
gerekli tüm eğitimleri EASA Part 147 ve JAR 147 standartlarında verebiliyoruz.
B Kapısı: MNG Teknik’in yatırım/yapılanma sürecini
anlatır mısınız?
B Kapısı: MNG Teknik’in almış olduğu ve kamuoyuna tanıttığı Part-147 eğitim sertifikasının içeriği ve anlamı nedir?
Halen devam etmekte olan ve 42.500 m² hangar alanı, 5.460
m² ofis alanı, 14.500 m² atölyeler alanı ve 56.968 m²’lik 24
adet orta ve geniş gövdeli uçağa bakım hizmeti verebileceğimiz Hangar Projemiz ile Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük
Uçak Bakım şirketlerinden biri olmayı hedefliyoruz. 2010 yılı
sonunda 25.000 m² hangar alanı ve 7.500 m² atölyeler alanı
kısmını bitirmeyi planlamaktayız. Bu ilk etap projemizin bitimi
ile çalışan sayımızı da 1.000 kişiye çıkarmayı hedeflemekteyiz. İçinde bulunduğumuz sektör gelişen teknolojiyi takip etmeyi mecbur kılıyor. Teknolojik altyapımıza her geçen gün
yeni ekipmanları dahil etmeye devam ediyoruz. Diğer yandan,
kurumsal yapımızı uluslararası kalite belgeleri alarak daha da
güçlendiriyoruz. Son olarak geçtiğimiz aylarda edindiğimiz
ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Standartı ve OHSAS
18001:2007 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi ile kalitemizi teyit etmiş bulunmaktayız.
MNG Teknik olarak geçtiğimiz günlerde Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı’ndan (EASA) Part-147 Uçak Bakım Eğitimi Yetki
Belgesi almayı başararak, Türkiye’de uçak bakım sektöründe
bu yetki belgesini alan ilk özel kuruluş olduk. Bu yetki belgesi
ile eğitim bölümlerinde Uçak Gövde Motor ve Avionic tip eğitimleri sonunda yayınlanan sertifikalar EASA üyesi ülkelerde
kabul görecektir.Ayrıca, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından SHY/JAR-66 Hava Aracı Bakım Lisansı almak isteyen
kişilerin girmesi gereken SHY/JAR-66 modül sınavlarını yapmak ve lisanslarda bulunan çeşitli sınırlandırmaların kaldırılabilmesi üzerine “Sınav Merkezi” olarak yetkilendirildik.
MNG Teknik Eğitim Merkezimiz böylece Türkiye’de SHY/JAR66 Sınav Merkezi yetki belgesine sahip olan tek özel uçak bakım şirketi olma ünvanına sahip oldu.
B Kapısı: Uçak Bakım Sektörü’nde yeni özel bakım yapabilen teknik firmalar yatırıma girdiğinde bu MNG Teknik için
bir tehdit oluşturacak mı? Bu konuda yeni yatırımlarınız ,
gelişme paketleriniz oluşacak mı?
B Kapısı: MNG Teknik, ulusal ve uluslararası hangi otoriteler ile nasıl bir iş ilişkisi içinde bulunmaktadır?
MNG Teknik, Amerikan Federal Havacılık Dairesi (FAA), Avrupa
Havacılık Güvenliği Ajansı (EASA) ve Türkiye Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından, kalite güvencesi kapsamında sürekli denetlenmektedir. Ayrıca MNG Teknik, bakım yapılmadan önce bakımı yapılacak olan uçağın ait olduğu ülkenin
“Uçak Bakım Yetki Belgesi”ni almak zorundadır. MNG Teknik,
FAA, EASA, Turkish DGCA yetki belgelerinin dışında; Nijerya,
Turkmenistan, Rusya, Suudi Arabistan, Ukrayna, Bahreyn ve
Bermuda ülkelerinden alınmış uçak bakım yetki belgelerine de
sahiptir.
Türkiye’de Uçak Bakım Sektöründe yeni teknik firmaların açılması, rekabet ortamının yaratılmasını sağlayacaktır. Bu rekabet ortamı beraberinde yeni iş olanaklarının ortaya çıkmasını
mümkün kılacaktır. Uluslararası müşterilere hizmet verildiğinden dolayı, ülkemize döviz girdisi sağlanacak ve ülkemizde
mezun olan uçak teknisyeni adayları ve mühendisler ise yeni iş
imkanları bulabileceklerdir.
B Kapısı: Gelecekte Dünya Havacılık Sektöründe MNG
Teknik’i nerede görmek istiyorsunuz? Hedefleriniz nelerdir?
B Kapısı: Verilen hizmet uluslararası anlamda ne kadar geçerli ve Türkiye’de büyük bakım gerçekleştirilebiliyor mu?
MNG Teknik olarak hizmet verdiğimiz, sayısı 50’ye yaklaşan
müşterilerimize ve potansiyel yeni müşterilerimize kalite standartlarımız çerçevesinde hızlı ve kaliteli hizmet vermeye devam edeceğiz. Hedefimiz; MNG Teknik’i gerek mekan ve gerekse istihdam yönünden daha da büyüterek dünyanın önde
gelen Uçak Bakım firmalarından biri haline getirmektir.
Hizmetlerimiz; Federal Havacılık Dairesi (FAA), Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı (EASA) ve Türkiye Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü (SHGM) tarafından verilen yetkiler doğrultusunda
verilmektedir. Bu kuruluşlar tarafından belirli periyodlarla de16
BKAPISI
17
www.bkapisi.net
BKAPISI
www.bkapisi.net
İŞE GİRMEDE ÖNEMLİ BİR SÜREÇ:
STAJYERLİK
!
Stajyer, okulda aldığı teorik bilgileri uygulama ile karşılaştırmak, mesleğini yakından tanımak ve deneyim kazanmak
amaçlarıyla işyerlerine gelen öğrencilere verilen isimdir.
Mezun olur olmaz iyi bir maaşla işe başlamak her gencin en
büyük hayalidir. Büyük şirketlere stajyerlik için başvuran öğrencilerin en büyük hedeflerinden biri de okulunu bitirdikten
sonra o kurumda iş imkanı bulmaktır. İyi geçirilmiş bir staj
dönemi iş hayatına başlangıçta büyük avantajlar sağlar. Pek
çok şirket kurumlarında staj yapan öğrencileri izler. İnsan Kaynakları departmanları için stajyerlik, iş verimi yüksek, takım
çalışmasına yatkın yetenekleri iş ortamında görmek için uzun
bir izleme sürecidir.
STAJYER;
•Kendisine verilen görev ne olursa olsun, bunu nasıl faydaya
çevireceğine odaklanmalı,
•Firma nasıl görevlendirirse görevlendirsin, stajyer işi öğrenme
konusundaki motivasyonunu asla yitirmemeli,
•Anlamadığı şeyleri sormaktan korkmamalı,hata yapmaktansa
sormalı,
•Kurum içindeki kurallara uymalı,
•Kılığına , kıyafetine özen göstermeli, kurum kültürüne dikkat
etmeli,
•Yapamayacağı işleri, ”yaparım” şeklinde üzerine almamalı,
•Verilen görevleri küçük büyük diye ayırt etmeden elinden geldiğince yapmalı, kendisine fotokopi çekme görevi bile verilse,
en hızlı fotokopi çeken stajyer olmalı,
•Boş kaldığı zamanlarda kişisel gelişimini artırmak için uğraşmalı,
•Havacılık sektöründeki bir öğrenci, mutlaka İngilizce’ye önem
vermeli ve üzerinde çalışmalı, havacılık dilinin İngilizce olduğunu unutmamalı
Gelişen teknoloji ve artan rekabetle stajyerlik kavramı ve stajyerden beklenenler de değişti, gelişti. Günümüzde işverenler,
tıpkı çalışanlar gibi stajyerlerin de kurum kültürü bilinci, iş
disiplini ve iş ortamına yatkınlığına bakıyor. Ayrıca artık staj
yapılıp yapılmadığı değil, staj döneminin nasıl geçirildiği daha
önemli.
Havacılık sektöründe teknisyen yetiştiren okulların staj için
başvurdukları ilk kurum olan THY Teknik A.Ş. stajyerlerine ve
onların birimler tarafından takibine büyük bir önem vermektedir. Bu amaçla düzenli olarak stajyerler hakkında anket doldurulmakta ve işe alım sürecinde bu anket sonuçları değerlendirilmektedir.
Eğer bir aday; staj yaptığı süreyi verimli kullanarak istekli bir
şekilde çalışmışsa, edindiği bilgi ve deneyim de bu oranda
daha fazladır. Bu adayların, işe girdikleri zaman da verimli ve
gelişime açık olacakları öngörülür ve işveren açısından daha
olumlu olarak değerlendirilir. Ayrıca stajyerlerin işe kabul oranı, firmanın büyüklüğüne ve departmanlarının yapısına göre
değişkenlik gösteriyor. Firmalar stajyerlerin yüzde 10-20’sini
eleman olarak işe alıyorlar.
Sonuç olarak, verimli bir staj dönemi geçirmiş adaylar, hiç
deneyimi olmayanlara göre işe alınmada avantajlı durumda.
Hem kariyer açısından ne yapmak istediğini bulmak, hem de
bir an önce işi öğrenmeye başlamak için öğrencilerimizin staja önem vermesini öneririz.
Staj, kişinin hangi alanda kariyer yapmak istediğini ve ne tür
bir şirkette çalışmak istediğini bulması açısından çok önemli.
Stajyer arkadaşlarımıza bazı tavsiyelerde bulunmak isterim;
Mehmet AYBASTI
Uçak Mühendisi
18
BKAPISI
www.bkapisi.net
ASTEROIDLER
Çok zayıf bir ihtimal de olsa yandaki olay bir gün herhangi
birimizin başına gelebilir: Evinizde otururken veya sokakta yürürken bir an gelir, önce gökyüzünde gözleri kör edercesine
parlak bir ışık görürsünüz, bunun birkaç saniye ardından kulakları sağır eden çok büyük bir patlama sesiyle birlikte sıcak,
kavurucu bir rüzgâr çok büyük bir şiddetle çarparak sizi ezer
ve ne olduğunu anlayamadan sizin için artık herşey biter. Siz
çevrenizdekiler ile birlikte buhar olup havaya karıştıktan iki, üç
saniye sonra biraz önce bulunduğunuz alanda büyük bir krater
açılacak, ancak siz bunu görmeyeceksinizdir. Milyarlarca yıldan beri uzayda dolanan birkaç yüz metre boyutlarında minik
bir asteroid, yakınından geçmekte olduğu Dünya’nın çekimine
kapılarak atmosfere girmiş ve saatte binlerce kilometre hızla
gelip 510 milyon kilometre kare yeryüzü alanı içinde, kötü bir
tesadüf eseri, sizin bulunduğunuz yere çarpmıştır.
ASTEROİD EROS
19
BKAPISI
www.bkapisi.net
Böyle olayların cereyan etmesi olasılığına karşılık yakın tarihlerde, insanların yaşadığı bölgelere asteroid çarptığına
dair herhangi bir kayıt da bulunmamaktadır. Sadece 1908 yılında Sibirya’nın Tunguska bölgesinde, insanların yaşamadığı
bir alanının üzerinde asteroid ya da küçük bir kuyruklu yıldız
olması muhtemel bir gökcismi patlamış ve yaklaşık olarak
2000 kilometre karelik bir ormanlık arazide çok büyük tahribat yapmıştı, patlamanın sesi ise binlerce kilometre öteden
duyulmuştu. Bu olay sonunda arazide krater oluşmadığından,
çok kuvvetli bir ihtimal ile bu esrarengiz gökcismi yere ulaşamadan patlayan ve buhar olup havaya karışan küçük bir buz
dağı yani bir kuyruklu yıldız olmalıydı.
Kuyruklu yıldızlar, milyarlarcası Güneş’ten 50.000 AU ile
100.000 AU (Astronomik Ünit) ötede küresel bir bulut oluşturarak, yine Güneş’in etrafında dönmekte olan irili ufaklı buz
dağlarıdır. Bir Astronomik Ünit; Güneş ile Dünya arasındaki
ortalama mesafedir ve 149.5 milyon kilometredir. Bunlardan
bazıları zaman zaman Güneş’in yakınına kadar gelirler.
ASTEROİD GASPRA
Mars ve Jupiter gezegenleri arasında kalan ve Ana Asteroid
Kuşağı adı verilen kuşakta bugüne kadar keşfedilen asteroidlerin 26’sının boyutları 200 kilometreden daha büyüktür. Boyutları 100 kilometreden büyük asteroidlerin % 90’nın varlığı
biliniyor. Boyutları 100 ile 50 kilometre olanların da % 50’si
belirlenmiştir. Şimdilik daha küçük olanlarını Dünya’nın yakınından geçtikleri takdirde fark edebiliyoruz. Mars ile Jupiter
arasındaki asteroidler zaman zaman bu iki gezegenin çekim
etkisiyle ya da aralarında çarpışmaları suretiyle değişik yörüngelere atlamakta ve bunun sonucu, ara sıra da Dünya’nın
yakınlarına kadar gelmektedirler.
Asteroidler ise, tıpkı gezegenler gibi, belli yörüngeler üzerinde
Güneş’in çevresinde dolanan ve Güneş sisteminin 4.5 milyar
yıl önce cereyan eden var oluş sürecinden arta kalan taş veya
maden halindeki katı gökcisimleridir, biri Mars ile Jupiter gezegenleri arasında, diğeri Pluton’un ötesinde kalmak üzere
yüz binlercesi iki ayrı yörünge kuşağı üzerinde dağılmış olarak
milyarlarca yıldan beri dönerler. Pluton’un ötesinde kalan asteroid kuşağına, bunu bulan astronomun adına izafeten “Kuiper
Kuşağı” denilmektedir. Güneş sisteminde bunların dışında, az
sayıda asteroidlerin oluşturduğu Atinalılar, Apollolar, Amorlar
ile Jupiter’in çevresinde dolanan ve Troyalılar olarak anılan
daha küçük asteroid kuşakları da yer almaktadırlar.
Küre şeklinde olup çapı 1000 kilometreye yaklaşan “Ceres” bu
kuşağın en büyük asteroididir. Bunu takiben boyutları 525
kilometre ile 400 kilometre arasında değişen “Pallas”, “Vesta”
ve “Hygenia” isimli asteroidler gelmektedir.
Bunların
dışında
ASTEROİD
GASPRA
20
BKAPISI
www.bkapisi.net
kalan tüm asteroidlerin boyutları 300 kilometrenin altındadır
ve pek çoğunun büyüklükleri de metrenin katları civarındadır.
Radarlar ve teleskoplarla incelenmekte olan asteroidlerden
bazılarının, yakınlarından geçen uzay araçları vasıtasıyla fotoğrafları çekilmekte, çeşitli tekniklerle yapıları da araştırılmaktadır. Bu sayfalarda Gaspra, İda ve Eros 433 adındaki asteroidlerin bu şekilde çekilmiş fotoğraflarına yer verilmiştir.
