Rusya Müslüman Dinî Hiyerarşi Sisteminin Ortaya Çıkışı ve Gelişimi

Transkript

Rusya Müslüman Dinî Hiyerarşi Sisteminin Ortaya Çıkışı ve Gelişimi
Modern Türklük
Araştırmaları Dergisi
Cilt 2, Sayı 2 (Haziran 2005)
Mak. #24, ss. 67-74
Telif Hakkı©Ankara Üniversitesi
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü
Rusya Müslüman Dinî Hiyerarşi Sisteminin
Ortaya Çıkışı ve Gelişimi
Nail Garipov
Tataristan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü Uzmanı
ÖZET
İdil Bulgarlarının Müslümanlığı kabulünden sonra ülke yönetiminde büyük bir değişiklik
olmamış, değişiklikler ancak unvanlarda olmuştur. Öncelikle “mahalle” cemaatleri
kurulmuş, bu cemaatlerin başında bulunan imamlar sadece dinî uygulamaları
yönetmekle yükümlü olmayıp, aynı zamanda mahalle cemaatinin yönetiminden de
sorumlu olmuşlardır. Moğol İstilâsından sonra İdil Bulgaristanı’nın dinî yapısı bazı
değişmelere uğramıştır. Devletin Müslüman din adamları sınıfı başında, aslında dinî lider
ve hoca vazifesini gören sayid bulunurdu. O zamana kadar İslâm yasalarının gelişmesi
ile ilgili olarak kadı ve müftü’ler ortaya çıktılar. Müslüman din adamları sınıfının
yapılanması, ancak Astrahan, Kazan ve Kırım Hanlıklarının oluşması ile son hâlini almıştır.
Kazan Hanlığının düşmesiyle kesintiye uğrayan İdil ve Ural Müslüman dinî yapısının
şekillenmesi süreci Rusya Hükümeti tarafından 22 Eylül 1788’de II. Yekaterina’nın özel
fermanı ile Ufa şehrinde Kırım toprakları dışında bütün Rusya topraklarındaki Müslüman
din adamlarının faaliyetlerini kontrol etmek ve düzenlemekle yükümlü olan Orenburg
Muhammedî Dinî Nezaretinin kurulması ile yapay olarak canlandırıldı. Rusya’daki
Müslüman cemaatlerinin yapılandırılmasının ilk amaçları bir yana, Müslüman din
adamı kurumları tam olarak canlandırılmış ve Müslüman halkın sosyal menfaatlerinin
korunmasında rol oynamıştır. Rusya Hükümeti Müslümanlar karşısındaki bu geri adım ile
Müslüman bölgelerde kendi pozisyonunu güçlendirmiş ve kendi jeopolitik menfaatleri
için uygun bir alan oluşturmuştur.
ANAHTAR SÖZCÜKLER
İslâmiyet, Rusya Müslümanları, dinî hiyerarşi, İdil-Ural Türklüğü, Orenburg Muhammedî
Dini Nezaret.
68 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi
Cilt 2 . Sayı 2 . Haziran 2005
ABSTRACT
After Islamisation of Idil-Bulgar region, it has been no major changes in the
administrative structure except administrative titles. Originally there were founded
“mahalle” around the small community with local imam. These imams have not only
religious duties, but also responsible of administrating these communities. After
Mongol invasion, significant changes in religious structure of Idil Bulgar region have
been exposed. High rank of religious hierarchal strata representing by sayid, as
religious leader. Formation of, as an Islamic religious rank, kadı and mufti, in Idil-Bulgar
context was related with the process of intensification of administrative structure.
