Erken Evre Glottik Kanserlerde Frontolateral Larenjektomi

Transkript

Erken Evre Glottik Kanserlerde Frontolateral Larenjektomi
Yeni Tp Dergisi 2009;26: 20-22
Yeni Tıp Dergisi 2009;26: 20-22
Orijinal makale
Erken Evre Glottik Kanserlerde Frontolateral
Larenjektomi Sonuçlarnn De÷erlendirilmesi
Selma KURUKAHVECøOöLU 1, Ömer Tark SELÇUK 2, Bülent ÖCAL 2, Gökhan KURAN 2,
Nurettin ÖZDEMøR 2
2
1
Ça÷ Hastanesi KBB Bölümü, ANKARA
Dúkap Yldrm Bayezit E÷itim ve Araútrma Hastanesi KBB Klini÷i, ANKARA
ÖZET
Bu çalúmada T1a ve T1b glottik larenks kanseri olan ve
frontolateral larenjektomi ile tedavi edilen hastalarn
onkolojik sonuçlar retrospektif olarak de÷erlendirilmiútir.
1993-2004 yllar arasnda erken evre glottik kanseri
olan ve Frontolateral larenjektomi yaplan 25 hasta (23
erkek, 2 kadn) de÷erlendirildi. Hastalardan mikrolarengoskopi eúli÷inde biyopsi alnd ve 1997 American Joint
Committee on Cancer snflamasna göre evrelendirildi.
T1aN0M0 olarak de÷erlendirilen 23 hastaya (%92)
frontolateral larenjektomi, T1bN1M0 olarak de÷erlendirilen 2 hastaya (%8) ise frontolateral larenjektomi ve
fonksiyonel boyun diseksiyonu yapld.
Hastalarn takip süresi ortalama 2 yld. Üç hasta (%12)
postoperatif radyoterapiye gönderildi. Bir hastaya (%4)
postoperatif birinci ylnda nüks nedeniyle total larenjektomi yapld. Larenks kanseri nedeniyle hiçbir hastada
ölüm görülmedi.
Frontolateral larenjektomi erken evre glottik kanserlerde
kullanlan etkili bir cerrahi yöntemdir.
Anahtar Kelimeler : Glottik kanser, erken evre, cerrahi,
frontolateral larenjektomi, etkinlik
ABSTRACT
An evaluation of frontolateral laryngectomy results
in early-stage glottic carcinoma
The aim of this study was a retrospective analysis of the
oncological results in a group of patients who had T1a
and T1b glottic laryngeal cancer and treated by frontolateral laryngectomy.
We treated 25 cases (23 male, 2 female) of early glottic
carcinoma with frontolateral laryngectomy between the
years 1993 and 2004. All patients were performed
biopsy with microlaryngoscopy and staged according to
the 1997 American Joint Committee on Cancer classification.
In 23 patients with T1aN0M0 treated by frontolateral
laryngectomy and 2 patients with T1bN1aM0 treated by
frontolateral laryngectomy and functional neck dissection.
The median follow-up was 2 years. Postoperative, 3
cases were treated by radiation therapy. Only one
patient underwent total laryngectomy (4%) due to local
recurrence. No patients died as a laryngeal carcinoma.
Frontolateral laryngectomy provides an effective therapeutic option in early glottic carcinoma.
Key Words : Glottic cancer, early stage, surgical treatment,
frontolateral laryngectomy, effectivity
GøRøù
Baú boyun kanserlerinin %25’ni larenks kanserleri
oluúturmaktadr. Larenks kanserlerinin de %75’i
glottik bölgede görülür1. Parsiyel larenjektomi
tekniklerinin geliúmesiyle total larenjektomi (TL)
skl÷ giderek azalmaktadr. Erken evre glottik
kanserlerde radyoterapi (RT), endoskopik lazer
eksizyon, laringofissür, frontolateral larenjektomi
(FLL), hemilarenjektomi gibi teknikler yaygn bir
úekilde uygulanmaktadr1. Özellikle T1 glottik tümörlerde endoskopik kordektomi, larengofissürle
kordektomi ve RT’nin baúar úans eúittir. RT’nin en
önemli avantaj ses kalitesinin korunmasdr. Ancak
ön komissür tutulumu olan erken evre glottik
kanserlerin tedavisinde FLL, ön komissür tekni÷i,
suprakrikoid larenjektomi gibi cerrahi yöntemlerin
tercih edilmesi önerilmektedir2.
