10 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası

Transkript

10 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası
Ekonomi Dergisi
u
Yıl: 4 • Sayı: 10
u
Sahibi
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Adına Yönetim Kurulu Başkanı
Rıfat SARSIK
u
Sorumlu Müdür
Göksel GÜNEŞ
u
Yayın Kurulu
Rıfat SARSIK
Göksel GÜNEŞ
Alper PÜREN
Kâmuran MISIRLI
u
Reklam ve Mali İşler
Recep ACAR
u
Yönetim Yeri
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Atatürk Bulvarı No: 12
Çaycuma / ZONGULDAK
Tel: 0372 6151073
Faks: 0372 6157326
www.caycumatso.org.tr
e-mail: [email protected]
u
Yapım-Baskı
Aydoğdu Ofset
0312 395 81 44
www.aydogduofset.com
Baskı Tarihi: 22.10.2013
u
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Ekonomi Dergisi 3 ayda bir
yayınlanmakta olup, 1500 adet
basılmaktadır.
u
Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası Ekonomi Dergisi’nde yer
alan yazılar aksi belirtilmedikçe
Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası’nın görüşünü yansıtmaz,
imzalı yazılarda belirtilen
görüşler sadece yazarlarına aittir.
u
Dergiden kaynak belirtilerek
alıntı yapılabilir.
içindekiler
03>>
07>>
09>>
13>>
20>>
Ekonomi / Bizden
kapak
.
Başkan Rifat Sarsık: Ekip olarak
Çaycuma için hizmete devam ediyoruz
güncel
Ali Kaban, Zonguldak Valiliği görevine atandı
güncel
Hisarcıklıoğlu 4. kez TOBB Başkanı seçildi
röportaj
“Her ülkeden uçak alanımıza iniyor!”
güncel
Uluslararası Ticaret Kapasitesinin Geliştirilmesi
Projesi ile Avrupa’dayız
24>>
27>>
30>>
34>>
39>>
güncel
“Çaycuma’ya hizmet için varız”
güncel
Çaycuma TSO Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencileri
“ders başı” yaptı
güncel
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
ilgilendirme toplantısı yapıldı
güncel
Filyos açıklarında 3 adet batık gemi tespit edildi
arastirma
Türkiye Rekabet Gücü’nde 44. sırada
Ekonomi / Bizden
Değerli okurlar,
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası olarak
seçimlerimizi Mayıs ayında gerçekleştirdik.
Seçimler sonucunda 3. kez Yönetim Kurulu
Başkanlığı’na seçilmiş olmak bizlere gurur
vermiştir. Ayrıca daha önceki yönetimlerde
birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızın çoğu ile
yolumuza devam ediyor oluşumuzu, yaptıklarımızın bir takdiri ve doğru yolda olduğumuzun bir göstergesi olarak değerlendiriyoruz.
Elbette yaptığımız işlerde başarılı olmak,
bundan sonraki işlerimizde de daha da başarılı olmamızı, hizmet çıtasını her geçen
gün yükseltmemizi zorunlu kılıyor. Bunun
için Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası’nın
gücünün kaynağı olan üyelerimiz ile daha
da bütünleşerek sağladığımız birlikteliğin en
önemli avantajımız olduğunu düşünüyorum.
Hiçbir üyemiz kendini sahipsiz hissetmemeli, meslek komitelerimiz, Oda meclisimiz ve
Yönetim Kurulumuzu her zaman yanında
görmeli, en ufak sıkıntısını da, mutluluğunu
da bizlerle paylaşmalıdır. Bu süreçte üyelerimizden beklentimiz kendileri ile ilgili gördükleri her konudaki düşüncelerini, taleplerini
meslek komitelerine seçtikleri arkadaşları ile
paylaşmaları ve gündeme getirilmesini sağlamalarıdır. Bu yolla paylaşımları ile Yönetim
olarak bizlere verecekleri görevler de etkileşimli bir çalışma ve faaliyetler bütününü
sağlamış oluruz diye düşünüyorum.
2
Bu çalışmalarımızdan bahsetmek gerekirse Filyos Vadisi Projesi elbette başı çekecektir. Bölgemiz kalkınmasının anahtarı;
Filyos Vadi Projesi’nin bizce en önemli ayağı
olan Endüstri Bölgesi’nin hayata geçmesi, bölgeye yatırımlar için çivi çakıldıkça da
beklenen diğer kamusal gelişmelerin çorap
söküğü gibi otomatikman peşinden geleceğidir. İnanıyoruz ki endüstri bölgesi ilan edilen alanda yatırım adına çakılacak ilk çivinin
ardından liman başta olmak üzere yapılması
beklenen tüm altyapı yatırımları zorunlu hale
gelecek ve biran önce tamamlanacaktır. Bu
yüzden endüstri bölgesinde hayata geçmek
için sabırsızlıkla bekleyen yatırımcılar küstürülmeden yer tahsisleri yapılmalıdır.
Filyos Vadi Projesinin kalbinin attığı yer
Çaycuma’dır. Zonguldak, Bartın Karabük
illerinin merkezinde yer alması itibarı ile
ulaşım başta olmak üzere, şehir ve altyapı
imkânlarının çoğuna sahip olan ilçemizin
kalkınmasını; tüm kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalara imza atarak gerçekleştireceğimize inancımız tamdır. Bölgemiz yine
özellikle Milletvekilleri ve siyasilerimizin de
bu bilinçle hareket ettiği günleri yaşamalıdır.
Saygılarımla…
Rifat SARSIK
Başkan
Ekonomi / Kapak
Başkan Rifat Sarsık: Ekip olarak
Çaycuma için hizmete devam ediyoruz
Ç
aycuma Ticaret ve Sanayi
Odası seçimleri sonucu, Rifat Sarsık üçüncü kez başkanlığa
seçildi. Çaycuma TSO’ya yakışır
bir olgunluk içinde gerçekleşen
seçimler sonucu, Odamız Yönetim Kurulu, yapılan ilk toplantısı
sonucu görev bölümü yaparak çalışmalarına başladı.
Çaycuma TSO Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Sarsık seçimlerin tamamlanmasından sonra
yaptığı açıklamada “Bugüne kadar yaptığımız başarılı çalışmalar,
bundan sonraki işlerimiz için bir
ölçü olmuştur. Bu nedenle başarı
çitamızı daha yukarılara çıkarmak
zorundayız” dedi.
Başarılarında yönetim ile üyeler arasındaki bütünleşmenin en
önemli faktör olduğuna işaret
eden Sarsık sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüm üyelerimizle tam bir
uyum içinde sürdürdüğümüz çalışmalar, başarılı bir yönetim anlayışıyla birbirini tamamlayarak,
önümüze yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Hiçbir üyemiz
kendini sahipsiz hissetmemelidir.
Şahsım ve yönetim kurulumuz
Çaycuma TSO Yönetim Kurulu
• Rifat SARSIK
• Ergün ÇELİK
• Nusret YAKICI
• Halil AKCAN
• Önder ALKAN
• Murat ÇARŞANBALI
• Göksel GÜNEŞ
Başkan
Başkan Yardımcısı
Başkan Yardımcısı
Muhasip Üye
Üye
Üye
Üye
3
Ekonomi / Kapak
olarak tüm üyelerimizin yanındayız. Üyelerimizden beklentimiz
tüm sorunların çekinmeden bize
getirmeleridir. Yönetim olarak,
sorunları çözmek, Çaycuma’yı
4
daha ileri noktalara taşımaktır.
mesi için yanında olacağız.
Bölgemiz için de bu dönemde yapılacak çalışmaların
içinde olacağız. Sonuna kadar,
Çaycuma’nın büyümesi ve geliş-
Bizi bu göreve bir kez daha seçen tüm üyelerimize teşekkür ediyor. Bize güvendikleri için onlara
şükranlarımızı sunuyoruz”
Ekonomi
Ekonomi//Bizden
Kapak
Çaycuma TSO Yönetim Kurulu
Rifat SARSIK
Başkan
Ergün ÇELİK
Başkan Yardımcısı
Nusret YAKICI
Başkan Yardımcısı
Halil AKCAN
Muhasip Üye
Önder ALKAN
Üye
Murat ÇARŞANBALI
Üye
Göksel GÜNEŞ
Üye
5
Ekonomi / Kapak
Çaycuma TSO Meclis Üyeleri
Erdoğan GÜNEY
Başkan
6
Yaşar ILGIN
Başkan Yardımcısı
Onur YİĞİT
Başkan Yardımcısı
Deniz ATMACA
Katip Üye
A.Sadi BARUÖNÜ
Üye
Coşkun SARIEL
Üye
Çağatay YURTBAY
Üye
Gökhan AYDEMİR
Üye
Kemal KOCAAĞA
Üye
Mehmet Ali YİĞİT
Üye
Musa USLU
Üye
Soner ARAT
Üye
Şevki ÖZCAN
Üye
Ekonomi / Güncel
Ali Kaban,
Zonguldak
Valiliği
görevine
atandı
Vali Ali Kaban’ın akademik ve
bürokratik özgeçmişi; 1988 Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi kamu yönetimi bölümünden mezuniyet 1990 Kayseri Valiliğinde Kaymakam Adaylığına başlama 1993 İngiltere Brighton School of
English’ten Kamu Yönetimi Sertifikası 1995-1997 Demirözü (Bayburt) Kaymakamı 1997-1998 Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Kamu Yönetimi Uzmanlık Programı 1998-1999 Ayaş (Ankara) Kaymakamı 1999-2000 Bolu Vali Yardımcı Vekili (Deprem münasebetiyle) 2001-2002 İngiltere Leicester Üniversitesinde Kamu Düzeni Kürsüsünde Mastır
Programı 2004 Mülkiye Başmüfettişi 2005-2007 Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Sn. Abdullah GÜL’ün ulusal güvenlik danışmanı 2007-2008 Başbakanlık Müsteşarı Sn. Efkan ALÂ’nın özel danışmanı 2008 Ordu Valisi 2009 Merkez Valiliği 2010 Başbakanlık Başdanışmanı
2013 Zonguldak Valiliği
on çıkan kararname ile Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız, Aydın Valiliğine atanırken, eski Ordu Valisi olan
Başbakanlık Baş Danışmanı Ali Kaban getirildi.
S
Bakanlar Kurulu kararı olarak gönderilen 22 kişilik
Valiler Kararnamesi’nde İstanbul, Ankara ve İzmir valileri yer almadı. Bazı illere yeni valiler atanırken, kararnameyle 7 vali de merkeze çekildi. Zonguldak Valisi Erol
Ayyıldız, Aydın Valiliğine atandı. Zonguldak Valiliğine
ise eski Ordu Valiliğinden Başbakanlık Baş Danışmanlığı
görevine atanan Ali Kaban geldi. Vali Ayyıldız ilk değerlendirmede; “Kararnamede ismimi beklemiyordum, sürpriz oldu.” şeklinde konuştu.
Bakanlar Kurulu kararı ile Zonguldak’a tayini çıkan Merkez Valisi Ali Kaban, Zonguldak’ta hazırlanan törenle görevine başladı. Karşılama mangasına selam
veren Kaban, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem
Akdemir, kurum temsilcileri, müdürlerin de bulunduğu
protokolle tokalaştı. Ardın makam odasına geçen Kaban, burada basına yaptığı kısa açıklamada “Türkiye’nin
başkenti Ankara’dan emeğin başkenti Zonguldak’a gelerek görevime başladım” dedi. Yazılı olarak basın mensuplarına dağıtılan göreve başlama mesajında ise Kaban,
“Görevimin hem şahsıma hem de saygıdeğer Zonguldaklılara hayırlı olmasını diliyorum. Güzel Anadolu’nun pek
çok zenginliğini bünyesinde barındırdığını bildiğimiz,
Cumhuriyetin ilk şehri olan, ülkemiz sanayinde önem-
7
Ekonomi / Güncel
Çaycuma TSO Yönetim Kurulu
Vali Ali Kaban’ı ziyaret etti
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yönetimi
Vali Ali Kaban’a hayırlı olsun ziyaretinde
bulundu. Ziyarete Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Sarsık,
Meclis Başkanı Erdoğan Güney, Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı Ergün Çelik, Yönetim
Kurulu Üyeleri Halil Akcan ve Murat Çarşanbalı
ve Genel Sekreter Alper Püren katıldı.
Ziyarette Vali Ali Kaban’a yeni görevinde
başarılar dileyen Çaycuma TSO yöneticileri
hem Çaycuma hem de Oda olarak yapılan
çalışmalarla ilgili bilgi de verdiler.
li yer tutan kömür ve demir çelikle özdeşleşmiş, Zonguldak’ta görev yapacak olmaktan büyük
bir mutluluk duyuyorum. Halkımızın huzur ve güven içerisinde,
başta eğitim ve sağlıkolmak üzere
kültür, turizm ve diğer bütün alanlarda yaşam standardını, kalitesini
arttırmak, ilimizin büyüyüp gelişmesine öncülük edecek projeleri takip etmek, yeni projeler ürete-
8
Sarsık’ın sözleri
Ziyaret sonrasında Çaycuma Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanı Rifat Sarsık şunları
söyledi: “Sayın Valimize hem hoşgeldiniz
demek, hem yeni görevinde başarılar dilemek
istedik. Bu vesile ile kendisi ile hem tanıştık
hem de Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası olarak
kurumumuzu, yaptıklarımızı kendisine anlattık.
Zonguldak için önemli çalışmaların yapılacağı
şu dönemde kurum olarak biz de üzerimize
düşeni yapacağımızı ifade ettik. Kendilerine bir
kez daha başarılar dilerim.”
rek uygulamaya koymak öncelikli
ve temel hedefim olacaktır. Amacımız kamu kaynaklarının etkin,
verimli kullanımı, kamu yatırımlarının en kısa zamanda hizmete
sunulması olacaktır” dedi.
Filyos vurgusu
Vali Kaban başlama mesajında
Filyos Vadi projesine vurgu yaptı.
Kaban, “Yer altı kaynakları açısından oldukça zengin olan ilimi-
zin bölgesel kalkınmasını etkileyecek ve bölgenin cazibe, ticaret
merkezi haline gelmesini sağlayacak Filyos projesi konusunda özel
çaba sarf edeceğimin bilinmesini
isterim. Kapımız ve gönlümüz,
her zaman, herkese açık olacaktır” dedi.
Kaban, kendisini karşılamaya
gelenlerle bir süre sohbet edip, tek
tek tanıştı.
Ekonomi / Güncel
TOBB Genel Kurulu Ankara’da yapıldı
Hisarcıklıoğlu
4. kez TOBB
Başkanı seçildi
Başbakan Erdoğan:
Türkiye’yi sizlerle büyüttük
T
OBB’un
69’uncu
Genel
Kurulu’nda M. Rifat Hisarcıklıoğlu TOBB Başkanlığına 4. kez
seçilerek en uzun süreli TOBB Başkanı ünvanını aldı. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’ndeki
69. Genel Kurul’da, Hisarcıklıoğlu,
toplam 1734 delegenin imzasıyla
aday gösterildi. Tek aday olarak seçimlere giren Hisarcıklıoğlu, geçerli
oyların tamamını alarak 4 yıl süreyle
TOBB Başkanı seçildi.
Erdoğan Delegelere hitap etti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TOBB Başkanı M. Rifat
Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde
69’uncu Genel Kurulu öncesinde
TOBB delegelerine hitap etti. Birlik merkezinde düzenlenen iftar yemeği öncesinde konuşan Başbakan
Erdoğan istikrarın ve güven ortamının önemine işaret ederken, TOBB
Başkanı Hisarcıklıoğlu da özel sektörün 130 milyar dolar yatırım yaptığını ve 14 milyon kişiye istihdam
imkânı sağladığını hatırlattı. TOBB
Başkanı Hisarcıklıoğlu Türkiye’deki
oda ve borsa sisteminin dünyaca örnek gösterildiğini vurguladı.​
9
Ekonomi / Güncel
Hisarcıklıoğlu’nun sözleri
Hisarcıklıoğlu konuşmasında
şu görüşlere yer verdi: “Seçimlerimizin şimdiden hayırlı olmasını
diliyorum. Sayın Başbakanımız sağ
olsunlar bu önemli günümüzde de
bizleri yalnız bırakmadılar. Kendisi
her zaman özel sektörün, müteşebbisin, ülkemiz için taş üstüne taş
koyan, emek verenlerin yanında oldu. Bugün de, bu salonu dolduran
siz değerli delegelerimizle, camiamızla aynı duyguları paylaşmak,
sizlerle hemhal olmak için davetimize icabet ettiler.
Hafızayı beşer nisyan ile maluldür. Yani insan eskiyi unutur.
O yüzden bugünü değerlendirebilmek için zaman zaman eskiyi
hatırlamak gerekir. Nereden nereye geldiğimizin muhasebesini yapmak gerekir.
Ama şunu bilmenizi isterim
ki, iş camiası olarak bizler geçmişi
unutmadık. 2000’li yılların başında
bu ülkenin hangi badireleri atlattığı, hangi zorlukları yaşadığı hala
hafızalarımızda. O yüzden biz, bugünlerin değerini herkesten daha iyi
biliyoruz. Son 10 yılda Türkiye’nin
kalkınmasındaki en önemli unsur güven ve istikrar ortamı oldu.
Özel sektörle, bizlerle istişare ederek hayata geçirdiğiniz reformlar
da Türkiye’nin itici gücü oldu.
İşte bu yaklaşımınızdan dolayı size
10
bir kez daha gönülden teşekkür ediyoruz.”
