Ocak - KKTC Başbakanlık Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi

Transkript

Ocak - KKTC Başbakanlık Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi
KKTC BAÞBAKANLIÐI
AVRUPA BÝRLÝÐÝ KOORDÝNASYON
MERKEZÝ
AYLIK BÜLTEN
OCAK 2009 / Sayi: 30
MÜKTESEBATA UYUM PROGRAMININ NÝHAÝ
ÞEKLÝ BAKANLAR KURULU TARAFINDAN
ONAYLANDI
14 Ekim 2008 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafýndan
prensipte kabul edilen ve bir aylýk bir süre boyunca Avrupa
Birliðinden gelen uzmanlarýn görüþleri doðrultusunda bazý
deðiþikliklere uðrayan AB Müktesebatýna Uyum
Programý'nýn (MUP) revize edilen nihai þekli, Bakanlar
Kurulu tarafýndan 7 Ocak 2009 tarihinde onaylandý.
MUP, çok sayýda kamu görevlisinin AB Koordinasyon
Merkezi eþgüdümünde ve bakanlýk müsteþarlarýnýn
baþkanlýðýnda sürdürdükleri yoðun çalýþmalarý sonucu baþarý
ile tamamlandý.
7 Ocak'ta Prag'taki açýlýþta, AB üye ülkelerinin temsilcileri,
Komisyon Üyeleri, Çek Hükümeti mensuplarý, Yenilik
Yýlý'nýn “büyükelçileri” ile bir araya geldi. Etkinliðe; baþarýlý
iþadamlarý, aktör ve tasarýmcýlarla birlikte Alman mucit
Karlheinz Brandenburg, Fransýz araþtýrmacý Dominique
Langevin, Macar tasarýmcý ve mucit Erno Rubik ve Romen
film yapýmcýsý Radu Mihaileanu da katýldý. Bu seçkin kiþiler,
yenilikçilik konusunda AB hükümetleri ve kuruluþlarýna
tavsiyelerde bulunacak.
Avrupa Yaratýcýlýk ve Yenilik Yýlý; kiþisel, sosyal ve
ekonomik geliþim için yaratýcýlýðýn ve yenilikçiliðin önemi
hakkýnda halklarý bilinçlendirmeyi amaçlýyor.
ÇEKLER AB DÖNEM BAÞKANLIÐI TARÝHÝNDE
BÝR ÝLKE ÝMZA ATIYOR
Program'ýn tam metnine, Avrupa Birliði Koordinasyon
Merkezini n internet sitesinden de eriþim mümkün
olmaktadýr. Ayrýca, Program kitap þeklinde basýlarak ilgili
tüm paydaþlara daðýtýlacaktýr.
Program'da yer alan çalýþmalarýn gerçekleþtirilebilmesi için
yýllýk iþ planlarý geliþtirilmekte ve bu çalýþmalarda da yine
Program'ýn hazýrlanmasýnda izlendiði gibi AB Koordinasyon
Merkezi eþgüdümünde ilgili KKTC ve AB uzmanlarýnýn
ortak çalýþmasý ile yürütülmektedir.
AVRUPA BÝRLÝÐÝ 2009 YARATICILIK VE YENÝLÝK
YILI'NI BAÞLATTI
Avrupa Birliðinin baþlattýðý 2009 Yaratýcýlýk ve Yenilik
Yýlý'nýn sloganý, “Hayal et. Yarat. Yenileþtir.”oldu.
Kampanya arifesinde Avrupa Komisyonunun Eðitim, Kültür
ve Gençlikten Sorumlu Komisyon Üyesi Ján Figel'; Avrupa
Yýlý'nýn eðitim ve kültür dýþýnda giriþimcilik; bölgesel, sosyal
ve istihdam politikalarý; enerji, ulaþtýrma; çevre; araþtýrma ve
bilgi toplumu konularýný da içerdiðini söyledi.
Avrupa Birliði Dönem
Baþkanlýðý'ný Fransa'dan
d e v r a l a n Ç e k
Cumhuriyeti, Birliðin en
büyük sorunlarýndan biri
olan “demokrasi açýðýný”
minimuma indirebilmek
adýna teknolojiyle
barýþýk bir dönem
baþkanlýðý için kollarý sývadý.
AB tarihinde ilk kez uygulanan “chat” sistemi ile, Çek
Dönem Baþkanlýðý web sitesi üzerinden tüm Avrupalýlar,
baþta Çek Cumhuriyeti Baþbakaný Mirek Topolanek ve
yardýmcýsý Alexandr Vondra'ya olmak üzere, tüm Avrupalý
politikacýlara gerek dönem baþkanlýðý, gerek Birlik
gündemindeki konulara iliþkin sorular yöneltip, cevaplarýný
alabiliyorlar.
www.eu2009.cz adresinde uygulanmaya baþlanan “Avrupa
chatý eðer baþarýlý olursa, Çek Cumhuriyeti, online Avrupa
kamusal alaný yaratma adýna önemli bir adým atan ilk AB
Dönem Baþkaný ünvanýný alacak. Ocak ayýnýn ikinci
haftasýnda baþlayan uygulamada sorularý ilk olarak 6 Ocak
2009'da Çek Cumhuriyeti Baþbakaný Mirek Topolanek, 9
Ocak 2009'da da Avrupa Ýliþkilerinden Sorumlu Baþbakan
yardýmcýsý Alexandr Vondra yanýtlamaya baþladý.
Avrupa sohbeti Çekçe ve Ýngilizce olmak üzere iki dilde
yapýlabiliyor. Tüm Avrupalýlar ve medya mensuplarý
Avrupa BirliðiAvrupa
Koordinasyon
Birliði Koordinasyon
Merkezi
Merkezi Tarafýndan Hazýrlanmýþtýr
Sayfa 1
OCAK 2009
sorularýný sisteme önceden girebiliyorlar. Sohbet süresi
dolduktan sonra gün içerisinde sorulan en ilginç sorular ve
yanýtlarý www.eu2009.cz sitesinin 'News and Documents'
(haberler ve belgeler) bölümünde görülebiliyor.
SIRBÝSTAN, AB ÜYELÝÐÝNE BAÞVURUYOR
Sýrbistan Baþbakan
Ya r d ý m c ý s ý B o z i d a r
Djelic, "Avrupa Birliðine
tam üyelik baþvurusunda
bulunacaklarýný" bildirdi.
Dýþiþleri Bakaný Vuk
Jeremiç de “Belgrad'ýn
adaylýk sürecinde
Av r u p a l ý d o s t l a r ý n a
güvendiðini” söyledi. Çek Cumhuriyeti'ne yaptýðý resmi
ziyaret sýrasýnda basýna açýklamada bulunan Djelic, "Üyelik
baþvurusunu Çek Cumhuriyeti'nin dönem baþkanlýðýnda
yapmayý planladýklarýný" söyledi.
AB Dönem Baþkaný Çek Cumhuriyeti'nin Baþbakan
Yardýmcýsý Alexander Vondra, "Sýrbistan'ýn Birliðe üyelik
baþvurusunu memnuniyetle karþýlayacaklarýný" bildirdi.
Sýrbistan'ýn üyelik sürecinin uzun yýllar alabileceðine dikkat
çeken Vondra, Belgrad'ýn bu hedef doðrultusunda belirli
koþullarý yerine getirmesi gerektiðini hatýrlattý.
Brüksel Mladiç ve Haciç için bastýrýyor
Jeremiç de Oma'da bir araya geldiði Ýtalyan mevkidaþý Franco
Frattini'ye bu yýl içinde AB'ye üyelik baþvurusunda
bulunacaklarýný söylemiþti. Jeremiç, Frattini'ye, “adaylýk
sürecinde Avrupalý dostlarýna güvendiðini” kaydetmiþti.
