BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ (Appliance

BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/65 08 AĞUSTOS 2011
HAZĠRAN AYI’NDA ABD PERAKENDE BEYAZ EġYA SATIġLARI
ABD Nüfus İdaresi, Haziran ayında Elektronik ve Beyaz Eşya Mağazaları düzeltilmiş satışlarının
8.277 milyon dolar tutarında gerçekleştiğini bildirdi; bu rakam Mayıs 2011‟de gerçekleşen 8.290
milyon dolardan ve Nisan 2011‟de gerçekleşen 8.439 milyon dolardan biraz daha düşük. Haziran
2011 düzeltilmiş satışları aynı zamanda Haziran 2010‟da elde edilen 8.478 milyon dolardan daha
aşağıda kaldı.
Satış tahminleri mevsim değişkenliklerinin yanı sıra tatil ve işlem günü farklılıklarına göre
düzeltilmekle birlikte fiyat farklılıklarına göre değiştirilmez.
2011‟in ilk altı ayında, Elektronik ve Beyaz Eşya Mağazaları düzeltilmemiş satışlarının 46.479
milyon dolar tutarında gerçekleştiği bildirildi, bu da 2010‟un ilk yarısına göre % 0.2‟lik bir düşüş
göstermektedir.
ARÇELĠK, MÜHENDĠSLERĠNĠ ÖDÜLLENDĠRDĠ
(Appliance Magazine’den alınmıĢtır.)
Dünya Fikrî Mülkiyet Örgütü‟ne yapılan tüm Türk patent başvurularının üçte birinden fazlasına
sahip olan Türk beyaz eşya üreticisi Arçelik A.Ş, bu başarıda çok önemli bir paya sahip olan
mühendislerini ödüllendirdi.
Divan Asya Hotel‟de gerçekleşen ödül töreninde Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve
Arçelik A.Ş. CEO‟su Levent Çakıroğlu, Arçelik‟in artık Dünya Fikrî Mülkiyet Örgütü‟ne en çok
uluslararası patent başvurusu yapan şirketler listesinde yer aldığını söyledi. Arçelik söz konusu
listeye 2010 yılında 95. sıradan girdi.
Tören, şirketin hem kurum içinde hem de dışında Ar-Ge çalışmalarının önemine vurgu yapmak, bu
çalışmalara katkıda bulunan mühendisleri ödüllendirmek üzere gerçekleştirilen 13. Buluş Günü‟nde
düzenlendi. Çakıroğlu, “Arçelik‟in başarısının ardındaki en önemli unsur, sahip olduğumuz
teknolojik yetkinliktir. Mevcut konumumuzdan aldığımız güç ve bugüne kadarki başarılarımızın
verdiği güvenle iddialı hedefler belirledik” dedi. Çakıroğlu ayrıca “Türkiye‟nin en yaratıcı mühendis
ve teknisyenlerinden oluşan 800‟ü aşan bir Ar-Ge ekibine sahibiz” diye ekledi.
Ödüle layık görülen buluşlar arasında:
• Yayının başka bir TV‟den izlenmesini engelleyecek şekilde, kayıpsız ve hızlı kayıt yapılmasını
sağlayan video kaydedici.
• İndüksiyon ocaklarda güç ayarının daha düşük maliyetli, basit ve güvenilir bir şekilde yapılmasını
sağlayan indüksiyon ısıtıcılı ocak.
• Soğutucuda ilave bir ısıtıcı kullanılmadan bölmeler arasında yer alan kirişin özel bir metotla
ısıtılmasını sağlayarak enerji tasarrufu yanında kapakların da kolaylıkla açılabilmesine imkân veren
soğutucu yer alıyor.
ABD MALI VAKFI’NIN ONUR LĠSTESĠNDE ĠKĠ MARKA: WHIRLPOOL VE VITAMIX
ABD Malı Vakfı (The Made in the USA Foundation), 2 Temmuz 2011‟de Kaliforniya‟nın Santa
Monica şehrinde gerçekleştirdiği 2011 yılı kutlama töreninde elektrikli ev aletleri markaları
Whirlpool ve Vitamix‟i Onur Listesi‟ne ekledi.
Whirlpool Corp. (Benton Harbor, MI, ABD) diğer adaylar Sub-Zero ve Viking‟i geçerek Büyük
Mutfak Aletleri kategorisinde birinciliği kazandı.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
1
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/65 08 AĞUSTOS 2011
Vitamix Corp. (Cleveland, OH) ise rakipleri Anchor Hocking Glassware, Best Manufacturers, Inc.,
Blendtec, Chef's Choice (bir Edgecraft şirketi), KitchenAid (bir Whirlpool şirketi) ve Peterboro
Basket Company‟i geride bırakarak Küçük Mutfak Aletleri ve Gereçleri kategorisinde kazanan taraf
oldu.
Ödül, ABD‟de üretim uygulamaları ve standartlar konusunda mükemmeliyet sergileyen işletmelere
verilmektedir. Adaylar ABD‟de istihdam yaratmaya yaptıkları katkı, doğru etiketleme, ABD‟de
yapılan ürünlerin tanıtımı, iş ve çevre standartları açılarından değerlendirilmektedirler.
ELECTROLUX ZORLU BĠR ĠKĠNCĠ ÇEYREK GEÇĠRDĠ
Beyaz eşya üreticisi Electrolux (Stockholm), bitmiş ürünler üzerindeki fiyat baskısı ve satın alınan
hammaddeler/parçalardaki yüksek fiyatların tüm dünyadaki operasyon bölgelerinde işletme
gelirlerini gerilettiğini bildirdi.
Electrolux 2011‟in ikinci çeyreğinde 24.143 milyon İsveç kronu (yaklaşık 3.740 milyon dolar)
tutarında net satış bildirdi; 2010 yılının ikinci çeyreğinde bu rakam 27.311 İsveç kronuydu. İkinci
çeyrekteki kazanç 561 milyon İsveç kronu şeklinde gerçekleşti; 2010 yılı ikinci çeyreğinde ise
kazanç 1.028 milyon İsveç kronuydu.
Şirket, daha düşük fiyatlardan dolayı net satışların karşılaştırılabilir para birimlerinde %2
düştüğünü belirtti. İşletme geliri %3.1‟lik bir marjla 745 milyon İsveç kronu olarak gerçekleşti
(2010 ikinci çeyrekte ise %5.4 marj ile 1.477 milyon İsveç kronuydu), mukayeseyi engelleyen
unsurlar bu tutarın dışında tutulmuştur.
Temel pazarlardaki zayıf talebin yanı sıra yüksek hammadde fiyatları ile bitmiş ürünler üzerindeki
fiyat baskısı arasındaki dengesizliğin ikinci çeyrek sonuçlarını olumsuz etkilemesi Electrolux
Başkanı ve CEO‟su Keith McLoughlin‟i şaşırtmadı. McLoughlin, “Önceki dönemin devamı açısından
daha iyi olmakla beraber, bu yılın ikinci yarısındaki gelirlerin 2010‟un ikinci yarısında elde edilen
seviyeye ulaşmasını beklemiyoruz” dedi.
McLoughlin, “özellikle 2010‟un ikinci çeyreği boyunca görülen sağlam büyümeyle ve devlet
teşviklerinin desteklemesiyle karşılaştırılınca” Kuzey Amerika‟da Electrolux satış hacimlerini
düşüren bir “zayıf trende” işaret etti. SEEARP (the State Energy Efficient Appliance Rebate
Program – Devlet Enerji Tasarruflu Alet İndirimi Programı) ABD teşvik paketinin bir parçası olarak
federal seviyede finanse edildi, birçok eyalet indirimleri karşıladı ve bu, 2010‟un ikinci çeyreğinde
enerji tasarruflu ev eşyalarının satışlarında bir artış meydana getirdi.