Asteroidlerden başka gökyüzünde dolanan ve meteor olarak
adlandırılan, nispeten daha küçük boyutlarda benzeri gökcisimleri de vardır, bunlar toz tanesi kadar da olabilir, metrelerce boyutlarda ve tonlarca ağırlıkta kaya ve demir kütleleri
de olabilir. Meteorlar genellikle kuyruklu yıldızlardan kopmuş
parçalardır. Kendilerinden ayrılmış oldukları kuyruklu yıldızların
Güneş etrafındaki yörüngeleri üzerinde kalarak, kümeler halinde uzayda dolanırlar. Yörüngeleri zaman zaman Dünya’mızın
yörüngesi ile kesiştiğinde de meteorlar atmosfere girerek yanarlar ve bu suretle “yıldız kayması” dediğimiz olay meydana
gelir. Bu şekilde görünür hale gelen meteorlara “göktaşı” da
denir. Çoğu golf topu ebadındaki meteorlardan yeteri kadar
büyük olanları ise tamamen yanıp gaz haline gelmeye fırsat
bulamadan yere çarparlar ve bilim insanları da bunları alıp tabiat tarihi müzelerine koyarlar.
Yılın bazı zamanları, gece saatlerinde gökyüzünün belli bölgelerinde çok sayıda yıldız kayması görülür ki bu olaya da “yıldız
yağmuru” diyoruz. Özellikle her yıl Ağustos ayının 12. gününü,
13. gününe bağlayan gece saatlerinde, gökyüzünün kuzeydoğusunda yer alan Perseus takım yıldızından geliyormuş gibi
görülen Perseid yıldız yağmuru, bu olayların en tanınmışlarından biridir. Perseid yıldız yağmuruna neden olan meteorlar,
Swift – Tuttle kuyruklu yıldızının parçalarıdır ki normal koşullarda bütün gece boyunca sadece 7 ile 8 adet kayan yıldız
görülebilirken, Perseidlerin en yoğun zamanında dakikada bir
kayan yıldız görülebilmektedir.
Konumuza dönelim; Asteroidleri keşfetmek için kullanılan başlıca yöntem gökyüzünün belli bir bölgesinin belli aralıklarla
fotoğraflarını çekmektir, bu fotoğraflar incelendiğinde sabit
yıldızlara nazaran yer değiştirdiği tespit edilen objelerin asteroid olması olasılığı vardır. Yeni kuyruklu yıldızlar da aynı yöntem kullanılarak tespit edilebilmektedir.
Tarih çağlarında yaşanan ve insanların felaketine sebebiyet
veren önemli bir çarpma olayına rastlanmamış olmasına karşılık, Ana Asteroid Kuşağı’nın üyelerinin tarih öncesi çağlarda
Dünya’mıza çarpmak suretiyle büyük yıkımlar yarattıkları delilleriyle bilinmektedir. Bu gökcisimleri yakın ya da uzak geleceğimiz için de kaçınılmaz tehlikeler oluşturmaktadırlar. Bunun
bilincinde olan bilim insanları Dünya’mız için tehlike oluşturma
riski taşıyan asteroidleri arayıp bulmakta ve bunların hareketlerini izlemektedirler. (Devam edecek.)
Yurdaer İhsan AKSOY
21
BKAPISI
www.bkapisi.net
LED TEKNOLOJİSİNİN
GELİŞİMİ
CRT, Plazma, LCD derken, günümüzde ekran dünyasının en çok
konuşulan ve merak edileni LED teknolojisi olma yolunda. Ekran
dünyasını piyasaya en fazla duyuran, daha yaygın kullanılan cihazlar TV ’ler olmaktadır.
LED (Light Emitting Diyote) TV, daha net ve aydınlık bir görüntü
sunmaktadır, bunun nedeni ise LED TV’ler LCD TV’lerin arkadan
aydınlatmalı versiyonudur. Bilindiği üzere bu teknolojiden evvelki
ekran çeşitlerinin tümünde, sürekli yansıyan tek bir ışık kaynağı
kullanıldı. Örneğin, CRT’de ışın demeti bir foton tabancası ile
ekranın arkasından belirli bir açı ile ön camdaki fosfor tabakasına yayılarak görüntü elde edildi. Plazmada yine bir ışın demeti
sürekli, gaz odacıklarına gönderilerek, gazların tepkimeye girmesi ve parlaması sonucu görüntü elde edildi. LCD’de ışığın sıvıda
kırılması prensibi sayesinde, aynı şekilde bir ışın demeti sıvı kristal odacıklara yakın mesafeden gönderilerek yansıma yapıldı ve
görüntü oluşturuldu. LED denilen teknoloji ise aslında tam gelişimini tamamlamadan piyasaya sunulan, buna rağmen gelecek
vadeden bir üründür.
Ekranı oluşturan Led’ler gerektiği zaman ışıyacağından enerji
tasarrufu sağlar, tek ışın demetinin belli bir açı ile belli bir mesafe geriden gönderilmesine gerek duymadığı için de çok ince
olabilirler. Çünkü Led’ler ekranın önüne ince bir hat şeklinde dizilebilirler.
Klasik LCD’ de ekranda hiçbir görüntü yok iken bile ekranı tam
olarak siyah göremeyiz. Bunun nedeni, siyahı elde etme yönteminin ışığı kapatmak değil de önüne siyah bir perde çekmek
olmasıdır. Bu yöntem problemi çözer fakat, tam bir siyah elde
edilemez ve ışın demeti gereksiz yere sürekli ışır. Hem enerji
harcar, hem de ömrünü kısaltır.
Gerçek LED ’de ise ekrandaki herbir nokta bir Led (Işın Yayan
Diyot) ile temsil edilmektedir. Ekrandaki görüntü ne kadar gerektiriyorsa o kadar Led, gerektiği kadar ışır, siyah olacaksa hiç
ışımaz.
M.Fatih PEHLİVAN
Bilgisayar Öğretmeni
22
BKAPISI
23
www.bkapisi.net
BKAPISI
www.bkapisi.net
MİCROSOFT FLİGHT SİMULATOR
SERİNİN 10. OYUNU İLE YENİDEN ARAMIZDA.
Artık gökyüzü eskisiyle kıyaslanamayacak kadar güzel!
Bazı oyunlar o kadar sevilir ki, oyunculardan gelen yoğun talepler
üzerine yenileri yapılarak bir seri haline getirilir. Fakat bunlardan
pek azı aradan geçen yıllar sonunda hala ilk günkü kadar beğenilen bir oyun olmayı başarabilir. İşte Microsoft Flight Simulator,
bu istisnalara örnek. Neredeyse tam 25 yıldır piyasada olan bu
oyun, kesinlikle alanında kendine özgü bir rekora sahip. Her ne
kadar Grand Theft Auto veya Pro Evolution Soccer kadar geniş
bir kitleye hitap etmese de, oyunun sadık hayran kitlesi bu geçen
uzun yıllar boyunca her yeni oyununu alıp oynadılar. Bu hayran
kitlesinin en büyük ortak özelliğiyse şüphesiz uçuş tutkusu. Bu
hayranlığın en ilginç yanı ise, bir kısmının gerçek hayatlarında da
pilot olmaları. İşte bu saptama oyunun başarısını en açıklayıcı
biçimde ortaya koyuyor.
Aslı kadar gerçek
Bugüne kadar serideki her bir oyun kendinden bir öncekinden
daha büyük bir başarı elde etti. Fakat 10. oyun öncekilere göre
daha büyük bir adıma atmış durumda. Özellikle de grafik anlamında. Serinin bir önceki 2004 versiyonu ile 2006 sonlarında çıkan 10. oyun ile arasında sadece 2 yıllık bir zaman dilimi olduğa
inanmak zor. Çünkü yeni oyunda köklü büyük yenilikler yapılmış.
Tüm grafikler bir önceki oyuna göre 2 kat daha artmış. Yine önceki oyunun haritasında kilometre başına 600 obje kullanabilirken, artık 6.000 farklı objeyi görebilirsiniz. Kalabalık sokaklarda
birbirini geçmeye çalışan arabalar, alçaktan uçan kuşlar, kendi
halinde dolaşan filler ve ormanlar. Tüm bunlara şahit olurken,
kendimizi bambaşka bir noktada hissetmemiz çok olası. Özellikle oyunun Direct X 10 desteği ile genişletilmiş sürümünde bir
oyunun nasıl bu kadar gerçekçi olabileceğine şaşıracaksınız.
24
BKAPISI
www.bkapisi.net
Peki ya görevler?
Oyunun gerçekçiliği sadece grafiklerde saklı değil elbette. Microsoft Flight Simulator sayesinde neredeyse gerçekten bir uçağı uçurduğunuzu düşünebilirsiniz. (Tıpkı Gran Tursimo oynarken
gerçek araba sürdüğünüz hissine kapılmanız gibi.) En ufak detayına kadar tasarlanmış kontroller ve fizik motoru sayesinden bir
pilotun yaşadıklarını bizlere çok iyi aktarmışlar. 23 farklı bölgeye ayrılmış olan dünyanın herhangi bir bölgesinden uçuşumuzu
gerçek rotalar üzerinde yapabiliyoruz. Uçuşlar gerçek zamanlı
olduğu için, her seferde hiçbir ayrıntıyı atlamadan komple bir
uçuş tecrübesi yaşamanız mümkün. Daha sabırsız olanlar veya
bu tür sakin uçuşlardan etkilenmeyenler için daha eğlenceli seçeneklerde düşünülmüş tabi.
Örneğin bir sivil pilot olmak yerine gösteri pilotu olmayı düşündünüz mü hiç? Helikopterinizin bir otobüsün üstüne iniş yaptığını
düşünmek size heyecan veriyor mu? Tecrübelerinizi yeterince
geliştirmişseniz bunları yapmak için hazırsınız demektir. Ayrıca
yeteneklerini insanları eğlendirmek yerine yardım etmek için kullanmak isteyenler içinde özel görevler var. Örneğin azgın denizin
ortasındaki bir petrol ofisinde mahsur kalan işçileri kurtarmaya
çalışmak bunlardan sadece biri. Platformda yangın çıkmış ve
yangının işçilere hızla yaklaşmakta olduğunu da unutmamak
lazım. Ya da karlarla kaplı bir dağın zirvesinde kaybolmuş bir
dağcının izini sürmek ve onu kurtarmak ilginç görevler arasında
yer alıyor.
Artık gökyüzü daha kalabalık
Tüm bu yeniliklerin yanı sıra oyundaki çoklu oyuncu desteği, yine
pek çok “sanal pilotun” oldukça hoşuna gidecek detaylarla dolu.
Aslına bakarsanız çoklu oyuncu desteği Microsoft’un en çok
ilgilendiği konular arasındaydı. Pek çok oyuncu arkadaşları ile
18 saatlik bir sürüşün keyfini zaten çıkartıyordu. Ama bu çoklu
oyuncu modu daha zor olduğu için sadece profesyonel sürücülere hitap ediyordu. Ancak Flight Simulator X ile amatör pilot
adayları da göz önünde yalnız kalmaktan kurtuluyor. Yeni sistemle hemen hemen her oyuncunun kolaylıkla bu heyecanı yaşamasına olanak tanıyor. Özellikle VoIP desteği sağlayan sohbet
özelliği ise çok büyük bir gelişme. Haliyle 18 saatlik bir deneyim
tek başına sıkıcı olabiliyor. Bu yeni özellik sayesinde can sıkıcı
bu dertten oyuncular kurtarılmış. Hatta bir uçağa birçok kişinin
binebilmesiyle eğitim alanında büyük gelişmeler yapılmış.
Ancak oyunu öğrenmek neredeyse gerçek uçağı sürmeyi öğrenmek kadar zor. Hele ki seriye yabancı iseniz işiniz oldukça zor.
Zaten acemi oyuncular bu konuda büyük sıkıntı yaşıyorlar. Fakat
artık tecrübeli bir pilotun komutalarıyla bunu öğrenmek daha
kolay. Hatta şunu söyleyeyim; gökyüzünde olmaktan sıkılanlar
bile bu oyunda kendileri için de bir şey bulabilecekler. Sıkı durun
havada olmaktan sıkılanlar için yeni özelliği açıklıyorum; Artık
var olan oyuncu seansında kulede hava görevlisi olarak görev
yapabiliyorsunuz. Kulenin önünden kalkan ve inen uçakları, radarınız sayesinde izleyebilirsiniz. Ayrıca iniş ve kalkışlarda sizden
gelecek izine bağlı oluyor. Emin olun ki, bu uçakta sürücülük yapmaktan daha zor bir iş. Şimdiden başarılar diliyorum.
Flight Simulator X Direct X 10 desteğini de arkasına alarak muhteşem bir oyun çıkarmış. Sistem gereksinimleri biraz uçuk olması nedeniyle her PC’de anlattığım gibi rahat oynayamıyorsunuz.
O yüzden elinizi çabuk tutun ve iyi bir PC’nin yolunu açın.
Hepinize iyi oyunlar.
Ümit Ozan ÇELİK
25
BKAPISI
www.bkapisi.net
TÜRKİYE’DE HAVACILIK
SANAYİNİN ÖNDERİ
NURİ DEMİRAĞ
Sivas’tan çıkmış başarılı bir iş adamıydı Nuri DEMİRAĞ.
Servetini ülkenin kalkınması için kullanmış vatansever bir
zengindir. Öyle ki; Atatürk’ün ‘İstikbal göklerdedir!’’ sözünden
sonra ülke savunması için uçak alınmaya karar verilmiştir. Zamanın zenginlerinin kapısı çalınmış ve uçaklar için para istenmiş.Vehbi Koç 5000 lira, Abdurrahman Demirağ 200000 lira
verirken Nuri Demirağa durum izah edildiğinde: “Benden size
para yok.’’cevabı gelir. Gerekçe ise şudur :’’Siz ne diyorsunuz ?
Benden bu millet için bir şey istiyorsanız, en mükemmelini istemelisiniz.Madem ki bir millet teyyaresiz yaşayamaz, öyleyse
bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz.
Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim.’’demesiyle her
şey başlar.
İlk olarak 10 yıllık bir süreyi kapsayan bir program hazırlatır..
Bu program dahilinde Beşiktaş Barbaros Hayrettin İskelesinin yanında Tayyare Etüd Atölyesini kurar. Bu atölye kısa bir
sürede dev bir fabrika haline gelir. Daha sonra bugün Atatürk
Havalimanı’nın bulunduğu araziyi satın alır. Buraya 1000x1300
metre boyunda havaalanı yaptırır. Bu havaalanı o zamanların
en büyük havaalanlarındandır. Bu alana pilot yetiştirmek için
Nuri Demirağ Gök Okulu, uçak tamir atölyesi ve hangarlar inşa
edilir.
