etkinlik broşürü - IEEE EMB Turkey Conference
Transkript
etkinlik broşürü - IEEE EMB Turkey Conference
BİRİNCİ GÜN | 7 MAYIS 2016 CUMARTESİ KAYIT & AÇILIŞ KONUŞMALARI Zafer Çiğdem IEEE EMBS Türkiye Öğrenci Temsilcisi Doç. Dr. Selçuk Çömlekçi Doç. Dr. H. Fatih Uğurdağ EMBS Türkiye Kurucusu ve Başkanı IEEE Turkey Student Activities Coordinator GENOM - KÖK HÜCRE Dr. Birep Aygün TIPTA BİYOYAZICILAR Hakan Güzelgöz Genetik Bilimci, Genom Koçu 3BFab CEO ve Kurucusu KATMA DEĞERİ YÜKSEK SAĞLIK TEKNOLOJİLERİ VE ÜRÜN GELİŞTİRMELERİ İÇİN İNOVASYON JENERASYONU YAKLAŞIMLARI Prof. Dr. Michael Friebe SAĞLIK BİLİŞİM DERNEĞİ Dr. Yasin Keleş Sağlık Bilişim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı IDTM, CEO BEYİN, ZİHİN & YAŞAM Prof. Dr. Türker Kılıç BÜYÜK VERİ İLE HAYAT KURTARMAK Dr. Sertaç Doğanay BAÜ Tıp Fakültesi Dekanı Social Touch Kurucusu TIPTA GİRİŞİMCİLİK Otsimo sciRobot StationEar İKİNCİ GÜN | 8 MAYIS 2016 PAZAR ADVANCED WEARABLE SENSORS AND TECHNOLOGIES FOR ADVANCING HEALTHCARE: FROM MYTH TO REALITY Prof. Dr. Ravi Rankar IEEE EMBS Distinguished Lecturer ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI (EMO) Hüseyin Yeşil DİJİTAL DÜNYA BEYNİMİZİ DEĞİŞTİRİYOR MU? Dr. Kıvılcım Kayabalı Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Pharma Tailor Made Services Kurucusu UYUMLU SİSTEMLER TEORİSİ, MAKİNE ÖĞRENİMİ Prof. Dr. Jose C. Principe LİDERLİK YAŞTA DEĞİL, TAVIRDADIR Serdar Urçar Girvak - Mütevelli Kurulu Üyesi Ordinaryüs Profesör, Florida Üniversitesi BOĞAZİÇİ BİYOMEDİKAL ENSTİTÜSÜ, BİYOMİMETİK YAPILAR Doç. Dr. Bora Garipcan FİZYOTERAPİ VE MÜHENDİSLİK İŞBİRLİĞİ Dr. Murat Dalkılınç Asistif Teknoloji Danışmanı UNOVA EMBS PROFESYONELLERİ Doç Dr. Selçuk Çömlekçi Prof. Dr. Ata Akın Prof. Dr. Yorgo Istefanopulos Acıbadem Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı IEEE EMBS Türkiye Başkanı Doç Dr. Bora Garipcan Işık Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Akay ELEKTROMANYETİK DALGALARIN FAYDALARI: MİKRODALGA ERİTİMİ Doç. Dr. Selçuk Çömlekçi Mikrodalga eritimi mikrodalga enerjisi kullanılarak kanserli dokuyu yok etmek için kullanılan bir yöntemdir. Bu metotla, istenilen radyasyon bölgeler çevresel dokuya zarar verilmeden ısıtılır. Mikrodalga eritiminde implant edilen antenler daha küçük ve daha az maliyetli yapılar tercih edildiği bu operasyon için uygun görülmektedir. Kanser dokusunda etkili bir azalmaya yol açabilmek adına Özgül Emilim Oranı(SAR) ve antenlerin ısı dağılımı değişik frekans ve güç seviyeleri oluşturmak için kullanılabilmektedir. Ama burada hala bir ar-ge boşluğu bulunmaktadır. Bugüne kadar, implante edilen mikrodalga antenleri görüntüleme için, kalp ritmi bozukluklarının takibi için ve kanser teşhis tedavi yöntemlerinde kullanılmıştır. Bu uygulamalardan bazıları Dünya çapında tanınmış, diğerleri ise hala ar-ge aşamasındadır. Dünyadaki en büyük sağlık problemlerinden biri kanserdir, bu sebepten dolayı yılda 1 milyon insan hayatını kaybetmektedir. Uygulanan tedavi yöntemleri cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi ve mikrodalga eritimidir. Ancak çoğu hasta cerrahi müdahale için uygun durumda değildir. Bu çalışmada, emilen