kompozit malzemelerin elasto-plastik davranışının incelenmesi
Transkript
kompozit malzemelerin elasto-plastik davranışının incelenmesi
T.C DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KOMPOZİT MALZEMELERİN ELASTO-PLASTİK DAVRANIŞININ İNCELENMESİ BİTİRME PROJESİ Ümit YILMAZOĞLU Projeyi Yöneten Doç. Dr. Mehmet ZOR Haziran, 2004 İZMİR TEZ SINAV SONUÇ FORMU Bu çalışma … / … / …. günü toplanan jürimiz tarafından BİTİRME PROJESİ olarak kabul edilmiştir. Yarıyıl içi başarı notu 100 (yüz) tam not üzerinden ……… ( …………….…. ) dir. Başkan Üye Üye Makine Mühendisliği Bölüm Başkanlığına, ………………….. numaralı ………………… jürimiz tarafından … / … / …. günü saat …… da yapılan sınavda 100 (yüz) tam not üzerinden ……. almıştır. Başkan Üye Üye ONAY I TEŞEKKÜR Bu çalışmanın başlangıcından bitimine kadar her aşamada beni yönlendiren, özverili yardımlarını ve kaynaklarını esirgemeyen Doç Dr. Mehmet ZOR’a teşekkür ederim. Ayrıca, projenin her admında yardımlarını esirgemeyen, Makine Mühendisi Mehmet Akif EZAN’a teşekkür ederim. Ümit YILMAZOĞLU II İÇİNDEKİLER Sayfa İÇİNDEKİLER ................................................................................................................. III BİRİNCİ BÖLÜM 1.1. Kompozit Malzemelerin Tanımı .................................................................................. 1 1.2 Kompozit Malzemelerin Sınıflandırılması.................................................................... 3 1.2.1 Partikül Esaslı Kompozitler ................................................................................... 3 1.2.2. Lamel Esaslı Kompozitler..................................................................................... 3 1.2.3. Fiber Esaslı Kompozitler ...................................................................................... 4 1.2.4. Dolgu Kompozitleri .............................................................................................. 4 1.2.5. Tabaka Yapılı Kompozitler................................................................................... 4 1.3 Kompozit Malzemelerin Özellikleri Ve Kullanım Yerleri ........................................... 5 İKİNCİ BÖLÜM 2.1 Termoplastikler ............................................................................................................. 8 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3.0 Kompozit Malzemelerin Tasarımı .............................................................................. 13 3.1 Kompozit Tabakaların Makronıekanik Analizi .......................................................... 14 3.1.1 Ortotropik Tabaka ................................................................................................ 16 3.1.1.1 Ortotropik Tabakada Keyfî Doğrultu............................................................ 18 3.2 Kompozit Tabakalarda Dayanım Karakteristikleri ..................................................... 19 III 3.2.1 Ortotropik Tabakanın Dayanımı .......................................................................... 19 3.2.2 Tsai-Hill Enerji Teorisi ........................................................................................ 20 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 4.1. Sonlu Elemanlar Metodu ........................................................................................... 25 BEŞİNCİ BÖLÜM 5.1. Modelleme.................................................................................................................. 28 5.2. Sonuçlar ..................................................................................................................... 37 5.2.1. F.A. : 0° , q = 4 N/mm ....................................................................................... 38 5.2.2. F.A. : 15° , q = 4 N/mm, S ................................................................................. 39 5.2.3. F.A. : 45° , q = 4 N/mm, S ................................................................................. 39 5.2.4. F.A. : 60° , q = 4 N/mm, S ................................................................................. 40 5.2.5. F.A. : 15° , q = 4 N/mm, A.S. ............................................................................ 40 5.2.6. F.A. : 30° , q = 4 N/mm, A.S. ............................................................................ 41 5.2.7. F.A. : 45° , q = 4 N/mm, A.S. ............................................................................ 41 5.2.8. F.A. : 60° , q = 4 N/mm, A.S. ............................................................................ 42 5.2.9. F.A. : 0° , q = 6 N/mm ....................................................................................... 42 5.2.10. F.A. : 15° , q = 6 N/mm, S ............................................................................... 43 5.2.11. F.A. : 30° , q = 6 N/mm, S ............................................................................... 