gezi direnişi`nde sosyal devrim

Transkript

gezi direnişi`nde sosyal devrim
GEZİ DİRENİŞİ’NDE
SOSYAL DEVRİM
Soner Çetin
2013 Haziran ayında yaşanan Gezi Parkı protestoları tek
ağaçtan tüm ülkenin sokağa döküldüğü bir protesto
olarak karşımıza çıktı. Bu doküman Gezi Parkı
protestolarının sosyal medya yönünden sağlıklı olarak
incelenmesi ve gelecek yıllara istatistiki bir bilgi bırakma
adına oluşturulmuştur. Doküman gazetecilik kuralları
çerçevesinde insanhaber.com haber portalı içerisinde
yayınlanmıştır.
[email protected]
@ctnsoner
İÇİNDEKİLER
ÖZET
2
1.
Gezi’de Sosyal Medya İstatistikleri
3
2.
Gezi’de Sosyal Medya Dezenformasyonları
12
3.
Gezi Direnişi & OWS & 2011 Tahrir Devrimi
33
4.
SONUÇ
39
5.
Gezi Sürecine Katılanlar ile gerçekleştirilen röportajların linkleri
40
6.
KAYNAKÇA
41
1
ÖZET
Hatırlanacağı gibi Gezi Parkını korumak isteyen bir avuç eylemciye uygulanan ikinci şafak
operasyonu bir halk hareketine dönüşmüş ve milyonlar sokağa inmişti. Lidersiz ve önceden
haberli olmadan milyonlar nasıl oldu da 31 Mayıs gecesi etkiye karşı bir tepki oluşturabildi?
Günler süren direniş boyunca nasıl farklı kesimler hangi kanallarla iletişim kurdu?...
Kuşkusuz sosyal medya bu toplumsal hareketin en önemli ayağını oluşturuyordu. Twitter
istatistiklerine baktığımızda GEZİ PARKI DİRENİŞİ, ilk on günde 143 milyonu geçkin tweet
ve 5 katına çıkan aktif kullanıcı sayısı ile dünyada sosyal medyanın etkisini açık şekilde
gösterdiği Occupy Wall Street, Arap Baharı, 2011 İran Protestoları gibi önemli protestolar
arasında yerini aldı.
Eylemciler ana akım medyanın olmadığı bir ortamda kendi aralarında istemsiz bir bilgi ağı
oluşturdu. Revir yerleri, gözaltına alınanlar için avukat numaraları, eylem yerleri, polisin
müdahale ettiği yer bilgileri gibi malumatlar twitter üzeriden insanlara ulaştı. Bilgiyi
filtreleme mekanizması olmadığı için de dezenformasyon haberler binleri bulan retweetlerle
yayıldı.
Gezi Parkı protestoları, Twitter'ın aktif rol oynaması nedeni ile Arap Baharı ve Occupy Wall
Street eylemleri ile karşılaştırıldı. İşleyiş bakımından benzer rol gösterseler de incelendiğinde
farklı unsurların olduğunu ve istatistikleri ona göre yorumlamamız gerektiği açığa çıkıyor.
2
1. Gezi’de Sosyal Medya İstatistikleri
Gezi parkı protestoları ile beraber “sosyal medya” kuşkusuz hayatımıza farklı bir açıdan girdi.
Daha önceleri halkın çok fazla önemsemediği ve aktif olarak yer almadığı twitter, Başbakan
Erdoğan’dan “baş belası” sıfatını almasından da anlaşılacağı gibi, Gezi Direnişi ile ilgili
mihenk taşlarından birisi.
#direngeziparki hashtagi ile gündemi belirleyen twitter, ana
akım medyanın görevini yeterince icra edememesinden dolayı
anlık “bilgi verme” işlevini gerçekleştirdi.
En genel değerlendirme itibari ile Türkiye’deki aktif twitter
kullanıcı sayısı olayların başladığı tarih olan 29 Mayıs günü 1.8
milyon iken 10 Haziran itibari ile aktif
kullanıcı sayısı 10 milyonu buldu.
Bir bakıma Türkiye’de 10 milyon olan
twitter
kullanıcı
sayısı,
görüşlerinin
ve düşüncelerinin yeteri kadar medyada
Tablo 1: 29 Mayıs-10 Haziran
Twitter Aktif Kullanıcı Sayısı
yansımadığını
görünce;
29
Mayıs-10
Haziran tarihi arası Türkiye’den atılan toplam 143 795 432 tweet ile
kendi
düşüncelerini
ve
görüşlerini
paylaştı
ve
gündemi
kendi belirlemeye çalıştı.
Gezi parkına ilk müdahalenin yapıldığı tarih olan 29 Mayıs'ta atılan
twitter mesajı adeti 7 milyon iken, 31 Mayıs gecesi yapılan ikinci şafak
Tablo 2: 29 Mayıs-10 Haziran
Twitter mesaj adedi
operasyonundan sonra 15 milyon ve 1 Haziran itibari ile 18 milyon mesaj adetine ulaşıldığını
görmek mümkün.
3
Şekil 1: Atılan tweet sayısının zamana göre grafiği
31 Mayıs’ı 1 Haziran’a bağlayan gece en büyük kitlesel direnişin gösterildiği, sosyal
medyanın sayısal verilerinde de göze çarpıyor.
Gezi parkına ilk müdahalenin yapıldığı tarih olan 29 Mayıs'ta atılan twitter mesajı adeti 7
milyon iken, 31 Mayıs gecesi yapılan ikinci şafak operasyonundan sonra 15 milyon ve 1
Haziran
itibari
ile
18
milyon
mesaj
adetine
ulaşıldığını
görmek
mümkün.
