Arçelik A.Ş. Enerji Verimliliği Haftas

Transkript

Arçelik A.Ş. Enerji Verimliliği Haftas
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/184
20 OCAK 2014
Bu haftanın konu başlıkları;





Arçelik A.Ş. Enerji Verimliliği Haftası’nı 2 ödülle kapattı
Şişecam’da yeni başkan yardımcısı
Tübitak'tan 10 üniversiteye bir milyon TL destek
Güven Sak: Anadolu’da Ar-Ge neden böyle sınırlı?
Duyuru: Joe Folkman - Sıradışı liderlik konferansı
ARÇELİK A.Ş. ENERJİ VERİMLİLİĞİ HAFTASI’NI 2 ÖDÜLLE KAPATTI
“Dünyaya Saygılı, Dünyada Saygın” vizyonu doğrultusunda, kaynakların verimliliğine odaklanan;
tüm iş süreçlerinde, üretimde ve ürünlerinde enerji verimliliğini esas alan Arçelik A.Ş., Enerji
Verimliliği Haftası kapsamında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın düzenlediği “Sanayide Enerji
Verimliliği Proje Yarışması’nda; A+++ %-10 enerji seviyesine sahip kurutucusu ile “En Verimli
ürün” ve Bulaşık Makinesi İşletmesi ile “En Verimli Endüstriyel Tesis” ödüllerini aldı.
Ürünlerinde, üretimde ve tüm faaliyetlerinde enerji verimliliğine öncelik veren, çevre bilincini tüm
tüketicilere yaygınlaştırmak üzere adımlar atarak, bu alanda da liderlik üstlenen Arçelik A.Ş., 6-12
Ocak tarihleri arasında bu yıl 33.’sü düzenlenen Enerji Verimliliği Haftası’na en verimli ürünleri ile
tam destek verdi.
Enerji Verimliliği Haftası’nın en önemli etkinliklerinden biri olan, 8-11 Ocak tarihleri arasında WOW
Convention Center’da gerçekleştirilen Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı’nda, Arçelik A.Ş. Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın her yıl düzenlediği “Sanayide Enerji Verimliliği” (SENVER) Proje
Yarışması’nda iki ödüle birden layık görüldü.
En Verimli Ürün
Arçelik A.Ş. Enerji Verimli Ürün” kategorisinde “A+++ %-10 kurutucu” ile “En Verimli Ürün” (EVÜ)
ödülünü aldı. Ödülü Arçelik A.Ş. Kurutucu İşletmesi İşletme Yöneticisi Gökhan Özgürel Bilim
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın elinden aldı.
En Verimli Tesis
Arçelik A.Ş. Bulaşık Makinesi İşletmesi “En Verimli Endüstriyel Tesis” (EVET) kategorisinde Jüri
Özel Ödülü’ne layık görüldü. Ödülü Arçelik A.Ş. Bulaşık Makinesi Ürün Direktörü Haldun Dingeç,
yine Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’tan aldı.
Arçelik A.Ş.’nin Çevre Dostu Ürünleri
Tüm iş süreçlerinde “Dünyaya Saygılı, Dünyada Saygın” vizyonuyla hareket eden Arçelik A.Ş.,
doğanın ve ekolojik sistemin korunması konusunda yürütmekte olduğu projeler ve ürettiği çevre
dostu buzdolapları, bulaşık, çamaşır ve kurutma makineleriyle çevreye olan sorumluluğunu yerine
getiriyor.
Arçelik 2488 CNGY Buzdolabı
Arçelik A.Ş.’nin sınıfında öncü olup dünyada enerji rekorlarını kırmış ve enerji verimliliği çıtasını
yükseltmiş ürünlerinden biri olan A +++ No-Frost kombi buzdolabı, A sınıfına göre %60 daha az
enerji tüketiyor. Koku oluşumunu engelleyen antibakteriyel koku filtre sistemi, buzdolabı içindeki
havayı iyonize ederek hava kaynaklı bakterileri yok eden ve taze hava sağlayarak gıdaların
ömrünü uzatan iyonizer sistemi ile dikkat çeken buzdolabı beyaz LED aydınlatma ve 475 litre brüt
hacme sahip.
Arçelik 5088 NFY Buzdolabı
Sınıfında öncü olup dünyada enerji rekorlarını kırmış ve enerji verimliliği çıtasını yükseltmiş
ürünlerinden bir diğeri de A +++ enerji seviyesine sahip 5088 NFY buzdolabı. 5088 NFY
BEYSAD
1
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/184
20 OCAK 2014
buzdolabı, mavi ışık teknolojisi ile sebzeliklerde yeşil yapraklı yiyeceklerin tazeliğinin korunmasını
sağlıyor. Koku oluşumunu engelleyen antibakteriyel koku filtre sistemi, buzdolabı içindeki havayı
iyonize ederek hava kaynaklı bakterileri yok eden ve taze hava sağlayarak gıdaların ömrünü
uzatan iyonizer sistemi ve beyaz LED aydınlatmaya sahip olan ürün, her rafa hava üfleyen
multiflow sistemi ile de dikkat çekiyor.