43 5.2.12. F.A. : 45° , q = 6 N/mm, S ............................................................................... 44 5.2.13. F.A. : 15° , q = 6 N/mm, A.S. .......................................................................... 44 5.2.14. F.A. : 30° , q = 6 N/mm, A.S. .......................................................................... 45 5.2.15. F.A. : 45° , q = 6 N/mm, A.S. .......................................................................... 45 5.2.16. F.A. : 0° , q = 8 N/mm ..................................................................................... 46 5.2.17. F.A. : 15° , q = 8 N/mm, S ............................................................................... 46 5.2.18. F.A. : 30° , q = 8 N/mm, S ............................................................................... 47 IV BİRİNCİ BÖLÜM 1.1. Kompozit Malzemelerin Tanımı Teknolojinin gelişimi, son yüzyılda bilgisayarların da devreye girmesiyle beraber büyük bir ivme kazanmıştır. Doğadan elde ettiğimiz malzemelerin sınırlı olmasından dolayı, özellikleri bu büyük gelişime ayak uyduramamış ve sanayi için temel bir girdi olan malzeme ve malzeme biliminde gelişme kaçınılmaz bir duruma gelmiştir. Bilim adamları çağın yenilikleri ile birlikte bilimin gelişmesi paralelinde ekonomik, yüksek mukavemetli ve hafif malzemeleri imal etme yolunu seçmişlerdir. Bu şekilde kompozit malzemeler imalat sanayisinde ve yeni teknoloji ürünlerinde çok önemli bir rolü üstlenmiştir. Kompozit malzemenin oluşum aşamasında doğa ve insanın yapısı örnek olmuştur. İnsan vücudundaki çoğu dokular yüksek eğilme kabiliyeti gösteren liflerden meydana gelmiştir ve bu lifler zorlanma ve yüklenmelere karşı koyabilmek için düzene konmuş ve birbirlerinin üstünde kayarak dokunun dayanıklı olmasını sağlamaktadır. Bambu ve odun yapısı incelendiği taktirde liflerden oluştuğu görülmektedir. Buda aslında kompozit malzemelerin çok eski yıllardan beri kullanılmakta olduğunu ortaya çıkarıyor. En basit olarak çam ağacı örnek olarak verilebilir. Çam ağacının gövdesi içindeki, yaz ve kış mevsimlerinde meydana gelen yaş halkaları içice bir görünümdedir ve kış halkaları sert fakat kırılgan, yaz halkaları ise daya yumuşak fakat esnektir. Bu kompozit özelliği çam ağacına bu yapıda olmayan diğer ağaçlara göre daha yüksek bir mukavemet sağlamıştır. 1 Genel bir tanım yapacak olursak; kompozit malzeme, kimyasal bileşenleri farklı birbiri içerisinde pratik olarak çözünmeyen iki veya daha fazla malzemenin kullanım yerindeki aranan özellikleri verebilecek daha uygun malzeme oluşumu için makro seviyede birleştirilmesi sonucu meydana gelen malzemelerdir. Makroskobik muayene ile yapı bileşenlerinin ayırt edilmesi mümkündür. Yapılarında birden fazla sayıda fazın yer aldığı klasik alaşımlar ise makro ölçüde homojen olmalarına karşılık mikroskobik muayene ile mikro ölçüde heterojen olduğu görülür. Kompozit malzemelerde yapı bileşenlerinin makro boyutta oldukları kabul edildiğinden bu kavram karışıklığı, bazı kural dışı durumlar olmakla beraber ortadan kalkmaktadır. Kompozit malzemelerin kullanılmasında ki bir diğer önemli noktada ekonomikliktir. Kimya endüstrisinde çeşitli reaktif veya çözeltilerin depolanmasında, taşınmasında çözeltilere karşı inert davranan, reaksiyon vermeyen malzemelerin seçilmesi gerekir. Bu iş için en uygun malzemeler paslanmaz çelikler ve plastiklerdir. Tamamen plastik bir malzeme mukavemetsiz, tamamen paslanmaz çelikten yapı ise çok pahalıdır. Paslanmaz çeliğe göre çok daha ucuz olan düşük karbonlu çeliğin kimyasal maddeyle temas yüzeyinin plastik malzeme ile kaplanması hem yüksek mukavemetli hem de ucuz bir çözüm olacaktır. Zırhlı araçlar gibi bazı uygulamalarda, malzemenin yüksek bir sertliği yanı sıra yüksek tokluk özelliğine de sahip olması ve darbe enerjilerini absorbe etmesi istenebilir. Klasik mühendislik malzemelerinde bu özelliklerin birlikte kazanılması oldukça zordur. Yüksek sertlikteki malzemelerle, yumuşak, sünek malzemelerin kompozit şeklinde tasarımları bu tür uygulamalar için de bir çözüm yolu olabilir. Yüksek sertlik ve mukavemetteki çelik saçlarla yumuşak, sünek özelliğe sahip saçlar kaynakla birleştirildiğinde, dıştaki sert tabaka zırhın delinmesini önlerken, içerideki yumuşak tabaka deforme olarak darbe enerjisini absorbe eder. Buna benzer bir örnek emniyet camlandır. 2 Mühendislik uygulamalarında kompozit malzemelerin yeri gün geçtikçe artmaktadır. Saçtan, tahtadan yapılan tekneler, yatlar, kotralar yerlerini polyester cam elyaftan yapılan benzerlerine bırakmaktadır. Bakım onarım yönünden daha avantajlı olan kompozit malzemeden yapılan tekneler aynı zamanda hafif, uzun ömürlü ve süratli olmaları nedeniyle de tercih edilmektedir. 