KOBİ`ler ve Girişimcilik - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

Transkript

KOBİ`ler ve Girişimcilik - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Nihat ERGÜN’ün Değerlendirmesi
KOSGEB Başkanı Mustafa KAPLAN ile Röportaj
Türkiye’de İnovatif Girişimcilik
KASIM 2012 YIL: 24 SAYI: 287
Dördüncü Avrupa KOBİ Haftası
“Önce Küçük Olanı Düşün” Etkinliği
KOBİ’ler ve
Girişimcilik
i
s
i
g
r
e
D
k
i
l
i
l
m
i
r
e
V
AYI
3. S
12/
- 20
GİSİ
DER
LİLİK
RİM
- VE
ĞÜ
RLÜ
ÜDÜ
KNO
LOJİ
E TE
SAN
AYİ
V
İLİM
,
T.C.
B
T.C
. BİL
İM
Tel:
VER , SAN
(31
İML AYİ
2) 4
Geli
67
İLİK VE T
b
e-p 55 90 olu S
GE EKN
o
ost
NE
a: v (10 Ha kak N
L M OLOJ
gm
t)
o
@sa - Fak : 5 Ka
ÜD İ BA
v
nay
s:
ÜR
i.go (312) aklıde
LÜĞ KANL
re
v.tr
4
IĞI
- in 27 30 06690
Ü
22
tern
AN
K
et:
htt Faks (D ARA
p://v
gm ergi): (3
.san
ayi. 12) 46
gov
74
77
.tr
9
BAK
A
NLIĞ
I
5 Kavaklıde
55 90 (10 Hat)
re 06690 ANK
- Faks: (312)
ARA
e-posta: vgm
427 30 22 @sanayi.gov
Faks (Dergi):
.tr - internet
(312) 467 47
: http://vgm.sa
79
nayi.gov.tr
EL M
T.C. BİLİM,
SANAYİ
VERİMLİLİK VE TEKNOLOJİ BAKA
NL
GENEL MÜ
DÜRLÜĞÜ IĞI
Gelibolu Sok
ak No:
Tel: (312) 467
GEN
EL MÜDÜRLÜĞÜ
VERİMLİLİK GEN
İ BAKANLIĞI -
İM
T.C. BİL
NAYİ VE TEKNO
LOJ
T.C. BİLİM, SA
er
(Der
.tr
vaklıd
- Faks
yi.gov
o: 5 Ka
30 22
m.sana
) 427
tp://vg
ks: (312 ternet: ht
- in
ov.tr
ISS N 101 3-1
Mühendisli
388
ği
Uygulamal
arı
Doç. Dr. M.
Toplam Ka
Akif ÖZER
lite Yö
Üzerine Etki netimi (TKY)’nin Ku
rumsal İmaj
leri: Yönetic
i Görüşleri
Üzerine Bir
Araştırma
Öğr. Gör. En
is Baha BİÇE
Yrd. Doç. Dr
R
. Hasan EK
İNCİ
Öğr. Gör. Üm
İşgörenlerin
it NALDÖK
Or
ga
EN
nizasy
Değiştirme
Sıklığının Ör onda Çalışma Süresi
ve İş
gütsel Bağl
ılık Düzeyl
erine
Etkisi
Balanced Sc
Dr. Derya KA
or
RA
Yönteminin ecard Performans De
Türkçe Yazın
ğe
daki Tercüm rlendirme
e Problemi
Ver
Yrd. Doç. Dr
Fast Food İşl
iml
. Ali ERBAŞI
etmelerinde
ilik
M
Yön
al
ve
Hizmet Kalit
Artırılması
etim
İçin Kalite Fo
esinin
nksiyon Ya
ind
yılımı
eÖ
lçm
Uygulamas ve Türki
ı Ya ye
ev
Utku KARP
S
e Te
t
ı
a
rım
nay
Doç. Dr. Mur
UZ
şhi
l
ar İ
at Caner TE
i
s: B
i
n
d
lişk
STİK
e (1
Y
Doç. Dr. Fa
U
Hazır Giyim
r
i
d. D mu Uygu ir KOB
si (
tma PAKDİL
Ris
987
Tüketicilerin
D
t D lam İ
oç
kY
oğr -20
in Vitrin Ta
D
ö
E
as
usa 07)
M
net
r
sarım
imi
l Ba İşg . Ekin İRTA ı
Etkilenme larındanYön
Ş
T
ve
ğın ücü
Durumları ets
İşle
tı Ç Ve OKAT
Öğr. Gör. Ar
e
A
l
r
M
r
t
zu ARSLAN aç O
m
Dr. özüm imli
lara uhase Deme elerd
liği
Ha
l
e
Esra ARĞILL
lit
me
k P be K
t BA e U
I
rom ar
RLİ ygul SUİÇM si)
eth arla
N H ana
EZ
ee rını
Sıra n V ARMA bilirli
Ban
lam erilm
NK ği
A
ka
aY
Yrd
Yr
Örg Çal
önt esind YA
T.C. BİLİM, SA
üts ışan d. Do . Doç
em e B
NAYİ VE TEKN
ç.
.
ir
el S lar
i
OLOJİ BAKANL
tre ının Dr. Fa Dr. Ni Uygu ve Bir
IĞI
VERİMLİLİK GE
s Fa
lgü
t
P
NEL MÜDÜRLÜĞ
m
e
n K lama
ktö rfo
a
Türkiye’nin
Ü
T
EKT UTA
rler rma
Verimlilik M
Y
ÜF
inin nsı
erkezi
EKÇ
nı E
Kam
2012/2
D ve
usa
Yrd üzey Mem tkiley İ
l Ka
Öğ
.Do leri nu en
n
r.G
lkın
ör. ç. Dr. nin Te iyet
ma
Osm Ali
sp
da
an ERBA iti
Pro
Ü
je Y
Tug NÜV ŞI
M öne
A
a
Yrd odels timin y ARA R
.Do
el B e Yö
T
ç. D
ir Y ne
r. A akla lik
ydı
ş
n U ım
STA
RİM
LİLİK
- VERİMLİLİK
E
LIĞI - V
BAKAN
NOLOJİ
EK
Yİ VE T
, SANA
ĞI
KANLI
Jİ BA Ü
Ğ
KNOLO
VE TE MÜDÜRLÜ RA
7 47 79
KA
L
E
AN
12) 46
0
GEN
gi): (3
e 0669
İçin Değişim
- VE
DERGİSİ - 2012
NEL M
K GE
RİMLİLİ
LIĞI
BAKAN
OLOJİ
N
K
E
T
Ü
E
NAYİ V L MÜDÜRLÜĞ kezi
İM, SA
E
er
T.C. BİL RİMLİLİK GEN imlilik M
r
e
VE
V
iye’nin 012/1
Türk
2
Etkin ve Ve
rimli Yönetim
8
13-138
ISSN 10
/2. SAYI
rikçi
Teda
ında
ma
rtam ir Uygula K
O
im
B
et
ÜR
da Ür erine Dair tafa ÖZT AS
ın
n
a
s
il
Mu
Zam
İlişk
NKAY A
Tam
oç.Dr.
in ŞE
Yrd.D r. Hüsey e ÇAMLIC
iy
ç.D
k
o
e
Z
.D
ör.
Yrd
iterli
Öğr.G
ok Kr
PSIS Ç ygulama
O
T
:
ü
U
ELİ
lçüm
e Bir
ının Ö mi Üzerin an DEMİR EZ
h
mans
erfor rme Yönte oç.Dr. Er TÜKENM
P
e
İşletm Karar Ve
Yrd.D r. N. Mine
ünün
oç.D
ektör
i
Yrd.D
ılım S elenmes
z
a
Y
c
ve
ması alarının İn e MUTLU
la
r
a
k
z
id
Pa
a Ze
- Fer
ının
Yazılım Pazarlam OKUMUŞ
anlar
Elem kilerini
ullah
d
im
b
t
A
e
r
r.
i Et
ğ
k
Ö
e
d
ma
ın
Doç.D
aların ları Üzerin Bir Araştır A
e Çab
AC
nış
lik
liştirm a Davra eye Yöne kran KAR EZ
e
G
Satış Satın Alm
Ölçm ğr.Gör. Şü afa GÜLM
st
Ö
k
r. Mu
Olara
Doç.D
i
temi
Y
e ön ılık Örneğ
m
ir
d
c
n
ER
ka
eğerle amı: Ban Kemal İLT
D
s
n
r
.
a
u
in
- Dr. H
rform
zeyi K
ilerin
Bir Pe Uyum Yü n ŞİMŞEK
e Etk
örün ndırma ve
Kağa
t
k
y
e
a
r
S
E
atla
an)
kstil
ak Te aliyet - Fiy ri Açısınd İR
in Uş
rizi’n
im - M cat Süreçle ail AYDEM
t
K
e
8
r
0
i (Ü
20
İhra ç.Dr. İsm
nmes
o
İncele
Yrd.D
ÜDÜRLÜ
ĞÜ - V
E
K DE
RİMLİLİ
RGİSİ
I
/1. SAY
- 2012
T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
T.C.
BİLİ
M, S
ANA
V
Tü ERİMLİ Yİ VE TE
rkiy LİK G
KNO
e’ni
E
n V NEL MÜ LOJİ BA
K
erim DÜR
LÜĞ ANLIĞ
lil
201
I
2/3 ik M Ü
erke
zi
ISS
N1
013
-13
88
T.C. BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN
AYLIK YAYIN ORGANIDIR
KASIM 2012 YIL: 24 SAYI: 287
Bu dergi 6.000 adet basılmaktadır.
ISSN: 1300-2414
Yayın Türü: Yerel Süreli
Türkçe - İngilizce
SAHİBİ
T.C. BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ADINA
GENEL MÜDÜR
Anıl YILMAZ
GENEL KOORDİNATÖR
Dilek BİRBİL
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Cangül TOSUN
YAZI KURULU
Cangül TOSUN - Bahadır AVŞAR
İNGİLİZCE SAYFA SORUMLUSU
Gülçin MANZAK AYDIN - Şirin Müge KAVUNCU
FOTOĞRAFLAR
Hakan CANBAKIŞ
Cüneyt OLGAÇ
ABONE
Mehtap EMRE
(312) 467 55 90 / 331
[email protected]
Anahtar Dergisi’nin PDF dosyalarının her ay
düzenli olarak e-posta hesabınıza gönderilmesini istiyorsanız, konu alanına “Anahtar”
yazıp [email protected] adresine boş bir
e-posta atabilirsiniz.
Dergide yayımlanan yazılardaki görüşler
yazarlarına aittir.
YÖNETİM YERİ
T.C. BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Gelibolu Sokak No: 5
Kavaklıdere 06690 ANKARA
Tel: (312) 467 55 90 (10 Hat)
Faks: (312) 427 30 22
Faks (Dergi): (312) 467 47 79
e-posta: [email protected]
internet: http://vgm.sanayi.gov.tr
GRAFİK TASARIM ve UYGULAMA
Torna TASARIM
BASKI
KORZA YAYINCILIK
BASIM SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ.
Büyük Sanayi 1. Cad. 95 / 1 İskitler - Ankara
Tel: (312) 342 22 08 Faks: (312) 341 14 27
BASILDIĞI TARİH:
Anahtar Dergisi’nin Kasım 2012 sayısı
01.11.2012 tarihinde basılmıştır.
A
nahtar’ın bu ayki sayısı, Türkiye ekonomisinin son
dönemde ortaya koyduğu yüksek performansın ve
gerçekleştirdiği büyümenin başlıca aktörlerinden biri
olan KOBİ’lere ve girişimciliğe ayrıldı. Ülkemizdeki
işletmelerin sayı olarak yüzde 99,8’ini oluşturan ve
toplam istihdamın yüzde 78’ini bünyesinde barındıran KOBİ’ler, üretim
yapılarının dinamikliği ve dışsal etmenler karşısındaki esneklikleriyle,
Türkiye’nin orta ve uzun vadedeki büyüme hedeflerine ulaşmasında,
hiç şüphesiz, belirleyici rol oynayacak. Gerek yeni iş ve istihdam
olanaklarının yaratılması gerekse mevcut üretim ve hizmet sunum
süreçlerinin geliştirilmesine yönelik olarak, ülke düzeyinde girişimcilik
kültürünün yaygınlaşması, küresel ölçekte rekabet edebilirliğimizi
artırmanın temel kaynaklarından biri olacaktır.
“KOBİ’ler ve Girişimcilik” başlığını taşıyan bu sayımız, her zamanki
gibi, çeşitli tarafların konuya ilişkin çok boyutlu ve analitik
değerlendirmelerine başvurularak hazırlandı. Ülkemizde KOBİ’lerin
gelişimine yönelik her türlü teşvik ve desteğin sağlanmasında
öncü konumda olan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve
Destekleme İdaresi Başkanlığı da (KOSGEB), konuya dair kapsamlı
bilgi ve verilerin yanında özgün değerlendirmeleriyle, bu sayının
oluşumunda değerli katkılar sundu. Bu vesileyle başta Bakanımız Sayın
Nihat ERGÜN olmak üzere, KOSGEB Başkanı Sayın Mustafa KAPLAN’a ve
derginin yayına hazırlanmasında desteklerini bizlerden esirgemeyen
KOSGEB’in tüm yönetici ve çalışanlarına teşekkür ediyoruz.
Dergimizde KOSGEB’in KOBİ’lere ve girişimciliğe ilişkin yalnızca pratik
değil, kuramsal yetkinliğini de ortaya koyan ve KOSGEB yönetici ve
uzmanlarınca kaleme alınan makaleleri bulabilirsiniz.
Bu makalelerin yanı sıra, KOBİ’lere ve girişimciliğe ilişkin çok sayıda
veriyle ve iyi uygulama örnekleriyle zenginleştirdiğimiz bu sayıda, son
derece büyük önem taşıyan bu iki konuyu, mümkün olan en kapsayıcı
şekilde sizlerle paylaşma kaygısı güttük. Bu derlemenin KOBİ’lerimizin
daha da güçlenmesine ve hâlihazırda karşı karşıya oldukları belirli
güçlüklerin aşılmasına küçük de olsa bir katkısı olmasını umut ediyor,
emeği geçenlere tekrar teşekkür ediyoruz.
Anıl YILMAZ
Genel Müdür
İçindekiler
4
Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ziya B.
GÜVENÇ ile Röportaj
Verimlilik Yönetim Sisteminin Bir Standart Olarak
Endüstriyel İşletmelerde Uygulanması
ÜniversiteVErimlilik
TEMMUZ 2012 YIL: 24 SAYI: 283
Üniversitelerde
Verimlilik
Çalışmaları
Verimlilik Genel Müdürlüğü’nün
Danışmanlık ve Eğitim Hizmetleri
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı
Prof. Dr. Ersan ASLAN’ın Değerlendirmesi
Yönetim Danışmanlığı
5746 Sayılı Kanun Kapsamındaki Ar-Ge Merkezleri
ve Sağlanan Teşvikler
KOSGEB Tarafından KOBİ’lere Sağlanan
Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri
“Türkiye’deki Yönetim Danışmanlığı
Sektörünün Sorunlarının Belirlenmesi ve
Çözüm Önerilerinin Geliştirilmesi” Araştırması
AĞUSTOS
EYLÜL
2012
2012 YIL:YIL:
24 24
SAYI:
SAYI:
285284 T.C.T.C.
BİLİM,
BİLİM,
SANAYİ
SANAYİ
VE TEKNOLOJİ
VE TEKNOLOJİ
BAKANLIĞI
BAKANLIĞI VERİMLİLİK
VERİMLİLİK
GENEL
GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
MÜDÜRLÜĞÜ ISSNISSN
1300-2414
1300-2414
EYLÜL 2012 YIL: 24 SAYI: 285
EKİM 2012 YIL: 24 SAYI: 286
Teknoparklar ve Ar-Ge Merkezlerinin Uygulamada
Karşılaştıkları Sorunlar ve Çözüm Önerileri
7 RÖPORTAJ: Mustafa KAPLAN / KOSGEB Başkanı
10 Bir Ülke, Girişimcileri Kadar Güçlüdür
Sedat SADİOĞLU - Necla HALİLOĞLU
14 Türkiye'de İnovatif Girişimcilik / Gülden USLU
17 KOBİ'ler Büyür Türkiye Büyür / Ahmet KOÇ
20 Enerji Darboğazı, Enerji Verimliliği ve
KALKINMADA ANAHTAR VERİMLİLİK
Yenilenebilir Enerji Pınar IŞIN - Okan SALDOĞAN
Eğitim ve
Danışmanlık
Sektörü
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Nihat ERGÜN’ün Değerlendirmesi
KOSGEB Başkanı Mustafa KAPLAN ile Röportaj
Türkiye’de İnovatif Girişimcilik
Dördüncü Avrupa KOBİ Haftası
“Önce Küçük Olanı Düşün” Etkinliği
ISSN 1300-2414
KASIM 2012 YIL: 24 SAYI: 287
23
KOSGEB ile Çevreye Duyarlı Yeşil KOBİ'ler
Abdullah KARAOSMANOĞLU - Mehmet Görkem GÜRBÜZ
26
Kriz Dönemlerinde KOBİ'ler ve
İzledikleri Rekabet Stratejileri / Dr. Celal HATİPOĞLU
T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
28 KOBİ'ler İçin Alternatif Finansman Kaynakları
YIL: 24 SAYI: 287
Faruk GÜREL
KASIM 2012
KALKINMADA ANAHTAR VERİMLİLİK
Ülkemizde ve Dünyada Teknopark Yaklaşımları
Ar-Ge Merkezleri
Teknoparklar
0 ANKARA
aks (Dergi): (312) 467 47 79
/vgm.sanayi.gov.tr
0 ANKARA
aks (Dergi): (312) 467 47 79
/vgm.sanayi.gov.tr
4 Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN'ün
Değerlendirmesi
BAKANLIĞI
RLÜĞÜ
BAKANLIĞI
RLÜĞÜ
Dünyada ve Türkiye’de Sürdürülebilir Kampüs
Uygulamaları
KOBİ’ler ve
Girişimcilik
32
KOSGEB'in Avrupa İşletmeler Ağı (AİA) Faaliyetleri
Ümit ÇAKAR
28
Sayı 287
Kasım 2012
7
35
Dördüncü Avrupa KOBİ Haftası
"Önce Küçük Olanı Düşün" Etkinliği
36
KOSGEB Destekleri ile Başarıya Koştular
Elanur HINISLIOĞLU
40 28. İSEDAK Toplantısı
D-8 Üçüncü Sanayi Bakanları Toplantısı
Dhaka'da Gerçekleştirildi
Girişimcilerin Hayalleri Gerçek Oluyor...
41
Güney Kore Bilgi Değişimi Programı Kapsamında
Çalışma Toplantıları ve Saha Ziyaretleri Gerçekleştirildi
42 Türkiye'nin Ekolojik Ayak İzi Raporu
43 Study Meetings and Field Visits in the Framework
of South Korea Knowledge Sharing Program had been
carried out
44 SME's and Entrepreneurship
46 Sanayi Göstergeleri / Industry Indicators
47 Bilim ve Teknoloji Göstergeleri
Science And Technology Indicators
48
Ulusal ve Uluslararası Verimlilik İstatistikleri
National and International Productivity Statistics
Ulusal Verimlilik İstatistikleri
National Productivity Statistics
35
KASIM 2012
3
KOBİ’ler ve Girişimcilerin
Türk Ekonomisindeki Yeri ve Önemi
Nihat ERGÜN
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
KOBİ’ler; değişen piyasa koşullarına
hızlı uyum yetenekleri, esnek üretim
yapıları, bölgeler arasında dengeli
büyüme, işsizliğin azaltılması ve yeni
iş alanları açılmasındaki katkıları
gibi bir dizi olumlu özellikleri
nedeniyle, ülkelerin ekonomik ve
sosyal kalkınmasının temel taşlarıdır.
Ülkemizde de işletmelerin yüzde
99,77’sini oluşturan KOBİ’ler, toplam
istihdamın yüzde 78’ini, toplam katma
değerin yüzde 55’ini, toplam satışların
yüzde 65,5’ini, toplam yatırımların
yüzde 50’sini, toplam ihracatın yüzde
60,1’ini, toplam kredilerin yüzde 24’ünü
gerçekleştirmektedir. Bu rakamlar,
KOBİ’lerin Türkiye ekonomisindeki
önemli rolünü açıkça göstermektedir.
Bu önemli özelliklerinin yanı sıra,
KOBİ’lerin yaşadıkları ve çözmeleri
gereken birtakım sorunları da
bulunmaktadır. KOBİ’lerin öncelikli
sorunu öz kaynak yetersizliği ve kredi
teminindeki güçlüklerden oluşan
finansal sorunlardır. Yapısal, yönetim,
üretim ve yeni teknolojilere uyum
sorunları, düşük kapasiteyle çalışma,
tedarik ve stoklama, bilgi desteği ve
teknik yardım, pazarlama ve rekabet,
yeni yatırım yapamama, Gümrük
Birliği'ne uyum, yasal düzenlemelerde
yetersizlik ve bürokratik engeller gibi
sorunlar da KOBİ’lerin yaşadığı veya
yaşaması muhtemel diğer problemleri
oluşturmaktadır. Bu nedenle ekonomi
açısından önemi ortada olan KOBİ’lerin
bu problemlerinin çözümüne ve
problem çözme yeteneklerinin
geliştirilmesine yönelik mekanizmaların
oluşturulması da kamu otoritesi olarak
devletin üzerinde durması gereken
önemli bir noktayı oluşturmaktadır.
KOBİ’lerin yaşadığı problemlerin
çözümü Avrupa Birliği ülkelerinde
4
KASIM 2012
ve tüm gelişmiş ülkelerde üzerinde
önemle durulan bir konu olmaya
devam etmektedir. Küresel rekabetin
yoğunlaştığı ve teknolojik değişimin hız
kazandığı bir dönemde, Avrupa Birliği,
ABD ve Japonya, aralarında, yenilikçilik
ve Ar-Ge açığını kapatmak, bilgi
ekonomisine geçmek ve daha kaliteli
istihdam yaratabilmek için Lizbon
Stratejisi’ni uygulamaya koymuşlardır.
Bu kapsamda uygulamaya konulan
‘Modern KOBİ Politikası’, KOBİ’lerin
üzerindeki bürokratik ve finansal
yükleri kaldırmayı amaçlamaktadır.
Avrupa Birliği (AB) bunun ardından,
KOBİ’lerin büyümesi için en uygun
ortamı yaratmayı, AB tarafından
oluşturulan tüm politikalarda KOBİ’lerin
ihtiyaçlarını ön planda tutmayı ve AB
devlet başkanları ile hükümetlerine
KOBİ vizyonu kazandırmayı amaçlayan
“AB İçin Küçük İşletmeler Yasası”nı
yürürlüğe koymuştur. İşletmelerin
ve girişimcilerin şirket kurmasını
kolaylaştıran, işletmeler üzerindeki
mali ve bürokratik yükleri kaldırmayı
hedefleyen Küçük İşletmeler Yasası,
aynı zamanda KOBİ’lere oluşturacakları
gruplarla uluslararası pazarlarda
birlikte hareket edebilme imkânı da
sağlamıştır.
üzere gerekli eylem ve projeler
demetini oluşturduk.
KOBİ Stratejimiz doğrultusunda,
''Girişimciliğin geliştirilmesi
ve desteklenmesi'', ''KOBİ'lerin
yönetim becerilerinin ve kurumsal
yetkinliklerinin geliştirilmesi'', ''İş
ve yatırım ortamının iyileştirilmesi
sürecinde KOBİ'lerin gözetilmesi'',
KOBİ'lerin Ar-Ge ve yenilik kapasitesinin
geliştirilmesi'' ve ''KOBİ'lerin ve
girişimcilerin finansmana erişimlerinin
kolaylaştırılması'' olmak üzere beş ana
stratejik alanda toplam 83 eylem ve
proje gerçekleştirilecektir.
2008 yılında yürürlüğe giren bu
Yasa'da, gerek Birlik bünyesinde,
gerek ulusal düzeyde KOBİ’lere
yönelik politikalar oluşturulurken,
ülkelere rehberlik etmesi amacıyla 10
temel prensip belirlenmiş, bu Yasa'ya
temel teşkil eden "Önce Küçük Olanı
Düşün" prensibi ışığında bir dizi
mevzuat düzenlemesinin yapılmasının
gerekliliği vurgulanmıştır. KOSGEB, bu
prensiplere ilişkin ilerlemeleri izlemekle
görevli "Ulusal Koordinatör" olarak
belirlenmiştir.
Avrupa Küçük İşletmeler Yasası
kapsamında belirlenen hedef ve ilkeler,
Türkiye ekonomisi için de öncelik arz
etmekte olup yapılan ve yapılacak
uygulama ve düzenlemeler de bu hedef
ve ilkeler ile paralellik arz etmektedir.
Geçen yıl uygulamaya başladığımız
KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı ile
KOBİ’lerin ihtiyaçlarına duyarlı, niteliği
yüksek hizmet ve desteklerle KOBİ'lerin
üretim seviyesini, yatırım miktarını ve
katma değeri arttırmayı amaçlıyoruz.
Bu belgeyle birlikte, KOBİ’lere yönelik
temel stratejileri belirledik, gerekli ve
öncelikli faaliyetleri detaylı bir şekilde
ortaya koyduk, arzu edilen hedeflere
ulaşma yolunda ilgili taraflara düşen
görevleri açık bir şekilde ifade etmek
Geçtiğimiz 10 yıl, Türk KOBİ’leri için
önemli fırsatlar dönemi olmuştur.
Finans sektörünün KOBİ kredi
portföyünü büyütmüş olması;
uluslararası firmaların Türkiye’nin
sanayi alanlarına girmiş olmaları ve
Türk şirketlerinin Avrupa pazarlarına
girmeleri ile uluslararası standartların
yayılmasını teşvik etmiş olmaları bu
fırsatlardan bazılarıdır. Türkiye’deki
KOBİ’lerin, mikro finans hizmetlerinden
küme oluşumuna kadar yenilikçi
stratejiler ve çözümlere yönelmesi de
bu alanda yaşanan bir diğer önemli
gelişme olmuştur.
Bunun yanında; işletmelerin mali ve
yapısal sorunlarının çözümüne ilişkin
olarak faaliyet gösteren kamu kurum
ve kuruluşlarının daha etkin çalışmaları,
işletmelere sağlanan destek süreç
ve mekanizmalarının daha verimli
ve işletmelerin ihtiyaçlarıyla daha
uyumlu hale getirilmeleri de KOBİ’lerin
ekonomik hayatta karşılaştıkları
sorunların çözümünde önemli
rol oynamış ve oynamaya devam
etmektedir.
KASIM 2012
5
2009 yılında yaptığımız kanun
değişikliği ile imalat sanayinin yanı
sıra, hizmet ve ticaret sektörlerindeki
KOBİ'leri de KOSGEB’in hedef kitlesine
dâhil ettik. Genişleyen bu hedef
kitlesinin ihtiyaç ve beklentilerine
cevap verebilecek, “yalın ve esnek”,
“nitelikli KOBİ'lerin nitelikli şekilde
destekleneceği” yeni bir destek sistemi
oluşturduk. KOSGEB desteklerinin
içerik, limit ve destek oranlarında
iyileştirmeler yaparken, KOSGEB'in
ve desteklerinin anlaşılmasına ve
erişilebilir olmasına yönelik tedbirler
aldık. KOBİ’ler ve girişimcilerin daha
kolay ulaşabilmesi için Hizmet Merkezi
Müdürlükleri bulunan il sayısını 33'ten
68'e çıkardık, web sitesini yeniledik,
Çağrı Merkezini (444 1 567) devreye
aldık.
KOSGEB; bu yeni dönemde online
başvuru aldığı destekleme modeli
ile KOBİ’lerin yönetim becerilerini ve
kurumsal yetkinliklerini geliştirmek,
Ar-Ge ve inovasyona dayalı
faaliyetlerini artırmak, girişimcilik
kültürünü geliştirmek ve başarılı yeni
işletmelerin kurulmasını teşvik etmek
amacıyla KOBİ’lere ve girişimcilere;
Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel
Uygulama Destek Programı, KOBİ Proje
Destek Programı, Tematik Proje Destek
Programı, Girişimcilik Destek Programı,
İşbirliği - Güçbirliği Destek Programı,
Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek
Programı ve Genel Destek Programı
olmak üzere yedi ayrı program ile yol
göstermeye ve destek olmaya devam
etmektedir.
Sektörel ve bölgesel farklılıklar
gözetilerek, sonuç odaklı ve daha
fazla etki oluşturacak şekilde, program
ve proje esaslı olarak işletmelere,
girişimcilere, KOBİ’lere yönelik projeleri
6
KASIM 2012
olan meslek kuruluşlarına ve işletici
kuruluşlara, geri ödemeli ve geri
ödemesiz destekler sağlanmaktadır.
KOSGEB, 2003 yılından 2012 yılı Eylül
ayı sonuna kadar geçen dönemde,
120 binden fazla işletmeye yaklaşık
634 milyon TL destek sağlamıştır.
Daha da önemlisi, yeni programlardan
da görüleceği üzere, bu destekler
her geçen gün daha doğru adreslere
ulaşmaktadır.
KOSGEB Destek Programları’nın
yanında, KOSGEB KOBİ Kredi Faiz
Desteği Yönetmeliği kapsamında
KOBİ’lere uygun koşullarda finansal
destek de sağlanmaktadır. Söz
konusu kredi faiz destek programları
ile işletmeler; üretim, kalite ve
standartlarını arttırmalarını, finansman
sorunlarının çözümünü, istihdam
yaratmalarını ve uluslararası düzeyde
rekabet edebilmelerini teminen;
yatırım, işletme sermayesi ve ihracata
yönelik olarak 2003 yılından itibaren
desteklenmektedir. Bu kapsamda, 210
bine yakın işletme için yaklaşık 11,6
milyar TL’lik kredi hacmi oluşturulmuş
ve bu işletmelerin bankalara ödeyeceği
1 milyar TL’den fazla faiz KOSGEB
tarafından karşılanmıştır.
Ekonomik kalkınma ve istihdam
sorunlarının çözümünün temel faktörü
olan girişimciliğin desteklenmesi,
yaygınlaştırılması ve başarılı
işletmelerin kurulması amacıyla
2010 yılında Girişimcilik Destek
Programı’nı uygulamaya başladık.
Bu Program kapsamında verdiğimiz
Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri,
girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmayı
amaçlamaktadır. Bu eğitimden
yararlananlar, kendi iş fikirlerine
ilişkin iş planlarını hazırlayabilecek
bilgi ve deneyimi kazanmaktadırlar.
Bu eğitimlerden yararlanan
arkadaşlarımız, 30 bin TL'ye kadar hibe
ve 70 bin TL'ye kadar geri ödemeli
desteklerden yararlanarak kendi işlerini
kurabilmektedir.
