14 - 15 - 16 Yaş - Keçiören Belediyesi
Transkript
14 - 15 - 16 Yaş - Keçiören Belediyesi
1 2 GENÇ FİDANLAR YARIŞIYOR PROJESİ Koordinatör: Tekin BAŞER SEVİYE-3 ÇALIŞMA NOTLARI Hazırlayanlar: Yalçın GÜL Alpaslan YALÇINKAYA 3 Sevgili Keçiörenliler, Bilimsel ve teknolojik gelişmeler çağdaş uygarlığın düşünce ve duygu dokusunu etkilemekte; insanın evrene ve yaşama bakış açısını köklü biçimde yeniden oluşturmaktadır. Dünyanın ve kendinin farkına varan insan içinde bulunduğu dünyanın sınırlılıklarına takılmadan kendini yerli yerine konumlandırabilmesi için, insanın fıtratına uygun varlık özüyle örtüşen evrensel değerler sistemine ihtiyaç duymaktadır Fakat gençlik dönemindeki hakikat özlemi ve anlam arayışı, günümüzde maddi değerlere ve haz kültürüne indirgenmeye başlanmıştır. Bunlarla da gencimizin kendini sağlam bir şekilde inşa etmesi çok zordur. Hepimiz biliyoruz ki Allah insanı ahlaken tertemiz yaratmıştır. Çocuklarımızın, temiz ve beyaz bir levhayı andıran ruhlarına güzel şeylerin ve iyi ahlakın kazandırılması için, adalet, doğruluk, cömertlik, sözünde durmak, alçak gönüllü olmak, sabretmek, şükür etmek, edepli olmak gibi güzel davranışların çocuğa sevdirilmesi gerekmektedir. Onların kötülüklerden uzak, iyiliklere meyilli yetiştirilmeleri, bu dini terbiyeyi daha küçük yaştan itibaren ruhlarına sindirmekle mümkündür. Evlatlarımızı zulüm, yalan söylemek, alay etmek, kibir, iftira, çekememezlik gibi kötü davranışlardan uzak tutmalıyız. Evlatlarımızın iyiliği ve güzel davranışları öğrenme süreçlerinde bizim de katkımız olsun istedik. Bunun için Keçiören Belediyesi olarak Keçiören Müftülüğü ile birlikte “Genç Fidanlar Yarışıyor” adlı projemizi geliştirdik. Evlatlarımızın birer emanet olduğu bilinciyle hazırladığımız bu projenin duyarlı ve bilgili genç fidanların yetişmesinde katkısı olması dileğiyle evlatlarımıza ithaf ediyoruz. Mustafa AK Keçiören Belediye Başkanı 4 Hacivat: Sevgili öğrenciler Keçiören Belediye’mizin hazırlamış olduğu Genç Fidanlar Yarışıyor adlı bilgi yarışmasına hepiniz hoş geldiniizzz!!! Karagöz: Bıy bıy bıy sevgi küpü çocuklar Hacivat’ı dinlemeyiniz. Ben hazırladım her şeyi beni dinleyiniz. Eveettt kimler kazanacak yarışmayı, kimler alacak bakalım kupayı? Hacivat: İlahi Karagöz ha sen hazırlamışsın, ha ben hazırlamışım ne fark eder? Mühim olan çocuklarımızın bu yarışmadan faydalanmaları, bilgilenmeleri. Değil mi? Boş ver sen kupayı mupayı… Karagöz: Bıy bıy bıy az daha konuşursan yiyeceksin sopayı! 5 EN GÜZEL SÖZ O olmazsa Yemek olmaz Olmazsa o Ders yapılmaz Her işimde Hep benimle En güzel söz Besmele. Gülümseyen Şiirler, Yalçın GÜL 6 SORULAR VE CEVAPLAR Soru 1: İbadetlerimizi büyük bir sevgiyle yapmalıyız. En çok Allah’ı sevmeli ve O’nun sevgisini kaybetmekten korkmalıyız. İbadetlerimizi Allah’ı görüyormuş gibi yapmalıyız. Çünkü biz O’nu görmesek de O bizi görüyor. Allah’ı görüyormuş gibi ibadet etme bilincine ne ad verilir? Cevap: İhsan Soru 2: Dua ibadetin özüdür. Biz her zaman ve her yerde tek olan Allah’a dua ederiz. Biz ancak O’na ibadet eder ve ancak O’ndan yardım dileriz. Dua ederken Allah’ın 99 isminden dilediğimizle dua edebiliriz. Rızık için Allah’ın Rezzak ismiyle, günahlarımızı bağışlaması için Rahman ve Rahim olan ismiyle Allah’a dua ederiz. En güzel isimler Allah’a aittir. Allah’ın en güzel isimlerine ne ad verilir? Cevap: Esma-i Hüsna 7 Soru 3: Hz. Muhammed (s.a.v) peygamber olarak gönderilmeden önce Arabistan’da koyu bir cahiliye dönemi yaşanıyordu. İnsanlar putlara tapıyor, kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu. İnsanlar faiz ve tefecilikle uğraşıyor, fakir ve garibanlar ağır borç yükü altında eziliyordu. Kabileler arası kan davaları hayatı çekilmez ve yaşanmaz hale getirmişti. Bu karanlık döneme ne ad verilir? Cevap: Cahiliye dönemi “Kim anlamını düşünerek La ilahe illallah der ve ona göre yaşarsa cennete girer.” Hadis-i Şerif 8 Soru 4: Allah’ın ateşten yaratmış olduğu varlığa şeytan denir. Şeytan, Allah’a isyan etmiş ve Allah’ın secde emrini yerine getirmemiştir. İnsanın topraktan kendinin ateşten yaratıldığını ileri sürerek büyüklenmiştir. Ben insandan üstünüm düşüncesiyle Allah’ın emrini yerine getirmeyen şeytanın bu duygu ve düşüncesine ne ad verilir? Cevap: Kibir 9 Soru 5: İslâm’ın 5 esasından biridir. Allah’ın varlığını ve birliğini ifade ettiğimiz, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şahitlik yaptığımız sözdür. Müslüman olmayan bir kişinin İslâm dinine girmesi için inanarak söylemesi gereken bu söz ve bu sözün Türkçe meâli nedir? Cevap: Kelime-i Şahadet Hz. Âdem (a.s)’in yaratılışından beri Ademoğlu’nun azılı düşmanı olan şeytandan Allah’a sığınarak işlerimize başlarız. Her işimizin başında Eûzü besmele çekmek gereklidir. “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve resûluhu” şeklinde telaffuz edilir. Anlamı: “Şahitlik ederim ki, Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur ve yine şahitlik ederim ki Hz. Muhammed, O’nun kulu ve elçisidir.” Soru 6: İlk insan ve aynı zamanda ilk peygamberdir. Allah O’nu topraktan yaratmıştır. O’nun anne ve babası yoktur. İnsanlığın babası olan bu peygamberimizin ismi Hz. Adem’dir. Hz. Adem’in eşinin ismi nedir? Cevap: Hz. Havva annemiz 10 KAPLUMBAĞANIN ÖLÜMÜ Ve yaşlı kaplumbağa Uzun yıllar yaşam sürdüğü Bu ıssız adaya Bir kartalın pençelerinde İlk ve son kez Tepeden bakıyordu O an Atılacağım diye düşündü kaplumbağa Babası hep anlatırdı Atılanların o acıklı hikayelerini Korku ile dinlemişti hepsini Kartallar, sert kabuklarını kırıp Onları yemek için Kayaların üzerine atarlardı Kaplumbağaları Evet atılacağım belki ben de Diye düşünürken Kartal yaşlı kaplumbağayı Bin metreden bıraktı amansız kayaların üzerine Kaplumbağa aşağı doğru süzülürken Sonsuz sandığı bu adanın hiç de o kadar büyük Olmadığını şaşkınlıkla gördü Bir anda Çocukluğu, annesi, babası Geliverdi aklına İlk adımı, ilk yemeği, belki ilk arkadaş Ve “ilk” lerle başlayan daha Onlarca tümce Ne de çabuk geçivermişti onca yıl 11 Onca sene Uçmayı da ne çok dilemişti tüm ömrü boyunca Dileği de gerçekleşmişti hani Uçuyordu işte, düpedüz uçuyordu Peki bu acı düşünceler bu hüzün de niye? Bir anda bu karamsar tablo Döndü ironiye Güldü kaplumbağa kendi kendine Gülüyordu bu tuhaf haline ki O an bir başka mavi oldu gökyüzü Bir başka yeşil oldu canım çimenler Rüzgar bir başka esti Ve kıstı yaşlı gözlerini kaplumbağa Büyük bir kaya Hızını kesti Bir kırılma sesi Bir anlık sessizlik O da nesi Bütün çayır çimen hatta çekirgeler Nasıl da sustular? Sanki yıllardır söyledikleri şarkılarını unuttular Kartalın gölgesi kaplumbağanın üzerine çöktüğünde Ve yaşlı kaplumbağa yeniden Kanını döktüğünde Yine başladı çayır çimen hatta çekirgeler En hüzünlü şarkılarını Bir başka söylediler. Ay Darıldı, Yalçın GÜL 12 Soru 7: Kur’an-ı Kerim’de Allah (c.c) her kavme, her kabileye ve bütün insan toplumlarına içlerinden elçiler seçerek ilahi mesajını ilettiğini bildirir. İnsanlık tarihi boyunca vahiyden ve peygamberden habersiz bir toplum yoktur. Fakat Kur’an’ı Kerim’de bu peygamberlerin hepsinin ismi geçmez. Kur’an’da ismi geçen 25 peygamber vardır. Allah (c.c) bilgisi ve hikmeti gereği böyle istemiştir. Kur’an’da ismi geçen peygamberlerin isimleri şunlardır: Cevap: 1. Hz. Adem 2. Hz. İdris 3. Hz. Nuh 4. Hz. Hud 5.Hz. Salih 6. Hz. Lût 7. Hz. İbrahim 8.Hz. İsmail 9. Hz. İshak 10.Hz. Yakub 11. Hz. Yusuf 12.Hz. Şuayb 13.Hz. Musa 14. Hz. Harun 15. Hz. Davud 16. Hz. Süleyman 17. Hz. Eyyub 18. Hz. Zülkifl 19.Hz. Yunus 20. Hz. İlyas 21. Hz. Elyesa 22.Hz. Zekeriyya 23.Hz. Yahya 24.Hz. İsa 25. Hz. Muhammed 13 Soru 8: : Hz. Muhammed ( s.a.v ) peygamber olarak gönderilmeden önce Mekke’de Hz. İbrahim’in getirdiği dine inananlara, Allah’ın tek olduğuna inananlar vardı. Sayıları az da olsa Hz. İbrahim’in dinine göre yaşayanlar Allah’a inanıyor, putlara tapmıyor, yalnız Allah’a ibadet ederek ve kötülüklerden uzak durarak yaşamlarını sürdürüyorlardı. Bu kişilere ne ad verilir? Cevap: Hanif Soru 9: Hz. Peygamber’e iman eden Mekke’deki bir avuç Müslüman her türlü işkenceye göğüs gerdiler. Özellikle fakir ve gariban olanların üzerine daha çok gitti müşrikler. İslam’ın ilk şehidi Yasir’in eşiydi. Yasir eşinden sonra şehit edilmişti. Oğulları Ammar, babası ve annesinin gözleri önünde şehit edilişinin acısını ölene dek yüreğinde hissetti. Ebu Cehil’in şehit ettiği İslam’ın ilk şehidi olan annemizin ismi nedir? Cevap: Sümeyye Soru 10: Müslümanlar’ın su içtiklerinde, yemek yediklerinde ya da sevinçli bir haber aldıklarında, bütün işlerin Allah’tan geldiğini bildikleri için söyledikleri söz ve bu sözün Türkçe karşılığı nedir? Cevap: “Elhamdülillah”tır. “Hamd Allah’adır” demektir. 14 “Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: “And olsun, eğer hamd ederseniz elbette size nimetimi arttırırım. Eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.” (İbrahim Sûresi, 7.) Soru 11: Hz. Peygamber (s.a.v)’in hizmetini yapan Enes (r.a.) şöyle anlatır. “Hz. Peygamber bana şöyle dedi: Ey çocuğum, eve girdiğin zaman ailene selam ver. Bu, hem sana hem de ailene bereket getirir.” Müslümanlar’ın sürekli dillerinden düşürmeden kullandıkları, selamlama ifadesi olan “Esselamu Aleykum” ne demektir? Cevap: Allah’ın selamı üzerinize olsun. 15 Soru 12: Bir Müslüman’ın geleceğe dönük işlerini tasarladığı veya bir şey yapmaya karar verdiği zaman, bütün işleri Allah’a havale ettiğini ifade eden, bir imanla söylemesi, unutmaması gereken söz ve bu sözün anlamı nedir? Cevap: “İnşallah”tır. “Allah dilerse” demektir. Soru 13: Allah’ın emir ve yasaklarını peygamberlerine Cebrail vasıtasıyla bildirmesine ne ad verilir? Cevap: Vahiy Soru 14: Hz. İsa’nın annesi: İsrail oğullarının ileri gelenlerinden Hz. Davut (as)’ın soyundan gelen İmran Peygamberin kızıyım. Babam ben dünyaya gelmeden ölünce annem beni erkek olacağımı düşünerek Süleyman Mabedi’ne hizmetkâr olarak vermeyi adamıştı. Kız olunca da bu adağından vazgeçmedi. Hz. Zekeriya’nın himayesinde Süleyman Mabedinde büyüdüm. Cebrail (as) tarafından hamile olduğumu öğrendim. Babasız bir çocuk dünyaya getirdim. Bebeğim, beklenen Mesih Hz. İsa (as) idi. Bilin bakalım ben kimim? Cevap: Hz. Meryem Hz. Peygamber (s.a.v.) namazda Fatiha Sûresi'nin okunması bittikten sonra "âmin" denmesini özellikle emretmiştir. 16 ÖDEVİMİ YAPTIM Kış geldi Hava soğuk, her yer bembeyaz Sıcacık evimizin penceresinden Yağan karı seyrediyorum İçim içime sığmıyor Radyodan dinliyorum Yoğun kar sebebiyle Okullar tatil olmuş Seviniyorum Öyle soğuk ki Annem biraz daha odun atıyor sobaya Artık kalın kazağım terletiyor, Çıkarıyorum Kapı çalıyor Annemden önce koşuyorum Arkadaşım Çöp diyor Annem hasta da, Ben geldim… Onun Kapıcının oğlu olduğunu hatırlıyorum Ellerini ceplerine sokmaya çalışıyor 17 İncecik, yazlık ceketinin Burnu ve yanakları Ne kadar da kırmızı Diye düşünüyorum Annem çöpü getiriyor Morarmış elleriyle Alıyor çöpü İyi günler diyor Kapıyı kapatıyor annem Soruyorum Neden elleri morarmış, Hasta mı? Hava çok soğuk diyor annem Üşüyordur Paltosu olmadığı için mi? Diyorum Ödevini yaptın mı? Diye, soruyor annem Fırındaki böreği çıkarırken Odama gidiyorum… Ben kapısını çalıyorum Şimdi arkadaşımın Bu senin diye Uzatıyorum elimdekini Hızla çıkıyorum merdivenleri Artık beni terleten kazağım Onu ısıtacak Düşünüp seviniyorum 18 Annemin yanına koşup Sarılıyorum Yaptım diyorum Gözlerimin içi gülerek Ödevimi yaptım. Gülümseyen Şiirler, Yalçın GÜL 19 Soru 15: Ramazan ayında yatsı namazından sonra 20 rekât kılınan namazdır. Cemaat ile veya tek başına kılınabilir. İki ya da dört rekatta bir selam verilerek kılınan bu namazın adı ve bu namazı kılmanın hükmü nedir? Cevap: Teravih namazıdır. Hükmü sünnettir. Soru 16: Allah kelimesinin anlamı nedir? Cevap: Bütün yaratıkları üzerinde kulluk edilme hakkına sahip olan hakiki ilâh demektir. Soru 17: Allah canlıların rızkına kefildir ve her canlıyı yaşatacak kadar gıdayı veren O’dur. Rızkı yaratandır, rızka ulaşma yollarını ve sebeplerini var edendir. Allah’ın, rızkı çok ve tekrar tekrar veren anlamına gelen ismi hangisidir? Cevap: Er-Rezzâk Soru 18: Allah’ın, kendisi her türlü eksiklik ve noksanlıktan uzak olduğu gibi başkalarına da barış ve esenlik veren anlamına gelen ismi hangisidir? Cevap: Es-Selâm 20 “İnsanların en acizi dua etmeyen; en cimrisi de selam vermeyendir.” Hz. Muhammed (s.a.v.) Soru 19: Cenab-ı Hakk’ın kullarına “İnşallah” demeyi emrettiği ayetler hangileridir ve bu ayetlerin Türkçe mealleri nedir? Cevap: Hiçbir şey için, Allah’ın dilemesi dışında, “Ben yarın onu yapacağım” deme; ancak Allah dilerse (yapacağım de). Ve unuttuğun vakit Allah’ı an ve “Umarım Rabbim beni doğruya daha yakın olana eriştirir.” de. (Kehf Sûresi, 23-24.) Soru 20: Unutulmayan Hanım: Müminlerin annesiyim. Hz. Muhammed (as)’ın ilk eşiyim. Ticaretle uğraşan zengin bir kadındım. Resulüllah’ ın Emin bir insan olduğunu duyunca işlerimin başına geçmesini istedim. Dürüstlüğü sayesinde kazancım iki kat daha arttı. Aracı gönderip Hz. Muhammed’ e kendisiyle evlenmek istediğimi bildirdim. Resulüllah bunu kabul edince amcası Ebu Talip nikâhımızı kıydı. Peygamberlik geldiği zaman iman eden ilk insan ben oldum. O’ndan 2 oğlum 4 kızım oldu. Bilin bakalım ben kimim? Cevap: Hz. Hatice 21 Soru 21: Bize doğru yolu gösteren Sevgili Peygamberimiz kaç yılında doğmuş ve kaç yılında hayata veda etmiştir? Cevap: Hz. Peygamberimiz 571 yılında doğmuş, 632 yılında vefat etmiştir. 22 Soru 22: Ey iman edenler! Samimi bir tövbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter, Peygamber'i ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Çünkü onların nurları, önlerinde ve yanlarında koşar da "Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla, bizi bağışla, çünkü sen her şeye kâdirsin.", derler. Allah’ın, tövbelere kucak açan anlamına gelen ismi nedir? Cevap: El-Tevvâb Soru 23: Hz. Muhammed (s.a.v.)’e vahiy ile gelen ilk ayetin Türkçe meali nedir? Cevap: “Yaratan Rabbinin adıyla oku’’. Bu ayet aynı zamanda Kur’an-ı Kerim’in 96. sûresi olan Alâk Sûresi’nin de ilk ayetidir. 23 Soru 24: İmana uygun davranışlarda bulunmak İslam’ın amaçlarındandır. Namaz kılmak, birisine güler yüz göstermek, ihtiyacı olan insanlara yardım etmek, iyiliği özendirmek, kötülüğe engel olmak, selam vermek, bir hayvanı doyurup ona su vermek, hatta yoldaki zarar verebilecek bir taşı kenara çekivermek… Hiç kimseden herhangi bir karşılık beklemeksizin sadece Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan davranışlara ne ad verilir? Cevap: Salih Amel 24 UMUT Arka sırada tek başına Hep yalnızdı Umut Hiç arkadaşı yoktu Olamazdı da Ya döverdi küçükleri Ya kırardı Cetvelleri, kalemleri Sevmedi hiç birimizi Hatta o çok sabırlı Sevecen öğretmenimizi Bu gün duydum Öksüz ve yetim büyüdüğünü Nasıl sevebilirdi ki? Görmemişti, öğrenmemişti Ana baba sevgisini İsterse kırabilir bütün kalemlerimi İsterse kırabilir cetvellerimi Sabırla, umutla bekleyeceğim Umut’un sevmeyi öğrenmesini. Gülümseyen Şiirler, Yalçın GÜL 25 Soru 25: Emr-i bil-maruf nehy-i ani'l-münker nedir, kimlere ve nasıl yapılmalıdır? Cevap: " İçinizden, insanları hayra çağıracak iyiliği emredip kötülükten alıkoyacak bir topluluk bulunsun..." (Al-i İmran Sûresi,104) Böyle bir topluluk, toplumun manevi asayiş muhafızları olacaktır. Nasıl ki, maddi asayiş için emniyet teşkilatı görev yapar; hastalıkların tedavisinde sağlık bakanlığı mensupları çalışır; onun gibi, ülkenin manevi asayişi ve manevi yaralarının tedavisi için de böyle bir topluluk gayret gösterecektir. 26 BİRİNİN ANASI AĞLAYACAK Hoca'nın oğullarından biri yakın köylerin birinde çömlekçilik yapıyormuş. Bir gün Hoca yanına gidince : - " Baba, bütün paramı şu çömleklere yatırdım" demiş. " Hava güneşli olurda zamanında hepsi kurursa zengin olacağım. Ama yağışlı olursa anam ağlayacak!" Hoca oradan ayrılıp başka bir köyde oturan büyük oğluna uğramış. Oğlu : - " Baba, varım yoğum şu tarlada, zamanında rahmet yağarsa zengin oldum gitti. Kuraklık olursa anam ağlayacak" demiş. Hoca eve canı sıkkın dönmüş. Karısı : - "Hayrola efendi, yüzün neden asık" demiş. - "Benimki bir şey değil" demiş Hoca; "Asıl Sen kendi halini düşün. Yağmur yağsa da yağmasa da bizim oğlanlardan birinin anası ağlayacak". 