sık sorulan sorular - TavsiyeEdiyorum.com

Transkript

sık sorulan sorular - TavsiyeEdiyorum.com
Sık Sorulan Sorular
1. Petim kötü bir ağız kokusuna sahip. Bunun nedeni ne olabilir?
2. Poliüri/polidipsi (Çok su içme/çok idrar yapma)
3. Köpeğime tuvalet eğitimi nasıl verebilirim?
4. Petimle seyahat etmek istiyorum, bu mümkün mü?
5. Pet kabul eden oteller hangileridir?
6. Kedi veya Köpeğimi kısırlaştırmalımıyım? Kısırlaştırmanın sonuçları nelerdir?
7. Köpeğimin vücut kokusunun nedeni nedir, bu kokudan nasıl kurtulabilirim?
8. Köpeğimin kulağındaki akıntının ve kokunun nedeni ne olabilir?Nasıl önlenebilir?
9. Catnip(Kedi otu) nedir ve Kediler catnip’ten neden hoşlanırlar?
10.ınsanların Duyamadığımız sesleri onlar nasıl duyarlar?
11.Obezite ne kadar tehlikeli olabilir? Kedim/köpeğim şişman, bu durum tehlikeli mi?
12.Hangi kuşlar uçamazlar? Her kuş uçabilir mi?
13.Süt ve süt ürünleri ishal yapar mı?
14.Kedimin Toxoplasma adlı paraziti almasını nasıl önleyebilirim?
15.Hamileliğim döneminde kedimden uzak mı durmalıyım?
16.Kedi/Köpeğimin obez olup olmadığını nasıl anlarım?
17.Obezitenin sebep olduğu hastalıklar nelerdir?
18.Kedim her yere idrarını yapıyor? Ne yapmalıyım?
19.Kediler hep dört ayak üstüne mi düşerler?
20.Kedilerin gözleri karanlıkta niçin parlar?
21.Hangi köpek ırkları tehlikelidir?
22.Kedi ve Köpeklerden ınsanlara Bulaşan Parazitler Ve Oluşturdukları Hastalıklar
Nelerdir?
23.Kırım-Kongo Hastalığı
24.Steroidler (kortizonlar) uygulanan aşının etkisini azaltırlar mı?
25.Pet'lerde aşılamaya ne zaman başlamalıyız?
26.Kedilerde kanserin belirtileri nelerdir?
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------Soru: Pet’ im kötü bir ağız kokusuna sahip. Bunun nedeni ne olabilir?
Cevap: Kötü kokan nefes, tıbbi terim kullanırsak eğer “'halitosis” olarak adlandırılmaktadır.
Halitosis pet sahiplerinin çok sık rastlanan bir şikayetidir. Halitosis oluşumunun en çok rastlanan
sebeplerinden biri dental problemlerdir. Bakteri, salya, ve gıda partikülleri plak formunu alabilir.
Oluşan bu plak kötü kokunun asıl sebebi olabilir. Bunun yanısıra gingivitis (diş eti yangısı), ya da
daha kötüsü, periodontal hastalıklar gelişmiş olabilir, bu kötü istenmeyen kokunun sebebi sadece
ağız ve diş sağlığının bozulması olmayabilir. Altında başka hastalıklar da yatıyor olabilir.
Dental problemlere ek olarak, kötü nefesin nedenleri şu hastalıklar olabilir
• Diabetes Mellitus (şeker Hastalığı)
• Böbrek hastalıkları
•
•
•
•
•
Gastrointestinal hastalıklar, örn: kanserler, tıkanmalar (obstrüksiyonlar), ve belirli
enfeksiyonlar
Ağız ve çevresinin enfeksiyonları, örn: dudak kenarlarındaki deri kıvrımlarının enfeksiyonu
Solunum yolları hastalıkları , örn: bazı sinus enfeksiyonları (sinüzit)
Dietsel " boşboğazlık " örn: dışkı yeme problemi ya da çöp ve bozuk gıda yeme
Diğer oral hastalıklar, örn: tonsillitis, kanser, travma, ve bazı otoimmun hastalıklar
Ağzı kokan her kedi ve köpek veteriner hekim tarafindan muayene edilmelidir. Ağız kokusunun
sebebinin yediği birşeyden dolayi olduğunu biliyorsanız, o durumda endişelenmenize gerek yok ama
aksi halde mutlaka hekim kontrolüne ihtiyacınız var demektir.
Ağız kokusu, derhal tedavi edilmezse, ciddi hatta ölümcül komplikasyon yapabilecek bir sebepten
kaynaklanıyor olabilir.
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru: Köpeğime tuvalet eğitimi nasıl verebilirim?
Cevap: Köpekler doğal olarak temiz hayvanlar olup, uyudukları alanları isteyerek pisletmezler.
Bildikleri yerlere rutin bir şekilde işemekten hoşlanırlar. Bir köpek sahibi olarak bu yerlerin (evde
önce gazete kağıdı, daha sonra çimenler ve su giderleri) nereleri olacağına siz karar verebilirsiniz.
Köpek dışkıları nahoş ve sağlık açısından da küçük de olsa riskli oldukları için köpeğinizin dışkılarını
arkasından
toplamalısınız.
Bir köpeğin bağırsaklarını ve idrar torbasını boşaltma isteği genelde yedikten, içtikten, oynadıktan ve
uyandıktan sonraki zamanlarda gelir. Yavru köpekler birkaç saatte bir kendilerini rahatlatmak
durumundadır, o nedenle bir köpeğin ev eğitimi olana dek birkaç kaza olması çok muhtemeldir.
Yavru köpeğinizin bağırsaklarını veya sidik torbasını boşaltmadan önce vereceği tek sinyal yeri
koklamak olacaktır. Bazı yavru köpekler koklamanın yanı sıra aynı yerlerde hızlı hızlı dolaşırlar,
etraflarında dönerek kaka yapacak yeri size bildirebilirler. Bu durumda yavru köpeğinizi uygun bir
yere koyabilmek için sadece birkaç saniyeniz olacaktır.
Köpeğinizi çabucak tutup gazete kağıdı üzerine koyun. Gazete kağıdı hem ucuz, hem kolay
bulunabilir, hem de emicidir. Kirlenmiş gazete kağıdından bir parçayı daha sonra köpeğinize kendi
kokusunu anımsaması ve aynı yere tekrar yapmasını cesaretlendirmek için saklayın.
Gazete kağıdının üzerine yaptığında yavru köpeğinizi överek sevin. ıstemediğiniz bir yere yaptığında
cezalandırmayın, burnunu pisliğe sokmayın. Her iki hareket de anlamsız olup, yavru köpeğinizin
sizden
korkmasını
sağlamaktan
başka
bir
işe
yaramayacaktır.
Kaza ile yapılanları koku yok eden dezenfektanlar ile temizleyin, ancak amonyak içeren ürünler
kesinlikle kullanmayınız, çünkü yavru köpeğiniz amonyak kokusunu kendi çişiyle karıştırabilir. Bu
güzel kokulu amonyaklı ürünler köpeğiniz için her yer tuvalet çağrışımı yapabilir.Minik köpeğiniz , "
Ooo ne güzel her yer çiş kokuyor o halde istediğim yere yapmamda bir sakınca yok" diye
düşünebilir.
