sayfa 31 - Ayrıntı Dergisi

Transkript

sayfa 31 - Ayrıntı Dergisi
ÖZET: Dünyanın en önemli kültür miraslarından olan Sagalassos
Antik Kentini barındıran Ağlasun ilçesi, bu tarihsel derinliğinin
yanında özgün özellikleri ile de dikkat çekiyor. Burdur’a yaklaşık 35
kilometre uzaklıkta olan ilçenin; alabalık, kiraz, ceviz, kuru fasulye
ürünleri de mevcut.
Ağlasun Belediye Başkanı Aydın Kaplan: “İlçemiz, Sagalassos’tan
turizm alanında bugüne kadar yeterince faydalanamadı. Fakat yeni
yeni yaptığımız çalışmalarla daha fazla yararlanmayı düşünüyoruz, bu
yeni çalışmamızla turizmden daha çok gelir elde etmeyi ve
vatandaşlarımızın bu açıdan gelirlerini yükseltmeyi hedefliyoruz. Bu
çalışmalarımızdan birisi; BAKA projesi kapsamında ilçemizin
tanıtılması, Sagalassos’un tanıtımı, bisiklet ve de yürüyüş yolu, sporcular için tırmanma şeritleri var. Buna ek olarak ilçemize özgü 7 tane
ürün var; kekik, adaçayı, vişne kurusu, tarhana, fasulye ve ceviz ile
ilgili proje yaptık. Bunları sergilemek için belediye binamızın yakınına
küçük bir bina inşa ettirdik.”
Kaplan: “Ağlasun’a geldiğinizde öncelikle bir huzur ve sakinlik
bulursunuz. Doğa ve tabiat güzellikleri sizi kucaklayacak. Temiz, saf,
yumuşak, soğuk, doğal suları, bol oksijenli havası sizi bedenen de
memnun edecek. Burada, nereye bakarsanız bakın her taraf
yemyeşildir.”
Kaplan: “Bizim ev pansiyonlarımız var, BAKA projesiyle
yaptığımız. Yurt dışından gelen turistler evlerde kalıyor. Buradaki
vatandaşlarımız nasıl yaşıyorsa onlarda öyle yaşıyorlar. 3-4 adet ev
pansiyonumuz var ve turistlerin odalarında ayrıca banyoları ve
tuvaletleri de mevcut. Turistler kahvaltılarını, öğle ve akşam yemeklerini Ağlasunlular ile birlikte yiyor. Mevsim gül toplama mevsimi ise
sabah erken kalkıp, gül toplamaya gidiyorlar.” dedi.
ANAHTAR KELİMELER: Ağlasun, Sagalassos, Yeşilbaşköy,
BAKA, Aydın Kaplan, çınar, kiraz, kuru fasulye, alabalık, ceviz, gül,
KOP-TUR, GDO, hamam, otel, huzur, borç.
ABSTRACT: Ağlasun town which embraces one of the most valuable
cultural heredity of the world, Sagalassos attracts also its special features
besides the historical depth. The town which is 35 km away from the city
center, is also well known for trout, cherry, walnut and haricot beans.
Aydın Kaplan the Mayor of Ağlasun reports 'Our town could not
benefit of Sagalassos enough up to now. Yet we hope to benefit more via our
new activities. We aim to earn more from tourism with these new activities
and to increase the incomes of our citizens. Some of these activities are the
promotion of our town by a BAKA funded project, the promotion of Sagalassos, bike and walking paths and climbing lanes for the sportsmen. Addition
to these we have prepared a project for the 7 products which are special to
our town, thyme, sage, dried sour cherry, tarhana (some type of soup ), beans
and walnut. We built a small building close to the municipality to exhibit
these products.
When you come to Ağlasun, you feel firstly calm and relieved. Natural
beauties will surround you. Clean, soft, fine, cool natural springs and the
weather full of oxygen will delight your body. Wherever you turn, you will
see the green.
We have BAKA funded boarding houses. Tourists abroad accommodate here. They live like anyone in the town. We have 3- 4 boarding houses
and the rooms have bathroom and toilet in them. The tourists have their
breakfast, lunch and dinner with the locals. At the rose harvest, they get up
early and they pick off roses. '
N
U
S
A
AĞL
N
I
N
A
Y
N
DÜ BEĞİOLACAK
GÖZBE
Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 31
CEMALETTİN BEKTAŞ
Sık virajlar, dar yolları aşarak varıyoruz Ağlasun’a.
Köyleri yaran karayollarını kullanarak ilerliyor,
rampalara çıkarak yolculuk yapıyoruz. Ağlasun benim
sık ziyaret ettiğim; ziyaretten de keyif aldığım bir ilçe.