27 Soru 26: Abdestin farzı kaçtır? Cevap: Abdestin farzları dörttür. 1. Yüzü yıkamak 2. Kolları dirseklerle birlikte yıkamak 3. Başı meshetmek 4. Ayakları topuklarla birlikte yıkamak Soru 27: Guslün farzları kaçtır? Cevap: Guslün farzı üçtür. 1. Ağza su almak 2. Burna su çekmek 3. Tepeden tırnağa bütün bedeni yıkayıp temizlemek 28 Atasözü : Kedi uzanamadığı ciğere “mundar” der. Açıklaması : Bazı insanlar çok istedikleri bir şeye sahip olamadıkları zaman onu kötüleyerek, kendilerine lâyık olmadığını söyleyerek beceriksizliklerini gizlerler. Soru 28: “Ben Ruhbanlıkla emrolunmadım. Evlenirim, uyurum, uyanık da kalırım. Oruç tuttuğum gibi, (Ramazan ayı dışında) tutmadığım da olur.’’ Yukarıdaki hadis-i şerifte Peygamberimiz’in hangi özelliği ön plana çıkmaktadır? Cevap: İnsan olma özelliği 29 Soru 29: Namazın kıyâm, rukû, secde gibi her bir rüknünün sükûnet, huzur, vakar ve itmi’nân içinde yerine getirilmesi, hakkını vererek yapılması, acelecilik ve çabukluk gösterilmemesidir. Rükuda, rükudan doğrulmada, secdede, iki secde arasındaki oturuşta söz konusu olur. Rükudan ve secdelerden sonra vücut dik bir hale gelmeli ve sükunet bulmalı ve en az “ Sübhanallah “ diyecek kadar durmalıyız. Namazdaki yapılan bu sükunet haline ne ad verilir? Cevap: Ta’dil-i erkan Soru 30: Bir gün Peygamberimiz ashâbıyla birlikte otururlarken bir cenaze geçer ve Peygamberimiz hemen ayağa kalkar. Çevresindekiler, geçen cenazenin bir Yahudi cenazesi olduğunu söylerler. Peygamberimiz “Olsun, o da bir insan değil mi?” diyerek cevap verir. Bu olay Peygamberimizin en çok hangi yönünü gösterir? Cevap: İnsanları ayırt etmeksizin onlara değer verdiğini gösterir. 30 Soru 31: Peygamberimiz bir gün mescide girdiğinde iki grup insan görür. Bir kısmı nafile namaz kılmaktadır, bir kısmı da ilim öğrenmektedir. Peygamberimiz şöyle der: “Her iki grup da iyi şeyler yapmaktadır; şu var ki bir şey isteyerek dua edenlere o şeyi verip vermemek Allah’a aittir; halbuki ilim öğrenen kişiler cehaleti kovmaktadırlar. Bana gelince ben öğretmen olarak gönderildim.” buyurmuştur. Bu durumun Müslümanlara vermek istediği mesaj nedir? Cevap: Peygamberimiz ilme değer vermektedir. “Bir gece bahar bulutu ağlaya ağlaya diyordu ki “bu hayat durmayıp ağlamaktan başka bir şey değildir.” Hızlı koşan bir şimşek parıldadı ve dedi, yanlış düşünüyorsun, “hayat bir anlık gülümsemedir.” Muhammed İkbal 31 Soru 32: Peygamberimiz suyu nasıl içmemizi tavsiye etmiştir? Cevap: Deve gibi tek bir içimle su içmeyin, ikişer üçer yudumda için, içmeye Bismillah diyerek başlayın, bitirince Elhamdüllillah deyin.” (Tırmizi) Ayakta su içmenin yanlışlığı da birçok hadiste karşımıza çıkar ve oturarak içilmesi tavsiye edilir. Bunun sağlık açısından önemi ise şöyledir: Herhangi bir sıvıyı ayakta içtiğimizde doğrudan onikiparmak bağırsağına, oturarak içtiğimizde ise önce mideye daha sonra onikiparmak bağırsağına gider. Sıvıların önce mideye gitmesi daha sağlıklı; çünkü mide asidi sayesinde sıvının içinde bulunan mikroplar ölüyor. Böylelikle birçok hastalıktan korunmuş oluyoruz. Suyun üç yudumda içilmesi ile ilgili hadisin hikmeti de; suyun yavaş içildiğinde vücudun ihtiyaç duyduğu yer tarafından emilmesinden kaynaklanıyor. Hızlı içildiğinde ise vücutta gereken vazifesini yapamıyor. Soru 33: İslam dininin beş esasından biridir. Kişinin, sahip olduğu malın bir miktarını, Kur’an-ı Kerim’de belirtilen kimselere ibadet maksadıyla Allah rızası için verilen ibadetin ismi nedir? Cevap: Zekât 32 Soru 34: Uzun süren Ficar savaşı sırasında Mekke’de can ve mal güvenliği kalmamıştı. Kureyş’in ileri gelenleri toplanarak zayıfların can ve mal güvenliğini koruma altına almak, zulme dur demek için yemin ettiler. Peygamberimizin de katıldığı bu antlaşmaya ne ad verilir? Cevap: Hılfu’l Fudul ( Erdemliler cemiyeti ) 33 Soru 35: “Herkesin can, mal ve namusu tecavüzden korunmuştur. Kimsenin kimseye zarar vermeye hakkı yoktur. Kadınlar erkeklerin hayat arkadaşıdır. Onlara iyi muamele edilecektir. Onların da tıpkı erkekler gibi mal ve mülkte tasarruf hakları vardır. İnsanlar, ırk ve renk farkı gözetilmeksizin birbirlerine eşittirler. Servetin bir elde birikmemesi için bütün varislere hisselerine isabet eden meşru hakları verilecektir. Bütün Müslümanlar kardeştir.” Peygamberimiz (s.a.v.) bu sözleri dönemin insan hakları beyannamesi olarak kabul edilen hangi konuşmasında dile getirmiştir? Cevap: Veda Hutbesi 34 Hacivat: Karagözüm iki gözüm çocuklar sıkılmış mıdır? Karagöz: Bıy bıy bıy olur mu öyle şey hacı cav cav böyle eğlenceli bir kitap okur da insan sıkılır mı hiç? Hem bak burada biz varız. Hacivat: Haklısın Karagözüm ne de güzel söyledin Karagöz: Hacı cav cav susmazsan benden köteği yedin… 35 Soru 36: Ezan ve kamet dinlerken yapılması sünnet olan davranışlar nelerdir? Cevap: 1. Ezan ve kametin sözlerini içinden tekrar etmesi sünnettir. 2.Müezzin, “Hayye ale’s-salâh” ve “Hayye ale’lfelâh” derken, içinden “Le havle vele kuvvete ille billehi’laliyyi’l- Azîm” (Güç ve kuvvet ancak Allah’a mahsustur.”Allah’a asi olmak ve günah işlemekten dönüş ancak Allah’ın verdiği günahlardan uzak olma hâli ile; O’na itâate kuvvet ve iktidar da ancak O’nun yardımı ile hâsıl olur”) demek sünnettir. Allah (c.c.) buyurur: “Sabahleyin, akşamleyin, uyurken on defa: “Lâ havle velâ kuvvete illâ Billah” diyen ümmetine haber ver ki, uykuları sırasında dünya belaları, geceleyin şeytanın hileleri, sabahleyin gazabım onlardan kaldırılır.” (Hz. Ebû Bekir (r.a.)) 3.Ezan bittikten sonra, ezan duasını okumak sünnettir. Ezan duası: “Allahümme rabbe hezihi’dda’veti’t-tâmmeh. Ve’s-salâti’l-kaimeh. Âti Muhammedeni’l-vesîlete ve’lfazilete ve’d-derecete’rrafî’ah. Veb’ashü makâmen mahmûdeni’llezî va’adteh. İnneke le tuhlifu’l-mîâd.” (Ey şu mükemmel davanın ve kılınacak namazın Rabbi olan Allah’ım! Hz. Muhammed (sav)’e şefaati ve Cennet’te en yüksek makamı, fazileti ve en yüksek dereceyi ver. O’nu vaadettiğin Makam-ı Mahmûd’a ulaştır. Hiç şüphesiz Sen, vaadinden dönmezsin). 36 Soru 37: Müşrikler, peygamberimize ve sahabilere her türlü kötülüğü yapıyorlardı. Mekke döneminin 7 ve 10. Yılları arasında kendi aralarında anlaşarak Müslümanlara boykot uygulamaya karar verdiler. Boykot kararları nelerdir? Cevap: Müşrikler boykot maddelerini hazırlayarak Kabe’nin duvarına astılar. Müslümanlarla her türlü ilişki sonlandırılacak, alışveriş yapılmayacak, kız alınıp verilmeyecekti. 37 Soru 38: Fatiha Sûresi namazın direği, kulluğun kabulüdür. Peygamberimiz “Fatihasız namaz olmaz” buyurmuştur. Fatiha Sûresi’nde geçen “iyyake na’budu ve iyyake nestain” ayetinin Türkçe meali nedir? Cevap: (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve ancak senden medet umarız. Soru 39: Namazlarda rukûdan doğrulurken söylediğimiz “Semiallahu limen hamide” sözünün Türkçe meali nedir? Cevap: Allah kendisine hamd edenin hamdını işitir. (Hamd; övme, övülme anlamındadır.) Soru 40: Namazlarda rukûdan doğrulduktan sonra söylediğimiz “Rabbena lekel hamd” sözünün Türkçe meali nedir? Cevap: Rabbimiz, hamd sanadır. Soru 41: Namazlarda secdede iken 3 defa söylediğimiz “Sübhâne rabbiyela’lâ” sözünün Türkçe meali ve bu sözü secdede söylemenin hükmü nedir? Cevap: En yüce olan Rabbim her türlü kusurdan uzaktır, demektir. Bu sözü secdede 1 defa söylemek vacip, 3 defa söylemek sünnettir. 38 Soru 42: Mekke döneminin 10. Yılında önce Ebu Talib sonra da Hz. Hatice vefat etti. Peygamberimiz kendisinin en büyük destekçilerinin vefatına çok üzüldü. İslam tarihinde bu yıla ne ad verilir? Cevap: Hüzün yılı Soru 43: “Sadekallahülazîm” sözünün Türkçe karşılığı nedir? Cevap: Yüce olan Allah doğru söyler. Soru 44: Namazlarda rukûda iken 3 defa söylediğimiz “Sübhâne rabbiyel azîm” sözünün Türkçe meali ve bu sözü rukûda söylemenin hükmü nedir? Cevap: Yüce olan Rabbim her türlü kusurdan uzaktır, demektir. Bu sözü rukûda 1 defa söylemek vacip, 3 defa söylemek sünnettir. 39 Soru 45: Kur’an-ı Kerim’in 17. Suresinin de adıdır. İlk ayetinde “ Bir kısım ayetlerimize kendisine göstermek için kulunu bir gece Mescid’i Haram’dan çevresine bereketlendirdiğimiz Mescid’i Aksa’ya götüren O ( Allah ) yücedir. Gerçekten O işitendir, görendir. “ buyurulmuştur. Peygamberimizin Recep ayının 27.gecesi Mekke’den Kudüs’e gitmesine ne ad verilir? Cevap: İsra 40 41 Soru 46: Beş vakit namazın hangilerinde 3.rekâta kalkıldığında Fâtiha Sûresi’nden önce Sübhâneke duası okunur? Cevap: İkindi ve yatsı namazlarının ilk sünnetlerinde. Soru 47: Medine’den gelen bir grup insan Akabe’de Müslüman oldular. Peygamberimiz onlara İslam’ı öğretmesi için Medine’ye hangi sahabiyi göndermiştir? Cevap: Mus’ab bin Umeyr Soru 48: Amin kelimesinin Türkçe karşılığı nedir? Cevap: Kabul buyur Allah’ım. Soru 49: Müşriklerin zulümleri sebebiyle Mekke’den Medine’ye hicret eden Müslümanlara ne ad verilir? Cevap: Muhacir Soru 50: Peygamberimiz hicret ederken hangi mağaraya sığınmıştı? Cevap: Sevr 42 43 “Ümmetimin en şereflileri Kur’an-ı okuyanlar ve gece kalkıp ibadet yapanlardır.” (İbn-i Abbâs) Soru 51: Peygamberimiz hicretinden sonra Medine’nin ismini değiştirmiştir. Şehre Medine ismini veren peygamberimizdir. Medine’nin hicretten önceki ismi nedir? Cevap: Yesrib Soru 52: Müşriklerin zulümleri sebebiyle Medine’ye hicret den Müslümanlara yardım eden, onları barındıran Medineli Müslümanlara ne ad verilir? Cevap: Ensar Soru 53: Mekke döneminde Kureyş kabilesinin önemli meseleleri görüştükleri yerdir. Daha sonra Müşrikler bu toplanma yerini peygamberimizi ve sahabileri yok etmeyi kararlaştırdıkları bir yere dönüşmüştür. Mekke’deki müşriklerin toplandıkları bu yerin ismi nedir? Cevap: Dârunnedve 44 "Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da, o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa, kirinden bir şey kalır mı? Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder" Hz. Muhammed (sav) Soru 54: Secde ne demektir? Cevap: Secde elleri, ayakları, dizleri, alnı ve burnu yere koymaktır. 45 Soru 55: Sehiv secdesi nasıl yapılır? Cevap: Namazda son oturuşta Tahiyyât duası okunduktan sonra iki tarafa selam verilir ve hemen ardından Allahu ekber diyerek 2 defa secdeye varılır. İkinci secdeden sonra oturup yeniden Tahiyyât, Allahumme Salli ve Bârik duaları okunarak tekrar selam verilir. Böylece sehiv secdesi yerine getirilmiş olur. Soru 56: Sehiv (yanılma) secdesi hangi hallerde yapılır? Hükmü nedir? Cevap: Bir namazın kusurlu kılınması halinde bu kusuru düzeltmek amacıyla namazın sonunda yapılan secdedir. Kusur genellikle namazda unutarak farzın geciktirilmesi, bir vacibin terki, geciktirilmesi veya vaktinden önce yapılması hallerinde olur. Sehiv secdesi yapmak vaciptir. 46 “Bir kitabın kaç dakikada okunduğunu bırak. Kaç senede yazıldığını düşün !” A. Nihat Asya Soru 57: Kur’an-ı Kerim’de bir kısım ayetler vardır ki; bunlardan birini okuyan veya işiten her müslümanın secde etmesi gerekir. Bu secdeye ne ad verilir ve Kur’an’da kaç defa zikredilmiştir? Cevap: Tilâvet secdesi denir ve Kur’an’da 14 defa zikredilmiştir. Tilâvet secdesi yapmak için niyet edilir. Abdestli olarak, kıbleye karşı ayakta durup ellerini kulaklara kaldırmadan Allahu ekber denir ve secdeye gidilir. Secdede üç defa Sübhâne rabbiyela’lâ denilir. Sonra, Allahu ekber denilir ve ayağa kalkılır. Böylece secde-i tilâvet tamamlanmış olur. 47 Soru 58: Maddi imkânlarımız varken, aciz duruma düşmeden, ihtiyarlayıp hareketlerimiz kısıtlanmadan, Allah’ın rızası dâhilinde, yoksulların, kimsesizlerin ve zorda kalanların yardımına koşalım. Unutmayalım ki faydasını göreceğimiz servetimiz, Allah yolunda harcadıklarımızdır. “İyilik ve takva üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın.” (Mâide Sûresi, 2.) “Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak bitiren ve her başakta yüz dane bulunan bir tohum gibidir. Allah dilediğine kat kat verir. Allah lütfü geniş olandır, hakkıyla bilendir.” (Bakara Sûresi, 261.) İslâm dini, toplumun dertlerini tedavi eden, ihtiyaçlarını karşılayan birçok esaslar getirmiştir. Allah’ın emri olan zekât, bir sosyal yardımlaşma sistemidir. Zekât sayesinde insanların kalbindeki haset ve kıskançlık ortadan kalkar. Kendilerine yardım eden zenginlere karşı sevgi ve saygı meydana gelerek toplumda birlik ve kardeşlik kuvvetlenmiş olur. İslâm’ın beş şartından biri olan, toplumsal huzur ve kardeşlik için önem arz eden zekât kimlere verilir? Cevap: Zekât verilecek kimseler şunlardır: 1.Fakirler: Dini ölçülere göre zengin sayılmayan, nisap miktarı malı olmayan kimselerdir. 2.Yoksullar: Hiçbir şeyi olmayanlar. 3.Borçlular: Borcundan fazla nisap miktarı mala sahip olmayanlar. 4.Yolcular: Memleketinde malı olduğu halde yolda parasız kalan, elinde bir şey bulunmayan kimselerdir. (Bunlara memleketlerine varacak kadar zekât verilebilir.) 5.Allah yolundakiler: Bunlar cihad veya hac için yola çıkıp 48 parasız kalanlar ile işini gücünü bırakıp kendisini ilme vermiş olan kimselerdir. 49 Soru 59: Zekâtın, Tevbe Sûresi’nin 60. ayetinde sayılanlar dışında kalan kişi ve kuruluşlara verilmesi caiz değildir. Tevbe Sûresi’nin 60. ayetinde “Sadakalar (zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir” buyurulmuştur. Ayet-i kerimede belirtilen şartlara uysa bile zekât verilemeyecek kişiler kimlerdir? Cevap: 1.Kişinin ana, baba, büyük ana ve büyük babası, 2.Oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocukları, 3.Müslüman olmayanlar, 4.Karı-koca olanlar birbirlerine zekât veremezler. 50 Soru 60: İslâmiyet, uzun yıllar korunmaya muhtaç insanların ve yoksulların onurlarının kırılmadan ihtiyacı kadar parayı aldıkları bir sistem getirmiştir. Genellikle camiye gidenlerin ceplerinde bulunan bozuk paraları bıraktığı, insan onurunun göz önüne alındığında çok ince bir düşünceden çıkan bu uygulama, insanlarımızın incitmeden yardımlaşmasını gündeme getirmiştir. Fakirler ise akşam karanlığında giderek buraya bırakılan paralardan ihtiyacı kadarını almıştır. İstanbul anılarını yazan bir seyyah bir hafta boyunca bu yapılanı izlemiş ve sadaka taşındaki paraya el sürülmediğini görüp aktarmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun hâkim olduğu coğrafyada kullanılmış, günümüzde ise koruma altına alınması gereken sosyal hizmet alanında, sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın güzel örneklerinden birisi olan, kültürel varlıklar arasına girmiş bu uygulamanın adı nedir? Cevap: Sadaka Taşları “Sadakaları açıkça verirseniz o, ne iyi olur; yok eğer onları gizler de fakirlere öyle verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızın birçoğunun bağışlanmasına sebep olur. Bilin ki, Allah, her ne yaparsanız hepsinden haberdardır.”(Bakara Sûresi, 271.) 51 Soru 61: Halk arasında fitre denilen sadaka-i fıtır, Ramazan ayının sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka nisap miktarı mala sahip bulunan her Müslüman’ın yapması gereken mâli bir ibadettir. Dinî ölçülere göre zengin olanlar hem kendilerinin hem de çocuklarının fitrelerini vermelidirler. Sadaka-i fıtrın dinimizdeki hükmü nedir? Kimler sadaka-i fıtır vermekle yükümlüdür? Cevap: Sadaka-i fıtır, borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla olarak nisap miktarı mala sahip olan her Müslüman’a vaciptir. Bireyin sadaka-i fıtır ile mükellef olması için öngörülen zenginlik ölçüsü, zekâtta aranan nisaptır. (Zekât veren herkes sadaka-ı fıtır verebilir.) Sadaka-i fıtırda, zekâtta öngörülen, malın artıcı olması ve üzerinden bir yıl geçmesi şartı aranmamaktadır. Sadaka-i fıtır, insan 52 fıtratındaki yardımlaşma ve dayanışmanın bir gereği olarak insan bedeninin zekâtı kabul edilmiştir. Bu nedenle sadakai fıtra, “can sadakası” veya “beden sadakası” da denilmektedir. Diğer taraftan fitre, yoksulların ihtiyaçlarının giderilmesinde, bayram gününün neşesinden onların da istifade etmelerinde önemli bir rol oynar. "Yiyiniz, içiniz israf etmeyiniz. Şüphe yok ki, Allah israf edenleri sevmez.’’ (A’raf Suresi, 31.Ayet) Soru 62: Müslümanların ilk hicret ettiği yer olan Habeşistan’ın günümüzdeki adı nedir? Cevap: Etiyopya 53 Soru 63: “Ey iman edenler! İnfâkı gerek kazandıklarınızın, gerek sizin için yerden çıkardıklarımızın temizlerinden yapın. Size verilse, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayın. Biliniz ki, Allah sadakalarınıza muhtaç değildir ve hamde layık olandır.” (Bakara Sûresi 267.) “Mallarınızı zekât ile koruyunuz. Hastalıklarınızı sadaka ile iyileştiriniz, bela dalgalarını dua ve niyaz ile karşılayınız.” (Nasuhi) İslâm dinine göre yardımlaşmanın hayata kattığı olumlu etkiler nelerdir? Cevap: 1.Yardımlarla yoksullar korunmuş olur. 2.Yardım yapanla yapılan arasında sevgi ve ülfet doğar. 3.Hz. Muhammed (s.a.v.), Müslümanlara; yardım edilen değil, yardım eden kişi olmalarını bildirmiştir. 4.Zekât, sadaka ve diğer maddi yardımlar, Müslümanların güçlü olmalarında, birlik ve beraberlik içinde bulunmalarında en büyük etkendir. 5.Yardımlaşmanın yaygın olduğu toplumlarda dostluk duyguları güçlü olur. 54 Soru 64: Sadaka-i cariye nedir? Cevap: Sadaka-i cariye; cami, çeşme, yol yapmak, ağaç dikmek, faydalı ilmî eser bırakmak gibi insanlara faydası dokunan her çeşit iyi ve güzel iştir. Soru 65: Oruç kimlere farzdır? Cevap: Akıllı, sağlıklı ve ergenlik çağına girmiş her Müslüman’a Ramazan orucu farzdır. 55 Soru 66: Oruca niyet nasıl edilir? Cevap: “Niyet ettim Allah rızası için bugün ki Ramazan orucunu tutmaya” denilerek niyet getirilir. Soru 67: “Adalet terazisi “ olarak bilinen, öbür dünyada insanların amellerinin tartılacağı teraziye ne denir? Cevap: Mizan Soru 68: "Ruhulkudüs" hangi meleğin diğer adıdır? Cevap: Cebrail “Gazap ve öfkeden kaçınınız. Çünkü onun başlangıcı delilik ve sonu ise pişmanlıktır.” Hz. Ali Soru 69: Dinimizde hangi günler oruç tutulmaz? Cevap: Ramazan Bayramı’nın 1. Günü ve Kurban Bayramı günlerinde oruç tutulmaz. 56 Soru 70: Peygamberimizin de yaptığı gibi Ramazan ayının son on günü içinde bir mescitte kendini Allah’a adayarak ibadet etmeye ne denir? Cevap: İtikâf Soru 71: “Onlar ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler. ‘Rabbimiz! Sen bütün bunları boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz, bizi cehennem azabından koru!’ derler.” (Ali İmrân, 191.) Bir Müslüman’ın Allah’ı her yerde ve her zaman kendisini gözeten yaratıcısı olduğunu asla aklından çıkarmaması ve davranışlarını bu bilinçle yönlendirmesi için ayette emredilen “Allah’ı anma” ibadetine ne ad verilir? Cevap: Zikir Soru 72: “Peygamberler Allah’tan aldıkları emirleri hiçbir değişiklik olmadan insanlara bildirmişlerdir, emirlerde ne bir eksiltme ne de bir arttırma yapmışlardır.” Peygamberlerin Allah’tan aldıkları emir ve yasakları hiç değiştirmeden ümmetlerine ulaştırmalarına ne ad verilir? Cevap: Tebliğ 57 Soru 73: Kur’an-ı Kerim’i, insan gücünün imkân verdiği ölçüde anlamayı amaç edinen ve geniş şekilde açıklayan, gerektiğinde yorumlayan eserlere ne ad verilir? Cevap: Tefsir “Bilgiyi elde ettikten sonra halka söylemeyen, belletmeyen kişi,zengin olup da yoksul doyurmayan kimseye benzer.” Hz. Muhammed (s.a.v.) Soru 74: Özellikle Kur’an tercümeleri için kullanılan, bir sözün başka bir dile yaklaşık olarak çevrilmesine ne ad verilir? Cevap: Meâl Soru 75: Kur’an-ı Kerim’i usûlüne göre okumayı belirleyen kuralların tümüne ne ad verilir? Cevap: Tecvid 58 Soru 76: “O gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve oğullarından kaçar. Onlardan her birinin o gün başından aşan işi vardır.” (Abese Sûresi, 34-37.) Bu ayet-i kerimede ‘o gün’ derken kastedilmek istenen nedir? Cevap: Kıyamet günü Soru 77: İnsanların dünyada iken sarf ettikleri her bir sözün ve yaptıkları her bir amelin yazıldığı ve kaydedildiği; mahiyetinin insanlar tarafından bilinemediği ilahi kayda ne denir? Cevap: Amel Defteri “Ey insan! Kuşkusuz sen Rabbine doğru çaba üstüne çaba sarf etmektesin, nihayet O’na varacaksın. O vakit kitabı sağ eline verilen kolay bir hesapla hesaba çekilecek ve sevinçli olarak ailesine dönecektir. Ama kitabı arkasından verilen “Yetiş ey ölüm!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir. Çünkü o ailesi içinde sevinçli idi. Hiç Rabbine dönmeyeceğini sanmıştı. Hayır, Rabbi onu görmekte idi.” (İnşikâk Sûresi, 6-15.) 59 BÖYLE BİR DOSTUNUZ OLDU MU HİÇ? Kendisini 3 şeyden alıkoymuştu; Çok konuşmazdı, Daima düşünceliydi, Boş şeylerle uğraşmazdı. Kötü söz söylemezdi. Gülmesi, gülümsemekti. Kimseyle çelişmezdi. Her zaman ağırbaşlıydı. Dünya işleri için kızmazdı. Umanı, umutsuzluğa düşürmezdi; hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı. Kimsenin kusurunu araştırmazdı. Kimse ile çekişmez, bağırıp çağırmazdı. Gerçeğe aykırı övmeyi kabul etmezdi. Affediciliği tabiî idi. İntikam almazdı, Düşmanlarını sadece affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer de verirdi. Susması, konuşmasından uzun sürerdi; lüzumsuz yere konuşmaz, konuştuğunda ne fazla ne de eksik söz kullanırdı. Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı. Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınamaz, ayıplamazdı; kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi. 60 Bir toplulukta bulunduğu zaman bir şeye gülerlerse o da güler, bir şeye hayret ederlerse o da onlara uyarak hayret ederdi. Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı. Kelimeleri parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı. Bakacağı kişiye ve istikamete tüm vücuduyla yönelirdi. Etrafına gelişigüzel bakınmazdı. Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi. Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir hâletle dururdu; yüzünde daima ışıldayan bir parlaklık vardı. Âdeti üzere, hiçbir kötü sözü ağzına almadı. Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı. Fakirlerle birlikte yerdi, öyle ki onlardan ayırt edilmezdi. Sıradan değildi; sıradan insanlar gibi yaşadı. Biriyle karşılaştığında beklemeksizin önce o selam verirdi; El sıkıştığında karşısındaki elini bırakmadıkça o da bırakmazdı. Önüne ne konulursa yerdi. Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı. Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez, bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı. Sabahları evinden çıkarken şöyle söylerdi: "İlâhî, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kaymaktan ve kaydırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa mâruz kalmaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlığa uğramaktan sana sığınırım." O, HZ. MUHAMMED (S.A.V.) PEYGAMBER EFENDİMİZDİ. 61 Soru 78: Allah, Kur’an-ı Kerim’de peş peşe gelen iki sûrede, şeytanın kötülüğünden, korunmak için kendisine nasıl sığınacağımızı öğretmiştir. Bu sûreler hangileridir? Cevap: Felak ve Nas sureleri Soru 79: İslâm’ın kesin nasla sabit olan hükümlerine şüphe götürmez bir şekilde inanmaya ve Allah (c.c.)’ın hükmüne ve iradesine teslimiyete ne ad verilir? Cevap: İtikât Soru 80: Allah (c.c.)’ın zatında, sıfatlarında ve fiillerinde eşsiz olduğunu bilip bütün ibadetleri yalnızca O’na yapmaya ne denir? Cevap: Tevhid Soru 81: İslâm dinine göre Allah’ın Müslümanlara yapılmasını açık bir şekilde emrettiği, yapmayanın günah işlediği, inkâr edenlerin ise İslâm dininden çıkmış olduğu kurallara ne denir? Cevap: Farz 62 Soru 82: Yerine getirilmesi her Müslüman’a ayrı ayrı borç olmayan, Müslümanlardan bazısının yapmasıyla diğerlerinden borçluluk halinin kalktığı ( cenaze namazının kılınması gibi ) sevabının sadece yapana ait olduğu tamamen terkinden dolayı da günahının bütün Müslümanlarda olduğu farzlara ne ad verilir? Cevap: Farz-ı Kifaye Soru 83: Müslüman’ın yapması ve sakınması emredilen, her Müslüman’ın bizzat kendisinin yapması gereken farzlara ne denir? Cevap: Farz-ı ayn denir. Soru 84: “Keşke” kelimesiyle ilgili ne söyleyebiliriz? Cevap: Hz. Peygamber Müslümanların “ keşke “ demeyecekleri bir hayat yaşamalarını istemiştir. Keşke diyen birinin ihmalleri vardır, hayata dair ertelediği, geciktirdiği sorumlulukları vardır. Sonuç olarak sorumluluklarını yerine getiren, planlı ve düzenli yaşam süren insanlar “ keşke “ demek zorunda kalmayacaktır. 63 Soru 85: Farz ve vacibin dışında Peygamberimiz (s.a.v)’in ibadet niyetiyle yaptığı ve yapılmasını tavsiye ettiği davranışlara ne denir? Cevap: Sünnet Soru 86: Yapılmasında sevap olan, terk edilmesinde günah olmayan, mükellefin görevlerinden olup Peygamberimiz (s.a.v.)’in bazen yaptığı bazense terk ettiği ibadetlerin dinimizdeki hükmü nedir? Cevap: Müstehap (Kuşluk namazı gibi) Soru 87: Yapılıp yapılmaması kişiye bırakılan, yapılması günah ya da sevap olmayan fiillerin dinimizdeki hükmü nedir? Cevap: Mübah (Helal olan bir meyveyi yemek veya yememek gibi) Soru 88: Mükellefin yapmaması istenen ve kesin bir delille işlenmesi yasak olan şerî hükümlere ne ad verilir? Bunların terk edilmesi sevap, işlenmesi ve inkârı günahtır. Cevap: Haram (Zina yapmak, domuz eti yemek, yalan konuşmak vb.) 64 “Ey iman edenler Allah’tan sakının ve sözü doğru söyleyin”(Ahzâb Sûresi, 70.) Soru 89: Ramazan ayına kavuşmuş olan kişiler bunun bir şükrü olarak ihtiyaç sahibi kimselerin sabah ve akşam olmak üzere iki öğünlük yiyecek masraflarını karşılarlar. Maddi durumu iyi olan kişilerin Ramazan Bayramından önce yapmak zorunda oldukları bu yardıma ne ad verilir? Cevap: Fitre Soru 90: Bir düşünceye ya da inanca körü körüne bağlanarak başkasını dışlamaya ne ad verilir? Cevap: Taassup Soru 91: İslâm dininde olmadığı halde, sonradan insanların dindenmiş gibi hayatlarına geçirdikleri yanlış âdetlere ne denir? Cevap: Bidat. Soru 92: İnsanın yaratılış gayesi nedir? Cevap: Allah’a kulluk etmektir. 65 “Allahu Teâlâ (c.c.) “Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” buyurmuştur. (Zâriyât Sûresi, 56.) Soru 93: Hz. Hacer validemiz Mekke topraklarında oğlu İsmail’e su aramak için Safa ve Merve tepelerinde koşup durur. Sonra Hz. İsmail ayaklarını yere vurup eşinince Allah (c.c.)’ın izni ile ayaklarının altından su çıkar. Bugün dahi Müslümanlar’ın faydalanıp içtiği, tüm hacıları doyuran, şifalı, bereketli, yer itibariyle Kâbe’nin altından çıkan suyun adı nedir? Cevap: Zemzem. 66 Soru 94: Ramazan ayında iki minare arasına “Hoş Geldin Ramazan”, “On Bir Ayın Sultanı” gibi yazıların yazılması geleneklerimiz arasındadır. Minarelerin arasına asılan bu ışıklı yazılara ne ad verilmektedir? Cevap: Mahyâ Soru 95: Çocuk sahibi olan anne ve babanın Allah'a şükranlarını ifade etmek amacıyla kestikleri kurban hangisidir? Cevap: Akika Kurbanı Soru 96: İlk dünya haritasını kim çizmiştir? Cevap: Piri Reis Soru 97: Kur’an-ı Kerim’de Hıristiyan kelimesi yerine hangi kelime kullanılmaktadır? Cevap: Nasrani 67 AKIL SIR ERMİYOR Hoca'nın iki yüz akçe parası kaybolmuş. Bulunması için dua etmeye başlamış. O sırada Akşehir'in zenginlerinden birinin bindiği gemi yolda fırtınaya tutulmuş. "Eğer sağ salim memleketime varırsam Hoca'ya iki yüz akçe vereceğim" diye adakta bulunmuş. Adam kurtulup gelmiş, Hoca'yı bulup parayı vermiş. Hoca bir süre düşündükten sonra: - "Allah'ım bu ne dolambaçlı yol! Bu parayı ben nerede yitirdim, Sen bana nerede buldurdun! ... İşine gerçekten de akıl sır ermiyor" demiş. Soru 98: İmanın şartları nelerdir? Cevap: 6 tanedir: 1.Allah (c.c.)’ın varlığına ve birliğine inanmak, 2. Allah’ın meleklerine inanmak, 3. Allah’ın kitaplarına inanmak, 4. Allah’ın Peygamberlerine inanmak, 5. Ahiret gününe inanmak, 6. Kaza ve kadere, hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine inanmak 68 Soru 99: İslâm’ın şartları nelerdir? Cevap: 5 tanedir. 1.Kelime-i Şahadet getirmek, 2.Namaz kılmak, 3.Oruç tutmak, 4.Zekât vermek, 5.Hacca gitmek Soru 100: Hadis-i şeriflerde bir davranışın ateşin odunu yediği gibi salih amelleri yiyip bitirdiğinden söz edilir. Sözü edilen bu kötü davranış nedir? Cevap: Haset (Kıskançlık) “Sakın haset etmeyin, çünkü ateş odunu yiyip bitirdiği gibi, haset de salih amelleri yer bitirir.” (Ebu Davud) “Birbirinize buğuz etmeyin birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah’ın kulları, kardeş olun. Bir Müslüman’ın 3 günden fazla (din) kardeşiyle dargın durması helal olmaz.”(Buhari) Soru 101: Sutre nedir? Cevap: Önünden geçilmesi muhtemel olan açık bir yerde namaz kılan kişinin önüne bir şey koyması ya da bir çizgi çizmesidir. 69 Soru 102: Dinimize göre; Ramazan ayında, oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ve tedavisi mümkün olmayan hastalar oruç tutmayabilirler. Bunun yerine bir kişiyi sabah akşam doyuracak kadar belli miktar ödeme verirler. Hasta veya yaşlıların ödediği bu bedelin adı nedir? Cevap: Fidye Soru 103: Müslümanlar yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım ederler. Bu yardımı sadece Allah rızası için yaparlar ve karşılığını Allah’tan beklerler. İslâm tarihinde Medineli Müslümanlar’ın Mekkeli kardeşleriyle yardımlaşmalarına ne ad verilmiştir? Cevap: Ensar-Muhacir kardeşliği Soru 104: Hz. Muhammed, Mekke ve Medine’de bir davet yapmıştır. Bu davette sadece Allah’ın ilâh olduğunu ve ondan başka kimseden yardım alınmayacağını, sadece ona kulluk yapılması gerektiğini, ondan başkasına secde ve ibadet edilmeyeceğini anlatmıştır. Bu davet kaç yıl sürmüştür? Cevap: Mekke’de 13 yıl, Medine’de 10 yıl, toplam 23 yıl sürmüştür. 70 Soru 105: Hz. Ömer (r.a.)’in ifadesi ile Resulullah (s.a.v.)’ın hayat programının özeti nedir? Cevap: İman, hicret ve cihat’tır. İnsanlarla öyle iyi geçininiz ki düşmanlarınız bile ölümünüze ağlasınlar. Hz. Ali 71 700 YILLIK ALTIN ÖĞÜT Aşağıda Osman Bey'e ünlü İslam Alimi, Şeyh Edeb-Ali'nin verdiği öğütleri anlatan bir yazı. Çok hoşumuza gitti. Neredeyse 700 yıl önce söylenmiş ama hiç mi hiç eskimemiş. Tüm zamanlar için geçerli. Oğul insanlar vardır şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler. Avun oğlum avun. Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın, ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen sabah rüzgarında savrulur gidersin... Öfken ve nefsin bir olup aklını yener. Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın. Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. 72 Bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler ancak senin fazilet erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır. Ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin. Açık sözlü ol, her sözü üstüne alma. Gördün söyleme, bildin bilme. Sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabbetin itibar olmaz. Üç kişiye acı: Cahiller arasındaki âlime, Zenginken fakir düşene, Hatırlı iken itibarını kaybedene. Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Haklı olduğunda mücadeleden korkma. "Bilesin ki atın iyisine DORU, yiğidin iyisine DELİ derler." Soru 106: Tevrat (tora) Zebur (mezmurlar) ve İncil’in bir kitapta toplanmış haline ne denir? Cevap: Kitab-ı Mukaddes 73 Soru 107: Peygamberimiz Medine’ye hicret ettikten sonra hangi sahabinin evinde 6 ay misafir olarak kalmıştır? Cevap: Ebu Eyyube’l Ensari ( Halid bin Zeyd ) Soru 108: “Hz. Peygamber ile ilgili olarak “O’nun ahlakı Kur’an ahlakıydı” Diyen Hz. Peygamber (s.a.v)’in eşinin ismi nedir? Cevap: Hz Aişe ’dir. Soru 109: Peygamberimiz ’in çocuklarının isimleri nelerdir? Cevap: Abdullah, İbrahim, Kasım, Fatıma, Rukiye, Ümmü Gülsüm, Zeynep. 74 Soru 110: Peygamberimiz (s.a.v.), 500 tane hurma ağacı dikmiştir. Çevrenin yeşillendirilmesi ve ağaçlandırılmasını teşvik eden pek çok hadis Hz. Peygamber’in çevrecilik anlayışını büyük ölçüde yansıtmaktadır; “Bir Müslüman, bir ağaç diker veya ekin eker de ondan bir kuş, insan veya herhangi bir hayvan yerse, bu onun için sadaka sayılır.” (Buhârî, Müslim) “Kim ağaç dikiminde bulunursa, onun için ağaçtan hâsıl olan ürün miktarınca Allah sevap yazar.” (Ahmed b. Hanbel). “Kim bir ağaç diker ve meyve verinceye kadar muhafaza ve büyümesi için ilgisini devam ettirirse, meyvesinden elde edilen her istifade bir sadakadır ve dikenin hesabına yazılır.” (Ahmed b. Hanbel). “Kim bir ağaç diker ve de bu ağaç olgunluğa ererse, Allah bu ağaç sebebiyle, diken kimse için cennette bir ağaç diker.” (Ahmed b. Hanbel). Dünyada ağaç dikmenin dinimizdeki hükmü nedir? Cevap: Sünnettir. 