Anayasa Yürürlüğe Girdi

Transkript

Anayasa Yürürlüğe Girdi
Pazar günü seçim var!
Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP)
Prizren Şubesinin 22 Mayıs günü düzenlediği toplantısında alınan kararı gereği
Prizren Şubesinde pazar günü seçim kongeresi yapılacak. Parti üyelerinin oy kullanabileceği seçim kongresi, Pazar günü saat
10:00'da “Cemali Berişa” Kültür Evinde
tertiplenecek.
Priz re n ’de Avrup a Gün ü
Haber sayfa 3’te
UNMIK otoritesi altında EULEX
KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
SAYI: 432
YIL: 10
Cuma , 20 Haziran 2008
Fiyatý: 0.50
Bağımsız Kosova, Yeni Anayasasını Yürürlüğe Soktu...
Anayasa Yürürlüğe Girdi
Bağımsızlık ilanı ardından Kosova’da uluslararası
toplumun varlığı ile ilgili belirsizliğin aşılması
konusunda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, bu
konunun çözümü ile ilgili hazırlamış olduğu raporu
Güvenlik Konseyi’ne sundu. Raporda, EULEX’in
BM çatısı altında görev alması öngörülüyor.
Haber sayfa 3’te
Uzun Yıllar Verdiği Bağımsızlık Mücadelesi Ardından 17 Şubat'ta Bağımsızlığını İlan
Eden Kosova'da Meclisin Oy Çokluğu ile Nisan Ayında Kabul Ettiği Ülkenin İlk
Bağımsız ve Demokratik Anayasası, Pazar Günü Resmi Tören ile Yürürlüğe Girdi.
U
Enis TABAK
zun yıllar verdiği
bağımsızlık
mücadelesi ardından 17 Şubat'ta bağımsızlığını
ilan
eden
Kosova'da meclisin oy
çokluğu ile Nisan ayında
kabul ettiği ülkenin ilk
bağımsız ve demokratik
Anayasası, Pazar günü
resmi tören ile yürürlüğe
girdi. Pazar günü gerçekleşen kutlama töreniyle
Kosova Cumhuriyeti yeni
Anayasasını yürürlüğe sokmuş oldu. Pazar
akşamı 19:00'da gerçekleşen törende, Kosova'nın
hafta içinde kabul edilen yeni Milli Marşı
"Kosova" ilk kez çalındı. Ardından Kosova
Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu, Kosova
Başbakanı Haşim Thaçi ve Meclis Başkanı
Yakup Krasniçi'nin birer konuşma yaptılar.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Fatmir
Seydiu, yeni Anayasa’nın Kosovalıların hem
İncil’i hem de Kuran-ı Kerim’i olduğunu söyledi.
Meclis Başkanı Yakup Krasniçi de, son
Anayasa’nın Avrupa kriterlerine uyumlu, barış
ve hoşgörüyü esas aldığını vurgulayarak, ülke
olarak istikrarsızlığa yol açacak bölünmelere izin
vermeyeceklerini vurguladı.
Başbakan Haşim Taçi de, Kosova halkının
rüyalarının artık gerçek olduğunu belirterek, tam
9 yıl sonra Kosova’nın hedefine ulaştığını,
bağımsız ve egemen bir ülke olarak AvrupaAtlantik kurumlarla bütünleşme yolunda ilerlemeye devam edeceklerini söyledi. Kosova’nın bir
hukuk devleti olacağını söyleyen Taçi, yeni
Anayasa’nın Kosovalılara eşitliği garanti ettiğini
belirtti. 120 sandalyeli Kosova Meclisi, yeni
Anayasa öncesi nisan ayında oy çoğunluğu ile
bayrak ve armayı da kabul etmişti. Anayasa da
uzun çalışmalar sonrasında Ahtisaari çözüm
Fei th : “P rizren
minyatür bir Avrupa”
Kosova Sivil Misyonu Şefi Peter Feith, Prizren’nin
“minyatür bir Avrupa” olduğunu söyledi. Peter Feith,
EULEX’in sorumlulukları kademe kademe üstleneceğini ve Kosova genelinde görevi yapacağını belirtti.
öneri paketine uygun bir şekilde hazırlandıktan
sonra meclisteki tartışmalar sonrasında kabul
edilmişti.
Yürürlülüğe giren yeni anayasa, 40 bölüm ve
162 maddeden oluşuyor ve Türkçe resmi dil
olarak kabul edilmiyor. Ancak anayasanın resmi
diller bölümüne, Türklerin yaşadığı yerlerde
Türkçe’nin de resmi dil olarak kabul edilmesine
dair bir madde yer alıyor. Türkçe halen Prizren,
Gilan, Priştine ve Mitroviça belediyelerinde
resmi diller arasında yer alıyor.
Yeni Anayasa İle Birlikte Kosova'nın
AB Denetimine Girmesi Gerekiyor
NATO'nun 1999'daki müdahalesi ardından yönetimi Birleşmiş Milletler-BM denetimi altına
giren Kosova'da bugüne kadar BM misyonu
UNMIK görev yaptı. Dokuz yıllık süre zarfında
BM yönetimi, kademe kademe kimi bazı yetkilerini Kosova kurumlarına devretti. Ancak özellikle Priştine ile Belgrad arasında yapılan
Kosova statü müzakereleri ile ilgili gerek
tarafların gerekse de uluslararası toplumun ikiye
bölünmesinden sonra bu yetki devri sekteye
uğradı.
Haberin devamı sayfa 2’de
Haber sayfa 4’te
Büyük Öðrenci Projesi
Merkezi Mezuniyet Þöleni
Büyük Öðrenci Projesi kapsamýnda Türk
Cumhuriyetleri ile 57 ülke ve topluluktan gelip
Türkiye’de öðrenim gören ve bu yýl mezun olanlardan 179 öðrenci diplomalarýný Ankara’da aldý.
Haber sayfa 13’te
Kosova
Anayasa Yürürlüğe Girdi
Uzun Yıllar Verdiği Bağımsızlık Mücadelesi Ardından 17 Şubat'ta
Bağımsızlığını İlan Eden Kosova'da Meclisin Oy Çokluğu ile Nisan Ayında
Kabul Ettiği Ülkenin İlk Bağımsız ve Demokratik Anayasası, Pazar Günü
Resmi Tören ile Yürürlüğe Girdi.
K
osova'nın bağımsızlığını ilan etmiş
olduğu Ahtisari Planı
gereği Kosova'nın BM denetimi altından Avrupa Birliği
denetimi altına girmesi
gerekiyor. Ama uluslararası
toplumun Kosova'daki temsiliyle ilgili halen bir konsensüs
sağlanmış
değil.
Kosova'nın bağımsızlığına
şiddetle karşı çıkan ve
Kosova statü sürecinde
Sırbistan'ı
destekleyen
Ortodoks ülkeler Kosova'da
BM denetiminin sürmesinde
ısrar ederken Kosova'nın bağımsızlığını
destekleyen AB ülkeleri ise yeni Kosova
Anayasası gereği Kosova'da AB sivil
misyonunun görev alması konusunda
diretiyor. Fikir ayrılığı da tam bu noktada
cereyan ediyor. Her iki kesim de Kosova
sorununun tam anlamıyla bir prestij
meselesine dönüştürmüş olduğundan bu
konuda geri adım atmaya yanaşmıyor.
Yeni Anayasa BM ve AB Arasındaki
Anlaşmazlığı Çözebilecek mi?
Kosova'da uluslararası toplumun temsiliyeti ile ilgili tam anlamı ile bir karmaşa hüküm sürmeye devam ediyor.
Birleşmiş Milletler ile Avrupa Birliği bu
konuda bir fikir birliğine halen varmış
değil. Kosova hükümeti, Anayasanın
yürürlüğe girmesi ile UNMIK'in
K
2
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Mun’un
Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu’ya göndermiş olduğu mesajın
içeriği gizliliğini koruduğu gibi mesajın içeriğinin muhalefet ile
paylaşılamaması muhalefeti ayaklandırdı.
B
Kosova'da milat olmasını beklerken,
UNMIK bu noktada o kadar kolay teslim olmayacağını sinyallerini veriyor.
Bağımsızlık ilanının dayandırıldığı
Ahtisaari paketine göre Kosova'da uluslararası toplumun varlığının Birleşmiş
Milletlerden, Avrupa Birliği'ne geçmesi
öngörülüyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri
Ban Ki-Moon, Anayasasının yürürlüğe
girmesinden sonra da UNMIK'in
Güvenlik Konseyi'nin 1244 nolu kararı
gereği Kosova'da görev alması gerekliliğine işaret etmesi UNMIK'in var olan
yetkilerini Avrupa Birliği'ne devretmeye
yanaşmayacağının açık bir göstergesi
niteliğini taşıyor. Yani Anayasanın
yürürlüğe girmesi, Kosova'da var olan
sorunları çözmekten uzak bir ihtimal
olarak karşımızda duruyor.
Bakan Ferati, Sırbistan’ı pararlel
organlardan dolayı eleştirdi
osova Yerel Yönetim Bakanı Sadri
Ferati hafta sonu Fransa Priştine
Büyükelçisi Delfin Borione ile bir
araya geldi. Kosova’da ademi merkezciliğin gerçekleşmesi ve diğer güncel konular
ele alınan toplantıda, Kosova’da paralel
organların Kosova’da ademi merkezciliğin
gerçekleşmesine olumsuz etki ettiğinin altı
çizildi.
Kosova’da
ademi
merkezciliğin
gerçekleşmesin büyük önem taşıdığına
dikkat çeken Bakan Ferati, “Vatandaşlar
ademi merkezcilik sayesinde değişmelerin
yapılmasında ve karar alma sürecinde rollerinin artacağının farkında olması gerekmektedir. Bu Kosova’nın gelişimi için
önemli bir proje olduğu gibi demokrasinin
işlevselliği aççısından da bir şans”
olduğundan bahsetti. Sırbistan yetkililerinin Kosovalı Sırpları devamlı olumsuz bir şeklide etkilediğine dikkat çeken
Ferati, Sırbistan’ın Kosovalı Sırpları
Kosova kurumların çalışmalarına katılmalarını engellediğini söyledi. Belgrat’ın
Kosovalı Sırplara yaptığı olumsuz etkiler
yüzünden Kosova’da ademi merkezciliğin
gerçekleşmesini zora girdiğini ifade eden
Ferati, bu siyaset ile Kosovalı Sırpların
Mun’dan
Seydiu’ya
mesaj
Cuma, 20 Haziran 2008
Kosova Cumhuriyetinde barış ve huzur
içinde yaşamalarına olumsuz yönde etki
ettiğini söyledi.
Kosova’da Sırp paralel organlarının
kurulmasını ve çalışmasını da değerlendiren Ferati, bu politikanın sadece
Kosovalı Sırpları değil de tüm Kosova
vatandaşlarını olumsuz yönde etkileyeceğini belirtti. Bakan Ferati, “Her bir zoraki eylemler zararlı olmaktadır. Bu zararlı
eylem, aynı zamanda başlatılan siyasi süreci de baltalamakla eşdeğer bir gelişme.
Bizim çalışmalarımız Kosova Cumhuriyeti
yasalarına göre yapılmaktadır ve çalışmalarımız somut ve başarılıdır. Kosova’da
Sırbistan yasalarının uygulanması kabul
edilebilir bir şey değil. Bu konuda gerek
hükümet gerekse de uluslararası toplum ile
Sırbistan’ın yapıcı olması gerekiyor” diye
konuştu.
Fransa Priştine Büyükelçisi Delfin
Borione, Kosova’da gerçekleştirilen ademi
merkezciliği desteklediklerini ifade
ederken, “Önemli bir görevin başında
bulunuyorsunuz. Bu görev Ahtisaari
planının önemli bir yapıcı taşını oluşturuyor. Bizler sizlere yardımda bulunmak için
burada bulunuyoruz” diye konuştu.
M Genel Sekreteri Ban Ki
Mun Kosova Cumhuriyeti
Başkanı Fatmir Seydiu’ya
Kosova’da UNMIK’in yeniden
örgütlenmesi ile bir mesaj gönderdi.
Mun, tarafından Seydiu’ya gönderilen
mesajı UNMIK Yöneticisi Yoakim
Rüker açıkladı. Rüker, konu ile ilgili
yaptığı açıklamada Genel Sekreterin
Seydiu’ya UNMIK’in Kosova’da
yapılanması ile ilgili bir mesaj
yazdığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu
Rüker’in açıklamasının ardından yaptığı açıklamada “Sayın Ban Ki
Mun’dan kamuoyunda belirtildiği
gibi bir mesaj aldım. Mesajı şu anda
iyi bir şekilde analize etmediğimiz
için yorum yapamıyorum. Konu ile
ilgili şu anda açıklama yapmanın
doğru olmadığı kanısındayım” diye
konuştu.
Başkanlık tarafından basına konu
ile ilgili sunulan bildiride, Kosova
kurum yetkililerinin yapmış olduğu
analiz ardından Seydiu’ya Ban Ki
Mun tarafından gönderilen mesajda
Genel Sekreterin Kosova’da yeni bir
gerçeği kabul ettiğini, Kosova’da
UNMIK
çerçevesinde
yeni
değişmelerin yapılması gerektiğine
vurgu yapıldığı belirtiliyor.
Reuters ajansı tarafından konu ile
ilgili yapılan bir açıklamada, BM
Genel Sekreteri Ban Ki Mun’un
Kosova’da 2.200 mensuptan oluşan
güçlü bir AB misyonu gönderme
kararı aldığı iddia edildi.
Başbakan Haşim Thaçi de gazetecilerin konu ile ilgili sorularına vermiş
olduğu
cevapta
BM
Genel
Sekreterinin
Cumhurbaşkanına
UNMIK’in geleceği ile ilgili bir
mesaj
gönderdiğini
doğruladı.
Kosova’da birkaç aylık geçiş döneminin daha yaşanacağını belirten
Başbakan Thaçi, “Uluslararası toplum
denetiminde bağımsız ve egemen
Kosova’da birkaç aylık daha geçiş
dönemi yaşanacak. Yeni anayasa
uyarınca tüm Kosova kurumları çalışmalarını sürdürecekler. Anayasa,
Kosova genelinde uygulanacak.
Uluslararası toplumun da Kosova’da
merkezden karar alacak. Bu konuda
hiç kimsenin kuşkusu olmasın” diye
konuştu.
BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun,
Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu yanı
sıra Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris
Tadiç’e de Kosova’da UNMIK’in
yeniden düzenlenmesi ile ilgili mesaj
gönderdi.
Rusya BM genel Sekreteri Ban Ki
Mun tarafından UNMIK’in yeniden
düzenlenmesi ile ilgili çalışmalarını
tepki ile karşıladı. Rusya aynı zamanda Kosova UNMIK Yöneticisi
Yoakim Rüker’in “skandal” planlarından dolayı görevden ayrılması istemini tekrarladı.
Muhalefet mesajı masaya yatırmak istiyor
Muhalefet partileri BM Genel
Sekreteri Ban Ki Mun tarafından
Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu’ya
gönderilen mesajın kendileri ile paylaşılmamış olmasını tepki ile
karşıladılar. AAK, ARK ve LDD partileri Mun tarafından Seydiu’ya gönderilen mesajın görüşmesi için partiler arasında bir yuvarlak masa
örgütlenmesi talebinde bulundular.
ARK Başkan yardımcısı İbrahim
Makoli mesajın tam içeriğini
bilmedikleri için konu ile ilgili yorum
yapamayacağını ifade ederken,
“Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri,
UNMIK’in yeniden yapılanması ile
ilgili mesaj aldığını medyadan öğrenmiş bulunuyoruz. Cumhurbaşkanı
bütün siyasi özneleri bir araya getirip
mesajı değerlendirmemiz gerekirdi.
Ama Cumhurbaşkanı bu yönde bir
tutum izlemek yerine sessiz kalmayı
tercih etti. Mesajın içeriğini
bilmediğimiz için bu konuda açıklama yapamayacağım” diye konuştu.
Seydiu’nun konu ile ilgili bir yuvarlak
masa toplantısı örgütlemesi gerektiğini
belirten
Makoli,
Kosova
Anayasasına ve Marthi Ahtisaari
önerisine aykırı olan tutumların ortaklaşa tespit edilebileceğini söyledi.
AAK Asbaşkanı Ahmet İsufi, Ban
Ki Mun tarafından gönderilen mesajın
görüşmesi için hiçbir davet almadıklarını belirtirken, partilerin konu ile
ilgili ortaklaşa bir tutumu almaları
gerektiğini söyledi. Mun, tarafından
gönderilen mesajın görüşmesi gerektiğini tekrarlayan İsufi, partilerin
önemli sorunlarda bir araya gelip bu
konuda beraberce karar vermeleri
gerektiğini savundu.
LDD Genel Sekreteri Lulim
Zeneli Ban Ki Mun’un mesajı ile ilgili
tüm Kosova siyasi liderlerin katımı ile
bir toplantının yapılmasını istedi.
Kosova kurumları tarafından gönderilecek her tür davete her zaman katılmaya hazır olduklarını belirten
Zeneli, Ban Ki Mun’un mesajının
değerlendirilmesi ile ilgili hiçbir davet
almadıklarını söyledi.
3
Cuma, 20 Haziran 2008
Kosova
Prizren’ de Avrupa Günü
U
Prizren’de Uluslararası Sivil Ofisi tarafından düzenlenen
programla Avrupa Birliği değerleri tanıtıldı.
luslararası Sivil Ofisi tarafından
Kosova’nın 19 yerleşim yerinde
organize edilmesi planlaştırılan
“EU Roadshow” programının hafta
sonu durağı Prizren oldu. Şadırvan’da
düzenlenen programa Kosova Kültür
Gençlik ve Spor Bakanı Valton Beçiri,
Uluslararası Sivil Temsilcisi Pieter
Feith, Almanya Büyükelçisi Hans
Dieter Steinbach ve Türk Eşgüdüm
Bürosu Başkanı Mustafa Sarnıç da
katıldı. Büyükelçilerin açılış konuşmalarıyla başlayan programda, tiyatro
temsili sunuldu, AB değerleri içerikli
bilgi yarışması düzenlendi ve çok sayıda müzik gurubunun sahne almasıyla
geç saatlere kadar süren konserler verildi.
Uluslararası Sivil Temsilcisi Pieter
Feith, AB ve başında bulunduğu misyonun Kosova’da barış, istikrar ve AB
entegrasyonunu
desteklemeyi
amaçladığını söyledi. Fieth, Kosova’da
AB’nin önümüzdeki dönemde sorumlulukları
BM’den
üstleneceğini vurguladı.
A l m a n y a
Büyükelçisi Hans
Dieter Steinbach,
şimdiye
kadar
olduğu gibi ileride
de
Almanya’nın
Kosova’ya ger çeşit
desteği sunma hazırlığını belirtti.
Türk Eşgüdüm
Bürosu
Başkanı
Mustafa
Sarnıç,
Prizren’de Türkçe’nin resmi dil olması
nedeniyle Türkçe yaptı. Kosova
Anayasası’nın yürürlüğe gireceği günde
Balkanların ve Avrupa’nın en güzel tarihi şehirlerinden biri olan Prizren’de
olmaktan mutlu olduğunu ifade eden
Mustafa Sarnıç, Kosova’nın dostlarının
desteği ile kalkınma ve AvrupaAtlantik kurumlarına entegre olma yolunda hızla ilerlediğini söyledi.
“Türkiye, Türk KFOR’unun, TİKA’nın,
Kızılay’ın çalışmalarından bizzat
gördüğünüz gibi Kosova’nın gelişmesine her türlü katkıyı sağlamaktadır ve
bu desteği gelecekte artırarak sürdürecektir” diyen Mustafa Sarnıç, Kosova
Cumhuriyeti’nin çok uluslu ve
demokratik bir toplum oluşturma
gayretlerini takdirle karşıladığını belirtti.
Düzenlenen konserde çok sayıda
pop ve rock gurupları yanı sıra “Doğru
Yol” Türk Kültür Sanat Derneğinin “Ay
Yıldızlar” Topluluğu da yer aldı.
Seydiu KFOR
çalışmalarından memnun
C
umhurbaşkanı Fatmir Seydiu NATO güçlerinin Kosova’ya girmesi ile
ilgili12 Haziran günü dolayısıyla KFOR komutanı General Kvasiye de
Marnak beraberliğindeki heyeti kabul etti.
Başkanlık tarafından görüşme ile ilgili yayınlana bildiride Cumhurbaşkanı
Seydiu’nun KFOR Komutanı General de Marnak tarafından yönetilen KFOR birliklerinin etkinliklerinden memnuniyet duyduğu belirtilirken, KFOR birliklerinin
Kosova’da barış ve istikrarın sağlanmasında önemli etkenlerden biri olduğuna
dikkat çekiliyor.
Kosova’da KFOR birliklerinde ve komuta görevinde değişmelerin yapılmasını
normal bir süreç olarak nitelendiren Seydiu, göreve başlayacak olan yeni KFOR
Komutanına başarılar diledi.
Bildirinin devamında KFOR Komutanı General Kvasiye De Marnak da Kosova
vatandaşları çıkarlarını göz önünde bulundurarak, Kosova’da barış ve huzurun
sağlamasında görevini sürdüreceklerini söylediğinin altı çiziliyor.