McLoughlin "Avrupa‟daki işler de Batı Avrupa‟daki zayıf hacim gelişmesinden zarar gördü” dedi ve
Avrupa‟daki operasyonların hayal kırıklığı yarattığını belirtti.
"Yoğunlaşan rekabet fiyatlardaki baskının artmasına ve daha düşük fiyat segmentlerinde pazar
payı kaybedilmesine neden oldu” diyen McLoughlin, temel pazarlardan biri olan İtalya‟nın çok
düşük talep gösterdiğini vurguladı.
"Düşük piyasa fiyatları bu çeyrek boyunca büyük bir olumsuz etki yaptı. Her geçen yıl fiyatlar en
büyük üç piyasa olan Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika‟da geriledi” diye ekleyen
McLoughlin “Dahası, hammadde maliyetleri ikinci çeyrekte zirve yaptı ve dışardan temin edilen
ürünler ve ulaşım maliyetlerinde keskin bir yükseliş bunun üzerine ayrıca eklendi” dedi.
McLoughlin şirketin fiyatları artırmayı ve “kararlı maliyet-etkinlik önlemleri” almayı düşündüğünü
belirtti.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
2
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/65 08 AĞUSTOS 2011
Electrolux Kuzey Amerika ve Brezilya‟da daha önce yapılan fiyat artışlarının etkisini çoktan gördü
ve Ağustos‟ta Kuzey Amerika pazarında başka fiyat artışları da gerçekleşecek. Ekim ayında fiyatlar
Avrupa‟da %5-7 civarında yükselecek.
McLoughlin, "Piyasaya yeni ürünler sürmeye devam ediyoruz. AEG markasıyla yeni ve yenilikçi
ürünler sunmayı sürdürüyoruz” dedi. “Latin Amerika‟da 2011 başlarında piyasaya sürdüğümüz
yeni ürünlerin sonuçlarını görmeye başlıyoruz”.
”Zorlu piyasa ortamına rağmen işletme sermayesine ve kontrol edilebilir sabit giderlere
odaklanmamız, geçtiğimiz çeyrek boyunca sağlam bir nakit akışının gelişimiyle sonuçlandı” diye
ekledi.
Yola Devam Ederken Neler Beklemeli?
Daha yüksek bitmiş ürün fiyatları ve daha düşük hammadde fiyatlarıyla 2011‟in ikinci yarısında
daha pozitif bir trend beklentisinde olan McLoughlin, “Önceki dönemin devamı açısından üçüncü
ve dördüncü çeyreklerde daha iyi olmakla beraber, bu yılın ikinci yarısındaki gelirlerin 2010‟un
ikinci yarısında elde edilen seviyeye ulaşmasını beklemiyoruz”.
Electrolux, çoğu gelişmekte olan ekonomilerde yer alan geniş çaplı büyüme potansiyeline sahip
pazarlara girmeye devam ediyor. Electrolux‟ün Mısırlı beyaz eşya üreticisi Olympic Group‟u satın
alması ülkedeki siyasî karışıklıktan ötürü gecikmiş olmakla beraber bu hafta nihaî bir anlaşmaya
varıldı. McLoughlin, “Bu bizi yükselen Kuzey Afrika ve Orta Doğu pazarlarında öncü bir oyuncu
yapacak” dedi.
GE 2. ÇEYREKTE GELĠR BÜYÜMESĠ SAĞLADI FAKAT BU BÜYÜME ELEKTRĠKLĠ
ALETLERDE GERÇEKLEġMEDĠ
GE, elektrikli aletler ürün çizgisini yenilemek için Ev ve İş Çözümleri biriminin Ar-Ge finansmanını
% 41 artırdığını bildirdi.
GE Corp. çift haneli gelir büyümesi sağladığı üst üste beşinci çeyreğini geçirdi. İkinci çeyrekteki
işletme gelirleri 3.7 milyon dolar olarak gerçekleşti; bu rakam 2010‟un ikinci çeyreğindeki 3.2
milyon dolara göre %18‟lik bir artış teşkil ediyor. İşletme HBK‟si ise (hisse başına kazanç) 2010‟un
ikinci çeyreğindeki 0.29‟a göre %17 artış göstererek 0.34 seviyesinde gerçekleşti.
İkinci çeyrekte kimi GE iş segmentleri büyüme gösterdi, bunlardan bazıları önemli ölçüde büyüdü
ve böylece Ev ve İş Çözümleri işinde gerçekleşen ve 106 milyon dolar kazançla sonuçlanan
%26‟lık kâr düşüşünün telafi edilmesine yardımcı oldular. GE‟nin Ev ve İş Çözümleri işi iki
segmentten oluşmaktadır: Elektrikli Eşyalar & Aydınlatma ile Akıllı Platformlar.
Ev ve İş Çözümleri‟nin ikinci çeyrekteki geliri, 2010 yılı ikinci çeyreğindeki 2.250 milyon dolardan
%4 oranında düşüş göstererek 2.153 milyon dolar şeklinde gerçekleşti. Elektrikli alet gelirleri %12
azaldı, bunun sebebi kısmen 2010‟un ikinci çeyreğinde yürürlükte olan teşvik programlarıydı.
GE‟nin tahminine göre sektörün tamamı ikinci çeyrekte %10 gerileme gösterdi.
2011‟in ilk altı ayında Ev ve İş Çözümleri‟nin gelirleri, 2010‟un ilk altı ayında elde edilen 4.190
milyon dolardan %1 düşüş göstererek 4.142 milyon dolar olarak gerçekleşti.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
3
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/65 08 AĞUSTOS 2011
ELECTROLUX EN ĠYĠ 8 DESIGN LAB FĠNALĠSTĠNĠ SEÇTĠ
Geçtiğimiz aylarda Electrolux, her yıl düzenlediği Design Lab yarışmasına yapılan 1300 başvuru
arasından yarı finale kalan 25 kişiyi ilan etmişti ve şimdi 7 Eylül‟de Londra‟daki finallere gidecek
sekiz finalisti belirledi.
Dokuzuncu Design Lab yarışması dünyanın her yerinden tasarım öğrencilerini Akıllı Hareketlilik
teması etrafında şekillenen konsept ev aletleri tasarımlarını sunmaya davet etti.
Electrolux 2011‟de 1300 başvuru aldı ve 25 konsept ev aletini finalist olarak seçti. Şimdi bu sayı
sekize indirildi.
Yarışmanın kazananları, ev ürünleri müşterileri, tasarımcıları ve perakendecileri için uzman trend
tahminleri, gelecekteki müşteri davranışlarına dair anlayış ve küresel piyasa hakkında bilgi sunan
ve Londra‟da düzenlenen Room Home Intelligence konferansı sırasında seçilecek.
Sekiz finalist konsept ev aletlerini uzman tasarımcılardan oluşan bir jüriye sunacak ve jüri,
aşağıdaki kriterler temelinde 2011‟in kazananlarını belirleyecek:
• sezgisel tasarım
• yaratıcılık
• müşteri iç görüsü
Yarışmanın birincisi Electrolux global tasarım merkezinde altı aylık ücretli staj olanağı ve 5000
Euro kazanacak. İkinci 3000 Euro, üçüncü ise 2000 Euro kazanacak.
Sekiz finalist Avustralya, Kanada, Finlandiya, Macaristan, Yeni Zelanda, Slovakya, Güney Kore ve
ABD‟den. Finalistler aşağıda sıralanmaktadır.
