doğum - Kriter

Transkript

doğum - Kriter
DOÐUM
(07-03-2007) - Editör Necmettin EVCÝ - Son Güncelleme (08-11-2007)
DOÐUM Necmettin EVCÝSevgili oðlum Enes’e {mosimages}“Aðrýlarým baþladý”Aylardýr taþýdýðý yükün
yorgunu.Korkuyla karýþýk tedirginlik ile aþkýn sevinçleri arasýnda son gidiþ geliþlerini yaþadý. Az sonra ne olacak bilmiyor. Bilinm
Ýþte burda, iþte þimdi, bir yaþam kaderin trajik sýnýrýnda tükenmenin bastýrýlmýþ çýðlýðýyla sönebilir. Kendi ölümünü seyreder
Ruhuyla besleyerek içinde büyüttüðü varlýðý daha fazla taþýyamayacak. Varlýk, içinde yokluðu büyütür mü? Boþluk soðuk, hýrç
dalgalarý gibi içimi dövüyor. Boþluk. Boþluk varlýðýn mekânýdýr. Gel orayý sen doldur. Dolduracaksýn. Zýt alanlarýn, çizgilerin þ
birbirine girdikleri bir andayýz. Yaþamla ölüm düþüncesi iç içe, sonsuz sevinçle sonsuz keder. Acý ile tatlý, aydýnlýk ile karanlýk&
“Selma” diyorum,“yorulmadýn mý biraz otur istersen.” Cevap vermiyor. Kaþlarýný
‘hayýr’ anlamýnda yukarý kaldýrýyor. Bir tek kelime olsun söylemeye mecali yok. Ýki eliyle kâh belini, kâh kalçasýn
tutuyor, ovuþturarak aðýr aðýr sürdürüyor yürüyüþünü. Odanýn bir baþýndan bir baþýna. Ben de katýldým O’na. Kalbimin
adýmlýyordu. Böylesine ilk yürüyüþüm bu. O’nun da. Her adýmda kuþku. Hasret. Bekleyiþ. Her þeyin kesiþim alaný içim.
gelecek birbirine karýþtý sanki. Düþlerim, gerçeðim adým adým uzayan ve yine adým adým kýsalan yollar.
Ýlk Ayþe Haným aklýma geliyor.
‘Önce Ayþe Haným’a gidersin’ demiþti.
“Gideyim mi?”
“Biraz daha bekleyelim.”
Yürüyüþü iyiden iyiye aðýrlaþtý.
‘Haydi çýkýp yürüyüþ yapalým biraz.’
Çýkarýz. Öðretmen Evleri’nden Anýt meydaný’na uzayan caddeye bayýlýyorum. Sakin. Hele o iki yaný aðaç sýralý
caddeyi boydan boya ikiye bölen orta kaldýrým. Yolun hemen bitiminde istasyon. Ýnsan bu semtte, bu yolu yürürken tuhaf bir
gariplik, yabancýlýk, duymadan edemez. O’nunla el ele kol kola yürürken bile bu duygulardan kopamadým. Birbirine
sýðýnmýþ iki yabancý gibiydik hep. Güneþ aðaçlarýn yapraklarýna altýn yaldýzlar dökerek batýyor. Aðaçlar yaprak yaprak yanýy
Gülsüm Teyze torununu elinden tutmuþ.
Birbirimize gülümsedik. Maþallah torunu da ne tonton olmuþ.
‘Bizim de böyle bir çocuðumuz olacak mý?’
‘Rabbim isterse olur. Ne kadar tatlý deðil mi?’
Düþlerim tutuþuyor yapraklar gibi. Gülsüm Teyze’nin torunu oðlum oluyor. Ayný öyle tostombul. Annesiyle yürüyüþümüze
katýlýyor. Ellerinden tutmuþuz. Sýkýlýyor bundan. Mýzmýzlanmaya baþlýyor. Elini kurtarmaya çalýþýyor. Gel de zaptet. Yapma k
etme yavrum, nafile. Peki onun dediði olsun bakalým. Býrakýyorum elini. Kurtuluyor elimizden. Dur bakalým ne yapacak.
Önümüzden hoplaya zýplaya koþuyor. Hep bir sevinç içinde. ‘Aman Sami’ diyor Annesi ‘elini býrakma. Yola
fýrlar mýrlar.’ ‘korkma’ diyorum, ‘biz bostan korkuluðu deðiliz ya.’ Kelebekler gibi dans
ediyor sanki. Lunaparka gidiyoruz. Dönme dolaba biniyoruz. Heyecanlanýyor, korkuyor. Atlý karýncadan çok hoþlanýyor.
