Soğuk Havada Beton - İş Makinaları Mühendisleri Birliği

Transkript

Soğuk Havada Beton - İş Makinaları Mühendisleri Birliği
Atatürk’ün Maden’deki Bakır
Madenleri Ziyareti (15.11.1937)
İş Makinaları Mühendisleri Birliği Derneği
4
6
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERGİSİ
İş Makinaları Mühendisleri Birliği yayın organıdır.
Üç ayda bir yayınlanır.
ISSN 1306-6943
2011 Kasım Sayı: 36
İMMB Adına Sahibi
Duran KARAÇAY
Yayın Komisyonu
Duran KARAÇAY
Mustafa SİLPAĞAR
Bayramali KÖSA
Muhittin BÜKER
Murtaza BURGAZ
Selami ÇALIŞKAN
Halil OLKAN
Faik SOYLU
İlyas TEKİN
Erdinç FIRAT
Gülderen ÖÇMEN
Yazışma Adresi
Uzayçağı Caddesi No: 62/7 Ostim / ANKARA
5FMt'BLT
www.ismakinaları.org.tr
e-posta: [email protected]
e-posta: [email protected]
Grup-e-posta: [email protected]
Grup e-posta üyelik adresi:
[email protected]
Tasarım ve Baskı
Bizim Grup Basımevi
Mithatpaşa Cad. 62/11 Kızılay / ANKARA
Tel: 0.312 418 18 03 - 0.312 418 18 63 - 0.312 418 10 89
Faks: 0.312 418 10 69
e-posta: [email protected]
www.bizimgrup.com.tr
Grafik Tasarım
Hasan ERKAN
Yayının Türü: Yerel
Basım Tarihi: 24 Kasım 2011
Bu dergi üyelerine ilgili kurum ve kuruluşlara
ücretsiz olarak dağıtılır.
Yayınlanan yazılardaki sorumluluk yazarlarına, ilanlardaki sorumluluk ilan veren kurum ve kişilere aittir.
Yayınlanan yazılara ücret ödenmez.
Yayınlanmayan yazılar geri iade edilmez.
28
34
38
Soğuk Havada Beton
10
Egzoz Emisyonu Konusunda En Çok Sorulan
Sorular ve Cevapları
14
Mobil Araçlarda Kullanılan
Merkezi Yağlama Sistemlerinin
Ekonomiye ve Çevreye Katkıları
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Bayramali KÖSA
ÖNSÖZ
Eskavatör Üst Şasisinde Vaka Analizi
Yeni Nesil Kaplama
Soğutma Sisteminin
Bakımı ve Soğutma Suyunun
Değiştirilmesi
46
Tehlikeli Bölgede Güvenlik
54
Sıcaklığın, Sıcak
Karşılanmadığı Yer
58
Trafik Kazasında Nelere
Dikkat Edilmeli?
62
Shengen Vizesi Alıyoruz, Makinemize de Vize Alıyor muyuz?
72
Depreme Hazırlıklı Olmalıyız
76
80
86
90
Atatürk’ün Maden’deki Bakır
Madenleri Ziyareti
İlk Dergi Yazısının Devamı
Yakıt Fiyatları
Etkinliklerimiz ve Haberler
Reklam İndeksi
ALPEM
ANADOLU FLY.
ANADOLU ELEKTRİK
ANİŞMAK nX]ƒd
5K\À¾]¾
ATA TİCARET
BOZDAĞ MÜH.
CASTROL
CEREN MAKİNA
ÇESAN
DAS +\UK
5KZKU
½vS
E-BERK
ECE ELEKTRİK
ECE FİLTRE
ENKA
EXXON MOBİL
GELEN MAKİNA
HAKMAK
HİDROLİKSAN
HİDROMEK ½vSXNOUSVO\
5K\À¾]¾
İLKERLER
İMER L&T
İMMB EĞT.
KASTAŞ
KOZMAKSAN
MEKA nX
5KZKU
½vS
5K\À¾]¾
MOS LASTİK
OKUR MAKİNA
ÖZBEKOĞLU
ÖZÇELİKLER
ÖZKARDİŞLİ
PENA MADEN
PETLAS
Pİ MAKİNA
PİMMAKSAN
PMS
RASİM MAKİNA
SANKO nX
5KZKU
½vS
SANDVİK +\UK
5KZKU
½vS
5K\À¾]¾
SEMIX
TEKFALT
TEKNO ASFALT
TEKNO VİNÇ
TEMSA
VOLVO +\UK
5KZKU
71
23
36
49
19
51
79
17
85
45
44
25
27
89
74
95
53
75
70
13
83
31
87
59
69
78
43
37
77
41
65
67
57
61
9
33
21
Önsöz
Önsöz
Duran KARAÇAY
İMMB Yönetim Kurulu Başkanı
Sevgili Okurlar
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 88. Yılını kutlamaya hazırlanırken 23 Ekim günü Van’ dan gelen 7.2 şiddetindeki deprem haberinin şokunu yaşadık. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet , yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz.
İnşaat sektöründe dünyada kendinden söz ettiren ikinci ülke konumundayız. Ülkemizde yaklaşık on yedi milyon
konut var. Ancak ülkemizdeki konut stokunun yarısına yakını depreme dayanıksız. Bu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerinin tespiti. TMMO’nun tespiti bina stokunun minimum yüzde kırkının güçlendirmeye ihtiyacı olduğudur.
Tehlikenin büyüklüğünün farkında mıyız ?
Yıkılan konutlar için kimi suçlayacağız ? Konut yapan firmaları mı, firmalarda çalışan yapım ve denetimde görev alan meslektaşlarımızı mı ,yerel yönetimleri mi, merkezi yönetimleri mi yoksa konutlarda oturan vatandaşı mı?
Toplum olarak her kesimin payının olduğu, sonucunun büyük can kayıplarına ve ekonomik yıkımlara neden olduğu bu durumlarda asıl suçluyu bulmak zordur.
On iki yıl önce yaşadığımız Gölcük depremi toplumsal bilinci yeterince oluşturmuş gibi gözükürken, sadece
depremden sonraki dayanışma ve kurtarma organizasyonlar ı konusunda bilinçlendirdiği, bunun dışında yapı stoğu
iyileştirmede eksiklerimizin çok olduğu belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Artık toplum olarak depremle yaşamayı öğrenmeliyiz ve mevcut yapıları güçlendirmeliyiz. Yüz lira taksitle konut yapıp satabiliyoruz. Ancak mevcut binalarda güçlendirme yapılmasını, güçlendirmeyle olmuyorsa yıkıp yenisinin yapılmasını zorunlu hale getiren kanunlar ve bunun yanında bu işlerin karar mekanizmalarını kolaylaştırmak için mülkiyet ve kat mülkiyeti kanunları düzenlenememiştir. Bu işler için uzun vadeli kredilenİMMB Nedir?
dirme sistemi getirilememiştir. Sigorta sistemi tam anlamı ile oluştuİMMB; İş makinaları konusunda uzmanlaşmış makina
rulamamıştır. Yerel yönetimlerin kent bilgi sistemleri oluşturulamamışmühendisleri tarafıdan 1998 yılı Ağustos ayında kuruldu.
tır. Kent bilgi sistemleri kentlerdeki bina bilgilerinde içerebilmektedir.
Farklı sektörlerden (inşaat firmaları, maden firmaları, iş makinası üreticileri, iş makinası temsilcileri ve
servisler) gelen profesyonellerin ortak amaçla toplandığı bir dernektir.
İMMB’nin Amacı Nedir?
İMMB’nin amacı; çoğunluğu ithal ürünler olan iş
makinalarının tanınmasını, ulusal servetimiz olan bu
üretim makinalarının iyi işletilmesini ve ekonomik ömürlerinin verimli bir şekilde sürdürülmesini sağlamaktır.
Amacımız; verimliliği sağlayacak bilgi kaynaklarına en kısa sürede ulaşmak, bu kaynaklara ihtiyaç duyacak nitelikli insan potansiyelinin güç birliğini oluşturmaktır. Bu bilgilerin teknik alt kadrolara ulaştırılmasıyla
da en yaygın şekilde paylaşımını sağlamaktır.
İMMB; Üyelerine her yıl düzenli seminerler vermek suretiyle, üyelerinin bilgi düzeyinin yükseltilmesini sağlamaktadır. Bu seminerler aynı zamanda
sektördeki insanların bir araya gelerek tanışmalarını
sağlamaktadır ki bu da gelişimi ivmelendirmektedir.
İMMB’nin internet ortamındaki grup mailinde
üyeler ihtiyaçlarını gruba duyurmak suretiyle yardımlaşmayı sürdürmektedir.
Derneğin her üç ayda yayınladığı İMMB dergisi ilgili kurumlar, şirketler ve bireylere ücretsiz olarak
gönderilmektedir.
Tapu kayıtlarında parsel bilgisi , şerhler ve ipotek bilgileri dışında bilgi yok. Yerel yönetimlerde vergi kayıtları ve oturma izin bilgileri
dışında vatandaşın teknik bilgi edineceği bir kurum yok. Ekspertiz firmaları bu konuda henüz yeterli ve yeteri kadar değil.
“Vatandaş ev alırken dış görünüşü kapı kolu dolap vb bakarak
konut alıyor” deniliyor. Vatandaştan projeye bakarak,binaya bakarak,
binaların depreme dayanıklı olup olmamasını anlamasını istemek çok
da anlamlı bir yaklaşım değil. Proje yapan, tasdik eden, kontrol eden,
onay veren, oturma izni veren bütün makamlar ve kurumlar görevini tam yapmada yeterli mi sorusuna evet cevabını veremiyorsak vatandaştan bir uzman gibi,alacağı evi teknik açıdan kontrol ederek almasını bekleyemeyiz .
Vatandaş oturma izni belgesi olan, elektriği ve suyu olan binaları
tüm kontrolleri ve denetimleri yapılmış binalar olarak nitelendirmekte,
“Çürük bina olsa oturma izni olmaz su ve elektriği bağlanmaz” diye
düşünmektedir. Öyleyse vatandaş her konuda olduğu gibi ev alırken de bilinçli davranmalıdır.Sektördeki teknik firmalar ve personel
kamu veya özel sektör farketmeksizin gerekli donanımı ve uzmanlık
eğitimlerini almış olmalıdır. İdare eder teknolojisi ile işlerin takibinden
ve kontrolünden vazgeçilmeli, teknik gereklikler mutlaka yerine getirilmelidir. Yerine getirmeyenlere yaptırım uygulanmalıdır.
“İlim tercüme ile olmaz inceleme ile olur” sözü ile bilimsel gelişmenin araştırmaya verilen önemle olacağını belleğimize işleyen Gazi
Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 73.yılında saygıyla,
biraz daha özlem ve hüzünle andık.
Saygılarımızla
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Soğuk Havada Beton
İnşaat sektörünün dünyanın dört bir yanında hızla gelişip, proje sürelerinin giderek kısalması soğuk havalarda
beton dökümünü zorunlu hale getirmiştir. Soğuk hava koşullarının beton yerleştirilirken, bitirilirken ve kürü (bakım)
yapılırken oluşturacağı olumsuz koşulları asgari düzeye
çekebilmek için, bir dizi önlem alınması gerektiği bilinmektedir. ACI (Amerika Beton Enstitüsü) soğuk havayı arka arkaya üç günden fazla sürede ortalama hava sıcaklığının
+5°C’ nin altında olması ile tanımlarken, hava sıcaklığındaki ani değişimin de önlem alınmasını gerektiren bir durum
olduğunu belirtmiştir.
Soğuk Hava Koşullarının Beton Özelliklerine Etkileri
Soğuk hava koşullarında üretilen ve yerleştirilen betonlar için gereken önlemler alınmadığı taktirde, aşağıda sıralanan olumsuzluklarla karşı karşıya kalınmaktadır:
t #FUPO IBNVS L‘WBN‘OEB JLFO UB[F JLFO
T‘DBLM‘Ą‘ o
4°C’nin altına düştüğünde, donma tehlikesi ile karşılaşır. Donmanın gerçekleştiği durumlarda betonun
potansiyel mukavemeti en az % 50
oranında azalır, agrega parçalanmaları görülür ve beton dayanıklılığı (durabilite) olumsuz şekilde etkilenir.
t 5B[F CFUPOVO EÚLàMEàĄà PSUBmın sıcaklığının düşmesi, çimento ile su arasındaki hidratasyon reaksiyonlarını yavaşlatır. Bunun sonucunda priz alma ve dayanım kazanma hızları sıcaklık oranında dü-
6
şer. Örneğin betonda sıcaklığındaki 10°C’ lik bir düşüş priz alma süresini 2 kat arttırır. Bu sürenin artması kalıpların zamanında kaldırılmamasına ve iş süresinin artmasına neden olabilir. Kısaca beton dayanımı ve dayanıklılığı etkilendiği gibi ekonomik olumsuzluklarda meydana gelebilmektedir.
t 5B[FCFUPOVOEPONBT‘EVSVNVOEBJTFGJ[JLTFMPMBZlar devreye girer. Suyun donmasıyla hidratasyon reaksiyonları durur. Don etkisine uğrayan beton çözülünce hidratasyon yeniden başlayabilir, ancak çimento hamuru-agrega ve çimento hamuru-donatı
ara yüzeylerinde aderans büyük ölçüde azalır.
t %PONB PMBZ‘ LBSƑT‘OEB CFUPOVO IBTBS HÚSNFNFsi için beton dayanımının en az 3.5 MPa seviyesine
ulaşmış olması gerekmektedir. Genel olarak, +10°C
sıcaklıktaki ve iyi bir karışım oranına sahip olan bir
beton, 3.5 MPa dayanım seviyesine, betonun yerleştirilme işleminden 2 gün sonra ulaşabilmektedir.
Soğuk Havada Yerleştirilen Betonlarda
Bulunması Gereken Sıcaklıklar
Çimento ve su arasındaki kimyasal reaksiyonlarda aşırı ölçüde yavaşlama olmaması için soğuk havada yerleştirilen betonun sıcaklığı +5°C’nin altında bir değere sahip olmamalıdır.
Yerleştirildiği anda betonda bulunması gereken minimum sıcaklık, betonun kullanılacağı kesitin boyutlarına
göre değişmektedir. Betonun kullanılacağı kesitin boyutları
küçüldükçe, yerleştirilme esnasında betonun sahip olması
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
gereken sıcaklık daha yüksektir. Bunun nedenleri şu şekilde açıklanabilmektedir:
t ,àÎàLCPZVUMVCFUPOLàUMFTJOEFIJESBUBTZPOPMBZ‘JMF
açığa çıkacak ısı miktarı daha azdır.
t ,àÎàLCPZVUMVCFUPOLàUMFTJOEFLJT‘DBLM‘LTPĄVLIBWBnın etkisiyle, daha hızlı kaybolabilmektedir.
5BCMPEFCFUPOVOLVMMBO‘MBDBĄ‘LFTJUJOCPZVUVEBHÚ[
önünde tutularak, yerleştirilme esnasında betonda bulunması tavsiye olunan minimum sıcaklıklar gösterilmektedir.
Beton Kesitin
Kalınlığı (cm)
Yerleştirilme Esnasında Betonda
Olası Gereken Min. Sıcaklık (°C)
<30
13
30-90
10
90-180
7
>180
5
5BCMP:FSMFĆUJSJMNFFTOBT‘OEBCFUPOEBCVMVONBT‘UBWsiye olunan minimum sıcaklıklar
Soğuk havada yerleştirilen betonun sıcaklığı yukarıdaki sıcaklık değerlerini kesinlikle 10°C’den fazla geçmemelidir. Çünkü sıcaklık arttıkça betonun su kaybı da artar. Bunun sonucunda beton çatlamaya karşı daha hassas olur.
Betonun başlangıç sıcaklığının düşük olması son dayanımın yüksek olmasına neden olacağından, soğuk havada
uygun yapılan beton yerleştirmesi daha kaliteli beton elde
etme imkanı verir.
Soğuk Havada Üretim Esnasında Gereken
Beton Sıcaklıkları
#FUPOVO ZFSMFĆUJSJMNFTJ FTOBT‘OEB 5BCMP EFLJ NJOJmum sıcaklıklara sahip olabilmesi için, karılmanın tamamMBOE‘Ą‘BOEBLJCFUPOT‘DBLM‘Ą‘O‘OCV5BCMPEBLJT‘DBLM‘LMBSdan daha yüksek olması gerekmektedir. Çünkü betonun
karılmasının tamamlandığı andaki sıcaklığı, yerleştirildiği
ana kadar geçen süre içerisinde, soğuk havanın etkisiyle
bir miktar düşme göstermektedir.
göre farklı olmaktadır.
5BCMP EF TPĄVL IBWBEB àSFUJMFO CFUPO LBS‘Ć‘NMBSEB
bulunması tavsiye olunan minimum sıcaklıklar gösterilmektedir.
Soğuk Hava Koşullarında Alınması
Gereken Önlemler
t #FUPOVO JML T‘DBLM‘Ą‘O‘O EPONB EFSFDFTJOF EàĆNFmesi için üretim öncesinde agrega, çimento ve özellikle su ısıtılmalıdır.
t 4PĄVLIBWBEBTVZBZBEBT‘LEPONBÎÚ[àONF
döngülerine maruz kalan betona hava sürüklenmelidir. Yeni yerleştirilmiş ve suya doygun beton
en azından 24MPa’lık basınç dayanımına ulaşmadan donma-çözünmeye karşı korunmalıdır. Bunun
için uygun kimyasal katkı kullanılır.
t )JESBUBTZPO SFBLTJZPOV ‘T‘ WFSFO FL[PUFSNJL
CJS
reaksiyondur. Yeni yerleştirilmiş beton bu ısıya karşı yeterince yalıtılmalı ve uygun kür(bakım) sıcaklığında olması sağlanmalıdır. Özellikle soğuk havalarda beton yüzeyindeki sıcaklık ile iç sıcaklık arasında
büyük fark oluşur. Bu ısıl fark betonda gerilmelere ve
dolayısıyla çatlaklara neden olur. Bu sıcaklık farkının
20°C’nin üzerinde olmaması gerekmektedir. Kullanılan koruyucu malzemeler kademeli bir şekilde kaldırılmalıdır. Bu sayede sıcaklık farkı daha az değişmiş olur.
t :BWBĆ QSJ[ BMNB WF EBZBO‘N LB[BONB CFUPO JĆJOJO
daha uzun sürmesine, kalıpların daha uzun süre kullanılmasına neden olur. Ancak betona katılacak kimyasal katkılar ile betonun priz alma ve dayanım kazanma hızı artırılabilir. Kış mevsiminde bu nedenle hızlandırıcı ve su kesici kimyasal katkılar kullanılır. Kullanılacak katkıda bulunan maddeler önemlidir.
Özellikle donatılı ve ön-çekmeli betonlarda bazı katkılar korozyona neden olabilir. Bu nedenle katkı seçimine dikkat edilmelidir.
Karılma işlemi tamamlandıktan sonra, üretilen taze beton karışımının içerisinde bulunması gereken sıcaklık, çevre sıcaklığına ve betonun kullanılacağı kesitin boyutlarına
Hızlandırıcı kimyasal katkılar betonu donmadan
koruyamaz. Çünkü beton sıcaklığına herhangi bir
etkileri yoktur. Beton pratik olarak işlenebileceği en düşük kıvam sınıfında olmalıdır. (Yüksek çimento dozu ve düBeton Kesitin
Aşağıdaki Hava Sıcaklıklarında Üretilecek Beton Karışımın
şük su / çimento oranı) Bu terleme
Kalınlığı (cm)
Üretildikleri Anda Sahip Olması Gereken Sıcaklık (°C)
miktarını ve priz alma süresini düşü-18°C’den az
-18°C ile -1°C arası -1°C’den yüksek
rür. Su eklenmesi priz alma süresi<30
21
18
16
ni uzatır ve beton terlemeye devam
30-90
18
16
13
FEFS 5FSMFNFOJO EFWBN FUNFTJ CJ90-180
16
13
10
tirme işlemlerine başlanmasını ge>180
13
10
7
ciktirir. Erkenden yapılan bitirme işlemi sonucunda beton yüzeyi zayıf
5BCMP4PĄVLIBWBEBàSFUJMFOCFUPOLBS‘Ć‘NMBSEBCVMVONBT‘UBWTJZFPMVOBO
kalabilir.
minimum sıcaklıklar
7
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Resim 1-2: Rusya’da kullanılan MEKA Beton Santralleri’ndeki İzolasyon Uygulamaları
t #FUPOZà[FZJOEFWFZFSMFĆUJSJMFDFLMFSJLBM‘QMBSEBLBS
buz ya da kırağı bulunmamalıdır. Beton sıcaklığı ve
kalıpların sıcaklığı (özelikle metal kalıp) donma sıcaklığından yüksek olmalıdır. Bu daha önceden zeminin ve temas yüzeylerinin yalıtılmasını ya da ısıtılmasını gerektirir. Şantiyede, betonu yerleştirirken
ya da yerleştirdikten sonra erken yaşta donmaya ve
hidratasyon ısısına karşı koruyacak gerekli malzeme
ve ekipman bulundurulmalıdır. Betonu koruma önlemleri örtü, izolasyon, kaplama veya ısıtma olarak
önceden belirlenmelidir. İzolasyon malzemesi olarak
polietilen köpük levha, üretan köpük, vinil örtü, selüloz lif, saman, yalıtkan battaniyeler veya plastik örtüler kullanılabilir. Köşe ve uç noktalar ısı kaybına en
hassas yerlerdir ve daha fazla önem isterler.
t #FUPOMBUFNBTFEFDFLZà[FZMFSJOT‘DBLM‘Ą‘JMFEÚLàlen betonun sıcaklığı arasındaki farkın büyük olmamasına özen gösterilmelidir. Gerekirse beton dökülecek yer ısıtılmalı, sıcaklığın belli bir yerde yoğunlaşması da önlenmelidir
t *T‘U‘MN‘ĆZFSMFSEFEÚLàMFOCFUPOVOBOJLVSVNBT‘VZgun bir kür ile önlenmelidir.
t #FUPOVOIBNVSL‘WBN‘OEBZLFOLVSVNBT‘QMBTUJLSÚUSF
çatlaklarına neden olur. Sıcak havalarda betonun nemledirilmesi uygun iken soğuk havada uygun değildir.
Çünkü beton içindeki su donma sonucu hacimce artar
ve betonda gerilmeye neden olur. Soğuk havada en iyi
kür uygulaması beton yüzeyini su kaybından ve soğuktan koruyacak malzemeler kullanılarak yapılır.
t ½[FMMJLMFCFUPO LFTJUJOJO LBM‘O PMEVĄV WFÎPLTPĄVL
havalarda yalıtkan battaniye ve plastik örtü kullanılmalıdır. Bu malzemeler çevre koşullarına, beton karakteristiğine ve yapıya etkiyen yük durumuna göre
1 ile 7 gün arasında beton yüzeyinde bulunmak zorundadır. Yerinde beton basınç dayanımı tespiti için
koruyucu malzemeler kaldırılmadan ve yük uygulan-
8
madan hasar vermeyen metotlar kullanılır. Yapı kalite
güvenliği için karot alınmayabilir.
t #FUPO OVNVOFMFSJ JÎJO EF LPSVZVDV ÚOMFNMFS BM‘Omalıdır. Numuneler ilk 24 saat için sıcaklıkları 16°C
ile 27°C arasında olacak şekilde yalıtılmış kutularda
korunur. Kutularda en düşük ve en yüksek sıcaklığı
kaydeden termometre bulunması faydalıdır.
Soğuk Hava Koşullarında MEKA Beton
Santralleri’nin Uygulamaları
5FDSàCFTJWFLBMJUFTJZMFTPĄVLIBWBLPĆVMMBS‘OEBCFUPO
üretimi için aranılan bir marka haline gelen MEKA, müşteri memnuniyetini ve üretim kalitesini en üst seviyede tutarak müşterilerine etkili çözüm ve çeşitli opsiyonlar sunmaktadır. Müşteri tercihine göre agrega bunkerleri, transfer sistemleri ve ana şaseler ısı kaybına karşı yüksek kaliteli yalıtım malzemeleri ile kaplanabilmekte ve bununla birlikte santral ekipmanlarına entegre edilen buhar jeneratörü, donmuş malzemeyi çözerek ve donmasını engelleyerek
soğuk ortamlarda betonun istenilen standart sıcaklıkta üretilmesini sağlamaktadır.
Uzun yıllardan beri kazanılan tecrübe ile dünyanın en soğuk bölgelerinde kurulan kış opsiyonlu MEKA beton santralleri, hava koşullarına meydan okuyarak en zor şartlarda çeşitli inşaat projeleri için beton vermeye devam etmektedir.