Köpeğinizi evde tuvalet ihtiyacını giderirken yakaladığınızda asla onu korkutacak tarzda
bağırmayınız. Burada köpeği korkutup ona vereceğiniz mesaj sizin önünüzde yapmaması olacaktır ki
bu da köpek tarafından daha ileri götürülüp dışarıda bile sizin önünüzde yapmama şekline
dönüşebilir.Dışarıda yapmasını istieseniz bile farkında olmadan ona yasak koyarak buna engel olmuş
olacaksınız.
Bunun yanında dışkı yapmanın korkulacak bi davranış olduğunu, ya da sizi üzdüğünü ve ya eğer
cezalandırdıysanız sonunun ceza olacağı çağrışımını yaptığı için dışkıyı alel acele ortadan kaldırma
gereği duyabilir. Sizi üzmemek, korkutmamak, heyecanlandırmamak ya da cezalandırılmamak için
dışkısını yiyerek yok etmeye baçlayabilir. Bu durum geriye dönmesi çok güç olan dışkı yeme
(kaprofaji)
olayına
neden
olabilir.
Köpeğiniz istenmeyen bir yere dışkı yapmışsa asla onu yakalayıp burnunu kendi pisliğine
sürtmeyiniz. Bu davranışınız ona hiç olumlu bir mesaj vermeyecektir. Köpeğinizin dışkısını zorla
yemeye itmiş olacak ve bilmeden böyle bir alışkanlığı başlatmış olacaksınız (dışkı yeme-kaprofaji).
Sizin önünüzde dışkı yapmaması gerektiğine şartlanacak ve dışkısını daima sizden gizlemeye
çalışacaktır. Bu durum ileride dışkı yeme davranış bozukluğuyla karşı karşıya kalmanıza sebep
olabilir.
Yaşadığı yerde (kutu içerisinde, kafesinde, v.b.) kendi yaptığı dışkı ya da idrarı ile kalmak zorunda
bırakmayınız. Kafesini yaşadığı alanı daima temiz tutmaya çalışmalısınız. Köpeğiniz " Yuvasını Temiz
Tutmak " adına yine dışkısını yok etmeye çalışabilir ve bu durum da yine dışkı yeme problemi ile
karşı karşıya kalabilirsiniz.
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru: Pet’imle seyahat etmek istiyorum, bu mümkün mü?
Cevap: Köpeğiniz ve/veya kedinizle seyahat çok eğlenceli olabilir, ancak tatil planlanınızı ona göre
yapmanızda fayda var. Özel aracınızla seyahat edecekseniz, arabanızda onun ihtiyacı olan herşeyin
olmasını sağlamalısınız. Geniş bir arka koltuk,ya da özel ayrılmış bir bölüm onun rahat etmesi için
önemlidir. Eğer kafes içinde seyahat edecekse kafesinin büyük ve rahat olmasına dikkat etmelisiniz.
Birkaç saatte bir mola vermeli ve daima temiz ve taze su temin etmelisiniz. Köpeğinizin/kedinizin
hareket etmesini, su içmesini ve rahatlamasını sağlamalısınız. Güneşli veya sıcak havalarda onu
arabada kesinlikle bırakmamalısınız. Köpekler ve kediler vücut sıcaklıklarını kontrol etmekte
zayıftırlar ve ölümcül sıcak çarpmasıyla insanlardan daha kolay ve daha hızlı karşı karşıya kalırlar.
Yurtdışı ve uçak seyahatleri için kullanacağınız havayolu şirketinin sizden istediği kafes ölçülerine
mutlaka uymalısınız. Kabinde ya da kargo bölümünde yolculuk için köpeğinizin vücut ağırlığı
standartlarını şirket yetkililerinden öğrenebilirsiniz. Ayrıca micro chip uygulamasının yapılmış olması
ve kuduz titrasyon testlerinin raporlarının alınmış olması yurtdışı çıkışlarınız için oldukça önemli
kriterlerdendir.
Avrupa'ya seyahat için; 1 Ekim 2004 tarihinden itibaren Avrupa Topluluğu ülkelerine girecek tüm
hayvanların kuduz aşılarının yapılmış olması , deri altına mikroçip yerleştirilmesi, kuduz aşısı
yapıldıktan en erken 1 ay sonra Kuduz Aşısı titre testi yapılmış olması gerekmektedir. Bu titre testi
seyahatten 3 ay önce yapılmalıdır. Test sonuçları ve uygun form Tarım ve Köy işleri Bakanlığı ıl
Müdürlüğü' ne seyahatinizden 1 gün önce onaylatılmalıdır.
Soru: Pet kabul eden oteller hangileridir?
Cevap: Türkiye'de petinizle kalabileceğiniz otellerden bazıları şunlardır:
Pet Kabul Eden
Oteller
Adres
Telefon
Naturland Country
Kemer / Antalya
(0312) 447 62
33
Voyage Selfe Beache
Side Manavgat /
Antalya
(0242) 748 72
80
Asos Eden Gardens
Ayvacık / Çanakkale
(0286) 764 02
90
Sirene Golf Resort
Belek / Antalya
(0242) 725 48
42
Safir (Saphir) Otel
Konaklı / Alanya
(0242 565 22
25)
Artemisia Hotel
Ölüdeniz Fethiye /
Muğla
(0252) 616 73
68
Asos Terrace Motel
Ayvacık / Çanakkale
(0286) 764 02
85
Club Admira
Gümbet Bodrum /
Muğla
(0252) 316 49
90
Club Ilıca Hotel
Çeşme/ ızmir
(0232) 723 21
83
Hotel Club Phellos
Kaş / Antalya
(0242) 836 19
53
Hotel Delfi
Bodrum / Muğla
(0252) 316 40
85
Kalamar Hotel
Kalkan / Antalya
(0242) 844 31
90
Loryma Resort
Marmaris / Muğla
(0252) 476 72
20
Myra Motel
Marmaris / Muğla
(0252) 284 38
Bilgi
90
Martı Resort Deluxe
Hotel
Marmaris / Muğla
(0252) 455 34
40
Petro Club Holiday
Village
Side / Antalya
(0242) 763 66
00
Venezia Palace Deluxe Kundu köyü Aksu /
Resort
Antalya
(0242) 431 22
09
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru: Kedi veya Köpeğimi kısırlaştırmalımıyım? Kısırlaştırmanın sonuçları nelerdir?
Cevap: Kısırlaştırma operasyonundan yani "Ovariohysterectomie" den sonra kedi yada
köpeklerde herhangi bir davranış değişikliği gözlenmemiştir. Vücuttaki östrojen ya da testesteron
varlığındaki azalma nedeniyle cinsel aktiviteye ayrılan enerji artık vücutta birikeceği için ve
hareketlilik azalacağı için kedi ya da köpeğiniz obeziteye yatkın olabilir. Harcanan enerji miktarındaki
azalmayla doğru orantılı olarak alınan enerji (gıda) miktarında da azalma yapmalısınız ki şişmanlama
ile karşı karşıya kalmayınız. Aşırı yağlanma ve kilo alma ile bağlantılı olarak bir çok rahatsızlık söz
konusu olabilir. En sık karşımıza çıkan rahatsızlıklar; idrar yolları (FUS ve kristaller) ve metabolik
rahatsızlıklardır. Bu hastalıkların kısırlaştırmayla birebir bağlantısı yoktur, obezite ile bağlantısı
vardır.