UNMIK otoritesi altında EULEX
Bağımsızlık ilanı ardından Kosova’da uluslararası toplumun
varlığı ile ilgili belirsizliğin aşılması konusunda Birleşmiş
Milletler Genel Sekreteri, bu konunun çözümü ile ilgili hazırlamış olduğu raporu Güvenlik Konseyi’ne sundu. Raporda,
EULEX’in BM çatısı altında görev alması öngörülüyor.
B
M Genel sekreteri Ban Ki Mun,
BM Güvenlik Konseyine
Avrupa Birliği’nin Kosova’da
yeni yetkilere sahip olması gerektiği
şeklinde görüş bildirdi. Mun’un konseye sunmuş olduğu raporunda
UNMIK’in “belli bir zaman daha
Kosova’da görevini sürdüreceğini” bu
süre zarfında da misyonun Kosova’da
sivil yönetimin kurulması konusunda
karşılaşacağı sorunları bertaraf etmek
için mesai harcayacağını bildirdi.
Mun, “Avrupa Birliği’nin BM
1244 sayılı kararı esasınca
yasalarını yürürlüğe girmesi
alanında BM otoritesi
altında
çalışmalarını
sürdüreceğini,
birliğin,
UNMIK’ten beli
bir süreden sonra
polis, adalet ve
gümrük bağlamında
yetkileri devralacağını
açıkça ifade ediyor.
Raporda
ayrıca
Kosova’da 15 Haziranda
yürürlüğe giren Anayasa ile
uluslararası toplumun yetkilerinin azalacağına vurgu yapılmakla birlikte,
bundan sonra UNMIK’in belli bazı
konuda söz sahibi olacağı ve bu konuda çalışmalar yürüteceğine dikkat çekiliyor.
Bu
yetkiler
arasında
“Gözlemcilik ve durum değerlendirmedi ile ilgili rapor sunmak,
Kosova’nın uluslararası topluma temsil edilmesine katkı sunmak, Priştine
ile Belgrat arasında var olan sorunlara
pratik çözümler bulmak ile Kosova
Başkanı Fatmir Seydiu ve Sırbistan
Cumhurbaşkanı Boris Tadiç’e gönderdiği mesajların gerçekleşmesinin
kapsanması yer almak” olarak sıralanmış bulunuyor.
Raporda, Brüksel’in geçen yıl 14
Aralıkta AB Konseyi kararlarına göre
Kosova’da önemli bir rol oynamaya
hazır olduğunun mesajını aldıklarını
ifade eden BM Genel Sekreteri Mun,
BM örgütün çalışmalarını hafifletmek
için AB’nin Kosova’da yasaları yürürlüğe girmesi ve denetlenmesi ile ilgili
görev alma istemlerini olumlu olarak
değerlendirdiklerine dikkat çekiyor.
Mun
raporunun
devamında
Kosova’da yaşanan son olayların
UNMIK etkinliklerine olumsuz etki
ettiğini, Kosova’da sivil misyonunu
görevinin sürmesine daha çok önem
verdiği belirtiliyor. Ban Ki Muna’a
göre Kosova’da BM örgütü görevinin
belli etmemesi olumsuz olayların belirlenmesine, topluluklar arasında tansiyonları artmasına ve BM
örgütü ile Kosova
ve uluslar arası
diğer kurumları
arasında anlaşmazlıklara
yol
açabileceği
endişesini taşıdığını
dile getiriyor.
Raporda,
Sırbistan
Meclisinin Kosova’nın bağımsızlığının ilanına karşı bir karar aldığı
hatırlatılırken, bu noktadan sonra Sırp
polislerinin, yargıçlarının, belediye
çalışanlarının, demir yolu işçilerinin
ve diğer çalışanların Kosova kurumlarının çalışmalarını boykot ettiklerini
altı çiziliyor.
Ban Ki Mun raporunda Kosova’nın
bağımsızlığının ilan edilmesi ile ilgili
Sırpların düzenledikleri protestolara da
yer ayırmış. Mun, protestoları barışçıl
olarak değerlendirirken, kuzeyde
protestolarda zaman zaman şiddet kullanıldığı ama olayların aşırıya kaçmamasından dolayı hoşnut olduğuna
vurgu yapıyor.
Raporun özel bir bölümünde
Kosovalı Sırpların Kosova kurumlarına katılmamaları olumsuz bir gelişme
olduğuna işaret ediyor.BM Güvenlik
Konseyi 20 Haziranda BM Genel
sekreteri Ban Ki Mun’un raporunu
görüşmesi bekleniyor.
Kosova
Cuma, 20 Haziran 2008
Kosova'nın Milli Marşı Kabul Edildi
K
4
Kosova Anayasasının Yürürlüğe Girmesinden 3 Gün Önce Kosova
Parlamentosu Milletvekilleri Kosova'nın Milli Marşını Kabul Etti.
osova'nın en son devlet sembolü
olan milli marşın onaylanması
için
toplanan
Kosova
Parlamentosu, "Avrupa" adlı milli marşı
oylayarak kabul etti. 72 olumlu, 15
olumsuz ve 6 çekimser oy ile kabul
edilen milli marş ile Kosova, dünyadaki
kimliğinin belirlenmesi sürecini sona
erdirdi. Bundan böyle dünyada bu ezgi
ile tanımlanacak olan Kosova milli marş
önergesi hakkında açıklama yapan
Kosova Meclis Başkanı Jakup Krasniqi,
Kosova'nın bayrak ve armasının ardından son olarak milli marşını da gündeme
getirdiklerini, böylelikle devletleşme çemberinin
kapanmasına yaklaşıldığını açıkladı. Milli marş,
meclis genel oturumunda önce milletvekillerine
dinletilirken, daha sonra da milletvekilleri grup
başkanlarının düşüncesi alındı. Marş, yapılan
oylamanın ardından Kosova'nın milli marşı
kabul edilerek, ayakta dinlendi. Meclis toplantısından sonra açıklama yapan Kosova
Cumhurbaşkanı Fatmir Sejdiu, Kosova'nın 15
Haziran'da anayasanın yürürlüğe gireceği yeni
bir döneme ayak basmasının son derece önemli
olduğunu vurgulayarak, "Kosova yeni döneme
kendi kurumlarının sorumlulukları ve yetkileriyle girecek. Kosova uluslararası kurumlarla
Fei th : “P rizren
minyatür bir Avrupa”
da işbirliğini sürderecektir" şeklinde konuştu.
Kosova Başbakanı Haşim Taçi de yaptığı
açıklamada, anayasanın yürürlüğe girmesiyle
yerel kurumların yetkilerini Kosova geneline
yayacaklarını belirterek, "Kosova, yerli kurumlar ve yapılanmadan geçecek Uluslararası
Yönetim Grubu'nun desteğiyle ve NATO'nun
mevcudiyetiyle bağımsızlığını yaşatmak yolunda hızlı adımlarla ilerleyecektir" dedi. Aralarında
24 yabancı bestecinin de yer aldığı eserlerden
Kosovalı besteci Mendi Mengjiqi'nin "Avrupa"
adlı eseri seçildi. Kosova meclisi tarafından
onaylanan, güftesi olmayan ve 58 saniye süren
milli marş, 134 eser arasından seçildi.
Rupel: Sırbistan’ı Kosova ile
şartlandırmıyoruz
Sırbistan’ın Avrupa Birliği üyeliğinin Sırbistan’ın Kosova’nın bağımsızlığını tanımasından sonra gerçekleşeceği iddialarını eleştiren Slovenya Diplomasi Şefi Rupel,
Sırbistan ve Kosova’nın geleceğinin Avrupa Birliği çatısı altında olduğunu söyledi.
S
lovenya Dışişleri Bakanı
Dimitriy Rupel Belgrat’a
yayınlanan “Veçernye
Novosti” gazetesine Avrupa
Birliği ile Sırbistan arasındaki
ilişkiye açıklık getirdi.. Avrupa
Birliği’nin Sırbistan’a üyelik
için Kosova’nın bağımsızlığını
tanıma gerekliliğini bir zorunluluk olarak empoze etmediğini ifade eden Rupel, “Kimse
Sırbistan’a bu konuda adım
atması gerektiği konusunda
baskıdan ve her hangi bir istemde bulunmamaktadır. Sırbistan ile imzalanan İstikrar ve Barış
anlaşması Sırbistan’ın AB’ne katılma isteminin
açıkça bir göstergesi niteliğini taşımaktadır.
Basında tartışılanın aksine birlik ile Sırbistan ile
arasında imzalan anlaşmada belirtildiği gibi
Kosova’nın bağımsızlığının tanınması gibi bir
zorunluluk söz konusu değildir. Sırbistan’ın son
: 4 32
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Yazı İşleri Müdürü:
Sencar KARAMUÇO
seçimler ile Avrupa Birliği
yönünde bir istemin varlığının
kanıtıdır”
diye
konuştu.
Sırbistan’ın
olduğu
gibi
Kosova’nın da geleceğinin AB
perspektifi olduğunu belirten
Slovenya
diplomasi
şefi,
“Sırbistan bu konuda öncü rol
oynayacaktır” diye konuştu
Kosova’nın bayrağının BM
Örgütünde dalgalanıp dalgalanmayacağı sorusuna Slovenya
Dışişleri Bakanı Rupel, bu tür
değerlendirmelerin yapılmasının erken olduğunu
söyledi. Rupel, “Bu yönde acele etmemek
gerekiyor. Kosova’da son dönem içinde olumlu
adımlar atıldı, bayrak kabul edildi, anayasa
yürürlüğe girdi. Ama halen Kosova konusunda
bazı fikir ayrılıkları olmasına rağmen Kosova
kurumlarına bu süreçte büyük görev ve sorumluluk düşmektedir” diye konuştu.
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK
Muhabir: Yüksel POMAK
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ,
Abdülkadir BIYIKLI
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
Kosova Sivil Misyonu Şefi Peter Feith, Prizren’nin
“minyatür bir Avrupa” olduğunu söyledi. Peter Feith,
EULEX’in sorumlulukları kademe kademe üstleneceğini ve Kosova genelinde görevi yapacağını belirtti.
P
rizren Belediyesini ziyaret eden Kosova Sivil Misyonu Şefi
Peter Feith, Belediye Başkanı Ramadan Muya ve belediye
yöneticileri ile görüştü.
Prizren’i ziyaret ettiği için teşekkür eden Ramadan Muya,
görüşmede Kosova ve Prizren’in geleceğiyle ilgili birçok konuyu
ele aldıklarını bildirdi. Tüm toplulukların ortak bir hayat
sürdürmesini sağlamak için çaba sarf edildiğini söyleyen Muya,
Prizren’in tarihi mirasının korunması konusunda da görüşlerin
ortaya atıldığını belirtti. Feith ise, Prizren’e ikinci gelişi olduğunu
hatırlatarak, Prizren’nin “minyatür bir Avrupa” olduğunu söyledi.
Feith, Ahtisaari paketiyle de öngörüldüğü gibi Prizren’de tarihi
mirasın korunması konusunda yardımcı olacaklarını söyledi. “AB
yolunda giden Kosova’ya EULEX, benim temsil ettiğim misyon
ve bazı ekonomik kalkınma programları ile demokratikleşme
sürecini destekleyeceğiz” diyen Peter Feith, EULEX’in Kosova
genelinde görevini yapacağını belirtti. BM Genel Sekreterin açıklamasına dayanarak önümüzdeki dönemde UNMİK görevlilerinin
sayısının azalacağını belirten Feith, EULEX’in Kosova’nın
yapılanması sürecinde daha büyük sorumluluklar üstleneceğini
bildirdi. Sırp topluluğu ile de diyaloga devam edeceklerini
söyleyen Peter Feith, onların da katılımını beklediklerini vurguladı.
Büyükelçilikler açılıyor
C
umhurbaşkanı Fatmir Sejdiu,
Kosova
Dışişleri
B a k a n l ı ğ ı n d a n
Büyükelçiliklerin açılması için
diplomatik girişimlerini hızlandırılmasını istedi. Sejdiu “Kosova
Başbakanı Hashim Thaçi ve
Dışişleri Bakanı Skender Hyseni ile
yaptığımız görüşmeden sonra
Washington, Londra, Paris, Berlin,
Roma, Brüksel, Viyana ve Tiran’da
büyükelçiliklerin
açılmasının
Kosova’nın prestiji için önemli
olduğu kararına vardık” dedi.
Sejdiu, sözü geçen başkentlerde
Büyükelçilikler açıldıktan sonra
diğer ülkelerde de büyükelçilik
açma girişimlerimiz olacak.
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Baský:
“ALL COA IMPEX”
basýmevi Prizren
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný)
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
yayýnýdýr.
5
Cuma, 20 Haziran 2008
Kosova
Vıçıtırın KDTP şubesinde
yeni bir sayfa
8
Haziran tarihinde Kosova
Demokratik
Türk
Partisinin
Vıçıtırın
Şubesinde şube seçim toplantısı düzenlendi. Vıçıtırın Kültür
evinde düzenlenen şube meclis
toplantısında 148 KDTP üyesi
oy kullandı. 148 kişiden 142 oy
geçerli sayıldı. Meclis adayı 19
kişiden, 9 kişi yönetim kuruluna girmeye hak kazandı.
Yönetim kuruluna giren isimler arasında Enver
Dubovci, Faruk Sungur, Agim Müfti, Abdullah
Sungur, Reyhan Lapastica, Engin Sungur,
Abdullah Piçi, Melda Müfti ve Fevzi Kera yer
aldı. 11 Haziran tarihinde düzenlenen KDTP-
Vıçıtırın Şube Yönetim Kurulu
tarafından şube başkanı seçildi.
Yönetim kurulu tarafından önerilen Recep Lapaştica oy çoğuluyla Meclis başkanı seçildi.
Ardından başkan adaylığı için
Enver Dubovci ve Faruk Sungur
önerildi. Bu öneriden sonra gizli
oylamaya geçildi, oylama
sonunda Faruk Sungur 5 oy,
Enver Dubovci 10 oy alarak
KDTP-Vıçıtırn Başkani seçildi. Astbaşkanı
görevine Faruk Sungur, Sekreter görevine
Reyhan Lapastica, Vezneder görevine Fevzi
Kera seçildi.
Abdullah Sungur
Lise öğrencilerinin
yarısından fazlası başarısız
Bakanlık tarafından lise öğrencileri ile ilgili düzenlenen “Olgunluk Sınavı”
sonuçları açıklandı. Açıklanan verilere göre sınava giren öğrencilerin yüzde
44.7’si başarılı oldu.
K
osova Eğitim Bakanlığının 07 Haziran
2008 tarihinde düzenlemiş olduğu
Kosova orta okul öğrencileri sınav
sonuçları açıkladı. Sınav komisyonu tarafından
yapılan açıklamada olgunluk sınavına 20.172
orta okul öğrencinin katıldığı, bunlardan 9.017
öğrenci sınavdan başarılı olduğunu duyurdu. Bu
rakamın yüzdelik oranı ise % 44.7 civarında.
Kosova Eğitim Bakanı danışmanı Nehat
Mustafa konu ile ilgili yaptığı açıklamada soruların zorluk derecesini göz önünde bulundurarak, test sonuçlarından memnun olduklarını
ifade ederken, “Genel olarak test sonuçlarından
memnunuz ama bakanlık olarak testin daha yüksek bir başarı ile sonuçlanmasını bekliyorduk”
diye konuştu.
Başkent öğrencilerinin olgunluk sınavında
yüzde 60’lık bir başarı yakaladığına dikkat
çeken Mustafa, bazı belediyelerde ise başarının
yüzde 9 civarında olduğunu söyledi. Testin esas
amacının öğrencilerin sınav boyunca yapmış
olduğu hataları değerlendirmek olduğunu
belirten Mustafa, “Bakanlığımız bu sonuçlar
çerçevesinde eğitimde kalitenin artması için girişimlerde bulunabilir. Bu noktada bu test önemli
bir yapı taşı niteliği taşımaktadır” diye konuştu.
Olgunluk sınavı boyunca kimi bazı aksaklık
ve hataların da olduğuna dikkat çeken Mustafa,
bu hataların teknik hatadan ibaret olduğunu
İngilizceden dolayı üç dilde bir soruda hatta
olduğunu ve bu sorunun cevabına bakılmaksızın
doğru sayıldığını belirtti. Bu sorunun dışında da
kimi bazı diğer teknik hataya rastlandığını
belirten Mustafa, “Var olan hataların hepsi
basım sırasında karşılaşılan teknik hatalardı.
Olgunluk sınavı testinde 2.400 sorunun
olduğunu göz önünde bulundurmuş olursak,
bunu az sayıdaki hata da af edilebilir. Çünkü,
teknik hatalar öğrencilerimize olumsuz etki
etmemiştir” diye konuştu.
Olgunluk sınavı sırasında yaşanan olumsuz
olaylara da değinen Mustafa, bazı belediyelerde
önemli sorunların yaşandığını gizlemedi. Bu
olumsuz olayların başında bazı öğretmenlerin
öğrencilere kopya verdikleri ve bazı öğretim
görevlilerinin kurallara uymadığının gözlemlendiğini söyledi. Bu olumsuz olaylara bulaşan
kişiler hakkında bakanlığın soruşturma başlattığını belirten Mustafa, bu tür olumsuz olaylara
izin verilmeyeceğini tekrarladı.
Sınavdan başarısız olan öğrencilerin telafi
sınavının Ağustos ayında yapılacağını ifade
eden Mustafa, başarısız olan öğrencilerin
başarılı olmaları için bu telafi sınavının ikinci bir
şans olduğunu söyledi.
UNMIK'in Yeni Şefi İtalyan
Diplomat Zanieri
B
M Kosova Misyonu'nun (UNMIK)
başında bulunan Joachim Rucker'in yerini İtalyan elçi Lamberto Zanieri aldı.
UNMIK Yöneticisi Rucker'in hafta içerisinde
görevinden ayrılacağını açıklaması ardından
bugün bir açıklama yapan UNMIK Basın
Sözcüsü Aleksander İvanko, Birleşmiş Milletler
Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un UNMIK'in
başına Zanieri'yi atadığını bildirdi. Rucker, ay
sonuna kadar Kosova’daki görevini sürdürecek.
İtalyan diplomat Zanieri, Viyana'da bulunan
AGİT Çatışmalar Önleme Merkezi yöneticiliği
görevinde bulundu. Zanieri, NATO güçlerinin
1999 yılında Kosova'ya girmesinden bugüne dek
görevde bulunavak olan yedinci BM örgütü
yetkilisi olacak.
Seydiu'dan Rücker'e Hizmet Madalyası
Bu arada, Kosova Cumhurbaşkanı Fatmir
Seydiu, UNMIK yöneticiliği sırasında
Kosova'ya verdiği hizmetler nedeniyle Rucker'e
"hizmet madalyası" verdi. Rucker'in görev dönemi sırasında Kosova, bağımsızlığını ilan etmişti.
Kosova gündemi
Sencar Karamuço
Zaman ve Kosova…
Yıllar mı hızlandı yoksa?
Ne çabuk geçiyor upuzun günler geceler,
Daha dün gibi derler ya hani
Meğer herkes kurarmış böyle cümleler...
Vakit geçmek bilmezdi oysa
Hangi ara koptu yaprak yaprak takvimler?
Akarken biriktir derler ya
Kasam boş, kalbim kırık, elde yine hüzünler…
Bu iki dörtlük son günlerin en popüler Türkiye TV dizisi
Yaprak Dökümü’nün dizi müziklerinden biri. Sezen Aksu
imzasını taşıyan eser, Avrupa Şampiyona rüzgarının estiği
bu günlerde bile futbol maç reytinklerini sollayan Yaprak
Dökümü gibi müzik listelerinin başlarında ve radyolarda en
çok istek alan eserler arasında bulunuyor.
Konuyu fazla dağıtmadan, saadete gelmek istiyorum. Bu
şarkı son günlerde iyice karışık olan Kosova’nın ruh hali çok
iyi bir şekilde betimliyor. Kosova halkının yıllardan süren
beklentilerini boşa çıkmasını çok iyi bir şekilde yansıtan
şarkı, Kosova’da yıllardan beri geçen zamanın halen hiçbir
şeyi çözmediğinin altını çizmekle beraber, geçen zaman sonrasında elde yine beklentiler ile hüzünleri bıraktığını çıplaklığı ile gözler önüne seriyor.
Kosova halkı tarih boyunca yaşamış olduğu hayal kırıklığını gerek savaş döneminde gerekse de savaştan sonraki
BM döneminde gerekse de bağımsızlık ilanı sonrasındaki
dönemde gerekse de kurtuluş ve yeni sayfa olarak empoze
edilen Anayasasının yürürlüğe girmesinden sonra da yaşamaya devam ediyor. Zaman geçtikçe sorunlar (kimi bazı
noktalar dışında) çözülmedikçe ardına yenilerini ve daha da
yenişlerini ekleyerek zincirleme misali birbirini takip ediyor.
