Türkiye`den Kıbrıs`a Barış Nehri

Transkript

Türkiye`den Kıbrıs`a Barış Nehri
ÜLKELERARASI
SU TRANSFERİ
Türkiye'den Kıbrıs'a
Barış Nehri
Rapor No:6
Hidropolitik Akademi
2014
Rapor No: 6
Kıbrıs‟a Akan Barış
Nehri
ÜLKELERARASI SU TRANSFERİ
2
RAPOR NO: 6
Raporun Adı:Türkiye‟den Kıbrıs‟a Barış Nehri
Raporu Hazırlayanlar: Dursun YILDIZ1, Cuma ÇAKMAK2
Rapora Katkıda Bulunanlar:
Prof. Dr. Murat TÜRKEŞ
Prof. Dr. Ersoy YILDIRIM
Prof. Dr. Doğan YAŞAR
Dr. S. Saim EFELERLİ
Dr. Nüvit SOYLU
Ediz EKİNCİ Albay (E)
Av. Özdemir ÖZBAY
RAPOR HAKKINDA
Soğuk Savaş dönemindeki politikaların belirlenmesinde etkili olan Petro-politik kavramına
21. Yüzyıl‟da gaz-politik ve hidro-politik de eklenmiştir. Bu durum Doğu Akdeniz‟in HidroJeopolitiğini öne çıkartmıştır. Kısıtlı su kaynakları Doğu Akdeniz‟de uluslararası ilişkileri
etkileyecek unsurlardan biridir. Bu nedenle bölge de suyun rasyonel yönetimi ile ülkelerarası
işbirliği programlarının geliştirilmesi önem taşımaktadır.
Bölgedeki istikrarı sürdürülebilir kılmanın öncelikli koşulu, güven oluşturulması ve
ülkelerarasında işbirliğini ve karşılıklı bağımlılığı arttıracak politikaların uygulanmasıdır.
Türkiye‟nin Kıbrıs‟a boruyla su götürme projesi bu güven ortamının sağlanması için bölgeye
bir örnek teşkil edecektir.
Bugün bile su sıkıntısı yaşayan Kıbrıs adasında bu sıkıntı yakın gelecekte iklim değişiminin
etkisiyle daha da artacaktır. Su konusunda yaratılacak olan işbirliği için "Kıbrıs‟a Boruyla Su
Götürme Projesi" çok önemli bir adımdır. Böyle bir işbirliği,enerji kaynaklarının ulaşım
ağının merkezi haline gelen Kıbrıs Adasının Hidropolitik ve jeopolitik önemini daha da
arttıracaktır.
Hidropolitik Akademi‟nin uzmanlarının katkılarıyla hazırlanan bu raporun bölge barışı ve
istikrarına katkıda bulunmasını ümit ediyoruz.
Saygılarımızla
Hidropolitik Akademi Yürütme Kurulu
1
2
İnşaat Mühendisi, Su Politikaları Uzmanı, DSİ Eski Yöneticisi
İnş. Müh. Su ve Çevre Uzmanı, DSİ Eski Yöneticisi
3
İÇİNDEKİLER
Yönetici Özeti …………………………………………………………………………… 5
1.
KKTC‟nin Su Potansiyeli ve Su Kullanımı……..……………………………….. 7
2.
Kıbrıs‟a Barış Nehri Projesi……………………………………………………… 15
3.
KKTC Ekonomisi…………………………………………………………………. 25
4.
Enerji ve Suyun Şekillendireceği Yeni KIBRIS………………………………… 28
5.
Sonuç ve Değerlendirme………………………………………………………….. 31
© 2014 Hidropolitik Akademi.
Raporun tümü ya da bir bölümü Hidropolitik Akademi’nin izini olmadan çoğaltılamaz ve
kaynak gösterilmeden kullanılamaz
4
YÖNETİCİ ÖZETİ
Kısıtlı su kaynakları Doğu Akdeniz‟de uluslararası ilişkileri etkilemeye devam edecek
unsurlardan biri olarak öne çıkmaktadır. Bölgede sürdürülebilir su politikalarının uygulanması
için ülkelerarası ve bölgesel ölçekte işbirliği programlarına ihtiyaç bulunmaktadır.
Bunun öncelikli adımı, ülkelerin birbirinin haklarını dikkate alarak bir güven ortamı
oluşturulması ve suyun bölgedeki barış ve istikrarın devamındaki belirleyici rolünün
anlaşılmasıdır.
Dünyanın çeşitli bölgelerinde gündemde olan sürdürülebilir su yönetimine çözüm arayışları
uluslararası alanda yeni işbirliği politikalarına öncülük etmektedir. Bu çözüm politikalarının
daha etkili olabilmesi için su yönetiminde rasyonel bir politikanın benimsenmesi önem
arzetmektedir. Akdeniz bölgesindeki su yönetimi için de bu çerçevede bölge ülkeleri arasında
geleceğe yönelik işbirliği yapılması zorunlu görülmektedir.
Küresel İklim Değişikliği, Doğu Akdeniz‟de ve tüm dünyada suyun rasyonel yönetimini
zorunlu hale getirmektedir. Su yönetimindeki yeni yaklaşımlara en kısa sürede geçilmelidir.
Türkiye bölgede su işbirliği için çok önemli bir adım atarak Kıbrıs adasına kendi
coğrafyasından bir nehri bağlamış bulunmaktadır. Türkiye ekonomik,teknik alanlardaki
harcamalarının yanında güvenlik tedbirlerini de üstlenerek Barış Nehri Projesini hayata
geçirmiştir. Bu bağlamda uluslararası kamuoyunun Türkiye‟nin yaklaşımını siyasi bir
retorikle reddetmek yerine bu proje üzerinden işbirliği arayışları içinde olması, bölge geleceği
için daha rasyonel bir yaklaşım olacaktır.
KKTC‟de24,65milyon m3‟ü içme-kullanma suyu,101,33 milyon m3‟ü sulama suyu olmak
üzere toplam 125,98milyon m3/yıl su kullanılmaktadır. Yeraltı suyunun aşırı çekimi nedeniyle
bu suyun 18 milyon m3‟ü Güzelyurt akiferine giren deniz suyudur. Yapılan talep
projeksiyonlarında 2035 yılındaki içme-kullanma,turizm ve sanayi su ihtiyacının 54 milyon
m3/yıl olacağı tahmin edilmektedir3. KKTC‟de sulanabilir arazi miktarı 129.000 ha olup bu
sahanın tamamının modern sulama teknolojileri ile sulanması durumunda 649 milyon m3 su
ihtiyacı ortaya çıkmaktadır4. Halen tarımsal sulama için 101,33 milyon m3 su kullanıldığı ve
sulama sektöründe kullanılan bu suyun katma değerinin düşüklüğü gözönüne alındığında,
KKTC‟deki tarım sektörünün yeni bir yaklaşımla ele alınması gereği ortaya çıkmaktadır.
Bu çerçevede, tarım sektöründe adanın iklim ve ekolojisine uygun, sulama ihtiyacı çok düşük
olan bir bitki paterninin seçilmesi zorunluluk arzetmektedir. Bu bağlamda Türkiye‟den
getirilen suyun %80 oranında içme kullanma ve hizmet sektörü için düşünülmesinin ve bu
suyun arıtılarak tekrar kullanılmasının daha akılcı ve rasyonel bir su kullanımı olacağı
görülmektedir.
3
“KKTC Su Master Planı Raporu”, Merkez Proje Mühendislik Ltd. Şti., Baget Mühendislik Müşavirlik Ticaret
A. Ş., Hidro Dizayn Mühendislik Müş. İnş. Tur. ve Tic. Ltd. Şti., DSİ Genel Müdürlüğü Etüt ve Plan Dairesi
Başkanlığı, Aralık 2003, Ankara.