Kaynaklar:
t &SEPĄBO5VSIBO:#FUPO0%5Ã:BZ‘OD‘M‘L"OLBSB
t (SBDF $POTUSVDUJPO 1SPEVDUT5FDIOJDBM #VMMFUJO 5#
Cold Weather Concrete,(2006).
t /3.$" o$*1$PME 8FBUIFS $PODSFUJOHw USD 5Ã3,ć:&
)";*3 #&50/ #ć3-ćăć o5FLOJL 0GJT ćOĆ:àL.àI 5àNFS
",",*/oćOĆ.àI:BTJO&/(ć/
Okan Karagözoğlu
Meka Beton Santralleri
Satış&Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Egzoz Emisyonları Konusunda
En Çok Sorulan Sorular ve Cevapları
Soru 1
StageIIIB veya Türkçe tanımıyla FAZIIIB ve Tier4 Interim nedir?
Soru 3
Partikül Maddeler(PM) nedir?
Cevap 3
Cevap 1
StageIIIB Avrupa egzoz emisyon limitleri normudur.
Tier4 Interim Amerikan egzoz emisyon limitleri normudur.
Partikül maddeler veya partiküller genelde kurum (karbon parçacıkları) ve motor yağının kalıntılarıdır.
Soru 4
Azot oksitler nelerdir?
Soru 2
Stage IIIB/Tier4 Interim emisyon azaltılması regülasyanlarında daha çok neye odaklanıldı?
Cevap 2
Partikül Maddeler (PM) ve Azot Oksitlere (NOx) odaklanıldı. Hidrokarbonların(HC) ve karbon monoksitlerin(CO)
emisyon seviyeleride ayarlandı.
Cevap 4
Azot oksitler, azot monoksit(NOx) ve azot dioksit(NO2)
ihtiva ederler. Azot oksitler, havadaki azot ve oksijenin, yanma esnasında yüksek ısı ve yüksek basınç altında reaksiyona girmelerinden oluşurlar. Temiz ve renksizdirler ancak
Asit yağmurlarına sebep olurlar.
Soru 5
Hidrokarbaronlar(HC) nelerdir?
10
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Cevap 5
Hidrokarbonlar genelde yakıtın tam yanmamasından ve
yağ kalıntılarından meydana gelen karbon ve hidrojenden
oluşan maddelerdir. Dizel egzoz gazında hidrokarbon konsantrasyonu çok düşüktür. Etklili bir yanma sistemiyle ve
egzoz gazının işlenmesiyle ve yüksek kaliteli yakıt kullanımıyla daha da düşürülebilir
Soru 6
Karbon monoksit(CO) nedir?
Soru 8
CO2 global bir sorundur. CO2 salınımlarıda regüle ediliyor mu?
Cevap 8
Hayır, işmakinaları motorlarında CO2 regüle edilmiyoır
ancak hükümetler, politik partiler, uluslararası ve ulusal kuruluşlar daha düşük CO2 salınımlı ürünler üretilmesi konusunda iş makinaları ve otomotiv sektörünü zorluyorlar. Aynı
zamanda kullanıcılarına en az yakıt tüketecek şekilde araçlarını ve iş makinalarını kullanmalarını yönünde talepleri var.
Cevap 6
Karbon monoksit yetersiz hava eşliğinde tam yanma
sağlanamamasından oluşan bir karbon ve oksijen bileşkesidir. Dizel motorlar genelde hava fazlasıyla çalıştıkları için
atmosfere az miktarda karbon monoksit salarlar.
Soru 9
Dizel motorlarda CO2 salınım miktarları nasıl azaltılabilir?
Cevap 9
Soru 7
Karbon Dioksit (CO2 ) nedir?
Cevap 7
Karbon dioksit, yanmanın doğal iki son ürünüden biridir. Diğeri sudur. CO2 zehirli değildir ve salınım miktarı doğrudan yakıt tüketimiyle orantılıdır. CO2 doğrudan, sera etkisi dediğimiz küresel ısınmayı etkiler.
CO2 salınımını azaltmanın tek yolu yakıt tüketimini düşürmektir. Bu yüzden CO2 salınımını azaltabilmek için, yakıt tüketimi verimli motorlar ve yine bu motorlara akuple
edilmiş yüksek verimlilikte güçaktarma organları ve hidrolik
sistemler gerekmektedir.
Soru 10
Sülfür dioksit (SO2) nedir?
11
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Cevap 10
Sülfür dioksit, sülfür ihtiva eden yakıtların yanmasından
oluşur. Sülfür emisyonları, düşük kükürt (350-500ppm) ve
ultra düşük kükürt(<15ppm) ihtiva eden yakıtların kullanımıyla azaltılabilir.
Soru 11
StageIIIB/Tier4 Interim emisyon regülasyonuyla StageIIIA/Tier3 regülasyonları arasında ne fark vardır?
Cevap 11
StageIIIB/Tier4 Interim regülasyonu, StageIIIA/Tier3 regülasyonuna göre %90 daha az PM ve %50 daha az NOx
emisyonu şart koşuyor.
Soru 12
Avrupa normu olan StageIIIB ile Amerikan normu olan
Tier4 Interim için emisyon limit değerleri aynı mı olacak?
Cevap 12
Evet, limit değerleri her iki coğrafi alandada aynı olacak
Soru 13
İleride bunlarıda geçen yeni egzoz emisyon regülasyonları talep edilecek mi?
12
Cevap 13
Evet, bir ilerki aşama şu anda belirlenmiş durumda. 1
OCAK 2014 yılında bugünkünden çok daha ağır şartları olacak emisyon standartları Amerika için Tier4 Final, Avrupa içinse StageIV olarak adlandırıldılar. Bu emisyon standartları NOx
emisyonunun %45 daha azaltılmasını öngörüyor. Bu durumda
hem PM hemde NOx emisyonları 0 seviyelerine yaklaşacak.
Soru 14
Tier4 Interim /StageIIIB emisyon limitlerini sağlayabilmek için hangi teknolojiler mevcut?
Cevap 14
NOx ve PM azaltılması birçok şekilde sağlanabilir. Bu yolların hepsinin avantajları ve dezavantajları mevcuttur. Örneğin
bir motorda NOx azaltılması genelde PM emisyon seviyelerini arttırır, PM azaltılması ise NOx emisyon değerlerini yükseltir.
Yakıt enjeksiyonunun optimal hale getirilmesi, değişik EGR
(egzoz gazı resürkilasyonu) sistemleri (soğutulmuş/soğutulmamış) kullanılması ve yine değişik egzoz gazı işleme sistemlerinin, Dizel partikül filtresi, NOx azaltıcı SCR (katalitik düşürme)
kullanılması emisyon düşürme teknolojilerinin birer parçasıdırlar. Elektronik kontrol sistemleri de bu teknolojiyi tamamlar.
Doğan KIRAN
Satış Destek ve Teknik Eğitim Müdürü
ASC Türk Makina A.Ş.
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Mobil Araçlarda Kullanılan
Merkezi Yağlama Sistemlerinin
Ekonomiye ve Çevreye Olan Katkıları
Sunulacak çalışmada, merkezi yağlama sistemlerinin teknik bilgileri ile kullanıldığı sahalar hakkında bilgi verilecek, ekonomiye ve çevreye olan katkıları konusunda elde edilen veriler aktarılacaktır.
Bahsedilecek olan katkılara sizlerin de bir şeyler ekleyebileceğiniz kanaatini taşıyoruz.
Merkezi yağlama sistemleri yüzyılımızın ilk yarısında kullanılmaya başlanmış ve sürekli geliştirilmiştir. Son çeyreğinde elektronik olarak kontrol edilen pompalarla nihai şeklini almış ve bu şekilde yaygınlaşmıştır. Merkezi yağlamalarda katı ve sıvı gresler kullanılmaktadır. Sıvı gres kullanımında NLGI 000.00.0 gresler - 25 º C ile + 80 º C kullanabilirler . Bu gresler doğada çözülebilir nitelikte üretilebilmektedir. Gres kullanımını beşte-birine kadar indirdiği için ekonomiye ve çevreye yapılan katkı bu sistemi kullanan her araç ile birlikte artmaktadır. Araçların bakımının düzenli ve sağlıklı bir biçimde yapılıyor olması sebebi ile yüz binlerce araç daha az arıza yapmakta, daha az metal
ve plastik yedek parçaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Genel Not: Günümüzdeki kıyaslamalarda 1 Euro = 2 DM olarak
düşünülebilir
Merkezi yağlama sistemleri mekanik olarak çalışan her
türlü araç ve mobil araçlar için düşünülmüş ve yağlama
noktalarının (gresörlüklerin) istenilen miktarda ve istenilen
sıklıkta yağlanmasına yönelik mekanizmalardır. Sıvı yağ,
sıvı gres ve katı gres yağlama maddesi olarak kullanılmakta ve bunlar için muhtelif sistemler geliştirilmektedir. Mobil
araçlar sıvı gres ve katı gres olmak üzere yataklarının türlerine bağlı olarak değişik yağlama sistemlerine sahiptir.
Merkezi Yağlama Sistemleri
Yeni rekabet şartları, makina hızları ve verimin artması
gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Artan hızlar ve iş gücü maliyetleri ise makinalarda merkezi yağlama sistemlerini bir
mecburiyet haline getirmektedir.
Merkezi yağlamada amaç, makina üzerindeki bir veya
birden fazla noktaya gerekli zamanlarda, değişik miktarlardaki yağı iletmektir.
Merkezi yağlama Sistemleri iki ana grupta toplanır (Tablo 1). Birincisi sürekli yağ dolaşımı gerektiren sistemlerdir. Burada yağ gerekli noktalara, değişik miktarlarda, sürekli olarak
basılır. Noktalardan dönen yağ ise bir dönüş borusu ile tekrar
14
Şekil:1
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Şekil:2 Pompa
Şekil:3 dağıtı eleman
Tablo 1. Merkezi yağlama sistem tipleri
Geri Dönüşlü
Sistemler
Geri Dönüşsüz
Sistemler
Geri Dönüşsüz
Sistemler
Yağlayıcı
Sistemler
Yağlayıcı
Sıvı Yağlar
Tek Hatlı Sistemler
Sıvı yağlar, gresler
(NLGI Sınıfı 000-1)
Sıvı Yağlar
1SPHSFTJG4JTUFNMFS
Sıvı yağlar, gresler
(NLGI Sınıfı 000-2)
Sıvı Yağlar
İki Hatlı Sistemler
Sıvı yağlar, gresler
/-(*4‘O‘G‘
Sıvı Yağlar
Çok Hatlı Sistemler
Sıvı yağlar, gresler
(NLGI Sınıfı 000-2)
Sıvı Yağlar
,‘T‘UMBZ‘D‘4JTUFNMFS
Sıvı yağlar
Sıvı Yağlar
1VMWFSJ[BTZPO4JTUFNMFS
Sıvı yağlar
Sıvı Yağlar
Yağ+Hava karışımı
Sistemler
Sıvı yağlar
depoya iletilir. Örneğin şanzıman yağlaması gibi soğutma işleri istenen yerlerde. İkincisi gönderilen yağlama yağının geri
dönüşünün olmadığı tipteki sistemlerdir. Bu sistemde değişik miktarlardaki yağ, belirli zaman aralıklarında ilgili noktalara basılır ve ilgili bölgede bir yağ filmi oluşturulur. Yağ depoya
dönmez. Bu tip sistemlerde sıvı yağlama, gres yağlama, yağ
hava karışımı püskürterek yağlama şekilde ayrılırlar. ( Şekil 1)
Şekil:4 Kumanda ünitesi
Geri Dönüşlü
Sistemler
,‘T‘D‘M‘
Sistemler
Tek Hatlı
Sistemler
İki Hatlı
Sistemler
Çık Hatlı
Sistemler
Merkezi yağlama sistemleri üç ana parçadan oluşur
t 1PNQBąFLJM
t %BĄ‘U‘D‘FMFNBOMBSąFLJM
t ,VNBOEBàOJUFTJąFLJM
1SPHSFTJG
Sistemler
Gres Yağlama- Progresif Sistemler
1SPHSFTJGTJTUFNMFSCJSQPNQBEBĄ‘U‘D‘FMFNBOMBSWFLVNBOEBàOJUFTJOEFOPMVĆVS1SPHSFTJGEBĄ‘U‘D‘MBST‘W‘EBĄ‘U‘D‘ların aksine, pompa çıkışına seri olarak bağlanırlar. (Şekil 5)
Her dağıtıcı eleman kendi noktasına yağ basmadan, bir
sonraki dağıtıcıya yağ gitmez. Her eleman kendi noktasına
kendi dozajı kadar yağ gönderir.
A Pompa
B Yağlama Noktası
C Kısıcı
D Tek Hat Dağıtıcısı
E Tahliye Hattı
F Basınç Hattı
G Tahliye Valfi
H Ana Hat
K Yağlama Noktasının Hattı
L Yön Valfi
N Yan Hat
P Prograsif Dağıtıcı
R Dönüş Hattı
S Dağıtıcı (iki hatlı)
Şekil:5 Muhtelif Sistemler
Şekil 5. Muhtelif sistemler
Gres pompaları, elektrik, pnömatik hidrolik veya el ile
tahrikli olabilir. Bu sistemlerde basınç 250 bar’ a kadar çıkabilir. Bu nedenle bağlantılarda genellikle çelik çekme bo-
SVMBSWFÚSHàMàIPSUVNMBSLVMMBO‘M‘S%FQPMBSMUBSBT‘OEBEFĄJĆJS1PNQBMBS‘OUFLJLJWFZBEBIBGB[MBΑL‘ĆM‘PMBOMBS‘NFWDVUUVS(FOFMEFUFLMJWFZBÎJGUΑL‘ĆMBSLVMMBO‘M‘S%FCJMFSDN©ELBSBT‘OEBEFĄJĆJSąFLJM
15
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Şekil 7. Progresif dağıtıcı elemanları
Şekil 6. Progresif dağıtıcı sistemi
rak görev yapabilir. Elektrik kesilmesi, arıza vs. durumlarda
geçmiş çalışmaları hafızada tutarlar ve işlemlerine kaldıkları yerden devam ederler. Merkezi gres sistemlerinin işletilmesinde tıkanma ve arızaların giderilmesi için konulan gresin temizlik ve filtrasyonuna dikkat etmek gerekir. Seviye
şalterleri gres seviyesini belirlemede kullanılır. Büyük sistemlerde eksilen gres seviyesi pnömatik pompalarla otomatik olarak doldurulur.
%BĄ‘U‘D‘ QJTUPOMBS àÎ JMB EPLV[ BSBT‘ FMFNBO‘O CJS BSBEBCVMVOEVĄVHSVQMBSĆFLMJOEFCVMVOVSąFLJM
%BĄ‘U‘D‘Merkezi yağlama sistemlerinin seçiminde, özellikle daO‘OLBQBTJUFTJOJQJTUPOÎBQ‘WFTUSPLVCFMJSMFS1JTUPOMBSIBTğıtıcıların seçimini yaparken, yağlama noktasına gereken
sas honlanmış blok içersinde hareket ederler. Her piston
yağ hesabı yapmak, optimum yağ kullanımını sağlar.
kendinden önceki pistonun ilgili noktaya yağ göndermeTablo 2’de bazı tecrübe ile elde edilmiş değerler ve ensinden sonra harekete geçer. Gerektiğinde bazı pistonladüstride
çok kullanılan plastik enjeksiyon makinalarında
rın çıkışlarının blok içerisinden birleştirilip tek çıkış haline getirilmesi müm- Tablo 2. Hareketli noktalarda yağlama için gerekli yağ miktarı q (cm3/h)
kündür. Böylece yağlama miktarı artQ cmI
tırılabilir. Art arda dağıtıcılardan biridm - Yatağın ortalama Çapı
2.dm.a
sinde tıkanma olmuşsa sonraki pis- 1 Bilyalı yataklar
a
- Bilye sayısı adedi
tonlar çalışmayacaktır.
Bu nedenle progresif sistemlerde pompa çalışma süresini zaman
rölesi değil monitörler belirler. Sinyal
şalteri, en sondaki pistonun önünde
bulunur. Tüm pistonlar düzgün olarak çalışırsa en son piston da çalışır. Son pistonun çalışmasını şalterin monitöre bildirilmesiyle tüm noktalara yağ basıldığından emin olunur
WFQPNQBEVSVS1PNQB[BNBOSÚMFsi veya makina strok adedi sonucu
UFLSBS ÎBM‘ĆNBZB HFÎFS ,VMMBO‘MBO
şalterlerin mekanik veya fotoelektrik tipleri vardır. Büyük makinalarda
gres pompası çıkışlarında bazı hatları açıp kapayan elektrikli valfler de
kullanılır. Makinanın çalışmayan bölgelerine yağ gönderilmez. Merkezi
gres sistemlerinde kullanılan monitörler zaman rölesi veya sayıcı ola-
16
a - Bilya sırası adedi
Bilyalı dik
yataklar
Q-8.10IB,
,BZBSEÚOFS
yataklar
Q-2.10E#,
,BZBSEJL
yataklar
Q-8.10E#I
,
h - Strok
5
İticiler
Q-1.5.106#,
U - Temas yüzeyi çevresi
%JĆMJ±JGU
Q-5.10.dm#,
dm - Temas çapı
7
İletim zinciri
Q-10.B.L
8
,BZBSZBUBLMBS
Q-G.10-5#-I
,
2
h - Strok mesafesi
,)‘[GBLUÚSà
d - Mil çapı
B - Yatak eni
,)‘[GBLÚUSà
B - En
L - Uzunluk
B - En
L - Boy
H - Strok
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
.JMTOEFTUSPLZBOJEBLJLBEBTUSPLZBQU‘Ą‘UBLEJSEFUBCMPEBO,I‘[GBLUÚSà
2E#I
,
2
2DN©TBBU
,BZBSEJLZBUBLEBDN©TUSPLLBQBTJUFMJEP[BKFMFmanı kullanıldığı takdirde, diğer kayar döner kol yatağına
EBLJLBEBCJSZBĄMBNBZBQBDBLDN©TUSPLLBQBTJteli dozaj elemanı kullanılır.
Geri Dönüşlü Sürekli Yağlama Sistemleri
Şekil 8. Hız faktörü
gereken yağ miktarını öngören bir hesap örneği aşağıda
gösterilmiştir. (Şekil 8)
(Bu formüller uygulamalar ile teyid edilmiştir)
4‘W‘HSFTMFSEFNJLUBMBSBSBT‘B[BM‘S
Sonuç olarak merkezi yağlama sistemlerinin kullanılması ile birlikte, yağlama sıvısının hangi oranlarda dağıtılacağı
ve ne miktarda gönderileceği hesaplanarak, yatakların ihtiyacı olan yağ tam istenilen ölçüde basılır. Böylece bir tasarruf sağlandığı gibi, tezgahlardaki aşırı yağdan dolayı meydana gelen kirlenme de önlenmiş olur.
Bu tip sistemler yağı sürekli olarak ilgili noktalara basarlar. Bu nedenle hidrostatik yağlama sistemleri de denebilir.
1PNQBMBSHFOFMMJLMFFMFLUSJLNPUPSVZMBUBISJLFEJMJS5FLΑkıştan 20 çıkışa kadar basabilecek şekilde pompalar mevDVUUVS1PNQBUJQMFSJEJĆMJQBMFUMJWFZBQJTUPOMVPMBSBLHSVQMBOE‘S‘M‘S%FQPLBQBTJUFMFSJTJTUFNJOZBĄJIUJZBD‘OBHÚSFIFTBQMBO‘S %FQPMBS‘O à[FSJOEF QPNQBEBO CBĆLB CBT‘OÎ WF
dönüş filtreleri seviye şalterleri ve yön kontrol valfleri bulunur. (Şekil 10)
,BZBS%ÚOFS:BUBL
(FSFLMJZBĄNJLUBS‘2ENJMÎBQ‘
NN
2E#,#ZBUBLFOJ
NN
:"5",TOEF›UVSEÚOEàĄàUBLEJSEFžEBLEB›
UVSZBOJUVSEBLZBQBDBLU‘SąFLJM
5BCMPEBO,I‘[GBLUÚSà
2DN©TBBU
,BZBS%JL:BUBL
(FSFLMJZBĄNJLUBS‘2ENJMÎBQ‘
NN
2E#I
,#ZBUBLFOJ
NN
ITUSPLCPZV
NN
Şekil 10. Geri dönüşlü sistemler
Şekil 9. Yatak tipleri
18
İki ana yağlama şekli vardır. Birinci şekilde tek çıkışlı
pompanın bastığı yağ, dağıtıcılarda , kısıcılarla değişik debilere ayrılır ve istenilen noktalara ulaştırılır. Bu elemanları
çok çıkışlı bir pompanın çıkışlarından birine koymak, diğer
çıkışları ise yataklara direkt olarak bağlamak mümkündür.
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
İkinci tip sistemde, pompanın çok çıkışı vardır ve her çıkış ayrı noktaya yağ basar .
Çok miktarda yağ sirkülasyonu olan büyük sistemlerde,
yağı yataklara basan çok çıkışlı pompadan başka bir de
düşük basınçlı besleme pompası kullanılır. Bu yataklardaki
CBT‘OD‘OCBSLBEBSBMU‘OEBCJSCBT‘OD‘EBĄ‘U‘D‘QPNQBZBCBTBS%BĄ‘U‘D‘QPNQBCBT‘OÎM‘ZBĄ‘ZBUBLMBSBHÚOEFSJS
Şanzıman vs. yağlamasında basınç gerekmediğinden kısıcıların çıkışları bir veya birkaç ayrı noktadan, kullanıcı nokUBZB VMBĆU‘S‘M‘S ,‘T‘D‘ FMFNBOMBS UFLMJ àÎMà WF CFĆMJ HSVQMBS
halinde bulunup, her birinin debisi üzerinden ayarlanabilir
masıyla devre basıncı sıfırlanır. Bu esnada dağıtıcılara bir
TPOSBLJ ÎBM‘ĆNBEB CBTBDBĄ‘ ZBĄ ZàLMFONJĆ PMVS 1JTUPOMV
dağıtıcılar pompanın her çalışma -durma çevriminde nokUBZB BZO‘ NJLUBS ZBĄ‘ CBTBSMBS 1PNQBO‘O ÎBM‘ĆNB TàSFTJnin basılan yağ miktarına etkisi yoktur. Bu nedenle noktalara gönderilecek yağ miktarı, seçilen dağıtıcı kapasitesiyle
ayarlanabileceği gibi pompanın çalışma-durma frekansının
azaltılıp-çoğaltılmasıyla da değiştirilebilir. Bu şekilde ayarlanmış tüm otomatik yağlama sisteminde iki zaman rölesinden birincisi pompanın çalışma aralığını diğeri de bekleme
süresini belirler. (Şekil 12)
Geri Dönüşü Olmayan Yağlama Sistemleri
Bu tip sistemler, presler plastik enjeksiyon makinaları, vinçler takım tezgahları gibi makinalarda kullanılır. Belirli zaman aralıklarında, tek pompadan basılan yağ pistonlu dağıtıcılar yoluyla her noktaya istenilen miktarda basılır.
1PNQBEVSVS%BĄ‘U‘MBOZBĄOPLUBMBSEBLBM‘SHFSJEÚONF[
pompanın bir sonraki çalışmasına kadar yatağa yağ basılmaz . Bu sistemlerde pompalar basmalı ve kollu tip el kumandalı olabileceği gibi elektrik motoru, hidrolik veya pnömatik tahrikli pompalar da kullanılabilir. Elektrik motorlu ünitelerde, zaman rölesi veya sensörlerle pompaya istenilen
aralıklarla kumanda edilebilir.(Şekil 11)
Şekil 12. Yağlama zaman grafiği
1JTUPOMV EBĄ‘U‘D‘MBS CJS QJTUPO ÎFL WBMG WF LFÎFMFSEFO
PMVĆVS1JTUPOVOTUSPLVJTUFOJMFOZBĄNJLUBS‘O‘CBTBDBLĆFLJMEFT‘O‘SMBOE‘S‘MN‘ĆU‘S1PNQBEFWSFZFZBĄCBTU‘Ą‘OEBQJTUPO JUJMJS 1JTUPOVO ÚOàOEFLJ ZBĄ JTUFOJMFO OPLUBZB CBT‘M‘S
1JTUPOIBSFLFUJOJCJUJSEJLUFOTPOSBQPNQBO‘OÎBM‘ĆNBT‘CBsılan miktarı arttıramaz.
Şekil 11. Merkezi şase yağlama sistemi
1PNQB
,POUSPMàOJUFTJ
,POOFLUÚS
1PNQBO‘O EVSNBT‘ JMF CJSMJLUF IBUUBLJ CBT‘OÎ T‘G‘SMBO‘S
Bu durumda yay kuvveti ile piston geri dönerken arkasında bulunan yağ, çek valften geçerek pistonun önüne dolar.