Türk özel sektörü başarı hikayesi yazdı
Türk özel sektörünün de neleri
başarabileceğini tüm dünyaya gösterdiğini ve rüştünü ispat ettiğini
anlatan Hisarcıklıoğlu büyük bir
başarı hikayesi yazdıklarını ifade
etti.
“Özel sektörümüz, küresel krizin ortasında üretmeye, çalışmaya,
alıp-satmaya devam etti, ülke ekonomisini büyütmeyi başardı. İşte
bu salonda gördüğünüz insanlar, bu
azmi ve cesareti gösteren Türk özel
sektörünün asli temsilcileridir” diyen Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti:
“Çünkü bu salondakiler, 81 il 160
ilçede Türk özel sektörünü temsil ediyorlar. Bu salondakiler tüm
Türkiye’de 1,5 milyon müteşebissi
temsil ediyorlar.
Bu salondakiler 14 milyon kişiye istihdam sağlıyorlar. Bu salondakiler milli gelirin yüzde 75’ini
üreterek ülke ekonomisine 560
milyar dolarlık katkı yapıyorlar.
Bu topraklarda yapılan yatırımların yüzde 82’sini gerçekleştiriyorlar. Oda ve Borsalarımızın üyeleri
sadece son bir yılda 1 milyondan
fazla istihdam sağladı, 130 milyar
dolar yatırım yaptı ve 152 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
İşte bu nedenle, bu salonu dolduran, Türk özel sektörünün temsilcisi delegelerimizi kutluyor, her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Ülkemiz için, milletimiz için,
büyük Türkiye idealimiz için çalışan müteşebbis insanlarımızla hepimiz ne kadar gurur duysak azdır. İyi
ki varsınız!”
“Kendimize güveniyoruz”
“Sizin ve hükümetimizin bizlere
duyduğu güven, bize daha büyük
bir güç veriyor. Biz de kendimize
güveniyoruz! Şimdi daha fazla çalışacak, daha fazla üretecek, daha
fazla istihdam sağlayacak, daha faz-
Ekonomi / Güncel
la yatırım ve ihracat yapacağız. Türkiye 2023’te ilk 10 ekonomi arasına
girecek. Özel sektörümüz de bu
coğrafyada lider olacak. Kadın girişimcilerimizle, genç girişimcilerimizle, tüm müteşebbislerimizle buna inanıyor ve bunu hissediyoruz”
diyen Hisarcıklıoğlu görüşlerini
şöyle ifade etti:
“Bizim büyük hedeflerimiz
var. Türkiye bölgesinin değil,
dünyanın ekonomi devi olacak.
En fazla uluslararası müteahhit
Türkiye’den çıkacak. En fazla taşımayı Türk lojistikçileri yapacak.
En fazla turisti Türk otelleri ağırlayacak. Türk perakendecileri sadece Türkiye’yi değil tüm bölgeyi
doyuracak, giydirecek. Türk çiftçisi sadece ülke insanını değil, tüm
dünyayı besleyecek. Türkiye, en
fazla sanayi malı ihracatı yapan ülke olacak. Türk markaları fiyatıyla
değil, kalitesiyle tercih edilir olacak. Uluslararası yatırımcılar Türk
şirketlerine ortak olmak için sıraya
girecek ve dünyadaki her evde, en
az bir Türk malı kullanılıyor olacak.
Biz, dün olduğu gibi yarın da bu
ülkeyi daha zengin, bu milleti daha müreffeh yapmak için koşacağız.
Çünkü biz şuna inanıyoruz: Allah
hiçbir emeği zayi etmez. Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Yolumuz, bahtımız her daim açık olsun.”
Başbakan Erdoğan delegelere
hitap etti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği (TOBB) 69. Genel Kurulu
öncesinde delegelere hitap etti.
TOBB’a, genel kurulunda başarı dileyen Erdoğan, “69. Genel
Kurul’un TOBB için, ekonomimiz için, ülkemiz için, demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını
Allah’tan temenni ediyorum. Bugüne kadar TOBB’un tüm genel kurullarına özellikle katılmaya, genel
kurullar vesilesiyle sizlerle sohbet
etmeye, sizlerle istişarelerde bulunmaya çok büyük özen gösterdim.
Yarın Yüksek Askeri Şura toplantımızı gerçekleştireceğimiz için genel
kurul açılışında bir arada bulunma-
Çaycuma TSO, TOBB
Genel Kurulu’nda
T
OBB’un, 69. genel kurulu yoğun bir katılımla gerçekleşti. Genel Kurul öncesinde TOBB’un Başkan Rifat
Hisarcıklıoğlu’nun evsahipliğinde düzenlediği iftara, siyaset, iş
dünyası ve sivil toplum kuruluşlarından çok sayıda kişi katıldı
İftar öncesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Hükümet üyelerinin katıldığı, tüm Oda ve Borsa Başkanları ile delegelerin bir araya geldiği bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya ve
sonrasında iftar yemeğine Çaycuma TSO Başkanı Rifat Sarsık,
Meclis Başkanı Erdoğan Güney, Genel Kurul Delegesi A. Sadi
Baruönü, Genel Sekreter Alper Püren ve Genel Sekreter Yardımcısı Recer Acar katıldılar.
yacağız» diye konuştu.
TOBB’un iftarı
TOBB’un, 69. genel kurul öncesinde düzenlediği iftara, siyaset, iş
dünyası ve sivil toplum kuruluşlarından çok sayıda kişi katıldı
TOBB İkiz Kuleleri bahçesinde TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde
gerçekleştirilen iftarda TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yanı sıra Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç
ve Ali Babacan, Ekonomi Bakanı
Zafer Çağlayan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Gümrük ve Ticaret
Bakanı Hayati Yazıcı, Bilim Sanayi
ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Faruk Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız hazır
bulundu.
Başbakan Erdoğan’dan
TOBB’un bahçesine çınar
ağacı
Konuşmalar öncesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki Bakanlar Hisarcıklıoğlu
ile birlikte TOBB’un bahçesine 69.
Genel Kurul’un anısına bir çınar
ağacı diktiler.
11
Ekonomi / Güncel
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’na ziyaret
aycuma TSO Meclis Başkanı
Erdoğan Güney ve Yönetim
Kurulu Başkanı Rifat Sarsık, beraberlerinde Çaycuma TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Nusret Yakıcı, Yönetim Kurulu
üyeleri Halil Akcan, Murat Çarşanbalı ve Göksel Güneş, Meclis
Üyesi ve Genel Kurul Delegesi
Ahmet Sadi Baruönü ve Genel
Sekreter Alper Püren’den oluşan
bir heyetle TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu’nu makamında ziyaret ettiler.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren TOBB Başkanı
Hisarcıklıoğlu Çaycuma TSO heyetinde yer alanlarla tek tek tanışarak meslekleri ile ilgili de kısa
sohbetler yaptı.
Çaycuma TSO Başkanı Rifat
Sarsık da; TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu’na kendilerini ağırlaması, özellikle sıcak bir şekilde
karşılaması için teşekkür ederek
Oda olarak her kesimi kucaklayan bir yönetim oluşturduklarını,
Çaycuma için siyasetin üstünde
bir yerde durup ortak akılla görev
yapmaya kararlı olduklarının altını çizdi.
Ç
12
Ekonomi / Röportaj
Zonguldak Havalimanı Müdürü Özşahin
Dergimizin sorularını cevapladı:
“Her ülkeden uçak
alanımıza iniyor!”
onguldak Çaycuma Havalimanı Müdürü Hasan
Özşahin deregimizin sorularını cevaplandırarak,
yapılan çalışmalar ve hedefler hakkında bilgi verdi.
Zonguldak Çaycuma Havalimanının bölgesel bir
hava alanı olduğuna dikkat çeken Özşahin “alanımıza
her ülkeden uçak iniyor” dedi.
Özşahin’ine yönelttiğimiz sorularımız ve verdiği
cevaplar şöyle:
Sayın Özşahin, öncelikle Havaalanımızın mevcut
durumundan önce ve açılışından bugünlere gelinmesinde yaşanan süreci anlatabilir misiniz bize?
“ Zonguldak Çaycuma Havalimanı devlet eliyle işletilir iken Yolcu yetersizliği gerekçe gösterilip
2001 yılında yolcu kapatılmıştır. 2001’den 2006 yılına kadar kapalı kalmıştır. 2006 yılında göreve başladığımda benim gördüğüm fiziki şartlar itibarı ile
de işletilmesi mümkün değildi. 2006 yılında Devlet
Hava meydanları işletmesi yap işlet devret(kiralama)
yoluyla ihaleye çıkmış Türkiye’de ilk olarak uygulanan bir modeldir bu havalimanı.. Bu modelin özel
işletme eliyle işletilmesi için bir kira sözleşmesi yapılmış; bu kira sözleşmesinin içerisinde de tüm usul
ve esaslar belirlenmiş, ayrıca kullanım bedeli olarak
da yıllık 32000 dolarlık kira bedeli tayin edilmiş. Ben
gelmeden önce bu ihale yöresel olarak kurulan şirket
Z
13
Ekonomi / Röportaj
vasıtasıyla alınmış. İşletmeye geçilmesi için de belirli kriterler isteniyor. Bu kriterlerin başında da
bu işletmenin başına ehil birisinin
geçmesi konulmuş. Şartnamenin
gereği havacılık sektöründe yetişmiş birisi olmalı denmiş. Bu yüzden biz nerden başlarız, nereye
gelebiliriz diye iyi bir etüt yaptık.
Etüt sonucunda yapılması gereken yoğun işler vardı. Özellikle
de o kullanılmadığı dönemde arazi olarak havaalanı özelliğinden
uzaklaşmıştı, tüm tesisler kullanılır durumda değildi. Sel baskınına
da maruz kalmıştı. Onun için bu
yapının önce işletmeye açılması için öncelikleri ele alıp nerden
başlamamız gerektiğini, tabi bu iş
biraz da para meselesi, o yüzden
bir planlama dahilinde gerek çevresel olumsuzlukların yok edilmesi, gerekse havalimanında uçak
ve yolcuya yönelik hizmetlerin
düzenlenmesi adına bir planlama
yapıldı. Bu planlamanın içersinde, tabi kendi başımıza değiliz.
Kamunun tüm denetimine tabiyiz.
Kamunun tüm birimleri de aynı
şekilde burada hizmet vereceklerdi. Onun için onların da altyapısı
14
ile ilgili düzenlemelerin yapılma
mecburiyeti var idi. Bu çalışmaları yaklaşık 2 sene sürdürdük.
2008 ağustos ayında yurtiçi ve
yurtdışı uçak seferlerine açtık havaalanımızı. Detaylara girersek
detaylarda bir sürü yapılan işleri
anlatmam lazım. Özet olarak bu
çalışmaları anlatmaya çalışayım.
Yurt içi ve yurtdışı uçuşlara açıldığında da taleple ilgili bir şeylerin ortaya çıkması lazım. Talep
için de bir takım pazarlama usullerini yapmak lazım. Tabi biz devlet değiliz. Arz ettim ama kimse
kullanmıyor diyemeyiz. Onun
için pazarlama tekniğini, pazarlama usullerini sağlamak için tabi
ki çeşitli firmalarla görüşüp böyle
bir havaalanının olduğunu, Duesseldorf bölgesinde de böyle bir
yolcu potansiyelinin olduğunu, bu
potansiyelin buraya taşınması gerektiği düşüncesiyle çeşitli görüşmelerimiz hem yurt içinde hem de
yurt dışında devam etti. Sonunda
malum havalimanının bulunduğu
bölge coğrafi sorunların bulunduğu bir bölge olduğundan, özellikle
büyük uçakların iniş kalkışını kolaylaştırabilecek çalışmalar plan-
landı. Öncelikle Çaycuma istikametindeki Bostancılar tepesinin
havacılık kuralları çerçevesinde
belli bir kota düşürülmesi gerekiyordu. Oradaki çalışma yapıldı
devletin imkanlarıyla, çevrenin
imkanlarıyla belli bir düzeye getirildikten sonra bir güven verilmiştir. Psikolojik de olsa bir rahatlık
sağlamıştır pilotlar üzerinde. Bu
rahatlıkla birlikte biz tabi bunları
belgeledik. O tepenin tıraşlanması konusu biraz ciddiye alınması
gerekiyordu. Bunun negatif tarafına bakan da oldu, pozitif tarafına bakan da. Benim dışımda da
pek olumlu bakan yoktu, hatta ilk
duyduklarında biraz alay ettiler.
Coğrafyanın özelliği bu ve olmazsa olmazlardan birisi. Yani nasıl
Karadeniz bölgesinde yol yapımı
diğer bölgelerdeki gibi rahat ve
kolay değilse, ekstra bir maliyet
gerekiyor ise havalimanı adına da
böyle bir coğrafi engelin yok edilmesi lazımdı. Ö yüzden öncelikle
onu yapmak zorundaydık. Zaten
şu anda uçan havayolu şirketi
ile masaya oturduğumuzda da o
tepenin hangi hale geleceğini resimler, planlar üzerinde anlatarak
Ekonomi / Röportaj
o güveni verdikten sonra karar verildi, anlaşmaya varıldı. 2008’in
29 ekiminde deneme amaçlı boş
bir uçak geldi üç dört saat uçtu.
Performans uçuşu deriz biz buna
havacılık dilinde, halk dilinde de
test uçuşu denebilir. O çalışma,
kolaylıklarını görme ve tespit
etme amaçlıydı ve sonuçta dediler
ki 2009’da da uçuşlara başlarız...
Tabi uçuşların başlaması içinde
birilerinin pazarlaması lazımdı.
Neyi pazarlaması lazımdı; bileti,
yolcuyu... Öyle, bir yerden uçak
kaldırmak afakî bir şey değildir;
bir maliyet gerektirir. Bu maliyeti
karşılamak için de bir gelir elde
etmek zorundasınızdır. Yolcuysanız bir bedel ödeyeceksinizdir,
uçaksa bedel alacaksınız. Bunun
işleyiş şekli budur. 2009 da biz
haftada 1 seferle başladık. Yıl ortasında olduğu için. Bu ileriki yıllarda ne şekilde olabileceğini, işin
hem tanıtımı adına hem insanların
alışkanlığı adına bir başlangıçtı. Yani afakî 2-3 sefer konup ta
boş uçakla uçuşlar zaten düzenlenemezdi. Onun için gördük ki
herhangi bir negatif durum yok,
her şey pozitif gidiyor. İlk işimiz
2010 yılının programını haftada
2 uçuşla başlatmak oldu. Onların da dolduğunu gördük. İlave
seferler koyduk arada. 2010’dan
itibaren haftalık seferleri 3 e çıkardık yaz ortasında. Sonrasında bugüne geldiğimiz zaman; 2
nisanda haftada en az 3 seferle
başladık, yani yıllık artışlarımıza
baktığımız zaman yolcu bazında
ortalama %10’un üzerine sürekli
çıkıyoruz. Her sene %10’luk artış
iyimser kabul edilecek bir artıştır.
Neticede bugün itibarı ile özellikle dış hatlar için söylüyorduk
yaklaşık 100 bin civarında yolcu
taşınması bu 1400 m2’lik alanda
gerçekleşmiştir. Yani yıllık 30 binin üzerinde yolcu var. bu her geçen gün artıyor, artacak da zaten
havalimanının buradaki en önemli
özelliklerinden bir tanesi bölgesel özellik taşıması. Zonguldak,
Bartın Karabük illerinin merkezi
Çaycuma’dır, havalimanının bulunduğu yer yani. İleriki yıllarda
mutlaka bölgemizde sanayi ve
turizm adına yatırımlar söz konusu olacak. Sanayi yatırımlarının
burada başlamasıyla birlikte havaalanının önemi de daha fazla
artacaktır ihtiyaçtan dolayı. Çünkü ulaşım kolaylığı sağlanmıştır.
Netice de ileriki yıllarda turizm
yatırımları ile birlikte sadece yurtdışında yaşayan hemşerilerimizin
gelip gitmesini değil, turistlerin de
gelip gittiğini göreceğiz. Bölgede
hızlı bir kalkınmanın gerçekleştiğini göreceğiz. Bu olacak. Onun
için bölgesel anlamda havaalanı ileri ki dönemde işletme adın
ayrı bir önem de kazanacak. Özel
sektörün de kamunun da sürekli
bir zorlaması olacaktır gelişmesi ve büyümesi anlamında. Tabi
biz onları bildiğimiz için o planlamalarla ilgili, büyüme hedeflerini belirledik. Pistin uzatılması
da dahil. Ayrıca problem olan o
tepelerin, Sayın Bakanın söylediği gibi Filyos Vadisi Projesinin
de hayata geçmesi ile ihtiyaç duyulacak olan dolgu malzemesinin
oradan temini ile bir taşla iki kuş
vurulmuş olacaktır. Tek maliyetle
iki sorun halledilmiş olur. Bostancılar tepesinde yapılan çalışma ile
iyileşme sağlandı, Bir psikolojik
kırılmayı yaptık. Bu bir hedefti,
hedefimizde sapma olmadı. Güven verdik. Birileri idare etsin
gibi bir durum değildi, olmazsa
olmaz bir durumdu. Onun için
bugüne kadar birinci önceliğimiz
önce güvenlik; yolcu güvenliği, uçak güvenliği. Güvensiz bir
şey varsa zaten oradan hayır gelmez. Ayrıca ulusal ve uluslararası havacılık kuralları var. Bunları
hiçbir şekilde ihlal edemezsiniz.
