Bosna`da
Transkript
Bosna`da
SAYFA 01 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI ISSN-2146-085X İz. PİM. PP 104 600 YILLIK TARHN AZZ HATIRASINA web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın... www.balkangunlugu.com 30 MAYIS 2016 PAZARTES - Y›l: 9 Say›: 372 Gazetenizi Gazetemiz THY Balkan uçu7larında ÜCRETS‹Z DAITILMAKTADIR ISRARLA STEYNZ! SIRBSTAN, FRANSA'DA KOSOVA’YI TANIDI Fransa Dı7i7leri Bakanlı'ı tarafından Paris’te örgütlenen bakanlar toplantısında Kosova ve Sırbistan devlet olarak temsil edildi S IRBSTAN’ın Kosova’yı tanıdı.ı yorumlarının yapıldı.ı toplantıya Kosova Dı0i0leri Bakanı görevini vekâletten yürüten Petrit Selimi ve Sırbistan Dı0i0leri Bakanı vica Daçiç katıldı, bu arada Batı Balkanların Bakanlar Zirvesinde Kosova ve Sırbistan bayrakları da yer aldı. Bakanlar toplantısı, Fransa Cumhurba0kanı Francois Hollande giri0imiyle organize edilen 4 Temmuz Zirvesi için gündemin hazırlanması amacıyla yapıldı. Bu zirveye Arnavutluk, Makedonya, Bosna Hersek, Kosova, Karada., Sırbistan devlet 0efleri AB ülkelerinden ise Almanya, Avusturya, Hırvatistan, talya ve Slovenya katılacak. Sırbistan Ba0kanı Tomislav Nikoliç, Cumhurba0kanı Hashim Thaçi’nin de katılması nedeniyle Karada. Ba.ımsızlı.ı kutlamalarına katılmayı reddetmi0ti. 3’te BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI'nın milli kimliği ile ilgili Yunanistan’ın önde gelen devlet ve hükümet yetkililerinin açıklamalarına bir yenisi daha eklendi. Dışişleri Bakanı Nikos Kocas da azınlığın Türk olmadığı söyledi. Ancak Kocas'ın açıklaması bomba niteliğinde, çünkü bir diplomatın ağzından ilk defa resmen söyleniyor. Kocas, Batı Trakya'daki Azınlığın Türk olmadığını söylemekle yetinmeyerek, onun "Yunan Azınlık" olduğunu da söyledi. Dışişleri Bakanı Kocas'ın resmi ağızla Azınlığı "Yunan Azınlık" olarak nitelemesi, Yunan Dışişleri tarihinde bir ilki oluşturmakta ve farklı bir yaklaşım ve Azınlık Politikası olarak temayüz etmesi açısından dikkat çekmekte. 5’te SARAYBOSNA'da zulme kar7ı yürüyü7 TKA’DAN Arnavutluk Bilim Akademisi’ne destek ARNAVUTLUK'un başkenti Tiran'daki Arnavutluk Bilim Akademisinin "Akademik Kitaplar" binası, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından yenilenerek hizmete açıldı. Arnavutluk Kültür Bakanı Mirela Kumbaro Furxhi birçok kitabın bulunduğu bu binanın bugüne kadar çok kötü koşullarda hizmet verdiğine dikkati çekerek, "TİKA'nın desteği ve çalışmaları sayesinde iyi bir iş başardık. Kitap ve kültürel mirasın yanı sıra Tiran'a da hoş bir yer kazandırdık" ifadelerini kullandı. TİKA Koordinatörü Birol Çetin ise, iki buçuk aylık bir çalışmayla yeniledikleri binanın tarihinin 1920'li yıllara dayandığına işaret etti. 3’te THY, BÜYÜDÜKÇE KÜÇÜLMESIN Rifat SAT Sayfa 3’te YUNAN BAKAN ÇILDIRMI$ OLMALI ULUSLARARASI SARAYBOSNA ÜNİVERSİTESİ (IUS) ve Bosna Hersek'teki Mısır Birliği Derneği terör, şiddet ve adaletsizliğe karşı yürüyüş düzenledi. Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS) ve Bosna Hersek'teki Mısır Birliği Derneği tarafından, "Adaletsizliğe karşı tek yürek" sloganıyla düzenlenen yürüyüşe büyük katılım oldu. Başkentteki tarihi Gazi Hüsrev Bey Camisi'nden başlayan yürüyüşe katılan kalabalık, Türkiye, Bosna Hersek, Mısır, Filistin gibi ülkelerin bayraklarını taşıyarak, Nekbe'nin 68'inci yıl dönümü münasebeti, Bosna Hersek savaşı sırasında yaşanan soykırımı suçlarıyla ilgili adaletsizlikler ve Mısır'daki askeri darbeye ve tüm dünyada şiddete karşı çıkmak için toplandıklarını söyledi. KARADA NATO'NUN 29. ÜYES RUSYA'nın karşı çıkmasına rağmen Balkan ülkesi Karadağ, NATO'nun 29. üyesi olarak kabul edildi. NATO dışişleri bakanları toplantısında Karadağ'ın ittifaka katılması onaylandı. İttifak üyelerinin dışişleri bakanları ve Karadağ Başbakanı Milo Dukanovic, imzaların ardından NATO kararga- hı önünde aile fotoğrafı çektirdi. Karadağ'ın NATO üyeliğinin kesinleşmesi için ittifak üyelerinin parlamentolarından da onay gerekiyor. Bu onaya kadar Karadağ, NATO'nun tüm toplantılarına gözlemci ve davetli olarak katılabilecek. Onayın ardından da Karadağ, NATO'nun 29. üyesi olacak. 5’te Bulgaristan yeni cumhurba7kanını arıyor BULGARİSTAN’da Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev gelecek seçimde yeniden aday olmayacağını duyurdu. Plevneliev, kararını kişisel nedenlere bağlayarak, politikadan çekilmeyeceğini ancak yeni bir siyasi parti de kurmayacağını dile getirdi. Plevneliev, halka hitaben konuşmasında parlamentonun yurt dışında yaşayan Bulgar vatandaşlarının seçme haklarını sınırlandıran yasayı veto ettikten sonra siyasi eleştirilere maruz kaldığını anımsatarak, veto gerekçelerinin net ve esaslı olduğunu savundu. Cumhurbaşkanı olarak ayrım yapılmaksızın tüm halkı temsil ettiğini ifade eden Plevneliev, “Cumhurbaşkanı olmadan önce (iş adamı olarak) on binlerce iş yeri açtım, on binlerce ağaç diktim.” dedi. 3’te Makedonya'da 5 Haziran seçimleri iptal MAKEDONYA'da daha önce 5 Haziran'da yapılması kararlaştırılan erken genel seçimin başka tarihe ertelenmesini öngören yasa tasarısı kabul edildi. Ülkede yaklaşık bir yıldır süren siyasi krizde, önemli gelişmeler yaşandı. Birden çok maddeyi görüşmek üzere toplanan Mecliste öncelikle geçici hükümetteki görevlerinden daha önce istifa eden bakanların yerine gelecek isimler belirlendi. Meclisteki ikinci önemli gündem maddesi de Demokratik Bütünleşme Birliğinin (BDI) seçim yasasının değiştirilmesi talebi oldu. 5’te SAYFA 02 2 Balkan Haberleri SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 30 Mays 2016 Pazartesi TKA, Tuzla Üniversitesi’ne TÜRK DL VE EDEBYATI BÖLÜMÜ NA EDECEK Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Bosna Hersek'teki temasları kapsamında ülkenin kuzeydoğusundaki Tuzla şehrini ziyaret etti. Topçu, Bosna Hersek ve Türkiye arasındaki ilişkilerin son derece iyi ilerlediğini ifade ederek, TİKA’nın Tuzla Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü için inşa edeceği bina projesiyle şahsen ilgileneceğini aktardı TUZLA BALKAN GÜNLÜÜ C umhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Bosna Hersek'teki temasları kapsamında ülkenin kuzeydoğusundaki Tuzla şehrini ziyaret etti. Tuzla Kantonu Başbakanı Bege Gutica ile bir araya gelen Topçu, Bosna Hersek ve Türkiye arasındaki ilişkilerin son derece iyi ilerlediğini ifade ederek, Tuzla Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü için inşa edilecek bina projesiyle şahsen ilgileneceğini aktardı. www.haberler.com’a göre; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını getirdiğini söyleyen Topçu, özellikle Türk-Bosna Hersek İş Adamları Derneği'nin (TUBSİAD) Tuzla'da önemli projeler geliştirdiğini belirtti. Topçu, Bosna Hersek'e yatırım yapan iş adamlarının önümüzdeki dönemde artmasını temenni ederek, "Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçiliği desteğiyle Tuzla Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün binasını inşa edeceğiz. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) da bu konuda üzerine düşeni yapacaktır. Bugünkü toplantımız neticesinde birçok Türk iş adamı da bu projeye dahil olma kararı aldı." dedi. Gutica da Türk Dili ve Edebiyatı binasının inşasında TİKA'yla birlikte çalışacaklarını dile getirerek, "Sayın Topçu'yla kültür ve ekonomi alanlarında ne gibi projeler yapabileceğimizi konuştuk. Kendisinin ziyareti ve ilgisinden son derece memnun olduk." ifadelerini kullandı. Topçu ayrıca, Srebrenitsa'daki Potoçari Anıt Mezarlığı'nı da ziyaret etti. SAYFA 03 Balkan Haberleri 3 30 Mays 2016 Pazartesi MAKEDONYA’da siyasi kriz derinleiyor Makedonya'da daha önce 5 Haziran'da yapılması kararlaştırılan erken genel seçimin başka tarihe ertelenmesini öngören yasa tasarısı kabul edildi ÜSKÜP BALKAN GÜNLÜÜ M akedonya Meclisinde yapılan oylamada, 5 Haziran'da yapılması kararlaştırılan erken genel seçimin başka tarihe ertelenmesini öngören yasa tasarısı kabul edildi. Ülkede yaklaşık bir yıldır süren siyasi krizde, önemli gelişmeler yaşandı. Birden çok maddeyi görüşmek üzere toplanan Mecliste öncelikle geçici hükümetteki görevlerinden daha önce istifa eden bakanların yerine gelecek isimler belirlendi. www.dunyabulteni.net’e göre; İçişleri Bakanı Oliver Spasovski'nin yerine Mitko Çavkov, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Frosina Taşevska Remenski'nin yerine ise Dime Spasov seçildi. Başbakan Emil Dimitriev'in tavsiyesi üzerine oy çokluğuyla seçilen yeni bakanlar yemin ederek görevlerine başladı. Meclisteki ikinci önemli gündem maddesi de Demokratik Bütünleşme Birliğinin (BDI) seçim yasasının değiştirilmesi talebi oldu. Hazırlanan yasa tasarısında, erken genel seçimin 5 Haziran'da yapılmasını öngö- ren maddelerin çıkarılması talep edildi. BDI yetkilileri, seçim tarihinin tüm siyasi partilerin seçime hazır olduğunu açıklamasının ardından belirleneceğini ifade etti. Tartışmaların ardından yapılan oylamada, 5 Haziran'da yapılması planlanan erken genel seçimin başka tarihe ertelenmesi kararlaştırıldı. Böylelikle, daha önce de 24 Nisan'da yapılması planlanan erken genel seçim, ikinci kez ertelenmiş oldu. Bosna’da 506. Ayvaz Dede enlikleri DONJ VAKUF BALKAN GÜNLÜÜ B osna'da 5 asırdır devam eden geleneksel 506. Ayvaz Dede Şenlikleri kapsamında, şehir meydanında dolaşan atlı birlikler turistler tarafından yoğun ilgi gördü. Her yıl binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Ayvaz Dede Şenlikleri, www.haberturk.com’a göre; Bosna Hersek'te bu zamana kadar yapılan en uzun soluklu etkinlik olarak biliniyor. Bosna Hersek'e Osmanlı'nın ülkeyi fethinden önce gelen Ayvaz Dede'nin anısına beş asırdan fazla süredir düzenlenen şenliklerin merkezi programı Prusac kentinde yapıldı. Bosna Hersek'in orta kesimlerindeki Donji Vakuf kentinin yakınında bulunan Karaula kasabasında bir araya gelecek yüzlerce atlı, buradan geleneksel Osmanlı kıyafetleri ve ay-yıldızlı bayraklarıyla yola çıktı. Karaula'dan yola çıkan atlı birlikler, Donji Vakuf kent merkezinde binlerce kişi tarafından karşılandı. Bosna Hersek'in çeşitli kentlerinden gelen atlılar, daha sonra Donji Vakuf'tan geçerek merkezi programın düzenleneceği Prusac kasabasına doğru gitti. Ayvaz Dede Şenlikleri'nin merkezi programı kapsamında, öncelikle rivayete göre Ayvaz Dede'nin beş asır önce Prusac kasabasında görülen kuraklık nedeniyle yakınlardaki dağda 40 gün dua ettikten sonra kayanın açılıp suyun çıktığı yere geçilerek dua edildi. Ayvaz Dede Şenlikleri Kur'an-ı Kerim ve ilahilerin okunmasının ardından kılınan öğle namazıyla son buldu. Bosna’da ‘Zulme karı dur’ eylemi SARAYBOSNA BALKAN GÜNLÜÜ B SIYAH MAVI KIRMIZI SARI osna Hersek'in başkenti Saraybosna'da, son günlerde Suriye, Filistin, Türkiye ve Avrupa'da yaşanan terör, şiddet ve adaletsizliğe karşı yürüyüş düzenlendi. Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS) ve Bosna Hersek'teki Mısır Birliği Derneği tarafından, "Adaletsizliğe karşı tek yürek" sloganıyla düzenlenen yürüyüşe büyük katılım oldu. www.dunyabulteni.net’e göre; Başkentteki tarihi Gazi Hüsrev Bey Camisi'nden başlayan yürüyüşe katılan kalabalık, Türkiye, Bosna Hersek, Mısır, Filistin gibi ülkelerin bayraklarını taşıyarak, Nekbe'nin 68'inci yıl dönümü münasebeti, Bosna Hersek savaşı sırasında yaşanan soykırımı suçlarıyla ilgili adaletsizlikler ve Mısır'daki askeri darbeye ve tüm dünyada şiddete karşı çıkmak için toplandıklarını söyledi. Organizatörlerden Muhammed Huzeyfe Küçükaytekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, günümüzde birçok terör eyleminin Müslümanlarla bağdaştırıldığını söyleyerek, "Son zamanlarda İslam dünyasında yaşananlara dikkat çekmek için toplandık. Bu, bizim teröre karşı olan sesimizdir. Müslümanlar, terörist değildir. Hepimiz yapılan zulümlere karşıyız." dedi. Suriye'de çocukların kimyasal silahlarla öldürüldüğünü söyleyen Küçükaytekin, "Türkiye, her gün şehit veriyor. Halep'te yaklaşık 20 bin çocuk öldürüldü. Kimse bu olaylara tepki göstermiyor" diye konuştu. Yürüyüş kapsamında, başkentteki Saraybosna Çocukları Anıtı'na gelen kalabalık, düzenlenen yürüyüşün amacının yazılı olduğu metni birçok dilde okudu ve Suriye, Mısır, Türkiye ve Filistin'e selam gönderdi. İZMİR MEKTUBU ürk Hava Yollar THY, (THY) her eyden önce ba nda ta d BÜYÜDÜKÇE Türk ibaresi ile gururumuz KÜÇÜLMESN olmu tur. Ba ar lar ndan [email protected] mutlu oluruz. Kald ki; THY gerçekten dünya'da 24.Dönem İzmir milletvekili hakl bir liderli e t rman yor. Balkan Stratejik Araştırmalar Son y llarda Avrupa’da güç- Rifat SAT Merkezi (BASAM) Başkanı lenen Emirates, Etihad ve Qatar gibi irketlere kar müdür Say n Temel Kotil beyAvrupa’da liderli ini, tüm dünyaefendilerin dikkatini çekmek istida da güçlü pazar pay n korumak yorum. Evet, THY büyüyor. isteyen Lufthansa'y dahi geride Ancak bu büyüme beraberinde b rakan bir THY var. Türk Hava olumsuzluklar da getirmeye ba laYollar THY, imdiden marka bilid . Say n lker Ayc beyi Türkiye nirli inde dünyada ilk dört havaYat r m Ajans ndan tan r m. Say n yolundan biri haline gelmi Temel Kotil beyefendi ile de bir bile.Marka bilinirli inde dünya çok kez görü me imkan m z oldu. genelinde yüzde 64 ile Her ikisi de ba ar l yöneticiler. Lufthansa’y geçti .THY, giderek Eyvallah, ancak mü teriyi ya da büyüyor. Ancak bu büyüme Allah Say n lker Ayc 'n n deyimiyle korusun beraberinde küçülmeyi THY'n n yolcu de il konuklar n getirmesin. dinlemek gerekiyor. imiz gere i s k s k seyahat edebiliyoruz ve THY'N,N genellikle THY'n kullan yoruz. BÜYÜMESINDE Son günlerde özellikle stanbul ,ST,KRARLI seyahatlerimizde ciddi gecikmeler HÜKÜMETLER,N ya an yor. Geçen gün stanbul ETK,S, Atatürk havaliman ndaki trafik nedeniyle havada bir kaç tur Bu arada bu yükseli in arkas nda atmak zorunda kald k. Bu vesileyTürkiye'deki istikrarl ve güçlü bir le havadan yeni yap lan köprüyü hükümetlerin oldu u unutulmamade görme f rsat m z oldu. Ayn l d r. Türkiye Cumhuriyeti'nin ekilde stanbul'dan zmir'e dönerdünya liderli ine oynamas , siyasi ken de rötarlar oldu ve beklemek istikrar n getirdi i güç, hükümetin zorunda kald k. açt yeni havalimanlar , vatandaArkada lar m zdan da s k s k bu n al m gücünün artmas yla birikayetleri dinliyorum. Hatlar likte uça n tercih edilme art , art nca, stanbul'un havaliman bu D i leri bakanl m zca yurt trafi i kald ram yor. Yeni aç lacak d nda yeni aç lan stanbul havaliman bu sorunlara Büyükelçiliklerimiz, Türkiye'nin çözüm olabilir ancak arada geçen d yat r mc lar aç s ndan caziple zamanda s k nt lar büyüyebilir. mesi, Türk i adamlar m z n güçlestanbul'daki bu trafik dolayl yönnip ihracata yönlenmeleri, tüm den ba lant l tüm uçu lar da bunlar THY'n n büyümesinde olumsuz etkiliyor. Önemli bir önemli faktörlerdir. daveti yada i görü mesini bu yüzTHY'n “Avrupa’da yüzde 77. den kaç rmak üzücü olur. Kald ki; Yani 100 ki iden 77’si biliyor. siz trafik yüzünden bir kaç dakika Hatta dünya