Böylece bir sonraki çalışmada basılacak yağ pistona dolNVĆPMVSąFLJM
%BĄ‘U‘D‘ FMFNBOMBS CJS OJQFM CMPĄV à[FSJOF UFLMJ àÎMà
WFZB CFĆMJ HSVQMBS ĆFLMJOEF NPOUF FEJMJSMFS DN©
BSBT‘LàÎàLCPZDN©BSBT‘CàZàLCPZPMBSBLJLJBZS‘
%P[BKFMFNBOMBS‘
5. Basınç şalteri
Yağlama pompalarında bir depo, basınç emniyet valfi,
doldurma filtresi ve yağ seviyesini kontrol eden seviye şalUFSJ EF CVMVOVS %JĆMJ WFZB QJTUPOMV UJQ QPNQBMBS LVMMBO‘M‘S
Şeffaf akrilik veya metal depolar mevcuttur. Metal depolarda seviye göstergeleri bulunur. Seçilecek pompaların deCJTJLVMMBO‘MBDBLZBĄNJLUBS‘OBHÚSFBZBSMBO‘SMUELEBO
MUELZBLBEBSEFCJMFSEFQPNQBMBSWBSE‘S#VQPNQBMBrın tümü aralıklı çalışma prensibine göre tasarlanmıştır. GeOFMLVSBMÎBM‘ĆNBTàSFTJOJOFOB[NJTMJCFLMFNFTàSFTJPMNBT‘E‘S 1PNQBO‘O ÎBM‘ĆNBT‘ FTOBT‘OEB EBĄ‘U‘D‘ QJTUPOMBS‘
ÚOàOEFLJ ZBĄ ZBĄMBNB OPLUBMBS‘OB CBT‘M‘S 1PNQBO‘O EVS-
20
Şekil 13. dağıtıcı çalışma prensibi
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
CPZVUVWBSE‘S%JSFLUPMBSBLZBĄMBNBOPLUBT‘OBCBĄMBOBCJMFO UJQMFSJ NFWDVUUVS %BĄ‘U‘D‘MBS HFOFMMJLMF NBLJOB à[FSJOde sabit noktalara blok üzerinde monte edilirler. Noktalara olan hareketli bağlantılar polyamid hortumlarla, özel rakor ve bağlantı parçalarıyla bağlanır. Merkezi yağlama sistemlerinde çalışma ve bekleme süresi zaman rölesiyle sağlanabildiği gibi, makinanın hareket sayısına göre de ayarlanabilir. Bunun için geliştirilmiş elektronik kontrol üniteleri mevcuttur.
Çok dağıtıcılı uzun sistemlerde pompanın çalışma süresi zaman rölesi yerine sistemin en sonuna konulan bir basınç şalteriyle sağlanır. Bu sayede pompa tüm dağıtıcıları
doldurur doldurmaz hattaki basınç yükselince basınç şalteri ile durdurulur. Hat üzerindeki kaçak, patlayan boru vs.
neticesinde şalter atmayacağından buradan alınan sinyal ile emniyet alınabilir. Hidrolik ve pnömatik tahrikli pompalarda, pompa kumandası pompayı tahrik eden hidrolik
veya pnömatik valfin üzerinden sağlanır.
Sıvı yağlama sistemlerinin devreye alınmasında tavsiye edilen şekil, mümkün olduğunca küçük dağıtıcıların seçilmesi ve yağlama frekansının arttırılmasıyla yağ miktarının ayarlanmasıdır. Bu ayarlama, noktalardan dışarı akmayacak şekilde olmalı fakat yatakta sürekli bir yağ filmi oluşmasını sağlamalıdır.
Şekil 14. Araştırma sonuçları
.FSLF[JZBĄMBNBUBL‘MN‘ĆPUPCàTMFS4BEFDFZ‘MM‘L
CJSUFDSàCFOFUJDFTJOEFÚOBLTL‘S‘MNBMBS‘PSBnında azalmıştır.
2. Beş yıllık bir süre zarfında merkezi yağlama kullanılan ve kullanılmayan iki ayrı kamyon filosu için
Mobil Araçlarda Kullanılan Şase Yağlama
Sistemlerinin Özelliğinden Doğan Faydalar
Sistem Özellikleri
1. Otomatik ve tam yağlama imkanı
,àÎàLEP[BKMBSMBEBIBT‘LZBĄMBNBJNLBO‘
&MJMFZBĄMBNB[BNBO‘JIUJZBD‘O‘PSUBEBOLBME‘SNBT‘
0QUJNVNZBĄMBNBNJLUBS‘OBVMBƑMNBT‘
1MBOM‘TFSWJTBSBM‘LMBS‘OBJNLBOWFSNFTJ
Şekil 15. Merkezi yağlama olan ve olmayan araçların
bakım masrafları
Kullanıcının Avantajları
%BIB EàĆàL BƑONB WF L‘S‘MNB EPMBZ‘T‘ZMB EBIB B[
durma ve maliyet düşürme olanağı.
%BIBTFZSFLWFTàSBUMJUBNJSEPMBZ‘T‘ZMBUBTBSSVGJNkanı
LNLBNZPOPSUBMBNBT‘JMFCJSBSBĆU‘SNBZBQ‘MN‘ĆU‘SULBQBTJUFMJLBNZPOMBSEBOPMVĆBOGJMPnun 5 yıl boyunca her türlü servis ve bakım masrafları şöyle oluşmuştur.(Şekil 15)
:BĄMBNBJMFJMHJMJJĆÎJMJLNBMJZFUJOJOFOB[BJOEJSJMNFTJ
5BTBSSVGUVUBS‘%.WFZB
%BIBB[ZBĄLVMMBO‘MNBT‘JMFUBTBSSVGTBĄMBONBT‘
WFZB%.Z‘MLBNZPO
5- Nakliye araçlarının daha verimli ve kesintisiz olarak
çalışması dolayısıyla tasarruf sağlanması
Merkezi Yağlama takılan kamyonlar, takılmayanlara
göre daha az bakım gideri gerektirmektedir.
Bahsedilen sistem özelliklerinin kullanıcıya olan faydaları ile ilgili yapılmış olan çalışma ve araştırma sonuçları
aynı sıra ile aşağıda kısaca sunulmuştur.
/PSNBM PMBSBL CJS BSBD‘O Z‘MM‘L FM JMF ZBĄMBONBT‘ TàSFTJOJO TBBUZ‘M LBNZPO PMEVĄV LBCVM FEJMNJĆUJS.FSLF[JZBĄMBNBTJTUFNMFSJOEFTBBUZ‘MLBNZPO
kontrol ve yağ deposu doldurulması öngörülmüştür.
Sistemin servislerde yapılacağından dolayı saat ücSFUJOJO%.TBBUPMEVĄVEàĆàOàMàQUBTBSSVGNJLUB-
1. Ön dingil, şehir otobüslerinin en kritik parçalarından
birisidir. Alman BVG firmasının yaptığı araştırma soOVÎMBS‘ĆÚZMFEJSąFLJM
22
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
(SFTOPLUBM‘LÎFWSJNDN©
(SFTHàOTBBUÎFWSJNCJSWBSEJZBDN©
(SFTZ‘MLH
:BĄ‘OGJZBU‘O‘OZBLMBƑLPMBSBL%.LHPMEVĄVWBSTBZ‘M‘STB5BTBSSVGLHLH¿%.LBNZPOZ‘M"Ocak burada asıl dikkat edilmesi gereken noktanın her yıl
kamyon başına 10 kg gresin doğaya atılmayarak çevreye
ve yeşilci harekete olan katkısıdır. Bu konu daha sonra ele
alınacaktır. (Şekil 17)
5. Merkezi yağlama sistemi ile donatılmış kamyonlar
daha uzun aralıklarla servise girmekte ve genel olarak durma zamanları daha az olmakta, bu ise her yıl
daha çok gelir elde etmelerini sağlamaktadır.
Şekil 16. Yağlama işçiliği
S‘O‘O %.LBNZPO Z‘M PMEVĄV IFTBQMBON‘ĆU‘S
%PĄBME‘SLJ5àSLJZFJÎJOCVUBTBSSVGJĆÎJMJLàDSFUMFSJOJO
daha düşük olması nedeniyle, daha az çıkabilir. (şeLJM
Bir kamyon modeline ve durma sürelerine bağlı olarak
Z‘MEB%.JMB%.BSBT‘OEBFLHFMJSFMEFFUNFLUFEJS)FTBQMBNBMBSEB%.LBNZPOHàOSBLBN‘LVMMBnılmıştır. (Şekil 18)
0UPNBUJLNFSLF[JZBĄMBNBTJTUFNMFSJOJOLVMMBO‘MNBya başlaması ile birlikte önemli miktarda yağlama
maddesinin tasarrufu mümkün olmuştur. Takribi olarak kullanım miktarları şöyledir.
Manuel
(SFTZBUBLZ‘MDN©
(SFTLBNZPOà[FSJOEFOPLUBDN©
(SFTZ‘MLBNZPOLH
(Aylık 2 kez yağlama)
Otomatik
Şekil 18. Yıllık gelir artışı
Ekonomik olarak kolaylıkla ölçülebilen faydalar, özetlenmiş bir şekilde yukarıda sunulmuştur. Ancak konuyla tanışan herkesin, bir miktar da tahmin ve varsayım gücünü
zorlayarak, bu tür bir sistemin faydalarına bir çok yeni madde ekleyebileceği açıktır. Teknik ve gayri teknik olarak sınıflandırılan bu faydalardan bazıları şöyledir :
Şekil 17. DM bazında yağlama gideri
24
t )FSUàSMàZPMIBWBWFUFLOJLEFTUFLPMVNTV[MVLMBS‘OB
rağmen tam zamanında yağlama yapılarak sürpriz
arıza ve yolda kalmaların önemli ölçüde ortadan kaldırılması. Bu arada dikkat edilmesi gereken nüans
şöyledir. Yatakların yağlanmaması veya eksik yağlanması neticesinde bozulmaları beklenen ve doğal
sayılabilecek bir sonuçtur. Halbuki bakımı tam bir
aracın mekanik, elektrik v.b. nedenlerden fonksiyonunu kaybetmesi veya yolda kalması, parçalardan
birinde meydana gelen arızadan, yani beklenmedik
bir durumdan dolayıdır.
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
t Arızalar önceden tahmin edilemeyeceğinden önlenemezler, ancak yağlama problemlerinden dolayı meydana gelen bozulmalar önlenebilir. Ayrıca
fazla miktarda gres ile yağlanan ve dışarıya yağ
taşmış olan yataklarda, çevredeki tozların üzerlerine yapışması ve yatağın içine nüfuz ederek aşındırması sonucu aşınma ve bozulmalar meydana
gelmektedir. Hareketsiz bir yatak içine yağın düzgün olarak basılması çok zordur. Yağ birbiri üzerine statik olarak yüklenmiş parçaları itip aralarına girmeyecek ve bulduğu en kısa ve kolay yoldan dışarı atılacaktır. Halbuki hareket halindeki bir
yatağa sık aralıklarla eklenecek az miktarda yağ
mevcut yağ filmine kolaylıkla eklenecek ve görevini tamamlamadan dışarıya atılmış olmayacaktır.
%‘ĆBS‘BU‘MBOZBĄMBSZBUBĄBEBIBÚODFHJSFOWFBStık ısınarak incelmiş görevi bitmiş olan yağlardır.
Çevreye hem % 80 oranında daha az yağ çıkmakta hem de doğada parçalanabilen yağlar biodegradable ömürlerinin son anına kadar kullanılmaktadırlar.
t 0MBZMBS‘OFLPOPNJLWFÎFWSFZFPMBOLBUL‘MBS‘O‘OZBO‘
sıra insanların hayatlarını kolaylaştırıcı yönlerinin de
incelenmesinde fayda vardır. Toplumda sıkça kullanılan otobüs, minibüs, kamyon v.b. araçlarda meydana gelebilecek arızalar bir çok kişinin işine mani
olacak, eğer bu araçlar itfaiye aracı, ambulans, tehlikeli madde tankerleri v.b. işlerinde kullanılıyor ise
belki insan hayatının söz konusu olduğu olaylara sebep olacaklardır.
t 5BS‘NWFJĆNBLJOBMBS‘à[FSJOEFNFSLF[JZBĄMBNBCVlunması sayesinde bu makinaların kilometrelerce
yolu yağlama yaptırmak için gitmelerine gerek kalmayacak, tarım mahsulleri toplanamadıkları için bozulmayacaklardır.
t :VSU TBWVONBT‘ HÚ[ ÚOàOF BM‘OE‘Ą‘OEB BTLFri araçlarda merkezi yağlamanın önemi daha da
artmaktadır. Aylarca arazide gezecek olan bir aracın bakımı, savaş şartlarında olduğu kadar barış
zamanında da hem zor hem masraflı olmaktadır.
Arıza yaparak kendinden beklenen görevi yerine
getirmeyen askeri araçlar ülke savunmasına ciddi zararlar vermekte ve can kayıplarına neden olmaktadırlar.
t %FOJ[DJMJLTFLUÚSàOEFEFLVMMBO‘MBONFSLF[JZBĄMBNB
sistemlerinin hem daha az atığın denize karışması
hem de daha az makina ve aksam arızası yapması
sonucu önemli faydaları mevcuttur.
t .FSLF[J ZBĄMBNB TJTUFNMFSJOJO IFS HFÎFO HàO LVMlanım alanlarının artmasına rağmen, sadece mo-
26
bil araçlardaki faydaları bile ekonomi ve çevre için
çok ciddi boyutlardadır. Ulaşılması güç noktalardaki gresörlüklerin, tıkanmış gresörlüklerin, kirle kapanmış gresörlüklerin düzgün yağlanmaması, bazı gresörlüklerin yağlama sırasında unutulması v.b. gibi
sebepler dünya üzerinde her yıl yüzbinlerce aracın
muhtelif büyüklüklerde arızalar yapmasına, parçalarını daha çok çabuk aşındırmasına, bir çoğunun bu
sebepler nedeniyle görev yapamaz duruma gelip bir
çok işleri aksatmasına, işgücü kayıpları yaratmasına, kazalara sebebiyet verilmesine, tonlarca parçanın ve aracın atılmasına sebep olduğu, günümüzde yadsınamaz bir gerçektir. Araçlara düzgün bakım yapmamamızın faturasını doğal çevre de ciddi
bir biçimde ödemektedir.
Bu tür örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ancak burada
önemli olan örneklemelerden ziyade sistemin ana fonksiyonlarının faydalarının ve hizmet verebileceği alanların çokluğudur.
Sonuç
Gresörlük noktası bulunan ve kaymalı yataklara sahip
olan tüm makinalarda kullanabildiği için nerede ise sınırsız bir uygulama sahasına sahip olan bu sistem, tanındığı oranda artan bir kullanıma sahip olmaktadır. Birkaç adet
yağlama noktasından başlayıp yüzlerle ifade edilebilen sistemlerin yağlanabildiği ve insan faktörünün ortadan kaldırıldığı bu sistemler, yıllardır son derece güvenilir, hem ekonomiye hem çevreye faydalı bir biçimde hizmet vermiş olup,
BSUBOCJSI‘[MBIJ[NFUWFSNFZFEFWBNFEFDFLUJS%BIBEàşük aşınma ve kırılma, daha az duruş süreleri, daha seyrek
bakım ve tamir ihtiyacı, daha az yağlama ve tamir işçiliği,
daha az yağ ihtiyacı daha verimli, kesintisiz çalışma imkanı
çevreye daha az yağ atığı oluşmaktadır. Ayrıca arızalardaki azalma nedeniyle yüz binlerce araçtan, yüz binlerce arızalı parça, plastik, demir v.b. doğaya atılmayacak, bunları üretmek için gereken enerji, ham madde, işgücü v.b.’den
tasarruf edilecektir.
Kaynaklar
7PHFM )BOECPPL5SJCPMPHZ $FOUSBMJ[FE -VCSJDBUJPO
Systems , No. 0111 US Willy Vogel AG
2. Centralized Lubrication Systems for fluid grease, NLGI
HSBEFTPS/P(#8JMMZ7PHFM"(
$FOUSBMJ[FE $IBTJT -VCSJDBUJPO 4ZTUFNT GPS 5SVDLT
Busses, Tractor-Trailers or Off-Road Equipment, No.
(#8JMMZ7PHFM"(
*6MVTBM)JESPMJL1JOÚNBUJL,PHSFTJWF4FSHJTJ
Nuri KURTBAY
Motor Bölümü Satış Müdürü
ELSİM Elektroteknik Sistemler San. ve Tic. A.Ş.
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Ekskavatör Üst Şasisinde
Vaka Analizi
İş makinalarının dizaynına veya işlevine aykırı kullanımlarından dolayı arızalar meydana geleceği artık herkesin kabulü olan bir durumdur. Sürekli model yenilemesinin yaşandığı günümüz rekabetçi ortamında makina imalatçılarının yapacağı makina dizaynındaki en basit bir öngörüsüzlük , makina
operatörünün yanlış kullanım alışkanlıkları ile birlikte sıkıntılı ve uzun bir tamir
süresini gerektiren arızalara yol açmaktadır. Dünya çapındaki kıyasıya rekabet
dolayısı ile makina imalatçıları işlemi kolaylaştıracak bazı imalat pratiklerini seçmeleri ve malzeme kullanımında tasarruf sağlamak için kalınlık ve yüzey alanlarını minimize etmeye gayretinde bulunmaları artık sık gözlemlenmektedir.
İmalatı kolaylaştırmak için seri ve ucuz
imalat metodları arayışı nadiren de olsa
mukavemet zaaflarını meydana getirir.
Yanlış kullanım veya kapasiteyi aşan bir
28
yüklenme olmasa fark edilemeyecek bu
basit dizayn zaafları genelde kaale bile
alınmaz. Makina sahibi tarafından bu
tarz zaaflardan doğan arızalar fark edildiğinde ise bazen garanti süreleri geçildiği için makina mümessili firmaya bilgi
verme gereği bile duyulmaz ve makina
sahibi firmanın kendine has tamir pratiği
uygulanır. Öte yandan firmalar bu tarz
arızalarda mümessil firmalara müracaat ettiklerinde ise mümessil firma makinanın imalatçısı firmaya derdini anlatıp,
soruna çare bulma süreci vakit alacağı
için; makina sahibi firmaların şantiyelerinde bulunan teknik ve tamir kadrosunun işin aciliyeti ve şantiye imkanlarının
kısıtlı olması sebebi ila tekniğine uygun
olmayan tamir pratikleri uygulanır.
Bu yazımızda yukarıda özetlenen
durumu anlatan bir arıza örneğini analiz
edeceğiz. Makina kullanıcısı olmam ve
dizayn gereklerine detayı ile vakıf olma-
mam dolaysı ile bu analizimizdeki yaklaşımlarım makina imalatçılarından farklı olabilir. Olayın resimli örnekleri ve konunun çözümüne ait uygulama benzeri bir problemle karşılacaklara yol göstereceğini umarım. Arızamız bir ekskavatörde yaşanmıştır. Ekskavatörlerin bom
(erişken kol), kol ve kovalarında çalışma
hasarları sık görülen ve kanıksanmayan arıza olmasına karşılık bomun ekskavatörün üst yapısına (superstructure)
bağlandığı kulaklarda arıza görülmesi
sık karşılaşılan bir olay değildir. Örneğimizde ilk hatanın nereden kaynaklandığı bilinmemektedir. Bu hata meydana geldikten sonra yapılan ilk müdahale ise tekniğine uygun olmaması sebebi
ile arıza büyümüş ve yanlış bir operatör
alışkanlığı ile nihai şeklini almıştır.
Bütün ekskavatör imalatçılarının
operatör el kitaplarında yanlışlığı ifade edilen ve yapılması mahsurlu deni-
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
len fakat şantiyelerimizde sıkça görülen bazı operatör alışkanlıkları maalesef
vardır. Kazı esnasında kovanın bir veya
iki tırnağının kullanılarak gömülü bir kayanın yerinde gevşetilmesi için uğraşılması ve ikinci kötü alışkanlık ise kovanın yan yüzeyi ile kamyon yükleme alanını temizlenmeye uğraşılmasıdır. Her
iki halde de bom, kol ve kova tek yandan yüklenecektir ve sistemin zayıf noktasında kırılma veya eğilme meydana
gelecektir.
Kovanın köşelerindeki bir veya iki
tırnağın kullanılarak yüke sokulması
halinde tırnak, adaptör veya kova ağzının kırıldığı şantiyecilerin büyük çoğunluğunun yaşadığı bir tecrübedir. Bu
noktalardan sonra tek yanlı yükleme
hasarı kovanın kola bağlantısını sağlayan mafsal (çekirge) kollarında veya
bağlantı pimlerinde meydana gelir. Bu
arızanın en nadir zarar verdiği yer ise
bom ve bomun ekskavatör üst yapısına bağlandığı kulaklarda olmasıdır.
Kovanın yan yüzeyleri ile temizlik yapılması esnasında yere gömülü
kayaya yapılan çarpma hareketi yine
bom bağlantı kulaklarının eğilmesine sebebiyet verir. . Kova ile saha süpürülmesinin diğer mahzuru ise zeminde sert bir malzemeye çarpılması halinde daire dönüş dişlilerinin yanal yük tesiri ile çatlama ve kırılmaya
maruz kalmasıdır. Daire dönüş şanzumanın bağlantı civatalarının kesilmesidir.
Örneğimizde bu iki yanlış kullanım alışkanlığından izler bulunmaktadır. İlk resimde sol kulaktaki yırtılma ve
ikinci resimde sağ kulaktaki bükülmenin resimleri görülmektedir. Bu resimler şantiyede çekilmiştir. İkinci resimde daire içine alınan bölgedeki bükülmenin boya üzerinde yaptığı tesir görülmektedir.
Üçüncü resim Ankara’da makinanın üst yapısının sökülmüş halinde
iken çekilmiştir. Bu resimde makinanın ön kısmından pim takılı olduğu halde sağ ve sol kulaklar arasındaki eksen kaçıklıkları görülmektedir.
29
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Sol (operatör) tarafı bom bağlantı kulağındaki çatlak resmin sağ yanından başlamış bu nokta takviye kuşağının bitim yeridir. Takviye kuşağına
bu noktada 90 derecelik bir köşebent
ile destek verilmiştir. Çatlak bu noktadan sonra tam dik bir şekilde bom
bağlantı piminin yataklandığı takviye
sacına inmiş ve sacı dolanarak öne
doğru uca ulaşmıştır. Ön uca ulaşırken payanda sacının kulağa bağlantı
hattının altından devam etmiştir. Operatörler genelde görüş alanı rahat olduğu için kovanın sol kenar tırnakla-
rı ile sökü yapma alışkanlığındadırlar. İlk çatlak oluştuğunda bu üst nokta uygun olmayan bir elektrotla çatlağın dibine inmeden kaynatılmıştır. Bu
tamirle bölgenin metalürjik yapısı bozulmuştur. Tekrarında yüklenme ile
çatlak tekrar edip ilerlemiştir. Operatör yükleme sahasını temizlerken sol
yana doğru kovayı yerden sürüklerken veya sökü esnasında bir engelle karşılaşmasının neticesinde sol kulak kopma durumuna gelirken sağ kulak bütün yükü karşılamak durumunda
kalıp eğilmeye maruz kalmıştır.
Meydana gelen arızanın giderilmesi için şase tamiri (kulağın hidrolik
preslemesi), talaşlı imalat ve kaynak
ekibinin çalışacağı üç ayrı ihtisaslı ekibe ihtiyaç duyulacağı için tamir işlemi
Ankara’da yapılmıştır. Şantiyede kopan sol kulak yerine getirilip, kilit saçları ile yerlerine tespit edilip nakliyeye
hazır hale getirilmiştir.
Ankara’da atölyeye indirilen makinanın bom ve kabini sökülmüştür.
Operatör mahalline gelen elektrik tesisatı sökülmüştür. Daire dönüş sistemindeki dişli kırığına kolay müdahale
edilmesi için üst yapı makinadan ayrılmıştır. Daire dönüş şanzumanının
bağlantı civatalarının üst yapıda kalan
kırıkları çıkarılmıştır.