1.2 Kompozit Malzemelerin Sınıflandırılması Kompozit malzemeleri değişik şekilde sınıflandırmak mümkündür. Matris malzemesinin türüne göre metalik kompozitler, polimerik kompozitler, seramik kompozitler vb. Gibi gruplandırma yapılabildiği gibi yapı bileşenlerinin şekillerine göre de sınıflandırma şu şekilde yapılabilir: 1) Partikül esaslı kompozitler 2) Lamel esaslı kompozitler 3) Fiber esaslı kompozitler 4) Dolgu kompozitleri 5) Tabaka yapılı kompozitler 1.2.1 Partikül Esaslı Kompozitler Rijitlik ve mukavemete artış sağlayan küçük granül dolgu maddesi ilavesiyle şekillendirilerek üretilir. Bir veya iki boyutlu makroskobik partiküllerin veya sıfır boyutlu olarak kabul edilen çok küçük mikroskobik partiküllerin matris fazı ile oluşturdukları malzemelerdir. Makroskobik veya mikroskobik boyutlu partiküller kompozit malzeme özelliklerini farklı şekilde etkilerler. 1.2.2. Lamel Esaslı Kompozitler Yüksek yük taşıma kabiliyeti olan büyük uzunluk/çap oranında dolgu maddesi ilave edilerek üretilir. Matris içinde yer alan pulların konsantrasyonu düşük olabileceği gibi birbiri ile temas etmelerini sağlayacak derecede yüksek değerlerde olabilir. Düzlemsel 3 yapıya sahip pullarla sıkı bir paketleme elde edilebilir. Pul esaslı sistemin maliyeti biraz daha fazla, ancak mukavemet özellikleri iyidir. 1.2.3. Fiber Esaslı Kompozitler Mühendislikte kullanılan malzemelerin pek çoğu fiber şeklinde üretildiklerinde mukavemet ve rijitlikleri kütle hallerindeki değerlerinden çok üstünde olabilmektedir. Birçok özelliklerde artışı sağlayan, yüksek etkinliği olan liflerin ilavesiyle elde edilir. Karbon fiberlerin çekme mukavemeti kütle halindeki grafitten 50 kat, rijitliği 3 kat daha yüksektir. 1.2.4. Dolgu Kompozitleri Üç boyutlu sürekli bir matris malzemesinin yine 3 boyutlu dolgu maddesi ile doldurulması veya emprenye edilmesi ile oluşan malzemelerdir. Düzgün petekler, hücreler veya süngere benzeyen gözenekli yapılar arasında metalik, organik veya seramik esaslı dolgu maddeleri yer alabilir. Optimum özelliklere sahip olabilmesi için birbiri içinde çözünmeyen, kimyasal reaksiyon vermeyen bileşenlerin seçilmesi gerekir. Bu tür kompozitler sandviç kompozitleri olarak da bilinir. 1.2.5. Tabaka Yapılı Kompozitler Çok değişik kombinasyonlarla tabakalanmış kompozitlerin üretimi mümkündür. Farklı özelliklere sahip en az iki tabakanın kombinasyonundan oluşur. Korozyon direnci zayıf 4 metaller üzerine, daha yüksek dirençli metallerin veya plastiklerin kaplanmasıyla korozyon özelliğinin, yumuşak metallerin sert malzemelerle birleştirilmesiyle sertlik ve aşınma direncinin, farklı fiber yönlenmesine sahip tek tabakaların birleştirilmesiyle çok yönlü yük taşıma özelliğinin geliştirilmesi mümkün olmaktadır. 1.3 Kompozit Malzemelerin Özellikleri Ve Kullanım Yerleri Günümüzde kullanılan kompozitler genel olarak cam fiber reçine (polyester), tungsten, molibden takviyeli alüminyum, karbon ve çelik fiber takviyeli plastiklerdir. Genellikle a) Plastik-Plastik b) Plastik - Dolgu maddesi c) Plastik - Cam elyaf d) Plastik - Metal fiber e) Metal matrisli kompozitler f)Seramikler, olarak sınıflandırılırlar. Kompozit malzeme kullanımı ile iyileştirilebilecek özellikler: 1) Mukavemet 2) Rijidlik 3) Korozyon direnci 4) Aşınma direnci 5) Görünüm güzelliği 6) Ağırlık 7) Yorulma ömrü 8) İmalat kolaylığı 9) Akustik izolasyon 10) Isıya dayanıklılık 11) Isı izolasyonu 5 Yukarıda sayılan bu özelliklerin hepsi aynı anda sağlanamaz. Kullanım yerine göre gereken özellikleri sağlayan uygun kompozit malzeme seçimi, üretimi yapılır. Kullanım yerleri Örnekler Uçaklar Kanatlar, helikopter pervanesi, uçak gövdesi Otomobiller Direksiyon, tampon, şasi 6 7 İKİNCİ BÖLÜM 2.1 Termoplastikler Termoplastikler, oda sıcaklığında katı malzeme olarak adlandırılır. Bunlarda çizgisel molekül zincirleri birbirine zayıf metaller arasında Van der Waals bağları ile bağlanır. Rijit bir yapıya sahip değildir. Isıtılırsa yumuşar, sıcaklık arttıkça vizkozitesi düşer. Bu özellik bunlardan yapılan ürünleri daha ekonomik yapar ve kolaylıkla şekillenmesini sağlar. Bu tekrar soğutulduğunda yeniden sertleşir. Sıvı halde bulunduğu sıcaklıklarda vizkozite hali yüksektir. Bu nedenle ara yüzey bağı termosete göre daha zordur. Ancak şekillendirme kapasitesi iyi olduğundan bunların kullanımı yaygınlaşmaktadır. Bu polimerler kristalin veya şekilsiz (amorf) olabilir. Kristal şekilli olanlarda moleküller büyük uzaklıklarda oldukça düzenli şekil oluştururlar. Amorf polimerler de ise uzun zincirler birçok noktada birbirine dolaşmıştır. Bunlar polimeri daha büyük sıcaklıklarda rijit yapar. Kısa elyafla küçük hacim ortamında hamur veya levha kalıplama yöntemi ile kullanılmaktadır. Kimyasal etkilere karşı keza hassastırlar. Ancak poliamid veya PEEK/karbon elyaflı kompozit 95 C'de suya karşı koyma dayanımında azalma olmamaktadır. Tutuşma direnci keza daha iyidir. Termoplastiklerin özellikleri şöyle özetlenebilir: a) Çok düşük rijitlik, b) Çok düşük çekme dayanımı ve düşük sertliğe sahip olduklarından aynı zorlama için daha büyük hacimler gerektirdiğinden dolayı her zaman tercih edilmezler. c) Daha büyük süneklik, yaklaşık % l ila 500 arasında değişir. d) Kuvvet etkisinde oda sıcaklığında bile sünme ve zamana bağlı şekil değiştirmeler oluşur. Fiziksel özellikleri de