7 ergonomi isgbolumu.com isg bolumu

Transkript

7 ergonomi isgbolumu.com isg bolumu
HEDEFLER
İÇİNDEKİLER
FİZİKSEL İŞ YERİ
DÜZENLEME: GÜRÜLTÜ
• Genel Kavramlar
• Gürültü
• Titreşim
• Gürültü ve Titreşimin Sağlığa
Etkileri
• Gürültü ve Titreşimi Önleme
Metotları
ERGONOMİ
Dr. H. Ali AYGÖR
• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
• Gürültü ve titreşim kavramlarını
tanımlayabilecek,
• Gürültü ve titreşimin sağlığa
olumsuz etkilerini açıklayabilecek,
• Gürültü ve titreşimin önlenmesi
ile ilgili metotlar hakkında bilgi
sahibi olabileceksiniz.
ÜNİTE
7
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
GİRİŞ
Günümüzde teknolojik sistemlerin değişme hızı o kadar artmış durumdadır
ki, normal bir insan artık onu takip edemez hâle gelmiştir. Bu durum insandan
beklenenler hususunda bir değişiklik getirmişti. İş, üretimden ağırlıklı olarak
kontrol ve yönetime, yani işlerin nasıl yapılması gerektiğini düşünüp planlamaya
doğru kaymıştır.
Bu yolla insan, normal işlemden birçok adımı atmıştır. İnsanların
makinelerin kontrolünü üslendiği bu tip yeni durumlar ise, başka problemleri
doğurmuştur. Dahası, iş çevresi daha da talepli hâle geldikçe, insanların ısı, ışık,
basınç, ses, titreşim, gürültü, hız açısından neye dayanabileceği önemli duruma
gelmiştir.
Gürültü, rahatsızlık
veren sestir.
İş yerindeki çevresel koşullar içinde gürültü, iş görenin iş yükünü etkileyen
en önemli faktörlerden biridir. Kulağımıza gelen ses, müzik, konuşma, uyarı sinyali
veya karmaşık bir gürültü olabilir. Dünyamızdaki teknolojik gelişme, yaşamımızın
pek çok alanında, özellikle de iş yerlerinde üretim hatta yönetim birimlerinde
gürültünün artmasını beraberinde getirmiştir. Dünyada her gün milyonlarca insan,
iş yerlerinde gürültüye ve bunun doğurabileceği risklere maruz kalmaktadır. Bu
neden, gürültünün ölçümü, gürültünün insana etkileri, gürültüden insanı koruma
yöntemleri Ergonomi ile ilgilenenlerin bilmesi gereken önemli konulardır.
İş yerlerinde ergonomiden sorumlu mühendisin yani ergonomistin görevi, iş
yaşamında olumsuz sonuçlar doğuracak gürültünün ortaya çıkmasını baştan
önlemeye çalışmaktır.
Bu konuda, gerekli mühendislik çalışmalarını yapabilmek için, ses-gürültü,
duyma olayı vb. konular hakkında bazı temel bilgilerin bilinmesi gerekir.
Gürültü, rahatsızlık veren ya da huzuru bozan ve ses dalgaları hâlinde
yayılan bir enerji şeklidir. Gürültü, insanların işitme sağlığını ve algılamasını
olumsuz yönde etkileyen, fizyolojik ve psikolojik dengelerini bozabilen, çalışma
performansını azaltan, çevrenin hoşluğunu ve sakinliğini yok etmek suretiyle
niteliğini değiştiren önemli bir çevre kirliliğidir.
GÜRÜLTÜ
Maddenin titreşimi (vibrasyonu) ve bu titreşimin hava ve su gibi bir ortam
içinde iletilerek kulağa gelmesi ses olarak tanımlanır.
Ses, elastik bir ortam olan havada, mekanik titreşimlerden oluşan ve
havanın statik basıncına ek olarak gelen basınç değişiklikleridir.
Kulak, akustik enformasyon açısından sinyali alan, çeviren ve beyine ileten
bir ara elamandır. Ses algılanırken iki büyüklük önemlidir. Ses dalgalarının genişliği
ve frekansıdır. Ses dalgalarının frekansı sesi ince veya kalın duymamızı sağlar.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
2
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
Kulak, anatomik ve fonksiyonel olarak üç kısma ayrılır. Bunlar; dış, orta ve iç
kulaktır. Bu üç kısım da, farklı bölümlerden oluşur. Bu kısımlar Şekil 7.1’de
görüldüğü gibidir.
Şekil 7.1. Kulağın anatomik yapısı
Kulak zarından gelen
sesin yoğunluğu, oval
pencereye kadar 22 kat
artar.
Dışarıdan gelen ses dalgaları, dış kulak tarafından toplanır ve kulak
kanalından geçerek kulak zarına ulaşır. Gelen ses dalgaları, dalgaların yoğunluğuna
ve frekansına bağlı olarak kulak zarını titreştirir. Kulak kepçesinin ve yolunun
rezonans (titreşim) etkisi, sesin kulak zarına gelinceye kadar ses şiddeti düzeyini
10-15 dB kadar artırır.
Kulak zarı aracılığı ile gelen ses, orta kulakta üç kemik vasıtasıyla (çekiç, örs,
üzengi) oval pencereye gönderilir. Kulak kemikleri, kulak zarından gelen sesin
yoğunluğunu, oval pencereye vardığında 22 kat artırmış olur. Hem dış, hem de iç
kulak hava ile doludur. Östaki borusu, yutak ile bağlanarak, orta kulaktaki hava
basıncının dış basınca eşit olmasını sağlar. Bununla birlikte, iç kulak su gibi bir
akışkanla (endolymph) doludur ve basınç ayarlamasına gereksinim duymaz.
Hava moleküllerinin daha şiddetli biçimde harekete zorlanıp, basıncın daha
fazla arttığını, sesin daha şiddetli geldiğini tespit ederiz.
Ses, havanın titreşimine bağlı olan bir olay olmakla beraber, sesin iki özelliği
önem taşır. Bunlar sesin frekansı ve sesin şiddetidir.
Ses Frekansı, ses dalgalarının saniyedeki titreşim sayısıdır ve Hertz (Hz) ölçü
birimi ile ifade edilir (rezonans, tınlaşım). İnsan kulağı 20 ile 20000 Hz arasındaki
seslere karşı duyarlıdır. Bu frekansın altındaki “infrasonik” ve üstündeki
“ultrasonik” sesleri insan duyamaz. İnsanların bu yapısı kişiden kişiye değişiklik
gösterir.
Şekil 7.2. Ses frekanslarının dalga boyları
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
3
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
Şişman bir insan ile zayıf bir insan arasında ses frekans farkı vardır. Bu fark
erkek ile kadınlar arasında da bulunur. Erkeklerin konuşmaları ses frekans değeri:
100-8500 Hz arasında değişirken, bayanların konuşma ses frekans değeri: 15010000 Hz arasında değişir.
Bas sesin frekansı düşük, tiz seslerin ise frekansı yüksektir. Erkekler daha
bas seslere inebilir, kadınlar ise daha tiz seslere çıkabilirler.
Bas sesin frekansı, tiz
sese göre yüksektir.
Sesler, harmonik ses basıncı değişimlerinin oluşturduğu sesler yani, arı
sesler (saf ton), iki ya da daha çok arı sesin birleşmesinden oluşan sonucunda
harmonik olmayan (periyodik) sesler ve ne harmonik ne de periyodik olmayan
zamanla değişimi gelişigüzel olan karmaşık (kompleks) sesler olmak üzere üç
grupta ele alınabilir. Harmonik sesler, tek frekanstan oluşmuş seslerdir ve bunlar
çoğunlukla yapaydır. Genellikle, ses kaynaklarının çıkardığı sesler tek frekanslı
değildir.
Şekil 7.3’te üç tip fonksiyonun (harmonik, harmonik olmayan periyodik ve
karmaşık) ses basınç değişimlerinin ve frekans dağılımı eğrilerinin nasıl olacağı
görülmektedir.