Dişli kırıklarının sayısının fazla olduğu hallerde dişliyi makinadan sökerek tamir pratiğine gidilmesi çok faydalıdır. Dişli tamamı ile gresten arındırılıp, yıkanmalıdır. Böylelikle bütün dişliler ayrıntılı olarak incelenebilir. Makina üzerinde iken diş diplerinin hasarları görülmeyebilir. Dişli tamirlerinde
yatay pozisyonda kaynak tamiri yapılması gerekir. Yatay pozisyon kaynaklarının kalitesi dik pozisyonda yapılan
kaynaklardan daha yüksek olduğu bilinen bir gerçektir. Dişli tamiri kaynak
atölyesinde yapılmıştır. Diş profillerinin kaynak dolgusunda Kjellberg Finox 4370 (DIN E 18 8 Mn R 12 - AWS
A 5.4: E 307-16) elektrot kullanılmıştır. Çalıştıkça yüzey sertliği artan bir
elektrottur. Hasarın bulunmadığı bir
bölgeden hazırlanan beyaz metal (kalay % 80, kurşun % 2, Bakır % 6, An-
30
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
la kulağa dik olarak bağlanmıştır, böylelikle preslenmede sol kulağın deformasyona uğrama tehlikesi ortadan
kaldırılmıştır. Sağ kulağın iç yanındaki takviyenin payandaya birleştiği yerdeki kaynak çürütülmüş ve dış takviye
saçı çıkarılmıştır. Presleme esnasında
sağ kulağın yerine gelmesini kolaylaştırmak için tav şaluması ile saç ısıtılmıştır. Bu ısıtmanın izleri aşağıdaki resimde görülmektedir.
timon % 12) ile yapılan diş profil tarağı (mastarı) ile kaynak dolgusu sonrasında yapılan dişli taşlamasını kontrol
etme imkanı sağlanır.
presle düzeltilmesine geçilmiştir. Hidrolik çektirme silindiri ile operasyona
geçilmeden önce sol kulak payanda
saçına ilave dilimlenmiş kalın saçlar-
Preslenerek sağ kulak yerine getirildiğinde dış takviye saçı yeni olarak kaynatılmıştır. Sağ iç yan takviyenin payanda saçına birleşim yeri yeniden kaynatılmıştır. Dış yanlara konulan yeni kulak takviye saçları eskisinden büyük olup payanda saçından
en az 8-10 cm daha aşağıda kalacak
şekilde seçilmiştir. Takviye saçlarının
kalınlıkları,ana saç kalınlığının % 60
mertebesinde olması uygundur.
Tamire öncelikle sol kulaktan başlanmıştır. Sol kulağın kilit saçları ve dış
kısmında bulunan takviye plakası sökülmüştür. İç kısımdan kaynak yapılması zor olacağı için V biçiminde dıştan kaynak ağzı açılmıştır. Bu bölgenin
kaynağında elektrot olarak Kjelberg
Finox 182 ( DIN Ni Cr 15 Fe Mn- AWS
A5.11: E Ni Cr Fe - 3) seçilmiştir. İç kısımdan kaynağa başlanmadan önce
parçanın durumunu tespit etmek üzere kilitler atılmıştır. Kaynağı müteakip
eskisinden daha geniş bir takviye plakası dış kısıma kaynatılmıştır. Sol kulak
yerine getirildikten sonra sağ kulağın
Takviye saçlarındaki pimin geçeceği delik çapı küçük seçilmiştir. Sol kulak pim deliği referans olarak seçilmiştir. Sağ kulağın tam manası ile eksene
getirilmesi mümkün olmadığı için bu
deliğin içine iki sıra kaynak çekilmiştir.
Daha sonra seyyar borkwerk (delik işleme) tezgahı ile öncelikle sağ delik işlenmiştir, bilahare sol kulağın takviye
plakasındaki delik büyütülmüştür.
Mustafa SİLPAĞAR
Makina Yüksek Mühendisi
Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ.
32
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Yeni Nesil
Kaplama
1915 yılında lastiğin üzerine basit deri parçalarının kaplanması ile oluşan sektör, 1925 yılında geliştirilen sıcak sistem kaplama ile birlikte gelişmeye başlamıştır. 1940 yılında ise, soğuk sistem lastik
kaplamanın icadı ile dünya lastik sektörüne yeni bir
ivme kazandıracak gelişim süreci de başlamıştır.
Günümüzde her geçen gün artan araç ve iş
makinesi sayısı işletme maliyetlerinin en önemli gider kalemlerinden biri olan lastiğin 3D kuralı ile, Doğru Seçim, Doğru Yönetim ve Doğru Kaplanması, işletmelere maksimum fayda sağlayabilmektedir. Kaplamada ülkemizde çok çeşitli üretim
prosesleri uygulanmaktadır.
34
Sıcak Sistem Kaplama: Lastik üzerine uygulanan yüksek ısı ve basınç nedeniyle, lastik gövdesi ve karkas yapısı, yeni lastiğin ilk üretim ısısına yaklaşan ısı ve basınç nedeniyle lastik yapısı
zarar görmekte istenilen hedef performans sağlanamamaktadır. Bu uygulama, günümüzde her
geçen gün pazar payını kaybeden bir üretim prosesi haline gelmiştir. Isı eşiği 15°C – 175°C dir.
Soğuk Sistem Kaplama: Ön pişirilmiş yüksek yoğunluktaki sırt kauçuğu, farklı çalışma alanı
standartları için oluşturulmuş zengin desen seçeneği ile ideal çalışma ısısına (96°C) en yakın ısı ile
vulkanize olan sırt kauçuğu, sıcak kaplamaya göre
daha düşük uygulanan ısı ve basınç nedeniyle birkaç kez kaplanabilme imkanı sağlamasından dolayı kamyon ve iş makinesi grubunda uygulanan
yaygın bir üretim prosesidir. Isı eşiği kamyon lastiklerinde, 99°C -110°C iken, İş makinesi lastiklerinde 110°C ile 120°C ye kadar çıkmaktadır.
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Ako Orbit Sistem Kaplama: Farklı çalışma alanı standartları için hazırlanmış, özel sırt karışımları soğuk sistem
kaplama ısı eşiğinde orbit sistem kaplama prosesi ile gerçekleştirilir, lastik yapısı yüksek ısı ve uzun pişme sürelerine maruz kalmaz, bu nedenle iş makinesi lastikleri birden
fazla kaplanabilmektedir. Karkas yapısına özel sırt karışımları, geliştirilen yüksek mühendislik ve ar-ge desteği ile kaliteli karkas, konvansiyonel lastiklerin orbit sistem ile değil
bir kez; birkaç kez kaplanabilmesine imkan sağlamıştır. Isı
eşiği : 110°C -125°C Pişme süresi her mm için 7 dakikadır.
23.5-25 ebatlı Petlas iş makinası lastiği proses öncesi resmi
Orbit Sistem Kaplama: Farklı çalışma alanı standartları için geliştirilmiş sırt kauçuğunun lastik orijinal sırt genişliğine sadık kalınarak istenilen kalınlıkta kauçuğun sarılması
ve otoklavda basınç altında vulkanize edildikten sonra desen açma ile oluşan iş makinesi grubunda uygulanan bir
üretim prosesidir. Pişme süresi her mm kalınlık için ortalama 8 dakikadır. Isı eşiği : 140°C -150°C dir.
Ako orbit sistem uygulaması yapıldıktan sonra lastiğin
üçüncü kez kaplanmış son hali
Ulaşılan kaliteli karkas yapısı ile zor çalışma şartlarında konvansiyonel lastik; çalışmaz, dayanmaz, kaplanmaz,
kaldır at, hepsi aynı ucuzunu al mantığını yerle bir eden,
kaliteli karkasın, kaliteli bir kaplama prosesi ile birleştiğinde, uygulama yapılan lastiğe yeni + 3 kat ömür biçtirmesi ve bir çok çalışma sahasında uygulanabilmesi ile oluşan
emsalleri ile, sektörde iş makinesi lastiği kullanan tüm işletmelerin ve yöneticilerin bu doğrultuda gelinen noktayı yeniden yorumlayacağı aşikardır.
Lastiğin daha önce 2 kez kaplanmış olduğu gösterilmektedir
Şevket BACACI
Petlas A.Ş/Ako Lastik Kaplama A.Ş
35
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Soğutma Sistemi Bakımı ve
Soğutma Suyunun Değiştirilmesi
Soğutma Sistemi Elemanları ve
Soğutma Sistemi Bakımının Önemi
Yeni nesil motorların soğutma sisteminde birçok eleman vardır. Bunlar ;
Devridaim su pompası, motor bloğu üzerindeki ve silindir kapaktaki su kanalları, su soğutmalı hava kompresörü
ve değişken geometrili turbo (bazı modellerde bulunmaktadır) motor blok suyu ısıtıcısı, radyatör, termostat, aftercooler, motor yağ soğutucu, şanzuman yağ soğutucusu, kondenser, geri dönüş su deposu (receiver), ana su deposu,
korozyon (soğutma suyu) filtresi. Örnek olarak aşağıdaki
resimde bir Komatsu WA380-6 lastikli yükleyicide bu elemanların çoğunluğu bulunmaktadır.
Açıklama: Binek oto, kamyonet, kamyon, otobüs, iş makinası v.b.
ekipmanlar için bu yazıda araç tabiri kullanılacaktır.
38
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Resim 1
Kış ayları için soğutma sisteminin bakımı, sadece antifirizli soğutma suyu değiştirmek demek değildir. Aracımızda hangi soğutma sistemi elemanları olduğunu belirleyip,
tamamının temizliğinin, kontrolünün ve bakımının yapılması gerekmektedir.
Çalıştırılmayan, uzun süre bekleyecek araçların soğutma sistemindeki suyun boşaltılması yanlış bir uygulamadır.
Ne kadar detaylı, dikkatli , her tarafı sökerek soğutma suyu
boşaltılırsa boşaltılsın mutlaka soğutma sisteminin bazı
bölgelerinde su kalır. Soğuk hava koşullarında bu kalan sular donar ve genleşir. Bulunduğu soğutma sistemi elemanının çatlamasına, zarar görmesine ve çalışamaz duruma
gelmesine sebep olur. Örneğin motor bloğu ve silindir kapak içinde, su devridaim pompası içinde, yağ soğutucuları içinde, aftercooler içinde kalabilir. Az da olsa bir miktar kalan suyun donması sonucu bu elemanlar zarar görebilir. Arac çalışamaz duruma gelir. Maddi, iş ve zaman kayıpları oluşur.
Bir motor termostat olmadan asla çalıştırılmamalıdır.
Motor termostat olmadan çalıştırılırsa su sadece motor bloğu tarafında devridaim eder, radyatör tarafına gitmez. Bu
durumda hararet problemi oluşur. Termostat ayar derecesi yaklaşık 82 – 90°C arasındadır. 82°C nin altında radyatöre giden akış yolu kapalıdır ve soğutma suyu motor tarafında devridaim eder. 90°C nin üzerinde termostat açar ve
soğutma sistemi suyu radyatör içinden geçerek devri daim
yapar. Böylece soğutma suyu 82 – 90°C arasında çalışmış olur.
39
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Değişik markaların antifiriz ürünleri mevcuttur. Soğutma
suyu karışımı hazırlanırken tek
bir marka tercih edilmeli, farklı markalar birbiriyle karıştırılmamalıdır. Antifiriz ve temiz su karışımının farklı oranları için, farklı donma noktası değerleri elde
edilir.
Aşağıdaki tabloda bu değerler görülebilir.
Tablo 1 den de görüleceği üzere çok soğuk bölgelerde
araca saf antifiriz (%100) konulması yeterli olmamaktadır. Mutlaka temiz su ile karışım yapılarak kullanılmalıdır. En düşük
donma noktası %67 antifiriz ve
%33 temiz su karışımı ile (-71°C)
olmaktadır.
Resim 2
Suyun kaynama derecesi 100°C dir.
Antifiriz eklenme oranına göre suyun
kaynama noktası da artış gösterir. Aşağıdaki tabloda bu değerler görülebilir.
Tablo 2
Antifiriz ve temiz su karışımının sadece kış mevsiminde değil, tüm yıl boyunca kullanılması, suyun kaynama noktasının da artması sebebiyle daha koruyucu
olur. Ayrıca soğutma sistemi içindeki tüm
metal yüzeylerin paslanması v.b. zararlar önlenmiş olur.
Tablo 1
Araç bakımlarının önemli bölümlerinden biri de soğutma sisteminin düzenli
olarak temizlenmesidir. Araç bakım kataloglarında belirtilen sürelerde, belirtilmemişse en fazla her iki yılda bir soğutma
sistemi elemanları temizlenmelidir.
Aracın soğutma sistemi, motorun çalışması esnasında ürettiği fazla ısının etkilerinden, zararlarından aracı korur ve
motorun doğru sıcaklık aralığında çalışmasını sağlar. Soğutma sistemini pas,
tortu ve kirleticilerden korumak soğutma sistemi elemanlarının ve motorun en
iyi çalışma koşularında çalışmasını sağlayacaktır. Örnek olarak bir BMC PRO
935 kamyonun Cummins ISLe motorunun soğutma sistemi aşağıdaki resimdeki gibidir.
Tablo 2
40
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Soğutma Suyu Değişiminde Dikkat
Edilecek Hususlar
t 3BEZBUÚSJÎZà[FZJOEFPMVĆNVĆPMBOQBTLJSFÎUPSUV
v.b. kirleticiler de su ile temizlenmelidir.
Önce motorun soğuk olduğundan emin olun !
t ćEFBMCJSTPĄVUNBTVZVLBS‘Ć‘N‘BOUJGSJ[WF
temiz sudan oluşur. Bu karışım yaklaşık (- 35°C) donma noktası değerini sağlar. Musluk suyunda yer alan
ve suyun görevini doğru olarak yapmasını engelleyen mineraller soğutucu suyu karışımının özelliğini
bozabileceğinden, karışım için damıtılmış (temiz) su
kullanılmalıdır.
t 3BEZBUÚSàOE‘ĆZà[FZJOEFLJLBOBMMBS‘OBZMPOG‘SÎBWF
sabunlu su kullanarak yavaşça fırçalanmalı, radyatör
kanallarının arası hortumdan düşük basınçlı su püskürtülerek temizlenmelidir.
t 3BEZBUÚS LBQBĄ‘ SBEZBUÚS JÎJOEFLJ TPĄVUNB TVZVnu kapalı ve basınç altında tutar. Soğutma suyunun
basıncı motor tipine göre değişir ve basınç derecelendirmesi kapağın üzerinde gösterilmiştir. Radyatör
kapağının yaylı kısmının çalışır olduğu ve contasının
sağlamlığı kontrol edilmelidir. Sıcak radyatör kapağını asla açmayın! Soğumasını bekleyin…
t 4PĄVUNBTVZVOVOCPĆBMU‘MNBT‘JÎJOCJSLBC‘SBEZBUÚrün altına uygun şekilde yerleştirilmeli ve su boşaltılmalıdır. Soğutma suyu çok zehirlidir ve burada kullanılan kaplar mutfaklarda kesinlikle kullanılmamalıdır !
t ±‘LBOTPĄVUNBTVZVOVUFIMJLFMJBU‘LCFSUBSBGLVSBMMBrına uygun olarak, doğru bir şekilde depolamak ve
yetkilendirilmiş firmalara belge karşılığı teslim etmek
gerekmektedir.
t 3BEZBUÚSàOTVZVCPĆBMU‘ME‘LUBOTPOSBSBEZBUÚSàOTV
hortumları ve kelepçeleri kontrol edilmelidir. Gerekiyorsa radyatör yeniden doldurulmadan önce değiştirilmelidir.
42
t 3BEZBUÚSLBQBTJUFMFSJBSBÎMBS‘OCBL‘NLBUBMPHMBS‘OEB
belirtilmektedir. Kapasite değerleri öğrenilmeli ve bu
değerlere göre antifiriz - su karışım miktarları ayarlanmalıdır.
t 4PĄVUNB TVZV EFĄJĆJNJOEFO TPOSB TPĄVUNB TJTUFminde oluşabilecek hava boşluklarını almak gerekir. Radyatör kapağı açıkken motor çalıştırılır (basınç
oluşumunu engellemek için) ve yaklaşık 10 dakika
çalışır durumda bırakılır. Kalorifer de devreye alındıktan sonra, hava alma tapalarından soğutma sisteminin havası alınır.
Kaynaklar :
t ,0."5468"-BTUJLMJ:àLMFZJDJ5BNJSLJUBC‘
t #.$130LBNZPO$VNNJOT*4-FNPUPSFĄJUJNOPUMBS‘WFUBNJSLJUBC‘
t $"4530-5Ã3,ć:&o1SBUJL"SBÎ#BL‘N‘UFLOJLCJMHJMFSJJOUFSOFU
Derleyen: Murat COŞGUN
GÜRİŞ İNŞ. VE MÜH. A.Ş. – Makina İşletme Şefi
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Tehlikeli Bölgede
Çalışma öncelikle
tehlikeli bölgenin
tanımlanması ve de
güvenliğimiz açısından
tehlikeli bölgede
kullanılabilecek
malzemelerin
belirlenmesini
içermektedir. Akışkana
ve bölgelere göre
uygun koruma sınıfları
tanımlanacaktır.
46
Güvenlik
1. Giriş
Patlayıcı bir ortamdaki buhar ya da gazın kazara ateşlenmesi patlamaya neden olabilir. İnsan hayatını korumak ve maddi kayıpları önlemek için uluslararası
boyutta belirli ölçümler yapılır.
Bu ölçümler temel olarak yanıcı ürünlerin işlenmesi, taşınması ve depolanması sırasında tehlikeli ortamların oluşabileceği, kimya ve petrokimya sanayilerinde
uygulanır.
"Temel Emniyet" (Intrinsic Safety), patlama riskli ortamlarda bulunan elektrikli cihazların kullanılması ile ilgili, Avrupa normlarındaki 7 ayrı koruma tipinden birisidir.
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
2. Açıklamalar
"Intrinsic Safety" üzerine konuşmadan önce, elektriksel
koruma alanında sıkça kullanılan bazı terimleri açıklamalıyız ve bazı tanımlamaları açıklığa kavuşturmalıyız. Ayrıca
uygulanabilir normlar ve standartlar hakkında da konuşulması gerekmektedir.
"Patlama riskli ortam nedir ?"
Patlama riskli ortam; patlamanın olabileceği bir ortamdır. Patlamanın oluşması için 3 elemanın birarada olması
gerekmektedir:
1. Her zaman varolan atmosferik ortam
2. Yanıcı madde (toz, gaz, buhar veya fiber)
3. Ateşleme kaynağı (Elektrikli cihazlar veya ısı kaynakları)
Sıcaklığın ortamdaki gazın ateşlenme ısısını aşması
şartıyla, bir kıvılcım, ateş ve elektrikli cihazların yüzey sıcaklıklarındaki artışlar patlamaya neden olabilir.
"Gaz içeren patlayıcı ortam nedir?"
Bu tip, yanıcı madde ve hava karışımı ortamlarda (gaz,
buhar veya fiber), ateşleme sonrasında yanma bütün karışıma yayılır.
CENELEC: "Avrupa Elektriksel Standartlaştırma Komitesidir" (European Committee for Electrical Standardization) Merkezi Brüksel'de olan kuruluş, 18 Batı Avrupa
Ülkesi'nin ulusal elektronik komitelerinin birleşmesinden
meydana gelmiştir. Temel rolü; ulusal standartları tek bir
Avrupa standardı altında birleştirmektir. 1958'de temelleri
atılan kuruluş, 1973'te Avrupa Pazarı'nın büyümesiyle birlikte CENELEC adını almıştır.
31 Nolu teknik komite, patlayıcı ortamlarda elektriksel cihazların kullanımıyla ilgili standartları oluşturmakla yükümlüdür.
I.E.C. / Cenelec İşbirliği
Patlama riskli ortamlarda kullanılmak üzere dizayn edilmiş olan elektriksel cihazlarla ilgili olan CENELEC temel
standardı EN 50014 1977 yılında basılmıştır ve lEC'nin 79
nolu yayınından yola çıkılarak hazırlanmıştır. Bu iki organizasyon, Ekim 1991'de işbirliği anlaşması imzalamışlardır ve
o tarihten bu yana birlikte çalışmaktadırlar. Bu anlaşma; iç
kaynaklardan ve mevcut işlerden yola çıkarak, standartlaştırma prosesinin ve bunun sonucunda alınan kararların hızlandırılmasını amaçlamaktadır. Böylelikle Aralık 1992 tarihli EN 50014 standardının 2. Baskısı tam olarak lEC'nin 79-0
nolu yayınına entegre edilmiştir.
5. Üretici, Müteahhit Ve Kullanıcı Sorumlulukları
"Patlayıcı Ortam nedir?"
Patlayıcı ortamlar; sızdırma, boru kaçakları, sıcaklık değişimleri gibi nedenlerden ötürü patlama ihtimali olan ortamlardır.
Üretici:
EN 50014 Standardındaki genel kurallata göre üretici"
Uygunluk Belgesi'ne" sahip olmak zorundadır. Bu belge:
3. Patlama Riskli Ortamlar
t ÃSàOàOTFSUJGJLBTUBOEBSUMBS‘OBVZHVOPMEVĄVOVOLBnıtıdır.
I.E.C. 3 tip tehlikeli bölge sınıflandırması yapar:
t ÃSFUJDJOJOTFSUJGJLBZ‘ÎPĄBMUBSBLLVMMBONBT‘O‘TBĄMBS
ZONE 0 : Patlayıcı ortamın uzun süreli ve sürekli bulunduğu bölgelerdir.
Ürün Sertifikası:
ZONE 1 : Patlayıcı ortamın normal işletme şartlarında
bulunma olasılığının olduğu bölgelerdir.
Üreticinin ismini veya kayıtlı markasını
ZONE 2 : Patlayıcı ortamın kazara, kısa bir süre için oluşabildiği bölgelerdir.
Kodlama yöntemiyle ürünün kimliğini (Ör: EEx ia IIC T6)
4. Standartlaştırma
IEC: Merkezi Cenova'da bulunan ve 1906 yılında kurulmuş olan "Uluslararası Elektroteknik Komisyonu" (International Electrotechnical Commission), 43 ulusal komiteden
oluşmaktadır. Bu komisyonun amacı:
"Standartlaştırma ile ilgili tüm konularda uluslararası işbirliğini desteklemek ve buna bağlı olarak, elektrik ve elektronik alanlarında sertifika vermek, böylelikle uluslararası
bilgi alışverişini güçlendirmek"
1976'dan beri IEC ISO ile, diğer birçok kuruluşla olduğu gibi, sıkı bir işbirliği içindedir.
Üreticinin ürettiği ürünün tanımını
Test merkezinin ismini veya logosunu
Sertifika referansını belirtir.
Müteahhit Firma:
Patlayıcı ortamda, belirli koşullarda kullanılmak üzere sertifikalandırılmış elektrikli cihazı seçmek, bu cihazları patlama riskli ortamların değişik zonlarma uygun olarak
yerleştirmek sorumlulukları, dizayn ve montajdan sorumlu
firmalara aittir.
Kullanıcı:
t 5FIMJLFMJ CÚMHF [POMBS‘OEB VZHVO TFSUJGJLBM‘ àSàOMFSJ
kullanmakla yükümlüdür.
47
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
ÜLKELER
TEST MERKEZLERİ
LOGO
BELÇİKA
Institut Sientifique de Service Public
ISSEP
DANİMARKA
%BONBSLT&MFDUSJTLF.BUFSJelkontrol
%&.,0
FRANSA
Institut National de
Mh&OWJSPOOFNFOUFU%FT3JTRV- */&3*4
FTGPSNFSMZ$)&3$)"3
Laboratoire Central des Industries Electriques
LCIE
Physikalisch-Technische Bundesanstalt
PTB
Bergvverkschaftliche Versuchsstrecke
BVS
İTALYA
Centro Elletrotecnico Sperimentale Italiano
CESI
HOLLANDA
Koningklijk Instituut voor het
testen van Elektrische Materialen
KEMA
t 6ZHVOMVL4JTUFN4FSUJGJLBT‘JMFCJSMJLUFVZHVOMVLTFStifikasını bulundurmak zorundadır.
İSPANYA
Laboratorio Oficial Madariaga
LOM
t .àUFBIIJUGJSNBZMBJĆCJSMJĄJZBQBSLGBSLM‘[POMBS‘CFMJSlemek zorundadır. Bu belirleme kullanıcının zorunluluğudur.
İNGİLTERE
British Approvals Service for
Electrical Equipment in Flamable Atmospheres
BASEEFA
ALMANYA
t %à[FOMJ CBL‘N ÎBM‘ĆNBMBS‘ ZBQNBL WF NPOUBK WF
ekipmanın emniyetini sürdürmek zorundadır.
b. Işaretlme/Tanımlama
6. Yetkili Kuruluş Tarafından
Sertifikalandırma, İşaretleme, Tanımlama...
a. Sertifikalandırma:
Normlarda bahsi geçen 3 tip zona göre, zonda kullanılan ekipman ve malzeme (I.S. için) sertifikalandırılmalıdır.
Bu; malzemenin onaylı laboratuvarlar ve/veya kuruluşlarca uygulanan testlerden başarıyla geçmesi gerektiği anlamına gelmektedir. Özellikle "Intrinsically Safe" malzeme için
sertifikalandırma süreci şöyledir:
1. Fonksiyonlama İlkesi
EEx ia
Bu sembol elektrikli cihazın, özellikle Avrupa Standartları EN 50015 ve
EN 50028'e uygun olan birçok koruma tipinden birine uygun olduğun
anlamına gelir.