mikrodalga gücünün üzerinde seçilen antenin etkisi üzerine çalışılmış ve Özgül Emilim Oranı(SAR) ile ısı dağılımı değişkenleri ile beraber mikrodalga eritimi tekniği denenmiştir. Elektromanyetik dalga yayılımının matematiksel modellemesi ve birleştirilmiş sonlu eleman metodu ile biyo-ısı transfer eşitlikleri belirlenmiştir. İlgili standartlara göre, anten dizaynının hesabı vücut bölümlerindeki emilim açısından tıbbi uygulamalar için uygundur. GENOM-KÖK HÜCRE Dr. Birep Aygün Bulunduğumuz yüzyılın başında tamamlanan İnsan Genomu Projesinden beri, genom dizileri verisinin boyutunda eşi benzeri görülmemiş bir artış gerçekleşti. Bunun sonucu olarak da geleceğin tıp alanındaki gelişmeleri büyük oranda genomik verilerin işlenmesi ve analiz edilmesine dayanacak. Bu gelişmelere paralel olarak verilerin büyüklüğü artmaya, dizileri elde etmek için harcanan masraf da azalmaya devam edecek. Bulut bilişim (cloud computing) ve büyük veri (big data) teknolojileri de biyolojinin büyük veri setleri ile başa çıkmada kullanılabilecek. Petabyte(PB) boyutundaki verilerin işlenmesi ve analizinin paralel bir şekilde yapılması biyoinformatiğin ilerleyişini ve kapsamını değiştirerek tedavilerin niteliğini gerçek kişiselleştirilmiş tıbba doğru götürecek. Yeni nesil dizileme teknolojileri dizi verilerinin daha önce hiç olmadığı kadar artmasına yol açtı. Yaşam bilimleri, özellikle de biyoloji büyük veri (big data) teknolojisinde en hızlı gelişen alanlardan birisi olacak. Bulut bilişim (cloud computing) ve büyük veri (big data) teknolojileri de biyolojinin büyük veri setleri ile başa çıkmada kullanılabilecek. Bu sistemler dağıtılmış ve paralel olarak işlenen veri sağladıkları için bir ihtiyaç olarak sayılacaklar. Bulut bilişim (cloud computing) ve büyük veri (big data) teknolojilerinde karşılaşılan zorluklar bu konuşmada ele alınacak. BÜYÜK VERİ İLE HAYAT KURTARMAK Dr. Sertaç Doğanay İnternet ve sosyal medyanın yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olduğu günümüzde, bu mecralarda oluşan verinin analizi, anlamlandırılması ve işlenmesi kimi zaman insan hayatı kurtarmayı bile mümkün kılıyor. Gerek dünyada gerekse Türkiye’de özellikle sağlık alanında çalışan ticari kurumlar ve STK’ların alması gereken bir inisiyatif var. Konuşmamda güncel verileri sizlerle paylaşacağım ve bazı konuları tartışmaya açacağım. KATMA DEĞERİ YÜKSEK TIBBİ TEKNOLOJİLERE DAYANAN ÜRÜNLER GELİŞTİRİLMESİ VE GİRİŞİMCİLİĞE UZANAN YOL – FIRSATLAR VE GÜÇLÜKLER Prof. Dr. Michael Friebe Mühendislerin, klinik kullanıma uygun inovasyonların ancak doğru gözlemle, prosedürlerin bilinmesiyle, sonuçların takip edilmesiyle ve değerlendirilmesiyle elde edileceğini anlamaları gerekmektedir. Aynı zamanda ilgili sağlık ekonomisinin de potansiyel olarak yeni teknolojik yaklaşımlara yol açabileceğinin anlaşılması şarttır. Inovasyon araçları (tasarım odaklı düşünme, yalın mühendislik, değer teklifi tablosu, inovasyon oyunlar), klinik kullanıcı ve hasta ile empati kurma gibi kavramlar sonuç ürünün sadece bilimsel olarak mükemmel olmadığından, aynı zamanda da potansiyel müşterinin gerçekten kullanacağından, dolayısı ile de ürünün altında yatan buluş