Evolution of Muslim religious structure and also religious authority was completed with
the formation of Astrakhan, Kazan and Kirim Khanates. Destruction of Kazan Khanate
by Moscovite knez Ivan IV emerged radical changes on all over the Kazan territories,
and evolution of religious structure ceased. But imperial interventions began with the
aim of administrative and religious control over Muslim Tatars of Idil-Ural region, by
creating a Muslim religious administration. Orenburg Muslim Religious Board was
founded by Catherine II (1788) Orenburg Muslim Religious Board played an important
role in formation of Muslim communities, but has been a regressive tool for the natural
evolution of Muslim religious hierarchical system.
KEY WORDS
Russian Islam, religious hierarchy, Orenburg Muslim Religious Board, Russian Muslims,
Idil-Ural region
İdil Bulgar Devleti dinî tercihini kesin olarak yaptıktan sonra, kendi devlet
kurumlarını şiddetli bir şekilde güçlendirmeye başlamıştır. Ülke yönetiminin yerel
organizasyonu 922’den sonra esasen değişmediği gibi yapılan küçük değişiklikler
ancak adlandırmalara yansımıştır. Devletin başında bulunan eltäbär, İslâmın
kabulünden hemen sonra halifenin vekili olarak emir’e dönüştü. Sosyal ve dinî iktidar
onun elinde idi. Bulgarların dinî ve devlet yönetiminin yapısı şeriata dayanıyordu ve
İslâm dünyasındaki diğer devlet sistemlerinden hemen hemen farkı yoktu.
Müslüman toplumunun yapısı tedricî bir şekilde oluştu ve görünüşe göre ilk
önce mahalle1 cemaatleri çerçevesinde kuruldu. Bu konuya bir derecede X. yüzyıla ait
yazılı kaynaklar şahadet etmektedir: Ebu Ali Ahmad bin Ömer İbn-Dasta “Al-‘Alak
an-Nafisa (Değerli Kıymetler)” kitabında şöyle yazmıştır: “Bulgarlar tarımcı bir
halktır. Tahılın türlü cinslerini yetiştirir: buğday, arpa, darı vs. Büyük kısmı İslâma
inanır ve köylerinde müezzin ve imamları ile camileri ve ilk okulları vardır” (Hvol’son
1869: 23). İmam, bütün İslâm dünyasında sadece dinî törenleri yönetmeyip, aynı
zamanda mahallenin cemaatini de yönetirdi. Bu uygulama toplumsal ve dinî iktidarı
1 Mahalle: 1)kendine ait yönetimi olan dinî yerel cemaat. Mahalle’nin başı toplumsal ve dinî
iktidarı elinde tutan imam idi. Mahallelerde bir danışma organı olarak cemaatin etkili ve zengin
üyelerinin katıldığı ihtiyar heyeti de vardı. 2) söz konusu cemaatin yaşadığı, 100 ya da daha çok
haneden oluşan bölge, mahalle.
Rusya Müslüman Dinî Hiyerarşi Sistemi
Nail Garipov
elinde tutan Peygamber’in hayatı ile ilgili idi (Kur’an-ı Kerim, 3. Sure, 164. Ayet).
Mahallenin başı mahallenin sıradan üyeleri tarafından seçilirdi2 ve onun seçilmesi
durumunda sünnete uygun olarak bütün cemaat kendi imamına tâbi olmak zorunda
idi.3
Mahalle, yerel imam tarafından hayatın düzenlendiği, kendi ikâmet alanları olan
cemaattir. Yönetici olarak dinî bir şahsiyetin bulunuşu dinî normların yerine getirildiği
özel bir yeri gerektirir ki, bu yer câmidir. Bu mimarî yapı bütün mahallenin temel
öğesidir. Arkeolojik araştırmalara göre, İdil bölgesindeki Ortaçağ şehirlerinde zanaat
bölgeleri ile meskûn bölgelerin sınırları kesin olarak ayrılıyordu. Bunun yanında bölge
şehrin içinde ek olarak korunabilirdi (Huzin 1997: 47-57). Aynı şekilde, en baştan beri
yerel şehir mimarisi Müslüman cemaati-mahalle ile birlikte şekilleniyordu. Sakinlerin
sayısının doğal artışı cemaatin sayısını da artırıyordu. Arap coğrafyacı Abu-Zayd
Ahmed İbn Sahl al-Balhi (850-934) “Aşkal al-bilad (Ülkenin Görünüşü)” kitabında İdil
Bulgaristan’ındaki şehirlerdeki yaşayanların sayısını kesin olarak vermektedir: “İki
şehrin de sâkinlerinin sayısı 1000 kişiye varmaktadır” (Hvol’son 1869: 82). Yani,
cemaat, mahalleden çok daha karmaşık bir yapıya sahipti.