%JZBHSBNMBS
Koruma Tipi
(bkz. Koruma tipi tablosu)
3. Tahakkuk
Ekipman Grupları:
4. Sertifikalandırma
Laboratuvar ve/veya kuruluşlar her adımda kontrol mekanizması olmak ve test sonuçlarını uygulamak zorundadırlar.
Uygunluk Sertifikasını Kim Verir ?
EN 45001'e göre test ve sertifikalandırma vermek için
EEC tarafından onaylanmış kuruluşlar aşağıdadır. Bu kuruluşlarca verilen uygunluk sertifikası EEC'nin tüm üye ülkelerince tanınır:
48
Patlayıcı ortamda kullanılacak bir elektrikli cihazın, EN
50014 standartlarına uygun bir işaretlemeye sahip olması gerekir.
I: Maden ocaklarındaki elektriksel
Ekipmanlar
II: Maden ocakları (*) dışındaki yerlerde kullanılacak elektriksel ekipmanlar.
(aşğ.tabloya bakınız)
Sıcaklık Sınıfı
(bkz. Temp.class tablosu)
IIC
T6
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
c. Koruma Tıpı
Cenelec
İlkeler
Standartları
SERTİFİKASIZ SİSTEM
DİZAYN EDİLMİŞTER: firma ismi
TANITICI BELGE N°...
&,ć1."/(361-"3*
Semboller
EN 50014
(&/&-,63"--"3
EN 50015
1&530-%"-%*3."
"o"
EN 50016
#"4*/±-"/%*3."
"p"
EN 50017
50;%0-%63."
EN 50018
YANMAZ İLAVESİ
Gruplar
Gaz
I
metan(patlayıcı)
Ateşleme Ateşleme Sınıfı
Sıcaklığı T1 T2 T3 T4
(°C)
"q"
aseton
540
t
"d"
asetik asit
485
t
630
t
EN 50019
"355*3*-.*ą&./ć:&5
"e"
amonyak
EN 50020
*/53*/4*$4"'&5:
"ia'T'ib"
etan
515
t
556
t
EN 50028
KAPSULLEME
"m"
metilen klorid
EN 50039
*/53*/4*$4"'&5:4ć45&.
"SYS"(*)
metan
595
t
karbon monoksit
605
t
A propan
470
t
n-bütan
365
t
n-bütil
370
t
I.S. devresine uygulanabilir belirli standart:
Birçok sertifikalı cihaz ve sertifikalı olmayan aksesuarlar (bağlantı kutusu, svvitchler, fiş...) bir I.S. devresinde birarada yeraldığmda, bir "sistem onayı" gerekir. Bu, yetkili
kuruluş tarafından ( ör. LCIE) ya da montajı dizayn eden fir-
II
hidrojen sülfat
270
t
n-hexan
240
t
asetaltet
140
t
etil eter
170
t
etil nitrit
T5
t
90
425
t
etil oksit
429-440
t
asetilen
305
t
B etilen
C karbon bisülfat
hidrojen
t
102
560
T6
t
Ateşleme Sıcaklığı, gaz karışımını ateşleyebilecek kızgın yüzeyin sıcaklığıdır. IIB sertifikalı ürünler, grup MA'nın
ekipmanları olarak kulanılabilirler. Bunun gibi, IIC sertifikalı ürünlerde grup MA ve IIB'nin ekipmanları olarak kullanılabilirler.
Sıcaklık Sınıfı
ma tarafından yapılabilir. Bu «sistem onayı» bu sistemin hiç
şüphesiz "Intrinsically Safe" olduğunu açıkça ortaya koyNBM‘E‘S%FWSFZFULJMJLVSVMVĆÎBTFSUJGJLBMBOE‘S‘ME‘Ą‘OEBJĆBretleme sertifikayı ifade etmelidir. Örneğin:
Max. Yüzey
Sıcaklığı(4) (°C)
Ateşleme
Sıcaklığı(5) (°C)
T1
450
>450
T2
300
>300
T3
200
>200
T4
135
>135
T5
100
>100
T6
85
>85
EEx ia IIC T6
(4) Ortam sıcaklığı 40°C'yi aşmamalıdır.
LCIE «SYST».
(5) Gaz karışımının ateşleyici sıcaklığı, max.yüzey sıcaklığından yüksek olmalıdır. %10/20 emniyet yüzdesi ateşleme sıcaklığı ile ortam sıcaklığı arasında
gözlemlenir.
Eğer devre sertifikalandırılmamış ise, işaretlemenin
aşağıdaki gibi olmasını tavsiye ederiz:
50
Sıcaklık Sınıfı
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
7. Patlama Riskli Bölgeler / Koruma Tipleri
Koruma Sembolü
Zonlar
0
1
Tanımlama
2
"d"
t
t
Cihazın patlayıcı kısımları, patlamaya karşı dayanıklı korumaya bağlanır.
Koruma, patlayıcı karışımın içsel patlamasınca
üretilen basınca dayanacaktır ve patlamanın patlayıcı ortama nüfuz etmesini engeller.
t
Elektrikli cihaz, norrmal
çalışma şartlarında olduğu gibi, aşırı yüksek sıcaklıktan bağımsızdır ve
ne içeride ne de dışarıda elektrik kontağı ya da
parlamaya sebep olmaz.
"e"
t
"i"
"ia"
t
t
t
"ib"
t
t
"m"
t
t
"o"
Yüzeyde oluşabilecek
ısınma ya da kıvılcım
ile patlama yaratabilecek elektrik kısım özel bir
case ile korunur. Böylelikle bu kısım kapsülize
edilerek patlama ortamı
ortadan kaldırılır.
t
t
Yağ içine doldurulan
elektrik kısımların korunması.
t
t
Atmosfere göre, basınçla oluşabilecek kısımların
dengelenmesi.
t
t
Toz dolumu içeren kısımların korunması.
"p"
"q"
Parlamanın ya da sıcaklığın patlayıcı ortam
oluşturamadığı devreleri sembolize eder. Sürekli tehlike arz eden bölge
için servis imkanı sağlar.
8. "Intrınsıcallysafe" Prensibi
"Intrinsic Safe" devresi nedir?
Bu tip koruma, patlayıcı ortam oluşturabilecek enerjiyi
minimize eder.. Tüm devre, bu enerjinin ne normal serviste
ne de hatalı çalışma koşulunda mümkün olamayacağı şekilde dizayn edilir. Patlayıcı ortama neden olacak ateşleme;
kıvılcım ve/veya ısı nedeniyle olabilir.
52
Enerji seviyesini nasıl sınırlayabiliriz?
1. açık devrede oluşabilecek maximum akım ve voltajı
sınırlayarak (ör. reziztans ya da zener diode ekleyerek)
2. ısıl ve elektriksel enerji birikimini sınırlayarak
Tek elektrikli cihaza uygulanan diğer koruma tipinin aksine, bu koruma bütün devreye uygulanır.
EN 50020'nin temeli nedir?
%FWSFZJBΑQLBQBNBTàSFTJODFJOEàLUBOTZBEBLBQBsite halihazırdaki ateşleme gücüne ek olarak, kendi enerjisinin bir kısmını bırakabilir. Bu durumda emniyet faktörü uygulanmalıdır.
Elektrikli cihazların tamamı ya da bir kısmı güvenli olabilir.
Intrinsic safe cihazların işaretlemesi (GÜVENLİ BÖL(&%&
&&YJB**$5PMNBL[PSVOEBE‘S
Birleşik ya da "bağlı" cihazlarda (TEHLİKELİ BÖLGE%&
<&&YJB>**$PMNBL[PSVOEBE‘S
"ia": 2 arıza olsa bile devre hala güvenlidir (Zone O'da
kullanılabilecek tek koruma sınıfıdır)
"ib": 1 arıza olsa bile devre hala güvenlidir (Zone 1, 2)
4WWJUDI 35% 5IFSNPDPVQMF TUSBJO HBVHF WC HJCJ
patlayıcı ortamda yeralan ürünler, eğer aşağıdaki değerlere ulaşılamazsa, işaretleme ya da sertifikalandırmaya ihtiyaç duymazlar:
1,2V
0.1 A
20 Uj
25 mW
Hakan ÖZBAY
ABRA Mühendislik Kontrol Sistemeleri Genel Müdürü
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Sıcaklığın, sıcak
karşılanmadığı yer..
Bu yazımızda çok bilinen ve hem lastik üreticileri hem de araç üreticileri tarafından sürekli
tekrarlanan “lastik şişirme basıncı” konusuna ısı penceresinden bakalım istedik.
Aracına yakıt almayı ihmal etmeyen bizler lastiklerimizin
havasını ve mümkünse fiziki durumunu kontrol edemeyecek kadar sorumsuz sorumluyuz. Bedel ödemeye geldi mi
kimse aynaya bakıp, gördüğü yüze -bunun sorumlusu sensin- diye çıkışmıyor. Aracımızı gölge bir yere park etmeye
özen gösteriyoruz. Çünkü araca bindiğimizde içerideki boğucu havayı solumak zorunda kalıyoruz. (“Benim aracımın
üstü açık” derseniz, “güle güle kullanın” derim.) Neyse..
Okuyucumuzun aklına şu da gelebilir. Lastikler tasarlanırken bu tip koşullar da dikkate mutlaka alınmıştır, içinde
sıkıştırılan hava basıncının düşük olma durumu.. Bu, doğru ancak bizim lastiklerimiz içindeki sıkıştırılmış hava basıncının kontrolünü yapacağımız da mutlaka dikkate alınmıştır. Hatırlarsak, 40. sayı Lastik Magazinde konu olan RF
(havasız üzerinde gidilebilen) lastiklerinin de şişirme basınç kontrollerinin belirli sürelerde yapılması gerekiyordu.
Siz unutsanız bile TPMS sizi uyaracaktır.
Hatırlayalım, lastik görevini yaparken bünyesinde
neler oluyor?
54
54
Yola temas ettiği alanda bloklar/dişler esniyor, motordan
aktarma organlarıyla gelen gücü hareket haline dönüştürüyor, bloklar bunu gerçekleştirmek için yol yüzeyine yapışırken aynı zamanda da zorlanarak esneme yapıyor. Daire görünümlü lastik yere temas ettiği alanda düzleşiyor bu da blokların her bir milimetre karesinde farklı baskı oluşumuna neden
oluyor. Taban bölgesinin tekrar dairesel şekli alması için lastiğin içine sıkıştırdığımız hava öncelikli olmak kaydıyla, çelik kuşaklar da tabana yardımcı oluyor. Topuk bölgesi her turunda
değişken olarak janta bir normal bir de baskı altında dayanır.
Hatırlamaya devam edelim. Hareket halinde lastiklerin
araç boy eksenine paralel olması gerekiyor. Toe (içe kapanıklılık veya dışa açıklık) değerleri araç üreticisi değerlerinde değilse, bu konumda lastik ve araç farklı yönlere
gidiyor, yükün de etkisiyle gereksiz ve aşırı sürtünme oluyor. Dingil veya aks paralelliğinde sorun varsa, yine, araç
ve lastikler farklı yönlere gidecektir. Hız artarsa lastiğin tur
sayısı da artıyor, böylece lastiğin yere temas ettiği bölgede oluşan kaymalar da artıyor. Yol yüzeyinin eğimi, amorti-
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
sörlerin etkili çalışma oranlarındaki farklar, ani veya çok yavaş da olsa direksiyona verilen hareketler.. frenleme lastiklerin taşımak zorunda kaldıkları yük miktarını da etkiliyor. Bu
kısa hatırlamalar aslında üstteki sorunun özlü bir yanıtıdır.
Lastik bir bütün halinde çalışır. Tabanda çalışma oluyor
da yanaklarda olmuyor mu? Standart tip lastikte, yanaklar esneme ve gerilme hareketini küçük bir bölgede yapar.
Lastiğin performans tipi değiştikçe yani, yüksek, aşırı yüksek (ultra)..çalışmanın olduğu alan iyice küçülür. Araç kontrolünü kolaylaştırmak, yönel kararlılığı artırmak, yanal saptırıcı kuvvetlerin etkilerini en düşük seviyeye çekebilmek gibi
sürüş güvenliğinin vazgeçilmezlerini sağlamak için bu gereklidir. Bu arada konfor ne oldu? Sorusunun aklınıza geldiğini hissediyorum. Bu konu “Lastik Teknik” bölümünde tabii
ki ilerleyen sayılarda, ayrıntılarıyla yer alacaktır.
Isınma konusuna gelelim. Lastik, yukarıda özetle anlatmaya çalıştığımız, görevlerini yaparken sürtünme kaynaklı ısı oluşturur. Kısaca mekanik enerji ısı enerjisine de dönüşür, ısınmaya başlar. Lastik bünyesinde bunlar olurken içine
sıkıştırılan havanın sıcaklığı da artar. Sıcaklığı artan sıkıştırılmış hava içindeki moleküllerin birbirlerine çarpma hızları da
artar. Çarpışma şiddeti beraberinde ısı enerjisini ortaya çıkarır. İşte en önemli olaylardan biri budur. Lastik üreticilerinin yıllardır pazara yaymaya çalıştığı, pazarı bilgilendirmek
için yüklü paralar harcadığı eğitimlerde bu konunun katılımcılara vurgulanmasına rağmen, hâlâ, hatalı bilgi bazı sürücülerin kafasında dolaşmaya devam ediyor. Efendim neymiş?
Hava sıcakmış, düşük hava basarsak lastikler kendini çabuk
toparlar, ısınır ve kendi havasını tamamlarmış..Doğru! Kesinlikle doğru! Lastikler hızla ısınacak ve ısı araç hareket ettiği
sürece artmaya devam edecektir! Oldu mu? Dilerseniz, Isınma devam ederse diye başlayalım. İlk konum neydi? Düşük hava basarsak. Ne kadar düşük? 2, 5, 8.. PSI? Yeter mi?
Lastikler zaten, biz kontrol etmediğimiz sürece, her ay yaklaşık 1 PSI basınç kaybediyor. Araç üreticisi firma değerlerinde olduğundan bile emin olmadığımız lastiğin havasını hangi akla hizmet edip düşürme hakkına sahip oluyoruz? Araç
üreticisi firmalardaki mühendisler ve test pilotları akıl etmiyor
da biz mi akıl ediyoruz bu dâhiyane fikri? Peki ya lastik üreticisi firmalar, oralardaki mühendisler ve test pilotları? Bunlar da mı? Akıl edemedi? Lastik ve içine sıkıştırılan hava olayını iyice basit düşünerek anlaşılabilir ve anlatılabilir, müşteriyle paylaşabilir hale getirelim. 1 PSI eşittir 1.000 minik kauçuk top diyelim. Araç üreticisi firma lastik şişirme basınçları
için yüklü/yüksüz, şehir içi/otoyol gibi başlıklarla diyelim şehir içi için ön 32 PSI, arka 36 PSI diyor. Yani, 32.000 mink
kauçuk top ön lastik içine 36.000 minik kauçuk top arka lastik içine sıkıştırın. Çünkü aracın test aşamasında gerek kendi test pilotları gerekse lastik ürecisi firmanın test pilotları ve
mühendisleri dingil ya da akslara düşebilecek yükleri önce
teorik sonra gerçek çalışma koşullarında test edip bu değeri belirlemişler!
Lastiğin içine verdiğimiz adet kadar minik kauçuk top
sıkıştırırsan güvenlik, konfor, yakıt ekonomisi..neredeyse
her alanda ideal konumdasın.
Diyelim 32.000 minik kauçuk top yerine 30.000 top koyduk. Eksilen alan topların daha rahat hareket etmesine izin
verecektir. Toplar daha rahat ve yüksek hızlarda birbirlerine
çarpmaya başlayacak ve kendi sıcaklıkları yanında yaydıkları ısı enerjisi de artacak. Isınan cisimler genleşir. Genleşme nedeniyle kendilerini saran lastiği her milimetre karesinden dışa doğru itmeye başlayacaklardır. Araç hareket etmeye ve lastik içindeki sıcaklık da artmaya devam ederse,
lastiğe uygulayacakları güç de artacak. Sonuç..hayal bile
etmeyin! (40. Sayı Lastik Magazin sayfa 64’ü bir kez daha
okumanızı öneririm.)
Şimdi, umarım, araç ve lastik üreticilerinin ısrarla periyodik hava kontrolleri, lastiğin fiziksel durumunun kontrolü
ve uzun süreli yolculuklarda mola verme ve yaklaşık 3 saatlik mola sonrasında lastiklerin havasını kontrol ederek yola
devam etmemizi neden istedikleri açıklığa kavuşmuştur.
Belki, 3 saat mola mı olur? Sorusunu soruyorsunuz, tamam. Siz de, kütünün iyisi olarak, yolculuğa başlamadan
55
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Isı, lastiğin ömrünü olumsuz yönde etkileyen önemli faktörlerden biridir. Kabaca her 12 °C’lik sıcaklık değişiminde lastiğin basıncı da 0.8 PSI değişir. Ortam sıcaklığı
artarsa lastiğin basıncı da buna bağlı olarak artar, araç hareket etmese bile.
önce lastik şişirme basınçlarınızı, araç üreticisi firma değerlerinin azami yüzde onu kadar yükseltin ki, o minik kauçuk toplar lastiğinize, size, yolculuk ettiklerinize hatta sizinle birlikte trafikte olanlara zarar veremesinler.
Bu arada, lastiğin içine basacağınız havanın olabildiğince kuru olması gerekir. Hava içindeki oksijen ve diğer
gazlardaki moleküllerden daha büyük moleküllere (minik
kauçuk top) sahip, nemsiz Nitrojen bastırmak doğruya en
yakın yoldur. Çünkü nitrojen (azot) kuru/nemsiz olduğundan geç ısınır.
Eğer bu imkân yoksa mutlaka bir lastik servisine
gidilmelidir. Benzin istasyonlarındaki hava saatleri ve
bastığınız hava içindeki nem konusunda yetkili bir lastik servisi kadar hassas olma olasılıklarının düşük olduğu inancındayım.
Lastik yanak yazılarına baktığımızda, genelde omuz
bölgesinde UTQG (Uniform Lastik Kalite Derecelendirmesi) olarak isimlendirilen ve üç “T” vardır. Treadwear (taban
aşınma), Temperature (Isıya direnç) ve Traction (tutunma).
Temperature, lastiğin çalışırken bünyesinde oluşan ısıyı
tahliye edebilme yeteneğinin derecesidir. Derecelendir en
düşük “C”den en yüksek “A”ya kadardır. “C” derecesindeki bir lastik ısındığında kolay patlar mı? Sorusu doğru bir
soru değildir. Bu test laboratuar ortamında, değişkenlerin
en alt seviyede tutulduğu kapalı bir ortamda yapılan testidir. Diyelim ki, en düşük derece için, 150 km/saat hıza 30
dakika dayandı. Gerçek çalışma koşullarında bunun karşılığı asla verilen ifadeler olamaz! Çünkü hava ne kadar sıcak olursa olsun, lastiğin sıcaklığına yükselmez ve lastik,
bünyesinde oluşan ısıyı kendini saran havaya tahliye eder.
Örneklemek gerekirse, ortam sıcaklığı yüksek yerleri seçelim İzmir-Aydın, Gaziantep-Adana otoyolundayız. Altımızdaki lastiğin üzerinde Temperature C yazıyor. Sabah yola
çıkmadan önce bir yetkili lastik satıcısının servisinde havaları kontrol ettirmişiz. Bagaj boş, yolcu sayısı dört. Tam
öğle vakti. Dışarıda “yaprak bile kımıldamıyor” dediğimiz
durum. Rüzgârın r’si yok. Gölgede hava sıcaklığı 55 °C. Yasal olarak yanlış ama yolu boş bulduk, biraz hızlanalım dedik. Aracımız 190 km/saat hız yapmaya başladı. Neden
190’da daha yüksek değil? Lastiğimizin üstündeki hız sembolü “T” de onun için 190. Basmaya başlayalı neredeyse
1 saat oldu ancak lastik patlamadı. Eğer fiziksel bir hasar
yoksa patlamaz. Çünkü lastik üreticisi firma lastiğin üzerine
“T” hız sembolünü koyduysa lastik, kesinlikle bunun üzerinde hız yapıyordur. Üretici bu sınırlamayı emniyet sınırı olarak belirler. Yani bunu aşma der!
Bir hatırlatma daha
Ortam sıcaklığının sürekli 15 °C olduğu ortamda kullanılan lastiğin ömrünü 100 dersek ve lastik sürekli 30 °C’lik
sıcaklığa sahip bir ortamda çalışıyorsa ömrü % 45 azalır.
Unutmamalı ki, lastiğin yola tutunması için mutlaka ısınması gerekir. Yarış lastikleri hariç, bu ısınma düzeyi, yine
kabaca, 80-95 °C civarıdır. Bu ısı dereceleri aşılmaya başlanırsa önce taban kauçuk karışımı esnekliğini yitirmeye,
koyu kıvamlı pelte (erimeye başlamasının ilk basamağı) konumuna gelir ve tutunma maalesef biter.
Hava nasıl olursa olsun, sizin lastiklerinizin içindeki hava
basıncı, daima, araç üreticisi firma değerlerinde olsun!
Sadettin ATAMAN
Lastik Magazin
56
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
?
Trafik Kazasında
Nelere Dikkat
Edilmeli
Araç ve iş makinalarının karıştığı trafik
LB[BMBS‘TPOVDVOEBFLTJLWFZBOM‘Ć
uygulamalardan dolayı şirketler zarara
uğramaktadır.
,B[BEVSVNVOEBIBUBM‘VZHVMBNBMBS‘O
önlenmesi için nasıl hareket edilmesi ve
ilgili sigorta mevzuatı yönünden yapılması
gereken hususlar aşağıda belirtilmektedir;
a. Trafik (Zorunlu Karayolları Mali
Sorumluluk) Sigortası.
Trafiğe çıkan her türlü araç ve makinenin trafik kazalarında karşı tarafa verdiği zararı karşılamak için uygulanmaktadır.
Sigorta karşı tarafın kusursuzluğu oranında zararı
öder.Dolaysıyla tek taraflı , karşı taraf olmayan kazalarda herhangi bir ödeme yapılmaz. Ödeme miktarı her yıl
kanunla belirlenen bedeli geçemez.Bu bedel araç ve kişi
başı veya toplamı olarak her yıl kanunla belirlenir.
Bu sigorta ile;
t ćĆMFUJDJTJ BZOJ PMBO BZOJ ĆBI‘T WFZB LVSVNB BJU
araçların kazalarında ödeme yapılmaz.
t ąBOUJZFTBIBT‘JÎJOEFBSBÎMBS‘OLBS‘ĆU‘Ą‘LB[BMBSEB
hasar ödemesi yapılmaz.
t #VTJHPSUBJMFBSBÎCBƑOBZ‘M‘OEB
NBLTJNVN 5- AZF LBEBS WF EBIB GB[MB BSBD‘O
LBS‘ĆU‘Ą‘LB[BMBSEBJTFUPQMBN5-AZFLBEBS
ödeme yapmaktadır.
t 5SBGJLTJHPSUBT‘PMNBZBOCJSBSBD‘OLBS‘ĆU‘Ą‘LB[BMBSda hiçbir ödeme yapılmaz.
b. Kasko Sigortası
Trafik kazalarında veya hasarlarda , araç sahibinin ve
LBSƑ UBSBG‘O LVTVSTV[MVĄV PSBO‘OEBLJ [BSBS‘O‘O 53"'ć,
4ć(035"4*O‘OLBSƑMBNBE‘Ą‘L‘TN‘ÚEFS
58
Trafik Kazası Sonrası Yapılması Gerekenler
4BEFDF NBEEJ IBTBSMB TPOVÎMBOBO USBGJL LB[BMBS‘OEBOTPOSBLB[BZBLBS‘ĆBOEJĄFSTàSàDàWFZBTàSàDàMFSMF
kazanın oluş şeklinin tutanak ile tespitinde anlaşma sağMBOE‘Ą‘UBLEJSEFw."%%ć)"4"3-*53"'ć,,";"4*5&41ć5565"/"ă*wUVUVMBDBLU‘S
"ĆBĄ‘EBLJEVSVNMBSEBCVUVUBOBLUVUVMNBZBDBL
QPMJTWFZBKBOEBSNBZBNàSBDBBUFEJMFDFLUJS
t 4àSàDà#FMHFTJ[NPUPSMVUBƑULVMMBO‘M‘ZPSTBWFZBZFUFSTJ[TàSàDàCFMHFTJJMFNPUPSMVBSBÎLVMMBO‘M‘ZPSTB
t 4àSàDàEFZBĆLàÎàLMàĄàWBSTB
t 4àSàDàEFBMLPMWFZBBL‘MTBĄM‘Ą‘ĆàQIFTJWBSTB
t ,BNVLVSVNMBS‘OBBJUFĆZBEB[BSBSNFZEBOBHFMJSTF
t 5SBGJLLB[BT‘OEBTBEFDF,JĆJMFSFBJUFĆZBMBSB[Brar gelirse
t ,B[BZBLBS‘ĆBOBSBÎMBSEBOCJSJOJOWFZBCJSLBΑO‘O
trafik sigortası yok ise
t 5SBGJLLB[BT‘ÚMàNWFWFZBZBSBMBONBJMFTPOVÎMBON‘ĆTB
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
5VUVMBDBLLB[BUVUBOBĄ‘JMFCJSMJLUF
.àNLàOPMBOEVSVNMBSEBBSBÎMBSLB[BZFSJOEFOLBME‘S‘MNBEBOÚODFGBSLM‘BΑMBSEBOGPUPĄSBGMBS‘ÎFLJMNFlidir.