Buna en iyi örneği hafta sonu yürürlüğe giren Anayasa oluşturuyor. Bağısızlık ilanında olduğu gibi bağımsızlığın ilanı
ile bütün sorunları çözeceğini ümit eden vatandaş,
Anayasasının yürürlüğe girmesi ile de bir kez daha hayal
kırıklığını yaşadı. Anayasanın yürürlüğe girmesi ile başta
yönetim noktasında olumlu değişmeler olmadığı gibi
Kosova ikiye bölünme tehlikesi ile karşı karşıya. Bu tehlike
ilk defa NATO müdahalesinden sonra Kosova’da paralel
organlar oluşturan Sırbistan’ın adımı ile hissedildi. Gel
zaman git zaman bütün açıklama ve çalışmalar rağmen bu
bölünme tehlikesi bir türlü gündemden düşmek bilmedi.
Takvimden yapraklar teker teker döküldü ama bu tehdit bir
türlü bertaraf olmadı. Sadece bu konuda yıllarca bir değişim
olsa iyiydi. Ama bunun yanında Kosova’nın geleceği,
ekonomik kalkınma, sosyal hayat, sağlık hizmetleri,
hukukun üstünlüğü gibi birçok şey de günler geçmesine rağmen bir ilerleme kaydedilmediği gibi elde sadece boş
kafalar, kırık kalpler ve hüzünlü gönüller kaldı.
Ama yiğidi öldür hakkını ver misali de kimi bazı olaylar
kendini gösterdi. Müzakereler sonrasındaki dönem içinde
Kosova vatandaşları ben kimim nereliyim? sorunsalını
aşmanın yanında kendi bayrağına, kendi Anayasasına ve
kendi milli marşına sahip oldu. Bunlar tabi ki başlangıç için
çok önemli yapı taşlarını oluşturuyor. Ama yapılan bu yeni
başlangıcın başta bölünme ve istikrarsızlık tehlikesinin
yanında ekonomik kalkınma, insan haklarının gelişimi,
demokratik değerler, sosyal reformların gerçekleşmesi gibi
konularda artık gözle görülür meyvelerini vermesi gerekliliği ön plana çıkıyor.
Halk artık geleceğin ve zamanın yazımın başında 2
dörtlüğünü verdiğim eserde olduğu gibi son bulmasını
istemiyor. Artık takvim yapraklarının boşa geçmesinden ve
yıllar geçmesine rağmen hüzünlerle yalnız kalmak
istemediğini haykırıyor. Umarız artık bu yüksek sesle söyle
dile getirilen istemlere birileri kulak asar ve geleceğimiz
konusunda olumlu adımlar atılır.
Kosova
Fevzi Karamuço
K
Karanlıklar
aydınlatılacak mı?
osova Elektro İktisadisi Kosova’yı aydınlatan tek kurum
hüviyetindedir. Şirketin bu temel görevinin yanı sıra Kosova’nın
her yerinde hizmet etme ve akşamları Kosova’yı aydınlatma
görevleri arasında yer almaktadır. Ama bu konuda yani kurumun görevini tam anamı ile yerine getirdiğini söyleyebiliriz. KEK tarafından elektrik topluluklar arasında hiç bir fark yapmadan dağıtılıyor.
Maalesef bu siyasette değil. Sırplar, KEK aydınlatmasını kabul
ederken, Kosova yasalarını ve Anayasasını kabul etmiyor. Kosovalı
Sırplar işerline geldikçe Kosova kaynaklarını kullanıyor, ama iş yönetime geldiği zaman bunu kabul etmeye yanaşmıyor. Yönetim noktasında
devreye Sırbistan’ı sokuyorlar.
UNMIK Kosova’da Kosova Elektrik Kurumu gibi yönetimini
sürdürdü. Bugüne kadarki süreçte her yeri aydınlatmaya çalıştı. Bu
konuda ne kadara başarılı olduğunu dokuz yıllık süreç içinde izleme fırsatına nail olduk. UNMIK Kosova’da savaştan sonra Sırp paralel yönetimlerin kurulmasına ve çalışmalarına göz yumdu. UNMIK bu organların kendi başlarına yok olacağını düşündü ama bu planları tutmadı.
Paralel organlar zamanla çalışmaları çerçevesinde daha serbest olmayı
başararak, bu süreç zarfında sadece Kosova kurumlarını değil, uluslararası toplum yönetimini de hiçe sayma başarısını gösterdiler.
Yeni Kosova anayasası yürürlüğe girmesiyle Anayasanın tüm Kosova
genelinde uygulanacağı inancı hakim. Kosova üst düzey siyasi yetkilileri
15 Haziranda yeni anayasanın yürürlüğe girmesi ile ilgili yaptıkları
konuşmalarda yeni anayasanın Kosova genelinde uygulanacağını dile
getirdiler. Her konuda sözde keyif yapmak çok kolaydır. Ama bu pratikte zordur. Çünkü gerçek siyasi temsilcilerin beklenti ve istemlerini tam
karşılamıyor. Gerçek, Kosova’nın ikiye bölünme tehlikesi ile karşı
karşıya olduğunu kanıtlıyor. Kosova’nın elektrikleri Kosova’nın
kuzeyinde yanıyor, ama Kosova Meclisi tarafından kabul edilen kararlar
ise uygulanmıyor. Bu da ne kadar çelişkili bir ortamın varlığını kanıtlıyor. Bu da uluslararası toplum tarafından desteklenen ve hazırlanan
Kosova yeni anayasası Kosova genelinde uygulanacak mı sorusu
önümüze çıkıyor? Bence Hayır. Sırplar uzun zaman Marthi Ahtisari
tarafından hazırlanması öngörülen Anayasaya tepki gösterdiler. Ruslar
da bunu desteklediler. Görünürde yeni Anayasanın ışınlarının kuzey
Kosova’yı aydınlatmayacağını gösteriyor. Sırplar 11 Mayısta
Sırbistan’da yapılan yerel ve meclis seçimleri sonuçlarına dayanarak
kendi paralel organlarını tekrar örgütlediler. Sırbistan medyası tarafından
yapılan açıklamada Sırplar Kosova’nı 27 belediyesinde paralel yönetimini kurdukları açıklamada bulundular.
Uluslararası toplum önceden de olduğu gibi Sırpların bu girişimine
gözlemci kalmayı tercih ettiler. Onlar Kosova - Sırbistan sınırında
protestocular tarafından iki gümrük binasının ateşe verilmesini ve bu
gümrük hizmetlerin yeniden çalışmalara başlaması için hiçbir girişimde
bulunmadılar.
Gönül isterdi ki, Kosova yeni Anayasasının ışıkları tüm Kosova’yı
aydınlatsın. Ama şu anki parametreler Kosova’nın kuzeyinin bu kapsama alanı dışında kalacağını gösteriyor. Kosova Anayasasının aydınlatamayacağı bu bölümü Sırbistan temin etmeye aday.
KEK gibi çalışmak çok zor. Çünkü elektrik faturalarını ödeyenlerin
sayısı çok az oluyor. Bunun dışında hiçbir örgüt ne de kurul Kosova’nın
genelinde görev yapmıyor.
Her
yeri aydınlatacağına
inanmıyorum...
Cuma, 20 Haziran 2008
6
Yeni pasaportlar Temmuzda
K
osova vatandaşları bağımsızlık ilanı
ardından Kosova Cumhuriyeti resmi
evraklarına kavuşuyor. Bağımsızlık
öncesi UNMIK pasaportlarını kullanan
vatandaşlar, temmuz ayından itibaren
Kosova Cumhuriyeti pasaportlarına kavuşmaları bekleniyor.
Yetkililerin, yeni dağıtılacak olan pasaportların Avrupa standartlarında olacağını
ifade eden etmelerine rağmen Avrupa pasaportlarında bulunan çip sisteminin yeni
Kosova pasaportlarında olmadığı bildirildi.
Yetkililer buna gerekçe olarak da zaman
darlığı ile yüksek maliyeti gerekçe olarak
gösteriyorlar. Yetkililer, Kosova vatandaşları için 600 bin pasaport sipariş edildiğini bildirirken, bunun tutarının 1.8 bin avro
civarında olduğu bilgisi kamuoyu ile paylaşıldı.
Kosova İçişleri Bakanı danışmanı Fisnik
Recepi KosovaLive ajansına yeni pasaportlar hakkında bilgi verdi. Kosova pasaportlarında kişinin parmak izinin, dijital
fotoğrafının, elektronik imzası gibi biometrik özelikleri olduğu ifade ederken,
Avrupa standartlarından biri olan “çipin” ise
pasaportlarda bulunmadığını söyledi.
Kosova Cumhuriyeti pasaportlarında
“çip”in olmaması sebebine değinen Recepi,
sebep olarak zaman ve maddi yetersizliğin
olduğuna işaret etti. Recepi, “AB’nin pasaportlar ile ilgili standartlarına göre pasaportlarda kişilerin biometrik özelliklerinin
yer alması en önemli noktasını oluşturmak-
tadır. Bunun yanı sıra pasaportlarda “çiplerin” de yer alması gerekmektedir. Ama
zaman ve finans yetersizliği gibi nedenler
yüzünden yeni pasaportlarda “çip” yer
almayacaktır” diye konuştu.
“Çip” ile pasaportların hazırlanması için
iki yıllık bir hazırlığa gerek duyulduğuna
işaret eden Recepi, bunun yapılması için
gereken yasaların kabul edilmesi, tüm sınır
kapılarında teknolojinin değişmesi ve
genişletmesi, uluslararası ihalenin yapılması, sınır yetkililerin yeniden eğitimi gibi
değişmelere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Kosova
vatandaşların
pasaport
ihtiyaçlarını karşılamak için kısa bir zaman
içinde “çip”li pasaport değil de, biometrik
biçiminde yapılması karar aldıklarını
belirten Fisnik Recepi, yeni pasaportların da
Kosovalılar için elverişli olacağını söyledi.
Uluslararası yetkililerin pasaportların
“çip”li olması konusunda ısrarcı olmadıklarına işaret eden Recepi, Kosova pasaportlarına belli bir süreden sonra da “çip”
eklenebileceğini söyledi. Kosovalı vatandaşların “çipli” pasaportlara sahip
olmalarının gerekli olmadığını ifade eden
Recepi, 2009 yılında AB üyelerinde biometrik pasaportların mecburi olacağını
söyledi.
Temmuz ayının ortasında verilmeye
başlayacak olan Kosova Cumhuriyeti pasaportları 27 yaşına kadarki vatandaşlara 5
yıllık, 27 yaşından yukarı olan vatandaşlara
ise 10 yıllık süreli pasaportlar verilecek.
Prizren Eğitim Fakültesi
bu yıl 17 mezun daha verdi
Bu yıl ikinci mezunlarını veren Prizren Eğitim Fakültesi Türkçe Sınıf
Öğretmenliği Bölümü örnek teşkil etmeye devam ediyor. Her geçen yıl öğrenci
sayısını artıran bölüme bu yılda ilginin yoğun olduğu ileri sürüldü.
P
Neşe TABAK
riştine Üniversitesi Prizren Eğitim
Fakültesi Türkçe Sınıf Öğretmenliği Bölümü hafta içerisinde yeni
mezunlarını verdi.
Priştine Üniversitesine bağlı olarak
2003 yılında Prizren Eğitim Fakültesi
Türkçe Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nün
açılmasıyla geçtiğimiz yıl ilk mezunlarını veren fakülte bu yıl 17 öğrenciden
oluşan yeni mezunlarını verdi.
Prizren Eğitim Fakültesinde düzenlenen mezuniyet töreninde öğrenciler
hazırladıkları sunumlarını bölüm eğitmenlerinden oluşan Alaattin Zoba, Dilek
Yalçın Çelik, Bülent Çelik ve Fazlı
Ergün’den oluşan jüri karşısında
hocalarına sundular. Mezun olan 17
öğrenciyi bu mutlu günlerinde yakınları
yalnız bırakmadı.
Törenin ardından bölüm hocaları,
öğrencileri ve ailelerin yanı sıra Prizren
Eğitim Fakültesi Dekanının da katıldığı
bir kokteyl düzenlendi.
Törende bir konuşma yapan fakül-
tenin eski hocalarından Alaattin Zoba,
Türkçe Sınıf Öğretmenliği Bölümünden
mezun olan bu ikinci nesli görmek bize
mutluluk veriyor. Umarım bölümümüzden mezun olan yeni eğitimci adaylarımız ileride Kosova’ya faydalı birer
eğitimci olurlar. Ayrıca bölümümüzden
mezun olup Türkiye’de de eğitimini
sürdürmek isteyen bir sürü öğrencimiz
var umarım onlarında bu dilekleri
gerçekleşir şeklinde konuştu. Zoba,
öğrencilerimizin hazırladıkları sunumları
takdir edilir nitelikte idi, umarım bu tür
çalışmalarını ileride de artırarak devam
ettirirler ifadelerini kullandı.
Törende bir konuşma yapan Prizren
Eğitim Fakültesi Dekanı Zahadin Şemsedini de yaptığı konuşmasında “iki yıldır
yeni mezunlarını vermekte olan Türkçe
bölümümüzde görev alan eğitmenlerimizden çok memnunuz” ifadelerini kullandı. Şemsedini, fakültemizde disiplin
ve çalışmalarıyla örnek teşkil eden Türk
öğrencilerimizi kutluyor, ileride başarılı
birer öğretmen olmalarını temenni ediyorum şeklinde konuştu.
7
Cuma, 20 Haziran 2008
Balkan
BH ve AB, SAA'yı imzaladı
Yüksek Temsilci Miroslav Lajcak İstikrar ve Ortaklık Anlaşması'nın
Lüksemburg'da imzalanması öncesinde yaptığı açıklamada, "BosnaHersek'in büyük günü gelip çatmıştır, bügün ülke ve vatandaşlarının
13 yıl önce nerede, şimdi nerede olduklarını hatırlayabiliriz" dedi.
U
zun bir bekleyişten
sonra,
Bosna-Hersek
(BH) AB ile İstikrar ve
Ortaklık
Anlaşmasını
(SAA)
16
Haziran
Pazartesi günü imzaladı.
BH Başbakanı Nikola
Spiriç,
AB'nin
Genişlemeden Sorumlu
Komisyon Üyesi Olli
Rehn ve AB dönem
başkanlığını
yürüten
Slovenya'nın
Dışişleri
Bakanı Dimitij Rupel belgeyi Lüksemburg'da imzaladılar.
Törene BH Cumhurbaşkanlığı Üyesi Haris Silayciç, BH Dışişleri Bakanı Sven
Alkalay ve AB dış politika sorumlusu Javier Solana da katıldı. Spiriç, "BH'nin bu
büyük gününde, sevincimi bütün vatandaşlarımla paylaşmak istiyorum. Avrupalı
bir geleceğe giden kapı açılmıştır." dedi.
Rehn, imzayı BH için bir "dönüm noktası" olarak nitelendirerek bunun ülke için
"büyük, Avrupalı bir gün" olduğunu da ekledi.
Solana da BH vatandaşlarını tebrik etti. Yetkili, "Barış ve refah içinde çalışmaya
devam etmemizi umuyorum." dedi.
BH Yüksek Temsilcisi Miroslav Lajcak, "Bosna-Hersek'teki bütün oyuncular
bugünden itibaren kendilerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeye yetkin,
istekli ve ehil olduklarını kanıtlamalıdır." dedi.
Lajcak imza töreninden önce yaptığı konuşmada, Yüksek Temsilciler Dairesi
tarafından yürütülen son çalışmaların, "BH halkının %85'inin Avrupa bir perspektif istediğini ve bunun Avrupa sürecine verilmiş büyük bir destek ve BosnaHersek'teki bütün siyasi liderlere gönderilmiş çok güçlü bir mesaj olduğunu" gösterdiğini söyledi.
SAA, BH ile AB arasındaki ilişkileri Birliğin üç sacayağına -Avrupa Topluluğu,
Ekonomi Politikaları ve Ortak Pazar; Ortak Dış ve Güvenlik Politikası ve Adalet
ve İçişleri- dayanarak düzenliyor.
Belge genel ilkeler, siyasi diyalog, bölgesel işbirliği, malların serbest dolaşımı,
iş gücünün serbest dolaşımı ve yasaların uyumlulaştırılması da dahil olmak üzere
on bölümden oluşuyor.
SAA'yı imzalayarak, BH ticari pazarını da açarak anlaşmada öngörülen belli
ürün gruplarına uygulanan gümrük vergilerini azaltıyor veya kaldırıyor. Gümrük
vergilerinin kaldırılmasının çok yakında BH'nin AB'den ihtiyacı olan hammaddelerin yanı sıra BH'nin daha fazla geliştirme olanağının bulunmadığı diğer ürünler için uygulanması bekleniyor.
SAA, ülkedeki iş koşullarını önemli ölçüde değiştirecek. Devlet gümrük vergilerinden daha z gelir elde edecek olmasına karşın, ekonomi de ithalat vergilerinden
doğan büyük maliyetlerden kurtulacak. Bazı tarım ürünleri en yüksek derecede
korunmayı sürdürürken, bazıları altı yıllık geçiş dönemi sona erdikten sonra bile
korunmaya devam edecek.
Markoviç: Sırbistan'da DS-SPS
hükümeti 15 gün içinde kurulabilir
B
irleşik Sırbistan genel başkanı Dragan
Markoviç 16 Haziran Pazartesi günü
yaptığı açıklamada, Demokrat Parti
(DS) ve Sırbistan Sosyalist Partisi (SPS) liderliğindeki koalisyonların muhtemelen 15 gün
içinde bir hükümet kuracakları konusunda
iyimser olduğunu söyledi. İki taraf arasındaki
resmi müzakerelerin bu hafta başlaması bekleniyor. Yerel basında çıkan haberlerde, DS ile
SPS arasındaki görüşmelerin ileri bir safhaya
ulaştığı ve yetkililerin kabine bakanlıklarının
dağılımı konusunda görüşmeye bile başladıkları ileri sürülüyor. 11 Mayıs seçimlerinde
hiçbir partinin hükümeti kurmak için gereken
çoğunluğu sağlayamaması üzerine koalisyon
görüşmeleri bir ay kadar önce başlamıştı.
ER H AN
TÜ R BE D AR
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
Anayasa, UNMIK ve EULEX
K
osova’nın bağımsızlık ilanından sonra yaşananlar, BM Güvenlik
Konseyi’nin kararı olmadan da, Kosova’nın bağımsızlığının
tanındığı bir sürecin işlediğini gösterdi. Ancak, Belgrad ve müttefiklerinin tutumu yüzünden, Kosova’nın bağımsızlığının tanınma sürecinin
beklendiği hızda yürümediği de açık. Sırbistan, Rusya, Çin, Hindistan,
Güney Afrika, Brezilya, Arjantin, Meksika, Endonezya ve Mısır gibi
ülkelerin Kosova’nın bağımsızlığını tanımamış olmasına seviniyor. Ayrıca
Belgrad, Kosova’nın uluslararası kurumlara üyeliğini engellemeye çalışmaya devam ediyor.
Ancak, Kosova’nın artık bir anayasası da var. Anayasanın kabulü,
şimdiye kadar Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan 43 ülkeye yenilerinin
katılmasına yol açacaktır. Ayrıca anayasa, Kosova’nın devletleşme süreci
açısından önemlidir. Çünkü, Kosova anayasasının yürürlüğe girmesiyle birlikte, Kosova’nın daha önceki en yüksek yasal düzenlemesi olan Anayasal
Çerçeve yürürlükten kalktı. Bu, Anayasal Çerçevede düzenlenen UNMIK’in
bazı yetkilerinin Kosova kurumlarına devredilmesi anlamına geliyor.
Normalde, 15 Haziran 2008’den itibaren UNMIK’in tamamen
söndürülmesi, yerine de Avrupa Birliği misyonu EULEX’in göreve başlaması planlanıyordu. Ancak, Belgrad’ın sözcüsü Rusya Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi kararı olmadan EULEX’in Kosova’da görev yapamayacağı hususunda ısrar edince, konu üzerine bir ara çözüme gidildi. Şöyle ki
BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, 1244 numaralı BM Güvenlik Konseyi
kararı gereğince, Kosova’daki UNMIK yönetiminin faaliyetinin sürmesine
izin verdi. Ayrıca Moon, EULEX’in UNMIK çatısı altında yerleştirilmesini
de uygun buldu.
Ban Ki Moon’un bu yöndeki tutumundan, Kosova’daki UNMIK ile
EULEX arasındaki ilişkinin tam olarak nasıl kurulacağı net değildir. Ancak,
uluslararası toplumun bundan sonraki Kosova varlığı hakkında şunlar
söylenebilir: Her şeyden önce, 1244 numaralı BM Güvenlik Konseyi kararı
yürürlülükte kaldığı sürece, uluslararası kuruluşların ve bölgesel girişimlerin
çoğunda Kosova’yı, asıl olarak UNMIK temsil etmeye devam edecek.
Kosova’nın iç politikaları açısından değerlendirildiğinde, UNMIK, EULEX
ve Kosova hükümeti arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi alanında daha çok
şeyin yapılması gerekecek. Ancak, UNMIK ikinci plana itilerek, görevleri
kısıtlanacaktır. Ahtisaari Planı’na uygun bir şekilde kabul edilen Kosova
yasalarının uygulanmasını ise EULEX denetleyecek. Ancak, Sırpların
yoğunlukta yaşadıkları Kosova’nın kuzeyi muhtemelen EULEX’in görev
alanı dışında kalacak. Bir başka ifadeyle, Kosova’nın yasalarının
Kosova’nın kuzeyinde uygulanıp uygulanmayacağı şimdilik belirsizdir.
BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un Sırbistan’a gönderdiği mektup,
Kosova’nın kuzeyinin Sırbistan tarafından kontrol edilmeye devam edeceğine işaret ediyor. Bilindiği gibi, Sırbistan uzun süreden beri Kosova’nın
kuzeyindeki eğitimi, sağlığı ve posta hizmetlerini özel bir bütçeyle açıkça
destekliyor; UNMIK ise buna yıllarca göz yumuyor. Ban Ki Moon’un ise,
Kosova’nın kuzeyiyle ilgili statükonun belli bir süreliğine daha devam etmesine göz yumduğu anlaşılıyor. Kimi uzmanlara göre, Kosova’nın kuzeyine
ilişkin izlenen bu yöndeki politikalar, Kosova’nın fiziki anlamda değil,
ancak işlevsel yönden bölünmesine zemin oluşturuyor. Gerçekten de,
Kosova’nın bağımsızlık ilanından sonra Kosova’lı Sırplar, Belgrad’ın
desteğiyle, kendi paralel kurumlarını geliştirmenin yollarını arıyor ve 28
Haziran 2008’de bir çeşit paralel Sırp meclisi ilan etmeye hazırlanıyor.
Uluslararası toplum ise, bölgede istikrarsızlığa yol açmayacak bütün “bölünme benzeri” planlara evet demeye hazır görünüyor. Neticede, anayasa ve
diğer yasalar Kosova’nın kuzeyinde de uygulanabilecek mi? Hükümet,
Kosova’daki paralel yapılanmaların üstüne gidebilecek mi? Kim ne derse
desin, artık Kosova’nın da kuzey topraklarında kendi küçük bir “Kosova
sorunu” var.
Dünya Turu
AB’den İrlanda’ya
ayrıcalık planı
AB anayasası yerine geçecek Lizbon
Sözleşmesi’ni referandumla reddeden
İrlanda’ya, anlaşmayı kabul etmesi için
kimi ayrıcalıklar önerilebileceği belirtiliyor. Dönem Başkanı Slovenya’nın
Başbakanı Janez Jansa, somut önerilerin İrlanda’daki referandum sonucunun neden olumsuz olduğuna dair
ayrıntılı bir incelemeden sonra belli
olacağını söyledi.
AB liderleri,
perşembe
ve
cuma
günleri,
İrlanda’daki referandumun sonuçlarını
ele alacak. AB anayasası, 2005 yılında
Fransa ve Hollanda’da düzenlenen
referandumlarla reddedilmiş, bu
anayasa yerine geçecek olan sözleşme,
13
Aralık’ta
Lizbon’da
imzalanmıştı.Lizbon Anlaşması’nın, 1
Ocak 2009’da yürürlüğe girmesi
öngörülüyor. Anlaşmanın, AB’nin 27
üyesinin tümü tarafından onaylanması
gerekiyor.
İrlanda, Lizbon Anlaşması’nı, 12
Haziran’da yapılan referandumda,
yüzde 53.4 oranındaki oyla reddetmişti.
Obama’dan yine Ermeni
iddialarına destek
ABD’de 4 Kasım’da yapılacak başkanlık seçiminde Demokrat Parti’yi temsil
etmesi kesinleşen senatör Barack
Obama, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni
iddialarına verdiği desteği yineledi.
Barack Obama, Amerika Ermeni
Ulusal Komitesi (ANCA) adlı kuruluşun yöneticisi Ken Hachikian’a gönderdiği
mektupta,
“Osmanlı
İmparatorluğu döneminde 1915 ile
1923 arasında meydana gelen olayların
ABD tarafından soykırım olarak tanınması gerektiği yönündeki görüşünüze
katılıyorum” dedi. Obama, “Bu trajik
gerçeği tanımalıyız. Bush yönetiminin
bunu tanımamasının özrü yok ve yönetimin tutumunu değiştirmesi için çaba
göstermeye devam edeceğim” dedi.
Fidel Castro
5 ay sonra TV’de
Küba lideri Fidel Castro’nun görüntüleri beş ay sonra ilk kez Küba televizyonunda yayımlandı. Küba lideri Fidel
Castro’nun, Venezuela Devlet Başkanı
Hugo Chavez ve kardeşi Küba Devlet
Başkanı Raul Castro ile birlikte
göründüğü belirtildi. Bir bahçede çekilmiş olan görüntülerde, Castro’nun
zayıf göründüğü ancak iyi durumda
olduğu kaydedildi. Hugo Chavez ile
Castro, dünyada gıda, enerji ve mali
alanlarda yaşanan krizleri görüşmüştü.
Üç saat süren özel görüşmede Chavez
ile Castro’nun, Venezuela’da devletin
petrol tekelinin güçlendirilmesi ve
yerel seçimlerle iki ülkenin katıldığı
sosyal görevler ve bunları derinleştirme
konularını da ele almışlardı.
Chavez’den
FARC’a sürpriz çağrı
Venezuela lideri Hugo Chavez, dün
beklenmedik
bir
açıklamayla,
Kolombiya’daki isyancı grup Devrimci
Silahlı Güçler Cephesi FARC’ın liderliğine “silahlı mücadeleye son verin,
elinizdeki yüzlerce rehineyi de serbest
bırakın” çağrısı yaptı. Venezuela’da
televizyonlarda yayınlanan “Alo
Dünya
Mültecilerin sayısı her
zamankinden yüksek
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği 2007’de mülteciler ve zorunlu göç
edenlerin sayısının 67 milyonla rekor düzeye çıktığını açıkladı.
B
Mülteciler
Yüksek
M
Komiserliği
(BMMYK),
bugün yayımlanan raporunda, mülteciler ve zorunlu göç edenlerin sayısının 67 milyona çıktığı
belirtildi. Raporda, zulüm ve çatışmalar nedeniyle ülkesinden kaçmak
zorunda kalanların sayısının 9,9
milyondan 11,4 milyona yükseldiği,
bu rakamın yarıya yakınını Iraklı ve
Afgan mültecilerin oluşturduğu
belirtildi.
Raporda, geçen yıl şiddet eylemleri nedeniyle ülke içinde göç edenlerin
sayısının yüzde 6,5 artarak 26 milyona çıktığına dikkat çekilirken, 25 milyon kişinin
daha doğal afetler nedeniyle evsiz kaldığı
vurgulandı.
Bu sayılara 4,6 Filistinli mültecinin de
eklenmesiyle 2007’de mültecilerin ve
zorunlu göç edenlerin sayısının
67 milyonla şimdiye kadarki
en yüksek seviyesine çıktığı
bildirildi.
BMMYK Başkanı Antonio
Guterres, üst üste iki yıl tespit
edilen artışın endişe kaynağı
olduğunu söyledi.
Irak, Afganistan ve diğer
yerlerdeki çatışmaların yanı
sıra yüksek gıda fiyatlarına
bağlı yoksulluk ve çevresel
faktörlerin de 2001-2005 yılları arasında düşen mülteci
S
8
Başkan” programındaki konuşmasında
Chavez, doğrudan doğruya FARC’a
şöyle seslendi: “Gerilla savaşı tarih
oldu. FARC, imparatorluğun (ABD’yi
kastediyor) bize yönelik tehdidinde
bahane
olarak
kullanıldığını
bilmelisin. FARC’ın dağlarda tuttuğu
herkesi
serbest
bırakmasının
zamanının geldiğine inanıyorum. Bu,
insani bir adım, bir işaret olur,
karşılığında da hiçbir şey istenmemeli,
hiçbir şey. FARC’ın yeni liderine
şimdi benim teklifim bu.”
Çin ve Tayvan’dan tarihi
anlaşma
sayısının artmasına yol açtığını belirten
Guterres, karmaşık küresel sorunlarla karşı
karşıya olduklarını vurguladı.
BMMYK’nın raporunda, Orta Afrika
Cumhuriyeti,
Demokratik
Kongo
Cumhuriyeti, Somali ve Sudan’daki silahlı
çatışmalar ve yoğun insan hakları ihlallerinin de mülteci
sayısının artmasında
etkisi
olduğu
kaydedildi.
BMMYK, en çok
sayıda mülteciye ev
sahipliği
yapan
ülkenin
Pakistan
olduğunu, bu ülkeyi
Suriye, İran, Almanya,
Ürdün, Tanzanya, Çin,
İngiltere, Çad ve
ABD’nin takip ettiğini
bildirdi.
S. Arabistan’dan
hac için aşı uyarısı
uudi Arabistan Sağlık Bakanlığı,
Dışişleri Bakanlığı kanalıyla bütün
yurt dışı temsilciliklerine gönderdiği
yazılı açıklamada, umre ve hac için ülkeye
gelecek olanların, aşı konusuna özellikle
dikkat etmeleri istendi.
Açıklamaya göre, dini görevlerini yerine getirmek için Suudi Arabistan’a
gelmek isteyenlere, menenjit aşısını kesinlikle yaptırdıklarını gösteren belgeyi
göstermeden vizeleri verilmeyecek. 3 yıl
geçerli olan ve seyahatin başlangıcından
10 gün önce yapılması gereken
menenjit aşısı konusuna
özellikle dikkat edileceği belirtildi.
Çocuk
felci
aşısının ise özellikle
bu hastalığın 15
yaşından
küçük
çocuklarda salgın
olduğu
Afrika
ülkelerinden
gelenler
için
zorunlu olduğunu
belirten Suudi yetkililer, sarı hummanın
yaygın olduğu ülkelerden gelen-
Cuma, 20 Haziran 2008
lerin de bu aşıyı mutlaka olması gerektiğini belirttiler.
Suudi yetkililer, hemen her hacı
adayının da grip aşısı olmasını tavsiye
ettiler.
Sağlık Bakanlığı yetkilileri, hacı adaylarının yanlarında getirecekleri yiyeceklere de dikkat edilmesi gerektiğini
belirterek, bu yıl sadece konserve yiyeceklerin ülkeye girişine izin vereceklerini
açıkladılar.
Suudi Arabistan
Sağlık
Bakanlığı, umre
ve hac için ülkeye geleceklerin
menenjit aşısını
mutlaka yaptırmalarını
isterken, bazı
aşıları
olmalarını ise
tavsiye etti.
Çin’in kıta kesimiyle Tayvan arasında
hafta sonları düzenli charter uçuşları
düzenlenmesi konusunda anlaşma
imzalandı. İki taraf arasında başta
doğrudan ulaşım, haberleşme ve turizm olmak üzere ilişkilerin düzenlenmesi amacıyla kurulan Tayvan Boğazı
İlişkileri Derneği ve Tayvan Boğazı
Değişim Vakfının 9 yıl aradan sonra
Pekin’de yaptıkları görüşmelerde
önemli ilerleme elde edildi. İki kurumun başkanları 4 Temmuz’dan
itibaren cuma ve pazartesi günleri
arasında 18’i gidiş, 18’i dönüş olmak
üzere haftada 36 sefer düzenlenmesi
ve bu sayının talebe göre zamanla
artırılması konusundaki anlaşmayı
imzaladı.
Ya evlenin, ya işinizi bırakın
İran gazetelerinde yayınlanan habere
göre, kamuya ait “Pars Özel İktisadi
Enerji Şirketi” çalışanlarına 21 Eylül’e
kadar evlenme zorunluluğu koydu.
Şirket yönetmeliğine göre çalışanların
evlenme zorunluluğu olduğunu
belirten yöneticiler, bu yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin işten
kovulacağını kaydetti.
AB İran'a Karşı Sertleşiyor
Amerika Birleşik Devletleri'nin ardından İngiltere başta olmak üzere
Avrupa Birliği üyeleri de nükleer
faaliyetlerinden dolayı İran'a karşı
tavrını sertleştiriyor. İngiltere, İran'ın
en büyük bankasının mal varlığını
dondurma kararı alırken, Birliğin de
benzer yaptırımlar konusunda prensipte anlaştığı bildirildi. Amerika
Birleşik Devletleri Başkanı George
Bush, Avrupa'ya veda turunun son
durağı İngiltere'de Başbakan Gordon
Brown ile görüştü. Brown, ortak basın
toplantısında, uranyum zenginleştirme
faaliyetlerini sürdüren İran'ın en
büyük bankası Bank Melli'nin
İngiltere'deki mal varlığını ve faaliyetlerini dondurma kararı aldıklarını
açıkladı.
Bilgisayarý yasaklayan
annesini yaraladý
Ýsviçre’de 19 yaþýndaki genç, durmaksýzýn bilgisayarda oyun oynamasýný
yasaklamak isteyen annesiyle aðabeyini kýlýç darbeleriyle aðýr yaraladý. Polis
kaynaklarý, Saint-Gall kantonundaki
Buchs’ta adý açýklanmayan gencin
yaraladýðý annesi ve aðabeyinin hastaneye kaldýrýldýðýný ve aðýr yaralanan
aile üyelerinin hayati tehlikelerinin
bulunmadýðýný belirtti. Saldýrgan
gencinse sorgusunu takiben gözaltýna
alýndýðý kaydedildi.
Dünya Turu
9
Cuma, 20 Haziran 2008
A B m ü z a k er e l er i nd e
i ki y e n i b a ş l ı k aç ı l d ı
Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecinde, şirketler
hukuku ve fikri mülkiyet hukuku başlıkları
müzakerelere açıldı.
İ
ki yeni müzakerenin resmen açıldığı hükümetlerarası konferans, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan’ın
katılımıyla Lüksembourg’da yapılıyor. Babacan toplantı
öncesi yaptığı açıklamada, AB cephesinden müzakereleri
yavaşlatmaya yönelik çaba olduğunu ve CHP’nin de reformların
hızını kestiğini söyledi. Dışişleri Bakanı Ali Babacan, toplantı
öncesinde Türk basın mensuplarına yaptığı açıklamada öncelikle iki yeni başlığın açılmasına değindi ve “AB her müzakerede
Türkiye’nin üyeliğini teyit eden açıklamalarda bulunuyor.” dedi.
Ancak müzakere sürecindeki durgunlukta AB’nin payı olduğunu
söyleyen Babacan, “Türkiye daha çok başlığı müzakereye
açmaya hazır. Ancak AB cephesinden müzakereleri yavaşlatmaya yönelik çaba var.” dedi. Ana muhalefete de eleştiri getiren
Babacan, “Ana muhalefet meclis iç tüzüğünde yer alan tüm
araçları kullanarak, AB uyum yasalarının TBMM tarafından
kabul edilmesini yavaşlatıyor. Bu da AB-Türkiye ilişkilerine
zarar veriyor” dedi.
Son olarak Lizbon Anlaşması’nın İrlanda’da kabul
edilmemesine değinen Dışişleri Bakanı, bu durumun kısa vadede
AB-Türkiye ilişkilerini ve müzakereleri etkilemeyeceğini söyledi.
Babacan toplantının ardından AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ile görüşmeye başladı.
Türkiye şirketler hukuku ve fikri mülkiyet hukuku başlıklarının müzakereye açılmasıyla, müzakerelere konu olan 35
fasıldan 8’inde üyelik görüşmelerini başlatmış oldu.
Cumhuriyet Başsavcısı:
Gül yargılanamaz
Kapatma davasında Gül de suçlanıyor. Ancak
Başsavcılık, “Kayıp Trilyon” kararında, Gül’ün kişisel
suçlar için bile “iddia olunan eylemlerin kanıt ve
unsurları tartışılmaksızın, yasal imkansızlık nedeniyle
soruşturulamayacağı” kararı verdi.
A
nkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı’na yönelik “kayıp trilyon” suçlaması ile önemli bir karar verdi.
Başsavcı, cumhurbaşkanı seçilmeden önce veya sonra
görevle ilgili olmayan kişisel suçlardan dolayı cumhurbaşkanının
sorumluluğu ve yargılanması ile ilgili anayasada düzenleme
olmadığına dikkat çekti. Başsavcı, “Yorum tekniği ile vatana
ihanet suçu haricinde yargılaması mümkün bulunmayan cumhurbaşkanının,
kişisel
suçlarla ilgili doktrinde
tartışılan cezai sorumluluğun ise yorumsal
kıstaslarla doldurulmasının ve muğlak
yargılama teknikleri ve
makamları
ihdas
edilmesinin mümkün
bulunmadığı
tespit
edilmiştir” dedi.
Türkiye
Gül: Tarihi Tarihç i l e r Y a z m a l ı
T
ürkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,
Ankara'da düzenlenen 11'inci Uluslararası
Türkiye'nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi
Kongresinin açılış konuşmasını yaptı. Gül,
"Tarihimiz, bizler için zengin ve büyük bir
hazinedir. Geçmişimizle, kimliğimizle ve öz
değerlerimizle gurur duyuyoruz. Gururla
söyleyebilirim ki; köklü bir devlet geleneğine
sahip olan Türk milleti, dünya tarihine damgasını
vurmaya devam edecektir" dedi.1915 olaylarına
da değinerek, tarihte yaşanan bazı olaylarla ilgili
değerlendirmelerin tarihçilere bırakılmasının
önemine dikkat çeken Gül, "Bizim devlet olarak
görüşümüz bu yöndedir" dedi.
Gül, "Türkiye iddiaların tarihçiler tarafından
araştırılması konusunda elinden gelen katkıyı her
zaman vermiştir. Tüm arşivlerini de araştırmacılarına açmıştır. En gizli arşivler de sizlerin
hizmetinizdedir. Türkiye tarihi ile barışıktır ve
tarihi ile övünmektedir. Tarih yazmak siyasetçilerin veya parlamentoların değil tarihçilerin bilim
adamlarının işi olmalıdır. Acıları sömürerek
siyaset yapılmasına dün de karşı çıktık bugün de
karşı çıkıyoruz." dedi.
Gül, Bilkent Üniversitesi'nde mezuniyet töre-
nine de katıldı.2008 yılında, "Öğretimde Üstün
Başarı Ödülü" kazanan öğretim üyelerine ödüllerini sunan Gül, fakülte ve yüksekokul birincilerinin de diplomalarını verirken, "Esas mücadele
bundan sonra başlıyor ama üniversiteniz sizi
buna en iyi şekilde hazırladı. Bundan dolayı da
avantajlı bir şekilde başlıyorsunuz" dedi.
Erdoğan: Belirsizlikler hedeften saptırmaz
B
aşbakan Tayyip Erdoğan, bu yıl beşincisi
düzenlenen Yatırım Danışma Konseyi
toplantısının açılışında yaptığı konuşmada
yabancı yatırımcıya güven mesajı verdi.
Konuşmasına, toplantıya katılan
konuklara “İstanbul’a hoş geldiniz” diyerek başlayan Erdoğan, bu
yıl beşincisi düzenlenen toplantının, Türkiye’yi daha cazip bir
yatırım merkezi haline getirme
hedefi doğrultusunda önemli rol
oynayacağını söyledi.
Türkiye’nin, yıllar sonra
yakaladığı güven ve istikrar
ortamı sayesinde, uzun vadeli
hedeflere yönelik kararlı, disiplinli ve tavizsiz bir şekilde politikalar uygulayabileceği bir zemine kavuştuğunu vurgulayan
Erdoğan, yatırımcı güveninin tesis
edilmesinin, her zaman hükümetin öncelikleri
arasında yer aldığını ifade etti. Başbakan
Erdoğan, bu doğrultuda sıkı mali politikalarından
hiçbir şart altında taviz vermediklerini belirterek,
sözlerine şöyle devam etti: “Ulusal ve küresel
belirsizlikler karşısında dahi kararlı ve tedbirli bir
duruş sergiledik. Son 5.5 yıl içinde yanı başımızda devam eden savaşa, Orta Doğu’da devam eden
çatışmalara,
terör
eylemlerine,
küresel
piyasalardaki dalgalanmalara
şahit olduk. 2004 yılında
yerel seçim, 2007’de genel
seçim, Cumhurbaşkanlığı
seçimi ve bir referandum
gerçekleştirdik.
Türk
ekonomisi bütün bu süreçlerden başarıyla çıkmıştır; mali
disiplinden taviz vermemiş,
para politikalarını kararlılıkla
uygulamıştır.”
AB’ye katılım sürecinin
kararlılıkla devam ettiğini
belirten Erdoğan, “Son
açılan iki fasılla birlikte
Türkiye şu anda 7 fasılda
müzakerelerini sürdürüyor. Bazı ülkelerin tamamen siyasi nedenlerle önümüze engeller çıkarmasına rağmen Türkiye, AB sürecindeki reformlarını belirlenen takvim çerçevesinde gerçekleştiriyor” dedi.
Köksal Toptan Azerbaycan'da
T
ürkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
Köksal Toptan, Dağlık Karabağ sorunu
çözülmeden Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmeyeceğini söyledi.Köksal
Toptan, Bakü'deki temaslarını sürdürüyor.
Toptan, ilk olarak Türk ve Azerbaycan şehitliğini
ziyaret ederek çelenk koydu. Toptan, "Biz burada
hatır gönül de istemiyoruz. Azerbaycan'a ait
olduğu artık kesinlikle bilinen bu toprakların,
Azerbaycan'a verilmesi ve orada barışın
tesisinden başka bir şey istemiyoruz.
Başkasının topraklarında da gözümüz yok,
ama kendi topraklarımızın da bize ait
olmasını istemek hakkımızdır." diye konuştu.