31 Mayıs’ı 1 Haziran’a bağlayan gece en büyük kitlesel direnişin gösterildiği, sosyal
medyanın sayısal verilerinde de göze çarpıyor.
Şekil 2: Atılan tweet sayısının zamana göre grafiği
Şekil 2’de görüleceği üzere 1 Haziran günü twitter mesajları tavan yapmış durumda. 11
Haziran, 15 Haziran ve 17 Haziran tarihlerinde twitter paylaşımlarının arttığını görebiliyoruz.
Hatırlanacağı gibi bu tarihlerde sırası ile Taksim Meydanına müdahale, Gezi parkına
müdahale ve Duran Adam eyleminin ortaya çıkışı gerçekleşmişti.
4
a. Haber Kaynağı “#” etiketler
Peki gezi protestoları twitter içerisinde kendisine nasıl yer buldu? Bu sorunun cevabı twitterın
“Top Trend” dediği etiketler (twitter da başına “#” koyarak yazılan yapılar). Protestoların
başlangıcından itibaren ana akım medyanın suskun kalmasından sonra aşırı miktarda
kullanılan bu etiketlerin “Türkiye Gündemi”ne girmesiyle beraber, twitter üzerinden ulaşılan
insan sayısı oldukça çoğaldı.
Aktif olarak çok sayıda kullanıma maruz kalan etiketleri sıralayacak olursak; #occupygezi,
#occupygeziparki,#direngeziparkı,
#direnankara,
#direngaziparki, #direnizmir,
#tayyipistifa, #sesvertürkiyebuülkesahipsizdeğil, #tayipistifa, #direnbesiktas, #direntaksim,
#wearegezi, #durankadin, #direnduranadam, #cevapver, #eylemvakti, #24saatiçindeistifaet,
#bizdeğilpolisevedönsün, #direngezi, #duranadam biçiminde. Bu etiketlerin mesaj olarak
kullanım sayısı 23.9 milyon adet.
#occupygezi,
#direngeziparkı
,#direnankara,
#direngaziparki,
#direngezi,#duranadam,
#sesvertürkiyebuülkesahipsizdeğil bir milyon barajını aşan etiketler olarak ön plana çıkıyor.
Kullanım açısından #direngeziparki, #direnankara, #occupygezi 13.9 milyon ile etiketlerin
%57.96‘sını oluşturuyor.
Şekil 3: Etiketlerin gün gün birikmiş bazdaki grafiği
5
Yukarıdaki grafiği takip edecek olursak birikmiş toplamda bu etiketler 4 günde 10 milyon
barajını, 7 günde 15 milyon, 20 günde de 20 milyon barajını aşıyor.
b. Twitter’da “Dış Mihrakların” etkisi
Sosyal medyada “dış mihrakları” inceleyecek olursak; AKP’nin twitter araştırmasında gezi
parkı ile ilgili atılan tweetlerin %88 Türkçe iken %12’si yabancı dillerde atıldığı belirtilmişti.
Şekil 4: Gezi Parkı protestoları sırasında ilgili etiketlere atılan tweetlerin konumu
Ülke bazından incelersek Gezi Garkı ile ilgili atılan yaklaşık 24 milyon adet mesajın 16.3
milyonu Türkiye içerisinden atıldığı ve geri kalanının farklı ülkelerden atıldığı göze çarpıyor.
Mesajların dağılım oranına göre ise Türkiye’yi Almanya, İngiltere, Kanada ve Hollanda takip
ediyor.
Türkiye’de #direngeziparkı etiketi ile devam eden etki, Anonymous’un #occupygezi etiketini
tüm dünyada ifşa etmesiyle beraber uluslararası arenada da daha çok yer bulmaya başladığı
gözlemleniyor.
6
Şekil 5: Anonymous’un Gezi Parkı ile ilgili 31 Mayıs ve 1 Haziran günlerinde paylaştığı tweetler
7
Anonymous’un Gezi Parkı süresince attığı #occupygezi etiketli tweetler üç gün içerisinde
toplamda üç binin üzerinde retweet edildi.
Şekil 6: Direniş’in ilk zamanlarında atılan tweetlerin ‘dil’ bazında grafiği
#occupygezi etiketini incelediğimiz zaman farklı dillerde paylaşımların etkisinin daha fazla
olduğu göze çarpmakta. Toplam da atılan 3 419 283 tweetin sadece 1 492 454’ü Türkçe
olarak atıldığı gözlemleniyor. Bunun yanında atılan tweetlerden 1 241 361’i İngilizce iken,
176 636’sı Almanca. Geri kalanını Fransızca, İspanyolca takip ediyor.
c. İlgi gören mesajlar
Gezi Parkı protestoları süresince, en çok ilgi gören mesaj Cem Yılmaz’ın paylaştığı “Yahu su
gaz sikma isini bi bitirin.. bu insanlar dusmanmi? Kac yerden mesaj geliyor ölucez diye
gunahtir ayiptir ya ! Kimi kimden koruyosun?” mesajı oldu. Toplamda 44 466 retweet aldı.