26
BKAPISI
1937-1938 yıllarında Türk Hava Kurumu 10 adet eğitim uçağı ile 65 tane planör siparişinde bulunur. Bu siparişleri yetiştirmeye çalışırken Demirağ, Nu.D.38 çift motorlu ve gövdesi
alüminyum 6 kişilik modeli de geliştirmektedir. Bu model saatte 325km hız yapabilmekte ve 1000 km uçabilmektedir. Bu
model dünyada büyük yankı uyandırmıştır.Tabi çok geçmeden
Nu.D.38 A sınıfı yolcu kategorisine girmiştir. Bu uçak ayrıca
bombardıman uçağı olarak da kullanılabilmektedir. İstanbul
fabrikalarında yapılan ilk yerli malı uçaklar, 1941 yılının Nuri
Demirağ’ın doğdu yer olan Divriğe uçarak gelmiştir. Halkı da
heyecanlandıran bu tür gösterilerin yararlı olduğunu düşünen
Nuri Bey, Eylül ayında 12 uçaklık bir filoyu; Bursa, Kütahya,
Eskişehir, Ankara, Konya, Adana, Elazığ ve Malatya rotasında
uçurarak, halka kendi tayyarelerimizle göklerimizi kendimizin
koruyabileceğini göstermek ve onlara inanç vermek istemiştir.
www.bkapisi.net
Ancak Nu.D.38 THK tarafından kabul görmemiştir. Verilensiparişlerin iptali ile ve uzun yıllar süren mahkemeler sonucunda
fabrikayı kapatmak zorunda kalır. Bu karar ile THK Fransa’dan
Henrio uçaklarını alır. Nuri Demirağ 10 milyon zararı sineye
çekmiştir.
Nuri Demirağ’ın bu ülke için yaptıkları sıralamakla bitmez aslında ama bunlardan birkaçı:
•1922’de ilk Türk sigara kağıdını üretti.
•İlk muhalefet partisi olan Milli Kalkınma Partisini kurdu.
•Ankara’nın doğusuna ilk demiryolunu yaptı.
•İlk yerli paraşütü imal etti.
•Bursa’da Sümerbank’ın merinos fabrikasını kurdu.
•İstanbul boğazına özel köprü yaptırmayı projelendirdi.
•İlk şehir ve köy planlarını hazırladı.
•1942’de Keban’a baraj yapılmalı dedi.
•Karabük’te demir çelik fabrikasını kurdu.
•İzmit’te selüloz fabrikasını kurdu.
•Sivas’ta çimento fabrikalarını kurdu.
•İstanbul’daki büyük hal binasını yaptı.
27
BKAPISI
www.bkapisi.net
>ÇALIŞTAY
Milli Eğitim Bakanlığı Erkek Teknik
Öğretim Genel Müdürlüğü Tarafından
“Uçak Bakım Alanı Sektörle İşbirliği’’
Çalıştayı Düzenlendi.
6-7 Nisan 2010 tarihinde MEB Erkek Teknik Öğretim Genel
Müdürlüğü’nün düzenlemiş olduğu çalıştayda Uçak Bakım
Alanı’nda yaşanan bir çok sorun ve sıkıntılar belirlenerek çözüm önerileri geliştirildi. Çalıştaya Milli Eğitim Bakanlığı’na
bağlı kurumlardan, Sivil Havacılık Yüksek Okullarından, Türk
Hava Yolları ve Türk Hava Yolları Teknik A.Ş’den, MNG Teknik A.Ş’den, My Technic’den, Sunexpress’den, Türk Hava
Kurumu’ndan, Hava Kuvvetleri Komutanlığından üst düzey
yetkililer katıldı. Bu yoğun ilgiye rağmen çalıştaya SHGM’den
kimsenin katılmaması üzüntü yaşattı.
MEB Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürü Hüseyin ACIR,
Çalıştayın açılış konuşmasında; sektörle işbirliğinin, eğitimi
daha etkin ve verimli hale getirdiğini dile getirdi ve sektörden,
desteklerini arttırmalarını istedi. MEB Erkek Teknik Öğretim
Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Cengiz İŞSEVER’in Moderatörlüğünde çalıştaya katılan tüm katılımcılara söz verildi.
Çalıştayda Uçak Bakım Alanı bulunan okullara donanım desteği sağlanması, staj ve eğitim uygulamalarına destek verilmesi,
sektörün istediği niteliklerde teknik eleman yetiştirilmesi, eğitimcilerin eğitimlerine destek verilmesi konularında fikir birliğine varıldı. Yine Çalıştayda hava aracı personelinin A, B1 ve
B2 tip lisanslandırmada yaşanan problemlere değinilmiş, ders
programlarının SHGM’ye bildirilmesi kararlaştırılmıştır.
Yönetim ve yürütme kurulumunun oluşumundan sonra, her yıl
bir defa toplanılması kararlaştırılarak çalıştaya son verildi.
28
BKAPISI
www.bkapisi.net
KARAKUTULARIN
KARAKUTULARIN
I
R
R
I
S
Gelişen teknoloji sayesinde daha fazla sistemin kaydını tutabilen, okuma güvenilirliği artmış olan SSDFR(Solid Stage Flight
Data Recorder)’lar üretilmiştir. 400’e yakın sistemden veri alıp
kaydedebilirler. A340,B737-800 uçaklarında SSFDR’lar kullanılmaktadır. Karakutular uçağa elektrik verildikten sonra çalışmaya başlarlar ve motorlar kapatıldıktan sonraki 5 dakika
içinde kaydına devam ederler. Son 25 saatlik veri kaydı ve son
2 saatlik kokpit ses kaydı yapılır. Karakutular 1100˚C’ye 30
dakika , 260˚C’ye 10 saat , 3400G’lik kuvvete 6msec , uçak
yakıtına 48 saat dayanıklıdır. Ayrıca 3m. Yükseklikten 225kg’lık
bir cisim üzerine düşerse zarar görmez. Herhangi bir kazada
uçak karaya düşmüş ise karakutu üzerindeki beyaz yansıtıcı
şeritler daha kolay bulunmasın sağlar. Uçağın suya düşmesi
durumunda üzerinde bulunan ULB (UnderwaterLocaterBeacon); 2oooo feet derinlikle 30 gün boyunca 37.5 Khz frekansta
yayın yaparak karakutunun bulunmasını sağlar.
Günümüz yük uçaklarında,yolcu uçaklarında ve özel uçaklarda
kayıt yapan cihazlar kullanılmaktadır. Yolcu taşımacılığı yapan uçaklarda CVR ve FDR kullanımı zorunlu hale getirilmiştir.
CVR’lar kokpitteki radyo sistemleri ve intercom üzerinden yapılan konuşmaları, FDR’lar ise tüm sistemlerdeki verileri kayıt
altına alırlar. Adının karakutu olmasına bakmayın , sonuçlarının
kötü olduğu durumlarda kullanılan bu cihazlar adlarını da buradan almışlardır. Kendi renkleri belli olmaları amacıyla turuncudur.
Aşağıdaki internet adreslerinden CVR kayıtlarına ulaşabilirsiniz:
www.planecrashinfo.com/lastwords.htm
www.aviationexplorer.com/cvr_wav_files.htm
www.tailstrike.com/database.htm
Günümüzde sivil uçaklarında bulunan kayıt cihazları sayesinde büyük kazaların arkasında yatan esrarengiz durumları aydınlatmak sorun olmaktan çıkmıştır. Pilotlar ile ATC arasında
konuşmaların kaydedildiği ses kaydedicileri yardımı ile araştırmacıları sabırla, neyin yanlış gittiğini saniye saniye inceleyerek
şaşılacak kadar ayrıntıyı bir araya getirmektedirler. Umarız
hiçbir havayolu firmamız bu cihazları kullanacak durumlara
gelmez.
FDR’lar ilk kullanıldıkları yıl olan 1958’de nikel içerikli paslanmaz çelik bantlara sahiptiler. Bu malzeme ile 6-10 kadar
sistem 8-24 saat arasında kayıt altındaydı. Cihazdaki metal
bantların zamanla değiştirilmesi gerekiyordu. Bunun yanında
kaydettikleri verilerin çözülmesi oldukça zordu. Kaza sonrası
bulunan bir çok metal bantlı karakutuda veriler çözülemedi. Bu
tür nedenlerden dolayı 1987 yılında FAA metal bantlı FDR’ların
kullanım iznini kaldırdı ve yerine manyetik bant üzerine kayıt
yapan Dijital Flight Data Recorder’lar kullanılmaya başlandı.
DFDR’lar 200 kadar sistemin 25 saat süreyle kaydını tutabilmektedirler. Güvenilirlikleri oldukça fazladır. B737-400/500 ve
A310 uçaklarında DFDR’lar kullanılmaktadır.
29
BKAPISI
www.bkapisi.net
Gençliğin
Yeni Merakı
PiLOTLUK
Ülkemizde gerek amatör gerekse ticari havacılığa olan ilgi
gün geçtikçe artıyor. Buna bağlı olarak da teknik eleman ve
uçuş ekibi ihtiyacı da ortaya çıkıyor. Ülkemizde uçak teknisyeni ihtiyacını okulumuz yanı sıra Bursa, Eskişehir ve Kayseri’de
bulunan Anadolu Teknik Liseleri karşılamaktadır. Ayrıca bölümün devamı niteliğinde üniversiteler bulunmaktadır.
Türkiye’de Hava Harp Okulu dışında pilot yetiştiren az sayıda
okul var. Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksek Okulu ve
Türk Hava Kurumu bünyesindeki Türk Kuşu Uçuş Okulu dışında
pilotaj eğitimleri özel firmalar tarafından verilmektedir. Pilotluk eğitimi almak göründüğü kadar kolay değildir. Ülkemizde
son dönemdeki gelişmeler üzerine birçok özel uçuş okulu açılmıştır.
Dünya standartlarında eğitim veren birçok şirket bulunduğu
gibi, bazı uçuş okullarının verdikleri eğitimlerin de yetersiz olduğu sektör tarafından tespit edilmiştir. Bu nedenle pilotluğa
meraklı genç adayların bu konuda dikkatli olmaları gerekmektedir. Eğitimlerde ücret uygunluğundan önce verilen eğitimin
kalitesi araştırılmalıdır.
Eğer 4 senelik bir üniversiteden mezun iseniz uçuş okulları
tercih sebebiniz olmalıdır. Ancak okulumuz öğrencilerinden biriyseniz veya lise eğitiminiz devam ediyorsa önceliği Eskişehir
Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksek Okulu’na vermelisiniz.
PPL (Özel Pilot Lisansı) IR (Aletli Pilot Sertifikası)
CPL (Ticari Pilot Lisansı) ME (Çok Motor Lisansı)
Özel uçuş okullarına katılabilmek için asgari lise mezunu olmak şart. Kaptan pilot olmak içinse üniversite mezunu olmak
önemli. Lise mezunları CPL belgesi alabiliyor ancak ikinci pilot
olarak kalıyor, kaptan pilotluğa yükselemiyor.
PPL için asgari 50 saat uçuş, 110 saat yer dersi almak gerekiyor. PPL’yi alan biri iyi görerek yani hava şartlarının uygun
olduğu zamanlarda, tek motorlu uçaklarla uçabiliyor.
CPL almak için IR (Aletli Uçuş Sertifikası) alınıyor. 3 hafta yer
dersi, aletle uçuş asgari 50 saat. Aletli uçuşla ilgili bakanlığın yaptığı sekiz sınavı da geçmek gerekiyor. Bunlardan sonra
CPL uçuşuna geçiliyor. 25 saat sürüyor. Cpl’den de 8 sınava
giriliyor. Sınavlar verilirken 75 saat (time building) uçması gerekiyor. Ticari lisans almak için toplam 200 saat uçmak gerekiyor.
30
BKAPISI
www.bkapisi.net
2010 DÜNYA KÜLTÜR BAŞKENTİ
İSTANBUL
İnsan yoğunluğunun had safhada olduğu başka bir yerdir Eminönü. Balıkçıların balık satmak için akrobatik hareketler yaptığını bilir herkes elbet. İnsanların martılar ve balıklarla arkadaş
olduğu yerdir burası. Simitlerin ucundan koparılıp atılır denizin
üzerine sonra seyredilir ekmek kapma yarışı. Köprünün üzerinden sarkan oltalar ise kimine göre zevk teşkil eder kimine göre
ise ekmek parasıdır. Sonuçta her ikiside mutlu olur her tutulan
balıktan sonra.
Herkese göre şehirlerin asıl başkenti ve Asya ile Avrupa’nın
gelmiş geçmiş tek sultanı. Nefretin arkasında bulunan en mükemmel sevgidir bu kent.
İnsanıdır o şehrin güzel kılınmasını sağlayan tüm kötülüklere
ve tüm hatalara karşı. Ve bana göre bunların arasında güzelliğini dünyaya sergileyen İstanbul’dur başlı başına. Kalabalıktan
mı hoşlanırsın? Kendini atıverirsin İstiklal caddesine...
Her renkten her dilden her ırktan insanın kendini rahat hissedebileceği yerdir burası. Ve kelimeler yan yana koyup cümle
oluşturmaktır İstanbul.
Sessiz ve sakin bir yerde oturup tüm haftanın yorgunluğunu
atmak mı istiyorsun? İşte o zaman kendini boğazın altında denizin dibindeki banklara otururken bulursun bacak bacak üstüne atmış bir şekilde ve kolların bankın iki ucuna sarkmış bir
şekilde. Kulağında hafiften seni dinlendirmesi gereken şarkı ve
onun üstüne gelen dalga sesi işte ruh halini böyle sevindirirsin
İstanbul’da.
Dünya’nın en güzel yapıtlarından birine geldi sıra Ayosafya’ya.
Tarihçesi yüzyıllara dayanır. Ve turistlerin gelipte göreceği ilk
yerdir sanırım Ayasofya.
Ayasofya’yı güzelleştirir Sultanahmet Camisi. Ortak olurlar bu
şehrin güzelliğinde. Muhteşem bir mimari yapısı vardır, her
ikisinin de görenleri hayrete düşürecek derecede.
Maviliklerin arasında dolanır kız kulesi. İstanbul’un efsanelerle
cebelleşen tek kızıdır burası. Efsanelerden en bilineni sepetteki yılandır hiç kuşkusuz. Çeşitli rivayetlerle ayakta durmasını
sürdürür şehrin en doğal eseri tüm yorgunluklarına rağmen.
Kız kulesine aşık bir Galata köprüsü belirir semanın en ucunda.
Ve o da kendini aşık eder tüm İstanbul’a.
Ben böyle tanımlayabildim dünyanın başkentini.Fransızların
dünyaca ünlü devlet adamı Napolyon Bonapart ise ‘Eğer dünya bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu’ diyerek tanımlamıştır İstanbul’u.
Emre ÇELİKKOL
31
BKAPISI
www.bkapisi.net
Bağcılar
Liselerarası
Tiyatro Yarışması
Heyecanla beklenen Bağcılar Liselerarası Tiyatro Yarışması’nın
sonucu cuma günü açıklandı. Beş aydır yarışmaya büyük bir
özveriyle hazırlanan ekibimiz 100 tam puan üzerinden aldığı
95 puanla yarışmada birinci oldu.
2007’de “Salak Oğlum”la birincilik, 2008’de “Keşanlı Ali Destanı” ile ikincilik payesini kazanan Bağcılar Endüstri Meslek
Lisesi Tiyatro Kulübü, 2009 yılında yarışmaya katılamamıştı.
2010’da “Ters Evlenme” ile gelen birincilikle ekibimiz son dört
seneye üç derece sığdırarak tiyatro alanında çok iddialı olduğunu bir kez daha gösterdi.
TİYATRO’DA
ZAFER YİNE
BİZİM OLDU
Bağcılar ilçesinde kazanılan bu birincilik neticesinde, okulumuz, ilçemizi ilde temsil etme hakkını da kazanmış oldu.