İslâmın resmî olarak kabulü İdil Bulgaristan’ının dinî yapısına da yansımıştır.
Devletin yöneticisi yeni bir unvan olan emir unvanını almış, yani halifenin vekili
olmuştur. Halifenin elçiliğinin gelmesine kadar ülkede fakihler, yani fıkıh âlimleri vardı.
İkama konusunun doğruluğu hakkında âlimlerden biri ile Ahmed İbn-Fadlan’ın
elçisinin sekreteri arasında çıkan münakaşaya bakarak, yerli fakihlerin dinî meseleler
konusunda ne kadar bilgili oldukları ve toplumda etkilerinin ne kadar güçlü olduğu
tahmin edilebilir. Dinî meseleler etrafındaki tartışmalar ve genel bir çözümün
bulunmayışı bu bölgede müftü’ler, yani ülkenin bütün sakinleri için dinî uygulamanın
onun kararlarıyla belirlendiği âlimler kurumunun bulunmayışına işaret eder.
Korunmuş kaynakların fakirliği dinî yapının ne kadar merkezîleşmiş olduğunu
anlamayı güçleştirir. Anlaşılan âlimler, imamlar ve müezzinler din adamları sınıfının
sosyal katmanlarına ayrılıyordu ve bununla dinî yapının ileriki şekillenmesi için
temeli oluşturuyorlardı.
Her şeyden önce (insanın) sadece insanların memnuniyetini kazanarak bu görevi yerine
getirmāeleri gerekir, onlar, onu imamat yapmadıkları zaman, bundan imtina etmek gerekir:
Hismatullin (2002: 167).
2
3
Abu Hurayri’nin sözlerinden şöyle naklederler, Allah onlardan memnun olsun ki, (bir
keresinde) Allah’ın elçisi –Allah O’ndan razı olsun ve Allah’ın selâmı onun üzerine olsun- dedi
ki: “(Önceleri) İsraillileri peygamberler yönetirlerdi, ve bir peygamber öldüğünde her seferinde
onun yerini bir başkası alırdı. Gerçekten benden sonra başka peygamber olmayacaktır, pek çok
halifeler olacaktır”. (İnsanlar) sordular: “(Yemin edilenlerden) İlkine inanın, onların haklarını
gözetin ve Allah’tan onların size hesap vermesini dileyin. Allah mutlaka onlardan emanet
ettiklerinin hesabını soracaktır”. Nirşa (2001: 327).
69
70 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi
Cilt 2 . Sayı 2 . Haziran 2005
Moğol istilâsı, XIII. yüzyılda sadece İdil bölgesinde değil, Avrupa ve Afrika’da
kitlelerde de tarihin doğal gelişimini kökten değiştirdi. O zamana kadar eski gücünü
kaybetmiş olan Müslüman dünyası Orta İdil’in de dâhil olduğu çevresini korumak bir
yana kendini bile koruyamıyordu. İdil bölgesi Müslüman dünyasının merkezinden
kopuk bulunduğu için dindaşları ile birleşme imkânı sınırlı idi. Doğudan yaklaşan
tehlike Bulgarları Rus knezlikleri ile, aslında çok daha az güvenilir olan bir birlik
aramaya zorladı. 1236 yılında bağımsızlığını kaybettikten sonra İdil Bulgarları ileride
yeni bir politik birliğin kapsadığı geniş toprakları sayesinde bünyesinde pek çok
halkın birleştiği Altın Ordu’nun uydusu hâline geldiler.