Belgrad'ýn, geçen temmuz ayýnda göreve gelen Avrupa yanlýsý
yeni hükümetinden bir heyet, eylül ayýnda Brüksel'de
temaslarda bulunmuþ, Avrupa Birliði, gerekli koþullarý
karþýlamasý durumunda Sýrbistan'a 2009 yýlýnda adaylýk
statüsü verilebileceðini açýklamýþtý. Brüksel, Sýrp savaþ
suçlularýnýn yakalanmasýný, Kosova'nýn baðýmsýzlýðýnýn
tanýnmasýný bekliyor.
Sürecin hýzý Sýrbistan'a baðlý
Belgrad'da iþbaþýna gelen hükümet daha göreve geleli birkaç
hafta olmuþken Bosnalý Sýrplarýn eski lideri, savaþ suçu zanlýsý
Radovan Karaciç'i yakalayýp BM savaþ suçlarý mahkemesine
teslim ederek önemli bir mesaj vermiþti.
Sýrp hükümeti bu adýmla AB'nin en önemli taleplerinden birini
yerine getirmiþti. Sýrbistan Devlet Baþkaný Boris Tadiç'i eylül
ayýnda Brüksel'de aðýrlayan AB Komisyonu Baþkaný José
Manuel Barroso da attýðý bu adýmdan dolayý Belgrad'ý
kutlamýþtý. Buna karþýlýk Karaciç'in emrindeki ordu komutaný
Ratko Mladiç ile Hýrvatistan'daki Sýrplarýn eski lideri Goran
Haciç hala bulunamadý. Bazý siyasi gözlemcilere göre Belgrad
hükümeti, aslýnda Mladiç ile Haciç'in nerede saklandýðýný
biliyor, ancak AB'den, politik ve ekonomik adým atmasýný
beklediði için bu kozu saklý tutuyor.
Komisyon Baþkaný Barroso'ya göre ise, hangi hýzla AB'ye
yaklaþacaðýný Sýrbistan kendisi belirleyecek. Barroso, Sýrp
heyetiyle daha önce Brüksel'de yapýlan görüþmede “Eðer her
þey planlandýðý gibi gider ve tüm koþullar yerine gelirse
Sýrbistan'a 2009 yýlýnda adaylýk statüsü vermenin mümkün
olacaðýna inanýyorum” diye konuþmuþtu.
Sayfa 2
Belgrad, 2014'te üyelik bekliyor
Sýrp yönetimi, adaylýk statüsü kazandýktan sonra 2014'e
kadar Birliðe tam üye olabilmeyi umuyor. AB ile Sýrbistan
arasýndaki bir diðer sorun ise Kosova'nýn baðýmsýzlýðý.
Aslýnda Brüksel Belgrad'dan Kosova'yý tanýmasýný talep
etmiyor. Tadiç ise bu baðýmsýzlýðýn hukuksal bir temele
dayanmadýðý görüþünü öne sürüyor. Tadiç, bu konunun
uluslararasý baðýmsýz bir kurum tarafýndan netliðe
kavuþturulmasýný istiyor. Ülkesinin Kosova'nýn
baðýmsýzlýðýný tanýmadýðýný yineleyen Tadiç'e göre
Kosova'nýn tek taraflý olarak baðýmsýzlýk ilaný yasal deðil.
EURO BÖLGESÝNÝN GENÝÞLEYEBÝLECEÐÝ
BELÝRTÝLDÝ
Slovakya’nýn 1 Ocak 2009 tarihinde ortak para birimi
Euro’ya geçiþi ile birlikte sayýsý 16’ya çýkan Euro bölgesinin
Ýngiltere gibi geleneksel olarak Euroya þüpheyle yaklaþan
ülkeleri de kapsayacak þekilde geniþletilmesi konusu Avrupa
Parlamentosunda (AP) ele alýndý. Öte yandan Avrupa
Birliðinin (AB) ortak para birimi “Euro”nun tedavüle
girmesinin onuncu yýlý da kutlandý.
Strasbourg'ta düzenlenen basýn toplantýsýnda, Ýþçi partisi AP
delegasyonu baþkan vekili Richard Corbett “Euro'nun
onuncu yýldönümü Ýngiltere'nin euro bölgesi üyeliðine dâhil
olup olmamasýný tartýþmak için mükemmel bir fýrsat. Eldeki
veriler bunun mümkün olabileceðini gösteriyor” diye
konuþtu.
Bilinen ekonomik ve siyasi sebeplerin ötesinde, ileri sürülen
bu yeni argümanýn mali ve ekonomik krizin Ýngiltere
üzerindeki etkilerini kötüleþtireceði ve sonuç olarak Ýngiliz
para birimi sterlinin deðer kaybýna yol açacaðý yönünde.
A B ’ y e þ ü p h e l i
yaklaþýmlarýyla bilinen
Ýngilizler her zaman güçlü
sterlinden yana tavýr alarak
euroya karþý çýkýyorlar.
Güçlü para birimi, Ýngiliz iþ
adamlarýnýn ekonomik
çýkarlarýna da uygun
düþüyor. Ayný iþ adamlarý
hizmet ve iþçi sektörünü dýþarýdan temin ederek bunlarýn
Ýngiltere'ye ithali sýrasýnda uygulanmakta olan döviz
alýþveriþinden yarar temin ediyorlar.
Bununla birlikte sterlinin Euro karþýsýnda geçen Kasým'dan
bu yana deðer kaybetmesi bu argümaný oldukça zayýflattý.
Nitekim Euro, Ýngiliz para birimine yakýn pariteye ulaþtý.
Ýngiliz Merkez Bankasý faiz indirimlerini geçen hafta en son
yüzde 1.5'e indirdi ki bu rakam ülkede tüm zamanlarýn en
düþük faiz oraný olarak kayda geçti. Avrupa Merkez
Bankasý'nýn yeni faiz oranlarýný ne ölçüde aþaðý
çekeceðinden baðýmsýz olarak bu rakamýn durumu daha da
alevlendireceði konuþuluyor. Avrupa Merkez Bankasý'nýn
Euro bölgesinde faiz oranlarýný Perþembe günü yüzde 2,5'ten
yüzde 2'ye indirebileceðinden söz ediliyor.
Ancak Ýngiltere'de herkes ayný fikirde deðil. BBC'nin Ocak
ayýnda gerçekleþtirdiði ankette Ýngilizlerin yüzde 71'inin
euro bölgesine üyeliðe sýcak bakmadýðý ortaya çýktý.
Katýlýmcýlarýn yalnýzca yüzde 15'i euroyu ancak poundun
Avrupa Birliði Koordinasyon Merkezi Tarafýndan
Avrupa Birliði
Hazýrlanmýþtýr
Koordinasyon Merkezi
OCAK 2009
deðer kaybetmesi halinde kabul edebileceklerini belirttiler.
AP üyesi Ýngiliz muhafazakâr Timothy Kirkhop bu konuda
yaptýðý açýklamada, “Sterlin son zamanlardaki deðer kaybý
Ýngilizlerin kendi para birimlerinden vazgeçmeleri için bir
sebep teþkil etmez. Yalnýzca hükümetimiz Ýngiliz
ekonomisinin kontrolünü kaybetti diye bu kontrolün AB'ye
devri anlamýna da gelmez” diye konuþtu.
Bu arada, Euro bölgesine üyelik Danimarka ve Ýsveç gibi
genelde þüpheci yaklaþýmlarýyla bilinen ülkelerle ve küresel
ekonomik krizin yerle bir ettiði Ýzlanda'nýn siyasi
gündeminde yerini aldý.