Oyunumuz ayrıca İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti çerçevesinde düzenlenen etkinliklerden “Hayatımız Tiyatro” alanında değerlendirilerek oluşumun resmî sitesinde haber yapıldı.
Bu çerçevede 31 Mart 2010 tarihinde saat 13.30’da oyunumuz okulumuzda yeniden sahne aldı. 19 Nisan 2010 tarihinde
saat 20:00’da Bağcılar Kültür Merkezi’nde de sahnelendi.
Okulumuz edebiyat öğretmenlerinden Salih Topcu, Ahmet
Kuyumcu ve Mahmut Çiftciler koordinatörlüğünde yürütülen
Tiyatro Kulübü, “her hafta bir oyun” anlayışı çerçevesinde “Ters
Evlenme” oyununu okulumuzda birçok kez oynamayı planladı.
Oyun tarihleri ve saatlerinin takibini bundan sonra okulumuzun
resmî sitesinden yapabilirsiniz.
32
BKAPISI
33
www.bkapisi.net
BKAPISI
www.bkapisi.net
F-35
Lightning II
F-35 Lightning II (Türkçe:Şimşek II) (Joint Strike Fighter / Müşterek Saldırı Uçağı), savaştaki her amaç için farklı uçak geliştirmenin masraflı olmasından dolayı tek bir uçağın tüm görevleri yerine getirmesi amacıyla tasarlanan bir savaş uçağıdır.
Aynı zamanda ABD’nin son insanlı savaş uçağı projesidir.
Genel Özellikler
Mürettebat: 1
Uzunluk: 15,37 m
Yükseklik: 5,28 m
Kanat açıklığı: 10,65 m
Kanat Alanı: 42.7 m²
Boş ağırlığı: 13,170 kg A; 14,588 kg B; 14547 kg C
Yüklü ağırlığı: 20,100 kg
Azami Kalkış Ağırlığı: 27,200 kg
Motor:1× Pratt & Whitney F135 ikincil yanmalı turbofan, (165
kN) veya 1x General Electric/Rolls-Royce F136 ikincil yanmalı
turbofan, (178 kN)
Kaldırma Fanı(STOVL): F135 ya da F136 motorlardan biri
üzerine 1× Rolls-Royce Kaldırma Sistemi(80 kN)
Dahili yakıt:F-35A:8,382 kg;F-35B:6,352 kg;F-35C:9,110 kg
ABD, deniz ve hava kuvvetlerindeki F-16, A-10, F/A-18, AV8B’leri İngiltere ise Harrier’ları bu uçak ile değiştirecektir.
Uçağın üretim projesinde 9 ülke yer almıştır, bu ülkeler içinde
Türkiye de bulunmaktadır ve bu projeye toplam 11 milyar $
yatırmıştır(alınacak uçakların maliyetleri ile birlikte). Türkiye
elindeki F-16’ları bu uçak ile takviye edip değiştirecektir. Uçak
F-22’de kullanılan teknolojilerden faydalanılarak üretilmiştir.
Radardaki izi F-22 kadar küçük olamasa bile günümüz uçaklarından düşüktür. Bunu sağlamak için silah istasyonları gövdenin içine saklanmıştır. Dikine inip kalkabilmesi için bir modeli
de vardır, bu sayede uçak gemilerine ve elverişsiz yerlere rahatlıkla inebilecektir. Uçak gemisine inip kalkarken mancınık
ile fırlatılabilmesi ve kanca ile yakalanabilmesi için gövde altı
saglamlaştırılmıştır. Tek kişilik ve tek motorludur.
Performans
Azami hız: 1,6+ Mach (1,931 km/sa.)
Menzil: A: 2,200 km; B: 1,667 km; C: 2,593 km (Dahili yakıt
ile birlikte)
Çıkabildiği azami yükseklik: 48.000 fit (15.000 m)
Tırmanış değeri: 40.000 fit/dak. (200 m/sn).
Hücum yarıçapı: 600 nmi (690 mi, 1,110 km)
Kanat yüklemesi: 446 kg/m²
İtici Güç/Ağırlık oranı:
Tam dolu yakıt ile: A: 0.89; B: 0.92; C: 0.81
%50 Yakıt ile: A: 1.12; B: 1.10; C: 1.01
G Limiti:
F-35A: 9 G
F-35B: 9 G
F-35C: 9 G
Kaynak USAF
ABD programın birincil müşterisi ve destekçisidir. Büyük Britanya, İtalya, Hollanda, Kanada, Norveç, Danimarka, Avustralya
ve Türkiye programa toplam 4,375 milyar $(ABD Doları) katkıda bulunmuştur. Programın toplam maliyeti yaklaşık olarak 40
milyar $(ABD Doları) olarak tahmin edilmektedir.
Uluslararası katılımlarda 3 seviye vardır ve katlımcılar bulundukları finansal katkıya göre seviyelendirilir. Büyük Britanya
“1.seviye” partnerdir ve 2.5 milyar $(ABD Doları)’lık katkıda
bulunmuştur. “2.seviye” partnerler ise 1 milyar $(ABD Doları)
katkı yapan İtalya ve 800 milyon $(ABD Doları) ile Hollanda’dır.
“3.seviye” partnerler ise Kanada-440 milyon $ (ABD doları);
Türkiye-175 milyon $(ABD Doları); Avustralya-144 milyon
$(ABD Doları); Norveç-122 milyon $(ABD Doları) ve Danimarka110 milyon $(ABD Doları).
İsrail ve Singapur ise güvenlik yardımına katılmışlardır.
34
BKAPISI
www.bkapisi.net
Eskişehir’in
Başına Demir
Talih Kuşu
gerçekleştiriyor. Savronik, F-35 projesine de destek verecek.
50’ye yakın personele sahip şirketin cirosu 20 milyon YTL’ye
ulaştı.
Eskişehir hava savunma sanayi üssü haline geliyor. Eskişehir
milyar dolarlık F-35’le gökyüzünün tek hâkimi olacak.
40 milyar dolarlık dünyanın en büyük savunma projesi olan
geleceğin savaş uçağı F-35’in üretiminde, TEI, Alp Havacılık,
Savronik ve Coşkunöz şirketleri görev üstlenecek.
KAZALARA SON
Şirket, savunma sanayiinde elde edilen birikim ve tecrübeleri kullanarak, hem karayolu hem de demiryolları üzerinde de
mühendislik çözümleri üretiyor. Bunlardan biri trenler için otomatik durdurma sistemi. Tavşancıl ve Mekece kazalarından
çok önce bu tür sistemleri geliştiren şirket, kendi tasarımıyla
Türkiye’deki her iki sinyalizasyon altyapısıyla otomatik çalışabilen bir sistem kurdu. Hemen hemen tüm ana hat lokomotiflerine bunlar takıldı. 6 Eylül Süper Ekspresi üzerinde çalışan
tren denetim sistemleri de makinist hatalarını minimize edecek ve gerektiğinde müdahale edebilecek fonksiyona sahip.
Türkiye’nin en büyük tünellerinden Karşıyaka’nın da entegre
kontrol sistemlerini yapan şirket, İzmir - Çeşme ve İzmir - Aydın otoyolları üzerinde “akıllı yol” denilen otoyolun izlenmesi
amaçlı bir fonksiyon geliştirdi. Tüm kamera sistemleri ile gişeler ve otoyol izleniyor. Hareket halindeki araçların ağırlık kontrolü yapılabiliyor. Buzlanma uyarısı yapıyor.
Eskişehir, F-16 motorlarını üreten Tusaş Motor Sanayii (TEI),
Sikorsky helikopterlerinin en hassa parçalarını üreten Alp Havacılık, Amerikan Hava Kuvvetleri’ne elektronik ürün satan
Savronik ve Stinger projesinde yer alan Coşkunöz ile hava savunma sanayii üssü oluyor. 4 kuruluşu birleştiren ortak proje
ise geleceğin savaş uçağı olarak gösterilen F-35 Müşterek Taarruz Uçağı olacak. TEI, Alp Havacılık, Savronik ve Coşkunöz,
F-35’lerin orta gövdelerini üretecek. Tusaş Havacılık ve Uzay
Sanayii’nin (TAI) en büyük partnerlerini teşkil edecek.
STFA’DAN ÇALIŞANLAR DEVRALDI
Bu şirketlerden Savronik’in hikayesi oldukça ilginç. Savronik
uzun yıllar STFA bünyesinde faaliyet gösterdi. Sıkıntıya giren STFA’da küçülme operasyonu sırasında çalışanlar şirketi
devraldı. Genel Müdür Yardımcısı Kenan Işık, şirketin yapısını
“Prensip olarak çalışanların tamamı şirkete ortak. Biraz Microsoft modeli” diyerek tanımlıyor. 1986 yılında, gelişmekte olan
savunma sanayi içinde yer almak üzere tamamen yerli sermayeli bir firma olarak kurulan Savronik, savunma sanayinde yerli
ve milli çözümler üzerinde faaliyet gösteriyor. Savronik, insansız hava araçlarının altyapıları ile ilgili sistemler, hava platformları için atış kontrol çözümleri, havadan veri aktarımı, yer
destek cihazları, değişik silah sistemleri program yazılımları
SAVRONİK
Savunma sanayinde yerli ve milli çözümler üretiyor.
İnsansız hava araçlarının altyapıları ile ilgili sistemler, hava
platformları için atış kontrol çözümleri, havadan veri aktarımı, yer destek cihazları geliştirdi. Amerikan Hava Kuvvetleri’ne
elektronik ürün sattı.
35
BKAPISI
www.bkapisi.net
ALP HAVACILIK
“Eskişehir’de her aileden bir kişi mutlaka
Tülomsaş’da çalışmıştır”
Müşterileri arasında, Sikorsky, Pratt & Whitney, Hamilton
Sunstrand ve Goodrich Landing Gear gibi firmalar var.
Sikorsky S-70 Black Hawk, S-70 Seahawk, S-92 ve S-76 helikopterleri, Pratt & Whitney F-135 motoru, Boeing 737 için
aksam üretti. F-35 projesine de katkıda bulunacak.
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ndeki modern tesislerinde
yüksek teknolojiye dayalı üretim yapan Alp Havacılık, sadece
havacılık ve uzay sanayine odaklanan bir özel sektör kuruluşu.
Alp Havacılık’ın müşterileri arasında, Sikorsky, Pratt & Whitney, Hamilton Sunstrand ve Goodrich Landing Gear gibi uluslararası havacılık firmaları bulunuyor.
İlk Türk otomobili Devrim’i imal eden Tür-kiye Lokomotif ve
Motor Sanayi A.Ş. (TÜ-LOMSAŞ), dizel lokomotif, motor ve vagonüretimi gerçekleştiriyor. 1894’de kurulan şirket, Eskişehir
sanayisinin temelini oluşturan bir kuruluş. Genel Müdür Hayri Avcı, şirketin kentiçin anlamını “Eskişehir’de her aileden bir
kişi mutlaka bizde çalışmıştır veya bir şekilde ilişkisi vardır”
diyerek ifade ediyor. Özel sektör mantığıyla yönetilen şirket,
2015 vizyonunu oluşturdu. Emek yoğun işleri bırakıp montaja ağırlık verdi. Böylece bu alanda yan sanayinin,KOBİ’ lerin
gelişmesine fırsat sağladı. Avrupa ile rekabet edecek düzeye
geldiklerini belirten Avcı, “Vagonu Avrupa’nın fiyatının altında
üretiyoruz. 4 milyon dolarlık lokomotifi yüzde 51 yerli katkı ile
2.5 milyon dolara malediyoruz. Eskişehir’den Samsun’a kadar
uzanan tedarikçi profili oluşturduk. Bu kuruluşlar bugün dünyadan teklifler alıyorlar. 2015’de yıllık 250lokomotif üretmeyi,
yüzde 50’sini ihraç etmeyive yan sanayiye yıllık 100 milyon
dolarlık katkı sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
İHRACATI 25 MİLYON $
Kadın pilotlar yetiştiriyor
Sikorsky helikopterlerinin en hassas ve kritik uçuş emniyeti
parçalarının imalatı yeterlilik onayı alan dünyadaki birkaç firma arasında yer alan Alp Havacılık, Sikorsky S-70 Black Hawk,
S-70 Seahawk, S-92 ve S-76 helikopterleri, Pratt & Whitney
F-135 motoru, PWC motorları, Goodrich F-35 iniş takımları ve
Boeing 737 için çok sayıda aksam üretti. TUSAŞ Havacılık ve
Uzay Sanayii A.Ş.’nin (TAI) stratejik partneri olan Alp Havacılık,
bu güne kadar üretilen en gelişmiş savaş uçağı F-35 projesine
de katkıda bulunacak. Genel Müdür Şenay İdil, 199 personele
sahip şirketin ihracatının yıl sonunda 25, 2010 sonunda 60
milyon doları aşacağını söyledi. Otomobile yedek parça üretirken Airbus ve Boeing’in tedarikçisi oldu .
Cumhuriyet tarihinde ilke imza atan kadın pilotlarımız
Eskişehir’de eğitim aldı. Dünyanın ilk kadın savaş pilotu Sabiha
Gökçen Eskişehir Askeri Hava Okulu, ticari havayollarındaki ilk
Türk kadın pilotu Alev Kılıçkeser, Hottin de Eskişehir A. Ü. Sivil
Havacılık Yüksek Okulu mezunu.
Stinger projesinde yer aldı. Eskişehir’deki fabrikasında Boeing, Airbus ve Lockheed uçaklarının parçalarını üretecek . F-35
Müşterek Taarruz Uçağı projesinde Türkiye’nin iş payı içinde
görev üstlenecek. Sikorsky’nin en hassas parçaları Alp’e emanet
Eskişehir’den bir görünüm.
Ana iş kolu otomotiv olan ve geçmişte Stinger projesinde yer
alan Bursa’da yerleşik Coşkunöz, havacılıktaki potansiyeli görüp Eskişehir’de fabrika kurma kararı alan bir şirket. 33 bin
metrekarelik alanda 13 bin 500 metrekare kapalı alana sahip
fabrika inşaatının yüzde 80’i tamamlandı. Coşkunöz Savunma
ve Havacılık San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü Tayfun Mutlu, yatırımla ilgili şu bilgiyi verdi: “İlk fazı 10 milyon dolarlık olacak ve
kademe kademe büyüyecek. 4 fazın tamamlanması 6-8 yıl sürecek. Boeing, Lockheed, Airbus uçaklarının parçalarını üretecek. Uçak ve helikopterlerin gövde ve kanatları çok sayıda parçadan oluşuyor. Onların bir bölümünü imal edecek. Türkiye’deki
savunma projelerinde de aktif görev yapacak. F-35 Müşterek
Taarruz Uçağı projesinde Türkiye’nin iş payı içinde görev üstlenecek. F-35’in gövde ve motor aksamına parça imal edecek.
Temel hedef, Türkiye’de hiç yapılmayanı yapmak.”
Eskişehir’in havacılık için en doğru yatırım kenti olduğunu
vurgulayan Mutlu, “Yaz aylarında fabrikamızı faaliyete geçer.
