ULUSLARARASI FORUM TÜRK DÜNYASININ KÜLTÜREL MİRASI

Transkript

ULUSLARARASI FORUM TÜRK DÜNYASININ KÜLTÜREL MİRASI
ULUSLARARASI FORUM
TÜRK DÜNYASININ KÜLTÜREL MİRASI VE MÜZELER
Bursa - İstanbul
8-12 KASIM 2013
МЕЖДУНАРОДНЫЙ ФОРУМ
КУЛЬТУРНОЕ НАСЛЕДИЕ ТЮРКСКОГО МИРА И МУЗЕИ
Бурса-Стамбул
8-12 ноября 2013 г.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Kitaplığı / Uluslararası Forum Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Proje Koordinatörleri / Aziz Elbas - Ahmet Erdönmez
Proje Yürütücüsü / Bursa Araştırmaları Merkezi www.bursaarastirmalarimerkezi.org
Editör / Liliya Sattarova
Hazırlayan / Resmiye Nur Güney
Görsel Tasarım / Volkan Yeşilay / Yakup Şahiner
Kapak Tasarım / Gülçin Dinç
Türkçe’den Rusça’ya Çeviri / Liliya Sattarova
Rusça’dan Türkçe’ye Çeviri / Albina Tuzlu
MT Tercumanlık
Türkçe’den İngilizce’ye Çeviri / Yasemin Vaudable
Türkçe Redaksiyon / İlter Yeşilay
CATALOGUING İN PUBLİCATION DATA / KÜTÜPHANE BİLGİ KARTI
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler. Bildiriler Kitabı (2015: Bursa -Türkiye)
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler. Uluslararası Forum’un Bildiriler Kitabı: Bursa - İstanbul, 8-12 Kasım 2013
= Культурное наследие тюркского мира и музеи. Сборник докладов международного форума: Бурса-Стамбул, 8-12
ноября 2013 г. / Editör: Liliya Sattarova. - Bursa: Bursa Araştırmaları Merkezi, 2015
244 s; 28 cm.-(Bursa Büyükşehir Belediyesi Kitaplığı)
Dipnot var. İngilizce özet var.
Metin Türkçe, Rusça ve Azerbaycan Dilinde
ISBN:
1.Türk Dünyası Müzeleri -- Kongreler. 2. Kültürel Miras -- Kongreler. I. Sattarova, Liliya, 1963-
Yapım / © 2015 Bursa Kültür A.Ş. Bu kitabın tüm yayın hakları Bursa Kültür A.Ş.’ye aittir. Yazılı izin olmadan kısmen ya
da tamamen yeniden basılamaz.
Dağıtım / Bursa Kültür A.Ş. - Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi B Kapısı Osmangazi-Bursa/Türkiye
Tel: + 90 224 253 26 46 Faks: + 90 224 253 14 85 [email protected] / www.bursakultur.com
TÜRK DÜNYASININ KÜLTÜREL MİRASI VE MÜZELER
BİLDİRİLER KİTABI
КУЛЬТУРНОЕ НАСЛЕДИЕ ТЮРКСКОГО МИРА И МУЗЕИ
Сборник докладов
Bursa, Бурса - 2015
İÇİNDEKİLER / Содержание
6
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Forumu / О Международном форуме
“Культурное наследие тюркского мира и музеи”
8
Recep Altepe, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı / Реджеп Алтепе, Мэр Бурсы
10 Düsen Kaseinov, TÜRKSOY Genel Sekreteri / Дюсен Касеинов, Генеральный секретарь
ТЮРКСОЙ
12
Liliya Sattarova / Лилия Саттарова
Türk Dünyası Müzeleri ve TÜRKSOY / Музеи тюркского мира и ТЮРКСОЙ
16
Ahmet Erdönmez / Ахмет Эрдёнмез
Türk Dünyası Müzeler Birliği Nasıl Kuruldu? / Как создавалась Ассоциация музеев тюркского мира
18
Bursa Deklarasyonu / Бурсская декларация
22
Habibe Aliyeva, Azerbaycan / Хабибе Алиева, Азербайджанская Республика
Günümüzdeki Azerbaycan Müzeleri / Azərbaycan’daki Muzeylərin Bu Günkü Durumu /
Музеи Азербайджана на современном этапе
42
Viktor Çigjit, Tuva Cumhuriyeti, Rusya / Виктор Чигжит, Тува, Россия
Merkezî Asya’nın İncisi olan Tuva Cumhuriyeti / Тува – жемчужина Центральной Азии
52
Andrey Gotlib, Hakasya Cumhuriyeti, Rusya / Андрей Готлиб, Хакасия, Россия
Hakas L.R.Kızlasov Milli Tarih Müzesinin Koleksiyonundaki Taş Heykeller ve Estampajlarının
Koleksiyonu / Коллекция каменных изваяний и эстампажей наскальных рисунков из
собрания Хакасского национального краеведческого музея им. Л.Р.Кызласова
62 Vladimir Dmitriev, St. Petersburg, Rusya / Владимир Дмитриев, Санкт-Петербург, Россия
Rusya Etnografya Müzesinde Türk Kültürü Koleksiyonunun Tarihi / История формирования
коллекции предметов турецкой культуры в собрании Российского Этнографического музея
78
Svetlana İzmaylova, Tataristan Cumhuriyeti, Rusya / Светлана Измайлова, Татарстан, Россия
Türk Dünyası Kültürü Bağlamında Tatar Halkının Mirasının Aktarımında Tataristan Cumhuriyeti
Milli Müzesinin Misyonu / Миссия Национального музея Республики Татарстан в трансляции
наследия татарского народа в контексте культуры тюркского мира
92 Anarkul İsiralieva, Kırgızistan / Анаркуль Исиралиева, Кыргызская Республика
Kırgızistan Cumhuriyeti Devlet Tarih Müzesi – Geçmişi ve Geleceği / Государственный
исторический музей Кыргызской Республики – история и перспективы.
102
Bilge Kanlı, K.K.T.C / Бильге Канлы, ТРСК
Kuzey Kıbrıs’ın Kültürel Mirası ve Müzeleri / Культурное наследие и музеи Северного Кипра
120
Maria Kullanda, Moskova, Rusya / Мария Кулланда, Москва, Россия
Devlet Doğu Müzesinde Türk Sanatı Koleksiyonu / Коллекция турецкого искусства в
Государственном музее Востока
120
Yulia Kupina, St. Petersburg, Rusya / Юлия Купина, Санкт-Петербург, Россия
St.-Petersburg Antropoloji ve Etnografya Müzesi ve Türkoloji / Музей Антропологии и
этнографии имени Петра Великого (Кунсткамера) и тюркологические исследования
154
Lyudmila Marin, Gagavuzya, Moldova / Людмила Марин, Гагаузия, Молдова
Gagavuzya Müzeleri / Музеи Гагаузии
162
Darhan Mınbay, Kazakistan / Дархан Мынбай, Республика Казахстан
Kazakistan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi / Национальный музей Республики Казахстан
168
Guldar Muratova, Başkurdistan Cumhuriyeti, Rusya / Гульдар Муратова, Башкортостан,
Россия
Başkurdistan Müzeleri / Музеи Башкортостана
176
Valeriy Naumenko, Kırım / Валерий Наменко, Крым
Bahçesaray Müzesi – Kırım ve Komşu Bölgelerde Türk Dilini Konuşan Halkların Tarih ve Kültürü
Araştırma Merkezi / Бахчисарайский историко-культурный заповедник – научный центр по
изучению истории и культуры тюркоязычного населения Крыма и сопредельных территорий
182
Abduvali Şaripov, Tacikistan / Абдували Шарипов, Таджикистан
Tajikistan Ulusal Müzesi - Eğitim ve İletişim Merkezi / Национальный музей Таджикистана как
центр образования и коммуникации
190
Yegor Şişigin, Saha (Yakutia) Cumhuriyeti, Rusya / Егор Шишигин, Саха (Якутия), Россия
Saha (Yakutia) Cumhuriyeti Müzelerinin Gelişimi Ve TÜRKSOY Üyelerinin Müzeler İle
İşbirliği Hakkında / Развитие музейной сети Республики Саха (Якутия) и перспективы
сотрудничества с музеями стран-членов ТЮРКСОЙ
199 Bursa – Müzeler Şehri / Бурса – город музеев
221
Forumdan kareler / Фотохроника Форума
242
İngilizce Özet / Summary
244
Teşekkür
TÜRK DÜNYASININ KÜLTÜREL MİRASI VE MÜZELER FORUMU
Birinci Müzecilik Forumu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi Milli Saraylar Başkanlığı ile işbirliğinde Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY
tarafından düzenlenmiştir. Bursa Ördekli Hamamı Kültür Merkezi’nde 08 Kasım 2013 tarihinde saat 10.00’da
forumun açılış töreni yapılmıştır. Bu foruma gelen katılımcı ve misafirleri selamlayan Bursa
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Türkiye’nin 2,5 milyon kişiden fazla nüfusu olan en
büyük şehirlerinden birinde yeni müzecilik alanından, müzelerin ve turizmin gelişmesine ilişkin
projelerin şehir belediyesi tarafından destekleneceğinden bahsetmiştir. TÜRKSOY Genel Sekreter
Yardımcısı Fırat Purtaş ve Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel
Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Zülküf Yılmaz da forum katılımcılarını selamlayarak konuşma
yapmışlardır.
Bursa’da gerçekleşen toplantıda katılımcılar, Türk dünyası ülkeleri ve bölgelerinin müzecilik
gelişmesinden bahsetmiş olup, en büyük müzelere ait başarı ve koleksiyonlarının tanıtımlarını
yapmışlar ve işbirliği perspektiflerini ele almışlardır. Çeşitli ülke ve bölgelerde bulunan müze
kurumları ve uzmanları arasında temasların genişlemesi ve işbirliğinin güçlendirilmesi amacıyla
düzenlenen forumun programı, Osmanlı İmparatorluğunun birinci başkenti olan Bursa’nın tarihî
varlıkları ve müzeleri ile tanışmayı kapsamaktaydı. Bursa Kent Müzesi, Merinos Tekstil Sanayi
Müzesi, Merinos Enerji Müzesi ve Karagöz Müzesi, Türk dünyası müze topluluğunun ayrıca ilgisini
çekmiştir.
11-12 Kasım 2013 tarihlerinde de uluslararası forum çalışmalarına İstanbul’da devam
etmiştir. Dolmabahçe Sarayı Sanat Galerisinde düzenlenen “İstanbul Müzeleri” yuvarlak masa,
Türkiye’nin en büyük kentinde bulunan meşhur müzelerin yöneticilerini bir araya getirmiştir.
TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Yasin Yıldız (Milli Saraylar), Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü
Dr. Haluk Dursun, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdür Yardımcısı Rahmi Asal müzelerin gelişmesi
ile ilgili konuları ele almış olup, İstanbul Boğazı altında Marmaray tüneli inşaatı sırasında ortaya
çıkan son arkeolojik buluntularını forum katılımcıları ile paylaşmışlardır. Foruma katılan konuklar
Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı Müzeleri’ni ziyaret ederek Saray Koleksiyonları Müzesi ve
yeni açılan Deniz Müzesi ile tanışmışlardır.
Forumun çalışmasına katılanlar arasında Azerbaycan Tarihi Milli Müzesi, Kırgızistan
Devlet Tarih Müzesi, Kazakistan Milli Müzesi, Tajikistan Milli Müzesi, Türkmenistan Güzel Sanatlar
Müzesi, Ulan-Bator’daki G.Zanabazar Güzel Sanatlar Müzesi, Moldova Gagavuzya’da bulunan
Milli Gagavuz Kara-Çoban Tarih ve Etnografya Müzesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kırım’daki
Bahçesaray Müzesi, RF Başkortostan Cumhuriyeti Milli Edebiyat Müzesi, RF Tataristan Cumhuriyeti
Milli Müzesi, Hakasya L.R.Kızlasov Milli Tarih Müzesi, Tuva Cumhuriyeti Aldan-Maadır Milli Müzesi,
Yakutistan Devlet Birleşik Y.Yaroslavski Kuzey Halkları Tarihi ve Kültürü Müzesi, Büyük Petro
Antropoloji ve Etnografya Müzesi, Rusya Etnografya Müzesi, Moskova’daki Doğu Devlet Müzesi’nin
yöneticileri ve temsilcileri vardı.
Kurucu statüsüne sahip olan Birinci TÜRKSOY Müzecilik Forumunun katılımcıları, çok
yönlü temasların genişletilmesi, bilgi, tecrübe paylaşımı ve müze uzmanlarının değişimi, ortak
faaliyetlerin gerçekleştirilmesi, sergi düzenlenmesine katkı gibi konuları amaçlayacak olan
TÜRKSOY Müzeleri Birliğinin oluşturulmasına dair deklarasyon kabul etmişlerdir. 6
О Международном форуме «Культурное наследие тюркского мира и музеи»
П
ервый Музейный форум был организован Муждународной организацией
ТЮРКСОЙ совместно с Муниципалитетом г. Бурсы и Национальными дворцами при
Парламенте Турции. Форум торжественно открылся 8 ноября 2013 года в 10.00 в культурном
центре «Ордекли Хамам» в Бурсе. Приветствовать участников и гостей Форума пришел
Мэр Бурсы Реджеп Алтепе, который рассказал о новом музейном строительстве в одном из
крупнейших городов Турции с населением более 2,5 млн чел., о поддержке развития музеев
и туризма со стороны муниципалитета города. Также к участникам обратились заместитель
Генерального секретаря ТЮРКСОЙ профессор Фырат Пурташ, заместитель руководителя
Генеральной дирекции памятников и музеев Министерства культуры и туризма Турции
Зюлькюф Йылмаз.
На заседаниях в Бурсе участники рассказали о развитии музейного дела стран
и регионов тюркского мира, презентовали достижения и коллекции крупнейших музеев,
обсудили перспективы сотрудничества.
Программа форума, организованного с целью расширения контактов и углубления
сотрудничества между музейными учреждениями и специалистами разных стран и регионов,
включала знакомство с музеями и историческими памятниками Бурсы - первой столицы
Османской империи. Особый интерес у музейного сообщества тюркского мира вызвал
Городской музей Бурсы, а также Музей текстильной промышленности «Меринос» и Музей
энергетики, Музей теневого театра «Карагёз».
11-12 ноября Международный форум продолжил работу в Стамбуле. Круглый стол
«Музеи Стамбула», организованный в Художественной галерее Дворца-музея Долмабахче,
объединил руководителей известнейших музеев крупнейшего турецкого мегаполиса.
Руководитель Национальных дворцов Йасин Йылдыз, директор Дворца-музея Топкапы Халюк
Дурсун, заместитель директора Стамбульских Археологических музеев Рахми Асал рассказали
о развитии музеев, поделились с участниками форума последними археологическими
открытиями при строительстве подводного тоннеля под Босфором «Мармарай». Участники
форума посетили дворцы-музеи Топкапы и Долмабахче, ознакомились с дворцовыми
коллециями и новым Морским музеем.
В Форуме приняли участие руководители и представители Национального музея
истории Азербайджана, Государственного исторического музея Кыргызстана, Национального
музея Казахстана, Национального музея Таджикистана, Музея изобразительных искусств
Туркменистана, Музея изобразительных искусств имени Г.Занабазара (Улан-Батор),
Национального гагаузского историко-этнографического музея имени Кара-Чобана
(Гагаузия, Молдова), Турецкой Республики Северного Кипра, Бахчисарайского музеязаповедника (Крым), Национального Литературного музея Республики Башкортостан (РФ),
Национального музея Республики Татарстан (РФ), Хакасского национального краеведческого
музея имени Л.Р. Кызласова, Национального музея имени Алдан-Маадыр Республики Тува,
Якутского государственного объединенного музея истории и культуры народов Севера им.
Ем.Ярославского, Музея антропологии и этнографии им. Петра Великого (Кунсткамера),
Российского Этнографического музея, Государственного музея Востока (Москва).
Участники Первого Музейного форума ТЮРКСОЙ, имеющего учредительный статус,
приняли Декларацию, в которой говорится о создании Ассоциации музеев ТЮРКСОЙ,
имеющей целью расширение многосторонних контактов, обмен информацией, опытом и
музейными специалистами, проведение совместных мероприятий, содействие в организации
выставок.
7
Recep ALTEPE
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı
Biz, geleneksel birikimimizi evrensel konuma taşıyabilen ender ülkelerden biriyiz.
Bu değerleri insanlığın ortak kullanımına sunuyoruz. Böylece dünyanın yarınlarına katkıda
bulunuyoruz… Bu bağlamda müzelerimiz adeta insanlığın belleği konumundadır.
Müzeler bize göre basit sergilerden ibaret değil, geçmişin ve geleceğin bugünde buluşma
noktasıdır. Tarihe, edebiyata, sanata, bilime, teknolojiye kısaca hayatın her alanında ışık olmaktadır.
Bu anlamda Türkiye dünyanın müze ülkelerinden biridir. Bursa ise Türkiye’nin müze
kentlerinden biridir; adeta bir açık hava müzesidir.
İpekyolu ve Baharat yollarının kesişme noktası olan Bursa, Türk kültürünün yerelden
evrensele uzanan serüveninin de bir yerde çıkış noktasıdır.
Türk Dünyası’nın Kültürel Mirası ve Müzeler Forumu, insanlığın ortak mirasını kalıcı
kılma bağlamında atılan önemli bir adımdır. Bursa olarak bu buluşmaya destek vermenin hazzını
yaşıyoruz.
Ümidimiz, bu tarz buluşmaların, Türkiye’nin birçok ilindeki müzemize ilham olmasıdır.
İnanıyoruz ki bu buluşmalar sayesinde müzecilik yenilikçiliğini sürdürür.
Türk Dünyası’nın Kültürel Mirası ve Müzeler Forumu’nun hayırlara vesile olmasını diliyor,
saygılarımı sunuyorum.
8
Реджеп Алтепе
Мэр Бурсы
Турция – одна из немногих стран, многовековой культурный опыт и традиционные
ценности которых стали всеобщим достоянием и влились в сокровищницу всего человечества.
Этим мы вносим вклад в будущее планеты ... В связи с этим нашим музеям мы придаем
значение хранителей памяти человечества.
Музеи отнюдь не являются лишь местом проведения выставок, они – место встречи
прошлого с будущим, совершающейся у нас на глазах. В них отражаются все стороны жизни
– история, литература, искусство, наука, технология.
Турция поистине является страной-музеем, а Бурса – одним из городов-музеев,
можно сказать даже - «музеем под открытым небом». В определенный период своей истории
Бурса находилась на пересечении Великого Шелкового пути и Дороги Благовоний, она стала
местом, где мир познакомился с турецкой культурой.
Форум Музеев тюркского мира – важный шаг в деле сохранения общего наследия
человечества. Хочу выразить наше особое удовлетворение тем, что эта встреча состоится
именно в Бурсе.
Надеюсь, что в будущем такие форумы станут традицией в музеях в разных городах
Турции и послужат развитию музейного дела тюркских стран. Желаю участникам Форума
Музеев тюркского мира плодотворной работы и успехов.
9
Düsen KASEİNOV
TÜRKSOY Genel Sekreteri
Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) 12 Temmuz 1993 tarihinde Azerbaycan,
Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Türkiye ve Özbekistan kültür bakanları tarafından
imzalanan antlaşmayla kurulmuştur. Daha sonra KKTC, Rusya Federasyonu’na bağlı Özerk
Cumhuriyetler’den Tataristan, Başkurdistan, Saha, Yakut, Altay ve Tuva; Moldova’ya bağlı
Gagavuzya TÜRKSOY’un faaliyetlerine gözlemci statüsünde katılmaya başlamışlardır. Ortak dil,
tarih ve kültür TÜRKSOY’un kurulmasına zemin teşkil etmiştir. TÜRKSOY başlangıçta, uzun süre
birbirinden uzak kalmış Türk halkları arasındaki kopmuş bağları onarmak ve yeniden kurmak
amacıyla çalışmıştır. Günümüzde ise TÜRKSOY, Avrupa ülkelerinde, ABD’de, Çin’de, Orta Doğu
ülkelerinde gerçekleştirdiği faaliyetlerle ve yürüttüğü uluslararası işbirlikleriyle etkin bir kültürel
diplomasi örgütüdür.
Müzeler, kültürel mirasın korunması, ulusal kültürün tanıtılması ve yeni kuşaklara
aktarılması açısından son derece önemli bir işleve sahip kurumlardır. Kültürel ve sanatsal
hazinelerin muhafaza edildiği müzelerdeki zenginlikler ülkelerin merkez bankalarının sahip olduğu
maddi rezervlerden daha kıymetlidir. Müzeler dendiğinde ilk akla gelen etnografik malzemeler,
arkeolojik buluntular ve paha biçilmez şaheserlerdir. Günümüzde bilimden sanayiye, uzaydan
denizciliğe pek çok farklı alanda faaliyet gösteren özel müzelerin sayısı giderek artmaktadır.
Müzecilik ise uzmanlığın uzun yıllar aldığı, özverili çalışmalar gerektiren, fedakârlık isteyen
mütevazı bir meslektir.
Ortak bir tarihi ve kültürel mirası paylaşan Türk halklarının müzeleri ve müzecilik
konusundaki uzmanları arasındaki işbirliği yeterli düzeyde gelişmemiştir. Türk Dünyası’nın
Kültürel Mirası ve Müzeler konulu uluslararası kongre bu ihtiyaçtan doğmuştur. Büyük çapta ilk
tanışma niteliğinde sayılabilecek bu buluşma ile Türk Dünyası’nın ICOM’unun da oluşturulması
doğrultusunda ilk adım atılmış olacaktır. Bu önemli toplantıya katılan ve değerli katkılar sağlayan
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile TÜRKSOY üyesi
ülkelerin müzelerinin temsilcilerine; toplantıya ev sahipliği yapan Bursa Büyükşehir Belediyesi ve
TBMM Milli Saraylar’a teşekkürlerimi sunar, hayırlara vesile olmasını dilerim.
10
Дюсен Касеинов
Генеральный секретарь ТЮРКСОЙ
М
еждународная организация тюркской культуры (ТЮРКСОЙ) была создана 12 июля
1993 года в результате Соглашения, подписанного министрами культуры Азербайджана,
Казахстана, Кыргызстана, Туркменистана, Турции и Узбекистана. Немногим позже к
Соглашению присоединились субъекты Российской Федерации — Татарстан, Башкортостан,
Саха (Якутия), Алтай, Тува и Хакасия, а также Турецкая Республика Северного Кипра и Гагаузия
(Молдова), которые вошли в состав организации в качестве наблюдателей.
Основой для создания ТЮРКСОЙ послужили общность языка, истории и культуры.
В начале своей деятельности организация ТЮРКСОЙ восстанавливала прерванные связи,
некогда соединявшие тюркоязычные народы, и создавала основы для нового сотрудничества.
Сегодня ТЮРКСОЙ, осуществляя международное взаимодействие и проводя различные
мероприятия в странах Европы, Среднего Востока, в США и Китае, является авторитетной
организацией культурной дипломатии.
За прошедшие двадцать лет ТЮРКСОЙ успешно реализованы международные
проекты и издания, многие из них стали традиционными; это научные форумы, пленэры и
скульптурные симпозиумы, встречи литераторов, фотохудожников, театральные и оперные
фестивали, памятные вечера и концерты, выставки. Направленные на расширение
культурного взаимодействия тюркских народов, они также представляют тюркскую культуру
мировой общественности и пробуждают уважение к нашей культуре.
Музеи являются важнейшими институтами, которые сохраняют культурное наследие,
представляют национальную культуру и транслируют ее последующим поколениям. В связи
с необходимостью развития сотрудничества между музейными специалистами и музеями
тюркских стран и регионов, имеющих общие культурно-исторические корни, появилась идея
данного Международного форума. Мы расцениваем его как продиктованную жизнью встречу
и одновременно первый шаг к созданию «ИКОМа тюркского мира».
Выражаю благодарность всем институтам и организациям, которые внесли свой вклад
в осуществление этого проекта, Генеральной дирекции культурных памятников и музеев
Министерства культуры и туризма Турецкой Республики, руководителям музеев стран-членов
ТЮРКСОЙ и всем участникам форума; муниципалитету Бурсы и руководству Национальных
дворцов при Парламенте Турции, оказавшим любезное гостеприимство гостям форума!
11
Liliya SATTAROVA
(RF) Tataristan Kültür Bakanlığı TÜRKSOY Temsilcisi
TÜRK DÜNYASI MÜZELERİ VE TÜRKSOY
U
luslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) kuruluşunun 20.yılında, Türk dünyasının
ortak kültürel mirasının korunması, bu alanda çalışmaların gerçekleştirilmesi ve yaygınlaştırılması
için TÜRKSOY, Müzeler Birliği’nin kurulması gibi çok önemli bir misyon üstlenmiştir. 2013 yılında
gerçekleştirilen ‘’Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler’’ başlıklı uluslararası forum, bu
birliğin kuruluşunun başlangıcını teşkil etmektedir.
Şunu belirtmek gerekir ki, başarılı bir şekilde gerçekleştirilen bu forum Bursa
Belediye’sinin, TBMM Milli Saraylar’ın, aynı derecede Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm
Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün iradesi ve ev sahipliği olmadan
yapılamazdı. 8-10 Kasım tarihleri arasında Bursa’da düzenlenen ve 11-12 Kasım tarihlerinde
İstanbul’da devam eden buluşmaya, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Türkiye, Gagavuz Yeri
(Moldova), Rusya Federasyonu’ndan özerk cumhuriyetler; Başkurdistan, Tataristan, Saha [Yakut],
Tuva ve Hakasya; ayrıca Moğolistan, Tajikistan ve Kırım’dan müzeciler katıldı.
TÜRKSOY’un daveti üzerine, Türk halkları kültür ve etnografya alanında büyük
koleksiyonlara ve önemli araştırmalara sahip olan Rusya müzelerinden, Devlet Doğu Müzesi
(Moskova), St.Petersburg’dan Kunskamera ve Rusya Etnografya Müzesi’nin temsilcileri de
forumda yer aldı.
Forumun gerçekleşeceği yer olarak, köklü tarihi geçmişe sahip olan Bursa şehrinin
seçilmesi tesadüf değildir. Bursa, geçmişinin kanıtı olan çok sayıda değerli eseri barındırmakta
ve ihtiyatla muhafaza ederek her geçen gün uluslararası alanda da kabul gören yeni müzelere ev
sahipliği yapan örnek bir kent olmuştur.
Müzecilik alanındaki bu özel şehirde, Bursa Kent Müzesi, Karagöz Müzesi, Merinos
Tekstil Sanayi Müzesi, Enerji Müzesi gibi farklı 22 müze bulunur. Bursa’da Osmanlı Mimarisi
örneklerinden, erken dönem Osmanlı külliyelerinden Muradiye Külliyesi, bu müzelerin arasında
en çok ilgi çekenlerden biridir. Bursa’nın müzelerle ve tarihi mirasla iç içe olması, kuşkusuz ki
‘Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler’ isimli uluslararası forumun katılımcıları için eşsiz
bir tecrübe olmuştur. Bursa Büyükşehir Belediyesi kültürel turizmin gelişmesine, eserlerin
restorasyon projelerine büyük önem vermekte ve bir zamanlar İpek Yolu’nda dünyanın en büyük
ticaret merkezi olan şehrin kültürel mirası olarak yaygınlaştırılması yönünde destek sağlamaktadır.
Forumun oturumları restorasyon sonrası 2008 yılında açılarak kültür ve sanat merkezi işlevi
gören, 15. Yüzyıla ait tarihi Osmanlı Hamamı’nda yapılmıştır. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı
Recep Altepe’nin Uluslararası Müzeler Forumu’nu, Ördekli Hamam Kültür Merkezi’nde bizzat
ağırlaması, müzelerin gelişimine olan ilgisinin açık bir göstergesiydi. Avrasya coğrafyasında yer
alan müzelerin geliştirilmesi hususunda karşılaşılan sorunlar, farklı ülkelerin müzecileri arasında
12
iletişimin kuvvetlendirilmesi ve tecrübe paylaşımının arttırılması, forumda üzerinde en çok durulan
konulardan bazıları olmuştur. Katılımcılar tarafından, Kazakistan’da yapılacak yeni müze inşaatı
(D.Mınbay), Kırgızistan Devlet Tarih Müzesi’nin düzenlenmesi (A. İsiraliyeva), Azerbaycan’ın Ulusal
Akademik Tarih Müzesi’nin iç yapısı (H.Aliyeva) ve Bahçesaray Müzesi’nin Bilimsel Merkez olarak
işlevselliği (Y. Naumenko) gibi konularda gündeme getirilmiştir.
Etnografya, arkeoloji ve nümizmatik alanlardaki birikimlerden ve yazılı kaynaklardan
oluşan kapsamlı koleksiyonlar tarafından belirlenmiş, ulusal müzelerin çağdaş misyonları
hakkında S.İzmaylova (Tataristan,RF), E. Şişigin (Saha-Yakut,RF), B. Çigjit (Tuva,RF) bildirilerini
sunmuştur. Eski Türk Medeniyetlerine dair koleksiyonların tarihsel oluşumları ve çalışmaları
hakkında A. Gotlib (L.R. Kızlasov Hakasya Milli Bölge Müzesi), Y. Kupina (Büyük Petro Antropoloji
ve Etnografya Müzesi (Kunskamera)), V. Dmitriyev (Rusya Etnografya Müzesi), M. Kullanda (Devlet
Doğu Müzesi) bilgi paylaşımı yapmıştır. Tajikistan (A. Şaripov), Moğolistan (U. Sarantuya), Gagavuzya
(L.Marin), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (B. Kanlı), Başkurdistan RF (G. Muratova)’ın müzeleri
ile ilgili sunulan bildiriler de katılımcıların büyük ilgisini çekmiştir. Sunulan bildiriler, gündeme
getirilen ortak sorunlar ve paylaşılan uygulamalar sonrasında ise sonuç bildirisi hazırlanmıştır.
Farklı ülkelerden gelen meslektaşlar arasında yer alan fikir alışverişi, Osmanlı takılarının ve
kostümlerinin yer aldığı Esat Uluumay Müzesi’nde devam etmiştir. Forum katılımcıları müzenin
kurucusu Esat Uluumay’la bir araya gelerek, hem beğenilerini ifade etmiş, hem de koleksiyoncuya
merak ettikleri alanlarda sorular sormuşlardır. Bursa Kent Müzesi’nin tarihi ve etnografik yeni
koleksiyonlarından, Bosna’da görev yapan 500 yıllık Osmanlı Cengiç Beyler’in tarihini anlatan
sergiyi görme fırsatı yakalayan forum katılımcıları, eşsiz bir sergiye tanık olarak verimli bir gün
geçirmişlerdir.
Forumun İstanbul ayağı ise Dolmabahçe Sarayı’nda devam etmiştir. Forum kapsamında,
11 Kasım 2013 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’nın Sanat Galerisi’nde Türkiye’de bulunan büyük
müzelerin yöneticilerinin katılımıyla bir toplantı gerçekleştirilmiştir. TBMM Genel Sekreter
Yardımcısı, (Milli Saraylar) Dr. Yasin Yıldız, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Dr. Haluk Dursun,
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdür Yardımcısı Rahmi Asal, bu toplantıda bilinen müzelerin tarihi ve
gelişim süreçleri hakkında paylaşımlarda bulunmuşlardır. Gerçekleştirilen toplantılar sonrasında
ise; Topkapı Sarayı Müzesi, Ayasofya Müzesi, Saray Koleksiyonları Müzesi ve son olarak yakın
zamanda açılan Deniz Müzesi ziyaret edilmiştir.
Bursa’daki toplantıya katılan yöneticiler tarafından kurulan TÜRKSOY Müzeler Birliği,
zengin tarihi ve kültürel mirasa sahip Türk ülkeler ve bölgelerinin müzeleri arasında, daha etkili
ve yaratıcı bağların ortaya çıkmasına büyük fayda sağlayacaktır. Katılımcılar, benzeri tematik
buluşmaların, ortak seminerlerin, eğitim programlarının, müzecilik alanındaki yeniliklerin
paylaşılacağı konferansların her yıl düzenlenmesi ve müze uzmanları arasında değişim fırsatlarının
yaratılarak, ortak sergilerin açılması gibi faaliyetler konusunda fikir birliğine varmışlardır.
13
Лилия Саттарова,
Представитель Министерства культуры Республики Татарстан (РФ), ТЮРКСОЙ
Музеи тюркского мира и ТЮРКСОЙ
В год своего двадцатилетия Международная организация ТЮРКСОЙ выступила
с инициативой объединения музеев тюркских стран и регионов ради большой миссии –
сохранения, изучения и популяризации общего наследия тюркских народов. Международный
форум «Культурное наследие тюркского мира и музеи» стал значимым событием в календаре
2013 года, положив начало Ассоциации музеев ТЮРКСОЙ.
Надо признать, что плодотворная работа форума не могла бы состояться без доброй
воли и гостеприимства партнеров в лице Мэрии Бурсы и Управления Национальных дворцов
при Парламенте Турции, а также поддержки Генеральной дирекции культурных памятников
и музеев Министерства культуры и туризма Турецкой Республики. Форум, который состоялся
8-10 ноября 2013 года в Бурсе и продолжил работу 11-12 ноября 2013 года в Стамбуле, собрал
музейщиков из Азербайджана, Казахстана, Кыргызстана, Туркменистана, Турции, Гагаузии
(Молдова), субъектов Российской Федерации (Башкортостана, Татарстана, Саха (Якутии), Тувы,
Хакасии), а также Монголии и Таджикистана, Крыма (Украина). По приглашению ТЮРКСОЙ
в форуме приняли участие представители Кунсткамеры, Государственного музея Востока
и Российского этнографического музея – российских музеев, хранящих и исследующих
крупнейшие собрания по искусству и этнографии тюркских народов.
Местом проведения форума неслучайно была выбрана Бурса, старинный город,
в котором не только бережно сохраняются многочисленные памятники - свидетельства
великого исторического прошлого, но активно создаются музеи, получившие международное
признание. В городе действуют 22 музея, из них Музей города, Музей теневого театра
«Карагез», Музей текстильной промышленности «Меринос», Музей энергетики были
организованы в течение последнего десятилетия; из шести активно посещаемых османских
архитектурно-благотворительных ансамблей Бурсы музейный статус придан комплексу
Мурадийе, сохранившему образцы раннеосманских мавзолеев. Знакомство с музеями и
историческим наследием Бурсы стало для участников Форума опытом, который навсегда
останется в памяти. Мэрия Бурсы придает большое значение развитию культурного туризма,
реставрации памятников, поддерживает проекты, направленные на популяризацию богатого
культурного наследия города, бывшего некогда важнейшим торговым центром на Великом
Шелковом пути. Поддержка музейного развития – неотъемлемая часть этой политики,
которую продемонстрировал глава муниципалитета Реджеп Алтепе, пришедший лично
поприветствовать международное музейное сообщество в культурном центре «Ордекли
Хамам». В этом историческом здании османской бани-хамам 15 столетия, открывшемся
после реставрации в 2008 году, проходили заседания Форума.
14
Актуальность и своевременность встречи работников музеев разных стран и
регионов, необходимость постоянного обмена информацией и опытом были отмечены во всех
19 докладах, прозвучавших на Форуме. В них были рассмотрены общие проблемы развития
музеев на географически обширном пространстве Евразии, касалось ли это нового музейного
строительства в Казахстане (Д.Мынбай), проблем создания экспозиции Государственного
исторического музея Кыргызстана (А.Исиралиева), структуры академического Национального
музея истории Азербайджана (Х.Алиева) или функционирования Бахчисарайского музеязаповедника как научного центра (Е.Науменко). Комплексные коллекции, включающие
собрания по этнографии, археологии, нумизматике, письменные источники, обусловили
особенности работы Национальных музеев, о миссии которых на современном этапе
рассказали С.Измайлова (Татарстан, РФ), Е.Шишигин (Саха-Якутия, РФ), В.Чигжит (Тува, РФ).
Историей формирования и изучения тюркских коллекций поделились А.Готлиб (Хакасский
национальный краеведческий музей имени Л.Р. Кызласова), Ю.Купина (Музей антропологии
и этнографии им. Петра Великого (Кунсткамера), В.Дмитриев (Российский Этнографический
музей), М.Кулланда (Государственный музей Востока). Большой интерес вызвали сообщения
о музеях Таджикистана (А.Шарипов), Монголии (У.Сарантуйа), Гагаузии (Л.Марин), Северного
Кипра (Б.Канлы), Башкортостана, РФ (Г.Муратова). В результате обсуждения докладов и
обмена мнениями, подтвердивших важность встречи, была выработана Резолюция Форума.
Общение с коллегами в Бурсе было продолжено в Музее османского костюма и украшений, - так
называется собрание коллекционера Эсада Улуумая, которому участники форума высказали
свое восхищение и задали много вопросов. Незабываемым было знакомство с выставкой
новой историко-этнографической коллекции Городского музея Бурсы, рассказывающей о
500-летней истории османского знатного рода Ченгич Беев, служивших в Боснии.
Стамбульская программа Форума проходила во Дворце-музее Долмабахче, любезно
предоставившем свои залы для делового заседания и ознакомления с музеем и коллекциями.
11 ноября в зале Художественной галереи Долмабахче состоялась встреча с руководителями
крупнейших музеев Турции. Заместитель Генерального секретаря Парламента – руководитель
Национальных дворцов Йасин Йылдыз, директор Дворца-музея Топкапы Халюк Дурсун,
заместитель директора Стамбульских Археологических музеев Рахми Асал рассказали об
истории и перспективах развития прославленных музейных комплексов. Вслед за этим
состоялось знакомство с Дворцом-музеем Топкапы, Музеем Айя-София, Музеем дворцовых
коллекций и хранилищами Дворца-музея Долмабахче, а также недавно открывшимся
Морским музеем.
Ассоциация музеев ТЮРКСОЙ, учрежденная участниками встречи в Бурсе, будет
способствовать более активному межкультурному обмену и творческим связям между музеями
тюркоязычных стран и регионов, хранящими богатейшее историческое и культурное наследие.
Участники Форума единодушно отметили целесообразность ежегодных тематических встреч,
совместных семинаров, тренингов и конференций с целью обмена новейшими тенденциями
в сфере музейного дела, музейными специалистами, сотрудничество в организации
совместных и обменных выставок.
15
Ahmet ERDÖNMEZ
Bursa Büyükşehir Belediyesi
Kültür Sanat Danışmanı
TÜRK DÜNYASI MÜZELER BİRLİĞİ NASIL KURULDU?
Avrupa Müze Akademisi (EMA) 2013 yılı toplantısını Bursa’da yaptı. Avrupa’nın önemli
müzecilerinin katıldığı toplantıya TÜRKSOY Teşkilatı’ndan da bir temsilci davet ettik. Başarılı bir
toplantı sonunda beni müzeler hakkında sunum yapmam için Kazakistan ve Kırgızistan’a davet
ettiler. Kazakistan’da Almatı, Kırgızistan’da Bişkek kentinde yaptığım sunumlarda Türk Dünyası
Müzeler Birliği kurulmasını teklif ettim. Yetkililer ilgi ile karşıladılar. Ayrıca biz müzeler birliğinin
ilk toplantısına Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak talip olduğumuzu ilettik. Yönetim kuruluna
sunulan teklifimiz hemen kabul edildi ve Türk Dünyası müzecileri 2013 yılı Kasım ayında Bursa’da
toplandı. Kitapta ismi geçen ülke ve akraba toplulukları müzecileri kendi ülkelerinin müzeleri
hakkında sunum yaptılar. Hepsi çok heyecanlı idi. Çünkü Türk Dünyası müzecileri ilk defa bir araya
gelmişlerdi. Başarılı toplantı ve gezilerden sonra Bursa Deklarasyonu yayınlandı.
Neden Türk Dünyası müzecilerinin bir araya gelmesi önemli? Çünkü bizler birbirimizi
tanımıyoruz. Çok uzak kalmışız. Ortak kültüre sahip olan milyonlarca insan birbirinden habersiz.
Bu nedenle kültürlerin saklandığı, korunduğu ve sunulduğu yerler olan müzeler önem kazanıyor.
Birbirimizi yakından ve hızlı tanımak istiyorsak müzecilerin ve müzelerin birikimlerini birbirine
aktarması gerekli. Ortak faaliyetler, önemli kültürel ortaklıklar ortaya çıkarır. TÜRKSOY Teşkilatı
ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Recep Altepe’nin gayretleri ile Bursa’da temeli atılan
bu birlik mutlaka sürdürülmeli ve her yıl bir Türk ülkesinde yapılmalı. Ben kardeşlerimin ve
akrabalarımın kültürel birikimlerini müzelerde görmek istiyorum.
Bildiri kitabında da görüldüğü gibi Türk Dünyası Müzeciler Birliği sunumlarının ne kadar
başarılı olduğunu anlayabiliyoruz. Yeter ki birbirimizi anlayabilelim ve daha sık görüşüp, ortak
üretimler yapabilelim. Ortak kültürümüzün sunulduğu müzeleri okullara dönüştürelim, yani okul
gibi çalıştıralım. Her yıl Başka Türk Ülkesinde görüşmek üzere hoşça kalın.
16
Ахмет Омер Эрдёнмез
Советник по культуре и искусству Мэрии Бурсы
Как создавалась Ассоциация музеев тюркского мира
В2013годувБурсесостоялосьзаседаниеЕвропейскойМузейнойАкадемии,вкотором
приняли участие многие известные специалисты в области музейного дела. Пригласив к
участию Международную организацию ТЮРКСОЙ, мы расширили географические рамки
сотрудничества, и впоследствии приняли участие в музейном форуме, проведенном в
Казахстане и Кыргызстане. Во время выступления с презентацией музеев Бурсы в Алматы и
Бишкеке я высказал предложение о создании Ассоциации музеев тюркского мира, которое
получило положительный отклик. От имени Мэрии города Бурсы мы высказали пожелание о
проведении Первого Музейного форума в нашем городе. Генеральный секретариат ТЮРКСОЙ
поддержал это предложение, и в результате в ноябре 2013 года музейные специалисты
тюркского мира собрались в Бурсе. Участники форума рассказали о музеях тюркских стран
в докладах, которые выходят в свет в настоящем сборнике. Первая встреча музейщиков
тюркского мира, оставившая неизгладимый след в каждом из нас, завершилась принятием
Бурсской декларации.
Чем определяется важность встречи музейных специалистов тюркского мира? Наши
знания друг о друге чрезвычайно малы, мы удалены друг от друга расстояниями. Однако мы
представляем миллионы людей, которых объединяет общая культура. В этой связи музеи, где
эта культура хранится и представляется, приобретают особую важность, а к миссии музеев и
их сотрудников прибавляется еще одна обязанность – обмен этим культурным опытом для
взаимопонимания и сближения народов. Совместные мероприятия позволят выявить общие
ценности, и мы хотели бы видеть культурное богатство родственных народов в музеях.
Настоящий Форум, который состоялся благодаря совместным усилиям Организации
ТЮРКСОЙ, Муниципалитета Бурсы и Мэра Реджепа Алтепе, должен продолжать свою работу
и каждый год собираться в одной из стран тюркского мира.
Доклады, публикуемые в настоящем сборнике, представляют ценные сведения о
музеях тюркских стран и регионов. Хотелось бы, чтобы музеи превратились в школы, где
транслируются знания о нашей общей культуре. Надеемся, что созданная Ассоциация
музеев тюркского мира будет способствовать большему взаимопониманию и плодотворному
сотрудничеству.
17
“TÜRK DÜNYASI KÜLTÜREL MİRASI VE MÜZELER”
ULUSLARARASI FORUMU SONUÇ BİLDİRİSİ
BURSA DEKLARASYONU
“
Türk Dünyası Kültürel Mirası ve Müzeler” konulu Uluslararası Forum 8-10 Kasım 2013
tarihlerinde Bursa’da 11-13 Kasım 2013 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. TÜRKSOY’un
organizasyonu, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve TBMM Milli Saraylar’ın ev sahipliği ve T.C. Kültür
ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla gerçekleştirilen
foruma Kazakistan Milli Müzesi, Kırgızistan Devlet Tarih Müzesi, Milli Azerbaycan Tarih Müzesi,
Tajikistan Milli Müzesi, Türkmenistan Güzel Sanatlar Müzesi, Moğolistan Zanabazar Sanat Müzesi,
K.K.T.C, Gagavuz Etnografya Müzesi, Kırım-Bahçesaray Müzesi, Başkurdistan Milli Edebiyat
Müzesi, Tataristan Milli Müzesi, L.R.Kızlasov Hakas Milli Tarih Müzesi, Yaroslavskiy Yakutistan
Devlet Kuzey Halkları Tarihi ve Medeniyeti Müzesi, Tuva Cumhuriyeti Aldan-Maadır Milli Müzesi,
St. Petersburg Antropoloji ve Etnografya Müzesi (Kunstkamera), Rusya Etnografya Müzesi (St.
Petersburg), Devlet Doğu Eserleri Müzesi (Moskova) temsilcileri katılmışlardır. Tüm katılımcılar
TÜRKSOY Müzeciler Forumu niteliğinde gerçekleştirilen ilk toplantıya ev sahipliklerinden ve
göstermiş oldukları yüksek misafirperverlikten dolayı Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ve TBMM
Milli Saraylar’a teşekkürlerini bildirmişlerdir.
Tüm katılımcıların görüş ve önerileri doğrultusunda bir iyi niyet belgesi olarak oybirliği ile aşağıdaki
kararlar alınmıştır.
- Katılımcı ülkelerin müzelerin karşılıklı tanışmasına imkan sağlayan Forum’da sunulan bildirilerin
derlenerek bir yayına dönüştürülmesi
- Karşılıklı bilgi alış verişi, tecrübe paylaşımı ve işbirliklerine imkan sağlayan TÜRKSOY Müzeler
Forumu’nun yılda bir defa sürekli olarak gerçekleştirilmesi
- Müze uzmanlığının geliştirilmesi, müzecilik alanındaki yeniliklerin takip edilmesine yönelik eğitim
seminerleri ve ortak konferanslar düzenlenmesi
- Müze uzmanlarının karşılıklı değişimi konusunda işbirliği yapılması
- Müzeler arasında karşılıklı sergiler düzenlenmesi ve yurt dışında ortak sergiler gerçekleştirilmesi
konusunda işbirliği yapılması
- TÜRKSOY bünyesinde bir sekreterya oluşturulması; müzecilik alanında önemli yıl dönümleri,
kutlama programları ve uluslararası etkinliklere ilişkin Forum üyelerinin haberdar edilmesi
- TÜRKSOY’un internet sayfasında Müzecilik alanındaki işbirliğine yönelik ayrı bir sekme oluşturulması,
forumla ilgili bilgi ve dokümanlara buradan ulaşılmasının sağlanması
- ICOM belgelerinden ve deneyimlerinden faydalanmak suretiyle ICOM ile aynı ilke ve amaçlar
doğrultusunda çalışmalar yürütmek üzere, müzecilik konusunda işbirliğine yönelik bölgesel bir yapı
niteliğinde TÜRKSOY Müzeler Birliği’nin oluşturulması
- TÜRKSOY Müzeler Birliği’nin çalışma ilkeleri ve statüsüne ilişkin bir kurucu belgenin bir sonraki
toplantıya kadar hazırlanması. Bu konuda şu isimlerden oluşan bir çalışma grubu oluşturulması:
Lilia SATTAROVA (TÜRKSOY), Darhan MINBAY (Kazakistan), Svetlana İZMAYLOVA (Tataristan), Yulia
KUPİNA (Kuntskamera), Ahmet ERDÖNMEZ (Bursa Büyükşehir Belediyesi). Çalışma grubunun bu
hazırlığı TÜRKSOY’un koordinasyonunda tüm kurucu üyelerle birlikte yürütülmesi
- Birinci TÜRKSOY Müzeler Forumu’nun tüm katılımcılarının TÜRKSOY Müzeler Birliğinin doğal
üyeleri olarak kabul edilmesi
18
- Üye ülkelerin müzecilik alanında isim yapmış önde gelen bilim adamlarından ve müze uzmanlarından
oluşacak bir danışma kurulunun oluşturulması
- Bir sonraki toplantının 2014 yılı içerisinde Kazan Türk dünyası kültür başkenti etkinlikleri çerçevesinde
Kazan’da düzenlenmesi.
Darhan MINBAY,
Kazakistan Milli Müzesi Müdürü
Anarkul İSİRALİEVA,
Kırgızistan Devlet Tarih Müzesi Müdürü
Dr. Habibe ALİYEVA,
Azerbaycan Tarihi Müzesi, Müdür Yardımcısı
Bilge KANLI,
K.K.T.C, arkeolog
Abduvali ŞARİPOV,
Tajikistan Milli Müzesi Müdürü
Kakaly ÇEŞMELİYEV,
Türkmenistan Güzel Sanatlar Müzesi Daire Başkanı
Dr.Y. SARANTUYA,
Zanabazar Sanat Müzesi Müdürü, Moğolistan
Lyudmila MARİN,
Milli Gagavuz Etnografya Müzesi Müdürü, Moldova
Dr. Valeriy NAUMENKO,
Bahçesaray Müzesi Müdürü, Kırım
Güldar MURATOVA,
Başkurdistan Milli Edebiyat Müzesi Genel Müdürü. Rusya
Svetlana İZMAYLOVA,
Tataristan Milli Müzesi Genel Müdürü Yardımcısı. Rusya
Dr. Andrey GOTLIB,
L.R.Kızlasov Hakas Milli Tarih Müzesi Müdürü. Hakas Cumhuriyeti, Rusya
Doç.Dr.Yegor ŞİŞİGİN,
Ye.Yaroslavskiy Yakutistan Devlet Kuzey Halkları Tarihi ve Medeniyeti Müzesi Müdürü. Saha
(Yakut) Cumhuriyeti, Rusya.
Viktor ÇİGJİT,
Aldan-Maadır Milli Müzesi Müdürü. Tuva Cumhuriyeti, Rusya
Dr. Yılia KUPİNA,
Antropoloji ve Etnografya Müzesi (Kunstkamera) Müdür Yardımcısı. St. Petersburg, Rusya.
Prof.Dr. Vladimir DMİTRİYEV,
Rusya Etnografya Müzesi, St. Petersburg, Rusya
Dr. Maria KULLANDA,
Devlet Doğu Eserleri Müzesi, Moskova, Rusya
19
РЕЗОЛЮЦИЯ МЕЖДУНАРОДНОГО ФОРУМА «КУЛЬТУРНОЕ НАСЛЕДИЕ
ТЮРКСКОГО МИРА И МУЗЕИ»
БУРССКАЯ ДЕКЛАРАЦИЯ
Международный форум «Культурное наследие тюркского мира и музеи» состоялся
8-10 ноября 2013 года в Бурсе и продолжил работу 11-12 ноября 2013 года в Стамбуле. В
Форуме, организованном ТЮРКСОЙ при участии Мэрии Бурсы и Национальных дворцов
Парламента Турции и при содействии Генеральной дирекции культурных памятников и музеев
Министерства культуры и туризма Турецкой Республики, приняли участие руководители и
представителиНациональногомузеяисторииАзербайджана,Государственногоисторического
музей Кыргызстана, Национального музея Казахстана, Национального музея Таджикистана,
Музея изобразительных искусств Туркменистана, Музея изобразительных искусств имени
Г.Занабазара (Улан-Батор), Национального гагаузского историко-этнографического
музея имени Кара-Чобана (Гагаузия, Молдова), Турецкой Республики Северного Кипра,
Бахчисарайского музея-заповедника (Крым), Национального Литературного музея
Республики Башкортостан (РФ), Национального музея Республики Татарстан (РФ), Хакасского
национального краеведческого музея имени Л.Р. Кызласова, Национального музея имени
Алдан-Маадыр Республики Тува, Якутского государственного объединенного музея истории
и культуры народов Севера им. Ем.Ярославского, Музея антропологии и этнографии им.
Петра Великого (Кунсткамера), Российского Этнографического музея, Государственного
музея Востока (Москва). Участники Первого Музейного форума ТЮРКСОЙ, имеющего
учредительный статус, выразили глубокую благодарность Генеральному секретариату
Международной организации тюркской культуры (ТЮРКСОЙ), Мэрии Бурсы и руководству
Национальных дворцов за гостеприимство и высокий уровень организации. Учитывая
высказанные предложения и мнения, участники форума единогласно приняли следующие
решения:
- Опубликовать материалы Форума,
- Считать целесообразными ежегодное проведение Музейных форумов ТЮРКСОЙ с целью
обмена информацией, опытом и расширения многосторонних контактов,
- Считать необходимым проведение семинаров, тренингов и конференций с целью обмена
новейшими тенденциями в сфере музейного дела,
- Сотрудничать в сфере обмена музейными специалистами,
- Содействовать организации совместных и обменных выставок старн-членов ТЮРКСОЙ,
- Учитывать в планах ТЮРКСОЙ знаменательные и юбилейные даты и международные
конференции в сфере музейного дела стран-членов организации, информировать о них
участников Форума,
- Создать на сайте ТЮРКСОЙ страницу по музейному делу, публиковать информацию по теме и
материалы о Форуме,
- Создать региональную Ассоциацию музеев ТЮРКСОЙ, следующую документам и принципам
ИКОМ, которая будет способствовать сотрудничеству в сфере музейного дела тюркоязычных
стран,
- Разработать проекты учредительных документов Ассоциации музеев ТЮРКСОЙ, представить
их для утверждения на следующем Форуме. С этой целью создать рабочую группу в составе:
Лилия Саттарова (ТЮРКСОЙ), Дархан Мынбай (Казахстан), Светлана Измайлова (Татарстан, РФ),
Юлия Купина (Санкт-Петербург, РФ), Ахмет Эрдёнмез (Мэрия Бурсы, Турция).
- Учитывать, что рабочая группа ведет подготовку учредительных документов при координации
ТЮРКСОЙ и совместно с представителями всех стран-учредителей Ассоциации.
- Считать участников Первого Музейного форума ТЮРКСОЙ членами Ассоциации музеев
ТЮРКСОЙ,
20
- Сформировать Консультативный совет из известных ученых и деятелей музейного дела,
- Второй Музейный форум ТЮРКСОЙ провести в 2014 году в Казани (Татарстан, РФ), объявленной
Культурной столицей тюркского мира.
Дархан Мынбай,
директор Национального музея Республики Казахстан
Анаркуль Исиралиева,
директор Государственнего исторического музея Кыргызстана
Хабиба Алиева,
заместитель директора Национального Музея истории Азербайджана Национальной Академии
наук Азербайджана
Бильге Канлы,
археолог, дирекция охраны памятников и музеев, ТРСК
Абдували Шарипов,
директор Национального музея Таджикистана
Какалы Чешмелиев,
заведующий отделом Музея изобразительных искусств Туркменистана
Сарантуйяа Уртнасан,
директор Музея изобразительного искусства имени Г.Занабазара
Людмила Марин,
директор Национального гагаузского историко-этнографического музея имени Кара-Чобана
Валерий Науменко,
директор Бахчисарайского историко-культурного музея-заповедника
Гульдар Муратова,
директор Национального литературного музея Республики Башкортостан
Светлана Измайлова,
заместитель генерального директора по науке, Национальный музей Республики Татарстан
Андрей Готлиб,
директор Хакасского национального краеведческого музея имени Л.Р. Кызласова
Егор Шишигин,
директор Якутского государственного объединенного музея истории и культуры народов Севера
им. Ем.Ярославского
Виктор Чигжит,
директор Национального музея имени Алдан-Маадыр Республики Тува
Юлия Купина,
заместитель директора Музея антропологии и этнографии им. Петра Великого (Кунсткамера)
Владимир Дмитриев,
научный сотрудник Российского Этнографического музея
Мария Кулланда,
Заместитель заведующего отделом Ближнего, Среднего Востока, Южной и Центральной Азии
Государственного музея Востока, Москва
21
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Dr. Habiba Aliyeva
Bakü’de doğmuştur. 1993 yılında Bakü Devlet Üniversitesi’ni bitirmiştir.
1997 yılından itibaren Azerbaycan Tarih Müzesi’nde çalışmaktadır.
Epigrafi alanında ihtisas yapmış ve 2004 yılında tarih bilimleri doktoru olmuştur. Azerbaycan Tarihi Müzesi’nde müzenin 90. yıldönümüne
ilişkin yeni serginin oluşturulmasında katkıda bulunmuştur (20052007). Afyon, Kayseri, Konya (2009-2010), Ankara (2011), Madrid
(2010), İskenderiye (2011), Tiflis ve Dubai gibi şehirlerde düzenlenen
uluslararası bilimsel sempozyumlara bildiri sunarak katılmıştır. Arkeolojik-Epigrafik araştırmaların esasında “Aksu Şehrinin Ortaçağ Epigrafiği” monografisini hazırlamıştır. Bugün hala Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Azerbaycan Tarihi Müzesi Müdür Yardımcısı olarak
görevini sürdürmektedir.
Хабиба Алиева
AZERBAYCAN
Родилась в Баку. Окончила Бакинский государственный университет
(1993). С 1997 года работает в Азербайджанском историческом
музее. Специализировалась в области эпиграфики. Кандидат
исторических наук (2004). Участвовала в создании новой экспозиции
Музея истории Азербайджана (2005-2007), экспозиции выставки
к 90-летию Музея. Участвовала с докладами в международных
научных симпозиумах в Афьоне, Кайсери, Конье (2009-2010), Анкаре
(2011), Мадриде (2010), Александрии (2011), Тбилиси, Дубае и др.
На основе археолого-эпиграфических иссдедований подготовила
монографию “Средневековая эпиграфика города Аксу”. Заместитель
директора Музея истории Азербайджана Национальной Академии
наук Азербайджана.
22
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
AZERBAYCAN’DAKİ MÜZELERİN BUGÜNKÜ DURUMU
Stratejik açıdan Kafkasya’nın en önemli merkezi olan ve İpek yolunun
ana hatlarından birinin geçtiği Azerbaycan, insanların hayatını sürdürmesi için
gerekli olan yaşamsal kaynakların bol olduğu bir bölge olarak dikkat çekmektedir.
Azerbaycan topraklarında çeşitli dönemlerde inşa edilmiş gerek İslami yapıtlarda
bulunan, gerekse modern şekilde düzenlenen müzeler Azerbaycan halkının
tarihini, kültürünü, sanatını, edebiyatını vb. alanları tebliğ eden ve halkın yaşam
tarzını gösteren önemli yerlerdir.
Kültürel mirasımızın korunmasında büyük hizmetlerde bulunmuş olan
Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in 2000 yılının Mart ayında
imzaladığı Müzeler hakkındaki kanuna göre, müze faaliyetleri alanında milli
hazşinelerin saklandığı müzeler ve müze koleksiyonlarının muhafazası devlet
politikasının temel ilkesi olarak görülmüş ve bunun için gerekli finansmanın
sağlanması meselesi ele alınmıştır. 1991 yılında Azerbaycan bağımsızlığını
yeniden kazandıktan sonra müzelerin yeniden yapılandırılması ve oluşturulması
için gerekli ortam meydana gelmiştir. 1920 yılından sonra oluşturulan birçok
müzeler Azerbaycan Cumhuriyeti’nin başkenti Bakü’de ve diğer bölgelerinde
faaliyete başlamıştır. Şu anda Azerbaycan’da 160 müze faaliyettedir. Azerbaycan
müzelerini şöyle gruplayabiliriz:
1.Tarihi Müzeler ve Ören Yerleri
2.Sanat Müzeleri ve Galeriler
3.Edebiyat, Tiyatro ve Müzik Müzeleri 4.Hatıra veya Anıt Müzeler
5.Muhtelif Profilli Müzeler
Milli Azerbaycan Tarihi Müzesi - Национальный музей истории Азербайджана
23
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Bakü’de bulunan birinci gruba ait temel müzelerden biri, Azerbaycan’ın
en büyük müzesi olan ve 1920 yılında kurulan Milli Azerbaycan Tarihi Müzesi’dir.
Bakü’nün en güzel mimari yapılarından sayılan ünlü petrol girişimcisi ve
hayırsever Hacı Zeynel Abdin Tağıyev’in 1895-1896 yıllarında inşaa ettiği mülkünde
bulunmaktadır. Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi bünyesinde araştırma
departmanı statüsünde faaliyet göstermektedir. Azerbaycan topraklarında
kültürel mirasının bilimsel açıdan öğrenilmesinin temelini bu müze sağlamıştır.
Müzenin arkeologlarının 60-70 yıllarında Hazar denizinde yaptıkları ön çalışmaları
ise, müzeyi ülkenin sualtı arkeolojik araştırmaları merkezine çevirmiştir. Müzede
farklı dönemlere ait ve sayıları 300.000’den fazla olan çeşitli karakterdeki maddi
ve manevi kültür örneklerinin değeri paha biçilmezdir ve bunlar on koleksiyona
ayrılmıştır. Müzede muhafaza edilen bu değerli malzemeler, Azerbaycan tarihinin
ve kültürünün görsel tebligatçısı olarak kabul edilmekle birlikte yapılan araştırma
çalışmaları birçok monografi ve eserler için de kaynak rolünü oynamaktadır.
Müzenin zengin koleksiyonu çeşitli yıllarda yayınlanmış kitapçık, katalog, kitap,
albüm ve makalelerin temelini oluşturmuştur. Tüm faaliyetleri için dünyanın çeşitli
müzeleri ile işbirliği sağlayan fuarlarda, toplantı ve forumlarda yer alan Tarih
Müzesi, bağımsızlık yıllarında da bu geleneği devam ettirmiştir. Rusya, Türkiye,
ABD, Almanya, Çin, Norveç gibi büyük ülkelerle ilişkiler kurmuş, Norveç’te (2007)
Almanya’da (2008), Çek Cumhuriyeti’nde (2012), Vatikan’da (2013) vb. ülkelerde
seyyar sergiler şeklinde açılmıştır. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın
İlham Aliyev’in özel kararı ile 2008 yılından beri H.Z.Tağıyev’in Müze evi de burada
açılmıştır.
İçeri şehirde bulunan Arkeoloji ve Etnografya Müzesi 1981 yılında
kurulmuştur. Müzede Azerbaycan’ın eski taş döneminden orta çağlara kadar son
Orta Asya tarihinin tüm evrelerini yansıtan 2000’den fazla arkeolojik ve XIX.- XX.
yüzyılın başlarına ait etnografik malzemeler sergilenmektedir.
Azerbaycan İstiklal Müzesi eski V.İ.Lenin Müzesi binasında bulunmaktadır.
1991 yılında kurulmuştur. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin oluşması (1918) 20.
yüzyılın 1. yarısında Güney Azerbaycan’da yaşanan ulusal özgürlük hareketleri,
1920-1950 yılları arasında oluşan baskılar, (1941-1945) yıllarında Azerbaycanlıların
İkinci Dünya Savaşı’na katılımı ve Ermenistan’ın Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ
vilayetinde toprak iddiası üzerine iki ülke arasında çıkan savaş, ve Ermeni
terörizmine dair kanıtlar burada gösterilmektedir. Müzede 20. yüzyılın sonunda
Azerbaycan tarihinin sayfalarına yazılmış, Hocalı katliamı gibi vahim olaylar da
gözler önüne serilmiştir. Müzenin 6. salonunda ise Azerbaycan’ın son yıllarda
gelişen sosyal hayatı, ülkenin dış politikası, ekonomisi, eğitim, kültür, ve ordu
yapılanması geniş şekilde işlenmiştir.
İçeri şehrin tepelerinden birinin en yüksek noktasında bulunan “Şirvanşahlar
Sarayı Kompleksi” Devlet Tarih Mimarlık Müzesi 1964 yılında faaliyete başlamıştır.
Üzerindeki kitabesine göre 1420 yılında Şirvanşah I. Halillah döneminde Bakü
şehrindeki XV. yüzyıla ait Azerbaycan’da yapılmış en büyük Şirvanşahlar Sarayı’dır.
Ortaçağ İslam mimarisinin şaheseri olan bu saray, farklı binaların bir araya geldiği
bir kompleksten oluşur. Kompleks 52 odalı saray, Şirvanşahlar Türbesi (1435),
Şah Camii (1441), Adliye (1450), ünlü alim Seyyid Yahya Bakuvi’nin kubbeli türbesi
(1450), Hamam (1450) ve Murad Kapısından (1585) oluşmaktadır. Şirvanşahlar
Sarayı; içerisinde bulunan orijinal süslemeleriyle en ilginç ve güzel tarihi
anıtlardan sayılmaktadır. Bu mimari topluluk 1997 yılında UNESCO tarafından
korunması gereken dünya mirası yapıların listesine dâhil edilmiş ve restorasyonu
tamamlanmıştır. Şirvanşahlar Sarayı IMF’nin sağladığı krediyle 2004-2005 yılları
arasında restore edildikten sonra gerek yerli gerekse dünyanın bir çok ülkesinden
24
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
gelen binlerce turist tarafından hayranlıkla gezilen tarihi bir mekandır.
İçeri şehirde bulunan diğer müze, 28 m yüksekliğindeki Kız Kulesi’dir. Bakü
şehrinin sembolü olarak kabul edilen ve Azerbaycan mimarisinin bir harikası olan
bu kule, iki aşamada inşa edilmiştir. Azerbaycan âlimlerinin kabul ettikleri gibi, M.Ö.
VII-VI. yüzyıllara ait olduğu tahmin edilen kulenin, XII. yüzyılda onarım çalışmaları
ve ilaveler yapılmıştır. Kule 1964 yılında müze olarak faaliyet göstermeye başlamış,
2000 yılında UNESCO’nun Dünya mirası listesine dahil edilmiştir. Aynı yıl Bakü’de
meydana gelen depremden sonra Kız Kulesi 2004-2009 yıllarında, tehlikede
olan Dünya Mirası anıtlar listesine alınmıştır. Bundan sonra anıtın yenilenmesi
ve korunmasıyla ilgili ek tedbirler hayata geçirilmiş ve UNESCO tarafından
2010 yılında yapılan toplantıda tehlikede olan anıtlar listesinden çıkarılmıştır.
Kız Kulesi’nin cephesinde sürdürülen yenileme çalışmaları Avusturya’dan gelen
uzmanlar tarafından yapılmıştır. Kulesi 25 Aralık 2013 tarihinde görkemli bir açılış
töreniyle misafirlerin ziyaretine sunulmuştur.
Ateş tapınağı “Ateşgah” Bakü’den 30 km. uzaklıktaki, Surahan kasabasında
bulunmaktadır. Ateş Tapınağı, XVII-XVIII. yüzyıllarda inşa edilmiştir. XVIII. yüzyılda
tapınağın etrafına yan yana ibadethane ve hücreler, kervansaray inşa edilmiştir.
XIX. yüzyılın başında ise tapınak bu günlerde göründüğü şekli almıştır. Tapınak ve
sunak Hint tüccarlarının sağladığı malzemeler ile inşa edilmiştir. 2010-2013 yılları
arasında da yeniden düzenlenmiştir.
Gobustan Açık Hava Müzesi, Kaya Resimleri - Гобустанский музей-заповедник. Наскальные
изображения
Bakü’den 60 km. uzaklıktaki Gobustan Devlet Açıkhava Müzesi 1966 yılında
kurulmuş ve sayısı 1000’den fazla olan taş ve kaya üzerinde, bulunan 6000’den
fazla resim ve petroglif kaydedilmiştir. Gobustan kaya resimleri milattan önce
40.000 yıllarındaki üst poleolit döneminden başlayarak Ortaçağ’a kadar olan çeşitli
dönemleri kapsar. Burada Arapça, Farsça yazılar, ayrıca MS 1. yüzyılda Roma
İmparatorluğu’nun XII. lejyonu tarafından Latin harfleri ile taşlar üzerine yazılan
25
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
yazılar da bulunmuştur. 20. yüzyılın 60’lı yıllarından bu yana arkeolojik kazılar
yapılmaktadır. Kazılar sonucunda 20 tane yerleşke , insan durakları, mağaralar
ve 40 kadar Tunç dönemine ait höyük tespit edilmiştir. 105.000’ den fazla farklı
arkeolojik materyaller müzede saklanmaktadır. Yeni açılan müzede bu arkeolojik
materyaller dünya standartlarına uygun şartlarda sergilenmektedir.
Kale Arkeolojik Etnografya Müzesi kompleksi Apşeron yarımdasında
1988 yılında yapılmıştır. Kale Köyü arazisinde bulunan mimari anıtlar arasında 5
cami, 3 hamam, yeraltı kanalları, 4 av köşkü, sarayın kalıntıları, türbe, mezarlar
ve evler mevcuttur. 2008 yılında Haydar Aliyev Vakfı teşebbüsü ve yönetimi ile
Kale Köyü topraklarında açık havada ilk “Arkeoloji Etnografya Müzesi Kompleksi”
kurulmuştur. Bundaki amaç açık hava müzesiyle birlikte, interaktif bir turizm
kompleksi yaratmaktır. Bu müze kompleksi şimdilik ülkemizdeki tek etnografik
turizm alanı sayılmakta ve mimari kültürümüzün nadir bir incisi olarak
desteklenmektedir. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in özel dikkati
sonucu bugün İçeri şehir kendi Rönesans dönemini yaşamaktadır. “İçeri şehir”
Devlet Tarih-Mimarlık ören yerinin oluşturulması ile bugün Bakü’nün kalbi olan İçeri
Şehirde iyileştirme, onarım yapım çalışmaları eski şehrin aslına sadık kalınarak
uygun şekilde başarıyla yapılmaktadır. Bu çalışmaların gerçekleştirilmesinde
kamu topluluk biriminin seçkin adamları ve öncelikle ülkemizin önde gelen
hanımefedisi UNESCO ve İSESCO’nun iyi niyet elçisi Sayın Mihriban Aliyeva‘nın
büyük katkıları bulunmaktadır. Kendileri yeni açılacak müze için malzeme
toplanmasına da büyük katkı sunmuştur. Yakında faaliyetine başlayacak “İçeri
şehir” Tarih Müzesi de ülkemizdeki yeni müzeler arasında yerini alacaktır.
Ateşgah Mabedi - Храм огня в Азербайджане
26
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
2. gruba ait müzelerden biri olan Azerbaycan Milli Sanat Müzesi 1936 yılında
kurulmuştur. Azerbaycan’ın en büyük sanat müzelerinden sayılan bu müzede on
yedi binden fazla eser sergilenmektedir. Müzede Eski Doğu, Azerbaycan, Rusya ve
Batı Avrupa sanatının çeşitli dönemlerini kapsayan sanat eserleri sergilenmektedir.
Müze koleksiyonunda bulunan değerli sanat örnekleri Kanada (1966), Küba (1967),
Suriye (1968), Fransa (1969), Çekoslovakya (1970), Cezayir (1970), Irak (1971) ve
diğer ülkelerde açılan sergilerde gösterime sunulmuştur.
1967 yılında yapılan Azerbaycan Halı ve El Sanatları Müzesi dünya
hazinesindeki nadir halıların değerine ve önemine göre sergilendiği en büyük
halı koleksiyonuna sahiptir ve halı sanatı üzerine birinci derecede uzmanlaşmış
bir müzedir. Zengin bilimsel verilere dayalı 5000 den fazla eser içeren zengin
koleksiyonu barındıran müze, görülmeye değerdir. 1983-1988 yıllarında ve 2003
yılında “Doğu Halı Sanatı”, “Azerbaycan Halı Sanatı”, “Azerbaycan Halısı ve el
sanatları” konularında yapılan uluslararası kongreler ve Azerbaycan’ın zengin
kültürel mirasının yurt içinde ve yurt dışında tanınması amacıyla Otuz’dan fazla
yabancı ülkede halı ve el sanatına dair sergiler düzenlemiştir. Bu ülkeler arasında
Fransa, Avusturya, İsveç, Danimarka, Belçika, Hindistan, Japonya, İsrail, İngiltere,
Küba, İran, Hollanda, Dili, Madagaskar, Türkiye vb. ülkeler gösterilebilir.
Yeni oluşturulan Modern Sanat Müzesi 2009 yılında faaliyete geçmiştir.
Azerbaycan’ın ünlü heykeltıraş ve ressamlarının sanat eserlerini sergileyen sanatsal
bir müzedir. Müzede yeni tarzda çalışan Azerbaycanlı ressam ve heykeltıraşların
1000 civarında eseri sergilenmektedir. Müzede çocuk sanatı salonu, kütüphane,
ayrıca, restoran, vidyo ve sanat kafeleri vardır. İki katlı binada çok sayıda resim
eserleri, çeşitli malzemelerden yapılmış heykeller korunmaktadır.
3. gruba ait müzelerden biri, Nizami Gencevi adını taşıyan Azerbaycan
Edebiyat Müzesi’dir. Mimarlar Sadık Dadaşov ve Mikail Hüseynov’un projesiyle
onarım çalışmaları yapıldıktan sonra, 1939 yılında hizmete sunulmuştur.
Cumhurbaşkanı’nın kararı ile 2005-2008 yılı boyunca müze tamamen yenilenmiş,
salonların sayısı arttırılmıştır. Eserler 30 ana, 10 ek salona yerleştirilmiş ve
günümüzde eserlerin sayısı 76.000’e ulaşmıştır. Böylece müze Azerbaycan’ın
manevi kültürünün en büyük ve zengin hazinelerinden birine dönüşmüştür.
Müzede Azerbaycan ve Doğu şairleri, filolog ve alimlerinin nadir el yazmaları,
ünlü hattatlarından yazı örnekleri, minyatür, resim, baskı kitap, gazete ve dergi,
modern Azerbaycan yazarlarının eserleri, belgesel fotoğraflar, özel hatıra eşyaları,
halk sanatı örnekleri, Azerbaycan topraklarında bulunmuş ve çeşitli dönemlere
ait sikke koleksiyonu, sanatsal halılar, seramik ve bronz kaplar, diğer eserler
sergilenmektedir. Şuşa’nın işgalinden sonra Müzenin Hurşud Banu Natevan adına
Karabağ şubesi 1992 yılından itibaren kendi faaliyetini durdurmuştur.
1934 yılında Bakü’de oluşturulan Cafer Cabbarlı Azerbaycan Devlet Tiyatro
Müzesi salonlarında, Azerbaycan Tiyatrosunda sahnelenmiş oyunlar ve aktörleri
hakkında önemli bilgiler gösterilmiştir.
Azerbaycan Müzik Kültürü Devlet Müzesi, Bakü şehrinin merkezinde 1967
yılında kurulmuştur ve salonlarında eski halk müzik aletleri, Azerbaycan’ın ilk
stil göstericileri, şarkıcı ve sanatçılar hakkında materyaller sergilenmektedir.
Yabancı ülkelerde de sergilenen müzik aletleri Azerbaycan müzik tarihini temsil
etmektedir.
27
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Bakü İç Kalesinden Görünüm - Баку, Ичеришехер
4.gruba ait çok sayıda müze; 1975 yılında Bakü’de yer alan Azerbaycan
müziğinin kurucusu Üzeyir Hacıbeyov’un evinin bulunduğu Müze, ünlü şair Samed
Vurgun’un Ev Müzesi (1975), 1976 yılında yazar dramaturg Cafer Cabbarlı’nın
Ev Müzesi, Bakü şehrindeki Bülbül’ün Müzesi (1976) faaliyet göstermektedir.
Bülbül’ün Şuşa’da bulunan ev müzesi 1992 yılında Ermeni işgaline maruz kalmıştır.
5 gruba ait müzelerden biri Bakü’de 1923 yılında kurulan Azerbaycan Devlet
Tarım Müzesi’dir. Müzenin bir şubesi de Nahçıvan’da faaliyet göstermektedir. 1969
yılında kurulmuş Azerbaycan Jeoloji Müzesi’nde ülkenin doğal kaynaklarına ait
materyaller korunmaktadır.
1984 yılında kurulmuş olan Azerbaycan Cumhuriyeti Halk Eğitimi
Müzesi’nde Azerbaycan’ın eğitim tarihi alanındaki başarıları, Azerbaycan Sağlığı
Müzesi’nde ise sağlık sistemi ile ilgili dokümanlar yer almaktadır.
2000 yılında oluşan Minyatür Kitap Müzesi’nin fuar materyalleri 27
vitrinde sunulmuştur. Bu vitrinlerde, 60 ülkede yayınlanmış 3750 minyatür kitap
sergilenmiştir. Müzenin kitap koleksiyonunda ise Zarife Salahova’nın yirmi yıldan
fazla sürede topladığı 5300’ü geçkin minyatür yayın vardır.