75 Soru 111: Suçu ve yanlışlığı ne olursa olsun bir kimseyi suçlamak, ona hataları dolayısıyla işkence yapmak ve kötü muamelede bulunmak insan olana yakışmayacak bir durumdur. Savaş halinde dahi olunsa, ister savaşa katılıp da esir düşenlere isterse fiilen katılmayan kadınlara, çocuklara, din adamlarına dokunulamaz; suçlulara ve düşmanlara işkence yapılamaz. İslâm dini sadece insanlara değil bütün yaratılanlara işkence yapılmasını yasaklamış, Kur’an’da Mâide Sûresi 8. ayette bir topluluğa duyulan öfkenin kişiyi adaletsizliğe sevk etmemesi istenmiştir. Peygamberimiz de “Dünyada insanlara işkence edenlere Allah da ahirette ceza verir.” buyurmaktadır. Günümüzde bütün dünya ülkeleri işkencenin önlenmesi kötü muamelenin ortadan kaldırılması amacıyla 1948 yılında hangi anlaşmayı imzalamışlardır? Cevap: 1948 İnsan Hakları Evrensel Bildirisi “Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adaletli olun, çünkü o, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.” (Mâide Sûresi, 8.) 76 Soru 112: Kadınlarımıza milletvekili seçme ve seçilme hakkı ne zaman verilmiştir? Cevap: 1934 yılında yapılan Anayasa Değişikliği ile kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Soru 113: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi hangi örgüt içinde yer almaktadır? Cevap: Avrupa Konseyi 77 Soru 114: İslâmiyet birlik ruhu içerisinde ibadet etmeyi önemser. Cemaatle namaz kılarken konumları ne olursa olsun; zenginfakir, yaşlı-genç, yönetici-halk herkes omuz omuza aynı safta durur. Kâbe’de dünyanın her ülkesinden insanlar bir arada hac ve umre görevini yaparlar. Bu bilgide İslâm’ın değer verdiği hangi özellik vurgulanmaktadır? Cevap: Eşitlik Soru 115: Mekkeli müşriklerden bazıları gizlice birbirlerinden habersiz Allah Resulü (s.a.v.)’nün Kur’an okumasını dinlemeye giderlerdi. Sabaha kadar evin yakınında Kur’an okunuşunu dinlerler, gün ağarmaya başlayınca da kimseler görmesin diye gizlice ayrılmak istediklerinde birbirleriyle karşılaşır ve birbirlerine bir daha gelmemek üzere söz verirlerdi. Ama hepsi de bir önceki gece dinledikleri şeyi özler, verdikleri sözleri unutur yine bir sonraki gece gizlice gelirlerdi. Bir kez daha söz verip gene gelirlerdi. Kur’an-ı Kerim’in bu güzelliğini gördükleri halde yine de iman etmezlerdi. İşte bu şekilde hoşnut olup da kabul etmeyen, teslim olmayan insanların bu düşüncelerine ne ad verilir? Cevap: İnadî Küfür 78 Soru 116: Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) “Bir baba çocuğuna ondan daha güzel bir miras bırakamaz.” (Tırmizi) buyurmuştur. Allah Resulü’nün babalara çocuk eğitimi ile ilgili tavsiye ettiği, bizim de çocuklarımıza bırakabileceğimiz bu en büyük miras nedir? Cevap: Güzel ahlaktır. Soru 117: Kur’an ’da geçen kıssaların anlatılış sebebi nedir? Cevap: İbret alınmasını sağlamaktır. “Gerçekten de onların kıssalarında üstün akıllılar için bir ibret vardır. Bu Kur'ân uydurulmuş herhangi bir söz değildir. Lâkin kendisinden önce gelen kitapların tasdiki, her şeyin ayrıntılarıyla açıklayıcısı ve iman edecek bir kavim için hidayet ve rahmettir.” (Yusuf Sûresi, 111.) 79 Soru 118: Ve Semûd kavmine; "Ey kavmim dedi, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka bir ilâhınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil geldi. İşte şu, Allah'ın devesi, size bir mucizedir; bırakın onu Allah'ın yeryüzünde yesin (içsin), sakın ona bir kötülük etmeyin, yoksa sizi acı bir azap yakalar." Düşünün ki (Allah) Âd kavminden sonra sizi hükümdarlar kıldı. Ve yeryüzünde sizi yerleştirdi: O'nun düzlüklerinde saraylar yapıyorsunuz, dağlarında evler yontuyorsunuz. Artık Allah'ın nimetlerini hatırlayın da yeryüzünde fesatçılar olarak karışıklık çıkarmayın.” (A’raf Sûresi, 73-74.) Semûd kavmine gönderilen peygamberin adı nedir? Cevap: Salih Peygamber 80 Soru 119: “Gerçek şu ki, Yusuf ve kardeşlerinin kıssasında hakikati arayanlar için çıkarılacak dersler vardır. Bir vakit (Yusuf ’un kardeşleri kendi aralarında şöyle) konuşuyorlardı: Sayımız bu kadar çok olduğu halde bile, Yusuf ve kardeşi (Bünyamin) babamızın gözünde daha değerli, daha sevgili. İçlerinden biri ‘Yusuf’u öldürün’ dedi. Bir diğeri hayır ‘Yusuf ’u öldürmeyin!’ diye söze karıştı, eğer mutlaka bir şey yapmanız gerekiyorsa, onu bir kuyunun dibine atın. Bu görüşte birleştiler ve böylece, onu kuyunun dibine atmaya karar verip yanlarında götürdüler. Akşam olunca babalarının karşısına ağlayarak çıkıp geldiler. Yusuf ’u kurt kapmış diyerek onun kanlı gömleğini çıkarıp gösterdiler. Babaları ‘yok’ dedi, ‘nefisleriniz sizi aldatıp böyle bir işe sürükledi. Artık bana düşen güzelce sabretmektir. Ve bu anlattığınız bahtsızlığa karşı bana dayanma gücü bahşetmesi için kendisine yönelebileceğim yegâne hami Allah’tır.’’ Yusuf Sûresi 7-18. ayetlerinde bahsi geçen Yusuf ’un babası olan peygamber kimdir? Cevap: Yakup Peygamber “Hiçbir baba çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye vermiş olamaz.” Hadis-i Şerif 81 Soru 120: Hani bir zamanlar Musa kavmine dedi ki; Ey kavmim cidden siz o buzağıyı put edinmekle kendi kendinize zulmettiniz, bari gelin Rabbinize tevbe ile dönün de nefislerinizi öldürün. Böyle yapmanız Bârî Teâlânız katında sizin için hayırlıdır, böylece tövbenizi kabul buyurdu. Gerçekten de o Tevvâb ve Rahîm'dir. “Halkına dönüp; Ey halkım demişti, doğrusu buzağıya taparak kendinize karşı suç işlediniz. O halde tövbe ederek tekrar yaratıcınıza yönelin ve nefsinizi yok edin bu sizin için yaratıcınızın katında en hayırlısı olacaktır.” (Bakara Sûresi, 54.) Firavunun zulmünden kurtardığı kavmini buzağıya tapmaya başladığında onları uyaran, tek yaratıcı ve ilâh olan Allah’a itaat etmeye çağıran peygamber kimdir? Cevap: Musa Peygamber Soru 121: Kaç tane mezhep imamı vardır? Adlarını söyleyiniz. Cevap: 4 tane mezhep imamı vardır. İmam-ı Ebu Hanife, İmam-ı Malik, İmam-ı Şafii, İmam-ı Ahmed bin Hanbel. 82 Soru 122: “Allah Resulü’ne 9-10 yıl hizmet ettim. Bir kere bana “Öf!” demedi. Yaptığım bir iş hakkında hiçbir zaman “Niçin böyle yaptın?”, yapmadığım iş hakkında ise “Şöyle yapsaydın ya!” ya da “Beceremedin, ne kötü yaptın!” dediğini duymadım.” Diyen ve çocukluğunu Hz. Peygamber (s.a.v.) ’in yanında geçiren sahabe kimdir? Cevap: Hz. Enes Soru 123: Henüz küçücük bir çocukken, Umeyr isimli kuşu öldüğünde Hz. Peygamber’in taziye ziyareti yaptığı sahabe kimdir? Cevap: Hz. Zeyd 83 Soru 124: Peygamberlerden sonra insanların en üstünü:571 yılında Mekke’de doğdum. Hz. Muhammed (as) İslam’ı tebliğe başladıktan sonra ilk iman eden yetişkin ben oldum. Dört büyük halifelerin ve cennetle müjdelenenlerin ilkiyim . Lakabım Sıddık’tır. Hicret sırasında Peygamberimizin yanında ben vardım . Servetimi İslam uğrunda harcadım. Peygamberlerden sonra insanların en üstünü olarak bilinirim. Bilin bakalım ben kimim? Cevap: Hz. Ebu Bekir (r.a.) Soru 125: Peygamberimizin iki kızıyla evlenen Sahabi: Fil olayından altı sene sonra Mekke’de doğdum. Dört büyük halifenin üçüncüsüyüm. Cennetle müjdelenenlerdenim. Hz. Ebu Bekir sayesinde Müslüman oldum. Resullah’ kızı Rukiye ile evlendim, Rukiye’nin vefatından sonra diğer kızı Ümmü Gülsümle evlendiğim için bana Çifte Nurlu (Zinnureyn)derler. Okurken şehit edildiğim Kur’an Topkapı sarayındadır. Bilin bakalım ben kimim? Cevap: Hz. Osman bin Avf (r.a.) 84 Soru 126: “Adaletin timsali: Babam Hattab b. Nufeyl’dir. Fil olayından 13 sene sonra Mekke’de doğdum. Dört büyük halifenin ikincisiyim. Cennetle müjdelenenlerdenim. İslamiyet’e karşı aşırı tepkiliydim . Hz. Muhammed’i öldürmek için yola çıkmışken kız kardeşimin evinde Kur’an dinleyerek Müslüman oldum . Faruk lakabıyla bilinirim. Adaletimle ün saldım. Bilin bakalım ben kimim? Cevap: Abdullah bin Ömer (r.a) Soru 127: Allah’ın Aslanı ve Peygamber damadı: Babam Ebu Talip’dir. Dört büyük halifeden dördüncüsüyüm. Cennetle müjdelendim. İslamiyet’i çocuk yaşta kabul eden ilk Mülüman’ım. Peygamber ‘in amcasının oğlu ve damadıyım. Lakabım Allah’ın Aslanı’dır. Hz. Muhammed hicret ederken onun yatağına yatarak müşrikleri oyaladım. Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in babasıyım. Bilin bakalım ben kimim? Cevap: Hz. Ali 85 Soru 128: Aslen İranlı ve Mecusi (ateşe tapan) bir ailenin çocuğudur. Ailesinin inancı kendisini tatmin etmemiş ve Hıristiyanlığı duyunca Hıristiyan olup yıllarca bir papaza hizmet etmiştir. Hıristiyanlıkta da aradığını bulamamış ve Allah Resûlü (s.a.v.)’nü duymuştur. İslâm’ı kabul etmek için Mekke’ye doğru gelirken onu. yol arkadaşları köle diye bir Medineli Yahudi’ye satmışlardır. Peygamberimiz (s.a.v.)in hicretinde Medine’ye geldiğini duyunca gidip Müslüman olmuş ve onu Müslümanlar kölelikten kurtarmak için aralarında 300 hurma ağacı yetiştirip Yahudi’ye vermek için anlaşmışlardır. Hendek savaşı öncesinde istişare yapılırken Hendek kazılması fikrini ortaya atan ve bu fikri kabul edilmiş olan sahabe kimdir? Cevap: Hz. Selman-ı Fârisî (r.a.) 86 Soru 129: Peygamberimiz döneminde Kur’an ayetlerini yazmakla görevli olan kişilere ne ad verilmektedir? Cevap: Vahiy katibi Tilkiye “Tavuk yer misin?” Diye sormuşlar. Gülmekten cevap verememiş. 87 Soru 130: İbrahim Peygamber bir gün evine gelir, eşi ve yeni doğmuş bebeğini alıp uzun bir yolculuğa çıkarlar. İbrahim (a.s.) eşini ve bebeğini orada az bir yiyecek ve içecekle bırakıp memleketine geri dönmek için yöneldiğinde; eşi arkasından bağırır: “ İbrahim bizi kime bıraktın, biz yapayalnız ne yaparız burada?” İbrahim (a.s.) kalbinin dayanamamasından korktuğu ve Allah’a isyan etmekten endişelendiği için geriye dönüp bakamaz. Eşinin son sorusu üzerine olduğu yere çivilenir. Eşi “İbrahim burada kalmamızı sana Allah mı emretti? diye sorar. Peygamber geriye bakar ve der ki : “Evet, Allah emretti ne yapabilirim?” Peki, der eşi, dön ve git. Ben o Allah’a inanıyorum. O beni koruyacaktır.” Olayda bahsi geçen İbrahim Peygamber’in eşi ve oğlunun adları nelerdir? Cevap: Hz. Hacer ve oğlu Hz. İsmail Soru 131: “Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.(Mevlâna) Bu sözde aşağıdakilerden hangisi anlatılmak istenmektedir? Cevap: İki yüzlülükten uzak durmak “Bir Mümin erkek bir Mümin kadına buğzetmesin; çünkü onun bir huyunu beğenmezse bir başka huyunu beğenir.” (Müslim) 88 Soru 132: Torunları Hz. Peygamber’den deve istemişlerdi. Deve alacak imkânı olmayan Hz. Muhammed (s.a.v), yere çökerek, “Haydi binin, bundan daha iyi deve mi olur.” diyerek torunlarının gönlünü yapmıştı. Hz. Peygamber’den deve isteyen iki torununun adları nedir? Cevap: Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin 89 Soru 133: Câbir (r.a.) anlatıyor: “Resulullah (s.a.v.) ile beraberdik. Derken bir yemeğe davet edildik. Giderken çocukların yolda oynadığını gördük. Peygamber (s.a.v.) hemen insanların önüne geçti. Sonra (çocuğu kucaklamak için) kollarını açtı. Çocuk ise yakalanmamak için oraya buraya kaçmaya başladı. O esnada Resulullah (s.a.v.) çocukla gülüşüyordu. Nihayet onu yakaladı ve bir elini çocuğun çenesinin altına diğer elini de ensesine koydu. Çocuğa sarılarak öptü ve şöyle dedi: ”O bendendir, ben de ondanım. Kim onu severse Allah da onu sevsin.” Bu olayda anlatılan çocuk kimdir? Cevap: Peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin’dir Soru 134: Hasta annesine verdiği sözden ötürü Hz. Peygamber (s.a.v.)’i göremediyse de Resulullah (s.a.v.), gıyabında ona Hırka-ı Saadetlerini vasiyet etti. Daha sonra Hz. Ömer (r.a.) ve Hz. Ali (r.a.) bu vasiyeti yerine getirmiştir. Hayatını sakınarak yaşayan ve ibadetle geçiren bu mübarek zaat kimdir? Cevap: Veysel Karânî 90 Bilmece Dört tane fil bir otomobile nasıl biner? Cevap: İkisi öne ikisi arkaya Soru 135: İbret olmaz bize her gün okuruz ezber de! Yoksa hiç mana aranmaz mı bu ayetlerde? Lafzı muhkem yalnız, anlaşılan, Kuran’ın Çünkü kaydında değil hiçbirimiz mananın Ya açar Nazm-ı Celil’in bakarız yaprağına; Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına. İnmemiştir hele Kur’an, şunu hakkıyla bilin, Ne mezarlıkta okunmak ne fal bakmak için. Diyerek Kur’an’ı anlayarak okumanın ve hayatımızı onunla şekillendirmemizin ne kadar önemli olduğunu vurgulayan ünlü şairimiz kimdir? Cevap: Mehmet Akif Ersoy Soru 136: Hükümdarın karısı, en güzel elbiselerini giyinerek kendisini odasına çağırmış, ona Allah’ın haram kıldığı zînâ teklifinde bulunmuştu. Teklifle karşı karşıya kalan yakışıklılığı dillere destan olmuş genç, “Ben Allah’tan korkarım” demişti. Allah korkusu ile bu kötü fiili işlemeyerek, gençlere örnek olan bu genç kimdir? Cevap: Hz. Yusuf (a.s.) 91 Soru 137: İfk; yalan, büyük yalan, namuslu birinin namusu hakkında iftira etmek demektir. İslâm tarihinde İfk Hadisesi olarak geçen, münafıkların hakkında iftira attığı ve Allahu Teâlâ’nın ayet indirerek masum olduğunu bildirdiği kişi kimdir? Cevap: Hz. Aişe (r.a.) 92 Soru 138: Osmanlı İmparatorluğu’nun en güçlü olduğu çağda yaşamıştır. I. Süleyman (Kanuni), II. Selim ve III. Murat olmak üzere üç padişah döneminde mimarbaşılık etmiş, imparatorluğun gücünü simgeleyen mimarlık başyapıtlarının tasarlanıp uygulanmasında birinci derecede rol oynamıştır. bilinen toplam 375 eseri bulunmaktadır. Bunlar; 92 camii, 57 medrese, 52 mescit, 48 hamam, 36 saray, 22 türbe, 20 kervansaray, 17 imaret (hayır kurumu), 8 köprü, 8 mahzen, 7 darül-kurra (Kur'an eğitimi verilen yer), 3 hastane ve 5 suyolundan oluşur. Baş mimar olduktan sonra yaptığı önemli ilk 3 eser ise; İstanbul'daki Şehzade (Mehmed) Camii, Üsküdar'daki Mihrimah Sultan Camii ve en önemli eserlerinden biri olarak anılan Süleymaniye Camii'dir. Ustalık döneminde yaptığı Selimiye Camii ise Süleymaniye ile ikiz camiler olarak anılır. Bu mimarımız kimdir? Cevap: Mimar Sinan 93 Soru 139: Ezanın sahibi: Medineli olup Hazreç kabilesindenim.1. Akabe’de Resulüllah’a biet ederek Medineli ilk Müslümanlardan oldum. Ezanın okunuşunu rüyamda gördüm. Resulüllah’ın yanına giderek rüyamı anlattım. Rüyamın Salih rüya olduğunu söyledi. Bugünden sonra insanlar namaza ezan-ı şerif ile çağrılmaya başlandı. Resulüllah’ın yanında bütün savaşlara katıldım. Bilin bakalım ben kimim? Cevap: Bilal-i Habeşi 94 Soru 140: Erzurum’un Pasinler ilçesine bağlı Çeperler Köyü’nde dünyaya geldi. Henüz 20 yaşında bir gelinken 1877-1878 yılları arasında yapılan TürkRus Savaşı’nda (93 Harbi) Aziziye Tabyası’nı sopayla taşla kazma kürekle savunanlara katılarak cesurca savaştı. Daha sonra oğlunu Çanakkale Savaşı’nda şehit verdi. bir kahramanlık ve analık sembolü olarak 98 yaşına kadar yaşadı. Bu büyüğümüzün adı nedir? Cevap: Nene Hatun 95 Soru 141: Resulüllah’ın Şairi: Medine’de doğdum. Hazced kabilesine mensubum. İkinci Akabe günüde Müslüman oldum. Peygamber’imizin katiplerindendim. Resulüllah’ın şairiyim. Bedir, Uhud, Hendek ve Hayber savaşlarına katıldım. Bedir savaşının müjdesini Zeyd b. Harise ile Medine’ye ulaştırdım. Mute savaşında sancağı alarak, bir mızrak darbesiyle yaralandım ve şehit oldum. Bilin bakalım ben kimim? Cevap: Abdullah B. Revaha Soru 142: En çok hadis rivayet eden sahabi :Hicretin 7. Senesinde, Tufeyl b. Amr vasıtasıyla Müslüman oldum. Yemenden Medine’ye geldim. Resulüllah’ın vefatına kadar hiç yanında ayrılmadım. En çok Hadis-i Şerif nakleden sahabi benim. Resulüllah bir gün kucağımdaki kediyi görerek bu nedir dedi. Kedicik olduğunu söyleyince bana ey Kedicik babası demişti. Bu lakap ile tanındım. Medine’de vefat ettim. Bilin bakalım ben kimim? Cevap : Ebu Hureyre 96 Soru 143: 1478 yılı civarlarında Midilli'de doğdu. 