Büyük adımlar atarak yola çıktık. Eskişehir’de havacılıkta 5’inci
kuruluşuz. İnşallah 5 yıl sonra dev bir şirket olarak ortaya çıkarız” dedi.
36
BKAPISI
KARBON FiBER
FORMULA 1 AYNA
www.bkapisi.net
?
NASIL YAPILIR
Bildiğiniz gibi karbon fiber, bir kompozit malzemedir. Aslında
kompozitin ilk kullanım alanlarına bakarsak, eski çağlara kadar
uzanır. Bina yapımında kerpiç olarak, ya da 12.yy da Moğollar,
o döneme ait çok ileri teknoloji ile o dönemin en etkili silahı
olan yayı mum sicimi, hayvan boynuzu, bambu ve ipek ile çam
ağacı reçinesini kullanarak yapmışlardır. Günümüzde kullanım
alanlarının hızla arttığı kompozit malzemeler; havacılıktan tutun, motor sporlarına, gemicilikten, inşaata, dekorasyondan,
medikal uygulamalarına, enerji üretimine ve daha birçok sektöre uzanmaktadır.
Kompozit malzemelerden herhalde en çok bilineni, motor
sporlarına ve modifiyeye olan ilgi bakımından karbon fiber olsa
gerektir ki, bilindiği üzere bu malzeme son derece hafif, korozyona dayanıklı (galvanik korozyon hariç),uzun ömürlü ve görsel
olarak da çekicidir. Bu sayede tercihte ilk sırayı alır.
Şimdi kompozit parça üretim metotlarından biri olan vacuum
bagging yöntemini kullanarak “ Formula 1 aynası ”nın nasıl
üretildiğini görelim.
Hazırlanan kalıp, ilk önce temiz bez ve solvent yardımıyla temizlenir, solventin tamamen uçtuğundan emin olunduktan
sonra kalıp ayırıcı sürülür. Bu kısım önemlidir, titiz bir şekilde
uygulanmadığı takdirde parçanız kalıbınızla bir çıkabilir, yarısı kalıpta yarısı elinizde kalabilir veya aynanın tamamı çıksa
bile kullandığınız ayırıcının izi parçada çıkarak yüzey kalitesini
düşürür. Zaman, maliyet ve kalite olarak zor durumda kalabilirsiniz.
Karbon kumaşı, kullanılacak yerdeki istenen mukavemete, malzemenin kalınlığına, ağırlığına, kür olma zamanına ve kür olma
ısısına göre (düşük ısı veya yüksek ısı) uygun olanı seçilir.
37
BKAPISI
www.bkapisi.net
Bu parçada önceden reçinelendirilmiş( pre-impregnated ) yani
bilinen ismiyle prepreg kullanıldı.
1
Estetik görünüm ve mukavemet açısından mümkünse tek parçada kat atmaya özen gösterilmelidir, aksi takdirde aynaya
dışarıdan bakıldığında çok parçalı lamine edilen elyafın yönleri
sırıtacak, elyaf yönleri farklı olduğu için dayanım yönünden de
zayıf olacaktır. Bu parçada 245 gram 2 kat karbon kumaşı
kullanıldı.
Laminasyon işleminin ardından battaniye(breather cloth) nin
malzememize yapışmaması için teflon veya naylon esaslı ayırıcı film(release film) konur. Üzerine de sırasıyla battaniye ve
vakum probunu da yerleştirilerek parçamızı vakum torbasına
koyar ve sızdırmazlık bantı (sealant tape) ile hava kaçağı olmayacak şekilde torbanın her iki kısmı da kapatılır.
2
-1 Atmosfer basınçla torbanın içerisindeki hava emilir ve malzemenin kalıbın her köşesine baskı yaparak, kalıbın şeklini
alması istenir. Burası en önemli kısımlardan birisidir ki eğer
malzemeye, kalıbın her köşesine eşit olarak basınç uygulatamadığınız takdirde, çıkardığınız parça bozuk olur ve hatta aynaya bile benzemeyebilir.
Malzemenin kalıbınızın her köşesine oturduğundan emin olunduktan sonra, vakum kesilir ve herhangi bir yerinde kaçak olup
olmadığı ayrı bir prob vasıtasıyla vacuum gage sayesinde
görülebilir(Vakum pompasının üzerinde vacuum gage olduğu
için burada kullanılmadı.) Göstergede vakum kaçağı tespit
edildiğinde leak detector cihazı yardımıyla kaçağın nereden
kaynaklandığı bulunur ve o kısımdan içeri giren sızıntı engellenir. Parçamızın kür edilmesi için fırın hazırlanır.
3
Fırına, malzemenin kür edilecek sıcaklık değişimleri girilir.
(1 saat 600c, 1 saat 800c gibi. Bu sıra, malzemenin üreticisi
tarafından verilen cure chart tan bakılır.)
Burada kullanılan malzeme düşük ısı prepreg olduğu için 6
saat sonra kür işlemi bitmiş olur. Malzemenin soğuması için
1–2 saat dış ortamda bekletildikten sonra vakum malzemeleri
çıkarılır.
4
Daha sonra yapılacak olan parçalar için kalıbın uzun ömürlü
olması açısından maket bıçağı gibi kesici aletler kesinlikle kullanılmamalıdır. Plastik veya ahşap kamalar ve bir adet tokmak
yardımıyla parça kalıptan çıkarılır.Kalıptan çıkarıldıktan sonra
da tesviye, parlatma, ayak ve ayna takımı işlemlerinden geçtikten sonra kullanıma hazır hale gelir.
38
BKAPISI
39
www.bkapisi.net
BKAPISI
www.bkapisi.net
BOEİNG
787
Paralel Olmayan Performans
787-8 Dreamliner 14,200 – 15,200 km rota arasında 210250 yolcu, 787-9 Dreamliner ise 14,800-15,750 km rota arasında 250-290 yolcu taşıyacak. 787 ailesinin üçüncü üyesi
787-3 Dreamliner 290-330 yolcu için uyum sağlanacak ve
4,600-5,650 km rota için uygun hale gelecek.
BOEİNG 787 DREAMLİNER
HAVAYOLLARI VE YOLCULAR
İÇİN YENİ ÇÖZÜMLER SUNUYOR
İlave olarak büyük jet uçak menzillerinin orta büyüklükte olan
bu uçakların bu menzillere ulaşmasını beraberinde getiriyor.
787 benzersiz yakıt verimi ve bununla beraber olağanüstü çevresel performans sağlayacak. Uçak bugünkü aynı büyüklükteki
uçakların kıyaslanabilir uçuşlarında yüzde yirmi daha az yakıt
kullanacak. Bu uçak aynı zamanda günümüzün en hızlı uçan
uçaklarıyla aynı hızda (0.85 Mach) seyahat edecek. Havayolları daha kargosu daha çok gelir getiren bu uçağı sevecek.
Bütün dünyadaki havayollarının tercihlerini karşılayan,
Boeing Ticari Uçaklari`nin yeni modeli 787 Dreamliner süper
verimli bir uçak olarak göze çarpmakta. Zirvedeki havayolu
şirketlerinden oluşan bir takım uçağı geliştirme çalışmalarını
Boeing`in gözetiminde, Seattle yakınlarında Everett tesislerinde yapıyorlar.
Yolcular bu uçakla birlikte birçok gelişmeyi görecek, özellikle
çevresel iç dizayn ve daha yüksek nem ile arttırılmış konfor ve
kolaylığı görebileceklerdir.
40
BKAPISI
www.bkapisi.net
Gelişmiş Teknoloji
787 Hakkında
Yeni teknolojilerin birleşimi olan bu kilit nokta sayesinde gelen
bu olağanüstü performans Boeing ve Boeing Uluslararası geliştirme takımı tarafından geliştirilmiştir. Boeing uçağın ana
yapısının, uçak gövdesi ve kanatlar da dahil olmak üzere, yarısına yakınının kompozit malzeme olacağını duyurdu.
787`yi oluşturan parçaların %50`si kompozit, %20`si alüminyum, %15`i titanium, %10`u çelik ve diğer kalan %5`i
ise diğer maddelerden oluşmaktadır. 787`nin %75`i Amerikan, diğer %25`i ise diğer ülkelerden gelen parçalardan yapılmaktadır. Koltuk sayısı 200-300 arasında değişmektedir.
787-8`de 210 -250 arasında , 787-9`da 250-290 arasında,
787-3`de ise 290-330 arasında değişmektedir.
Günümüz uçaklarından daha basitleştirilmiş ve işlevselliği
arttırılmış olarak sunulan geniş yapı, 787`nin kalbi olacaktır.
Örneğin; geliştirme takımı yapı sağlamlık gösterge sistemini birleştirmeye çalışıyor. Bu sistem uçağın kendi sistemlerini
görüntülerinin ve bakım gereksinimlerinin raporlarını bilgisayar sistemine göndermesine izin verir.
787 Dreamliner ilk uçuşunu bu sene sonuna kadar yapacaktır.
İlk teslimini ise 2008 de yapacaktır. Şu ana kadar 544 tane
sipariş alınmıştır bunlardan bazıları ; Pegasus 6, Qantas 45,
ANA 50, Jet Airways 10, Hindistan Hava Yollari 27.
Boeing yeni uçağın motorunu geliştirmek için General Electric ve Rolls Royce firmalarını seçti. Motor teknolojisindeki gelişmelerin yüzde sekiz kadar uçak üzerinde daha fazla verim
vereceği ve ayrıca bunun piyasada neredeyse iki jenerasyon
atlamayı temsil edeceği sanılıyor.
787 programının ortakları ise; Goodrich, Honeywell, Rockwell Collins, Hamilton Sundstrand, Smiths, Eaton Aerospace,
Moog Inc.,Thales, Kidde Technologies, Parker Hannifin, Labinal, Messier-Bugatti, Monogram Systems, Panasonic, Ultra
Electronics Holdings, Donaldson Company, Inc., Astronautics
Corp. of America.
Verimdeki bir başka gelişme ise uçağın dizaynında ve yapımında gerçekleşecek. Gelişmedeki yeni teknoojiler ve süreçlerin Boeing`e yardımı oluyor ve Boeing`in ortakları programın
her safhasında eşi benzeri görülmemiş performans seviyelerini başarıyorlar. Örneğin; uçak yapısının bir parçasının üretim
aşamasında 1,500 alüminyum levha ve 40,000-50,000 fastener eleniyor.
M.Arif KAHRUMAN
Kaynak : www.boeing.com
41
BKAPISI
www.bkapisi.net
Özgürlük için:
Türk işletim Sistemi
Günümüzde bilgisayarlar bizim yeni ortaklarımız yeni arkadaşlarımız bilgisayarlar hayatımızın ayrılmaz parçaları. Her işimizi
kolaylaştıran aygıtlar bilirsiniz ki, kullandığımız bilgisayarlar
içlerinde birer yazılım barındırırlar. Bu yazılımın ismi işletim
sistemidir.
Pardus öncelikle bir işletim sistemidir. 2003 yılından beri Tübitak tarafından geliştirilmekte ve gönüllü geliştiriciler yardımıyla da gücüne güç katmaktadır. Peki Pardus ne demek? Pardus
nesli tükenmekte olan Anadolu Parsı anlamına gelir. Pardus
Linux tabanlı bir işletim sistemidir ve bedavadır. Tamamen
bedava ve Türk malı kulağa çok hoş geliyor değil mi?
Kullandığınız işletim sistemi nedir?
Bir soru daha duyar gibi oluyorum. Peki Linux ne demek? Linux
aslında bir çekirdektir. İşletim sistemi çekirdeği. Bunu bir binanın temeli gibi düşünün. Linux’ta açık kaynak kodlu bir yazılım
olduğu için bedavadır. Neden Pardus diğer işletim sistemlerinden bağımsız olarak tekrar yazılmadı derseniz cevap basit.
Boşa emek+Boşa sermaye+Boşa zaman…
Büyük olasılıkla Windows Xp, Windows Vista veya Windows
olabilir peki başka işletim sistemlerinden haberiniz var mı?
İşletim sistemleri ikiye ayrılır: Açık kaynak kodlu olanlar ve Korunmuş olanlar.
Açık kaynak kodlu olanlar bedavadır,her an her yerde internetten indirebilir bilgisayarınıza kurabilirsiniz. Fakat korunmuş
işletim sistemleri için para ödemeniz gerekir. Bilgisayarınızı
alırken Windows işletim sistemleriniz için ayrı olarak para ödüyorsunuz. Bu yazı Türkiye’nin işletim sistemi serüvenini kendi
açık kaynak kodlu işletim sistemi Pardus’u anlatıyor.
Pardus? Pardus nedir? Diyen sesleri duyar gibiyim.
Pardusun hiçbir ekonomik çıkarı yoktur. Böyle olmasına rağmen geçen 6-7 sene içinde kendini çok iyi geliştirmiş ve kullanıcıların gözüne girmeyi başarmıştır.
42
BKAPISI
www.bkapisi.net
Pardusun diğer işletim
sistemlerinden artıları nelerdir?
Pardus açık kaynak kodlu ve bedavadır. Geliştiriciler üzerinde her türlü düzenleme yapma hakkına sahiptirler. Pardus 11
farklı dil desteği ile birlikte gelir. Pardusu kurduktan sonra ofis
işleriniz için farklı programlar aramanız gerekmez.Kurulumuyla
birlikte farklı browserlar sohbet cihazları resim editörleri kendi
antivirüs ve yazım programlarıyla hizmetinize hazırdır.
Donanımlarınızın driverlarını tek çatı altında yani PİSİ denilen
program ile bulabilir ve kurabilirsiniz. Bünyesinde bulunan Masaüstü özellikleriyle kendinize tema şöleni yapabilirsiniz.
Kullanıcıların yakındıkları en önemli sorun virüstür. Pardusun
dosya arşivleme sistemi dolayısıyla bilgisayarınıza virüs girmesi çok zordur. Yazılan virüsler Windows işletim sistemi altında çalıştıkları için Pardus bunlardan etkilenmez bile.
Windows altındaki programları çalıştırabilirler.
Pardusu kurumsal olarak da kullanabilirsiniz.
Pardusun
eksisi nedir?
Pardusun eksisi bazı program yapımcılarının Linux tabanlı işletim sistemleri için program yazmamasıdır. Geliştiriciler bu
açığı kapatmak için canla başla çalışsa da yapımcıların duyarsızlığı farklar doğurabiliyor.
www.pardus.org.tr Adresine girip Pardusu rahatlıkla
bilgisayarınıza indirebilirsiniz.
www.ozgurlukicin.com Sorularınıza cevap vermesi için birilerini arıyorsanız Pardus kullanıcı topluluklarına üye olup sorularınızı sorabilirsiniz.
tr.pardus-wiki.org Pardusun kendine ait bir ansiklopedisi
var. Ve iyi bir haber Pardus kullanıcıları derneği Başkanı Avukat Nihat Karslı İlla bilgisayarı Windows işletim sistemi almak
zorunda olunmadığına dair dava açtı ve davayı kazandı. Artık
Windows işletim sistemine para vermek zorunda değilsiniz.
Bilgisayarı işletim sistemi olmadan da alabiliyorsunuz.