1931 yılında kurulan Milli Petrol Müzesi, Azerbaycan’da petrol arama ve
çıkartma tarihine ait malzemeleri sergilemektedir. Azerbaycan çok yönlü petrol
çıkarma ve imaliyet tarihine sahip zengin bir ülkedir. 1848 yılında Azerbaycan’da
petrolün yüksek oranda gelişme sağlaması üretim aşamaları, elde edilen petrolün
yerli ve yabancı girişimciler tarafından işlenmesi, yeni oluşan petrol işleme
tesisleri, işçilerin işte kullandıkları cihazlar vb. malzemeler teşhir salonunda yer
almaktadır.
Azerbaycan’da spora büyük önem verildiği bilinmektedir. Bu nedenle
2001 yılında oluşturulan Olimpiyat Müzesi’nde, spor ustalarımızın yabancı
ülkelerde kazandığı ödüller ve bu alandaki ilmi gelişmeleri anlatan dokümanlar
28
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
sergilenmektedir.
Bakü’de bulunan Bayrak Meydanı Müzesi 2010 yılında kendi teşhir odalarını
izleyiciler için gösterime açmıştır. Azerbaycan’ın devletçilik sembollerini yansıtan
malzemeler müzenin dairesel salonunda sergilenmektedir. Azerbaycan’ın
feodal devletlerine ve hanlıklar dönemine ait çok sayıda devletçilik sembolleriyle
birlikte, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin bayrağı ve diğer eşyalarda gösterime
sunulmuştur.
Ulu Önderimiz Haydar Aliyev Kültür Merkezi’nde yapılmış olan yeni Müze,
2012 yılında açılmıştır ve şubeleri ülkemizin her bölgesinde faaliyet göstermektedir.
Bu müzelerde Ulu önder H. Aliyev’in hayatı ve faaliyetleri hakkında aydınlatıcı
bilgiler sergilenmektedir.
Azerbaycan’da bulunan müzeler son yıllarda yeniden restore edilmektedir.
Müzede sergilenecek malzemelerin toplanması bunların yapılandırılması
ve korunma işlemleri hızla devam etmektedir. Konuya verilen önemin
büyüklüğünü anlatmak için bir örnek verecek olursak; Şu anda ülkedeki tüm
müze görevlilerinin öncelikli görevi, kültür anıtlarımızın restore edilerek
korunması ve konuyla ilgili oluşan sorunların dünya standartlarında çözümlerle
giderilerek ülkemize gelen yabancı konuklara sağlıklı bir şekilde tanıtılmasıdır.
Azerbaycan’da taşınabilecek önemli tarihi hazinemizin bir kısmı müzelerin sergi
salonlarında, şehir merkezlerindeki açık hava müzelerinde sergilenmektedir.
(Gobustan’da, Şirvanşahlar Kompleksinde, Ateşgah Tapınağı Müzesi’nde, Kale
Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde, Nahçıvan’da, Gebelede ve başka bölgelerde)
korunmaktadır.
Azerbaycan’ın Şeki, Şamahı, Ağsu, Lenkeran, Masallı, Lerik, Gence, Gebele,
Oğuz, Nahçıvan, Berde, Kazak, Tovuz, Zagatala, Gâh, bölgelerindeki Etnografya
Müzeleri bugün Azerbaycan yerel halkının ve yabancı misafirlerinin ilgiyle ziyaret
ettiği yerlerdendir.
Azerbaycan 1988-1992 yıllarında Ermenistan’ın askeri müdahalesi
ve Türk karşıtı politikası sonucunda topraklarının %20’si işgal altında kalan
bölgelerimizdeki kültür merkezleri ve 22 müze, 4 galeri, 100 bin adet değerli
eşya ve ortak Türk kültürüne ait maddi kültür mirasını yabancı ülkelere taşımak
durumunda kalmıştır.
Ülkemizde eski Türk Kültürü ile ilgili bugüne kadar çok sayıda araştırmalar
yapılmış, bilimsel eserler, ve kitaplar yazılmıştır. Fakat anıtlarımız hakkında
yayınlanacak eserlerin disiplinli bir işbirliği ve çalışmayla ortaya çıkartılması
aşmamız gereken önemli sorunlardan biridir. Bu sorunun çözümü için “Türk dili
konuşan ülkelerin kültürel mirası ” başlığı altında ülkeler genelinde taşınır ve
taşınmaz tarihi eserlerin detaylı bir şekilde görselleştirilmesi ve bunlarla ilgili
katalog ve albümlerin hazırlanmasını sağlanmalıdır. Bir diğer önemli konu da açık
havada kalan anıtların üzerinin örtülerek gerekli korunmanın yerine getirilmesidir.
Çünkü kültür anıtlarımız, tarihimizi inceleyip araştıran bilim adamlarımızın en
önemli kılavuzudur. Bu kültür yapılarını içeren mirasımızın değerini bilmek de biz
Azerbaycanlılara düşmektedir.
Azerbaycan topraklarının önemli bir kısmı işgal altında ve savaş
bölgelerinde bulunduğu için oradaki tarihi abidelerimizin durumu şu anda
maalesef acınacak haldedir. Karabağ topraklarındaki binlerce mimari abidemiz
yok edilecek hale getirilmiştir. Özellikle camiler, türbeler, koç ve at figürlü mezar
taşları büyük zarar görmüş, Azerbaycan halkının tarihi hafızası imha edilmeye
çalışılmıştır. Azerbaycan’ın maddi kültür varlıkları yok edilerek işgal altında olan
bölgelerimizde yapılan arkeolojik kazılarda bulunan malzemeler sözde Ermeni
bilim adamları tarafından kendilerine mal edilmektedir. Bu durum Türk Dünyası
29
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
için öncelikle halledilmesi gereken bir problemdir çünkü dünya bu sorunların
ne farkındadır ne de çözmek için bir girişimde bulunmaktadır. Azerbaycan’ın
maddi kültür anıtlarının Türk dünyası için büyük önemi vardır. Milli değerlerimize
sahip çıkılması, maddi manevi servetlerimizin korunması ve gelecek nesillere
aktarılmasında müzelerimizin rolü büyüktür. Azerbaycan kendi bilimsel, kültür
ve sanat tarihinin eşsiz olduğunun bilincindedir. Halkımızın aynası sayılan bütün
müzelerimizi nadir incilerimiz olarak kabul etmekteyiz.
AZƏRBAYCAN’DAKİ MUZEYLƏRİN BU GÜNKÜ DURUMU
Strateji cəhətdən Qafqazın ən önəmli mərkəzi olan, İpək yolunun ana xətlərindən
birinin keçdiyi Azərbaycan insanın yaşaması üçün lazımı və vacib olan qaynaqların bol
olduğu və bu bölgəni hər zaman diqqət mərkəzi halına gətirən məkanlardandır. Azərbaycan
ərazilərindəmüxtəlif dövrlərdə inşa olunan İslama qədər, İslam memarlıq abidələrində və
müasir tiklilərdə yerləşən muzeylər Azərbaycan tarixi, mədəniyyəti, incəsənəti, ədəbiyyatı
və s. sahələri təbliğ edən və xalqın yaşam tərzinin göstəricisi sayılır.
Mədəni irsimizin qorunmasında da böyük xidmətlər göstərmiş Azərbaycan
Respublikası Prezidenti cənab Heydər Əliyevin 2000-ci ilin martında imzaladığı
“Muzeylər haqqında qanun” a görə muzey fəaliyyəti sahəsində dövlət siyasətinin əsas
prinsipi kimi milli sərvətlərin saxlandığı muzeylərin və muzey fondlarının mühafizəsinə
dövlət qayğısı, onların ilk növbədə maliyyələşdirilməsi” məsələləri irəli sürüldü.
Məhz, 1991-ci ildə Azərbaycan müstəqilliyini yenidən qazandıqdan sonra
muzeylərin yenidən qurulması və yaradılması üçün şərait yarandı. 1920-ci ildən sonra
yaradılan bir çox muzeylər Azərbaycanın Respublikasının paytaxtı Bakı şəhərində və diger
bölgələrində fəaliyyətə başlamışdır. Hazırda Azerbaycanda 160 muzey fəaliyyətdədir.
Azərbaycanda muzeyləri aşağıdakı qruplara bölmək olar:
1.Tarixi Muzeylər və Qoruqlar
2.Bədii Muzeylər və Qalereyalar
3.Ədəbiyyat və Teatr-Musiqi Muzeyləri
4.Xatirə və ya Memorial Muzeylər
5.Müxtəlif Proffili Muzeylər
AZƏRBAYCAN
Bakı şəhərində yerləşən I qrupa aid əsas muzeylərdən biri Azərbaycanın ən
iri muzeyi olan 1920-ci ildə təsis edilmiş Milli Azərbaycan Tarixi Muzeyi Bakının
gözəl memarlıq abidələrindən birində, məşhur neft sahibkarı və xeyriyyəçi Hacı
Zeynəlabdin Tağıyevin 1895-96-cı illərdə tikilmiş mülkündə yerləşir. Azərbaycan Milli
Elmlər Akademiyasının strukturunda elmi-tədqiqat müəssisəsi statusunda fəaliyyət
göstərir. Azərbaycan ərazisində qədim maddi-mədəniyyət abidələrinin elmi baxımdan
öyrənilməsinin əsasını bu muzey qoymuşdur.Muzeyin arxeoloqlarının 60-70-ci illərdə
Xəzərin sualtı dünyasında apardıqları kəşfiyyat işləri isə muzeyi ölkənin sualtı arxeoloji
tədqiqatları mərkəzinə çevirdi. Muzeydə qorunub saxlanılan, sayı 300 000-dən artıq
müxtəlif xarakterli, müxtəlif dövrlərə aid, qiyməti heç bir ölçüyə sığmayan maddi-mənəvi
mədəniyyət nümunələri 10 fondda saxlanılır. Muzeyin fondlarında saxlanılan qiymətli
material Azərbaycan tarixinin və mədəniyyətinin əyani təbliğatçısı kimi çıxış etməklə
yanaşı tədqiqat işləri, bir çox monoqrafiya və əsərlər üçün mənbə rolunu da oynayır.
Muzeyin zəngin kolleksiyası müxtəlif illərdə nəşr edilmiş buklet, kataloq, kitab, albom və
məqalələrin əsasını təşkil etmişdir. Bütün fəaliyyəti ərzində dünyanın müxtəlif muzeyləri
30
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
ilə əmakdaşlıq edən, sərgilərdə, toplantı və forumlarda iştirak edən Tarix Muzeyi
müstəqillik illərində də bu ənənəni davam etdirmiş, Rusiya, Türkiyə, ABŞ, Almaniya,
Çin, Norveç və b.ölkələrlə əlaqələr qurmuş, Rusiyanın Dövlət Tarix Muzeyində vidiofilimlə (2005), Norveçdə (2007) və Almaniyada (2008), Çexya (2012), Vatikan (2013)
və s. səyyar sərgilərlə çıxış etmişdir. Azərbaycan Respublikasının Prezidenti cənab
İlham Əliyev xüsusi qərarı ilə 2008-ci ildən H.Z.Tağıyevin Xatirə Ev Muzueyi də
fəaliyyətdədir. İçəri şəhərdə yerləşən Arxeologiya və Etnoqrafiya Muzeyi 1981-ci ildə yaranmışdır.
Muzeydə Azərbaycanın qədim daş dövründən son orta əsrlərədək tarixinin bütün
mərhələlərini əks etdirən 2000 yuxarı arxeloji və XIX əsr - XX əsrin əvvəllərinə aid
etnoqrafik materiallar nümayiş etdirilir. Azərbaycan İstiqlal Muzeyi (keçmiş V.İ.Lenin
adına muzeydə yerləşir) 1991-ci ildə yaranmış və Azərbaycanın qədim dövründən Xalq
Cumhriyyətin yaranması tarixi (1918), XX əsrin I yarısında Cənubi Azərbaycanda
baş vermiş milli-azadlıq hərəkatları, 1920-50-ci illərdə törədilmiş repressiyalar, 19411945-ci illərdə azərbaycanlıların ikinci Dünya müharibəsində iştirakı və Ermənistanın
Azərbaycanın Dağlıq Qarabağ vilayətinə ərazi iddiası ilə apardığı müharibə, ümumilikdə
erməni terrorizmi barədə faktlar göstərilir. Muzeyin ekspozisiyasında XX əsrin sonunda
Azərbaycan tarixinin səhifələrinə yazılmış 20 Yanvar, Xocalı faciəsi kimi dəhşətli
hadisələr də öz əksini tapıb. Muzeyin 6-ci zalında isə Azərbaycanın son illərdəki ictimai
həyatı, ölkənin xarici siyasəti, iqtisadiyyatı, təhsil, mədəniyyəti, habelə ordu quruculuğu
geniş şəkildə işıqlandmlır.
İçəri şəhərin təpələrindən birinin ən yüksək nöqtəsində yerləşən “Şirvanşahlar
Sarayı Kompleksi” Dövlət Tarix-Memarlq Qoruq- Muzeyi 1964-cü ildən muzey kimi
fəaliyyətə başlamışdır. Üzərindəki kitabəsinə görə 1420-ci ildə Şirvanşah I Xəllilahın
dövründə Bakı şəhərindəki XV əsrə aid Azərbaycanda tikilmiş ən əzəmətli Şirvanşahlar
sarayıdir. Orta əsrlər İslam memarlığının şah əsəri olan bu saray bir sıra binalardan
ibarət bir kompleks təşkil edir. Bu kompleks 52 otaqlı saray binası - Şirvanşahlar türbəsi
(1435), Şahın məscidi ( 1441), divanxana (1450), görkəmli alim Seyid Yəhya Bakuvinin
qübbəli türbəsi (1450), hamamxana (1450) və Murad darvazası (1585) Şirvanşahlar
sarayı içərisində öz orijinal ornamentləri ilə şeçilən ən maraqlı və gözəl tarixi abidədir..
Bu abidə kompleksi 1997-ci ildə YUNESKO tərəfindən qorunan abidələrin siyahısına
daxil edilmiş və bərpasına xitam verilmişdir. 2004-2005-cı illərdə Beynəlxalq Valyuta
Fondunun krediti hesabına Şirvanşahlar sarayı bərpa edildikdən sonra minlərlə gələn
yerli və xarici qonaqların seyr edtdikləri tarixi bir məkandır.
İçəri şəhərdə yerləşən digər muzey- «Qız qalası» 28 m. hündürlüyündədir. «Qız
qalası» Bakı şəhərinin rəmzidir. Azərbaycan memarlığının bu təkrar olunmaz abidəsi iki
mərhələdə inşa edilmişdir. Abidə Azərbaycan alimlərinin hesab etdikləri kimi, e.ə. VIIVI əsrlərə aid edilir. XII əsrdə isə yenidənqurma işləri aparılmışdır. Qala 1964-cü ildən
muzey kimi fəaliyyət göstərməyə başlamış, 2000- ci ildə UNESKO-nun Ümumdünya irsi
siyahısına salınmışdır. Elə həmin il Bakıda baş verən zəlzələdən sonra Qız qalası 20042009-cu illərdə abidə Təhlükədə olan Umumdünya İrsi abidələri siyahısına salınmışdır.
Bundan sonra abidənin bərpası və qorunmasıyla bağlı əlavə tədbirlər keçirilmiş və
UNESCO-nun 2010- cu ildə keçirilən sessiyasında qala təhlükədə olan abidələr
siyahısından çıxarılmışdır. Hazırda Qız Qalasının fasadında aparılan bərpa işlərini
Avstriyadan gələn mütəxəssislər tərəfindən həyata keçirilib. 2013-cü il dekabrın 25-də
bərpadan sonra yeni tərtibatla Qız Qalasının təntənəli açlışı oldu.
Od məbədi «Atəşgah» Bakıdan 30 km. aralı, Suraxanı qəsəbəsində yerləşir.
«Atəşgah» XVII-XVIII əsrlərdə tikilmişdir. XVIII əsr ərzində məbədin ətrafında birbirinin yanında ibadətxana və hücrələr, karvansara tikilib düzəldilir. XIX əsrin əvvəlində
isə məbəd artıq bizim günlərə gəlib çıxdığı şəkli almışdır. Məbəd-səcdəgah hind tacirlərinin
vəsaiti ilə tikilmişdir. Məbəd 2010-13 –cü illərdə yenidən bərpa olunub.
31
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Bakıdan 60 km. aralı, açıq səma altında Qobustan Dövlət Tarixi-Bədii Qoruğu
Muzeyi 1966-ci ildə yaranmış və hal-hazırda sayı 1000-dən çox olan daş və qaya üzərində
əks olunan 6000-dən çox təsvir və işarə qeydə alınmışdır. Qobustan qayaüstü rəsmləri
təxminən 40 000 il bizim eradan əvvəlki dövrdən (üst poleolit) başlayaraq orta əsrlərə
gədərki müxtəlif dövrləri əhatə edir. Burada ərəb, fars yazıları, eləcə də bizim eranın I
əsrində Roma imperiyasının XII leqionu tərəfindən latın hərfləri ilə daş üzərində yazı da
aşkar edilmişdir. XX əsrin 60-cı illərindən qoruğun ərazisində arxeoloji qazıntılar aparılır.
Qazıntılar nəticəsində 20 ibtidai insan dayanacaqları və mağaralar və 40-a qədər tunc
dövrünə aid kurqanlar aşkar edilib. Qoruğun fondunda 105 000-dən çox müxtəlif təyinatlı
arxeoloji materiallar saxlanılır. Yeni açılan muzeydə bu materiallar dünya standartlarına
uyğun vitirinlərdə nümayiş etdirilir.
Qala Arxeoloji Etnoqrafik Muzey kompleksi 1988-ci ildə yarnmış və Qala kəndi
ərazisində olan memarlıq abidələri arasında 5 məscid, 3 hamam, yeraltı kəhrizlər, 4 ovdan
qəsrin qalıqları, məqbərə, sərdabələr və yaşayış evləri mövcuddur. 2008-ci ildə Heydər
Əliyev Fondunun təşbbüsü və rəhbərliyi ilə Qala qoruğu ərazisində açıq səma altında ilk
“Arxeoloji Etnoqrafik Muzey kompleksi” yaradılıb. Məqsəd açıq səma altında muzey ilə
yanaşı, həm də interaktiv turizm kompleksi yaratmaq olub. Bu muzey kompleksi hələlik
ölkəmizdə yeganə etno-turizm obyekti sayılır
Memarlığımızın və mədəniyyətimizin nadir incisi hərtərəfli diqqət mərkəzindədir.
Azərbaycan Respublikasının Prezidenti cənab İlham Əliyevin xüsusi diqqəti nəticəsində
bu gün İçəri şəhər özünün intibah dövrünü yaşayır. “İçərişəhər” Dövlət Tarix-Memarlıq
Qoruğu İdarəsinin yaradılması ilə bu gün Bakının ürəyi olan İçəri Şəhərdə abadlaşdırma,
təmir-bərpa işləri bu köhnə şəhərin ab-havasına uyğun şəkildə müvəffəqiyyətlə aparılır.
Bu işlərin həyata keçirilməsində ictimaiyyətimizin görkəmli xadimləri və ilk növbədə
ölkəmizin birinci xanımı, YUNESKO və İSESKO-nun xoşməramlı səfiri Mehriban xanım
Əliyeva yaxından iştirak edirlər və yeni açılacaq muzeyə materiallar toplanmaqdadır.
Tezliklə fəaliyyətinə başlayacaq “İşərişəhər” Tarix Muzeyi də yeni yararnan muzeylərin
siyahısındadır. II qrupa aid muzeylərdən biri–Azərbaycan Milli İncəsənət Muzeyi 1936- cı ildə
yaranmışdır. Muzeyin yerləşdiyi memarlıq abidələrindən biri 1888-ci ildə şəhərin keçmiş
mülki mühəndis N.A.Fonder Nonnenin layihəsi üzrə inşa edilmiş malikanədə yerləşir.
Azəarbaycanın ən böyük incəsənət muzeyidir və muzeydə on yeddi mindən çox eksponat
saxlanılır. Hal-hazırda muzey, Bakıda XIX əsrdə inşa edilmiş iki yanaşı tarixi binada
– “De Burun sarayı” və “Mariinski Qadın Gimnaziyası” binasında yerləşir. Muzeydə
Qədim Şərq və Azərbaycan, Rusiya və Qərbi Avropa incəsənətinin müxtəlif dövrlərini
əhatə edən incəsənət əsərləri nümayiş etdirilir. Muzey kolleksiyasında olan dəyərli sənət
nümunələrinin Kanada (1966), Kuba (1967), Suriya (1968), Fransa (1969), Çexoslovakiya (1970), Əlcəzair (1970), İraq (1971) və digər ölkələrdə sərgisi təşkil
edilib. 1967-ci ildə yararnan Azərbaycan Xalçası və Xalq Tətbiqi Sənəti Dövlət Muzeyi
dünyada xəzinəsindəki nadir xalçaların dəyərinə və əhəmiyyətinə görə ən böyük xalça
kolleksiyası, xalça sənəti üzrə birinci, nüfuzlu, ixtisaslaşmış muzeydir. Muzeydə 5000 –
dən artıq kolleksiya qorunur. Muzeyin zəngin maddi və elmi bazası əsasında 1983-1988—
ci illər və 2003-cü ildə «Şərq xalça sənəti», «Azərbaycan xalça sənəti» və «Azərbaycan
xalçası və xalq tətbiqi sənəti» mövzularında beynəlxalq simpoziumlar keçirilmişdir.
Azərbaycanın mədəni irsinin uzaq və yaxm xaricdə təbliğ edilməsi məqsədilə muzey
Respublikada və 30-dan artıq xarici ölkədə xalça və xalq tətbiqi sənətinə aid sərgilər
təşkil etmişdir. Bunlarm sırasında Fransa, Avstirya, İsveç, Danimarka, Belçika, Hindistan,
Yaponiya, İsrail, Böyük Britaniya, Kuba, İran, Hollandiya, Komboca, Madaqaskar,
Türkiyə və s. ölkələri göstərmək olar. Şuşanın işğalından sonra, 1992-ci ildən etibarən
öz fəaliyyətini Azərbaycan Xalçası və Xalq Tətbiqi Sənəti Dövlət Muzeyində davam
etdirir. 32
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Yeni yaranan Müasir İncəsənət Muzeyi 2009-cu ildən fəaliyyətdədir. Muzeydə
əsasən avanqard tərzdə işləyən azərbaycanlı rəssam və heykəltəraşların əsərləri
toplanmışdır. Burada avanqard üslubunda işləyən Azərbaycan rəssam və heykəltəraşlarının
1 000-ə yaxın əsəri toplanmışdır. Muzeydə uşaq incəsənəti zalı, kitabxana, həmçinin,
restoran, videozal və art-kafe vardır. Azərbaycanın məşhur heykəltaraş-rəssamlarının
sənət əsərlərini nümayiş etdirən bədii tipli bir muzeydir. İki mərtəbəli binanın geniş zallara
çoxsaylı rəsim əsərləri, müxtəlif materiallardan hazırlanmış heykəllər qorunmaqdadır. III qrupa aid muzeylərdən biri – Nizami Gəncəvi adına Azərbaycan Ədəbiyyatı
Muzeyi memarlar Sadıq Dadaşov və Mikayıl Hüseynovun layihəsi əsasında yenidənqurma
işləri aparıldıqdan sonra, 1939-cu ildən yarandı. Respublika prezidentinin qərarı ilə 20052008-ci il ərzində Muzeyin ekspozisiyası tamamilə yenidən qurulmuş, zalların sayı artmış.
Eksponatlar 30 əsas, 10 köməkçi zalda yerləşdirilmiş və fondda qorunan eksponatların
sayı artaraq 76 000-ə çatmışdır. Muzey Azərbaycanın mənəvi mədəniyyətinin ən iri
və zəngin xəzinələrindən birinə çevrilmişdir. Muzeyin Azərbaycan və Şərq şairləri,
filoloq və alimlərinin nadir əlyazmaları, məşhur xəttatların yazı nümunələri, klassiklərin
əsərlərinə çəkilmiş miniatürlər, illüstrasiyalar, çap kitabları, qəzet və jurnallar, müasir
Azərbaycan yazıçılarmm əsərləri, təsviri sənət əsərləri və sənədli fotoşəkillər, şəxsi xatirə
əşyaları, xalq yaradıcılığı nümunələri, Azərbaycan ərazisindən tapılmış və müxtəlif
dövrlərə aid sikkələrin kolleksiyası, bədii xalçalar, saxsı və bürünc qablar, digər maddi
mədəniyyət abidələri nümayiş etdirilir. Muzey ekspozisiyasında tarixi-xronoloji prinsip
əsas götürülmüşdür. Muzeyin Xurşud banu Natəvan adına Qarabağ filialı 1992-ci ildən
etibarən, Şuşanın işğalından sonra öz fəaliyyətini dayandırmışdır.
Azerbaycan Güzel Sanatlar Müzesi, Halı Sergisi - Экспозиция коврового искусства в Музее
изобразительных искусств, Баку
Digər 1934-cü ildə Bakı şəhərində yaradılan Cəfər Cabbarlı adına Azərbaycan
Dövlət Teatr Muzeyi zallarında Azərbaycan tetr səhnəsində səhnəyə qoyulmuş tamaşalar və
aktyorlar haqqında dəyərli məlumatlar nümayiş olunur. Azərbaycan Musiqi Mədəniyyəti
Dövlət Muzeyi Bakı şəhərinin mərkəzində 1967-ci ildə yarandı və zallarında qədim xalq
musiqi alətləri, Azərbaycanın ilk tarzanları, xanəndələri və incəsənət xadimləri haqında
33
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
materiallar nümayiş olunur. Xarici ölkələrdə sərgilənən musiqi alətləri Azərbaycan musiqi
tarixini təbliğ edir.
IV qrupa aid çoxsaylı muzeylər-1975-ci ildə Bakı şəhərində yararnan Azərbaycan
musiqisinin banisi Üzeyir Hacıbəyovun Ev-Muzeyi, məşhur poetik şair Səməd Vurğun
Ev-Müzesi (1975), 1976-cı ildə yazıçı-dramaturq Cəfər Cabbarlının Ev-Muzeyi, Bakı
şəhərindəki Bülbülün Memorial Muzeyi (1976) və Şuşada yerləşən ev muzeyi 1992-ci
ildə erməni işgalına məruz qalmışdır.
V qrupa aid muzeylərdən biri- Bakı şəhərində 1923-cü ildə Azərbaycan Dövlət
Kənd Təsərrüfatı Muzeyi və filialı Naxçıvan şəhərində fəaliyyət göstərməkdədir.
Digər 1969-cu ildə yaranmış Azərbaycan Geologiya Muzeyində təbii sərvətlərinə aid
materiallar qorunmaqdadır. 1984-cü ildə yaranmış Azərbaycan Respublikası Xalq Təhsili
Muzeyində Azərbaycanın təhsil tarixi sahəsindəki nailiyyətləri, Azərbaycan Təbabəti
Muzeyində (1984), 2000-ci ildən yaranan Miniatür Kitab Muzeyin ekspozisiyası
27 vitrində yerləşdirilmişdir. Vitrinlərə 60 ölkədə nəşr edilmiş 3750 miniatür kitab
düzülmüşdür. Muzeyin kitab fondunda isə 5300-dən çox miniatür nəşr var. Bunları Zərifə
Salahova iyirmi ildən artıq müddətdə toplamışdır. 1931-ci ildə Milli Neft Muzeyi Azərbaycanda neft çıxarma tarixinə aid materialları
nümayiş etdirir. Azərbaycan çox əsirlik neft çıxarma və emalını tarixinə malik bir zəngin
ölkədir. 1848-ci ildən Azərbaycanda neftin daha yüksək inkişaf mərhələsi, istehsalı,
əldə olunan neftin xarici və daxili sahibkarlar tərəfindən emalı, yeni yaranan neft emalı
zavodları, fəhlələrin işdə istifadə etdikləri cihazlar və s. materiallar ekspozisiya zalında
öz əksini tapır. Azərbaycanda idmana böyük önəm verildiyindən, 2001-ci il yaranan
Olimpiya Muzeyində idman ustalarımızın xarici olkələrdə qazandığı nailyyətlər və
mükafatlar nümayiş olunur. 2010-cu ildə Bakıda Bayraq Meydanı Muzeyi öz ekspozisiya
zallarını tamaşaçılar üçün açdı. Azərbaycanın dövlətçiliyk rəmzlərini əks etdirən çoxsaylı
materiallar muzeyin dairəvi zalında nümayiş olunur.
Azərbaycanın feodal dövlətlərinə və Xanlıqlar dövrünə aid çox sayda dövlətçilk
rəmzləri ilə yanaşı, Azərbaycan Xalq Cumhuriyyətinin bayrağı və digər əşyalar da
zallarda nümayiş olunur. Bunu da qeyd etmək lazımdır ki, Uluöndərimiz Heydar Əliyev
adına Mədəniyyət Mərkəzində yararan yeni tipli Muzey 2012-ci ildə açılmış və onun
adına muzeylər bölgələrimizin hər birində hazırda fəaliyyətdədir. Həmin muzeylərdə
Uluöndərin H.Əliyevin həyat və fəaliiyətini işıqlandıran materiallar ekspozisiya zallarında
nümayiş olunur. Azərbaycanda son illərdə muzeylər yenidən bərpa edilir və materialların
toplanması və onların bərpası, konservasiyası geniş vüsət almışdır. Hazırda bütün
muzey işçilərinin ən ümdə vəzifəsi olan maddi mədəniyyət abidələrinin restovrasiyası,
konservasiyası problemlerini dünya standartlarına uyğun şəkildə həll etmək və həmin
materialları muzeylərin ekspozisiya zallarında ölkəmizə gələn qonaqlara sağlam
şəkildə nümayiş etdirməkdir. Azərbaycanda daşına biləcək önəmli tarixi abidələrimizin
bir qismi muzeylərin sərgi salonlarında, fondlarında, şəhər mərkəzlərindəki açıq hava
muzeylərində (Qobustanda, Şirvanşahlar kompleksində, Atəşgah məbədi Muzeyində,
Qala Arxeologiya və Etnoqrafiya Muzeyində, Naxçıvanda, Qəbələdə və başqa
bölgələrdə) qorunmaqdadır. Azərbaycanın Şəki, Şamaxı, Ağsu, Lənkəran, Masallı, Lerik,
Gəncə, Qəbələ, Oğuz, Naxçıvan, Bərdə, Qazax, Tovuz, Zaqatala, Qax, Qusar, Xaçmaz
və onlarla bölgələrimizdəki Tarix Diyarşünaslıq muzeyləri bu gün Azərbaycanın yerli
əhalisinin və əcnəbi qonaqlarının ziyarət yeridir. Zira, 1988-1992-ci illərdə Ermənistanın
hərbi müdaxiləsi və antitürk siyasəti nəticəsində 20 % torpaqları işğal altında qalan
bölgələrimizdəki mədəniyyət mərkəzləri ilə bahəm, zəngin kolleksiyaya malik 22 muzey
və 4 qalereya, 100 min muzey dəyrli əşylar və ortak-türk mədəniyyətinə aid maddi
mədəniyyət abidələrimiz xarici ölkələrə daşımışındır.
Azərbaycanın qədim türk mədəniyyəti ilə bağlı bu günə qədər çoxsaylı araşdırmalar,
34
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
elmi əsərlər, kitablar yazılmışdır. Lakin bunlardan əlavə maddi mədəniyyət abidələri
haqqında nəşr olunacaq əsərlərin yazılması və nizam-intizamlı iş birliyinin gerçəkləşməsi
qarşımızda duran vacib məsələlərdən biridir. Bu məsələnin həlli “Türk dilli ölkələrinin
maddi mədəniyyət abidələri” adlı bir konsepsiya olmasını həyata keçirmək üçün ölkə
daxilində olan daşınan və daşınmayan tarixi abidələrin tamamının inventarlaşdırlması
aparılmalı, kataloq və albomlar hazırlanmalı və açıq havada qalan abidələr üzəri örtülü
vəziyyətə gətirilməklə qorunmalıdır. Çunki, bu maddi mədəniyyət abidələr tarix elmini
tədqiq edib araşdıran elm adamlarımızın bələdçisidir. Bu maddi mədəniyyət abidələrin
dəyərini bilmək isə biz azərbaycanlıların öhdəsinə düşür. Azərbaycan torpaqlarının
önəmli bir qismi (20 %) işğal altında və döyüş bölgələrində olduğu üçün orada olan tarixi
abidələrimizin vəziyyəti acınacaqlı haldadır. Minlərlə Qarabağ torpağında məhv ounan
və olunacaq hala gətirilən memarlıq abidələrimizdən- məscid kompleksləri, türbələr,
ziyarətgahlar və qəbirstanlıqdakı sənduqələr, baş və sinə daşları, qoç və at fiqurlu məzar
daşları həm tarixi baxımından, həm də sənət baxımından Azərbaycan xalqının daş
yaddaşını məhv etməkdədirlər.
Azərbaycanın madii mədəniyyət abidələrinin məhv edilməsi, işğal altında
olan bölgələrimizdə arxeoloji qazıntıların aparılamsı, oradan əldə olunan materialların
dirnaqarası erməni alimləri tərəfindən öz adlarına çıxması və s. problemlər bütün Türk
dünyası üçün həll olunacaq problemlərdir. Dünya birliyi bu qlobal problemin həllini
belə düşünmək niyyətində deyildir. Azərbaycanın maddi mədəniyyət abidələrinin Türk
dünyası üçün böyük əhəmiyyəti vardır. Milli dəyərlərimizə sahib çıxmaqla maddimənəvi sərvətlərimizi qorumaqla yanaşı, gələcək nəsillərə çatdırılmasında Azərbaycan
muzeylərinin rolu əvəzsisdir. Azərbaycan elmi, mədəniyyəti və incəsənət tarixinin
təkrarsızlığını bir daha təsdiq edən və xalqın güzgüsü sayılan muzeylərdə toplanan nadir
incilərimiz zəngin irsimiz sayilır.
Milli Azerbaycan Tarihi Müzesi’nden İç Görünüm - Один из залов Национального музея истории
Азербайджана
35
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
МУЗЕИ АЗЕРБАЙДЖАНА НА СОВРЕМЕННОМ ЭТАПЕ
Азербайджан, ввиду своего стратегического положения на Кавказе и
богатства природными ресурсами и всем необходимым для жизни людей, в
древности и средние века являлся важным участком Великого Шелкового пути и
всегда привлекал к себе пристальное внимание. На территории Азербайджана
сосредоточено множество памятников доисламского и исламского периода, в
которых сейчас созданы музеи и заповедники. Современные музеи республики
представляют богатую историю, культуру, искусство, литературу, обычаи народа.
Важный вклад в сохранение культурного наследия Азербайджанской
Республики был сделан Президентом Гейдаром Алиевым, который в марте
2000 года подписал «Закон о музеях». В соответствии с этим законом
сохранение и поддержание музеев, хранящих национальные сокровища и
ценности, сохранение фондов и поддержка музеев будут проводиться в рамках
государственной политики и при необходимом финансировании.
После того, как в 1991 году Азербайджан вновь обрел независимость,
были созданы условия для нового музейного строительства и реорганизации
имеющихся музеев. Музеи, действующие в столице государства городе Баку
и в других районах республики, были созданы после 1920 года. Сейчас в
Азербайджане более 160 музеев, которае можно разделить на следующие
группы:
1. Исторические музеи и заповедники
2. Художественные музеи и галереи
3. Литературные музеи, музеи театра и музыки
4. Мемориальные музеи
5. Специализированные музеи
АЗЕРБАЙДЖАН
Самый крупный исторический музей – Музей национальной истории
Азербайджана, основанный в 1920 году. Музей располагается в одном из
красивейших зданий Баку, построенном в 1895-96 гг. азербайджанским
нефтепромышленником и меценатом Хаджи Зейналабдином Тагиевым.
Музей находится в структуре Национальной Академии наук Азербайджана.
Именно здесь было начато фундаментальное исследование исторических
артефактов, найденных на территории Азербайджана. После проведенных
в 1960-1970-х гг. археологических исследований в Каспийском море, музей
стал центром подводной археологии. Более 300000 бесценных музейных
экспонатов, относящихся к различным периодам, подразделено на 10 фондов.
Эти артефакты отражают историю и культуру Азербайджана, являются важной
основой для научных изысканий, книг и монографий. Богатые коллекции музея
36
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
представлены в различных каталогах, статьях, буклетах, книгах и альбомах.
Музей сотрудничает с крупнейшими хранилищами мира по вопросам
выставок и конференций, поддерживает профессиональные контакты с
музеями России, Турции, США, Германии, Китая, Норвегии и других стран.
Выставки из коллекций музея состоялись в Норвегии (2007), Германии (2008),
Чехии (2012), Ватикане (2013). В соответствии с особым указом Президента
Азербайджанской Республики господина Ильхама Алиева с 2008 года здесь
открылся Мемориальный музей Х.З.Тагиева.
Музей археологии и этнографии, расположенный в Ичери-шехер,
создан в 1981 г. В музее представлены археологические экспонаты по истории
Азербайджана от периода каменного века до позднего средневековья, а также
этнографические материалы 19-начала 20 вв.
Музей Независимости Азербайджана был организован в 1991 году
в здании бывшего Музея В.И.Ленина. Здесь рассказывается об истории
Азербайджана периода создания Народной Республики (1918 г.), национальном
движении в первой половине 20 в., репрессиях 1920-1950-х годов, участии в
1941-1945 гг. во Второй мировой войне, а также о захвате азербайджанских
территорий Нагорного Карабаха Арменией, фактах армянского терроризма. В
музее представлены трагические страницы истории Азербайджана конца 20
в., в частности, трагедия Ходжалы. В экспозиции 6-го зала уделено внимание
общественной жизни, внешней политике, рассказывается об экономике,
политике, культуре, реорганизации армии.
На самом высоком холме внутреннего города Ичери-шехер расположен
Государственный историко-архитектурный музей-заповедник «Дворцовый
комплекс Ширваншахов», открытый в 1964 г. Крупнейший дворец Ширваншахов
15 столетия в Азербайджане был возведен, согласно одной из надписей, в
1420 году при Ширваншахе I Халиллахе. Выдающийся образец средневековой
мусульманской архитектуры, дворец состоит из нескольких зданий. В этот
комплекс входят замечательные исторические памятники, сохранившие свое
оригинальное декоративное убранство, - сам дворец, имеющий 52 комнаты,
а также мавзолей Ширваншахов (1435), Шахская мечеть (1441), Диванхане
(1450), мавзолей известного ученого Саида Яхъя Бакуви (1450), бани-хаммам
(1450) и ворота Мурада (1585). Дворец Ширваншахов был внесен в Список
Всемирного наследия ЮНЕСКО в 1997 году, после чего его реставрация была
приостановлена. После обширной реставрации, проведенной в 2004-2005 гг.
на средства МВФ, комплекс стал излюбленным местом посещения горожан и
гостей Баку.
Еще один музей, расположенный в пределах Ичери-шехер, - башня
Кыз Каласы (Девичья Башня). Башня высотой 28 м является символом Баку.
Этот неподражаемый памятник азербайджанской архитектуры построен в два
этапа. Основание памятника относят к 7-6 вв. до н.э. Однако сегодняшнюю
архитектурную форму она приобрела в 12 в. С 1964 г. башня функционирует
37
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
как музей, в 2000 году она вошла в Список Всемирного наследия ЮНЕСКО.
После землетрясения того же года Кыз Каласы в 2004-2005 году оказалась в
списке памятников мирового наследия, находящихся под угрозой разрушения,
из которого она была исключена в 2010 году, после проведения при участии
австрийских специалистов спасательных и реставрационных работ. Башня
была вновь открыта для посещения 25 декабря 2013 года.
Храм огня «Атешгах» находится в 30 км от Баку, в небольшом селении
Сурахан. Вокруг храма, возведенного в 17-18 вв., на протяжении 18 столетия
возникли места для молений, кельи и каравансарай. В 19 веке он принял
облик, который дошел до наших дней. Храм был реставрирован в 2010-1013 гг.
В 60 км от Баку находится музей под открытым небом – Государственный
историко-художественный заповедник «Гобустан», который был открыт в 1966
г. Здесь на 1000 камней и скал выявлено более 6000 различных наскальных
изображений, которые датируются от верхнего палеолита (40000 лет до н.э.)
до средних веков. Здесь есть надписи на арабском, персидском языках, а
также надпись I в н.э. на латинском языке, оставленная XII Легионом Римской
империи. Заповедник находится под охраной государства и начиная с 1960х гг. здесь ведутся археологические исследования. Раскопками выявлено 20
стоянок и пещер, до 40 курганов эпохи бронзы. В фондах музея находится более
105000 предметов. В новом музее археологические материалы экспонируются
согласно современным стандартам.
Археолого-этнографический комплекс-музей под открытым небом
«Кала» на Апшеронском полуострове был создан в 1988 году. Он охватывает
расположенные здесь архитектурные памятники, среди которых 5 мечетей,
3 бани-хаммам, подземные каналы и цистерны-сердабы, руины четырех
охотничьих дворцов, кладбища и жилые дома. В 2008 году музей получил
поддержку Фонда Гейдара Алиева для создания интерактивного туристического
комплекса, и теперь это единственный в стране культурный объект такого рода.
Архитектура и искусство находятся в центре внимания государства.
Благодаря особому вниманию Президента Азербайджана господина Ильхама
Алиева древний центр Баку – Ичеришэхэр переживает свой расцвет.
После создания Государственного историко-архитектурного заповедника
«Ичеришэхэр» реставрация Внутреннего города, являющегося сердцем Баку,
проводится в соответствии с исторической атмосферой этого комплекса. Эти
работы получили поддержку важнейших государственных лиц, и в особенности,
первой леди Азербайджана, посла доброй воли ЮНЕСКО и ИСЕСКО госпожи
Михрибан Алиевой, которая лично участвует в подборе материалов для новых
музеев. В частности, создается новый Музей истории Ичеришэхэр.
Во второй группе музеев главное место занимает Азербайджанский
Национальный музей искусств им. Мустафаева, созданный в 1936 году. Одно
из зданий музея – старинный особняк, построенный в 1889 году архитектором
Н. А. фон дер Нонне. Старинные здания музея – «дворец де Бура» и здание
38
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
старой Мариинской Гимназии – являются украшением Баку. Самый крупный
художественный музей Азербайджана насчитывает 17000 произведений.
Здесь есть произведения искусства Древнего Востока, представлено
искусство и культура Азербайджана, России, Западной Европы. В разные годы
музей представлял свои коллекции на выставках в Канаде, на Кубе, в Сирии,
Франции, Чехословакии, Алжире, Ираке и других странах.
Государственный музей Азербайджанского ковра и народного
прикладного искусства, открытый в 1967 г., хранит крупнейшую в мире
коллекцию редких и ценных ковров. Это первый специализированный
музей ковра. Музейное собрание составляет более 5000 образцов. Богатая
коллекция и научная работа музея позволили провести уже в 1983-1988 гг. и
в 2003 г. международные научные симпозиумы с участием специалистов из
разных стран, такие как «Искусство восточного ковра», «Ковровое искусство
Азербайджана», «Ковровое и прикладное искусство Азербайджана». С целью
популяризации коврового искусства Азербайджана за рубежом музеем были
организованы более 30 выставок в разных странах, среди которых – Франция,
Австрия, Дания, Бельгия, Индия, Япония, Израиль, Великобритания, Куба,
Иран, Голландия, Камбоджа, Мадагаскар, Турция и др.
Один из новых музеев – основанный в 2009 г. Музей современного
искусства, в двухэтажном здании которого собрано около 1000 произведений
знаменитых азербайджанских живописцев и скульпторов, работающих
в различных авангардных течениях. Здесь есть зал детского творчества,
библиотека, кинозал, музейное кафе и ресторан.
Одним из крупных музеев 3-й группы является Азербайджанский музей
литературы имени Низами Гянджеви, открытый в 1939 г. В соответствии с указом
Президента Азербайджана музейная экспозиция была перестроена в 20052008 гг., увеличилось количество залов. Основная экспозиция расположена в
30 залах, выставки – в 10-ти дополнительных, количество музейных предметов
достигло 76 тысяч. Музей стал одной из богатейших сокровищниц духовной
культуры Азербайджана. Здесь представлены рукописи азербайджанских
и восточных поэтов, филологов и ученых, произведения знаменитых
каллиграфов. Значительная часть музея посвящена творчеству современных
писателей, есть произведения искусства, фотографии и личные вещи деятелей
литературы. Экспозицию, построенную по историко-хронологическому
принципу, дополняют старинные монеты разных периодов, найденные на
территории республики, художественные ковры, изделия из бронзы и другие
предметы культуры. Карабахский филиал музея, носящий имя Хуршуд бану
Натеван, перестал действовать после 1992 г.
Другим музеем данной группы является Азербайджанский
Государственный музей театра имени Джафера Джаббарлы, основанный в
Баку в 1934 г. Он представляет в своих экспозициях историю азербайджанского
театра, его известных постановок и творчество знаменитых актеров.
39
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Государственный музей музыкальной культуры, который был открыт в центре
столицы в 1967 г., хранит старинные музыкальные инструменты, рассказывает
о знаменитых музыкантах и исполнителях. История азербайджанской музыки
была показана музеем на различных выставках за рубежом.
Большое количество музеев формируют четвертую группу. Среди них
следует выделить дом-музей основателя азербайджанской музыки Узеира
Гаджибекова (1975) в Баку, дом-музей знаменитого поэта Самеда Вургуна
(1975), дом-музей драматурга Джафера Джаббарлы (1976), мемориальный
музей Бюльбюля в Баку (1976) (его дом-музей в Шуше в 1992 г. остался на
захваченных территориях).
Азербайджанский государственный аграрный музей, основанный в
1923 г., - один из самых старых в группе специализированных музеев. Его
филиал работает в области Нахичевань. В 1969 г. был основан Музей геологии,
представляющий материалы по природным ресурсам страны. В 1984 году были
созданы Музей народного образования и Музей медицины.
Музей миниатюрных книг в Ичеришэхэре основан в 2000 году. В своих
27 витринах он представляет 3750 миниатюрных книг, изданных в 60 странах.
Всего в собрании музея более 5300 миниатюрных книг, собранных в течение
более чем 20 лет владелицей коллекции Зарифой Салаховой.
Открытый в 1931 году Национальный музей нефти повествует о
многовековой истории добычи и переработки нефти в Азербайджане.
Особенное развитие эта отрасль получила после 1848 года. В музее
представлены различные материалы, инструменты.
О большом значении, которое в стране придается спорту, рассказывает
открывшийся в 2001 году Музей Олимпиад, в котором хранятся свидетельства
побед азербайджанских спортсменов.
В 2010 году на Площади Государственного Флага в Баку был открыт Музей
Национального Флага Азербайджанской Республики. Здесь представлены
государственные символы страны, а также символика феодальных
азербайджанских государств и ханств.
Следует особо сказать о создании в 2012 году в Баку Культурного центра
имени Гейдара Алиева, который представляет собой музей нового типа и имеет
филиалы в каждом округе. В них имеются экспозиции о жизни и деятельности
Великого Лидера Гейдара Алиева.
В последние годы азербайджанские музеи активно реставрируются
и реконструируются, реставрация и сбор музейных предметов приобрели
большие масштабы. Главнейшая задача музеев на современном этапе реставрация памятников материального наследия, огранизация консервации
и хранения экспонатов в соответствии с мировыми стандартами. Историческое
наследие Азербайджана демонстрируется в различных музеях и заповедниках,
таких как Кобустан, Дворец Ширваншахов, музее «Атешгах», археологоэтнографическом музее «Кала», Нахичевани, Габале и других областях. С
40
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
историей Азербайджана можно ознакомиться в областных краеведческих
музеях в Шеки, Шемахе, Аксу, Ленкорани, Масаллы, Лерике, Гяндже, Габале,
Огузе, Нахичевани, Барде, Казахе, Товузе, Закатале, Кахе, Кусаре, Хачмазе. В
результате военного вмешательства Армении в 1988-1992 гг. до 20% территорий
Азербайджана оказались оккупированными, на них находятся 22 музея и
4 галереи, 100 тысяч ценных музейных предметов и большое количество
памятников тюркского наследия.
Древней тюркской культуре Азербайджана посвящено множество
исследований, научных монографий, книг. Однако помимо этого перед нами
стоит задача совместной систематической работы по описанию и изданию
памятников историко-культурного наследия. Для реализации концепции
«Памятники исторического наследия тюркоязычных стран» нужна полная
инвентаризация всех движимых и недвижимых памятников, находящихся
на территории страны, подготовка и издание каталогов и альбомов, а также
программы защиты объектов, находящихся под открытым небом. Важность этих
мероприятий определяется значением памятников для исторической науки, и
задача азербайджанцев знать и ценить свое культурное достояние. Многие
исторические ценности Азербайджана ныне находятся на его территориях,
остающихся оккупированными. Культурные памятники Нагорного Карабаха
уничтожаются, среди них ценные объекты – мечети, усыпальницы, намогильные
камни в виде фигур животных, - историческая память азербайджанского народа.
Утрата этого культурного наследия, невозможность проведения раскопок и
исследований на данных территориях, присваивание исторических ценностей
нашего народа армянскими учеными и т.п., - все это общие проблемы, которые
нужно разрешать совместно с тюркским миром. Однако мировое сообщество
не задумывается об этой глобальной проблеме.
Культурное наследие Азербайджана важно для всего тюркского мира.
Мы должны сохранять национальное достояние и материальные и духовные
ценности наших народов, транслировать их последующим поколениям, и
роль азербайджанских музеев в этой миссии очень велика. Хранящиеся в
музеях памятники истории, культуры и искусства неповторимы, они являются
отражением нашего народа, и мы должны сохранить богатую сокровищницу
нашего наследия.
41
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Viktor S. Çigjit
1965 yılında Tuva’nın Kungurtug Köyü’nde doğmuştur. 1988 yılında Doğu Sibirya Kültür Enstitüsü’nden mezun olmuştur. 2005 yılında
RF Cumhurbaşkanı nezdindeki Rusya Kamu Hizmeti Akademisi’ni
bitirmiştir. 1981-1990 yılları arasında müzik dersleri ile müzik aletlerini çalma derslerini vermiştir. Müzik Okulu Müdürü (1991-1995), Sanat
Okulu Müdürü (1995-2004) olarak çalışmıştır. Tuva Cumhuriyeti Kültür
ve Milliyetler İşleri Bakan Müsteşarı, Tuva Cumhuriyeti Kültür ve Manevi Kalkınma Bakanı (2007), Tuva Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakan
Yardımcısı’dır (2007-2009). 2009 yılından itibaren Tuva Cumhuriyeti Aldan-Maadır Milli Müzesi Müdürü görevindedir.
Виктор Сергеевич Чигжит
TUVA, RUSYA
Родился в 1965 г. в деревне Кунгуртуг, Тува. Выпускник ВосточноСибирского института культуры (1988), Российской Академии
государственной службы при Президенте РФ (2005). Преподавал
музыку, игру на музыкальных инструментах (1981-1990). Директор
Детской музыкальной школы (1991-1995), Республиканской школы
искусств (1995-2004). Первый заместитель министра культуры и
по делам национальностей Республики Тува, министр культуры
и духовного развития Республики Тува (2007), заместитель
министра культуры и туризма Тувы (2007-2009). С 2009 г. – директор
Национального музея имени Алдан-Маадыр Республики Тува.
42
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Tuva CUMHURİYETİ ORTA ASYA’NIN İNCİSİ
Türk Cumhuriyetleri’nin müzelerini tek çatı altında toplayan TÜRKSOY
teşkilatı, şüphesiz ki uluslararası kültürel ilişkilerin gelişmesinde önemli bir adım
atmıştır. Bununla beraber, farklı ülkelerin müzeleriyle faydalı ortak çalışmalar
yapacaklarına da inanıyoruz.
Bugün çoğumuz ilk kez birbirimizi tanıdığımız için, müsaadeniz ile size Tuva
Cumhuriyeti ve Tuva Cumhuriyeti Ulusal Müzesi hakkında bilgi vermek istiyorum.
Tuva Cumhuriyeti Asya kıtasının merkezinde, Doğu Sibirya’da Yenisey Nehrinin
ırmak kollarında bulunmaktadır. Kuzeyden güneye kadar topraklarının uzunluğu
420 kilometredir, batıdan doğuya kadar ise 630 kilometredir, yüzölçümü 168,6 bin
km² ’dir. Tuva Cumhuriyeti’nin başkenti 1914 yılında kurulan Kızıl şehridir. 2014
yılında Tuva Cumhuriyeti 100. yıldönümünü kutlamıştır. 2014 yılında önemli bir
yıldönümümüz daha vardı. Bu Rusya ve Tuva Cumhuriyeti’nin birleşmesinin 100.
Yıldönümü. 1914 yılında Uryanhay bölgesinin (Tuva Cumhuriyeti’nin eski adı)
Rusya himayesi altına alındığı dönem olarak bilinmektedir. Ekim 1944’te, Tuva
SSCB’nin bir parçası haline gelmiştir. 11 Ekim 1961 de Tuva Özerk Sovyet Sosyalist
Cumhuriyeti haline dönüştürülerek 1992 yılından bu yana Tuva Cumhuriyeti olarak
kayıtlardaki yerini korumaktadır. Tuva Doğu Sibirya ekonomik bölgesi ve Sibirya
Federal Bölgesi içinde yer almaktadır. Moğolistan, Altay Cumhuriyeti, Hakasya,
Krasnoyarsk bölgesi, İrkutsk bölgesi ve Buryatya ile sınırları vardır. 2010 nüfus
sayımına göre Tuva Cumhuriyeti’nin nüfusu 313.900 kişidir. Kentsel nüfus oranı
Tuva Müzesi Binası (Kızıl Şehri) - Здание Национального музея, Кызыл
43
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
% 53.1 olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kadar küçük bir alanda, bu kadar çeşitli
doğal koşullar içeren bir bölge, dünya üzerinde çok nadir bulunur. Orta Asya
ve Sibirya kavşağında bulunan Tuva, iki farklı doğal ekosistemin unsurlarını
içermektedir. Burada Orta Asya’nın kumlu çölleri, Güney Sibirya’nın ormanları
ve Tundralar ile yan yana yer almaktadır. Ren geyikleri, develer ve Asya yaban
köpekleriyle komşu olarak yaşamaktadırlar. Dağlarda nadiren Kar Parsı ve Tuva
-Tibet Sığırları, Sarlık gibi hayvanlara rastlanmaktadır.
Tuva’yı, aşağıdaki gelenekler olmadan hayal etmek zordur; Tuva gırtlak
şarkıları Hoomey, milli güreş türü Hureş ve taşıdığı özelliklerle eşsiz sayılan
agalmatolit taşı Tuva Dilinde Çonar taş (kesilebilen taş) ile yapılan taş oyma
sanatlarıdır. Tuva’lıların başka bir gurur kaynağıda göçebelerin dünyalarını anlatan
geleneksel konutlarıdır. Bunlara “Yurta” adı verilir. Tuva dini konulardaki çeşitliliği
ile de dikkat çekicidir. Burada Şamanizm, Budizm ve Hristiyanlık dinlerine ait
insanlar yaşamaktadır.
Tuva’da Budizm resmi din olarak kabul edilmesine rağmen yerli halkı
oluşturan Tuva’lılar çeşitli ritüellerin ve törenlerin yapılması için geleneksel Tuva
kültürünün en eski katmanlarından birine yani Şamanlara danışmaktadırlar.
Tuva şamanizmi, ülkede geleneksel Tuva kültürünün eşsizliğini vurgulayan ana
markalardan biridir. Tuva’daki ulusal tatiller; Şagaa doğu takvimine göre (OcakŞubat)’da kutlanan yeni yılbaşı ve Ağustos ayındaki Naadım hayvan yetiştiricilerinin
bayramında yapılmaktadır. FesTuvaldeki programın vazgeçilmez parçası olarak
Tuva Aldın Bulak Açık Hava Müzesi - Юрточный городок «Алдын-Булак» – туристическая
достопримечательность Тувы
44
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
ulusal güreş, at yarışı ve okçuluk müsabakaları yer almaktadır.
Tuva, çok zengin bir arkeolojik alana sahiptir. Farklı devirlere ait eserlerin
çeşitliliği insanları hayran bırakmaktadır. Bunlar; geyik taşları, taş heykeller, İskit,
Hun Sarmat ve Türki höyükleri, runik Orhun-Yenisey yazıtı ve heykellerdir.
Tuva’da en ünlü arkeolojik alanlar olarak Pi-Hemsk ilçesinin Kral vadisindeki
Arjaan ve Arjaan-2 İskit höyükleri bilinmektedir. Birinci höyük Arjaan ( M.Ö. IX.
Yüzyıl) 1971-1974 yılları arasında M.P. Gryaznov ve M.H. Manay Ool tarafından
kazılmıştır. Çapı yaklaşık 120 metre, yüksekliği 4 metredir. İçerisinde kral, kraliçe
ve onlara eşlik eden 17 köle ve 160 atın mezar bulgularına rastlanmıştır.
2001-2004 yılında K.V. Çugunov yönetiminde Devlet Hermitage müzesi
tarafından incelenen ve daha da ünlü olan Arjaan-2 höyüğüdür. Onun büyüklüğü
2 metre yüksekliğinde, çapı yaklaşık 80 metredir. Bu höyüğün bu kadar değerli
olmasının sebebi soyguncular tarafından dokunulmamasıdır.
Höyüğün taban kısmı, ilk bulunduğu zaman tamamen altın eşyalarla kaplıydı.
Mezarda bulunan altının toplam ağırlığı 20 kilogramdır. Ancak bunun esas bilimsel
değeri ilk kez, Avrasya bozkırlarının eski göçebe halkının soylularına ait bir mezar
kompleksine asla dokunulmamış olmasıdır. Günümüzde bu koleksiyonlar Tuva
Cumhuriyeti Aldan Maadır Ulusal Müzesi’nde saklanmakta ve sergilenmektedir.
Tuva’nın Güneydoğu Bölgesi’nde Eski Uygurlara Ait Por Bajın Kalesi - Древнеуйгурская крепость
Пор-Бажын на острове озера Тере-Холь. Юго-восточная Тува
45
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Yöresel Kıyafetli Tuva Erkeği - Тувинец в национальной одежде
46
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Tuva Cumhuriyeti Ulusal Müzesi, 1929 yılında kurulmuştur ve 2014 yılında
85. yıl dönümünü kutlamıştır. 2008 yılının başında müze, özel olarak yapılmış
toplam 5294 m² dört katlı binaya taşınmıştır ve müze alanının toplam ölçümü
açık alanı dahil 28.5 bin m²’dir. Günümüzde müze arşivleri 138187 adet nesne
içermektedir.
2008 yılının yazında Devlet Hermitage’dan Arjaan-2, İskit höyüklerinin
kazılarında bulunan eşsiz arkeoloji koleksiyonlarının Tuva’ya gönderilmesi.
Cumhuriyetimizin tamamı için önemli bir olay sayılmaktadır. Kasım 2008 yılında
müzede “Tuva Kral vadisinin hazinesi. Kral höyüğü Arjaan-2” teşhirinin açılış töreni
gerçekleştirilmiştir. Bu sergi için özel donatılmış salonda muhteşem İskitlerin
altın takı örnekleri sergilenmektedir.
Müzenin diğer eşsiz koleksiyonları arasında aşağıda geçenleri sayabiliriz:
- Müzenin ilk müdürü Vladimir Petroviç Ermolaev’in siyah beyaz fotoğraf arşivi(
ikinci yüzyılın birinci yarısı)
- Tuva erkek ve kadın gümüş süs ürünleri
- Şamanizm, Budizm ve Ortodoksluk dini koleksiyonları
- Taş kesimi sanatı ( agalmatolit, serpantin (yılan taşı)
- Tuva Halk Cumhuriyeti’nin Belgeleri ve Defterleri, (1921-1944)
- Doğa Bilimleri Koleksiyonu (mineral örnekleri, doldurulmuş hayvanlar ve
kuşlar).
Günümüzde Tuva Cumhuriyeti Ulusal Müzesi Tuva tarihi ve kültürel
mirasının ana hazinesi olmasının yanısıra bölgesel ve ulusal düzeydeki önemli
kültürel olayların yaşam merkezi olma özelliğini de taşımaktadır.
Ülkemize gelen tüm konukların Tuva’nın inanılmaz ilginç ve güzel tarihiyle,
doğasıyla ve halkın eşsiz kültürüyle tanışmak için mutlaka müzeyi ziyaret etmeleri
gerektiğine inanıyoruz. Son yıllarda, Tuva Cumhuriyeti Ulusal Müzesi, bölgeler
arası ve uluslararası ilişkilerini gittikçe geliştirmektedir.
2008 yılından beri müze tarafından yurt dışına yirmi gezici sergi
düzenlenmiştir. Sergilerde iki fotoğraf sergisi de yer almıştır. Bu sergilerden biri
“Tuva, Asya’nın merkezinde bir Cumhuriyet” adıyla altı Avrupa şehrinde ( Helsinki,
Varşova, Viyana, Berlin, Brüksel, Madrid), diğeri ise “Tuva Cumhuriyeti Geçmişi ve
Bugünü” adıyla Moğolistan Ulusal Müzesi’nde sergilenmiştir.
Müze için ayrı önem taşıyan sergiler; “Tuva Halk Cumhuriyeti, Ortak Zafer
İçin Her Şey, 1941-1945” İkinci Dünya Savaşı Merkez Müzesi’nde (Moskova,
Poklonnaya Gora, 2010y.), “Geleneksel Tuva Kültürü ve Yaşamı” Etnografik sergisi
Moskova Müzesi’nde (2012-2013y.) sergilenmiştir. Tuva Cumhuriyeti Ulusal Müzesi
aktif olarak müzeler arası ilişkileri desteklemektedir. Günümüzde Müze dokuz Rus
Müzesi ve iki Moğolistan Müzesi ile işbirliği halindedir. Müze; Devlet Hermitage,
Moskova Müzeleri Birliği, Krasnoyarsk, Omsk, Minusinsk, Şuşensk, Kuraginsk,
Zelenogorsk, Hakasya, Dağlık Altay müzeleri ile işbirliğine önem vermektedir.
Ortak bir şekilde “Tuva ve Hakasya Sanatında Ulusal Motifler” etnografya
sergisi, “Şarkı Tuva Göçebe” sergi projeleri uygulanmaktadır. Tuva Müzesi Tuva
halklarının eşsiz tarihi ve kültürel mirasını korumakta ve sunmaktadır.
47
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
РЕСПУБЛИКА ТЫВА – ЖЕМЧУЖИНА ЦЕНТРАЛЬНОЙ АЗИИ
Настоящий
ТУВА, РОССИЯ
форум, собравший музеи тюркоязычных народов мира
под эгидой Международной организации ТЮРКСОЙ, уверен, станет началом
плодотворной совместной деятельности музеев разных стран и дальнейшего
развития международных культурных связей. В связи с тем, что сегодня многие
из нас впервые знакомятся друг с другом, разрешите начать мое выступление
с информации о Республике Тыва и деятельности Национального музея Тывы.
Республика Тыва расположена в географическом центре азиатского
материка, на юге Восточной Сибири, в верховьях реки Енисей. Протяжённость
ее территории с севера на юг составляет 420 км, с запада на восток – 630 км,
общая площадь – 168,6 тыс. кв. км. Столицей республики является город Кызыл,
который был основан в 1914 году, и в 2014 году он отмечает свое 100-летие.
Здесь же необходимо отметить, что 2014 год знаменателен другим важным
юбилеем в целом для всей Республики Тыва – 100-летие единения России и
Тувы, точкой отсчета которого является объявление в 1914 году протектората
(покровительства) России над Урянхайским краем (прежнее название Тувы). В
октябре 1944 г. Тува вошла в состав СССР. 11 октября 1961 г. преобразована в
Тувинскую АССР. С 1992 г. – Республика Тыва.
Тыва входит в Восточно-Сибирский экономический регион и Сибирский
федеральный округ. Граничит с Монголией, Республикой Алтай, Хакассией,
Красноярским краем, Иркутской областью, Бурятией. Численность населения
Республики Тыва по данным переписи 2010 г. составляет 313,9 тыс. чел.,
удельный вес городского населения – 53,1%.
Трудно найти еще один регион на планете с таким разнообразием
природных условий на сравнительно небольшой территории. Расположенная
на стыке Сибири и Центральной Азии, Тува сочетает элементы двух разных
природных экосистем. Здесь центрально-азиатские песчаные пустыни
соседствуют с южно-сибирскими лесами и тундрой, северные олени живут
неподалеку от верблюдов и красных волков. На суровом высокогорье обитают
очень редкие животные — снежные барсы и удивительные тувинские яки сарлыки.
Традиции, без которых невозможно представить себе Туву – это тувинское
горловое пение «хоомей», завоевавшее большую популярность во всем мире,
национальная борьба «хуреш» и резьба по камню, для которой используется
уникальный по своим свойствам камень агальматолит (по-тувински «чонардаш» – камень, который можно резать). Еще одной гордостью тувинцев
является их традиционное жилище – юрта – своеобразная модель мироздания
кочевников.
Тува примечательна и в религиозном отношении, на ее территории
проживают народы, исповедующие шаманизм, буддизм и православие.
Несмотря на то, что официальной религией в Туве считается буддизм, коренной
народ – тувинцы – очень часто обращаются за отправлением различных
ритуалов и обрядов к шаманам – представителям одного из наиболее древних
48
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Tuva Milli Müzesi, Tuva Erkeğinin Gümüşten Yapılmış Değerli Eşyaları Тувинские мужские украшения из серебра (нож, кисет, огниво)
49
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
пластов традиционной культуры тувинцев. Тувинское шаманство – один из
основных брэндов республики, еще более подчеркивающий уникальность
традиционной культуры тувинцев. Любимыми национальными праздниками в
Туве являются: Шагаа – Новый год по восточному календарю (январь-февраль)
и Наадым – праздник животноводов (август). В обязательной программе
соревнований на празднике: национальная борьба хуреш, скачки на лошадях
и стрельба из лука.
Тува – богатейший археологический заповедник. Поражает
многообразие археологических памятников разных эпох: оленные камни,
каменные изваяния, скифские, гунно-сарматские и тюркские курганы, стелы с
руническими орхоно-енисейскими письменами.
Самые знаменитые археологические объекты в Туве – это скифские
курганы Аржаан и Аржаан-2, обнаруженные в Долине царей в Пий-Хемском
районе. Первый курган Аржаан (IX в. до н.э.) был раскопан в 1971-1974 гг.
археологами М.П. Грязновым и М.Х. Маннай-оолом. Его диаметр составлял 120
м при высоте около 4 м, в нем были найдены захоронения царя и царицы, 17
подданных и 160 коней, сопровождавших их.
Еще большую известность получил курган Аржаан-2 (втор. пол. VII
в. до н.э.), исследованный в 2001-2004 г. археологической экспедицией
Государственного Эрмитажа под руководством К.В. Чугунова. Его размер
составляет около 80 м в диаметре при высоте 2 м. Уникальность кургана в
том, что там было найдено непотревоженное грабителями захоронение царя
и царицы. Весь пол под ними был буквально усеян золотыми украшениями.
Общий вес золотых предметов, обнаруженных в могиле, превышает 20 кг. Но
ценность этого открытия заключается в том, что впервые достоянием науки
стал непотревоженный комплекс захоронения высшего социального слоя
древнейших кочевников Степной Евразии. Сегодня эти коллекции хранятся
и экспонируются в Национальном музее имени Алдан-Маадыр Республики
Тыва.
Национальный музей РТ был основан в 1929 году, и в следующем 2014
году он отмечает свой 85-летний юбилей. В начале 2008 г. музей переехал в
новое, специально построенное для него 4-хэтажное здание общей площадью
5294 кв.м, общая площадь прилегающей территории музея составляет 28,5
тыс. кв.м. На сегодняшний день фонды музея насчитывают 138187 экспонатов.
Летом 2008 г. произошло другое знаменательное событие для всей нашей
республики – возвращение из Государственного Эрмитажа на родину, в Туву,
уникальной археологической коллекции из раскопок скифского кургана
Аржаан-2. Уже 2 ноября 2008 г. в музее была торжественно открыта постоянная
экспозиция «Сокровища Долины царей Тувы. Царский курган Аржаан-2». В данной экспозиции в специально оборудованном зале представлены
великолепные золотые образцы ювелирного искусства скифов.
Среди других уникальных коллекций музея можно назвать:
- Фотонегативы первого директора музея Владимира Петровича Ермолаева
(перв. пол. ХХ в.);
- Тувинские этнографические коллекции;
- Тувинские женские и мужские украшения из серебра;
- Культовые коллекции шаманизма, буддизма и православия;
50
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
- Камнерезное искусство Тувы (агальматолит, серпентинит);
- Документы и книги Тувинской Народной Республики (1921-1944 гг.);
- Естественнонаучная коллекция (образцы минералов, чучела животных и
птиц).
Сегодня Национальный музей Республики Тыва – главная сокровищница
историко-культурного достояния Тувы – является настоящим центром
культурной жизни региона, где проходят все наиболее важные мероприятия
межрегионального и республиканского уровня. Все гости республики
непременно посещают музей, чтобы познакомиться с удивительной историей
и природой Тувы, уникальной культурой тувинского народа.
В последние годы Национальный музей РТ активно развивает
свои межрегиональные и международные связи. Так, с 2008 года музеем
организованы 20 передвижных выставок за пределами республики, в том числе
две зарубежные: фотовыставка «Тува – республика в Центре Азии» по 6-ти
европейским городам (Хельсинки, Варшава, Вена, Берлин, Брюссель, Мадрид)
и фотовыставка «Республика Тыва: прошлое и настоящее» в Национальном
музее Монголии. Наиболее значимыми за последнее время для нашего музея
выставками являются: выставка «Тувинская Народная Республика – все
для общей Победы!» в Центральном музее Великой Отечественной войны
1941-1945 гг. (Москва, Поклонная гора, 2010 г.) и этнографическая выставка
«Традиционная культура и быт тувинцев» в Музее Москвы (2012-2013 гг.).
Национальный музей РТ активно поддерживает свои межмузейные
связи, имеет Соглашения о сотрудничестве с 9-ю российскими музеями и
2-мя музеями Монголии. Большое значение музей придает сотрудничеству
с Государственным Эрмитажем, Музейным объединением «Музей Москвы»,
музеями Сибири: Красноярскими, Омскими, Минусинским, Шушенским,
Курагинским, Зеленогорским, Хакасским, Горно-Алтайским. Осуществлены
совместные выставочные проекты «Национальные мотивы в искусстве Тувы
и Хакасии», этнографическая выставка «Песнь тувинского кочевника» и др.
Тувинский музей в полном объеме сохраняет и представляет уникальное
историко-культурное наследие народов Тувы.
51
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Dr. Andrey Gotlib
25 Mart 1959 tarihinde Rusya Federasyonu Çelyabinsk şehrinde
doğmuştur. Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi’nin Tarih
Fakültesi mezunudur (1984). 1984-1986 yılları arasında tarih ve kültür
anıtlarının korunmasından sorumlu müfettiştir (Hakasya). 1986-2012
yılları arasında Hakasya Devlet Üniversitesi’nin Arkeoloji Laboratuvarı
müdürü ve araştırmacıdır. 1994 yılında Yardımcı Doçent, 2003 yılında
Arkeoloji, Etnografya ve Yerel Tarih Bölümünde doçent, tarih bilimleri
doktoru (1999).
2004–2006 yılları arasında Hakasya Devlet Üniversitesi ve Almanya
Arkeoloji Enstitüsü’nün düzenlediği ortak arkeoloji araştırmalarının
bilimsel danışmanlığını yapmıştır. (Hakasya’da İskit dönemine ait
Barsuçiy Log Höyüğü kazıları). Almanya Arkeoloji Enstitüsü’nün onurlu
üyesidir (2006). Ekim 2012’den itibaren L.R.Kızlasov Hakas Milli Tarih
Müzesi Müdürü’dür.
Андрей Иосифович Готлиб
HAKASYA, RUSYA
Родился 25 марта 1959 года в городе Челябинске Российской Федерации.
Выпускник исторического факультета Московского государственного
университета им. М.В. Ломоносова (1984). 1984-1986 гг. - инспектор
по охране памятников истории и культуры (Хакасия). 1986-2012 гг. научный сотрудник, заведующий археологической лабораториией
Хакасского государственного университета. 1994 г. - старший
преподаватель, 2003 г. - доцент кафедры археологии, этнографии и
исторического краеведения. Кандидат исторических наук (1999). В
2004–2006 гг. - научный руководитель совместной археологической
экспедиции Хакасского государственного университета и Германского
археологического института (исследования элитного кургана Барсучий
Лог скифской эпохи в Хакасии). Почётный член-корреспондент
Германского археологического института (2006 г.). С октября 2012 года
- директор Хакасского национального краеведческого музея им. Л.Р.
Кызласова.
52
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
HAKASYA L.R. KIZLASOV MİLLİ TARİH MÜZESİNDE TAŞ HEYKELLER VE
ESTAMPAJLARIN KOLEKSİYONU
Hakasya Cumhuriyeti Güney Sibirya’da Yenisey Nehri’nin sol kıyısında yer
almaktadır. Yenisey Nehri havzasının güney kesiminde Khakass-Minusinsk Havzası
Avrasya kesiminde bulunan olağanüstü bir bölgedir. Bir taraftan bozkırlarla ve
dağ etekleriyle kuşatılmış olan, diğer taraftan da uzak komşu bölgeleri ile sayısız
bağlantısı bulunan Hakasya’da on binlerce arkeolojik anıt bulunmaktadır.
Binlerce yıldır buraya farklı kültürler tarafından bırakılan benzersiz İzler, çok
sayıda antik kamplar ve yerleşimler, höyük mezarlar ve taş heykeller, eski kültürün
bir mirası olarak Taş Çağından Demir Çağına kadar bir zamanı kapsamaktadır.
Milli Tarih Müzesi antik sanat eserleri içeren bir koleksiyona sahiptir. Koleksiyon
iki gruptan oluşmaktadır. Birincisi, en az 3500 yıl önce yapılmış ve 1.8 metreden,
3-4 metre’ye kadar yüksekliği olan monolit bloklardan veya granitten yapılmış olan
masif taş heykellerdir. İkincisi, oyularak çizilmiş resimli taş abidelerdir. Abidelerin
üzerinde çok sayıda hayvan ve fantastik yaratık motifleri bulunmaktadır.
Günümüzde müzenin arşivinde taş haykellerin ve üzerinde petroglifleri
bulunan abidelerin sayısı 80’den fazladır. Heykellerin büyük kısmı “Eski
Hakasyanın sanatı” adlı özel bir salonda yer almaktadır. Salonun merkezinde
Hakasya Milli Müzesi, Tunç Çağı Taş Heykeller - Хакасский национальный краеведческий музей имени
Л.Р.Кызласова. Зал каменных изваяний эпохи бронзы
53
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
stellarium bulunmaktadır, en ünlü ve en değerli heykeller bu yerde muhafaza
edilir. Koleksiyonun büyük bir kısmı müze binasının dış cephesinde iki sıra olarak
düzenlenmiştir. Eski simgelerle süslenmiş bu taşlar, oradan geçenlere iki tarafı
ağaçlarla çevrili bir yoldan gidermiş gibi bir his uyandırarak sunulmaktadır.
Bütün heykeller ve abideler Hakasya topraklarında, erken Tunç Çağında oluşan
sanatın genel ve özgün şeklini birleştirmektedir. Bu sanat, özel yapılış tarzıyla
seyredenleri kendisine hayran bırakırken kompozisyonların karmaşıklığı da
insanları şaşırtmaktadır. Bu benzersiz sanat tarzı Okunev arkeolojik kültürü ile
(18-13 yy.MÖ) tarihlenmektedir.
Hakas Minusinsk çukuru dışında böylesi anıtlar bilinmemektedir. Birçok
araştırmacı önem açısından Hakasya Heykelleri’ni Paskalya Adası’ndaki dev taş
heykellerle karşılaştırmaktadır, fakat Sibirya heykelleri 2500 sene daha eskidir.
Tüm heykeller çok sembollü ve resimli kutsal taş kitaplar gibidir. Aynı görünmesine
rağmen, o zamanlar var olan kurallardan kaynaklanan farklılıklar vardır. Bu
farklılıklar sadece semboller ve görüntüler açısından değildir yapılış tarzı ve genel
görünüşüde değişiklikler içermektedir. Genellikle Okunev Heykeli yapılırken taş
bloğun ince yüzünden, ortasından ya da ortasından biraz aşağıdan figürler oyulur
(insan biçiminde, hayvan biçiminde) ve ondan ayrılan başka şekiller, fantastik veya
gerçek hayvan sembolleri ve görüntüleri, heykellerde farklı biçimlerde oyulur.
Gözlerin yerinde noktaların, burun ve ağız yerine enine çizgilerin olduğu basit
görüntüler vardır. Görüntülerin en yaygın tarzı gerçek olmayan ya da fantastik
olanlarıdır.