Danimarka Baþbakaný Anders Fogh Rasmussen geçen
Ekim'de ülkede 2011 yýlýnda Euro bölgesine katýlým için halk
oylamasýna gidilmesini teklif etti. Ýsveç Baþbakaný Fredrik
Reinfeldt ise , “Euro için Danimarka'da yapýlacak bir
referandumun sonucu Ýsveçlierin ortak para birimiyle ilgili
tavýrlarý üzerinde oldukça büyük bir etki yaratacaktýr” dedi.
Birçok ulusal bankanýn iflas ettiði Ýzlanda’da ise Euro yanlýsý
tutum giderek daha güçlü seslendiriliyor. Yine de AB
Geniþleme Komiseri Olli Rehn Brüksel'in Reykjavik'in
Ýzlanda'nýn AB'ye üye olmadýðý sürece Euroyu tedavüle
almasýnýn mümkün olmadýðýný belirtti.
BRÜKSEL MICROSOFT'U UYARDI
Av r u p a K o m i s y o n u ,
Microsoft'un web
tarayýcýsý Internet
Explorerin tüketicileri
direkt olarak Windows
iþletim sistemine
yönlendirmesinin AB
antitröst yasalarýna aykýrý
olduðunu belirtti ve dev
Amerikan yazýlým þirketini aðýr bir tazminat ödemeye
mahkum etti.
Komisyonun 16 Ocak tarihli basýn toplantýsýna göre,
Amerikan devi Windows, piyasada adaletsiz rekabete yol
açarken, yeni ürünlerin geliþimini kýsýtlayýp tüketici
seçeneklerini daraltýyor.
Mahkemenin kararýna raðmen Microsoft , Windows Media
Player'ýn Avrupa'da satýlan bilgisayar ve dizüstü
bilgisayarlarýnda operasyon sistemi olarak yüklenmesini
sürdürüyor.
AB yönetimi ve Microsoft arasýndaki iliþkiler AB rekabet
yasasýnýn aþýnmasý sebebiyle gerilime sahne oluyor.
Komisyon ABD'nin dev þirketini rakipleriyle sunucu
protokollerini çözüme kavuþturmaya davet etmiþ ve rakip
firmalara yönelik çalýþmalarýný hazýrlamasý konusunda
uyarmýþtý.
görüþmede, son zamanlarýn en kötü ekonomik krizi
yaþanýrken Avrupa Birliðinin (AB) sosyal gereksinimleri
karþýlayacak yaratýcý yollar bulmasý gerektiðini söyledi.
Lizbon Stratejisi'nin büyüme ve istihdama odaklanmasýndan
üç yýl sonra geçen Temmuz'da Avrupa Komisyonu “Sosyal
Avrupa” kavramýný tekrar Avrupa'nýn gündemine
taþýyabilmek amacýyla
hazýrlanan “Yenilenmiþ Sosyal
Gündem”i onayladý.
Gündem, Avrupalýlarýn hýzla
deðiþen ve küreselleþmenin,
teknolojik geliþmelerin ve
yaþlanan toplumun
biçimlendirdiði gerçeklerle
baþ edebilmesi için donanýmlý
hale getirilmesi ve
güçlendirilmesi yaný sýra bu tür
deðiþiklikler karþýsýnda güçlük
çekenlere yardýmcý
olunmasýna odaklanýyor.
“Yenilenmiþ Sosyal Gündem” istihdam, sosyal iliþkiler,
eðitim ve gençlik, saðlýk, bilgi toplumu ve ekonomik
iliþkilerin dahil olduðu toplam 19 giriþimden oluþuyor.
Komisyona göre, halen devam etmekte olan ekonomik kriz
“Yenilenmiþ Sosyal Gündem”in sosyal yenilik boyutunun
geliþtirilmesine fýrsat tanýyor.
Sosyal yenilikçilik Ýsviçre'nin Davos kasabasýnda
toplanacak olan Dünya Ekonomik Forum'da izleyiciye
sunulacak. Forum süresince dünya liderleri, iþ dünyasýnýn
liderleri, sivil toplum örgütleri ekonomik kötü gidiþle
mücadele için yenilikçi çözümleri ele alacak, sosyal reform
ve iklim deðiþikliði konularýný gözden geçirecekler.
Sosyal yenilikçilik çocuk bakýmýndan web tabanlý sosyal
aðlara, evde saðlýk hizmetleri sunumundan sürdürülebilir
yeni ulaþým þekillerine kadar geniþ bir yeni modeller
yelpazesi sunuyor.
Brüksel'de Komisyon bünyesinde yer alan bir düþünce
kuruluþu olan Avrupa Politika Danýþmanlarý Ofisince
düzenlenen bir çalýþtayda adý geçen konular ele alýndý.
Barroso bu konuda yaptýðý açýklamada, “Finansal ve
ekonomik kriz genelde yaratcýlýk ve yenilikçiliði özelde ise
sosyal yenilikçiliði sürdürülebilir büyüme, güvenli istihdam
ve rekabeti kamçýlamak için daha önemli hale getiriyor,”
dedi.
BusinessEurope'un idari müdürü Thérèse de Liedekerke,
Avrupa'da sosyal sistemlerin çok farklý demografik,
ekonomik, sosyal, teknolojik hatta ekolojik ortamlarda
geliþtirildiðine dikkat çekti. Liedekerke sosyal yenilikçiliðin
yeni zorluklarý ele alma, yeni ekonomik ve sosyal
gereksinimlere cevap verecek bir anahtar olduðuna
deðinirken sektörel ayrýþmalarýn önüne geçebilecek sosyal
bir politika geliþtirilmesi çaðýrýsýnda bulundu.
AB, EKONOMÝK KRÝZE 'SOSYAL YENÝLÝK'LE
ÇÖZÜM ARIYOR
'Sosyal yenilikçiler' genel teamüle odaklý
Dünya Ekonomik Forum toplantýlarý öncesinde sosyal
giriþimciler küresel zorluklara karþýn kendi bakýþ açýlarýný
dile getirirken, Avrupa Komisyonu Baþkaný José Manuel
Barroso dün bir grup sosyal yenilik uzmanýyla yaptýðý bir
Yýllardýr sosyal yenilikçilik ve giriþimcilik bir avuç þirketin
baþarýlý olmasý için kullanýldý. Son zamanlarda ise sosyal
giriþimciler özellikle Nobel Barýþ Ödülü sahibi Muhammed
Yunus'un kurduðu bir mikro-finans þirketi Grameen Bank'ýn
Avrupa Birliði Koordinasyon Merkezi
Sayfa 3
OCAK 2009
öncülüðünde topluma katýlmayý baþardý.
Geçtiðimiz yýl Dünya Ekonomik Forum'un efsanevi
kurucusu Klaus Schwab ilk kez Schwab Vakfý Sosyal
Giriþimcilik zirvesini gerçekleþtirdi. “Olaðanüstü Ýnsanlarýn
Gücü” isimli kitabýn yazarlarýndan Pamela Hartigan'a göre,
sosyal ve çevre dostu giriþimcilerin yeni bir nesli yetiþiyor.
Hartigan, “Bu giriþimciler büyük resmi görüyorlar bazen de
onlarca yýllýk genel durumu görebiliyorlar. Onlar için
Winston Churchill'in 'ne kadar çok geriye bakabilirsen o
kadar çok ileriyi görebilirsin' sözüyle hareket ediyorlar,”
diye konuþuyor.
27 sosyal yenilikçi Dünya Ekonomik Forumu'na katýlacak ve
kendi bakýþ açýlarýný diðer katýlýmcýlarla paylaþacaklar.
