14 - 15 - 16 Yaş - Keçiören Belediyesi

Transkript

14 - 15 - 16 Yaş - Keçiören Belediyesi
1
2
GENÇ
FİDANLAR
YARIŞIYOR
PROJESİ
Koordinatör: Tekin BAŞER
SEVİYE-3
ÇALIŞMA NOTLARI
Hazırlayanlar:
Yalçın GÜL
Alpaslan YALÇINKAYA
3
Sevgili Keçiörenliler,
Bilimsel ve teknolojik gelişmeler çağdaş uygarlığın düşünce ve duygu
dokusunu etkilemekte; insanın evrene ve yaşama bakış açısını köklü
biçimde yeniden oluşturmaktadır. Dünyanın ve kendinin farkına varan
insan içinde bulunduğu dünyanın sınırlılıklarına takılmadan kendini
yerli yerine konumlandırabilmesi için, insanın fıtratına uygun varlık
özüyle örtüşen evrensel değerler sistemine ihtiyaç duymaktadır Fakat
gençlik dönemindeki hakikat özlemi ve anlam arayışı, günümüzde
maddi değerlere ve haz kültürüne indirgenmeye başlanmıştır. Bunlarla
da gencimizin kendini sağlam bir şekilde inşa etmesi çok zordur.
Hepimiz biliyoruz ki Allah insanı ahlaken tertemiz yaratmıştır.
Çocuklarımızın, temiz ve beyaz bir levhayı andıran ruhlarına güzel
şeylerin ve iyi ahlakın kazandırılması için, adalet, doğruluk, cömertlik,
sözünde durmak, alçak gönüllü olmak, sabretmek, şükür etmek, edepli
olmak gibi güzel davranışların çocuğa sevdirilmesi gerekmektedir.
Onların kötülüklerden uzak, iyiliklere meyilli yetiştirilmeleri, bu dini
terbiyeyi daha küçük yaştan itibaren ruhlarına sindirmekle mümkündür.
Evlatlarımızı zulüm, yalan söylemek, alay etmek, kibir, iftira,
çekememezlik gibi kötü davranışlardan uzak tutmalıyız.
Evlatlarımızın iyiliği ve güzel davranışları öğrenme süreçlerinde bizim
de katkımız olsun istedik. Bunun için Keçiören Belediyesi olarak
Keçiören Müftülüğü ile birlikte “Genç Fidanlar Yarışıyor” adlı
projemizi geliştirdik. Evlatlarımızın birer emanet olduğu bilinciyle
hazırladığımız bu projenin duyarlı ve bilgili genç fidanların
yetişmesinde katkısı olması dileğiyle evlatlarımıza ithaf ediyoruz.
Mustafa AK
Keçiören Belediye Başkanı
4
Hacivat: Sevgili öğrenciler Keçiören Belediye’mizin
hazırlamış olduğu Genç Fidanlar Yarışıyor adlı bilgi
yarışmasına hepiniz hoş geldiniizzz!!!
Karagöz: Bıy bıy bıy sevgi küpü çocuklar Hacivat’ı
dinlemeyiniz. Ben hazırladım her şeyi beni dinleyiniz. Eveettt
kimler kazanacak yarışmayı, kimler alacak bakalım kupayı?
Hacivat: İlahi Karagöz ha sen hazırlamışsın, ha ben
hazırlamışım ne fark eder? Mühim olan çocuklarımızın bu
yarışmadan faydalanmaları, bilgilenmeleri. Değil mi? Boş ver
sen kupayı mupayı…
Karagöz: Bıy bıy bıy az daha konuşursan yiyeceksin sopayı!
5
EN GÜZEL SÖZ
O olmazsa
Yemek olmaz
Olmazsa o
Ders yapılmaz
Her işimde
Hep benimle
En güzel söz
Besmele.
Gülümseyen Şiirler,
Yalçın GÜL
6
SORULAR VE CEVAPLAR
Soru 1:
İbadetlerimizi büyük bir sevgiyle yapmalıyız. En çok Allah’ı
sevmeli ve O’nun sevgisini kaybetmekten korkmalıyız.
İbadetlerimizi Allah’ı görüyormuş gibi yapmalıyız. Çünkü biz
O’nu görmesek de O bizi görüyor.
Allah’ı görüyormuş gibi ibadet etme bilincine ne ad verilir?
Cevap: İhsan
Soru 2:
Dua ibadetin özüdür. Biz her zaman ve her yerde tek olan
Allah’a dua ederiz. Biz ancak O’na ibadet eder ve ancak
O’ndan yardım dileriz. Dua ederken Allah’ın 99 isminden
dilediğimizle dua edebiliriz. Rızık için Allah’ın Rezzak
ismiyle, günahlarımızı bağışlaması için Rahman ve Rahim
olan ismiyle Allah’a dua ederiz. En güzel isimler Allah’a
aittir.
Allah’ın en güzel isimlerine ne ad verilir?
Cevap: Esma-i Hüsna
7
Soru 3:
Hz. Muhammed (s.a.v) peygamber olarak gönderilmeden
önce Arabistan’da koyu bir cahiliye dönemi yaşanıyordu.
İnsanlar putlara tapıyor, kız çocukları diri diri toprağa
gömülüyordu. İnsanlar faiz ve tefecilikle uğraşıyor, fakir ve
garibanlar ağır borç yükü altında eziliyordu. Kabileler arası
kan davaları hayatı çekilmez ve yaşanmaz hale getirmişti.
Bu karanlık döneme ne ad verilir?
Cevap: Cahiliye dönemi
“Kim anlamını düşünerek La ilahe illallah der ve ona göre
yaşarsa cennete girer.”
Hadis-i Şerif
8
Soru 4:
Allah’ın ateşten yaratmış olduğu varlığa şeytan denir.
Şeytan, Allah’a isyan etmiş ve Allah’ın secde emrini yerine
getirmemiştir.
İnsanın
topraktan
kendinin
ateşten
yaratıldığını ileri sürerek büyüklenmiştir.
Ben insandan üstünüm düşüncesiyle Allah’ın emrini yerine
getirmeyen şeytanın bu duygu ve düşüncesine ne ad verilir?
Cevap: Kibir
9
Soru 5:
İslâm’ın 5 esasından biridir. Allah’ın varlığını ve birliğini
ifade ettiğimiz, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Allah’ın kulu ve
elçisi olduğuna şahitlik yaptığımız sözdür.
Müslüman olmayan bir kişinin İslâm dinine girmesi için
inanarak söylemesi gereken bu söz ve bu sözün Türkçe meâli
nedir?
Cevap: Kelime-i Şahadet
Hz. Âdem (a.s)’in yaratılışından beri Ademoğlu’nun azılı
düşmanı olan şeytandan Allah’a sığınarak işlerimize
başlarız. Her işimizin başında Eûzü besmele çekmek
gereklidir.
“Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden
abduhu ve resûluhu” şeklinde telaffuz edilir. Anlamı:
“Şahitlik ederim ki, Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur ve yine
şahitlik ederim ki Hz. Muhammed, O’nun kulu ve elçisidir.”
Soru 6:
İlk insan ve aynı zamanda ilk peygamberdir. Allah O’nu
topraktan yaratmıştır. O’nun anne ve babası yoktur.
İnsanlığın babası olan bu peygamberimizin ismi Hz.
Adem’dir. Hz. Adem’in eşinin ismi nedir?
Cevap: Hz. Havva annemiz
10
KAPLUMBAĞANIN ÖLÜMÜ
Ve yaşlı kaplumbağa
Uzun yıllar yaşam sürdüğü
Bu ıssız adaya
Bir kartalın pençelerinde
İlk ve son kez
Tepeden bakıyordu
O an Atılacağım diye düşündü kaplumbağa
Babası hep anlatırdı
Atılanların o acıklı hikayelerini
Korku ile dinlemişti hepsini
Kartallar, sert kabuklarını kırıp
Onları yemek için
Kayaların üzerine atarlardı
Kaplumbağaları
Evet atılacağım belki ben de
Diye düşünürken
Kartal yaşlı kaplumbağayı
Bin metreden bıraktı amansız kayaların üzerine
Kaplumbağa aşağı doğru süzülürken
Sonsuz sandığı bu adanın hiç de o kadar büyük
Olmadığını şaşkınlıkla gördü
Bir anda Çocukluğu, annesi, babası
Geliverdi aklına
İlk adımı, ilk yemeği, belki ilk arkadaş
Ve “ilk” lerle başlayan daha
Onlarca tümce
Ne de çabuk geçivermişti onca yıl
11
Onca sene
Uçmayı da ne çok dilemişti tüm ömrü boyunca
Dileği de gerçekleşmişti hani
Uçuyordu işte, düpedüz uçuyordu
Peki bu acı düşünceler bu hüzün de niye?
Bir anda bu karamsar tablo
Döndü ironiye
Güldü kaplumbağa kendi kendine
Gülüyordu bu tuhaf haline ki
O an bir başka mavi oldu gökyüzü
Bir başka yeşil oldu canım çimenler
Rüzgar bir başka esti
Ve kıstı yaşlı gözlerini kaplumbağa
Büyük bir kaya
Hızını kesti
Bir kırılma sesi
Bir anlık sessizlik
O da nesi
Bütün çayır çimen hatta çekirgeler
Nasıl da sustular?
Sanki yıllardır söyledikleri şarkılarını unuttular
Kartalın gölgesi kaplumbağanın üzerine çöktüğünde
Ve yaşlı kaplumbağa yeniden
Kanını döktüğünde
Yine başladı çayır çimen hatta çekirgeler
En hüzünlü şarkılarını
Bir başka söylediler.
Ay Darıldı, Yalçın GÜL
12
Soru 7:
Kur’an-ı Kerim’de Allah (c.c) her kavme, her kabileye ve
bütün insan toplumlarına içlerinden elçiler seçerek ilahi
mesajını ilettiğini bildirir. İnsanlık tarihi boyunca vahiyden
ve peygamberden habersiz bir toplum yoktur. Fakat Kur’an’ı
Kerim’de bu peygamberlerin hepsinin ismi geçmez.
Kur’an’da ismi geçen 25 peygamber vardır. Allah (c.c)
bilgisi ve hikmeti gereği böyle istemiştir.
Kur’an’da ismi geçen peygamberlerin isimleri şunlardır:
Cevap: 1. Hz. Adem 2. Hz. İdris 3. Hz. Nuh 4. Hz. Hud
5.Hz. Salih 6. Hz. Lût 7. Hz. İbrahim 8.Hz. İsmail 9. Hz.
İshak 10.Hz. Yakub 11. Hz. Yusuf 12.Hz. Şuayb 13.Hz.
Musa 14. Hz. Harun 15. Hz. Davud 16. Hz. Süleyman
17. Hz. Eyyub 18. Hz. Zülkifl 19.Hz. Yunus 20. Hz. İlyas
21. Hz. Elyesa 22.Hz. Zekeriyya 23.Hz. Yahya 24.Hz. İsa
25. Hz. Muhammed
13
Soru 8: :
Hz. Muhammed ( s.a.v ) peygamber olarak gönderilmeden
önce Mekke’de Hz. İbrahim’in getirdiği dine inananlara,
Allah’ın tek olduğuna inananlar vardı. Sayıları az da olsa
Hz. İbrahim’in dinine göre yaşayanlar Allah’a inanıyor,
putlara tapmıyor, yalnız Allah’a ibadet ederek ve
kötülüklerden uzak durarak yaşamlarını sürdürüyorlardı.
Bu kişilere ne ad verilir?
Cevap: Hanif
Soru 9:
Hz. Peygamber’e iman eden Mekke’deki bir avuç Müslüman
her türlü işkenceye göğüs gerdiler. Özellikle fakir ve gariban
olanların üzerine daha çok gitti müşrikler. İslam’ın ilk şehidi
Yasir’in eşiydi. Yasir eşinden sonra şehit edilmişti. Oğulları
Ammar, babası ve annesinin gözleri önünde şehit edilişinin
acısını ölene dek yüreğinde hissetti.
Ebu Cehil’in şehit ettiği İslam’ın ilk şehidi olan annemizin
ismi nedir?
Cevap: Sümeyye
Soru 10:
Müslümanlar’ın su içtiklerinde, yemek yediklerinde ya da
sevinçli bir haber aldıklarında, bütün işlerin Allah’tan
geldiğini bildikleri için söyledikleri söz ve bu sözün Türkçe
karşılığı nedir?
Cevap: “Elhamdülillah”tır. “Hamd Allah’adır” demektir.
14
“Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: “And olsun, eğer hamd
ederseniz elbette size nimetimi arttırırım. Eğer nankörlük
ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.”
(İbrahim Sûresi, 7.)
Soru 11:
Hz. Peygamber (s.a.v)’in hizmetini yapan Enes (r.a.) şöyle
anlatır. “Hz. Peygamber bana şöyle dedi: Ey çocuğum, eve
girdiğin zaman ailene selam ver. Bu, hem sana hem de ailene
bereket getirir.”
Müslümanlar’ın sürekli dillerinden düşürmeden kullandıkları,
selamlama ifadesi olan “Esselamu Aleykum” ne demektir?
Cevap: Allah’ın selamı üzerinize olsun.
15
Soru 12:
Bir Müslüman’ın geleceğe dönük işlerini tasarladığı veya bir
şey yapmaya karar verdiği zaman, bütün işleri Allah’a havale
ettiğini ifade eden, bir imanla söylemesi, unutmaması
gereken söz ve bu sözün anlamı nedir?
Cevap: “İnşallah”tır. “Allah dilerse” demektir.
Soru 13:
Allah’ın emir ve yasaklarını peygamberlerine Cebrail
vasıtasıyla bildirmesine ne ad verilir?
Cevap: Vahiy
Soru 14:
Hz. İsa’nın annesi: İsrail oğullarının ileri gelenlerinden Hz.
Davut (as)’ın soyundan gelen İmran Peygamberin kızıyım.
Babam ben dünyaya gelmeden ölünce annem beni erkek
olacağımı düşünerek Süleyman Mabedi’ne hizmetkâr olarak
vermeyi adamıştı. Kız olunca da bu adağından vazgeçmedi.
Hz. Zekeriya’nın himayesinde Süleyman Mabedinde
büyüdüm. Cebrail (as) tarafından hamile olduğumu
öğrendim. Babasız bir çocuk dünyaya getirdim. Bebeğim,
beklenen Mesih Hz. İsa (as) idi.
Bilin bakalım ben kimim?
Cevap: Hz. Meryem
Hz. Peygamber (s.a.v.) namazda Fatiha Sûresi'nin okunması
bittikten sonra "âmin" denmesini özellikle emretmiştir.
16
ÖDEVİMİ YAPTIM
Kış geldi
Hava soğuk, her yer bembeyaz
Sıcacık evimizin penceresinden
Yağan karı seyrediyorum
İçim içime sığmıyor
Radyodan dinliyorum
Yoğun kar sebebiyle
Okullar tatil olmuş
Seviniyorum
Öyle soğuk ki
Annem biraz daha odun atıyor sobaya
Artık kalın kazağım terletiyor, Çıkarıyorum
Kapı çalıyor
Annemden önce koşuyorum
Arkadaşım Çöp diyor
Annem hasta da,
Ben geldim…
Onun Kapıcının oğlu olduğunu hatırlıyorum
Ellerini ceplerine sokmaya çalışıyor
17
İncecik, yazlık ceketinin
Burnu ve yanakları
Ne kadar da kırmızı
Diye düşünüyorum
Annem çöpü getiriyor
Morarmış elleriyle
Alıyor çöpü
İyi günler diyor
Kapıyı kapatıyor annem
Soruyorum
Neden elleri morarmış,
Hasta mı?
Hava çok soğuk diyor annem
Üşüyordur
Paltosu olmadığı için mi?
Diyorum
Ödevini yaptın mı?
Diye, soruyor annem
Fırındaki böreği çıkarırken
Odama gidiyorum…
Ben kapısını çalıyorum
Şimdi arkadaşımın
Bu senin diye
Uzatıyorum elimdekini
Hızla çıkıyorum merdivenleri
Artık beni terleten kazağım
Onu ısıtacak
Düşünüp seviniyorum
18
Annemin yanına koşup
Sarılıyorum
Yaptım diyorum
Gözlerimin içi gülerek
Ödevimi yaptım.
Gülümseyen Şiirler, Yalçın GÜL
19
Soru 15:
Ramazan ayında yatsı namazından sonra 20 rekât kılınan
namazdır. Cemaat ile veya tek başına kılınabilir. İki ya da
dört rekatta bir selam verilerek kılınan bu namazın adı ve bu
namazı kılmanın hükmü nedir?
Cevap: Teravih namazıdır. Hükmü sünnettir.
Soru 16:
Allah kelimesinin anlamı nedir?
Cevap: Bütün yaratıkları üzerinde kulluk edilme hakkına
sahip olan hakiki ilâh demektir.
Soru 17:
Allah canlıların rızkına kefildir ve her canlıyı yaşatacak
kadar gıdayı veren O’dur. Rızkı yaratandır, rızka ulaşma
yollarını ve sebeplerini var edendir. Allah’ın, rızkı çok ve
tekrar tekrar veren anlamına gelen ismi hangisidir?
Cevap: Er-Rezzâk
Soru 18:
Allah’ın, kendisi her türlü eksiklik ve noksanlıktan uzak
olduğu gibi başkalarına da barış ve esenlik veren anlamına
gelen ismi hangisidir?
Cevap: Es-Selâm
20
“İnsanların en acizi dua etmeyen; en cimrisi de selam
vermeyendir.”
Hz. Muhammed (s.a.v.)
Soru 19:
Cenab-ı Hakk’ın kullarına “İnşallah” demeyi emrettiği ayetler
hangileridir ve bu ayetlerin Türkçe mealleri nedir?
Cevap: Hiçbir şey için, Allah’ın dilemesi dışında, “Ben
yarın onu yapacağım” deme; ancak Allah dilerse
(yapacağım de). Ve unuttuğun vakit Allah’ı an ve “Umarım
Rabbim beni doğruya daha yakın olana eriştirir.” de. (Kehf
Sûresi, 23-24.)
Soru 20:
Unutulmayan
Hanım: Müminlerin
annesiyim.
Hz.
Muhammed (as)’ın ilk eşiyim. Ticaretle uğraşan zengin bir
kadındım. Resulüllah’ ın Emin bir insan olduğunu duyunca
işlerimin başına geçmesini istedim. Dürüstlüğü sayesinde
kazancım iki kat daha arttı. Aracı gönderip Hz. Muhammed’
e kendisiyle evlenmek istediğimi bildirdim. Resulüllah bunu
kabul edince amcası Ebu Talip nikâhımızı kıydı.
Peygamberlik geldiği zaman iman eden ilk insan ben oldum.
O’ndan 2 oğlum 4 kızım oldu.
Bilin bakalım ben kimim?
Cevap: Hz. Hatice
21
Soru 21:
Bize doğru yolu gösteren Sevgili Peygamberimiz kaç yılında
doğmuş ve kaç yılında hayata veda etmiştir?
Cevap: Hz. Peygamberimiz 571 yılında doğmuş, 632 yılında
vefat etmiştir.
22
Soru 22:
Ey iman edenler! Samimi bir tövbe ile Allah'a dönün. Umulur
ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter, Peygamber'i ve onunla
birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi,
içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Çünkü onların
nurları, önlerinde ve yanlarında koşar da "Ey Rabbimiz!
Nurumuzu tamamla, bizi bağışla, çünkü sen her şeye
kâdirsin.", derler.
Allah’ın, tövbelere kucak açan anlamına gelen ismi nedir?
Cevap: El-Tevvâb
Soru 23:
Hz. Muhammed (s.a.v.)’e vahiy ile gelen ilk ayetin Türkçe
meali nedir?
Cevap: “Yaratan Rabbinin adıyla oku’’.
Bu ayet aynı zamanda Kur’an-ı Kerim’in 96. sûresi olan Alâk
Sûresi’nin de ilk ayetidir.
23
Soru 24:
İmana
uygun
davranışlarda
bulunmak
İslam’ın
amaçlarındandır. Namaz kılmak, birisine güler yüz
göstermek, ihtiyacı olan insanlara yardım etmek, iyiliği
özendirmek, kötülüğe engel olmak, selam vermek, bir hayvanı
doyurup ona su vermek, hatta yoldaki zarar verebilecek bir
taşı kenara çekivermek…
Hiç kimseden herhangi bir karşılık beklemeksizin sadece
Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan davranışlara ne
ad verilir?
Cevap: Salih Amel
24
UMUT
Arka sırada tek başına
Hep yalnızdı Umut
Hiç arkadaşı yoktu
Olamazdı da
Ya döverdi küçükleri
Ya kırardı
Cetvelleri, kalemleri
Sevmedi hiç birimizi
Hatta o çok sabırlı
Sevecen öğretmenimizi
Bu gün duydum
Öksüz ve yetim büyüdüğünü
Nasıl sevebilirdi ki?
Görmemişti, öğrenmemişti
Ana baba sevgisini
İsterse kırabilir bütün kalemlerimi
İsterse kırabilir cetvellerimi
Sabırla, umutla bekleyeceğim
Umut’un sevmeyi öğrenmesini.
Gülümseyen Şiirler,
Yalçın GÜL
25
Soru 25:
Emr-i bil-maruf nehy-i ani'l-münker nedir, kimlere ve nasıl
yapılmalıdır?
Cevap: " İçinizden, insanları hayra çağıracak iyiliği
emredip kötülükten alıkoyacak bir topluluk bulunsun..."