Bu gruptaki görüntülerin en tipik örneği Hakaslar tarafından “Kimetas“ (Taşkayak demektir) diye adlandırılan en yüksek yapı olarak (4.7m.) bilinmektedir. Bu
yapı yatay çizgiler ile üç uzun bölüme ayrılmıştır. Alt bölümde ağız, ortada ise burun
bulunmaktadır. Üst kısımda gözler yer almaktadır. Aynı zamanda, diğerlerinden
Hakasya Milli Müzesi, İskit Sibirya Sanatı Örnekleri - Хакасский национальный краеведческий музей
имени Л.Р.Кызласова. Памятники скифо-сибирского стиля
54
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
kavisli çizgilerle ayırılmış görüntünün alnında üçüncü göz vardır. Çene de kavisli
çizgilerle ayrılmıştır. Yüz tarafının üstünde çizgiler devam ederek, büyük olmayan
kavisli uzantılarla ayrılmaktadır. Şeklin üst kısmında inek boynuzları ve sitilize
hayvan kulakları çizilmiştir. Üçüncü gözü olan alnın biraz üstünde şematik bir
şekilde büyük olmayan figürler vardır ve oradan yanlara kavisler uzanır.
Yapıtın iki yanında ve arkasında çemberler ve ondan ayrılan dört simetrik
üçgen bulunmaktadır. Çemberin merkezine genellikle büyük olmayan bir çember
ya da daha büyük bir nokta çizilir.
Yapıtlardan ve abidelerden oluşan koleksiyonun kuruluşu müzede 1943’den
1970’in başına kadar çalışan arkeolog A.N. Lipski’nin tarafından yapılmıştır. Onun
sayesinde Hakasya’nın her köşesinden bir çok yapıt ve abide müzeye getirtilmiştir.
Günümüzde Hakasya Milli Tarih Müzesi, Okunev devrine ait yapıtlar ve
abideler açısından Rusya’nın tüm müzelerinden daha büyük bir koleksiyona
sahiptir. Bu koleksiyon diğerlerini sadece sayı açısından değil aynı zamanda kalite
açısından da geçmektedir, çünkü burada Okunev sanatının bütün çeşitlerinin
örnekleri bulunmaktadır. Koleksiyon tüm çeşitliliği ile ziyaretçilere sunulmakta ve
müzenin dışına çıkılmadan Hakasya’nın Tunç Çağı’na ait olan eşsiz antik sanatı
hakkında bilgi edinilebilmektedir.
Güney Sibirya’nın eski hayvan yetiştiricilerinin dinî ve felsefî dünya görüşleri
müzenin Okunev Yapıtları Kolleksiyonunda hayat bulmaktadır. Fakat bu sadece
Hakasya Cumhuriyeti’nin gururu değil Rusya’nın ve dünya kültürünün tarihi ve
kültürel mirasının ayrılmaz bir parçasıdır.
Hakasya Milli Tarih Müzesi aynı zamanda farklı tarih devirlerine ait antik
estampaj koleksiyonuna sahiptir. Hakasya’nın güzel sanatlarının tarihi çok eskiye
dayanmaktadır. Eski ressamlar resim malzemesi ve tuval yerine, kumtaşı levhalar,
kayalar, doğal taş çeşitleri kullanmışlardır. Kuznetsk Alatau ve Batı ve Doğu Sayan
Hakasya Milli Müzesi, Pişmiş Topraktan Yapılmış Yüz Maskeleri - Хакасский национальный
краеведческий музей имени Л.Р.Кызласова.Таштыкские погребальные маски. I в. до н.э. – V в н.э.
55
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
sıradağları tarafından çevrelenmiş bozkırlar, sanatsal keşifler, ruhsal arayış ve
düşünmek için mükemmel bir ortam sunmaktadır. Taş heykellerin ve kayalar
üzerine çizilen münferit resimlerin binlercesi Hakasya’da bulunmaktadır.
Hakasya’nın antik anıtları 300 yıldan fazla süredir sadece kendi milletinin
değil yabancı bilim adamlarının da dikkatini çekmektedir. Bugün ise, antik
güzel sanatların bu eşsiz topluluğu maalesef korumasızdır, Çünkü açık havada,
nehirlerin ve göllerin kayalık kıyılarında, dağların kayalıklarında ve tek başına
bozkırlarda bulunmaktadır.
1970’lerde Ressamlar Birliği üyesi ressam V.F. Kapelko’nun geliştirdiği ve
o devirde Rusya’da benzeri olmayan mükemmel bir kopyalama yöntemiyle kaya
üzerlerinde bulunan resimlerin örnekleri mika kağıdına geçirilmiştir. Kapelko bu
yöntemle kaya yüzeyinin, kaya dokusunun ve üzerindeki resimlerin gerçek kopyasının
alınabilmesini sağlamıştır. Araştırmacı kopyalama için ıslatıldıktan sonra kuruyup
kıvrılmayan ve parçalanıp dökülmeyen, bilakis verilen şeklini koruyan mika kağıdını
kullanmıştır. Bu kağıt, dayanıklı, yumuşak, esnek, iyi yapışan ve ıslatılınca şeffaf
olabilme özelliklerine sahiptir. Kullanımı çok renkli resimler için, okra ile yapılan
gravür ve kalıplar için uygundur, Bununla kopyalanan taş dokuları ve nesneler
net çıkmaktadır. Grafik sayfaları herhangi bir tonda çıkabilirken, taş dokularının
izleri de oldukça net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Böylece kopyalanan eserlere
daha sanatsal, estetik ve bilimsel anlam verilebilmektedir. Yani, binlerce senedir
petroglif resimlerin mikro dünyada var olan parçası korunmaktadır. Böylece bu
kopyalar doğru sergilenmekte ve açıklayıcı bir malzeme olmaktadırlar. Bu yöntem
ile Manı, Abakan, Tubı, Orta ve Üst Yenisey Nehirleri’nin petroglifleri kopyalanmıştır.
Suleksk, Oglahtinsk, Şalobolinsk kayalarının estampaj kopyaları yapılmıştır. Ek
olarak, Sayano-Şuşensk ve Krasnoyarsk baraj göllerinin doldurulması sırasında
sular altında kalan yüzlerce eski petroglif kopyaları da alınmıştır. Bunların
çoğu Hakasya Milli Tarih Müzesi’nin “Eski Hakasya Sanatı ” sergisinde ya da
arşivlerinde saklanmaktadır.
Bütün bu kaya üzerindeki resim anıtlar ile güzel sanatlara özgü tarz
birleştirilmektedir. Bu sanat, görüntülerin çizilme tarzıyla, sunuluşundaki
karmaşıklığıyla ve antik örneklerin güzelliğiyle kendisine hayran bırakmaktadır.
Vladimir Feofanoviç Kapelko’nun mükemmel petroglif kopyaları, uzmanlar
komisyonu tarafından şöyle değerlendirilmiştir: “Bu koleksiyonun estampajları
sanatsal değere sahiptir ve müzenin ilgi alanına girmektedir. Koleksiyon 30
sene içinde oluşturulmuştur (1963-1993) 700 Estampajdan 250’si Sayano Şuşensk ve Krasnoyarsk rezervuarları doldurulurken kaybolan (bu yüzden eşsiz
statüsündedir.)antikalardan yapılmıştır. 240 levhada henüz yayınlanmamış
resimler bulunmaktadır. Böylece koleksiyonun, bilimsel, tarihi ve kültürel değerini
anlayabilmemiz mümkündür.”
Petrogliflere toplum tarafından verilen ilgiyi göz önünde bulundurarak
Hakasya Milli Tarih Müzesi 2012’de “Hakasya Petroglifleri” adlı gezici bir sergi
oluşturmuştur. Sergide mika kağıdıyla yapılan eşsiz petroglif estampajlar ve
kopyalar yer almaktadır. Koleksiyon Güney Sibirya’nın eski sanatının en anıtsal
eserleri olan; Oglahtı, Tepsey, Şalabolinsk ve Suleksk kaya resimlerini Büyük
ve Küçük Boyar Dağların’dan kesitler veren resimleri içermektedir. Petroglif
görüntüler Neolit’ten Geç Ortaçağ’a kadar arkeolojik birkaç devri yansıtmaktadır.
Ayrıca, sergide S.G. Narylkov tarafından yapılan pirinç kağıdı üzerine
56
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
petroglif kopyalar da yer almaktadır. Petrogliflerin kopyaları Çağdaş Hakas
ressamları tarafından orijinal teknolojiyle yapılmıştır.
Bu sergi başarıyla Moskova Müzesi, Tomsk Bölge Müzesi, Krasnoyarsk
Devlet Pedagoji Üniversitesi, Gorno Altaisk A.V. Anokhin Müzesi, Astana’da Rus
Kültür Merkezi’nde, Novokuznetsk Sanat Müzesi’nde, Omsk Bölge Müzesi’nde
yer aldı. Sergi projesinin uygulanması Hakasya Cumhuriyeti’nin eski kültürel
mirasının tanıtımı açısından büyük bir önem taşıyor.
Hakasya Milli Müzesi, Taş Heykel Üzerinde Güneş Motifi, Tunç Çağı Хакасский национальный краеведческий музей имени Л.Р.Кызласова.
Солнечное божество эпохи бронзы
57
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
КОЛЛЕКЦИЯ КАМЕННЫХ ИЗВАЯНИЙ И ЭСТАМПАЖЕЙ НАСКАЛЬНЫХ
РИСУНКОВ ИЗ СОБРАНИЯ ХАКАССКОГО НАЦИОНАЛЬНОГО
КРАЕВЕДЧЕСКОГО МУЗЕЯ ИМ. Л.Р.КЫЗЛАСОВА
Республика Хакасия расположена в Южной Сибири на левом берегу
ХАКАСИЯ, РОССИЯ
Енисея. Хакасско-Минусинская котловина в южной части бассейна реки
Енисей - поистине исключительный регион в евразийских масштабах. Здесь,
в степях и предгорьях, на территории сравнительно изолированной и в то
же время связанной бесчисленными нитями с соседними и удаленными
областями, обнаружены десятки тысяч археологических памятников. На
протяжении многих тысячелетий здесь складывались и развивались
различные археологические культуры, оставившие уникальные памятники.
Многочисленные следы древних стоянок и поселений, городища и крепости,
курганы и каменные изваяния, писаницы – являются наследием древних
культур, которые по времени охватывают исторические эпохи от каменного до
железного веков.
Хакасский национальный краеведческий музей обладает уникальной
коллекцией древних артефактов монументального изобразительного
искусства. Коллекция состоит из двух групп памятников. Во-первых, это
массивные каменные изваяния-скульптуры, выполненные из монолитных
блоков песчаника или гранита высотой от 1,8 до 3-4 м, изготовленные, по
меньшей мере, не менее 3500 лет тому назад. Вторая группа памятников
монументального древнего искусства - каменные плиты-стелы с нанесенными
на них рисунками техникой процарапывания или прочерчивания линий. На
стелах прослеживаются многочисленные рисунки как фантастических существ,
так и животных.
В настоящее время коллекция каменных изваяний и стел с петроглифами
в фондах музея насчитывает более 80 экземпляров. Основная часть изваяний
размещена в специальном зале музея «Древнее искусство Хакасии». В центре
зала находится стелариум, где представлены наиболее известные и уникальные
изваяния. Довольно значительная часть коллекции располагается в два ряда
с внешней стороны фасада здания музея. Здесь они образуют целую аллею
древних изображений на камне, доступных для осмотра любому прохожему.
Все изваяния и стелы объединяет общий самобытный стиль
изобразительного искусства, сложившийся на территории Хакасии в эпоху
ранней бронзы. Это искусство изумляет своей особой манерой исполнения
изображений, завораживает загадочностью представленных образов,
удивляет сложностью композиции. Этот древний художественный стиль
уникален, датируется окуневской археологической культурой (18-13 вв. до
н.э.). За пределами Хакасско-Минусинской котловины подобные памятники
не известны. Многие исследователи сравнивают изваяния из Хакасии по
значимости и таинственности с каменными великанами острова Пасхи,
которые на 2500 лет моложе сибирских памятников.
Все изваяния являются своеобразными каменными священными
книгами со множеством образов и символов. Несмотря на кажущееся
58
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
однообразие, вызванное существующим уже в то далекое время каноном,
они все очень разные. Причем не только по символике и образности, но и по
технике исполнения, всему внешнему облику.
Как правило, при создании окуневских изваяний на узкой грани
каменного блока в центре или ниже центра высекались «личина»
(антропоморфно-зооморфное изображение) и отходящие от нее другие
изображения в виде мифических и реалистических животных, сакральных
символов. «Личины» на изваяниях изображали по-разному. Есть «личины»
простые, имеющие глаза в виде точек, поперечную линию вместо носа и
рот. Самый распространенный стиль изображений «личин» - это сложный
нереалистический или фантастический. Самая типичная для этой группы
«личина» прослеживается на самом высоком изваянии (4,7 м), которое хакасы
назвали «Киме тас», что означает «камень-лодка». Она вытянута и разделена
на три части горизонтальными полосами. В нижней части расположен рот, в
средней изображен нос. В верхнем сегменте расположены глаза, при этом
на лбу у «личины» есть третий глаз, отделенный изогнутыми линиями других.
Подбородок также отделен дугообразными линиями. В стороны от лица,
продолжая линии на нем, отходят небольшие изогнутые отростки. В верхней
части у «личины» нарисованы коровьи рога и стилизованные звериные уши. К
верху ото лба с третьим глазом отходит столп со схематичными изображениями
небольших личин, а по сторонам от него - извилистые отростки. По бокам
изваяния и на задней его стороне изображены солярные знаки в виде круга
и отходящих от него четырех симметрично расположенных треугольников.
В центре круга обычно нарисован еще один небольшой круг или большая
точка. На изваяниях «личина» могла изображаться одна, но в основном она
-центральный элемент сложной композиции.
Начало создания коллекции изваяний и стел связано с именем
археолога А.Н. Липского, работавшего в музее с 1943 по начало 1970-х гг. Им
было свезено из разных уголков Хакасии более 60 изваяний и стел.
В настоящее время Хакасский национальный краеведческий музей
обладает самой большой среди других музеев Российской Федерации
коллекцией изваяний и стел окуневской эпохи. Эта коллекция превосходит
другие собрания не только количественно, но и качественно, поскольку именно
здесь имеется практически весь спектр образцов окуневского искусства.
Коллекция представлена во всем своем многообразии, и посетитель может,
не покидая стен музея, в полной мере ознакомиться с уникальным древним
искусством Хакасии в эпоху бронзы.
Коллекция окуневских изваяний музея, в которых воплощено сложное
религиозно-философское мировоззрение древних скотоводов Южной Сибири
это не только гордость Республики Хакасия, но неотъемлемая часть золотого
фонда историко-культурного наследия Российский Федерации и мировой
культуры.
Хакасский национальный музей обладает также обширной коллекцией
эстампажей древних рисунков различных исторических эпох. Изобразительное
искусство Хакасии имеет древние истоки. Первыми полотнами и материалом для
творчества древних художников стали плиты песчаника, скальные плоскости
на горах, природные формы различных пород камня. Степные просторы,
59
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
обрамленные горными массивами Кузнецкого Алатау, Западных и Восточных
Саян давали редкую возможность для размышлений, художественных
открытий, духовных поисков. Количество отдельных рисунков, изображений
на камнях, каменных изваяний в Хакасии исчисляется тысячами.
Памятники древнего искусства Хакасии вот уже более 300 лет привлекают
к себе внимание не только отечественных, но и зарубежных ученых. Однако
сегодня эта уникальная коллекция древнего изобразительного искусства
особенно беззащитна, в силу того, что она находится под открытым небом на
скалистых берегах рек и озер, на валунах, стелах, одиноко стоящих в степи, на
скалистых отрогах горных массивов.
Уникальный способ точного копирования разработал в начале 1970-х гг.
художник, член Союза художников Российской Федерации В.Ф. Капелько. Его
копии наскальных рисунков выполнены на микалентной бумаге оригинальным
методом, не имеющим аналогов в то время в России. Данный метод обеспечивает
точное воспроизведение наскальных рисунков и фактуру скальной поверхности.
Исследователь применил для копирования микалентную бумагу, которая после
намокания в воде не ссыхается и не крошится, а сохраняет приданную форму.
Бумага прекрасно склеивается, прочна в употреблении, мягка, эластична, при
намачивании становится прозрачной. Её можно использовать при копировании
полихромных рисунков, выполненных охрой, гравировок и выбивок, на ней
получается четкий оттиск фактуры камня. Копии на такой бумаге получаются
четкие, графические листы можно получить любой силы тона, отпечаток
рельефа плоскости камня делает их более выразительными, придает им более
сильный художественно-эстетический и научный смысл. Сохраняется как
бы часть того микромира, в котором существовал этот рисунок-петроглиф на
протяжении тысячелетий. Такая копия становится прекрасным выставочноэкспозиционным материалом. Таким методом скопированы петроглифы рек
Маны, Абакана, Тубы, Среднего и Верхнего Енисея. Выполнены эстампажные
копии Сулекских, Оглахтинских, Шалоболинских писаниц. Кроме того, были
скопированы сотни древних петроглифов, затопленных при наполнении СаяноШушенского и Красноярского водохранилища. Многие из них представлены
в экспозиции «Древнее искусство Хакасии» в Хакасском национальном музее
или хранятся в его фондах.
Все эти памятники наскальной живописи объединяет самобытный
стиль изобразительного искусства. Это искусство изумляет своей манерой
исполнения изображений, завораживает загадочностью древних образов,
удивляет сложностью композиций.
Великолепные копии петроглифов Владимира Феофановича Капелько
были оценены экспертной комиссией, о чем свидетельствует экспертное
заключение: «… эстампажи этой коллекции имеют самостоятельную
художественную ценность и являются объектами музейного значения.
Коллекция создавалась в течение 30 лет (1963-1993), насчитывается 700
эстампажей, из которых 250 листов сделано с памятников, безвозвратно
утраченных в результате их затопления Красноярским и Саяно-Шушенским
водохранилищами (что переводит их в статус оригиналов-уникумов). 240 листов
содержат изображения, которые никогда не публиковались. Таким образом,
научную и историко-культурную ценность коллекции трудно переоценить…».
60
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Учитывая большой общественный интерес к древним петроглифам
Хакасский национальный музей в 2012 году создал передвижной выставочный
проект «Петроглифы Хакасии». На выставке представлена уникальная
коллекция эстампажей копий петроглифов, выполненных на микалентной
бумаге. В составе коллекции есть копии с наиболее монументальных
памятников древнего искусства Южной Сибири: изображения с гор Оглахты,
Тепсей, Шалаболинская и Сулекские писаницы; Большая и Малая Боярские
писаницы. Петроглифические изображения данных археологических
комплексов отражают несколько исторических эпох от неолита до позднего
средневековья.
Кроме того, на выставке демонстрируются копии петроглифов на
рисовой бумаге, представленные соавтором выставки С.Г.Нарылковым. Копии
выполнены по оригинальной технологии коллективом современных хакасских
художников.
Менее чем за год данный выставочный проект с успехом показан
в Москве (Музейное объединение «Музей Москвы»); Томском областном
краеведческом музее им. М.Б.Шатилова; Красноярске (Государственный
педагогический университет); Горно-Алтайске (Национальный музей им. А.В.
Анохина): Новокузнецком художественном музее; в Российском Центре науки
и культуры в г.Астанe, в Омском областном музее изобразительных искусств
им. М.А. Врубеля.
Благодаря реализации данного выставочного проекта проводится
большая работа по пропаганде древнего культурно-исторического наследия
Республики Хакасия.
Hakasya Milli Müzesi, Tunç Çağı Taş Heykeller - Хакасский национальный краеведческий музей имени
Л.Р.Кызласова. Зал каменных изваяний эпохи бронзы
61
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Prof. Dr. Vladimir Dmitriyev
Rusya Etnografya Müzesi Kafkasya ve Orta Asya Halklarının
Etnografyası Bölümü’nün araştırmacısı. Tarih Bilimleri doktorudur.
302 yayın sahibi, iki kitap (monografi) yayımlamıştır.
Bilimsel araştırma alanları: Kuzey Kafkasya halklarının etnografyası,
geleneksel halk bilgileri, etnografya müzeciliğidir.
Rusya Etnografya Müzesi’nde aşağıda adı geçen sergi projeleri ve
bölümleri hazırlamıştır: Kuzey Kafkasya halkları (ortak çalışma),
Milli sporlar (1980, 1997), Merkezî Avrasya halkları (2008), Kafkasya
halklarının müze anıtlarında epigrafiği (2009), Güney Kafkasya
halkları (2012). Rusya Etnografya Müzesi koleksiyonundan oluşan
geçici ve gezici sergi projelerini hazırlamıştır. Bunlardan bazıları:
Kafkasya halklarının giysisi ve sanatı (Japonya, Tokyo, 1977), SSCB
halklarının kuklaları (Ürdün. Amman, 1983), Kafkasya halklarının
kültürü (Rusya, Tomsk-Omsk, 1987; Yugoslavya, Belgrad, 1988),
SSCB halklarının sanatı ve kültürü (ABD. San-Francisco, 1990),
Eski Macarların Doğu Kökenleri Sergisinin etnografya bölümü
(Macaristan. Budapeşte, 1995), “Büyük İpek Yolu Üzerinde Kafkasya
ve Orta Asya” (İspanya, Valencia, 2011), “Yüzyılların eşiğinde halk
kültüründe spor yarışmaları ve oyunlar” (Kazan, 2013), “Erkek.
Savaşçı. Avcı” (Groznıy, 2013) v.d.
Владимир Александрович Дмитриев
ST.PETERSBURG,
RUSYA
Научный сотрудник отдела этнографии народов Кавказа и
Средней Азии Российского этнографического музея. Доктор
исторических наук. Автор 302 публикаций, опубликовал две
монографии.
Сфера научных интересов: Этнография народов Северного
Кавказа, традиционные народные знания, межнациональные
отношения, этнографическое музееведение.
Автор выставочных проектов и разделов экспозиции в Российском
этнографическом музее: «Народы Северного Кавказа» (в
соавторстве). “Национальные виды спорта” (1980,1997), “Народы
Центральной Евразии” (2008), «Эпиграфика народов Кавказа в
музейных памятниках (2009)», «Народы Южного Кавказа» (2012),
выездных выставочных проектов из собрания Российского
этнографического музея: Одежда и искусство народов Кавказа
(Япония, Токио, 1977), Куклы народов СССР (Иордания.
Амман,1983 ), Культура народов Кавказа ( Россия, Томск-Омск,
1987; Югославия, Белград, 1988), Искусство и культура народов
СССР (США. Сан-Франциско, 1990), «Кавказ и Средняя Азия
на Великом Шелковом пути» (Испания, Валенсия, 2011),
Спортивные состязания и игры в народной культуре на рубеже
веков (Казань,2013), “Мужчина. Воин. Охотник” (Грозный, 2013) и
других.
62
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
RUSYA ETNOGRAFYA MÜZESİNDEKİ
TÜRK KÜLTÜRÜ KOLEKSİYONUNUN TARİHİ
Sankt-Peterburg’da bulunan Rusya Etnografya Müzesi, Kuzey Avrasya’daki
çok sayıdaki halkların etnografya koleksiyonlarını bünyesinde barındıran, Rusya
Federasyonu’nda başlıca müzelerden biridir. Rusya İmparatorluğunun başkenti
Sankt-Peterburg’da III.Aleksandr Rus Müzesinin iki ana bölümü olan Sanat
Müzesi ve Etnografya Müzesinin oluşturulmasına ilişkin kararın alındığı 1895
yılı Müzenin kuruluş yılı olarak kabul edilmektedir. 1902 yılından itibaren müze
etnografya koleksiyonlarını toplamaya başlamıştır. Bu sırada St.Peterburg’da
Bilimler Akademisinin içinde Antropoloji ve Etnografya Müzesi (AEM) zaten vardı.
Yeni kurulan müzenin faaliyet alanı ile ilgili tartışmalarda akademik Antropoloji
ve Etnografya Müzesinin faaliyetinin dünya etnografyasının yansıtılması amacına
tabii olacağı, yeni müzenin menfaatler alanının da Rusya ve komşu ülkelerin
etnografyası tarafından oluşacağı düşünülüyordu. Bunun dışında, Moskova’da
etnografya şubesi vardı (Daşkovski Müzesi). Bu müze şubesi de Rumyantsev Müzesi
içinde genelde ülke sorunları ile ilgileniyordu. 1923 yılında Daşkovski Müzesi,
Etnoloji Müzesine, daha sonra da SSCB Halkları Müzesine dönüştürülmüştür.
Rus Müzesinin Etnografya Şubesi, halk kültürünün ev ve sanatsal şekillerini
toplanması ve araştırılmasını amaçlamıştı. Bu amacı müze şubesi bağımsız
olunca değişmemiştir. Yeni kurulan müze Devlet Etnografya Müzesi (DEM)
olarak adlandırılmaya başlamıştır. SSCB Halkları Müzesinin koleksiyonunu içine
alan Devlet Etnografya Müzesi, ülkede tek yerli etnografya bilimi müzesi haline
gelmiştir. Günümüzde bu kurum Rusya Etnografya Müzesi adını taşımaktadır.
Müze koleksiyonunda Türk dili konuşan halklar ile ilgili koleksiyonlar yer
almaktadır: Azeriler, Altaylılar, Balkarlar, Başkurtlar, Gagauzlar, Dolganlar,
Dunganlar, Kazaklar, Karaylar, Karakalpaklar, Karaçaylar, Kırgızlar, Kırımçaklar,
Kırım Tatarları, Kumıklar, Nogay Tatarları, Volga ve Ural Tatarları, Sibirya Tatarları,
Tofalar, Tuvalılar, Türkler, Ahıska Türkleri, Türkmenler, Özbekler, Uygurlar,
Hakaslar, Çuvaşlar, Çulımlar, Şorlar, Yakutlar.
Bu koleksiyonların bir kısmı Rusya Etnografya Müzesinin bölgesel
sergilerinde sunulmuştur.
(Rusya’ya göre) yurtdışı Asya’daki halkların kültürlerine ilişkin
koleksiyonların oluşturulması, Rusya ile komşu olan ülkelerdeki halkların
etnografya özelliklerinin araştırılmasını içeren müze faaliyetinin bir kısmıydı.
Türkiye etnografyasının araştırılması, müze görevlileri ile muhabirlerinin esasta
özel çalışma alanı olmamakla birlikte onlar tarafından ilgisiz bırakılmamıştır.
Doğu Avrupa ve Yakın Doğu’nun çok milletli uygarlığını gösteren tam tabloyu
oluşturmak amacıyla gelen Türk eşyalar, Doğu ve Kafkasya halklarının kültürünün
araştırılması programının bir kısmı olarak düşünülebilir.
Rusya için yurtdışı sayılan halkların bütün etnografyasının yanısıra Türkiye
etnografyasının müze tarihinin başlangıç döneminde araştırılması gereken husus,
iki kere ele alınmıştır. Yerli bilimin konu alanının genişletilmesinden yana olanlar,
haklı olduklarını kanıtlamak üzere Türklerin etnik kültürünün incelenmesinin
öneminden de iki kere söz ettiler.
İmparator III.Aleksandr Rus Müzesinin Etnografya Şubesinin amaçları
tartışılırken Türkler baştan beri yurtdışı halk olarak belirlenmişti. Bu da müze
63
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
kurucularından, Türklerin etnografyasının bu kurumda araştırılması gerektiğini
kanıtlamaları için belli çabaları sarf etmelerini gerektirdi . (Ünlü Türkolog,
o dönemde akademik Peterburg Antropoloji ve Etnografya Müzesi Müdürü)
Akademisyen V.V.Radlov’un 1901 yılındaki ilk münazarada dile getirdiği düşüncesine
göre Rus Müzesinin Etnografya Şubesinde sadece Rus İmparatorluğundaki
halkların kültürünün yansıra bazı komşu ülkelerin kültürü de yansıtmalıydı.
Bunlar «Komşu ülkelerdeki Islav kabileler», Yunanlılar; Asya’da: Persler, Türkler,
Moğollar, Japonlar, Çinliler, Hintliler . V.V.Radlov, «Rusya’nın Batı’da olduğu gibi
Doğu’daki etnografya amacının, Devlet sınırı ile belirlenemediğini» savundu.
Türkiye etnografyası örneğinde de komşu ülkelerdeki halkların etnografyasının
Rusya etnografya kurumları için araştırılması gerektiğini gösterdi: «TransKafkasya
Ermenileri ve Gürcülerimizin araştırılması kaçınılmaz şekilde Türkiye Ermenileri
ile Lazlarının araştırılmasına teşvik etmelidir. Türkiye ile mücadelemiz başlayalı
yüzyıllar geçti, bizler ise Türkü tanımıyoruz. Bununla birlikte Levant ile ilişkilerimiz
gittikçe gelişmekte ve gelişmelidir. Almanya etnografyası Türkiye’de yabancı
değil, Almanların ise Türkiye ile ilişkileri sırf sanayi amaçlıdır. Bunun dışında
coğrafik yakınlık, soydaşlarımızın Türk İmparatorluğu sınırları içindeki durumu,
vatanımızda yaşayan ve Türk aydınları onlar için dini hocaları olan milyonlarca
Etnografik Kıyafet örneği - Лист из коллекции РЭМ
64
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Türk soylu kabileler, bizim araştırma ilgimizi de çekmelidir. Pers Devletine de
ihtiyacımız var ve bu devlet tıpkı Türkistan topraklarımızın Güney ve Doğusunda
yer alan ülkeler gibi, etnografya açısından araştırmamız gereken ülkeler arasında
yer almalı».
İkinci münazara müzenin emperyal olmaktan çıktığı dönüm noktasında,
1918 yılında gerçekleşmiştir. Rusya etnografyasında yurtdışı ülkelerdeki
halkların araştırılması önemi örneğinde Türklerden söz eden önde gelen yerli
paleoetnografya uzmanı, büyük arkeolog ve Kafkasya araştırmacısı-etnograf
Aleksandr Miller, Osmanlı Türklerinin, müzede Rusya halklarının araştırılması
için hazırlanan programa göre araştırılması önemini belirtmiş olup, bu ilişkinin
zorunlu olduğunu dile getirmiştir. Yurtdışı ülkelerin halklarından genel olarak
bahsederken A.Miller «Rusya sınırları içinde ve dışında yaşayan, sadece devlet
sınırları ile ayrılan» halklarının etnografyasının mutlaka araştırılması gerektiğini
vurguladı, ve bu halkların tamamen işlenmiş olması gerektiğini söyledi. Bunun
yanı sıra, Kafkasya halklarını, ardından milli toprakları Rusya’nın büyük kısmında
bulunan halkları, ondan sonra Türkleri araştırmanın, Kafkasya’yı araştıran bir bilim
adamı olarak kişisel sorumluluğu olduğundan bahsetti. Fakat şunu belirtelim
ki, İmparator Etnografya Müzesinde Doğu Araştırmaları başkanı iken (1908-1917)
Kafkasya’ya Türk ahali yanına seyahatler yapılarak Kafkasya Türk koleksiyonları
tedarik edilmiştir. 1920’li yıllarda А.А.Miller tamamen Kuzey Kafkasya’daki
arkeoloji-etnografya araştırmalara odaklanmıştır.
Türk kültürü koleksiyonun oluşmasında ilk adım, Rusya İmparatorluğu
sınırları içinde, Kafkasya Türklerine seyahatin gerçekleştiği zaman atılmıştır. Türk
etnografyası ile ilgili ilk koleksiyon birimleri Batum Bölgesinde 1905 yılında oluştu.
Bu koleksiyon, Acaristan’dan İmparator III.Aleksandr Rus Müzesi Etnografya
Şubesi için daimi muhabiri L.V.Dmitriyev-Kavkazskiy tarafından tedarik edilen
erkek takım elbisesi (fes, kaban, yelek, pantolon) ve kadın takım elbiseleri (baş
örtüsü, baş örtüsü, kaban, şalvar, hırka) gibi eşyalardan ibaretti. Lev DmitriyevKavkazskiy (1849-1916) ünlü Rus ressamı, resimli dergiler yayıncısı ve pedagog
idi. Etnografyada keşif gezileri ve yayınladığı «Kafkasya» (1880) ile «Orta Asya»
(1894) Albümleri ile bilinmektedir. 1895 yılında Peterburg’da hocalık yaptığı
resim atölyesini açmıştır. А.V.Kuprin, M.V.Dobujinskiy, M.İ.Toidze, D.N.Kakabadze,
P.N.Filonov onun öğrencileri arasındaydı.
1908 yılında ünlü Rus Ortodoks filozofunun kardeşi, filolog A.Florenskiy’den
küçük bir koleksiyon tedarik edilmiştir. Aynı zamanda kendisi Kars Bölgesindeki
Ermeniler, Kürtler ve Türkmenlerden tedarik ettiği eşyaları müzeye teslim etmiştir.
I. Dünya Savaşı sırasında А.Florenskiy Kafkas Cephesinde savaşmış, Vatan Savaşı
döneminde de Kızıl Ordu’da hizmet etmiştir. Daha sonra Tiflis’de öğretmen,
Osetya’da da jeolog olarak çalışmıştır.
1911 yılında, bir kolye ve sekiz yüzükten oluşan küçük mücevherat takımını
müzenin muhabiri, Peterburg ressamı, daha sonra Peterburg Güzel Sanatlar
Akademisinin profesörü olacak, Batı Kafkasya Hıristiyan mimarisi bilgini А.P.
Eisner teslim etmiştir. Bu eşyalar Türk ahalisinin yaşadığı Batum Bölgesindeki
Hevsrel, Okrobaket, Vel, Ebrika, Şavşer gibi yerleşim yerlerini ve Batumi ile
Artvin şehirlerini ziyareti sırasında kendisi tarafından tedarik edilmiştir. Batum
Bölgesindeki çalışma faaliyeti, Abhazya, Svanetiya, Batum ve Kars bölgelerindeki
araştırma gezilerinin bir parçasıydı. Genel olarak A.P.Eisner’n ilgi alanı, Hıristiyan
kilise sanatının araştırılması alanıydı.
İlk dönemde tedarik edilen eşyaların diğer kısmını da Rusya’daki ünlü
65
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
koleksiyoncularına ait özel koleksiyonlardaki Türk kültürü ile ilgili öğeler
oluşturmuştur. Her koleksiyoncu olağanüstü bir şahıstı. Şövalye, sayfa, muhafız
albay, zoolog, askeri topograf, gezgin olan A.N.Kaznakov (1871-1933), Doğu Sibirya
General-Valisinin oğlu tarafından 1898 yılında Sultan Cavak Bey’in sekreterine
ve rotmister Feytdi Beye Sankt-Peterburg’a kadar refakat etmek üzere iş için
gönderilmiştir. Ondan sonra 3.Mecidiye Türk Nişanı almasına izin verilmiştir. Daha
sonraki dönemde P.K.Kozlov Moğol-Kama Araştırma Gezisinin (1899-1901) içinde
bulunmuştur. 1908-1911 yılları arasında А. Kaznakov Batı Avrupa’daki büyük il
müzelerini tanımak üzere yurtdışına iş amaçlı gönderilmiştir. 1913 yılının sonunda
Tiflis’deki İmparator Bilimler Akademisinin Kafkasya Müzesi Müdürü olarak tayin
edilmiştir. Beyaz hareketinin yenilgisinden sonra Paris’e göç etmiştir. Peterburg
antikacısı L. А. Rothman’ın, Sankt-Peterburg’daki Novo-Aleksandrovskiy
Pazarında dükkanı vardı.
Yukarıda adı geçen kişilerin koleksiyonları, özel koleksiyonlar genelde
olduğu gibi, çeşitli orijinli ve amaçlı objelerden ibaretti. Müzeye, genelde sadece
müzede gerçek anlam kazanan koleksiyon parçaları gelirdi. Bu durum da öyle bir
durumdu.
Ünlü Pskov koleksiyoncusu ve tüccar olan F.M.Plüşkin koleksiyonunun
durumu farklıydı. Kendisi eşyaları sınırsız zevkine göre neredeyse biriktiriyordu.
Koleksiyonu o kadar büyümüş ki, sistematize olmayan müze koleksiyonuna
dönüşmüştür. Koleksiyon önemi tanınmış olup, 1911 yılında bu koleksiyonun
hazine için tedarik edilmesi konusu Bakanlar Kurulu Toplantısında ele alınmış,
sonra birkaç yıl içinde birçok uzman çeşitli müzelerin koleksiyonları için eşyalar
seçmişlerdir. Seçilmiş objelerin arasında Türk eşya sayısı parmakla sayılı kadardı.
1910 yılında III.Aleksandr Rus Müzesinin yöneticisi olan İmparator ailesi mensubu
Büyük Prens Georgiy Mihayloviç (1863-1919) tarafından Etnografya Müzesine
seramik ve metal olmak üzere iki kahve takımı teslim edilmiştir. Metal kahve
takımının içinde havzalı enfes bir testi de vardır. Kafkasya valisi Mihail Nikolayeviç’in
oğlu Georgiy Mihayloviç Kafkas Savaşının bittiği yıllarda Kafkasya’ya ve doğu
kültürüne sevgi içinde yetiştirilmiştir. Kendisi eski eserler ve etnografya egzotiği
koleksiyonlarını hem toplamış hem de toplanmasını himaye etmiştir. Peterburg
Bilimler Akademisinin onurlu üyesi (1898), Rus Jenaloji Cemiyeti Başkanı (1908),
Rus Nümismatik Cemiyetinin onurlu üyesi vs. olan Georgiy Mihayloviç III.Aleksandr
Rus Müzesinin 1895-1917 yılları arasında imparator asıllı yöneticisiydi. Kendisi ünlü
nümismat, nümismatik alanında birkaç eser yazarı olarak bilinmektedir (sikke
koleksiyonunu Iİmparator II.Aleksandr Rus Müzesine 1909 yılında hediye etmiştir).
1919 yılında S.-Peterburg’daki Petropavlovsk Kalesinde kurşuna dizilmiştir.
1911 yılında müze ünlü Rus bilim adamı, Türk halklarının dili ve kültürü
üzerine uzman olan А.N. Samoyloviç’den gölge tiyatrosu için kukla takımını teslim
almıştır. Daha sonra kendisinden ayrıca 1918 yılında 10 resim ve 1926 yılında
mezar taşı üzerine kapatılması için öngörülen nakışlı örtü teslim edilmiştir.
А.N.Samoyloviç, büyük Rus Türkologu-dilbilimcisi, SSCB Bilimler Akademisi
akademisyeni; SSCB Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Müdürüdür (19341937). SSCB Bilimler Akademisi Türkmen Komisyon Başkanı. Orta Asya halklarının
kültür koleksiyonlarını işlemesi için Rus Müzesi Etnografya Şubesinde çalışmak
üzere 1907 yılında davet edilmiştir. Daha sonra 1926-1929 yıllarında Rus Müzesinin
Etnografya Şubesinin koruyucu yardımcısı idi. 1929 yılında Etnografya Müzesinin
başkanlığını yapmıştır.
1916 yılında I.Dünya Savaşı sırasında Rus ordusunun iç cephesinde birçok
66
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
ünlü Rus bilim adamları çalışmıştır. Onların arasında Etnografya Müzesinin
küratörü, ünlü Rus Kafkasya araştırmacısı, etnograf, arkeolog, müzecilik bilgini
А.А. Miller vardı. 1908 yılında Etnogrfya Müzesinde Doğu halkları etnografyası ile
ilgili çalışmalardan sorumlu А.К. İnostrantsev’in yerine geçerek bu alanın 1930’lu
yılların başına kadar başkanlığını yapmıştır. Etnografya Müzesinin koleksiyonunda
yansıtılması için Kafkasya, Orta Asya, İdil Boyu ve Rusya ile komşu olan ülkelerdeki
halkların kültürünün araştırılması konsept sistemi onun tarafından hazırlanmıştır.
1917 Devrimi yıllarında Rus Müzesinin korunmasına yardım ederek bütün müzenin
başkanlığını yapmıştır. Devrim yıllarında müze değerlerinin korunma politikasının
geliştirilmesi ve devrim iktidarının müze çalışanları ile yakınlaşması için emeği
çok geçmiştir. 1920 yılında Maddi Kültür Tarihi Devlet Akademisinin Kuzey Kafkas
araştırma gezisini kurmuş, Sovyet arkeoloji biliminin temellerini oluşturmuş,
Kafkasya halklarının etnografyasının araştırılması için birçok şey yapmıştır.
Uydurma suçlamanın sonucu vefat etmiştir.
Müze için tedarik ettiği Türk etnografyası nesneleri az sayıdadır: Van kökenli
iki ok, ve kınındaki hançer. Hançer sadece 1923 yılında teslim edilmiştir. Fakat bu
hançer Türk koleksiyonu şubesine ait olduğu kesindir. Muhtemelen Türk eşyalar
birçok ev koleksiyonunda mevcuttu.
XX.yüzyılının ilk on yılında yeni kurulan imparator müzesinin ve etnografya
müzesi koleksiyonunun donatımına yardım etmek nezaket sayılır olsa gerek.
Devrimden hemen sonra özel koleksiyonlardaki eşyalar, müze koleksiyonuna
muhtemelen maddi değeri olmakla birlikte geçmişe duyulan bir nevi saygıdan
ötürü teslim edilirdi. Örneğin 1919 yılında yüksek rütbeli eski memurun karısı
N.V.Şeglova’dan gelen İstanbul’daki bir cami perdesi müzeye ulaşmıştır. Tahminen
bu bayan, saray idarecisi, İmparator Hermitage kütüphanesinin müdürü olan
V.V.Şeglov’un kızıydı.
Türk koleksiyonları 1921-1928 yılları arasında Aniçkov, Gatçina, Petergof
gibi eski çarlık saraylarından gelen eşyalarla ikmal edilmiştir. III.Aleksandr’a
ait eşyaları içeren «tarihi odalar»ın tedarik kaynağı olan Aniçkov Sarayından
Etnografya Müzesine doğrudan ve Müze koleksiyonunun arşivlerinden biri bulunan
Hermitage aracılığıyla olmak üzere birkaç transfer yapılmıştır. Tedarik edilen
eşyalar şu şekilde bölünmüştür: Müze şubesine gidenler, Rus Müzesinin Tarihi ve
Gündelik Objeler Bölümüne (daha sonra 1934 yılında tasfiye edilmiştir) gidenler,
ve Rus Müzesinin Ekonomi Kısmına giden eşyalar vardı. İstanbul’dan gelen türbe
örtüsü, Müze Şubesine direk gelmiş olup, müze koleksiyonuna 1926 yılına dâhil
edilmiştir. 1928 yılında Aniçkov Sarayından direk nakliyatla Türk tarzında yapılan
balo kostümlerinin parçaları olan birkaç eşya gelmiştir. Belli ki bu eşyalar, Kışlık
Sarayında XX.yüzyılın başında sarayda düzenlenen kostümlü balolar için dikilmiş
olan maskeli kostümlerin parçalarıydı. Erkek ve kadın giysisinin işlemeli parçaları,
İmparatorluk Peterburg’daki Rusya sosyetesinin doğu egzotiğe merak sarması,
yani «Türk Usulü» fenomenleri olarak değerlendirilebilir.
Saray tipindeki iki halı Rus Müzesinin ekonomi kısmından geçtikten sonra
1933 yılında tedarik edilmiştir. Halının birinde «К.А.Russo Halısı» yazısı korunmuş,
halının kayıt notunda şunlar yazılıydı: «Halının üzerinde Hans Mamlin (Memling?)
tablosunun reprodüksiyonu yapılmıştır». Müze koleksiyonundan gelen eşyalar
arasında silah ve mutfak eşyaları da vardı.
İçinde antika eşyalarla birlikte düşük sanatsal değerdeki nesnelerin
bulunduğu rastgele nesneler takımından oluşan oldukça büyük koleksiyon, müze
tarafından özel operatör doktor P.V.Şusev’den satın alınmıştır. Bütün bu eşyalar
67
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
doktorun ev koleksiyonunun bir parçasıydı ve Kuzey Afrika’dan Çin’e kadar çeşitli
ülkelerden gelen eşyalarla birlikte gelmiştir. P.V.Şusev (1872 -1934, New-York,
ABD) ünlü Rus mimarı, Moskova’daki V.İ.Lenin Mozolesinin tasarımcısı A.V.Şusev’in
(1873-1949) ağabeyiydi ve 1895-1896 yıllarında Deneysel Tıp Hastanesinde yanında
çalıştığı akademisyen İ.Pavlov’un öğrencisiydi.
P.V.Şusev iki kere Etiyopya’ya araştırma gezisi için gitmiştir. Daha sonra
Merkezi Asya, Türkistan’da yapılan araştırma gezilerine katılmış, Rusya’nın birçok
yerinde çalışmıştır. Ekim devriminden sonra Romanya üzerinden Yakın Doğu’ya
giderek oradan da ABD’ye geçmiştir.
Türk eşyalar dâhil olmak üzere P.V.Şusev koleksiyonu ilk defa müzeye
1908 yılında teklif edilmiştir. Bu koleksiyon müzenin önde gelen etnograflar
D.A.Klements ve K.A.İnostrantsev tarafından incelenmiştir. Onlar özellikle
Türk eşyalarının satın alınmasını onaylamışlardır. 1919 yılında Şusev’in bütün
koleksiyonu Ticaret ve Sanayi Komitesinin Petrograd Şubesinin emriyle sanatsal
ekspertizi gerçekleştiren Etnografya Müzesine teslim edilmiştir.
1930 yılında Ankara Müzesinden Rus Müzesinin Etnografya Şubesi derviş
kostümünün ve ekipmanının parçalarını teslim almıştır. Muhtemelen bu, Rusya ve
Türkiye müzeleri arasında sergi objeleri değişimi sonuçlarından biriydi.
Türk etnografyası ile ilgili önemli eşyalar 1930 yılından sonra Rusya
Etnografya Müzesinin koleksiyonuna gelmemiştir. Özel kişilerden birkaç ayrı nesne
satın alınmıştır. Sadece oryantalistler E. Ve N.Vipper ailesinden aracı ile gelen
resimler koleksiyonu (Koleksiyon 8676-1-46) istisnayi bir durumdu. Bu koleksiyon
çeşitli sosyal gruplarına ait kostüm araştırma kaynağı olarak ilgi çekmektedir.
Moskova’da kapatılan SSCB Halkları Müzesinin eski koleksiyonu içinde Etnografya
Müzesine teslim edilen objeler takımı ikinci istisna olarak değerlendirilebilir.
Genelde bu dağınık giysi eşyalarıydı.
Rusya Etnografya Müzesinin öge sayısı az olan Türk koleksiyonu ona rağmen
çok gösterişlidir. Bu koleksiyonu toplayanlar, çeşitli sosyal kökenli çok geniş kişi
çevresinden oluşmuştur. Fakat onlar etnografya biliminin farklı alanlarında ve
Doğu’daki çeşitli yerlerinde yapılan araştırmalarıyla ünlü olan insanlardı.
Coğrafik açıdan iki grup nesneler ayrılmaktadır. Birinci grup, kökeni
Anadolu’dan olan ve öz koleksiyonlarını teslim eden kişilerden gelen eşyalardan
oluşmaktadır. Güney-Batı Kafkasya’ya ait olan ikinci grup da müze araştırma
gezilerine gönderilen kolesiyoncular tarafından tedarik edilen eşyalardan
oluşmaktadır. Bu gruptaki eşyalar, kökenine göre Ahıska Türkleri gibi etnik
topluluk ile bağlamak mümkündür.
Rusya Etnografya Müzesindeki Türk etnografyası ile ilgili nesneler
koleskiyonu, müze objelerinin çeşitli kategorilerini içermektedir: Silah, giysi,
genelde erkek giysisi, dervişin tam giysi takımı, zengin kahve takımı parçaları ve
kozmetik takım parçaları, oldukça yüksek kaliteli birkaç halı, takılar. Litografiler
ve resimler özel gurubu oluşturmaktadır. Giysiye gelince, kökeni etnografya
çevreden gelen gündelik nesneler ve tahminen saray balosu için yapılan küçük
eşyalar grubu ilgi çekici olmalıdır. Son gruptaki eşyalar folklor özelliklerini yani
XVIII.-XIX.yüzyılların içinde imparatorluk sarayı ve sosyete hayatında görülen
«Türk usulü», Türk kültürü motiflerinin Rus kültürüne gerçekten derin girmesini
yansıtan oldukça istikrarlı Rusya modasını göstermektedir.
68
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Rusya Etnografya Müzesi, Kuzey ve Uzakdoğu Halkları Sergisi. Hakas Şaman Kültürüne Ait Ritüel
Kullanım Eşyaları - Российский этнографический музей. Экспозиция «Народы Сибири и Дальнего
Востока». Шаман. Хакасы
69
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Rusya Etnografya Müzesi, İdil Ural Halkları Sergisi, Tatar Evi - Российский этнографический музей.
Экспозиция «Народы Поволжья и Приуралья». Интерьер жилища. Татары
САНКТ-ПЕТЕРБУРГ,
РОССИЯ
Etnografik Kıyafet örneği - Жилет с вишивкой. Из коллекции РЭМ
70
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
ИСТОРИЯ ФОРМИРОВАНИЯ КОЛЛЕКЦИИ ПРЕДМЕТОВ ТУРЕЦКОЙ КУЛЬТУРЫ
В СОБРАНИИ РОССИЙСКОГО ЭТНОГРАФИЧЕСКОГО МУЗЕЯ
Российский этнографический музей, находящийся в Санкт
Петербурге, является основным музеем Российской Федерации, содержащим
в своих собраниях этнографические коллекции по большому числу народов
северной Евразии. Начальной датой основания музея считается 1895 г.,
когда было принято решение об организации в Санкт-Петербурге, столице
Российской империи Русского музея Александра III двух основных отделов
- Художественного и Этнографического. С 1902 г. музей приступил к сбору
этнографических коллекций. В это время в С-Петербурге уже существовал
Музей антропологии и этнографии (МАЭ), входивший в систему Академии
наук. В спорах о направлении деятельности вновь образованного музея
было принято считать, что деятельность академического музея (МАЭ) будет
подчинена задаче отражения мировой этнографии, а сфера интересов нового
музея будет образована этнографией России и сопредельных стран. Кроме
того, в Москве было этнографическое подразделение (Дашковский музей),
тоже, в основном, связанное с отечественной проблематикой, в составе т.н.
Румянцевского музея. В 1923 г. Дашковский музей был преобразован в Музей
народоведения, позднее Музей народов СССР.
Этнографический отдел Русского музея был нацелен на сбор и изучение
бытовой и художественной форм народной культуры. Эта задача не изменилась
с получением отделом самостоятельности. Вновь образованный музей стал
называться Государственным музеем этнографии (ГМЭ). С получением
собрания Музея народов СССР Государственный музей этнографии стал
единственным в стране музеем отечественной этнографической науки. В
настоящее время учреждение носит название Российского этнографического
музея.
В собрании музея содержатся коллекции по тюркоязычным народам:
азербайджанцам, алтайцам, балкарцам, башкирам, гагаузам, долганам,
дунганам, казахам, караимам, каракалпакам, карачаевцам, киргизам,
крымчакам, крымским татарам, кумыкам, ногайцам, татарам Поволжья
и Приуралья, сибирским татарам, тофаларaм, тувинцам, туркам, туркаммесхетинцам, туркменам, узбекам, уйгурам, хакасам, чувашам, чулымцам,
шорцам, якутам.
Часть этих коллекций представлена на региональных экспозициях
Российского этнографического музея.
Комплектование фондов по культуре народов зарубежной (по отношению
к России) Азии было частью деятельности музея, включавшей исследование
этнографических особенностей народов тех стран, которые были сопредельными
России. Изучение турецкой этнографии не было принципиально особым
направлением работы сотрудников музея и его корреспондентов, но и не было
обойдено их вниманием. Можно говорить о поступлении турецких вещей как
части программы изучения культуры народов Востока и Кавказа в частности
с целью создания целостной картины многонациональной цивилизации
Восточной Европы и Ближнего Востока.
О необходимости изучения турецкой этнографии, как и всей этнографии
зарубежных для России народов в начальный период истории музея
дискутировалась дважды, и дважды, в доказательство правоты, сторонники
71
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
расширения предметной зоны отечественной науки приводили важность
исследования этнической культуры турок.
Турки изначально в дискуссии о задачах Этнографического отдела
Русского музея императора Александра III определялись как зарубежный
народ, что потребовало от основателей музея определенных усилий для
доказательств необходимости их этнографического изучения именно в этом
учреждении1. По мнению, акад. В.В.Радлова (видного тюрколога, в это время
директора академического петербургского Музея антропологии и этнографии),
высказанному им в начальной дискуссии 1901 г., в Этнографическом отделе
Русского музея должна была найти своё отражение не только культура народов
Российской империи, но и культура некоторых сопредельных стран. Среди
последних он называет «славянские племена соседних стран», греков; в
Азии: персы, турки, монголы, японцы, китайцы, индийцы2. Он доказывал,
что «этнографическая задача России на Востоке, как и на Западе, не может
быть определена Государственной границей». И ниже, именно на примере
турецкой этнографии показал необходимость для российских этнографических
учреждений изучения этнографии народов сопредельных стран: «Изучение
наших закавказских Армян и Грузин неизбежно должно повести нас к изучению
Турецких Армян и Лазов. Века прошли с тех пор, как началась наша борьба с
Турцией, а мы не знаем турка. Между тем, сношения наши с Левантом все
растут и должны расти. Немецкая этнография в Турции у себя домa, а у немцев
связи с Турцией чисто промышленные. Нас же, кроме этого, должна влечь к
изучению географическая близость, положение наших единоплеменников в
пределах Турецкой Империи и затем миллионы тюркских племен, обитающих в
нашем Отечестве, для которых Турецкая интеллигенция является религиозным
учителем. Персия также нужна нам и должна войти в число стран, подлежащих
нашему этнографическому изучению, равным образом, как и страны, лежащие
к югу и востоку от наших Туркестанских владений»3.
Вторая дискуссия прошла в 1918 г. в тот переломный момент, когда музей
перестал быть императорским. Снова говоря о турках, как примере важности
изучения в российской этнографии народов зарубежных стран, на этот раз
Александр Миллер, ведущий отечественный специалист в палеоэтнографии,
крупный археолог и этнограф-кавказовед, определил важность изучения
турок-османов в связи с той программой, которая готовилась в музее для
изучения российских народов, оговаривая обязательность этой связи. Говоря
же в целом о народах зарубежных стран, он подчеркивал необходимость
обязательного изучения этнографии тех народов, «которые живут в пределах
России и за ее рубежом, которые разделены только государственною границей
– эти народности должны быть обработаны полностью», Далее он говорил о
персональной своей ответственности как кавказоведа – изучать народы
Кавказа, и далее тех, чья национальная территория лежит в основной части
в России, турок он упомянул как народ следующей очередности изучения4.
Однако отметим, что именно в бытность его руководства востоковедческими
исследованиями в императорском этнографическом музее (1908-1917) были
совершены поездки на Кавказ к турецкому населению и приобретены кавказские
турецкие коллекции. В 1920-х гг. А.А. Миллер был целиком сосредоточен на
археолого-этнографических изысканиях на Северном Кавказе.
Начальный шаг в сложении фонда турецкой культуры был проделан
в пределах Российской империи, когда состоялась поездка к туркам
Кавказа. Первое поступление по турецкой этнографии было сформировано
в Батумской области в 1905 г. Его составили мужской (феска, куртка, жилет,
72
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
штаны) и женский костюмы (головной платок, головной платок, куртка, куртка,
шаровары, халат нижний, халат верхний) из Аджарии, приобретенные для
Этнографического отдела Русского музея императора Александра III его
постоянным корреспондентом Л. В. Дмитриевым-Кавказским. Лев ДмитриевКавказский (1849-1916) был известным российским художником, издателем
иллюстрированных журналов, педагогом. В этнографии он был отмечен
экспедициями и изданием альбомов «Кавказ» (1880) и «По Средней Азии»
(1894). В 1895 г открыл в Петербурге мастерскую живописи и рисования, в
которой преподавал. Среди его учеников были А.В.Куприн, М.В.Добужинский,
М.И.Тоидзе, Д.Н.Какабадзе, П.Н.Филонов.
В 1908 г. небольшая коллекция поступила от А. Флоренского, филолога,
младшего брата известного русского православного философа. Одновременно
он передал в музей вещи, приобретенные у армян, курдов и туркмен Карсской
области. Во время I Мировой войны А. Флоренский воевал на Кавказском
фронте, в Гражданскую войну служил в Красной армии. Позднее был учителем
в Тбилиси, работал геологом в Осетии.
В 1911 г. небольшой набор ювелирных изделий, состоящий из одного
ожерелья и 8 перстней, передал корреспондент музея петербургский художник,
впоследствии профессор Петербургской Академии Художеств, знаток
христианской архитектуры Западного Кавказа А.П. Эйснер. Эти вещи были
приобретены им во время посещения в Батумской области селений Хевсрель,
Окробакет, Вель, Эбрика, Шавшер и городов Батуми и Артвин, где имелось
турецкое население. Работа в Батумской области была частью экспедиции в
Абхазию, Сванетию, Батумскую и Карсскую области, в основном, интересы А.П.
Эйснера лежали в области изучения христианского церковного искусства.
Другую часть поступлений начального времени составили предметы
турецкой культуры из частных собраний, принадлежавших известным
российским коллекционерам. Каждый из них был примечательной личностью.
Osmanlı İşleme örneği - Фрагмент турецкой вышивки из коллекции РЭМ
73
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Казнаков А. Н. (1871-1933) – кавалергард, паж, гвардии полковник, зоолог,
военный топограф, путешественник, был командирован сыном генералгубернатора Восточной Сибири в 1898 г. для сопровождения в Санкт-Петербург
секретаря султана Джавак-Бея и ротмистра Фейтди-бея, после чего ему было
разрешено принять турецкий орден Медждие 3 степени. Затем он находился
в составе Монголо-Камской экспедиции (1899-1901) П.К.Козлова. B 1908-1911
гг. А. Казнаков был командирован за границу для ознакомления с крупными
провинциальными музеями Западной Европы. В конце 1913 г. был назначен
директором Кавказского музея императорской Академии наук в Тифлисе.
После поражения белого движения эмигрировал в Париж. Л. А. Ротман,
петербургский антиквар, имел магазин на Ново-Александровском рынке в
Санкт-Петербурге.
Коллекции названных лиц состояли из предметов разного происхождения
и назначения, как это часто бывает с частными собраниями. В музеи обычно
попадали части собраний, обретавшие настоящее значениe только в музее.
Так было и в данном случае.
Своеобразно обстояло дело с коллекцией Ф.М. Плюшкина, купца и
известного псковского коллекционера. Он тоже практически коллекционировал
вещи по своему неограниченному вкусу, его коллекция стала столь необъятной,
что уподобилась большому, только не систематизированному музейному
собранию. Значимость коллекции получила признание, и дело дошло до
того, что в 1911 г. ее приобретение в казну обсуждалось на заседании Совета
Министров, а затем несколько лет много специалистов отбирали вещи для
собрания разных музеев. Турецких вещей было считанные единицы среди
отобранных предметов.
В 1910 г. от августейшего управляющего Русским музеем Александра III
Великого Князя Георгия Михайловича (1863-1919) в Этнографический музей
были переданы два кофейных набора, керамический и металлический. В
состав последнего набора входит также изысканный кувшинчик с тазиком.
Георгий Михайлович, сын наместника Кавказа Михаила Николаевича, в
годы завершения Кавказской войны воспитывался в духе любви к Кавказу
и восточной культуре. Он сам был собирателем и покровительствовал сбору
коллекций древностей и этнографической экзотики. Георгий Михайлович,
почетный член Петербургской Академии наук (1898), председатель Русского
генеалогического общества (1908), почетный член Русского нумизматического
общества и т.д. был августейшим управляющим Русским музеем Александра
III с 1895 по 1917 гг. Он известен как выдающийся нумизмат, автор нескольких
трудов по нумизматике (коллекцию монет передал в дар Русскому музею
императора Александра III в 1909). Расстрелян в 1919 г. в Петропавловской
крепости в Санкт-Петербурге.
В 1911 г. музей получил от известного российского ученого, специалиста
по языку и культуре тюркских народов А.Н. Самойловича набор кукол для
теневого театра. Позднее также от него поступили в 1918 г. 10 лубочных
картин и в 1926 г. вышитое покрывало, предназначавшееся на гробницу.
А.Н.Самойлович – крупнейший российский тюрколог-лингвист, академик
Академии Наук СССР; директор Института востоковедения АН СССР (1934-1937).
Председатель Туркменской комиссии АН СССР. На работу в Этнографический
отдел Русского музея он был приглашен в 1907 г. для обработки коллекций по
культуре народов Средней Азии. Позднее в 1926-1929 гг. он был помощником
хранителя Этнографического отдела Русского музея, в 1929 г. заведовал
Этнографическим отделом.
74
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
В 1916 г. во время I Мировой войны в тылах русской армии работали
многие известные российские ученые. В их числе был А.А. Миллер, хранитель
Этнографического музея, известный российский кавказовед, этнограф,
археолог, знаток музейного дела. В 1908 г. он сменил на посту руководителя
работ в Этнографическом отделе по этнографии народов Востока А.К.
Иностранцева и возглавлял это направление до начала 1930 гг. Фактически
им была подготовлена концепция изучения культуры народов Кавказа,
Средней Азии, Поволжья и стран, соседних с Россией, для их отражения в
собрании Этнографического отдела. В годы революции 1917 года возглавлял
весь комплекс Русского музея, способствуя его сохранению. Много сделал
для разработки политики сбережения музейных ценностей в революционные
годы и сближения революционных властей с работниками музеев, создал в
1920 гг. Северокавказскую экспедицию Государственной Академии истории
материальной культуры, сформировал основы советской археологической
науки, много сделал для изучения этнографии народов Кавказа. Погиб в
результате сфабрикованного обвинения.
Приобретенные им для музея предметы турецкой этнографии
немногочисленны - две стрелы, происходящие из района г. Ван, и кинжал в
ножнах. Последний был передан только в 1923 г. Однако ясно, что он полагал
обязательным комплектование в отделе турецких коллекций. Очевидно,
турецкие вещи были во многих домашних коллекциях.
В первое десятилетие ХХ в. наверняка считалось хорошим тоном
помогать пополнению собрания недавно созданного императорского музея и его
Rusya Etnografya Müzesinden bir örtü örneği - Вышитое покрывало из турецкой коллекции РЭМ
75
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
этнографического отдела. Сразу после революции вещи из частных коллекций
переходили в музейное собрание не только, возможно, как продаваемая
материальная ценность, но и как некоторая дань ушедшему прошлому. Так
в 1919 г. в музей попала завеса из мечети Стамбула, поступившая от Н.В.
Щегловой, жены бывшего камергера, предположительно она была дочерью
В. В. Щеглова – гофмейстера, заведующего библиотекой императорского
Эрмитажа.
Турецкие коллекции были пополнены передачами в 1921-1928 гг.
из бывших царских дворцов: Аничкова, Гатчинского, Петергофского. Из
Аничкова дворца, где источником поступления являлись т.н. «исторические
комнаты», содержащие вещи, в частности, Александра III, в Этнографический
отдел было несколько передач, как прямых, так и через Эрмитаж, в котором
располагалoсь одно из хранилищ Музейного фонда. Поступления делились:
были те, которые шли в отдел, были поступления в Историко-бытовой отдел
Русского музея (ликвидированный позднее в 1934 г.) и хозяйственную часть
Русского музея. Поступившим непосредственно в отдел было покрывало на
гробницу, из Стамбула, включенное в музейное собрание в 1926 г. В 1928 г.
прямая передача из Аничкова дворца принесла несколько вещей, являвшихся
деталями бальных костюмов, выполненных в турецком стиле. Очевидно, это
были части маскарадных костюмов, сшитых для дворцовых костюмированных
балов, разыгрывавшихся в Зимнем дворце в начале века. Расшитые детали
мужской и женской одежды можно отнести к явлениям «туретчины», увлечения
восточной экзотикой российским высшим обществом императорского
Петербурга.
Два ковра дворцового типа, пройдя хозяйственную часть Русского
музея, поступили в 1933 г. На одном из них сохранился «Ковер К.А.Руссо», в
примечании регистратора ковра отмечено: «на ковре воспроизведена картина
Ганса Мамлина» (Мемлинга?). В поступлениях из музейного фонда было также
оружие и предметы утвари.
Относительно большая коллекция, представлявшая собой случайный
набор предметов, в котором сочетались антикварные вещи с предметами
низкого художественного достоинства, была музеем закуплена у частного
практикующего врача П.В. Щусева. Все эти предметы были частью его
домашней коллекции, и поступили вместе с вещами из разных стран от северной
Африки до Китая. П.В.Щусев (1872 -1934, Нью-Йорк, США) был старшим братом
известного российского архитектора, проектировщика Мавзолея В.И. Ленина
в Москве А.В.Щусева (1873-1949), и учеником академика И.Павлова, у которого
в 1895-96 гг. он работал в клинике Экспериментальной медицины.
П.В.Щусев дважды был в экспедиции в Эфиопии. Затем участвовал
в экспедициях в Центральную Азию, Туркестан, работал во многих местах
России. После Октябрьской революции он уехал через Румынию на Ближний
Восток, откуда перебрался в США.
Коллекция П.В. Щусева, в т.ч. с турецкими вещами, впервые
предлагалась музею еще в 1908 г. Она была осмотрена ведущими
этнографами отдела Д.А.Клеменцем и К.А.Иностранцевым, которые одобрили
приобретение именно турецких предметов; в 1919 г. все собрание Щусева
было по распоряжению Петроградского Отделения Комитета Торговли и
Промышленности, в функцию которого входила художественная экспертиза,
было передано в Этнографический отдел.
В 1930 г. из музея г. Анкары Этнографический отдел Русского музея
получил детали костюма и экипировки дервиша, что было, предположительно,
76
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
одним из результатов обмена экспонатами между музеями России и Турции.
Значительных поступлений предметов турецкой этнографии в собрание РЭМ
после 1930 г. не было. У частных лиц было куплено несколько отдельных
предметов. Исключение составляет только поступившая через посредника
от семьи востоковедов Э. и Н. Виппер коллекция рисунков (Коллекция 86761-46), представляющая интерес как источник по изучению костюма разных
социальных групп. Вторым исключением можно считать набор предметов,
переданных в Этнографический музей в составе бывшего собрания закрытого
в Москве Музея народов СССР. В основном, это были разрозненные предметы
одежды.
Небольшая по количеству предметов турецкая коллекция Российского
этнографического музея, тем не менее, является очень показательной. Состав
ее собирателей фактически представляет очень широкий круг лиц различного
социального происхождения, но это были люди, известные исследованиями в
разных областях этнографической науки и в разных местностях Востока.
По географическому охвату выделяются две группы предметов. Одну
из них составляют вещи, происходящие из Анатолии и поступившие от лиц,
передавших фактически собственные коллекции. Вторая, относящаяся к
юго-западному Кавказу, была образована приобретениями, сделанными
собирателями, направленными в музейные экспедиции. Данную группу вещей
по их происхождению можно связать с такой этнической общностью, как
ахалцихские турки.
Собрание предметов турецкой этнографии РЭМ включает в себя
различные категории музейных предметов: оружие, одежду, в основном,
мужскую, полный комплект одежды и экипировки дервиша, части богатого
кофейного набора и комплекта косметического набора, есть несколько
ковров достаточно высокого качества, ювелирные украшения. Особую
группу представляют литографии и рисунки. Говоря об одежде, следует
обратить внимание на присутствие бытовых ее предметов, происходящих из
этнографической среды, и на наличие небольшой группы вещей, сделанных,
предположительно, для дворцового бала. Последние отражают явление
фольклоризма, той самой «туретчины», которая просматривается в жизни
императорского двора и высшего света на протяжении 18-19 вв., достаточно
устойчивой российской моды, отражавшей реально глубокое проникновение в
российскую культуру мотивов культуры турецкой.
1 Радлов В.В. О задачах и распределении Русскаго Этнографическаго Музея // Протокол второго
(состоявшего 13 февраля 1901 года) Предварительного совещания по вопросам об устройстве и
организации Этнографического отдела Русскаго музея Императора Александра. [СПб., 1901, на правах
рукописи]. Приложение 1. С.III.
2 Там же, л.V.
3 Там же, л. 17об.-18об.
4 Стенографический отчет заседания Совета Этнографического Отдела Русского Музея 25-го Апреля
1918 г.// Архив Российского этнографического музея, Фонд 2, опись 1, Единица хранения 11, Лист 2122, 38 оборот.
77
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Svetlana İzmaylova
1985 yılında Kazan Devlet Üniversitesi’ni bitirmiş olup, tarihçi ihtisasını
almıştır. 1985 yılından itibaren müzede çalışmaktadır. Birçok sergi
projesi, müze sergisi, müzecilikle ilgili seminer ve atölye hazırlayan ve
başkanlığını yapan kişidir. Tatar ansiklopedisi için yazılan birçok makale
dâhil olmak üzere bilim tarihi, kültür ve müzecilik sorunlarına ilişkin
50’den fazla bilimsel ve bilimsel-popüler makale yazarıdır. Yazmış
olduğu bilimsel yayınları, kütüphane ve arşivlerde korunan malzemelere
dayanarak hazırlamış ve müzecilik ile sergi çalışmalarındaki sorunları
ele almıştır. Uzun yıllar içinde birçok projenin küratörüdür. Bunlar:
İslam Kültürü, Bilimi ve Eğitimi Destek Vakfı’nın projesi (2008, 2009),
«RİTEK» Petrol Şirketinin Tataristan’da Sosyal ve Kültürel Projeler
Yarışması (2010, 2011); St.-Peterburg ve Moskova’nın başlıca müzeleri
ile müzeler arası sergi projeleri (2009-2012). 2006 yılından bu yana
Tataristan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi Bilim Araştırmalarından
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısıdır.
Светлана Юрьевна Измайлова
TATARİSTAN, RUSYA
Окончила
Казанский
государственный
университет
(1985),
специальность – историк. С 1985 года работает в музее. Автор и
руководитель ряда выставочных проектов и музейных экспозиций,
семинаров и тренингов по музейному делу.Автор более 50 научных и
научно-популярных статей по проблемам истории науки, культуры и
музейного дела, в том числе ряда статей для Татарской энциклопедии.
Подготовленные научные публикации основаны на изучении
фондовых и архивных материалов, связаны с проблемами музейноэкспозиционного строительства. В течение ряда лет куратор и автор
ряда грантовых проектов Фонда поддержки исламской культуры, науки
и образования (2008,2009), Конкурса социальных и культурных проектов
нефтяной компании «РИТЭК» в Татарстане (2010, 2011); межмузейных
выставочных проектов с ведущими музеями Санкт-Петербурга и
Москвы (2009-2012). Заместитель генерального директора по научноисследовательской работе Национального музея Республики Татарстан
(с 2006 г.).
78
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
TÜRK DÜNYASI KÜLTÜRÜ BAĞLAMINDA TATAR HALKININ MİRASININ
AKTARIMINDA TATARİSTAN CUMHURİYETİ ULUSAL MÜZESİNİN MİSYONU
Tataristan
Cumhuriyeti Ulusal Müzesi, Rusyanın en büyük bölgesel
müzelerinden biridir. Kendi profilinde kapsamlı olan müze, Rusya, Volga bölgesi
doğu ve batı halklarının kültürlerinin geleneklerini, incelemekte ve sunmaktadır.
Günümüzde müze koleksiyonları dokuz yüz bin nesne içermektedir. Bunlar içinde;
iki yüz elli binden fazla nesne içeren arkeoloji koleksiyonu, yirmi beş binden
fazla nesne içeren etnografya koleksiyonu, yüz kırk binden fazla nesne içeren
nümizmatik koleksiyonu, yüz otuz bin belgesel arşivi, otuz bin eserden sanat
koleksiyonu ve diğerleri mevcuttur. Koleksiyonun, Orta Çağın Volga Bulgar ve Altın
Orda gibi büyük devletlerin anıtlarından; dünyanın en eski kültürlerinden Mısır
ve antik koleksiyonlar; Çin, Japonya, İran ve diğer ülkelerin koleksiyonlarından
oluşması, müze ve akademik kurumlar ile kültürel bağlantı sürdürebilmesini
sağlamaktadır.
Tataristan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi Kazan’ın ve Tataristan’ın diğer
müzelerinden farklı olarak geniş arşiv koleksiyonu, kapsamlı ve çeşitli faaliyetlerin
gösterilmesi ve bölgenin sosyal-kültür alanında oluşan durumundan dolayı
bölgenin doğasının, tarihinin ve kültürünün geniş bir temsilcisidir. Bununla birlikte
müzenin Tatar halkının tarihi ve kültürü hakkında eşsiz bir koleksiyonu olduğu
dünya ve Rusya çapında onları temsil ettiği bilinmektedir. Tataristan Cumhuriyeti
Ulusal Müzesi’nin misyonu olarak bölgenin kültür alanının oluşturulmasıyla,
Türk mirasının Rusya’da temsilcisi ve taşıyıcısı olan Tataristan’ın, kendine özgün
kültürünün ve tarihinin korunması ve temsil edilmesi sağlanmıştır.
Tataristan Milli Müzesi, İç Görünüm - Национальный музей Республики Татарстан. Экспозиция
«Древняя история Татарстана»
79
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Müzemiz, 1895 yılında Kazan Bilimsel ve
Sanayi Müzesi adıyla kurulmuştur. Müze kendi
statüsünü ve önemini yansıtmasına rağmen adı
defalarca değiştirilmiş; 1921 yılında Tataristan
Merkez Müzesi, 1940 yılında Tataristan Devlet
Müzesi, 1981 yılında Birleşik Tataristan Devlet
Müzesi olmuştur. Bölge halklarının, tarihsel
mirasının korunmasında ve geliştirilmesinde
katkıları göz önüne alınarak 2002 yılında Tataristan
Hükümeti tarafından müzeye Tataristan Cumhuriyeti
Ulusal Müzesi statüsü verilmiştir. Müzenin büyük
bir kısmını Kazan’lı araştırmacı ve koleksiyoncu
A.F. Lihaçev’un (1832-90) kırk bin parçadan oluşan
koleksiyonu kapsamaktadır. Araştırmalarında orta
çağa ait Bulgar antikaları ve doğu numizmatikleri
yer almaktadır. Bu parçalar Türk koleksiyonlarının
geniş kısmını oluşturmuştur ve yıllarca birçok
araştırmacı tarafından incelenmiştir.
Müzenin oluşumunda ve gelişiminde bilimsel
katalogların yayınını, koleksiyonların tanıtımını
ve oluşumunu yapan Kazan Üniversitesi’nin ünlü
bilim adamlarının katkıları da vardır. Bu dönemde
müzede tanınmış bilim adamları ve müze yetkilileri
çalışmışlardır; B.F. Adler, 1919-1922 yıllarında
müzenin müdürü; sanat departmanı kurucuları,
sanat tarihçileri P.M. Dulski ve P.E. Kornilov; tarihçi
ve arkeolog N.F. Kalinin; etnografik departman
kurucuları K.S. ve M.S. Gubaidulinleri.
XX. yüzyılın 20’li-30’lu yıllarında müzeye
Kazan İlahiyat Akademisi’nin Tarih ve Etnografya
Müzesi’nden, tanınmış dilbilimci Türkolog N.F.
Katanov’un kurulmasında büyük katkıları bulunan;
Doğu Halkları Müzesi koleksiyonları, Doğu Pedagoji
Enstitüsü sanat koleksiyonları; sonradan ilga olan
Kazan Üniversitesi’nin Arkeoloji, Tarih ve Etnografya
derneğinin koleksiyonları verilmiştir. Kazanlı
koleksiyoncu L.O. Sikler’in Tatar kültürünün,
kuyumculuk gibi eşsiz nesnelerini içeren
koleksiyonunun bir kısmı Kazan’a geri getirilmiştir.
Aynı zamanda müzede aktif bir şekilde toplama ve
araştırma faaliyetleri sürdürülmeye, arkeolojik ve
etnografik araştırmalar yapılmaya başlanmıştır.
1938 yılından bu yana müze, SSCB Bilimler
Akademisi’nin Materyal Kültür Enstitüsü ve Devlet
Tarih Müzesi (Moskova) ve ülkenin arkeolojik
çalışmalarında önde gelen araştırma merkezleri
katılımcıları olan Kuybiyşev seferine katılmıştır.
İdil Bulgar Türklerinin Başlık Üzerine Taktığı Kuş Motifli
Takı, 12. Yy. - Височное кольцо из Мокрокурналинского
клада. Золото. XII в.