genelinde ‘ilk akla geç kalsan z, uça a al nm yorsugelen havayolu’ s ralamas nda nuz ve biletiniz yan yor ama hava Emirates’ten sonra ikinci. trafi i nedeniyle uça n z bir saati THY’nin bilinirli inin bu kadar a an bir gecikmeye maruz kal nca artmas nda en mühim etken hiç sadece pilot taraf ndan formalite ku ku yok ki dünyan n en fazla bir özür anonsu yap l yor. Bu hiç noktas na uçan havayolu olmas . de adil de il. Gecikme ayda y lda 2015’te 284 uçu hatt olan THY, bir kez olabilir ama son günlerde 2016 ve sonras nda yeni destinaskronik oldu. yonlarla hat say s 290’ n üzerine ç kacak. Atlanta devreye girince BAKENT'TEN ABD’ye günlük yolcu say s ÜÇÜNCÜ BÜYÜK 6.500’e, 2017 ba nda da 10 bin EH,R ,ZM,R'E ki iye ula acak. Türk Hava Yollar NEDEN THY YOK? THY, hat aç l lar nda dünya havayolu pazar ndaki pay n Son olarak THY'n n Ba kent stanbul 3. havaliman n devreye Ankara'dan stanbul'a uça vargirmesinin de itici gücüyle iki kattan fazla art rmay hedefliyor. ken, Ba kent Ankara'dan Dünya havayolu ta mac l pazaTürkiye'nin üçüncü büyük kenti r ndan u anda yüzde 1.9 hisse zmir'e neden seferi yok? Sadece alan THY, 2023’teki pay n yüzde THY'n n di er havayolu markas 3.5-4’e ç karmay hedefliyor.Uçak olan Anadolu jet Ankara- zmir say s n ise 500’ün üzerine ç karhatt nda yolcu ta yor. Üstelik may hedefliyor. zmir uzun y llar Ula t rma ve imdi gurumuz olan Say n SAYIN ,LKER AYCI Ba bakan m z n milletvekili olduVE TEMEL KOT,L u ehir. Anadolu jet havayolu BEYEFEND,LER,N uçaklar nda Busines bölümü olmaD,KKAT,NE s n, portakal suyu da t lmas n, problem yok ama lütfen u koltukTHY'n n yönetimindeki iki önemli lar biraz geni tutun, sizlerin deyiisim THY Yönetim kurulu minizle konuklar n z bu uçaklarda Ba kan Say n lker Ayc ve Genel eziyet görüyor. T ARNAVUTLUK B,L,M AKADEM,S,’N, T,KA YEN,LED, TRAN BALKAN GÜNLÜÜ A rnavutluk'un başkenti Tiran'daki Arnavutluk Bilim Akademisinin "Akademik Kitaplar" binası, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından yenilenerek hizmete açıldı. www.haberler.com’a göre; açılış törenine Arnavutluk Kültür Bakanı Mirela Kumbaro Furxhi, Bilim Akademisi Müdürü Muzaffer Korkuti, Türkiye'nin Tiran Büyükelçisi Hidayet Bayraktar, TİKA Tiran Koordinatörü Prof. Dr. Birol Çetin, akademisyenler ve diğer konuklar katıldı. Büyükelçi Bayraktar, bilim alanında iş birliğinin iki ülke arasındaki ilişkilerin sütununu oluşturduğunu belirterek TİKA'nın desteğiyle yenile- nen binanın açılışını yapmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Arnavutluk Kültür Bakanı Furxhi de birçok kitabın bulunduğu bu binanın bugüne kadar çok kötü koşullarda hizmet verdiğine dikkati çekerek, "TİKA'nın desteği ve çalışmaları sayesinde iyi bir iş başardık. Kitap ve kültürel mirasın yanı sıra Tiran'a da hoş bir yer kazandırdık." ifadelerini kullandı. TİKA ile son yıllarda iyi bir iş birliği içerisinde olduklarını anlatan Furxhi, "Berat ve Elbasan'daki birkaç ibadethaneyle ilgili çalışmalarımız oldu. İşkodra'daki Kurşunlu Camisi'nin restorasyonuyla ilgili çalışmalarımız var. TİKA, Kültür Varlıkları Enstitüsü ile de yakın bir iş birliği içerisinde." dedi. TİKA Koordinatörü Çetin ise, iki buçuk aylık bir çalışmayla yeniledikleri binanın tarihinin 1920'li yıllara dayandığına işaret etti. Bulgaristan’da Plevneliev yeniden aday olmayacak SOFYA BALKAN GÜNLÜÜ B ulgaristan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, sonbaharda yapılacak cumhurbaşkanı seçiminde tekrar aday olmayacağını açıkladı. Plevneliev, kararını kişisel nedenlere bağlayarak, politikadan çekilmeyeceğini ancak yeni bir siyasi parti de kurmayacağını dile getirdi. Plevneliev, halka hitaben konuşmasında parlamentonun yurt dışında yaşayan Bulgar vatandaşlarının seçme haklarını sınırlandıran yasayı veto ettikten sonra siyasi eleştirilere maruz kaldığını anımsatarak, veto gerekçe- lerinin net ve esaslı olduğunu savundu. Cumhurbaşkanı olarak ayrım yapılmaksızın tüm halkı temsil ettiğini ifade eden Plevneliev, “Cumhurbaşkanı olmadan önce (iş adamı olarak) on binlerce iş yeri açtım, on binlerce ağaç diktim.” dedi. www.dunyabulteni.net’e göre; halkı aldatmadığını ve vicdani olarak huzurlu uyuyabildiğini dile getiren Plevneliev, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir kez cumhurbaşkanı olan, hep cumhurbaşkanı olur. O kadar çok krizin yaşandığı bir ortamda çalışmalarımın değerlendirilmesi için erken olduğunu düşünüyorum. Görevimi son gününe dek tam verimlilikle çalışacağım.” SAYFA 04 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 4 Kosova Haberleri KKTC’nin olu(umda ve ya(am2n2 sürdürmesinde yads2namaz katk2lar2 olan karde(lerimizi adadan uzakla(t2rmak ve 41 y2lda edindikleri mülklerini, çal2(arak parlatt2klar2 ve i(e yarar hale soktuklar2 topraklar ile i( yerlerini ellerinden almak için de, Avrupa Birlii ile kafa patlatarak, mü(tereken dahiyane bir kand2rmacay2 masaya koymaya ura(2yorlar. Bir anla(ma olmas2 durumunda, bir taraftan K2br2sl2 Türklerin d2(2ndaki tüm KKTC vatanda(lar2 da Avrupa Birlii vatanda(2 olacak havucunu uzatmaya ve yutturmaya çal2(2rlarken, öbür taraftan da güneyde mal b2rakmam2( olan ki(ilerin ellerinden de topraklar2n al2naca2n2 veya da ilk mal sahibi diye tan2mlad2klar2 “Rum koçan (Tapu) sahibi” kabul ederse mülkün paras2n2 bir tamam ödeyeceini kabul ettirmeye çal2(2yorlar. 1974 Mutlu Bar2( Harekat2ndan sonra Anadolu’muzdan adaya gelip yerle(en karde(lerimize Avrupa Birlii vatanda(l22 teklif ediyorlar ama altlar2ndan da evlerini, tarlalar2n2, i( yerlerini ve dier ta(2nmaz mallar2n2 alman2n tuza2n2 kuruyorlar. Ayn2 (ekilde güneyde mal b2rakmam2( K2br2sl2 Türklerin elinden de, kullan2mlar2nda herhangi bir (ekilde elde edilmi( 1974 öncesi Rum mal2 varsa geri alacaklar2n2n zemini haz2rl2yorlar bu alabildiince çirkin ve büyük bir tuzak olan bu öneri ile. Sonras2 ise malum. Elinden mal2, mülkü, evi, bark2, topra2, i(yeri ve kökleri al2nacak ki(iler, ay2r2ms2z olarak Türkiye’den gelen karde(lerimiz ile bizim kendi insan2m2z2n belli bir k2sm2 aday2 terk etmeye mecbur kalacak ve bu çirkin tuza2n sonunda da hem Rumlar KKTC topraklar2n2n büyük bir k2sm2n2 ele geçirmi( olacaklar, hem de KKTC’de veya da ad2 müzakerelerden sonra her ne olacaksa, K2br2sl2 Türklere ait olu(turucu devleti olu(turan Türkler, hem nüfus bak2m2ndan, hem de toprak bak2m2ndan az2nl2k haline gelecek. Çok dikkatli olmal2y2z. Kötü bir oyun oynanmaya ve le( gibi kokan bir çorap da ba(2m2za örülmeye çal2(2lmakta… MÜZAKERELERDE ÇRKN TEZGAH [email protected] Prof.Dr. Ata ATUN ürdürülmekte olan müzakerelerde Rumlar ve Avrupa Birlii taraf2ndan çirkin bir tezgâh2n masaya konmak istendii çok aç2k ve net olarak görünmekte. Rumlar, ara bölgede yer alan topra2n tümünü ald2ktan sonra KKTC s2n2rlar2 içinden de alabildikleri kadar topra2 almak pe(indeler. Bunun için de her yolu deniyorlar, her düzenbazl22 da masaya koyuyorlar. Gerçekte Rumlar2n 4 tane büyük hedefleri var bu süren müzakerelerde elde etmek istedikleri. Bunun için de canla ba(la çal2(2yorlar, her hinlii de ortaya koyuyorlar. Hedefleri; Türk askeri tümü ile geri gitsin, Türkiye’den gelip yerle(enlerin hepsi geri dönsün, K2br2sl2 Rumlar 1974’de terk ettikleri topraklar2n tekrardan sahibi olsun, K2br2sl2 Türkler “Ayr2cal2kl2 az2nl2k statüsü” ile mevcut Rum devletine kat2ls2n. Zaten bunlar gerçekle(tiinde de geriye bir (ey kalm2yor, ada tümü ile K2br2s Rum idaresi alt2na giriyor, K2br2sl2 Türkler de az2nl2k haline geliyor. Aram2zdaki baz2 Rum hayranlar2n2n da istedii ve can2 gönülden destekledii de bunlar asl2nda.K2br2sl2 Rumlar2n 1974’de terk ettikleri topraklar2n tekrardan sahibi olabilmeleri için de 1974 Mutlu Bar2( Harekat2ndan sonra adaya Anadolu’muzdan gelip yerle(en karde(lerimizin geri gitmelerini istiyorlar ki, onlardan bo(alan yerlere kendileri yerle(sinlermi(. S MÜTEREK KANDIRMACA 1974 Mutlu Bar2( Harekat2’ndan sonra Türkiye’mizin çe(itli yerlerinden gelip, bizlerle birlikte hiç tan2mad2klar2 bu topraklara t2rnaklar2n2 geçirerek ya(ama tutunan, çoluk çocua ve toruna kar2(arak, 30 Mays 2016 Pazartesi Srbistan, Fransa'da KOSOVA’YI TANIDI Fransa Dışişleri Bakanlığı tarafından Paris’te örgütlenen bakanlar toplantısında Kosova ve Sırbistan devlet olarak temsil edildi PARS - BALKAN GÜNLÜÜ F ransa Dışişleri Bakanlığı tarafından Paris’te örgütlenen bakanlar toplantısında Kosova ve Sırbistan devlet olarak temsil edildi. Bu toplantıya Kosova Dışişleri bakanı görevini vekâletten yürüten Petrit Selimi ve Sırbistan Dışişleri Bakanı İvica Daçiç katıldı, bu arada Batı Balkanların Bakanlar Zirvesinde Kosova ve Sırbistan bayrakları da yer aldı. www.kosovahaber.net’e göre: Sırbistan Başkanı Tomislav Nikoliç, Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi’nin de katılması nedeniyle Karadağ Bağımsızlığı kutlamalarına katılmayı reddetmişti. Bakanlar toplantısı, Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande girişimiyle organize edilen 4 Temmuz Zirvesi için gündemin hazırlanması amacıyla yapıldı. Bu zirveye Arnavutluk, Makedonya, Bosna Hersek, Kosova, Karadağ, Sırbistan devlet şefleri AB ülkelerinden ise Almanya, Avusturya, Hırvatistan, İtalya ve Slovenya katılacak. Kosova'dan Karada'a toprak art PRTNE - BALKAN GÜNLÜÜ K osova Başbakanı İsa Mustafa, 'yolsuzlukla mücadele ve Karadağ ile Sınır Anlaşması’nın onaylanmasının, vizesiz seyahat etmekten önce yerine getirilmesi gereken iki şart' olduğunu söyledi. Mustafa, “Kriterlerin yerine getirilmesi için bazı süreçleri hızlandırdığından dolayı Meclis’e teşekkür etmek istiyorum. Vize serbestisi tavsiyesi Avrupa Komisyonu tarafından alınmış önemli ve tarihi bir karardır. Vize serbestisiyle ilgili yerine getirmemiz gereken daha iki şart var. Karadağ ile Sınır Anlaşması onaylanmalıdır. Diğer bir şart ise bireysel veya herhangi bir siyasi partinin konusu değildir. İkinci şartı teşkil eden yolsuzlukla mücadele sürdürülmelidir. Hükümet bununla ilgili taahhütlerini dile getirmiştir ve bu açıdan başarılı olacağımızdan ve en nihayet gereken oyları alacağımızdan eminim.” şeklinde konuştu. www.dunyabulteni.com’a göre; Avrupa Birliği Göç, İçişleri ve Vatandaşlık Komiseri Dimitris Avramopulos, geçen hafta Kosova'ya Karabağ sınırı konusunda baskı yapmak üzere vizesiz seyahat kozunu öne süren Mogherini ile görüşmüştü. Avramopulos, Kosova'nın, Karadağ ile sınırları yeniden belirleme anlaşmasını kabul etmesi gerektiğine işaret ederek, "Kosova aynı zamanda, yolsuzlukla mücadele çalışmalarına da devam etmeli. Kosova, Avrupa ailesinin bir parçasıdır." ifadelerini kullandı. Kosova'da muhalefet toprak kaybına sebep olduğu için aylardır protesto gösterileri ile Karadağ Sınır Anlaşması’na karşı çıkıyor. Kosova, Terörle Mücadele Yasa Tasarısını onayladı PRTNE BALKAN GÜNLÜÜ K osova hükümeti Terörle Mücadele Yasa Tasarısını onayladı. Kosova Meclisi 59 evet, 4 çekimser ve hiçbir ret oyu ile Para Aklamanın Önlenmesi ve Terörizmin Finansmanıyla Mücadeleye ait yasa tasarısını esasta onayladı. www.dunyabulteni.net’e göre; Maliye Bakanı Avdullah Hoti, terörle mücadelenin Hükümetin programıyla sıkı bağlı olduğunu ve bu program ile para aklamanın önlenmesinde uluslararası işbirliğine ait etkin erişimin öngörüldüğünü belirtti. Bakan Hoti, polis ve savcılık ile en iyi işbirliği ve etkileşimin hayati önem taşıdığını söyledi. Naser Osmani ise bu yasa tasarısının onaylanması için çerçevenin ilerletilmesinin İstikrar ve Ortaklık Anlaşmasında çıkan taleplerle bağlı olduğunu açıkladı. PDK Parlamento Grubu’ndan Safete Hadergjonaj yasanın değiştirilip tamamlanmasının terörle mücadelede mevcut olan bazı düzensizliklerin kaldırılması amacıyla yapıldığını ifade etti. DEK heyeti Kosova’da ziyaret gerçekletirdi PRTNE - BALKAN GÜNLÜÜ K osova Demokratik Türk Partisi Genel Başkanı ve Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar, Burhan Muharrem önderliğindeki Türkiye’den gelen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu delegasyon üyelerini resmi makamında kabul etti. www.kdtp.org.tr’de yer alan habere göre; görüşmede Bakan Yağcılar ve DEİK başkanı Burhan Muharrem, Kosova ile Türkiye’nin yakın ilişkilerine değinerek ileriki dönemlerde daha kapsamlı projelere imza atılmasına yönelik hazırlıkların yapılması için istişarelerde bulundurlar. Bakan Yağcılar, yeni yatırım alanlarının tespit edilmesi doğrultusunda çok yönlü projelerin hayata geçirilmesinin önemine vurgu yaptı. Gençlere çeşitli alanlarda staj yapma olanaklarının gerekliliğine değinen Bakan Yağcılar uygun şartların yaratılması için DEİK ile beraber hareket edeceklerini ifade etti. SAYFA 05 5 Balkan Haberleri KARANLIIN SONU SEVMEK... Oya BÇC üzik dinlemeyi çok sevmekle birlikte arabesk pek tarz m de ildi. Ancak son bir haftad r minibüste dinledi im brahim Tatl ses ark s yla birlikte ya yorum… O kadar bar dolu, o kadar güzel sözleri var ki; ruhuma çok iyi geldi ve müzik tercihlerimi gözden geçirmeme sebep oldu. smi Sevmek olan ark n n sözleri, tüm insanl a adeta ders niteli inde. “ Hayat n tad sevmek, Tanr ’ n n ad demek sevmek, kulun murad demek, Kalbimizde sevgiye a ka yer vermeliyiz. Kucak aç p dostlu a sevip sevilmeliyiz. Sevmek karanl n sonudur. Ne e huzur doludur. Sevmek Tanr m z’ n yoludur. Bebekli inden itibaren sevgi ruhuyla yeti tirilen çocuklar, büyüdü ünde de tüm canl lar seven, her konuyu bar ç l yollarla çözmeye çal an, uzla mac bireyler olurlar. Geneli bu karakterde olan bireylerden olu an toplumlarda iç çat malar olmad gibi, di er toplumlar, ülkelerle de olu abilecek tüm sorunlar bar ç l, ak lc yollardan çözülür. Starwars serisini izleyenler bilirler; güzelim Annakin Skywalker, sahip olduklar yla gurura kap l p, öfke nefret taraf na, me hur Karanl k Tarafa geçtikten sonra ne hale geldi. Yoda’ n n da dedi i gibi “… öfke nefrete; nefret ise ac ya yol açar.” M SEVGNN KARITI DUYGU NEFRET Nefret, sevginin kar t bir duygu ve çok y k c bir etkiye sahip. Öyle ki ruhu, kalbi sevgiyle dolu olan bir insan ile ruhu, kalbi nefret, sevgisizlikle dolu insan d görünümünden ay rt edilebilirsiniz. Bulunduklar ortama yayd klar enerji bile farkl d r. Sevgi, insan dinç tutar, genç kalmas n sa lar, ruhuna akl na kalbine huzur verir. Bu insan n içindeki huzur, yüzüne ve mimiklerine yans r. Bu durumu içinin güzelli inin d na yans mas olarak da ifade edebiliriz. Tam tersi nefret insanlar için de geçerlidir. Onlar n da kalplerinde ta d klar , nefret, kin öfke; sürekli gergin olmalar na, yüzlerinde de gergin çat mac , mutsuz ifade ta malar na neden olur. Ama i in iyi taraf ; Sevgi bula c d r. Siz içinizde sevgiyi ya ar ve en sevgisiz insana bile sürekli sevgiyle ve anlay la yakla rsan z, o insan n bir süre sonra süngüsünün dü ece ini, daha fazla nefret insan olmaya güç yetiremeyece ini göreceksiniz. te bu mucizevi etkileri nedeniyle sadece ülkemizin de il tüm dünyan n sevgiye ihtiyac ihtiyac var. Sürekli göz önünde olan, insanlar n örnek ald klar sanatç lar, sporcular vb sevgiyi dünyaya yaymada daha etkili olacaklar ndan bu noktada sanatç lar m za, sporcular m za büyük görev dü üyor. Gerek Türkiye gerek dünyada yapacaklar tüm çal malarda mutlaka sevgiyi i lemeleri gerek. Röportaj yapt klar nda sevgiyi anlatmalar gerek. Sak n karanl k tarafa geçmeyin, Sevgiyle kal n….. 