(Al-i İmran Sûresi,104)
Böyle bir topluluk, toplumun manevi asayiş muhafızları
olacaktır. Nasıl ki, maddi asayiş için emniyet teşkilatı görev
yapar; hastalıkların tedavisinde sağlık bakanlığı mensupları
çalışır; onun gibi, ülkenin manevi asayişi ve manevi
yaralarının tedavisi için de böyle bir topluluk gayret
gösterecektir.
26
BİRİNİN ANASI AĞLAYACAK
Hoca'nın oğullarından biri yakın köylerin birinde çömlekçilik
yapıyormuş. Bir gün Hoca yanına gidince :
- " Baba, bütün paramı şu çömleklere yatırdım" demiş. "
Hava güneşli olurda zamanında hepsi kurursa zengin
olacağım. Ama yağışlı olursa anam ağlayacak!"
Hoca oradan ayrılıp başka bir köyde oturan büyük oğluna
uğramış.
Oğlu :
- " Baba, varım yoğum şu tarlada, zamanında rahmet yağarsa
zengin oldum gitti. Kuraklık olursa anam ağlayacak" demiş.
Hoca eve canı sıkkın dönmüş.
Karısı :
- "Hayrola efendi, yüzün neden asık" demiş.
- "Benimki bir şey değil" demiş Hoca; "Asıl Sen kendi halini
düşün. Yağmur yağsa da yağmasa da bizim oğlanlardan
birinin anası ağlayacak".
27
Soru 26:
Abdestin farzı kaçtır?
Cevap: Abdestin farzları dörttür. 1. Yüzü yıkamak 2.
Kolları dirseklerle birlikte yıkamak 3. Başı meshetmek 4.
Ayakları topuklarla birlikte yıkamak
Soru 27:
Guslün farzları kaçtır?
Cevap: Guslün farzı üçtür. 1. Ağza su almak 2. Burna su
çekmek
3. Tepeden tırnağa bütün bedeni yıkayıp
temizlemek
28
Atasözü : Kedi uzanamadığı ciğere “mundar” der.
Açıklaması : Bazı insanlar çok istedikleri bir şeye sahip
olamadıkları zaman onu kötüleyerek, kendilerine lâyık
olmadığını söyleyerek beceriksizliklerini gizlerler.
Soru 28:
“Ben Ruhbanlıkla emrolunmadım. Evlenirim, uyurum, uyanık
da kalırım. Oruç tuttuğum gibi, (Ramazan ayı dışında)
tutmadığım da olur.’’
Yukarıdaki hadis-i şerifte Peygamberimiz’in hangi özelliği
ön plana çıkmaktadır?
Cevap: İnsan olma özelliği
29
Soru 29:
Namazın kıyâm, rukû, secde gibi her bir rüknünün sükûnet,
huzur, vakar ve itmi’nân içinde yerine getirilmesi, hakkını
vererek yapılması, acelecilik ve çabukluk gösterilmemesidir.
Rükuda, rükudan doğrulmada, secdede, iki secde arasındaki
oturuşta söz konusu olur. Rükudan ve secdelerden sonra
vücut dik bir hale gelmeli ve sükunet bulmalı ve en az “
Sübhanallah “ diyecek kadar durmalıyız.
Namazdaki yapılan bu sükunet haline ne ad verilir?
Cevap: Ta’dil-i erkan
Soru 30:
Bir gün Peygamberimiz ashâbıyla birlikte otururlarken bir
cenaze geçer ve Peygamberimiz hemen ayağa kalkar.
Çevresindekiler, geçen cenazenin bir Yahudi cenazesi
olduğunu söylerler. Peygamberimiz “Olsun, o da bir insan
değil mi?” diyerek cevap verir.
Bu olay Peygamberimizin en çok hangi yönünü gösterir?
Cevap: İnsanları ayırt etmeksizin onlara değer verdiğini
gösterir.
30
Soru 31:
Peygamberimiz bir gün mescide girdiğinde iki grup insan
görür. Bir kısmı nafile namaz kılmaktadır, bir kısmı da ilim
öğrenmektedir. Peygamberimiz şöyle der: “Her iki grup da
iyi şeyler yapmaktadır; şu var ki bir şey isteyerek dua
edenlere o şeyi verip vermemek Allah’a aittir; halbuki ilim
öğrenen kişiler cehaleti kovmaktadırlar. Bana gelince ben
öğretmen olarak gönderildim.” buyurmuştur.
Bu durumun Müslümanlara vermek istediği mesaj nedir?
Cevap: Peygamberimiz ilme değer vermektedir.
“Bir gece bahar bulutu ağlaya ağlaya diyordu ki “bu
hayat durmayıp ağlamaktan başka bir şey değildir.” Hızlı
koşan bir şimşek parıldadı ve dedi, yanlış düşünüyorsun,
“hayat bir anlık gülümsemedir.”
Muhammed İkbal
31
Soru 32:
Peygamberimiz suyu nasıl içmemizi tavsiye etmiştir?
Cevap: Deve gibi tek bir içimle su içmeyin, ikişer üçer
yudumda için, içmeye Bismillah diyerek başlayın, bitirince
Elhamdüllillah deyin.” (Tırmizi)
Ayakta su içmenin yanlışlığı da birçok hadiste karşımıza
çıkar ve oturarak içilmesi tavsiye edilir. Bunun sağlık
açısından önemi ise şöyledir: Herhangi bir sıvıyı ayakta
içtiğimizde doğrudan onikiparmak bağırsağına, oturarak
içtiğimizde ise önce mideye daha sonra onikiparmak
bağırsağına gider. Sıvıların önce mideye gitmesi daha
sağlıklı; çünkü mide asidi sayesinde sıvının içinde bulunan
mikroplar ölüyor. Böylelikle birçok hastalıktan korunmuş
oluyoruz. Suyun üç yudumda içilmesi ile ilgili hadisin
hikmeti de; suyun yavaş içildiğinde vücudun ihtiyaç
duyduğu yer tarafından emilmesinden kaynaklanıyor. Hızlı
içildiğinde ise vücutta gereken vazifesini yapamıyor.
Soru 33:
İslam dininin beş esasından biridir. Kişinin, sahip olduğu
malın bir miktarını, Kur’an-ı Kerim’de belirtilen kimselere
ibadet maksadıyla Allah rızası için verilen ibadetin ismi
nedir?
Cevap: Zekât
32
Soru 34:
Uzun süren Ficar savaşı sırasında Mekke’de can ve mal
güvenliği kalmamıştı. Kureyş’in ileri gelenleri toplanarak
zayıfların can ve mal güvenliğini koruma altına almak, zulme
dur demek için yemin ettiler.
Peygamberimizin de katıldığı bu antlaşmaya ne ad verilir?
Cevap: Hılfu’l Fudul ( Erdemliler cemiyeti )
33
Soru 35:
“Herkesin can, mal ve namusu tecavüzden korunmuştur.
Kimsenin kimseye zarar vermeye hakkı yoktur. Kadınlar
erkeklerin hayat arkadaşıdır. Onlara iyi muamele edilecektir.
Onların da tıpkı erkekler gibi mal ve mülkte tasarruf hakları
vardır. İnsanlar, ırk ve renk farkı gözetilmeksizin birbirlerine
eşittirler. Servetin bir elde birikmemesi için bütün varislere
hisselerine isabet eden meşru hakları verilecektir. Bütün
Müslümanlar kardeştir.”
Peygamberimiz (s.a.v.) bu sözleri dönemin insan hakları
beyannamesi olarak kabul edilen hangi konuşmasında dile
getirmiştir?
Cevap: Veda Hutbesi
34
Hacivat: Karagözüm iki gözüm çocuklar sıkılmış mıdır?
Karagöz: Bıy bıy bıy olur mu öyle şey hacı cav cav böyle
eğlenceli bir kitap okur da insan sıkılır mı hiç? Hem bak
burada biz varız.
Hacivat: Haklısın Karagözüm ne de güzel söyledin
Karagöz: Hacı cav cav susmazsan benden köteği yedin…
35
Soru 36:
Ezan ve kamet dinlerken yapılması sünnet olan davranışlar
nelerdir?
Cevap: 1. Ezan ve kametin sözlerini içinden tekrar etmesi
sünnettir. 2.Müezzin, “Hayye ale’s-salâh” ve “Hayye ale’lfelâh” derken, içinden “Le havle vele kuvvete ille billehi’laliyyi’l- Azîm” (Güç ve kuvvet ancak Allah’a
mahsustur.”Allah’a asi olmak ve günah işlemekten dönüş
ancak Allah’ın verdiği günahlardan uzak olma hâli ile;
O’na itâate kuvvet ve iktidar da ancak O’nun yardımı ile
hâsıl olur”) demek sünnettir. Allah (c.c.) buyurur:
“Sabahleyin, akşamleyin, uyurken on defa: “Lâ havle velâ
kuvvete illâ Billah” diyen ümmetine haber ver ki, uykuları
sırasında dünya belaları, geceleyin şeytanın hileleri,
sabahleyin gazabım onlardan kaldırılır.” (Hz. Ebû Bekir
(r.a.)) 3.Ezan bittikten sonra, ezan duasını okumak
sünnettir. Ezan duası: “Allahümme rabbe hezihi’dda’veti’t-tâmmeh. Ve’s-salâti’l-kaimeh.
Âti Muhammedeni’l-vesîlete ve’lfazilete ve’d-derecete’rrafî’ah. Veb’ashü makâmen mahmûdeni’llezî va’adteh.
İnneke le tuhlifu’l-mîâd.” (Ey şu mükemmel davanın ve
kılınacak namazın Rabbi olan Allah’ım! Hz. Muhammed
(sav)’e şefaati ve Cennet’te en yüksek makamı, fazileti ve en
yüksek dereceyi ver. O’nu vaadettiğin Makam-ı Mahmûd’a
ulaştır. Hiç şüphesiz Sen, vaadinden dönmezsin).
36
Soru 37:
Müşrikler, peygamberimize ve sahabilere her türlü kötülüğü
yapıyorlardı. Mekke döneminin 7 ve 10. Yılları arasında
kendi aralarında anlaşarak Müslümanlara boykot
uygulamaya karar verdiler.
Boykot kararları nelerdir?
Cevap: Müşrikler boykot maddelerini hazırlayarak
Kabe’nin duvarına astılar. Müslümanlarla her türlü ilişki
sonlandırılacak, alışveriş yapılmayacak, kız alınıp
verilmeyecekti.
37
Soru 38:
Fatiha Sûresi namazın direği, kulluğun kabulüdür.
Peygamberimiz “Fatihasız namaz olmaz” buyurmuştur.
Fatiha Sûresi’nde geçen “iyyake na’budu ve iyyake nestain”
ayetinin Türkçe meali nedir?
Cevap: (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve ancak
senden medet umarız.
Soru 39:
Namazlarda rukûdan doğrulurken söylediğimiz “Semiallahu
limen hamide” sözünün Türkçe meali nedir?
Cevap: Allah kendisine hamd edenin hamdını işitir.
(Hamd; övme, övülme anlamındadır.)
Soru 40:
Namazlarda rukûdan doğrulduktan sonra söylediğimiz
“Rabbena lekel hamd” sözünün Türkçe meali nedir?
Cevap: Rabbimiz, hamd sanadır.
Soru 41:
Namazlarda secdede iken 3 defa söylediğimiz “Sübhâne
rabbiyela’lâ” sözünün Türkçe meali ve bu sözü secdede
söylemenin hükmü nedir?
Cevap: En yüce olan Rabbim her türlü kusurdan uzaktır,
demektir. Bu sözü secdede 1 defa söylemek vacip, 3 defa
söylemek sünnettir.
38
Soru 42:
Mekke döneminin 10. Yılında önce Ebu Talib sonra da Hz.
Hatice vefat etti. Peygamberimiz kendisinin en büyük
destekçilerinin vefatına çok üzüldü.
İslam tarihinde bu yıla ne ad verilir?
Cevap: Hüzün yılı
Soru 43:
“Sadekallahülazîm” sözünün Türkçe karşılığı nedir?
Cevap: Yüce olan Allah doğru söyler.
Soru 44:
Namazlarda rukûda iken 3 defa söylediğimiz “Sübhâne
rabbiyel azîm” sözünün Türkçe meali ve bu sözü rukûda
söylemenin hükmü nedir?
Cevap: Yüce olan Rabbim her türlü kusurdan uzaktır,
demektir. Bu sözü rukûda 1 defa söylemek vacip, 3 defa
söylemek sünnettir.
39
Soru 45:
Kur’an-ı Kerim’in 17. Suresinin de adıdır. İlk ayetinde “ Bir
kısım ayetlerimize kendisine göstermek için kulunu bir gece
Mescid’i Haram’dan çevresine bereketlendirdiğimiz Mescid’i
Aksa’ya götüren O ( Allah ) yücedir. Gerçekten O işitendir,
görendir. “ buyurulmuştur.
Peygamberimizin Recep ayının 27.gecesi Mekke’den
Kudüs’e gitmesine ne ad verilir?
Cevap: İsra
40
41
Soru 46:
Beş vakit namazın hangilerinde 3.rekâta kalkıldığında Fâtiha
Sûresi’nden önce Sübhâneke duası okunur?
Cevap: İkindi ve yatsı namazlarının ilk sünnetlerinde.
Soru 47:
Medine’den gelen bir grup insan Akabe’de Müslüman
oldular. Peygamberimiz onlara İslam’ı öğretmesi için
Medine’ye hangi sahabiyi göndermiştir?
Cevap: Mus’ab bin Umeyr
Soru 48:
Amin kelimesinin Türkçe karşılığı nedir?
Cevap: Kabul buyur Allah’ım.
Soru 49:
Müşriklerin zulümleri sebebiyle Mekke’den Medine’ye hicret
eden Müslümanlara ne ad verilir?
Cevap: Muhacir
Soru 50:
Peygamberimiz hicret ederken hangi mağaraya sığınmıştı?
Cevap: Sevr
42
43
“Ümmetimin en şereflileri Kur’an-ı okuyanlar ve gece
kalkıp ibadet yapanlardır.”
(İbn-i Abbâs)
Soru 51:
Peygamberimiz hicretinden sonra Medine’nin ismini
değiştirmiştir. Şehre Medine ismini veren peygamberimizdir.
Medine’nin hicretten önceki ismi nedir?
Cevap: Yesrib
Soru 52: Müşriklerin zulümleri sebebiyle Medine’ye hicret
den Müslümanlara yardım eden, onları barındıran Medineli
Müslümanlara ne ad verilir?
Cevap: Ensar
Soru 53:
Mekke döneminde Kureyş kabilesinin önemli meseleleri
görüştükleri yerdir. Daha sonra Müşrikler bu toplanma
yerini peygamberimizi ve sahabileri yok etmeyi
kararlaştırdıkları bir yere dönüşmüştür.
Mekke’deki müşriklerin toplandıkları bu yerin ismi nedir?
Cevap: Dârunnedve
44
"Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da,
o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa, kirinden bir
şey kalır mı? Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş
vakit namazla günahları silip yok eder"
Hz. Muhammed (sav)
Soru 54:
Secde ne demektir?
Cevap: Secde elleri, ayakları, dizleri, alnı ve burnu yere
koymaktır.
45
Soru 55:
Sehiv secdesi nasıl yapılır?
Cevap: Namazda son oturuşta Tahiyyât duası okunduktan
sonra iki tarafa selam verilir ve hemen ardından Allahu
ekber diyerek 2 defa secdeye varılır. İkinci secdeden sonra
oturup yeniden Tahiyyât, Allahumme Salli ve Bârik duaları
okunarak tekrar selam verilir. Böylece sehiv secdesi yerine
getirilmiş olur.
Soru 56:
Sehiv (yanılma) secdesi hangi hallerde yapılır? Hükmü nedir?
Cevap: Bir namazın kusurlu kılınması halinde bu kusuru
düzeltmek amacıyla namazın sonunda yapılan secdedir.
Kusur genellikle namazda unutarak farzın geciktirilmesi,
bir vacibin terki, geciktirilmesi veya vaktinden önce
yapılması hallerinde olur. Sehiv secdesi yapmak vaciptir.
46
“Bir kitabın kaç dakikada okunduğunu bırak. Kaç senede
yazıldığını düşün !”
A. Nihat Asya
Soru 57:
Kur’an-ı Kerim’de bir kısım ayetler vardır ki; bunlardan
birini okuyan veya işiten her müslümanın secde etmesi
gerekir.
Bu secdeye ne ad verilir ve Kur’an’da kaç defa
zikredilmiştir?
Cevap: Tilâvet secdesi denir ve Kur’an’da 14 defa
zikredilmiştir. Tilâvet secdesi yapmak için niyet edilir.
Abdestli olarak, kıbleye karşı ayakta durup ellerini
kulaklara kaldırmadan Allahu ekber denir ve secdeye
gidilir. Secdede üç defa Sübhâne rabbiyela’lâ denilir.
Sonra, Allahu ekber denilir ve ayağa kalkılır. Böylece
secde-i tilâvet tamamlanmış olur.
47
Soru 58:
Maddi imkânlarımız varken, aciz duruma düşmeden,
ihtiyarlayıp hareketlerimiz kısıtlanmadan, Allah’ın rızası
dâhilinde, yoksulların, kimsesizlerin ve zorda kalanların
yardımına koşalım. Unutmayalım ki faydasını göreceğimiz
servetimiz, Allah yolunda harcadıklarımızdır. “İyilik ve takva
üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerinde
yardımlaşmayın.” (Mâide Sûresi, 2.) “Mallarını Allah
yolunda harcayanların durumu, yedi başak bitiren ve her
başakta yüz dane bulunan bir tohum gibidir. Allah dilediğine
kat kat verir. Allah lütfü geniş olandır, hakkıyla bilendir.”
(Bakara Sûresi, 261.) İslâm dini, toplumun dertlerini tedavi
eden, ihtiyaçlarını karşılayan birçok esaslar getirmiştir.
Allah’ın emri olan zekât, bir sosyal yardımlaşma sistemidir.
Zekât sayesinde insanların kalbindeki haset ve kıskançlık
ortadan kalkar. Kendilerine yardım eden zenginlere karşı
sevgi ve saygı meydana gelerek toplumda birlik ve kardeşlik
kuvvetlenmiş olur.
İslâm’ın beş şartından biri olan, toplumsal huzur ve kardeşlik
için önem arz eden zekât kimlere verilir?
Cevap: Zekât verilecek kimseler şunlardır: 1.Fakirler: Dini
ölçülere göre zengin sayılmayan, nisap miktarı malı
olmayan kimselerdir. 2.Yoksullar: Hiçbir şeyi olmayanlar.
3.Borçlular: Borcundan fazla nisap miktarı mala sahip
olmayanlar. 4.Yolcular: Memleketinde malı olduğu halde
yolda parasız kalan, elinde bir şey bulunmayan kimselerdir.
(Bunlara memleketlerine varacak kadar zekât verilebilir.)
5.Allah yolundakiler: Bunlar cihad veya hac için yola çıkıp
48
parasız kalanlar ile işini gücünü bırakıp kendisini ilme
vermiş olan kimselerdir.
49
Soru 59:
Zekâtın, Tevbe Sûresi’nin 60. ayetinde sayılanlar dışında
kalan kişi ve kuruluşlara verilmesi caiz değildir. Tevbe
Sûresi’nin 60. ayetinde “Sadakalar (zekâtlar), Allah’tan bir
farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan
memurlar, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla
(özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah
yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir.
Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir”
buyurulmuştur.
Ayet-i kerimede belirtilen şartlara uysa bile zekât
verilemeyecek kişiler kimlerdir?
Cevap: 1.Kişinin ana, baba, büyük ana ve büyük babası,
2.Oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan
doğan çocukları, 3.Müslüman olmayanlar, 4.Karı-koca
olanlar birbirlerine zekât veremezler.
50
Soru 60:
İslâmiyet, uzun yıllar korunmaya muhtaç insanların ve
yoksulların onurlarının kırılmadan ihtiyacı kadar parayı
aldıkları bir sistem getirmiştir. Genellikle camiye gidenlerin
ceplerinde bulunan bozuk paraları bıraktığı, insan onurunun
göz önüne alındığında çok ince bir düşünceden çıkan bu
uygulama, insanlarımızın incitmeden yardımlaşmasını
gündeme getirmiştir. Fakirler ise akşam karanlığında giderek
buraya bırakılan paralardan ihtiyacı kadarını almıştır.
İstanbul anılarını yazan bir seyyah bir hafta boyunca bu
yapılanı izlemiş ve sadaka taşındaki paraya el sürülmediğini
görüp aktarmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun hâkim olduğu coğrafyada
kullanılmış, günümüzde ise koruma altına alınması gereken
sosyal hizmet alanında, sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın
güzel örneklerinden birisi olan, kültürel varlıklar arasına
girmiş bu uygulamanın adı nedir?
Cevap: Sadaka Taşları “Sadakaları açıkça verirseniz o, ne
iyi olur; yok eğer onları gizler de fakirlere öyle verirseniz bu
sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızın birçoğunun
bağışlanmasına sebep olur. Bilin ki, Allah, her ne
yaparsanız hepsinden haberdardır.”(Bakara Sûresi, 271.)
51
Soru 61:
Halk arasında fitre denilen sadaka-i fıtır, Ramazan ayının
sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka nisap miktarı
mala sahip bulunan her Müslüman’ın yapması gereken mâli
bir ibadettir. Dinî ölçülere göre zengin olanlar hem
kendilerinin hem de çocuklarının fitrelerini vermelidirler.
Sadaka-i fıtrın dinimizdeki hükmü nedir? Kimler sadaka-i
fıtır vermekle yükümlüdür?