Şekil 7.3. Harmonik, periyodik ve karmaşık seslerin oluşturacağı ses basıncı değişimleri ve
bu fonksiyonların frekans dağılımları
“Tetik Bölgesi” olarak bilinen insan kulağının en hassas olduğu bölge 1000
ve 5000 Hz arasındaki frekans değerleridir. İnsan bu frekans bölgesinde oluşan
sesleri, karşısında konuşan insanı görmeden de algılayabilir. Örneğin, telefon
frekans bant genişliği 300-3400 Hz arasındadır. Bu değer, insan kulağının hassas
işitme sınırları içinde olduğu için, konuşan kişinin yüzünü görmese dahi, her şahsın
kendine özgü ses frekans değeri olması nedeniyle işitilen sesin kime ait olduğu
rahatlıkla algılanabilir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
4
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
Ses şiddeti (yeğinliği), sesi oluşturan titreşimlerin atmosferdeki basıncıdır
(birim yüzeye düşen ses gücü, basıncı, yeğinliği) ve “Desibel” (dB) ölçü birimi ile
ifade edilir ve “Odyometre” veya “Desibelmetre” ile ölçülür. 0,0002 mikrobar
(dyn/cm2) basınç yapan ses, “duyma eşiği” (duyma sınırı) olarak nitelendirilir ve 0
dB olarak kabul edilir.
İnsan kulağının duyabileceği (hissedebileceği) maksimum ses şiddeti 130 dB
(2000 dyn/cm2) dir ki bu basınçtaki ses, kulakta ağrı yapar ve “ağrı duyma eşiği”
olarak kabul edilir.
Bazı iş türleri için kabul edilebilir ortama gürültü değerleri tespit edilmiştir.
Bu değerler, zihinsel çalışma için 50 dB, normal büro çalışması için 60 dB,
daktilografi odası için 70 dB, fabrika ortamı için 80 dB ve maksimum sınır 90
dB’dir. Şekil 7.4’te çeşitli gürültü kaynaklarının şiddetleri yaklaşık değerlerle
verilmiştir.
İnsan kulağı 130’dB in
üzerini duyamaz.
Şekil 7.4. Gürültünün insan üzerindeki etkisi
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
5
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
Tablo 7.1. Çeşitli gürültü kaynaklarının gürültü şiddeti (dB)
Gürültü Kaynağı
Gürültü Şiddeti
Sokak
40-85
Spor otomobiller, motosikletler
80-95
Torna atölyeleri
85-95
Kompresörlü makineler
95-105
Presler
100-115
Set motoru
150-160
Top patlaması
170-180
Tablo 7.2. Çeşitli ses şiddeti örnekleri
Ses Şiddeti ve Örnekleri
0 dB: Duyma eşiği
Gürültü kaynaklarının
bileşik etkileri
bulunur.
70 dB: Bağırarak konuşma
10 dB: Yaprak hışırtısı
80 dB: Kapı çarpması
20 dB: Sayfa hışırtısı, fısıltı
90 dB: Daktilo odasının gürültüsü
30 dB: 1 m’den saat tıkırtısı
100 dB: Yakından torna sesi
40 dB: Alçak sesle konuşma
110 dB: Havalı perçin tabanca sesi
50 dB: Normal sesle konuşma
120 dB: Pnömatik tabanca sesi
60 dB: Radyo sesi
130 dB: 25 m’den jet motoru sesi
Gürültü kaynaklarının bileşik etkileri de bulunmaktadır. Örneğin, her biri
kendi başına 90 dB gürültü çıkaran iki tezgah, aynı yerde beraber çalıştığında
ortamın gürültüsü 93 dB’e çıkacaktır.
Eğer bir ses kaynağı 1 metre uzaklıkta 90 dB şiddetinde ses çıkarıyorsa, ses
düzeyi 2 metre uzakta 84 dB, 4 metre uzakta ise 78 dB olmaktadır.
Şekil 7.5. Sesin yayılması
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
6
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
İki gürültü kaynağının olması durumunda (yaklaşık değerlerdir);





Aynı ise, +3 dB eklenir,
Fark 2 ise, gürültülü olana +2 dB eklenir,
Fark 4 ise, gürültülü olana +1,5 dB eklenir,
Fark 5 ise, gürültülü olana +1 dB eklenir,
Fark 10 yada daha fazla ise, gürültülü olan AYNI kalır.
Gürültü Yönetmeliği’ne (23.12.2003 tarihli) göre,
 En yüksek ses basıncı (Ppeak): "C"-frekans ağırlıklı anlık gürültü basıncının
maksimum değerini,
 Günlük gürültü maruziyet düzeyi (LEX, 8 saat) (dB(A) re.20 µPa) : TSE 2607
ISO 1999: 1990 standardında tanımlandığı gibi, sekiz saatlik iş günü için,
anlık darbeli gürültünün de dahil olduğu bütün gürültü maruziyet
düzeylerinin zaman ağırlıklı ortalamasını,
 Haftalık gürültü maruziyet düzeyi (LEX, 8 saat) : TSE 2607 ISO 1999: 1990
standardında tanımlandığı gibi, günlük gürültü maruziyet düzeylerinin
sekiz saatlik beş iş gününden oluşan bir hafta için zaman ağırlıklı
ortalamasını ifade eder.
Maruziyet Sınır Değerleri ve Maruziyet Etkin Değerleri de şu şekilde verilmiştir:
LEX, gürültünün
dozudur.
 Maruziyet sınır değerleri: LEX, 8h = 87 dB (A) ve Ppeak = 200 µ Pai
 En yüksek maruziyet etkin değerleri: LEX, 8h = 85 dB (A) ve Ppeak = 140 µ
Paii
 En düşük maruziyet etkin değerleri: LEX, 8h = 80 dB (A) ve Ppeak = 112 µ
Paiii
Burada, LEQ değeri, eşdeğer ses düzeyini, LEX ise gürültünün dozunu ifade
eder.
Şekil 7.6. Zamanla değişen ses düzeyinin eşdeğer sürekli ses düzeyi (LEQ) ile gösterilmesi
İşçiyi etkileyen maruziyetin belirlenmesinde, işçinin kullandığı kişisel kulak
koruyucularının koruyucu etkisi de dikkate alınarak maruziyet sınır değer
uygulanacaktır.
Maruziyet etkin değerlerinde kulak koruyucularının etkisi dikkate
alınmayacaktır.
Günlük gürültü maruziyetinin günden güne belirgin şekilde farklılık
gösterdiğinin kesin olarak tespit edildiği işlerde ve aşağıdaki şartlara uyulmak
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
7
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
kaydı ile maruziyet sınır değerleri ve maruziyet etkin değerlerinin uygulanmasında
günlük maruziyet değerleri yerine haftalık maruziyet değerleri kullanılabilir:
 Yeterli ölçümle tespit edilen haftalık gürültü maruziyet düzeyi 87 dB (A)
maruziyet sınır değerini aşmayacaktır.
 Bu işlerdeki riskleri en aza indirmek için yeterli önlemler alınmış olacaktır.
TİTREŞİM
Titreşim, salınımlı
hareketlerin
sonucudur.
Titreşim her yerde mevcut olan ve mühendislik tasarımlarının yapısını
etkileyen bir olgudur. Titreşim karakteristikleri mühendislik tasarımları için
belirleyici faktör olabilir. Titreşim bazen zararlı olabilir ve kaçınılmalıdır. Titreşimin
nasıl analiz edileceği, ölçüleceği ve kontrol edileceği mühendislik için önemli bir
bilgidir.
İnsan, hava basıncındaki bir titreşim olan sesi ancak kulağı ile
algılayabilirken, mekanik titreşimi algılayabilmek için özel bir duyu organına
gereksinim duymaz. Kaslarda ve deride mevcut çok sayıdaki çeki ve basıya duyarlı
organ sayesinde titreşim algılanır ve beyin tarafından değerlendirilir.
Şekil 7.7. Periyodik (içten yanmalı motor) ve stohastik (arazi aracı) titreşimler
Titreşim teorisi cisimlerin ve ilgili kuvvetlerin salınımlı hareketleri ile ilgilenir.
Şekil 7.8(a)’de görülen salınımlı hareket harmonik hareket olarak adlandırılır. Şekil
7.8(b)’de ise gelişigüzel veya uzun zamanlı periyodik olmayan hareket eğrileri
görülmektedir.