Kovboyculuk oynuyor. Su tabancasýyla bana bum bum yapýyor. Hâlâ çikolatasýný doðru düzgün yemesini öðrenemedi. Gene yü
yanaðýna bulaþtýrdý. Annesi kýzýyor ama olsun böyle de güzel. Trene bayýldý. Jetonla çalýþan trene. Baba düüüüüt. Baba hüü
küf. Minnacýk elleriyle dairesel hareketler yapýyor. Ardýndan yine jetonla çalýþan oyuncak uçaklar, otomobiller. Filin gözlerini ve
hortumunu oynatmasý çok hoþuna gidiyor. Annesi el sallýyor uçaðýn pervanesi dönerken. Diðer eliyle de benim elimi sýkýyor se
Elimin sýkýlmasýyla kendime geliyorum. Her zamanki gibi cadde düþler boyu uzayýp gitmekte.
“Bir þey olur mu?”
soluk bakýþlarýyla gözlerime sýðýndý.
“Böyle korkmana gerek yok” dedim.
Aslýnda yüreðim göðsüme balyoz gibi vuruyordu.
Uzun bir tren düdüðü gecenin siyah sessizliðini yýrttý.
Az sonra yine bir yolculuk baþlayacak. Bir marþandiz, belki son seferini yapan bir banliyö geriye simsiyah dumanlar dökerek
kayýp gidecek raylar üzerinden.
Gümbürtüsü kalp atýþlarýma yamanacak.
Beraberinde geçmiþ ve gelecek zaman irkiltileriyle.
Bu ne ilk irkiliþim ne de son. Bunu biliyorum. O’da biliyor.
“Sancý çoðalýyor. Alta doðru iniyor.”
“Korkma. Her kolaylýk zorluðun içinde gizlidir. Her hüzün içinde biraz sevinç gizler.”
“Sýrasý mý felsefenin” diyor acý bir gülümsemeyle.
“Yaþadýðýmýz hayat bu”
Karyolaya doðru yekindi.
“Usulca býrak kendini.”
Sýrtüstü yatmasýna yardým ettim.
“Rahat ol. Uzan þöyle. Kendine güven.”
Dudaklarý sessizce kýpýrdadý.
“Haydi” dedi
“Beþ dakikada buradayým.”
Rüzgâr gibi çýktým. Allah’tan Ayþe Hanýmlar pek uzak deðil. Evleri istasyonun hemen arkasýnda.
Gökte yýldýzlar.
Bir yýldýz daha parlasýn istiyorum. Çok istiyorum.
Raylarýn üzerinde traversleri birer ikiþer atlayarak geçtim.
Kapýyý telaþla çaldým. Ayþe Haným soluk soluða buldu beni.
http://www.kriter.org - www.kriter.org
Powered by Mambo
Generated: 13 October, 2016, 09:36
“Ayþe Haným Ayþe Haným.”
“Tamam” dedi. Ýçeri girmesiyle çýkmasý bir oldu.
On dakika geçmeden evdeydik.
“Sen þöyle geç istersen” deyip bana odayý gösterdiler.
Ýçerdeydim. Bir baþýma. Hemen bir sigara. Bekliyorum. Bir tutuklu gibi. Ne olacak þimdi? Bu oda böylesine dar gelmemiþti bana
Hep böyle mi kalacaðým? Öbür tarafa geçemem mi? Her þey nasýl ansýzýn oldu. Ansýzýn ve upuzun. Yakýn ne kadar uzak, uza
kadar yakýnmýþ meðer. Ne oluyor-um, neler oluyor-um? Ýçimde bir daralma bir geniþleme, hem sevinç hem üzünç. Ýçimde karý
duygular. Bir sigara daha. Karmakarýþýðým. Daðýlýyor gibiyim, her bir parçam her yana daðýlmýþ da þimdi týkýr týkýr toplanýyo
Oturamadým. Baþýmý duvara dayadým. Ses. Bir ses duyulmuyor. Oysa þimdi ne çok muhtacým bir sese. Saat kaç? Topu topu
dakika mý geçti? Sen ne deðiþkenmiþsin ey zaman. Ýçinde yaþadýðýmýz, içimizde yaþattýðýmýz duruma göre meðer biz kýsalt
Zorluklar boyu uzun, kolaylýklar boyu kýsa. Kýsa uzun nefeslerle tükenen bu kaçýncý sigaram? Kaçýncý gidiþ geliþim kapý ile pe
