DUA ve ÖNEMİ ءِ ﻟِﯾَﺑْﻠُﻎَ ﻓَﺎهُ وَ ﻣَﺎ ھُوَ ﺑِﺑَﺎﻟِﻐِﮫ وَ ﻣَﺎ دَ

Transkript

DUA ve ÖNEMİ ءِ ﻟِﯾَﺑْﻠُﻎَ ﻓَﺎهُ وَ ﻣَﺎ ھُوَ ﺑِﺑَﺎﻟِﻐِﮫ وَ ﻣَﺎ دَ
DUA ve ÖNEMİ
KONUYLA İLGİLİ BAZI AYETLER
‫ُون ﻟَ ُﮭ ْم ِﺑ َﺷﻰْ ٍء ا ﱠِﻻ َﻛﺑَﺎﺳِ طِ َﻛ ﱠﻔ ْﯾ ِﮫ ِاﻟَﻰ ْاﻟ َﻣﺎ ِء ﻟِ َﯾ ْﺑﻠ ُ َﻎ َﻓﺎهُ َو َﻣﺎ ھ َُو ِﺑ َﺑﺎﻟِﻐِﮫ َو َﻣﺎ‬
َ ‫ُون ﻣِنْ ُدوﻧِﮫ َﻻ َﯾﺳْ َﺗﺟﯾﺑ‬
َ ‫ذﯾن َﯾ ْدﻋ‬
َ ‫ﻟَ ُﮫ دَﻋْ َوةُ ْاﻟ َﺣ ﱢق َواﻟﱠ‬
‫ﺿ َﻼ ٍل‬
َ ‫ِرﯾن ا ﱠِﻻ ﻓﻰ‬
َ ‫ُد َﻋﺎ ُء ْاﻟ َﻛﺎﻓ‬
"Gerçek dua ancak O’nadır. Ondan başka yalvardıkları ise onların isteklerine ancak, ağzına
ulaşmayacağı halde, ulaşsın diye avuçlarını suya uzatan kimsenin isteğine suyun cevap verdiği
kadar cevap verirler. Kafirlerin duası daima boşa çıkar."
1
َ
َ ‫ﷲ اِﻟﮭًﺎ‬
‫ﺑﯾن‬
َ ‫ون ﻣ َِن ْاﻟﻣ َُﻌ ﱠذ‬
َ ‫اﺧ َر َﻓ َﺗ ُﻛ‬
ِ ّ ‫ﻓﻼ َﺗ ْد ُع َﻣ َﻊ‬
"Öyle ise sakın Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarma, sonra azaba uğrayanlardan
olursun"
2
‫ِرﯾن‬
َ ‫ون َﺟ َﮭ ﱠﻧ َم دَ اﺧ‬
َ ُ‫رُون َﻋنْ ﻋِ َﺑﺎدَﺗﻰ َﺳ َﯾ ْد ُﺧﻠ‬
َ ‫ذﯾن َﯾﺳْ َﺗ ْﻛ ِﺑ‬
َ ‫َو َﻗﺎ َل َر ﱡﺑ ُﻛ ُم ْادﻋُوﻧﻰ اَﺳْ َﺗ ِﺟبْ ﻟَ ُﻛ ْم اِنﱠ اﻟﱠ‬
"Rabbiniz şöyle dedi: "Bana dua edin, duanıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine
yediremeyenler aşağılanmış bir halde cehenneme gireceklerdir." 3
Allah ile kul arasındaki münasebet konusunda Hz. Peygamber(s.a.v)’e yöneltilen soruya
Kur’an şu cevabı vermiştir:
َ
ُ ْ‫ﺎن َﻓ ْﻠ َﯾﺳْ َﺗﺟﯾﺑُوا ﻟﻰ َو ْﻟﯾ ُْؤ ِﻣ ُﻧوا ﺑﻰ ﻟَ َﻌﻠﱠ ُﮭ ْم َﯾر‬
‫ون‬
َ ‫ﺷ ُد‬
ِ ‫اع ا َِذا دَ َﻋ‬
ِ ‫َواِذا َﺳﺎَﻟَ َك ﻋِ َﺑﺎدى َﻋ ّﻧﻰ َﻓ ِﺎ ّﻧﻰ َﻗرﯾبٌ اُﺟﯾبُ دَﻋْ َو َة اﻟ ﱠد‬
“Kullarım beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua
edince, dua edenin duasına cevap veririm. O halde, doğru yolu bulmaları için benim davetime
uysunlar, bana iman etsinler.” 4
Bir ayette duanın kulluk makamlarının en önemlisi olduğu vurgulanmaktadır;