Altın Ordu’da İslâm’ın kabulü, halifeliğin yeniden ortaya çıkması anlamına
geliyordu. Moğol hükümdarları Sufi kardeşliği’nin güçlü etkisi altında dinî yapıyı
tekrar kurdular ve bu sistemde başrolü seyidler oynuyordu4. Bu, uzun zamanlar Altın
Ordu’nun başındakilerin devlet dininin seçimi ile belirlenmesi ile ilgilidir. Diğer
taraftan şeyhler devletin politik hayatına aktif olarak katılıyorlardı. İslâm’ın kabulü
Moğol hükümdarların yerli Müslüman çoğunluk karşısında geri çekilmeleri anlamına
geliyordu. Bu sebeple devletin İslâmlaşmasından sonra yerli kabilelerin istilâcılara
karşı savaşı neredeyse kesilmiştir. Bu durum, gelecekte komşular ile ticarî ilişkilerin
gelişmesi ve şehirlerin büyümesi sonucunu getirmiştir.
Moğol istilâsından sonra İdil Bulgaristanı’nın dinî yapısı bazı değişmelere
uğramıştır. Kendi organizasyonları bulunan Sufî kardeşliğinin güçlenmesi din
adamları sınıfının yapısını sistematize etmiştir. Sufî tarikatlarının şeyhleri kendi
etkileri sayesinde devletin dinî yapısında yönetici rolü oynamışlardır. Devletin
Müslüman din adamları sınıfı başında, aslında dinî lider ve hoca vazifesini gören sayid
bulunurdu. O zamana kadar İslâm yasalarının gelişmesi ile ilgili olarak kadı ve
müftü’ler ortaya çıktılar (Safargaliyev 1996: 501). Onlar fakih görevinde idiler ve teoloji
meselelerinden daha çok yasal ve dinî uygulama ile ilgili meselelerle uğraşıyorlardı.
Altın Ordu’nun dinî-hukukî sistemindeki durum İdil Bulgaristan’ındaki durum
ile uygunluk gösteriyordu. Devletin dinî-politik idaresinin hedefi burada dinin
pekişmesinden ziyade ülkede dirlik, düzen ve barışın sağlanması idi. Bu, temel olarak
İslâm’ın nispeten hoş görülü oluşunun sonucu idi. Altın Ordu’nun başkentinde çeşitli
mezheplerin ve sufî kardeşliklerinin temsilcileri yaşıyordu (Muhametşin: 19-21). Bu
şekilde Altın Ordu’nun Müslüman din adamları kesin bir dinî yapıya sahip değildi.
Müslüman din adamları sınıfının yapılanması ancak Astrahan, Kazan ve Kırım
Hanlıklarının oluşması ile son hâlini almıştır.
Kazan Hanlığı, Altın Ordu’daki taht kavgaları mücadelesi sonucunda oluşmuş
bir devlettir. Yeni oluşan devlette iktidar Çingiz Han’ın torunlarına ait idi, toprakları
4 Sayid veya seyid (Arapça “bey”) – Hz. Muhammed soyunun devamı, Kazan Hanlığında
devletin Müslüman yöneticisi.
Rusya Müslüman Dinî Hiyerarşi Sistemi
Nail Garipov
ise, İdil bölgesini içine alıyordu (Polnoye sobraniye russkih letopisey 1859: 95).
Bu şekilde, bölgede dinî yapının şekillenmesi bir kaç etapta gerçekleşti. İlk önce
mahalle, yani Müslüman cemaatleri doğdu. Daha sonra yapı karmaşıklaştı. Toplumda
İslâm’ın rolünün güçlenmesi din konusunda bilim adamları ve hocaların ortaya
çıkmasına sebep oldu. Politik durumun değişmesi ile ilgili olarak İslâm’ın mistik
yönelimi olan Sufizmin etkisi arttı. Bu durum toplumun dinî yapısına da etki etti.
