271-276 Afyon Verem Savaß

Transkript

271-276 Afyon Verem Savaß
Afyon Verem Savaş Dispanseri’nde
1990-2000 Yılları Arasında İzlenen
627 Tüberküloz Olgusunun
Değerlendirilmesi
Ayşe ORMAN, Mehmet ÜNLÜ, Murat CİRİT
Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, AFYON
ÖZET
Afyon Verem Savaş Dispanseri’nde Ocak 1990-Aralık 2000 tarihleri arasında tüberküloz tanısıyla kayıtlı olgular retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Üçyüzseksenikisi erkek, 245’i kadın, yaş ortalaması 39.2 ± 19 (1-89) yıl olan toplam 627 olgu çalışmaya alınmıştır. Eğitim seviyesi oldukça düşük olup, %81’inin okur-yazar olmadığı ya da ilkokul mezunu olduğu
saptanmıştır. Olguların 428 (%68.3)’inde akciğer tüberkülozu olduğu görülmüştür. Akciğer tüberkülozlu 56 (%8.9) olgunun temas öyküsü olduğu saptanmıştır. Tüberkülin deri testi 267 hastada (%42.6) pozitif iken, 90 hastada (%14.4) negatif tespit edilmiştir. Olguların 415 (%66.2)’inde BCG skarının mevcut olduğu görülmüştür. Akciğer tüberkülozlu olguların 60 (%14)’ında direkt mikroskopide aside dirençli basil pozitif tespit edilmiştir. Altıyüzyirmiyedi olgunun 258
(%41.3)’inde kavitesiz akciğer infiltrasyonlarının mevcut olduğu görülmüştür. Sonuç olarak; Afyon’da tüberküloz hastalığının genelde genç ve orta yaş grubunda dağılmış olduğu ve bu hastaların eğitim seviyelerinin düşük olduğu saptanmıştır.
ANAHTAR KELİMELER: Tüberküloz, verem savaş dispanseri
SUMMARY
ASSESSMENT OF 627 TUBERCULOSIS CASES OBSERVED IN AFYON TUBERCULOSIS DISPENSARY
BETWEEN 1990 AND 2000
Six hundred and twenty seven patients who recorded in Afyon Tuberculosis Dispensary between January 1990-December 2000 were evaluated retrospectively. Totally 627 patients (382 male, 245 female, mean age 39.2 ± 19 (1-89) years)
were included the study. Education level was quite low that 81 per cent of them are illiterate or educated from primary
school. The total number of patients having pulmonary tuberculosis was 428 (68.3%). The number of pulmonary tuberculosis patients having close contact with tuberculosis patients was 56 (8.9%). Tuberculin test was positive in 267 patients (42.6%) and negative in 90 patients (14.4%). Four hundred and fifteen (66.2%) of the patients had at least one
BCG scar. Acid-fast bacilli was positive at the sputum samples of the 14 per cent of the patients having pulmonary tuberculosis. Of the 627 patients 258 (41.3%) had noncavitary lung tuberculosis. As a result, in our region, tuberculosis patients were mostly within the young and middle age groups, and their education levels were low.
KEY WORDS: Tuberculosis, tuberculosis dispensary
Solunum Hastalıkları 2002; 13: 271-276
271
Orman A, Ünlü M, Cirit M.
GİRİŞ
Tüberküloz ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde
halen ölümlere, iş gücü ve ekonomik kayıplara sebep olmasından dolayı önemli bir sağlık sorunudur. Gelişmiş ülkelerde ise kontrol altına alınmış gibi görünmekle birlikte, AIDS gibi immün sistemi
baskılayıcı hastalıkların sıklığında artma olması sebebiyle, birçok ülkede tüberkülozun gerilemesi
durmuş ve hatta bazılarında artışlar saptanmıştır
(1-6). Bu yüzden tüberküloz global bir sorun olarak