Bir kere burada her şey doğal, her şey özgün ve de
halk gösteriş meraklısı değil. Soğuk suları, kirazı, doğal
ortamlarda yetişen alabalığı, cevizi, kuru fasulyesi ve
kendine özgün ev yemekleri hayatımda
unutmayacağım tatlardan. Ve tabi görkemiyle Sagalassos. Sagalassos bence çok geç keşfedilmiş,
kesinlikle Efes antik kentini gölgede bırakacak kadar
heybetli bir yerleşim alanı. Ağlasun ilçesi de büyümek
isteyen ancak mecazi anlamında etrafındaki dağların
buna izin vermediği bir yerleşim birimi.
Ağlasun ilçesinin meydanında bulunan, gölgesinde dinlendiğimiz, serinlediğimiz, en az 1.000
yaşında olduğu söylenen ulu çınar var. Bu asırlık
ağacın gövdesi öyle büyük ki önceden içerisine çay
ocağı kurulmuş ve işletilmiş. Zaten çınarın özelliği; her
yüz yılda gövdesinin içini boşaltması ve yüz yılda
gövdesinin içini doldurması. İşte bu heybetli ağacın
gölgesinde Ağlasun’un yumuşak suyundan yapılmış
çaydan yudumluyor ve stres atıyorum.
Sonrasında belediye iş hanının olduğu merdivenleri çıkarak Belediye Başkanı Aydın Kaplan’a
misafir oluyoruz. Kendisine, makama gelmeden önce
vatandaşlarla konuştuğumuzu ve Ağlasun halkının
kendisini sevdiğini belirtiyoruz. O da gerek yaptığımız
söyleşi sırasında ve gerekse sohbetimizde bize
Ağlasunluların belediye başkanlığı seçimlerinde
partiye ve siyasilere göre değil kişiye göre oy
kullandıklarını söylüyor. Ve kendi çalışmalarının halk
tarafından takdir edildiğini, bunun da iktidar veya
muhalefet parti mensuplarıyla olan ilişkilerinden de
görülebileceğini ekliyor.
Sonuçta Ağlasun, özgün yapısı, doğası, tarımsal
ürünleri ve aklıma gelmeyen diğer özellikleriyle
Başkan Kaplan’ın da dediği gibi turizmde gözbebeği
olmayı hak ediyor. Gözünüzü nereye çevirirseniz
çevirin yemyeşil bir ortam görüyorsunuz. Sagalassos’a
gidip, orada güneş ışığına kavuşmuş tarihi mekânlara
baktıktan sonra, gözlerimi kapatıyor ve geçmişteki
insanların yaşantı tarzlarını gördüğüm mekânlarla
bütünleştiriyorum.
Sagalassos’un
geçmişten
geleceğe ışık tuttuğunu düşünüyorum.
Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 32
CEMALETTİN BEKTAŞ: Sayın Kaplan,
Göller Bölgesindeki değerlerimizi vurgulamaya ve ilçe ve beldelerimizi tanıtmaya
devam ediyoruz. Bugün Ağlasun’dayız.
Ağlasun deyince de aklımıza Sagalassos
gelmekte. Bu kapsamda Ağlasun, turizmde
Sagalassos’tan tam olarak faydalanabiliyor
mu? Turizm alanında ne gibi çalışmalarınız
var?
AYDIN KAPLAN: Hoş geldiniz. İlçemiz,
Sagalassos’dan turizm alanında bugüne kadar
yeterince faydalanamadı. Fakat yeni yeni
yaptığımız çalışmalarla daha fazla yararlanmayı
düşünüyoruz, bu yeni çalışmamızla turizmden
daha çok gelir elde etmeyi ve vatandaşlarımızın
bu açıdan gelirlerini yükseltmeyi hedefliyoruz.
Bu çalışmalarımızdan birisi; BAKA projesi
kapsamında ilçemizin tanıtılması, Sagalassos’un
tanıtımı, bisiklet ve de yürüyüş yolu, sporcular
için tırmanma şeritleri var. Buna ek olarak
ilçemize özgü 7 tane ürün var; kekik, adaçayı,
vişne kurusu, tarhana, fasulye ve ceviz ile ilgili
proje yaptık. Bunları sergilemek için belediye
binamızın yakınına küçük bir bina inşa ettirdik.
Birkaç ay içerisinde de Sagalasos yolu
üzerindeki Hamamıda restore edip, turistleri
orada indirip, ürünlerimizi tanıtıp, Sagalassos ile
ilgili bilgiler verip, ondan sonra Sagalassos’a
çıkartacağız. İlçemizdeki bu antik kentimize
yıllık 20 ila 25 bin arasında turist geliyor, gelenler
konaklamıyor ve yalnızca öğle yemeğini yiyip,
ilçemizden ayrılıyorlar.