Şekil 7.8(a,b). Basit harmonik ve gelişigüzel (random) hareket.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
8
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
Titreşim ölçümlerinde, titreşim düzgün ise; ivmenin etkin değeri (rms)
m/sn2 cinsinden oktav bantları ile ölçülür.
Titreşimin birimi
Hertz’dir.
Titreşim, insan vücudunun titreşimle temasta olduğu noktalardan ölçülür.
Lokal titreşimde ölçüm, elle tutulan veya aletin çalışan kısmı üzerinden, tüm vücut
titreşiminde, oturulan veya ayakta durulan noktalardan ölçülür. Titreşim, vücuda
yayıldığı nokta veya bölgeye en yakın yerden ölçülür. Eğer iletim esnasında bir
engel veya diğer faktörler etkili ise bunlar ölçüm esnasında göz önünde
bulundurulur.
Ölçüm cihazı üreten ve tedarik eden firmalar, alıcıya bunlarla ilgili her türlü
bilgiyi (kullanım, kalibrasyon, bakım, hassasiyet, yardımcı parçalar) sağlamak
zorundadır. Ölçen ve analiz eden cihazlar her ölçümden önce uygun şekilde kalibre
edilmelidir. Ayrıca, bu cihazlar belli aralıklarla test edilmeli ve kalifiye elemanlarca
kalibre edilip saklanmalıdır.
Mekanik titreşimin etkisini anlayabilmek için beş fiziksel büyüklüğün
anlaşılması gerekir. Bunlar:





Titreşimin bedene etki noktası
Frekansı
İvmesi
Etki süresi
Etkilenen sistemin özgül frekansı ve rezonans
Birim zamandaki titreşim sayısına titreşimin frekansı denir. Birimi Hertz’dir
(Hz). Titreşimin tıbbi ve biyolojik etkisi büyük ölçüde şiddetine ve maruz kalınan
süresine bağlıdır. İnsan vücuduna belirgin etkisi olan titreşimin frekansı ise 1 Hz ile
100 Hz arasındadır.
Fizyolojik açıdan önemli frekans bölgelerinde, titreşim zorlanmalarının
şiddeti ivme ile ifade edilir. Titreşim algılama değeri olarak kullanılan K değerinin
esasını da titreşimin ivmesi oluşturmaktadır.
Titreşim Yönetmeliği’ne (23.12.2003 tarihli) göre,
El – kol titreşimi: İnsanda el–kol sistemine aktarıldığında, işçilerin sağlık ve
güvenliği için risk oluşturan ve özellikle de damar, kemik, eklem, sinir ve kas
bozukluklarına yol açan mekanik titreşimi,
Bütün vücut titreşimi: Vücudun tümüne aktarıldığında, işçilerin sağlık ve
güvenliği için risk oluşturan, özellikle de bel bölgesinde rahatsızlık ve omurgada
travmaya yol açan mekanik titreşimi,
Maruziyet sınır değerleri ve maruziyet etkin değerleri:
El – kol titreşimi için;
 Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet sınır değeri 5 m/s2
 Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet etkin değeri 2,5 m/s2
İşçinin el–kol titreşimine maruziyeti, bu Yönetmelik Ek’inin A Bölümünün 1.
maddesi hükümlerine göre değerlendirecek veya ölçülecektir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
9
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
Bütün vücut titreşimi için;
 Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet sınır değeri 1,15 m/s2
 Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet etkin değeri 0,5 m/s2
olacaktır.
İşçinin bütün vücut titreşimine maruziyeti bu Titreşim Yönetmeliği’ne göre
değerlendirilecek veya ölçülecektir.
Mekanik titreşime maruziyet düzeyi; kullanılan ekipmanla yapılan
çalışmalardan elde edilen gözlemler ile ekipmanın üreticisinden elde edilecek bilgi
de dâhil olmak üzere, ekipmanda veya ekipmanın kullanıldığı özel koşullarda
oluşacak titreşimin büyüklüğü hakkındaki bilgiler dikkate alınarak
değerlendirilecektir.
Bu değerlendirmeler özel aygıt ve uygun yöntem kullanılarak yapılacak
ölçüm yerine geçmez.
Titreşime maruziyet ile
ilgili mevzuat hükümleri
bulunmaktadır.
Titreşim Yönetmeliği’ne göre işveren, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’ne
göre yapılacak risk değerlendirmesinde özellikle aşağıdaki hususları dikkate
alacaktır:
 Aralıklı titreşim veya tekrarlanan şoklara maruziyet de dahil maruziyetin
türü, düzeyi ve süresi
 Bu yönetmeliğin 5. maddesinde belirtilen maruziyet sınır değerleri ve
maruziyet etkin değerleri
 Riske duyarlı işçilerin sağlık ve güvenliğine olan etkiler
 Mekanik titreşim ile işyeri veya başka bir iş ekipmanı arasındaki
etkileşimden kaynaklanan ve işçinin güvenliğine tesir eden dolaylı etkileri
 İş ekipmanı üreticilerinin mevzuat gereği verdiği bilgileri
 Mevcut ekipman yerine kullanılabilecek, mekanik titreşime maruziyet
düzeyini azaltacak şekilde tasarlanmış iş ekipmanının bulunup
bulunmadığı
 Bütün vücut titreşimi maruziyetinin işverenin sorumluluğundaki normal
çalışma saatleri dışında da devam etmesi durumunda maruziyetin boyutu
 Düşük sıcaklık ve bunun gibi özel çalışma koşulları
 Sağlık gözetiminden elde edilen bilgileri, mümkünse yayınlanmış bilgileri
İşveren, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği uyarınca risk değerlendirmesi
yapılmasını sağlayacak ve bu Titreşim Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri uyarınca
alınması gerekli önlemleri belirleyecektir.
Yapılan risk değerlendirmesiyle ilgili uygun kayıt tutulacaktır. Çalışma
koşullarında önemli değişiklik olduğunda veya sağlık gözetimi sonuçlarının
gerektirdiği durumlarda risk değerlendirmesi yeniden yapılacaktır.
Maruziyet etkin değerlerinin aşıldığının tespit edilmesi hâlinde, işveren,
mekanik titreşime ve yol açtığı risklere maruziyeti en aza indirmek için özellikle
aşağıdaki hususları dikkate alarak teknik ve organizasyon önlemleri ile ilgili
program yapacak ve uygulayacaktır;
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
10
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü






Çalışanlar, maruziyet
sınır değerini aşan
titreşimli yerlerde
çalıştırılamaz.



Mekanik titreşime maruziyeti azaltan başka çalışma yöntemleri
Yapılacak iş dikkate alınarak mümkün olan en az titreşim oluşturacak
uygun ergonomik tasarım ve uygun iş ekipmanı seçimi
Titreşimin zarar verme riskini azaltmak için, bütün vücut titreşimini etkili
bir biçimde azaltan oturma yerleri ve el–kol sistemine aktarılan titreşimi
azaltan el tutma yerleri ve benzeri yardımcı donanım sağlanması
İş yeri, iş yeri sistemleri ve iş ekipmanları için uygun bakım programları,
İş yerlerinin ve çalışma yerlerinin tasarımı ve düzeni
İşçilere, mekanik titreşime maruz kalmayı en aza indirecek şekilde iş
ekipmanını doğru ve güvenli bir biçimde kullanmaları için uygun bilgi,
eğitim ve talimat verilmesi
Maruziyet süresi ve şiddetinin sınırlanması
Yeterli dinlenme sürelerini kapsayan uygun çalışma programı
Maruz kalan işçiyi soğuktan ve nemden koruyacak giysi sağlanması
İşçiler, hiçbir durumda maruziyet sınır değerlerini aşan titreşime maruz
kalmayacaklardır. Bu Yönetmelik gereği alınan önlemlere rağmen maruziyet sınır
değeri aşılmış ise, işveren, maruziyeti sınır değerin altına indirecek önlemleri
derhâl alacaktır. Maruziyet sınır değerinin aşılmasının nedenleri belirlenecek ve
sınır değerin yeniden aşılmasını önlemek için gerekli koruma ve önleme tedbirleri
alınacaktır.
GÜRÜLTÜNÜN SAĞLIĞA ETKİSİ
Gürültü sesin arzu edilmeyen seviyesidir ki şiddetli, sürekli, işitme
organlarını tahriş edici durumlarda insanı rahatsız eder ve sağlığına zarar verir.