Zaman zaman sitem edenler bile
oluyor, kapıdan alınmadık diye.
Bu havaalanının güvenliğine gelince; İstanbul’un güvenliği ne ise
burada da aynı. Yolcu orada hangi
güvenlik önlemlerine tabi tutuluyorsa burada da aynı güvenlik
önlemleri mevcut. Çünkü taşıyan
yabancı burada bir güvenlik zafiyeti gördüyse uçmaz. Bu kesin
onun için asla ondan taviz vermek
mümkün değildir. Bizim için can
ve mal güvenliği birinci önceliktir
ve orda hatır yoktur.
“Zamanında belki bir popülistlik yapılmış havaalanının
açılması konusunda, baştan arazi
yapısı konusunda çalışmalar yapılmış olsaydı daha rahat olurdu
elbette. Mesela bir GSM anteni
vardı, köylü karşı çıkmış buna
ama jandarma ile kurmuşlar. Biz
söktürdük onu havacılığa zarar
veriyordu çünkü. Bir baktık geldiğimizde karşıdaki köye telefon
hat çekilmiş pistin üzerinden geçiyor. İşte bunlar o zamanki yerel
yönetim zafiyetleridir. Bir de işin
duyarsızlığı var tabi. Yani bura-
15
Ekonomi / Röportaj
da kömür ocaklarının yoğun olduğu ve maalesef kazaların olma
ihtimalinin de yüksek olduğu
bir yerdeyiz. Bir ambulans uçağı
gelse nasıl inecekti. Onu bırakın
helikopter gelse nereye inecek.
Yani açılmış o zaman ama yakıt
yok, meteoroloji yok, itfaiye yok,
gümrük yok, pasaport yok ama
havaalanını açtık.. Yok öyle birşey; işin popülistlik tarafı o olmuş
işte. Şimdi coğrafi sorunlar apayrı
Bir şey. Bugün Atatürk havaalanı
içinde sorun mesela, niçin çünkü
yerleşim alanları çok yakın hale
geldi, yapılaşma nedeniyle sorunlar yaşanıyor. Biz de burada minare yıktık mesela kimse dinden
imandan da çıkmadı. Elbet karşı
çıkıldı ama gerekliydi çünkü irade
ve istemek önemlidir.
Havaalanında bugün için yapılması gerekenler nelerdir?
“Şu tespitin altını yeniden
çizmek istiyorum; havaalanımız
bölgemizin turizm ve sanayi alnındaki gelişmeleri içinde ulaşım
kolaylığı adına ayrı bir önem taşımaktadır. Bu çok önemli. Artı
Zonguldak’ın yurtdışına, tüm
dünyaya direkt açılan bir kapısıdır burası. Uçaklar buraya sadece
Almaya’dan değil İspanya’dan
da geliyor, Fransa’dan geliyor, Avusturya’dan da geliyor,
Azerbaycan’dan
da
geliyor,
Rusya’dan da. Ama işadamı, ama
hasta, ama sanayici. Her yerden
geliyorlar, bizde kayıtları var..
Bu gerekli aynı zamanda. Burada sabahlara kadar açtık havaala-
Tarihi 2. Dünya Savaşına
kadar uzanan havalimanı
Tarihi 2. Dünya Savaşı’na kadar uzanan Zonguldak Çaycuma Havalimanı’nın geçirmiş olduğu sürecin önemli kilometre taşları şöyle:
• 1939– 1945 İkinci Dünya savaşı esnasında inşa edilen
Havaalanı, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafında kullanılır.
Uçak barınakları yapılır. Aynı zamanda bir tabur asker
yerleştirilir ve şimdiki Jandarma Karakolu daha halen
güvenliği sağlamaktadır.
• 1957–1960 Sivil uçak seferleri yapıldı ve ücrete tabi olmak üzere turlar düzenlenir.
• 1999 Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in de katılımı ile
yeni binası ve çevre düzenlemesi ile yeniden açıldı.
• 2002 1 milyon metrekare büyüklüğünde ve 830 metre
uzunluğunda olan havaalanı 3 sene sonra bir uçak dahi
inmeden kapatıldı.
• 2006 DHMİ’nin açtığı ihaleyi kazanan Zonguldak Sivil Havacılık A.Ş. Hava alanını 25 yıllığına, USD
32.000+KDV ye kiralandı. Kısaca ZONHAV adını alan
şirket, DHMI ye yıllık cirodan binde %006 + KDV pay
verecek.
• 2007 Zonguldak Özel Sivil Havacılık A.Ş ilk test
uçuşunu gerçekleştirdi.
• 2009 21.07. 2009 Çarşamba günü ilk sefer
düzenlendi. Öğer Türk
Tur adına sefer yapan
Germania uçağı 144 yolcusuyla Zonguldak Hava
Alanı’na iniş yaptı. Karşılamaya on binlerce insan katıldı.
16
Ekonomi / Röportaj
nını, bir sürü organ nakli yapıldı
üniversite üzerinden, bir sürü acil
hasta taşındı, yetiştirildi büyük
yerlere. İnsan sağlığı açısından da
önemli yani. Her önüyle bu kolaylık geliştirilmek zorunda. Bundan
sonra artık bir kötüye gidiş olmaz
zaten. Beni derdim şu, diyorum
ki o kadar emek çektik, emeğimizi muhafaza etmeliyiz. Yoksa her
gün geliyoruz gidiyoruz, ben uçağı indirmiyorum ki burada. Büyütmeyle ilgili hedefleri tutturmak
derdindeyiz. Bir sürü mühendisimiz filan yok. Çalışanlarımız civardan, onlarda uçağı, yolcuyu ilk
defa burada gördüler. Belki havaalanını da ilk defa burada gördüler.
Ben de cesaret gösterdim, kendime
güvendim yetiştirmek için. Yoksa
hiçbirinin bir havacılık geçmişi
yoktu. Dışarıdan kimse getirmedik, uçağa yönelik her türlü aleti
edevatı, ekipmanı yine Çaycuma
Sanayide yaptırdım. Oda yürek istiyordu, başında durdum, vidasını
dahi bekledim. Onun için bu kadar eksikliğin giderilmesi adına,
gelecek planlaması adına boş durmuyoruz. Geçen Sayın Ulaştırma
Bakanımızla da görüştük kendisine hazırladığımız bu dosyayı sunduk. Gördüğünüz yeşil olan mevcut pist, mavi olan uzatılacak pist.
Çaycuma istikametinde bize 1000
metre daha bir arazi lazım, kamulaştırıldı burası zaten, Ulaştırma
Bakanlığına tahsis edilsin biz de
pist yapımı için kullanalım diyoruz. Tepe de sorun olmayacaktır.
Seddeler için gerekli olan dolgu
malzemesinin oradan temini söz
konusudur. Coğrafi özelliğe baktığımızda çevredeki diğer tepelerle
aynı özelliktedir orası da, doğaya
zarar verme gibi durum da yoktur.
Çünkü tepe zaten ağaç örtüsü olan
bir yer değil, önceden de çıplaktı,
şimdi de çıplak. Çalı, diken tarzında bir yer orman niteliği yok yani.
Mühendislerin hesabına kalsaydık
tıraşlama işinde 25 milyonla işin
içinden çıkamazdık, biz 500 bin
aldık önce bir 500 bin lira daha
alarak bu işi çözdük. Çünkü ta-
şıma maliyeti çok çıkıyordu, kod
farkı vardı biz taşımadan aşağıya
doldurarak çözdük. Ama mühendis hesabında kamu görevlisi geliyor o ayrı bir hesap, müteahhit
firma görevlisi geliyor o ayrı bir
hesap, haritacı geliyor o ayrı bir
hesap derken 5 ayrı mühendisin
hesabı birbirini tutmadı. Aslında
hesap basitti. Kaç m3 taşınacak
dersiniz, matematikle bulunur.
Havalimanımızın bölgemiz
için önemi oldukça büyük.
Mevcut durumda yaşanan
bir sıkıntısı var mı?
Gelişmelerde herhangi bir zafiyet söz konusu değil, bir tıkanıklık
yok. İleriye yönelik planlamalarımızı yaptık. Artı havaalanlarında
olması gereken zorunlu hizmetlerin hepsini düzenledik. Nedir
birincisi uçak yakıtı yoktu, yakıt
artık mevcut burada. Bu yıl biz
yaklaşık 600 ton uçak yakıtı ihraç
etmiş olacağız. Bu da bir döviz
girdisi sağlamaktadır. Bu konuda
da belli kriterler var biz bunları da
muhafaza etmek zorundayız. Her
uçakta yakıt denetleniyor mesela. Ona göre uygun araç gerekiyor, sadece bir arabanın maliyeti
300 bin liraydı mesela bu parayla
belki 3 tane kamyon alabilirsiniz.
Onun için böyle bir eksiliği giderdik, şimdi lisanslı bir şirketiz.
Artı, uçak hizmetlerine yönelik
yer hizmetleri yetkisini de aldık.
Türkiye’de ilk defa havaalanı işleticisi olarak yer hizmetlerini de
kendimiz yapıyoruz. Yaklaşık 10
kişi idari olmak üzere 35 kişi çalışıyor burada. Olabildiğince sosyal
anlamda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Tabi bu imkân meselesidir, bu imkanları da her geçen gün artıracağız. Ekipman anlamında, hizmet anlamında eğitim
anlamında. Özellikle eğitime çok
önem veriyoruz. Kesinlikle havacılık eğitimli personelle yürütülür,
eğitimsiz personelle bu işi yapmanız mümkün değildir. Her sene
durmadan gerekli eğitimlerimizi
yapıyoruz. Çaycuma ve Saltukova
Belediyesi elemanlarına bile eğitimci getirdik, bu eğitimlere dahil
ettik. Sonuçta belki de hortum
tutmayı bilmezken lisanslı şimdi
hepsi. Hem bölgesel anlamda faydası oldu, hem bizim işimizi de
görüyorlar.
Bugün havaalanının en büyük
engellerden biri nedir diye sorarsanız bana birincisi coğrafi özellik, ikincisi kışın meteorolojik
şartların ağır olması derim. Sis
yüzünden deniliyor ya. Bir Havaalanında pisti görüş esastır, pilot
pisti göremezse riski göze almaz. Ayrıca Kasım ayından sonra bizim bu bölgemizden gelen giden
yok zaten. Aralık - Mart aylarında haftada 1 uçak dolmaz. Nisan
başında bile uçak dolmayabiliyor,
50-60 kişi gitmiyordu mesela. Ek
seferler koyduk, Ağustosun başında, şimdi dolu. Bayramdı, tatildi.
O dönemlerde 150 kişilik uçakla
25 kişi gidiyorsa o zaman herkesin bir şapkasını önüne koyup ne
oluyor diye düşünmesi lazım. İç
hatlar konusunda da 3 sene denedik, bizim yanlışlarımız neyse
birilerinin söylemesi lazım. Bir
defa uçağa binme alışkanlığı yok
bölgesel anlamda iç hat adına.
İkincisi de araçla seyahat etme
alışkanlığı oldukça fazla yerleşmiş. Mesafelerin kısa olmasından
dolayı araç daha fazla tercih ediliyor hem Zonguldak ve Ereğli’deki için. Bartın ve Devrek için de
aynı şeyi söylemek mümkün. Bir
tek Trabzon ile de olmuyor bu iş.
Zarar ediliyor, nitekim doluluk
oranında %50’yi tutturamadık bir
türlü. Normalde bu oranın %70’in
altına düşmemesi lazımdır. Kapasite kullanımı %70’in altındaysa
zarardır.
İç hat seferleri ile ilgili olarak Türk Hava Yollarının
tarifeli seferleri bir çözüm
olabilir mi?
Deniyor ki Türk Hava Yolları buraya iç hat seferi koysun...
Türk Hava Yolları da sonuçta bir
ticari işletmedir. İsterlerse neden
17
Ekonomi / Röportaj
olmasın bizim en büyük arzumuzdur. Bunun için ticarette birileri fedakârlık edecek, birileri de
bundan kaçacak. O olmuyor. Ben
şunu istemiştim; çevremizdeki
bütün sivil toplum kuruluşları ile
birlikte insanlarda bir alışkanlık yaratma adına destekleyelim.
Yani insanları alıştıralım bu kolaylık ileride kullanılır hale gelir
dedik. Uzak mesafeye, doğuya gidiyor uçaklar ve dolu. Ama uzak
olduğu için gidiyorlar. Buradan
Ankara’ya kimse gitmez yakın
olduğu için. Zonguldaklı zaten
1.5 saatte Düzce’ye varıyorum,
45 dakikada havaalanına gideceğim oradan da bekleyeceğim bir
o kadar da uçacağım da benim
için aynı zaman diyor.. Yani uçmakla ilgili bir alışkanlık yok.
Bölgedeki gelişmelerle birlikte
randımanlı çalışmaya başlayacaktır iç hatlar. Deneme olmaz
artık. Antalya – İzmir gibi yerlere sefer olsa dolar deniyor ama
kimsenin bu yoğun dönemde 3
ay için uçağını kullanamazsınız
ki, çünkü boş değildir. Yolcu potansiyelini otobüsle kıyaslamak
da yanlış... Çünkü otobüs varış
noktasına gidene kadar 10 yerde
yolcu indirip bindirir. Onun için
objektif olmak lazım. Umarım o
hareketlilik başladığında iç hatlarımızda devreye girecek. Karayollarında görüyoruz yoğunluk
dönemlerinde ne kazalar oluyor.
Yazık günah. Bir altyapı eksikliğidir bu aslında. Ulaşım adına en
güvenilir olan havayoludur. Bir
havacılık da pardon yoktur, hata
pay oranı sıfırdır. Biz her şeyin en
kötüsünü düşünerek önlem alırız.
En kötü tarafından bakarız ve bu
olabilir deriz. Bir atasözü der ya
“Bir musibet bin nasihatten iyidir” diye kötülüğü yaşayıp tedbir
alacaksın. Biz kötülüğü bilip ona
göre tedbirli oluruz kesin. Olmaz
diye bir şey bir şey yoktur, En kötüsü olabilir diyerek tedbir alırız.
Pilot da aynı şeyi yapıyor; diyor
ki “ben buradan koşturup kalkarken tek motora düşersem ne yapa-
18
Yıllar İti̇bari ile Çaycuma Havali̇manı Yolcu Trafiği
Yıl
İç Hat
2009
2010
2011
2012
6.054
197
608
Dış Hat
4.743
23.584
20.516
27.147
2013 ün ilk yarısı *
3.206
16.386
Toplam
4743
29.638
20713
27755
19.592
* 2013 yılı rakamlarıTemmuz ayı itibarı ile verilmiştir.
Yıllar İti̇bari ile Çaycuma Havali̇manı Uçak Trafiği
Tüm Uçak
Yıl
2009
2010
2011
2012
2013 ün ilk
yarısı *
Tarifeli Uçak
İç Hat Dış Hat Toplam İç Hat Dış Hat
Toplam
109
246
162
218
40
107
168
204
149
353
330
422
0
182
16
48
36
100
156
196
36
282
172
244
181
107
288
110
104
214
* 2013 yılı rakamlarıTemmuz ayı itibarı ile verilmiştir.
rım, tek motor arızalandı diyelim
tek motorla tırmanabilir miyim tepeleri? İşte yolcusunu yükünü ona
göre alıyor. Burada “yeterli yolcu potansiyeli yok” diye bir şey
yok. Ben diyorum ki bu yöreden
İstanbul’a kim ne için gelir gider.
Ben bunları iyice araştırdım. Pazarlamacılar mesela Ticaret erbabının yanına gidiyor mesela numunesiyle, kataloguyla filan. Pazarlama için yoğun bir gelip giden
yok. Yine Organize Sanayi Bölgesi gibi yatırımların biraz daha yoğunlaşması ile gelen giden de ar-
tacaktır bu anlamda ticari açıdan
da yoğunluk sağlayacaktır. Hafta
içi bakıyoruz şehir içindeki oteller
dolu, hafta sonu boş.
Tanınabilirlik açısından yapılanlar yeterli mi? Hala
burada havaalanı olduğunu
bile bilmeyenler var mı?
Yurtdışını seferleri açısından
söylüyorsanız yoktur. İç hat seferleri içinde ben elimden geleni
yaptığımıza inanıyorum. Sivil
toplum kuruluşlarımızın da tümüyle ortaklaşa hareket ederek
mutlaka bir çaba harcaması lazım.
Ekonomi / Röportaj
Ben işletmeciyim. Uçak gelirse
ben her türlü hizmetimi veriyorum. Pazarlama yönüyle de çabalar harcadık ama netice alamadık.
Bilmediğimiz bir şeyler varsa ve
öğretirlerse de ben ona göre tedbir
alırım. Ayrıca havaalanı ile ilgili
bilgilerimiz tüm dünyaya yayınlanıyor. Amerika’daki vatandaş
da giriyor bilgisayarından anında
görebilir bu bilgileri, AIP diyoruz biz buna. Havaalanı bilgilerini alıp diyor ki ben Amerika’dan
Zonguldak’a nasıl uçarım? Diyor ona göre geliyor. Geçen
Kayseri’den bir Makedonyalı
geldi, birde Amasra’da bir Fransız yaralanmış geldiler. Buradan
ambulans uçakla doğrudan ülkelerine gittiler. İspanya’daki adam
buradaki havaalanını bilirken
Zonguldaklı bilmiyorum diyorsa
burada bir art niyet var demektir. Sağır sultan bile duydu derler ya.