Kısırlaştırma operasyonunun engellenebilir bu dezavantajlarının yanısıra
vardır.
yadsınamaz avantajları
- ılk kızgınlıktan önce yapılan kısırlaştırma operasyonlarının kanser riskini azalttığı ispatlanmıştır.
Uterus kanseri, meme tümörleri, uterus yangısı (pyometra), prostat kanseri, prostat hiperplasisi..vb
kısırlaştırma sonucu riski en aza indirilen hastalıklardır. Kısırlaştırma ile meme kanserlerinden ve
"PYOMETRA" adı verilen rahmin enfeksiyonundan korunma sağlanır ki her iki durumda dişi bir köpek
ve kedi için öldürücü olabilir. Erkek köpeklerin kısırlaştırılması ise prostat ve testiküler hastalıkların
ve kanserin riskini azaltır.
- Erkek köpeklerin kısırlaştırma sonrası daha az agresif olduğu da bildirilmiştir.
- Erkek kediler daha az kavga ederler. Sonuçta kavga ile yakalanabileceği bir çok hastalıktan da
korunmuş olurlar (KUDUZ, Kedi AIDS'i ve LÖSEMıSı (FeLV-FIV) gibi)
"Kısırlaştırmadan önce pet’imin bir kez kızgınlığa girmesi ya da bir kez doğurması çok
daha sağlıklı."
Yanlış! Petinizin kızgınlık göstermesi meme, rahim ve yumurtalık kanseri riskini artıracaktır. Dişi
kedi-köpeklerin kısırlaştırılması bu enfeksiyonları elimine eder ve kanser riskinin azalmasını sağlar.
Erkek kedi-köpek kısırlaştırılması da erkeklerde kanser riskini azaltır..
"Pet’imin karakteri değişecek."
Doğru! Karakteri değişecek ama iyi yönde! Kısırlaştırma petinizdeki agresyonu, çoğalma isteğini,
çevresel sebeplerden kaynaklanan düzensiz içgüdülerinin gelişimini engeller. Kaçmaya meyili azaltır.
Erkeklerin yetişkinlikten önce kısırlaştırmaları bölgesini spreylemesini engeller.
"Pet’im şişman ve tembel olacak."
Yanlış, Yanlış, Yanlış! Hata,hata,hata!!! Dişi ya da erkek kısırlaştırma kilo alımına neden olmaz...Kilo
alımının asıl sebebi çok fazla gıda ve çok az egzersizdir.Tıpkı insanlarda olduğu gibi onların
metabolizmaları da yaşları ile bağlantılı olarak yavaşlar.. Bu nedenle diyetleri bunu karşılayacak
şekilde düzenlenmelidir.
"Kısırlaştırma doğal değil.'"
Yanlış! Günümüzde evcil (domestik) kediler ve köpekler vahşi atalarından oldukça farklılaşmışlardır
ve hiçbir şekilde “doğal”hayatı yaşayamamaktadırlar. Vahşi yaşamda olduğu gibi türlerini devam
ettirebilmek için üremeye ihtiyaçları yoktur, onlar zaten oldukça fazla üremişlerdir. Soylarının
tükenmesi söz konusu bile değildir.!
"Köpeğim/kedim kendini erkek/dişi gibi hissetmeyecek."
Yanlış! Bu duygu sadece insana özgüdür. Hayvanlarda içgüdü ve hormonlar egemendir, psikoloji
değil!!!.
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru: Köpeğimin vücut kokusunun nedeni nedir, bu kokudan nasıl kurtulabilirim?
Cevap: Bu kokunun bir çok nedeni olabilir;
*Köpeğinizin vücut kokusu sizin onu ne kadar sıklıkla ve ne ile yıkadığınıza bağlı olabilir.
Köpekler yılda 3-4 kez yıkanırlar.Çok sık ve vücut pH' ına uygun olmayan şampuan veya sabunlarla
yıkıyorsanız eğer onun cildindeki koruyucu tabakaya zarar vererek bir çok mikroorganizmanın ve
mantar–maya ajanlarının derisine zarar vermesine neden olabilirsiniz. Bu da kokuya neden olabilir.
* Köpeğinizin vücut kokusu köpeğinizi hangi gıda ile beslediğinize bağlı olabilir.
Eğer köpeğiniz ev yemeği ve yemek artıklarıyla besleniyorsa ihtiyacı olan bir çok vitamin, mineral ve
aminoasitlerden faydalanamıyor demektir. Dengelenememiş karbonhidrat ve protein oranları
köpeğinizin sağlıksız bir deri ve tüy yapısına sahip olmasına neden olacaktır. Ortamın mikroflorası ve
pH' ı değiştiğinde deride bakteriler, mayalar ve mantarlar üreyebilir ve bunlar da koku yapabilir.
Yüzeysel ya da derin deri hastalıkları köpeğinizdeki kokunun ana nedenidir. Kulaklar ve parmak
araları da sıklıkla etkilenen bölgelerdir.
*Deri yağ üretiminin değişmesiyle karakterize olan "Seborrhea" koku nedenidir. Seborrhea (sebore)
yağlı ve kuru tarzda olabilir. Omega 3-6 yetersizliği ve bazı vitamin eksiklikleri bu durumun
ciddiyetinde artışa neden olabilir.
* Köpeğinizin vücut kokusu hijyen eksikliği ve yetersiz bakım nedeniyle olabilir.
Hijyen eksikliği ve yetersiz bakım birçok deri hastalığının ana nedeni olabilir. Mantar, maya, parazit
ve bakteri kökenli deri hastalıkları kötü hijyen sonucu deriyi hastalandırıp kokuya neden olabilir.
Günlük temizlik ve bakımını mutlaka yapmalısınız. Güneş ışığından yeterince yararlanmasını
sağlamanız da son derece önemlidir.
Eksiksiz bir fiziksel muayene teşhisi kolaylaştıracaktır. Beslenmede kaliteli profesyonel mamalar ve
uygun bir şampuan sorununuzun çözümüne yardımcı olacaktır. Vitamin, mineral ve omega 3-6
katkıları tedaviye yardımcı olabilecek ürünlerdir. Lütfen; en kısa zamanda veteriner hekiminiz ile
görüşün. Köpeğinizin deri, tüy, kulaklar ve parmak aralarından yayılan o ağır ve tahammül edilmesi
zor olan kokusu konusunda çaresizliğe kapılmadan ilk fırsatta önlem almalısınız.
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru: Köpeğimin kulağındaki akıntının ve kokunun nedeni ne olabilir?Nasıl önlenebilir?