Sekiz finalist:
Ribbon, Monash University‟den Avustralyalı Enzo Kocak‟in tasarımı. Ribbon hepsi-bir-arada ve
taşınabilir bir ısıtıcı ve soğutucu. İçinde yiyecek veya içecek bulunan bir kabın etrafına dolanarak
onu ısıtabiliyor ya da soğutabiliyor. Ribbon‟un siyah tarafı ısıtırken beyaz tarafı soğutmada
kullanılıyor. Şarj edilebilir termoelektrik hücreli pil, şarj işlemini tersine döndürebiliyor; alet
kullanılmadığı zamanlarda fazladan ısıyı elektriğe dönüştürüyor.
Robo TAP Temizleyici, Handong Global University‟den Güney Kore‟li Gyu Ha Choi‟nin tasarımı.
Robo TAP, günümüzün robot elektrikli süpürgelerine yeni bir beceri ekliyor: İnsanların
yönlendirdiği temizlik. Bir iç mekân konumlama sistemi (IPS), kullanıcının ayakkabısındaki küçük
bir uzaktan kumandayla senkronize ediliyor. Kirli alana ayakla iki kere dokunmak Robo TAP‟e
temizlenecek yeri bildiriyor. Aynı yere iki kez daha dokunmak işlemi iptal ediyor, üç kez dokunmak
ise robota daha önceden belirlenen temizlik düzenine dönmesi talimatını veriyor.
Smoobo Blender, Massey University‟den Yeni Zelanda‟lı Roseanne de Bruin‟in tasarımı. Bu alet,
smoothie yapan bir karıştırıcı. Kullanıcılar istedikleri malzemeleri kauçuk topun içine koyuyor,
kapağını kapatıyor ve topu zıplatmaya başlıyorlar. Topu zıplatmak karıştırıcının içindeki motoru
çalıştırıp kinetik enerjili bataryalardan güç alan bıçakları döndürüyor. Topun nereye zıplayacağını
belirsiz yapmak ve karıştırmayı daha eğlenceli hale getirmek için Smoobo‟nun yüzeyi düzensiz
kauçuk topaklardan oluşuyor.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
4
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/65 08 AĞUSTOS 2011
Mobil Ġndüksiyonlu Isıtma Tabağı, Aalto University School of Art and Design‟dan Finlandiyalı
Tommi Moilanen‟in tasarımı. Bu akıllı indüksiyonlu ısıtma tabağı sürekli gezenler için kompakt bir
pişirme cihazı olması için tasarlandı. Tabağı, yemeği nerede pişirmek istiyorsanız oraya koyun.
Akıllı telefonunuzda bulunan uygulama, uzaktan kumanda görevi görür. Bu uygulama aynı
zamanda yiyeceği doğru şekilde ısıtmanız için gereken talimatları veren NFC etiketli akıllı
ambalajlarla kullanılmak üzere tasarlandı. Ahşap sapı sayesinde alet kolayca taşınıyor ve bataryayı
şarj ederken duvara asılarak muhafaza edilebiliyor.
Onda Portatif Mikrodalga Fırın, California State University Long Beach‟ten ABD‟li Matthew
Schwartz‟ın tasarımı. Onda portatif mikrodalga fırın, hazır yemek paketlerinin üzerine geçiriliyor.
Paketin ağzı açıldığında fırın, paketle bir devre bağlantısı kuruyor. Yiyeceği pişirmek için gereken
enerji kâğıt pillerden karşılanıyor.
Bölgesel Temizlik Yapan TaĢınabilir ÇamaĢır Makinesi, Academy of Fine Arts and Design
Bratislava‟dan Slovakyalı Adrian Mankovecky‟nin tasarımı. Bu taşınabilir çamaşır makinesiyle
giysilerinizi hızlı ve kolayca temizleyebilmeniz için dört farklı temizleme programı bulunuyor.
Kullanıcılar iki parçadan oluşan aleti ikiye ayırıyorlar, her birini giysinin lekeli veya koku yapan
kısmının bir tarafına yerleştiriyorlar ve uygun temizlik programını seçiyorlar. Alet negatif iyonlar ve
buhar kullanarak o bölgeyi temizliyor. Enerjisini ise şeker kristalinden yapılan pillerden sağlıyor.
Salvé Simit PiĢirici, Carleton University‟den Kanadalı Kent Madden‟in tasarımı. Bu taşınabilir
simit pişiricisi, sabahları kahvaltı yapacak zaman bulamayanlara kolaylık sağlıyor. Pişiriciye bir
simit yerleştirdiğinizde alet, simit istediğiniz kıvama gelinceye kadar dönerek pişirmeye başlıyor.
Enerji tasarruflu bu makine şeker kristalinden pillerle çalışıyor ya da indüksiyonlu bir seramik
zeminde şarj oluyor.
Sous-vide PiĢirici, University of West Hungary – Institute of Applied Arts‟tan Macaristanlı Adam
Miklosi‟nin tasarımı. Sous-vide pişirici, profesyonel yavaş pişirme trendinden ilham alıyor. Alet
yiyecekleri önceden belirlenen zamanlara göre pişiriyor ve kullanıcının yiyecek menüsünü
planlamasına yardımcı olmak için internet ve akıllı telefon uygulamalarıyla beraber geliyor.
Malzemeler su havuzuna yerleştirilen hava geçirmeyen torbalarda, çok uzun pişirme süreleri
boyunca tutuluyor (tasarımcı, 72 saatin olağan dışı bir süre olmadığını söylüyor) ve geleneksel
pişirme ısılarının çok daha altında sıcaklıklarda pişiriliyor (60 derece civarında).
ARÇELĠK GÜNEY AFRĠKA’LI DEFY APPLIANCES’I 325 MĠLYON DOLARA ALACAK
(Appliane Magazine’den alınmıĢtır.)
Türkiye merkezli beyaz eşya üreticisi Arçelik, Güney Afrika merkezli Defy Appliances (Pty) Ltd
hisselerinin yüzde 100‟ünü Franke Holding AG‟den 2.25 milyar ZAR (Güney Afrika Rand‟ı)
(yaklaşık 325 milyon dolar) karşılığında alacak.
İşlem, Güney Afrika ve Namibya Rekabet Kurumları‟nın onayını bekliyor, söz konusu onayın Eylül
2011 sonlarında alınacağı düşünülüyor.
Defy Appliances, aşağıdaki ülkelerden oluşan Güney Afrika Gümrük Birliği (SACU) bölgesinde
pazar lideri konumunda:
• Botswana
• Lesoto
• Namibya
• Güney Afrika
• Swaziland
www.beysad.org.tr
BEYSAD
5
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/65 08 AĞUSTOS 2011
SACU Sekreteryası Namibya‟nın Windhoek şehrinde bulunmaktadır.
Defy 2010 yılında yaklaşık 2.5 milyar ZAR (yaklaşık 345 milyon dolar) net satış ve 314 milyon ZAR
FAVÖK (faiz, amortisman ve vergi öncesi kâr) bildirdi. Şirket Güney Afrika‟daki üç üretim tesisinde
buzdolabı, dondurucu, kurutucu, fırın ve pişirici cihazlar üretmektedir.
WHIRLPOOL 2. ÇEYREKTE DAVA MUTABAKATINDAN ÖTÜRÜ KAYBA UĞRADI
Whirlpool Corp. (Benton Harbor, MI, ABD) satışları 2011‟in ikinci çeyreğinde artmıştı fakat şirket,
2010 ikinci çeyreğindeki 205 milyon dolarlık net gelirle karşılaştırıldığında bu yılın ikinci çeyreğinde
161 milyon dolarlık net zarar beyan etti.
2011 ikinci çeyreği sonuçlarına Brezilya‟daki bir tahsil ihtilafı konusunda 1989‟dan beri süregelen
bir hukuk mücadelesinin mutabakata ulaşması da eklendi. Whirlpool Haziran ayında söz konusu
ihtilafı 603 milyon dolarla sonlandıracağını ilan etti.