‫ﻗُ ْل َﻣﺎ َﯾﻌْ َﺑؤُ ا ِﺑ ُﻛ ْم َرﺑّﻰ ﻟَ ْو َﻻ ُد َﻋﺎؤُ ُﻛ ْم‬
"(Ey Muhammed!) De ki: "Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin! ..." 5
‫إِنﱠ َرﺑﱢﻲ ﻟَ َﺳﻣِﯾ ُﻊ اﻟ ﱡد َﻋﺎء‬
“Şüphesiz Rabbim duaları işitendir.” 6
1
Râd, 13/14
Şuarâ, 26/213
3 Mü’min, 40/60
4
Bakara, 2/186
5
Furkân, 25/77
6
ibrahim, 39
2
KONUYLA İLGİLİ HADİSLER
‫اﻟ ﱡدﻋﺎ ُء ُﻣ ﱡﺦ اﻟﻌِﺑﺎد ِة‬
"Dua ibadetin özüdür." 7
‫ﺎى ِﺑ ْﺎﻟ َﻣﺎ ِء َو ﱠ‬
‫ﺎى َﻛ َﻣﺎ ُﯾ َﻧ ﱠﻘﻰ ﱠ‬
ْ ‫ اﻟﻠﱠﮭ ﱠم‬.‫س‬
‫اﻟﺛ ْﻠ ِﺞ َو ْاﻟ َﺑ َر ِد‬
َ ‫اﻏﺳِ ْﻠﻧِﻰ ﻣِنْ َﺧ َطﺎ َﯾ‬
َ ‫اﻟﻠﱠ ُﮭ ﱠم َﻧ ﱢﻘﻧِﻰ ﻣِنْ َﺧ َطﺎ َﯾ‬
ِ ‫اﻟﺛ ْوبُ اﻷ ْﺑ َﯾضُ ﻣ َِن اﻟ ﱠد َﻧ‬
"Allah’ım! beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi kalbimi günahlardan arındır, hatalarımı kar ve
dolu suyuyla temizle."
8
ْ ،‫أ ْﻗ َربُ َﻣﺎ َﯾ ُﻛونُ ْاﻟ َﻌ ْﺑ ُد ﻣِنْ َر ﱢﺑ ِﮫ َوھ َُو َﺳﺎ ِﺟ ٌد‬
‫ﻓﺄﻛ ِﺛرُوا اﻟ ﱡد َﻋﺎ َء‬
"Kulun Rabbine en yakın olduğu an, secdede bulunduğu andır. O halde secde halinde bolca
dua ediniz"
9
‫ وذﻟ َِك ُﻛ ﱠل ﻟَ ْﯾﻠَﺔ‬،ُ‫أو اﻵﺧ َِر ِة إﱠﻻ أﻋْ َطﺎهُ إﯾﱠﺎه‬
َ ّ ‫إنﱠ ﻓﻲ اﻟﻠﱠﯾ ِْل َﺳﺎ َﻋ ًﺔ َ ﯾ َُوا ِﻓﻘُ َﮭﺎ َرﺟُ ٌل ﻣُﺳْ ﻠ ٌم َﯾﺳْ ﺄ ُل‬
ِ ‫أﻣْر اﻟ ﱡد ْﻧ َﯾﺎ‬
ِ ْ‫ﷲ َﺧﯾْراً ﻣِن‬
"Gecede bir an vardır ki, kişi ona rastlar da dünya ve ahiret için bir şey dilerse şüphesiz Allah
dileğini yerine getirir. Bu an her gecede vardır"
10
KONUNUN ÖZET SUNUMU
Duâ; çağırmak, yakarmak, istemek anlamlarına gelir. Dinî bir terim olarak ise Dua, Allah’ın
yüceliği karşısında kulun aczini itiraf etmesi, sevgi ve ta’zîm duyguları içinde lütuf ve yardımını
dilemesidir. Başka bir deyişle kulun bütün benliğiyle yüce yaratana yönelerek ondan istek ve
dilekte bulunmasıdır.
Duanın ana hedefi, insanın durumunu Allah’a arz etmesi, O’na niyazda bulunmasıdır. Dua,
kul ile sonsuz kudret sahibi olan Allah arasında bir köprü ve diyalogdur.
