nazım hikmet ve bursa

Transkript

nazım hikmet ve bursa
nazım hikmet ve bursa
…Üç metre kadar ince
ipekli dokumalıyım
Rüzgara karşı yürüyen Adam'dı O... 20. yüzyılın ilk yarısında yaşamış, dünyanın en büyük
şairleri arasında anılan Nazım Hikmet, Bursa Cezaevi'nde karısı Piraye'ye sesleniyor.
"... ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım/Ve hemen.."
Şair, yazar, ressam, desinatör, devrimci-militan-komünist …Nazım Hikmet Ran... Soyadını
Bursa'nın meşhur meyvesi NAR'dan alıyor. O sarı meyvenin içindeki kırmızıya tutkun. Nazım
Usta'yı bir makale ile anlatmak değil amacım. Mümkün değil.
Sadece internet denilen küresel alemde Nazım'ın yüzlerce eseri çıkıveriyor.
Bursa ve Nazım Hikmet'…
Dayısı Ali Fuat Cebesoy'un etkisiyle Bursa Cezaevi'nde zaman zaman birtakım olanaklar elde
ederdi. Örnekse romatizmaları için banyo tedavisi gerektiği yolunda bir rapor hazırlanır, böylece
yanında jandarmasıyla her gün banyolu bir otele gitmesine izin çıkardı. Aslında bu Piraye ile
buluşması için bir izindi. Çekirge'de karısının kaldığı otele gelir, birkaç saatini onunla geçirirdi.
Bu arada bir sokak fotoğrafçısı denk düşerse, otelin bahçesinde, Bursa Ovası'nı, Nilüfer'i
arkalarına alıp birlikte resimler de çektirirlerdi.
Bursa, 1941, sıra bekleyen hastalar, savaşa giden askerler, Bursa, tual üzerine yağlıboya birkaç
resim...
1/4
nazım hikmet ve bursa
http://www.nazimhikmetran.com/ykyhtml/brsceza.html
http://www.nazimhikmetran.com/turk_main.html
İşte 1941'in Bursa Ovası'nın Nilüfer'in, Çekirge'nin fotoğrafları Nazım'ın objektifinde yaşıyor.
Peki bu fotoğraflar internette şakır şakır dolaşıyor, dünyayı geziyor.
Bursa'da neden sergilenmiyor?
Belediye başkanları!!!. Şahin, Altepe, Bozbey ve Keskin hanginiz 'Nazım Hikmet'e dair
bölgenizde köşe oluşturdunuz? Bir sokağa, bir kültür merkezine adını koymak aklınıza geldi?
Hatta bir ara isim sorunu bile yaşadınız!..
Yasaklı isimler... Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Uçok... Çok yazık!
***
Taha Toros'un 'Nâzım Hikmet Biyografisi' kitabı ile ilgili olarak Ataol Behramoğlu'nun röportajını
okuyorum, küresel camdan.
Nâzım Hikmet'in Bursa Cezaevi dönemiyle ilgili çok ilginç bilgiler var.
Nazım Hikmet hapishanede havlu dokumacılığı yapıyor...
2/4
nazım hikmet ve bursa
Fakat Bursa Valisi Haşim İşcan, hakkı olan parayı ödetmiyor ona. İşte bu noktada Taha Toros,
cezaevine bakanlık görevlisi olarak bu olayı araştırmak amacıyla geliyor...
Havlu dokuma teklifi ise Şevket Süreyya Aydemir'den geliyor. Nazım Usta'nın Bursa
Cezaevi'nde olması nedeniyle, dönemin Adalet Bakanı Şükrü Saracoğlu'na "havlu dokutma
kooperatifimiz var, Bursa'daki hapishaneye de tek bir tezgâh verelim" diyor.
Nâzım Hikmet, Bursa hapishanesinde havlu dokumacılığına böyle başlıyor.
Acaba Bursa'mızda 'Nazım' imzalı havlular var mı?
Dokuma işçisi Nazım Usta, dokumacıların sene sonu kârlarından alacakları hisselerin, Vali
Haşim İşcan'ın kurduğu 'Bursa'yı Güzelleştirme Cemiyeti'ne bağışlanması ve tezgâh adediyle
hammadde ve havlu satış hesaplarında mağduriyete uğradığı gerekçesiyle dönemin valisi
Haşim İşcan'dan şikâyetçi olmuş. O yıllarda bazı mahkûmlara dokuma tezgâhları ve hammadde
olarak pamuk ipliği Ticaret Bakanlığı'nın emri ile verilmekteydi. Bu bakımdan Nâzım Hikmet'in
dokuma işçisi ve kooperatif üyesi olarak yaptığı şikâyeti Ticaret ve İktisat Bakanlığı'na ulaşmış.
Bakanlık makamı bu şikâyetin yerinde incelenmesini teftiş heyetine havale etmişti. O yıllarda
bakanlık müfettişi bulunduğumdan konunun incelenmesi ve teftişi bana havale edilmişti...
'Devekuşu muyum?'
Bursa cezaevinde dokuma tezgâhlı üç mahkûm bulunuyordu. Bunların kooperatif ile ilgileri ve
dokudukları havluların kesin hesapları üzerinde incelemeler yaptım. Validen izahat aldım. Bursa
Bölgesi İktisat Müdürlüğü ile Bursa Havlucular Kooperatifi dosyalarında bulunan bu konu ile ilgili
olayları gözden geçirdim. Nâzım Hikmet ve iki arkadaşına kooperatif üyesi sıfatıyla pamuk ipliği
verilmekteydi. Şikâyetçi olduğu Vali Haşim İşcan, bunların kooperatif üyesi olamayacağını ileri
sürüyordu; çünkü kooperatifin statüsünde üye olabilmek için Türk olmak ve mahkûm olmamış
bulunmak kaydı vardı. Haşim İşcan buna dayanıyordu.
Nâzım Hikmet ise kooperatif üyesi olarak dokumacılık yapmasına rağmen kendisinin kooperatif
üyesi olamayacağı iddiası karşısında espriler yapmaktan geri durmuyordu. Bu teftiş sırasında
en çok tekrarladığı cümle şuydu: 'Ben devekuşu muyum?'
3/4
nazım hikmet ve bursa
Ne acı…
O dönemde Bursa Güzelleştirme Cemiyeti varmış. Şimdilerde bu cemiyete ait bilgiler tozlu
raflardan çıkıp, Bursa müzesinde yer almalı, ya da Atatürk Merinos Kültür Merkezi'nde...
Bugün Nazım Usta'ya ait Bursa'da en ufak bir tabela bile yoktur. Oysa ki, Bursa'yı şiirleriyle
dünyaya tanıtan, Bursa hapishanesinde dünya sanatçısı olarak yatan Nazım Usta... Bakınız
Adile Naşit Tiyatrosu var, Barış Manço Parkı vb. Olmasın demiyorum. Ancak Bursa adına bir
cümle bulabilir misiniz bu sanatçılara dair.
Nazım'ın seslenişi ile 'eyyyyy' deve kuşu misali çıkarın kafanızı da, Nazım'ın o dönemin Valisi
ile olan atışmalarını ve ömrünün en uzun mahpus yattığı o dönemin (12 yıl) anılarını yaşatınız.
Bursa'yı anlattığı şiirleri, tabloları, fotoğraflarıyla dünyayı geziyor Nazım Usta...
4/4