türkiye`de mega yat yapımı

Transkript

türkiye`de mega yat yapımı
Gemi Mühendisliği ve Sanayimiz Sempozyumu,
24-25 Aralık 2004
TÜRKİYE’DE MEGA YAT YAPIMI
Gemi İnşaatı ve Mak.Müh. Cavit ÜNLÜSÜ1
ÖZET
Sunulan yazıda; Mega Yatın anlamı, Türkiye’deki yapım tarihçesi, ilk yabancı
sermayenin giriş öyküsü, ülkemizdeki mega yat yapımının gelişmesi, şu an geldiğimiz yer,
bundan sonra nelerin olabileceği, şu anki sorunlar, bundan sonra önümüze çıkacak sorunlar,
sorunların nasıl çözülebileceği, bu konuda nelerin yapılması gerektiği ve beklendiği,
kalitenin önemi belirtilmiştir.
Anahtar kelimeler: Mega yat, yabancı sermaye, kalite
1. Giriş: Mega Yat Nedir?
1990 yılına kadar Mega Yat denilince 30 metreden büyük yatlar akla gelirdi. 1990
yılından sonraki Mega Yat siparişlerinin boy alt sınırı 50 metre olmuştur. Dolayısıyla bu
tarihten sonra 50 metre ve üzeri boydaki yatlara Mega Yat denmektedir.
2. Nerden Nereye Geldik ?
Ülkemizdeki Mega Yat yapımcılığının kısa bir tarihçesine bakarsak; 1960 ve 1970
li yıllarda Bodrum’dan ihraç edilen ahşap guletleri tanıyan Avrupa , 1970 lerin yarısından
sonra Profilo’nun yaptığı çelik yatlarla modern Türk yatçılığını tanımaya başlamıştır.
Bu dönemde borucu bina tesisatçısından, boyacı ve elektrikçi oto boyacısı ve oto
elektrikcisinden seçilmekteydi.
Mühendisi , ustası ve işçisi hep birlikte kısmen ahşap teknelerdeki deneyimleriyle,
kısmen deneme yanılma yöntemiyle, kısmen yat sahiplerinin yolladığı kaptan,gemici ve
sörveyörlerden aldıkları bilgilerle bir şeyler yapmaya, YAT YAPMAYA çalışmıştır.
1
Proteksan, Tuzla Tersaneler Bölgesi, İstanbul. E-posta: [email protected]
16
3. İlk Yabancı Sermaye Girişi
Profilo’da yapılan yatlardan birini Viareggio’daki tersanesinin penceresinden
gören Fabio Perini 1980 lerin yarısında Türkiye’ye yatırım yapma kararı almıştır.Bu
yatırım sonunda; Yıldız Tersanesi Perini’nin tekne ve üst bina imalat yeri olarak yıllardır
üretimini sürdürmektedir.
Bu dönemden kalan bir anımı anlatayım:
Perini’nin Viareggio’daki tersanesinde dolaşırken şarkı söyleyerek güverte
tiklerinin derzlerini ıskarpela ile oyan bir İtalyan işçi dikkatimi çekmişti, Kendisi ile
yaptığım yarı İtalyanca, yarı İngilizce söyleşimde öğrendiğim şu olmuştu.Babası ve
büyükbabası da tik güverte işçisi idi.Yani üçüncü kuşak tik işçisi idi.
O sırada bizdeki durumu ise bir başka anımla anlatayım:
Bekçiler iş için müracat eden bir kişiyi getirdiler.Ne yapmayı biliyorsun diye
sorduğumda aldığım cevap,şimdiye kadar tarlada çalıştığı, İstanbul’a iş bulmak için geldiği
ve biraz evvel otobüsten indiği, ne iş olsa yapabileceği idi.
Yani 20 yıl öncesi durumumuz en az üç kuşaktır bu işi yapanların ulaştığı kaliteyi,
tarım kesiminden gelenlerle yakalamaktı. Hollanda, İngiltere ve Almanya’daki yat
tersaneleri ise bizden belki 10 belki 20 kuşak ilerde idi.
Bu tarihlerde Londra’da büyük yat “broker”ları yani yat komisyoncuları ile
yapılan toplantıdan çıkan sonuç; “Şimdilik Perini Yatlarının tekne ve üst binasının
Türkiye’de yapıldığının duyurulmaması “ idi.
4. Mega Yatçılığın Gelişmesi