FLL tekni÷i ilk kez 1945 ylnda Leroux-Robert
tarafndan uygulanmútr1,3. FLL bir vokal kord (VK)
tutulumu olan, ön komissür ve karú VK’un ön ks20
mna uzanan ancak VK hareketlerinin bozulmad÷
erken evre glottik kanserlerde uygulanan bir
cerrahi yöntemdir1,3-5. T1a, T1b ve seçilmiú T2 glottik
larenks kanserli hastalarn tedavisinde FLL etkin,
larengeal fonksiyonlarn korunmasnda iyi sonuç
veren bir cerrahi yöntemdir3. Bu çalúmada 19932004 yllar arasnda FLL yapt÷mz hastalarn
sonuçlar retrospektif olarak de÷erlendirilmiútir.
MATERYAL VE METOT
1993-2004 yllar arasnda klini÷imize baúvuran ve
erken evre glottik kanser saptanan 25 hastaya FLL
uygulanmútr. 25 hastann 23’ü erkek (%92), 2’si
bayan (%8) ve yaú ortalamas 57,4 idi (48-71).
Hastalarn ortak úikayeti ses kskl÷yd ve hepsinde sigara öyküsü mevcuttu. Hastalara ayrntl fizik
muayene, endoskopik larenks muayenesi ve genel
anestezi altnda mikroskop eúli÷inde direkt laren-
S. Kurukahvecioğlu
ark.
Yeni Tp
Dergisi 2009;26:ve
20-22
goskopi yaplarak biyopsi alnd. 23 hastada vokal
kord ve ön komissür tutulumu, 2 hastada vokal
kord+ön komissür+karú vokal kord 1/3 ön ksm
tutulumu oldu÷u saptand. Hastalarn hepsinde
VK’lar hareketliydi ve histopatolojik inceleme sonucu
iyi diferansiye skuamöz hücreli karsinom tans
kondu. Preoperatif American Joint Committee on
Cancer (AJCC) snflamasna göre hastalarn 23’ü
(%92) T1aN0M0, 2’si (%8) T1bN1aM0 olarak
de÷erlendirildi4. T1aN0M0 olarak de÷erlendirilen 23
hastaya FLL, T1bN1aM0 olarak de÷erlendirilen 2
hastaya ise FLL ve fonksiyonel boyun diseksiyonu
uyguland. Cerrahi teknik olarak; lezyonun oldu÷u
VK, ön komissür, karú VK’un 1/3 ön bölümü,
subglottik alann üst bölümü ve ayrca tiroid
kkrda÷n ön parças ön komissür ile birlikte
rezeke edildi. øntraoperatif cerrahi snrdaki rezidü
tümörü önlemek amacyla tüm vakalarda frozen
incelemesi yapld.
BULGULAR
Hastalar ortalama 2 yl (2-6 yl arasnda) takip
edildi. Hiçbir hastada intraoperatif veya postoperatif ciddi bir komplikasyon görülmedi. Hastalar
aspirasyona karú bilgilendirilerek postoperatif
ortalama 2 ila 3 günde yar kat, jöle kvamnda
besinlerle oral beslenmeye geçildi. Sadece bir
hastada 2 yl süren zaman zaman sv gdalarla
aspirasyon úikayeti oldu. Hastalar ortalama 8-10
günde dekanüle edilerek trakeotomi kapatld.
Postoperatif histolojik olarak cerrahi snr pozitif
gelen bir hasta ve kas tabakasna fokal invazyon
saptanan iki hastaya cerrahi tedavi önerildi ancak
kabul etmedikleri için radyoterapiye gönderildi.