Cevap: Sadaka-i fıtır, borcundan ve aslî ihtiyaçlarından
fazla olarak nisap miktarı mala sahip olan her Müslüman’a
vaciptir. Bireyin sadaka-i fıtır ile mükellef olması için
öngörülen zenginlik ölçüsü, zekâtta aranan nisaptır. (Zekât
veren herkes sadaka-ı fıtır verebilir.) Sadaka-i fıtırda,
zekâtta öngörülen, malın artıcı olması ve üzerinden bir yıl
geçmesi şartı aranmamaktadır. Sadaka-i fıtır, insan
52
fıtratındaki yardımlaşma ve dayanışmanın bir gereği olarak
insan bedeninin zekâtı kabul edilmiştir. Bu nedenle sadakai fıtra, “can sadakası” veya “beden sadakası” da
denilmektedir.
Diğer
taraftan
fitre,
yoksulların
ihtiyaçlarının giderilmesinde, bayram gününün neşesinden
onların da istifade etmelerinde önemli bir rol oynar.
"Yiyiniz, içiniz israf etmeyiniz. Şüphe yok ki, Allah israf
edenleri sevmez.’’
(A’raf Suresi, 31.Ayet)
Soru 62:
Müslümanların ilk hicret ettiği yer olan Habeşistan’ın
günümüzdeki adı nedir?
Cevap: Etiyopya
53
Soru 63:
“Ey iman edenler! İnfâkı gerek kazandıklarınızın, gerek sizin
için yerden çıkardıklarımızın temizlerinden yapın. Size
verilse, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır
diye vermeye kalkışmayın. Biliniz ki, Allah sadakalarınıza
muhtaç değildir ve hamde layık olandır.”
(Bakara Sûresi 267.)
“Mallarınızı zekât ile koruyunuz. Hastalıklarınızı sadaka ile
iyileştiriniz, bela dalgalarını dua ve niyaz ile karşılayınız.”
(Nasuhi) İslâm dinine göre yardımlaşmanın hayata kattığı
olumlu etkiler nelerdir?
Cevap: 1.Yardımlarla yoksullar korunmuş olur. 2.Yardım
yapanla yapılan arasında sevgi ve ülfet doğar. 3.Hz.
Muhammed (s.a.v.), Müslümanlara; yardım edilen değil,
yardım eden kişi olmalarını bildirmiştir. 4.Zekât, sadaka ve
diğer maddi yardımlar, Müslümanların güçlü olmalarında,
birlik ve beraberlik içinde bulunmalarında en büyük
etkendir. 5.Yardımlaşmanın yaygın olduğu toplumlarda
dostluk duyguları güçlü olur.
54
Soru 64:
Sadaka-i cariye nedir?
Cevap: Sadaka-i cariye; cami, çeşme, yol yapmak, ağaç
dikmek, faydalı ilmî eser bırakmak gibi insanlara faydası
dokunan her çeşit iyi ve güzel iştir.
Soru 65:
Oruç kimlere farzdır?
Cevap: Akıllı, sağlıklı ve ergenlik çağına girmiş her
Müslüman’a Ramazan orucu farzdır.
55
Soru 66:
Oruca niyet nasıl edilir?
Cevap: “Niyet ettim Allah rızası için bugün ki Ramazan
orucunu tutmaya” denilerek niyet getirilir.
Soru 67:
“Adalet terazisi “ olarak bilinen, öbür dünyada insanların
amellerinin tartılacağı teraziye ne denir?
Cevap: Mizan
Soru 68:
"Ruhulkudüs" hangi meleğin diğer adıdır?
Cevap: Cebrail
“Gazap ve öfkeden kaçınınız. Çünkü onun başlangıcı
delilik ve sonu ise pişmanlıktır.”
Hz. Ali
Soru 69:
Dinimizde hangi günler oruç tutulmaz?
Cevap: Ramazan Bayramı’nın 1. Günü ve Kurban Bayramı
günlerinde oruç tutulmaz.
56
Soru 70:
Peygamberimizin de yaptığı gibi Ramazan ayının son on
günü içinde bir mescitte kendini Allah’a adayarak ibadet
etmeye ne denir?
Cevap: İtikâf
Soru 71:
“Onlar ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken
Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin
derin düşünürler. ‘Rabbimiz! Sen bütün bunları boşuna
yaratmadın. Seni tesbih ederiz, bizi cehennem azabından
koru!’ derler.” (Ali İmrân, 191.)
Bir Müslüman’ın Allah’ı her yerde ve her zaman kendisini
gözeten yaratıcısı olduğunu asla aklından çıkarmaması ve
davranışlarını bu bilinçle yönlendirmesi için ayette emredilen
“Allah’ı anma” ibadetine ne ad verilir?
Cevap: Zikir
Soru 72:
“Peygamberler Allah’tan aldıkları emirleri hiçbir değişiklik
olmadan insanlara bildirmişlerdir, emirlerde ne bir eksiltme
ne de bir arttırma yapmışlardır.”
Peygamberlerin Allah’tan aldıkları emir ve yasakları hiç
değiştirmeden ümmetlerine ulaştırmalarına ne ad verilir?
Cevap: Tebliğ
57
Soru 73:
Kur’an-ı Kerim’i, insan gücünün imkân verdiği ölçüde
anlamayı amaç edinen ve geniş şekilde açıklayan,
gerektiğinde yorumlayan eserlere ne ad verilir?
Cevap: Tefsir
“Bilgiyi elde ettikten sonra halka söylemeyen, belletmeyen
kişi,zengin olup da yoksul doyurmayan kimseye benzer.”
Hz. Muhammed (s.a.v.)
Soru 74:
Özellikle Kur’an tercümeleri için kullanılan, bir sözün başka
bir dile yaklaşık olarak çevrilmesine ne ad verilir?
Cevap: Meâl
Soru 75:
Kur’an-ı Kerim’i usûlüne göre okumayı belirleyen kuralların
tümüne ne ad verilir?
Cevap: Tecvid
58
Soru 76:
“O gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve
oğullarından kaçar. Onlardan her birinin o gün başından
aşan işi vardır.”
(Abese Sûresi, 34-37.)
Bu ayet-i kerimede ‘o gün’ derken kastedilmek istenen nedir?
Cevap: Kıyamet günü
Soru 77:
İnsanların dünyada iken sarf ettikleri her bir sözün ve
yaptıkları her bir amelin yazıldığı ve kaydedildiği;
mahiyetinin insanlar tarafından bilinemediği ilahi kayda ne
denir?
Cevap: Amel Defteri
“Ey insan! Kuşkusuz sen Rabbine doğru çaba üstüne çaba
sarf etmektesin, nihayet O’na varacaksın. O vakit kitabı
sağ eline verilen kolay bir hesapla hesaba çekilecek ve
sevinçli olarak ailesine dönecektir. Ama kitabı arkasından
verilen “Yetiş ey ölüm!” diye bağıracak ve alevli ateşe
girecektir. Çünkü o ailesi içinde sevinçli idi. Hiç Rabbine
dönmeyeceğini sanmıştı. Hayır, Rabbi onu görmekte idi.”
(İnşikâk Sûresi, 6-15.)
59
BÖYLE BİR DOSTUNUZ
OLDU MU HİÇ?















Kendisini 3 şeyden alıkoymuştu;
 Çok konuşmazdı,
 Daima düşünceliydi,
Boş şeylerle uğraşmazdı.
Kötü söz söylemezdi.
Gülmesi, gülümsemekti.
Kimseyle çelişmezdi.
Her zaman ağırbaşlıydı.
Dünya işleri için kızmazdı.
Umanı, umutsuzluğa düşürmezdi; hoşlanmadığı bir şey
hakkında susardı.
Kimsenin kusurunu araştırmazdı.
Kimse ile çekişmez, bağırıp çağırmazdı.
Gerçeğe aykırı övmeyi kabul etmezdi.
Affediciliği tabiî idi. İntikam almazdı,
Düşmanlarını sadece affetmekle kalmaz, onlara şeref ve
değer de verirdi.
Susması, konuşmasından uzun sürerdi; lüzumsuz yere
konuşmaz, konuştuğunda ne fazla ne de eksik söz
kullanırdı.
Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı.
Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınamaz,
ayıplamazdı; kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü
söylemezdi.
60
 Bir toplulukta bulunduğu zaman bir şeye gülerlerse o da
güler, bir şeye hayret ederlerse o da onlara uyarak hayret
ederdi.
 Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı. Kelimeleri
parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı.
 Bakacağı kişiye ve istikamete tüm vücuduyla yönelirdi.
Etrafına gelişigüzel bakınmazdı.
 Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi.
 Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir hâletle dururdu;
yüzünde daima ışıldayan bir parlaklık vardı.
 Âdeti üzere, hiçbir kötü sözü ağzına almadı.
 Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı.
 Fakirlerle birlikte yerdi, öyle ki onlardan ayırt edilmezdi.
 Sıradan değildi; sıradan insanlar gibi yaşadı.
 Biriyle karşılaştığında beklemeksizin önce o selam
verirdi;
 El sıkıştığında karşısındaki elini bırakmadıkça o da
bırakmazdı.
 Önüne ne konulursa yerdi.
 Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı.
 Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez, bulunduğu
mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı.
 Sabahları evinden çıkarken şöyle söylerdi:
"İlâhî, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan,
kaymaktan ve kaydırılmaktan, haksızlık etmekten ve
haksızlığa mâruz kalmaktan, saygısızlık etmekten ve
saygısızlığa uğramaktan sana sığınırım."
O, HZ. MUHAMMED (S.A.V.) PEYGAMBER
EFENDİMİZDİ.
61
Soru 78:
Allah, Kur’an-ı Kerim’de peş peşe gelen iki sûrede, şeytanın
kötülüğünden, korunmak için kendisine nasıl sığınacağımızı
öğretmiştir. Bu sûreler hangileridir?
Cevap: Felak ve Nas sureleri
Soru 79:
İslâm’ın kesin nasla sabit olan hükümlerine şüphe götürmez
bir şekilde inanmaya ve Allah (c.c.)’ın hükmüne ve iradesine
teslimiyete ne ad verilir?
Cevap: İtikât
Soru 80:
Allah (c.c.)’ın zatında, sıfatlarında ve fiillerinde eşsiz
olduğunu bilip bütün ibadetleri yalnızca O’na yapmaya ne
denir?
Cevap: Tevhid
Soru 81:
İslâm dinine göre Allah’ın Müslümanlara yapılmasını açık bir
şekilde emrettiği, yapmayanın günah işlediği, inkâr edenlerin
ise İslâm dininden çıkmış olduğu kurallara ne denir?
Cevap: Farz
62
Soru 82:
Yerine getirilmesi her Müslüman’a ayrı ayrı borç olmayan,
Müslümanlardan
bazısının
yapmasıyla
diğerlerinden
borçluluk halinin kalktığı ( cenaze namazının kılınması gibi )
sevabının sadece yapana ait olduğu tamamen terkinden dolayı
da günahının bütün Müslümanlarda olduğu farzlara ne ad
verilir?
Cevap: Farz-ı Kifaye
Soru 83:
Müslüman’ın yapması ve sakınması emredilen, her
Müslüman’ın bizzat kendisinin yapması gereken farzlara ne
denir?
Cevap: Farz-ı ayn denir.
Soru 84:
“Keşke” kelimesiyle ilgili ne söyleyebiliriz?
Cevap: Hz. Peygamber Müslümanların “ keşke “
demeyecekleri bir hayat yaşamalarını istemiştir. Keşke
diyen birinin ihmalleri vardır, hayata dair ertelediği,
geciktirdiği sorumlulukları vardır. Sonuç olarak
sorumluluklarını yerine getiren, planlı ve düzenli yaşam
süren insanlar “ keşke “ demek zorunda kalmayacaktır.
63
Soru 85:
Farz ve vacibin dışında Peygamberimiz (s.a.v)’in ibadet
niyetiyle yaptığı ve yapılmasını tavsiye ettiği davranışlara ne
denir?
Cevap: Sünnet
Soru 86:
Yapılmasında sevap olan, terk edilmesinde günah olmayan,
mükellefin görevlerinden olup Peygamberimiz (s.a.v.)’in
bazen yaptığı bazense terk ettiği ibadetlerin dinimizdeki
hükmü nedir?
Cevap: Müstehap (Kuşluk namazı gibi)
Soru 87:
Yapılıp yapılmaması kişiye bırakılan, yapılması günah ya da
sevap olmayan fiillerin dinimizdeki hükmü nedir?
Cevap: Mübah (Helal olan bir meyveyi yemek veya
yememek gibi)
Soru 88:
Mükellefin yapmaması istenen ve kesin bir delille işlenmesi
yasak olan şerî hükümlere ne ad verilir? Bunların terk
edilmesi sevap, işlenmesi ve inkârı günahtır.
Cevap: Haram (Zina yapmak, domuz eti yemek, yalan
konuşmak vb.)
64
“Ey iman edenler Allah’tan sakının ve sözü doğru
söyleyin”(Ahzâb Sûresi, 70.)
Soru 89:
Ramazan ayına kavuşmuş olan kişiler bunun bir şükrü olarak
ihtiyaç sahibi kimselerin sabah ve akşam olmak üzere iki
öğünlük yiyecek masraflarını karşılarlar.
Maddi durumu iyi olan kişilerin Ramazan Bayramından önce
yapmak zorunda oldukları bu yardıma ne ad verilir?
Cevap: Fitre
Soru 90:
Bir düşünceye ya da inanca körü körüne bağlanarak başkasını
dışlamaya ne ad verilir?
Cevap: Taassup
Soru 91:
İslâm dininde olmadığı halde, sonradan insanların dindenmiş
gibi hayatlarına geçirdikleri yanlış âdetlere ne denir?
Cevap: Bidat.
Soru 92:
İnsanın yaratılış gayesi nedir?
Cevap: Allah’a kulluk etmektir.
65
“Allahu Teâlâ (c.c.) “Ben insanları ve cinleri ancak bana
kulluk etsinler diye yarattım.” buyurmuştur.
(Zâriyât Sûresi, 56.)
Soru 93:
Hz. Hacer validemiz Mekke topraklarında oğlu İsmail’e su
aramak için Safa ve Merve tepelerinde koşup durur. Sonra
Hz. İsmail ayaklarını yere vurup eşinince Allah (c.c.)’ın izni
ile ayaklarının altından su çıkar.
Bugün dahi Müslümanlar’ın faydalanıp içtiği, tüm hacıları
doyuran, şifalı, bereketli, yer itibariyle Kâbe’nin altından
çıkan suyun adı nedir?
Cevap: Zemzem.
66
Soru 94:
Ramazan ayında iki minare arasına “Hoş Geldin Ramazan”,
“On Bir Ayın Sultanı” gibi yazıların yazılması geleneklerimiz
arasındadır.
Minarelerin arasına asılan bu ışıklı yazılara ne ad
verilmektedir?
Cevap: Mahyâ
Soru 95:
Çocuk sahibi olan anne ve babanın Allah'a şükranlarını ifade
etmek amacıyla kestikleri kurban hangisidir?
Cevap: Akika Kurbanı
Soru 96:
İlk dünya haritasını kim çizmiştir?
Cevap: Piri Reis
Soru 97:
Kur’an-ı Kerim’de Hıristiyan kelimesi yerine hangi kelime
kullanılmaktadır?
Cevap: Nasrani
67
AKIL SIR ERMİYOR
Hoca'nın iki yüz akçe parası kaybolmuş. Bulunması için dua
etmeye başlamış. O sırada Akşehir'in zenginlerinden birinin
bindiği gemi yolda fırtınaya tutulmuş. "Eğer sağ salim
memleketime varırsam Hoca'ya iki yüz akçe vereceğim" diye
adakta bulunmuş. Adam kurtulup gelmiş, Hoca'yı bulup
parayı vermiş.
Hoca bir süre düşündükten sonra:
- "Allah'ım bu ne dolambaçlı yol! Bu parayı ben nerede
yitirdim, Sen bana nerede buldurdun! ... İşine
gerçekten de akıl sır ermiyor" demiş.
Soru 98:
İmanın şartları nelerdir?
Cevap: 6 tanedir: 1.Allah (c.c.)’ın varlığına ve birliğine
inanmak, 2. Allah’ın meleklerine inanmak, 3. Allah’ın
kitaplarına inanmak, 4. Allah’ın Peygamberlerine
inanmak, 5. Ahiret gününe inanmak, 6. Kaza ve kadere,
hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine inanmak
68
Soru 99:
İslâm’ın şartları nelerdir?
Cevap: 5 tanedir. 1.Kelime-i Şahadet getirmek, 2.Namaz
kılmak, 3.Oruç tutmak, 4.Zekât vermek, 5.Hacca gitmek
Soru 100:
Hadis-i şeriflerde bir davranışın ateşin odunu yediği gibi
salih amelleri yiyip bitirdiğinden söz edilir.
Sözü edilen bu kötü davranış nedir?
Cevap: Haset (Kıskançlık)
“Sakın haset etmeyin, çünkü ateş odunu yiyip bitirdiği gibi,
haset de salih amelleri yer bitirir.” (Ebu Davud)
“Birbirinize buğuz etmeyin birbirinize haset etmeyin,
birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah’ın kulları, kardeş olun.
Bir Müslüman’ın 3 günden fazla (din) kardeşiyle dargın
durması helal olmaz.”(Buhari)
Soru 101:
Sutre nedir?
Cevap: Önünden geçilmesi muhtemel olan açık bir yerde
namaz kılan kişinin önüne bir şey koyması ya da bir çizgi
çizmesidir.
69
Soru 102:
Dinimize göre; Ramazan ayında, oruç tutmaya gücü
yetmeyen yaşlılar ve tedavisi mümkün olmayan hastalar oruç
tutmayabilirler. Bunun yerine bir kişiyi sabah akşam
doyuracak kadar belli miktar ödeme verirler.
Hasta veya yaşlıların ödediği bu bedelin adı nedir?
Cevap: Fidye
Soru 103:
Müslümanlar yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım ederler.
Bu yardımı sadece Allah rızası için yaparlar ve karşılığını
Allah’tan beklerler.
İslâm tarihinde Medineli Müslümanlar’ın Mekkeli
kardeşleriyle yardımlaşmalarına ne ad verilmiştir?
Cevap: Ensar-Muhacir kardeşliği
Soru 104:
Hz. Muhammed, Mekke ve Medine’de bir davet yapmıştır. Bu
davette sadece Allah’ın ilâh olduğunu ve ondan başka
kimseden yardım alınmayacağını, sadece ona kulluk
yapılması gerektiğini, ondan başkasına secde ve ibadet
edilmeyeceğini anlatmıştır.
Bu davet kaç yıl sürmüştür?
Cevap: Mekke’de 13 yıl, Medine’de 10 yıl, toplam 23 yıl
sürmüştür.
70
Soru 105:
Hz. Ömer (r.a.)’in ifadesi ile Resulullah (s.a.v.)’ın hayat
programının özeti nedir?
Cevap: İman, hicret ve cihat’tır.
İnsanlarla öyle iyi geçininiz ki düşmanlarınız bile
ölümünüze ağlasınlar.
Hz. Ali
71
700 YILLIK ALTIN ÖĞÜT
Aşağıda Osman Bey'e ünlü İslam Alimi, Şeyh Edeb-Ali'nin
verdiği öğütleri anlatan bir yazı. Çok hoşumuza gitti.
Neredeyse 700 yıl önce söylenmiş ama hiç mi hiç eskimemiş.
Tüm zamanlar için geçerli.
 Oğul insanlar vardır şafak vaktinde doğar, akşam
ezanında ölürler. Avun oğlum avun. Güçlüsün,
kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın, ama bunları nerede,
nasıl kullanacağını bilemezsen sabah rüzgarında
savrulur gidersin... Öfken ve nefsin bir olup aklını
yener.
 Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın.
 Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir.
72
 Bütün fethedilmemiş gizemler,
bilinmeyenler, görülmeyenler ancak senin fazilet
erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.
 Ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir.
 Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur,
çöllere dönersin.
 Açık sözlü ol, her sözü üstüne alma. Gördün söyleme,
bildin bilme.
 Sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabbetin
itibar olmaz.
Üç kişiye acı:
 Cahiller arasındaki âlime,
 Zenginken fakir düşene,
 Hatırlı iken itibarını kaybedene.
Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar
emniyette değildir. Haklı olduğunda mücadeleden korkma.
"Bilesin ki atın iyisine DORU, yiğidin iyisine DELİ derler."
Soru 106:
Tevrat (tora) Zebur (mezmurlar) ve İncil’in bir kitapta
toplanmış haline ne denir?
Cevap: Kitab-ı Mukaddes
73
Soru 107:
Peygamberimiz Medine’ye hicret ettikten sonra hangi
sahabinin evinde 6 ay misafir olarak kalmıştır?
Cevap: Ebu Eyyube’l Ensari ( Halid bin Zeyd )
Soru 108:
“Hz. Peygamber ile ilgili olarak “O’nun ahlakı Kur’an
ahlakıydı”
Diyen Hz. Peygamber (s.a.v)’in eşinin ismi nedir?
Cevap: Hz Aişe ’dir.
Soru 109:
Peygamberimiz ’in çocuklarının isimleri nelerdir?
Cevap: Abdullah, İbrahim, Kasım, Fatıma, Rukiye, Ümmü
Gülsüm, Zeynep.
74
Soru 110:
Peygamberimiz (s.a.v.), 500 tane hurma ağacı dikmiştir.