,B[BZBLBS‘ĆBOUàNLJĆJMFSJOFIMJZFUWFSVITBUGPUPLPpileri alınmalıdır.
,B[BZB LBS‘ĆBO LJĆJ TBZ‘T‘ LBEBS UVUBOBL UVUVMBDBL
ve her tutanağı kazaya karışan kişiler ıslak olarak im[BMBZBDBLMBSE‘S
4. Tüm tarafların Trafik sigorta poliçeleri fotokopileri
alınmalıdır.
,PMMVL LVWWFUMFSJOJO UVUUVĄV SBQPSMBSEB BZS‘DB BMLPM
raporu da alınmalıdır.
Plaka çıkarılmış iş makinelerinin de trafiğe çıkabilmeleri
JÎJO53"'ć,4ć(035"4*ZBQ‘MNBT‘NFDCVSJEJS#VOEBOEPlayı da bu makinelerin karıştığı trafik kazalarında da ayni işlemler yapılmalıdır.
Tek taraflı kazalarda veya hasarlarda Trafik Sigortası
ÚEFNFZBQNBE‘Ą‘OEBOWBSTB,"4,04JHPSUBT‘OEBOIBTBS
UB[NJOFEJMFCJMJS#VOVOJÎJO,B[BUVUBOBĄ‘,PMMVLLVWWFUMFSJODFUVUVMNBT‘ĆBSUU‘S
#B[‘JĆNBLJOFMFSJ.BLJOF,‘S‘MNB4JHPSUBT‘(FOJĆMFUJMNJĆ ,BTLP 4JHPSUBT‘
ZBQ‘MNBLUBE‘S#V NBLJOFMFS IFSIBOgi bir hasara uğradığında meydana gelen hasarın bir kısmı
IBSJÎNVBGJZFUCFEFMJLBEBS
TJHPSUBEBOBM‘OBCJMNFLUFEJS
#VOVOJÎJOEF0MBZ5VUBOBĄ‘&LTQFSUJ[3BQPSV0QFSBUÚSMàL
belgesi,fotoğraf v.s. işlemler yapılmalıdır.
"TGBMU UBƑNB UBOLMBS‘ SÚMFZ UBOLMBS
±FLJMJS UJQ USFZlerler, sallar ve römorklar motorsuz araç oldukları için ayS‘DB53"'ć,4ć(035"4*ZBQ‘MNB[#VBSBÎMBS‘ÎFLFOÎFLJDJMFSJO53"'ć,4ć(035"MBS‘CVOMBSJÎJOEFHFÎFSMJEJS"ODBL
CVBSBÎMBSEBBZS‘DB,"4,04ć(035"4*ZBQU‘S‘MBSBLUBƑE‘ğı mal ve her türlü hasarı tazmin edilebilir.
5SBGJL LB[BMBS‘OEBLJ 53"'ć, 4ć(035"4* WFZB ,"4,0
4ć(035"4*BSBÎWFZBNBLJOFMFSEFPMVĆBO[BSBSMBS‘LBQTBmaktadır.Bunların taşıdıkları yükler sigorta kapsamı dışınEBE‘S#VZàLMFSJÎJOBZS‘DBTJHPSUBZBQ‘MNBT‘HFSFLJS
½3/&,CB[‘ĆJSLFUMFS3ÚMFZUBOLJÎJOEFUBƑOBOCJUàNMFSćTJHPSUBFUUJSNFLUFEJS
Kazalarda Meydana Gelen Zararların
Onarımları İçin;
B)FSJLJBSBÎTBEFDFUSBGJLTJHPSUBM‘JTF
Araç sahipleri karşı tarafın Trafik Sigorta şirketini arayarak onların yönlendirdiği yerde hasarını yaptırır.Sigorta şirLFUJ LVTVSTV[MVL PSBO‘OB UFLBCàM FEFO L‘TN‘O‘ ÚEFS,BMBO
bedel araç sahibi tarafından karşılanır.
C"SBÎMBSEBOCJS
J,"4,0TJHPSUBM‘
60
,BTLP TJHPSUBM‘ BSBÎ TBIJCJ JTUFOJMFO FWSBLMBS‘ UBNBNMBZBSBL ,"4,0 ZBQBO GJSNBZB NàSBDBBU FEFSFL GJSNBO‘O
yönlendirmesine göre hareket eder.
,"4,0TVPMNBZBOBSBÎJMLNBEEFEFLJHJCJIBSFLFUFEFS
D)FSJLJTJEF,BTLPTJHPSUBM‘JTF
"SBÎTBIJQMFSJFWSBLMBS‘O‘UBNBNMBZBSBL,"4,0ZBQBO
GJSNBMBSBNàSBDBBUFEFS
Tutanaklarda Dikkat Edilmesi Gereken Önemli Notlar:
t 5SBGJĄFΑLBOUàNBSBÎMBSEBw."%%ć)"4"3-*53"'ć,,";"4*5&41ć5565"/"ă*wCVMVOEVSNBM‘E‘S
t w."%%ć)"4"3-*53"'ć,,";"4*5&41ć5565"/"ă*wOBHÚSFTJHPSUBĆJSLFUMFSJLJĆJMJLLB[BMBSEBHFOFMEF
WF,VTVSTV[PSBOMBS‘OEBLBSBS
almaktadır. Tutulan tutanakta taraflar çarpıştık diye bilEJSJNEFCVMVOEVLMBS‘OEBUBSBGMBS‘LVTVSMVTBZmaktadır.Meydana gelen kazlarda tutanak tutulurken
kusurumuz yoksa tutanakta bizim tarafımızdaki bölüNàOTPOVOEB1MBLBM‘BSBÎCBOBÎBSQU‘,BSƑUBSBG‘O
CÚMàNàOTPOVOEBEBy1MBLBM‘BSBDBÎBSQU‘NJGBEFTJnin yazılmasına çok dikkat edilmelidir.
t ,B[BMBSEB Ú[FMMJLMF LPMMVL LVWWFUMFSJOJO UVUUVĄV SBporlarda veya tarafların kendi aralarında tuttuğu raQPSMBSEB5FLUBSBG‘O,"4,0TVWBSTBWFZBĆJSLFUJTF
hasarı sigorta ödüyor veya şirket karşılıyor mantığı
ile kusurlu olunmasa bile kusur yazılmaktadır.Bu konuya çok dikkat edilmelidir.
t #B[‘ LB[BMBSEB Ú[FMMJLMF LVTVSVO LBSƑ UBSBGUB PMNBT‘
durumunda, karşı taraf kusur bende sizde de hasar
yok ben şikayetçi değilim diyerek ayrılmakta, daha
TPOSBJTFH‘ZBC‘N‘[EBCJ[JNBSBD‘OLFOEJTJOFÎBSQBrak kaçtığı şeklinde tutanak tutarak hak iddia etmekUFEJSąJSLFUPMBSBLIBLT‘[EVSVNBEàĆNFNFLJÎJOLB[BMBSEBNVUMBLBA5SBGJL,B[B5FTQJU5VUBOBĄ‘UVUVMNBlı varsa mutlaka şahitlerin kimlik ve telefon bilgilerinin
alınarak tutanağa eklenmesi gerekmektedir.
t )BTBSMBS‘OPOBS‘NMBS‘ĆJSLFUMFSFBJUBUÚMZFMFSEFZBQ‘MBDBLTBćMHJMJTJHPSUBĆJSLFUJFLTQFSUJ[JSBQPSVWFPOBZ‘
alınmadan onarım yapılmaz ,aksi halde sigorta ödeme yapmaz.
t w."%%ć)"4"3-*53"'ć,,";"4*5&41ć5565"/"ă*w O‘O OVNBSBM‘ BMBOEBLJ LB[B OFEFOJ NVUMBLB
işaretlenmelidir.
t w."%%ć )"4"3-* 53"'ć, ,";"4* 5&41ć5 565"/"ă*wO‘O.BEEFTJOEFLJ±BSQ‘ĆNBZFSJWFBO‘O‘O
taslağının örnekte gösterildiği gibi çizilmesi ve doldurulması gerekir.
,B[BT‘[HàOMFSEJMFĄJZMF
Ahmet DİDİM
Simge Şirketler Grubu Makina İkmal Koordinatörü
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Shengen Vizesi Alıyoruz,
Makinemize de Vize Alıyor muyuz ?”
Son 1,5 yıldır oldukça efektif hale gelen makine direktifi;
tüm makine, teçhizat ve ekipman vb. üretici firmaları daha
derinden etkiler haldedir. Ayrıca, şu günlerde Bilim ve Teknoloji Bakanlığı tarafından, Piyasa Denetim ve Gözetimlerinin yapıldığına da, bir fiil şahit olmayız… Doğal olarak, yurt
dışı özellikle de Avrupa Birliği ülkelerine satılan makinalarda zorunlu olarak kullanılan makine direktifi, bu makinelerin üretildiği firmalarda, bir biyolojik bağ oluşturmuş durumdadır. Bu nedenden dolayı, aklımıza şu soru gelmektedir,
Avrupa’ya gitmek için kendimize Shengen Vizesi almaktayız, pekiyi makinemize de vize almakta mıyız ?
Eğer cevabınız, çok net değil ve/veya hayır ise vay halimize…! Çünkü, önümüzde bizi ciddi ciddi rahatsız edecek ve
hatta üreticiyi cezaya sokacak (örneğin;500.-ECU’den 70 milyon ECU’ye kadar) , pek çok karmaşık, zor, şaşırtıcı ve imalatçıyı Avrupa Birliğinden kapı dışı edebilecek işler beklemekte…
Hadi, vatana millete hayırlı olsun…
1. Makine Direktifinin Kısa Tarihçesi - Kronolojisi
2006/42/EC Makina Direktifi aslında tamamen yeni bir
direktif değildir ve;
t ćMLIBMJ )B[JSBO Z‘M‘OEB&&$PMBSBL
AB tarafından yayımlanmıştır.
t %JSFLUJGF&&$EFLJEFĄJĆUJSJMFCJMJSNBMMBS‘LBMdırma ekipmanları, mobil makine ve makine ilave
FEJMFSFLLBQTBN‘HFOJĆMFUJMEJ#VOMBS#ÚMàNWF
5 Ek I'de eklendi.
62
t %JSFLUJGF&&$HàWFOMJLCJMFĆFOMFSJWFLJĆJMFSLBMdırma ve taşıma için makine ilavesi ile kapsamı tekrar
genişletildi ve bu durum, Bölüm 6 Ek I'de eklendi.
t #B[‘ àSàOMFS ZÚOFUNFMJĄJO LBQTBN‘OB FLMFOFSFL VZgulama kapsamı genişletilmiştir. Bunlar: Şantiye Yük
Asansörü, Kartuşlu Sabitleme Aletleri ve diğer darbe
makinalarıdır.
t %JSFLUJGF&&$$&NBSLJOHJMHJMJVZVNMBĆU‘S‘MN‘Ć
hükümler ilave edildi.
t %JSFLUJGF&$U‘CCJDJIB[MBSIBSJÎPMNBLà[FSFJMHJMJ
&$TBZ‘M‘%JSFLUJGJJMFLàÎàLCJSEFĄJĆJLMJLJMBWFPMEV
t Z‘M‘OEBZFOJLPEMBNBJMF&$.BLJOB&Nniyeti Direktifi olarak yayımlanmış ve üye ülkeler tarafından yasal mevzuat olarak kabul edilmiştir.
t :FOJ6ZHVOMVL%FĄFSMFOEJSNF1SPTFEàSMFSJWF.PEàMleri eklenmiştir. Yönetmeliğin EK IV ünde yer alan makinalara yeni eklemeler yapılmış ve tek bir başlık alU‘OEB UPQMBON‘ĆU‘S &$ EF PMEVĄV HJCJ ZJOF &,
IV kapsamına girmeyen bir makinaya üretici beyanı
CE işareti vurulabilmektedir. Ancak EK IV kapsamında yer alan makinaların uygunluk değerlendirmesi ile
ilgili farklı modüller devreye alınmıştır. Bunlar:
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
t &ĄFSàSFUJDJNBLJOBT‘O‘JMHJMJIBSNPOJ[FTUBOEBSUMBSB
uyarak temel sağlık ve güvenlik gereksinimlerine uygun olarak üretiyorsa aşağıdaki yollardan birini tercih etmektedir.
t ÃSFUJDJOJO 6ZHVOMVL %FĄFSMFOEJSNFTJOJ JÎ LPOUSPMMFS
ile gerçekleştirmesi (EK VIII)
t "55JQćODFMFNFTJ&,*9
WFàSFUJDJOJOJÎLPOUSPMMFSJ
(EK VIII) ile.
t 5BN,BMJUF(àWFODF1SPTFEàSà&,9
t &ĄFS àSFUJDJ IBSNPOJ[F TUBOEBSEB VZNVZPS ZB EB
kısmen uyuyorsa aşağıdaki yollardan birini tercih etmektedir.
t "55JQćODFMFNFTJ&,*9
WFàSFUJDJOJOJÎLPOUSPMMFSJ
(EK VIII) ile.
t 5BN,BMJUF(àWFODF1SPTFEàSà&,9
t 5FNFM4BĄM‘LWF(àWFOMJL(FSFLTJOJNMFSJOEFEFĄJĆJLlikler gerçekleştirilmiştir.
te edilmiştir. Makina Emniyeti Direktifi T.C. Sanayi Bakanlığı
UBSBG‘OEBO.BZ‘TZ‘M‘OEB"5.BLJOB&NOJZFUJ
Yönetmeliği olarak yayımlamış ve uygulamaya geçirilmiştir.
0DBLJUJCBSJJMF$&JĆBSFUJCVZÚOFUNFMJLLBQTBN‘Odaki tüm ürünlerde zorunlu olmuştur.
%JĄFSUBSBGUBOEB3(4JMF
"5 .BLJOF :ÚOFUNFMJĄJ ZBZ‘OMBOBSBL EB
Türkiye’de de devreye girmiş olup, Avrupa Birliği ile aynı
senkronizasyon sağlanmıştır.
2. Makine Direktifi – Yönetmeliği Nedir ?
Makine direktifi veya makine emniyeti yönetmeliği şudur,
.BSU4"-*3FTNÔ(B[FUF4BZ‘
Yönetmelik
Sanayi ve Ticaret Bakanlığından:
Makina Emniyeti Yönetmeliği
t &$ "TBOTÚS :ÚOFUNFMJĄJ WF &$ -7%
Düşük Gerilim Yönetmeliği ile 2006/42/EC Makina
Emniyeti Yönetmeliği arasındaki sınırlar netleştirilmiştir.
(2006/42/AT)
t :FOJ ZÚOFUNFMJLUF %àĆàL (FSJMJN ZÚOFUNFMJĄJ LBQsamında olan Makina Emniyeti Yönetmeliği kapsamında olmayan ürün grupları tanımlanmıştır. Örneğin
Elektrik motorları, çamaşır makinaları gibi. Ayrıca hızı
0.15 m/s den daha düşük olan asansörler Asansör
Yönetmeliği kapsamından çıkarılarak Makina Emniyeti Yönetmeliği kapsamına alınmaktadır.
Amaç
t %JSFLUJG&$PMBSBL"SBM‘LUBSJIJOFLBdar yürürlükte kaldı.
t 0OBZMBON‘Ć,VSVNNàEBIFMFTJHFSFLUJSFONBLJOBMBS‘JÎJO&$:ÚOFUNFMJĄJ.BEEFDWFZB
CFOEJOF HÚSF 0OBZMBON‘Ć ,VSVN UBSBG‘OEBO UFLOJL
dosya yeterliliği belgelendirilmiş ya da teknik dosyası arşivlenmiş üreticiler yukarıdaki belirtilen bir uygunluk değerlendirme prosedürüne göre ürettikleri makinalar için CE markalama faaliyetlerini güncellemelidir. 2006/42/EC’de ise bu durum EK-IV belirtilmektedir.
t )B[JSBOUBSJIJOEF&$PMBSBL"WSVQB #JSMJĄJOEF SFWJ[F EJMFSFL Z‘MM‘L CJS BEBQUBTZPO
TàSFTJÚOHÚSàMEàWF"SBM‘LEBSFTNJPMBSBL
işlerlik kazanması kararlaştırıldı.
t 4POVÎUàNCVEFĄJĆJLMJLMFSMFZFOJCJSEJSFLUJGHJCJTVnulmakta yani bu durum bir yeniden biçimlendirmedir (recast)…
ÃMLFNJ[EFJTF(àNSàL#JSMJĄJBOMBĆNBT‘O‘OJN[BMBONBsının ardından teknik harmonizasyon için Kanun, Yönetmelik ve Tebliğler hazırlanmış ve ulusal mevzuatımıza adap-
Birinci Bölüm
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; makinaların,
usulüne uygun şekilde kurulduğunda, bakımı yapıldığında
ve kendinden beklenen amaçlar doğrultusunda kullanıldığında, insan sağlığına ve güvenliğine ve durumuna göre
evcil hayvanlara ve mallara zarar vermiyorsa piyasaya arz
edilmelerini ve hizmete sunulmalarını teminen, tasarım ve
imalat aşamasında uyulması gereken temel emniyet şartları ile takip edilmesi gereken uygunluk değerlendirme prosedürlerini ve uygunluk değerlendirmesi yapacak onaylanmış kuruluşların görevlendirilmesinde dikkate alınacak asgari kriterleri düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; makinaları, değiştirilebilir teçhizatı, emniyet aksamlarını, kaldırma aksesuarlarını,
zincir, halat ve kayışları, sökülebilir mekanik aktarma tertibatlarını, kısmen tamamlanmış makinaları kapsar.
(2) Bu Yönetmelik; aşağıda belirtilen makinaları ve emniyet parçalarını kapsamaz.
B
0SJKJOBMNBLJOBMBS‘OJNBMÉUΑMBS‘UBSBG‘OEBOUFEBSJLFEJlen ve özdeş aksamları değiştirmek üzere yedek parça olarak kullanılması amaçlanan emniyet aksamları,
b) Fuar alanlarında ve/veya eğlence parklarında kullanılan özel makinaları,
c) Özel olarak nükleer amaçlar için tasarımlanmış veya
hizmete sunulmuş, arızalanma durumunda radyoaktivite yayabilecek makinaları,
63
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
yayımlanan Belirli Gerilim Sınırları DaIJMJOEF ,VMMBO‘MNBL Ã[FSF 5BTBSMBON‘Ć &MFLUSJLMJ 5FÎIJ[BU JMF ćMHJMJ :ÚOFUNFMJL "5
LBQTBN‘OEB ZFS
alan; evlerde kullanılması amaçlanan
ev aletleri, ses ve video cihazları, bilgi teknolojisi cihazları, tipik büro makineleri, alçak gerilim şalter ve kumanda panoları ve elektrik motorları, yüksek gerilimli elektrikli teçhizatın şalter
ve kumanda düzenleri ile trafo tipleri.
Dayanak
."%%&o
#V:ÚOFUNFMJL
B
UBSJIMJ WF TBZ‘M‘
ÃSàOMFSF ćMJĆLJO 5FLOJL .FW[VBU‘O )Bzırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunun 4 üncü maddesine dayanılarak,
ç) Ateşli silahlar dahil olmak üzere her türlü silahı,
d) Aşağıdaki ulaşım vasıtalarını:
UBSJIMJWFTBZ‘M‘3FTNÔ(B[FUFEFZBZ‘NMBOBO5BS‘NWFZB0SNBO5SBLUÚSMFSJ#VOMBS‘O3Úmorkları ve Birbiriyle Değiştirilebilir Çekilen MakinaMBS‘JMF4JTUFNMFSJ"LTBNMBS‘"ZS‘5FLOJLÃOJUFMFSJJMF
ćMHJMJ5JQ0OBZ‘:ÚOFUNFMJĄJ"5
LBQTBN‘Odaki riskler açısından, üzerlerine monte edilen makinalar hariç, tarım ve orman traktörleri,
UBSJIMJWFTBZ‘M‘3FTNÔ(B[FUFEFZBZ‘NMBOBO.PUPSMV"SBÎMBSWF3ÚNPSLMBS‘5JQ0OBZ‘JMF
ćMHJMJ :ÚOFUNFMJL "5
LBQTBN‘OEBLJ à[FSMFSJne monte edilen makinalar hariç, motorlu araçlar ve
bunların römorkları,
UBSJIMJ WF TBZ‘M‘ 3FTNÔ (B[FUFEF
ZBZ‘NMBOBO ćLJ WFZB ÃÎ 5FLFSMFLMJ .PUPSMV "SBÎMBS‘O
5JQ 0OBZ‘ :ÚOFUNFMJĄJ "5
LBQTBN‘OEBLJ
üzerlerine monte edilen makinalar hariç, taşıtları,
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bakanlık:
b) Değiştirilebilir teçhizat:,
c) Emniyet aksamları:
ç) Hizmete sunma:
E
ćNBMBUΑ
e) Kaldırma aksesuarı:
f) Kısmen tamamlanmış makina:
g) Komisyon: Avrupa Komisyonunu,
ğ) Makina:
h) Müsteşarlık: Dış Ticaret Müsteşarlığını,
4) Sadece yarış amaçlı motorlu taşıtlar,
ı) Piyasaya arz:,
Ã[FSJOFNPOUFFEJMFONBLJOBMBSIBSJÎIBWBTVWFZB
demir yolu ağlarındaki ulaştırma vasıtaları,
i) Sökülebilir mekanik aktarma organı:
6) Denizde hareket eden tekneler ve seyyar açık deniz
tertibatı ile bu tekne ve/veya tertibat üzerine monte
edilmiş makinalar,
k) Yetkili temsilci:
7) Askeri veya polisiye amaçlar için özel olarak tasarlanmış ve imal edilmiş makinalar,
İkinci Bölüm
-BCPSBUVWBSMBSEB BSBĆU‘SNB BNBÎMBS‘OB ZÚOFMJL PMBrak geçici kullanım için özel olarak tasarlanmış ve
imal edilmiş makinalar,
j) Uyumlaştırılmış standart:
l) Zincirler, halatlar ve kayışlar:
Piyasaya Arz, Piyasa Gözetim ve Denetimi
Piyasaya arz ve hizmete sunma, Serbest Dolaşım, Uygunsuz işaretleme, Piyasa gözetim ve denetimi
.BEFOLVZVTVBTBOTÚSMFSJ
Üçüncü Bölüm
10) Sanatsal gösterilerde sanatçıyı taşımayı amaçlayan
makinalar,
Standartlar
UBSJIMJWFTBZ‘M‘3FTNÔ(B[FUFEF
64
b) Avrupa Birliğinin 2006/42/EC sayılı Direktifine paralel
olarak hazırlanmıştır.
Uygunluk varsayımı ve uyumlaştırılmış standartlar
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Dördüncü Bölüm
Tedbirler
Özel tedbirler, Tehlikeli olması muhtemel makinalarla ilgili özel tedbirler ve Koruma hükmü
Ek IV
#V:ÚOFUNFMJĄJOàODàNBEEFOJOàÎàODàWFEÚSEàOcü fıkralarında belirtilen işlemlerden birisinin uygulanması
HFSFLFONBLJOBLBUFHPSJMFSJ3JTLMJÃSàO(SVQMBS‘
Ek V
Beşinci Bölüm
6ZHVOMVL%FĄFSMFOEJSNFćĆMFNMFSJ,‘TNFO5BNBNMBON‘Ć.BLJOBMBSćÎJO
ćĆMFNMFS0OBZMBON‘Ć,VSVMVĆMBSi$&w6ZHVOMVLćĆBSFUJ
Makinaların uygunluk değerlendirme işlemleri, Kısmen taNBNMBON‘ĆNBLJOBMBSJÎJOJĆMFNMFS0OBZMBON‘Ć,VSVMVĆMBS
WFi$&wVZHVOMVLJĆBSFUJ
Altıncı Bölüm
Çeşitli ve Son Hükümler
Makinaların montajı ve kullanımı, Gizlilik, Avrupa BirliĄJÃZFÃMLFMFSJZMFJĆCJSMJĄJ±Ú[àNZPMMBS‘"WSVQB#JSMJĄJEBimi komitesi, Ulusal daimi komite, Aykırı davranışta uygulaOBDBLIàLàNMFS:àSàSMàLUFOLBME‘S‘MBONFW[VBUćTUJTOBWF
:àSàSMàL."%%&o
#V:ÚOFUNFMJLUBrihinde yürürlüğe girer.