80
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Geziler sayesinde arkeoloji arşivi, Bulgar, Suvar, Bilar
ve diğer kazılarda bulunan Orta Çağa ait şehirlerin kent
kültürleri hakkında çok değerli materyaller elde edilmiştir.
Etnograf N.İ. Vorobiyev’un çalışmaları sayesinde oluşan
Tatar etnografik koleksiyonu günümüzde Tatar halkının
bayramlarını ve günlük hayatını yansıtan en büyük
koleksiyondur.
Kuruluşundan beri müze; Bilim, toplama,
sergileme, kültür ve eğitim faaliyetlerinde büyük başarılar
elde etmiştir ve ülkenin en büyük müzecilik merkezlerinden
biri olmuştur. Bilimsel etkinlikler müze koleksiyonlarının
kataloglarının araştırılmasını ve yayınlanmasını, yeni
sergilerin ve fuarların düzenlenmesini hedefliyor. Müze,
Kazan’ın önde gelen araştırma merkezleri ile Kazan
Üniversitesi, Ş. Marcani Tarih Enstitüsü, G. İbragimov
Dil, Edebiyat ve Sanat Enstitüsü, Tataristan Bilimler
Akademisi Tatar Ansiklopedisi Enstitüsü ve diğer Rus
müzeleri ile işbirliği yapmaktadır.
Son yıllarda Kazan, İslam ve doğu kültürleri ile
ilgili yapılan geniş kapsamlı etkinlikler ve müze sergileri
açısından merkez haline gelmiştir. 2008-2009 yıllarında
müze, İslam Kültür Bilim ve Eğitim Vakfı’nın desteğiyle
İslam medeniyeti halklarının tarihî ve klasik sanat
eserleri hakkında daha geniş araştırmalar yapılması için
bilim adamlarının ve müze uzmanlarının işbirliği halinde
olmasının gerektiğini belirterek “Rusya’nın müzelerinde
İslamiyet Mirası” konulu ulusal konferansın organizatörü
olmuştur. Adı geçen konferans sırasında düzenlenen
sergide “Deri Mozaik Sanatı” Müslüman dünyasının
mirasının ayrılmaz bir parçası olan Kazan Tatarlarının, eski
ve çağdaş geleneksel sanatları ve el sanatları tanıtılmıştır.
Konferanslarda bilimsel, kültürel ve eğitsel projelerinin
sunumları da yapılmıştır. Bunlardan biri “Doğu’dan Işık”
dır. İslam ve Arap Orta Çağ tarihi hakkında yazan ünlü Rus
araştırmacı, çevirmen ve tarihçi Prof. Dr. T.A. Şumovski’nin
“Kur’an Şiirsel Diliyle” kitabını ve uluslararası bilimsel
yazarların ekibi ile oluşturulan “İslam Medeniyeti’nin
Tarihine Denemeler” adlı iki ciltlik kitabının sunumlarını
da içermektedir.
Uluslararası ilişkiler sayesinde 2010 yılında
müzenin 115. yıl dönümüne atfedilen “Müze ve Toplum:
Entegrasyonun Çağdaş Modelleri” adlı Uluslararası Müze
Forumu düzenlenmiştir. Bu etkinliğin eş düzenleyicileri
Kazakistan Merkez Devlet Müzesi dahil olmak üzere
uluslararası müze kurum ve kuruluşları olmuştur.
Forumun çalışmalarına Azerbaycan, Ermenistan, Beyaz
Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Litvanya ve Rusya’nın
81
Sahib-Giray Han Fermanı, 1523 - Ярлык
хана Сахиб-Гирея. 1523 г.
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
birçok bölgelerinden olmak üzere toplam 80 şehirden 600 temsilci katılmıştır.
Kültürel miras, müzeler ve tarihi geleneklerin korunması, kültür turizminin
gelişmesinde toplumun etkileşimi için müze kaynaklarının kullanımı gibi hayati
konular tartışılmıştır. Müzenin ana faaliyetlerinden biri de yeni fuarlar ve sergileri
oluşturmaktır. Rekonstrüksiyondan sonra müze sergileri için 2500 m2’den fazla
yer kazanmıştır. Şu an bu alanda Rus ve dünya tarihi bağlamında Tatar halkının
tarihini, koleksiyonumuzun çeşitliliğini gösteren “Tataristan’ın Eski Tarihi”,
“Ticaret ve Ticaret Yolları, X-XV. Yüzyıllarda”, “Tatar Altın Hazinesi”, “XVIII. Yüzyılda
Kazan Vilayeti” gibi sergilerin sabit kısımları yer almaktadır.
Müze büyük ulusal ve uluslararası sergi projelerine de katılmaktadır.
2007 yılında “İpek Yolu, İpek Sanatının 5000 Yıllık tarihi” (Hangzhou, Habarovsk,
Moskova, Kazan, Hangzhou) adlı uluslararası serginin Rusyadaki ayağı olmuştur.
2008 yılında Kazan’da uluslararası bir sergi projesi olan ve Hermitage-Kazan
merkezinde düzenlenen “Avrupa’dan Çin’e Kadar İslam Dünyası Sanatı” sergisinin
katılımcıları arasına girmiştir. 2009 yılında uluslararası bilgi ve sergi projesi
“Ebedi Mısır” ve “Yusupov Prens Soylarının Tarihi Kazan Petersburg - Paris “ sergi
projesinin üyesi olmuştur.
Müze, Rusya ve dünya toplumuna ve Türk halklarına özellikle Tatar kültürünün
önemli seçkin şahsiyetlerinden kalan kültürel mirasları aslına yakışır bir şekilde
göstermektedir. Tatar şair A.Tukay’ın 125. yıl dönümünde de “Ebediyete atladım”
projesinin organizatörü olmuştur. Bu projenin temelini, şairin sanat eserleri ve
Rusya’nın önde gelen müzelerinde temsil edilen St. Petersburgdaki A.S. Puşkin
Müzesi ve Moskovadaki A.S. Puşkin Devlet Müzesi’nin eserleri oluşturmuştur.
Tukaya ithafen Tataristan Cumhuriyeti’nin İstanbul Topkapı parkındaki müze
Tataristan Milli Müzesi, Tatar Giysileri ve Takıları Bölümü - Национальный музей Республики
Татарстан. Экспозиция «Татарская золотая кладовая»
82
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
evinde şairin biyografisini ve çalışmalarını tanıtan bir sergi düzenlenmiştir.
2012 yılı TÜRKSOY üye ülkeleri tarafından dünya çapında tanınmış bilim
adamı ve şarkiyatçı, N.F. Katanov yılı olarak ilan edilmiştir. Müze, seçkin bilim
adamı N.F.Katanov’un 150. Yıldönümünde “Doğu’nun Gizemli Dünyası” adlı sergiyi
oluşturma girişimini desteklemiştir. Serginin açılması VIII. Şarkiyatçılar Kongresi
sırasında gerçekleştirilmiş, Katanov tarafından toplanan Volga, Kama, Sibirya ve
Uzak Doğu bölgelerinden kültürel mirasın eşsiz bir koleksiyonu sunulmuştur.
Özellikle N.F. Katanov’ un Müzeciliği geliştirmedeki rolüne de dikkat çekilmiştir.
Sergilerde belge, fotoğraf ve bilimsel çalışmalarla, Türk halklarının mirasının
korunması için inanılmaz bir özveriyle hizmet eden insanların hikayeleri anlatılır.
Etnografik koleksiyonun birçok sergisinde bilim adamının kendisi tarafından yapılan
ayrıntılı açıklamalar bulunmaktadır. Tataristan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi’nde
saklanan N.F. Katanov’un Koleksiyonu, O’nun bilimsel çıkarılarının genişliğini
gösterir. Koleksiyon Rusya ve Doğu halklarının tarih ve kültürü hakkındaki en
değerli kaynaklardandır.
Başka bir parlak proje de 2009 yılından bu yana Rusya genelinde seyahat
eden “Kazan Tatarları Sanat ve El Sanatları” sergisidir. Ulyanovsk’ta olan Federal
Sabantui sırasındaki çalışmaların ilk günlerinde, ziyaretçilerin son derece memnun
kaldıklarına dair duyumlar aldık. Müze, Kazan Tatarlarının el sanatlarının eşsiz
etnografik ve antik koleksiyonuna sahiptir. Koleksiyonda yer alan şapkalara ( kalfaki
ve takkeleri ) ve desenli ayakkabılara, ulusal kıyafetlere büyük ilgi gösterilmektedir.
Kendine özgün desenlerde telkari, ajur ve renkli taşlardan yapılan gümüş ve altın
Tataristan Milli Müzesi, Tatar Takıları - Национальный музей Республики Татарстан. Ювелирные
украшения казанских татар
83
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
takılar da ilgi çekmektedir. Kaligrafi sanatı, grafik ve şamailler Tatar evlerinin
süslemelerinde kullanılan dinî ve ahlâki içerikli dekoratif paneller olarak kendini
göstermektedir.
2013 yılında, Tataristan kültürel hayatında büyük yankı uyandıran “Tatar
kostümlerinin Geçmişi ve Bugünü adı altında müzeler arası sergisi yapılmıştır.
Kazan’da XXVII. Dünya Yaz Üniversite Oyunları kültür programı içeriğinde Tatar
kostümünün nadir örnekleri sadece Tataristan sakinlerince değil aynı zamanda
yabancı misafirlerce de görülmüştür. Tatar geleneksel kostümü hala ulusal
kültürün en etkileyici unsurudur. İnsanlarda güzelliğe ve özgünlüğe karşı duyulan
ilgi, kostümlerde zamanla değişerek yeni isteklere göre şekillenmiş, geçmişi bu
günümüzü ve geleceği bağlayarak yaşamaya ve gelişmeye devam etmiştir. Bu
gerçekten de Rusya’da 45 merkez ve bölgesel müzeyi bir araya getiren yenilikçi
bir projedir. St Petersburg ve Kazan, Orenburg ve Ufa, Tümen ve Astrahan, Saratov
ve Ijevsk, Saransk ve Ulyanovsk ve diğer şehirler ve Tataristan’ın yerel müzeleri
bu yüzden çok önem taşımaktadırlar. Bu serginin ayırt edici özelliği Tatar ulusal
kostüm şeklini temsil eden tarihsel ve bölgesel gelişimin bütünlüğü ve çeşitliliği ile
Tataristan’da ilk kez gösterime sunulmasıdır. Çünkü bunların birçoğu arşivlerde
saklanmış ve ziyaretçilere gösterilmemişlerdir.
Sergi, Tatar halkının maddi ve manevi kültürünün önemli bir unsuru olarak,
ulusal kostüm hakkında bütünsel bir görünümün oluşturulmasını sağlamıştır.
Nadir eserler arasında Rusya Etnografya Müzesi (St. Petersburg) kostüm
kompleksleri de vardır. Serginin temelini, kuruluşundan bu yana, Kazan Üniversitesi
ve Tataristan Bilimler Akademisi bilim adamları ve Kazan koleksiyonerlerinin
katılımı ile Tataristan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi koleksiyonları oluşturmaktadır.
Rusya’da bölgesel müzelerin koleksiyonları, geleneksel kostümün oldukça
muhafazakar olduğunu ve ulusal giyimin kendine özgün tarzını koruduğunu
göstermektedir. Bununla birlikte sergi etkinliğinin son gününde düzenlenen
yuvarlak masa toplantısında mevcut olan problemlerde ele alınmıştır. Sorunların
arasında Tatar etnografyasında uzmanların azlığı, yayınların ve katalogların
eksikliği, ulusal geleneklere çağdaş tasarımcıların yetersiz ilgisidir.
Müze ziyaretçilerinin yoğun ilgisini çeken, yüzyılların nefesini hissetme
ve bölgenin tarihini tanıma ve tarihi eserlerini inceleme fırsatını sunan interaktif
tiyatral müze turu bölümünde izlenmektedir. 1992 yılından bu yana müzede,
askeri tarih kulübü “Vityaz” faaliyet göstermektedir. Atalarımızın yaşantısı,
giyimleri ve silahlarının incelenmesi ve restorasyonları ile ilgilenen “Vityaz”’ın
her üyesi tarihsel dönemlerden birini seçer, kostüm ve ekipmanlarını üretir ve
seçtiği dönemin savaşçısına ait bilmesi gereken her şey kendisine öğretilir. Bu
bilgileri kulüp üyelerince turistlerin dikkatine sunulmakla beraber, müzenin
programlarında, tarihe yönelik fesTuvallerde ve bölge dışında yapılan çalışmalarda
da gösterilmektedirler
1994 yılından bu yana, her sene geleneksel olarak çocuklara yönelik
yerel tarih kampı “Bizim Tarih” düzenlenmektedir. Programın telif hakkı
Rusya patent bürosundan alınmıştır(1998). Çocukların kişiliğinin oluşumuna,
gelişimine, vatanseverliğe ve aktif bir yaşam pozisiyonu oluşturmaya yöneliktir.
Eğitim programı, tarihsel ve kültürel eserlere, arkeoloji ve pedagojiye değinerek
tasarlanmıştır.Kamp ve yaratıcı atölye liderleri olarak müze personeli veya (Vityaz)
kulübünün üyeleri yer almaktadır. Her sene incelemek için farklı dönemler
84
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
seçilmektedir. Kamp çalışma sürecine katılanlar Orta Çağın, Volga Bulgar’ın
X-XIII. yüzyıldaki bir kentin vatandaşı olup, kendilerini işçi, savaşçı, hükümdar
rollerinde denemektedirler. Buna ek olarak da Tarih üzerine konferanslar
dinlemektedirler. Dönemin yaşamı, gelenekleri ve yasaları ile tanışarak tarihsel
olayların katılımcıları olmaktadırlar. Çocuklar kamp süresince bakır ve pirinçten
takılar yapmaya, çömlekçi olmaya gayret ederken, bir yandan da deriyle çalışmayı,
kemer örmeyi, ateşte yemek yapmayı, ata binmeyi vb. öğrenmektedirler. Ayrıca
kampın programında tiyatro stüdyosu, hayatta kalma stüdyosu ve eski eskrim
dersleri de verilmektedir.
Günümüzde milletler arasında sınırlar silindiği zaman ve hayatın tüm yönleri
tek standarda uyduğu zaman, sosyal, ailevi ve insani değerler kaybedilmektedir ve
bu değerlerin saklanabildiği yer müzedir. Gerçeğin önemli bir payı olarak müze
olmazsa kültür de olmaz denilebilir. Tüm dünyada modern toplumun gelişmesi,
kültür sınırlarının silinmesine ve ulusların özgünlüklerini kaybetmesine yol
açmaktadır. Buna karşı kültüre bağlılığın devam etmesini isteyen karşı bir
harekette oluşmaktadır. Bu hareketin amacının kültür mirasının saklanması
ve müze faaliyetlerinin geliştirilmesi olduğu bilinmektedir. Müzelerde saklanan
nesneler sayesinde oluşan atmosfer, küreselleşme ile silinen çizgilerin yüzünü
hatırlamamıza ve bilinçaltımızdan çıkarmamıza fırsat vermektedir.
Ulusal Müze koleksiyonu eşsiz içeriği, miktarı, ve kalitesi ile geniş bir
kültürü kapsamaktadır. Müzede mevcut olan birçok koleksiyon Tatar ve başka
Türk halklarının etnografyası ve kültürünü yansıtmaktadır. G.Tukaya, K. Nasırı, Ş.
Marcani, G. İshaki ve başka aydınların bir dizi anıtsal koleksiyonları zamanımızda
başka hiç bir müzede bulunmayacak kadar eşsizdir. Günümüzde aynı şekilde bir
müze oluşturulması için gerekli materyalleri o bölgelerden toplamak imkansızdır.
Müze dünyada Tatar halkının ve onun kültür temsilcilerinin en geniş kapsamlı
koleksiyonunu saklamaktadır. Bu anlamda Türk kültür mirasının temsili
bağlamında Rusya ve dünya çapında önde gelen müzelerden biri sayılmaktadır.
Hz. Muhammed›in Mucizelerini anlatan levha - Шамаиль «Чудеса Пророка»
85
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
МИССИЯ НАЦИОНАЛЬНОГО МУЗЕЯ РЕСПУБЛИКИ ТАТАРСТАН
В ТРАНСЛЯЦИИ НАСЛЕДИЯ ТАТАРСКОГО НАРОДА
В КОНТЕКСТЕ КУЛЬТУРЫ ТЮРКСКОГО МИРА
ТАТАРСТАН,
РОССИЯ
Национальный музей Республики Татарстан - один из крупнейших
региональных музеев России. Комплексный по своему профилю, музей хранит,
изучает и представляет историю, культуру и традиции народов Поволжья и
России, западной и восточной мировых культур. В настоящее время музейное
собрание насчитывает более 910 тысяч экспонатов и включает археологическую
коллекцию (более 250 тыс. ед.хр.); этнографическую коллекцию (более 25 тыс.
ед.хр.); нумизматическая коллекция (более 140 тыс. ед.хр.); документальный
фонд (более 130 тыс. ед.хр.). художественную коллекцию (более 30 тыс. ед.хр.)
и ряд других.
Коллекции включают памятники крупных государств средневековья Волжской Булгарии и Золотой Орды; древнейших мировых культур – египетские
и античные коллекции; коллекции памятников Китая, Японии, Ирана и других
стран, что позволяет устойчиво поддерживать культурные связи с музейными
и научными учреждениями на мировом уровне.
Отличительной чертой Национального музея РТ от других музеев Казани
и Татарстана является всеобъемлющее представление природы, истории
и культуры республики, что обусловлено обширным фондовым собранием,
огромной и разнообразной деятельностью, которую он осуществляет, а также
сложившейся ситуацией в социокультурном пространстве республики.
Вместе с тем, осознавая, что музей хранит уникальные коллекции по
истории и культуре татарского народа, и обеспечивает их представление
на общероссийском и мировом пространстве, Миссия Национального
музея РТ включает формирование культурной среды региона, сохранение
и представление культурно-исторического своеобразия Татарстана как
представителя и носителя тюркского наследия в российской и мировой
культуре.
Наш музей был основан как Казанский городской научнопромышленный музей и открыт в 1895 г. Неоднократно менялись названия,
которые соответствовали статусу и отражали значение музея - в 1921 году он
назывался Центральным музеем ТАССР, в 1940-м - Государственным музеем
ТАССР, с 1981 года – Государственным объединенным музеем ТАССР. Учитывая
заслуги по сохранению и пропаганде исторического наследия народов
региона, в 2002 году правительство республики предоставило музею статус Национального музея Республики Татарстан. Основу музейного собрания
составили 40-тысячная коллекция казанского коллекционера и ученого А.Ф.
Лихачёва (1832-90). В сферу его научных интересов входили средневековые
булгарские древности и восточная нумизматика, и они заложили основу
тюркским коллекциям и стали важным объектом изучения для значительного
числа исследователей на протяжении многих последующих лет.
В становлении и развитии музея огромную роль сыграли видные ученые
Казанского университета, которые занимались описанием и формированием
коллекций, изданием научных каталогов. Благодаря их деятельности 1920-е
годы стали временем активного сбора памятников, прежде всего, связанных
86
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
с историей и культурой татарского народа. В этот период в музее работали
такие известные ученые и музейные деятели как Б.Ф. Адлер, директор музея
в 1919-1922 гг.; искусствоведы П.М. Дульский и П.Е. Корнилов – создатели
художественного отдела, Н.Ф. Калинин – историк и археолог, К.С. и М.С.
Губайдуллины, Н.И. Воробьев – создатели этнографического отдела и др.
В 20-30-е годы XX века в музей поступили коллекции историкоэтнографического музея Казанской Духовной Академии, в создании которого
принимал самое активное участие известный тюрколог и языковед Н.Ф. Катанов;
коллекции Музея народов Востока; художественное собрание ВосточноПедагогического института, коллекции упраздненного Общества Археологии,
истории и этнографии Казанского университета и т.д. Была возвращена в
Казань часть коллекции казанского коллекционера Л.О. Сиклера, включавшая
ценнейшие памятники татарской культуры, и особенно ювелирного искусства.
Тогда же музей начал активную собирательскую и исследовательскую
деятельность. Стали проводиться археологические и этнографические
экспедиции. С 1938 года музей стал одним из участников объединенной
Куйбышевской экспедиции, в которой принимали участие Институт
материальной культуры АН СССР и Государственный исторический музей
(Москва), и ведущим научным центром по изучению археологических памятников
республики. Благодаря экспедиционной деятельности археологический фонд
пополнился ценнейшими материалами по городской культуре средневековых
городов из раскопок Болгарского, Суварского, Билярского и других городищ.
Благодаря
деятельности
этнографа
Н.И.
Воробьева
стала
целенаправленно формироваться татарская этнографическая коллекция,
которая в настоящее время является крупнейшей музейной коллекцией и
отражает праздничную и повседневную культуру и быт татарского народа.
За время своего существования музей достиг крупных успехов в
научно-исследовательской, собирательской, экспозиционной и культурнообразовательной деятельности и стал крупным музееведческим центром
страны. Научная деятельность направлена на изучение и издание каталогов
музейных коллекций, создание новых экспозиций и выставок. Музей
активно сотрудничает с ведущими научными центрами Казани – Казанским
(Приволжским) университетом, Институтом истории им. Ш. Марджани,
Институтом языка, литературы и искусства им. Г. Ибрагимова, Институтом
Татарской энциклопедии Академии наук РТ и др.; музеями России.
В течение последних лет Казань стала центром проведения ряда
музейных выставок и крупномасштабных мероприятий, связанных с наследием
ислама и восточных цивилизаций. В 2008-2009 годах при поддержке
Фонда исламской культуры, науки и образования музей стал организатором
всероссийских конференций на тему «Наследие ислама в музеях России»,
где была обозначена необходимость объединения усилий ученых и музейных
специалистов по изучению и более широкому представлению памятников
истории и классического искусства народов исламской цивилизации. В
рамках конференций были организованы выставки. Одна из них – «Искусство
кожаной мозаики», знакомила с историческими и современными образцами
декоративно-прикладного искусства казанских татар как традиционного и
уникального вида прикладного искусства, являющегося составной частью
87
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
наследия мусульманского мира. На конференциях состоялись презентации
результатов научных и культурно-образовательных проектов. Один из них
- «Свет с Востока» - включал презентацию книги известного российского
исследователя в области истории ислама и арабского средневековья, доктора
исторических наук и переводчика Т.А. Шумовского «Поэтическое изложение
Корана», а также презентацию уникального двухтомного издания «Очерки
истории исламской цивилизации», созданного международным научным
коллективом авторов.
Благодаря международным контактам в 2010 году в Казани состоялся
Международный музейный форум «Музей и общество: современные модели
интеграции», посвященный 115-летию музея. Соорганизаторами этого
мероприятия стали международные музейные организации и учреждения,
в том числе и Центральный государственный музей Республики Казахстан.
В работе форума приняли участие около 600 представителей из более 80
городов и других населенных пунктов регионов России, ближнего и дальнего
зарубежья – Азербайджана, Армении, Беларуси, Казахстана, Кыргыстана,
Литвы. Обсуждались насущные проблемы, связанные с культурным наследием,
взаимодействием музеев и общества по сохранению исторических традиций,
использованию музейных ресурсов в развитии культурного туризма.
Одним из основных направлений деятельности музея является создание
новых экспозиции и выставок. После реконструкции здания музей получил
более 2 500 кв. м под экспозицию. В настоящее время на этой площади
действуют разделы постоянной экспозиции «Древняя история Татарстана»,
«Торговля, торговые пути и товарно-денежные отношения в X-XV вв.»,
«Татарская золотая кладовая», «Казанская губерния в XVIII веке», которые
представляют своеобразие региона и многообразие музейных коллекций,
историю татарского народа в контексте общероссийской и мировой истории.
Музей участвует в крупнейших всероссийских и международных
выставочных проектах. В 2007 году он стал одной из экспозиционных
площадок России для международной выставки «Шелковый путь. 5000 лет
искусства шелка» (Ханчжоу-Хабаровск-Казань-Москва-Ханьчжоу). В 2008
году вошел в состав участников международного выставочного проекта «От
Китая до Европы. Искусство исламского мира», который проходил в Казани
в центре «Эрмитаж «Казань»; в 2009 году - участником международного
информационно-выставочного проекта «Вечный Египет»; выставочного
проекта «История рода князей Юсуповых. Казань-Петербург-Париж» и др.
Музей стремится достойно представить российскому и мировому
сообществу мемориальное наследие выдающихся деятелей татарской
культуры, особенно значимых для тюркских народов. В год 125-летия
татарского поэта Г. Тукая музей стал организатором выставочного проекта «Я
устремляюсь … в вечность». Основу этого проекта составили экспонаты из
собрания Национального музея РТ, представляющие творческое наследие
поэта в ведущих музеях России – Всероссийском музее А.С. Пушкина в
Санкт-Петербурге и Государственном музее А.С. Пушкина в Москве. В рамках
юбилейных мероприятий была проведена реэкспозиция и в музейном доме
Республики Татарстан в городском парке «Топкапы» г. Стамбула, где была
также создана выставка, знакомящая с биографией и творчеством поэта.
88
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
2012 год по инициативе стран-членов ТЮРКСОЙ был объявлен Годом
Н.Ф. Катанова - выдающегося ученого-востоковеда, известного всему миру.
Музей поддержал эту инициативу созданием выставки «Таинственный мир
востока: к 150-летию выдающегося тюрколога Н.Ф. Катанова».
Открытие выставки состоялось в рамках VIII съезда российских
востоковедов. Выставка представила уникальную коллекцию памятников
материальной и духовной культуры народов Волго-Камья, Сибири и Дальнего
Востока, собранную ученым-востоковедом. Особое внимание было уделено
роли Н.Ф. Катанова в развитии музейного дела. Среди экспонатов выставки
были документы, фотографии и научные труды, рассказывающие о судьбе
этого удивительно трудолюбивого человека, бескорыстно служившего науке и
сохранению наследия тюркских народов. Многие экспонаты этнографической
коллекции имеют подробные описания, сделанные самим ученым. Коллекция
Н.Ф. Катанова, хранящаяся в Национальном музее РТ, свидетельствует о
широте его научных интересов и является ценнейшим источником по истории
и культуре народов России и зарубежного Востока.
Еще одним ярким выставочным проектом является выставка
«Декоративно-прикладное искусство казанских татар», которая путешествует
по России с 2009 года. Уже в первые дни ее работы в рамках федерального
Сабантуя в городе Ульяновске мы получили восторженные отзывы посетителей.
Музей обладает уникальной этнографической коллекцией памятников
декоративно-прикладного искусства казанских татар. Большой интерес
вызывают национальные костюмы, где непременным атрибутом являются
головные уборы (калфаки и тюбетейки) и узорная обувь; серебряные и золотые
ювелирные украшения, в которых неповторимая самобытность узоров создана
тончайшим рисунком ажурной филиграни и многоцветьем камней. Искусство
каллиграфии представлено в живописных, графических и вышитых шамаилях
- декоративных панно религиозного и нравственного содержания, украшавших
интерьеры татарских домов.
В 2013 году ярким событием в культурной жизни Татарстана
стал межмузейный выставочный проект «Татарский костюм: история и
современность». В рамках культурной программы XXVII Всемирной летней
универсиады в Казани редчайшие образцы татарского костюма увидели
не только жители Татарстана, но и гости ближнего и дальнего зарубежья.
Традиционный татарский костюм по-прежнему является самым выразительным
элементом национальной культуры. Пока в людях остается тяга к красоте и
самобытности – костюм живет и развивается, изменяясь сообразно времени и
новым требованиям жизни, связывая прошлое, настоящее и будущее.
Это поистине новаторский проект, объединивший 45 столичных и
региональных музеев России - Санкт-Петербурга и Казани, Оренбурга и Уфы,
Астрахани и Тюмени, Саратова и Ижевска, Саранска и Ульяновска и ряда других
городов, а также краеведческих музеев Татарстана. Уникальность выставки
состоит в том, что впервые в Татарстане демонстрировались коллекции, во всей
полноте и многообразии представляющие облик татарского национального
костюма в историческом и региональном развитии, показывающие общие
и отличительные черты традиционного костюма. Многие из них хранились в
запасниках и были малодоступными для посетителей.
89
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Выставка позволила создать целостное представление о национальном
костюме как важнейшем элементе материальной и духовной культуры
татарского народа. Среди раритетных экспонатов – костюмные комплексы из
Российского этнографического музея (Санкт- Петербург). Основу выставки
составили коллекции Национального музея Республики Татарстан, которые
формировались на протяжении всей истории его существования при участии
казанских коллекционеров и ученых Казанского университета и Академии
наук Татарстана.
Коллекции из региональных музеев России показывают, что
традиционный костюм был достаточно консервативен и сохранял в себе
выработанный комплекс национальных форм одежды. Вместе с тем выставка
показала существующие проблемы, которые стали темой обсуждения на
заседании Круглого стола, состоявшегося в последний день работы выставки.
Среди проблем – узкий круг специалистов по татарской этнографии, отсутствие
изданий и каталогов, недостаточное внимание современных дизайнеров к
национальным традициям и пр.
Живой интерес посетителей музея вызывают интерактивные зоны
театрализованной экскурсии «Ожившая экспозиция», которые позволяют
ощутить на себе дыхание веков, глубже узнать историю края и изучить
историческую экспозицию музея. С 1992 года в музее работает военноисторический клуб «Витязь», члены которого занимаются изучением и
реконструкцией одежды, вооружения, жизни и быта наших далеких предков.
Каждый член клуба выбирает одну из исторических эпох, изготавливает костюм
и снаряжение, обучается тому, что должен знать и уметь воин выбранного им
периода. Эти знания члены клуба демонстрируют в программах музея и на
фестивалях исторической направленности не только в Татарстане, но и далеко
за пределами республики, привлекая массу туристов.
С 1994 года традиционно проходят смены ежегодного детского
историко-краеведческого лагеря «Безнен тарих» («Наша история»)».
Программа запатентована в Российском авторском обществе (1998) и
направлена на формирование и развитие личности, патриотизма, активной
жизненной позиции молодежи; разработана с учетом школьной программы,
свода памятников истории и культуры РТ, учебных пособий по археологии и
педагогике. Руководителями лагеря, творческих студий и мастерских являются
сотрудники музея и члены клуба «Витязь». Каждый год для изучения выбирается
определенный исторический период. Став на время работы лагеря жителем
средневекового города Волжской Булгарии X-XIII вв., дети пробуют себя в роли
персонажей истории – ремесленника, воина, правителя и пр. Параллельно
они слушают курс лекций по истории, познакомятся с бытом и нравами эпохи,
законами и обычаями, и сами становятся участниками исторических событий.
Ребята занимаются изготовлением украшений из меди и латуни, осваивают
мастерство гончара, учатся работать с кожей, плести пояса, готовить на
костре блюда, любимые нашими предками, скакать на лошади, и пр. Также в
программу лагеря входят театральная студия и студия выживания, занятия по
историческому фехтованию.
В наше время, когда стираются культурные границы между народами и
унифицируются все стороны жизни, утрачиваются общественные, семейные,
90
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
человеческие ценности, можно сказать, что хранителем и носителем культуры
остается музей. С немалой долей истины можно сказать, что если не будет
музея – не будет и культуры.
Тенденции развития современного общества во всем мире направлены
на стирание культурных границ, потерю народами и странами культурноисторического своеобразия. В ответ на это возникает противоположное
движение - за сохранение культурной независимости. Составляющей такого
движения является и музейная деятельность по сохранению и представлению
культурного наследия. Создаваемая хранящимися в музее подлинными
предметами атмосфера позволяет «вспомнить лицо», «извлекает из
подсознания» черты, активно стираемые глобализацией.
Национальный музей уникален по составу, количеству и качеству
коллекций, охватывающих огромное культурное пространство. Многие
имеющиеся в музее коллекции, в том числе по этнографии и культуре татар и
других тюркских народов, мемориальные коллекции Г. Тукая, К. Насыри, Ш.
Марджани, Г. Исхаки и ряд других деятелей культуры, не могут быть повторены
в наше время ни в одном другом музее. Их невозможно собрать по причине
отсутствия в бытовом и культурном пространстве.
Музей хранит самое большое в мире собрание по истории и культуре
татарского народа и его культурных представителей, и в этом смысле является
ведущим музеем по представлению его наследия на общероссийском и
мировом «культурном поле», в том числе и в контексте тюркской культуры.
Tataristan Milli Müzesi - Национальный музей Республики Татарстан
91
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Anarkul İsiralieva
Kırgızistan Devlet Tarih Müzesi Müdürü.
Kırgızistan’ın Narın şehrinde doğmuştur. 1980 yılında Kırgız Devlet
Üniversitesinin Tarih Fakültesini bitirmiştir. 1981 yılından itibaren
Kırgızistan Devlet Tarih Müzesi’nde çalışmakta olup, 1992-2010
yılları arasında Bilim ve Sergi Bölümü Başkanı, 2010 yılında Bilimden
sorumlu Müdür Yardımcısı, 2010 yılından itibaren müdürüdür. Bilimsel
kavram teoriler yazarı, Bişkek’te ve Kırgızistan’ın diğer şehirlerinde
düzenlenen yaklaşık 200 mobil ve sabit müze sergisinin küratörüdür.
Tarih Müzesi’nin daimi sergisinin bilim kavrayışının yazarıdır.
Анаркуль Ыбыкеевна Исиралиева
Родилась в Нарыне, Кыргызстан. Окончила исторический факультет
Кыргызского государственного университета (1980). С 1981 года
работает в Государственном историческом музее Кыргызстана, в
1992-2010 гг. – заведующая научно-экспозиционным отделом, в
KIRGIZİSTAN
2010 г. – заместитель директора по науке, с 2010 г. – директор.
Автор научных концепций и около 200 мобильных и стационарных
экспозиций музеев в Бишкеке и других городах Кыргызстана. Автор
научной концепции стационарной экспозиции исторического музея.
92
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
KIRGIZİSTAN CUMHURİYETİ DEVLET TARİH MÜZESİ, GEÇMİŞİ VE GELECEĞİ
Çağdaş müze, toplumun farklı sınıfları ile ilgili çalışarak ülkenin tarihsel
ve kültürel mirasının etkin kullanılmasını ve saklanmasını amaçlayan en
önemli sosyal kültürel enstitülerinden biridir. Kendi faaliyetlerinin geliştirilmesi
sonucunda müze, farklı kültürlerin ve halkların temsilcileri arasında kendine
özgü bir köprü ve yeni sosyo ekonomik gerçeklerin kaynağı olmaktadır. Kırgızistan
Cumhuriyeti Müzesi, toplum için değerli olan tarih, kültür ve doğa objelerinin
saklandığı ülkenin kültürel alanının bir parçasıdır. Kırgızistan Cumhuriyeti Devlet
Tarih Müzesi Kırgızistan’ın ilk ve günümüzdeki en büyük müzesidir. Müze 1925
yılında kurulmuştur. Onun kuruluşu Kırgız halkının kültürel ve tarihsel anıtlarının
devamlı bir şekilde incelenmesinde, toplanmasında ve saklanmasında başlangıç
olarak görülmektedir. Müzenin ilk müdürü ve kurucusu olarak ünlü etnografyacı
Leningrad Üniversitesi mezunu S.M. Abramzon bilinmektedir. Onun liderliğinde
1926 yılında müzenin etnografik koleksiyonunun tamamlanmasının başlangıcı
olan Alay Vadisi’ne ilk kapsamlı müze gezisi gerçekleştirilmiştir.
Arkeoloji arşivlerinin oluşmasının başlangıcı ünlü arkeolog A.M. Bernştam
ile ilişkilidir. Sadece müzeciliğin gelişimine değil tarihin önemli sorularının
incelenmesine de büyük katkı sağlayan S.K. Kerimbaev, S.U. Usenbaev, K.E.
Antipina, V.E. Galitski gibi tarihçilerin, arşivlerin tamamlanmasında ve Sovyet
dönemine ait olan ilk sergilerin oluşumuna da katkıda bulunmuşlardır. Günümüzde
Devlet Tarih Müzesi, Kırgızistan’ın tarihi değerleri açısından en büyük arşividir
ve koleksiyonlarında 130 binden fazla obje bulunmaktadır. Müzenin birçok eseri
eşsizdir ve insanlığın genel tarihinin bir parçası olarak dünya çapında önem
taşımaktadır. Ayrıca arkeolojik arşivin objeleri de dikkat çekicidir.
Kırgızistan’ın toprakları kültür ve tarih objeleri açısından olağanüstü
zenginliktedir ve ülke asırlarca önemli olayların merkezi olmuştur. Her dönem,
eski insanların yerleşimleri, mezarlar, eski Türklere ait heykeller, ortaçağa ait
şehirlerin ve arkeolojik anıtların harabeleri gibi kendine özgü tarihi ve arkeolojik
tarzda izler bırakmıştır. Müzemizde Kırgızistan’ın antik, eski ve Ortaçağ tarihini
anlatan zengin arkeolojik koleksiyonlar toplanmaktadır. Saklar’ın hayvan
üslubunda yapılmış (M.Ö III-VII. yy.) ve Kavimler Göçü (I-V. yy.) dönemine ait
polikrom tarzındaki objelerden oluşan altın ve değerli taş koleksiyonu müzenin
gururu olarak tanımlanmaktadır.
Tüm M.Ö. III-VII. Yüzyıla ait olan objeler olağanüstü bir canlılık, güzellik ve
anlatım gücüyle fark edilmektedir. Bunlar ünlü İskitlerin sanat eserlerini andıran
küçük altın ceylan ve altın horoz heykeli, iki doğanı gösteren kakmalı küpeler ve
diğerleridir.
En parlak ve zengin komplekslerinden biri olarak Kavimler Göçü dönemine
ait olan Çuy Vadisi’ndeki Şamşi Mezarlığı sayılmaktadır. 150 altın, gümüş ve
bronzdan yapılan objeler bilhassa diadem, alçak kabartmalı bayan yaka süsleri,
altın salkım küpeler ve yaşam ağacı dövmesinin taklidi olan altın ritüel maske
gibi buluntular dikkat çekmektedir. Çuy Vadisi’nde eski Türk devletlerinin başkenti
Suyab şehrinin bulunduğu yerde Ak-Beşim Kasabası yer almaktadır. Anıt, dünyada
İpek yolunun en büyük şehirlerinden biri olarak bilinmektedir. Müzemizde, Suyab
kazıları sırasında ortaya çıkan Buda resimli yaldızlı bronz levhalar ve Kırgızistan’ın
93
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
kuzeyinde toplanan bronz heykelcikler saklanmaktadır.
Kırgızistanın Türk dönemi tarihini müzenin koleksiyonunda çeşitli eserler
temsil ediyor. Müzede VI.-X. yüzyıla ait eski Türk yapıt koleksiyonu, farklı dönemlere
ait kitabeler bunun dahilindedir. (VII.-X. yy.).
Müzede XIX. yüzyılın ikinci yarısına ve XX. yüzyılın birinci yarısına ait zengin
etnografik koleksiyonlar sergilenmektedir. Bu muhteşem ürünlerin içinde Kırgız
ustaların elleri ile yapılmış keçe, yün, deri ve ahşap eserler vardır. Kırgız geleneksel
nakışları, kıyafetleri, kendine özgü kadın süsleri, sanatsal binicilik ekipmanları yer
almaktadır. Kırgız nakışı eski bir geleneğe sahiptir ve diğerlerinden ayrılan yönü
ulusal özgünlüğü ve sanatsal değeridir. Nakış ile giysi, şapka ve duvar kilimleri
süslenir.
Halk sanatında deri kabartması da yer almaktadır. Deriden kıyafet, ev
eşyaları ve hoşum da dikilir. Kabartma ile Kookor (Kımız kapları), kulpsuz fincanların
saklanması ve taşınması için kutuları süslemektedirler. Metal üzerine yapılan
sanatsal işlemeler Kırgız halk sanatının en eski türlerinden biridir. Gümüşten;
bayan süsleri, yaka takıları, yüzükler, bilezikler, gümüş erkek kemerleri, sandıklar,
kap kacağı saklamak için yapılmış kutular ve at koşumları Kırgız sanatının eşsiz
örneklerindendir.
Tarih Müzesi’nin zengin koleksiyonu tüm sergilerin temelini teşkil
etmektedir. Araştırmalarda ve bilimsel yayınlarda örnek olarak kullanılmaktadır.
Koleksiyon bazında oluşan sergiler defalarca Rusya, Almanya, Japonya, Türkiye,
Fransa, İsviçre ve Finlandiya’da sergilenmiştir. 1984 yılında inşa edilen V.İ. Lenin
Müzesi’nin binası 1991 yılında Kırgız Cumhuriyeti Devlet Tarih Müzesi’ne verilmiştir.
Günümüzde müzenin teşhir salonları şunlardan oluşmaktadır: “Kırgızistan Tarihi:
Kırgızistan Devlet Tarih Müzesi Teşhir Salonu - В экспозиции Государственного исторического музея
Кыргызстана
94
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Eski Dönemlerinden XIX. Yüzyılın Ortasına Kadar’, “Sovyet döneminde Kırgızistan”,
“Eski Kırgızistan’ın Altını” ve “XIX – XX. Yüzyıl Kırgız Halkının Gümüş Takıları’.
Tarih Müzesi’nin temel sorunlarından biri Kırgızistan’ın Antik çağlardan
günümüze kadar tarihini yansıtan yeni teşhirin oluşturulma çabalarıdır. Müzede
yeni sergilerin tasarımı, bilimsel konsept ve binanın restorasyon projesi
hazırlanmıştır.
Dünyanın birçok müzesinde olduğu gibi bizim müzemizin de en önemli
problemi arşivlerinin tamamlanmasıdır. Eskiden, Sovyet döneminde, müze
araştırma merkezlerinden, bakanlıklardan, ilgili departmanlardan çalışmaların ve
sanayi işletmelerinin numuneleri karşılıksız alınıyordu. Şimdi ise piyasa şartlarında
müzenin eserler satın almak ve tarihi yerel etnografya gezileri organize etmek
için imkanı azdır ve maalesef antikaların büyük bir kısmı özel koleksiyoncularca
alınmaktadır ve bu eserlerin izleri Kırgızistan sınırları dışında kaybedilmektedir.
Yine de, arkeoloji bölümünün araştırmacıları Kırgıziştan Cumhuriyet Ulusal
Bilimler Akademisi tarafından yapılan arkeoloji gezilerine ve Uluslararası gezilere
katılmaktadır. Örneğin, müzeye 1999-2002 yılları arasında Sonkul Vadisi’nde ve
Alay’da çalışmalarını sürdüren Kırgız-Türk gezisinden Antik Çağ ve Ortaçağ’a
ait göçebelerin kültürlerinin incelenmesi için ilginç materyaller alınmıştır. Üç
yıl boyunca müzenin araştırmacıları T. Çargınov ve Ç. Joldoşev Rusya Bilimler
Akademisi’ni Sibirya bölümünün Uluslarası paleolitik gezisinde yer almışlardır.
Müzenin arşivine binden fazla taştan yapılan ürün alınmıştır. Arkeoloji bölümünün
araştırmacıları Y. Balasaguni Kırgız Devlet Üniversitesi ile yapılan ortak gezilerde
Koçkor Vadisi’nde ve Isıkkul’da özel amaçlı epigrafik anıtları incelemektedirler.
Onlar tarafından, Kırgızistan topraklarındaki Göktürk Kağanlıklarının tarihleri
Teşhir Detayı - Фрагмент экспозиции
95
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
hakkında yeni sayfaları açan ve şu ana kadar bilinmeyen epigrafik anıtlar ortaya
çıkarılmıştır.
Devlet Tarih Müzesi’de dünyanın birçok müzesi ile yakından çalışmaktadır.
En kapsamlı uluslararası sergileri; “Göçebe Kırgızların Maddi ve Manevi Kültürleri
M.Ö. V-XX. yüzyıl.”( Fransa, Paris, İnsan Müzesi, Mayıs 1998), “Kırgızistan’ın Eski
Anıtları” (Moskova, Mart 1999 “Intermuseum, fesTuvalinin diploması verildi),
“Kırgız Halkının El Sanatları XIX-XX. yy.” (Cenevre, İsviçre, Eylül 2002), “Yazıtlar”
(Moskova, Haziran “ Intermuseum -2012 “, fesTuvalinin diploması verildi ).
Müze Uluslararası ortak çalışmalar için açıktır. 2013 yılında sadece ortak
tasarlanmış ve düzenlenmiş projeler;
• Cam ve metal arkeolojik materyallerin spektral analizinin gerçekleştirilmesi
(Japonya Tokyo Teknolojisi Üniversitesi Yeşil Bilim Araştırma Merkezi ile birlikte).
Bunun içinde Şamşi hazinesinden eşsiz altın objeler yer almaktadır.
•“Orta Asya ve Kore kültürünün geliştirilmesinde Uluslararası işbirliği
sözleşmesi” kapsamında arkeolojik materyalleri sayısallaştırma işlemleri yapıldı.
2013 Ekim ayında “Büyük İpek Yolu” Müzesi (Çin, Sian) ile, bilimsel bilgi,
sergi ve yayın değişimi hakkında uzun vadeli bir sözleşme imzalandı. Uluslararası
ilişkilerin daha da gelişmesi müze için bir öncelik olmaya devam etmektedir. Genel
olarak aşağıdaki projelerin gerçekleştirilmesi mümkün görülmektedir;
• İncelenen objelerin müzeleştirme, restorasyon ve korunmasının organize
edilmesi ve aynı zamanda ortak arkeolojik ve etnografik gezilerin düzenlenmesi,
• Dünyanın kültürel mirasını tanıtma amaçlı sergiler arasında büyük çaplı
değişimler yapılması,
• Müzecilik, kültürel mirasının korunması, tematik bilimsel problemler
hakkında ortak bilimsel seminerler ve yuvarlak masa toplantıları düzenlenmesi,
• “Kavimler Göçü’nün izlerinden,” “Dünyanın Petroglifleri”, “Orta Asya
Türkleri”, “Büyük İpek Yolu” ve diğerleri gibi çok yönlü uluslararası projelerin
gerçekleştirilmesi.
Müzenin ana görevi şu anda sürekli çalışan bir teşhirin oluşturulması, veri
tabanı stoklarına kolay erişimin sağlanması, turistik ve eğitimsel programların
geliştirilmesidir. Günümüzde acil sorunların başarı ile çözülmesinin vazgeçilmez
koşulu dijital platforma geçistir. Çağdaş müzecilik; envanter ve arşivlerin
incelenmesi ve aynı zamanda teşhir ve tanıtım konusunda son teknolojiler olmadan
düşünülmez hale gelmiştir. Tarih müzesi arşivlerinin aşamalı olarak dijitalleşmesi
ve, elektronik katalog oluşturma, sanal sergi ve yayınlar, sergileme ve eğitimsel
faaliyetler üzerine bilgisayar müze programları çalışmaları devam etmektedir.
Böylece, Kırgızistan Cumhuriyeti Devlet Tarih Müzesi, Kırgızistan’ın uzun
tarihinin ulusal hazinesi olarak, neredeyse bir yüzyıllık geçmişe ve deneyime
sahiptir. Hala dinamik ve gelişen işbirliğine ve yeni trendlere açıktır.
96
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Kırgızistan Tarih Müzesi, Şamşi Mezarlığından Altın Maske - ГИМ КР. Маска. Золото, сердолик.
20,4х15,3. Могильник Шамши
97
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
ГОСУДАРСТВЕННЫЙ ИСТОРИЧЕСКИЙ МУЗЕЙ КЫРГЫЗСКОЙ РЕСПУБЛИКИ:
ИСТОРИЯ И ПЕРСПЕКТИВЫ
Современный
КЫРГЫЗСТАН
музей является одним из важнейших социокультурных институтов, призванных сохранять и эффективно использовать
историко-культурное наследие страны, тесно взаимодействуя с различными
слоями общества. В результате совершенствования своей деятельности
музей становится генератором новой культуры в условиях современной
социально-экономической действительности, своеобразным мостом между
представителями различных культур и народов.
Музеи Кыргызской Республики – это часть культурного пространства
страны, в котором происходит сохранение ценных для общества объектов
истории, культуры и природы.
Государственный исторический музей Кыргызской Республики
является первым и в настоящее время крупнейшим музеем Кыргызстана.
Музей основан в 1925 году. Его создание явилось началом систематического
сбора, сохранения и изучения памятников истории и культуры кыргызского
народа. Организатором и первым директором музея был выпускник
Ленинградского университета, известный в наши дни этнограф С.М. Абрамзон.
Под его руководством в 1926 году была осуществлена первая комплексная
экспедиция музея в Алайскую долину, положившая начало комплектованию
этнографических коллекций музея. Начало комплектования археологических
фондов связано с именем известного археолога А.М. Бернштама. В 1947
году в музее начал работу отдел социалистического строительства. Большая
заслуга по комплектованию фондов и созданию первых экспозиций по
истории советского периода принадлежит ученым-историкам С.К.Керимбаеву,
С.У.Усенбаеву, К.Е.Антипиной, В.Е. Галицкому, которые внесли существенный
вклад не только в развитие музейного дела, но и исследовании актуальных
проблем исторической науки.
Сегодня Государственный исторический музей – крупнейшее хранилище
уникальных исторических ценностей и раритетов Кыргызстана. Его фонды
насчитывают более 130 тыс. музейных предметов. Многие собрания музея
уникальны и имеют мировое значение как часть общей истории человечества.
Особый интерес представляют материалы археологического фонда. Территория
Кыргызстана необычайно богата памятниками истории и культуры. На
протяжении многих столетий Кыргызстан был центром важнейших событий.
Каждая эпоха оставила свой неповторимый след в виде исторических и
археологических памятников: стоянки древних людей, могильники, каменные
изваяния древних тюрков, руины средневековых городов и памятников
архитектуры. В нашем музее собраны богатейшие археологические коллекции,
на основе которых музей показывает древнейшую, древнюю и средневековую
историю Кыргызстана.
Гордостью музея является собрание художественных изделий из золота
и драгоценных камней, основу которого составляют предметы, выполненные
в сакском «зверином стиле» (VII–III вв. до н.э.) и полихромном стиле эпохи
«великого переселения народов» (I – Vвв.). Все предметы VII – III вв. до н.э.
отличаются необычайной жизненностью, экспрессией, лаконизмом формы.
Это сходные с известными памятниками скифского искусства скульптурка
золотого джейрана и изящная фигурка золотого петуха, серьга с инкрустацией
98
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
и зернью, на которой изображены два сокола, и другие.
Одним из ярких и богатых комплексов эпохи«великого переселения
народов» являются находки из могильника Шамши Чуйской долины. Среди
150 предметов из золота, серебра и бронзы особенно примечательны такие
уникальные находки, как диадема с шумящими подвесками, нагрудное
украшение с барельефом женщины, золотые височные и накосные подвески и
уникальная золотая ритуальная маска с имитацией татуировки «древа жизни».
В Чуйской долине расположено городище Ак-Бешим– столица раннетюркских
государств (город Суяб). Памятник широко известен в мире как один из
крупнейших городов на Великом шелковом пути. В фондах нашего музея
хранятся бронзовые позолоченные бляхи с изображением Будды из
раскопанного храма этого городища, и коллекция бронзовых статуэток с других
поселений севера Кыргызстана.
Тюркское время на территории Кыргызстана представлено в коллекциях
музея разнообразными археологическими памятниками. В музее хранится
коллекция древнетюрской каменной скульптуры VI – Xвв., эпиграфические
памятники различных эпох, в том числе камни с древнетюркской письменностью
(VII–X вв.).
Музей располагает богатыми этнографическими коллекциями конца
XIX– нач. XX вв. и современности. Среди них великолепные изделия из войлока,
шерсти, чия, кожи, дерева, созданные руками кыргызских мастеров. Имеются
коллекции традиционной кыргызской вышивки, ворсового и безворсового
ткачества, национальной одежды, самобытных женских украшений,
высокохудожественных предметов конского снаряжения.
Кыргызская вышивка имеет древние традиции и отличается
национальным своеобразием и высокими художественными достоинствами.
Вышивкой украшали настенные ковры, одежду, головные уборы.
Своеобразный вид народного искусства составляет тиснение по
коже. Из кожи шили одежду, домашнюю утварь и конскую сбрую. Тиснением
украшали сосуды для кумыса (коокор), футляры для хранения и перевозки
пиал. Художественная обработка металлов - один из древнейших видов
кыргызского народного искусства. Из серебра изготавливали женские
украшения: накосные, нагрудные, височные подвески, перстни, браслеты,
серебром украшали мужские пояса, принадлежности конской сбруи, предметы
быта – сундучки, футляры для хранения посуды.
Богатейшие коллекции Исторического музея являются основой всех его
экспозиций, используются для научных исследований и в качестве иллюстраций
многочисленных научных и научно-популярных изданий. Они неоднократно
экспонировались в Германии, Японии, Турции, Франции, Швейцарии,
Финляндии, в центральных городах России.В 1991 году Государственному
историческому музею КР было передано здание филиала Центрального музея
В.И. Ленина, построенного в 1984 году. На сегодняшний день в музее работают
стационарные выставки: «Из истории Кыргызстана с древнейших времен
до середины XIX века», «Кыргызстан в советский период», а также созданы
фонды открытого хранения – выставки «Золото древнего Кыргызстана» и
«Серебряные украшения кыргызского народа конца XIX - нач. XX вв.».
Одной из основных проблем Исторического музея является создание
новой постоянной экспозиции, отражающей историю Кыргызстана с
древнейших времен до наших дней. В музее разработана научная концепция
новой экспозиции и художественный проект реконструкции здания и
оформления новых экспозиций.
99
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Важной проблемой нашего музея, как и многих музеев мира, остаётся
комплектование фондов. В прошлом, в советский период, музей безвозмездно
получал материалы научных учреждений, министерств, ведомств, образцы
продукции промышленных предприятий. В настоящее время, в условиях рынка
музею не хватает средств на покупку экспонатов и организацию историкобытовых, этнографических экспедиций и, к сожалению, значительное
количество раритетов уходит в частные коллекции или их след теряется
за пределами Кыргызстана.Тем не менее, научные сотрудники отдела
археологии принимают участие в археологических экспедициях НАН КР и
международных экспедициях. К примеру, интересные материалы поступили
в музей из Кыргызско-турецкой экспедиции по изучению культуры ранних и
средневековых кочевников Кыргызстана, работавшей в 1999 – 2002 годах в
Сонкульской долине и на Алае. В течение трех лет научные сотрудники музея
Т. Чаргынов и Ч. Жолдошев. Работали в международной палеолитической
экспедиции Сибирского отделения Российской Академии наук. В фонды музея
поступили более одной тысячи изделий из камня. Сотрудники отдела археологии
в совместных экспедициях с Кыргызским национальным университетом им.
Ж.Баласагына целенаправленно изучают памятники эпиграфики в Кочкорской
долине и на Иссык-Куле. Ими открыты неизвестные ранее эпиграфические
памятники, раскрывающие новые страницы истории тюркских каганатов на
территории Кыргызстана.
Государственный исторический музей поддерживает тесные связи
со многими музеями мира. Самые крупные международные выставки:
«Материальная и духовная культура кочевников Кыргызстана. Vв.до н.э. –
XXв.» (Франция, Париж, Музей человека, май 1998 г.), «Памятники древнего
Кыргызстана» (Москва, март 1999 г.; отмечена дипломом фестиваля
«Интермузей – 1999»), «Декоративно-прикладное искусство кыргызского
народа. XIX – XX вв.» (Швейцария, Женева, сентябрь 2002 г.), «Памятники
письменности на камне» (Москва, июнь 2012 г.; отмечена дипломом фестиваля
«Интермузей – 2012»).
Музей открыт для международного сотрудничества. Только в 2013 году
совместно с партнёрами разработаны и осуществлены проекты:
• проведение спектрального анализа археологических материалов из стекла
и металла, в том числе уникальных золотых экспонатов из Шамшинского
клада (совместно с Исследовательским Центром Зеленых Наук Токийского
Технологического Университета Японии).
•
оцифровка материалов археологического фонда в рамках меморандума
о «Международном сотрудничестве по развитию культуры Центральной Азии и
Кореи».
В октябре 2013 года нами заключен долгосрочный договор с музеем
«Великий шелковый путь» (Китай, Сиань) по обмену научной информацией,
выставками и издательской деятельности. Дальнейшее расширение
международных связей остается приоритетным направлением в деятельности
музея. В этом плане нам видится перспективным осуществление таких
проектов как:
• организация совместных археологических и этнографических
экспедиций, с одновременной реализацией проектов по консервации,
реставрации и музеефикации исследуемых объектов;
•
широкий обмен выставками, с целью популяризации мирового
культурного наследия;
•
проведение совместных научных семинаров и круглых столов по
100
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
музейному делу, сохранению культурного наследия, тематическим научным
проблемам;
•
осуществление многосторонних международных проектов «Петроглифы
стран мира», «По следам Великого переселения народов», «Тюрки Центральной
Азии», «Великий Шелковый путь» и другие.
Главной задачей деятельности музея в настоящее время остаётся
создание новой постоянной экспозиции, а также расширение доступа к
информационным базам фондовых собраний и расширение образовательных
и туристических программ.
Непременное условие успешного решения неотложных проблем,
которые сегодня особенно остро стоят перед нами – это компьютеризация
музеев. Современная музейная деятельность как в области сохранения учета
и научного изучения фондов, так и в области экспозиционной, выставочной,
просветительной работы немыслимо без новейших технологий. Исторический
музей продолжает работу по внедрению компьютерных музейных программ
для экспозиционной и просветительской деятельности, поэтапной
компьютеризации фондов, созданию электронной картотеки, виртуальных
выставок и издания рекламной продукции.
Таким образом, Государственный исторический музей Кыргызстана,
являясь национальной сокровищницей памятников многовековой истории
Кыргызстана, имеет за своими плечами почти вековой опыт, но остаётся
динамичным и развивающимся, открытым к сотрудничеству и новым
тенденциям.
Kırgızistan Tarih Müzesi, Geleneksel Mercan Takılar - Государственный исторический музей
Кыргызской Республики. Украшения из кораллов
101
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Bilge Kanlı
1980 yılında Kıbrıs’ta doğmuştur. 2002 yılında Doğu Akdeniz
Üniversitesi’nin Arkeoloji
ve Sanat Tarihi Fakültesini bitirmiştir.
KKTC’de yapılan arkeolojik araştırmalara katılmıştır. 2003 yılından
itibaren Gazimagusa’daki Anıtlar ve Müzeler Dairesi’nde arkeolog
olarak çalışmaktadır.
Бильге Канлы
Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti
Родилась в 1980 г. на Кипре. В 2002 г. окончила факультет археологии
и истории искусств Университета Догу Акдениз (Северный Кипр).
Участвовала в археологических исследованиях на Северном Кипре.
С 2003 г. – археолог Управления памятников и музеев в Магусе.
102
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
KUZEY KIBRIS’IN KÜLTÜREL MİRASI VE MÜZELER
Kıbrıs’ın başkenti olan Lefkoşa’nın Kıbrıs Tarihi açısından büyük önemi
vardır. Lefkoşa, Bizans, Lüzinyan, Venedik, Osmanlı ve İngiliz tarih ve kültürünü
içinde barındıran önemli bir Akdeniz kentidir.
Derviş Paşa Konağı surlar içinde tarihi çevre dokusunu en yoğun biçimde
koruyan Arabahmet Mahallesi Beliğ Paşa sokakta yer almaktadır. 19. yüzyıl
başlarında inşa edilmiş, iki giriş kapısı olan konağın ana giriş kapısı üzerinde hicri
1219 (miladi 1807) tarihi okunmaktadır. Konak sahibine atfen Derviş Paşa Konağı
ismi ile anılmaktadır.
Derviş Paşa Kıbrıs’ta ilk Türk gazetesi olan ‘’Zaman’’ gazetesini çıkaran
şahıstır. Esas adı Tüccarbaşı Hacı Derviş’tir. Zaman gazetesinin ilk sayısı 25 Aralık
1891’de yayınlanmış ve zamanla gazetenin seviyesi yükselmiş, sesi Anavatan’da
bile duyulmaya başlanmıştır. Bundan dolayı gazetenin sahibi olan Tüccarbaşı Hacı
Derviş Efendi’ye ‘’Mir-i miran’’ rütbesi verilmiş ve Derviş Paşa diye anılır olmuştur.
İki katlı konağın alt katı taştan, üst katı ise kerpiçten inşa edilmiştir. Sadece yola
çıkıntı yapan başoda dolma sistemi (ahşap iskelet, içi moloz taş dolgu) ile inşa
edilmiştir. Sonradan ilave edildiği belli olan başodanın süslemeli tavanında miladi
1869 tarihi okunmaktadır. Konak ‘’L’’ planlı olup geniş bir iç avlusu vardır. Alt kat
odaları iç bahçeyi çevreleyen revaklı galerilere açılmaktadır. Üst katta avludaki
haznenin üzerine oturan ahşap bir merdivenle çıkılmakta ve bu kattaki odalar
sonradan kapatılan bir sofaya açılmaktadır. Yola çıkıntı yapan başoda’yı (selamlık
odası) büyüklüğü, iç süsleme tavan kaplaması ve çatı saçakları ile diğer odalardan
ayrılmaktadır. Konakta genel olarak yaşantının üst kat odalarda geçtiği, alt kat
odalarının ise daha ziyade depolama, hizmetçi ve servis odaları olarak kullanıldığını
söyleyebiliriz. Konağın aşevi, hamam ve helâ kısımları esas binadan ayrı, avlunun
kuzey tarafında yer almaktadır. Şu anda üstü tamamen çökmüş olan bu kısımların
sadece duvarları ayakta durmaktadır. Konağın günümüzde yaşayan sahiplerinden
aldığımız bilgi ve mevcut izlere göre iki katlı olduğu anlaşılan bu bölümden
konağın üst katına bir köprü ile bağlantı sağlanmaktaydı. Zaman içinde geçirdiği
kötü kullanımlar ve bakımlar dolayısıyla eskisinden harap duruma gelen konağın
1974 Barış Harekâtında bombayla isabet alması sonucunda, yola çıkıntı yapan
başodanın güneybatı köşesi yıkılmış ve tehlikeli hale gelmişti. Bu nedenle 1975
yılında başlatılan kamulaştırma işlemleri 1978 yılına kadar sürmüş ve 1979 yılında
yenileme çalışmalarına başlanılmıştır. Eski Eserler ve Müzeler Dairesi tarafından
K.K.T.C’ de gerçekleştirilen ilk büyük çaplı yenileme uygulaması olması açısından
oldukça önemli olan Derviş Paşa Konağı Restorasyonu T.C. yardımları ile 1986
yılında tamamlanmıştır. Konak, 21 Mart 1988 yılında retore edilerek Etnografya
Müzesi olarak hizmete açılmıştır.
Mevlevi Tekke Müzesi ise Kıbrıs’ın en önemli yapılarından biridir. 17.
yüzyıl başlarında Emine Hatun’un bağışladığı geniş arazi üzerine inşa edilmiştir.
Mevlevi tarikatının Kıbrıs’ta bir uzantısı olarak kullanılan Mevlevihanesinin daha
önce kurulan Arap Ahmet Mevlevihanesi ile Ferhat Paşa Mevlevihane sinin bir
devamı olarak kabul edilmektedir. Kıbrıs’ın Osmanlı idaresine girdiği 1571 yılından
sonra diğer tarikatların yanı sıra Konya ve Karaman gibi yerleşim birimlerinden
Kıbrıs’a göç edenler tarafından getirildiği tahmin edilmektedir. Fetihten sonra
adaya gelen Türklerin çoğu Konyalı olduğundan Mevlana’nın hayat tarzını kabul
ettirmek istemişler ve Lefkoşa’da bu tekkeyi kurmuşlardır. Zamanla ölen Mevlevi
103
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
ileri gelenleri arka odalara gömülerek türbe haline getirilmiştir. Mevlevi Tekkesi
ilk yapıldığı dönemde semahane, türbe, derviş odaları, mutfak, misafir odaları
gibi bölümler içermekteydi. Ayrıca içinde hiç suyu eksik olmayan bir Şadırvan su
kuyusunun bulunduğu ve çeşitli meyve ağaçlarının ekili olduğu büyük bir bahçesi
olduğu bilinmektedir. 1954 yılında işlevini yitiren tekkenin odaları 1956 yılında Türk
çocuk yuvası olarak kullanılmaya başlanmıştır. 30 Nisan 1963 tarihinde ise Kıbrıs
Türk Müzesi olarak düzenlenmiş olup, ilk Türk Müzesi olma özelliğini taşıyan
Müzenin, semahane bölümünde Kıbrıs Türk Kültürünü yansıtan Etnoğrafik eserler,
Mevlevi giyisileri ve müzik aletleri sergilenmektedir. Müzenin tamamının bir
Mevlevi Tekke Müzesi olarak yeniden düzenlenmesi daha uygun görüldüğünden,
2001-2002 yılları arasında restore edilmiş sergilenmesi yenilenerek düzenlenmiş
ve 7 Aralık 2002 tarihinde yeniden hizmete açılmıştır.
Yeni Cami Mahallesi’nde Lüzinyan Evi olarak bilinen ve 15. yüzyılda inşa
edilmiş olan konak, Osmanlı, Lüzinyan ve Venedik eserlerinin sergilendiği bir
müze olarak geçmiş yıllarda hizmet veriyordu. Uzun süredir kapalı olan müzenin
restorasyon aşamasından geçip önümüzdeki aylarda açılması tasarlanıyor.
Projenin düzenlenecek kısımları şöyle; Bilgi - Tanıtım Odası, Müze Bölümü, Tekstil
malzemelerinin sergileneceği bölüm, Kına Gecesi Odası, Osmanlı Cumbalı Oda ve
Lüzinyan Dönemine ait yemek odası. Ayrıca dış düzenlemede bahçeyi çevreleyen
duvarlar Bizans Dönemi, Lüzinyan Dönemi, Venedik Bölümü, Osmanlı Dönemi ve
İngiliz Dönemini olarak kısımlara ayrılarak dönemleri yansıtan duvar resimleriyle
süslenecek. Müze binası tamamlandıktan sonra yeniden düzenlenecek olan bahçe,
konsepte uygun kokteyl, resepsiyon gibi etkinliklerde de kullanılabilecek. Mekânda
bulunan büfede ise Kıbrıs’a özgü yiyecek ve içecek servisi yaparak ziyaretçilerin
ilgisini çekmeye çalışılacak.
Sultan Mahmut Kütüphanesi (Lefkoşa) - Библиотека Султана Махмуда, Никосия
104
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Önceleri Gazimağusa’nın bulunduğu yere M.Ö 285-247 yıllarında Mısır Kralı
Potolome Philadelphus tarafından küçük bir kıyı yerleşim yeri olarak kurulduğu
ve kralın yeni kente kız kardeşi Arsinoe’nin adını verdiği söylenir. Salamis’in
M.S649’da Araplar tarafından yakılıp yıkılması üzerine oradan göçen halkla
büyüyen kent küçük bir liman kentine dönüşmüştür. Kentin adı, Arap Akınlarının
son bulduğu M.S 964 yılından sonra “kumda saklı” anlamına gelen “Ammohostos”
olarak değiştirilmiştir.
Kent, Lüzinyan Dönemin’de (1192-1489) Lefkoşa’dan sonra adanın ikinci
önemli kenti durumuna gelmiş ve Fransızların diliyle “Famagusta” diye tanınmaya
başlamıştır. Batı Hristiyanlığının Ortadoğu’da ellerinde tutabildikleri son yer olan
Akka’nın 1291’de Müslümanlar tarafından zapt edilmesi üzerine birçok Frenk
soylusu ve iş adamlarının Kıbrıs’a gelmesine izin verilmiş ve bunlar Gazimağusa’ya
yerleşerek kenti işlek bir liman ve ticaret merkezi haline getirmişlerdir.
Bugün şehirde hala mevcut olan farklı stildeki birçok kilise, bu tüccarlar tarafından
inşa ettirilmiş, insanların zenginliği de yaptırdıkları kiliselerle ölçüldüğünden,
suriçi, “Kiliseler Mahallesi” durumuna gelmiştir. Lüzinyan Döneminde ise kent,
zengin insanların sosyal yaşamlarına yer veren Lüzinyan Sarayı, Katedral,
Meydan ve Limanı odak noktası alarak gelişir. 1372 yılında Ceneviz üstünlüğü
ile sonuçlanan Venedik-Ceneviz arasındaki savaşta bu bölgenin 1469 yılına
kadar Ceneviz Kanunları ile yönetilmesi kabul edilmiş, bu dönemden başlamak
üzere Venedik döneminin sonuna kadar Gazimağusa adanın başşehri olmuştur.
Ceneviz döneminde, şehir tamamen bir askeri bölge olarak kullanılmıştır. Hem bu
sebeple hem de aynı yıllarda Batı Avrupa’nın Doğu ile direk ilişkiler içine girmesini
sağlayacak deniz yollarını bulması, Kıbrıs’ı bu alanda bir kenara itmiş ve böylece
kentin parlak günleri sona ermiştir.
Panagia Kanakaria Kilisesi (Boltaşlı Köyü) - Церковь Панагия Канакария, Болташлы Кёй
105
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Kilis Sancak Bey’i olan Canbulat, Kıbrıs’ın fethine karar verildiği zaman
hazırlanan kuvvetler arasına bilhassa Anadolu Beylerbeyi İskender Paşa’nın
tavsiyesi üzerine dahil edilir. Lefkoşa’nın fethinde üstün yararlılıkları görüldüğünden
18 Eylül 1570’te Mağusa’yı kuşatan Osmanlı Ordusu’nun sağ kanadına İskender
Paşa ve Derviş Paşa ile birlikte görevlendirilir. En kanlı çarpışmaların yer aldığı
Arsenal Burcu’na Venedik askerleri Osmanlı Ordusunun kaleye girmesini
engellemek için keskin bıçaklarla kaplı çark yerleştirilir. Bu durum üzerine kaleye
girmesi imkansız hale gelen Osmanlı ordusunun önünü açmak için, Canbulat
Paşa beyaz atının üzerine binerek çarkı durdurmak ister ve beyaz atının üzerinde
çarkın içine girer. Osmanlı ordusu çarkın bozulması ile kaleye girer ve göğüs
göğse savaşır. Bir efsaneye göre çarkta kafası kesilen Canbulat Paşa kafasını
koltuğunun altına koyar ve kılıcını eline alarak atına biner. Bunu gören Osmanlı
askerleri yüreklenerek ve direnerek kaleyi fethederler.
Arsenal Tabyasındaki çarpışma sırasında şehit düşen Canbulat Paşa’nın
Türbesi, uğruna can verdiği tabyanın altına yapılır. Asıl adı Arsenal Tabyası olan bu
tabyanın adı Canbulat Paşa’nın adına hürmeten Canbulat Tabyası olarak değiştirilir.
Bu tabya ilk olarak 1 Ağustos 1968 tarihinde Canbulat Paşa Türbesi ile Osmanlı ve
arkeolojik eserlerin sergilendiği bir müze olarak hizmete açılmıştır. Aradan geçen
uzun zaman sürecinde gerek mekân gerekse sergilemenin yıpranması sonucu
müzenin yeniden düzenlenmesi gereği doğmuştur. Yapılan yeni düzenleme ile
Canbulat Paşa Türbesi’nin yer aldığı mekân Mağusa’nın fethi ve Osmanlıların
şehri kuşatma sırasında yaşananların anlatıldığı ve sergilendiği bir müze olarak
2008 yılında yeniden hizmete açılmıştır.
Bağımsız Ortodoks Kilisesi’nin kurucularından olan Aziz Barnabas’ın
adına yapılan Salamis Nekropol alanındaki Aziz Barnabas Manastırı ile Kilisesi,
Kıbrıs’taki en önemli dini yapılardan biridir. Dini kaynaklar ile antik yazarların
aktardıklarına dayanılarak, Aziz Barnabas’ın Salamis’te doğduğu biliniyor.
Suriye’deki Levi sülalesinden gelen bir Yahudi ailesinden dünya’ya gelmiştir. Dini
eğitimini Kudüs’te sürdürdüğü sırada İsa Peygamber’in mucizelerini Bethesda’da
görme olanağını bulduğu, Hıristiyanlığı kabul ettiği M.S. 33 yılında ailesinden
kendine miras kalan Salamis’teki arazilerini fakirlere dağıttığını ve kendisi için
ayırdığı bir arazinin satışından elde ettiği parayı Kudüs’teki azizlere bağışladığı
bilgileri edinilmektedir. M.S. 45 yılında Hıristiyanlığı yaymak için Tarsuslu Aziz Paul
(Apostolos Pavlos) ve John Mark ile çalışmaya başlar. Ancak Kıbrıs’a ikinci gelişine
rastlayan M.S. 75 yılında yakalanarak Salamis’teki Sinagog yanındaki karanlık bir
hücreye hapsedilir. Aynı gece Salamis’li Suriye Yahudileri tarafından önce taşlanır,
sonra da büyük ocağın içindeki odunların üzerine atılarak yakılır. Kalıntıları ise
taraftarlarının eline geçmemesi için denize atılmak üzere keten bir kumaşa sarılır.
Bu olayı uzaktan izleyen taraftarları, karanlıktan da yararlanarak, cesedini gizlice
alırlar ve bir sanduka içerisinde Salamis’in batısındaki bir harup ağacının altında
bulunan bir antik mezara taşırlar. Göğsünün üzerine de beraberinde taşıdığı
ve kendi yazdığı Aziz Mathews İncili’nin kopyasını da koyduktan sonra mezarı
kapatırlar.
Kıbrıs’taki Ortodoks Kilisesi’nin Antakya Patrikliğinden ayrılıp bağımsızlığa
kavuşması, Aziz Barnabas Kilisesi girişinin sağ tarafındaki niş içerisindeki
yapılan dört freskte konu edilmiştir. Birinci freskte, Aziz Barnabas’ın M.S. 478
yılında Kıbrıs Piskoposu Anthemios’un rüyasına girip ona cesedinin bulunduğu
yeri bildirmesi sahnesi. İkinci freskte, Barnabas’ın kalıntıları ile göğsündeki Aziz
Matthews İncili’nin bulunması sahnesi. Üçüncü freskte, mezarda bulunan incilin
Anthemios ile beraberindeki üç papaz tarafından İstanbul’da Aziz Stephen Kilisesi
avlusunda Bizans İmparatoru Zeno’ya hediye olarak vermesi sahnesi. Ve dördüncü
106
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
sahnede ise İmparator Zeno’nun Anthemios’a verdiği İmparatorluk imtiyazları
sahnesi yer almaktadır. Bu imtiyazlarla Kıbrıs Piskoposu da Bizans İmparatoru
gibi kırmızı mürekkeple imza atmaya, kilise fesTuvallerinde İmparatorlar gibi mor
renkli pelerin giymeye ve üzerine küre ile haç bulunan altın ve gümüşten yapılmış
İmparatorluk asası taşımaya hak kazanmış oluyordu.
İmparator Zeno (M.S. 474 - 491) Kıbrıs Ortodoks Kilisesi’ne bağımsızlığını
vermesinin yanı sıra, Barnabas’ın cesedinin bulunduğu yere görkemli bir manastır
yapması için para yardımında da bulunmuştur. Ancak buraya yapılan kilise ve
manastır M.S. VII. yüzyılda başlayan Arap akınları sırasında yakılıp yıkılmıştır. Bu
kiliseden günümüze sadece şimdiki kilisenin üç apsite ait temel izleri, taş döşemeli
bir yola ait kalıntılar ve birkaç mermer sütun gelebilmiştir. Manastır bugünkü
şeklini 1756 yılında Başpiskopos Philotheos Dönemi’nde almıştır. Kilisenin çan
kulesi ise burada görevli olan üç kardeş papazın mali katkılarıyla 1958 yılında inşa
edilmiştir.
Ağustos 1991 tarihinde manastırda başlatılan yeni düzenlemelerle manastır
odaları Arkeoloji Müzesi’ne dönüştürülürken, kilise de İkon Müzesi’ne dönüştürülür.
Böylece 29 Mayıs 1992 tarihinde “St. Barnabas İkon ve Arkeoloji Müzesi’’ adıyla
ziyarete açılmış olur. Kilisede, bu kiliseye de ait ikonların yanı sıra, Gazimağusa
kazasına bağlı köy kiliselerinden derlenen ikonlar da sergilenmektedir. Manastır
odalarında ise, Neolitik Devir’den başlayarak Bizans döneminin sonuna kadar
tarihlenen arkeolojik eski eserler kronolojik sırayla sergilenmiş durumdadır. Aziz
Barnabas’ın cesedinin bulunduğu yer altındaki antik mezarın üzerine inşa edilen
küçük kilise, manastırın yaklaşık 100 metre doğusundadır. Kilisenin altındaki
mezar odasına 14 basamaklı bir merdivenle ulaşılmaktadır. Bir zamanlar mezar
odasının sağ tarafındaki niş içerisinde, deri hastalıklarına karşı yararlı olduğuna
inanılan kutsal bir su kaynağı (ayazma) bulunmaktaydı.