Ses etkilenim düzeyi, belli bir zaman aralığında ölçülen ses ile aynı toplam
enerjideki sabit seviyedeki sesin ses düzeyidir. Gürültünün kişisel maruziyet
değerini ölçmek için dozimetre kullanılır.
Gürültünün şiddeti arttıkça etkisi de artar. Ses karmaşasının gürültü olarak
algılanması, sadece sesin yoğunluğuna değil, ses karmaşasındaki enformasyon
içeriğine ve algılayan kişinin ses olayına karşı takındığı tavra bağlıdır.
İnsan için müsaade edilebilir ses seviyesi azami 80-85 dB oranıdır. Zira, 85
dB üzerindeki ses şiddeti çalışanların işitme seviyesini olumsuz etkilemeye
başlayacaktır.
Yapılan araştırmalar (100-10.000 Hz ve) sürekli olarak 85 dB'den sonraki
sesin (gürültünün) insan sağlığında önemli tahribatlara (işitme kaybı vb) neden
olduğunu göstermiştir. Gürültüye uzun süre maruz kalınması durumlarında kulakta
geri dönüsü mümkün olmayan değişiklikler oluşur. Buna kalıcı eşik kayması denir
(Permanent Threshold Shift, PTS).
Geçici sağırlık hâli fark edilmezse, zamanla kalıcı sağırlığa dönüşür. Çok
kuvvetli gürültülere, örneğin ağrı eşiğini asan (130 dB) bir gürültüye çok kısa süre
bile maruz kalınsa, bazı duyarlı kulaklarda sürekli sağırlık oluşabilmektedir. Sürekli
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
11
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
sağırlıkta duyma hücrelerinde organik bozukluklar oluştuğundan, bu tür
sağırlıkların iyileşme sansı yoktur. Şekil 7.9, uzun süreli gürültü maruziyetine bağlı
olarak iç kulak içerisindeki tüy hücrelerde meydana gelen bozulmayı
(dejenerasyonu) açıkça göstermektedir.
Gürültüye bağlı
sürekli işitme
kayıpları
oluşabilmektedir.
Kulak patlatıcı gürültü, yüksek darbeli gürültü ve çok yüksek düzeydeki sabit
gürültü hariç işitme organındaki kalıcı bozukluğun oluşması zaman alır ve aylarca,
yıllarca veya on yıllarca gürültüye maruz kalındıktan sonra ilerler.
Gürültünün işitme üzerindeki etkilerinde çoğunlukla inanılan tehlikeli bir
kanı, kişinin gürültüye alışabileceği veya bağışıklık kazanabileceğidir. Bu düşünce
tamamen yanlıştır. Gürültüye alışılmış gibi görünmesi, kişinin duyma kabiliyetinin
bir kısmının zarar görmeye başladığının kanıtıdır. Diğer bir tehlikeli kanı ise,
gürültü düzeylerinin kulaklarda bir çınlama oluşturmadıkları sürece tehlikesiz
kabul edilmesidir. Yüksek gürültünün bu tip çınlamalar yapacağı doğrudur. Ancak,
çınlama olmadığında gürültünün zararlı düzeyinin altında olduğu düşüncesi doğru
değildir.
Gürültüye bağlı işitme kaybının, gürültüde kalma süresiyle ilişkisi: Geçici
zararlar gibi kalıcı zararlar da yaklaşık olarak 4 kHz dolaylarında duyarlılık
azalmasıyla baslar ve gürültüden etkilenme süresi uzadıkça, değişim artarak alçak
frekansları da kapsamaya baslar. Gürültüye bağlı işitme kayıplarının, gürültüde
kalma süresi ile değişimi Scotland Dundee’deki 100 dB gürültüye maruz kalan jüt
dokumacıları üzerinde yapılan araştırmalardan elde edilen Şekil 7.9’daki grafikte
açık bir biçimde görülmektedir. Şekil 7.9’da görülen durum, esik değişikliğinin
1000 Hz ile 5000 Hz arasında, yani konuşmanın anlaşılabilirliğinde en önemli rolü
olan frekanslarda, maksimum durumda olduğunu ortaya koymaktadır.
Şekil 7.9. Gürültüye bağlı işitme kaybının gürültüde kalma yılıyla ilişkisi
Havalı çekiçler
120 dB gürültü
çıkarabilmekteler.
İş yerinin devamlı ve yüksek düzeyde gürültülü olmasının, iş verimi üzerinde
olumsuz etkileri olduğu kabul edilmekle beraber, monoton ve çok sessiz bir iş
ortamının uyuşukluk ve uyku hali oluşturduğu da dikkate alınırsa, sağlık açısından
bir sakıncası olmayacak düzeyde bir gürültünün bir tür uyanıklık etkeni olduğu da
düşünülmüştür. Nitekim gürültülü bir ortamda çalışan işçilerin, reaksiyon
zamanlarının daha kısa olduğu saptanmıştır. Ancak, gürültülü ortamda çalışma,
insanların titizliğini ve incelikli iş görme alışkanlıklarını olumsuz bir şekilde
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
12
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
etkilemekte ve iş kazaları olasılığını da arttırmaktadır. Zira gürültü gerekli iletişimin
de önüne geçebilmektedir.
Mevzuata göre
gürültü 80 dB’yi
geçmemelidir.
Çalışma ortamlarında havalı çekiçler (120 dB), perçin işleri (110 dB), testere
ve planya makineleri (115 dB), kırma değirmenleri, titreşimli elekler, taş kesme,
gaz türbinleri, kompresörler (100 dB), aspiratörler, motor test atölyeleri, dizel
motor makine daireleri gibi sanayi çalışanlarını yakından etkileyen gürültünün
yaptığı zararlar, gürültü ile karşılaşma zamanı ve gürültünün şiddetine göre değişir.
Önce geçici sağırlık sonra kalıcı sağırlık ve sonunda baş ağrıları, uyku bozuklukları,
yorgunluk, dalgınlık gibi sinir ve ruh hâlinin bozulması olur.
İnsanların gürültüden etkilenme düzeyleri farklıdır. Bir iş yerinde, dışarıdan
gelenlerce rahatsız edici bulunan gürültü, aynı yerde devamlı çalışan insanlarca
aynı oranda rahatsız edici bulunamayabilir. Ancak, iş yerindeki gürültü yüksek
sesle konuşmaların işitilmediği bir düzeye erişmişse, koruyucu önlemleri
gerektirecek bir gürültü düzeyinden söz edilebilir. Bu konuda öncelikle ortamın
gürültüsü belli tekniklerle ölçülerek değerlendirilir.
İş yerlerinde gürültünün ölçülmesinde, insan kulağının en düşük işitme
referans değeri olarak 15 Mikro Pascal esas alınır.
Gürültünün istenmeyen etkileri şu şekilde özetlenebilir:
 İşitme kaybı: 90 dB’in üzerinde gürültünün olduğu bir ortamda uzun süre
bulunanlarda işitme kayıplarının olma riski oldukça yüksektir. Gürültüye
bağlı akut işitme kayıpları 120 dB’den sonra (A) başlar. Böyle bir işitme
kaybı, genellikle gürültüye maruz kalan şahıs tarafından kolay fark
edilmez. Bunun temel nedeni, işitme kayıplarının çok uzun sürelerde
oluşmasıdır. İnsanların işitme kayıplarını kolay fark edememesinin bir
diğer nedeni de, bu kayıpların her frekans düzeyinde aynı olmamasıdır.
İşitme kayıpları geçici veya kalıcı (sağırlık) olabilir. Sürekli işitme kaybı,
etkisi altında kalınan gürültünün düzeyi, frekansı ve etki süresine bağlı
olarak kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.
 Yorgunluk: Gürültü şiddetinin 50-60 dB olması hâlinde yorgunluk başlar ve
gürültü şiddeti arttıkça yorgunluk da fazlalaşır.
 Psikolojik sağlık problemleri (stres): Gürültü aynı zamanda bir stres
kaynağıdır. Gürültünün şiddetine, frekansına, süresine ve devamlı olup
olmadığına göre psikomotor yetenekler etkilenir. Dolayısıyla, fiziksel ve
zihinsel olarak iş görme yeteneği ve dikkati azalır, reaksiyon zamanı uzar
ve yapılan işlerde hatalar çoğalır. Sinirlilik, uykusuzluk ve karakter
değişiklikleri gibi durumlar ortaya çıkar.