4
A g e.
5
Bu yaklaşım çerçevesinde, suyun akılcı, planlı ve verimli kullanımı adanın sosyo-ekonomik
gelişmesi ve bölgedeki siyasi istikrarsızlığın çözümüne katkı sağlaması açısından büyük bir
olanak sunmaktadır. Enerji konusunda Doğu Akdeniz‟deki son gelişmeler bölgedeki
işbirliğinin ve güven ortamının geliştirilmesinde bu Barış Nehri Projesi‟nin önemini daha da
arttırmıştır.
Saygılarımızla
Akademi Yürütme Kurulu
6
Geçmişi getiremezsin, ama gelecek daha elinin içindedir.
Hugh White
1. KKTC‟ninSu Potansiyeli ve Su Kullanımı 5
Giriş
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)3.355 km2 alanı ile Kıbrıs Adasının yaklaşık üçte
birini teşkil etmektedir. Ülke ekonomisi genelde tarım, turizm (16.000 yatak kapasiteli) ve
eğitim gibi sektörlere dayanmaktadır. KKTC‟nin nüfusu 286.000‟dır. Tarımsal üretimin en
önemli kısmını narenciye teşkil ederken zeytincilik ve sebze üretimi iç tüketime yönelik
olarak yapılmaktadır. Sulama yapılan tarımsal arazilerde çoğunlukta modern sulama
teknikleri uygulanmaktadır 6 . Suyun verimli kullanımı için sulama sistemlerinin
modernizasyonu 1998 yılından beri sürdürülmekte olup , yaklaşık %80 oranında
tamamlanmıştır7. Başbakan İrsen Küçük 22 Mart 2011‟de son3 yılda 6.000 ha‟lık bir alanda
damla sulama sistemine geçildiğini ifade etmiştir8.
5
Dursun Yıldız, Prof Dr. Doğan Yaşar, " Doğu Akdeniz'de Küresel Satranç", Truva Yayınları, 2012, İstanbul.
ASP, Agricultural Structure and Production, Ministry of Agriculture and Forestry, Department of Agriculture,
TRNC, 1996-2003.
7
ASP, Agricultural Structure and Production, Ministry of Agriculture and Forestry, Department of Agriculture,
TRNC, 1996-2003.
6
8
http://www. kibrispostasi. com/index. php/cat/35/news/49832. Erişim 1 Şubat 2014.
7
İklim ve Yağışlar
Kıbrıs Adası iklimi kurak ve yarı kurak olup yağışlar yere ve zamana göre düzensizdir.
Örneğin Ada genelinde yıllık yağış ortalaması 500 mm‟ye yakın iken, KKTC‟de yıllık yağış
ortalaması 373,3 mm.dir9. Su bütçesinin önemli bir unsuru olan buharlaşma miktarları ise
yıllık bazda ortalama yağışların % 80‟ine karşı gelmektedir10
Kıbrıs Adası‟nın tamamına düşen yıllık ortalama yağış miktarı, uzun yıllar ortalaması baz
alındığında 250 mm ila 720 mm arasında değişmektedir11. Ancak bu yıllık ortalama yağış
miktarı iklim düzensizliğine bağlı olarak30 yıl içinde %40 oranında azalmıştır. Bu durum
barajlara giren yüzey suyunu da %20 ile % 60 oranında azaltmıştır. KKTC‟deki nehirlerin
hiçbirinin akımı bir yıl boyunca süreklilik arzetmemektedir12.
Buradan da görüleceği gibi adada güvenilir bir yüzey suyu akışı olmayıp adadaki su temini
yeraltısuyunu besleyen yağışa bağlı olarak gerçekleştirilmektedir.
9
http://kktcmeteor.org/meteorolojikbilgi/kibris-iklimi.aspx. Erişim 2 Şubat 2014.
Goymen, H. (b), Meteorolojik bilgi hk. ”Rapor. (no. M9/03/100), Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı,
Meteoroloji Dairesi, TRNC, 2003.
11
“KKTC Su Master Planı Raporu”, Merkez Proje Mühendislik Ltd. Şti., Baget Mühendislik Müşavirlik Ticaret
A. Ş., Hidro Dizayn Mühendislik Müş. İnş. Tur. ve Tic. Ltd. Şti., DSİ Genel Müdürlüğü Etüt ve Plan Dairesi
Başkanlığı, Aralık 2003 Ankara.
12
Age
10
8
Adada yaklaşık 3 yılda bir hidrolojik kuraklık yaşanmakta olup su temini için açılan kaçak
kuyulardan aşırı miktarda yeraltısuyu çekimi yapılmaktadır. Bu nedenle adadaki yeraltısuyu
seviyesi düşmüş, deniz suyu girişimi ile yeraltısuyu tuzlanmış ve kalitesi bozulmuştur.
Akarsular ve Yeraltısuları
KKTC sınırları içerisinde yıl boyunca devamlı akışta olan akarsu yoktur13. Yağışlar hemen
akışa geçer ve kısa süreli sel karakterli akışlar meydana getirir. Genellikle yağışın bitmesiyle,
akarsu akışı da sona erer. Güneydeki Trodos Dağlarından kaynaklanan akarsular ise kar
erimeleri nedeniyle daha uzun süre ve daha düzenli akarlar. Akarsular genellikle denize
varmadan yeraltı suyunu beslemekte, taşkın akımları ise akifere sızarak denize ulaşmaktadır.
KKTC kurak ve yarı kurak bir iklim kuşağında yer almasından dolayı, ülke için suyun varlığı
hayati bir önem taşımaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‟nde özellikle 1990‟lı yıllardan
sonra yaşanan kurak periyoda bağlı olarak ülkeye içmesuyu sağlayan yeraltı su
kaynaklarındaki aşırı çekim ve tuzlanma sebebiyle son yıllarda giderek artan içme ve
kullanma suyu sıkıntısı yaşanmaktadır.
Ülkede yararlanılacak temiz su kaynakları oldukça kısıtlıdır. İçme ve kullanma suyunun
tamamı yeraltı su kaynaklarından karşılanmaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti içme ve
kullanma suyunun temin edildiği ana kaynak, Güzelyurt akiferidir. Uzun yıllar boyunca
akiferden yapılan aşırı çekimler neticesince deniz suyu girişimi sonucu tuzlanmıştır. Bunun
sonucunda bu gün itibari ile akiferin kıyı şeridinde tuzlanmaya maruz kalmayan çok sınırlı
bölgeler kalmış ve tuzlanan bölge sınırı da kıyıdan kilometrelerce içeri girmiştir.
Meserya Ovası
13
KKTC Su Master Planı Raporu, ”Merkez Proje Mühendislik Ltd. Şti., Baget Mühendislik Müşavirlik Ticaret
A. Ş., Hidro Dizayn Mühendislik Müş. İnş. Tur. ve Tic. Ltd. Şti., DSİ Genel MüdürlüğüEtüt ve Plan Dairesi
Başkanlığı, Aralık 2003, Ankara.
9
KKTC‟nin SuPotansiyeli veSu Kullanımı
KKTC‟nin su ihtiyacının büyük bölümü yeraltı suyu kaynaklarından sağlanmaktadır. Ayrıca
mevcut akarsuların üzerine inşa edilmiş olan irili ufaklı 41depolama yapısı bulunmaktadır.
Bunların bir kısmı yeraltı suyunu beslemeye yönelik olarak bir kısmı da sulama amacıyla
işletilmektedir14.
“KKTC Su Master Planı Raporu”nda belirtildiği ve Tablo 1‟deverildiği üzere KKTC‟nin 3
büyük yeraltısuyu havzası bulunmaktadır. Bu havzaların yıllık yüzey ve yeraltısuyu toplam
potansiyeli 173,18 milyon m3‟dür.