Çevrenin yeşillendirilmesi ve ağaçlandırılmasını teşvik eden
pek çok hadis Hz. Peygamber’in çevrecilik anlayışını büyük
ölçüde yansıtmaktadır; “Bir Müslüman, bir ağaç diker veya
ekin eker de ondan bir kuş, insan veya herhangi bir hayvan
yerse, bu onun için sadaka sayılır.” (Buhârî, Müslim) “Kim
ağaç dikiminde bulunursa, onun için ağaçtan hâsıl olan ürün
miktarınca Allah sevap yazar.” (Ahmed b. Hanbel). “Kim bir
ağaç diker ve meyve verinceye kadar muhafaza ve büyümesi
için ilgisini devam ettirirse, meyvesinden elde edilen her
istifade bir sadakadır ve dikenin hesabına yazılır.” (Ahmed b.
Hanbel). “Kim bir ağaç diker ve de bu ağaç olgunluğa
ererse, Allah bu ağaç sebebiyle, diken kimse için cennette bir
ağaç diker.”
(Ahmed b. Hanbel). Dünyada ağaç dikmenin dinimizdeki
hükmü nedir?
Cevap: Sünnettir.
75
Soru 111:
Suçu ve yanlışlığı ne olursa olsun bir kimseyi suçlamak, ona
hataları dolayısıyla işkence yapmak ve kötü muamelede
bulunmak insan olana yakışmayacak bir durumdur. Savaş
halinde dahi olunsa, ister savaşa katılıp da esir düşenlere
isterse fiilen katılmayan kadınlara, çocuklara, din
adamlarına dokunulamaz; suçlulara ve düşmanlara işkence
yapılamaz. İslâm dini sadece insanlara değil bütün
yaratılanlara işkence yapılmasını yasaklamış, Kur’an’da
Mâide Sûresi 8. ayette bir topluluğa duyulan öfkenin kişiyi
adaletsizliğe sevk etmemesi istenmiştir. Peygamberimiz de
“Dünyada insanlara işkence edenlere Allah da ahirette ceza
verir.” buyurmaktadır.
Günümüzde bütün dünya ülkeleri işkencenin önlenmesi kötü
muamelenin ortadan kaldırılması amacıyla 1948 yılında
hangi anlaşmayı imzalamışlardır?
Cevap: 1948 İnsan Hakları Evrensel Bildirisi
“Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve
adaletle şahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz,
sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adaletli olun, çünkü o,
takvaya daha yakındır. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah,
yaptıklarınızdan haberdardır.”
(Mâide Sûresi, 8.)
76
Soru 112:
Kadınlarımıza milletvekili seçme ve seçilme hakkı ne zaman
verilmiştir?
Cevap: 1934 yılında yapılan Anayasa Değişikliği ile
kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı verilmiştir.
Soru 113:
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi hangi örgüt içinde yer
almaktadır?
Cevap: Avrupa Konseyi
77
Soru 114:
İslâmiyet birlik ruhu içerisinde ibadet etmeyi önemser.
Cemaatle namaz kılarken konumları ne olursa olsun; zenginfakir, yaşlı-genç, yönetici-halk herkes omuz omuza aynı safta
durur. Kâbe’de dünyanın her ülkesinden insanlar bir arada
hac ve umre görevini yaparlar.
Bu bilgide İslâm’ın değer verdiği hangi özellik
vurgulanmaktadır?
Cevap: Eşitlik
Soru 115:
Mekkeli müşriklerden bazıları gizlice birbirlerinden habersiz
Allah Resulü (s.a.v.)’nün Kur’an okumasını dinlemeye
giderlerdi. Sabaha kadar evin yakınında Kur’an okunuşunu
dinlerler, gün ağarmaya başlayınca da kimseler görmesin
diye gizlice ayrılmak istediklerinde birbirleriyle karşılaşır ve
birbirlerine bir daha gelmemek üzere söz verirlerdi. Ama
hepsi de bir önceki gece dinledikleri şeyi özler, verdikleri
sözleri unutur yine bir sonraki gece gizlice gelirlerdi. Bir kez
daha söz verip gene gelirlerdi. Kur’an-ı Kerim’in bu
güzelliğini gördükleri halde yine de iman etmezlerdi.
İşte bu şekilde hoşnut olup da kabul etmeyen, teslim olmayan
insanların bu düşüncelerine ne ad verilir?
Cevap: İnadî Küfür
78
Soru 116:
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) “Bir baba çocuğuna ondan
daha güzel bir miras bırakamaz.” (Tırmizi) buyurmuştur.
Allah Resulü’nün babalara çocuk eğitimi ile ilgili tavsiye
ettiği, bizim de çocuklarımıza bırakabileceğimiz bu en büyük
miras nedir?
Cevap: Güzel ahlaktır.
Soru 117:
Kur’an ’da geçen kıssaların anlatılış sebebi nedir?
Cevap: İbret alınmasını sağlamaktır.
“Gerçekten de onların kıssalarında üstün akıllılar için bir
ibret vardır. Bu Kur'ân uydurulmuş herhangi bir söz
değildir. Lâkin kendisinden önce gelen kitapların tasdiki,
her şeyin ayrıntılarıyla açıklayıcısı ve iman edecek bir
kavim için hidayet ve rahmettir.”
(Yusuf Sûresi, 111.)
79
Soru 118:
Ve Semûd kavmine; "Ey kavmim dedi, Allah'a kulluk edin,
sizin O'ndan başka bir ilâhınız yoktur. Size Rabbinizden açık
bir delil geldi. İşte şu, Allah'ın devesi, size bir mucizedir;
bırakın onu Allah'ın yeryüzünde yesin (içsin), sakın ona bir
kötülük etmeyin, yoksa sizi acı bir azap yakalar." Düşünün ki
(Allah) Âd kavminden sonra sizi hükümdarlar kıldı. Ve
yeryüzünde sizi yerleştirdi: O'nun düzlüklerinde saraylar
yapıyorsunuz, dağlarında evler yontuyorsunuz. Artık Allah'ın
nimetlerini hatırlayın da yeryüzünde fesatçılar olarak
karışıklık çıkarmayın.” (A’raf Sûresi, 73-74.)
Semûd kavmine gönderilen peygamberin adı nedir?
Cevap: Salih Peygamber
80
Soru 119:
“Gerçek şu ki, Yusuf ve kardeşlerinin kıssasında hakikati
arayanlar için çıkarılacak dersler vardır. Bir vakit (Yusuf ’un
kardeşleri kendi aralarında şöyle) konuşuyorlardı: Sayımız
bu kadar çok olduğu halde bile, Yusuf ve kardeşi (Bünyamin)
babamızın gözünde daha değerli, daha sevgili. İçlerinden biri
‘Yusuf’u öldürün’ dedi. Bir diğeri hayır ‘Yusuf ’u
öldürmeyin!’ diye söze karıştı, eğer mutlaka bir şey yapmanız
gerekiyorsa, onu bir kuyunun dibine atın. Bu görüşte
birleştiler ve böylece, onu kuyunun dibine atmaya karar verip
yanlarında götürdüler. Akşam olunca babalarının karşısına
ağlayarak çıkıp geldiler. Yusuf ’u kurt kapmış diyerek onun
kanlı gömleğini çıkarıp gösterdiler. Babaları ‘yok’ dedi,
‘nefisleriniz sizi aldatıp böyle bir işe sürükledi. Artık bana
düşen güzelce sabretmektir. Ve bu anlattığınız bahtsızlığa
karşı bana dayanma gücü bahşetmesi için kendisine
yönelebileceğim yegâne hami Allah’tır.’’
Yusuf Sûresi 7-18. ayetlerinde bahsi geçen Yusuf ’un babası
olan peygamber kimdir?
Cevap: Yakup Peygamber
“Hiçbir baba çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir
hediye vermiş olamaz.”
Hadis-i Şerif
81
Soru 120:
Hani bir zamanlar Musa kavmine dedi ki; Ey kavmim cidden
siz o buzağıyı put edinmekle kendi kendinize zulmettiniz, bari
gelin Rabbinize tevbe ile dönün de nefislerinizi öldürün.
Böyle yapmanız Bârî Teâlânız katında sizin için hayırlıdır,
böylece tövbenizi kabul buyurdu. Gerçekten de o Tevvâb ve
Rahîm'dir. “Halkına dönüp; Ey halkım demişti, doğrusu
buzağıya taparak kendinize karşı suç işlediniz. O halde tövbe
ederek tekrar yaratıcınıza yönelin ve nefsinizi yok edin bu
sizin için yaratıcınızın katında en hayırlısı olacaktır.”
(Bakara Sûresi, 54.)
Firavunun zulmünden kurtardığı kavmini buzağıya tapmaya
başladığında onları uyaran, tek yaratıcı ve ilâh olan Allah’a
itaat etmeye çağıran peygamber kimdir?
Cevap: Musa Peygamber
Soru 121:
Kaç tane mezhep imamı vardır? Adlarını söyleyiniz.
Cevap: 4 tane mezhep imamı vardır. İmam-ı Ebu Hanife,
İmam-ı Malik, İmam-ı Şafii, İmam-ı Ahmed bin Hanbel.
82
Soru 122:
“Allah Resulü’ne 9-10 yıl hizmet ettim. Bir kere bana “Öf!”
demedi. Yaptığım bir iş hakkında hiçbir zaman “Niçin böyle
yaptın?”, yapmadığım iş hakkında ise “Şöyle yapsaydın ya!”
ya da “Beceremedin, ne kötü yaptın!” dediğini duymadım.”
Diyen ve çocukluğunu Hz. Peygamber (s.a.v.) ’in yanında
geçiren sahabe kimdir?
Cevap: Hz. Enes
Soru 123:
Henüz küçücük bir çocukken, Umeyr isimli kuşu öldüğünde
Hz. Peygamber’in taziye ziyareti yaptığı sahabe kimdir?
Cevap: Hz. Zeyd
83
Soru 124:
Peygamberlerden sonra insanların en üstünü:571 yılında
Mekke’de doğdum. Hz. Muhammed (as) İslam’ı tebliğe
başladıktan sonra ilk iman eden yetişkin ben oldum. Dört
büyük halifelerin ve cennetle müjdelenenlerin ilkiyim .
Lakabım Sıddık’tır. Hicret sırasında
Peygamberimizin
yanında ben vardım . Servetimi İslam uğrunda harcadım.
Peygamberlerden sonra insanların en üstünü olarak
bilinirim.
Bilin bakalım ben kimim?
Cevap: Hz. Ebu Bekir (r.a.)
Soru 125:
Peygamberimizin iki kızıyla evlenen Sahabi: Fil olayından
altı sene sonra Mekke’de doğdum. Dört büyük halifenin
üçüncüsüyüm. Cennetle müjdelenenlerdenim. Hz. Ebu Bekir
sayesinde Müslüman oldum. Resullah’ kızı Rukiye ile
evlendim, Rukiye’nin vefatından sonra diğer kızı Ümmü
Gülsümle
evlendiğim
için
bana
Çifte
Nurlu
(Zinnureyn)derler. Okurken şehit edildiğim Kur’an Topkapı
sarayındadır.
Bilin bakalım ben kimim?
Cevap: Hz. Osman bin Avf (r.a.)
84
Soru 126:
“Adaletin timsali: Babam Hattab
b. Nufeyl’dir. Fil
olayından 13 sene sonra Mekke’de doğdum. Dört büyük
halifenin
ikincisiyim.
Cennetle müjdelenenlerdenim.
İslamiyet’e karşı aşırı tepkiliydim .
Hz. Muhammed’i
öldürmek için yola çıkmışken kız kardeşimin evinde Kur’an
dinleyerek Müslüman oldum . Faruk lakabıyla bilinirim.
Adaletimle ün saldım.
Bilin bakalım ben kimim?
Cevap: Abdullah bin Ömer (r.a)
Soru 127:
Allah’ın Aslanı ve Peygamber damadı: Babam Ebu
Talip’dir. Dört büyük halifeden dördüncüsüyüm. Cennetle
müjdelendim. İslamiyet’i çocuk yaşta kabul eden ilk
Mülüman’ım.
Peygamber ‘in
amcasının
oğlu
ve
damadıyım. Lakabım Allah’ın Aslanı’dır. Hz. Muhammed
hicret
ederken
onun yatağına yatarak
müşrikleri
oyaladım. Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in babasıyım.
Bilin bakalım ben kimim?
Cevap: Hz. Ali
85
Soru 128:
Aslen İranlı ve Mecusi (ateşe tapan) bir ailenin çocuğudur.
Ailesinin inancı kendisini tatmin etmemiş ve Hıristiyanlığı
duyunca Hıristiyan olup yıllarca bir papaza hizmet etmiştir.
Hıristiyanlıkta da aradığını bulamamış ve Allah Resûlü
(s.a.v.)’nü duymuştur. İslâm’ı kabul etmek için Mekke’ye
doğru gelirken onu. yol arkadaşları köle diye bir Medineli
Yahudi’ye satmışlardır. Peygamberimiz (s.a.v.)in hicretinde
Medine’ye geldiğini duyunca gidip Müslüman olmuş ve onu
Müslümanlar kölelikten kurtarmak için aralarında 300
hurma ağacı yetiştirip Yahudi’ye vermek için anlaşmışlardır.
Hendek savaşı öncesinde istişare yapılırken Hendek
kazılması fikrini ortaya atan ve bu fikri kabul edilmiş olan
sahabe kimdir?
Cevap: Hz. Selman-ı Fârisî (r.a.)
86
Soru 129:
Peygamberimiz döneminde Kur’an ayetlerini yazmakla
görevli olan kişilere ne ad verilmektedir?
Cevap: Vahiy katibi
Tilkiye “Tavuk yer misin?” Diye sormuşlar.
Gülmekten cevap verememiş.
87
Soru 130:
İbrahim Peygamber bir gün evine gelir, eşi ve yeni doğmuş
bebeğini alıp uzun bir yolculuğa çıkarlar. İbrahim (a.s.) eşini
ve bebeğini orada az bir yiyecek ve içecekle bırakıp
memleketine geri dönmek için yöneldiğinde; eşi arkasından
bağırır: “ İbrahim bizi kime bıraktın, biz yapayalnız ne
yaparız burada?” İbrahim (a.s.) kalbinin dayanamamasından
korktuğu ve Allah’a isyan etmekten endişelendiği için geriye
dönüp bakamaz. Eşinin son sorusu üzerine olduğu yere
çivilenir. Eşi “İbrahim burada kalmamızı sana Allah mı
emretti? diye sorar. Peygamber geriye bakar ve der ki :
“Evet, Allah emretti ne yapabilirim?” Peki, der eşi, dön ve
git. Ben o Allah’a inanıyorum. O beni koruyacaktır.”
Olayda bahsi geçen İbrahim Peygamber’in eşi ve oğlunun
adları nelerdir?
Cevap: Hz. Hacer ve oğlu Hz. İsmail
Soru 131:
“Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.(Mevlâna)
Bu sözde aşağıdakilerden hangisi anlatılmak istenmektedir?
Cevap: İki yüzlülükten uzak durmak
“Bir Mümin erkek bir Mümin kadına buğzetmesin; çünkü
onun bir huyunu beğenmezse bir başka huyunu beğenir.”
(Müslim)
88
Soru 132:
Torunları Hz. Peygamber’den deve istemişlerdi. Deve alacak
imkânı olmayan Hz. Muhammed (s.a.v), yere çökerek,
“Haydi binin, bundan daha iyi deve mi olur.” diyerek
torunlarının gönlünü yapmıştı.
Hz. Peygamber’den deve isteyen iki torununun adları nedir?
Cevap: Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin
89
Soru 133:
Câbir (r.a.) anlatıyor: “Resulullah (s.a.v.) ile beraberdik.
Derken bir yemeğe davet edildik. Giderken çocukların yolda
oynadığını gördük. Peygamber (s.a.v.) hemen insanların
önüne geçti. Sonra (çocuğu kucaklamak için) kollarını açtı.
Çocuk ise yakalanmamak için oraya buraya kaçmaya
başladı. O esnada Resulullah (s.a.v.) çocukla gülüşüyordu.
Nihayet onu yakaladı ve bir elini çocuğun çenesinin altına
diğer elini de ensesine koydu. Çocuğa sarılarak öptü ve şöyle
dedi: ”O bendendir, ben de ondanım. Kim onu severse Allah
da onu sevsin.”
Bu olayda anlatılan çocuk kimdir?
Cevap: Peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin’dir
Soru 134:
Hasta annesine verdiği sözden ötürü Hz. Peygamber (s.a.v.)’i
göremediyse de Resulullah (s.a.v.), gıyabında ona Hırka-ı
Saadetlerini vasiyet etti. Daha sonra Hz. Ömer (r.a.) ve Hz.
Ali (r.a.) bu vasiyeti yerine getirmiştir.
Hayatını sakınarak yaşayan ve ibadetle geçiren bu mübarek
zaat kimdir?
Cevap: Veysel Karânî
90
Bilmece
Dört tane fil bir otomobile nasıl biner?
Cevap: İkisi öne ikisi arkaya
Soru 135:
İbret olmaz bize her gün okuruz ezber de! Yoksa hiç mana
aranmaz mı bu ayetlerde? Lafzı muhkem yalnız, anlaşılan,
Kuran’ın Çünkü kaydında değil hiçbirimiz mananın Ya açar
Nazm-ı Celil’in bakarız yaprağına; Yahut üfler geçeriz bir
ölünün toprağına. İnmemiştir hele Kur’an, şunu hakkıyla
bilin, Ne mezarlıkta okunmak ne fal bakmak için.
Diyerek Kur’an’ı anlayarak okumanın ve hayatımızı onunla
şekillendirmemizin ne kadar önemli olduğunu vurgulayan
ünlü şairimiz kimdir?
Cevap: Mehmet Akif Ersoy
Soru 136:
Hükümdarın karısı, en güzel elbiselerini giyinerek kendisini
odasına çağırmış, ona Allah’ın haram kıldığı zînâ teklifinde
bulunmuştu. Teklifle karşı karşıya kalan yakışıklılığı dillere
destan olmuş genç, “Ben Allah’tan korkarım” demişti.
Allah korkusu ile bu kötü fiili işlemeyerek, gençlere örnek
olan bu genç kimdir?
Cevap: Hz. Yusuf (a.s.)
91
Soru 137:
İfk; yalan, büyük yalan,
namuslu birinin namusu
hakkında iftira etmek
demektir.
İslâm tarihinde
İfk
Hadisesi olarak geçen,
münafıkların hakkında
iftira attığı ve Allahu
Teâlâ’nın ayet indirerek
masum
olduğunu
bildirdiği kişi kimdir?
Cevap: Hz. Aişe (r.a.)
92
Soru 138:
Osmanlı İmparatorluğu’nun en güçlü
olduğu çağda yaşamıştır. I. Süleyman
(Kanuni), II. Selim ve III. Murat olmak
üzere üç padişah döneminde mimarbaşılık
etmiş, imparatorluğun gücünü simgeleyen
mimarlık
başyapıtlarının
tasarlanıp
uygulanmasında birinci derecede rol
oynamıştır. bilinen toplam 375 eseri
bulunmaktadır. Bunlar; 92 camii, 57
medrese, 52 mescit, 48 hamam, 36 saray, 22 türbe, 20
kervansaray, 17 imaret (hayır kurumu), 8 köprü, 8 mahzen, 7
darül-kurra (Kur'an eğitimi verilen yer), 3 hastane ve 5
suyolundan oluşur.
Baş mimar olduktan sonra yaptığı önemli ilk 3 eser ise;
İstanbul'daki Şehzade (Mehmed) Camii, Üsküdar'daki
Mihrimah Sultan Camii ve en önemli eserlerinden biri olarak
anılan Süleymaniye Camii'dir. Ustalık döneminde yaptığı
Selimiye Camii ise Süleymaniye ile ikiz camiler olarak anılır.
Bu mimarımız kimdir?
Cevap: Mimar Sinan
93
Soru 139:
Ezanın sahibi: Medineli olup Hazreç kabilesindenim.1.
Akabe’de Resulüllah’a biet ederek
Medineli
ilk
Müslümanlardan oldum. Ezanın okunuşunu rüyamda
gördüm. Resulüllah’ın yanına giderek rüyamı anlattım.
Rüyamın Salih rüya olduğunu söyledi. Bugünden sonra
insanlar namaza ezan-ı şerif ile çağrılmaya başlandı.
Resulüllah’ın yanında bütün savaşlara katıldım.
Bilin bakalım ben kimim?
Cevap: Bilal-i Habeşi
94
Soru 140:
Erzurum’un Pasinler
ilçesine bağlı Çeperler
Köyü’nde
dünyaya
geldi.
Henüz
20
yaşında bir gelinken
1877-1878
yılları
arasında yapılan TürkRus Savaşı’nda (93
Harbi)
Aziziye
Tabyası’nı
sopayla
taşla kazma kürekle savunanlara katılarak cesurca savaştı.
Daha sonra oğlunu Çanakkale Savaşı’nda şehit verdi. bir
kahramanlık ve analık sembolü olarak 98 yaşına kadar
yaşadı.
Bu büyüğümüzün adı nedir?
Cevap: Nene Hatun
95
Soru 141:
Resulüllah’ın Şairi: Medine’de doğdum. Hazced kabilesine
mensubum. İkinci Akabe günüde Müslüman oldum.
Peygamber’imizin katiplerindendim. Resulüllah’ın şairiyim.
Bedir, Uhud, Hendek ve Hayber savaşlarına katıldım. Bedir
savaşının müjdesini Zeyd b. Harise ile Medine’ye ulaştırdım.
Mute savaşında sancağı alarak, bir mızrak darbesiyle
yaralandım ve şehit oldum.
Bilin bakalım ben kimim?
Cevap: Abdullah B. Revaha
Soru 142:
En çok hadis rivayet eden sahabi :Hicretin 7. Senesinde,
Tufeyl b. Amr vasıtasıyla Müslüman oldum. Yemenden
Medine’ye geldim. Resulüllah’ın vefatına kadar hiç yanında
ayrılmadım. En çok Hadis-i Şerif nakleden sahabi benim.