Ülkemiz dünyanın on altıncı, Avrupa’nın
ise altıncı büyük ekonomisidir ve
2023 yılında dünyanın en büyük
10 ekonomisi arasına girmeyi
hedeflemektedir. Ülkemiz ihracatının
büyük bölümü sanayi ürünlerinden
oluşmaktadır. 170 ülkeye 7 binin
üzerinde ürün ihraç eden ülkemiz,
bu ihracatın yarısından fazlasını ABD
ve Avrupa’ya yapmaktadır. Bu durum
uluslararası normlara uygun mal
üretme yeteneğimizin olduğunun açık
bir göstergesidir. Ancak, AraştırmaGeliştirme, inovasyon, marka oluşturma
ve tasarım gibi rekabet gücü artırıcı
noktalarda tüm sektörlerimizin
geliştirilmesi, ayrıca bunun için uygun
ortam ve desteklerin sağlanması
gerekmektedir. Diğer taraftan dünya
pazarlarına ve müşteri taleplerine
duyarlı olma, pazar ve ürün geliştirme,
teknolojik yeniliklere ve değişime açık
olma, ulusal ve uluslararası alanlarda
işbirliği yapma ve kurumsal yönetişim
ilkelerine göre yönetme anlamında ise
iyileştirmeler yapmak gerekmektedir.
KOBİ’lerin problemlerinin çözümü,
girişimciliği daha cazip hale getirerek
yeni KOBİ’lerin kuruluşunu da
sağlayacak ve bu durum üretim,
refah ve istihdamı artırarak
ekonomik büyüme ve kalkınmayı
gerçekleştirecektir.
Biz de Bakanlık olarak, ülkemizin
2023 yılı vizyonuna uygun olarak,
girişimcilerimize ve KOBİ’lerimize
yön vermeye, destek olmaya, başarılı
KOBİ’leri artırmaya devam edeceğiz.
KOSGEB olarak
KOBİ’lerin ürettiği
değeri, ülkemiz
ekonomisinin
sürükleyici gücü olarak
görüyoruz
Mustafa KAPLAN
KOSGEB Başkanı
KOBİ’lerimizi desteklemek üzere; KOBİ’lerin
ihtiyaçlarını esas alan, erişimi kolay, etkin ve
yalın, gelişime açık ve dinamik, işletmelerin
Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerini daha etkin
destekleyen, ortaklık kültürünü teşvik eden,
girişimciliğin desteklendiği ve girişimcilik
kültürünün yaygınlaştırıldığı proje esaslı bir
destek sistemini oluşturduk.
Öncelikle KOSGEB’in kuruluş amacını anlatır mısınız?
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme
İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), ülkemizin ekonomik ve sosyal
ihtiyaçlarının karşılanmasında küçük ve orta büyüklükteki
işletmelerin (KOBİ) payını ve etkinliğini artırmak, rekabet
güçlerini ve düzeylerini yükseltmek, sanayide entegrasyonu
ekonomik gelişmelere uygun biçimde gerçekleştirmek
amacıyla 1990 yılında kurulmuştur.
Kurulduğu yıldan 2009 yılına kadar sadece imalat sanayi
KOBİ’lerine hizmet ve destekler vermiştir. Ülkemizde imalat
sanayi sektörü dışındaki sektörlerin ekonomik katma değer
üretme ve istihdam yaratma potansiyelinin artması ve imalat
sanayi dışındaki sektörlerdeki KOBİ’lerden gelen talepler ile
KOSGEB’in hedef kitlesinin tüm KOBİ’leri kapsayacak şekilde
genişletilmesi ihtiyacı doğmuştur. Bu doğrultuda KOSGEB
Kuruluş Kanunu’nda yapılan değişiklikle, hizmet ve ticaret
sektörlerindeki KOBİ'ler de KOSGEB hedef kitlesine dâhil
edilmiş ve KOSGEB ülkemizin KOBİ’lerden sorumlu ulusal
kuruluşu niteliğine kavuşmuştur.
KOSGEB’in KOBİ’lere ve işletmelere yönelik ne tür
destekleri var?
KOSGEB olarak KOBİ’lerin yarattığı değeri, ülkemiz
ekonomisinin sürükleyici gücü olarak görüyoruz.
Buradan yola çıkarak KOBİ’lerimizi desteklemek üzere;
KOBİ’lerin ihtiyaçlarını esas alan, erişimi kolay, etkin ve
yalın, gelişime açık ve dinamik, işletmelerin Ar-Ge ve
inovasyon faaliyetlerini daha etkin destekleyen, ortaklık
kültürünü teşvik eden, girişimciliğin desteklendiği ve
girişimcilik kültürünün yaygınlaştırıldığı proje esaslı bir
destek sistemini oluşturmuş bulunuyoruz. Söz konusu
destek programlarımızı sürekli bir şekilde gözden geçirerek
yeniliyoruz.
KOSGEB bu kapsamda; işletmelere, girişimcilere, KOBİ’lere
yönelik projeleri olan meslek kuruluşlarına ve işletici
kuruluşlara, geri ödemeli ve geri ödemesiz olmak üzere yedi
ana başlıkta destek sağlamaktadır.
Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek
Programı ile bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir ve
buluşlara sahip küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ve
girişimcilerin geliştirilmesi, yeni ürün, yeni süreç, bilgi ve/
veya hizmet üretilmesi ve ticarileştirilmesi için araştırma,
geliştirme, inovasyon ve endüstriyel uygulama projeleri bir
milyon TL’ye kadar desteklenmektedir.
KOBİ Proje Destek Programı kapsamında, işletmelerin,
üretim, yönetim ve organizasyon, pazarlama, dış ticaret,
insan kaynakları, mali işler ve finans, bilgi yönetimi ve
benzer alanlarda sunacakları projeleri desteklenmektedir.
İşletmelerin proje yapabilme kapasitelerini geliştireceğini
düşündüğümüz bu destek programı ile KOBİ’lere 150 bin
TL’ye kadar geri ödemesiz destek sağlanmaktadır.
KOBİ’lerin ortak tedarik, ortak tasarım, ortak pazarlama,
ortak laboratuvar, ortak imalat ve hizmet sunumu gibi
konularda bir araya gelerek birleşmelerini, işbirliği ve
ortaklık yoluyla oluşturdukları katma değeri büyütmelerini
hedefleyen İşbirliği-Güçbirliği Destek Programı ile KOBİ’lere
250 bin TL’ye kadar geri ödemesiz, 500 bin TL’ye kadar geri
ödemeli destek sağlanmaktadır.
KASIM 2012
7
faydalanması amacıyla kurguladığımız ve fuar, tanıtım,
eşleştirme, nitelikli eleman istihdamı, danışmanlık, enerji
verimliliği, sınai mülkiyet hakları, tasarım, belgelendirme,
test ve analiz gibi alanlarda KOBİ’leri 220 bin TL’ye kadar
desteklediğimiz bir programdır.
Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı ile,
İMKB-GİP'te işlem görmek üzere halka arz edilecek KOBİ'lerin
ilk halka arzına ilişkin maliyetlerini 100 bin TL’ye kadar geri
ödemesiz olarak destekliyoruz.
Tematik Proje Destek Programı ile makro strateji
dokümanlarında işaret edilen öncelikler dikkate alınarak
belirlenen tematik alanlarda bölgesel ve sektörel ihtiyaçların
karşılanması, uluslararası mevzuat ve önceliklere KOBİ’lerin
uyumunun sağlanması ve meslek kuruluşlarının KOBİ’leri
geliştirmek amacıyla daha fazla proje hazırlamaları
hususlarının teşviki amaçlanmıştır. Program ile işsizliğin
yoğun olduğu yerlerde üniversiteler, sivil toplum kuruluşları,
meslek odaları ve yerel yönetimler başta olmak üzere yerel
aktörler tarafından hazırlanan projelere Meslek Kuruluşu
Destek Programı marifetiyle 150 bin TL’ye kadar geri
ödemesiz destek sağlanmaktadır.
Girişimcilik Destek Programını girişimciliği
desteklemek ve yaygınlaştırmak, başarılı ve sürdürülebilir
işletmelerin kurulmasını sağlamak, girişimcilik kültürünü
yaygınlaştırmak, İş Geliştirme Merkezleri’nin kurulması
ile girişimciliğin geliştirilmesine katalizörlük yapmak,
istihdamı artırmak ve yerel dinamiklere dayalı girişimciliği
desteklemek amacıyla yürürlüğe aldık. Bu program
kapsamında Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi ile genel ve özel
hedef gruplarına ücretsiz uygulamalı girişimcilik eğitimleri
verilmektedir. Bu eğitim programından mezun olanlardan
İş Planı hazırlayıp KOSGEB’den onay alan girişimcilere
Yeni Girişimci Desteği kapsamında 30 bin TL’ye kadar
geri ödemesiz ve 70 bin TL’ye kadar geri ödemeli destek
sağlanmaktadır.
Yine Girişimcilik Destek Programı içerisinde yer alan İş
Geliştirme Merkezi Desteği kapsamında 750.000 TL’ye kadar
İŞGEM Kuruluş Desteği ve 100.000 TL’ye kadar İŞGEM İşletme
Desteği ile KOBİ’ler geri ödemesiz olarak dolaylı yoldan
desteklenmektedir.
Genel Destek Programı ise proje hazırlama kapasitesi
düşük KOBİ’ler ile KOSGEB hedef kitlesine yeni dâhil olmuş
sektörlerdeki KOBİ’lerin de mevcut KOSGEB desteklerinden
8
KASIM 2012
KOSGEB’in bu destek programları dışında, işletmelerin;
üretim, kalite ve standartlarını artırmaları, finansman
sorunlarının çözümü, istihdam oluşturmaları, uluslararası
düzeyde rekabet edebilmelerini teminen; KOSGEB KOBİ
Kredi Faiz Desteği Yönetmeliği çerçevesinde “Kredi Faiz
Destek Programları” bulunmaktadır.
Bu programlar kapsamında 2003 yılından beri KOSGEB;
kamu bankaları, özel bankalar, katılım bankaları ve diğer
finans kuruluşları ile yaptığı protokollerle, KOBİ’lere
kullandırdığı kredilerin faiz/kâr payı, komisyon vb. giderlerini
karşılamaktadır.
KOSGEB’in destek ve kredi programlarının yanı sıra,
KOBİ’lerimizin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda, Hizmet
Merkezlerimiz bünyesinde faaliyet gösteren laboratuvarlar
vasıtasıyla test ve analiz hizmetleri verilmektedir.
Bunların haricinde, tüm kamu kurum/kuruluşları ile özel
sektör tarafından sunulan destek ve hizmetler konusunda
Hizmet Merkezlerimizce KOBİ’lere bilgi sunulmakta, KOSGEB
destek ve hizmetlerinin tanıtımı yapılmaktadır.
Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşlarından gelen talepler
doğrultusunda, KOBİ’lere yönelik bilgilendirme ve tanıtım
programlarına katılım sağlanmakta, protokoller ve projeler
bazında işbirliği yapılmaktadır.
KOSGEB olarak desteklerin erişilebilirliğini en üst seviyeye
ulaştırmak için de gerekli çalışmaları yürütüyoruz.
KOSGEB’in girişimciliğin artması noktasında hayata
geçirdiği özel destekleri var mı?
Girişimcilik konusuna verdiğimiz önem ile girişimcilik
kültürünün yaygınlaştırılması, başarılı ve uzun ömürlü
işletmelerin kurulması amacımız çerçevesinde “Girişimcilik
Destek Programı”nı KOSGEB Destek sistemi içinde ayrı bir
program olarak ele aldık.
Bugüne kadar KOSGEB, girişimcilik eğitimlerini, üniversite
öğrencilerine yönelik olarak “Genç Girişimci Geliştirme
Programı” adı altında yapmaktaydı. Şimdi ise iş arayanlar
başta olmak üzere kadınlar, gençler, özürlüler gibi tüm
gruplara, girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılması için,
KOBİ’lerin bir araya gelmelerini özendirecek programlar
uygulayacağız.
Yeni dönemle birlikte rekabetçi ve büyüme potansiyeline
sahip KOBİ’ler proje esaslı destek sistemiyle desteklenmeye
başlamıştır. Bu strateji ile destek için ayrılan kaynakların
proje mantığı çerçevesinde, daha sonuç odaklı bir
yaklaşımla, bölge, sektör ve ölçek kriterleri detayında
kurgulanmış modellerle kullanılması ve daha fazla çarpan
etkisiyle ekonomiye geri döndürülmesi amaçlanmaktadır.
Girişimcilik eğitimleri, işbirliği içerisinde olduğumuz sivil
toplum kuruluşları, üniversiteler, belediyeler ve diğer kamu
kuruluşları vasıtasıyla tüm illerimizi kapsayacak şekilde
artarak uygulamaya devam edecektir.
gerek KOSGEB olarak gerekse çeşitli kurum/kuruluşlarla
işbirliği yaparak “Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri”
veriyoruz.
Eğitimlerini tamamlayarak iş kuran girişimcileri de yalnız
bırakmıyoruz.
Yeni kurulan işletmelerin mevcut banka ve diğer finansman
kuruluşlarından destek alabilmesinin zorluklarını bildiğimiz
için bu eğitim programlarından mezun olup işini kuran
girişimcilere KOSGEB Yeni Girişimci Desteği ile finansal
destek sağlamaya devam ediyoruz.
KOSGEB’in destek sistematiğinde izlediğimiz diğer
bir temel strateji de KOBİ’lerle ilgili tüm tarafların,
özellikle meslek kuruluşlarının imkânlarının da harekete
geçirilmesine yöneliktir. Bu amaçla, meslek kuruluşlarının,
sivil toplum kuruluşlarının ve diğer yerel aktörlerin
KOBİ’lerin geliştirilmesine yönelik çok ortaklı projelerinin
desteklenmesi planlanmaktadır.
KOSGEB’in 2023 yılı vizyonu nedir?
2023 vizyonumuz için bazı önemli hedeflerimizi şöyle
sıralayabilirim:
• KOBİ’lerin ihracat, istihdam ve katma değer içindeki
paylarının artırılması,
• KOBİ’lere yönelik KOSGEB koordinasyonunda sağlanan
desteklerin tamamen elektronik ortamda yürütülmesi
Bu destek bir nevi başlangıç sermayesi niteliğindedir.
Destekten faydalanabilmek içinse uygulamalı girişimcilik
eğitim programına katılmak ve bir iş planı hazırlayarak
KOSGEB’e sunmak gerekmektedir.
• KOBİ’lere ve girişimcilere yönelik alternatif finansman
kaynakları oluşturulması, girişim sermayesi fonlarının
arttırılması, daha fazla KOBİ’nin borsada işlem görmesinin
sağlanması
KOSGEB’in 2013 yılı için hedefleri nelerdir?
• Ar-Ge çalışmaları yapan işletmeler içindeki KOBİ’lerin
payının arttırılması
KOSGEB olarak destekleme anlayış ve mekanizmaları
açısından bir paradigma değişikliği yaşadığımızı ifade etmek
isterim. Bu değişim ve dönüşüm sürecinde KOBİ’lere ve
girişimcilerimize bir kültürü aşılamayı hedefliyoruz.
Temelde girişimciliğin geliştirilmesi, kurumsallaşma, kalite
ve verimliliğin arttırılması, teknolojik gelişmelere uyum, ArGe kapasitesinin arttırılması, çevre ve insan sağlığına duyarlı
üretim, bilgiye erişim, nitelikli istihdam, yurtdışı pazarlara
açılma, ortak iş yapma kültürünün geliştirilmesi gibi
alanlarda KOSGEB desteklerini sağlamaya devam edeceğiz.
Ekonomik konjonktürün gerekli kıldığı bir strateji ile
pazarlamada, Ar-Ge faaliyetlerinde ve kapasite kullanımında
• Her ilimizde en az bir Hizmet Merkezi olmak üzere,
KOBİ’lerin tamamına erişilerek yerinde hizmetin
sağlanması
• KOSGEB Destek Modellerinin ihracı ve uluslararası
networklerin geliştirilmesi
• KOSGEB tarafından yıllık 100 bin Girişimci Adayının
eğitilmesi ve başarılı olanların ödüllendirilerek
motivasyonun sağlanması
Sıraladığım bu başlıklardan da anlaşılacağı gibi KOSGEB,
ülkemizin 2023 yılı vizyonuna uygun olarak, girişimcilerimize
ve KOBİ’lerimize yön vermeye devam edecektir.
KASIM 2012
9
Bir Ülke, Girişimcileri Kadar Güçlüdür
Sedat SADİOĞLU / KOSGEB KOBİ Uzmanı
Necla HALİLOĞLU / KOSGEB Girişimciliği Geliştirme Müdürü
Girişimci Kimdir?
Girişimci, toplumun ve sektörlerin
gereksinim duyduğu ürünleri üreterek,
hizmetleri sunarak, ticaretini yaparak,
maddi manevi kazanç sağlamayı
hedefleyen ve bu doğrultuda kendi
işini kurmak için harekete geçen,
iş fikrini geliştirmek için araştırma,
planlama, örgütlenme ve koordinasyon
çalışmaları yapan, sonuçta gerekli
bilgi-beceri, işyeri, eleman, ekipman
vb. girdileri ile finansal kaynaklarını bir
araya getirerek kendi işini kuran kişidir.
Diğer bir ifade ile girişimci, bir ihtiyacı
teşhis ederek, iş fikrine dönüştüren ve
gerekli riskleri üstlenerek işletmesini
kuran kişidir.
Girişimcilik Nedir?
Girişimcilik ise kâr etmek maksadı
ile sektördeki olası risklere karşı
planlar üretmek ve gereken koşulları
sağlamak, yenilikçi, yaratıcı, fırsatları
görebilmek, doğru zamanda, doğru
projeye yatırım yaparak ürün ve hedef
kitle arasındaki mesafeyi kısaltmak,
mevcut işini revize ederek geliştirmek
ya da var olan bir ürünü farklılaştırarak
satışları artırmaktır.
Girişimcilik dört ana başlıkta
sınıflandırılmaktadır.
1.Yönetsel Becerilere Dayalı
Sınıflandırma
- İç-Girişimcilik: Atalardan (aileden)
kalan teknik becerilere dayalı
- Fırsatçı Girişimcilik: Büyüme odaklı
stratejik plan yapan
2.Alınan Risk Düzeyine Dayalı
Sınıflandırma
- Dinamik Girişimcilik: Proaktif,
agresif, radikal yenilikçi
- Takipçi Girişimcilik: Reaktif, uyumlu
ve tedricen yenilikçi
10
KASIM 2012
3.Faaliyet Sahasına ve Büyüklüğe
Dayalı Sınıflandırma
- Yerel Girişimcilik: Sınırlı öz sermaye
ve personele sahip, küçük
- Bölgesel Girişimcilik: Artan Pazar
payına sahip, orta
- Küresel Girişimcilik: Uluslararası
alanda faaliyet gösteren, büyük
4.Konusu İtibariyle Sınıflandırma
- Tekno Girişimcilik
- Sosyal Girişimcilik
- Yeşil Girişimcilik
Destek çerçevesinde, uygulamalı
girişimcilik eğitimi, yeni girişimci
desteği, iş geliştirme merkezi (İŞGEM)
desteği ve iş planı ödülü desteği
verilmektedir.
Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri,
girişimcilik ruhunu ve kültürünü
geliştirmek, yaygınlaştırmak ve
girişimcileri iş planı kavramı ile
tanıştırarak başarılı işletmelerin
kurulmasını sağlamak amacı ile
verilmekte ve eğitim sonunda
girişimci adaylarının kendi iş fikirlerine
yönelik iş planlarını hazırlayabilecek
bilgi ve deneyimi kazanmaları
Ülkemizde gerek girişimcilik politikalarının oluşturulmasında,
gerekse destek mekanizmalarının tasarlanmasında ve
uygulanmasında öncü bir kuruluş olan KOSGEB, girişimciliğin
desteklenmesi ve yeni düşüncelerin yaratılması, yayılması ve
uygulanmasında girişimcilerin gerçek potansiyellerini ortaya
çıkarmalarına katkı sağlamak için çalışmaktadır.
KOSGEB Girişimcileri Destekliyor
Ülkemizde gerek girişimcilik
politikalarının oluşturulmasında,
gerekse destek mekanizmalarının
tasarlanmasında ve uygulanmasında
öncü bir kuruluş olan KOSGEB,
girişimciliğin desteklenmesi ve yeni
düşüncelerin yaratılması, yayılması ve
uygulanmasında girişimcilerin gerçek
potansiyellerini ortaya çıkarmalarına
katkı sağlamak için çalışmaktadır.
Bu kapsamda KOBİ’lerin ve yeni
girişimlerin teşvik edilmesinde
KOSGEB, Girişimcilik Destek Programı
ile girişimciliğin desteklenmesi,
yaygınlaştırılması ve başarılı
işletmelerin kurulması için; KOBİlere,
girişimcilere ve işletici kuruluşlara
(İŞGEM) destek olmaktadır.
hedeflenmektedir. Modelin ülke
çapında yaygınlaştırılması amacıyla
benzer misyonu paylaşan kurum/
kuruluşlarla stratejik ortaklıklar
kurulmaktadır. Ortaklar arasında
İŞKUR, Belediyeler, Ticaret ve Sanayi
Odaları ve çeşitli meslek kuruluşları
bulunmaktadır. Eğitimler, içerik
ve uygulama yöntemi açısından
KOSGEB'in belirlediği standartlarda
yapılmaktadır. Bu strateji ile
Türkiye'nin en ücra köşelerine
eğitim hizmeti götürülebilmiş,
üniversitelerimizde girişimcilik
eğitimleri yaygınlaştırılmıştır. KOSGEB
Girişimcilik Destek Programı
kapsamında gerçekleştirilen
Uygulamalı Girişimcilik
Eğitimlerindeki yeni açılımla, 20102012 yılları içerisinde 100 bin’e
yakın girişimci adayının eğitilmesi
sağlanarak toplamda 5 bin yeni
işletmenin kurulması sağlanmıştır.
Yeni Girişimci desteğinden,
KOSGEB Girişimcilik destek programı
kapsamında gerçekleştirilen bir
Uygulamalı Girişimcilik Eğitimini veya
24/04/2005 tarih ve 25795 S ayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan KOSGEB
Destekleri Yönetmeliği kapsamında
düzenlenmiş olan; Genç Girişimci
Geliştirme Programı veya KOSGEB’in
işbirliği ve denetimi çerçevesinde
başka kurum/kuruluşlar tarafından
düzenlenen uygulamalı girişimcilik
eğitimini veya KOSGEB tarafından
yürütülmüş olan Birinci ve İkinci
Özelleştirme Sosyal Destek Projesi
kapsamında düzenlenmiş bir Küçük
Ölçekli İşletme Kurma Danışmanlığı
Desteği (KÖİDD) Programı’nı
Geri Ödemesiz ve Geri Ödemeli Sabit
Yatırım Desteği olarak 70 bin TL’dir.)
Kadın girişimci ve özürlü girişimciler
için pozitif ayrımcılık yapılarak destek
oranları birinci ve ikinci bölge oranları
dikkate alınarak yüzde10 artırımlı
uygulanmaktadır.
KOSGEB himayesinde kurulan kuluçka
merkezleri olan TEKMER’ler üniversite
kampüslerinde ve üniversiteler
tarafından tahsis edilen binalarda
KOSGEB tüzel kişilik şemsiyesi
altında faaliyet gösteren işletme
kuluçkalarıdır. Türkiye genelinde
28 üniversite ile işbirliği içerisinde
kurulan ve yönetilen bu merkezlerde
Ar-Ge ve teknoloji tabanlı firmalar
desteklenmekte, bu firmaların
üniversite imkânlarından faydalanarak
teknik ve teknolojik bilgiye erişimleri
Girişimciliğin sürdürülebilir niteliğe kavuşabilmesi için, bu
etkileşim düzeylerinin iyi bilinmesi, aradaki boşlukların
doldurulması ve halkaların birbirine bağlanması gerekir. Bu
noktadan hareketle “Girişimcilik Konseyi” kurulmuştur.
tamamlayarak, eğitim ve programa
katıldığını belgeleyen girişimcilerin
söz konusu eğitim veya programı
tamamladıktan sonra kurdukları
işletmeler ile İŞGEM’de yer alan
işletmeler (eğitime veya programa
katılma şartı aranmaksızın) İş Planı
hazırlayarak başvuru yapmaya hak
kazanırlar. Yeni Girişimci Desteği
Toplam 100 bin TL’dir. (30 bin TL Geri
Ödemesiz (HİBE)+ 70 bin TL Geri
Ödemeli olmak üzere. Burada İşletme
Kuruluş Desteği olarak 3 bin TL,
Kuruluş Dönemi Makine, Teçhizat ve
Ofis Donanım Desteği olarak 15 bin
TL, İşletme Giderleri Desteği olarak 12
bin TL olmak üzere toplamda 30 bin TL
kolaylaştırılmakta, üniversite ve
üniversite dışında gerçekleştirilen
Ar-Ge çalışmalarının ticarileştirilmesine
imkan sağlanmaktadır. Türkiye ve
dünya ölçeğinde başarı hikayesine
dönüşmüş birçok firmanın filizlenerek
büyüdüğü TEKMER’ler, üniversitelerin
girişimcilik ekosisteminin vazgeçilmez
bir bileşeni haline gelmiştir. KOBİ’lerin
kendi bünyelerinde yürüttüğü Ar-Ge
çalışmaları sürecinde üniversite-sanayi
iş birliğini kurmak üzere geliştirilen
“Duvarsız Teknoloji İnkübatörü” modeli
ise sıradan bir köprü vazifesinin
ötesinde, üniversite ve sanayi arasında
iki yönlü bilgi alışverişine imkan
sağlayarak teknolojinin ekonomik
değere dönüşümünü hızlandıran ve
etkinleştiren bir role sahiptir.
Kısa adı İŞGEM olan İş Geliştirme
Merkezleri ise yörelerde başarılı
küçük işletmelerin kurulmasını
destekleyerek girişimciliğin
geliştirilmesi, girişimcilik kültürünün
yaygınlaştırılması ve yerel ekonomik
gelişmenin sağlanması amacına
yönelik olarak kurulan kuluçkalardır.
Bağımsız tüzel kişilik olarak kurulan
bu kuluçkalara KOSGEB tarafından
kuruluş ve işletme dönemlerinde
destek verilmektedir. İŞGEM'ler kar
amacı gütmeyen yapıda, belediyeler,
üniversiteler, özel idareler, kalkınma
birlikleri, meslek kuruluşları (vakıf,
dernek, oda vs.) ve kooperatifler
tarafından kurulabilmektedir.
Dünya Bankası, Avrupa Birliği gibi
uluslararası kuruluşlarla yapılan
çalışmalar sonunda KOSGEB kendi
İŞGEM destek modelini oluşturmuştur.
Bu modelde, temel uluslararası
kriterlerden taviz vermeksizin,
ülkemiz koşullarına uygun bir yapı
kurgulamıştır. Ayrıca İŞGEM adı Türk
Patent Enstitüsü'nde tescil ettirilmiştir.
İŞGEM adını kullanabilme kriterlerine
uygun kuluçka merkezlerine İŞGEM
adı kullanım hakkı verilmektedir. Bu
hakkı elde eden kuluçka merkezleri de
KOSGEB’in İŞGEM kuruluş ve işletme
desteklerinden faydalanmaktadır. Yeni
girişimcilerin desteklenmesinde etkin
bir araç olarak İŞGEM modeli ülke
çapında yaygınlaştırılmaktadır.
KOSGEB, örgün sistem içerisinde
girişimcilik dersi veren üniversitelerde
iş planı yarışmaları düzenlenmekte,
böylece hem başarılı öğrenciler
ödüllendirilmekte hem de
üniversitelerde girişimcilik kültürünü
yaygınlaştırmak açısından üniversiteler
teşvik edilmektedir.
KASIM 2012
11
2006 yılından beri verilmekte olan
Avrupa Girişimcilik Ödülü 2010
yılına kadar sadece üye ülkeler ve
Norveç'in katılımına açık bir program
olmasına rağmen, Avrupa KOBİ
Haftası etkinliklerine aktif olarak
katılan KOSGEB'in çabaları sonucunda
programa Türkiye'nin de dâhil edilmesi
sağlanmıştır. KOSGEB bu inisiyatifin
Türkiye temas noktasıdır.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanının
başkanlık yaptığı konseyin üyeleri,
aşağıda belirtilen kamu kurumları
ve sivil toplum kuruluşlarının
temsilcilerinden oluşmaktadır:
• GYİAD (Genç Yönetici ve İşadamları
Derneği),
• KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler
Derneği),
• MÜSİAD (Müstakil Sanayici ve
İşadamları Derneği),
• Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı,
• TEKNOGİRİŞİM (Teknogirişim
İşletmeleri Araştırma Geliştirme
Derneği),
Girişimciliğin sürdürülebilir niteliğe
kavuşabilmesi için, bu etkileşim
düzeylerinin iyi bilinmesi, aradaki
boşlukların doldurulması ve halkaların
birbirine bağlanması gerekir. Bu
noktadan hareketle GİRİŞİMCİLİK
KONSEYİ kurulmuştur.
• Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı,
• TGBD (Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
Derneği),
• Ekonomi Bakanlığı,
• TİKAD (Türkiye İş Kadınları Derneği),
• Gümrük ve Ticaret Bakanlığı,
• TÜGİK (Türkiye Genç İş Adamları
Konfederasyonu),
4 Ocak 2012 tarihinde Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN'ün
katılımıyla resmi açılışı gerçekleştirilen
Girişimcilik Konseyi çalışmalarının
koordine edilmesi görevi KOBİ Stratejisi
ve Eylem Planı'nın (KSEP) 1.1.6.
maddesi gereği KOSGEB'e verilmiştir.
• Maliye Bakanlığı,
Anılan madde çerçevesinde Girişimcilik
Konseyi'nin görevi;
• Girişimcilik kültürünün ve
ortamının geliştirilmesi ve
girişimciliğin yaygınlaştırılması için
yeni stratejilerin ve politikaların
belirlenmesine,
• Bu kapsamda girişimcilerin
desteklenmesine, girişimciliği
engelleyen unsurların giderilmesine,
• Yerli ve yabancı finans kaynaklarına
ulaşım kolaylığı getirilmesine,
• İleri teknoloji ve yüksek katma
değer yaratan girişim faaliyetlerinin
özendirilmesine ve
• Uluslararası rekabet gücü olan
girişimci potansiyeli oluşturulmasına
12
yönelik kararlar alınmasını sağlamak
olarak belirtilmiştir.