İsmini biz Almanya’da çaktık havaalanımızın, Duesseldorf’ta yazılı Zonguldak Havalimanı. Baya
bir tanıtım anlamında da gittik
oradaki insanlara. Bölgemiz insanının tanımama gibi bir eksikliği
kalmadığını düşünüyorum. Aslında bir insan tanıtım anlamında 60
kişiye ulaşabiliyor. Buradan 50
bin kişi geçtiyse çarpalım 60’la
demek ki 300-500 bin kişiye ulaşılmış diyebiliriz. Kaldı ki bugüne
kadar 100 bin kişiye geçmiş durumdayız. İç hatlarda talep yaratılması için mutlaka ve mutlaka
buradaki sivil toplum kuruluşlarının üniversiteler, mülki amirler
de dahil olmak üzere böyle bir
eksikliği nasıl giderebiliriz diye
bir araya gelmeleri gerekiyor. Ben
Karabük’e gittim, ilin yönetici
ve sivil toplum kuruluşlarına sunum yaptım. Bartın’a, Amasra’ya,
Zonguldak’a gittik. Bir sürü ilanlar verdik, afişler yaptık, radyolarda televizyonlarda belediyelerde
anonslar yapıldı. Ama şimdi ulaşamadığımız, zafiyet gösterdiğimiz tarafımız neyse onu bulalım.
Bugün için potansiyel yetersizliğinden dolayı verimli değiliz.
Bölgedeki potansiyelimiz şu an
için Almanya’nın o bölgesindeki
hemşerilerimizdir. 400 bin kişi
civarındadırlar ve biz şuan onların %6’sına ulaşabilmişiz hizmet
olarak. Hedefimiz en az %10’una
ulaşmak. Onlarında artık ekonomik durumlarını biliyoruz. Seyahatleri, memlekete geliş gidişleri
biraz daha kısıtlandı.
Kastamonu Havaalanı’nın
açılmasının etkisi olur mu
bize?
Bu potansiyelle ilgili bir şey.
Kastamonu’nun çalışıp çalışmayacağı da belli değil. Bakın internetten Zafer Havalimanı’na
şu anda çalışıyor ama Eylül den
itibaren Pegasus’da, Türk Hava
Yolları’da seferlerini iptal ediyor,
yolcu yok. Şu anda var ama eylülde kapatıyor. Ki Zafer Havalimanı buranın 10 katı büyüklüğünde,
250-300 milyon Euro’luk yatırım.
Yap-İşlet’le yapıldı. Orda kaplıca
turizmi olduğu halde, yoğunluk
olduğu halde. Bölgesel bir havalimanıdır orası da, Uşak Kütahya
ve Afyonkarahisar illerine hitap
ediyor. Germania haftada 1 defa
uçuyor. Kastamonu’ya gelince,
bir defa bölgesel anlamda aynı
yeri ifade etmiyoruz. Bu kesin.
Zonguldak Havalimanı bölgesel
özellik taşıyor. Zonguldak Bartın
Karabük illerini kapsıyor. Kastamonu ise hem yol mesafesi olarak
fazla ve ulaşım kolaylıkları bizim
kadar yok, karayolu ulaşımından
bahsediyorum.
Odamız ve bölgedeki sivil
toplum kuruluşlarından
beklentiniz nedir?
Bir araya gelinir bir ortak akıl
tayin edilir. Nasıl akil insanlar
ortaya çıkarıldı, bunun gibi bir
akil grup çıkar ortaya, “ne yapabiliriz”, bir hava yolu şirketiyle
mi görüşülür, maddi kaynak mı
yaratılır, alışkanlığı sağlamak için
tanıtımla ilgili neler yapılabilir. eksikliği ise bunu nasıl gideririz
mi görüşülür, yani bunu çeşitlendirebiliriz. Ama mutlaka po-
tansiyeli ortaya çıkarıp bir baskı
grubu oluşturmak gerekiyor. Ben
varım, param var pulum var niye
uçmuyorsun kardeşim, sen uç
korkma diyebileceksin o zaman.
İnsanların uçakla ilgili korkuları,
kompleksleri de var bir de. Alışkanlıkları da göz ardı etmemek
lazım. Bir binen tekrar tekrar istemeli. Buradan teyze biniyordu
Trabzon’a, “Oy uşaam Allah razı
olsun, ne güzel rahat gittim” diyordu. Bunun için ne yapılabileceği oturulur konuşulur sivil toplum kuruluşları, mülki amirlerle.
Birliktelik gerektiriyor, öyleyse
birlikte bir fikir tayin edilip onun
üzerinde gitmek lazım. Tek başına
denedik olmuyor,
Son olarak okurlarımıza
vermek istediğiniz bir mesaj,
eklemek istediğiniz bir konu
var mıdır?
Şunun altını tekrar çiziyorum;
biz bölgesel anlamda önemli bir
işletmeyiz. TSO’nun da üyesiyiz.
Derginizde mutlaka, her sayısından burayla ilgili bir bölüm olsun.
İstatistikler hazır, kim gelmiş kim
gitmiş. Nerden gibi? Tanıtım adına yer almak isteriz. İnsanların
bilgi eksikliğini gidermek adına
sık sık bize yer vermenizi isterim.
Bir defa mal sizin, defosu varsa
da iyileştirecek olan sizlersinizdir.
Havaalanını kastediyorum mal
olarak, Siz derken bölge insanını kastediyorum. Bunun Bartın’ı
Zonguldak’ı yok. Siyasilere de
diyorum, niye 30 km diyorsunuz. Bunun partisi yok. Gelin
bizle oturup kalkın biraz, görün,
ne gerekiyorsa üzerimize düşeni
yapalım, gelin çay kahve içmeye
de olsa, sıkıntılarımızı anlatalım.
Seçim zamanı herkes bilip bilmeden havaalanı üzerinden siyaset
yapmasın istiyoruz. Biz devlet
değiliz, ticari bir işletmeyiz. Bilgilendirme ve tanıtımda eksikliğimiz varsa bizi yönlendirin.
Teşekkür ederiz.
19
Ekonomi / Güncel
Çaycuma TSO Belçika’da önemli adımlar attı
Uluslararası Ticaret
Kapasitesinin Geliştirilmesi
Projesi ile Avrupa’dayız
20
Ekonomi / Güncel
ralık 2012’den itibaren yürütülen “Uluslar Arası Ticaret
Kapasitesinin Geliştirilmesi” projesi kapsamında Çaycuma TSO
üyelerinin Avrupa Birliği üyesi
ülkelerle olan dış ticaretini artırmaya yönelik çalışmalar yapan
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
proje ekibi Avrupa’ya çalışma ziyareti gerçekleştirdi. 24 Haziran 1
Temmuz 2013 tarihlerinde yapılan
ziyarette proje ortağı olan Belçika
Antwerp-Voka Ticaret ve Sanayi
Odası vasıtasıyla Belçikalı firmalarla görüşmelerin yanı sıra çeşitli
toplantı ve etkinliklere de katılım
gerçekleşti. Proje ekibinin yanısıra firma temsilcilerinin de bulunduğu 7 kişiden oluşan Çaycuma
TSO heyeti bir haftalık çalışma
ziyareti süresinde Antwerp’in yanısıra, Brüksel, Brugge şehirlerinde de incelemelerde bulunuldu.
A
Ziyaret sonrasında edinilen
bilgilerin de katkısıyla proje çalışmalarının önemli bir aşama kaydettiğinin altını çizen Çaycuma
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Rifat Sarsık; “Her zaman ticaretin
ilçe ve il sınırları ile kalmaması
gerektiğini, dışa açılmanın büyümenin anahtarı olduğunu söylemekteyiz. Projemizle bunu hayata
geçirerek il dışı ile de yetinmeyi
uluslararası düzeyde ticaretin yolunu açmış bulunmaktayız.” dedi.
Toplam süresi 12 ay olan projenin ekim ayında gerçekleşecek
olan Belçikalı uzmanlar tarafından yapılacak atölye çalışmaları
ile Çaycumalı firmaların Avrupa
ile bağlantı kurmaları ve dış ticaret alanında kendilerini geliştirmeleri hedefleniyor. Proje sonunda konunun uzmanları tarafından
hazırlanan el kitabı niteliğinde
“AB ile Ticaret” konulu bir rehber de Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası üyelerine ve ilgililere ulaştırılacak.
21
Ekonomi / Güncel
Halkalı Lojistik Merkezi
için ilk kazma vuruldu
Törene Gümrük
Ticaret A.Ş. ortağı
olan Çaycuma TSO
adına başkan Rifat
Sarsık katıldı…
Y
ap-İşlet Devret modeli ile
Büyükçekmece’de yeniden
inşa edilecek olan Halkalı Gümrük Müdürlüğü Yeni Tesisleri’nin
(Lojistik Merkezi) temel atma töreni, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat
Hisarcıklıoğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, milletvekilleri, bürokratlar ile oda ve
borsa başkanlarının katılımıyla
22
gerçekleştirildi.​Çaycuma TSO da
Başkanı Rifat Sarsık’da katılımcılar arasındaydı.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu törende İstanbul’a ve
Türkiye’ye yakışan yepyeni bir
gümrük inşa ettiklerini söyledi. Konuşmasında Türk iş dünyası ve
dış ticareti açısından önemli bir
gün yaşandığını belirten Hisarcıklıoğlu, ``Biz hep ‘insanların en
hayırlısı insanlara en faydalı olandır’ buyruğu uyarınca yaşadık.
Bugün de özel sektörümüze, dış
ticaretimize ve Türkiye’ye faydalı
bir iş için bir araya geldik.” dedi.
Halkalı
Gümrüğü’nün,
Türkiye’nin dış ticaretinde önemli bir yeri olduğunu anımsatan
TOBB Başkanı, ``30 yıldır ihracatçımıza, ithalatçımıza, lojistikçimize hizmet veriyor. Günde
yaklaşık 700 tır işlem yapıyor.
Geçtiğimiz yıl 152 milyar dolar
ihracatın 21 milyar doları, 237
milyar dolar ithalatın da 17 milyar
doları Halkalı Gümrüğü’nde gerçekleşti. Yani Türkiye`nin toplam
dış ticaretinin yüzde 10’undan
fazlası buradan geçiyor. Halkalı Gümrüğü büyüyen ve gelişen
İstanbul’un içinde kaldı. Hem
lojistikçilerimiz için hem de ihra-
Ekonomi / Güncel
catçı ve ithalatçılarımız için çekilmez bir yer haline geldi. Her gün
5 km trafik kuyruğu oluşuyor. Bu
durum bölgede yaşayan vatandaşlarımızı da olumsuz etkiliyor. İşte
bu yüzden TOBB olarak harekete
geçtik. 2023 hedeflerimizin altyapısını sağlamlaştırmak için Halkalı Gümrüğü’nü Büyükçekmece Çatalca Bölgesi’ne taşıyoruz.
2005 yılından bu yana gümrük
kapılarını modernize eden iştirakimiz Gümrük ve Turizm İşletmeleri Ticaret A.Ş. olarak Halkalı
Gümrüğü’nü yap-işlet-devlet modeli ile yeniliyoruz. Yeni Halkalı
Gümrük Müdürlüğü Kompleksi
60 bin m2’si kapalı olmak üzere
220 bin m2’lik bir alanda hizmet
verecek. İşleyişin hızlı olması için
ihracat ve ithalat sahalarının birbirinden bağımsız inşa ediyoruz.
Lojistikçilerimizin, ihracatçılarımızın ve ithalatçılarımızın ihtiyaç duyduğu her türlü yapının yer
aldığı bir kompleks yapıyoruz.
İstanbul’a yakışan, dünyanın büyük gücü Türkiye’ye yakışan yepyeni bir gümrük inşa ediyoruz. Bu
yatırıma 154 milyon TL harcayacağız. İnşallah Mart 2014’te yani
6 gibi kısa bir sürede tamamlayarak ihracatçılarımızın ve ithalatçılarımızın hizmetine sunacağız”.
dedi.
Törene katılan Çaycuma TSO
Başkanı Rifat SARSIK konuyla
ilgili şu açıklamayı yaptı: “hepimizin bildiği gibi, 2023 yılı için
Türkiye’nin büyük hedefleri var.
Bu hedeflere çalışmadan, yorulmadan kimse ulaşamayacaktır.
Bu kapsamda TOBB öncülüğünde
oda ve borsalar ile el ele vererek
2005 yılında kurulan ve Odamızın
da ortağı olduğu Gümrük ve Turizm İşletmeleri Ticaret A.Ş (GTİ)
Kapıkule, İpsala, Hamzabeyli,
Sarp, Nusaybin, Habur ve Cilvegözü olmak üzere Türkiye’nin 7
sınır kapısını bitirdik. Türk Gümrük kapıları dünyaya örnek oldu.
Halkalı da tamamlandığında örnek bir lojistik merkezi olacaktır.
.” dedi.
Çaycuma TSO Manda
Yoğurdu’nu tanıttı
4
. Hediyelik, Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı’nda Zonguldak’taki Ticaret ve Sanayi Odaları olarak açılan “Zonguldak ürünleri” standında Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Manda Yoğurdunu tanıttı. Fuara Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası adına Genel Sekreter Alper Püren ve Genel Sekreter Yardımcısı Recep Acar katıldı.
TOBB’un desteğiyle ve Antalya Ticaret Borsası öncülüğünde Antalya Expo Center’daki fuar bu yıl 19-22 Eylül tarihleri
arasında gezilebilecek olan 4. Hediyelik Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı’nda Zonguldak adına açılan standa Çaycuma
Manda yoğurdunun yanısıra Madenci heykeli, Devrek bastonu,
cevizli kömeç, Kdz. Ereğli çileği, elpek bezi, Alaplı fındığı ve
balı tanıtıldı.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da ziyaret ettiği standa Çaycuma Manda Yoğurdu’na övgüler geldi. Bütün
stantları tek tek ziyaret edip ürünler hakkında bilgi alan Hisarcıklıoğlu, “İnsanların en büyük zenginliği yöreselliğinde. Her
ilin her yörenin kendisine ait özel ürünleri ve zenginlikleri var.
Bunu gerçekten zenginliğe dönüştürebilmek için bu fuarlar çok
önemli bir fırsat” dedi.​
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat Sarsık fuar
sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Antalya’da her
yıl düzenlenen bu etkinliğe katılarak Çaycuma’nın ürünlerini
tüm Türkiye’ye ve sonrasında tüm dünyaya tanıtmak istiyoruz.
Bu yıl da üyelerimizin ürünlerinin yanında ayrıca farklılığı ve
güzelliği herkesçe bilinen “manda yoğurdu”muzu tanıtmak istedik. Oldukça ilgi gördü ve ziyaret edenlerin manda yoğurdunu temin etme arayışlarına girdiğine şahit olduk. Bu yüzden
manda yoğurdumuzun hak ettiği gibi tescilli bir ürün olarak
raflarda yerini almasını dileriz.”
23
Ekonomi / Bizden
Kaymakam Yaman ve Belediye Başkanı Gülşen’e ziyaret
“Çaycuma’ya hizmet için varız”
Ç
aycuma Ticaret ve Sanayi
Odası Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Sarsık, Yönetim Kurulu üyeleri Ergün Çelik, Nusret
24
Yakıcı, Halil Akcan, Göksel Güneş, Murat Çarşanbalı Çaycuma
Kaymakamı Hasan Yaman’ı ziyaret etti.
Ziyarette Çaycuma’da gerçekleşen yatırımlar, Filyos Limanı
ve Endüstri Bölgesi başta olmak
üzere Çaycuma’nın bölgede her
Ekonomi / Bizden
geçen gün artan önemi ile ilgili
konular görüşüldü. Ziyarette Kaymakam Yaman; Ticaret ve Sanayi
Odası’nın önemini vurgularken
Çaycuma TSO’nun kazandırdığı
ve bölgede bir başka örneği de
olmayan Çaycuma TSO Anadolu
Öğretmen Lisesi için bir kez daha
teşekkür ederek Başkan Rıfat Sarsık başta olmak üzere Yönetim
Kurulu ve tüm emeği geçenlere
bir kez daha teşekkür ettiğini belirtti ve “görev sürem boyunca
Ticaret ve Sanayi Odamız her
zaman faydalı hizmetleri ile yanımızda olmuştur. İnanıyorum ki bu
işbirliği devam edecektir.” dedi.
Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası Başkanı Rifat Sarsık da
Odanın her zaman için bölge gelişiminde nerede ne ihtiyaç varsa
oraya yöneleceğini belirterek son
zamanlarda gerçekleştirilen ve
gerçekleştirilmesi düşünülen faaliyetlerle ilgili olarak bilgi verdi.
Başkan Rifat Sarsık ziyaretle ilgili olarak şunları söyledi: “Sayın
Kaymakamımızla birlikte ilçemizin ihtiyaçlarının tespiti, giderilmesi ve Çaycuma’nın ufkunun
açılması konularında her zaman
yan yana olmuşuzdur. Bundan
sonra da aynı yakınlıkla ilçemizi ve bölgemizi ilgilendiren tüm
yatırım ve girişimlerimiz devam
edecektir.” dedi.
Çaycuma TSO Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Sarsık ve Yönetim Kurulu Kaymakam Hasan
Yaman’ın ardından Belediye Başkanı Mithat Gülşen’i ziyaret ederek karşılıklı görüş alışverişinde
bulundu. Belediye Başkanı Mithat
Gülşen’in belediye çalışmaları ve
genel görüşmeleri ile ilgili verdiği
bilgilerin yanısıra ortak yapılması
gereken çalışmalarla ilgili olarak
da görüşlerini aktardığı ziyarette
hem Belediye hem de Ticaret ve
Sanayi Odası olarak takip edilmesi gereken konular görüşüldü.