Resulüllah bir gün kucağımdaki kediyi görerek bu nedir
dedi. Kedicik olduğunu söyleyince bana ey Kedicik babası
demişti. Bu lakap ile tanındım. Medine’de vefat ettim.
Bilin bakalım ben kimim?
Cevap : Ebu Hureyre
96
Soru 143:
1478 yılı civarlarında Midilli'de doğdu. 1461 yılında
Midilli'nin fethi sırasında Fatih Sultan Mehmed ile
birlikteydi. Kardeşleri İlyas ve Oruç ile beraber birçok deniz
savaşında bulundu. Alim ve cesur bir komutandı. İri yapılı ve
kumral tenliydi. Ömrü denizlerde geçtiğinden Rumca,
Arapça, İspanyolca, İtalyanca ve Fransızca gibi Akdeniz
dillerini çok iyi bilirdi.
Bu ünlü Türk denizcimiz kimdir?
Cevap: Barbaros Hayrettin Paşa
"Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan
yirmi yedi derece daha faziletlidir."
Hz. Muhammed (sav)
Soru 144:
“Onlar, Allah'tan başka bilginlerini ve rahiplerini de
kendilerine Rab edindiler, Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa
onlar bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı.
Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. O, müşriklerin ortak
koştuğu şeylerden de münezzehtir.”
Tevbe Sûresi 31.ayette söz edilen topluluklar hangileridir?
Cevap: Hıristiyanlar ve Yahudiler
97
Soru 145:
"İnsanları küçümseyip yüz çevirme, yeryüzünde böbürlenerek
yürüme. Şüphe yok ki Allah kendini beğenip böbürlenen
kimseleri sevmez."
Yukarıdaki ayette yasaklanan davranış aşağıdakilerden
hangisidir?
Cevap: Kibir
Soru 146:
Ebu Bera adında bir münafık, Müslüman olduğunu ve
Kur’an’ı Kerim’i öğrenmek
istediklerini söyleyip,
Peygamberimiz (s.a.v.)’den bulundukları bölgede kendilerine
Kur’an öğretmeleri için Kur’an okutabilecek hafızlar istedi.
İslâm’ı kabul eden bu yeni insanlara Allah (c.c.)’ın dinini ve
kitabını öğretmek için 70 tane
hafız sahabe,
Peygamberimiz’in izni ile Ebu Bera ile yola çıktı. Fakat bu
güzide insanlar yolda pusuya düşürülerek şehit edildiler. Bu
olayın haberi Allah Resulü (s.a.v.)’ne ulaşınca çok üzüldü,
dayanamadı hatta namazlarda onlara kunut okudu.
70 sahabenin şehit edildiği yerin ismi ile anılan bu hadisenin
adı nedir?
Cevap: Bi’r-i Mauna Hadisesi
98
Soru 147:
İlâhi kitabımız Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı tarih
nedir?
Cevap: Miladi 610, Ramazan ayı
Bilmece
Hangi devlet dairesinde
"işi olmayan giremez" diye yazı yoktur?
Cevap: İş ve İşçi Bulma Kurumu
Soru 148:
Allahu Teâlâ her dönemde bir kitap indirmiştir. Kur’an-ı
Kerim son peygamberin kitabıdır. Bugün insanların barış
içerisinde insanca yaşayacakları bir ortamı meydana getiren
ve ahiret saadetinin teminatı olan bu kitabın 114 sûresi
bulunmaktadır.
Okundukça ve yaşandıkça insanlığı yücelten ayetler Mekkî
ve Medenî olarak ikiye ayrılır Bütün insanlığın uymakla
mükellef olduğu Mekkî ve Medenî ayetlerin konusu nedir?
Cevap: Mekki ayetlerin konusu “İtikât”, Medeni ayetlerin
konusu ise “Hüküm”dür.
99
Soru 149:
Kur’an’ı Kerim’de hangi sûrenin başında Besmele yoktur?
Cevap: Tevbe Sûresi
Tevbe Sûresi, Mekke müşriklerine bir ultimatomdur. Dört ay
içinde Allah’a inanmadıkları takdirde daha önce işledikleri
sayısız cinayetlerin cezası olarak öldürülecekleri uyarısıyla
başlar. Bu kesin uyarıya Allah’ın güvence veren Rahman ve
Rahim sıfatlarının uygun düşmemesi Tevbe Sûresi’nin başına
Besmele yazılmamasının sebeplerindendir.
Soru 150:
Hz. Ömer (r.a.), kız kardeşi ve eniştesinin Müslüman
olduklarını öğrenip onları ve Resulullah (s.a.v.)’ı öldürmek
niyetiyle gelirken, duyduğu Kur’an’dan etkilenerek
Müslüman olmuştur.
Hz Ömer hangi sûreyi dinledikten sonra Müslüman olmaya
karar vermiştir?
Cevap: Tâhâ Sûresi
Soru 151:
Resulullah’ın Kur’an’ın üçte birine denk olduğunu söylediği
sûre hangisidir?
Cevap: İhlâs Sûresi
100
Peygamberimiz (s.a.v.) “Canım kudret elinde olan Allah’a
yemin ederim ki bu sûre Kur’an’ın üçte birine denktir.”
buyurmuştur.
(Buhârî)
Soru 152:
Allahu Teâlâ buyuruyor ki: “Dini yalanlayanı gördün mü?
İşte o, öksüzü iter kakar. Yoksulu doyurmaya önayak olmaz.
Vay haline o namaz kılanların ki, kıldıkları namazın değerine
aldırış etmezler. Gösteriş yaparlar onlar. Ve yardımlığı
sakınırlar (zekatı vermezler).
Bilinçsiz namaz kılanların, namazı bazen kılıp bazen
kılmayanların, namazlarını düzgün ve ihlâsla kılmayanların
kınandığı sûrenin adı nedir?
Cevap: Mâûn Sûresi.
101
Soru 153:
“Sen öğüt ver, çünkü Sen ancak öğüt verirsin. Onların
üzerine zorlayıcı değilsin.” (Gâşiye Sûresi, 21-22.) De ki:
"Ey insanlar! İşte size Rabbinizden hak geldi. Artık kim
hidayeti kabul ederse kendi canı için kabul etmiş olur. Kim
sapıklık ederse kendi zararına sapıklık etmiş olur. Ve ben
sizin üzerinize vekil değilim” “Dinde zorlama yoktur, artık
hak ile batıl iyice ayrılmıştır.” ayeti, zorlama ile inancın bir
arada bulunmasının mümkün olmadığını gösterir. İnsanları
yaratan ve onlara her türlü nimeti veren Allah bile hiçbir
zorlamaya yönelmeksizin, kendi yarattığı insanlara, kendisine
inanıp inanmama hürriyeti vermişken, kulların kendilerini bu
konuda yetkili görmelerinin anlamsızlığı ortadadır.
Yukarıdaki İslâm dininin insan hakları boyutunda inanç
hürriyeti özgürlüğüne vurgu yapan sûre hangisidir?
Cevap: Bakara Sûresi (256.)
Soru 154:
Kur’an-ı Kerim’deki en uzun sûre hangisidir?
Cevap: Bakara Sûresi
102
BABA VE OĞLU
80'ine merdiven dayamış yaşlı baba ile onu ziyarete gelen 45
yaşında ve saygın bir işi olan- oğlu salonda oturuyorlardı.
Hal-hatırdan, çoluk-çocuktan, havadan-sudan sahbet ettikten
sonra oğlu susmuş, ayrılmanın sinyalini vermişti. O anda
üzerinde oturdukları sedirin yanındaki pencerenin pervazına
bir serçe kondu.
Yaşlı baba serçeye gülümseyerek biraz baktıktan sonra
oğluna sordu:
- Bu ne oğlum?
Oğlu şaşkın, cevapladı:
- O bir serçe baba.
Yaşlı baba serçeye biraz daha baktıktan sonra yine sordu:
- Bu ne oğlum?
Oğlu daha da şaşkın, yine cevapladı:
- Baba, o bir serçe
103
Serçe hala pervazda, komik hareketlerle başını sağa sola
çeviriyor, başını yan yatırıyor, havaya bakıyor, sonra başını
yine onlara çeviriyordu.
Yaşlı baba üçüncü defa sordu:
- Bu ne?
Oğlunun şaşkınlığı sabırsızlığa dönmüştü:
- O bir serçe baba, üç oldu soruyorsun. Beni işitmiyor
musun?
Yaşlı baba dördüncü defa da sorunca oğlunun sabrı taştı ve
sesini yükseltti:
- Baba bunu neden yapıyorsun? Tam dört defadır onun
ne olduğunu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve sen
hala sormaya devam ediyorsun. Sabrımı mı
deniyorsun?
Babası:
- Yüzünde hala bir gülümseme- yerinden kalktı, içeri
odaya gitti ve elinde bir defterle döndü. Bu bir hatıra
defteriydi. Oturdu, sayfalarını karıştırdı ve aradığını
buldu. Sevgiyle gülümseye devam ederek sayfası açık
bir vaziyette defteri oğluna uzattı ve o sayfayı
okumasını söyledi.
104
- Bugün 3 yaşındaki minik yavrumla salondaki sedirde
otururken yanı başımızdaki pencerenin pervazına bir
serçe kondu. Oğlum tam 23 defa onun ne olduğunu
sordu. 23 soruşunda da ona sevgiyle sarılarak, onun bir
serçe olduğunu söyledim. Rahatsız olmak mı? Hayır!
Onun sorusunu masumca tekrar edişi içimi sevgiyle
doldurdu.'
'Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza iyi
davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya
da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın
onlara 'öf' bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel
söz söyle.' (İsra, 23)
Soru 155:
Ayet-el Kürsi Kur’an-ı Kerim’de hangi sûrede yer alır?
Cevap: Bakara Sûresi
105
Soru 156:
İslâm inancına göre sosyal hayat, kadın ile erkeğin
birlikteliği ile devam eden bir süreçtir. Cinsiyet farklılığının
Allah’ın bir hikmeti olduğu şu ayetlerden anlaşılmaktadır:
“Göklerin ve yerin hükümranlığı yalnız Allah'a aittir. O
dilediğini yaratır, dilediğine kız çocuk, dilediğine de erkek
çocuk bahşeder. Yahut Allah onları erkek ve kız olmak üzere
çift verir, dilediğini de kısır yapar.
Şüphesiz ki O her şeyi bilir. O'nun her şeye gücü yeter.” ayeti
hangi sûrede geçmektedir?
Cevap: Şûrâ Sûresi, 49-50.
Soru 157:
“Namaz, mümini kötülüklerden alıkoyar. Kul Rabbine en
yakın halini secdede yaşar. Ve o, kulun mirâcıdır. Kul namazı
ile terbiye olur. Kur’an-ı Kerim’de de Allah (c.c.), zekât,
kurban ve benzeri ibadetleri namaz ile birlikte zikretmiştir.
Çünkü kulu zekâtını vermeye, kurban kesmeye hazır hale
getiren namazdır.
Peygamberimiz (s.a.v.)’in gözümün nuru dediği bu güzel
ibadet Kur’an-ı Kerim’in hangi sûresinde kurban ile beraber
zikredilmiştir?
Cevap: Kevser Sûresi
106
Allah (c.c.) buyuruyor: “Şüphesiz biz sana Kevser (çok hayır,
bereket)’i verdik. O hâlde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes.
Doğrusu sana buğzeden, soyu kesik olanın ta kendisidir”
(Kevser Sûresi)
Soru 158:
Sahabelerin bir toplantı veya bir dersten çıkarken birbirlerine
hakkı ve sabrı tavsiye etmek için okudukları sûre hangisidir?
Cevap: Asr Sûresi
“Asra yemin olsun ki insan mutlaka ziyandadır. Ancak
iman edenler, salih amel işleyenler ve birbirlerine hakkı ve
sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.”
(Asr Sûresi)
Soru 159:
Kur’an-ı Kerim’in kalbi olarak zikredilen sûre hangisidir?
Cevap: Yasin Sûresi
“Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’ân’ın kalbi de Yâsin’dir.”
(Tirmizî)
107
Soru 160:
Hanımı ve kendisi büyük İslâm düşmanlarındandır. Karı koca
bu iki kişinin, dünyada iken kazandıklarının kendilerini
kurtarmayacağını, cehennemde de kendilerine elim bir ateşin
vaat edildiğini ve adamın hanımının ise cehennemde odun
taşıyıcılığı yapacağını konu eden sûre hangisidir?
Cevap: Tebbet (veya Mesed veya Lehep) Sûresi’dir.
Soru 161:
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir yılda en büyük destekçileri
olan hanımını ve amcasını kaybetmişti. Peygamberimiz
(s.a.v.) ve bütün Müslümanlar üzülmüşlerdi. Bu yıl siyer
kitaplarında hüzün yılı olarak zikredilmiştir.
Peygamberimizi ve Müslümanları teselli etmek için Allah
(c.c.) üç sûre indirmiştir. Bu sûrelerin isimleri nelerdir?
Cevap: Yûsuf, Hûd ve Yûnus Sûreleri
Soru 162:
Kur’an-ı Kerim’in son inen ayeti hangi sûrenin kaçıncı
ayetidir?
Cevap: Mâide Sûresi 3. Ayet
108
“Şayet kullarım, sana benden sordularsa, gerçekten ben çok
yakınımdır. Bana dua edince, duacının duasını kabul ederim.
O halde onlar da benim davetime koşsunlar ve bana hakkıyla
iman etsinler ki, doğru yola gidebilsinler.”
Bakara Suresi 186
Soru 163:
Daha önce, diğer toplumlarda “Kadın insan mıdır, değil
midir?” tartışması yapılmaktaydı. Kimisi akıllı hayvan,
kimisi yarım kalmış bir erkektir diyordu. Kur’an-ı Kerim’de
ve Hz. Peygamber’in sünnetinde kadın; cinsiyet bağlamında
değil, insanlık düzleminde ele alınmıştır.
Kadının erkek gibi yaratıldığını anlatan ayet hangisidir?
Cevap: “Ey insanlar sizi tek bir nefisten yaratan
Rabbinizden korkun.” (Nisâ Sûresi, 1.)
Soru 164:
Kur’an-ı Kerim’de ismi zikredilmiş tek kadın kimdir?
Cevap: Hz. Meryem
Soru 165:
“İnsan gerçekten ziyan içindedir”
İfadesinin geçtiği Asr Sûresi’nde, bundan müstesna tutulanlar
kimlerdir?
Cevap: “İman edenler, iyi amel işleyenler, birbirlerine
Hakk’ı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler.”
109
Soru 166:
Allah (c.c.) ‘ın peygamberimizi örnek almamızı buyurduğu
Ahzab Sûresindeki ayet hangisidir?
Cevap: 21. Ayet:“ Andolsun Allah’ın elçisinde sizin için
uyulması gereken güzel örnek vardır.”
Soru 167:
Kur’an-ı Kerim’de kadınlara tesettür Ahzâb Sûresi’nin hangi
ayetinde emredilmiştir?
Cevap: 59.ayet
Bilmece
Servis yapıldığı halde yenmeyen şey nedir?
Cevap: Tenis topu
110
Soru 168:
Kur’an-ı Kerim’de
hangileridir?
tesettür
ile
ilgili
geçen
ayetler
Cevap: Ahzâb Sûresi 59.ayet, Nur Sûresi 31. ve 60.ayetler.
“Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan)
korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen
kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler.
Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler.
Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları,
kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin
oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin
kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden,
kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler,
yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin
farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini
göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye,
ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden
Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.” (Nûr Sûresi, 31.)
Soru 169:
Müşriklerin önceden Mekke’ye diktikleri putları Allah Resulü
(s.a.v.) Mekke fethinde teker teker işaret ederek yıktırdı.
Her putu işaret edip kırdırırken okuduğu ayetin anlamı nedir?
Cevap: Hak geldi batıl zail oldu. Batıl yok olmaya
mahkûmdur. (İsra Sûresi, 81.)
111
Yetişkin bir ayı, bir at
kadar hızlı koşabilir.
Soru 170:
Allah (c.c.) Mâide Sûresi’nin 89. ayetinde “… Bu durumun
kefareti, ailenize yedirdiğinizin orta hâllisinden on yoksulu
doyurmak yahut onları giydirmek ya da bir köle azat
etmektir. Kim (bu imkanı) bulamazsa onun kefareti üç gün
oruç tutmaktır.” buyurmaktadır.
Hangi durumun kefaretini açıklamaktadır?
Cevap: Yeminin kefareti
“Allah, boş bulunarak ettiğiniz yeminlerle sizi sorumlu
tutmaz. Ama bile bile yaptığınız yeminlerle sizi sorumlu tutar.
Bu durumda yeminin kefareti, ailenize yedirdiğinizin orta
hallisinden on yoksulu doyurmak yahut onları giydirmek ya
da bir köle azat etmektir. Kim (bu imkânı) bulamazsa, onun
kefareti üç gün oruç tutmaktır. İşte yemin ettiğiniz vakit
yeminlerinizin kefareti budur. Yeminlerinizi tutun. Allah, size
ayetlerini işte böyle açıklıyor ki şükredesiniz.” (Mâide Sûresi,
89.)
112
Soru 171:
İyilik yapmakta metot ne olmalıdır?
Cevap: Yapılan iyilik karşıdakini rencide etmemelidir.
“Yaptığını çok görerek başa kakma”
(Müddessir Sûresi, 6.)
Soru 172:
İslâm dinine göre selam verme ölçüsü nedir?
Cevap: Küçük büyüğe, yürüyen oturana, binekli olan yaya
olana selam verir.
Soru 173:
Hz. Muhammed (sav)’in “Allah yolunda harcanan paraların
sevabı en çok olanı” olarak buyurduğu para hangisidir?
Cevap: Aile fertlerine harcanan paradır.
113
Soru 174:
Gülümsemek ve güler yüzlü olmak sünnettir. Bunlar kalbe
hayat verir, ruha huzur verir. İnsanları kaynaştırır, insanlar
arasında güven, sıcaklık ve yakınlaşma meydana getirir.
Dostlukları arttırır. Düşmanlıkları öldürür, husûmeti kırar.
Kırgınlıkları önler. Şeytandan gelen kini, nefreti, öfkeyi,
kızgınlığı, küskünlüğü söndürür ve yok eder. Peygamberimiz
(sav) de insan ilişkilerinde buna çok dikkat eder, insanlara
güler yüzlü davranırdı.
Peygamber (sav)’in gülümsemenin sadaka olduğunu bildiren
hadis-i şerifini söyleyiniz.
Cevap: “Mümin kardeşine tebessüm etmen sadakadır.
İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu
kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş,
diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için
sadakadır.” (Tirmizi)
114
Soru 175:
Hz. Peygamber, kadınların camiye gitmelerini teşvik etmiştir.
O’nun zamanında Mescid-i Nebevi’de kadınlar vakit, cuma
ve bayram namazlarına katılmışlar, camide yapılan vaaz ve
sohbetlerle din ve sosyal hayatla ilgili konularda bilgi
edinmişlerdir.
Hz. Peygamber (s.a.v.)’in toplumun yarısını oluşturan büyük
bir kitlenin cami eğitiminden uzak kalmaması gerektiğini
anlatan hadis-i şerif hangisidir?
Cevap: “Kadınlarınızı
(Buhârî)
mescitlerden
menetmeyiniz”
Soru 176:
“Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa,
kendilerine ‘öf!’ bile deme.”
Bu ayette sözü edilen kişiler kimlerdir?
Cevap: Anne ve babamız
Soru 177:
Arkadaşın en hayırlısı kimdir?
Cevap: Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu;” Arkadaşların en
hayırlısı Allah senin hatırındayken sana yardım eden,
unuttuğunda da sana hatırlatan kimsedir.” (Hasan Basri)
115
Kirpiler suda batmaz.
Soru 178:
Peygamberimiz hem vakarlı hem de çok alçak gönüllü idi.
Asla büyüklük taslamaz, bir yere gittiği zaman kendisine
ayağa kalkılmasını istemezdi. Meclise gittiği zaman boş
bulduğu yere oturur, ayaklarını başkalarına karşı uzatmazdı.
Peygamberimiz (s.a.v.)’in alçak gönüllülükle ilgili buyurduğu
hadis-i şerif nedir?
Cevap: “Kim Müslüman kardeşine alçak gönüllü
davranırsa Allah onu yükseltir; kim kibirlenir, üstünlük
taslarsa Allah onu alçaltır.”
116
Soru 179:
Hz. Muhammed (s.a.v.)’in baba hakkı ile ilgili rivayet edilen
hadis-i şerifi hangisidir?
Cevap: “Bir evlat babasının hakkını layıkıyla ödeyemez.
Ancak babasını başkasının kölesi olarak bulup da satın
alırsa ve azad ederse ödeyebilir.” (Müslim)
Hiçbir kağıt parçası
7 defadan fazla ikiye katlanamaz!
117
Soru 180:
Hz. Muhammed (s.a.v.) iyilikle ilgili bir hadisinde, insanların
ölünce, sevaplarının yazıldığı amel defterinin kapanacağını,
ancak bazı insanların öldükten sonra da sevaplarının
yazılmaya devam edeceğini haber vermiştir.
Peygamberimiz’in hadisinde bahsettiği bu kimseler
kimlerdir?
Cevap: 1.Kendisine dua edecek hayırlı bir evlat yetiştiren,
2.Herkesin faydalanabileceği eser yazıp, ilme katkı
sağlayan, 3.Okul, hastane, cami, çeşme gibi insanların
sürekli kullanabileceği eserler bırakan.