30 Mays 2016 Pazartesi NATO Karada’ kabul etti Rusya'nn kar çkmasna ramen Balkan ülkesi Karada, NATO'nun 29. üyesi olarak kabul edildi. NATO dileri bakanlar toplantsnda Karada'n ittifaka katlmas onayland BRÜKSEL - BALKAN GÜNLÜÜ R usya'nın karşı çıkmasına rağmen Balkan ülkesi Karadağ, NATO'nun 29. üyesi olarak kabul edildi. www.dunyabulteni.net’e göre, NATO dışişleri bakanları toplantısında Karadağ'ın ittifaka katılması onaylandı. İttifak üyelerinin dışişleri bakanları ve Karadağ Başbakanı Milo Dukanovic, imzaların ardından NATO karargahı önünde aile fotoğrafı çektirdi. Karadağ ile ilgili tarihi kararın alındığı toplantıda Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu temsil etti. Karadağ'ın NATO üyeliğinin kesinleşmesi için ittifak üyelerinin parlamentolarından da onay gerekiyor. Bu onaya kadar Karadağ, NATO'nun tüm toplantılarına gözlemci ve davetli olarak katılabilecek. Onayın ardından da Karadağ, NATO'nun 29. üyesi olacak. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Karadağ'ın üyeliğinin, ülke tarihinde güvenli bir dönemin başlaması anlamına geldiğini söyledi. Karadağ'ın üyeliğinin bölgeye daha fazla istikrar ve güvenlik getireceğini ifade eden NATO Genel Sekreteri, "Bu, aynı zamanda NATO'nun kapılarının ortaklar için açık olduğunu net bir şekilde gösteriyor. Yol kolay değil, hala yapılacaklar var. Ancak Karadağ bunun mümkün olduğunu gösteriyor." dedi. Karadağ Başbakanı Dukanovic ise, 16 sene önce NATO ülkeleri tarafından bombalanan ülkesinin ittifakın diğer üyeleriyle omuz omuza duracağını belirterek, "Bize her zaman güvenebilirsiniz." diye konuştu. Filibe’deki Silah Fuar’nda 6 Türk irketi FLBE - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü S avunma, Terörle Mücadele ve Güvenlik konulu 12. Uluslararası Hemus 2016 Askeri Sanayi Fuarı, Bulgaristan’ın doğusundaki Filibe şehrinde açıldı. www.timebalkan.com’un haberine göre; Bulgaristan Savunma Bakanı Nikolay Nençev’in askeri törenle açılışını yaptığı fuara aralarında Türkiye, Avusturya, Hollanda, Almanya, Çin, İsrail, Polonya ve Bulgaristan gibi 20 ülkeden üretici firmalar ve askeri heyetler katıldı. Savunma Bakan Yardımcısı Orhan İsmailov, iki yılda bir düzenlenen fuarın yeni yayınına 41 Bulgar ve 22 yabancı şirketin katılıyor olmasının mutluluk verici olduğunu ifade etti. Ekonomi Bakan Yardımcısı Lüben Petrov da yerli savunma sanayinin son yılda ihracat potansiyelini yüzde 50 oranında artırdığını, Hindistan, Suudi Yılın bombası Kocas’tan geldi ATNA - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü B atı Trakya Türk Azınlığı'nın milli kimliği ile ilgili Yunanistan’ın önde gelen devlet ve hükümet yetkililerinin açıklamalarına bir yenisi daha eklendi. Dışişleri Bakanı Nikos Kocas da azınlığın Türk olmadığı söyledi. Ancak Kocas'ın açıklaması bomba niteliğinde, çünkü bir diplomatın ağzından ilk defa resmen söyleniyor. www.milletgazetesi.gr sitesine göre; Kocas, Batı Trakya'daki Azınlığın Türk olmadığını söylemekle yetinmeyerek, onun "Yunan Azınlık" olduğunu da söyledi. Kocyas, eski bakan ve ND milletvekili Evripidis Stilyanidis'in "Batı Trakya: Bir Sonraki Adım..." isimli kitabının tanıtım programında söz alarak yaptığı konuşmada Batı Trakya'daki Azınlık ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kocas, Batı Trakya'daki Azınlığın Türk olmadığını farklı bir şekilde dile getirdi: Azınlığın, "Yunan Azınlık" olduğunu iddia etti. Dışişleri Bakanı Kocas'ın resmi ağızla Azınlığı "Yunan Azınlık" olarak nitelemesi, Yunan Dışişleri tarihinde bir ilki oluşturmakta ve farklı bir yaklaşım ve Azınlık Politikası olarak temayüz etmesi açısından dikkat çekmektedir. Bu açıklamalar, Yunanistan'ın önümüzdeki süreçte Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili yeni bir politika izleyeceğinin ve bunun ipuçlarının işareti olarak değerlendirildi. Bakan yaptığı konuşmada, önümüzdeki süreçte Batı Trakya ile ilgili yeni tedbirler alınacağını belirtti. Bat Trakya Heyeti’nden Erdoan’a ziyaret ANKARA BALKAN GÜNLÜ⁄Ü C umhurbaşkanı Erdoğan Beştepe Külliyesi’nde Batı Trakya Türk Heyeti'ni kabul etti. www.milletgazetesi.gr’de yer alan habere göre; bir dizi temas- SIYAH MAVI KIRMIZI SARI larda bulunmak üzere Ankara'da bulunan ve bazı danışma kurulu üyelerinden oluşan Batı Trakya Müslüman Türk Azınlık Heyeti Beştepe Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi. Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki kabulde Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı'ndan sorumlu Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş de hazır bulundu. Aynı gün Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif ile İskeçe Müftüsü Ahmet Mete T.C. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez tarafından kabul edildi. Arabistan, Irak ve ABD gibi ülkelere 2015 yılında 640 milyon avroluk ürün sattığını duyurdu. Fuara gelen Milli Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tuğgeneral Şaban Umut’un başkanlığındaki heyet, burada temsil edilen 6 Türk şirketin çalışma ve ürünleri konusunda bilgi aldı. Tuğgeneral Umut, fuarda Bulgaristan Savunma Bakanı Nikolay Nençev, Bakan Yardımcısı Orhan İsmailov, İçişleri Bakan Yardımcısı Filip Gunev, Ekonomi Bakan Yardımcısı Lüben Petrov ve diğer yetkilileri ile görüştü. Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe de, AA’ya yaptığı açıklamada, Tuğgeneral Umut’un heyetinin 3 günlük Bulgaristan ziyaretleri sırasında Bulgar ordusunun askeri ve sivil üst düzey yöneticileri ile bir araya geleceğini belirtti. Büyükelçi Gökçe, Türkiye’nin savunma sanayinin 2015 yılında 1,5 milyar dolarlık ihracat yaptığını, en büyük pazarı ABD olmak üzere 60 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğine vurgu yaptı. SAYFA 06 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 6 Aratrma 30 Mays 2016 Pazartesi Göçün 120. yılına yaklaşırken bir Muhacir Giritli’nin anıları İç savaştan dolayı sürekli olarak elektrik kesintisi yaşayan bir şehirdeyiz yine. Trablus’un kapkara kış gecelerindeyiz. Mum ışığının zar zor verdiği kısık aydınlığından faydalanarak sıcacık yüreklerle rahmetli babamızın etrafında toplandık. Heyecanla bir Girit masalı daha bekliyoruz hep beraber Y ıllardır eğitim alanında görev yapmış babamız vakit kaybetmek bilmezdi. Bu kapkara soğuk gecenin nasıl değerlendirileceği kafasında çoktan tasarlamıştı. Bu vesile ile geçmişimizi ve tarihimizi öğretiyordu her akşam. O kadar heyecanlı ve güzel anlatırdı ki, rahmetlinin kullandığı cümleleri ve ses tonu bu günde halen kulaklarımızı çınlatmaktadır. Bıkmadan usanmadan küçücük beyinlerimizin içine Osmanlının aşkını kazıyordu, Giritli olmanın anlamını anlatıyordu.”Bütün Giritli dedeleriniz birer kahraman idi” diyerek göğsümüzü Giritlilik gururu ile kabartıyordu. Mum ışığının verdiği o mistik ve romantik hava ile babalarını halka şek- linde sarmış altı çocuğun halini görecektiniz. Babamızın anlattıkları dizi şeklinde oluyordu zaten. Her akşam yatmadan kahraman Giritlilerin öyküsünün bir parçasını dinlerdik. Anlatılan masalı en ince noktasından koparıyor, öyküyü her birimizin rüyasında umduğu gibi bitiriyordu. Rahmetli babamız çocuklarının rüyalarına girmeyi başaran bir öğretmen idi işte. Gelin, bir defa sizde bizimle oturun ve İbrahim Bekraki’nin ağzından bir kahraman Giritlinin masalını dinleyin. Bu gece pala bıyıklı Giritli Halit Ağanın hikâyesini dinleyeceğiz. Ailemizin büyük amcası olan Halit Ağa cesareti ve gücü ile tanınmış bir zat imiş. Girit’i terk ettikten sonra Lübnan’a yerleşmiş, ailemizin koruyuculuğunu yapmış, hatta tüm göçmen Giritlilerin sığınacağı kişiydi diyordu babam. Yabancı bir memlekette yaşayan muhacir Giritlilerin elbette güçlü ve etrafa sözünü geçirebilen bir adama ihtiyaçları vardı doğal olarak. İşte bu kişi Halit Ağa’nın ta kendisiydi. Odanın tam ortasında yerleşmiş mangalın içinde cayır cayır yanan kömür odamıza hem ışık hem de ısı veriyordu. Mangalın kenarına konan çaydanlıktan çıkan fokur fokur sesler sihirli gecemizin süsünü tamamlıyordu bir şekilde… “Halit Ağa Trablus’taki muhacir Giritlilerin babayiğidi idi” cümlesi ile başlayan masalımız şöyle devam etmişti; kızınca anında kıpkırmızıya dönüşen beyaz çehresi ve ela gözleri ile tanınan ağaAli BEKRAKİ mız yukarıya burkulmuş pala bıyıklarıyla ünlüydü. Başından eksik etmediği fesi, geniş siyah şalvarı üzerinde oturan işlemeli yeleği ile herkesin dikkatini çeken bir yakışıklı idi. Sağ elinde ince uzun nar dalı kösteği ile gezerdi hep. Beline sarılmış kalın kumaşın altın sarısı ipleriyle gözleri kamaştırıyordu. Sokaklarda gezerken herkese Giritlilerin asaletini gösteriyordu bir şekilde. Bu haliyle Trablus’un o dönemde önde gelen liderleri bile Halit Ağamızı itibar eder, saygı ve hürmet gösterirlerdi. Nitekim Fransız işgaline karşı istiklal mücadelesi vermiş ve Lübnan Cumhuriyetinin müftülük görevini yaptıktan sonra başbakanlık görevine birkaç kere atanan ünlü lider Abdülhamit Efendi Karami bile Halit Ağamızı görünce cübbesini açıp içine alarak sarılırdı. LÜBNAN’IN KARMAŞIK GÜNLERİ Diğer bir yandan ise fakir fukaraya sahip çıkmayı bilen amcamız Lübnan’ın karmaşık günlerinde zalimlerin ellerine vurarak adaleti sağlayabilen bir insandı. Aynı zamanda Giritli muhacirlerin yanında, yerli halka yaptığı büyük fedakarlıklarla herkesin gönlüne taht kurmayı başaran bir kişi idi. Bab- el Tabbane Mahallesine musallat olmuş bir eşkıya çetesine karşı korkusuzca durabilen tek kişi Halit Ağa idi. Bu çetenin elebaşını uyarmasına rağmen terbiyesiz davranışlarına devam edince onu kendi tabancasıyla vurmuş ve mahalleden kovmuştu. Bu vesile ile yerli halkında hem sevgisini hem de takdirini kazanmayı başarmıştı. GİRİTLİLER ZULMÜ SEVMEZ ‘Biz muhacir Giritliler zulmü sevmeyiz. Zulmü gördüğümüz zaman da susmayız. Bir şekilde durdurmaya çalışırız. Bu yolda paramızı ve canımızı vermekte de tereddüt etmeyiz.’derdi Halit Ağa amcamız Bu öyküyle çocuklarını adeta coşturan baba Halit Amcayı Bekraki ailesinin kahramanı olduğunu çoktan ilan etmişti bile.’Baba ne olursun devam et, burada masalını bitirme, başka ne yapardı amcamız’ diye haykırıyordu herkes. Babamızın yüzünde ise hafif bir gülümseme vardı ve yarattığı etkiden memnun olduğu her halinden belliydi. Babamız devam ediyordu; Buğday Çarşısı’nda bulunan Giritliler Kahvehanesine bir Arap kabadayısı girer ve oradakilere meydan okumaya niyetli olduğu havasından belli eder. Kahvehanenin ortasında bulunan geniş masaya oturur ve yanında getirdiği torbadan ceviz çıkarıp masaya koyar. Ceviz taneleri birer birer avucunun içine alarak sıkar ve parçaladıktan sonra masaya bırakır. El kuvvetini gösteren Arap’ın şovunu sonuna kadar izleyen Halit Ağa masasından kalkar ve yavaş yavaş kabadayının oturduğu masaya doğru ilerler. Eline bir ceviz tanesini alır, Şehadet ve baş parmakları arasına yerleştirir ve bir hamlede param parça eder.’Hadi evla- dım, senin burada işin olmaz, başka yere git ve derdini orada anlat’ diyerek adamı kovar. Bundan dolayı Halit Ağa Giritlilerin baba yiğidi idi işte… TRABLUS’UN EN ÜNLÜ AYAKKABICISI Ağabeyisi olan dedem Ali Bekraki ile birlikte kunduracılık yapan Halit Ağa Trablus’un en ünlü ayakkabı imalatını yapıyorlardı. El muhacir kunduracılığı oldukça beğenilmiş ve tutulmuş, hatta bir marka haline gelmeyi başarmıştı. Belediyenin yaptığı tadilattan önceki dönemde Matbaacılar Sokağında oldukça geniş satış mağazaları vardı. Ali Bey camide sabah namazını kıldıktan sonra mağazasını açıyor, ardından Halit Ağa geliyordu. Her sabah olduğu gibi Ali Bey bir sabah yine dükkanını açmak üzere yola çıkar. Ancak onu takip eden hırsızlar yolunu keser ve onu soymaya kalkarlar. Doğru dürüst Arapça bilmeyen Ali Bey etrafına bakar, lakin alaca karanlıkta imdadına yetişecek kimseyi görmez. Hırsızlar Ali Beye yaklaşıp kimsesiz Giritliyi tartaklamaya kalkarlar. İşte O anda ağabeyisine Hızır gibi yetişen ve nereden çıktığını anlaşılmayan Halit Ağa elindeki değnekle hırsızları darma dağın edip etkisiz hale getirir ve karakola teslim eder. Hayatında camide hiç sabah namazı kılmamış Halit Ağa meğer abisinin yolunu yıllardır takip edermiş. Abisi farkında değildi. İşte bu alışkanlık sayesinde ağabeyisini hayatı bağışlanmış oldu… AYAKLANMA VE İHTİLAL 1958 yılında Bağdat ittifakını destekleyen Lübnan Cumhuriyeti başkanı Kemil Şamun’a karşı Lübnan’da bir ayaklanma ve ihtilal olur. Memleketteki Müslümanlar o dönemde mevcut hükümete karşı silahlı mücadeleye başlar ve Şamun’dan Mısır-Suriye ittifakına destek vermesini ister. Bu ayaklanmayı bastırmak için Şamun’un Amerika’dan yardım istemesi üzerine Amerikan askeri Lübnan’a gelir ve üç ay içinde muhalefeti bastırmayı başarır. Bu arada Trablus şehri 1958 ayaklanmasında çok büyük rol oynadığı için ciddi bir saldırıya uğramıştı. Artık sokaklar, evler bombalanıyor, gençler tutuklanıyor ve genel bir anarşi hakimiyeti sürüyordu memlekette. Sivil halk Trablusu terk etmeye başlar. Muhacir Giritlilerin kaçış yönü elbette Suriye topraklarında bulunan Giritli köyü ElHamidiye olmuştu. Karadan kaçamayan insanlarımız deniz yoluyla kayıklarla ve küçük teknelerle Hamidiye yolunu tutar. Eylül ayında gerçekleşen bu olay aileleri perişan eder ve zor durumda bırakır. Halit Ağamızın ise hiç kaçmaya niyeti yoktu.’