Bunu 1 Haziranda Ahmet Kural’ın paylaştığı ve 26 753 retweet alan “Sanki uyusan ihanet
edicekmişsin gibi hissediyosun değil mi? #direngeziparki” mesajı oldu. (29 Mayıs – 10
Haziran arası)
8
Tablo 3: Protestolar sırasında en çok retweet edilen mesajlar
Tablo 4: Günlük bazda en çok retweet edilen mesajlar
9
Gün bazında retweetleri incelediğimizde Erdoğan’ın “Başörtülü kardeşime saldırdılar”
demecinden sonra sosyal medyanın verdiği tepkiyi görebiliyoruz. @suuummmm rumuzu ile
atılan “Başörtümle Taksim deydim! Laf söylemek yerine beni orada korudular! Yalan yanlış
konuşmayın! @beyaztvcomtr” tweeti, 6 gün boyunca en çok retweet alan mesaj oldu.
d. Takipçi sayılarında patlama
Tablo 5: 25 Mayıs- 25 Haziran arası takipçi sayılarındaki artış
10
Twitter’da takipçi sayılarını incelediğimiz zaman en büyük patlamayı Redhack’in yaptığını
görüyoruz.http://twittercounter.com/ adresinden aldığımız verilere göre Redhack 25 Mayıs –
25 Haziran’lık bölmede kazandığı 435.539 takipçi ile zirvede yer aldı. Onu Gezi sonrası
tweetlerini sildiği için eleştirilen Cem Yılmaz takip etti. Siyasilerden de en üstte yer alan kişi
kazandığı 372.116 takipçi ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan oldu.
11
2. Gezi’de Sosyal Medya Dezenformasyonları
Türkiye “dezenformasyon” kelimesine yabancı değil. Tarihte bunun örneklerini görmek
mümkün. Örneğin 1955'te yaşanan 6-7 Eylül olaylarının patlama noktası olan “Atatürk’ün
Selanik’teki evine bomba atıldı” haberi o zamanın medyasında oldukça geniş ver bulmuş,
gazeteler ikinci baskıya girmişti. Çıkan olaylarda Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Dr.
Dilek Güven’in verdiği verilere göre 300’e yakın kişi yaralanmış, 400’e yakın kadına tecavüz
edilmiş, 5 317 taşınmaz tahrip edilmişti.
Buradan yola çıkarsak, medyanın olduğu yerde dahi bilgi kirliliği yaşanan Türkiye’de, ana
akım medyanın dahil olmadığı bir kitlesel olayda dezenformasyon haberleri görmesinin
yadırganamayacağı yargısına ulaşabiliriz.
a. Medyanın olmadığı yerde “Dezenformasyon”
Gezi Parkı protestolarının bir filtreden geçmeden direkt olarak yer aldığı bir sosyal mecrada
sayıları binleri bulan retweetlerle yalan haberler yayıldı.
Bu haberler gerek Gezi Parkı
direnişçilerinin gerekse Gezi Parkı direnişini desteklemeyen insanların canını yaktı.
İşte o örneklerden bazıları:
Şekil 7: Çarşı’nın bir TOMA’yı ele geçirdiği haberi
12
Bu haber 31 Mayıs günü sosyal medyada çok dolaşan yalan haberlerden biri. Hatta bir
internet sitesinde Çarşı adına ele geçirilen TOMA, satışa çıkarılmıştı. Fakat gerçek öyle değil.
Bu haberler üzerine Çarşı’dan yalanlama yukarıdaki yazıda olduğu gibi geldi.
Şekil 8: Eylemlerin 48 saat sürmesi halinde hükümetin düşeceği haberi
Bu haber kitlesel direnişin en büyük oranda gerçekleştiği 31 Mayıs’ı 1 Haziran’a bağlayan
gece internette çok fazla dolaştı. Hatta 1 Haziran itibari ile polisin geri çekilmesine karşı, “48
saat doluyor, polis o yüzden geri çekildi, direnişe devam” türü tweetler atıldı. Söz konusu
tweeti atan kişi gazeteci Yılmaz Özdil’in ismini taşıyordu. Yılmaz Özdil’in resmi bir twitter
hesabı olmamasına rağmen, bu tweet Egemen Bağış tarafından AB üye ülkelerinin
büyükelçilerine resmi bir twitter hesabından atılıyormuş gibi gösterildi.
Şekil 9: TOMA’nın ezdiği çocuk haberi
13
TOMA’nın ezdiği çocuk olarak yayılan bu tweette çok sayıda insan tarafından paylaşıldı.
Gerçeğin yabancı bir ülkede bot motorundan düşen biri olduğu ortaya çıktı.
Şekil 10: Gezi Parkı eylemcilerinin Boğaziçi Köprüsü' nden geçişinin fotoğrafı
Kitlesel direnişin en büyüğünün gösterildiği 31 Mayıs’ı 1 Haziran’a bağlayan gece,
Kadıköy’de toplanan kalabalık Boğaziçi Köprüsünden Avrupa Yakasına geçiş yapmıştı. Zaten
sayıları binleri bulan kalabalığın fotoğrafı yerine Avrasya Maratonunda çekilen bir foto
paylaşılınca gereksiz yere dezenformasyon yaşanmış oldu.
Şekil 11: Twitter’da “@ntv_sondakika” diye açılan hesap
Twitter’da “@ntv_sondakika” diye açılan hesap gezi direnişi boyunca yalan haberler yaydı.
Örneğin: “İstanbul Emniyet Müdürü görevden alındı.” “Akil Adamlar saat 17.00’ye kadar
polis müdahalesi bitmezse istifa edecek” gibi.