görülmedikçe, birçok gelişmiş ülkenin de kendi
toplumlarını bu hastalıktan arındırması mümkün
görünmemektedir.
Tüberküloz hastalığının toplumdan eradike edilebilmesi için, bu hastalığın görüldüğü yaş grupları,
sık rastlandığı bölgeler, hastaların sosyoekonomik
durumları gibi epidemiyolojik özelliklerin iyi bilinmesi gerekmektedir (7-9). Oysa ülkemizde bu özellikleri taşıyan az sayıda çalışma vardır (10-14).
Bu yüzden Afyon ilindeki tüberküloz hastalığının
durumunu ortaya koymak amacıyla, ilde bulunan
verem savaş dispanserinde Ocak 1990-Aralık 2000
tarihleri arasında kayıtlı olan tüm olguların retrospektif olarak incelenmesi uygun bulunmuştur.
GEREÇ ve YÖNTEM
Ocak 1990-Aralık 2000 tarihleri arasında Afyon il
merkezinde bulunan verem savaş dispanserine
(VSD) kayıtlı 627 olguya ait dosya bilgileri retrospektif olarak taranmıştır. VSD’lerin hasta kayıt
formlarında bulunan yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi
gibi demografik bilgilerin yanında tüberkülozlu olgularla temas durumu, “Bacillus Calmette Guérin
(BCG)” skar varlığı, pürifiye protein derivesi (PPD)
kullanılarak yapılan tüberkülin deri testi, bakteriyolojik inceleme sonuçları, sedimentasyon değerleri,
radyolojik ve klinik özelliklere göre verilmiş kod numaraları, nüks durumu, eski olgu, uygulanan tedavi kombinasyonları gibi tüberküloz hastalığına ait
veriler hazırlanan dokümantasyon formlarına aktarılmıştır. Eski olgu tanımı, tedavi rejimi tamamlandıktan sonra kontrollerinde klinik veya radyolojik
olarak karar verilip tekrar tedaviye alınan olgular
için kullanılmıştır.
Olgulara ait veriler toplanırken, formlarda veriler
hakkında yeterli bilgi bulunmayan formlar belirlenerek, kayıtların ne kadar yeterli ve düzenli tutulabildiğinin de saptanması amaçlanmıştır. Verilerin değerlendirilmesi bilgisayar ortamında SPSS 9.0 programında yapılmıştır.
SONUÇLAR
İncelenen 627 olgunun 382 (%61)’si erkek, 245
(%39)’i kadın, yaş ortalaması 39.2 ± 19 (1-89) yıl
olarak saptanmıştır (Tablo 1). Olguların yaş gruplarına göre dağılımı Tablo 2’de gösterilmiştir.
Olguların semptomlarını sorgulayan veriler incelendiğinde öksürük (%82.2) ve gece terlemesinin
(%80.3) en sık rastlanan yakınmalar olduğu görülmüştür (Tablo 3).
Eğitim düzeyleri incelendiğinde okur-yazar olmayanların 152 (%25.3) kişi, ilkokul mezunu olanların
325 (%55.7) kişi olduğu saptanmıştır (Tablo 4).
Olguların 46 (%7.3)’sı aile içi, 10 (%1.6)’u aile dışı olmak üzere toplam 56 (%8.9)’sı temaslı ve 546
(%87.1)’sı temassız olgu idi. Temas durumu hakkında 25 (%4)’inde bilgi bulunmadığı tespit edilmiştir (Tablo 5).
Hastaların 357 (%57)’sine PPD’nin yapıldığı,
270 (%43)’ine ise yapılmadığı saptanmıştır. İkiyüzaltmışyedi (%74.8) olguda PPD’nin pozitif, 90
(%25.2) olguda ise negatif olduğu tespit edilmiştir
(Tablo 6).
BCG skar durumlarına ait kayıtlara bakıldığında,
toplam 415 (%66.2) olguda en az bir skar varken,
Tablo 1. Olguların sosyodemografik özellikleri.
Kadın/erkek n (%)
245 (%39)/382 (%61)
Ortalama yaş (yıl)
Bekar/evli
39.2 ± 19 (1-89)
(n)
111/488
Tablo 2. Olguların yaş gruplarına göre dağılımı.
Yaş (yıl)
1-10
11-20
21-30
31-40
41-50
51-60