Odamız Yönetim Kurulu
Zeki Yurtbay’ı ziyaret etti
B
ilindiği gibi 1995’ten itibaren Çaycuma TSO Meclis Başkanı olan
Zeki Yurtbay Mayıs ayında gerçekleşen Oda seçimlerinde aday
olmamış ve Oda Yönetiminde görev almamıştı.
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu, Rifat Sarsık
başkanlığında, Başkan Yardımcıları Ergün Çelik ve Nusret Yakıcı,
Yönetim Kurulu Üyeleri Halil Akcan ve Göksel Güneş’ten oluşan bir
heyetle Zeki Yurtbay’ı ziyaret etti.
Ziyarette bölgemiz için yapılanların yanısıra yapılması gerekenler,
Endüstri Bölgesi ile ilgili konular görüşüldü.
Ziyarette Oda Başkanı Rifat Sarsık tarafından uzun yıllar Çaycuma
TSO Meclis Başkanlığı yapan Zeki Yurtbay’a bir teşekkür plaketi ile
Başkan Yardımcısı Ergün Çelik tarafından da bir anı plaketi takdim
edildi.
25
Ekonomi / Bizden
Emniyet Müdürü Biber’e ziyaret
aycuma TSO Başkanı Rifat Sarsık ve
Meclis Başkanı Erdoğan Güney, Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcıları Ergün Çelik ve
Nusret Yakıcı, Yönetim Kurulu Üyeleri Murat
Çarşanbalı, Göksel Güneş, Halil Akcan ve Genel Sekreter Alper Püren’den oluşan Çaycuma
TSO heyeti yeni atanan Emniyet Müdürü Murat
Biber’i makamında ziyaret etti.
Ziyarette Çaycuma’nın genel durumu görüşüldü ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu ve Çaycuma Emniyet Müdürü Murat Biber’e
yeni görevinde başarı dileklerinde bulunuldu.
İlçe Emniyet müdürü Murat Biber de Çaycuma TSO’nun daha önce Emniyet Müdürlüğü’ne
2 araç almış olduğunu bildiğini ve ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek teşekkür etti.
Ç
Çaycuma TSO Yönetimi Rektör Özer’i ziyaret etti
Ç
ümesi
y
ü
b
in
iz
m
e
it
s
Sarsık: Üniver
azırız
h
e
ğ
e
t
s
e
d
lü
r
için her tü
aycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Sarsık, Meclis Başkanı Erdoğan Güney
ve Yönetim Kurulu üyeleri
Ergün Çelik, Halil Akcan,
Göksel Güneş, Murat Çarşanbali ve Genel Sekreter Alper
Püren Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Mahmut Özer’i
ziyaret etti.
Ziyarette Çaycuma’daki
kampüsün önemi, genişletilmesi, Çaycuma’nın bölgede
her geçen gün artan önemi ile
ilgili konular görüşüldü.
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rifat Sarsık
ziyaretle ilgili şunları söyledi: “Üniversitemizin Çaycuma’da büyümesi ve Çaycuma
kampüsünde yeni bölümlerin
açılması konusunda Odamız
her türlü desteği verecektir.
Sayın Rektörümüze yaptığımız ziyaretteki bu konuda
karşılıklı görüş alışverişimiz
olmuştur.”
26
Ekonomi / Bizden
Çaycuma TSO Anadolu Öğretmen
Lisesi öğrencileri “ders başı” yaptı
O
damız tarafından yaptırılan Çaycuma TSO
Anadolu Öğretmen Lisesi Müdürü Recep Bayar ve Müdür Yardımcısı Nilgün Çelik, Beden Eğitimi Öğretmeni Serkan Ayan, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Kadir Göveç, Güzel Sanatlar
Öğretmeni Belgin Denker, Müzik Öğretmeni Serpil
Günaydın Ulu yeni eğitim öğretim yılı başlamadan
önce, dönemin ilk günü açılışına davet etmek üzere
Odamızı ziyaret ettiler.
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulunun da hazır bulunduğu ziyarette okulun binasının yanı sıra bahçesi ve diğer imkanlarıyla bölgedeki en güzel okul olduğunun vurgulandığı ziyarette
bu dönem ilk mezunlarını verecek olan okulla ilgili
yapılacaklar konusunda görüş alışverişinde bulunuldu.
Çaycuma dışından gelen öğrencilerin barınma
sorunu yaşamaması için pansiyonu ile ilgili son hazırlıkların da tamamlandığı bilgisini veren, başarı
düzeylerini de her geçen gün artırdıklarının altını
çizen Okul Müdürü Recep Bayar, öğrencileri ve öğretmen arkadaşları adına bir kez daha teşekkür etti.
27
Ekonomi / Bizden
KÖY-KOOP Genel Müdürü Solmaz
Başkan Sarsık’ı ziyaret etti
K
öylülün örgütlü gücü olarak
bilinen KÖY KOOP (Türkiye Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatif Birimleri
Merkez Birliği) Genel Müdürü
Turgay Solmaz; beraberinde Isparta Köy Koop Birlik Başkanı
M. Barış Aydın ve Isparta Kırmızı
Et Üreticileri Birliği Başkanı Şenol Demirtaş ile Çaycuma Ticaret
ve Sanayi Odası Başkanı Rifat
Sarsık’ı ziyaret etti.
Ziyarette bölgemizdeki tarımsal kalkınma kooperatifleri
ile ilgili genel görüş alışverişinde bulunuldu. Ziyaret sonrasında Çaycuma TSO Başkanı Rifat Sarsık; “Daha önce görevli
olarak Çaycuma’da çalışan ve
bölgenin hayvancılık açısından
avantajlarını yakından bilen bir
uzman olan Turgay Solmaz’ın ve
kendi alanlarında uzman olan Isparta Köy-Koop Başkanımız M.
Barış Aydın ile Kırmızı Et Üre-
ticileri Birlik Başkanımız Şenol
Demirtaş’ın ziyaretlerinde kendileri ile oldukça yararlı görüşleri
paylaştık. Bölgemizde hayvancılığın genel durumununun yanısıra, rasyon durumları, mevcut
durumun iyileştirilmesi için yapılabilecek uygulamalar, koope-
ratiflerin çalışmaları ve projelerle
ilgili yaptığımız görüş alışverişi
sonrasında yakın zamanda somut
çalışmaların da ortaya çıkması ile
bu ziyaretin bölgemiz için oldukça olumlu olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Alaplı TSO Yönetim Kurulu’ndan Odamıza ziyaret
laplı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Recep Ocak ile beraberinde
Meclis Başkanı Hasan Öztürk, Yönetim Kurulu Başkanvekili Nedim Kaplancan ve Genel Sekreteri Taner Arslan
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası ve
Başkan Rifat Sarsık’ı ziyaret etti.
Ziyarette Çaycuma TSO Başkanı Rifat Sarsık’ın yanı sıra, Başkan Yardımcısı Ergün Çelik, Yönetim Kurulu Üyeleri
Halil Akcan, Göksel Güneş ve Genel
Sekreter Alper Püren’de bulundu.
Zonguldak ve Batı Karadeniz bölgesinin genel durumu, yapılması gerekenlerin öncelikle ele alındığı
ziyarette karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu ve bölge odaları olarak birlikte hareket edebilmenin
bölge için önemli bir güç unsuru olduğunun altı çizildi.
A
28
Ekonomi / Bizden
Saadet Partisi
Yöneticileri
Çaycuma TSO’yu
ziyaret etti
aadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi
Fatih Karahasan ve partinin İl Yöneticileri Cemal Taşçı, Osman Büyükoğlu ile ilçe
Başkanı Seyfettin Aydemir, ilçe yönetim kurulu üyeleri Adil Kabacı, Tuncay Uslu, Sedat
Başoğlu, Şükrü Demircan’dan oluşan Saadet
Partisi heyeti Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası Başkanı Rifat Sarsık’ı ziyaret ettiler.
Ziyarette genel olarak bölge ekonomisi
ile ilgili konularda görüşüldü.
Partinin genel ziyaret programı çerçevesinde tüm il ve ilçelerde gerçekleştirilen bir
program dahilinde ekonominin dinamiklerini yerinde takip etmek üzere dolaştıklarını
belirten Karahasan bölge ekonomisi ile ilgili
görüşlerini iletti.
Çaycuma TSO Başkanı Rifat Sarsık da
ziyaret sırasında Filyos Vadi Projesini ve
projenin tetikleyicisi olan Filyos Limanının
hayat geçmesinin, üniversitenin ve sivil toplum örgütlerinin yaptığı çalışmaların önemini vurguladı ve şunları söyledi: “Çaycuma
Ticaret ve Sanayi Odası olarak bölgemizden
göç olmasın diye çabaladık, beklenen yatırımların bölgemizde gerçekleşmesi eskiden
olduğu gibi bizi göç alan bir bölge haline getirecektir.”
S
ÜYELERİMİZİN DİKKATİNE
5174 sayılı Kanunun 10. Ve 32. Maddeleri uyarınca; “Odaya kayıt zorunluluğu bulunanlar, durumlarında meydana gelen ve Türk Ticaret Kanunu’na göre tescil ve ilanı gerektiren her türlü değişikliği, gerçekleşmesinden itibaren 1 ay içinde kayıtlı bulundukları Odalara bildirmek zorundadır.”
Adres veya faaliyet konusunu değiştiren, faaliyetlerine son veren işletmelerin de Vergi kayıtlarında
işlem yaptırmalarının ardından Çaycuma TSO kayıtlarında da işlem yaptırmaları gerekmektedir.
Özellikle kapanış işlemlerinde Vergi Dairesindeki kaydın sildirilmesi Oda kaydının da silinmesi anlamına gelmediğinden, vergi kaydını kapattığı halde Oda kaydını kapatmayan üyelerimize aidatları ve ödenmediği takdirde gecikme faizler tahakkuk etmekte olduğundan hiçbir üyemizin bu konuda mağduriyet
yaşamaması için Oda kayıtlarının güncelliği ile ilgili bilgilendirmeleri yapmaları gerekmektedir.
Ayrıca; Sizlere sunduğumuz hizmetlerin kalitesinin artması adına karşılıklı iletişimimizi güçlendirmek
ve Odamızın düzenlediği toplantı, fuar gezisi, eğitim, açılış vb. etkinliklerle ilgili duyurularımızın en kısa
zamanda ve en doğru şekilde iletilmesini sağlamak adın Odamız kayıtlarındaki iletişim bilgilerinizin, son
haliyle ve telefon ve adres bilgilerinizin yanı sıra faks, elektronik posta ve GSM numaralarınız da dâhil
olmak üzere tam olarak yer alması gerekmektedir.
Bu yüzden tüm üyelerimizden Odamıza güncel iletişim bilgilerinizin sizin tercih edeceğiniz şekilde
telefon, faks ya da mesaj olarak iletmelerini bekleriz.
Çaycuma TSO İletişim:
Tel: 615103- 6157111-6157112
Faks: 6157326
Email: [email protected]
29
Ekonomi / Bizden
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
ilgilendirme toplantısı yapıldı
Ç
aycuma Ticaret ve Sanayi
Odası üyelerine İş dünyasını
yakından ilgilendiren 6331 sayılı
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
ve akabinde çıkan yönetmenlikler
ile ilgili bilgilendirme toplantısı
yapıldı. Çere Mühendisi ve İş Güvenliği Uzmanı Akif Doğan tarafından yapılan sunumun ardından
toplantıya katılımcılarla soru cevap şeklinde devam edildi.
Bilgilendirme
toplantısında
özetle şunlar görüşüldü:
1 Ocak itibariyle tehlike sınıfı
ve çalışan sayısı dikkate alınmaksızın tüm işyerlerinde;
- İş sağlığı ve güvenliği konusunda her türlü tedbirin alınması,
- Risk değerlemesi yapılması
veya yaptırılması,
- Çalışanlara işe başlamadan
önce ve belirli periyodlarla iş
30
sağlığı ve güvenliği eğitimleri
verilmesi
- Acil Durum Planlarının yapılması zorunlu hale gelmiştir.
Risk Değerlendirme Az tehlikeli iş yerlerinde 6 yılda bir, tehlikeli iş yerlerinde 4 yılda bir, çok
tehlikeli iş yerlerinde ise 2 yılda
bir gerçekleştirilecektir. Bununla
beraber işyeri çalışma koşullarındaki her değişiklikte Risk Değerlendirmesi gerekmekte.
Risk değerlendirmesinin ya-
pılmaması durumunda ilk denetimlerde 3.000, tekrarında ise her
ay için 4.500 lira idari para cezası
uygulanacak.
Ayrıca tüm iş yerleri acil durum planlarını da ocak ayından
itibaren hazırlama yükümlülüğü
altındadırlar. Bu yükümlüğü yerine getirmeyen iş yerleri için ise
bin lira idari para cezası uygulanacaktır. İş yerleri Risk Değerlendirme sorumluluğu yanında Tehlike sınıfına göre;
Ekonomi / Bizden
- Belirli sayıda İlk Yardım Eğitimi Almış Personel Bulundurmak
- Tehlikeli ve Çok Tehlikeli sınıfta yer işlerde çalışan personelinin Ağır ve Tehlikeli İşler
Mesleki Eğitim Sertifikalarını
bulundurmak.
- Yine bu personelin her yıl ağır
iş sağlık raporunu almak,
- İşmakineleri ve Kazan Yakıcıları için operatörlük belgesi
(Forklifçi, Kazan Yakıcısı, İş
makinesi Operatörlüğü)
- İlgili personelde G sınıfı ehliyet, SRC, Psikoteknik belgesi
bulundurmak.
- Kompresör, Kazan, Paratöner
gibi ekipmanların periyodik
muayene ve testlerini yaptırmış olmak.
-İş yeri durumuna göre Gürültü, Titreşim, Toz, Aydınlatma ve
Termal konfor ölçümleri yaptırarak gerekli yerlerde personelinin
kişisel koruyucu donanım kullanımını sağlamak.
Gibi sorumlulukları devam
etmektedir. Bu sorumlulukları yerine getirmek olası denetimlerde
işyerimizi cezadan kurtaracağı gibi olası iş kazasında iş yerimizin
suç oranı tespitinde lehinize delil
olacaktır.
Kanunda düzenlenen iş sağlığı güvenliği uzmanı ve iş yeri
hekimi ve diğer sağlık personeli
bulundurma ya da hizmet alma
yükümlülüğü 50 ve daha fazla
çalışanı olan TÜM iş yerleri için
ocak 2013 te yürürlüğe girmiş bulunuyor.
50’den daha az çalışanı olan
tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerleri
için Temmuz 2013,
Kamu kurumları ve 50’den az
çalışanı olan az tehlikeli iş yerleri
için de Temmuz 2014’te yürürlüğe girecektir.
Arazi Toplulaştırma Projesi
Bilgilendirme Toplantısı
Odamızda gerçekleştirildi
onguldak’ın Çaycuma ilçesinde, “Arazi Toplulaştırma Projesi”
bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası Toplantı Salonu’nda yapılan toplantıya; Zonguldak Gıda Tarım
ve Hayvancılık İl Müdürü Necmi Çeli̇, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Özgür Uslubaş, Çaycuma TSO Yönetim Kurulu Üyesi
ve Zonguldak İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Murat
Çarşanbali, Ziraat Odası Başkanı İsmail İnam, Tarımsal Altyapı ve Arazi Değerlendirme Şube Müdürü Uğur Mert Güçlü, Zonguldak İli Köy
Kooperatifleri Birliği Başkanı Bayram Cura ile belediye çalışanları ve
çok sayıda muhtar katıldı.
Zonguldak Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Necmi Çelik toplantı açılışında yaptığı konuşmada: “İlimizde 137 bin hektar tarım arazisi vardır. Bunun yaklaşık 50 bin hektarı çok hisselilik başta olmak üzere çeşitli nedenlerle kullanılmamıştır. Arazi toplulaştırması ile birlikte
kullanılmayan alanları, tarımsal üretime kazandırılmasının ve kadastro
kayıtlarının yenilenerek çok hisseliliğin ortadan kaldırılması gerekir.
Tarla içi geliştirme hizmetleri ile de drenaj, teraslama, taş toplama gibi
çalışmalarının yapılarak arazi vasıfları iyileştirilebilir. Arazi toplulaştırma için arazi varlığının ve köy halkının yüzde 51’inin onayı olduğu köylerde bu proje yürütülecektir.” dedi.
Toplantı karşılıklı soru cevapların ardından bitirildi.
Z
31
Ekonomi / Bizden
Çaycuma TSO’nun geleneksel
iftar yemeğine yoğun katılım oldu
Ç
aycuma Ticaret ve Sanayi Odası›nın geleneksel iftar
yemeği, önceki akşam Albuzlar Düğün Salonu›nda
yaklaşık bin kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.