Tablo1.KKTC Su Bilançosu
Bölge
Drenaj Alanı
(km2)
Yüzey Suyu ve
Yeraltısuyu
Potansiyeli
Kullanım
Kullanım
İçme Suyu
(Milyon m3/yıl)
Denize
Boşalım
1703,50 (Kıbrıs)
(Milyon m3/yıl)
65,13
11,60
Sulama
(Milyon
m3/yıl)
71,53
629. 00 (KKTC)
2148. 00(Kıbrıs)
61,40
11,25
17,30
Karpaz Bölgesi
1898,70
(KKTC)
679,6 0(KKTC)
33,10
70 km sahil
şeridi
46,65
1,80
12,75
TOPLAMKKTC
3299
173,18
24,65
101,58
32,10
140 km sahil
şeridi
66,90
Batı
Meserya,
Yeşilırmak
Lefke,Güzelyurt
Orta-Doğu
Meserya ve Girne
Dağları ve Sahil
(Milyon
m3/yıl)
1,70
Kaynak15
Bu Tablo‟dan da görüldüğü gibi Batı Meserya (Lefke-Güzelyurt), Orta- Doğu Meserya ,Girne
Dağları ve Sahil, Karpaz Bölgesi havzalarının toplam potansiyeli173,18 milyon m3/yıldır. Bu
suyun16,98 milyon m3‟ü yüzey suyu 156,20 milyon m3‟ü ise yeraltı suyudur. Ancak bu
yeraltısuyunun 66,90 milyon m3‟ü teknik ve ekonomik olarak kontrol etme imkânı olmadığı
için 210km„lik sahil boyunca denize boşalmaktadır. Bu nedenle geriye 89,30 milyon m3
yeraltısuyu potansiyeli kalmaktadır. Bu suyun 18 milyon m3‟ü ise Güzelyurt Akiferine girişim
yapan deniz suyudur.
Depolama Tesisleri
KKTC‟de yağışların düşük, buharlaşmanın çok yüksek ve yağış alanlarının çok küçük olması
nedeniyle yüzey suyu depolamaları(Baraj, Gölet) su ihtiyacının karşılanması için uygun bir
14
Sidal, M., “Su kaynakları ile ilgili bilgiler”, Rapor. (no. 2/95 (68/06)), İçişleri ve Köy işleri Bakanlığı, Su İşleri
Dairesi, TRNC, 2006.
15
KKTC Su Master Planı Raporu”ve Türkman F,, Elkıran G., 2008, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‟nde Su
Kaynakları ve Planlaması" kaynaklarından derlenmiştir.
10
çözüm oluşturmadığı görülmektedir. Ancak yeraltısuyunu beslemek için yapılacak
depolamaların su- yeraltısuyu bütçesine olumlu katkılar sağlayacağı açıktır.
Şekil 1KKTC‟de Yağış ve Buharlaşma
KKTC‟de ki 41 adet su depolama tesisinin toplam hacmi 28.593.000 m3‟dür16. Bu tesisler
sulama ve yer altı suyu besleme amaçlıdır. Ancak,bu tesislerden yüzey suyu toplama amaçlı
olanların adadaki çok yüksek buharlaşma nedeniyle beklenen katkıyı sağlayamadığı
görülmektedir 17. Bunun en temel nedeni Şekil 1‟de görüldüğü gibi özellikle yaz aylarında
ortalama buharlaşma değerlerinin çok yüksek olmasıdır.
16
KKTC Su Master Planı Raporu, ”Merkez Proje Mühendislik Ltd. Şti., Baget Mühendislik Müşavirlik Ticaret
A. Ş., Hidro Dizayn Mühendislik Müş. İnş. Tur. ve Tic. Ltd. Şti., DSİ Genel Müdürlüğü Etüt ve Plan Dairesi
Başkanlığı, Aralık 2003, Ankara.
17
KKTC Su Master Planı Raporu, ”Merkez Proje Mühendislik Ltd. Şti., Baget Mühendislik Müşavirlik Ticaret
A. Ş., Hidro Dizayn Mühendislik Müş. İnş. Tur. ve Tic. Ltd. Şti., DSİ Genel Müdürlüğü Etüt ve Plan Dairesi
Başkanlığı, Aralık 2003, Ankara.
11
İçme-Kullanma-Turizm-Endüstri ve Sulama Suyu Kullanımı
KKTC‟de yılda24,65 milyonm3‟ü içme kullanma, endüstri ve turizm de, 101,33 milyon m3‟ü
sulamada olmak üzeretoplam125,98 m3sukullanılmaktadır. Bu suyun 109milyon m3‟ü
yeraltısuyu18 (18 milyon m3‟ü deniz suyu girişimi), 16,98 milyon m3‟ü de yüzey suyudur.
KKTC‟de içme-kullanma, turizm
yeraltısuyundan karşılanmaktadır .
ve
endüstri
suyunun
yaklaşık
olarak
tamamı
KKTC‟de içme-kullanma, turizm ve endüstri suyu tüketiminin oransal dağılımı Şekil. 2‟ de
verilmiştir 19 . Burada şebekedeki kayıp kaçak oranının yaklaşık %36 civarında yüksek bir
değer olduğu görülmektedir. Bu nedenle öncelikle kayıp kaçak oranlarının en az %10
seviyelerine indirilmesi, suyun hayati öneme sahip olduğu adada zorunludur.
KKTC Su Master Planında tarımsal arazi varlığı belirlenmiştir. Ülkenin sahip olduğu tarımsal
arazinin, Master Plan kapsamında etüt edilmiş bölümünün (129.272 ha) sulanması durumunda
su ihtiyacı 679.788.601 m3 olacaktır20. Bu su ihtiyacı, KKTC‟nin su kaynakları potansiyeli ile
birlikte ele alındığında,teknik-ekonomik olarak karşılanamayacağı gibi ülke dışından da bu
miktarda bir suyun transfer edilmesi de uygun değildir. Bu nedenle ülkede yeni tarım
sahalarının sulamaya açılması rasyonel bir karar olmayacaktır. Bunun yerine adanın iklimine
uygun ekolojik tarımı özendirip, su tahsisinde ağırlığın içme kullanma ve hizmet sektörlerine
verilmesi daha rasyonel ve vizyoner bir tercih olacaktır.
18
KKTC Su Master Planı Raporu, ”Merkez Proje Mühendislik Ltd. Şti., Baget Mühendislik Müşavirlik Ticaret
A. Ş., Hidro Dizayn Mühendislik Müş. İnş. Tur. ve Tic. Ltd. Şti., DSİ Genel Müdürlüğü Etüt ve Plan Dairesi
Başkanlığı, Aralık 2003, Ankara.
19
Age.
20
KKTC Su Master Planı Raporu, ”Merkez Proje Mühendislik Ltd. Şti., Baget Mühendislik Müşavirlik Ticaret
A. Ş., Hidro Dizayn Mühendislik Müş. İnş. Tur. ve Tic. Ltd. Şti., DSİ Genel Müdürlüğü Etüt ve Plan Dairesi
Başkanlığı, Aralık 2003, Ankara.
12
Ada‟daki Deniz Suyu Arıtma Tesisleri
Dünyada deniz suyu arıtma tesislerinden elde edilecek su uzun dönemli sürdürülebilir su
yönetimi için uygun bir çözüm değildir. Ancak bu tesisler çok zorunlu hallerde lokal,küçük
ölçekli ve kısmi çözüm olanağı sunmaktadır. Gerek bu tesislerin büyük enerji ihtiyacını
karşılamak için termik santrallerden yapılan sera gazı salımı, gerekse yoğun tuzlu suyun aynı
bölgeye atılması ve tuz atıklarının depolanmasının yarattığı çevresel sorunlar bu tesislerin su
temini açısından rasyonel ve sürdürülebilir bir çözüm olamayacağını göstermiştir.