Kazan Hanlığının oluşması sırasında toplumu yöneten han’lar ile din adamları, yani
sayid’ler politik rakip idiler. Bazı kaynaklara göre, yerli nüfus hanların emirlerden
ziyade din adamlarının fetvaları ile yönetiliyordu (Gerberşteyn 1988: 170-179).
Kazan Hanlığının işgalinden sonra dinî yapı en yüksek Müslüman din adamları
tarafından bozulmuştur. Rusya iktidarı tarafından yapılan dinî baskı altında
Müslümanların yerel yönetiminin, yani toplumsal ve toprak bölümlenmesi birimi
olan ve eski soy topluluğu şekli olan ciyen’lerin rolü güçlenmiştir. Birkaç mahalleden
oluşan köy cemaatinin abız tarafından başkanlığı yapılan ihtiyarlar heyeti var idi.
Müslüman din adamlarının korunan yapısı Rusya İmparatorluğu politikasının da
ileriki gelişimini belirlemiştir.
Rusya’da dinî eşitlik çabasına yönelik yolda ve Rusya’daki Müslüman
toplumunun etkili bir yönetim yapısının oluşturulması amacıyla Müslümanların
yönetiminin yeni yapısı projesi olan Orenburg Muhammedî Dinî Nezareti
(Orenburgskoye Magometanskoye Duhovnoye Sobraniye-OMDS ) hazırlandı.
Müslümanların dinî özerklik çabalarına yönelik bir adım atılmış oldu. Karşı karşıya
bulunulan bu süreçte Müslümanların kendilerinde toplumun modernleşmesine,
yenileşmesine yönelik bir çaba ortaya çıkmıştı.
22 Eylül 1788’de II. Yekaterina’nın “Molla ve diğer şeriat görevlilerinin
belirlenmesi ve Rusya’da Ortaya Çıkan Yasanın Din Görevlilerinin Yönetimi için Ufa
Dinî Nezaretinin Tesisi Hakkında”ki özel fermanı çıkmıştır (Polnoye sobraniye zakonov,
T. 22, № 16710, 1107-1108; Gasırlar avazı/Eho vekov 1998, № ½, 106-107). Bu fermanla
Ufa şehrinde Kırım toprakları dışında bütün Rusya topraklarındaki Müslüman din
adamlarının faaliyetlerini kontrol etmek ve düzenlemekle yükümlü olan OMDS
(Orenburg Muhammedî Dinî Nezareti) kuruldu5. Kurulan organizasyonun yapısı
aslında İslâm dünyasının dinî yönetim yapısını tekrar ediyordu. Müslüman din
adamları resmî olarak ayrı bir sınıf olarak kabul edilmiş, müftülük ise, şimdi mollalara
emir (ukaz) verme meselesini çözüyordu. Tüzük gereğince organizasyonun başında
başkan veya müftü, onun danışmanları ve yardımcıları olarak da üç kadı (İslâm
yasalarını bilen kişi, hâkim) bulunuyordu (Volkov, Filiova 1898: 111-112). Bunlar
genellikle Kazan Vilâyetinden (Guberniya) seçiliyorlardı. Organizasyon personeli
ayrıca sekreter, tercüman, kayıt memuru, kalem memuru veya yazı işleri başkanı ile
5
OMDS’nin kurulduğu sıralarda Ufa, Orenburg Vilayetine (Guberniya) dâhil idi.
71
72 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi
Cilt 2 . Sayı 2 . Haziran 2005
onun iki yardımcıdan oluşuyordu. Kalem işçilerinin listesinde 1789 yılında sadece
Ruslar konulmuştur: Sekreter Pyotr Atayev, tercüman Lavrenti Meşçerikovski, kayıt
memuru Nikita Piletski, yazı işleri başkan yardımcısı Pyotr Harkeviç, kopya memuru
Panrati Ul’yanov (Umetbayev 1897: 12-13).