İftara; CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk,
Kaymakam Hasan Yaman, Garnizon Komutanı Üsteğmen
Ercan Balçık, Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen,
Askerlik Şubesi Başkanı Mustafa Özoğur, İlçe Müftüsü
Ömer Keskin, Nebioğlu Belediye Başkanı Ertan Aydoğan,
İl Özel İdare Genel Sekreteri Recep Demirtaş, AK Parti
İlçe Başkanı Vedat Emeksiz, CHP İlçe Başkanı Umut Başoğlu, MHP İlçe Başkanı Mustafa Kaplan, Çaycuma Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hayri Kandemir, Türkiye Emekliler Derneği Çaycuma Şube Başkanı Nizamettin Eydoğan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü
Necmi Çelik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü
Özgür Uslubaş, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Zonguldak İl Müdürü Kamuran Öner, ZONHAV Müdürü
Hasan Özşahin, Çaycuma TSO Başkanı Rıfat Sarsık
ve Meclis Başkanı Erdoğan Güney, Belediye Meclis
üyeleri, İl Genel Meclisi üyeleri, daire müdürleri ve
çok sayı da Oda üyesi katıldı.
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat
Sarsık, iftar yemeğinin ardından yaptığı konuşmada, “Her yıl düzenlemekte olduğumuz ve sizlerle
bir araya geldiğimiz birlik ve beraberliğimize vesile
olan iftarımızda, mübarek Ramazan ayında bu yılda bir araya geldik. Bu güzel Ramazan akşamında
iftarımıza katıldığınız için hepinize şahsım ve yönetim kurulu üyeleri arkadaşlarım adına teşekkür
ederim” diye konuştu.
İftar duası İlçe Müftüsü Ömer Keskin tarafından yapıldı.
32
Ekonomi / Bizden
Çaycuma TSO Ramazan’da
ihtiyaç sahiplerini sevindirdi
aycuma Ticaret ve Sanayi Odası; her yıl Ramazan ayında
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği›nin katkıları ile gerçekleştirdiği gıda yardımlarını ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırıldı. Ç
Çaycuma Merkez ve Filyos, Saltukova, Karapınar, Perşembe
ve Yenipazar beldelerinde Oda Meclis üyelerinin titizlikle tespit
ettiği ihtiyaç sahibi ailelere yine Oda Meclis Üyeleri aracılığıyla
ulaştırılan toplam 35 bin lira tutarında gıda yardımı ihtiyaç sahiplerini sevindirdi.
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rifat SARSIK;
“Her yıl olduğu gibi bu yıl da geride bıraktığımız Ramazan ayında, birlik ve beraberliğin önemine inanarak ihtiyaç sahibi ailelere
gıda yardımında bulunduk. TOBB’nin desteği ile Odamız Meclis üyelerinin dağıtımını kimseyi rencide etmemek adına, bizzat
gerçekleştirdiği temel gıda maddelerinden oluşan yardım paketlerimizi ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Bu şekilde ihtiyaç sahibi
ailelerin yalnız olmadığını hissettirebilmenin ve az da olsa bir
sıkıntısını gidermiş olmanın mutluluğunu yaşamaktayız.”dedi.
33
Ekonomi / Güncel
Filyos açıklarında 3 adet
batık gemi tespit edildi
Karabük Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Sümer Atasoy batık
gemilerle ilgili sürecin kendilerini heyecanlandırdığını ifade ederek,“Gemiler M.S. 2.
yüzyıldan 13. yüzyıla kadarki süreçte Roma, Bizans ve Cenevizliler dönemine ait olabilir.
Bu yüzyıllar arasında deniz ticareti bölgede çok yoğun. Kentten o dönemlerde balık
ihraç ediliyor. Palamut kurutularak Akdeniz ve Ege’ye gönderiliyor. Giden gemilerden
de Karadeniz’de olmayan takılarla çanak ve çömlek geliyor. Gemilerle kente testi içinde
zeytinyağı da getiriliyor. Biz batıkların yükü nedeniyle kente gelen gemiler olduğunu
düşünüyoruz” dedi.
34
Ekonomi / Güncel
ilyos’ta kazısı devam eden
Tieion Antik Kenti açıklarında balıkçıların batık gemi gördüğü ihbarı üzerine dalış izni ve
acil ödenek için Kültür ve Turizm
Bakanlığına müracaat edildi. Karabük Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Kazı Başkanı Prof. Dr.
Sümer Atasoy, yaptığı açıklamada, antik kentin limanında batmış
gemiler olduğunu daha önce de
bildiklerini ancak yerini net tespit
edemediklerini söyledi.
Karabük Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Kazı Başkanı
Prof. Dr. Sümer Atasoy, yaptığı
açıklamada, antik kentin limanında batmış gemiler olduğunu daha
önce de bildiklerini ancak yerini
net tespit edemediklerini söyledi. Atasoy sözlerine şöyle devam
F
etti: «Antik limanın girişinde 3
tane batık gemi enkazı var. İçlerinde bunların eşyalar var. Zaman
zaman dalgalarla bir örtülüyor bir
kapanıyor. İznimiz olmadığı için
biz buna dalış yapamadık. Balıkçıların ya da zıpkınla balık avlayanların sözüne göre; içlerinde
onların Eşyalar var. Bu eşyaların
sütun ve kabartma heykeller olduğu söyleniyor. Amforalar var.
Ticaret gemileri mutlaka bu şehre bir şeyler getiriyordu. Bunların
devirleri ile ilgili herhangi bir bilgimiz yok. Hangi devire aittir. Antik bir devir Roma Bizans olabilir
ama yeterli bilgimiz yok. Dalış
izni alıp, fotoğraf çekip önce onların ne olduğunu tespit edip, izin
ve ödenek çıktıktan sonra burada
arkeolog ve balık adamlarla birlikte kazı yapacağız. İzni Kültür
Bakanlığı veriyor. Karada antik
kenti kazma iznimiz var ama su
altı ayrı bir izin gerektiriyor. Daha önce Amerikalılar daldı. Orada
batıklar buldular.İstanbul da yeni
kapıda batıklar çıktı. Bunlar o dönemin yelkenli gemileridir. Antik
devirde gemiler kıyıları takip ederek gidiyorlar. Açılmıyorlar, antik
devirde o kadar büyük dalgalara
dayanıklı gemi yoktur. Kıyıdan
uzaklığı yaklaşık 200-300 metre
civarındadır. Antik devirde bulunan gemiler, Bulgaristan da ve
Kırımda var. Bunlar zamanında
çıkmıştır. Karadeniz’de çok az çıkıyor. Bir tane Sinop’ta çıktı, birde burada çıkacak bu çok önemlidir. Ticareti göstermesi açısından
içindeki eşyaların ne olduğunu
bilmemiz açısından Tios’a antik
devire ne geliyordu ne gidiyordu bunları anlayacağız. Roma ile
Bizans devirleri arasında olacak
ama içinden çıkacaklarla bunları
taahhütleştirebileceğiz. Deniz Ticareti 3 bin yıl önceden başlıyor
ve günümüze kadar devam ediyor. İlgili bakanlıktan acil ödenek
ile izin bekliyoruz. İlk belirlemelere göre yüküyle batan iki antik
35
Ekonomi / Güncel
Bizden
gemi söz konusu. Gemilerde iki
kuplu testiler, sütunlar ve taşlar
olduğu anlatılıyor. Balıkçıların
gördüğü kadarıyla bilgiye sahibiz.
Gemilerin kaç metre derinlikte
olduğunu bilemiyoruz. Ödenek
ve izin geldiğinde Bülent EcevitÜniversitesinden balık adamlar
ön tespit için dalış yapacaklar.
Fotoğraflar çekecekler, biz de
ona göre fikir edineceğiz. Böylece gemilerin büyüklüğü, yükü ve
ne kadar derinlikte yer aldıklarını bileceğiz.” Karabük Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Kazı
Başkanı Prof. Dr. Sümer Atasoy
batık gemilerle ilgili sürecin kendilerini heyecanlandırdığını ifade
36
ederek, şunları kaydetti: “Gemiler M.S. 2. yüzyıldan 13. yüzyıla
kadarki süreçte Roma, Bizans ve
Cenevizliler dönemine ait olabilir.
Bu yüzyıllar arasında deniz ticareti bölgede çok yoğun. Kentten
o dönemlerde balık ihraç ediliyor. Palamut kurutularak Akdeniz ve Ege’ye gönderiliyor. Giden
gemilerden de Karadeniz’de olmayan takılarla çanak ve çömlek
geliyor. Gemilerle kente testi içinde zeytinyağı da getiriliyor. Biz
batıkların yükü nedeniyle kente
gelen gemiler olduğunu düşünüyoruz.” İzin ve ödenek çıktığı takdirde önümüzdeki günlerde su altı
kazılarının başlayacağı belirtildi.
Balıkçılardan Zeki Kaçar ise
zıpkınla dalış yaptığı sırada iki
batığı gördüğünü belirterek, “Kazı ekibine bilgiyi ben verdim.
Gemiden örnek olarak üzerinde
işaretler bulunan kurşun bir obje
aldım. Bunu da jandarmaya teslim
ettim. Batık geminin kenarlarında
da işlemeli sütunlar gördüm” diye
konuştu.
Bilindiği gibi; Filyos’taki Tieion Antik Kenti, Tios adlı rahibin
öderliğindeki Miletos kolonisince
kurulmuş. Tarih boyunca Herakleia Pontika (Ereğli) ve Amastris’in
(Amasra) gölgesinde kalan kent,
çeşitli krallıklara bağlı varlığını
sürdürmüş. Romalılar tarafından
yıkılıp yağma edilen kent, daha
sonra yeniden inşa edilerek Roma
eyaletlerine bağlı ticaret ve balıkçı bölgesi olarak varlığına devam
etmiş. Bölge, sonraki dönemlerde
balıkçı kasabasına dönüşmüş. 19.
yüzyılın ikinci yarısından itibaren
yabancı araştırmacılar ve seyyahlarca araştırmalar yapılan antik
kentte 2006’da başlatılan kazı çalışmalarının Karadeniz ve Küçük
Asya tarihi ile arkeolojisine ışık
tutması bekleniyor.
Ekonomi / Güncel
Bizden
MERSİS’te imzalar atıldı
aycuma Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından da uygulanan
Merkezi Sicil Sistemi (MERSİS)
İşbirliği Protokolü, Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı ile TOBB arasında imzalandı. TOBB Başkanı
M.Rifat Hisarcıklıoğlu törende
yaptığı konuşmada MERSİS’in,
Türkiye’deki şirketler, tüccarlar
ve sanayiciler için bir devrim niteliği taşıdığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, proje ile verilecek bir
numara sayesinde tüm kurum ve
kuruluşlarda işlerin kolayca halledilebileceğini ifade etti.​
Ç
Hisarcıklıoğlu,
“Bildiğiniz
üzere küresel ekonomi hızlı bir
değişim ve dönüşüm sürecinden
geçiyor. Bilgi çağında yaşıyoruz.
Bilgiye hızlı erişim her zamankinden daha önemli. İnternetin
sağladığı imkânları en iyi şekilde
kullanan, bilişim teknolojilerini
işleri kolaylaştırmak için kullanan ülkeler kazanıyor. Bizler de
bu yeni döneme Türk şirketlerini
hazırlamak için elimizden geleni
yapıyoruz” diye konuştu. Uzun yıllardır Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı ile şirketlerin
bürokratik işlemlerini kolaylaştıracak projeler üzerinde çalıştıklarını ifade eden TOBB Başkanı
M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Şimdi
Bakanlığımız ile bir güç birliğine
gidiyoruz. Şirketlerimizi, tacir ve
sanayicilerimizi 21.yüzyıla hazırlayacak adımları beraber atacağız” dedi.
Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:
“MERSİS, Türkiye’deki şirketlerimiz, tacirlerimiz ve sanayicilerimiz için bir devrimdir.
Çünkü MERSİS ile birlikte tüm
üyelerimize bir kimlik numarası
veriyoruz. Artık nasıl hepimizin
bir Vatandaşlık Numarası varsa
tüm şirketlerimizin de bir MER-
SİS numarası olacak. Vergi numarası ayrı, SGK numarası ayrı, ticaret sicil numarası ayrı olmayacak.
Bu numara ile tüm kurum ve kuruluşlarda tacir ve sanayicilerimiz
işlerini kolayca yapacak. Ayrıca, Odalarımızda gerçekleştirdiğimiz tüm ticaret sicil işlemleri artık elektronik ortamda
gerçekleştirilebilecek. Şirketlerimiz Odaya gelmeden ofisinden
şirket kuruluşu yapabilecek. Mevcut şirketlerin tescil işlemleri yine
uzaktan yapılabilecek. Hem, hizmet kalitesi çağa uyumlu şekilde
artacak, hem de bürokrasiyi minimuma indireceğiz. Tabiri caizse
hizmeti üyelerimizin ayağına götüreceğiz.
Çünkü Türk girişimcileri bunu
hak ediyor. Türkiye’nin bayrağını
dünyanın dört bir yanında dalgalandıran üyelerimiz bu hizmetleri
ve çok daha fazlasını hak ediyor.
Bilgiye erişimin çok önemli olduğu bugünün dünyasında, ticaretin
şeffaf, güvenilir ve hızlı bilgiye
dayalı olarak yapılmasını sağlayacağız. Tüm bu hizmetleri Bakanlığımız ile birlikte sağlayacak olmak
bize büyük bir güç veriyor. Sayın
Bakanımız ve Müsteşarımız nezdinde tüm Bakanlık yöneticilerine
özel sektör dostu bu yaklaşımlarından dolayı şükranlarımı sunuyorum.” Bakan Yazıcı’nın sözleri
Gümrük ve Ticaret Bakanı
Hayati Yazıcı ise konuşmasında,
ticari hayatta güven ve istikrarı artıracak Merkezi Sicil Kayıt
Sistemi (MERSİS) ile kayıp veya
çalıntı kimliklerle şirket kurulmasının artık imkansız hale geldiğini
bildirerek, “Sahtekarlar herhalde
başka yöntem bulmak zorunda
kalacak” dedi.
Yazıcı, Bakanlıktaki imza töreni öncesinde yaptığı konuşmada,
2010 yılında pilot uygulama olarak başlatılan MERSİS projesinde
oldukça önemli yol katettiklerini
söyledi. Tüzel kişiliklere, tüm ticari işletmelere ilişkin merkezi bir
veri tabanı oluşturulmasının, hükümetin kurulduğu ilk günden itibaren hedefleri arasında yer aldığını ifade eden Yazıcı, bu konuda
yapılan çalışmalar hakkında bilgi
verdi. Türkiye›de halen 3 veri tabanı sistemi bulunduğunu anlatan
Yazıcı, bunların kimlik paylaşım
sistemi (MERNİS), Adres Kayıt
Sistemi (AKS) ile Tapu Kayıt Sistemi (TAKBİS) olduğunu belirtti.
MERSİS ile dördüncü bir
37
Ekonomi / Güncel
temel veri tabanını hizmetine
sunduklarını ifade eden Yazıcı,
MERSİS ile ticari işletmelerin
ticaret sicil numarası yerine geçeceği ve tüm kamu kurum ve
kuruluşları arasında kullanılacak
bir ortak anahtar numaralama
sistemi oluşturulacağını söyledi.
Sistemin kullanılması sırasında
vatandaşların, internet üzerinde
herhangi bir aracıya ihtiyaçları
olmadığına dikkati çeken Yazıcı, şirket kuruluş işlemlerini, ana
sözleşmelerini hazırlamak da dahil olmak üzere internet üzerinden
gerçekleştirebileceklerini ve unvan sorgulama yapabileceklerini
anlattı. Noter nezdinde imzalar tamamlanarak, ticaret sicil müdürlüğüne gönderilen şirket ana
sözleşmesinin tesciliyle tahakkuk edecek harçların ve diğer
ödemelerin internet üzerinden
yapılmasının mümkün olacağını
vurgulayan Yazıcı, Ticaret Sicil
Gazetesi’nde ilan ve ilgili diğer
kurumlara yapılacak bildirimlerin
elektronik ortamda ulaştırılmasının sağlanacağını kaydetti.
“Bilişim hizmetleri daha
yaygın kullanılır hale
gelecek”
Hizmetlerin MERSİS uygulaması üzerinden elektronik ortamda yürütülmesiyle bilişim
hizmetlerinin daha yaygın kullanılır hale geleceğini bildiren Yazıcı, kırtasiye, haberleşme, insan
kaynağı gibi giderlerden büyük
tasarruf sağlanacağını ifade etti.
Tüzel kişiliklerle ilgili yürütülen
hizmetlerde ülke düzeyinde tekil tanımlayıcı olarak bir MERSİS numarası kullanılacağını
anlatan Yazıcı, şöyle konuştu:
“Bunun sonucunda işletmelerle ilgili ihtiyaç duyulan bilgilere
güvenli, hızlı ve kolay ulaşılabilir bir veri tabanı oluşturulacak.
Ülke genelinde 238 ticaret sicil
müdürlüğünde bağımsız olarak
38
tutulan sicil kayıtları, merkezi veri tabanında birleştirilecek. Her ticaret sicil müdürlüğünde gerçekleştirilen tescil işlemlerine ait iş
adımlarının, aynı süreç içerisinde
gerçekleştirilmesi ile uygulama
birliği sağlanacak. Tescile tabi
tüm işlemlerin internet üzerinden
gerçekleştirilmesi ile ticaret sicil
müdürlüğünün iş yükü azalacak.
Sürekli güncellenen veri tabanından yapılacak analizlerle politika
oluşturulmasına katkı sağlanacak.
Vatandaşlarımızın kamu kurumları ile ilgili iş ve işlemlerinde ihtiyaç duyacakları bilgilere sistem
üzerinden güncel olarak ulaşılabilecek.”