şöyle özetlenebilir: 8 a) Metaller ve seramiklerden daha düşük yoğunluğa sahiptir. Polimerlerin tipik özgül ağırlıkları 1.2 g/cm3 iken seramiklerin yoğunlukları 2.5 ve metallerin yoğunlukları ise 7 g/cm civarındadır. b) Çok yüksek termal uzama katsayılarına sahiptirler. Kaba olarak bu metallerin yaklaşık 5 katı seramiklerin yaklaşık l 0 katıdır. c) Düşük ergime sıcaklığına sahiptir. d) Özgül ısıları metallerin 2 katı yüksek olup seramiklerin 4 katıdır. e) Termal iletkenlikleri metallerden yaklaşık 3 kat daha düşüktür. f) Yalıtıcı elektriksel özelliklere sahiptirler. Seçilen termoplastiklerin bazı özelliklerinin Çizelge 2.1'da karşılaştırılması gösterilmiştir. Termoplastikler, üretilen bütün sentetik polimerlerin yaklaşık % 70'ini meydana getirir ve üç tipten ticari olarak en önemlisidir. Termosetler ve elastomerler ise yaklaşık % 30'unu oluşturur. Tipik olarak kullanılan termoplastikler Acetal, AcrylonitrileButadiene-Streyn (ABS), Selüloz, Poli-tetra-floretilene= Fluoropolymers (PTFE), Poli amids( PA), Polikarbonat (PC), Polietilen (PE), Polyester (PET), Polivinil klorür (PVC), Naylon 6.6, Polistreyn (PS) ve Polipropilen (PP)'dir. Ancak bu üç tür olan polimerler bazen birbiri içerisine girebilir. Termoplastik olan belli polimerlerden termosetler de yapılabilir. Önemli ticari termoplastikler : Asetal: Formaldehitten hazırlanır. Ticari ismi poli-methelene metilen (POM)'dir. Yüksek rijitlik, dayanım, tokluk ve aşınma direncine sahiptir. Bunun yanında ergime noktası yüksek (180°C) olup, nem alma kapasitesi düşüktür. Bu özelliklerinden dolayı çinko ve pirinç ile yarış halindedir. Bazı otomativ parçalan, kapı kolları, pompalar ve benzer parçaların yapımında kullanılır. Arkilik: Polimet metha arkilik (PMMA) ile sembolize edilir. Lineer polimer olduğu için şekilsizdir. Bu önemli özelliği saydam olarak optik uygulamalarda cam ile yarış halinde 9 olmasını sağlar. Örneğin, otomobil kuyruk ışığı lensleri ve uçak camlarında kullanılır. Camla karşılaştırıldığında dezavantajı ise çok düşük çizme direncine sahip olmasıdır. Arkiliğin diğer önemli bir özelliği de tekstil için elyaflarda kullanılmasıdır. Buna Poli akro-nitrile (PAN) örnek olup ticari ismi de Du Pont'dur. Akronitril-Butadiene-Streyn (ABS): Mükemmel mekanik özelliklere sahiptir. ABS iki fazlı olup l fazı sert kopolimeri (Streyn-acrylonitrile) iken diğer fazı ise Streynbutadiene kopolimer olup kauçuktur. Üç farklı başlama maddeleri değişik oranlarda karıştırılır. Politetra fluorethylene (PTFE): Teflon olarak bilinir ve çevresel ve kimyasal etkilere karşı aşırı dirençlidir. Sudan etkilenmez. Elektrik ve ısıl direnci iyi ve çok düşük sürtünme katsayısına sahiptir. Yağlanamayan parçalar yapmak için uygundur. Kimyasal aygıtlar ile gıda sanayinde uygulama alanı bulmuştur. Poliamids (PA): En önemli PA ailesi naylon olup naylon 6 ve naylon 6.6 olarak iki kalitesi vardır. Bunlar Du Pont Şirketi tarafından geliştirilmektedir. Naylon dayanıklı olup elastik modülü yüksek ve abrasiv aşınmaya karşı dirençlidir (Çizelge 2.1). Kendi kendini yağlama özelliğine sahiptir. 125°C civarında mekanik özelliğini muhafaza eder. Önemli bir dezavantajı ise suyu emmesidir. Dişli, yatak vb. parçaların yapımında dayanım ve düşük sürtünmenin gerekli olduğu yerlerde metal yerine kullanılmaktadır. İkinci gurup poilarnidler Aramidler'dir. Ticari ismi Kevlar olup elyaf takviyeli kompozitler için önem kazanmaktadır. Kevlar'a olan, ilginin sebebi ise dayanımı çelikle aynı olmasına rağmen ağırlıkça % 20 daha düşük olmasındandır. 10 İkinci gurup polimerler olarak da; polyester, polipropline, polivinil klorür, polietilen ve polikabonat açıklanmıştır. Polyesterler (PET): Bunlar bağ durumuna göre termoplastik ve termoset de olabilirler. Bu yapı ya şekilsiz ya da yaklaşık % 30 kristalleşmiş olabilir. Hızlı soğutma ile şekilsiz yapı oldukça saydamdır. Şişirme türü küçük kaplar, fotoğrafik filmler ve manyetik bantlar bunların uygulama alanlarıdır. Polietilen (PE): Düşük nem emme kapasitesine sahiptir ve deformasyon direnci iyidir. Düşük maliyet, kimyasal kararlılık ve kolay işlem görmesi PE'i cazip yapar. Düşük ve yüksek yoğunluklu olmak üzere 2 türü vardır. Tabaka, film, tel yalıtkanı alanında uygulama alanı bulunmaktadır. Yüksek yoğunluklu polietilen (YYPE) daha yüksek kristallik ve linerliğe sahip olup 0.96 g/cm3 yoğunluğa sahiptir. Bu onları daha rijit ve dayanıklı yapar. Şişeler, borular vb. parçaların yapımında kullanılır. Polipropilene (PP): Enjeksiyon kalıplarında önemli en hafif plastiktir. Dayanım/ağırlık oranı yüksek olup YYPE ile karşılaştırılabilir. Yüksek ergime derecesine sahip olması, belli uygulama alanında kullanılmasına müsaade eder (Çizelge 2.2). Polivinil klorür (PVC): Cam geçiş sıcaklığını azaltır. Rijit borular, su boruları, tel ve kablo yalıtımı, film, kalplar, yiyecek paketleme, oyuncaklar ve döşeme malzemeleri PVC ısı ve ışığa karşı kararsızdır. Çizelge 2.2 Seçilen bazı termoplastik malzemelerin mekanik ve fiziksel özellikleri 11 