Cevap: Kulaklardan gelen kötü kokunun ve akıntının nedenleri farklı olabilir.Bu durumun ortak adı
ise "Otitis externa" olarak tanımlanır. Dış kulak kanalının yangısı olarak ifade edilen bu hastalık
durumu kulaklardan kötü kokulu akıntının gelmesine neden olur. Bu kötü koku ve akıntının ana
kaynağı bakteri, maya, mantar ya da parazit olabilir. Yaz aylarında sıklıkla karşılaşılan pisi pisi
otlarının kulak kanalına girmesi ile bölgenin enfekte olması da otitis externa için geçerli bir sebeptir.
Köpeğinizin denize veya banyoya girme sıklığı ve kulağın nemli kalması ya da kulak içine su kaçması
da hem bakterilerin hem maya ve mantar hücrelerinin hızla üremesine neden olacaktır. Sıcak ve
nemli ortam bu ve benzeri organizmaların üremesi için mükemmel bir ortam oluşturmaktadır. Düşük
kulaklı köpekler ve kulak kanalı derin olan köpekler kronik enfeksiyonlara daha yatkındırlar (Cocker,
German shepherd, Beagle, Golden Retriever..vb). Banyo yaptırılırken kanala su kaçırılmaması son
derece önemlidir. Banyo sonrası kulak yeterince kurulanmalı ve en ufak bir akıntı ya da kaşıntı
gözlendiğinde derhal Veteriner Hekiminizin muayene etmesi için hekiminizi ziyaret etmelisiniz.
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru : CATNIP-KEDI OTU NEDIR ve Kediler catnip’ten neden hoşlanırlar?
Cevap:
Catnip (Nepeta cataria), ayrıca catmint (kedi nanesi) ya da catnep olarak da bilinir, nane (Labiatae)
familyasından olan bu ot dayanıklı ve uzun ömürlü bir bitkidir (tüm yıl canlılığını korur). Kedi
(Felidae) familyasındaki tüm türler için oldukça çekici bir bitkidir. Dağ aslanları, vaşaklar,
kaplanlar, aslanlar, ve evcilleştirilmiş kediler bu otun üstünde yuvarlanırlar, yüzlerini sürterler,
patilerini sürerler, ve küçük bir catnip parçasının üstünde dans ederler.
Kediler tahminen catnip' in güçlü kokusuna tepki gösterirler. Catnip yapraklarının yağı "transneptalactone” olarak adlandırılan bir kimyasal içerir ve kokusu dişi kedinin idrarındaki bir
maddenin kokusuna benzer.
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru : Duyamadığımız sesleri onlar nasıl duyarlar?
ınsanın duyamadığı ıslık sesini bir köpek ya da kedi nasıl duyabilir?
Cevap: Bir köpeğin işitme duyusu son derece gelişmiştir. Bir insan 100 yard uzaktan duyabilirken
,bir köpek 440 yard (402 metre) uzaktan duyabilir (1yard = 0,9144 metre). Üstelik, köpekler ve
kediler ultrasonik sesleri duyma konusunda da yeteneklidirler. Bu sesler insanların duyabileceği
seslerin çok ötesindedir. ınsanın duyabildiği en yüksek frekans saniyede 20 kHz 'dir. Ancak
köpeklerde bu miktar 35 kHz, kedilerde ise 65 kHz' dir.
ınsanların duyabildiği en düşük ses erişim hızı 20 Hz(hertz) ile en yüksek ses erişim hızı 20 kHz(kilo
hertz) sınırları arasındadır.
Bu sınır kedilerde 48 Hz ile 85 kHz ve köpeklerde 67 Hz ile 45 kHz arasındadır.
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru : Obezite ne kadar tehlikeli olabilir? Kedim/köpeğim şişman, bu durum tehlikeli mi?
Kısa Cevap: EVET.
Uzun Cevap: Obezitenin sebep olduğu bir çok ciddi hastalık vardır;
 Diabetes mellitus (şeker hastalığı)
 Hepatic lipidosis (karaciğer hastalığı)
 Artrit, kalça çıkığı, omurlarda disk problemleri (fıtık) ya da ligament yırtılmaları gibi
hareketlerde güçlük yaratabilecek diğer iskelet problemleri
 ıdrar yolları hastalıkları ('sistit')
 Solunum güçlüğü (akciğer hastalıkları)
 Kalp yetmezliği
 Böbrek hastalıkları
 Anestezi riskinde artış
 Ameliyat komplikasyonları riskinde artış
 Kabızlık, aşırı gaz ve pankreas hastalıklarını içeren sindirim sistemi problemleri
 Sıcaklığa karşı hassasiyet
 Deri hastalıkları,Tüy problemleri
 Enfeksiyonlara karşı direncin azalması (Özellikle viral hastalıklara)
 Egzersize karşı hassasiyet (egzersiz intoleransı)
 Ağrı nedeniyle hassasiyet ve sinirlilik hali, huzursuzluk
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru : Hangi kuşlar uçamazlar? Her kuş uçabilir mi?
Cevap: Hayır, birkaç uçamayan kuş türü mevcuttur. Penguenler ve deve kuşları en iyi bilinen
uçamayan kuşlardır. Deve kuşları emu' ları , kiwi' leri, ostriche' leri, rhea' ları ve cassowarie' leri alt
grup olarak içerirler. Bu kuş türlerinin tamamı "deve kuşu" olarak isimlendirilirler.
Tüm uçamayan kuşlar, milyonlarca yıl evvel uçma yeteneklerini kaybetmelerine rağmen hala bir çift
kanat sahibidirler. Birçok uçamayan kuş (örneğin, büyük auk) okyanus adalarında yırtıcı
hayvanlardan uzakta tecrit edilmiş yaşantılarını sürdürmüşlerdir. O zamanlardan beri yırtıcı
hayvanlardan kaçmak için uçmak zorunda kalmamışlar ve yavaş yavaş kanatlarının özelliğini
kaybetmişlerdir.
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru : SÜT VE SÜT ÜRÜNLERı ıSHAL YAPAR MI?
Cevap : Kedi ve köpek sahiplerinin sıklıkla aklına gelen bir sorudur. Acaba kedime süt verebilir
miyim? Sütü sulandırarak vermemde bir sakınca var mı? Acaba içine şeker eklesem yine de ishale
neden
olur
mu???
"Laktoz intoleransı" olarak bilinen ve genellikle kedi ve köpeklerde üç aylık olduklarında inek
sütüne ve içerisindeki laktoza karşı gelişen bir reaksiyondur. ınek sütünün baskın şekeri olan
laktozun yeteri kadar sindirilememesinden kaynaklanan bir durumdur. Bu yetersizlik laktaz enziminin
eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Laktaz enzimi normalde ince bağırsak hücreleri tarafından üretilir.
Kedi ve köpeklerde "Laktoz intoleransı" süt veya süt ürünlerinin sindirilememesi olarak
tanımlanabilen bir sindirim sistemi problemidir. Oluşmasında en büyük etken laktaz enziminin
eksikliğidir. Bunun yanında aşırı süt tüketimi ve diette yapılan ani değişimler de etkin bir rol
oynamaktadır.