Whirlpool 2010‟la karşılaştırıldığında 2011 yılındaki küresel satışlarının artış gösterdiğini söyledi.
2011 ikinci çeyreğinde satışlar, 2010 ikinci çeyreğinde bildirilen 4.5 milyar dolara göre %4 artarak
4.7 milyar dolar tutarında gerçekleşti; olumlu döviz trendleri bu artışın itici gücü oldu.
İkinci çeyrekte işletme kârı 223 milyon dolar tutarında gerçekleşti, 2010 ikinci çeyreğindeyse 331
milyon dolar elde edilmişti. Giderlerin düşürülmesi ve üretkenlik konusundaki girişimler kâr
artışına yardımcı olmakla birlikte daha yüksek hammadde ve petrol fiyatları ve olumsuz ürün
fiyatları/karması zarara sebep oldu.
Yönetim Kurulu Başkanı ve şirket CEO‟su Jeff M. Fettig‟e göre Whirlpool hedeflerine
ulaşamamakla beraber giderlerin düşürülmesi ve ürünlerdeki yenilikler sayesinde “sağlam bir
çeyrek” geçirdi. Fettig, “Yakın zamanda ilan ettiğimiz ve tüm dünyadaki anahtar ülkelerde
gerçekleşecek fiyat artışları, daha güçlü bir ikinci yarı performansı için pozisyon almamıza
yardımcı oluyor” diye ekledi.
Whirlpool bölgeler açısından aşağıdaki rakamları bildirdi:
• Whirlpool Kuzey Amerika: 2010 ikinci çeyreğine göre satışlar %7 düşerek bu yılın ikinci
çeyreğinde 2,4 milyar dolar tutarında gerçekleşti.
• Whirlpool Avrupa, Orta Doğu ve Afrika: 2010 ikinci çeyreğine göre satışlar %14 artarak 2011
ikinci çeyreğinde 841 milyon dolar tutarında gerçekleşti.
• Whirlpool Latin Amerika: 2010 ikinci çeyreğine göre net satışlar %25 artarak 2011 ikinci
çeyreğinde 1,3 milyar dolar tutarında gerçekleşti.
• Whirlpool Asya: Whirlpool Asya‟nın satışları 2010 ikinci çeyreğe göre %2 düşerek 257 milyon
dolar tutarında gerçekleşti; bu düşüşün sebebi olarak büyük ölçüde Hindistan‟da talebin
yavaşlaması görüldü.
Whirlpool CEO‟su Fettig kısa vadede daha fazla küresel ekonomik dalgalanma bekliyor. “Her ne
kadar tüm dünyada talep pozitif kalsa da, tüketiciler ekonomik belirsizlikler ve yüksek
enflasyondan etkilenmeye devam ettiği sürece talep dalgalanmaları görmeyi bekliyoruz”. Fettig,
“İlan edilen ve uygulanan fiyat artışları, sunulan yenilikler, giderlerdeki azalma ve üretkenlikteki
iyileştirmeler ikinci yarı boyunca olumlu bir marjin gelişiminin itici gücü olacak” diye ekledi.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
6
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/65 08 AĞUSTOS 2011
ÇĠNLĠ TÜKETĠCĠNĠN ELEKTRĠKLĠ EġYA ALMA ĠSTEĞĠ 1. ÇEYREĞE GÖRE AZALMA
GÖSTERĠYOR
ProsperChina‟ya göre Çinli tüketicilerin önümüzdeki 6 aydaki ekonominin gücüne duydukları
güven 2011‟in birinci çeyreğindeki %61.4 seviyesinden düşerek ikinci çeyrekte %55.4 seviyesinde
kaldı. Güven aynı zamanda 2010‟un ikinci çeyreğindeki %56.5 seviyesinden de aşağıda.
2011 ikinci çeyreğinde tüketiciler “isteklerden” ziyade “ihtiyaçlara” odaklandılar ve 2010 ikinci
çeyreğine göre daha pratik amaçlı harcamalar yaptılar.
Rapora göre 2011 ikinci çeyreğinde Elektrikli Ev Aletlerinde tüketicilerin satın alma isteği, 2011‟in
birinci çeyreğine göre azalma gösterdi fakat yine de 2010 ikinci çeyreğiyle karşılaştırıldığında arttı.
2011 ikinci çeyrekte tüketicilerin Bilgisayar, Dijital Kamera ve TV satın alma istekleri hem 2011‟in
birinci çeyreğine hem de 2010‟un ikinci çeyreğine göre azalma gösterdi.
Tüketicilerin 2011 ikinci çeyrekte Stereo Aletler satın alma isteği 2011 birinci çeyreğine göre
azaldı fakat 2010 ikinci çeyreğine göre arttı.
2011 ikinci çeyrekte DVD/VCR satın alma isteği 2011 birinci çeyreğe göre azaldı, 2010 ikinci
çeyreğe göreyse sabit kaldı.
ProsperChina her üç ayda bir hazırladığı raporu için araştırmasını 18-54 yaşları arasındaki 18.950
Çinli tüketiciyle gerçekleştirdi.
TERMĠKEL, 2012 YILINDA BULAġIK MAKĠNESĠ ÜRETMEYE BAġLAYACAK
(Subcon Turkey Dergisi’nden alınmıĢtır.)
Ankara 1. OSB‟de 60.000 metrekarelik TERMİKEL fabrikasında ziyaret ettiğimiz Termikel Satış ve
Pazarlama Direktörü Murat Dizioğlu, beyaz eşyada sadece fırın ve pişirici cihazlar olan ürün
gamlarında çok ciddi atılımlar içerisinde olacaklarının bilgisini vererek, 2012 yılında bulaşık
makinesi üretimine de başlayacaklarını belirtti.
ġu an bulunduğumuz fabrikanız ne zaman kuruldu? Üretim ve satıĢ faaliyetleriniz
hakkında bilgi verir misiniz?
Termikel 1950‟lilerde kuruldu ve 1973‟de kendi fabrikasında üretime geçti. Ankara‟daki tek pişirici
ve fırın fabrikasıdır. Şu anda bulunduğumuz fabrika binamızda 2,5 yıldır üretim yapıyoruz. Daha
önce üretim yaptığımız alandan çıkıp 45 bini kapalı alan olmak üzere toplam 60 bin metrekarelik
bu yeni fabrikamızda üretim gerçekleştirmekteyiz.
Fabrikamızda yaklaşık 600 kişi çalışmaktadır. Son 10 yılda kurulmuş en modern fırın fabrikasıdır.
Kapasite olarak Türkiye‟deki fabrikaların içerisinde ilk 3‟te yer almaktayız, yıllık 1 milyon 250 bin
adet fırın üretme kapasitesine sahibiz. Şu anda kapasitenin yarısını kullanıyoruz.
Termikel fırın bölümünün en büyük özelliği üretiminin yüzde 85‟ini ihraç etmesidir. Her ne kadar
limanlardan çıkış yapmamıza ve Ankara‟da bulunmamızın dezavantajı olsa da ihracat rakamlarımız
çok yüksek. İhracatımızın fazla olmasına rağmen yeni fabrikamızın Ankara‟ya kurulmasındaki
neden, Termikel‟in CEO‟su Ahmet Kaya Bey‟in Ankara Sanayi Odası‟nın yönetim kurulunda olması
ve Ankara 1. OSB‟nin kurucularından biri olmasının etkisidir. 2012 yılında Termikel‟de çok önemli
gelişmeler olacak. Yeni ürünlerin yanı sıra, önümüzdeki sene bulaşık makinesi üretim için
çalışmalarımızı başlatacağız. Yeni bir atılım dönemine giriyoruz. Türkiye‟nin üçüncü büyük fırın
üreticisi konumumuzun yanı sıra yeni ürünlerde de iddialı olacağız.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
7
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/65 08 AĞUSTOS 2011
Termikel, kendi markası haricinde 20 global markaya daha fırın üretiyor
Ġhracat pazarlarınızdan bahseder misiniz? Termikel markasıyla nerelerde daha
güçlüsünüz?