 Fiziksel sağlık problemleri: Gürültü düzeyinin daha da arttığı durumlarda,
dolaşım, solunum, sindirim ve sinir sistemleri tahribata uğrayarak, kan
damarlarının daralması, kanın bileşiminde değişiklikler, göz bebeklerinin
büyümesi gibi önemli sağlık sorunları oluşturur.
 Çalışma veriminin düşmesi: Gürültünün çalışma performansı üzerinde
önemli etkisi vardır. Yapılan araştırmalar sonucu, gürültünün azalması ile
hesap işlerinde çalışanların yaptığı hatalarda % 52 azalma olduğu
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
13
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
görülmüştür. Ayrıca, gürültülü yerlerde çalışanların ilk 4 saatten sonra
verimlerinde % 33 azalma olduğu saptanmıştır.
Mevzuata göre, ağır ve tehlikeli işlerin yapılmadığı yerlerde, gürültü derecesi
80 dB’i geçmemelidir. Daha çok gürültülü çalışmayı gerektiren işlerin yapıldığı
yerlerde, gürültü derecesi en çok 95 dB olabilir. Ancak, bu tip durumda işçilere
başlık, kulaklık veya kulak tıkaçları gibi uygun koruyucu araç ve gereçler
kullandırılmalıdır.
İşitme duyusunun yanı sıra, insanların gürültüden fizyolojik ve psikolojik
olarak da etkilendiğini, bu etkilerin sonucunda da tüm vücut dengelerinin
bozulduğu yukarıda belirtilmişti. Beden ve ruh sağlığı bozuk bir kişinin isinden
verim beklenemeyeceği bir gerçektir.
Gürültüye
maruziyetin
verimlilikte negatif
etkileri bulunur.
Genelde, devamlı ve yüksek düzeydeki gürültülü is ortamları, is verimini
olumsuz yönde etkiler. Bu etkilenmeler genelde yanıltıcı, hata yaptırıcı ve
usandırıcı etkilerdir. Zihinsel performans gerektiren islerde gürültü, algılamayı
güçleştirerek algılama süresinin artmasına, dikkat gerektiren islerde ise dikkatin
dağılmasına dolayısıyla işin iyi ve zamanında yapılamamasına sebep olur. Özellikle,
aşağıdaki iş türlerinde, verimli bir çalışmanın olabilmesi için gürültü 65 dB’in
üzerine çıkmamalıdır:
 Devamlı dikkat isteyen duyarlı el işlerinde
 Göstergelerdeki işaretlerin az belirli ve sinyallerin sık verildiği gözetleme
işlerinde
 Çabukluk gereken işlerde
 Düşüncenin ve dikkatin bir noktada toplanması gereken ussal islerde
Birçok insanın çalışması sözlü iletişim ve konsantrasyona bağlıdır. Chapanis
tarafından yapılan deneysel testler, ortak (iş birliği hâlinde) yapılan işlerde,
performans süresinin konuşmaya izin verilen islerde, izin verilmeyene göre on kat
fazla olduğunu ortaya çıkarılmıştır.
Gürültü, iş yerlerindeki iletişimin kopmasına neden olabildiği gibi, işitme
yeteneği azalan çalışanlar göstergelerdeki sinyalleri iyi algılayamayabilir, sesli
yapılan uyarıları duymada problemler yaşar veya konsantrasyon bozukluğu
nedeniyle ise dikkatini veremez, renk ve şekillerin fark edilişi güçleşir bu
sebeplerle de, is kazaları artar, bu da işletme genelinde hem huzursuzluk yaratır
hem de neden olduğu ekonomik zararlarla işletme genelinde verimi düşürmüş
olur.
Gürültü insanları moral olarak da olumsuz etkileyerek, çalışma bıkkınlığı, ise
karsı isteksizlik, devamsızlıkların artması ve sıkıntı oluşturarak iş gücü verimini
azaltır. Bu durumlar, korumasız bir şekilde çalışan kişilerde, düşük gürültüye maruz
kalan kişilere göre daha çok ortaya çıkmaktadır. Gürültü kişiler üzerindeki olumsuz
etkileri nedeniyle, üretilen mal ve hizmetlerin kalitesinin düşmesine, üretim
sürelerinin uzamasına yol açarak ekonomik kayıplara sebep olur.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
14
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
Gürültüyle ilgili (Hawthorne Deneyleri) deneylerde, gürültünün verimlilik
üzerindeki etkisini araştırırken, 80 birim üreten bir üretim bölümünde 60 hata
yapıldığı saptanmasına karşın, aynı bölümde gürültüyü azaltıcı önlemler alındıktan
sonra 110 birim üretim için hata sayısının 7’ye düştüğü görmüştür.
Gürültünün, zaman ve miktar performansı üzerindeki etkilerini belirlemeye
yönelik olarak bir kanepe üretim tesisinde yapılan çalışmada, bu işletmede gürültü
kontrol tedbirlerinin alındıktan sonra (kaynakta ve alıcıda), kanepe iskeleti üretim
işlemlerinin standart zamanlarında %15 ile %64 arasında zaman tasarrufu
sağlandığını, bunun miktar performansına yansımasının ise; yarı mamullerde %2
ile %188’lik, iskelet atölyesinin nihai ürünü olan kanepe iskeleti günlük üretim
adedine ise %45’lik miktar artısı şeklinde yansındığını belirlenmiştir.
Vücut organlarının
özgül frekansı
birbirinden farklıdır.
Bir başka deneyde (Weston ve Adams) bir yıl boyunca tekstil fabrikalarında
dokuma isçilerinin verimini ölçmüşlerdir. Kulak korumalı ve kulak korumasız 10
dokuma isçisi üzerinde 1 yıl süren araştırmalarında, kulak koruma aygıtı kullanan
dokuma isçileri veriminde %12’lik bir artış sağlanmıştır. Deneye ilişkin sonuçlar
Şekil 7.10’da verilmiştir.
Şekil 7.10. Dokuma işçilerinin çalıştıkları ortamda 10-15 dB’lik bir gürültü azaltılmasının
isçilerin verimine etkileri
Bu deneyler, gürültünün çalışanların verimliliğini ne kadar büyük ölçüde
etkilediğini açıkça göstermektedir.
TİTREŞİMİN SAĞLIĞA ETKİSİ
Ergonomik olarak, titreşimin vücuda etkisi iki nokta söz konusudur:
 Tüm beden titreşimleri: Vücudun tümüne aktarıldığında, risk oluşturan,
özellikle de bel bölgesinde rahatsızlık ve omurgada travmaya yol açan
mekanik titreşimlerdir. Titreşim kaynakları da, traktör ve kamyon
kullanımı, dokuma tezgahları, yol yapım, bakım ve onarım makineleri ile
özellikle çelik konstrüksiyonlu yapılarda titreşime sebep olan makine ve
tezgahlardır.
 El kol titreşimleri: El-kol sistemine aktarıldığında, insanlarda damar, kemik,
eklem, sinir ve kas bozukluklarına yol açan mekanik titreşimlerdir. taş
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
15
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
kırma makineleri, kömür ve madencilikte kullanılan pnömatik çekiçler,
ormancılıkta kullanılan taşınabilir testereler, parlatma ve rende
makineleridir. Bu araçlar, dönerek, vurarak veya hem dönerek hem de
vurarak titreşirler.
Etki süresi, titreşimin etki süresi orta çıkacak olan şikayetlerin başlıca
nedenidir. Etki süresi artıkça rahatsızlığın derecesi de artmaktadır.
İnsan vücudu titreşim etkisi altında basit bir kütle-yay sistemi gibi
davranmaz, yani tek bir özgül frekansa sahip değildir. Her organın farklı özgül
frekansı vardır. Ölçümlerle elde edilen bilgilere göre oturan bir kişi için
organlarının özgül frekansları aşağıdaki gibidir.
2,5–5 Hz arasındaki titreşim etkisinde boyun ve bel omurlarında kuvvetli
rezonans oluşmakta, genlik etkiyen titreşimin genliğinin % 240’ına kadar
çıkabilmektedir.