12 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3.0 Kompozit Malzemelerin Tasarımı Kompozit malzemelerden yapılan tanklar, sütunlar, basınçlı kaplar ve tüp gibi yapı elemanları ve bunların tasarımı; öncelikle kompozit için uygun üretim metodu, elyaf doğrultusu ve en uygun malzemelerin seçimini gerektirir. Bunlardan her birinin, malzemenin mekanik özellikleri ve son ürünün dayanımı ve elastikliği üzerine belirli etkisi vardır. Belirli uygulamalar için metal ve plastik esaslı kompozitlerin tasarımı arasındaki fark kompozit parçayı meydana getiren bileşenlerin fabrikasyon zamanında olmasıdır. Bu nedenle, tasarım aşaması üretim tekniğinin seçimiyle birlikte düşünülmelidir. İlk önce kompozitin tasarım işlemleri için elyaf ve matriks malzemeleri seçimi yapılır. Ancak bu seçimler doğru olmayabilir ve yeni kompozit teorisi kullanılabilir. Bu noktada polimer malzemeler ve sünek malzemeler arasında farkı belirtmekte fayda vardır. Sünek bir malzemede tipik bir gerilme/uzama eğrisi Şekil 3.1a da gösterilmiştir. Bu şekilde görüldüğü gibi % 0.2'den daha küçük uzamalar da elastik davranış adı verilir ve bunu akma ve plastik akma takip eder. Metallerin tasarımı doğrusal esaslı olup küçük elastik uzamalar parçanın içinde gerilme ve uzama dağılımları hesaplandığında izotropik özellik gösterir. Eğilme, rijitlik ve yer değiştirme parametreleri malzemenin elastik sabitlerine, örneğin, elastik modülü, kayma modülü ve poison's oranı'na bağlıdır. Bu malzemeler genellikle izotropik özellik sergiler. Fakat zamana, sıcaklığa ve yükleme miktarına bağlı değildir. Kırılma mekanizması muhtemelen akma ile meydana gelir. Standartlar metalik malzemelerin yapısının homojen ve sünekliği nedeniyle mekanik özellikleri arasında farkların az olduğunu göstermiştir. Bu da gerilme yığılmalarının etkisini azaltır. Genellikle metallerin elastik modülleri yüksek bunun sonucunda uzamalar, deformasyonlar küçük ve tasarımlar da akma gerilmesi sınırına bağlıdır. Buna ilaveten, bir metal parçanın sınırlanmış bölgesi içinde gerilme yığınları malzemelerde oluşan bölgesel akma ile giderilebilir . 13 Polimer malzemelerin özellikleri çok farklıdır. Çünkü bunların mekanik davranışları visko-elastiktir. Bunun sonucu olarak da rijitlik ve dayanım özellikleri, frekans ve yükleme miktarı bunların hepsi zamana bağımlıdır. Kompozit malzeme içindeki elyaf bileşeninin mekanik özellikler üzerine etkisi mevcut ancak yine zamana bağımlıdır. Fakat bu bağımlılık; elyaf hacim oranı ve elyaf doğrultusuna göre değişir. Üç tip polimerin tipik gerilme/uzama eğrisi Şekil 3. l b de gösterilmiştir. Bu grafikten de, kırılma gerilmelerinin metallerden çok değişik olduğu gözlenmektedir. Bununla beraber, polimerlerin davranışları anistropiktir. Bu anistropiklik malzemenin üretimi sırasında polimer molekülleri yönlendiği zaman ortaya çıkmaktadır. Kompozit malzemede elyaf düzenlenmesi rastgele değilse elyaflar düzenli yönlenmişse malzeme anistropik özellikler verecektir. 3.1 Kompozit Tabakaların Makronıekanik Analizi Elyaf/matriks takviyeli bir kompozitin üretimi esnasında, istenilen kompozit kalınlığını sağlamak için çok katlı, düz veya değişik yönlü ve doğrultulu elyafların düzenlenmesi gerekir. Bu yapılacak parçaya bağlı olarak takviye elemanı tasarımında aşağıdaki formlardan biri gibi olacaktır: a) Izotropik özellik istendiğinde, elyaflar rastgele yönlenmiş, b) Ortotropik özellik olması isteniyorsa, ortogonal yönlü, 14 c) Ortotropik özellik olması isteniyorsa tek yönlü olarak takviye edilmelidir. Bu nedenle, kompozit tabakanın özellikleri, lamine, malzemede tek bir kompozit tabakası; elemanların özelliklerine, elyafların düzenlenmesine ve kompozitin üretim tekniğine bağlı olacaktır. Reçinenin düşük gerilme bölgesinde doğrusal olmasına rağmen genellikle elyafların doğrusal elastik olarak kırıldığı varsayılır. Bu elyaflar kırılma bölgesinde doğrusal olmayan özellikler gösterir. Ancak, kırılgan elyafın maksimum uzaması sünek matristen daha az değişmez ve sonunda matriksin doğrusal elastiklik varsayımını doğrulamada sonraki gerilme kompozitin kırılmasında oldukça düşük olacaktır. Lamina kompozit analizinde bir diğer varsayımda elyaf ve matriks arasında tam bağın mevcut olmasıdır. Kompozitin elastik karekteristikleri üzerine polimer matriks içinde gerilim dağılımı üzerine sürünmenin etkisi, elyafların en uygun şekilde konumlanmasının sağlanması ile minimize edilebilir. Bu eksenel kuvvetler uygulanan kuvvetin doğrultusu boyunca olacaktır. Bununla beraber, kompozitte cam elyafların oranının artırılması, yükün büyük kısmının elyaflar tarafından taşındığını ve bunun sonucu olarak da yükün daha az kısmı matriks tarafından taşınacağını gösterir. Diğer taraftan, elyaf içeriği az ise fazla yüklerde matriks üzerine etkiyen sürünme etkisi oldukça fazla olabilir. Ancak bu kompozitler için genellikle uygulanan yük sürünme sağlayamayacak kadar yeterli düşüklükte olabilecektir. Kompozitlerde gerilmeler ve bunlara karşılık gelen uzama miktarları arasındaki bağıntıların gelişmesinde malzeme özellikleri, aşağıdaki varsayımlara göre yapılacaktır. Bunlar; a) Kompozit malzemelerin lineer elastik özelliklere sahip olması, b) Kompozitlerin çekme ve basma özellikleri aynı olması şeklindedir. 