için bir değer yaratıldığından emin olmak için temeldir. Başarılı tıbbi ürünlerin nitelikleri “büyük, karmaşık, en son teknolojiye sahip, pahalı” gibi şeyler değildir, aksine bu nitelikler “basit, kullanımı kolay, ucuz, öğrenimi kolay, hatasız” olacak şekildedir. Tıbbi ürünler için zorlayıcı ve karmaşık olan bu düzenleyici ortamda geliştirme süreci için konuşmada da örnekleriyle bahsedilecek farklı yaklaşımlar kullanılmalıdır. Medikal teknoloji ürünleri sıklıkla gelişmiş ülkeler tarafından yine gelişmiş ülkeler için üretilmekte, ancak gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçları hesaba katılmamaktadır. Dolayısıyla da birçok fırsattan yararlanılmamaktadır. Konuşma sırasında, kendinden önceki teknolojinin yerini alan ve devamlılığını sağlayan teknolojiler farklı bakış açıları ile karşılaştırılacak, yalın geliştirmelerin/yalın start-up’ların bu ağır düzenlemelere maruz kalan tıbbi teknoloji pazarı içinde gidilecek doğru yol olup olmadığı ile ilgili ayrıntılara yer verilecektir. Bunların hepsi de bu sektörde çok fazla hata yapmış, ama aynı zamanda da sunabileceği başarı hikayeleri de bulunan bir yenilikçinin bakış açısından, start-up girişimcisi ve üniversite profesörü olan birisi tarafından sunulacaktır. GELİŞEN SAĞLIK HİZMETLERİ İÇİN GELİŞMİŞ GİYİLEBİLİR SENSÖRLER VE TEKNOLOJİLER: EFSANEDEN GERÇEĞE Prof. Dr. Ravi Sankar Dünya genelinde 65 yaş üstü nüfus durmadan artmakta ve 2025 yılına kadar her beş insandan birinden de fazlası, yaklaşık 2 milyar insana ulaşması beklenmektedir. Aynı zamanda devletlerin gayri safi yurtiçi hasılasının büyük bir yüzdesi sağlık hizmetlerine harcanmaktadır. Dahası, amaç artık daha uzun yaşam süresi beklentisi ile daha sağlıklı bir yaşamdır. Günümüze kadar da insanların sağlık durumları ve aktivitelerini takip edebilmek için biyosensörler ve giyilebilir cihazları kullanan akıllı teknolojilerde patlama niteliğinde bir büyüme yaşanmıştır. Konuşma sırasında toplumun yaşlanan nüfusu ve yükselen sağlık harcamalarının Dünya ekonomisine yarattığı kayda değer etkisi sebebiyle karşılaştığı zorluklardan bahsedilecektir, giyilebilir sağlık takip sistemleri, bazı araştırma platformları ve kablosuz sensör ağları özetlenecektir. Akıllı insan sağlığı ve aktivitesi takip sistemlerinin vaka çalışmaları sunulacaktır. Sonuç olarak burda amaç sağlıklı bir yaşam sağlayacak olan akıllı insan sağlığı ve aktivitesi takip sistemlerinde gerçekleştirilecek olan inovasyonların karşısındaki zorlukları sunmaktır. TRANSDİSİPLİNER BİR EĞİTİM OLARAK TIP MÜHENDİSLİĞİ Prof. Dr. Ata Akın Tıp ve sağlık hizmetleri alanında ihtiyaç duyulan yenilikçi çözümleri bulabilmenin yolu bu hedefle yola çıkmak ve buna uygun ortamı ve yaklaşımı hazırlamaktan geçer. Genelde sağlık alanındaki ihtiyaçlar sadece klinik alanda olmamaktadır. Farklı disiplinden uzmanların birlikte çalışmasıyla belirli noktalara getirilmiş çoğu muhteşem çözümlerin aksine artık özellikle kanser ve beyin araştırmalarında bir duvara çarpmış durumdayız. Uzmanların sadece kendi disiplinindeki bilgilerle sınırlı kalmayıp, kendi bilgilerini farklı disiplinlerin içinden (trans) geçirerek hedefe odaklı çözüm bulmaları