1461 yılında Midilli'nin fethi sırasında Fatih Sultan Mehmed ile birlikteydi. Kardeşleri İlyas ve Oruç ile beraber birçok deniz savaşında bulundu. Alim ve cesur bir komutandı. İri yapılı ve kumral tenliydi. Ömrü denizlerde geçtiğinden Rumca, Arapça, İspanyolca, İtalyanca ve Fransızca gibi Akdeniz dillerini çok iyi bilirdi. Bu ünlü Türk denizcimiz kimdir? Cevap: Barbaros Hayrettin Paşa "Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir." Hz. Muhammed (sav) Soru 144: “Onlar, Allah'tan başka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler, Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa onlar bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. O, müşriklerin ortak koştuğu şeylerden de münezzehtir.” Tevbe Sûresi 31.ayette söz edilen topluluklar hangileridir? Cevap: Hıristiyanlar ve Yahudiler 97 Soru 145: "İnsanları küçümseyip yüz çevirme, yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Şüphe yok ki Allah kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez." Yukarıdaki ayette yasaklanan davranış aşağıdakilerden hangisidir? Cevap: Kibir Soru 146: Ebu Bera adında bir münafık, Müslüman olduğunu ve Kur’an’ı Kerim’i öğrenmek istediklerini söyleyip, Peygamberimiz (s.a.v.)’den bulundukları bölgede kendilerine Kur’an öğretmeleri için Kur’an okutabilecek hafızlar istedi. İslâm’ı kabul eden bu yeni insanlara Allah (c.c.)’ın dinini ve kitabını öğretmek için 70 tane hafız sahabe, Peygamberimiz’in izni ile Ebu Bera ile yola çıktı. Fakat bu güzide insanlar yolda pusuya düşürülerek şehit edildiler. Bu olayın haberi Allah Resulü (s.a.v.)’ne ulaşınca çok üzüldü, dayanamadı hatta namazlarda onlara kunut okudu. 70 sahabenin şehit edildiği yerin ismi ile anılan bu hadisenin adı nedir? Cevap: Bi’r-i Mauna Hadisesi 98 Soru 147: İlâhi kitabımız Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı tarih nedir? Cevap: Miladi 610, Ramazan ayı Bilmece Hangi devlet dairesinde "işi olmayan giremez" diye yazı yoktur? Cevap: İş ve İşçi Bulma Kurumu Soru 148: Allahu Teâlâ her dönemde bir kitap indirmiştir. Kur’an-ı Kerim son peygamberin kitabıdır. Bugün insanların barış içerisinde insanca yaşayacakları bir ortamı meydana getiren ve ahiret saadetinin teminatı olan bu kitabın 114 sûresi bulunmaktadır. Okundukça ve yaşandıkça insanlığı yücelten ayetler Mekkî ve Medenî olarak ikiye ayrılır Bütün insanlığın uymakla mükellef olduğu Mekkî ve Medenî ayetlerin konusu nedir? Cevap: Mekki ayetlerin konusu “İtikât”, Medeni ayetlerin konusu ise “Hüküm”dür. 99 Soru 149: Kur’an’ı Kerim’de hangi sûrenin başında Besmele yoktur? Cevap: Tevbe Sûresi Tevbe Sûresi, Mekke müşriklerine bir ultimatomdur. Dört ay içinde Allah’a inanmadıkları takdirde daha önce işledikleri sayısız cinayetlerin cezası olarak öldürülecekleri uyarısıyla başlar. Bu kesin uyarıya Allah’ın güvence veren Rahman ve Rahim sıfatlarının uygun düşmemesi Tevbe Sûresi’nin başına Besmele yazılmamasının sebeplerindendir. Soru 150: Hz. Ömer (r.a.), kız kardeşi ve eniştesinin Müslüman olduklarını öğrenip onları ve Resulullah (s.a.v.)’ı öldürmek niyetiyle gelirken, duyduğu Kur’an’dan etkilenerek Müslüman olmuştur. Hz Ömer hangi sûreyi dinledikten sonra Müslüman olmaya karar vermiştir? Cevap: Tâhâ Sûresi Soru 151: Resulullah’ın Kur’an’ın üçte birine denk olduğunu söylediği sûre hangisidir? Cevap: İhlâs Sûresi 100 Peygamberimiz (s.a.v.) “Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki bu sûre Kur’an’ın üçte birine denktir.” buyurmuştur. (Buhârî) Soru 152: Allahu Teâlâ buyuruyor ki: “Dini yalanlayanı gördün mü? İşte o, öksüzü iter kakar. Yoksulu doyurmaya önayak olmaz. Vay haline o namaz kılanların ki, kıldıkları namazın değerine aldırış etmezler. Gösteriş yaparlar onlar. Ve yardımlığı sakınırlar (zekatı vermezler). Bilinçsiz namaz kılanların, namazı bazen kılıp bazen kılmayanların, namazlarını düzgün ve ihlâsla kılmayanların kınandığı sûrenin adı nedir? Cevap: Mâûn Sûresi. 101 Soru 153: “Sen öğüt ver, çünkü Sen ancak öğüt verirsin. Onların üzerine zorlayıcı değilsin.” (Gâşiye Sûresi, 21-22.) De ki: "Ey insanlar! İşte size Rabbinizden hak geldi. Artık kim hidayeti kabul ederse kendi canı için kabul etmiş olur. Kim sapıklık ederse kendi zararına sapıklık etmiş olur. Ve ben sizin üzerinize vekil değilim” “Dinde zorlama yoktur, artık hak ile batıl iyice ayrılmıştır.” ayeti, zorlama ile inancın bir arada bulunmasının mümkün olmadığını gösterir. İnsanları yaratan ve onlara her türlü nimeti veren Allah bile hiçbir zorlamaya yönelmeksizin, kendi yarattığı insanlara, kendisine inanıp inanmama hürriyeti vermişken, kulların kendilerini bu konuda yetkili görmelerinin anlamsızlığı ortadadır. Yukarıdaki İslâm dininin insan hakları boyutunda inanç hürriyeti özgürlüğüne vurgu yapan sûre hangisidir? Cevap: Bakara Sûresi (256.) Soru 154: Kur’an-ı Kerim’deki en uzun sûre hangisidir? Cevap: Bakara Sûresi 102 BABA VE OĞLU 80'ine merdiven dayamış yaşlı baba ile onu ziyarete gelen 45 yaşında ve saygın bir işi olan- oğlu salonda oturuyorlardı. Hal-hatırdan, çoluk-çocuktan, havadan-sudan sahbet ettikten sonra oğlu susmuş, ayrılmanın sinyalini vermişti. O anda üzerinde oturdukları sedirin yanındaki pencerenin pervazına bir serçe kondu. Yaşlı baba serçeye gülümseyerek biraz baktıktan sonra oğluna sordu: - Bu ne oğlum? Oğlu şaşkın, cevapladı: - O bir serçe baba. Yaşlı baba serçeye biraz daha baktıktan sonra yine sordu: - Bu ne oğlum? Oğlu daha da şaşkın, yine cevapladı: - Baba, o bir serçe 103 Serçe hala pervazda, komik hareketlerle başını sağa sola çeviriyor, başını yan yatırıyor, havaya bakıyor, sonra başını yine onlara çeviriyordu. Yaşlı baba üçüncü defa sordu: - Bu ne? Oğlunun şaşkınlığı sabırsızlığa dönmüştü: - O bir serçe baba, üç oldu soruyorsun. Beni işitmiyor musun? Yaşlı baba dördüncü defa da sorunca oğlunun sabrı taştı ve sesini yükseltti: - Baba bunu neden yapıyorsun? Tam dört defadır onun ne olduğunu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve sen hala sormaya devam ediyorsun. Sabrımı mı deniyorsun? Babası: - Yüzünde hala bir gülümseme- yerinden kalktı, içeri odaya gitti ve elinde bir defterle döndü. Bu bir hatıra defteriydi. Oturdu, sayfalarını karıştırdı ve aradığını buldu. Sevgiyle gülümseye devam ederek sayfası açık bir vaziyette defteri oğluna uzattı ve o sayfayı okumasını söyledi. 104 - Bugün 3 yaşındaki minik yavrumla salondaki sedirde otururken yanı başımızdaki pencerenin pervazına bir serçe kondu. Oğlum tam 23 defa onun ne olduğunu sordu. 23 soruşunda da ona sevgiyle sarılarak, onun bir serçe olduğunu söyledim. Rahatsız olmak mı? Hayır! Onun sorusunu masumca tekrar edişi içimi sevgiyle doldurdu.' 'Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara 'öf' bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.' (İsra, 23) Soru 155: Ayet-el Kürsi Kur’an-ı Kerim’de hangi sûrede yer alır? Cevap: Bakara Sûresi 105 Soru 156: İslâm inancına göre sosyal hayat, kadın ile erkeğin birlikteliği ile devam eden bir süreçtir. Cinsiyet farklılığının Allah’ın bir hikmeti olduğu şu ayetlerden anlaşılmaktadır: “Göklerin ve yerin hükümranlığı yalnız Allah'a aittir. O dilediğini yaratır, dilediğine kız çocuk, dilediğine de erkek çocuk bahşeder. Yahut Allah onları erkek ve kız olmak üzere çift verir, dilediğini de kısır yapar. Şüphesiz ki O her şeyi bilir. O'nun her şeye gücü yeter.” ayeti hangi sûrede geçmektedir? Cevap: Şûrâ Sûresi, 49-50. Soru 157: “Namaz, mümini kötülüklerden alıkoyar. Kul Rabbine en yakın halini secdede yaşar. Ve o, kulun mirâcıdır. Kul namazı ile terbiye olur. Kur’an-ı Kerim’de de Allah (c.c.), zekât, kurban ve benzeri ibadetleri namaz ile birlikte zikretmiştir. Çünkü kulu zekâtını vermeye, kurban kesmeye hazır hale getiren namazdır. Peygamberimiz (s.a.v.)’in gözümün nuru dediği bu güzel ibadet Kur’an-ı Kerim’in hangi sûresinde kurban ile beraber zikredilmiştir? Cevap: Kevser Sûresi 106 Allah (c.c.) buyuruyor: “Şüphesiz biz sana Kevser (çok hayır, bereket)’i verdik. O hâlde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes. Doğrusu sana buğzeden, soyu kesik olanın ta kendisidir” (Kevser Sûresi) Soru 158: Sahabelerin bir toplantı veya bir dersten çıkarken birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye etmek için okudukları sûre hangisidir? Cevap: Asr Sûresi “Asra yemin olsun ki insan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel işleyenler ve birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.” (Asr Sûresi) Soru 159: Kur’an-ı Kerim’in kalbi olarak zikredilen sûre hangisidir? Cevap: Yasin Sûresi “Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’ân’ın kalbi de Yâsin’dir.” (Tirmizî) 107 Soru 160: Hanımı ve kendisi büyük İslâm düşmanlarındandır. Karı koca bu iki kişinin, dünyada iken kazandıklarının kendilerini kurtarmayacağını, cehennemde de kendilerine elim bir ateşin vaat edildiğini ve adamın hanımının ise cehennemde odun taşıyıcılığı yapacağını konu eden sûre hangisidir? Cevap: Tebbet (veya Mesed veya Lehep) Sûresi’dir. Soru 161: Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir yılda en büyük destekçileri olan hanımını ve amcasını kaybetmişti. Peygamberimiz (s.a.v.) ve bütün Müslümanlar üzülmüşlerdi. Bu yıl siyer kitaplarında hüzün yılı olarak zikredilmiştir. Peygamberimizi ve Müslümanları teselli etmek için Allah (c.c.) üç sûre indirmiştir. Bu sûrelerin isimleri nelerdir? Cevap: Yûsuf, Hûd ve Yûnus Sûreleri Soru 162: Kur’an-ı Kerim’in son inen ayeti hangi sûrenin kaçıncı ayetidir? Cevap: Mâide Sûresi 3. Ayet 108 “Şayet kullarım, sana benden sordularsa, gerçekten ben çok yakınımdır. Bana dua edince, duacının duasını kabul ederim. O halde onlar da benim davetime koşsunlar ve bana hakkıyla iman etsinler ki, doğru yola gidebilsinler.” Bakara Suresi 186 Soru 163: Daha önce, diğer toplumlarda “Kadın insan mıdır, değil midir?” tartışması yapılmaktaydı. Kimisi akıllı hayvan, kimisi yarım kalmış bir erkektir diyordu. Kur’an-ı Kerim’de ve Hz. Peygamber’in sünnetinde kadın; cinsiyet bağlamında değil, insanlık düzleminde ele alınmıştır. Kadının erkek gibi yaratıldığını anlatan ayet hangisidir? Cevap: “Ey insanlar sizi tek bir nefisten yaratan Rabbinizden korkun.” (Nisâ Sûresi, 1.) Soru 164: Kur’an-ı Kerim’de ismi zikredilmiş tek kadın kimdir? Cevap: Hz. Meryem Soru 165: “İnsan gerçekten ziyan içindedir” İfadesinin geçtiği Asr Sûresi’nde, bundan müstesna tutulanlar kimlerdir? Cevap: “İman edenler, iyi amel işleyenler, birbirlerine Hakk’ı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler.” 109 Soru 166: Allah (c.c.) ‘ın peygamberimizi örnek almamızı buyurduğu Ahzab Sûresindeki ayet hangisidir? Cevap: 21. Ayet:“ Andolsun Allah’ın elçisinde sizin için uyulması gereken güzel örnek vardır.” Soru 167: Kur’an-ı Kerim’de kadınlara tesettür Ahzâb Sûresi’nin hangi ayetinde emredilmiştir? Cevap: 59.ayet Bilmece Servis yapıldığı halde yenmeyen şey nedir? Cevap: Tenis topu 110 Soru 168: Kur’an-ı Kerim’de hangileridir? tesettür ile ilgili geçen ayetler Cevap: Ahzâb Sûresi 59.ayet, Nur Sûresi 31. ve 60.ayetler. “Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.” (Nûr Sûresi, 31.) Soru 169: Müşriklerin önceden Mekke’ye diktikleri putları Allah Resulü (s.a.v.) Mekke fethinde teker teker işaret ederek yıktırdı. Her putu işaret edip kırdırırken okuduğu ayetin anlamı nedir? Cevap: Hak geldi batıl zail oldu. Batıl yok olmaya mahkûmdur. (İsra Sûresi, 81.) 111 Yetişkin bir ayı, bir at kadar hızlı koşabilir. Soru 170: Allah (c.c.) Mâide Sûresi’nin 89. ayetinde “… Bu durumun kefareti, ailenize yedirdiğinizin orta hâllisinden on yoksulu doyurmak yahut onları giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Kim (bu imkanı) bulamazsa onun kefareti üç gün oruç tutmaktır.” buyurmaktadır. Hangi durumun kefaretini açıklamaktadır? Cevap: Yeminin kefareti “Allah, boş bulunarak ettiğiniz yeminlerle sizi sorumlu tutmaz. Ama bile bile yaptığınız yeminlerle sizi sorumlu tutar. Bu durumda yeminin kefareti, ailenize yedirdiğinizin orta hallisinden on yoksulu doyurmak yahut onları giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Kim (bu imkânı) bulamazsa, onun kefareti üç gün oruç tutmaktır. İşte yemin ettiğiniz vakit yeminlerinizin kefareti budur. Yeminlerinizi tutun. Allah, size ayetlerini işte böyle açıklıyor ki şükredesiniz.” (Mâide Sûresi, 89.) 112 Soru 171: İyilik yapmakta metot ne olmalıdır? Cevap: Yapılan iyilik karşıdakini rencide etmemelidir. “Yaptığını çok görerek başa kakma” (Müddessir Sûresi, 6.) Soru 172: İslâm dinine göre selam verme ölçüsü nedir? Cevap: Küçük büyüğe, yürüyen oturana, binekli olan yaya olana selam verir. Soru 173: Hz. Muhammed (sav)’in “Allah yolunda harcanan paraların sevabı en çok olanı” olarak buyurduğu para hangisidir? Cevap: Aile fertlerine harcanan paradır. 113 Soru 174: Gülümsemek ve güler yüzlü olmak sünnettir. Bunlar kalbe hayat verir, ruha huzur verir. İnsanları kaynaştırır, insanlar arasında güven, sıcaklık ve yakınlaşma meydana getirir. Dostlukları arttırır. Düşmanlıkları öldürür, husûmeti kırar. Kırgınlıkları önler. Şeytandan gelen kini, nefreti, öfkeyi, kızgınlığı, küskünlüğü söndürür ve yok eder. Peygamberimiz (sav) de insan ilişkilerinde buna çok dikkat eder, insanlara güler yüzlü davranırdı. Peygamber (sav)’in gülümsemenin sadaka olduğunu bildiren hadis-i şerifini söyleyiniz. Cevap: “Mümin kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.” (Tirmizi) 114 Soru 175: Hz. Peygamber, kadınların camiye gitmelerini teşvik etmiştir. O’nun zamanında Mescid-i Nebevi’de kadınlar vakit, cuma ve bayram namazlarına katılmışlar, camide yapılan vaaz ve sohbetlerle din ve sosyal hayatla ilgili konularda bilgi edinmişlerdir. Hz. Peygamber (s.a.v.)’in toplumun yarısını oluşturan büyük bir kitlenin cami eğitiminden uzak kalmaması gerektiğini anlatan hadis-i şerif hangisidir? Cevap: “Kadınlarınızı (Buhârî) mescitlerden menetmeyiniz” Soru 176: “Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine ‘öf!’ bile deme.” Bu ayette sözü edilen kişiler kimlerdir? Cevap: Anne ve babamız Soru 177: Arkadaşın en hayırlısı kimdir? Cevap: Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu;” Arkadaşların en hayırlısı Allah senin hatırındayken sana yardım eden, unuttuğunda da sana hatırlatan kimsedir.” (Hasan Basri) 115 Kirpiler suda batmaz. Soru 178: Peygamberimiz hem vakarlı hem de çok alçak gönüllü idi. Asla büyüklük taslamaz, bir yere gittiği zaman kendisine ayağa kalkılmasını istemezdi. Meclise gittiği zaman boş bulduğu yere oturur, ayaklarını başkalarına karşı uzatmazdı. Peygamberimiz (s.a.v.)’in alçak gönüllülükle ilgili buyurduğu hadis-i şerif nedir? Cevap: “Kim Müslüman kardeşine alçak gönüllü davranırsa Allah onu yükseltir; kim kibirlenir, üstünlük taslarsa Allah onu alçaltır.” 116 Soru 179: Hz. Muhammed (s.a.v.)’in baba hakkı ile ilgili rivayet edilen hadis-i şerifi hangisidir? Cevap: “Bir evlat babasının hakkını layıkıyla ödeyemez. Ancak babasını başkasının kölesi olarak bulup da satın alırsa ve azad ederse ödeyebilir.” (Müslim) Hiçbir kağıt parçası 7 defadan fazla ikiye katlanamaz! 117 Soru 180: Hz. Muhammed (s.a.v.) iyilikle ilgili bir hadisinde, insanların ölünce, sevaplarının yazıldığı amel defterinin kapanacağını, ancak bazı insanların öldükten sonra da sevaplarının yazılmaya devam edeceğini haber vermiştir. Peygamberimiz’in hadisinde bahsettiği bu kimseler kimlerdir? Cevap: 1.Kendisine dua edecek hayırlı bir evlat yetiştiren, 2.Herkesin faydalanabileceği eser yazıp, ilme katkı sağlayan, 3.Okul, hastane, cami, çeşme gibi insanların sürekli kullanabileceği eserler bırakan. Soru 181: Çocuğa isim koyarken nelere dikkat edilmelidir? Cevap: Çocuğa koyulan isim hem bu dünyada hem de ahirette geçerlidir. Anlamsız hoş olmayan isimlerden kaçınılmalıdır. Müslüman olmayanların isimleri kullanılmamalıdır. Anlamı güzel olmayan ya da anlamsız olan isimler Kur’an’da geçiyor bile olsa koyulmamalıdır. Soru 182: “Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır.” sözü sevgili peygamberimizin hangi davranışını tanıtır? Cevap: Peygamberimizin haksızlığa asla tahammülünün olmadığını. 