Dua deyince, sadece dille yapılan duâ anlaşılmamalıdır. Bir de fiilî dua vardır. Mü'min kişi
arzularını Rabbinden diliyle talep ettiği gibi fiilen de teşebbüs edecektir. Dili ile taleb ettiği şeyin
gerçekleşmesi için aklın gösterdiği sebeplere başvuracaktır. Nitekim, hastalıklardan kurtulmak için
Allah'a dua etmemiz meşru olmakla birlikte, ilaç almamız, maddî olarak tedavi yollarına
başvurmamız Rasulullah (s.a.v) tarafından tavsiye edilmiştir. Kezâ helâl rızık taleb edilmesini,
rızkın bol olması için Allah'a dua edilmesini tavsiye eden, dualarında bunlara yer vererek fiilen
örnek olan Hz. Peygamber (s.a.v) rızkın meşru yollarını da göstermiş; ziraat, ticaret ve san'atla
meşgul olmayı, bunların helâl
rızkın kapıları olduğunu söylemiştir. Öyle ise duanın ibâdet
yönünden başka, dünyevî ve şahsî hayatımızı ilgilendiren ayrı bir yönü daha vardır:
7
Tirmizî, Da’avât, 1, No: 3371. V, 456.
Buhârî, Ezân 89. I,181; Müslim, Salât 40. I,346-347; İbn Mâce, Dua, 3. II,1262.
9 Müslim, Salât, 42. I,350.
10 Müslim, Salâtü’l- Müsâfirîn, 23, I, 521.
8
Dua etmek suretiyle arzularımızı, ihtiyaçlarımızı, bir başka ifade ile gerçekleştirilmesi gereken
hedefleri ifade ediyor, şuur haline getiriyoruz. Yapılacak işleri bir bakıma gündeme getiriyor, plana
programa alıyoruz.
Rabbimizden dilimizle, sözlü olarak istediğimiz şeylerin gerçekleşmesi için gerekli sebeplere
başvurarak, imkânlarımızı, kapasitemizi kuvveden eyleme geçiriyoruz. Nitekim Kur'ân-ı Kerim ‘de
"Kişiye sâdece çalıştığı vardır."
11
P10F
P
buyrulmuştur.
Kur’an’da duanın sadece Allah’a yöneltilmesi önemle vurgulanmıştır. Allah’tan başkasına,
putlara veya kendilerine mutlak nitelikler izafe edilen başka yaratıklara dua ve ibadet edilmesi
Kur’an’da kesinlikle yasaklanmıştır.
Ayrıca duadan maksat, Allah’ın bilmediği şeyi ona hatırlatma anlamını asla taşımaz. Dua,
kişinin kulluğunu göstermesi, aczini ve ihtiyacını Allah’a arz etmesi demektir. Bundan dolayıdır ki,
dua büyük bir kulluk makamıdır.
Duanın Önemi Ve Duaya Olan İhtiyaç
Bütün yaratıkların tabiatında Allah’a doğru bir yöneliş vardır. Birçok ayette canlı ve cansız
bütün varlıkların Allah’ı andığı açıkça vurgulanmaktadır. Bu ayetlerin birinde şöyle denilmektedir:
"Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar Allah’ı tespih ederler. Her şey O’nu hamd ile
tespih eder. Ancak, siz onların tespihlerini anlamazsınız. O, halîm’dir (hemen cezalandırmaz,
mühlet verir), çok bağışlayandır."
12
P1F
Varlıklar arasında en mükemmeli olan insan, özü itibariyle yaratıcısına ulaşma, ona sığınma
ve onu tanıma arayışı içinde yaratılmıştır. Bu sebeple insan, tarihinin hiçbir döneminde duadan
uzak kalmamıştır.
İbadetin Özü Duadır;
Dua, kul ile Rabbi arasında irtibatı sağlayan bir ibadettir.
Hz. Peygamber, "Dua ibadetin özüdür." 13 Buyurmuş ve insanın Allah’a ancak bu yönelişiyle
değer kazanacağı ifade etmiştir.
En’am suresinin 52. Ayetinde, "Rab’lerinin rızasını isteyerek sabah akşam ona dua edenleri
yanından kovma..." ve Kehf sûresinin 28. ayetinde "Sabah akşam Rablerine, O’nun rızasını
dileyerek dua edenlerle birlikte ol." ayetlerinde namazın dua kavramıyla ifade edilmesi, duanın
kulluk faaliyetlerinin esas unsuru olduğuna işaret etmektedir.