Ölürsem evimde kalır şerefimle ölürüm’ diyordu. Eşi Halide Hanımın ısrarlarına dayanamayarak o da Trablus’tan ayrılmak zorunda kalır. Denizin ortasında esen rüzgârlar fesini düşürmüş, bıyıklarını aşağıya sarkıtmıştır. Ağlayan çocuklar ve kusan hanımlar ortasında kendini bulan Halit Ağa halinden hiç memnun değildir. ‘Göklere giden yol’ manasını taşıyan (οδός να στρος) cümlesini tekrar tekrar söylüyordu.’Giritlilerin kaderidir bu,hep göçmen olmak’ diyordu.Hamidiye’ye ulaştıklarında Halit Bey yine ağalığını yapmış,köyde bulunan üç tane evi misafirlere açmış ve herkesin ihtiyaçlarını karşılamıştı. Kendisi Hamidiye’nin en zengin ağa- larından sayılıyordu ne de olsa… Bu macera tam üç ay sürmüş, ardından ihtilalin bitmesi üzerine herkes evine dönmüş ve eski hayatına devam etmişti. Akıllarda kalan Halit Ağamızın insanlara gösterdiği şefkati ve sınırsız yardımları idi TARIM REFORMU YASASI Bu tarihten sonra Suriye Cumhuriyeti’nin ilk Tarım Reformu Yasasını hayata geçirmesiyle beraber ağalığın yavaş yavaş elden gitmesi başlamıştı. Sultan II Abdülhamit’in Giritlilere bahşettiği tarım arazileri yavaş yavaş elden çıkıyordu artık. Halit Ağa üzgün ve gidişattan memnun değildi. ‘Elbette zenginlerin zulmüne karşıyım ama Hamidiye’deki arazilerimiz Girit’te bıraktıklarımızın bedeliydi’ diyordu.’Biz yerlilerden farklıyız, bunu anlamaları lazım’ diyordu. Halit Ağa belli ki bu hayata küsmesi başlamıştı bu tarihten sonra.Yaşı da ilerleyince inzivaya çekilmişti ve 1973 yılında gözlerini yumarak bu hayata veda etmişti. Kahramanca yaşayan Giritli ağaya yakışacak şekilde hayatını sürdüren bu zatın ölümü de çok sakin ve sessiz olmuştu.Trablus’ta bulunan (Gureba) Mezarlığına defnedildiğini biliyoruz ancak bugün mezarı bulunamıyor.Trablus’ta yaşanan iç savaşın getirdiği düzensizliklerle mezarı da kurban oldu. Halit Ağa aramızda yok belki.Fatiha okunacak mezarı da yok.Ama o insanların hafılarında kazınmış ve ailemizin gurur kaynağı olarak yaşamaya devam edecek hep. İşte bu gecenin masalı bitiyor. Muhacir Giritlilerin bitmeyen acı masallarından biriydi.Ama bu masal hep anlatılacak,yeni nesillere aktarılacak.Anlatılacak ki, kahraman dedeleri nasıl yaşadı ve nasıl öldü bilecekler… www.diyariturk.com sitesinden alınmıtır SAYFA 07 Yerel Yönetimler 7 30 Mays 2016 Pazartesi Umurbey ve Jupa KARDE OLDU Umurbey Belediyesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin de doğup büyüdüğü yer olan Makedonya Merkez Jupa Belediyesi ile kardeş kent oldu ÇANAKKALE BALKAN GÜNLÜÜ U murbey Belediyesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendinin de doğup büyüdüğü yer olan Makedonya Merkez Jupa Belediyesi ile kardeş kent oldu. www.diyariturk.com’un haberine göre; Umurbey Belediyesi, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spora Bayramı’nda, günün anlamına uygun bir çalışmaya imza attı. Mustafa Kemal Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin de doğum yeri olan, Makedonya’nın tek Türk belediyesi Merkez Jupa Belediyesi ile Umurbey Belediyesi, kardeşlik belgesine imza attı. Umurbey Belediye Başkanı Sami Yavaş, beraberinde eşi Aynur Tuna Yavaş ve başkan danışmanı Samet Uzunca, Makedonya’nın Merkez Jupa Belediyesini ziyaret etti. Merkez Jupa Belediye Başkanı Ariyan İbrahim ve Umurbey Belediye Başkanı Sami Yavaş, daha sonra kardeşlik protokolüne imza attı. Merkez Jupa Belediye Başkanı Ariyan İbrahim, kardeşlik protokolünün Umurbey ve Jupa halkları için kültürel ve ekonomik açıdan çalışmalar yapılacağını, sürekli ve karşılıklı fikir alışverişinde bulunacaklarını söyledi. Umurbey Belediye Başkanı Sami Yavaş, “Bizi çok güzel ağırladılar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Sürekli diyalog halinde olacağız. Biz de kardeş belediyemizi en yakın zamanda Umurbey’de ağırlayacağız” dedi. Mamua Belediyesi Kosovalı mezunları aırladı MAMUA - BALKAN GÜNLÜÜ T SIYAH MAVI KIRMIZI SARI ürkiye’nin değişik üniversitelerinde eğitimlerini tamamladıktan sonra Kosova’ya dönen Kosovalı mezun öğrenciler tarafından 2007 yılında kurulan ve kısa adı TÜMED olan, Türkiye Mezunları Derneği üyesi, Türk, Arnavut ve Boşnak asıllı gençleri ‘”Mezunlar Buluşması Kokteyli”nde bir araya geldi. www.diyariturk.com’a göre; Kosova'nın tek Türk Belediyesi olan Mamuşa'nın Türkiye mezunu yöneticileri, Türkiye Mezunları Derneği ile Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Yurtdışı Türkleri ve Akraba Toplulukları Başkanlığı tarafından ortaklaşa düzenlenen Mezunlar Buluşmasına, KDTP Genel Başkanı ve Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar, Kosova Meclis Başkanvekili ve Türkiye Mezunu Fikrim Damka, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Yurdışı Türkleri ve Akraba Toplulukları Başkanı Doç, Dr. Kudret Bülbül, Türkiye Cumhuriyeti Prizren Başkonsolosu Selen Evcit, Türkiye’deki üniversitelerden mezun olmuş Kosovalı milletvekilleri ve 200’ün üzerinde mezun katıldı. Kosova ve Türkiye Cumhuriyeti Milli Marşlarının okunmasıyla başlayan kokteylde konuşan Türkiye Mezunları Derneği Başkanı Cengiz Çesko, geride kalan 25 yıl içerisinde binlerce Kosovalı gencin Türkiye’nin değişik üniversitelerde eğitim gördüğünü ve halen de görmeye devam ettiğini belirtti. Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar ise, 1990’lı yılların başından bu yana yüzlerce Kosovalı Türk, Arnavut ve Boşnak asıllı gencin Türkiye’de eğitim gördüklerini ve Kosova’ya döndüklerinde önemli görevler üstlendiklerini söyledi. abam sigara içerken böyle derdi."Ta- butuma bir çivi daha çakayBm" de- yip sigarasBnB yakardB. 3 yBl önce ba- bamB da bu nedenden yani "Akciğer Kan- seri"nden kaybettim. AnlayacağBnBz bile bile lades... Ş u illetin kBsaca bir tarihine giriş yapalBm sonra kaldBğBmBz yerden de- vam edelim. Kristof Kolomb 1492’de Amerika’yB keşfettiğinde bu kBtanBn yerli- leri tedavi ve dini amaçlarla tütün üreti- mi yapByorlardB. Bu keşiften sonra Avrupa ya döndüğünde yanBnda bu kBta da daha önce hiç görülmemiş olan tütün tohum- larB ve yapraklarB vardB. Tarihler 1556’yB gösterdiğinde ise Fransa ilk defa tütünle tanBştB ve Jean Nicot kBsa zamanda tütün içmeyi popüler hale getirdi. Bu yüzden bilim adamlarB “Nikotin” olarak bilinen bu kimyasal maddeye onun adBnB verdi- ler. Bir yBl sonra İngiliz aristokrat şairi Sir Walter Relaigh’nin tütün içmeye başlamasByla İngiltere’ye de girdi. B JAPONYA 1610’DA YASAKLAMIŞ BağBmlBlBğBnB fark eden Japonya 1610’da tütün üretimi ve içimini yasakladB. ArdBn- dan hBzla yayBlan bu tehlikeli tüketime bir yasak da 1634’de Rus ÇarB’ndan geldi ve Rusya’da da yasaklandB. Tütün içerken yakalananlarBn ceza olarak burnu kesili- yor, suçun tekrarB halinde ölüme mah- kum ediliyordu. 1761’de İngiliz Doktor John Hill tarihte bilinen ilk tütün-kanser araştBrmasB olan raporunu yayBnladB. 1891’de Kanada’nBn British Colombia eyaletinde, 15 yaşBndan küçüklerin tütün içmesi yasaklandB. 12 yBl sonra ise tüm Kanada’da yasaklanmasB için meclise ka- nun tasarBsB verildi. 1930’da ise Alman- ya’nBn Köln Üniversitesi sigara-kanser ilişkisini istatistiksel olarak ortaya çBkardB. 1943’te ise dünya yetişkin nüfusunun yüzde 60 civarB sigara içiyordu. Gelelim günümüze değerli okuyucular: SBkB du- run! Nüfusu 6 milyara yaklaşan dünya- mBzda kişi başBna bin paket düşüyor. Bu da toplam 6 trilyon sigara yapar. Bu ra- kam sektördeki para hacminin ne kadar büyük olduğu konusunda da fikir veriyor. Dünyada her yBl 4 milyon insan sigaradan hayatBnB kaybetmektedir!(Rakamlar tüyler ürpertiyor!) Dünya SağlBk Örgütü(WHO) dünyada en büyük sağlBk sorununun sigara olduğunu ilan etmiştir. Sigaraya bağlB olarak bebeklerde ve ço- cuklarda; ani bebek ölümleri, astBm va- kalarB, kulak enfeksiyonlarB, solunum en- feksiyonlarB her yBl artBş göstermektedir. Türkiye de ise her yBl 100 bine yakBn in- sanBmBzB kurban veriyoruz. BakBn bu 100 bin kişiyi daha çarpBcB örneklerle destek- leyeyim. Her gün bir uçak düşüyor ve 300 kişi ölüyor. Her yBl 100 bin nüfuslu bir şehrimize atom bombasB atBlByor. Her gün içi dolu 6 otobüs yolcularB ile birlik- te ölüyor. Bilmem olayBn vahametini, va- himliğini anlayabiliyor muyuz? Bir ilginç tespit daha. HayatBnda ilk iki sigarasBnB tamamen bitiren gençlerin yüzde 85’i si- gara bağBmlBsB olmaktadBr. Sadece sağlBğa mB zararB vardBr? Tabii ki hayBr! Sosyal yö- nünden birkaçBna değinmek istiyorum. Birincisi sigara içen bir çocuk ailesine iç- mediğini söyleyerek yalan söylemektedir. İkincisi evli olan çiftlerden içmeyenler rahatsBz olur, bu da türlü sBkBntBlara sebep olur. Üçüncüsü sigara içen aile reisi har- camBş olduğu, sigara parasByla ailesinin hakkBnB yemiş olmaz mB? Bunun yanBnda ailesinden harçlBk alan bir çocuk da pa- rasBnB yanlBş yerde kullandBğBndan ailesi- nin hakkBna saygBsBzlBk etmiş olur. Dör- düncüsü milyarlarca liramBz duman edi- lerek milli servetin yok olmasBna sebep olmaktadBr. Yani demem o ki, bu TABUTUMA BR ÇV... www.ergundur.com Hepsi Hikaye... Ergun DUR yasak aslBnda, bir yasak değil, kendimize, aile- mize, çevremize karşB farkBndalBk sağlamak. Bu kadar ciddi bir adBmB sulandBr- maya çalBşanlarBn –sigara içsek bile- ek- meğine yağ sürmeyelim. Onunla tanBştBğBmda daha 14 yaşBnday- dBm, o ise benden oldukça yaşlBydB. HayatBna giren ilk kişi ben değildim, son kişi de ben olmayacaktBm kuşkusuz. Herkes bu beraberlik için yaşBmBn çok kü- çük olduğunu düşünüyordu. AslBnda hiçbir zaman yaşBnBzBn uygunluğu söz konusu ola- maz böyle bir ilişkide.... İlk önceleri sadece yakBn arkadaşlarBmla paylaştBm küçük sBrrB- mB. Sadece gönül eğlendiriyordum onun- la.(Ne kadar da aptalmBşBm!) Aileme anlata- mazdBm. SanBrBm kByametin kopmasB diye adlandBrBlan bu durum, olanca gerçekliğiyle çBkardB karşBma. Gizledim, gizledim. Başlan- gBçta çok seyrek buluşuyorduk. Daha sonra buluşmalarBmBzBn sayBsB arttB. Gönül eğlen- dirmek demiştim ya, koca bir palavra... Çok zaman geçmesine gerek kalmadB hayatBmda kapladBğB yeri anlamam için. Evet onu sevi- yordum, ama yine de aklBmda hep o düşün- ce vardB.”Onun tutsağB değilim, istediğim zaman terk edebilirim.” ̇ N ̇ C ̇ PALAVRA K Buyurun size ikinci palavra. Ne hayatBmBn her safhasBna girmesi yetti onu terk etmeme. Ne de annemin bizi yakalamasB. AslBnda bizi yakaladB demem yanlBş. İzlerimi buldu, ardBnda bBktBklarBnB gördü. KBzmadB bağBrmadB. Sadece kBsa bir nasihat çekti. Biliyordu. Çünkü buluşmamBzB yasaklamasBnBn bir şey ifade etmeyeceğini o zamana kadar gizli devam ediyordu, yine gizli kalabilirdi. Zaman geçtikçe birbirimize bağlandBk. Ben ona bağlandBm, şimdi geriye bakByorum da 6 uzun yBl geçti ve veren taraf hep ben oldum. O bana sahte mutluluklar verdi sadece, bense her şeyimi... Herhalde hayatta canBmB vereceğim tek o oldu. Onun için kavga ettim, onun yüzünden hastalandBm: Ama hiçbir zaman ayBrmadBm yanBmdan, ayBramadBm... Biliyordum nelere yol açtBğBnB, görüyordum. Önce onu sevmeyi öğrendim, sonra nefret etmeyi. Beraber olmayB istemediğim anlarda bile yanBmda olduğunu gördüm. İrademi yerle bir ettiğini beni kendimle karşB karşBya getirdiğine şahit oldum. BaşkalarBnB kBrdBm onun yüzünden ve ben daha da fazla kBrBldBm. İnsanlarla arama girdi. ArkadaşlarBm ondan nefret etti çoğu zaman. Hatta ben bi- le tiksindim bazen, ondan, bedenime ve ruhuma sinen kokusundan. DudaklarBmBn her dokunuşunda, ben onun ruhundan çalByorum, o benim bedenimden. O her seferinde yeniliyordu kendini. Bense gittikçe kötüleşiyordum; Ama bir türlü terk edemedim. AslBnda birkaç kez denedim ayrBlmayB. Hepsinde de dönüşüm bir öncekinden güçlü oldu. Yokluğunda kBvrandBm hasretinden, alBşmaya çalBştBm; ama asla atamadBm aklBmdan. Uzun ve stresli geceler hep ev sahibim oldu. TBrnaklarBmB yedim, yetmedi kuruyemişe başladBm. AyrBlBk kilo aldBrdB ve ben hep geri döndüm. Hatta şuan bile yanBmda; ama yi- ne de yemin ediyorum burada, hepinizin önünde: “BİRGÜN BIRAKACAĞIM ŞU LANET OLASICA SİGARAYI.” Strugal örencilerden iade-i ziyaret STANBUL - BALKAN GÜNLÜÜ G eçtiğimiz aylarda Makedonya’da bulunan Struga kardeş şehri ziyaret ederek orada yaşayan Türk ve Müslüman öğrencilere okul üniforması ve spor malzemeleri hediye eden Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’e öğrencilerden iadeyi ziyaret gerçekleşti. Öğrenciler Başkan Akgün ile birlikte törene katılarak milli duyguları yaşadılar. www.diyariturk.com’a göre; Başkan Akgün’ün yakından ilgilendiği misafir öğrenciler tören sonrasında ilçeyi geze- KIRCAAL’YE BURSA CAM KIRCAAL BALKAN GÜNLÜÜ B üyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde Bursalı işadamları tarafından Kırcaali’de inşa edilen ve Bulgaristan’ın en büyük mabedi olacak Bursa Camii’nde çalışmalar hızlandı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bulgaristan’da Kırcaali’de inşaat çalışmaları devam eden Bursa Camii’ni ziyaret etti. Temel aşaması tamamlanan ve kat inşaatı başlayan caminin hakim tepede bulunması dolayısıyla Kırcaali’nin her bir bölgesinden görülebileceğini kaydeden Başkan Altepe, uzun yıllar yapılması düşünülen bu hayırlı işin Bursa’ya ve Bursalı işadamlarına nasip olduğunu ifade etti. www.diyariturk.com’a göre; Proje ve inşaat çalışmalarının Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde Bursalı işadamları tarafından sürdürüldüğünü, Bursa Camii ve İslam Kültür Merkezi’nin temelleri üzerinde hızla yükseldiğini belirten Başkan Altepe, “Burası tamamlandığında inşallah Bulgaristan bölgesinin en büyük kültür merkezi ve külliyesi olacak. Toplam arsası 3600 metrekare. Kırcaali Belediyesi’nin tahsis ettiği bu alana 3000 metrekare taban alanlı bir inşaat ve üzerine 750 metrekare taban alanlı bir cami yapıyoruz” dedi. Bursa Camii ve İslam Kültür Merkezi’nin bölgeye yakışacağını, Kırcaali için bir gerdanlık olacağını söyleyen Başkan Altepe, inşaat çalışmalarının ‘kapalı alanda 1500 kişinin ibadet edebileceği’ ve ‘aynı anda 5000 kişinin kullanabileceği’ şekilde sürdürüldüğünü kaydetti. Şu anda temel aşamasının sona erdiğini ve zor kısımlarının yükselmeye başladığını ifade eden Başkan Altepe, “Projeye destek veren Bursalı tüm işadamlarına teşekkür ediyorum. Yine onların desteğiyle camimiz kısa sürede ortaya çıkacak. İnşallah en kısa zamanda da açılışını gerçekleştirmiş olacağız. Bunun için gayret ediyoruz. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu. rek tarihe tanıklık etmiş eserleri yerinde incelediler. Unutulmaz bir gün yaşadıklarını belirten Makedon öğrenci heyeti başta Başkan Akgün olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ettiler. Makedonya Struga şehrinden gelen heyet okullarıyla kardeş okul olan Büyükçekmece Anadolu Lisesi’ni ziyaret ederek, Okul Müdürü Hikmet Aras’ın eşliğinde Türkçe dersine girdiler. Türkiye’deki eğitim sistemi hakkında misafir öğrencileri bilgilendiren Aras, gün sonunda günün anısına Makedon heyetinin temsilcisine bir de plaket takdim etti. SAYFA 08 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 8 Balkan Haberleri VERG HTLAFLARINDA UZMAN MÜTALAASI Nazlı Gaye ALPASLAN ilirki ilik, özel bilgi ve uzmanl k gerektiren durumlarda hâkimin kendisine yard m için ki i ya da ki ileri görevlendirmesidir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanuna göre getirilen bilirki ilik, bir davada davan n çözümü için hakim taraf ndan bilinmeyen özel ve teknik bilgiyi gerektiren durumlarda görü ve oyuna müracaat edilen üçüncü ki i veya ki ileri ifade etmektedir. Delil sistemleri ve deliller yer ve zamana göre de i ebilmektedir. Bilirki ilik müessesesi de bu de i en yer ve zamana göre teknik bilgi ve uzmanl a göre ortaya ç kan bir durumdur. Bir hukuksal ihtilaf n çözümünde hukuk bilgisine dayan larak çözümleme olaya uygulanacak hukuk kural n bulma yetkisi ve görevi hâkime aittir. Anayasaya yarg yetkisinin ba ms z mahkemelere ait oldu unu belirtmi tir. Bu yetkinin ba kalar na devri de mümkün de ildir. Ancak, bir hukuksal ihtilaf n hukuk bilgisine dayan larak çözülebilmesi, yani olaya hangi hukuk kural n n uygulanabilece ini hâkimin anlayabilmesi için, uyu mazl k konusu olay n niteli inin ortaya konulmas hakk nda uzmanl k gerektiren özel veya teknik baz bilgilere gereksinim duyulabilir. Nitekim, günümüzde iktisadi, sosyal, s nai ve teknik gibi alanlarda kaydedilen geli meler, bu sahalarda ortaya ç kabilecek ihtilaflarda ihtisas gerektiren bilgiye giderek ihtiyaç duyulmaktad r. Bu gibi ihtiyaçlar nedeniyle bunlar dikkate alan yasa koyucular yarg ca, teknik veya özel bilgiyi gerektiren hususlarda bilirki iye müracaat yetkisi vermektedir. 