Kartraytlar Cerkesdir/ 2005/ Birgun/984 Kb

Transkript

Kartraytlar Cerkesdir/ 2005/ Birgun/984 Kb
Vallahi bu Kartrayt’lar Çerkes’dir!
Ne güzel de¤il mi? fiu konufltu¤umuz dilde, Ahmet
Hamdi Tanp›nar diye bir yazar var. Her derde deva
kutsal metinler üretmifl, sanki "mutlu yazar yoktur,
mutlu okur vard›r" özdeyiflini hakl› ç›kartmak
istercesine, yaflad›¤› karfl›l›ks›z aflk›, Huzur'a dökerek
bize mutluluk bahfletmifl bir "kutup y›ld›z›".
Huzur'un bir bölümünde Mümtaz, sevgilisi Nuran
ve Nuran'›n day›s› Tevfik bey Bo¤aziçi'nde akflam
yeme¤i yiyorlar. Tevfik bey Mümtaz'a, tabaktaki
barbunyan›n etnik ve sosyal maceras›n› anlat›yor:
"fiu barbunyay› burada bu akflam beraberce
yiyebilmemiz için kaderin as›rlarca çal›flmas›n› düflün.
Evvela Yahya Kemal'in dedi¤i gibi Don ve
Volga,Tuna sular› Karadeniz'e akacak. Dedelerimiz
kalk›p Orta Asya'dan gelecek, ‹stanbul'a
yerleflecekler.. Sonra, ‹kinci Mahmut Nuran'›n büyük
dedesini bektaflidir diye ‹stanbul'dan Manast›ra
nefyedecek. Orada Merzifonlu zengin bir binbafl›n›n
k›z›yla evlenecek. Benim dedem kar›s› kaçt›ktan sonra
kendini teselli için yazd›¤›,sonra bilmem hangi paflaya
hediye etti¤i Kur'an›n paras›yla bu köflkü alacak (…)
Sonra Nuran'›n babas› çocukken hastalanacak, Annesi
Aziz Mahmut Hüdai Efendi'ye adayacak, büyüyünce
pirin dergah›na girecek,orada babamla dost olacaklar.
Nuran do¤acak…siz do¤acaks›n›z…"
Maykop yak›nlar›nda bir a¤ac›n alt›na oturan yafll›
amca, kentten gelen top seslerine anlam verememifl,
yoldan geçen delikanl›ya neler oldu¤unu sormufl.
Genç: "Stalin bugün Maykop'a geliyor" deyince
Amca laf› yap›flt›rm›fl: "Sabahtan beri at›yorlar, hala
vuramad›lar m›?"
Diaspora'da yaflayan toplumlar›n realiteyle iliflkilerini
en iyi anlatan örnek, Öbür dünyaya giden Abaza
beyinin hikayesidir.
Abaza beyi vadesi doldu¤unda öbür dünyaya göçmüfl.
Araf’ta beklemeye bafllam›fl. Bir süre sonra yan›na
gelen iki zebani ellerindeki sopayla bizimkini dövmeye
bafllam›fl. Uzun süre sesini ç›karmayan Abaza beyi
sonunda dayanam›fl: "Rica ederim vurmay›n›z" demifl.
"Böyle yaparsan›z, bir daha hiçbir Abaza buraya
gelmez"
Yaln›zca sonunu bildi¤i bir filmin bafl›n› da görmek
ister insan. Kimim? Neyim? Niye buraday›m? Niye
baflka yerde de¤ilim? Kader'in as›rlarca çal›flmas›
ne demek? Ayr›ca bu kadar çok çal›flmak zorunda
m›?
Tanp›nar lezzetinde cevaplar veremesek te peflimizi
b›rakmaz bu sorular.
Bunu da biliyorum diyenlere sesleniyorum. Haz›r
olun, birazdan anlataca¤›m› hiçbiriniz bilmiyorsunuz.