İhracatımızı ağırlıklı olarak Avrupa‟ya gerçekleştiriyoruz. İngiltere en büyük pazarlarımızdan biridir.
Almanya‟da ise 25 kişilik bir ekip ile 1500 metrekarelik depo alanımızla kendi markamızın satışını
yapmaktayız. İhracatta Batı Avrupa özellikle güçlü olduğumuz bölgedir. İngiltere‟de yüzde 6
civarında fırın piyasasında pazar payımız var. Avrupa pazarını göz önünde bulundurduğumuzda
İngiltere başta olmak üzere pek çok farklı marka için üretim yapıyoruz. Almanya‟da ise kendi
markamızla pazar payına sahibiz. Termikel markası haricinde toplamda 20 global markayla birlikte
çalışıyoruz. Termikel‟in şöyle bir özelliği var. Biz Afrika pazarlarından Avrupa‟nın en seçici
pazarlarına kadar ticaret yaptığımız her ülkeye belli kalite standartlarından ödün vermeden satış
yapıyoruz. Örneğin, bizim midi fırınlarımızın bir özelliği var, ön panelleri emayeden yapılıyor ve o
yüzden 20-30 yıl sararmıyor. Ucuz satılan fırınla bizim fırınlarımız arasında kullanım süresi
bakımından çok büyük fark oluşuyor. Türkiye‟de de belli bir kalite anlayışımız var. “Termikel‟in
fırınını aldım 30 senedir kullanıyorum” diyen kullanıcılar var.
İhracatta yeni hedef pazarlarımız arasında Güney Amerika ve Orta Doğu var. O bölgeler için yeni
ürünler planlayıp o pazarlara da girmeyi düşünüyoruz. Biz bir bölgeye gireceksek o bölgeyi çok iyi
inceliyoruz ve o bölgeye uygun ürünler üretiyoruz. Fransızlara satılan ürünle İngiliz‟e satılan ürün
aynı değil aslında. Şekil olarak aynı görünüyor ama içi, ruhu, özellikleri farklı oluyor. Biz de o
bölgelere uygun ürünlerimizle yeni ihracat pazarlarına girmiş olacağız.
Sektörünüzde devamlı yenilikler oluyor? Ar-Ge çalıĢmalarınızdan bahseder misiniz?
Ar-Ge çalışmalarında pişirici grubuna bakıldığında aslında son 30 yılda çok büyük değişimlerin
olmadığını görüyoruz. Bu pazarda en büyük değişiklik tam boy fırından ankastre fırınlara geçiş
oldu. Son 30-40 yılda yapılan en büyük değişiklik fırınların mobilya dolaplarının içine gömülmesi
oldu. Ocaklarda da temiz enerji düşünüldüğü için küçük bir değişiklik oldu. İçinde bulunduğumuz
sektör biraz stabil bir sektör; çok fazla buluş girmiyor. En fazla, parmağınızla derecesini
artırabileceğiniz ocak modelleri, dokunmatik ekranlar, içinde menüsü olan ankastre fırınlar var.
Elektronik bazında bu yenilikler var ama genel yapısı ve ölçüleri olarak çok fazla değişiklik yok.
Yalnız sektörde bazı kaymalar var. Hazır mutfak sektörünün gelişmesi ile ankastre dediğimiz
ürünlere ciddi bir eğilim var. Almanya‟da bu oran yüzde 60‟a çıkmış durumda, yüzde 60 ankastre
ürünler yüzde 40 diğer ürünler olmak üzere bir dağılım olduğunu söyleyebiliriz. İnşaat sektörü de
gelişiyor, yeni inşaatların yüzde 99‟u hazır mutfak kullanıyor ve hazır mutfak kullanması ankastre
ürünler kullanılması anlamına geliyor. Türkiye‟de de her yeni yapılan inşaatın neredeyse tamamı
ankastre ürünler talep ediyor artık. O yüzden ankastre pazarında sıçramalar görünüyor ve her
sene bu pazar yüzde 25 civarında büyüyor. Bu durum doğal olarak fiyatlara da yansıyor; eskisiyle
kıyaslandığında daha aşağılara inen fiyatlar var. Ankastre daha genele yayılan lüks tüketimden
çıkmış oldu. Bu tarz kayışlar oluyor, sonuçta bunlar büyük buluşlar değil, önümüzdeki 10-15 yılda
elektronik ve uzaktan kumanda edilebilen modeller oluşturulabilir.
Son bir yıl içerisinde Ar-Ge birimi çalışan sayımız arttı. Devletin verdiği teşviklerden de
yararlanarak Ar-Ge departmanımız daha da aktif ve etkin bir birim oldu.
Bayi ve servislerinizle ilgili de bilgi verir misiniz?
Şu andaki bayi sayımız 1900. Önümüzdeki sene bayilerimizin etkinliklerini artırıp sayısını
azaltabiliriz. Bizim sektörümüzde servis ağının çok güçlü olması gerekiyor. Çünkü fırın
bozulduğunda anında müdahale etmek gerekiyor, ocak da aynı şekilde. Fırın diğer ev aletleri gibi
olmadığı için anında müdahaleyi şart kılıyor. Bu bakımından servislerimiz her zaman mükemmel
olmalıdır. Bu doğrultuda kurduğumuz ve geliştirdiğimiz servis sistemimiz çok güçlü ve müşterinin
BEYSAD
8
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/65 08 AĞUSTOS 2011
sorununa anında müdahale yeteneğine sahip. Termikel, Anadolu‟da çok güçlü. 2012 hedeflerimiz
arasında İstanbul‟daki faaliyetlerimizi artırmak, bayilik teşkilatı içerisine girmek var.
Beyaz eĢya sektörünün geliĢimi ile ilgili değerlendirme yapabilir misiniz?
Beyaz eşya sektörünün gelişimi inşaat sektörünün gelişimi ile direkt orantılı. İki türlü pazar var.
Birincisi yeni ürün pazarı, ikincisi de yenileme pazarı. Yeni ürün pazarı, yeni inşaatlarla gelişen bir
pazar. Türkiye şu anda dünyanın en hızlı büyüyen inşaat sektörüne sahip. Yıllık konut ihtiyacının
500-600 binlerde olduğu gözüküyor ki bu da piyasaya çok büyük bir hareketlilik getiriyor. Büyüme
hızımız, inşaat sektörünün büyüme hızı ile orantılı gidiyor.
Mutfak değişim oranları da bizim için önemli. Türkiye‟de mutfak değiştirme oranı 30-35 yılda bir.
Örneğin bu oran Almanya‟da 7 yılda bir. Türkiye‟de neredeyse her evde buzdolabı vardır; oranı
yüzde 99‟dur, fırının da oranı yüzde 99‟dur. Çamaşır makinesinin penetrasyonu da yüzde 80‟lere
yaklaştı. Ancak bulaşık makinesi yüzde 40‟larda. Türkiye‟de yılda 1 milyonun üzerinde evlilik
oluyor ve bu da beyaz eşya satışlarını artırıyor.
Beyaz eşya sektöründe Avrupa‟nın yüksek maliyetlerinden dolayı Türkiye, üretim üssü adayıdır.