“MERSİS ticarette güveni
arttırıyor”
MERSİS ile ticari hayatta
güven ve istikrarı artıracak pek
çok uygulama getirildiğini ifade eden Yazıcı, şöyle devam etti:
“Artık şirketlere ait güncel bilgiler, ev ve ofislerde kullanılan
bilgisayarlarda
parmaklarımızın ucuna kadar geliyor. Kayıp
veya çalıntı kimliklerle şirket
kurulması artık imkansız. Sahtekarlar herhalde başka yöntem
bulmak zorunda kalacak. Güncel
olmayan sicil tasdiknameleriyle
bankalardan çek karnesi çıkarılmasını bu sistemle engelliyoruz.
Ticari hayatta güveni kötüye kullanma konusunda mükerrer uygulamalar yapanları bu sistemle
izlemeye alıyoruz. Böylece bu
kişilerin daha sonraki işlemlerinin
takibi ve gerektiğinde kısıtlanması mümkün hale gelecektir.” MERSİS’te bugüne kadar 74’ü
il merkezi, 130’u ilçe merkezinde olmak üzere toplam 204
ticaret sicil müdürlüğünde veri
aktarım ve yaygınlaştırma çalışmalarının tamamlandığını ifade
eden Yazıcı, bu müdürlüklerde MERSİS üzerinden hizmet
verilmeye başlandığını belirtti. Ülke genelindeki 2 milyon 995
bin işletmeden, 2 milyon 581 bin
671’inin verilerinin sisteme aktarılması anlamına geldiğini dile
getiren Yazıcı, toplam işletmelerin yüzde 86,2’sinin bu sisteme
aktarımının sağlandığını söyledi. Merkezi Ticaret Sicili Veri
Tabanının alt yapısını oluşturduklarını kaydeden Yazıcı, sistem üzerinde Nisan 2010’dan
bugüne kadar toplam 65 bin
160 işlemin yapıldığını bildirdi.
Yazıcı, protokolün imzalanmasıyla TOBB ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı arasında yapılacak
işbirliğinin hedeflerini ise şöyle
anlattı:
“MERSİS üzerinden üretilen
bilgilerin, ticaret odaları, ticaret
ve sanayi odaları ve borsalarımızın elektronik ortamdaki üye
bilgileri uygulamasının iş süreçlerine eş zamanlı aktarımı sağlanacak. Oda, borsalar üye bilgi sistemi uygulamasında oluşan bilgilerin ortak veri tabanına aktarımı
sağlanacak.”
Protokolün sağlayacağı
kolaylıklar
Yazıcı, MERSİS’te oluşan ticaret sicili verilerinin eş zamanlı
paylaşımının sağlanması suretiyle Ticaret Sicili Ortak Veri Tabanının oluşturulacağını ifade etti.
Bakanlık ve TOBB bünyesinde
elektronik ortamda tutulan ortak
veri tabanıyla MERSİS arasında
bilgi paylaşımı yapılacağını belirten Yazıcı, böylece verilerde
birlik sağlanacağını ve bu verilere
tek bir noktadan erişim imkanı tanınacağını kaydetti. Oda ve borsaların her yıl yapması gereken üye
kaydı güncelleştirme işlemlerinin
MERSİS sayesinde son derece
basit hale geleceğini vurgulayan
Yazıcı, “Bu işlemler tek bir merkezden çevrimiçi olarak uzun
bürokratik prosedürlere ihtiyaç
duyulmadan kolaylıkla yapılabilecek” dedi. Ekonomi / Güncel
Dünya Ekonomik Forumu 2013-2014 Küresel Rekabet Raporunu açıkladı
Türkiye Rekabet Gücü’nde 44. sırada
İ
sviçre’de yerleşik olan Dünya
Ekonomik Forumu (World Economic Forum) 2013-2014 Küresel
Rekabet Gücü Raporu sonuçlarını kamuoyuna açıkladı. Rekabet
gücü sıralamasında bu yıl dikkate
alınan 148 ülke arasında İsviçre
ilk sırayı aldı. İkincilik ve üçüncülük ise sırasıyla Singapur ve
Finlandiya arasında paylaşıldı.
Rekabet gücünde ilk 10 sırayı
paylaşan ülkeler ve rekabet gücü
sıralamasında konumları aşağıdaki tabloda mevcut.
Küresel
Rekabet
Gücü
Endeksi’nde ABD sıralamada son
dönemlerdeki düşüşünü tersine
çevirerek, 2013 - 2014 yılı hesaplamalarına göre 2 sıra yükselerek
dünyanın en rekabetçi 5. ülkesi
olarak yer aldı. ABD dünyanın en
İlk 10 Ülke
İsviçre
Singapur
Finlandiya
Almanya
ABD
İsveç
Hong Kong
Hollanda
Japonya
İngiltere
1. Üstün inovasyon ve güçlü kurumsal yapılar ekonomilerin rekabet gücünü artan bir biçimde etkilemekte.
2. Dünyanın en büyük yükselen piyasa ekonomilerinde uzun
zamandır gecikmiş reformları uygulamak için iş dünyası, hükümet ve sivil toplum işbirliği yapmalı.
3. Genel sıralama içindeki konumunda 4 yılın ardından çıkış
yakalayan ABD, dünyanın en yenilikçi ekonomisi olma özelliğini devam ettiriyor.
yenilikçi ekonomisi olma özelliğini de devam ettiriyor.
Küresel
Rekabet
Gücü
Endeksi’nde aldığı genel puandaki yükselmeye rağmen, ABD
son 4 yıllık dönemde sıralamada düşüşünü devam ettirmektedir. 2012-2013 yılı hesaplamalarına göre 2 sıra daha düşerek
dünyanın en rekabetçi 7. ülkesi
Küresel Rekabetçilik
Endeksi 2013’ye
Göre Sıralama
(148 ülke içinde)
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
Küresel Rekabetçilik
Endeksi 2012’e
Göre Sıralama
(144 ülke içinde)
1
2
3
6
7
4
9
5
10
8
olarak yer almıştır. ABD ekonomisindeki makro-ekonomik kırılganlıkların yanında, özellikle
kurumsal yapılanmada endişelerin olduğu vurgulanmaktadır.
Bu endişelerin başında kamuoyunun siyasetçilere karşı azalan
güveni, bir diğeri ise kamu yönetiminin etkin işleyişinde düşüşün varlığına ilişkin yine kamuoyunun bir bölümünde oluşan
algılama gelmektedir.
Çin, 29. sıradaki konumu ile
en rekabetçi 30 ekonomiden biridir. Büyük ölçekli gelişmekte
olan ülkeler arasında lider pozisyona sahiptir. Diğer 4 BRICS
ülkeleri arasında Güney Afrika
52., Brezilya 48., Hindistan 59.,
Rusya ise 67. sıradadır. Türkiye
BRICS ülkeleri arasında bu yılki
yükselme ile sadece Çin’in arkasında kalmıştır. Orta Doğu’ya ve
Kuzey Afrika ülkelerine bakıldığında Katar 11.sıra ile anılan
bölgede lider durumdadır. Suudi
Arabistan ise 18. sırada yer alarak dünyanın rekabetçi 20 ülkesi
39
Ekonomi / Güncel
Bizden
arasında yer almayı başarmıştır.
Latin Amerika’da ise Şili lider ülkedir ve 33. sıra ile en rekabetçi
ekonomi konumundadır. Meksika
53. sıradadır.
Türkiye Değerlendirmesi:
Raporda Türkiye ile ilgili
değerlendirmeye
gelince;
Türkiye’nin 2011 itibariyle satın
alma gücü paritesine göre 778.1
milyar ABD dolarlık bir GSYİH
büyüklüğüne, kişi başına düşen
10.522 ABD dolarlık bir gelire,
Türkiye’nin GSYİH’sinin dünya
toplamında %1.36’lık bir paya sahip olduğu hatırlatılmaktadır.
2012-2013 dönemi Küresel
Rekabetçilik Endeksi hesaplamalarına göre Türkiye 144 ülke
arasında 43. sıradadır. Türkiye bir
önceki yıl 142 ülke arasında 59.,
ondan önceki yılda ise139 ülke
arasında ise 61. sırada konumlanmıştır. Küresel Rekabetçilik
Endeksi’nin içinde bulunan bileşenler arasında en iyi performans
pazar büyüklüğü kaleminde gösterilmektedir. Pazar büyüklüğünde en rekabetçi 15. ekonomi olurken, en kötü performans 124. sıra
ile işgücü piyasasının etkinliği
kaleminde görülmektedir. Aşağıdaki tablo, Küresel Rekabetçilik
Endeksi’nin
hesaplanmasında
Rekabetçilik Endeksi Bileşeni
Kurumsal yapılanma
Altyapı
Sağlık ve ilköğretim
Yüksek öğretim ve işbaşında
eğitim
Emtia-Mal piyasalarının etkinliği
Pazar büyüklüğü
İnovasyon
İşgücü piyasaları
Makroekonomik ortam
Mali piyasaların gelişmişliği
40
Rekabetçilik Endeksi Bileşeni
Kurumsal yapılanma
Altyapı
Sağlık ve ilköğretim
Yüksek öğretim ve işbaşında eğitim
Emtia-Mal piyasalarının etkinliği
Mali piyasaların gelişmişliği
İnovasyon
kullanılan bileşenlerin bir bölümünde Türkiye’nin yeri hakkında
bilgi vermektedir.
29. sıradaki konumu ile en rekabetçi 30 ekonomiden biri olan
Çin, büyük ölçekli gelişmekte
olan ülkeler arasında lider pozisyona sahip. Diğer 4 BRICS ülkesi
arasında Güney Afrika 53., Brezilya 56., Hindistan 60., Rusya ise
64. Sırada yer alıyor.
Türkiye BRICS ülkeleri arasında bu yıl bir basamak geri
gitmesine rağmen sadece Çin’in
arkasında kaldı. Orta Doğu’ya ve
Kuzey Afrika ülkelerine bakıldığında Katar 13.sıra ile anılan bölgede lider durumda. 20. sıradaki
Suudi Arabistan ise dünyanın rekabetçi 20 ülkesi arasında yer almayı başarmış. Latin Amerika’da
ise lider ülke olan Şili 34. sıra ile
148 Ülke
Arasında
Türkiye’nin
Sıralaması
(2013)
56
49
59
144 Ülke
Arasında
Türkiye’nin
Sıralaması
(2012)
64
51
63
65
74
43
16
50
130
76
51
38
15
55
124
55
44
144 Ülke Arasında
Türkiye’nin Sıralaması
64
51
63
74
38
44
55
en rekabetçi ekonomi konumundadır. Meksika 55. Sırada yer alıyor.
Türkiye Değerlendirmesi:
Raporda Türkiye ile ilgili
değerlendirmeye
gelince;
Türkiye’nin 2012 itibariyle satın
alma gücü paritesine göre 794.5
milyar ABD dolarlık bir GSYİH
büyüklüğüne, kişi başına düşen
10.609 ABD dolarlık bir gelire,
Türkiye’nin GSYİH’sinin dünya
toplamında %1.35’lık bir paya sahip olduğu hatırlatılmakta.
Türkiye, 2013-2014 dönemi
Küresel Rekabetçilik Endeksi hesaplamalarına göre 148 ülke arasında 44. sırada. Türkiye bir önceki yıl 144 ülke arasında 43., ondan
önceki yılda ise 142 ülke arasında
ise 59. sırada konumlanmış.
Geçen yıl olduğu gibi Küresel
Rekabetçilik Endeksi’nin içinde
bulunan bileşenler arasında en
iyi performans pazar büyüklüğü
kaleminde gösteriliyor. Pazar büyüklüğünde en rekabetçi 16. ekonomi olurken, en kötü performans
130. sıra ile işgücü piyasasının
etkinliği kaleminde görülüyor.
Aşağıdaki tablo, Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin hesaplanmasında kullanılan bileşenlerin
bir bölümünde Türkiye’nin yeri
hakkında bilgi vermekte. Tabloda da görüldüğü üzere; bir önceki
yıla göre en önemli iyileşmeler
kurumsal yapılanma, inovasyon,
sağlık ve ilköğretim, yükseköğretim ve işbaşında eğitim endekslerinde görülüyor.
Ekonomi
/ Araştırma
Ekonomi
/ Bizden
Yetersiz liderlik,
MOBBİNGE
yol açıyor!
Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) Bilgi Yönetimi Platformu ve Towers Watson, şirketlerdeki mobbing uygulamaları ile ilgili bir anket
yaptı. “İş Dünyasında Mobbing” anketine göre,
çalışanların yalnızca yüzde 15’i “psikolojik şiddet ve baskı” anlamına gelen mobbing hakkında
farkındalığa sahip. Mobbing vakalarına yol açan
iş yeri koşulları değerlendirildiğinde görülen en
önemli neden ise yüzde 45’lik bir oranla yetersiz
liderlik.
E
n genel tanımıyla mobbing çalışanın yöneticiler
veya işverenler tarafından yıldırma hedefiyle baskı altına alınması
anlamına geliyor ve çalışan psikolojisini önemli ölçüde olumsuz
etkiliyor. Mobbing işçi-işveren
ilişkilerini düzenleyen yasalar gereğince suç sayılıyor.
Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) Bilgi Yönetimi
Platformu ve Towers Watson,
mobbinge ilişkin genel algıyı ölçmek amacıyla geçtiğimiz
Haziran’da “İş Dünyasında Mobbing” başlıklı anketi gerçekleştirdi. Ankete farklı sektörlerden
PERYÖN üyesi 143 farklı şirketin
temsilcileri katıldı. Sonuçlar çalışanların mobbing hakkında yeterince bilgi sahibi olmadıklarını
ortaya koydu.
41
Ekonomi / Araştırma
Bizden
Çalışanlar mobbingden haberdar değil
Anket, çalışanların mobbing
konusundaki farkındalıklarının
düşük olduğunu gösterdi. “Çalışanlarınızın mobbing karşısında
farkındalığı olduğunu düşünüyor
musunuz?” sorusuna şirketlerin
yüzde 60’ı “kısmen”, yüzde 25’i
“hayır” ve yalnızca yüzde 15’i
“evet” yanıtını verdi. Katılımcı
şirketlerin yalnızca yüzde 15’inde çalışanlara mobbing hakkında
eğitim veriliyor.
Şirketlerin yüzde 85’inde
mobbingi raporlamaya yönelik
bir prosedür yok, yaklaşık yüzde
80’inde de mobbing şikayetlerinin ele alındığı bir komite bulunmuyor. Bu sonuçlar, şirketlerin,
çalışanlarını mobbing konusunda bilinçlendirmede ve olası sonuçlarına karşı onları korumada
yetersiz kaldığını gösteriyor. Bu
durum, şirketlerin mobbing konusunda aldığı önlemlerin kısıtlı
oluşu, çalışanların maruz kaldıkları baskıyı paylaşamaması ve bu
konuda destek talep edememesini
de beraberinde getiriyor.
Mobbingle ilgili ilk kaynak
medya
Anket katılımcılarının yaklaşık yüzde 60’ı mobbing ile ilgili
mevzuatı ve güncel gelişmeleri
internet, yazılı ve görsel basın aracılığıyla takip ettiğini belirtiyor.
Bu bağlamda, dernekler, meslek
odaları, panel ve seminerler gibi
alternatif kaynakların anlamlı bir
büyüklük oluşturmaması ise mobbing ile mücadele açısından önemli bir gelişme alanına işaret ediyor.
Aslında mobbing yok!
Araştırmaya göre katılımcı şirketlerin yaklaşık yüzde 65’inde
yıllık raporlanan mobbing vaka
sayısı sıfır (0), yani hiç vaka olmamış. Bu oranı takip eden en yakın sonuçsa yaklaşık yüzde 20 ile
1-5 arası vaka.
Amaç işten yıldırma, yükselmeyi engelleme
Rapor edilen sınırlı sayıdaki
42
mobbing vakasının başlıca şikayet nedenlerinin yüzde 25’i “iş
ile ilgili sert tepkilere maruz kalınması”, yüzde 18’i “aşırı yoğunlukta iş talep edilmesi”, yüzde
18’i “çalışanların yeteneklerini
gösterme olanaklarının engellenmesi” olarak öne çıkıyor. Sonuçlar mobbingin, önemli oranda
işten yıldırma ve yükselmenin
engellenmesi hedefiyle yapıldığını gösteriyor. En önemli mobbing
uygulama nedeninin yüzde 47’lik
bir oranla “statü ve itibar koruma
endişesi” olması da bu görüşü
destekliyor. “Bireysel iletişim yetersizlikleri” ve “kişisel sorunlar”
da diğer önemli nedenler arasında
yer alıyor.
Yetersiz liderlik mobbinge
yol açıyor
Mobbing vakalarına yol açan
iş yeri koşulları değerlendirildiğinde görülen en önemli neden
yüzde 45’lik bir oranla yetersiz
liderlik. Mobbing vakalarında genellikle yetersiz liderlik profiliyle
karşılaşılıyor. Yetersiz liderler, iş
yükünü yönetemeyen, delege edemeyen, özel ve iş hayat dengesini ayıramayan, otokratik liderler,
ana baba iletişim benliğini baskın
kullanan liderler olarak tarif ediliyor. Üst yönetimin mobbing ile
mücadelede üstlenmesi gereken
rolün, hem çalışanların bilinçlendirilmesi hem şirket içi mekanizmaların güçlendirilmesi, hem de
mobbing karşısında çalışanlara
verilecek destek olduğu anket sonuçlarında görülüyor.
Yetersiz liderliği takip eden en
önemli iş yeri koşulları yetersiz
şirket içi iletişim (yüzde 16) ve
çözüm mekanizmalarının yetersizliği (yüzde 15) olarak görülüyor. Katılımcıların yaklaşık yüzde
37’si, çalışanlarına yasal mevzuat
dışında bir destek sağlanmadığını
da ifade ediyor.