118 Soru 183: “Ayağını yorganına göre uzat” “Yiyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (Araf,31) Yukarıdaki atasözü ve ayet mealinde anlatılmak istenen ana fikir nedir? Cevap: İsraftan ( savurganlıktan ) kaçınma Soru 184: Peygamberimiz söylediği hadisleri aynı zamanda günlük yaşamında da uygulamıştır. Hz. Aişe’nin rivayet ettiğine göre peygamberimizin üç gün peş peşe karnını doyurmaması, yoksulları doyurup aç kalmayı tercih etmesi hangi hadisini yaşamına uyarladığını gösterir? Cevap:“Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” 119 Soru 185: “Senden yardım istediğinde kendisine yardım etmeli; yardımına muhtaç olduğunda esirgememelisin. Senden borç istediğinde vermeli; fakir düştüğünde onu geri almamalısın. Hastalandığında ziyaret etmeli; öldüğünde cenazesine katılmalısın. Kendisine bir hayır isabet ettiğinde tebrik etmeli, başına bir musibet geldiğinde onu teselli etmelisin. Eğer izni yoksa evini, hava almasına mâni olacak şekilde, onun evinden yüksek yapmamalısın. Ona eziyet vermemelisin. Bir meyve aldığın zaman ona da hediye etmelisin; eğer bunu yapmayacaksan aldığın şeyleri evine gizlice götürmelisin. Sakın çocuğun onu eline alıp dışarıya çıkmasın; çünkü onun çocuğu görüp rahatsız olur.” Diye Allah Resulü’nün tavsiye ettiği iyi davranılması gereken, iyi davranılmadığında hakkı yenilmiş ve günah sayılan nedir? Cevap: Komşu hakkı Soru 186: Hz. Peygamberin “… kimse ile cennette şöyle beraberce bulunacağız.” buyurup, işaret parmağıyla orta parmağını biraz açarak yakınlıklarını tarif ettiği kişilerin nitelikleri nedir? Cevap: Yetimi kollayıp gözetmeleri 120 “Her şeyin Allah’tan ve her şeyin Onun olduğunu bil. Bunun için de her şeyi bizim hoşnutluğumuzu kazanmak için değil; Allah’ın rızasını kazanmak için yap.” Kanuni Sultan Süleyman Soru 187: Allah kimlerin kötülüklerini iyiliklere çevirir? Cevap: “Ancak tövbe ve iman edip iyi davranışlarda bulunanlar; Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.” Soru 188: Hz. Peygamber (s.a.v.): “İzin almadıkça iki kişinin arasına oturmayın” buyurarak ümmetine neyi öğretmiştir? Cevap: Oturma adabını öğretmiştir. Soru 189: “İki nimet vardır ki; insanların pek çoğu bu nimetlerin kadrini ve kıymetini bilememişlerdir.” (Buhârî) hadis-i şerifinde belirtilen iki şey nedir? Cevap: Sıhhat ve boş vakit. 121 Soru 190: Hastalık Müslüman’da nasıl bir durum meydana getirir? Cevap: Hastalık insanın Rabbine yaklaşmasına vesile olur. Bu hastalığın Allah’tan geldiğini bilirse sağlıklı iken hayatına çeki düzen verir. Soru 191: Hz. Muhammed (s.a.v.) davet yaparken bir sıralama takip etmiştir. Allah’ın emriyle bu sıralamada davet öncelikle kimlerden başlamıştır? Cevap: En yakın akrabalardan başlamıştır. Soru 192: Bedir savaşında Müslümanların ve müşriklerin sayısı kaç kişiden oluşuyordu? Cevap: Müslümanlar 305, müşrikler 1000 kişiydi. Soru 193: Bir evde ikram yapılırken sıralama nasıl olmalıdır? Cevap: Önce yaşça büyük veya fazilet sahibi olandan başlanmalıdır. 122 “İnsanlar niyetlerini, kalplerini ve kendilerini değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.” Hz. Muhammed (s.a.v) Soru 194: Allah katında duasının makbul olduğu üç kişi kimdir? Cevap: Mazlumlar, misafir olanlar, anne ve babalar Soru 195: "... Ve yapacağın işler konusunda onlarla görüş alışverişinde bulun..." (3/Âl-i İmrân suresi, 159) Yukarıdaki ayette peygamberimize emredilen aşağıdakilerden hangisidir? ve Müslümanlar’a Cevap: İstişare ( Bir işe başlamadan önce o konuda bilgisi olan kişilerle görüş alışverişinde bulunmak ) Soru 196: “ Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, muhakkak ki insanlar çevrenden dağılır giderlerdi..”(Ali İmran 159) Yukarıda verilen ayette peygamberimizin hangi yönünden bahsedilmektedir? Cevap: Merhamet ve hoşgörülü olmak 123 Soru 197: SBS Sınavına hazırlanan Kübra sınav zamanına kadar derslerine çalışır, bilmediği konuları öğrenir ve konuları pekiştirmek için testler çözer. Sınavdan önceki akşamda “Allah’ım ben elimden geleni yapmaya çalıştım. İnşallah senin izninle bu sınavı kazanacağım. Sınavda başarılı olmam için bana yardım et” diye dua eder. Kübra'nın bu durumunu hangi kavram en iyi açıklar? Cevap: Tevekkül Soru 198: “Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. Her kim zerre kadar şer işlemişse onu görecektir.” (Zilzâl Sûresi 7-8) Hiç kimsenin yaptığının yanına kalmayacağını güzel bir şekilde ifade eden bu ayet-i kerimede hangi kavramdan bahsedilmektedir? Cevap: İlahi adalet Soru 199: İslâm dini temizliğe büyük önem verir. Gerekli durumlarda boy abdesti almamızı ister. Boy abdestinin farzları nelerdir? Cevap: Boy abdestinin farzları 3 tanedir. 1.Ağza dolu dolu su vermek, 2.Burna su çekmek, 3. Tüm bedeni yıkamak. 124 “Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça "iyi" ye eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu hakkıyla bilir. “ Ali İmran Suresi 92 Soru 200: “Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın…”(Mâide Sûresi, 6.) Ayeti ile tespit edilen nedir? Cevap: Abdestin farzları “…Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla mesh edin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye, de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor” Soru 201: Abdestin farzları nelerdir? Cevap: Abdestin farzları 4 tanedir. 1.Yüzü bir kere yıkamak, 2.Dirseklerle beraber kolları bir kere yıkamak, 3.Başı mesh etmek, 4.Ayakları topuklarıyla beraber bir kere yıkamak. 125 Soru 202: Teyemmümün farzları nelerdir? Cevap: Teyemmümün farzları 2 tanedir. 1.Niyet etmek, 2.Elleri temiz toprağa sürüp yüzün ve kolların tamamını mesh etmek. Birinci vuruşta yüz, ikincisinde de kollar mesh edilir. Soru 203: Teyemmümü bozan haller nelerdir? Cevap: 1.Abdesti ve guslü bozan her şey, 2.Suyun bulunması veya kullanılmaya elverişli hale gelmesi. Soru 204: Kureyş müşriklerinden bir grup, peygamberliğini öğrenmek için Resûlullah’a ruh, Ashâb-ı Kehf ve Zülkarneyn hakkında sorular sormuşlardır. O da konu ruha gelince: “Yarın cevap veririm.” demiştir. Peygamberimizin bu sözünün arkasından “İnşallah” dememesi üzerine 15 gün vahiy kesilmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) hakkında: “Onu Rabbi unuttu.” demişlerdir. Bu olay sonunda hangi ayetler inmiştir? Cevap: Duhâ Sûresi ve Kehf Sûresi 9, 23, 24, 25, 83 ve 98. ayetleri. 126 “Kuşluk vaktine and olsun, karanlığı çöktüğü vakit geceye and olsun ki, Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da. Muhakkak ki âhiret senin için dünyadan daha hayırlıdır.” (Duhâ Sûresi, 1-4.) Atasözü: İyi insan lafının üstüne gelir. Açıklaması: Sevilip sayılan bir kişi hakkında konuşulurken, o insanın çıkıp gelmesi üzerine söylenir. Soru 205: Namazın farzları kaç tanedir? Cevap: Namazın içinde 6, dışında 6 olmak üzere 12 tanedir. Soru 206: Namazın içindeki farzlar nelerdir? Cevap: 1.İftitah tekbiri, 2.Kıyâm, 3.Kıraat, 4.Rukû, 5.Secde, 6.Kâde-i âhire 127 Soru 207: Namazın şartlarından birisi de kâde-i ahire, yani son oturuştur. Bu oturuş olmadan namaz sahih olmaz. Son oturuşta okuduğumuz “Ettehiyyatu” duasını okumanın hükmü nedir? Cevap: Vaciptir. Soru 208: Namazın dışındaki farzlar nelerdir? Cevap: 1.Hadesten taharet, 2.Necasetten taharet, 3.Setr-i avret, 4.İstikbâl-i kıble, 5.Vakit, 6.Niyet Soru 209: Dinimiz kan, idrar, katı pislik ve alkol cinsinden şeylere “necaset” yani pislik der. Namazın geçerli olabilmesi için beden, elbise ve namaz kılınan yerin bu pisliklerden temizlenmesi gerekir. Namazın şartlarından olan bu temizlenme durumuna ne denir? Cevap: Necasetten Taharet 128 Soru 210: Erkeklerde diz kapağı ile göbek arası, kadınlarda ise el, yüz ve ayak dışındaki her yerin örtülmesi gerekir. Namazın bir rüknünü yapacak kadar bir zaman içinde örtülmesi gereken bir organın dörtte biri açılırsa namaz bozulur. Namazın şartlarından biri olan bu şartın adı nedir? Cevap: Setr-i avret Soru 211: Haccın farzları nelerdir? Cevap: Haccın farzı üçtür. 1.Haccı ihramlı yapmak, 2.Vakfeye durmak, 3. Kâbe’yi Muazzama’yı tavaf etmek Arefe günü, Arafat’ın Vadi-yi Urene denilen yerinden başka herhangi bir yerinde, öğle ve ikindi namazlarından sonra vakfeye durulur. Tavaf, Mescid-i Haram içinde Kâbe-i Muazzama etrafında dönmek demektir. Dördü farz, üçü vacip olmak üzere yedi kere dönülür. Zemzem kuyusunun ve Makam-ı İbrahim’in dışından dolaşarak da tavaf etmek caizdir. 129 Soru 212: Peygamberimiz, Bedir Savaşı esirleri hakkında ne yapacağına arkadaşlarıyla görüşerek karar vermiştir. Bedir Savaşı'nda, savaş alanının seçiminde de sahabelerin görüşlerini almıştır. Yukarıda verilen özellikler peygamberimizin hangi ahlaki özelliğini gösterir? Cevap: İnsanlarla bir iş yapmadan önce istişare ettiğini ve onların görüşlerine değer verdiğini gösterir. Soru 213: Münafık; nifak sahibi kimse, nifak içinde olan kimse demektir. Nifak, sözlükte, yer altında bir delikten girip öbür delikten çıkmak anlamına gelir. İslâmî manada ise nifak, kalbi ile inanmadığı halde, dili ile inandığını söyleme, davranışları ile inandığını gösterme durumudur. Münafık, böylesine ikiyüzlü bir kişiliği benimseyen, kalbi küfür içinde olan, İslâm’ın hiçbir şeyine inanmadığı halde dış şartlar açısından “ben de Müslüman’ım” diye iddia eden kişidir. Buna göre münafıklık alâmeti kaçtır? Cevap: Münafıklık alâmeti üçtür. 1. Konuştuğunda yalan söyler, 2. Bir şeye söz verdiği zaman sözünde durmaz, 3. Bir şey emanet edildiği zaman emaneti korumaz. 130 Bilmece Deniz niçin tuzlu olur? Cevap: Balıklar kokmasın diye… Soru 214: Hadis-i Kutside Rabbimiz buyuruyor ki; “Farzlarımı yapmakla kulluğunuzu idrak edersiniz, nafilelerle bana yaklaşırsınız. Dinimizde farz namazların ve sünnetlerin dışında kılınan birtakım nafile namazlar vardır ki bunlara tatavvu namazı da denir. Her bir namazın kendisine has fazileti ve sevabı vardır. Bunlardan bazıları; Kuşluk, Teheccüt namazlarıdır. Bir mescide, camiye ziyaret için gidildiğinde oturmadan nafile olarak kılınan iki rekât namazın adı nedir? Cevap: Tahiyyetül Mescit. 131 Ebu Katade (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Biriniz mescide girdiğinde iki rekât namaz kılmadan oturmasın.” (Buhârî, Müslim, Tirmizî, İbn Mace) Soru 215: Peygamberimiz vefat etmeden önce çok hasta olduğu için imamlık görevini yerine getiremedi. Peygamberimiz Müslümanlara namaz kıldırması için hangi sahabiyi görevlendirmiştir? Cevap: Hz. Ebu Bekir “Bizim dinimiz, Milletimize zavallı, düşkün ve miskin olmayı tavsiye etmez.” Atatürk Soru 216: Peygamberimiz hayatı boyunca kaç kez hac yapmıştır? Cevap: Peygamberimiz tüm müminleri hacca davet etti. Veda haccı diye anılan bu hacda peygamberimiz veda hutbesini okudu. Veda hutbesinde İslam’ın temel ilkelerine tüm müminlere yeniden hatırlattı. Peygamberimiz hayatı boyunca sadece bir kez hac yapmıştır.Bunun sebebi hac ibadeti 631 yılında yani hicri 9. Yılda farz kılınmıştır. Hac ibadeti peygamberimiz vafat etmeden bir yıl önce farz kılınmıştır. 132 Soru 217: Kurban Bayramı’ndan önceki Arefe günü, sabah namazından başlayarak, Bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, her farz namazın selamından sonra getirilmesi, kadın erkek her Müslüman’a vacip olan tekbirlere ne ad verilir ve nasıl söylenir? Cevap: Teşrik tekbirleridir. ”Allahu Ekber Allahu Ekber la ilâhe illallah hu ve Allahu Ekber, Allahu Ekber ve lillâhi elhamd.” şeklinde söylendir. Soru 218: İslâm dinine göre Müslüman’ın Müslüman üzerindeki 5 hakkı nedir? Cevap: 1. Karşılaştığın zaman ona selam vermek. “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yerine getirdiğiniz takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şeyi size haber vereyim mi: Selamı aranızda yayınız “ Hadis-i şerif 2. Aksırıp da Allah’a şükrederse ona “Allah sana rahmet etsin” demek. 3. Hastalandığında hatrını sormak. 4. Nasihat isterse nasihat etmek. 5. Vefatında cenazesini selametle uğurlamak. 133 Soru 219: Müslüman Rabbine, ailesine, toplumuna karşı sorumludur. Mümin’in bir Mümin kardeşi öldükten sonra da sorumluluğu vardır. Bir Müslüman’ın, Müslüman kardeşinin vefatını duyduğu zaman söylemesi gereken söz nedir? Cevap: İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn. (Şüphesiz biz Allah’tan geldik ve O’na döneceğiz.) “İnsanoğlu gerçeği bilmek için yaratıldı ve İslam insanlık için gerçek bir kılavuz oldu. Bunun içinde Kur’an yeterlidir.” Yusuf İslam Soru 220: Akraba ve yakınları ziyaret etmek, hal ve hatırlarını sormak, ihtiyaçlarında yardım etmek, gönüllerini almak ve kusurlarını bağışlamaktır. Hz. Muhammed (s.a.v) bu iş yapıldığı zaman Müslümanlar’ın Cennet’e gireceklerini müjdelemiştir. Bazı İslâm âlimlerine göre ise bu davranışın yapılması vacip, terki ise haramdır. Sözü geçen davranış hangisidir? Cevap: Sıla-i Rahim 134 Nisâ Sûresi’nde Allahu Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan eşini yaratıp ikisinden birçok erkekler ve kadınlar dünyaya getiren Rabbinizden korkun; kendi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’tan ve akrabalık (bağlarını koparmak) tan sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözeticidir.” (Nisâ Sûresi, 1.) Soru 221: Allah (c.c.)’ın affetmeyeceğini söylediği şey hangisidir? Cevap: Allah’a ortak koşmak (şirk) Soru 222: Dört büyük melek hangileridir? Cevap: Cebrâil, Azrâil, Mikâil, İsrâfil 135 Soru 223: Kureyş kabilesinden bir kadın hırsızlık yapar. Bir kısım ileri gelen Kureyşliler Peygamberimiz (s.a.v.)’e aracı göndererek kadını affetmesini isterler. Aracılık işini Peygamberimiz (s.a.v.)’in en sevdiği kişilerden olan Üsame (r.a.)’ye verirler. Üsame (r.a.) gelip durumu anlatınca Peygamberimiz üzülür ayağa kalkarak şunları söyler:”Ey insanlar! Sizden önceki insanlar aralarında varlıklı biri hırsızlık yaptığında ona dokunmazlar; zayıf biri hırsızlık, yaptığında ise onun cezasını verirlerdi. Allah onları bu yüzden helâk etti. Allah’a yemin ederim, değil o kadın, bu suçu işleyen Muhammed’in kızı Fatıma bile olsa, onun da cezasını veririm” Bu durum peygamberimizin en çok hangi özelliğini gösterir? Cevap: Adaletli olma özelliğini gösterir. “Mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir. O’nun ayetleri okunduğunda imanlarını artırır ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler.” Enfal 2 136 Soru 224: İnsanların biri sağ biri sol omuzlarında olmak üzere iki gözetleyici melekleri vardır. Sağ taraftaki melek insanın iyi amel ve davranışlarını, sol taraftaki melek de insanın kötü amel ve davranışlarını tespit edip amel defterine yazmakla görevlidir. Bu meleklere ne ad verilir? Cevap: Kiramen Kâtibin Melekleri Allah (c.c.) buyuruyor: “And olsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız. Üstelik biri insanın sağ tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki alıcı melek de (onun yaptıklarını) alıp kaydetmektedir. İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın.” (Kâf Sûresi, 16-18.) Soru 225: İnsanlar ölüp de mezara konduktan sonra sual melekleri denilen iki melek gelir ve kendilerine Rabbimiz tarafından emrolunan kabir suallerini sorarlar. Bu sualler: Rabbin kim? Peygamberin kimdir? Dinin nedir? Kitabın nedir? Kıblen neresidir? şeklindedir. Bu sualleri soran meleklerin isimleri nelerdir? Cevap: Münker ve Nekir 137 Soru 226: 629 yılında yapılan Mute savaşında 100 bin kişilik Bizans ordusuyla karşılaşan Müslümanlar çok sayıda şehit verdi. Komutanlardan Zeyd bin Harise, Cafer bin Ebu Talib ve Abdullah bin Revaha şehit olmuştur. Mute savaşında şehit olmayan, Bizans'ı kısa süreli bozguna uğrattıktan sonra orduyu Medine’ye getiren Seyfullah lakabı olan komutan sahabinin ismi nedir? Cevap: Halid bin Velid “Bilmez misin ki, hakikaten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır, hepsi O'nundur. Size de Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.” (BAKARA/107) Soru 227: İlim tahsil etmenin hükmü nedir? Cevap: Farzdır. “İlim tahsil etmek her Müslüman’ın üzerine farzdır.” (İbn Mace) 138 Soru 228: Peygamber Efendimize ait olan sözlere ne ad verilir? Cevap: Hadis Soru 229: Hendek kazma fikrini veren sahabi kimdir? Cevap: Selman-ı Fârisi “O, göklerin ve yerin yoktan var edicisidir ve O, bir işin olmasını murad edince, ona yalnızca "ol!" der, o da hemen oluverir. “ (BAKARA/117) Soru 230: Sübhâneke duası: “Allah’ım! Sen bütün kusurlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle kusursuz kabul eder ve yüceliğini her zaman dile getiririm. Senin adın mübarektir. Varlığın her şeyden üstündür. Senden başka ilâh yoktur.” Yüce Allah’ı övdüğümüz ve yücelttiğimiz bu duanın namazlarda okunmasının hükmü nedir? Cevap: Sünnettir. 