Yürütme, MADDE 26 – (1) Bu Yönetmelik Hükümlerini
Sanayi ve Ticaret Bakanı yürütür.
Bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendinde belirtilen emniyet aksamları gösterge listesi
Ek VI
Kısmen tamamlanmış makinalar için montaj talimatları
Ek VII
A. Makinalar için teknik dosya
Ek VIII
.BLJOBMBS‘O JNBMÉU‘OEB ZBQ‘MBO JÎ LPOUSPMMFSMF VZHVOMVğun değerlendirilmesi
Ek IX
"55JQćODFMFNFTJ
Ek X
Tam kalite güvencesi
Ek XI
0OBZMBON‘ĆLVSVMVĆBUBNBMBS‘JÎJOEJLLBUFBM‘ONBT‘HFreken asgari kriterler
Ek I
Makinaların tasarımı ve imali ile ilgili temel sağlık ve güvenlik kuralları
Ek II
Beyanlar
Ek III
CE işaretlemesi
66
3. Sonuç ve Değerlendirme
"WSVQB 0SUBL 1B[BS‘O‘O LVSVMNBT‘ JMF CJSMJLUF CàUàO
Avrupa Birliği üye ülkeleri ulusal standartların ve yönetmeliklerin birleştirilmesine yönelik aldıkları kararlar doğrultusunda, "Makine Direktifini" dahili bir direktif olarak,
her üye ülke kendi yerel yasalarına uyarlamaktadır. Örneğin; Almanya'da bu direktifin içeriği "Ekipman Güven-
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
MJĄJ ,BOVOVOVO NBEEFTJ PMBSBL VZBSMBOE‘ ćOHJMUFSFEF
JTF/Pi4BĄM‘LWF&NOJZFU)&"-5)"/%4"'&5:wPMBSBLi5IF4VQQMZPG.BDIJOFSZ4BGFUZ
3FHVMBUJPOTwPMBSBLEFWSFZFHJSEJ
"Makine Direktifi"nin asli amacı, her ülke için ortak koruyucu önlemler almak ve ülkeler arası ticaretteki engelleri ortadan kaldırmak veya minimuma indirmektir. Ve, "MaLJOFw EFEJĄJNJ[EF JTF L‘TBDB FO B[ CJS FMFNBO‘ IBSFLFUli olan ve birbirine bağlı parçaların bütünü olduğunu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, "Makine Direktifi" nin uygulama alanı; bu tanım ile birebir örtüşen, çok geniş bir faaliyet alanını (temel, basit bir makineden kompleks bir tesise kadar) kapsamaktadır. Değişen direktiflerle birlikte, uygulama alanları da, bir sonraki adımlara doğru genişletilmekte
olup, bu da beraberinde "Güvenlik Ekipmanları-Bileşenleri"
ve "Birbirlerinin Yerlerine Uyumlu Kullanılabilen Ekipmanlar"
konularını da gündeme getirmektedir.
"Makine Direktifinin" yapısal formatı ise, ana maddeler
ve EK maddelerden oluşmaktadır. Buradaki Ek maddeler
de, ana maddeler kadar çok ciddi önem içermektedir, örneğin direktifin Ek-1 deki Temel Sağlık ve Güvenlik Kuralları, makine güvenliği için zorunluluk içeren kriterlerden oluşmaktadır. Bu nedenden dolayı, bizim ürettiğimiz makinemizde, en uygun metodu seçmemiz için, aşağıdaki prensipleri dikkate almamız ve uygulamamız bizim için oldukça
büyük önem içermektedir;
1. Makinenin doğru kullanılması için, makine tasarımında, çalışmasında ve bakımında herhangi bir nedenden dolayı, çalışana karşı potansiyel bir tehlike içermemelidir. Bütün kaza riskleri tespit edilip, yok edilmek zorundadır.
.BLJOFćNBMBUΑT‘VZHVOÎÚ[àNàOTBĄMBONBT‘OEB
sırasıyla aşağıda belirtilen unsurları dikkate almasında fayda bulunmaktadır;
2.1. Makinenin üretiminde ve geliştirilmesinde, güvenlik
kavramını entegre ederken tüm riskleri mümkün olduğu kadar azaltılmalı ve hatta yok edilmelidir.
2.2. Makinenin çalışma yönteminden kaynaklı yok edilemeyen risklere karşı da, çalışan operatör için gerekli koruyucu önlemleri almalıdır.
.BLJOFOJO ZPL FEJMFNFZFO SJTLMFSJOJO CVMVOEVĄV
bölümlerinde; kullanıcı – operatör kaynaklı olası istem dışı tehlikelere karşı da, son kullanıcıyı ve/veya
operatörü mutlaka uyarmalıdır.
Direktifte belirtilen maddelere uyumu sağlamak için; alınan koruyucu önlemler, gerekli sorumluluk bilinci ile uygulanmalıdır. Bir makine üreticisi; ürettiği makinelerinde temel
gereklilikler sağladığını kanunlar karşısında, iş kazalarına
karşı, mutlaka kanıtlamak zorundadır. Bu faaliyet, AB’ye
üye ülkeler tarafından birleştirilen standartların uygulanması ile, oldukça kolay, yapılabilir durumdadır.
68
Diğer taraftan, Makine Direktifinin Ek-IV maddelerinde
listelenen riskli makineler için; çok ciddi tehlike potansiyellerini belirten, ifade eden üst düzeyde bir sertifikasyon tekniği gerektirmektedir. Ayrıca, Ek-IV maddelerinde belirtilmeyen makineler için de, sanki yüksek tehlike potansiyeli içeriyormuş gibi denetlenmesi, makine imalatçısının çeşitli iş kazaları ve kanuni yaptırımları ile karşı karşıya kalmaması için, şiddetle tavsiye edilmektedir… Aynı zamanda bu durumu bir sigorta gibi düşünmekte fayda var, çünkü sizi onaylanmış tarafsız bir kuruluş gelip makine direktifine göre denetlemekte ve varsa açıklarınızı göstererek, kapatmanızı sağlamakta…
Daha ne olsun, bundan iyisi Şam’da kayısı.
Yararlanılan Kaynaklar;
1. http://ec.europa.eu/enterprise/sectors/mechanical/documents/legislation/machinery/#h2-1
2. http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://
XXXSFTNJHB[FUFHPWUSFTLJMFS
IUNIUNNBJOIUUQXXXSFTNJHB[FUFHPWUSFTLJMFSIUN
IUUQXXXQJM[DPNDPNQBOZOFXTTVCTFSWJDFTBSUJDMFTJOEFYUSKTQKTFTTJPOJE%#%'$"'
'''%
TBZ‘M‘ÃSàOMFSFćMJĆLJO5FLOJL.FW[VBU‘O)B[‘SMBONBT‘WF
Uygulanmasına Dair Kanunla düzenlenmiş olan idari para cezalarının yeni değerlerinin duyurulmasına ilişkin tebliğ (Tebliğ
/P
"SBM‘LUBSJIMJ3(TBZ‘T‘Nàkerrer)
5. http://www.sanayi.gov.tr/WebEdit/Gozlem.aspx sayfası
i$&(FOFM5BO‘U‘N/FEJS/F%FĄJMEJSw&SLJO(Ã-&3LJĆJTFM
TVOVNMBS‘N‘OOPUMBS‘#VSTBXXXBCDLBMJUF
com
EF..0#VSTBąVCFEFi$&/FEJS/F%FĄJMEJSw
konulu kişisel seminerim http://www.mmo.org.tr/subeler/index.
php?sube=4 ve http://www.mmo.org.tr/genel/bizden_detay.
QIQ LPEUJQJTVCF
i(VJEFUPBQQMJDBUJPOPGUIF.BDIJOFSZ%JSFDUJWF&$w
TU%FDFNCFS#SVTTFMT(FOFSBM&EJUPS.S*BO'3"4&3
www.ec.europa.eu
IUUQFDFVSPQBFVFOUFSQSJTFTFDUPSTNFDIBOJDBMNBDIJOFSZ
Guide to application of Directive 2006/42/EC – 2nd Edition
+VOF#SVTTFMT(FOFSBM&EJUPS.S*BO'3"4&3XXX
ec.europa.eu
0SUB"OBEPMVćISBDBUΑ#JSMJLMFSJOJO.0.&/5%FSHJTJ)B[JSBOTBZ‘EFFLUFCVMVOBOi$&EF;PSVOMVMVL7BSN‘ w
konulu yazım - makalem
ćĆ.BLJOBMBS‘.àIFOEJTMFSJ#JSMJĄJ%FSOFĄJOJO"ZM‘L%FSHJTJOJO"ĄVTUPT4BZ‘T‘OEBTBZGBEBZBZ‘OMBOBOi$&EF
;PSVOMVMVL7BSN‘E‘S wLPOVMVZB[‘NNBLBMFN
&&$POUIFBQQSPYJNBUJPOPGUIFMBXTSFHVMBUJPOT
and administrative provisions of the Member States concerOJOHMJBCJMJUZGPSEFGFDUJWFQSPEVDUT+VMZ
Erkin GÜLER
Makine Mühendisi
ISO 9001:2008 Baş Denetçi
TURQUM Baş Denetçi / Teknik Uzmanı
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
DEPREME
Hazırlıklı Olmalıyız
Herkes İçin Acil Sağlık Derneği (HİASD) Başkanı Uz. Dr. Ülkümen
Rodoplu, Van depreminin ardından deprem gerçeğine ve “kişisel eylem planı”nın (KEP) önemine bir kez daha dikkat çekti. Ülkemizde
yüzlerce yıldır yıkıcı depremler olduğunu anlatan Dr. Rodoplu, “Bizlere düşen, deprem ve diğer afetlerin olmaya devam edeceği gerçeğini kabul etmek ve hazırlanmaktır. Afetlere hazır olmaktır” dedi.
Herkes İçin Acil Sağlık Derneği (HİASD) Başkanı Uz.
Dr. Ülkümen Rodoplu, Van depreminin ardından deprem
gerçeğine ve “kişisel eylem planı”nın (KEP) önemine bir
kez daha dikkat çekti. Ülkemizde yüzlerce yıldır yıkıcı depremler olduğunu anlatan Dr. Rodoplu, “Bizlere düşen, deprem ve diğer afetlerin olmaya devam edeceği gerçeğini kabul etmek ve hazırlanmaktır. Afetlere hazır olmaktır” dedi.
72
HİASD Başkanı Uz. Dr. Ülkümen Rodoplu, herkesin bir
kişisel eylem planı olması gerektiğini, bunun öneminin yaşanan son acı olayla birlikte bir kez daha ortaya çıktığını
söyledi. Dr. Rdoplu, “İster evde, işyerinde, okulda olun, ister yolda ya da aracınızın içinde bulunun, yaşadığınız ve
bulunduğunuz ortamlarda deprem anında ne yapacağınızı, nereye saklanıp, nereye kaçacağınızı önceden düşünün” diye konuştu.
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Depremden sonraki ilk saatler çok önemli olduğunu
vurgulayan Dr. Ülkümen Rodoplu, “altın saatler” olarak tanımlanan bu ilk saatlerin en önemli konularını “güvenlik, iletişim, haberleşme, barınma, arama – kurtarma, ilkyardım
– acil yardım, beslenme” diye sıraladı. Dr. Rodoplu, depremde kişisel eylem planı ile ilgili şu önerileri dile getirdi:
“İster evde, işyerinde, okulda olun, ister yolda ya da
aracınızın içinde bulunun, yaşadığınız ve bulunduğunuz
ortamlarda deprem anında ne yapacağınızı, nereye saklanıp, nereye kaçacağınızı önceden düşünün. Eğer eviniz ve
evinizin bulunduğu zemin sağlamsa, o zaman evde kalabilirsiniz; ancak başınızı, yüzünüzü korumalısınız. Eviniz ve
zemin sağlam değilse, binanın kuvvetli bir depremde yıkılma olasılığı varsa, ya binayı terk etmek ya da bina içinde
çamaşır makinesi, çelik kasa, mutfak tezgahı gibi dayanıklı eşyaların önüne sığınmak sizi kurtarabilir. Herkesin kendi
eylem planını hazırlaması ve bunu da belli aralıklarda uygulaması gereklidir.”
Deprem sonrası profesyonel yardım gelene kadar geçen
zamanın insan yaşamı için çok önemli olduğunun altını çizen
Dr. Ülkümen Rodoplu, “Altın saatler denilen bu zaman diliminde temel ilkyardım uygulamaları çok önemlidir ve ilkyardım bilenler kendi yakınlarına yardımcı olabilecektir” dedi.
İlkyardımla ilgili olarak, deprem sonrasında “kanamalar” ve “kırık, çıkık ve ezilmeler” konularının çok daha fazla
önem kazandığını söyleyen Dr. Rodoplu şu bilgileri verdi:
“Kanaması olan bir kişiye yapılacak olan ilkyardım, kanayan bölgeye temiz bir bez ile bastırmaktır. Böylece kan
kaybına bağlı ölüm geciktirilebilir. Hastaneye yetiştirilene
ya da sağlık görevlilerinin ilk müdahalesi yapılana kadar
bu basit uygulama ile hayat kurtarabilirsiniz. Elimizin altında bulunan sert mukavvalar, güneşlikler, kapılar, dolap kapakları, ilkyardımda kullanılan malzemelerdendir. Kırık, çıkık, ezilme şüphesi olduğunda da, bu bölgenin sert mukavva veya güneşlik gibi sert bir madde ile hareketsiz hale getirilmesi gerekir. Böylece kırık kemik uçları sabitlenmiş olur
ve kanama riski azalır.”
Herkesi deprem çantası hazırlamaya çağıran HİASD Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, bu çantada bulunması gereken
malzemelerin birkaç günlük yolculuğa çıkarken yanımıza alacağımız eşyalar olduğunu anlattı. Bu çantanın kolay ulaşılabilecek ve hemen her gün görülebilecek bir yerde tutulmasını
öneren Dr. Ülkümen Rodoplu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Deprem çantasında kullandığınız ilaçların birkaç günlük yedeği, gözlüğünüz, kredi kartı, kişisel temizlik malzemeleri, yedek pilleriyle transistörlü radyo, düdük, yedek pilleriyle ışık kaynağı, yedek ayakkabı, bir miktar para, çok
amaçlı çakı, kalem – kağıt, önemli telefon numaralarının
bulunduğu, iletişime geçilecek yakınların bilgilerini içeren,
önemli evraklarınızın fotokopilerini (ruhsat, ehliyet, nüfus
cüzdanı, tapu) içeren bir su geçirmez dosya ve hava koşullarına göre yanınıza alacağınız yedek giysiler bulunmaldır. Her altı ayda bir hazırlık çantasındaki piller, reçeteli ilaçlar, su ve yiyecek tazeleriyle değiştirilmelidir.”
Kaynak: http://www.hiasd.org
73
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
16 Kasım 1937 Tarihli Ulus Gazetesi,
Atatürk'ün Maden'deki Bakır Madenleri Ziyareti
Maden, 15.11.1937 (Atatürk'ün Maden'i ikinci ziyareti)
Hususi suretle giden arkadaşımız bildiriyor:
Atatürk öğle yemeklerini, tabii manzarası ve plajlarıyla
Elaziz, Tunceli, Diyarbakır gibi yazı sıcak geçen yerlerin bir
sayfiye yeri olabilecek derecede güzel olan Gölcük'te yemişler ve trenlerinden inerek göl etrafında iki saat kadar devam eden tetkiklerde bulunmuşlar, alakadarlara bazı emirler vermişlerdir.
Atatürk'ün treni saat 14:10'da Maden'e varmıştır. İstasyonda Birinci Umumi Müfettiş ve Diyarbakır Valisi, Kaymakam ve Halk tarafından karşılanmışlardır.
Atatürk burada otomobille bakır madenleri ocaklarına
kadar çıkmışlar ve tesisat,inşaat ve maden istihsali hakkında alâkadarlardan malûmat almışlardır.
Maden müdürü B. Şevket Turgud senede on bin ton temin edecek ameliyat ve inşaat hakkında kendilerine izahat
vermiştir. Toprak kısmı kaldırmakta olan cevherin bulunduğu sahadan kasabaya doğru yayan yürüyen Atatürk kendilerini alkışlayan halk arasından geçerek istasyona dönmüşlerdir.
Atatürk saat 15:20'de Diyarbakır'a doğru hareket buyurmuşlardır.
Atatürk 20 yıl önce Ordu Kumandanı olarak bulundukları Diyarbakır'a bugün şeref vermişlerdir. Kop Dağında-
76
ki emsalsiz ve büyük zaferi ile o zaman doğu vilayetlerini
kurtaran Büyük Önderimiz Türk Milletinin kurtarıcısı olarak
büyük tezahürlerle karşılanmıştır. Atatürk'ün trenleri saat
18'de Diyarbakır'a varmıştır.
Merasim yapılmaması hakkındaki emirlerine rağmen
Büyük Önder'in geleceğini daha bir kaç gün öncesinden
haber alan Diyarbakır halkı, büyük bir şevk ve heyecan
içinde istasyona akın halinde gelmişler ve trenin muvasalatında Atatürk'ü büyük ve candan tezahüratla selamlamışlardır.
Atatürk trenden inerek halkın bu candan tezahürlerine
iltifatla mukabele etmişlerdir.
Şehir baştan başa elektriklerle tenvir edilmiştir. Halk
caddelerde sevinç tezahürleri yapmaktadır.
Diyarbakır emsali görülmemiş bir gece yaşıyor.
Umumi müfettişlik ve hududu dahilindeki vilayet valilieri, Muş Valisi B.B. Tevfik Sırrı, Van Valisi Süheyl, Siird Valisi
Fevzi, Mardin Valisi Halis, Bitlis Valisi Rifat, Urfa Valisi Kazım, belediye ve halkevi reisleri, encümen azalarından mürekkeb birer heyet vilayetler ve ayrıca Diyarbakır kazalarından kaymakamları reisliğinde birer heyet Atatürk'e tazimlerini arz etmek üzere Diyarbakır'a gelmiştir.
Kaynak: www.isteataturk.com
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
2002 Nisan ayında çıkan ilk dergimizin ilk makalesinin,
2. Sayımız olan Haziran ayı sayısındaki devamı.
80
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
81
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
6DéOçéçQç]æìoLQ
'RéUXæ%HVOHQPH
Her doktor öğrenciliği sırasında Otto
Warburg'un buluşunu öğrenir. 1930'lu yıllarda Warburg kanserin en temel biyokimyasal
sebebini, yani sağlıklı bir hücreyi kanser hücresinden ayıran şeyin ne olduğunu bulmuştur. Bu, o kadar önemli bir buluştur ki, Otto
Warburg'a Nobel Ödülü kazandırmıştır.
Otto Warburg'a göre kanserin bir temel sebebi vardır. Bu da, vücudun normal hücrelerinin oksijenli solunumunun, oksijensiz - anaerobik- hücre solunumuyla yer değiştirmesidir.
Warburg'un buluşu bize başka neleri anlatmaktadır? Birincisi, kanser, normal hücrelerden çok farklı bir biçimde metabolize olmaktadır. Normal hücreler oksijene ihtiyaç duyar;
kanser hücreleri oksijenden kaçınır. Hiperbarik
oksijen terapisi alternatif kanser tedavisi uygulayan kliniklerde kullanılan bir yöntemdir.
Bu buluşun bize anlattığı başka bir şey de,
kanserin bir mayalanma (fermantasyon) süreciyle metabolize olduğudur. Kanserin metabolizması normal hücre metabolizmasından 8 kat
daha büyüktür.
Yukarıda söylediğimiz her şeyi birleştirirsek ortaya şu
tablo çıkıyor:
Şimdi, kanserin şekerle beslendiğini öğrenmişken, onu şekerle beslemek mantıklı geliyor mu size? Yani karbonhidratlardan zengin bir diyet uygulamak?
Vücut, kanseri beslemeye çalışırken mütemadiyen kapasitesinin üstünde çalışır. Kanser devamlı açlıktan ölmenin eşiğindedir ve vücuttan kendisini beslemesini talep etmektedir. Besin alımı kesilirse kanser açlıktan ölmeye başlar. Tabii kendisini beslemek için vücudun şeker üretmesini sağlayamazsa. ..
Bugün, kansere karşı uygulanan birçok besin terapisi mevcuttur (işe de yaramaktadırlar) çünkü günün birinde birisi şeker ve kanser arasındaki bağlantıyı görmüştür.
Bu terapilerde, karbonhidratlar bakımından zengin gıdalara izin verilmez. Terapilerin hiçbirinde şekere de izin verilmez çünkü şeker kanseri beslemektedir.
Proteinlerden şeker
Bu ziyan sendromuna kaşeksia (cachexia) denir. Kaşeksia vücudun proteinlerden (evet, doğru duydunuz, karbonhidratlardan veya yağlardan değil de, proteinlerden)
"glükoneogenez" (yeniden glükoz yapımı) işlemiyle, şeker
elde etmesidir. Bu şeker kanseri besler. Vücut sonunda,
kanser hücresini beslemeye çalışırken kendisi açlık çeker.
82
Peki doktorunuz bu gerçekleri size neden söylemez?
Kim bilir?
Belki doktorunuz kanseri tedavi edecek kişinin siz değil,
kendisi olduğunu düşünmektedir. Belki Otto Warburg'un buluşunu duymuştur ama geri kalan parçaları tamamlayamamış
tır. Belki de beslenmeyle ilgili hiçbir şey öğrenmemiştir. Aslında 1978'e kadar ABD'nin resmi kuruluşlarından biri, beslenmenin kanserle bir ilgisi olmadığını iddia etmekteydi!! !!
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
Kanser ve şeker bağlantısından haberdar olanlar ise,
dikkate değer terapilerle ortaya çıktılar. Bunlardan biri
'Laetrile'dir. Kaşeksialı hastaların yüzde 50'den fazlasında
glükoneogenez sürecini durduran hidrazin sülfat bunlardan bir diğeridir. Bugün, Minnesota Üniversitesi kemoterapi alanında bir "akıllı bomba" üzerinde çalışmaktadır. Akıllı
bomba diyebileceğimiz ilacın üzerinde bir kaplama vardır.
İlaç, vücutta oksijensiz bir bölge ile karşı karşıya geldiğinde bu kaplamayı üzerinden atar.
Kanseri yok etmek için kemoterapiyi serbest bırakır.
Çünkü, vücutta oksijensiz tek alan, kanserli bölgedir. Kanser hücresini aç bırakmaya çalışan besin terapileri de vardır. Kanserin ne sevdiğini bilen hasta, bunları yemekten kaçınır. Kanser, çiğ yiyeceklerdense, pişmiş yiyecekleri sever.
Pişirme işlemi, besinlerdeki enzimleri ve vitaminleri yok etmektedir. Bir de, kanserin şeker sevdiğini aklınızdan çıkarmayın. Kanserinizi sevmiyorsanız, onu beslemeyin!
Şeker yerine tatlandırıcı kullanmak çözüm değil Şeker
yerine tatlandırıcı kullanmayı düşünüyorsanız, başka bir tuzağa düşmüş olursunuz. Tatlandırıcıları n da vücuda ciddi
zararları olduğu, yapılan araştırmalarla kanıtlandı. Örneğin,
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), sakarin içeren her türlü gıda maddesinin üzerine " Sağlığa zararlıdır. Hayvanlar
üzerinde yapılan testlerde kansere yol açmıştır." ibaresinin
konmasını şart koştu. Aspartam ve sükraloz gibi diğer tatlandırıcılar da yan etkileri nedeniyle uzak durulması gereken gıdalar arasında. (Editörün notu: Ama maalesef hiç birinin üzerinde böyle bir ibare yok). Kaynak: International
Wellness Directory
Son iki yüzyıldır şeker tüketimi nasıl arttı?
İngiltere'de 1815'de 5 kg cıvarında olan kişi başına yıllık çay şekeri tüketimi 1970'de 50 kg 'ın üzerine çıkmıştır.
1970-2000 yılları arasında ABD vatandaşları önceki yıllara oranla yılda 100 litre daha fazla şekerli meşrubat tüketmişlerdir.
Türkiye'deki durum da artık çok farklı değildir. Çocuğu
ile büyüğü ile çılgınca şeker ve beyaz un kullanılmaktadır.
Bütün bu bilgiler kanserlerin niçin arttığını göz önüne açıkça sermektedir.