Panelistlerin finans krizine ve þehirleþme, saðlýk ve iklim
deðiþikliði gibi küresel sosyal güçlüklere cevaben yeni
fikirler geliþtirmeleri bekleniyor. Bu anlamda önemli sanayi
kuruluþlarýyla kendileri için eðitim, iklim deðiþikliði ve
enerji kýtlýðý gibi konularda özel tartýþmalar düzenleniyor.
Birlikler, sosyal örgütler geçici çözümler konusunda
uyarýyor
Barroso zorlu ekonomik koþullar karþýsýnda sosyal
yenilikçilikle yeni cevaplar bulunmasýnýn önemine dikkat
çekti. Öte yandan Komisyon özellikle yapýsal fonlar gibi
çeþitli AB programlarýyla sosyal yenilikçiliði
destekleyeceklerini ve bu konudaki olumlu uygulamalarýn
paylaþýmý ve yaygýnlaþtýrýlmasý için sosyal aðlarýn
oluþturulmasýný teþvik etti.
Barroso'nun coþkusuna raðmen, meslek odalarý ve sosyal
toplum örgütleri konuya ihtiyatlý yaklaþýyorlar. Avrupa
Sosyal Sivil Toplum Örgütleri Platformu Baþkaný Roshan di
Puppo “Sosyal yenilikçilik keki kremayla süslemek deðil
keki daha iyi yapmaktýr. Eðer Komisyon bunu
yüreklendirmek isterse, ayrý ayrý süreçler yerine mevcut
programlarý gözden geçirmeli ve kuvvetlendirmelidir.
EQUAL Programý'nýn devamý için sosyal içerimler ve sosyal
yenilikçilik için Avrupa Sosyal Fonunda ayrýlmýþ ödenekler
olmalýdýr. AB bu paranýn sivil toplum örgütlerince
kullanýlabilmesini saðlamalý ve ne þekilde harcanmasý
gerektiðini belirtmelidir,” diye konuþtu.
Benzer þekilde, Avrupa Ýþçi Sendikalarý Konfederasyonu
(ETUC) Genel Sekreter Yardýmcýsý Maria Helena Andre de
sosyal yenilikçiliðin mevcut ekonomik sosyal kriz
baðlamýnda açýkça tanýmlanmasý gerektiðini belirtti. “Sosyal
yenilikçilik yürürlükteki sosyal politikalarýn yerine geçecek
bir þey deðildir. Bugün sorulmasý gereken en önemli soru
ekonomik krizin sonucunda meydana gelen büyük
zorluklarla mücadele edebilmek için sosyal politikalarý nasýl
güçlendirebileceðimiz olmalýdýr.”
Caritas Europa'ya göre sosyal yenilikçilik kendi baþýna bir
hedef olamaz ve belli bazý hedeflere hizmet etmelidir. Dün
Avrupa Politika Danýþmanlarý (BEPA) tarafýndan Brüksel'de
düzenlen çalýþtaya katýlan Erny Gillen bu hedeflerin yeni
yenilikçilik ve sosyal deneyimler dalgasýna start verilmeden
önce bir kez daha altýnýn çizilmesi gerektiðini söyledi.
BusinessEurope ise krizin nedenlerinin finans piyasalarýnýn
iþlemez hale gelmesi olduðunu ileri sürdü. De Liedekerke,
“Bunun banka kurtarma programlarý ve geniþ kapsamlý
ekonomik kurtarma planlarýyla dillendirimesi þirketlere
sunulmuþ birer hediye deðildir. Vatandaþlarýn
mevduatlarýnýn korunmasý ve iþsizlikle mücadele de sosyal
bir tedbirdir” dedi.
Öte yandan Sosyal Platform, Komisyonun davranýþlarýný
sivil toplum giriþimlerine daha açýk ve karar verme
mekanizmasýna daha katýlýmcý olacak þekilde düzenlemesi
gerektiðini belirtti. Sivil toplumdan elde edilecek verilerin
uygulamadaki politikalarýn etkisine iliþkin bir fikir
verebileceðini ileri süren kuruluþ, bunun AB'nin kendi
süreçlerini geliþtirmesine ve baþarýlý yenilikçi uygulamalarý
yaygýnlaþtýrmasýna yardýmcý olacaðý fikrini savundu.
AB EKONOMÝSÝNÝN 2009'DA %2 KÜÇÜLMESÝ
BEKLENÝYOR
Av r u p a K o m i s y o n u
yayýmladýðý raporunda
AB'nin büyümesinde %2
oranýnda bir daralma
yaþanacaðýný kaydetti.
Ekonomik daralmanýn
bankacýlýk sektöründe
yaþanan daralmadan
kaynaklandýðýný
kaydeden AB, 16 üye
ülkenin finans alanýnda sorumlu bakanlarýnýn aldýklarý ortak
kararla, krizin olumsuz etkilerini aþabilmek için hazýrlanan
programlarýn hýzlandýrýlmasýný istedi. Ancak Almanya'nýn
baþýný çektiði kimi ülkeler, finansal kýsýtlamalarýn orta
vadede hesaplanmasýnýn iyi yapýlmasý ve yapýlan
kýsýtlamalarýn kamu borçlarýndan kaynaklanacak euronun
stabilitesini sarsmaya yönelik negatif etkilerinin
engellenmesini dikkate almasý gerektiðini vurguladý.
Geçtiðimiz hafta, Almanya Baþbakaný Angela Merkel,
Federal Almanya anayasasýnda deðiþikliðe gideceklerini,
ekonomik krizin etkilerini atlatmak amacýyla milyon
euroluk planý harekete geçirmeye hazýrlandýklarýný
kaydetmiþti.
Deutsche Bankýn verilerine göre Avrupa bölgesinde geçen
yýl %1.4 oranýnda kaydedilen bütçe açýðýnýn bu yýl 4.7
oranýna yükselmesi bekleniyor.
Deutsche Bank'ýn beklentilerine göre kamu açýðýnýn bu sene
GSMH’ye oranla % 75.1 olarak kaydedilmesi bekleniyor.
Avrupa Birliðinin kurucu yasalarýna göre üye ülkelerin bütçe
açýklarýnýn GSMH'lerinin %3'ünü aþmamasý gerekiyor.
Kamu borçlarý için bu oran %60.
Öte yandan, Çek AB Baþkanlýðý, Avrupa bölgesinde euronun
stabilitesinin saðlanmasýna yönelik üye ülkelere bir bütçe
planý sunmaya hazýrlanýyor.
“Sosyal yenilikçiliðin amaçlarýnýn neler olduðunu bilmek
için eþitlik ve sosyal adalet söylemine giriþ yapmamýz
gerekmektedir,” þeklinde açýklamada bulunan Caritas
Europa ne yazýk ki bu kavramlara çalýþtay sürecinde atýf
yapýlmadýðýna dikkat çekti.
Sayfa 4
Avrupa Birliði Koordinasyon Merkezi Tarafýndan
Avrupa Birliði
Hazýrlanmýþtýr
Koordinasyon Merkezi
OCAK 2009
AVRUPA MERKEZ BANKASI DAHA FAZLA
DENETÝM YETKÝSÝ TALEP ETTÝ
Avrupa Merkez Bankasý (AMB) Baþkan Yardýmcýsý Lucas
Papademos bankaya ek yetkiler tanýnarak euro bölgesinde
bankanýn denetleme gücünün artýrýlmasý teklifinde bulundu.
Bu durum bankanýn acilen yeni bir düzenlemeye ihtiyaç
duyduðu þeklinde deðerlendirildi.