15 3.1.1 Ortotropik Tabaka Bir kompozit malzemede; elyaflar tek yönlü sürekli veya iki yönlü takviyeli olarak düzenlenirse elyaf doğrultusunda yüksek dayanım ve rijitlik elde edilebilir. Bu mekanik özellikler gayet tabidir ki kullanılan elyaf içeriği ile değişecektir. Bunun sonucunda tek yönlü doğrultuda yapılan elyaf düzenlenmesinde yüksek dayanım ve elastik modülü değeri elyafa dik doğrultudaki düzenleme ile karşılaştırıldığında elyaf eksenine paralel doğrultuda elde edilecektir. İki yönlü doğrultuda ise, yani elyaflar hem eksene paralel hem de dik yönde takviyelendirilen kompozitte ise iki ortogonal yönde dayanım ve elastik modülü eşit olur. Böyle kompozitler, birbirlerine dik doğrultuda iki eksende simetrik malzeme özelliği gösterir ve "ortotropik" olarak adlandırılır. Bunların özellikleri diğer izotropik malzemelerden daha fazla karmaşıktır. 16 olur. Ortotropik durumda kayma modülü ve gerilmeler, burulmaların oluştuğu doğrultulara göre tanımlanır. Bu durumda G, E ve v değerlerinden bağımsızdır. Ortotropik özelliklere sahip kompozit ise tamamen dört bağımsız elastik sabitleri (E11, E 22, v12 ve G12) ile ifade edilir. Uzamalar ve gerilmelerle ilgili olarak 3.1b'deki eşitliklere karşılık gelen eşitlik takımları; 17 şeklinde yazılır. Bu eşitlikte; poison's oranın gösterimi biraz açıklama gerektirebilir. Çünkü v12: kuvvet l doğrultusuna uygulandığında 2 doğrultusunda ortaya çıkan uzamayı ifade eder. Ortotropik malzemeler için poison's oranının izotropik malzemelerde olan maksimum 0,5’den daha büyük olabileceği hatırlanmalıdır. Keyfi seçilen eksenlere göre gerilmeler ve uzamalar arasındaki ilişkileri oluşturabilmek için malzemenin temel eksenine, 6 açısı ile yönlendirme yapılır. Bu iki eksen takımı ile belirlenen gerilmeler arasındaki bağıntıları ortaya çıkarmak gerekir. Daha sonra da benzer bağıntılar bunlara karşılık gelen uzamalar ile elde edilebilir. 3.1.1.1 Ortotropik Tabakada Keyfî Doğrultu Eşitlik 3.1 de tanımlanan bağıntılar malzemenin esas eksenleri ile ilgili olduğundan malzeme simetrileri nedeniyle normal gerilmelerin etkileri kayma gerilimlerinden bağımsız olduğu için toplam etkiler süperpozisyon metodu ile belirlenir. Tabakanın esas eksenleri (l, 2) bazı keyfi seçilen doğrultuda O referans noktaları ile aynı değilse Şekil 3.3 de gösterildiği gibi, her bir tabaka için yukarıda oluşan bağıntı referans eksenlerine dönüştürülür. Bu nedenle, önce bir tabakada 2 eksen takımına bağlı olarak tanımlanan gerilmeler arasındaki ilişki bulunur. Sonra ise benzer ilişki uzamalar arasında da sağlanır. 18 3.2 Kompozit Tabakalarda Dayanım Karakteristikleri Önceki bölümde; izotropik ve ortotropik malzemeler için gerilme ve uzamalara dayanarak elastiktik bağıntıları gösterilmiştir. Yapılacak kompozit malzemenin tam karakterize edilebilmesi için tabakanın çekme dayanımlarının da anlaşılması gerekir. Kompozit sistemlerin çekme ve basma dayanımlarında farklılıklar olabilir ve kırılma karakteristikleri kullanılan bileşen malzemelere oldukça fazla bağımlıdır. Bu nedenle, elastiklik bağıntılarında olduğu gibi dayanım karakteristikleri için şematik bir gelişme yapmak mümkün değildir. Bunun için kompozit malzemelerde bir seri kırılma kriteri verilecektir. İzotropik malzemelerde eksenel çekme veya basma deneyinden elde edilen esas dayanımı birleştirilmiş gerilme durumuna eşitlemek genel olarak yapılan bir işlemdir. Benzer olarak da ortotropik malzemelerde de dayanım değerleri temel malzeme eksenleri ile ilgilidir. 3.2.1 Ortotropik Tabakanın Dayanımı Ortotropik malzemelerin dayanım karekterlerine bağlı olan teoriler, izotropik olanlardan daha karmaşıktır. Ortotropik malzemelerin analiz sonuçları üç temel eksende 19 eksenel dayanım özelliklerine bağlıdır. Bu testler; elastik modülü, poison's oranı ve dayanım karakteristiklerini esas eksen doğrultusunda, belirleyecektir. Daha önce ifade edildiği gibi, levha herhangi bir yön ve doğrultuda test edilirse oluşan kayma normal uzamaların etkisini elimine edebilecektir . İzotropik malzemelerin aksine, kayma dayanımı eksenel çekme deneylerinden de sağlanabilir. Ortogonal malzemelerin özellikleri esas eksen doğrultularından aynı deneylerle belirlenmelidir. Bunun anlamı; bağımsız maksimum çekme dayanımları l, 2 ve 3 doğrultularında hesaplanmalı ve bu doğrultularda kayma dayanımlarını belirlemek için ayrı bir deney yapılmalıdır. Bu tür yapılan deneyler şematik olarak Şekil 3.4 de gösterilmiştir. Temel malzeme eksenlerinde kritik gerilme değerleri çekme şeklinde ise + basma şeklinde ise - alınır. Sonuç olarak, Ortotropik malzemelerde gerilme durumları esas eksenlere göre normal ve kayma bileşenleri ile ilgili olarak düşünülmelidir. 