Hamit BAŞGÖL
43
BKAPISI
www.bkapisi.net
>KENDİMİZ YAPALIM Tufan YUMLU
IŞIK SENSÖRÜ
YAPIMI
Evet arkadaşlar, öncelikle dergimizin ilk sayısını bütün uçakçılar adına kutlarım. Kendimizi uçakçı diye tanımlıyorum
çünkü dışarıdan okulumuz ile ilgili yapılan en popüler tanım
su götürmez bir gerçek ki uçakçı olarak geçiyor. Genelde de
bu tabir ile anılmak hoşumuza gitmiyor değil. Dergimizin
bu bölümünde rahatlıkla yapabileceğimizi düşündüğüm bir
takım hobi elektroniği sayılabilecek pratik devreleri birlikte
yaparak hayatımızda ufak ama kolaylaştırıcı ve hobi niteliği çerçevesinde kendimizi geliştirmeyi amaçlıyoruz.
Dergimizin bu sayısında LDR kontrollü led yakma devresini
açıklayacağım. Önce bilgilerimizi tazelemek güzel bir fikir
bence:
LDR: Light Dependent Resistor’ün kısaltılmışı. Ayrıca foto
resistör tarzı tanımlarada uyan bir devre elemanımız. Çalışma prensibi ise; üzerine ışık düşmesine göre ve devredeki konumuna göre ışığı yada karanlığı algılaması. Biz bu
çalışmamızda direnç ve LDR yi resimlerde belirttiğim gibi
yerleştirerek üzerine ışık düşmediğinde devremizin çalışmasını sağlayacağız, ledimizi yakmış olacağız.
Yapılışı:
1 numaralı resimde gösterilmiş olan parçalarımızın giriş çıkışlarına dikkat ederek ve 2. resimde çizmiş olduğum örnek
baskı devre şeklini referans alarak kendi baskı devrenizi çıkartmalısınız. Baskı devre metodu olarak okulda gördüğümüz marker kalemle bakır plaketi çizip daha sonra perhidrol tuz ruhu karışımında eritmenizde hiç bir sorun yoktur.
Bizim elektronik atölyesine gittiğimiz zaman şu an okulumuzda bulunan araç ve gereçler bu kadar gelişmiş değildi.
Direnç: Hepimizin bildiği gibi devrede akıma zorluk gösteren parçamız.
Ayrıca lazer yazıcıdan baskı devre şeklini çıkartıp ütüleme
metodu ile bakır plakete yapıştırıp sonra eritmenizde uygundur. Hazırlanan baskı devre ince matkapla delinir ve
parçalar üzerine yerleştirilir. Lehim sırasında lehim ile havyayı direk birbirlerine dokundurmamanızı tavsiye ederim.
Böylece lehiminiz daha parlak ve sağlıklı olur. Bu işlemler
sonrasında sıra geldi gerilim değerimize. Bu devrenin çalışması için 5V gerilim yeterlidir. Ayrıca bu gerilimi bilgisayarınızın USB sinden karşılayabilirsiniz ki ben bu şekilde yaptım. Gerilim DC değerde olacak bunu not olarak belirteyim.
USB den gerilim almak isteyen arkadaşlar için: USB den
genelde 4 uç çıkar ki bu bazen artabilir. Bizim için önemli
olan siyah ve kırmızı olan kablolardır. Kırmızı kabloyu +5V,
siyah kabloyu ise GND olarak kullanabiliyoruz.
Transistor: Devremizde BC547 parça kodlu transistörümüzü kullanacağız. Bilindiği gibi transistörler yükseltici
anahtarlama elemanı olarak kullanacağı gibi yazmamızda
bir çok satırlar işgal edecek daha bir çok görevi yerine getirebilir. Zaten bu yüzden olsa gerek elektroniğin en büyük
buluşu deniyor takıldığım bazı forumlarda.
LED: Light emitting diyot teriminin kısalmış şekli. En ekonomik ışık yayan komponent diyorum ben bu parçamıza.
Çok düşük gerilim ihtiyacıyla ve harcadığı çok az güçle bir
çok alanda tercih edilirler. Aslen diyot familyasına bağlı
olup adı yarı iletken ampul olarak da söylenebilir.
Malzeme Listemiz:
2 * 10K lık direnç
470 ohmluk direnç
BC547 Transistör
1 adet LED(Ben sarı seçtim 0,5mm)
LDR
Not: Ben devreyi USB den besleyerek breadboard(elektronik
devre deneme tezgahı diyelim) üzerinde denedim ve gayet
iyi çalıştı. Sizin de devrelerinizde bir sorunla karşılaşmamanız dileğiyle.
44
BKAPISI
45
www.bkapisi.net
BKAPISI
www.bkapisi.net
>AB PROJESİ
SOĞUTMA VE KLiMA SERViS ELEMANI
MESLEK KURSLARI PROJESi
Bağcılar belediyesi tarafından yürütülen Soğutma ve Klima
Servis Elemanı Meslek Kursları projesinde Bağcılar Teknik
ve Endüstri Meslek Lisesi ve İklimlendirme Soğutma Eğitim
Danışma ve Araştırma Derneği (İSEDA) ortak olarak yer
almıştır.
“Projemiz; toplam 101 proje arasında
en iyi projelerden biri seçilerek örnek
proje olarak segilenmiştir.’’
Projemizde TEKNOSA (İKLİMSA) sponsor firma olarak yer
almıştır.
İştirakçi olarak İSKİD, SOSİAD, ISKAV, ISISO dernek ve vakıfları
yer almışlardır.
Projenin amacı 15 - 29 yaş arsı işsiz gençlere meslek eğitimi
vererek bu gençlerin iklimlendirme sektöründe istihdam
edilmelerini sağlamak.
12 aylık proje süresinde toplam 292 kursiyer teorik ve
uygulamalı olarak eğitimler almışlardır.
Kursiyerlerin % 98’ i kursları tamamlamıştır.
Kursiyerlerin % 95’ i eğitimlerden başarılı olarak belge almaya
hak kazanmışlardır.
Yapılan SGK sorgulamasında 125 kursiyerin aktif olarak
çalıştığı, Kursiyerlerle yapılan telefon görüşmelerinde ise
36 kursiyer kendi beyanına göre çalışmakta olduğu tespit
edilmiştir.
46
BKAPISI
www.bkapisi.net
AB PROJESİ<
BORU KAYNAKÇILIĞI MESLEK KURSLARI
Bağcılar Anadolu Teknik, Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi
tarafından yürütülen Boru Kaynakçılığı Meslek Kursları Projesi
ile boru kaynakçılığı alanında, istihdam açığını gidermek için,
ilgili kurumlarla işbirliğine gidilerek işgücü arzı ve talebi arasında
yeni bir model ile işsizliğin çözümüne katkıda bulunulmuştur.
Gerçekleştirilen proje ile meslek sahibi olmayan işsiz gençlerin
meslek sahibi olmaları sağlanırken, işsiz kaynakçıların mesleki
becerilerinin geliştirilerek boru kaynakçılığında yeni bir meslek
sahibi olmaları sağlanmıştır. Proje sayesinde doğalgaz ve
gemi sektörünün kalifiye eleman ihtiyacını karşılanarak Enerji
Piyasası Denetleme Kurumu’nun [EPDK] niteliklerine uygun
sertifikalı kişilerin istihdam edilmeleri sağlanmıştır.
Boru kaynakçılığı meslek kurslarına 342 kursiyer katılmış bu
kişilerden;
• Meslek edindirme kurslarına katılan 174 işsiz genç öncelikli
olarak sektörün aradığı sertifikalı kalifiye eleman açığının bir
kısmı karşılanmıştır.
• Geliştirme ve uyum kurslarına katılan 145 işsiz genç kaynakçı
ilave bilgi ve beceriler kazanarak sektörün aradığı sertifikalı
kalifiye eleman açığının bir kısmı karşılanmıştır.
• Katılımcıların % 93’ ü kursları tamamlamıştır.
• Kursiyerlerin % 98’ i kaynakçılık belgesini almaya hak
kazanmıştır.
• Kursiyerlerin % 67’ si kaynakçı yeterlilik sertifikasını alarak
uluslar arası geçerliliği olan TSEN 287-1 standardındaki
belgeye sahip olmuştur.
• Kursların bitiminde yapılan araştırmada 189 kursiyerimizin
çalışmakta olduğu tespit edilmiştir. Buna göre:
• Yapılan SGK sorgulamasında 118 kursiyerin aktif olarak
çalıştığı, (EK 19: Kurs sayısal verileri ve SGK sorgulamaları)
• Kursiyerlerle yapılan telefon görüşmelerinde ise 71 kursiyer
kendi beyanına göre çalışmakta olduğu tespit edilmiştir
“Projemiz; toplam 101 proje arasında
en iyi projelerden biri seçilerek örnek
proje olarak segilenmiştir.’’
Baykal ERGİN - Anadolu Teknik ve EML Öğretmeni-Euroba Üyesi
47
BKAPISI
www.bkapisi.net
UÇAĞIN MUCİTLERİ
48
BKAPISI
UÇAĞIN MUCİDİ:
WRİGHT KARDEŞLER
www.bkapisi.net
İnsanların kuşlar gibi
uçma arzusu çok uzun
yıllar öncesine dayanıyor. Ne var ki tarih
boyu sayısız uçma
girişiminde bulunan
insanoğlu, uçağı kullanmayı ancak 20.
yüzyılda başarabildi.
Kuşların kanat yapıları, uçma hayali kuran insanoğlunun en
büyük yol göstericisi
oldu.
İlk motorlu uçağı yapan Wright kardeşler, Ohio’lu iki bisiklet
ustasıdır. Wilbur ve Orville Wright yüksek öğrenim görmemiş
olmalarına rağmen, yaptıkları uçuş denemeleri ve araştırmalar sonucunda çok önemli bilgiler elde ederler. 200’den farklı
tipte kanat yaparlar ve bu kanatları deneyebilmek için bir rüzgar tüneli bile inşa ederler. İlk uçuşlarını ise 17 Aralık 1903’te
gerçekleştirirler. Uçakları iki pervanelidir. Orville ilk denemesinde sadece 12 saniye uçar ve 37 metre mesafe kateder.
İnsanlık tarihindeki ilk uçuşu o gün sadece 5 kişi izler.
Uçağın mucidi olarak bilinen Wright kardeşler, uçaklarını tasarlarken akbabanın kanatlarını incelerler. Uçak nasıl uçar sorusunun cevabı ise esas olarak uçağın kanatlarında saklıdır.
Bugün artık biliyoruz ki; bir uçağı havada tutan, uçağın motoru
değil, kanadıdır. Uçağın kaldırma kuvveti kanatlarla sağlanır.
Motor öndeki havayı alır ve arkaya doğru iter. Bu, bir itme
gücü sağlar ve bu güç sayesinde uçak ileri doğru hareket eder.
Uçak ileri doğru hareket ederken kanadının yapısından dolayı
kanadın alt yüzeyinde yukarı doğru bir kaldırma kuvveti doğar.
Bu aradada hava, içinde ileri doğru hareket eden uçağa karşı bir direnç gösterir. Uçağın sürati arttıkça kanadın kaldırma
kuvveti de artar. Ve uçak yerden havalanır.
İlk uçaklar saatte 20 – 25 km gibi bir uçuş hızına sahipken,
1935’li yıllardan sonra çok daha hızlı uçan uçaklar geliştirilir. Uçakların ağırlığı da zaman içinde değişir. Önceleri hafif
uçaklar yapılırken, sonraları çok daha ağır ve büyük uçaklar
yapılmaya başlar.
Orville Wright
Wilbur Wright
49
BKAPISI
www.bkapisi.net
Türk Hava Kurumu ve Bağcılar
Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi
Atatürk THK’da
50
BKAPISI
www.bkapisi.net
Türk Hava Kurumu Model Uçak kursları, bölüm öğrencilerimizin THK ile tanışmasına ortam hazırladı.
Meslek öğretmenlerimizin yönlendirmeleriyle ilçemizdeki THK
Bağcılar Şubesi’nin Model Uçak Kursu’na katıldılar. Ertesi yıl
aynı zamanlarda kursa katılan öğrenciler, bir alt sınıftaki kardeşlerini bu fırsattan yararlanmalarına yardımcı oldular ve
sertifikalarını aldılar. Kurumda karşılaştıkları sıcak ortam sayesinde öğrencilerimiz boş vakitlerini THK Bağcılar Şubesi’nde
değerlendirmeye başladılar.
THK Kuruluş yıldönümünde tören düzenleyip, halka karanfil
dağıttılar. Ayrıca ilk kuruldukları dönemde kendilerini tanıtmak adına halka çiçek dağıttılar. THK için Fitre-Zekat zarfları
dağıtıp topladılar. Maddi destek olabilmek adına pul sattılar.
Aynı şekilde kurban bayramı süresince Kurban Derisi Toplama
Faaliyetleri düzenlediler. Genç Kanatları tanıtım amaçlı yapılan çalışmalar bağlamında Airport TV’de Havacılık Endüstrisi
programına konuk oldular. Yine bu bağlamda İlçe Kaymakamlığı, İlçe Milli eğitim Müdürlüğü, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne geziler yaptılar ve kendilerini tanıttılar.
2009 yılı Haziran ayında tamamı Bağcılar ATL Uçak Bakım
Bölümü öğrencilerinden oluşan THK Genç Kanatlar Gurubu’nu
kurdular. İlk olarak Ankara’ya bölüm öğretmenlerimiz eşliğinde
gezi düzenlediler.
Ardından Gurubun tüzüğüne uygun olarak kurullarını ve gurup yapısına oluşturdular. Bu süreç içerisinde guruptan ayrılan öğrenciler ve diğer okullardan dahil olan yeni öğrenciler
de oldu. Öğrencilerimiz Genç Kanatlar olarak Özel günlerde faaliyetlerde bulundular. Bu bağlamda; 30 Ağustos Zafer
Bayramı’nda ilçede düzenlenen törene katıldılar. 29 Ekim’de
Vatan Caddesi’nde düzenlenen kortejde yürüdüler.
Öğrencilerimiz, havacılık adına bir şeyler yapmak, meslekleri
dışında sivil havacılıkla ilgilenmek ve teknisyenliğin haricinde farklı bir havacı kimliğine sahip olmak; ayrıca Ulu Önder
Mustafa Kemal ATATÜRK’ün özel emriyle kurulan bu güzide
Cumhuriyet Kurumunu sahiplenmek adına çalışmalarını gururla sürdürmeye devam edeceklerdir.
Aykut YILDIRIM
51
BKAPISI
www.bkapisi.net
>PROJE
Ben Erhan ARAPOĞLU. 11.sınıf uçak bakım öğrencisiyim. Bir kaç
yılımı bu okulda geçirmiş olduğum için, artık uçak bakım öğrencisinin sorumluluklarını ve taşıması gerektiği özellikleri az çok
öğrendim. Ben ve arkadaşlarım bu zorlu, sorumluluk gerektiren
ama bir o kadarda zevkli ve cazibe kaynağı olan bu mesleğe hazır olabilmek için hem teorik hem de pratik uygulama açısından
hocalarımızın nazarında eğitiliyoruz. Sürekli olarak öğrenmemiz
gereken bir bilgi fırtınası etrafımızda dolaşırken aynı zamanda da
kişisel becerilerimizi geliştirmek durumundayız. Ve önemli olan,
unutmamız gereken bir olgu var ki o da şudur; öğrenmek zor,
unutmak ise çok kolay...