14
Şekil 12: Boyner Holding’in “Sokağa Çık” çağrısı
Twitter’da dönen yalanlardan birisi de Boyner Holding’in “Sokağa Çık” çağrısının gezi parkı
direnişinde yapılmış gibi gösterilmesi. Cem Boyner’in twitter’dan yaptığı açıklama şöyle:
Şekil 13: Cem Boyner'in açıklaması
15
Şekil 14: Kırmızılı kadının reklam oyuncusu olduğu iddiası
Twitter’da AK Gençlik hesabından yayılan bu fotoğrafta, kırmızılı kadının reklam oyuncusu
olduğu iddia edildi. Oysa kırmızılı kadın ile ilgili sadece tek bir fotoğraf yok:
16
Şekil 15: Kırmızılı Kadın
Ayrıca reklam ajansı olarak gösterilen yerde fotoğrafçı Jason Christopher’in fotoğraflarından:
Şekil 16: Reklam Ajansı olarak gösterilen yerin gerçek fotoğrafı
17
Şekil 17: AKP’nin Kazlıçeşme mitingi günü çekildiği iddia edilen fotoğraf
AKP’nin Kazlıçeşme mitingi günü çekildiği iddia edilen fotoğraf. Oysa plakalardan da
anlaşılacağı gibi burası Türkiye değil. http://www.addletters.com/pictures/electronic-freewaysign-generator/4400843.htm bu adresten tabelaya istediğiniz yazıyı yazıp resmini
alabiliyorsunuz.
Şekil 18: Erdoğan'ın Sultanahmet'e ayakkabı ile girdiğini iddia eden fotoğraf
Başbakan Erdoğan’ın Bezmi Alem Valide Sultan Camisine ‘ayakkabıları ile girdiler’ ilgili
söyleminden sonra sosyal medya da yukarıdaki fotoğraf paylaşıldı. Aslında gerçek öyle
değildi. Yukarıdaki fotoğraf müze statüsünde olan Ayasofya da çekildi. Sultanahmet
Camii’de ise hem Obama hem Erdoğan ayakkabılarını çıkarttı:
18
Şekil 19: Hem Erdoğan Hem de Obama'nın Sultanahmet'te ayakkabılarını çıkardıklarının fotoğrafı
Şekil 20: Camide içki içildi iddiası
19
Gezi Parkı direnişinin en fazla gösterildiği yerlerden biri olan Beşiktaş’ta, Dolmabahçe
Bezmialem Valide Sultan Camii revir olarak kullanılmıştı. Başbakan Erdoğan camii de içki
içildiğini belirtmişti. Bunun üstüne sosyal medya da bu fotoğraf dolaşmış ve kişinin elinde
bira tutulduğu belirtilerek bir linç kampanyası dönmüştü.
Konu ile ilgili ilk açıklamada, camiinin müezzini iddialara cevap vermiş ve camide içki
içildiğini görmediğini belirtmişti.( http://www.insanhaber.com/guncel/o-muezzinin-polisifadesi-din-adamiyim-yalan-soyleyemem-h17150.html)
Daha sonra diyanet tarafından yürütülen soruşturmada da aksi bir kanıt bulunamamıştı.
(http://www.insanhaber.com/guncel/diyanet-de-camide-kanit-bulamadi-h17573.html)
Söz konusu fotoğrafın sahibi de yaptığı açıklamada elinde kola kutusu olduğunu belirtmişti.
(http://www.hurriyet.com.tr/gundem/23559304.asp)
Şekil 21: Şahısın elinde kola olduğuna dair fotoğraf
20
Şekil 22: Gezi Direnişi'nde değilde Gazze'de çekildiği iddia edilen fotoğraf
Gazze’de çekildiği iddia edilen yukarıdaki fotoğraf gerçekten de gezi parkı olayları sırasında
Divan Otel’de çekilmişti. Fotoğrafı çeken Reuters muhabiri Yannis Behrakis twitter üzerinden
şu mesajı paylaştı:
Şekil 23: Yannis Behrakis'in tweeti
21
Şekil 24: Ethem Sarısülük DHKP-C kampında çekildiği iddia edilen fotoğrafı
Gezi parkı direnişinde hayatını kaybeden yurttaşlardan birisi olan Ethem Sarısülük hakkında
ölüm haberi geldiğinden itibaren sosyal medyada karalama kampanyası başlamıştı. DHKP-C
kampında eğitim gördüğü ve “terörist” olduğu iddiaları ortaya atılmıştı. Oysa fotoğraf Ethem
Sarısülük’ün resmi facebook profilinden alınmış, Hakkari’de bir karakol inşaatı sırasında
çekilmiş bir fotoğraftı. http://webtv.hurriyet.com.tr/20/51527/0/1/hakkari-de-cekilen-ogoruntuler.aspx bu adresten ilgili videoya ulaşılabilir.
Şekil 25: Ethem Sarısülük'ün cenazesine TOMA su sıktı haberi
22
Bu fotoğrafta sosyal medya da Ethem Sarısülük’ün cenazesinde “TOMA cenazeye su sıktı”
şeklinde yayıldı. Oysa söz konusu fotoğraf Aralık 2012’de Diyarbakır’da çekilmişti:
Şekil 26: Oysa TOMA'nın su sıktığı cenaze başkasıydı!
23
Şekil 27: Gezi'den yüzlerce kullanılmış prezervatif çıktı iddiası
Bu tweet polisin 15 Haziran günü gezi parkına müdahale ettiği günün gecesinde atılmıştı.