Arçelik 8127 N In Love Çamaşır makinesi
A+++ enerji sınıfından %30 daha fazla verim sağlayan Arçelik In Love çamaşır makinesi 8
kilogram yıkama kapasitesine sahip. Dokunmatik tuşlarıyla son derece kolay bir kullanım imkanı
sunan üründe 16 program bulunuyor. Çamaşırın cinsini ve miktarını algılayarak program seçebilen
otomatik program, Woolmark Apparel Care sertifikalı yünlü program, buhar destekli havalandırma
programı, hızlı 14 kısa süreli program ve daha birçok işlevsel programa sahip olan In Love
çamaşır makinesi ön yıkama, ilave su ile yıkama, kırışık azaltma, buhar ve favori fonksiyonları ile
de dikkat çekiyor. Elektronik su kontrol sistemi, kalan zaman göstergesi ve su taşma emniyeti
ürünün diğer özellikleri arasında bulunuyor.
Arçelik 3885 KT Kurutma makinesi
A++ enerji sınıfında yer alan Arçelik kurutma makinesi 8 kilogram kurutma kapasitesi ve ısı
pompalı kurutma teknolojisine sahip. 16 programı bulunan Arçelik kurutma makinesi, kırışık
önleme fonksiyonu, program takibi, kalan zaman gösterme, temizlenebilir filtre ve tambur içi
aydınlatma özellikleriyle dikkat çekiyor. Arçelik 3885 KT, gömlek 30 kısa programı, gömlek, kot,
hassas programları, yorgan, havalandırma, sepette yünlü programları ile farklı ihtiyaçlara özel
çözümler sunuyor.
Arçelik 63101 Bulaşık Makinesi
A+++ sınıfında yer alan ve sınıfının en düşük enerji tüketimine sahip olan 63101 bulaşık
makinesi, LGA onaylı, aşınmayı önleyen otomatik bardak koruma sistemi sayesinde bardakların
ömrünü 20 kat uzatıyor. Filtre temizleme ihtiyacını 1 yıla kadar uzatan benzersiz ‘Akıllı Filtre
Temizleme’ teknolojisine sahip olan üründe 10 yıkama programı ve 13 kişilik yıkama kapasitesi
bulunuyor. Geniş bilgi satırlı LCD ekranıyla dikkat çeken bulaşık makinesi koku ve tıkanmayı
engelleyen teknolojisi ve alt sepette yoğun yıkama bölgesi Power Zone ile fark yaratıyor.
ŞİŞECAM’DA YENİ BAŞKAN YARDIMCISI
Şişecam iştiraki Trakya Cam bir BEYSAD üyesidir.
Şişecam Topluluğu Cam Ev Eşyası Grubu Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcılığı görevine Hilmi
Hakan Tuncay getirildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden 1992 yılında
mezun olan Hilmi Hakan Tuncay, iş hayatına aynı yıl Etap Makine Kalıp Sanayi’de Bütçe Planlama
Uzmanı olarak başladı. Ardından 1994-1995 yılları arasında İzmir Demir Çelik Sanayii’nde görev
yapan Tuncay, 1996 yılında Groupe SEB İstanbul Ev Aletleri Ticaret AŞ’ye geçti. Burada sırasıyla
Bölge Satış Temsilcisi, Ankara Bölge Satış Müdürü, Pazar Geliştirme Müdürü, Satış Direktörü
olarak çalışan Tuncay, son olarak Perakende ve Satış Direktörlüğü görevini yürütüyordu.
TÜBİTAK'TAN 10 ÜNİVERSİTEYE BİR MİLYON TL DESTEK
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), üniversitelerin bünyesindeki
Teknoloji Transfer Ofisleri’nin (TTO) geliştirilmesi ve yenilerinin kurulmasını teşvik etmek amacıyla
geçen yıl başlattığı destek programını bu yıl da sürdürüyor. Toplam 10 milyon TL’lik destekten
yararlanmak için başvuran üniversiteler arasından başvuru dosyası kabul edilen 10 üniversitenin
TTO’su bir milyon TL’ye kadar olan hibe desteğinden yararlanacak.
Başvuran 36 üniversite arasında yapılan değerlendirmenin ardından Anadolu, Bilkent, Dokuz Eylül,
Erciyes, Gaziantep, İstanbul, İstanbul Şehir, İstanbul Teknik ve Uludağ Üniversiteleri ile İzmir
BEYSAD
2
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/184
20 OCAK 2014
Yüksek Teknoloji Enstitüsü 2014 yılında destek almaya hak kazandı.