Müslüman Yönetimi Dinî Nezaretinin demokratikliği ilân edilmiş olmasına
rağmen, 1917 yılına kadar hemen hemen hiçbir hareket serbestisi olmamıştır. XIX.
yüzyılın başından itibaren OMDS, Rusya İmparatorluğu İç İşleri Bakanlığı Yabancı
Araştırmaları ve Din İşleri Departmanı’nın yargı alanı içindeydi (Azamatov 1999: 30),
buna bağlı olarak Dinî Nezaretin başkanı ya da müftü hükümet olarak tayin edilmişti.
Kadılar (Hâkimler), OMDS tüzüğü gereğince, müftülerin tekliflerine göre, iç işleri
bakanı olarak tayin ediliyorlardı (Volkov, Filiova 1898: 111-112). Bu şekilde, Rusya
Hükümeti İslâm Dinî İdaresi vasıtasıyla Ortodoks kilisesinde olduğu gibi Müslüman
toplumunda yatay yönetim hiyerarşisi kurmaya çalışmıştır. Böylece Müslüman
toplumunun başı Rusya İmparatoru tarafından, “en yüksek iktidar tarafından iç işleri
bakanlığının teklifi ile” (Volkov, Filiova 1898: 111-112) tayin edilmiş oluyordu.
Dinî Nezaret’in yapısı Rusya İmparatorluğu İdaresi sistemine giriyordu.
Tüzüğün 1421. maddesinde “Orenburg Muhammedî Dinî Nezareti, bir yönetici
müftü ve üç üyeden oluşur. Onun kalemini ise, personel olarak sekreter, yazı işleri
başkanı, tercüman, gazeteci ve yazı işleri memurları oluşturur” (Volkov, Filiova 1898:
111-112) yazılıdır. OMDS, yönetimin hiyerarşik olması bakımından sıkı bir merkezî
sistemdir. Yönetim sistemi, G.B. Faizov’un belirttiği gibi “En yüksek idare olan
müftülük müftü ve 5-6 kadı (hâkim), sorumlu sekreter, tercüman birkaç yazı işleri
başkanı ve yazman gibi 20-30 kişiden oluşur. Orta Dinî İdare olan muhtasibat, 50 ya da
150 mahalleyi içine alıyordu ve 2-5 üyeden oluşuyor, Çar yönetimi tarafından
belirlenen muhtesib (kontrolör, muhasebeci) tarafından yönetiliyordu. Alt Dinî İdare
olan mutavvaliyat başkan, hazinedar, molla ve müezzinden oluşurdu” (Faizov 1995:
46-47).
Dinî yönetim sistemi İdil Bölgesi Tatar Müslüman Dinî yapısını öngörüyordu.
Tüzüğün 1416. maddesi uyarınca “Orenburg Muhammedî Dinî Nezareti dairesinde
en yüksek Muhammedî dinî idaresi Orenburg müftüsü, ahunlar, büyük camilerde
hatipler (Mollalar), imamlar ve müezzinler, küçük camilerde imam ve müezzinden
oluşuyordu” (Volkov, Filiova 1898: 111-112). Rusyalı araştırmacı S.G. Rıbakov ise
şunları kaydeder “Rusya yasası, Müslüman din adamlarını hakları ve ödevleriyle
molla sınıfı olarak kurdu, kuruluşu İslâm dünyasına yabancı idi ve İslâm yasası
(şeriat) öngörülmemişti” (Faizov 1995: 47). Müftülük Rusya Hükümeti tarafından
kuruldu ve kendisine verilen görevleri yerine getirdi, ancak söz konusu organizasyon
şemasının şeriata ters düştüğü doğru değildir. Çar hükümeti söz konusu organın
kurulması sırasında Osmanlı İmparatorluğu tecrübesini incelemişti.