Türkiye‟den sonra en yakın durak ise Çin. Arada üretim yapabilecek başka ülke yok. Önümüzde
ihracat pazarı için yüksek bir potansiyelimiz var; fakat Türkiye‟de yeterli iştah yok, bu yüzden
Çin‟in iştahı çok. Onlar da artık üretimin inceliklerini öğrendiler ki zaten onlara bu işi öğreten
Avrupalılar ve biziz. Çin malları mutlaka işimizi etkiler ama bir Avrupalı, Çin malı alacağına Türk
malını tercih ediyor. Ayrıca Çin‟in bir dezavantajı var. Beyaz eşya ürünleri havaleli ürün olduğu için
lojistik her zaman Çin için dezavantaj olacak. Bu bakımdan Türkiye‟nin Çin‟e karşı her zaman bir
potansiyeli olacak, yeter ki bizde o çalışma iştahı ve isteği olsun.
Ankara 1. OSB için neler söyleyebilirsiniz?
Ankara‟da büyük bir gelişme var. Çok düzgün ve organize yapılmış bir organize sanayi bölgesine
sahibiz. Alt yapı sorunumuz yok. Birlikte sosyal faaliyetler yapabiliyoruz. Fabrikalar arası çim saha
futbol turnuvaları oluyor. Kalifiye eleman yetiştirmek için çıraklık eğitimleri veriliyor. Çalışanlarımız
bu bölgenin insanları ve bölgenin kalkınması için de çok önemli.
En büyük eksikliğimiz ise OSB‟nin her iki tarafından da tren yolu olmasına rağmen bunu
kullanamıyor olmamız. OSB‟nin içine yükleme garı yapılsa bu bölge için çok yararlı olacak. Tren
yolunu da aktif bir şekilde kullanırsak, nakliye ve lojistik maliyetlerimiz çok düşecek, böylece bölge
firmalarının ihracatı daha da artacaktır.
MERT GÜRSOY, VESTEL PAZARLAMA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI OLDU
Vestel Pazarlama Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanan Mert Gürsoy, 1974 yılında İstanbul‟da
doğdu. Ortaöğretimini Özel Saint Benoit Fransız Lisesi‟nde tamamlayan Gürsoy, 1999 yılında Koç
Üniversitesi İşletme bölümünden mezun oldu. 2000 yılında Vestel Pazarlama‟da Ürün Sorumlusu
olarak göreve başlayan Gürsoy, sonrasında sırasıyla Vestel Pazarlama Müdürlüğü görevlerini
üstlendi. Çok iyi derecede İngilizce ve Fransızca bilen Gürsoy, Vestel Pazarlama Genel Müdür
Yardımcılığı görevinden önce Vestel Pazarlama Beyaz Eşya Ürün Gamı Müdürü olarak görev
yapıyordu. Mert Gürsoy, evli ve bir çocuk babasıdır.
CANDY GROUP ÇEVREYE DUYARLI ÜRÜNLERĠN ĠLE GELECEĞĠMĠZĠ DÜġÜNÜYOR,
DÜNYAMIZI ÖNEMSĠYOR…
Günümüzde çevre bilinci hızla yayılırken, tüketimin her alanında olduğu gibi beyaz eşya
sektöründe de enerji tasarruflu, doğaya daha az zarar veren ürünler geliştirilmeye başlandı. Doğal
kaynakların hızla tüketiliyor olmasının yanı sıra ekonomik koşulların da zorlamasıyla “tasarruf”
sözcüğü hak ettiği değeri yeniden kazanmaya başladı. Çevreci ürünler, su ve elektrik faturalarında
BEYSAD
9
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/65 08 AĞUSTOS 2011
yol açtıkları düşüşler göz önünde tutulduğunda son derece akılcı birer yatırım olarak ortaya
çıkıyor. Özellikle beyaz eşya sektöründe yoğunlaşan rekabet birçok yeni ürünün küresel ısınmaya
duyarlı bir şekilde tasarlanmasına neden oluyor.
Geçen 8 yıl boyunca, bir cihazı üretmek için sarf edilen enerji %21 oranında azaltıldı. CO2
emisyonları (yeşil sera etkisi yaratan gaz) %29 oranında düşüş gösterdi. Sanayi atıklarının geri
dönüşümü %84 oranına erişti. Kullanılan su, ünite başına %43 oranında düştü. Bu sonuçlar
ekolojik sorumluluk için “yeşil yıldız” veren İngiliz bağımsız kuruluş Carbon Footprint tarafından
onaylandı. Candy Group‟un Türkiye pazarındaki güçlü markası Hoover, ürettiği Green Ray grubu
ürünleriyle çevreyi korumaya dair kararlılığını sürdürüyor. Ayrıca Carbon Footprint tescili ile
üretilen ürünler, A sınıfına göre %20 daha az enerji tüketiyor ve tüm dünyada beğeni kazanmaya
devam ediyor. Dünya‟da birçok tüketicinin kullandığı Carbon Footprint ürünleri, Türkiye‟de de pek
çok aile tarafından tercih ediliyor. Candy Group bu ürünleri ile gelecek nesillere daha yaşanılabilir
bir dünya bırakabilmeyi amaçlıyor.
Candy, Group, ürünlerinin maksimum verimlilikte minimum enerji harcayarak CO2 emisyonunu
azalttığı ve doğayı koruduğu konusunda %100 garanti veriyor. Ayrıca Green Ray grubu ürünlerini
tercih ederek Suriye‟nin güneyinden Mozambik‟e kadar uzanan Great Rift Vadisi‟nin yeniden
ormana kavuşması için, Plant for the Planet projesine katkıda bulunmuş oluyorsunuz.
FĠGEN GÖZÜBÜYÜK ELECTROLUX GENEL MÜDÜRÜ
Dünyanın 150 ülkesinde yılda 40 milyondan fazla ürün satan İsveçli elektronik ve beyaz eşya
markası Electrolux‟un yeni Türkiye Genel Müdürü Figen Gözübüyük oldu. Mart ayında Ziya
Öztürk‟ün Rusya Genel Müdürlüğü‟ne atanmasıyla boşalan Genel Müdürlük koltuğunun yeni
sahibini belirlemek için çok titiz bir çalışma yürüten Electrolux yönetimi, yaptığı açıklamayla
bayrağı Figen Gözübüyük‟ün devralacağını açıklandı. Gözübüyük, 4 yıldır şirketin Mali İşler
Direktörü olarak görev yapıyordu.
KURDAN YILLIK KAYBIMIZ 130 MĠLYON DOLARI BULUYORDU, DOLAR/TL 1.65’ĠN
ALTINA ĠNMESĠN!
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, kurdaki dalgalanmayı “Anadolu tabiriyle
ütülüyoruz, kârımız buhar oluyor” sözleriyle yorumladı. Cnbc-e‟ye konuşan Zorlu, Vestel‟in kurdan
yıllık kaybının 130 milyon dolar olduğunu söyledi. İhracatçı olarak 10 yıldır değerli Türk Lirası‟ndan
canı yandığını söyleyen Zorlu, kurun 1.65‟in altına inmemesini istedi. Dolar ve euronun
yükselişinin spekülatörlerin oyunu olduğunu belirten Zorlu, dünyada kriz beklenmiyor. “Kriz olursa
biz de etkileniriz, ama önlem alırsak teğet bile geçmez” diyen Zorlu, harcamalar konusunda
uyardı: “Tedbirli olmak lazım, hesapsız kitapsız harcarsan batarsın, borç yiyen kendi kesesinden
yer. Bu hem vatandaşlar, hem de devlet için geçerli.” Kriz varmış gibi tedbirli çalıştıklarını
söyleyen Zorlu, Vestel‟in yıl sonunda ihracatının 2.5 milyar dolar, grubun ise 2.8 milyar dolar
olacağını belirtti. Grubun yüzde 10 büyüme hedefini yakalayabileceğini söyleyen Zorlu, Türk
ekonomisi için yüzde 8-9 büyüme öngördü.