KASIM 2012
• Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı,
• Kalkınma Bakanlığı,
• Milli Eğitim Bakanlığı,
• Hazine Müsteşarlığı,
•KOSGEB,
• İŞKUR (Türkiye İş Kurumu Genel
Müdürlüğü),
• TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve
Teknolojik Araştırma Kurumu),
• YÖK (Yüksek Öğretim Kurulu),
• TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği,
• TOBB Kadın Girişimciler Kurulu,
• TOBB Genç Girişimciler Kurulu,
• TOBB Türkiye Girişim Sermayesi
Meclisi,
• TESK (Türkiye Esnaf ve Sanatkârları
Konfederasyonu),
• ASKON (Anadolu Aslanları İşadamları
Derneği),
• ENDEAVOR Derneği,
• TUSKON (Türkiye İşadamları ve
Sanayiciler Konfederasyonu),
• TÜGİAD (Türkiye Genç İşadamları
Derneği),
• TÜMSİAD (Tüm Sanayici ve
İşadamları Derneği),
• TÜRKONFED (Türk Girişim ve İş
Dünyası Konfederasyonu),
• TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve
İşadamları Derneği).
Konsey çalışmalarının temelinde,
ileri teknoloji ve yüksek katma değer
yaratan girişimcilik faaliyetlerinin
önceliği, “önce küçük olanı düşün” ve
diğer Avrupa Küçük İşletme Yasası
kurallarının gözetilmesi bulunmaktadır.
Bu sürecin en önemli aktörü, odak
noktası ve katılımcısı ise şüphesiz
girişimcilerdir.”
Girişimcilik Konseyi tarafından 4
Ocak 2012 tarihinde yayımlanan
Girişimcilik Manifestosu'nda şunlar
kaydedilmiştir:
• Ülkemizin çalışkan ve dürüst
girişimcileri için, 32 kuruluş, aynı
rol model yoksunluğu, iş ağlarına ve
rehber danışmanlara ulaşamama,
finansal kaynaklara sınırlı erişim gibi
birtakım sorunlarla karşılaşmaları
kaçınılmazdır.
çatı altında toplanarak güçlerimizi
birleştirdik. Bu güç birliği ile ülkemiz
girişimcilerine daha hızlı bir işleyiş,
daha etkin bir iş ortamı yaratmayı
amaçladık.
• Türkiye'yi sadece kendi
coğrafyasının değil, dünyanın en
büyük ekonomik güçlerinden biri
yapmak idealiyle bir araya geldik.
• Girişimci dostu bir ekosistem için
yeni stratejilerin belirlenmesini
sağlayacağız.
• Girişimcilik kültürünü
yaygınlaştıracağız.
• Girişimci adaylarının bilgi ve finans
kaynaklarına erişimini kolaylaştırmak
için çalışacağız.
• Girişimcilere yönelik iletişim
ağlarının geliştirilmesini
destekleyeceğiz.
• Eko girişimcilik, sosyal girişimcilik,
inovatif girişimcilik, genç
girişimcilik ve kadın girişimciliği
gibi tematik alanlarda girişimciliği
destekleyeceğiz.
• Girişimcilerin ihracata
yönlendirilmesi ve dünya
pazarlarında uluslararası rakipleriyle
yarışacak rekabet gücünü
kazanmaları için çalışacağız.
• Girişimcilik konusunda iletişim,
bilgilendirme, araştırma ve
veri toplama ortamlarının ileri
standartlara eriştirilmesi için
çalışacağız.
• İş hayatına atılacak girişimci
adaylarını destekleyeceğiz.
• Bu Manifesto'da imzası bulunan
kurumlar olarak, bir vizyon
etrafında ortak hareket etmek için
buluştuğumuz Girişimcilik Konseyi
çatısı altında girişimcilerimize
gereken her türlü desteği
vereceğimize söz veriyoruz.
Sonuç olarak;
Sürdürülebilir ekonomik büyümede
kilit öneme sahip, inovatif ve
yüksek büyüme potansiyeli olan iş
modelleriyle binlerce kişiye istihdam
sağlayan, aynı zamanda, bulundukları
ekonomiye katma değer yaratan
ve sınırsız sayıda fırsatlar sunan
girişimciler, başarıyı yakaladıktan sonra
binlerce kişiye ilham veren birer rol
modeli olma görevini üstlenirler.
Bu süreçte, yeni girişimlere olan güven
eksikliği, sınırlı yönetim uzmanlığı,
Girişimciliği engelleyen faktörler
ortadan kaldırılmalı, risk almanın
teşvik edildiği, potansiyel girişimcilere
şans tanıyan yaklaşımın benimsendiği
mevzuatlar oluşturulmalıdır. Yeni bir
başarı öyküsünün kahramanı olan
girişimciler toplumda girişimciliğin
benimsenmesine katkı sağlayacaktır.
Girişimcilerin mikro kredi, melek
yatırımcılar, risk sermayesi gibi
finansman kaynaklarına ulaşımını
kolaylaştıracak sistemler kurulmuş
olmalı, sermaye piyasaları ile ilgili
düzenlemeler etkin ve yeterli olmalıdır.
Girişimcilik kavramı ilk-orta eğitimden
başlayarak öğretilmeli ve yaşam boyu
eğitimin içindeki yerini almalıdır.
İletişim, enerji, ulaşım ve lojistik
altyapısı girişimcilik ortamının en
önemli unsurlarıdır. Teknoloji bölgeleri
ve kuluçka merkezleri yenilikçi fikirlerin
filizlenmesinde ve ekonomik değere
dönüşmesinde önemli araçlardır.
Girişimci kişilerin yetişmesi veya
girişimci ruhunun oluşabilmesi yeni bir
kültürün oluşmasını gerektirmektedir.
Bu nedenle toplum yapısının, bakış
açısının da değişmesi zorunludur.
Türkiye’de iş yapabilme zorluğu ve
zor ekonomik koşullar insanların daha
yaratıcı, rekabetçi, girişimci ve atılgan
olmasını gerektirmektedir.
Kaynaklar
1-www.kosgeb.gov.tr
2-www.itugırısim.org.tr
3-www.girisicilik.org.tr
4-www.endeavor.org.tr
KASIM 2012
13
Makale Türkiye'de İnovatif Girişimcilik
TÜRKİYE'DE İNOVATİF GİRİŞİMCİLİK
G
irişimci; dar anlamda belirli
bir projeyi, girişimcilik
anlayışına uygun biçimde
geliştirmek üzere gözler önüne seren,
tanıtan ve toplumun uygunluğuna
göre uygulayan, geniş anlamda ise
toplumun ihtiyaç duyduğu mal ve
hizmetleri, emek, teknoloji, sermaye
ve doğal kaynakları bir araya getirip;
yasal, finansal, örgütsel ve ekonomik
özellikteki ekonomik birimler olan
girişimleri kuran kişidir.
Girişimcilik, başta Amerika
Birleşik Devletleri olmak üzere,
tüm gelişmiş ülkelerde ve hemen
her endüstri dalında önemlidir.
Coulter, girişimciliğin önemini
yenilikçilik-icatçılık, yeni işletmelerin
doğması/büyümesi ve yeni iş
alanları yaratmak üzere üç önemli
alanda vurgulamıştır. Nitekim,
hızlı büyüyen (start-up) firmaların
büyüme aşamalarında girişimcinin
önemli bir özelliği, yenilikçi olması
ve bunu aktif hale getirebilmesidir.
Yenilikçilik; girişimcinin,
beklenmeyen durumlarda, ortaya
çıkan problemleri çözme yeteneğini
de kapsar. Bu yetenek, girişimcinin
eğitimi ve deneyimi ile kazandığı
birikimlerinden oluşur.
Avusturyalı iktisatçı ve siyaset
bilimci Schumpeter, girişimciliği
mal ve hizmetlerin üretim sürecinde
denenmemiş teknolojilerin
kullanılmasını sağlayan devrimcilik
olarak nitelendirmiştir. Kapitalizme
atfedilen “yaratıcı yıkıcılık” terimiyle
Schumpeter, girişimciliğin bir
ayağına risk almayı, bir ayağına da
14
KASIM 2012
Gülden USLU / KOSGEB KOBİ Uzman Yardımcısı
rekabeti koymuştur. Yaratıcı Yıkım
Kuramı’na göre, girişimci ruha sahip
yeni firmalar, daha az yenilikçi olan
mevcut firmaların yerini alacaktır ve
bu durum iktisadi gelişmeye neden
olacaktır.
"İnovasyon" kavram olarak, hem bir
süreci ‘’yenilemeyi/yenilenmeyi’’ hem
de bir sonucu "yenilik"i ifade eder.
AB ve OECD literatüründe inovasyon
süreç olarak; “bir fikri, pazarlanabilir
bir ürün ya da hizmete, yeni ya da
geliştirilmiş bir üretim ya da dağıtım
yöntemine ya da yeni bir toplumsal
hizmet yöntemine dönüştürmek”
olarak tanımlanır. İnovasyon aynı
zamanda bu dönüştürme süreci
sonunda ortaya konan pazarlanabilir,
yeni ya da geliştirilmiş ürün, yöntem
ya da hizmeti de ifade etmektedir.
Schumpeter (1934), inovasyonu
yeni ürünlerin girişi, yeni üretim
yöntemlerinin girişi, yeni pazarların
açılması, hammaddeler ve diğer
girdiler için yeni tedarik kaynaklarının
geliştirilmesi, bir endüstride yeni
pazar yapılarının yaratılması
şeklinde beş farklı sınıflandırma
yoluna gitmiştir. Oslo Kılavuzu'nda
ise (2005), ürün inovasyonu, süreç
inovasyonu, pazarlama inovasyonu
ve organizasyonel inovasyon olmak
üzere dörtlü bir sınıflandırma
yapılmıştır.
Ürün inovasyonu; yeni veya
ürünün özellikleri yahut kullanılma
amacıyla ilişkili olarak önemli ölçüde
geliştirilmiş ürün veya hizmetin
ifadesidir. Ürün inovasyonu,
teknik özelliklerde, bileşenlerde,
materyallerde, bütünleşik
yazılımlarda kullanıcı dostu veya
diğer fonksiyonel özelliklerde
önemli gelişimleri içerir. Süreç
inovasyonu; yeni veya önemli ölçüde
değiştirilmiş üretim veya teslimat
yönteminin veya uygun ve yeni ara
basamakların uygulanmasıdır. Bu
yöntemin uygulanması; tekniklerde,
ekipmanda ve/veya yazılımda
önemli gelişmeleri içerir. Pazarlama
inovasyonu; ürün tasarımında veya
paketlemede, ürün konumlandırma
ve tutundurmada, ürün promosyonu
veya fiyatlamada önemli değişimleri
içeren yeni pazarlama yöntemlerinin
uygulanmasıdır. Organizasyonel
inovasyon; organizasyonel yenilikler
ile ilişkili eğitim faaliyetleri, makine
ve teçhizat, diğer dış bilgiler ve başka
sermaye niteliği taşıyan malların
edinimini de kapsamaktadır. Ticari
uygulamalardaki, işyeri ve dış
ilişkilerin organizasyonundaki yeni
yöntemler ile ilgilidir.
Globalleşme faaliyetlerinde yer
alan işletmeler sayesinde, ülkeler
arasındaki politik ve ekonomik
engellerin azalması sonucu,
girişimcilik-yenilikçilik, ilgi çekici
bir araştırma alanı olmuş ve bu
doğrultuda, dünyadaki liderler ile
politikacılar tarafından da teşvik
edilmeye başlanmıştır. Gelişmiş
ülkelerde, özellikle Amerika Birleşik
Devletleri'nde giderek artan
girişimcilik-yenilikçilik faaliyetleri,
durgun endüstrileri harekete
geçirmiş ve yeni iş alanları temin
Makale Türkiye'de İnovatif Girişimcilik
ederek, işsizlik sorunlarını azaltma
eğilimi yaratmıştır. Hatta girişimcilikyenilikçilik, teknolojik ilerlemenin
hızlandırıcısı olarak yeniden
keşfedilmiştir. Bu nedenle, az gelişmiş
ekonomilerde girişimcilik yenilikçilik
faaliyetlerinin desteklenerek
geliştirilmesi, ekonomik büyümenin
özel bir koşulu olarak önerilmektedir.
Kâr amacı gütmeyen bir akademik
araştırma konsorsiyumu olan
GEM (Global Entrepreneurship
Monitor), girişimcilik faaliyetinin
düzeyini belirlemek, girişimciliğin
ekonomik gelişmedeki rolünü
belirlemek, ülkeler arasındaki
farklılığa neden olan faktörleri
tayin etmek ve girişimciliği
geliştirmeye yönelik politikalar
önermek üzere girişimcilik faaliyeti
ile ilgili nitelikli araştırma verileri
oluşturmak ve bu verileri geniş
kitlelere sunmaktadır. KOSGEB’in
liderliğinde, Yeditepe Üniversitesi’nin
teknik desteğiyle tamamlanmış
olan 2011 yılı GEM çalışmasının
ortaya çıkardığı en önemli
sonuçlardan bir tanesi, ülkelerin
“Toplam Girişimcilik Aktivitesi”
düzeyi olup ‘’Ülkelerin girişimcilik
notu denilebilecek endeks, yeni
bir iş kurmakta olan ve yeni bir
işletmenin (3.5 yaşından küçük)
sahibi ve yöneticisi konumunda
olan bireylerin yoğunluğunu
yansıtmaktadır. Türkiye’nin 2010
yılında girişimcilik notu 8,6 iken
2011 yılında 11,9’a yükselmiştir. 2008
yılından beri katılımcı ülkeler, Küresel
Rekabetçilik Raporu sınıflandırmasına
paralel olarak faktör, verimlilik ve
inovasyon odaklı ekonomiler olarak
değerlendirilmektedir. Türkiye bu
sınıflandırmada Verimlilik Odaklı
Ekonomiye sahip ülkeler arasında yer
almaktadır.
Avrupa Komisyonu’nun yılda bir kez
yayımladığı, ülkelerin inovasyon
performansını ölçümlemek üzere
hazırlanan ve insan kaynağı
yatırımından, girişimcilik ve
entelektüel sermayeyi desteklemeye
kadar pek çok göstergenin dikkate
alındığı İnovasyon Birliği Skorbord
Raporu'nun 2011 yılı verilerine
gore; 34 Avrupa Ülkesinden sadece
16 ülkenin Ar-Ge ve inovasyon
karnesinin Avrupa Birliği ortalamasını
tutturduğu görülmektedir. İnovasyon
karnesi AB ortalamasından yüksek
olan ülkeler inovasyon liderleri
olarak raporda yer alırken, Türkiye
ve Bulgaristan gibi inovasyon notu
AB ortalamasından çok düşük olan
ülkeler“mütevazi ölçüde yenilikçi
ülkeler” sınıfında yer alıyor. Bu rapora
göre Almanya, Danimarka, İsveç ve
Finlandiya Ar-Ge ve inovasyon notu
AB ortalamasından yüksek olan
inovatif ülkeler arasında yer alırken,
Türkiye, Bulgarisyan, Romanya
ve Litvanya gibi ülkeler yenilikçik
performansı AB ortalamasından çok
düşük olan ülkeler kategorisinde yer
almaktadır.
Trendchart 2008 ve 2009 yılları
Türkiye'de İnovasyon Raporları
incelendiğinde ülkemizde inovasyon
konusunda dört ana politika
uygulanmakta olduğu görülmektedir:
İşletmelerde yürütülen Ar-Ge ve
inovasyon çalışmalarına finansal
destek sağlanması, kamu ve yüksek
öğrenim kurumları ile işletmeler
arasında Ar-Ge faaliyetlerine yönelik
işbirliklerini geliştirmek, inovatif
girişimlerin sayısını arttırmak ve
hayatta kalmalarını sağlama ve
yüksek öğrenim kuruluşları tarafından
geliştirilen Ar-Ge faaliyetlerini
ticarileşme sürecinde desteklemek.
Raporun konuları arasında ülkemizin
inovasyon yönetişimi açısından
güçlü ve zayıf yanlarının, tehdit
ve fırsatlarının değerlendirilmesi
incelendiğinde; 2004 yılından
itibaren devletin bilim, teknoloji ve
araştırma konularına daha fazla önem
veriyor ve kaynak ayırıyor olması
güçlü yanlarımızdan biri olarak
gösterilmekte ve inovasyonun sadece
bilim, teknoloji ve araştırmanın
bir sonucu olmadığının, mevcut
yaklaşımın Türkiye’nin inovasyon
performansını artırmak açısından
yetersizliğinin altı çizilmektedir. Bu
nedenle, inovasyonun tüm devlet
politikalarıyla entegre edilmesi
gerektiği ve bölgesel boyutunun
da göz ardı edilmemesi gerektiği
vurgulanmaktadır. Bölgeler
arasındaki dengesizliklerin ortadan
kaldırılmasında en önemli aracın
inovasyon olduğu; bu nedenle de
bölgesel inovasyon politikalarının
tasarlanmasının büyük önem
taşıdığı ifade edilmektedir. Nitekim,
adı inovatif ülkeler arasında geçen
Fransa, Almanya, Güney Kore,
Brezilya ve İtalya'nın inovasyona
KASIM 2012
15
Makale Türkiye'de İnovatif Girişimcilik
dayalı politikaları incelendiğinde
bölgesel inovasyon merkezleri dikkati
çekmektedir.
Bölgesel inovasyon merkezleri, bir
bölgedeki işletmeler, üniversiteler
ve eğitim kurumları, araştırma
kuruluşları, kamu kurumları,
finansman kuruluşları, aracı kuruluşlar
(inovasyon ve iş destek merkezleri,
teknoloji transfer ofisleri, vb.), sivil
toplum kuruluşları, inovasyon ve
teknoloji altyapısını destekleyen
kuruluşlar (teknoparklar, kuluçka
merkezleri, vb.) gibi çok çeşitli
aktörün ve bunlar arasındaki
etkileşimin oluşturduğu bir ortam
olarak tanımlanan yapılardır.
Mersin’de başlatılan bölgesel
inovasyon stratejisi hazırlık
çalışmaları, bu kapsamda örnek bir
girişim olarak görülmektedir.
Sekretarya hizmetlerini KOSGEB'in
yürüttüğü ve 04.01.2012 tarihinde ilk
Kurul Toplantısı yapılan Girişimcilik
Konseyi girişimciliğin geliştirilmesine
yönelik çalışmaları bir çatı altında
toplayarak stratejiler oluşturulması
ve uygulamaya geçirilmesini
sağlamak amacını hedeflemektedir.
Girişimcilik Konseyi'nin hedeflediği
alanlardan birisi de ileri teknoloji ve
yüksek katma değer yaratan girişim
faaliyetlerinin özendirilmesi ve
desteklenmesidir.
Girişimciliğin ve Ar-Ge İnovasyon
faaliyetlerinin desteklenmesi
görevlerini tek çatı altında birleştiren
KOSGEB, Ar-Ge İnovasyon ve
Endüstriyel Uygulama Destek
16
KASIM 2012
Programları kapsamında girişimcileri
ve işletmeleri Teknoloji Merkezleri
(TEKMER) ile Duvarsız Teknoloji
İnkübatörleri (DTİ) aracılığıyla
desteklemektedir. TEKMER
desteğinde üniversite sanayi
işbirliğinin gerektirdiği kurumsal
altyapının oluşturulması amacıyla
üniversiteler ile işbirliği protokolleri
yapılarak KOSGEB birimleri
oluşturulmakta ve desteklenmesine
karar verilen işletmelere üniversite
yerleşkeleri içinde çalışabilecekleri
işlikler de tahsis edilmektedir.
Kendilerine işlik verilen işletmelerin
çeşitli giderleri, KOSGEB ve
üniversitelerce karşılanmakta
istedikleri takdirde üniversite öğretim
elemanlarının bilgi birikimi ve teknik
altyapısından yararlandırılmaktadırlar.
DTİ’ler de TEKMER gibi kurulmakta
ancak KOSGEB, işlik vermeden
sanayicinin Ar-Ge projesini işletmenin
kendi yerinde desteklemektedir.
KAYNAKÇA
Üniversite, kamu ve sanayi
sarmalının mükemmel bir örneği
olan TEKMER'ler bölgesel inovasyon
merkezlerinin oluşturulmasında
ve yürütülmesinde inovasyon
aktarım merkezleri olarak önemli
rol oynayacaktır. Üniversite
öğrencilerinin girişimciliğe
özendirilmesi ve gerek üniversite
öğrencilerinin gerekse girişimcinin ve
sanayicinin inovasyon farkındalığının
artırılması konusunda TEKMER'ler
bünyesinde yapılacak çalışmalar ve
eğitim faaliyetleri bölgesel inovasyon
politikalarının etkin araçlarından
olacaktır.
• COULTER, Mary (2001),
Entrepreneurship in Action, Smail
Business 2000 (New Jersey: PrenticeHall).
• SCHUMPETER, A. Joseph (1934). The
Theory of Economic Development.
An Inquiry into Profits, Capital,
Credit, Interest, and the Business
Cycle, Harvard University
Press,Cambridge.
• OECD - Oslo Manual (2005).
Proposed Guidelines for Collecting
and Interpreting Technological
Innovation Data,Paris.
• KAVAK, Ç., Bilgi Ekonomisinde
İnovasyon Kavramı ve Temel
Göstergeleri, Dicle Üniversitesi,
Ekonomi Bölümü, Akademik
BiliĢim‘09 - XI. Akademik Bilişim
Konferansı Bildirileri, 11-13 Şubat
2009 Harran üniversitesi, Şanlıurfa
• HÉBERT, R. F., & Link, A. N.
(1989). In Search of Meaning of
Entrepreneurship. Small Business
Economics , 1 (1), 39-49.
• LITTUNEN, Hannu (2000),
"Entrepreneurship and the
Characteristics of the Entrepreneurial
Personality," International Journal of
Entrepreneuria/ Behavior & Research,
Vol. 6, No. 6: 295-299.
• www.bilgicagi.com
• www.kosgeb.gov.tr
• www.utikad.org.tr
• http://www.gemconsortium.org
KOBİ'ler Büyür Türkiye Büyür
Ahmet KOÇ / KOSGEB Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü
Ülkemizde olduğu gibi dünyada da ekonomi için önemi
tartışılmayan KOBİ’lerin ve girişimcilerin desteklenmesi
amacıyla 1990 yılında 3624 Sayılı Kanun ile kurulan
KOSGEB, başta imalat sanayi işletmeleri olmak üzere
hizmet ve ticaret sektörlerindeki işletmeleri de hedef
kitlesine dahil ederek ülkemizin KOBİ’lerden sorumlu
ulusal kuruluşu niteliğine kavuşmuştur.
KOSGEB yeni dönemde; KOBİ’lerin yönetim becerilerini
ve kurumsal yetkinliklerini geliştirmek, KOBİ’lerin,
Ar-Ge ve inovasyona dayalı faaliyetlerini artırmak,
girişimcilik kültürünü geliştirmek ve başarılı yeni
işletmelerin kurulmasını teşvik etmek ve kurumun
nitelikli hizmet sunmaya yönelik olarak sürekli gelişimini
sağlamak gibi dört eksende belirlenen stratejik hedefler
doğrultusunda dört ana başlıkta destek ve hizmetler
sunmaktadır.
KOSGEB DESTEK VE HİZMETLERİ:
1. KOSGEB Destek Programları
2. Finansman Destekleri
3. Laboratuvar Hizmetleri
4. Bilgilendirme ve Yönlendirme
1.KOSGEB DESTEK PROGRAMLARI
KOSGEB hedef kitlesinin genişlemesinin ardından,
KOSGEB tarafından KOBİ’lere sağlanan desteklerinin
sektörel ve bölgesel farklılıklar gözetilerek sonuç odaklı
ve daha fazla etki oluşturacak şekilde program ve
proje esaslı olarak kullandırılması için gerekli mevzuat
çalışmaları yapılmış ve KOSGEB Destek Programları
Yönetmeliği 2010 yılında yürürlüğe alınmıştır.
Bu kapsamda; işletmelere, girişimcilere, KOBİ’lere
yönelik projeleri olan meslek kuruluşlarına ve
işletici kuruluşlara, geri ödemeli ve geri ödemesiz
olmak üzere;
• Genel Destek Programı,
• KOBİ Proje Destek Programı, • Tematik Proje Destek Programı,
• Girişimcilik Destek Programı,
• Ar-Ge, Inovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek
Programı,
• İşbirliği-Güçbirliği Destek Programı
• Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı
olmak üzere yedi başlıkta destek sağlamaktadır.
AR-GE İNOVASYON ve ENDÜSTRİYEL UYGULAMA
PROJELERİNE 1 MİLYON TL
Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek
Programıyla bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir
ve buluşlara sahip küçük ve orta ölçekli işletmeler
ile girişimcilerin geliştirilmesi, yeni ürün, yeni süreç,
bilgi ve/veya hizmet üretilmesi ve ticarileştirilmesi
için araştırma, geliştirme, inovasyon ve endüstriyel
uygulama projeleri desteklenmektedir.
Bu program kapsamında 12 bin TL limitli kira desteği,
20 bin TL limitli başlangıç sermayesi desteği, 25 bin TL
limitli proje danışmanlık desteği, 5 bin TL limitli eğitim
desteği, 25 bin TL limitli sınai ve fikri mülkiyet hakları
desteği, 5 bin TL limitli proje tanıtım desteği, 15 bin TL
limitli fuar, kongre, konferans, teknolojik işbirliği desteği
ile 25 bin TL limitli test, analiz ve kalibrasyon desteğinin
yanı sıra, makine teçhizat, donanım, hammadde, yazılım
ve hizmet alımı giderlerine 100 bin TL’ye kadar geri
ödemesiz, 200 bin TL’ye kadar geri ödemeli destekler
verilmektedir.
Endüstriyel Uygulama Programı kapsamında ise geri
ödemesiz 18 bin TL limitli kira desteği, 150 bin TL limitli
Makine-Teçhizat, donanım, sarf malzemesi, yazılım ve
tasarım giderleri desteği ile 100 bin TL’ye kadar personel
gideri desteği ile 200 bin TL’ye kadar geri ödemeli
makine-teçhizat, donanım, sarf malzemesi, yazılım ve
tasarım giderleri desteği verilmektedir.
İŞLETME PROJELERİNE 150 BİN TL
KOBİ Proje Destek Programı kapsamında, işletmelerin,
üretim, yönetim ve organizasyon, pazarlama, dış
ticaret, insan kaynakları, mali işler ve finans, bilgi
yönetimi ve benzer alanlarda sunacakları projeleri
desteklenmektedir.
KOBİ’lerin kendi projelerini kendilerinin hazırlaması,
kendi beceri ve noksanlarını daha iyi tanımalarını
amaçlayan KOBİ Proje Destek Programı kapsamında
verilecek desteğin üst limiti 150 bin TL’ dir.
Tematik Proje Destek Programı ile; makro strateji
dokümanlarında işaret edilen öncelikler dikkate alınarak
belirlenen tematik alanlarda bölgesel ve sektörel
KASIM 2012
17
ihtiyaçların karşılanması, uluslararası mevzuat ve
önceliklere KOBİ’lerin uyumunun sağlanması ve meslek
kuruluşlarının KOBİ’leri geliştirmek amacıyla daha fazla
proje hazırlamaları teşvik edilecektir.
Program ile işsizliğin yoğun olduğu yerlerde
üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları
ve yerel yönetimler başta olmak üzere yerel aktörler
tarafından hazırlanan meslek edindirme projelerine
finansman sağlanacaktır.
Meslek Kuruluşu Destek Programı'yla verilecek desteğin
üst limiti 150 bin TL’dir.
İŞBİRLİĞİ GÜÇBİRLİĞİ YAPAN KOBİLER KAZANACAK
İşbirliği-Güçbirliği Destek Programı ile ortak tedarik,
ortak tasarım, ortak pazarlama, ortak laboratuvar ve
ortak imalat ve hizmet sunumu gibi konularda bir araya
gelen KOBİ’lere destekler sağlanmaktadır.
İşletmelerin birleşme, işbirliği ve ortaklık yoluyla,
mevcut yaratılan katma değeri büyütmeleri hedeflenen
bu programla 250 bin limitli geri ödemesiz, 500 bin TL
limitli geri ödemeli destek sağlanmaktadır.
GİRİŞİMCİLERE DESTEK, KADIN GİRİŞİMCİYE POZİTİF
AYRIMCILIK
Girişimcilik Destek Programı ile girişimciliğin
desteklenmesi ve yaygınlaştırılması, başarılı ve
18
KASIM 2012
sürdürülebilir işletmelerin kurulması, girişimcilik
kültürünün yaygınlaştırılması, İş Geliştirme
Merkezlerinin kurulması ile girişimciliğin geliştirilmesi,
istihdamın artırılması ve yerel dinamiklere dayalı
girişimciliğin desteklenmesi amaçlanmaktadır.
Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi kapsamında genel ve
özel hedef gruplarına ücretsiz uygulamalı girişimcilik
eğitimleri verilmekte olup; Yeni Girişimci Desteği
kapsamında geri ödemesiz 3 bin TL limitli işletme
kuruluş desteği, 5 bin TL limitli kuruluş dönemi makine,
teçhizat ve ofis donanım desteği ile 12 bin TL limitli
işletme giderleri desteği ile geri ödemeli 70 bin TL limitli
sabit yatırım desteği kullandırılmaktadır.
İş Geliştirme Merkezi Desteği kapsamında 750 bin TL’ye
kadar geri ödemesiz İŞGEM Kuruluş Desteği ile 100
bin TL’ye kadar geri ödemesiz İŞGEM İşletme Desteği
verilmektedir.
Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri, girişimcilik
kültürünü yaygınlaştırmak ve girişimcileri iş planı
kavramı ile tanıştırarak başarılı işletmelerin kurulmasını
sağlamak amacı ile verilmekte ve eğitim sonunda
girişimci adaylarının kendi iş fikirlerine yönelik
iş planlarını hazırlayabilecek bilgi ve deneyimi
kazanmaları hedeflenmektedir. 2010 yılı itibariyle
uygulamaya geçirdiğimiz yeni destek modeli ile
hizmetin yaygınlaştırılması hedeflenmiştir.
KOBİ’LER NEFES ALACAK
3.LABORATUVAR HİZMETLERİ
Genel Destek Programı ile çok daha fazla işletme
fuar, tanıtım, eşleştirme, nitelikli eleman istihdamı,
danışmanlık, enerji verimliliği, sınai mülkiyet hakları,
tasarım, belgelendirme, test ve analiz gibi alanlarda
desteklenmektedir.
KOBİ’lerin piyasa koşullarına göre daha uygun ücretlerle
test – analiz yaptırabilmeleri amacıyla; KOSGEB
tarafından 12 laboratuvarda;
Genel Destek Programı kapsamında; 30 bin TL limitli
yurtiçi fuar desteği, 10 bin TL limitli yurtdışı iş gezisi
desteği, 15 bin TL limitli tanıtım desteği, 15 bin TL limitli
eşleştirme desteği, 20 bin TL limitli nitelikli eleman
istihdam desteği, 15 bin TL limitli danışmanlık desteği,
10 bin TL limitli eğitim desteği, 30 bin TL limitli enerji
verimliliği desteği, 15 bin TL limitli tasarım desteği,
20 bin TL limitli sınai mülkiyet hakları desteği, 10 bin
TL limitli belgelendirme desteği, 20 bin TL limitli test,
analiz ve kalibrasyon desteği ve kısa süre içerisinde
uygulamaya alınacak olan 10 bin TL limitli Bağımsız
Denetim Desteği yer almaktadır. Bu destek programı
kapsamında işletmelerimize toplamda 220 bin TL’ye
kadar geri ödemesiz hibe desteği vermekteyiz.