5271 say l Ceza Muhakemeleri Kanunun 67/6 md hükmüne göre Cumhuriyet Savc s , kat lan, vekili, üpheli veya san k, müdafii veya kanunî temsilci, yarg lama konusu olayla ilgili olarak veya bilirki i raporunun haz rlanmas nda de erlendirilmek üzere ya da bilirki i raporu hakk nda, uzman ndan bilimsel mütalaa alabilirler. Sadece bu nedenle ayr ca süre istenemez. Bir davada tahlili hakim taraf ndan bilinmeyen özel ve teknik bilgiyi icap ettiren durumlarda oy ve görü üne ba vurulan üçüncü ki iye veya ki ilere bilirki i denilmektedir. Bilirki i, görü üne ba vurulan husus hakk nda, özel ve teknik bilgisine dayan larak inceleme yapar ve vard sonuçlar mahkemeye bildirir. Ba ka bir ifade ile, bilirki i sahip oldu u ihtisas bilgisi ile yarg lama evresine yard mc olur. Bilirki i incelemesinde dava ile ilgili olarak çözümü hakimler taraf ndan bilinmeyen özel ve teknik bilgisinin gerekli oldu u durumlarda müracaat edilir. Ba ka bir ifade ile, hakimin teknik ve özel bilgisinin yeterli olmad hallerde, bilirki i yarg ca yard mc olur. Bu sebeple, bilirki iye müracaat edilmesine gerek olup olmad na yarg ç karar verecektir. Bilirki ilik, özel ve teknik bilgiyi gerektirdi i için herkes bilirki i olamayaca gibi bilirki ilik yapacak ki ilerde belli ö renim ko ulu ve tecrübe aran lacakt r. Vergi yarg lamas nda, ceza yarg lamas nda bilirki iliin yan s ra 5271 say l CMK’nun 67/6 maddesine göre uzman mütalaas al nmas yolunda s kl kla kullan lmaktad r. Bilirki i raporu takdiri deliller aras nda say lm olup, mahkeme hakimi bilirki i raporu ile ba l de ildir. Dava dosyas ndaki di er deliller gibi bilirki i raporunun takdiri de mahkemenin takdirine b rak lm t r. Ancak hakimler, çözümü uzmanl , özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirki iye ba vurduklar için genellikle kararlar n da bilir- B ki i raporlar na dayand rmaktad rlar. BLRK RAPORU E er bilirki i raporu gerçe i yans tm yorsa ne olacak? te böyle bir durumda raporun gerçe i yans tmad n dü ünen taraf 5271 say l kanunun 67/6.maddesi gere ince uzman ndan bilimsel mütalaa alabilir. Hatta uzman mütalaas n n bilirki i raporundan önce bilirki inin de erlendirmesine sunulmak üzere veya bilirki i raporundan sonra, bilirki i raporundaki hata ve çeli kileri ortaya koymak amac yla al nmas mümkündür. Dileyen taraf, konusunda uzmanl bilinen herhangi bir ki i veya kurumdan dava konusu olayla ilgili olarak uzman mütalaas alarak, bu raporu dava dosyas na delil olarak sunabilir. Mahkemenin görevlendirmi oldu u bilirkiinin raporu ile taraflar n kendi seçecekleri herhangi bir uzmandan alacaklar uzman mütalaas aras nda hiçbir fark bulunmamaktad r. Zira her ikisi de mahkeme nazar nda takdiri deliller aras nda yer almaktad r. Örnek olarak; Bir bina in aat nda kullan lan haz r betonun standartlara uygun olup olmad konusundaki bir davada, mahkemenin görevlendirdi i n aat Mühendisi bir bilirki inin raporuna kar l k, davan n taraflar ndan birisi n aat Mühendisleri Odas veya stanbul Teknik Üniversitesi n aat Fakültesi’ne müracaat ederek binada kullan lan haz r betonun kalitesi hakk nda bilimsel mütalaa alabilir. Mahkemenin görevlendirdi i bilirki inin ücreti hakimin takdir yetkisindedir. Uzman mütalaas için ödenecek ücret ise taraflar aras nda serbestçe kararla t r labilir. Uzman mütalaas konusu adeta bilirkiilik kurumunun otokontrol sistemi say labilir. Ayn zamanda da özel bilirki ilik kurumunun uygulamaya geçmesi anlam n ta maktad r. Zaman zaman çevremizden duyar z; hatal bilirki i raporu yüzünden davay kaybettim diye, bilimsel uzman mütalaas bu tür yak nmalara son verecektir. Mahkemelerin atam oldu u bilirki ilerin de daha dikkatli rapor düzenlemeleri konusunda yönlendirici olacakt r. Uzman bilirki ilik müessesesi ile çe itli uyu mazl klar daha kolay ve isabetli bir biçimde çözümleme olana na kavu mu olacakt r. Vergi uyu mazl klar nda uzman bilirki iye müracaat edilmesi daha çok vergi tekni i gibi konularda düzenlenen ve vergi inceleme raporlar ndan kaynaklanan uyu mazl klarda uygulanabilmektedir. Vergi uyu mazl klar n n sonucu olarak düzenlenen gerek vergi tekni i raporlar ve gerekse vergi inceleme raporlar n n yorumlanmas ndan do an uyu mazl klarda uzman mütalaas na ba vurulmaktad r. Uzman mütalaalar daha çok asliye ceza mahkemelerinde veya konuyla ilgili olarak Yarg tay’ n çe itli ceza dairelerinde de erlendirilmektedir. Vergi uyu mazl klar nda da uzman mütalaas vergi mahkemelerinde veya Dan tay’ n ilgili dairelerinde 5271 say l CMK’nun 67/6. maddesine göre uzmandan bilimsel mütalaa al nabilmektedir. Vergi uyu mazl klar nda, bilirki i atamas , seçimi gibi konular uyu mazl n durumuna göre tam isabetli olamamaktad r. Ancak, bilirki i raporlar na kar yap lan itirazlar nedeniyle bilirki iler uygulamada daha çok düzenlenen iddianameler veya vergi inceleme raporlar n n t pa t p ayn s yönünde bilirki i raporu düzenledikleri görülmektedir. Bilirki i raporlar , uzman mütalaas veren ki ilere göre düzenledikleri raporlar bilimsel yorumlardan uzak oldu u söylenebilir. Hatta, uygulamada bilirki ilerin düzenledikleri raporlar n objektif, gerçekçi ve tutarl oldu u konusunda çe itli ele tiriler ileri sürülmektedir. 30 Mays 2016 Pazartesi Yabanc örencilerin TÜRKÇE YARII Türkiye’deki 21 üniversitede okuyan yabancı uyruklu öğrenciler "Türkçe Konuşma Yarışması”nda ter döktüler Kültürel ve Sosyal Rehberlik Koordinatörü Selman Bayer, TRT Spikeri Funda Korayile TDK Temsilcisi Prof. Dr. Gürer Gülsevin yer aldı. 21 ÜNİVERSİTE'NİN ÖĞRENCİLERİ TER DÖKTÜ 21 farklı üniversitenin Türkçe Öğrenimi Uygulama ve Araştırma Merkezlerinde (TÖMER) eğitim gören 21 öğrencinin katıldığı yarışmada dereceye girenleri, Yüksek Öğretim Kurulu Üyesi, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hayati Develi açıkladı. Yarışmada birinciliği Necmettin Erbakan Üniversitesi’nden Mısırlı Moamen Elhusseini, ikinciliği Uludağ Üniversitesi’nden Nijerli Mohamed Alitine Maman, üçüncülüğü ise Ege Üniversitesi’nden Filistinli Yara Abu Hussien kazandı. H.MERKEZ BALKAN GÜNLÜÜ İ zmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin ev sahipliğinde yapılan yarışmayı, Rektör Prof. Dr. Galip Akhan, İKÇÜ TÖMER Müdürü Prof. Dr. Turan Gökçe, 24. Dönem İzmir Milletvekili ve AK Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Rıfat Sait, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) İzmir Koordinatörü Dr. Fırat Yaldız, protokol üyeleri ve öğrenciler takip etti. Yarışmanın Seçici Kurulu’nda ise; Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Üyesi Prof. Dr. Hayati Develi, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu - Atatürk Kültür Merkez Başkanı Prof. Dr. Turan Karataş, YTB Öğrenciler Dairesi AFRİKALI ÖĞRENCİDEN TÜRKÇE ESPİRİLER Yarışmada ikinci olan Uludağ Üniversitesi’nden Nijerli Mohamed Alitine Maman'a ödülünü 24.Dönem İzmir milletvekili Rifat Sait verdi. Ödül aldıktan sonra kısa bir konuşma yapan Maman, ilginç Türkçe esprileri ile salonu kahkahaya boğdu. Nijerli öğrenci, ilk geldiğimde üniversiteye "Başvurmam" söylendi. Bunun başımı bir yerlere vurmak olmadığını daha sonra öğrendim, dedi. Nijerli Mohamed esprilerine şöyle devam etti: "Türkiye'ye ilk geldiğim günlerdi. Türkçe’yi iyi bilmiyordum. Minibüse binmiştim. Arkadan bir yolcu bağırdı: "Bu durakta inek" Baktım, durakta inek yoktu. TÜRKİYE'DE HER YERDE ANA VAR AMA BABA YOK, NEDEN? Nijerli öğrenci, salona dönerek "Size bir şey sormak istiyorum, dedi. Sizin Türkiye'de her yerde Ana var. Tabelada, Anayol yazıyor, hukukta Anayasa var, Türkçeyi Ana dil olarak kullanıyorsunuz, Ana fikir soruluyor, Ağlarsa Anam ağlar diyorsunuz, Anavatanınız var. Peki Türkiye'de Baba yok mu’ diye sordu? BİRİNCİ OLAN MISIRLI ÖĞRENCİ İLE RABİA SELAMI 24. dönem İzmir milletvekili ve AK Parti Genel Merkez Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Rifat Sait, yarışmada birinci olan Mısırlı Moamen Elhusseini'yi tebrik ettikten sonra birlikte Rabia selamı vermesi izleyiciler arasında memnuniyet oluşturdu. Program sonunda yarışmaya katılan öğrenciler jüri heyeti ve protokolle birlikte fotoğraf çektirdiler. Yunanistan Türkiye'yi eref ülkesi ilan etti ATNA BALKAN GÜNLÜÜ Balkan mutfakları Bulgaristan’da yarıtı Y unanistan, Türkiye’yi dört şeref ülkesinden biri olarak ilan etti. www.tourexpi,com’un verdiği bilgilere göre; bu kapsamda Yunanistan’ı ziyaret edecek olan Türk vatandaşları, ilgili işareti taşıyan her mağazada, belirlenmiş fiyatlar üzerinden yüzde 20 indirim avantajına sahip olacak. Yunanistan, Dışişleri Bakanlığının inisiyatifiyle, ‘şeref ülkesi’ geleneğinin hayata geçeceği ilk yılda, Türkiye’yi dört şeref ülkesinden biri olarak ilan etti. SVET VALAS - BALKAN GÜNLÜÜ B Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın, Yunanistan Ticaret ve Girişimcilik Odaları Birliği’yle anlaşmasının akabinde Yunanistan’ı turizm döneminde ziyaret edecek olan Türk vatandaşları, ilgili işareti taşıyan her mağazada belirlenmiş fiyatlar üzerinden yüzde 20 indirim avantajına sahip olacak. ULUSLARARASI GRTLLER FESTVAL 7. KEZ YAPILDI AYDIN BALKAN GÜNLÜÜ K uşadası Belediyesi ile Giritliler Dostluk ve Yardımlaşma Derneği tarafından düzenlenen 7. Uluslararası Giritliler Festivali Girit kültürünü yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla düzenlendi. Festivale büyük bir katılım oldu. Girit Adası Heraklion ve Agios Nikolaos Belediyeleri tarafından da desteklenen festival, Kuşadası şehir merkezinde ve Davutlar Sevgi Plajı’nda düzenlenen çeşitli etkinliklerle gerçekleştirildi. Giritlilerin kültürlerini yaşatmak, yeni nesillere taşımak, tanışma ve dostlukları pekiştirmek amacıyla düzenlenen festivale geçmiş yıllardan daha geniş bir katılım oldu. Festival kapsamında ayrıca Eski Giritliler Fotoğrafları Sergisi açıldı. Giritliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Yunus Çengel, 7 yıl önce bir zeytinlikte yapmaya başladıkları şenliğin bugün binlerce Giritlinin katılımı ile uluslararası bir festivale dönüşmesinin kendilerini mutlu ettiğini belirtti. 2 gün boyunca Kuşadası’nda Girit kültürünün her yönü ile sunulduğunu ifade eden Çengel “Türkiye’de Girit kültürü- nün en önemli merkezleri arasında yer alan Kuşadası’nda bu yıl yaptığımız etkinlikler ile sadece Girit kültürünü tanıtmadık aynı zamanda Giritli Rumların katılımı ile dostluk şarkılarını da birlikte söyledik. İki halkın birlikte yaptığı bu festival ile Türkiye ile Girit arasında yer alan ‘Barış Denizi Ege’ üzerinde dostluk köprüsünün temelleri sağlam şekilde atıldı”dedi. alkan mutfakları Bulgaristan’da yarıştı. Yüzlerce nefis yemek ve tatlı çeşidi jüri üyelerinin ve yarışmalara katılan lezzet düşkünlerinin beğenisine sunuldu. www.touerexpi,com sitesinde yer alan bilgilere göre; Bulgaristan’ın turistik şehri Sveti Valas ( Küçük Manastır)’ da Hotel Premier Fort Beach’de gerçekleşti. Balkan Mutfak Yarışması (Balkan Culinary Competition) ‘da Avrupa, Asya, Amerika ve Afrika olmak üzere 4 kıtadan 16 ülke, 100 yarışmacı, 24 takım yer aldı. Authentic Bulgarian Tastes ve Bulgarian Carving Association organizasyonunda gerçekleşen yarışmanın juri üyeleri ise 14 farklı ülkeden. !mtiyaz Sahibi $lhan akirolu TEMS$LC$L$KLER ANKARA Ahmet ÇOLAK SAMSUN Akn ÜNER BURSA Hüseyin TOY MULA Mehmet TOKGÖZ MAN$SA Ersin AKBA ANTALYA Kenan KURTE $STANBUL Faruk AZEM DEN$ZL$ Fahrettin KOYUNCU DI TEMS$LC$L$KLER ARNAVUTLUK Sokol BRAHAJ BULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLU SOFYA DR. Sunay YILMAZ KOSOVA Orhan EMİNCİK ROMANYA Erkan ERUYSAL YUNANİSTAN Varol HALİLOĞLU BOSNA-HERSEK Murat ÖZKAYA KKTC Mehmet ALDEMİR YAYIN KURULU KORAY BAfiOL İSMET TOPALOĞLU NAZ‹F MANDACI SOKOL BRAHAJ BALKAN DEVLEN AYŞE KARADAN ŞARIK CİBO ATA ATUN İLBER ŞİYAK MAL$ $LER KUTLU KARAN! B$LG$ $LEM KEMAL B!ÇER YAYINTÜRÜ: ULUSLARARASI HAFTALIK SÜRELİ YAYIN YÖNETİM YERİ: Rafetpaşa Mah. 5179 / 1 sokak. No: 7 / 4 Bornova/İZMİR TEL: 0 535 776 01 61 BAS KI TARİHİ: 30 Mayıs 2016 BASKI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.fi. ADRES: Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Betontaş Tesisleri İçi GAZİEMİR/İZMİR TEL: 0 232 251 76 32 [email protected] Köşe yazılarının sorumluluğu yazarına aittir. Yıllık abone bedeli 500 TL olup ulusal ve uluslararas› aboneler için posta ücreti ilave olunur. SAYFA 09 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Aratrma 9 30 Mays 2016 Pazartesi OSMANLI’DA VAKIF MEDENYET Prof. Dr. Yusuf Ziya KESKN elime olarak vak f, bir kimseyi veya bir eyi al koymak, durdurmak, tutmak ve hapsetmek manalar na gelmektedir. Terim olarak “bir mal n mâliki taraf ndan dinî, içtimaî ve hayrî bir gayeye ebediyen tahsisi” eklinde özetlenebilecek hukukî bir i lemle kurulan ve slam medeniyetinin önemli unsurlar ndan birini te kil eden hayr müessesesini ifade eder. Kur’ânKerîm’de vak f kavram na ve kurumuna i aret eden bir ifade yer almamakla birlikte Allah yolunda infak etmeyi, fakir, muhtaç ve kimsesizlere yard mda bulunmay , iyilik yapmada ve takvada yard mla may ve yararl i lere yönelmeyi ö ütleyen birçok âyet vard r. Bu ayetler Müslüman toplumlarda vak f anlay ve uygulamas n n temelini olu turmu tur (Bkz. Âl-i mrân 3/92; Mâide, 5/2; Hac, 22/77). Hz. Peygamber’in hadislerinde ve ashab n söz ve uygulamalar nda vak f kavram ve kurumu için dayanak te kil eden baz örnekler vard r. Allah Resűlü, ölen kimsenin amellerinin kesilece ini, bunun üç istisnas ndan birinin geride devaml bir sadaka (sadaka-i câriye) b rakmas oldu unu belirtmi (Müslim, Vasiyye, 14), Medine’deki Fedek ve Hayber hisselerinin bir k sm n Müslümanlar n yarar na olmak üzere sadaka haline getirmi tir (Buhârî, Vesâyâ, 1). Hz. Ömer, Hayber’deki bir arazisini, Hz. Peygamber’in tavsiyesine uyup sat lmamak, hibe edilmemek ve miras kalmamak art yla fakirler için tasadduk etmi (Buhârî, Vesâyâ, 22), Hz. Osman da yine Resűlullah’ n yol göstermesiyle Medine’deki Rűme kuyusunu sat n al p bütün Müslümanlar n yarar na tahsis etmi tir (Tirmizî, Menâk b, 18). K ÜMEYYE CAM slam âleminde ilk vak f, 706 y l nda Emevî Halifesi Velîd b. Abdülmelik (705-715) taraf ndan am’da yapt r lan “Ümeyye Camii” için kurulmu tur. Daha sonra Abbasiler döneminde hukuki esaslar tespit edilen vak f müessesesi, slam dünyas n n her kö esine süratle yay lm t r. slam tarihinin ilerleyen dönemlerinde Müslüman toplumlarda vak f uygulamalar giderek artm t r. Vak flar, VIII. yüzy l ortalar ndan XIX. yüzy l n sonlar na kadar bütün slam ülkelerinin sosyal, ekonomik ve kültürel hayat nda son derece etkili olmu tur. slam ülkelerinde birbirinin yerine geçen devletler zaman zaman vak f hazinelerine el atmak istemi lerse de genelde hep koruyucu tav