arasýnda? Ses yok. Bir kapý aralansa. Kapým vurulsa. Bir gülüþ bir aðlayýþ. Gece bitse. Kalbim, kulaðým, gözüm alabildiðine du
Bazen önemsiz bir noktaya dakikalarca takýlýp kalýyorum. Anýlara takýlýp kalmak oluyor bu. Biraz da mahsustan yapýyorum
bunu. Peþlerine takýldýðým anýlarýn düzensiz depreniþleriyle sürüklenip gidiyorum. Yardýmýma ancak düþlerim yetiþiyor.
Þu kýrmýzý lâleler onun için. Haberi yok. Çok sevinecek. Bakalým beyaz gülün çocuðumuz için olduðunu bilecek mi? Bilir.
Gene bir tren düdüðü.
(Belki tarihi konuðum gidecek. Gidiþini bekliyorum çaresiz.)
Gece oldukça ilerledi.
Trenin arada gecenin tenha sessizliðini silkeleyen gürültüsü. Uzak caddelerden taþýtlarýn motor iniltilerinden baþka bir þey
duyulmuyor. O taþýtlarýn sabaha kadar kapýmýn önünden výzýr výzýr geçmelerini istiyordum þimdi. Ne olur ne olmaz. Bir bakars
acilen hastaneye gitmek gerekebilir. Þeytanýn kulaðýna kurþun.
Bir ses bekliyorum.
Az sonra sevinçler sel olup coþabilir içimde. Ve yine az sonra katransý bir hüzünle baþýmý duvarlara çarpabilirim.
Acýsýný sancýsýný hissedebiliyorum O’nun. Ýçim sýtmaya tutulmuþ gibi titriyor. Düþlerim, duygularým, dualarým titriyor.
aralayýp dinlesem, dikizlesem mi? Olmaz. Vazgeçiyorum hemen.
Kulaðýmý duvara iyice yapýþtýrdým.
Sesler duvarýn saðýrlýðýnda yitti.
Az sonra acý bir baðýrtý. Ah!. Ýçimde bir yerlerim koparýldý sandým. Kötü bir þey olmasa bari. Kötü düþünceler çoðalýyor içimde
an ne durumda, de durumdalar? Zavallý yavrucak. Bir de sen. Asýl sen. Þimdiden kaygýlarýn sarmaya baþladý beni. Meçhul ne
kadar uzak, ne kadar yakýn. Topu topu üç metre. Üç metre ötesi benim için bilinmezliklerle dolu.
Yine sessizlik.
Gaipten haber bekler gibi bekliyorum. Kapýdan, duvarýn içinden, arasýndan. Bir ses bir hece bile yeter. O kadarý bile yeter. Bir
çýðlýk bir aðlayýþ olsun. Haydi, haydi artýk. Boþuna. Saðýr duvar sýr vermiyor. Yumruk yaptýðým sað elimi sol avucumla sýktýð
Parmaklarýmý sýktým birbirine geçirdim. Çiçekleri aldým kokladým, hemen yerine koydum. Sigara yaktým. Bir iki nefesten sonra
tabaðýnda boðdum.
Kapýya yanaþtým.
Dikkatle kulak kabarttým.
Bir dakika. Karanlýðýn iki kat ötesinden O’nu duyar gibiyim.
O benden gitti. Gene bana gelecek, geliyor iþte.
Çok benzeþiriz. Bu böyledir. Öyle ki, O konuk Ben’im bir bakýma.
“Neler oluyor. Ne oluyorum?”
“O soruya belki hiçbir zaman yanýt bulamayacaksýn.”
“Her þey bitti. Her þey bitti.”
“Ne bitmesi, yeni baþlýyor.”
“Ölüyorum.”
“Doðuyorsun”
“Ne doðuþu, büyük deðiþimin, büyük dönüþümün kýyametini yaþýyorum.”
“Öyledir. Yaþadýðýn kýyamet doðuþundandýr.”
Tekmelerini az yoklamadýk ellerimizle. Duvarýn öbür yanýnda. Durup durup tekme üstüne tekme vuruyor yine. Güm güm. Kalbim
bu sesin ritmiyle atýyor þimdi. Sesler kesildi. Kalbim duracak oldu. Gömleðimin üst düðmesini çözdüm.
Terimi sildim. Dayanamadým. Heyecanla sordum.
“Neredesin?”
“Hiçbir þey bilmiyorum.”
“Ne görüyorsun?”
“Hiçbir þey. Her þey garipleþti. Gözlerim kamaþýyor.”
“Iþýktandýr. Karanlýðýn neresindesin?”