11
Necm, 53/39
İsra, 17/44
13 Tirmizî, Da’avât, 1, No: 3371. V, 456.
12
Allah, kuluna cevap vermek için onun her ne vesile ile olursa olsun kendisine yönelmesini
istemektedir:
"Rabbiniz şöyle dedi: "Bana dua edin, duanıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine
yediremeyenler aşağılanmış bir halde cehenneme gireceklerdir." 14
Duanın insan psikolojisine etkileri;
Dua, kişide psikolojik bakımdan bir rahatlık, huzur ve mutluluk doğurur. Ahlaki arınma ve
yücelmeye, duyarlı bir vicdan ve sağduyunun gelişmesine yol açar.
Hz. Peygamber: "Allah’ım! beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi kalbimi günahlardan
arındır, hatalarımı kar ve dolu suyuyla temizle."
15
buyurarak duanın bu tesirini vurgulamıştır.
Dua rahmet hazinelerini açan bir anahtar, tükenmez bir güç kaynağı, insanı kulluğun en üst
mertebelerine ulaştıran bir vesiledir.
Hz. Peygamber'in, çok meşhur bir duasında insanın ahlâk ve ruh sağlığının korunmasına ne
kadar önem verdiği dikkati çeker: "Allahım! Ürpermeyen kalpten, doymayan nefisten, fayda
vermeyen bilgiden ve kabul olunmayacak duadan sana sığınırım"(Tirmizî, Da'avât,69; Nesâî,Isti'âze,13)
Duanın Yeri ve Zamanı
Dua, her zaman ve her yerde yapılabilir. Bununla birlikte mübarek yer ve zamanlarda
yapılan duanın kabule daha yakın olduğu hadislerde ifade edilmiştir. Arefe gün ve gecesinin,
Ramazan ayının, Cuma gün ve gecesinin, seher vaktinin kıymetli zamanlar olduğu hadis-i
şeriflerde belirtilmiştir.
Peygamberimiz (s.a.v): "Gecede bir an vardır ki, kişi ona rastlar da dünya ve ahiret için bir
şey dilerse şüphesiz Allah dileğini yerine getirir. Bu an her gecede vardır"
16
buyurmuştur.
Kabe’de, Arafat’ta, Müzdelife’de, Mina’da ve Mescid-i Nebi’de yapılan duaların da başka
yerlerde yapılan dualardan daha kıymetli olduğu hadislerde vurgulanmıştır.
Secde hali de duanın daha makbul olduğu anlardandır. Bir hadis-i şerifte: "Kulun Rabbine
en yakın olduğu an, secdede bulunduğu andır. O halde secde halinde bolca dua ediniz"
buyrulmuştur.
14
Mü’min, 60
Buhârî, Ezân 89. I,181; Müslim, Salât 40. I,346-347; İbn Mâce, Dua, 3. II,1262.