61-70
71-80
81-90
n
40
57
142
94
96
87
77
27
7
%
6
9.1
22.6
15
15.3
13.8
12.3
4.3
1.1
272
Solunum Hastalıkları 2002; 13: 271-276
Afyon Verem Savaş Dispanseri’nde 1990-2000 Yılları Arasında İzlenen
627 Tüberküloz Olgusunun Değerlendirilmesi
TARTIŞMA
137 olguda (%21.9) skar olmadığı ve 75 olguda
(%11.9) ise skar durumunun belirtilmediği görüldü (Tablo 7).
Ülkemizde yapılmış olan çalışmalarda, tüberküloz
infeksiyon oranının yaklaşık %25 olduğu saptanmıştır. Buradan yaklaşık 15-20 milyon kişinin doğal
yolla infekte olduğu sonucu çıkmaktadır. İnfekte kişilerin %0.2’sinde klinik hastalık gelişeceği akılda
tutulursa, bu da yılda 30-40 bin yeni tüberküloz olgusu demektir (15).
Akciğer tüberkülozlu olguların balgam örneklerinin
direkt mikroskobik ya da kültür yapılarak incelenmesine ait veriler Tablo 8’de gösterilmiştir.
Olguların 428’inin akciğer tüberkülozu olduğu
saptanmış olup en sık rastlanan kod numarasının
12 yani kavitesiz akciğer tüberkülozu (n= 253) olduğu saptanmıştır (Tablo 9).
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre; 1999 yılında yaklaşık 8.4 milyon yeni olgu saptandığı ve
trendin bu şekilde devam etmesi halinde 2005 yılında tüberküloz nedenli ölüm sayısının 3 milyon civarında olacağı tahmin edilmektedir (16).
Olguların %26.6’sında izoniazid (INH), rifampisin
(RIF), morfazinamid (MPZ), etambutol (EMB),
streptomisin (SM)’den oluşan 5’li ilaç kombinasyonu kullanılmıştır. %31.1’inde INH, RIF, MPZ,
EMB’den oluşan 4’lü, %7.1’inde INH, RIF, MPZ,
SM’den oluşan 4’lü, yine %6.4’ünde INH, RIF, SM
ve EMB’den oluşan 4’lü ilaç kombinasyonları kullanılmıştır. Tablo 10’da tedavi süreleri gösterilmiştir.
Otuzsekiz (%6.1) olgunun eski akciğer tüberkülozlu olgu olduğu saptanmıştır.
Özellikle tüberküloz gibi kronik hastalıkların tanı,
tedavi ve takibindeki yetersizlik toplum sağlığı için
önemli sorunlara yol açmaktadır. Bir hastalığın toplumdaki durumunu bilmek, o hastalıkla etkin bir
mücadele yapılmasını sağlamaktadır. Maalesef geçmiş yıllarda tüberküloz ile yapılan etkin mücadele,
günümüzde yerini ilgisizlik ve gevşekliğe bırakmıştır. Etkili bir tüberküloz kontrolü için yayma (+) olgu
bulma oranının en az %70, kür oranının ise %85 olması gerektiği DSÖ tarafından bildirilmiştir (17).
Altıyüzonaltı hastanın tedavi öncesi sedimentasyon
değerlerine ait veri tespit edilmiş ve ortalamasının
45.05 ± 34.4 (1-177) mm/saat olduğu saptanmıştır.
Tüberkülozun ülkemizdeki durumunu belirlemek
amacıyla yapılmış çeşitli çalışmalar mevcuttur. Örneğin; 1998 yılında Isparta ve Burdur bölgesinde
yapılan çalışmada, olguların orta yaş grubunda dağılım gösterdikleri, yüksek oranda sosyal güvenlikten yoksun ve eğitim düzeylerinin düşük olduğu
saptanmıştır (18). 1995 yılında Antalya ve ilçelerinde yapılan çalışmada, olguların %47’sinin 20-40
yaş grubunda olduğu saptanmıştır (10). Yine
1997-1998 yıllarında Elazığ’da yapılan çalışmada,
olguların %70-75’inin 15-44 yaş grubunda olduğu
Tablo 3. Olguların başvuru anındaki yakınmaları.
n
%
Öksürük
486
82.2
Balgam
352
59.7
Hemoptizi
143
24.3
Gece terlemesi
474
80.3
Tablo 4. Olguların eğitim düzeyleri.
Okur-yazar değil
İlkokul
Ortaokul
Lise
Yüksekokul