Salamis antik kenti ise, Magosa’nın 6 km kuzeyinde, Kanlıdere (Pedios)
nehrinin kıyısında yer almaktadır. Bronz Çağı sonlarında kurulan Salamis kentinin
kuruluş efsanesine göre kurucusu Teukros’tur. Atina yakınlarındaki Salamis
adasının kralı Telamon’un oğlu olan Teukros Troia savaşı sırasında kardeşi Ajax’ın
intiharını engelleyemediği için babası tarafından memleketinden kovulur ve
buraya gelerek kenti kurar.Salamis’teki en erken buluntular M.Ö. 11. yüzyıla aittir.
Nekropolisten elde edilen verilere göre bu dönemde kentte Fenike tesiri hakimdir.
M.ö. 708 yılından itibaren ise tüm ada ile birlikte Salamis de Asur hakimiyetine
girmiştir. Kent 669’da sona eren Asur hakimiyetinin ardından bir müddet bağımsız
krallık olarak yaşasa da sonradan Mısır hakimiyetine girmiştir. M.ö. 525 yılında ise
Mısır’ın Perslerin eline geçmesi ile birlikte Kıbrıs da Pers yönetimine girer. Büyük
İskender’in doğu seferi sırasında da Pers yönetiminden kurtulur.
76/77 yıllarında meydana gelen depremler nedeni ile kentin tahrip olduğu
antik kaynaklardan bilinmektedir. Kent yeniden imar edilse de 332-342 yılları
arasında yaşanan depremler sonucunda oturulamaz hale gelir. Constantinus
II daha küçük bir plana göre “Constantia” adıyla kenti yeniden kurar. Yeniden
kurulan kent Kıbrıs adasının başkentliğini Baf’ın elinden alır. 647 yılından itibaren
başlayan Arap akınları, ayrıca depremlerin neden olduğu yıkım ve limanın dolması
sebepleri ile Salamis terk edilir. Salamis’i terk edenlerin Magosa’ya yerleştiği
düşünülmektedir. Kuzey Kıbrıs’taki en önemli ören yerlerinden birisi olan Salamis
kenti 1952-1974 yılları arasındaki kazılarla kısmen açığa çıkarılmıştır. 1974 yılında
kesilen kazı çalışmaları 1999 yılından beri Ankara Üniversitesi ve Doğu Akdeniz
Üniversitesi işbirliği ile yeniden başlatılmıştır. Ören yerinde görülebilecek yapı
kalıntılarının tamamı Roma Dönemine aittir. Söz konusu yapılar gymnasium, forum,
agora ve hamam gibi kamu yapılarıdır. Bugünkü kazılar kentin kuzey merkezinde
107
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
yürütülmekte olup, son on yıl içerisinde bir Roma Hamamı, bir Sütunlu Cadde ile
iki geç dönem yapısı gün ışığına çıkarılmıştır.
Salamis Gymnasiumu, şehrin kuzey ucunda yer alır. Bu alanda yer alan bir
yazıt vasıtası ile burada M.ö. 2. yüzyıla ait Hellenistik bir gymnasiumun varolduğu
anlaşılmaktadır. Sadece üç tarafı revaklarla çevrili olan Hellenistik yapının
depremler sonucunda yıkılması üzerine Augustus devrinde tamir edilerek bir de
doğu revak eklenir. 79 yılındaki depremlerle bir kez daha zarar gören gymnasium
Traianus ve Hadrianus dönemlerinde (2. yüzyıl) bazı ilavelerle yeniden tadil edilir.
Dört tarafı sütunlu revaklarla çevrili palaestranın kuzey ve güney ucunda yer alan,
etraflarında heykeller bulunan havuzlar bu dönemdeki eklemelerdendir. 332-342
yılları arasındaki depremlerle yeniden hasar gören gymnasium Erken Bizans
döneminde II. Constantius zamanında sadece hamamdan ibaret olarak yeniden
inşa edilir.
Salamis Tiyatrosu ise, gymnasiumun güneyinde yer almaktadır. İlk kez
Augustus döneminde inşa edilen tiyatro 1.-2. yüzyıllarda yapılan plan değişiklikleri
ile son şeklini almıştır. 4. yüzyıldaki depremlerle yıkılan yapının taşları Erken Bizans
dönemi hamamlarının yapımında kullanılmıştır. Temelde üç bölümden oluşur:
sahne binası, orkestra ve oturma yerleri. Hem performansların gerçekleştirildiği
hem de kulislerin yer aldığı freskler, nişler, heykeller ile süslenmiş sahne
yapısından günümüze sadece temeller ulaşmıştır. Bir zamanlar üzerleri beyaz
kireç kaplı olan oturma yerleri elliden fazla sıra içermesine karşın bunlardan çok
azı korunmuştur. Tiyatronun 15.000 kişilik bir kapasitesi olduğu düşünülmektedir.
Yapılan onarım ve sağlamlaştırma çalışmalarının ardından bu antik tiyatro çeşitli
kültür ve sanat aktivitelerinin gerçekleştirildiği yaşayan bir mekan olarak halen
hizmet vermektedir.
Ayia Epiphanios Bazilikası, Kıbrıs’ın bilinen en büyük bazilikası olup,
Salamis Harabeleri - Руины античного Саламина
108
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
bu yapı geçmişte Salamis’in Metropolit kilisesi idi. Piskopos Epiphanios’un
görev süresinde yapıldığı (368 - 403) bilinmektedir. Epiphanios’un mermerden
yapılmış mezarı burada bulunmaktadır. Bazilika ondörtlü iki sütun dizisi ile 3 ayrı
bölüme ayrılmıştır. Apsitte piskopos ve rahiplerin oturduğu sıralar yer alır. Bu
bölümün iki yanındaki odalar rahiplerin cübbelerini giymeleri ve ayin sırasında
kullanılan eşyaların saklanması için kullanılmaktadır. Vaftiz odasının döşeme
seviyesinin altındaki ısıtma sistemi, kış aylarında vaftiz için sıcak su kullanıldığını
göstermektedir. Kalıntılar, 7. yy’daki Arap istilasının ardından, güney tarafında
ikinci bir küçük kilisenin inşa edildiğini gösterir.
Bir diğer antik bölge olan Roma Villası ise Tiyatronun güneyinde yer
almaktadır. Bir zamanlar iki katlı olan bu yapı, sütunlu bir giriş , bir iç avlu , geniş
bir oturma odasından meydana gelmiştir. Öteki odalar avlunun iki yanında yer alır.
Kazı sırasında burada, merkezi bir figürün etrafını çevreleyen, hayvan tasvirleri ile
bezenmiş mozaik döşemeli bir platform tespit edilmiştir.
Roma villasının güney doğusunda yer alan huni biçimli Bizans sarnıcı,
üç bölmeden oluşur. Bir bölmede M.S. 6. yy’a ait duvar resimleri ve yazılar
bulunmuştur. Şu anda harap vaziyetteki ana pano, kuş, balık ve su bitkilerinden
oluşan su sahnesi ve İsa başı bulunan bir madalyon ile süslüdür.
Kompanapetra Bazilikası 4.yy’da inşa edilmiştir. Çevresi sütunlarla sarılı, su
kuyusu olan bir avlu ve orta ve yan kısımlardan oluşur. Orta bölümde piskoposun
kürsüsü ve rahip yerleri bulunur. Apsitin arkasında hamamı da olduğu anlaşılan
bir kalıntı grubu daha vardır. Odalardan birinde oldukça göz alıcı bir yer döşemesi
mozaik vardır.
Su deposu Vouta M.S. 627-640 yılları arasında (Bizans Dönemi) yapılmıştır. Bu
bölümde, kanallarla Kythrea’dan (Değirmenlik) gelen su burada biriktirilmektedir.
Bugün halen su kemerlerinin kalıntıları göze çarpmaktadır. Tavanı taşıyan ayakların
Soli Harabeleri - Руины античного города Солы. Театр
109
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
uzun duvarlardan çıkan iri dirseklerle desteklenmiş olduğu görülmektedir.
Agora Pazar Yeri, su deposunun güneyindedir. Ortadaki boş alan ve bunun
çevresindeki dükkânlardan oluşan bu mekânın Salamis’in hem toplantı hem de
alışveriş merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Augustus döneminde restore edildiği
ele geçen bir Latince kitabeden anlaşılmaktadır. Agoranın iki yanındaki sütunlu
revaklar güneş ve yağmurdan koruma vazifesi görüyorlardı. Bunlardan sadece biri
ayaktadır.
Salamis şehrinin ana tapınağı olabileceğine inanılan Zeus Tapınağı’nın
az bir kısmı günümüze dek gelebilmiştir. Agora’nın güney ucunda bulunan
tapınağa, basamaklarla ulaşılmaktadır. Yapılan kazılarda ele geçen bir kitabede
mabedin Augustus’un karısı Livia şerefine Zeus Olympios’a ithaf edilmiş olduğu
belirtilmektedir.
Kral Mezarları ve MüzesiAntik Salamis kentinin mezarlık alanı Salamis
Ormanı’nın batı ucundan başlayıp güneybatıda Tuzla kuzeybatıda ise Yeni Boğaziçi
köyleriyle sınırlandırılan yaklaşık yedi kilometre karelik bir bölge içerisinde yer
almaktadır. Görkemli ve zengin buluntularıyla Ortaçağdan itibaren uluslararası bir
üne kavuşan bu alan, XIX. yüzyılın sonuna kadar önce yabancı seyyahların, daha
sonra ise bunları izleyen define avcılarının giderilmesi imkansız tahribatlarına sahne
olmuştur. Bu tarihlerde, hatta daha sonraları bile çoğu mezarlar yağmalanmış
ve ele geçirilen eski eserleri yurt dışına kaçırılmıştır. Önemli sayılan bu alanın
dünya insanlığına kazandırılabilmesi için XX. yüzyılın başından itibaren bu alanda
bilimsel nitelikli arkeolojik kazılara başlanmış ve 1993 yılında ise “Arkeolojik Sit
Alanı” olarak ilan edilmiştir. Bu alanda Geometrik dönemden Bizans dönemine
kadar tarihlenen sayısız mezar bulunmuş ve ayrıca Cellarka Mezarlığı’nın bir
kısmı, Nikokreon Senotafı ve arkeoloji literatürüne “Kral Mezarları” olarak giren
9 mezar açığa çıkarılmıştır. Bunların bir kısmının soylu veya varlıklı kişilere, bir
kısmının ise halktan kişilere ait oldukları belirlenmiştir. Ölümden sonra ikinci
bir yaşamın varlığına inanan Salamis’liler ölülerini ekonomik durumlarıyla
orantılı çeşitli hediyelerle birlikte gömmüşlerdir. Mezarlık alanındaki en yaygın
mezar tipi, kayaya oyularak yapılmış bir mezar odası ile bir giriş yolu bulunan
mezarlardır. Bunun dışında, üstten girilebilen kuyu mezarlara, bir Senotaf (boş
anıt mezar) ile bir Tümülüse, yaklaşık 20-25 cm derinliğindeki çukurlara veya
küplerle yapılan basit gömülere ve kremasyon olarak bilinen yakarak gömme
gibi farklı gömülere de bu alanda rastlanmıştır. “Kral Mezarları” olarak bilinen
mezarlara gerçekten kralların gömülüp gömülmediği bilinmemekle birlikte,
bu mezarlarda ele geçen çok kıymetli ölü hediyelerine ve mezarların anıtsal
yapılarına dayanılarak bu mezarlara Kral Mezarları adı verilmiştir. Ancak bu
mezarların krallara ait olmasalar bile soylulara veya varlıklı kişilere ait oldukları
kuşku götürmemektedir. Bu mezarların yollarında bulunan at, merkep ve insan
iskeletlerinin yanı sıra harp ile cenaze arabalarına dayanılarak, cenaze sırasında
yemekli törenlerin düzenlendiği ve başta at ile merkep olmak üzere insanların
da ölülerin şerefine kurban edildikleri anlaşılmıştır. Mezarlık alanında ele geçen
değişik ülkelerin etkilerini taşıyan zengin buluntular, Salamis kraliyet ailesi ile
soyluların Mısır, Asur, Suriye, İonya ve Urartu gibi devletlere haraç ödeyerek bolluk
içinde sosyal yaşamlarını sürdürme olanağı bulduklarını ortaya koymaktadır.
Salamis kentindeki soylu veya varlıklı kişiler kral mezarlarına gömülürken, halk
ise mezarlık alanındaki Cellarka Mezarlık Alanı’na gömülürlerdi. Kazısı kısmen
yapılmış bu alanda en az 114 mezar açığa çıkarılmıştır.
Girne’nin geçmişi M.Ö. 10. Yüzyıl’a kadar dayanmaktadır. Kent, Ege
Bölgesinden gelerek küçük gruplar halinde yaşayan toplulukların yerleşim
merkezi olmuştur. Kıbrıs’ın 10 Krallığından birinin merkezi olan Girne, adaya
110
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
ait birçok medeniyetin izini taşıyan tarihi bir kenttir. İlk yerleşim alanı olarak
kıyılar tercih edilmiştir. Kentte tarih sırasına göre Mısır, Hitit, Fenike, Pers, Büyük
İskender, Roma, Bizans, İngiliz, Lusignan, Ceneviz, Venedik, Osmanlı ve İngilizler
hakimiyet sürmüşlerdir. Girne’nin eski liman bölgesi Bizanslılar tarafından
savunulabilecek bir duruma getirilmiştir. Lüsignanlar ve Venedikliler Kale’nin
çevresini yeniden yapıp geliştirmişler ve birçok binayı da bu dönemde inşa
etmişlerdir. Günümüzde şehrin etrafında görülebilen tahkimat kalıntıları, Lusignan
döneminde saldırılara karşı korunmak amacı ile yapılmıştır. Venedikliler’in barutu
bulmaları ile tahkimat duvarları önemini yitirmiş ve günümüze liman ortasındaki
kule, liman kıvrımındaki kule ve eski gümrük binası olan Marina’nın karşısındaki
kule gelebilmiştir. Kent 1570 yılında Osmanlılar’ın eline savaşsız olarak geçmiş ve
bu dönemde Girne Limanı önemsiz bir liman haline gelmiştir. İngiliz İmparatorluğu
döneminde sömürgeler arasında seyahat eden askerler ve yakınları için sayfiye
olarak güzel bir tatil yeri olmuştur.
Günümüzde Girne’nin isminin nereden geldiği hakkında iki rivayet vardır.
Bir söylentiye göre M.Ö. 10. Yüzyıl’da Akalar tarafından kurulan kente Kyrenia
adında ülkelerinde bulunan bir dağın ismini vermişlerdir. Bir diğer söylenti ise
M.Ö. 9. Yüzyıl’da kente ilk Fenikeliler’in yerleştiğidir. Roma kaynaklarında kentin
ismi Corineum olarak geçmektedir. 1211’de Kıbrıs’ı ziyaret eden Seyyah Oldenburg
kente “içinde sur ve burçları olan küçük yalı kasabası” demiştir. Kentin ismi birçok
değişikliğe uğrayarak bugünkü Girne adını almıştır.
Girne Kalesi bugünkü biçimine ulaşıncaya değin pekçok değişiklik
geçirmiştir. Söz konusu değişiklikler temelde üç evreye ayrılır. Girne Limanının
doğusunda yer alan bu kalenin tespit edilebilen ilk evresi 7.yy’a aittir. Söz konusu
dönemde ortaya çıkan Arap akınlarına karşı kenti savunmak amacı ile adayı
yönetmekte olan Bizanslılar tarafından inşa edilen ilk kaleye ait çok az kalıntı
mevcuttur. Kale bugünkü formuna büyük ölçüde ikinci evrede, ada Lüzinyanların
hakimiyetinde iken 1208-1211 yılları arasında ulaşmıştır. 14. yüzyılda Venedik
saldırıları ile hasar gören kale, 1491’de adanın Venediklilerin eline geçmesinin
ardından yapılan son eklemelerle de bugünkü biçimine kavuşmuştur. Kuzeybatı
ve güneydoğuda yer alan kuleler Venediklilerin Osmanlılara karşı kaleyi
sağlamlaştırmak üzere bu evrede yaptığı eklemelerdendir. Bu önlemlere karşın
kale, 1570 yılında, Lefkoşa’daki Osmanlı zaferinden sonra direniş gösterilmeden
Osmanlılara teslim edilmiş, bu sayede olması muhtemel bir muharebe nedeni
ile zarar görmemiştir. Kale kareye yakın bir plana sahiptir. Her bir köşede birer
kule yer alır. Kalenin güney ve batısı derince bir hendek ile, kuzeyi ve doğusu deniz
ile çevrelenmekte, giriş kuzeybatı tarafta bir köprü vasıtası ile sağlanmaktadır.
Kalenin içinde kuzey batı bölümde 1100’lü yıllarda yapıldığı sanılan bir Bizans
kilisesi (St. George Kilisesi) yer alır. 1570 yılında Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından
fethi sırasında şehit düşen Osmanlı Amirali Cezayirli Sadık Paşa’nın lahiti de
kalenin giriş bölümündeki rampanın hemen kenarında yer almaktadır. Kalenin
içerisinde yer alan sergi salonlarında, Girne açıklarında ele geçen batık gemi ve
elde edilen buluntuların yanı sıra, yine Girne çevresindeki kazılarda ele geçen
çeşitli Arkeolojik kalıntılar sergilenmektedir. Bununla birlikte kalenin birçok
noktasında, kalenin geçirdiği tarihsel süreci ziyaretçilere aktarmayı hedefleyen
çeşitli canlandırmalar da yer almaktadır.
Bir diğer müze olan Batık Müzesi M.Ö. 3. Yüzyılda açık denizde bir fırtınaya
tutulmuş ve Girne açıklarında batmış bir gemiyi sergilemektedir. Gemi, bir sünger
avcısı tarafından Girne’nin 1.5 km açığında, suyun 3 m derinliğinde 1965 yılında yeri
tespit edilmiş, 1968-1969 yılları arasında Pennsylvania Üniversitesi araştırmacı
uzman ekibi tarafından yapılan çalışmalar sonucu su üstüne çıkarılmış ve
111
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
bugünkü yerine aktarılmıştır. Geminin Halep çamından yapılmış gövdesi 15 m
uzunluğundadır. Geminin yapıldığı ağaca uygulanan karbon 14 testleri sonucu
geminin M.Ö. 389 yılında yapıldığı, batıkta ele geçirilen badem kalıntılarına
uygulanan karbon 14 testlerinde de M.Ö 288 tarihi bulunmuştur. Bu verilere göre
gemi battığı zaman 80’li yaşlarında olduğu tahmin edilmektedir. Gemide bulunan
eşyalara bakarak son seferinde 4 kişilik bir mürettebatla sefere çıkan bir ticaret
gemisi olduğu söylenmektedir. Batıkta bulunan 400 şarap amforası Rodos üretimi
olup, içinde Rodos şarabı taşındığı tahmin edilmektedir. Batıkta ayrıca 9000
badem, 29 adet İstanköy işi bazalt değirmen taşı, 4 kavanoz zeytinyağı, 4 tahta
kaşık, 4 fıçı alkol ve 4 çuval tuz bulunmuş ve müzede ziyaretçilere sergilenmek
üzere yer verilmiştir. Batıdan, Rodos’tan mal yüklenmiş bu ticaret gemisi tahminen
doğuya doğru yapacağı son seferinde Girne’ye uğramak üzere iken batmış olduğu
söylenmektedir. Gemi batıkları arasında en eski batık olduğu bilinen gemi kalıntıları,
Girne Kalesinde bulunan Batık Gemi Müzesinde sergilenmektedir. Müze, Girne
Kalesinin doğusunda yer alan Lusignan dönemine ait muhafız odalarından birinde
3 Mart 1976 yılında ziyaretçilerle buluşmuştur.
Güzelyurt (Morphou), Kuzey Kıbrıs’ın Kuzey-batısında yer alan Antik
dönemde Yunanistan’dan göç eden Sparta’lılar tarafından tanrıça Afrodit için
kurulduğu söylenen bir şehirdir. Girne, Lefke ve Lefkoşa şehirlerinin ortasında
yer alan Güzelyurt, Trodos Dağlarına hâkim görüşü ve ılıman havası ile adanın
narenciye üretimi açısından en verimli ve adanın portakal ihracatının büyük
çoğunluğunu karşılayan yeridir. Bu doğal güzelliklerinin yanında Güzelyurt, aynı
zamanda Soli Antik Kenti, Vuni Sarayı, Tumba Tou Skouru, Aziz Mamas Kilisesi
gibi ada tarihi açısından önemli eserlere ev sahipliği yapar.
Saint Barnabas Manastırı - Монастырь Св. Варнавы
112
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Güzelyurt Doğa ve Arkeoloji Müzesi 1979 yılında ziyarete açılmıştır. Müze
iki bölümden oluşur. Doğa bölümü alt katta olup Kıbrıs’ta görülen yerli ve göçmen
kuş çeşitleri, böcekler, yılanlar, Akdeniz’de yaşayan balık türleri ve Kıbrıs’ın jeolojik
yapısında mevcut olan taş çeşitleri bu bölümde sergilenmektedir.
Üst katta yer alan Arkeoloji bölümünde ise Kıbrıs’ın çeşitli yerlerinde bulunmuş
eski eserler kronolojik bir düzen içerisinde (Neolitik Çağ’dan Orta Çağ’a kadar)
sergilenmektedir.
2005 yılında tesadüfen bulunan “Soli’nin Altın Yaprakları” bir dünya harikası
olarak Güzelyurt Doğa ve Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Soli’nin Altın Yaprakları
adı verilen tacın üzerinde üzüm dalları yaprakları ve küçük üzüm tanecikleri yer
alıyor. Müzede bir kadın başı üzerinde sergilenen taç Milattan Önce 11.yüzyıldan
kalma olduğu sanılıyor. Soli M.Ö. kurulan 9 Kıbrıs krallığından birisidir. Atinalı ünlü
devlet adamı Solon (MÖ.638 –558 ) adına kurulmuştur. Solon için eski dünyanın 7
bilgesinden biridir, Atina demokrasisinin oluşmasında payı bulunan kişilerdendir.
Soli’nin tarihi M.Ö. 700 yıllarına ait ve Asurluların haraç aldıkları kentleri içeren
bir listeye kadar izlenebilmiştir. Bu listede kentin adı Si-il-lu olarak geçmektedir.
Soli’de günümüze kadar kalabilen eserlerin başında bir harabe şeklinde bulunan
Soli Bazilikası ve sonrada restore edilmiş bulunan Soli Tiyatrosu gelmektedir.
Bölgedeki bakır yatakları nedeniyle Soli zamanın en zengin ülkelerinden biri
olarak tanınır. Güzelyurt Doğa ve Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen eserler arasında
bulunan “Soli’nin Altın Yaprakları” son dönemlerde bulunan en eski ve en değerli
parçalardan biridir.
KAYNAKÇA:
Kuzey Kıbrıs Kültürel Mozaiği. Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği yayını.1995
Kıbrıs’ta Türk Eserleri. K.K.T.C, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi yayını. 1982
M. Şevketoğlu, Arkeological Field Survey of the Neolithic and Chalcolithic
Settlements Sites in Kyrenian District, London, 2000
T. Bağışkan, Kuzey Kıbrıs’ta Osmanlı-Türk Eserleri, Lefkoşa 2010
Açık Hava Müzesi Kuzey Kıbrıs, K.K.T.C Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı, Lefkoşa,
2012
Coşkun Özgünel, Kıbrıs Salamis Kazılarının Dünü ve Bugünü. 2007
G. Jeffrey, Historic Monuments of Cyprus, Nicosia, 1918
E. Gjerstad, Studies on Prehistoric Cyprus, 1926
R. Gunnis, Historic Cyprus, London, 1956
V. Karageorghis, Salamis in Cyprus, London, 1969
V. Karageorghis, Cyprus From The Stone Age To Romans, 1982
Brown, V.T. ,Ancient Cyprus, Cambridge, 1988
Lefkoşa Belediyesi- Arşiv
113
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
КУЛЬТУРНОЕ НАСЛЕДИЕ И МУЗЕИ СЕВЕРНОГО КИПРА
Столица
Турецкая Республика
Северного Кипра
Кипра город Никосия имеет большое значение истории
острова. Это важный средиземноморский город, в истории и культуре которого
отразились цивилизации Византии и Османской империи, владычество
Лузиньянов и Венеции, а также Великобритании.
Усадьба Дервиш Паши находится внутри стен города, в квартале
Арабахмет Махалле, сохранившем историческую застройку. Она построена в
начале 19 в.; над главным входом сохранилась табличка с датой 1219 г.х. (1807
г.).
Особняк носит имя Дервиш Паши, который являлся издателем первой на Кипре
турецкой газеты «Заман». Его настоящее имя – Хаджи Дервиш Тюджарбаши.
Газета, впервые увидевшая свет 25 декабря 1891 года, стала популярной даже
в Турции, и ее издатель получил титул «мир-и миран» (господин), после чего его
стали величать Дервиш Паша. Первые этаж двухэтажного особняка возведен
из камня, второй – кирпичный. Гостиная имеет выступ на фасаде, она более
поздняя, на ее потолке есть дата 1869 г.
Реставрация усадьбы, начатая в 1979 г., была первым важным музейным
проектом на Северном Кипре. Она завершилась в 1986 г. при содействии
Турецкой Республики. 21 марта 1988 года здесь открылся этнографический
музей.
Одно из важнейших зданий на Кипре, текке ордена Мевлеви было
возведено на участке, подаренном Эмине Хатун в начале 17 в. Мевлевихане
было местом сбора последователей ордена Мевлеви, которые, вероятно,
появились на Кипре вместе с переселенцами из Конью и Карамана после
перехода Кипра под управление Османской империи в 1571 г. В дальних
помещениях текке были захоронения шейхов ордена. В составе комплекса
– семахане (место радений), тюрбе, кельи, кухня, гостевая комната. Текке
перестало действовать в 1954 году. С 1963 г. здание использовалось как первый
музей турецкой культуры на Кипре, здесь были выставлены этнографические
предметы, предметы ордена мевлеви, музыкальные инструменты. Музей был
отреставрирован и обновлен в 2001-2002 гг.
Особняк 15 в. в квартале Йени Джами известен как Дом Лузиньянов.
Он использовался под музей, в котором экспонировались предметы эпохи
владычества династии Лузиньянов, венецианского и османского периодов.
После длительной реставрации музей открыл свои двери, чтобы представить
несколько экспозиций: отдел текстиля, комнату Кна Геджеси (традиционных
девичьих посиделок перед свадьбой, с нанесением хны на руки невесты),
османской гостиной, а также столовой эпохи Лузиньянов.
На месте города Фамагусты царь Египта Птоломей Филадельф в 285247 гг. до н.э. основал поселение, которому дал имя своей сестры Арсинои.
После захвата Саламина арабами в 649 г. его население переселилось в
город, который стал портовым городом. Город берет свое имя от греческого
Аммохостос («спрятанный в песках»), закрепившегося за ним после 964 г.,
когда арабские завоевания прекратились.
В период владычества Лузиньянов (1192-1489) город стал вторым
после Никосии важнейшим городом острова, и по-французски стал
называться Фамагуста. После захвата арабами в 1291 г. Акки, последнего
оплота христианства в Леванте, знати и крупным торговцам было разрешено
поселиться на Кипре, и в результате их деятельности Фамагуста превратилась
в важный портовый и торговый город.
114
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
В городе имеется множество церквей, возведенных в разных стилях
на средства богатых купцов. В лузиньянский период был возведен дворец,
собор, отстроена площадь и порт. В венецианский период город был столицей
острова. В период генуэзского господства город использовался как военная
база. С освоением мореплавателями Западной Европы морских путей для
торговли с Востоком, Кипр утратил свое значение, и его блестящий период
остался в прошлом.
Джанбулат, бывший управляющим Килисского санджака, по настоянию
визиря Искендер Паши был включен в состав османских вооруженных сил
при завоевании Кипра. Он проявил недюжинную доблесть и пал героем при
взятии Арсенального Бастиона, возле которого был похоронен и который стал
называться башней Джанбулата. Эти фортификационные сооружения стали
музеем, и вместе с мавзолеем Джанбулата были открыты для посещения 1
августа 1968 г. Здесь экспонируются предметы археологии и османской истории.
Обновленная экспозиция открылась в отреставрированном комплексе в 2008
году.
Один из важнейших религиозных объектов на Кипре – монастырь и
церковь на территории некрополя Саламина, построенные в честь одного
из основателей Кипрской церкви Святого апостола Варнавы. Согласно
источникам, он родился в Саламине, и происходил из старинного рода левитов.
Император Зенон (474 - 491) предоставил независимость Кипрской церкви,
отделившейся от Антиохийской Патриархии, и направил вредства на
строительство монастыря на месте обретения мощей святого. От этой постройки
до нас дошли только следы в виде оснований трех апсид, нескольких колонн и
остатков мощений. Монастырь приобрел свой нынешний вид при архиепископе
Филотеосе в 1756 г. Колокольня была построена на средства трех братьевсвящеников в 1958 г.
Помещения монастыря были отданы под Археологический музей в
августе 1991 г., а в церкви организован Музей иконописи. Музейный комплекс
был открыт 29 мая 1992 г. Здесь представлены иконы из других церквей
Фамагусты и окрестностей. Экспозицию археологического музея составляют
материалы от эпохи неолита до Византии.
Руины античного полиса Саламин (Саламиса) находятся в 6 км к
северу от Фамагусты. Согласно традиции, город был основан Тевкром, сыном
Теламона, который правил на острове Саламине у берегов Аттики. Античный
город-порт на Кипре торговал с могущественными государствами древности –
Египтом, Финикией, Киликией, и был главным городом острова.
Самые ранние находки в Саламине относятся к 11 в. до н.э. По данным
раскопок на некрополе здесь прослеживается финикийское и ассирийское
влияние, в 6 в. до н.э. город попал под власть персов, от которой был освобожден
в результате походов Александра Великого. В 76-77 г. город сильно пострадал
от землетрясения, был отстроен заново. Самым разрушительным оказалось
землетрясение 332-342 гг., уничтожившее город. В меньших масштабах его
отстроил Константин II, дав городу новое имя - Констанция. Город и порт,
пришедшие в негодность после набегов арабов, были покинуты населением,
которое ушло в Фамагусту.
Саламин, ставший центром археологических исследований на Кипре,
был открыт раскопками 1952-1974 гг. Работы ведутся совместно Университетом
Анкары (Турция) и Университета Догу Акдениз (Кипр). Основные сооружения
археологического комплекса относятся к римскому и раннехристианскому
времени. Основные сооружения – гимнасий, форумы, агора, бани и другие
115
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Derviş Paşa Konağı - Усадьба Дервиш Паши
общественные здания. Раскопки продолжаются в северной части города, за
последние десять лет были открыты римские бани, колонная улица, строения
позднего времени.
Крупнейшее сооружение древнего Саламина — гимнасий —
располагается в северной части археологического комплекса. Вероятно,
первое здание гимнасия было построено на этом месте в эллинистический
период; оно не сохранилось. К эллинистическому зданию, окруженному
с трех сторон колоннадой, в начале I века н. э. при Августе был добавлен
большой портик и колоннада с восточной стороны. При императорах Траяне
и Адриане были сделаны добавления – бассейны, окруженные статуями.
Сооружение пострадало в результате многочисленных землетрясений, не раз
восстанавливалось. Наконец, в ранневизантийский период, при Константине
II, оно использовалось как бани.
К югу от гимнасия сохранились руины античного театра, построенного
при императоре Августе, и достраивавшегося в 1-2 вв. В IV веке н. э. театр был
заброшен, и некоторые его фрагменты были использованы при перестройке
здания гимнасия. Театр вмещал 15 тысяч зрителей и его амфитеатр имел
50 рядов, не все они сохранились до наших дней. Сцену театра украшали
скульптуры, диаметр орхестры составляет 27 м. После укрепительных
работ и реставрации здание театра служит местом проведения различных
представлений и культурных мероприятий.
116
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Arabahmet Camii (Lefkoşa) - Мечеть Арабахмет Джами, Никосия
Раннехристианская базилика Епифания, крупнейшая на Кипре, была
митрополитской церковью Саламина. Известно, что она построена при
епископе Епифании (368 - 403), мраморное надгробие которого находится
здесь же. Пространство базилики было семинефным, позднее боковые нефы
были объединены. В VII веке большая базилика была разрушена арабами,
впоследствии на её месте была возведена церковь меньшего размера.
Базилика Кампанопетра построена в 4 в. В центре двора, обнесенного
портиками, имеется колодец. За апсидой расположены руины группы зданий.
В одном из помещений сохранились напольные мозаики.
К югу от театра расположены руины римской виллы. Здание было
двухэтажным, имело колонный вход, внутренний двор, вымощенной мозаикой
с изображением животных. К юго-востоку от виллы находился источник,
состоящий из трех отделений. В одном из них обнаружены росписи 6 в. с
изображением птиц, рыб и водорослей, а также медальон с изображением
Христа. В относящуюся к византийскому периоду (627-640 гг.) цистерну вода
поступала по каналам из Китрея (современный Деирменлик) по акведуку,
остатки которого сохранились.
К югу от цистерны, в самом центре комплекса, находится «каменный
форум» — длинная рыночная площадь древнего Саламина, агора. Ее окружали
колонны коринфского ордера. В портиках за колоннадой находились лавки. С
юга к агоре примыкают руины храма Зевса, состоявшего из прямоугольной
117
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
целлы с большим портиком. При раскопках была найдена надпись в честь
Ливии, жены императора Августа. К северу-западу от агоры находился форум
— центр города в римское время. От форума остались привезённые из Нижнего
Египта гранитные колонны (по ним это место называется также «гранитным
форумом»).
Некрополь древнего Саламина занимает площадь примерно семь
квадратных километров. Эти захоронения стали известны еще в средние
века благодаря богатым находкам. В 19 в. здесь были многие западные
путешественники, позднее – охотники за сокровищами, которые занимались
бессистемным копательством и разграбили несколько гробниц. В 20 в.
археологические изыскания приобрели научный характер, в 1993 году этой
территории был придан статус заповедника. Устройство гробниц - в небольших
углублениях; к фасаду с поверхности ведёт широкий коридор (дромос), который
плавно опускается к сложенный из крупных блоков камня погребальной камере.
Некоторые гробницы использованы для захоронения нескольких поколений
одной семьи. В гробницах находили не только человеческие скелеты, но
также скелеты коней и остатки колесниц. Согласно обычаю, восходящему к
микенскому времени, тела умерших привозили к гробницам на колесницах;
после погребения коней приносили в жертву и закапывали рядом с хозяином.
Найдены богатые артефакты, свидетельствующие о связях Кипра с Египтом, Ассирией, Ионией, Урарту.
История города Гирне (Кирении) восходит к 10 в. до н.э. От
первоначальной крепости, построенной византийцами в 7 в. для защиты от
арабов, мало что осталось. Она пережила несколько этапов строительства,
и имеет вид, который приобрела при правлении Лузиньянов в 1208-1211 гг.
Крепость также восстанавливалась и достраивалась венецианцами после 1491
г. Крепость была сдана османским войскам в 1570 г., поэтому мало пострадала.
Каждый угол почти квадратной в плане крепости венчает башня. На юге и
западе она защищена рвом, а с севера и востока – морем. Церковь Св. Георгия,
находящаяся внутри крепостных стен, возведена, по-видимому, в 1100 г. Прямо
у входа в крепость, расположенного на ее северо-западной стороне, находится
захоронение османского адмирала Джезаирли Садык Паши.
В крепости Гирне (Кирении) расположен Музей затонувшего корабля.
Корабль был обнаружен в 1965 г. местным ныряльщиком в 1,5 км от берега
на глубине 3 м. Подводные археологические работы были проведены в 19681969 гг. сотрудниками Университета Пенсильвании. Корабль был поднят на
берег и помещен в музей. Исследования показали, что он сделан из халебской
сосны с 389 г. до н.э., и к моменту затопления он использовался уже 80 лет.
Торговое судно с экипажем в количестве 4 моряков везло 400 винных амфор,
произведенных на Родосе, а также миндаль, 29 базальтовых мельничных
камней, а также 4 емкости оливкового масла и другое необходимое для
команды. Все находки демонстрируются в музее.
Гюзельюрт (Морфу) – город на северо-западе Северного Кипра,
возведенный, как принято считать, в древности в честь богини Афродины
греками-выходцами из Спарты. Он расположен между Киренией, Лефке и
Никосией в местности, где выращиваются в основном цитрусовые и где можно
видеть остатки цивилизаций древности – античный город Солы, дворец Вуни,
церковь Св. Маманта (Мамаса).
Музей естественной истории и археологии открылся в Гюзельюрте в 1979
г. В экспозиции природы представлены все виды животных, птиц, насекомых,
обитающих на Кипре, а также рыб – обитателей Средиземноморья. Обращает на
118
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Mevlevi Tekkesi (Lefkoşa) - Текке ордена Мевлеви, Никосия
себя внимание коллекция минералов, дающая информацию о геологической
структуре острова. В экспозиции археологии, занимающей второй этаж музея,
представлены артефакты различных периодов истории Кипра.
Особого внимания заслуживает экспонат, получивший название
«Золотые листья Солы». Это корона, найденная на территории древнего города
Солы в 2005 г. и украшенная золотыми листьями и ягодами винограда. Она
датируется 11 в. до н.э. Солы – одно из девяти древних государств, основанных
на Кипре до нашей эры. Считается, что оно было названо по имени знаменитого
государственного деятеля древних Афин Солона (638 –558 гг.).
Название города Солы встречается как Си-ил-лу в списках городов,
торговавших с Ассирией в 7 в. до н.э. Источником богатства города, сделавшего
его широко известным в древние времена, были медные рудники. Среди
древних руин города – базилика и театр, отреставрированный в последнее
время.
119
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Dr. Maria Kullanda
Moskova’da doğmuştur. Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi’nin
Ortaçağ Tarihi Bölümü (1984) ve Moskova Devlet Üniversitesi
bünyesindeki Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü mezunudur (2002). 1987
yılından itibaren Devlet Doğu Sanatı Müzesi’nde çalışmaktadır. Yakın
Doğu, Orta Doğu, Güney ve Merkezî Asya Dairesi Başkan Yardımcısıdır.
Tarih bilimleri doktorudur. Müzenin Türk kumaşları koleksiyonları
kataloğu ve bilimsel makaleler müellifidir. Bilimsel ilgi alanları,
Türkiye’nin, öncelikle Osmanlı dönemi tarihi ve sanatıdır.
Мария Всеволодовна Кулланда
Родилась в Москве 5 июля 1962 г. Выпускница кафедры Средних веков
Московского государственного Университета имени Ломоносова
(1984), спецфака Института стран Азии и Африки при МГУ (2002).
С 1987 г. работает в Государственном музее искусства народов
MOSKOVA, RUSYA
Востока. Заместитель заведующего отделом Ближнего, Среднего
Востока, Южной и Центральной Азии. Кандидат исторических наук.
Автор каталога коллекции турецких тканей музея, многих научных
статей. Сфера научных интересов – история и искусство Турции,
преимущественно османского периода.
120
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
DEVLET DOĞU MÜZESİNDE TÜRK SANATI KOLEKSİYONU
Doğu Müzesi 30 Ekim 1918 yılında Ars Asiatica adı altında kurulmuştur.
Daha sonra Devlet Doğu Kültürleri Müzesi olarak ismi değiştirilmiş ve son olarak
1960 yılında bugünkü Doğu Halkları Sanat Müzesi veya Devlet Doğu Müzesi
(Devlet Doğu Müzesi) adını almıştır. Bu müze, doğu sanatı hakkında uzmanlaşmış
günümüzdeki ilk ve tek müzedir. Müze bünyesindeki en önemli koleksiyonlardan
bazıları; Çin, İran, Japonya koleksiyonlarıdır. Türk halkları sanat objeleri müzeye
ilk alınanlardandır.
Devlet Doğu Müzesi’nin arşivleri bölgesel prensipte yapılmıştır ve şu an bu
tarihsel dokuyla oluşturulmuş olan gelenek, genel olarak korunmaktadır. Buna
göre müzenin Türk koleksiyonları bir kaç arşive dağıtılmıştır ve farklı ülkelerin
kültürleri alanlarında çalışan uzman personel tarafından denetlenmektedir.
Türk koleksiyonlarındaki objeler üzerine dikkat çekmeden önce kısaca başka
Türk halklarının arşivlerine de değinmek istiyorum. Öncelikle Orta Asya ve Kuzey
Asya hakkında materyaller verdikleri için Doğu Müzesi’ndeki meslektaşlarıma
E.S. Ermakova ve M.M. Bronşteyin’e teşekkürlerimi sunmak isterim.
Müzenin Türk koleksiyonlarının büyük bir kısmı eski Sovyetler Birliği
topraklarında yaşayan halkların sanatsal objeleridir. Müze koleksiyonlarında Orta
Asya, Azerbaycan, Kırım, Kuzey Asya’nın sanatsal kültürleri çeşitli derecelerde
temsil edilmektedir.
Orta Asya sanatı teşhiri; halı, nakış, seramik, metal, mutfak eşyalarının
geleneksel formları, takı, silah da dahil olmak üzere bu bölge koleksiyonundaki
objelerin bileşimini yansıtmaktadır. Tipik olarak, bu objeler XVIII. – XX. yüzyıllara
aittir. Temelde nesilden nesile tekrarlanan geleneksel halk sanatının formlarından
bahsedildiği için onların tarihini daha kesin belirtmek zordur.
XIX. yüzyılda Orta Asya’nın en popüler ve geleneksel halk sanatı nakıştır.
Türkistan tarım bölgelerinde dekoratif yatak örtüsü suzani (iğne ile dikiş) yaygındır.
Bu Nakış, Buhara, Semerkant, Kocand gibi birçok merkezde yapılıyordu. Özellikle
evlerin düğün dekorasyonunda kullanılan çeşitli büyük işlemeler çok kıymetliydi
ve mutlaka gelinin çeyizinde yer almaktaydı.
Müzede ayrıca XIX – XX. yüzyıllara ait Özbek seramiğinin yaklaşık 1000
objelik koleksiyonu bulunmaktadır. Bu eserler oldukça tipiktir, ancak içinde yerel
seramik sektörünün farklı seçeneklerinin varlığı nedeniyle kültürün genel yapısını
iyi belirtmektedirler. XIX – XX. yüzyılların başlarına ait sırlı seramik ürünleri içinde
Fergana, Harezm ve Buhara ustalarının ürünleri ayrı tutulmaktadır. Bu bölgelerin
her birinde eskiden seramik üretiminin merkezleri olan, tarihsel ve kültürel
bölgeler kastedilmektedir. Fergana Seramiği genellikle sürahi, bıçak, örme
şekilleriyle, mavi - yeşil renkleri, canlı ve net resimleri ve desen kompozisyonları
ile fark yaratmaktadır. Semerkant ve Buhara arasındaki merkezlerde ( Şahrisabz,
Kitab, Kattakurgat, Urgut, Urmetan, Gijduvan ) mavi, yeşil, altın, kahverengi
renginde ve diğer renklerde seramikler üretilmektedir.
Orta Asya teşhirinde Özbek maden sanatının tüm tipik formları yer
almaktadır. Müzedeki mükemmel pirinç gravür işlemeleri içinde XIX. yüzyıla ait
olan ve ünlü usta Nizameddin tarafından yapılan beş maşrapalı bir koleksiyon
vardır.
Devlet Doğu Müzesi’nin halı koleksiyonlarında ilk sırada Türkmen halıları
yer almaktadır. (Yaklaşık 470 adet) O XVIII. ve XIX. yüzyılın ilk yarısına ait bir kaç
mükemmel halı içermektedir. Bu halıların kalınlığı, yapılışının titizliğiyle fark
121
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
yaratmaktadırlar. Bunun dışında, arşivlerde çeşitli yapılış tarzlarıyla Kazak ve
Kırgız halı ürünleri, dokuma, nakış, çantalar vb. saklanmaktadır. Geleneksel
olarak en iyi keçeler mozaik yöntemi ile yapılır, desen farklı keçe parçalarından
kesilir ve sonra kendi arasında dikilirdi.
Geçen asrın ikinci yarısında müzeye vakfedilen ve müzeler arası alışveriş
gezileri sayesinde Devlet Doğu Müzesi Orta Asya arşivlerinde XIX –XX. yüzyıla
ait zengin Türkmen mücevher ürünleri koleksiyonu oluşturulmuştur. Burada
neredeyse Türkmenistan’ın tüm geleneksel takı ürünlerinin çeşitleri bulunur,
bunların içinde en iyi temsil edilen Teke takılarıdır. Biraz farklı bir tip olarak da
Hiva ürünleri gösterilmektedir. Özellikle çok eski bir kadın şapka türü için tahsis
edilen “Ay ve badem” isimli romantik ürün farklılık gösterir.
Genel olarak müzenin Orta Asya koleksiyonlarının incelenmesinde özellikle
konu kültür ve sanat olduğunda idari sınırların izafi olduğu söylenmelidir. Öncelikle
Özbekistan’dan gelen objeler Türk- Fars kültür sentezinin bir örneği olarak ilgi
çekmektedir.
Müzenin en önemli koleksiyonları arasında Azerbaycan halı ve nakış
koleksiyonları da yer almaktadır. Rusya’da “Büyükelçi masa örtüsü“ denilen nakış
türleri çok meşhurdur, çünkü onlar önemli yabancı ziyaretçilere hediye edilirdi.
Masa örtüleri renkli kumaş ile aplike ve işlemeli zincir dikiş ile dekore edilir. Bu
tamamen erkek meslekleri merkezi olan Nuha şehrinde (şimdiki Şeki şehri)
yapılır.
Müze, Kırım Tatarları da dahil olmak üzere Kırım halklarının sanat ve el
sanatları koleksiyonuna sahiptir. Bunların büyük çoğunluğu XIX-XX. yüzyılın 30’lu
yıllarına ait tekstil numuneleridir; Idzhiyar havlular, masa örtüleri, seccadeler,
geleneksel kostüm detayları.
Kuzey Asya Türk Halkları Sanatı müzemizde Yakut ve Dolgan halklarının
eserleri ile temsil edilmektedir. Yakut ve Dolgan koleksiyonu 500 civarında objeden
oluşur, bunların çoğu daimi olarak sergide yer almaktadır. Koleksiyon genel
Devlet Doğu Müzesi. Çin Sanatı Salonu - ГМИНВ, постоянная экспозиция искусства Китая
122
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
olarak süslemelerden, ev eşyalarının yanı sıra kostüm detaylarından at ve geyik
koşumlarından oluşmaktadır. Kronolojik olarak bunlar XIX – XXI. yüzyıla aittir. Uygur sanatı Orta Asya ve Çin’in eşsiz sanatsal geleneklerinin sentezi
sonucunda meydana gelmiştir. Müzede XIX–XX. yüzyıla ait Uygur halı ürünleri,
nakış, seramik, keçe, müzik aletleri, metal kap kacak ve kuyumcu ürünleri yer
almaktadır. Koleksiyonun en önemli kısmı 69 parçadan oluşan ilginç ve canlı halı
ürünleridir. Bunlar Sovyet Birliği topraklarındaki en büyük Uygur halı koleksiyonu
olarak bilinmektedir. Müzede 1970’li yıllarda yapılan küçük satın alma gezileri
esnasında ortaya çıkan fakat maalesef neredeyse hiç işlenmeyen Altay sergisi de
vardır.
Türk halklarının geleneksel sanatlarının dışında çağdaş koleksiyonları,
çizimleri ve heykel koleksiyonlarını da akla getirmekte fayda vardır. Bu bakımdan
en ilginç olanı Özbekistan sanat koleksiyonlarıdır, sanatın ilk gelişimi o zamanlarda
orada yaşayan Rus ressamların ismi ile ilişkilidir ancak sonra Türk kökenli ustalar
ortaya çıkmaya başlamıştır. Azerbaycan koleksiyonu da gereken etkiye sahiptir.
Fakat burada sanat geç gelişmeye başladığı için genellikle 1980’li yıllarda resimler
alınmaya başlamıştır. Tuva koleksiyonlarının büyük kısmı Agalmatolit’ten yapılan
XX. yüzyıla kadar anonim ve daha sonra ustası bilinen heykellerden oluşmaktadır.
Böylece Devlet Doğu Müzesi eski Sovyet Birliği topraklarında yaşayan Türk
halklarının sanat koleksiyonlarına bilhassa XVIII-XIX. yüzyıla ait olan halk sanatı
koleksiyonlarına da sahiptir. Tabii ki bu özet bildirinin kısa olması nedeniyle bütün
ayrıntıları anlatmamız mümkün olmadı. Fakat yine de Devlet Doğu Müzesi ile ilgili
coğrafik ve kronolojik içerik ve ölçek hakkında bilgi verebildiğimizi sanıyorum.
Benim kendi ilgi alanım Türk sanat tarihidir, bu yüzden Devlet Doğu
Müzesi’nin bilhassa Türk kısmının özelliklerine odaklanıyorum. Müzenin diğer
koleksiyonları belirtilenlere göre büyük değildir ve tamamı XVI-XX. yüzyıla ait 200
eserden oluşmaktadır. Bunların içinde kumaş ve nakış, seramik, halı, ahşap,
metal ürünleri, silah, el yazmaları, grafik, resim, gölge tiyatro kuklaları vardır.
Devlet Doğu Müzesi. İran Sanatı Salonu - ГМИНВ, постоянная экспозиция искусства Ирана
123
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Ürünlerin farklı çeşitlerinin ve tiplerinin benzersiz örnekleri koleksiyonda eksik
kronolojik sıralamayla yer almaktadır. Yine de müze Türk sanatının gerçekten
önemli eserlerinin çoğuna sahiptir. Bu eserlerin sayısal olarak en büyük ve ilginç
kısmını XVI-XIX. yüzyıla ait olan sanat objeleri oluşturmaktadır.
Türk koleksiyonunun oluşumunun başlangıcı Doğu Müzesi’nin varlığının
ilk yıllarına dayanmaktadır. 1919 yılında müzeye Tarih Müzesi tarafından, 1905
yılında Moskova’daki büyük Rus, Batı ve Doğu sanat koleksiyonunu hediye eden
Petr İvanoviç Şükin’in (1853-1912) koleksiyonunun bir kısmı verilmiştir. Bunların
içinde Türk objeleri de vardı. Glav Nauka kurumu ve Milli Müze Arşiv Kurumu 1917
yılından sonra müze arşivlerinin oluşumunda aktif bir şekilde yer almaktadır.
Her ne kadar o dönemi kendimize göre değerlendirsekte özel, manastırların ve
tapınakların mallarının kamulaştırılması müze koleksiyonlarının artmasında etkili
olmuştur. Müzelerden hediyelerin alınması ve 1918-19 yıllarında kurulan satın
alma komisyonunun çalışmaları sonucu olarak müzenin Türk sanatı geçmişini
içeren arşivlerin tamamlanması geleneksel bir yöntem sayılmaktadır.
Bilimsel işlemler ve Devlet Doğu Müzesi’ın Türk koleksiyonlarının
incelemesi arşiv bilgilerine göre 1920 yılından beri sürdürülmektedir, ancak bu
konu ile ilgili yayınlar tamamen yapılmamıştır. Türk eserleri ile ilgili çalışmaların
aktifleşmesi sanırım 1980 yılında başlamış, fakat koleksiyonun tamamının çok
büyük olmamasına rağmen hala yayınlanmamıştır.
Koleksiyonun “Osmanlı” kısmını da yine iki ayrı grupta toplayabiliriz.
birincisi Saray sanatı ve Osmanlı sanatının klasik dönemiyle ilgili, ikincisi ise klasik
dönemin izlerinin kaybolmaya başladığı zamanlar. Sade bir şekilde anlatacak
olursak son grubun ürünleri işlem tarzı ve çeşitliği ile halk kültürünün Türk
kökenlerine yaklaşmaktadır. Aynı grupta, taşradaki işler, saray siparişleri ve saray
denetimi ile merkezlerde yapılan; ihracat ve lüks sayılmayan objeler de mevcuttur.
Koleksiyonun birinci kısmı Osmanlı dönemine ait seramik ve kumaş
ürünleridir. XVI–XVII. yüzyılda Türkiye’nin bu iki zanaat türü dünyada popüler
olmuştur ve “Türk Sanatı” kelimesi öncelikle onları çağrıştırmıştır. O dönem kültürü
öncelikle mimarî, edebi ve uygulamalı sanatlar, eşsiz ve mükemmel Osmanlı
yaşam tarzı ve devlet ideolojisi sanat dallarını oluşturur. Sultan ya da çevresi
için tahsis edilen eserler, hükümet tarafından da desteklenen imparatorluğun
merkezileşmiş sistemi sanatsal üretiminde rol oynar. XVI-XVII. yüzyılına ait Devlet
Doğu Müzesi koleksiyonun objeleri, ünlü ve tanınan Osmanlı tarzına bir bağlılık
göstermektedir.
Müze’nin arşivlerinde XVI-XVIII. yüzyıla ait 38 kadife ve atlas ipek kumaş
bulunmaktadır. Bunların içinde dört Rus kilise giysisi Türk kadifesinden dikilmiş
üç papaz kıyafeti ve Kuran yazmaları ile XVIII. yüzyıla ait bir lahitin örtüsü yer
almaktadır. Sultanın hediyelerinin listesinin ve sıralamasının içinde, onlarca yılda
devlet tarafından oluşturulan çeşitli malların fiyatlarının kaydı, bunların birçok
çeşidi sayılmaktadır, bunlardan en az ikisi çatma kadife ve ikiside atlas kemha
örnekleri koleksiyonumuzda yer almaktadır.
Devlet Doğu Müzesi koleksiyonuna ait olan İznik çinileri genel olarak İznik
üretiminin parlak dönemine aittir, fakat bazı numuneler daha erken zamana
tarihlendirilebilir (XVI. yüzyılın birinci yarısı). İşlenme kademesindeki fark, çini
ürünlerin geç İznik dönemine XVII. yüzyılın ortasına ve sonuna ait olduğunu
göstermektedir.
Bu tüm ürünler, seramik kap kacak ve kumaş tasarımında gerçekten orta
derece kalitedir. Bunlar Osmanlı İmpratorluğu’nun refahta olduğu dönemlere dair
saraya ait üretimler dekoratif motifli takımlar, kompozisyon özellikleri çok olan renkli
gamlardır. Yani terim açısından “Osmanlı sanatı”, “Osmanlı zanaatı” tanımları belli ve
124
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
sınırlı bir döneme aittir. Bu ürünler her zaman saraya ait atölyelerde yapılmamışlardır.
Onların özellikleri yapıldığı yer değil, genel olarak “Osmanlı tarzı” denilen spesifik
sanat tarzı ve yapılış kalitesidir.
Osmanlı döneminde Türk sanatının gelişmesinin diğer aşamasını XIX. yüzyılın
ikinci yarısına ait birkaç İstanbul seramik ürünü ve aynı zamana ait Çanakkale kabı
temsil etmektedir; koleksiyonun büyük kısmı nakışlar, ahşap ve metal ürünleri ve
halılardan oluşur.
Nakışlar XVIII–XX. yüzyıl dönemlerine aittir. Bunlar dikilmiş kumaşın bir parçası
ve çeşitli ürünlerdir. Bunların içinde XVIII. yüzyıla örtüler ve XIX. yüzyıla ait elbise
detayları bulunur.
Koleksiyonun halıları XIX–XX. yüzyıla aittir. Bunların zamanına ait olan tüm Türk
halıları gibi onlar simetrik gördes düğümü ile dokunmuştur ve esas malzemesi olarak
yün, ipek ve pamuk kullanılmaktadır. XVIII-XIX. yüzyıla ait olan koleksiyonun büyük
kısmında çoğunlukla seccadelerin üstünlüğü görülmektedir. Halı üretiminin son
dönemdeki varlığı Osmanlı’nın tarihi boyunca kesilmeyen Türk geleneği ile ilişkilidir.
Koleksiyonun büyük olmayan fakat çok ilginç olan kısmı soğuk çelik ve ateşli
silahlar, altın ve gümüş kakma ile mercanekler ve telkari kakma ile süslenen XVIII-XIX.
yüzyıla ait dokuz yatağandır. Onların üzerindeki yazıtlar ve resimler sonuçta sadece bu
tür silah dekorasyonunun geleneği hakkında değil aynı zamanda imparatorluğun dil
konusundaki durumunu ve toplumun “İslam kültürüne” bağlılığını, Avrupai etkiler ve
geleneklerin hayatiyeti hakkında da bilgiler sunar.
Son dönemin çeşitli ürünlerinde yeni tasarımları yansıtan ve geleneksel olan
genel Türk ve Osmanlı tarzı görülmektedir. Genel olarak bu materyallere bakılarak
Osmanlı İmparatorluğu’nda halk sanatı ve saray sanatı olarak iki ayrı dünya olduğu
sonucuna varmak mümkündür. Buna rağmen aralarındaki sınır geçilmez değildir.
Halk zanaatı, sanat üretiminin genel gelişim yolundan izole edilerek ayrılmamış,
saray zevki ile yaratılan çağdaş eğilimler ile adım atarak var olmuştur.
“Karagöz” tiyatrosu figürleri muhtemelen XIX. yüzyılın sonunda ve XX. yüzyılın
başında yapılmıştır. Bu on figür üretim zamanı olarak Osmanlı ve cumhuriyet
dönemi ile bağlantılıdır, Çünkü Karagöz’ün maceraları hakkındaki bilgiler Osmanlı
İmparatorluğu’ndan fazla yaşamıştır.
Günümüzde Türk sanatının gelişim aşaması iki eğilim göstermektedir.
Bunlardan biri, ülkenin tarihine ve kendi geleneklerine (zamanında dünya çapında
bilinen üretimini canlandırma girişimleri, örneğin seramik) hitap etme arzusu. İkinci
eğilim, küresel bir dünyada doğal olarak çağdaş sanata katılmak. Özellikle XX. yüzyılın
ikinci yarısında müzede birkaç Türk sanatçısının resimlerinin temsil edilmesiyle
belirgindir.
Böylece, büyük olmamasına rağmen Devlet Doğu Müzesi’nin Türk koleksiyonu
araştırmacılar için oldukça önem taşımaktadır. İçeriği çeşitlidir, XVI. yüzyıla ait
objeleri içermektedir. Koleksiyonun objelerinin içinde Türk zanaatının İznik, İstanbul,
Bursa gibi ünlü merkezlerinden gelen eşyalar olduğu gibi aynı şekilde taşrada yapılan
bir çok nesnenin de olduğu sanılmaktadır. Koleksiyonun en iyi numunelerinden
Osmanlı zanaat üretiminin yüksek seviyede geliştiği görülmektedir. Bunlar diğer Türk
sanatlarının koleksiyonları ile birlikte aklımıza takılan birçok sorunun araştırılması
için iyi bir temeldir. Bu sorular Osmanlı zanaat üretiminin sayısal ve kalite gelişimine,
onun farklı bileşenlerine, halk ve sarayın farklı dönemlerdeki ilişkilerine dayanan
konulara değinmektedir.
125
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
КОЛЛЕКЦИЯ ТУРЕЦКОГО ИСКУССТВА
В ГОСУДАРСТВЕННОМ МУЗЕЕ ВОСТОКА
МОСКВА, РОССИЯ
Музей Востока был образован в г. Москве 30 октября 1918 г. под
названием Ars Asiatica. Позже переименованный в Государственный музей
восточных культур, в 1960-е годы он, наконец, получил свое нынешнее название
– Государственный музей искусства народов Востока или Государственный
музей Востока (ГМВ). Это первый и до сих пор единственный российский музей,
специализирующийся на восточном искусстве. Среди его самых значительных
коллекций – китайская, японская, иранская. В числе первых поступлений были и
предметы художественной культуры тюркских народов.
Изначально фонды ГМВ формировались по региональному принципу,
и сейчас эта исторически сложившаяся структура в целом сохраняется.
Соответственно, тюркские коллекции музея распределены по нескольким
хранениям и курируются специалистами, занимающимися культурой разных
стран.
Перед тем, как обратиться к турецким вещам собрания, мне хотелось
бы очень коротко коснуться и других тюркских фондов, и прежде всего я
пользуюсь случаем, чтобы принести благодарность коллегам из музея Востока
– Е.С. Ермаковой и М.М. Бронштейну, предоставившим среднеазиатские и
североазиатские материалы для этого сообщения.
Значительную часть тюркских собраний Музея составляют предметы
искусства народов, проживающих на территории бывшего Советского Союза.
Художественная культура Средней Азии, Азербайджана, Крыма, Северной Азии в
разной степени представлена в музейных коллекциях.
Постоянная экспозиция искусства Средней Азии отражает состав коллекции
вещей этого региона, включающей ковры, вышивки, керамику, металлическую
утварь традиционных форм, ювелирные украшения, оружие. Как правило, это
изделия XVIII-XX вв. Так как в основном речь идет о традиционном народном
искусстве, где одни и те же формы повторялись из поколения в поколение,
датировать их более точно не всегда просто.
В XIX в. одним из самых популярных и процветающих видов народного
искусства в Средней Азии становится вышивка. В земледельческих районах
Туркестана получили распространение декоративные покрывала - сузани («шитые
иглой»). Их делали во многих известных центрах – Бухаре, Самарканде, Ходженте
и др. Несколько таких крупных вышивок, предназначавшихся для свадебного
убранства дома, непременно входило в приданое невесты.
В коллекции около 1000 экспонатов узбекской керамики XIX-XX вв.
Это собрание не включает каких-то уникальных вещей, все они довольно
типичны, но благодаря присутствию в нем разнообразных вариантов возникает
достаточно полная картина местных керамических производств. Среди поздней
глазурованной керамики XIX-начала XX века выделяются изделия мастеров
Ферганы, Хорезма и Бухары. Под каждым из этих названий подразумеваются целые
историко-культурные области, на территории которых издревле существовали
центры гончарного производства. Керамика Ферганы отличается сине-голубой
гаммой, четкими ясными рисунками и орнаментальными композициями, в
которых часто встречаются изображения кувшина, ножа, плетенки. В центрах
между Самаркандом и Бухарой (Шахрисябз, Китаб, Каттакургат, Ургут, Урметан,
Гиждуван) производится керамика в живописной золотисто-коричневой гамме,
126
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
расцвеченная синим, зеленым и др. цветами.
В экспозиции Средней Азии представлены все типичные формы узбекского
художественного металла. Музей обладает прекрасной подборкой датированных
и подписных изделий из гравированной латуни, среди которых пять сосудов для
омовения афтоба, изготовленных известным мастером второй половины XIX в.
усто Низам-Эддином.
В коллекции ковров Государственного музея Востока наиболее
многочисленным и полным является туркменское собрание - около 470 экспонатов.
Оно включает несколько прекрасных ковров XVIII – первой половины XIX века.
Их отличает высокая плотность тканья, ровная стрижка ворса, тщательность
исполнения. Кроме того, в фондах хранятся разнообразные по технике исполнения
казахские и киргизские ковровые изделия – ворсовые ковры, войлочные кошмы,
сумки и пр. Лучшие войлочные ковры делались мозаичным способом: узор
вырезался из разноцветных кусков войлока, которые затем сшивались между
собой.
Во второй половине прошлого столетия за счет дарений и закупочных
экспедиций в фонде среднеазиатского искусства ГМВ сформировалась
богатейшая коллекция туркменских ювелирных украшений конца XIX – начала
XX в. Это практически все виды традиционных ювелирных изделий Туркмении,
среди которых лучше всего представлены текинские. Несколько другой тип
демонстрируют хивинские украшения. В частности, украшение, носящее
романтическое название «Луна и миндаль» предназначалось для довольно
архаичного головного убора – женской чалмы.
В целом изучение среднеазиатской коллекции музея говорит об условности
административного деления, особенно когда речь идет о культуре и искусстве.
Так, многие вещи, происходящие из Узбекистана, интересны прежде всего как
пример тюрко-персидского культурного синтеза.
Среди наиболее значительных фондов музея – собрания азербайджанских
вышивок и ковров. Большую известность получили вышивки, называвшиеся в
России «посольскими скатертями», так как их дарили знатным иностранным
гостям. Скатерти украшались аппликацией из разноцветного сукна и вышивкой
тамбурным швом. Центром этого чисто мужского ремесла был город Нуха (ныне
Шеки).
Музей располагает также собранием декоративно-прикладного искусства
народов Крыма, в том числе крымских татар. В абсолютном большинстве это
образцы текстиля середины XIX – 30-х гг. XX в.: полотенца иджияр, скатерти ортутырке, молитвенные коврики, детали традиционного костюма.
Искусство тюркоязычных народов Северной Азии представлено в
Музее Востока художественными изделиями якутов и долган. Объем якутской
и долганской коллекции – около 500 экспонатов, значительная часть которых
включена в состав постоянной экспозиции. Коллекция состоит главным образом
из украшений, предметов быта, деталей костюма, а также конской и оленьей
упряжи. Хронологически она принадлежит периоду от конца XIX до начала XXI в.
Уйгурское искусство складывалось в результате уникального синтеза
художественных традиций Средней Азии, Центральной Азии и Китая. Музей
располагает уйгурскими ковровыми изделиями, вышивками, тканями, кошмами,
керамикой, музыкальными инструментами, металлической посудой, ювелирными
украшениями XIX–XX вв. Лучшая часть собрания – интересные и яркие
изобразительные ковры, всего 69 предметов – это самая большая коллекция
уйгурских ковровых изделий на постсоветском пространстве. Есть в музее и
небольшое алтайское собрание, возникшее благодаря закупочной экспедиции
127
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Devlet Doğu Müzesi. Kadife. Osmanlı. 17 yy. ilk yarısı Фрагмент бархатной ткани. Османская Турция, первая половина XVII в.
1970-х гг., но оно, к сожалению, практически не обрабатывалось.
Помимо традиционных видов искусства тюркских народов нельзя не
упомянуть и коллекции современной живописи, графики и скульптуры. Наиболее
интересно с этой точки зрения собрание искусства Узбекистана, где первоначально
развитие живописи было связано с именами живших там русских художников,
но позже появились и местные мастера тюркского происхождения. Достойное
впечатление производит и коллекция Азербайджана, но здесь живопись начала
развиваться позже, и основные поступления относятся к 1980-м гг. Основную часть
тувинского собрания составляют скульптуры из агальматолита – до середины XX в.
анонимные, а позже – подписные.
Таким образом, Государственный музей Востока располагает достаточно
представительным собранием искусства тюркских народов, проживающих на
постсоветском пространстве, особенно это касается народного искусства XVIII-XIX
вв.
Разумеется, этот обзор в силу небольшого объема сообщения заведомо
не мог быть полным, однако он дает некоторое представление о масштабе и
географическом и хронологическом составе тюркских коллекций ГМВ.
Сферой моих собственных интересов является история турецкого искусства,
поэтому я позволю себе чуть подробнее остановиться на характеристике именно
турецкой части собрания ГМВ. По сравнению со многими другими коллекциями
музея она невелика, и в целом составляет всего около 200 произведений XVI-XX вв.
Среди них предметы прикладного искусства (ткани и вышивки, керамика, ковры,
оружие, изделия из дерева и металла), рукописи, графика, станковая живопись,
куклы теневого театра. Различные виды и типы изделий представлены в коллекции
неравномерно, имеются в ней и хронологические лакуны. Тем не менее, музей
обладает некоторыми действительно значимыми образцами турецкого искусства.
Наибольшую в количественном отношении и самую интересную часть собрания
составляют предметы художественного ремесла XVI-XIX вв.
Начало формирования турецкой коллекции относится к первым годам
128
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Düğün örtüsü – Süzani. Buhara. 19 yy. - Свадебное покрывало. Вышивка сузани. Бухара, XIX в.
существования музея Востока. Уже в 1919 г. ему была передана из Исторического
музея часть собрания Петра Ивановича Щукина (1853-1912), еще в 1905 г.
подарившего свою огромную коллекцию русского, западного и восточного
искусства Москве. Среди этих вещей были и турецкие. Активно участвовали
в формировании музейных фондов созданные после 1917 г. организации
– Главнаука и Национальный музейный фонд. Особым обстоятельством,
способствовавшим росту коллекций, как бы мы сейчас ни оценивали эти
события, стала национализация имущества монастырей и храмов. Поступления
из непрофильных музеев, дарения и, конечно, работа учрежденной в 1918-19
гг. Закупочной комиссии на всем протяжении музейной истории оставались
традиционными способами пополнения фондов, в том числе турецкого искусства.
Научная обработка и изучение турецкого собрания ГМВ, судя по архивным
данным, велась с 1920-х гг., однако публикации по этой теме долгое время
совершенно отсутствовали. Некоторая активизация в работе с турецкими вещами
происходит, пожалуй, только с начала 1980-х гг., но полностью коллекция до сих
пор не опубликована, несмотря на свой небольшой размер.
Хронологически собрание распадается на две части, неравноценные и в
количественном и в качественном отношении. К первой принадлежат предметы
художественной культуры османского времени XVI– начала XX в., ко второй –
искусство XX в.
Внутри «османской» части коллекции я бы также выделила две группы –
ту, что больше связана с имперским искусством и так называемым «османским
стилем», и другую – относящуюся к периоду, когда этот стиль начал размываться.
Упрощенно говоря, как по характеру исполнения, так и по разнообразию тем
изделия этой последней группы больше тяготеют к народной культуре и тюркским
корням. К этой же группе относятся и вещи, произведенные на периферии, в
центрах, не связанных с дворцовыми заказами и дворцовым контролем; изделия,
не рассматривавшиеся как экспортные товары или предметы роскоши.
Первая часть коллекции – изделия из керамики и ткани османского времени.
129
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Эти два вида ремесленных изделий Турции завоевали в XVI–XVII вв. огромную
популярность в мире и слова «турецкое искусство» прежде всего ассоциируются
именно с ними. В этот период культура – прежде всего, архитектура, но также
литература и прикладное искусство, – стала художественной манифестацией
уникальности и величия османского образа жизни и государственной идеологии.
Произведения, предназначенные для султана и его окружения, создавались
в централизованной системе имперского художественного производства,
поддерживаемой властью. И вещи из коллекции ГМВ, созданные в XVI – XVII вв.,
демонстрируют приверженность знаменитому и узнаваемому османскому стилю.
В собрании музея 38 бархатных и атласных шелковых тканей конца
XVI–XVIII вв., среди которых четыре предмета русского церковного облачения
– три фелони и один стихарь, сшитые из турецких бархатов 17 в., а также один
фрагмент покрытия на саркофаг XVIII в. с кораническими надписями. В списках
султанских подарков и в реестрах, раз в несколько десятилетий фиксировавших
устанавливаемые государством цены на различные товары, перечисляется
множество разновидностей тканей, по крайней мере две из которых – разрезные
бархаты чатма и двуструктурные атласы кемха – представлены в нашей коллекции.
Принадлежащие собранию ГМВ полуфаянсы из Изника в основном
относятся к периоду зрелости изникского производства, однако некоторые
образцы можно датировать более ранним временем – то есть началом-первой
половиной XVI в. Разница в уровне технического исполнения позволяет отнести
часть фаянсовых изделий к периоду позднего Изника – середине-концу XVII
столетия.
В оформлении всех этих изделий – и керамической утвари и тканей
– действительно, существуют общие принципы: это и набор декоративных
мотивов, и композиционное своеобразие и цветовая гамма, характерные для
придворного производства периода процветания империи Османов. То есть
строго терминологически определения «османское искусство», «османское
ремесло» относятся к достаточно ограниченному времени и кругу вещей. Эти
изделия не во всех случаях производились непосредственно в дворцовых
мастерских. Их отличительными чертами следует считать не место изготовления, а
специфические художественные особенности и качество исполнения, с некоторой
долей условности называемые единым «османским стилем».
Другой этап в развитии турецкого искусства османского времени
представляют несколько керамических стамбульских изделий второй половины
XIX в. и сосуд того же времени из Чанаккале; большая часть вышивок собрания,
изделия из дерева и металла, ковры.
Вышивки относятся к периоду XVIII–XX вв. Это как фрагменты вышитой
ткани, так и разнообразные изделия, в том числе завеса XVIII в. и детали костюма
второй половины XIX в.
Ковры коллекции принадлежат XIX–XX вв. Как и абсолютное большинство
современных им турецких ковров, они вытканы симметричным узлом гёрдес, а в
качестве основных материалов используются шерсть, хлопок и шелк. Большинство
коллекций изделий XVIII-XIX вв. демонстрирует это преобладание относительно
небольших, чаще всего молитвенных ковров. Существование коврового
производства в поздний период связано с не прерывавшейся в течение всей
османской истории народной тюркской традицией.
Очень небольшая, но интересная часть коллекции – холодное и
огнестрельное оружие, в том числе 9 ятаганов XVIII – XIX вв., украшенных золотой
и серебряной насечкой, вставками кораллов, филигранью и чеканкой. Надписи и
изображения на них позволяют сделать некоторые выводы не только относительно
130
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
традиции украшения этого вида оружия, но также о своеобразии языковой
ситуации в империи, приверженности населения “народному исламу”, наличия
европейского влияния и живучести местных обычаев.
Разнообразные изделия позднего времени демонстрируют в своем
оформлении как новые, созвучные эпохе, так и традиционные общетюркские и
османские черты. В целом, рассматривая этот материал, можно прийти к выводу
о том, что в Османской империи соседствовали два мира, придворное искусство
и народное, однако, несмотря на это, граница между ними вовсе не была
непроницаемой. Народное ремесло не существовало изолированно от общего
пути развития художественного производства, частично впитывая модные
тенденции, задаваемые дворцовым вкусом.
Десять экспонатов, представляющих рубежное время между османской и
современной Турцией - куклы теневого театра «Карагёз», выполненные, вероятно,
в конце XIX – начале XX в. из кожи и расписанные красками. Эти вещи в какойто мере являются и связующим звеном между двумя периодами, ибо традиция
представлений о приключениях Карагёза пережила Османскую империю.
Современный этап развития турецкого искусства демонстрирует две
тенденции. Одна из них – стремление обратиться к национальной истории
и собственным традициям (отсюда попытки возродить производства,
получившие некогда всемирное признание - например, керамическое). Вторая
тенденция состоит в естественном в условиях глобального мира приобщении к
современному искусству. Особенно она заметна в живописи второй половины XX
в., представленной в музее несколькими работами турецких художников.
Таким образом, несмотря на небольшой размер, турецкая коллекция ГМВ
представляет несомненный интерес для исследователя: ее состав разнообразен,
она включает экземпляры, датирующиеся достаточно ранним временем –
началом-серединой XVI в. Среди экспонатов собрания есть вещи из известных
центров турецкого ремесла - Изника, Стамбула, Бурсы, и наряду с этим изделия,
произведенные, видимо, на окраинах империи. Лучшие образцы коллекции
демонстрируютвысокийуровеньразвитияосманскогоремесленногопроизводства.
Особо следует отметить, что в сочетании с изделиями других собраний турецкого
искусства она является хорошей основой для изучения довольно широкого
круга вопросов. Эти вопросы касаются качественной и количественной
эволюции османского ремесленного производства, существования различных
его составляющих, соотношения в разные периоды народного и придворного
искусства и других.
Литература:
Войтов В.Е. Художественный металл Узбекистана конца XVIII-XX вв. в собрании ГМИНВ//Научные сообщения
ГМИНВ, вып. XVIII. М., 1986, с. 41-65
Ермакова Е.С. Керамика Узбекистана XIX-XX вв. в собрании Государственного музея искусства народов
Востока//Государственный музей искусства народов Востока. Горный журнал, спец. выпуск. М., 2010, с. 15-21
Загитова М.А. Ювелирные украшения Туркмении конца XIX- начала XX вв. в собрании ГМИНВ//
Государственный музей искусства народов Востока. Горный журнал, спец. выпуск. М., 2010, с. 51-58
Рославцева Л.И. Узорное ткачество народов Крыма. М., 2013
Государственный музей Востока. Путеводитель. Ред.-сост. Е.С. Борисова. М., 2012.