r içinde bulunmu lar, vak flar n süreklili ini desteklemi lerdir. slam toplumunun siyasi ve ekonomik geli mesine paralel olan bu ço almay maveraünnehirden Atlantik k y lar na kadar her tarafta görmek mümkündür. Mescidler, ribatlar, tekkeler, medrese ve mektepler, köprüler, sulama kanallar , suyollar , kervansaraylar, hastaneler ve imaretler gibi birçok dinî-hayrî tesis, hep vak flar sayesinde vücuda getirilmi tir. Vak f sistemi, slamiyet’in kabulünden sonra özellikle Selçuklular ve Osmanl lar döneminde Türk dünyas n n sosyal, kültürel ve ekonomik hayat na damgas n vurmu tur. Nitekim Osmanl Devleti’nde daha ilk beyler zaman nda ba layan, devletin siyasi ve mali kudretinin geli mesine paralel olarak geli ip artan vak flar n, Osmanl lar dönemindeki ilk müessisi, Orhan Gazi olmu tur. O, znik’te ilk Osmanl medresesini kurarken onun idaresi için yeterince gelir getirecek gayr menkul vakfetmi tir. Bu medresede k sa süre zarf nda kudretli ilim ve devlet adamlar yeti mi tir. Orhan Gazi, bunun d nda Adapazar ’nda halen “Orhan Bey Camii”, Kand ra’da Orhan Camii” ad yla an lan camiler ile yine Adapazar ’nda medrese, TABBAH VE BEVVAP Bursa’da bir cami, zaviye, misafirhane ve imaret in a ederek bunlara vak flar tahsis etmi tir. Bu hay r eserlerinin görevlileri olan müderris, imam, haf z, nakip, tabbâh (a ç ), hadim ve bevvâb gibi kimseleri de tayin etmi tir. Orhan Gazi’den ba layarak Osmanl padi ahlar , sultanlar , vezirleri, emirleri, zengin ki iler, pek çok vak f kurmu tur. Mesela Y ld r m Bayezid, Bursa’da bir dârulhayr, bir hastane, bir tekke, iki medrese ve bir cami yapt rm t r. Osmanl lar olu turduklar vak flar , büyük bir inançla ayakta tutma, geli tirme ve sürekli k lmaya önem vermi ve bunlar n ihtiyaçlar n giderecek vak flar da kurmay ihmal etmemi tir. stanbul’u Bizans Devleti’nin merkezi olmaktan ç kar p Osmanl Devleti’nin merkezi haline getiren Fatih Sultan Mehmed, bu fetih esnas nda ümera, devlet adam ve askerlere, ganimetten dü en hisselerini verdikten sonra, kendi hissesine dü en emlaktan hiçbirini almayarak tamam n milletin mal olmak üzere vakfetmi tir. O, Bizans’tan kalan bu harap ehri, devletin merkezi olmaya yara r bir hale getirirken yapt vak flardan epey istifade etmi tir. Bizzat Padi ah veya saray mensuplar taraf ndan kurulup yönetilen vak flar, “Selâtin Vak flar ” olarak bilinir. Özel ah slar taraf ndan kurulan vak flar ise mütevelliler taraf ndan yönetilmi tir. Osmanl sultanlar sadece vak f yapmakla yetinmemi ler, ayn zamanda ba kalar taraf ndan yap lan vak flara da yard mda bulunmu lard r. Nitekim me hur vak flar aras nda padi ah n maddi yard mlar ile senelik bütçelerini denkle tirenler az de ildi. Bu yard m, nakdî oldu u gibi bazen de aynî oluyordu. Konya’daki Sadreddin Konevî zaviyesi gibi orta büyüklükte bir vak f, XVI. asr n son senelerinde Karaman gelirlerinden y lda 3600 akçe al yordu. Bunun yan nda mal olarak da pirinç vs. gibi yard mlar da yap l yordu. Osmanl lar döneminde vak flar n korunup vâk f n artlar na göre idare edilmesi prensibine titizlikle uyuluyordu. Hatta padi ahlar bile vak flar n statülerini de i tirmek, haklar n azaltmak ve memurlar n de i tirmek hususunda kendilerini yetkili görmüyorlard . Bunun için vakfiyede belirtilen artlar n d na ç k p ba ka türlü yönetmeye çal an veya hakk olmad halde vak f mal ndan istifadeye çal anlar derhal bundan menedilirdi. Vak f sisteminde kat l mc l k ve payla ma ruhu hâkim olup insanl n mutluluu amaçlanmaktad r. Vak f yapan ki i fedakârl n ve ba kalar na yard mc olman n mutlulu unu; vak ftan yararlanan ki i de bir ihtiyac n kar lam olman n sevincini ya amaktad r. Vak flar n amaçlar n n sürekli çe itlendi i görülmektedir. Çünkü vakf n en üstünü, insanlar n en çok ihtiyaç duydu u alanlarda yap lan d r. Bu ihtiyaçlar bölgeden bölgeye ve zamana göre de i mi tir. Bundan dolay vak f olgusunu bütünlü ü içinde anlamland rabilecek en iyi tan mlama “hayrat sistemi”dir. Özellikle Osmanl dönemine ait vak flarla ilgili belge koleksiyonlar nda ve ba ta tarih kitaplar olmak üzere di er eserlerde Türklerin hayrat kavram n bilinçli bir ekilde kulland klar , bunu devletin ve toplumun bir sistemi halinde i lettikleri görülmektedir. slam dünyas nda dinî, içtimaî, hatta siyasî merkezler konumunda olan camilerin ayr bir önemi vard . Özellikle Osmanl döneminde say s z cami ve mescid vak f halinde in a edilmi , donat lm ve bütün görevlilerine maa verilmi ti. Mimari alanda mükemmelli e ula an Osmanl camileri, hemen her ehirde, hükümdar, hükümdar ailesi, yüksek devlet adamlar ve hay rsever halk taraf ndan yapt r lm t r. Özellikle stanbul’daki padi ahlar taraf ndan in a ettirilen selâtin camileri birer mimari aheserdir. badet i levi d nda camiler ayn zamanda manevi etkile im ve dini bilginin ö retildi i merkezler, halka aç lan toplant yerleriydi. nsanlar n davran lar na yön veren de erler herkese burada ö retiliyordu. Baz camilerde iftar vakti erbet da t l yor, fakirlere ve talebelere iftar yeme i veriliyordu. Vak f olarak tesis edilen kurumlardan biri de medreselerdi. Vak flar sayesinde medreseler ilmî, idarî ve malî muhtariyete sahip birer müessese haline gelmi tir. Selçuklulardan itibaren ba ta Nizamiye medreseleri olmak üzere bütün slam dünyas nda ve bilhassa Osmanl Devleti’nde pek çok medrese vak f eklinde kurulmu , ö retim kadrolar n n ve di er çal anlar n n maa lar ndan talebelerin ihtiyaçlar na kadar bütün masraflar vak flar taraf ndan kar lanm t r. KAPISI HERKESE AÇIK slam dünyas n n her yerinde büyük bölümü vak f halinde kurulan ve zengin vak flarla beslenen farkl tarikatlara ait tekke, hankâh ve zaviyeler de birer e itim kurumu gibi hizmet veriyordu. Buralardaki e itim ve ö retim ise tasavvuf a rl kl idi. Camiler gibi tekkelerin kap s da herkese aç kt ; buralarda bedava yemek da t l yor ve insanlar bar nd r l yordu. Sosyal niteli i bak m ndan en dikkate de er vak f hayrat eserlerinden biri de imaretlerdir. Bunlar genellikle mutfak, yemekhane, kiler, ambar, ah r ve misafirlerin yatacaklar tabhâne (misafirhane) odalar ndan meydana geliyordu. maretlerin i levi, vak flar n koydu u artlara göre içinde bulundu u külliyenin çal anlar na, mektep ve medrese talebelerine, tekke ve zaviye dervi lerine, yörenin fakirlerine, zengin ve fakir bütün yolculara paras z yemek vermekti. Mesela stanbul külliyelerine ba l imaretlerin her birinde günde ortalama 500-1000 ki i yemek yiyordu. XVIII. yüzy lda stanbul imaretlerinde her gün yemek yiyenlerin say s 30.000’den fazlayd . XVI. yüzy lda Mimar Sinan’ n in a etti i on dört imaret külliyesinde toplam 2.529 ki inin çal t tespit edilmi tir. Bunlar n masraflar n kar lamak, külliyelerin bak m ve onar m n yapmak için gelir temini amac yla hayrat kurucular ayr ca i yerleri yapt r yor, bu yap la ma ehrin fiziksel dokusuna ve ekonomisinin geli mesine önemli katk sa l yordu. Söz konusu vak f eserleri insanlar n ruhî, fikrî, zihnî ve bedenî ihtiyaçlar n kar lamak ve onlar mutlu k lmak için tesis edilmi , bunun yan nda hastalar için darü ifalar ve hastaneler aç lm t r. Osmanl toplumunda; cami, tekke, zaviye, kabristan, namazgâh, medrese, mektep, kütüphane, imaret, kervansaray, tabhâne, gölgelik, s nak, t p medresesi, ayakta tedavi yeri (dispanser), hamam, kuyu, su yollar , çe me, a evi, kald r m, köprü, muvakkithane gibi vak flar n yan s ra, öksüz k zlara çeyiz verilmesi, borçlu oldu undan dolay hapiste bulunanlar n borçlar n n ödenmesi, köy ahalisinin ya l lar na elbise verilmesi, kale ve istihkâmlara veya donanmaya yard m edilmesi, askerin donan m , deniz feneri in as , yetimlere, dul kad nlara ve muhtaçlara yard m edilmesi, çocuklar n baharda aç k havada gezdirilmesi, fakirlerin ve kimsesizlerin cenazelerinin kald r lmas , bayramlarda fakir ve kimsesizlerin sevindirilmesi ve hayvanlara g da ve su verilmesi gibi toplumun ihtiyaç duyaca her tür hizmet yürütülmekteydi. Vak flar, slam dünyas nda çe itli köy ve ehirlerin kurulmas veya yeniden te kilatland r lmas nda büyük rol oynam t r. Osmanl da genel olarak ehirlerdeki mahalleler, vak f bir külliyenin (vak f camilerin, hamam, çe me ve benzeri yap lar n) etraf nda kurulmu tur. Bu ekilde yap lan yüzlerce eser sayesinde, Türk- slâm ehri karakterinin en iyi örnekleri olu turulmu tur. Osmanl külliyeleri sadece ibadet yeri, ö retim merkezi veya fakir bar na de ildi. Bunlar, çevrelerinde toplant yerlerinin geli mesine öncülük ettikleri için sosyal katalizör rolü oynuyor, sosyal ve kültürel bütünle meyi te vik ediyordu. stanbul, ba l ba na vak flarla kurulmu bir hayrat ehridir. Osmanl Devleti’nin ilk döneminde ehirlerin fethinden sonra devlet adamlar ve zenginler buralarda yeni vak f müesseseler kurduklar gibi nüfusunu artt rmak için bu ehirlere Türkmenlerin yerle tirildi i de bilinmektedir. Bir taraftan bu yerlerin fiziki çehresini de i tiren, di er taraftan oralara yeni bir kültür ta yan bu faaliyetler daha sonraki as rlarda da sürmü tür. Mesela Damad brahim Pa a, do um yeri olan Mu kara köyünde birçok vak f kurup d ar dan nüfus getirterek yerle tirmek suretiyle bu köyü “Nev ehir” (yeni ehir) haline getirmi tir. DEVAM EDECEK... Neden hep kylanlar Türk ve Müslümanlar? Hep beşeriyetle istişare edecek değiliz ya, günlerden bir gün çok bilen Google ile sohbet ederken aklıma geldi ve soruvermiş bulundum. Neden hep öldürülen, hakir görülen, aşağılanan, geri plana itilmeye çalışılan, yokmuşuz gibi davranılan hatta ve hatta herkesin hakkıyken yaşamak, katledilen Türk ve özellikle de Müslümanlardır diye? C evap gecikmedi ve yüz binlerce link ayağıma seriliverdi. Cevapların çoğunluğunu bizlerden, yani Evladı Fatihan’dan ve din kardeşlerimizden taraflı olarak vermeleri beni şaşırtmadı ama küçük bir Aşkın MESUT forumda yapılmış olan bir paylaşım çok dikkatimi çekti. Sizlerle paylaşarak başlamak isterim. İstanbul Üniversitesi'nde öğretim üyesi Alman asıllı Prof. Naumark ile bir kısım talebesi Boğaziçi’nde geziye çıkarlar. Talebelerden biri Prof. Naumark'a şu soruyu sorar: - Avrupa bizi neden sevmez hocam? Prof Naumark su cevabi verir: - Çok samimi olarak itiraf edeyim ki, Avrupalı Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir. Asırlardır kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı Hıristiyanların hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince: 1. Müslüman olduğunuz için sevmez ama faraza laik söyle dursun, Hıristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam ederler. 2. Sizler farkında değilsiniz ama onlar su gerçeğin farkındadırlar: Tarihten Türk çıkarılırsa tarih kalmaz Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir. 3. Avrupa’nın pazarı idiniz, şimdi Avrupa’yı pazar yapmaya başladınız. 4. En az 400 yıl Avrupa'da sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz. 5. Selçuklular Anadolu'yu, Osmanlılar ise orta Avrupa ve Balkanları Haçlı ordusuna mezar ettiler. 6. Sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek hâkimiyet sağladılar. Önce ahlaki değerlerinizi yıpratmaya başladılar. Giyiminizden yaşantınıza kadar sonra kendi içinizde sizi bölmeye başladılar A-B-C-D gibi... 7. Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, İslamiyet uğruna her şeyini feda etmeseydiler, İslamiyet bugün belki sadece Hicaz'da varlığını devam ettirirdi. Kaldı ki Vahhabiliği kuranlar da, İngiliz Dominyon Bakanlığının adamlarıdır. Batı her yerde İslamiyet’i, sapık inançlara kanalize etti. Ama Osmanlı, Asr-i Saadet'i devam ettirdi. 8. Kilise size kin kusmaktadır ve sebepleri de yukarıdadır. 9. Ben Türkiye'ye geldiğimde 2 üniversiteniz vardı, simdi 19 üniversite var (O tarihte öyle idi simdi ise çok daha fazla ) Osmanlı zamanında ise her yerde bir medrese vardı tarihinize bakin her medresede bilim eğitimi vardı ilk denizaltını Osmanlının yaptığını çoğunuz bilmiyorsunuzdur belki de ama Avrupa bunu biliyor. 10. Sizler, gerçek hüviyetinize döndüğünüz an Avrupa’nın refahı ve medeniyeti yıkılır Ama sizde bunun olması bu şartlarda çok zor. 11. Yine sizler, Avrupa’nın tarihi düşmanısınız ve daima düşman olarak kalacaksınız." İşte böyle sevgili dostlar. Bunu itiraf eden onların içlerinde doğmuş, büyümüş ve yetişmiş birisi. Verdiği cevap kan donduruyor. Geçmişi ve bugünü görerek gelecek için bir sonuç çıkarmam gerekirse bu kanın akmaya devam edeceği aşikar. Tamam, onlar bu kanı akıtmak için kendince sebepleri hücrelerine sindirmiş olabilirler. Peki neden? Aynı şeyleri yaşamayalım, Türk ve Müslümanlar bize tekrar hükmetmesin diye düşünüyorlar. Sadece bununla yetinmeyecekleri de apaçık ortada. Kendilerini de güven içinde hissedebilmeleri için onlardan büyük ve güçlü rakiplerin piyasada olmaması lazım gelir. Bunun için dünya döndükçe çalışacaklar. Kendilerine rakip gördükleri bizleri her fırsatta eğitim, ekonomik, dini ve etnik bir takım oyunlarla dize getirmeyi hatta ve hatta yok etmeyi düşünmeyi bırakmayacaklar. Onlar böyle düşünüyorlar diye, düşünceleri yanlış ve kötü diye kınamak bize hiç birşey kazandırmaz. BENZETEREK HAKİMİYET SAĞLADILAR Bizi silah ile yenemeyenler, bizleri kendilerine benzeterek hakimiyet sağladılar. Çünkü kendileri o zayıflıkları yüzünden yüzyıllarca bizler tarafından yönetildiler. Akıllanıp önce ahlaki değerlerimizi yıpratmaya başladılar; giyimimizden, yeme içme alışkanlıklarımıza, komşuluk ilişkilerimizden, bizi biz yapan ne varsa kendileriyle yer değiştirmeye, sonra kendi içimizde bizleri bölmeye başladılar... Yani yüzyıllar önceki hallerine bizi büründürmeye çalışıyorlar. Bizi bizden alıp, bizim olanı; yönetim, eğitim, ekonomi, sosyoloji, tıp, ticaret askerlik ve teknolojimizi kendilerine kopyalayıp, kendilerinki iyi birşeymiş gibi süsledikleri, doğru olan onlarınkiymiş gibi ve boyun eğmelerine neden olan ne varsa bize pompaladılar. İşin kötü tarafı da biz bunu kendimiz aldık, benimsedik. Neden? Kendimizi unuttuk. Bugün Avrupa medeniyeti dediğimiz ve gıptayla baktığımız ne var ne yoksa hepsi bizim eserimizin geliştirilmiş olan bir versiyonu. Bunu, tarihimizi, geçmiş deneyimlerimizi, yaşayışımızı bilseydik ne bir değişime uğrar ne de bu coğrafyada bir damla kan akmasına izin vermezdik. Bunu nasıl mı yapardık? Son ve hak dinimizi layıkıyla yaşayarak, tarihimizi iyi analiz edip alim ve memleket sevdalısı bürokratlarımızı dinleyerek. Ne demiş atalarımız. Zararın neresinden dönülürse kardır. İşte biz de bu kötü gidişatın önünde durup kendimize çeki düzen vermeli, çizgiye çekilmeli ve özümüze dönmeliyiz. Ecdat her zaman batıyı şaşırtmıştır. Bunu bir kez daha yapabiliriz. O zamanın şartları düşünülürse bugün bunu yapmamamız için hiçbir sebep yok. Hak bizim yanımızda. Bunun için sadece biraz tevekkül ve cesaret yeter... SAYFA 10 Balkan Haberleri 10 30 Mays 2016 Pazartesi TÜRKYE KOSOVA’DA SADECE CAM M NA EDYOR ? Süleyman ÇESKO osova’ya hem maddi,hem manevi destek ç@kan yegane devlet T.C. devletidir. Kültürden sanata,sosyal