KKTC‟deki mevcut birkaç deniz suyu arıtma tesislerinin kapasitesi çok düşüktür. KKTC‟de
Bafra da 730 000 m3/yıl, Doğu Akdeniz Üniversitesinde 365.000 m3/yıl, Girne‟de ise 545.000
m3/yıl kapasiteli özel deniz suyu arıtma tesisleri bulunmaktadır 21 . Güney Kıbrıs‟ta ise
Dikelya, Larnaka ,Lini ve Limasol‟da toplam yılda 80milyon m3 kapasiteli beş arıtma tesisi
işletmede olup Vasilikos, Paphos,da toplam kapasitesi yaklaşık 35 milyon m3/yıl olan 2 tesis
daha yapılması planlanmıştır.
Kıbrıs Adasında Su Bütçesi Açığı
Kıbrıs adasının tümünde su talebi–doğal su arzı arasında büyük bir açık bulunmaktadır. Diğer
taraftan ekonomik ve sosyal gelişme nedeniyle su talebi hızla artmaktadır. Günümüzde su
bütçesindeki bu açık sürdürülemez bir şekilde akiferlerden aşırı çekim yapılarak ve bir
bölümü de özellikle Güney Kıbrıs‟ta deniz suyu arıtılarak karşılanmaktadır. Yeraltısuyundan
yapılan aşırı çekim, deniz suyu girişimine neden olarak, geri dönüşü çok zor ve hatta imkânsız
bir doğal tahribat yaratmaktadır. Su sıkıntısı gelecekteki olası daha kurak dönemlerde çok
daha büyük bir sorun olarak ortaya çıkacak ve adanın sosyo-ekonomik geleceğini olumsuz
olarak etkileyecektir.
2035 Yılı Su ihtiyacı Projeksiyonu
KKTC Su Master Planı‟nda “KKTC‟nin 2035 yılındaki nüfusunun350.000„e çıkacağı tahmin
edilmiştir. Sektörel su talepleri dikkate alındığında içme kullanma suyu, turizm ve uluslararası
eğitim kuruluşlarının toplam su ihtiyaçlarının ise 54 milyon m3‟e ulaşacağı tahmin
edilmektedir.
KKTC‟de su kaynakları planlanması konusunda yapılan bir diğer diğer çalışmada 22 ise bu
suyun mevcut akiferlerden sürdürülebilir olarak çekilemeyeceği belirtilmiştir. Kurak ve sulak
dönemlerde iyimser ve kötümser senaryolar kullanılarak yapılan çalışmada suyun sadece
akiferlerden çekilerek karşılanmaya çalışılması durumunda 2020 yılında yıllık 35-87 milyon
m3, 2030 yılında ise yıllık 67-125 milyon m3deniz suyu ile karışmış yeraltı suyunun
çekileceği hesaplanmıştır 23 . Bu çekim akiferlerin tümüyle deniz suyuyla dolmasına neden
21
Anthi Dionissia Brouma, SOAS, London Water Research Group Global Water Partnership-Mediterranean
(GWP-Med). European Forum Cyprus Cyprus without water? One island, one problem and some related
challenges, Barcelona, 14-15 November 2008, Council of Europe, EuropeanUnion & IEMed.
22
Türkman. F., Elkıran G., “ Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‟nde Su Kaynakları ve Planlaması”, TMMOB 2. Su
Politikaları Kongresi.
23
Age.
13
olacaktır. Bu projeksiyonlar adada sürdürülebilir ve rasyonel su yönetiminin ne denli önemli
olduğunu ortaya koymaktadır.
Bölgede Suyun Önemi
Adanın su kaynakları açısından yetersizliği ve yaşanan gelişmelerle suyun öneminin giderek
artması,Türkiye‟den sağlanacak olan suyun bölge barışı ve istikrarına katkıda bulunma
imkânını arttırmıştır.
Türkiye Aralık 2011‟de„Barış Nehri Projesi‟nin inşaatına başlamış olup, projeyi çok büyük
bir hızla sürdürmektedir. Projenin2014 yılı içinde tamamlanacağı açıklanmıştır. Bu proje ile
adaya sağlanacak su sadece KKTC‟nin değil iyi bir planlama ile tüm Kıbrıs adasının içmekullanma suyu talebinin büyük bir bölümünü karşılamaya yönelik olarak kullanılabilecektir.
Türkiye suyu bölge istikrarı için bir işbirliği aracı olarak kullanıp adada her iki kesim
arasındaki güveni arttırmaya çalışmaktadır. Türkiye, bu anlayışla projenin tüm maliyetini ve
işletme süresince masraflarını ve koruma tedbirlerini yüklenerek projeyi gerçekleştirmiştir.
Türkiye daha önce Manavgat‟tan deniz yolu ile bölgeye yılda 180 milyon m3 su sağlayacak
tesisi tamamlamıştı. Manavgat Su Temin Projesi ve Kıbrıs Barış Nehri Projesi, ekonomik
getiri sağlamaktan daha çok Türkiye‟nin bölgede istikrar ve güven ortamı yaratılmasına
katkıda bulunmak için geliştirmiş olduğu projelerdir.
Doğu Akdeniz, özel fiziki koşulları nedeniyle uluslararası ilişkiler, kalkınma ve su arasındaki
etkileşimin çok özgün nitelikler taşıdığı bir bölgedir. İklim değişimi nedeniyle bölgede artarak
yaşanacak olan su sıkıntısı sosyo-ekonomik gelişmeyi de olumsuz yönde etkileyecektir. Bu
durum,doğal olarak zaten istikrar ve güvenliğin sürekli tehdit altında olduğu bu bölgedeki
sorunları daha da arttıracaktır. Bu koşullar altında, bu bölgenin gelişmesinde ve istikrarında,
su konusunda işbirliği yapılarak kısıtlı su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde kullanımının
önemi ortaya çıkmaktadır.
14
2. KIBRIS‟a Barış Nehri Projesi
Projenin müşavirlik hizmeti 1998 yılında ihale edilmiş ve 1999 yılında tamamlanmıştır. İnşaat
ihalesi ise 13 yıl sonra 2012 yılında yapılmıştır.
Anamur‟daki Dragon Çayı üzerinde yapılacak olan Alaköprü Barajındanalınacaksaniyede2,83
metreküp debi dünyada ilk olacak bir uygulama ile deniz seviyesinden 250 m aşağıda ve
askıdaki bir yüksek yoğunluklu polietilen boru hattı ile Kıbrıs‟a taşınacaktır. Türkiye-Kıbrıs
arasındaki 80 kilometrelik boru hattının çapı 1600 mm, et kalınlığı ise yaklaşık 62 mm olacak
ve borular deniz yüzeyinden yaklaşık 250 metre derinlikte yüzer halde bulunacaktır.
15
Temin edilecek su için Türkiye tarafında yaklaşık 90 m yüksekliğinde olan Alaköprü Barajı
ve HES inşa edilmiştir. Bu barajda toplam 131 milyon m3 su depolanacaktır.
Türkiye‟den KKTC‟ye iletilecek yıllık 75 milyon metreküp suyun yaklaşık 38 milyon
m3‟ünün KKTC‟de inşa edilecek arıtma tesislerinde arıtıldıktan sonra içme suyuna,geriye
kalan 37 milyon m3‟ünün ise Mesarya Ovası‟nın sulanması için tahsis edilmesi planlanmıştır24
.
24
www.dsi.org.tr
16
Bu durumda KKTC Su Master Planında öngörülen 2035 yılı içme-kullanma suyu ihtiyacı olan
yılda 54 milyon m3suyun 38milyon m3/yıl‟ı, KKTC‟ye Türkiye‟den boru ile götürülecek
sudan, geriye kalan 16 milyon m3/yıl su, halen kullanılan mevcut yeraltı su kaynaklarından
karşılanmaya devam edilecektir25.