Papademos bankanýn 16 üyeli euro bölgesinde yer alan
büyük bankalarýn iþletim sistemleri üzerinde bir tür polislik
görevini yürütebileceðini ve ulusal merkez bankalarýyla bu
anlamda birlikte çalýþabileceðini belirtti.
Avrupa'da Amerikan Lehman Brothers'ýnki kadar büyük bir
çöküþ beklenmese de Avrupalý politikacýlar halen kan
kaybetmekte olan mevcut sistemin euro bölgesini tehlikeye
açýk hale getirmiþ olmasýndan korkuyor. AMB'nin rolünün
güçlendirilmesi tekliflerinin AB baþkentlerinde tepki almasý
bekleniyor. Kimi politikacýlar euro bölgesinin faiz oranlarý
ve enflasyonla mücadelede AMB'nin yakýn gözetimi altýnda
tutulmasýndan yana tavýr sergiliyor.
Bununla birlikte Papademos'un önerilerinin AMB'nin 22
idare kurulundan güçlü bir destek alabileceði bildiriliyor.
Þu ana kadar AMB Baþkaný Jean-Claude Trichet Frankfurt
merkezli bankanýn yetkilerinin artýrýlacaðýna dair somut bir
açýklamada bulunmadý. Ancak Aralýk 2008'de Trichet
Financial Times'a “mevcut çerçevenin geliþtirilebileceðini”
söylemiþti.
Trichet ayný açýklamada Avrupa
Parlamentosunun (AP) bu alanda bankanýn sýnýr ötesi iþlem
gören kurumlarýn ABD'dekine benzer þekilde gözetiminin
koordinasyonu rolünü üstlenebileceði þeklindeki önerisine
atýfta bulunmuþtu. Tricher ayrýca AMB'nin rolünün
güçlendirilmesi konusunda özel sektörün de desteðine sahip
olduklarýný belirtmiþti.
Ancak bankanýn mali istikrarýndan sorumlu Papademos,
yaptýðý açýklamada AB'nin denetçiler arasýndaki iþbirliðinin
mevcut ulusal çerçeve içerisinde artýrýlmasýný planladýðýný ve
ortak bir zeminde buluþulabileceðini ancak uzun vadede
bunun en iyi çözüm olmadýðýný söyledi. Papademos euro
bölgesinde AMB ve ulusal merkez bankalarýnýn “euro
sistem” adý verilen bir yapýyla sýnýr ötesi iþlem yürüten
bankacýlýk gruplarýný denetleme yetkisine sahip
olabileceklerini sözlerine ekledi.
AB, 27 OCAK'TA NABUCCO ÝÇÝN TOPLANDI
Rusya ile Ukrayna
arasýnda yaþanan kriz
nedeni ile iki hafta Rus
doðalgazý alamayan
Avrupa ülkeleri Orta
A s y a e n e r j i
kaynaklarýnýn Türkiye
üzerinden Avrupa'ya
ulaþmasýný saðlayacak
Nabucco doðalgaz boru hattý projesi için düðmeye bastý.
Brüksel'den yapýlan açýklamaya göre Birlik 27 Ocak'ta
Budapeþte'de projeyi görüþmek üzere bir zirve
gerçekleþtirdi. Zirveye Avrupa Birliði ve Hazar bölgesinde
enerji üretimi yapan ve transit geçiþ yapacak ülkeler davet
edildi.
Avrupa Birliði Koordinasyon Merkezi
Avrupa Birliði dýþýnda ABD'nin de destek verdiði Nabucco
doðalgaz boru hattýnýn 10 milyar dolara mal olmasý
bekleniyor. Orta Asya enerji kaynaklarý, Rusya ve
Ukrayna'nýn by-pass edildiði hatla Bulgaristan, Romanya,
Macaristan ve Avusturya üzerinden Avrupa'ya ulaþtýrýlacak.
2010 yýlýnda inþaat çalýþmalarý baþlatýlmasý planlanan
projeden ilk doðalgaz sevkiyatýnýn da 2015 yýlýnda baþlamasý
planlanýyor. Uzmanlar Rusya ile uzun vadeli anlaþmasý olan
Türkmenistan'ýn hatta doðalgaz vermesi ve Ýran'dan
Avrupa'ya doðrudan sevkiyat yapýlmasý konularýnýn henüz
netlik kazanmadýðýna dikkat çekiyor.
Rusya, Ukrayna'dan serbest piyasa fiyatlarý istemesi üzerine
iki ülke 2009 için anlaþma saðlayamamýþtý. Rusya 1 Ocak'tan
itibaren Ukrayna vanalarýný kapatýrken, Kiev'in de transit
hattan doðalgaz çaldýðýný iddia ederek 7 Ocak'tan itibaren de
Avrupa vanalarýný kapatmýþtý. Geçici çözüm olarak ortaya
konan uluslararasý gözlemci formülünün iþlememesi üzerine
bir araya gelen Rusya baþbakaný Vladimir Putin ve Ukrayna
baþbakaný Yulia Timoþenko on yýllýk yeni bir anlaþma
imzaladý. 2008'de bin metreküp doðalgaz için 179 dolar
ödeyen Kiev 2009'un ilk çeyreði için 360 dolar ödemeyi
kabul etti. 2009 için Avrupa fiyatlarýndan yüzde 20 daha az
ödeyecek olan Ukrayna 1 Ocak 2010'dan itibaren de Avrupa
fiyatlarýnda ödeme yapacak.
20 gün süren kriz nedeni ile soðuk kýþ günlerinde zor günler
geçiren Avrupa ülkeleri Rusya ve Ukrayna'nýn güvenilir
enerji tedarikçisi olmalarýnýn bir kez daha sorgulandýðý
uyarýsý yaptý. Rus enerji þirketi Gazprom sevkiyat
yapamamaktan kaynaklanan 1,3 milyar dolarlýk bir zararýn
yaný sýra Avrupa piyasalarýný kaybetme tehlikesi ile karþý
karþýya kaldý. Birçok Avrupa ülkesi nükleer enerji ve
alternatif enerji kaynaklarý ile ilgili planlamaya giderken,
Rusya'ya baðýmlýlýðý azaltmak için alternatif boru hatlarýnýn
inþasýnýn hýzlandýrýlmasýný istiyor.
AVRUPA'DA ONLINE SEYAHATÝN PAYI % 30'A
ULAÞTI
Son yýllarda hýzlý geliþim içinde
olan online seyahat pazarý, 2008
sonlarýna doðru, Avrupa içindeki
payýný yüzde 30'lara çýkardý.
Tahminlere göre 250 milyar
Euroluk pazar hacminin 75
milyarý online alanda gerçekleþti.
Avrupa online pazarýnýn 2008'de
75 milyar Euroluk potansiyele
ulaþtýðýnýn belirlendiði
araþtýrmaya göre, Ýspanya'da en çok konaklama ve ulaþtýrma
öne çýkýyor. 2007-2008 döneminde toplam pazarda yüzde
17-18'lik payý olan online seyahatin 2010 yýlýnda yüzde 25'i
aþmasý bekleniyor.
Diðer yandan online seyahat pazarýnýn Avrupa
ortalamasýndan daha hýzlý büyüdüðü Ýtalya'da yüzde 15'ler
dolayýnda olan pazar payýnýn 2010'da yüzde 22'ye çýkmasý
öngörülürken, online satýþlarýn yarýsýndan fazlasýnýn ucuz
havayolu þirketleri tarafýndan üretildiði vurgulanýyor.
Avrupa'da hýzlý büyüyen bir diðer pazar ise Fransa.