3.2.2 Tsai-Hill Enerji Teorisi Bu teorem orijinal olarak homojen izotropik parçalara uygulanmış olan Von Mises kriterine dayanır. Daha sonra anistropik malzemelere adapte etmek için Hill tarafından modifîye edilmiş olup kompozit malzemelere uygulanmıştır . İzotropik malzemeler için uzama/gerilme enerjisinden sapmanın oluşmasında kırılmaya sebep olan normal gerilmenin esas eksenlerde olduğu varsayılır. Eğer kırılma gerilmeleri esas eksenlerde oluşmamışsa levhanın kırılma düzlemi normal gerilmelerle beraber kayma gerilmelerine 20 maruz kalacaktır. Bu da ekstra kayma uzamalarının doğmasına yol açacaktır. Bu nedenlerden dolayı ekstra sapma gerilme/uzama enerjisi; olur. Böylece toplam gerilme sapma enerjisi normal uzamadaki bileşenlerin toplamı olup ve kayma uzama enerjisi (U); şeklinde olacaktır. Malzeme değerlerine ve gerilme bileşenlerine bağlı olarak da kayma uzama enerjisi; yazılabilir. Denklem 3.6'yı uzama enerjisinde sapmaya bağlı olarak eksenel çekme deneyinde kırılmaya eşitlenirse; bağıntısı elde edilir. Böylece de; 21 ifadesi bulunur. Ortotropik malzemeler için sapma depolama enerjisi denkleminin tabakanın esas eksenleri ile ilgili olduğu yerde Hill tarafından verilen akma kriteri aşağıdaki gibidir. Bu eşitlik 3.7 'e benzerdir. F, G, H, C, M ve N parametreleri Hill'in akma dayanımı ve tabakanın kırılma dayanımı olarak tasarlanır. Tabaka üzerine sadece σ12 etki ederse o zaman kırılma; şeklinde olur. Aynı zamanda tabaka üzerine sadece σ11 etki ederse; olur. Tabakaya sadece 22 σ etki ederse bu durumda; yazılabilir. Benzer olarak; yazılır. 3.9, 3.10 ve 3.11 eşitlikleri birleştirilirse; 22 takımı elde edilir. Düzlem gerilme altında tek yönlü tabakada elyaflar l doğrultusunda düzenlendiğinde, σ33= σ13 = σ23 = 0. Buna ilaveten, geometrik simetriklikten de, σ22* = σ33* yazılabilir. Böylece tabaka dayanımları, σ11 *, σ22** ve σ33* e dayanarak kırılma kriteri; olur. Bu denklem bir kırılma zarfını açıklar. Sonuç olarak, tabaka kırılması σ11, σ22 ve σ12 'nin hepsi kırılma zarfı içinde olmadıkça gerçekleşmez. Çoğu kompozit malzemeler için an*, 022 2.54 eşitliğinde 2.terim 0'a yaklaşır ve basitleştirilmiş eşitlik ise; halini alır. Tek yönlü takviyeli tabakalı bir kompozitin esas eksenlerine 9 doğrultusunda kırılma dayanımını hesaplayabilmek için eşitlik 3.12 yeniden düzenlenirse; elde edilir. Cam/epoksi kompozit için deneysel ve teorik sonuçlar arasında iyi bir uyumun olduğu anlaşılmaktadır. Daha sonraları yapılan başka bir çalışmada da 23 karbon/epoksi tabakalı kompozit arasında bu değerlerin çok yakın olduğunu ortaya çıkarmıştır. Her iki çalışmada da kırılma kriterinin değişik doğrultu, yönlerde ve açıda tek yönlü takviyeli kompozit için uyumlu olduğu sonucunu göstermiştir. Bu nedenle, Tsai-Hill kriteri önceki iki teoriye göre kompozit malzemelerin kırılması için daha gerçekçi kriteri göstermektedir. İkinci çalışmada keza karbon elyaf/epoksi tabakası için 8°< 0 <12° olduğu zaman boyuna gerilmesi kayma gerilmesi veya enine gerilme ile kayma gerilmesi arasında oldukça az etkileşim var olduğunu göstermiştir. Sonuç olarak yapılan deneylerde eşitlik 2.46'dan görülebileceği gibi İntralaminer kayma dayanımlarını belirlemek için kullanılır. Elastik modülü ve kayma modülü için benzer bağıntılar elde edilebilir 24 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Mukavemet ve yapı elemanlarının boyutlandırılmasında üç temel karakteristik bulunmaktadır. Bunlar, mukavemet (akma veya kırılma), rijitlik ve buna bağlı olarak deformasyon ve stabilitedir. Stabilitede kritik parametreler diğerlerinden çok daha farklıdır. Akma ve kopmada sistemdeki gerilmeler belirli bir değeri aşmışsa sistemde emniyet kalmamıştır denir. Bu tip problemlere gerilme problemi denir 4.1. Sonlu Elemanlar Metodu Şekil 4.1 Sonlu elemanlar metodu Mühendisler uğraştıkları kompleks problemlere doğrudan yaklaşamadıkları ya da doğrudan yaklaşımla çözümün daha zor olduğu durumlarda ana problemi daha kolay anlaşılabilen alt problemlere ayırıp, sonra bu alt problemlerin çözümünden orijinal problemin çözümünü elde etmeleri çoğu zaman kullanılan tabii metottur. Problemin çözümünde, iyi tanımlanmış sonlu sayıda eleman kullanarak yeterli bir model elde edilebilir. Böyle problemler sonlu olarak adlandırılır. Bazı problemler matematiksel sonsuz küçük kurgusuyla tanımlanabilir. Bu tanım diferansiyel denklemlere veya sonsuz sayıda eleman kullanımına götürür. Bu sistemler sürekli olarak vasıflandırılır. Gerçekte elastik sürekli ortamda elemanlar arası bağlantı noktalarının sayısı sonsuzdur. 