Köksal Toptan,daha sonra Azerbaycan
Meclisini ziyaret ederek Azerbaycan Milli
Meclis Başkanı Oktay Esadov ile bir araya
geldi.
Toptan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham
Aliyev tarafından da kabul edildi.
Aliyev, iki ülke arasında, her alandaki işbirliği
bulunduğunu parlamentolar arası ilişkilerin de
çok önemli olduğunu vurguladı.
Toptan da, Azerbaycan'ı vatanları gibi saydıklarını belirtti.
Güncel
10
Emekliler geleneksel
Türkçe yüksek öğretim ve
buluşmasında bir araya geldi
mezunlarının sorunları
masaya yatırıldı
K
Cuma, 20 Haziran 2008
osova
Emekliler
Derneğinin Prizren
Şubesi hafta sonu
düzenlediği
Prevalaç’ta
geleneksel
buluşmasında
Kosova çapından emeklileri
ve şube yöneticilerini bir
araya getirdi. Emekliler
Derneği Başkanı İliyaz
Kurteşi, Kosova Türk Tabur
Görev Kuvvet Komutanlığı
Komutanı Kurmay Yarbay
Kerim Acar, Alman KFOR’u,
Kosova Polisi temsilcileri yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Prizren’in AGİMİ Kültür Sanat Derneği ve MESK Çokuluslu Kosova Derneği
halk dansları ekiplerinin düzenlediği programda emeklilerimiz unutulmaz anlar
yaşadı. Program ardından verilen yemekte bir araya gelen emekliler, Prevalaç’ta
güzel bir piknik-gezi yapma fırsatını yakaladılar.
MESK’ten anlamlı konserler
M
ESK
Çokuluslu
Kosova Derneği
hafta içerisinde iki
kültürel etkinlik düzenledi.
Kosova Türk Tabur Görev
Kuvvet
Komutanlığının
konuşlu bulunduğu “Sultan
Murat” Kışlasında düzenlenen etkinlikte MESK Çokuluslu Kosova Derneği,
Mehmetçiklerimize konser
verdi. İki saat süren konser
boyunca Türk, Arnavut,
Boşnak ve Roman halk
dansları yanı sıra dernek
solistleri birbirinden güzel
ş a r k ı l a r l a
Mehmetçiklerimizi coşturdu. Konser ardından sahneye davet edilen MESK
Çokuluslu Kosova Derneği Başkanı Levent Buş ve Kosova Türk Tabur Görev
Kuvvet Komutanlığı Komutanı Kurmay Yarbay Kerim Acar, karşılıklı teşekkür
konuşmaları yanı sıra günün anısına karşılıklı plaket ve takdirnameler verildi.
Hafta içerisinde MESK Çokuluslu Kosova Derneğinin düzenlediği etkinliklerden biri de Kosova Emekliler Derneğinin Prevalaç’ta düzenlediği geleneksel buluşması oldu. MESK Çokuluslu Kosova Derneğinin sunduğu halk dansları gösterileri
ve müzik programı emeklilerimizin beğenisini topladı. MESK Çokuluslu Kosova
Derneği Başkanı Levent Buş, günün anısına Emekliler Derneği Prizren Şubesi
Başkanı Hüsnü Rugova’ya plaket takdim etti.
Ay yıldızlar Şadırvan’da
konser verdi
“
Doğru Yol” Türk Kültür Sanat Derneğinin “Ay yıldızlar” kolu 14 Haziran
2008 tarihinde Şadırvan’da konser düzenledi. Erol Karaibo yönetiminde
düzenlenen konserde solist olarak Erol Karaibo, orgda Ali Babyonuz,
gitar ve bas gitarda Enver Tikveş ile Ehat Edreneli yer aldı. Avrupa Günü
nedeniyle sahne alan “Ay yıldızlar” gurubu, bu konserle birlikte uzun zaman
sonra tekrar sahnelere döndü. 40. jübile yılı kutlamalarına ciddi bir şekilde
hazırlanan “Ay yıldızlar” gurubu yanı sıra Doğru Yol derneği de faaliyetlerine
aralıksız olarak sürdürüyor. Doğru Yol derneği bu yıl Yalova’da 11’incisi
düzenlenecek
Türk
Dünyası
buluşmasına
k a t ı l a c a k .
Hazırlıkların tüm
hızıyla
devam
ettiği
dernekte,
önümüzdeki
dönemde
sanat
severleri bir dizi
etkinlik bekliyor.
A
GİT tarafından düzenlenen bir
toplantı ile Kosova’da Türkçe
yüksek öğretim ve Türkiye’den
mezun öğrencilerinin sorunlarını ve
talepleri görüşüldü. Toplantıda dile
getirilen sorunlar arasında üniversite
diplomalarının denkliği sorunu ön
plana çıktı.
Kosova ve Türkiye Eğitim
Bakanlıkları arasında protokol anlaşması imzalanması gerekliliğine dikkati
çekilen toplantıda istihdamı artırmak
amacıyla çözüm olarak mezunların
Kosova kurumlarında staj yapmaları ve
kurumsal bazda Arnavutça kursların
düzenlenmesi önerileri ortaya atıldı.
Toplantıda dil eşitliği konusunda
karşılaşılan sorunlar ortaya atılırken,
Eğitim Bakanlığı’nın Priştine Üniversitesi’nde Arnavutça dilinde topluluklara ayırdığı kontenjandan faydalananlara anadillerinde sınava çıkma şartların
yaratılması
konusunun
görüşüldüğü açıklandı.
Toplantıya Kosova Eğitim Bilim ve
Teknoloji Bakan Yardımcısı Usmen
Baldzi, Kosova Meclisi KDTP
Milletvekili Enis Kervan, Kosova
Eğitim Bilim ve Teknoloji Bakanlığı
Müfettişi Bedrettin Koro ve Prizren,
Priştine, Mamuşa ve Gilan’lı yüksek
öğrenim mezunları katıldı.
AGİT Prizren Şubesi yetkililerinden
Zornica Popova, Türk toplumunun
eğitim konusuna verdiği önemin altını
çizerek, kitap ve diğer sorunlarından
bilgi sahibi olduklarını vurguladı.
AGİT’in eğitimde eşit imkanların
sağlanması yönünde yoğun çaba sarf
ettiğini söyleyen Popova, sorunların
bilincinden hareket ederek özellikle
denklik konusunda yardımcı olmak
gayesiyle açık oturumu düzenlediklerini bildirdi.
Kosova Eğitim Komisyonu Başkan
Yardımcısı ve Milletvekili Enis
Kervan, denklik konusunun önemine
işaret ederek toplantının Priştine’de de
yapılması uyandıracağı yankıya dikkati
çekti. Türk dilinin resmi kullanımında
sorunların
yaşandığını
söyleyen
Kervan, Priştine Üniversitesi’nde Türk
Dili ve Edebiyatı Bölümünde evraklarda Türkçe yazılmasına izin verilmediğini, bununla ilgili kurumlara
uyarıda da bulunduğunu bildirdi.
Kervan, istihdam sırasında dil engelinin aşılması konusuna çözüm olarak
Türkiye’den mezun olanların kurumlarda staj yapmaları için olanakların
sağlanması önerisinde bulundu.
Kosova Eğitim Bilim ve Teknoloji
Bakan Yardımcısı Usmen Baldzi,
Kosova’da yasalarla anadilinde eğitim
hakkının tanındığını hatırlatarak
Kosova dışında yüksek öğrenimden
mezun olanların denklik konusunda en
fazla sorunla karşılaştıklarını söyledi.
Ülkeler arasında eğitim sistemlerinden
farklılıklardan kaynaklanan soruna
ülkeler arasında anlaşmalarla çözüm
için çaba harcandığını bildiren Baldzi,
Kosova’da Arnavutça yüksek öğrenime
devam etmek isteyen Türk Boşnak ve
Rom topluluğu mensuplarına Eğitim
Bakanlığının sınavlara anadilinde çıkmaları için şartlar yaratmak girişiminde
bulunduğunu bildirdi. Priştine Üniversitesinde topluluklara ayrılan kontenjanın devam edeceği ve artırılacağını da
duyuran Usmen Baldzi, topluluklar dillerinde tüm düzeyde eğitim için ders
kitapların basılacağını veya ana ülkelerden ithal edileceğini de vurguladı.
Kosova Eğitim Bilim ve Teknoloji
Bakanlığı Müfettişi Bedrettin Koro,
Kosova’da Türk dilinde ve Türkiye’de
yüksek öğrenim olanakları ve sorunlarından bilgi verdi. Koro, ilgili bakanlıklar arasında protokol imzalanması
öneminin altını çizerek kurum ve kuruluşlar arasında daha sıkı işbirliği
sayesiyle sorunların çözüme kavuşacağını belirtti.
Türkiye Mezunları Derneği dış
işleri temsilcisi Figen Kazaz,
Türkiye’den mezun olan gençlerin
Arnavutça bilmemeleri nedeniyle sistem dışı kaldığını, asimile olmadan
topluma entegre olmalarını sağlamak
için kurumsal bazda Arnavutça
kursların düzenlenmesi gerektiğini
söyledi.
Açık oturumun ikinci kısmında yüksek öğretim mezunu gençler ilgili
makamlara yazılı bir şekilde iletilmek
üzere sorun ve önerilerini ortaya attılar.
Ortaya atılan öneriler arasında diğerleri
arasında şunlar vardı:
Türkçe
Yüksek
Öğretim
Mezunlarından oluşan bir heyetin
Eğitim Bakanı ve Priştine Üniversitesi
Rektörünün ziyaret edilmesi; Her üç
ayda bir defa olmak üzere Bakanlık
yetkilileriyle eğitimdeki gelişmeler
konusunda görüşmelerin yapılması;
Denklik konusunda kolaylıkların
sağlanması için Kosova Eğitim
Bakanlığı ve Türkiye Eğitim Bakanlığı
arasında Protokolün imzalanması;
Diploma denklikleri ödemelerinde
indirim yapılması; Mezunlara staj ve
uzmanlaşma imkânlarının tanınması;
Ülke dışında yüksek lisans yada doktora eğitimi görmek için Kontenjanın ve
burs imkanlarının sağlanması; İş ve işçi
bulma kurumlarından "issiz" raporu
alan mezunlardan nostrifikasyon işlemleri için herhangi bir ödemenin talep
edilmemesi; Priştine Üniversitesinde
(Özellikle Türkçe eğitim yapılan fakültelerde) İlan, Duyuru, Sınav Bildirimi
ve Kayıtların Türk dilinde de olması.
Ayrıca Filoloji Fakültesi Türk Dili ve
Edebiyatı Bölümü ile Eğitim Fakültesi
Türkçe Eğitim Bölümünde idari (yönetim) işlerinde yaşanan sıkıntıların ve
her iki bölümde kronikleşmiş sorunların giderilmesi için Bakanlığın
Rektörlükle koordineli bir şekilde
yakından takibi ve müdahalesi; Türk
eğitiminde kitap sorununun ortadan
kalkması.
Güncel
Türkçenin Kosova’sý
Uğur Böceklerinden
Cengiz Han’a
tiyatro zevki
11
Cuma, 20 Haziran 2008
Priştine’nin “Gerçek” Derneği çerçevesinde faaliyet
gösteren “Uğur Böceği” Türk Çocuk Tiyatrosu, 1. yılını
akşam sahnelediği “Renkler Ülkesi Barış İstiyor” oyun
galasıyla kutladı ve tiyatro sanatında her geçen gün
başarıdan başarıya koştuğunu gözler önüne serdi.
P
riştine’nin Ulusal Tiyatrosunda Perihan Şufto-Safçı’nın yönetmenliğinde, Tamer Dursun’un yazdığı “Renkler Ülkesi Barış İstiyor” tiyatro oyunu sergilendi. Tiyatro severleri selamlayan “Uğur Böceği”
Çocuk Tiyatrosu Başkanı Ekrem Safçı, babalar gününe denk gelen ve Çocuk
Tiyatrosunun kuruluşunun 1. yıldönümü dolaysıyla bu oyunun sahnelenmesinde yönetmen, ekibi ve çocuk tiyatrocuların büyük katkısı geçtiğini ve
onların sayesinde bugünlere ulaşıldığını ifade etti.
Çocukların dünyasını yansıtan rengârenk sahne, çeşit renkte ışıklar, küçük
tiyatrocuların kostümleri, sahnede yer alan sevgi ve barış üzerine yazılar
oyuna farklı bir renk kattı. Yaklaşık bir saat süren oyun beğeniyle izlendi.
Oyunda savaş adamı ve savaş kadını çocukları kötülüğe teşvik etmeye
çalışırken, sonunda barış ve sevgi kazandı. “Dünyamız rengârenk olsun”
barış, sevgi ve kardeşlik mesajları verildi.
Ayakta alkışlanan “Uğur Böceği” Çocuk Tiyatrosu oyununu, Priştine
Türk Eşgüdüm Ofisi Başkanı Mustafa Sarnıç, Türk KFOR’u personeli,
Kosova’da görevde bulunan UNMİK Türk Polisi, Türk işadamları, öğretmenler, ebeveynler ve öğrenciler seyretti. Oyundan sonra konuklara mütevazı bir kokteyl düzenlendi.
K
Tuzsuz semti yeni
okula kavuşuyor
osova Eğitim Bilim ve Teknoloji Bakanı Enver Hocay, “Tuzsuz”
Semtinde 500.000 euroya mal olacak yeni okul binasının temel atma
törenine katıldı. Bakan Hocay, Prizren'e 4 yeni okul binasının yapılmasını planlaştırdıklarını söyledi. Tuzsuz semtinde 3 vardiyada öğrenimin
sürdürüldüğü yeni “Fadil Hisari” ilköğretim okulunda artık iki vardiyada
çalışılacak.
Kosova Eğitim Bakanı Enver Hocay, Prizren’in kırsal kesimlerinde yeni
okulların açıldığını kaydederken, bu yıl Prizren’de dört yeni okulun yapılmasının planlaştırıldığını duyurdu. Hocay, okullarda eğitim standartlarının
artırılması ve modernizasyona da ayrı önem vereceklerini söyledi.
Prizren Belediyesi Eğitim Müdürü Florim Meta ve Milletvekili Zafer
Berişa, bu semtin savaş döneminde hasar gördüğünü hatırlatarak, okul
yapımıyla öğrencilere eğitimlerini sürdürmek için daha iyi şartlar
sağlanacağını ifade ettiler.
Tuzsuz semtindeki yeni okulda 9 dershane, 3 kabine ve 1 idareci odası
bulunacak.
FOTO HABER
Birileri hala türbelerden
rahatsızlık duyuyor
Jur polisinden yapılan açıklamada 14 Haziran tarihinde
Vlaşne köyü camii avlusunda bulunan türbe bilinmeyen
nedenler yüzünden yandı. Polis ve teknik suçlar ekiplerinin
çıktıği olay yerine gerekli araştırma prosedürleri
gerçekleştirildi. Prizren polisine devredilen olayın
nedenin belilenemediği kamuoyuna duyuruldu.
T
Küsen Bulut
ürk Dünyasının yetiştirdiği büyük insanlardan biri; edebiyatçı, siyasetçi, gazeteci bir
şahsiyet idi o. Tanrı Dağları’nın baktığı
eteklerin civarındaki Talas’ın Şeker köyünde 1928
yılında dünyaya geldi. Bu büyük Türk insanının
adı Cengiz Aytmatov. Doğduğu topraklardaki
telaffuzuyla Çı gız Aytmatov.
10 Haziran 2008 günü dünyaya gözlerini
yuman Türk Dünyasının Cengiz Ağa’sını ben
bugün size bir eseriyle anlatmak isterim. Onun için
söylenecek çok şey olacak. Bir tarihî devrin tanığı,
gözlemcisi, aktarıcısı idi. Bu aktarımlarının
çoğunu da eserleriyle, eserlerindeki karakterleriyle
yaptı.
Size Cengiz Aytmatov’un “Cengiz Han’a
Küsen Bulut” adlı eserinden söz edeceğim. Bu
eser, Gün Olur Asra Bedel romanının bir kısmı
olarak yazılmış ancak getireceği bazı tehlikeler
göz önüne alınarak eserin içinden çıkarılmıştır.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla beraber, bağımsız bir roman olarak yayımlanmıştır.
Roman, Gün Olur Asra Bedel’de olduğu gibi
iki olay etrafında gelişir. Birinci olay, Abutalip
Kuttubayev’in Almatı hapishanesinde gördüğü
işkenceleri, Orenburg’a diğer sanıklarla
yüzleştirilmek için götürülüşünü ve
ölümünü içerir. İkinci olay ise büyük
hükümdar Cengiz Han’ın başından
geçtiği farz edilen bir efsanenin içinde
var olan olaylardan meydana gelir.
Abutalip Kuttubayev’in tutuklanıp
götürülmesi ailesini derinden sarsar.
Artık, çocuklar Boranlı’dan geçen her
trene babalarını getireceği umuduyla
bakarlar. Oysa Abutalip Kuttubayev, o
sırada ülkenin öbür ucundaki Almatı’da
bir ay süreyle hapishanede gece gündüz
kör edici ışık altında tutulmakta, yüzünü
duvara dönmesine bile izin verilmemektedir. Kuttubayev, suçunun ne
olduğunu bile bilmemektedir. Karısı ve
çocuklarının hayalleriyle kendisini
avutmaya çalışır.
Abutalip Kuttubayev’in derleyip
kaleme aldığı ve romanın iç çerçevesini oluşturan
Sarı Özek Kurbanları Efsanesi ise şöyledir: Cengiz
Han, Asya’nın büyük bölümünü hâkimiyeti altına
aldıktan sonra büyük bir orduyla Avrupa’yı fethe
çıkar. Ordunun önünde giden ve Cengiz Han’ın
sürekli tepesinde duran bir beyaz bulut vardır.
Cengiz Han savaş için hazırlıkları tamamladıktan sonra, o güne kadar hiç görülmeyen bir emir
çıkarır: Savaş bitene kadar ordu ile gelecek kadınların, askerlerle evlenip çocuk yapmaları yasaklanmıştır. Ancak, bu yasağa rağmen, Cengiz Han’ın
tümen kumandanlarından Erdene’nin orduda
bayrakları hazırlamakla görevli sevgilisi
Togulan’dan bir erkek çocuğu olur. Adını Kunan
koyarlar. Erdene, bu haber Cengiz Han’a ulaşmadan karısı ve çocuğunu alıp ordudan kaçmayı
düşünür.
Öte yandan, Cengiz Han ordusunun başında,
başı üzerinde duran beyaz buluta baka baka yoluna devam etmektedir. Tek düşüncesi, bütün dünyada asırlarca sürecek bir egemenlik kurmaktır. Bu
sıralarda, bir kadının çocuk doğurduğu haberini
alır. Bu haber Cengiz Han’ın huzurunu kaçırır ve
kadını cezalandırmak için orduyu durdurur.
Togulan, bütün eziyetlere rağmen, çocuğunun
babasının adını vermez. Erdene, bu olaylara
dayanamayıp atını öne sürerek gerçeği söyler.
Böylece ikisi birden idam edilir.
Büyük ordu İdil’e (Volga) doğru tekrar
harekete geçer. Geride Togulan’ın yaşlı hizmetçisi
Altın, çocukla beraber kalmıştır. Issız bozkırda
tepelerindeki beyaz buluttan başka hiçbir şey yoktur. Çocuk açtır ve ağlamaktadır. Çaresizlik için
Altın, memesini çocuğun ağzına verir. Diğer yandan da, hiç evlenmemiş bir kadının sütü olur mu
diye düşünürken çocuğun gülümseyip süt emdiğini görür. Başlarında da bir beyaz bulut vardır.
Cengiz Han’ın ordusu fetihlere ilerlerken
Cengiz Han, tepesinde birkaç gündür görünmeyen
beyaz bulut yüzünden düşüncelidir. Gök Tanrı’nın
kendisinden yüz çevirdiğini düşünerek Batının
fethedilmesi işine oğlunu ve torunlarını
görevlendirerek evine döner ve bir süre sonra ölür.
Alpay
ÝÐCÝ
Bu hikâyeyi derleyen ve kaleme alan Abutalip
Kuttubayev, Orenburg’da değişik insanlarla
yüzleştirilmek için 1953 Şubat’ının ortalarında
Sarı Özek bozkırından geçecek bir trene eklenen
ve “sorgulama hücresi” adı verilen bir vagona
bindirilir. Sorgu yargıcı Tansıkbayev, düşman gizli
servislerinin Alman esir kamplarından kaçarak
Yugoslavya’ya geçenler arasında “güya” kurduğu
bir örgütün peşindedir. Sovyet iktidarının düşmanı
olan bu “olmayan” yer altı ajanlarını bulacağını ve
böylece istikbalini garantileyeceğini düşünür.
Tansıkbayev Boranlı’ya yaklaştıkları sırada
Abutalip’i sorguya çeker. Bütün yol boyunca
karısını ve çocuklarını bir kere daha görebilmek
arzusunu
duyan
Abutalip
Kuttubayev,
Tansıkbayev’in sorularına kısa cevaplar verir.
Daha sonra getirildiği hücre vagonundan karısını
ve çocuklarını görür ama Zarife ve çocuklar her
şeyden habersizdir.