Sustu.
Ayþe Hanýmýn sesini duyar gibi oldum.
“Ýyi gidiyor. Aferin. Ikýn.”
Susku kimileyin çok çetin iner insanýn yüreðine. Zaman akýp gitse. Korkularým, ölüm düþüncelerim, ümitlerim, düþlerim gibi. Hay
Vur. Gene vur. Duvara duvara. Güm güm. Duymak istiyorum o gümbürtüyü. Kalbime kalbime vur. Ýstiyorum. Bunu ben istiyorum
Haberin yok. Sessizliðin bana acý veriyor. Hep seni düþledim. Seni bekledim. Özledim seni. Senden ayrý düþmek ne zor benim i
http://www.kriter.org - www.kriter.org
Powered by Mambo
Generated: 13 October, 2016, 09:36
ne zor bilemezsin.
Evine geleceksin. Sevinçler getireceksin haberin yok.
Baþýmý duvara dayadým.
Bitkinim.
Kulaðým sürekli sende.
Bir tren daha keskin bir ýslýk býraktý gecenin ýssýz boþluðuna.
Bu düdüðü tanýyorum. Yolcularý uyarýr: Hazýr olun kalkacaðýz.
Bir kýpýrdanma, bir koþturmadýr baþlamýþtýr garda.
Ýnenler olur, binenler olur. Hep böyledir.
Gelenler gider sonunda.
Uzayan raylar, yollar boyunca sürüp gider bu yolculuk. Deðiþmez. Ýstasyon istasyon. Mola mola. Kucaklaþýp sevinenler olur.
Hüzünler sonraki ayrýlýklara ertelenir. O ayrýlýk ne zaman? Bilinmez. Sanki hiç gelmeyecekmiþ gibi yaþanan. Esasen çok yakýn
El sallaþýp vedalaþanlar hangi kavuþmada sevinecekler? Bilinmez.
Saat gelmiþtir. Vakit tamam.
Tren gene düdüðünü öttürür. Simsiyah dumanlarýný býrakýr. Simsiyah. Hüzünce bir siyah. Zindansý. Ýyi bilirsin. Sen þimdi, þu a
tekmelerken iyi bilirsin. Nasýl anlatsam. Senin için henüz erken. Karþýtsýz. Nedir siyah? Senin dünyan. Ýþte o seninle büyüyen,
büyüten karanlýk. Boþluðun rengi. Belki gözlerinin bir de.
Sen yýrtarsýn o kara kefeni. Senin için de aralanýr aydýnlýðýn kapýsý. Çýplaklýðý giyinirsin. Kör edercesine bir ýþýk boþalýr göz
Aðlayacaksýn.
Aðlayýþýný bekliyorum.
Özgürlük sevincinden olmalý çýðlýðýn. Özgürlük korkundan ya da.
Zorunlusun.
Kaçýncý mevkide, hangi kompartýmanda bulunursan bulun. Binecek bir yer edineceksin kendine.
“Aaah!..” Selma’nýn sesi.
“Korkma” diyor hemþire haným, “iyi gidiyor. Sakin ol. Az kaldý.
“Yolculuk baþlayacak. Gideceksin dur durak bilmeksizin. Takur tukur.”
Düþe kalka. Evrile çevrile. Dönüþe dönüþe kendine.
“Duyuyor musun beni?”
“Zar zor.”
“Karanlýðýn neresindesin?”
“Bilmiyorum.”
“Dayan. Biliyorum çok zor bir badireden geçiyorsun. Ama az sonra her þey bitecek.”
“Ne zaman bitecek? Kendimi bildim bileli sýkýntý ve acý çekiyorum.”
“Yanýlýyorsun. Acý çekmeye yeni baþladýn. Þimdiki sýkýntýn geçmiþteki rahatlýðýný unutturdu. Acýlar çoðaldýkça zaman
çocuðum.”
“Hiçbir þey anlamýyorum.”
“Anlayamaman doðal. Zamanla her þeyi anlayacaksýn. Zaman sana anlatacak.”
“Zaman. O da ne?”
“Sana karanlýk olan süreç. Þimdilik düþünme bunu.”
“Niçin?”
“Ne çok meraklýsýn. Söyleyeyim sende boyut yok henüz. Dünyanda ufuk yok. Ýklimler, yer, gök, bahar, çiçek, geçmiþ, ge
Sonsuzluk. Hiç biri.”
“Artýk saçmalamaya baþladýn.”
“Az kaldý. Az kaldý. Birazdan her þeyi anlamaya baþlarsýn bir bir. Her gerçeðin acý bir yüzü vardýr bebek.”