yard@mlardan,BATILILARIN Askeri güç olarak bile kabul etmedi0i “Kosova Güvenlik Gücüne”(FSK) yapm@5 oldu0u sonsuz destekler,devlet olarak kalk@nmas@,ba5ka ülkeler taraf@ndan tan@nmas@ gibi bizleri ayakta tutacak her alanda katk@lar@n@ sundu ve sunmaya da devam eden tek devlet.Ancak Kosova medyas@n@n tamam@ “Bat@l@lar” taraf@ndan sermaye edildi0i için yapt@0@ yard@mlar manipüle ediliyor,halka sadece Camii in5a eden,fakirlere yard@m etmeyen bir devlet olarak sunulmaya çal@5@yor. K ROMAN HACILARIN Cumhurbakanl ziyareti Ak Parti Genel Merkez Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığı tarafından 11 Mayıs'ta İzmir ve Manisa'dan Umre'ye gönderilen 33 Roman, yurda döner dönmez solluğu Cumhurbaşkanlığı külliyesinde aldı tısı yapıp görüştürdük. Binali bey, Roman hacıları telefonda tebrik etti. Roman kardeşlerimiz çok mutlu oldular. ERDOĞAN’A ZEMZEM VE HURMA TÜRK-YE’N-N REKLAM SIKINTISI Bizler “Bir Elinin Verdi0ini Öbür Elin Görmesin” sözüyle yo0rulmu5,yapt@0@m@z iyiliklerin nekadar az duyulursa o kadar sevab@n da artt@0@n@ eskilerimizden ö0renmi5iz.Türkiye’nin de gerek Arnavutlukta gerek Kosova Makedonya Bosna gibi ülkelerde yapm@5 oldu0u destekleri ön plana atmamas@ malum Türk medyas@nda oldu0u gibi Balkanlar@n medyas@ da ba5ka yerlere çekme konusunda hiçbir Türkiye dü5man@ medyas@n@n eline su dökemez. Balkanlar’@n en genç ülkesi olan Kosova,Türkiye’den en fazla destek gören devletlerin ba5@nda yer [email protected] Türkiye’nin yapm@5 oldu0u en büyük yanl@5 yada ihmal etti0i bir kol yard@mlar@ yeterince iyi lanse edememesi ve do0rudan halka [email protected] sözden kast@m Türkiye’nin halkla ilgilenmedi0i olarak anla5@lmas@n,ancak yapt@klar@ yard@mlar@ do0rudan birinci elden ula5t@rmas@,kesinlikle ba5kalar@na b@rakmamas@ [email protected]’n@n medyas@ tamamen “BATI” kaynakl@ ve finansl@ olmas@ sebebiyle,Türkiye’nin yapm@5 oldu0u destekleri görmezden gelmesi çok do0al.Bu sebeple de Medya konusunda TRT ve AA Arnavutça yay@n yapsada “BATICI” medya kadar söz konusu takipçiye ve yapm@5 olduklar@ haberlerle onlar kadar ses getirememekteler.Medya eksikli0iyle yapt@klar@n@ Kosova halk@na tam olarak aktaramayan Türkiye,bu alanda da güçlenmesinin zaman@ geldi de geçmekte.Kosova’da her alanda oldu0u gibi %97’si Müslüman olan Kosova’n@n belli bölgelerinde Camii s@k@nt@s@n@ gideriyor,her bölgede Camiileri in5a ediyor.Ancak sürekli Camiilerin in5a edilmesini ön planda tutarak yap@lan di0er yard@mlar@ kullanmamas@,Kosova’n@n medyas@na sadece malzeme oluyor.Kosova medyas@nda nerde Türkiye ile ilgili bir haber verilse sadece “Camiiler” ile ilgili haberler verilmekte.Bu durumda halka “Ya Bizde Camii Yeterince Var,5 Yok” sözü gazetenin man5etlerinde bile kullan@l@yor,ancak ABD’nin yada AB’nin yapm@5 oldu0u en küçük sosyal yard@mlar büyütülüyor ve ilgiyi onlara çekmeye çal@5@yorlar. NAC-ZANE TAVS-YE Türkiye belli bölgelerde Camii s@k@nt@lar@m@z@ bitirdikten sonra ilk olarak i5sizlikle,açl@kla bo0u5an büyük bir kitleye do0rudan [email protected]@l@lar belli bölgerde kliseleri in5a etmi5,5imdi de fakir ve aç olan insanlara misyonerler arac@l@0@yla ula5@yor,zor durumda olan ailelere yüklü miktarda yard@mlar,çocuklar@na burslar, en iyi üniversitelerde e0itim gibi do0rudan çaresiz kalm@5 insanlar@n tabiri caiz ile “bel kemi0inden vuruyor”ve bu sayede yava5 yava5 çok say@da insan@ da slam’dan uzakla5t@rmay@ [email protected] durumda da özellikle k@rslar kesimlerde çok fazla da Hr@stiyanl@0a geçi5ler sa0lan@yor. Kosova’da halka hiçbir kar5@l@k beklemeden yan@nda duran tek devlet Türkiye demi5tik.Bu durumda T.C. siyasetçisinden,askerine do0rudan fakir halka ula5mal@,s@k@nt@lar@n@ dinlemeli,dertlerine derman [email protected]@m@z zaten Türk görmeye hasret,bide onun derdine derman oldu0unda kimse bu milleti yolundan döndüremez. BATILILAR Kosova’n@n genç nesillerine e5cinsellik,alkollü uyu5turuculu festivallerle batakl@0a iterken,Türkiye Kosoval@ gençlerden ümidini kesmemeli ve acilen gençlere yo0unla5mal@ . Bu yüzden de Türkiye do0rudan Kosova halk@na ula5mal@ ve yapt@klar@n@ daha fazla ön plana [email protected] seviyede etkin olan Türkiye yanl@s@ sosyal medya veya di0er haber sayfalar@na destek vermeli.Türkiye’nin sadece Camii in5a eden bir devlet olmad@0@n@,Kosova’n@n her alanda destekçisi oldu0unu “HALKA” göstermeli... ANKARA - BALKAN GÜNLÜÜ A k Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı ve Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ'ın koordinatörlüğünde başlatılan proje kapsamında ihtiyaç sahibi Roman vatandaşların umreye gönderilmesinin ilk etabı tamamlandı. İzmir ve Manisa'dan ihtiyaç sahibi toplam 33 Roman vatandaş, 11 Mayıs'ta kutsal topraklara gönderildi. Umre ziyaretini tamamlayan Romanlar, Ankara'ya gelir gelmez soluğu Cumhurbaşkanlığı külliyesinde aldılar. 24. Dönem İzmir milletvekili ve Romanlardan sorumlu Ak Parti Sivil Toplum ve Başkan Yardımcısı Rifat Sait ile birlikte Başkan yardımcıları Ekrem Çelebi ve Yalçın Özdemir, Roman hacılara külliyede eşlik ettiler. 24.Dönem İzmir milletvekili ve Romanlardan sorumlu Ak Parti Sivil Toplum ve Başkan yardımcısı Rifat Sait, Ak Parti olarak başlattıkları proje kapsamında Türkiye'nin birçok bölgesinden toplam 330 Roman vatandaşı umreye götürmek istediklerini ve ilk aşamada İzmir ve Manisa'dan 33 Roman vatandaşı umreye gönderdiklerini söyledi. Sait, Türkiye'de ilk defa 2009 yılında Cumhurbaşkanımız ( O zaman Başbakandı) Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla Ak Parti'nin Roman çalıştayı düzenlediğini hatırlatarak, Ak Parti olarak Roman kardeşlerimize sahip çıkıyoruz, dedi. Sait, Roman kardeşlerimizi, yeni Başbakan adayımız Sayın Binali Yıldırım ile telefon bağlan- Sait, Umre'den dönen Roman kardeşlerimiz, Sayın Cumhurbaşkanımıza kutsal topraklardan zemzem ve hurma getirmişler. Kabe'den getirdikleri bu emanetleri Cumhurbaşkanımıza vermek üzere Roman hacılarımızı Cumhurbaşkanlığı külliyesine götürdük. Sayın Cumhurbaşkanımız Rize'de olduğundan görüşemediler. Bu yüzden biraz üzüldüler ancak külliye ziyareti Roman kardeşlerimizi çok mutlu etti. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve devletimize çok dua ettiler, dedi. Roman hacılardan bir kardeşimiz, külliyede Sayın Cumhurbaşkanımızı göremeyeceğini anlayınca çok üzüldü. Bir ara Sayın Cumhurbaşkanımızın resmini görünce ağlamaya başladı. Kendisini zor teskin ettik. Bunun üzerine bu kardeşimizi inşallah 28 Mayıs'ta Diyarbakır'a götürme sözü verdik. Biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımız 28 Mayıs'ta Diyarbakır'a gidecekler. İnşallah bu kardeşimizi Diyarbakır'da Sayın Cumhurbaşkanımızla tanıştırmak istiyoruz, dedi. Roman hacılara, ziyaretin ardından külliyede akşam yemeği ikram edildi. Romanlar daha sonra külliyenin yanındaki Beştepe millet camisinde birlikte yatsı namazını kıldılar. Kafile ardından İzmir'e hareket etti. Bosna Hersek'teki Alperenler Tekkesi'nde mevlit okundu BLAGAJ - BALKAN GÜNLÜÜ Ü lkenin birçok kentinden ve yurt dışından gelen binlerce Boşnak, Blagaj'da toplandı. www.haberler.com’a göre; Bosna Hersek'te geleneksel olarak düzenlenen "Mevlit ve Zikir Günleri" kapsamında yapılan programa, Bosna Hersek İslam Birliği Başkan Yardımcısı ve Din İşleri Müdürü Nusret Abdibegovic, Mostar Müftüsü Salem Dedovic ve çok sayıda devlet temsilcisi katıldı. Dedovic, programda yaptığı konuşmada, yağan yağmura rağmen mevlit programına katılan herkese minnetlerini sunarak, "Ülkenin birçok şehrinden ve yurt dışından binlerce kişi barışın, huzurun ve güvenin mekânına geldi." dedi. Mevlit ve zikir programının geleneksel hale gelmesi ve nesilden nesile aktarılmasından duyduğu mutluluğu ifade eden Dedovic, "Rabbimden, dünyada ve şehrimizde barış, güvenlik ve birlik duygularının hakim olmasını dilerim." diye dua etti. Bosna Hersek Federasyonu Parlamento Başkanı Edin Music ise bu sene 41'incisi düzenlenen "Mevlit ve Zikir Günleri" etkinliğinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, "Program kapsamında vermek istediğim mesaj, birbirimizi, vicdanımızı, kültürümüzü, geleneklerimizi ve bizi biz yapan özelliklerimizi koruyalım. Farklılıklara ise açık olalım ve saygı duyalım, bunlar dostluk köprülerinin oluşmasını sağlar." ifadesini kullandı. Mostar İslam Birliği, Karagöz Bey Medresesi, "Preporod Mostar" Boşnak Kültür Birliği ve Bosna Hersek Tarikat Merkezi tarafından organize edilen program kapsamında, mevlit okundu ve zikir yapıldı. Aydın’da Küçük Kosova var AYDIN BALKAN GÜNLÜÜ DT-K Balkanlar Komitesi Üsküp’te i$ba$# yapt# ÜSKÜP - BALKAN GÜNLÜÜ konomik İşbirliği Teşkilatı Ana hedefi, ‘Türkiye’nin yurtdışındaki diyaspora çalışmalarına katkı sağlamak ve Balkanlarla alakalı stratejileri geliştirerek, bunları hem Türkiye’yle hem de Bulgaristan, Yunanistan, Romanya gibi ilgili ülkelerin iş insanlarıyla paylaşmak’ olarak vurgulanan buluşmada yapılan çalışmaların gerek Türkiye’ye gerek diğer Balkan ülkelerine önemli katkılar sağlamasına ilişkin temenniler dile getirildi. www.diyariturk.com’un haberine göre, Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) kapsamında düzenlenen Balkan Girişimciler Toplantısı Ömür Şölendil’in ev sahipliğinde T.C. Üsküp Büyükelçiliği’nde düzenlenen bir akşam yemeğiyle start aldı. Aralarında T.C. Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel, DTİK İcra Kurulu üyelerinden Berna İlter ve DTİK Balkanlar Başkanı Ömer Süsli’nin de bulunduğu çok sayıda iş adamını bir araya getiren toplantı, Büyükelçilik Konutundaki davetin ardından Makedonya Devlet Bakanı Furkan Çako’nun yanı sıra, Balkanların dört bir yanından gelen DTİK üyesi iş adamlarının, Makedonya Türkiye Ticaret Odası MATTO başta olmak üzere çeşitli kamara ve derneklerin, akademisyen ve ticari müşavirlerin de katılımıyla Üsküp’te devam etti. ydın Kosovallılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin düzenlemiş olduğu “Dayanışma Birlik ve Kardeşlik Gecesi”nde yıllar önce Aydın’a yerleşmiş olan Kosovalılar bir araya geldi. www.diyariturk.com’a göre; Gecede birlik ve beraberlik mesajları verilirken, konuklara Arnavut böreği ve komposto ikram edildi. Gecenin açılış konuşmasını yapan Aydın Kosovalılar Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Niyazi Aykut, “Bu derneği, Aydın’da oturan Arnavutların birbirleriyle tanışması, kaynaşması ve dayanışması için kurduk. Derneğimiz ilk etkinliğini geçen yıl Ramazan ayında, üyelerine ve sivil toplum örgütlerine iftar yemeği vererek yaptı. Bu gecemiz ile ikinci etkinliğimizi gerçekleştirmenin onurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Önümüzdeki yıllarda daha büyük ve güzel organizasyonlar, yapacağız. Gecemizin düzenlenmesinde emeği ve desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum” diye ÇIRPINDIKÇA BATIYORSUNUZ! ükrü GÖKKAYA hmet Do0an zaman zaman konu5malar@nda; “Biz Türk partisi de0iliz, yaln@zca Türklerin büyük bölümü bize oy verdi0i için bize Türk Partisi diyorlar” derdi de inanmazd@k. Adam asl@nda y@llard@r 5akayla kar@5@k gerçekleri söylüyormu5 me0er! Çünkü Cebel’deki anma törenlerinde ve kutlamalardaki rezil sahnelerin müsebbipleri asla Türk olamazlar! Cebel asla s@radan bir 5ehir de0ildir. O kutsal topraklar as@rlard@r, Türklük ve slam @5@0@nda ya5ayan, günü geldi0i zamanda “Ben ezelden beridir hür ya5ad@m hür ya5ar@m, hangi ç@lg@n bana zincir vuracakm@5 5a5ar@m” felsefesiyle hareket ederek meydanlara dökülen, inançlar@ ve kimlikleri için canlar@n@ seve seve feda eden kahramanlar@n memleketidir. Tabi bunlar@ idrak edebilmek için önce ayn@ iman ve 5uura sahip olmak gerekir. Bir kere her 5eyden önce bir Türkiye Cumhuriyeti vatanda5@ olarak size sorar@m, siz hangi hakla benim ülkemin Büyükelçisini yuhalars@n@z? Siz kimsiniz? Bu gücü ve cesareti nereden al@yorsunuz? A BRE GAF-LLER Bre gafiller, ey utanmazlar, arlanmazlar; u5akl@0@n@ yapt@0@n@z, kar5@s@nda el pençe divan durdu0unuz komünistler bu insanlara her türlü zulmü yaparken, bu millete bugün ya0c@l@0@n@ yapt@0@n@z Rusya’m@ sahip ç@kt@ yoksa hayâs@zca yuhalad@0@n@z Türkiye mi? Evet, siz orada Say@n Büyükelçiyi de0il Türkiye’yi yuhalad@n@z. Çünkü büyükelçiler görev yapt@klar@ yerlerde ülkelerini temsil ederler. Daha dün Kap@kule’ de KAPIKULU, Ankara’da PASPAS oldunuz, görü5ecek adam arad@n@z, döndünüz benim ülkemin Say@n Büyükelçisini protesto ediyorsunuz öyle mi? unu söylemeden geçemeyece0im; Türkiye Cumhuriyeti istihbarat birimleri acilen harekete geçmeli, bu nankörlerin hepsini teker teker tespit etmeli ve bundan sonra Türkiye’ye giri5lerine asla müsaade etmemeli. O kadar cahil, o kadar zavall@s@n@z ki, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisinin sizin provokasyonlar@n@za alet olaca0@n@, sizin seviyenize inece0ini dü5ünüyorsunuz ve bu rezillikleri yap@yorsunuz. O kadar mükemmel, o kadar sa0duyulu bir 5ekilde durumu idare etti ki Say@n Büyükelçi, bir Türk olarak kendisiyle gurur duyduk gerçekten. Konu5mas@ ve tepkileri anlayanlar için adeta ders niteli0inde idi. Tabi anlayanlar için! Dedik ya, bunlar@ idrak edebilmek için o 5uur ve imana sahip olmak laz@m. Ama nerede sizde o? Sözde 5ehitlere dua okuyorsunuz, bir taraftan “âmin” diye ba0@r@yorsunuz di0er taraftan müzik çal@yorsunuz Öte yandan daha dün Lütvi Mestan’@, ülkelerin birbirlerinin s@n@rlar@na sayg@ göstermesi gerekti0ini içeren bir konu5ma yapt@0@ için önce partiden at@yorsunuz, sonra da Cebel’de Atatürk’ün “Yurtta sulh cihanda sulh” sözünü pankart yap@p ta5@yorsunuz. Bu nas@l bir çeli5kidir Allah a5k@na? Madem Cebel Belediye Ba5kan@’n@ sevmiyorsunuz, o zaman neden sa0dan soldan toplad@0@n@z maa5l@ adamlar@n@zla belediye taraf@ndan düzenlenen organizasyona kat@l@yorsunuz? Gidin, kendi program@n@z@ yap@n, 5ehitleri de an@n, kutlaman@z@ da yap@n. Ama sizin derdiniz üzüm yemek de0il ki, ortam@ buland@rmak, çirkeflik yapmak. Bir di0er protesto etti0iniz isim ise ba5ta Bulgaristan olmak üzere tüm Balkanlar’a ola0anüstü hizmetler yapan, bunu yaparken de hiçbir ayr@mc@l@0a girmeyen Bursa Büyük5ehir Belediye Ba5kan@ Say@n Recep Altepe. Say@n Ba5kan konu5mas@nda en ufak siyasi bir mesaj vermiyor, hatta konu5mas@n@ üst perdeden yap@p Türkiye-Bulgaristan ili5kilerini içeren bir konu5ma yap@yor, ”Bulgaristan AB’de olmas@na ra0men sürekli göç veriyor, çünkü üretemiyor, ama AB’nin kap@s@nda olan Bursa her y@l 100 bin göç al@yor ve üretiyor, gelin i5birli0i yapal@m” diyor, orada üç-be5 soytar@ halen “DPS” diye ba0@r@yor. AMA S-Z DE HAKLISINIZ! A E SIYAH MAVI KIRMIZI SARI konuştu. Dayanışma Birlik ve Kardeşlik Gecesine Aydın Valisi Erol Ayyıldız, Kosova Başbakanı Başdanışmanı ve Milletvekili Blerim Grainca, AK Parti İzmir eski Milletvekili Rıfat Sait, Kosova Ankara Büyükelçisi Avni Spahiu, Kosova Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu Kosova Başkonsolosu Rahmi Morina, Koçarlı Kaymakamı Fırat Çelik, Buharkent Kaymakamı Cemil Öztürk, Kocarlı Belediye Başkanı Mutlu Öztürk, Aydın Kosovallılar Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Niyazi Aykut, MHP Aydın İl Başkanı Cem Akbudak, AK Parti Efeler İlçe Başkanı Aytaç Arslan, kurum ve kuruluş müdürleri ve Kosovalı vatan- daşlar katıldı. Aydın’daki Kosovalılarla bir arada olmaktan çok mutlu olduğunu ve karşısında küçük bir Kosova bulunduğunu ifade eden Kosova Ankara Büyükelçisi Avni Spahiu, “Adetlerinizi, kültürünüzü muhafaza ettiniz ve Türkiye’ye çok güzel bir şekilde entegre oldunuz. Kosova yönetiminden ve halkından selam getirdim. Kosova artık özgür bir devlet inşallah hepiniz ziyaret edersiniz. Kosova ve Türkiye ilişkileri son derece önemli. Türkiye her zaman yanımızda oldu. Türk halkına çok büyük saygı duyuyoruz ve onlara minnettarız. İki halk arasındaki dostluğu muhafaza eden sizlersiniz” dedi. nsanlar i5, a5 sahibi olursa, ekonomik özgürlüklerine kavu5ursa onlar@ hangi vaatlerle kand@racak ve avuçlar@n@z@n içinde tutacaks@n@z? Sizde yava5 yava5 sonunuzun geldi0inin fark@ndas@n@z ve günü kurtarmak için çabal@yorsunuz. Ç@rp@nmaya devam edin. Ama 5unu da iyi bilin, ç@rp@nd@kça bat@yor, batt@kça da çirkefle5iyorsunuz. Bu milleti halen aptal yerine koyuyor, “Hak ve özgürlüklerin adresi HÖH’tür” diye orada nutuk at@yorsunuz. Çeyrek asr@n büyük bölümünü iktidar orta0@ olarak geçirdiniz, söyler misiniz bu millete hangi hakk@ ald@n@z, hangisini özgürce kulland@rd@n@z? Ana dilde e0itim mi sa0lad@n@z? Vak@f eserlerini geri al@p yönetimlerini onlara m@ verdiniz? Kendi seçtikleri müftüye sayg@ gösterilmesine yard@mc@ m@ oldunuz? 