Tren Orenburg’a vardığında Abutalip muhafızların önünde vagondan iner. Tansıkbayev ve
meslektaşları onun “başarısını” kutlamak için
birkaç kadeh içki içerler. Ancak, içeri giren bir
muhafız, Abutalip Kuttubayev’in kendisini oradan
geçen bir trenin altına attığı haberini verir. Böylece
özelde Tansıkbayev’in, genelde de zulüm sistemlerinin, Sovyet sistemlerinin hesapları altüst olur.
Mekân olarak Almatı’dan Orenburg’a giden
tren güzergâhı vardır, Sarı Özek bozkırı vardır.
Kuttubayev, karışmış iplere benzeyen tren rayları
üzerinde hayatına son verir.
Cengiz Han da Avrupa’ya giderken Sarı Özek
bozkırından geçer. Han, yeryüzünün hâkimi olma
ihtirasıyla doludur. Mekân onun için önemlidir.
Doğuyla batıyı ayırdığı varsayılan İdil nehrine
geldiğinde sefere devam etmekten vazgeçer. Geri
döner.
Uzunca bir efsanenin de içinde bulunduğu
Cengiz Han’a Küsen Bulut romanında insanlık
için bütün zamanlarda değişmeyen önemli meseleler üzerinde durulur. Cengiz Han gücüne inanarak, aşkı yasaklamıştır ve insanları bu yüzden
idam ettirmiştir. Gök Tanrı da bu sebepten dolayı,
onun üstünden beyaz bulutu almıştır. Sovyetler
Birliği başkanı Stalin de gücünün, kudretinin sonsuzluğuna inanmıştır. Bütün insanlar ona
bağlılığını göstermekle sorumludur. Ancak, kendisinin de bir insan olduğunu unutmuştur.
Tansıkbayev devleti sobaya benzetir, sobanın
yakıtı insandır. Sobayı sürekli yanar durumda tutmak için sürekli yakıt bulmak lazımdır.
Kuttubayev ve diğerleri de sistemin devamı için
seçilen yakıtlardır; kurbanlardır. Bunların suçlu
veya suçsuz olması önemli değildir. Romanda tanrı
fikri üzerinde de durulur. Tanrı, Cengiz Han’ın zihninde her şeyi bilendir. Cengiz Han’ın gücünün
yetmediği tek varlık odur. “O beyaz bulut Gök’ten,
Göğün Oğluna bir mesaj idi.”
Cengiz Aytmatov, Türk Dünyasının en tanınmış yazarlarındandır. Eserleri sadece Türklerin
yaşadığı coğrafyalarda değil, İngilizce, Lehçe,
Makedonca, Fransızca, Çekçe, Tacikçe, Rusça,
Almanca, İspanyolca, Fince, Estonca, Macarca
gibi dillere tercüme edilerek bu dillerin konuşulduğu coğrafyalarda da yaygınlıkla okunmaktadır.
Türk Dünyasının başı sağ olsun; Cengiz
Aytmatov’umuzun ruhu şad olsun.
1. Uluslararası Rumeli
Şenliği İzmir'de Yapıldı
İzmir Balkan Dernekleri Federasyonu ve İzmir
Buca Belediyesi'nin İşbirliği ile Düzenlenen 1.
Uluslararası Rumeli Şenliği ve 4. Uluslararası
Türkiye -Balkan Ülkeleri Ticaret ve Turizm
Paneli yapıldı. 3 Gün Süren Etkinliğin Açılışı,
Buca Tenis Kulübü Tesisleri'nde Yapılan
Konuşmalarla Yapıldı. Konuşmaların
Ardından Panele Geçildi.
A
çılışa Buca Kaymakamı Mehmet Taşdöğen,
Buca Belediye Başkanı Cemil Şeboy, Ege
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Öğretim Üyesi Paneli Oturum Başkanı Prof. Dr. Koray
Başol, Bosna Hersek Başbakan Danışmanı Hayruddin
Şahiç Makedonya Milletvekili Hadi Nezir, Arnavutluk
Turizm Bakan Yardımcısı Suzan Turko, Kosova Alan ve
Çevre Bakanı Mahir Yağcılar, Çeşme Turizm İşletmeleri
Dernek Başkanı Veysi Öncel, Bulgaristan Milletvekili
Hüseyin Hamdi, Romanya Yunus Emre Kültür Derneği
Başkanı Gülten Abdullah, Cumhurbaşkanı Danışmanı
İslam Yusufi, Bosna Hersek Üniversitesi'nden Prof. Dr.
Hacı Megiç. Yaysa Belediye Başkanı Nusret Hirmiç,
Makedonya İşadamları Derneği Başkanı Abdurrahman
Zahitoğlu, Sırbistan Müftüsü Hadim Efediseivic,
Karabağ Müftüsü Rifat Seidiç, İzmir Balkan Dernekleri
Federasyonu Başkanı Vahap Savaşan, Düzenleme
Komitesi Rifat Sait, Ekrem Selimler, Bosna Hersek
Fahri Konsolos Kemal Baysak ve dernek başkanları ile
misafirler katıldı.
Başol'un yönettiği panele Çeşme Turizm Otelciler
Birliği Başkanı Veysi Öncel, Bosna Hersek Başbakan
Danışmanı Hayruddin Şahiç, Sancak Bölgesi Meclis
Başkan yardımcısı Dr. Nazım Licina, Arnavutluk Kültür
ve Turizm Bakan Yardımcısı Suzana Turko, Kosova
Alan, Planlama ve Çevre Bakanı Mahir Yağcılar,
Bulgaristan Milletvekili Hüseyin Hamdi, Makedonya
Milletvekili Hadi Nezir ve Romanya Kültür dayanışma
Derneği Başkanı Gülten Abdullah konuşmacı olarak
katıldı.
Konuşmacılar, kendi ülkelerinin turizm imkanlarını
dinleyicilerle paylaştı. Özellikle, Balkanlarda Türklerin
yoğun olarak yaşadığı bölgelere yatırımcıları çağıran
ülke temsilcileri, verilen aralarda ticari görüşmelerine
devam etti.
"600 YIL ORTAK YAŞADIK"
Buca Belediye Başkanı Cemil Şeboy, açılışta yaptığı
konuşmada, "600 yıl ortak yaşadık. Bu yaşamın her
konuda geliştirilmesi ve devam ettirilmesi gerekir" dedi.
Kendinin de Makedonya göçmeni olduğunu söyleyen
Şeboy, "Sağlık turizmi bütün dünyada ve Türkiye'de
günden güne önem kazanıyor. İçinde bulunduğumuz
coğrafyada Türkiye, ticaretin geçiş noktası olmuştur.
Tüm katılımcılara teşekkür ederim" dedi.
Karabağ Müftüsü Rifat Seidic de üniversiteyi
İzmir'de bitirdiğini, Türklerden çok şey öğrendiklerini
vurgulayarak, "Türkiye son yıllarda Balkanlar'da çok
aktif. Bu durum çok sevindirici" diye konuştu. Bosna
Hersek Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hacı Kazım Megiç
de, "Burada Balkanları görüyorum" dedi. Yaysa
Belediye Başkanı Nusret Hirmiz ise Çeşme'nin Alaçatı
beldesiyle kardeş şehir olduklarını, ticari ilişkilerin çok
iyi olduğunu anlattı.
İslam Yusufi, Balkanlar'da çok değişiklikler
olduğunu, Balkanların küreselleşmesinde Türkiye'nin
avantajlı olduğunu söyledi. Hadi Nezir de Yunanistan'ın
Makedonya'daki yatırımların yüzde 80'ini alıp
götürdüğünü, Türkiye'nin ağırlığını göstermesi gerektiğini vurguladı. Hüseyin Hamdi de adı, dini ve dilinin
gereğini yere getirmek için çalıştıklarını bunu da
başardıkları aktardı. Hüseyin Hamdi Türkleri
Bulgaristan'a davet etti.
Güncel
Cuma, 20 Haziran 2008
12
Türkiye'nin Avrupa Kupası'nda Çeyrek Finale
Kalması Kosova'da da Coşkuyla Kutlandı
Pazar akşamı Akşam Türkiye ile Çek Cumhuriyeti Arasında Oynanan Maçta
Türkiye'nin Galip Gelmesinin Ardından Kosovalılar Ellerinde Türk ve Arnavut
Bayraklarıyla Sokaklara Döküldü.
P
azar akşamı Türkiye ile Çek Cumhuriyeti
arasında oynanan maçta Türkiye'nin galip
gelmesinin ardından Kosovalılar ellerinde
Türk ve Arnavut bayraklarıyla sokaklara döküldü.
Türkiye'nin, Euro 2008 çeyrek final mücadelesi
verdiği Çek Cumhuriyeti ile oynayacağı maç için
Kosovalılar kahveleri doldurdu. Türkiye'nin 2-0
mağlup durumda olduğu maçta 79. dakikada ayağa
fırlayan Kosovalılar, daha sonra gelen gollerle
Türkiye'nin maçı almasıyla birlikte sokaklara
döküldü. Ellerinde Türk ve Arnavut bayraklarıyla
Kosovalı Türklerin çoğunlukta yaşadığı Prizren
merkezinde araçlarla tur atan Kosovalılar havai fişek
ve kornalarla Prizren sokaklarında "Türkiye,
Türkiye" diye bağırdılar.
Kosova'da KFOR barış gücünde görev yapan
Türk askeri de bu zaferi Kosovalılarla birlikte
yaşadı. Bu arada bazı Kosovalılar, maçın ardından
Türk askerlerinin bulunduğu Sultan Murat Kışlası'na
giderek Mehmetçiği kutladı.
Kosovalılar gece geç saatlere kadar Türkiye'nin
çeyrek finale kalmasını kutladı.
Balıkçılıkta Prizren birincimiz
13
yaşındaki Prizren doğumlu Asena
Kantarci, balıkçılık spor yarışmalarında başarıdan başarıya
koşuyor. Emin Durak ilk okulu mezunu
Asena Kantarci, 2006 yılında Prizren
Belediyesi çapında 2. yeri, 2007 yılında
Prizren Belediyesi çapında
2. yeri, 2007 yılında
Kosova çapında 3’cülük,
2008 yılında da Prizren
Belediyesinde ve Kosova
çapında düzenlenen yarışmalarında birinciliği elde
etti. Emin Durak ilkokulunun altıncı sınıfında
okuyan Asena, derslerinde gösterdiği üstün
başarılarıyla örnek bir öğrenci. İlerideki yıllarda Balkanlar çapında düzenlenen balıkçılık
yarışmalarına katılmayı hedefleyen Asena
Kantarci, Kosova balıkçılık
sporunu yakışır bir şekilde tanıtmayı amaçlıyor.
Asena Kantarci,
Prizren’in ad yapmış
balıkçısı
Hüseyin
Kantarcı’nın torunudur.
Prizren Belediyesi 10 Türk
öğrenciye burs verecek
P
rizren Belediyesi, 2008/09 öğretim yılında Üniversite öğrencilerine 100 burs verilmesi kararı aldı. Belediye Meclisi Burs
Komisyonu Arnavutça öğrenim gören 71,
Boşnakça öğrenim gören 11 ve Türkçe öğrenim gören 10 öğrenciye burs verecek. Ayrıca 2
Rom ve 6 şehit aile çocuğuna da ayda 50, yılda
500 Avro burs verilmesini kararlaştırıldı.
Komisyon; ortalama notu en az 7.5, ikinci
sınıf öğrencisi ve sosyal yardım alan öğrencilere de öncelik tanıdı.
Kosovalı Tüp Bebeklere Parti
Y
Tüp Bebek Tedavisi İçin Türkiye'yi Tercih Ediyor.
ıllar süren çocuk özlemini sona erdirmek için
Kosova, ABD ve Avrupa’da yaşayan
Arnavutlar, tüp bebek tedavisi için
Türkiye’yi tercih ediyor.
Bahçeci Tüp Merkezi’nde 8 yılda yaklaşık, 3500
aile tüp bebek tedavisi gördü. Bahçeci Tüp Bebek
Merkezi, Kosova Priştina’na çocuk sahibi yaptıkları
aileler ve çocukları için bir parti düzenlediler.
Kosovalı anne-babalar, tedavilerini yapan Kadın
Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Dr. Halit Fırat
Erden’e çocuklarını göstermek ve fotoğraf çektirmek için yarıştılar.
13
Güncel
Cuma, 20 Haziran 2008
Büyük Öðrenci Projesi Merkezi Mezuniyet Þöleni
Büyük Öðrenci Projesi kapsamýnda
Türk Cumhuriyetleri ile 57 ülke ve
topluluktan gelip Türkiye’de öðrenim
gören ve bu yýl mezun olanlardan 179
öðrenci diplomalarýný Ankara’da aldý.
12
Haziran 2008 tarihinde Ankara MEB Þura
Salonu’nda
düzenlenen
Mezuniyet
Þöleninde konuþan Türkiye Milli Eðitim
Bakaný Doç. Dr. Hüseyin Çelik, Büyük Öðrenci
Projesi kapsamýnda çeþitli ülkelerden gelen öðrencilerin Türkiye’de yükseköðrenim gördüklerini
belirterek, proje çerçevesinde þu ana kadar 7 bin 300
kiþinin mezun olduðunu, Türkiye’de þu anda 20 ildeki
32 üniversitede 5 bin 579 öðrencinin öðrenim
gördüðünü bildirdi.
Mezunlara, “Burada olduðunuz süre içinde sizleri
evlatlarýmýzdan ayýrmadýk. Sizi baðrýmýza bastýk” diye
seslenen Bakan Çelik, uzak ülkelerden gelen bu öðrencilere yalnýzlýk hissettirmemek için özel çaba sarf
ettiklerini söyledi.
Bakan Hüseyin Çelik, ülkeler arasýnda deniz, hava,
karayolu, demiryolu gibi köprülerin kurulabileceðini
belirterek, “ama en büyük köprü gönülden gönüle
kurulan köprüdür. bunun da yolu eðitimden geçer”
diye konuþtu.
Türk dünyasý dost ve akraba topluluklarý ile
Türkiye arasýnda farklý bir bað bulunduðuna iþaret
eden Bakan Çelik, “dili, dini, tarihi, kültürü, coðrafya
Kare Bulmaca No: 57
Soldan Saða
1. Orta Amerika’da bir ülke
2. Her tarafı suyla kaplı kara parçası — Yağma,
yağmalamak
3. Nikel’in kısaltması — Şehir, site — Alfabenin
8. harfi
4. Alfabenin ilk harfi — Bosna’nın merhum
eski Cumhurbaşkanı İzetbegoviç — “Refuce
Organizata”
5. ABD’de bir şehir — Eski Almanya
Başbakanı Helmut
6. Orta Avrupa’da bir ülke
Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:56
yakýnlýðýmýz var. Tarih boyunca acýlarýna ortak
olduðumuz ülkeler bizim için önemlidir.
Tecrübelerimizi paylaþmak bizim önemli idi,
bunu da paylaþtýk” dedi.
Misafir öðrencileri aðýrlamak için her türlü
fedakarlýðýn yapýldýðýný kaydeden Hüseyin Çelik,
“kendi öðrencilerimize yapmadýðýmýzý sizlere
yapýyoruz” diye konuþtu. Bakan Çelik,
Türkiye’nin yurtdýþýnda yaptýðý ilköðretim ve
üniversiteler hakkýnda da bilgi verdi.
Mezun olan gençlere de seslenen Bakan
Çelik, “Ülkelerinize döndüðünüzde Türkiye
Cumhuriyeti devletini ve insanlarýný unutmayýn,
bizleri hatýrlayýn” dedi.
Konuþmalarýn ardýndan, Çelik, törene katýlan
TBMM Baþkaný Vekili Ýsmail Alptekin’e katýlýmdan dolayý Mevlana’nýn bir portresini hediye etti.
Alptekin de öðrencilere bundan sonraki yaþamlarýnda
baþarýlar dileyerek, “Onlar bizim evlatlarýmýz, kardeþlerimiz, onlarý unutmuyor ve hizmet için ülkelerine
gönderiyoruz” dedi.
Kültür Bakanlýðý Türk Dünyasý Topluluðu’nun
konserinin ardýndan, 3-4 yýldýr maddi nedenlerden
dolayý ülkelerine gidemeyen ve ailelerini göremeyen
24 öðrencinin Türkiye’ye getirilen aileleri de törene
katýldý.
Törende eski mezunlar ve bazý veliler de birer
konuþma yaparak, eðitimlerini saðlayan Türkiye’ye
teþekkür ettiler.
Törene Kosova’dan öðrenci velisi olarak Didar
Þengül ve Mehmet Bütüç katýlýrken, Büyük Öðrenci
Projesi eski mezunlardan Tamer Ýbrahimi ve Daver
Krasniç de katýldý. Tören sýrasýnda Kosova eski
mezunlarý adýna konuþan Tamer Ýbrahimi, “Türkiye’ye
verdiði destekten dolayý teþekkür eder, Türk bayraðýný
temsil eden her þeye elimden gelen desteði vereceðime
söz veriyorum” dedi. Ayrýca Kosova mezunlarýndan
Þenol Didar Bakan Çelik tarafýndan hediyesini alýrken
“Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kutluyorum” demesi
solanda büyük alkýþ topladý.
Misafir öðrencileri aðýrlamak için her
türlü fedakarlýðýn yapýldýðýný kaydeden
Hüseyin Çelik, “kendi öðrencilerimize
yapmadýðýmýzý sizlere yapýyoruz” diye
konuþtu. Bakan Çelik, Türkiye’nin yurtdýþýnda yaptýðý ilköðretim ve üniversiteler
hakkýnda da bilgi verdi.
Mezun olan gençlere de seslenen
Bakan Çelik, “Ülkelerinize döndüðünüzde
Türkiye Cumhuriyeti devletini ve insanlarýný unutmayýn, bizleri hatýrlayýn” dedi.
Konuþmalarýn ardýndan, Çelik, törene
katýlan TBMM Baþkaný Vekili Ýsmail
Alptekin’e katýlýmdan dolayý Mevlana’nýn
bir portresini hediye etti. Alptekin de
öðrencilere bundan sonraki yaþamlarýnda
Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka
Yukarýdan Aþaðýya
1. Kuzey Amerika’da bir ülke
2. Eski Aktor Marfi — Alen Vudi
3. Sarayevo Araba Plakası — “Agency Learning
Union”
4. Trityum kısaltması — Üstün nitelikli, üstün
yetenekli
5. Tanrı tanımaz, dinsiz kişi
6. Bir kadın ismi — Uranyumun kısaltması
7. İnşaatlarda veya yıkımda kullanılan alet —
Krapina araba plakası
8. Arnavut Dilinde var — Amerikan aktör Tinis
9. Güney Batı Afrika’da bir ülke
Lorik Cana, İra, Aidat, Ol, Arma, A, N, Enai, Om,
Elvan, Ala, Luan, Gren
baþarýlar dileyerek, “Onlar bizim evlatlarýmýz, kardeþlerimiz, onlarý unutmuyor ve hizmet için ülkelerine
gönderiyoruz” dedi.
Kültür Bakanlýðý Türk Dünyasý Topluluðu’nun
konserinin ardýndan, 3-4 yýldýr maddi nedenlerden
dolayý ülkelerine gidemeyen ve ailelerini göremeyen
24 öðrencinin Türkiye’ye getirilen aileleri de törene
katýldý.
Törende eski mezunlar ve bazý veliler de birer
konuþma yaparak, eðitimlerini saðlayan Türkiye’ye
teþekkür ettiler.
Törene Kosova’dan öðrenci velisi olarak Didar
Þengül ve Mehmet Bütüç katýlýrken, Büyük Öðrenci
Projesi eski mezunlardan Tamer Ýbrahimi ve Daver
Krasniç de katýldý. Tören sýrasýnda Kosova eski
mezunlarý adýna konuþan Tamer Ýbrahimi, “Türkiye’ye
verdiði destekten dolayý teþekkür eder, Türk bayraðýný
temsil eden her þeye elimden gelen desteði vereceðime
söz veriyorum” dedi. Ayrýca Kosova mezunlarýndan
Þenol Didar Bakan Çelik tarafýndan hediyesini alýrken
“Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kutluyorum” demesi
solanda büyük alkýþ topladý.
Fot o : Na fi z L ok v i ça
Agim Rifat
ÞÝÝRÝN ATEÞÝ
Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar
tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta
þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak
karþýnýza sevgili okuyucular.
Biz Dostuz
Seversek birbirimizi
Sayarsak
Birbirimizi anlarsak
Biz dostuz
Biz dostuz
Eğer
Yüz vermezsek yobaza
Düzenbaza
Hırsıza
İşlersek demiri
Buğdayı biçersek
Bakarsak çocuğa
Biz dostuz
Sen istersen ol Afrika’da
Ben olayım Asya’da
Aydınsa düşüncelerimiz ey
Biz dostuz
Büyük Bir
Kalabalık
Büyük bir kalabalık dünya
Sofra
Sofrada
Sırtlan payı
Aslan payı
Kurt
Deniz
Denizde
Kum
Balık
Tuz
Büyük bir kalabalık dünya
En büyük bir kalabalıkta bile
Dostlar bulur birbirini
Kültür
Cuma, 20 Haziran 2008
Türk Dünyası Þiiri
ÖRÜMCEK
Siyah örgüsünü
Örüyor örümcek
İçgüdüm ayrılığı seziyor
ŞİİR
Hazýrlayan: Agim Rifat
KADIN DÜNYASI
Kadını kadın yapan
Bir ölçü
Bir görgü var mı acep
Dağın ağırlığı
İnsanın varlığı kadından sorulur
Şiirle doğuyorum.