16 Müslim, Salâtü’l- Müsâfirîn, 23, I, 521.
17 Müslim, Salât, 42. I,350.
15
17
KUR’AN’DAKİ BAZI ÖRNEK DUALAR
Kur’an’da duası kabul edilenlerden bize örnekler verilmiştir. Bunlardan bazılarını şöyle
sıralayabiliriz:
1. HZ. MERYEM (a.s.)’İN ANNESİ İMRAN’IN DUASI:
İmran, kızı Meryem için şöyle dua etmişti:
ُ ِ‫ِوإِ ﱢﻧﻲ أُﻋ‬
َ ‫ك َو ُذرﱢ ﱠﯾ َﺗ َﮭﺎ ﻣ َِن اﻟ ﱠﺷﯾ‬
‫ﺟ ِﯾم‬
َ ‫ﯾذ َھﺎ ِﺑ‬
ِ ‫ﺎن اﻟرﱠ‬
ِ ‫ْط‬
“…Onu (Meryem’i) ve soyunu kovulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum / Senin
korumanı diliyorum.” ( Âli - İmran, 36)
Yüce Allah, İmran’ın duasını kabul ettiğini şöyle bildirmektedir:
‫ُول َﺣ َﺳ ٍن َوأَﻧ َﺑ َﺗ َﮭﺎ َﻧ َﺑﺎ ًﺗﺎ َﺣ َﺳ ًﻧﺎ َو َﻛ ﱠﻔﻠَ َﮭﺎ َز َﻛ ِرﯾﱠﺎ‬
ٍ ‫َﻓ َﺗ َﻘ ﱠﺑﻠَ َﮭﺎ َر ﱡﺑ َﮭﺎ ِﺑ َﻘﺑ‬
“Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu, onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyyâ da
onun bakımı ile görevlndirdi.” (Âli – İmran, 37)
2. HZ. EYYUB (a.s.)’IN DUASI:
Kur’an’da Eyyub (a.s)’ın, hastalığının iyileşmesi ve sıkıntısının giderilmesi için Allah’a şöyle
dua ettiği bildirilmektedir:
َ َ‫ﱡوب إِ ْذ َﻧﺎدَ ى َر ﱠﺑ ُﮫ أَ ﱢﻧﻲ َﻣ ﱠﺳﻧ َِﻲ اﻟﺿﱡرﱡ َوأ‬
‫ِﯾن‬
َ ‫ﻧت أَرْ َﺣ ُم اﻟرﱠ ا ِﺣﻣ‬
َ ‫َوأَﯾ‬
“(Ey Peygamberim!) Eyyub’u da hatırla. Hani o Rabbine: “Şüphesiz ki ben derde uğradım, sen
merhametlilerin en merhametlisisin.” diye yalvarmıştı.” (Enbiya, 83)
َ ‫ﱡوب إِ ْذ َﻧﺎدَى َر ﱠﺑ ُﮫ أَ ﱢﻧﻲ َﻣ ﱠﺳﻧ َِﻲ اﻟ ﱠﺷﯾ‬
‫ب‬
ٍ ‫ب َو َﻋ َذا‬
ٍ ْ‫ْطﺎنُ ِﺑ ُﻧﺻ‬
َ ‫َو ْاذ ُﻛرْ َﻋﺑْدَ َﻧﺎ أَﯾ‬
“Kulumuz Eyyub’u da an: (O) Rabbine “şeytan, bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu.” diye
seslenmiş dua etmişti.” (Sad, 41)
Yüce Allah, Eyyub (a.s)’ın duası üzerine hastalığının iyileşmesi için:
ٌ‫ﺎر ٌد َو َﺷ َراب‬
ِ ‫ارْ ُﻛضْ ِﺑ ِرﺟْ ﻠ َِك َھ َذا ﻣ ُْﻐ َﺗ َﺳ ٌل َﺑ‬
“Ona ayağını (yere) vur, işte yıkanacak ve içilecek serin (bir su)” (Sad, 42)
buyurmuş, Eyyub (a.s.) ayağını yere vurmuş çıkan su ile yıkanmış ve sudan içmiş, iç ve dış bütün
hastalıklarından kurtulmuştur. Yüce Allah, Eyyub (AS)’ın duasını kabul ettiğini şöyle bildirmektedir:
‫ِﯾن‬
َ ‫ َﻓﺎﺳْ َﺗ َﺟ ْﺑ َﻧﺎ ﻟَ ُﮫ َﻓ َﻛ َﺷ ْﻔ َﻧﺎ َﻣﺎ ِﺑ ِﮫ ﻣِن ﺿُرﱟ َوآ َﺗ ْﯾ َﻧﺎهُ أَھْ ﻠَ ُﮫ َوﻣ ِْﺛﻠَﮭُم ﱠﻣ َﻌ ُﮭ ْم َرﺣْ َﻣ ًﺔ ﻣﱢنْ ﻋِ ﻧ ِد َﻧﺎ َوذ ِْﻛ َرى ﻟ ِْﻠ َﻌ ِﺎﺑد‬:
“Biz de onun duasını kabul etmiş ve başına gelenleri kaldırmıştık. Katımızdan bir rahmet ve
kulluk edenlere bir hatıra olmak üzere ona tekrar ailesini ve kaybettikleriyle bir mislini daha
vermiştik…” (Enbiya, 84)
3. YUNUS (a.s.)’IN DUASI:
Yunus (a.s.), balığın karnında şöyle dua etmiştir:
‫ﻧت ﻣ َِن ﱠ‬
‫ب ﻣ َُﻐﺎﺿِ ﺑﺎ ً َﻓ َظنﱠ أَن ﻟﱠن ﱠﻧ ْﻘد َِر َﻋﻠَ ْﯾ ِﮫ َﻓ َﻧﺎدَى ﻓِﻲ ﱡ‬
ُ ‫ﻧت ُﺳﺑ َْﺣﺎ َﻧ َك إِ ﱢﻧﻲ ُﻛ‬
َ َ‫ت أَن ﱠﻻ إِﻟَ َﮫ إِ ﱠﻻ أ‬
‫ِﯾن‬
ِ ‫اﻟظﻠُ َﻣﺎ‬
َ ‫اﻟظﺎﻟِﻣ‬
َ ‫ون إِذ ﱠذ َھ‬
ِ ‫َو َذا اﻟ ﱡﻧ‬
“(Ey Peygamberim!) Zünnûn’u (balık karnına girmiş olan Matta oğlu Yunus’u) da an; zira (o,
kavmine) kızarak (yurdundan) ayrılıp gitmişti, bizim kendisine güç yetiremeyeceğimizi, (kavminin
arasından çıkmakla kendisini kurtaracağını) sanmıştı. Nihayet karanlıklar içinde (kalıp); “(Ey
Rabbim!) Senden başka tanrı yoktur. Senin şanın yücedir, ben zalimlerden oldum!” diye yalvardı.”