Çünkü bu hadise uzun y›llar evvel, bizzat benim
bafl›mdan geçti.
Televizyonun ilk y›llar›.
Her akflam mesai TRT'nin aç›l›fl sinyaliyle bafll›yor,
‹stiklal Marfl› ile bitiyor.
‹stisnas›z her fley izleniyor. Ama içlerinden biri var
ki, sokaklar da kedi bile kalm›yor: Bir dizi bu. Ad›:
BONANZA
Bay Cartwright ve üç o¤lu: Hass, Adam ve Küçük
Co'dan oluflan kadro tüm Türkiye'nin sevgilisi o
y›llar.
Y›l 1864. Kaç zamand›r çar›n ordular›na kök söktüren
ma¤rur Çerkes kabileleri, yolun sonuna (yoksa bafl›na
m›?) gelmifl. Kaybedilen savafl›n ertesinde gelen
büyük sürgün onlar› üçbin y›ld›r yaflad›klar›
topraklardan koparm›fl. Ço¤u yollarda telef olmufl,
ço¤unu Karadeniz yutmufl, sa¤ kalanlar ömürleri
boyunca bal›k yememeye yemin etmifl, hepsi bir gün
Kaf Da¤›'n›n öte yan›na geri dönece¤ini ummufl ama
olmam›fl. Yaln›zca onlar de¤il, onlardan sonraki
kuflaklarda ömrünü bu topraklarda tamamlam›fl.
Mezarl›kta ›sl›k çalmak gibidir mizah. Bir seçimden
çok, bir mecburiyet kalemi. Hayat katlan›lmaz hale
geldi¤inde baflka yol kal›r m› ki zaten? Kahkaha'n›n
Zaferi kitab›nda Barry Sanders gülmeyi bir yeralt›
hareketi Bir y›k›c› mihrak olarak görür.
Çerkes beyine 'Çerkes olmasayd›n, ne olurdun?' diye
sormufllar. Bir süre düflünmüfl: 'Vallahi azim, mahçup
olurdum' diye cevaplam›fl.
fiimdi ç›k›p, kimse bu Gürcü, Arnavut, Kürt
f›kras›d›r filan demesin. F›kralar uluslar-üstü
piyeslerdir ve farkl› co¤rafyalarda sahnelenirler.
Yine bir hafta sonu. Nefesimizi tutmufl Bonanza'y›
bekliyoruz. Hiflflflt… Bafllad›. Halen belle¤imde kalan
müzi¤iyle, jenerik giriyor. Yine birtak›m kötü adamlar
ellerinden geleni artlar›na koymuyorlar. Ama iyi ki
Kartraytlar var. Hemen devreye giriyorlar, masumlar›
o adamlardan kurtar›yorlar, yüre¤imizin ya¤›n›
eritiyorlar...vesaire vesaire..
Bir gün heyecanl› bir sahnede, iyice havaya giren
amcam dayanamay›p hayk›rd› : "Vallahi bu
Kartraytlar Çerkes’dir"
Odadaki hemen herkes "nereden ç›kt› bu flimdi" diye
affallad›. Amcam ayn› heyecanla "Çerkes’lerden
baflka kimse ata böyle binemez" diye iddias›na iddia
ekledi.
Hepimiz içimizden " Ya Amerika nere, Kafkasya
nere" diye tebessüm ettiysek de, sesimizi ç›karmad›k.
Aradan uzun y›llar geçti. 90'lar›n sonunda bir gazete'de
flöyle bir haberle karfl›laflt›m: "Bir zamanlar›n Ünlü
Televizyon dizisi Bonanza'n›n Çerkes as›ll› yönetmeni
Muhiddin Kandur Çerkezlerin Kafkasya sürgününü
anlatan son roman›n› imzalamak için Türkiye'ye geldi"
An›nda koflup, haberi amcama okudum. Hiç istifini
bozmad›: "Eee ne var bunda ?" dedi. "Sen anlamam›fl
m›yd›n?"