139 Bilmece Hangi maymunlar ağaca çıkamaz? Cevap: Yükseklik korkusu olan… Soru 231: Resûlullah (s.a.v.): “Kabirleri ziyaret ediniz, çünkü onlar ölümü hatırlatırlar.” (İbn Mace) buyurmuştur. Ziyaret edenin, ölü için dua etmesi gerekir. Bunların ölüye faydası çok olur. Müslüman’ın kabre girerken okuması gereken duayı Resûlullah bizlere öğretmiştir. Bu dua şudur: “Esselamu aleykum ya Ehle-daril kavmilmuminin! İnnâ inşâallahu an karibin bikum lahikûn” (“Ey Müminler diyarında bulunanlar! Selam sizlere! İnşaallah bizler de pek yakında sizlere kavuşacağız.”) (Müslim, Nesai) Kabristanı ziyaret etmenin hükmü nedir? Cevap: Sünnettir. 140 Soru 232: Aksırma sırasında vücutta birikmiş bazı zararlı toksinlerin dışarıya çıkması ve vücudun rahatlaması söz konusudur. Ayrıca insan hapşırınca birkaç saniyelik zaman dilimi içerisinde kalbin atışı durur ve kalp bu esnada dinlenir. Bundan sonra kalp tekrar çalışmaya başlar. Bu nedenle Allah’ın insana tekrar kalbin çalışması nimetini vermesi ve vücudu rahatlatması karşısında, “Elhamdulillah” diyerek Allah’a şükredilir. Aksırdıktan (Hapşırdıktan) sonra söylenmesi gereken sözler nelerdir? Cevap: Aksıranın “Elhamdulillah” (Allah’a şükür) demesi sünnettir. Aksıranın “Elhamdulillah” demesi halinde ona “Yerhamukellah” (Allah sana rahmet ve merhamet etsin) demek farzdır. Onun da: “Yehdinâ ve yehdî kumûllah” (Allah bize ve size hidayet versin) demesi sünnettir. (Aksırınca “Elhamdulillah” diyen göz ağrısı görmez.) [Taberâni] (Aksıranı teşmit etmek -aksırana yerhamukallah demek- diş ve kulak ağrısından korur.)(Şir’a) 141 “Ey Âdemoğlu! İhtiyacından fazla olanı sadaka olarak vermen senin için hayırlıdır. İhtiyacın kadarını elinde tutmandan dolayı ayıplanmaz ve kınanmazsın. İyilik yapmaya ve vermeye de yakınlarından başla... Veren el alan elden üstündür.” Hz. Muhammed (s.a.v) 142 Soru 233: İslâm’ın en önemli savaşlarından biri olan Uhut Savaşı galibiyetle sona ermedi. Kıyamete kadar Ümmet-i Muhammed’e ders ve tecrübe olacak bir olaydı. Uhut Savaşı’nın kazanılamamasının sebebi nedir? Cevap: Peygamberimiz (s.a.v.)’in emrinin ihlali Soru 234: Kötülüğün simgesi olan şeytanın, Allah’ın rahmetinden kovulmasına sebep olan karakteri hangisidir? Cevap: Kibir Soru 235: Cahiliye devrinde Kâbe’nin tam karşısına gelen yerdeki parlamentonun bulunduğu yerin adı nedir? Cevap: Darun Nedve. Soru 236: Namazda elleri dizlere koyarak yere paralel şekilde eğilmeye ne ad verilir? Cevap: Rüku 143 Soru 237: “Hiçbir şekilde Müslümanlarla temas edilmeyecek, onlardan kız alınmayacak, onlara kız verilmeyecek, onlardan hiçbir şey satın alınmayacak ve onlara hiçbir şey satılmayacak” Kararlarının Mekke müşrik devleti tarafından alınıp halka duyurulması için afişle Kâbe’nin duvarına asılması olayına İslâm tarihinde ve günümüzde verilen ad nedir? Cevap: Haber-üs Sahife, ambargo Soru 238: Yapılan her ibadeti sırf Allah (c.c.)’ın rızası için, gösterişten uzak olarak yapmaya ne denir? Cevap: İhlâs Soru 239: İmâm-ı Ebû Yûsuf ve İmâm-ı Şâfiî Hazretlerine göre farz, İmâm-ı A’zam ile İmâm-ı Muhammed Hazretlerine göre ise vacip olan namazda yapmamız gereken bir kuraldır. Namazın kıyam, rukû ve secde gibi her rüknünü yerine getirirken yapılan her hareketi özenerek yapmaya ne ad verilir? Cevap: Tadil-i Erkan 144 Atasözü : Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar. Açıklaması : Her insanın ulaşmak istediği bir mevki vardır. Soru 240: Bir insan Müslüman iken daha sonra İslâm dininden dönse bu insana hemen tövbe edip tekrar İslâm’a dönmesi emredilir. Bu tür İslâm’dan dönme olaylarının Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde 3, Hz. Ebu Bekir döneminde 7, Hz. Ömer döneminde ise 1 kere meydana geldiği görülmüştür. İslâm hukukuna göre İslâm’dan dönen şahsa ne ad verilir? Cevap: Mürted 145 "Hırsızlığın hangi çeşidi daha çirkindir?" Sahabeler:"Allah ve Resûlü daha iyi bilir. “ diye cevap verdiler. Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle buyurdu:"Hırsızların en kötüsü namazdan çalandır. Yani rukûsunu, secdesini, hûşu ve kıraatini tam yapmayarak çalandır. " (Dârimî) Soru 241: Kunut duaları hangi namazda okunur? Cevap: Vitir namazı “De ki: İçinizdekileri gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah her şeye kadirdir.” Ali İmran Suresi 29 Soru 242: Namazda Kur’an okumaya ne ad verilir? Cevap: Kıraat 146 Soru 243: İslâm’dan önceki Cahiliye benimsedikleri dinler nelerdir? döneminde Arapların Cevap: Sabiilik, Putperestlik, Yahudilik, Hıristiyanlık, Mecusilik, Haniflik. Soru 244: Hz. Peygamberin nesli kızı Hz. Fâtıma annemizin çocukları ile devam etmiştir. Peygamberimizin erkek çocukları vefat ettiği için İslam düşmanı müşrikler O’nu soyu kesik olmakla itham etmişlerdir. İslam’a göre soyun devamı sadece erkek çocukla değil kız çocukla da olur. Bunun ispatı bizzat peygamberimizdir. Peygamberimiz kızını Hz. Ali ile evlendirmiştir. Peygamberimizin 4 torunu vardır. İkisi kız ikisi erkektir. Kız torunlarının ismi aşağıdakilerden hangisidir? Cevap: Hz. Zeynep ve Hz. Sükeyne Soru 245: Kuran da büyücülerle mücadelesi anlatılan peygamber aşağıdakilerden hangisidir? Cevap: Hz. Musa 147 Soru 246: Hz. İsmail ve Hz. İshak’ın babası olan peygamber aşağıdakilerden hangisidir? Cevap: Hz. İbrahim Bilmece Su yutmuş toprağa ne denir Cevap: Çamur Soru 247: Tevrat’a verilen diğer isim nedir? Cevap: Eski ahit Soru 248: İncil’e verilen diğer isim nedir? Cevap: Yeni ahit 148 Soru 249: Peygamber ne demektir? Cevap: Farsça bir kelimedir ve elçi anlamında haber getiren demektir. Soru 250: Resûl ne demektir? Cevap: Kendisine peygamberdir. müstakil olarak kitap gelen Soru 251: Nebi ne demektir? Cevap: Kendisine müstakil olarak kitap gelmeyen, kendisinden önceki Resûlun şeriatına tabi olan peygamberdir. Her Resûl aynı zamanda Nebidir; fakat her Nebi Resûl değildir. Soru 252: Kurban ne demektir? Cevap: Kelime anlamı yakınlaşmak, yakın olmaktır. 149 Soru 253: Hac nedir? Cevap: Kelime anlamı; saygı, değer makamları ve diğer yerleri ziyaret kastında bulunmaktadır. Din deyiminde ise Arafat’ta özel vaktinde bir miktar durmak ve ondan sonra Kâbe-i Muazzama’yı usûlü üzere tavaf ederek ziyaret yapmaktır. Soru 254: Fıtrat kelimesinin kökü “fatr” dır. Sözlükte yaratılış, belli yeteneklere yatkınlığa sahip oluş, karakter, mizaç, doğal eğilim, huy gibi manaları vardır. Bu durum böyle olduğuna göre, “her doğan İslâm fıtratı üzere doğar” ne demektir? Cevap: Her doğan İslâm’a yakın doğar demektir. Soru 255: Kur’an’ı baştan sona ezberlemiş kimseye ne denir? Cevap: Hafız 150 Soru 256: “Rableri onlara karşılık verdi: Ben sizden erkek kadın hiçbir çalışanın işini zâyi etmeyeceğim. Hep birbirinizdensiniz.” (Âl-i İmrân Sûresi, 195.) “Şüphe yok ki Müslüman erkeklerle Müslüman kadınlar, Mü’min erkeklerle Mü’min kadınlar, itaat eden erkeklerle itaat eden kadınlar, sadık erkeklerle sadık kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, mütevazi erkeklerle mütevazi kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkeklerle ırzlarını koruyan kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkeklerle Allah’ı çok zikreden mükâfat hazırlamıştır.” (Ahzâb Sûresi, 35.) ayetlerinde Allah hangi konuda kadınerkek her Müslüman’ın eşit olduğunu ortaya koymuştur? Cevap: Allah bütün Müslümanları iman etme, ibadet etme ile yükümlü kılmış ve amellerinin karşılığını almada da kadın erkek tüm Müslümanlar’ın eşit olduğunu ortaya koymuştur. “Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ındır. Allah, her şeyi kuşatıcıdır.” Nisa Suresi 126 151 Soru 257: Hz. Peygamber döneminde cami eğitiminin hedef kitlesi çocuk, genç, yaşlı, kadın ve erkek ayrımı gözetilmeksizin bütün Müslümanlardan oluşuyordu. Günümüzde ise, erkek cemaatin camilerde sunulan hutbe, vaaz ve diğer etkinlikler yoluyla önemli ölçüde yaygın din eğitimi hizmeti aldığı; ancak kadınların cami eğitiminden yeterince yararlanamadığı görülmektedir. Din hizmetleri alanındaki bu eksikliğin giderilerek cami eğitimini kadın-erkek, genç-yaşlı ayrımı yapılmaksızın toplumun tamamını kuşatacak bir özelliğe kavuşturmak son derece önemlidir. İslâm’ın başlangıcından günümüze Müslümanlar’ın hayatında önemli bir yere sahip olan camiler, toplumun her kesiminden, her yaş ve seviyeden insanları bir araya getiren, onları Allah’a kulluk bilinci ile kaynaştıran, ibadetlerin usûlüne uygun olarak öğretilmesini kolaylaştıran, bireylere batıl inanç ve hurafelerden arındırılmış doğru dînî bilgilerin kazandırılmasını sağlayan önemli bir kurumdur. Kurulduğu dönemden itibaren Müslüman toplumlarda dînî, siyasî, idarî, sosyal ve eğitsel nitelikli pek çok hizmetin yürütülmesine zemin teşkil eden camiler, İslâm kültür ve medeniyetinin oluşup gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Peygamberimizin hicretten hemen sonra cami inşa etmesinin sebebi nedir? Cevap: Camiyi, bireysel ve sosyal pek çok ihtiyacın karşılandığı bir merkez haline getirmektir. 152 Soru 258: Uhud savaşında Müslümanların ve müşriklerin sayısı kaç kişiden oluşuyordu? Cevap: Müslümanlar 700, müşrikler 3000 kişiydi. Soru 259: Arap harflerinin değişik ve süslü biçimde yazılıp düzenlenmesi sanatına ve bu sanatın ustasına ne ad verilir? Cevap: Hat, Hattat 153 DOĞRU SÖZLÜ VE DOSDOĞRU OLMAK ile ilgili ibret verici bir hadis ve değerlendirme soruları. İmam Nevevi ( Riyâzü’s – Sâlihîn Tevbe Bölümü 22. Hadis Bu hadisi Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir. Yani hadis muttefekun aleyh’tir. ) Kâb b. Mâlik (r.a.)’ın oğlu Abdullah’tan rivayet edilmiştir. Kâb b. Mâlik (r.a.) gözlerini kaybettiğinde oğlu onun elinden tutup gideceği yere götürme görevini üstlenmişti. Şöyle demiştir. “ Kâb b. Mâlik (r.a.), Rasulullah (s.a.v.)’in çıktığı Tebük Gazvesine katılmadığını anlatırken kendisinden işittim. Kendisi şöyle dedi: “ Rasulullah’ın çıktığı gazvelerden Tebük Gazvesi ve Bedir Gazvesi dışında hiçbirinden geri kalmamıştım… Rasulullah (sav) ile birlikte Tebük Gazvesine katılmama olayım şudur: Bu Gazveye katılmadığım zamanki kadar asla ne güçlü idim ne de elim bu kadar boldu, öyle ki bu gazve sırasında iki devem vardı, vallahi daha önce benim yanımda bir arada asla iki devem olmamıştı. Rasulullah bu gazveye kadar bütün seferlerini gizli tutar, hedef saptırırdı, ancak bu gazvesi hariç. Rasulullah çok sıcak bir mevsimde gazveye çıktı, uzun bir yolculuk, ıssız ve susuz bir çöl… Bir sürü düşmana karşı yola çıktı. Savaş için gerekli ihtiyaçlarını temin etsinler diye Müslümanlara hedefi açık olarak belirtti. Gideceği yönü bildirdi. Rasulullah’ın yanında toplanan Müslümanların sayısı kütük defterinin almayacağı kadar çoktu. Yüce Allah bu konuda vahiy indirmez ise durumlarının Hz. Peygamber’e 154 gizli kalacağını tahmin ederek bu gazveye katılmak istemeyen çok az kimse vardı. Rasulullah bu Gazveye meyveler olgunlaşıp gölgelerin tadı geldiği zaman çıkmıştı. Ben de bu Gazveye çıkmaya istekli idim. Rasulullah ve kendisiyle birlikte Müslümanlar sefere hazırlandılar. Ben de O’nunla birlikte hazırlık yapmak için sabahleyin çıkıyor, ama hiçbir şey yapmadan geri dönüyordum, kendi kendime: “ Hazırlığı daha ileride de yapabilirim. “ diyordum. Bu durum bende böylece devam etti, sonunda halkın çalışmaları hızlandı. Nihayet bir sabah Rasulullah ve beraberindeki Müslümanlar yola çıktılar, ama benim hiçbir hazırlığım yoktu. ( Ordu Medine’den ayrıldıktan sonra hazırlığımı yapmak için ) sabahleyin çıktım ama yine bir şey yapamadan eve geri döndüm. Bu (uyuşukluk) durumu bende bir süre devam etti, sonunda ordu süratlenip gitti. Neticede bu Gazvede benim elimden kaçtı. Yola hemen çıkıp onlara yetişmeye karar verdim. Keşke bu kararımı yerine getirseydim, ama bu da bana nasip olmadı. Rasulullah’ın Medine’den ayrılmasının arkasından halkın arasına çıktığımda münafıkları ve Allah’ın özürlerini kabul ettiği zayıf kimselerden ( çocuklar, kadınlar, ihtiyarlar ve savaşamayacak kadar hasta olan kişiler ) başkasını göremiyordum. Bu tablo beni çok üzüyordu. Rasulullah beni Tebük’e varıncaya kadar hiç anmamış. Tebuk’te ordunun içinde otururken: “ Kâb b. Mâlik ne yaptı ki ? “ buyurmuş. Selime oğullarından birisi: “ Ey Allah’ın Rasûlü, elbisesi ve kılık kıyafeti ile ilgilenmesi onu gazaya katılmaktan alıkoydu “ demiş. Bunun üzerine Muaz b. Cebel “ Söylediğin söz çirkin oldu “ demiş, devamla: “ Ey Allah’ın Rasûlü, Allah’a 155 yemin olsun ki, bizim onun hakkında bildiğimiz iyi ve hayırdır. “ demiş. Bunun üzerine Rasûlullah sükût etmiş. Kendisi bu halde iken serap içerisinde kaybolmuş beyaz karaltı içerisinde bir kimse görmüş. Bunun üzerine Rasûlullah “ Sen, Ebu Heyseme olmalısın. “ buyurmuş. Bir de görmüşler ki O kimse Ebu Heyseme el-Ensâri imiş. Bu kimse ( savaş için yardım toplanırken sadece ) hurma sadaka getirebilmiş ve münafıklar onu alaya almışlardı. Kâb b. Mâlik sözüne şöyle devam etti: “ Rasûlullah’ın Tebük’ten döndüğü haberi bana ulaştığında bana bir üzüntü geldi. Yalan söylemeyi düşünmeye başladım. Yarın O’nun öfkesinden nasıl kurtulabilirim diye düşünmeye başladım. Bu konuda ailemden kafası çalışan herkesten yardım istiyordum. “ Rasûlullah geldi ” denildiğinde içimdeki batıl, geçersiz düşünceler gitti ve nihayet ( içerisinde yalan bulunan ) bir şey ile O’nun kızmasından asla kurtulamayacağımı anladım. Bu yüzden kendisine, doğruyu söylemeye karar verdim. Rasûlullah sabahleyin geldi. Kendisi yolculuktan döndüğünde ilk önce Mescide girip iki rekat namaz kılar, arkasından halkın arasına otururdu. Bu şekilde yaptıktan sonra savaşa katılmayanlar kendisine geldi ve yemin edip savaştan geri kalmalarının mazeretini anlatmaya başladılar. Bu kimseler seksen küsur kadardı. Arkasından Rasûlullah dış görünüşe göre onların mazeretlerini kabul etti, gizli durumlarını Allah’a havale etti. Tekrar biat alıp onların bağışlanması için dua etti. Nihayet ben de kendisine geldim, selam verdim, kızgın bir eda ile gülümsedi, sonra: “ Gel bakalım “ dedi, yürüyerek geldim ve önüne oturdum. Bana: “ Seni Gazveye katılmaktan alıkoyan şey nedir? Bineğini satın 156 almamış mıydın ? “ buyurdu. Ben: “ Evet, Ey Allâh’ın Rasûlü, satın aldım. Allah’a yemin olsun ki Ey Allah’ın Rasûlü, eğer dünya halkından başka bir kimsenin yanında böyle otursaydım bir mazeretle onun kızgınlığından çıkabileceğim görüşüne varırdım, bana tartışma ve ikna kabiliyeti verilmiştir. Ancak Allah’a yemin olsun ki, şunu bildim ki, senin beni kabul edebileceğin bir yalanı, sana söylesem çok geçmez Allah, bu durumu sana bildirir. Eğer sana doğru söylersem bana darılırsın. Bu konuda Allah’ın hayırlı bir sonuç vermesini umarım. Allah’a yemin olsun ki hiçbir mazeretim yoktu. Allah’a yemin olsun ki seninle gelmediğim zamanki halimden daha güçlü ve zengin asla olmamıştım. “ dedim. Bunun üzerine Rasûlullah : “ Bakın bu doğru söyledi, Allah senin hakkında hüküm verene kadar kalk git “ buyurdu. Kalkıp gittim, Selimeoğulları’ndan bir takım kimseler peşime düştü ve bana: “ Allah’ a yemin olsun ki, bildiğimiz kadarıyla sen bundan önce bir suç işlemedin. Sen, savaşa katılmayan diğerlerinin mazeret sundukları gibi Rasûlullah’a mazeret sunmamakla aciz bir vaziyete düştün. Halbuki Rasûlullah’ın sana bağışlanma duası etmesi işlediğin suçunu affettirmen için yeterli. “ dediler. Allah’a yemin olsun ki, sürekli bana ısrar ettiler. Öyle ki içimden Rasûlullah’a geri dönüp yalan söylemek geldi, sonra onlara: “ Bu durumla karşılaşan benim gibi başka birileri de var mı? “ dedim. Onlar: “ Evet, iki kişi daha senin söylediğin gibi söyledi. Onlara da sana söylenenler söylendi “ dediler. “ Kim bunlar? “ dedim. Onlar da: “ Mürare b. er-Rübeyyi’ el-Amri ile Hilal b. Ümeyye el-Vâkıfî “ dediler. Bedir savaşına katılmış, kendilerinde örnek alınacak güzellikler bulunan iki salih 157 kimseyi söylediler. Bu iki zatı bana söylediklerinde ( fikrimden vazgeçip ) yürüyüp gittim. Rasûlullah (sav), savaşa katılmayanlar arasından üç kişiyle konuşmayı yasakladı. Bunun üzerine halk bizden uzak durdu, bize karşı davranışları değişti. Öyle ki benim nazarımda yeryüzü değişmiş, artık tanıdığım o yer değildi. Bu şekilde elli gece kaldık. Bu sürede o iki arkadaşım olanlara boyun eğip evlerinde ağlayarak oturdular. Ama ben onların en genci ve en dayanıklısı idim. Dışarıya çıkıyor, cemaatle namaza katılıyor, çarşılarda dolaşıyordum. Hiç kimse benimle konuşmuyordu. Namazdan sonra oturduğu yerde iken Rasûlullah’a gelir, kendisine selam verir ve içimden “ Acaba dudaklarını kıpırdattı mı, selamı mı aldı mı? “ derdim. Sonra O’na yakın bir yerde namaz kılar, sezdirmeden gizlice O’na bakardım. Namaza kalktığımda bana döner, onun tarafına yöneldiğimde benden yüzünü çevirirdi. Neticede insanların benden ilişkiyi kesmesi uzun süre devam edince gidip Ebu Katâde’nin bahçesinin duvarına tırmanıp atladım. Ebu Katâde amcamın oğlu olup en çok sevdiğim kişilerden biriydi. Kendisine selam verdim, vallahi selamımı almadı. “ Ey Ebu Katâde, Allah aşkına söyle benim Allah ve Rasülünü sevdiğimi bilmiyor musun? “ dedim. Sustu, cevap vermedi. Yanına oturdum, yine Allah aşkına diyerek aynı şeyleri söyledim, yine sustu. Tekrar Allah aşkına diyerek aynı şeyleri söyledim, “ Allah ve Rasülü daha iyi bilir.” Dedi. Gözlerimden yaşlar boşaldı, geri dönüp duvarı tırmanıp çıktım. 