Bizim Sagalasos’un dışındaki doğal yerlerimizi, çevremizi, tabiatımızı maalesef gezdiremiyoruz. Bunu yapabilmek için; bu arada KOPTUR
Turizm Şirketinden Fikret Atalay’a teşekkür
etmek istiyorum, Fikret Bey’in sayesinde
yap-işlet- devret modeliyle bir otel yaptırıyoruz.
4 yıldızlı bir otel olacak, İnşallah da 2014 yılı Mart
ayında, yani yeni Yaz Sezonu öncesinde
açacağız. Açacağımız bu otel 12 ay boyunca açık
olacak; çalışacak. Hem Kış hem de Yaz mevsimlerinde açık olacak. Bu şirket bir yıl içerisinde
Ağlasun’a 7 bin turist getiriyor. Bu turistleri
Ağlasun’da
gezdiriyor,
Pamukkale’de
konaklatıyor, oradan da İstanbul’a götürüyor.
Otelimiz
açıldıktan
sonra
turistlerin
konaklamaları Ağlasun’da olacak.
Turistleri artık ilçemizde ağırlayacağız.
Sagalassos’un ziyaretinin yanında çevre ve
tabiat gezileri de olacak. Artı kongreler düzenlenecek. Avrupa’da uygulanan ‘Sakin Kent’
çalışmasını da yaptık. Ayrıca yöresel yemeklerimizin tanıtımı için de gerekli tanıtım- reklam
çalışmalarını tamamladık. Yemeklerimizi dergi
AYDIN KAPLAN
formatında tanıtıcı hale getirdik ve az önce
bahsettiğim hamam binasına bu dergilerden
koyup, turistlere ve turizm firmalarına bu
dergilerimizi de vereceğiz.
Bir başka projemiz de ilçemizdeki tüm
yürüyüş alanlarını işaretledik ve bunu BAKA’ya
proje olarak sunduk.
Bisiklet yollları, Dağcılık Federasyonuyla
ilgili tırmanma şeritleri, kamp ve karavan
alanlarını ve diğer cezbedici ve Ağlasun’u
tanıtıcı özelliklerimizi ön plana aldık.
BEKTAŞ: Yani Ağlasun deyince sadece
Sagalassos’u ile tarih turizmi değil, buna ek
olarak doğa turizmi de mi olacak?
KAPLAN: Evet. Kamp kurulabilecek, spor
yapılabilecek, yürüyüş yolları olan ve bu yolarda
yürüyüş sporunun yapılabileceği çalışmaları
hayata geçiriyoruz. Zaten ilçemizin bir diğer
özelliği de yayla turizminin olmasıdır. Yaz mevsimine girdiğimiz günlerde Ağlasun’a 600
dolayında Serikli vatandaş geliyor. O vakitlerde
boş evimiz yoktur, her yer dolar taşar.
Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 33
İlçemizde toplamda 1.000 kişiden fazla
sayıda insan yazlamak için gelirler. Üniversite
öğrencilerimiz gittikten sonra yazlıkçılar gelir,
yazlıkçılar gittikten sonra da üniversite
öğrencileri gelir. Bunun yanında İlçe merkezimizde ikamet eden 150 dolayında Antalyalı
vatandaşlarımızın evleri var. Yani bizim yayla
turizmimiz, Yazın sıcak ve bunaltısında
yaylalarımıza serinliğimize ve sakinliğimize
gelenler de çok olur.
BEKTAŞ: Buraya yıllardır her fırsatta
gelmekteyim. Turizm deyince ilk etapta
turizm firmalarının ve bu firmaların
otobüslerinin getirdiği turistler kısacası
paket tur denilen turları düşünüyorum.
Fakat nedense Antalya’dan çıkan bir tur
otobüsünün Ağlasun’a gelebilmesi için
bayağı çok zorluk çekmesi gerekiyor.
Ağlasun’dan sonra da Burdur’a geçebilmesi
için karayolunun açılması, daha fazla
genişlemesi gerekir. Bildiğim kadarıyla son
14 yıldır bu yol genişlemiyor; siz bunu neye
bağlıyorsunuz?
KAPLAN: Ülke genelinde bildiğiniz üzere
hükümet tarafından devamlı suretle duble
yollar yapıldı. Ama biz ilçe olarak bu duble
yollardan hiç nasibimizi alamadık. Hem
Ağlasun- Burdur arasındaki yolumuz bozuk ve
hem de Isparta- Bucak yolumuz bozuk. İkisinde
de verimli bir çalışma göremedik. Hükümet bu
Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 34
konuda bizi üvey evlat gibi tuttu.