Güm. Güm . Hah þöyle. Duvarýn bazý yerleri kabarmýþ badanalarý döküldü.
“Az kaldý. Az kaldý.” Ayþe Haným’ýn sesi.
“Çok iyi düz geliyor. Geliyor.”
“Korkma. Duvarýn yýkýlacaðýndan korkma. Varlýðýn o duvarýn yýkýlmasýna baðlý. Altýnda kalýp ezilmezsin korkma.&rdq
“Korkuyorum.” Dedi aðlamaklý sesiyle. Çaresiz.
“Korkma vur.” dedim heyecanla.
“Hiçbir þey isteðimle olmuyor artýk.”
“Zaten hiçbir þey isteðimizle olmuyor. Ýyi ki de olmuyor.” derken sesimi kýstým. Adeta sözümü ondan gizledim.
Kendimden bile.
“Baþým dönüyor kayýyorum.”
“Býrak kedini direnme.”
Birden bire kaydýraktan kayýyor çocuðum.
Baþ dönmesi dönme dolaptan oluyor. Ayþe Haným’ýn sesi ile dönme dolap duruyor. Jeton atýnca uçaðýn pervaneleri dön
Çok hoþlanýyor bundan. Zevkten, kendinden geçmiþ halde el sallýyor annesine.
“Baþý geliyor. Az daha gayret.”
Atlý karýncadan hiç inmek istemiyor. Oyuncak fil, hortumunu sallayýnca büyülenmiþ hayranlýðýnýn ürkek coþkusuyla duralayýp b
“Kendiliðinden oluyor her þey tutunamýyorum.” diyor.
“Direnmen faydasýz tüm çaban boþuna olur. Olmasý gereken oluyor” diyorum.
“Akýyorum.”
“Akýþa býrak kendini.”
Elimden kurtuluyor. Aðaçlý yolun parke döþeli kaldýrýmýndan hoplaya zýplaya koþuyor. Hafif bir rüzgâr esiyor.
http://www.kriter.org - www.kriter.org
Powered by Mambo
Generated: 13 October, 2016, 09:36
“Baþýmdan itibaren üþümeye baþladým.”
“Korkma kurtuluyorsun. Burada da bizim iflahýmýz kesildi.”
“Donuyorum. Eyvah kopuyorum.”
“Evet geliyorsun, kendine kopuyorsun. Yarý yaným sende biliyorsun.”
“Gidiyorum… gidiyor…git… g.”
Badanalar dökülüyor. Duvar yýkýlýyor.
“Tamaaaam. “dedi Ayþe Haným.
Bir çýðlýk boþaldý.
Öte dünyadan bir sesti sanki: Ingaaaaaaa. Inngaaaaa!
Bir presin altýna sýkýþtýrýlmýþ yayýn boþalmasý gibi gevþedim birden. Derin bir ohh çektim. Kalbimdeki düðümlenme çözüldü. K
tüy gibi hafiflemiþ olarak koltuðuma býraktým. Koltuða deðil de içimde havalanan boþluða gömüldüm sanki. Uçuyorum.
Az sonra Ayþe Haným kapýyý araladý.
“Müjde” dedi, “Nur topu gibi bir oðlun oldu”
Hemen Selma’yý sordum.
“Rahat bir doðum oldu” dedi.
Çiçekleri alýp yanýna gittim.
http://www.kriter.org - www.kriter.org
Powered by Mambo
Generated: 13 October, 2016, 09:36

Benzer belgeler

Eylül - Ekim 2009

Eylül - Ekim 2009 Ýleri Yaþlý Vatandaþlarýn Alým Gücü Arttýkça, Marka Sahipleri Ambalajýn Kullaným Kolaylýðýný Daha Çok Düþünmelidir.

Detaylı

Prof. Duygu AvcÄ - Polymer Research Center

Prof. Duygu AvcÄ - Polymer Research Center Polymers’, International Conference on Functional Acrylates, Ä°stanbul, 2004. 14. D. Avcı, A. Ziylan Albayrak, L. J. Mathias, “Synthesis and Polymerizations of New Metal Chelating Mono...

Detaylı

zhao chuan - Çin Eğitim Hizmetleri

zhao chuan - Çin Eğitim Hizmetleri Yaklaþýk 20 yýl önce “I am Ugly But Tender - ˆï/ˆ)Ô” adlý parçasý ile Çin’de bir anda meþhur oldu. Ýnsanlar anda þarkýnýn sözleri ile kendilerinden geçtiler ve Zhao Chuan’a ...

Detaylı