EBSO HABER MART 2009 - Ege Bölgesi Sanayi Odası

Transkript

EBSO HABER MART 2009 - Ege Bölgesi Sanayi Odası
MART 2009
YIL: 25 SAYI: 298
martgündemi
BAŞYAZI....................................................................................................... 3
SAHİBİ
Ege Bölgesi Sanayi Odası Adına
Yönetim Kurulu Başkanı
ÖNERİLERİMİZ KISMEN KABUL GÖRDÜ......................................................... 4
Ender YORGANCILAR
ACİL EYLEM PLANI......................................................................................... 8
SORUMLU MÜDÜR
İZMİR’E YÖNELİK BEKLENTİLERİMİZ.............................................................. 12
Mustafa KALYONCU
(Genel Sekreter)
YAYIN İCRA KOMİTESİ
Ender YORGANCILAR
Bayram TALAY
Berkay ESKİNAZİ
Mustafa KALYONCU
YAYIN SORUMLUSU
Mehmet Ali SÜTLÜ
YÖNETİM YERİ
Ege Bölgesi Sanayi Odası
Cumhuriyet Bulvarı No: 63 İZMİR
Tel.
: 0232 441 09 09
Faks
: 0232 425 36 35
e-posta : [email protected]
BASKI
TÜKELMAT A.Ş.
1571 Sokak No: 16 Çınarlı / İZMİR
Tel.
: 0232 461 96 42
Faks
: 0232 461 96 46
Ebsohaber, Ege Bölgesi Sanayi
Odası’nın Aylık Yayın Organıdır.
Ebsohaber’de yayınlanan yazılar
kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.
Ebsohaber’de yeralan yazılar aksi
belirtilmedikçe EBSO’nun
resmi görüşünü yansıtmaz.
İmzalı yazılarda belirtilen görüşler
sadece yazarlarına aittir.
5000 adet basılmıştır.
Baskı Tarihi: 30 Mart 2009
ÜRETİME TEŞVİK İSTİYORUZ......................................................................... 15
KRİZE KARŞI 3 AYLIK PAKET........................................................................ 16
YORGANCILAR: PAKET GÜZEL AMA DEVAMI GELMELİ................................ 18
KRİZİN MALİYETİ 2. DÜNYA SAVAŞI’NI DÖRDE KATLADI............................. 20
FABRİKALAR KAPANDI SANAYİ ÜRETİMİ REKOR DÜŞÜŞ YAŞADI................. 22
İZMİR’DE İŞSİZLİKLE MÜCADELEYE 15 MİLYON LİRA..................................... 26
KRİZ ORTAMINDA YALIN DÜŞÜNCE ZAMANI............................................. 29
TOPARLANMA 2010’UN İKİNCİ YARISINDA................................................ 30
KALKINMA AJANSLARI KALKINDIRMALI...................................................... 34
İZMİRLİ KOBİ’LERE İNOVASYON EĞİTİMİ..................................................... 35
EBSO’NUN İŞBİRLİĞİ ZİYARETLERİ................................................................ 36
FABRİKALAR ÇALIŞIRSA VERGİ GELİRLERİ ARTAR.......................................... 39
ALMANLARA EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI............................................... 40
KRİZDE ÖNCELİK EKONOMİ OLMALI........................................................... 42
MİLLİ SAVUNMA BAKANI’NDAN EBSO’YA TEBRİK ZİYARETİ........................ 43
İZMİR MİLANO VE PARİS’E KAFA TUTACAK................................................. 44
MARBLE KRİZE MEYDAN OKUYOR.............................................................. 45
BİZ BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ.............................................................................. 48
7 YILDIZLI ENDÜSTRİ KENTİ: ALOSBİ............................................................ 54
YORGANCILAR: EKONOMİ CANLANDIRILMALI........................................... 60
SANAYİCİNİN GÜNDEMİ SEKTÖRLER VE EKONOMİ.................................... 63
KADINLARIN YAŞAMA KATABİLECEKLERİ …VE TEŞEKKÜRLER EBSO............. 70
OSMAN KİBAR’A ANLAMLI ANMA............................................................. 74
BAŞYAZI
Türkiye’nin kaybetme ve
gecikmeye tahammülü yok
Değerli üyelerimiz;
Başarılı geçen bir seçimin ardından 19
Şubat 2009 tarihi itibari ile görevimize
başladık. EBSOHaber’de sizlerle bu ilk buluşmamız olması vesileyle, seçim zamanı
oy kullanan tüm üyelerimize bir kez daha
buradan teşekkür ediyoruz.
Yönetim Kurulu olarak 2009-2012 dönemi boyunca; 144 Meclis Üyemizle, Meslek Komitesi’ne seçilen 355 arkadaşımızla,
Genel Sekreterimizle ve personelimizle
uyum içerisinde Odamıza hizmet etmeye
talip olduk.
4 yıl boyunca, çözüm odaklı, uzlaşmacı, ulaşılabilir ve eşit mesafede yönetim
modeli uygulayacağımızdan şüpheniz
olmasın.
Sizlerin de aktif katılımları ile, komitelerimizin ve meclisimizin verimli çalışmaları
neticesinde sanayiciye hizmet prensibini
amaç edindik.
Sizleri bilinçlendirmeye yönelik özel
seçilmiş eğitimlerimizden, e-oda projemize, kriz sürecinde sizlere sağlayacağımız
desteklere kadar bir çok konuda ciddi
çalışmalar içerisindeyiz. Web sayfamızdan
her türlü uluslararası finansla ilgili bilgilere ve devlet desteklerine ulaşabilmenizi
sağladık.
Meslek Komitesi Üyelerimiz için açtığımız özel e-posta adresleri ile 365 gün
bize ulaşmalarını ve sektörleri ile ilgili her
türlü sorunu bizlerle paylaşmalarına imkan
tanıdık.
Sorunlarını bizlerle paylaşan üyelerimizin her zaman yanında olacağız ve gerekli
merciler nezdinde de girişimlerimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu amaçla da, 4 yıllık
çalışma dönemimiz boyunca Ankara’yı
ikinci evimiz görerek, sorunlarınızın takipçisi olacağız.
Bu yönde yapmış olduğumuz ilk Ankara ziyaretimizde Bakanlarımıza takdim
ettiğimiz dosyada, yaşanan kriz sürecinde
reel sektöre destek verilmesine ilişkin “Acil
Eylem Planı yürürlüğe girmelidir” dedik
ve 11 başlık altında sorunlarımızı, çözüm
yollarını aktardık.
Son açıklanan pakette önerilerimizin bazılarına cevap bulmaktan dolayı
büyük memnuniyet duymakla birlikte,
bundan sonraki önerilerin üretime ve
istihdama dönük olmasını temenni ediyoruz.
Bugün sanayi üretim endeksi
yüzde 21’e düşmüş, kapasite
kullanım oranı yüzde 80’lerden
yüzde 63’lere inmişken, elektrik tüketiminden doğalgaz
tüketimine kadar
sanayideki gerileme
de devam etmektedir.
Avrupa’nın çekindiği
gençlerimiz sokaklarda
işsiz gezmekte, güven
ortamı sağlanamamakta ve
süreç belirsizliğini korumaktadır. Böyle bir tabloda beklentileri
kısa sürede olumluya çevirmek
de kolay olamayacaktır.
Tek endişemiz, sanayisi gerileyen bir ekonominin kalkınma
hedeflerinden her geçen gün
daha çok uzaklaşacak olmasıdır. Kalkınma hedeflerinden
uzaklaşan ülkelerin kazanımlarını
tekrar elde etmesi belki de yıllarını
alacaktır. Küresel piyasalarda yerini
almış, hedefleri ve hayalleri olan bir
Türkiye’nin yıllarını kaybetme lüksü
bulunmamaktadır.
Tüm yetkili mercilerin, bu sorumluluk içerisinde hareket etmesi ve
artık parça parça değil bütün halinde
sanayiye yönelik acil eylem planının
uygulamaya geçirilmesi zaruridir.
Bundan sonraki aylarda yapılmayanları değil, yapılmış olanların etkin
sonuçlarını konuşuyor olmayı
ümit ediyoruz.
ebsohaber 3
mart 2009
Ender
YORGANCILAR
Ege Bölgesi
Sanayi Odası
Yönetim Kurulu
Başkanı
KAPAK
Önerilerimiz kısmen kabul gördü
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, hazırladıkları Acil Eylem Planı’nda gündeme getirdikleri önerilerin bir kısmının kabul görerek hükümetin piyasaların
açılmasına yönelik aldığı önlemler arasında yeraldığını söyledi.
Yorgancılar, yeni yönetim olarak 6 Mart 2009 Cuma günü
gerçekleştirdikleri ilk Ankara ziyaretlerinde Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan ile TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile görüşmelerini ve EBSO olarak
hazırladıkları “Acil Eylem Planı” dosyasını kamuoyu ile paylaştı.
Görüşmelerde ana gündem maddesinin küresel kriz olduğunu
dile getiren Yorgancılar, gerçekleştirdikleri üç ziyarette
de kendi tespitlerinin ortak olduğunu gördüklerini, ekonomik kararlarda gecikme
olduğunu görüşmelerde dile getirildiğini söyledi.
EBSO Sanayiciler Kulübü’nde
basın toplantısı düzenleyen Ender
Yorgancılar, sanayicinin sıkıntısının giderek arttığını, geleceğe dair
belirsizlik ve karamsarlığın yaşandığını, iş hacminde yüzde 23’lük bir
azalmanın gerçekleştiğini, ancak bütün bunlara rağmen ülkede önceliğin
ekonomi değil yerel seçimler olduğunu
anlattı. Üretimdeki düşüşün son derece
büyük sıkıntı yarattığını, tedbir alınmazsa
rakamların daha da düşeceğini, işsizliğin
buna paralel arttığını ifade eden Yorgancılar,
şunları kaydetti:
“Ancak ekonomi ile ilgili
bakanın bunları doğru
bir şekilde
değerlendirmediğini görüyoruz.
Mehmet
Şimşek,
işçi çıkarmaların
önüne
ge-
• EBSO yönetiminin Ankara ziyaretlerinde ilettiği dosyanın
içerdiği ve istihdamın korunması ve üretimin kesilmemesi yönünde kalıcı çözümleri barındıran 11 başlığının şu
şekilde sıralandığı bildirildi:
• 2009 yılı için ‘’Acil Eylem Planı’’nın vakit kaybetmeden
yürürlüğe girmesi.
• Dış borcu artan ve krizle birlikte geri ödeme kabiliyeti
azalan reel sektörün borcunun risk oluşturması nedeniyle önlem alınması.
• Yıllardır kronik sorunumuz olan ve giderek artan işsizlik
sorununa kalıcı çözüm bulunması.
• İhracata yönelik ve istihdam yaratan projelere özel teşvik
uygulamalarının getirilmesi.
• Büyümede sürekliliğin sağlanması.
• Krizle birlikte belirginleşen ekonomik durgunluk ve yatırımların ertelenmesinin önüne geçilmesi.
• Sektörel teşvik sisteminin benimsenmesi.
• Üretimin pahalanmasına vesile olan enerji maliyetlerinin
düşürülmesi.
• KOBİ’lerin finansman sıkıntısını giderebilecek, KOBİ
bakanlığı ve KOBİ Bankası kurulması.
• Dünyadaki likit bolluğunun sona ermesi ve krizin derinleşmesi ile nakit akışını durduran finansal sorunlara acilen
çözüm getirilmesi.
• Krizi avantaja çevirebilecek yerli üretimi ve yerli tüketimi
teşvik edici mekanizmaların harekete geçirilmesi.
İzmir’in başlıkları
Dosyada İzmir’e yönelik sunulan çözüm önerileri ise şöyle
yer aldı:
• Yazılım üretimi ve geliştirme konusunda stratejik üs
olma potansiyeli taşıyan İzmir’de Teknoloji Geliştirme
Bölgesi’ne destek verilmesi.
• Deniz trafiği açısından aktif bir konumda olan İzmir’e
tersane ve gemi söküm için yer tahsisi.
• Tahtalı Havzası ile ilgili izin yönetmeliğinin yeniden değerlendirilmesi.
• Ödemiş OSB’nin mali sıkıntısına çözüm getirilmesi.
• Doğalgazdan OSB’lerin yeniden pay alması.
• Gediz A.Ş’nin 3’ncü şahısların hattından başka bir kurum
ya da kişiye hat vermesinin sağlanması.
• Yarım kalan alt yapı yatırımlarının tamamlanması.
• Kuzey Ege Çandarlı Limanı’nın 2015 yılına kadar hizmete
girmesi. Kıyı Master Planı yapılması.
• İzmir’e yeni bir havaalanı yapılması.
• Başlanan EXPO projelerinin devam etmesi.
• İzmir’de bir Mega Müze’nin yapılması, sağlık ve kruvaziyer turizminin geliştirilmesi.
Serbest Bölgelere ihtiyaç duyulan teşviklerin sağlanması.
KAPAK
çildiğini söylüyor. İşsizlik oranı 9,2’den 12,5’e çıkmış durumda.
‘Enflasyon düştü’ diyor, bu durum satın almaların neredeyse sıfır
noktasına gelmesinden kaynaklanıyor. İmalatta az da olsa
yükseliş olduğunu söylüyor, TÜİK’in açıkladığı rakamlar üretimin bütün kalemlerde düştüğünü gösteriyor. Sayın bakanın
söyledikleri gerçeklerle tutmuyor. Seçim ortamında olunduğu
için ekonomi ile ilgili kararlar uygulanmıyor. Öncelikle bu bakış
açısının değişmesi gerekiyor, sayın Bakanın ‘üretim iyi, işsizlik
artmıyor’ sözleri sanayiciyi ciddiye almadığının göstergesidir.”
Yorgancılar, ihracatımız bu rakamlarla giderse 84,5 milyar
dolara gerileyeceğini, yüksek ihracat rakamlarının kur 1,20 ile
1,30 arasındayken yakalandığını, bugün dolar 1,80’lere ulaşmasına rağmen bu durumun ihracatçıya bir faydasının olmadığını
dile getirdi.
Ekonomik istikrar kötüye gidiyor
Sanayici için önemli olan iki noktanın siyasi ve ekonomik
istikrar olduğunu, siyasi istikrarın devam ettiğini, ancak ekonomik istikrarın her geçen gün kötüye gittiğini anlatan Yorgancılar,
“Krizle ilgili gerekli önlemler acil olarak alınmazsa daha kötü
senaryolarla karşılaşacağız” dedi.
Ender Yorgancılar, işsizliğin yoksulluğu getirdiğini, bu
ebsohaber 6
nedenle mutlaka yurt içinde satın alma gücünün artırılması ve
iç talebin canlandırılması gerektiğini, bu kapsamda kredi kartı,
bireysel kredi gibi borçların yeniden yapılandırılması gerektiğini
vurgulayarak, “Sosyal patlama başlamadı. Tanrı nasip etmesin,
ama sokaktaki aç insan her şeyi yapar” diye konuştu.
Yerli sermaye ürünlerinin daha fazla kullanılması için
ithalatın belli bir sistematiğe oturtulması gerektiğine işaret eden
Yorgancılar, yerli malının tüm ihalelerde kullanılmasının sağlanmasını istedi.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, gelişmiş ülkelerdeki sıcak paranın ülkeye çekilmesi ve yatırıma dönüşmesi
için teşvik programı uygulanmasının şart olduğunu, özellikle
de turizm sektörüne yatırımın artması gerektiğinin altını çizdi.
Ekonomik tedbirlerde gecikilirse Türkiye’nin dünyanın en büyük
17’nci büyük ekonomisi olma konumundan daha alt sıralara gerileyeceğini kaydetti. Ender Yorgancılar, “IMF ile anlaşmanın bir
an önce yapılması gerekiyor. Bu belirsizliğin ortadan kalkması
lazım” dedi. Yorgancılar, ekonomik durumun 2009’da düzelmesini beklemediklerini, önümüzdeki süreçte Uzak Doğu’da
ve Doğu Avrupa bölgesi ülkelerinden birinde iki dalganın daha
yaşanabileceği ve bu iki dalganın Türkiye’yi de etkileyeceği
öngörüsünde bulundu.
mart 2009
KAPAK
Acil Eylem Planı
zam
an
kay
bet
me
den
yür
ürlü
ğe
Türkiye ekonomisinin son
altı yılda yakaladığı istikrarlı büyüme
trendinde, Türkiye sanayisinin ekonomide
yarattığı katma değerin payı oldukça büyüktür.
Reel sektördeki erozyon krizle birlikte artış göstermiş
olup, sanayi sektörüne yönelik bir acil eylem planının hazırlanmaması ekonomide geri dönülemeyecek maliyetlere neden
olabilecektir.
Son yıllarda sanayi üretimindeki istikrarsızlık, giderek yükselen cari açık, büyüyen kayıt dışı sektör ve yarattığı haksız rekabet, başta enerji ve işgücü olmak üzere yüksek girdi maliyetleri
nedeniyle hızla azalan rekabet gücü, döviz cinsinden özel sektör
borçlanması gibi yapısal sorunlar yaşayan Türk ekonomisi, 2008
yılında başlayan küresel krizin etkisiyle son derece kritik bir
döneme girmiştir. Yaşanan küresel kriz;
Büyüme oranı, sanayi üretimi, ekonominin tüm göstergelerindeki olumsuz seyir,
Reel sektörde büyük ölçüde talep daralması,
Batı ülkelerinde yaşanan resesyon nedeniyle sanayinin üretiminde azalma ve ihracatçının pazarında düşme,
Kredi olanaklarında ciddi derecede azalma, akreditif, teminat
mektubu ve benzeri bankacılık hizmetlerinin durma noktasına
gelmesi,
Gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere akan yabancı
sermaye ve orta vadeli kredilerin azalması ve buna bağlı olarak
Türkiye’ye giren fonlarda azalma gerçekleşmesi,
Kapanan işyeri sayısı ve işsizlikte artış gibi birçok sorunu
beraberinde getirmiştir.
ebsohaber 8
2009
yılının kayıp
bir yıl olmaması
adına, reel sektörü ayakta tutacak, kalıcı çözümleri
içeren bir acil eylem paketinin vakit
kaybetmeden oluşturulması ve uygulamaya konulmasının gereğine inanmaktayız.
Türkiye için böyle bir dönemde, risk barındıran
unsurların Hükümet tarafından kontrol altında olduğuna dair
güvencenin verilmesi ve alınan önlemlerin etkin ve güven verici
bir iletişim stratejisiyle hayata geçirilmesi çok önemlidir.
Reel sektör borcu risk oluşturuyor
Özel sektör, dış kredi bulmanın giderek zorlaştığı bu yıl içinde, 40 milyar doları aşan borç ile karşı karşıya kalmıştır.
Büyümeyi sağlayan özel sektörün bu krize borçlu yakalanmış
olması, ülkemiz adına büyük risk doğurmaktadır. Ama biliyoruz
ki bu borcun karşılığı yatırımdadır. Bu borç, üreten, ihracat yapan bizlerin sırtındadır. Bugün 132 milyar dolar ihracat gerçekleştiriliyorsa bunda en büyük payın özel sektöre ait olduğu da
mart 2009
KAPAK
unutulmamalıdır.
Riskin temel kaynağı düşen gelirler ile borcu geri ödeme
kabiliyetinin azalmış olmasıdır.
Yüksek dış borca karşın, iç ve dış talepteki azalmaya bağlı
olarak pazarın daralması, sipariş iptalleri, yapılan satışlardan
doğan alacakların vadesinin uzaması ve tahsilatın güçleşmesi
sanayicilerimizi, dış borçların ödemesinde zor durumda bırakacaktır.
Önümüzdeki günler reel sektör açısından çok zor geçecektir.
Bu nedenle de reel sektörün önünü açacak gerekli düzenlemeler
ivedilikle hayata geçirilmelidir. Gerektiğinde Anadolu Yaklaşımı
gibi destek programları işlevsel bir biçimde kullanılabilmelidir.
İşsizlik sorununa kalıcı
çözüm bulunmalı
İhacata yönelik ve istihdam yaratan
projelere teşvik uygulanmalı
İşletmelerimizin 2009 yılını daha az kayıpla atlatabilmeleri
için; ihracata yönelik; üretimi ve istihdamı artıracak projelere
özel vergi teşvikleri uygulanmalıdır. Bu çerçevede;
2009 yılına özel girdi maliyetleri üzerine aşırı yüklenilmiş
olan vergilerde gerçekçi indirimler sağlanmalı,
Bu tür projelere prim iadesi ve/veya vergi iadesi uygulaması
yapılmalı,
SSK primleri düşürülmeli,
Vergi ve SSK borçlarındaki faizlerin kaldırılarak 36 ay vadeye
dayanan yeni ödeme planının oluşturulması sağlanmalı,
SSK ve vergilerden kaynaklanan haciz işlemleri durdurulmalı,
2008 yılı 3. döneminden başlayan tüm KDV, gelir vergisi vs.
vergilerin ertelenmesi ve bu ödemelerin en iyimser yaklaşımla
2009 yılının 3. döneminden başlayarak taksitlendirilmesi imkanı
tanınmalı,
Kiralarda sanayicinin stopajı kaldırılmalı,
Serbest Bölgelerde faaliyet gösteren üretici firmaların istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretlerin gelir vergisinden
müstesna olması için aranan asgari yüzde 85 oranındaki ihracat
koşulunun, içinde bulunduğumuz darboğaz göz önüne alınarak,
yüzde 51 seviyesine çekilmesi sağlanmalıdır.
Büyümede süreklilik sağlanmalı
2008 yılının 3. çeyreğinde büyüme hızı bir yıl önceye göre
yüzde 2.8 puanlık düşüş göstermiş olup, yüzde 0,5 olarak gerçekleşmiştir. yüzde 0,5’lik büyüme, ülkemiz potansiyelinin çok
altında bir seviyededir.
Ekonomik göstergeler, 2009 yılında en iyi tahminle
yüzde 2 küçülmeyi işaret etmektedir.
Bu büyük düşüşü sadece küresel ekonomik çalkantılara bağlamak doğru
değildir. İthalata dayalı olarak
özellikle Türkiye ekonomisinin temel sektörleri olan
başta;
hem
en g
irme
li
Küresel kriz öncesinde kronik sorunumuz olan işsizlik,
kriz sonrası adeta patlama yaşamıştır.
İstihdamdaki darboğazın daha fazla büyümemesi için;
istihdam yaratıcı ekonomi politikalar uygulanmalı, istihdam
dostu büyümeye ağırlık verilmeli, tarım dışı sektörlerde
yüksek büyüme hedeflenmeli ve hizmet sektöründe büyüme
teşvik edilmelidir. Bu kapsamda;
OECD ortalamalarının üzerindeki vergi yükünün azaltılarak, özel sektörün istihdam yaratması yönünde düzenlemeler yapılmalı,
SSK primlerinde; çalışan sayısına göre SSK prim sistemi
getirilmeli,
SSK primlerini düzenli ödeyen işverenlere teşvik sistemi
ve prim ıskontosu getirilmeli,
Kıdem tazminatı ile ilgili düzenlemeleri de kapsayan yeni
bir istihdam paketi hazırlanmalı,
Kıdem tazminatı ile işsizlik sigortasının tek bir fon altında toplanması sağlanmalı,
Alt-işveren ilişkisini düzenleyen mevzuatın yeniden düzenlenerek ve mevzuattaki katılık giderilerek küçük ve orta
ölçekli firmalara yeni iş alanları yaratmanın, yan sanayinin
desteklenmesinin ve buna bağlı olarak istihdamın artırılmasının önü açılmalıdır.
ebsohaber 9
mart 2009
KAPAK
kimya ve petrokimya olmak üzere otoYatırıma dönüşmesi gerekirken ülmotiv, ambalaj, beyaz eşya, elektronik,
kemizde tutamadığımız kar transferleri,
“Yatırımları doğru yere sevketarım, tekstil ve diğer bütün alt sektörlerin
2002-2008 döneminde 9 milyar doları
decek ve atıl yatırımlar haline
rekabet gücünü koruyabilmeleri mümkün
aşmıştır.
getirmeyecek, ileri teknoloji ve
değildir.
Kriz nedeniyle gelişmiş ülkelerden
ihracata yönelik dinamik bir teşvik
Üretim olmadan büyümenin gerçekgelişmekte
olan ülkelere akan yabancı
sistemine acilen ihtiyacımız var.”
leşmesi mümkün değildir, büyüme gersermaye ve orta vadeli krediler azalmış
çekleşmezse hizmet sektörünün de önü
ve buna bağlı olarak Türkiye’ye giren
daralacaktır. Krize bağlı olarak düşen büyüme oranının daha
fonlarda azalma gerçekleşmiştir.
da olumsuz bir noktaya gitmemesi için reel sektörün desteklenÜlkemizde ekonomidense siyasetin öne çıkması ve yüksek
mesi mecburidir. Tüm projeler üretim ve istihdam odaklı olmak
enerji maliyetleri ertelenen yatırımların sayısını arttırmaktadır.
zorundadır.
Bu da yatırım indiriminin tekrar uygulanmasını zorunlu kılmaktadır.
Üretime ve ekonomik sorumluluklara odaklanmamış siyaset,
Ekonomik durgunluk ve yatırımların ertelenmesi
öncelikleri ülkemize kan kaybettirmektedir.
Sanayi üretimi 2008 Ocak ayına, 2007’nin aynı ayına göre
Bu çerçevede;
yüzde 11,6’lık bir artışla başlamasına rağmen, Aralık ayını yüzde
Kamu kaynaklarının verimlilik esasına uygun olmayan koşul17,6 azalışla kapamıştır.
larda harcanması önlenmeli,
Kriz nedeniyle birçok firma çalışma sermayeleri olmadığı
Kamuda gizli işsizlik devam ederken değer yaratmayan istihiçin kapanmış veya kapanma ve/veya üretimlerine ara verme
dam sağlama uygulamasına son verilmeli,
tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardır. Birçok sektörde kapasite
Özelleştirme sonrası kamuda kalan personelin gizli işsiz
kullanım oranları yüzde 65-70 seviyesine düşmüştür.
olarak
kalması önlenmelidir.
Yaşadığımız süreç, özel sektör yatırımlarının ertelenmesine
ve ülkemize yatırım yapmayı planlayan yabancı yatırımcıların
da yatırımlarını askıya almalarına sebep olmuştur.
Sektörel teşvik sistemi benimsenmelidir
Yatırımları doğru yere sevk edecek ve atıl yatırımlar haline
getirmeyecek, ileri teknoloji ve ihracata yönelik dinamik bir
teşvik sistemine acilen ihtiyacımız vardır. Bu anlamda, yeni
yatırımları teşvik etmek amacıyla hazırlanan yeni düzenlemede,
bölgesel ve sektörel teşvik, bölgesel asgari ücret gibi konular
beklentilere cevap verecek şekilde hazırlanmalı, yasa vakit
kaybetmeden somutlaştırılmalı ve uygulanmaya alınmalıdır.
Sektörel teşvik sistemlerinin yerli üretimi daha fazla destekler
noktaya getirilmesi için;
Türkiye’nin aleyhine gelişen serbest ticaret anlaşmaları
gözden geçirilmeli ve serbest ticaret anlaşmaları yapılırken yerli
üreticiyi koruyacak önlemler alınmalı,
Yatırım indirimi yeniden uygulanarak sanayici yatırıma yönlendirilmelidir.
Tarım kesimine zamanında doğru destekler verilmeli, et ve
süt teşvikleri arttırılmalıdır.
Enerji maliyetleri düşürülmelidir
Gerek doğalgaz, gerek elektrik, gerekse petrol fiyatlarındaki
artış ülkemizin mukayeseli ve rekabetçi piyasalarda geriye düşmesine neden olmaktadır.
Toplam işletme maliyetleri içinde enerjinin payının artması,
üretimin de pahalanmasına en büyük sebeptir. Bu kapsamda;
Faturalara yansıyan, kamu kaynaklı eklentiler özellikle bu
dönemde kalkmalı, TRT payı sıfırlanmalı,
Doğalgaz piyasası liberalleştirilmeli, BOTAŞ tekeli kaldırılmalı,
İhracat yapmak ve istihdam yapmak kaydıyla katma değer
yaratan projelere özel enerji teşviği uygulaması getirilmeli,
Enerji kullanımında, sanayi tarife gruplarını esas alarak
küçük, orta, büyük ve çok büyük sanayici için farklı bir tarife
ebsohaber 10 mart 2009
KAPAK
hazırlanmalı ve hafta sonları ve bayram
Zirai ürünlerden tevkiat yapılması hutatillerinde sanayici için gece tarifesi
susunda; tarıma dayalı sanayide faaliyet
“Yerli üretimi ve yerli tüketimi
uygulanmalı,
gösteren firmaların BAĞKUR primi kesme
teşvik edici mekanizmaları hareleElektrik hırsızlığını önleyecek mekamükellefiyetini, her mükellefin kendi
te geçirerek krizi avantaja çevirme
nizmalar hayata geçirilmeli,
sorumluluğunu kendisine yüklemesine
fırsatı kaçırılmamalı. Katma değer
Enerjide dışa bağımlılık düzeyinin
ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı ile mevcut
yurt içinde kalmalı.”
azaltılması ve maliyetlerin düşürülmesi
uygulamanın kaldırılması,
amacıyla alternatif enerji kaynaklarına
Yeterli teminat gösteremediği için
yönelik yeni yatırımlar yapılmalı, yatırım projeleri desteklenmeKOSGEB kredilerine hak kazanıp kullanamayan KOBİ’ler için
lidir.
yeniden düzenleme yapılması,
Leasing’de katma değer vergisinin eskisi gibi muaf tutulması,
Kamu sektörüne iş yapan özel sektörün, alacağının tahsilinde
KOBİ Bakanlığı ve KOBİ Bankası kurulmalı
yaşanan sorunların giderilmesi,
KOBİ’ler, Türkiye’de imalat sanayinin yüzde 99’unu oluşÇeklerle ilgili kalıcı ve doğru düzenleme yapılması, (711-b
turmakta; toplam istihdamın yüzde 80’ini ve toplam ihracatın
yaklaşık yüzde 17’sini sağlamaktadır. Ülke ekonomisinde böyle- uygulaması)
Faizlerin daha da düşürülmesi,
sine yeri olan bir kesimin sorunlarına çözüm arayacak bir KOBİ
Gübredeki KDV’nin makul oranlara çekilmesi, mazottaki
Bakanlığı’na, ülkemizin acilen ihtiyacı vardır.
ÖTV’nin kaldırılması,
KOBİ’lerin yaşadığı sorunların en başında finansman sıkıntısı
İzabe tesislerinin ana girdisi olan hurda ithalinde alınan yüzgelmektedir. O nedenle de KOBİ’lerin sıkıntısını giderecek bir
de 0,5 oranındaki Çevre Katkı Payı’nın tamamen kaldırılması ya
KOBİ bankasının kurulması ve kredilerin bu banka aracılığıyla
tasnif edilmesi faydalı olacaktır. Reel sektörün içine düştüğü çık- da en azından 2009 yılında hiç alınmaması,
Kur değişimlerinin döviz bazında borçlu firma bilançolarına
mazdan, ancak geniş kapsamlı, KOBİ’lerin de içinde yer alacağı
yansıması nedeniyle oluşan fiktif karların vergilendirilmesinin
bir modelle çözüme gidilebilir.
yeniden düzenlenmesi önem arz etmektedir.
KOBİ’lerin bugüne kadar hep yanında olan Halk Bankası,
Ziraat Bankası ve Vakıfbank özelleştirme sürecinde yabancı
sermayeye satılmamalı, hatta meslek kuruluşları tarafından satın
Yerlim malı kullanımı özendirilmeli
alınmasına imkan tanınmalıdır.
Yerli malı kullanımı, küresel krizde çıkmaza giren ülkeler
için önemli bir çıkış noktasıdır. Yerli üretimi ve yerli tüketimi
teşvik edici mekanizmaları harekete geçirerek krizi avantaja
Finansman sorununa çözüm bulunmalı
çevirme fırsatı kaçırılmamalıdır. Bu çerçevede;
Kriz sürecini daha sorunsuz atlatabilmek adına;
Kamu İhale Kanunu’nda yerli malı üreticilerine sağlanan
Bankalar ve reel sektör arasındaki kredi kanallarının kapanavantajların etkinliğinin sağlanması ve hammaddesini yurt içi
maması için gerekli mekanizmalar hayata geçirilmesi,
sanayiden karşılayan yerli malı üreticileri lehine düzenleme
Bugüne kadar ithalatı teşvik edici uygulamaların yerli üretiyapılması,
min birbirinden alım satımını teşvik edici ve garantileyici hale
Kamu İhale Kanunu’nda yer alan ve AB’de bulunan yerli
dönüştürülmesi kapsamında Halk Bankası, Devlet bankaları ve
sanayicilere pozitif ayrımcılık uygulamasının getirilmesi,
KOSGEB’in işbirliği ile 1 milyar dolarlık bir Alacak Sigorta Fonu
Kamu ihalelerinde yerli hammadde kullanan firmalara önceoluşturulması,
lik tanınarak dış ticaret açığının en çok verildiği ara mallarında
Merkez Bankası’nın reel sektörü ticari bankalar kanalıyla
katma değerin yurt içinde kalmasının sağlanması,
fonlamaya devam etmesi,
Dahilde işleme rejiminin gözden geçirilerek DİR uygulamaMerkez Bankası bankaların iskonto kredisi vermesinin
sında yerli üretimin desteklenmesinin sağlanması ve bu çerkoşullarını ve bankaların Merkez Bankası’ndan sağlayabilecekçevede DİR uygulamasının en az yüzde 25’ine yerli alım şartı
leri reeskont kredisi kullanımını kolaylaştırılması ve şartlarının
konulması,
hafifletilmesi,
Kamu ihale kurumunun yerli üretime yüzde 15 daha fazla
Kredi maliyetleri ve teminat miktarlarının düşürülmesi; BSMV
fiyat
avantajı sağlama uygulamasına, ürünün hammaddesinin
ve KKDF gibi maliyet kalemlerinin belirli bir süre kaldırılması ve/
yerli üretim şartı getirilmesi, Yerli üretimi destekleme uygulamaveya azaltılması,
larının kamuoyuna duyurulması ve toplumun yerli malı kullanıKamu alacaklarının gecikmesinde uygulanan faiz oranlarının
mı ile istihdama sağlanan katkı konusunda bilinçlendirilmesi,
azaltılması,
Hipermarketlere belli oranda yerli ürün satma zorunluluİşsizlik sigortası fonunda biriken tutarın yarısının devlet gağunun getirilmesi, Yerli firmalara markalarını tanıtma fırsatı
rantisi altında finans sistemine aktarılması,
verilmesi çerçevesinde, büyük mağazalardaki “Private marka”
Sendikasyon kredilerini yenileyen bankaların reel sektöre
ürünlerin toplam cirodaki payının yüzde 20’yi geçmemesinin
kredi vermesinin sağlanması,
sağlanması, Hipermarket Yasası’nın uzun zaman alacak olması
Sosyal güvenlik kurumundan alınan borcu yoktur yazısının
söz konusu ise, en azından KHK ile bu düzenlemenin yapılması
temini konusunda zaman kaybını ve mevcut sorunları önleyici
yönündeki çalışmalar hızlandırılmalıdır.
yeni düzenlemelere gidilmesi,
ebsohaber 11 mart 2009
KAPAK
İzmi
r’e y
önel
ik be
klen
tileri
miz
Teknoloji Geliştirme Bölgesi
Yüksek teknolojiye dayalı ve katma değeri yüksek ürün
üreten firmaların oluşumunu ve büyümesini desteklemek
açısından Teknoloji Geliştirme Bölgeleri büyük önem taşımaktadır.