İnsancıl değişlere
Bir kaynak
Sözü var onun
Bir sığınak
Sulara, nehirlere
Yolun yordamın
Yaşam denen
Evrene göz açan tomurcuk
Ona göre yakar
Başı ve sonu
Sonra Su
Daha sonra Güneş
Hepsinin diliyle diyorum:
Şiir bende doğuyor!
Gözyaşı ona göre akar
O bir nehirdir
Aktıkça varlaşır
O bir değerdir
UYUM
Söz var, cılızdır,
Söz var, kılıçtan keskin
Günler uzayıp gidiyor
Mayıs yağmurlarına
Ve ilkbahara kokuyor yaşamak
Bense şiirde ölüyorum!
RÜZGÂR
Çağırmaya
Sevmeye değer
Gelmeli
İçimize yerleşmeli rüzgâr…
14
Ellerim
Şiirimde rahatlıyor…
Yeni bir şiirle
Başlıyorum yaşamaya…
Rahatsızlıkta
Rahatlıyorum!
Talih, belli bir yuva!
İyilik dostluk belli;
Sevdaya koşuyorum
İnsanla
Yalnız İnsanla buluşuyorum…
Fahriye Çerkez
15
Cuma, 20 Haziran 2008
Ýnsan duygusunu, düþünce ve hayalini yansýyan bir ayna olarak sanat ve kültür..
PRÝZREN’DE KÜLTÜR, SANAT
VE ÞAÝRLÝK GELENEÐÝ XII
ÞEYH HACI ÖMER
LÜTFÝ EFENDÝ
HAZRETLERÝ - d
H
acı Ömer Lütfi ile bir bütünlük oluşturmak
maksadıyla,
bu
bölümümüzde benim için önem
taşıyan, bu büyük divan şairimizin bugüne
kadar Prizren cami ve banileriyle ilgili
yazmış olduğu bazı şiirlerine yer verirken,
akabinde kızı Şükriye için yazmış olduğu iki
şiirine ve Hacı Başkim Çabrat’ın bestelemiş
olduğu bazı ilahilerine yer vereceğiz.
TEVARİHDEN SEÇMELER
Terzi Memi Camii Tamirine ait şiir
Oldı bu Terzi mahalle şâdmân
Çünki gördü pek münevver câmi'
Hak vere Musâ Efendi ecrini
Gayretiyle kıldı pür-fer câmi'i
'Atf-ı enzâr eyledikçe ehl-i din
Böyle ahsen görmek ister câmi'i
Mevki'-i zibâdadır ey müslüman
Gel ziyâret kıl bu bihter câmi'i
Beş vakit versin ezân azana fer
Zeyn ede "Allah ekber" câmi'i
Kıl namâzın gel bu beytullaha gir
Kıldı Hak pek feyz-güster câmi'i
Uy imâma, gel hatibi dinle gör
Şenledir mihrâb u minber câmi'i
Lütfi yaz târih-i cevherdârını
Hoşça ta'mir eylediler câmi'i
Sene 1347
Müderris Ali Efendiye Ait Şiir
Hacı Ali Efendi olmuş iken müderris
Göçtü o dar-i kudse kıldı cihani mesken.
Zahirle ilm-i batın zatında muncelitti
Bulmuş bu feyz-i kudsi fazli canani Haktan.
Kılmış bu zat-i pak ol takva ile müzeyyen
Manende-i firişte cümle hisali ahsen.
Zat-i kerametiyle meşhur idi cihande
Omuş zamiri paki ilm-i ledünne mahzen.
Gafletle geçme zair aç çeşm-i intibahın
Bak türbe değil mi envar-i hakle ruşen.
Ey aşıkı ilahi bul bunda zevk-i cavid
Ezhari feyzi hakle olmuş bu türbe gülşen.
Sidikiyle bir teveccüh eyle b u kabr-i pake
Görsün bu cilvegahi bir ravza-i müzeyyen
Lutfundan ittim imdad düştü bir ande tarih
Ruh-i Ali Efendi oldu vusalillah şen.
Sene, 1031
Kurbeti bulsun ruku u secde u tekbir ile.
Gel ibâdet kıl bu ma'bed-i hane-i pur nurla
Zümre-i ebrare gir sen kalbini tenvir eyle.
Çeşme fer versın guher terihimiz ey ehl-i din
Cuma cami ruhi bahşadır görün tamir ile.
Sene, 1328,
Budak Hoca Camiin Tamirine ait şiir
Oldu bu câmi, envâr-i lâmi
Kıl sıdk-i niyet, eyler ibâdet
Bak bul safâsın, levs-i sivaden
Zikret seherde, gel kıl bu yerde
Sâyân-i takdir, kıl kalbe tenvır.
Ver kalbe savfet, ibâd-i tesrir.
Beyt-i Hüdadan, kıl kalbi tathir.
Kalksın bu perde, Allahu tekbir.
Lütfi bu târih, câmi güzeldir
Bak bir beldedir, hoş oldu tamir.
DİĞER
(Arasta Camii Tamirine ait şiir)
Hamd ola Hakka ki bu cami ruhi efzanin
Tarz-ı rânası saçar ehl-i kulube nüzhet
Gazi Yakub Bey idi bâni-i evvel ki o zât
Evrenos-zâde ile buldu cihanda şühret
Pürzerin fâtihidir gazilerin mümtâzi
Kıldı bu ma'bedi binad üstünde haslet
Tul-ı müddetle fakat hayli harap olmuş idi
Kıldı tecdidine erbâb-ı hamiyyet himmet
Kıldı bu beldeyi bir nâzır-ı âdil teşrif
Kıldı bu ma'bedin itmamine sarf-ı gayret
Oldu pıraste bu ma'bed-i ra'na güzin
Bu güzel cami' ile buldu Araste ziynet
Elh-i din secde-i hallaki enam ittikçe
Raif VIRMİÇA
Kültür
Sene 1330
Prizren Mektebi Rüjdiyesine Tarih
Kıla bânilerine Hazret-i Allah rahmet
Secde-i şükr iderek LÜTFİ dedim târihin
Pek güzel cami-i nev oldu misâl-i cennet
Sene: 1330
Cuma Camiin Tamirine Ait Şiir
Oldu pek revnak fezâ bu ma'bed-i islâmiyân
Secde şükr eylesın mü'min olan takvir ile.
Bak haci Destan Efendi'nin uluv'i sa'yine
Kıldı teşvik ehl-i hayır himmet u tedbir ile.
Beş vakıt kılsın cemaaâtle namâz erbâb-ı din
Hazret-i Abdül Hamid Han-ı maârif-perverin
Sâyesinde her cihette nûr-ı irfân müstebin
Şa ‘şaa-bar olmada şems-ı maarif gün-bugün
Gülşen-i irfâne döndü ser-teser rû-yı zemin
Pek ferahzâ bir mahalde oldu bu mekteb küşâd
Pek letâfetlendi revnak buldu şehr-i Pürzerin
İktisab-i feyz-i irfân itsün evlâd-ı vatan
Mâye-i irfân ile kuvvet bulur erkân-ı din
Müjdedir târih-i gevher LUTFİ şakirdânına
Lütf-i Halk bu mekteb-i rujdiye oldu dilnişin
Sene: 1314 /1896/
Prof.Dr. Ahmed Yardım
Sual: Küçük çocuklara, dinimizi nasıl
sevdirebilir, nasıl terbiye edebiliriz?
CEVAP: Bunu yap, şunu yapma demek
yerine, örnek olmak gerekir. Lisan-ı hâl,
lisan-ı kalden entaktır. Yani insanın hâl ve
hareketi, sözünden daha etkili olur.
Kendimiz, hal ve hareketlerimizle güzel
örnek olursak, yarı yarıya bu işi başarmış
sayılırız.
Daha
sonra,
Peygamber
efendimizin, Eshab-ı kiramın, din büyüklerinin, evliyânın sevgisini aşılamalıdır. Bu
sevgi verilirse, onların ismini söyleyerek
Allahü teâlâyı anlatmak, dinimizin emir ve
yasaklarına alıştırmak kolay olur. İnsan,
sevdiğine benzemek ister, sevdiğinin sözlerine uyar. Büyükler, talebelerine, önce namazdan, oruçtan, haramlardan bahsetmezlerdi.
Mesela, İmam-ı Rabbani hazretlerini, kendi
hocalarını anlatırlar, bu büyükleri sevdirirlerdi. Ondan sonra, bunlar; karada, denizde,
havada yani her yerde namazı, dinimizin emir
ve yasaklarını düşünürlerdi. Büyüklerin
sevgisi, her derde ilaç gibidir. Onların sevgisi
ve bereketiyle dinimize uymak çok kolay
olur.
İYİ İNSAN
Sual: İyi huylu veya işinde başarılı olan,
kâfir ve fâsık bir kimse için, iyi insan
demek caiz midir?
CEVAP: İyi insan, sâlih insan demektir.
Müslüman olmayan, itikadı bozuk olan veya
çekinmeden açıkça günah işleyen fâsık, sâlih
olamaz. Kâfir veya fâsık, iyi huyluysa veya
işini iyi yapıyorsa, o huyu söylenebilir veya
işi için iyi denebilir. Mesela, (Çok cömerttir,
yardımseverdir, işinin ehlidir. İyi bir avukattır, iyi bir doktordur) denebilir. Bu, işini iyi
yapıyor demektir. Kötü kimseye, iyi insan
denmez.
EHL-İ KİTAP VE MÜŞRİKLİK
Sual: Hıristiyanlar, eskiden beri üç
ilaha inandıkları halde, niye önceden kitaplı kâfirdi de, şimdi müşrik oluyor? Eski
Hıristiyanların kestikleri yeniyor da,
şimdikilerin kestikleri niçin yenmiyor?
CEVAP: Eskiden resimlere, heykellere
secde ediyorlardı. Ellerindeki bozuk
İncillere, Tanrı’nın İsa’ya gönderdiği kitaptır
diyorlardı. İsa, Tanrı’nın elçisidir, onu çok
seviyor, her istediğini yaratıyor. Babanın
oğlunu çok sevdiği gibi, Tanrı’ya baba, İsa’ya
oğul diyorlardı. Kendilerine şefaat etmesi
için, İsa’ya yalvarıyorlardı. Bunlar ehl-i kitap
yani kitaplı kâfirse de, müşrik değildi.
Şimdiyse çoğu, (İsa’da ilahlık sıfatları var.
Babası gibi, her dilediğini yaratır. Ebedi,
ezeli olarak diridir) diyorlar. Bunun için,
böyle bilenler müşrik olmaktadır. Böyle inanmaya, şirk denir. Böyle ibadet edilen resimler, heykeller, haçlar, put olur. Bu inançtaki
Hıristiyanların kestiği hayvanlar yenmez.
Ancak, kitap ehli Hıristiyan’ın mı, yoksa
müşrik olanların mı kestiği bilinmeyince ve
araştırmak da gerekmediği için, Hıristiyan
ülkelerinde kesilen hayvanların etlerini
yemek caiz olur.
Kaza namazı ve nafile
Sual: Kaza namazı ve nafile, her zaman
kılınabilir mi?
CEVAP: Mekruh vakitler hariç, her zaman
kaza namazı kılınır. Namaz kılması tahrimen
mekruh olan üç vakit şunlardır:
1- Güneş doğduktan işrak vaktine kadar.
Bu süre 50 dakika kadardır.
2- Öğle namazına 20 dakika kalınca
başlar, öğle vaktine kadar devam eder.
3- Akşam ezanına 40 dakika kalınca
başlar, akşam ezanına kadar devam eder. Bu
vakitte, kaza kılınmaz; ama o günkü ikindi
namazının farzı kılınır. Akşama bir dakika
kalsa da, yine farzı kılınır. Geçerli bir mazeret
olmadan, ikindiyi bu vakte bırakmak günah
olur.
Bu üç vaktin haricinde, her zaman kaza
namazı kılınır. Nafile namazlarsa, yukarıda
bildirilen üç mekruh vakitte kılınamadığı
gibi, ikindi namazı kılındıktan ve imsak vakti
girdikten sonra da kılınmaz. İmsak vaktinden
güneş doğana kadar, sadece sabahın sünneti
kılınabilir. Başka nafile kılınmaz.
VAKTİN GİRDİĞİNİ BİLMEK
Sual: Namaz vaktinin girdiğinden emin
olmayan, vakit girmiş diyerek namazı
kılsa, sonradan vakit girmediğini veya
girdiğini anlasa, namazı sahih olur mu?
CEVAP: İki durumda da, namazı sahih
olmaz. Sahih olması için, vaktinde kılmak
lazım olduğu gibi, vaktinde kıldığını bilmek,
şüphe etmemek de farzdır. Vaktin girdiğini
çok zannedince kılmalıdır. Çok zannetmek,
iyi bilmek, emin olmak demektir. Bir namaz,
vakti gelmeden önce kılınırsa, sahih olmaz.
Kasten vakit girmeden önce kılınırsa, büyük
günah olur. Tevbe etmesi ve tekrar kılması
gerekir.
EVDEN ÇIKARKEN NİYET
Sual: Cemaatle namaz kılmak niyetiyle
evden çıkan, yeni bir niyet etmeden imama
uyabilir mi?
CEVAP: Uyabilir; fakat yolda namazı
bozacak bir şey yapmamak gerekir. Yürümek
ve abdest almak zarar vermez. (S. Ebediyye)
ÇOCUK DOĞUNCA
Sual: Çocuk doğunca neler yapmak
gerekir?
CEVAP: Yedinci günü isim koymak ve
başını kazıyıp, saçının ağırlığı kadar, altın
veya gümüş sadaka vermek ve akika hayvanı
kesmek, müstehabdır. (S. Ebediyye)
TENİN BİRBİRİNE DEĞMESİ
Sual: Namazda, bacakların çıplak
olarak, birbirine değmemesi için, eteğin
altına mutlaka iç çamaşırı giymek gerekir
mi?
CEVAP: Hayır, gerekmez. Değmesinin
mahzuru olmaz.
Cuma, 20 Haziran 2008
Elyazmasý
Güncel
Çocuklara dini sevdirmek
16
Caner SÜLEYMAN
[email protected]
Monolog
Sayın başkan, değerli üyeler, saygıdeğer misafirler ve
diğerleri
-Derneğimizin düzenlenen 19. Kongresini açılış konuşmasını yapmak üzere sahneye kendimi davet ediyorum.
(alkışlar)
- Evet değerli misafirler. Derneğimiz bildiğiniz gibi
köklü ve alanında tek olması sebebiyle yapılacak başkanlık
yarışının da bu tariflere uygun olacağını ümit ediyorum.
Yani demek istediğim şu; demokrasi gereği seçim yapacağız
amenna, fakat seçim dediysek öyle herkes de seçilebilecek
diye bir şey yok. Sonra bizim faaliyetlerimizden memnun
olmayan var mı ki, yoktur dimi, yok yok. O zaman seçimlerimizi bir bayram havasında, kavgasız gürültüsüz, bir
bayramlaşma tadında geçirelim. Oğlum oradan misafirlerimize limonata getir bak hava da sıcak, bu yaz gününde
seçim falan da yapılmaz ama neyse.
-Burada siz değerli üyelerimizle paylaşmak istediğim bir
husus var. 7.982 kişiye ulaşan üye sayımızla birlikte yapmak istediğimiz seçimi maalesef tamamen hava şartları ve
salon darlığı nedeniyle seçimlerimiz üyelerimizin 5 te 1
oranında yani 240 kişi ile yapmaya karar verdik. (başkanım
7.982 nin 5 te 1’i 240 etmiyo, çaktırma zaten sıcaktan
bunalmışlar)
- Saygıdeğer dernek üyelerimiz açılış konuşmamı yaptıktan sonra burada bulunmamızın amacı olan seçimler ile ilgili
birkaç kısa ama çok kısa bilgi vermek istiyorum. Şöyle ki
sıra adayları tanıtma faslına gelmiştir. Dediğim gibi çok kısa
olacak. Talepleriniz doğrultusunda ve bana göstermiş
olduğunuz sevgi gösterileriyle ben yine gaza gelmiş ve
derneğimiz başkanlığına adaylığımı koymuş bulunmaktayım. (Dur oğlum konuşma sırasında ne söyleyeceksin,
kulağıma söyle de bari. Hmm anladım, siz fazla üstüne gitmeyin zaten adamın evine kadar gidip davet
etmişsiniz.Adam da haklı gelmemekte, yaz günü bunaltıcı
sıcak) Neyse arkadaşlar, nerde kalmıştık. Ha evet ben
adaylığımı çok istediğimden değil sizin beni bu makama
layık gördüğünüzden burada kalıyorum. Diğer adaylara da
buradan başarılar diliyorum fakat şunu da belirtmekte yarar
var. Bildiğiniz üzere derneğimiz bir takım maddi sorunlar
geçirmektedir. Bu yüzden de seçimleri burada dahi gerçekleştirmemiz bize büyük bir maliyeti var. Tüm bu
gördüğünüz salondaki benim afişlerim, balonlar, içtiğiniz
limonatalar dahil hepsi yoğun bir çalışmanın ürünü. Fakat
insanoğlu işte, hata yapabiliyor. Biz de bu koşuşturmanın
içinde unuttuğumuz şeyler var tabi. Aday talep formları
bunlardan birisi mesela. Basmayı unutmuşuz. Zaten pek de
önemli bir şey değil. Bu seçim olmazsa gelecek seçimde
fazla fazla dağıtırız. Hatta yeniden başkanlığa seçilmemde
hayata geçireceğim ilk büyük proje derneğimize yakışır bir
fotokopi makinesi almaktır. (alkış)
- Son olarak oy kullanma işlemine geçmeden önce şunları belirtmek istiyorum. Derneğimiz köklü bir kuruluştur.
Onun için kızmaca darılmaca yok. Seçim yarışı burada
başlar burada biter. Önemli olan aramızdaki sevgiyi saygıyı
kaybetmemektir. Zaten bu boğucu salondan çıkar çıkmaz
herkes el ele kol kola yoluna devam edecektir. Oğlum şekerleri hazırla oy kullanan her üyemizin tebriklerini kapıda
kabul edecem.
17
Kadın
Cuma, 20 Haziran 2008
Dün gece yediğiniz soğanlı ve yağlı yemeklerin tadı
muhteşemdi değil mi? Ama bu zaman nefesiniz maçtan yeni çıkmış bir Sumo güreşçisininkine benziyor
olabilir. Ne yapmak gerekiyor? Genelde sarımsak,
soğan ve kori yediğiniz zaman nefesiniz toksik bir hale
dönüşür. Balıklar ve bazı peynirler de aynı etkiyi
yaratabilir. Devamlı açık havada, ağzınızı açık bir şekilde havalandırmaktan başka yapabilecekleriniz de
var. Bazı kokular 24 saat boyunca kanınızda kalabilir,
böylece sadece dişlerinizi fırçalamak tek başına işe
yaramaz. Bu noktada nefesinizi tazelemeye yardımcı
olacak yiyecekler tüketmeniz akıllıca olacaktır.
Peki neler yiyebiliriz?
Maydanoz: En sevdiğiniz makarna
sosunda bulunan veya kebap yerken
tükettiğiniz
soğanları
düşünün.
Yanlarında
tabağa konan
maydanoz
sadece göz
zevkinize
daha renkli
bir hizmet yapmaktan da öte,
aynı zamanda
nefesinizi tazelemek için oradadır.
Maydonozun nefesi
tazeleme özelliği bulunur. Bunun
yanında taze olmak kaydıyla, biberiye
de etkili olabilir.
Limon: Bir limonu ortadan ikiye
ayırıp emebilirsiniz. Eğer bunu yapmak istemediğiniz bir ortamdaysanız,
bir sodanın içine dilimlerini atabilir.
Sodanız bitince limon dilimlerini yiyebilirsiniz. Daha da pratik olması için,
limon aromalı şekerlerden tüketebilirsiniz. Aynı zamanda en pratik
taşıma şekli şekerlerdedir.
Elma ve aynı
tazelikte olan
armut, havuç ve
turp da nefes
tazelemekte ve
temizlemekte
etkilidir.
İçerdikleri gıda
lifi sayesinde
tükürüğü temizler, aynı zamanda damakta tatlı
bir tat bırakırlar.
Nane Filizleri: Bu iki önerimiz de, sarımsak ve soğan
kokularına karşı birebir etkilidir. Fakat bunun yanında, tarçın kabuklarında bulunan özel bir yağ, ağızda
bulunan bir tür bakteriyi yok eder.
Tarçın
veya
nane aromalı
sakız da benzer
etkiye
s a h i p t i r.
İçeriğinde xylitol
bileşkeni
olan
sakızlar
çürüklerini önlemeye yardımcı olur.
Ayrıca ağız ve diş sağlığına
önem vermeniz sayesinde Gerçek Yaş’ınız 6.4 yıla
kadar gençleşebilir.