@adaletmasasi rumuzundan atılan bu tweet Rasim Ozan Kütahyalı’nın fotoğrafını görüntü
fotoğrafı olarak kullanıyordu. Rasim Ozan’ın konuya yaklaşımını bilen insanlar Rasim
Ozan’ın provakasyon yaptığını sosyal medyada yaymaya başladı. Tepkiler o kadar büyüdü ki
Leman dergisi de şu kapağı yaptı:
Şekil 28: Leman'ın kapağı
24
Konu büyüyünce Rasim Ozan resmi sayfasından şu mesajı yayınladı:
Şekil 29: Rasim Ozan'ın tweeti
Şekil 30: Polisin TOMA’ların içerisine “Jenix” markalı gaz solüsyonu koyması
Polisin TOMA’ların içerisine “Jenix” markalı gaz solüsyonu koyduğu gerçeği. İstanbul
Valisi Hüseyin Avni Mutlu konu ile ilgili sıkılan suyun içerisinde kimyasal olmadığını ilaç
olduğunu belirtmişti. Konu gündeme geldikten sonra jenixbibergazi.com.tr sitesi kapanmıştı.
Şu an açık olan site de bidon halinde ürün reklamı bulunmuyor. Konu gündeme geldikten
sonra siteden aldığımız görsel şu şekildeydi:
25
Şekil 31: Jenix gaz solüsyonunun özellikleri
Konu ile ilgili sosyal medya yalanlarına gelirsek bu durum bazı sosyal medya mecralarına şu
şekilde yayıldı.
Şekil 32: Sosyal Medya'da yayılan dezenformasyon fotoğraf
26
Oysa ortada fotoğraflarla sabit olan bir şey vardı. Polis Jenix marka bir bidon ile TOMA’nın
içine bir şeyler ekliyor. Jenix markasının bizzat kendi sitesinden alınan bilgiye göre de bu bir
kimyasal gaz solüsyonu.
Şekil 33: İhsan Eliaçık'ın yanlış fotoğraf paylaşması
Bir başka sosyal medya yalanı da şöyle ortaya çıktı: İhsan Eliaçık 11 Haziran günü gezi
parkındaydı ve 40’a yakın tweet paylaşarak ortamı resmetmeye çalıştı. Revirde çektiği bir
fotoğraf yerine yanlış bir fotoğraf yükleyerek twitter’a yükledi. Anında sosyal medya da
karalama kampanyası başladı. Yaklaşık dört saat sonra İhsan Eliaçık hatasını attığı şu tweet
ile düzeltti:
27
Şekil 34: İhsan Eliaçık'ın hatasını düzeltmesi
Fakat önceki attığı yanlış tweet “provakatör İhsan Eliaçık” başlığı ile gazetelerde yerini aldı.
İnternette halen “Sosyal Medya Yalanları” başlıkları ile yayınlanmaya devam ediyor.
Şekil 35: "Gazze'de böyle iftar bastılar" haberi
28
Söz konusu fotoğraf 12 Temmuz itibari ile haber7 yazarı Meryem Aybike Sinan tarafından
paylaşıldı. Gezi Parkı protestoları ile ilgili doğrudan bir sosyal medya dezenformasyonu
olmamak ile birlikte, İhsan Eliaçık’ın yukarıda paylaştığı durum ile beraber bir örnek
oluşturmakta. “Gazze’de böyle iftar bastılar!” diye sunulan fotoğraf aslında Antikapitalist
Müslümanların fikri ile ortaya çıkan “Yeryüzü Sofrası” etkinliği. Fotoğraf ise Taksim’de
çekildi. Meryem Aybike Sinan tweeti yanlış fotoğraf ile eşleştirdiğini belirterek sosyal medya
hesabını kapattı. Yukarıdaki İhsan Eliaçık’ta olduğu gibi ise doğru resmi kamuoyu ile
paylaşmadı. Çıktığı bir haber programında(http://www.youtube.com/watch?v=14nQpUlg3k4)
paylaştığı bu tweet için kendisine küfür ve hakaret edildiğini ve bunu haketmediğini söyleyen
Aybike, “Küfür ve hakaretin emzirdiği çocuklar!”( http://www.haber7.com/yazarlar/meryemaybike-sinan/1049491-kufur-ve-hakaretin-emzirdigi-cocuklar) başlığını seçerek kendisine
küfredenlere yanıt verdi.
Şekil 36: CHP Milletvekili Hüseyin Aygün'ün yanlış fotoğraf paylaşması
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’de sosyal medya yalanlarına kanıp nasibini
alanlardan. 16 Haziran günü Aygün’ün paylaştığı fotoğrafa cevap Vali Mutlu’dan geldi:
29
Şekil 37: İstanbul Valisi Mutlu'nun açıklaması
Fakat fotoğraf yanlış olsa da eylem bakımından yanlışlık yoktu. Gezi süresince plastik
mermiler kullanıldı. Hüseyin Aygün’ün ertesi gün paylaştığı bu fotoğraf ise ne yazık ki
önceki günkü kadar medya da yer bulamadı.
Şekil 38: Hüseyin Aygün'ün ertesi gün paylaştığı fotoğraf
Şekil 39: Duran Adam Eylemi'nin CIA odaklı olduğu iddiası
30
“Duran Adam” eylemi kuşkusuz Gezi Direnişinin en büyük eylemlerinden biriydi. Fakat bu
eylemin tamamen CIA odaklı bir eylem planı olduğu gibi bir bilgi kirliliği ortamı yaratıldı.