Kaydı yok
n
152
325
53
44
17
26
%
25.3
55.7
8.8
7.3
2.9
Tablo 5. Olguların temas durumları.
Aile içi temas
Aile dışı temas
Temassız
Kaydı yok
n
46
10
546
25
%
7.3
1.6
87.1
4.0
Solunum Hastalıkları 2002; 13: 271-276
273
Orman A, Ünlü M, Cirit M.
Tablo 6. Olguların PPD durumları.
PPD (+)
PPD (-)
n
267
90
%
74.8
25.2
Kaydı yok
270
PPD: Pürifiye protein derivesi
Tablo 7. Olguların BCG skar durumları.
Skar var
Skar yok
Kaydı yok
n
415
137
75
%
66.2
21.9
11.9
Tablo 8. Akciğer tüberkülozlu olguların
bakteriyolojik özellikleri.
Bakteriyoloji
Pozitif
n (%)
Direkt mikroskopi
60 (14)
Kültür
59 (13.8)
Tablo 9. Olguların kodlara göre dağılımı.
Kod
n (%)
11 Kaviteli akciğer TB
131 (20.9)
12 Kavitesiz akciğer TB
258 (41.3)
13 Hiler LAP
26 (4.1)
14 Miliyer TB
13 (2.1)
15 Plevra TB
108 (17.2)
20 SSS TB
5 (0.8)
30 GİS TB
5 (0.8)
40 Kemik TB
14 (2.2)
50 Diğer organ TB
18 (2.9)
51 Lenfadenit TB
49 (7.8)
TB: Tüberküloz, SSS: Santral sinir sistemi, GİS: Gastrointestinal sistem, LAP: Lenfadenopati.
Tablo 10. 1990 ve 2000 yıllarındaki tedavi süreleri.
1990
6 ay
7-9 ay 10-12 ay 13 ay ve üzeri
%6.5
%22.6
%29
%33.8
%42
%6.5
----
2000 %51.6
274
bildirilmiştir (19). Aslında tüberküloz gelişmiş ülkelerde bir ileri yaş hastalığı haline gelmiştir. Gelişmekte olan ülkelerde ise daha çok 15-64 yaş grubunda görülmektedir (9,20). Bizim çalışmamızda
da olguların %37.6’sının 20-40 yaş grubunda olduğu, %82’sinin ise 60 yaşın altında olduğu görülmüştür. Tüberküloz ile mücadeledeki başarının, insidanstaki düşmenin öncelikle genç yaş grubunda
sağlanmasına bağlı olduğu düşünülürse, Afyon’da
tüberküloz ile savaşta başarıdan söz etmek mümkün görünmemektedir (9).
Olguların eğitim seviyelerine bakıldığında %25.3’ünün okur-yazar olmadığı, %55.7’sinin de ilkokul
mezunu olduğu görülmüştür. Bu durum tüberküloz ile mücadelede sosyoekonomik seviyenin düşük
olmasının savaşı ne denli güçleştirdiğini göstermektedir.
Olguların en sık başvuru şikayetlerinin öksürük
(%82.2) ve gece terlemesi (%80.3) olduğu gözlenmiştir. Akkaya ve arkadaşları, öksürüğü %88.6, gece terlemesini %60.4; Özşahin ve arkadaşları, öksürüğü %85, gece terlemesini %48 oranında saptadıklarını bildirmişlerdir (18,21).
Afyon VSD’deki olguların 46’sında aile içi (%7.3),
10’unda aile dışı (%1.6) olmak üzere %8.9 oranında temas öyküsü bulunmakta idi. Erken tanı ve izolasyon tüberküloz ile mücadelede oldukça önemlidir. Burada amaç infeksiyon zincirinin kırılmasıdır.
Bunun için yapılması gereken aside dirençli basil
(ARB) (+) hastaları tedavi ederek ARB (-) hale getirmektir. Bir aktif tüberküloz olgusunun 5-10 kişiyi
infekte ettiğini düşünecek olursak, tanı ve tedavinin gecikmesi, temaslıların artmasına dolayısıyla
hastalığın artmasına yol açacaktır.
Akkaya ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada, direkt mikroskobik inceleme oranı %32.5, kültür
yapma oranı ise %26.8 olarak belirtilmiştir (18).
Türkiye genelinde solunum sistemi tüberkülozlu
hastaların %14.1-39.1’ine bakteriyolojik tanı ile tedavi başlandığı belirtilmiştir (19,22). Bu çalışmada
akciğer tüberkülozlu hastaların 60 (%14)’ında direkt