TTO Destekleme Programı Nedir?
TTO Destekleme Programı’na üniversiteler, üniversitelerin ortak olduğu şirketler, teknopark
yönetici şirketleri ve teknopark yönetici şirketinin ortak olduğu şirketler başvurabiliyor. Program
kapsamında TTO’lar 10 yıl süreyle hibe alabilecek. Destek oranları ilk 5 yıl için yüzde 80, ikinci 5
yıl için ise yüzde 60 olacak. Seçilen 10 üniversiteye verilecek destek kapsamında; personel
giderleri, ulaşım, harcırah ve konaklama giderleri, alet, teçhizat, yazılım, yayın alım giderleri,
yurtiçi ve yurtdışı danışmanlık ve eğitim hizmetleri de dahil olmak üzere hizmet alımı, toplantı,
tanıtım ve organizasyon giderleri, yeminli mali müşavirlik ücretleri ve genel giderler karşılanacak.
ANADOLU’DA AR-GE NEDEN BÖYLE SINIRLI?
Dünya Gazetesi’nden alınmıştır… Güven Sak / Dünya İşleri
Tarihimizde hiç bu kadar fazla inovasyon-araştırma desteği olmamıştı. Bir nevi, birileri biraz Ar-Ge
yapsa da, yenilikler ortaya çıkarsa diye etrafa para saçıyoruz. Hatta bütçeleyip kenara ayırdığımız
parayı harcayamıyoruz. Geçen gün Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Fikri Işık
“araştırmaya ayrılan fonların proje yokluğundan kullanılamadığını” söylüyordu. Nedir bu
Türkiye’nin problemi? Somutlayayım isterseniz: 2011 yılı itibariyle bakarsanız, Türkiye’de ihracat
yapan 53 bin firma var. Bu 53 bin firmanın yaklaşık 2 bin tanesi araştırma geliştirme faaliyetinde
bulunuyor. Bunların yarısı ise İstanbul ve Ankara’da faaliyet gösteriyor. Türkiye Teknoloji
Geliştirme Vakfı, Ekonomi Bakanlığı ile birlikte bir çalışma yayımladı. Çalışma, Teknoloji, Ar-Ge
destekleri, Patent, Tasarım ve Markanın Firmanın Rekabet Gücü Üzerine Etkileri üzerine bir dizi
veriyi içeriyor. Türkiye’de genellikle veri olmadığı için analiz yapmakta güçlük çekeriz. Buyurun
işte ortada bir dizi veri de var. Verilere bakarken benim kafama sorular üşüştü: Tarihimizde
olmayan miktar ve zenginlikte Ar-Ge desteği imkanı varken, Türkiye’nin takipçi olmak istemeyen,
bulunduğu noktanın ötesine geçmek isteyen, yaptığım işi nasıl daha iyi yapabilirim diyen
firmalarının sayısı neden bu kadar az? Bu az sayıda firma neden esas olarak Ankara ve
İstanbul’da faaliyet göstermeyi tercih ediyor? Anadolu’da Ar-Ge faaliyeti neden böyle sınırlı?
Önce biraz rakam vereyim. Bir taraftan ihracat yaparken, öte taraftan da, verilen Ar-Ge
desteğinden yararlanmak için başvuran 2 bin civarında firmanın yüzde 90’ı 10 ilde faaliyet
gösteriyor. Bunlar sırasıyla, İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Kocaeli, Konya, Gaziantep, Kayseri,
Eskişehir ve Manisa. Hem ihracat, hem Ar-Ge yapan şirketlerimizin yüzde 52’si sıralamadaki ilk iki
ilde ikamet ediyorlar. Ar-Ge yapan şirketlerin yüzde 30’u makine sektöründen, yüzde 15’i ise
elektrikli cihaz üreticilerinden çıkıyor. Neredeyse yarısı doğrudan makine sektörü ile alakalı
sonuçta. Bunu da bir kenara not etmekte fayda var. Düşünürken faydalı olabilir. Şimdi mesele
nereden kaynaklanıyor olabilir? Gelin önce birlikte bir düşünelim.
Birincisi, mesele doğrudan doğruya şirketlerimizin kendisinden kaynaklanıyor olabilir. Malum, ArGe yapan, inovasyona yönelen, bu alandaki desteklerden yararlanan firmalarımızın sayısı çok az.
Kalan şirketlerimizin örgütlenme yapısı ve işleyişi büyük atılımlar yapmaya uygun olmayabilir.
Şirketlerimizin teknolojik gelişmeleri pek de yakından takip etmediğini Türkiye İstatistik Kurumu
anketleri ortaya koyuyor. Firmalarımız yeterince etkin bir biçimde yönetilmiyor olabilir. Aile şirketi
yapısı, günün şartlarına uyum sağlamayı, fırsatlardan faydalanmayı zorlaştırıyor olabilir. Ya da
sermayeleri yeterli olmayabilir daha büyük atılımlar yapmaya. Bu akılda tutulması gereken ilk
nokta.