5sizliklerine çare mi oldunuz? K@sacas@ Cebel’de rezilliklerinize bir rezillik daha eklediniz. Aziz 5ehitlerimizim kemiklerini s@zlatt@n@z. Ama sizde, 5ehide sayg@, milli de0erleri korumak gibi, onlar@ siyasete alet etmemek gibi özellikler olsayd@ zaten bu toplum bu duruma gelmezdi? Bu arada 5unu da size hat@rlatal@m; Sak@n Türkiye’de ki birkaç kendine hayr@ olmayan adama filanda güvenmeyin, çünkü onlar@n art@k kendilerine hayr@ yok. Hatta kendi partilerine bile yönetemiyorlar, tabanlar@na hâkim olam@yorlar, anlayaca0@n@z kelin merhemi olsa önce kendi ba5@na sürer! Siyasette hiçbir zaman mikrofona bakmayacaks@n, kabloyu takip ederek hoparlör kim onu bulmaya çal@5acaks@n. SAYFA 11 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Yerel Yönetimler 11 30 Mays 2016 Pazartesi Balkan müziinin billur sesi Matrac Makedon müzisyenlerle söyleyecek G amze Matracı, 1957 yılında Makedonya’nın Köprülü (Veles) şehri, Veniçani köyünden; Türkiye’ye (Manisa’nın Kuşlubahçe mahallesine) göç etmiş bir ailenin torunudur. Büyük klarnet ustası Aytunç Nevzat Matracı’nın kızı olarak anne karnından beri müzikle iç içe yaşamış. Babasının müzisyen oluşu ile çok küçük yaşlardan itibaren sahnelerde şarkı söylüyor. Ege Üniversitesi Türk Müziği Konservatuarı Ses Eğitimi bölümünden 2010 yılında mezun olmuş. 2006 yılından bu yana İzmir Büyükşehir Belediye Bandosu’nun Klarnet sanatçısı aynı zamanda solistlerinden biri. Balkan Coğrafyası’nın hemen hemen hepsinden şarkılar söylüyor. Genç, dinamik oluşu sahne performanslarında dikkatleri üstüne çekiyor. TRT televizyonlarında ve radyolarında birçok programda onu görmeniz, sesini dinlemeniz mümkün. İşte o günlerden beridir Balkan Coğrafyası’nın Müziği olmazsa olmazımdır… •Balkan müziğini nasıl yorumlarsınız? Bu konuda yaptığınız bazı araştırmalar var mı? Balkan Şarkılarını söylemeden önce yani öğrenme sürecimde, ulaşabildiğim en eski ve doğru kaydı araştırıyorum. Babamdan miras kaset ve cd •Müziğe nasıl başladınız? Ailenizde müzikle uğraşan var mı? Babamın müzisyen olması en büyük etken bence; Yeteneğimi ondan aldım. Küçük yaşlardan beridir başka hiç bir meslek olmadı aklımda. Babamın anlatımını hatırlıyorum, yeteneğimi keşfetme hikayesi şöyle: Çok küçük yaşlardayken, bir gün babam klarnetiyle çalışıyormuş.(Tabi ben her zaman ki gibi yanındayım) Bende ellerimi dizlerime vurarak, ritmi hiç aksatmadan eşlik etmişim. Dikkatini çekmiş ve elime bir darbuka vermiş, bir ritm çalmış “bunu çal bakalım” demiş, aynısını yapmışım. Ritmi değiştirerek başka bir örnek yapmış “bir de bunu çal?” , ben yine aynısını hatasız çalmışım. Ve o gün anlamış ki Gamze’nin ritm kulağı çok güçlü. Bir de eskiden medya ve iletişim bu kadar güçlü değildi. Güç bela Balkanlardan bir kaset ulaşırdı O’na, dinlemesi ve şarkıları repertuarına eklemesi için, yine ben o kasetlerin üzerine kendi sesimi kaydederdim, O şarkıyı söyleyerek… Kızamazdı bile:) kütüphanemiz var. Gerek oradan gerekse internet üzerinden kaydı buluyorum. Bol bol dinleyerek kendi yorumu katarak çalışıyorum. Eğer melodi türkçe değilse sözlerini doğrulayıp gerek görürsem notalarını yazıyorum. Orkestra arkadaşlarımla paylaşıp provalarımızı yapıyoruz ve repertuarımıza ekliyoruz. •En çok sevdiğin ve yorumladığın Balkan Türküleri hangileridir? Rumeli türkülerini de Balkan coğrafyasında ki tüm ezgileri de ben çok seviyorum. Geleneksel, otantik hallerini daha çok dinlemeyi tercih ediyorum. Tek tek saymak çok uzun sürer ama Türkülerimizden “Çalın Davulları Çaydan aşağıya”, “”Bir fırtına tuttu bizi deryaya kardı”, “Bülbülüm altın kafeste” söylerken çok keyif aldığım türküler. Boşnakça “ Uzun süredir devam eden bir albüm projem var. Makedonya’da başlayıp, Türkiye’de devam ediyoruz. Makedonya’daki kayıtlarımızın Aranjörü Nikolce Micevski oldu. Dünyaca ünlü trompetçi yakın dostum, kardeşim Cambo Aguşev trompetleri çaldı. Goce Dimovski kavalıyla eşlik etti. Ve daha birçok iyi müzisyenlerle çalıştık. Aynı şekilde Türkiye’de de öyle çok iyi müzisyenlerle çalışıyoruz Sevdalinkalar “Zvijezda tjera mjeseca” “moj dilbere” , “mujo kuje” , “razbolje se sultan Sulejman”, ” oj safete sajo sarajlijo”, Makedonca da “yovano yovanke” ,” zajdi zajdi jasno sonce”, “More sokol pie” “tvoite ochi leno mori”, “ja izlezi stara majko”, Arnavutça “Cou rexho”, “Jarnanna”, “oj kosov oj nana ime”, “xhamadani”…. İlk aklıma gelenler sadece. Bu liste uzayıp gider… •Konserlerinizde sizden hangi Türküyü söylemenizi istiyorlar. Ve sizin söylemekte en çok zevk aldığınız Türkü hangisi ve neden? Son yıllarda Bulgaristan Türkülerinden ” Güldaniyem ” çok popüler oldu. O çok isteniyor. Çok da güzel bir türküdür… Makedonya’da bir konser nasip olmadı ama çok kısa bir süre sonra yani 5 aralık 2015 günü Bitola’da “Grupa Fontana”nın konserine konuk olacağım. Onlarla birlikte 6 şarkı söyleyeceğim. Şimdiden çok heyecanlıyım. Üsküp’e ve Makedonya’ya her daim geleceğim çünkü benim dedelerimin memleketi yani benim memleketim. Makedonya’yı çok seviyorum. •Gamze türkü söylemediği zaman neler yapar? Evliyim, eşimle ve ailemle zaman geçiriyorum. Gezmek ve yeni yerler görmeyi de çok seviyorum. •Türkiye’de ve Balkanlarda örnek aldığın bazı sanatçı var mı? Türkiye’de Havva Karakaş ve Muammer Ketencoğlu benim için çok ” •Üsküp’te, Makedonya’da hiç konser düzenledin mi? Ve konserler nasıl geçti? Unutamadığın hatırında kalan bazı anılar var mı? Üsküp’e tekrar gelecek misiniz? Makedonya’ya sık sık geliyorum. Kimi zaman işlerim sebebiyle kimi zamanda özlediğim için. Son olarak Eylül ayında Gostivar’daydım. Arkadaşım Yusuf Emini’nin kız kardeşinin düğününe davetli olarak geldim, tabi şarkı da söyledim. Çok keyifliydi benim için, adetler, gelenekler, eğlence her şeyden çok keyif aldım. Bugüne kadar önemli, örnek aldığım ve öykündüğüm sanatçılar. Makedonya’dan Esma Recepova, Kevser Selimova, Nikola Badev, Vaska İlieva, Aleksandar Sarievski , Naum Petreski… Bosna’dan Safet İsovic,, Nada Mamula, Hanka Paldum , Halid Beslic , Arnavutça ise Hanife Sejfulla, Gonco Manakovska’nın şarkılarını beğenerek dinliyorum, onların sanatını örnek alıyor, onların şarkıları öğreniyor ve söylüyorum. •İlerideki plan ve projelerin nelerdir? Uzun süredir devam eden bir albüm projem var. Makedonya’da başlayıp, Türkiye’de devam ediyoruz. Makedonya’daki kayıtlarımızın Aranjörü Nikolce Micevski oldu. Dünyaca ünlü trompetçi yakın dostum, kardeşim Cambo Aguşev trompetleri çaldı. Goce Dimovski kavalıyla eşlik etti. Ve daha birçok iyi müzisyenlerle çalıştık. Aynı şekilde Türkiye’de de öyle çok iyi müzisyenlerle çalışıyoruz. Ve benim için en önemlisi de bu albüm çalışmamızı Türkiye’nin en önemli plak şirketlerinden biri olan “Kalan Müzik” etiketiyle kısa bir süre sonra dinleyenlerimizle buluşturacağız. Ljubojna Brass Fantasy Grubu Kurucuları Vera ve Oliver ile tanıştık. Ve birbirimizi çok sevdik, birlikte bir proje yapacağız. www.timebalkan.com sitesinden alınmıtır… Gamze Matracı SAYFA 12 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 600 YILLIK TARHN AZZ HATIRASINA 30 Mays 2016 Pazartesi www.balkangunlugu.com DÜNYA KUPASI Yunanistan'n oldu Yurtdışı Türkler Başkanlığı tarafından İlk kez geçen yıl düzenlenen Uluslararası Öğrenciler Dünya Kupası'nı Yunanistan kazandı ANKARA - BALKAN GÜNLÜÜ Y urtdışı Türkler Başkanlığı tarafından İlk kez geçen yıl düzenlenen Uluslararası Öğrenciler Dünya Kupası bu yıl da yoğun ilgiyle karşılandı. 11 Şubat 2016 tarihinde 9 şehirde başlayan ve 199 takımın yarıştığı turnuvada son 16’ya kalan takımlar, Ankara’daki final mücadelelerine katılma hakkı kazandı. www.yenibalkan.com sitesinin haberine göre; final mücadelelerinde ise son 4 takım Afganistan, Yunanistan, Mali ve Bosna Hersek oldu. 3’üncülük karşılaşması Afganistan ve Mali arasında oynanırken, final mücadelesi ise Bosna Hersek ve Yunanistan müsabakasına sahne oldu. Afganistan’ı 2-1 yenen Mali turnuvanın 3’üncüsü olurken, Bosna Hersek’i finalde 3-1’lik skorla mağlup eden Yunanistan kupanın sahibi oldu. Maçın başlama vuruşunu YTB Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül yaptı. Karşılaşmanın ilk yarısını Yunanistan 2-0 önde tamamlarken, ikinci yarıda atılan karşılıklı atılan birer gol, maçın skorunu belirledi. Rakibini 3-1 ile geçerek şampiyon olan Yunan takımını oluşturan öğrenciler, müsabakanın bitiş düdüğüyle birlikte büyük sevinç yaşadı. YTB Başkanı Kudret Bülbül, Uluslararası Öğrencilere yönelik pek çok çalışmaya imza attıklarını ancak en renkli çalışmanın dünya kupası organizasyonu olduğunu bildirdi. Turnuvada 199 takımın yarıştığına dikkati çeken Bülbül, “Bana göre turnuvaya katılan bütün takımlar kazanandır. Ama her kazananın da bir kazananı vardır. O kazanan bugün Yunanistan” diye konuştu. Dünya Kupası organizasyonuna ev sahipliği yapmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden Bülbül, uluslararası öğrenciler arasında dostlukları pekiştirmeyi ve kalıcı ilişkiler kurmayı amaçladıklarını söyledi. Bitez 2. Balkan Spor Festivali ile enlendi MULA - BALKAN GÜNLÜÜ B odrum'a bağlı Bitez beldesinde düzenlenen 2. Balkan Spor Festivali, 7 ülkeden 700'ü aşkın sporseverin katılımıyla yapıldı. www.haberler.com’a göre: Herkes İçin Spor Federasyonu tarafından geçen yıl ilki Edirne'de düzenlenen, 2. Balkan Spor Festivali, Bodrum'a bağlı Bitez beldesinde renkli görüntüler yaşanmasına neden oldu. 7 ülkeden yaklaşık 700'ü aşkın sporcu, yönetici, akademisyen ve davetlinin katıldığı festival kapsamında 3 gün boyunca çeşitli yarışmalar düzenlendi. Herkes İçin Spor Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Erdal Zorba, 3 yaşından 93 yaşına kadar herkese spor yaptırmak parolasıyla bu festivalin düzenlendiğini belirtti. Cumhurbakanı’nın eski takımı ETT, Dünya ampiyonu İETT Futbol Takımı, 2016 World Corporate Cup Games oyunlarında İngiltere'nin Everton kentinde 3. kez dünya şampiyonu oldu. www.haberler.com’a göre: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bir dönem oynadığı İETT Futbol Takımı, iki yıl üst üste şampiyonluğun ardından 2016'nın da dünya şampiyonu olarak yoluna devam ediyor. 3 MAÇIN 2'SİNİ KAZANDILAR İngiltere, Romanya, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin de yer aldığı birçok ülkeden takımlarla mücadele eden İETT Futbol Takımı ilk gün grupta oynadığı 3 maçın 2'sini kazanıp 1'inde berabere kalarak grubunu 2. sırada tamamlayıp çeyrek final maçı oynamaya hak kazandı. Çeyrek final maçında Birleşik Arap Emirlikleri takımına karşı 2-0 geriden gelip maçı penaltılara taşıyan İETT, rakibine karşı penaltılarda üstünlük sağlayıp yarı finale yükseldi. FİNALDE 5-0'LIK GALİBİYET Yarı finalde İngiliz takımını 2-0 yenerek eleyen İETT final maçında ise bir diğer İngiliz takımıyla karşı karşıya geldi. Finalde güzel bir futbol ortaya koyarak rakibini 5-0 gibi farklı bir skorla yenen İETT 3. kez dünya şampiyonu oldu. Şampiyonada finale kadar 25 ülke, 5 kıta, 22 bin 500'ün üzerinde kuruluş ve 1 milyonun üzerinde katılımcı mücadele etti. World Corporate Cup Games ilk defa 1988 yılında Amerika'nın California eyaletinde düzenlenmişti. Kırçova’da Fenerbahçe Fan Kulübü açıldı ÇARI ÜSKÜP TA KÖPRÜSÜ’NÜ “YAKTI” ÜSKÜP - BALKAN GÜNLÜÜ K ara kartallar, stadı olmadan çıktığı şampiyonluk yolculuğunda, saha içi ve saha dışı her türlü zorluğa göğüs gererek azmini ve inancını bir an olsun yitirmeden şampiyonluğa ulaştı. En son 2008-2009 sezonunda mutlu sona ulaşan Beşiktaş, 7 yıl aradan sonra şampiyon oldu. www.timebalkan.com’a göre; Süper Lig’in bitimine bir hafta kala şampiyonluğunu ilan eden siyah-beyazlı ekibin taraftarları sokaklara dökülerek şampiyonluğu doyasıya kutlamaya devam ediyorlar. Üsküp Çarşı Grubu Üsküp’ün tarihi Taş Köprüsü’nde meşaleler yakarak, kara kartalların 14.cü şampiyonluğuna sevindi. “Üsküp Çarşı” grubu da Beşiktaş’ın 14.cü şampiyonluğunu Üsküp Türk Çarşısı’nda kutladı. Üsküp Çarşı grubu üyesi Sedat Şerif, “Beşiktaş’ın şampiyonluk maçını “Sultan” kafede izlediklerini belirterek, şampiyonluktan dolayı çok mutluyuz” dedi. Makedonya’nın Kırçova Şehrinde Fenerbahçe tarafları Fenerbahçe Fan Kulübünün açılışını gerçekleştirdi. www.yenibalkan.com sitesinde yer alan habere göre; çok sayıda Kırçovalı futbolseverin katıldığı açılış törenine ayrıca Kırçova Müftüsü Murat Husini ve Kosova Fenerbahçe Derneği Başkanı Mahir Mula da katıldı. Fenerbahçe Fan Kulübü yapılan dualar eşliğinde açıldı. Daha sonda ise Arnavutluktan gelen ünlü top cambazı Fabiano Duro, gösteri yaptı. Kırçova’da açılan Fenerbahçe Fan Kulübü’nün Başkanlık görevini fanatik Fenerbahçe taraftarı olan Kırçovalı Masaro lakablı Muammer Kocacik üstlendi. Bosna’da Mulaomeroviç dönemi baladı Bosna Hersek Milli Takımı'nda başantrenörlük görevi, Anadolu Efes'in eski basketbolcularından Damir Mulaomerovic'e emanet edildi. Bosna Hersek Basketbol Federasyonundan yapılan açıklamada, milli takımda başantrenör Dusko Ivanovic'in yerine 41 yaşındaki Mulaomerovic'in getirildiği belirtildi. www.fotomac.com.tr sitesinden alınan habere göre; Mulaomerovic, oyun kurucu olarak görev yaptığı basketbolculuk kariyerinde Anadolu Efes'in yanı sıra Real Madrid, Olympiakos ve Panathinaikos'ta forma giymişti. Antrenörlüğe 2013'te ülkesinin Sloboda Tuzla takımında başlayan Bosna Hersekli Mulaomerovic, geçen yıldan bu yana Hırvatistan'ın Cibona Zagreb takımını çalıştırıyor.