gerekmektedir. İşte tam bu noktada tıp mühendisliği, gerek yaklaşımı gerekse eğitim yöntemi olarak bu ihtiyaca cevap verebilecek nitelikte bir model olabilir. Konuşmamda neden tıp mühendisliğinin transdisipliner olduğu, bu kavramı benimseyen eğitim modelini ve beklentilerimizi özetlemeye çalışacağım. PROTEZ CİHAZLARIN BİLİŞSEL ENTEGRASYONUNA DOĞRU Prof. Dr. Jose C. Principe Bu konuşmanın amacı harici makine sistemlerinin direk beyin işlemeleri ile genişbant olarak kontrolünü sağlamak ve hem biyolojik bilgi işlemesinden hem de biyolojik sensör ve uyarıcılarla cevap süresi, ölçeği, fiziksel yeri açısından üstünlük sağlatacak insan yapımı harici cihazlardan yararlanmak amacıyla oluşturulan insan-makine arayüzü konusunun üstünden tekrar geçmektir. Makinelerin insan tecrübesine “bilişsel olarak entegre edildiği”, ayarlandığı ve direk bizim gördüğümüz, yürüdüğümüz veya bir objeyi tuttuğumuzdaki gibi beyin işlemleri ile kontrol edilebileceği, teknolojide devrim niteliğindeki değişimlerin yaşanacağı bir eşik noktasındayız. Ancak mevcut nesil beyin makine arayüzlerinden farklı olarak, bu bahsedilen şey makine ile kullanıcı arasında bazı hedeflerin transfer edildiği diyaloglar şeklinde oluşmaktadır. Bu konudaki vizyon kasıtlı beyin sinyallerini (örneğin kolu oynatma) işleyen ve uzaysal-zamansal beyin sinyallerini harici cihazı kontrol eden modellere çeviren yeni bir çeşit implante protezdir. Beyin algı-hareket-ödül döngüsü ile beyin makine varlığı ve hareketlerinin farkına vardırılmış, beynin cihazı bir vücut uzvu gibi algılaması sağlanmıştır. İlgili bazı anahtar teknolojik ve bilimsel gelişmeler bu vizyonun uygulamalarını açıklamak için kullanılacaktır. FİZİK TEDAVİ VE MÜHENDİSLİK İŞBİRLİĞİ Dr. Fzt. Murat Dalkılınç Modern hayat ve teknolojik gelişmeler insanoğlunun hareket etme zorunluluğunu ortadan kaldıracak şekilde ilerliyor. Bugün alışveriş, bilgiye erişim, iletişim ve ulaşım vb. tüm aktiviteleri daha az enerji kullanıp daha az hareket ederek gerçekleştirebilmekteyiz. Tüm bunlara cevaben; fizyolojik olarak hareket etmek üzere evrimleşmiş olan insan bedeni hareketsiz ya da tekdüze yaşamın getirdiği sağlık sorunları ile karşılaşmakta. Kliniklerde sıkça rastladığımız bel/boyun/eklem ağrıları, obesite, diyabet, postüral bozukluklar başta olmak üzere bir çok sorun yoğun şekilde insanların yaşam kalitesini bozmakta ve sağlık ekonomisini zora sokacak maliyetlere neden olmaktadır. Bu çerçevede; modern hayatla gündeme gelen sağlık problemlerinin önlenmesi ciddi bir faaliyet alanı olarak karşımızda durmaktadır. Bu sunumda teknoloji ile fizyoterapinin kesişim örneklerini analiz edip bu örnekler üzerinden ihtiyaç duyulan teknolojik gelişmelere ışık tutmaya çalışacağız. Sunumun temel hedefi akıllı teknolojiler, biyosensörler, giyilebilir ürünler, insan hareketi ve biyomekanisine ilgi duyan mühendisler ile fizyoterapistlerin ortak çalışmasını stimüle etmektir. İnsan hareketinin doğasını anlamak, bu hareketleri matematik formüllere dönüştürmek ve buradan hareketle yeni tasarımlara yön vermek geleceğin önemli istihdam alanlarından biri olarak sağlık ve mühendislik alanından öğrencilerin ortak ilgisini bekliyor.