İşletmelerimizin uluslararası alanda rekabet gücünü arttırması açısından, Ar-Ge çalışmalarını yürütebilecekleri ortamın
ve desteğin sağlanması ve üniversite-sanayi işbirliğini arttırması Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile mümkün olacaktır.
İzmir’de; bilimi, teknolojiyi ve sanayiyi buluşturacak olan
Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ne devlet desteklerinin arttırılması bu anlamda büyük önem kazanmaktadır.
Üretilecek ürünlerin bölgesel yoğunlaşmasının, bilişim
vadileri yolu ile gerçekleştiği düşünüldüğünde; İzmir, yazılım
üretimi ve geliştirme konusunda stratejik üs olma potansiyeli
en yüksek şehirdir. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü kampüs
alanı içindeki projenin desteklenmesi, bölgemiz ve ülkemizin
gelişimi adına büyük fayda sağlayacaktır.
ebsohaber 12 mart 2009
KAPAK
Tersane ve Gemi Söküm
Süveyş Kanalı’na ve belli başlı limanlara yakınlığı, İzmir’i deniz trafiği açısından
aktif bir konuma sokmaktadır. İzmir’in
kuzeyinde kurulacak ile hem deniz ticaretinden daha çok faydalanılacak, hem
de sanayi açısından İzmir’in ekonomisine
katkı sağlanacaktır.
Gemi inşa sanayi mobilya, pompa, vinç, cam, dekorasyon,
makine, boya, kimya, elektrik, elektronik, tekstil, plastik, konstrüksiyon, döküm, talaşlı imalat, havalandırma, kablo ve zincir
başta olmak üzere sayısız yan sanayiye katkı yapmaktadır.
İzmir’de tersaneler için en az 5 bin dönüm, mega yatçılık
için de en az 500 dönüm alana ihtiyaç vardır. Daha fazla geç
kalınmadan, acilen bu yükselen sektör için yer tahsis edilmelidir.
Tahtalı havzası
İZSU Su Havzaları Koruma Yönetmeliği ile korunan, Tahtalı
Barajı ve Havzası’nda bugün her türlü kanalizasyon şebekesi ve
altyapı hizmetleri tamamlanmıştır. Havza planlanmış ve plan
disiplini içine alınmıştır.
Sektörde çevre kirliliği yaratmayan ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde her türlü önlemi alan sanayici ve işletmeler,
hiçbir kirlilik unsuru yaratmadıkları halde, şekli ve lafzi varsayım
ve ihtimallere dayalı olarak, İZSU idaresince kapatılmaya, faaliyetleri kısıtlanmaya ve engellenmeye çalışılmaktadır.
Sorunun çözümü yönünde; Su Havzaları Koruma
Yönetmeliği’nin Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ile uyumlu hale
getirilmesi ve Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği hükümleri
uyarınca yeniden değerlendirilmesi ve sanayicilerimizin sıkıntılarının bir an önce giderilmesi gerekmektedir.
Ödemiş OSB
Şu anda mevcut çok küçük kaynağı ile
kredi borcunu kapatamadığı gibi çalıştırdığı
tek ofis elemanına ücret dahi ödeyemez
duruma gelmiştir.
Yeterli yatırım potansiyeli bulunmamasına rağmen tüm arazileri satın alınmış
altyapı projeleri tamamlanma noktasına
gelmiş olması göz önünde bulundurularak,
OSB’mize cansuyu olacak ek kredi (yaklaşık 100 bin TL) sağlanması bölgenin önünü açacaktır. Bunu özellikle bekliyoruz.
Ege Bölgesi Sanayi Odası,
Ankara’da Bakanlara sunduğu
raporda İzmir’de ekonomik anlamda yapılması gereken çalışmaları ayrıntılarıyla ortaya koydu.
Ödemiş OSB 1999 yılında kurulmuş ve takiben tüm arsaları
kamulaştırılmış ve altyapı projeleri Sanayi Bakanlığımızın kredisi
ile sonuçlanma noktasına gelmiş bulunmaktadır. Ancak geçen
süre içinde beklenen yatırım hızı elde edilemediği için ve daha
önce arsa tahsisi talep eden yatırımcı adaylarının ayrılmak istemeleri nedeniyle çok ciddi bir mali krize girmiş ve hatta kamulaştırma kredi taksitlerini ödeyemez duruma düşmüştür.
OSB’lerde doğalgaz payı
Doğalgazdan OSB’lerin aldığı payın sıfırlanması OSB’leri çok
güç duruma sokmuştur. Oran %1 bile olsa OSB’lere yeniden bu
payın ayrılması gerekmektedir.
Aksi takdirde yarı zararına hizmet vermeleri ya da sanayiciye
pahalı gaz satma gibi bir mecburiyet ile karşı karşıya kalmaları
söz konusudur. Her ikisinin de olamayacağının düşünülmesi,
bu hizmetin aksamasına, OSB’lerin bu hizmet biriminin elinden
alınmasına ve OSB’lerin hizmet bütünlüğünün bozulmasına yol
açacaktır.
Bugüne kadarki tüm çabalar, OSB’lerin içinde sanayicilere
verilecek hizmetin tek elden karşılanması ve daha pratik bir çalışma düzeninin kurulması yönünde iken ve verilen bir hizmetin
mutlaka bir bedelinin olacağının kabul edilmesi rededilemez
bir gerçekken, bölgedeki tüm kullanıcıların ödeme yapsın ya da
yapmasın sorumluluğunu tek elden karşılıyorken, hizmet payının
ortadan kaldırılmasının kabul edilemez olduğunu belirtmek
isteriz.
Gediz Elektrik A.Ş.
1 Ocak 2008 tarihinden bu yana TEDAŞ, 3. şahısların hattından bir başka kişi ya da kuruma enerji vermemektedir. Yatırım
yapılan fabrikanın yanındaki bir fabrika hattından enerji bağlatılamamakta ve en yakın TEDAŞ hattından hat çekilmesine izin
verilmemektedir. Bu durum sanayiye ciddi mali yük oluştururken, yatırımlar tamamlanıp enerji alınamadığı için üretime geçilememektedir. Bir çok ilde sanayici korunurken, sadece İzmir’de
Gediz Elektrik AŞ tarafından farklı bir uygulama ile ciddi sorun
yaratılmaktadır.
ebsohaber 13 mart 2009
KAPAK
projesi olarak benimseyen Hükümetimizin, bu aşamadan sonra
EXPO için belirlenen projelere de sahip çıkması ve destek vermesi en büyük beklentimizdir.
Turizm
Altyapı yatırımları
Son aşamasına gelinen İzmir Çevre Yolu’nun; Çanakkaleİzmir karayoluna bağlanması, Sasalı bağlantısının Aliağa’ya kadar uzatılması trafiği büyük ölçüde rahatlatacaktır. Ayrıca çevre
yolunun Çandarlı Limanı ile bağlantısı sağlanmalıdır.
Yarım kalan baraj yatırımlarının ve kent geçişi projesi kapsamındaki viyadüklerin tamamlanması büyük önem arz etmektedir. Demiryolu projelerinin gerçekleştirilmesi yönünde gerekli
ödeneklerin sağlanarak mevcut projelerin tamamlanması İzmir
ulaşımına büyük fayda sağlayacaktır.
Kuzey Ege Çandarlı Limanı
Ticaret hacmi bakımından ülkemizin en önemli şehirlerinden
olan İzmir’de, Alsancak Limanı’nın yetersiz kalması sebebiyle
ikinci bir limana acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Öncelikli olarak konteyner gemilerine hizmet verecek olması ve Akdeniz’in
ana konteyner limanı adayı vasfındaki Kuzey Ege Çandarlı
Limanı’nın 2015 yılına kadar hizmete girmesi sağlanmalıdır.
Kıyı Master Planı
İzmir’de bugüne kadar yapılamayan kıyı planlaması yüzünden en önemli sahil kıyılarımız ikincil konutlarla işgal edilmektedir. Kıyıların etkin kullanımı amacıyla Kıyı Master Planı
yapılması hususu mutlaka değerlendirilmelidir.
Havaalanı
Mevcut havaalanının İzmir’in ihtiyaçlarına yetememesi nedeniyle İzmir’in kuzeyinde yer alan Çiğli’deki askeri havaalanının
sivil uçuşlara açılması hava trafiğini büyük oranda rahatlatacaktır.
EXPO Projeleri
İzmir’in marka şehir olması yolunda çok önemli bir adım
olan EXPO 2015’i bir İzmir projesi olarak değil, bir Türkiye
İzmir’in liman ve ticaret kenti olması dışında, en belirgin
özelliği, uygarlık tarihinin beşiği kabul edilen bir coğrafyanın
en eski ve büyük kentlerinden biri olmasıdır. Kaldı ki Anadolu
yarımadası, 7 bin yılı aşan tarihi ile dünyanın en yoğun uygarlık
üreten bölgesidir. Böylesine önemli ve kitlelerin ilgisini çekebilecek ikinci bir coğrafya bulmak olanaksızdır.
Dünyanın bir numaralı arkeoloji müzesi olmayı hedefleyen,
projelendirilmesinden itibaren dünyanın tüm bilim ve kültür
çevrelerinin ve medyanın dikkatini çekecek bir Mega Müze’nin
kurulması projesinin yatırım planına alınmasını talep ediyoruz.
Kruvaziyer turizmi İzmir’de her geçen yıl yaygınlaşarak devam etmektedir. Kruvaziyer turizmi, yolcuların turistik harcamaları, gemilerin liman masrafları ile sektöre mal ve hizmet sağlayan sanayilere, döviz girişi ile dış ticaret dengesine ve istihdama
katkısı yadsınamaz.
Barselona’ya aynı anda 8, Marsilya ve Pire’ye 6 gemi birden
yanaşabiliyorken, liman sıkıntımıza bir çözüm getirilmelidir.
Sahip olduğu eşsiz doğası, tarihi ve kültürel özellikleri ile
İzmir önemli bir potansiyel taşımaktadır.
Söz konusu potansiyelin doğru kullanılması, belirlenecek
politikalar ile her geçen gün sektörün daha da geniş bir pazara
hitap etmesi ve kruvaziyer endüstrisinin önümüzdeki yıllarda
daha da fazla ivme kazanması sağlanması için Türkiye Denizcilik İşletmelerine ait ait Üçkuyular İskelesi’nin önündeki alan
değerlendirilmelidir.
Bölgemizde yükselen sektörlerden birisi de sağlık turizmidir.
İzmir; sağlık turizmi için önemli bir ildir. Sağlık turizminin değerinin anlaşılmasıyla birlikte yatırımlar da hız kazanmıştır.
Yatırımcının önünün açılması ve sektörün gelişiminin hızlanması için sağlık turizminde, rekabet gücünü artıracak tedbirlerin
alınmasını, gerekli yatırımların vakit geçirilmeden yapılmasını ve
yatırımcıların teşvik edilmesini istiyoruz.
Serbest Bölgeler
Serbest Bölgelerden yurtdışına gönderilen mallar üzerinden
%0.5 fon alınmamaktadır. Bu uygulama ile fondan gelir payı
alan serbest bölge kurucu ve işleticileri de mağdur olmaktadır.
Fondan pay alan BKİ’ lerin gelir kayıpları karşılanmalıdır.
5810 sayılı yasa ile getirilen Serbest Bölgelerde üretim ruhsatı
sahibi firma çalışanlarının gelir vergisi istisnasının % 85 yurtdışına satış şartı oranının, global ekonomik kriz de göz önüne
alınarak % 50 seviyelerine çekilmesi makul ve uygun olacaktır.
Ege Serbest Bölgesi’nin elektrik enerjisi ihtiyacı olan 10,5 KV
ve 34,5 KV talebi acilen karşılanmalıdır.
Türk Telekom’un Serbest Bölgelere kestiği telefon faturalarında başlatmış olduğu KDV ve ÖİV uygulaması kaldırılmalıdır.
Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2009/1 genelgesi ile
uygulamaya başlattığı, 3. ülke meşeli girdi kullanılarak serbest
bölgelerde üretilen malların Türkiye’ye satışından Gümrük Vergisi alınması uygulaması kaldırılmalıdır.
ebsohaber 14 mart 2009
KAPAK
Üretime teşvik istiyoruz
İzmir iş dünyası, hükümetin açıklayadi. Vergi ve sigorta prim ödemelerinin
cağı 5'inci ekonomik pakette yer almasımutlaka 2009 sonu yada 2010 başına
İzmir’deki Oda, Borsa ve İhracatçı
nı istedikleri önlemleri belirlemek için bir
kadar ertelenmesi gerekir. Tekstil, deri,
Birlikleri’nin başkanlarıyla yönearaya geldi. İşadamları, toplantı sonraotomotiv çok sıkıntıda. Turizmin geleceği
timleri, ortak toplantıda global
sında belirleyecekleri önlem paketini
de belli değil. Yerli üretim desteklenmeli.
ekonomik krizin etkilerini azaltaBaşbakan ile ekonomiden sorumlu devlet
Piyasa dinamizmi harekete geçirilmeli"
cak önlemleri konuştu.
bakanlarına iletecek. İzmir'deki Oda,
diye konuştu.
Borsa ve İhracatçılar Birliği başkan ve yönetim kurulları, İzmir Ticaret Odası’nın ev sahipliğinde bir araya
Enerji maliyetleri
geldi. Yönetim Kurulları Ortak Toplantısı'na İTO Başkanı Ekrem
Reel sektörün borcunun risk oluşturduğunu ancak bilgi ve
Demirtaş, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İTB
makine parkı nedeniyle bu borcun risk olmaktan çıkabileceğini
Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, EİB Başkanlar Kurulu
açıklayan Yorgancılar, bunun için çalışma ortamının sağlanması
Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, DTO İzmir Şubesi Başkanı Geza
gerektiğini ifade etti. Büyümede devamlılığın sağlanmasının çok
Dologh ile birlikte yönetim kurulu üyeleri katıldı.
önemli olduğunu açıklayan Yorgancılar şu önerilerde bulundu:
"Enerji maliyeti aşağıya çekilmeli. TRT payı sıfırlanmalı. KOBİ
Sesimiz gür çıkacak
Bakanlığı ve bankası kurulmalı. Finansman sorununa çözüm
Dünyayı saran ekonomik krizin damgasını vurduğu toplantıbulunmalı. Türkiye'de üretilen ürünlerin kampanya başlatılarak
da İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, tek tek hareket teşvik edilmeli."
etmek yerine ortak hareket etmenin daha olumlu etki yaratacağını belirtti. Demirtaş, "Toplantımızın sonunda ortak bir öneri
Yerli malı
paketi oluşturarak, Bakanlarımıza göndereceğiz. Kentimizin,
Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Geza Dologh ise
ilçelerimizin bir çok sorunu var. Ankara'ya sesimizi daha gür du- ihracatta yaşanan düşüşe paralel Alsancak Limanı'na gelen
yurmanın tek yolu birlikte hareket etmek. Bunu gerçekleştirdiğikonteyner gemisi sayısında yüzde 30'a varan düşüş olduğunu
miz zaman sorunlarımızı daha kısa sürede çözebileceğiz" dedi.
söyledi. Tersanelerde yeni tersane siparişlerinin de yüzde 75'inin
iptal edildiğini vurgulayan Dologh, yılın ikinci yarısında kömür,
Piyasa dinamizmi
demir çelik ve hurda taşımacılığında düzelme öngörüldüğünü
Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar üretim
kaydetti. Ege İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Türkmenoğlu
ve istihdamı artırıcı politikaların hayata geçirilmemesi halinde
ise yerli malı kullanımında Türkiye'de üretilen ürünlerin yerli
işini kaybedenlerin sayısında hızlı artış olacağına dikkat çekti.
malı olarak kabul edilmesi ve düzenlenecek kampanyada bu huİzmir'de krizin hangi sektörleri olumsuz etkilediğini çok çeşitsusa dikkat edilmesi çağrısında bulundu. Türkmenoğlu, Ege'deki
lilikten dolayı göremediklerini ifade eden Yorgancılar, "Atatürk
ihracatın yüzde 30 azaldığına işaret etti. İzmir Ticaret Borsası
Organize Sanayi Bölgesi'nden 30 fabrika kapandı. 6 bin işçi
Başkanı Işınsu Kestelli de tarım kesiminin sorunlarının çözümüişten çıkarıldı. 6 bin işçi de ücretsiz izne çıkarıldı. 4'üncü destek nü istedi. İTB Başkan Vekili Barış Kocagöz ise Ege'nin önemli
paketi de ticarete yönelik önlemler içeriyor. Sanayi ve üretim
tarım ürünlerinden pamukta yaşanan sıkıntıları anlatarak, çözüm
ağırlıklı değil. Oysa üretim şartlarının iyileştirilmesi gerekirönerilerini dile getirdi.
ebsohaber 15 mart 2009
TÜRKİYE’NİNGÜNDEMİ
Krize karşı 3 aylık paket
Hisarcıklıoğlu: Tedbirler canlanma getirir
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gloreel sektör arasındaki kredi akışını iyileşbal krizin etkisindeki piyasalara canlılık
tirmek amacıyla da yeni adımlar atacağız.
Hükümet, global krizin etkisindeki
getirmek amacıyla bazı sektörlerde 3 ay
Bunun da kararını alıyoruz” derken, bu
piyasalara hareket getirip stoksüreyle ÖTV ve KDV indirimi sağlayacak
tedbirlerin, başta KOBİ’ler olmak üzere
ları azaltmak amacıyla otomotiv,
4. Ekonomik Önlemler Paketi’ni açıklaesnafı, çiftçiyi, ihracatçıyı ve tüm milleti
beyaz eşya, konut ve mobilyada
dı. Pakette ayrıca kredi maliyetlerini düönemli ölçüde rahatlatacağını da söyledi.
ÖTV ve KDV indirimi yaptı.
şürecek, sanayicinin daha ucuz elektrik
Başbakan Erdoğan, “Gerektiğinde yeni
kullanmasını sağlayacak tedbirler de yer
tedbirleri de alacağız” dedi.
alıyor.
Hükümet, 4. Ekonomik Paket’te yeralmayan sektörlere
15 Haziran 2009’a kadar yürürlükte kalacak ve toplam mayönelik olarak yeni bir düzenle daha yaptı. Talebi canlandıraliyeti 5,5 milyar TL’yi bulan 4. kriz paketine göre, 150 metrekarak stokları eritmek için mobilya sektöründe her türlü ev ve ofis
renin üzerindeki konutlardan alınan yüzde 18’lik KDV, üç ay
mobilyalarından alınan yüzde 18’lik KDV yüzde 8’e indirildi.
süreyle yüzde 8’e indirildi. Motor hacmi 1600cc’ye kadar olan
Bilgisayar, bilişim ve büro malzemelerideki KDV yine yüzde
araçlardan alınan ÖTV de yüzde 37’den yüzde 18’e çekildi.
18’den yüzde 8’e indirildi. Yatırım ve üretimi canlandırmak için
Ticari araçlaraki ÖTV ise yüzde 10’dan yüzde 1’e indirildi.
özellikle KOBİ’lerin kullandığı bazı sanayi ve iş makinelerinden
Hazırlanan 8 maddelik ekonomik pakette, beyaz eşyadaki yüzde alınan alınan KDV yüzde 18’den yüzde 8’e çekildi. İşyeri satış18’lik KDV yüzde 8 yapıldı. İhracatçının finansman sorununu
larından alınan KDV yüzde 8 oldu.
Konut, işyeri ve
çözmek için ise Eximbank sermayesi 500 milyon TL artırıldı.
diğer gayrimenkullerin satışından
alıcı ve satıcıdan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümetin küresel ekonoayrı ayrı alınan Tapu Harcı
binde 5’e
mik krize yönelik olarak aldığı tedbirleri içeren dördüncü paketi,
düşürüldü.
“Hedefimiz iç talebi arttırmak, kredi akışını sağlamak ve
maliyetleri daha da aşağıya düşürmek..” sözleriyle
açıkladı.
Başbakan Erdoğan, “Finans sektörü ile
Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği
(TOBB) Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, ekonomide 4. paketle alınan tedbirleri
iç pazarı canlandırmaya yönelik
olarak düşündüklerini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, bugünkü
kriz ortamında dış pazarı
kontrol edebilme şansının
olmadığına işaret ederek, tek
kontrol edilebilecek yerin iç pazar olduğunu belirtti. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, şunları
söyledi:
“Eğer iç pazarımızı canlı tutarsak, üretimimizi
devam ettirebilirsek.. Bu krizin etkisini azaltabilmenin tek yolu bu. Aslında biz bu konuda görüşlerimizi hükümete iletmiştik. Bu konuda alınan
kararları destekliyor ve bir an önce bu kararların
hayata geçirilmesini istiyoruz. Şirketlerimizi ayakta
tutabilirsek Türkiye o zaman farklı bir noktada
olacaktır. Bu krizden çıkış noktasındaki en büyük
avantaj, 700 milyar dolarlık GSMH’nin yüzde 70’i
iç tüketimden kaynaklanmasıdır.”
Hükü
pake metin açı
amac tlerde ihr kladığı e
artırı ıyla Eximb acatı canl konomik
lm
a
iş ma ası, KKD ank’ın ser ndırmak
F
m
kinel
erind indirimi, ayesinin
eki K
s
an
yeral DV indir ayi ve
imi d
dı.
e
ebsohaber 16 mart 2009
TÜRKİYE’NİNGÜNDEMİ
Ekonomiyi canlandıracak
pakette yer alan önlemler
• İhracatçının desteklenmesi amacıyla Eximbank’ın sermayesi, 2008 yılında yapılan 500 milyon liralık artırıma ek olarak 500
milyon daha artırıldı.
• Kredi maliyetlerini düşürmek amacıyla Kaynak Kullanımını
Destekleme Fonu, yüzde 15’ten 10’a düşürüldü. Yani yüzde 33
azaltıldı.
• KOBİ’lerin düşük faizli kredi kullanmasını sağlamak amacıyla bütçeden KOSGEB için öngörülen ödeneğe 75 milyon TL
ilave yapıldı. Böylece ödenek 275 milyon TL’ye çıkarıldı.
• Beyaz eşya ve elektronikte yüzde 6.7 oranında uygulanan
ÖTV’de de 3 ay süreyle indirime gidildi.
• Tarım Destekleme Fiyat İstikrar Fonu’na bütçeden ayrılan paya 75 milyon TL kaynak aktarılarak 575 milyon TL’ye
yükseltildi.
• 150 metrekarenin üzerindeki konutlarda yüzde 18 olan
KDV, 3 ay süreyle yüzde 8’e indirildi.
• Otomotiv sektörünün iç talebini canlandırarak stokları eritmek için sıfır otomobil satışlarında 3 ay süreyle ÖTV yüzde 18
olacak. Mobilya, bilgisayar ve büro makinelerinde KDV yüzde
8’e düşürüldü.
• Sanayide elektrikte indirimli gece tarifesi, hafta sonları ve
diğer resmi tatil günlerini de kapsayacak şekilde yaygınlaştırıldı.
Elektrikte TRT payı kalkıyor
Sanayicilerin enerji maliyetlerini aşağı çekmek
için sürekli olarak talep ettikleri, hükümetin de 4
yıldır gündeminde olan ve kaldırılacağı ifade edilen
ancak somut bir adımın atılamadığı elektrikte yüzde
2’lik TRT payının kaldırılmasında umut ışığı doğdu.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, ekonomik
krize yönelik alacakları önlemler arasında elektrik
faturasındaki TRT payının kaldırılmasının da yeraldığını dile getirerek, “TRT’nin yüzde 2’lik payının
kaldırılması konusunda Ekonomi Koordinasyon
Kurulu’nda görüş birliğine varıldı” dedi.
Çağlayan, yüzde 2’lik TRT payının toplam enerji
faturası içinde yaklaşık olarak 700-800 milyon lira
civarında olduğunu bildirdi. Çağlayan ayrıca, TRT
payının kaldırılması ile ilgili düzenlemenin gelecek günlerde açıklanacak tedbir paketleri içinde
yer alabileceğini tahmin ettiğini söyledi. Sanayi ve
Ticaret Bakanı Çağlayan, “Umut ediyorum ki, bunun
da zamanlamasını en iyi şekilde yapar, ekonomiye
katkısını bir an önce sağlamış oluruz diye düşünüyorum” dedi.
Otomotiv ve yan sanayici indirimden memnun
Hükümetin lokomotif sektörlerde vergi indirimi sağlayarak
piyasaları hareketlendirmek ve global krizin olumsuz etkilerini
azaltmak amacıyla yürürlüğe koyduğu ekonomik paket otomotiv
ve yan sanayicileri memnun etti.
Ege Otomotiv Sektörü Mensupları Derneği (EGOD) Başkanı
Mustafa İduğ ve Yönetim Kurulu üyeleri, Ege Bölgesi Sanayi
Odası Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki’yi ziyaret ederek görevinde başarı diledi. EBSO Meclis Başkanı Tiryaki, otomotiv ve yan
sanayinin üretim ve ihracatta yıldız sektörlerden biri olduğuna
dikkat çekerek, hükümetin açıkladığı ekonomik önlemler paketinde ÖTV indiriminin piyasayı canlandırdığını belirterek, bunun
global krizin etkilerinden kurtulma çabasındaki sektöre yeni
bir ivme kazandırmasını diledi. Mehmet Tiryaki, kriz süresince
sektörün nitelikli elemanlarını kaybetmemesi için eğitime ağırlık
verilmesi, devletin de istihdam politikalarıyla bunu desteklemesi
gerektiğini vurguladı.
Otomotivde ÖTV oranlarının indirilmesini de içeren tedbirler
paketini gerekli bulduklarını belirten EGOD Başkanı İduğ, bu
indirimin tüketici cephesinde olumlu yansımaları olduğunu ifade
etti. Mustafa İduğ, “Karar, kapanmak üzere olan fabrikalara can
suyu oldu. Otomobil galerilerini ziyaret eden tüketici sayısında
daha ilk günden gözle görülür bir artış oldu. Tüketiciler, otomobilin modeline göre 5 bin liraya varan indirimleri dikkate alıp
kısa vadede kendilerine sunulan fırsatı değerlendirebilir” dedi.
ebsohaber 17 mart 2009
TÜRKİYE’NİNGÜNDEMİ
Yorgancılar: “Paket güzel
ama devamı gelmeli”
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yöneüzere Bakanlarımıza takdim etmiştik.
tim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar,
Dosyamızda yer alan, KOBİ’lerin finansEge Bölgesi Sanayi Odası YöneBaşbakan’ın açıkladığı 4. paketle hüküman ihtiyacının giderilmesine yönelik
tim Kurulu Başkanı Yorgancılar,
metin sanayicinin beklediği ekonomik
desteğin artması yönündeki talebimize
hükümetin piyasaların açılmasıtedbirleri aldığı için kendisine teşekkür
söz konusu pakette; Eximbank sermayena yönelik açıkladığı önlemlerin
ettiklerini, maliyet kalemlerini azaltacak
sinin 500 milyon lira daha arttırılması ve
devam etmesini istedi.
uygulamaların devamını önem ve ısrarla
KOBİ'lere düşük faizle kredi uygulaması
beklediklerini söyledi.
için KOSGEB ödeneğine 75 milyon TL
Bugün en öncelikli sorunun iç talebi canlandırmak olduğuna ilave yapılması ile cevap verilmiştir. İlk etapta KOBİ’lerimizi radair kamuoyunun hemfikir olduğunu kaydeden Yorgancılar,
hatlatacak bir uygulama olmakla beraber devamının gelmesi ve
“Bilindiği gibi Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak bizler de, ‘Acil
daha çok KOBİ’nin fayda sağlayabilmesi çok önemlidir” dedi.
Eylem Planı’nın yürürlüğe girmesini her platformda dile getirmiş
KDV ve ÖTV konusunda sanayicilerin üzerindeki aşırı yükve buna dair hazırladığımız dosyayı başta Başbakanımız olmak
lenmenin geçici de olsa alınması yönündeki taleplerine karşılık,
sadece konutta, beyaz eşyada ve otomotivde geçici indirimler
sağlandığını kaydeden Yorgancılar, ancak bu geçici indirimlerin zor durumdaki diğer sektörleri de içermesinin daha faydalı
olacağına inandıklarını söyledi.
Ayrıca, uzun zamandır dile getirdikleri sanayide uygulanan
indirimli elektrik tarifesini hafta sonu ve resmi tatillerde de uygulanması yönündeki talebin de kabul görmüş olmasının kendilerini son derece mutlu ettiğini anlatan Yorgancılar, sözlerini şöyle
sürdürdü:
Zaman kaybedilmeden açıklanmalı
“Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan’ın elektrik faturalarındaki yüzde 2’lik TRT payının kaldırılacağına dair
haberini de memnuniyetle öğrendik. Uygulamanın biran önce
başlamasını bekliyoruz. Sanayicinin üzerindeki diğer bir yük
olan; Kaynak Kullanım Destekleme Fonu gibi maliyet kalemlerimizin belirli bir süre kaldırılması veya azaltılması yönündeki
talebimiz de cevap bulmuştur. Ne yazık ki maliyet kalemlerimizi
arttıran daha bir çok uygulama yürürlükte kalmaya devam etmekte olup, her geçen gün reel sektörün üzerindeki yük ağırlaşmaktadır. Ancak yine de; eksikleri olsa da iç talebi canlandırmaya yönelik bu tür tedbirlerin altını çizerek belirtiyoruz ki daha
fazla vakit kaybedilmeden açıklanması gerektiği görüşündeyiz.
Bu tür tedbirlerle piyasaların hareketlenmesi ve güven kazanması büyük önem taşımaktadır. Sayın Başbakanımıza sanayicilerimiz adına teşekkür ederiz.”
Yerli malı kullanımının da küresel krizde çıkmaza giren
ülkeler için önemli bir çıkış noktası olduğuna dikkat çeken Ender
yorgancılar, yerli üretim ve tüketimi teşvik edici mekanizmaların
harekete geçirilerek krizin avantaja çevrilme fırsatının kaçırılmamasını, yerli malı kullanımının üretim ve istihdama katkısı
konusunda halkın bilinçlendirilmesini de gündeme getirdi.
ebsohaber 18 mart 2009
GÖRÜŞ
Küresel krizin anatomisi
Küresel krizin başlamasından itibaren,
leri” yüksek primlerle sigortaladı. Yani
(yani kriz önceden kanser gibi başlamış idi
onlarda hedge fonların peşine katılarak
ama bizler bunun farkında değildik) geçen
yangından mal kaçırmaya çalıştı.
altı ayda nereden nereye geldi küresel köyüİşte, bu sistemi bir ganimet sayan
müz, yani dünyamız?
yetkili ve etkililer de seyredince; bizdeGün geçmiyor ki kurtarma paketleri peşi
ki “Banker Kastelli” faciasının benzeri
sıra geliyor ama bir türlü hastanın, durubu “Kapitalizm Kazası” meydana geldi.
munda bir iyileşme görülmüyor. Hani hasta
Şimdiye kadar tüm dünyada açıkSemih Alkoç
ziyaretlerinde adet olduğu üzere, ziyarete
lanan parasal paketlerin tutarı, tüm
[email protected]
gelenler hep doktora sorarlar ya? “Doktor
dünya Gayri Safi Hasıla’sının yüzde 25
Bey hastamızın durumunda bir iyileşme
büyüklüğüne ulaşmış durumda. Daha
var mı?” Cevap standarttır: “Biz elimizden
önceki yazılarımda, global krizin ilk
geleni yapıyoruz,
dönemlerindeki tüm iyimser yorumGün geçmiyor ki kurtarma paketAllah’tan umut
culara karşı, ”Bu sadece aysbergin su
leri peşisıra geliyor ama hastanın
kesilmez.” İşte sayın
üzerinde görünen kısmı” yorumunu
durumunda bir iyileşme görülmüokurlar, tüm dünya
yor. Yapısal önlemler yerine günü yaptığımda; bazıları beni çok kötümelinden gelen
ser bulacaklar diye bir endişem olmakurtaracak çalışmalar yapılıyor.
paketleri açıyor
dı. Zira bu apaçık bir sonuç idi.
ama nafile.. Çünkü
Global kriz ne zaman bitecek, ne
yapısal sorunlar yerine; günü kurtarakadar sürecek sorularına, kayıtlara bakılırsa, özellikle finans ve
cak çok kısa vadeli çözüm üretilmeborsa kesimleri, eylül aylarında, 2009 ilk çeyreği sonunda toparye çalışılıyor. Bu dahi bize “Global
lamanın başlıyacağını savundular. Ben ise Yaşar Üniversitesi’nde
Krizin” ne denli büyük olduğunun bir
Ocak ayındaki konferansımda, bunu kestirmenin çok zor oldukanıtı sanırım.