BEKTAŞ: Yani tur operatörlerinden
‘yolunuz yok ki, nasıl gelelim’ cevabını alıyor
musunuz?
KAPLAN: İnsanların bir yere gidebilmesi
için ulaşımın kolay olması lazım. Ve gittikleri
yerlerde istediklerini bulabilmeleri gerekir.
Burdur’dan Ağlasun’a gelmek istese, o yolu
görünce geri dönmek zorunda kalıyorlar. Hele ki
Kış mevsiminde karda- yağışta insanlar buraya
ilçemizin adı gibi ağlayarak geliyor. Dolayısıyla
biz bu karayolu konusunda mustaribiz. O yolun
en kısa sürede yapılması lazım ve onun yanında
da Isparta- Bucak yolunun da duble yol haline
getirilmesi ve böylelikle ilçemizin, ilimizin ve
bölgemizin turizmine katkı sağlamamız lazım.
İnsanlar rahat bir yolculuktan sonra varış
noktalarına ulaşmak istiyorlar. Ben buna
inanıyorum.
HER ŞEY DOĞAL
BEKTAŞ: Ağlasun’a gelmek isteyen yerli
ve yabancı turistler burada ne bulacaklar ki
cezp olsunlar?
KAPLAN: Ağlasun’a geldiğinizde öncelikle
bir huzur ve sakinlik bulursunuz. Doğa ve tabiat
güzellikleri sizi kucaklayacak. Temiz, saf,
yumuşak, soğuk, doğal suları, bol oksijenli
havası sizi bedenen de memnun edecek.
Burada, gördüğünüz gibi nereye bakarsanız
bakın her taraf yemyeşildir. Arkasından
kendimize özgü ürünlerimizi, bu yörenin
beğenilen damak zevkini görebilir, tadabilirsiniz. Kiraz, taze ceviz, kuru fasulye gibi tamamen
doğal ve lezzetli ürünlerimizden yiyebilirisiniz.
Bunun dışında adeta yüz yıllara meydan
okuyarak günümüze kadar gelebilmiş Sagalassos antik kentimizi gezebilirsiniz. Ağlasun;
Antalya’ya 100 kilometrelik mesafededir. Yaz
sıcağında Antalya’da klima ile konaklayıp, bol
nemli havayı soluyarak hasta olmanıza gerek
yok. İlçemizde ikamet ederseniz burada
konaklayıp, günübirlik Antalya’ya da gidebilirsiniz. Bu özelliklerimizi sanırım cezp etmeye
yeterli olacaktır.
Ayrıca, söylemeyi unuttuğum bir de temiz
hava ve manzarası da var. Burada çevre kirliliği
ve kirlenmiş bir hava hiç yoktur. Her şey doğal.
Hükümetimizin tarım politikaları sayesinde
mazotun ve gübrenin pahalı olması nedeniyle
biz hayvan gübresi kullanıyoruz. Biz tarım ilacı
kullanamıyoruz.
Tüm bunları alt alta koyduğunuzda
insanları rahatlatan durumlar oluşuyor. Sakin
kent olmamız, şehir stresinden bunalanlar için
büyük bir fırsat. Mesela şehrin stresinden sıkılan
insanlar gelip, buradan 1 dönümlük yer satın
alıyorlar.
Oraya küçük bir bağ evi yapıp, kendi
başlarına tarımsal ürünler yetiştirip, kendi
yiyecekleri kadar mahsul topluyorlar.
BEKTAŞ: Yani Ağlasun’da özellikle tarım
ürünleri çaresizlikten GDO’suz yetiştiriliyor.
KAPLAN: Evet. Bakınız gübrenin çuvalı ne
kadar; 100 TL’den fazla, tarım ilacının küçücük
kutusu da çok pahalı. Yani istesek de biz hazır
gübre ve tarım ilacı kullanamıyoruz.
BEKTAŞ: Şimdi de en meşhur
olduğunuz yöne eğilelim ve Sagalassos’u
sizin ağzınızdan tanıyalım.
KAPLAN: Bizim düşüncemize göre Sagalassos, dünyanın en iyi tarihi kenti olacaktır.
Çünkü Belçikalılar, sponsorlarıyla birlikte 19
yıldır çalışma yapıyorlar ve yapılan çalışmaları
da görüyoruz. Sagalassos, tamamının gün
ışığına çıkarılmasının daha bir yüz yıl sürecek
büyüklükteki bir antik kentimiz. Sagalassos,
kurulduğu ve yaşandığı yıllarda tüm bu
bölgenin turizm kenti ve festival kenti
özelliğindedir. Bakınız 3000 dolayında kişinin
yaşadığı bu antik kentte, 5 bin kişilik bir tiyatro
alanı ve salonu var. Kazı çalışmalarında bu
tiyatro salonuna henüz başlanılmadı. Yalnızca 2
adet çeşme, 1 adet kütüphane, meydan, çarşı,
hamam, han gibi yerler gün ışığına çıkarıldı.