• Metal mühendislik malzemelerine yönelik
• Plastik ve kauçuk malzemelerine yönelik
• Çevre ve ekotekstil laboratuvar hizmetleri
verilmektedir.
• ESİM A.Ş.
KOSGEB iştiraki olan ESİM A.Ş, elektrik ve elektronik
sektörüne yönelik test (LVD, EMC) ve teknik danışmanlık
hizmetleri vermektedir.
KOSGEB’in şirketteki payı yüzde 46,88 olup diğer
kuruluşların iseTTGV (yüzde 50,03), ESIM Vakfı (yüzde
1,75), Diğer (yüzde 1,34) şeklindedir.
4. BİLGİLENDİRME ve YÖNLENDİRME HİZMETLERİ
• KOSGEB Çağrı Merkezi 444 1 567
FİNANSMANA ERİŞİMDE KOLAYLIK
• WEB Sitesi www.kosgeb.gov.tr
Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı ile
GİP'te işlem görmek üzere halka arz edilecek KOBİ'lerin
ilk halka arzına ilişkin maliyetleri 100 bin TL’ye kadar geri
ödemesiz olarak desteklenebilmektedir.
KOSGEB Çağrı Merkezi hizmeti 2010 yılında işletime
alınmıştır. KOBİ’ler ve girişimciler KOSGEB Çağrı
Merkezi’ne tüm illerden 444 1 567 numaralı telefon
üzerinden erişebilmektedir. KOSGEB Çağrı Merkezi,
Türkiye’nin tüm illerini kapsayacak şekilde 7 gün 24
saat, resmi ve dini tatil günleri dâhil olmak üzere hizmet
vermektedir.
Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı
kapsamında; azami 2 yıl olmak üzere 60 bin TL limitli
piyasa danışmanı danışmanlık hizmet bedeli, 20 bin TL
limitli bağımsız denetim hizmeti bedeli, 10 bin TL limitli
SPK kurul kaydına alma ücreti, İMKB Gelişen İşletmeler
Piyasası Listesine kabul ücreti ve Merkezi Kayıt Kuruluşu
masrafı, 10 bin TL limitli aracı kuruluşa ödenecek aracılık
komisyonu olmak üzere destek sağlanmaktadır.
2.FİNANSMAN DESTEKLERİ/KREDİ FAİZ DESTEKLERİ:
İşletmelerin; üretim, kalite ve standartlarını artırmaları,
finansman sorunlarının çözümü, istihdam yaratmaları,
uluslararası düzeyde rekabet etmeleri, ihracata
yönelmelerini sağlamak amacıyla ilgili mevzuat
kapsamında KOSGEB’in bankalar ile diğer finans
kuruluşları ile yapacağı protokoller kapsamında
KOBİ’lere kullandırılacak kredilerin faiz/kâr payı,
komisyon vb. giderlerinin karşılanması amacıyla 2003
yılından itibaren KOSGEB Kredi Faiz Desteği programları
yürütülmektedir.
KOSGEB Çağrı Merkezi üzerinden KOBİ’ler; KOSGEB
destekleri, faydalanma koşulları ve başvuru prosedürü
konusunda bilgilere, KOSGEB Hizmet Merkezleri iletişim
bilgilerine, Vergi numarası veya T.C. kimlik numarasını
tuşlamak suretiyle KOSGEB Veri Tabanı’na kayıt durumu
ile bağlı bulunulan KOSGEB Hizmet Merkezi ve KOBİ
Uzmanı bilgisine, ulaşabilmektedir.
Web sitemiz 2010 yılında yenilenmiş ve aynı yıl
web sayfamız, “THE WEB MARKETING ASSOCIATION”
tarafından ülkemizdeki kamu web siteleri arasında
Standart of Excellence (Mükemmellik Standardı)
ödülünü almıştır. 2011 yılında ise “altın örümcek” web
sitesi yarışmasında kamu kurumu kategorisinde halkın
favorisi ödülüne layık görülmüştür.
KASIM 2012
19
Makale Enerji Darboğazı, Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji
ENERJİ DARBOĞAZI, ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE
YENİLENEBİLİR ENERJİ
D
ünyada enerji talebi hızla
artmaktadır. Uluslararası
Enerji Ajansı (UEA) tarafından
yapılan projeksiyonlar, mevcut enerji
politikaları ve enerji arzı tercihlerinin
devam etmesi durumunda dünya
toplam enerji talebinin 2005-2030 yılları
arasında yüzde 49 artarak 11,4 milyar
Ton Eşdeğer Petrol (TEP) 17,0 milyar TEP
düzeyine ulaşacağını göstermektedir.
Türkiye hızlı talep artışı, yüksek
ithalat bağımlılığı ve yüksek enerji
yoğunluğu; diğer bir ifade ile verimsiz
enerji kullanımı ile göze çarpmaktadır.
Rakamlarla ifade etmek gerekirse; 19902010 yıllarında birincil enerji tüketimi
yılda ortalama yüzde 4 civarında bir
oranla sürekli olarak artmıştır. 2010
yılında birincil enerji tüketimi 109.3
milyon TEP olarak gerçekleşmiş, bu
rakam ile Türkiye dünyada en fazla enerji
tüketen 25 ülkeden birisi durumundadır.
Türkiye’nin enerji tüketimi oranları
açısından en yüksek oranlara sahip
sektörler yüzde 39 ile sanayi sektörü
ve yüzde 30 ile konut ve hizmetler
sektörleridir.
Enerji arzı yönünden bakıldığında,
Türkiye’nin enerji gereksiniminin ancak
yüzde 24-29’unu yerli kaynaklarından
(başta kömür-ağırlıklı olarak linyit,
hidrolik, biyokütle ve petrol) temin
edebilmektedir. Petrol tüketimi
açısından ise ülke ihtiyacının yüzde
9’unun yurt içi üretimle karşılanabildiği
görülmektedir. Özetle Türkiye’nin enerji
ihtiyacının yüzde 70’inden fazlası için
dışa bağımlı durumda olduğu sunucu
çıkmaktadır.
Söz konusu bağımlılığın azalması
için Türkiye’nin yenilenebilir enerji
kaynaklarına yönelerek enerji arzını
20
KASIM 2012
Pınar IŞIN / KOSGEB KOBİ Uzmanı
Okan SALDOĞAN / KOSGEB KOBİ Uzmanı
artırması ve mevcut enerji tüketimini
azaltmaya yönelik çalışmalar yapması
gerekmektedir.
Yenilenebilir enerji kaynakları
bakımından önemli bir potansiyele
sahip olan Türkiye’nin Rüzgar’da 400
TWh/yıl, Jeotermal’de 16 TWh/yıl,
Biokütle’de 1,58 TWh/yıl, Güneş’te 500
TWh/yıl ve Hidro için ise 450 TWh/yıl
değerlerinde potansiyeli bulunmaktadır.
Bu potansiyelleri dikkate alarak ilgili
yatırımların yapılması gerekmektedir.
Diğer taraftan Enerji ve Tabi Kaynaklar
Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel
Müdürlüğü (YEGM) çalışmaları,
Türkiye’nin 2020 yılında 222 milyon TEP
birincil enerji talebi içinde yaklaşık yüzde
15 enerji tasarruf (30 mTEP) potansiyeli
bulunulabileceğini göstermektedir.
Çalışmalar sanayi sektöründe yüzde
15, bina sektöründe yüzde 35 ve
ulaşım ektöründe yüzde 15 tasarrufun
sağlanabileceğini vurgularken, sanayi
sektöründe gerçekleştirilecek tasarrufun
yüzde 50’sinin düşük maliyetli ve/
veya iki yıldan az süreli geri ödemeli
yatırımlarla gerçekleştirilebileceği ifade
edilmektedir.
2020 yılı talep tahmininde; sağlanacak
yüzde 20 oranında tasarruf ile (45
milyon TEP enerji) yerli kaynaklardan
üretilebilecek elektrik enerjisinin 2,5
katına ve 30 milyon ortalama konutun
yıllık enerji ihtiyacına ulaşmak mümkün
olabilecektir.
Enerji verimliliğinin artırılması,
yenilenebilir enerji kullanımının
etkinleştirilmesi ve çevresel uygulamalar;
enerji güvenliğine, iklim değişikliği
etkilerinin azaltılmasına ve Türkiye
ekonomine sağlanacak katkılar ile
istihdam üzerinde de olumlu etkiler
yaratacaktır. Yaklaşık olarak 25 milyon
TEP olarak hesaplanabilen tasarruf
potansiyeli için, Avrupa Birliği’nin
her 1 milyon TEP enerji tasarrufu
için 2000 tam zamanlı iş imkanı
yaratılabileceğine yönelik iş gösterge
rakamları kullanması durumunda,
söz konusu potansiyel rakamı 50
bin işi tanımlamaktadır. 2-3 katı yan
işlerle birlikte yaratılabilecek toplam
istihdamın 150 bin’lere ulaşabileceği
düşünülmektedir.
Yukarıda bilgileri sunulan potansiyellerin
değerlendirilebilmesi için Türkiye’de
kamu ve özel sektör işbirliğinde aşağıda
bilgileri sunulan yasal düzenlemeler
gerçekleştirilmiştir. Belirtilen yasal
düzenlemelere yönelik uygulamalar
sürdürülmektedir.
Enerji verimliliği çalışmalarına ilişkin,
5627 sayılı “Enerji Verimliliği Kanunu”
02 Mayıs 2008 tarihli Resmi Gazete'de
yayımlanmıştır. Kanun, eğitim ve
bilinçlendirme, enerji verimliliği
faaliyetlerinin idari yapılandırması ve
yaygınlaştırılması ve bazı yenilenebilir
enerji kaynaklarının kullanımının
yaygınlaştırılması gibi temel stratejileri
içermektedir. Kanun ile, bu stratejilerin
uygulanması için teşvik ve yaptırım
unsurları belirlenmekte, enerjinin etkin
kullanılması, israfının önlenmesi, enerji
maliyetlerinin ekonomi üzerindeki
yükünün hafifletilmesi ve çevrenin
korunması için enerji kaynaklarının
ve enerjinin kullanımında verimliliğin
artırılması amaçlanmaktadır.
Enerji Verimliliği Kanunu'na ilişkin usûl
ve esasları düzenleyen yönetmelikler
ilgili kamu kurum/kuruluşlar tarafından,
tarafların katkıları alınarak çıkarılmıştır.
Makale Enerji Darboğazı, Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji
Yenilenebilir Enerji uygulamalarına
ilişkin ise; 18 Mayıs 2005 tarihinden
itibaren yürürlükte olan 5346 Sayılı
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik
Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına
İlişkin Kanun’da değişiklik yapılarak, söz
konusu değişiklikler 08.01.2011 tarihli
Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe
girmiştir.
Yasa kapsamında, yenilenebilir enerji
kaynakları olarak; rüzgâr, güneş,
jeotermal, biyokütle, biyogaz, dalga,
akıntı enerjisi ve gel-git ile kanal veya
nehir tipi veya rezervuar alanı on
beş kilometrekarenin altında olan
hidroelektrik üretim tesisi kurulmasına
uygun elektrik enerjisi üretim
kaynaklarına ilişkin düzenlemelere yer
verilmektedir.
Kanun ile, yenilenebilir kaynaklara
dayalı elektrik üretiminin teşviki
amaçlanmaktadır. Kapsamda,
yenilenebilir enerji kaynaklarından
(YEK) elektrik üreten tesisler için "YEK
destekleme mekanizmasında" belirlenen
kilovat/saat başına fiyatlar; hidroelektrik
üretim tesisi için 7,3 dolar sent/kWs,
rüzgâr enerjisine dayalı üretim tesisi için
7,3 dolar sent/ kWs, jeotermal enerjisine
dayalı üretim tesisi için 10,5 dolar sent/
kWs, biyokütleye dayalı üretim tesisi için
(çöp gazı dâhil) 13,3 dolar sent/ kWs,
güneş enerjisine dayalı üretim tesisi için
13,3 dolar sent/ kWs olarak sıralanmakta
olup, teşvikli alım fiyatı 31.12.2015 yılına
kadar devreye girecek YEK için geçerli
olacaktır.
Kanun’da, enerji üretiminde kullanılan
tesislerde yerli üretim aksam ve teçhizat
kullanımı durumunda ek destekler
uygulanması da öngörülmektedir.
Kanun’da tanımlı teşvikli alım fiyatı
politikası ve ilave öngörülecek destek
uygulamaları, enerji yatırımlarının
gerçekleştirilmesine ve enerji
ekipmanlarının yerli üretiminin
artırılabilmesine katkı sağlayacaktır.
Kanun’un etkinliğinin artırılması ve
enerji ekipmanlarının yerli üretiminin
artırılabilmesi için;
• İhtiyaç duyulan enerji ekipmanlarının
yurt içinde üretimi temel bir politika
olmalıdır. Her bir yenilenebilir enerji
kaynağı için (hidrolik, termik, rüzgâr,
güneş, jeotermal, v.b.), teşvikli alım
fiyatları uygulamasına ilave olarak
yenilenebilir teşvik unsurlarını da
kapsayan strateji belgeleri, aksiyon
planları ve ikincil mevzuatın ayrı
ayrı hazırlanması ve hedefler
belirlenmesi,
• Yerli sanayinin gelişmesi için bilinçli
ve planlı teşvik ve desteklerin
kullanımının yaygınlaştırılması,
enerji ekipman üreticileri için
ortaklık modelleri geliştirilerek;
ortak satın alma, pazarlama ve
üretim mekanizmalarının harekete
geçirilmesi,
• Enerji üretim ekipmanlarının
yerli üretiminin yanı sıra, enerji
yatırımlarında ihtiyaç duyulan
tasarım, mühendislik, teknik işgücü
ve müteahhitlik hizmetlerinin yerli
kuruluşlarca karşılanması ve
• Yatırımların, Ar-Ge oluşturma
niteliğinin dikkate alınması ve
kullanılacak teknolojideki asgari
verim göz önüne alınarak dünyada
kullanılan iyi/verimli teknolojilerin
kullanımının özendirilmesi faydalı
olacaktır.
Ulusal ve uluslararası konjonktür
göz önünde bulundurularak enerji
verimliliği konusu ana amacı Türkiye
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerini
(KOBİ’leri) desteklemek olan Küçük ve
Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve
Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB)
gündemine de alınmıştır. Bu bağlamda,
KOSGEB, hem destek programları
arasına enerji verimliliği konusunu dahil
etmiş hem de aynı konuda yürütücü
olarak görev aldığı uluslararası projeler
ile KOBİ’lerde enerji verimliliğinin
geliştirilmesine yönelik faaliyetler
gerçekleştirmeyi hedeflemiştir.
Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında,
KOBİ’lerin enerji verimliliğine yönelik
alacakları eğitim, etüt ve danışmanlık
hizmetlerini desteklemek üzere ilgili
ikincil mevzuat, KOSGEB tarafından
tamamlanmıştır. 18 Ekim 2008
tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren ve yararlanma koşulları
15 Haziran 2010 tarihli düzenleme ile
KOBİ’ler lehine iyileştirilen düzenleme
ile, ‘Enerji Verimliliği Destekleri’
kapsamında KOBİ’lerin alacakları ön
etüt/detaylı etüt hizmetleri, verimlilik
arttırıcı projeler için danışmanlık
ve enerji yöneticiliği eğitimleri
desteklenmektedir.
15 Haziran 2010 tarihinde yapılan
düzenlemeyle, destekten yararlanma
ön koşulu olan (üç yıllık ortalama) yıllık
enerji tüketim miktarı 500 TEP’ten 200
TEP’e düşürülmüştür.
Program süresince Enerji Verimliliği
Desteğinin üst limiti 30 bin TL’dir. Ön
Etütler 2000 TL’ye, Detaylı Etüdter
20.000 TL’ye ve Verimlilik Arttırıcı
Projelere Yönelik Danışmanlıklar 5000
TL’ye kadar desteklenebilmektedir.
Destek oranı, 1. ve 2. bölgelerde yüzde
50, 3. ve 4. bölgelerde yüzde 60 olarak
uygulanmaktadır.
KASIM 2012
21
Makale Enerji Darboğazı, Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji
Ton Eşdeğer Petrol (TEP) aralıklarına
göre, destekleme aralıkları aşağıdaki
gibidir.
Ön Etüt için destek üst limitleri Ton
Eşdeğer Petrol (TEP) aralığına göre
aşağıda verilmiştir.
TEP Aralığı
Destek Üst
Limiti (TL)
200 - 500 TEP için
1.500
501 ve üzeri için
2.000
Detaylı Etüt için destek üst limitleri TEP
aralığına göre aşağıda verilmiştir.
TEP Aralığı
Destek Üst
Limiti (TL)
200 - 500 TEP için
15.000
501 ve üzeri için
20.000
VAP için danışmanlık destek üst limitleri
TEP aralığına göre aşağıda verilmiştir.
TEP Aralığı
Destek Üst
Limiti (TL)
200 - 500 TEP için
3.000
501 ve üzeri için
5.000
Enerji Yöneticisi Eğitimleri için destek
üst limiti aşağıda verilmiştir.
TEP Değeri
Destek Üst
Limiti (TL)
200 ve üzeri için
3.000
Enerji Verimliliği Desteklerine ilave
olarak, KOBİ Proje Destek Programı, ,
işletmelerin ortak satın alma, üretim ve
22
KASIM 2012
pazarlama yapmalarına imkan veren
İşbirliği-Güçbirliği Destek Programı
ve Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel
Uygulama Destek Programları ile
Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir
Enerji konularında KOBİ’lere destek
sağlanmaktadır.
Belirtildiği üzere destek programlarının
yanı sıra KOBİ’lerde enerji verimliliğinin
geliştirilmesine yönelik olarak
uluslararası işbirlikleri yapılmış ve
projeler geliştirilmiştir.
UNDP ve UNIDO ile yürütülen işbirliği
kapsamında, Birleşmiş Milletler Küresel
Çevre Fonu destekli “Türkiye’de
Sanayide Enerji Verimliliğinin
İyileştirilmesi Projesi” yürütülmektedir.
KOSGEB ve diğer ulusal proje paydaşları
olan Yenilenebilir Enerji Genel
Müdürlüğü, TTGV ve TSE ile uluslararası
paydaşlar olan UNIDO ve UNDP ile
yürütülen beş yıl süreli yaklaşık 36
milyon Dolar’lık bütçeli Proje ile, sanayi
sektöründeki işletmelerin çeşitli enerji
tasarruf tedbirleri ve enerji verimli
teknolojiler kullanması yönünde teşvik
edilmesi ve kapasitelerinin artırılması
sonucu etkin enerji kullanımları ile
Türk sanayisinde enerji verimliliğinin
arttırılması amaçlanmaktadır. Proje
faaliyetlerine Şubat 2011 tarihi itibari ile
başlanmıştır.
Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ile
işbirliği içerisinde ise, ‘Türkiye’de
KOBİ’lerde Enerji Verimliliği’ Projesi
hazırlanmıştır. Proje kapsamında,
Türkiye’de faaliyet gösteren KOBİ’lerin
enerji verimliliği uygulamalarına,
düşük karbon enerji kullanımlarına
ve çevresel performanslarının
iyileştirilmesine katkı sağlanarak,
Türkiye’de enerji verimliliğinin
arttırılması amaçlanmaktadır. 3 milyon
EURO’luk toplam bütçeli ve üç yıl süreli
Proje, KOSGEB ve Fransız Küresel Çevre
Fonu finans katkıları ile yürütülecektir.
23 Haziran 2011 tarihinde KOSGEB ve
AFD arasından imzalanan Finansman
Antlaşması ile başlayan söz konusu
proje kapsamında görevlendirilecek alt
yüklenici seçimine ilişkin ihale sonrası
idari süreçler devam etmektedir.
KOSGEB; destek programları ve
yürüttüğü uluslararası projeler ile; özel
sektör temsilcileri, kamu kuruluşları,
üniversiteler ve meslek kuruluşları ile
işbirliği içerisinde; Türkiye’nin ulusal
ve uluslararası yükümlülüklerinin
yerine getirilmesine, KOBİ’lerde enerji
verimliliği çalışmaları ile yerli üretimin
ve yenilenebilir enerji uygulamalarının
yaygınlaştırılabilmesine ve enerji
maliyetlerinin KOBİ’ler ve ekonomi
üzerindeki yükünün hafifletilmesine
katkı sağlamak hedefi doğrultusunda
çalışmaktadır.
REFERANSLAR:
• KOSGEB, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı ve YEG web sayfaları
• Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Stratejik Planı
• Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin
Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına
dair Yönetmelik 27 Ekim 2011
• İklim Değişikliği Strateji Belgesi-3 Mayıs
2010
• MMO,Enerji Verimliliği Raporu,2012
• World Energy Council 2010-Energy
Efficiency: A Recipe for Success
• Türkiye’de Enerji Tasarrufu Potansiyelini
Kullanmak- Dünya Bankası
Raporu-2010
Makale KOSGEB ile Çevreye Duyarlı Yeşil KOBİ’ler
KOSGEB İLE ÇEVREYE DUYARLI YEŞİL KOBİ’LER
T
Abdullah KARAOSMANOĞLU / KOSGEB KOBİ Uzmanı
Mehmet Görkem GÜRBÜZ / KOSGEB KOBİ Uzmanı
ürkiye küresel ısınmanın
potansiyel etkileri açısından
risk grubu ülkeler arasındadır.
Atmosferdeki sera gazı birikimlerinin
artışına bağlı olarak gelecekte
gerçekleşebilecek bir iklim
değişikliğinin, Türkiye’de neden
olabileceği çevresel ve sosyoekonomik etkiler; tarım alanlarının ve
çeşitliliğin azalması, ekonomik yapının
değişmesi, çevre kirliliği, su ihtiyacının
artması ve enerji ihtiyacının artması
şeklinde değerlendirilmektedir.
Yaşamsal boyutunun yanısıra başta
enerji, sanayi, ulaştırma, tarım ve
ticaret olmak üzere tüm ekonomik
faaliyetlerde, iklim değişikliğinin
olumsuz etkileri en yoğun şekilde
hissedilmektedir.
İklim değişikliği ve çevresel etkileri
ile mücadele, çok boyutlu, tüm
sosyo-ekonomik aktörlerin aktif rol
almasını gerektiren bir konudur. İklim
değişikliğinden kaynaklanabilecek
olumsuz sonuçları aşmak için en
önemli araçlardan biri, sürdürülebilir
kalkınma ve buna bağlı olarak
düşük karbonlu üretime dayalı yeşil
ekonomidir. Çevre dostu üretim
teknikleri ve teknolojileri, yaşanabilir
bir dünyada rekabet üstünlüğü
sağlayarak ekonomiyi büyütmenin en
önemli aracıdır.
Küresel iklim değişikliği ile mücadele
konusundaki en önemli yasal
düzenleme, ülkemizin de taraf olduğu
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği
Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) ve
onun uygulama belgesi olan Kyoto
Protokolü’dür. Kyoto Protokolü, küresel
sera gazı emisyonlarının azaltılmasını
hedeflerken; diğer yandan küresel
sermaye hareketlerini ve teknoloji
transferini ele almakta, dolayısıyla
birçok alanda yeni istihdam olanakları
yaratılmasını öngörmektedir.
Avrupa Birliği tarafından 2008’de
yürürlüğe konan Küçük İşletmeler
Yasası da uluslararası alanda bu yönde
atılmış bir adımdır. Yasayı oluşturan
10 ilkeden biri de “KOBİ’lerin çevresel
sorunları fırsata dönüştürmesine
imkân sağlanması” ilkesidir. İlke
kapsamında, küresel ısınma, iklim
değişikliği, enerji kaynaklarında
yaşanan kıtlıklar gibi sorunlar her
ne kadar KOBİ’lerin faaliyetlerini
sürdürmelerini zorlaştırsa da, bu
sorunların KOBİ’ler için yeni iş
fırsatlarını da beraberinde getirdiği
düşüncesinden hareketle, KOBİ’lere
özgü eko-verimlilik faaliyetleri,
potansiyel pazarlar ve finansman
imkânları hakkında tavsiyelerde
bulunan bir çevre ağı ve eko-yenilikçi
ürünlerle pazara girişi hedefleyen
KOBİ’lere yönelik yeni destek
mekanizmaları öncelikle ele alınmakta
ve üye ülkeler, “Çevre Koruma İçin
Devlet Yardımlarına İlişkin Topluluk
Kılavuzu” ile uyumlu olarak ekoverimli işletmeler ve ürünler için teşvik
sağlamaya davet edilmektedir.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü
(OECD) tarafından da konunun önemi
çeşitli platformlarda dile getirilmekte
ve bu konuda çeşitli yayınlar
yayımlanmaktadır.
Yeşil Büyüme İçin Yeniliğin Teşvik
Edilmesi (Fostering Innovation for
Green Growth (OECD)) adlı yayın,
25 Haziran 2009 yılında Bakanlar
düzeyinde düzenlenen OECD
toplantısı sonunda deklare edilmiş
olan “Yeşil Büyüme Stratejilerinin”
geliştirilmesi kararına uygun olarak
hazırlanmıştır. OECD Sekreteryası
tarafından yeşil büyüme için
yeniliğin teşvik edilmesine yönelik
yapılan yayında özetle; yeşil büyüme
stratejilerinde inovasyonun yeni iş
olanakları ve yöntemleri yaratma
rolü vurgulanmakta ayrıca, dünya
ekonomilerinin gelişme sürecinde
“Green Growth” (Yeşil Büyüme),
“Climate Change” (İklim Değişikliği)
çalışmalarının önemi belirtilmektedir.
OECD’nin Yeşil Büyüme Stratejisi
dokümanında, KOBİ’lerin Yeşil
Büyüme (Green Growth) konusunda
yapacakları çalışmaların sürdürülebilir
kalkınma için anahtar rol oynayacağı
belirtilmektedir. Bu yayından
sonra hazırlanan “Yeşil Büyüme ve
Kalkınmakta Olan Ülkeler Raporu
(OECD)” ülkelerin bu konulara bakış
açılarını özetlerken ayrıca gelişmekte
olan ülkeler üç kategoride (yakıt
ihraç edenler, yakıt dışı emtia ürünleri
ihraç edenler ve üretim malları ihraç
edenler) incelenerek, her üç grup ülke
için yeşil büyüme stratejisine uygun
önerilerde bulunulmaktadır1.
OECD’nin "Yeşil Büyümeye Doğru"
(Towards Green Growth) raporunda
çevre odaklı bir ekonomiye geçiş için
yapılması gerekenler;
• Atıkları ve enerji tüketimini azaltarak
ve kaynak verimliliği sağlayarak
ekonomide üretkenliği arttırılması,
• Çevre kaynaklı sorunları aşmak
ve politikalar üretmek için yenilik
fırsatlarının desteklenmesi,
• Yeşil teknolojilere, mallara ve
hizmetlere talebi özendirmek
için yeni pazarlar ve iş imkânları
yaratılması,
KASIM 2012
23
Makale KOSGEB ile Çevreye Duyarlı Yeşil KOBİ’ler
• Hükümetler tarafından, yeşil
yatırımları teşvike yönelik istikrar ve
güveninin sağlanması,
• Yeşil büyümeyi destekleyecek
modellerin geliştirilmesi, olarak
sıralanmıştır2.
2011 yılı Mayıs ayında düzenlenen
Bakanlar düzeyindeki OECD
Konsey toplantısı sonrası “Yeşil
Büyüme Stratejisi” resmi olarak
açıklanmıştır. Yeşil Büyüme, doğal
varlıklarının yaşamını sürdürürken,
çevre hizmetlerinin tam olarak
gerçekleştirilerek ekonomik büyüme
ve kalkınmanın teşvik edilmesi
anlamını taşımaktadır.
Şekilde, yeşil büyüme kapsamında
kalkınmakta olan ülkeler için yeşil
büyüme stratejileri konusunda
yapılacak eylemler oluşturulmuştur.
Raporda3, “Yeşil Büyüme” çerçevesinde,
ulusal koşulların oluşturularak,
yeşil büyüme mekanizmalarının
oluşturulması, yeşil büyüme
konusunda araçların oluşturulması,
sübvansiyon reformu, sürdürülebilir
üretim ve ticaretin sertifikasyonu,
eko sistemlerin korunmasına yönelik
teşvikler, çevreci mali reform, yeşil
enerjiye yönelik yatırım teşvikleri,
yeşil büyümeye önem atfeden sosyal
şirketler yaratılması gibi politikaların
önemine dikkat çekilmektedir.
Yeşil Büyüme için 6 ulusal gerekli şart:
1. Hükümet masraflarının ertelenmesi
Boyut 1
2. Yasal zorunlulukların daha etkili hale getirilmesi
Gerekli Şartların
Oluşturulmasına Yönelik
Ulusal Yeşil Büyüme Planı
3. Eğitim ve Öğretim
4. Kaynak ve alan düzenlemeleri
5. Fiziksel ve sosyal değişikliklere uygun şartların sağlanması
6. Sürdürülebilirlik ve eşitlik ilkelerine yönelik tam
entegrasyon sağlanması
Yeşil Büyüme Yönlendirme Mekanizmaları
Boyut 2
1. Kamu çevre masraflarının gözden geçirilmesi
Yeşil Büyüme
Yönlendirme
Mekanizmaları
2. Stratejik çevresel değerlendirmesi
3. Sürdürülebilir kalkınma kurulları
4. Yeşil finansman / Alternatif Gelişme Ölçütleri
Kaynak Yaratılmasına yönelik Yeşil Büyüme Politikaları
1. Sürdürülebilir üretim ve ticaret sertifikasyonu
2. Destek reformu
Boyut 3
3. Ekosistem ödemelerine yönelik ödemeler
Kaynak yaratılmasına
yönelik yeşil büyüme
politikaları
4. Çevre bütçesi reformu
5. Yeşil enerji yatırım çerçevesi ve destekler
6. Özelleştirilmiş yeşil sosyal işletme
7. Sürdürülebilir kamu alımları
8. Yeşil inovasyon
24
KASIM 2012
Çevre ve iklim değişikliğine dayalı
ekonomi politikalarının KOBİ’ler
açısından en büyük önemi, ulusal ve
küresel pazarlardaki rekabet gücüne
etkisidir. Ölçekleri nedeniyle zaten
rekabet dezavantajına sahip olan
KOBİ’lerin, çevre ve iklim değişikliği
politikalarına bağlı yeni mevzuat
ve uygulamaların yol açtığı maliyet
artışlarıyla, rekabet güçlerinin
zayıflaması sözkonusu olmuştur. Ancak
söz konusu zorunlulukların, özellikle
iklim değişikliği ile mücadeleye
yönelik olarak çevre ile dost yeni
teknik ve teknolojilerin kullanımı
hususu başta olmak üzere, KOBİ'ler için
fırsatlara dönüştürülebilmesi mümkün
görünmektedir. Ülke olarak taraf
olduğumuz uluslararası anlaşmalar
ile AB Çevre Faslı kapsamında, çeşitli
kurum/kuruluşlarca çalışmalar
yürütülmektedir. Yürütülen
çalışmaların getirdiği/getireceği
yükümlülükler, ülke ekonomisinde
önemli bir paya sahip olan ve KOSGEB
hedef kitlesini oluşturan KOBİ’leri de
etkilemektedir.