ğunu ve dünyanın 15 ünlü iktisatçısının dahi bu soruya cevap
Küresel krizin çok boyutları
aradığını ve ancak, tahminlere göre “U,V,L” şeklinde olabileve özellikle Paul Krugman’a göre
ceğini yani ucu açık olduğunu vurgulamak istedim. Nitekim,
bu kapitalist sistemin doğasından
şimdi bu krizin uzun soluklu olabileceği gerçeğin de bir uzlaşma
kaynaklanıyor. Ben Nobel Ödülü
sağlanmış gibi gözüküyor.
henüz almadım ama, kapitalist
Bu krizde iki etmen var:
sistemdeki başı bozukluğun ve kontBankacılık kesimindeki (Dünyadan bahsediyorum,
rolsüzlüğün bir sonucu. Düşük gelir Türkiye’den değil) bilançolardaki “Zehirli Varlıklar” yani yukasahipleri ev bark sahibi olsunlar
rıda bahsettiğimiz çürük yumurtalar. Sonucu da iflaslar, kurtardiye masumane başlayan uzun
malar, devletlerin bankalara el koyması. Sonuç; likidite sorunu.
vadeli konut kredilerinin; çok akıllı Yani, şirketlerin ve şahısların kredi sorunu. Çünkü dünya finansı
finansçılar tarafından icat edilen,
hasta.. Bana göre paketler yerine operasyon, yani ameliyat
“gayri menkule dayanan kağıtları” gerekli.
herkes birbirine satarak, bu borcu
Talep daralması. Sonuç; işsizlik ve insanların, ailelerin dara
kaldıraçlıyarak aradan büyük padüşmesi, “Güven Bunalımı” sonucu “tüketicilerin talebindeki”
ralar kazanmak isteyince kıyamet keskin düşüş.
koptu. Hatta, ödeme gücü zayıf
Bu sonuçlar da birbiri ile bir sarmal halinde.
olan, yani “kapitalist sistemde”
Sonuç: Gordion Düğümü çözülmez, ancak kılıç ile kesileaşağıdakilere verilen kredileri bir
rek çözülebilir. Umarım Sayın Başkan Obama radikal önde “Sigorta şirketlemler ile devam eder ve unutulmaz bir dünya
lideri olarak tarihte
yerini alır.
ebsohaber 19 mart 2009
HABER
Ekonomik krizin
maliyeti 2. Dünya
Savaşı’nı 4’e katladı
Amerika’da başlayıp tüm dünyayı
4 katı. Toplam 5 trilyon dolarlık destek
“Yüzyılın krizi” karşı ülkelerin
etkisi altına alan küresel krizin faturası
paketi açıklanmasına rağmen Amerikan
her geçen gün büyüyor. Ülke ekonomiekonomisi son üç ayda yüzde 3,8 küçülaçıkladığı kurtarma paketlerinin
leri küçülmede adeta birbiriyle yarışırdü ve son 25 yılın rekorunu kırdı. Avrupa
toplamı 13.5 trilyon dolara ulaştı.
ken, dev şirketler de zarar üstüne zarar
ekonomisinin de bu yıl yüzde 2 küçülHalbuki 2. Dünya Savaşı’nda 3.6
açıklıyor.
mesi bekleniyor. Çin, 668 milyar dolarlık
trilyon dolar kül olmuştu..
Amerika’da önceki yıl konut piyasadestek paketi açıklamasına rağmen 20
sında başlayan ve finansal piyasaların
milyon kişi işini kaybetmekten kurtulamaardından reel kesime sıçrayan dalgalanmayı Birleşmiş Milletdı. Amerikan hükümetinin 150 milyar dolar destek verdiği sigorler ‘yüzyılın krizi’ olarak değerlendiriyor. IMF’ye göre de son
tacılık devi AIG, 99,3 milyar dolarlık zararla ekonomi çevrelerini
yaşanan ekonomik kriz, dünya ekonomisinin 1929 buhranından
şaşkına çevirdi.
bu yana karşılaştığı en tehlikeli şok. Krizle baş edebilmek için
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilemerkez bankaları koordineli olarak faizleri düşürmesine rağmen
rine göre 23 Şubat 2009 itibarıyla tüm dünyada yaşanan kayıplar
dev ekonomiler peş peşe durgunluğa girdi. Dünya Bankası’nın
1 trilyon 114 milyar doları aştı. Uluslararası Para Fonu (IMF) ise
raporuna göre 2008 sonu itibarıyla yüzde 2,5 olması beklenen
zararın 2 trilyon doları aşacağını tahmin ediyor.
yıllık büyüme 2009’da eksi yüzde 0,9 olacak. Bu durum bütün
ABD, Almanya, Avustralya, G.Kore, Kanada gibi ülkeler kriülke ekonomilerini olumsuz etkileyecek. Dünyanın dev bankazin başladığı günden bugüne kadar merkez bankaları aracılığıyla
larını bile yerle bir eden kriz, tüm finansal sektörlerin çok büyük piyasaya 3,8 trilyon dolarlık fon verdi. Ünlü dolar milyarderi
zararlar yaşamasına sebep oldu. Sadece ABD ve Kanada’nın
George Soros, dünya finansal sisteminin etkili biçimde parçalanfinans sektöründe yaşadığı zarar 763,5 milyar doları buldu.
dığını, krizin yakın dönemde çözümünün görünmediğini belirtiTüm bu gelişmeler olurken, bankaların kamulaştırılması da son
yor. Soros’a göre dibin yakınında herhangi bir yerde olunduğuna
dönemde sıkça yaşanan bir başka önemli konu oldu.
dair bir işaret yok.
Dünyada krizin olumsuz etkilerini görmek için rakamlara bakmak yeterli. Ülkelerin açıkladığı kurtarma paketlerinin
İşsizler de artıyor
toplamı 13 trilyon 394 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, 3,6 trilyon
1929’da yaşanan ‘Büyük Buhran’dan sonraki en büyük kriz,
doların kül olduğu İkinci Dünya Savaşı’ndaki kaybın yaklaşık
milyonlarca kişiyi de işsiz bıraktı.
ebsohaber 20 mart 2009
HABER
Dünyanın en zengin ekonomileri arasında yer alan Rusya’da
geçen ay 300 bin kişi işini kaybetti. AB’de ise yıl sonuna kadar
3,5 milyon kişinin işini kaybetmesi bekleniyor. Macaristan’da
sadece son üç ayda 100 bin kişi işinden oldu. ABD’li Citigroup,
tek seferde 52 bin kişiyi işten çıkardı. Türkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK) verilerine göre, ekonomi haberlerinde ilk sıraları zor
duruma düşen şirketler ve işten çıkarmaların aldığı Türkiye’deki
toplam işsiz sayısı 2 milyon 995 bin kişiyi aşarak yüzde 12.5’e
yükseldi.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 2009 yılı sonuna kadar 20
milyon kişinin daha işini kaybedeceği tahmininde bulunuyor.
Rekor zarar açıklayan
devler, işçi çıkarıyor
• General Motors’un 2008 zararı 30,9 milyar dolar.
• AIG 2008’in son çeyreğinde 61,7 milyar dolar zarar
açıkladı. Şirketin geçen yılki toplam zararı ise 99,3 milyar
dolar.
• GM’ye bağlı Opel, devletten 3,3 milyar Euro’luk yardım
istedi.
• İngiliz RBS bankası, geçen yıl 34,3 milyar dolar zarar
yazdı.
• Alman sigorta şirketi Allianz 2,4 milyar Euro zarar etti.
• Deutsche Post 1,7 milyar Euro zarar açıkladı.
• Dexia Grubu’nun 2008 zararı 3,33 milyar Euro.
• Fransız Natixis’in kaybı 2,8 milyar Euro’yu buldu.
• İngiliz Vodafone 500 kişiyi işten çıkaracağını duyurdu.
• Akzo-Nobel şirketi
2008’i 1 milyar dolar
zararla kapattı.
• Good-Year 2009’da 5
bin kişiyi işten çıkaracak.
• Macaristan’da üç ayda
100 bin kişi işini kaybetti.
• Bulgaristan’da yıl sonuna kadar 80 bin kişinin işini kaybedeceği tahmin ediliyor.
• İngiltere’de işsiz sayısı 1,97 milyona yükseldi.
• Japon Nissan, 20 bin kişiyi işten çıkaracağını açıkladı.
• Fransız Peugeot-Citroen, 11 bin çalışanını çıkaracak.
• Japon Pioneer 10 bin kişiyi işten çıkaracağını açıkladı.
• ABD’li Citigroup 52 bin kişiyi işten çıkardı. Borsadaki bir
hissesinin değeri 1 doların altına indi.
• Euro bölgesi ve AB, bir önceki çeyreğe göre 2008’in son
çeyreğinde yüzde 1,5 küçüldü.
• Rusya Federal Gümrük Servisi’nin açıkladığı rakamlara
göre, ocak ayı ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine
göre yüzde 50,3 azaldı.
• ABD’nin toplam dış borcu 12,250 trilyon dolar oldu.
• İngiltere’nin borcu 10,450 trilyon dolar, Almanya’nın borcu 4,489 trilyon dolara çıktı.
• Türkiye, 247,1 milyar dolar dış borca sahip.
Ekonomi durunca
cari fazla verdik
Son yılları GSMH’nin yüzde 6’sına ulaşan yüksek oranlarda
cari açıkla kapatan Türkiye ocak ayında ekonomideki durgunluğun da etkisiyle fazla verdi. 2008’in ocak ayında ayında 4
milyar 149 milyon dolar açık veren cari işlemler hesabı, bu yılın
aynı ayında 291 milyon dolar fazla verdi. Türkiye en son 2004
yılının ekim ayında cari fazla vermiş. Cari işlemler hesabının
fazlaya dönüşmesinde, dış ticaret açığının azalması ve cari
transferlerden kaynaklanan net girişlerdeki artış olumlu yönde
etkili oldu.
Bu yılın ocak ayı verilerine göre ödemeler dengesi tablosundaki
dış ticaret dengesi, bir önceki yılın ilk ayına oranla yüzde 98,3
azalarak yalnızca 78 milyon dolar tutarında açık verdi. 2008
yılı alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, altın dahil ithalat (CIF)
harcamaları bir önceki yıla oranla yüzde 43,3 oranında düşerek 9 milyar 271 milyon dolar ve ihracat gelirleri yüzde 25,7
oranında azalarak 7 milyar 891 milyon dolar olurken, bavul ticareti gelirlerinin yüzde 53,3 oranında artışla 676 milyon dolara
ulaştığı tahmin ediliyor. Finans hesabı zayıf
Cari denge fazla vermesine rağmen, finans hesabındaki 2
milyar 18 milyon dolarlık net çıkış Türkiye’nin krizden ciddi
şekilde etkilendiğini ortaya koyuyor. Ocak ayında Türkiye’ye
yönelik yatırımlar geçen yılın aynı ayına göre önemli oranda
azalırken, portföy yatırımlarında da ciddi çıkış görüldü.
2008 yılının ocak ayında 242 milyon doları net sermaye girişi
olan portföy yatırımlarında 2009 yılının ilk ayında 841 milyon
dolar tutarında net çıkışı gerçekleşti. Hisse senetleri piyasasında, bir önceki yılın ocak ayında 497 milyon dolar tutarında net
satım gerçekleştiren yurtdışında yerleşik kişiler, bu yılın ocak
ayında da 104 milyon ABD doları net satış
yaptı. Öte yandan devlet iç borçlanma senetleri piyasasında,
bir önceki yılın ocak
ayında 1 milyar
861 milyon dolar
tutarında net
alım gerçekleştiren yurtdışında
yerleşik kişiler, bu
yılın ocak ayında
1 milyar 25 milyon
dolar tutarında net
satış yaptı. Veriler
yabancıların sermaye ve para piyasalarından çıktığını
gösteriyor.
ebsohaber 21 mart 2009
HABER
Fabrikalar kapandı, sanayi üretimi
% 21.3’le rekor düşüş yaşadı
Tablo Ağustos’ta bozuldu
Sanayi üretimi ocakta geçen yıla göre yüzde 21.3’lük
düşüşle rekor kırdı. Düşüşte aslan payı yüzde 24.2 oranında
küçülen imalat sanayinin. Bu alanda ise açık fabrika kalmayan
otomotiv yüzde 60.3’lük üretim düşüşüyle ilk sırada yer aldı
Sanayi üretim verileri küresel krizin Türkiye’ye teğet geçtiği şeklindeki söylemleri boşa çıkarıyor. Küresel krizin iç ve
dış piyasalarda yarattığı daralma sanayi üretiminde geçen yıl
ağustos ayında başlayan düşüş sürecinin hızlanarak sürmesine
neden oldu. Sanayi üretiminde geçen yılın aynı ayına göre düşüş
ocak ayında yüzde 21.3’le rekor bir düzeye ulaştı. Sanayinin alt
sektörlerinden madencilik ve taşocakçılığı sektörünün üretimi
yüzde 3.8, imalat sanayii üretimi yüzde 24.2, elektrik, gaz ve su
sektörünün üretimi de yüzde 6 düşüş gösterdi.
Büyük devalüasyonun yaşandığı 1994 yılının temmuz ayında
yüzde 16.3 gerileyen sanayi üretimi, deprem felaketinin yaşandığı 1999 yılı Ağustos ayında yüzde 10.2, yine Türkiye’nin tarihinde büyük bir ekonomik krizin ortaya çıktığı 2001 yılı Kasım
ayında da yüzde 14.1 gerilemişti. Sanayi üretimi bu yılın Ocak
ayındaki yüzde 21.3’lük azalma ile Türkiye’de resmi olarak sanayi üretimi rakamlarının açıklanmaya başlandığı 1992 yılından
bu yana geçen 205 ayın en düşük değerini görmüş oldu.
Bir süre böyle kalacağız
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, sanayi üretimindeki düşüşün küresel krizden kaynaklandığını belirterek,
“Dışarıdaki daralmaya bağlı olarak küresel bir güç olan
ve ihracatının yüzde 90’ı sanayi mamüllerinden oluşan
Türkiye, dış pazar daralmasından etkilenecek. Bu sıkıntıları yaşayacağız. En azından benim ve Bakanlığım açısından beklenen rakamlardı. Bir süre böyle gitmek zorunda
kalacağız. Ümit ediyorum, yılın sonuna doğru dünyadaki
taşlar yerine oturur. Bizim düzelmemiz biraz da dışarının
düzelmesine bağlı” dedi. Toplam 27 yıl sanayicilik, 12 yıl
da Ankara Sanayi Odası Başkanlığı yaptığını anımsatan
Çağlayan, kısa bir tahlilde bulunduktan sonra bu düşüşün
nedeninin ortaya çıkacağını kaydetti.
TÜİK’ten yapılan açıklamada; NACE
Rev.1.1’e göre hesaplanan 2005=100 temel yıllı Aylık Sanayi Üretim Endeksi, 2009 yılı Ocak ayında
bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21,3 azalarak 88,6 olduğu bildirildi. Geçen yıl, ocak
ayında yüzde 11.6, şubat ayında yüzde
8.4 artış gösteren sanayi üretiminde mart
ayında yüzde 2.6’lık bir artış olmuş, bu
oran nisan ayında yüzde 7 ile yine yüksek çıkmıştı. Mayısta
yüzde 3.2, haziranda yüzde 2.4, temmuzda yüzde 3.8 artan
sanayi üretimi, küresel krizin yol açtığı talep daralmasının etkili
olmaya başladığı ağustos ayında yüzde 3.6 gerilemiş, üretim
düşüşü izleyen aylarda artarak sürmüştü. Yatırımlar duruyor
Sanayi üretimi önceki yılın aynı aylarına göre eylülde yüzde
4.3, ekimde yüzde 6.8, kasımda yüzde 13.3, aralıkta yüzde 17.6
düşüş gösterdi. Yıllık ortalamalara göre sanayi üretimi 2007 yılında yüzde 6.9 artış, 2008 yılında da yüzde 0.9 oranında azalış
göstermişti. Ana Sanayi Grupları Sınıflamasına göre, ocak ayında
önceki yılın aynı ayına göre en yüksek düşüş yüzde 44.6 ile sermaye malı imalatında görüldü. Bu da Türkiye’de son dönemde
yeni yatırımların durma noktasına geldiğini gösteriyor. Dayanıklı
tüketim malı imalatı yüzde 25.4, aramalı malı imalatının yüzde
24, dayanıksız tüketim malı imalatının yüzde 10.1 ve enerjinin
yüzde 6.4 oranında düştüğü belirlendi. Yapılan değerlendirmeye göre; sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2009 yılı Ocak
ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre Madencilik ve Taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 3,8 azalarak 110,5’ten 106,2’e,
İmalat Sanayi sektörü endeksi yüzde 24,2 azalarak 110,2’den
83,5’e Elektrik, Gaz ve Su sektörü endeksi ise yüzde 6,0 azalarak 132,5’den 124,6’ya geriledi. Ana Sanayi Grupları (MIGs)
Sınıflamasına göre, 2009 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı
ayına göre en yüksek düşüş yüzde 44,6 ile Sermaye Malı İmalatında görüldü.
Motorlu Kara Taşıtı üretimi % 60.3 düştü
Ana Sanayi Grupları (MIGs) Sınıflamasına göre diğer gruplar
incelendiğinde, Dayanıklı Tüketim Malı İmalatı yüzde 25,4,
Aramalı Malı İmalatının yüzde 24,0, Dayanıksız Tüketim Malı
İmalatının yüzde10,1 ve Enerjinin yüzde 6,4 oranında düştüğü
görüldü. İmalat Sanayi Üretim Endeksi alt gruplarının 2009 yılı
Ocak ayında 2008 yılı aynı ayına göre yüzde değişim oranları
incelendiğinde, en yüksek düşüş oranının yüzde 60,3 ile Motorlu Kara Taşıtı, Römork ve Yarı Römork İmalatında gerçekleştiği
ebsohaber 22 mart 2009
HABER
görüldü. Bunu, yüzde 55,7 ile Radyo, TV, Haberleşme Teçhizatı
ve Cihazları İmalatı ve yüzde 32,1 ile Büro Makineleri ve Bilgisayar imalatı takip etti.
Şubat ayından da umut yok
Sanayi üretimindeki düşüşün en büyük işareti elektrik tüketimindeki gerileme. 2009’un Ocak ayında geçen yılın aynı ayına
göre elektrik tüketiminde gözlenen yüzde 6.2’lik düşüş sanayi
üretimindeki olası düşüşün göstergesiydi. Şubat ayı elektrik
tüketim verileri şubatta da sanayi üretimindeki tablonun pek iç
açıcı olmayacağını, hatta durumun daha kötü olacağına işaret
ediyor. Elektrik tüketiminde süregelen düşüş eğilimi şubat ayında
da devam etti. TEİAŞ yetkililerinden edinilen bilgiye göre, bu yıl
28 gün çeken şubatta elektrik tüketimi, önceki yılın aynı ayına
göre yüzde 10 azalarak, 14.9 milyar kilovat saat (kwh) düzeyine
geriledi. Geçen yıl şubat ayında (28 günlük) elektrik tüketimi
16.4 milyar kilovat saat seviyesinde gerçekleşmişti. Bu yılın ocak
ayında ise 16 milyar 798 milyon 952 bin kilovat saat elektrik
tüketilmişti. Öte yandan şubatta 14 milyar 985 milyon 108 bin
kilovat saat elektrik üretimi gerçekleşti. Üretimde ise geçen yılın
aynı ayına göre yüzde 9.7 düşüş yaşandı. Bu da nisan ayının
ikinci haftasında açıklanacak şubat ayı sanayi üretiminin küçüldüğünü gösteriyor.
Rekor düşüşün nedenleri
anayi üretiminde değişim
Sanayi
TOPLAM SANAYİ
Ekonomi ilk çeyrekte yüzde 5-6 civarında küçülecek.
2009’un son çeyreğine kadar üretimde artış beklenmiyor.
Ekonomide 2009 yıl sonu küçülme beklentisi yükseldi.
İşsizlik oranı ilk aylarda yüzde 14’ün üzerine çıkabilir
2008 Aralık
2008 Ocak
-5.2
-21.3
3.6
-24.0
Dayanıklı tüketim
-12.2
-25.4
Dayanıksız tüketim
-8.8
-10.1
5.7
-6.4
Sermaye malı
-26.4
-44.6
MADENCİLİK
-1.7
-3.8
Kömür
8.3
13.3
Ham petrol ve doğalgaz
1.3
0.4
Metal cevheri
-12.0
-29.4
Diğer madencilik
-14.9
-18.5
İMALAT SANAYİ
-7.2
-24.2
-17.4
1.0
Tütün
11.4
0.7
Tekstil
-2.2
-28.3
Giyim eşyası
3.7
-13.9
Deri işleme
-3.8
-31.1
Ağaç ve mantar ür.
-2.0
-9.7
Kağıt hamuru
19.0
-6.6
Basım ve yayım
-9.0
-5.8
Kok-rafine petrol
2.7
-29.4
-3.6
-20.2
8.3
-28.4
Mineral
-3.5
-20.6
Ana metal sanayi
12.1
-24.1
Metal ürünler
-4.4
-30.6
BYS makine teçhizat
-16.6
-22.5
Büro mak. Bilgisayar
-39.9
-32.1
BYS elektrikli makine
-7.0
-21.5
Radyo, TV, haberleşme
-61.3
-55.7
Tıbbi hassas cihaz
-52.0
-16.7
Motorlu kara taşıtı
-7.9
-60.3
Diğer ulaşım araçları
-50.1
-9.8
Mobilya
-20.9
-20.1
5.9
-6.1
Ara malı
Enerji
Gıda ürünleri
Krizin etkisiyle başta otomotiv olmak üzere üretici sektörler
dış pazarlarını kaybetti.
İhracat pazarları durgunluğa giren sektörlerin sıkıntısı iç
pazardaki daralmayla daha da arttı.
Hükümet “teğet geçti” iddiasıyla üretici sektörler için önlem
almakta geç kaldı.
IMF ile anlaşma sağlanmadı, iç ve dışta Türkiye’ye ilişkin
güven oldukça zedelendi.
Ekonomide şimdi ne olacak?
S
Kimyasal
Plastik-kauçuk
ENERJİ
ebsohaber 23 mart 2009
HABER
Kapasite kullanımı dibe vurdu
İmalat sanayiinde kapasite kullanım
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), imaoranı, şubat ayında geçen yılın şubat
lat sanayiinde kapasite kullanımına ilişkin
Sanayi üretimindeki büyük düşüşayına göre 15.5 puan düşerek yüzde
Aylık İmalat Sanayi Eğilim Anketi’nin
ten sonra imalat sanayiinde kapa63.8 düzeyine indi. Ocak ayında da aynı
şubat sonuçlarını açıkladı. Ankete yanıt
site kullanımında da büyük geriçıkan rakam 18 yılın en düşüğü. Düşüşte
veren 4 bin 911 işyerinden derlenen
leme yaşanıyor. Şubat’taki yüzde
en çok otomotiv sektörü etkili oldu
verilerin analiz sonuçlarına göre, 2008
63.8, son 18 yılın en düşüğü.
Sanayi üretimindeki büyük düşüşten
yılı şubat ayında yüzde 79.3 olan üretim
sonra imalat sanayiinde kapasite kulladeğeri ağırlıklı kapasite kullanım oranı,
nımında da büyük gerileme yaşanıyor. Küresel ekonomik
bu yılın aynı ayında yüzde 63.8 düzeyinde gerçekleşti.
krizin etkileri Türkiye’yi her geçen ay daha çok etkiliyor.
Geçen yıl ilk yarıda yüzde 80’nin üzerinde seyreden kaHem iç pazarın hem de ihracatın büyük oranda gerilemesi
pasite kullanım oranı, küresel krizin ilk işaretlerinin alınmasanayideki kapasite kullanımını da vuruyor. İmalat sanaya başladığı ağustostan itibaren gerilemeye başladı. Aralık
yiinde kapasite kullanım oranı, şubatta geçen yılın aynı
ayında yüzde 64.7’ye inen kapasite kullanımı, bu yıl ocak
ayına göre 15.5 puan düşerek yüzde 63.8’e indi. Ocakta
ve şubat aylarında yüzde 63.8 düzeyinde gerçekleşti.
da görülen bu rakam son 18 yılın en düşük düzeyini
ifade ediyor.
Sorun talep daralması
İç pazarda talep yetersizliği, işyerlerinin tam kapasiteyle çalışmamasının en önemli nedeni olarak belirlendi.
Şubat ayında, işyerlerinin, tam kapasite ile çalışmamasının nedenleri arasında talep yetersizliği ilk
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan,
sırada geldi. İç pazarda talep yetersizliğinin yüzde
“Kapasite kullanım oranlarının düşmesi, sa49.8 ve dış pazarda talep yetersizliğinin yüzde
nayinin ve ekonominin giderek küçülmesinin
28.9 oranında etkili olduğu belirlendi. Mali
çok net bir göstergesi. Bu konuda ‘Böyle bir
imkânsızlıklar yüzde 4.0, yerli mallarda hamşey beklemiyordum’ veya ‘Çok sürpriz oldu
madde yetersizliği yüzde 3.1 ve ithal mallarda
deme durumunda değiliz’ dedi.
hammadde yetersizliği yüzde 1.6, işçilerle ilgili
Çağlayan dünyadaki ekonomik krizi
meseleler ise yüzde 1.2 oranında etkili oldu.
değerlendirirken “Ciddi bir yangın bu” ifaİşyerlerinde şubat ayı üretim miktarı bir önceki
desini kullandı. Krizden çıkmak için tüketiaya göre değişmedi. Mart ayında ise üretim mikmin mutlak suretle artırılması gerektiğini
tarının yüzde 4.7 artacağı bekleniyor. Şubat ayı
belirten Çağlayan, süratle iç pazarın cansatış miktarının yüzde 2 arttığı, mart ayı artış
landırılmasının gerekliliğine işaret etti.
beklentisi de yüzde 3.2 olarak belirlendi.
Bütçede yapılması gerekli revizyonlar
Şubat ayı satış fiyatları yüzde 0.2 arttı.
bulunduğunu belirten Çağlayan,
Mart ayında ise satış fiyatlarının yüzde 0.3
açıklanan büyüme rakamlarının vergi
azalacağı bekleniyor. Şubat ayında yüzde
hedeflerinin tutmayacağının çok net
0.1 artan hammadde fiyatlarının mart
göstergesi olduğunu söyledi.
ayında yüzde 0.1 azalacağının beklenBakan Çağlayan; kapasite kullanım
diği belirlendi.
oranlarının düşmesiyle ilgili bir
Sıkıntılar üç beş ay daha sürer
soruya verdiği yanıtta ise, sanayi
üretimiyle kapasite kullanım
oranlarındaki gerilemenin
hep birbiriyle ilintili şeyler
olduğunu kaydetti. Çağlayan;
kapasite kullanım oranlarının düşmesinin, sanayinin
ve ekonominin giderek
küçülmesinin çok net
bir göstergesi olduğuna
vurguladı.
Otomotivde yarıya indi
İmalat sanayii alt sektörleri içinde en fazla kan kaybı otmotivde
yaşandı. Taşıt araçları ve karoseri
imalatında kapasite kullanım
oranı 42.4 puan düşerek yüzde
47.5’e kadar indi. Yani sektörün kapasite kullanımı yarı yarıya azaldı. Büro muhasebe
bilgi işlem, petrol ürünleri,
mobilya, plastik-kauçuk,
HABER
metal eşya kapasite kullanım oranı en
sektöründe 16.3 puanlık düşüşle yüzhızlı gerileyen alt sektörler arasındaydı.
de 64.6’ya, metal eşyada 16.2 puanlık
İç pazarda talep yetersizliği,
En çok istihdam gerçekleştiren ve en
düşüşle yüzde 61’e, elektrikli makine ve
işyerlerinin tam kapasite olarak
fazla dışsatım yapan sektörler arasında
cihazlarda 15.1 puanlık düşüşle yüzde
çalışmamasının en önemli nedeni
bulunan otomotivdeki bu gelişme, ihracat
67.8’e geriledi. Diğer başlıca imalat
olarak belirlendi. İhracatın düşmedüşüşü ve işsizlikte artışta etkili olacak.
sanayii alt sektörlerinde de kapasite
si de üretimi azaltıyor..
Kapasite kullanım oranı büro, muhakullanım oranı geçen yılın aynı ayına
sebe ve bilgi işlem cihazlarında 40.9 pugöre 0.7-13.5 puan arasında düşüşler
anlık düşüşle yüzde 44.1’e indi. Büro, muhasebe ve bilgi işlem,
gösterirken, sadece tütün ve tütün ürünleri sektörünün kapasite
şubatta bu düzeyiyle imalat sanayiinde aynı zamanda en düşük
kullanımı artış gösterdi. Tütün ve tütün ürünlerinde kapasite
kapasiteyle çalışan sektör oldu.
kullanım oranı geçen yıla göre 10 puan artarak yüzde 81.4 oldu.
Şubat ayında en yüksek kapasite ile çalışan sektör ise yüzde
82.8’le tıbbi, optik ve hassas cihazlar alt sektörü oldu. Ancak bu
Petrol de düşüyor
sektörün kapasite kullanım oranı da geçen yılın aynı ayındakiKapasite kullanım oranındaki düşüşte bunları kok kömürü ve
nin 0.7 puan altında gerçekleşti. Kapasite kullanım oranında bu
rafine petrol ürünleri izledi. Sektörün kapasite kullanım oranı
sektörü yüzde 81.4’le tütün izlerken, diğer ulaşım araçları yüzde
31.3 puan düşerek yüzde 48.7’ye geriledi. Kapasite kullanımı
mobilyada 19.6 puanlık düşüşle yüzde 59.2’ye plastik ve kauçuk 80.5 kapasite kullanımıyla üçüncü sırada yer aldı.
Yılsonu büyüme beklentisi eksi 1
Merkez Bankası anketinde yılsonu
lecek açık beklentisi, 22 milyar 989.2
büyüme tahminlerinde düşüş eğilimi
milyon dolardan 19 milyar 755.3
Merkez Bankası tarafından her
devam ediyor.
milyon dolara geriledi.
ay iki kez düzenlenen Beklenti
Merkez Bankası tarafından her ay
Anketi’nin Mart ayı sonuçları, yıl
iki kez düzenlenen Beklenti Anketinin
Yılsonu enflasyon beklentisi
sonunda büyüme değil küçülmeyi
Mart ayı ilk dönem sonuçları açıklanyüzde 6.58’e geriledi
işaret ediyor.
dı. Şubat ayının son anketinde -0.4
Yılsonu enflasyon beklentisi, tükeolan cari yıl sonu yıllık gayri safi yurt
tici fiyatları endeksi (TÜFE) bazında
içi hasıla (GSYH) beklentisi bu ankette yüzde -1 oldu. Geleyüzde 7,10’dan yüzde 6,58’e geriledi. Geçen ay yüzde 0,35
cek yıl sonu yıllık GSYH büyüme beklentisi ise yüzde 2.6’dan olan cari ayın tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) beklentisi yüzde
2.3’e indi.
0,43’e çıktı. Yüzde 0,73 olan iki ay sonrasının TÜFE beklenÖte yandan yılsonu cari işlemler dengesinde meydana getisi yüzde 0,57’ye gelirken, gelecek ayın TÜFE beklentisi ise
yüzde 0,64 oldu. 12 ay sonrasının yıllık 6,88 olan TÜFE beklentisi yüzde 6,70’e, 24 ay sonrasının yıllık TÜFE beklentisi de
yüzde 6,44’ten yüzde 6,37’ye geriledi.
Dolar kuru öngörüsü 1,7041 liraya çıktı
Cari ay dolar kuru beklentisi 1,6732 TL’den 1,7479
TL’ye, yıl sonu dolar kuru beklentisi 1,6648 TL’den 1,7041
TL’ye çıktı. Gelecek 12 ay sonundaki dolar kuru beklentisi de
1,6600 TL’den 1,7002 liraya yükseldi.
Gelecek 3. ayın altı aylık Hazine Bonosu ihalesi yıllık
bileşik faiz oranı beklentisi yüzde 13,68’den yüzde 13,29’a,
gelecek 12. ayın altı aylık Hazine Bonosu ihalesi yıllık bileşik
faiz oranı beklentisi ise yüzde 13,15’ten yüzde 12,9’a düştü.
Gelecek 3. ayın 5 yıl vadeli, 6 ayda bir sabit kupon
ödemeli TL cinsi Devlet Tahvili ihalesi yıllık bileşik faiz oranı
beklentisi yüzde 15,50’den yüzde 15,48’e inerken, gelecek
12. ayın 5 yıl vadeli, 6 ayda bir sabit kupon ödemeli TL cinsi
Devlet Tahvili ihalesi yıllık bileşik faiz oranı beklentisi ise
yüzde 14,82’den yüzde 14,95’e geldi.
ebsohaber 25 mart 2009
HABER
İzmir’de işsizlikle mücadeleye
15 milyon lira kaynak 7 bin 800 kişiye iş
Kimler yararlanabilir?
İstihdam Kurulu ve İl Meslek Eğitim
yürüttüğünü belirterek şunları söyledi:
Kurulu’nun Eylül 2008’de birleştirilme“İş piyasasının ihtiyaçlarını belirlemek
İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu,
sinden sonra oluşan İstihdam ve Mesleki
için, çeşitli odaları, birlikleri, organize
İzmir’de işsizliği azaltmak amaEğitim Kurulu, kentte işsizliği azaltmak
sanayi bölgelerini sürekli gezdik. Yaklacıyla toplam 7 bin 800 kişiye iş
amacıyla toplam 7 bin 800 kişiye iş
şık 7 bin 800 kişiyi iş piyasanın aradığı
olanağı sağlayacak mesleki eğitim
olanağı sağlayacak olan mesleki eğitim
şartlarda yetiştirmeyi amaçlıyoruz. İl
kursları açacak.
kursları açacak. İstihdam garantili mesMüdürlüğü’ne iş isteğiyle başvurup kaydılek kurslarının finansmanına 15 milyon
nı yaptıran, piyasada herhangi bir geçerli
liralık kaynak ayrıldı.
mesleği olmayan açık işsizleri istihdama hazır hale getirmeyi
Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki’yi
amaçlıyoruz. En önemli hedefimiz istihdamın ihtiyacı olan kursziyaret eden İş-Kur İl Müdürü Süleyman Boyacıoğlu, İzmir’de
ları açmaktır.” işsizlikle mücadele için İzmir Valisi Cahit Kıraç’ın başkanı olduğu İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu’nun çalışmalarıyla ilgili
Kursiyer sayısı
bilgi verdi.
Kursları açarken bir insan gücü ihtiyacının olması gerektiğini ifade eden Boyacıoğlu, formal eğitim kuruluşları dışındaki
En önemli sorun işsizlik
kuruluşlarca düzenlenecek meslek eğitimlerinde ise,
İş-Kur İl Müdürü Boyacıoğlu, işsizliğin çok önemli bir sorun
hizmet sağlayıcının son bir yıllık işgücü hareketolduğunu ve işsizlikle mücadele etmek için nitelikli eleman
leri dikkate aldıklarını söyledi. İş-Kur İl Müdürü
yetiştirmeyi amaçladıklarını belirterek, “Yaklaşık 7 bin 800 kişiyi
Boyacıoğlu, “Çeşitli firmalar tarafından düzenleneistihdama ve iş piyasasının aradığı şartlara göre yetiştireceğiz.
cek kurslarda, firmaların istihdam yükümlülüğünün
Bunun için 15 milyon TL’lik bir kaynağımız var” diye konuştu.
hiç yerine getirmemesi halinde ilgili firma tüm
Süleyman Boyacıoğlu, İl İstihdam ve Mesleki Eğitim
masrafları ödemek zorundadır. Kurs
Kurulu’nun istihdam ve işsizliği önlemeye yönelik çalışmalar
açılımlarında kursiyer sayısının en
az 10, en fazla 25 kişiden oluşması gerekir.