muayenede ARB (+), kültür ise 59 hastada (+) saptanmıştır. Afyon Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde
yapılan 150 olguluk bir çalışmada ARB pozitiflik
oranı %68.7 olarak bulunmuştur (23). Afyon
VSD’ye olguların çoğunun Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nden geldiği ve VSD’ye başvuran olguların
balgam direkt muayene ve kültürlerinin Göğüs
Hastalıkları Hastanesi’nde bakıldığı dikkate alınırsa,
Solunum Hastalıkları 2002; 13: 271-276
Afyon Verem Savaş Dispanseri’nde 1990-2000 Yılları Arasında İzlenen
627 Tüberküloz Olgusunun Değerlendirilmesi
balgam direkt muayene ve kültür sonuçlarının bildirimlerinde veya VSD kayıtlarının tutulmasında
gerekli özenin gösterilmediği söylenebilir. Bu sonuç
bize Afyon VSD’de tüberküloz tanısıyla kayıtlı olguların daha çok klinik ve radyolojik olarak konulduğunu göstermektedir. Bu gerçekten hareketle yine
tedavi sürelerinin ve tedaviyi sonlandırma kararlarının radyolojik olarak verildiği söylenebilir.
Yıllık infeksiyon riski gelişmiş ülkelerin seviyesinden
daha yüksek olan yerlerde özellikle primer tüberkülozun komplikasyonlarından korunmak amacıyla
BCG aşısı önerilmektedir. Bizim ülkemizde de BCG
aşısı rutin olarak uygulanmaktadır. Kayıtlarda 137
olguda (%21.9) BCG skarı olmadığı görülmüştür.
Bu da bağışıklama çalışmalarına daha fazla önem
verilmesi gerektiğini düşündürmektedir.
Tedavi süreleri kayıtlardan incelendiğinde %17.1
olguya 6 ay, %68.6 olguya 7-12 ay, %12.4 olguya
13-24 ay, %1.9 olguya ise 24 aydan fazla tedavi
verildiği saptanmıştır. Altı aydan uzun süren tedavilerin yine başlangıçtaki ilaç kombinasyonu ile devam edildiği görülmüştür. Önerilen tedavi süresinin 6 ay olduğunu düşünürsek, birçok olguda gereksiz yere tedavi sürelerinin uzatıldığını ve bunun
da radyolojik olarak yanıt değerlendirilmesinden
kaynaklandığını düşünmekteyiz. Bununla birlikte
1990 ve 2000 yıllarındaki tedavi sürelerine bakacak
olursak 6 aylık tedavi oranları 1990 yılında %6.5
iken, bunun 2000 yılında %51.6’ya çıktığı saptanmıştır.
Sonuç olarak, VSD’ler tüberküloz ile mücadelede
çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu kurumlara gerek
ekonomik gerekse bilimsel destek sağlanması ülkemizin gelecekteki tüberküloz ile mücadelesi için
vazgeçilmez bir şart olarak görülmektedir.
KAYNAKLAR
1. TB. A Global Emergency, WHO Report on the TB Epidemic WHO/TB. Geneva 1994:177.
2. Stop at the source, WHO Report on the TB Epidemic
WHO/TB. 1995:13.
3. Garcia ML, Valdespino Gomez JL et al. Epidemiology of
AIDS and tuberculosis. Bulletin of the Pan American Health Organisation 1995;293:37-58.
4. Rose AN. The relationship between TB and HIV infections. Occupational Medicine 1994;9:575-87.
5. Co MC Jr. Mycobacterium tuberculosis in persons infected
with the human immunodeficiency virus. Am J Crit Care
Med 1994;3:389-97.
Solunum Hastalıkları 2002; 13: 271-276
6. Crawford JT. Epidemiology of tuberculosis the impact of
HIV and multidrug-resistant strains. Immunobiology
1994;191:337-43.
7. Cantwell FM, Snider DE Jr, Cauthen GM, Onarato IM.
Epidemiology of tuberculosis in the United States, 1985
through 1992. JAMA 1994;272:535-9.
8. Gürdal Yüksel E. Tüberküloz epidemiyolojisi. Özyardımcı