Ýngiltere'nin ardýndan 2. büyük pazar hacminin yaratýldýðý
ülkede, bütün tatillerin üçte biri online araçlar üzerinden
Sayfa 5
OCAK 2009
gerçekleþiyor. Son yýllarda Air France/KLM ve demiryolu
taþýmacýsý SNCF'nin getirdiði ivme ile online pazarýn 7
milyar Euroyu aþtýðý kaydediliyor.
Online pazarýn toplamdaki payýnýn yüzde 20'leri aþtýðý bir
diðer ülke Almanya'da eðilimin sürmesi beklenirken,
raporda, 2010'da pazarýn büyüklüðünün 48 milyar Euroya
dayanacaðý ve rezervasyonlarýn üçte birinin bu kanallarla
gerçekleþeceði vurgulanyor. Bu alanda en hýzlý büyüme ise
konaklama rezervasyonlarýnda yaþanýyor.
Öte yandan online satýþlarýn 5 milyar Euroya yaklaþtýðý
Ýskandinavya'da, 2010'da bu eðilimin daha da artacaðý ve
neredeyse toplam satýþlarýn yarýsýna ulaþacaðý tahmin
ediliyor.
Avrupa'nýn en büyük online pazarý olan Ýngiltere'deki
büyümenin sürmesi beklenirken, tur operatörlerin yeni
ataklarý, satýn almalarý ile oranýn yüzde 50'lerin üstüne
çýkmasý öngörülüyor.
AB'DE KAÇAK ÝÞÇÝ ÇALIÞTIRAN ÝÞVERENE CEZA
Avrupa Birliði (AB) kaçak
yabancý çalýþtýran iþverenlere
ortak cezai müeyyide
uygulamaya hazýrlanýyor. Bu
sayede kaçak göçmen
istihdamýnda cezai
sorumluluðu kaçak iþçinin
üzerinden alýp iþverene
yüklenmesi amaçlanýyor.
Konu hakkýnda Avrupa Komisyonunun inisiyatifiyle
hazýrlanan ve AB Bakanlar Konseyi ile Avrupa Parlamentosu
(AP) arasýnda müzakere edilen uzlaþý direktifi,
Parlamentonun medeni ve siyasal haklar komisyonunda oy
çoðunluðuyla kabul edildi.
AP'nin 19 Þubat'taki genel kurul toplantýlarýnda nihai
oylamaya sunulacak metin, kaçak göçmen çalýþtýran
iþverenlere karþý Avrupa düzeyinde asgari cezai müeyyide
uygulanmasýný öngörüyor. Bu müeyyideler arasýnda para
cezasý, kaçak göçmenlere yasal çerçevede ödenmesi gereken
maaþlarýn ödenmesi, kaçak göçmen çalýþtýran þirketlerin
kamu ve AB ihale ve yardýmlarýndan 5 yýla kadar varan bir
süre için men edilmesi de bulunuyor. Metin, yürürlüðe
girmesi halinde, kaçak göçmen çalýþtýrmýþ iþverene, normal
þartlarda bu istihdam karþýlýðýnda devletin tahsil etmesi
gereken vergi ve prim borçlarýný ödeme zorunluluðu da
getirecek.
Kaçak iþçilere "iþvereni ihbar et" çaðrýsý
AP, yeni düzenleme kapsamýnda AB üyesi devletlerden
kaçak göçmenlere kendilerini yasadýþý yollardan çalýþtýran
iþverenlerden davacý olma olasýlýðý yaratmasýný da istiyor.
Buna göre, herhangi bir AB ülkesinde kaçak olarak yaþayan
göçmenler bundan böyle kendilerini çalýþtýran iþverenleri
ihbar etmeleri halinde bulunduklarý ülkede geçici ikamet izni
elde edebilecekler.
Uygulama, "suç isleyen" iþveren taþeron bir firma olsa da,
gerçek iþ sahibi firmanýn da sorumlu tutulmasýný öngörüyor.
Ýþ sahibi firmanýn taþeron firmanýn kaçak göçmen
çalýþtýrdýðýný bildiði ortaya çýkarsa "ana sorumlu" muamelesi
görecek.
Sayfa 6
AB ÝKLÝM HEDEFLERÝNÝN ANAHTARI AKILLI
'ÞEBEKELER' OLARAK GÖRÜLÜYOR
Avrupa elektrik þebekesinin akýllý teknolojilerin uygulamaya
alýnarak güncelleþtirilmesi Avrupa Birliði (AB) enerji ve
iklim paketinin sunduðu altyapý zorluklarýný giderecek bir
anahtar vazifesi görmesi öngörülüyor.
AB son on yýldýr elektrik piyasalarýnýn yeniden
düzenlenmesi doðrultusunda hareket ediyor ancak enerji
kalitesi ve güvenilirliðinin önemine dikkat çekilirken
yenilenebilir enerji kaynaklarýnýn ve
iletimde tasarrufun göz ardý edildiði
vurgulanýyor. General Electric Avrupa,
Ortadoðu, Afrika ve Hindistan
sorumlusu Keith Redfearn 8 Ocak'ta
Brüksel'de bu görüþleri sunarken AB'nin
CO2 emisyonlarýný 2020 yýlýna kadar
yüzde 20 oranýnda azaltma, enerjisinin
yüzde 20'sini yenilenebilir kaynaklardan
elde etme ve enerji tasarrufunu artýrma
gibi hedeflerinin bugünün elektrik
enerjisi þebekeleri için oldukça talepkâr
olduðunu savundu. Redfearn, daha etkin elektrik akýmýna
imkân tanýyan bir yazýlým ve donanýmdan oluþan bir “akýllý
aðýn”, çözümün önemli bir parçasý olduðunu belirtiyor.
Mevcut þebekelere yenilenebilir enerji kaynaklarýnýn
eklenmesinin mümkün olmadýðýný çünkü bu aðlarýn bu
amaçla inþa edilmediklerine dikkat çeken Redfeam akýllý
aðlarýn ise farklý yönlerden gelen elektrik akýmlarý için
uygun olduklarýný ve yenilenebilir enerji kaynaklarýyla da
bütünleþtirilebileceklerini söyledi.
Redfearn bu konuda ABD'de yapýlan denemelerde evlere
yerleþtirilen akýllý enerji ölçerlerin hanedeki elektrik
tüketimini yüzde 10 oranýnda azalttýðýný ve bu oranýn kimi
zaman yüzde 15'e çýkabildiðini, Ýngiltere'de alýnan ilk
sonuçlarýn ise yüzde 8 oranýnda bir elektrik tasarrufu
saðladýðýný belirtti.
Halen teknolojinin yüzde 20'sinin akýllý þebekeleri
kullandýðýný sözlerine ekleyen Redfearn yeni teknolojilere
daha fazla ilgi gösterilmesinin üye ülkelerde kaynaklarýn
daha etkin kullanýlmasýna yardýmcý olacaðýný söyledi.
AB iklim deðiþikliði ile akýllý teknolojiler kullanýlarak
mücadele edilmesine iliþkin yeni kanun tekliflerini Þubat
ayýnda açýklamaya hazýrlanýyor. Öte yandan akýllý að
teknolojilerinin CO2 indirim planlarýna önemli katký
saðlayacaðý ifade ediliyor. Birçok üye ülke yýpranan enerji
santralini tamir ya da yenileme yoluna giderken Avrupa
Komisyonu piyasa özelleþtirmesini enerji altyapýsýnýn
güncellenmesini teþvik ettiðine dikkat çekiyor.