• İşsiz olmak.
İstihdam garantili iş gücü ye• 15 yaşını tamamlamış olmak.
tiştirme kursları, kendi işini kurmak
• Yetiştirilecekleri meslekler için yüklenicilerin beliristeyenlere, özürlü ve hükümlüler
ledikleri özel şartlara sahip olmak.
ile işsizlik sigortası kapsa• Kurumca düzenlenen kurslara aynı meslekte daha
mındaki işsizlere yönelik
önce veya farklı meslekte ise son 24 ay içinde
olacaktır” dedi.
katılmamış olmak.
• En az ilköğretim okulunu bitirmiş olmak.
İyi kullanmalıyız
Hedefler ve kazanımlar
• İstihdama yönelik meslek kazandırıcı kurslarda, 182
meslekte 7 bin 375 kişi,
• Özürlülere yönelik kurslarda 6 meslekte 185 kişi,
• Hükümlü ve eski hükümlülere yönelik 7 meslekte
305 kişi eğitilecek.
• Toplam 195 meslekte 7 bin 865 kişi eğitilecek.
• Değişik alanlardaki kurslara katılacak kursiyerlere
eğitim görecekleri gün başına 15 lira ödeme yapılacak. Böylece ayda 15 gün kurs gören bir vatandaş, 225 lira alma hakkı kazanabilecek.
• Kursiyerler kurs süresince Sosyal Güvenlik Kurumu
işbirliğiyle, iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı
sigortalı olacak.
ebsohaber 26 mart 2009
EBSO Meclis Başkanı Tiryaki de, işsizlere
iş sağlamak ve istihdam garantili meslek
kursları açmak için 15
milyon TL gibi büyük bir
bütçe ayrılmasının çok
önemli olduğunu belirterek,
“Bu önemli kaynağın iyi bir
şekilde kullanılarak, kalifiye
eleman yetiştirilmesinin sağlanması sayesinde işsizlik sorununun çözümünde önemli
mesafeler kat edilecektir”
diye konuştu.
HABER
EBSO Yönetim Kurulu
Petkim’de toplandı
1 işsizin maliyeti 276 bin lira
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu, 2009-2012 dönemi 6’ncı toplantısını Petkim’de gerçekleştirdi. Toplantı öncesi,
aynı zamanda EBSO Yönetim Kurulu Üyesi olan Petkim Genel
Müdürü Kenan Yavuz, üyelere Petkim’i ve petrokimya sektörünü
tanıtan bir brifing verdi.
Dünyayı saran ekonomik krizin Petkim’i de derinden etkilediğini ifade eden Yavuz, kuruluşun son 20 yılda elde ettiği
büyümeyi son 4 ayda erittiğini söyledi. Kapasite kullanım oranının yüzde 60’lara gerilediğini kaydeden Yavuz, 1995 yılındaki
tüketim miktarının altına inildiğini ifade etti. Petkim gibi Güney
Kore’de 11 tane Tayvan’da 5 tane kuruluş olduğunu belirten
Yavuz, petrokimya sektöründeki yatırımların tamamen Ortadoğu
ve Uzakdoğu’ya kaydını anlattı.
“Ara malı üretiminde Türkiye taşeronlaşan bir ekonomiye
doğru gidiyor” diyen Yavuz, ham petrolden naftaya dayalı bir
yöntem kullanıldığını, tüm sektörlerde ara malı üretimini petrokimyanın gerçekleştirdiğini söyledi.
Kenan Yavuz, Türkiye’de kişi başına plastik üretiminin 43
kilogramda kaldığını bu rakamın Avrupa’nın yarısı ABD’nin ise
üçte biri olduğunu vurgularken, “Bu anlamda baktığımızda önümüzde büyük bir potansiyel var” dedi. 600 milyon dolara yakın
bir yatırım gerçekleştirdiklerini ifade eden Yavuz, 2001 yılında
6 bin kişiyle başladıkları yolculuğu bugün 2 bin 480 kişiyle
sürdürdüklerini 2018 yılında hedeflerinin yüzde 40 Pazar payı, 4
bin çalışan, 6 milyar dolar ciro olduğunu söyledi.
EBSO Yönetim Kurulu üyeleri brifingin ardından tesisleri
gezerek bilgi aldılar. Üyeler daha sonra Yönetim Kurulu Toplantısını gerçekleştirdiler.
ebsohaber 27 mart 2009
HABER
Sanayi durdukça
enerji tüketimi de
geriliyor
Sanayi üretimindeki azalmaya bağlı
16 milyar 262 milyon kwh, haziranda
olarak, ayakta kalabilen fabrikaların
16 milyar 512 milyon kwh, temmuzda
Dünyayı saran krizin etkisiyle
kapasite kullanımı geriledikçe elektrik
18 milyar 287 milyon kwh, ağustosta 18
Türkiye’de de sanayi üretimindeki
tüketimi de düşmeye devam ediyor.
milyar 376 milyon kwh, eylül ayında 16
azalmaya bağlı olarak fabrikalaElektrik tüketiminde süregelen düşüş
milyar 48 milyon kwh, ekim ayında 14
rın kullandığı elektrik ve doğalgaz
eğilimi şubat ayında da devam etti.
milyar 872 kwh, kasım ayında 15 milyar
miktarları da azalıyor.
TEİAŞ yetkililerinden edinilen bilgiye
379 milyon kwh, kralıkta 15 milyar 706
göre, bu yıl 28 gün çeken şubat ayında
milyon kwh olarak gerçekleşti. Yetkililer
elektrik tüketimi, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10 oraküresel krizin etkisiyle özellikle sanayide tüketimindeki düşüşnında azalarak, 14 milyar 945 milyon 397 bin kilovat saat (kwh) le tüketimdeki düşüş eğiliminin devam ettiğini belirtiyor. Yılın
düzeyine geriledi. Geçen yıl şubat ayında (28 günlük) elektrik
ikinci çeyreğinden itibaren tüketimde artış trendine girileceği
tüketimi 16 milyar 439 milyon 936 bin kilovat saat seviyesinde
öngörülürken, 2009 yılında yaklaşık 207 milyar kilovat saatlik
gerçekleşmişti. Bu yılın ocak ayında ise 16 milyar 798 milyon
bir elektrik tüketimi tahmin ediliyor. Geçen yıl, 2007 yılına göre
952 bin kilovat saat elektrik tüketilmişti. Öte yandan şubat ayınelektrik tüketimi yüzde 4.5 oranında artmıştı.
da 14 milyar 985 milyon 108 bin kilovat saat elektrik üretimi
gerçekleşti. Üretimde ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9.7
Doğalgaz tüketimi de düştü
düşüş yaşandı.
Doğalgaz tüketimi de Ocak ayında geçen yılın aynı ayına
göre sanayide yüzde 24.4, konutlarda ise yüzde 19.6 oranında
Geçen yıl artmıştı
düştü. BOTAŞ tarafından açıklanan rakamlara göre, sanayide
Ocak ayında ise 16 milyar 839 milyon 118 bin kilovat saat
doğalgaz kullanımında yaşanan düşüş, sanayideki üretimle
elektrik üretimi gerçekleşmişti. Geçen yıl tüm ay dikkate alındıparalellik gösteriyor. Konutlarda yaşanan düşüşün sebebi ise
ğında, ocak ayında 17 milyar 950 milyon kwh, şubat ayında (29
Ocak ayındaki yüksek zam oranları. BOTAŞ’ın rakamları, sanayi
gün) 16 milyar 628 milyon kwh, mart ayında 16 milyar 391 mil- üretimindeki azalma ve zamların etkileri konusunda önemli bir
yon kwh, nisan ayında 15 milyar 643 milyon kwh, mayıs ayında veriyi teşkil ediyor.
ebsohaber 28 mart 2009
HABER
Kriz ortamında yalın düşünce zamanı
Global krizden nasibini alan İzmirli
İpbüken, üç adımda krize karşı yalın
sanayici yalın düşünceye sarıldı. Ege
önlemler almanın yolunu ise şu şekilde
Yalın Enstitü Derneği Başkanı
Bölgesi Sanayi Odası ve Netsis Yazılım
özetledi: “Birincisi, mevcut durumunuzu
İpbüken, EBSO’daki konferansta
işbirliği ile EBSO Meclis Salonu’nda geren doğru temsil eden göstergeler belirlesanayicilere krizden çıkmanın yolçekleştirilen “ Global Krize Karşı Yalın,
yin ve performanızı izleyin. İkincisi belarını gösterirken, kararlara tüm
Ama Nasıl? konulu toplantıya 100’den
lirlediğiniz hedeflerinizi gerçekleştirmek
çalışanların katılımını önerdi.
fazla sanayici katıldı. Yalın Enstitü Derüzere faaliyetler planlayın ve etkilerini
neği Başkanı Yalçın İpbüken, yaşanan
izleyin. Son olarak da tüm firmada kriz
kriz ortamında yalın düşünceyi hayata geçirmenin tam zamanı
masaları kurun ve çalışanların katılımını sağlayın.”
olduğunu söyledi.
“Her zaman olduğu gibi kriz döneminde de öncelikli gösDünyayı krize iten nedenlerin başında açgözlülük, kibir ve
terge nakit akışı ile ilgili göstergelerdir”diyen İpbüken, borçlara
öğrenmeyi yönetememenin geldiğini belirten İpbüken, bu sorun- ilişkin üç önerisini ise şöyle sıraladı: “Mal alım vadelerinin
ların çözümünün yalın felsefede yattığını dile getirdi.
tahsilat vadelerine yakın ya da daha uzun olması, kredi kullaİpbüken, yalın düşüncenin kapılarını açarak sanayicilere
nımının uzun vadeli borç yapısına dayalı olması, kur riskini en
krizden çıkmanın yollarını gösterdi. Yalın düşünce ile 1950
aza indirgemek için gider ve gelirlerin aynı oranda döviz cinsine
yılından bugüne yaşanılan krizlerden güçlenerek çıkmayı başasahip olması.”
ran otomotiv devi Toyota’nın felsefesini katılımcılarla paylaşan
Artık eski ezberleri radikal kararlar alarak bozma zamanı olİpbüken, Toyota’nın bugün piyasa değerinin 102 milyar dolar
duğunu vurgulayan İpbüken, Türkiye’nin başka ülkelerin knowolduğuna dikkat çekti.
howlarını almak yerine yeni ürünler geliştirme konusunda ciddi
İpbüken, özellikle sanayi işletmelerinde daha kaliteli ürünbir açığı olduğunu, bu açığı kapatmak gerektiğini dile getirdi.
lerin daha ucuza temin edilebilmesini sağlayan yalın düşünce
İpbüken, servet yaratmanın artık endüstri devrimini yapan
sisteminin önemine işaret etti.
ABD ve Avrupa’dan Hindistan, Çin, Japonya gibi ülkelere kaydıDünyayı krize iten nedenlerin başında açgözlülük, kibir ve
ğını ifade etti.
öğrenmeyi yönetememenin geldiğini belirten İpbüken, bu sorunEge Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
ların çözümünün yalın felsefede yattığını dile getirdi. İpbüken,
Erdoğan Çiçekçi ise, dünyayı saran ekonomik krizin Türkiye’yi
şunları söyledi: “Çalışan, müşteri, tedarikçi ve iş ortaklarımızla
de fazlasıyla etkilediğini söyledi.
ilişkilerimizi, yepyeni bir yaklaşımla bütün tedarik zincirine
Çiçekçi, “Biz sanayiciler kendi ölçeğimizde, deneyimlerimiz,
odaklanmış olarak yön birliği içinde yönetmeliyiz. İş yaparken
bilgilerimiz ve alabildiğimiz desteklerle krize karşı durmak için
yaşadığımız kişisel değerlerimizi samimi olarak gözden geçirçabalıyoruz. Kendi öz kaynaklarımızla mücadele vermeye gayret
memiz, özeleştiri yapmamız gerekiyorsa bunu cesaret ile yerine
ediyoruz. Kriz aslında bazı kesimler için fırsat olabiliyor ya da
getirmemiz gerekecektir. Bu yeni yönetim ve liderlik anlayışına
bazıları bunu fırsata dönüştürebiliyor. Bu birikimi, beceriyi veya
yalın yönetim ve liderlik diyoruz.”
yöntemi öğrenmek önemli” diye konuştu.
ebsohaber 29 mart 2009
EGE’NİNGÜNDEMİ
Toparlanma 2010’un
ikinci yarısında
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim
açıklamıştır. Başbakan ve bakanlar için
Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar,
hazırladığımız dosyada da yer alan bazı
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı
dünyanın yaşadığı ve Türkiye’nin de
düzenlemelere henüz bu hafta itibari ile
Yorgancılar, global ekonomik
olumsuz yönde etkilendiği ekonomik
gidilmiş olmasından dolayı memnuniyet
krizden çıkışın en erken önümüzkrizden çıkışın 2010 yılının ikinci yarıduymakla birlikte, bu çabaların istihdam
deki yılın ortalarında olabileceğisında mümkün olabileceğinin görüldüve üretimi arttırmaya yönelik olmadığına
nin görüldüğünü söyledi.
ğünü söyledi. Yorgancılar, “Krizde 1.5
inanıyoruz. Yine de bu paketin moral ile
yılı aşan bir süreci tamamlarken, tüm
birlikte piyasayı az da olsa hareketlendirveriler Türkiye ekonomisinin daralmaya girdiğini çok açık olarak mesini umut ediyoruz” diye konuştu.
göstermektedir. Kabul edilsin ya da edilmesin ülkenin resmi
Üretimde kapasite kullanımı, enerji, işsizlik, ihracat ve bütçe
kaynaklarından alınan veriler, daralmaya bir an evvel çözüm
gelirlerindeki düşüş gibi açıklanan her yeni verinin ardından
bulunmasını mecbur kılmaktadır” dedi.
Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerin üzücü olduğuna işaret
Ege Bölgesi Sanayi Odası 2009-2012 Dönemi Meslek Koeden Ender Yorgancılar, reel kesim güven endeksinin 2008 yılı
miteleri Ortak Toplantısı’nın ilkinde ağırlığı dünyanın yaşadığı
Ocak ayında 104 iken bu yılın Şubat ayında 63’e gerilemesinin
ekonomik kriz ile EBSO üyesi sanayicilerin sektörel sorunları
de reel kesimin içinde bulunduğu durumun bir başka göstergesi
damgasını vurdu. EBSO’da Meslek Komitesi sayısının 45’ten
olduğunu vurguladı.
67’ye çıkması sonucu üyelerde yaşanan artış nedeniyle bölümler
halinde iki gün üst üste gerçekleştirilen toplantıda ekonomiye
Küçülen sanayiler ligi
ilişkin bir sunum yapan Yönetim Kurulu Başkanı Ender YorganYorgancılar, Ocak ayında sanayi üretimindeki düşüşün 2001
cılar, “Dünyada olan bitene baktığımızda, toparlanmanın 2010
yılının ikinci yarısına denk gelebileceği üzerinde uzmanlar
hemfikirdir. Bu da krizin boyutunu çok açık ortaya koymaktadır. Durum böyle iken, Türkiye’nin 2009 yılının kritik ilk
3 ayını yerel seçimlerle geçirmiş olması büyük handikaptır.
Bugünün öncelikli sorunu olan iç talebi canlandırmak amacıyla Hükümet 4. paket adı altında belki de en somut tedbirlerini
EBSO’da yeni bir sayfa
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Yorgancılar, Oda’nın önümüzdeki dönemde
faaliyetlerini sürdürürken odaklandığı amaçları
da şöyle açıkladı:
Üyelerin kurumsal gelişimi ve güçlenmesi için
ortam ve olanak sağlamak
Üyelerin rekabet edebilirliği ve büyümesi için
imkan sağlamak
Bölgesel potansiyeli ve olanakları değerlendirerek yatırımları arttırmak
Bölgede girişimciliği özendirmek ve
geliştirmek
Odanın kurumsal kimliğini güçlendirmek ve geliştirmek
Mevzuat çerçevesinde tanımlı hizmetleri en etkin şekilde sunmak ve
görevlerini yerine getirmek
ebsohaber 30 mart 2009
EGE’NİNGÜNDEMİ
yılındaki krizden bile fazla olduğunu, Şubat ayında kapasite kullanım oranının yüzde 63.8’e gerilediğini hatırlatırken, özellikle
yatırım malları üretimindeki yarıya yakın düşüşün sanayicinin
krizin uzun zamana yayıldığına inandığını belirtti.
Odaların kapasite kullanım oranlarına ilişkin yaptık anket
sonrasında açıklanan 2008’in son çeyrek rakamlarının, ortalama
yüzde 70 olan Türikye genelinin de altında olduğunu söyleyen Yorgancılar, şu bilgileri verdi: “Sonuçlara göre, Odamızın
%55, İstanbul’un %59, Ankara’nın %49.5, Kocaeli’nin %58, ve
Konya’nın %35’dir. İllerde çarkın ne kadar döndüğünü gösteren
bu oranlar dikkatle izlenmelidir. Sanayi üretimindeki düşüşün
esas alındığı dünya küçülen sanayiler liginde 2009 Ocak rakamı
ile Türkiye 5. olmuştur. Listede Türkiye; Japonya, Singapur, Güney Kore ve İspanya’nın ardından gelmektedir.”
Sanayinin kötü gidişatına dair bir başka göstergenin de elektrik tüketimindeki azalışlar olduğunu hatırlatan Yorgancılar, bu
yılın Şubat ayındaki tüketimin geçen yılın aynı ayına göre yüzde
10 azaldığını bildirdi. Yorgancılar, İzmir’de sanayinin kalbinin
attığı Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde de durumun farklı
olmadığını belirtirken, “2008 yılı Ocak ayında 41.5 milyon kwh
olan elektrik tüketimi Eylül ayında 39.5 milyona ve Şubat itibari
ile de 32 milyon kwh’a gerilemiştir. OSB’de elektrik tüketimi
Şubatta bir önceki yılın aynı ayına göre %22 azalmıştır. Yani
OSB’nin tüketimindeki azalma ülke genelinin yaklaşık 2 katını
aşmaktadır. Atatürk OSB’nin doğalgaz rakamları da farklılık arz
etmemektedir. 2008 yılı Ocak ayında doğalgaz tüketimi; 13,6
milyon standart m3 iken, Eylül ayında 10,3 milyon standart m3,
Ekim’de 7,3, Kasım’da 9,6 ve Aralık ayında 8 milyon standart
m3 ile yılı tamamlıyor. 2009 yılı Şubat ayında bir önceki yılın
aynı ayına göre %33 azalarak 8 milyon standart m3 doğalgaz
tüketimi gerçekleştirilmiştir” diye konuştu.
İşsizliğe dikkat
Türkiye’nin rekorlar kıran ihracatının bu yılın Ocak ayında
geçen yılın aynı ayına göre yüzde 26 düştüğünü, ekonomik
açıdan olduğu kadar, sosyal açıdan da çok önemli diğer bir gösterge işsizlik başvurularının arttığını bildiren Ender Yorgancılar,
“Benzer tablo İzmir’de de yaşanmaktadır. 2008 yılı Ocak ayında
5.130 olan başvuru sayısı 2009 Ocak ayında yüzde 78’lik artışla
9.149’a yükselmiştir. Aralık ayında başvuru sayısında rekor
kırılarak 11.711’e çıkmıştır. Türkiye genelinde, 2008 yılı Ocak
ayından 2009 yılı Ocak sonuna kadar 1 milyon 342 bin kişi
İşkur’a başvuruda bulunmuştur. Her eve 1 işsizin düştüğü, her 4
gençten birinin işsiz kaldığı ülkemizde, rakamlar, işsizlikle mücadelenin öncelikli politika olması gerektiğini zorunlu kılmaktadır. İşsizlik, ihmal edilemeyecek kadar önemli ve olası sosyal
çöküntüye zemin hazırlaması açısından da ciddi önlemlerin
alınması gereken bir sorundur” dedi.
Sanayinin ve belli sektörlerin yoğun olduğu Manisa, Denizli ve Bursa’dan gelen haberlerin de iç açıcı olmadığına işaret
eden EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, sözlerini şöyle
Devlet destekleri bir tık uzakta
Ege Bölgesi Sanayi Odası, sanayicilere devlet desteklerini bir tık yakına getirdi. EBSO’nun www.ebso.org.tr
adresli web sitesindeki yeni düzenleme ile devlet desteklerinden faydalanılabilecek kurumların ilgili
sayfalarına artık bir tıkla
ulaşılabiliyor. Yatırım,
üretim, ihracat ve yeni
teknolojiye destek veren
TOBB KOBİ Bilgi Sitesi,
İzmir Kalkınma Ajansı,
KOSGEB, Dış Ticaret
Müsteşarlığı, Türkiye
Teknoloji Geliştirme
Vakfı (TTGV) ve TUBİTAK’ın sayfalarını internet ortamında ayrı ayrı bulup ziyaret etmek yerine Ege Bölgesi Sanayi
Odası’nın internet sitesine girmek yeterli olacak. EBSO’nun
destek veren kuruluşlara ulaşma hizmeti sadece üyelerine
değil internet sitesine giren tüm kullanıcılara açık.
ebsohaber 31 mart 2009
EGE’NİNGÜNDEMİ
sürdürdü:
“İzmir’de Tariş İplik 600 işçisine 6 ay süreyle izin verirken,
Torbalı KÖYTÜR üretimi durdurarak 650 çalışanını işsiz bırakmak zorunda kalmıştır. Talepte yaşanan ani düşüşün olumsuz
etkisini derinden hisseden Erdemir, talebin olmaması halinde 1
ay içinde üretimi durdurma riski ile karşı karşıya olduğunu ifade
etmiştir. Bu fabrikalar yılların fabrikasıdır. Ülke istihdamına,
üretimine yaptıkları katkıdan sonra bu aşamaya gelmiş olmaları
çok üzücüdür. Dolar kuru 1.20 iken yatırım yaptık, kur 1.70’e
geldi ama sipariş yok. Biz yatırım yapınca suçlu duruma düştük.
Sanayici fabrika için arazi, bina, makine, alırken para veriyor,
işletme sermayesi kalmıyor. Yatırım indirimi acilen devreye girmeli. Bizler sanayicinin al-sat modeliyle çalışmasına değil üretip
yapabilir olmasına çalışıyoruz.”
Sanayicilerden sektörel talepler
EBSO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda sanayiciler de
sektörel ve genel ekonomik anlamda yapılması gereken çalışmalara ilişkin önerilerini gündeme getirdi.
Fahrettin Selçik: Kamunun açtığı ihalelerde yabancı firmalara
ve ithal mallara ağırlık veriliyor. Önce bürokratik engeller aşılıp
yerli sanayiciler tercih edilmeli. TEDAŞ fatura ödeme sürecini
sayaç okunduğu günden başlatıyor. Bizler piyasaya vadeli mal
veriyoruz ama kamu kurumu üstümüze geliyor. En iyi destek
elektrik fiyatlarının ucuzlatılmasıdır. Bu indirim herkese yansır.
Nedim Ambar: Su ürünleri Türkiye’nin gelecek vaadeden
sektörlerinden biridir. Ancak İzmir’de balık çiftliklerinin kirası
dönüm başına 4 bin 400 TL iken İtalya’daki 26 dönüm yerimize 125 Euro veriyoruz. Dünyadaki rakiplerimizle eşit şartlarda
rekabet imkanları tanınmalı.
Davut Yanık: Erdemir’in içine düştüğü durum bizi çok üzüyor. Ancak dünyada metal fiyatları ucuzlamasına rağmen sanayiciye piyasaya sattıkları değerin üzerindeki fiyatlarla mal verdiler.
Şu anda fiyatlar tonda 500 dolar, Erdemir sanayiciye 650 dolara
veriyor. İhracat fiyatı ise 350 dolar. Halbuki yurtdışındaki sanayiciye tanınan imkan yerli sanayiciye verilmeli.
Ersan Yıldırım: Maliye’nin elektronik haciz uygulaması piyasaları kilitliyor. Üstelik bunu eksik belgelerle yapıyorlar. KDV1
ve KDV2 arasında mahsuplaşma yok.
Coşkun Güner: Şarapta ÖTV ve KDV ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. Devlet vergiyi peşin istiyor oysa biz ürünümüzü vadeli
olarak satıyoruz. Uluslar arası Bağcılık ve Şarapçılık Kongresi
düzenlenecekmiş. Önce Türkiye içinde biz bu sorunu konuşalım.
Kürşad Yuvgun: Market markaları çoğaldı, Hipermarketler
Yasası çıkmadı. Sanayici marka yaratmak için emek verdi ama
bunlar şimdi unutturuluyor. Sanayicinin markasını korumak
için market markaları sınırlandırılmalı. Çek Kanunu’nda vade
gelinceye kadar ödememe düzenlemesi yanlış. Alacaklının hakkı
ne olacak? Bankalar kredi vermiyor. Başbakan’ın “Kulağınızı
çekerim” demesiyle olmaz. Piyasalara güven verilmeli, önlemler
zamanında açıklanmalı.
Vedat Sabırlı: Dış ticaret mantığımızı değiştirmemiz gere-
Mali piyasalara anında ulaşın
Ege Bölgesi Sanayi Odası, www.ebso.org.tr adresindeki internet sitesinde kullanıcılara mali piyasalara anında
ulaşmayı sağlıyor. Mali piyasalara ilişkin verileri sağlamada
uzman kuruluş Foreks
ile yapılan anlaşma ile
para piyasaları ile emtea
piyasalardaki gelişmeleri
hiç zaman kaybı olmadan öğrenmek mümkün
hale geldi. EBSO internet
sitesindeki Mali Piyasalar
bölümüne tıklayan kullanıcılar, hem üretimde
kullandıkları malların
fiyatlarını görüp üretimlerini yönlendirme hem de para piyasalarındaki gelişmeleri öğrenip finansmanlarını değerlendirme imkanı buluyor. Piyasa bilgilerini sağlayan kuruluşlar
bunu bazen pahalı sayılabilecek bir bedel karşılığında
abonelerine verirken, EBSO ücretsiz olarak sunuyor.
ebsohaber 32 mart 2009
EGE’NİNGÜNDEMİ
kiyor. Bürokratlar ve bizler iş yaptığımız ülkelerin mantığını
anlamalıyız.
Yıldıray Yalınız: Ambalaj Atıkları Yönetmeliği eksik. İmalat
atıklarımızın bertarafında sorun yaşayacağız. Bunun yanısıra atık
toplayıcıları konusuna da düzenleme getirilmeli.
Erdoğan Çiçekçi: Yüzde 18 KDV ile hammadde alıp mamülümüzü yüzde 8 KDV ile satıyoruz. Aradaki farkı da devletten
alamıyoruz. Mahsuplaşmada bile türlü engeller çıkarılıyor.
Kenan Lider: Yurtdışı fuar destekleri azalıyor. Önceki yıllarda
destek fuar katılım bedelinden düşülürdü, şimdi bütün yükü biz
çekiyoruz. Destek ödemeleri işin bitiminden çok zaman sonra
veriliyor. Ayrıca destek oranları da azaltıldı.
Murat Kurtalan: Ticari soğutucularda ve evlerde kullanılan
buzdolaplarında ÖTV yüksek, buna karşılık lüks sayılabilecek
mallarda ÖTV daha düşük.
Osman Atalay Ermiş: Taahhüt sektöründe hakedişler direkt
olarak ilgili kurum tarafından ödenmeli.
Atilla Üner: Devlet alacaklarının takas yöntemi vardı. Şimdi
haciz işlemi yapıldıktan sonra devletten alacağınızı vergi dairesine tahakkuk ettirebiliyorsunuz.
Yakup Özdanon: Kauçuk testleri TSE laboratuvarlarında
yapılamıyor. Kalifiye eleman yokluğundan 3 yıl önce kaldırıldı.
Petkim de sentetik kauçuk üretmiyor.
Hasan Özsümer: Güven ortamı inşaatı ve dolayısıyla biz
tuğla üreticileri sanayicileri olumsuz yönde etkiliyor. Ekonomide
güven ortamı sağlanmalı, inşaat sektörü canlandırılmalı.
ÜYELERİMİZE ÖNEMLİ
DUYURU
28.02.2009 tarih ve 27155 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan, 5828 Sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un 31. maddesi ile
18.05.2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’na aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
Bu maddeye göre;
“GEÇİCİ MADDE 16- Üyelerin Oda ve Borsalara,
Oda ve Borsaların da Birliğe ödenmiş aidat borçlarına
ait gecikme zamlarının tamamı ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde üyelerin Oda
ve Borsalara, Oda ve Borsaların da Birliğe olan aidat
borçlarının tamamının ödenmesi halinde, bu borçlara
ait gecikme zamları silinir” hükmü getirilmiştir.
Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı
ay içerisinde (28.08.2009 tarihine kadar) aidat borçlarının tamamının ödenmesi halinde gecikme cezaları
tahsil edilmeyecektir.
Üyelerimize önemle duyurulur.
e-oda ile üyelerin aktif katılımı sağlandı
Ege Bölgesi Sanayi Odası, e-oda projesi ile tüm üyelerinin
ilgili meslek komiteleri ve yönetime aktif katılımını sağlıyor.
EBSO’nun internet sitesinde her meslek komitesi için ayrı birer
mail adresi oluşturuldu. Grup üyeleri kendi komitelerine kendi
elektronik posta adreslerinden bir doküman gönderdiklerinde
sistem otomatik olarak bunu komite başkanı ve üyelerine yönlendiriyor. Böylelikle üyelerin her türlü öneri ve sorunlarından
EBSO’daki ilgili tüm kademeler anında bilgi sahibi oluyor.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Meslek
Komiteleri’nin ilk ortak toplantısında e-oda sistemini tanıttı.
Meslek Komiteleri’nin Odaların belkemiği olduğunu belirten
Yorgancılar, buradaki aktif çalışma sayesinde Meclis ve Yönetimin de verimli sonuçlar elde edebileceğini ifade ederken,
“Özellikle içinde bulunduğumuz dönem itibariyle sizlerin
sorunları, görüşleri ve önerileri bizler için çok önemli. Sektörlerinizde yaşadığınız problemleri bizlerle paylaştığınız sürece
sanayimizi geliştirmeyi başarabiliriz” dedi.
EBSO’da meslek komiteleri sayısının 45’den 67’ye, üye
sayısının da 253’ten 355’e çıktığını hatırlatan Yorgancılar,
yeni dönemde üyelere yönelik ilk icraat olarak teknolojinin
kullanıldığına işaret ederken şu bilgileri verdi: “Üyelerimizin
sektörleriyle ilgili konuları iletebilmeleri için her meslek grubu
adına bir e-posta adresi oluşturuldu. Böylece üyelerimizle
Oda’mızdaki sektör temsilcileri ve yönetimimiz arasındaki
iletişimi etkin kılmak istedik. E-oda projesi ile üyelerimizin sadece seçim zamanı ziyaret edilmesi ve sorunlarının öğrenilmesi uygulaması ortadan kaldırılacak. Sektörel sorunların seçilen
meslek komitesi ve meclis üyeleri tarafından sıkı bir şekilde
takibi ve çözümü için kolaylık sağlanmış olacak. Üyelerimizin
aktif katılımını bekliyoruz” diye konuştu.
ebsohaber 33 mart 2009
HABER
Kalkınma ajansı kalkındırmalı
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, bölgesel kalkınmayı bölgenin ya da ilin doğal, finansal
ve beşeri kaynaklarından yatırıma giden en kısa yol olarak görmek gerektiğini söyledi. Yorgancılar, “İzmir’de özellikle eğitim
düzeyi yüksek genç nüfus, coğrafi konum ve iklim avantajlarını,
ticari hayat birikimini ve kültürel değerlerini bizi lokomotif şehir
haline getirecek stratejilerle değerlendirmek zorundayız” dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Bölgesel Kalkınma ve İşletme Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (DEÜBİMER) tarafından
düzenlenen panelde “Bölgesel Kalkınma Ajansları ve Stratejileri”
ele alındı.
“2008-2009 Eğitim Yılı Bahar Konferansları” çerçevesinde
İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Konferans salonunda BİMER
Müdürü Prof. Dr. Şevkinaz Gümüşoğlu’nun ev sahipliğinde
gerçekleşen toplantıya Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim
Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) Danışma Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu, İsviçre
İzmir Fahri Başkonsolosu Uğur Yüce konuşmacı olarak katıldı.
“Bölgesel Kalkınma Ajansları ve Stratejileri” konulu paneli
yöneten ve açılış konuşmasını yapan Kemal Çolakoğlu, kalkınma ajanslarının şehri ve çevresini geliştirmek, sorunlara çözüm
şehri ve çevresini geliştirmek, sorunlara çözüm bulmak amacıyla
kurulduğunu ifade etti.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, ekonomi, teknoloji, sosyal ve kültürel alanlarda yaşanan değişimler
nedeniyle bölgelerin ve kentlerin kalkınmasında da yeni yeni
yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu anlattı. Kalkınma ajanslarının
bölgesel gelişme farkların önlenmesinde ardımcı olan, kalkınma
problemlerine çözüm bulan yapıda kurumlar olarak öne çıktığını
belirten Ender Yorgancılar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kalkınma ajansları kuruldukları yörelerde esnek yapıları,
bögelerine özgü geliştirdikleri kalkınma stratejileri ve faaliyetleriyle bölgelerinin kalkınmasına katkı sağlamaktadırlar. Özellikle
İtalya bu konuda örnek alınması gereken bir başarı elde etmiştir.
Bölgesel gelişimin hızlanması ülke içe dışı çok yönlü bir etkileşim sürecini gerektiriyor. Merkezden yönlendirilen, sadece içe
dönük modeller başarılı olamıyor. Uygulanacak modellerin ayağının yere basması, yatırıma, ihracata, istihdama dönük katma
değerli yatırım ortamı sağlaması gerekir. Bugün 1 ton çelikle bir
dizüstü bilgisayar aynı fiyata satılmaktaktadır.”
Uzlaşma ve işbirliği
Bugünkü kalkınma anlaşışına göre artık herşeyin tek bir kurum tarafından çözülmesinin mümkün olmayacağını, çözüm ve
gelişim için hem bölgedeki kurum ve kuruluşlar hem de merkezdeki kurum ve kuruluşların birarada, uzlaşma ve işbirliği içinde
çalışması gerektiğini belirten Ender Yorgancılar, ayrıca ticaret
ve siyaset ilişkisinin düzenlenmesinin krizin etkilerinin yavaşlatılmasına katkı yapacağını, İzmir Kalkınma Ajansı’nın bunu
sağlayacak yapıda olduğunu anlattı.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, İzmir’in söz
dinleyen değil, söz dinleten bir şehir olmasını savunurken,
“İzmir olarak stratejimiz yaratıcılık ve üretkenlik dönüşümünü
sağlamak olmalı. İZKA’nın kuruluşunda temel amaçlar olarak
tanımladığı insan kaynakları ve sosyal sermayenin geliştirilmesi, bölgenin çekicilik-erişilebilirlik
unsurlarının güçlendirilmesi, işletmelerimizin rekabet gücünün artırılması,
tarım ve kırsal kalkınmanın sağlanması
konularının hepsi önemli. Tüm kurumlar şehrine sahip çıkmalıdır ve bu
kurumlar aynı dili konuşmalıdır. İzmir’in marka kent
kimliğini daha ileriye
taşıması için bir diyalog
ortamı kurulmalıdır.