Ben ve sınıf arkadaşım Mehmet Ali seneye katılmak üzere bu projelerimizi rafa kaldırarak bir yenisini hemen atolye masalarımıza
cıkardık bile.
Tüm bu baskı ve stres altında sürekli derslerle ilgilenmek, elbette
biz yaştaki insanlara bazen ağır gelebilir ya da bunalıma sürükleyebilir. Ama gel gelelim öğrendiğimiz bilgilerin haricinde üzerinde
vakit harcanabilinecek seve seve uğrunda ter dökülebilecek bir
çok meşgale ve uğraşlarla sarılı dört bir yanımız. Model uçak faaliyetlerimiz, Türk Hava Kurumu genç kanatlar, Havacılık kulübü
faaliyetlerimiz, kişisel proje yarışmaları v.b derken aslında hiçte
yanlış yapmadığımızı ve hayatımızın sadece ezberlenen derslerden ibaret olmadığı anlaşılıyor. Ayrıca, hem elektronik hem de
mekanik olarak ince pratik bilgilerle yoğruluyoruz. Etrafımızda bu
kadar çok uğraş konusu varken bile bizlere yeterli gelmiyor, üstüne birde spor ve sosyal faaliyetler ışığında bir arya geliyoruz.
Tüm bunlar toplanıp bir kotaya aktarıldığında ise ortaya bir uçak
bakım öğrencisinin hayatı çıkıyor.
Sumo Robot...
Son günlerde en yakın projemiz MEB’nın düzenledeği proje tabanlı
beceri yarışması. Gerek bölüm hocalarımızın gerekse okul yönetimimizin katkılarıyla üç kişi ayrı projelerle katıldık yarışmaya. Sınıf
arkadaşlarım Mehmet Ali, Mert ve ben neodyum mıknatıslarını
ele aldık. Bu tarz projelerde aslında en büyük sorumluluk bizlere
düşüyor. İlgilenmek bi yana dursun, herşeyden evvel bu öğrecilerin
yarışması. Etik olarak kendimiz hazırlanıp araştırmalarımızın büyük bölümünü kendimiz hallediyoruz.
Mıknatısların itme ve çekme güçleri çok basit bir yasaya dayanır
aslında. Ama bize fazla basit geldi. Biraz düşündük ve sürekli olarak değişik varyasyonlarla ilişkilendirdik. Sonucunda da bir birinden farklı üç proje ortaya şıktı. Özetleriyle; biri yanal eksende bir
hizada bulunan çemberlerin üzerinde yerleştirlmiş mıknatısların
bir bilerini itmesiyle oluşturduğu dönü hareketini bir dc motor yardımıyla elektrik enerjisine çeviriyor. Extradan bir enerji kullanmadan sadece mıknatıslar yardımıyla elekrtik elde etmek, ilk anda
oldukça büyüleyici geliyor değil mi? Ama henüz projelerimiz gelişim aşamasında olduğundan ve zamanımız yeterli olmadığından
24.lük ve 27.lik alabildik. Diğer projemiz 3 parça mıknatısdan
oluşuyordu. Yanala eksende bir hizada duran 3 mıknatıs, 2 adet
sabit ve bir adet hareketli parça olarak ayrılıyor. Sabit parçalar
sürekli kutup değiştirerek hareketli mıknatısı sağa ve sola durmaksızın hareket ettiriyor. Bir bobin yardımıyla oluşan manyetik
alandan elektriği alıyoruz. Teorik açıdan en kuvvetli ve en zor
projemiz buydu. Kısıtlı süre zarfında yetişmedi. Çünkü gerçekten
ciddi mühendislik hesaplamaları herektiren bir projeydi. Uzun soluklu araştırma ve teknik analiz gerektirdiği için şimdilik derece
kazanamamış görünüyor.
Yuvarlak çizilmiş bir alan içersinde, uzaktan kumanda yardımı olmadan rakibini önce taşhis edip daha sonra diskalifiye etmeye
çalışan bu ufak oyuncaklar, kullanılan motorların ve senslerin gücüne bağlı olarak bir mekatronik harikasına dönüşüyor. Bu ufak
oyuncakların birbirine ezeli düşman kesildikleri turnuvaların en
prestijlisi ODTÜ’ nün düzenlediği Robot Günleri. Bu sene 13-14
Mart tarihlerinde düzenlenicek olan turnuvaya kayıt evraklarımız
hazır bile... Daha sonra mı? Redbull flugtag heyecanı şimdiden
bizleri sardı...
Sözün özüne değinmek gerekirse değerli okurlar, Uçak Bakım öğrencisi olmak, birşeylerin ucundan tutabilmek, yaptığımızdan zevk
alabilmek ve hatta bizler için nerdeyse yaşama sevincimiz.
Eğer yaşamdan, yaptığımız işten zevk alabilmek istiyorsak, yapmamız gereken tek bir şey var, sevmek. Önce kendimizi, sonra
kendimiz için olanları. Çaresiz kalmak yok asla hayatta, aslında
çare hep baş ucumuzda.
52
BKAPISI
Milli Eğitim Bakanlığı Erkek Teknik Öğretim Müdürlüğü
4. Uluslararası Robot Yarışması bu senede uzak ülke yakın
dost sloganı altında düzenlendi. Biz de Bağcılar Anadolu Teknik
Lisesi olarak bu yarışmaya katıldık.
www.bkapisi.net
Ben yazılımsal kısmı ve elektronik devrelerin tasarımını üstlendim.
Birant ve Mehmet Ali robotun gövdesi ve statik hesaplamaları
üzerinde çalıştı. Fatih ise benimle birlikte elektronik devrelerin birleştirilmesinde görev aldı. Behlül hocamız resmiyetle ilgilenip gereken mali desteği okul yönetimiyle aramızda bir köprü oluşturarak sağlamaya çalıştı. Aynı şekilde Turhan hocamızda hem Behlül
hocamızla birlikte okul yönetimiyle ilgilendi, hem de tecrübeleriyle
ve yazılımsal bilgileriyle bizi elinden geldiği kadar aydınlattı ve
tıpkı bizler gibi gecesini gündüzüne katarak sürekli yanımızda çalışmalarda bulundu. Yeri geldi aynı sofrada yemek yedik, yeri geldi
okulda sabahlamak zorunda kaldık.
Katılımcılar 11 Uçak Bakım’ dan ben Erhan ARAPOĞLU, Mehmet
Ali AYILMAZ, Birant Ali KIRANLIOĞLU ve 11 Elektrik Elektronikten Fatih YAZ. Ve tabi ki başımızdan emeklerini ve desteklerini
asla eksik etmeyen Turhan CİVELEK ve Behlül KÖSE hocalarımız.
Yaklaşık bir aylık bir süreçte karar verilip ve nerdeyse son 10 gün
dahilinde tamamlayabildiğimiz oldukça çetin ceviz bir tasarım
oldu bizim için. Aslında düşünce bundan 3 yıl öncesinde bana aitti.
Okula ilk olarak fikrimi sunmuştum.
Emin olun ki, geçen saatlerden çok daha fazlasını harcadık. Ve
büyük gün gelip çattığında elimizde BATEK adlı sumo robotumuzla yarışmanın düzenleneceği Ankara’ da bulunan Ahmet Taner
KIŞLALI kapalı spor kompleksine doğru yola koyulduk. 5 Mayıs
çarşamba günü saat 6 da İstanbul’ dan hareket ettik. Perşembe
günü sabah 8.30 da başlayan ilk turla birlikte ilk galibiyetimizide
almış olduk. Bize zaman zaman asimo, kimi zamanda Milli Eğitim
Bakanı Sayın Nimet ÇUBUKÇU eşlik etti. Japon dostlar edindik,
eşine ömrümüzün hiç bir anında rastlayamayacağımız tecrübeler
edindik. Ve nitekim yarışmanın 2.gününde 2.turda Gebze Üniversitesiyle karşılaştık ve elendik. Bizim için elenmek yada ilk 5 arasında dereceye girememek o kadarda önemli bir rol oynamıyordu.
Ancak o zamanlarda gerekli maliyet koşullarını sağlayamamış olmak ve yeteri kadar sistemli bilgiye sahip olmadığımız gerçeğiyle
karşı karşıya kaldığımız için bu döneme kadar ertelenmiş oldu.
Özellikle son dönemde kendi sınıf arkadaşlarımla birlikte bir arada olduğum ve hemen hemen her proje yarışmasına katılmak için
istekli olan bir takımla birlikte çalıştığım için bu yarışmaya da katılabiliriz duygusuyla Mehmet Ali ile beraber yola çıktık. İlk olarak
Behlül hocamıza danışıp işin olur yanlarını ve ödenebilir maliyetini
konuştuk.Kafamızda oluşturduğumuz bir takım hesaplamalar ve
hayali yapıyı kurduktan sonra ilk adım olarak bir takım oluşturmaya karar verdik. Bu doğrultuda Birant, Fatih ve Turhan hocayla
birleşerek bu yolda birlikte çalışacağımız ekibi tamamlamış olduk.
Zaten birbirimizi tanıyor olmanın verdiği avantajla hiç vakit kaybetmeden projemize dair ilk adımları atmaya başladık.
Mümkün olduğu sürece Bağcılar Anadolu Teknik Lisesi öğrencileri
olarak önümüze gelen tüm proje yarışmalarına katılmaya devam
edeceğiz.
Erhan ARAPOĞLU
53
BKAPISI
www.bkapisi.net
>BÖLÜMÜMÜZDEN GÖRÜNTÜLER
>THY Yön
etic
Bölümüm ilerinin
üzü Ziya
reti
>Türk Kuşu Eğitim
Merkezi Gezisi
>LTG Kompozit Şirketinin
Okulumuzdaki Semineri
>Proje
T
Becer abanlı
i Yarı
şmas
ı
in
icilerin eti
t
e
n
ö
Y
>THY ümüzü Ziyar
Bölüm
54
BKAPISI
www.bkapisi.net
>Uçak
>Talta Dergisi Yetkilileri ile
Seminer
>Yan
Sistemi
gın Söndürme
>Model Araç
Sistem
leri La
ÇizimYarışması Birincisi
55
boratu
arı
BKAPISI
www.bkapisi.net
56
BKAPISI
www.bkapisi.net
Otomobiliniz
Sele Kapılmasın
İstanbul’un Alt yapı sorunları ile bir çok bölge sel felaketi ile karşı
karşıya kaldı. Bu felaket bir çok otomobile de zarar vermiş durumda.
Araçlarımızı Sel Felaketinden Nasıl Koruyabiliriz?
Yaşanan sel felaketlerinde Devletin doğal afetlere karşı çalışmalarının yetersiz kalması bir çok insanımızı mağdur duruma düşürüyor.Araçlarımız da sel felaketinden nasibini almakta.
Yeni nesil otomobillerin çalışma yapıları elektronik olarak kontrol
edilmektedir. ECU dediğimiz Elektronik kontrol ünitesini üreten
firmalar yağmur’a karşı dayanıklı olmasına rağmen sel felaketinde çaresiz kalmaktalar.
Öncelikle Motorun Koruma Altına Alınması
Sadece ECU değil aracın bir çok elektrik elektronik aksamı devre
dışı kalır bunları sayarsak. Hava emiş sistemi ve emme manilfoldu, ateşleme ile yakıt sistemleri, marş motoru, alternatör, akü
bağlantıları ,alarm ve araç sigortasına bağlı kablolar zarar görmektedir.
Otomobilimizin en çok etkileneceği parçalar kaput altında gizlidir. Yağan yağmurdan acele etsek bile bazen kaçışımız mümkün
olmayabilir. Aracımız otopark ta bile olsa onu sular altında görebilme riskiniz vardır. Öncelikle Motorun ateşleme sistemlerinden
başlayarak, akü başlarını, kablo bağlantı başlarını, alternatörü ve
görebildiğiniz açıkta kalan kablolarını su geçirmez parçalarla bir
poşet veya (naylon) yardımıyla kolayca sarmanız gayet başarılı
bir adım olacaktır.
Aracın metal kısımlarının bir çok yeride yoğun suya maruz kaldığından dolayı zamanla araçların paslanması motor kısmının
yeterince temizlenmemesi ile oluşan sorunlar, otomobilin iç
döşemeleri nemden dolayı kötü koku yayarak kullanılamaz hale
gelmesi bizleri otomobilimiz sorunları ile baş başa kalmak için
yeterli sebeplerden.
Yanlış Park Etmek, İlk Çalıştırma, Servis Ve Kasko
Sürücüler otomobillerini park etmek için uygun yer bulamayabilirler. Bazen ilk gördüğümüz boş yere park etmek mantıklı gelebilir.
Ancak otomobil için ve sel felaketinden korunmak için en ideal
olarak yüksek ve etrafı açık alanların tercih edilmesi bizler için en
tedbirlisi olacaktır.
Eğer otomobiliniz sele maruz kaldığında lastikleri yerden kesildiğinde veya otomobilin yarısına kadar suya battığında aracın motoru çalıştırılmadan ve bir çekici yardımıyla aracınızı servisinize
çekmenizi öneririz.
Bir çok sigorta şirketi müşterilerine değişik paketler sunabilmektedir. Yapmanız gereken şey; bu farklı sigorta paketlerinin arasında da bulunan sel veya su baskını felaketinden oluşabilecek
zararları da karşılayan seçeneği işaretlemeniz, ilerde sorun yaşamamanız için gerekli bir ayrıntıdır.
Yakup ÇOŞKUN
57
BKAPISI
www.bkapisi.net
British Airways
2014’de Çöple
Uçacak
İngiliz Havayolları (British Airways) ve ABD merkezli bioenerji
şirketi Solena, Avrupa’nın ilk çevreci jet yakıt tesisini Londra’nın
doğusunda kurmak için anlaştı.
Fabrika, 2014’te çalışmaya başladığında, evlerdeki ve endüstriyel çöpler dahil 500 bin ton atık depolayabilecek. Bu atıklar,
karbon nötr havacılık için yılda 16 milyon galonluk yakıta dönüşecek.
Şehrin havalimanındaki tüm İngiliz havayolu uçuşlarının ihtiyacının iki katı kadar yakıt üretileceğini belirten yetkililer, “Geleneksel gazyağına oranla yüzde 95 daha az emisyon salacak”
diyor.
Şakir GÜMÜŞ
58
BKAPISI
www.bkapisi.net
Piramitler hakkında
ilginç detaylar
• Her biri 20 ton olan taşlardan inşa edilmiştir ve bu taşları
temin edilebilecek en yakın mesafe yüzlerce kilometre uzaklıktadır. Bu taşların nasıl getirildiği konusunda kesin olmayan
farklı varsayımlar bulunmaktadır.
• Piramitlerin içi yazın soğuk kışın sıcak olur.
• Piramit, kimin adına yapıldıysa, onun bulunduğu odaya, yılda sadece 2 kez güneş girmektedir. (doğduğu ve tahta çıktığı
günler)
• Gize’deki üç piramit aralarında bir Pisagor üçgeni olacak
sekilde düzenlenmislerdir. Bu üçgenin kenarlarinin birbirlerine
göre orani 3 - 4 - 5’dir.