Tablo 7.3. Bazı organların özgül frekansları (Hz)
Titreşime maruziyet
arttıkça baş ağrısı ve
yorgunluk oluşur.
2 Hz
Uzatılmış bacak
20 Hz
Bükülmüş bacak
3–4 Hz
Boyun omurları
4 Hz
Bel omurları
4–8 Hz
Mide, kalp, bağırsaklar, karın bölgesi
5 Hz
Omuz, omuz-kol bağlantısı
7 Hz
Beyin
20–30 Hz
Bas (eksenel)
50-200 Hz
El
60 Hz
Göğüs kafesi
60–90 Hz
Göz yuvarlağı
100–200 Hz
Alt çene
4-6 Hz arasında ise bel üstü gövdede, omuzlarda ve ensede rezonans
meydana gelmektedir. Burada genlik artışı % 200 kadardır. 20-30 Hz arasında
omuzlar ve baş arasında çok şiddetli rezonans görülmektedir. Burada genlik artışı
% 350’ye ulaşmaktadır. At, otomobil, uçak, gemi gibi araçlarla seyahat sırasında
merkezi sinir sistemi şikâyetleri meydana gelen çok düşük frekanslı titreşimin
etkileri (f < 2 Hz) Bulantı, kusma, soğuk terleme olabilir. Seyahat bitince belirtiler
belli bir süre sonra ortadan kalkar.
Düşük frekanslı titreşimin etkileri (2 Hz < f < 30 Hz) ise klinik belirtiler genel
olarak titreşimli el aleti kullanan işçilerde, elde dolaşım bozuklukları, hipersentivite
ve daha sonra uyuşukluk şeklinde olur. Maruziyet sürerse omuz başlarında ağrı,
yorgunluk soğuğa karşı hassasiyet artması meydana gelebilir. Parmaklarda 8-10 0C
ısıya kısa süre maruziyet ile beyazlaşma olur. Avuç içi de beyazlaşır. Ön kol ve
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
16
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
omuz kaslarında ağrılar görülebilir. Bütün vücudu titreşime maruz kalan bazı
işçilerde disk kayması denilen bel ağrıları olabilir. Fonksiyon bozukluğu olarak
zamanın uzamasında ise uyku bozuklukları, baş ağrısı ve yorgunluk görülebilir.
Çalışanların
gürültüden
korunmasına ihtimam
gösterilmeli.
GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİMİ ÖNLEME
İşletmeler, verimi dolayısıyla da karı mümkün olduğunca en yüksek seviyeye
taşımak isterler. Bu nedenle çalışanlarının en iyi performansta çalışabilmeleri için
gerekli tedbirleri alıp, Ergonomik bir iş yeri ortamı oluşturmaya çalışırlar. Bu
amaçla işletmelerde gürültü denetiminin, kontrollerinin düzenli yapılması, gerekli
önlemlerin alınarak gürültüyle savaşılması gerekmektedir.
Ne kadar güvenli ve sağlıklı iş çevresi oluşturulursa, iş kazalarının,
performans düşüklüklerinin, devamsızlıktan oluşan masrafların oluşma olasılığı o
derecede azalır.
Gürültü ile mücadele edilmelidir. Gerekli her türlü tedbir ile gürültü
seviyesinin düşürülmesine gidilebilir. Bu tedbirler sırasıyla şunlardır:
 Tasarımda: Gürültüden korunma önlemleri esas olarak tasarım ve
planlama devresinde dikkatle ele alınarak gürültü kaynağında izole
edilmelidir. Ve belli bir hacim içinde ses düzeyleri aynı olan çalışma
yerlerinin bulunmasına çaba gösterilmelidir.
 İmalatta: Gürültüden korunmayı gerçekleştirebilmek için öncelikle, titiz bir
gürültü analizinin yapılması gerekmektedir. Gürültüyü kaynağında azaltma
olanağının yetersiz olduğu durumlarda, sesi yalıtmaya veya
sönümlenmesini sağlamaya çalışılmalıdır. Makinelerin çıkardığı gürültüyü
önlemek için makinelerin imalatında ve yerleştirilmesinde sentetik
maddelerden yapılmış titreşimi emici veya hafifletici materyallerden
faydalanılabilir.
 Kişisel Korunma: Gürültünün ortaya çıkışı veya yayılması önlenemiyorsa
son çare, çalışanları gürültünün etkilerinden korumak için (belirli aralarla
işitme düzeyleri odyogram ile ölçülerek) kişisel koruma önlemleri alınır.
Bunun için geliştirilmiş değişik türde kulak tıkaçları ve başlıklar vardır.
İhtiyaca göre bunlardan yararlanılmalıdır.
Gürültüyle
mücadelede temel
yaklaşım: “kaynaktan
kesmek”tir.
Gürültüyü önlemede ilk yaklaşım “gürültüyü kaynaktan kesmek”tir. Gürültü
yapan makine ve sistemlere susturucu yaklaşımı, gürültüye neden olan parçaların
yenilenmesi, bakım ve yağlama hizmetlerinin devamlı ve düzenli yapılması,
titreşim ve dolaylı olarak ses çıkaran makinelerin özel ve ses emici döşeme üzerine
montajı, gürültü yapan parçaların ses kesiciler ile örtülmesi gibi önlemler
gürültüyü kaynaktan kesebilir ya da düzeyini düşürebilir. Bütün bu önlemlere
rağmen, gürültü yine de zararlı düzeyde kalırsa, gürültü yapan makineler ayrılarak
özel yerlere konulmalı ya da gürültülü makinenin önüne ses kesici duvar ilave
edilmeli.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
17
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
Fabrika içinde genel gürültü sorununa karşı, öncelikle döşeme ve duvarların
ses emici malzeme ile kaplanması düşünülür (Şekil 7.11). Bu arada, bina içinde ses
emici ara bölme ve kapılar, duvarlara yerleştirilecek delikli karo kaplamalar,
tavandan sarkıtılmış ve ses girişimi ile sesleri emerek etkili olan levhalar da
kullanılır (Tablo 7.4).
Kulak tıkaçları
15-30 dB ses yalıtımı
sağlayabilir.
Genellikle yumuşak ve kauçuktan yapılan ve dış kulak kanalına yerleştirilen
kulak tıkaçları 15-30 dB’lik bir ses yalıtımı sağlayabilir. Ayrıca kulağı tamamen
saran, 25-40 dB’e kadar ses yalıtımı sağlayan koruyucu kulaklıklar, tıkaçlardan
daha etkin bir koruma malzemesidir. Kulak kepçelerini içine alarak, baş üzerinden
geçen bir bantla birbirine tutturulmuş iki kısımdan oluşan maşonlar da bu
gereksinim için tercih edilirler. Maşonlar, en az 20 dB’lik bir gürültü azaltması
sağlamaktadır. Uygun kulak koruyucusunun seçimindeki en önemli kriterler,
istenilen ses azaltımının (yalıtımının) sağlanması ve kullanım rahatlığıdır.
Şekil 7.11. Gürültüden korunmak: Gürültülü makinelerin üzerini kapatarak, gürültü
kaynağını izole ederek ve kulaklık kullanarak sağlanır.
Bütün ses kesici ve kaynaktan kesme önlemlerine rağmen, iş yerindeki
gürültünün 100 dB’in altına indirilemediği hallerde yapılacak tek iş, iş görene
kişisel koruyucular vermektir. Bunlardan en ekonomik ve basit olanı kulak tıkacıdır.
Tablo 7.4. Çeşitli malzemelerin ortalama ses yalıtım değerleri (dB)
Titreşimrden
korumada ana
yaklaşım “kaynağında
azaltma”dır.
Yalıtım Malzemesi
Ses Yalıtım Değeri
6 mm’lik sunta plaka
20
12 cm’lik, iki yüzü sıvalı duvar tuğlası
43
40 cm’lik iki yüzü sıvalı deliksiz tuğla
58
Normal (basit) kapı
26
Normal çift kapı
36
Tek camlı pencere
23
Çift camlı pencere
26
Koruyucu kullanımı ile gürültü kontrolünün sağlandığı yerlerde, koruyucu
çıkarılmamalıdır. Çünkü, bu tür (gürültü düzeyi sınır değerlerini geçmiş) bölgelerde
koruyucusuz olarak kısa bir süre dahi kalınsa, önemli sakıncaları netice verir.