Ar-Ge ve inovasyona
ağırlık verilmelidir.
Genç ve dinamik bir
ekiple işe başlayan ajansın bu amaçlar içinçalşıan
diğer aktörleri destekleyecek bir güç olarak arkamızda
durmasını bekliyoruz” diye
konuştu.
ebsohaber 34 mart 2009
HABER
İzmirli KOBİ’lere inovasyon eğitimi
Ege Bölgesi Sanayi Odası, küçük
önemli araç inovasyondur. Ancak bu saEge Bölgesi Sanayi Odası, üyelerive orta ölçekli işletmeleri katma değeri
yede, ülkenin ve toplumun kaynaklarının
nin katma değeri yüksek ürünlere
yüksek ürünlere yönelmeleri için İngilteürün ve hizmete dönüştürülmesi ve bu
re Büyükelçiliği ve Technopolis Group
ürün ve hizmetlerden ekonomik ve topyönelip rekabet güçlerini artırmaişbirliği ile inovasyon eğitimi gerçekleşlumsal değer yaratılması mümkün olur.”
larını sağlayacak adımlara inotirdi.
Erdoğan Çiçekçi, gelişmiş ülkelerin
vasyon eğitimi ile devam etti.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın Stratetamamının, gelişmekte olan ülkelerin de
jik Program Fonu Avrupa’yı Birleştirme
çoğunun inovasyonu önemli bir politika
Programı tarafından fon ile uygulanan “KOBİ’lerin İnovasyon
aracı olarak gördüğünü vurgularken, bu politikanın temelini de
Kapasitesinin Geliştirilmesine Yönelik Kurumlarararası İşbirliği
ülkedeki işletmelerin rekabet gücünün inovasyona bağlı olarak
ve Eğitim Projesi”nin açılış konuşmasını yapan EBSO Yönetim
artması, eğitim sisteminin inovasyon için gereken insan kaynaKurulu Başkan Yardımcısı Erdoğan Çiçekçi, inovasyonu yeni
ğını yetiştirecek şekilde yapılanması, inovasyon için gerekli orfikirleri ürün, metod veya hizmet gibi değer yaratan çıktılara
tamın ve teşviklerin verilmesinin oluşturduğunu belirtti. Çiçekçi,
dönüştürme süreci olarak tanımladı. Çiçekçi, “İnovasyon süreci“Son dönemde dünyadaki gelişmeler gerek şirketler gerekse de
ni başlatması bakımından önem arz eden ilk basamak; yeni ve
kişiler için ayırdedilebilmeyi zorunlu hale getirmiştir. Önümüzyaratıcı fikirlerin ortaya çıkmasıdır. Emek ve yatırım gerektiren
deki dönemde şirketlerin, hem bu darboğazdan kurtulabilmek,
ikinci basamak ise ortaya çıkartılan yeni ve yaratıcı fikirlerin tihem de bugün müşteri olmayan bir kesime ulaşabilmek için
carileştirilmesi, başka bir deyişle katma değer yaratan ürün, meinovasyona sımsıkı sarılacakları anlaşılmaktadır” diye konuştu.
tod veya hizmetlere devam etmesidir. Bugün artık hayatımızın
bir parçası olmuş cep telefonları, kişisel bilgisayarlar, kompakt
Doğru yapılanma, uygun ortam
diskler hep birer inovasyon olarak ortaya çıkmış ürünlerdir. Yine
Eğitimi veren Technopolis Group temsilcisi İhsan Karataylı
hayatımızı önemli ölçüde etkileyen internet de, globalleşmeyi
da, kurum kültürü ve inovasyon kültürü, işbirlikleri, inovasyon
ve dünyadaki rekabet düzenini etkileyen bir inovasyondur” dedi. için yapılması gereken çalışmalar, devlet destekleri, risk sermaİnovasyonun eskiden bir dahinin tek başına bir şey icat etyesi, çerçeve programları, inovasyon fikirlerini korumak ve fikri
mesi veya akıllı birinin bir fikri alıp ticari faydaya dönüştürmesi
mülkiyet hakları konularında katılımcıları bilgilendirdi. İnovasolarak görüldüğünü, gerçekleşmesinin parlak zekalı birine, biraz yonun 1950’lerden bu yana ülkelerinin politikalarının, işlettesadüflere, biraz da şansa bağlı olduğunu hatırlatan Erdoğan
melerin de stratejilerinin odağı olduğunu vurgulayan Karataylı,
Çiçekçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugünün iş dünyasında inoStarbucks’un bir fincan kahveyi daha yüksek fiyata satması,
vasyon bir kerelik değil tekrarlanabilir, sistemleştirilebilir ve şirorganik tarım ürünleri, iki tarafı giyilebilir pantolon, patlasa
ketlerin yapısına yerleştirilebilir bir süreçtir. Bu nedenle şirketler
da gidebilen lastik, tekerlekli bavul, bankaların para çekme ve
tarafından öğrenilebilmekte ve şirketler bu öğrenme prosesine
yatırma makinaları, topraksız tarım, tam zamanında üretim,
oldukça önem vermekte ve kaynak ayırmaktadırlar. Bir ülkede
kalitenin sürekli iyileştirilmesi ile dış kaynak kullanımını, ürün,
refah ve yaşam standardı, rekabet gücü artarsa yükselir; rekabet
hizmet, süreç ve organizasyon konularındaki inovasyonlara
gücü içinse üretkenliği artırmak gerekir. Üretkenliği artıran en
örnek gösterdi.
ebsohaber 35 mart 2009
KENT
EBSO’nun işbirliği ziyaretleri
Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis
kriz ortamından en az zararla çıkmak için
Başkanı Mehmet Tiryaki, Yönetim Kurudevlet mutlaka yatırım ve üretim artışını
Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın yeni
lu Başkanı Ender Yorgancılar ve Yönesağlayacak, piyasaları canlandıracak tedyönetimi, İzmir’de gerçekleştirdiği
tim Kurulu Üyeleri, İzmir Valisi Cahit
birleri zaman kaybetmeden uygulamaya
üst düzey ziyaretlerde kentin geliKıraç, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
koymalı. Sanayicinin her zaman devletle
şip hakettiği noktaya ulaşabilmesi
Kocaoğlu, Emniyet Müdürü Hüseyin
sıkı işbirliğine ve dayanışmaya ihtiyacı
için işbirliği mesajı verdi.
Çapkın, Defterdar Mehmet Beceren,
var. Sanayicinin çalışma şartları iyileştiriVergi Dairesi Başkanı Mustafa Bulut ve
lirse devletin de vergi geliri artar” mesajını
Gümrükler Muhafaza Başmüdürü Nazım Bütün’ü ziyaret ederek, verdi.
önümüzdeki süreçte sıkı diyalog ve işbirliği mesajı verdi.
EBSO’da 16 Şubat günü gerçekleştirilen seçimler sonucunda
Üretene, çalışana destek
önümüzdeki 4 yıl için göreve gelen Meclis Başkanı Mehmet
ABD ve Avrupa’da işsizlik ödeneği alan firmaların istihdam
Tiryaki, Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ile Yönetim
güçlerini korumak için kriz ortamından yararlanarak eğitime
Kurulu Üyeleri, ayrı ayrı gerçekleştirdikleri ziyaretlerde, dünyayı önem verdiklerini, böylece ekonomi tekrar canlandığında
saran ekonomik krizden Türkiye ve İzmirli sanayicilerin en az
işlerinde uzmanlıkları perçinlenen çalışanlarını kaybetmemiş
etkiyle kurtulması için alınması gereken önlemleri gündeme
olacaklarını örnek gösteren EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tirgetirdi. Reel sektörün desteklenmesinin önemine değinen Tiryaki yaki ile Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Türkiye de
ile Yorgancılar, “Türkiye’nin bir numaralı sosyo ekonomik soruçalışanların işsiz kalması yerine bu politikayı izleyebilir. İçinde
nu işsizliğin dünyayı saran krizde daha dikkat çekici boyutlara
bulunduğumuz sıkıntılı dönemi eğitimle aşmalıyız. Çünkü kriz
ulaştığına dikkat çekerken, istihdam artışının ancak yatırım ve
bittiğinde yetişmesi için yıllardır emek verdiğimiz o personele
üretimle mümkün olabileceğini, devletin de ancak işyerlerinin
ihtiyacımız var. Kriz dönemindeki eğitim süreci çalışanların
ayakta kalmasıyla vergi gelirlerini koruyup artırabileceğini ifade
işlerini korumaya yardımcı olacağı gibi işsizlik artışının getireceetti. Kapanan firma sayısının ve işsizlerin artmasının devletin
ği sosyal patlama riskini de ortadan kaldıracaktır. Bugün sorun
vergi gelirlerini de önemli ölçüde düşüreceğini, belki 2009
çalışanı kurtarmak, onun işinde çalışıyor olmasını sağlamaktır”
yılı bütçesinde daralmaya ilişkin bir revizyona bile gidilebidiye konuştu.
leceği uyarısını yapan EBSO Başkanları, “Türkiye’nin yükünü
Vergi ve sosyal güvenlik primi aflarının bunları zamanında
özel sektör çekiyor. Firmalar ayakta kaldıkça, üretim yaptıkça,
ödeyen sanayicileri cezalandırmak anlamına geldiğine de dikkat
işçi çalıştırdıkça ve ihracat yaptıkça devlet de vergi ve sosyal
çeken Tiryaki ile Yorgancılar, “Vergisini zamanında ve tam ödegüvenlik primi geliri sağlar. Ekonomimizi güçlü tutmak, küresel
yene indirim olmalı veya ileriye dönük olarak Vergi Kredisi gibi
ebsohaber 36 mart 2009
KENT
o mükellefi onore edecek, vergi tahsilatında kolaylık sağlayacak
uygulamalar gerçekleştirilmeli” önerisinde bulundu.
Yatırım ve üretim artışı sağlamak amacıyla teşviklerin de
yeniden yapılandırılıp sektörel ve bölgesel teşvik sisteminin
gerçek anlamda hayata geçirilmesi gerektiğini de savunan EBSO
Yönetimi, şu görüşleri dile getirdi:
“İhracat, ithalata dayalı olduğu sürece kalkınamayız. Ara
malı üreten sektörler de desteklenmeli. 2002-2007 yılları arasında yabancı sermaye Türkiye’den 7.2 milyar dolar kar transferi
yapmış. Yabancılar hazır şirket alıyorlar. Turizm sektöründe
yabancı yatırım oranı yüzde 4. Hiç yatırım yapmadan otelin
hizmetlerini istedikleri fiyattan alıyorlar. Paramızın dışarı gitmeyeceği bir teşvik sistemi getirmeliyiz. Bunun için de sanayicilerle
devletin şimdi her zamankinden fazla diyaloğuna ihtiyaç var.”
Vali Kıraç: İşbirliğine devam
EBSO Yönetimi’ni makamında kabul eden İzmir Valisi Cahit
Kıraç, sivil toplum örgütlerinin önemine değinerek bundan önce
olduğu gibi sonrasında da kurumlarla koordineli çalışmalarının
devam edeceğini bildirdi. Yetişmiş insan gücünün artırılması konusunda projeler yapılması yönünde tavsiyelerde bulunan Kıraç,
özel sektörün bu konuda çok önemli rol aldığını, devletin ise yol
gösterici görevinde bulunduğunu söyledi.
Dünyada ve Avrupa Birliği’nde yaşanan ekonomik krize
rağmen şartlar ne olursa olsun çıkış noktasını elbirliğiyle bulacaklarını ifade eden Ender Yorgancılar, sanayi odası olarak çok
verimli projeleri gerçekleştireceklerini söyledi.
Başkan Kocaoğlu, “Projelerimizle, duruşumuzla 29 Mart’ta
görücüye çıkacağız. İzmir halkı, bizi tekrar göreve layık görürse,
sizlerle daha önceki dönemlerde olduğu gibi yine çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki, organize sanayi
bölgeleri kurulması konusunda verdiği destekten dolayı Başkan
Kocaoğlu’na teşekkür etti.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, Başkan
Kocaoğlu’nun sadece EBSO’ya değil, tüm meslek odaları ve
sivil toplum örgütlerine olan yakın ve eşit yaklaşımından dolayı
teşekkür etti. Yorgancılar, Başkan Kocaoğlu’nun her zaman
yanlarında destek verdiğine dikkat çekerek, “Sanayiye olan bakış
açınız, ne zaman sorunumuz olsa çözümlemeniz bizim için çok
önemli. Yine aynı şekilde çalışmalarımızı yürüteceğimize hiç
şüphe yok” dedi.
Çapkın: İzmir huzurlu kent
İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, kentin huzur ve
güvenliğini sağlamak için çaba gösterdiklerini söyledi. İzmir’de
başta kapkaç olmak üzere pek çok suçu önlemede polisin büyük
Kocaoğlu’na OSB teşekkürü
Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki,
Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve Yönetim Kurulu
Üyelerine başarı dileyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
Aziz Kocaoğlu, Kemalpaşa’da Otomotiv Yan Sanayi İhtisas
Organize Bölgesi kurulması için sorunların çözüldüğünü belirtirken, Ege Dökümcüler İhtisas Organize Sanayi Bölgesi için de
Bakanlık’tan gerekli kararların gelmesinin ardından Meclis’te
plan tadilatının yapılacağını bildirdi.
ebsohaber 37 mart 2009
KENT
başarı sağladığını gündeme getiren Çapkın, bunda ekiplerin yeniden yapılandırılması, sorumluluk bölgelerinde suçları önlemeye yönelik etkin çalışmalar yapılması ve bunu gören vatandaşın
da polise her zamankinden daha fazla yardımcı olmasının etkisine dikkat çekti. Hüseyin Çapkın, “İzmir Türkiye’nin en huzurlu
kentlerinden biri olarak örnek gösteriliyor. Bizler vatandaşımızın
güvenliğini sağlamak için büyük bir çaba ve özveriyle görev
yapıyoruz. Huzur ve güven ortamının korunmasındaki sonuçları
gören İzmirlilerin desteğini alıyoruz. Sanayicilerimizin ve meslek
odalarımızın da kentimizin ekonomik açıdan güçlenmesi yönündeki çalışmaları vatandaşımızın huzurlu bir ortamda çalışıp
yaşaması için büyük önem taşıyor” diye konuştu.
Bulut: Dayanışma zamanı
İzmir Vergi Dairesi Başkanı Mustafa Bulut, devletin vergi
gelirlerinin artması için sanayicinin üretim ve ihracat yapması,
istihdam yaratmasının farkında olarak görev yaptıklarını söyledi.
Dünyanın bugün içinde bulunduğu ekonomik kriz döneminde
vergi mükellefliğinin daha çok anlam kazandığını vurgulayan
Bulut, kamuoyunda sağlıklı bir vergi bilinci oluşturarak vergiye gönüllü uyumu sağlamak, verginin toplumun tüm kesimleri
tarafından benimsenmesi ve yüksek kalitede hizmeti karşılıklı
anlayış ve güven esasına uygun olarak geliştirmeye çalıştıklarını
anlattı. Mustafa Bulut, EBSO’ya vergi bilincinin oluşturulması,
kayıtdışı ekonominin önlenmesine yönelik çabaları için teşekkür ederken, şunları söyledi: “Devletimiz açısından ekonomik
gücün en temel ve sağlam kaynağı vergi gelirlerimizdir. Bizler
küreselleşme ve küresel rekabetin yarattığı ekonomik imkanların
avantajlara dönüşmesi bilinciyle görev yapıyoruz. Bu çalışmalarımızda sizler de yanımızda oldunuz. Karşılıklı anlayış ve
işbirliğimiz devam edecek.”
yaşadığı ekonomik kriz ortamında iletişimin daha yoğun olması
gereken bir süreç yaşıyoruz. Dış ticaret açısından sıkı ilişkide
bulunduğumuz ekonomilerdeki küçülme, kayıtlı sektörlerdeki
daralma bizi de etkileyecek. Ancak umutsuzluğa kapılmayalım.
Çünkü Türkiye olarak krizin etkilerini en aza indirecek tecrübeye sahip ve bunun için gerekli önlemleri de alıyor” diye konuştu.
Bütün: Ege’nin dış ticaret geleneği köklü
İzmir Gümrükler Muhafaza Başmüdürü Nazım Bütün, İzmir
ve Ege’nin köklü bir dış ticaret geleneğine sahip olduğunu bildirdi. İzmirlilerin yurtdışı bağlantıları nedeniyle hizmet kalitesini de
ayırt edebildiklerini vurgulayan Bütün, “Bizler de titiz ve kaliteli
hizmet vermeye çalışıyoruz. Statükoyu değil müşteri memnuniyetini ön planda tutuyoruz. Sıkı diyalog hizmetin kalitesini artırır, yanlış anlaşılmaları önler. EBSO ile hep sıkı diyalog içinde
olduk, olmaya devam edeceğiz” dedi.
Nazım Bütün, küresel krizin etkileriyle özellikle Avrupa’daki
ihracat pazarlarının daralması sonucu beyannamelerde yüzde 30 civarında bir azalma görüldüğünü anlatırken, Ege’nin
ihracatının yaş sebze ve meyve ağırlıklı olduğu için buna bir de
dönemsel düşüşün eklendiğini söyledi.
Beceren: Sanayide gelişiyoruz
İzmir Defterdarı Mehmet Beceren, Türkiye’nin sanayide
geliştiğini bunun ekonomiye de yansıdığını söyledi. Türkiye’yi
üretim ve ihracat açısından taşıyan İzmir’de vatandaşların vergi
bilincinin yüksek olduğunu vurgulayan Beceren, “Türkiye sanayi
açısından gelişiyor. 15 yıl öncesindeki gibi değiliz. Ürünlerimiz
Amerika ve Avrupa’ya ihraç ediliyor. Ancak şu anda dünyanın
ebsohaber 38 mart 2009
KENT
“Fabrikalar çalışırsa
vergi geliri sağlanır”
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) YöYorgancılar, sözlerini şöyle sürdürdü:
netim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar,
“Son yıllarda ihracatta rekorlar kırıEBSO Yönetim Kurulu Başkanı
yaşanan ekonomik sıkıntıdan çıkış için
lıyor.
Fakat sanayicilerimiz bu rekorları
Yorgancılar, devletin vergi gelirsigorta primlerini düzenli ödeyen firhep
kendilerinden
fedakarlıklar göstererek
lerinin ancak fabrikların üretim
maların prim oranlarının düşürülmesini
yaptılar. Ancak bugün yüksek oranlı vergiyaptığı, işçilerin çalıştığı, ihracat
istedi. Kredi kartları başta olmak üzere
lerin de uygulanmasıyla sanayicilerimizin
olduğu zaman artacağını söyledi.
konut ve taşıt kredilerinin de yeniden
bunları devam ettirmesini beklemek kolay
yapılandırılarak taksitlerin düşürülmesi
olmayacak. Uluslar arası alanda rekabet
gerektiğini vurgulayan Yorgancılar, cesur kararlar geciktikçe
edebilmemiz için OECD ortalamalarını aşan istihdam maliyetsıkıntıların daha da büyüdüğünü kaydetti.
lerinin düşürülmesi kaçınılmazdır. Yüksek vergi oranları kayıtVergi Haftası kapsamında Yaşar Üniversitesi Kampüsü’nde
dışı ekonomiyi artırıyor. Bu da devletin işçilere verilen ücretler
düzenlenen “Kriz Ortamında Vergi Politikaları” konulu panelde
üzerinden alacağı gelir vergisinden de yoksun kalmasına sebep
konuşan Yorgancılar, yaşanan krizin 2009 yılının tamamlanmaoluyor. Vergi oranlarının makul seviyelere indirilmesi talebimiz
sından önce bitmeyeceğine inandığını ifade etti. İmalat sanaartık ciddiye alınmalı. Vergi borçlarının taksitlendirilmesi gibi
yinde kapasite kullanım oranının, Marmara Depremi sonrası
uygulamalar yeterli değil. Radikal kararların alınması şart. Reel
dönemden daha kötü durumda olduğunu belirterek, hükümetten sektör üzerindeki vergi ve sosyal güvenlik primi yükleri mutacilen tedbir beklediklerini anlattı.
laka azaltılmalı. Ödemelerini zamanında yapan ve çok sayıda
Vergi politikalarının üretim ve istihdamı artırmaya yönelik
istihdam sağlayan işletmelerin primlerinde iskonto yapılmalı. Bu
olması gerektiğini ancak ülkemizde vergilerle sosyal güvenlik
sayede devlete sorumluluklarını zamanında yerine getirenler de
primlerinin batılı ülkeler arasında en yüksek düzeyde bulunödüllendirilmiş olur.”
duğunu belirten Yorgancılar, “Reel kesimin üzerindeki yükler
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, reel sektör üretip
adeta üretimi engellemeye yöneliktir. İstihdam maliyetinin
istihdam yarattıkça vergi ve sosyal güvenlik primi geliri olacağıyüksek olması firmalarımızın rekabet gücünü de yok etmektedir. nın unutulmaması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Türkiye’de yüzde 117’yi bulabilen vergiler AB ülkelerinde ortalama yüzde 21’dir. Otomobil ve iletişim sektöründe, akaryakıtta
Hasta yatağa düşürülmemeli
ödenen vergiler bakımından dünya rekoru Türkiye’dedir. Sigara
Yaşar Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Aktaş da, bu
ve alkollü içkilerden de dünya ortalamasının üzerinde vergi
dönemde reel sektörü ayakta tutmanın çok önemli hale geldiğini
alınıyor. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün” dedi.
belirterek hastayı yatağa düşürmeden birtakım köprü tedbirlerin
alınması gerektiğini kaydetti. Bu sürecin sadece bankalara bıraSorumlu firmalara iskonto ödülü
kılmadan devletin de devreye girmesiyle yönetilmesi gerektiğini
Reel sektörün yıllardır istihdam üzerindeki yükler ve enerji
anlatan Aktaş, “Kredi Garanti Fonu önerisi var, bu değerlendirimaliyetlerine rağmen üretim yapıp yatırımlara devam ettiğini,
lebilir. Alınacak önlemlerle tüketici ve üreticinin güveni sağlanistihdam sağladığını ve katma değer yarattığını vurgulayan Ender malı. Sistem çalışır durumda tutulmalı” diye konuştu.
ebsohaber 39 mart 2009
ULUSLARARASI
Almanlara ekonomik işbirliği çağrısı
Kimler vardı?
Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis
ekonomisine büyük katkı sağladığını beEBSO Meclis Başkanı Tiryaki,
Başkanı Mehmet Tiryaki, küresel krizde
lirtirken, halen 3 bin 677 firmanın faaliyet
Alman parlamenterlere ekonomiAvrupa’daki maliyetlerle baş edemeyip
gösterdiğini söyledi.
kapanma noktasına gelen Alman şirketAlmanya nüfusunun yaklaşık yüzde
de işbirliği çağrısı yaparken, dış
leri için Türkiye’nin cazip bir ülke oldu3’ünü oluşturan Türklerin, geçmişte işçi
ticaretteki tarife dışı engellerin
ğunu savunarak işbirliği çağrısı yaptı.
olarak gittikleri bu ülkede artık her sektörkaldırılmasını da istedi.
EBSO Meclis Başkanı Tiryaki,
de boy gösterdiğini, modern iş kollarında
Almanya’nın Bremen kenti ile İzmir’in
el atan girişimciler olduğuna dikkat çeken
kardeş şehir olması nedeniyle Bremen Eyaleti İçişleri ve Spor
Tiryaki, “Sayıları 70 bine ulaşan Türk firmaları 25 milyar Euro’yu
Bakanı Senatör Ulrich Maurer başkanlığında İzmir’e gelen
aşan yatırım gerçekleştiriyor, 350 binden fazla insana istihdam
Bremen şehri parlamenterlerini ağırladı. Almanya ile Türkiye’yi
imkanı sağlıyor” dedi.
siyasi, ekonomik ve kültürel alanlardaki ortaklıkları nedeniyMehmet Tiryaki, Almanya ve Türk toplumu için yeni iş ve
le “ayrılmaz iki ülke” olarak nitelendiren Tiryaki, Türkiye’nin
çalışma alanları yaratılması gerektiğini vurgularken, sözlerini
bir numaralı ihracat ve iki numaralı ithalat ortağı ile ilişkilerin
şöyle sürdürdü:
daha üst seviyeye taşınması için çaba gösterdiklerini ifade etti.
“Küresel krizden çıkış konusundaki yaklaşımlarımız, ülkeleriMehmet Tiryaki, Almanya’nın doğrudan yatırımlarla da Türkiye
mizin ekonomilerine katkılarımız konusundaki rollerimizi belirlemeliyiz. Almanya ve Türkiye’de el değiştiren şirketler konusunda da karşılıklı bilgilenme ve destek mekanizmasına ihtiyaç var.
Bremen Eyaleti İçişleri ve Spor Bakanı Senatör
Küresel kriz esnasında Avrupa’daki maliyetlerle baş edemeyip
Ulrich Maurer Milletvekilleri: Björn Fecker, Wilhelm
kapanma noktasına gelen bazı firmalar için Türkiye cazip bir
Hinners, Dr. Rolf Gössner, Mustafa Öztürk, Erwin
ülkedir. KOBİ ölçeğinde pek çok Alman firmasının yatırımlarını
Knapper, Björn Tschöpe, Valentina Tuchel, Silvia NeuBulgaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelere kaydırması
meier, Uwe Woltemath, Wolfgang Schmidt, Susanne
onlara yeni bir Pazar yaratmadı. Halbuki Türkiye’nin canlı iç
Kröhl, Fritz Gierschewski.
pazarı ve özellikle Ortadoğu’da komşu ülkeler, Türki Cumhuri-
ebsohaber 40 mart 2009
ULUSLARARASI
yetler ve Kuzey Afrika ülkeleriyle olan ilişkileri Alman firmalarına üretim maliyetleri ve yeni pazarlara açılma açısından büyük
avantajlar sunuyor. Bölgemiz sanayicisi kaliteli üretimiyle global
pazarlarda rekabet edebiliyor. Ülkemizin ve bölgemizin haiz
olduğu avantajlar Almanya’da kendilerine yeni bir çıkış arayan
firmaların Türk sanayicileriyle işbirliğine gitmeleri, üretimlerini
Türkiye’ye kaydırmaları bugünkü şartlarda girmekte zorlandıkları
pazarlara adım atmalarını sağlayacaktır.”
Zeytinyağında çifte standart olmasın
EBSO Meclis Başkanı Tiryaki, Avrupa ülkelerinin Türk
zeytinyağına kilo başına 2 Euro’luk fon uygulamasını da gündeme getirdi. AB ile Gümrük Birliği içinde olduklarını, AB’den
Türkiye’ye her türlü malın gümrüksüz geldiğini ancak Türk
zeytinyağına uygulanan 2 euroluk fonun Türkiye aleyhine haksız
rekabet yarattığını ifade eden Tiryaki, “AB’ye giden kutulu-şişeli
zeytinyağımıza Yunan, İspanyol, İtalyan zeytinyağını korumak
için kilogramda 2 euro vergi uygulanıyor. Zaten zeytinyağı da 2
euro. Yani Türk zeytinyağını yüzde 100 pahalandırıyorsunuz. Bu
çifte standart değil mi? İşadamları olsaydınız bunları sizlere söylemezdim. Ama sizler parlementer olarak bunları bilin istedim.
Bu çifte stardardın kaldırılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Entegrasyonda geç kalındı
Ziyarette konuşan Bremen Eyaleti İçişleri ve Spor Bakanı
Senatör Ulrich Maurer, Türkiye’de çok büyük bir potansiyel
bulunduğunu söyledi. Maurer, “Almanya, Türkiye olmadan ne
yapardı? Bunu sormamız lazım” dedi.
Almanya’da yıllardır Türklerle birlikte yaşadıklarının altını
çizen Ulrich Maurer, Türklerin Almanya’ya entegrasyonunda
geç kalınmasından dolayı bazı sorunlar yaşadıklarını belirterek
“Gelen işçiler çok düşük düzeydeydi. Bizim de ihmalimiz oldu.
Onları tam zamanında entegre etmekte geciktik. Şimdi bu sorunları yaşıyoruz” diye konuştu.
Yaşanan küresel ekonomik krizden Almanya’nın da ciddi
şekilde etkilendiğini ifade eden Maurer, “Kriz bizi çok kötü etkiledi. Bremen Limanı’nda binlerce otomobil bekliyor. Bu otomobillerin Amerika’da olması gerekirdi. Krizin çok kötü sonuçlarını
yaşıyoruz. Bu yıl sonunda dibe vurduktan sonra yukarı çıkabileceğimizi düşünüyoruz” dedi.
Türkiye’nin AB üyelik sürecine de dikkat çeken Maurer,
Türkiye’nin iş piyasası ile ilgili politik problemlerin çözülmesi
gerektiğini söyledi.
Türkiye Ortadoğu’nun mihenk taşı
Türk Alman İşadamları ve Akademisyenler Derneği Başkanı,
EBSO Meclis Başkan Yardımcısı Sayıl Dinçsoy da, Türkiye ve
Almanya’yı mihenk taşları olarak gösteren Dinçsoy, “Bana göre
Almanya AB’nin, Türkiye Ortadoğu’nun mihenk taşıdır” dedi.
Dinçsoy, ayrıca AB üyeliği sürecinde Türkiye’ye samimi destek
beklediklerini ifade etti.
Dinçsoy, Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’ni (ALOSBİ) Frankfurt Borsası’na açma çabaları içinde olduklarını sözlerine ekledi.
Tianjin’den işbirliği ziyareti
Çin’in Tianjin Eyaleti Ticaret Komisyonu Başkan Yardımcısı Zhao Jianzhong ve sektör şefi Wang Xingchun, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ı ziyaret etti.
Zhao Jianzhong, 1990 yılından günümüze kadar Tianjin ile İzmir’in
ilişkilerinin çok iyi olduğunu belirterek, özellikle turizm alanında işbirliği
yapılabileceğini söyledi. Tianjin’de de İzmir gibi liman bulunduğuna dikkat
çeken Jianzhong, sanayi ile ilgili yatırım olanaklarını da değerlendirdiklerini
kaydetti. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ise, ziyaretten ve
Çinli yetkililerin İzmir ile işbirliğine yönelik girişimlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, sektörel işbirliği konularını da görüştüklerini belirtti.
Tianjin’in Pekin’e 30 dakika mesafede Çin’in en gelişmiş sanayi bölgelerinden
birisi olduğuna işaret eden Yorgancılar, eyalette özellikle makine parçaları
üretimi ve uzay teknolojisi konusunda çalışmalar yapıldığını bildirdi. Ender
Yorgancılar, İzmir’in de lojistik avantajlarından nitelikli insan gücüne kadar
yatırımlar için mükemmel bir ortam sunduğunu anlattı.
ebsohaber 41 mart 2009
ULUSLARARASI
Krizde ekonomi öncelikli olmalı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün
davetlisi olarak Türkiye’ye gelen
Filipinler Dışişleri Bakanı Alberto G.
Romulo, aynı zamanda Filipinler İzmir
Fahri Konsolosu olan Ege Bölgesi
Sanayi Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Ender Yorgancılar’ı
ziyaret etti.
Yorgancılar’ın daveti
üzerine de İzmir’i ziyaret ettiğini belirten Romulo, dünyanın yaşadığı ekonomik
kriz ortamında Türkiye ile
Filipinler ve Asya kıtasının
ticari ve yatırımlar konularını öncelikli hale getirmesi
gerektiğini dile getirdi.
Türkiye’nin, Asya’nın
batısında, Filipinler’in ise
kıtanın doğu kısmında
bulunduğuna dikkat çeken
Romulo, iki ülke arasındaki uzak mesafenin ilişki-
lerin gelişmesine engel olmadığını savundu.
Romulo, her iki ülkenin Asya’nın bir parçası
olduğunu ve ilişkilerin gelişmesi için birçok
imkanın bulunduğunu ifade etti. İki ülkenin
de yaklaşık 80 milyon nüfusu olduğuna ve
aynı kültüre sahip olduğunu anlatan Romulo,
“Kriz bizi Avrupa ülkeleri kadar etkilemedi
ama önlemlerimizi aldık. Bu kriz ortamında
Türkiye ile Asya ve Filipinler ticari ve yatırım
konularını öncelikli hale getirmeli. İki ülke
arasındaki politik, kültürel ve ticari ilişkileri
en üst seviyeye çıkarmak için yoğun bir ilişki
içinde olmamız gerekiyor” dedi.
Politik bir ziyaret için geldiği Türkiye’de
ekonomik ilişkilerin canlandırılması amacıyla
ziyaretlerde bulunduğunu kaydeden Romulo,
"İki ülkenin ekonomik verilerine bakıldığında
ilişkilerin gelişmesi için çok büyük potansiyel
var. Asya’da ilişkileri geliştirmek zorundayız.
Özellikle, bu ekonomik krizde ilişkileri geliştirmek büyük önem taşıyor” diye konuştu.
Romulo, iki ülkenin öncelikle turizm alanında işbirliği yapılabileceğini söyledi.
İlk yabancı ziyaretçi Kore Büyükelçisi
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender
Yorgancılar’ın ilk yabancı konuğu Kore Büyükelçisi Kim Chang
Yeob oldu.
Kore İzmir Fahri Konsolosu ve EBSO Meclis Üyesi Noyan
Gürel ile birlikte EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar’ı ziyaret ederek kutlayan Büyükelçi Chang Yeob, iki ülke arasındaki
ticareti daha da geliştirmek üzere sanaycilerle birlikte ülkesine
davet etti.
Türkiye ile Kore arasında serbest ticaret anlaşması imzalanması konusunda üst düzey çalışmalar yürütüldüğünü bildiren
Büyükelçi Chang Yeob, “Türkiye’de 100’den fazla Kore firmasının yatırımları bulunuyor. Başta bilişim teknolojileri olmak üzere
pek çok sektörde yeni yatırımlar planlanıyor. Serbest Ticaret
Anlaşması da önümüzdeki yıl hayata geçecek” dedi.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar da, Büyükelçi
Kim Chang Yeob’un başkanlık makamında kabul ettiği ilk
yabancı misafir olmasının kendisi için büyük anlam taşıdığını
belirtirken, Kore ile Türkiye’nin arasındaki mesafeye rağmen
dost ve kardeş iki ülke olduğunu vurguladı.