Yeni Şafak teknoloji editörü Melih Bayram Dede’nin paylaştığı şu tweet ile kamuoyunda
tartışmalar başladı:
Şekil 40: Melih Bayram Dede'nin paylaştığı tweet
Öncelikle Melih Bayram Dede’nin paylaştığı blogda
(http://sibersosyoloji.blogspot.no/2013/06/cia-devrim-koclarn-onerdigi-siddetsiz.html) söz
konusu kitabın isminden “Diktatörlükten Devrime” diye söz ediliyor. Oysa kitabın gerçek
ismi “Dikdatörlükten Demokrasiye” şeklinde. Kitabı yazan kişi Gene Sharp. Gene Sharp üç
kez Nobel Barış Ödülüne aday gösterilen ve Kore Savaşı’nı protesto ettiği için 9 ay hapis
yatmış biri. Söz konusu olay Türkiye gündemine girdikten sonra wikipedia’da Gene Sharp
adına açılan isim şöyle belirtiliyor:
Şekil 41: Gene Sharp'ın wikipedia bilgisi
Söz konusu olay Hüseyin Çelik’e de soruldu. Çelik açıklamasında "Bu iddiaları yabana
atmıyorum. Uluslararası medya boyutu faiz lobisi boyutu var. Biz şu anda bunun o tarafında
değiliz. Şu yangını söndürmenin gayretindeyiz. Bu iş bittikten sonra bu işin üzerinde ciddi
ciddi değerlendirmeler yapacağız." dedi. Mevcut 198 madde Melik Gökçek tarafından da çok
yerde eleştirildi. Oysa hiç kimse “duran adam” eyleminin neden yapıldığını ve gerçekten bu
ülkede diktatörlük mü var sorusu üzerinde yeteri kadar durmadı.
Yani kısacası CIA’in bir şiddetsiz el kitabı yok. Kitap ABD’li siyaset bilimcisi tarafından
yazılmış. Ve söz konusu maddeler günlük hayattan karşılaşabileceğimiz eylem türleri. Kitabın
tamamına ulaşmak için: http://www.aeinstein.org/organizations/org/FDTD.pdf
31
Sosyal medya da dezenformasyonlar sadece bunlarla sınırlı değil. İlgili fotoğrafları ve
videoları belediye başkanlarının, parti örgütlerinin, aydınların, sanatçıların, milletvekillerinin
hatta gazetecilerin tweet yada retweet ettiği görüldü. Binlerce takipçisi olan insanların yaydığı
dezenformasyonlar çoğu kişide “acaba?” duygusu yaşattı.
32
3. Gezi Direnişi & OWS & 2011 Tahrir Devrimi
Gezi Parkı süreci birçok kesimin ezberini bozarken, amaç ve gelişme açısından sürekli olarak
dünyadaki örnekleri ile karşılaştırıldı. Bazen “Occupy Wall Street” olaylarına bazen ise “Arap
Devrimi” ‘ne benzetildi.
Konuya sosyal medya yönünden bakacak olursak, diğer ülkelerde yaşanan kitlesel olaylar da
olduğu gibi gezi direnişinde de sosyal medyanın etkisi oldukça fazla.
Colorado Üniversitesi’nden Kate Starbird & Leysia Palen’in hazırladığı rapora göre kitlesel
gösterilere artık insanlar bildiri ve afişlerle toplanmıyor. Günümüz dünyasında kitlesel eylem
organizasyonları sosyal medya üzerinde icra ediliyor. Sosyal medya sayesinde toplanan
insanlar şahit oldukları olayları internet üzerinden anlık olarak yayarak daha fazla insanın bu
olaydan haberdar olmasını ve ona göre hareket edebilmesini sağlıyor.
Peki gezi parkı protestolarını dünyadan hangi örnekleri ile karşılaştırabiliriz? “Occupy Wall
Street” ve “2011 Mısır Devrimi” sosyal medyanın en çok kullanıldığı örnekler olarak ön plana
çıkıyor.
a. İki aylık Gezi Parkı, iki yıllık Occupy Wall Street’i geçti
Occupy Wall Street(OWS) olayları hatırlanacağı gibi sosyo-ekonomik eşitsizliğin tavan
yaptığı ABD’de yaşanmıştı. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin protesto edildiği olaylar dünya
gündeminde uzun süre yer tutmuştu. “OWS” protestolarının sosyo-ekonomik boyutlarını bir
kenara bırakarak sosyal medya sürecinin nasıl işlediğine bir göz atalım.
OWS protestoları Ocak 2011-Şubat 2013 olmak üzere iki yıllık bir süreci kapsarken Gezi
parkı direnişi daha iki ayını yeni doldurdu. Bu durumda sağlıklı bir analiz tam olarak doğru
değil. Fakat Gezi parkının sosyal medya yönünden şu aşama da bile daha önde olduğu
durumlar var.
OWS sürecinde de “haberleşme” büyük oranda “twitter” üzerinden devam etti. Twitter’ın
bünyesinde oluşturduğu “etiket” sayesinde konu ile ilgili tweetler tek başlık altında
toplanabildi. Süreç boyunca en fazla kullanılan etiketler sırası ile şöyleydi: #OWS,
#OccupyWallStreet, #OccupyWallSt, #OccupyWallStNYC ve #NYPD.
33
Etiket bazında değerlendirecek olursak en fazla kullanılan #OWS etiketi 2 yıllık süreç
içerisinde toplamda 11 126 729 mesaj toplarken, gezi parkı sürecinde #direngeziparkı etiketi
7 920 511 mesaj topladı. OWS hareketi Gezi parkı protestoları gibi tüm ülkeye yayıldı. Fakat
haberleşme gene “Occupy Wall Street” ve “New York” imzalı etiketlerle sürdü. Türkiye’de
ise İstanbul dışı şehirlerde yaşanan eylemler için o şehrin ismini taşıyan etiketler kullanıldı.
(#direnankara, #direnantakya, #direnizmir… gibi) Yani OWS sürecinde ana etiket olan
“#OWS”’nin ülke geneline daha çok hitap ettiğini ve bunu iki yıllık bir süre içerisinde
yaptığını varsayarsak topladığı 11.1 milyon mesajın #direngeziparkı etiketine oranla fazla
olmadığını düşünebiliriz.