Örneğin, 110 dB gürültü düzeyinde çalışan bir kişi, kulaklığını bir saat dahi
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
18
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
kullanmasa, o tek bir saat zarfında, maksimum gürültü dozunun iki katı kadar
zarar görmüş olacaktır. Gürültü ile mücadelede yukarıdaki önlemler yeterli
gelmiyorsa, dinlenme sürelerinin sayı ve sıklığının artırılması, gürültüye duyarlı
kişilerin çalıştırılmaması ve çalışanların sık sık değiştirilmesi gibi organizasyonel
önlemler alınır.
Tıbbi korunmada ise, işe giriş muayenelerinde sinir sistemi kalp, damar ve
sindirim sistemleri sağlam olan genç işçilerin seçilmesine dikkat edilmelidir.
Periyodik muayenelerde titreşimin etkilerinin klinik muayeneler uygulanarak
aranması, el, bilek ve dirsek eklemlerinin dikkatle muayene edilmesi gerekir.
Röntgen filmlerinin çekilmesi faydalı olur.
Titreşimden korunmanın bir yolu da eğitimdir. İş yerinde titreşime maruz
kalan kişiler ve yöneticiler, titreşimin neden olduğu risklere ve rahatsızlıklara karşı
eğitilmelidir. Ayrıca, titreşimin olumsuz etkileri görülen işçilerin değiştirilmesi
yoluna gidilmelidir. Çalışma süresinde (etkilenme süresinde) kısıtlama yapılması
veya çalışma süresince daha sık dinlenme araları verilmesi, titreşimden
etkilenmede uygun bir korunma yöntemi olacaktır.
Ergonomik düzenlenmiş sistemle daha az kol kuvveti uygulanarak daha az
yorulmanın yanı sıra titreşimin uzun süre içinde oluşturacağı rahatsızlıktan da
korununmuş olunur. Titreşimden korunmak için uygulanan ikincil önlemler ise
pasif önlemlerdir. Yay, sönümleme elamanı gibi elemanlar kullanarak titreşimin
fazla rahatsız etmemesi yoluna gidilir. Titreşim kaynağını kendi temelinde yaylı bir
konstrüksiyonla izole etmek, yakınında çalışan kişiyi titreşimden korumak için
kişinin çalışma ortamını izole etmekten daha yararlıdır.
Ödev
Ergonomik
düzenlemeler ile
titreşim minimuma
indirilmeli.
Titreşimin etkisinden korunmak için teknik ve tıbbi önlemler ile eğitime
gereksinim vardır. Titreşimden korunmanın temel hedefi, titreşimi kaynağında
azaltmaya yönelik olmalıdır. Genellikle makine dizaynı sırasında titreşimi azaltacak
zeminler yapmak ve titreşimi az olan makineler satın almak. Kullanılan makinelerin
bakımlarını zamanında yapmak, vuran ve titreşen kısımlara izolasyon uygulamak.
•Çevrenizdeki gürültü kaynaklarını tespit ediniz.
•Gürültüyü izole etmek için pisayada tüketiciye sunulan malzemeleri
araştırarak, listeleyiniz.
•Çevrenizde tespit ettiğiniz gürültü kaynaklarını ne şekilde izole
edebilirsiniz, analiz ediniz.
•Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan “Ödev”
bölümüne yükleyebilirsiniz.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
19
Özet
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
•Gürültü, rahatsızlık veren ya da huzuru bozan ve ses dalgaları
hâlinde yayılan bir enerji şeklidir.
•Gürültü, insanların işitme sağlığını ve algılamasını olumsuz yönde
etkileyen, fizyolojik ve psikolojik dengelerini bozabilen, çalışma
performansını azaltan, çevrenin hoşluğunu ve sakinliğini yok etmek
suretiyle niteliğini değiştiren önemli bir çevre kirliliğidir.
•Kulak, akustik enformasyon açısından sinyali alan, çeviren ve beyne
ileten bir ara elamandır. Ses algılanırken iki büyüklük önemlidir. Ses
dalgalarının genliği ve frekansıdır. Ses dalgalarının frekansı sesi ince
veya kalın duymamızı sağlar.
•Ses frekansı, ses dalgalarının saniyedeki titreşim sayısıdır ve Hertz
(Hz) ölçü birimi ile ifade edilir (rezonans, tınlaşım). İnsan kulağı 20
ile 20000 Hz arasındaki seslere karşı duyarlıdır. Bu frekansın
altındaki “infrasonik” ve üstündeki “ultrasonik” sesleri insan
duyamaz. İnsanların bu yapısı kişiden kişiye değişiklik gösterir.
•“Tetik Bölgesi” olarak bilinen insan kulağının en hassas olduğu
bölge 1000 ve 5000 Hz arasındaki frekans değerleridir. İnsan bu
frekans bölgesinde oluşan sesleri, karşısında konuşan insanı
görmeden de algılayabilir. Örneğin, telefon frekans bant genişliği
300-3400 Hz arasındadır.
•Ses şiddeti (yeğinliği), sesi oluşturan titreşimlerin atmosferdeki
basıncıdır (birim yüzeye düşen ses gücü, basıncı, yeğinliği) ve
“Desibel” (dB) ölçü birimi ile ifade edilir ve “Odyometre” ile ölçülür.
0,0002 mikrobar (dyn/cm2) basınç yapan ses, “duyma eşiği” (duyma
sınırı) olarak nitelendirilir ve 0 dB olarak kabul edilir.
•İşçiyi etkileyen maruziyetin belirlenmesinde, işçinin kullandığı
kişisel kulak koruyucularının koruyucu etkisi de dikkate alınarak
maruziyet sınır değer uygulanacaktır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
20
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
DEĞERLENDİRME SORULARI
Değerlendirme
sorularını sistemde ilgili
ünite başlığı altında yer
alan “Bölüm Sonu
Testi” bölümünde
etkileşimli olarak
cevaplayabilirsiniz.
1. “İnsanların işitme sağlığını ve algılamasını olumsuz yönde etkileyen, fizyolojik
ve psikolojik dengelerini bozabilen, çalışma performansını azaltan, çevrenin
hoşluğunu ve sakinliğini yok etmek suretiyle niteliğini değiştiren önemli bir
çevre kirliliği” şeklinde tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
a)
İşitme sağlığı
b)
Çevre kirliliği
c)
Titreşim
d)
Psikolojik rahatsızlık
e)
Gürültü
2. “Maddenin titreşimi (vibrasyonu) ve bu titreşimin hava ve su gibi bir ortam
içinde iletilerek kulağa gelmesi” aşağıdakilerden hangisidir?
a)
Gürültü
b)
Titreşim
c)
Ses
d)
İletkenlik
e)
Duyma
3. Kulak zarından gelen sesin yoğunluğu, oval pencereye vardığında kaç kat artar?
a)
10
b)
12
c)
8
d)
22
e)
4
4. İnsan sesi hangi titreşimler arasındaki seslere karşı duyarlıdır?
a)
10 – 20 Hz
b)
20 – 20.000 Hz
c)
200 – 2.000 Hz
d)
0 – 200 Hz
e)
10 – 2.000 Hz
5. Ses frekansının ölçü birimi aşağıdakilerden hangisidir?
a)
Rezonans
b)
dB
c)
Sonic
d)
Ultrasonic
e)
Hertz
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
21
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
6. İnsan kulağının en hassas olduğu bölgeye ne ad verilir?
a)
Hassas Bölge
b)
Kulak Duyum Bölgesi
c)
Tetik Bölgesi
d)
Hassasiyet Bölgesi
e)
Maksimum Duyma Bölgesi
7. Sesi oluşturan titreşimlerin atmosferdeki basıncına ne ad verilir?
a)
Atmosfer basıncı
b)
Ses şiddeti
c)
Odyometre
d)
Mikrobar
e)
Titreşim basıncı
8. Ses şiddetinin birimi aşağıdakilerden hangisidir?
a)
Ses şiddeti
b)
Odyo
c)
Odyometre
d)
Hertz
e)
Desibel
9. İnsan kulağı 140 dB’i niçin duyamaz?
a)
Çok düşük olduğundan
b)
Etkisi küçük olacağından
c)
Tansiyonu düşeceğinden
d)
Ortada kulak diye bir şey kalmayacağından
e)
Kulak zarı yeni açılacağından
10.Bir ses kaynağı 1 metre uzaklıkta 90 B şiddetinde ses çırarıyorsa, ses düzeyi kaç
metre uzakta ise 78 dB olur?
a)
4
b)
2
c)
3
d)
1,5
e)
10
Cevap Anahtarı
1.E, 2.C, 3.D, 4.B, 5.E, 6.C, 7.B, 8.E, 9.D, 10.A
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
22
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER
KAYNAKLAR
Alexander, D. C., The Practice and Management of Industrial Egonomics, Prentice
Hall Inc., 1986.