Ama kimse yılmadı.1990 lı yıllarda anahtar teslim yapılan 50 metrelik ilk Mega
Yat Turkuaz Avrupa’da büyük beğeni topladı. Fakat bu tarihten sonra Türkiye’de uzun bir
süre; gerek Dünya’daki gerek Ülkemizdeki ekonomik krizler nedeniyle Mega Yat
yapılamadı.
Proteksan’da 1990 ların sonunda yapımına başlanan ve 2001 de teslim edilen 50
metre Mozaik, arkasından 2002 de teslim edilen 53,5 metre Petara , Mega Yat dünyasına
yeniden Türkiye’yi hatırlattı.
5. Şimdiki Durumumuz
Ülkemizde ikinci kuşak çalışanlar yat yapmaya başlamıştır.
Şu anda 87 metre boydaki Dünyadaki en büyük çarmık telleri olmayan yelkenli
yat , hem de anahtar teslim olarak Yıldız tersanesi’nde yapılmaktadır.Proteksan-Turkuaz
Tersanesinde ise 50 m, 54m ve 58 m. lik üç Mega Yatın yapımı sürmektedir.Torgem’de
17
yapılan 50 m. lik yat denize yeni indirilmiştir.RMK Tersanesinde, Dearsan Tersanesinde,
Yıldırım Tersanesinde, Antalya’da ,Bodrum’da irili ufaklı yat yapımları sürmektedir.
Formula 1 yarışlarının düzenleyicisi Bernie Eccelstone’un yaptığı ve Dünyaca
ünlü yat dergilerinde yayınlanan açıklama Ülkemize milyonlarca dolarlık bir reklamdan
daha fazla fayda sağlamıştır.
Bu açıklamada Mr. Eccelstone “ Ben Türkiye’de ucuz değil, kaliteli olduğu için
yat yaptırmayı tercih ediyorum “ demiştir.
Bu arada Avrupa’nın en büyük yat tersanesi 200.000 metrekarelik bir alanda
Türkiye’de kurulmaktadır.Tersanede 200 metreye kadar boydaki yatların yapımı
planlanmıştır.
Yani otuz yılda nereden nereye geldik ve nereye gideceğiz.
6. Nereye Gidiyoruz?
Mega Yat sahipleri; yatlarını bir prestij unsuru olarak görmektedir.Rakip firma
sahibinin , komşusunun veya arkadaşının yatı kendisininkinden büyükse daha büyüğünü
yaptırmak isterler.Bundan dolayı yat boyutları Dünya’daki ekonomik endekslere de bağlı
olarak devamlı artmaktadır.Şu anda 120 metre ve üzeri boydaki yat sayısı 10 u geçmiştir.
Yandaki yata Bell helikopter inerse , kendi yatına Apachi helikopteri indirtmek
ister. Yandaki yatın garajından Audi araba çıkarsa kendi yatından Rolls Royce çıkmasını
ister.
Ayrıca Mega Yatçılıkta güncel modalar da etkendir.
Örneğin şu anki moda, yatların bordalarından suya yakın kapakların açılması,
buraların plaj güverte olarak kullanılmasıdır.Şimdi Mega Yat sahipleri ellerindeki yatları
satıp , bu formasyona sahip yatları yaptırmak için siparişler vermekteler.
Şu anki başka bir moda da üst bina ve tekne gövdesindeki yuvarlak hatları elmas
kesim denilen ve otomobillerde de moda olan bir formda yaptırmaktır. Dünya’da ekonomik
gelişmeler devam ettikce Mega Yatların boyları uzayacak, modadan dolayı üç beş senede
bir tekne sahipleri yeni ve daha büyük yat siparişleri vereceklerdir.
Eskiden Mega Yat denilen 30 metrelik yatları ise 80 metrelik yatlarının yanına
günlük gezilerinde kullanmak için isteyeceklerdir.
Mega Yat yapımında yoğun emek gücü kullanılmaktadır. Bu emek kaliteli bir iş
gücü olarak imalata yansıtıldığında Mega Yat yapımcılığı gerçekleştirilebilmektedir.Hele
bu iş gücü 50-70 €/adam-gün’lük Avrupa Mega Yat tersane maliyetlerinin üçte birinden
daha az bir maliyetle gerçekleştirildiğinde , aynı kalitenin % 30 daha ucuza alınabilmesini