Yoğurt: Eğer gün boyunca yağlı ve kötü kokabilecek besinler tükettiyseniz lezzetli bir
alternatifiniz var. Günde bir veya iki kere
yiyeceğiniz yarım kap yoğurt ağız
içerisindeki hidrojen sulfüt kokusunu
yok etmeye yardımcı olur. Genelde
ağzımızın içini çürük yumurta gibi kokutan da işte hidrojen sülfüttür.
Yoğurdunuzu C vitamini açısından yüksek
meyvelerle tatlandırabilirsiniz
G
Kendinizi kandırmayın
ünlük yaşam aktivitelerinizi gözden geçirin.
Daha hareketli bir yaşam için seçenekler oluşturun. Merdiven kullanmak, kısa mesafeleri
yürümek veya her gün kaç adım attığınızı kaydeden bir
cihaz kullanmak gibi...
Şişmanlığın oluşumunu önleyin. Şişmanladıktan
sonra zayıflamaya çalışmaktan çok daha kolaydır. Bu
nedenle, küçük yaştan itibaren enerji dengesine uygun
bir beslenme alışkanlığı benimsenmelidir.
Fiziksel açlık ile duygusal açlığı ayırt etmeye
çalışın. Sakın cesaretinizi kaybetmeyin. Hiçbirimiz
mükemmel değiliz ve her zaman aynı disiplinde olamayabiliriz. Hep pozitif düşünün...
Yeterli ve dengeli beslenmek için öğün atlamayın.
Öğün atlamayı alışkanlık haline getirmeyin. Çünkü
atlanan her öğünden sonra, diğer öğündeki besin tüketimi daha fazla olmaktadır. Az ve sık yeme prensibi ile
metabolik hızınız artar, kan şekeriniz dengede olur ve
açlık hissetmezsiniz.
Çeşitli beslenin. Hiçbir besin yalnız mucizevi bir
özelliğe sahip değildir ve hiçbir besin de tek başına
suçlu değildir. Hedefiniz hep ölçülü beslenmek olsun.
Zeytinyağını ve yağlı tohumları tercih edin.
Zeytinyağının kalp dostu olduğu birçok araştırmada
kanıtlanmıştır. Ancak tüm yağlar gibi, 1 gramı 9 kalori
içerir ve fazla tüketimi şişmanlatır. Yağlı tohumlara da
dikkat edin bu besinler sağlıklıdır ama kaseler dolusu
yediğiniz zaman değil, 10 fındık veya badem veya 3
ceviz, 1 tatlı kaşığı yağa eşittir; ölçülü tüketin
Günde 5-7 porsiyon sebze ve meyve tüketin. Meyve
ve sebzeyi yeterli tüketmek kolon, meme, prostat gibi
kanser türlerinde azalmaya neden olur ve kalp- damar
hastalıklarının riskini azaltır. Yemeklerinizi renklendirin.
Kalori saymayın dengeli beslenin. Dengeli
beslenebilmek için her öğünde beş temel besin grubundaki yiyecekleri bir arada tüketin. Bu şekilde beslenme,
besin öğeleri arasında dengeyi sağlar.
Etiket okumaya başlayın. Kendi kendinizi kontrol
ederken ve doğru besini ararken, mutlaka etiketleri
okuyun. Besinlerin kalori, yağ ve tuz değerlerini, son
kullanma tarihlerini inceleyin.
Su içmeyi unutmayın. Evde su kesildiğinde temizlik
yapamadığınız gibi, yeterli su içmezseniz vücudunuzun
Eğer ağız kokusunu daha egzotik bir tatla
çözmek istiyorsanız size önerebilecek bazı
baharatlarımız var. Bugün hemen her marketin baharat bölümünde anason, kakule,
kişniş, rezene bulabilirsiniz. Küçük kaplara
doldurup masada yerlerini hazır edin. Tuz
ve kırmızı biber gibi onların da her
sofranızda yerleri olsun. Küçük miktarda
tüketeceğiniz bu baharatlar sayesinde yemek
sonrası kahveniz bile ağzınızda daha sonra
kötü bir tat bırakamayacak.
Kendi kendine diyet yapma fikri eğer
yaşam şeklini değiştirerek hayata daha
sağlıklı bakış ve bilimsel bir yol izleyerek
gerçekleşiyor ise çok iyi, çünkü kısa süreli hızlı kilo verme programlarından çok
daha iyi bir çözüm. Eğer siz de kendi
başınıza yeni bir yaşam şekline geçmek
istiyorsanız işte size önemli tavsiyeler:
da kendi temizliğini yapamadığını unutmayın. Her gün
en az 2 litre su içmeyi alışkanlık haline getirin.
Alkol tüketiminizi sınırlandırın. Fazla alkol tüketen
kişilerde hastalığa yakalanma riski daha yüksektir. Aşırı
alkol tüketimi ile kalsiyum emilimi azalır, atılımı ise
artar.
Tam tahıl tüketin. Beyaz ekmek yapmak için buğday
tanesinin, kepek ve özünün iyice ayrılması, besleyici
değerini azaltır. En besleyici ekmek, dış kepeği biraz
ayrılmış, fakat özü ve iç kepeği ayrılmamış undan iyice
mayalandırılarak yapılan ekmektir.
Doymuş yağ tüketimini azaltın. Hayvansal besinlerin
yağsız olanlarını seçin süt, yoğurt, peynir ve etlerin
yağsız kısımlarını tercih edin.
Çocuk
Cuma, 20 Haziran 2008
18
ZIPIR BİLMECE
01- Ateş olmayan yerde ne olmaz ?
01- İtfaiye
02- Hangi yolda trafik kazası olmaz ?
02- Samanyolu'nda
Kavgacı dostlar
A
ynı evde yaşayan üç arkadaş varmış. Sahipleri bu üç kafadara cok iyi
bakarmış. Evin küçük kızı ise onlardan ayrılmak istemezmiş, Bunlardan
birisi köpek, diğeri kedi, öbürü ise kanarya imiş, Bir gün evin sahibi
kocaman bir ayna getirip koridora asmış. Köpek, eve gelen bu yeni şeyi tanımak için koşup bakmış. Aynada gördüğü sey bir köpekmiş, Çok sinirlenip;
"Heey aptal köpek!" demiş, "Ne diye havlayıp dişlerini gösteriyorsun? Burası
bizim evimiz, çabuk defol buradan!" Sonra da arkadaşlarının yanına gidip bunu
haber vermiş.
Bu kez kedi koşup aynaya bakmış; "Ama köpek kardeş!" demiş. "Ben burada çok güzel bir kedi görüyorum."
Köpek; "Hadi oradan yalancı!" diyerek kediye hırlamış. Köpekle kedinin
tartışması sürerken, bu kez kanarya geçmiş aynanın karşısına. "Sizler neler saçmalıyorsunuz?" demiş, "Ne köpeği, ne kedisi, baksanıza burada çok güzel bir
kanarya var."
ÜÇ arkadaş tartışmaya başlamış. Yok köpek, yok kedi, yok kanarya derken
kavga ilerlemiş. Yorgun düşünce, bu kez üçü birlikte gidip aynanın karşısına
geçmişler. Aynada ken¬dilerine doğru bakan bir köpek, bir kedi ve bir de
kanarya görünce boş yere kavga ettiklerini anlayıp utanmışlar,
O günden sonra da, bir daha da kavga etmemişler.
.
.
!
r
o
y
i
t
s
i
k
e
m
ç
i
u
s
ş
e
d
r
a
Fil k
03- Yankesiciler neden modayı takip ederler ?
03- Ceplerin yerini öğrenmek için!...
04- Hiç kar yağmayan hava hangisidir ?
04- Oyun havası.
05- Çalındığı halde görülmeyen şey nedir ?
05- Islık.
06- Horoz nerede öter ?
06- Kendi çöplüğünde.
07- Hangi top zıplamaz ?
07- Kar topu.
08- Hangi karnede sıfır olmaz ?
08- Sağlık karnesinde.
09- Hangi bağda üzüm yetişmez ?
09- Ayakkabı bağında.
10- En güzel kokan fil hangisidir ?
10- Karanfil.
12- Gözlemeyi en çok kim sever ?
12- Nöbetçi.
14- Arı ile eşek arasında ne fark vardır ?
14- Arının eşeği vardır ama eşeğin arısı yoktur.
17- Kim evini kiraya vermez ?
17- Kaplumbağa.
18- Dokunmadan tutulan şey nedir ?
18- Oruç.
19
Cuma, 20 Haziran 2008
Republika e Kosovës
Republika KosovaKosova Cumhuriyeti
Republic of Kosovo
Başkan Dairesi
No.01/111-049
Tarih: 17.06.2008
Komuna e Prizrenit
Opština PrizrenPrizren Belediyesi
Municipality Prizren
Özel beceriklik :
Kosova Belediyelerinde Özyönetime ait 2000/45 sayılı Düzenlemenin değiştirilmesi için 2007/30 sayılı Düzenleme hükümlerine ve Kosovada Sivil Hizmetlere
ait 2001/36 sayılı Düzenleme hükümlerine, 2003/02 sayılı İdari Emrine ve Prizren
Belediye Tüzüğü hükümlerine göre, Belediye Meclisinin 01/011-97 sayılı ve
16.01.2008 tarihli Kararı kabul edildikten sonra aşağıdaki
ÇALIŞMA YERLERİN DOLDURULMASI İÇİN
KONKUR
açıyor
Çalışma yeri: Topluluklar Dairesi Şefi
Maaş seviyesi: Yönetmelik kurallarına gore belirlenir.
Başlıca görevleri:
1. Belediye genelinde Toplulukların haklarının düzeltilmesi ve korunmasından ve
kamu hizmetlerde toplulukların eşit haklı erişimlerinin sağlanmasından sorumludur.
2. Resmi görev icabı Belediye Müdürler Bordunun toplantılarına üye olarak katılır.
3. Topluluklar Komitesinin her oturumuda rapor sunar, Topluluklar Dairesinin
sorumlu olduğu yaptığı işlerin detaylarını tanımlar.
4. Düzenleme No.2007/30, Tüzük ve Çalışma Yönetmeliğiyle belirlenen tüm
sorumlulukları uygular.
Republika e Kosovës
Republika KosovaKosova Cumhuriyeti
Republic of Kosovo
Yönetim ve Personel Müdürlüğü
Personel Dairesi
No.01/111-3045
Tarih: 17.06.2008
Kosova Belediyelerinde Özyönetime ait 2000/45 sayılı Düzenlemenin değiştirilmesi için 2007/30 sayılı Düzenleme hükümlerine, Kosovada Sivil Hizmetlere ait
2001/36 sayılı Düzenleme hükümlerine, Yangından korunma Yasası No.02/I-41,
İdari Emir No.2003/2 ve Müdürler Bordun aldığı 06-2613 sayılı ve 27.05.2008
tarihli Sonucuna göre, Personel Dairesi
İTFAİYECİ İÇİN EĞİTİM GÖRECEK 20 ADAYIN
KABUL EDİLMESİ İÇİN
KONKUR
açıyor
Prizren Belediyesi dahilindeki Acil ve Güvenlik Müdürlüğü- İtfaiyeciler
Hizmet Sektörü, yaz sezonunda meydana gelecek olası doğa faciaların önlenmesine ihtiyaç duyulduğu yüzünden(yangından korunma) belirli bir zaman için 2 ay
çalışma süresiyle (Temmuz-Haziran) İtfaiyeci olarak eğitim görecek 20 adayı işlere
kabul etmektedir.
• Çalışma yerindeki tüm sorumlulukları yerine getirmek ve çalışma saati için
sınırsız ve kanuna sakıca vermeksizin yerine getirmekte yetenekli olmalı
• Profesyonel ve akademik kalifiyeli olmalı,
• Sorumlu olduğu Dairedeki etkinlikler için görgülü olmalı
• Daireyi yönetmek ve yürütmek için görgülü olmalı
• Multieknik toplumda başarıyla çalışması için becerikli ve profesyonel kaliteli
olmalı.
Koşullar:
Fakülte öğrenimi- beş yıl çalışma görgüsü ve bilgisayarı kullanmayı bilmeli.
Aranılan evraklar:
-Mezun olduğu Fakülte diplomasının onaylı fotokopisi
-Doğum kayıt örneği
-Çalışma görgüsü kanıtı
Prizren Belediye Sivil Hizmeti, Kosovada yaşayan tüm vatandaşların hizmetidir
ve erkek ve kadınların, engelli kişilerin baş vurmalarını teşvik eder.
Sadece komple evrakları olan adaylar ,Mülakat Heyeti tarafından hazırlanan dar
liste yapıldıktan sonra mülakata alınacaktır.
Adaylar, dilekçeyi-baş vuru formu Prizren BM (eski Bankos)binasının zemin
katındaki kabul dairesinde alabilirler.
Konkur, basın araçlarında yayımlandığı günden 15 gün açıktır. (18.06.2008 —
02.07.2008).
Meclis Başkanı Prof.Dr.Ramadan Muja
Komuna e Prizrenit
Opština PrizrenPrizren Belediyesi
Municipality Prizren
Eğitim görecek olan adaylara tazminat ödenecektir.
Koşullar: Orta okul ve B.C.sınıflı sürücü ehliyeti olması elverişlidir.
Aranılan evraklar:
-Orta okul diplomasının onaylı fotokopisi
-Doğum kâğıt örneği
-Kimlik belgesi(fotokopi)
-B.C.sürücü ehliyetin kopyası.
Prizren Belediye Sivil Hizmeti, Kosovada yaşayan tüm vatandaşların hizmetidir ve erkek ve kadınların, engelli kişilerin baş vurmalarını teşvik eder.
Adaylar, başvuru formlarını Prizren İtfaiyeciler Tugayına(ALFA Polis istasyonu yakınlığında) teslim ederler.
Sadece komple evrakları olan adaylar ,Mülakat Heyeti tarafından hazırlanan dar
liste yapıldıktan sonra mülakata alınacaktır.
Konkur, basın araçlarında ilan edildikten 8 gün açıktır (18.06.2008 —
2506.2008).
Personel Menajeri
Shqipe Arifaj
C
e
l
t
i
c
s
Ü
ç
l
ü
s
ü
n
ü
b
u
l
d
u
Spor
NBA'de son
şampiyonluğunu
1986 yılında elde
eden Boston'da,
üç büyük yıldız
takımlarını
mutlu sona
taşımışlardı.
Kevin MchaleLarry BirdRobert Parish
üçlüsünün yerini,
bu sezon Paul
Pierce, Kevin
Garnett ve Ray
Allen aldı. Pierce
final serisindeki
performansıyla
MVP seçilirken,
Garnett ve Allen
da ilk sezonlarında taraftarların
gönlünde taht
kurdu.
L
arry Bird, Kevın Mchale ve Robert Parish... Bu müthiş üçlü, Boston Celtics'i
80'li yıllarda üç şampiyonluğa taşıyarak NBA tarihine damgalarını vurmuştu. 22
yıl önce gelen son şampiyonluğun ardından düşüşe geçen Celtics'in yeni üçlüsü
Paul Pierce, Kevin Garnett ve Ray Allen ile bir kez daha zirvede.
Sezon başında takas yoluyla, 10 yıldır Celtics formasını taşıyan Pierce'a katılan Garnett
ve Allen, takımın şampiyonluğa ulaşmasında en büyük pay sahipleri oldular.
İki süper yıldızın takıma monte edilmesiyle, NBA kariyerine ilk adımı 10 yıl önce
Boston'da atan Pierce'nin şampiyonluk hasreti de son buldu.
Daha önce Boston'ı 2002 yılında Doğu Konferansı finallerine taşıyan kaptan Pierce,
bu yıl da performansıyla tüm otoriteleri etkiledi. Normal sezonu 19.6 sayı, 5.1 ribaund
ve 4.5 asist istatistikleriyle tamamlayan Pierce, finallerde rakamlarını daha da yukarı
taşıdı. Pierce oynanan 6 maç sonunda, 21.8 sayı, 6.3 asist ve 4.3 ribaund ortalamaları
tutturdu ve final serisinin en değerli oyuncusu seçildi.
Daha önce forma giydikleri takımlara seviye atlatsalar da, şampiyonluk sevinci
yaşayamayan Allen ve Garnett de ilk yüzüklerini Celtics forması altında taktı. Ligin en
iyi şutörlerinden biri olarak gösterilen Allen, normal sezonu 17.4 sayı, 3.7 asist ve 3.1
ribaund ortalamalarıyla tamamladı. Allen, Lakers ile oynanan final serisinde ise sayı
ortalamasını 20.3'e çıkararak kilit isimlerden biri oldu. Özellikle serinin son maçında,
Lakers potalarına 26 sayı bırakan tecrübeli oyuncu, Garnett ile birlikte en skorer isimdi. Ve Kevin Garnett...12 yıl formasını giydiği Minnesota'dan sezon başında takas
yoluyla Boston'ın yolunu tutan süper yıldız, sonunda yıllardır özlediği yere ulaştı.
Garnett, Boston'ın şampiyonluğunda en büyük pay sahiplerinden biriydi...
Etkileyici savunma istatistiklerine sahip olmamasına karşın, "en iyi savunmacı"
ödülünü alan Garnett, savunmadaki özverisi ve hırsıyla Boston'ın takım kimliğini
değiştirdi. Garnett playoff'larıysa 20.2 sayı, 10.4 ribaund ve 3.3 asist istatistikleriyle
bitirdi.
S
Wimbledon'da seri
başları açıklandı
ezonun 3. Grand Slam mücadelesi olan Wimbledon Tenis
Turnuvası'nın tek erkekler ve tek bayanlardaki seri başları açıklandı. 23 Haziran-6 Temmuz tarihleri arasında İngiltere'deki
Wimbledon kortlarında yapılacak turnuvada, tek erkeklerde İsviçreli
Roger Federer birinci, İspanyol Rafael Nadal ikinci, Sırp Novak
Djokovic ise üçüncü sıradan seri başı oldu. Tek bayanlarda ise 1 numaralı seribaşı Sırp Ana Ivanovic olurken, vatandaşı Jelena Jankovic 2, Rus
Maria Sharapova da 3 numaralı olarak mücadele edecek.
Cuma, 20 Haziran 2008
AbdülKadir BIYIKLI / İstanbul
[email protected]
K
Yönetimi
uyarıyorum!
orkmayın, endişe etmeyin, öyle korkulacak bir durum
yok ama ileride olabilir. Başımıza geleceğinden korktuğum bazı durumlar var ki, onlar başımıza gelmeden,
uyarıda bulunmak benim görevim.
Nedir bu uyarım?
Şu ana kadar 16 oyuncu transfer eden Trabzonspor, bu oyunculara dağıttığı paralar ve kulüplerine verdiği bonservis bedelleriyle kasasından ciddi oranda para çıkmakta. Bütün oyuncular
peşin paralarla alınmadığına göre, kulüp bir şekilde borçlandırılmaktadır. Borçlar da gelir artarsa kapanabilir. Gelir de başarı ile
artar.
Yani, Trabzonspor önümüzdeki sezon ka-zan-mak zorunda,
başarılı olmaya mecbur. İsterseniz buna baskı deyin, isterseniz
başka bir şey, başarıya mecburuz.
Geçmişte, kulübü borçlandıran başkanlar gördük. Çok sıradan
oyunculara dağıtılan trilyonlarla Trabzonspor çok oyuncuya
köşeyi döndürdü ama bu durum batış anlamına geldi.
Şimdi alınan 16 oyuncu ile aynı durumlara düşmeyelim.
Yanal’a o konuda katılmıyorum
Trabzonspor tarihinde ilk kez böyle transfer dönemi yaşamıyor. Daha önce de hareketli dönemler yaşadı ama en büyük
başarıyı sessiz sedasız dönemlerde yaşadı. Arçil Şota geldiğinde
kimse onları havaalanında karşılamadı. Ama onlar çok başarılı
oldu ve omuzlarda gitti. Belçikalı dünyaca ünlü kaleci Pfaff
geldiğinde havaalanında teller, duvarlar yıkıldı ama Pfaff, tam
bir hayal kırıklığı oldu.
Bakıyorum bu kadar oyuncu alınıyor ama bir bölge es geçiliyor. Ersun hoca da açıklama yaptı ama içime sinmedi. Orta alanda top yapan, dağıtan, 10 numara bir oyuncuya ihtiyaç yok dedi.
Bence yanlış dedi. Orta sahada Hagi, tarzı bir adam lazım.
Selçuk ve Colman ile bu sorun çözülmez. Pablo Aimar deniyor
ki, umarım olur, olursa bu yönetimi bir kez daha alkışlarım.
Trabzonspor’un ihtiyacı Aimar’dır. Bu kadar net.
Şenol Güneş Milli takıma
Sanki böyle bir şey olacak gibi geliyor bana. Avrupa Şampiyonası’ndan sonra Terim gider. Kesin gider. Başarılı olsa da
olmasa da. Yerine gelecek en birinci aday Şenol Güneş. Neden
Güneş? Bir kere mevcut yönetim Güneş’e sıcak bakar. Her ne
kadar Şenol hocanın Federasyonla davası varsa da, o davayı çektirir ve Milli takıma imza atar. Eğer Şenol hoca gelmezse, galiba Mustafa Denizli olacak. Kişisel düşüncem Şenol Güneş gelsin
istiyor. Tam zamanı. Yeni bir Milli takım yapılanması var ve bu
takım tutarsa, hocası da dünya çapında olur.

Benzer belgeler