KKTC‟nin halen 286.000 olan nüfusu 2035 yılı için 350.000 kişi olarak tahmin edilmektedir.
Hâlihazırda yaklaşık 33 milyon m3/yıl içme-kullanma ve endüstri suyu ihtiyacının 2035
yılında toplam 54 milyon m3 olacağı öngörülmektedir.
Kıbrıs‟a "Barış Nehri Projesiyle" sağlanacak su miktarı yılda 75 milyon metreküp olacağı
düşünüldüğünde adadaki suyun planlı ve verimli kullanılması durumunda gelen suyun adanın
diğer kesimleri için tahsisi de mümkün olabilecektir.
Türkiye ve KKTC Yetkilileri:“Proje bütün Kıbrıs için birbarış projesi”
Türkiye‟den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‟ne su taşıyacak proje‟nin bir barış projesi
olduğu ve suyun barış suyu olarak geleceği projenin imza töreninden bu yana gerek Türk
gerekse KKTC‟li yetkililer tarafından sürekli olarak belirtilmiştir.
Örneğin 20 Temmuz 2010‟daprojenin imza töreninde konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçek, projenin 450 milyon dolara mal olacağına dikkat çekerek, 150
milyon dolarlık enerji projesiyle birlikte suyun da gelmesiyle bu havzanın medeniyet havzası
haline geleceğini söylemiş ve“Attığımız imza Barış Suyu Projesidir” demiştir.
25
http://yonetim.dsi.gov. tr/hizmet-alanlari/hizmet, 9 Ocak 2014
17
30 Mart 2012„de Proje kapsamında KKTC‟deki Geçitköy barajının temel atma töreninde
konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Geçitköy barajına gelecek suyun
bütün Kıbrıs‟a barış suyu olarak akacağını belirtmişti.
Türkiye‟nin politikacılarının ve bürokratlarının yanısıra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı, müzakere sürecinin merkezindeki doğalgaz
ve su gibi kilit konuları 29 Nisan 2014 tarihinde A Haber‟e değerlendirirken "Türkiye‟den
gelen suyu güneydeki komşularımızla paylaşmaya hazırız" demiştir. Yine KKTC‟nin Tarım
ve Doğal Kaynaklar Bakanı Amcaoğlu France 3 habere verdiği demeçte " Suyu paylaşmaya
hazırız" demiştir.
Proje
Mersin‟in Anamur ilçesindeki Dragon Çayı‟nın üzerine nehir tabanından 88 m.
yükseklikte inşa edilen ve toplam 130,5 milyon metreküp depolama hacmine sahip olan
Alaköprü Barajı bu projenin ana deposudur. Bu baraj aynı zamanda Anamur ve çevre
köylerde sulama amacıyla kullanılırken, yılda 111,27 milyon kWh elektrik üretmesi de
planlanmaktadır Projenin Türkiye ayağı olan Alaköprü Barajı‟nın temeli, 7 Mart
2011‟deatılmıştı.
18
Bu barajdan alınan su22 kilometre uzunluğunda ve 1500 milimetre çapında düktil boru isale
hattı ve 10 bin metreküp hacmindeki Anamuryum Dengeleme Deposuna götürülmektedir.
Dengeleme haznesinden alınan su, 1 kilometre uzunluğundaki bir boruyla deniz boru hattına
bağlanmaktadır.Projenin deniz geçişi80 kilometre 151 metre uzunluğunda, deniz yüzeyinden
yaklaşık 250 metre derinlikte ve askıda geçecek olan 1600 milimetre çapındaki yüksek
yoğunluklu polietilen boru hattından oluşuyor.
Projenin KKTC tarafında ise Güzelyalı bölgesinde 6 megavat gücünde Güzelyalı Pompa
İstasyonu, 3 bin 694 metre uzunluğunda ve bin 400 milimetre çapında düktil boru terfi
19
hattı,nehir tabanından 58 metre yükseklikte olan 26,5 milyon metreküp depolama hacimli
Geçitköy Barajı ile 13 megawatt kurulu gücünde Geçitköy Terfi Merkezi yer alıyor.
3 km uzunluğundaki terfi hattı ile saniyede 2,38 metre küp su Geçitköy Barajı‟na basılacaktır.
İçme-kullanma suyuna yıllık ortalama olarak tahsis edilen 1,20 m3/s su Geçitköy Terfi
Merkezi vasıtasıyla terfi edilerek içme suyu hatlarına ulaştırılacaktır. Tarım için kullanılacak
olan 1,18 m3/s su ise sulama mevsiminde kullanılmak üzere talvegden 58 m yüksekliğinde ve
toplam 26,52 milyon metre küp depolama hacmine sahip Geçitköy Barajı‟nda depolanacaktır.
Geçitköy barajının temeli 30 Mart 2012 tarihinde atılmıştır. Boru hatlarının inşası ise Ekim
2012‟de başlamıştır.
Proje‟ninİlerlemesi
20
Gemi toplamda 8 sefer yapacak
KKTC Su Temin Projesi‟nde, deniz geçişi için çalışmalar başlarken, ilk bloğun deniz tabanına
yerleştirme işlemi 26 Mart 2014‟de tamamlanmıştır. Projenin en kritik ve zor bölümü olan
açık deniz boru hattının yerleştirilmesini sağlayacak ankraj blokları, askı halatları ve
yüzdürme şamandıraları 2014 yılının Mart ayında denize döşenmeye başlanmıştır.
Hollanda menşeili „Fairplayer‟ gemisi her biri 220 ton ağırlığında olan 14 adet ankraj
bloğunu alarak Taşucu Seka Limanı‟ndan ayrılmış ve İlk bloğun tabana yerleştirilme işlemi
24 Mart saat 22.00‟de tamamlanmıştır.
21
900‟er ton kaldırma kapasitesine sahip Fairplayer gemisi toplamda 8 sefer yaparak
operasyonu tamamlayacak. Gemi, ankraj bloklarını 2 adet uzaktan kumandalı montaj aracı
kullanarak yerleştirecek. Her seferin yaklaşık 9 gün sürmesinin planlandığı operasyon
kapsamında 126 adet ankraj bloğu deniz tabanına yerleştirilecek. Bu bloklar üzerlerine, askı
halatları ve şamandıraları monte edilmiş şekilde olacak. İlk blok 290 m derinliğe, son blok ise
670 m derinliğe indirilecek.
22
Projenin Maliyeti
KKTC Su Temini Projesinin yatırım bedeli1 milyar 117 milyon TL olarak açıklandı. Söz
konusu bedelin 811 milyon TL‟sinin KKTC‟ye gidecek suyun ihale bedeli, geriye kalan 300
milyon TL‟lik bedel de aktarımı tamamlanan suyun KKTC içindeki dağılım ağı için
kullanılacak.
23
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu ise sadece projenin toplam maliyetinin 1
milyar 117 milyon lira olduğunu ancak ana dağıtım hatları da eklenince yaklaşık 1 milyar 500
milyon liraya çıkacağını açıkladı.
1 milyar 117 milyon TL‟lik yatırım bedelinin811 milyon TL‟si suyu KKTC‟ye ulaştıracak
tüm yapıların toplam ihale bedeli, geriye kalan 300 milyon TL‟lik bedel ise suyun
KKTC‟deki dağıtımının bedeli olarak tespit edildi. Türkiye Cumhuriyeti Orman ve Su İşleri
Bakanı Prof. Dr. Eroğlu,bu rakamları açıklarken yaptığı konuşmada suyun Ortadoğu ve
bilhassa Kıbrıs‟ta bir barış vesilesi olmasını arzu ettiklerini de ifade etti.