131
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Dr. Yulia Kupina
Antropoloji ve Etnografya Müzesi Müdür Yardımcısı. 1984 yılında
Leningrad Devlet Üniversitesi’nin Tarih Fakültesi’nin Etnografya
bölümünü bitirmiştir. Tarih bilimleri doktorudur (1987). 1987
yılından itibaren Rusya Bilimler Akademisi Arkeoloji ve Etnografya
Müzesi’ndeki Sibirya Etnografyası bölümünün görevlisidir. 2000 yılında
dış ilişkiler ve sergiler bölümü başkanı, 2004 yılından itibaren de sergi
bölümü başkanıdır. 2004 yılından itibaren Rusya Bilimler Akademisi
Antropoloji ve Etnografya Müzesi Müdür Yardımcısı’dır. Bilimsel ilgi
alanları; Sibirya halklarının etnografyası, müze yönetimi Y.А. Kupina
Sibirya yerlilerinin geleneksel kültürüne ilişkin birçok araştırmanın
yazarıdır ve müzenin sergi katalogları müellifidir. 1998 yılında Fulbright
bursunu (ABD) kazanmış, 2001 yılında «Açık Cemiyet» Enstitüsü’nün
(Open Society Institute, OSI) «XXI. Yüzyılın Kültüründe İşletme»
programı üzerinde eğitim almış, 2002 yılında İsveç’te «Rusya İçin
Yeni İşletmeciler» konusunda staj yapmış, 2003 yılında da Getty Müze
Yönetimi Enstitüsü’nde (ABD) eğitim almıştır.
Юлия Аркадьевна Купина
St. PETERSBURG,
RUSYA
Выпускница
исторического
факультета
Ленинградского
государственного университета 1984 года по специальности
«этнография». Кандидат исторических наук (1987). С 1987 г. –
сотрудник Музея Археологии и Этнографии Российской Академии
наук (отдел этнографии Сибири). В 2000 г. возглавила отдел внешних
связей и выставок (с 2004 г. – экспозиционно-выставочный отдел).
С 2004 г. – заместитель директора МАЭ РАН по музею.
Сфера научных интересов: этнографии народов Сибири,
музейный менеджмент. Ю.А. Купина является автором серии
исследовательских работ по традиционной культуре аборигенов
Сибири, выставочных каталогов музея. В 1998 г. получила стипендию
Фулбрайта (США); в 2001 г. прошла обучение по программе Института
«Открытое общество» «Менеджмент в культуре XXI века»; в 2002
г. стажировалась в Швеции по программе «Новые менеджеры
для России»; в 2003 г. прошла обучение в Институте Музейного
Менеджмента Института Гетти (США).
132
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
ST.PETERSBURG ANTROPOLOJİ VE ETNOGRAFYA MÜZESİ VE TÜRKOLOJİ
Rusya Bilimler Akademisi’ne ait olan Büyük Petro Antropoloji ve Etnografya
Müzesi (Kuntskamera) dünyanın en büyük ve en eski müzelerinden biridir. Büyük
Petro’nun kararı ile 1714 yılında inşa edilen Kunstkamera Müzesi’nin devamıdır. Halka
açık Rusya Devlet Müzesi Kunstkamera 2014’te 300. Yıldönümünü kutlamıştır.
Kunstkamera’nın kuruluşuyla ilgili yazılı bir hüküm bulunmamakla beraber
belki de hiç olmadığı düşünülmektedir. Müzenin kurulmasının Çarın 1. Petro’ya ait
olan eşyaları, kütüphaneyi, “Naturel” koleksiyonları, Moskova’dan Rusya Çarlığı’nın
yeni başkentine getirmesiyle ilişkili olduğu sanılıyor. Koleksiyonlar önce Çar Petro’nun
St. Petersburg’daki yazlık sarayındaydı, daha sonra Kikin Bey’in evine getirilerek 1719
yılında halka sunuldu. Aynı zamanda müze için özel bir binanın projesi ve inşaası
başladı. Büyük Petronun ölümünden iki yıl sonra Neva nehrinin kıyısında 1727 yılında
Petro’nun da katkılarıyla Barok tarzında inşa edilen bina, Rusya’nın yeni başkentinin
en önemli binaları ile yan yanaydı.
1724 yılında Senato Başkanlığı’nı yürüten imparatorun kararı ile Bilimler
Akademisi kurulmuştur. Kunstkamera ile aynı zamanda kurulan Kütüphane ilk
kurumları olarak St.Petersburg Bilimler Akademisi’ne beşiklik yapmıştır. İlk Rus
Müzesi’nin Bilimler Akademisi’nin yönetimine verilmesi onun kaderinde belirleyici
bir rol oynamış, Kunstkamera’nın bilimsel işlemleri ve sistematizasyonunun yanı
sıra, zengin koleksiyonları ve ülkenin en iyi bilimsel güçlerinin burada toplanması
onu Avrupa’daki eşi benzeri olmayan bilimsel bir kurum haline getirmiştir. Büyük
Petro’nun bir dizi kararnamelere imza atması yeni müze için bilimsel koleksiyonların
toplanmasını sağlamıştır. Bu kararnameler ile Petersburg’daki Kunstkamera’ya ücret
M.V. Lomonosov. Büyük Petro Mozaik Portresi. 1755-1757 - М.Ломоносов. Портрет
Петра Первого. Мозаика. 1755-1757
133
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Solda;Çuvaş Milli Kıyafeti, Sağda; Ünlü Etnograf D. Peter Simon Pallas’ın portresi - Рубаха из
чувашской коллекции (слева). Портрет П.С. Палласа (справа).
karşılığında “İnsan ve hayvan kemikleri, ilginç taşlar, demir taş ve bakır üzerindeki
eski yazılar, eski tüfekler, mutfak gereçleri; yani olağanüstü ve yıllanmış olan her
şeyin” teslim edilmesi amaçlanmıştır.
Bu kararnameler Kunstkamera ve daha sonra Antropoloji ve Etnografya
Müzesi’nin koleksiyonlarının oluşmasında önemli rol oynamıştır. İki yüz yıl boyunca
ünlü Rus gezginler tarafından buraya koleksiyonlar getirilmiştir. Müzenin arşivinde
saklanan paha biçilmez, etnografik, antropolojik ve arkeolojik koleksiyonlar dünyanın
en eksiksiz ve ilginç koleksiyonlarından sayılmaktadır. Bunlar sayıca bir buçuk milyon
olan eski ve yeni medeniyetlerin kültür çeşitliliğini yansıtarak tüm insanlığın kültürel
mirasının bir parçası olmuştur.
Müze Rusya Bilimler Akademisinin önde gelen araştırma merkezlerinden
biridir. Burada büyük Rus antropolog ve etnografların XVIII-XX. yy. gelenekleri devam
ettirilmektedir. Müze, bir devlet kurumu statüsüne sahiptir. Rusya Cumhurbaşkanının
1991-1992 yıllarında alınan kararı ile müze Rusya Federasyonu halklarının en değerli
kültür mirası sayılarak devlet listesindeki sıralamada yerini almıştır.
Büyük Petro’nun büyük akademik projesinin bir parçası olarak müze, başından
itibaren akademinin sadece bir üssü değildir, aynı zamanda önemli bir kültür ve eğitim
kurumudur. Kunstkamera’da birçok büyük Rus bilim adamı çalışmıştır. Müzenin ana
koleksiyonundaki objeler, Rusya halklarının kültür miraslarının ayrılmaz bir parçası
olmaktadır ve ulusal mirasını temsil etmektedir. Türk halklarının tarih ve kültür
koleksiyonları da bunların ayrılmaz bir parçasıdır.
Kısa bir denemenin Türk halklarının kültür ve tarihi üzerinde yürütülen
tüm müze koleksiyonları ve araştırmalarının geniş bir panoramasını kapsaması
zordur. Biz Rusya Bilim Akademisine bağlı Antropoloji ve Etnografya Müzesinin Türk
araştırmalarının ve koleksiyonlarının içeriğini ve kronolojik sırasını gösteren en çarpıcı
kişiliklere, projelere ve bazı koleksiyonlara odaklıyız.
134
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Müzenin birçok koleksiyonunun öyküsü ünlü Rus bilim adamları ve gezginlerinin
isimleri ile ilişkilidir. Böylece, Rusya’daki Türk halklarının ilk koleksiyonları müzeye
XVIII. yy. ikinci yarısında Rusya’nın tüm bölgelerine büyük çapta yapılan bilimsel
amaçlı geziler sayesinde alınmıştır. Bu seferler esnasında bütünleşmiş veri toplama,
harmanlama, etnografik ve arkeolojik koleksiyonların incelemesinin bilimsel yaklaşımı
oluşturulmuştur. Kunstkamera’da toplanan Volga ve Sibirya’daki Türk halklarının
hakkındaki koleksiyonlar Rusya İmparatorluğu’ndaki Türk halklarının tarih ve kültür
araştırmalarına önemli bilimsel kaynak olmuştur.
Doğa bilimci, coğrafyacı, gezgin, Petersburg Akademisi’nin yaveri olan Peter
Simon Pallas öncülüğünde yapılan gezinti esnasında Volga bölgesi, Orenburg bölgesi,
Ural bölgesi, Batı, Güney Sibirya ve Doğu Sibirya’nın bir kısmı incelenmiştir. P. S. Pallas
Volga’daki Türk halklarının kültür ve yaşamını oldukça detaylı incelemiş ve Başkurt ve
Çuvaş Köyleri’ni de gezmiştir. Bu halklar hakkında topladığı kültür koleksiyonları Petro
Kunstkamerası’na dahil edilmiştir. Günümüzde bu eserlerin 10 tanesi Rusya Bilim
Akademisine bağlı Antropoloji ve Etnografya Müzesinde saklanmaktadır ki onların
araştırmacılar tarafından 1771 yılında St. Petersburg’da yayımlanan P.S.Pallas’ın
(Rusya İmparatorluğu’nun farklı bölgelerine seyahat - Reise durch verschiedene
Provinzen des Rußischen Reichs) isimli ansiklopedi çalışmasındaki bilgilere dayanarak
teşhis edilmiştir.
P.S.Pallas’ın koleksiyonunda farklı Volga halklarını (Mordva, Mari, Çuvaş
ve Başkurtlar) kıyafetleri ve takıları temsil etmektedir. P.S. Pallas’da Çuvaş kadın
giyim açıklamasını bulabilirsiniz: “Bunların kıyafetleri alaca renkli, çoğunlukla da
mavi kırmızı ve siyah yün ile nakış edilmiş kalın keten kumaştan dar kesimiyle göz
doldurmaktadır. Onlar Mordva bayanları gibi kendilerini büyük tokalarla, önlüklerle
ve ‘sar’ adındaki kemerin yanlarına sarkıtılan alaca renkli saçak ile parlak işlemelerle
süslemektedirler.” Pallas’ta Çuvaş şapkalarının açıklaması vardır. “Çuvaş bayan
şapkaları (hoşpu) olmadan onlar, Tatar kızları gibi, ne evde ne de dışarıda dolaşırlar,
genellikle gümüşten ve kalaydan yapılan sikkeler pul halinde ve dizi halinde küçük
boncukların olduğu geniş kayış ile çene altından bağlanmaktadır, arkasındansa
uzun payetli bir askı (Ama) ya da küçük sikkelerle ve pullarla dikilmiş kuşak kemerin
altından geçmektedir. Şapkanın sonuna genellikle çok renkli yün işlemeli saçaklar ve
uzun danteller işlenmiştir. Öyle ki bunların anormal derecedeki ağır şapkaları dizlerine
kadar sarkmaktadır.”
1769-1770’li yıllarda, P.S. Pallas, Ufa ve çevresinde gezip dolaşarak Başkurtlar’ın
kültürünü detaylıca anlatmıştır. Günümüzde P.S. Pallas’ın koleksiyonunda bayan
şapkası ile omuz kayışı Başkurt kıyafetlerini temsil etmektedir. Birçok araştırmacı
tarafından Başkurt kızlarının süslemelerinin çeşitliliği ile işlemelerin incelik farkı
ortaya konulmaktadır. Keten kumaşından dikilen, kırmızı kumaşla örtülen tepesindeki
deliği ile miğfer şapka sıkıca başı sarmaktadır ve baştanbaşa mercanla, sikkelerle ve
incilerle dikilmiş, ismi “kasma” olarak bilinen miğfer şapka gerçekten sanat eseridir.
Evli kadınların bu tür şapkaları Başkurdistan’ın güneyinde yaygındır. P.S.Pallas’ın
açıklamasına göre bu şapkanın ön kısmı yine mercanlarla süslendiği, arkasından ise
şapkadan asılan kumaş parçalarına dikilmiş renkli ve minicik boncuklar ve kabuklar
olduğu bilinmektedir.
Yaka güzelleştirici önlük süslemesinin hakkında araştırmacı şöyle anlatıyor: “Ancak geniş ve önünde omuzdan geçerek sanki madalya gibi asılan kısmen küçük
sikkelerden ve kısmen öteberiden işlenmiş süsleme şu ana kadar görmediğim
Başkurt kızlarında görünmektedir. Onlar bu süslemeye “Dilbuga” adını vermişlerdir.”
P.S. Pallas ve arkadaşlarının gezi esnasında topladığı materyaller günümüzde
Rusya halklarının incelenmesinde bilhassa Volga’daki Türk halklarının en değerli
kaynağı olarak değerlendirilmektedir. Bunların Volga’nın diğer halkları hakkında
135
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Vasily Radloff (1837-1918) - Василий Радлов (1837-1918)
koleksiyonlar toplanması sırasında ortaya çıkması dikkate değerdir. Kültürün
objelerinin incelenmesindeki ve bir araya getirilmesindeki bu karşılaştırmalı ve
kapsamlı bilimsel yaklaşım müze etnografı arşivlerinin oluşturulmasındaki temel
ilkedir.
18.yy. koleksiyoncularına dönüldüğünde: P.S. Pallas’ın bir arkadaşı olan Yohan
Gotlib Georgi 1770 yılında Petersburg Bilimler Akademisi’nin daveti ile bilimsel geziler
için Rusya’ ya geldi, Volga bölgesinde, Orta ve Güney Urallar’da, Batı Sibirya’da ve
Baykal da keşifler yaparak önemli bilimsel ve etnografik koleksiyonları topladı. Georgi,
Rusya’da yaşayan tüm halkların açıklamaları, günlük ritüelleri, inançları, adetleri,
barınmaları, giyim kuşamları ve anıtlarını (1776, 1799.) araştırarak kendi gözlemleri
ve diğer araştırmacıların verileri doğrultusunda bir inceleme yazmıştır. Kitapta
ulusal kıyafetler içindeki Rusya vatandaşlarının elle boyanan 74 adet gravürüne ve
resimlerine yer verilmiştir. Kunstkamera’daki gravürler Rusya Bilimler Akademisi
gravür bölümü uzmanları tarafından objelerin asıllarına göre resimlenmiştir. Bu,
günümüzde Rusya’nın bilim değerini kaybetmeyen ilk karma etnografik açıklamasıdır.
I.G.Georgi’nin kitabındaki resimlerde Türk halkları; Sibirya ve Kırım Tatarları,
Başkurtlar ve Çuvaşlar geleneksel kıyafetleri ile karşımıza çıkmaktadır.
Volga Türkleri’nin müze koleksiyonu onlarca yıldır tamamlanmaya
çalışılmaktadır. Günümüzde müzede Çuvaş kültürünü anlatan 300’den fazla eser
bulunmaktadır. Bu koleksiyonun oluşmasına 19. yüzyılın ortasından itibaren Rus
Coğrafya Cemiyeti’nin çok sayıdaki üyeleri ve yerel koleksiyoncular katkı sağlamışlardır.
Zaman zaman bu koleksiyonların geçmişi sayesinde onların eski sahiplerinin kaderleri
ve karakterleri insanların zihinlerinde canlanmaktadır. Mesela koleksiyon belgelerinde
1876 yılının haziranında yazılan bir tezkere saklanmıştır, koleksiyoncu belgede: 1877
yılında Simbirsk vilayetinin Buinsk ilçesinin Çepkasilmetevo Köyü’nde on yaşındaki
Çuvaş kız çocuğunun kendisi için yaptığı Çuvaş bebeklerini yirmi gümüş sikke
karşılığında satın aldım.” diye anlatmaktadır. St. Petersburg Üniversite öğrencisinin
V.R. Rannenkampf’tan gelen Çuvaşlar hakkındaki koleksiyonu 19. yüzyılın sonuna
ait olarak bilinmektedir. 20.yüzyılın başında müzeye Samara vilayetinin Buzuluksk
ilçesindeki Timofey Yegoroviç Zavrajınov isimli bir köylüden çok ilginç bir koleksiyon
gelmiştir. Orijinal listeye ritüel objeler hakkında benzersiz bilgiler getirilmektedir.
Saratov vilayetinin Kvalınsk ilçesindeki ünlü koleksiyoncu Feodor Adamoviç Vişnevski
136
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
tarafından müzeye1908 yılında bayan kıyafet koleksiyonu ve 1924 yılında damgalı ve
rakamlı tabela koleksiyonu bağışlanmıştır. Müzik aletlerinin ünlü koleksiyoncusu N.F.
Findeyzen sayesinde Antropoloji ve Etnografya Müzesi Çuvaş koleksiyonu üç müzikal
objeyle tamamlanmıştır. Açıklayıcı materyallerin içinde A.A.Hodosov, F.A. Vişnevski ve
N.İ. Gagen-Torn’a dikkat edilmesi gerekmektedir.
Antropoloji ve Etnografya Müzesi Çuvaş koleksiyonlarının tarihi saklandığı
müzede asırlarca sistemli olarak bilimsel araştırmalar için zengin kaynaklar
biriktirildiği ve Türk halklarının günümüzde kendilerine özgü kültür mirasının
tabakalarını oluşturarak kendi arşivlerini tamamladığı açıkça görülmektedir.
Koleksiyoncular arasında sadece bilim adamları ve araştırmacılar değil köylüler ve
Rus toplumunun farklı tabakalarından temsilciler de yer almaktadır. Bundan dolayı
müze sadece dünya halklarının farklı kültürlerini tanıttığı için değil aynı zamanda
Rusya halkının yardımıyla toplandığı için gerçekten milli müze olarak algılanmaktadır.
Petersburg Kunstkamera’nın Sibirya arşivlerini oluşturma aşaması onun
kurulduğu zamana aittir. 1747 yılının sonunda bile Sibirya koleksiyonları 200 obje
içeriyordu. Bunun büyük bir kısmı Sibirya’nın farklı toplumlarının giysilerinden,
eşyalarından ve şaman kültürüne ait olan objelerden oluşmaktadır. Bu objelerin
büyük bir kısmının (1732-42 ) yıllarında yapılan “Büyük Kuzey Gezisi”nin katılımcıları
tarafından Kunstkamera’ya getirildiği düşünülmektedir. Maalesef Sibirya halklarının
kültürü hakkındaki arşiv 1747 yılında meydana gelen yangında kaybedilmiştir. Fakat
müzeye geldiğinde resimlenen bu objelerin resim örnekleri hala saklanmaktadır
Bunlar “Çizilmiş Müze” isimli komplekste günümüzde Rusya Bilim Akademisinin
St. Petersburg’taki şubesinin, Devlet Hermitage’da Devlet Rus Müzesi’nde ve başka
yerlerdeki Rus arşivlerinde saklanmaktadır. Bu resimler Güney Sibirya Türkleri’nin
18.yüzyılın birinci yarısında Kunstkamera arşivlerinde yer alan Yakutlar’ın kıyafetleri
gibi ritüel objeler ile tanışma fırsatı vermektedir.
Sibirya arşivinin yangında kaybolan büyük bir kısmı 1748 yılında tarihçi arkeolog
ve Petersburg Bilim Akademisi üyesi Gerhard Fridrih Miller’in geziden döndüğü
zaman tamamlanmaya başlar. Koleksiyonların çoğunluğunu Güney Sibirya’daki
kazılar sırasında bulunup getirildikten sonra incelenen arkeolojik objeler, kalıntılar,
Moğollar’ın dinini ve yaşamını anlatan eserler oluşturmaktadır. Miller, 1773-1743 yılları
arasını Sibirya şehirlerinin arşivlerinde çalışarak ve araştırmalar yaparak geçirdikten
sonra yaptığı bu geziden 1748’yılında Petersburg’a dönmüştür. Güney Sibirya’da
kazılar esnasında bulunan ve incelenen arkeolojik objeler ve kalıntılarla Moğollar’ın
dinini ve yaşamını anlatan eserler de bu toplama çalışmaları sonucu oluşmuştur.
Günümüzde, müze arşivlerindeki kapsamlı bir çalışma sonucu G.F. Miller gezisi
sayesinde müzeye alınan bir dizi budizm kökenli plastik sanat eserlerinin tanımlama
çalışmaları gerçekleşmiştir. Bu çalışmalar halen aktif bir şekilde devam etmektedir
ve uzmanlar XVIII. yüzyıla ait Güney Sibirya’nın Türk halkları hakkında materyalleri
tamamlayan daha çok keşif beklemektedirler.
Kuşkusuz, Güney Sibirya’nın Türk halkları hakkında yapılan araştırmalara G.F.
Miller’in çalışmaları büyük katkı sağlamıştır. Onun çalışmalarının büyük bir kısmını
Rusya’nın geçmişten günümüze kadar olan tarihi coğrafyası oluşturmaktadır. Miller’in
önemli çalışmalardan biri de “Sibirya Tarihi” dir ilk cildi 1750 yılında Rusça olarak
yayınlanmıştır.
1830’lu yıllarda Kuntskamera’nın zengin koleksiyonları bazında yedi akademik
müze kurulmuştur. Türk halk kültürü hakkındaki koleksiyonlar, Etnografik ve Asya
Müzeleri ve Nümizmatik odası arasında paylaşılmıştır. Sonra da Nümizmatik odası
Devlet Hermitage’a verilmiş ve Asya Müzesi Şarkiyat Enstitüsü arşivinin temeli
olmuştur. 1829 yılında Etnografya ve Anatomik Müzesi’nin birleşmesi sonucu
Antropoloji ve Etnografya Müzesi ortaya çıkmıştır ve 1903 yılında Kunstkamera’nın
137
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
kurucusu Büyük Petro’nun ismini almıştır.
XIX-ХХ. yüzyılda Rusya Bilimler Akademisi ve Antropoloji ve Etnografya
Müzesi’nde birçok ünlü Rus araştırmacı çalışmalarını yürütmüştür: L.İ. Lavrova
(Kafkasya Araştırmaları), İ.İ. Zarubin (Orta Asya Araştırmaları), N.V. Küner (Doğu Asya
halklarının gelenekleri). Buralarda milli bilim okulları kurulmuş ve Avrasya’nın Türk
halkları hakkında geziler düzenlenip araştırmalar yapılmıştır. L.Y. Şternberg ve V.G.
Bogoraz gibi büyük bilim adamlarının sadece milli Sibirya araştırma bilim dalında
değil Rusya Etnografya bilim dalının genelinin oluşumunda da büyük katkıları vardır.
Şarkiyat kapsamlı bir bilim dalı olarak Rusya’nın önemli bilim dallarından biri
olmuştur. Önemli şarkiyatçıların arasında Türk halklarının dillerinin karşılaştırmalı
tarihsel incelemelerinde katkısı olan Petersburg Bilimler Akademisi’nin
akademisyeni, entograf, arkeolog, tanınmış dilbilimci Vasiliy Vasiliyeviç Radlov da yer
almaktadır. 1885-1890 yılları arasında V.V. Radlov Asya Müzesi’nin başına geçmiştir.
1894 yılında Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nin müdürü olarak seçilmiş ve yirmi
beş yıl boyunca önderlik etmiştir. Bu dönem, müzenin tarihinde en başarılı dönem
olarak kabul edilmektedir. Sergi alanları genişletilmiş, zengin ve bilgilendirici
koleksiyonlar oluşturulmuştur. Müzede dünya halk kültürlerinin incelemesi ve
müzenin koleksiyonlarının tamamlanması ile uğraşan profesyonel araştırmacılardan
benzersiz bir ekip oluşturulmuştur.
Altay, Sibirya ve Orta Asya’nın Türk halklarının incelenmesi konusunda V.V.
Radlov’un tartışılmaz katkıları vardır. Radlov’un mirası çok yönlüdür. Bunların arasında;
kitaplar, makaleler ve geziler, müze koleksiyonları, uluslararası bilim okulları vb.
sayabiliriz. Kendilerini onun öğrencilerinin de öğrencileri olarak tanımlayan bir çok
bilim adamı Rusya’da ve diğer ülkelerde çalışmalarına devam etmektedirler.
2012 yılında tanınmış bilim adamının ölüm yıldönümünde Antropoloji ve
Etnografya Müzesi tarafından V.V. Radlov’un mirası ile ilişkili olan herkesi toplama
amaçlı bir proje başlatılmıştır. “Radloff 2012” (http://radloff.livejournal.com/) adlı
blog konferansı oluşturulmuş ve buraya uzmanlar araştırmalarını tartışma amacı
ile göndermişlerdir. Böylece ek materyallere ulaşılması ve bunların açıklanması
sağlanmıştır. Günümüzde tüm materyaller Rusça konuşan bütün uzmanlara açıktır. XIX. yüzyılın birinci yarısı ve yirminci yüzyılın ikinci yarısında Türk halkları
dahil tüm Sibirya halkları aktif etnografik incelemelerle karakterize edilmektedir.
Sistematik toplama çalışmaları sonucu müzenin Sibirya arşivi, dünyada Orta Asya
yerli halklarının kültürü hakkında en büyük koleksiyon sahibi haline gelmiştir, onun
koleksiyonları Sibirya’daki yerli eski dönem yerli kültürü göstermektedir. Sibirya’daki
Türk halkları da dahil olmak üzere Dolgan, Yakut, Hakas, Tuva, Şor, Altay, Sibirya Tatar
halklarının yaşamlarının tüm yönlerini yansıtmaktadır. Günümüzde Antropoloji ve
Etnografya Müzesi’un Sibirya arşivi yaklaşık 30.000 adet nesne içermektedir.
O zamanın koleksiyon toplayıcıları arasında D.A. Klements, A.V. Adrianov,
V.I. Anuçin, A.V. Anohin, K.M. Rıçkov, B.E. Petri ve diğerleri gibi Sibirya Türk halk
kültürünü araştırmaya kendilerini adamış Rus bilim adamlarından oluşan parlak bir
takım vardır. Bu koleksiyonlar sık sık bir etnik grubun farklı toplumlarına ait tipik
nesneler serisini içermektedir. Bu onları Sibirya bölgesindeki kültür ve etnogenezin
incelenmesi için benzersiz bir kaynak haline getirmektedir. Buna ek olarak genellikle
teşhirdeki nesnenin amacı, etnik yerel grubu, cinsiyeti hakkında ayrıntılı bilgiler veren
belgeler eşlik etmektedir. Bu dönemde Sibirya bölümünde fotoğraf arşiv oluşturulmaya
başlanmıştır.
Güney Sibirya’nın Türk halkları hakkında, Yakutlar ve Dolganlar dahil, araştırma
ve toplama çalışmaları, benzersiz ansiklopedik yayınlar ve Antropoloji ve Etnografya
Müzesi’nin uzmanlarının Sibirya Türk halklarının tarihi ve kültürü hakkındaki
çalışmaları, Antropoloji ve Etnografya Müzesi için Sibirya bölgesinin araştırılmasına
138
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
yönelik çalışmaların en önemli kaynaklarından biri olmuştur. Sadece L.P. Potapov, S.V.
İvanov, N.P. Dırenkova, V.P. Dyakonov gibi müze araştırmacılarının isimlerini saymamız
uzmanlar için yeterlidir. Günümüzde bu bilim adamlarının çalışmaları, makaleleri
ve koleksiyonları Türkoloji araştırmalarının hazinesini oluşturmaktadır. Günümüzde
onların arşivleri sistematik bir şekilde, onların üzerine yapılan araştırmalarda yer
alarak müzede özenle saklanmaktadır.
2012 yılında “Kunstkamera Arşiv” kitap serisinde Antropoloji ve Etnografya
Müzesi’nin Sibirya bölümünde yirminci yüzyılın en büyük milli Türkologlarından biri
olan Nadejda Petrovna Dırenkova’nın (1899-1941) Sayan-Altay’ın Türk halklarının
kültürü ve tarihi üzerine etnografik yazıları ve notları kitabı hazırlanıp yayınlanmıştır.
(Dyrenkova N.P. Sayano Altay Türkleri: makaleler ve etnografik materyaller; Turkic
peoples of Sayano-Altai: Articles and ethnographic material / / N.P. Dırenkova ; [
hazır. El yazması ve yorumlar. D. Arzütov, İ. Nevaskaya, L. Pavlinskaya, K. Şönig ] St.
Petersburg: Antropoloji ve Etnografya Müzesi, 2012.)
N.P. Dırenkova’nın dikkatini en çok Şorların kültürü çeker. O halkın kaderinde
aktif rol oynamıştır ve ulusal bir idari birim olarak (1926-1939) Gorno-Şorsk ilçesinin
kurulmasında ve böylece devlet tarafından desteklenmesinde büyük katkıları vardır.
İşte bu nedenle kitabında Şorlar kültürü üzerinde durulmuştur. Proje Antropoloji ve
Etnografya Müzesi ve Berlin Üniversitesi (Almanya) Türkoloji Enstitüsü’nün işbirliğinin
sonucu olmuştur. “Deutsche Forschungsgemeinschaft” Vakfı (Almanya) ve Rusya
Araştırma Vakfı’nın (Rusya) destekleri ve finansmanıyla ile uygulanmıştır.
Bugün, Antropoloji ve Etnografya Müzesi araştırmacıları Sibirya Türk halkları
arasında çalışmaktadırlar; Altay etnografik ekibi (Altay Cumhuriyeti) vardır, Tuva Sanat
arkeoloji - etnografik seferleri yapılmaktadır. Hakasya, Yakutistan ve Zabaykalye’ye
her yıl arkeoloji ve etnografik geziler yapılmaktadır. Bu geziler sayesinde müze
uzmanları Rusya bölgesel müzeleri ve yabancı araştırma merkezleri ile yakından
çalışmaktadırlar.
Antropoloji ve Etnografya Müzesi’ın Orta Asya ve Kazakistan halkları etnografisi
bölümü tarafından Kırgızistan, Özbekistan, Tajikistan, Türkmenistan ve Kazakistan’da
araştırmalar yapılmaktadır. 2010 yılında Rusya Bilimler Akademisi başkanlığı temel
araştırmalar programı “Rusyanın tarihsel, kültürel ve manevi mirası” çerçevesinde
düzenlenen Rus-Kazak arkeolojik-etnografik gezisi sonuçları özellikle dikkat
çekmektedir. 2010 yılında Antropoloji ve Etnografya Müzesi ve Kazakistan Cumhuriyeti
Devlet Merkez Müzesi “S. M. Dudin fotografçı, ressam, etnograf. 1899 yılında Kazakistan
gezisi materyalleri” ortak projesi çerçevesinde; Karaganda, Astana, Karkaralinsk,
Bayan-Aul, Pavlodar Rus-Kazak arkeoloji ve etnografik gezisi gerçekleşmiştir. Gezinin
amacı; geçici başlığıyla Geleneksel Kazak kültürünü, Antropoloji ve Etnografya Müzesi
nesneleriyle açıklayıcı fotoğraflarla ve koleksiyonlarla geniş kapsamlı bir bilimsel
proje çerçevesinde tanıtmak ve Petersburg Kutskamera’da ki Kazak koleksiyonlarına
bilimsel materyaller toplayarak destek sağlamaktır. Geniş kapsamlı bu gezinin diğer
bir amacı da; sergileme ve yayınlama projesinin Antropoloji ve Etnografya Müzesi
ve Kazakistan Devlet Merkez Müzesi tarafından dünyanın en eski ve ilginç Kazak
koleksiyonlarının araştırılması ve yayınlanması için iki ülkenin önde gelen bilim
adamlarının da bir araya getirilmesiydi. Koleksiyonun tarihi XIX-XX. Yüzyıl da Rusya’nın
ve Kazakistan’ın tarihi ile ilişkilidir. Bu koleksiyonun toplayıcıları içinde tanınmış Kazak
bilim adamı Çokan Valihanov’un babası Çingiz Valihanov, tanınmış Rus ressamı V.V.
Vereşagin, ünlü gezgin ve Orta Asya araştırmacısı G. E. Grum-Grjimaylo, ünlü şarkiyatçı
ve Türkolog N. F. Katanov, Türkistan’ın ilk Rus valisi K.P. von Kaufman, Rusya’nın son
İmparatoru II. Nikolay, Antropoloji ve Etnografya Müzesi Müdürü Prof. Dr. V.V. Radlov
ve diğerleri yer almaktadır.
Müzenin koleksiyonu Türk ve İran göçebe kültürüne ait maddi ve manevi
139
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
eserlerden oluşan yaklaşık 13.000 adet nesne içermektedir. Antropoloji ve Etnografya
Müzesi’ne Orta Asya’nın bölgelerinden nesne akımı XIX. yüzyılın ikinci yarısında
başlamaktadır. O zamana ait en değerli alımlardan biri Doğu seyahatinde, gelecekteki
Rus İmparatoru II. Nikolay’a Kazak bozkırlarının sakinleri tarafından sunulan eşsiz
hediyelerdir. Kazak yiğitlerinin savaş baltaları ve kaliteli deri kemerlerinden oluşan
bu koleksiyonu Kazak gelin şapkaları ve müzik aletleri tamamlamaktadır. Bölümün
koleksiyonlarında Türk göçebelerinin iki çadırı da yer almaktadır.
Özellikle “İmparator koleksiyonları” çok değerlidir; görkemli ipek örnekleri,
Orta Asya ustalarının yarı ipek ve kadife kumaşları (XIX-XX. yüzyıl) beğeni toplamaktadır.
Çeşitli dokuma ürünleri, altın ve gümüş objeler ile yapılan koşum takımları, Romanov
iktidarının 300. yıl dönümü için yapılan kutlamalar sırasında Rus İmparatoruna Buhara
emirleri tarafından hediye edilmiştir.
Son derece önemli koleksiyonlarından biri de 1870 yılından bu yana Orta
Asya ve Kazakistan’ın halklarının geleneklerini ve yaşamlarını yansıtan 50.000 adet
eserdir. Etnograf, gezgin, koleksiyoncu, ressam ve İ.E. Repin’in öğrencisi olan Samuil
Martınoviç Dudin’in (1863-1929y.) topladığı fotoğraf materyalleri de büyük değer
taşımaktadır. Dudin,1911 yılında Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nin kurucusu,
müdürü ve görsel antropolojinin kurucusu olmuştur. S.M. Dudin’in mirasının bu
denli değerli olmasının sebebi yeteneği ile birlikte gerçek sanatçı profesyonelliğini ve
bilimsel titizliğini birleştiren yaklaşımıdır. Antropoloji ve Etnografya Müzesi tarafından
planlanan S.M. Dudin’in koleksiyonundaki “Geleneksel Kazak kültürünün Antropoloji
ve Etnografya Müzesi’nin nesneleriyle ve fotoğraf koleksiyonlarıyla” yayınlanması
projenin gelişimindeki ilk adım olacaktır.
2010 yılı Antropoloji ve Etnografya Müzesi gezi güzergâhının temelinde S. M.
Dudin’in 1899 yılında Akmolinsk, Semipalatinsk, Semireçinsk bölgelerine yapılan
gezilerinin bilgileri vardır. Gezi, Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nin tarihine (XIX-XX.
yüzyılda) en büyük ve en verimli etkinlik olarak girmiştir. Dünya Paris Fuarı’na özel bir
serginin oluşturulması gezinin amaçlarından biridir. O dönemlerde Kazakistan göçebe
hayatını anlatmak için yapılan 500 resimde, manzara , portreler, geleneksel çadırlar,
kıyafetler, müzik aletleri gösterilmiştir. S.M. Dudin kazak desenleri ve etnografik
obje koleksiyonları da oluşturmuştur. Tematik çeşitliği ve sayısından dolayı 1907
yılında müzeye verilen koleksiyon “Kazak gelenekleri resim ansiklopedisi” olarak da
tanımlanabilir. S.M. Dudin’in gezi arşivi maalesef kaybolmuştur, fakat araştırmacılar
resimlere göre gittiği yolu araştırıp bularak 2010 yılında aynı güzergâhtan geçmişlerdir.
Antropoloji ve Etnografya Müzesi’de saklanan S.M. Dudin’in resimleri üzerinde
düzeltme ve tamamlama çalışmaları da yapılmıştır. Ayrıca S.M. Dudin tarafından
kaydedilen göçebe Türklerin yaşamları ve tarih açısından hakkındaki bilgilerin analiz
edilmesine yardımcı olmak için büyük foto-video materyaller getirilmiştir.
Müzenin planlarında Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nin 300. yıl dönümünde
yapılan kutlamalar çerçevesinde Kazak koleksiyonu kataloglarının yayınlanması vardır.
Yayın, Kazakistan Cumhuriyeti Devlet Merkez Müzesi ile beraber hazırlanmaktadır:
“Rusya Bilimler Akademisi’nin Büyük Petro Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nin
(Kunstkamera) Koleksiyonlarındaki Kazakların Etnografya Tarihi” kataloglarının ve
araştırmalarının yayınlanarak ulaşılabilirliğinin sağlanması, Antropoloji ve Etnografya
Müzesi’nin önceliklerinden biridir. Her sene müzede, Rusya’dan ve yurt dışından ünlü
Türkologlar’ın da katıldığı özel bilim konferansları düzenlenmektedir. 2013 yılında
müzede önemli bilimsel sempozyumlar yapılmıştır: V.V. Radlov’un anısına ithafen,
Radlov Sempozyumu , Antropoloji ve Etnografya Müzesi yıllık son oturumu uluslararası
IX. konferansı- Sibirya Sempozyumu “ Sosyalın sınırları: sosyal ilişkilerin incelenmesi
antropoloji perspektifleri”; XXXVI Lavrov (Orta Asya, Kafkasya Sempozyumu);
uluslararası bilimsel konferansı “Geleneksel kültürün dinamiği. Etnografya-2013”.
140
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Çok yönlü Türkoloji araştırmaları müzede konferanslarda ve yayınlarda yer
almaktadır. Müze sürekli yayınlar yapmaktadır. Bunların içinde 1900 yılından bu yana
Etnografya ve müzecilik alanında birçok nesiller arasında haklı bir üne sahip olan,
“Antropoloji ve Etnografya Müzesi Yıllığı da” vardır. 1993 yılından bu yana almanak
“Kunstkamera Etnografya defterleri” 1995 yılından bu yana “Petro Kunstkamera
Bülteni” yayınlanmaktadır. 2003 yılında müze, Avrupa Üniversitesi (St. Petersburg)
ve Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Merkezi ile birlikte “Antropoloji Forumu /
Forum for Anthropology”. Rusça ve İngilizce versiyonlarını yayımlamaya başlamıştır.
Devlet Hermitage Müzesi ile birlikte uluslararası bilimsel bir dergi
«Manuscripta Orientalia» yayınlanmaktadır. 2003 yılında müze bilimsel monografi
serisi «Kunstkamera Petropolitana» kurulmuştur. Günümüzde tüm sayılan dergiler
ve müze uzmanlarının araştırmaları Antropoloji ve Etnografya Müzesi sitesi
online kütüphanesinde halka açıktır http://www.kunstkamera.ru/lib/. Misyonun
parçası olarak Antropoloji ve Etnografya Müzesi o yayınlara kolay ulaşılabilmesini
sağlamaktadır. E-kütüphane kolay ve rahat arama sistemleri ile donanmıştır. Bu
da XIX-XXI. Yüzyıllarda müzede yayınlanan Türk halklarının tarihleri, kültürleri ve
yaşamları hakkında kolay bilgi edinilmesini sağlar.
Antropoloji ve Etnografya Müzesi görsel koleksiyonu 200.000 adet nesne
içermektedir. Dünya Kültürlerinin tarihsel fotoğraflarının korunmasını sağlamak
için, Türk Halkları Kültürü’de dahil olmak üzere, müze bu benzersiz bilim hazinesini
2010 yılında sitesindeki foto arşivleriyle halka açmıştır. Arşivler şu anda 40.000 ‘den
fazla görüntü içermektedir. Katalog iki dilde (Rusça ve inglizce), fotoğraf açıklamasını
içermektedir. Anahtar kelime ekleme fonksiyonu, arama motoru, kayıtlı kullanıcılara
özel albüm oluşturma imkanı vardır. (http://kunstkamera.ru/kunstcatalogue/index.
seam?c=PHOTO&cid=1017666 ). Günümüzde bu arşiv Türk halklarının kültür ve
tarihini gösterir. Bu da çok önemlidir ve portrelerde olan kişilerin geçmişini araştırmak
Eski Bir Kazak Fotoğrafı 1899 - Повседневная жизнь казахов. Фотография. 1899 г.
141
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
için mükemmel bir kaynaktır.
Türkologlar ve tüm Türk halklarının kültürü ile ilgilenen herkes için bugün
Antropoloji ve Etnografya Müzesi www.kunstkamera.ru sitesi zengin bir kaynaktır.
Antropoloji ve Etnografya Müzesi elde ettiği sonuçları sadece makale şeklinde
değerlendirmemektedir. Aynı zamanda Rusya ve dünya Türk halklarının kültürel
eserlerini temsil eden sergilerde de bu hazineleri sunabilme imkanına sahiptir. Müzenin
sürekli sergileri arasında yer alan ve toplumun her zaman ilgisini çeken “Moğolistan”
sergisi önemlidir. Müzenin çok sayıdaki sergilerinde geçmişten günümüze kadar
ulaşan nesnelerle Türk etnik gruplarının kültürü ve tarihi de yansıtılmaktadır.Sergi
çalışmaları Türk halklarının yoğun nüfuslu bölgelerinde bölgesel müzeler ile yakın
işbirliği içinde yapılmaktadır. Türk halklarının kültürel mirasının anlaşılması ve
yaygınlaştırılması anlayışı ile çağdaş müzelerin çabalarının birleştirilmesi, sadece
Türk etnik gruplarının korunması ve gelişmesi değil aynı zamanda diğer halklarla
uyumlu etkileşim içinde olması açısından etkili bir mekanizma olarak görülmektedir.
Bu nedenle Antropoloji ve Etnografya Müzesi 2013 yılı Kasım ayında Bursa Büyükşehir
Belediyesi ve TBMM Milli Saraylar ile birlikte TÜRKSOY tarafından düzenlenen Birinci
Müze Forumunda müzemiz aktif bir rol almıştır.
Biz, Forum çerçevesindeki Türkiye ve Türki Cumhuriyetleri, Moğolistan,
Tajikistan ve Rusya’daki çeşitli müze kurumları ve uzmanları arasında işbirliği
fırsatlarını değerlendirmeyi umut ediyoruz. Bu yolda hepimizi özellikle ziyaretçilerimizi
daha ilginç projeler ve yeni keşifler beklemektedir.
Samuil M. Dudin (1863–1929) - Самуил Дудин (1863-1929)
142
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Moğol ve Buryat Kültürü - Предметы бурятской
и монгольской культуры
143
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
МУЗЕЙ АНТРОПОЛОГИИ И ЭТНОГРАФИИ ИМ. ПЕТРА ВЕЛИКОГО
(КУНСТКАМЕРА) И ТЮРКОЛОГИЧЕСКИЕ ИССЛЕДОВАНИЯ 1
САНКТ-ПЕТЕРБУРГ,
РОССИЯ
Музей антропологии и этнографии им. Петра Великого (Кунсткамера)
Российской академии наук (МАЭ РАН) – один из крупнейших и старейших
этнографических музеев мира. Он является преемником первого российского
государственного музея, знаменитой Петровской Кунсткамеры, основанной по
указу Петра I в 1714 г. В 2014 г. первый государственный публичный музей России
– Кунсткамера отмечает 300-летий юбилей.
Годом основания Кунсткамеры, как и Библиотеки (Академии наук)
большинством историков принято считать 1714 год. Указа об основании
Кунсткамеры не обнаружено, его, по-видимому, и не существовало. Основание
музея связывают с распоряжением царя перевезти из Москвы в новую столицу
Российской империи личное собрание и библиотеку Петра I, а также книги
и коллекции «натуралий» Аптекарской канцелярии. В Петербурге коллекции
были помещены в только что построенный для царя Петра Летний дворец,
позже переведены в дом опального боярина Кикина, где в 1719 г. впервые
были показаны посетителям. Одновременно было начато проектирование и
строительство специального здания для музея. Построенное в 1727 г., спустя два
года после смерти Петра I, на берегу Невы в стиле петровского барокко, здание
это соседствовало с наиболее важными постройками новой российской столицы.
В 1724 г. по распоряжению императора указом правительствующего Сената
была учреждена Академия наук. Кунсткамера и созданная одновременно с ней
Библиотека стали первыми учреждениями, «колыбелью» Санкт-Петербургской
(Российской) академии наук. Передача первого русского музея в ведение
Академии наук сыграла в его судьбе решающую роль. Сосредоточение в его стенах
богатейших коллекций, введение научной обработки и систематизации, а также
надзор за экспозицией лучших научных сил страны превратили Кунсткамеру в
подлинно научное учреждение, равного которому не было во всей Европе.
Петром Великим был подписан ряд указов, которые способствовали
сбору научных коллекций для нового музея. Этими указами предписывалось
сдавать за плату в Петербургскую Кунсткамеру «каменья необыкновенные,
кости человеческие и скотские, старые надписи на каменьях, железе или меди,
старое ружье, посуду, все, что зело старо и необыкновенно». Эти указы сыграли
чрезвычайно важную роль в формировании коллекций Кунсткамеры, а позже
Музея антропологии и этнографии – на протяжении более двух столетий сюда
поступали коллекции, собранные знаменитыми российскими путешественниками.
Бесценные этнографические, антропологические и археологические коллекции,
хранящиеся в Музее, являются одними из наиболее полных и интересных в
мире. Они насчитывает около полутора миллионов экспонатов, отражают все
многообразие культур народов Старого и Нового Света и являются частью
культурного достояния всего человечества.
Музей – один из ведущих исследовательских центров Российской
Академии наук. Здесь продолжаются традиции великих русских этнографов и
антропологов XVIII-XX вв. Музей имеет статус государственного учреждения.
[1] В представленной справке использованы материалы сайта МАЭ РАН и различные тексты,
написанные Ю.К.Чистовым, Е.А. Резваном, А.И. Терюковым, Л.Н.Лаврентьевой, Л.Р.Павлинской,
Т.Г. Богомазовой. Составитель – Ю.А. Купина.
144
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Указами Президента Российской Федерации в 1991-92 гг. Музей отнесен к особо
ценным объектам культурного наследия народов Российской Федерации, включен
в Государственный свод особо ценных объектов культурного наследия народов
Российской Федерации.
Являясь частью подлинно великого академического проекта Петра I,
Музей с самого начала был не только научной базой Академии, но и важнейшим
культурным и просветительским учреждением. В стенах Кунсткамеры работали
многие крупнейшие российские ученые. Предметы основного фонда музея
являются неотъемлемой частью культурного наследия народов России и
представляют собой ее национальное достояние. Неотъемлемой их частью
являются и коллекции по истории и культуре тюркских народов.
В кратком очерке сложно охватить широкую панораму всех коллекций
Музея и исследований, которые здесь ведутся по культуре и истории тюркских
народов. Мы остановимся только на самых ярких личностях, проектах и некоторых
коллекциях, которые позволят представить в хронологической последовательности
историю и содержание тюркологических исследований и собраний МАЭ РАН.
История многих коллекций МАЭ РАН связана с именами знаменитых
русских ученых и путешественников XVIII в. Так, первые коллекций по
тюркским народам России поступили в музей в результате сборов крупнейших
академических экспедиций, которые вели комплексное исследование территорий
Российской империи во второй половине XVIII века. В ходе этих экспедиций был
сформирован научный подход к комплексному сбору, систематизации и изучению
этнографических и археологических коллекций. И коллекции по тюркским
народам Поволжья и Сибири, собранные в Кунсткамере, стали важным научным
источником для изучения культуры и истории тюркских народов Российской
империи.
Один из отрядов экспедиции, возглавляемый естествоиспытателем,
географом и путешественником, адъютантом Петербургской Академии Петером
Симоном Палласом обследовал Поволжье, Оренбургский край, Приуралье,
Западную и Южную и частично Восточную Сибирь.
П.С. Паллас достаточно подробно исследовал культуру и быт тюркских
народов Поволжья, побывал в башкирских и в чувашских деревнях.
Приобретенные им коллекции по культуре этих народов поступили в собрание
Петровской Кунсткамеры. Сегодня только десять предметов из их числа хранятся
в МАЭ РАН, а их атрибуция проводится исследователями на основе сведений из
энциклопедического труда П.С. Палласа «Путешествие по разным провинциям
Российской империи» («Reise durch verschiedene Provinzen des Rußischen
Reichs»), изданном в 1771 году в Санкт-Петербурге.
В коллекции П.С. Палласа представлены одежда и украшения различных
народам Поволжья: мордвы, марийцев, чувашей и башкир. Например, чувашская
рубаха (МАЭ № 766-1). У П.С. Палласа находим описание чувашской женской одежды. «Одеяние у них… из толстого холста, вышитого пестрою, наипаче синею,
красною и черною шерстью, и сделано малым, чем отменно. Они так же, как и
мордвинки, украшают себя большими пряжками и нагрудниками, да и висящими
от пояса на стороне пестро вышитыми лоскутьями с бахромою, что у них сар
называется…». У Палласа есть и описание чувашского головного убора (МАЭ №№
766-10, 766-6) – «чувашская женская кичка (хошпу), без которой они и дома никогда
не кажутся, так как у татарок, часто унизана старинными серебряными копейками
или оловянными блестками и бисером в несколько рядов и повязывается
широким ремнем под подбородком, а назади пришита к ней длинная лопасть, или
затыльник (ама) с унизанным мелкими монетами, или блестками ремень, который
145
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
продет под пояс, и на конце обыкновенно бывает вышит разноцветною шерстью
с бахромою и с долгими шнурками, так что нарочито тяжелый головной их убор
висит до подколенок».
В 1769-1770 годах П.С. Паллас, побывав в г.Уфе и ее окрестностях, подробно
описал культуру башкир. Башкирская одежда в коллекции П.С. Палласа сегодня
представлена женским головным убором и плечевым украшением – перевязью
(МАЭ №№ 766-4, 766-11).
Многие исследователи отмечали, что украшения башкирок отличались
тонкостью отделки и разнообразием приемов орнаментации. Шапочка-шлем,
сшитая из холста, покрытого красной материей, с отверстием на макушке, плотно
охватывающая голову и сплошь унизанная кораллами, монетами и жемчугом,
известнаяподназванием -кашмау–являетсянастоящимпроизведениемискусства.
Подобные головные уборы замужних женщин получили распространение на юге
Башкирии. Из описания, составленного П.С. Палласом, известно, что передняя
часть этого головного убора еще украшалась коралловыми низками, а на спину
от головного убора спускалась неширокая лента, вышитая цветными бусинами,
бисером, раковинами.
О нагрудном украшении перевязи исследователь сообщал: «…Однако же
широкое и спереди через плечо, как будто орден, висящее украшение отчасти
из мелких денег, а отчасти из корольков состоящие и разными бездельными
мелочами увешанное, у других башкирок, коих я доселе видел, необыкновенно.
Они сию часть своего украшения называют дилбуга».
Материал, собранный во время экспедиции П.С. Палласом и его
соратниками, сегодня оценивается как ценнейший источник по изучению народов
России и, в частности, тюркских народов Поволжья. Коллекции по тюркским
народам Поволжья из экспедиции П.С. Палласа – башкирам и чувашам, - относятся
к числу самых ранних этнографических научных коллекций по тюркским народам
в собраниях российских музеев. Примечательно, что они собирались в комплексе
с коллекциями по другим народам Поволжья. Этот научный сравнительный и
комплексный подход к коллекционированию и изучению предметов материальной
культуры стал одним из основных принципов формирования этнографического
собрания Музея.
Однако, вернемся к собирателям XVIII века. Одним из соратников П.С.
Палласа был Иоганн Готлиб Георги, который в 1770 г. по приглашению Петербургской
Академии наук прибыл в Россию, чтобы участвовать в научных экспедициях, в ходе
которых он объездил Поволжье, Среднее и Южное Приуралье, западную Сибирь,
Прибайкалье и собрал значительные естественнонаучные и этнографические
коллекции. На основании собственных наблюдений и сведений других
исследователей И.Г.Георги написал сочинение - “Описание всех в Российском
государстве обитающих народов, также их житейских обрядов, вер, обыкновений,
жилищ, одежд и прочих достопамятностей”(1776, 1799 гг.). Иллюстрациями к книге
послужили 74 вручную раскрашенные гравюры, изображающие жителей России
в национальных костюмах. Гравюры были созданы мастерами гравировальной
палаты Академии наук Ротом и Шлеппером по рисункам, сделанным с экспонатов
Кунсткамеры и с “живых подлинников”. Это первое сводное этнографическое
описание России, не утратившее научного значения и в наши дни. В иллюстрациях
книги И.Г. Георги предстают и тюркские народы: сибирские и крымские татары,
башкиры и чуваши, - в детально прорисованных традиционных костюмах.
Коллекция Музея по тюркам Поволжья продолжали пополняться и в
следующие десятилетия. Сегодня в Музее насчитывается более 300 единиц
хранения по культуре чуваш. В комплектовании этой коллекции с середины XIX века
146
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
принимали участие многие действительные члены и корреспонденты Русского
географического общества (РГО), местные собиратели. Порой за историей этих
коллекций приоткрываются судьбы и характер их прежних владельцев. Так, в
документах одной коллекции сохранилась записка, составленная в июне 1876 г.,
где собиратель пишет: «Чувашские куклы приобретены мною за 20 коп серебром в
1875 году в Симбирской губернии Буинского уезда в д. Чепкас-Ильметево (чуваши
и татары) от чувашской девочки, лет 10 от роду, которая сделала их для себя
сама» (МАЭ №№ 347-130,129). Концом ХIХ века датируется коллекция по чувашам,
поступившая от студента Санкт-Петербургского университета В.Р. Ранненкампфа.
В начале ХХ века в Музей поступила интереснейшая коллекция из Бузулукского
уезда Самарской губернии от крестьянина Тимофея Егоровича Завражнова. В
оригинальной описи приведены уникальные сведения о культовых предметах. От
известного собирателя Федора Адамовича Вишневского в 1908 г. из Хвалынского
уезда Саратовской губернии в Музей поступила коллекция женской одежды, и в
1924 году им же была передана коллекция бирок с тамгами и цифрами. Чувашские
коллекции МАЭ РАН пополнил тремя музыкальными предметами и известный
коллекционер музыкальных инструментов Н.Ф. Финдейзен. Из иллюстративных
материалов следует особо обратить на коллекции А.А. Ходосова, Ф.А. Вишневского
и Н.И. Гаген-Торн.
История чувашских коллекций МАЭ РАН наглядно свидетельствует, как
Музей на протяжении столетий планомерно пополнял свои фонды, накапливая
богатейший ресурс для научных исследований и создавая особый пласт
культурного наследия тюркских народов – музейные коллекции,– который сегодня
оказывается высоко востребованным самими народами. Среди собирателей не
только ученые и исследователи, но и крестьяне, представители различных слоев
российского общества. Поэтому неудивительно, что Музей воспринимается как
истинно народный, не только потому, что он представляет культуры различных
народов мира, но и потому что собирался народом России.
Начало формирования сибирского собрания Петербургской Кунсткамеры
относится ко времени ее основания. Уже в конце 1747 г. сибирские коллекции
насчитывали более 200 предметов, большую часть которых составляли костюмы,
утварь и предметы шаманского культа различных народов Сибири. Видимо,
значительное число этих предметов поступило в Кунсткамеру от участников
“Великой Северной Экспедиции” (1732-1742). К сожалению, это раннее
собрание по культуре народов Сибири погибло в пожаре 1747 г., но отдельные
его экспонаты сохранились запечатленными в рисунках, которые тогда делались
практически с каждого предмета, поступавшего в музей. Комплекс из более 2000
этих рисунков, получивший название «Рисованный музей» хранится сегодня
в Санкт-Петербургском филиале Архива РАН, Государственном Эрмитаже,
Государственном Русском музее и других хранилищах России. Эти рисунки
позволяют познакомиться с культовыми предметами тюрок Южной Сибири,
одеждой якутов, которые в первой половине XVIII века уже были в собраниях
Кунсткамеры.
Значительная утрата сибирского собрания начинает восполняться
уже в 1748 г., когда возвращается из экспедиции Герхард Фридрих Миллер,
историк и археограф, член Петербургской АН. Среди привезенных им коллекций
значительное место занимают археологические экспонаты из регионов Южной
Сибири, приобретенные в результате раскопок и сбора подъемного материала,
а также предметы быта и культа калмыков и монголов. В 1748 г. он вернулся в
Петербург из сибирской экспедиции, в которой провел почти десять лет, с 1733
по 1743 гг., работая в архивах Сибирских городов и ведя полевые исследования.
147
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Результатом сборов стали археологические экспонаты из регионов Южной
Сибири, приобретенные в результате раскопок и сбора подъемного материала,
а также предметы быта и культа калмыков и монголов. Сегодня благодаря
комплексным исследованиям в фондах Музея и в архивах удалось атрибутировать
ряд произведений буддийской пластики как предметы, поступившие в музей
из экспедиции Г.Ф.Миллера. Эти исследования активно продолжаются, и
специалистов ждет еще много открытий, которые дополнят материалы по
тюркским народам Южной Сибири ранними коллекциями XVIII века.
Безусловно, основополагающее значение для изучения культуры и
историю тюркских народов Сибири имели и труды Г.Ф. Миллера. Основные его
исследования посвящены истории и географии России с древнейших времён до
середины XVIII века. Наиболее значительный труд - “История Сибири”, первый
том опубликован на русском языке в 1750 г.
В 1830-е годы на основе богатых коллекций Кунсткамеры было создано семь
академических музеев. Значительная часть материалов Кунсткамеры по культуре,
быту тюркских народов были разделены между собраниями Этнографического
и Азиатского музеев и Нумизматического кабинета. Позже Нумизматический
кабинет был передан в Государственный Эрмитаж, Азиатский музей стал основой
архива Института Востоковедения. В 1879 г. Этнографический и Анатомический
музеи были объединены в Музей антропологии и этнографии, которому в 1903 г.
было присвоено имя основателя Кунсткамеры — Петра Великого.
С МАЭ РАН связана научная деятельность выдающихся российских
исследователей XIX –ХХ вв., здесь сформировались отечественные научные
школы, в рамках которых велись исследования, экспедиции тюркских народов
Евразии: Л. И. Лаврова (кавказоведение), И. И. Зарубин (среднеазиатские
исследования), Н. В. Кюнер (традиционная культура народов Восточной Азии)
и др. Трудно переоценить роль таких выдающихся этнографов-сибиреведов
как Л. Я. Штернберга и В. Г. Богораза в становлении не только отечественного
сибиреведения, но и российской этнографической науки в целом.
Востоковедение как комплексная научная дисциплина стала важным
направлением российской науки в XIX веке, в рамках которого в МАЭ РАН
велись и исследования по тюркским народам мира. Среди выдающихся
востоковедов особое место принадлежит Василия Васильевича Радлову, одному
из основоположников сравнительно-исторического изучения тюркских языков,
выдающемуся лингвисту, фольклористу, этнографу, археологу, организатору науки
и музейного дела, академику Петербургской Академии наук. В 1885-1890 гг. В.В.
Радлов возглавлял Азиатский музей. В 1894 г был избран директором МАЭ РАН и
руководил музеем почти четверть века. Этот период в истории музея признается
как один из наиболее успешных. Были расширены экспозиционные площади,
созданы богатые и содержательные экспозиции, в Музее была собрана уникальная
команда профессиональных исследователей, занимавшихся изучением культуры
народов мира и пополнением собрания Музея.
Неоспорима роль В.В. Радлова в изучении тюркских народов Алтая, Сибири
и Центральной Азии. Наследие Радлова многообразно — это книги и статьи,
экспедиции, музейные коллекции, международные научные школы — учениками
его учеников считают себя многие ученые и в России, и за ее пределами.
В 2012 году, в год юбилея выдающегося ученого МАЭ РАН начал большой
проект, призванный объединить всех, кто связан с изучением наследия
В.В.Радлова. Была создана блог-конференция “Radloff-2012” ( http://radloff.
livejournal.com), куда специалисты высылали тексты исследований для обсуждения
и таким образом получены и обобщены дополнительные научные материалы. Все
148
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
материалы сегодня доступны для ознакомления специалистов и самой широкой
русскоязычной публики.
Вторая половина XIX в. и начало XX в. характеризуются активным
этнографическим изучением всех народов Сибири, в том числе и тюркских. В
результате целенаправленной собирательской деятельности сибирский фонд
Музея превратился в крупнейшее в мире собрание по культуре коренного
населения Северной Азии, его экспонаты отражают самые различные стороны
жизни народов, создавая достаточно полный образ культуры автохтонных этносов
Сибири, в том числе и тюркских народов Сибири: долган, якутов, хакасов, тувинцев,
шорцев, алтайцев, сибирских татар. В настоящее время сибирский фонд МАЭ РАН
включает около 30 000 предметов.
Среди собирателей коллекций этого периода выделяется блестящая
плеяда российских ученых, посвятивших себя изучению культуры тюркских
народов Сибири: Д.А. Клеменц, А.В. Адрианов, В.И. Анучин, А.В. Анохин, К.М.
Рычков, Б.Э. Петри и многие другие. Собранные ими коллекции часто дают
полноценное представление о самых различных сферах традиционной культуры
тюркских народов. Эти коллекции часто включают в себя целые серии однотипных
предметов, принадлежащих различным локальным группам одного этноса,
что делает их уникальным источником для сравнительного изучения явлений
культуры, а также процессов этно- и культурогенеза в сибирском регионе. Кроме
того, экспонаты, как правило, сопровождаются документацией, включающей
достаточно подробные сведения о назначении предмета, его функции в культуре,
этнической принадлежности с указанием этноса, локальной группы и рода. В этот
период начинает формироваться и фотоиллюстративный фонд отдела Сибири.
Изучение и сбор коллекций по тюркским народам Южной Сибири, а
также якутам и долганам, публикация уникальных по своей энциклопедичности
монографий и исследований сотрудников МАЭ РАН по истории и культуре
тюркских народов Сибири стало на многие годы одним из приоритетных
направлений сибиреведческих исследований в МАЭ РАН. Только перечисление
имен сотрудников Музея может уже многое сказать специалистам: Л.П. Потапов,
С.В. Иванов, Н.П. Дыренкова, В.П. Дьяконова. Монографии, исследования и
коллекции этих ученых сегодня составляют золотой фонд тюркологических
исследований. Их архивные материалы сегодня бережно хранятся в Музее и
систематично вводятся в научный оборот, благодаря изучению и публикациям.
В 2012 г в серии «Кунсткамера – Архив» отделом Сибири МАЭ РАН был
подготовлен и опубликован сборник статьей и полевых этнографических заметок
по истории и культуре тюркоязычных народов Саяно-Алтая одного из крупнейших
отечественных тюркологов XX века Надежды Петровны Дыренковой (1899–1941):
Дыренкова Н.П. Тюрки Саяно-Алтая: статьи и этнографические материалы =
Turkic peoples of Sayano-Altai : articles and ethnographic material / Н.П. Дыренкова;
[подгот. рукописи и коммент. Д. Арзютов, И. Невская, Л. Павлинская, К. Шёниг];
Санкт-Петербург: МАЭ РАН, 2012.
Особый интерес вызывала у Н.П. Дыренковой культура шорцев —
народа, в судьбе которого она приняла активное участие и сыграла важную
роль в образовании Горно-Шорцевского (Горно-Шорского) района как
национально-административной единицы (1926–1939), тем самым обеспечив ему
государственную поддержку. Именно поэтому определенный акцент в сборнике
сделан на культуре шорцев.
Проект стал результатом сотрудничества МАЭ РАН с Институтом
тюркологии при Свободном университете г. Берлина (Германия) и реализован
благодаря поддержке и финансированию со стороны Фонда «Deutsche
149
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Forschungsgemeinschaft» (Германия) и Российского фонда фундаментальных
исследований (Россия).
Сегодня среди тюркских народов Сибири также работают постоянные
экспедиции МАЭ РАН: Алтайский этнографический отряд (Республика Алтай),
Тувинская археолого-этнографическая экспедиция. Ежегодно комплексные
археологические и этнографические экспедиции проводятся в Республике
Хакасия, Якутии и в Забайкалье. В ходе этих экспедиций сотрудники Музея
работают в тесном сотрудничестве с региональными музеями России и
зарубежными исследовательскими центрами.
Интенсивные полевые исследования проводятся отделом этнографии
народов Средней Азии и Казахстана МАЭ РАН в Кыргызстане, Узбекистане,
Таджикистане, Туркменистане и Казахстане. Особый интерес представляют
итоги работы совместной российско-казахстанской историко-этнографической
экспедиции, организованной в 2010 г в рамках Программы фундаментальных
исследований Президиума РАН «Историко-культурное наследие и духовные
ценности России». В 2010г. в рамках совместного проекта МАЭ РАН и Центрального
государственного музея Республики Казахстан «С. М. Дудин - фотограф,
художник, этнограф. Материалы экспедиции в Казахстан 1899 г.» по маршруту
Астана, Караганда, Каркаралинск, Баян-Аул, Павлодар прошла совместная
российско-казахстанская историко-этнографическая экспедиция. Основной
задачей экспедиции был сбор материалов для научного обеспечения публикации
казахских коллекций Петербургской Кунсткамеры в рамках масштабного научного
проекта с предварительным названием «Традиционная казахская культура в
предметных и фотоиллюстративных коллекциях МАЭ РАН». Комплексный научный,
экспедиционный, выставочный и издательский проект задуман МАЭ и ЦГМ РК с
целью объединения усилий ведущих ученых двух стран в деле исследования и
публикации казахского собрания МАЭ, одного из интереснейших и старейших в
мире. История коллекции теснейшим образом связана и с историей России, и с
историей Казахстана ХIX - начала ХХ вв. Среди ее собирателей Чингиз Валиханов,
отец казахского ученого-просветителя Чокана Валиханова, выдающийся русский
художник В. В. Верещагин, знаменитый путешественник и исследователь
Центральной Азии Г. Е. Грум-Гржимайло, выдающийся востоковед-тюрколог Н. Ф.
Катанов, первый российский генерал-губернатора Туркестана К. П. фон Кауфман,
последний император России Николай II, директор МАЭ академик В. В. Радлов и
многие другие.
Коллекционное собрание отдела насчитывает около 13000 единиц
хранения предметов материальной и духовной культуры, относящихся к оседлоземледельческой, тюркской кочевой и иранской кочевой культурам. Приток вещей
в МАЭ РАН из районов Центральной Азии начинается со второй половины XIX в.
В числе ценнейших приобретений этого времени - коллекция прекрасных вещей,
преподнесенных обитателями казахских степей Николаю II во время путешествия
будущего русского императора по Востоку. Эту коллекцию, ядро которой составляют
стальные боевые топоры казахского джигита и элитные кожаные пояса, дополняют
головные уборы казахской невесты и музыкальные инструменты. В коллекции
Отдела два передвижных жилища тюркских кочевников.
Особую ценность представляют также, так называемые, императорские
коллекции: роскошные образцы кустарных шелковых, полушелковых и бархатных
абровых тканей центрально-азиатских мастеров конца XIX начала XX вв. Шедевры
ткачества наряду с золотыми и серебряными предметами конской упряжи
были преподнесены российским императорам бухарскими эмирами в честь
празднования 300-летия правящего дома Романовых в 1913 г.
150
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Чрезвычайно важной коллекцией отдела является свыше 50 000 единиц
хранения иллюстративных материалов, отражающих реалии жизни и аспекты
традиционно-бытовой культуры народов Средней Азии и Казахстана, начиная
с 1870 г. Уникальное значение имеет собрание фотоматериалов Самуила
Мартыновича Дудина (1863-1929 гг.), художника и ученика И. Е. Репина, ученогоэтнографа, путешественника и коллекционера. Он стал основателем и с 1911 г.
бессменным руководителем фотолаборатории Музея антропологии и этнографии
и, фактически, одним из основателей визуальной антропологии. С. М. Дудин стал
основоположником коллекции Российского этнографического музея по этнографии
народов Средней Азии. Уникальность творческого наследия С.М. Дудина во
многом состоит в его особом подходе к материалу, подходе, объединяющем
талант и профессионализм подлинного художника с научной основательностью
и объективностью. Запланированная МАЭ РАН монографическая публикация
коллекции С.М. Дудина станет первым этапом реализации проекта «Традиционная
казахская культура в предметных и фотоиллюстративных коллекциях МАЭ РАН».
В основу маршрута экспедиции МАЭ РАН в 2010 г. легли материалы
поездки 1899 г. С. М. Дудина в Акмолинскую, Семипалатинскую и Семиреченскую
области. Его экспедиция вошла в историю МАЭ РАН, как одно из крупнейших
плодотворнейших научных предприятий конца XIX - начала XX вв. Целью
экспедиции было, в частности, создание специальной экспозиции для Парижской
всемирной выставки. Тогда было сделано около 500 фотографий кочевого быта
казахов: бытовых сцен и пейзажей, портретов людей, их занятий, внутреннего
убранства жилищ, зимовок, кочевий, одежды, музыкальных инструментов.
С.М. Дудиным были также сделаны зарисовки казахского орнамента и собрана
коллекция этнографических предметов. По разнообразию тематики и количеству
снимков, его коллекцию, переданную в Музей в 1907 г., вполне можно считать
фотографической энциклопедией традиционного казахского быта (http://www.
kunstkamera.ru/kunst-catalogue/items/items.seam?c=PHOTO&qt=s&t=1199 ).
Архив экспедиции С.М.Дудина не сохранился, но исследователи смогли
по фотографиям восстановить основные точки его маршрута, где и прошла
работа экспедиции 2010 г. Была уточнена, исправлена и дополнена информация
по атрибуции фотографий С.М. Дудина, хранящихся в МАЭ РАН, привезен
большой фото-, видео- и предметный материал, позволяющий анализировать
зафиксированные С.М. Дудиным объекты и реалии жизни кочевых тюрков с
учетом исторической перспективы.
В планах Музея сегодня также издание полного каталога казахских
коллекций музея в рамках празднования трехсотлетнего юбилея МАЭ РАН.
Издание готовится в тесном сотрудничестве с Центральным государственным
музеем Республики Казахстан «Историческая этнография казахов в коллекциях
музея антропологии и этнографии (Кунсткамера) им. Петра Великого Российской
Академии наук».
Обеспечение доступности коллекций через публикацию научных трудов и
каталогов коллекций – одно из приоритетных направлений работы МАЭ РАН.
Ежегодно Музей организует серию специализированных научных
конференций, в которых принимают участие исследователи-тюркологи из
России и из-за рубежа. Только в 2013 г. в стенах музея были проведены крупные
научные конференции: Радловские чтения - годичная итоговая сессия МАЭ РАН,
посвященная памяти В.В. Радлова; международная конференция IX Сибирские
чтения «Грани социального: антропологические перспективы исследования
социальных отношений и культуры»; XXXVI Лавровские (среднеазиатскокавказские) чтения; Международная научная конференция «Динамика
151
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
традиционной культуры. Полевая этнография – 2013».
Тюркологические исследования различной направленности и тематики
широко представлены в музейных сборниках и конференциях. Музей публикует
серию специализированных периодических изданий. Среди них «Сборник МАЭ»,
который пользуется заслуженным авторитетом среди нескольких поколений
этнографов и музееведов, начиная с 1900 г. C 1993 г. издается альманах
«Кунсткамера. Этнографические тетради», с 1995 г. – «Курьер Петровской
Кунсткамеры». С 2003 г. Музей совместно с Европейским университетом (СанктПетербург) и Центром европейских исследований Оксфордского университета
начал издавать русскую и английскую версии журнала «Антропологический
форум» / “Forum for Anthropology”. Совместно с Государственным Эрмитажем
Музей публикует международный научный журнал «Manuscripta Orientalia». В 2003
г. Музеем основана монографическая научная серия «Kunstkamera Petropolitana».
Все перечисленные сборники, а также многочисленные монографии сотрудников
Музея сегодня доступны в электронной библиотеке на сайте МАЭ РАН http://www.
kunstkamera.ru/lib/. Частью своей миссии МАЭ РАН считает предоставление
максимально широкого доступа к информации и знаниям, представленных в этих
публикациях. Электронная библиотека снабжена удобным для пользователей
рубрикатором и поисковым инструментарием, который позволяет найти многие
публикации по культуре, истории и быту тюркских народов мира, опубликованных
Музеем в XIX-XXI вв.
Иллюстративные коллекции МАЭ РАН насчитывают более 200 000 единиц
хранения. Чтобы обеспечить сохранность ценных исторических фото свидетельств
по культурам народов мира, в том числе, и по культуре тюркских народов, а также
преодолеть многолетнюю оторванность этого уникального массива данных от
аудитории, ввести его в научный оборот, в 2010г. музей открыл на своем сайте
доступ к автоматизированному фото депозитарию. Сегодня он содержит более
40000 изображений. Каталог является двуязычным (русский и английский языки)
и содержит описание фотоотпечатков, функцию добавления ключевых слов,
поисковый механизм, возможность формирования индивидуального альбома
изображений для зарегистрированных пользователей (http://kunstkamera.ru/
kunst-catalogue/index.seam?c=PHOTO&cid=1017666). Сегодня этот депозитарий
является прекрасным источником для изучения культуры и истории тюркских
народов, а также, что не менее важно – личных судеб тех людей, чьи портреты
представляет.
Богатейшим ресурсом для тюркологов и всех, интересующихся культурой
тюркских народов, сегодня является сайт МАЭ РАН www.kunstkamera.ru. МАЭ РАН
обладает уникальной возможностью реализовать полученные результаты научных
исследований не только в виде монографий и статей, но и в виде выставочных
проектов, представляющих широкой аудитории памятники культуры тюрских
народов России и мира. Среди постоянных экспозиций Музея неизменным
интересом публики пользуется экспозиция «Монголия», многочисленные выставки
Музея представляют культуру историю и культуру тюркских этносов с древнейших
времен до современности. Выставочная работа ведется в тесном сотрудничестве
со многими региональными музеями в регионах компактного проживания
тюркских народов. Объединение усилий современных музеев в осмыслении и
пропаганде культурного наследия тюркских народов сегодня представляется
особо эффективным механизмом сохранения и устойчивого развития не только
тюркских этносов, их гармоничного взаимодействия с другими народами.
Поэтому МАЭ РАН принял активное участие в Первом Музейном форуме
стран-членов ТЮРКСОЙ, организованном Международной организацией
152
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
тюркской культуры (ТЮРКСОЙ) совместно с Мэрией г. Бурсы и Национальными
дворцами при Парламенте Турции в ноябре 2013 года. Мы надеемся использовать
созданные в ходе форума возможности для расширения контактов и углубления
сотрудничества между музейными учреждениями и специалистами разных стран
и регионов, наладить сотрудничество с музеями Турции и других стран-членов
ТЮРКСОЙ, Монголии и Таджикистана, различных музеев России. На этом пути
всех нас, а главное – публику наших музеев, - еще ждут интереснейшие проекты
и подлинные открытия.
Kunstkamera Müzesi Koleksiyonundan - Предметы из коллекции Кунсткамеры
153
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Ludmila Marin
1961 yılında Moldova’nın Komrat Bölgesi Beşalma kasabasında
doğmuştur. Aleku Russo adına kurulan Belti Devlet Üniversitesi’ni
bitirmiştir (Belti, Moldova). Önce Beşalma Orta Okulunda sınıf
öğretmeni olarak, sonra da Gagauz Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak
çalışmıştır. Aynı zamanda Gagavuz halkının tarihi ve gelenekleri
üzerine ders vermiştir. Günümüzde Sedef Şarkı ve Dans Topluluğu’nun
yöneticisidir. TÜRKSOY Üyesi Ülkeler UNESCO Milli Komisyonları ve
Komiteleri Kazan Toplantısında (2011) ve Eskişehir Toplantısında
(2013) Gagavuzya’yı temsil etmiştir. Babası D.N. Kara Çoban tarafından
temeli atılan müzeyi 1997 yılında yönetmeye başlamıştır.
Людмила Дмитриевна Марин
GAGAVUZYA,
MOLDOVA
Родилась в 1961 г. в селе Бешалма Комратского района Молдавской
ССР. Окончила Бельцкий государственый университет имени Алеку
Руссо (Бельцы, Молдова). Работала в Бешалминской средней школе
учителем начальных классов, потом - учителем гагаузского языка и
литературы, преподавала историю и традиции гагаузского народа.
Руководит ансамблем песни и танца «Седеф». Представляла
Гагаузию на Совещаниях Национальных комиссий и комитетов по
делам ЮНЕСКО стран ТЮРКСОЙ в Казани (2011) и Эскишехире
(2013).Музей, основанный ее отцом, Д.Н. Кара Чобаном, возглавила
в 1997 году. Заслуженный работник культуры Гагаузии.