N, ed. Akciğer ve akciğer dışı organ tüberkülozları. Bursa Uludağ Üniversitesi Basımevi, 1993;14-8.
9. Bilgiç H. Tüberküloz epidemiyolojisi. Kocabaş A, ed. Tüberküloz Kliniği ve Kontrolü. Ankara: Emel Matbaası,
1991;401-38.
10. Koç N, Keskiner N, Zeybekoğlu E, Bilginer G ve ark. Antalya ili merkez ve ilçe dispanserlerinde 1995 yılında izlenen 335 tüberkülozlu olgunun değerlendirilmesi. XXI.
Ulusal Türk Tüberküloz ve Göğüs Hastalıkları Kongre Kitabı. 17-19 Ekim 1996, Marmaris,137-42.
11. Tabakoğlu E, Hatipoğlu ON, Otkun M ve ark. Trakya bölgesindeki tüberkülozlu olguların özellikleri. XXI. Ulusal
Türk Tüberküloz ve Göğüs Hastalıkları Kongre Kitabı. 1719 Ekim 1996, Marmaris, 137-42.
12. Özkurt S, Türe M, Akdağ B. Denizli Verem Savaş Dispanserinde tedavileri sürmekte olan tüberkülozlu olguların
retrospektif olarak değerlendirilmesi. XXI. Ulusal Türk
Tüberküloz ve Göğüs Hastalıkları Kongre Kitabı. 17-19
Ekim 1996, Marmaris, 143-53.
13. Pekdemir E, Öztürk L, Yapıcı D ve ark. 1994 Ocak-1996
Haziran Beşiktaş ve Ümraniye verem savaş dispanserleri
çalışmaları. XXI. Ulusal Türk Tüberküloz ve Göğüs Hastalıkları Kongre Kitabı. 17-19 Ekim 1996, Marmaris, 155-7.
14. Gezer V, Gümüş T. İzmir ili verem savaş dispanserlerinin
1995 yılı çalışma sonuçlarının değerlendirilmesi. XXI.
Ulusal Türk Tüberküloz ve Göğüs Hastalıkları Kongre Kitabı. 17-19 Ekim 1996, Marmaris, 159-67.
15. Gülesen Ö. Tüberküloz epidemiyolojisi. Özyardımcı N,
ed. Akciğer ve Akciğer Dışı Organ Tüberkülozları. Bursa
Uludağ Üniversitesi Basımevi, 1999;35-51.
16. Global Tuberculosis Control-WHO Report 2001-Summary.
17. Pio A, Luelmo F, Kumerosan J, Spinaci S. National tuberculosis programme review: Experience over the period
1990-95. Bulletin of the World Health Organisation
1997;75:569-81.
18. Akkaya A, Şahin Ü, Turgut E, Ünlü M. Isparta ve Burdur
bölgelerindeki verem savaş dispanserlerine kayıtlı tüberkülozlu olguların araştırılması. Tüberküloz ve Toraks
1998;46:362-8.
19. Deveci F, Muz MH, Kıraç H. Elazığ Verem Savaş Dispanserinde 1997 ve 1998 yıllarında izlenen 272 tüberkülozlu olgunun değerlendirilmesi. Solunum Hastalıkları
2000;11:188-95.
20. Akkaynak S. Tüberküloz. Ankara: Ayyıldız Matbaası,
1986;62-4.
275
Orman A, Ünlü M, Cirit M.
21. Özşahin SL, El R, Karacan Ö ve ark. SSK Ballıdağ Göğüs
Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edilen tüberküloz hastalarının bazı özellikleri. XXI. Ulusal Türk Tüberküloz ve Göğüs Hastalıkları Kongre Kitabı. 17-19 Ekim 1996, Marmaris, 119-28.
22. Kocabaş A, Burgut B, Kibaroğlu E ve ark. Verem Savaşı
Dispanserlerinde sürdürülen tüberküloz tanı ve tedavi
çalışmalarının etkinliği (ön rapor). Tüberküloz ve Toraks
1994;42:99-107.
Yazışma Adresi
Mehmet ÜNLÜ
İstiklal Mahallesi Lale Sokak
Yeni Candan Apartmanı B Blok No: 3/3
AFYON
e-mail: [email protected]
23. Orman A, Doğan İ, Kırlangıç Y, Gürsoy M. Afyon Göğüs
Hastalıkları Hastanesinde 1995-2000 yıllarında izlenen
150 tüberküloz hastasının retrospektif olarak değerlendirilmesi. TÜSAD. Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi
Ortak Kongresi. 6-9 Kasım 2000, Antalya, SB-054.
276
Solunum Hastalıkları 2002; 13: 271-276