KOBİ’lerin küresel rekabet ortamında
güçlü olmalarını sağlayan, etkin ve
öncü bir kurum olmak vizyonuna
sahip olan KOSGEB için “insana ve
çevreye duyarlı üretim” olgusu büyük
önem taşımaktadır. Üretime yönelik
esnek yapıları ve yeni teknolojilere
kolay adapte olabilmeleri KOBİ'lere
rekabet avantajı sağlayacaktır.
Bu ise, gerçekçi bir planlama
ve doğru kurgulanmış destek
mekanizmaları ile mümkün olacaktır.
Sözkonusu planlamaların sağlıklı
şekilde yapılabilmesi için öncelikle
Başkanlığımızın konuya ilişkin
kapasitesinin geliştirilmesi ihtiyacı
doğmuştur.
Makale KOSGEB ile Çevreye Duyarlı Yeşil KOBİ’ler
Bu ihtiyaçtan hareketle
Başkanlığımızca “Çevre Konusunda
KOSGEB Yol Haritasının Hazırlanması
Projesi” başlatılmış olup proje ile
ulusal çevre duyarlılığı ve uluslararası
yükümlülükler (taraf olduğumuz
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği
Çerçeve Sözleşmesi, Kyoto Protokolü
ve Ülkemizin AB üyelik sürecinde 2009
yılı sonunda açılan Çevre Faslı başlığı
altında yürütülen AB müktesebatına
uyum çalışmaları vb.) kapsamında,
KOSGEB kurumsal kapasitesinin
arttırılması hedefi çerçevesinde
KOSGEB’in çevre ile ilgili faaliyetleri
için bir yol haritası oluşturulacaktır.
İleriye dönük olarak KOSGEB’in
konuya ilişkin strateji ve politikalarının
belirlenmesini amaçlayan yol haritası,
eylem planı ve olası yeni destek
modelini de kapsayacaktır.
Ağustos 2011’de uygulanmaya
başlanan projenin ilk adımı olarak
öncelikle kurumsal kapasitenin
arttırılması amacıyla personelin teorik
ve pratik eğitim alması sağlanmış
ve proje ekibine ek olarak tüm
KOSGEB Hizmet Merkezlerinden birer
personelin katılımıyla (toplam 83 kişi)
eko-verimlilik, çevre uygulamaları
ve AB çevre mevzuatına yönelik
teorik ve uygulamalı eğitimler
düzenlenmiş, firmalarda temiz
üretim (eko-verimlilik) uygulamaları
gerçekleştirilmiş ve sözkonusu
uygulamalar rapor haline getirilmiştir.
Projenin ikinci ayağını mevzuata ve
kirlilik yüklerine ilişkin raporlamalar
oluşturmaktadır. Bu kapsamda
pilot bölgedeki KOBİ’lerin ilgili
mevzuattan etkilenme durumları ve
sektörel kirlilik yükleri belirlenecektir.
Buna ilişkin raporlar hazırlanacak,
sözkonusu raporlar proje kapsamında
oluşturulması planlanan veri
tabanına da temel teşkil edecektir.
Sözkonusu rapor sonuçlarını ilgili
taraflarla paylaşmak ve çapraz
kontrolünü yapabilmek amacıyla
düzenlenecek çalıştay ışığında,
saha uygulamalarının yapılacağı
sektörler KOSGEB tarafından
belirlenecektir. Pilot bölgeler
kapsamında, seçilen sektörlerde
atık envanteri oluşturulacak ve
60 KOBİ’de eko-verimlilik (temiz
üretim) ve atık bertarafı uygulamaları
gerçekleştirilecektir.
Projenin son ayağını, bilgi ve
deneyimlerin paylaşılması ve
yaygınlaştırılması oluşturmaktadır. Bu
kapsamda tüm proje çıktılarının yer
alacağı bir veri tabanı oluşturulacak,
proje sonuçlarının aktarılması ve
farkındalık oluşturmak amacıyla
KOBİ’lere yönelik seminerler verilecek,
ayrıca konuyla ilgili tüm tarafların
katılımıyla geniş kapsamlı bir kapanış
toplantısı düzenlenecektir.
Proje kapsamında KOBİ’lere yönelik
olarak gerçekleştirilecek atık
uygulamaları ve çevresel yatırımlar
sonucu, kaynakların etkin kullanımı
ve enerji verimliliği sağlanabilecek,
böylece enerji için harcanacak
kaynaklar diğer toplumsal ihtiyaçlar
için kullanılabilecektir. KOBİ’lerin çevre
bilincinin artması ile toplumun daha
temiz bir çevreye kavuşmasına katkıda
bulunulmuş olacaktır.
Projede, Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı (BSTB), Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı (ÇŞB), Yenilenebilir Enerji
Genel Müdürlüğü, Türkiye Teknoloji
Geliştirme Vakfı (TTGV), OSTİM
Organize Sanayi Bölgesi, Enerji
Verimliliği Derneği (ENVER) ve Türkiye
Enerji Verimliliği Meclisi (TEVEM)
temsilcilerinden oluşan bir Danışma
Kurulu da bulunmakta ve projeye
ilişkin görüş ve önerileri alınmaktadır.
Çevreyle dost üretim yapan KOBİ’ler
orta ve uzun vadede maliyetlerinin
azalması, pazar paylarının artması
(özellikle uluslararası piyasalarda)
gibi olumlu etkiler sayesinde
ekonomik anlamda da etkinliklerini
arttırabilecekler, rekabet avantajı
sağlayabileceklerdir. Bunun sonucu
olarak da gerek istihdama katkı
sağlayarak gerek yeni yatırımlar
yaparak toplumsal refahın artmasına
yardımcı olacaklardır. Temiz üretim
teknolojilerinin kullanılması ve
atıkların ekonomik girdiye dönüşmesi,
ülke ekonomisi için yeni kaynaklar
yaratılması anlamına gelecektir. Bu da
sürdürülebilir kalkınma için olmazsa
olmaz koşullardan biridir.
Proje tamamlandıktan sonra, kurum
personeline ve KOBİ’lere yönelik
eğitim ve seminerlerin devam
etmesi, veri tabanının güncellenmesi,
proje sonucunda oluşturulması
muhtemel destek programının
hayata geçirilerek KOBİ’lere destek
verilmesi gibi faaliyetlerle projenin
sürdürülebilirliğinin sağlanması
amaçlanmaktadır.
KAYNAKÇA
1. OECD (2009), Green Growth Strategy,
OECD, Paris
2. OECD (2011), Towards Green Growth,
A Summary For Policy Makers, OECD,
Paris.
3. OECD (2009), Fostering Innovation
for Green Growth, OECD, Paris
KASIM 2012
25
Makale Kriz Dönemlerinde KOBİ’ler ve İzledikleri Rekabet Stratejileri
KRİZ DÖNEMLERİNDE KOBİ’LER VE İZLEDİKLERİ
REKABET STRATEJİLERİ
Dr. Celal HATİPOĞLU / KOSGEB Hizmetiçi Eğitim Müdürü
S
ürdürebilir ekonomik ve sosyal
kalkınmanın sağlanabilmesi
noktasında strateji belirlenmesi
ve geliştirilmesi gereken ana konuların
başında küçük ve orta ölçekli
işletmeler (KOBİ’ler) gelmektedir.
KOBİ’lerin küresel rekabet ortamında
ayakta kalabilmeleri, rekabet
üstünlüklerini artırmaları ve yönetim
ve organizasyon yeteneklerini
geliştirmeleri ülke ekonomilerinin
geneline oldukça önemli katkılar
sağladığından KOBİ temelli
açılımlar tüm dünyada kuvvetle
desteklenmektedir.
Dünya ekonomilerinde ileri teknoloji
kullanımı ve üretkenlikte düşüş
eğiliminin başlaması, hızlı değişimin
bir sonucu olarak esnekliğin ortaya
çıkması ve sosyo-ekonomik yapının
değişmesi KOBİ’lerin önemini
hızlandıran diğer gelişmeler olarak
karşımıza çıkmaktadır. Daha düne
kadar gereklilikleri sosyal gerekçelere
dayandırılan KOBİ olgusu günümüz
bilgi toplumunda ekonomik
gelişmenin en güçlü dinamiklerinden
biri olarak genel kabul görmektedir.
Diğer taraftan, sermaye hareketlerinin
serbestleşmesi ve kapitalizmin
küreselleşmesiyle birlikte rekabet
daha yoğun yaşanır hale gelmiş,
piyasa sisteminin yansıması sonucu
ekonomik krizler tüm dünyada
senkronize ve zincirleme bir etki
oluşturmuştur. Kısa aralıklarla ortaya
çıkan ve birbirini izleyen krizler,
özellikle gelişmekte olan ülkelerin reel
ekonomileri üzerinde kalıcı etkiler
bırakmaktadır. Görünür etkisi finans
26
KASIM 2012
piyasalarında olan ekonomik krizlerin
asıl etkisi ise reel kesimde, özellikle
KOBİ’lerde ortaya çıkmaktadır.
Dünyada öteden beri değişik bölge ve
etkilerde ekonomik krizler yaşanmıştır.
Bu krizler, oluşturduğu olumsuz
piyasa koşulları nedeniyle özellikle
küçük işletmelerin mali yapılarına kısa
sürede zarar vermektedir. 2008 yılında
ortaya çıkan ve başlangıçta mortgage
krizi olarak tanımlanan krizin etkileri
de uzun süre hissedilmiş, yüksek
cari açığı ve yüksek dış borcu olan
ülkeler küresel ekonomiye entegre
olma kapasitelerine göre krizden
daha fazla olumsuz etkilenmiştir.
Dünya genelinde ülkeler 5,5 trilyon
Dolar tutarında kurtarma paketleri
açıklamasına rağmen kriz kontrol
altına alınamamış, başta otomotiv
sektörü olmak üzere reel sektörü
derinden etkilemiştir.
Bu kapsamda krizler, reel sektörü
üretim, ihracat finansmanı ve
istihdam potansiyeli anlamında
etkilemektedir. Kriz dönemlerinde
makro göstergelerde, işsizlik
oranında, ihracatta meydana
gelen olumsuz gelişmeler krizlerin
etkilerini artırmaktadır. Krizler
işletme fonksiyonlarını az veya çok
etkilemekte, söz konusu etkileme,
önlem alınmadığı ve doğru
stratejilerin izlenemediği durumlarda
KOBİ ölçeğindeki işletmelerde iflaslara
kadar gidebilmektedir.
İşletmeden kaynaklanmayan ve
işletmenin bireysel olarak kontrol
altına almasının mümkün olmadığı
bu tür ekonomik krizler ne ilk ne de
sondur. Dünya ekonomilerindeki
gelişmelere bağlı olarak söz konusu
krizlerin her zaman yaşanması
mümkündür. İşletmelerin bu tür
durumlarda ne yapmaları, ne tür
stratejiler izlemeleri gerektiği
konusunda sosyal bilimler alanında
çeşitli çalışmalar bulunmaktadır.
Kriz durumlarında özellikle KOBİ
ölçeğindeki işletmelerin stratejik
tercihleri onların krizlerden sağlıklı
çıkmaları ve kriz sonrası için rekabet
avantajı kazanmaları açısından
oldukça önemlidir. Tüm işletmeler
kendilerini uzun dönemde hayatta
tutacak ve kârlılığını geliştirecek
belirli stratejileri izlemektedir. Ancak
kriz dönemlerinde şartların özellikle
küçük işletmeler için öngörülemez
yeni kriterleri gündeme getirdiği, o
halde yeni duruma göre yeni stratejiler
belirlenmesi gerektiği açıktır.
Rekabet stratejisi anlamında
işletmenin kendi konumlandırmasını
yapmak için öncelikle kendi sektörünü
ve sektörünün geleceğini analiz
etmesi, rakiplerini ve kendi konumunu
anlaması gerekmektedir. O halde
kalkınmanın temel taşı olarak görülen
KOBİ’lerin bu tür kriz dönemlerini
fırsata dönüştürmeleri veya en
azından asgari hasarla atlatmaları
için kriz dönemlerinde farklılaşan
çevre şartlarını dikkate alarak belirli
bir vizyon ve strateji kapsamında
faaliyetlerini sürdürmeleri, bunun için
bu dönemlerde işletme şartlarında
en uygun rekabet stratejilerini tespit
ederek uygulamaları hem kendi
Makale Kriz Dönemlerinde KOBİ’ler ve İzledikleri Rekabet Stratejileri
11 ilde yer alan toplam 453 KOBİ’nin
anketi cevapladığı, işletmelerin
yüzde 58’inin çalışan sayısının 1049 aralığında,yüzde 68’inin Limited
Şirket statüsünde ve yüzde 55’i ihracat
yapan işletmelerden oluştuğu, anketi
cevaplayan yöneticilerin ortalama
çalışma süresinin 12.7 yıl olduğu ve bu
manada profilin işletmeyi ve stratejik
tercihlerini iyi tanıyacak kıdeme sahip
ve üst düzey yöneticiler olduğu ve
işletmelerin ortalama KOBİ profilini
yansıttığı görülmüştür.
gelecekleri hem de ülke ekonomisinin
geleceği açısından büyük önem arz
etmektedir.
Buradan hareketle, 2011 yılında
yürütmüş olduğum “Kriz Dönemlerinde
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde
(KOBİ’lerde) İzlenen Rekabet Stratejileri
ve Bir Uygulama” konulu tez çalışması
kapsamında Türk otomotiv yan
sanayii sektöründe faaliyet gösteren
KOBİ’ler üzerinde ve 2008-2009
dönemi krizi temel alınarak bir
araştırma yürütülmüştür. Araştırmada,
strateji konusunun daha iyi anlaşılıp
yorumlanabilmesi açısından beşten
az çalışanı olan işletmeler araştırma
kapsamı dışında tutulmuştur.
Uygulama alanı olarak otomotiv yan
sanayii sektörünün seçilmesinin temel
nedeni, bu sektörün krizden en fazla
etkilenen ve kriz sonrası toparlanma
sürecini en hızlı şekilde yaşayan
sektörlerden birisi olmasıdır.
Çalışmada, temel anlamda kriz
dönemlerinde KOBİ’lerin izledikleri
rekabet stratejilerinin (rekabet
stratejisi olarak Porter’ın geliştirdiği
jenerik rekabet stratejilerinden maliyet
liderliği, farklılaştırma ve odaklanma
stratejileri ele alınmıştır) neler
olduğu ve söz konusu stratejilerin
işletme performansına (pazarlama
performansı, yenilik performansı,
finansal performans) etkileri
araştırılmıştır. Ancak burada sadece
izlenen rekabet stratejilerine ilişkin
sonuçlar paylaşılmıştır.
Araştırmanın ana kütlesi otomotiv yan
sanayii sektöründe faaliyet gösteren
işletmelerden seçilmiş 453 KOBİ anketi
değerlendirmeye alınmıştır.
Anketi dolduran yöneticilerin ve
işletmelerin bilgileri analiz edildiğinde;
Sonuçlar değişkenler bazında
analiz edildiğinde; özellikle kriz
dönemlerinde otomotiv yan sanayii
sektöründe faaliyet gösteren
KOBİ’lerin, krizden çıkış sürecinde en
fazla tercih ettikleri stratejinin yaklaşık
yüzde 80’lik değeri ile farklılaştırma
stratejisi olduğu ve onu yüzde 71’lik
değeri ile maliyet liderliği stratejisinin
izlediği görülmektedir. Odaklanma
stratejisi ise yüzde 53’lük değeri
ile en düşük değer durumunda
bulunmaktadır.
Netice olarak rekabet stratejileri de
planlar gibi işletmelerin başarısını
doğrudan etkileyen işletme
faaliyetlerine yön veren tercihlerdir.
Bu noktada önemli olan işletmenin
kendi rekabetçi pozisyonunu rekabetçi
güçler karşısında değerlendirerek
doğru tercihleri ortaya koyabilmesidir.
Bu noktada, arzu edilmeyen durum
Porter tarafından “stuck in the
middle” olarak ifade edilen “arada
sıkışıp kalma” ya da başka bir ifadeyle
“stratejisizlik” durumudur.
KASIM 2012
27
KOBİ'LER İÇİN ALTERNATİF
FİNANSMAN KAYNAKLARI
Faruk GÜREL / KOSGEB KOBİ Uzmanı
Ulusal ve uluslararası pazarlarda yoğun rekabetin yaşandığı
bir ortamda faaliyet gösteren ülkemiz KOBİ’leri, yoğun
olarak bankacılığa dayalı sistemlerden yararlanma yoluna
gidebilmekte ve daha çok öz kaynakları ile faaliyetlerini
sürdürmektedir. Ancak rekabet edebilirlik yeni ve
teknolojik yatırımları gerektirmekte ve kaynak ihtiyacını
ortaya çıkarmaktadır. Çoğunlukla öz sermaye yoğun çalışan
KOBİ’lerimizin özellikle uzun vadeli finansman ihtiyacı daha
da artmaktadır.
KOSGEB, KOBİ’lerin bilhassa uzun vadeli finansman
kaynaklarından daha fazla yararlanması üzerine birçok
destek mekanizma ve programlar üzerinde çalışmalar
sürdürmektedir. Özellikle girişimciliği artıracak projeler
üzerinde daha çok yoğunlaşılmakta ve KOBİ finansmanında
alternatif finans araçlarına büyük önem verilmektedir.
A. GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM ORTAKLIKLARI (GSYO)
Deneyimi, yeterli sermayesi veya teminatı olmayan
girişimcilerin, işin başında gerekli olan çekirdek ve başlangıç
sermayesini veya işlerini büyütmek için gerekli olan ilave
sermayeyi banka kaynaklarını kullanarak geleneksel yollardan
sağlamaları pek mümkün olamamaktadır.
Girişim sermayesi, fona sahip yatırımcıların, gelişme
potansiyeli yüksek olan küçük ve orta ölçekli işletmelerin
oluşumu ve faaliyete geçmesi için yaptıkları uzun vadeli bir
yatırım olarak da ifade edilebilir. Girişim Sermayesi Yatırım
Ortaklıkları (GSYO), çıkarılmış sermayelerini esas olarak
girişim sermayesi yatırımlarına aktaran kurumsal yatırımcılar
olup faaliyetleri sermaye piyasası mevzuatına tabidir.
Yatırım yapılacak girişim şirketlerinin ise; sınai, zirai
uygulama ve ticari pazar potansiyeli olan araç, gereç,
malzeme, hizmet veya yeni ürün, yöntem, sistem ve üretim
tekniklerinin meydana getirilmesini veya geliştirilmesinin
amaçlamaları ya da yönetim, teknik veya sermaye desteği ile
bu amaçları gerçekleştirebilecek nitelikte olmaları beklenir.
Bir projenin hemen her aşaması girişim sermayesi ile finanse
edilebilmektedir.
GSYO’lar, yatırım yaptıkları şirketlere finansman sağlamanın
yanı sıra, gerekli olan yönetsel ve stratejik desteği de
sağlayarak şirketlerin daha hızlı büyüme ve gelişmelerine de
büyük katkı yapmayı amaçlamaktadır.
KOSGEB ve Girişim Sermayesi
Ülkemizde girişim sermayesi konusunda yeterli talep ve
yatırımın olduğu pek söylenemez. Hem KOBİ’lerimizin hem
28
KASIM 2012
de faaliyet gösteren Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıklarının
çekimserliği, yatırımları çok düşük seviyelerde bırakmıştır. Bu
nedenle son yıllarda KOSGEB konuya ağırlık vermiş, sistemin
gelişmesi için yeni oluşum ve çalışmalar içine girmiştir.
KOSGEB, başta Avrupa Yatırım Fonu ile olmak üzere bu
konuda birçok kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmış ve
girişim sermayesinin ülkemizde de gelişimi için bazı projeler
gerçekleştirmiştir.
İstanbul Girişim Sermayesi İnisiyatifi (IVCI)
IVCI, ülkemizde girişim sermayesi yatırımı yapan şirketlerin
gelişimini hızlandırmak ve bu alandaki kapasiteyi artırmak
üzere Avrupa Yatırım Fonu (AYF) öncülüğünde 2007 yılında
Lüksemburg’da kurulmuştur. Şirket ilk defa kurulmuş girişim
sermayesi fonlarının yanı sıra, hâlihazırda girişim sermayesi
fonu olarak yatırım yapan tecrübeli fonlara da yatırım yaparak
fonların fonu şeklinde çalışmaktadır.
Şirketin ortakları KOSGEB, AYF, TTGV (Türkiye Teknoloji
Geliştirme Vakfı), TKB (Türkiye Kalkınma Bankası) Garanti
Bankası ve National Bank of Greece (NBG) olup en büyük
hissedar ve taahhüt sahibi KOSGEB ve AYF’dir.
KOSGEB olarak bugüne kadar IVCI’ye aktarılan toplam fon
miktarı 15 milyon 775 bin Avro’dur. IVCI ise bugüne kadar
(Eylül 2012) 142 milyon 500 bin Avro tutarında taahhüt ile
9 adet fona onay vermiş, toplam 112 milyon 500 bin Avro
tutarında taahhüt karşılığında bir eş-yatırım ve yedi adet fona
yatırım yapmak üzere anlaşma imzalamıştır (www.ivci.com.tr).
Şirketin ortakları KOSGEB, AYF, TTGV (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı), TK
(Türkiye Kalkınma Bankası) Garanti Bankası ve National Bank of Greece (NBG) olup,
büyük hissedar ve taahhüt sahibi KOSGEB ve AYF’dir.
KOSGEB olarak bugüne kadar IVCI’ye aktarılan toplam fon miktarı 15.775.000 Avro’du
IVCI ise bugüne kadar (Eylül 2012) 142.500.000 Avro tutarında taahhüt ile 9 adet fona on
vermiş, toplam 112.500.000 Avro tutarında taahhüt karşılığında 1 eş-yatırım ve 7 adet fo
yatırım yapmak üzere anlaşma imzalamıştır. (www.ivci.com.tr)
G-43 Anadolu Girişim Sermayesi Projesi
“G-43 Anadolu Girişim Sermayesi Fonu” Türkiye’nin sadece az gelişmiş bölgeleri
odaklanacak bir girişim sermayesi fonu oluşturulması amacıyla Avrupa Birliği ve Türki
Cumhuriyeti kaynaklarını bir araya getiren önemli bir projedir.
İki kaynağın bir araya gelmesiyle kurulan G43 fonu için ilk etapta 16 milyon Avro’luk bir f
oluşturulacaktır. Fon yöneticisinin diğer yatırımcıları da çekerek fon büyüklüğünü 30 mily
Avro’ya ulaştırması ve bu fonun tamamının KOBİ’lere kullandırılması hedeflenmektedir.
Fonun kullandırılacağı
bölge 43
ilden oluşmaktadır.
GAP
bölgesinin
KOBİ Girişimhedef
Sermayesi
Yatırım
Ortaklığı A.Ş.
(KOBİ
A.Ş) ayrı bir ağırlı
olacak ve fonun yatırımlarının % 50’si bu bölgeye ayrılacaktır. İşletme başına azami f
A.Ş; vizyon
sahibi girişimcilerin, Türkiye ekonomisine
kaynağı KOBİ
2,5 milyon
Avro olacaktır.
katkı sağlayacak rekabet avantajına sahip ürün veya
“G43 Anadolu Girişim Sermayesi Fonu” projesinde yer alan iller Erzurum, Erzinca
projelerini,
sermayeMalatya,
ve yönetim
desteği
ile Tunceli, Van, Muş, Bitl
Bayburt,hizmet
Ağrı, Kars,
Iğdır, Ardahan,
Elazığ,
Bingöl,
amacıyla
1999 yılında
Hakkari,gerçekleştirmelerini
Gaziantep, Adıyaman,sağlamak
Kilis, Şanlıurfa,
Diyarbakır,
Mardin, Batman, Şırnak, Sii
Hatay, Kahramanmaraş,
kurulmuştur. Osmaniye, Kayseri, Sivas, Yozgat, Kastamonu, Çankırı, Sino
Samsun, Tokat, Çorum, Amasya, Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin ve Gümüşhane’dir.
Ülkemiz KOBİ’lerinin finansman ihtiyacını gidermek amacıyla,
KOBİ Girişim
Sermayesi
Ortaklığı
A.Ş.çalışmaya
(KOBİ A.Ş)
aktif olarak
2004Yatırım
yılının Ekim
ayında
başlayan
KOBİ A.Ş; vizyon sahibi girişimcilerin, Türkiye ekonomisine katkı sağlayacak rekab
KOBİ
A.Ş.;
bu
tarihte
Sermaye
Piyasası
Kurulu’ndan
avantajına sahip ürün veya hizmet projelerini, sermaye (SPK)
ve yönetim desteği
alınan Portföy
Yönetim
Belgesi
resmen
girişim sermayesi
gerçekleştirmelerini
sağlamak
amacıyla
1999ileyılında
kurulmuştur.
faaliyetleri yapmaya hak kazanmıştır.
Ülkemiz KOBİ’lerinin finansman ihtiyacını gidermek amacıyla, aktif olarak 2004 yılın
Bu misyon
çerçevesinde
KOBİ AŞ;
A.Ş; finansman
temini,alınan Portföy Yöneti
Ekim ayında
çalışmaya
başlayan KOBİ
bu tarihte SPK’dan
Belgesi ile
resmen
Girişim Sermayesi
faaliyetleri
yapmaya
hak kazanmıştır.
yeni
pazarların
tespit edilmesi,
strateji
oluşturulması
konularında kaynaklarını devreye sokmak ve yol gösterici rol
Bu misyon çerçevesinde KOBİ A.Ş; finansman temini, yeni pazarların tespit edilme
giriştiği
ortaklıkların
büyümesine
katkı
sağlamayı
strateji oynayarak
oluşturulması
konularında
kaynaklarını
devreye
sokmak
ve yol gösterici r
oynayarak
giriştiği ortaklıkların büyümesine katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
amaçlamaktadır.
G-43 Anadolu Girişim Sermayesi Projesi
“G-43 Anadolu Girişim Sermayesi Fonu” Türkiye’nin sadece az
gelişmiş bölgelerine odaklanacak bir girişim sermayesi fonu
oluşturulması amacıyla Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti
kaynaklarını bir araya getiren önemli bir projedir.
İki kaynağın bir araya gelmesiyle kurulan G - 43 fonu için
ilk etapta 16 milyon Euro’luk bir fon oluşturulacaktır. Fon
yöneticisinin diğer yatırımcıları da çekerek fon büyüklüğünü
30 milyon Euro’ya ulaştırması ve bu fonun tamamının
KOBİ’lere kullandırılması hedeflenmektedir.
Fonun kullandırılacağı hedef bölge 43 ilden oluşmaktadır.
GAP bölgesinin ayrı bir ağırlığı olacak ve fonun yatırımlarının
yüzde 50’si bu bölgeye ayrılacaktır. İşletme başına azami fon
kaynağı 2,5 milyon Euro olacaktır.
“G43 Anadolu Girişim Sermayesi Fonu” projesinde yer alan
iller; Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan,
Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli, Van, Muş, Bitlis, Hakkari,
Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin,
Batman, Şırnak, Siirt, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye,
Kayseri, Sivas, Yozgat, Kastamonu, Çankırı, Sinop, Samsun,
Tokat, Çorum, Amasya, Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin ve
Gümüşhane’dir.
Şekil 1. KOBİ A.Ş. Ortaklık Yapısı
KOBİ A.Ş; TOBB, Halk Bankası, KOSGEB, TESK ve 16 Sanayi ve
Ticaret Odası'nın ortaklığında kurulmuş bir girişim sermayesi
şirketidir.
2011 yılında şirketin amaçları arasına; çekirdek ve başlangıç
aşamasındaki sermaye ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla
melek yatırımcıların organize edileceği ve finansman
eşleşmelerinin yapılacağı bir ‘iş melekleri’ ağının oluşturulması
ve yönetilmesi ile İMKB GİP piyasa danışmanlığı hizmeti
verebileceği hususları da eklenmiştir.
KASIM 2012
29
Ortaklık Yapısı
KOBİ A.Ş; TOBB, Halk Bankası, KOSGEB, TESK ve 16 Sanayi ve Ticaret Odası'nın
ortaklığında kurulmuş bir girişim sermayesi şirketidir.
2011 yılında şirketin amaçları arasına; çekirdek ve başlangıç aşamasındaki sermaye
KOBİ
A.Ş., Kuruluşundan
kadarorganize
dokuz
adetveişletmeye
ihtiyaçlarının
karşılanması amacıyla bugüne
melek yatırımcıların
edileceği
finansman
eşleşmelerinin yapılacağı bir ‘iş melekleri’ ağının oluşturulması ve yönetilmesi ile İMKB GİP
ortaklık
yoluyla
girişim
sermayesi
sağlanmıştır.
Şirket
piyasa danışmanlığı hizmeti verebileceği hususları da eklenmiştir.
beş
aşamanın
herhangi
KOBİ’lere
yatırım
KOBİ
A.Ş., Kuruluşundan
bugünebirinde
kadar dokuzyer
adetalan
işletmeye
ortaklık yoluyla
girişim
sermayesi sağlanmıştır. Şirket 5 aşamanın herhangi birinde yer alan KOBİ’lere yatırım
yapabilmektedir
(www.kobias.com.tr).
yapabilmektedir (www.kobias.com.tr).
Köprü
Çekirde
k
Başlangıç
1. Aşama
2. Aşama
3. Aşama
Aşaması
Yönetimin
Satın
yüksek teminatlar istenen uzun vadeli yatırım kredilerine
kefalet sağlanması açısından büyük önem arz etmektedir.
Tablo 1. Kefalet Çeşitlerine Göre Kriterler
Kriterler
Öz Kaynaklardan
Verilen Kefaletler
Hazine
Desteğinden
Verilen
Kefaletler
KOBİ başına kefalet
tutarı
1.000.000.
1.000.000.
Grup firması
olması halinde
1.500.000.
1.500.000.