Genel olarak semptomlar; mide bulantısı, kramplar, dolgunluk, şişkinlik, gaz, ishaldir. ıshal
şekillenmesi ile karakterize olan laktoz intoleransı özellikle sütten kesilme dönemindeki kedi ve
köpek yavrularında sık karşılaşılan bir durumdur. Anne sütünden sonra alınan bu yeni protein allerji
ve
laktoz
intoleransı
sebebi
olabilir.
Laktoz, glukoz ile galaktozdan oluşan disakkarid türü bir şekerdir. Süt şekeri olarak bilinen laktoz
sindirim sisteminde laktaz enzimi aracılığı ile parçalanarak sindirilebilir hale gelir. Laktaz enziminin
yetersizliği durumunda laktoz sindirilemez ve "laktoz intoleransı" denilen durum ortaya çıkar.
ınek veya koyun sütündeki % 4,8-5,8 laktoz oranı ile kıyaslandığında köpek sütü sadece % 3,3
kedi sütü ise % 4,9 laktoz içerir. Bu nedenle kedi ve köpek yavrularında inek veya koyun sütü
şiddetli
ishale
neden
olabilir.
Bazı sindirim sistemi hastalıkları barsak mukozasının yapısını bozarak sekunder laktaz eksikliğine
neden olabilir. Örneğin ince bağırsak ülseri enzim üretimini azaltabilir. Akut gasroenteritis, giardiasis
ya da ascariasis gibi parazit hastalıklarında da aynı durum söz konusu olabilir.
Belirtiler laktoz içeren besinleri aldıktan sonra kısa sürede ortaya çıkar. Eğer barsaklarda laktaz
aktivitesi yoksa ya da düşükse laktoz sindirilemez. Sindirilemeyen laktoz osmotik dengeyi bozarak
barsak içinde sıvı ve elektrolit dengesizliğine neden olur. Barsaklarda hareketlilik artar, ishal ortaya
çıkar. Parçalanmadan kalın barsaklara ulaşan laktoz buradaki bakteriler tarafından fermentasyona
uğrar. Fermantasyon sonucu ortaya hidrojen gazı çıkar. Ortaya çıkan gazlar ishali arttırır, gaz ve
şişkinlik
oluşumuna
neden
olurlar.
Laktozun uzaklaştırıldığı veya bir kısmının bakteriler tarafından parçalandığı yoğurt ve peynir
genellikle
iyi
tolore
edilir.
Sütü kaynatmak gibi proteini bağlayan işlemler veya yağ içeriğinin düşük olduğu diet sütlerin
kullanılması laktoz intolarensını engellemez çünkü sütün laktoz içeriği sabit kalmaktadır. Pastörize
yoğurt, kültür edilmiş süt (tereyağ), tatlı veya fermente olmamış sütlerden de laktoz intoleransı
gelişebilir.
Laktozca zengin gıdaların başında süt, peynir, yoğurt yer alır. Ancak yoğurt içindeki bakterilerin
laktozu parçalaması nedeniyle diğer süt ürünlerine oranla daha az probleme neden olur.
Laktoz intoleransının teşhisi genelde klinik bulgular ile konur. Bunun için en basit yöntem birkaç
gün süreyle laktoz içeren besinlerden uzak durulmasıdır. Daha sonra bir miktar süt verildiğinde
belirtiler tekrar görülüyorsa laktoz intoleransı var demektir. Süt ürünlerinin kesilmesi ile belirtiler
kısa sürede kaybolur.
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru : Kedimin Toxoplasma adlı paraziti almasını nasıl önleyebilirim?
Cevap : Kedinizi asla çiğ ve az pişmiş et ile beslemeyiniz. Kuru ya da konserve gıdalar hastalık
oluşturan parazit etkenini içinde barındırmazlar. Bu nedenle kedinizi kuru mama ya da konserve
mamalarla beslemelisiniz. Kedinizin herhangi enfekte maddeyi veya canlıyı yemesine engel olmak
istiyorsanız
onu
sokağa
bırakmamalısınız.
Avlanmasına
engel
olmalısınız.
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru : Hamileliğim döneminde kedimden uzak mı durmalıyım?
Cevap : Eğer sağlıklı bir kediye sahipseniz herşey yolunda demektir. Önlem olarak kedinizi sevdikten
sonra ellerinizi iyi yıkamanız, kum kabını mutlaka eldivenle temizlemeniz ve dışkıları kum kabında bir
günden
fazla
bırakmamanız
gerekmektedir.
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru : KEDı VE KÖPEğıMıN OBEZ OLUP OLMADIğINI NASIL ANLAYABıLıRıM?
Cevap:
Obezite kedi ve köpeğinizin ideal kilosundan en az %20 fazla olması şeklinde ifade edilebilir. Kedi
ve köpeğinizinnizin ideal kilosunu saptamak insanlarda olduğu gibi kolay değildir.
Kedi ve köpek ırkları arasındaki yapısal farklılıklar, insanlardaki gibi "Vücut-Kitle ındeksi"
hesaplanmasına izin vermemektedir. Bir Tekir, bir Siyam kedisinden daha ağırdır. Ya da bir Danua
bir Pincher'dan...
Bu sebeple, onlardaki obezite " Vücut Kondisyon Skoru" kullanılarak saptanabilir (Body
Condition Score = BCS ). BCS genellikle 1 den 9 a rakamlarla derecelendirilir. 5 ideal ve 9 obez
anlamına gelmektedir.
Bu durumda kedinizin şişman olup olmadığını nasıl anlayabilirsiniz? Hafifçe yanlarından tuttuğunuzda
kaburgalarını hissedebiliyor musunuz? Az bir yağlanma normal sayılabilir. Köpeğinize yukarıdan
baktığınızda belini görebiliyor musunuz? Evet, kedi ve köpekler mutlaka bir bele sahip olmalıdır ...
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru : OBEZıTE'NıN NEDEN OLDUğU HASTALIKLAR NELERDıR?
Cevap: Obezitenin sebep olduğu bir çok ciddi hastalık vardır;
 Diabetes mellitus (şeker hastalığı)
 Hepatic lipidosis (karaciğer hastalığı)
 Artrit,kalça çıkığı,omurlarda disk problemleri(fıtık) ya da ligament yırtılmaları gibi
hareketlerde güçlük yaratabilecek diğer iskelet problemleri
 ıdrar yolları hastalıkları ('sistit')
 Solunum güçlüğü (akciğer hastalıkları)
 Kalp yetmezliği
 Böbrek hastalıkları
 Anestezi riskinde artış
 Ameliyat komplikasyonları riskinde artış
 Kabızlık ,aşırı gaz ve pancreas hastalıklarını içeren sindirim sistemi problemleri
 Sıcaklığa karşı hassasiyet
 Deri hastalıkları,Tüy problemleri
 Enfeksiyonlara karşı direncin azalması(Özellikle viral hastalıklara)
 Egzersize karşı hassasiyet (egzersiz intoleransı)
 Ağrı nedeniyle hassasiyet ve sinirlilik hali,huzursuzluk
Soru: Kedi ve Köpeğimin kilosunu koruyabilmek için ne yapmalıyım?