Kullanılan etiketlerin katlanmış toplamlarına bakarsak OWS protestoları için açılan toplam 5
etiketin mesaj bazında ulaştığı rakam sayısı 15.8 milyon iken gezi parkında toplam 20 etiketin
ulaştığı mesaj sayısı 23.9 milyon adetti.
Şekil 42: OWS hareketinin birikmiş tweet toplamı
Birikmiş toplamda 5 milyon tweet adetine ulaşma zamanı OWS hareketinde 2 ayı bulurken,
gezi parkı protestolarında ise 5 milyon tweet adetine 3 gün gibi bir süre zarfında erişildi.
Yani toparlayacak olursa OWS ve Gezi parkı protestoları zaman olarak karşılaştırılamayacak
düzeyde olsa bile gezi direnişi sırasındaki sosyal medya kullanımı Occupy Wall Street
hareketi ile baş başa gitmekte. Birim zamandaki verilerde Gezi Parkı verileri OWS verilerine
göre önde iken genel verilere baktığımızda OWS verileri ön plana çıkıyor.
34
b. Sosyal Medya Arap Baharı’nıda etkiledi
Şekil 43: Arap Baharı sırasında ülkelerin twiter trendleri
Sosyal Medya’nın halk hareketlerine etkisi, Arap Baharı’nda da yaşandı. Bu ülkelerdeki
sosyal medya etkisi birçok araştırmaya konu olmuş durumda. Bu yazımızda sosyal medyanın
en fazla etkisinin görüldüğü 2011 Mısır Devrimi’ni ve Gezi Parkı sürecini karşılaştıracağız.
Mısır Devrimi’ni 25 Ocak-11 Şubat arasında 18 günlük bir dilimde inceleyebiliriz. Çünkü
sosyal medya etkisi bu 18 günlük dilimde ön plana çıkıyor. Mısır devrimi de diğer halk
hareketlerinde görüldüğü gibi etiketler üzerinden yürümüş durumda. #egypt, #cario, #jan25,
#mubarek en çok kullanılan etiketler olarak ön plana çıkıyor.
#egypt etiketi 1.4 milyon mesaj toplarken, #jan25 etiketi 1.2 milyon etiket topladı. Gezi Parkı
süresince etiket bazında toplanan mesajlar (23.9 milyon) ise Mısır Devrimi ile
karşılaştırılamayacak durumda yüksek. Fakat Mısır Devrimi’ndeki sosyal medya hareketinin
Gezi Parkı’na göre dezavantajlı olduğu durumlar mevcut.
35
c. Mısır’da internet hükümet tarafından kesildi
Şekil 44: 1 Ocak - 30 Mart 2011 Arası Ortadoğu ve Arap Dünyası ülkelerinin twiter kullanımı
Yukarıdaki grafik 1 Ocak – 30 Mart 2011 arasını kapsayan ve Ortadoğu ve Arap Dünyası
ülkelerindeki atılan tweet sayısını gösteriyor. Bu tarihler arasında Mısır’da büyük bir halk
hareketi olmuş ve Mübarek devrilmişti. Bu harekete rağmen Mısır’da atılan tweet sayısı
Türkiye’de atılan tweet sayısını geçemiyor.
36
Şekil 45: 2011 Tahrir Devrimi sırasında atılan tweet sayısı
Bir diğer dezavantajlı durumu ise Mısır’daki gösteriler sırasında Mübarek rejiminin internete
erişimi durdurması oldu. Yukarıdaki grafikte 27 Ocak gecesi hükümetin internet erişimini
kesmesinden sonra tweet sayısındaki düşüşü gözlemleyebiliyoruz. Göstericiler bu tarihren
sonra ne kadar bu yasağı delmek için alternatif yollar geliştirse Mübarek rejimi yıkılana kadar
sağlıklı bir internet akışı sağlanamadı.
Bu sebeplerden ötürü Mısır Devrimi sırasındaki sosyal medya ayağının Gezi Parkı ile
karşılaştırılması tam olarak sağlıklı görünmüyor.
d. Mısır’da atılan tweetlerin sadece %15’i Arapça
Mısır’daki atılan tweetleri inceleyecek olursak; karşımıza “İngilizce” hakimiyeti çıkıyor. İlgili
etiketlerle atılan tweetlerin sadece %15’ini Arapça alfabeli tweetler oluşturuyor. Peki bu
durum neden ortaya çıktı? Bu durumun ortaya çıkmasının en büyük nedenlerinden biri
Mübarek tarafından internetin erişime kapatılması görülüyor. Çünkü internete erişim
durduktan sonra; Google ve Twitter internetsiz kullanılan bir sistem devreye soktu. “Speakto-tweet”( https://twitter.com/speak2tweet) adı verilen sistem ile internet bağlantısına gerek
olmadan, sadece uluslararası bir telefon kodu yoluyla sesli mesaj bırakılabiliyordu. Bu sesli
mesajlar #egypt etiketi ile yazılı olarak twitter’a aktarılıyordu.
37
Toparlayacak olursak ne Mısır Devrimi ne de Occupy Wall Street hareketi sosyal medya
yönünden tam olarak Gezi Parkı ile karşılaştırılacak durumda değil. Ancak birim zamanda
etki bazında baktığımızda Gezi Parkı sürecinde twitter’ın kullanım oranı oldukça fazla.
38
4. SONUÇ

Sosyal medya, Gezi Parkı protestolarının hem yardımcısı hem de depolayıcısı oldu.