Tüm hastalarn periyodik olarak endoskopik
kontrolleri yapld. Postoperatif birinci ylda nüks
saptanan ve subglottik yaylm olan bir hastaya
total larenjektomi yapld. øki hastada ön komissür
bölgesinde postoperatif birinci yl sonunda granülasyon dokusu tespit edildi. Biyopsi alnarak nüks
olmad÷ belirlendi. Tüm hastalarn 2 yllk sa÷
kalm oran %100 idi. TL yaplan ve RT’ ye gönderilen hastalar çkarld÷nda cerrahi etkinlik %84
olarak saptand. Hastalarn 15’i halen takipte olup,
2 hastamz larenks kanseri dúndaki nedenlerle
ölmüútür.
TARTIùMA
Baú boyun kanserlerinin %25’ini larenks kanserleri
oluúturur. Larenks kanserleri hayatn 5-6 dekatlarnda ve erkeklerde daha fazla görülür1. Son
zamanlarda kanser cerrahisinde organ ve fonksiyonlarn korunmasna yönelik tedavi protokolleri
önem kazanmútr. Özellikle larenks kanseri cerra-
hisinde seçilmiú hastalarda larengeal fonksiyonlarnda korundu÷u tedavi protokolleri yaygn bir
úekilde uygulanmaktadr. Erken evre glottik kanserlerde en ideal tedavi yöntemi, kür úans yüksek
ve ayn zamanda larengeal fonksiyonlar da koruyabilen yöntemdir. Erken evre glottik kanserlerin
tedavisinde RT, larengofissür, endoskopik kordektomi, hemilarenjektomi, endoskopik lazer eksizyon,
FLL vb. yöntemler kullanlmaktadr1,3-5. T1a glottik
tümörlerde endoskopik kordektomi, larengofissürle
kordektomi ve RT’nin baúar úans eúittir2. Erken
evre glottik tümörlerde RT’nin en önemli avantaj
ses kalitesinin korunmasdr. RT sonras T1 lezyonlarda %85-95, T2 lezyonlarda ise %80-90, 5 yllk
sa÷kalm oranlar saptanmútr2. RT ile lokal kontrol
oran ise T1a tümörlerde %75-85, baz serilerde
%90-95 olarak belirtilmiútir1,4. Ancak RT sonras
solunum ve sindirim sisteminde sekonder kanser
görülebilme riski de önemli bir dezavantajdr4.
Ancak erken evre glottik tümörlerde ön komissür
tutulumu, bir veya iki vokal kordun yarsndan
fazlasna yaylm olmas RT sonuçlarn etkiler.
Kaplan ve arkadaúlar ön komissür tutulumu olan
ve RT ile tedavi edilen hastalarda 5 yllk nüks
olasl÷n %18 olarak bulmuúlar2. Ön komissür
tutulumu olan hastalarda RT’nin baúar orannn
düúük oldu÷unu gösteren birçok çalúma mevcuttur2,6. Çünkü ön komissür tutulumu olan glottik
tümörler T1 olsa da tiroid kkrda÷a invazyon yapmú
olabilirler. Ön komissür evrelendirmesi güç bir
bölgedir ve tedavide baúarszlk nedeni olarak
düúük evreleme suçlanmútr2. Bu nedenle ön
komissür tutulumu olan erken evre glottik kanserlerin tedavisinde FLL, ön komissür tekni÷i, suprakrikoid larenjektomi gibi cerrahi yöntemlerin tercih
edilmesi önerilmektedir2.
FLL; T1a, T1b ve seçilmiú T2 glottik larenks
kanserlerinde etkin, larengeal fonksiyonlarn da
nispeten iyi korundu÷u cerrahi bir yöntemdir1,3,7,8.