Yiğit Oğuz Duman: “Mobbingi önlemede en önemli
görev üst yönetime düşüyor”
PERYÖN Başkanı Yiğit Oğuz
Duman mobbing konusunda şirketler tarafından uygulanan düzenlemelerin henüz çalışan memnuniyetini sağlayacak düzeyde
olmadığını söylüyor: “Şirket verimliliği ve imajının güçlendirilebilmesi ile çalışan bağlılığının
artırılabilmesi için mobbinge yol
açan şirket içi koşullar, mobbing
uygulayanların bu şekilde hareket
etmelerinin nedenleri ve mobbinge uğrayanların bu durumla
nasıl başa çıkmaları gerektiğinin
dikkatle ele alınması gerekiyor.
Aynı şekilde çalışanlara gereken
destek, yasal mevzuatın ötesinde
eğitim, psikolojik yardım ve şirket içi mekanizmaları içerecek bir
çerçeveye oturtulmalı. Bu noktada mobbinge karşı en önemli
görev, üst yönetimin liderliğine
düşüyor.”
Ekonomi
Ekonomi//Bizden
Sağlık
Bir çay kaşığı tuzu azalt, ömrü uzat!
Ü
lkemizde en önemli tuz kaynaklarının başında yemek pişirilirken eklenen tuz ve ekmek geliyor.
Sofrada kullanılan tuzluk günlük tuz
alımının yaklaşık yüzde 15’ini oluşturuyor. Bu nedenle tuzluk kullanmayarak, yemeğe ilave tuz atmayarak yapılan tuz kısıtlaması yetersiz kalıyor.
Dünya Sağlık Örgütü; hipertansiyon,
kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet
ve bazı kanser türlerinden korunmak
amacıyla günlük tuz tüketimini 5
gram’dan az olarak öneriyor. Bu da
günlük tükettiğimiz tuz miktarını üçte
birine indirmemiz gerektiği anlamına
geliyor.
Yemeklerinize tuz katılmasına
izin vermeyin
Günlük tuz tüketiminin günde 5
grama indirilmesi ile her yıl dünyada
kalp krizi ve inmeye bağlı 2.5 milyon
ölüm önlenebilir. Küçük bir çay kaşığının yaklaşık 2.5 gram tuz aldığını
düşünürsek biz günde yaklaşık 6 çay
kaşığı tuz alıyoruz. Halbuki hedefimiz günde 2 çay kaşığını geçmemek
olmalıdır. 6 çay kaşığını birden 2 çay
kaşığına indirmek hemen mümkün
olmayabilir ama günlük tüketimimizi
bir çay kaşığı azaltsak bile yararı çoktur. Günde bir çay kaşığı daha az tuz
alırsak yıllık kalp krizi riskimizi yüzde 5, felç riskimizi yüzde 3 ve ölüm
riskimizi yüzde 4 azaltmış oluruz.
Üstelik yıllar içinde sağlayacağımız
yarar da katlanarak artar. Tuzun azaltılmasının pek çok hastalığın tedavisi
için gerekli. Size sormadan çayınıza
ya da kahvenize şeker ekleyebiliyorlar mı? Öyleyse neden size sormadan
yemeklerinize tuz ekleyebiliyorlar?
Buna izin vermeyin, sağlığınızı koruyun.
Çocuklar ailelerini örnek alıyor
Tuzun azaltılması kan basıncını
kontrol altına almanın yanı sıra hipertansiyon gelişimini de önleyebilir.
Hipertansiyon sorunu ile karşılaşmamak için yapılacak işlerden birisi de
tuzun azaltılmasıdır. Birçoğumuzun
Tuzun vücut için vazgeçilmez
ama aşırı tüketilmesinin de zararlı
olduğu bilinen bir gerçek! Aşırı tuz
tüketimi hipertansiyon başta olmak
üzere felç, kalp krizi, kalp yetmezliği, böbrek hastalığı, mide kanseri,
böbrek taşı, kemik erimesi ve vücutta şişlik gibi değişik sorunlara yol
açıyor. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin 2012
yılında yaptığı araştırmaya göre günde ortalama 15 gram tuz alıyoruz. Günlük alınan tuzun iki çay kaşığına indirilmesinin kalp krizi ve
inmeye bağlı 2.5 milyon ölümün önlenebileceğini söyleyen Liv Hospital Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tekin Akpolat “Günde bir çay kaşığı
daha az tuz almak yıllık kalp krizi riskini yüzde 5, felç riskini yüzde 3
ve ölüm riskini de yüzde 4 azaltmış oluruz. Üstelik yıllar içinde sağlayacağımız yarar da katlanarak artar” diyor… Prof. Dr. Tekin Akpolat
tuzu azaltarak hayatımıza neler katabileceğimizi anlattı…
Tuz Tüketimini Azaltacak 10 Pratik Öneri
1. Yemeğin tadına bile bakmadan tuz koymayın. Tuzsuz yemek çok
tatsız diyorsanız biber, sirke, limon suyu ve değişik bitkilerle yemek tatlandırılabilir.
2. Tuzsuz ekmek yiyin. Taze sebze yiyin. Konserve, turşudan uzak
durun.
3. Yemek pişirirken tuz koymayın, pişirdikten sonra da koymayın.
4. Tuzu azaltılmış peynir yiyin.
5. Doktor veya eczacıya danışarak yapay tuz kullanabiliriz
6. Dışarıda yemek yerken seçici olun
7. Nane, kekik, soğan, sarımsak yemeklere tuz olmadan lezzet verir.
Etleri sarımsak, sirke, limon suyu ile terbiye edin.
8. Sebze, meyveler genel olarak az tuz içerir
9. Taze fındık, ceviz, semizotu yemeğe lezzet katar
10. Alışveriş yaparken gıda etiketindeki tuz miktarına bakalım.
eli yemeğin tadına bile bakmadan
tuzluğa gidiyor, eskiden bol tuzlu
yiyenler yaşlanınca, hipertansiyon
hastası olunca tuzun tadını unutmak
zorunda kalıyor. Ailelerinin bol tuzlu
yediğini gören çocuklar da aşırı tuz
tüketimine yöneliyor. Tuz tüketimini
kontrol altına alarak sadece yaşlılıkta
değil daha erken yaşlarda hipertansiyonun ortaya çıkmasını da önlenebi-
lir. Hipertansiyonu olan hastalar daha
az tuzlu yiyerek yüksek kan basınçlarının kontrol altına alınmasını da
kolaylaştırırlar. Yüksek tansiyon için
önemli olan sofra tuzu olarak bilinen NaCl’dür. Batı tarzı beslenmede
kişiler günde ortalama 8-9 gram tuz
alırlar. Bu tuzun günde 5 grama düşürülmesi kan basıncının kontrol altına
alınmasını kolaylaştırır.
43
Ekonomi / Fuar
FUAR TAKVİMİ
EKİM - KASIM - ARALIK
EKİM
22.10.2013 İzmir Autoshow Fuarı;
Uluslararası İzmir Fuar Alanı, İzmir
22.10.2013 Tırec- 5.Türkiye Yenilenebilir Enerji Fuarı;
Wyndham İstanbul Kalamış Marina Otel,
24.10.2013 1. Frutech Meyve Yetiştiriciliği Ve Teknolojileri Fuarı;
Cam Piramit Sabancı Kongre Ve Fuar Merkezi, Antalya
24.10.2013 26. Yapı Fuarı - Turkeybuild Ankara 2013; ATO Kongre Ve Sergi Sarayı, Ankara
24.10.2013 9. Türkiye Çağrı Merkezi Fuarı; Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Ve Sergi Sarayı, İstanbul
24.10.2013 Cebit Bilişim Eurasıa (13. ); İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
24.10.2013 EIF - 2.Enerji Fuarı; ATO Kongre Ve Sergi Sarayı, Ankara
24.10.2013 Foodex İzmir Gıda Ve Gıda Teknolojileri Fuarı; Tepekule Kongre Ve Sergi Merkezi, İzmir
24.10.2013 Hastane İnşaat Ve Yatırımları Kongresi Ve Fuarı; İstanbul Kongre Merkezi, 24.10.2013 İnovasyon Fuarı; İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
24.10.2013 Konya 5. Yan Sanayileri Fuarı 2013; KTO Tüyap Konya Uluslararası Fuar Merkezi, Konya
24.10.2013 Trabzon Tarım Fuarı 2013, Tarım, Hayvancılık Trabzon Dünya Ticaret Merkezi, Trabzon
Ve Balıkçılık Ve Gıda Fuarı;
30.10.2013 1.Van Güneş Enerjisi Fuarı; Tuşba Fuar Ve Kongre Merkezi, Van
30.10.2013 20. Van - Asya İpekyolu Sanayi Ve Ticaret Tedarikçileri Fuarı; Tuşba Fuar Ve Kongre Merkezi, Van
30.10.2013 4. Van İnşaat Mobilya Ve Yan Ürünleri Fuarı; Tuşba Fuar Ve Kongre Merkezi, Van
31.10.2013 10. Yapex Tadilat Fuarı; Antalya Fuar Merkezi, 31.10.2013 10. Yapex Wındoor Fuarı; Antalya Fuar Merkezi, 31.10.2013 21.Uluslararası Yapex - Yapı Malzemeleri, İnşaat Teknolojileri, Antalya Fuar Yapı Yenileme Ve Restorasyon Fuarı;
31.10.2013 7. Yapex Seramik & Banyo Fuarı; Antalya Fuar Merkezi, 31.10.2013 Rensef Yenilenebilir Enerji Sistemleri Ve Enerji Verimliliği Fuarı); Cam Piramit Sabancı Kongre Ve Fuar Merkezi, Antalya
KASIM
02.11.2013 32. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı; Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul
02.11.2013 Artist 23. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı; Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul
04.11.2013 Modef Expo 2013 Mobilya Ve Dekorasyon Fuarı (15.); İnegöl Belediyesi Fuar Merkezi, Bursa
05.11.2013 Bursa Otoshow 2013 Bursa 8. Otomobil, Ticari Araçlar, Fuar Ve Kongre Merkezi, Bursa
Bursa Motosiklet, Bisiklet Ve Aksesuarları Fuarı; Uluslararası 06.11.2013 Adana Sera - Bahçe Fuarı 2013 7. Seracılık, Bahçecilik, Tüyap Adana Uluslararası
Fuar Ve Kongre Merkezi, Adana
Fidancılık, Tohumculuk, Çiçekçilik Ve Teknolojileri Fuarı;
06.11.2013 Adana Tarım Fuarı 2013 7. Tarım, Hayvancılık, Tavukçuluk Ve Tüyap Adana Uluslararası Fuar Ve Kongre
Merkezi, Adana
Süt Endüstrisi Fuarı ;
06.11.2013 Aymod 11. Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarı; İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
06.11.2013 Webıt Kongresi; Haliç Kongre Merkezi, İstanbul
06.11.2013 Yadex 2013 10. Yapı, Dekorasyon, Tadilat Ve Ekipman Fuarı; Marmaris-Beldibi Kapalı Fuar Ve Sergi Alanı, Muğla
Ekim - Kasım - Aralık 2013 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan yurtiçi fuarlar listesi
yukarıdaki gibidir. Fuarlara katılmak isteyenlerin; davetiye temini, ulaşım ve toplu katılım gibi
organizasyonları için Odamıza müracaatlarını bekleriz.
44
Ekonomi / Fuar
FUAR TAKVİMİ
07.11.2013
07.11.2013 07.11.2013 07.11.2013
07.11.2013
07.11.2013
08.11.2013
14.11.2013
14.11.2013
26.11.2013
Contemporary İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı; Sarayı İle İstanbul Kongre Merkezi, İstanbul
Domotex Mıddle East 2013; Gapyapı 2. Yapı, İnşaat Malzemeleri Ve Teknolojileri Fuarı; Göller Bölgesi - Yayla Şartlarında Tarım Ve Hayvancılık; Kent Expo “Şehircilik Ve Kent İhtiyaçları Fuarı; Manisa 7. Tarım Gıda Ve Hayvancılık Fuarı; Ankagold Ankara Altın, Mücevher Saat Ve Gümüş Fuarı’13; Comvex İstanbul 2013 4. Ticari Araçlar, Otobüs Ve Yan Sanayi Fuarı;
Ortadoğu Gıda 5. Gıda-Tek Fuarı 2013; CNR Evim 2013 İstanbul Ev Tekstili Ve Dekorasyon Fuarı; EKİM - KASIM - ARALIK
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Ve Sergi İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
Ofm Ortadoğu Fuar Merkezi, Gaziantep
Süleyman Demirel Sergi Sarayı, Isparta
Uluslararası İzmir Fuar Alanı, İzmir
Manisa Belediyesi Fuar Merkezi, Manisa
ATO Kongre Ve Sergi Sarayı, Ankara
Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul
Tüyap Fuar Merkezi, Diyarbakır
İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
ARALIK
04.12.2013 Made In KOBİ 2013 Fuarı; Tepekule Kongre Ve Sergi Merkezi, İzmir
04.12.2013 Pazarlama Fuarı 2013 (14. ) ; Lütfi Kırdar, İstanbul
05.12.2013 Atrax’13; İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
05.12.2013 Belex 2013 Bursa 11. Uluslararası Elektrik, Elektronik, Fuar Ve Kongre Merkezi, Bursa
Otomasyon, Aydınlatma Ve İletişim Fuarı;
05.12.2013 Borutek 2013 Boru Ve Boru İşleme Teknolojileri Fuarı; Fuar Ve Kongre Merkezi, Bursa
05.12.2013 Bursa 12. Uluslararası Metal İşleme Teknolojileri Fuarı; Fuar Ve Kongre Merkezi, Bursa
05.12.2013 Bursa 4. Hırdavat Ve İş Güvenliği Fuarı; Fuar Ve Kongre Merkezi, Bursa
05.12.2013 Bursa 5. Sac İşleme Teknolojileri Fuarı 2013; Fuar Ve Kongre Merkezi, Bursa
05.12.2013 Eyafexpo - Engelsiz Yaşam Fuarı; İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
05.12.2013 Fashıonist / İstanbul Hazır Giyim Tekstil Ve Moda Fuarı; İstanbul Kongre Merkezi, İstanbul
05.12.2013 İcat 2013 Yeni Fikirler, Yeni Buluşlar Fuarı; Fuar Ve Kongre Merkezi, Bursa
05.12.2013 Plast Eurasıa İstanbul 2013 23. Uluslararası İstanbul Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul
Plastik Endüstrisi Fuarı ;
05.12.2013 Subconist 2013 11. Uluslararası Yan Sanayi Ürünleri Fuarı; İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
05.12.2013 Travel Turkey İzmir “Turizm Fuar Ve Konferansı”; Uluslararası İzmir Fuar Alanı, İzmir
06.12.2013 Transist 2013 4. İstanbul Ulaşım Teknolojileri, Araçları Ve İstanbul Kongre Merkezi,
Ürünleri, Sistemleri Sempozyum Ve Fuarı;
12.12.2013 Çin Ticaret Fuarı; İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
12.12.2013 Gapshoes 18. Uluslararası Ayakkabı, Terlik, Saraciye Ofm Ortadoğu Fuar Merkezi, Gaziantep
Ve Yan Sanayi Fuarı;
13.12.2013 5. Hac, Umre Ve İnanç Turizmi Fuarı; Feshane Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul
13.12.2013 İbs Anne Bebek Çocuk Fuarı; İstanbul Kongre Merkezi, İstanbul
17.12.2013 Educaturk Eğitim Kariyer Fuarı; İstanbul Kongre Merkezi, İstanbul
18.12.2013 World Of Gardenexpo Süs Bitkileri, Peyzaj Fuarı Uluslararası İzmir Fuar Alanı, İzmir
19.12.2013 Sağlık Turizmi Ve Medikal Ürünler Fuarı; İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
26.12.2013 İSOF İstanbul Optik Fuarı; İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
Ekim - Kasım - Aralık 2013 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan yurtiçi fuarlar listesi yukarıdaki
gibidir. Fuarlara katılmak isteyenlerin; davetiye temini, ulaşım ve toplu katılım gibi
organizasyonları için Odamıza müracaatlarını bekleriz.
45
Bizden
Ekonomi / Basın
46
Ekonomi
/ Bizden
Ekonomi
/ Basın
47
Ekonomi /Sağlık
48

Benzer belgeler

8 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası

8 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Alper PÜREN Kâmuran MISIRLI u Reklam ve Mali İşler Recep ACAR u Yönetim Yeri Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Atatürk Bulvarı No: 12 Çaycuma / ZONGULDAK Tel: 0372 6151073 Faks: 0372 6157326 www.cayc...

Detaylı

9 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası

9 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Alper PÜREN Kâmuran MISIRLI u Reklam ve Mali İşler Recep ACAR u Yönetim Yeri Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Atatürk Bulvarı No: 12 Çaycuma / ZONGULDAK Tel: 0372 6151073 Faks: 0372 6157326 www.cayc...

Detaylı

6 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası

6 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yayın Kurulu Rıfat SARSIK Göksel GÜNEŞ Alper PÜREN Kâmuran MISIRLI u Reklam ve Mali İşler Recep ACAR u Yönetim Yeri Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Atatürk Bulvarı No: 12 Çaycuma / ZONGULDAK Tel: 0...

Detaylı