154
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
GAGAVUZYA MÜZELERİ
Gagavuzya
Özerk Bölgesi’nde toplam 10 müze bulunmaktadır. Moldova
Cumhuriyeti’nin müzecilik tarihi 120 yılı aşmaktadır. Ülkenin müze dünyasını
kapsayan bu uzun dönemde her türlü kargaşa ve değişim yaşanmıştır. SSCB’nin
çöküşünden sonra meydana gelen dramatik olaylar karşısında Moldova müze
topluluğu sadece kendi gücüne güvenerek politikasını ve stratejik kalkınma planı
geliştirmesini öğrenmeyi başarmıştır. Moldova müzelerinin faaliyetleri 2002 yılında
meydana getirilen “Müzeler Yasasına” dayanarak yürütülmektedir. Bu yasa müzenin
ne olduğunu ve onun koleksiyonunun nasıl saklanması gerektiğini tanımlar. Bu yasa
müze koleksiyonunu bölünmez ilan etmiştir ve yasanın öngördüğü haller dışında
satışı ve devri yasaklanmıştır. 2005 yılından bu yana cumhuriyetin ulusal müzeleri
Kültür Bakanlığı ve Moldova Bilimler Akademisine bağlıdır ve bu kurumlar tarafından
finanse edilmektedir. Diğer müzeler, yerel yönetimlere ve farklı bölgelere bağlı
bulunmaktadırlar.
Gagavuzya’ da iki müze yerel yönetimin emri altında bulunmaktadır. Bunlar
Komrat ve Beşalma Müzeleri; Avdarma’daki müze özel fonlar tarafından finanse
edilir, diğer illerdekiler ise yerel makamlar tarafından finanse edilir.
XX. yüzyılın son on yılında müze ziyaretçilerinin sayısı keskin bir düşüş
göstermiş fakat 2000 yılından başlayarak bu sayı sürekli artmaya başlamıştır. Her
müzenin deposunda Gagavuzların tarihlerine ait olan ve zamanında hayatlarının bir
parçası sayılan çok değerli belgeler, ev eşyaları ve etnografya eserleri bulunmaktadır.
Bu öğelerin yardımıyla halkın manevi kültürü ve hayatlarından yansımalar ortaya
koyulmaktadır. Gagavuzya topraklarında faaliyet gösteren her müze, kendi sorunlarıyla
uğraşır fakat hepsinin en önemli amacı Gagavuz halkının kültürünün korunması ve
bununla ilgili teşvik edici çalışmaların yapılmasıdır.
Gagavuzya’yı günümüzde çok kişi ziyaret etmektedir zor da olsa turistik
aktiviteler başlamıştır. Moldova turistik yolları artık ülkenin güney bölgelerini de
içermektedir ve ilk ziyaret edilen yer müzedir. Anatoly Marinov tarafından 1969
yılında kurulan Komrat Bölgesi Tarihi Müzesi, Gagavuzya’nın müze kategorisinde
lider müzedir. İlk sergi burada 29.04.1972 tarihinde SSCB’nin kuruluşunun 50.
yıldönümünde açılmıştır.
1968 yılından 1988 yılına kadar müze Komrat şehrinde İoan Predteça
Kilisesi’nde bulunmuştur ve bu sayede bu eşsiz mimari anıtlar yıkımdan kurtulmuş,
Çan Kulesi de depo olarak kullanılmıştır. 1988 yılında kilise binası dindarların eline
geçmiş ve sergi 1990’da ayrı bir binada açılmıştır. Ana koleksiyon (68.000 den fazla
öğe) yerel arkeolojik buluntulardan, eski ev eşyaları ve dekoratif sanatlardan, 19.-20.
yüzyıllara ait belgelerden, pul ve sikkelerden oluşmaktadır. Gagavuzların tarihini ve
kültürünü yansıtan eşyalar ayrı salonda sergilenmektedir.
Çadır Lunga Tarihi ve Etnografya Müzesi, tarih öğretmeni Ivan Kovrik
başkanlığında yerel bir lisenin tarih kulübü bazında 14 Nisan 1969’da kurulmuştur.
90’lı yıllarda siyasi istikrarsızlığı nedeniyle, müze ve müze fonlarının çalışmaları
155
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
geçici olarak durdurulmuştur. Daha sonra Kent Konseyi müzenin çalışmalarını
canlandırmaya karar vermiştir ancak sergi için de Makedonyalı Stefan Stoykoviç
tarafından 1920’lerde inşa edilen bir ev ayrılmıştır.
Yeni sergi 9 Haziran 2001’de açılmış, müze ilk ayında 1.700 ‘den fazla kişi
tarafından ziyaret edilmiştir. Bu da müze çalışmalarının önemini ve gerekliliğini
gösteren güzel bir örnektir.
Koleksiyon 8973 eşyadan oluşmaktadır. Bunun içinde; Etnografya ve geniş bir
belge koleksiyonu, etkileyici sikke pul ve bionistik bir koleksiyon yer alır. Bu koleksiyonun
en eski eserleri XV. yüzyıla aittir. Son zamanlarda, yöresel tarih bölümüne çok dikkat
edilmektedir. Çadır Lunga’ daki yerlilerin soylarını inceleyen müze personeli, tarihin
şimdiye kadar bilinmeyen sayfalarına ışık tutmaktadır.
Vulkaneşti Tarih Müzesi, Nisan 1973 yılında kurulmuştur. Müze Eylül 1979’dan
1985’e kadar geliştirilmiş ve 1989 yılında 2 salon hazırlanmıştır. Daha sonra 1989’da
2 oda daha eklenmiştir. Müze personeli “Müze, toplum ve toplumun sahip olduğu
kültürel miras arasında bir araçtır “ diye düşünür. Müzede düzenli sergiler, Gagavuz
yazarların kitap tanıtımları, yerel tarihini yansıtan müzenin tarihsel faaliyetleri,
ayrıca müze konusunda seminerler yapılmaktadır. Aktif bir şekilde toplanan fonlar
6946 üniteden oluşmaktadır. Müze Vulkaneştı sakinlerinin ve misafirlerin çok ilgisini
çekmektedir.
D.Kara Çoban isimli Milli Gagavuz Tarihi ve Etnografya Müzesi, 16 Eylül 1966
tarihinde, Beşalma kütüphanecisi D. Kara Çoban tarafından boş bırakılan eski belediye
binasında kendi tarihsel ve etnografya eşyalarını yerleştirmeye hak kazandığı zaman
kurulmuştur. 1 Temmuz 1969’da koleksiyon, müze tarafından tanınmıştır. Dünyanın
farklı ülkelerinden iki yüzden fazla bilim adamı Türkologlarla iletişim kurulmuştur.
Farklı ülkelerin akademilerinde ve enstitülerinde saklanan nadir bilimsel eserler,
tarih araştırmaları, Gagavuz folklor hikâyeleri alınmaya başlanıp müzik kütüphanesi
oluşturulmuştur. 1972’de yeni bina inşa edilmiştir ve binada personel için beş sergi
salonu, fotoğraf laboratuvarı, depo ve ofisler bulunmaktadır. Tatilini Beşalma’da,
yabancı araştırmacıların eserlerini Rusçaya tercüme ederek kayda geçiren Leningradlı
bilim adamı Alexander Çornıy ve Miklouho Maklay Etnografya Enstitüsü’nde çalışan
Dr. M.N. Guboglo’nun müzeye çok büyük katkıları olmuştur. MSSC Bilim Akademisi
elemanları S.S. Kuroglo ve M.V. Maruneviç sık sık müzeye gitmişler ve 1975 yılının
başında sergi tasarımları bitmiştir. Devlet Komisyonu bu çalışmalara yüksek not vermiş
ve Cumhuriyet Hükümeti istisna olarak Köy müzesinin kategorisini yükseltmiştir.
1974 yılı Moldova Rehberinde “Beşalma dünyadaki tek Gagavuz halk müzesidir” diye
yazmaktadır.
1977 yılında tarih ve kültür eserlerinin korunması ve kullanımı üzerine bir yasa
çıkmış ve cumhuriyette devlet koruması altına 9 anıt alınmıştır. Bunların arasında
Beşalma da vardır. 1982 yılında, D. Kara Çoban, müzeden ayrıldıktan sonra onarım
kisvesi altında müze kapatılmıştır. Devlet müzesinden, Beşalma kasabası ve Kolhoz
Pravda Müzesi’ne çevrilerek Komrat Tarih Müzesi’nin bir şubesi olmuştur. Mayıs 1988
yılından bu yana müze kurucusunun Dmitry Nikolayeviç Kara Çoban olduğu yazar.
Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Tataristan Bilimler Akademileri Türk
halklarının tarihini yansıtan sergi salonunun organizasyonu ile ilgili yardım talebine yanıt
156
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
vermişler, müzeye özenle çalışılmış olan kitaplar ve bilimsel makaleler gönderilmiştir.
A.D. Karachoban’ın Bulgaristan’daki Dobruca çalışma ziyareti, 1261 yılında Dobruca
topraklarında Hıristiyan-Oğuzlar tarafından kurulan devlet hakkındaki eserlerle müze
koleksiyonunu genişletmiştir. M.V. Maruneviç’in açıklamalarına dayanarak D.N. Kara
Çoban tarafından Kurulan ‘Konut’ adını taşıyan köşe restore edilmiştir. 8 Ağustos
1995 Beshalminsky Tarihi ve Etnografya Müzesi D.Kara Çoban Ulusal Gagavuz
Tarihi ve Etnoğrafya Müzesi adını almıştır. Dmitry Kara Çoban; şair, yazar, ressam,
heykeltıraş, yönetmendir. Beşalma Müzesi’nin kurucusu, eski düğün törenlerine canlı
olarak tanıklık etmiş. XX. yüzyılın 60’lı yıllarında, Gagavuz düğün törenleri hakkında,
belgesel ve sanatsal içerikli yaklaşık 40 video çekmiştir. Bu filmde ve tüm diğer
filmlerde halkımızın yaşamının ne kadar zor olduğu, diğer doğu uluslarının kültürüne
birçok yönden benzeyen kültürümüzün ve insanlarımızın geleneksel maneviyatı
gösterilmiştir. Bu filmler günümüzde müzeyi ziyaret eden gruplara gösterilmektedir.
Gagavuzya Kara Çoban Müzesi, Etnografya Bölümü - Гагаузский музей им. Кара-Чобана.
Этнографическая экспозиция
157
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
МУЗЕИ ГАГАУЗИИ
ГАГАУЗИЯ,
МОЛДОВА
На территории АТО Гагаузии функционируют 10 музеев: 3 городских и 7
сельских. Автономно-территориальная область (АТО) Гагаузия является составной
частью Республики Молдова, расположена на юге республики, в Буджакской
степи, площадь территории – 1832 кв.км. Количество населения – 155.646 чел.,
82,1% из которых – гагаузы. В состав АТО Гагаузии входят 27 населенных пунктов:
3 города (Комрат, Чадыр-Лунга, Вулканешты) и 24 села. В каждом населенном
пункте, чаще всего в школах, лицеях, при ДК есть комнаты-музеи, в которых
собран исторический и этнографический материал.
История музейного дела в Республике Молдова насчитывает более 120ти лет. За этот большой период в музейном мире страны произошли разного
рода потрясения и изменения, но те, которые последовали после распада СССР,
оказались самыми драматичными. Они заставили музейное сообщество Молдовы
научиться опираться только на внутренние силы, вырабатывать собственную
музейную политику и стратегический план развития.
Деятельность молдавских музеев регулируется Законом о музеях, который
был принят в 2002 г. Закон определяет, что такое музей и как следует сохранять
его собрания. Закон объявил музейные фонды неделимыми, не подлежащими
продаже и передаче, кроме как на основании закона. С 2005 г. национальные
музеи республики подчиняются и финансируются по линии двух ведомств –
Министерства культуры и Академии наук Молдовы. Все остальные музеи находятся
в подчинении местных органов власти и разных департаментов. В Гагаузии 2
музея действуют с прямым подчинением Исполнительной власти Автономии:
это Комратский и Бешалминский музеи, в Авдарме – частное финансирование,
в остальных населенных пунктах – от местных органов власти. Последние
десятилетия XX в. характеризовались резким падением посещаемости музеев, но,
начиная с 2000 г., общее число посетителей стало постоянно расти.
Каждый музей хранит в своих запасниках ценнейшие свидетельства
истории гагаузов: документы, предметы быта, этнографии, которые в свое время
были частью их жизни. С помощью этих предметов раскрывается внутренняя,
духовная культура народа и внешний облик их жизни. Каждый музей, действующий
на территории Гагаузии, ставит перед собой особые задачи, но цель у всех одна
– сохранение и пропаганда культуры гагаузского народа. Гагаузию сегодня
посещает много гостей, с трудом, но начинает разворачиваться туристическая
деятельность. Маршруты по Молдове уже включают и южные регионы страны, и
первое место посещения – музеи.
Комратский региональный историко-краеведческий музей, основанный в
1969 г. Анатолием Мариновым, является ведущим музеем Гагаузии 1-й категории.
Первая экспозиция была открыта здесь 29.04.1972 г. к 50-летию образования
СССР. С 1969 по 1988 гг. музей располагался в г. Комрате, в здании собора Св.
Иоанна Предтечи, благодаря чему этот уникальный памятник архитектуры
был спасен от разрушения, под фондохранилище была отведена колокольня
собора. В 1988 г. здание собора возвращено верующим, а экспозицию открылась
в отдельном здании в 1990 г. Основные коллекции (более 68 тысяч единиц
хранения) составляют местные археологические находки, старинные предметы
быта и декоративно-прикладного искусства, документы 19-20 вв., филателия и
нумизматика. В отдельном зале выставлены экспонаты, отражающие историю и
культуру гагаузов.
158
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Чадыр-Лунгский историко-этнографический музей основан 14 апреля
1969 г. на основе краеведческого клуба средней школы № 1 под руководством
учителя истории Ивана Коврика. В 90-е годы, из-за нестабильной политической
обстановки, музей практически прекратил свою работу, а фонды музея были
«законсервированы». Впоследствии городской Совет принял решение возродить
работу музея, под экспозицию был выделен дом, построенный в 1920-е годы
выходцем из Македонии Стефаном Стойковичем. Новая экспозиция музея
открылась 9 июня 2001 года. В течение первого месяца работы музей посетили
более 1700 человек, что свидетельствует о важности и нужности музейного
дела. Фонды составляют 8973 единицы: предметы этнографического характера,
многочисленная коллекция документов, внушительная коллекция нумизматики
и бонистики. Самые ранние экспонаты из этой коллекции относятся к XV веку.
В последнее время уделяется большое внимание мемориальной части фонда.
На основании изучения родословной горожан Чадыр-Лунги, сотрудники музея
открывают до сих пор неизвестные страницы истории.
Вулканештский историко-краеведческий музей основан в апреле 1973 г.
Музей развивался, с сентября 1979 г. по 1985 г. были оформлены 2 зала, в 1989
г. – еще 2 зала. «Музей – это посредник между обществом и принадлежащим
обществу наследием», - так считают его сотрудники. В музее регулярно проводятся
тематические выставки, презентации книг гагаузских писателей, отражают в
периодической печати деятельность музея, сообщения по историческим датам,
связанным с краеведением, на базе музея проводятся семинары. Активно
собираются фонды, которые составляют уже 6946 экспонатов. Музей пользуется
большой популярностью у населения и гостей г. Вулканешты.
Национальный гагаузский историко-этнографический музей им. Д. Кара
Чобана основан 16 сентября 1966 г., когда бешалминский библиотекарь Д.Кара
Чобан получил право разместить свои историко-этнографические материалы в
освободившемся старом здании сельского Совета. 1 июля 1969 г. коллекция была
признана музеем. Были установлены контакты более чем с двумястами учеными
тюркологами из разных стран мира. Приобретались копии редких научных трудов,
хранившихся в академиях и институтах различных стран, исследования по
этногенезу, истории гагаузского фольклора, создавалась фонотека.
К 1972г. построено специальное здание, в котором сегодня есть 5
экспозиционных залов, фотолаборатория, хранилище и кабинеты для сотрудников,
кинозал. Большую помощь оказал музею ученый из Ленинграда Александр
Черный, который провел свой отпуск в Бешалме, переводя труды зарубежных
исследователей на русский язык, а так же сотрудник Института этнографии
им. Миклухо Маклая кандидат исторических наук М.Н. Губогло. Часто в музей
приезжали сотрудники Академии наук МССР С.С. Курогло, М.В. Маруневич.
К началу 1975 г. оформление экспозиции было завершено. Государственная
комиссия высоко оценила проделанную работу и правительство республики в
порядке исключения повысило категорию сельского музея. В путеводителе по
Молдавии за 1974 г. сказано: Бешалма - единственный в мире музей гагаузской
народности.
В 1977 г. вышел Закон “Об охране и использовании памятников истории и
культуры”, и в республике под государственную охрану взято 9 памятников, среди
которых и музей с. Бешалма. В 1982 г., после ухода из музея Д. Кара Чобана, музей
был закрыт и под видом ремонта полностью реэкспонирован из государственного
музея в музей истории с. Бешалма и колхоза “Правда”, став филиалом
Комратского историко-краеведческого музея. С мая 1988 г. музей носит имя его
основателя - Дмитрия Николаевича Кара Чобана. Академии наук Азербайджана,
159
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Казахстана, Туркменистана, Татарстана откликнулись на просьбу о помощи в
организации экспозиции I зала, которая отражает историю тюркских народов. В
музей высылались книги, научные статьи, которые были тщательно проработаны.
Рабочая поездка директора А.Д. Карачобана в Добруджу в Болгарии пополнила
фонды музея материалами о государстве огузов-христиан, основанном в 1261 г.
на территории Добруджи. Был восстановлен уголок “Жилище”, созданный Д.Н.
Кара Чобаном на основе описания М.В. Маруневич.
8 августа 1995 г. Бешалминский историко-этнографический музей был
переименован в Национальный гагаузский историко-этнографический музей
им. Д. Кара Чобана. Дмитрий Николаевич Кара Чобан – поэт, писатель, художник,
скульптор, кинорежиссер, основатель музея в с. Бешалма, оставил живое
свидетельство проведения свадебных обрядов. В 60-е годы XX столетия он снял
около 40 киносюжетов документального и художественного содержания, одним из
которых является свадебный обряд гагаузов. И в этом фильме, и во всех остальных
демонстрируется нелегкая жизнь наших людей, традиционная духовность народа,
его культура, во многом схожая с культурой других восточных народов. Эти фильмы
демонстрируются сегодня в нашем музее для каждой группы посетителей.
Gagavuzya Kara Çoban Müzesi, Demirci - Гагаузский музей им, Кара-Чобана. Витрина “Мастер-кузнец”
160
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Gagavuzya Kara Çoban Müzesi, El İşlemeleri - Гагаузский музей им. Кара-Чобана, Образцы народной
вышивки гагаузов
161
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Darhan Mınbay
26 Ocak 1962 tarihinde Güney Kazakistan Bölgesi’nde doğmuştur.
1985 yılında M.V. Lomonosov adındaki Moskova Devlet Üniversitesi’nin
Gazetecilik Fakültesi’ni bitirmiştir. 1997-2002, 2006-2008 yılları
arasında Güney Kazakistan Bölgesi Vali Yardımcısı, 2008 yılında
Kazakistan Cumhuriyeti Kültür ve Enformasyon Muavin Bakanı,
2012 yılında ise Kazakistan Cumhuriyeti Kültür Bakanı olarak görev
yapmıştır. 16 Ocak 2013 tarihinden itibaren Kazakistan Cumhuriyeti
Milli Müzesi Müdürü’dür.
Дархан Камзабекулы Мынбай
KAZAKİSTAN
Родился 26 января 1962 года в Южно-Казахстанской области.
В1985 году окончил факультет журналистики Московского
государственного университета им.М.В.Ломоносова. Заместитель
акима Южно-Казахстанской области (1997-2002, 2006 -2008). Вицеминистр культуры и информации Республики Казахстан (2008).
Министр культуры Республики Казахстан (2012). С 16 января 2013
года - директор Национального музея Республики Казахстан.
162
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ ULUSAL MÜZESİ
Kazakistan
Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev kararı ile, Astana’da,
Kazakistan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi hayata geçirilmiştir. Müzenin amacı, antik
çağlardan günümüze kadar Kazakistan tarihini ve kültürünü tanıtmak, kültürel
forumlar ve eğitim programları için buluşma yeri sağlamaktır.
Projeye göre, müzenin toplam alanı 73.000 m2’ lik, teşhir alanı ise 14.700 m²’dir.
Müzede teşhir salonlarının yanı sıra geçici sergiler, Tarihi Araştırma Enstitüsü için
bölümler, restorasyon atölyeleri, laboratuvarlar, depolama tesisi, okuma salonu ile
kütüphane, sinema ve konferans salonu, İnternet cafe, hediyelik eşya mağazası vb.
yer almaktadır. Müzenin en önemli amaçlarından biri koleksiyonlar edinmektir. Her
müzenin kalıcı teşhir potansiyeli kendi öz kaynaklarından, araştırmalar düzenleyerek
toplananlardan ve uzmanlar komisyonu tarafından satın alınan nesneler ve
koleksiyonlardan oluşur. Ayrıca, sergiler için güvenlik önlemlerinin alınması oldukça
hayatidir. Müze projesindeki 7.797 m² yi kapsayan alan, sergilerin güvenli depolama
yeri adı altında tahsis edilmiştir.
Giriş alanı ziyaretçiler için tüm bilgileri içerir. Kazakistan Cumhuriyeti’nin
Etnografya Salonundan Kazak Çadır Örneği - Зал Этнографии. Интерьер казахской юрты.
163
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Milli bayrağı, Kazakistan bozkırlarının üzerinde yükselen kartal ve güneş, müzenin
giriş alanında bulunan önemli simgelerdir. Kazakistan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi
aşağıdaki müzelerden oluşur: Çağdaş Sanat Müzesi, Tarih Müzesi, Altın Müzesi,
Astana Tarihi Müzesi, Bağımsız Kazakistan Müzesi.
1.071 m2 alanı ile Antik ve Ortaçağ Tarihi Müzesi Kazakistan’ın eski tarihine
ayrılmıştır. “Antik ve Ortaçağ” salonunda Taş Devri, Tunç Çağı, Demir Çağı tarihleri,
canlandırılmış ortaçağ sokağı, petroglifleri gösterilmektedir. Salonda 30 metre
interaktif medya zemin ayarlanacaktır.
1.323 metrekarelik “Siyasi Tarih” salonunda, ulus-devlet oluşumunun tarihini,
Doğu ve Batı’yı bağlayan Büyük İpek Yolu’nun tarihi ve iki period olarak 13.-18. Yüzyıl
ve 18.-19. Yüzyıllardaki Kazakistan Tarihi sunulmaktadır.
“Etnografya” (648 metrekarelik bir alandır) salonunda göçebe yaşam tarzı
sunulmaktadır, yanı sıra yerleşik yurdun doğuşu ve kuruluşu, göçebe yaşamı hologramı,
metal ürünleri, oyma sanatı, din, kültür ve geleneksel giysiler gösterilmektedir.
“Kazakistan Egemenlik ve Bağımsızlık” teşhir salonunda (1500m²)
Kazakistan’ın Bağımsızlığının gelişme aşamalarını, Uluslararası değişim konularını,
kaynaklar ve Kazakistan ekonomik kalkınma ve havacılık teknolojilerini görebilirsiniz.
“Astana” salonunda (1.950 m²) 45h 35m boyutunda bir medya zemin yardımı ile şehir
ve şehrin geleceğinin dönüşüm tarihi düz bir zemin üzerinde gösterilmektedir. Ayrıca
50 x 15 cm boyutlu bir ekranda Astana’nın Doğası ve kaynakları, alt yapısı ve ekolojisi
ve Astana’nın büyük mimari toplulukları gösterilmektedir.
“Altın Müzesi” giriş bölümünde, altın yapma sürecini, göçebe halkların altın
tarihçesini, Kazakistan’daki göçebe kültürleri, çalışmaya katkıda bulunan tarihçiler
ve arkeologları, Kazakistan’da ki höyüklerden çıkartılan altın takı sunumları
gösterilmektedir. “Höyüğün Mimarlık” salonunda, Höyüğün mimarisini, tören
kıyafetlerini, atları ve “Altın Adamı” görebilirsiniz.
“Çağdaş Sanat Müzesi” iki salondan oluşmaktadır. Ziyaretçiler Kazakistan’ın
XIX. yüzyılın sonu XX. yüzyılın başı sanat eserlerini, 20. yüzyılın çeşitli tarihsel aşamalarını
(1930-1950’lerin, 1960-1980s.) 1990 yılından günümüze kadar Kazakistan’ın çağdaş
sanatını, XX.-XXI. yüzyıl Batı resim ve heykel sanatı görebilirler. Müze, geçici sergiler
ve uluslararası sergiler için donatılmış salonlar sunmaktadır.
Çağdaş Sanat Müzesi’nin ana görevlerinden biri Kazakistan’ın kültürel
mirasını tanıtmak, ulusal ve uluslararası düzeyde bir kültür ve eğitim merkezi olarak
Astana’nın popülerleşmesi, eski tarihi ve zengin kültürü ile modern ve dinamik
gelişmekte olan bir ülke olarak Kazakistan Cumhuriyeti’nin tüm dünyaya sunumudur.
Yeni teknolojileri (dokunmatik kiosklar, multimedya kılavuzu, sanal müze, vb.) ile müze
ziyaretçilerine Kazakistan’ın tarihi ve kültürü için maksimum geniş, yaratıcı fikir alma
fırsatı sağlamaktadır, bunun yanı sıra siyaset, ekonomi, sosyal ve dış politika gibi tüm
alanlarda kamuoyuna çağdaş dönüşümü empoze etmektedir.
164
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Geleneksel Kazak Müzik Çalgıları - Традиционные музыкальные инструменты казахов
Etnografya Salonundan Kazak Çadır Örneği - Зал Этнографии. Казахская юрта.
165
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
НАЦИОНАЛЬНЫЙ МУЗЕЙ РЕСПУБЛИКИ КАЗАХСТАН
По
КАЗАХСТАН
поручению Президента Республики Казахстан Н.А.Назарбаева в
г.Астане был создан Национальный музей Республики Казахстан. В создаваемых
экспозициях музей призван представить историю и культуру Казахстана с
древнейших времен до наших дней, стать местом встреч, культурных форумов и
образовательных программ.
Согласно проекту, общая площадь музея составит 73 тыс. кв.м., в т.ч.
экспозиционная площадь – 14 700 тыс. кв.м. Кроме экспозиционных залов
предусмотрены помещения для проведения временных выставок, размещения
Научно-исследовательского института истории, реставрационных мастерских,
лабораторий, фондохранилищ, библиотеки с читальным залом, кинолекционного
зала, интернет-кафе, сувенирных киосков и пр.
Одной из важнейших задач музея является комплектование фондов,
экспозиционно-выставочный потенциал каждого музея складывается из
собственных фондов, музейных предметов и коллекций, собранных путем
организации экспедиций, а также приобретенных через закупочные комиссии.
Также всем экспонатом необходимо обеспечение сохранности, в проекте музея
заложено 7 797 кв.м. фондохранилищ для экспонатов музея.
Входная зона содержит полный объем информации для посетителей,
помогающий им ориентироваться при осмотре экспозиций. Парящий орел и солнце
над степью Казахстана, изображенные на государственном флаге Республики
Казахстан – это украшение входной зоны музея. Национальный музей Республики
Казахстан состоит из следующих музеев: Музей современного искусства, Музей
истории, Музей золота, Музей истории Астаны, Музей независимого Казахстана.
Музей «Древней и средневековой истории» площадью 1,071 кв.м. посвящен
древней истории Казахстана. В экспозиции зала «Древней и средневековой
истории» показана история каменного века, бронзового века, железного века,
воссозданная средневековая улица, воссозданные петроглифы, в зале будет
установлен 30 метровый интерактивный медиа пол.
В зале «Политической истории» площадью 1,323 кв.м. показана история
формирования национального государства, соединение Востока и Запада через
трассы Великого Шелкового пути, история Казахстана в 13-18 вв. и 18-19 вв.
В зале «Этнография» (площадью 648 кв.м) будет показан образ жизни
кочевников, а также процесс изготовления юрты, воспроизведен показ настоящей
юрты, голограмма жизни кочевников, изделия из металла, резьба по дереву,
религия и культура, традиционная одежда.
Экспозиция зала «Суверенного и Независимого Казахстана» (пл. 1500
кв.м.) раскрывает этапы становления Независимости Республики Казахстан, темы
Международного обмена, освоения ресурсов и развития экономики Казахстана, и
аэрокосмических технологий.
В зале «Астана» (1,950 кв.м) показана история превращения равнины в
166
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
город и вид будущего города, посредством медиа пола размером 45х35м., также
показана инфраструктура и экология Астаны, природа и ресурсы на изогнутом
экране размером 50х15 см. и основные архитектурные ансамбли Астаны.
Во входной зоне «Музея золота» демонстрируется процесс изготовления
золота, история золота у кочевых народов; историки и археологи, внесшие вклад
в изучение культур кочевников на территории Казахстана; изделия из золота из
казахстанских курганов. В зале «Архитектура кургана» воссоздана архитектура
кургана, кони в парадном убранстве, «Золотой человек».
«Музей Современного искусства» состоит из двух залов, в которых
посетители ознакомятся с изобразительным искусством Казахстана конца XIX
начала ХХ века, и различных исторических этапов 20 столетия (1930-1950-х гг.,
1960-1980-х гг.,), искусством современного Казахстана с 1990 года по настоящее
время, зарубежным изобразительным и прикладным искусством ХХ-XXI веков. В
музее предусмотрены оборудованные залы временных выставок, и зарубежных
выставок.
Одной из главных задач Музея является пропаганда культурного наследия
Казахстана, популяризация Астаны как культурного и гуманитарного центра
национального и международного уровня, презентация Республики Казахстан
как современного и динамично развивающегося государства с древнейшей
историей и богатой культурой. С помощью новых музейных технологий
(сенсорные киоски, мультимединый гид, виртуальный музей и др.) посетителям
музея будет предоставлена максимальная возможность получить емкое, образное
представление об истории и культуре Казахстана, а также о современных
преобразованиях во всех сферах жизнедеятельности государства: политике,
экономике, социальной и внешнеполитической сфере.
Kazakistan Milli Müzesi Altın Salonundan Görünüm - Национальный музей Казахстана. Зал Золота.
167
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Guldar Muratova
Başkurdistan Cumhuriyeti İltebanovo Köyü’nde doğmuştur. 1974
yılında Ufa Sanat Yüksek Okulu’nu, 1989 yılında da Çelyabinsk Devlet
Kültür ve Sanatlar Enstitüsü’nü bitirmiştir. Öğretmenlik mesleğinden
sonra 1983 yılından itibaren kültür dairesinde görev almış, 1995-2000
yılları arasında Başkurdistan Cumhuriyeti Kültür Bakanı Yardımcısı,
2000-2001 yılları arasında Başkurdistan Kültür Bakanı’nın Birinci
Yardımcısı, 2001-2005 yılları arasında Kültür Bakanı Yardımcısı ve
Majit Gafuri adındaki Başkort Devlet Akademik Tiyatrosu’nun Genel
Müdürü olarak görev yapmıştır. Danışmanlığı altında ve katkısıyla
«Başkurdistan Cumhuriyeti Kütüphaneciliğe Dair», « Başkurdistan
Cumhuriyeti Müzelerine Dair» gibi birkaç kanun taslağı hazırlanmıştır.
Şubat 2006’dan itibaren Başkurdistan Cumhuriyeti Milli Edebiyat
Müzesi Genel Müdürü’dür.
Гульдар Сабитовна Муратова
BAŞKURDİSTAN,
RUSYA
Родилась в д. Ильтебаново, Башкортостан. Окончила Уфимское
училище искусств (1974), Челябинский Государственный институт
культуры и искусств(1989 ).Работала преподавателем; с 1983 г. – в
управлении культурой. Заместитель министра культуры Республики
Башкортостан (1995-2000), первый заместитель министра (20002001), заместитель министра культуры РБ и Генеральный директор
Башкирского Государственного академического театра им. Мажита
Гафури (2001-2005 гг.). Под ее руководством и участии подготовлены
законопроекты «О библиотечном деле в Республике Башкортостан»,
«О музейном фонде Республики Башкортостан». Заслуженный
работник культуры Республики Башкортостан (1995 г.).С февраля
2006 г. - Генеральный директор Национального литературного музея
Республики Башкортостан.
168
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
BAŞKURDİSTAN MÜZELERİ
Başkurdistan Cumhuriyeti’nde binlerce farklı alanda faaliyet gösteren müzeler
vardır. Başkurdistan Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı bünyesinde, 25 adeti devletin 68
adeti belediyelerin olmak üzere 93 müze vardır. Genel olarak müze koleksiyonlarımızda
710.414 eser ve doküman bulunmaktadır.
1864 Nisan ayında kurulan, Başkurdistan Cumhuriyeti’nin Ulusal Müzesi,
Ufa’da bulunan mimarî ve tarihî önem taşıyan Krestyanski Pozemelnıy Bankası
binasında yer almaktadır. Günümüzde Ulusal müze ve Cumhuriyet müzeciliği
bilimsel ve metodolojik merkezi haline gelmiştir ve her gün 35 sergi salonu çeşitli
kategorilerden ziyaretçileri kabul etmekte; aktif bir şekilde araştırmalar, bilimsel
ve eğitimsel faaliyetler ve yüksek öğrenim öğrencilerine müzecilik hakkında eğitim
toplantıları yapılmaktadır.
Günümüzde Başkurdistan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi, eserler açısından en
kapsamlı arşivleri bünyesinde barındırmaktadır. Arşivlerde bizim yöre halkımızın,
doğasını, tarihini ve kültürünü anlatan 220.000’den fazla eser bulunmaktadır. Müze,
cumhuriyetin farklı şehirlerinde ve bölgelerinde 11 şube içermektedir.
Başkurdistan Cumhuriyeti Ulusal Edebiyat Müzesi, Başkurdistan Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanı’nın kararnamesiyle 22.10.1996 tarihinde kurulmuştur. Müzenin
kuruluş amacı; kapsamlı bir çalışma için, edebî eserlerin, el yazmalarının ve
yazarların kişisel eşyalarının korunmasını, Başkurdistan edebiyatının oluşum
sürecinin aydınlatılmasını, Başkurt edebiyatının ve Başkurdistan Cumhuriyeti’nin halk
edebiyatının oluşumunu ve gelişimini her kesimden insana tanıtmaktır. Günümüzde
en büyük edebiyat müzesi olarak bilinen müzemizin ülkenin farklı bölgelerinde
beş şubesi bulunmaktadır. Bunlar; M. Gafuri Müzesi, M. Akmulla Müzesi, Ş. Babiç
Müzesi, M. Umetbayev ve A. Mubaryakov Müzeleri’dir. Ulusal Edebiyat Müzesi’nin
rolü; kavramlar üzerine çalışma, kitapçık yayınlama ve araştırma yapmaktır. Önemli
tarihlerde yazarların çalışmaları hakkında yüksekokul ve lise öğrencileri arasında
edebiyat yarışmaları, yazarlar ile seminerler, yıl dönümü olan yazarlara yönelik
müzikal ve edebî toplantılar yapılmakla beraber, yazarların ve şairlerin eserleri gezici
sergilerle tanıtılmaktadır.
M.V. Nesterov adını taşıyan Başkurt Devlet Sanat Müzesi, Rusya’nın en eski
müzelerinden biridir. Tüccar M.A. Lapteva’ya ait olan (1845-1919), dönemin Modern
tarzinda 1913 yılında inşa edilen bir villada yer almaktadır. Bahçesiyle birlikte
20.yüzyılın Rus malikanelerine bir örnektir. 1919 yılında kurulan müzeye, 1954 yılında
Ufa’lı seçkin sanatçı Mihail Vasilievich Nesterov’un (1862-1942) adı verilmiştir. Kendi
hemşerilerinin sanat eğitimi almasını isteyen Nesterov, 1913 yılında 19.yüzyılın ikinci
yarısına ve 20.yüzyılın birinci yarısına ait olan tam 102 adet Rus eserini ve grafiklerini
içeren şahsi koleksiyonunu ülkesine hediye etti. Bunlar içinde İ.E. Repin, I.I. Shishkin,
N.A. Yaroşenko, I.I. Levitan, K.A. Korovin, A. Y. Golovin, A.N. Benua, A.E. Arhipov, N.K.
Rerih ve diğer birçok ünlü sanatçının eserleride yer almaktadır.
Koleksiyonun en kıymetli parçalarını Nesterov’un kendi çalışması olan 30
adet portre, manzara, ve çeşitli konuda tablolar oluşturmaktadır. Müzenin koleksiyon
toplama faaliyetleri sonucunda sanatçının ve ailesinin sonraki hediyeleri de dahil
olmak üzere, şu anda M.V. Nesterov’a ait eser koleksiyonu 109 eserden oluşmaktadır.
Bu eserler genellikle 1871-1919 yıllar arasında icat edilmiştir. Yani ressamın sanat ve
estetik programının oluştuğu ve uygulandığı zaman dilimini içermektedir. Ayrıntılara
girecek olursak insan yüreğinin Tanrı’ya karşı iman ve sevgi ile dolarak, doğa ile uyum
sağlamasını ve arınarak yeniden doğmasını anlattığını söyleyebiliriz.
169
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Müze koleksiyonunun oluşmasında M.V.Nesterov’un büyük katkısı vardır. Onun
çabasıyla 1929 yılında Petersburg’ta ki Russkiy Muzey’den ressamın önemli eserleri
gelmiştir. Bunların içinde bulunan “Venedik’te Bir Gece” (İ.Ayvazovski), “Başkurt
Süvarisi” (A.O. Orlovski), “Yağmurdan Sonra” (İ.P.Stefanovski) ve N.N Ge, A.A. Harlamov
ile N.K. Rerih portreleri.
David Burliuk (1882-1967) resim koleksiyonu da benzersizdir. 37 eser,
sanatçının Başkurdistan’da kaldığı 1915-1918 yıllarını belgelemektedir. Sayısı
ve kalitesi açısından bu “Rus Fütürizm” alanında Rusya’da bulunan en büyük
müze koleksiyonudur. 1920-1930 yıllarında aktif bir şekilde Moskova ve Petrograd
arşivlerinden gelen koleksiyonlarla müzedeki eser sayısı arttırılmıştır. Sonuç olarak;
Rusya sanatı, ortaçağ Rusya sanatı ve Avrupa sanatı koleksiyonları oluşturulmuştur.
O zamanlarda Başkurdistan’ın her köşesine müze tarafından yapılan geziler
sayesinde, Başkurt geleneksel sanat koleksiyonları oluşmaya başlamıştır. Özgün
dokuma desenleri, nakış, ahşap oyma, takı ve Başkurtlar’ın XVIII-XX. yüzyıl başlarına
ait kıyafetleri müze envanterine dahil edilmiştir. 1950’lerden bu yana Sovyet dönemi
Sanat Koleksiyonu oluşturulmaktadır. Bugüne kadar müze koleksiyonunun toplam
sayısı 11 binden fazladır.
Ortaçağ sanatı koleksiyonu XV–XVII.Yüzyıl Moskova ve Novgorod ikon okullarının
eşsiz eserlerini içermektedir. Batı Avrupa Sanat Koleksiyonu’nda, İngiltere, Almanya,
Hollanda, İtalya ve Fransa’yı temsil eden XV - XIX yüzyıla ait gravür ve resimler, ХVIII–
ХIХ. yüzyıla ait Danimarkalı, İtalyalı ve Fransalı sanatçıların eserleri ve porselenler
(Sakson, Sevr, Meysen) bulunmaktadır. Nesterov Başkurt Devlet Sanat Müzesi
benzersiz bir sosyal ve kültürel kurumdur. Müzede TÜRKSOY koleksiyonundan
“Türk Dili Konuşan Ülkelerin Çağdaş Sanatçıları” (Türkiye) adlı sergi düzenlenmiştir.
Gelecekte, bina restore edildikten sonra, TÜRKSOY ülkelerine ait bir serginin yapılması
da planlanmaktadır.
Ulusal Askeri Müzesi, Ufa şehrinin en güzel köşelerinden birinde (Zafer
Parkı’nda) yer almaktadır. 8 Mayıs 2000 tarihinde II. Dünya Savaşı Zaferi’nin 55.
Yıldönümü şerefine açılmıştır. Müzede, Başkurdistan Cumhuriyeti’ni ve Rusya
tarihini merak eden insanlar için tüm kategorileri kapsayan zengin ve ilginç sergiler
yer almaktadır. Bunlar; “Başkurdistan’ın II. Dünya Savaşı sırasında Diyoraması,
savaş yılları ev eşyaları, silahlar, madalyalar, Kızıl Ordunun asker kıyafetleri, zengin
fotoğraflar ve belgesel arşivleridir. Müzenin bir sergisi Afgan savaşına ve ona katılan
hemşehrilerimize ayrılmıştır. Müze, var olduğu sürece müzenin personeli rutin
çalışmalarına yeni faaliyetler eklemiştir. Bunlar; tematik, tiyatro turları, promosyonlar,
gezici sergiler, multimedya projeleri ve İkinci Dünya Savaşı, askerî ve tarihsel olaylarına
ait düzenlemelerdir.
Müzecinin en önemli görevi, kendi işini ve sergileri sevmesi, ziyaretçilerle sahip
olduğu bilgileri paylaşmasıdır. Müzemizdeki sergilere gerekli ilginin çekilmesiyle
doğamızı, memleketimizi ve tarihimizi tanıtmak ve bu değerlerimize karşı sevgi
duyulmasını sağlamak bizleri mutlu etmektedir. Bize ülkemizdeki müzelerin
faaliyetlerini tanıtma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederiz. Bu ilk müze konseyi
sayesinde TÜRKSOY üyeleri arasında bilgi alışverişi ve işbirliği imkanlarının artacağına
inanıyoruz.
170
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Başkurdistan Ulusal Müzesi, Yöresel Kıyafetleri - Национальный музей Республики Башкортостан.
Образцы народной одежды
171
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
МУЗЕИ РЕСПУБЛИКИ БАШКОРТОСТАН
В Республике Башкортостан действует более тысячи музеев различной
БАШКОРТОСТАН,
РОССИЯ
ведомственной принадлежности. В системе Министерства культуры Республики
Башкортостан действуют 93 музея, в том числе 25 государственных и 68
муниципальных музеев. Общее количество музейных фондов составляет 710414
единиц хранения.
Национальный музей Республики Башкортостан, основанный 23 апреля
1864 года, располагается в Уфе в здании бывшего Крестьянского Поземельного
банка, являющемся памятником архитектуры и истории. Национальный музей стал
сегодня научно-методическим центром музееведения республики, ежедневно
35 залов постоянной экспозиции принимают различные категории посетителей,
ведется активная научно-исследовательская, собирательская, массовая научнопросветительская работа, проводятся учебные занятия по музееведению со
студентами высших учебных заведений.
В настоящее время Национальный музей Республики Башкортостан – одно
из самых больших хранилищ ценнейших артефактов. В его фондах состредоточено
свыше 220 тысяч экспонатов, рассказывающих о природе, истории, культуре
нашего края и народов, населяющих его. Музей в своем составе имет 11 филиалов,
расположенных в различных городах и районах республики.
Национальный литературный музей Республики Башкортостан был основан
22.10.1996 г. по указу Президента Республики Башкортостан. Музей создавался
для системного, комплексного изучения, сохранения литературных памятников,
произведений, рукописей, личных вещей писателей и освещения различных
этапов многовекового литературного процесса в Башкортостане, ознакомления
широких слоев населения с сложным путем становления и развития башкирской
литературы, литературы народов Республики Башкортостан.
На сегодняшний день в состав головного музея входят пять филиалов,
расположенных в районах республики: Мемориальный Дом-музей М.Гафури,
музеи М.Акмуллы, Ш.Бабича, М.Уметбаева, А.Мубарякова.
Национальный литературный музей ведет научные исследования,
работает над концепциями, издает буклеты. По знаменательным датам проводит
республиканские конкурсы среди учащихся школ, лицеев и гимназий по творчеству
писателей, викторины, встречи с писателями, музыкально-литературные вечера,
посвященные писателям-юбилярам, организовывает передвижные выставки,
пропагандирует творчество поэтов и писателей.
Башкирский государственный художественный музей имени М.В.
Нестерова – один из старейших музеев России. Расположен в бывшем особняке
купца-лесопромышленника М.А. Лаптева (1845–1919), построенном в 1913 году в
стиле модерн. Вместе с территорией сада представляет собой образец русской
усадьбы начала ХХ в. Музей основан в 1919 году, в 1954 году ему присвоено имя
выдающего художника, уфимца Михаила Васильевича Нестерова (1862–1942).
Желая «содействовать художественному образованию своих земляков», в
1913 году Нестеров подарил родному городу собранную им коллекцию русской
живописи и графики второй половины ХIХ – начала ХХ века: 102 экспоната, в том
числе произведения И.Е. Репина, И.И. Шишкина, Н.А. Ярошенко, И.И. Левитана,
К.А. Коровина, А.Я. Головина, А.Н. Бенуа, А.Е. Архипова, Н.К. Рериха и многих
других известных художников.
Особую ценность нестеровского дара составили 30 работ самого дарителя
(портреты, пейзажи, жанровые композиции). В результате собирательской
деятельности музея, в том числе последующих даров художника и членов его
семьи, коллекция произведений М.В. Нестерова в настоящее время насчитывает
109 экспонатов. Её хронологические рамки в основном – 1878–1919 годы, то есть
время формирования и последовательной реализации нравственно-эстетической
программы художника, суть которой – в очищении и возрождении человеческой
172
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
души в условиях её гармонизации с природой для обретения человеком веры и
любви к Богу. В формировании музейного собрания велика роль М.В. Нестерова:
благодаря его стараниям в 1929 году ГРМ передал БГХМ ряд выдающихся
произведений, в том числе «Ночь в Венеции» И.К.Айвазовского, «Всадникбашкир» А.О. Орловского, «После ливня» И.П. Стефановского, а также работы
Н.Н. Ге, А.А. Харламова, Н.К. Рериха.
Уникальна и коллекция живописи Д. Д. Бурлюка (1882–1967): 37
произведений, датированные 1915–1918 годами – временем пребывания
художника в Башкирии. По количественному составу и качественному уровню это
самая крупная в России музейная коллекция произведений «отца российского
футуризма».
В 1920–1930-е годы музей интенсивно пополнялся экспонатами из
Московского и Петроградского музейных фондов.. В результате были в основном
сформированы коллекции древнерусского, русского и зарубежного искусства. В
эти же годы в результате экспедиций в самые отдалённые районы Башкирии,
организованных музеем, начала формироваться коллекция башкирского
традиционного искусства – уникальные образцы ткачества, вышивки, резьбы
по дереву, ювелирного искусства и костюма башкир ХVIII – начала ХХ в. С 1950х годов формируется коллекция советского изобразительного искусства. Общая
численность музейного собрания на сегодняшний день – более 11 тысяч
экспонатов.
Коллекция древнерусского искусства включает в себя уникальные
памятники Московской и Новгородской иконописных школ кон. ХV–ХVII вв. В
коллекции западноевропейского искусства – живопись, собрание гравюры ХV–ХIХ
вв., представляющее известные школы гравюры в Англии, Германии, Голландии,
Италии, Франции, произведения скульптуры ХVIII–ХIХ вв. датских, итальянских
и французских художников и фарфор (саксонский, севрский, мейсенский).
Башкирский государственный художественный музей им. М.В.Нестерова –
уникальный социальный и культурологический объект. В музее ТЮРКСОЙ была
организована выставка «Современные художники тюркоязычных стран» (Турция).
После реконструкции здания в будущем планируется выставка стран-участниц
ТЮРКСОЙ.
Республиканский музей Боевой Славы расположен в одном из
красивейших уголков города Уфы – Парке Победы. Открыт 8 мая 2000 года в честь
55-летия Победы в Великой Отечественной войне. В музее представлена богатая,
интересная и познавательная для широкого круга людей, интересующихся
историей Республики Башкортостан и России, экспозиция «Башкортостан в
годы II-й Мировой войны»: диорамы, предметы быта военных лет, стрелковое
оружие, награды, военная форма солдат Красной Армии и армии Вермахта,
богатейший фото и документальный материал. В музее экспонируется военная
техника, вооружение и постоянно сменяющиеся тематические выставки. Одна из
экспозиций музея посвящена Афганской войне и участию в ней наших земляков.
За время своего функционирования творческий коллектив музея ввел в
повседневную практику новые направления деятельности: тематические,
театрализованные экскурсии, акции, передвижные выставки, мультимедиапроекты, участие в реконструкции военно-исторических событий периода
Великой Отечественной войны.
Самое главное в работе сотрудника музея – огромный интерес к своей
работе, к каждому экспонату и большое желание донести свои знания до каждого
посетителя. Прививая интерес к каждому экспонату музея, мы прививаем любовь
к родной природе, к родной истории, ко всему тому, что называется Родиной.
Уважаемые участники, организаторы форума! Мы благодарны за предоставленную
возможность ознакомит Вас с деятельностью музеев нашей республики. Уверены,
благодаря Первому Музейному форуму стран-членов ТЮРКСОЙ расширятся
контакты и сотрудничество мужду музейными учреждениями.
173
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
души в условиях её гармонизации с природой для обретения человеком веры и
любви к Богу. В формировании музейного собрания велика роль М.В. Нестерова:
благодаря его стараниям в 1929 году ГРМ передал БГХМ ряд выдающихся
произведений, в том числе «Ночь в Венеции» И.К.Айвазовского, «Всадникбашкир» А.О. Орловского, «После ливня» И.П. Стефановского, а также работы
Н.Н. Ге, А.А. Харламова, Н.К. Рериха.
Уникальна и коллекция живописи Д. Д. Бурлюка (1882–1967): 37
произведений, датированные 1915–1918 годами – временем пребывания
художника в Башкирии. По количественному составу и качественному уровню это
самая крупная в России музейная коллекция произведений «отца российского
футуризма».
В 1920–1930-е годы музей интенсивно пополнялся экспонатами из
Московского и Петроградского музейных фондов. В результате были в основном
сформированы коллекции древнерусского, русского и зарубежного искусства. В
эти же годы в результате экспедиций в самые отдалённые районы Башкирии,
организованных музеем, начала формироваться коллекция башкирского
традиционного искусства – уникальные образцы ткачества, вышивки, резьбы
по дереву, ювелирного искусства и костюма башкир ХVIII – начала ХХ в. С 1950х годов формируется коллекция советского изобразительного искусства. Общая
численность музейного собрания на сегодняшний день – более 11 тысяч
экспонатов.
Коллекция древнерусского искусства включает в себя уникальные
памятники Московской и Новгородской иконописных школ кон. ХV–ХVII вв. В
коллекции западноевропейского искусства – живопись, собрание гравюры ХV–ХIХ
вв., представляющее известные школы гравюры в Англии, Германии, Голландии,
Италии, Франции, произведения скульптуры ХVIII–ХIХ вв. датских, итальянских
и французских художников и фарфор (саксонский, севрский, мейсенский).
Башкирский государственный художественный музей им. М.В.Нестерова –
уникальный социальный и культурологический объект. В музее была организована
выставка «Современные художники
тюркоязычных стран» из коллекции
Международной организации ТЮРКСОЙ. После реконструкции здания в будущем
планируется выставка стран-участниц ТЮРКСОЙ.
Республиканский музей Боевой Славы расположен в одном из
красивейших уголков города Уфы – Парке Победы. Открыт 8 мая 2000 года в честь
55-летия Победы в Великой Отечественной войне. В музее представлена богатая,
интересная и познавательная для широкого круга людей, интересующихся
историей Республики Башкортостан и России, экспозиция «Башкортостан в
годы II-й Мировой войны»: диорамы, предметы быта военных лет, стрелковое
оружие, награды, военная форма солдат Красной Армии и армии Вермахта,
богатейший фото и документальный материал. В музее экспонируется военная
техника, вооружение и постоянно сменяющиеся тематические выставки. Одна из
экспозиций музея посвящена Афганской войне и участию в ней наших земляков.
За время своего функционирования творческий коллектив музея ввел в
повседневную практику новые направления деятельности: тематические,
театрализованные экскурсии, акции, передвижные выставки, мультимедиапроекты, участие в реконструкции военно-исторических событий периода
Великой Отечественной войны.
Самое главное в работе сотрудника музея – огромный интерес к своей
работе, к каждому экспонату и большое желание донести свои знания до каждого
посетителя. Прививая интерес к каждому экспонату музея, мы прививаем любовь
к родной природе, к родной истории, ко всему тому, что называется Родиной.
Уважаемые участники, организаторы форума! Мы благодарны за
предоставленную возможность ознакомит Вас с деятельностью музеев
нашей республики. Уверены, благодаря Первому Музейному форуму странчленов ТЮРКСОЙ расширятся контакты и сотрудничество мужду музейными
учреждениями.
174
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Başkurdistan Milli Müzesinin Arkeoloji Bölümü Vitrinleri - Национальный музей Башкортостана.
Зал археологии.
175
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Valeriy Naumenko,
03 Ocak 1969 tarihinde Zaporojye şehrinde doğmuştur. 1994 yılında
M.V. Frunze Simferopol Devlet Üniversitesi’nin Tarih Fakültesi’ni
bitirmiştir.Tarih bilimleri doktorudur (2004). 1993-2005 yılları arasında
A.Krımski Şarkiyat Enstitüsü, Kırım Şubesi’nde araştırma görevlisi
olarak çalışmıştır. 2005 yılından itibaren Simferopol şehrindeki
V.İ. Vernadskiy Tavriçeskiy Milli Üniversitesi’nin Eski Dünya ve
Ortaçağ Tarihi Bölümü’nde doçent olarak çalışmaktadır. 01 Eylül
2011 tarihinden itibaren Bahçesaray Müzesi Genel Müdürü’dür.V.İ.
Vernadskiy Tavriçeskiy Milli Üniversitesi’nin Mangup arkeolojik
araştırma kazılarına (1990-2010), Normandiya’nın Ortaçağ anıtlarının
incelenmesine dair Ukrayna-Fransa arkeolojik araştırma gezisine
(1994, 1996), Kırım’ın «mağara kentlerinin» araştırılmasına ilişkin
ortak düzenlenen Ukrayna-Almanya Projesine (2006-2008) katılmıştır.
Bahçesaray Müzesinin Gornokrım arkeolojik araştırmalarının
başkanlığını yapmıştır (2011-2013). 80 bilimsel yayının yazarıdır.
Валерий Евгеньевич Науменко
KIRIM
Родился 3 января 1969 г. в г. Запорожье. В 1994 гг.окончил
исторический факультет Симферопольского государственного
университета им. М.В. Фрунзе, в 1997 г. – аспирантуру того же
университета. Кандидат исторических наук (2004) В 1993-2005 гг.
– младший научный сотрудник Крымского отделения Института
востоковедения им. А. Крымского. С 2005 г. – доцент кафедры истории
древнего мира и средних веков Таврического национального
университета им. В.И. Вернадского (г. Симферополь). С 1 сентября
2011 г. – Генеральный директор КРУ «Бахчисарайский историкокультурный заповедник».
Участник Мангупской археологической экспедиции Таврического
национального университета им. В.И. Вернадского (1990-2010 гг.),
украино-французской археологической экспедиции по изучению
средневековых памятников Нормандии (1994, 1996), совместного
Украино-Германского проекта по изучению «пещерных городов»
Крыма (2006-2008). Руководитель Горнокрымской археологической
экспедиции Бахчисарайского заповедника (2011-2013). Автор 80
научных публикаций.
176
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
BAHÇESARAY MÜZESİ – KIRIM VE KOMŞU BÖLGELERDE TÜRK DİLİ KONUŞAN
HALKLARIN TARİH VE KÜLTÜRÜ ARAŞTIRMA MERKEZİ
Bahçesaray Müzesi Tarih ve Kültür Araştırma Merkezi olarak , Kırım ve komşu
bölgelerde Türk dili konuşan toplulukları ve tarihlerini incelemektedir. Bahçesaray
Tarihi ve Kültürel Müze ve Sit Alanı, Kırım Yarımadası’nın en büyük bilim ve kültür
merkezlerinden biridir. Bahçesaray kentinin, Bahçesaray bölgesinde Kırım Özerk
Cumhuriyeti’nde 1990 yılında kurulmuş olan Müze ve Sit Alanı, şu an beş ayrı müzeyi
barındırmaktadır. Bunlar, Kırım Tatar Hanları ve Sarayları Tarihi ve Kültürü Müzesi,
Güney Batı Kırım Arkeolojisi Müzesi, İsmail Gaspralı Müzesi, Sanat Müzesi, Alminski
Tarihi ve Arkeoloji Kompleksi. Buna ek olarak Güney Batı Kırım’ın dağlık alanlarına
yayılmış biçimde çok sayıda (138 adet) mimari ve arkeolojik anıt bulunmaktadır.
Eski çağlardan çağdaş döneme kadar, Kırım yarımadasının güneybatı
kesiminin karmaşık ve çok kültürlü geçmişinin yansıtıldığı kültürel mirasın, zaman
farkı ve çeşitliliği, Bahçesaray’ın tarihi ve kültürel kaynaklarının en ayırt edici özelliğidir.
Kırım dışında yaygın bilinen, en önemli mimari ve arkeolojik eserlerin kaynakları da
unutulmamalıdır.
Bunlar:
• Kırım’da, Neandertal insanların kaldığı Orta Paleolitik sitesi Staroselie ve Doğu
Avrupa’da Taş Çağı kaya resimlerinin nadir örneklerinden biri olan Taş Air yerleşkesi,
• Ust-Almin yerleşim yeri ve Kırım’da örnek antik anıtların biri de; Yunan kolonistler
ve Barbar (İskit-Sarmat)’ların yarımadanın nüfusu arasındaki çeşitli temaslarını
belirten, ve aynı adı taşıyan nekropol,
• Güney-Batı Kırım’daki Bizanslıların mağara şehirleri ve manastırlar. Bunlar arasında
en önemli olan İmparatorluğunun eyalet kaleleri, Mangup Kale ve Eski Kerman,
• Bahçesaray şehrinde bulunan, Altın Orda ve Kırım Hanlığı dönemine dayanan,
mimari ve arkeolojik kompleksler, Han Sarayı, Zincirli Medresesi ve sayısız türbeler,
• 8 Eylül 1854 Alme Savaşı alanı, savaş anıtlarının nadir örneklerinden biri olup, 18531856 yılları arasında Kırım (Doğu) Savaşı’nın başında olan Rus ordusunun İngilizFransız-Türk koalisyonunun askerleri ile ilk büyük kara savaşının olduğu yeridir.
Bahçesaray Tarihi ve Kültürel Müzesi, kesinlikle Kırım ve komşu bölgelerin
Türkçe konuşan nüfusunun tarih ve kültürünü içeren en büyük araştırma merkezidir.
Bu, hem 20. yüzyılın 20’li yıllarında bu bölgedeki müzelerin kurucusu Usein (Hüseyin)
Bodaninsky tarafından yapılan çalışmalardan hem de bölgede o dönemde yaşayanların
geleneklerine derinden bağlı olmasından kaynaklanmaktadır. Bu araştırmalar
standart kültürel mirasının bir dizi varlığına bağlı sayılmaktadır.
Bu durum, sadece yukarıda belirtilen, Bahçesaray kentindeki arkeolojik ve
mimari yerler (Han’ın Sarayı, Zincirli Medresesi, Ortaçağ Türbeleri vb.) hakkında değil,
hem Kırım Dağları’ndaki Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük kalesi sayılan Mangup
Kalesi ve tarihinin son (Geç Ortaçağ) dönemiyle, hem de Kırım Sarayları’nın tarihi ile
bağlı olan, benzersiz “Mağara Şehri” Çufut Kalesi’yle de yakından ilgilidir.
Bununla ilgili, müzelerimizden Kırım Tatarları Tarih ve Kültür Müzesi, “Han Sarayı”
Müzesi ve İsmail Gaspralı Anı Müzesi için, bilimsel araştırma ve sergi faaliyetlerinde,
Kırım’da yaşayan ve Türkçe konuşan nüfusun tarihinin ve kültürünün araştırmaları
önemli bir görevdir.
Günümüzdeki, Kırım tatarlarının Tarih ve Kültür Müzesi “Han’ın Sarayı”,
resmen 1917 yılında açılan, Türk-Tatar Kültürü Müzesinin halefidir. Müzenin kuruluş
girişimi, sanatçı, yerel tarihçi, Etnograf Usein Bodaninsky’ye aittir.
Müze, Kırım Hanlığı’nın hükümdarlarının eskiden ikamet ettiği, ünlü Han’ın
177
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Sarayı içinde yer alır. Bugün, Han Sahib Giray (1532-1551) tarafından inşaatı başlatılan,
Ortaçağ saray ve park kompleksinden sadece; divan salonu, Küçük Saray Cami,
salonlar ve yatak odaları, Harem bölümü, Şahin Kulesi ile ana bina kalmıştır. Saray
bahçesinde bulunan Büyük Han Camii, halen faaliyettedir ve ziyaretçilere açıktır. Han
Sarayının ana bina ve Harem binasının içinde Kırım Tatarlarının kültürü, Etnografya
ve tarih Müzesi bulunmaktadır. Sergilerde XVIII-XIX. yüzyıllara dayanan, Kırım Hanlığı
hükümdarlarının kişisel mülkiyet kalemleri, sanat ve el sanatları, Kırım Tatarlarının
yaşam eşyaları sunulmaktadır. Şahin Kulesi’nde Batı Avrupa ve Doğu Silahları teşhiri,
Sarayın mutfak avlusu revaklarında “Güneybatı Kırım Barbarların Hazineleri. M.S
1.binyıl” ve “Kırım Tatarları ve Kırım Yunanlıların Kıymetlendirilmiş Sanatlar” sergileri
ziyarete açıktır.
İsmail Gaspıralı Müzesi, Bahçesaray şehrinde, 1883 yılında, tanınmış Kırım
Tatar eğitimci tarafından kurulan ve Kırım Tatar dilinde ilk gazeteyi yayınlayan,
eski “Tercüman” matbaası binasında bulunur. 1921-1932 yılları arasında müze,
Türk-Tatar Kültürü Müzesi’nin bir şubesi olarak çalışmıştır ve 2001 yılında yeniden
canlandırılmıştır. Günümüzde müzede, İsmail Gaspıralı’nın hayatı ve çalışmaları ve
XIX. yüzyılın sonu XX. yüzyılın başı Bahçesaray tarihi ile ilgili materyaller sunulmaktadır.
2012 yılında, Kırım Tatar aydının çalışma odası restore edilmiştir.
Bahçesaray Tarihi ve Kültürel Müzesi’nin gelişme stratejisinin hedeflerinin
birisi – Sit Alanların ve anıtların UNESCO Dünya Miras listesine sunulmasıdır. 2013
yılında, tüm Kırım Hanlığı otantik objelerini zamanın kentinde korumayı ve bir araya
toplamayı başaran, “Bahçesaray Kırım Hanları Başkenti Tarihi Ambiyansı” adaylık
dosyasının hazırlanması çalışmaları tamamlanmıştır. Müzenin bir diğer potansiyel
adayı, üzerine yapılan çalışmaların 2015 yılında tamamlanması planlanan “Kırım
Gothia; Mağaralar, Kasabalar ve Manastırlar “ adlı projedir.
Kırım Bahçesaray Han Sarayı Müzesi, Harem Odası - Город Бахчисарай. Ханский дворец. Экспозиция
гаремного корпуса
178
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Kırım Bahçesaray Han Sarayı Müzesi - Бахчисарайский музей-заповедник, Крым. Дворец Крымских
ханов
Kırım Bahçesaray Han Sarayı Müzesi, İsmail Gaspıralı Çalışma Odası - Город Бахчисарай.
Мемориальный Музей Исмаила Гаспринского. Кабинет Исмаила Гаспринского
179
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
БАХЧИСАРАЙСКИЙ ИСТОРИКО-КУЛЬТУРНЫЙ ЗАПОВЕДНИК - НАУЧНЫЙ
ЦЕНТР ПО ИЗУЧЕНИЮ ИСТОРИИ И КУЛЬТУРЫ ТЮРКОЯЗЫЧНОГО
НАСЕЛЕНИЯ КРЫМА И СОПРЕДЕЛЬНЫХ ТЕРРИТОРИЙ
КРЫМ
Бахчисарайский историко-культурный заповедник является одним
из крупнейших научных и культурных центров на территории Крымского
полуострова. Заповедник был создан в 1990 г. на территории города
Бахчисарая и Бахчисарайского района Автономной республики Крым. Ныне
он включает пять отдельных музейных учреждений – Музей истории и культуры
крымских татар «Ханский дворец», Музей археологии Юго-Западного Крыма,
Музей Исмаила Гаспринского, Художественный музей, Альминский историкоархеологический комплекс. Помимо этого в его состав входят многочисленные
памятники архитектуры и археологии (всего 138), расположенные в горной и
предгорной части всего Юго-Западного Крыма.
Отличительной особенностью Бахчисарайского историко-культурного
заповедника является разноплановость и разновременность объектов
культурного наследия, которые, в совокупности, отражают сложную и
поликультурную историю юго-западной части Крымского полуострова,
начиная от глубокой древности до начала Нового времени. Среди наиболее
значимых памятников археологии и архитектурно-археологических ансамблей
заповедника, широко известных за пределами Крыма, необходимо отметить:
Среднепалеолитическую стоянку Староселье, связанную с пребыванием
в Крыму неандертальского человека, и стоянку Таш-Аир, один из редких
примеров наскальной живописи эпохи Каменного века на территории
Восточной Европы,
Усть-Альминское городище и расположенный вблизи одноименный некрополь,
один из эталонных античных памятников в Крыму, свидетельствующий
о разнообразных контактах греков-колонистов и варварского (скифосарматского) населения полуострова,
Византийские «пещерные города и монастыри» Юго-Западного Крыма,
среди которых особо выделяются крепости федератов империи – Мангуп-Кале
и Эски-Кермен
Архитектурно-археологические комплексы эпохи Золотой Орды и
Крымского ханства в городе Бахчисарае – Ханский дворей, Зинджерлымедресе, многочисленные дюрбе-мавзолеи,
Поле Альминского сражения 8 сентября 1854 г., один из редких
примеров батальных памятников, на месте которого произошло первое крупное
сухопутное сражение российской армии и войск англо-франко-турецкой
коалиции в начале Крымской (Восточной) войны 1853-1856 гг.
Бахчисарайский историко-культурный заповедник, безусловно,
является крупнейшим научным центром по изучению истории и культуры
тюркоязычного населения Крыма и сопредельных территорий. Это объясняется
не только глубокими традициями, заложенными еще в 20-х гг. ХХ в. основателем
музейного дела в регионе Усеином Боданинским, но и наличием целого ряда
эталонных памятников культурного наследия этого научного направления.
Речь, в данном случае, идет не только о перечисленных выше объектах
археологии и архитектуры в городе Бахчисарае (Ханский дворей, Зинджерлымедресе, средневековые дюрбе-мавзолеи), но и о крупнейшей крепости
Османской империи в Горном Крыму – Мангуп-Кале, а также уникальном
180
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
«пещерном городе» Чуфут-Кале, последний (позднесредневековый) период
истории которого тесно связан с историей крымских караимов.
В этой связи важно отметить, что изучение истории и культуры
тюркоязычного населения Крыма является основным в научной и
экспозиционной деятельности ряда музеев заповедника – Музея истории и
культуры крымских татар «Ханский дворец» и Мемориального Музея Исмаила
Гаспринского.
Современный Музей истории и культуры крымских татар «Ханский
дворец» является преемником Музея тюрко-татарской культуры, который
официально был открыт еще в 1917 году. Инициатива его создания принадлежит
художнику, историку-краеведу, этнографу Усеину Боданинскому.
Музей размещается в знаменитом Ханском дворце, бывшей резиденции
правителей Крымского ханства. На сегодняшний день, от средневекового
дворцово-паркового комплекса, заложенного при хане Сахиб-Гирее (15321551), сохранились Главный корпус с Канцелярией, залом Дивана, Малой
дворцовой мечетью, жилыми и спальными помещениями, здание ханского
Гарема, Соколиная башня. Большая Ханская мечеть на территории дворца
является действующей и одновременно открыта для посетителей.
В Главном корпусе Ханского дворца и в здании Гарема расположены
постоянные экспозиции исторического и этнографического отделов Музея
истории и культуры крымских татар. В них представлены предметы личного
имущества правителей Крымского ханства, декоративно-прикладного искусства
и быта крымских татар XVIII-XIX веков. В Соколиной башне функционирует
выставка западноевропейского и восточного оружия из фондов заповедника,
в помещениях Кухонного дворика – отдельные выставки «Сокровища варваров
Юго-Западного Крыма I тыс. н.э.» и «Ювелирное искусство крымских татар и
крымских греков».
Мемориальный Музей Исмаила Гаспринского располагается в бывшем
здании типографии «Терджиман» в городе Бахчисарае, которая была основана
в 1883 г. выдающимся крымско-татарским просветителем и выпускала первую
газету на крымско-татарском языке. Музей входил в состав Музея тюркотатарской культуры в период 1921-1932 гг. в качестве филиала, и был возрожден
в 2001 г. Ныне в экспозиции музея представлены материалы, связанные
с жизнью и деятельностью Исмаила Гаспринского, историей Бахчисарая
конца XIX – начала ХХ вв. В 2012 г. восстановлен интерьер кабинета крымскотатарского первопечатника.
Одним
из
направлений
современной
стратегии
развития
Бахчисарайского историко-культурного заповедника является программа
внесения памятников его культурного наследия в Список Всемирного наследия
ЮНЕСКО. В 2013 г. завершена работа по подготовке номинационного досье
«Историческое окружение столицы крымских ханов в городе Бахчисарае»,
которое объединило все сохранившиеся на территории города аутентичные
объекты времени Крымского ханства. Еще одной потенциальной номинацией
заповедника является проект с общим названием «Пещерные города и
монастыри Крымской Готии», работу над которым планируется завершить в
2015 г.
181
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Abduvali Şaripov
1968 yılında Tajikistan’da doğmuştur. 1992 yılında Tajikistan Devlet
Üniversitesi’nin Tarih Fakültesi’nden, 2013 yılında da Tajikistan
Devlet Sanatlar Enstitüsü’nün Müzecilik ve Tarihi Anıtları Koruma
Bölümünden mezun olmuştur. 1999 yılından itibaren Tajikistan
Cumhuriyeti K.Behzod Milli Müzesi’nde (2011 yılından itibaren
Tajikistan Milli Müzesi olarak adlandırılmıştır) çalışan Şaripov, 20032006 yılları arasında Müdür Yardımcısı, 2007 yılından itibaren de Müze
Müdürü olarak buradaki görevini sürdürmektedir. Halkacar’da (2001),
Kulyab ve Hulbuk’ta (2001-2006), Kuzey Afganistan’da (2005), Cilikul’de
(2009), Yukarı Zaravşan’da (2010) düzenlenen arkeolojik araştırmalara
katılmıştır. İran İslam Cumhuriyeti Tarihi ve Kültürel Mirası Restore
Etme ve Koruma Enstitüsü’nde (Tahran, 2005) staj yapmış, UNESCO’nun
“Müze Yönetimi – XXI. Yüzyıl” gibi Bölgesel konferanslarına katılmıştır
(Rusya Federasyonu, Ukrayna, Beyaz Rusya, 2008-2010). Müzecilik,
nümizmatik, epigrafi ve yazılı mirasa ilişkin kitap ve makale yazarıdır.
İran’da ve Türkiye’de birkaç müellif fotoğraf albümünü yayımlamıştır.
Абдували Курбоналиевич Шарипов
TAJİKİSTAN
Родился в 1968 г. в Таджикистане. Окончил исторический факультет
Таджикского государственного университета (1992), отделение
музееведения и охраны исторических памятников факультета
культурологии Государственного института искусств Таджикистана
(2013). С 1999 года работает в Национальном музее Республики
Таджикистан им. К.Бехзода (с 2011 г. - Национальный музей
Таджикистана). 2003-2006 гг. - заместитель директора по науке, с 2007
г. – директор. Участник археологических экспедиций в Халкаджаре
(2001), Кулябе и Хульбуке (2001-2006), Северном Афганистане
(2005), Джиликуле (2009), Верхнем Заравшане (2010). Стажировался
в Институте реставрации и сохранения историко-культурного
наследия Исламской Республики Иран (г. Тегеран, 2005), участвовал
в Региональных конференциях ЮНЕСКО «Управление музеем - XXI
век» (Российская Федерация, Украина, Беларусь, 2008-2010).
Автор научных книг и статей по музееведению, нумизматике,
эпиграфике и письменному наследию. Издал несколько авторских
фотоальбомов в Иране и Турции.
182
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
TAJİKİSTAN ULUSAL MÜZESİ - EĞİTİM VE iLETİŞİM MERKEZİ
Tajikistan Ulusal Müzesi (2013 yılına kadar K. Behzad Tajikistan Ulusal
Müzesi) 1934 yılında Tacik SSCB Bilimsel Akademisi tarafından yapılan araştırmalar
ve Milli Ekonomi Başarılar Sergisi materiyaller bazında kurulmuştur. O zamanlarda
müze toplam 530 eser içermektedir. Günümüzde müzenin deposunda ve arşivinde
Tacik halkının zengin kültürünün tarihsel gelişimini anlatan 40 binden fazla eser
bulunmaktadır. Bunlar; seramik, metal, silah, el yazmaları ve eşyalar, nakış, takı, heykel
vb. içeren etnografya ve arkeoloji müze koleksiyonudur. Müzenin koleksiyonlarının
içinde Taciklerin maddi ve manevi kültürünü anlatan, güzel sanatlar ve el sanatlarının
eşsiz eserleri yer almaktadır.
Şu an toplumda müzenin bilim ve kültür kurumları olarak değeri paha
biçilmezdir. Tajikistan’ın bağımsızlığından beri Tajikistan Cumhuriyeti’nin ulusal
kültürünün gelişmesine, müzeler dahil, büyük önem verildiğini belirtmemiz
gerekmektedir. Bunun bir örneği olarak, inşaatı 2010 yılında başlayan, 2013 yılı mart
ayında tamamlanan ulusal müzenin yeni binasının açılışı verilebilir. Bu Tajikistan
Cumhuriyeti için kültür ve eğitim alanında çok önemli bir olaydır. Biz bu iki yönü
tesadüfen birleştirmiyoruz, bizim bakışımıza göre müze kültür ve eğitimin birleşimidir.
Bu olayın öneminden dolayı binanın inşaatının geçmişi üzerine kısaca bahsedelim.
Başlangıçtan itibaren müze, Tajikistan Bilim Akademisi ve Kültür Bakanlığı
uzmanlarından oluşan çalışma grubu ile projenin mimarı ve inşaatçıları arasında
sıcak bir iletişim kurulmuştur. Müze uzmanlarının sebât etmelerinin sonucu olarak
konuşmalar aşamasında yeni müzenin projesi üzerinde birçok değişiklik yapılmıştır.
Sonuç olarak müze bu tür binaların en modern standartları ile inşa edilmiştir.
Toplumun esas öznesi insandır, her ne kadar her yönde gelişmiş ise toplum
da o kadar gelişmektedir. Küreselleşen dünyada, farklı halkların ve kültürlerin kendi
özgünlüğünü koruması zordur. Bu hedefe ulaşmak için, geçmiş kuşaklardan kalan
tarihsel mirasa dikkatle yaklaşılması için, toplumun üyelerinin ulusal bilincinin
geliştirilmesi gerekmektedir. Bu sorunların çözülmesinde Tajikistan Cumhuriyet
Müzeleri; tarih ve kültür dünyasına insanların katılmasını sağlayarak, eğitim ve
vatanseverlik yardımı ile ulusal bilinci oluşturarak, önemli rol oynamaktadır. Çağımıza
özgün müzeler son zamanlarda eğitim, iletişim, kültürel bilgi ve yenilik merkezi haline
gözle görünür bir farkla dönüştürülmektedir.
Ana bağlantı olarak; toplama, kayıt ve arşiv çalışmaları bazında bilimsel,
eğitimsel ve toplumu aydınlatma çalışmalarını saymaktayız. Eşsiz, çoğunlukla orijinal
olan tarihsel ve kültürel anıtlar bazında bilimsel sergi düzenlenmektedir. Ahemenid
döneminden (M.Ö. IV-XXI yüzyılları arasında) bu zaman aralığına ait olan sikkelerin
sergilendiği Nümizmatik salonu, folklor müzik çalgıları salonu, epigrafi salonu
açılmıştır. Kronolojik ve konu sıralamaya uygun olarak çok sayıda el yazması kitap
sunulmaktadır. Etiketleme ve özetlerin tasarımları ve hazırlanması tarihçilerle bire bir
çalışmalar sonucunda yapılmıştır. Metin bölümü Tacikçe, Rusça ve İngilizce dillerinde
verilmektedir.