Soru 181:
Çocuğa isim koyarken nelere dikkat edilmelidir?
Cevap: Çocuğa koyulan isim hem bu dünyada hem de
ahirette geçerlidir. Anlamsız hoş olmayan isimlerden
kaçınılmalıdır.
Müslüman
olmayanların
isimleri
kullanılmamalıdır. Anlamı güzel olmayan ya da anlamsız
olan isimler Kur’an’da geçiyor bile olsa koyulmamalıdır.
Soru 182:
“Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır.” sözü sevgili
peygamberimizin hangi davranışını tanıtır?
Cevap: Peygamberimizin haksızlığa asla tahammülünün
olmadığını.
118
Soru 183:
“Ayağını yorganına göre uzat”
“Yiyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri
sevmez.” (Araf,31)
Yukarıdaki atasözü ve ayet mealinde anlatılmak istenen ana
fikir nedir?
Cevap: İsraftan ( savurganlıktan ) kaçınma
Soru 184:
Peygamberimiz söylediği hadisleri aynı zamanda günlük
yaşamında da uygulamıştır.
Hz. Aişe’nin rivayet ettiğine göre peygamberimizin üç gün
peş peşe karnını doyurmaması, yoksulları doyurup aç
kalmayı tercih etmesi hangi hadisini yaşamına uyarladığını
gösterir?
Cevap:“Komşusu açken tok yatan bizden değildir.”
119
Soru 185:
“Senden yardım istediğinde kendisine yardım etmeli;
yardımına muhtaç olduğunda esirgememelisin. Senden borç
istediğinde vermeli; fakir düştüğünde onu geri almamalısın.
Hastalandığında ziyaret etmeli; öldüğünde cenazesine
katılmalısın. Kendisine bir hayır isabet ettiğinde tebrik
etmeli, başına bir musibet geldiğinde onu teselli etmelisin.
Eğer izni yoksa evini, hava almasına mâni olacak şekilde,
onun evinden yüksek yapmamalısın. Ona eziyet vermemelisin.
Bir meyve aldığın zaman ona da hediye etmelisin; eğer bunu
yapmayacaksan aldığın şeyleri evine gizlice götürmelisin.
Sakın çocuğun onu eline alıp dışarıya çıkmasın; çünkü onun
çocuğu görüp rahatsız olur.”
Diye Allah Resulü’nün tavsiye ettiği iyi davranılması
gereken, iyi davranılmadığında hakkı yenilmiş ve günah
sayılan nedir?
Cevap: Komşu hakkı
Soru 186:
Hz. Peygamberin “… kimse ile cennette şöyle beraberce
bulunacağız.” buyurup, işaret parmağıyla orta parmağını
biraz açarak yakınlıklarını tarif ettiği kişilerin nitelikleri
nedir?
Cevap: Yetimi kollayıp gözetmeleri
120
“Her şeyin Allah’tan ve her şeyin Onun olduğunu bil.
Bunun için de her şeyi bizim hoşnutluğumuzu kazanmak
için değil; Allah’ın rızasını kazanmak için yap.”
Kanuni Sultan Süleyman
Soru 187:
Allah kimlerin kötülüklerini iyiliklere çevirir?
Cevap: “Ancak tövbe ve iman edip iyi davranışlarda
bulunanlar; Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir.
Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.”
Soru 188:
Hz. Peygamber (s.a.v.): “İzin almadıkça iki kişinin arasına
oturmayın” buyurarak ümmetine neyi öğretmiştir?
Cevap: Oturma adabını öğretmiştir.
Soru 189:
“İki nimet vardır ki; insanların pek çoğu bu nimetlerin
kadrini ve kıymetini bilememişlerdir.”
(Buhârî) hadis-i şerifinde belirtilen iki şey nedir?
Cevap: Sıhhat ve boş vakit.
121
Soru 190:
Hastalık Müslüman’da nasıl bir durum meydana getirir?
Cevap: Hastalık insanın Rabbine yaklaşmasına vesile olur.
Bu hastalığın Allah’tan geldiğini bilirse sağlıklı iken
hayatına çeki düzen verir.
Soru 191:
Hz. Muhammed (s.a.v.) davet yaparken bir sıralama takip
etmiştir.
Allah’ın emriyle bu sıralamada davet öncelikle kimlerden
başlamıştır?
Cevap: En yakın akrabalardan başlamıştır.
Soru 192:
Bedir savaşında Müslümanların ve müşriklerin sayısı kaç
kişiden oluşuyordu?
Cevap: Müslümanlar 305, müşrikler 1000 kişiydi.
Soru 193:
Bir evde ikram yapılırken sıralama nasıl olmalıdır?
Cevap: Önce yaşça büyük veya fazilet sahibi olandan
başlanmalıdır.
122
“İnsanlar niyetlerini, kalplerini ve kendilerini
değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.”
Hz. Muhammed (s.a.v)
Soru 194:
Allah katında duasının makbul olduğu üç kişi kimdir?
Cevap: Mazlumlar, misafir olanlar, anne ve babalar
Soru 195:
"... Ve yapacağın işler konusunda onlarla görüş alışverişinde
bulun..." (3/Âl-i İmrân suresi, 159)
Yukarıdaki ayette peygamberimize
emredilen aşağıdakilerden hangisidir?
ve
Müslümanlar’a
Cevap: İstişare ( Bir işe başlamadan önce o konuda bilgisi
olan kişilerle görüş alışverişinde bulunmak )
Soru 196:
“ Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, muhakkak ki insanlar
çevrenden dağılır giderlerdi..”(Ali İmran 159)
Yukarıda verilen ayette peygamberimizin hangi yönünden
bahsedilmektedir?
Cevap: Merhamet ve hoşgörülü olmak
123
Soru 197:
SBS Sınavına hazırlanan Kübra sınav zamanına kadar
derslerine çalışır, bilmediği konuları öğrenir ve konuları
pekiştirmek için testler çözer. Sınavdan önceki akşamda
“Allah’ım ben elimden geleni yapmaya çalıştım. İnşallah
senin izninle bu sınavı kazanacağım. Sınavda başarılı olmam
için bana yardım et” diye dua eder.
Kübra'nın bu durumunu hangi kavram en iyi açıklar?
Cevap: Tevekkül
Soru 198:
“Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. Her kim
zerre kadar şer işlemişse onu görecektir.”
(Zilzâl Sûresi 7-8)
Hiç kimsenin yaptığının yanına kalmayacağını güzel bir
şekilde ifade eden bu ayet-i kerimede hangi kavramdan
bahsedilmektedir?
Cevap: İlahi adalet
Soru 199:
İslâm dini temizliğe büyük önem verir. Gerekli durumlarda
boy abdesti almamızı ister.
Boy abdestinin farzları nelerdir?
Cevap: Boy abdestinin farzları 3 tanedir. 1.Ağza dolu dolu
su vermek, 2.Burna su çekmek, 3. Tüm bedeni yıkamak.
124
“Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça "iyi" ye
eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu hakkıyla bilir. “
Ali İmran Suresi 92
Soru 200:
“Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman,
yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı
meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın…”(Mâide
Sûresi, 6.)
Ayeti ile tespit edilen nedir?
Cevap: Abdestin farzları
“…Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut
yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse
yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz
bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve
ellerinizi o toprakla mesh edin. Allah size bir güçlük
çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz
diye, de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor”
Soru 201:
Abdestin farzları nelerdir?
Cevap: Abdestin farzları 4 tanedir. 1.Yüzü bir kere
yıkamak, 2.Dirseklerle beraber kolları bir kere yıkamak,
3.Başı mesh etmek, 4.Ayakları topuklarıyla beraber bir kere
yıkamak.
125
Soru 202:
Teyemmümün farzları nelerdir?
Cevap: Teyemmümün farzları 2 tanedir. 1.Niyet etmek,
2.Elleri temiz toprağa sürüp yüzün ve kolların tamamını
mesh etmek. Birinci vuruşta yüz, ikincisinde de kollar mesh
edilir.
Soru 203:
Teyemmümü bozan haller nelerdir?
Cevap: 1.Abdesti ve guslü bozan her şey, 2.Suyun
bulunması veya kullanılmaya elverişli hale gelmesi.
Soru 204:
Kureyş müşriklerinden bir grup, peygamberliğini öğrenmek
için Resûlullah’a ruh, Ashâb-ı Kehf ve Zülkarneyn hakkında
sorular sormuşlardır. O da konu ruha gelince: “Yarın cevap
veririm.” demiştir. Peygamberimizin bu sözünün arkasından
“İnşallah” dememesi üzerine 15 gün vahiy kesilmiştir.
Peygamberimiz (s.a.v.) hakkında: “Onu Rabbi unuttu.”
demişlerdir.
Bu olay sonunda hangi ayetler inmiştir?
Cevap: Duhâ Sûresi ve Kehf Sûresi 9, 23, 24, 25, 83 ve 98.
ayetleri.
126
“Kuşluk vaktine and olsun, karanlığı çöktüğü vakit geceye
and olsun ki, Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da.
Muhakkak ki âhiret senin için dünyadan daha hayırlıdır.”
(Duhâ Sûresi, 1-4.)
Atasözü: İyi insan lafının üstüne gelir.
Açıklaması: Sevilip sayılan bir kişi hakkında konuşulurken,
o insanın çıkıp gelmesi üzerine söylenir.
Soru 205:
Namazın farzları kaç tanedir?
Cevap: Namazın içinde 6, dışında 6 olmak üzere 12 tanedir.
Soru 206:
Namazın içindeki farzlar nelerdir?
Cevap: 1.İftitah tekbiri, 2.Kıyâm, 3.Kıraat, 4.Rukû, 5.Secde,
6.Kâde-i âhire
127
Soru 207:
Namazın şartlarından birisi de kâde-i ahire, yani son
oturuştur. Bu oturuş olmadan namaz sahih olmaz.
Son oturuşta okuduğumuz “Ettehiyyatu” duasını okumanın
hükmü nedir?
Cevap: Vaciptir.
Soru 208:
Namazın dışındaki farzlar nelerdir?
Cevap: 1.Hadesten taharet, 2.Necasetten taharet, 3.Setr-i
avret, 4.İstikbâl-i kıble, 5.Vakit, 6.Niyet
Soru 209:
Dinimiz kan, idrar, katı pislik ve alkol cinsinden şeylere
“necaset” yani pislik der. Namazın geçerli olabilmesi için
beden, elbise ve namaz kılınan yerin bu pisliklerden
temizlenmesi gerekir.
Namazın şartlarından olan bu temizlenme durumuna ne
denir?
Cevap: Necasetten Taharet
128
Soru 210:
Erkeklerde diz kapağı ile göbek arası, kadınlarda ise el, yüz
ve ayak dışındaki her yerin örtülmesi gerekir. Namazın bir
rüknünü yapacak kadar bir zaman içinde örtülmesi gereken
bir organın dörtte biri açılırsa namaz bozulur.
Namazın şartlarından biri olan bu şartın adı nedir?
Cevap: Setr-i avret
Soru 211:
Haccın farzları nelerdir?
Cevap: Haccın farzı üçtür. 1.Haccı ihramlı yapmak,
2.Vakfeye durmak, 3. Kâbe’yi Muazzama’yı tavaf etmek
Arefe günü, Arafat’ın Vadi-yi Urene denilen yerinden başka
herhangi bir yerinde, öğle ve ikindi namazlarından sonra
vakfeye durulur. Tavaf, Mescid-i Haram içinde Kâbe-i
Muazzama etrafında dönmek demektir. Dördü farz, üçü vacip
olmak üzere yedi kere dönülür. Zemzem kuyusunun ve
Makam-ı İbrahim’in dışından dolaşarak da tavaf etmek
caizdir.
129
Soru 212:
Peygamberimiz, Bedir Savaşı esirleri hakkında ne
yapacağına arkadaşlarıyla görüşerek karar vermiştir. Bedir
Savaşı'nda, savaş alanının seçiminde de sahabelerin
görüşlerini almıştır.
Yukarıda verilen özellikler peygamberimizin hangi ahlaki
özelliğini gösterir?
Cevap: İnsanlarla bir iş yapmadan önce istişare ettiğini ve
onların görüşlerine değer verdiğini gösterir.
Soru 213:
Münafık; nifak sahibi kimse, nifak içinde olan kimse
demektir. Nifak, sözlükte, yer altında bir delikten girip öbür
delikten çıkmak anlamına gelir. İslâmî manada ise nifak,
kalbi ile inanmadığı halde, dili ile inandığını söyleme,
davranışları ile inandığını gösterme durumudur. Münafık,
böylesine ikiyüzlü bir kişiliği benimseyen, kalbi küfür içinde
olan, İslâm’ın hiçbir şeyine inanmadığı halde dış şartlar
açısından “ben de Müslüman’ım” diye iddia eden kişidir.
Buna göre münafıklık alâmeti kaçtır?
Cevap: Münafıklık alâmeti üçtür. 1. Konuştuğunda yalan
söyler, 2. Bir şeye söz verdiği zaman sözünde durmaz, 3. Bir
şey emanet edildiği zaman emaneti korumaz.
130
Bilmece
Deniz niçin tuzlu olur?
Cevap: Balıklar kokmasın diye…
Soru 214:
Hadis-i Kutside Rabbimiz buyuruyor ki; “Farzlarımı
yapmakla kulluğunuzu idrak edersiniz, nafilelerle bana
yaklaşırsınız. Dinimizde farz namazların ve sünnetlerin
dışında kılınan birtakım nafile namazlar vardır ki bunlara
tatavvu namazı da denir. Her bir namazın kendisine has
fazileti ve sevabı vardır. Bunlardan bazıları; Kuşluk,
Teheccüt namazlarıdır.
Bir mescide, camiye ziyaret için gidildiğinde oturmadan
nafile olarak kılınan iki rekât namazın adı nedir?
Cevap: Tahiyyetül Mescit.
131
Ebu Katade (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Resulullah
Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Biriniz
mescide girdiğinde iki rekât namaz kılmadan oturmasın.”
(Buhârî, Müslim, Tirmizî, İbn Mace)
Soru 215:
Peygamberimiz vefat etmeden önce çok hasta olduğu için
imamlık görevini yerine getiremedi.
Peygamberimiz Müslümanlara namaz kıldırması için hangi
sahabiyi görevlendirmiştir?
Cevap: Hz. Ebu Bekir
“Bizim dinimiz, Milletimize zavallı, düşkün ve miskin
olmayı tavsiye etmez.”
Atatürk
Soru 216:
Peygamberimiz hayatı boyunca kaç kez hac yapmıştır?
Cevap: Peygamberimiz tüm müminleri hacca davet etti.
Veda haccı diye anılan bu hacda peygamberimiz veda
hutbesini okudu. Veda hutbesinde İslam’ın temel ilkelerine
tüm müminlere yeniden hatırlattı. Peygamberimiz hayatı
boyunca sadece bir kez hac yapmıştır.Bunun sebebi hac
ibadeti 631 yılında yani hicri 9. Yılda farz kılınmıştır. Hac
ibadeti peygamberimiz vafat etmeden bir yıl önce farz
kılınmıştır.
132
Soru 217:
Kurban Bayramı’ndan önceki Arefe günü, sabah namazından
başlayarak, Bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar,
her farz namazın selamından sonra getirilmesi, kadın erkek
her Müslüman’a vacip olan tekbirlere ne ad verilir ve nasıl
söylenir?
Cevap: Teşrik tekbirleridir. ”Allahu Ekber Allahu Ekber la
ilâhe illallah hu ve Allahu Ekber, Allahu Ekber ve lillâhi
elhamd.” şeklinde söylendir.
Soru 218:
İslâm dinine göre Müslüman’ın Müslüman üzerindeki 5
hakkı nedir?
Cevap: 1. Karşılaştığın zaman ona selam vermek. “İman
etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de
iman etmiş olmazsınız. Yerine getirdiğiniz takdirde
birbirinizi seveceğiniz bir şeyi size haber vereyim mi: Selamı
aranızda yayınız “ Hadis-i şerif
2. Aksırıp da Allah’a şükrederse ona “Allah sana rahmet
etsin” demek.
3. Hastalandığında hatrını sormak.
4. Nasihat isterse nasihat etmek.
5. Vefatında cenazesini selametle uğurlamak.
133
Soru 219:
Müslüman Rabbine, ailesine, toplumuna karşı sorumludur.
Mümin’in bir Mümin kardeşi öldükten sonra da sorumluluğu
vardır.
Bir Müslüman’ın, Müslüman kardeşinin vefatını duyduğu
zaman söylemesi gereken söz nedir?
Cevap: İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn. (Şüphesiz biz
Allah’tan geldik ve O’na döneceğiz.)
“İnsanoğlu gerçeği bilmek için yaratıldı ve İslam insanlık
için gerçek bir kılavuz oldu. Bunun içinde Kur’an
yeterlidir.”
Yusuf İslam
Soru 220:
Akraba ve yakınları ziyaret etmek, hal ve hatırlarını sormak,
ihtiyaçlarında yardım etmek, gönüllerini almak ve kusurlarını
bağışlamaktır. Hz. Muhammed (s.a.v) bu iş yapıldığı zaman
Müslümanlar’ın Cennet’e gireceklerini müjdelemiştir. Bazı
İslâm âlimlerine göre ise bu davranışın yapılması vacip, terki
ise haramdır.
Sözü geçen davranış hangisidir?
Cevap: Sıla-i Rahim
134
Nisâ Sûresi’nde Allahu Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “Ey
insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan eşini
yaratıp ikisinden birçok erkekler ve kadınlar dünyaya
getiren Rabbinizden korkun; kendi adına birbirinizden
dilekte bulunduğunuz Allah’tan ve akrabalık (bağlarını
koparmak) tan sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde
gözeticidir.”
(Nisâ Sûresi, 1.)
Soru 221:
Allah (c.c.)’ın affetmeyeceğini söylediği şey hangisidir?
Cevap: Allah’a ortak koşmak (şirk)
Soru 222:
Dört büyük melek hangileridir?
Cevap: Cebrâil, Azrâil, Mikâil, İsrâfil
135
Soru 223:
Kureyş kabilesinden bir kadın hırsızlık yapar. Bir kısım ileri
gelen Kureyşliler Peygamberimiz (s.a.v.)’e aracı göndererek
kadını affetmesini isterler. Aracılık işini Peygamberimiz
(s.a.v.)’in en sevdiği kişilerden olan Üsame (r.a.)’ye verirler.
Üsame (r.a.) gelip durumu anlatınca Peygamberimiz üzülür
ayağa kalkarak şunları söyler:”Ey insanlar! Sizden önceki
insanlar aralarında varlıklı biri hırsızlık yaptığında ona
dokunmazlar; zayıf biri hırsızlık, yaptığında ise onun cezasını
verirlerdi. Allah onları bu yüzden helâk etti. Allah’a yemin
ederim, değil o kadın, bu suçu işleyen Muhammed’in kızı
Fatıma bile olsa, onun da cezasını veririm”
Bu durum peygamberimizin en çok hangi özelliğini gösterir?
Cevap: Adaletli olma özelliğini gösterir.
“Mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman
yürekleri ürperir. O’nun ayetleri okunduğunda imanlarını
artırır ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler.”
Enfal 2
136
Soru 224:
İnsanların biri sağ biri sol omuzlarında olmak üzere iki
gözetleyici melekleri vardır. Sağ taraftaki melek insanın iyi
amel ve davranışlarını, sol taraftaki melek de insanın kötü
amel ve davranışlarını tespit edip amel defterine yazmakla
görevlidir.
Bu meleklere ne ad verilir?
Cevap: Kiramen Kâtibin Melekleri
Allah (c.c.) buyuruyor: “And olsun, insanı biz yarattık ve
nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz ona
şah damarından daha yakınız. Üstelik biri insanın sağ
tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki alıcı melek de
(onun yaptıklarını) alıp kaydetmektedir. İnsan hiçbir söz
söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve
kaydeden) hazır bir melek bulunmasın.”
(Kâf Sûresi, 16-18.)
Soru 225:
İnsanlar ölüp de mezara konduktan sonra sual melekleri
denilen iki melek gelir ve kendilerine Rabbimiz tarafından
emrolunan kabir suallerini sorarlar. Bu sualler: Rabbin kim?
Peygamberin kimdir? Dinin nedir? Kitabın nedir? Kıblen
neresidir? şeklindedir.
Bu sualleri soran meleklerin isimleri nelerdir?
Cevap: Münker ve Nekir
137
Soru 226:
629 yılında yapılan Mute savaşında 100 bin kişilik Bizans
ordusuyla karşılaşan Müslümanlar çok sayıda şehit verdi.
Komutanlardan Zeyd bin Harise, Cafer bin Ebu Talib ve
Abdullah bin Revaha şehit olmuştur.
Mute savaşında şehit olmayan, Bizans'ı kısa süreli bozguna
uğrattıktan sonra orduyu Medine’ye getiren Seyfullah lakabı
olan komutan sahabinin ismi nedir?
Cevap: Halid bin Velid
“Bilmez misin ki, hakikaten göklerin ve yerin mülkü
Allah'ındır, hepsi O'nundur. Size de Allah'tan başka ne bir
dost, ne de bir yardımcı vardır.”
(BAKARA/107)
Soru 227:
İlim tahsil etmenin hükmü nedir?
Cevap: Farzdır.
“İlim tahsil etmek her Müslüman’ın üzerine farzdır.”
(İbn Mace)
138
Soru 228:
Peygamber Efendimize ait olan sözlere ne ad verilir?
Cevap: Hadis
Soru 229:
Hendek kazma fikrini veren sahabi kimdir?