• Mumyalarda radyoaktif madde bulunduğundan mumyaları
ilk bulan 12 bilim adamı kanserden ölmüştür.
• Büyük Piramitin tabanının yüzeyi, anıtın yarısının iki katına
bölündügünde pi=3,14 sayısı elde edilir.
• Piramitlerin içerisinde ultra sound, radar, sonar gibi cihazlar
çalışmamaktadır.
• Büyük Piramitin dört yüzeyinin toplam yüzölçümü, piramit
yüksekliğinin karesine eşittir.
• Kirletilmiş suyu, birkaç gün Piramit’in içine bıirakırsanız; suyu
arıtılmış olarak bulursunuz.
• Büyük Piramit, dünyanin kara kitlesinin merkezinde yer aliyor.
• Piramit’in içerisinde süt, birkaç gün süreyle taze kalır ve sonunda bozulmadan yoğurt haline gelir.
• Büyük Piramit, dört ana yöne göre düzenlenerek inşa edilmistir.
• Bitkiler Piramit’in içinde daha hızlı büyürler.
• Piramit dev bir güneş saatidir. Ekim ortasiyla Mart başı
arasında düşürdügü gölgeler mevsimleri ve yılın uzunluğunu
gösterirler. Piramiti çeviren taş levhalarin uzunluğu bir günün
gölge uzunluğuna eşittir. Bu gölgelerin taş levhalar üstünde
gözlenmesiyle günün 0,2419 bölümünde yılın uzunluğu yanlışsız olarak saptanabiliyordu.
• Büyük Piramitin açıları, Nil’in delta yöresini iki esit parçaya
böler.
• Piramit’in içine bırakılmış su, 5 hafta süreyle bekletildikten
sonra yüz losyonu olarak kullanılabilir.
• Çöp bidonu içindeki yemek artıkları, hiç koku vermeden Piramit içinde mumyalaşır.
• Kesik, yanık, sıyrık gibi yaralar büyükçe bir Piramit’in içinde
daha çabuk iyileşme eğilimi gösterir.
• Büyük Piramit’le dünyanın merkezi arasındaki uzaklık, Kuzey
kutbuyla arasindaki uzakliga eşittir ve kuzey kutbuyla dünyanin merkezi arasındaki uzaklığa eşittir.
• Piramitlerin bazı odalarının içinde ne olduğu hakkında bir bilgi yoktur; araştırmacıların çoğu, ya içinde kayboldular ya da
aynı yerde birkaç tur attılar, fakat içlerini göremediler.
• Piramitin yüksekliğiyle, çevresi arasındaki oran, bir dairenin
yarı çapıyla çevresi arasındaki oranın dengidir. Dört kenarlar
dünyanın en büyük ve çarpıcı üçgenleridir.
59
BKAPISI
www.bkapisi.net
HAYATA ve AŞKA DAİR…
HAYATA ve AŞKA DAİR
İlk defa duyduğum bir müziğin akışına
bırakıyorum kendimi.
Kendimi arıyorum ritimlerde.
Kalbimin kırıntılarını topluyorum.
Yerine koyuyorum her bir parçayı.
Zaman aşımına uğramış sevdalarımın
hepsi küllenmiş.
Benden çok az şey var artık kalbimde.
Yeniden doğmuş gibiyim.
Sanki ruhum bana bugün verilmişcesine.
Önce yaşadığımı anladım. Sonra bir
kalbim olduğunu. 18 yaşında doğmak ne kadar
garip…
Gözlerimi açtım hayata.
Ve karşımda sen.
Öylece kıpırtısız beni izliyorsun.
Ve yüzündeki masumiyet.
En kendin olduğun dakikalardan birindesin yine.
Bunu fark edebiliyorum…
Her zaman yaşadığın bir şey vardır.
Aşık olmak ya da olduğunu sanmak.
Her zaman yaşarsın kesinlikle.
Her şeyin bir sonu olduğunu unutursun her seferinde. diğin
Her bitişinde her şeyden değerli olduğunu bilmeboyunca
gözyaşlarını boşa akıtırsın. Seni olgunlaştıran ve hayatın
yaşayacağın şeylerden biridir aşk...
çok başında
Bitmiştir bazen ve öyle bir an olur ki daha hayatınınistem
ezsin…
ak
anlam
olduğunu, bunları onlarca defa yaşayabileceğini
sadec
Zamanla her şey yoluna giriyor hiçbir şey yapmasan bile, ı bire güçlü
oyun
durmaya çalıştığında yerine oturuyor. Ve o zaman hayat
olarak görüp hafifçe gülümsüyorsun aynada.
Seni Öldürmeyen Herşey Seni Güçlendirir Bu Hayatta….
Burak Şaşmaz & Baturay Gece
60
BKAPISI
DARÜŞŞAFAKA KUPASI
SALON MODEL UÇAK YARIŞMASI
21 Şubat 2010 Pazar günü Darüşşafaka Eğitim Kurumları ve
THK Bakırköy Şubesi işbirliği ile Darüşşafaka Ayhan Şahenk
Spor Salonu’nda “Darüşşafaka Kupası Salon Model Uçak Yarışması” düzenlendi. Yarışmada Çubuk Model, Kabin Model ve
Ornithopter Model olmak üzere :
3 kategoride 61 yarışmacı ferdi ve takım olarak yarıştı ve toplamda 21 kupa sahibini buldu.
Okulumuz adına yarışmaya katılan Uçak Bakım Bölüm Öğrencilerinden Mert DÖNER, Mehmet Ali AYILMAZ, Fatih YILDIRIM,
Furkan TAŞKIRAN ve Sefa GÖÇMEN’i tebrik eder, başarılarının
devamını dileriz.
BÖLÜMÜMÜZDE
TEKNOLOJİK YENİKLİKLER
Megep projesi kapsamında bölümümüze bir çok donanım ve
eğitim seti kazandırılmış ve şu an hiç bir okulda bulunmayan
bir dizi donanım ve eğitim seti Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı İstanbul İşkur İl Müdürlüğü ve MEB işbirliğinde yapılan çalışmalar neticesinde bölümümüze aşağıda belirtilen yeni
donanımlar yakında kazandırılacaktır.
61
www.bkapisi.net
BKAPISI
www.bkapisi.net
Kaptan Pilotunuz Konuşuyor
Kalkıştan 15 dakika sonra 50 kişilik Fokker 50
tipi uçağın hoparlörlerinden kaptan pilotun sesi
duyulur:
‘Uçağımıza hoşgeldiniz. Şu anda Atlantik
Okyanusunun üzerinde 15.000 feet yükseklikte bulunmaktayız. Sağ tarafınıza bakarsanız
uçağımızın bir motorunun yanmakta olduğunu
göreceksiniz. Sol tarafa bakarsanız uçagımızın
kanatının kopmuş olduğunu göreceksiniz. Aşağıya
bakarsanız bir sari bot icinde üç kişinin size el
salladığını göreceksiniz. Bu kişiler ben kaptan
pilotunuz, yardımcı pilotum ve uçagın hostesi.
Havacılık
Fıkraları
Dinlemekte oldugunuz ses bir bant kaydıdıdır.’
Kısa pist
Pilot Temel ve Kule
Temel ile Dursun pilotluk kursuna gitmişler.
En sonunda kursu bitirip pilotluk diplomasını
almışlar. İlk seferlerine çıkmak üzereler. Uçağı
kaldıyorlar fakat kalktıktan bir saat sonra uyarı
geliyor.
Pilot Temel telsize var gücüyle bağırıyordu :
“Ula, sağ motor bozuldu. Düşeyrum, düşeyrum.
Meydey düşeyrum. Kule düseyrum.”
Dursun temele diyor ki: “Ula Temel şimdi
kuleden uyarı geldi. İneceğimiz havalimanın
pisti çok kısaymış, onun için iner inmez frenlere
asılalım’’.
Kule hemen cevapladı :
“Mesaj anlaşıldı. Yerinizi bildirin, yerinizi
bildirin.”
Temel gayet ciddi :
“Pilot kabini, öndeki sol koltuk, pilot kabini,
öndeki sol koltuk.”
“Tamam’’ demiş Temel. Pist görünmüş ve tekerler yere değer değmez Temel frenlere asılmıs.
Tam pistten çıkarlarken son onda durmuşlar.
Dursun terini silerken Temel’e demiş ki “ula Temel şu ise bak 10 metrelik pist mi olur?”.
Temel: “Haklısın uşağum, bi de bunun enine bak
en az 10 km var’’.
62
BKAPISI
İlginç
Bilgiler
www.bkapisi.net
Satrançta şah niçin o kadar pasiftir?
Çünkü şah koruma altındadır. Zaten satrançta
amaç şahı almaktır. O yüzden bütün taşlar onu
korumakla görevlidir. Vezir ise başkumandan
gibi şaha yardım eder. İleri geri, çapraz
her yöne gidebilir. Batıda vezire Kraliçe adı
verilmiştir. Bununla Kraliçe’nin Kralın en büyük
desteği olduğunu işaret etmektir. Satranç
6. yüzyılda Hindular tarafından oynanmaya
başlanmış, oradan dünyaya yayılmıştır.
Bir hafta niçin 7 gündür? Babilliler 7 günlük
haftayı zaman birimi olarak kullanıyorlardı. İlk
çağlarda bilinen beş gezegen ile güneş ve ayın
sayısı nın 7 oluşu bu sayıyı gizemli ve uğurlu
kılıyordu. Daha sonra dinlerde göğün 7 kat
oluşu ve doğadaki ana renk sayısının 7 oluşu,
müzik notalarının 7 oluşu sayının önemini daha
çok belirtti. Daha sonra Fransa takvim yapısını
değiştirerek hafta sayısını 10 yaptı ama kabul
görmedi. Rusya 5 günlük hafta uygulamasına
geçti, o da tutulmadı. Sonunda yine hafta 7 gün
olarak kaldı.
İnsanlar saatlerini niçin sol kollarına
takarlar?
Özel bir durum veya farklı olma düşüncesi yoksa
insanların çoğu saatlerini sol kola takar. Çünkü
çoğunluk sağ elini kullanmaktadır ve bu kolun
daha hareketli olması nedeniyle saatin bir yerlere çarpıp zarar görme olasılığı yüksektir. Zaten
saatin kurma düğmesi 3 rakamının yanındadır.
İnsanlar saati kurmak istedikleri zaman onu
bilekten çıkarmadan sağ elle uzattıkları sol
kollarındaki saati kurabilirler.
İnsan korkunca niçin dişleri birbirine vurur?
Bir insan büyük bir tehlike veya korku verici
olayla karşılaşınca vücudu otomatikman savunmaya geçer. Diğer canlılarda olduğu gibi dişler
ve çene savunmanın ana mekanizmalarıdır.
İşte bu nedenle ilk insanlardan gelen kalıtımsal
yapıdan dolayı önce çene ve dişler harekete
geçer. Çenedeki kaslar titrer, bu da sanki dişler
birbirine vuruyormuş gibi görüntü verir.
Akıl ile zeka arasında fark nedir?
Akıl yalanla gerçeği, doğruile yanlışı ayırabilme,
bir konuda düşünce yürütebilme ve görüş
bildirme yeteneğidir. İnsan olgunlaştıkça aklı
gelişir. Zeka ise bir olayı önce anlama, ilişkileri
kavrama, yargılama ve açıklayarak çözme
yataneğidir. Genel olarak 12 yaşına kadar gelişir,
20 yaşına kadar sürer sonra sabit kalır. Zeka bir
insanın her türlü olay karşısında aynı yeteneği
gösterebileceği anlamına gelmez. Bir besteci
müzik yapıtını aklıyla değil zekasıyla yaratır.
Fakat en basit matematik problemini çözemeyebilir. Sonuç olarak zeka, ruhsal olaylara, algı ve
hafıza yeteneğine, tutkulara, eğilimlere göre
farlılıklar gösterir. Akıl somut olarak ölçülemez,
zeka IQ denilen testle ölçülebilir.
Niçin Gözyaşı Dökeriz?
Dünyadaki canlılardan sadece insan ruhsal
nedenlerle ağlar.. Aslında gözlerimize sürekli
gözyaşı koruma amaçlı olarak salgılanmaktadır.
Fakat ağlama ruhsal bir boşalmadır. Bu konuyu
ilk inceleyer Darwin’dir. Daha sonra yapılan
deneyler sonucu görüldü ki soğan doğrarken
akan gözyaşlarının kimyasal yapıları farklıdır.
Ruhsal gözyaşları daha çok protein içermektedir. Fakat henüz bu farkın nedeni
açıklanamamıştır.
63
BKAPISI
www.bkapisi.net
Küçük Bir Beyin Jimnastigi
Sonucunu sadece IQ’su 120nin üzerinde olanlar
bulabiliyor ...
Beyin
Jimnastiği
Düşün bakalım:
Bununla beyniniz bi süre aktif kalacak,
10 Kese Altın
Padişah her kesede 1 KG altın olan 10 Keseyi
kuyumcuya yollar ve bu 1 KG lik altınları 100 ‘er
gramlık 10 ‘ar tane bilye yapmasını ve yine aynı
keselere koymasını ister. Kuyumcumuzda 9 keseyi 100’er gramlık bilyeye çevirir ama 1 kesenin
içindekileri 90 lık bilye yaparak 100 gram çalar.
Şevketlü Padişahımızda bunu haber alır ve keseler geldiği gün veziri imtihana tutar. bilemezse
kelle gidecektir. Padişahın sorusu şudur.
“Ey vezir bu 10 kesede 10 ‘ar tane bilye var, ama
9 kesedeki bilyeler 100’ er gram sadece 1 kesedeki bilyeler ise 90 ‘ar gram. Al sana terazi al
sana keseler. Sadece 1 defa teraziyi kullanma
hakkın var altın çalınan keseyi buldun kelleyi
kurtardın bulamadın kelle de gitti. Bir günlük
sürende başladı” der.
64
Eğri:
2 +3 = 10
7 +2 = 63
6 +5 = 66
8 +4 = 96
9 +7 =??

Benzer belgeler

Say? 1 - B KAPISI

Say? 1 - B KAPISI aktarmaya ve havacılık konusundaki perspektifinizi geliştirip değiştirmeye çalışacağız. Amatörlüğü elden bırakmadan olabildiğince sade, yalın ve anlaşılır şekilde bu yenilik ve değişiklikleri size ...

Detaylı

Hangar Dergisi - Ege Meslek Yüksekokulu

Hangar Dergisi - Ege Meslek Yüksekokulu Merhaba Arkadaşlar, öncelikle B Kapısı isimli dergimizin ikinci sayısının hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz. Biz de Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. İnsan Kaynakları Başkanı Sayın Hüseyin SAĞ...

Detaylı

TEKNiK - B KAPISI

TEKNiK - B KAPISI Abidin KARAKÖSE / Uçak Bakım Dal Şefi S.Behlül KÖSE / Uçak Bakım Dal Şefi Hikmet DURAN / Uçak Bakım Dal Şefi İbrahim ŞAHİN / Uçak Bakım Dal Şefi M.Fatih PEHLİVAN / Bilgisayar Öğretmeni Aysel CAYMAZ...

Detaylı