Azami kefalet oranı
% 80
% 75
Kefalet vadesi
Kredi vadesi ile
uyumlu
En az: 6 ay Azami: 8 yıl
Başvuru şekli
Banka kanalıyla
Banka kanalıyla
Teminat Esasları
KGF tarafından
öngörülür
Bankanın aldığı
teminata KGF
kefaleti oranında
ortak olur
Kurtarma
Alınması
B. KREDİ GARANTİ SİSTEMİ
Finans sektörünün bilhassa uzun vadeli yatırım kredilerinde işletmelerden istediği yüksek
ve özellikli teminatlar, KOBİ’ler için en zorlu koşullardan birisidir. Teminat
B. miktarlı
KREDİ
GARANTİ
SİSTEMİ
yetersizliği,
üretimden pazarlamaya
kadar olan her aşamada kaynak ihtiyacı çeken
işletmelerimizin öncelikli sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Finans sektörünün bilhassa uzun vadeli yatırım kredilerinde
İşte bu noktada öncelikle uzun vadeli yatırım kredilerinde istenen özellikli ve yüksek miktarlı
teminatın kredi garanti
kuruluşlarınca
yatırım
için uygun
işletmelerden
istediği
yüksekkarşılanması,
miktarlıişletmelerinize
ve özellikli
teminatlar,
koşullar sağlaması yönünde en önemli adımlardan biri olarak görülmektedir.
KOBİ’ler için en zorlu koşullardan biridir. Teminat yetersizliği,
Kredi garanti sisteminin varlığı, finans kuruluşlarının çekimser davrandığı yeni girişimciler
üretimden
pazarlamaya
aşamada
kaynak
ile ar-ge tabanlı
şirketlere ve yüksek kadar
teminatlarolan
istenen her
uzun vadeli
yatırım kredilerine
kefalet
sağlanması açısından büyük önem arz etmektedir.
ihtiyacı çeken işletmelerimizin öncelikli sorunu olarak
Kredi garanti programları bir çok ülkede küçük işletmelere finansal destek ve teşvik
karşımıza
mekanizmasıçıkmaktadır.
olarak uygulanabilmektedir. Ülkemizde de, KOBİ'lerin finansman ihtiyacını
karşılamak ve desteklemek üzere Kredi Garanti Fonu A.Ş kurulmuştur.
İşte
bu
noktada
öncelikle uzun vadeli yatırım kredilerinde
Kredi Garanti Fonu A.Ş (KGF)
Ülkemizde
KOBİ’lerinve
kredi
teminatı sorunlarının
yönelik kredi
olarak kurulan
Kredi
istenen
özellikli
yüksek
miktarlıçözümüne
teminatın
garanti
Garanti Fonu A.Ş, KOBİ‘lerin bankalardan kullandıkları kredilere kefalet sağlamak üzere,
1993 yılında kurulmuştur.
kuruluşlarınca
karşılanması, işletmelerinize yatırım için uygun
Genç ve yaratıcı
girişimciliğin
geliştirilmesi,
yatırımların
gerçekleştirilmesi,
ileri
koşullar
sağlaması
yönünde
en yenilikçi
önemli
adımlardan
biri olarak
teknoloji içeren küçük girişimler, ihracatın desteklenmesi, istihdam ve bölgesel kalkınma
görülmektedir.
amaçlı yatırımlar KGF kefaletlerinde öncelikli olarak değerlendirilen konulardır.
Kredi garanti programları bir çok ülkede küçük
işletmelere finansal destek ve teşvik mekanizması olarak
uygulanabilmektedir. Ülkemizde de, KOBİ'lerin finansman
ihtiyacını karşılamak ve desteklemek üzere Kredi Garanti Fonu
A.Ş kurulmuştur.
Kredi Garanti Fonu A.Ş. (KGF)
Ülkemizde KOBİ’lerin kredi teminatı sorunlarının çözümüne
yönelik olarak kurulan Kredi Garanti Fonu A.Ş., KOBİ‘lerin
bankalardan kullandıkları kredilere kefalet sağlamak üzere,
1993 yılında kurulmuştur.
Genç ve yaratıcı girişimciliğin geliştirilmesi, yenilikçi
yatırımların gerçekleştirilmesi, ileri teknoloji içeren küçük
girişimler, ihracatın desteklenmesi, istihdam ve bölgesel
kalkınma amaçlı yatırımlar KGF kefaletlerinde öncelikli olarak
değerlendirilen konulardır.
Türkiye’nin bütün yörelerindeki KOBİ’ler, esnaf ve sanatkarlar,
tarımsal işletmeler ve çiftçiler, kadın ve genç girişimciler KGF
kefaleti için başvurabilmektedirler. KGF, işletmelerin ihtiyacına
Şekil 2. KGF A.Ş.'nin Ortaklık Yapısı
KGF ülkemizde kredi garanti sistemi konusunda faaliyetlerini sürdüren tek kuruluş
dönük nakdi veya gayri nakdi her türlü kredi için kefalet
niteliğindedir. Bugün itibariyle tamamı ödenmiş 240 Milyon TL sermayesi bulunmaktadır.
Kredi garanti
varlığı, finans
kuruluşlarının
çekimserve kredi
verilmektedir.
Diğer taraftan
KGF’yesisteminin
hazine tarafından,
finansman
imkanlarını geliştirmek
sisteminin
etkin işlemesine
katkı sağlamak
amacıyla
1 Milyar
TL’ye
davrandığı
yeni girişimciler
ile Ar-Ge
tabanlı
şirketlere
ve kadar destek
Ortaklık Yapısı
Türkiye’nin
bütün yörelerindeki KOBİ’ler, esnaf ve sanatkarlar, tarımsal işletmeler ve
çiftçiler, kadın ve genç girişimciler KGF kefaleti için başvurabilmektedirler. KGF,
işletmelerin ihtiyacına dönük nakdi veya gayri nakdi her türlü kredi için kefalet verilmektedir.
sağlanmıştır.
KGF, kendi öz kaynağı ve Hazine desteği kapsamında kefalet sağlayabilmektedir. İki kefalet
30 kullanım KASIM
2012
çeşidinin
koşul ve
şartlarında farklılıklar bulunmaktadır.
KRİTERLER
ÖZKAYNAKLARDAN
VERİLEN KEFALETLER
HAZİNE DESTEĞİNDEN
VERİLEN KEFALETLER
Ortaklık Yapısı
KGF ülkemizde kredi garanti sistemi konusunda faaliyetlerini
sürdüren tek kuruluş niteliğindedir. Bugün itibariyle tamamı
ödenmiş 240 milyon TL sermayesi bulunmaktadır. Diğer
taraftan KGF’ye hazine tarafından, finansman imkanlarını
geliştirmek ve kredi sisteminin etkin işlemesine katkı
sağlamak amacıyla 1 milyar TL’ye kadar destek sağlanmıştır.
KGF, kendi öz kaynağı ve Hazine desteği kapsamında kefalet
sağlayabilmektedir. İki kefalet çeşidinin kullanım koşul ve
şartlarında farklılıklar bulunmaktadır.
KGF, hızla büyüyen ve gelişen bu yapısı ve potansiyeli ile bir
çok ulusal ve uluslar arası kuruluşlarla anlaşmalar yapabilme
potansiyeline erişmiş bulunmaktadır. Şirket ülke geneline
yayılmış toplam 32 şubesi ile faaliyetlerini sürdürmektedir.
Diğer taraftan anlaşmaya varılan ve çalışılan finans kuruluşu
sayısı ise 39’a ulaşmış olup, KOBİ kredilerine sağlamış olduğu
kefalet miktarı ise her yıl sürekli artarak devam etmektedir
(www.kgf.com.tr).
C. KOBİ’LERİN SERMAYE PİYASASINA AÇILMASI
Borsaya kote olmanın ağır koşulları, KOBİ’lerin yapısı ve
çekimserliği, KOBİ’leri sermaye piyasasından uzak tutmuştur.
Ancak KOBİ’lerin desteklenmesi ve fon ihtiyaçlarının
karşılanabilmesi için sermaye piyasalarının kullanılması
stratejik önem arz etmektedir.
KOBİ’lerin sermaye piyasalarından yararlanmalarını
kolaylaştırmak amacıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsası
(İMKB) bünyesindeki bir pazarda işlem görmelerini sağlayacak
İMKB Gelişen İşletmeler Piyasası (İMKB GİP) Yönetmeliği
18 Ağustos 2009 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiştir.
İMKB GİP’in, büyüme potansiyeli gösteren ve düşük maliyetle
fon ihtiyacını karşılamak isteyen işletmeler için ara bir piyasa
olması beklenmektedir.
Sermaye piyasalarından kaynak temin etmenin yanında halka
açılmak KOBİ’lere;
• Önemli büyüklükte kurumsal ve kalıcı finansman
kaynağına ulaşma imkanı;
• Ortaklarına ve yatırımcılara kendi hisse senetleri için bir
piyasa yaratması;
• İstikrarlı ve güven verici bir görünüm arz etmesi ve itibar
artışı;
• Kamuyu aydınlatma yükümlülükleri ile birlikte ortaklıklar
daha şeffaf olmaları ve daha yaygın tanıtım imkânları
sağlanması;
• Halka açık hale gelinmesi, aile şirketi yapısından çıkıp,
mülkiyet ve yönetimin ayrılmasına ve bu suretle şirketin
profesyonel yöneticiler tarafından yönetilmesi
gibi avantajlar sağlamış olacaktır.
Bu nedenle KOSGEB, KOBİ’lerin sermaye piyasalarından
yararlanabilmelerini sağlamak ve desteklemek için ”Gelişen
İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı”nı hazırlayarak
çok kısa bir sürede uygulamaya başlamıştır.
GİP'te ilk işlem gören şirketlerden Berkosan Yalıtım ve Tecrit
Maddeleri Üretim ve Ticaret A.Ş. yaklaşık bir yıl gibi kısa bir
süre içerisinde İMKB kotasyon şartlarını sağlayarak ikinci
ulusal pazarda işlem görmeye başlamıştır. Bu süre içerisinde
İşletme, satışlarını iki katına piyasa değerini ise yaklaşık altı
katına çıkarmıştır.
Sonuç olarak; KOBİ’ler her geçen gün popülaritesi artan
bu piyasada işlem görerek, finansmana ulaşma kanallarını
genişletebilecek, daha az maliyetli finansman temin
edebilecek, düzenli çalışan, güvenilir bir piyasa üzerinde
işlem görerek kurumsal kapasitelerini de geliştirebilecek,
İMKB ‘de işlem görebilmek için gerekli kotasyon şartlarının
oluşturulmasının zeminini hazırlayacaklardır.
KASIM 2012
31
KOSGEB’in Avrupa İşletmeler Ağı (AİA) Faaliyetleri
Ümit ÇAKAR / KOSGEB KOBİ Uzmanı
Avrupa Birliği’nin (AB), işletmelerin,
KOBİ'lerin ve girişimciliğin geliştirilmesi
amacıyla uyguladığı Rekabet Edebilirlik
ve Yenilik Çerçeve Programı (CIP)
2007-2013 yılları için toplam 3,6 milyar
Euro’luk bütçesi ile en büyük çerçeve
programlarından biridir. Programın
birinci alt bileşeni olan Girişimcilik ve
Yenilik Programı (EIP), Avrupa Birliği
genelinde yenilikçiliğe ve KOBİ’lere
destek vermeyi amaçlamakta olup
ulusal koordinasyonu ise Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı tarafından
yürütülmektedir.
Kurulduğu 1990 yılından beri
ülkemiz girişimci ve KOBİ’lerine
destek sağlayarak ülke ekonomisine
katkıda bulunan KOSGEB ise, 20022006 yılları arasında Girişimcilik ve
Yenilik Programı’nın öncüsü Çok
Yıllı Program (MAP) koordinatörlüğü
görevini üstlenmiştir. Bu sırada
edindiği tecrübeler vasıtasıyla ise 2008
yılında beri Avrupa İşletmeler Ağı
ülke koordinasyonunu, gerek ülkemiz
konsorsiyumlarının ana fon sağlayıcısı
olarak, gerekse yaygın coğrafi
örgütlenmesinin getirdiği avantajlarla
gerçekleştirdiği etkin ve birebir işletme
ve girişimcilere ulaşabilen faaliyetler ile
yürütmektedir.
32
Kurulduğu 1990 yılından beri ülkemiz girişimci ve KOBİ’lerine
destek sağlayarak ülke ekonomisine katkıda bulunan KOSGEB,
2002- 2006 yılları arasında Girişimcilik ve Yenilik Programı’nın
öncüsü Çok Yıllı Program (MAP) koordinatörlüğü görevini
üstlenmiştir. Bu sırada edindiği tecrübeler vasıtasıyla ise 2008
yılında beri Avrupa İşletmeler Ağı ülke koordinasyonunu,
gerek ülkemiz konsorsiyumlarının ana fon sağlayıcısı olarak,
gerekse yaygın coğrafi örgütlenmesinin getirdiği avantajlarla
gerçekleştirdiği etkin ve birebir işletme ve girişimcilere
ulaşabilen faaliyetler ile yürütmektedir.
Avrupa İşletmeler Ağı (AİA)
Network-EEN) adıyla yeni bir yapıya
dönüştürülmüştür. Avrupa İşletmeler
Ağı, Girişimcilik ve Yenilik Programı’na
katılım sağlayan 51 ülkede 100 adet
iletişim ve hizmet noktasından ve
konsorsiyum ortaklarıyla birlikte
yaklaşık 600 merkezden oluşmaktadır.
Önceki yıllarda Avrupa Bilgi Merkezleri
ve Yenilik Aktarım Merkezleri
olarak bilinen yapılar, Girişimcilik
ve Yenilik Programı (EIP) ile birlikte
yeniden tasarlanmış, görev ve
hedefleri birleştirilerek Avrupa
İşletmeler Ağı-AİA (Enterprise Europe
Ülkemizin bu Ağ'a katılımına
gelince; KOSGEB’in beşinde lider
(Ankara, İstanbul, Bursa, Gaziantep,
Kahramanmaraş) birinde katılımcı
ortak olarak (Samsun, Sanayi ve Ticaret
Odası liderdir) yer aldığı, bunun yanı
sıra KOSGEB’in yer almadığı İzmir
KASIM 2012
Ege Üniversitesi'nin liderliğini yaptığı
toplam yedi adet teklif AB tarafından
kabul edilmiştir. Girişimcilik ve Yenilik
Özel Programı’na ülkemizin katılımına
ilişkin 12 Şubat 2008 tarihinde AB
Daimi Temsilciliğimiz ile Avrupa Birliği
Komisyonu arasında imzalanan ve
20 Ocak 2009 tarihli Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren
Mutabakat Zaptı ile Türkiye Avrupa
İşletmeler Ağı resmi olarak hizmet
vermeye başlamışlardır.
Ülkemiz KOBİ’leri, Avrupa İşletmeler
Ağı Ankara, Kahramanmaraş, İzmir,
Blacksea-BBISC (Samsun): Samsun
Sanayi ve Ticaret Odası (Koordinatör),
KOSGEB Samsun Hizmet Merkezi
Müdürlüğü, KOSGEB Trabzon Hizmet
Merkezi Müdürlüğü, Zonguldak Sanayi
ve Ticaret Odası, Trabzon Sanayi ve
Ticaret Odası.
BSN-MED (K.Maraş): KOSGEB
Kahramanmaraş Hizmet Merkezi
Müdürlüğü (Koordinatör), Adana
Ticaret Odası, Mersin Sanayi ve
Ticaret Odası, Antalya Ticaret Odası,
Kahramanmaraş Sanayi ve Ticaret
Odası.
GAPSUN (G.Antep): KOSGEB G.Antep
HMM (Koordinatör), Gaziantep Ticaret
Odası, Gaziantep Teknopark AŞ, Elazığ
Ticaret ve Sanayi Odası, Van Ticaret ve
Sanayi Odası.
Gaziantep, Samsun, İstanbul ve
Bursa merkezli ortaklık yapısı ve
ortakların kurduğu Temsilcilik
Ofisleri yardımıyla 44 ayrı noktadan
hizmet alabilmektedir. Türkiye
Konsorsiyumlarının etki alanı
tüm Türkiye’yi kapsamaktadır. Bu
da KOBİ’lerimize yerinde hizmet
sağlanması noktasında çok olumlu bir
gelişmedir.
Türkiye Konsorsiyumlarının Yapısı:
Yukarıda bahsedildiği gibi Ankara,
İstanbul, Bursa, Gaziantep,
Kahramanmaraş, Samsun ve İzmir
merkezli olarak tesis edilen AİA Türkiye
konsorsiyumları kamu, üniversiteler,
vakıflar ve iş kuruluşlarından oluşan
25 adet farklı yapının sinerjisi ile
çalışmalarını sürdürmektedir.
BUSINNOVA (İstanbul): KOSGEB
İstanbul Boğaziçi Hizmet Merkezi
Müdürlüğü (Koordinatör), İstanbul
Sanayi Odası, KOSGEB İstanbul
Anadolu Yakası Hizmet Merkezi
Müdürlüğü, Sabancı Üniversitesi.
EMN-East Marmara (Bursa): KOSGEB
Bursa Hizmet Merkezi Müdürlüğü
(Koordinatör), Bursa Sanayi ve Ticaret
Odası, ABİGEM Doğu Marmara,
Ulutek Uludağ Üniversitesi Teknopark
İşletmesi A.Ş., KOSGEB Kocaeli Hizmet
Merkezi Müdürlüğü.
BSN-Anatolia (Ankara): KOSGEB
OSTİM Hizmet Merkezi Müdürlüğü
(Koordinatör), ODTÜ Teknopark, Konya
Sanayi Odası, Kayseri Ticaret Odası,
Erzurum Sanayi ve Ticaret Odası,
Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı.
EBIC-EGE (İzmir): Ege Üniversitesi
EBİLTEM (Koordinatör), Ege Bölgesi
Sanayi Odası, Denizli Sanayi Odası.
Ağın Genel Hedefleri
Avrupa İşletmeler Ağı temelde Avrupa
işletmelerinin güçlenerek rekabet
zemininde gitgide yükselen ABD,
Japonya ve özellikle Çin KOBİ’lerine
karşı ayaklarının daha sağlam yere
basmalarını teminen kurulmuştur.
Avrupa Birliği bu yapıları tasarlarken
aşağıdaki hedefleri ileri sürmüş
ve buna uygun konsorsiyumları
onaylamaya gayret göstermiştir;
• İş ve yeniliğin desteklenmesine
yönelik bütünleştirilmiş hizmetler
sağlayan tek bir ağ uygulamak,
• Kaliteli, profesyonel hizmet vermek,
KASIM 2012
33
• Özellikle KOBİ’ler arasında çevresel
farkındalık ve KOBİ’lerin ekoverimliliği ve uyum politikası ve
yapısal fonları kapsayan topluluk
politikası ile ilgili konularda ve ağ
ile sunulan hizmetler konusunda
farkındalığı arttırmak,
BİR ÇEVRE YÖNETİMİ YAKLAŞIMI:
BSN-ANATOLIA / EKO-DENGE
MÜHENDİSLİK VE DANIŞMANLIK
Çevre yönetimi alanında mühendislik
ve danışmanlık hizmeti sunan Ankara
merkezli Eko-Denge firması AB
tarafından desteklenen Girişimcilik ve
Ülkemiz KOBİ’leri, Temsilcilik Ofisleri yardımıyla 44 ayrı
noktadan hizmet alabilmektedir.
• İşletmelere başvurup onların
topluluk politikası seçenekleri
konusundaki görüşlerini almak.
Başarı Hikayeleri
AİA, Avrupa’da girişimciler için
100 konsorsiyum ile toplam 51
ülkede 600’e yakın irtibat noktası
barındırmaktadır. Bu irtibat
noktaları Avupa dışındaki ülkeleri de
kapsamaktadır (ABD, Çin, Rusya, Şili,
Mısır, Suriye) ülkelerdeki işletmelere
3 bin'e yakın deneyimli uzmanıyla
hizmet götürmektedir. Ülkemiz
konsorsiyumları da bu yapının bir
parçası olarak KOBİ’lerin uluslararası
işbirliği platformları kurmasında,
gelişmiş ülkelerdeki yenilik örneklerini
anlamalarında, yenilik geliştirme
potansiyeli oluşturmalarında, teknoloji
transfer etmelerinde ve her türlü
danışmanlık ve eğitim desteğine
ulaşmalarında etkin rol oynamaktadır.
Bu hizmetlerin neler olduğunu ve ne
gibi faydalar sağladığını anlamak adına
derlenmiş bazı başarı hikayeleri faydalı
olacaktır.
34
KASIM 2012
Yenilik Programı Eko-Inovasyon proje
çağrısına, uluslararası bir konsorsiyum
oluşturarak EPESUS başlıklı proje ile
başvurmuştur. Proje, 444 katılımcı
ile 32 ülkeden gönderilen 134 teklif
arasından seçilen 40 proje içinde
yer almıştır. Firmaya, AB tarafından
açılan proje çağrısı ile ilgili olarak ilk
bilgilendirme KOSGEB Ankara OSTİM
Hizmet Merkezi’nde bulunan AİA –
BSN Anatolia tarafından yapılmış ve
sonrasında projede katılımcı ortak
olarak yer alan KOSGEB’in teknik ve
mali teklif hazırlama konularındaki
tecrübeleri firmanın faydasına
sunulmuştur.
EKO-DENGE:
“Proje çerçevesinde, projede çalıştırılmak
üzere beş mühendis istihdam
etmekteyiz. Ayrıca, proje sayesinde
firmamızın cirosunda yaklaşık yüzde
5 oranında bir artış gerçekleşmiştir.
Projenin tamamlanmasından sonra
şirket cirosuna daha büyük oranda
katkı sağlanacağını düşünüyoruz. Öte
yandan, proje kapsamında oluşturulan
yazılım ile çevre projeleri kapsamında
uluslararası arenada ülkemizin adı da
yer almaya başlamıştır.”
İHRACAT İLE BÜYÜMEK:
BSN-MED / CREATE (X)
Üniversite yıllarından getirdikleri farklı
sektörlerde edinilen tecrübelerle 2006
yılında ünlü markalara üretim yapmak
üzere kurulan Create(x) Tekstil, tekstil
ve hazır giyim sektöründe faaliyet
göstermek idi. Küçük bir sermaye ile
kurulan işletmenin hikayesi şöyle;
CREATE (X):
“Şirketimiz düzenli olarak üretim
yaptırdığı fason imalatçılar aracılığı
ile dolaylı olarak 60 kişiye daha
istihdam sağlamaktadır. Ulusal ve
uluslararası pazarlarda çok yoğun
rekabetin yaşandığı bir sektörde faaliyet
gösteriyoruz. Özellikle Uzakdoğu’dan
yapılan ucuz ithalat piyasada var
olmamızın karşısında önemli bir
engel teşkil ediyordu. Bu nedenle,
kurulduğumuz ilk günden beri hedefimiz
farklı ülkelere ihracat yapabilecek
standartlara ulaşmaktı. 2010 yılında
bu konuda ilk adımımızı attık. KOSGEB
ve AİA Adana Ofisi’nden aldığımız
finansman ve danışmanlık hizmetlerinin
de desteğiyle, 2011 yılında Almanya,
Hollanda ve İspanya’ya yaptığımız
ihracat toplamı 400 bin Euro’ya ulaştı.
İhracat yapmış olduğumuz firmalardan
aldığımız olumlu geri dönüşler,
önümüzdeki yıllarda ihracat hedefimizi
daha yukarılara taşıyabileceğimizi
gösteriyor.”
Dördüncü Avrupa KOBİ Haftası
“Önce Küçük Olanı Düşün” Etkinliği
ilgili kuruluşların KOBİ’lere yönelik
faaliyetlerini desteklemeyi, girişimciliği
desteklemeyi ve girişimcilerin profilini
artırmayı, gençleri girişimciliğe
özendirmeyi amaçlıyoruz” dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat
Ergün’ün katılımlarıyla düzenlenen
Avrupa KOBİ Haftası “Önce Küçük Olanı
Düşün” konulu etkinlik 16 Ekim 2012
tarihinde Ankara Rixos Grand Otel’de
gerçekleştirildi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat
Ergün ile KOSGEB Başkanı Mustafa
Kaplan ve AB Türkiye Delegasyonu
Başkan Yardımcısı Tibor Varadi’nin
açılış konuşmalarını yaptığı toplantıya,
TESK Başkanı Bendevi Palandöken,
TÜMSİAD Başkanı Hasan Sert, ASO
Başkanı Nurettin Özdebir, İçişleri
Bakanlığı Müsteşarı Seyfullah
Hacımüftüoğlu, Bilim Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Ramazan Yıldırım ile çok sayıda davetli
katıldı.
25 Haziran 2008 tarihinde, Avrupa
Birliği Resmi Gazetesi’nde yayımlanarak
yürürlüğe giren Avrupa Küçük
İşletmeler Yasası (SBA) kapsamında,
KOSGEB’in koordinasyonunda
dördüncüsünün gerçekleştirildiği
etkinlikte konuşan Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, yaptığı
konuşmada, bu yıl dördüncüsü
gerçekleştirilen Avrupa KOBİ Haftası'nın
her yıl daha fazla önem kazandığını
söyledi. Türkiye'deki işletmelerin
yüzde 99'undan, istihdamın ise yüzde
80'inden fazlasını oluşturan KOBİ'lerin,
ekonomiye çok önemli katkılar
sağladığını belirten Ergün, KOBİ
olgusunun Türkiye'de giderek önem
kazandığını ifade etti. Günümüzde
KOBİ'lerin, çalışma yöntemlerindeki
esneklik, dinamik üretimleri, organik
üretim yapıları ve yeniliğe açık
görünümleriyle daha dikkat çekici hale
geldiğinin altını çizen Ergün, “KOBİ'leri,
Türkiye ekonomisinin çözülmesi
gereken bir sorunu olarak değil,
ekonominin motoru olarak görüyoruz”
dedi.
Bakan Ergün, Türkiye'nin, 2009
yılından bu yana Avrupa KOBİ Haftası
etkinliklerinin içinde yer aldığını
belirterek, 2010 yılında Avrupa KOBİ
Haftası'nda etkinlik sayısı açısından
Türkiye'nin 37 ülke arasında üçüncü,
2011 yılında ise birinci olduğunu ifade
etti. Söz konusu etkinliklerin içeriğinin
de dolu olduğunu dile getiren Ergün,
''2011 yılı Avrupa Girişimcilik Ödülü
Yarışması'nda Düzce Üniversitesi'nin,
'Birlikte Daha Fazlası'nı Yapabiliriz
Projesi', 399 proje ile yarışmış ve
girişimcilik ruhunun geliştirilmesi
kategorisinde birincilik ödülü almıştır.
2012 yılı için de iddiamızı sürdürüyoruz.
Denizli Belediyesi'nin 'Engelliler
Çalışıyor Projesi', 402 başvuru arasından
finale kalmıştır, inşallah finalde de
başarı elde edecektir'' diye konuştu.
Avrupa KOBİ haftası kutlamaları
kapsamında “önce küçük olanı düşün”
konulu etkinlikte konuşan KOSGEB
Başkanı Mustafa Kaplan yaptığı
konuşmada, “Avrupa KOBİ haftası ile
AB’nin, ulusal otoritelerin ve diğer
Hafta boyunca, tüm yurt sathında
gerçekleştirilen etkinliklerde,
KOBİ’lere ve girişimci adaylarına
yönelik eğitim, danışmanlık, kurs,
konferans, çalıştay/seminer, fuar,
yarışma, network toplantısı gibi
faaliyetlerin düzenleneceğini belirten
Kaplan; ‘’Bugünkü etkinliğimizin
çerçevesini Avrupa Küçük İşletmeler
Yasası’nın “önce küçük olanı düşün”
prensibi oluşturmaktadır. KOBİ’lere
politik rehber niteliği taşıyan Avrupa
Küçük İşletmeler Yasası modern KOBİ
politikası için önemli bir araçtır. Yasa
kapsamında yürütülecek çalışmaların
etkinliğinin sağlanması için 2011 yılında
Başbakanlık genelgesi hazırlanmıştır.
Bu genelge ile yasa’nın uygulama
sürecinde KOSGEB sorumlu kuruluş
olarak belirlenmiştir. Avrupa Küçük
İşletmeler Yasası’nın uygulamasında
birçok AB ülkesinden daha ileri
durumda olduğumuzu memnuniyetle
belirtmek isterim” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından “önce
küçük olanı düşün” ilkesi ışığında
ülkemiz uygulamaları ve sorunlarının
tartışıldığı panele geçildi.
KOSGEB Başkan Yardımcısı S. Tuna
Şahin’in moderatörlüğünde, Başkent
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. M.
Tamer Müftüoğlu, EUREKA Direktörü
Michel Vanavermaete, Devlet
Desteklerini İzleme ve Denetleme
Kurulu Genel Müdür Yardımcısı
Mehmet Murat ve Kamu İhale Kurumu
Grup Başkanı Dr. Bülent Büber’in
katılımlarıyla panel gerçekleştirildi.
KASIM 2012
35
KOSGEB Destekleri ile Başarıya Koştular
Elanur HINISLIOĞLU / KOSGEB
KOSGEB, gelişen Türkiye ekonomisinin
motor gücü olan KOBİ’lerin yurt içi
ve yurt dışı pazarlara açılmasında
yaşadıkları zorlukların çözümüne
katkı sağlamayı millî bir sorumluluk
olarak kabul ederek, ülkemizin 2023
hedeflerine ulaşmasında elini taşın
altına koymaktadır.
Buradan yola çıkarak KOBİ’lerimizi
desteklemek üzere; KOBİ’lerin
ihtiyaçlarını esas alan, erişimi
kolay, etkin ve yalın, gelişime açık
ve dinamik, işletmelerin Ar-Ge ve
inovasyon faaliyetlerini daha etkin
destekleyen, ortaklık kültürünü teşvik
eden, girişimciliğin desteklendiği
ve girişimcilik kültürünün
yaygınlaştırıldığı proje esaslı bir destek
sistemini oluşturmuş bulunuyoruz.
Söz konusu destek programlarından
yararlanan Türkiye'nin başarılı KOBİ'leri,
onları bugüne getiren stratejilerini
anlattı.
GİRİŞİMCİLİK DESTEĞİ İLE
İŞLETMESİNİ KURDU
SARIKIZ ENERJİ SİSTEMLERİ
Güneş enerjisiyle çalışan ve
günde 24 büyükbaş 100 küçükbaş
hayvanın sağımına imkân veren
makine, KOSGEB Sincan Hizmet
Merkezi tarafından desteklenen
proje ile Belgin Barak Tel tarafından
yapıldı.
Mera hayvancılığının yaygın olduğu
bölgelerde inek, koyun, manda ve
keçilerin elle sağılması yöntemi
yaygın olarak kullanılıyor. Elektriğin
bulunmadığı mera ve yaylalarda
makineli sağımı sağlayacak Belgin
Barak Tel'in 'Sarıkız Enerji Sistemleri'
36
KASIM 2012
adını verdiği KOSGEB destekli
buluşu, yaylalarda da makineli
sağıma imkân sağlıyor. Güneş
panelleriyle yapılan taşınabilir
sistem, süt sağım makinesini
rahatlıkla çalıştırıyor. Gün
boyu enerji depolayan cihaz,
24 büyükbaş hayvanı, 100
küçükbaş hayvanı sağacak
kadar enerji üretiyor. Sistemi
kuran Belgin Barak Tel, Eskişehir
Anadolu Üniversitesi İngilizce
Öğretmenliği Bölümü mezunu,
bir süre dış ticaret firmalarında
çalışmış. Geçtiğimiz yıl ise Ankara'nın
organize sanayi bölgelerinden
OSTİM'de kendi firması olan BBT
Makine'yi kurmuş.