Bunun dışındaki diğer yerleşim yerleri henüz
toprağın altındadır. O toprak altındaki yerleşim
yerlerinin çıkarılmasına bizim ömrümüz yetmez
ama bizden sonraki nesiller için, Ağlasun’un
tüm dünyanın gözbebeği olacağına inancım
tamdır.
BEKTAŞ: Ağlasun; Sagalassos ile birlikte
alabalığıyla da ünlü bir ilçe. Alabalık konusunda değerlendirmenizi alabilir miyiz?
KAPLAN: Buraya kadar konuştuklarımda
alabalık konusunu açmadım. Burdur’a gittiğiniz
zaman alabalık dediğinizde Ağlasun akla gelir,
Yeşilbaşköy akla gelir. Bizim de burada, Kirazlı
mevkiinde bir alabalık tesisimiz mevcut. 1600
rakımda, doğal kaynak suyunda yetişen lezzetli
balıkları olan, kırmızı renkli balıklar olan bir
çiftliğimiz var. Bunun yanında ilçe merkezimizde de bir balık tesisimiz bulunmaktadır.
Yeşilbaşköy’dekileri de hesaplarsanız balıkçılık
ilçe ekonomimizin temel taşlarındandır.
Nitekim özellikle tatil (yaz dönemlerinde) ve de
hafta sonlarında bu tesislerimizde boşta yer
bulamazsınız. Göller Bölgesindeki illerden ve
hatta turistik tur otobüsleri de dahil olmak üzere
balık çiftliklerimizin dolu olduğunu görürsünüz.
BEKTAŞ: Oteliniz de tamamlandığında,
turistlerin, tam anlamıyla Ağlasun’a gelip,
burada kalıp, yerel tatlara bakıp, sporundankültürüne her türlü etkinliği gerçekleştirip
gidebileceklerini mi söylüyorsunuz?
KAPLAN: Düşüncelerimiz şöyle; en
azından, otelimiz tamamlandığında turist
buraya gelip iki gün burada konaklamalıdır. Bu
süreçte doğaya, çevreye, mevsimine göre
meyve bahçelerine gidilmesi, doğal üretim gibi
aktivitelere girebilirler.
BEKTAŞ:
Efendim,
burada,
öğrendiğimiz kadarıyla yurt dışından gelip,
belirli süre kalıp, ülkelerine geri dönenler
var. Bu nasıl oluyor?
KAPLAN:Bizim ev pansiyonlarımız var,
BAKA projesiyle yaptığımız. Yurt dışından gelen
turistler
evlerde
kalıyor.
Buradaki
vatandaşlarımız nasıl yaşıyorsa onlarda öyle
yaşıyorlar. 3-4 adet ev pansiyonumuz var ve
turistlerin odalarında ayrıca banyoları ve
tuvaletleri de mevcut.
Turistler kahvaltılarını, öğle ve akşam
yemeklerini Ağlasunlular ile birlikte yiyor.
Mevsim gül toplama mevsimi ise sabah erken
kalkıp, gül toplamaya gidiyorlar. Mevsim kiraz
toplama mevsimi ise kiraz toplamaya, gül
budama ise gül buduyorlar, bel mevsimi ise
toprak belliyorlar ve bunları yapıyorlar. Belçika
başta olmak üzere bu şekilde değişik ülkelerden
gelen turistler var. Ancak ilçemizde şöyle bir
sorun var.
Ben yaklaşık 5 yıldır belediye başkanıyım,
burada yatırımcılar var ama yatırım yok. Bu
konuda yatırım yapacak, ticari cesareti olan
arkadaşlarımız olsa turizm alanında ekonomik
bir patlama olabilir. Ama herkes pansiyon
yapıyor, yapmak istiyor; herkes dolmuş satın
alıyor veya herkes hayvancılıkla uğraşıyor. BAKA
projeleri ve Tarım ve Kırsal Kalkınmayı
Destekleme Kurumu var. Bu kurum ve
kuruluşlar destek veriyorlar ama burada
yatırımcı gerçekten de yok. Yalnızca; getir- götür
işlerine bakmak istiyorlar ya da mesaisi bitince
işi bırakmak istiyorlar. Oysaki turizm alanında
yatırım yapsalar, yiyecek sektöründe yatırım
yapsalar ve bunlar gibi yatırım yapsalar bugün
ilçemizin ekonomisi daha büyük olurdu.