Literatüre bakld÷nda T1-T2 glottik larenks
kanserlerinde sa÷kalm oran %86-96, ön komissür
veya aritenoidlerin altna invazyon olanlarda ise
%75’dir4. Tümörün fiksasyon olmadan ön komissüre ya da vokal prosese çok yakn veya invaze
oldu÷u vakalarda açk cerrahi, endoskopik rezeksiyona göre onkolojik açdan daha baúarldr. Biz
de bu nedenlerden dolay tedavi yöntemi olarak
FLL uyguladk. Tümörün invazyon derinli÷i, cerrahi
snrda tümörün pozitif olmas, kas invazyonu vb
prognozu kötü etkileyen faktörlerdir. Cerrahi snr
pozitifli÷i (e÷er hasta ek rezeksiyonu kabul etmiyor veya yaplamyorsa), kkrdak invazyonu,
subglottik uzanm, ekstralarengeal yaylm, perinöral invazyon, vasküler ve lenfatik invazyon, ekstranodal tutulum vb. postoperatif RT endikasyonlar arasndadr2. Postoperatif cerrahi snr pozitif
21
S. Kurukahvecioğlu ve ark.
Yeni Tp Dergisi 2009;26: 20-22
olan hastalarda snrn yeniden geniú rezeksiyonu
ve hatta primer tümör ile birlikte boyuna RT
uygulanmas önerilmektedir1,2,8. Postoperatif cerrahi
snr pozitif gelen 1 hasta ve kas invazyonu saptanan 2 hastaya RT ile baúar úansnn düúük oldu÷u
belirtilerek cerrahi önerilmiú, ancak hastalarn
kabul etmemesi üzerine RT verilmiútir.
Kendi vakalarmz de÷erlendirildi÷inde 2 yllk sa÷
kalm %100, cerrahi etkinlik %84 (25/4) (3 hasta
RT’ye gönderilmiú, 1 hastaya TL yaplmú) olarak
saptanmútr. Postoperatif hiçbir hastada ciddi bir
komplikasyon veya kanser nedeniyle ölüm görülmemiútir. Bir hasta dúnda uzamú aspirasyon
problemi olmamútr.
Sonuç olarak FLL erken evre larenks kanserlerinde
etkin, larengeal fonksiyonlarn nispeten iyi korundu÷u cerrahi bir yöntemdir. FLL’nin seçilmiú vakalarda son derece etkili ve küratif bir cerrahi
yöntem oldu÷unu düúünmekteyiz.
REFERANSLAR
1. Kaya S. Larenks hastalklar. Ankara, Bilimsel tp yaynevi, 2002;
647-49.
2. Çoúkun H, Özkan L. Baú Boyun Kanserleri. In: Engin K, Eriúen L, ed.
Larenks Kanserleri, Bursa, 2003;343-407.
3. Fiorella R, Di Nicola V, Mangiatordi F, Fiorella ML. Indications for
frontolateral laryngectomy and prognostic factors of failure. Eur arch
otorhinolaryngol 1999;256: 423-5.
4. Giovanni A, Guelfucci B, Gras R, Yu P, Zanaret M. Partial frontolateral laryngectomy with epiglottic reconstruction for management of earlystage glottic carcinoma. Laryngoscope 2001;111: 663-8 .
5. Mohr RM, Quenelle DJ, Shumrick DA. Vertico-frontolateral
laryngectomy (hemilaryngectomy). Indications, technique, and results. Arch
Otolaryngol 1983;109: 384-95.
6. Maheshwar AA, Gaffney CC. Radiotherapy for T1 glottic carcinoma:
impact of anterior commissure involvement. J Laryngol Otol 2001;115:
298-301.
22
7. Dedivitis RA, Guimares AV, Guirado CR. Outcome after frontolateral laryngectomy. Int Surg 2005;90: 113-8.
8. Gürbüz MK, Özüdo÷ru EN, Cakli H, Cingi E, Kecik MC, Cingi C. Erken
glottik kanserlerde cerrahi teknik ve onkolojik sonuçlarn de÷erlendirilmesi.
Kulak Burun Bo÷az Ihtisas Dergisi 2003;10: 194-8.
Yazúma adresi:
Dr. Selma KURUKAHVECøOöLU
Özel Ça÷ Hastanesi, Ankara
e-mail: [email protected]
Yaznn geldi÷i tarih
: 15.01.2009
Yayna kabul tarihi
: 31.01.2009

Benzer belgeler