Cevap: Selman-ı Fârisi
“O, göklerin ve yerin yoktan var edicisidir ve O, bir işin
olmasını murad edince, ona yalnızca "ol!" der, o da hemen
oluverir. “
(BAKARA/117)
Soru 230:
Sübhâneke duası: “Allah’ım! Sen bütün kusurlardan pak ve
uzaksın. Seni daima böyle kusursuz kabul eder ve yüceliğini
her zaman dile getiririm. Senin adın mübarektir. Varlığın her
şeyden üstündür. Senden başka ilâh yoktur.”
Yüce Allah’ı övdüğümüz ve yücelttiğimiz bu duanın
namazlarda okunmasının hükmü nedir?
Cevap: Sünnettir.
139
Bilmece
Hangi maymunlar ağaca çıkamaz?
Cevap: Yükseklik korkusu olan…
Soru 231:
Resûlullah (s.a.v.): “Kabirleri ziyaret ediniz, çünkü onlar
ölümü hatırlatırlar.” (İbn Mace) buyurmuştur. Ziyaret
edenin, ölü için dua etmesi gerekir. Bunların ölüye faydası
çok olur. Müslüman’ın kabre girerken okuması gereken duayı
Resûlullah bizlere öğretmiştir. Bu dua şudur: “Esselamu
aleykum ya Ehle-daril kavmilmuminin! İnnâ inşâallahu an
karibin bikum lahikûn” (“Ey Müminler diyarında
bulunanlar! Selam sizlere! İnşaallah bizler de pek yakında
sizlere kavuşacağız.”)
(Müslim, Nesai) Kabristanı ziyaret etmenin hükmü nedir?
Cevap: Sünnettir.
140
Soru 232:
Aksırma sırasında vücutta birikmiş bazı zararlı toksinlerin
dışarıya çıkması ve vücudun rahatlaması söz konusudur.
Ayrıca insan hapşırınca birkaç saniyelik zaman dilimi
içerisinde kalbin atışı durur ve kalp bu esnada dinlenir.
Bundan sonra kalp tekrar çalışmaya başlar. Bu nedenle
Allah’ın insana tekrar kalbin çalışması nimetini vermesi ve
vücudu rahatlatması karşısında, “Elhamdulillah” diyerek
Allah’a şükredilir.
Aksırdıktan (Hapşırdıktan) sonra söylenmesi gereken sözler
nelerdir?
Cevap: Aksıranın “Elhamdulillah” (Allah’a şükür) demesi
sünnettir. Aksıranın “Elhamdulillah” demesi halinde ona
“Yerhamukellah” (Allah sana rahmet ve merhamet etsin)
demek farzdır. Onun da: “Yehdinâ ve yehdî kumûllah”
(Allah bize ve size hidayet versin) demesi sünnettir.
(Aksırınca “Elhamdulillah” diyen göz ağrısı görmez.)
[Taberâni] (Aksıranı teşmit etmek -aksırana yerhamukallah
demek- diş ve kulak ağrısından korur.)(Şir’a)
141
“Ey Âdemoğlu! İhtiyacından fazla olanı sadaka olarak
vermen senin için hayırlıdır. İhtiyacın kadarını elinde
tutmandan dolayı ayıplanmaz ve kınanmazsın. İyilik
yapmaya ve vermeye de yakınlarından başla... Veren el
alan elden üstündür.”
Hz. Muhammed (s.a.v)
142
Soru 233:
İslâm’ın en önemli savaşlarından biri olan Uhut Savaşı
galibiyetle sona ermedi. Kıyamete kadar Ümmet-i
Muhammed’e ders ve tecrübe olacak bir olaydı.
Uhut Savaşı’nın kazanılamamasının sebebi nedir?
Cevap: Peygamberimiz (s.a.v.)’in emrinin ihlali
Soru 234:
Kötülüğün simgesi olan şeytanın, Allah’ın rahmetinden
kovulmasına sebep olan karakteri hangisidir?
Cevap: Kibir
Soru 235:
Cahiliye devrinde Kâbe’nin tam karşısına gelen yerdeki
parlamentonun bulunduğu yerin adı nedir?
Cevap: Darun Nedve.
Soru 236:
Namazda elleri dizlere koyarak yere paralel şekilde eğilmeye
ne ad verilir?
Cevap: Rüku
143
Soru 237:
“Hiçbir şekilde Müslümanlarla temas edilmeyecek, onlardan
kız alınmayacak, onlara kız verilmeyecek, onlardan hiçbir şey
satın alınmayacak ve onlara hiçbir şey satılmayacak”
Kararlarının Mekke müşrik devleti tarafından alınıp halka
duyurulması için afişle Kâbe’nin duvarına asılması olayına
İslâm tarihinde ve günümüzde verilen ad nedir?
Cevap: Haber-üs Sahife, ambargo
Soru 238:
Yapılan her ibadeti sırf Allah (c.c.)’ın rızası için, gösterişten
uzak olarak yapmaya ne denir?
Cevap: İhlâs
Soru 239:
İmâm-ı Ebû Yûsuf ve İmâm-ı Şâfiî Hazretlerine göre farz,
İmâm-ı A’zam ile İmâm-ı Muhammed Hazretlerine göre ise
vacip olan namazda yapmamız gereken bir kuraldır.
Namazın kıyam, rukû ve secde gibi her rüknünü yerine
getirirken yapılan her hareketi özenerek yapmaya ne ad
verilir?
Cevap: Tadil-i Erkan
144
Atasözü : Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar.
Açıklaması : Her insanın ulaşmak istediği bir mevki vardır.
Soru 240:
Bir insan Müslüman iken daha sonra İslâm dininden dönse
bu insana hemen tövbe edip tekrar İslâm’a dönmesi
emredilir. Bu tür İslâm’dan dönme olaylarının Hz.
Peygamber (s.a.v.) döneminde 3, Hz. Ebu Bekir döneminde 7,
Hz. Ömer döneminde ise 1 kere meydana geldiği
görülmüştür.
İslâm hukukuna göre İslâm’dan dönen şahsa ne ad verilir?
Cevap: Mürted
145
"Hırsızlığın hangi çeşidi daha çirkindir?"
Sahabeler:"Allah ve Resûlü daha iyi bilir. “ diye cevap
verdiler. Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle
buyurdu:"Hırsızların en kötüsü namazdan çalandır. Yani
rukûsunu, secdesini, hûşu ve kıraatini tam yapmayarak
çalandır. "
(Dârimî)
Soru 241:
Kunut duaları hangi namazda okunur?
Cevap: Vitir namazı
“De ki: İçinizdekileri gizleseniz de açığa vursanız da Allah
onu bilir. Göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah her
şeye kadirdir.”
Ali İmran Suresi 29
Soru 242:
Namazda Kur’an okumaya ne ad verilir?
Cevap: Kıraat
146
Soru 243:
İslâm’dan
önceki
Cahiliye
benimsedikleri dinler nelerdir?
döneminde
Arapların
Cevap: Sabiilik, Putperestlik, Yahudilik, Hıristiyanlık,
Mecusilik, Haniflik.
Soru 244:
Hz. Peygamberin nesli kızı Hz. Fâtıma annemizin çocukları
ile devam etmiştir. Peygamberimizin erkek çocukları vefat
ettiği için İslam düşmanı müşrikler O’nu soyu kesik olmakla
itham etmişlerdir. İslam’a göre soyun devamı sadece erkek
çocukla değil kız çocukla da olur. Bunun ispatı bizzat
peygamberimizdir. Peygamberimiz kızını Hz. Ali ile
evlendirmiştir. Peygamberimizin 4 torunu vardır. İkisi kız
ikisi erkektir.
Kız torunlarının ismi aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap: Hz. Zeynep ve Hz. Sükeyne
Soru 245:
Kuran da büyücülerle mücadelesi anlatılan peygamber
aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap: Hz. Musa
147
Soru 246:
Hz. İsmail ve Hz. İshak’ın babası olan peygamber
aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap: Hz. İbrahim
Bilmece
Su yutmuş toprağa ne denir
Cevap: Çamur
Soru 247:
Tevrat’a verilen diğer isim nedir?
Cevap: Eski ahit
Soru 248:
İncil’e verilen diğer isim nedir?
Cevap: Yeni ahit
148
Soru 249:
Peygamber ne demektir?
Cevap: Farsça bir kelimedir ve elçi anlamında haber
getiren demektir.
Soru 250:
Resûl ne demektir?
Cevap: Kendisine
peygamberdir.
müstakil
olarak
kitap
gelen
Soru 251:
Nebi ne demektir?
Cevap: Kendisine müstakil olarak kitap gelmeyen,
kendisinden önceki Resûlun şeriatına tabi olan
peygamberdir. Her Resûl aynı zamanda Nebidir; fakat her
Nebi Resûl değildir.
Soru 252:
Kurban ne demektir?
Cevap: Kelime anlamı yakınlaşmak, yakın olmaktır.
149
Soru 253:
Hac nedir?
Cevap: Kelime anlamı; saygı, değer makamları ve diğer
yerleri ziyaret kastında bulunmaktadır. Din deyiminde ise
Arafat’ta özel vaktinde bir miktar durmak ve ondan sonra
Kâbe-i Muazzama’yı usûlü üzere tavaf ederek ziyaret
yapmaktır.
Soru 254:
Fıtrat kelimesinin kökü “fatr” dır. Sözlükte yaratılış, belli
yeteneklere yatkınlığa sahip oluş, karakter, mizaç, doğal
eğilim, huy gibi manaları vardır.
Bu durum böyle olduğuna göre, “her doğan İslâm fıtratı üzere
doğar” ne demektir?
Cevap: Her doğan İslâm’a yakın doğar demektir.
Soru 255:
Kur’an’ı baştan sona ezberlemiş kimseye ne denir?
Cevap: Hafız
150
Soru 256:
“Rableri onlara karşılık verdi: Ben sizden erkek kadın hiçbir
çalışanın işini zâyi etmeyeceğim. Hep birbirinizdensiniz.”
(Âl-i İmrân Sûresi, 195.) “Şüphe yok ki Müslüman erkeklerle
Müslüman kadınlar, Mü’min erkeklerle Mü’min kadınlar,
itaat eden erkeklerle itaat eden kadınlar, sadık erkeklerle
sadık kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar,
mütevazi erkeklerle mütevazi kadınlar, sadaka veren
erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç
tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkeklerle ırzlarını koruyan
kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkeklerle Allah’ı çok zikreden
mükâfat hazırlamıştır.”
(Ahzâb Sûresi, 35.) ayetlerinde Allah hangi konuda kadınerkek her Müslüman’ın eşit olduğunu ortaya koymuştur?
Cevap: Allah bütün Müslümanları iman etme, ibadet etme
ile yükümlü kılmış ve amellerinin karşılığını almada da
kadın erkek tüm Müslümanlar’ın eşit olduğunu ortaya
koymuştur.
“Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ındır. Allah, her
şeyi kuşatıcıdır.”
Nisa Suresi 126
151
Soru 257:
Hz. Peygamber döneminde cami eğitiminin hedef kitlesi
çocuk, genç, yaşlı, kadın ve erkek ayrımı gözetilmeksizin
bütün Müslümanlardan oluşuyordu. Günümüzde ise, erkek
cemaatin camilerde sunulan hutbe, vaaz ve diğer etkinlikler
yoluyla önemli ölçüde yaygın din eğitimi hizmeti aldığı;
ancak
kadınların
cami
eğitiminden
yeterince
yararlanamadığı görülmektedir. Din hizmetleri alanındaki bu
eksikliğin giderilerek cami eğitimini kadın-erkek, genç-yaşlı
ayrımı yapılmaksızın toplumun tamamını kuşatacak bir
özelliğe kavuşturmak son derece önemlidir. İslâm’ın
başlangıcından günümüze Müslümanlar’ın hayatında önemli
bir yere sahip olan camiler, toplumun her kesiminden, her
yaş ve seviyeden insanları bir araya getiren, onları Allah’a
kulluk bilinci ile kaynaştıran, ibadetlerin usûlüne uygun
olarak öğretilmesini kolaylaştıran, bireylere batıl inanç ve
hurafelerden
arındırılmış
doğru
dînî
bilgilerin
kazandırılmasını sağlayan önemli bir kurumdur. Kurulduğu
dönemden itibaren Müslüman toplumlarda dînî, siyasî, idarî,
sosyal ve eğitsel nitelikli pek çok hizmetin yürütülmesine
zemin teşkil eden camiler, İslâm kültür ve medeniyetinin
oluşup gelişmesinde önemli rol oynamıştır.
Peygamberimizin hicretten hemen sonra cami inşa etmesinin
sebebi nedir?
Cevap: Camiyi, bireysel ve sosyal pek çok ihtiyacın
karşılandığı bir merkez haline getirmektir.
152
Soru 258:
Uhud savaşında Müslümanların ve müşriklerin sayısı kaç
kişiden oluşuyordu?
Cevap: Müslümanlar 700, müşrikler 3000 kişiydi.
Soru 259:
Arap harflerinin değişik ve süslü biçimde yazılıp
düzenlenmesi sanatına ve bu sanatın ustasına ne ad verilir?
Cevap: Hat, Hattat
153
DOĞRU SÖZLÜ VE DOSDOĞRU OLMAK
ile ilgili ibret verici bir hadis ve değerlendirme soruları.
İmam Nevevi ( Riyâzü’s – Sâlihîn Tevbe Bölümü 22. Hadis
Bu hadisi Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir. Yani hadis
muttefekun aleyh’tir. )
Kâb b. Mâlik (r.a.)’ın oğlu Abdullah’tan rivayet edilmiştir.
Kâb b. Mâlik (r.a.) gözlerini kaybettiğinde oğlu onun elinden
tutup gideceği yere götürme görevini üstlenmişti. Şöyle
demiştir. “ Kâb b. Mâlik (r.a.), Rasulullah (s.a.v.)’in çıktığı
Tebük Gazvesine katılmadığını anlatırken kendisinden
işittim. Kendisi şöyle dedi: “ Rasulullah’ın çıktığı
gazvelerden Tebük Gazvesi ve Bedir Gazvesi dışında
hiçbirinden geri kalmamıştım… Rasulullah (sav) ile birlikte
Tebük Gazvesine katılmama olayım şudur: Bu Gazveye
katılmadığım zamanki kadar asla ne güçlü idim ne de elim bu
kadar boldu, öyle ki bu gazve sırasında iki devem vardı,
vallahi daha önce benim yanımda bir arada asla iki devem
olmamıştı. Rasulullah bu gazveye kadar bütün seferlerini
gizli tutar, hedef saptırırdı, ancak bu gazvesi hariç. Rasulullah
çok sıcak bir mevsimde gazveye çıktı, uzun bir yolculuk,
ıssız ve susuz bir çöl… Bir sürü düşmana karşı yola çıktı.
Savaş için gerekli ihtiyaçlarını temin etsinler diye
Müslümanlara hedefi açık olarak belirtti. Gideceği yönü
bildirdi. Rasulullah’ın yanında toplanan Müslümanların
sayısı kütük defterinin almayacağı kadar çoktu. Yüce Allah
bu konuda vahiy indirmez ise durumlarının Hz. Peygamber’e
154
gizli kalacağını tahmin ederek bu gazveye katılmak
istemeyen çok az kimse vardı. Rasulullah bu Gazveye
meyveler olgunlaşıp gölgelerin tadı geldiği zaman çıkmıştı.
Ben de bu Gazveye çıkmaya istekli idim. Rasulullah ve
kendisiyle birlikte Müslümanlar sefere hazırlandılar. Ben de
O’nunla birlikte hazırlık yapmak için sabahleyin çıkıyor, ama
hiçbir şey yapmadan geri dönüyordum, kendi kendime: “
Hazırlığı daha ileride de yapabilirim. “ diyordum. Bu durum
bende böylece devam etti, sonunda halkın çalışmaları
hızlandı. Nihayet bir sabah Rasulullah ve beraberindeki
Müslümanlar yola çıktılar, ama benim hiçbir hazırlığım
yoktu. ( Ordu Medine’den ayrıldıktan sonra hazırlığımı
yapmak için ) sabahleyin çıktım ama yine bir şey yapamadan
eve geri döndüm. Bu (uyuşukluk) durumu bende bir süre
devam etti, sonunda ordu süratlenip gitti. Neticede bu
Gazvede benim elimden kaçtı. Yola hemen çıkıp onlara
yetişmeye karar verdim. Keşke bu kararımı yerine
getirseydim, ama bu da bana nasip olmadı. Rasulullah’ın
Medine’den ayrılmasının arkasından halkın arasına
çıktığımda münafıkları ve Allah’ın özürlerini kabul ettiği
zayıf kimselerden ( çocuklar, kadınlar, ihtiyarlar ve
savaşamayacak kadar hasta olan kişiler ) başkasını
göremiyordum. Bu tablo beni çok üzüyordu. Rasulullah beni
Tebük’e varıncaya kadar hiç anmamış. Tebuk’te ordunun
içinde otururken: “ Kâb b. Mâlik ne yaptı ki ? “ buyurmuş.
Selime oğullarından birisi: “ Ey Allah’ın Rasûlü, elbisesi ve
kılık kıyafeti ile ilgilenmesi onu gazaya katılmaktan alıkoydu
“ demiş. Bunun üzerine Muaz b. Cebel “ Söylediğin söz
çirkin oldu “ demiş, devamla: “ Ey Allah’ın Rasûlü, Allah’a
155
yemin olsun ki, bizim onun hakkında bildiğimiz iyi ve
hayırdır. “ demiş. Bunun üzerine Rasûlullah sükût etmiş.
Kendisi bu halde iken serap içerisinde kaybolmuş beyaz
karaltı içerisinde bir kimse görmüş. Bunun üzerine
Rasûlullah “ Sen, Ebu Heyseme olmalısın. “ buyurmuş. Bir
de görmüşler ki O kimse Ebu Heyseme el-Ensâri imiş. Bu
kimse ( savaş için yardım toplanırken sadece ) hurma sadaka
getirebilmiş ve münafıklar onu alaya almışlardı. Kâb b. Mâlik
sözüne şöyle devam etti: “ Rasûlullah’ın Tebük’ten döndüğü
haberi bana ulaştığında bana bir üzüntü geldi. Yalan
söylemeyi düşünmeye başladım. Yarın O’nun öfkesinden
nasıl kurtulabilirim diye düşünmeye başladım. Bu konuda
ailemden kafası çalışan herkesten yardım istiyordum. “
Rasûlullah geldi ” denildiğinde içimdeki batıl, geçersiz
düşünceler gitti ve nihayet ( içerisinde yalan bulunan ) bir şey
ile O’nun kızmasından asla kurtulamayacağımı anladım. Bu
yüzden kendisine, doğruyu söylemeye karar verdim.
Rasûlullah
sabahleyin
geldi.
Kendisi
yolculuktan
döndüğünde ilk önce Mescide girip iki rekat namaz kılar,
arkasından halkın arasına otururdu. Bu şekilde yaptıktan
sonra savaşa katılmayanlar kendisine geldi ve yemin edip
savaştan geri kalmalarının mazeretini anlatmaya başladılar.
Bu kimseler seksen küsur kadardı. Arkasından Rasûlullah dış
görünüşe göre onların mazeretlerini kabul etti, gizli
durumlarını Allah’a havale etti. Tekrar biat alıp onların
bağışlanması için dua etti. Nihayet ben de kendisine geldim,
selam verdim, kızgın bir eda ile gülümsedi, sonra: “ Gel
bakalım “ dedi, yürüyerek geldim ve önüne oturdum. Bana: “
Seni Gazveye katılmaktan alıkoyan şey nedir? Bineğini satın
156
almamış mıydın ? “ buyurdu. Ben: “ Evet, Ey Allâh’ın
Rasûlü, satın aldım. Allah’a yemin olsun ki Ey Allah’ın
Rasûlü, eğer dünya halkından başka bir kimsenin yanında
böyle otursaydım bir mazeretle onun kızgınlığından
çıkabileceğim görüşüne varırdım, bana tartışma ve ikna
kabiliyeti verilmiştir. Ancak Allah’a yemin olsun ki, şunu
bildim ki, senin beni kabul edebileceğin bir yalanı, sana
söylesem çok geçmez Allah, bu durumu sana bildirir. Eğer
sana doğru söylersem bana darılırsın. Bu konuda Allah’ın
hayırlı bir sonuç vermesini umarım. Allah’a yemin olsun ki
hiçbir mazeretim yoktu. Allah’a yemin olsun ki seninle
gelmediğim zamanki halimden daha güçlü ve zengin asla
olmamıştım. “ dedim. Bunun üzerine Rasûlullah : “ Bakın bu
doğru söyledi, Allah senin hakkında hüküm verene kadar
kalk git “ buyurdu. Kalkıp gittim, Selimeoğulları’ndan bir
takım kimseler peşime düştü ve bana: “ Allah’ a yemin olsun
ki, bildiğimiz kadarıyla sen bundan önce bir suç işlemedin.
Sen, savaşa katılmayan diğerlerinin mazeret sundukları gibi
Rasûlullah’a mazeret sunmamakla aciz bir vaziyete düştün.
Halbuki Rasûlullah’ın sana bağışlanma duası etmesi işlediğin
suçunu affettirmen için yeterli. “ dediler. Allah’a yemin olsun
ki, sürekli bana ısrar ettiler. Öyle ki içimden Rasûlullah’a geri
dönüp yalan söylemek geldi, sonra onlara: “ Bu durumla
karşılaşan benim gibi başka birileri de var mı? “ dedim.
Onlar: “ Evet, iki kişi daha senin söylediğin gibi söyledi.
Onlara da sana söylenenler söylendi “ dediler. “ Kim bunlar?