YATIRIMCILARA KÖSTEK DEĞİL DESTEK
OLURUZ
BEKTAŞ: Aydın Bey, az önce 4 yıldızlı
otel demiştiniz, bu konuda daha fazla ayrıntı
alabilir miyiz?
KAPLAN: Otelin mevkiinde 10 dönümlük
bir alan bıraktık. Orayı da benim çarşı yapma
planım var. Nasip olur da ikinci kez belediye
başkanı seçilirsem; 20 tane dükkan olan,
hediyelik eşyalar (Mamak Testisi, çanak ve
çömleği, yerel el sanatlarından kıl çul, yazma,
patik, Ağlasun cevizi, fasulyemiz) bunların
tanıtılıp satılabildiği o dükkanları yapacağız.
Ağlasun’un kendi gücü buraya yatırım
yapmıyor; zenginimiz yok ama turizm ile ilgili ya
da diğer sektörlerle alakalı yatırım yapacak
herkese açığız.
Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 35
Belediye olarak biz hazırız; gelsinler biz
onların tüm altyapı sorunlarını çözeriz, devlet ile
ilgili olan işlerinde çözüm üretiriz. Örneğin; 4
yıldızlı otel konusunda da sağ olsun Fikret Bey,
benimle yakın olduğu için geldi ve buraya 5
milyon TL’lik yatırım yaptı.
BEKTAŞ: Kısacası Ağlasun’un gelecekte
bir turizm cenneti olacağını mı söylemektesiniz?
KAPLAN: Ben her defasında şunu vurguluyorum, bir kez daha tekrarlamak istiyorum.
Ağlasun’da gelecekte 1 metrekare yer almak
bile çok zor olacak. Şu anda Ağlasun’a
Antalyalıların ve dışardan gelenlerin ilgisi çok
fazla. İnsanlar bunu bilmediği için insanlar dışta
kalan yerleri satıyorlar ama biz de oraya
belediye olarak yol götürüyoruz, su götürüyoruz, belediye hizmetlerini götürüyoruz. Ben
şunu vurgulayayım, özellikle Sagalassos yolu
üzerinde emlak değerlerinin artacağına
inanıyorum. Yatırımcılar buraya gelecek,
buralara yatırım yapacaklar ve hatta ikinci otelin
de bu yatırımcılar tarafından en kısa sürede
yapılacağına inanıyorum.
1100 YILLIK ULU ÇINAR
BEKTAŞ: Odanızdaki bu pencereden
baktığımızda da rahatlıkla görülebilen ve
Ağlasun merkezinde bulunan bir çınar ağacı
var. Bu ağacın özelliği nedir?
KAPLAN: 1917 yılında Antalya’dan Anıtlar
Üst Kurulundan gelmişler. Bu çınar ağacını
ölçüp, tespit etmişler ve 1100 yaşın üzerinde
olduğunu belirlemişler. Yani bize göre o 1100 de
olabilir 1200 hatta 1400 yaşında da olabilir.
İlçenin bir simgesi, ilçede bulunanların buluşma
noktasıdır. Burada insanlar birbiriyle buluşacağı
zaman biz kavak deriz, ‘Neredesin, kavağın
altındayım, kavağın altına gel’ diye yönlendiririz.
Mesela bakınız, ben küçükken orada bir çay
ocağı olduğunu çok net hatırlıyorum. Bu
çınarların özelliği, 100 yılda içini yemesi ve
sonraki 100 senede kapanması. Ben çocukken
çınarın gövdesinin içinde bir dükkân gibi çay
ocağının olduğunu çok net hatırlıyorum ama
bugün kapanmaya devam ettiği için gövdesinin
içine çok zorlanarak sığıp, girebiliyorum.
BEKTAŞ: Sayın Başkanım, biraz da
belediyenizden bahsetsek?
KAPLAN: Ben başkan olduğumda
belediye borçlu bir belediye idi. Antalya,
Isparta’dan sonra Akdeniz Bölgesi’nin üçüncü
borçlu belediyesiydi. Biz buraya geldiğimizde; 1
Nisan’da ben görevime başladım, internetten
de görebilirsiniz, o gün belediyenin tüm mal
varlıkları, camisi, okulu, iş makineleri, makam
Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 36
aracı ne kadar belediyeye kayıtlı mal varsa hepsi
işçi tazminatlarından dolayı icralıktı. Bir milyon
TL’nin üzerinde icra vardı. Ben 1 Nisan’da göreve
başladım, 20 Nisan’da bu mal varlıklarının satışı
vardı, ben onları sattırmadan, işçilerle anlaşarak
borçlarını taksitle ödedim. Tabi 10 yıldır
yapılamayan işler vardı. Biz öncelik olarak
vatandaşa bakış açısını değiştirdik; bir anlamda
tepeden bakmaya son verdik. Biz gelince biraz
daha farklı oldu. Nasıl oldu bu; biz vatandaşa
kapılarımızı açtık, makam odası kapısını
söktüm. Randevusuz kabullere başladım. Cep
telefonumu tüm vatandaşlara verdim ve 7 gün
24 saat beni aradıklarında çare olmaya çalıştım.