(Enbiya, 87)
Yüce Allah Yunus (a.s.)’n duasının kabul ettiğini şöyle bildirmektedir:
‫ِﯾن‬
َ ‫َﻓﺎﺳْ َﺗ َﺟ ْﺑ َﻧﺎ ﻟَ ُﮫ َو َﻧﺟﱠ ْﯾ َﻧﺎهُ ﻣ َِن ْاﻟ َﻐ ﱢم َو َﻛ َذﻟ َِك ُﻧﻧ ِﺟﻲ ْاﻟﻣ ُْؤ ِﻣﻧ‬
“Biz de onun duasını kabul ettik ve onu tasadan kurtardık. İşte biz, müminleri böyle kurtarırız.”
(Enbiya, 88)
Bu ayetlerde Allah, bedensel ve zihinsel her türlü hastalıktan kurtulmak için tedavi yollarına
başvurulması gerektiği, şifayı verenin Allah olduğu vurgulamaktadır.
Peygamberimiz (s.a.v), Yunus (a.s.)’ın duası ile ilgili olarak şöyle buyurur:
“Balık sahibi (Yunus (a.s.)’ın), balığın karnında yaptığı duası: “Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî
küntü mine’z-zâlimîn” (Ya Rabbî!) Senden başka ilâh yoktur, seni noksan sıfatlardan tenzih
ederim, gerçekten ben zalimlerden oldum) şeklinde idi. Bu sözlerle dua eden her hangi bir
Müslüman yoktur ki Allah onun duasını kabul etmiş olmasın.”
4. ZEKERİYA (a.s.)’IN DUASI:
Zekeriya (a.s.) Allah’a dua edip kendisine çocuk ihsan etmesini istemişti:
َ َ‫َو َز َﻛ ِرﯾﱠﺎ إِ ْذ َﻧﺎدَ ى َر ﱠﺑ ُﮫ َربﱢ َﻻ َﺗ َذرْ ﻧِﻲ َﻓرْ داً َوأ‬
‫ِﯾن‬
َ ‫ارﺛ‬
ِ ‫ﻧت َﺧ ْﯾ ُر ْاﻟ َو‬
“(Ey Peygamberim!) Zekeriyya’yı da (an). O, Rabbine; “Rabbim! Beni tek (yalnız başıma
çocuksuz) bırakma. Sen, vârislerin en hayırlısısın (her şeyim sana kalacaktır)” diye dua etmişti.”