Aşağıdaki tedbirlerle kanserlerin en az üçte ikisi önlenebilir;
t Un ve şekerden kaçınarak insülin direncini yenin.
t )JÎCJSĆFLJMEFUBUMBOE‘S‘D‘WFUBUMBOE‘S‘D‘JÎFSFOhMJHIUh
hafif yiyecek ve içecek tüketmeyin.
t ,BUL‘NBEEFTJJMBWFFEJMNJĆQBLFUMFONJĆH‘EBMBS‘ZFmeyin. Taş devri diyetini uygulayın.
t #PMUB[FTFC[FWFNFZWFZJZJO
t :FUFSMJPNFHBBM‘OBZÎJÎFĄJN‘T‘STPZBQBNVLWF
margarin gibi yağları diyetinizden çıkartın. Bunların
yerine zeytinyağı ve doğal hayvani yağları (tereyağı,
iç yağı ve kuyruk yağı) yiyin.
t ,FGJSZPĄVSUUVSĆVTJSLFOBSFLĆJTJWFCP[BHJCJQSPbiyotiklerden (faydalı mikroplar) zengin gıdalarla
beslenin.
t ½[HàSEPMBĆBOIBZWBOMBS‘OFUJOJWFZVNVSUBT‘O‘ZJZJO
t 1BTUÚSJ[FTàUMFSEFONàNLàOPMEVĄVODBLBΑO‘O,VUV
sütü tüketmeyin. Mümkünse manda sütü kullanın. Süt
yerine süt ürünlerini (yoğurt, peynir) tercih edin.
t (àOEFJLJEJĆTBS‘NTBLWFWFZBCBĆLVSVTPĄBOUàLFUJO
t (àOEFUBUM‘LBƑĄ‘[FSEFÎBMUP[VUàLFUJO
t :FĆJMWFTJZBIÎBZUàLFUJOĆFLFSTJ[
t 4USFTUFOV[BLEVSVO
t ćZJVZVZVO
t ±FWSFTFMUPLTJOMFSEFOWFTJHBSBEBOV[BLEVSVO
t % WJUBNJOJ Eà[FZMFSJOJ[J ZàLTFMUNFL JÎJO EFOHFMJ CJS
şekilde güneşlenin ya da D vitamini takviyesi alın.
t :FUFSJEFSFDFEFFH[FSTJ[ZBQ‘O
t "ƑS‘BMLPMLVMMBONBZ‘O
t ćĆMFONJĆTPZBàSàOàZFNFZJO
t :FNFLMFSJ HFMFOFLTFM ZÚOUFNMFS CVĄVMBNB CVIBSda pişirme) ile pişirin. Turbo fırınlar da kullanılabilir.
t )‘[M‘QJĆJSNFZÚOUFNMFSJNJLSPEBMHBHJCJ
CFTJOLByıplarına yol açar; ayrıca kanserojen olabilirler !!!!
t %BIB ÎPL UPQSBL HàWFÎ
DBN ZB EB LBMBZM‘ CBL‘S
kapları tercih edin. Emaye ve çelik tencere daha
sonraki tercihlerdir.
t 5FGMPOWFBMàNJOZVNVJTFLFTJOMJLMFLVMMBONBZ‘O
Prof. Dr. Ahmet AYDIN
İÜ. Cerrahpaşa Tıp Fak. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları A.B.D.
Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı
Kaynak: İnternet
84
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
DOĞALGAZ KULLANILAN ŞEHİRLERDEKİ SANAYİDE 1000 kcal / saat ISI İHTİYACI GEREKLİ
OLAN TÜM YAKIT TÜRLERİNİN KENDİ İÇİNDE MALİYET KARŞILAŞTIRMA TABLOSU
(03 Kasım 2011 tarihinde belirlenmiş KDV Hariç fiyatlarla)
1. Bu tablo yakıtların yaklaşık işletme maliyetleri hakkında fikir verebilmek için hazırlanmış olup, birim fiyatlara %18 KDV HARİÇTİR.
2. İşletme veriminin bir bölümü ortalama verim değerlerinin içerisinde olup, yakıt hazırlama, depolama, işletme giderleri vb. yakıt yakma yan maliyetleri de bu değeri etkilemiştir.
Otomatik kontrol kullanımı, bakım ve işletme kalitesi gibi nedenlerle verim yükseltilip, daha uygun maliyetler oluşturulabilir."
3. Doğalgaz fiyatları 01 Kasım 2011 tarinde yayımlanan ve 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan BAŞKENTGAZ, BURSAGAZ, ESGAZ, İGDAŞ ve İZGAZ GDF SUEZ şehir gaz dağıtım şirketlerinin tarifelerinde belirtilen fiyatlardır. BURSAGAZ ve ESGAZ'ın doğalgaz birim fiyatları Botaş’ın aylık birim fiyatları üzerinden birim hizmet ve amortisman bedeli olan 2,5 cente göre belirlenmektedir ki bu fiyat US Doları bazında her ay ortalama bir
değer olarak bildirilmektedir. İGDAŞ, BAŞKENTGAZ ve İZGAZ GDF SUEZ'deki doğalgaz "birim fiyatları ise aylık ÜFE oranlarının değişimine göre belirlenmekte olup, Ankara'daki BAŞKENTGAZ'ın birim fiyatları ; birim hizmet amortisman bedeli 0,05555 US doları/m3, serbest tüketicilerden alınan taşıma bedeli ise; 0,0077 US doları/m3 üzerinden belirlenip, "www.baskentdogalgaz.com.tr" adresinde yayınlanan günlük fiyattır.
4. Serbest Tüketici Olan doğalgaz kullanıcılarının birim fiyatları EPDK'nın 28.12.2010 tarih ve 2966 no'lu kurul kararı ile 2011 yılı boyunca yıllık 700.000 m3 gaz kullanımının üstünde kullananlar için olup, Serbest Tüketici
Olmayanların birim fiyatları ise konut ve ticari işyerlerinde kullananlar ile aynıdır.
*4.1. İGDAŞ'ın Serbest Tüketici Olan doğalgaz kullanıcılarının birim fiyatları Doğalgaz PiyasasıTarifeler Yönetmeliğinin Geçici 6. Maddesi hükmü çerçevesinde belirlenen tarifeye göre; yıllık 700.000 - 800.000 m3 aralığında tüketimi olan müşteriler için 0,597775 TL/m3 , 800.000 m3 ve üzeri tüketimi olan müşterileri için ise 0,51889 TL/m3 olup, Serbest Tüketici Olmayanların birim fiyatları ise konut ve ticari işyerlerinde kullananlar ile aynıdır. Bu iki kademeli serbest tüketici fiyatı İGDAŞ'ın özelleşme sürecinde olmasından dolayı olup 2011 yılı Ocak ayından itibaren uygulanmaktadır.
*4.2. BAŞKENTGAZ'ın Serbest Tüketici Olan doğalgaz kullanıcılarının birim fiyatı Doğalgaz PiyasasıTarifeler Yönetmeliğinin Geçici 4. Maddesi hükmü çerçevesinde yıllık 800.000 m3 ve üzeri tüketimi olan müşterileri için
olup, özelleşme sürecinde olması dolayısıyla EPDK'nın 28.12.2010 tarih ve 2966 no'lu kurul kararının dışında tutulmuştur. Serbest Tüketici Olmayanların birim fiyatları ise konut ve ticari işyerlerinde kullananlarla aynıdır.
5. LNG-Sıvılaştırılmış doğalgaz birim fiyatları İstanbul Boğaziçi deniz geçişi maliyetleri özel ve belediye feribotlarına göre büyük farklılıklar arzettiğinden bu bedel eklenmeden ve Avrupa ve Anadolu yakası ayrımı yapılmadan ortalama olarak verilmiş 03 Kasım 2011 tarinde geçerli olan geçerli olan İPRAGAZ fiyatlarıdır.
6. LPG tüpgaz ve dökmegaz fiyatları 03 Kasım 2011 tarinde geçerli olan geçerli olan 29 Ekim 2011 tarihli İPRAGAZ ve AYGAZ fiyat sirkülerinden alınmış fiyatların ortalamasıdır. 45 kg.lık sanayi tüpünün KDV dahil 243,5
TL/adet fiyatı kullanılmıştır.
7. Elektrik fiyatı 01 Ekim 2011 tarihinde yayımlanan ve 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan TEDAŞ'ın Diğer Tüm Dağıtım Sistemi Kullanıcıları için (4) Dağıtım Şirketinden Enerji Alan Tüketicilere Tek Terimli ve Tek Zamanlı tarifede belirtilen Alçak Gerilim birim fiyatına; sanayi kullanımında TRT payı ve enerji fonu için %3, Belediye Elektrik Tüketim Vergisi için ise %1 ilave edilmiş, KDV'siz fiyattır.
8. Elektrik kullanımındaki ısıtma cihazı elektrikli ısıtıcı olup, ısı pompası kullanımında cihazın COP sistem ve yıllık değerleri kullanılmalıdır.
9. Motorin birim fiyatı (TL/kg) SHELL Türkiye'nin 03 Kasım 2011 tarihli pompa satış fiyatları sirkülerindeki TL/litre değeri 0,845 dönüşüm katsayısına bölünerek bulunmuştur.
10. Akaryakıt fiyatları EPDK tarafından açıklanan ve SHELL Türkiye tarafından tavsiye edilen 03 Kasım 2011 tarihli İstanbul Avrupa Yakası - Bakırköy'deki mahalli akaryakıt KDV'li satış fiyatları alınmıştır.
11. Isıtma ve proseste kullanılan yakıt türü olarak Motorin (Kırsal) 1000 tipi tercih edildiği için motorin yakıtında bu tipin fiyatları dikkate alınmaktadır.
12. Akaryakıt alt ısıl değerleri Tüpraş Teknik Servisler Müdürlüğü'nden 01 Mart 2006 tarininde verilen değerlerdir.
13. Yerli linyit kömürü fiyatı 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan TKİ - ELİ'nin 22 Ekim 2011 tarihli Isınma Amaçlı (Torbalanmış) Kömürlerin Bayi Depo Satış Fiyatları listesinden alınmış Soma Kısrakdere; 0,5-10 mm Yıkanmış Açık - Toz: 203 TL/ton (KDV Hariç), 10-18 mm Yıkanmış Fındık - Torba: 318 TL/ton (KDV Hariç) fiyatına nakliye bedeli (65 TL/ton) ve %15 bayi kar marjı eklenmiş olan KDV'siz fiyattır.
14. İthal sibirya kömürü fiyatları Hakan Kömür şirketinin 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan; ceviz tipi linyit için nakliye ile apartman dairelerine taşıma ücreti ve KDV dahil peşin bayi satış fiyatı 700 TL/ton'dur.
15. Miks dökmegazın kullanımında buharlaştırıcı gerekmektedir. İşletme maliyetleri gözönüne alınmamıştır.
16. BOTAŞ 'ın OSB ve Sanayiye sattığı doğalgazın birim fiyatına 0,023 TL/Sm3 olan ÖTV dahil edilmiş, 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan sirkülerdeki fiyatlardır.
86
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
DOĞALGAZ KULLANILAN ŞEHİRLERDEKİ KONUTLARDA 1000 kcal / saat ISI İHTİYACI GEREKLİ
OLAN TÜM YAKIT TÜRLERİNİN KENDİ İÇİNDE MALİYET KARŞILAŞTIRMA TABLOSU
(03 Kasım 2011 tarihinde belirlenmiş KDV Dahil fiyatlarla)
"NOTLAR: Konutlarda kullanılmakta olan cihazlar ısınma amaçlı olarak bireysel mahal ısıtmalarında; kombi, soba vb, merkezi mahal ısıtmalarında ise kalorifer kazanlarıdır ki
bu cihazlarda linyit kömür yakıldığı zaman mutfaktaki pişirme amaçlı ısıtma ile banyo ve mutfak için sıcak kullanım suyu temini amaçlı ısıtmalar LPG veya elektrik kullanılarak yapılmak zorundadır. Bu durumda konutlarda 1000 kcal / saat ısı ihtiyacı için gerekli olan toplam yakıt maliyet değerleri sadece doğalgaz kullanımında diğer yakıtlara kıyasla önemli miktarlarda düşmektedir."
1. Bu tablo yakıtların yaklaşık işletme maliyetleri hakkında fikir verebilmek için hazırlanmış olup, birim fiyatlara %18 KDV DAHİLDİR.
2. (YC) Yakıtların alt ısıl değerine göre işletme verim değeri tam yoğuşmalı cihazlar için; doğalgazda %107, LPG dökmegaz propanda ise %106 alınmıştır. Bu verim değeri mevcut üreticilerin verim değerlerinin ortalamasını temsil etmektedir ki TS-EN 677'ye göre %30 yükte ve 300C dönüş suyu sıcaklığındaki işletme koşulları için geçerlidir. Ayrıca yarı yoğuşmalı cihazların da
satışları yapılmakta olup, bu cihazlardaki fan modülasyonlu çalıştığı takdirde verim değeri; doğalgazda %103, LPG dökmegaz propanda ise %102 alınabilir, ancak bu tabloda bu tür cihazlar yer sınırlaması nedeniyle değerlendirilememiştir."
3. İşletme veriminin bir bölümü ortalama verim değerlerinin içerisinde olup, yakıt hazırlama, depolama, işletme giderleri vb. yakıt yakma yan maliyetleri de bu değeri etkilemiştir. Otomatik
kontrol kullanımı,
bakım ve işletme kalitesi gibi nedenlerle verim yükseltilip, daha uygun maliyetler oluşturulabilir."
4. Doğalgaz fiyatları 01 Kasım 2011 tarihinde yayınlanan, 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan BAŞKENTGAZ, BURSAGAZ, ESGAZ, İGDAŞ ve İZGAZ GDF SUEZ şehir gaz dağıtım şirketlerinin tarifelerinde belirtilen fiyatlardır. BURSAGAZ ve ESGAZ'ın doğalgaz birim fiyatları Botaş’ın aylık birim fiyatları üzerinden birim hizmet ve amortisman bedeli olan 2,5 cente göre belirlenmektedir ki bu fiyat US Doları bazında her ay ortalama bir değer olarak bildirilmektedir. İGDAŞ, BAŞKENTGAZ ve İZGAZ GDF SUEZ'deki doğalgaz "birim fiyatları ise aylık ÜFE oranlarının değişimine göre belirlenmekte olup, Ankara'daki BAŞKENTGAZ'ın birim fiyatları ; birim hizmet amortisman bedeli 0,05555 US doları/m3, serbest tüketicilerden alınan taşıma bedeli ise; 0,0077
US doları/m3 üzerinden belirlenip, "www.baskentdogalgaz.com.tr" adresinde yayınlanan günlük fiyattır.
5. LPG tüpgaz ve dökmegaz fiyatları 03 Kasım 2011 tarinde geçerli olan geçerli olan 29 Ekim 2011 tarihli İPRAGAZ ve AYGAZ fiyat sirkülerinden alınmış fiyatların ortalamasıdır.12 kg.lık ev tüpünün KDV dahil 65 TL/adet fiyatı kullanılmıştır.
6. Elektrik fiyatı 01 Ekim 2011 tarihinde yayımlanan ve 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan TEDAŞ'ın Diğer Tüm Dağıtım Sistemi Kullanıcıları için (4) Dağıtım Şirketinden Enerji Alan Tüketicilere Tek Terimli ve Tek Zamanlı tarifede belirtilen Mesken birim fiyatına, konut kullanımında TRT payı ve enerji fonuı için %3 ve belediye elektrik tüketim vergisi için %5 ilave edilerek bulunmuş, KDV'li fiyattır.
7. Elektrik kullanımındaki ısıtma cihazı elektrikli ısıtıcı olup, ısı pompası kullanımında cihazın COP sistem ve yıllık değerleri kullanılmalıdır.
8. Motorin birim fiyatı (TL/kg) SHELL TÜRKİYE 'nin 03 Kasım 2011 tarihli pompa satış fiyatları sirkülerindeki TL/litre değeri 0,845 dönüşüm katsayısına bölünerek bulunmuştur.
9. Akaryakıt fiyatları EPDK tarafından açıklanan ve SHELL TÜRKİYE tarafından tavsiye edilen 03 Kasım 2011 tarihli İstanbul Avrupa Yakası - Bakırköy'deki mahalli akaryakıt KDV'li satış fiyatları alınmıştır.
10. Akaryakıt alt ısıl değerleri Tüpraş Teknik Servisler Müdürlüğü'nden 01 Mart 2006 tarininde verilen değerlerdir.
11. Yerli linyit kömürü fiyatı 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan TKİ - ELİ'nin 22 Ekim 2011 tarihli Isınma Amaçlı (Torbalanmış) Kömürlerin Bayi Depo Satış Fiyatları listesinden alınmış Soma
Kısrakdere; +20 mm Yıkanmış Parça - Torba: 346 TL/ton (KDV Hariç), +18 mm Yıkanmış Parça - Torba: 321 TL/ton (KDV Hariç) fiyatına nakliye bedeli (65 TL/ton) ve %15 bayi kar marjı eklenmiş olan KDV'li fiyattır.
12. İthal sibirya kömürü fiyatları Hakan Kömür şirketinin 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan portakal tipi linyit için nakliye ile apartman dairelerine taşıma ücreti ve KDV dahil peşin bayi satış fiyatı 800 TL/ton'dur.
88
Etkinliklerimiz ve Haberler
´¾Á0DNLQDODU¿0KHQGLVOHUL%LUOL½L¾00%%LOJL3D\ODÁ¿P¿¾oLQ'H½LÁLN6HPLQHU2UJDQL]DV\RQODU¿
¾OHh\HOHULQLYH6HNW|U7HPVLOFLOHULQL%LUDUD\D*HWLUPH\H'HYDP(GL\RUµ
7HNQLNæ*H]Lææ0HNDæ%HWRQæ6DQWUDOOHULæ7ê&$ë
1 Ekim 2011 cumartesi günü,güneşli,
çok güzel bir sonbahar sabahı saat 8:00
de Ostim’deki Dernek Binamızın önünden otobüsümüzle gezimizin ilk durağı
olan Meka firmasının Temelli fabrikasına
hareket ettik.
Fabrikanın gezilmesi ve fabrika bahçesinde yapılan çok güzel bir sabah kahvaltısından sonra, gezimizin ikinci durağı
olan Meka’nın Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinde bulunan diğer fabrikasına
doğru yola çıktık. Öğle saatlerinde ulaştığımız fabrikanın gezilmesi ve üyelerimizin fabrika hakkında bilgilendirilmesini
pırıl pırıl güneşli bir havada, fabrika bahçesindeki mangal partisi izledi.
Dernek üyemiz, Meka Beton Santralleri İmalat San. ve Tic A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Mehmet KAYBAL’ın nazik ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz
gezimiz,Türk Lokomotif ve Motor San.(TÜLOMSAŞ) tesisi ziyareti, Porsuk Çayı motor gezisi, Eski Odun Pazarı Evleri, Cam
Müzesinin gezilmesi ile devam etti.
Kültür Parkta gün batımının muhteşem manzarasında,dost sohbetleri eşliğindeki yudumlan çayların ardından Ankara’ya
hareket edildi.
Gerek teknik açıdan ve gerekse sosyal ve kültürel açıdan çok güzel olan bu gezi için başta Sn. Mehmet KAYBAL olmak
üzere, Meka Firmasının tüm yönetici ekibine ve bütün çalışanlarına gösterdikleri konukseverlik nedeniyle teşekkür ederiz.
90
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
91
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
SEKTÖRDEN HABERLER
+3.21æ.DSçODUçQçæ$OWçQFçæ.H]æ$oWç
MAATS İNŞAAT MAKİNALARI TİC.LTD.
ŞTİ. YENİ ADRESİNDE
Dernek Üyelerimizden Sn. Metin NALBANT
ve Sn. Müslüm AYDIN’ın çalıştığı MAATS İNŞAAT MAKİNALARI TİC. LTD. ŞTİ. Firması;
2000 yılında faaliyetlerine başladığı İş ve İnşaat makinaları satış, kiralama, yedek parça ve servis hizmetlerine yeni adresinde
devam edecektir.
MAATS İNŞAAT MAKİNALARI firması; MANITOU, DITCH WITCH, D’AVINO markaları-
Derneğimizin destekleyici kuruluşlar ve sektörel basın kuruluşları arasında yer aldığı VI. Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi ve Sergisi Makina Mühendisleri Odası adına İzmir ve İstanbul Şubeleri yürütücülüğünde gelenekselleşen özelliği ile 12 - 15 Ekim 2011 tarihleri arasında Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi - İzmir’de düzenlendi. Kongreye derneğimizi temsilen başkanımız sayın Duran Karaçay katıldı.
MMO, 1999 yılından bu yana düzenlenen Ulusal Hidrolik Pnömatik
Kongreleri ile hidrolik-pnömatik sektöründe bilginin paylaşımı için etkin bir
platform oluşturmayı amaçlamaktadır.
nın Türkiye Distribütörlüğünü yapmakta ve
distribütörlüğünü yaptığı ürünlerin satış ve
satış sonrası hizmetlerini Ankara Merkezinin yanı sıra İstanbul, Bursa, Adana ve İzmir bölgelerinde de vermektedir.
Firma distribütörü olduğu ürünlerin satış
ve satış sonrası hizmetlerinin yanı sıra satışını yaptığı ürünlerin; MANITOU Teleskopik
Forkliftler, Personel Platformları, D’AVINO
beton mikserleri, DITCH WITCH trencherleri, Boru Hattı yapımında kullanılan makina ve ekipmanlarının profesyonel olarak
kiralamasını geniş kiralama parkı ile yapmaktadır.
İletişim Bilgileri
MAATS İNŞAAT MAKİNALARI TİC. LTD.
ŞTİ.
Adres : Uzayçağı Cad. No:7 06370
OSTİM-Ankara / Türkiye
Tel
: +90.312.354.33.70 (PBX)
Faks
: +90.312.354 31 70
Web
: www.maats.com.tr
92
6. Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi 34 kurum, kuruluş ve sektörel
basın kuruluşu tarafından desteklendi, kongre süresince 17 oturumda 36
adet bildiri sunularak, 1 konferans, 1 panel, 2 yuvarlak masa toplantısı, 2
söyleşi, 1 ödül töreni, 12 atölye çalışması, 5 kurs ve 1 forum gerçekleştirildi. 594 sayfalık bildiriler kitabı ve 30 sayfalık Mevcut Durum Analiz Kitabı
yayın dünyasına kazandırıldı.
Kongre süresince düzenlenen sergiye sektörde ürün ve hizmet üreten
temsilcileri ile birlikte 40 kuruluş katıldı.
Kongre, 611 kayıtlı delege, 243 kayıtlı kurs katılımcısı, 334 kayıtlı atölye
çalışması katılımcısı olmak üzere toplam 1188 mühendis, teknik eleman,
üniversite ve meslek lisesi öğrencisi tarafından izlendi ve sergi 2000’i aşkın kişi tarafından ziyaret edildi.
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
2SHUDW|Uæ(éLWLPL
æ)RUNOLIWæ2SHUDW|Uæ(éLWLPL
SEKTÖRDEN HABERLER
“DONALDSON” DİSTRİBÜTÖRLÜĞÜ
Dernek üyemiz sayın Mehmet Engin
Deviren’in ortak olduğu Ece Elektrik ve Makina San. Tic. Ltd. Şti. firması iş makinaları
filtreleri konusunda 1987 yılından beri sürdürmüş olduğu faaliyetleri kapsamında Dünya Filtre Sektörünün öncü firmalarında olan
Donaldson Filtre Firmasının Türkiye distribütörlüğünü de alarak daha kapsamlı bir şekilde faaliyetlerine devam etmektedir.
İletişim Bilgileri: ECE ELEKTRİK MAKİNA
SANAYİ TİC.LTD.ŞTİ
Adres : UZAY ÇAĞI CADDESİ 1271.SOKAK NO:13 OSTİM - ANKARA
Tel
: +90.312.354 80 85 (PBX)
Fax
: +90.312.354 78 38
Web
: www.ecefilter.com
POLTAŞ MAKİNA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
YENİ ADRESİNDE
Recep POLAT’ın sahibi olduğu POLTAŞ
MAKİNA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Firması; 1997
yılında Ostim’de faaliyetlerine başladığı iş
makinaları yedek parça satış ve imalatı yeni
adresinde devam edecektir.
POLTAŞ MAKİNA Firması; CAT ve LIEBHERR iş makinalarının yedek parçalarını,
ATLAS TAMROCK delici parçalarını, pim ve
burç imalatı, asfalt kesme makinası, boru
hattı ısıtma sistemleri, torna ve freze işleri
ve özel imalatlar üretmektedir.
İletişim Bilgileri
POLTAŞ MAKİNA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Adres : OSTİM OSB 1232. Sok.
(Eski 40. Sok.) NO:71 06370
OSTİM-Yenimahalle/ANKARA
Tel
: +90.312.385.68.58
Faks
: +90.312.354 87 18
Web
: www.poltasmakina.com
Etkinliklerinizi Derneğimizle paylaşarak dergimizin “Sektör Haberleri”nde yer alabilirsiniz.
93
ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý
2SHUDW|Uæ(éLWLPL
æææ)RUNOLIWæ2SHUDW|Uæ(éLWLPL
94

Benzer belgeler