Buna ek olarak vatandaşlarımızın evlerine
ziyarete gittim. Evime kabul ettim. O dönem
particilik vardı, zıt görüşlüler birbirlerinin kahvehanesine gitmez ve birbirleriyle konuşmazlardı.
Ben herkesi barıştırdım. Tüm bunlar
gerçekleşince de bir huzur ortamı oluştu. Biz de
seçim biterdi sonra tekrar seçim başlardı. Şimdi
seçimden konuşan kimse yok. Şu anda cadde
ve sokaklara gidin, seçimden konuşan hiç kimse
göremezsiniz ve insanlarımız kendi işleriyle
uğraşmaktadırlar. Böyle; borçlu bir belediyeden,
vatandaşlarımıza borcumuzu ödeyerek, 6 tane
de sıfır kilometrede taşıt aldım. 100 bin
metrekare kilit taş döşedim. 15 bin metreden
daha fazla kanalizasyon hattı ve kanalizasyon
sistemini tamamladım. Yıllardır su olmayan
Kocaboğaz mevkiine, 7 kilometre uzağa su
götürdüm. Şuna söz vermiyorum, fazla bir alan
kalmadı ama seçim gününe kadar Ağlasun’da
kilit taş döşemediğim yer kalmayacak. Damla
suyu projesi, sulama hakkı çalışmalarımızı da
tamamladık. Biz öncelikli olarak vatandaşın
isteklerini yaptık. Önümüzdeki dönem, ikinci
kez seçilirsem önceliğim; turizm, modern tarımhayvancılık, eğitim ve sağlık olacak.
BEKTAŞ: Belediye Başkanlığı yaptığınız
bu sürenin bugününde ‘Ben Başkanlığı
bıraktığım anda, alnım açık ilçemde rahat
gezebilirim.’ diyebiliyor musunuz?
KAPLAN: Zaten bu benim ilkemdir.
Makamlar gelip geçicidir, önemli olan her
zaman alnınız açık oturabilmenizdir. İnsanlar
para kazanırlar, para kaybederler, bazı işlerle
meşgul olurlar ama onurunuzu kaybetmeniz
zor bir durumdur. Bu manada, benimle ilgili
kimse bir şey söyleyemez çünkü belediye
başkanlığımda alnım açıktır, yüzüm kara
değildir. Ben ilçemde her yerde her mekânda
rahatlıkla oturup, oradakilerle sohbet edebilirim.
Bizden önceki başkanlara baktığınızda
çoğu oturup konuşacak insan bulamıyorlar. Ben
inanıyorum ki; bu görevlerin sonu yok, bir gün
mutlaka bırakacağız ama sade vatandaş
olduğumda da şu andaki hayat tarzım ve
samimi oluşum değişmeyecek.
BABAMI VE EŞİMİ İŞİME KARIŞTIRMAM
BEKTAŞ: Sayın Kaplan, göreve
geldiğinizde ilk işiniz borçları ödemek ve
Ağlasun’un
gelişmesini
engelleyen
kişilerden kurtulmak mı oldu?
KAPLAN: Evet ve bir de Ağlasun halkını
aracı kullanmadan belediye ile barıştırmaktır.
Kaymakam devleti temsil eder farklıdır ama
ben belediye başkanıyım ve Ağlasun’un içinde
yaşayan halkı temsil ediyorum, halktan geldim.
İnsanlar beni 24 saat arayabilirler. Saat gece üç
veya dört olmuş fark etmez, arayabilirler;
anında telefonlarına bakarım. Çok meşgul
isem, sekreterime baktırır, müsait olur olmaz da
geri dönüş yaparım. Vatandaşlar bana
istedikleri zaman ulaşırlar. Ben bazı yerlerde
halen devam eden ve bizden öncesinde uygulanan bu önyargıyı kırdım. Artı ben hiç politika
yapmayan
birisiyim.
İşime
kimseyi
karıştırmam. Hayatta en çok babamı ve eşimi
severim ama onları işime karıştırmam. Doğru
ne ise onu yaparım. Bir kişi gelip de ‘Başkan
filancanın lafına bakıyor.’ diyemez. Ağlasun
halkı beni 5 yıllığına ilçeye belediye başkanı
olarak seçti ve ben de onların menfaatine ne
varsa yaparım. Zenginler ve az önce
bahsettiğim bazı zenginler bana problem ama
gelecek dönemde nasip olursa ben yine onları
buralara yaklaştırmayacağım. Üretemeden,
halkı kandırarak nasıl büyüyebiliriz ki.