Rusya Müslüman Dinî Hiyerarşi Sistemi
Nail Garipov
Kurumun başı başkan ya da müftü idi. Tüzüğe uygun olarak kurumun adı ve
bütün vazifeleri belgelerde iki isme sahipti: OMDS müftülük adıyla anılıyordu.
Örneğin tüzüğün 1417. maddesinde “Orenburg müftüsü Orenburg Muhammedî dinî
nezareti dairesine mensup Muhammedîlerin dinî yöneticisidir ve söz konusu
nezaretin de yöneticisir” (Volkov, Filiova 1898: 111-112) denmektedir. OMDS
yöneticisinin bulunmaması durumunda “mecliste onun yerini onun
görevlendirmesiyle meclisin ondan sonraki en yaşlı üyesi alır ve meclis müftünün
bulunmadığı bütün durumlarda ona bilgi vermekle yükümlüdür” (Volkov, Filiova
1898: 111-112).
A.Yu. Habutdinov’un düşüncesine göre, dinî idare kurulurken Çar hükümetinin
niyeti Tatarların arasına nifak sokmaktır (1997: 4). Bu tamamen doğru değildir. Emir
ile tayin edilmiş olan ve emir ile tayin edilmiş olmayan mollalar ayrımı ortaya
çıkmakla birlikte halkın her iki gruba da bakışı aynı olmamıştır. Hepsinden önce
mollaların kendi profesyonel özellikleri onların otoritesine etki ediyordu ve bu emrin
varlığına bağlı değil idi. Genel olarak Rusya İmparatorluğundaki dinî alandaki
yenilikler, bu planlanmış bir hareket olmasa da Müslüman din adamı sınıflarında
ayrılmaya etki etmiştir. Emir ile tayin olmamış olan mollalar OMDS’nin dinî
muhalifleri oldular.
Böylece İdil ve Ural bölgesi Müslümanlarının dinî yapısının şekillenmesi ve
gelişimini gözden geçirerek ve Orenburg Muhammedî Dinî Nezaretinin faaliyetlerini
ayrıca ele alarak söz konusu bölgede geçmiş olan süreçlerin bazı karakteristik
özelliklerini ortaya koymak mümkündür. Öncelikle Müslüman enstitülerinin
şekillenmesi ve gelişiminin somut tarihî olayların güçlü etkisi altında gerçekleştiğini
belirtmek gerekir. Bu sebeple biz de öncelikle Müslüman enstitülerinin şekillenmesi
etaplarını İdil ve Ural Müslümanlarının politik tarihi ve devlet gelişimi ile
ilişkilendirerek belirledik. Yapının esaslı değişikliklerinin en göze çarpan örnekleri
İslâm’ın kabulü ile ilgili olarak Moğol istilâsı ve Kazan hanlığına saldırısı olaylarıdır.
Bu olaylar önemli değişmelere sebep olmasına rağmen Müslüman dinî yapısının
temeli değişmemiştir. Bu yüzden sıradan inananlar tarafından farklı şekillerde
yaklaşılan Müftülük şahsında Müslüman dinî yapısı yapay olarak diriltilmiştir.
Kazan Hanlığının oluşumuna kadar tamamlanmış olan ve Kazan Hanlığının
düşmesiyle kesintiye uğrayan İdil ve Ural Müslüman dinî yapısının şekillenmesi
süreci Rusya Hükümeti tarafından yapay olarak canlandırıldı. Rusya’daki Müslüman
cemaatlerinin yapılandırılmasının ilk amaçları bir yana, Müslüman din adamı
kurumları tam olarak canlandırılmış ve üstelik sıradan inananların sosyal
menfaatlerinin korunmasında rol oynamıştır. Rusya Hükümeti Müslümanlar
karşısındaki bu geri adım ile Müslüman bölgelerde kendi pozisyonunu güçlendirmiş
ve kendi jeopolitik menfaatleri için uygun bir alan oluşturmuştur.