Cevap: Aşırı kilo , vücudun ihtiyacından daha fazla kalorinin alınması sonucu oluşur. Eğer kedi veya
köpeğiniz kısırlaştırılmış ise daha az kalori harcayacaktır. Çok aktif bir kedi-köpeğiniz varsa çok fazla
kaloriye ihtiyacı var demektir. Aksi halde verilen fazla kalori vücutta yağ olarak depolanacaktır. Bir
çoğumuzun kedisi evde yaşar ve zamanın çoğunu evde uyuyarak geçirir. Eğer kediniz enerjisini
kendisini sıcak tutmak için harcamıyorsa ve avlanmaya ihtiyacı yoksa, az miktarda kedi maması
ihtiyacını karşılayacaktır. Köpeğiniz de daha az egzersiz yapıyor ve daha az oyunlar oynuyorsa,
avlanmak sadece bir hayalden ibaretse onun da fazla gıdaya ihtiyacı yok demektir.
Kedi ve köpeğinize verdiğiniz mamanın miktarına dikkat edin. Unutmayın ki birkaç kiloluk bir kedinin
ve sizden oldukça küçük olan köpeğinizin sadece az miktarda ve belirli gramajda mamaya ihtiyacı
bulunmaktadır. Ona sevginizi göstermek için ödül yiyecekleri ve ekstra yemek vermek yerine,
vaktinizi onunla harcayın ve oyunlar oynayın ona ilgisini çekecek oyuncaklar alın.
Soru: Fazla Kiloların verilmesi için ne yapmalıyım?
Eğer kedi-köpeğiniz aşırı kiloluysa yani standartların bir hayli üzerindeyse mutlaka onu veteriner
hekiminize muayeneye götürün. Aşırı kilonun altında yatan sebep bir rahatsızlığa bağlı olabilir ve
bilinçsizce uygulanacak diet ve hızlı kilo verme onun sağlığını tehlikeye sokabilir. Gıdası kesilen obez
kediler karaciğer yağlanması (Fatty Liver Syndrome) ile karşı karşıya kalırlar ve bu hastalık ölümcül
olabilir. Kilo verme kademeli olmalıdır ve sağlıklı bir diyet ile bol egzersizden oluşmalıdır. Köpeğinizin
ırkının standartlarına uyması için ondan çok sizin çaba harcamanız gerekecek. Ona uygun düşük
kalorili bir diyet seçimini veteriner hekiminizin kontrolü altında gerçekleştirmelisiniz. Günlük alması
gereken mama miktarı ve kalori onun standart kilosuna göre belirlenmeli ve kademeli olarak kilo
verdirebilmelisiniz.
Çoğu kedi ileri derecede obez değildir. Fazla kiloların sebebi genellikle düzensiz beslenme ve hareket
eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Aşağıdaki küçük ipuçları onun olması gerektiği kiloya ve kaliteli
yaşam standartlarına kavuşmasını sağlayacaktır.
 Sadece veteriner kliniklerinde satılan kaliteli yemlerden kullanın. Ucuz mamaların içeriği
kaliteli değildir ve fazla miktarda katkı içerir. Dolayısıyla bio yararlığı yüksek değildir, kediniz
mamanın çoğunu sindiremeden dışkı olarak atacaktır.
 Mamayı belirli öğünler halinde verin. Kediler ve köpekler tıpkı insanlardaki gibi sıkıntıdan
dolayı da yemek yerler. Mama paketinin üzerindeki ölçülere uyun ve günde 2-3 öğün olarak
paylaştırın. Asla ölçüyü aşmayın.
 Kedinizi kuru yerine yaş mama ile besleyin kuru mamada daha fazla karbonhidrat bulunur ve
içeriğinde yeterli derecede su bulunmaz. Yaş mamaların kedinizin daha çabuk doymasını
sağlar ve vücut tarafında daha rahat kullanılır. Yaş mama kullanırken dikkat etmeniz gereken
bir başka konu da kedinizin ağız ve diş sağlığıdır. Yaş mama hızla tartara neden olabilir!
 En azında normal kilosuna dönene kadar ödül yiyeceklerinden sakının.
 Onunla değişik oyunlar oynayın. Unutmayın ki onun doğasında avlanma, alan koruma, kışın
sıcak ve yazın serin kalabilme, eş bulma ve üreme vardır. Onlar için hareketli ve otomatik
oyuncaklar edinin. Onu kovalayın ve onun da sizi kovalamasına izin verin. Kedinize bir kedi
ağacı alıp oyuncaklarını üzerine asın ve ilgilenmesi sağlayın. Ağacın üst noktasına biraz çim ve
kediotu koyun ve hareket edip oraya ulaşması için teşvik edin.
Verilen kiloların korunması
Kedi veya köpeğiniz fazla kilolarını verdiğinde ve zorlanmadan hareket etmeğe başladığında sakın
rehavete kapılmayın ve uyguladığınız programı devam ettirin. Fazla mama vermeyin. Kedinizi
hareket etmeye teşvik edin. Unutmayın ki sizin bilinçli davranmanız onun ömrünü ve hayat kalitesini
artıracaktır.
Başa Dön
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------Soru: Kedim her yere idrarını yapıyor? Ne yapmalıyım?
Cevap : Kediler, tuvalet kabı konusunda tahmin ettiğinizden seçici olabilirler. Eğer yavru bir kediniz
varsa tuvalet kabı alışkanlığı edinmesi kolay olacaktır. Tuvaleti için seçtiğiniz kumu ve kum kabını
uygun bir yere koymanız yeterlidir. Kum kabı yemek kabından uzakta olmalıdır. ıçine girdiğinde
rahatsız edilmeyeceğini bildiği bir yer onun için en uygun yer olacaktır. Kediler bir kere kullanmaya
başladıktan sonra tuvalet kabı kullanmayı reddetmezler.
Kedi tutarlı bir şekilde aynı tuvalet kabını kullanıyorken, ansızın tuvalet ihtiyacını gidermek
için başka yerlere yönelirse, örneğin tuvaletini yapmak için küvetinizi ya da lavabonuzu ya da
saksılarınızı tercih etmeye başladıysa bir sorun var demektir. Bu durum daima psikolojik problemleri
akla getirir. Ama asıl akla gelmesi gereken daha önemli bir durum vardır ki bu da kedinizin idrar yolu
problemi
yaşıyor
olabileceği
gerçeğidir.
FUS (Feline Urologic Syndrome) adı verilen alt üriner sistem hastalığı gözden
kaçırıldığında tehlikeli olabilir. ıdrar yollarındaki tıkanıklık, olası kristaller (kum-taş) ve enfeksiyon
acil tedaviyi gerektirir. Bu durum idrar yapmada güçlük, ağrılı işeme, idrarda kan, iştahsızlık,
halsizlik ve benzeri belirtilerle size kendini gösterir ve acil müdahaleyi gerektirir. Böyle bir durumla
karşı karşıya olduğunuzu düşündüğünüzde hiç vakit kaybetmeden veteriner hekiminizle irtibata
geçmelisiniz.