GE Enerji grubu elektrik tasarrufu için istikrarlý bir kanuni
düzenleme çerçevesinin Avrupa genelinde yatýrýmlar,
öneriler ve birbiriyle uyumlu kanunlar için bir ön þart
olduðuna deðiniyor. Altyapýnýn bir gecede deðiþmeyeceðini
belirten Redfearn denemelerin akýllý teknolojinin baþarýlý
olabileceðini gösterdiðine dikkat çekiyor. Bu durumun artýk
akýllý teknolojilerin uygulama vaktinin geldiðini gösterdiðini
ifade eden Redfeam mevcut ekonomik krizin bu süreci
hýzlandýrmak için ek bir motivasyon olduðunu çünkü þebeke
altyapýsýnýn “ekonominin belkemiði” ve dolayýsýyla
kurtarma planýnýn baþlatýcýsý durumunda olduðunu ifade
ediyor.
Avrupa Birliði Koordinasyon Merkezi
OCAK 2009
AB KÜRESEL ÝKLÝM ANLAÞMASINA ALTERNATÝF
SEÇENEKLER SUNMAYA HAZIRLANIYOR
Avrupa Birliði (AB) iklim deðiþikliði ile ilgili Kyoto
Protokolü'nün yerine varis olabilecek bir uluslararasý
anlaþma için hazýrladýðý taslaklarý sundu. Birlik 2020 yýlýna
kadar küresel ýsýnmaya karþý yapýlan yatýrýmlarýn yýlda 175
milyar Euro artýrýlmasý ve bunun yarýsýndan çoðunun
geliþmekte olan ülkelerde yapýlmasý çaðýrýsýnda bulunuyor.
Gelecek Aralýk ayýnda Danimarka'nýn baþkenti Kopenhag'da
toplanmasý beklenen dünya liderlerinin 2012 yýlýnda
yürürlükten kaldýrýlacak olan Kyoto Protokolü'nün yerine
yeni bir uluslararasý
iklim anlaþmasý
üzerinde karara
varmalarý gerekiyor.
gerekiyor. Taslakta “düþük karbon stratejilerinin uluslar arasý
desteðin alýnabilmesi için bir ön koþul olmasý gerektiðinin”
altý çiziliyor.
Çok taraflý mekanizmalarý kolaylaþtýracak baðýmsýz
kurul
Giriþime mali ve teknik destek saðlanmasýný teminat altýna
almak isteyen Komisyon bu baðlamda yeni bir
“Kolaylaþtýrýcý Destek Mekanizmasý” geliþtirerek ikili ve
çoklu destek planlarýna iliþkin platform kurulmasýný
amaçlýyor.
Sistemin kötüye kullanýlmasý ihtimaline karþý AB yürütme
organý oluþturulacak baðýmsýz bir kurul ile planda öngörülen
hedeflerin geliþmekte olan ülkelerin emisyon indirim
hedeflerini baþarmalarý için yeterli olup olmadýðýnýn
denetlenmesi talebinde bulunuyor.
Birleþmiþ Milletler
(BM) Ýklim Deðiþikliði
Çerçeve Anlaþmasý
(UNFCCC) konulu
konferans 1-12 Aralýk
2008'de Polonya'nýn
Poznan kasabasýnda
gerçekleþtirilmiþ ve küresel görüþmelerde “yarýyol”un
tamamlandýðý bildirilmiþti. Vasat bir sonuç bildirgesi
yayýmlanmasýna raðmen toplantýda liderler 2009'un zorlu
müzakerelerinin yapýtaþlarýný hazýrlamýþlardý. Poznan'da
kabul edilen program Þubat'ta tasarýlarýn açýklanmasýný ve
Haziran'a kadar da müzakere metinlerinin teslim edilmesini
öngörüyor. Devlet ve hükümet baþkanlarýnýn BM Genel
Kurul toplantýsý öncesinde Eylül'de bir araya gelerek bu
konuyu ele alabilecekleri bildiriliyor.
Ayný paralelde Komisyon, Güney Kore ve Güney Afrika'nýn
sunduðu uluslararasý kayýt merkezinin kurularak geliþmekte
olan ülkelerin emisyon indirimlerinin kayýt altýna alýnmasý
teklifine de destek veriyor. “Kayýt iþlemiyle yapýlan
iþlemlerin listesi ve ne kadar indirim gerçekleþtirildiði
belirlenmiþ olacak” ifadesinin yer aldýðý taslak belge bunun
BM iklim deðiþikliði konferansýnda yapýlacak
deðerlendirmelere baðlý olduðu belirtiliyor. Bu
deðerlendirmeler ýþýðýnda geliþmekte olan ülkeleri geliþmiþ
ülkelerden gelecek ek yardýmlarla kendi indirim miktarlarýný
artýrma gayretlerine hýz verilmesi hedefleniyor. Komisyon
ayrýca geliþmiþ ve geliþmekte olan ülkelerin uyum çabalarýna
destek verilmesi amacýyla UNFCCC bünyesinde diðer bir
teknik panel oluþturulmasý önerisinde bulunuyor.
Taslak belgeye göre ülkelerin kamu fonlarýný geliþmekte olan
ülkelerin sera gazý salýmlarýný azaltmalarý yolunda
kullanmalarýný ve iklim deðiþikliðinin olumsuz etkilerine
karþý hazýrlýklý olmalarýný salýk veriyor. Metinde, “Bütün
geliþmiþ ülkelerin geliþmekte olan ülkeler tarafýndan mali
kaynaklarýn kamu fonlarý ve karbon kredi mekanizmalarýnýn
faaliyete girmesi yoluyla kullanýlmasýna katkýda
bulunmalarý gerekmektedir,” ifadesine yer veriliyor. Ayrýca
metinde kamu fonlarýnýn “hava kirliliðine sebep olan ülke
bunu öder” ilkesi uyarýnca artýrýlmasý teklif ediliyor. Birinci
seçenekte geliþmiþ ülkelerin CO2'in ton baþýna 1 Euroluk
cezadan 3 Euroya artýrýlmasý ve bu þekilde 2020'ye kadar
toplam 28 milyar Euro elde edilmesi önerisine yer veriliyor.
Diðer seçenek ise piyasadaki dalgalanmalarý merkeze
aldýðýndan biraz daha az belirgin. Buna göre ayrýlacak fon
için belli miktar emisyon ticareti ön görülüyor.
Giderek daha fazla sayýda ülkenin karbon ticaret þemalarý
geliþtirmeye baþlamasý Kopenhag anlaþmasýnýn bu
þemalarýn birbirine baðlanmasý için gayret gösterilmesi,
küresel bir karbon piyasasýnýn oluþturulmasý yönünde
uygulanmasý gerektiðine de dikkat çekiliyor. Taslakta OECD
genelinde karbon piyasasý üst sýnýr ve ticaret sistemlerinin
oluþturulmasýnýn öncelik olduðuna dikkat çekiliyor.
Bütün OECD ülkeleri baðlayýcý emisyon hedefleri
kapsamýnda
Komisyon geliþmiþ ülkelerin emisyonlarýn aþaðý çekilmesi
taahhüdüne baðlý kalmalarýný talep ediyor ve bu konuda
baðlayýcý bir anlaþmanýn bütün OECD ülkelerini, AB'nin
þimdiki ve gelecekteki bütün üyelerini kapsamasý gerektiði
teklifinde bulunuyor. “Geliþmekte olan ülkelerin de önemli
katkýlarýný” bekleyen Komisyon belgede “Bununla, gerekli
kapasite, teknoloji ve finans konularýnda iþbirliðinin
kastedildiðini belirtiyor.