25 Sonlu elemanlar metoduyla bu sonsuz sayıdaki bağlantı sonlu bir sayıya indirgenir. Cisim sanki sadece bu noktalardan birbiriyle bağlıymış gibi düşünülür. Sonlu sayıda bu bağlantı noktalan ne kadar çoğaltılırsa bu metotla yapılan çözümdeki hata oranı o kadar küçülür. Diğer taraftan bu sayının çok fazla artması da sayısal çözümlemede büyük zorluk getirir. Bilgisayarlar yardımıyla bu zorluk bir derece giderilmiştir. Sonlu eleman metodunun önemli bir özelliği, tüm problemi temsil etmek üzere elemanları bir araya koymadan önce, her bir elemanın ayrı formüle edilebilmesidir. Eğer bir gerilme analizi problemi ile uğraşıyorsak her bir elemana etki eden dış kuvvetler ile elemanın düğüm noktalarının, yer değiştirme bağıntıları bulunduğunda tüm sistem çözülmüş olur. Bu şekilde karmaşık bir problem oldukça basit bir probleme dönüşür. Sonlu elemanlar metodunda eleman özellikleri değişik yollardan formüle edilir. Genelde uygulanan çözüm metotlar; 1- Direkt yaklaşım 2- Varyasyonel yaklaşım 3- Ölçülmüş kalıcı yaklaşım 4- Enerji dengesi yaklaşımı Kullanılan yaklaşım ne olursa olsun sonlu eleman metoduyla problem çözümünde aşağıdaki yol takip edilir. A) Sürekli ortamın (çizimin) hayali çizgilerle veya yüzeylerle elemanlara bölünmesi elemanların geometrisi ortamın fiziki yapısına uygun seçilmelidir. B) Komşu elemanlar birbiriyle belirli sayıda düğüm noktalan vasıtasıyla bağlanmış kabul edilir. Bu düğüm noktalarının yer değiştirmeleri basit yapıların analizinde olduğu gibi problemin bilinmeyen ana parametreleridir. 26 C) Her bir sonlu elemanın yer değiştirmesini tanımlamak için düğüm noktalarının yer değiştirmeleri cinsinden fonksiyonlar seçilir ( genelde bir polinomdur). Polinomun derecesi elemana konulan düğüm sayısına bağlıdır. D) Elemanlar ve yer değiştirme fonksiyonları seçildikten sonra her bir elemanın özelliklerini ifade eden matris denklemleri teşkil edilebilir. Bunun için yukarıda bahsedilen dört yaklaşımdan biri kullanılır. E) Elemanlara bölünen sistemin özelliklerini bulmak için elemanların özelliklerim toplamak gerekir, diğer bir ifadeyle elemanların davranışlarını ifade eden matris denklemlerini birleştirerek sistemin davranışını ifade eden matris denklemlerini oluşturmak gerekir. Sistemin matris denklemleri, bir elemanın matris denklemleriyle aynı formdadır. Ancak sistem denklemlerinin terim sayısı daha fazladır. F) Düğüm noktalarında toplanmış farz edilen ve sınır gerilmelerin dengeleyen kuvvetler ile düğüm noktalarının yer değiştirmeleri arasında │ P│=│K│{ U } bağıntısı bulunur. Burada │P │ sütun matris olup dış kuvvetlerin tamamını göstermektedir. Bu matris içinde r, θ,z yönündeki kuvvetler ile momentler bulunabilir, │K│sistemin toplam katılık matrisidir. { U } ise r, θ ve z yönündeki düğüm yer değiştirmelerini gösteren sütun matristir, │ P │ kuvvet matrisi ile│K│ katılık matrisi biliniyorsa yer değiştirmeler ve daha sonra gerilmeler hesaplanabilir. 27 BEŞİNCİ BÖLÜM Bu bölümde 400x50x2 ölçülerinde çelik-fiberle kuvvetlendirilmiş termoplastik kompozit, basit bir krişin ANSYS 6.1 programı ile elasto-plastik analizinin nasıl yapılacağı anlatılmıştır. 5.1. Modelleme ANSYS programında ilk önce girilmesi gereken bilgiler, analiz tipi ve ölçü birimidir. Analiz tipi; Main Menu > Preferences-Structural işaretlenir. Ölçü birimi; Main Menu > Preprocessor > Material Library > Select units – SI işaretlenir. Şekil 5.1 Mid-Plane Alanının Oluşturulması 28 Şekil 5.2 Elemet Tipi Seçimi Şekil 5.3 Real Constant Giriş Ekranı 29 (a) (b) 30 (c) Şekil 5.4 Malzeme Özellikleri Seçim Ekranı (a)-(b)-(c) Şekil 5.5 Tsai-Hill Kriterinde R değerleri Tsai-Hill kriterine göre, kompozit malzemenin, X, Y ve Z mukavemet değerleri mevcuttur. Sıcaklığa bağlı r değerleri, bu mukavemet değerlerine göre hesaplanır. 31 rxx = X =1 X ryy = Y X rzz = Y X rxy = rxz = ryz = Z X Bu çalışmada, X = 35 MPa, Y = 14 MPa, Z = 12 MPa, olarak alınmıştır. Şekil 5.6 Laminant Tabaka Kalınlıkları ve Fiber Açılarının Girilmesi 32 Şekil 5.7 Meshleme ile Sonlu Elemanlara Ayırma İşlemi Şekil 5.8 Parçanın Mesh Yapısı 33 Şekil 5.9 Parçanın Sabitlemesi (Mesnetlenmesi) 34 Şekil 5.10 Parçaya Yayılı Yükün Uygulanması 35 Şekil 5.11 Yükleme Tipinin Belirlenmesi Şekil 5.12 Çözümün Plastik Şekil Değiştirme Modülünün Seçimi 36 5.2. Sonuçlar Aşağıda, fiber açısının 0, 15, 30, 45 ve 60 dereceli simetrik ve asimetrik durumları için farklı yayılı yükler altındaki plastik deformasyonları görülmektedir. Burada, F.A. : Fiber Açısı q : Yayılı Yükü S : Simetrik durumu A.S. : Asimetrik durumu simgelemektedir. 37 5.2.1. F.A. : 0° , q = 4 N/mm 38 5.2.2. F.A. : 15° , q = 4 N/mm, S 5.2.3. F.A. : 45° , q = 4 N/mm, S 39 5.2.4. F.A. : 60° , q = 4 N/mm, S 5.2.5. F.A. : 15° , q = 4 N/mm, A.S. 40 5.2.6. F.A. : 30° , q = 4 N/mm, A.S. 5.2.7. F.A. : 45° , q = 4 N/mm, A.S. 41 5.2.8. F.A. : 60° , q = 4 N/mm, A.S. 5.2.9. F.A. : 0° , q = 6 N/mm 42 5.2.10. F.A. : 15° , q = 6 N/mm, S 5.2.11. F.A. : 30° , q = 6 N/mm, S 43 5.2.12. F.A. : 45° , q = 6 N/mm, S 5.2.13. F.A. : 15° , q = 6 N/mm, A.S. 44 5.2.14. F.A. : 30° , q = 6 N/mm, A.S. 5.2.15. F.A. : 45° , q = 6 N/mm, A.S. 45 5.2.16. F.A. : 0° , q = 8 N/mm 5.2.17. F.A. : 15° , q = 8 N/mm, S 46 5.2.18. F.A. : 30° , q = 8 N/mm, S 47
Benzer belgeler
KOMPOZİT MALZEMELER KOMPOZİT MALZEMELERİN TANIMI
aşınma direncinin, farklı fiber yönlenmesine sahip tek tabakaların birleştirilmesiyle çok yönlü yük taşıma özelliğinin geliştirilmesi mümkün olmaktadır. 1.3 Kompozit Malzemelerin Özellikleri Ve Kul...
Detaylı