ARÇELĠK GÖZÜNÜ AFRĠKA’YA DĠKTĠ
Frost & Sullivan‟a göre Arçelik‟in Afrika pazarının önde gelen yerel üreticilerinden Defy‟yi satın
alması, Arçelik‟in hem Afrika pazarına hızlı bir giriş yapmasını hem de tamamlayıcı ürün
portföyüyle büyük bir sinerji elde etmesini sağlayacak. Frost & Sullivan analistleri yayımladıkları
notta Arçelik‟in yeni yayılma stratejisinin aynı zamanda bağlı bulunduğu Koç Holding‟in işletme ve
finansal risklerini daha da çeşitlendireceğini belirtiyorlar.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
10
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/65 08 AĞUSTOS 2011
ARÇELĠK'ĠN KURUMSAL NOTU 8.59 OLDU
Arçelik A.Ş., şirketin kurumsal yönetim derecelendirme notunun 8,59 olarak revize edildiğini
bildirdi. Arçelik A.Ş'nin Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayımlanan açıklamasında, Saha
Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri'nin, 2010'da 8,55 olan kurumsal yönetim
derecelendirme notlarını 8,59 olarak revize ettiği kaydedildi. SPK'nın konuya ilişkin ilke kararı
çerçevesinde nihai derecelendirme notunun dört alt kategorinin farklı şekilde ağırlıklandırılması ile
belirlendiği ifade edilen açıklamada, notlar ''ağırlık'' ve ''tahsis edilen not'' sıralamasıyla şu şekilde
aktarıldı: ''Pay Sahipleri: 0,25 - 8,87, Kamuyu Aydınlatma ve Şeffaflık: 0,35 - 9,30, Menfaat
Sahipleri: 0,15 - 9,52, Yönetim Kurulu: 0,25 - 6,76, Toplam: 1,00 - 8,59.''
TÜRK ġĠRKETLER AFRĠKA’DAN BĠLE ġĠRKET ALIYOR
Türk şirketler 2011 yılının başından itibaren yurtdışından önemli markaları bünyesine kattı. Satın
almalar Avrupa‟da yoğunlaşsa da Güney Afrika‟ya kadar uzandı. Türk gruplar, bulunduğu ülkede
kuruluş tarihi ve pazar payı ile en önemli, markaları bünyesine katıyor. Şirketlerin yurtdışında
gerçekleştirdiği bazı önemli satın almalar şöyle:
 Kale Grubu, İtalya‟nın seramik üssü olan Sassuolo Bölgesi‟nde karo seramik üretimi yapan
Fincuoghi‟yi satın aldı. Kale‟nin yaptığı alım ülkede bir ilk oldu. 1968 yılında kurulan ve
bölgenin ilk seramik üreticilerinden Fincuoghi, Edilcuoghi, Edilgres ve Campani markalarını
üretiyor. Markalar, seramik sektörünün klasikleri arasında yer alıyor. Kale Grubu İtalya‟ya
5 yıl içinde ilave 25 milyon euroluk yatırım daha yapmayı planlıyor. Kale bu yıl içinde
Ortadoğu‟dan bir fabrika daha satın almayı hedefliyor.
 Koç Holding bünyesindeki Arçelik, Güney Afrika Cumhuriyeti ile birlikte 5 ülkeden oluşan
Güney Afrika Gümrük Birliği beyaz eşya pazarının lideri konumunda olan Defy şirketini
almak için anlaşma yaptı. Arçelik şirket hisselerinin tamamı için 229 milyon dolar ödeme
yapacağını açıkladı.
 Süzer Grubu, Hırvatistan‟daki Banka Brod‟u yüzde 87‟sini satın aldı. Satın alma işlemi için
9.5 milyon euro ödeyecek olan Süzer, bankanın şu anda 9 olan şube sayısını 2014 yılında
35‟e çıkarmayı hedefliyor.
 Yıldız Holding, İtalya‟nın en büyük ambalaj filmi üreten şirketini satın aldı. Yıldız Holding
bünyesindeki Polinas Plastik, İtalyan M&G Group ile grup şirketlerinden Nuroll SpA‟nın tüm
hisselerinin satın alınması konusunda anlaştı.
LG, ĠKĠNCĠ ÇEYREK SONUÇLARINI AÇIKLADI
LG Electronics, 2011‟in ikinci üç aylık dönemine ilişkin uluslararası mali raporlama standartlarına
dayalı sonuçlarını açıkladı. Bu kapsamda LG, 2011‟in ikinci çeyreğinde ilk çeyreğe göre yüzde 9,3
artışla 13,3 milyar dolar konsolide ciro elde ettiğini duyurdu. Verilen bilgiye göre bu sonuçlarla
şirket, ardarda iki çeyrektir kaydedilen zararın ardından 99.6 milyon dolar net kar sağladı. Şirketin
birimlere göre elde ettiği sonuçlar da olumlu bir tablo çizerken küresel pazarda mobil satışlarda
2010 yılının ilk çeyreğine göre yüzde 4.6‟lık düşüş olduğu da kaydedildi. LG Ev Eğlence Sistemleri
İş Birimi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 10 artışla 83 milyon dolar işletme karı elde ederken, LG
Beyaz Eşya İş Birimi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 6.9, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde
6 artışla, 2.7 milyar dolar gibi rekor düzeyde satış gerçekleştirdi.
LG Beyaz Eşya İş Birimi aynı zamanda 47.1 milyon dolar işletme karı elde etti. LG İklimlendirme
ve Enerji Çözümleri İş Birimi ise 2011 ikinci çeyrekte 1.7 milyar dolar gelir kaydederek, cirosunu
bir önceki çeyreğe göre yüzde 29.2, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 15.3 oranında
artırdı.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
11
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/65 08 AĞUSTOS 2011
LG Mobil İletişim İş Birimi‟nin ise bir önceki çeyrekte kaydedilen zararı neredeyse yarı yarıya
azalttığı belirtildi.
LG Electronics, ana kategorilerde piyasaya çıkaracağı yeni ürünlerle 2011‟in üçüncü çeyreğinde de
büyüme öngörüyor.
Uzun vadeye yönelik olarak da şirket karlılığının, agresif bir maliyet yenileme süreci ve hem
mevcut, hem de yeni iş sahalarındaki stratejik yatırımlar aracılığıyla pekiştirilmesi amaçlanıyor.
DEMĠRDÖKÜM’DE BÜYÜME %48
Demirdöküm Yönetim Kurulu Başkanı Christoph M. Grosser, 2007 yılından itibaren Türkiye‟ye 725
milyon liralık yatırım yaptıklarını belirterek, 2011 yılı ihracat hedeflerinin 110 milyon euro
olduğunu söyledi. Grosser, “Bu yılın ilk 6 ayında yüzde 48‟lik büyüme gerçekleştirdik” dedi.
Grosser, 2008‟de kurdukları fabrikada klima üretimine geçtiklerini ifade ederek, Bozüyük‟teki
fabrikada yılda 600 bin adet klima ürettiklerine dikkati çekti. Solar panel sistemlerine gerekli
teşviklerin verilmesi amacıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile görüşme içinde olduklarını
ifade eden Grosser, solar teknolojiler konusunda tüketici ve sanayicilere teşvik verilmesi
durumunda Türkiye‟de yenilenebilir enerjinin gelişiminin çok rahat olacağını ifade etti. Bu
konudaki girişimlerinin ve bekleyişlerinin sürdüğünü belirten Grosser, Türkiye‟de 2010 yılının
başında solar panel fabrikası kurarak solar panel üretimine başladıklarını, solar panel pazarında
büyük bir potansiyel bulunduğunu söyledi. Grosser, Türkiye‟nin Avrupa Birliği‟ne (AB) en yakın
ülke konumunda bulunduğunu, bu nedenle Türkiye ısıtma ve soğutma sektöründe üretim üssü
haline geldiğini anlattı.