Bailey, R.W., Human Performance Engineering, Prentice Hall, 2006
Bridger, R. S., Introduction to Ergonomics, McGraw-Hill, 2009.
Brüel&Kjaer, Environmental Noise, Brüel&Kjær Sound & Vibration Measurement
A/S., 2001.
Chaffin D., Anderson G., Occupational Biomechanics, New York: John Wiley&Sons
2004.
Chapanis, A., Introduction To Human Factors Considerations in System Design,
(Eds. M. Mitchell, P. Van Balen, K. Moe), NASA Pub., Washington, USA,
1976.
Charles, A., Ergonomics and Safety in Hand Tool Design, Lewis Publishers, 2009.
Corlett, E. N., Clark, T. S., The Ergonomics of Workspaces and Machines-A Design
Manual, Taylor and Francis, Bristol, 20055.
Corlett, E., Wilson, J., Manenica, I., , The Ergonomics of Working Postures, Taylor
& Francis, 2006.
Cushman, H., Nielson, S., Weim, W., 1983, Ergonomic Design for People at Work
Vol. 1, Kodak Human Factor, USA, 2003.
Das, B., Sengupta, Arijit K., Industrial Workstation Design: A Systematic
Ergonomics Approach, Applied Ergonomics, Vol 27 (3), Elsevier Science,
1996.
Dizdar,. E. N., Taşıt Ergonomisi, Z.K.Ü., Karabük Teknik Eğitim Fakültesi (Ders
Notları), Karabük, Eylül, 2002.
Dizdar, E. N., Antropometrik Optimizasyon, Z.K.Ü., Fen Bilimleri Enstitüsü (Ders
Notları), Karabük, Şubat, 2003.
Dizdar, E. N., Ergonomik İş İstasyonu Tasarımında İlk Adım: Antropometri, Mesleki
Sağlık ve Güvenlik Dergisi, (14) s. 38-44, Haziran, 2003.
Dizdar, E. N., İş Güvenliği, ZKÜ, Karabük TEF (Lisans Ders Kitabı), Alver Matbaası,
Ankara, Ekim, 2000.
Dizdar, E. N., İş Güvenliği, Murathan Yayınevi, (4. Baskı), 2008.
Dizdar, E. N., Üretim Sistemlerinde Olası İş Kazaları İçin Bir Erken Uyarı Modeli,
Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Endüstri Mühendisliği (Doktora
Tezi), Ankara, 1998.
Dul, J., Weerdmeester B. A., Ergonomics For Beginners: A Quick Reference Guide,
Taylor & Francis; 2nd Ed., 2001.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
23
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
Eastman Kodak Company, Ergonomic Design for People at Work, Vol. 2, Van
Nostrand Reinhold, New York, 1986.
Fraser, T. M., Introduction to Industrial Ergonomics, Wall & Emerson, 1996.
Helander M. G, Landauer T. K., Prabhu P.V. (Ed), Handbook Of Human-Computer
Interaction, North-Holland, 1997
Helander, M. G., The Human Factors Profession, Handbook of Human Factors and
Ergonomics, (Ed. Salvendy G.) pp. 3-16, John Wiley&Sons Ltd., 1997.
Helander, M., A Guide to the Ergonomics of Manufacturing, Taylor & Francis,
1997.
Helander, M., Design For Manufacturability : A Systems Approach To Concurrent
Engineering, Taylor & Francis, 2002
ILO, Ergonomic Checkpoints, Geneva, 1996.
James, H., The Dictionary for Human Factors/Ergonomics, CRC, 1992.
Karwowski, W, Marras, S. W., The Occupational Ergonomics Handbook, C R C
Press, 2008
Karwowski, W., International Encylopedia of Ergonomics and Human Factors,
Taylor & Francis, 2001.
Kaya, M. D., Ergonomi: Antropometrik Verilerin Güncellenmesi Üzerine Bir
Araştırma, Detay Yayıncılık, 2010.
Kroemer, K. H. E., Kraemer A., Office Ergonomics, Taylor & Francis; 2nd Ed., 2001.
Kroemer, K. H. E., Kroemer H. B., Kroemer – Elbet K. E., Ergonomics – How to
Design for Ease and Efficiency, (2nd Edition), Prantice Hall, New Jersey,
2001.
Lee, G. C., Advances in Occupational Ergonomics and Safety, IOS Press, 1999.
Lehto, M.R., Buck, J. R., Introduction To Human Factors And Ergonomics For
Engineers, (Ed: Salvendy, G.), Taylor & Francis, 2008.
Marley, F., Applied Occupational Ergonomics : A Textbook, Kendall/Hunt
Publishing Company, 2008
Mccormick, Ernest J., Senders, Mark S., Human Factors in Engineering and Design,
5th Edition, Mcgraw- Hill International, 2008.
Mital, A., Advances in Industrial Ergonomics and Safety, Taylor & Francis, 2009.
Nebhard, D., A., Workplace Cross Trainigng, CRC Press, Taylor & Francis, Group
2007.
Neumann, W. P., (Ed), Inventory of Human Factors Tools and Methods: A WorkSystem Design Perspective, Ryerson University, 2007
Niebel, B., Freivalds, A., Methods, Standars and Work Design, Mcgraw Hill, 2003
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
24
Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Gürültü
Oborne, D., Ergonomics at Work: Human Factors in Design and Development, 3rd
Edition, John Wiley&Sons Ltd., 1995.
OSHA, Easy Ergonomics, A Practical Approach for Improving the Workplace,
(Education and Training Unit, Cal/OSHA Consultation Service, California
Department of Industrial Relations), 1999
Pheasant S., Ergonomics, Work and Health, Mac Millian Press, Australia,2001.
Pheasant, S., Bodyspace: Anthropometry, Ergonomics And Design Of Work,
Prentice Hall, 2002
Phillips, C. A., Human Factors Engineering, John Wiley & Sons. 1999.
Pulat, M. B., Fundamentals of Industrial Ergonomics, Waveland Press, 1997.
Sabancı, A., 1999, Ergonomi, Baki Kitapevi, Adana, 1999.
Salvendy, G., Handbook of Human Factors and Ergonomics, 2nd Edition, John
Wiley&Sons Ltd., 1997.
Salvendy, G., Handbook of Industrial Engineering, 2nd Ed., John Wiley & Sons, Inc.,
1991.
Salvendy, G., Karwowski, W., Design of Work and Development of Personnel in
Advanced Manufacturing, John Wiley&Sons, 1994.
Sanders, M. S., McCormick, E., Human Factors in Engineering and Design,
McGraw-Hill Inc., Seventh Edition, Singapore, 1993.
Şimşek, M., 1994, Mühendislikte Ergonomik Faktörler, Marmara Üniversitesi
Yayınları, İstanbul, 1994.
Stelmach, G., (Ed)., Human Factors, Kees Michielsen of North-Holland, 2000.
Tayyari, F., Smith, J. L., Occuparional Ergonomics Principles and Application,
Chapman & Hall, First Ed., London, 1997.
Uslu, B. A., Ergonomi, Atılım Üniversitesi Yayınları, No: 5, Ankara, 2001.
Virginia Tech, Workplace Ergonomics Program, Virginia Politechnic Istitue and
State University, Environmental, Health And Safety Services, 2001.
Wickens, D. C., Gordon, S., Liu, Y., An Introduction To Human Factors Engineering,
Prentice Hall, 2007.
Zandin, K B., Maynard, H. B., Maynard's Industrial Engineering Handbook,
Mcgraw-Hill, 2001.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
25

Benzer belgeler