3. KKTC Ekonomisi
24
Kuzey Kıbrıs ekonomisi 2000‟li yılların başından bu yana yıllık ortalama %6 gibi yüksek
düzeylerde bir büyüme yaşamıştır. Son yıllarda ekonomik gelişme tarım ekonomisinden
turizm ve sanayiye doğru büyük bir değişim göstermiştir.
Diğer küçük ada ekonomilerinde olduğu gibi Kuzey Kıbrıs‟ta hizmetler sektörü ekonominin
belkemiği durumundadır. Ekonomide önemli yer tutan hizmet sektörü Gayrisafi Yurtiçi
Hasılanın %70‟inden fazla bir paya sahiptir. Turizm ve yükseköğrenim, hizmetler sektöründe
en önemli alt sektörlerdir. Kuzey Kıbrıs‟ın ödemeler dengesinde Turizm ve Yüksek Öğrenim
sektörü gelirleri önemli ve hayati bir yer tutmaktadır. Kuzey Kıbrıs‟ta ekonominin lokomotifi
konumunda olan sektörler Turizm ve Yüksek Öğrenimdir. Net turizm gelirleri 2014 yılında
500 milyon $ olarak tahmin edilmektedir.
1980‟lerde ekonomide önemli bir yeri olan Tarım Sektörü daha sonraki yıllarda bu önemini
yitirmiştir. Ekonomideki payı 1985 yılında %21‟den2014 yılında %5‟e düşen Tarım
Sektörünün ekonomideki öneminin giderek kaybolduğu görülmektedir.
KKTC‟de Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın Sektörel Dağılımı 2009
Turizm
KKTC‟de lider sektör olan Turizmin geliştirilmesine özel önem verilmektedir. 2009 yılında
KKTC‟ye gelen ziyaretçi sayısı 800 bin, net turizm gelirleri ise 450 milyon $ olarak
gerçekleşmiştir. 2014 yılında ise turizm gelirinin 500 milyon $‟a ulaşacağı tahmin
edilmektedir.
KKTC artan turist sayısı paralelinde, eko-agro turizm, kuş gözlem imkânları, golf,
kaplumbağa izleme, dalma, tarihi yerleri görme gibi pek çok aktivite ile birlikte 5 yıldızlı
otellerden tatil köylerine, pansiyonlara kadar 16.000 yatak ile çeşitli konaklama fırsatları
sunmaktadır. Bu yatak kapasitesinin KKTC Hükümeti tarafından uzun vadede 50.000‟e
25
çıkartılması hedeflenmiştir. Bu hedef aynı zamanda su ihtiyacının artması anlamına
gelmektedir.
YIL
Turist Sayısı (Bin)
Net Turizm Gelirleri (Mil. $)
2003
179
469,8
2004
288
599,1
2005
329
652,7
2006
303
715,7
2007
381
791
2008
434
808,7
2009
450
800,3
KKTC‟de Turist Sayısı ve Net Turizm Gelirleri
Yüksek Öğrenim
KKTC bölgenin en prestijli Yüksek Öğrenim Merkezi olma hedefini ortaya koymuştur. Bu
hedef çok doğru ve uygun bir plan hedefi olup bu konuda umut verici gelişmeler sağlanmıştır.
Helen KKTC‟de 9 üniversite faaliyette olup, 65 ülkeden 50 binin üzerinde öğrenci eğitim
26
görmektedir. Öğrenim sektöründen elde edilen gelirler artarak 2014 yılında 500 milyon $‟la
Gayrı Safi Yurtiçi Hasılanın %13‟üne ulaşmıştır. Yüksek Öğrenim sektörü Kuzey Kıbrıs için
önemli bir gelir kaynağı olarak cari işlemler dengesine çok önemli bir katkı koymaktadır.
KKTC‟de gelişmesi planlanan bu sektörün, Avrupa Birliğinin Erasmus, Socrates programları
ve Bologna Sürecine katılımı ile daha da hızlı bir şeklide gelişeceği görülmektedir.
Tarım
1980‟li yıllarda en büyük istihdam kaynağı olan tarım sektörünün ekonomideki bu önemi
yıllar içinde azalmıştır. İşlenmiş tarım ürünleri dışında tarımsal ürünlerin toplam ihracat
gelirleri içindeki payı 2009 yılında %29,7 düzeyindedir. 2009 yılında tarımsal ürünlerin
GSYİH‟daki payı %6,4, istihdamdaki payı ise %4,8 düzeylerinde iken GSYİH‟daki payı 2014
yılında %5'e düşmüştür.
4. Enerji ve Suyun Şekillendireceği Yeni KIBRIS
Doğu Akdeniz‟e kıyısı olan ülkelerin birçoğunda, KKTC‟de ve Güney Kıbrıs Rum
Yönetiminde tatlı su kaynakları kısıtlıdır. Bu kısıtlı kaynaklar aynı zamanda iklimsel
düzensizliklerin hızlı nüfus artışının ve deniz suyu girişi ve sanayi kirliliğinin baskısı
altındadır. Bölgedeki ülkelerin çoğu su kaynakları açısından komşu ülkelerden gelen suya
bağımlıdır. Doğal Gaz ve Petrol rezervleri nedeniyle bölgenin jeopolitiğinde son dönemde
yaşanan değişimin yanısıra ülkeler arasındaki siyasi gerilimler suyun bölgedeki stratejik
önemini arttırmaktadır.
Küresel ve bölgesel ölçekteki iklim modelleri Akdeniz bölgesinin iklimsel düzensizliklerden
çok etkilenecek bir bölge olduğunu ortaya koymaktadır. Bu çerçevede iklim değişimi
nedeniyle bölgede uzun dönemdir artma eğilimi gösteren sıcaklıklar ve azalan yağışlar yakın
gelecekte bu coğrafyadaki su döngüsünü olumsuz yönde etkileyecektir.
Yerel tatlı su kaynaklarının yetersizliği ve havza ülkelerinin kapalı bir coğrafyada ortak bir
kadere sahip olmaları,Doğu Akdeniz‟de artan su sorunları bölgede işbirliğini zorunlu
kılmaktadır.
Doğu Akdeniz‟deki son gelişmeler, enerji,su ve gıda güvenliği politikaları ve bu sektörlerin
birbirleriyle ilişkileri konusunda bölgeyi bir laboratuvar haline getirmiştir.
İklim senaryolarının hemen tümüne göre bu bölgede oluşacağı kesin olan su sorunu, gıda ve
enerji güvenliğini de doğrudan etkileyecektir. Bölge ülkelerinin su gıda ve enerji
güvenliklerini sağlama çabalarının bölge dengelerine doğrudan veya dolaylı yansımaları
olacaktır.
Pentagon: 2020 sonrası Bölgede Su Güvenliği İçin Kritik
Pentagon‟dan 2012‟ninMartayındayapılanaçıklama bölgenin petro-politiğini gölgede bırakmış
ve bu coğrafyanın hidro-jeopolitik açıdan ne denli önemli olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu
27
açıklamada"2023 „den sonra beklenen kuraklığın bu bölgede sosyo-politik ve diğer tüm
dengeleri etkileyeceği ve bu ülkelerde ekonomik ve sosyal sorunlar yaratabileceği uyarısı"
yapılmıştır. Diğer bir uyarı da Türkiye'nin Orman ve Su İşleri Bakanından gelmiştir. Bakan
Prof. Dr. Veysel Eroğlu 2014 yılının Ekim ayında yaptığı açıklamada "2021 yılındaki
muhtemel kuraklığa hazırlık yapıyoruz demiştir." İklim değişimi modellerinin bölgeyle ilgili
sonuçlarının yanısıra yapılan bu açıklamalar bölgede kuraklık beklentisinin artık açıkça ifade
edildiğini ortaya koymaktadır.