TÜRKĠYE BĠZĠM ĠÇĠN MÜCEVHER GĠBĠ
Avrupa‟nın ikinci büyük beyaz eşya üreticisi İtalyan Indesit‟in Pazarlama Direktörü Marco Rato,
“Türkiye bizim için mücevher gibi bir pazar. Hem tüketicisi kaliteye çok düşkün, hem de işgücü
çok kaliteli. Manisa‟daki tesisimiz dünyadaki 14 fabrika arasında her yıl ödül alıyor” dedi.
Avrupa‟nın ikinci büyük beyaz eşya üreticisi İtalyan Indesit Grubu, Türkiye‟de, yeni ürün, reklam
ve organizasyon yapısını geliştirmek üzere yatırım bütçesini artırmaya hazırlanıyor. Indesit
Pazarlama Direktörü Marco Rato, “Türkiye bizim için mücevher gibi bir pazar. Tüketicisi kaliteye
çok düşkün. Fiyattan önce kaliteye bakıyor. Türk işgücünün kalitesi ise çok etkileyici. Manisa‟daki
üretim tesisimiz dünyadaki 14 üretim tesisimiz içinde her yıl en iyiler ödülü alanlardan biri. Bir
pazardan daha ne istersiniz” dedi. Rato, başta futbol sponsorluğu olmak üzere reklam yoluyla
Türkiye‟de görünürlüğü artıracaklarını, daha fazla tüketiciye ulaşacaklarını, bayi sayısını
artıracaklarını söyledi.
Zengin ve değerli
Türk tüketicisinin alım gücünün Avrupalı bazı ülkelerden daha düşük olmasına rağmen Türkiye
pazarını „zengin ve değerli‟ olarak tanımlayan Rato, bunun nedenini şöyle açıkladı: “Türk tüketicisi
Avrupalı‟dan farklı. En büyük fark Türkler beyaz eşyada kaliteye çok önem veriyorlar. Çünkü
beyaz eşyayı evlerine yaptıkları bir yatırım olarak görüyorlar. Örneğin Polonya‟da önce fiyat sonra
kalite geliyor. O nedenle Indesit olarak Türk tüketicisi ile çok iyi anlaşıyoruz. Türkiye‟de kişi başı
gelir Batı Avrupa ülkelerinden daha düşük olabilir. Ancak her geçen gün artıyor. Bu önemli.
Çünkü, geliri arttıkça daha iyi bir yaşam için evine yatırım yapıyor.”
Avrupa’da sorun var
Türkiye‟yi Avrupa‟dan ayıran bir diğer önemli özelliğin de büyüme rakamları olduğunu vurgulayan
Rato, şöyle konuştu: “Türkiye büyüyor, büyüyor, büyüyor. Geçen yıl yüzde 10‟a yakın bir büyüme.
Bu yılın ilk yarısında yüzde 11‟lik bir büyüme. Bunlar inanılmaz. Türkiye‟de trend büyümeye
yönelik. Sürdürülebilir bir büyüme. Oysa Avrupa‟da trend bazı ülkeler için tersine. Örneğin
BEYSAD
12
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/65 08 AĞUSTOS 2011
İngiltere, krizde küçüldü ve son iki yıldır da büyümüyor. İtalya‟da özellikle ankastrede bazı
sıkıntılar yaşıyoruz. İspanya ve Portekiz bizim hâlâ en depresif pazarlarımız. Ve şu anda orada
hâlâ tünelin ucunda ışık görünmüyor.”
Türkiye zevk veriyor
Pazarlama departmanında çalışanlar için Türkiye ve Türk tüketicisi ile çalışmanın büyük zevk
olduğunu kaydeden Rato, şunları söyledi: “Bunu öylesine söylemiyorum. Gerçekten Türkiye ile
çalışmak zevkli. Türkiye‟de çok fazla kampanya yapılıyor olsa da, pazarda çok fazla fiyat
indirimleri olsa da, tüketici ile bir bağ kurmanız hala mümkün. Tekrar söylüyorum Türkiye için
doğru cevap sadece fiyat değil. Polonya farklı örneğin onlar fiyata çok duyarlılar. İşte tüketici ile
anlaştığınızı hissetmek bizlere büyük zevk veriyor.”
4 Türk takımına sponsor olmak isteriz Avrupa baĢarılarına bakarız
Indesıt‟in uzun yıllar voleybol takımlarına sponsor olduğun kaydeden Marco Rato, “Ancak yeni
stratejimizde voleybol yerine futbola destek vermeye karar verdik. Futbol ile görünürlüğümüzün
daha fazla olacağını düşünüyoruz. Ayrıca Indesit tüketicilerinin futbola daha düşkün olduğunu
gördük. Öncelikle uluslararası etkinliklerde yer alan Avrupa‟nın 4 takımına sponsor olduk. Bundan
sonraki süreçte ülkeler bazında fırsatlara bakıyoruz. Türkiye‟de de en büyük 4 futbol takımına
sponsor olma konusunda çalışmalara başladık. Önümüzdeki dönemde bizi futbol sahalarında
görebilirsiniz” dedi.
Avrupa baĢarısı önemli
Indesit‟in futbol sponsorluğu stratejisinde takımların uluslararası arenadaki görünürlüklerinin
önemli olduğunu kaydeden Marco Rato, şöyle konuştu: “Şu anda Türk takımları bizim istediğimiz
anlamda uluslararası arenada çok fazla görünür değiller. Biz Türkiye‟de futbola sponsorluk için
hazırız ama nasıl yapabileceğimiz konusu üzerinde halen çalışıyoruz. Çünkü futbolda yeniyiz ve
neler yapabileceğimize tam olarak karar vermedik. Takımların resmi sponsoru olmayı
düşünmüyoruz. Daha çok lisanslı ürün geliştirme ve üretimi gibi yan sponsorluk faaliyetlerine
bakıyoruz. Örneğin bir takımın buzdolabını üretebiliriz.”
18 ay için futbola 100 milyon Euro bütçe ayırdı
Mayıs ayında Indesit olarak önümüzdeki 18 ay için 100 milyon Euro bütçe ayıracaklarını
açıkladıklarını kaydeden Marco Rato, “Bu bütçe sadece Avrupa‟daki futbol takımları için ayrılan bir
bütçe. Asya‟da da faaliyetlerimiz var. Ancak futbol sponsorluğunda öncelikle Avrupa‟ya
odaklanmaya karar verdik. İlk olarak Arsenal, Milan, Paris Saint-German ve Shakhtar Donetsk
takımlarına sponsor olduk. Yeni fırsatlara ise bakmaya devam edeceğiz” dedi.
Türkiye reklam bütçesi açısından 3’üncü sırada
Türkiye‟de doğru ürünleri tüketici ile buluşturan herkes için büyüyecek yer olduğunu söyleyen
Marco Rato, “Indesit, Hotpoint-Ariston markaları ile Türkiye‟deyiz. Evet burada yerel rekabet çok
güçlü. Avrupa‟daki tüm reklam bütçesi içinde beyaz eşyada Türkiye üçüncü büyük pazar reklam
yatırımı açısından. Bu yatırımın büyük bir bölümünü yerel oyuncular yapıyor. Biz de Türkiye‟de
reklam yatırımı açısından bundan sonrası için daha agresif olacağız” diye konuştu.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
13