Çiftçi olan babasının hayvan sağımında
karşılaştığı zorluklar onu böyle bir
icat yapmaya sevk etmiş. Elektriğin
ulaşmadığı meralarda hayvanları
makineyle sağmayı sağlayacak
bir sistemin projesini, Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın
destekleyebileceğini öğrenmiş.
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri
Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığı (KOSGEB) Sincan Hizmet
Merkezi'ne başvurmuş. Kurul projesini
onayladıktan sonra firmasını kurup
çalışmalara başlamış. KOSGEB’in
desteğini alan Tel, geliştirdiği ürünün
ilk prototipini ortaya çıkarmış. Sarıkız
Enerji Sistemleri adını verdiği ürünün
denemeleri Polatlı'daki bir çiftlikte
yapılmış.
Belgin Barak Tel, süt sağım makinesini
çalıştıracak güneş enerjisi sistemi fikrini
KOSGEB’e açtığında '"Sen öğretmensin,
ne işin var güneş enerjisiyle!" tepkisiyle
karşılaşmadan KOSGEB Değerlendirme
Kurulu'na alınmış. Tel, Balıkesir’de
anlatılan Sarıkız efsanesinden yola
çıkarak buluşuna 'Sarıkız Enerji
Sistemleri' adını vermiş. Bu proje
mera hayvancılığını destekliyor ve
elektrik olmayan yerlerde sağım
yapılabilmesine imkân sağlıyor.
Daha hijyenik ve daha çabuk sağımı
sağlayan ve artık dağda bayırda
da kullanılabilecek bu sistemde;
güneş panellerinden üretilen enerji,
doğru akım (DC) olarak bataryalarda
toplanıyor. Daha sonra bu DC akım,
inventör yardımıyla alternatif akıma
(AC) çevriliyor. Sistem, 220 voltluk süt
sağım makinesini rahatlıkla çalıştırıyor.
GPS yardımıyla sistemin günlük ne
kadar enerji ürettiği, ne kadar tükettiği
yüzlerce kilometre öteden takip
edilebiliyor.
TREDEAL BİLGİ TEKNOLOJİLERİ SAN.
VE TİC. LTD. ŞTİ.
İş kurma fikrini hayata geçirmiş
bir girişimci olan Mehmet Budak,
iş hayatına ücretli çalışan olarak
başlamış, firmanın küçülme
kararından sonra işsiz kalmış ve
daha sonra KOSGEB Girişimcilik
Desteğinden yararlanarak
işletmesini kurmuştur.
Budak girişimcilik hikâyesini şöyle
dile getirmiştir; “Borusan Elektronik
A.Ş. Adana Bölge operasyonunda
ücretli çalışırken firmanın küçülme
kararından sonra işsiz kaldım. İş bulmak
ise o dönemlerde sanıldığından daha
zordu. Tüm alışkanlıkların internet
üzerine doğru kaydığını, bu altyapıların
oluşturulması için iş yapan firmaların
azlığı hep dikkatimi çekmiş, eğer günün
birinde kendi işimin sahibi olacaksam
bu sektörde faaliyet göstereceğimi hayal
etmiştim. İşsizliğim sürerken bir yandan
da bu girişimi hayata geçirecek kaynak
arayışı içindeydim. Ne yazık ki maddi
imkânsızlıklar bu girişimi engelliyordu.
Adana İŞGEM ve paralelinde girişimcilere
verilen KOSGEB destekleri sayesinde
girişim fikrim hayata geçti. İş kurmam
için verilen KOSGEB destekleri ve koçluğu
şayet olmasaydı firma kuramayacak,
belki de sürekli iş değiştiren ücretli
çalışan olarak kalacaktım. KOSGEB’in
verdiği destekler, işi sürdürmek için
yaptığı yol göstericilik bir işletme için
kırılgan olan dönemlerimizi çok rahat
bir şekilde atlatmamızı, piyasa da
belli bir marka değerine ulaşmamızı
sağladı. Bunun yanı sıra KOSGEB’in
bana kazandırdığı vizyon sayesinde tüm
Türkiye’de iş yapabilen, beş tam zamanlı,
dört yarı zamanlı istihdam olanağı
sağlayan, her yıl bir önce ki yıla göre
cirosunu arttıran, az da olsa yurtdışına
yazılım satabilen, Çukurova Teknokent’te
Ar-ge ve İnovasyon çalışmaları yapan bir
işletmeye sahibim.”
AR-GE VE İNOVASYON DESTEĞİ İLE
İŞLETMELERİNİ BÜYÜTTÜLER
SERAMDENT DİŞ SERAMİKLERİ VE
NANOMALZEMELER SAN. VE TİC.
LTD. ŞTİ.
Diş porseleni tozları, seramik destek
malzemeleri (zirkonya, alümina,
cam emdirilmiş seramikler vb.) ve
seramik implantlar alanında üretim
ve Ar-Ge çalışmalarını sürdüren
SeramDent diş sektöründe faaliyet
KASIM 2012
37
teknisyenlere ve hastalara en
kaliteli ve güvenilir ürünleri
sunmak için, doğruluk ve
bilimsellikten ödün vermeden,
üniversite-sanayi işbirliğini
koruyarak yüksek teknolojiye
sahip ürünler geliştirmek olan
işletme, KOSGEB Ar-Ge ve
İnovasyon Programı içerisinde
yer alan Makine/Teçhizat,
Eleman ve Proje Tanıtım
destekleri kapsamında
toplamda yaklaşık 130.000
TL’lik hibe alarak projesini
başarıyla tamamlamıştır.
göstermektedir. Firma, KOSGEB
Ar-Ge ve İnovasyon Programı
içerisinde yer alan Makine/Teçhizat,
Eleman ve Proje Tanıtım destekleri
kapsamında toplamda yaklaşık
130 bin TL’lik hibe alarak projesini
tamamlamıştır.
İşletme ortaklarından Güray Kaya,
Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı
(TTGV) tarafından iki yılda bir
düzenlenen Dr. Akın Çakmakçı
Üniversite Sanayi İşbirliğinde En
Başarılı Tez ve Kuruluş Ödülü’nü
almıştır. Aynı zamanda Genç
Girişimciler ve Liderler Derneği (JCI)
Türkiye şubesi tarafından her sene
düzenlenen “Türkiye’nin On Başarılı
Genci“ yarışmasında 2011 yılında
“Bilimsel Önderlik“ kategorisinde
“Türkiye’nin en başarılı genci”
seçilmiştir.
Misyonu Türkiye’nin diş seramikleri
ve biyomalzemeler alanında dışa
bağımlılığını azaltmak, hekimlere,
38
KASIM 2012
GENEL DESTEK PROGRAMI
İLE HEDEFİ YÜKSELTTİ
AKAR MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
1990 yılında kurulmuş olan işletme,
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'nde
Demir Çelik Endüstrisi ve Lastik
Kaplama Sanayii için makinalar
üretmekte ve farklı endüstri kollarına
otoklav ve basınçlı ekipman imalatı
alanında faaliyet göstermektedir.
Çalışan sayısı 2008 yılında 40 civarında
iken şu an yaklaşık 140 kişiye çıkmıştır.
Firma yüksek derecede esneklik
sağlayabilen, çok sayıda alt
yüklenicisiyle yüksek hacimli projeleri
başarıyla gerçekleştirmektedir. Çok
sayıda Ar-Ge projesi bulunan işletme,
otoklav üretiminde hedeflerini sadece
iç pazar ile sınırlı tutmayarak kapasite
artırımı planlayarak dış pazarlara da
ürün satmayı hedeflemektedir.
Akar Makine, 2011 yılının başından
günümüze kadar KOSGEB’den Nitelikli
Eleman (15.198,37 TL), Tanıtım
(4.062,50 TL), Yurt İçi Fuar (9.480,00
TL) ve Yurt Dışı İş Gezisi (2.000,00 TL)
destekleri almıştır.
İŞBİRLİĞİ-GÜÇBİRLİĞİ DESTEĞİ İLE
İŞLETME KAPASİTESİNİ ARTIRDI
POLMAT BASIMEVİ A.Ş.
Polat Basımevi iş kalitesini ve
müşteri kitlesini artırmak, işlerinde
son teknolojiyi kullanmak amacıyla
KOSGEB’in İşbirliği – Güçbirliği
desteğinden yararlanarak işletmesini
hedeflediği niteliğe ulaştırdı.
Teknolojik anlamda geri kalmışlığın
verdiği çaresizlik, yaptığı işin
müşterileri tarafından beğenilmemesi,
piyasa şartlarının gittikçe daralması
ve bununla birlikte firma kayıplarının
başlaması... Ankara’da gece yarılarına
kadar farklı farklı firmalarda iş
toplayarak Polatlı’da o işin devamını
yapıp zaman kaybından dolayı
müşterilerine gününde işi teslim
edememenin verdiği mahcubiyet,
dört renkli işlerin kendi kontrolünde
basılamaması nedeniyle işlerdeki
kalite düşüklüğü, parça iş yaptırmanın
getirdiği yüksek maliyetler ve KOSGEB
ile tanışma…
İki yıl önce Polatlı Ticaret Odası ve
KOSGEB’in ortaklaşa gerçekleştirdiği
KOBİ'leri bilgilendirme toplantısında,
bilgi alan işletme sahibi KOSGEB’in
sağladığı İşbirliği-Güçbirliği
desteğinden yararlanma durumunu
şöyle dile getirdi;
“İlçemizde bulunan matbaaların düşük
kapasitede olması ve siyah beyaz baskı
yapması, yeni teknolojilerin kullanımının
pahalı makinelerle gerçekleştirilebilmesi
nedeniyle İşbirliği-Güçbirliği Destek
Böyle bir ortaklık altı aydan
fazla sürmez denildi, çok şükür
üçüncü yılımıza girdik. Almış
olduğumuz yeni teknolojiye
sahip makineler ile birçok kamu
ihalesine girdik. Bir dönem iş
yaptırdığımız firmalar ile yarışır
duruma geldik.”
düşürülmesi sağlanmıştır. Taleplere
daha hızlı cevap verildiği için rekabet
gücü ve müşteri memnuniyeti
artmıştır. Bunula birlikte, ıskarta
miktarı ve üretim maliyetleri azalmış,
müşteri kitlesinin artmasıyla birlikte
pazar payı büyüyerek işletmenin geliri
arttırılmıştır.
KOBİ PROJE DESTEK
PROGRAMI İLE İŞLETMESİNİ
BÜYÜTTÜ
Firma, 2002 tarihinde 10 girişimci
tarafından KOSGEB ORTKA (Ortak
Kullanım Atölyesi) desteğinden
faydalanılarak kurulmuş bir işletmedir.
Toplam 250 bin TL olan yatırımın 50 bin
TL’si ortaklar tarafından, kalan 200 bin
TL’si KOSGEB tarafından geri ödemeli
olarak karşılanmıştır. Kuruluş hedefi
olarak ilave istihdam sağlanması,
mevcut işletmelerde üretilemeyen
parçaların imalatının yapılması ve
satış gelirlerinin arttırılması olarak
belirlenmiştir. 10 personel ile başlayan
işletmede şu an ortalama 25 personel
istihdam edilmektedir. İşletme
kaliteye ve tanıtıma ne kadar önem
verdiğini TSE ISO EN 9001:2008, Marka
Tescil Belgesi ve CE Belgesini alarak
göstermiştir. 2011 yılından itibaren
işletme bünyesinde tasarımı yapılan
Dikey Panel Ebatlama Makinesi ile
seri üretime geçilmiş, şu ana kadar
toplam 11 adet makine yurtdışına
fabrika teslimi olarak satılmıştır. Son
dönemde, işletme belirlemiş olduğu
bu hedef doğrultusunda yurtiçinde
ulusal / uluslararası fuarları sürekli
takip ederek, fuarlara katılarak sektörü
gözden geçirme, yeni pazarlara ve
yeni müşterilere ulaşma noktasında
büyük bir çalışma içerisine girmiş
bulunmaktadır. Bu çerçevede,
işletme KOSGEB’in Yurtiçi Fuarlara
Katılım Desteği'nden azami ölçüde
faydalanmaktadır.
BARMAK-BARTIN MAKİNE
SANAYİ VE TİCARET LİMİTED
ŞİRKETİ
Programı kapsamında Ortak Tedarik,
Ortak Üretim ve Ortak Pazarlama için
Proje Ortaklığı yaparak yeni teknolojik
makinelerin ve hammaddenin alınması
ile ilçemizde ilk kez renkli baskılı,
daha kaliteli ve ucuz ürünlerle ilçemiz
dışına da bölgesel ve ülke geneline
hizmetler sunarak markalaşma ve
ürünlerimizi kaliteli ve ucuza satmak
ana hedefimizdi.
İşletmelerin acil (kısa süreli ürün teslimi)
olarak istedikleri işleri yapabilecek
nitelikte bir tesisin bulunmamasından
dolayı işlerin Ankara’da bulunan
matbaalara yaptırılarak yüksek maliyete
ve zaman kaybına neden olması ile yeni
işlere talep azalıyor hatta iş alamaz
duruma geliniyordu. Bu büyük projenin
bizce en güzel düşünülmüş yönlerinden
birisi de eski işyerini kapatmadan
İşbirliği-Güç birliğine girebilmekti. Girdik
ve oldu. Firmamıza gün biçenler oldu.
İşletme, Bartın küçük
sanayide hidrolik bağlantı
elemanları (rekor vb.)
üretimi ile faaliyetine
başlamış olup daha sonra
fabrikalara yedek parça imalatı ve
komple makine üretimi ile devam
etmektedir. Yakın bölgede bulunan
sanayi kuruluşlarının ihtiyaçlarına
cevap vermektedir.
KOBİ Proje Destek Programı
kapsamında işletmenin hazırlamış
olduğu KOBİ Projesinin KOSGEB
tarafından desteklemesi uygun
bulunmuştur. Alınan bu destek
sonucunda, tasarım yazılım ve
CAD CAM çözümü ile personelden
kaynaklı imalat hataları yok edilmiş
ve hatasız üretime geçilmiş, daha
önce yapılamayan parça imalatları
şu anda istenilen ölçü ve ebatlarda
yapılabilmekte, tasarımların elle
manuel olarak makineye girilmesi
sırasında yaşanan zaman ve iş kaybının
önlenmesi, tasarım yazılımı ve CAD
CAM çözümü ile birim zamanda daha
fazla üretim yapılarak maliyetlerin
KASIM 2012
39
28. İSEDAK Toplantısı…
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat
Ergün, 8 -11 Ekim 2012 tarihleri arasında
Grand Cevahir Oteli’nde düzenlenen 28.
İSEDAK (İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik
ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi)
Toplantısı’nın Bakanlar Çalışma Oturumu'nda
yaptığı konuşmada; girişimciliğin,
ülkelerin zenginleşmesinde ve istihdam
oluşturulmasında başlıca faktör olduğunu,
bunu hiç kimsenin ihmal edemeyeceğini ve
görmezden gelemeyeceğini söyledi. İSEDAK
üyesi ülkelerde girişimciliğin geliştirilmesinin
önemine işaret eden Ergün, “Vatandaşlarımızı
mümkün olduğu kadar kendi işini kuran ve
başkalarını istihdam eden insanlar haline
getirmemiz, aynı zamanda yeniliğe ve
teknolojiye açık, araştırmacı insanlar haline
getirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Konuşmasında, Bakanlık olarak yaptıkları
çalışmalardan bazılarını paylaşan Ergün,
“Girişimcilik konusuna son yıllarda çok önem
verdik. Özellikle KOSGEB vasıtasıyla yoğun
girişimcilik eğitimleri başlattık. Bu eğitimleri
vermemiz lazım, çünkü insanlar girişimciliğe
başlarken, sağlıklı ve uzun ömürlü bir
işletme kurabilmeliler. KOBİ’lerin yaşamış
olduğu en önemli sorun, sağlıklı ve uzun
ömürlü olma sorunudur. İşletmelerin uzun
ömürlü olabilmesi için işletmecileri mutlaka
eğitmemiz gerekiyor. İşletmeleri nasıl
kuracaklar? Nasıl yönetecekler? Finansmana
nasıl erişecekler? Zorlukları nasıl aşacaklar?
Bu konularda bilinçli işletmeler oluşturmamız
gerekiyor. Bu nedenle KOSGEB vasıtasıyla
girişimcilik eğitimlerini yoğunlaştırdık” diye
konuştu.
Bakan Ergün, son 1,5 yıl içinde 100 bini
aşkın insana girişimcilik eğitimi verdiklerini
belirterek, artık girişimci olmaya özen
gösterilmeye başlandığını söyledi.
KOSGEB’den bundan önceki 20 yılda sadece
6 bin kişinin girişimcilik eğitimi alırken, son
1,5 yılda 100 binden fazla insanın girişimcilik
eğitimi aldığını ifade eden Ergün, “Bunların
önemli bir bölümü kendi işlerini kurdular”
dedi.
Bakan Ergün, KOBİ'lerin mutlaka ihracatçı
olmaya yönelmeleri gerektiğini belirterek,
ihracatçılığın KOBİ'lere yenilikçi bir ruh
kazandıracağını, rakiplerini tanıma fırsatı
vereceğini, yeni ürünler yapmaya mecbur
bırakacağını söyledi. Ergün, “Bunun için
KOBİ’leri mutlaka ihracat yapmaya teşvik
etmek istiyoruz” dedi.
D-8 Üçüncü Sanayi Bakanları Toplantısı
Dhaka'da Gerçekleştirildi
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan
Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu,
8 -10 Ekim 2012 tarihlerinde Bangladeş'in
başkenti Dhaka'da gerçekleştirilen 3. Sanayi
Bakanları Konferansı’nda yaptığı konuşmada,
D-8 İşbirliği Örgütü’nün Türkiye’nin büyük
önem verdiği bir birliktelik olduğunu söyledi.
D-8 İşbirliği Örgütü’nün kurulmasından bu
yana geçen süreci ve Türkiye’nin bu sürece
nasıl dahil olduğunu anlatarak konuşmasına
başlayan Kavranoğlu şunları kaydetti:
“Ülke olarak D-8’in ilerlemesinden ve örgüt
kapsamında son yıllarda üretilen projelerden
son derece memnunuz. Aynı zamanda D-8
ülkeleri arasındaki yıldan yıla artan ticaret
hacmi de geleceğe daha umutla bakmamızı
sağlamaktadır. Bu yönde D-8 Tercihli Ticaret
Anlaşması’nın yürürlüğe girmesini, D-8’in
2008-2018 Yol Haritası’nda ortaya konulan
örgüt içi ticaret hacmini yüzde 15-20’ler
seviyesine getirme hedefini gerçekleştirmede
çok önemli bir adım olarak görüyoruz. Türkiye
olarak D-8 üyesi dost ülkelerle her alanda
olduğu gibi sanayi alanında da daha fazla
işbirliği yapma arzusu içerisindeyiz.”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın
çalışmaları hakkında da birtakım bilgiler
veren Kavranoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti’nin
100. yılı olan 2023 yılı için koyduğumuz
hedefler doğrultusunda dışa bağımlılığımızı
azaltacak yüksek katma değerli ve ileri
teknolojiye dayalı üretimin altyapısını
oluşturmak amacıyla, Bakanlık olarak
teknoloji geliştirme bölgeleri, teknogirişim
sermayesi desteği, KOBİ destek programları,
Ar-Ge ve bilim merkezleri, üniversite-sanayi
işbirliği ile ilgili çalışmalara daha fazla
yoğunlaşmış bulunmaktayız” diye konuştu.
Dhaka'da üç gün boyunca yapılan
çalışmaların ülkeler adına hayırlı sonuçlar
getirmesi ve yeni işbirliği alanları oluşturması
temennisinde bulunan Kavranoğlu, sanayi
ve teknoloji alanında işbirliğini artırmak
ve ortak projeler geliştirmek amacıyla
düzenlenen bu toplantılara katılımların daha
da artmasının ve daha fazla somut çıktının
ortaya konmasının ortak dilekleri olduğunu
ifade etti.
Girişimcilerin hayalleri gerçek oluyor…
Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu
(TÜBİTAK) tarafından teknogirişimcilere
yönelik hazırlanan 550 bin liralık hibe destekli
“1512 Bireysel Girişimcilik Aşamalı Destek
Programı”nın ilk aşamasını geçen girişimciler
belli oldu. Kazanan iş fikirleri arasında akıllı
video içeriği arama motorundan, bomba
imha gibi uygulamalarda kullanılabilecek
mobil robota kadar ilginç projeler yer alıyor.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat
Ergün, TÜBİTAK’ın 1512 Bireysel Girişimcilik
Aşamalı Destek Programı’nın birinci aşama
başvurularında kazananların belli olduğunu
40
KASIM 2012
bildirdi. Bakan Ergün, 21 Ekim 2012
tarihinde yaptığı açıklamada, Program’a
yapılan 745 iş fikrinden 451’inin ikinci aşama
başvurusu yapmaya hak kazandığını kaydetti.
Girişimcilerden Teknolojik Yenilik Düzeyi
Yüksek İş Fikirleri 1512 Programı’nın birinci
aşama sonuçlarının, girişimci adaylarının
teknolojik yenilik düzeylerinin, umut vadeden
iş fikirleri oluşturabildiğini gösterdiğini
dile getiren Ergün, iş fikirlerinin yüzde
60’ının birinci aşamayı geçmeye uygun
bulunduğunu ifade etti. Ergün, kazanan iş
fikirlerinin yüzde 33’ünün bilişim teknolojileri,
yüzde 19’unun elektrik-elektronik, yüzde
18’inin biyoteknoloji, yüzde 12’sinin makinaimalat, yüzde 10’unun ulaştırma, savunma,
enerji, tekstil ve yüzde 8’inin malzeme,
metalürji ve kimya alanından olduğu
kaydetti. Türkiye’nin ülke olarak üretim
hacminde önemli bir yetkinliğe ulaştığını
belirten Ergün, bu konuyu her zaman
vurguladıklarını kaydetti. Bakan Ergün,
Türkiye’de neredeyse üretilemeyen bir ürün
olmadığına işaret ederek, gelişmekte olan bir
ülke olarak Türkiye’nin üretim yapısını düşük
teknolojili ürünlerden orta ve ileri teknolojili,
yüksek katma değerli ürünlere dönüştürmesi
gerektiğine de işaret etti.
Güney Kore Bilgi Değişimi Programı Kapsamında
Çalışma Toplantıları ve Saha Ziyaretleri
Gerçekleştirildi
“Türkiye için Sınaî Rekabet Gücü
Politikaları” (Policy for Industrial
Competitiveness in Turkey) projesinin
“Ara Raporlama ve Politika Uygulayıcıları
Çalıştayı” başlıklı ikinci aşaması 15-19
Ekim 2012 tarihlerinde Güney Kore’nin
başkenti Seul’de gerçekleştirilen çalışma
toplantıları ve saha ziyaretleriyle
tamamlandı. Proje süreci, Güney
Kore Strateji ve Maliye Bakanlığı ile
Kore Kalkınma Enstitüsü tarafından
yürütülen “Bilgi Değişimi Programı
(KSP)” kapsamında Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı (BSTB) Verimlilik Genel
Müdürlüğü (VGM) tarafından hazırlanan
proje teklifinin Eylül 2011’de kabul
edilmesiyle başlamıştı. KOSGEB tarafından
verilen “yenilikçi kümelenmeler” konulu
teklifle de birleştirilerek oluşturulan
proje ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek
“Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı”
hazırlık çalışmaları ile “Eko-Verimlilik
Merkezi” kurulması çalışmaları için Güney
Kore deneyimleri ışığında bir yol haritası
çizilmesi amaçlanmaktadır. Projenin ara
değerlendirme adımı olan söz konusu
çalışmalarla bu amaca yönelik önemli
sonuçlar elde edildi.
Bu çerçevede toplantı ve ziyaretler, Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı
Prof. Dr. Ersan Aslan başkanlığındaki
heyet (Verimlilik Genel Müdürü Anıl
Yılmaz, Daire Başkan Vekili
M. Hürol Mete, VGM Sanayi ve
Teknoloji Uzmanları ve KOSGEB
yönetici ve uzmanlarından oluşan
proje ekibi) tarafından gerçekleştirildi.
Program kapsamında Müsteşar
Prof. Dr. Ersan Aslan tarafından Kore
Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakan Yardımcısı
Yul Rae Cho ve Kore Bilgi Ekonomisi
Bakan Yardımcısı Seok Cho’ya yapılan
nezaket ziyaretleri sırasında Türk ve Güney
Kore Hükümetleri ve Bakanlıkları arasında
muhtemel işbirlikleri görüşüldü. Türk
heyeti tarafından konuyla yakından ilgili
kurum ve kuruluşlardan Kore Ulusal Temiz
Üretim Merkezi, Kore Verimlilik Merkezi,
Incheon Serbest Ekonomi Bölgesi (IFEZ),
Daejeon Teknopark, Hyundai Assan
Fabrikası ve Kore Politeknik Üniversitesi
ziyaret edildi. Bu saha ziyaretleri
sırasında her kurum ve kuruluş, kendi
organizasyon yapıları, gelişim süreçleri,
misyon ve işlevleri, faaliyetleri, faaliyet
alanlarındaki mevcut durum ve öngörüler
vb. konulara ilişkin hazırladıkları sunumlar
ve Türkiye heyetinin sorularına verdikleri
kapsamlı yanıtlarla Kore kalkınmasının
anlaşılmasına katkıda bulundu.
Kore Kalkınma Enstitüsü’nde gerçekleşen
“Raporlama Oturumu”nda ise proje
başlangıcından itibaren yürütülen
çalışmalar hakkında görüşmeler
yapıldı, Türk ve Koreli uzmanlarca her
iki ülkedeki mevcut durum ortaya
konarak nihai raporda özellikle üzerinde
durulması gereken konulara karar
verildi. Toplantının “Verimlilik Stratejisi
ve Eylem Planı hazırlanması” çalışmasına
ayrılan kısmında, öncelikle Türk heyeti
tarafından Türkiye ekonomisinin
Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana
geçirdiği dönüşümler ve bu dönüşümlerin
verimlilik göstergeleri (işgücü, sermaye
ve toplam faktör verimlilikleri) üzerindeki
etkileri hakkında bilgi verildi. Türkiye
ekonomisinin yapısal özelliklerini ortaya
koyan bu bilgilerin ışığında, hazırlanacak
strateji belgesinde özellikle önem
verilmesi gereken hususlara dikkat çekildi.
Kore heyetinin konuyla ilgili sunumunda
ise, Kore’de uygulanan verimlilik
politikalarının üretim ve sınai teknoloji
temellerinde geçirdiği evrim özetlendi.
Projenin bir diğer bileşeni olan Ulusal
Eko-Verimlilik Programının tasarımı ve
Eko-Verimlilik Merkezi’nin kurulması
çalışmaları konusunda Türk heyeti
tarafından VGM ve diğer ulusal paydaşlar
tarafından yürütülmekte olan çalışmalar
ve mevcut yasal çerçeve özetlenirken
Koreli uzmanlarca Kore “Ulusal Temiz
Üretim Merkezi”nin yasal hazırlık süreci
ve görevleri ele alındı. Benzer şekilde
“yenilikçi kümelenmeler” başlığında da
KOSGEB heyeti ve Koreli uzmanlarca
iki ülkedeki politikalar ve mevcut
uygulamaların durumu tartışıldı.
Her üç oturumdan sonra, tartışmacı
olarak davetli Koreli akademisyenlerin
kritikleri çerçevesinde yapılan
tartışmalar ile projenin önümüzdeki
dönem çalışmalarına yön verecek
çerçeve belirginleştirildi. Ara raporlama
toplantısı ile tamamlanan bu ikinci
aşamanın ardından proje, nihai raporun
hazırlanması ve Şubat 2013 tarihinde
Türkiye’de gerçekleşecek kapanış
toplantısında bulguların ilgili kesimlere
sunulmasıyla sonlandırılacak.
KASIM 2012
41
TEMİZ ÜRETİM (EKO VERİMLİLİK)
Türkiye’nin Ekolojik Ayak İzi Raporu
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye tarafından Küresel Ayak İzi Ağı
(Global Footprint Network) işbirliğiyle
ve MAVA Vakfı ve Garanti Bankası
desteğiyle Türkiye’de ilk kez hazırlanan
Türkiye’nin Ekolojik Ayak İzi Raporu,
bir yandan Türkiye’nin mevcut kaynak
tüketimiyle ilgili eğilimleri irdeleyip
durum analizi yaparken, diğer yandan
sürdürülebilir bir gelecek için atılması
gereken adımları sıralıyor. Yapılan
çalışmada, sahip olduğumuz doğal
kaynak miktarı ile bu kaynakların hangi
hızda ve kimler tarafından tüketildiğini
ölçen bir doğal kaynak muhasebe
aracı olan Ekolojik Ayak İzi kullanılıyor.
Çevresel sürdürülebilirliği ölçülebilir
kılmayı sağlayan Ekolojik Ayak İzi, doğa
ve insan arasındaki ilişkiyi yeni bir
bakış açısıyla ele alan bir kavram olarak
tanımlanıyor.
İnsan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan
Ekolojik Ayak İzi ve aynı süre içinde
üretilebilecek olan doğal kaynak miktarı
olarak ifade edilen Biyolojik Kapasitenin
karşılaştırılması, gezegenimizdeki doğal
kaynakların kendini yenileneme sınırları
içerisinde yaşayıp yaşamadığımızı
gösteriyor. Rapor sonuçlarına göre,
Türkiye’deki doğal kaynakların eğilimleri
küresel eğilimlere benziyor. Türkiye’deki
insanlar, dünya ortalamasıyla aynı
miktarda kaynak tüketiyorlar, yani aynı
miktarda Ekolojik Ayak İzi’ne sahipler.
Türkiye’de ve dünyada bir çok ülkede
Ekolojik Ayak İzi, biyolojik kapasiteyi
aşmış durumda. Bu durum ülkeleri,
dünyanın diğer bölgelerindeki tatlı
su kaynaklarına, ormanlarına, tarım
alanlarına bağımlı hale getiriyor.
2007 yılında küresel ölçekteki tüketimin
Ekolojik Ayak İzinin toplam 18 milyar
küresel hektar (kha), kişi başına ise
2,7 kha olduğu görülüyor. Aynı sene,
toplam biyolojik kapasite 11,9 milyar
kha, kişi başına da 1,8 kha olarak
hesaplanıyor. Aradaki fark kişi başına
42
KASIM 2012
Şekil. Türkiye'nin Ekolojik Ayak İzi
Bileşenleri (2007)
0,9 kha’lık ekolojik açığa işaret ediyor.