“ dedim. Onlar da: “ Mürare b. er-Rübeyyi’ el-Amri ile Hilal
b. Ümeyye el-Vâkıfî “ dediler. Bedir savaşına katılmış,
kendilerinde örnek alınacak güzellikler bulunan iki salih
157
kimseyi söylediler. Bu iki zatı bana söylediklerinde (
fikrimden vazgeçip ) yürüyüp gittim.
Rasûlullah (sav), savaşa katılmayanlar arasından üç kişiyle
konuşmayı yasakladı. Bunun üzerine halk bizden uzak durdu,
bize karşı davranışları değişti. Öyle ki benim nazarımda
yeryüzü değişmiş, artık tanıdığım o yer değildi. Bu şekilde
elli gece kaldık. Bu sürede o iki arkadaşım olanlara boyun
eğip evlerinde ağlayarak oturdular. Ama ben onların en genci
ve en dayanıklısı idim. Dışarıya çıkıyor, cemaatle namaza
katılıyor, çarşılarda dolaşıyordum. Hiç kimse benimle
konuşmuyordu. Namazdan sonra oturduğu yerde iken
Rasûlullah’a gelir, kendisine selam verir ve içimden “ Acaba
dudaklarını kıpırdattı mı, selamı mı aldı mı? “ derdim. Sonra
O’na yakın bir yerde namaz kılar, sezdirmeden gizlice O’na
bakardım. Namaza kalktığımda bana döner, onun tarafına
yöneldiğimde benden yüzünü çevirirdi. Neticede insanların
benden ilişkiyi kesmesi uzun süre devam edince gidip Ebu
Katâde’nin bahçesinin duvarına tırmanıp atladım. Ebu Katâde
amcamın oğlu olup en çok sevdiğim kişilerden biriydi.
Kendisine selam verdim, vallahi selamımı almadı. “ Ey Ebu
Katâde, Allah aşkına söyle benim Allah ve Rasülünü
sevdiğimi bilmiyor musun? “ dedim. Sustu, cevap vermedi.
Yanına oturdum, yine Allah aşkına diyerek aynı şeyleri
söyledim, yine sustu. Tekrar Allah aşkına diyerek aynı şeyleri
söyledim, “ Allah ve Rasülü daha iyi bilir.” Dedi.
Gözlerimden yaşlar boşaldı, geri dönüp duvarı tırmanıp
çıktım.
158
Ben bu halde iken bir ara, Medine Çarşısı’nda yürüyordum.
Medine’ye yiyecek getirip satan Şam’lı çiftçilerden biri ile
karşılaştım: “ Kâb b. Mâlik’i bana kim gösterir? “ diyordu.
Halk beni işaret etmeye başladı, sonra yanıma geldi ve bana
Gassan Kralı’ndan bir mektup verdi. Baksam ki içerisinde “
Bundan sonra şu biline ki, senin arkadaşının senden ilişkiyi
kestiği haberi bize ulaştı. Allah seni ne hakir olacağın ne de
hakkının kaybolacağı bir diyarda yaratmıştır. Dolayısıyla bize
gel katıl, sana yardım ederiz… “ diyordu. Mektubu
okuduğumda: “ Bu da başka bir bela “ dedim, mektubu
tandıra götürüp yaktım.
Neticede elli gecenin kırkı geçtiği halde hala vahiy
gelmemişti. Rasulullah’ın elçisi bana geldi ve: “ Rasûlullah
(sav), hanımından ayrılmanı emrediyor “ dedi. Ben: “ Onu
boşayayım mı? Yoksa ne yapayım “ dedim. “ Hayır, boşama,
fakat ondan ayrı dur ve ona yaklaşma “ dedi. İki arkadaşıma
da aynı haberi gönderdi. Bunun üzerine hanımıma: “ Ailenin
yanına git ve Allah bu konuda hükmünü verene kadar
onların yanında kal “ dedim. … Bu hal üzere aradan on gün
daha geçti. Nihayet Rasûlullah’ın bizimle konuşmayı
yasaklamasından bu yana elli gün geçmişti. Ellinci gecenin
sabah namazını evimizin damında kıldım. Allah’ın ( Tevbe
suresi 118. ayette) belirttiği gibi yeryüzü bütün genişliğine
rağmen bana dar gelmiş, ruhum daralmış bir halde
oturuyordum. Bu sırada Sel’ dağına çıkmış bir kimsenin var
gücüyle: “ Ey Kâb! Sevin, müjde! “ diye haykıran sesini
duydum. Hemen secdeye kapandım. Ferahlamanın geldiğini
anladım. Rasûlullah, cemaate sabah namazını kıldırdığında,
159
Allah’ın bizim tevbemizi kabul buyurduğunu bildirmiş,
bunun üzerine halk bizi müjdelemeye koşmuş. İki arkadaşım
da müjdelemek için koşmuş. İki adam bana doğru atını
koşturmuş, Eslem kabilesinden biri de bana doğru koşup dağa
çıkmıştı. Ses attan daha süratliydi. Beni müjdelediği sesini
duyduğum kimse bana geldiğinde iki kat elbisemi çıkarıp
müjdesine karşılık ona giydirdim. Vallahi o gün bu iki
elbisemden başka elbisem de yoktu. Ödünç elbise alıp giydim
ve Rasululah’ın yanına gittim. Halk: “ Allah’ın tevbeni kabul
etmesi sana mübarek olsun “ diyerek gruplar halinde beni
karşılayıp, tevbemi tebrik ediyorlardı. Nihayet mescide
girdiğimde Rasulullah ve insanlar birlikte oturuyorlardı.
Hemen, Talha b. Ubeydullah ayağa kalktı, koşup geldi ve
elimi sıkarak beni kutladı… Rasulullah’a selam verdim.
Sevinçten yüzü parlıyor ve: “ Annenin seni doğurduğundan
bu yana sana gelen en hayırlı günden dolayı sevin “
buyurdu. Ben: “ Ey Allah’ın Rasülü, bu müjde senden mi
yoksa Allah katından mıdır? “ dedim: “ Allah katındandır “
buyurdu. Rasulullah (sav), sevinçli olduğunda yüzü nurlanır,
adeta bir ay parçası gibi olurdu, biz sevincini bundan tanırdık.
Önüne oturduğumda, “ Ey Allah’ın Rasülü, tevbemin
kabulünden dolayı tüm malımı Allah’a ve Rasülüne sadaka
olarak veriyorum “ dedim. Rasulullah: “ Malının bir kısmını
kendine ayır, bu senin için daha iyidir ” buyurdu. Ben de: “
Öyleyse Hayber ganimetinden gelen hissemi kendime
ayırdım. “ dedim ve şöyle devam ettim: “ Ey Allah’ın
Rasülü, şüphesiz Allah beni ancak doğruluk sayesinde
kurtarmıştır. Tevbemden dolayı – hayatta kaldığım sürece –
160
bundan böyle yine doğru sözden başkasını söylemeyeceğim.
“ dedim. Vallahi, o günkü, Rasulullah’a doğruyu
söylememden bu tarafa doğru sözlü olma konusunda
Allah’ın, beni imtihan ettiğinden daha iyi imtihan ettiği
Müslümanlardan kimseyi bilmiyorum. Rasulullah’a o sözleri
söylediğimden bu güne kadar da asla yalana yeltenmedim.
Hayatta kaldığım sürece Allah’ın beni bu hal üzere muhafaza
etmesini dilerim. Yüce Allah ( tevbesi kabul edilen üç kişi
için ) şu ayetleri indirmişti. “ Allah, Peygamberi ve güçlük
vaktinde O’na uyan Muhacir ve Ensar’ı affetti. O zaman
içlerinden bir kısmının kalpleri kaymaya yüz tutmuş iken
yine de onların tevbesini kabul buyurdu. Şüphesiz Allah
kullarına karşı çok şefkatli ve merhametlidir. Geri bırakılan
o üç kişinin de tevbelerini kabul etti. Bütün genişliğine
rağmen yeryüzü kendilerine dar gelmiş ve ruhları
daralmıştı, ama bununla beraber Allah’tan, yine Allah’a
sığınmaktan başka çare olmadığını anlamışlardı. Eski
hallerine dönsünler diye Allah sonunda onların tevbelerini
kabul etti. Şüphesiz Allah tevbeyi çok kabul eden, çok
merhamet edendir. Ey iman edenler, Allah’tan sakının ve
doğrularla beraber olunuz. ( Tevbe Suresi 117,118 ve 119.
ayetler ) Vallahi, Allah beni İslam’a eriştirdikten sonra
Rasulullah’a doğru sözlü olma nimetinden daha büyük bir
nimet bana ihsan etmemiştir. Kendisine yalan söyleyip de
helak olma durumuna düşmeme nimeti en büyük nimettir.
Nitekim peygambere yalan söyleyenler helak olmuştur.
Çünkü, Allah yalan söyleyenler için ayet indirdiğinde, bir
kimse için söylenebilecek en kötü sözü söylemiş ve o
yalancılar için şöyle buyurmuştur:
161
“Dönüp onlara geldiğinizde kendilerini (hesaba çekmekten)
vazgeçmeniz için, Allah’a yemin edeceklerdir. Bu nedenle
onlardan
vazgeçin.
Çünkü
onlar
pisliktirler.
Kazandıklarının karşılığı olarak varacakları yer de
cehennemdir. Kendilerinden razı olmanız için size yemin
ederler. Siz onlardan razı olsanız bile şüphesiz Allah fâsık
toplumdan razı olmaz. “ ( Tevbe suresi 95 ve 96. ayetler ).
Not: Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız.
Soru 261:
İslam’a göre, çocukların anne ve babalarına karşı nasıl
davranması gerekir?
Cevap: Anne ve babamız bize küçükken nasıl emek vermiş
ve hizmet etmişse bizde aynı şekilde onlara hizmet etmeliyiz.
Onların kalbini kırmamalı ve hatta onlara öff! bile
dememeliyiz. Rabbimiz anne ve babalarımıza öff’ bile
dememizin doğru olmadığını Kur’an-ı Kerim’de bize
bildirmiştir.
162
Soru 262:
Tebuk Gazvesi ne zaman olmuştur?
Cevap: Hicretin 9. yılında yapılmıştır. O yıl başta Medine
olmak üzere İslam topraklarında büyük bir kuraklık hüküm
sürüyordu. Bunu haber alan Bizans kralı Herakliyüs,
Müslümanlara öldürücü darbeyi indirmek için kırk bin
kişilik bir kuvvet hazırladı. Peygamberimiz bu gelişmeyi tam
zamanında haber alarak onlardan önce harekete geçti. Bu
gazve bir bakıma Müslümanların ayakta kalıp kalmama
mücadelesiydi. Bu açıdan bu gazvenin önemi büyüktür.
Soru 263:
Gazve ne demektir?
Cevap: Savaş yapılsın veya yapılmasın Hz. Peygamber’in
ordunun başında çıktığı seferlerdir. Hz. Peygamber’in ordu
komutanı olarak çıktığı seferlere gazve denir.
Soru 264:
Seriye ne demektir?
Cevap: Savaş yapılsın veya yapılmasın Hz. Peygamber’in
ordunun başında kendisinin değil de başka bir sahabinin
komutasında gönderdiği askeri birliklerin yaptığı seferlere
seriye denir. Bir sahabinin komutan olarak ordunun
başında çıktığı seferlere seriye denir.
163
Soru 265:
Peygamberimiz Gazve ve Seriyyeler öncesi sefer yapılacak
yerin ismini çoğunlukla niçin gizlemiştir?
Cevap: Düşmanın hazırlık yapmasını önlemek için. Hedef
saptırmak için. Ama Tebük Gazvesi gibi zorlu, uzun ve
tehlikeli seferleri sahabilerle paylaşmış, onların gerekli
hazırlıkları yapmasını sağlamıştır.
Soru 266:
Hz. Peygamber sefere çıkan Müslümanların isimlerini nasıl
tespit etmiştir?
Cevap: Hz. Peygamber zamanında Müslümanların düzenli
bir ordusu yoktu. Ordu gönüllülerden oluşuyordu. Bunun
için Peygamberimiz sefere çıkan Müslümanların isimlerini
kütük defteri diyebileceğimiz bir yere yazdırıp
kaydettirmiştir.
Soru 267:
Tebük Gazvesi hangi mevsimde olmuştur?
Cevap: Yaz mevsiminde ve tam da meyvelerin olgunlaştığı
bir zaman da bu sefer düzenlenmiştir.
164
Soru 268:
Hz. Peygamberin ordusu nereden hareket eder ve dönüşte ilk
olarak nereye gelirdi?
Cevap: Hz. Peygamber ordusunu Mescid’i Nebevi’den
dualarla uğurlardı. Ordu dönüşte de ilk olarak Mescide
gelirdi. Burada kısa bir müddet kaldıktan sonra askerler
evlerine giderlerdi.
Soru 269:
Tebük seferine sonradan yetişen ve fakir olduğu için savaşa
çok az bir hurma vererek destek olabilen sahabi kimdir?
Cevap: Ebu Heyseme el- Ensari
Soru 270:
Müslüman ne zaman yalan söyleyebilir?
Cevap: Müslüman hiçbir zaman yalan söylemez. İman ile
yalan bir arada bulunmaz. Kâb b. Mâlik’te en zor zamanda
bile yalan söylememiş ve bu doğru sözlülüğü sebebiyle
Allah O’nun tevbesini kabul etmiştir.
165
Soru 271:
Tebük seferine katılmayan seksen küsur kişi yalan söyleyerek
ve çeşitli mazeretler ileri sürerek kendilerini kurtardıklarını
zannetmişlerdir.
Kalben inanmadıkları halde Müslüman’mış gibi görünen bu
kişilere İslam literatüründe ne ad veriliyordu?
Cevap: Münâfık
Soru 272:
Tebük seferine hiçbir mazeretleri olmadığı halde katılmayan,
hiçbir şekilde yalan söylemeyerek durumlarını Rasûlullah’a
arzeden, samimi bir şekilde tevbe eden ve sonra da Allah’ın
tevbelerini kabul ettiği üç sahabinin isimleri nedir?
Cevap: Kâb b. Malik, Mürare b. Rübeyyi ve Hilal b.
Ümeyye
Soru 273:
Kâb b. Malik’e mektup göndererek kendilerine katılmasını
isteyen hangi kraldır?
Cevap: Gassan Kralı
166
Soru 274:
En zor zamanında kendisine gelen teklif karşısında Kâb b.
Mâlik’in tavrı ne olmuştur?
Cevap: Mektubu ocağa götürüp yakmıştır. İnsan bir hata
yapabilir. Ama hatasını anlar ve tevbesinin kabulü için
sebat eder. Kab b. Mâlik doğru sözlülüğün insana neler
kazandırabileceğinin adeta sembolü olmuştur.
Soru 275:
Vahyin ne zaman geleceğine kim karar verir?
Cevap: Vahyin içeriğine ve ne zaman indirileceğine sadece
Allah karar verir. Peygamberlerin görevi Allah’tan gelen
vahiyleri insanlara tebliğ ve tebyin etmektir.
Soru 276:
Tebük seferine katılmayan bu üç kişiyle ilgili bilgiler Kur’anı Kerim’deki hangi surede anlatılır?
Cevap: Tevbe suresi
167
Soru 277:
Allah (cc) Kâb b. Mâlik’in tevbesini kabul edince Rasullullah
bu haberi müminlere müjdelemiştir. Sahabilerden biri bu
durumu Kâb b. Mâlik’e haber verince Kâb ne yapmıştır?
Cevap: Hemen secdeye kapanarak Allah’a şükretmiştir.
Ardından kendisine bu müjdeyi ulaştıran arkadaşına
sırtındaki elbiselerini hediye etmiştir. Peygamberimizin
huzuruna geldikten sonrada malının az bir kısmını kendine
ayırıp tüm mal varlığını Allah rızası için sadaka olarak
vermiştir.
Soru 278:
Günahların tevbesi için gerekli olan şartları söyleyiniz?
Cevap: 1)Günahtan uzaklaşmak 2)Yaptığından dolayı
pişman olmak 3)Günaha bir daha dönmemeye kesin karar
vermek.
168
VEDA HUTBESİ
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Veda haccında, 9
Zilhicce Cuma günü zevâlden sonra Kasvâ adlı devesi
üzerinde, Arafat Vadisi’nin ortasında 124 bin Müslüman’ın
şahsında bütün insanlığa şöyle hitap etti:
"Hamd Allah'a mahsustur. O'na hamd eder, O'ndan yardım
isteriz. Allah kime hidâyet ederse, artık onu kimse
saptıramaz. Sapıklığa düşürdüğünü de kimse hidâyete
erdiremez. Şahadet ederim ki; Allah'tan başka ilâh yoktur.
Tektir, eşi, ortağı, dengi ve benzeri yoktur. Yine şahadet
ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Resûlüdür."
"Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu
seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.
169
İnsanlar! Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu
aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl
mübârek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da
öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.
Ashabım! Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O da sizi
yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir. Sakın benden
sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu
vurmayınız!
Bu
vasiyetimi,
burada
bulunanlar,
bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki, burada bulunan kimse
bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur.
Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen
sahibine versin. Biliniz ki, faizin her çeşidi kaldırılmıştır.
Allah böyle hükmetmiştir. İlk kaldırdığım faiz de
Abdulmuttallib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.
Lâkin anaparanız size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme
uğrayınız.
Ashabım! Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün âdetler
kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Cahiliye devrinde güdülen
kan davaları da tamamen kaldırılmıştır.
Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu Iyas bin
Rabia'nın kan davasıdır.
Ey insanlar! Muhakkak ki, şeytan şu toprağınızda kendisine
tapınmaktan tamamen ümidini kesmiştir. Fakat siz bunun
dışında ufak tefek işlerinizde ona uyarsanız, bu da onu
memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da
sakınınız.
Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta
Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları,
170
Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu
kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar
üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır.
Sizin kadınlar üzerindeki hakkınızı; yatağınızı
hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri
izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine
müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah, size
onları yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa
sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin
üzerinizdeki hakları, meşru örf ve âdete göre yiyecek ve
giyeceklerini temin etmenizdir.
Ey Mü’minler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp
uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler,
Allah'ın kitabı Kur’an-ı Kerim ve Peygamberin sünnetidir.
Mü’minler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz!
Müslüman Müslüman'ın kardeşidir ve böylece bütün
Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman'a kardeşinin kanı
da, malı da helal olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu ile
vermişse o başkadır.
Ey insanlar! Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkını vermiştir.
Her insanın mirastan hissesini ayırmıştır.
Mirasçıya vasiyet etmeye lüzum yoktur. Çocuk kimin
döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden kimse için
mahrumiyet vardır.
Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz
Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arap’ın
Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü
olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da
kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak
171
takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli
olanınız O'ndan en çok korkanınızdır. Azası kesik siyahî bir
köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'ın kitabı ile
idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz. Kimse kendi
suçundan başkası ile suçlanamaz.
Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da babasının suçu
üzerine suçlanamaz.
Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız:
- Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız.
- Allah'ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı, haksız yere
öldürmeyeceksiniz.
- Zina etmeyeceksiniz.
- Hırsızlık yapmayacaksınız.
İnsanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?
Sahabe-i Kiram birden şöyle dediler:
"Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine
getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz, diye şahadet
ederiz!"
Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) şahadet parmağını
kaldırdı, sonra da cemaatin üzerine çevirip indirdi ve şöyle
buyurdu:
"Şahit ol ya Rab! Şahit ol ya Rab! Şahit ol ya Rab! "
Hz. Muhammed (s.a.v.)
(9 Zilhicce l0 H./8 Mart 632 M. Cuma)
172
KAYNAKLAR
• Kur’an-ı Kerim
• Akaid Dersleri
(Mustafa Çelik)
• İslâm İlmihali
(Ömer Nasuhi Bilmen)
• Ay Darıldı
(Yalçın Gül)
• Gülümseyen Şiirler
(Yalçın Gül)
• Fıkıh Dersleri
(Mustafa Çelik)
• İslâm’da Aile Eğitimi
(Abdullah Ulvan)
• İslâm’ın Temel Kavramları
(K. Hüseyin Ece)
• Siyer Dersleri
(Mustafa Çelik)
173
“Genç Fidanlar Yarışıyor” Çalışma Notları Keçiören
Müftülüğü katkılarıyla hazırlanmıştır.
Keçiören Müftülüğü çalışanlarına ve Keçiören Müftüsü
Ahmet DURMUŞ’a,
Çalışma Notlarında yer alan soruları hazırlayan din
görevlilerimize;
M. Cumhur UFACIK
Abdurrahman ŞAHİN
Ali CANBAZ
Mehmet ÇETKİN
Bekir KARAHAN
Mehmet GÜÇLÜ
Mustafa KALINSAZ
Beyza TÜTÜNCÜLER
Bilal ŞAD
Nazım ÇETİN
Durali GÜL
Nevzat KÖSE
Osman ÇAYIRPINAR
Enes YAMAN
Erdal İLHAN
Saadettin MÜŞTAKOĞLU
Hacı İsmail
BÜYÜKÖZDEMİR
Süleyman VARGELOĞLU
Tahsin ÖZKAN
Hasan OVALI
Turgay BOSTAN
Hasan TUNCEL
Veli AKTEPE
Hikmet KIRATLI
Yasin YILMAZ
İbrahim KARANFİL
Ziya KARGAN
İsmet AÇIKGÖZ
174
Keçiören Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü
çalışma ekibi;
M. Akif DUMAN
Ziya KELEŞ
Gülfem KELEŞ
Funda SUCU
Ayfer ER
Sevgi GÜLCAN
Beril GÜVEN
Rıdvan KILIÇER’e
katkılarından dolayı sonsuz teşekkür ederiz.
175
176
177

Benzer belgeler