Tuvalet kabı dışına idrar ya da dışkı yapma aynı zamanda psikolojik bir sorun olduğunu da
gösteriyor olabilir. Bu durumda kedinizin ve sizin hayatınızdaki değişiklikleri ve kediyi etkileyebilecek
olayları tek tek gözden geçirmelisiniz. Hatırlamaya çalışın. Son günlerde evde ne gibi değişiklikler
oldu? Yeni bir kedi almış olabilir misiniz? Ya da bir köpek, bir kuş? Eve gelen yatılı bir misafir bile
kedinin strese girmesine neden olabilir. Belki de komşularınızdan biri köpek sahibi olmuştur ve siz
daha bunu fark edemeden kediniz bu durumu hissetmiş ve huzursuzlanmaya başlamıştır.
Kedinizin tuvalet kabı aynı bile olsa, bir farklılık olabilir mi? Örneğin, kabı temizlemek için
kullandığınız temizlik malzemesi; Markasını mı değiştirdiniz? Ya da bu sefer ekstra parfümlü olanı mı
denediniz? Kumun markasında bir değişiklik mi yaptınız ? Topaklaşan, kristal ya da suyu çeken iri
taneli kum tercihinizde değişiklik yapmak istediniz ama bu değişiklik kedinizin pek de hoşuna
gitmedi. Belki de komşunuz bir pet (yeni bir kedi, köpek, bir papağan..vb) satın aldı ve kediniz bu
durumdan nefret etti. Tüm bu sebepler kedide anlaşılmaz değişikliklere neden olabilir. Kediler
değişikliklerden hiç hoşlanmazlar .Evinize aldığınız yeni bir mobilya bile onun huzursuz olması için bir
neden oluşturabilir. Bu konuda biraz daha hassas davranmanız gerekebilir.
Kedinin tuvalet kabının bulunduğu yere dikkat edin. Son zamanlarda çevresinden çok sık
geçiliyor olabilir. Kediniz mahremiyetine biraz saygı göstermenizi istiyor olabilir! Çevresinde olup
bitenlerle fazla ilgili bir kedi, alıştığı düzenin değişmesinden huzursuz olur.
Kedi, devamlı olarak kullandığı tuvalet kabını bırakıp, özellikle bir köşeyi seçmiş ve tuvalet
ihtiyacını hep bu köşede gideriyorsa, sorun kesinlikle tuvalet kabıdır. Tuvalet kabını veya kumunu
değiştirin ve kedinizin seçtiği bu yere koyup onun rahat etmesini sağlayın.Tuvalet kabı ya da kumu
ile yaşanan sorunlar kedinizde sindirim problemleri ve kabızlık gibi zor durumlara neden olabilir.
Onun inadını kırmaya çalışmak yerine istediğini kısa zamanda yerine getirirseniz o da siz de daha
mutlu olursunuz.
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru : KEDıLER HEP DÖRT AYAK ÜSTÜNE Mı DÜşERLER?
Cevap : Kedilerin toplum arasındaki yaygın kanıya karşın her zaman dört ayakları üzerine
düşmedikleri, 6-8 metre veya daha yüksekten düşmenin, kediler için de ölümcül olduğu bildirildi.
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi ıç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nilüfer
Aytuğ, kedilerin kuşları ve kelebekleri kovalamayı çok sevdiğini, yere güvenli şekilde ineceklerinden
de
emin
oldukları
için
çok
yükseklere
bile
çıkmaktan
çekinmediklerini
söyledi.
Aytuğ, diğer canlılara oranla oldukça çevik yapıya sahip kedilerin, toplum arasına yaygın olan kanının
aksine, her zaman dört ayaklarının üzerine düşmediklerini belirterek, "Kediler belli yüksekliklerden
düştüklerinde hakikaten dört ayakları üzerine düşüyorlar. Yükseklik dendiğinde de 2 katlı binanın
yüksekliğini kastediyoruz. 6-8 metre veya daha yüksekten düştüklerinde yaralanmalar oluyor,
kırıklar
şekilleniyor,
hatta
ölümcül
sonlarla
karşılaşılabiliyor"
dedi.
Yüksek
Apartmanlar
Riskli
Kedilerin özel iskelet yapıları sayesinde havada çok süratli bir şekilde pozisyon değiştirebildiklerini, iç
kulakta bulunan sıvı sayesinde de dengelerini kolayca sağlayabildiklerini ifade eden Aytuğ, şunları
kaydetti:
"Bu refleksleri yaklaşık 3-4 haftalıkken gelişiyor. 2 aylık bir kedi ikinci kattan düştüğünde dört ayak
üstüne düşer hale geliyor. Ama kediler, daha yüksekten düşmeleri halinde yine vücutlarına doğru
pozisyonu vermeye çalışıyorlar, fakat yere indiklerinde bacaklarına binen basınç kırıkların oluşmasına
neden oluyor. Günümüzde kediler apartmanlarda besleniyor. Bu nedenle yüksekten düşme
tehlikesiyle
karşı
karşıya
kalıyorlar."
Kediler yüksekten düşünce bir şey olmadığının sanıldığına dikkati çeken Aytuğ, şöyle devam etti:
"Bazen yüksekten düştüğünde sanki kedide bir şey yokmuş gibi algılanıyor. Ama, iç kanama
geçiriyor
olabilirler.
Düşmenin etkisiyle diyaframları veya karaciğerleri yırtılıyor. Aniden ölebiliyorlar. Bu yüzden mümkün
olduğu kadar düşmemeleri için gayret sarf edilmeli. Evlerin camları kapalı tutulmalı, açık olduğunda
da
sineklik
takılmalı."
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru : KEDıLERıN GÖZLERı KARANLIKTA NıÇıN PARLAR?
Cevap : Kedinin gözleri karanlıkta parlar ; diğer nokturnal (geceleri aktif olan) hayvanlar gibi
kedilerin gözlerinde " tapetum lucidum " olarak adlandırılan bir tabaka bulunur. Bu tabaka ışığı bir
ayna gibi yansıtır ve kedilerin gözleri karanlıkta bu nedenle parlar. Tapetum lucidum, retina'nın
gerisinde yer almaktadır, guanine maddesinin özel parlak hücrelerinin onbeş tabakasının oluşturduğu
özel hücreler topluluğudur.
Işık retinadan geçerken "tapetum lucidum" absorbe edilmeyen ışığı yansıtır. Tapetum lucidumun
ışığı yansıtması, retinanın ekstra ışık almasını sağlar, bu da kedinin gece görüşüne yardım eder.
Tapetum lucidum'un diğer bir etkisi de, ışığın belli bir açıdan kedinin gözüne çarptığı zaman, kedinin
gözlerinin az ışıkta bile parlamasına neden olmasıdır.
Bir kedinin gözü genellikle altın sarısı ya da yeşil renkte parıldar. Siyam' ların gözleri ise diğer
kedilerden farklı olarak parlak kırmızı (yakut renginde) parıldar.
Başa Dön
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru : HANGı KÖPEK IRKLARI ÇOK TEHLıKELıDıR?
Cevap : 1979 ve 1989 yılları arasındaki on yıllık süre içerisinde köpek saldırılarının istatistikleri
aşağıda belirtilmiştir. ınsanlara karşı ölümcül saldırıların büyük bölümünden sorumlu olan köpek
ırkları şunlardır:
Irk
Bilinen Ölümcül Saldırılar
Pit bull
37
German shepherd
9
Husky
7
Malamute
6
Doberman
pinscher
5
Rottweiler
5
Great Dane
4
St. Bernard
4
Başa Dön
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------Soru : Kedi ve Köpeklerden ınsanlara Bulaşan Parazitler Ve Oluşturdukları Hastalıklar
Nelerdir?