(Enbiya, 89)
Yüce Allah, Zekeriya Peygamberin duasını kabul ettiğini şöyle bildirmektedir:
َ
‫ِﯾن‬
ِ ‫ُون ﻓِﻲ ْاﻟ َﺧﯾ َْرا‬
َ ‫ت َو َﯾ ْدﻋُو َﻧ َﻧﺎ َر َﻏﺑﺎ ً َو َر َھﺑﺎ ً َو َﻛﺎ ُﻧوا ﻟَ َﻧﺎ َﺧﺎﺷِ ﻌ‬
َ ‫ﺎرﻋ‬
ِ ‫َﻓﺎﺳْ َﺗ َﺟ ْﺑ َﻧﺎ ﻟَ ُﮫ َو َو َھ ْﺑ َﻧﺎ ﻟَ ُﮫ َﯾﺣْ َﯾﻰ َوأﺻْ ﻠَﺣْ َﻧﺎﻟَ ُﮫ َز ْو َﺟ ُﮫ إِ ﱠﻧ ُﮭ ْم َﻛﺎ ُﻧوا ﯾ َُﺳ‬
“Onun duasını da kabul buyurduk ve ona Yahya’yı armağan ettik. Eşini de kendisi için ıslah
ettik (çocuk doğurmağa elverişli bir hale getirdik). Gerçekten onlar hayır işlere koşarlar, umarak ve
korkarak bize dua ederlerdi ve bize derin saygı gösterirlerdi.” (Enbiya, 90)
5. SÜLEYMAN (a.s.)’IN DUASI:
Süleyman (a.s.) yüce Allah’tan mülk istemiştir:
ْ ‫َﻗﺎ َل َربﱢ‬
َ َ‫اﻏﻔِرْ ﻟِﻲ َو َھبْ ﻟِﻲ ﻣ ُْﻠﻛﺎ ً ﱠﻻ َﯾﻧ َﺑﻐِﻲ ِﻷَ َﺣ ٍد ﻣﱢنْ َﺑﻌْ دِي إِ ﱠﻧ َك أ‬
ُ‫ﻧت ْاﻟ َوھﱠﺎب‬
O, Rabbim! Beni affet, bana, benden sonra hiç kimseye nasip olmayan bir mülk (hükümdarlık)
ver. Çünkü Sen, çok lütufkârsın, diye dua etti!” (Sad, 35)
Yüce Allah, onun bu duasını kabul etmiştir:
ُ ‫ﯾﺢ َﺗﺟْ ِري ِﺑﺄَﻣ ِْر ِه رُ َﺧﺎء َﺣﯾ‬
َ ‫اص* َو‬
‫ِﯾن ﻓِﻲ ْاﻷَﺻْ َﻔﺎ ِد‬
ٍ ‫ﯾن ُﻛ ﱠل َﺑ ﱠﻧﺎء َو َﻏ ﱠو‬
َ ‫ﯾن ُﻣ َﻘرﱠ ﻧ‬
َ ‫آﺧ ِر‬
َ ِ‫ﺎب * َواﻟ ﱠﺷﯾَﺎط‬
َ ‫ﺻ‬
َ َ‫ْث أ‬
َ ‫َﻓ َﺳ ﱠﺧرْ َﻧﺎ ﻟَ ُﮫ اﻟرﱢ‬
“Bunun üzerine Biz de, istediği yere onun buyruğu ile kolayca giden rüzgarı, bina kuran ve
dalgıçlık yapan şeytanları, demir halkalarla bağlı diğerlerini onun buyruğu altına verdik.” (Sad, 35/38)
Zikrettiğimiz bu beş örnekte, insanlara önder ve rehber olarak gönderilen peygamberlerin
çeşitli konularda dua ettikleri ve dualarının kabul edildiği ve bunun bir öğüt olduğu bildirilerek
müminlere yol gösterilmektedir.
Beyin fırtınası
Sizce İnsan neden dua yapma ihtiyacı duyar?
Sizce bir duada neler bulunmalı?
Sizce; Üstat Necip Fazıl aşağıdaki şiirinde duadan ne şekilde bahsetmektedir ?
"Dua, dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış...
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu;
İplik ki, incecik, örer boşluğu.
…
Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
Soru-Cevap
1. Dua niçin önemlidir?
2. Kur’an’da niçin dualar zikredilir? Bunlara örnek verebilir misiniz?
3. Duanın psikolojik etkileri nelerdir?

Benzer belgeler

ﺑِﺳْمِ اﷲِ اﻟرﱠﺣْﻣنِ اﻟرﱠﺣِﯾم ﺗَطْﻣَﺋِنﱡ أَﻻَ ﺑِذِﻛْرِ اﻟ

ﺑِﺳْمِ اﷲِ اﻟرﱠﺣْﻣنِ اﻟرﱠﺣِﯾم ﺗَطْﻣَﺋِنﱡ أَﻻَ ﺑِذِﻛْرِ اﻟ Kur’an-ı Kerim, büyük sıkıntılarla karşılaşan ve Rabbine dua eden Hz.Yunus (a.s.)’u bize örnek gösterir. Hz. Yunus’un duasının kabul edildiğini de, “Bunun üzerine O’nun duasını kabul ettik ve onu k...

Detaylı