Tajikistan Devlet Sanat Enstitüsü, Resim Sanat Fakültesi ve Sanat Koleji
öğrencilerinin seminerleri ve dersleri; lise öğrencilerinin eğitim programlarının
temelindeki tarih ve coğrafya dersleri müze bazında yapılmaktadır. Tajikistan müzeleri
personel sorunu ile karşılaştığında, müzenin eğitim faaliyetleri doğrultusunda, yeni
müzecilerin hazırlanmasında da katkı sağlanmaktadır. Rus-Tacik Slav Üniversitesi ve
Tajikistan Devlet Sanat Enstitüsü Kültüroloji Fakülteleri’nin Müzecilik bölümlerinden
öğrenciler stajlarını Tajikistan Ulusal Müzesi bazında yapmaktadırlar. Tarihi olayların
183
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
analizi olumsuzluktan kaçınmaya ve pozitifin benimsenmesine fırsat vermektedir.
Küreselleşen dünyada bu çok önemlidir.
Grup halinde müzeyi ziyaretlerin kalitesi önemlidir. Tarihi olayların bilimsel
anlayış kapsamında incelenişiyle ilgili olarak ziyaretçilerin bilgilendirilmeleri
adına, çoğunlukla genç nesilden oluşan rehberler ve sergi salonu personellerinin
yetiştirilmesine müze yönetimi tarafından büyük önem verilmektedir. Pasif ziyaretçilerin
müze toplumunun aktif birer üyesi haline gelmesi yüksek önem taşımaktadır.
18 Mayıs Uluslararası Müzeler Günü etkinlikleri, yalnızca üç gün müzede
değil aynı zamanda şehrin sokaklarında da düzenlenmelidir. Facebook internet sitesi
sayesinde toplum sadece müze hakkında cüzi bilgi ve ilgi sahibi olmanın haricinde,
müzenin zamanla ve işbirliğiyle gelişmesini sağlayan bir topluluğun oluşmasına vesile
olmuştur. Müzede ilk defa bu program kapsamında ‘Müzede bir gece’ aktivitesinin
yapılması büyük ölçüde gönüllü sayısını arttırmıştır.
Müzenin en önemli işlevlerinden biri olan eğitim görevinin gerçekleştirilmesi
için yeni binada, modern multimedya teknoloji uygulamalı salon ayrılmıştır. Eğitim
merkezinin kurulması üzerine çalışma yürütülmektedir ve 250 kişilik ses ve video
donanımları ile donatılmış konferans salonu mevcuttur. Müzede modern bilgi
teknolojisinin kullanılması sadece müze ziyaretlerinin kalitesini arttırmakla kalmayıp,
aynı zamanda ziyaretçi ve katılımcıların yeni TBK ile tanışmasını sağlamaktadır. Müze
dışında, interaktif video konferansları, belirli konseptler çerçevesinde oturumlar
halinde, müze koleksiyonlarının uzaktan görüntülenmesi için çalışma yapılmaktadır.
Çağdaş sanat türleri (video-foto art, yerleştirme sanatı) üzerine de belli deneyimler
mevcuttur.
Bu planın ilk adımı olarak Tajikistan ve Avusturya’nın çağdaş sanatı ve
sanatçıları “KHUB-GOOD” sergisinin hazırlanmış ve “Deşti-Art” (Kazakistan)
Laboratuvarı ve “Müzecilikte Modern Sanat Atölyesi” yarışmasında HİVOS Enstitüsü
tarafından desteklenen “Tajikistan kültürünün İslam öncesi mirasına güncel yorum”
projeleri gerçekleştirilmiştir. 2013 yılı Haziran ayında Gençlik Günü’nde, genç Tacik
Ressam Daler Mihtodjova’nın “Güğümler ne konuşur?” isimli sergisi yapılmıştır ve
sergi Tacik-İran klâsik yazarı Ömer Hayyam’ın eserlerine ithaf edilmiştir.
Tajikistan Ulusal Müzesi’nin Pazarlama ve yönetim bölümü uzmanları 2013
yılı Haziran-Ağustos aylarında Hucand, Kurgantübe, Duşanbe şehirlerinde yapılan
“Genç olmak zor mu?” isimli Çağdaş Sanat Sergisi’nin kurucuları ve organizatörleri
olmuşlardır. Sergi, gençlerin sorunlara Çağdaş sanat aracılığıyla alternatif bir
bakış açısı sunmuştur. Müzedeki sergi, müzenin kültür-eğitim kurumu olarak
kültür etkinlikleri aracılığı ile gençlerin bilgiye kolay ulaşması fikrini desteklediğini
göstermiştir.
Tajikistan Milli Müzesi, Samani Döneminden Sanat Eserleri - Национальный Музей Таджикистана.
Артефакты саманидского периода
184
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Tajikistan Milli Müzesi, Akinak (Balta). M.Ö. 3.yy. - Национальный Музей Таджикистана. Акинак.
III в до н.э.
185
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
НАЦИОНАЛЬНЫЙ МУЗЕЙ ТАДЖИКИСТАНА
КАК ЦЕНТР ОБРАЗОВАНИЯ И КОММУНИКАЦИИ
ТАДЖИКИСТАН
Национальный музей Таджикистана (до 2013 года – Национальный
музей Таджикистана имени К.Бехзада) создан в 1934 году на основе материалов
Выставки достижений народного хозяйства и экспидиционных исследований
Таджикской базы АН СССР. В то время в музее насчитывалось всего 530 экспонатов.
Сейчас в фондах музея собрано более 40 тысяч экспонатов, рассказывающих о
богатой и древней культуре таджикского народа на всех этапах его исторического
развития. Это археологические и этнографические собрания музея, включающие
в себя керамику, металл, оружие, ювилирные изделии, нумизматику, рукописи,
скульптуру, предметы быта, вышивку и т.д. Среди коллекций музея большое место
занимают уникальные памятники изобразительного и прикладного искусства,
материальной и духовной культуры таджиков.
Значение музея в обществе как научно-культурного учреждения сейчас
невозможно переоценить. И нам очень важно отметить, что за годы независимости
Таджикистана уделяется достойное внимание развитию национальной культуры
республики, в том числе музеям. Одним из примеров этого служит открытие в
марте 2013 года нового здания Национального музея, строительство которого было
начато в 2010 году. Это - очень важное событие в культурной и образовательной
сфере республики. Мы не случайно объединяем два этих направления, так как
Музей, на наш взгляд, является синтезом культуры и образования. Из-за важности
такого события, хотелось бы остановиться коротко на истории строительства
здания.
С самого начала был налажен контакт рабочей группой из числа работников
музея, Министерства культуры и Академии наук Таджикистана с автором проекта,
строителями. Надо отметить, что в результате настойчивой позиции музейных
специалистов во время обсуждений в проект нового музея были внесены многие
изменения. В результате музей построен с учетом современных требований к
музейным зданиям.
Главный субъект общества – это человек, чем более всесторонне он развит,
тем более развивается общество. В условиях глобализации, различным народам
и культурам с большим трудом удаётся сохранение самобытности. Для достижения
этой цели необходимо развивать национальное самосознание членов общества,
чтобы они бережно относились к историческому наследию прошлых поколений.
Существенную роль в решении этих проблем могут сыграть музеи республики
посредством формирования национального самосознания, просвещения и
патриотизма путем привлечения людей в мир истории и культуры. Современные
музеи в последнее время заметно превращаются в центры образования,
коммуникации, культурной информации и творческих инноваций. Главными связующими звеньями в этой цепочке считаем научную, массовопросветительскую и воспитательную деятельность музеев, проводимую на базе
собирательской и учетно-хранительской работы: cоздание научной экспозиции
на базе уникальных, в большинстве своем подлинных памятников истории и
культуры.
Открыт нумизматический зал, где представлены монеты: начиная с
ахеменидского периода (IVв. до н.э.) до XXI в., зал национальных музыкальных
инструментов, зал эпиграфики, по темам и хронологии представлено большое
количество рукописных книг. Оформление, разработка этикетажа, аннотаций
проводилась в тесном контакте с учеными-историками. Текстовая часть дана на
таджикском, русском и английском языках.
Музей является базой для проведения уроков географии, истории
186
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Tacikistan Milli Müzesi, İskodar Mihrabı. Samani dönemi. Ahşap Национальный Музей Таджикистана. Деревянный михраб саманидского периода из селения Искодар.
187
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
по школьной программе, лекций и практических занятий для студентов
Художественного колледжа и факультета живописи Государственного института
искусств Таджикистана. При наличии кадровой проблемы в музеях страны
важным направлением образовательной деятельности музея является его
участие в подготовке музееведов. Национальный музей Таджикистана является
базой для прохождения практики студентами отделений музееведения
факультетов культурологи Российско-Таджикского славянского Университета и
Государственного института искусств Таджикистана.
Анализ исторических событий дает возможность избежать негатива и
перенять положительное, что очень важно в век глобализации. Качество экскурсий
имеет большое значение. Руководством музея уделяется огромное внимание
подготовке экскурсоводов, сотрудников экспозиционных отделов, которые
должны донести научное понимание исторических событий до посетителей, чаще
всего ими являются представители молодого поколения.
Для нас важно вревратить пассивного зрителя в активного члена
музейного сообщества. Подготовка к 18 мая - Международному дню музеев, когда
мероприятия проходят в течение трех дней как в музее, так и на улицах города,
привела к созданию в сети Faсebook сообщества людей, не просто слышавших о
музее или видевших его, а неравнодушных к тому, чтобы музей был интересным,
меняющимся в ногу со временем. Проведение впервые в музее в рамках данной
программы акции «Ночь в музее» значительно пополнила число музейных
волонтеров.
Для реализации одной из самых важных функций музея – образовательной, в
новом здании предусмотрен зал, оснащенный современными информационными,
мультимедийными технологиями, ведется работа по организации Учебного
центра, имеется конференц-зал на 270 мест, оснащенный аудио и видео техникой.
Применение в музее современных информационных технологий не только
повышает эффективность экскурсий, массовых мероприятий, но и знакомит
посетителей, участников мероприятий непосредственно с новыми СМИ. Ведется
работа по созданию дистанционного показа коллекций музея для сопровождения
тематических занятий, интерактивных видеоконференций за пределами музея.
У нас уже имеется определенный опыт предоставления музейного пространства
для жанров современного искусства (видео – фотоарт, инсталляция). Первым шагом
в этом плане была организация выставки современного искусства художников
Таджикистана и Австрии «Хуб-Good», реализация проекта «Доисламское
наследие в культуре Таджикистана. Актуальная интерпретация» поддержанного
Лабораторией культурного развития «Дешти- арт» (Казахстан) и Институтом ХИВОС
в конкурсе «Мастерская актуального искусства в музейном пространстве». В июне
2013 года прошла выставка молодого таджикского художника Далера Михтоджова
«О чем говорят кувшины?», посвященная Дню молодежи и творчеству классика
таджикско-персидской литературы Омара Хайяма.
Сотрудники отдела маркетинга и менеджмента Национального музея
Таджикистана явились авторами и инициаторами выставки актуального искусства
«Трудно ли быть молодым…», прошедшей в июне-августе 2013 года в городах
Худжанде, Кургантюбе, Душанбе. Она представила альтернативный взгляд на
проблемы молодежи через современное искусство. Выставка показала, что музей
как культурно-образовательная институция продвигает идеи доступности знаний
для молодежи через культурные события.
188
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Amuderya Hazinesinden Örnekler (M.Ö 5.yy) - Предметы Амударинского клада, 5 век до н.э.
189
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Doç. Dr. Yegor Şişigin
1970 yılında Yakutistan Devlet Üniversitesi’nin Tarih ve Filoloji Fakültesi
Tarih Bölümü’nü bitirmiştir. 1976-1992 yılları arasında Yakutistan Devlet
Birleşik Y.Yaroslavski Kuzey Halkları Tarihi ve Kültürü Müzesi Müdürü
ve Yakutistan Kültür Bakan Yardımcısı’dır. 1993-1995 yılları arasında
Yakutistan Tarihi Bölümü Doçenti, Yakutistan Devlet Üniversitesi Tarih
ve Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı’dır. 01 Mart 1995 tarihinden
itibaren Yakutistan Devlet Üniversitesi’nin Mirninskiy Politeknik
Enstitüsü’nün (Şubesinin) Humaniter ve Sosyal-Ekonomik Disiplinler
Bölümü Başkanı’dır. 2003 yılında Saha Cumhuriyeti (Yakutistan)
Cumhurbaşkanının Kararı ile Yakutistan Devlet Birleşik Y.Yaroslavski
Kuzey Halkları Tarihi ve Kültürü Müzesi Müdürü olarak tayin edilmiştir.
Rusya Müzeleri Birliği Yönetimi üyesidir, Saha Cumhuriyeti (Yakutistan)
fahri kültür adamıdır. Y.S. Şişigin, müzeciliğin teorisi ve pratiğine ilişkin
80’den fazla bilimsel çalışma ve makalenin müellifidir.
Егор Спиридонович Шишигин
SAHA (YAKUTİA),
RUSYA
В 1970 г. окончил историческое отделение историкофилологического
факультета
Якутского
государственного
университета. Кандидат исторических наук (1975), доцент. В 19761992 гг. – директор Якутского государственного объединенного
музея истории и культуры народов Севера им. Ем. Ярославского,
заместитель министра культуры республики. В 1993-1995 гг. –
доцент кафедры истории Якутии, заместитель декана историкоюридического факультета ЯГУ. С 1 марта 1995 г. – заведующий
кафедрой гуманитарных и социально-экономических дисциплин
Мирнинского политехнического института (филиала) ЯГУ. Член
Президиума Союза музеев России, заслуженный работник культуры
Республики Саха (Якутия). Автор более 80 научных работ и статей
по проблемам распространения православия на северо-востоке
Азии, социальной интеграции аборигенов в Российское общество,
взаимообогащения и взаимопроникновения культур, истории
политической ссылки, теории и практики музейного дела. Директор
Якутского государственного объединенного музея истории и
культуры народов Севера им. Ем. Ярославского (с 2003 г.).
190
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
SAHA (YAKUTİA) CUMHURİYETİ MÜZELERİNİN GELİŞİMİ VE TÜRKSOY
ÜYELERİNİN MÜZELER İLE İŞBİRLİĞİ HAKKINDA
Yakutistan, Asya’nın kuzeydoğusundaki donmuş topraklarda yer alan
Rusya’nın toprak (3103,2 b.Km.k) açısından en büyük bölgesidir. Nüfusu 955. 580’dir
(2013). Etnik yapı (Census 2010); Saha (Yakutlar) - 466492 (% 49.9), Ruslar - 353649 (%
37.8), Evenkler - 21008 (% 2.2), Ukraynalılar - 20341 (% 2.2) , Evenler - 15071 (% 1.6),
Tatarlar - 8122 (% 0.9).
XVII. yüzyılın ilk yarısında Yakutistan Rus Devleti’ne ilhak edilmiştir. Yerli
halklara: Saha, Evenkler, Yukagirler, Dolganlar ve Çukçalar’a Hıristiyanlaştırma
uygulanmıştır. 1922 yılında RSFSR’e bağlı olarak Yakut ÖSSC kurulup 1991 yılında ise
Saha (Yakutia) Cumhuriyeti adını almıştır.
Saha (Yakut), orijinal halkı, maddî ve manevî kültürü ve dinî inançları ile
en kuzeydeki Türk hayvan yetiştiricileridir. Sert iklim koşullarında kendi dillerini
koruyabilmişlerdir ve yazdıkları destan Olonho, UNESCO tarafından insanlığın Somut
Olmayan Kültürel Mirasının şaheseri olarak tanıtılmıştır.
Ülkemiz gerçekten bir müzeler cumhuriyetidir. Saha Cumhuriyeti’nin Müze
ağı 13 şube ile 8 devlet ve 12 şube ile 50 belediye müzeleri de dahil olmak üzere
58 müzeden ve 25 şubeden oluşmaktadır. Üç müze Saha Cumhuriyeti’ne özellikle
Değerli Ulusal Mirasına atfedilmektedir. 198 müze binasının ve diğer tesislerin toplam
alanı 38.751m2, bunların sergi alanı ise 23.610 m2’dir (% 61). Müzelerimizde, 398.008
müze nesnesi vardır. Kayıtlı olan 269.848 eser belediye müzelerinde, 128.160 eser ise
devlet müzelerindedir. Müzelerde yıllık 154.911 müze objesi sergilenmektedir. Bu ana
arşivin % 39’unu oluşturmaktadır. Ziyaretçi sayısı 384.000 kişidir. Bu nüfusun % 38’ini
oluşturmaktadır.
Müze ağının korunması ve geliştirilmesi için devlet politikası yürütülmektedir.
Saha Cumhuriyeti’nde 2013-2016 yıllarında müzeciliğin gelişmesi ve 2020 yılına kadar
temel yönleri hakkında bir konsept onaylanmıştır.
Müzelerimiz uluslararası ilişkileri geliştirmektedir. UNESCO, ICOM ve diğer
uluslararası kuruluşlar ile işbirliği yapılmaktadır. Uluslararası bir proje olan “Dünya
Müzelerinde Circumpolar Kültürleri” hayata geçirilmiştir.
Bölgenin ilk bilimsel ve kültürel eğitim kurumu olarak müze 26 Mayıs 1891’de
açılmıştır. Müzenin kurucuları yerel kültürünün ve doğanın görsel tanıtımı ve zamanla
araştırmacılar tarafından incelenmesi için Yakutistanlılar’ın el sanatlarının ve doğal
sanat koleksiyonlarının toplanıp saklanması ile görevlendirilmişlerdir. İlk bağışçılar
arasında piskopos Meletiya, İrkutsk köylülerin başı N.P. Pripuzov, Düpinsk Belediyesi
kalem odası çalışanı V.V. Nikiforov, tüccar V.A. Kuşnarev yer almaktadır. Özel olarak
geliştirilmiş bir programa göre materyel toplama görevi polis memurlarına verilmiştir.
Bu kurumun işlerinden kaynaklanan politik sürgünlerin sosyal politik ve bilimsel
faaliyetlerinin büyük önemi vardır. Müzede V.P. Zubrilov, N.A. Vitaşevski, V.İ. Yohelson,
M.İ. Sosnovski, F.Y. Davıdenko, V.E. Okolski, P.V. Olenin, M.K. Lagovski, A.P. Kuroçkin,
A.K. Kuznetsov, E.M. Yaroslavski politik sürgünlerde görev almışlardır.
1909-1911 yıllarında tüccar F.V. Astrahantsev, G.V. Nikiforov ve başka zengin
vatandaşların girişimi sayesinde toplanan bağışlarla inşa edilen binanın bir katı
kütüphane diğer katı da müze olmak üzere tasarlanmıştır. Yeni mekanda politik
sürgünler A.K. Kuznetsov ve E.M Yaroslavski’nin çabalarıyla zamanın bilim ve
sergileme bilgilerine dayanarak müze koleksiyonlarının düzenlemesinde büyük
çalışmalar yapılmıştır. 1917 yılının başında müze arşivlerinde on dokuz binden fazla
düzenlenmiş eser bulunmaktadır.
191
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
1920’lerde Yakutistan ÖSS hükümetinin kararnamesi ile müze için özel
olarak tasarlanan iki katlı taş bir bina inşa edilmiş, Yakutistan ÖSSC’nin Üretim
Gücünü İnceleme Komisyonu tarafından da patronajı verilmiştir. Komisyon müze
koleksiyonunun tamamlanmasına ve yüksek vasıflı personel alınmasına da katkıda
bulunmuştur.
1930’lu yıllarda İ. D. Novgorodov, S.İ. Bolo, M.İ. Kovinin içinde olduğu ve müze
tarafından düzenlenen arkeolojik geziler sayesinde araştırmacıların Yakut halkının
geçmişi hakkında bakış açılarını değiştiren ve daha önce pek bilinmeyen XVIII. yüzyıla
ait eski Yakut mezarlarından eşsiz materyaller toplamıştır. Otuzlu yılların sonunda
o zamanların dogmatik ruhuna uyan müzenin radikal politikleşme süreci başlamış,
tipik yapıya göre Doğa, Tarih ve Sosyalizmin inşası adlı üç mecburi bölüm daha
kurulmuştur.
2. Dünya Savaşı yıllarında müze kendini öncelikle bir ideolojik propaganda
ajansı olarak göstermiş, faşist işgalcilere karşı Sovyet halkının kahramanca
mücadelesi hakkında düzenlenen sergiler, ülke içindeki özverili çalışmalar hakkında,
tematik toplantılar, savaş gazileri ile toplantılar, otantik savaş zamanına ait anıtların
verimli aranması ve toplanması gerçekleştirilmiştir. Ancak, müze personelinin
şerefine söylemek gerekir ki, onların kurumlarının yerel tarihini araştırma görevini
de bırakmadıklarını belirtmekte fayda vardır. Örneğin, müze A.P. Okladnikov yönetimi
altında yapılan Lena nehri tarih arkeoloji gezisinde de en aktif katılımda bulunmuştur.
Savaş sonrası müzede Yakutistan Cumhuriyeti’nin müze ağının yeniden kurulması
ve genişletilmesi amacıyla büyük çalışmalar yapılmış, Çurapinsk, Tattinsk, Vilüysk ve
başka büyük ilçe müzelerinin çalışmaları yeniden başlatılmıştır.
1978 yılında müzeye yönetim merkezi olarak giren Em. Yaroslavsky Yakut
Devlet Kuzey Halkları Birleşmiş Tarih ve Kültür Müzesi’nin kurulması ile Yakutistan
Cumhuriyeti’nin müzeciliğini yeniden geliştiren ve aşama yapmasını sağlayan müze
ağının merkezileştirme çalışmalarına başlandı. Eski bölge müzelerinin yerine, Megino
Kangalassk Müzesi, Halkların Dostluğu Nürbinsk Müzesi, Yakutistan İç Savaş Tarihi
Amginsk Müzesi ve diğerleri getirildi. Baş müzeyse bölgesel tarzını koruyabilmiş,
müze salonlarına geleneksel Saha çadırı - yurt – yerel halkların günlük eşyalarının
yanı sıra yeniden sergilenmeye başlanmıştır.
Şu anda gerekli bilim ve materyal bazını oluşturan şubelerimiz ayrı müzeler
olarak faaliyetlere devam ediyor. Günümüzde Ulusal müzesi içinde sadece dört şube
kalmıştır.
TÜRKSOY üyelerinin ilk müze forumundan büyük beklentilerimiz vardır.
Organizatörlere davetleri için teşekkür ediyoruz. En kuzeydeki Türkler olarak biz
TÜRKSOY üyeleri ile kültürel entegrasyona önem vermekteyiz, maddi imkanlarımıza
göre, bilimsel konferanslara, ortak gezilere, sergilere vb. katılmayı istiyoruz. TÜRKSOY
üyelerinin tarihi ve kültürü tanıtmayı amaçlayan bir plana göre finanse edilmesiyle
sergilerin bizim müzelerimizde de organize edilebileceğini düşünüyoruz. 2014 yılının
Haziran ayında Tuva, Hakasya, Buratya ve Rusya’nın başka bölgelerinin ve başka
ülkelerin müzelerinin katılımıyla “Türk Halklarında At Kültü” isimli sergiyi organize
etmeyi planlıyoruz. Bu sergi sıra ile katılımcı müzelerde de sergilenecektir.
Saha Cumhuriyetin’de geçmişten günümüze kadar “Yakutistan Tarihi” isimli
bilimsel yayın hazırlanmaktadır. Bizim arkeolojide, şarkiyatta ve tarihte vb. olan son
teknolojiler yardımıyla Yakut halkının kökeninin incelenmesi dahil, birçok konuyu
yeniden düşünmemiz gerekmektedir. Çalışmalarımız için büyük ihtimalle bizim
TÜRKSOY üyelerinin arşivlerinde araştırmalar yapmamız gerekecektir.
192
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Yakutistan Yaroslavski Kuzey Halkları Müzesi, Müzede Mamut Dönemi Sergileniyor - Якутский
государственный объединенный музей истории и культуры народов Севера им. Ем. Ярославского.
Экспозиция «Эпоха мамонтов»
Yakutistan Yaroslavski Kuzey Halkları Müzesi, Geleneksel Kupa, Çoron - Традиционный сосуд – чорон. Якутский
государственный объединенный музей истории и культуры народов Севера им. Ем. Ярославского
193
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
РАЗВИТИЕ МУЗЕЙНОЙ СЕТИ РЕСПУБЛИКИ САХА (ЯКУТИЯ) И
ПЕРСПЕКТИВЫ СОТРУДНИЧЕСТВА С МУЗЕЯМИ СТРАН-ЧЛЕНОВ ТЮРКСОЙ
САХА (ЯКУТИЯ),
РОССИЯ
Якутия – крупнейшая по территории (3103,2 тыс. кв. км.) республика
Российской Федерации, расположенная в северо-восточной части Азии в зоне
вечной мерзлоты. Население – 955 580 чел. (2013 г.). Национальный состав (по
переписи 2010 г.): саха (якуты) – 466 492 (49,9%), русские – 353 649 (37,8%), эвенки –
21 008 (2,2%), украинцы – 20 341 (2,2%), эвены – 15 071 (1,6%), татары – 8 122 (0,9%).
В первой половине XVII в. Якутия была присоединена к Русскому государству,
коренные народы: саха, эвенки, эвены, юкагиры, долганы и чукчи – подверглись
христианизации. В 1922 г. была образована Якутская АССР в составе РСФСР, а в
1991 г. – Республика Саха (Якутия).
Саха (якуты) – самые северные тюркоязычные скотоводы со своей древней
самобытной материальной и духовной культурой и религиозными верованиями.
В суровых климатических условиях сумели сохранить язык, создали героический
эпос – Олонхо, признанный ЮНЕСКО шедевром нематериальной культуры
человечества.
Наша республика поистине музейная республика. Музейная сеть
Республики Саха (Якутия) включает 58 музеев и 25 филиалов, в том числе:
8 государственных музеев с 12 филиалами и 50 муниципальных музеев с 13
филиалами. Три музея отнесены к особо ценным объектам национального
достояния Республики Саха (Якутия). Общая площадь 198 музейных зданий и
других объектов составляет 38 751 кв.м., из них: экспозиционно-выставочная – 23
610 кв.м. (61%). В музеях республики хранится 398 008 музейных предметов, из
них 269 848 предметов – в муниципальных музеях, 128 160 – в государственных.
Ежегодно в музеях экспонируется 154 911 музейных предметов, что составляет
39% основного фонда. Посещаемость 384 тыс. человек. Это составляет более 38%
населения республики.
В республике проводится Государственная политика по сохранению и
развитию музейной сети, утверждена Концепция развития музейного дела в
Республике Саха (Якутия) на 2013-2016 годы и основных направлениях до 2020
года.
Расширяются международные связи музеев республики, сотрудничаем
с ЮНЕСКО, ИКОМ и другими международными организациями, реализуется
международный проект «Циркумполярная цивилизация в музеях мира»
(проведена международная конференция в г. Якутске, изданы каталоги и т.д.).
Первое научное и культурно-просветительное учреждение края, музей
открылся 26 мая 1891 г. Учредители решили, что этот музей должен «собрать и
сохранить у себя коллекции более или менее редких произведений природы и
изделий человека Якутской области для наглядного ознакомления с местною
природою и культурою и со временем для научного исследования ученых лиц».
Среди первых жертвователей встречаем имена архиерея Мелетия, старосты
крестьян Иркутского тракта Н.П. Припузова, письмоводителя Дюпсинской
инородческой Управы В.В. Никифорова, купца В.А. Кушнарева. На местах по
специально разработанной программе сбор материалов вели исправники. Огромен
вклад политссыльных, общественно-политическая и научная деятельность
которых органически переплелась с делами и заботами этого учреждения. В музее
работали политссыльные В.П. Зубрилов, Н.А. Виташевский, В.И. Иохельсон, М.И.
Сосновский, Ф.Я. Давыденко, В.Е. Окольский, П.В. Оленин, М.К. Лаговский, А.П.
194
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Yakutistan Yaroslavski Kuzey Halkları Müzesi, Kuzey Halklarının Geleneksel Evi - Якутский
государственный объединенный музей истории и культуры народов Севера им. Ем.
Ярославского. Традиционное жилище народов севера
195
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Курочкин, А.К. Кузнецов, Е.М. Ярославский.
В 1909-1911 гг. по общественной инициативе на пожертвовании купцов
Ф.В. Астраханцева, Г.В. Никифорова и других зажиточных жителей города было
построено двухэтажное здание, один этаж которого заняла библиотека, другой
– музей. В новом помещении усилиями политссыльных А.К. Кузнецова и Е.М.
Ярославского была проделана огромная работа по упорядочению коллекции
музея, созданию экспозиции, отвечающей уровню научной и экспозиционной
мысли того времени. Накануне 1917 года в фондах музея насчитывалось около 19
тысяч систематизированных экспонатов.
В середине 20-х годов по решению правительства Якутской АССР
было построено специальное двухэтажное каменное здание для музея, вновь
организовавшаяся Комиссия по изучению производительных сил Якутской АССР
взяла шефство над ним. Комиссия помогла в пополнении коллекций музея, в
укомплектовании его высококвалифицированными кадрами. Началось время
активного поиска музея нового типа.
В 30-х годах музей организовал археологические экспедиции в составе И.Д. Новгородова, С.И. Боло, М.И. Ковинина, собравшие из древнеякутских
захоронений XVIII в. огромный, ранее малоизвестный материал, позволивший
исследователям по-новому взглянуть на прошлое якутского народа.
В конце 30-х годов начался процесс радикальной политизации музея в духе
догматических установок того времени. Согласно типовой структуре было создано
3 обязательных отдела: природы, истории и социалистического строительства.
В годы войны музей проявил себя, прежде всего как идеологическое,
пропагандистское учреждение: организовали выставки о героической борьбе
советского народа с фашистскими захватчиками, о самоотверженной работе
в тылу, проводились тематические вечера, встречи с фронтовиками, шел
плодотворный поиск, и сбор подлинных памятников военного времени. Однако
к чести работников музея следует сказать, что не они предали забвению сугубо
краеведческие функции своего учреждения. Например, музей принял самое
активное участие в работе Ленской историко-археологической экспедиции под
руководством А.П. Окладникова.
В послевоенные годы музей провел большую работу по восстановлению
и расширению музейной сети республики. Возобновилась деятельность
Чурапчинского, Таттинского, Вилюского и других крупных районных музеев.
В 1978 г. созданием Якутского государственного объединенного музея истории и
культуры народов Севера им. Ем. Ярославского, в котором наш музей вошел как
головное учреждение, началась централизация музейной сети, характеризующая
новый этап в развитии музейного дела в республике. Вместо бывших краеведческих
музеев появились Мегино-Кангаласский музей трудовой славы, Нюрбинский
музей дружбы народов, Амгинский музей истории гражданской войны в Якутии
и т.д. Головной музей сохранил краеведческий профиль. Возвратились в залы
музея интерьер юрты и другие бытовые комплексы.
В настоящее время начался процесс отпочкования филиалов,
приобретавших необходимую научную и материальную базу, в самостоятельные
музеи. Сегодня в объединении остались 4 музея.
Большие надежды мы возлагаем на первый Музейный форум стран-членов
Тюрксой, благодарим организаторов за приглашение. Как самые северные тюрки
мы заинтересованы в культурной интеграции странами-членами ТЮРКСОЙ,
по мере своих возможностей, в первую очередь финансовых, будем принимать
участие в научных конференциях, совместных экспедициях, выставках и т.д. С
целью ознакомления с историей и культурой стран-членов ТЮРКСОЙ по плану,
196
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
с решением вопросов финансирования можно было бы организовать выставки в
нашем музее. В июне 2014 г. планируем организовать выставку «Культ лошади у
тюркских народов» с участием музеев Тывы, Хакасии, Бурятии и других республик
и регионов Российской Федерации, зарубежных стран. Возможно, эта выставка
по очереди будет экспонироваться в музеях-участниках проекта.
В республике готовится академическое издание «История Якутии» с
древнейших времен до сегодняшнего дня. Нам предстоит переосмыслить многие
вопросы, в т.ч. проблемы происхождения якутского народа с учетом последних
достижений археологии, востоковедения, этногенетики и т.д. Возможно, нам
придется работать в фондах музеев стран-членов ТЮРКСОЙ. В заключение желаю
успехов, благополучия и процветания!
Yakutistan Yaroslavski Kuzey Halkları Müzesi, Yakut Şamanı - Якутский
государственный объединенный музей истории и культуры народов Севера
им. Ем. Ярославского. Якутский шаман
197
198
Bursa Müzeler Şehri
Bursa Müzeler Şehri
Бурса - город музеев
Бурса - город музеев
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
BURSA MÜZELERİ
Bursa’da Kültür Bakanlığına bağlı hizmet veren 7 Devlet müzesinin yanısıra
Kültür Bakanlığı’nın denetiminde, şahıs ya da kurumlara bağlı olarak hizmet veren 11
adet özel müze de bulunuyor. Bunlardan Bursa Kent Müzesi, Hünkar Köşkü Müzesi,
Merinos Tekstil Sanayi Müzesi ve Karagöz Müzesi Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne,
Ormancılık Müzesi Orman Bakanlığı’na, Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları
Müzesi Koleksiyoner Esat Uluumay’a, Anadolu Arabaları Müzesi Tofaş’a, Hüsnü
Züber Evi Müzesi Koleksiyoner Hüsnü Züber’e, Basın Müzesi Bursa Gazeteciler
Cemiyeti’ne, Gemlik Celal Bayar Müzesi Celal Bayar Vakfı’na, İnegöl Kent Müzesi
İnegöl Belediyesi’ne bağlı olarak hizmet veriyor.
Bursa Arkeoloji Müzesi
Bursa Arkeoloji Müzesi, Bursa’da 1972 yılından beri hizmet veren, Bythia ve Mysia
bölgelerinde bulunmuş M.Ö. 3000’den Bizans Devri sonlarına kadar olan devirlere ait
eserlerin sergilendiği müzedir. Reşat Oyal Kültür Parkı içinde yer alır. Müzede 25 bin
eser yer alır, 2 bin kadarı sergileniyor. Müzede sergilenen eserler arasında; Yortan
kültürüne ait pişmiş toprak mezar buluntuları, Antandros Nekropol’ünden figürinler,
kap kacak ve süs eşyaları, Karacabey’in Şükraniye Köyü’nde bulunmuş dünyadaki üç
örnekten biri olan Greko-Pers mezar steli Roma dönemine ait taş eserlerin yanı sıra
Zeus ve Herakles tasvirleri, Kybele heykelleri, Athena ve Apollon’un bronz büstleri,
değişik formdaki keramik kaplar bulunuyor. Bizans dönemine ait gümüş, bronz ve
pişmiş toprak eserler ile Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait
altın, gümüş ve bronz sikkelerin yer aldığı Bursa Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde de
zengin bir stel koleksiyonu sergileniyor.
Arkeoloji Müzesi - Археологический музей
200
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Atatürk Köşkü Müzesi
Çekirge yolu üzerinde, Çelik Palas Oteli’nin bahçesinde, 19. yüzyıl sonlarında yapıldığı
sanılan, çatı katıyla birlikte üç katlı kâgir bir köşktür. Bir süre Albay Mehmet Bey
tarafından kullanılmış. Bursa’yı ikinci ziyareti sırasında, Belediye Başkanı Hasan Sami
Bey’in girişimleriyle 12.000 liraya satın alınarak Atatürk’e armağan edilmiş. Atatürk
de binayı 1938’de Belediye’ye armağan etmiş. Cumhuriyet’in 50. yılında, 29 Ekim
1973’te Kültür Bakanlığı tarafından Atatürk Müzesi olarak halkın ziyaretine açılan bu
tarihi köşk; Bursa’daki sivil mimarinin en güzel örneklerinden. Uhyi Bey adlı şahıs
tarafından yaptırılan bu tarihi köşkün, XIX. yüzyıl Fransız mimarlık sanatının etkisiyle
yapıldığı görülüyor. Balkonlar ve alınlık saçaklarında ahşap işçiliğinin en güzel
örneklerini görmek mümkün. 3 katlı müzenin salon ve odaları, Atatürk’ün kullandığı
eşyalarla birlikte sergileniyor. Köşkün bahçesinin doğu tarafında; iç tarafı ve çatısı ince
kalem işiyle bezenmiş bir “kameriye” yer alıyor.
Atatürk Köşkü Müzesi - Музей-усадьба Ататюрка
Türk ve İslam Eserleri Müzesi (Yeşil Medrese)
İlk Osmanlı medreselerinden olan Yeşil Medrese, Sultaniye Medresesi adıyla da
tanınıyor. Birçok ünlü bilgin yetiştiren medrese, 1414-1424 yılları arasında yapılmış.
Binada 12. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar maden, keramik ahşap, işleme, silah, el yazması
kitaplar, İslami sikke, kitabeler ve mezar taşları ile etnografik malzeme teşhir ediliyor.
Müzenin içinde yer alan dershane ve odalarda; Hacivat ve Karagöz için ayrılmış
geleneksel gölge oyunu ile ilgili eşyalar, Bursa yöresine ait hamam eşyaları, Bursa
tekke ve dergâhlarına ait çeşitli eşyalar; altın, gümüş ve bronz sikkelerle Osmanlı
nişan ve madalyaları, ateşli silahlara ait koruyucu zırhlar, çeşitli hat sanatı ustalarına
ait levhalar, kitaplar ile Şeyh Hamdullah ve Hafız Osman gibi büyük ustalara ait hat
sanatı örnekleri, çeşitli bakırdan yapılmış mutfak ve kahve eşyaları sergileniyor. İbn
Hilâl İbn el-Bavvab tarafından 975/76 yılında yazılan dua kitabı, 14. yüzyıla ait zengin
tezhipli Bakara suresi, 1323 tarihli bir Kur’an-ı Kerim, Sultan II. Murad’a ait Kur’an-ı
201
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Kerim, Memluk Sultanı’nın Yıldırım Bayezid’e hediye ettiği ceylan derisi ile ciltlenmiş
Kur’an-ı Kerim ile 15. yüzyıl İznik çini tabakları, Türk-İslam Eserleri Müzesi’nin en
önemli objeleri arasında yer alıyor. Adeta açık hava müzesi olarak düzenlenen bu tarihi
mekânın bahçesinde ise, XV. yüzyıldan XIX. yüzyıla kadar Bursa’nın değişik yerlerinde
bulunan seçkin mezar taşı örnekleri teşhir ediliyor.
Türk - İslam Eserleri Müzesi - Музей турецкого и исламского искусства
17. Yüzyıl Osmanlı Evi Müzesi
Muradiye semtinde II. Murat Külliyesi’nin karşısında bulunan ahşap evin yerinde,
evvelce Sultan II. Murad’ın bir köşkü olduğu sanılıyor. Dolayısıyla bu ev aynı zamanda
Fatih Sultan Mehmed’in doğduğu ev olarak biliniyor. Günümüzde müze olarak
kullanılan iki katlı ev; plan ve süslemeleri bakımından 17. yüzyıl özelliklerini taşımakta
olup, Bursa’da halen ayakta kalan en eski evlerinden biridir. Bahçeye açılan eyvanlı bir
sofa ve iki odadan oluşan planda alt kat odaları alçak tavanlı kışlık odalar. Tüm odalar
17. yüzyıl süslemelerinin en güzel ve karakteristik özelliklerini gösteriyor. Evin belki
de en önemli ve renkli bölümü olan “Harem Odası”, dışarıya açılan on dört pencere ile
aydınlanıyor. Bu odada, dönemin çeşitli el işlemeleri, sedef kakmalı ahşap ev gereçleri
ve porselen eşyalar sergileniyor. Bursalı ustalar tarafından yapılan bir sanat eseri olan
Osmanlı Evi Müzesi, pazartesi hariç her gün ziyarete açık.
Yenişehir Şemaki Evi Müzesi
İran’ın Şemaki Kasabası’ndan Anadolu’ya gelerek Yenişehir’e yerleşen Şemaki Ailesi
tarafından 18. yüzyılda yaptırılmış. Konak olarak adlandırılabilecek ev, iki katlı. Zemin
katta taşlık, sağ tarafında mutfak ve kiler, sol tarafında iki oda yer alıyor. Mutfak
duvarına bitişik ahşap merdivenle üst kata çıkılıyor. Burada eyvanlı bir sofa, sofaya
açılan bir “baş oda” ile biri küçük diğeri büyük iki oda daha yer alıyor.
Mudanya Mütareke Evi Müzesi
11 Ekim 1922 tarihinde TBMM Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında Türk-Yunan
savaşına son veren ateşkes anlaşmasının imzalandığı, Mudanya sahil yolu üzerinde
yer alan 19. yüzyıl başlarına ait yalı, 1937 yılından beri müze olarak kullanılıyor. Müzede
Kurtuluş Savaşı ve mütarekeye ait çeşitli belge ve malzemeler ile döneme ait eşyalar
sergileniyor.
202
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
17. yy. Osmanlı Evi Müzesi - Музей Османского дома 17 века
İznik Müzesi (Nilüfer Hatun İmareti)
Sultan I. Murad’ın annesi Nilüfer Hatun’un anısına 1388 yılında inşa ettirilmiştir. İmaret
olarak kullanılan yapı, yoksullar için her gün yemek dağıtılan bir hayır kurumuydu.
Cumhuriyet döneminde değişik gereksinmeler için depo olarak kullanılmış, 1960 yılında
müze olarak hizmete açılmıştı. Müzede sergilenen eserleri, İznik ve çevresinden elde
edilen ve bilimsel kazılarda çıkarılan eserler oluşturuyor. Müze bahçesinde; Roma,
Bizans, Osmanlı dönemi eserleri sergileniyor. Bu eserler, sütun başlıkları, lahitler,
kabartmalar, korkuluk levhaları, ambonlar, steller, yazıtlar, çörtenler, kuyu bilezikleri
ve İslâmî mezar taşlarından oluşuyor. Kapalı teşhirde ise, arkeolojik, etnografik, sikke
ve İznik çinileri sergileniyor.
Bursa Kent Müzesi
Bursa Kent Müzesi, 2004 yılından bu yana kentin eski adliye binasında hizmet veren,
Bursa’nın 7000 yıllık zaman diliminde geçirdiği değişim ve dönüşümlerin sergilendiği
müze... Üç kattan oluşan müze çağdaş, yaşayan kent müzelerine uygun olarak
düzenlenmiş. Giriş katında bulunan galerilerde Bursa’nın 7000 yıl önce Neolitik
dönemdeki ilk ayak izlerinden başlayıp, Roma, Bizans, Osmanlı dönemleriyle günümüze
kadar gelen bir zaman koridorunda Bursa’nın tarihine tanıklık edebilirsiniz. Üst kattaki
tematik galeri Bursa’da doğmak ve büyümekle başlar ve Bursa’da yaşamı, kaplıcaları,
yemek kültürünü, ünlüleri, Karagöz ve Hacivat’ı ile diğer kültürel zenginlikleri anlatır.
Bodrum katta bulunan bir diğer tematik galeri ise “El Sanatları Çarşısı” adını taşır.
Bu galeri 19. yüzyılda Bursa’ya gelen Avrupalı seyyahların çektiği dönemin Bursa
çarşısı fotoğrafları kaynak edinilerek hazırlanmış. Koridor şeklinde düzenlenmiş olan
galeride tamamen dükkan canlandırmalarına yer veriliyor. Avrupa Müze Forumu’nun
2006 Mayıs ayında Portekiz’in Lizbon kentinde düzenlenen “2006 Yılı Avrupa Müzesi”
203
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Bursa Kent Müzesi-Çarşı Katından Havlucu - Городской музей Бурсы. Фрагмент
экспозиции «Ремесленный квартал»
ödül töreninde Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa Kent Müzesi; müzenin yapmış
olduğu etkinliklerle kent kültürüne sağladığı katkı nedeniyle Avrupa’nın ödüllü
müzeleri arasına girmiş ve Avrupa standartlarında bir müze olduğunu kanıtlamıştır.
Hünkar Köşkü Müzesi
Bursa’da Uludağ’ın eteklerindeki Temenyeri’nde, Abdülmecit devrinde av köşkü olarak
yapılan, Bursa ziyaretleri sırasında Atatürk’ün de konakladığı, 2003 yılında ziyarete
açılan bir müzedir. Atatürk’ü ağırlamış olduğu için Atatürk Köşkü ve Cumhuriyet
Köşkü adları ile de anılır. 1859’da inşa edilmiş İki katlı köşk, 19 günde tamamlanmış.
Mimarisi Fransız ampir üslubunda yapılmış olan köşkün içindeki süslemeler 19. yüzyıl
özelliklerini taşıyor. Tavan kalem işi süslemeleri, Bursa seyir panoramasına hakim
bahçesi, dönemi yansıtan orijinal eşyaları ve Atatürk odası ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Karagöz Müzesi
2007 yılında 10’uncu yılı münasebetiyle Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından
müzeye dönüştürülen Karagöz Sanat Evi; Karagöz sanatını yarınlara tüm pırıltısı ile
ulaştırabilmek için yeni bir misyon üstlenmiş ve modern müze anlayışı ile yeniden
düzenlenerek sanat severlerin hizmetine ve ziyaretine hazır hale getirilmiş. Müzede;
gölge oyunun tarihçesi panolar ile anlatılmakta, çeşitli koleksiyonlardan derlenen
orijinal Karagöz tasvirleri teşhir ediliyor. Karagöz Müzesi, Bursa’da düzenli olarak
Karagöz gösterisi yapılan tek mekan. Ayrıca müze içerisindeki sanat atölyesinde
Karagöz gölge oyunu tasvirleri yapım kursu ve gölge oyunu oynatımı konusunda
ücretsiz kurslar verilerek yeni gölge oyunu ustaları yetiştiriliyor.
Ormancılık Müzesi
Türkiye’nin ilk ve tek ormancılık müzesidir. Çekirge caddesi üzerinde Saatçi Köşkü
olarak bilinen yapıda 1989’da açılan müzede; hayvan ve bitki fosilleri, haberleşme ve
204
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Karagöz Müzesi - Музей теневого театра «Карагёз»
orman mühendisliği aygıtları, harita ve fotoğraflar, ormancılık tarihi ile ilgili belgeler
başta olmak üzere yaklaşık üç bin kadar eser sergileniyor. İki katlı müzede; insan
siluetini andıran bir ceviz ağacı kesiti 250 milyonluk fosiller ile 8 milyon yıllık tortul
tabaka üzerindeki çınar yaprağı mutlaka görülmesi gereken ilginç eserler bulunuyor.
Müzede, ormanda yaşayan hayvanlar da unutulmamış, mumyalanmış hayvan
örnekleri de sergileniyor.
Merinos Tekstil ve Sanayi Müzesi
Sanayi mirasının korunması bağlamında Türkiye’deki en güzel örneklerden bir
tanesi... 1935 yılında bizzat Atatürk’ün girişimleri ile kurulmuş olan Sümerbank
Merinos Yünlü Dokuma Fabrikası 1938’de yine Atatürk’ün katıldığı açılış töreniyle
hizmete açılmıştır. Cumhuriyet Türkiye’sinin sanayi devrimi sembollerinden biri olan
fabrika 1960’lı yıllarda Bursa ekonomisine en fazla katkıda bulunan işletmelerden biri
olmuştu. Çeşitli nedenlerle 2004 yılında üretimi durdurulan fabrikanın kurulu olduğu
alan Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmişti. 2010 yılında Bursa Büyükşehir
Belediyesi tarafından Türkiye’de tekstil sanayinin hafızası konumunda olan Merinos
Fabrikası’nın müze ortamında yaşatılması kararı alınmış ve proje uygulamaya
konmuştur. Modern müzecilik anlayışıyla düzenlenen ve işletme kurgusu hazırlanan
müze 2011 yılında kapılarını ziyarete açtı. 4 bölümden oluşan müzede; Merinos
koyununu yetiştirip yününü elde etmekten, bu yünün işlemlerden geçip kumaş
oluncaya kadarki serüveni çeşitli canlandırmalar ile anlatılmaktadır. Günümüzde
ipekböcekçiliğini tekrar gündeme getirmek amacıyla Merinos Tekstil Sanayi Müzesi
içinde, ipekçilik ile ilgili geniş kapsamlı bir bölüm oluşturulmuştur. Bu bölümde İpeğin
Dünya’daki ve Bursa’da ki tarihi, kozadan ipliğe, iplikten kumaş dokumaya kadar ipek
böcekçiliğinin ve ipeğin öyküsü anlatılmaktadır. İşleyiş mancınık makinası ve ipek
dokuma tezgâhları ile uygulamalı olarak gösterilmektedir. Ayrıca konuyla ilgili güçlü
koleksiyonların da izlenime sunulduğu bölümde ipek kumaştan üretilmiş pek çok
eşya sergilenmektedir. Müzenin yine bu bölümünde ipek konulu atölye çalışmaları
için bir eğitim odası da ayrılmıştır.
205
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Bursa Merinos Enerji Müzesi
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Avrupa standartlarında müzecilik vizyonuyla projeleri
hazırlanmış pek çok müze çalışmalarından biri olan Enerji Müzesi. Merinos Tekstil
Fabrikası’na elektrik üretimini sağlayan binada kurgulanan müze, tekstil fabrikası
kapandıktan sonra yıllarca atıl durumda kalmış olan elektrik santrali ve içindeki
makinalar ile tekrar hayat buldu. Müzede elektrik enerjisinin tarihi ile medeniyetin
gelişimi ve değişiminin yansıtılması hedefleniyor. Elektrik enerjisi olgusunu gündelik
hayat ve sanayileşme-üretim gereçleriyle önemsetmek müzenin bir başka amacı...
Müzede elektrik santralinin gerçek işlerliğinin yanı sıra Bursa’da elektrik tarihi,
elektrik öncesinde kullanılan aydınlanma araçları ve oldukça teknik bir konu olan
elektrik enerjisinin üretim safhaları animasyon ve canlandırmalar ile özellikle
çocuk ziyaretçilerin ilgisini çekerek aktarılmaya çalışılıyor. Müze binası zamanında
yalnızca elektrik enerjisi üretmiş olsa da müzenin günümüzdeki eğitimlerinde her
türlü enerji kaynağı konu edilmiş ve bunların verimli kullanımına yönelik maketli
anlatım ve video gösterimleri ziyaretçilerin izlenimine sunulmuştur. Müzeye gelen
bir ziyaretçi termik santral, elektrikli otomobil teknolojisi, barajlar, güneş ve rüzgâr
enerjisi hakkında bilgi sahibi olabilmektedir. Ayrıca enerji kullanımında canlılara ve
çevreye duyarlılık sağlanması konulu belgesellerin gösteriminin yapıldığı, mini video
odaları oluşturulmuştur. Dünyada küresel ısınmaya ve iklim değişimine sebep olan
enerji konusunda farkındalık yaratmayı görev bilen müze, çocuklara yönelik eğitim
çalışmaları ile de bu görevi gerçekleştirmeyi planlamaktadır. Bu çalışmalar ile müze;
enerjinin verimli, etkin, güvenli, zamana ve çevreye duyarlı şekilde üretilip tüketilmesi
konusunda toplumun duyarlılığını artırmak gibi bir sosyal sorumluluk misyonu
üstlenmiştir.
Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi
Bursa Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi, Bursa’da tekerleğin at arabasından otomobile
gelişimini sergileyen bir müze. Türkiye’nin ilk ve tek Anadolu arabaları müzesi.
Merinos Tekstil Sanayi Müzesi, İç Görünüm - Музей текстильной промышленности «Меринос».
Внутренний вид
206
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Merinos Enerji Müzesi, Pompa Dairesi - Музей Энергии. Насосное отделение электростанции
Yıldırım Umurbey semtinde toplam 17.000 metrekarelik bir alanı kapsayan eski bir
ipek fabrikası restore edilerek Haziran 2002’de ziyarete açıldı. Bursa’da bir mezarda
bulunan ve daha önce Bursa Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmekte olan 2600 yıllık bir
savaş arabası müzede sergilenen en önemli eserlerden birisi. 1430 tarihinde yapılan
ve 2008 yılı Şubat ayında Koç Vakfı’nın finansal desteğiyle restore edilerek Tofaş Bursa
Anadolu Arabaları Müzesi bünyesine katılan Umurbey Hamamı, Tofaş Sanat Galerisi
olarak kültür yaşamına kazandırıldı.
Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi
Muradiye Külliyesi’nin hemen karşısında, Şair Ahmet Paşa Medresesi içinde yer alan
müze, Eylül 2004’te açıldı. Müzede, Anadolu Folklor Vakfı kurucu üyelerinden Esat
Uluumay’ın 50 yılda topladığı 18 değişik koleksiyonu sergileniyor. 15. yüzyıla kadar
uzanan Osmanlı Anadolu ve Rumelisi’nden 70 kıyafet ve 500 parça takının bulunduğu
müzede ayrıca Türk kahvesi, hamamı, atçılığı ile ilgili malzemeler, silah, bıçak, kılıç,
boncuk türü eserler ile ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Hüsnü Züber Evi Müzesi
Muradiye semtinde Devlet Misafirhanesi ve daha sonraları Rus Konsolosluğu olarak
hizmet veren 19. yüzyıl Osmanlı evidir. 19. ve 20.yüzyılın eşyaları ile döşenmiş olan
ev bu yılların özelliklerini yansıtan eşyalar Osmanlı-Türk kültür ve medeniyetinin
zenginliğini gözler önüne seriyor. Ayrıca sanatçı Hüsnü Züber’in dağlama (pyrogravure)
adı verilen teknikte çeşitli eşyalarda tahta üzerine yakma tekniğiyle yaptığı desen
kompozisyonlarıyla oluşturduğu koleksiyonu da sergileniyor. Hüsnü Züber Evi, 1993
yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne Hüsnü Züber tarafından bağışlandı ve halen
207
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından özel müze statüsüne kavuşması ile ilgili
çalışmalar devam ediyor.
Bursa Basın Müzesi
Bursa basını ve matbaacılığın gelişiminin tarihsel bir süreç içinde, objelerle birlikte
sunulduğu Basın Müzesi’nde, gazetelerin ve öteki medya organlarının kullandığı çeşitli
araçlar, ilk hallerinden en gelişmiş modellerine değin canlandırmalarla sergileniyor.
Bursa’da yazılı basının köklü geçmişi ve günümüze gelinceye kadar geçirdiği
aşamaların tarihsel süreç içinde gözler önüne serildiği müze, Bursa Gazeteciler
Cemiyeti tarafından Bursa’ya kazandırıldı.
Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi - Музей традиционного османского костюма и
украшений Улуумая
208
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
İnegöl Kent Müzesi
2009 tarihinde ziyarete açılan İnegöl Kent Müzesi’nde, İnegöl’ün tarihi, sosyal hayatı
ve kültürü aktarılıyor. Müzenin birinci ve ikinci katında İnegöl civarında şimdiye kadar
tespit edilmiş ilk yerleşim alanı olan Cumatepe Höyüğü’nden (M.Ö 3000) günümüze
kadar İnegöl’ün 5000 yıllık tarihi anlatılıyor. Müzenin üçüncü katında ise sağlık, turizm,
spor, ipek böcekçiliği, tütüncülük, mutfak kültürü, köy odası, çeyiz odası ve berber
bölümleri gibi sosyal yaşam tarihi bulunuyor. Müzenin ön binasındaki üçüncü katında
ise İnegöl’ün sosyal, siyasal ve ekonomi tarihinden arşivlenerek, araştırmacıların
hizmetine sunulduğu kent belleği ile idari bölüm hizmet veriyor. Ayrıca müzede kişisel
sergiler için sergi salonu ve 100 kişi kapasiteli çok amaçlı salon bulunuyor.
Celal Bayar Müzesi
Gemlik Umurbey’de doğan Türkiye Cumhuriyeti’nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın
adını taşıyan müzede Celal Bayar’a ait eşyalar sergileniyor. Müzenin 20.000’in
üzerinde kitap, yazma, gazete, süreli yayınlar ve fotoğraf koleksiyonlarından oluşan
bir de kütüphanesi bulunuyor. Bu kütüphane XX. yüzyıl Türkiye’sinin siyasi tarihine
ışık tutacak nitelikte. Celal Bayar Müzesi’nin yanında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
tarafından yaptırılan bir de anıt mezarı bulunuyor.
Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi - Музей анатолийских автомобилей ТОФАШ
209
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
МУЗЕИ БУРСЫ
В Бурсе функционируют 7 государственных музеев, находящихся в подчинении
Министерства культуры и туризма Турецкой Республики, а также 11 муниципальных,
ведомственных и частных музеев, контролируемых данным министерством.
Городской музей, Музей Хюнкяр Кёшк, Музей текстильной фабрики «Меринос»
и Музей теневого театра “Карагёз” находятся в ведении муниципалитета Бурсы;
Музей лесоводства – в ведении Министерства лесного хозяйства. Остальные
музеи принадлежат: Обществу журналистов Бурсы (Музей Печати), Фонду
Джелала Байара (Музей Джелала Байара в Гемлике), фабрике «ТОФАШ» (Музей
автомобилей Анатолии), муниципалитету Инегёль (Городской музей Инегёля),
коллекционеру Эсату Улуумаю (Музей османской народной одежды и украшений),
коллекционеру Хюсню Зюберу (Дом-музей Хюсню Зюбера).
Археологический музей Бурсы
Археологический музей Бурсы, открытый в 1972 году, хранит артефакты, найденные
на землях древней Вифинии и Мизии. Коллекции музея, охватывающие период
от 4 тыс. до н.э. вплоть до конца Византийской империи, насчитывают 25000
предметов, из которых 2000 находятся в экспозиции. Коллекцию музея составляют,
в частности, глиняные находки из могильников йортанской культуры; статуэтки,
керамика и украшения из Некрополя Антандроса; одна из трех известных миру
греко-персидских стел (находки в деревне Шюкранийе возле Караджабей),
скульптура римского времени, изображения Зевса и Геракла, статуэтки Кибелы,
бронзовые бюсты Афины и Аполлона, керамические сосуды разных форм. Здесь
экспонируется византийское серебро, изделия из бронзы и керамика, а также
собрание греческих, римских и византийских золотых, серебряных и бронзовых
монет. В саду музея – богатая коллекция скульптуры и стел.
Atatürk Köşkü Müzesi, İç görünüm - Музей-усадьба Ататюрка, интерьер
210
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Музей Ататюрк Кёшк (Дом Ататюрка)
Здание музея, находящееся на дороге в Чекирге, в саду отеля Челик Палас,
построено в конце XIX в. Кирпичный трехэтажный дом, находившийся в
пользовании полковника Мехмет Бея, был приобретен за 12000 лир по инициативе
мэра города Хасана Сами Бея и подарен Ататюрку во время его второго посещения
Бурсы. Ататюрк, в свою очередь, передал дом городу в 1938 году. 29 октября 1973
года, к 50-летию Турецкой Республики, дом был открыт министерством культуры
Турции для посещения как Музей Ататюрка. В облике здания, возведенного по
заказу Ухьи Бея, заметно влияние французского зодчества XIX в., оно является
лучшим образцом жилой архитектуры Бурсы. Замечательна деревянная резьба
карнизов и балконов. На трех этажах музея можно видеть комнаты с вещами,
которыми пользовался Ататюрк. В восточной части сада расположена беседка,
потолок и стены которой покрыты росписью.
Музей турецкого и исламского искусства (Йешиль медресе)
Йешиль Медресе (другое название – Султание Медресе), из которого вышли
многие известные ученые, построено в 1414-1424 гг. и является одним из первых
османских учебных заведений. В музее экспонируются датирующиеся XII-XX
вв. произведения из металла, керамики, дерева, а также вышивки, оружие,
рукописи, нумизматика, архитектурные надписи и намогильные камни, предметы
этнографии. В залах, служивших учебными классами медресе, созданы отдельные
экспозиции, представляющие героев теневого театра - Хадживата и Карагёза,
принадлежности традиционной бани-хамам; вещи их дервишеских обителей
Бурсы – текке и дергах; золотые, серебряные и бронзовые монеты, ордена и
медали Османского государства; оружие и доспехи, образцы каллиграфии и
рукописи, выполненные прославленными мастерами – Шейхом Хамдуллахом и
Хафизом Османом; традиционная медная утварь для кухни и приготовления и
подачи кофе. Среди хранящихся в музее шедевров – книга молитв, переписанная
Türk - İslam Eserleri Müzesi’nde Bursa Müzesi’nin Kuruluş Yazıtı - Плита с
надписью об основании музея Бурсы
211
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
в 975-976 гг. знаменитым каллиграфом Ибн Ал-Баввабом; каллиграфически
написанная сура «Бакара» с богатым орнаментом-тезхибом; рукопись Корана
1323 года; Коран, принадлежавший султану Мураду Второму; Коран в кожаном
переплете, подаренный султану Йылдырыму Байезиду мамлюкским правителем
Египта; изникская керамика XV в. В прилегающем к музею саду экспонируются
намогильные камни Бурсы XV-XIX вв.
Музей «Османский жилой дом XVII века»
В районе Мурадийе, напротив Куллийе (комплекса) Мурада Второго, стоит
деревянный дом, на месте которого, как принято считать, находился кёшк
султана Мурада Второго. Видимо, в нем родился султан Мехмет Завоеватель.
Дом, в котором сейчас расположен музей, в своей планировке и декоре отражает
особенности архитектуры XVII в. и является самым старым сохранившимся
образцом жилого зодчества Бурсы. В нижнем этаже расположены две невысокие
зимние комнаты, открывающиеся в сад гостиной (софа) с айваном. Декоративное
убранство, характерное для XVII в., особенно проявилось в «Комнате Гарема»,
освещенной четырнадцатью окнами. Здесь демонстрируются различные
вышивки, инкрустированная перламутром деревянная утварь и фарфор.
«Османский жилой дом XVII века», демонстрирующий искусство мастеров Бурсы,
открыт для посещения ежедневно, кроме понедельника.
Музей «Шемаки Эви» в Йенишехире
Этот дом построен в XVIII в. семьей переселенцев из города Шемахи в Иране. В
первом этаже двухэтажного особняка расположена прихожая, по правую сторону
– кухня и кладовая, налево – две жилые комнаты. С кухни деревянная лестница
ведет на второй этаж, где расположена гостиная, большой зал и две комнаты
поменьше.
Yenişehir Şemaki Evi Müzesi - Музей “Шемаки Эви” в Йенишехире
212
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
İznik Müzesi (Nilüfer Hatun İmareti) - Музей Изника. Комплекс Нилюфер Хатун
Музей Перемирия в Мудании
Вилла XIX века, расположенная на пути в Муданию, 11 октября 1922 года
стала местом подписания представителями Турецкого парламента и Антанты
Соглашения о перемирии в турецко-греческой войне; в 1937 году здесь открыт
музей. В экспозиции музея – документы об Освободительной войне и перемирии,
предметы того времени.
Музей Изника (Имарет Нилюфер Хатун)
Здание, построенное в 1388 году в память о матери султана Мурада Первого
Нилюфер Хатун, служило благотворительной кухней – имарет. В XX в. здание
использовалось в качестве склада, в 1960 году здесь открылся музей, коллекцию
которого составили археологические находки из Изника и его окрестностей. В
саду музея представлены произведения римской, византийской и османской
эпох: резные капители, саркофаги, рельефы, преграды и алтари, стелы, надписи,
водометы, мусульманские намогильные камни. В экспозиции музея можно видеть
предметы археологии и этнографии, монеты и керамику Изника.
Городской музей Бурсы
Городской музей Бурсы, открывшийся в 2004 году в старинном здании суда,
рассказывает о семидесятивековой истории города. На трех этажах здания
расположена современная экспозиция. В галерее на первом этаже она начинается
со следов неолитических стоянок, продолжается, словно в «коридоре времени»,
предметным миром римского, византийского, османского периодов. Тематическая
галерея на втором этаже посвящена жизни городского жителя – от рождения до
городских традиций, кухни, бань и горячих источников, знаменитостей, теневого
театра и т.п. В подвальном этаже посетитель попадает в Галерею ремесел, которая
213
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Bursa Kent Müzesi-Çarşı Katından Semerci - Городской музей Бурсы. Фрагмент
экспозиции «Ремесленный квартал». Лавка кожевенника
ожила на основе фотографий, сделанных в XIX веке европейцами, посетившими
Бурсу. Мастерские-дюкканы по обе стороны галереи готовы к работе. Городской
музей Бурсы удостоен награды Европейского Форума Музеев. На церемонии
«Европейский музей 2006», состоявшейся в Лиссабоне, было отмечено значение
деятельности Музея Бурсы в культурной жизни города.
Музей Хюнкяр Кёшк
Музей, расположенный на отрогах Улудага, в Теменйери, открылся в 2003 году.
Здание возведено султаном Абдульмеджидом как охотничий особняк; во время
своих посещений Бурсы в нем также останавливался Ататюрк, поэтому музей
часто называют Ататюрк Кёшк и Джумхурийет Кёшк (Особняк Ататюрка, Особняк
Республики). Здание построено в 1859 году, несет влияние французского стиля
ампир, декор также характерен для XIX века. Роспись потолков, открывающаяся из
сада панорама Бурсы, оригинальная обстановка и комната Ататюрка привлекают
внимание посетителей.
Музей теневого театра «Карагёз»
В 2007 году Дом теневого театра “Карагёз”, отметивший десятилетний юбилей, стал
музеем. Муниципалитет Бурсы принял решение о создании музея, который будет
призван сохранять и пропагандировать искусство теневого театра, используя все
современные методы музейного дела. Музей рассказывает об истории теневого
театра, экспонирует оригинальные фигуры театра Карагёз, происходящие из
разных коллекций. В музее постоянно проходят спектакли. В мастерской при музее
можно обучиться изготовлению фигур теневого театра и азам представления.
Музей лесоводства
Это первый и единственный Музей лесоводства в Турции. Он открылся в 1989
году в двухэтажном доме, известном под именем Саатчи Кёшк, по улице Чекирге.
214
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Hünkar Köşkü - Охотничий павильон
Здесь представлены образцы флоры и фауны, средства оповещения и лесной
инженерии, карты и фотографии, документы по истории лесоводства, - всего
до 3000 экспонатов. Интересен срез орехового дерева, напоминающий силуэт
человека, древняя флора, насчитывающая 250 миллионов лет, образец горной
породы с отпечатком листа платана; множество чучел самых разных лесных
животных.
Музей текстильной фабрики «Меринос»
Один из лучших примеров сохранения промышленного наследия в Турции.
Фабрика шерстяного ткачества «Меринос», относящаяся к Сумербанку, была
создана в 1935 году по инициативе Ататюрка и открыта в 1938 году с его участием.
Фабрика, ставшая одним из символов промышленного развития республиканской
Турции, в 1960-е годы была одним из важнейших предприятий в экономике Бурсы.
В силу ряда причин она была остановлена в 2004 году, а ее территория передана
муниципалитету Бурсы. В 2010 году муниципалитет принял решение о превращении
фабрики в музей, с целью сохранения памяти о текстильной промышленности
Турции, и были начаты проектные работы. Созданный в соответствии с
современными стандартами музей был открыт в 2011 году. Экспозиция музея
состоит из четырех разделов, в которых оживает процесс получения шерстяной
ткани – от разведения и стрижки овец-мериносов до обработки шерсти и тканья.
В экспозиции также создан большой раздел о шелководстве и шелкоткачестве
в Бурсе, с тем чтобы возродить в наши дни этот некогда развитой промысел.
Здесь рассказано о его истории, поэтапно показан процесс производства шелка.
Действующие приспособления и станки используются для показа посетителям
всех деталей ткацкого производства. Обращают на себя внимание образцы тканей
и изделий из шелка из различных коллекций. Здесь же расположена мастерская
по работе с шелком, предназначенная для обучающих программ.
215
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Музей электростанции фабрики «Меринос»
Музей электростанции фабрики «Меринос» стал одним из проектов
муниципалитета Бурсы по созданию в городе музеев, соответствующих
европейским стандартам. Музей создан в здании электростанции, снабжавшей
энергией текстильную фабрику «Меринос». После закрытия фабрики здание
было заброшено в течение многих лет, оборудование станции обрело вторую
жизнь в музейной экспозиции. Ее цель – показать развитие электроэнергетики во
взаимосвязи с развитием цивилизации и общества, а также роль электричества
в повседневной жизни человека, в развитии промышленности и производства.
Кроме особенностей работы электростанции, здесь показана история
электричества в Бурсе, осветительные приборы, использовавшиеся в городе
до электрической эпохи, с помощью различных реконструкций и анимации,
которые особенно привлекают маленьких зрителей, рассказано о производстве
электроэнергии. В экспозиции уделено внимание другим видам энергии, работе
термической станции, электромобиля, гидроэлектростанции, энергии солнца и
ветра, для информирования посетителей использованы все современные средства
– действующие макеты, видеофильмы и т.п. Разделы музея имеют небольшие
видео-комнаты, в которых можно посмотреть фильмы, в том числе об актуальной
теме энергосбережения. Музей считает своей миссией распространение знаний
о глобальном потеплении и изменении климата, и связанных с этим проблемах,
и работает над программами, направленными на воспитание в обществе
ответственного отношения к потреблению энергии.
Музей анатолийских автомобилей
Музей автомобиля в Бурсе рассказывает об истории колеса – от телеги
до автомобиля. Это первый и единственный в Турции музей автомобиля,
Merinos Tekstil Sanayi Müzesi, Yün Yıkama Bölümü - Музей текстильной
промышленности, Отделение шерстомойни
216
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
производимого в Анатолии. Музей, расположенный на территории бывшей
шелкоткацкой фабрики площадью 17000 кв.м в районе Йылдырым Умурбей,
открылся после реставрации в 2002 году. Один из самых значимых экспонатов
– военная колесница, возраст которой 2600 лет, найденная в одном из древних
захоронений города и хранившаяся в Археологическом музее Бурсы. Возможности
музея значительно обогатила Художественная галерея, созданная в историческом
здании Умурбей Хамам (1430 г.), отреставрированном в 2002 году при финансовом
участии Фонда Коч.
Музей османской народной одежды и украшений Улуумая
Музей открылся в сентябре 2004 года в медресе Шаир Ахмет Паши, напротив
комплекса Мурадийе. В экспозиции музея заняли место 18 различных коллекций,
которые в течение 50 лет собирал один из основателей Фольклорного Фонда
Анатолии (Anadolu Folklor Vakfı) Эсат Улуумай. Здесь экспонируются 70 комплексов
костюма османской Анатолии и Румелии, датирующихся начиная с XV века, более
500 предметов ювелирного искусства, а также кофейные наборы, предметы,
связанные с посещением бани-хамам, оружие и т.п.
Дом-музей Хюсню Зюбера
Османский дом XIX века в районе Мурадийе ранее служил государственным
гостевым домом, затем в нем располагалось Российское консульство. В доме
сохранилась обстановка и вещи XIX-XX вв., рассказывающие о традициях турецкого
жилого дома, культуре своего времени. Сегодня здесь также экспонируется
коллекция пирогравюр Хюсню Зюбера, его собрание традиционных деревянных
вещей – предметов быта с резьбой. Хюсню Зюбер в 1993 году передал дом
муниципалитету Бурсы, который продолжает работать над созданием музея.
Merinos Enerji Müzesi, Türbin Dairesi - Музей электростанции фабрики «Меринос».
217
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Музей Печати
В музее представлены предметы, связанные с историей печати и типографий
в Бурсе, а также различные устройства и средства, которые используются
средствами массовой информации, от их зарождения до наших дней. Немалая
заслуга в создании музея принадлежит Обществу журналистов Бурсы.
Городской музей Инегёля
В музее, открывшемся в 2009 году, рассказывается об истории и культурной
жизни города Инегёль. Материалы из раскопок холма Джуматепе Хюйюк (3000
лет до н.э.), одного из первых поселений на этой территории, свидетельствуют
о пятитысячелетней истории этих мест. На третьем этаже расположена
этнографическая экспозиция – разделы о занятиях шелководством,
табаководством, национальной кухне, устройстве сельского жилища, приданом
невесты и т.п. Музей имеет научный отдел, где архивированы документы об
истории, общественной и политической жизни, экономике и имеются условия для
работы исследователей. В музее проводятся временные выставки.
Музей Джелала Байара
Третий Президент Турции Джелал Байар родился в Умурбее возле Гемлика. В музее
его имени экспонируются личные вещи Президента. Здесь имеется библиотека из
20000 томов книг, а также газет, рукописей, журналов и фотографий, проливающая
свет на политическую жизнь Турции начала XX в. Рядом с музеем правительством
Турецкой Республики воздвигнут памятник Джелалу Байару.
Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi - Музей анатолийских автомобилей ТОФАШ
218
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi - Музей традиционного
османского костюма и украшений Улуумая
219
220
Forumdan Kareler
Forumdan Kareler
Фотохроника форума
Фотохроника форума
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
222
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
223
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
224
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
225
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
226
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
227
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
228
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
229
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
230
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
231
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
232
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
233
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
234
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
235
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
236
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
237
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
238
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
239
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
240
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
241
İngilizce Özet
İngilizce Özet
Summary
Summary
Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler
Культурное наследие тюркского мира и музеи
Museums and the Cultural Heritage of the Turkic World
The International Forum on Museums and the Cultural Heritage of the Turkic
World started with an opening ceremony held on November 8th, 2013 at the Ordekli
Hamam Cultural Centre of Bursa at 10.00 a.m.
The forum was organized by the International Organization of Turkic Culture
in cooperation with the Municipality of Bursa and the National Palaces of the Grand
National Assembly of the Republic of Turkey. The International Forum started
with opening speeches delivered by the mayor of Bursa Recep Altepe, the Deputy
Secretary General of TURKSOY Dr. Fırat Purtaş and the Deputy Director General of the
Directorate General of Cultural Monuments and Museums of the Ministry of Culture
and Tourism of the Republic of Turkey Zulkuf Yilmaz.
At the forum held in Bursa, directors and curators of museums of Azerbaijan,
Kazakhstan, Kyrgyzstan, Turkmenistan, Turkey, Republic subject to the Russian
Federation: Bashkortostan, Tatarstan, Sakha (Yakutia), Tyva and the Khakas Republic,
Mongolia, Tajikistan, Crimea as well as of Moscow and St. Petersburg talked about
museums’ activities in their countries and regions and presented collections of the
former in order to discuss future cooperation opportunities.
At the forum where participants from various countries of the world came
together, various issues on cooperation were discussed including exhibition
exchanges, joint projects, seminars and roundtable discussions. Museum directors
who expressed their interest in activities carried out by other museums also stressed
the fact that such forums are absolutely essential for the development of museums’
activities in general.
The program of the forum held in order to foster and strengthen the cooperation
among museums of various countries as well as regions and their experts also covers
the presentation of the historical monuments and museums of Bursa which was the
first capital of the Ottoman Empire.
At the First Forum of Museums of TURKSOY Member Countries, participants
discussed various issues pertaining to the enhancement of multilateral contacts as
well as to the exchange of information and experiences among museum experts
within the framework of joint activities and exhibitions to be held in various countries
of the world in the near future. The First Forum of Museums of TURKSOY Member
Countries resulted in the signature of the Declaration on the Establishment of the
Association of TURKSOY Museums, upon which the latter was actually founded.
243
Teşekkür
Türk Dünyası Kültürel Mirası ve Müzeler Forumu organizasyonuna katkıda
bulunan kurumlara teşekkürlerimizi sunarız.
Bursa Büyükşehir Belediyesi
Bursa Kültür ve Turizm Dairesi Başkanlığı
Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü
Müzeler Şube Müdürlüğü
Bursa Kent Müzesi
Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi
Bursa Araştırmaları Merkezi
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü
TBMM Genel Sekreterliği Yardımcılığı - Milli Saraylar
Topkapı Sarayı Müzesi
Ayasofya Müzesi
244

Benzer belgeler

PROfashion profesyoneller için dergi

PROfashion profesyoneller için dergi магазин в Дюссельдорфе. В настоящий момент существуют еще 3 монобрендовых магазина в Берлине, Люнене и Швейнфурте. LERROS представлен в более чем 1200 торговых точках в 30 странах мира Германия – 4...

Detaylı

- türksoy

- türksoy «Дети рисуют мир. ТЮРКСОЙ» С 12 по 15 ноября 2013 г. в рамках Генеральной Конференции ЮНЕСКО в Париже состоялась презентация итогового альбома «Дети рисуют мир. ТЮРКСОЙ». Выпуск альбома был приуроч...

Detaylı