Kore ile ikili ticaret ilişkilerinin de geliştirilmesine dikkat
çeken Ender Yorgancılar, Tire Organize Sanayi Bölgesi’nde
geçtiğimiz yıl KT&G sigara fabrikasının faaliyete geçtiğini
hatırlattı ve “Amacımız diğer Kore şirketlerinin de İzmir’de
yatırım yapmalarını sağlamaktır. İthalatımızda 10’ncu sırada
bulunan Kore’den 4 milyar dolarlık mal alırken ihracatımız ancak 152 milyon dolarda kaldı. Öncelikle dış ticarette dengeyi
sağlayacak çalışmalar yapmalıyız” diye konuştu.
Kore Büyükelçisi’nin ziyaretinde EBSO Yönetim Kurulu
Üyesi Bayram Talay da hazır bulundu.
ebsohaber 42 mart 2009
HABER
Milli Savunma Bakanı’ndan
EBSO’ya tebrik ziyareti
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Ege Bölgesi Sanayi
Odası (EBSO) yeni dönem Meclis ve Yönetim Kurulu Başkan ve
üyelerine tebrik ziyaretinde bulundu.
İzmir’de ticaret ve sanayinin gelişimi için çalışmalara devam
edeceklerini ifade eden Gönül, “Müşterek çalışmaların devamını teyit ve tespit etmek üzere önemli bir dönemin başladığına
inanıyorum” dedi.
El ele vererek gelece yürüyeceğiz
Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda Meclis Başkanı Mehmet
Tiryaki ve Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar tarafından
karşılanan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İzmir’in sanayi
konusunda Türkiye’nin önde gelen kentleri arasında yer aldığını
söyledi. Elektronik ve demir çelik sanayinde İzmir’in öncü şehir
olduğunu anımsatan Gönül, şöyle konuştu: “Bu nedenle özellikle Savunma Bakanlığı ile Ege Bölgesi Sanayi Odası arasındaki
ilişki, Türkiye’nin gelişmesi ve kalkınması boyutunda bir ilişkidir.
El ele vererek, Türkiye sanayine yapabileceğimiz yeni gelişmeler
neler olacak, onları görüşeceğiz.”
EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki, savunma sanayinde
yerli katkı oranının yüzde 50’ye yaklaşmasının sevindirici bir
gelişme olduğunu ifade ederek, “Bu ihalelere giren yabancı
firmaların da, yerli partner konusunda Ege ve İzmir’den firmalarla anlaşmaları bizi sevindiriyor. Buradaki firmalarımızın da
savunma sanayine yönelik üretimde söz sahibi olmaya başlaması ayrı bir gurur kaynağı. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz”
diye konuştu.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Bakan Gönül’e
teşekkür etti. İzmirli sanayiciler olarak Ankara ile ilişkilerinde
Gönül’ün önemli bir destek sağladığını vurgulayan Yorgancılar,
“Sayın Bakanımızın her zaman yanımızda olması gücümüze
güç katıyor. Bundan sonraki girişimlerimizde de kendilerinden
desteğini bekliyoruz” dedi.
Vatan sana canım feda
Vatan savunmasında canlarını feda eden
şehitler, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin Yıldönümü ve Şehitler Günü’nde törenle anıldı.
Kadifekale Şehitliği’nde düzenlenen törene
İzmir Valisi M. Cahit Kıraç, Ege Ordu
Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu,
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu, askeri erkan, şehit aileleri
dernekleri yöneticileri, şehit aileleri ve
vatandaşlar katıldı.
Ege Bölgesi Sanayi Odası’nı Meclis
Başkanı Mehmet Tiryaki’nin temsil ettiği
tören, saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın
okunması ve çelenk sunumu ile başladı ve günün anlam ve önemini belirten
konuşmalarla devam etti. Hava Savunma
Yarbay Saim Kaya, törende yaptığı konuşmasında, Türk milletinin sınırları kutsal şehit kanları
ile çizilmiş bir vatanda yaşadığını ifade ederek; şehitlerin bağımsızlık ve vatan savunması için gözlerini
kırpmadan canlarını feda ettiklerini söyledi.
Türkiye Harp Malülleri Gaziler Şehit Dul ve
Yetimleri Derneği İzmir Şube Başkanı Volkan
Kaya da “Türkler öldürülebilir ama asla esir
edilemezler” diyerek, Türk milletinin ve
Mehmetçiğin bağımsızlığa ve vatana olan
tutkusuna vurgu yaptı.
Konuşmaların ve şeref defterinin
imzalanmasının ardından şehit mezarlarının başında dua okundu. İzmir valisi M.
Cahit Kıraç, Ege Ordu Komutanı Orgeneral
Hayri Kıvrıkoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu, EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki şehit mezarlarını gezerek,
günün anısına çiçek koydu, şehit aileleriyle bir
araya geldi.
ebsohaber 43 mart 2009
HABER
İzmir, Milano ve Paris’e kafa tutacak
İZFAŞ tarafından 22 – 25 Şubat 2009 tarihleri arasında İzmir
Fuar Alanı’nda düzenlenen “IF Wedding Fashion İzmir – 3.
gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı”nın açılışı görkemli bir
tören ve Tahsin Kahyaoğlu’nun defilesi ile yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, iki yıl içinde 3
kere düzenlenen Fuar’ın hızlı gelişimine dikkat çekti.
Fuarcılığın, hizmet sektöründeki pek çok yan unsurun da gelişmesine önemli katkılarda bulunduğunu söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, yerelde
kalkınmanın önemine değindi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak,
yurtdışından ulaşım-konaklama masraflarının karşılanarak alıcı grupları getirdiklerini
ve her türlü katkıda bulunduklarını belirten
başkan Kocaoğlu, “5 yıldan bu yana hedef
olarak yerelde kalkınmayı önceliğimiz
olarak belirledik. Son yıllarda 15 tane yeni
otelin açılması bunun olumlu bir göstergesidir. Yoksulluk ve işsizliğe karşı yaptığımız
çalışmalar bundan sonra da tüm hızıyla devam
edecek” diye konuştu.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Ender Yorgancılar, 2007 yılında 75 katılımcıyla başlayan fuarın bugün kriz ortamına rağmen
140 katılımcıya ulaşmasının yapılan işlerin doğruluğunu
gösterdiğini ifade etti. Üretim sürecinde yaratılan katma değeri
ve ihracat gelirleri içindeki yüksek payının tekstil ve konfeksiyonu dünyada sanayinin itici gücü yaptığına işaret eden Yorgancılar, dünya ile entegre olmuş Türkiye’nin dış pazarlarda yer
edinerek rekabet gücü yüksek sektörlerin yaratılması yolunda
atılacak ilk adımın marka olduğunu söyledi. Ender Yorgancılar,
“Özellikle de yaşadığımız küresel kriz sürecinde, ayakta kalmak
istiyorsak Ar-Ge, teknoloji geliştirme ve inovasyona önem vermek zorundayız. Sadece tekstilin değil, tüm sektörlerimizin güç
kaybetmemesinin tek yolu budur. Türk üreticileri, kaliteli üretim
ve daha uygun fiyat avantajı ile sektörde önde olan Yunanistan
ve İtalya’ya rakip olma potansiyeline sahiptir” dedi.
Türkiye’de gelinlik ihtiyacının yüzde 70’inden
fazlasını İzmir’in karşıladığına dikkat çeken EBSO
Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, “Neden
gelinlik sektörü İzmir ile anılmasın? Sektörün
önündeki engellerin kaldırılmasını sağlayarak,
ileriye dönük projelerin hayata geçirilmesi için
hep birlikte hareket etmekte fayda görüyorum.
Gelinlik ve abiye sektörünü İzmir’de hakettiği
yere taşımak için yeterli güce sahibiz” diye
konuştu.
Ender Yorgancılar, Türk tekstil sektörünün
vizyonunu katma değeri yüksek, yenilikçi,
rekabetçi ve teknoloji içeren ürün ve hizmet
sunumları ile dünya ticaretindeki payını ve
toplumsal refahı artırmak olarak tanımlarken,
üretimden sonraki en önemli aşama ürünün
pazara ulaşma başarısında fuarların büyük payı
olduğunu, IF Wedding Fashion’un da üreticilere
dünya pazarlarında yer edinebilme imkanı vereceğini
söyledi. IF Wedding Fashion’un açılışı İzmir Valisi Cahit
Kıraç, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Türkiye
Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Kahraman Öztürk,
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Ege İhracatçı
Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, İzmir
Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, Ege
Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Nedim Örün tarafından
gerçekleştirildi. .
ebsohaber 44 mart 2009
HABER
MARBLE krize meydan okuyor
Bir dünya markası olmuş ve adı İzmir’le özdeşleşmiş MARBLE - Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, global krize
meydan okuyor. İtalya’nın Verona Fuarı’ndan sonra dünyada
sektöründe ikinci sırada yeralan 15’nci gurur yılındaki MARBLE, 25-28 Mart 2009 tarihleri arasında, İzmir Kültürpark’ta
gerçekleştirildi.
Ekonomik krizden ciddi boyutta etkilenen doğaltaş sektörünün, büyük umut bağladığı fuara 34 ülkeden 258’i yabancı,
854’ü yerli, 1112 firma katıldı. Geçtiğimiz yıl MARBLE’a 1097
firma katılmış ve fuarı 86 ülkeden 51 bin 336 kişi ziyaret etmişti.
İzmir Valisi Cahit Kıraç, MARBLE’nin kentle özdeşleşen fuarlar arasında yeraldığını söyledi. Türkiye’nin toplam 13.9 milyon
tonluk mermer ve doğaltaş rezervi ile dünyada yüzde 40 pay
aldığını hatırlatan Kıraç, “Mermerimizi uluslararası alanda marka
haline getirerek dünyadaki pazar payımızı artırmalıyız” dedi.
Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı Abdullah Köten, mermer ve
doğaltaş sektörü için yılda 10 milyar dolarlık ihracat hedefi için
yol aldıklarını bildirdi. Köten, bu rakama kamu ve özel sektörün işbirlği ile ulaşılabileceğini belirtirken DTM’nin de fuarlara
desteğini artırdığını söyledi.
Tüm Mermer Doğaltaş ve Makineleri Üreticileri Birliği
Başkanı Selahattin Onur, MARBLE’nin açılışını sektör açısından
bayram olarak nitelendirirken, “Dünya doğaltaş ticaretinden
yüzde 10 pay alıyoruz. Bunu artırmak için uzun vadeli yasal
düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Vergi yükleri hafifletilmeli,
sektörel teşvik verilmeli. Artık hükümetin vücudu taşın altında
olan bizlerle ilgilenmesini umuyoruz” diye konuştu.
Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aslan Osman Erdinç
ise, 2008 yılı sonu itibariyle mermerde 1 milyar 402 milyon
dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini bildirdi. Erdinç, “Madencilik
olmazsa hayat olmaz. Ama madenlerimizi yeraltından çıkarmak
zorundayız. Mermer ve doğaltaşta dünyada 20 milyar dolarlık
bir pazar var. Tanıtım için Abu Dabi’ye mağaza açıyoruz. Bunların devamı gelecek” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da,
İzmir’in vizyonuna koyduğu “Fuarlar ve Kongreler Kenti” olma
doğrultusunda her türlü katkıyı sağlamaya devam edeceklerini,
Gaziemir’deki yeni fuar alanının da kente bu anlamda yeni bir
soluk getireceğini söyledi.
4 yeni hol inşa edildi
Açılış töreninde EBSO’yu Meclis Başkan Yardımcısı Sayıl
Dinçsoy’un temsil ettiği ve profesyonel ziyaretçilere dört gün
süreyle açık kalan MARBLE için İZFAŞ, varolan 5 yeni holün yanısıra, dört yeni hol daha inşa etti. Kültürpark’ın doğal
dokusuna zarar vermeyecek şekilde inşa edilen geçici holler ile
kapalı alan metrajı 25 bin metrekareye yükseldi. Fuar, açık ve
kapalı olmak üzere toplam 42 bin 500 metrekare alan üzerinde
gerçekleştirildi. Kültürpark’ın 200 bin metrekaresi MARBLE için
özel olarak yeniden düzenlendi. Alan darlığı nedeniyle yaklaşık
200 firmanın katılım veya yer büyütme taleplerine olumlu yanıt
verilemedi.
İzmir’e taş yağdı
İzmir, MARBLE 2009 Fuarı nedeniyle mermerci akınına uğradı. Kente Türkiye’nin ve dünyanın pekçok noktasından taş getirildi. Mermer ve doğaltaş sektöründe İtalya’nın Verona fuarından
sonra dünyada ikinci sırada yeralan MARBLE’de sergilenmek
üzere işlenmiş, yarı işlenmiş ya da ham toplam 9 bin ton doğaltaş kente geldi. Ağırlıkları 10 ve 20 ton arasında değişen 500
adet blok mermer ve doğaltaşın sergilendiği fuara, stand imalatı,
sergileme materyali ve tasarım ürün olarak günde ortalama 60
TIR ile malzeme taşındı. Fuarda sergilenen ağır tonajlı makine ve
diğer yan sanayi üreticilerinin sayısı da 300 civarında oldu.
İzmir bir dünya buluşması yaşarken, kent ve çevresindeki
otellerin doluluk oranları da maksimum seviyeye ulaştı. Fuar
nedeniyle kente 50 bini aşkın kişinin geldiği tahmin ediliyor.
İzmir’in kazancının 70 milyon dolar olacağı öngörülüyor.
ebsohaber 45 mart 2009
HABER
EBSO’dan kurumsal
sosyal sorumluluk eğitimi
Ege Bölgesi Sanayi Odası, Avrupa
markalaşma açısından büyük avantajlar
Odalar Birliği (Eurochambres) desteği ile
sağlıyor.
Ege Bölgesi Sanayi Odası, Avrupa
kurumsal sosyal sorumluluk için firmalarEBSO, bu çalışma kapsamında EurocOdalar Birliği desteği ile gerçekla eğitim ve danışmanlık çalışması yaptı.
hambres
tarafından da onaylanan firmaleştirdiği kurumsal sosyal sorumProjeyi başarıyla tamamlayan Efe Endüstri
larla
çalışmalar
gerçekleştirdi. Programa
luluk eğitimini başarıyla tamamlave Ticaret A.Ş, Egedeniz Tekstil A.Ş, Ege
10 firma başvurdu, 9 firma onaylandı,
yan firmalara plaket verdi.
NKM Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş., Eko
hedeflendiği gibi 6 firma süreci tamamlaEndüstri, Güralp Vinç ve Makine Konsdı. Bu firmalarla ilk olarak bir tanışma ve
trüksiyon Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Pizza Pizza’ya belge ve plabilgilendirme toplantısı yapıldı.. Daha sonra firmaların istediği
ketleri Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender
sayıda kişi ile katılabildiği bir eğitim semineri gerçekleştirilYorgancılar tarafından verildi.
di. Seminerde itibar yönetimi, kurumsal sosyal sorumluluk ve
Eurochambres tarafından yürütülen CASE projesi; Avrupa Bir- proje kapsamında yapılacak çalışmalarla uygulanacak yöntem
liği katılım sürecinde Türkiye, Bulgaristan, Romanya ve Hırvaaktarıldı.
tistan iş dünyasının AB müktesebatına uyum ve iş etiği konulaCASE proje ekibi tarafından uygulanması istenen anket; katırında Sanayi-Ticaret Odaları aracılığı ile gelişmesini amaçlıyor.
lımcı firmalara yapılan ziyaretlerde genel müdürleri ile görüşeProjenin, AB Müktesebat Denetim Eğitimi ve Şirketlerin Kurumrek dolduruldu, ayrıca proje konusunda bilgi verildi.
sal Sosyal Sorumluluğu olmak üzere her iki bileşenine de katılım
Kısa bir sürede firmalar kendi bünyelerinde yaptıkları çalışhakkı kazanan EBSO, bu çalışmaları üyeleri arasından belirlenen malarla ve EBSO danışmanlığında proje tarafından hazırlanılfirmalarla paylaşarak sürdürüyor.
ması zorunlu tutulan, çalışanlar, çevre, toplum konularındaki
Müşteri kavramının yerini paydaş kavramına bıraktığı ve
stratejilerini hazırladı. Anketler ve stratejiler değerlendirilmek
pazarlamanın temelini ilişki yönetiminin oluşturmaya başladığı
üzere Eurochambres ve TOBB’a iletildi.
günümüz ekonomisinde bu tarz yaklaşımların önemi artıyor.
Hatırlanacağı gibi, geçtiğimiz yıl Kasım ayında
Şirketlerin, iş çevrelerini iyi tanımlamaları ve bu çevreler ile
Hırvatistan’nın başkenti Zagreb’te, 5 ülkeden 22 seçilmiş kişinin
sürdürülebilir ilişkiler geliştirmeleri, bunun içinde beklentilerikatılımıyla yapılan seminerde kurumsal sosyal sorumluluk konune yanıt verebilmeleri gerekiyor. Kurumsal Sosyal Sorumluluk,
sunun ayrıntıları ve şirketler için önemi tartışılmıştı. Türkiye’nin
firmalar için önemli bir rekabet aracı olarak kullanılıyor. Orta
8 kişiyle katıldığı etkinlikte, Ege Bölgesinin tek katılımcısı EBSO
vadede; tüketicilere ulaşma ve olumlu imaj yaratmanın yanı sıra, olmuştu.
ebsohaber 46 mart 2009
HABER
Otomotiv yan sanayicilerinin güçbirliği
Ege Bölgesi Sanayi Odası ile İzmir Ticaret Odası’nın otomotiv ve yan sanayi meslek komiteleri üyeleri, global krize bağlı
olarak sektörün içinde bulunduğu durumdan kurtulmasını sağlamak amacıyla güçbirliği yaptı.
Dünyayı saran ekonomik krizin etkilerinin 2008 yılı son çeyreğinden itibaren Türkiye’ye de sıçramasıyla birlikte kamuoyunun gündeminde ağırlıklı bir yer tutan, TÜİK’in açıkladığı 2009
yılı Ocak ayı sanayi üretim rakamlarına göre yüzde 60’ı aşan
daralmayla karşı karşıya kaldığı ortaya çıkan sektörün EBSO ve
İZTO’daki temsilcileri, EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki ile
Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ı ziyaret ederek görev
dönemlerindeki hedeflerini paylaştı.
Elbirliğiyle çıkarız
EBSO Meclis Başkanı Tiryaki, ziyarette yaptığı konuşmada
kriz denilince akla ilk olarak otomotiv ve yan sanayinin geldiğini
söyledi. Global pazarların daralması, iç tüketimin de arzu edilen
seviyede olmaması nedeniyle üretim, istihdam ve ihracatta sıkıntılı bir döneme girildiğini vurgulayan Mehmet Tiryaki, “2009
ekonomide en zor yıllardan biri olacak. Biz de krizin etkilerini
birlik ve beraberlik içinde el ele vererek en az hasarla atlatmaya
çalışıyoruz” dedi.
Türk firmaları daha verimli
İzmirli otomotiv ve yan sanayicilerine moral de veren Mehmet Tiryaki, “ABD’deki otomotiv firmalarının krizi daha önceki
yıllara dayanıyor. Japonlarla rekabet edemiyorlardı. Türkiye’deki
otomotiv firmaları daha yeni teknolojiye sahip yatırımlar, nitelikli işgücü ve piyasa koşullarına ayak uydurabilen yapıları sayesinde daha verimli çalışıyor. Bu nedenle Türk otomotiv ve yan
sanayi sektörü üretimdeki sert düşüşe rağmen ihracatı 1 milyar
doların üzerinde olan tek sektör” diye konuştu.
Demirpençe’den
Tiryaki’ye ziyaret
BMC Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Demirpençe, Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis
Başkanı Mehmet Tiryaki’yi ziyaret ederek görevinde başarı diledi.
Demirpençe’nin Tiryaki’yi ziyaretinde gündemin ağırlığını TÜİK’in açıkladığı Ocak ayı
imalat sanayi verilerinde otomotiv
sektörünün yüzde 60’lık gerilemesi oluşturdu. Otomotiv ve yan
sanayinin uluslar arası rekabetçi
yapısı nedeniyle tasarım, üretim,
nitelikli eleman istihdamı,
ihracat ve yarattığı katma değer
açısından önemine dikkat
çeken Mehmet Demirpençe, bu
sektördeki canlanmanın diğer
sektörler için de zincirleme etki
yaratacağını vurguladı. EBSO
Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki de,
İzmir merkezli ve yüzde 100 Türk
sermayeli BMC’nin yaklaşık 300 milyon
euroluk savunma sanayi ihalesini kazanmasının
kent ekonomisine yapacağı olumlu etkinin yanı
sıra firmaları da bu nitelikli alana yönlendireceğini belirtti. Tiryaki, BMC’nin ticari araçlarıyla da
sektörde güçlü bir yer edindiğini söyledi.
ebsohaber 47 mart 2009
HABER
Biz birlikte güçlüyüz
Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis BaşYönetim Kurulu Üyelerinin ziyaretinde,
Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın
kanı Mehmet Tiryaki ile Yönetim Kurulu
küresel ekonomik kriz nedeniyle zor bir
Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir’deki
yönetim döneminden geçileceğini ifade
İzmir’de kardeş Oda, Borsa ve
Oda ve sivil toplum kuruluşlarının ziyaederken, kurumlar arasındaki ilişkilerin
sivil toplum örgütleriyle biraraya
retlerinde kentin geleceği için “kol kola
önümüzdeki dönemde daha da geliştirilgeldiği ziyaretlerde, ortak çalışma
çalışma” sergileyeceklerini belirtirken
mesi gerektiğini vurguladı.
ve güçbirliği vurgulandı.
“Biz birlikte güçlüyüz” mesajı verdi.
Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın yeni
Olağanüstü toplanalım
yönetimi, İzmir’deki Odalar arasındaki işbirliği ve ortak projeYönetimde olacakları dört yıllık program içersinde odalar ve
lere imza atma konusunda sergilediği örnek tavırla dikkat çekti.
borsalar olarak birlikte hareket etmeleri gerektiğinin önemine
İzmir’deki kardeş kuruluşlar arasında gerçekleştirilen kutlama
dikkat çeken Demirtaş, “Krizden çıkışla ilgili neler yapabileceziyaretlerinde EBSO’nun yeni yönetimi takdir toplarken, gerek
ğimi tartışıp çözüm önerileri getireceğimiz olağanüstü yönetim
Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki gerekse Yönetim Kurulu Başkakurulları ortak toplantısı düzenleyelim. Bu toplantıda İTO, Ege
nı Ender Yorgancılar, hem üyelerin hem de kentin sorunlarına
İhracatçıları Birliği, İTB, Deniz Ticaret Odası ve EBSO gibi
yönelik yaklaşımlarıyla dikkatleri üzerlerine çekti.
İzmir’in önde gelen sanayi ve ticaret kurumlarını bir araya getiEge Bölgesi Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen organ seçimrelim. Çünkü birlikte hareket ederek birlikte sorunları aşabiliriz.
lerinin ardından Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki ile Yönetim
İzmir’de barışa, kucaklaşmaya ve birlikteliğe ihtiyacı var” dedi.
Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’a İzmir’deki Oda ve Borsa
yönetimleri kutlama ziyaretlerinde bulundu. EBSO Yönetimi de
Ankara’ya birlikte gidelim
bu ziyaretleri karşılıksız bırakmadı.
EBSO ile İTO arasında herhangi bir çekişmenin olmadığını,
EBSO’daki seçim sürecinin ardından ilk karşılıklı ziyaret
yeni yönetimler olarak kucaklaşarak sorunları aşacaklarını açıkİzmir Ticaret Odası ile gerçekleştirildi. İzmir Ticaret Odası
layan Demirtaş, şöyle konuştu: “2013 yılında kadar yönetimde
Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, EBSO Meclis Başkanı
olacağız. Bu dönem her zamankinden daha zor bir dönem
Mehmet Tiryaki, Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve
olacak. Ekonomik krizin etkilerini hissettiğimiz bir süreçte dört
ebsohaber 48 mart 2009
HABER
Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi
İzmir Ticaret Borsası
yıl kolay geçmeyecek. Bu yüzden önümüzdeki dönemde birlikte
hareket ederek, kent ve ekonomik sorunlara çözümler üretmemiz gerekiyor. 29 Mart yerel seçimlerinin ardından yaşanabilecek değişimlere rağmen kent sorunları çözülecek gibi değil.
Birlikte sorunların çözümü için Ankara’ya gidip, beraber hareket
etmemiz lazım.”
Ortak akılla çalışıp çözüme ulaşma
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da İzmir’in
temel sorununun proje üretilmesine rağmen bunların hayata
geçirilmesinde yaşanan sıkıntıların olduğunu ifade ederek,
“İzmir için her türlü proje üretiliyor ancak hayata geçirilemiyor.
Önemli olan yapılan bu çalışmaların çözüme ulaştırılması. Artık
İzmir’i ekonomi ve turizm alanında daha da ileriye taşıyabilmek
için ortak akılla birlikte çalışmamız gerekir” diye konuştu. Bölge ekonomisinin gelişmesine katkı
EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki ise son dönemlerde
özellikle; talep, üretim ve ihracat alanlarında sıkıntılar yaşandığını vurgulayarak, Eximbank kredilerinin yetersizliğinden yakındı.
Tiryaki, “Türk Eximbank’ın ayırdığı 5 milyar dolarlık kredinin az
olduğunu düşünüyorum. Kredi limitlerinin arttırılması gerekir.
Kentin gelişimi ve ekonominin canlanması için yapılacak çalışmaları sizlerle birlikte hayata geçirmeyi ümit ediyoruz” dedi.
Bölge ticaretinin gelişimine katkı sağlayıp, mevcut sorunların
çözümü için çalışmalar düzenlemenin odaların temel görevleri
arasında yer aldığının altını çizen İTO Meclis Başkanı Necip
Kalkan, “Kriz döneminde beraber çalışmak çok önemli. Yönetim
Kurulları Başkanlarının birlikte hareket etmesi ve uyumlu olması
gerekir” diye konuştu.
İzmir’in sesi olacağız
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli
ve Yönetim Kurulu Üyelerinin EBSO Yönetim Kurulu Başkanı
Ender Yorgancılar’ı ziyaretlerinde İzmir’in ekonomideki etkinliğinin artırılması gündeme geldi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı
Yorgancılar, İzmir’in ortak sorunlarının çözümü konusunda tek
yumruk olacaklarını söyledi. Yorgancılar, “Öncelikle İzmir’in
sesi olacağız. Başta TOBB olmak üzere her alanda İzmir’in en iyi
şekilde temsil edilmesi için çalışacağız. İzmir’deki Oda ve Borsa
temsilcileri yeni dönemde kurumların ön planda olacağı bir
yapılanmayla çalışacak. Önümüzdeki dönemde İzmir için daha
fazla girişim yapılacak” dedi.
İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli de, İzmir’deki
Oda ve Borsaların sadece İzmir’e değil, Ege’deki bütün kentlere
önderlik yaptığını söyledi. Kestelli, İzmir’e dikkat çekici yatırımların kazandırılması için çaba göstereceklerini de ifade etti.
İzmir’e tersane şart
Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı
Geza Dologh, Ege Bölgesi’nde tersane sorunun bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini belirterek, bu konuda Ege Bölgesi Sanayi Odası ile geçmiş dönemde olduğu gibi yeni yönetim
ile birlikte çalışmaya devam etmek istediklerini söyledi. DTO İzmir Şubesi, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Ender Yorgancılar’ı ziyaret ederek, başarılar diledi.
Ziyarete; Meclis Başkanı Özden Çokdeğer, Deniz Ticaret Odası
İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Geza Dologh, Yönetim
Kurulu Başkan Vekili Bülent Onural, Yönetim Kurulu Üyeleri
Yusuf Öztürk ile Can Özgen katıldı. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, bir başka
proje olan Aliağa Çaltıdere’de yat ve bakım yeri ile ilgili çalışmalarla ilgileneceklerini, Ege Bölgesi’nin tersaneye ihtiyacı olduğunu dile getirdi. DTO İzmir Şube Başkanı Dologh, Denizcilik
Müsteşarlığı tarafından tersane yerinin belirlenmesi gerektiğini,
yerin belirlenmesinin ardından çalışmalara Oda olarak destek
vereceklerini anlattı. Tuzla’dan İskenderun’a kadar olan kıyı
şeridinde sivil tersane olmadığını belirten Geza Dologh, bu boşluğun ancak İzmir civarında kurulacak bir tersaneyle doldurulabileceğini söyledi. Dologh, “İzmir’de tekneler ve gemiler için iki
ayrı tersane kurulabilir. Yatırımcılar hazır, yer gösterilirse hızlı
bir şekilde tersaneyi tamamlayabiliriz. Amacımız EBSO ile ortak
projeler yapmak. Tersane denizciliktir ama tersanenin kurulması
sanayiciliktir. EBSO sanayi tarafını desteklemeli” dedi.
ebsohaber 49 mart 2009
HABER
Ege İhracatçı Birlikleri
Sanayici ve ihracatçıdan
ortak çalışma
EBSO Meclis Başkanı Tiryaki ve
Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, bütün kurumlara İzmir, Ege ve
Türkiye için geliştirilecek projelerde destek mesajı verdi.
Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar
Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu ile
Birlik Başkanları, EBSO Yönetim Kurulu
Başkanı Ender Yorgancılar’ı ziyaretlerinde sanayici ve ihracatçının geçmişte
olduğu gibi kol kola olacağını vurguladı.
Yorgancılar’ın Meclis Başkanı olduğu dönemde uyumlu bir çalışma ortamı sergilediklerini, Yönetim Kurulu Başkanlığı’nda da
aynı uyumun devam edeceğini belirten Mustafa Türkmenoğlu,
“İzmir TOBB’da da güçlü temsil edilmeli” dileğinde bulundu.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar da, global ekonomik krizin bütün sektörleri etkilediğini, Türkiye’nin gereken
önlemleri almakta geç kaldığını ifade etti. Ender Yorgancılar,
“Biz aldığımız kredilerle ev, bina yapmadık. 132 milyar dolar
ihracat yaptık. Kredi faizi oranları yüzde 25’leri buldu ama bankalar yurtdışından sağladıkları sendikasyon kredilerini sanayiciye kullandırmak yerine yüzde 13 faizle devlete vermeyi tercih
ediyorlar. Bizler birbirimizle dayanışma içinde üretimimizle
ihracatımızla böyle bir ortamda ülkemizin ekonomisini ayakta tutmaya gayret
ediyoruz” dedi.
EİB Deri ve Mamülleri İhracatçılar
Birliği Başkanı Jak Galiko da, global krize
karşı İtalya’nın KOBİ’lerine 10 milyar
Euro’luk destek vermesini örnek gösterdi.
Genç işadamları işbirliğine hazır
Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Üyeleri, Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki
ile Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ı makamlarında
ziyaret ederek, yeni görevinde başarılar diledi.
EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Elmasoğlu ile Danışma Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu başkanlığında EBSO’ya
hayırlı olsun ziyaretinde bulunan genç işadamları, işbirliği için
göreve hazır olduklarını ifade etti.
EGİAD Danışma Kurulu Başkanı ve EBSO Meclis Eski Başkanı Kemal Çolakoğlu, EBSO’da Tiryaki’nin Meclis, Yorgancılar’ın
Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilmesinden duyduğu mutluluğu
dile getirirken, “İçinde bulunduğumuz global kriz döneminde eli
taşın altında olan insanlar iş başında” dedi.
EBSO ile bölge ve ülke ekonomisine katkı verecek proje için
her türlü platformda çalışabileceklerini vurgulayan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Elmasoğlu, “Bizler ülke dinamiğini
iyi gözleyen bu sürece hızlı adapte olan insanlarız. Ülkemiz,
gençler ile bir kat daha ileri gidecektir, bu konuda büyüklerimizin deneyimlerinden yararlanarak, yaşamı ve yarını ilgilendiren
projelerle bölge ve ülke ekonomisine katkılarımız sürecek” dedi.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ise EGİAD
Yönetim Kurulu üyelerinin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti
dile getirerek, “İzmir’de proje enflasyonu yaşanıyor. Proje içerikleri hemen hemen aynı, bizler projeleri sivil toplum örgütleri
ile dayanışma içinde gerçekleştirirsek ortak görüşte birleşir ve bu
projelerin hayata geçirilmesini kolaylaştırırız. Projelerimizi mut-
ebsohaber 50 mart 2009
HABER
Ege Genç İşadamları Derneği
laka ama mutlaka çözüm odaklı hazırlamalıyız” diye konuştu.
EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki de, büyükleriyle
ortak anıları bulunan genç işadamlarına Türkiye’nin geçmişten bugüne sanayide, ekonomide yaşadığı gelişmeleri anlattı.
Tiryaki, “Türkiye’nin bugün geldiği nokta yeterli değil ancak
geriye dönüp baktığımızda yine de önemli mesafe aldığımızı
görüyoruz. Gündemin birinci maddesi ekonomi ve sanayileşme
olmalı. Türkiye’nin yönetiminde bulunanların bu yöndeki tavrı
çok önemli” dedi.
Bugünün esnafı yarının sanayicisi
Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki,
küresel ekonomik krizin en zor yılının 2009 olacağını belirtirken
bu sürenin çalışanları kaybederek değil eğitim verilerek değerlendirilmesi gerektiğini söylerken, Yönetim Kurulu Başkanı Ender
Yorgancılar, esnaflığı sanayiciliğin ilk adımı olarak gördüğünü
belirtti.
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya
Mutlu, EBSO Meclis Başkanı Tiryaki ile Yönetim Kurulu Başkanı
Yorgancılar’a ayrı ayrı yaptığı ziyaretlerde esnaflarla sanayicilerin aynı amaçlar doğrultusunda hareket ettiğini söyledi. Dünyanın ve Türkiye’nin yaşadığı küresel kriz ortamında dayanışmanın
önemini vurgulayan Mutlu, “Krizin etkilerini en aza indirebilmek
ve krizden daha güçlü olarak çıkabilmek için firmaları rekabetçi
hale getirmenin çalışmalarını şimdiden yapmak zorundayız”
dedi.
EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki, 2009’un küresel
krizin en çok etkileyeceği yıl olacağını söyledi ve kriz sona erdiğinde işletmelerin eskisinden daha güçlü olarak yoluna devam
edebilmesi için içinde bulunduğumuz sürenin çalışanları işsiz
bırakarak değil eğiterek değerlendirmeliyiz. Almanya işsizlerini
eğitiyor ama biz kahveye gönderiyoruz” dedi.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, “Bugün
esnaf olarak iş yaşamına başlayanları yarının sanayi işletmeleri,
esnafları da sanayici olarak görmeyi hedefliyoruz” dedi.