Kişi başına düşen Ekolojik Ayak İzi
sabit olsa bile nüfus artışı kaynaklı
olarak azalan biyolojik kapasite,
toplamda artan Ekolojik Ayak İzi’ni
karşılayamaz hale geliyor. Türkiye’de
de 2007’deki tüketimin toplam Ekolojik
Ayak İzi küresel ayak izine eşit olup
2,7 kha. Bu değer, kişi başına biyolojik
kapasiteyi gösteren 1,3 kha’nın yüzde
100 üzerinde. Bu değerler, dünyada
olduğu gibi Türkiye’de de sürdürülebilir
olmayan bir yaşam biçimine işaret
ediyor. Küresel biyolojik kapasitenin
yüzde 50 üzerinde olan Türkiye’nin
tüketim Ekolojik Ayak İzi (2,7 kha)
dikkate alındığında, dünyadaki herkes
ortalama bir Türkiye vatandaşı kadar
tüketse 1,5 gezegene ihtiyaç olacağı
ortaya çıkıyor.
Raporda, Ekolojik Ayak İzi, ulusal
biyolojik kapasitesini yüzde 100 aşan
Türkiye’de, toplumun tüm kesimlerinde
ekolojik açığın kapatılmasına
yönelik stratejik kararların alınması,
sürdürülebilir geleceğin ön koşulu
olarak belirtiliyor. Ayrıca, ülkenin
sürdürülebilir geleceği için büyüme
hızı dışındaki göstergelerin de
kalkınma planlarına entegre edilmesi
ve kalkınma politikalarıyla doğa
koruma politikalarının bütünleştirilmesi
gereği ifade ediliyor. Raporda kamu
kurumları, özel sektör, sivil toplum
kuruluşları, üniversiteler ve diğer ilgili
grupların ortak hareket etmesinin
önemi vurgulanıyor. Bireylerin yaşam
biçimlerini değiştirerek israfa yönelik
tüketimden uzak durmaları ve doğal
kaynakları verimli kullanan ürünleri
tercih etmeleri raporda altı çizilen diğer
bir nokta.
Kaynak: Küresel Ayak İzi, WWF-Türkiye,
“Türkiye’nin Ekolojik Ayak İzi Raporu”,
2012, http://www.wwf.org.tr/pdf/
Turkiyenin_Ekolojik_Ayak_izi_Raporu.
pdf
Study Meetings and Field Visits in the Framework
of South Korea Knowledge Sharing Program had
been carried out
The second stage of “Policy for Industrial
Competitiveness in Turkey” Project,
namely “Interim Reporting & Policy
Practitioners’ Workshop” had been
completed between the dates 15-19
October 2012 by accompanying study
meetings and field visits in the capital of
South Korea, Seoul. The Project process
has been started in September 2011 with
the approval of the proposal prepared
by Ministry of Science, Industry and
Technology (MoSIT), Directorate General
for Productivity (DGP) in the framework
of “Knowledge Sharing Program (KSP)”
which has been directed by Ministry of
Strategy and Finance of the Republic of
Korea (MoSF) and Korea Development
Institute (KDI). By the Project, which had
also been combined with the proposal
on “innovative clusters” belonging
to Small and Medium Enterprises
Development Organization (KOSGEB),
it is aimed to generate a road map in
the light of South Korea experiences
regarding two of the responsibilities of
MoSIT, namely the preparation studies
of “Productivity Strategy and Action
Plan” and the establishment studies of
“Cleaner Production Center”. For this aim,
significant results had been achieved by
the help of these studies constituting the
interim evaluation step of the Project.
In this context, meetings and visits
were made under the presidency of the
Undersecretary of the Science, Industry
and Technology Prof. Dr. Ersan Aslan
leading the delegation (the Project
team consisting of Director General
of DGP Anıl Yılmaz, Acting Director of
Department M. Hürol Mete, Industry
and Technology Experts from DGP and
KOSGEB administrators and experts).
Within the scope of the Program, during
courtesy calls made by Undersecretary
Prof. Dr. Ersan Aslan on Vice Minister of
Education, Science and Technology Yul
Rae Cho and Vice Minister of Knowledge
Economy Seok Cho, prospective
cooperation between Turkish and South
Korean governments and ministries had
been handled. Among closely related
institutions and organizations; Korea
National Cleaner Production Center
(KNCPC), Korea Productivity Center (KPC),
Incheon Free Economic Zone (IFEZ),
Daejeon Technopark, Hyundai Motors
Ansan Factory and Korea Polytechnic
University were visited by the Turkish
delegation. During these field visits,
each organization had contributed to
the perception of Korean development
both by their presentations on subjects
like their organization structures,
development processes and anticipations,
missions and functions, activities and
current situation in their activity fields
etc. and by comprehensive responses to
Turkish delegation’s specific questions.
During “Reporting Session” that took
place in Korea Development Institute,
studies done since the beginning of the
Project had been elaborated and subjects
that should especially be underlined
in the final report were decided after
Turkish and Korean experts had put
forward the current situations in each
country. In the part spared to “Preparation
of Productivity Strategy and Action
Plan”, first, the policy shifts in Turkish
economy since the establishment of
the Republic and the effects of them in
time on productivity indicators (labor,
capital and total factor productivity) were
summarized by the Turkish delegation.
In the light of this information asserting
the structural features of Turkish
economy, main concerns that should
especially be considered in the strategy
document were discussed. In the related
presentation of the Korean delegation,
the evolution that Korean productivity
policies had experienced was elaborated
with respect to “production” and
“industrial technology” bases.
In the other part of the session which was
reserved for discussions on designing
“National Eco-Efficiency Program” and
establishing “Cleaner Production Center”,
studies performed by DGP and other
national stakeholders and current legal
framework were summarized by Turkish
delegation while legislation process
and functions of Korea National Cleaner
Production Center were explained by
Korean experts. Similarly, in the third
part under “innovative clusters” heading,
policies and current implementations in
both countries were discussed by KOSGEB
team and Korean experts. After each
three part of the session, framework that
would shape the upcoming studies had
been clarified by the elaborations around
the evaluations of Korean academicians
invited as discussants. Following this
second stage, which was completed by
interim reporting session, the Project
will be concluded by submitting the final
report and sharing the findings with
public in closing meeting that would take
place in Turkey in February 2013.
NOVEMBER 2012
43
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Nihat ERGÜN’ün Değerlendirmesi
KOSGEB Başkanı Mustafa KAPLAN ile Röportaj
SME’s and Entrepreneurship
Türkiye’de İnovatif Girişimcilik
SME Strategy and Action Plan, which
has been put into practice last year,
intends to increase production level
and added value of SME’s by qualified
services and supports sensitive to
SME needs. With this document,
fundamental strategies of SME’s have
been identified, required and primary
activities have been stated in detail and
required projects and actions, which
clearly express the duties of concerned
parties in terms of attainment of
the desired objectives have been
formulated.
83 actions and projects in 5 strategic
areas, including ‘Improvement
and Support of Entrepreneurship’,
‘Development of SME’s Management
Skills and Institutional Competence’,
‘Surveillance of SME’s in the Betterment
Process of Business and Investment
Environment’, ‘Enhancement of
SME’s R&D and Innovation Capacity’
and ‘Simplification of SME’s and
Entrepreneurs’ Access to Finance’ are
44
NOVEMBER 2012
VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
YIL: 24 SAYI: 287
KASIM 2012
SME’s are cornerstones of economic and
social development of countries due to
their positive characteristics in terms of
their fast adaptation skills to changing
market conditions, elastic production
structures, interregional balanced
growth, contribution to unemployment
decline and opening of new job areas.
SME’s which make out 99.77 percent
of enterprises in Turkey, carry out
78 percent of total employment, 55
percent of added value, 65.5 percent
of total sales, 50 percent of total
investment, 60.1 percent of total export
and 24BAKANLIĞI
percent of total loan. These
M, SANAYİ VE TEKNOLOJİ
ERİMLİLİK GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
figures
obviously reveal the crucial role
olu Sokak No: 5 Kavaklıdere 06690 ANKARA
0 Hat) - Faks: (312) 427
30SME’s
22 - Faks (Dergi):
(312) 467 47 79
of
in Turkish
economy.
[email protected] - internet: http://vgm.sanayi.gov.tr
KALKINMADA ANAHTAR VERİMLİLİK
The Position and
Importance of SME’s and
Entrepreneurs in Turkish
Economy
Dördüncü Avrupa KOBİ Haftası
“Önce Küçük Olanı Düşün” Etkinliği
ISSN 1300-2414
KASIM 2012 YIL: 24 SAYI: 287
going to be realized in the direction of
our SME Strategy.
In an effort to back up and outspread
entrepreneurship, which is a key factor
in solving problems of economic
development and employment, and
with the aim of formation of successful
enterprises ‘Entrepreneurship Support
Program’ has been put into action
in 2010. ‘Applied Entrepreneurship
Training’, within the context of
the program aims to generalize
entrepreneurial culture. Those draw
benefit from this training has not only
gained knowledge and experience
in terms of developing their ideas
and work plans but also has taken
advantage of gift aid up to 30 thousand
lira and supports up to 70 thousand lira
to build up their own business.
Our ministry, consistent with vision
2023, is going to keep on directing and
supporting SME’s and entrepreneurs
and raising the number of successful
SME’s.
Republic of Turkey
Small and Medium
Enterprises Development
Organization views SME’s
creation of value as the
driving force behind
Turkish economy
Republic of Turkey Small and Medium
Enterprises Development Organization
(KOSGEB), has been established in
1990 so as to increase competency
of SME’s in fulfilment of our country’s
economic and social needs, to raise
their competitive level and power
and to implement their integration to
industry convenient with economic
developments.
KOSGEB provides support at 7 main
headings to enterprises, entrepreneurs,
professional institutions and business
organizations having SME oriented
projects in terms of non-recourse loan
and refunding: R&D, Innovation and
Industrial Praxis Support Program,
SME Project Support Program,
Cooperation-Join Forces Support
Program, Theme Project Support
Program, Entrepreneurship Support
Program, Common Support Program
and Booming Enterprises Market
SME Support Program.
A country is strong up
to the amount of its
entrepreneurs.
KOSGEB, as a leader organization both
in formulation of entrepreneurship
politics, planning and implementation
of support mechanisms in Turkey, has
been working to make contribution
in supporting entrepreneurship and
helping to yield up entrepreneurs’
actual potential in creation, expansion
and implementation of new ideas.
In order to give entrepreneurship a
sustainable feature, the interaction
levels have to be known, the gaps
have to be filled and circles have
to be interlinked. At this juncture,
ENTREPRENEURSHIP COUNCIL has been
founded.
The coordination mission of
Entrepreneurship Council Studies has
been given to KOSGEB in accordance
with SME Strategy and Action Plan
article 1.1.6 in formal opening of
ENTREPRENEURSHIP COUNCIL that
has been realized with participation of
Nihat Ergün in January 4, 2012.
Within the framework of the article
mentioned above, the mission of
Entrepreneurship Council has been
signified as determination of new
strategies and politics in terms of
improving entrepreneurial culture
and spreading entrepreneurship;
support of entrepreneurs in this
context; elimination of factors that
inhibit entrepreneurship; simplification
of means of access to local and
foreign finance; encouragement of
entrepreneurial activities creating
high technology and added value
and procurement of decision-making
towards creation of entrepreneurial
potential and international competitive
power.
Energy Crisis, Energy
Efficiency and Renewable
Energy
Turkey has been taken into account
with its rapid demand growth,
high import dependency and high
energy density, in other words, with
its inefficient use of energy. Primary
energy consumption has occurred as
109.3 million TEP in 2010 which means
Turkey has been one of the 25 countries
consuming maximum energy in the
world. Turkey has been dependent
on foreign resources more than 70
percent for its energy needs. Turkey
needs to increase its energy supply
targeting renewable energy resources
and to decrease its existing energy
consumption in order to reduce its
dependency.
Turkey has an important potential in
terms of renewable energy resources,
400 TWh/y in wind, 16 TWh/y in
geothermal, 1,58 TWh/y in biomass,
500 TWh/y in sun and 450 TWh/y in
hydro as potential value. Considering
these values relative investments
in renewable energy have to be
actualized.
4th Europe SME Week
‘Think the Small One at
First’ Event
Europe SME Week ‘Think the Small
One at First’ Event has been arranged
with the participation of Nihat Ergün,
Minister of Science, Industry and
Technology at Ankara Rixos Grand in
October 16, 2012.
Minister Ergün stated that Turkey has
been in Europe SME Week Event since
2009 and our country has been the
third among 37 countries in 2010 and
the first in 2011 in terms of activity
number.
Mustafa Kaplan, KOSGEB Chairman,
has remarked in his speech concerning
Europe SME Week ‘Think the Small One
at First’ Event that ‘We aim to support
activities of EU, national authorities
and related institutions towards SME’s
and to contribute to entrepreneurship
in terms of increasing entrepreneur
profile and encouraging youth to
entrepreneurship’.
Green SME’s sensitive to
environment with KOSGEB
The most important part in
environment and climate change
driven economy politics for SME’s is
their impact on competitive power in
national and global markets. Laws and
regulations in environment and climate
change politics have brought new
burdens to SME’s as cost increases due
to implementation of these regulations
and weakened the competitive power
of SME’s already having disadvantage in
competitiveness because of their scale.
In fact, it seems possible that such
requirements for SME’s concerned
with climate change in terms of
environment-friendly use of new
techniques and technologies can be
turned into advantage for them in the
medium and long term.
NOVEMBER 2012
45
SANAYİ GÖSTERGELERİ / INDUSTRY INDICATORS
Sanayi Üre@m Endeksi (2005 Ort.=100) -­‐ İmalat Sanayi Üre@m Endeksi (2005 Ort.=100) Industrial Produc@on Index (2005 Avg.=100) -­‐ Manufacturing Industry Produc@on Index (2005 Avg.=100) 140 134,7 135 131,4 130 125,4 126,8 132,9 130,2 125 120,2 124,8 120 128,0 128,9 118,5 117,6 124,6 116,4 114,8 115 114,2 114,3 110 105 132,1 134,3 107,3 100,0 114,4 112,7 115,5 115,1 111,4 102,9 107,2 Sanayi Üre@m Endeksi 100 100,0 99,9 İmalat Sanayi Üre@m Endeksi 95 90 KKaynak:
aynak: TÜİK TÜİK
TURKSTAT
Source:
Source: TURKSTAT İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (%) Capacity U@liza@on Rate of Manufacturing Industry (%) 76,0 75,4 75,5 75,0 74,7 74,7 74,7 74,6 74,8 74,5 74,3 74 74,0 73,5 73,1 72,9 73,0 72,5 72,5 72,0 71,5 71,0 2010 Ortalama 2011 Ortalama Ocak 2012 Şubat 2012 Mart 2012 Nisan Mayıs 2012 Haziran 2012 Temmuz 2012 Ağustos 2012 2012 Eylül 2012 2010 Average 2011 Average January 2012 April May 2012 2012 September 2012 February March 2012 2012 KASIM 2012
July 2012 August 2012 Kaynak:
Merkez
Bankası
Kaynak: Merkez Bankası Central
Bank
ofRepublic the Repuclic
of Turkey
Source:
Source: Central Bank of The of Turkey 46
June 2012 BİLİM ve TEKNOLOJİ GÖSTERGELERİ / SCIENCE and TECHNOLOGY INDICATORS
Yıllara Göre Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge Harcaması (Satın alma Gücü Paritesi $) (milyon dolar)
Gross domestic expenditure on R&D (GERD) at current prices and PPPs (million dollars)
Ülke - Country
2000
2006
2007
2008
2009
2010
Avustralya - Australia
7.942,2
15.449,4
-
19.028,9
-
9.254,2
Avusturya - Austria
4.475,7
7.378,6
7.921,0
8.854,1
8.839,3
-
Belçika - Belgium
5.572,3
6.713,0
7.171,7
7.799,3
8.031,4
8.154,2
Kanada - Canada
16.689,7
24.075,7
24.794,8
24.722,3
24.568,4
24.066,9
-
-
753,9
963,5
-
-
1.863,9
3.555,5
3.894,8
3.793,9
3.977,9
4.151,7
Şili - Chile
Çek Cumhuriyeti - Czech Republic
Danimarka - Denmark
Estonya - Estonia
Finlandiya - Finland
-
4.855,8
5.314,1
6.235,8
6.478,6
6.816,0
81,4
290,3
313,1
379,1
378,3
444,4
4.446,0
6.065,7
6.640,1
7.487,9
7.496,3
7.588,7
Fransa - France
32.967,0
41.995,9
44.035,4
46.547,8
49.143,5
49.990,8
Almanya - Germany
52.357,7
70.200,4
74.056,0
81.970,7
83.297,2
86.299,4
Yunanistan - Greece
-
1.748,9
1.867,8
-
-
2.382,8
977,0
1.852,2
1.871,7
2.058,2
2.358,5
-
Macaristan - Hungary
İzlanda - Iceland
216,5
326,3
310,8
333,6
-
-
İrlanda - Ireland
1.222,7
2.252,9
2.541,0
2.749,8
3.138,5
3.197,6
İsrail - Israel
6.313,6
7.896,3
9.214,3
9.614,7
9.156,8
9.589,2
İtalya - Italy
15.251,2
20.199,0
22.327,2
24.075,9
24.534,5
24.269,2
Japonya - Japan
98.896,4
138.497,6
147.585,1
148.719,2
137.314,2
140.832,8
Kore - Korea
18.558,5
35.293,2
40.722,5
43.906,4
47.168,5
53.184,9
Lüksemburg - Luxembourg
387,3
616,4
640,2
682,8
684,5
713,1
Meksika - Mexico
3.359,7
5.576,2
5.682,1
-
-
-
Hollanda - Netherlands
9.065,1
11.722,7
12.067,5
12.467,8
12.374,1
12.968,7
Yeni Zelanda - New Zealand
-
-
1.438,1
-
1.646,4
-
Norveç - Norway
-
3.711,9
4.192,0
4.630,5
4.693,5
4.741,6
Polonya - Poland
2.605,4
3.196,0
3.622,3
4.150,9
4.871,1
5.587,8
Portekiz - Portugal
1.324,5
2.398,2
2.991,2
3.981,9
4.349,2
4.304,6
Slovak Cumhuriyeti - Slovak Republic
384,4
482,2
518,2
594,1
590,3
799,6
Slovenya - Slovenia
482,2
796,0
795,7
972,6
1.031,2
1.162,0
7.791,8
16.063,8
18.324,7
20.414,9
20.546,6
20.386,1
İspanya - Spain
İsveç - Sweden
-
11.944,4
11.958,0
13.496,1
12.488,7
12.535,5
İsviçre - Switzerland
5.766,8
-
-
10.525,2
-
-
Türkiye - Turkey
2.823,8
5.193,4
7.051,9
7.744,5
8.815,7
9.582,5
Birleşik Krallık - United Kingdom
27.863,3
37.030,7
38.752,2
39.396,9
39.537,8
39.137,8
ABD - United States
268.121,0
350.923,0
377.594,0
403.668,0
401.576,0
-
AB27 - EU27
184.181,4
253.657,1
270.379,1
293.393,5
298.966,4
305.036,0
OECD Toplam - OECD-Total
615.141,2
848.267,4
914.024,0
971.359,0
968.394,7
-
Kaynak: OECD, MSTI 2012/1
Source: OECD, MSTI 2012/1
KASIM 2012
47
ULUSAL ve ULUSLARARASI VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ
NATIONAL and INTERNATIONAL PRODUCTIVITY STATISTICS
İmalat Sanayi Verimlilik Değişimleri (Yıllık ve Üç Aylık) ve Üç Aylık için Eğilimler
Productivity Changes in Manufacturing Industry (Annually and Quarterly) and Trends for Quarterly Data
125
120
115
110
105
100
95
90
2005
2007
2008
2009
2010
2011
2.Ç - Q2
1.Ç - Q1
4.Ç - Q4
3.Ç - Q3
2.Ç - Q2
1.Ç - Q1
4.Ç - Q4
3.Ç - Q3
2.Ç - Q2
1.Ç - Q1
4.Ç - Q4
3.Ç - Q3
2.Ç - Q2
1.Ç - Q1
4.Ç - Q4
3.Ç - Q3
2.Ç - Q2
1.Ç - Q1
4.Ç - Q4
3.Ç - Q3
1.Ç - Q1
2006
2.Ç - Q2
4.Ç - Q4
3.Ç - Q3
2.Ç - Q2
1.Ç - Q1
4.Ç - Q4
3.Ç - Q3
2.Ç - Q2
1.Ç - Q1
85
2012
E ilim; Üç Aylık malat Sanayi Çalı an Ki i Ba ına Üretim Endeksi
(2005 1.Ç-2008 2.Ç) / Trend; Quarterly Index of Manufacturing
Production Per Person Worked (2005 1.Q-2008 2.Q)
E ilim; Üç Aylık malat Sanayi Çalı an Ki i Ba ına Üretim Endeksi
(2009 1.Ç-2012 2.Ç) / Trend; Quarterly Index of Manufacturing
Production Per Person Worked (2009 1.Q-2012 2.Q)
Yıllık Çalı an Ki i Ba ına Katma De er Endeksi
(2005=100) / Annual Value Added Per Person Worked
Üç Aylık malat Sanayi Çalı an Ki i Ba ına Üretim
Endeksi (2005 Ort.=100) / Quarterly Index of
Manufacturing Production Per Person Worked
U L İstatistikleri
U S L A R A R A S I V E R İ M L İ L İ K İ S T A T İ S T İ K L E R İ / INTERNATIONAL
Kaynak: Ulusal Verimlilik
Source:
National
Productivity
Statistics
Turkey Çalışan
iş Avrupa
Ülkeleri
Son
Dört of
Çeyrek
Kişi Başına Üretim
Endeksi Ortalam ası ve Ortalam a Yıllık Değişim Oranları /
Seçilm
PRODUCTIVITY
STATISTICS
Index of Production Per Person Employed; Average of Last Four Quarters and Annual Average Rate of Growth For Selected European Countries
14% 180 12% 150 10% 120 8% 90 6% 60 4% 30 2% 0 0% -­‐30 KASIM 2012
Ortalama Yıllık
Yıllık Verimlilik
Verimlilik Değişim
Ortalama
DeğişimOranı
Oranı
Lüksemburg-Luxembourg
Lüksemburg - Luxembourg
İspanya-Spain
İspanya
- Spain
Fransa-France
Fransa - France
Hırvatistan-Croatia
Hırvatistan - Croatia
Portekiz-Portugal
Portekiz - Portugal
Danimarka-Denmark
Danimarka - Denmark
Almanya-Germany
Almanya - Germany
İsveç-Sweden
İsveç - Sweden
Makedonya-Macedonia
Makedonya - Macedonia
Belçika-Belgium
Belçika - Belgium
Avusturya-Austria
Avusturya - Austria
Finlandiya-,Finland
Finlandiya - Finland
İmalat Sanayi
Sanayi Çalışan
Endeksi
İmalat
ÇalışanKişi
KişiBaşına
BaşınaÜretim
Üretim
Endeksi
Kaynak: Ulusal Verimlilik İstatistikleri, EUROSTAT.
Source: National Productivity Statistics of Turkey and EUROSTAT
48
TÜRKİYE-Turkey
TÜRKİYE - Turkey
Birleşik
Krallık-UK
Birleşik Krallık
- UK
Slovenya-Slovenia
Slovenya - Slovenia
Macaristan-Hungary
Macaristan - Hungary
Çek
Çek Cum.-Czech
Cum. - CzechRep.
Rep.
Malta-Malta
Malta
- Malta
Polonya-Poland
Polonya - Poland
Letonya-Latvia
Letonya
- Latvia
Romanya-Romania
Romanya - Romania
-­‐2% Ortalama Yıllık
Verimlilik
Değişim Değişim
Oranları Oranları
(2005 II-2012
II) /
Ortalama
Yıllık Verimlilik
(2005 II-2012
II) /
Avarage Rate
of Annual
ChangeChange
(2005 II-2012
II)
Average
Rate ofProductivity
Annual Productivity
(2005 II-2012
II)
210 Slovakya-Slovakia
Slovakya - Slovakia
İmalat Sanayi Son Dört
Çeyrek
II - 2012
II) (2011
Çalışan
Kişi Başına
Üretim
(2005 Endeksi
Ort=100)
İmalat
Sanayi(2011
Son Dört
Çeyrek
II -2012
II) Çalışan
Kişi Endeksi
Başına Üretim
Ortalamaları / Manufacturing
Industry
Index of /Production
Per Person
Average of
Four
Ortalamaları
Manufacturing
IndustryEmployed
Index of Production
PerLast
Person
(2005 Ort.=100)
Quarters (2011 II -2012Employed
II) (2005 Ave.=100)
Average of Last Four Quarters (2011 II -2012 II) (2005 Ave.=100)
Seçilmiş Avrupa Ülkeleri Son Dört Çeyrek Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi Ortalaması ve Ortalama Yıllık Değişim Oranları
Index of Production Per Person Employed; Average of Last Four Quarters and Annual Average Rate of Growth For Selected European Countries
Kaynak: Ulusal Verimlilik İstatistikleri
Source: National Productivity Statistics of Turkey
Toplam Sanayi / Total Industry
Madencilik ve Taşocakçılığı / Mining and Quarrying
Sanayinin Kısımları İmalat / Manufacturing
Sections of Industry
Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme/ Electricity, Gas, Steam And Air Conditioning Supply
ARM - Aramalı / IG - Intermediate Goods
Ana Sanayi Grupları DLT - Dayanıklı Tüketim / DCG - Durable Consumer Goods
DZT - Dayanıksız Tüketim / UCG - Non-Durable Consumer Goods
Main Industrial
ENJ – Enerji / E- Energy
Groups (MIGs)
SEM - Sermaye Malı / CG - Capital Goods
Gıda ürünlerinin imalatı / Manufacture of food products
İçeceklerin imalatı / Manufacture of beverages
Tütün ürünleri imalatı / Manufacture of tobacco products
Tekstil ürünlerinin imalatı / Manufacture of textiles
Giyim eşyalarının imalatı / Manufacture of wearing apparel
Deri ve ilgili ürünlerin imalatı / Manufacture of leather and related products
Ağaç, ağaç ürünleri ve mantar ürünleri imalatı …
Manufacture of wood and of products of wood and cork…
Kağıt ve kağıt ürünlerinin imalatı / Manufacture of paper and paper products
Kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltılması / Printing and reproduction of recorded media
Kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı / Manufacture of coke and refined petroleum products
Kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı / Manufacture of chemicals and chemical products
Temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin imalatı
Manufacture of basic pharmaceutical products and pharmaceutical preparations
Kauçuk ve plastik ürünlerin imalatı / Manufacture of rubber and plastic products
Diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı / Manufacture of other non-metallic mineral products
Ana metal sanayi / Manufacture of basic metals
Fabrikasyon metal ürünleri imalatı (makine ve teçhizat hariç)
Manufacture of fabricated metal products, except machinery and equipment
Bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatı
Manufacture of computer, electronic and optical products
Elektrikli teçhizat imalatı / Manufacture of electrical equipment
Başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipman imalatı / Manufacture of machinery and equipment n.e.c.
Motorlu kara taşıtı, treyler (römork) ve yarı treyler (yarı römork) imalatı
Manufacture of motor vehicles, trailers and semi-trailers
Diğer ulaşım araçlarının imalatı / Manufacture of other transport equipment
Mobilya imalatı / Manufacture of furniture
Diğer imalatlar / Other manufacturing
Makine ve ekipmanların kurulumu ve onarımı / Repair and installation of machinery and equipment
107,7
95,0
107,6
128,4
106,2
106,0
106,7
107,0
108,5
98,5
109,2
127,2
98,8
107,1
95,1
2007
107,4
101,3
106,3
136,5
104,3
110,7
105,7
112,7
106,2
97,5
117,1
155,9
94,5
99,0
92,7
2008
107,0
105,7
104,6
136,5
104,8
116,1
111,0
112,9
90,6
95,1
116,1
137,3
97,1
105,4
95,8
2009
115,8
102,7
117,9
130,8
117,2
130,1
114,7
135,3
116,6
97,5
103,1
146,2
102,9
111,9
104,7
2010
119,8
94,4
110,9
156,9
110,5
119,1
109,1
141,5
106,7
99,6
99,9
137,0
98,8
108,6
104,1
2011
2012
1. Ç.
1st. Q.
114,4
94,4
110,9
156,9
110,5
119,1
109,1
141,5
106,7
91,0
86,8
152,2
95,0
103,6
100,8
2012
2. Ç.
2nd Q.
119,3
100,1
118,0
140,7
119,6
126,4
112,8
130,2
116,2
84,2
119,9
161,0
100,3
109,3
101,5
106,7 105,6 114,7 117,2 121,9 122,5 128,7
114,3 116,0 127,4 126,8 139,9 124,2 134,3
106,2 99,4 82,3 85,9 95,8 86,5 87,5
116,6 109,3 112,9 122,9 123,7 119,8 125,3
91,5
78,0
90,4
110,1
92,4
126,6
91,4
90,4 113,3 117,8 109,4 113,3
188,5 197,7 122,5 126,1 162,3 125,5 221,0
116,0 133,6 137,0 136,4 154,1 130,4 141,2
119,4 141,8 149,2 171,1 174,3 159,2 182,5
128,8 95,0 91,8 99,1 89,5 85,9 90,4
102,4 103,7 102,8
107,2 107,2 100,0 102,9 119,9 130,6 122,0 125,7
104,8 105,2 95,6 85,4 107,2 114,5 112,6 119,6
84,7
64,7
69,9
80,1
74,3
91,9 103,7 112,5 110,5 118,2
102,4 108,5 100,5
98,4 100,6 95,6 94,8 104,0 108,2 98,8 102,1
103,1 102,2 103,0 104,0 113,4 116,8 96,9 121,1
109,8 113,5 107,3 100,1 105,7 104,0 105,8 108,5
109,3 119,4 123,5 129,1 127,9 131,1 136,6 161,1
105,7
107,2
107,4
112,6
115,6 131,2 153,7 184,7 212,7 247,3 230,3 284,9
104,5
97,0
104,5
119,0
104,6
101,4
104,9
102,9
102,1
101,0
102,0
117,4
103,9
101,3
109,3
2006
Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi (2005 Ort.=100) / Index of Production Per Person Employed (2005 Ave.=100)
ULUSAL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ / NATIONAL PRODUCTIVITY STATISTICS
T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Gelibolu Sokak No: 5 Kavaklıdere 06690 ANKARA
Tel: (312) 467 55 90 (10 Hat) - Faks: (312) 427 30 22 - Faks (Dergi): (312) 467 47 79
e-posta: [email protected] - internet: http://vgm.sanayi.gov.tr