Kıbrıs Doğu Akdeniz‟in çok stratejik bir adasıdır. Bu stratejik önem yeni enerji jeopolitiğinin
ortaya çıkmasıyla daha da artmıştır. Adanın etrafında bulunan enerji kaynakları KKTC ve
Güney Kıbrıs Rum Kesimindeki ekonomik sorunların aşılması için en büyük umut olmuştur.
Güney Kıbrıs‟ın enerji kaynaklarını bir an önce çıkartmak için son 2 senedir daha hızlı
davranması Türkiye‟yi de harekete geçirmiştir. Türkiye bir yandan bölgedeki enerji
kaynakları üzerindeki hak ve çıkarlarını koruyacağını açıklamış diğer taraftan ada için çok
önemli olan "Kıbrıs‟a Boru ile Su Götürme Projesini" hızlandırmıştır.
Türkiye‟nin daha önce KKTC‟ye Medusa Bag adı verilen su torbalarıyla yine Anamur
Soğuksu deresinden su taşıma girişimi 1998 yılında başlamıştı.
1998 yılında Türkiye‟den 10.000 ve 40.000 m3 hacimli,denizden çekilerek getirilebilen
torbalar ile su taşınması uygun bulunmuş, 5 yıl içerisinde toplam 2,850 milyon m3 su
taşındıktan sonra ,yaşanan teknik zorluklar nedeniyle , proje 2002 yılında durdurulmuştur.
28
KKTC‟ye Medusa Bag„lerle su taşınması
Manavgat Su Temini Projesi ise tamamlanmasına rağmen Doğu Akdeniz bölgesine su
transferi için işletmeye geçememiştir. Bunun üzerine bu tesisin kendi bölgesinde ülke içinde
içme ve kullanma suyu temini için kullanılması planlanmıştır. Daha sonra Doğu Akdeniz‟deki
enerji hareketliliği 16 senedir Türkiye‟nin gündeminde olan Kıbrıs‟a Boruyla Su Taşıma
Projesinin harekete geçmesinde etkili olmuştur.
Güneydeki enerji, Kuzeydeki su projeleri çok uzun dönemdir Kıbrıs adasının ihtiyaç duyduğu
2 stratejik temel yaşam kaynağının adaya gelmesine yol açmıştır. Bu gelişmelerin ortaya
29
çıkardığı yeni su ve enerji jeopolitiği Kıbrıs adasının geleceğini çok büyük oranda
şekillendirecektir. KKTC ve Güney Kıbrıs Rum Kesiminin ilişkilerinde yeni bir dönemin
başlayacağı görülüyor. Bu yeni paradigma bölgeye dev petrol firmaların yaptığı çok büyük
yatırımlar ve İsrail‟in enerji oyuncusu olma konusunda yakaladığı büyük olanağın da etkisiyle
bölgenin istikrarının daha kalıcı olmasına hizmet edecektir.
Türkiye Kıbrıs‟a su sağlayarak bölgede işbirliği ve istikrar arayışı içinde olan bir ülke
olduğunu ortaya koymuştur.
Gazprom‟dan, Exon Mobil‟e kadar birçok küresel petrol devinin ve İsrail, Mısır şirketlerinin
bu şirketlerle kurduğu uluslararası ortaklıkların bölgede üretime başlamaları bu bölgede kalıcı
bir güven ve istikrar ortamı arayışını arttırmıştır.
Bu nedenle yeni jeopolitiğin dinamikleri ile bölge yeniden şekillenmektedir. Bu kapsamda
yakın bir gelecekte enerji ve suyun şekillendireceği yeni bir Doğu Akdeniz ortaya çıkmış
olacaktır.
Barış Suyu‟nun Adası:Kıbrıs
Doğu Akdeniz‟e kıyısı olan ülkelerde ve Akdeniz‟deki adalarda halen fiziksel su sorunu
yaşanmaktadır. Bu ülkelerin çoğu su kaynakları açısından komşu ülkelerden gelen suya
bağımlıdır.
Küresel İklim düzensizliklerinden olumsuz olarak etkilenmesi beklenen bölgeler arasında
Akdeniz bölgesi de yer almaktadır. İklim değişikliği senaryoları bölgede orta vadede yıllık
ortalama yağışların 10 kat azalacağını ve sıcaklıkların artacağını ortaya koymaktadır. Bu da
özellik suyu bu havzada bir sorun yada işbirliği aracı yapacaktır.
İyimser yada kötümser senaryoların tümüne göre bu bölgede ileriye dönük bir su sorunu
oluşacaktır. Havzada yaşanacak su sorunları bölge dengelerini olumsuz etkileyecektir.
Bölgenin istikrarsızlaşmasına doğrudan veya dolaylı etkileri olacaktır.
Bölgede su yönetiminin öneminin artacağını gösteren bu gelişmeler en uzun kıyıya sahip olan
Türkiye‟yi harekete geçirmiştir. Bu proje ile ilgili Bakanlar Kurulu Kararı 1998 yılında
alınmış ve1999 yılında Fizibilite Raporu onaylanmıştır. Bu tarihten sonra projedeki ilerleme
yavaşlamış ancak 2012‟de Türkiye projeyi hızla bitirme kararını alarak kısa bir süre içinde
tamamlamıştır.
Bu proje ile Kıbrıs adasında suya dayalı hızlı gelişmeler oluşacaktır. Kıbrıs Adası yakın
gelecekte eksikliğini duyduğu Enerji ve Su kaynaklarına kavuşmuş bir ada olarak bölge
istikrarına katkıda bulunacaktır.
5. Sonuç ve Değerlendirme
Barış Nehri Projesi gerek planlama,projelendirme ve inşaat aşamasında kullanılan yüksek
teknoloji bakımından gerekse projenin boyutu açısından dünyada bir ilk olup Türkiye‟ye
büyük bir prestij sağlamıştır. Doğu Akdeniz bölgesinde hidro-jeopolitik açıdan çok önemli bir
30
değişim yaratacak olan bu proje aynı zamanda KKTC‟nin suya bağlı ekonomik gelişmesinde
yeni ufuklar açacaktır.
Bu çerçevede Türkiye‟nin Kıbrıs‟a Barış Nehri Projesi, suyun teknolojik ilerlemeye,
ekonomik gelişmeye ve sosyal refaha entegre edildiği bir vizyon projesidir. Bu nedenle adaya
getirilen su da siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanmasına yönelik yine vizyoner bir anlayışla
kullanılmalıdır. Kıbrıs‟ın geleceği için suyun sektörel bazda rasyonel kullanımı öne
çıkmalıdır. Bu kapsamda hızla gelişen sektörler olan Turizm ve Yüksek Öğrenim
sektörlerinin10 yıllık dönem içinde GSMH ‟daki payının %50‟nin üzerine çıkartılması
mümkün olacaktır.
Kıbrıs adasında son 30 yılda ortalama yağış miktarının% 40 oranında azalmasına da bağlı
olarak KKTC‟de tarım sektörünün GSMH‟daki payı giderek azalarak %6‟ya düşmüştür.
Bölge için yapılan iklim modellerinin sonuçları yağışların gelecekte de önemli ölçüde
azalacağını ve sıcaklıkların artacağını ortaya koymaktadır. Bu nedenle tarım sektöründe bitki
su ihtiyacı giderek artacaktır. Bu suyun planlandığı gibi %50'sinin tarım sektöründe
kullanılması KKTC‟nin gelişmesinde çok önemli yer tutacak olan Turizm ve Eğitim
sektörlerinin gelişmesini önleyecektir.Ancak getirilecek barış suyunun %20'sini geçmeyecek
şekilde Türkiye'nin net ithalatçı olduğu ve çok az su ihtiyacı olan Ceviz, Badem, Susam gibi
katma değeri yüksek ürünlerin yetiştirilmesinde kullanılması düşünülebilir. Bu üretim aynı
zamanda kırsal bölgedeki istihdama ve sosyo-ekonomik gelişmeye de önemli bir katkı
sağlayacaktır.