Cevap:
Hastalık ısmi
Visseral ve Ocular Larva Migrans
Cutaneous Larva Migrans
Dipyllidiasis
Echinococcosis(Kist Hidatik)
Diroflariasis
Toxoplasmosis
Cryptosporidiosis
Giardiasis
Hastalık Yapan Zoonoz Parazit ısmi
* Toxocara canis-Toxocara cati
* Ancylostoma braziliense* Ancylostoma caninum
* Dipyllidium caninum
* Echinococus granulosus
* Diroflaria
* Toxoplasma gondii
* Cryptosporidium spp.
* Giardia spp.
Başa Dön
Soru
:Poliüri/polidipsi (Çok su içme/çok idrar yapma)
Cevap:Bu belirtiler aşağıda göreceğiniz birçok hastalığın göstergesi olabilir. Lütfen veteriner
hekiminize danışınız.
Fizyolojik
Egzersiz
Yüksek çevre sıcaklığı
Diyet
Tuz alımının artması
Çok düşük protein diyet
Elektrolit dengesizliği
Hiperkalsemi
Hipokalsemi
Hipernatremi
Endokrine hastalıkları
Akromegali
Diabetes mellitus* (şeker Hastalığı)
Diabetes insipidus (şekersiz Diyabet)
• Sentral (Merkezi)
• Nefrojenik(Böbreğe bağlı)
Hyperadrenocorticism* (Cushing Hastalığı)
Hyperthyroidism* (Kedide)
Hypoadrenocorticism (Köpekte)
Insulinoma (Pankreas tümörü)
Phaeochromocytoma Böbrek üstü bezi tümörü)
Primer hyperaldosteronism
Primer hyperparathyroidism
Hepatobilier(Karaciğer-safra) hastalıklar, e.g.
Hepatic neoplazi*
Hepatitis/cholangiohepatitis*
Enfeksiyöz hastalıklar,
Toksemi,
• Pyometra
Diğer
ADH reseptörlerinin doğmasal yokluğu
Hipotalamik hastalıklar
Pericardial efüzyon
Polycythaemia
Psikojenik
Neoplasia*
Renal bozukluklar
Akut renal yetmezlik*
Kronik renal yetmezlik*
Glomerulonephritis
Üretral tıkanma sonrası
Primer renal glycosuria
Pyelonephritis
Renal medullary washout
ılaçlar/toksinler
Aminophylline
Kortikosteroidler
Delmadinone acetate
Diüretikler
Ethylene glycol
Indomethacin
Lithium
NPK(Nitrojen-fosfor-potasyum) gübreleri
Paraquat
Phenobarbitone
Potasium bromide
Primidone
Proligestone
Terfenadine
Theophylline
Vitamin D rodenticidleri
Not: Poliüri ve polidipsi birlikte değerlendirilir, bir kaç istisnai durum hariç biri diğerine daima liderlik
eder. Bunlar istisna durmlar ; tıkanmalı alt üriner kanal hastalığı ya da oliguric renal yetersizlik ile
karşı karşıya olunan durumda gelişen polidipsiyi içerir ve çok su alımıyla ilgisi olmayan poliüri
gelişir.Bu durumda dehidrasyon da hızla gelişecektir. Genellikle pratikte bu senaryoların hiçbiriyle
karşılaşmayız.
Referanslar:
Garrett, L. D. (2003) Insulinomas: A review and what’s new. Proceedings, ACVIM,2003.
Lunn, K. F. (2005) Avoiding the water deprivation test. Proceedings, ACVIM,2005.
Tobias, et al. (2002) Pericardial disorders: 87 cases of pericardial effusion in dogs
(January 1, 1999 to December 31, 2001). Proceedings, ACVIM, 2002.
Başa Dön
Soru
:
Steroidler (kortizonlar) uygulanan aşının etkisini azaltırlar mı?
Cevap: Kısa etkili ve düşük dozda uygulanan glukokortikoidler (örneğin; prednisone) bir aşılamanın etkin
muhtemelen etkilemeyecektir. Çok yüksek dozda glukokortikoid ve immunsupresan (bağışıklık sist
baskılayan ilaçları) kullanan hayvanlarda ise aşılamaya karşı yeterli immun yanıt gelişemeyecektir.
aşılama sonrası beklenen yan etkiler, istenmeyen etkilerin gelişme riski de artacaktır. Özellikle de
modifiye edilmiş canlı aşı kullanılıyorsa...
Soru
:
Pet'lerde aşılamaya ne zaman başlamalıyız?
Cevap: Genelde, kedi ve köpekler en erken altı -dokuz haftalık olduklarında rutin aşılama
programına başlanabilmektedir. Bu hayvanlar erken aşılamadan yararlanabilmektedirler.
Bazı hekimler köpekler 5 aylık olduklarında Parvovirus (kanlı ishal) aşısı ile aşılanmalarını
tavsiye etmektedirler. Vaccinating puppies and kittens less than Kedi ve köpekler en erken
4-5 haftalık olduklarında özellikle modifiye canlı aşılarla aşılanabilmektedirler, fakat bu aşılar
bir çok ciddi yan etkiye sebep olabilmektedir. En uygun aşılama yaşı parazit tedavisi görmüş
kedi ve köpekler için 6 ila 8 haftadır.
Başa Dön
Soru
:
Kedilerde kanserin belirtileri nelerdir?
Cevap: Veterinary Cancer Society* ' e göre, Kanserin kedilerde ortaya çıkarttığı belirtilerden en
önemli 10 tanesi aşağıda sıralanmıştır :
1. Vücudun herhangi bir yerinde kalıcı,inatçı ya da gelişmeye-büyümeye devam eden
anormal şişkinlikler.
2. ıyileşmeyen yaralar.
3. Kilo kaybı.
4. ıştahta azalma.
5. Vücut boşluklarından sızan akıntı ya da kanama.
6.
7.
8.
9.
Kötü koku.
Yemek yeme ya da yutkunmada güçlük.
Egzersiz yapmada ,hareket etmede isteksizlik ya da direnç-güç kaybı.
Kalıcı topallık ya da kasılma
10.Nefes alma, idrar yapma ve dışkılamada güçlük.
Bu belirtiler diğer birçok hastalıkta ortak olabilir ve ayırıcı tanı gerektirir. Bu nedenle
kedinizde bu belirtiler mevcutsa kediniz mutlaka kanserdir anlamına gelmez. Yukarıdaki
belirtileri gösteren her kedi mutlaka veteriner hekim tarafından muayene edilmelidir.
* Kaynak:
American Veterinary Medical Association
http://www.vetcancersociety.org/
http://www.vetcancersociety.org/index.php?c=6
Başa Dön
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :
"Petler Hakkında sıkça sorular sorular" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Vet.Hek.Işıl
Karatan'a aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com
(http://www.tavsiyeediyorum.com) Makale kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir,
ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde
yayınlanamaz.