Komisyona göre, bütün geliþmekte olan ülkelerin 2011
sonuna kadar enerji ve ulaþým sektörleri de dâhil olmak üzere
düþük karbona dayalý geliþme stratejileri benimsemeleri
Avrupa Birliði Koordinasyon Merkezi
Küresel karbon piyasasýna doðru
Güçlü bir sistemin uygulamaya konulmasýný kolaylaþtýrmak
için Komisyon teklifinde AB-ABD çalýþma gruplarýnýn
oluþturulmasý arzu ediliyor. AB yürütme organý Temiz
Geliþim Mekanizmasý'nýn (CDM) kurulmasýyla birlikte
zengin ülkelerin geliþmekte olan ülkelerdeki finans projeleri
mümkün hale gelecek ve AB emisyon ticaret planý
kapsamýndaki karbon kredilerine sahip çýkýlmýþ olacak.
Taslak belgeye göre CDM kredileri “düþük maliyet veya
kazan-kazan seçeneklerinin ötesine” geçebilecek giriþimler
için saðlanacak. Krediler geliþmekte olan ülkeler içinde ileri
seviyede bulunanlar ve yüksek rekabetin uygulandýðý
ekonomi sektörlerinde uygulanmayacak, münferit üst sýnýr
ve ticaret þemalarýyla yer deðiþtirebilecek
AP KURUMSAL BELGELERÝN HALKA
AÇILMASINI ÝSTEDÝ
Avrupa Parlamentosu (AP) Birlik kurumlarýnýn halkýn
vekillere daha kolay ulaþabilmesi için çalýþmasý gerektiði
düþüncesiyle 14 Ocak'ta bundan böyle etkinlikler hakkýnda
halka daha ayrýntýlý bilgi verilmesini kararlaþtýrdý.
Sayfa 7
OCAK 2009
AP Ýtalyan üyesi Marco Cappato'nun hazýrladýðý taslak rapor
195'e karþý 355 oyla kabul edildi. 18 üyenin çekimser kaldýðý
raporda, “AB kurumsal bilgilerine normal vatandaþlarýn
eriþimi hala sorun olmaya devam ediyor. Bunun nedeni etkin
ve vatandaþ merkezli kurumlar arasý politikalarýn eksik
olduðu” dile getiriliyor.
Parlamento þeffaflýkta öncü olmalý
Söz konusu rapor ile,
“Parlamentonun kamuya
açýklýk, þeffaflýk ve
AB'de açýklýk gibi
konularda en ön safta
bulunmasý gerekir”
diyen Ýtalyan raportör,
Haziran 2009 Avrupa
genel seçimleri
öncesinde AB üyelerinin
meclis çalýþmalarýna iliþkin online bilgi sunulmasý,
vekillerin maaþlarý ve harcamalarýnýn da dahil edildiði
“olaðanüstü eylem planý” hazýrlanmasýný teklif etti.
Meclis çalýþanlarýndan milletvekili yardýmcýlarýnýn
harcamalarý geçen Mart'ta Hollandalý Yeþil üye Paul van
Buitenen'in gizli komite raporunda yer alan ve ödemelerin
istismar edildiðine iþaret eden ayrýntýlarý açýklamasýyla
birlikte gündeme oturmuþtu. AP üyeleri o zamandan beri
çalýþma koþullarýnýn normalleþtirilmesine iliþkin
mevzuatlarý yasalaþtýrarak Brüksel'de çalýþan yardýmcýlarýný
baðlayan bir dizi kurallar ortaya atmýþlardý.
'Eriþimin saðlanmasý yeterli olmayabilir'
Bu giriþimi tamamlamak adýna Cappato'nun hazýrladýðý
raporda Parlamentonun kamuya açýk bir online veri tabaný
oluþturulmasý ve AP üyelerinin faaliyetlerinin ve mali
kayýtlarýn halkla paylaþýlmasý doðrultusunda karar aldýlar.
Ancak Cappato eriþim saðlanmasýnýn yeterli olmayabileceði
uyarýsýnda bulunurken etkin ve atýl þeffaflýk arasýndaki farka
dikkat çekti. Cappato, bilginin web sayfalarý aracýlýðýyla
paylaþýmýnýn teoride kolay olduðunu ancak uygulamada sýk
sýk zorluklarla karþýlaþýldýðýný anýmsattý.
Tek bir AB portalýna doðru
Nitekim söz konusu raporda bütün Avrupa kurumlarýnýn
kendi web sayfalarýný kullanýcýya kolaylýk saðlayacak türden
geliþtirmeleri ve “tek bir AB portalýnda AB'nin bütün
metinlerine ve mevzuat belgelerine halkýn eriþebileceði”
þekilde kurumlar arasý baðlantýlarýn saðlanmasý çaðýrýsýna
yer verildi. Ayný raporda, Parlamentonun komite
toplantýlarýnýn da web üzerinden izlenebilmesinin
saðlanmasý da talep edildi.
Raporda özellikle Parlamentonun aþaðýdaki bilgiye web
sayfalarýnda yer vermesi çaðrýsýnda bulunuldu:
· AP üyelerinin faaliyetlerinin, meclis çalýþmalarýna katýlým
ve devamlýlýklarýna dair bilgiler
· Meclisin genel kurul, komite, delege ve kurum içi
toplantýlarýn referans ve ilgili konu baðlantýlarý
· Bütün AB dillerinde vekillere ayrýlan ödenekler ve
harcamalar ile mali bildirgeler.
Konsey de halka daha fazla açýlmalý
AP üyeleri benzer þekilde Konseyin de mevzuat dosyalarýyla
ilgili toplantýlardaki ayrýntýlarýn halka paylaþýlmasý
gerektiðini, gizli toplantýlara son verilmesi gerektiðini
savundular. Dahasý, raporda çalýþma ve uzman gruplarda yer
alan ulusal delegasyonlarýn kimliklerinin de açýklanmasý
talebine yer verildi.
1999'dan bu yana hassasiyet taþýmayan Konsey metinleri
belli konularda herhangi bir geliþme kaydedilmesi
durumunda otomatik olarak listeleniyor. Ancak raporda
Konseyin karmaþýk referans sisteminin metinlere eriþimini
güçleþtirdiði, vatandaþlara kamusal eriþim hakký tanýmadýðý
gibi þikayetlere yer veriliyor.
Sonuç olarak Parlamento üyeleri “Avrupa Þeffaflýk Yýlý” ilan
edilmesini bekliyor ve bunun için seçimler öncesinde
“Avrupa þeffaflýk kampanyasý” yürütülmesi talebinde
bulunuyor.
Ýplik Pazarý Sokak No: 28 Büyük Hamam Karþýsý
Surlar içi - Lefkoþa
Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti
Tel: +90 392 228 3423 /
+90 392 228 3424
Faks: +90 392 228 3448
Http://www.eucoordination.org
Avrupa Birliði Koordinasyon Merkezi Tarafýndan Hazýrlanmýþtýr.

Benzer belgeler

Ağustos - KKTC Başbakanlık Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi

Ağustos - KKTC Başbakanlık Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Bu görüþler baðlayýcý olmamakla hükümet hareketlerinde tamamen baðýmsýz olacak ancak vardýðý kararlarla ilgili olarak mecliste açýklama yapmasý gerekecek. Roettengen'e göre, hükümet neyi baþardýðý ...

Detaylı

Mart - KKTC Başbakanlık Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi

Mart - KKTC Başbakanlık Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Dönem Baþkaný ünvanýný alacak. Ocak ayýnýn ikinci haftasýnda baþlayan uygulamada sorularý ilk olarak 6 Ocak 2009'da Çek Cumhuriyeti Baþbakaný Mirek Topolanek, 9 Ocak 2009'da da Avrupa Ýliþkilerinde...

Detaylı