Anlık oluşturulan revirler, polis baskınları, eksik olan malzemeler, yaralılar, acil
ulaşılması gereken birimler hep sosyal medya üzerinden insanlara ulaştı. İnsanlar Gezi
Parkından haber almak için televizyon kanallarından önce ilk sosyal medyayı tercih
etti. Sosyal medyanın insanlar arası iletişim ve bilgi aktarımında bundan sonra da
etkili olacağı ortaya çıktı. Bir bilgi denetim filtresi olmadığı içinde yanlış bilgiler bu
süreçte insanları yanıltmaya başladı.

Sosyal medyada dezenformasyonları sadece verilen örnekler ile sınırlı değil. İlgili
fotoğrafları ve videoları belediye başkanlarının, parti örgütlerinin, aydınların,
sanatçıların, milletvekillerinin hatta gazetecilerin tweet ya da retweet ettiği görüldü.
Binlerce takipçisi olan insanların yaydığı dezenformasyonlar çoğu kişide “acaba?”
duygusu yaşattı.

Ana akım medyanın sürece dahil olmaması doğru ve güvenilir haber akışının
sağlanmaması sonucunu doğurdu. Occupy Wall Street ve Tahrir hareketleri bu
anlamda birbirine zıt iki örnek olarak karşımıza çıkıyor. Tahrir Direnişi'nde Mübarek
rejiminin ülkedeki tüm haber kaynaklarını kesmesi sonucunda oluşan bilgi kirliliği
ortamı halkın çoğunu yanıltmıştı. Yalan kaynaklar gösterilerek yayılan bu haberler
insanları sokağa dökmeyi başarmıştı. Occupy Wall Street hareketi ise medyanın
yabancı kalmadığı, sürece dahil olduğu bir hareket olarak karşımıza çıkıyor. Bu
yüzden OWS hareketinde ne Gezi Parkı gibi ne de Tahrir Direnişi gibi halk yalan
haberlerle çok sık karşılaşmadı.

Gezi Parkı protestoları sağlıklı haber akışının tam olarak sağlanamadığı ortamda bu
tarz haberlerde doğruluk payı aramanın önemini hatırlattı insanlara.

Habere ulaşma hakkının halka verilerek, basının suskun değil hakim olması gerektiği
sosyal medya dezenformasyonlarını incelediğimizde daha iyi açığa çıkıyor.
Önümüzdeki dönem şunu gösteriyor ki haber artık sosyal medyada saniyesinde
yayılabiliyor. Gerçek gazetecilere de bu haberi doğrulamak ve bunu araştırmak
düşüyor.
Soner Çetin
[email protected]
39
5. Gezi Sürecine Katılanlar ile gerçekleştirilen röportajların linkleri
i.
90 Kuşağı
http://www.insanhaber.com/insan-ozel/90-kusagindan-cok-samimi-gezi-surecih20120.html
ii.
LGBT Bireyler
a. http://www.insanhaber.com/insan-ozel/lgbt-devletin-olmadigi-yerde-siddet-olmuyorh20195.html
b. Fırat Soyle
: http://www.insanhaber.com/insan-ozel/lgbt-tum-kimlikleri-kendiicinde-var-ediyor-h20263.html
iii.
Antikapitalist Müslümanlar
a. http://www.insanhaber.com/insan-ozel/anti-kapitalist-muslumanlar-geziyi-anlattih20335.html
b. İhsan Eliaçık
: http://www.insanhaber.com/insan-ozel/gezide-niyet-darbeolsaydi-basbakan-devrilirdi-h20400.html
iv.
Doktorlar
a. http://www.insanhaber.com/insan-ozel/capulcu-doktorlar-ilk-kez-birbirimize-cokguvendik-h20567.html
b. Hakan Erdoğan
: http://www.insanhaber.com/insan-ozel/hakan-erdogan-herkesdoktor-herkes-civanim-h20586.html
c. Ali Çerkezoğlu
: http://www.insanhaber.com/insan-ozel/ali-cerkezoglu-gezibariscil-ve-mesru-niteligini-yitirmedi-h20651.html
v.
Gazeteciler
a. http://www.insanhaber.com/insan-ozel/gazeteciler-gezide-yasadiklarini-anlatiyorh20730.html
b. Tuğçe Tatari
: http://www.insanhaber.com/insan-ozel/tugce-tatari-hukumetmagduruyum-h20798.html
c. Çapul TV
: http://www.insanhaber.com/insan-ozel/capul-tv-ana-akim-gezidekendi-ipini-cekti-h20797.html
d. Özgür Mumcu
: http://www.insanhaber.com/insan-ozel/bir-esik-asildi-iktidarsinifta-kaldi-h20864.html
40
6. KAYNAKÇA
i.
SMaPP Turkey Data Report / New York University
ii.
Somemto Gezi Parkı Eylemleri Haftasında Sosyal Medya Analizi
iii.
Gezi Parkı Sürecine Dijital Vatandaş’ın Etkisi / M.Banko & A.R. Babaoğlan
iv.
The Reasons Social Media Contributed To The 2011 Egyptian Revolution / N.K.
Chebib & R.M. Sohail
v.
Arap Social Report / Dubai School of Government (May 2011)
vi.
(How) Will the Revolution be Retweeted? Information Diffusion and the 2011
Egyptian Uprising / K.Starbird & L.Palen
vii.
AK Parti twitter raporu: http://www.insanhaber.com/guncel/akpden-sok-twitterraporu-h17422.html
viii.
http://twittercounter.com/
ix.
http://gezigercekler.tumblr.com/
x.
www.twitter.com
xi.
www.google.com
xii.
http://topsy.com/
41

Benzer belgeler