İkincisi, mesele doğrudan doğruya Anadolu’daki illerin kentleşme politikalarından kaynaklanıyor
olabilir. Şehrin yapısı, o kentte hayatın örgütlenme biçimi, kentleşme politikaları nedeniyle, kentin
beşeri sermaye birikimi çoraklaşıyor ve bir türlü zenginleşemiyor olabilir. Sanayinin Anadolu’ya
yayılması ile birlikte, ilin beşeri sermaye açısından kendi yağı ile kavrulması artık mümkün değil.
Artık kendi illerinde doğup büyümeyen bir yeni beceri havuzuna ihtiyaç duymaya başlıyor Anadolu
kentleri. Artık Anadolu kentlerinin başarısı, bir sene içinde Boğaziçi ve diğer en iyi üniversitelerden
BEYSAD
3
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/184
20 OCAK 2014
mezun kaç genci kendi ekosistemlerine çekebildikleriyle ölçülecek. Ar-Ge faaliyetlerini, yeni
fikirleri, eski köye yeni adetleri de işte bu gençler getirecek. Ama öte yandan da, bu tipteki
yaratıcı gençleri Anadolu kentlerine çekmek için iyi para vermek tek başına yeterli değil, kentin
sunduğu imkanlar ve yaşam kalitesi giderek daha önemli olacak. Dolayısıyla, kentleşme artık bir
sanayi politikası bileşeni olarak alınmak ve teşvik çerçevesine eklenmek zorundadır. Bu da ikinci
nokta.
Üçüncüsü ise memleketin bir bütün olarak yatırım iklimi kısa vadeciliği teşvik ediyor olabilir.
Yatırım ufkunuz çok kısaysa, semeresi uzun vadede alınabilecek işlerden uzaklaşmakta fayda var.
Türkiye, kırılgan bir makro iktisadi altyapıya sahip. Hep öyleydi. Türkiye’nin büyüme oranı ne
kadar tempolu ve iyiyse, memleketin büyüme volatilitesi de o kadar yüksektir. Böyle bir ülkede
hiçbir şirket kendisine otuz yıllık bir perspektifle büyüme planı hazırlamaz. Ne olur ne olmaz diye
bütün büyüme planlarını kısa vadeli olarak yapar. Dün enflasyon kısa vadeciliği teşvik ederdi.
Bugün ise aynı işi cari işlemler açığının finansmanı üstlendi. Şirketin ufku, ülkeninkini aşamaz. Cari
işlemler açığının finansmanı problemi nedeniyle ülkenin ufku kısayken, şirketler Ar-Ge’yle filan
uğraşamaz. Ne yapar? Birkaç yılda yatırdıkları parayı geri alabilecekleri işlere yoğunlaşırlar. Mesela
inşaat yaparlar. Ben bu kadar devlet desteğine rağmen, bu kadar az şirketin Ar-Ge ile uğraşıyor
olmasının bu üç mesele ile yakından alakalı olduğunu düşünüyorum. Anlatacağım. Peki, tüm
zorluklara rağmen, Ar-Ge yapan firmaların zoru nedir? Oradan ne çıkar? Onu da anlatacağım.
DUYURU: JOE FOLKMAN - SIRADIŞI LİDERLİK KONFERANSI
22 Ocak 2014 tarihinde 13.30-18.00 saatleri arasında Green Park Pendik Hotel’de saat 13.30 –
18.00 saatleri arasında yapılacaktır.
Açılış Konuşması, CBE Academica, Genel Müdür’ü Hülya Erbeyli tarafından yapılacak. Aşağıdaki
konu başlıkları altında katılan konuklarımız da konuşmalar yapacaklardır.





Şeffaf Liderlik – Aras Kargo, Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Aras;
Liderler Fark Yaratır mı? Dürüstlük ve Liderlik İlişkisi – Zenger Folkman, Kurucu, Ortak,
Joe Folkman;
Kişisel Farkındalık ve Liderlik - Toksan&Akpres, Yönetim Kurulu Başkanı, Oğuzhan
Küçükoğlu;
KCI Medical’in Liderlik Gelişim Yolculuğu- KCI Medical, Genel Müdür, Ayşe Köksal;
Yönetim Takımı Olarak Sıradışı Liderlik - Mainetti Türkiye, Genel Müdür, Bedirhan
Sakaoğulları
Detaylı Bilgi ve Kayıt için :
CBE Academica Türkiye
www.zfco.com
[email protected]
Tel: 0216 688 36 01
Katılım Bedeli 250TL+KDV (BEYSAD ÜYELERİ İÇİN %10 İNDİRİMLİDİR)
www.beysad.org.tr
BEYSAD
4