Bugün için KKTC‟de15.000 olan turizm sektörü yatak kapasitesinin gelecek 10 yılda
100.000‟e çıkartılması Barış Nehri Projesi ile mümkün hale gelmiştir. Aynı şekilde 2013 yılı
itibariyle yaklaşık 50.000 olan yükseköğrenim öğrenci sayısının da 100.000‟e çıkartılması
düşünülebilir bir hedef olmuştur.
Barış Nehri Projesi, KKTC‟de Turizm ve Yüksek Öğrenin sektörlerindeki hedeflerin
önündeki tüm engelleri kaldırarak çok büyük hedefler konmasına olanak tanımıştır.
Bu hedeflere yönelik bir uygulama halen yaklaşık 500 milyon $ olan turizm gelirinin yaklaşık
3,2 milyar dolara ulaşması, Yükseköğrenim gelirinin de 400 milyon dolardan1 milyar dolara
çıkarak yıldatoplam4,250 milyar dolar gelir sağlaması sonucunu doğuracaktır.
Bu gelişmeler adanın dünya ölçeğinde bir turizm ve eğitim merkezi olarak ön plana çıkmasını
sağlayacaktır. Turizm sektörü işgücü ağırlıklı bir hizmet sektörü olup, 100.000 yatak
kapasitesinin yaratılması durumunda KKTC‟de işsizlik sorunu tamamen ortadan kalkacaktır.
Barış Nehri suyunun adaya barış ve istikrar getirmesi, suyun akılcı rasyonel kullanılması ile
doğru orantılı olarak artacaktır. Sonuç olarak bu proje ile gelen suyun içme kullanma, turizm
ve yükseköğrenim sektörüne tahsis edilmesi öncelikli hedef olmalıdır. Bunun sonucunda
KKTC‟de hayat standardı ve sosyal refahın artarak ve tabana yayılarak gelişmiş ülkeler
seviyesine erişmesi barış görüşmelerine olumlu yönde çok büyük katkılar sağlayacaktır.
Adada barış ve istikrar için su ve enerji gibi 2 çok stratejik doğal kaynak stratejik bir vizyonla
entegre edilerek adanın geleceği için kullanılmalıdır. Türkiye‟den adaya bağlanan barış
31
nehrinin suyu bu entegrasyona katkıda bulunacaktır. Bu da adanın çevresindeki enerji
kaynakları potansiyelinin en ekonomik şekilde dünya pazarına ulaştırılması konusunda
işbirliği arayışlarının önünü açacaktır.
Doğu Akdeniz‟de işbirliği kapısını açabilecek olan "Barış Suyu" projesi önyargılı siyasi
değerlendirmelere konu edilmeden bölge istikrarı için kullanılmalıdır.
HidropolitikAkademi:
Kıbrıs‟a Akan Barış Nehri ;
 Kıbrıs‟a Barış Suyu Projesi‟nin bölge barışı ve "Doğu Akdeniz
Enerji Koridorunun" istikrarı için önemli bir adım olduğu
unutulmamalıdır.
 Doğu Akdeniz‟i geçerek Kıbrıs‟a akacak olan suyun Ada‟nın
güvenliği için bir milat olarak kabul edilmesi gerekir.
 Suyun adaya götürülmesinin, adanın barış ve istikrarına hizmet
etmesi açısından vizyoner bir proje olduğu kavranmalıdır.
 Adaya götürülen suyun "Örnek olacak bütüncül bir su
yönetimi"ile yönetilmesinin suyu adaya götürmek kadar önemli
olduğu asla unutulmamalıdır.
 Kıbrıs‟ın geleceği için suyun sektörel bazda rasyonel
kullanımının öne çıkması gerektiği ve bu kapsamda suyun
öncelikle hızla gelişen sektörler olan Turizm ve Yüksek
Öğrenim sektörlerinde kullanılmasının daha uygun olacağı
görülmelidir.
 Bu konudaki çalışmaların, kamu ve sivil toplum ile işbirliği
içinde hızla başlatılması gereklidir.
 Dünyada büyüklük ve teknoloji olarak ilk olan bu proje ile
getirilen suyun adada su kullanımı bilincinin arttırılmasına
katkıda bulunması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
 Barış suyunun KKTC‟nin gelişmesi, kalkınması ve geleceği,
için sinerji yaratacağı açıktır. Buradan hareketle adada dinamik
kalkınma, gelişme ve güvenlik politikaları geliştirilmelidir.
32
 Barış suyunun rasyonel ve akılcı kullanımı için %80'inin içme kullanma turizm ve uluslararası eğitim hizmetleri sektörlerinde
,%20'sinin ise katma değeri yüksek ve Türkiye'ye ihracat
potansiyeli olan tarımsal ürünlerin yetiştirilmesinde kullanılması
doğru olacaktır.
Hidropolitik Akademi olarak bu konuda yukarıda sıraladığımız görüş
ve önerilerimizi ilgili tüm kurum,kuruluşlar ile ulusal ve uluslararası
kamuoyuna sunarız.
33
Kaynaklar
Yıldız,Dursun, “Akdeniz Havzasının Su Potansiyeli ve Hidropolitiği”,Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi, Temmuz 2000, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,Ankara.
Burak, Selmin, “Water Politics in Mediterranean Countries”, Monographs Blue Plan,May
2000, Sophia, Antipolis.
Zehir, Cemal. Dr.,2003“ Ortadoğu‟da Su Medeniyetlerinden Su Savaşlarına” Su Vakfı
Yayını,İstanbul.
Yıldız, Dursun,“Akdeniz Havzasında Su Sorunları ve Türkiye” Kitabı, TMMOBİMO Ankara
Şubesi Yayını,Mart 2003,Ankara.
Yıldız, D. Özgüler,H., “Water Problems of Mediterranean Developing Countries Under The
Climate Change Impacts. Proceedings of International Congress on the Water for Sustainable
Development in Mediterranean Basin”,21-23 May2005, Algeria.
Yıldız, D., Özgüler, H., "The Water Use And Climate Change Impactsin the Eastern
Mediterranean Region-Analyses of current situation and future challenges-Proceedings of the
Second Mediterranean Conference onWater Resources in Mediterranean Basin, ATMED 2,
November 14–17,2005, Marrakesh.
Yıldız, Dursun, “Akdeniz Havzasının Hidrojeopolitiği ve Türkiye”, TMMOB İMO Su
Politikaları Kongresi, 21-23 Mart 2006, Bildiriler Kitabı, İMO/Ankara.
Yıldız, Dursun, “Doğu Akdeniz ve Manavgat Çayı Su Temin Projesi”, TMMOB İMO Su
Politikaları Kongresi, 21-23 Mart 2006, Bildiriler Kitabı,İMO/Ankara.
Maude Barlov, “Mavi Sözleşme”, ÇMO Yordam Kitap, 2009, İstanbul.
Yaşar, Doğan, Yıldız, Dursun, “Doğu Akdeniz‟de Küresel Satranç”, Truva Yayınları, 2012
İstanbul.
Türkman, F., Elkıran, G., "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‟nde Su Kaynakları ve Planlaması"
TMMOB İMO 2. Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, S. 425, İMO/Ankara.
Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş, "KKTC İçme Suyu Temin Projesi Asrın Projesi Olacak”,
ORSAM-Ortadoğu Analiz Dergisi,Haziran 2012- Cilt: 4 - Sayı: 42.
34
35