Sanayi toplumuna giden yolda esnafın önemine dikkat çeken
Yorgancılar, “Bugün sanayide isim yapmış birçok kuruluş ilk
adımları esnaf olarak atmıştır. Bu nedenle esnaflığı sanayiciliğin
ilk adımı olarak görüyorum. Şimdi esnaf olanlar yarının sanayi
işletmeleri, sanayicileri olacaktır. Bugün çeşitli sektörlerde yavaş
yavaş fabrikalaşmaya doğru gidiliyor. Bundan mutluyuz. Amacımız kuruluşlarımızı dünyaya açmak” diye konuştu.
Sorunları birlikte çözelim
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya
Mutlu da, esnaflarla sanayicilerin biraraya gelecekleri ortak projeler yapmayı arzuladıklarını söyledi. Esnafların pekçok sektörde
sanayicinin ihtiyaç duyduğu üretimi gerçekleştirdiğini belirten
Mutlu, “Sanayicilerle birlikte çalıştığımız için ortak sorunları,
çözümleri paylaşıyoruz. Kardeş odalarımızla işbirliğinden karlı
çıkıyoruz. Amacımız birlikteliğimizi daha ileri noktalara taşımak” dedi.
EGEV bölge için çalışıyor
Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı Başkanı Yılmaz Temizocak
ebsohaber 51 mart 2009
HABER
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği
da EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender
Soğutma sanayicilerine
Yorgancılar’ı ziyaret ederºek görevinİzmir’deki üreten kesimlerin üst
güçbirliği mesajı
de başarı diledi. Türkiye’de kalkınma
düzey temsilcilerinin biraraya gelEge Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kuajanslarının kuruluşuna önderlik eden
diği karşılıklı ziyaretlerde sektörel
rulu Başkanı Ender Yorgancılar, soğutma
EGEV’in bölge ekonomisinde ağırlığı
işbirliği, uluslararası açılım ve
sanayicileri ile güçbirliği mesajı verdi.
olan kurumlardan biri olduğuna dikkat
yatırım çekilmesi ana konu oldu.
Ege Soğutma Sanayicileri Derneği (ESçeken Yorgancılar, “İzmir ve Ege’nin
SİAD) Yönetimi, EBSO Yönetim Kurulu
dünyaya açılımı, yabancı sermaye yatıBaşkanı Ender Yorgancılar’ı ziyaret etti.
rımlarının çekilmesi, üretim, ihracat ve istihdamın artırılması ko- Aralarında EBSO Meclis Üyeleri Atilla Üner, Murat Kurtalan ile
nularında işbirliği yapıyoruz. Kendi ülkelerinden başka ülkelerde Metin Akdaş’ın da bulunduğu soğutma sanayicilerini kabul eden
yatırım arayışında olan kuruluşları İzmir’e yönlendirmek için
Yorgancılar, “EBSO olarak önünüzde ya da arkanızda değiliz,
çalışacağız. Yatırım ve üretim için ulaşım ve altyapıdan yetişmiş
sizinle kol kolayız, yanınızdayız” dedi. Ender Yorgancılar, sanainsan gücüne hatta sosyal yaşamdan iklime kadar Türkiye’nin en yicinin sesinin ilgili yerlere duyurulacağını da sözlerine ekledi.
önemli avantajları İzmir sunuyor” dedi. EGEV Başkanı Yılmaz
Soğutma sanayicilerinin sözcülüğünü üstlenen EBSO
Temizocak da, küresel krizin etkilerinin sona ermesiyle birlikte
Meclis Üyesi Atilla Üner de, sivil toplum örgütlerinin Avrupa
İzmir’in yatırımlarda öne çıkacağına olan inancını dile getirdi.
Birliği’neki gücüne dikkat çekti. Üner, “AB’nin Türkiye ile tam
Ege Soğutma Sanayicileri Derneği
ebsohaber 52 mart 2009
HABER
İzmir İşkadınları Derneği
Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı
üyelik müzakerelerini ilerletmesinde STK’ların büyük etkisi var.
ESSİAD da sektöründe söz sahibi bir sivil toplum kuruluşu olarak
dikkati çekiyor. Özellikle yabancı heyetlerle yapılan görüşmelerde sadece ESSİAD’dan değil diğer sivil toplum örgütlerindeki
sanayicilerin de bulunması sağlıklı bilgi akışını gerçekleştirip
Ege Bölgesi Sanayi Odamızın konumunu güçlendirecektir” diye
konuştu.
Kadınlara pozitif ayrımcılık
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, kadınların
iş hayatına girmesi ve meslek kuruluşlarında temsil edilmelerinin
şart olduğunu ifade etti.
İzmir İş Kadınları Derneği’nin ziyaretinde nüfusun yarısını
oluşturan kadınların bu konumlarına uygun olarak reel ekonomide de yeralması gerektiğini vurgulayan Yorgancılar, EBSO’da bu
dönemde meslek komitelerinde 9, mecliste ise 4 kadın üyenin
bulunduğunu belirtirken yönetim kurulunda da bir kadın üyenin
yeraldığına dikkat çekti. Ender Yorgancılar, “Kadınlar da erkekler
kadar iş dünyasının içinde olmalı. Devlet de kadınlara pozitif ayırımcılık yapıyor. Kadınlara iş kurmak için tanınan kredi
hakları erkeklerden daha fazla. Biz de EBSO yönetimi olarak
kadınların yanındayız” dedi.
Sanayicilerimizin büyük çoğunluğu da uluslar arası pazarlarda
üretimdeki kaliteleriyle rekabet avantajı elde ediyor” dedi.
KalDer İzmir Şube Başkanı Murat Hocalar da, toplam kalite
yönetimini yerleştirmenin çabası içinde olduklarını vurguladı.
Toplam Kalite Yönetimi’nin işletme ve üretimde sürekli iyileştirmeyi sağlayacağını belirten Hocalar, “Üretim, pazarlama ve ihracatta pozitif sonuçlar elde ediliyor. Toplam Kalite Yönetimi’ni
ne kadar benimseyip uygulayabilirsek kuruluşlarımızın direncini,
rekabet güçlerini o ölçüde artırmış oluruz. Topluma bunun bilincini vermeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Kalite rekabet gücünü artırır
KalDer İzmir Şube Başkanı Murat Hocalar, toplam kalite
yönetimi benimsendiğinde işletme ve üretimde sürekli iyileştirmenin sağlanacağını ifade etti.
KalDer İzmir Şube Başkanı Murat Hocalar, Genel Sekreter
Kenan Keskinoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, Ege Bölgesi Sanayi
Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ı ziyaret etti.
EBSO ve sanayicilerin kaliteye verdikleri önemi vurgulayan
Yorgancılar, “1994 yılında hizmet alanında dünyada ilk ISO
9000 belgesini alan Odayız. Üyelerimizin memnuniyetini en üst
düzeyde tutmak için yaptığımız çalışmalar kesintisiz sürüyor.
KALDER
ebsohaber 53 mart 2009
OSB’LER
7
yıldızlı endüstri
kenti: ALOSBİ
9.220.000 m2’lik toplam alana sahip Aliağa Organize Sanayi
Bölgesi “ALOSBİ”, İzmir’in 69 km. kuzeyinde, Aliağa ilçesi’nin 9
km. kuzeydoğusunda yer almaktadır. ALOSBİ bünyesinde 5.000
m2 den başlayan ve 265.000 m2 ye kadar olan (başka parsellerle birleştirilerek daha büyük parsel elde edilmesi mümkündür)
toplam 367 adet sanayi parseli, tüm altyapısı ile yatırıma hazır
olarak, yer almaktadır. Bölgenin gelişimine ve faaliyete geçecek
tesislerin sayısına bağlı olarak, Bölge bütününde; Üniversite,
mesleki eğitim tesisleri, teknopark, fuar ve sergi alanları, idari
merkez, sosyal tesisler, parklar ve spor alanları, gümrük ve depolama alanları, lojistik merkez, akaryakıt istasyonu, teknik hizmet
alanları, heliport, rüzgar türbinleri, toplu konut alanı ve yükleme
istasyonu gibi pek çok tesis katılımcılarımızın hizmetine sunulacaktır. Bölge içerisinde 3.681.000 m2’lik alan, park, spor alanı,
ağaçlandırılacak alan olarak ayrılmıştır. Bölgemiz sınırlarında 50
m. genişliğinde ve 13,5 km. uzunluğunda bir sağlık koruma bandı
oluşturulmuştur.
Dünyada bir ilk
Altyapısı en modern teknoloji ile planlanan ALOSBİ’de; içme
suyu, AG-OG elektrik, aydınlatma, SCADA, fiber-optik- telekomünikasyon sistemleri yerin altında 2mx2m, 2mx2.5m ve 2mx3m
boyutlarında imal edilen galeriler içerisinde tesis edilmiştir.
Kesintisiz ve kaliteli enerji
Bölgemizin Enerji sistemi; 2 ana dağıtım merkezi (ADM 1,
ADM 2), Müşteri Dağıtım Merkezleri ve 1 SCADA merkezinden
oluşmaktadır. Söz konusu sistem hatlarda arıza olması durumunda bypass yaparak diğer hattan tesislerin beslenmesini sağlamakta, fabrikaların kesintiye maruz kalması ve zarar görmesini
önlemektedir. Elektrik sistemimize ulusal sistemden TEİAŞ hatları
ile gelen enerji, ALOSBİ Trafo Merkezinde; 154 kV’tan, 34.5 kV’a
indirilmekte ve dağıtımı yapılmaktadır. Ayrıca, Çakmaktepe Enerji
Üretim A.Ş. tarafından kurulan ve doğalgaza dayalı olarak çalışan
34.5 MW kurulu gücüne sahip Çakmaktepe Enerji Santralı, yapı-
lan ilave yatırımları ile 280 MW nihai güce ulaşarak dünya lideri
olma yolunda hızla ilerlemektedir. Bölgemiz elektrik sisteminin
hem ulusal sistemden hem de enerji santralimizin üretimiyle
besleniyor olması, katılımcılarımıza kesintisiz ve kaliteli elektrik
sunmaktadır.
Katılımcılarımıza 7 yıldızlı hizmet
ALOSBİ, üye firmalarına sunduğu tanıtım ve gelişim hizmetleri ile Türkiye’de bir ilke imza atmıştır. Tanıtım ve Pazarlama
Birimi ve Katılımcılar Destek Birimi ile ALOSBİ üyesi firmalara;
e-ticaret, dış Pazar araştırması, ithalat-ihracat danışmanlığı, yerli
ve yabancı ticaret fuarları, AB Fonları, devlet kurum ve kuruluşlarının KOBİ’lere yönelik her türlü hibe, destek, teşvik ve kredileri
konusunda danışmanlık ve KOSGEB Sinerji Odağı hizmetleri
verilmektedir. ALOSBİ’de tüm hizmetler ISO 9001 Kalite güvencesi altındadır.
Hızla büyüyen ALOSBİ ailesi
Mart 2009 itibari ile ALOSBİ’de 27 firma üretim, 7 firma inşaat, 42 firma ise proje aşamasındadır. Bölgemizde yatırım yapan
firmaların bazılarını şöyle sıralayabiliriz;
Micha Çelik Konstrüksiyon San ve Tic A.Ş. (Yabancı Sermaye),
Eastchem Kimyasal Endüstri İml Tic San A.Ş. (Yabancı Sermaye), Akpet Akaryakıt Dağıtım A.Ş., Uc Kimya San. Tic. Ltd. Şti,
Petrolaks Petrol Ürünleri San ve Tic Ltd Şti., Gür – Pet Petrol Ürün
Otom İnş Boya Kim San ve Tic Ltd Şti., Arslan Damper Mak San
ve Ltd Şti, Makbosan İnş Malz San Tic A.Ş., Ergen Kimya San Ltd.,
Wärtsılä Corporation (Yabancı Sermaye), Atak Group, Arduaz
Yapı Yalıtım Kimya Nakliye Maden San. ve Tic. Ltd. Şti., Ersa
Döküm ve İşleme İth İhr Ltd Şti, Kubilay Boya ve Kimya San Tic
Ltd Şti, Akın Haddecilik ve San Tic Ltd Şti, Espor Ege Sanayicileri
Enerji ve İnş. Akaryakıt Tesisat San. ve Tic. A.Ş., Denmert İnş. Turizm. Gıda San. Tic. Ltd. Şti., Erciyes Demir San Ltd. Şti., Cemdağ
Aydınlatma San. ve Tic. A.Ş.,Tekniker Elektrik İml. Montaj-Recep
Uçan.
ebsohaber 54 mart 2009
OSB’LER
ALOSBİ kapılarını dünyaya açıyor
Değerli sanayici dostlarım. Krizler,
ra sahiptir. Pek çok sektör için hammaddaha önce de defalarca karşılaştığımız
deye olan yakınlığının sağladığı lojistik
Aliağa Organize Sanayi Bölgegibi, ekonomik düzenin bir parçasıdır ve
karlılığın yanında, karayolu ve demiryolu
si Yönetim Kurulu Başkanı Atıl
bu bir süreçtir. Bu süreç sona erdiğinde,
ile bölgenin giriş kapısına kadar erişim
Akkan, bölgenin yatırımcılar için
ekonominin tüm unsurları için yeniden yaolanağının olması katılımcılarımız için
güvenilir ve en doğru tercih oldupılanma süreci başlayacaktır. Ancak, kriz
büyük avantajdır. Diğer taraftan oldukça
ğunu söyledi.
tamamıyla olumsuzluklar zinciri olmayıp
gelişmiş yükleme ve boşaltma imkanları
yeni fırsatlar da sunmaktadır. Yeniden
ile donatılmış 7 adet limanın kullanıyapılanma sürecine bir adım önde girebilmemiz, kriz ortamınlabilir durumda olması ve liman bölgesinden ALOSBİ girişine
daki olanakları görebilir ve doğru kararlarla değerlendirebilirsek
kadar demiryolu hattı projelendirilmiş olması oldukça önemlimümkün olabilir. Tüm sektörlerin krizden etkilendiğini ve yatırım
dir. Akdeniz’deki en büyük ticaret limanı olan, proje onayları
maliyetlerinin buna bağlı olarak oldukça düştüğünü göz önüne
tamamlanan ve yapım aşamasına gelinen Kuzey Ege Limanıalırsak, krizin avantaja dönüştürülebilmesi mümkündür. Böyle bir nın Çandarlı’da yapılacaktır. Proje çalışmaları tamamlanan ve
ortamda, yatırımlarınızı, onlara değer kazandıracak, güvenilir yabölgemiz girişinde de bir yonca kavşak ile bölgemize doğrudan
tırım bölgelerine odaklamak, bu bakış açısıyla tercih yapabilmek
erişim olanağı sağlayacak olan çevre yolu, zaman ve konfor
çok önemlidir. Aliağa Organize Sanayi Bölgesi “ALOSBİ” yatırım- olarak büyük bir ulaşım kolaylığı sağlayacaktır. Söz konusu yolun
larınız için en doğru tercihtir.
Kuzey Ege Limanı bağlantısı, Çanakkale bağlantısı, Tüm Avrupa’yı
ALOSBİ, dünya ekonomisinde söz sahibi, sanayi devi kuruluş- dolaşan otoyol ile Çanakkale üzerinden bağlantısının projelendiları bünyesinde barındırarak; oluşturulacak istihdam, dış ticaret
rilmesi gibi unsurlar, ALOSBİ’nin kapılarını her yöne, uluslararası
ve üretim kapasitesi ile ülke ekonomisinde büyük standartlardaki yolların konforu ve kalitesiyle açmış olduğunun
pay sahibi olan bir üretim merkezi oluşturbir göstergesidir.
mayı vizyonu olarak belirlemiştir. Üretim
ALOSBİ, bir vizyonun eseridir. Bunu bölgenin kuruluşundan
merkezi ifadesi ile; sanayi üretimi yanında,
bugüne kadar atılan her adımda açıkça görmeniz mümkündür.
tüm yönleri ile gelişimi hedefleyen, yeni
ALOSBİ; ulaşım ve lojistik avantajları, modern ve teknolojik
teknolojilerin üretimi, bilgi üretimi, nitelikli
altyapısı, idari, teknik, sosyal ve kültürel hizmet çeşitliliği sunaişgücünün üretimi, kaliteli hizmet üretimi,
cak tesisleri, ticaret merkezleri, toplu konut alanları, gerek bilgi,
kaliteli ürün üretimi kavramlarını içerecek
gerek işgücü ve gerekse teknolojinin gelişimine yönelik imkanları
şekilde anlam bulan bir merkezin oluşturul- sunacak teknopark, üniversite, meslek yüksek okulu, fuar ve sergi
ması hedeflenmiştir.
alanı ile sıradan bir sanayi bölgesinin çok ötesinde, yedi yıldızlı
ALOSBİ, ulaşım ve lojistik
organize sanayi bölgesi unvanını tamamıyla hak eden, bir endüstolarak benzersiz avantajla- ri kentidir. Sizleri ALOSBİ ailesinin üyesi olarak görmek dileğiyle.
N. Atıl AKKAN
Aliağa Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
ebsohaber 55 mart 2009
FİRMALARIMIZ
Çakmaktepe’nin yıldızı parlıyor
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de enerji alanındaki yatırımlar hızla artarken; Ege Bölgesi'nin yer kabuğu da rüzgarı da
güneşi de adeta altın oldu. Türkiye'de önümüzdeki yıllarda ciddi
miktarda enerji açığı oluşabileceği öngörüsüyle bu alandaki yatırımlarına hız veren Çakmaktepe ile Alres Enerji Şirketleri, yıldızı
parlayan şirketler arasında hızla yükselmeye başladı. Stratejik
yatırımlarıyla ön plana çıkan Çakmaktepe Enerji Santrali, dur
durak bilmiyor. 2009’u adeta atılım yılı ilan eden Çakmaktepe
Enerji ve yan şirketleri, 200 milyon euroluk yatırımlarıyla seneyi
ilk beş şirket arasında tamamlamaya kararlı gözüküyor.
Çakmaktepe’nin yeni motorları yurtdışından geldi
İlk etapta 32 Milyon Euro yatırımla yola çıkan ve Finlandiyalı
WARTSILA firması tarafından 12 ay gibi kısa bir sürede yapımı
tamamlanan Çakmaktepe Enerji Santrali; 2004’den bu yana
süren yatırım atağını 2009’da zirveye çıkarttı. Ucuz ve kaliteli
enerjinin yanı sıra, buhar ve sıcak su üretim kapasitesiyle de öne
çıkan santral, geçtiğimiz hafta Finlandiya’dan Türkiye’ye getirttiği 80 konteynırlık 3 yeni gaz motoru ve 8 motorun yardımcı
ekipmanları ile kapasite arttırma çalışmalarını hızla sürdürdüğünü bir kez daha kanıtladı.
Yabancı borsaların gözü Çakmaktepe’de
2010 senesine kadar 280 megawata ulaşacak güç için tam
vardiya çalışan Çakmaktepe, gösterdiği yükseliş trendi ile yabancı borsaların dahi dikkatini çekmeyi başardı. Alman Finans ve
Yatırımcı Kuruluşu Kırchhoff A.G tarafından Almanya Frankfurt
Borsası’nda halka açılması için teklifte bulunulan Çakmaktepe
Enerji, görüşmelere sıcak bakarken, konunun olumlu sonuçlanması halinde yurtdışı borsalara açılan önemli Türk şirketleri
arasında yerini almış olacak.
Teklifin önemine dikkat çeken Çakmaktepe Yönetim Kurulu
Başkanı Atıl Akkan, doğru zamanlamayı beklediklerini vurgulayarak, “152 işadamının ortaklığıyla kurulan şirketin sermayesini
16 milyon TL’den 33 milyon TL’ye çıkarttık. 2009’u yatırım
yılı olarak kabul ettik. 2010 Nisan ayında tamamlanacak 200
milyon euroluk bu yatırımla; 35 MW olan üretim kapasitemizi
8 kat büyüterek 280 MW’a çıkaracağız. ABD’de 24 motorlu,
Azerbeycan’da da yapımı devam eden santrallere baktığınızda
hepsi Çakmaktepe’den daha küçük. Çakmaktepe, dünyanın en
büyük gaz motorlu enerji santrali olacak” dedi.
2009’da 140-150 milyon TL ciro hedefi
Çakmaktepe Enerji Üretim A.Ş’nin, 2008’i 60 milyon TL
ciroyla kapattığına dikkat çeken Yönetim Kurulu Başkanı Atıl
Akkan, 2009’da 140 -150 milyon TL, 2010’da da 600 milyon TL
ciro hedeflediklerini vurgulayarak, “Tüpraş, Petkim ve iki büyük
sigara fabrikasından sonra Ege Bölgesi’nin 5. şirketi olacağız.
Şirket, Ege Bölgesi Sanayi Odası tarafından ‘KOBİ’lere özel en
yüksek yatırım ödülü’ kategorisinde birinci sırada yeralmıştır. Bu
kriz ortamında enerji yatırımlarını devam ettiren bir EnerjiSa bir
de Çakmaktepe’dir. Herkesin yatırımlarını askıya aldığı bir dönemde, biz bu alandaki yatırımlarımızla öne çıkmaktayız” dedi.
Alres Jeotermalde ön plana çıktı
“Tüm enerji şirketlerimizin amiral gemisi” dediği Çakmaktepe bünyesindeki şirketlerden Alres Enerji’nin ise, jeotermalle ön
plana çıktığına dikkat çeken Akkan, bu alanda da önemli bir girişimde bulunduğunun ilk sinyallerini verdi. Aydın’ın Sultanhisar
ilçesi Atça beldesinde, 4 bin 100 hektarı aşan jeotermal sahasının işletme hakkını MTA’dan devraldıklarını ifade eden Akkan,
mevcutt3 kuyunun yanısıra yeni kuyuların devreye girmesiyle,
birçok entegre projeyi uygulamaya koyacaklarını vurguladı.
ebsohaber 56 mart 2009
FİRMALARIMIZ
Westfalia Seperator Türkiye
krizde yatırıma devam ediyor
1893 yılında Almanya Oelde’de
GEA Westfalia Separator Türkiye,
kurulan ve o günden bu yana dünya ça1999 yılında kurulan İzmir Merkez’de,
Almanların dünya devi GEA Westpındaki tartışmasız liderliğini, 1999 yılı
ardından 2003 yılında hizmete giren
falia Seperator, liderliğini 10 yıldır
başından itibaren İzmir merkezli GEA
İstanbul Satış Ofisi ve ESBAŞ Ege Serbest
İzmir merkezli şirketiyle Türkiye
Westfalia Separator Sanayi ve Ticaret LiBölgesi’ndeki 2. tesisinde, santrifüj sepapazarına taşırken, global krize
mited Şirketi ile Türkiye pazarına da barasyon teknolojileri konusunda Türkiye’de
rağmen yatırımlarını sürdürüyor.
şarıyla taşıyan GEA Westfalia Separator,
ilk ve tek olan Tam Yetkili Tamir Baülkemizdeki 10. kuruluş yılını kutluyor.
kım Atölyesi ile müşterilerine 10 yıldır
1999 yılından 2009’a dek geçen sürede, Türkiye’deki
doğrudan yerinde, hızlı ve güvenilir biçimde servis sağlamakta
yatırımlarına İzmir ve İstanbul’da devam eden GEA Westfalia
ve orijinal yedek parça temin ediyor. GEA Westfalia Separator
Separator Türkiye, 10 yıldır sürdürdüğü sektör liderliğini, hizmet Türkiye, aynı zamanda yoğun servis ağı ve konusunda tecrükalitesini ve iş ortaklığını, önümüzdeki yıllarda da hep daha iyiyi beli, eğitimli elemanları ile 7 gün 24 saat teknik servis hizmeti
hedefleyerek ve sürekli geliştirerek sürdürecek. Büyüme stratejiveriyor.
sine yeni yatırımlarla hız kesmeden devam edecek.
Üstün başarının getirdiği haklı gurur ve mutlulukla, kuruluSüt, içecek, çevre teknolojileri, bitkisel yağ işleme hatları,
şundan bu yana firmada olan ve kendisinin de 10. çalışma yılını
kimya, ilaç, biyoteknoloji, bitkisel ve hayvansal yağların geri
kutlayan GEA Westfalia Separator Türkiye Genel Müdürü Serdar
kazanımı, nişasta ve endüstriyel biyoteknoloji, denizcilik, enerji, Gez, verdikleri destek ve güven ile bugünlere gelinmesinde büpetrol alanları, endüstriyel yağların işlenmesi gibi birçok farklı
yük rol oynayan tüm müşterilerine ve iş ortaklarına firma olarak
alanda başarı ile hizmet veren GEA Westfalia Separator Türkiye, teşekkür ettiklerini belirtti. GEA Westfalia Separator Türkiye’nin,
geçen 10 yılda en iyi teknolojiyi, en uygun maliyetle müşterileri- 10 yıldır olduğu gibi bundan sonra da 35 kişilik kadrosunun
ne sunmanın haklı gururunu yaşıyor.
dinmeyen coşkusu ve çalışma azmiyle, yaptığı işler ve kazanaYenilikçi ruhu ve 110 yılı aşkın Westfalia Separator mücağı ortak başarılarla tüm müşterilerinin güvenine layık olduğuhendislik tecrübesi ile, GEA Westfalia Separator Türkiye müşnu ispat etmeye devem edeceğini vurgulayan Serdar Gez, “GEA
terilerden gelen talepler doğrultusunda mevcut proseslere yeni
Westfalia Separator’ün Türkiye’deki yeni yatırım çalışmaları
geliştirilmiş ve optimize edilmiş alternatif çözümler de sunuyor.
dünyadaki ekonomik krize rağmen İzmir’de devam ediyor” dedi.
ebsohaber 57 mart 2009
FİRMALARIMIZ
Dünyanın yağı balı
Geçtiğimiz dönem Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı olarak da görev yapan Ege NKM Gıda Yönetim
Kurulu Başkanı Nedim Kalpaklıoğlu, ekonomide yaşanan sıkıntılara aldırmadan 5 milyon dolar yatırım yaparak kurduğu fabrikasında ürettiği bal ve zeytinyağlarını dünyaya
pazarlıyor. Turgutlu Organize Sanayi Bölgesi'nde kısa bir süre
önce faaliyete geçen fabrikada, el değmeden hijyenik şartlarda
üretime imza atan Kalpaklıoğlu, Avustralya ve Güney Afrika
Cumhuriyeti'ne de ihracat yapmak için kolları sıvadı. Yılda 10
milyon dolar ihracat gerçekleştiren, sıkıntılı bir yıl olmasına
rağmen bu yılda dünya krizinin erişemediği yeni pazarlara girerek
geçen yılki ihracat rakamına ulaşmayı hedefliyor.
Krizde büyüyoruz
Yeni tesisin temelini geçen yıl Mart ayında attıklarını ve kısa
bir süre önce üretime başladıklarını dile getiren Kalpaklıoğlu, 2
bin 500 metrekare kapalı alana sahip tesislerini daha sonra 5 bin
metrekareye çıkaracaklarını kaydetti.
Kriz ortamında yaptıkları yatırımları için 5 milyon dolar
harcadıklarını anlatan Kalpaklıoğlu, “Krizin ayak seslerini duymamıza rağmen yatırımı durdurmadık. Yatırımla 50 kişiye istihdam
sağladık. Tesisimizde hem bal hem de zeytinyağı için 3 bin tonluk
üretim kapasitemiz var. Şu anda bin 200 tonluk bir üretim yapıyoruz. Bu yatırımla krizde büyümeyi hedefliyoruz. Şu anda geçmiş
dönem büyüme rakamlarına ulaşmasak da yine bir büyüme
içindeyiz” dedi.
verdiklerini vurguladı. Pazarın genelinde 10-20 gibi bir daralma
olduğunu ancak fiyat düşüşleri ve hediyeli kampanyaları ile
kendi satışlarında bir düşüş yaşanamadığını anlatan Kalpaklıoğlu, şu bilgileri verdi: “ 25 bin 500 satış noktamız var. Farklı satış
kanalarına farklı satış stratejileri uyguluyoruz. Bakkala özel satış
yapıyoruz. Hipermarkete ayrı. Bal konusunda farklı aromalı ürünleri piyasa sunuyoruz. Ginseng, limon ve tarçınlı bal çeşitlerimiz
var. Bu tip ürünlere devam edeceğiz. Bu bize rekabette önemli
bir avantaj sağlıyor." Bu dönemde ihracata da önem verdiklerini belirten Kalpaklıoğlu, Avrupa ve Amerika pazarlarının kriz
nedeniyle tıkalı olduğunu, bu nedenle alternatif pazarlar üzerinde
durduklarını ifade etti. Avustralya ile bağlantı yaptıklarını, Güney
Afrika'da bağlantı yapmak üzere olduklarını açıklayan Kalpaklıoğlu; “Mısır ile ilgili çalışmalarımız var. Abu Dabi gibi deniz
aşırı ülkeleri ve krizin daha az etkilediği pazarları tercih ediyoruz.
Amerika ve Avrupa pazarına da özgü çalışmalar yapıyoruz. Geleceğin ihracat olduğunu bilerek çalışıyoruz” dedi.
Satışları kampanyalarla artırıyor
Son dönemde ekonomideki sıkıntılar nedeniyle tüketicinin
alım gücü azaldığını ve tüketicinin fiyata daha hassas hale geldiğini ifade eden Kalpaklıoğlu, bu nedenle kampanyalara ağırlık
ebsohaber 58 mart 2009
FİRMALARIMIZ
İthal makine Türkiye’nin kaybıdır
Güngör Makine Yönetim Kurulu Başkanı Naci Güngör, 1968
yılında 5 metrekarelik bir dükkanda faaliyete başlayan şirketin
bugün makine yapan makineler üretme başarısını gösterdiğini
anlattı. “Ben vatanımız için paslı süngülerle kazanılmış Çanakkale, Dumlupınar muharebelerini, ayaklarına çaput saran askerleri, mermisi olmadan savaşanları düşünüyordum” diyen Naci
Güngör, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanlarımız topunu, silahını
MEHMET ALİ ADAK
NACİ GÜNGÖR
İzmirli makine
sanayicisi Naci Güngör, mesleki ve teknik
eğitime verdiği önemi
Türkiye’ye örnek bir
organizasyona imza
atarak gösterdi. 2008
yılında ülke genelindeki
120 endüstri meslek
lisesini eğitim amaçlı
CNC torna tezgahıyla
donatan Güngör Makine, bu okullardan toplam 300 eğitimciyi
İzmir’de konuk ederek Türk sanayisinin sektörde ulaştığı noktayı
da gözler önüne serdi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın açtığı ihaleyi kazanan Güngör
Makine, 2 ay gibi kısa bir sürede Türkiye’nin dört bir yanındaki
120 endüstri meslek lisesinin makine bölümlerini CNC torna
tezgahıyla donattı. Yüzde 100 yerli üretim yapan tek firma olan
Güngör Makine, okullardaki CNC torna tezgahlarının kurulumunu tamamladıktan sonra bu okullardan toplam 300 öğretmeni
İzmir’de bir araya getirerek düzenlediği eğitim semineriyle de
yine bir ilke imza attı.
EBRU GÜNGÖR
İzmirli makine sanayicisinin
üretim ve eğitim desteği
kendisi yapıyordu. Şimdi de kendi üretimimizi
aynı anlayışla yapabilmeliyiz. Yerli üretim
yapanların uzun süre
bunu devam ettirebilmeleri çok önemli. Biz
de Çin’den, Tayvan’dan
makine getirebiliriz.
Ancak bu bizim için
değil Türkiye’miz için
kayıp olur.”
Global rekabette öne geçebilmek için seri üretimin önemine
de değinen Naci Güngör, “Bunu evlatlarımla birlikte başardım.
Zorluklarla var olan sanayimizin yok edilmesine tahammül edemiyorum. Ülkemize gerçekten hizmet eden kim? İthal eden mi,
imal eden mi? Ülkemize en iyi hizmet, üretmektir” diye konuştu.
Güngör Makine Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ebru
Güngör de, tecrübe ve azimle gençlerin araştırmacılık ruhlarını
birleştirerek başarıya ulaştıklarını vurguladı. Ebru Güngör, “Bugün ülkemizin dört bir yanında adımızı duyurup öğretmenlerimizi İzmir’de buluşturabiliyorsak bunu ileri teknolojileri takip edip
gerekli çözümleri sunmamıza borçluyuz” dedi.
Takdire değer başarı
Milli Eğitim Bakanlığı Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü temsilcisi Mehmet Ali Adak, ilk kez Güngör Makine’nin organizasyonunda çok sayıda makineci teknik eğitimciyle bir araya
geldiğini belirtti. Adak, “Naci Güngör gibi İşine bu kadar bağlı
bir sanayicinin olması, Türk imalat sanayinin ne kadar güçlü bir
yapıya sahip olduğunun göstergesidir” diye konuştu.
ebsohaber 59 mart 2009
MECLİS
Ekonomi canlandırılmalı
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim
büyüme rakamımızın olumlu olduğunu,
Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Meclis
son 5 yılda bunun çok net gözlemleneEBSO Yönetim Kurulu Başkanı
konuşmasında sözlerinin başında seçim
bileceğini, yaşanan kötü gidişatın ancak,
Ender Yorgancılar, iç talepteki
sürecini EBSO’ya yakışan bir şekilde
işletmelerin faaliyetlerini devam ettirmesi
daralmanın en önemli sebeplerinsonuçlandırdıklarını, geçen dönem mecve istihdamın korunmasına yönelik tedden birinin güven kaybı olduğunu
liste bayanların da yer almasını ümit ettibirlerle aşılabilineceğini vurguladı.
söyledi.