Ben söz verdim; Ağlasun Belediyesinin
borçlarını hiçbir yer satmadan ödeyeceğim
dedim, ödedim. Toplam borç 3,5 milyon TL idi.
Şu anda İller Bankasına 550 bin TL borcum var,
600 bin TL de piyasa borcum var. Onun dışında
borcum yok ve daha fazlası da eski dönemlerdeki çalışan işçilerin 3 katı fazla sayıda işçi
çalıştırıyorum.
Onların yaptığı işin 10 katını yaptım.
Büyümeye gittim, devamlı yatırım yaptım.
Bunların yanı sıra okullar için ne gerekiyorsa
onu da esirgemedim; örneğin kilit taşı yaptım,
fotokopi makinesi aldım, bilgisayar, projeksiyon, bütün okullara aldım. Hizmet almadım
diyen okul yoktur. Bunlarla uğraşırken ilçemizin
fakir- fukaralarını da unutmadım. 600
dolayında aileye ayni yardımda bulunduk.
Sıkıntılı ailelere, gereken desteği verdik. Unutulanlara da katkı sağladık.
Şu anda aklıma geldiği için söylüyorum;
ilçemizdeki tüm fakir- fukara vatandaşlar
yanıma istedikleri her anda gelebilir ve
sorunlarını benimle paylaşabiliyor. Veyahut
ben onların yanlarına, evlerine giderim,
fakirlerin ev yapımı, ev bakımlarında, inşaat
malzemelerinde hep katkı sağladım. Sosyal
Sorumluluk projesi kapsamında 450 bayan
vatandaşımı Konya Mevlana gezisi düzenledim, Konya’ya götürdüm.
Mevlana alanında giriş ücretlerini cebimden ödedim. Öğrenci ve gençler için Sosyal
Faaliyet olarak çevre gezileri düzenlerim. Kadir
Gecesi gününde yemek düzenledim; Isparta
Belediyesinin de katkısıyla ilahi grubu, gösteri
grubu getirdim.
O gün 4 bin kişilik yemek yaptık ama
yetmedi, katılım bu kadar yoğun oldu, insanlar
memnuniyetlerini dile getirdiler. Siyasetten
uzak bir etkinlik oldu. Mesela az önce, öğle
namazından sonra ilçe halkım camide sohbet
etmek istediklerini söyledi. Ben de camiden
gitmeyip onlarla sohbet ettim. Ama o
sohbetimde siyaset hiç yapmadım. Biz
yaptığımız bu hizmetlerin reklamını sevmiyoruz.
BEKTAŞ: Efendim, bildiğiniz üzere
dergimiz
Göller
Bölgesinde
yayınlanmaktadır. Sona yaklaşıyorken bir
mesajınız olacak mı?
KAPLAN:
Derginizle
bölgemizin
tanıtımını çok iyi yapıyorsunuz. Okuyuculara
ise dergiyi takip etmelerini ve sizlerin yeniden
tespit edip, ortaya çıkardığınız yöremizin
güzelliklerini öğrenmelerini tavsiye ediyorum.
Aynı şekilde bölgemizin tarihi ve turistik yerlerini de tanıtıyorsunuz.
Vatandaşların buraları da öğrenmelerini
istiyorum. Ziyaretiniz için teşekkür ediyorum.
Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 37

Benzer belgeler

Ağlasun ve Sagalassos

Ağlasun ve Sagalassos gölet çevresinde ve mahalleler arasında işaretlenmiş rotalarda yürüyüş yapar, bisiklete biner, mevsimin en taze ürünlerini ve geleneksel mutfağı tadar, Ağlasunluların yaşamına dilediğiniz ölçüde ko...

Detaylı

Ağlasun Gezi Rehberi

Ağlasun Gezi Rehberi Kalkınma Ajansı ve/veya Kalkınma Bakanlığı’nın görüşlerini yansıtmamakta olup, içerik ile ilgili tek sorumluluk Ağlasun Belediyesi’ne aittir.

Detaylı

Ağlasun`da Yürüyüş, Tırmanış ve Bisiklet Rotaları

Ağlasun`da Yürüyüş, Tırmanış ve Bisiklet Rotaları ve rotanın sonundaki balık çiftliğinde otobüsleri onları bekliyor. Kanımca, hem sportif hem de kültürel açıdan olabilecek en dolu hafta sonlarından birisi yaşanmış oluyor. Amacımız, bu güzel yöreyi...

Detaylı