sağlamaktadır. Bu da önemli bir rakkamdır ve Mega Yat alıcılarının ve pazarlayıcılarının
ilgisini ülkemize çekmektedir.
18
7. Sorunlar, Olası Sorunlar, Çözümler, İstekler, Temenniler
İlk ve en önemlisi yer sorunudur.
Dünyada Gemi İnşaatı dalga tepesinde seyretmektedir.Bu ülkemize de yansımıştır.
Tuzla’daki tüm tersaneler tam kapasite ile çalışmaktadır.Bu imalat yoğunluğu; tamamen
kapalı hangarlarda yapılması gereken Mega Yatlar için Tuzla’da yer bulamamamıza sebep
olmaktadır.
İkincisi çevre sorunudur.
Tuzla’da denize indirdiğimiz bir yatı temiz tutmamız mümkün olamamaktadır.
Mega Yat imalatında çok titiz ve temiz bir çalışma yapılmaktadır. Kapalı hangar
içinde imal edilmekte, üstü ayrıca bir naylon koruma altına alınmaktadır.İmalat hangarının
havası toza karşı filitre edilmekte, ısı ve rutubeti ayarlanmaktadır. Mega yatın içinde,
dışında ve imal edildiği hangarda sigara içilmesi bile yasaklanmaktadır. Bu koşullarda
yapılan bir yat , hangarın dışına çıkartıldığı andan itibaren tersaneler bölgemizin havasında
uçan raspa ve boya tozlarının hücumuna uğramaktadır. Bunlar yatın üstüne yapışmaktadır.
Beyaz boyası yer yer pas rengine, yer yer kırmızı ,turuncu, sarı renklere bürünmektedir.
Denize indirildiğinde ise Turkuaz mavisi zehirlisi birkaç gün sonra siyah, yağlı bir renge
bürünmektedir.
Bence birinci ve ikinci sorunlardan kurtulmak için Mega Yat yapımcılığının Tuzla
Tersaneler bölgesinden kaçırılması gerekmektedir. Fakat bu kaçış yetişmiş eleman
gücünden de çok fazla uzaklaşmamıza engel olmaktadır. Tamamen farklı bir bölgede
yeniden eleman yetiştirmek veya Tuzla’dan işgücü taşımak; varolan siparişlerin
zamanlamasında ciddi sorunlar doğurur. Tecrübeli çalışanların yanına çırak olarak
tecrübesizleri koyarak yetişmiş eleman gücümüzün zaman içinde çoğaltılması daha akılcı
bir çözümdür.
Şu anda birçok tersaneci için çözüm Yalova- İzmit arası kıyı şeridi gibi
görülmektedir. Fakat bölgede yapılan zemin etüdleri bu kıyı şeridinde yapılacak tersane
birim maliyetlerinin Tuzla’da yapılanlara göre oldukça fazla olması gerektiğini
göstermektedir.
Olası sorunlardan biri de düşük kaliteli imalatlara yönelinmesidir.
Ülkemiz Mega Yatcılığı henüz emekleme çağındadır. Dünyada bu konudaki rant
çok büyüktür. Bunu ülkemize kaptırmamaya çalışanlar , yaptıklarımızı oldukça yüksek
eleştiri dozunda kritik etmektedirler ve etmeye devam edeceklerdir. Kendi yaptıkları
hataları görmezden gelerek, bizim yapacağımız en küçük bir hatayı tüm dünya yatcılık
camiasına abartarak ileteceklerdir.
8. Kaliteden Taviz Vermemek.
Hem bu işi yapmakta olanlar, hem de bu işe yeni başlayacak olanların dikkat
etmesi gereken ilke kalite olmalıdır. Kazanç ise ikinci planda kalmalıdır. Yüksek kalite
yüksek kazancı beraberinde getirecektir.
19

Benzer belgeler

Gemi ve Yat Tasarımı - Mimarlık Fakültesi

Gemi ve Yat Tasarımı - Mimarlık Fakültesi Örnekler Ülkemizde onlarca mega yat üretilmesinden daha büyük reklamı, Formula 1 patronu Bernie Ecclestone’un; “Ben Türkiye’de ucuz olduğu için değil, kaliteli olduğu için yat yaptırıyorum” demesi...

Detaylı