73
74 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi
Cilt 2 . Sayı 2 . Haziran 2005
Kaynaklar
AZAMATOV, D.D. (1999) Orenburgskoye Magometanskoye Duhovnoye sobraniye v kontse XVIII-XIX
vv. Ufa: “Gilim”.
FAİZOV, G.F. (1995) Gosudarstvenno-islamskiye otnoşeniya v Povolj’ye i Priural’ye. Ufa.
Gasırlar avazı/Eho vekov, 1998, № ½, 106-107.
GERBERŞTEYN, Sigizmund (1988) Zapiski o Moskovii. (Perevod s nemetskogo A.İ. MALEİNA i
A.V. NAZARENKO, pod Redaktsiyey V.L.YANİNA), Moskva.
HABUTDİNOV, A. Yu. (1997) Tatarskoye obşçestvenno-politiçeskoye dvijeniye v dosovetskiy period:
1900-1918 gg.. Ç.2, Kazan.
HİSMATULLİN, A.A. (2002) Abu Hamid Muhammad Al-Gazali at-Tusi, Kimya-yi Sa’adat.
Farsçadan tercüme: A.A. HİSMATULLİN’in giriş makalesi, açıklamaları. St.Petersburg:
“Peterburgskoye vostokovedeniye”, 2002.
HUZİN, F.Ş. (1997) Voljskaya Bulgariya v domongol’skiy period (X-naçalo XIII. vekov). Kazan: “Fest”.
HVOL’SON, D.A. (1869) İzvestiya o hazarah, burtasah, bolgarah, mad’yarah, slavyanah i russah”AbuAli Ahmeda ben Omar İbn-Dasta. Sank Peterburg.
MUHAMETŞİN R.M. İslam v tatarskoy obşçestvennoy mısli naçala XX veka.
NİRŞA, V.M. (Çev.) (2001) Al-Buhari, Mulim. Hazreti Peygamberlerin Dilinden Müminlerin Bahçesi.
Sostovitel’ İmam Muhyi-d-din Abu Zakariya bin Şarif an-Navavi. Moskva: “Badr”, 2001.
Polnoye sobraniye russkih letopisey. Tom 8, Voskresenskaya letopisʹ, Sank Peterburg, 1859.
Polnoye sobraniye zakonov. T. 22, № 16710, 1107-1108.
SAFARGALEYEV, M.G. (1996) Paspad Zolotoy Ordı. Na stıke kontitentov i tsivilizatsiy içinde.
Moskva: İNSAN.
UMETBAYEV, M. İ. (1897) Din Muhammediyanin Orenburgskiy Duhovnıy sobraniye Mehkemesinin
yuz yıllık bayramı ul Kazanda emirlerinin otçyot yuzinnen. Ufa.
VOLKOV, A.F., Yu.D.FİLİPOV (Red.) (1898) Svod zakonov Rossiyskoy imperii. T. XI, Sankt
Peterburg.
Nail Garipov
Dr., Bilimler Adayı, Tataristan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi, Tarih Enstitüsü, İçtimai
Düşünce Tarihi Kürsüsü ast bilim üyesi.
Adres: Akademiya Nauk Respublika Tatarstana, Otdel istorii obşçestvennoy mısli i
islamovedeniya, İnstitut istorii (İİ ANT), 420503, g. Каzан, ul. Kremlevskaya, 9
E-mail: [email protected]
Yazı bilgisi :
Alındığı tarih: 15 Nisan 2003
Düzeltme için gönderildiği tarih: 30 Ekim 2003
Düzeltmeden sonra kabul edildiği tarih: 15 Aralık 2003
E-yayın tarihi: 23 Haziran 2005
Çıktı sayfa sayısı: 8
Kaynak sayısı: 15