Benzer belgeler

Nasıl bir tüberküloz eğitimi? Robert Koch`un Mycobacterium

Nasıl bir tüberküloz eğitimi? Robert Koch`un Mycobacterium karşın, tüberkülozun küresel ve ulusal olarak öncelikli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmesi bir çelişkidir. Dünya Sağlık Örgütünün son verilerine göre, her yıl 1 700 000 kişi tüberküloz ned...

Detaylı

Dünya Tüberküloz Günü 26 Haziran 2015İndir

Dünya Tüberküloz Günü 26 Haziran 2015İndir insanın ölümüne neden olmaktadır. AIDS’ten sonra en çok öldüren bulaşıcı hastalıktır. Her yıl 8,7 milyon yeni hasta ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de yılda yaklaşık 13-14 bin yeni verem hastası ortay...

Detaylı

Lenf Bezi Tüberkülozlu Olguların Özellikleri

Lenf Bezi Tüberkülozlu Olguların Özellikleri Değerlendirilmesi Ayşe ORMAN, Mehmet ÜNLÜ, Murat CİRİT

Detaylı

PDF - Maltepe Medical Journal

PDF - Maltepe Medical Journal Değerlendirilmesi Ayşe ORMAN, Mehmet ÜNLÜ, Murat CİRİT

Detaylı