158 Ben bu halde iken bir ara, Medine Çarşısı’nda yürüyordum. Medine’ye yiyecek getirip satan Şam’lı çiftçilerden biri ile karşılaştım: “ Kâb b. Mâlik’i bana kim gösterir? “ diyordu. Halk beni işaret etmeye başladı, sonra yanıma geldi ve bana Gassan Kralı’ndan bir mektup verdi. Baksam ki içerisinde “ Bundan sonra şu biline ki, senin arkadaşının senden ilişkiyi kestiği haberi bize ulaştı. Allah seni ne hakir olacağın ne de hakkının kaybolacağı bir diyarda yaratmıştır. Dolayısıyla bize gel katıl, sana yardım ederiz… “ diyordu. Mektubu okuduğumda: “ Bu da başka bir bela “ dedim, mektubu tandıra götürüp yaktım. Neticede elli gecenin kırkı geçtiği halde hala vahiy gelmemişti. Rasulullah’ın elçisi bana geldi ve: “ Rasûlullah (sav), hanımından ayrılmanı emrediyor “ dedi. Ben: “ Onu boşayayım mı? Yoksa ne yapayım “ dedim. “ Hayır, boşama, fakat ondan ayrı dur ve ona yaklaşma “ dedi. İki arkadaşıma da aynı haberi gönderdi. Bunun üzerine hanımıma: “ Ailenin yanına git ve Allah bu konuda hükmünü verene kadar onların yanında kal “ dedim. … Bu hal üzere aradan on gün daha geçti. Nihayet Rasûlullah’ın bizimle konuşmayı yasaklamasından bu yana elli gün geçmişti. Ellinci gecenin sabah namazını evimizin damında kıldım. Allah’ın ( Tevbe suresi 118. ayette) belirttiği gibi yeryüzü bütün genişliğine rağmen bana dar gelmiş, ruhum daralmış bir halde oturuyordum. Bu sırada Sel’ dağına çıkmış bir kimsenin var gücüyle: “ Ey Kâb! Sevin, müjde! “ diye haykıran sesini duydum. Hemen secdeye kapandım. Ferahlamanın geldiğini anladım. Rasûlullah, cemaate sabah namazını kıldırdığında, 159 Allah’ın bizim tevbemizi kabul buyurduğunu bildirmiş, bunun üzerine halk bizi müjdelemeye koşmuş. İki arkadaşım da müjdelemek için koşmuş. İki adam bana doğru atını koşturmuş, Eslem kabilesinden biri de bana doğru koşup dağa çıkmıştı. Ses attan daha süratliydi. Beni müjdelediği sesini duyduğum kimse bana geldiğinde iki kat elbisemi çıkarıp müjdesine karşılık ona giydirdim. Vallahi o gün bu iki elbisemden başka elbisem de yoktu. Ödünç elbise alıp giydim ve Rasululah’ın yanına gittim. Halk: “ Allah’ın tevbeni kabul etmesi sana mübarek olsun “ diyerek gruplar halinde beni karşılayıp, tevbemi tebrik ediyorlardı. Nihayet mescide girdiğimde Rasulullah ve insanlar birlikte oturuyorlardı. Hemen, Talha b. Ubeydullah ayağa kalktı, koşup geldi ve elimi sıkarak beni kutladı… Rasulullah’a selam verdim. Sevinçten yüzü parlıyor ve: “ Annenin seni doğurduğundan bu yana sana gelen en hayırlı günden dolayı sevin “ buyurdu. Ben: “ Ey Allah’ın Rasülü, bu müjde senden mi yoksa Allah katından mıdır? “ dedim: “ Allah katındandır “ buyurdu. Rasulullah (sav), sevinçli olduğunda yüzü nurlanır, adeta bir ay parçası gibi olurdu, biz sevincini bundan tanırdık. Önüne oturduğumda, “ Ey Allah’ın Rasülü, tevbemin kabulünden dolayı tüm malımı Allah’a ve Rasülüne sadaka olarak veriyorum “ dedim. Rasulullah: “ Malının bir kısmını kendine ayır, bu senin için daha iyidir ” buyurdu. Ben de: “ Öyleyse Hayber ganimetinden gelen hissemi kendime ayırdım. “ dedim ve şöyle devam ettim: “ Ey Allah’ın Rasülü, şüphesiz Allah beni ancak doğruluk sayesinde kurtarmıştır. Tevbemden dolayı – hayatta kaldığım sürece – 160 bundan böyle yine doğru sözden başkasını söylemeyeceğim. “ dedim. Vallahi, o günkü, Rasulullah’a doğruyu söylememden bu tarafa doğru sözlü olma konusunda Allah’ın, beni imtihan ettiğinden daha iyi imtihan ettiği Müslümanlardan kimseyi bilmiyorum. Rasulullah’a o sözleri söylediğimden bu güne kadar da asla yalana yeltenmedim. Hayatta kaldığım sürece Allah’ın beni bu hal üzere muhafaza etmesini dilerim. Yüce Allah ( tevbesi kabul edilen üç kişi için ) şu ayetleri indirmişti. “ Allah, Peygamberi ve güçlük vaktinde O’na uyan Muhacir ve Ensar’ı affetti. O zaman içlerinden bir kısmının kalpleri kaymaya yüz tutmuş iken yine de onların tevbesini kabul buyurdu. Şüphesiz Allah kullarına karşı çok şefkatli ve merhametlidir. Geri bırakılan o üç kişinin de tevbelerini kabul etti. Bütün genişliğine rağmen yeryüzü kendilerine dar gelmiş ve ruhları daralmıştı, ama bununla beraber Allah’tan, yine Allah’a sığınmaktan başka çare olmadığını anlamışlardı. Eski hallerine dönsünler diye Allah sonunda onların tevbelerini kabul etti. Şüphesiz Allah tevbeyi çok kabul eden, çok merhamet edendir. Ey iman edenler, Allah’tan sakının ve doğrularla beraber olunuz. ( Tevbe Suresi 117,118 ve 119. ayetler ) Vallahi, Allah beni İslam’a eriştirdikten sonra Rasulullah’a doğru sözlü olma nimetinden daha büyük bir nimet bana ihsan etmemiştir. Kendisine yalan söyleyip de helak olma durumuna düşmeme nimeti en büyük nimettir. Nitekim peygambere yalan söyleyenler helak olmuştur. Çünkü, Allah yalan söyleyenler için ayet indirdiğinde, bir kimse için söylenebilecek en kötü sözü söylemiş ve o yalancılar için şöyle buyurmuştur: 161 “Dönüp onlara geldiğinizde kendilerini (hesaba çekmekten) vazgeçmeniz için, Allah’a yemin edeceklerdir. Bu nedenle onlardan vazgeçin. Çünkü onlar pisliktirler. Kazandıklarının karşılığı olarak varacakları yer de cehennemdir. Kendilerinden razı olmanız için size yemin ederler. Siz onlardan razı olsanız bile şüphesiz Allah fâsık toplumdan razı olmaz. “ ( Tevbe suresi 95 ve 96. ayetler ). Not: Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız. Soru 261: İslam’a göre, çocukların anne ve babalarına karşı nasıl davranması gerekir? Cevap: Anne ve babamız bize küçükken nasıl emek vermiş ve hizmet etmişse bizde aynı şekilde onlara hizmet etmeliyiz. Onların kalbini kırmamalı ve hatta onlara öff! bile dememeliyiz. Rabbimiz anne ve babalarımıza öff’ bile dememizin doğru olmadığını Kur’an-ı Kerim’de bize bildirmiştir. 162 Soru 262: Tebuk Gazvesi ne zaman olmuştur? Cevap: Hicretin 9. yılında yapılmıştır. O yıl başta Medine olmak üzere İslam topraklarında büyük bir kuraklık hüküm sürüyordu. Bunu haber alan Bizans kralı Herakliyüs, Müslümanlara öldürücü darbeyi indirmek için kırk bin kişilik bir kuvvet hazırladı. Peygamberimiz bu gelişmeyi tam zamanında haber alarak onlardan önce harekete geçti. Bu gazve bir bakıma Müslümanların ayakta kalıp kalmama mücadelesiydi. Bu açıdan bu gazvenin önemi büyüktür. Soru 263: Gazve ne demektir? Cevap: Savaş yapılsın veya yapılmasın Hz. Peygamber’in ordunun başında çıktığı seferlerdir. Hz. Peygamber’in ordu komutanı olarak çıktığı seferlere gazve denir. Soru 264: Seriye ne demektir? Cevap: Savaş yapılsın veya yapılmasın Hz. Peygamber’in ordunun başında kendisinin değil de başka bir sahabinin komutasında gönderdiği askeri birliklerin yaptığı seferlere seriye denir. Bir sahabinin komutan olarak ordunun başında çıktığı seferlere seriye denir. 163 Soru 265: Peygamberimiz Gazve ve Seriyyeler öncesi sefer yapılacak yerin ismini çoğunlukla niçin gizlemiştir? Cevap: Düşmanın hazırlık yapmasını önlemek için. Hedef saptırmak için. Ama Tebük Gazvesi gibi zorlu, uzun ve tehlikeli seferleri sahabilerle paylaşmış, onların gerekli hazırlıkları yapmasını sağlamıştır. Soru 266: Hz. Peygamber sefere çıkan Müslümanların isimlerini nasıl tespit etmiştir? Cevap: Hz. Peygamber zamanında Müslümanların düzenli bir ordusu yoktu. Ordu gönüllülerden oluşuyordu. Bunun için Peygamberimiz sefere çıkan Müslümanların isimlerini kütük defteri diyebileceğimiz bir yere yazdırıp kaydettirmiştir. Soru 267: Tebük Gazvesi hangi mevsimde olmuştur? Cevap: Yaz mevsiminde ve tam da meyvelerin olgunlaştığı bir zaman da bu sefer düzenlenmiştir. 164 Soru 268: Hz. Peygamberin ordusu nereden hareket eder ve dönüşte ilk olarak nereye gelirdi? Cevap: Hz. Peygamber ordusunu Mescid’i Nebevi’den dualarla uğurlardı. Ordu dönüşte de ilk olarak Mescide gelirdi. Burada kısa bir müddet kaldıktan sonra askerler evlerine giderlerdi. Soru 269: Tebük seferine sonradan yetişen ve fakir olduğu için savaşa çok az bir hurma vererek destek olabilen sahabi kimdir? Cevap: Ebu Heyseme el- Ensari Soru 270: Müslüman ne zaman yalan söyleyebilir? Cevap: Müslüman hiçbir zaman yalan söylemez. İman ile yalan bir arada bulunmaz. Kâb b. Mâlik’te en zor zamanda bile yalan söylememiş ve bu doğru sözlülüğü sebebiyle Allah O’nun tevbesini kabul etmiştir. 165 Soru 271: Tebük seferine katılmayan seksen küsur kişi yalan söyleyerek ve çeşitli mazeretler ileri sürerek kendilerini kurtardıklarını zannetmişlerdir. Kalben inanmadıkları halde Müslüman’mış gibi görünen bu kişilere İslam literatüründe ne ad veriliyordu? Cevap: Münâfık Soru 272: Tebük seferine hiçbir mazeretleri olmadığı halde katılmayan, hiçbir şekilde yalan söylemeyerek durumlarını Rasûlullah’a arzeden, samimi bir şekilde tevbe eden ve sonra da Allah’ın tevbelerini kabul ettiği üç sahabinin isimleri nedir? Cevap: Kâb b. Malik, Mürare b. Rübeyyi ve Hilal b. Ümeyye Soru 273: Kâb b. Malik’e mektup göndererek kendilerine katılmasını isteyen hangi kraldır? Cevap: Gassan Kralı 166 Soru 274: En zor zamanında kendisine gelen teklif karşısında Kâb b. Mâlik’in tavrı ne olmuştur? Cevap: Mektubu ocağa götürüp yakmıştır. İnsan bir hata yapabilir. Ama hatasını anlar ve tevbesinin kabulü için sebat eder. Kab b. Mâlik doğru sözlülüğün insana neler kazandırabileceğinin adeta sembolü olmuştur. Soru 275: Vahyin ne zaman geleceğine kim karar verir? Cevap: Vahyin içeriğine ve ne zaman indirileceğine sadece Allah karar verir. Peygamberlerin görevi Allah’tan gelen vahiyleri insanlara tebliğ ve tebyin etmektir. Soru 276: Tebük seferine katılmayan bu üç kişiyle ilgili bilgiler Kur’anı Kerim’deki hangi surede anlatılır? Cevap: Tevbe suresi 167 Soru 277: Allah (cc) Kâb b. Mâlik’in tevbesini kabul edince Rasullullah bu haberi müminlere müjdelemiştir. Sahabilerden biri bu durumu Kâb b. Mâlik’e haber verince Kâb ne yapmıştır? Cevap: Hemen secdeye kapanarak Allah’a şükretmiştir. Ardından kendisine bu müjdeyi ulaştıran arkadaşına sırtındaki elbiselerini hediye etmiştir. Peygamberimizin huzuruna geldikten sonrada malının az bir kısmını kendine ayırıp tüm mal varlığını Allah rızası için sadaka olarak vermiştir. Soru 278: Günahların tevbesi için gerekli olan şartları söyleyiniz? Cevap: 1)Günahtan uzaklaşmak 2)Yaptığından dolayı pişman olmak 3)Günaha bir daha dönmemeye kesin karar vermek. 168 VEDA HUTBESİ Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Veda haccında, 9 Zilhicce Cuma günü zevâlden sonra Kasvâ adlı devesi üzerinde, Arafat Vadisi’nin ortasında 124 bin Müslüman’ın şahsında bütün insanlığa şöyle hitap etti: "Hamd Allah'a mahsustur. O'na hamd eder, O'ndan yardım isteriz. Allah kime hidâyet ederse, artık onu kimse saptıramaz. Sapıklığa düşürdüğünü de kimse hidâyete erdiremez. Şahadet ederim ki; Allah'tan başka ilâh yoktur. Tektir, eşi, ortağı, dengi ve benzeri yoktur. Yine şahadet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Resûlüdür." "Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. 169 İnsanlar! Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübârek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur. Ashabım! Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O da sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi, burada bulunanlar, bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur. Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her çeşidi kaldırılmıştır. Allah böyle hükmetmiştir. İlk kaldırdığım faiz de Abdulmuttallib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir. Lâkin anaparanız size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Ashabım! Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün âdetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu Iyas bin Rabia'nın kan davasıdır. Ey insanlar! Muhakkak ki, şeytan şu toprağınızda kendisine tapınmaktan tamamen ümidini kesmiştir. Fakat siz bunun dışında ufak tefek işlerinizde ona uyarsanız, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız. Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, 170 Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınızı; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah, size onları yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve âdete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir. Ey Mü’minler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah'ın kitabı Kur’an-ı Kerim ve Peygamberin sünnetidir. Mü’minler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslüman'ın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman'a kardeşinin kanı da, malı da helal olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır. Ey insanlar! Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkını vermiştir. Her insanın mirastan hissesini ayırmıştır. Mirasçıya vasiyet etmeye lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden kimse için mahrumiyet vardır. Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak 171 takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır. Azası kesik siyahî bir köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'ın kitabı ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz. Kimse kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz. Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız: - Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız. - Allah'ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı, haksız yere öldürmeyeceksiniz. - Zina etmeyeceksiniz. - Hırsızlık yapmayacaksınız. İnsanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? Sahabe-i Kiram birden şöyle dediler: "Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz, diye şahadet ederiz!" Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) şahadet parmağını kaldırdı, sonra da cemaatin üzerine çevirip indirdi ve şöyle buyurdu: "Şahit ol ya Rab! Şahit ol ya Rab! Şahit ol ya Rab! " Hz. Muhammed (s.a.v.) (9 Zilhicce l0 H./8 Mart 632 M. Cuma) 172 KAYNAKLAR • Kur’an-ı Kerim • Akaid Dersleri (Mustafa Çelik) • İslâm İlmihali (Ömer Nasuhi Bilmen) • Ay Darıldı (Yalçın Gül) • Gülümseyen Şiirler (Yalçın Gül) • Fıkıh Dersleri (Mustafa Çelik) • İslâm’da Aile Eğitimi (Abdullah Ulvan) • İslâm’ın Temel Kavramları (K. Hüseyin Ece) • Siyer Dersleri (Mustafa Çelik) 173 “Genç Fidanlar Yarışıyor” Çalışma Notları Keçiören Müftülüğü katkılarıyla hazırlanmıştır. Keçiören Müftülüğü çalışanlarına ve Keçiören Müftüsü Ahmet DURMUŞ’a, Çalışma Notlarında yer alan soruları hazırlayan din görevlilerimize; M. Cumhur UFACIK Abdurrahman ŞAHİN Ali CANBAZ Mehmet ÇETKİN Bekir KARAHAN Mehmet GÜÇLÜ Mustafa KALINSAZ Beyza TÜTÜNCÜLER Bilal ŞAD Nazım ÇETİN Durali GÜL Nevzat KÖSE Osman ÇAYIRPINAR Enes YAMAN Erdal İLHAN Saadettin MÜŞTAKOĞLU Hacı İsmail BÜYÜKÖZDEMİR Süleyman VARGELOĞLU Tahsin ÖZKAN Hasan OVALI Turgay BOSTAN Hasan TUNCEL Veli AKTEPE Hikmet KIRATLI Yasin YILMAZ İbrahim KARANFİL Ziya KARGAN İsmet AÇIKGÖZ 174 Keçiören Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü çalışma ekibi; M. Akif DUMAN Ziya KELEŞ Gülfem KELEŞ Funda SUCU Ayfer ER Sevgi GÜLCAN Beril GÜVEN Rıdvan KILIÇER’e katkılarından dolayı sonsuz teşekkür ederiz. 175 176 177