ğini söylediğini ve bunun gerçekleştiğini,
Ender Yorgancılar, 2008 yılı Ocak
şu an biri Yönetim Kurulu’nda olmak
ayında toplam sanayi üretimi yüzde 1
üzere 4 bayanla EBSO meclisinin çalışmalarını sürdüreceğini
azalırken, Aralık ayında yüzde 15’e gerilediğini, imalat sanayinifadeyle, Allah’tan öncelikle sağlık, akabinde huzurlu ve başarılı
deki azalışın yüzde 2’den, yüzde 18’e fırladığını, sanayi üretibir meclis süreci geçirmelerini temenni etti. Yorgancılar, üyeleri- mindeki sektörel değişimlere bakıldığında Aralık ayında; motorlu
mizden gelen her türlü dileği, şikayeti, sorunu çözmenin birinci
kara taşıtlarının yüzde 29, deri işlemenin yüzde 30, tütünün yüzderecedeki görevleri olacağını, çözüm odaklı, ulaşılabilir ve her
de 29, plastiğin yüzde 26, tekstilin yüzde 26 ve gıdanın yüzde
zaman için uzlaşmacı bir tavır sergileyeceklerinden hiç kimse24 oranında üretim düşüşü ile karşı karşıya kaldığını, ortalama
nin şüphe duymamasını söyleyerek, başarılı bir seçim çalışması
yüzde 85 kapasite ile çalışabilen sanayinin son 18 yılın en düşük
yürüten geçmiş dönem Yönetim Kurulu’na, Genel Sekretere ve
düzeyi olan yüzde 63’e gerilediğini, 2008 yılının Ocak ayında
nezdinde tüm Oda çalışanlarına teşekkür etti.
yüzde 80,3 olan kapasite kullanım oranının, Aralık ayını yüzde
Ender Yorgancılar, 2008 yılının ilk yarısının belirsizlik, ikinci
64,7 ile kapadığını söyledi.
yarısının reel sektörün haklı isyanları ile geride bırakıldığını, son
çeyrekte sektörlerimizdeki küçülmeye ve piyasanın kilitlenmesiKapasite kullanım oranları düşüyor
ne tanık olduklarını, dış talebe müdahale gücümüz olmasa da iç
Odamız tarafından her üç ayda bir yapılan imalat sanayi
talebin yönetilebilineceğini, ancak Hükümetimizin para ve maeğilim anketine göre; 2008 yılının ilk çeyreğinde yüzde 58 olan
liye politikalarını kullanarak iç piyasayı canlandırma girişiminde kapasite kullanım oranının son çeyreğinde yüzde 55’e gerilebulunulması gerekirken, bugün herkesin kendi yağıyla kavrulma- diğini, üyelerimizin 2009 yılı ile ilgili umutsuz bir görünüm
ya çalıştığını, iç talepteki daralmanın en önemli sebeplerinden
içerisinde olduğunu, üretimin, satışların azalacağını, hammadde
birinin de güven kaybı olduğunu söyledi.
fiyatlarının ve birim maliyetlerin artacağını ifade ettiklerini söyle2008 Ocak ayından Aralık ayına reel kesimin güven endekyen Yorgancılar, üretimini düşüren ve hatta ara veren sektörlerin
sinin 104’den 52’ye, tüketici güven endeksinin de 92’den 70’e
bir bir işçi çıkarmak zorunda kaldığını, gerek iç, gerekse dış
düştüğünü, ihracatın Ocak ayından Aralık ayına yaklaşık yüzde
talep daraldıkça stokların arttığını, üretim azaldıkça maliyetle30 kayıpla geldiğini ve 10.6 milyar dolardan 77 milyar dolara
rin yükseldiğini ve mevcut istihdamı korumanın imkansız hale
gerilediğini dile getiren Yorgancılar, gıdanın yüzde 8, tekstilin
geldiğini ki, 2008 yılı Ocak ayından Aralık ayına kadar geçen
yüzde 27, giyimin yüzde 33, motorlu kara taşıtlarının yüzde 55
sürede İŞKUR’a yapılan işsizlik başvurularının yüzde 125 artmış
ihracatlarında azalma yaşandığını belirtti. Hedefleri olan ülkeolmasından bunun çok net görülebilineceğini dile getirdi.
mizin özel sektörü çok zor durumda iken, sistemi düzeltmek soEBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, 2008 yılı Ocak
rumluluğunda olanların “duruma hakim” olduklarını söylemekayında yüzde 11,3 olan işsizlik oranının Aralık ayında yüzde
ten öteye gidemediklerini, özel sektörde işler iyi gittiği sürece
12,3 olarak gerçekleştiğini, ancak gerçek işsizlik rakamının yüz-
ebsohaber 60 mart 2009
MECLİS
de 20’leri aştığını, her 4 gençten birinin
bu çabalarına destek vermeleri yönünde,
işsiz olduğunu, sadece 1 ayda 630 bin
hükümet nezdinde de girişimlerini karar“Ekonomiyi canlandırmak için
kişinin işini kaybettiğini, ki bunun 120
lılıkla ifade edeceklerini, ayrıca 4 yıllık
alınacak tedbirlerin gecikmesinin
bininin imalat sanayindeki çalışanlardan
çalışma dönemleri boyunca Ankara ile
bedeli yine bizlerden çıkacak.
oluştuğunu, bu fotoğraftan sanayicinin
ilişkileri daima sıcak tutmak ve sorunları
Bugünün derdine çare olunurken
düştüğü durumun çok iyi şekilde analiz
birebir çözüme kavuşturmak için gayret
geleceğin altyapısı da kurulmalı.”
edilmesi, acil şekilde önleyici tedbirlesarf edeceklerini vurguladı.
rin alınması gerektiğinin görüldüğünü
4 bin 700 üyemizin “bizi sadece
söyledi.
seçim zamanı ziyaret ediyorsunuz” eleştirilerine son vermek için
Ülkemizin bugün 247 milyar dolarlık toplam dış borç stokuy- bir çalışma başlattıklarını, 67 tane olan meslek komitelerinin her
la dünya sıralamasında 23. sırada yerini aldığını, kamunun dış
biri için mail adresi alındığını, bu mail adresine düşen her mailin
borcundan ziyade özel sektörün bir yıl içinde 50 milyar dolara
komite üyelerine ve grupta bulunan tüm sanayicilere ulaşacağıyakın dış borç ödeyecek olmasının endişe verici bir durum
nı, böylece grup içerisinde bir bütünlük ve ortak çalışma alanı
arzettiğini, kasım, aralık, ocak aylarında özel bankaların tüm
sağlanarak komitede veya yönetimde görüşülmesi istenilen
sendikasyon kredilerinin geri ödendiğini ve bunlarla ilgili yeni
konuların kendilerine çok daha rahat ulaşacağını, konuyla ilgili
kredilendirmenin yapıldığını bilmelerine rağmen, bankacılık
yapılan çalışma sonlandırıldıktan sonra tüm sanayicilere bilgi
sektörünün sanayiciye hala güven ortamı oluşturmadığı için,
yazısının gönderileceğini belirtti.
kredi musluklarını açmadığını, kredileri yenilemediğini ve sanayicimizi zor durumda bıraktığını belirtti. Yorgancılar, bu noktada
Yorgancılar üyeleri cevaplandırdı
IMF’den gelecek kaynağın büyük önem taşıdığını, ancak hala
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, Meclis Üyelenetlik sağlanamadığını, böyle bir ortamda Ekonomiden Sorumlu
rini cevaplandırırken, Kani Aydoğdu’nun, Meclis
Devlet Bakanımızın IMF ile görüşmeler sırasında Avustralya’ya
Başkanı Tiryaki’nin açılış sunuşlarında geçmişte
gitmesine anlam veremediğini ifade etti.
yapılanın aksine ekonomik konulara değinmemesini olumlu karşılıyorum görüşüne katılmaGeciken tedbirin bedeli ağır
dığını, çünkü Meclis Başkanlarının kürsüden
Tüm sivil toplum kuruluşlarının her platformda olumsuzlukkonuşma şansları bulunmadığı için ayda bir
ları anlatmaya çalışırken ve iç piyasanın canlandırılması zarukere yapılan meclis toplantılarında düşünceriyetini defalarca ifade ederken, hükümet tarafından tedbirlerin
lerini ifade etmelerinin eksikliklerin tamamaçıklanmamasının düşündürücü olduğunu vurgulayan Yorganlanması anlamında önemli olduğunu belirtti.
cılar, müdahalenin gecikmesinin bedelinin yine kendilerinden
Yorgancılar, Yönetim Kurulu Başkanı’nın ise
çıkacağını, 2009 yılını kurtarmak istediklerini, ancak alınamayan ekonomik konularda kısa konuşması gerektiğini,
tedbirlerin 2010 yılını bile riske soktuğunu söyledi. Sanayiciler
bunun da kendisinin tarzı olduğunu, doğru
olarak çok somut adımlar atılmasını, radikal tedbirler alınmasını
zamanda, doğru kişilere, doğru konuları
ve bugünün derdine çare olunurken, geleceğin de altyapısının
aktararak konuların çözüme çok
oluşturulmasını istediklerini, kısa sürede ekonomiyi canlandıdaha rahat ulaştırılabilineceracak kamu yatırımlarına başlanması, SSK primlerinde çalışan
ğini, bağırıp çağırmaya gerek
sayısına göre SSK prim sistemi getirilmesi, primini gününde
olmadığını söyledi.
ödeyenlere prim iskontosu verilerek, işçi çıkarmaların önüne
Yorgancılar, saygı çergeçilmesi, elektrik faturalarını yükselten yüzde 2’lik TRT payının çevesinde, kişilik haklarına
mutlaka kaldırılması, vadeli ithalatı pahalandıran yüzde 3’lük
dokunmadan yapılan her
KKDF uygulamasının kaldırılması, KDV ve ÖTV oranlarında
türlü tenkite açık olduindirim yapılması, turizm, otomotiv, tekstil ve gıda sektörlerinin
ğunu, Meclis Başkanlığı
acilen desteklenmesi, finansal kaynak akışının sağlanması, kamu görevinde de bunu açıkça
alımlarında yerli ürünlerin tercih edilmesi ve toplumun yerli
ifade ettiğini söyleyerek,
malı konusunda bilinçlendirilmesi, yatırım ve istihdamı artırıcı
TOBB Yönetimine
vergi politikalarının bu sürecin atlatılmasına imkan verecek dügirmenin sus payı
zenlemelerin hayata geçirilmesinin acilen sağlanması gerektiğini olduğu düşüncesine
dile getirdi.
katılmadığını, üsYorgancılar, yaşanan küresel kriz sonrasında kendilerini totelik bunun çok
parlayan ülkelerin kriz öncesi dünyaya geri dönüşlerinin çok zor ağır bir itham
olacağını, o nedenle herkesin yeni koşullara ayak uydurmanın
olduğunu,
ve krizi en az hasarla atlatmanın yollarını araması gerektiğini, sa- geçmiş dönem
nayiciler olarak da rekabet güçlerini arttırıcı her türlü çabayı sarf Yönetim
etmeleri gerektiğini ifadeyle, Ar-Ge, teknoloji geliştirme, inovasKurulu
yon ve markanın öneminin burada bir kez daha ortaya çıktığını,
Başkanı
ebsohaber 61
MECLİS
Tamer Taşkın’ın, TOBB Yönetim Kurulu’nda yer alarak, imkanları nispetince buradaki bilgileri oraya, oradaki bilgileri buraya
aktararak arada bağ kurmaya çalıştığını belirtti.
Şener Gençer’in fikirlerine aynen katıldığını, meclis üyelerimizin kaynaşması açısından mutlaka sosyal faaliyetlerimizin
arttırılmasında fayda bulunduğunu, gerekli çalışmaların yapılacağını, özellikle e-oda sisteminde çalışmayı başarabilmeleri
durumunda birbirlerinden haberdar olma imkanına çok daha
rahat ulaşabileceklerini dile getirdi. Ufuk Akgün’e katkılarından
dolayı teşekkür eden Yorgancılar, seçim bittikten sonra Yönetim Kurulu Başkanlığı’na aday olan Akkan ve Akgün’ü ziyaret
etmek istediğini, Akkan ile görüştüklerini, ancak programı uygun
olmadığı için Akgün ile görüşemediklerini, fırsat bulur bulmaz
kendisini de ziyaret edeceğini belirterek, sinevizyon sunumu
konusunda Ocak ayında yapılan faaliyetlerin Ocak meclisinde
meclis üyelerine aktarıldığını, bu mecliste şubat ayında yapılan
faaliyetlerin işlendiğini, ki bilindiği üzere 11 Şubat’tan itibaren
seçim sürecine girdiklerini söyleyen Yorgancılar, eğer eksik
kalan bir konu varsa Mart ayı meclisinde sinevizyon sunumuna
ilave edileceğini ifade etti.
Yorgancılar, Mustafa Dirin’in düşüncelerine aynen katıldığını, yaşanan kriz sürecinin bir an önce neticelendirilmesi için
birinci derecede yoksulluğa ve işsizliğe çare bulunması gerektiğini söyledi. İbrahim Baylan’ın ifade ettiği halk tarafından satın
almanın arttırılması konusuna katıldığını, zira kendi konuşmasında da bu konuya yer verdiğini, Kürşad Yuvgun’un dile getirdiği, KDV’nin indirilmesi konusunun hükümetimizin yapması
gereken en önemli uygulama olduğunu, 2009 ve 2010 yıllarında
neler yapılmalı konusunun ele alınması, öncelikle sektör izleme
komitelerinin oluşturulması, dünyadaki kriz sistemini izleyecek sistemin geliştirilmesi, satın alma gücünün arttırılabilmesi
için bankalardaki tüketici, taşıt, konut kredilerinin ve kredi kartı
borçlarının yeni baştan yapılandırılması gerektiğini vurguladı.
Fahrettin Selçik’in ifade ettiği akreditasyon laboratuvarı belgesinin kriz dönemi atlatılıncaya kadar istenmemesi konusunu araştırıp, üzerinde çalışacaklarını ifade eden Yorgancılar, Akdaş’ın
etik değerler komisyonu kurulması yönündeki düşüncesiyle
ilgili olarak, etik ahlaka aslında herkesin sahip olması gerektiğini, EBSO’nun da böyle bir konuya öncelik etmesine olumlu
baktığını, Yönetim Kurulu’nda değerlendireceklerini söyledi.
Yuvgun’un bahsettiği süpermarketler yasasının bir türlü çıkarılamaması konusunu takip ettiklerini, İzmir Milletvekili Mehmet Ali
Susam’ın da konuyu takip ettiğini belirterek, sözleşmeli üretimde
damga vergisi uygulamasının kaldırılması konusunda önceki
dönemde Maliye Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ve Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği nezdinde gerekli yazışmaların yapıldığını,
ancak neticesinin tarafımıza iletilmediğini ifadeyle konuyu takip
edeceklerini dile getirdi.
Krizi birlik ve beraberlikle aşabiliriz
Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki,
sözlerine başlarken, öncelikle Odamızda bugüne kadar görev
yapmış tüm meclis başkanlarına, yönetim kurulu başkanlarına,
yönetim kurulu üyelerine, meclis ve meslek komitesi üyelerine
Odamıza sağladıkları katkılar için teşekkür etmek istediğini
söyledi. Oda seçimlerini Egeli sanayicilere yakışır şekilde sonuçlandırdıklarını, meclise seçilen 144 meclis üyesini, Meclis
Başkan Yardımcılarını ve Katip Üyeyi ayrıca Yönetim Kurulu
Başkanı Ender Yorgancılar’ın şahsında tüm Yönetim Kurulu
üyelerini tebrik ederek, her birlikte hayırlı ve güzel işlere imza
atmayı temenni ettiğini belirtti.Tiryaki, ayrıca kendisini meclis
başkanlığı görevine layık gören herkese teşekkür ederek, bu
göreve layık olabilmek için elinden gelen gayreti göstereceğini
söyledi. Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın kurulduğu günden bugüne ülkemizin ekonomik ve sosyal sorunlarıyla çok yakından
ilgilendiğini, bu misyonun bundan sonra da devam edeceğine olan inancının tam olduğunu dile getiren Tiryaki, meslek
komitelerinin çalışmalarını dikkatli ve devamlılık gösterecek bir
şekilde yapmaları gerektiğinin ilk günden altını çizmek istediğini, çünkü meslek komitelerinin meclisin ve Odanın kalbi
olduğunu, ne kadar etkin ve düzenli çalışırlarsa, o kadar katılımcı ve üretken bir çalışma dönemi sergileyebileceklerini ifade
etti. Bilindiği üzere ülkemizde işini kaybeden çalışana devletin
9 aya varan süre boyunca işsizlik ücreti ödediğini, oysa Alman
Hükümeti’nin, krizde işini kaybedenleri bir yıl süre ile eğitime
gönderip, daha nitelikli bir çalışan haline gelmesini sağladığını
ki bu örneğin ülkelerin krize bakış açılarını gösterdiğini ifade
etti. Tiryaki sancılı bu sürecin birlikte hareketle aşılacağına
inandığını, zira ülkemizin kahramanca mücadele ettiği kurtuluş savaşında, TBMM kürsüsünden en zor günlerde birlik ve
beraberlik mesajı vererek düzlüğe çıktığının unutulmaması
gerektiğini belirtti.
ebsohaber 62 mart 2009
MECLİS
Sanayicinin gündemi
ABD’de mortgage kredisi
krizi ile başlayıp
dünyayı saran
global finansal
krizin etkilerine
karşı Türkiye’nin
alması gereken
önlemler Ege
Bölgesi Sanayi
Odası Meclis
Toplantısının
gündemini oluşturdu. Dünyanın
yaşadığı kriz
ortamının ayak
sesleri duyulurken Türkiye’nin
iç siyasi gelişmelere odaklandığını ve alması
gereken önlemlere odaklanamadığını vurgulayan EBSO
Meclis Üyesi sanayiciler, proje,
üretim, yatırım
ve istihdamın
öneminin bir
kez daha anlaşıldığını, hükümetin reel sektörü
destekleyecek
önlemleri zaman kaybetmeden uygulamaya
koymasını, global krizin fırsata
çevrilmesini
istedi.
sektörler ve ekonomi
Kani Aydoğdu
Üyelerimizin sorunlarını çözelim
EBSO Meclis Üyesi
Kani Aydoğdu, Meclis
üyeleri olarak meslek
gruplarını temsil etmek
üzere, mücadeleli
bir seçim sürecinden
geçtiklerini, bu nedenle
tüm Meclis üyesi arkadaşlarını seçilmelerinden dolayı kutladığını,
kanaat önderleri olarak
büyük bir sorumluluk
taşıdıklarını ifade etti.
Meclis Başkanlığı’na
seçilmesinden dolayı Tiryaki’yi tebrik ederek,
Meclis Başkanlığı görevini adil bir şekilde yürüteceğinden emin olduğunu, kendisine her türlü
desteğe vermeye hazır olduklarını belirten Aydoğdu, Meclis Başkanı olarak geçmişte yaşanan
örneklerin aksine açılış konuşmasında ekonomik
konulara değinmemesinden dolayı da kendisine
ayrıca teşekkür etti.
Aydoğdu, Yönetim Kurulu’nu da tebrik ettiğini, Ender Yorgancılar’ın konuşmasında ekonomik konularda gerekli, kısa ve öz bir konuşma
yaptığını, bundan sonraki konuşmalarının da
bu şekilde olmasını temenni ettiğini ifade ile
Yönetim Kurulu Başkanı olarak Yorgancılar’dan
herkese gönlünü açmasını, Meclis’ten gelebilecek tenkitleri hoşgörü ile karşılayarak, itibar
etmesini istedi.
Ülkemizin 1 milyon 300 bine yakın üyesi
ile en büyük ve en önemli sivil toplum örgütlerinden biri olan Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği’nin özellikle son yıllarda sektörlerin
içerisinde bulunduğu problemleri yeterince
ifade edemediğini, TÜSİAD’ın çok güzel raporlar hazırlayarak gerek basın, gerek toplantılar
vasıtasıyla bunları hükümete sunduğunu ve
kamuoyu ile paylaştığını dile getiren Aydoğdu,
Yorgancılar’dan sanayicilerin sıkıntılarını hiç
çekinmeden TOBB’a iletmesini istediğini zira
bu konuda meclis olarak yanında olduklarını,
TOBB gibi güçlü bir kuruluşun artık sesinin çok
gür çıkması gerektiğini dile getirdi.
TOBB’un ve Odamızın en büyük görevlerinden birinin üyelerinin menfaatini korumak
olduğunu, bunun için öncelikle bürokrasinin
kaldırılması gerektiğini dile getiren Aydoğdu,
Yorgancılar’dan bugüne kadar gerçekleştirilemeyen “firmalarla kurumların karşı karşıya
getirilmemesi” konusunda elinden gelen gayreti
göstermesini, ayrıca 5174 sayılı kanunun 12.
maddesinde; “üyelerle ilgili olan bütün konularda, idari konularda, hükümete ve kurumlara
dilekte bulunabilir, yazı yazabilir ve gerekirse
sektör ve aynı zamanda firma adına dava açabilir” denildiğini, dolayısıyla bu maddeyi dikkate
alarak gereğini yapmasını istediğini çünkü,
bazı kurumların yapılacak işi yokuşa sürerek
sanayiciyi zor durumda bıraktığını, bunlara son
vermek için bu tür bir iki kuruma dava açılırsa
bugüne kadar hiç yapılmamış olan “bir müessese sektörüne, üyelerine sahip çıkıyor” imajının
yerleşmiş olacağını, ki aynı zamanda sanayicilere çok büyük bir iyilik yapılmış olunacağını,
sektörlerin önünün açılacağını belirtti.
Şener Gençer
Desteklerden yararlanalım
EBSO Meclis Üyesi
Şener Gençer, her
şeyden önce EBSO gibi
bir kurumun Meclisine
seçilmiş olmanın, kendisi için büyük önem
taşıdığını ifade etmek
istediğini söyleyen
Gençer, seçilen tüm
arkadaşlarını tebrik
ettiğini belirterek, 4
yıllık görev sürelerinde
Odamızın çeşitli organlarında görev alanlara
başarılar diledi.
Gençer, kürsüde 10 dakikalık konuşma
sürelerinin bulunduğunu, geçen mecliste 99 kişi
oldukları halde çoğu zaman toplantıların uzadığını, şimdi 144 kişi olmuşken ve meclise meslek
komiteleri ile konuk konuşmacıların da davet
ebsohaber 63 mart 2009
MECLİS
edileceğini düşündüğünde bir anda meclis toplantıların çok uzayacağı yönünde endişeye kapıldığını, ki ortalama yaş seviyesi 50
olduğu göz önüne alındığında verimin düşeceğinin bir gerçek
olduğunu, onun için kürsüde konuşma yapacak tüm arkadaşlarının mümkün olduğunca kısa ve öz konuşmaya gayret ederlerse
daha rahat bir toplantı gerçekleştirebileceklerini söyledi. Ayrıca
geçen sene 99 meclis üyesinin birbirlerini çok iyi tanıyamadıklarını, bunun için gerekli ortamların yeterince sağlanamadığını,
onun için bu dönemde Yönetim Kurulu Başkanı’ndan meclis
üyelerinin birbirlerini daha iyi tanımaları açısından aktivitelerin
arttırılmasını talep etti.
Mart ayında yerel seçimlerin yapılacak olması nedeniyle başkanlarımızca da uygun görülürse İzmirli bakanları, milletvekillerini, İzmir’de görev yapmış ve İzmir’e yakın olan bürokratları
çağırarak, sanayicinin yaşadığı sıkıntıların, sorunların ve çözüm
önerilerinin ifade edileceği bir toplantı yapılmasını önerdi. Gençer, bilindiği üzere ilk Kalkınma Ajansları’nın İzmir ve Adana’da
kurulduğunu, şu an da 20 bin ile 400 bin lira arasında yapılacak yatırımlara Kalkınma Ajansı’nca hibe verildiğini, bundan
mutlaka faydalanılması gerektiğini, konuyla ilgili seminerler
de düzenlendiğini ifadeyle konuya herkesin dikkatini çekmek
istediğini belirtti.
Gençer, geçtiğimiz günlerde İstanbul Üniversitesi’nden Prof.
Dr. İsmet Barutçugil’in anlatımıyla “Durgunluk ve Durgunluk
Dönemlerinde Etkin Yönetim Tarzları” seminerine katıldığını,
kendisi için çok faydalı olduğunu, zaman darlığı nedeniyle bu
tür seminerlere vakit ayıramadıklarını, ancak bu seminerin notlarının uygun görülmesi halinde tüm meclis üyeleri ile paylaşılmasını rica etti.
Mustafa Dirin
Destekler hemen açıklansın
EBSO Meclis Üyesi Mustafa Dirin,
kürsüdeki konuşma süresinin 10 dakika
ile sınırlandırılmaması gerektiğine
inananlardan olduğunu ancak, imkanların buna izin vermediğini, aksi halde
konuşmaların sabaha kadar devam
edebileceğini söyledi.
Mustafa Dirin, ülkemizin büyük bir
kriz sürecinden geçtiğini, ancak hala gerekli ve yeterli tedbirlerin alınamadığını,
hiç bir sanayicinin şu anki durumdan
hoşnut olmadığını belirterek, hükümet
tarafından kısa dönem çalışanın farkının
ödeneceği söylense de bunun bir çözüm
olmadığını, yatırım mallarındaki KDV oranının ise çok yüksek
olduğunu, artık acilen sektörel bazda teşviklerin açıklanması,
enerji fiyatları üzerindeki vergi fon ve payların kaldırılması,
istihdam yüklerinin arttırılması, enflasyon ile mücadelenin gerçekleştirilmesi, işsizliğin önlenmesi, kamu ihalelerinin açılması
gerektiğini dile getirdi. Dirin, IMF’ye karşı olmadığını, ancak
ülkemize her geldiklerinde “yatırımları durdurun, memura para
vermeyin, masrafları kısın” önerisinde bulunduklarını, oysa bu
ülkenin yatırıma ihtiyacı olduğunu, yatırım yapmadan kalkınma-
nın mümkün olamayacağını söyledi ve yeni dönemde Yönetim
Kurulu’na başarılar diledi.
Ufuk Akgün’den
geçmiş dönem için temenniler
EBSO Meclis Üyesi Ufuk Akgün,
seçim sürecinde kendisini destekleyen
ve desteklemeyen herkese teşekkür
ederken, sinevizyon sunumunda ocak
ve şubat ayıyla ilgili geçen Yönetim
Kurulu’nca yapılan çalışmalara yer verilmediğini, sadece seçim süreci yaşanmış
gibi bir sunum hazırlanmış olduğunu,
daha ilk mecliste bu şekilde eleştiri yapmak istemediğini, ancak geçen dönem
Yönetim Kurulu’na yapılan eleştirilerin
de unutulmaması gerektiğini söyledi.
Ayrıca, Meclisçe yapılacak seçimlerde adama göre iş değil, işe göre adam
seçilmesi mantığının izlenmesini ümit ettiğini dile getirdi.
Fahrettin Selçik
Elektrik faturalarında görünmeyen yüklere dikkat
EBSO Meclis Üyesi Fahrettin Selçik,
Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar’ın
da bahsettiği elektrikteki TRT payının
kaldırılması konusuna bir ilave yapmak
istediğini söyledi. Selçik, elektrik faturalarında görünmeyen, ancak abonelerden tahsil edilen bir ücret bulunduğunu,
trafo kaybı adı altında yüzde 4 oranında
alınan ücretin, KESİAD olarak yaptıkları
itiraz sonucunda yüzde 3,5’e çekildiğini
belirterek, trafo üreticisi olarak bir açıklama yapmak istediğini, TEDAŞ’ın veya
kurumların alımlarının yüzde 98’den
aşağı olması durumunda trafo kayıplarının alınamayacağını, çünkü buradaki trafo kaybının azami
yüzde 2 olduğunu, bunun da yüzde 1.5 oranla sanayiciye fatura
edildiğini, eğer Oda olarak müracaat edilirse bu oranın daha da
aşağılara çekilebileceğini, böylece bütün sanayicilere avantaj
sağlanacağını, bahsi geçen tarifeleri EPDK’nın hazırladığını ve
her yıl yenilediğini belirtti.
Fahrettin Selçik, kriz gibi zorlu bir dönemde mücadele
verirken bir de bürokrasiyle uğraşmak durumunda kaldıklarını,
son dönemde elektrik cihazları sektöründe TEDAŞ ve TEİAŞ
tarafından yapılan alımlarda Akredite Laboratuar Belgesi istendiğini, ancak Türkiye genelinde akreditasyonun sadece gıdacılar
tarafından gerçekleştirildiğini ki bunun da zorunluluk sonucu
oluştuğunu, diğer sektörlerde henüz böyle bir çalışmanın yapılmadığını, çünkü bunun için ciddi bir çalışma, zaman ve maliyet
gerektiğini ifadeyle, zaten kriz döneminde sıkıntılar yaşarken bu
tarz bir bürokrasi işleminin geçici bir süre ertelenmesi konusunda Odamızca önlem alınmasını istedi.
EBSO Meclis Üyesi Enver Olgunsoy, Selçik’in akreditasyon
ebsohaber 64 mart 2009
MECLİS
belgesinin ertelenmesi için girişimde bulunulması temennisine katılmadığını, çünkü akreditasyonun zorunlu olmadığı için
ertelenmesinin düşünülemeyeceğini, zorunluluğun müşterinin
talebinden kaynaklandığını, ancak akreditasyonun bir anlamda
ürünün dünyada engelsiz dolaşması için pasaportu olduğunun
unutulmaması gerektiğini, dolayısıyla ertelenme isteğinin ihracat
açısından uygun olmadığını söyledi.
Metin Akdaş
Sanayici etiğine sahip çıkalım
EBSO Meclis Üyesi Metin Akdaş,
geçmiş dönemde Odamız için çalışan,
katkıda bulunan herkese teşekkür ederek, seçimleri kazanarak, EBSO’da görev
alanları tebrik etti. Akdaş meclise yeni
katıldığını, ancak daha önce Odamızın
çeşitli komisyonlarında görev aldığını,
bunun yanında çeşitli sivil toplum örgütlerinde edindiği tecrübeler ile önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalarda
faydalı olmayı ümit ettiğini dile getirdi.
Metin Akdaş, EBSO seçimlerini
yakından takip ettiğini, ancak özellikle
40. Grup Soğutma Sanayi Komitesinde
seçim sonucunu etkilemeye yönelik, yasal olmasına rağmen etik
dışı davranışları gördükten sonra, bu dönemde EBSO üyelerine yönelik “Sanayici Etiği” konusunda çalışma yapmaları, etik
ilkelerin bir deklarasyon olarak kamuoyuyla paylaşılması, Meclis
Üyelerimizden başlamak üzere EBSO’nun 4 bin 700 sanayicisinin imzasına açılması ve bu çalışmanın TOBB aracılığı ile tüm
Sanayi ve Ticaret odalarına yayılması gerektiğini düşündüğünü,
ayrıca, etik deklarasyon metnini oluşturacak ilkelerin saptanması, kurum etiğinin oluşturulması ve tüm üyelerimize yönelik etik
kültürün benimsetilmesi konusunda eğitim çalışmaları yapmak
üzere de Yönetim Kurulumuzca “Etik Değerler Komisyonu” adı
altında bir komisyon kurulmasını önerdiğini söyledi. Akdaş,
ekonomik kriz nedeni ile istihdamın azalarak işsizliğin arttığı,
iş hacmimizin daraldığı, insanların iş ve aş derdine düştüğü
bugünlerde, insanların yarın ve gelecek endişelerinin had
safhaya ulaştığını, etik değerlere karşı ilgisizlik daha da arttığı
için yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet gibi davranışların arttığını, onun
için böyle bir ortamda etik değerler üstüne çalışma yapılmasının
önemli olduğunu söyledi.
Bilindiği üzere tüm dünyada merkezi yönetim yerine, yerinden, yerel yönetim anlayışının benimsendiğini, çünkü bölgesel
sorunları en iyi orada yaşayanların bilip, daha etkin çözümler
üretebileceğini ifade eden Akdaş, organize sanayi bölgelerimizin yönetimlerinde de OSB’lerde yeri olan sanayicilerimizin yer
almasının daha etkin yönetim sağlayacağı kanaatini taşıdığını,
bunun yanında elbette yerinden yönetim modelinin etkin bir
merkezi denetimi de şart kıldığını, bu bağlamda OSB Yönetim
Organları ile ilgili ilkesel bir karar alınması gerektiğini, “Yerinden Yönetim, Etkin Merkezi Denetim” ilkesinin bu dönemde
hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
İbrahim Baylan
İşsizlik sorunu mutlaka çözülmeli
EBSO Meclis Üyesi İbrahim Baylan,
dünyadaki ekonomik krizin yansımaları
neticesinde ülkemizde ortaya çıkan
en temel sorunun işsizlik olduğunu,
Türkiye’nin dünyadaki işsizlik sıralamasında 3’ncü sırada yeraldığını bildirdi.
Şu anda ülkemizdeki işsizlik oranının
yüzde 20 olduğunu, şimdiye kadar
uygulanan ekonomik politikaların
istihdama yönelik olmaması nedeniyle
toplumumuzun içerisindeki işsiz sayısının daha fazla arttığını söyleyen Baylan,
işsiz kalan insanların ekonomik kriz ve
özellikle işsizlikten dolayı aileleri korumak zorunda oldukları sevdikleri için tereddütleri bulunduğunu,
zira insanların kendilerine nasıl zarar vermeye başladığını yazılı
ve görsel basından takip ettiklerini belirtti.
Baylan, 2007 yılında yapılan istatistiklerle; nüfusumuzun
yüzde 1,5 oranında artarken, sadece binde 5 oranında istihdam
sağlanabildiğinin ortaya konduğunu, bu bağlamda Başbakan tarafından “çocuk yapın” söylemini dile getirilmesinin bu ülkenin
realitesiyle çeliştiğini, çocuklarımızın geleceğini güven altına
alacak ekonomik politikaların üretilmedikten sonra bu söylemin yoksulluğu arttırmaktan başka faydasının bulunmayacağını
ifadeyle, “Türk sanayicisinin zulasında iki yıl yetecek kadar
para var” söyleminin ise olsa olsa bu ekonomik politikalardan
faydalanan kesim tarafından ifade edilmiş olabileceğini söyledi.
Baylan, ulusal istihdam stratejisi oluşturulmadıktan sonra hiçbir
ülkenin kalkınmasının mümkün olamayacağını, girişimciler
olarak, işletmeleri, fabrikaları ile üretim yaptıkları, katma değer
yarattıkları, istihdam sağladıklarını ve Türk ekonomisine katkıda
bulunduklarını bu nedenle özellikle devlet tarafından korunup,
kollanmalarını, sanayicinin devletin vazgeçilmez bir parçası
olarak gören, bu anlayışa sahip bir yönetimin iş başında olmasını istediklerini dile getirdi.
Sanayicinin hak ettiği itibarı bulabilmesi için sivil toplum
örgütlerine çok büyük görev düştüğünü, bu bağlamda sanayicinin yaşadığı sorunların sürekli gündeme taşınması, çözümü için
elden gelen gayretin gösterilmesi gerektiğini ifade ederek, bu
konuda meclis olarak Yönetim Kurulu’nun arkasında ve her türlü
desteğe hazır olduklarını söyledi. Baylan, ihracatı koruyabilmek
için en azından Eximbank kredilerinin vadelerinin uzatılması,
faizlerinin düşürülmesi, istihdamdan kesilen vergilerin ekonomik
kriz sona erinceye kadar dondurulması, bölgesel teşvik yerine,
ulusal teşvik yasa ve kanunlarının uygulanması için gerekli ivedi
tedbirlerin alınması, hazine bonolarına ve devlet tahvillerine
vergi getirilmesi, ABD’de uygulanan milli sermayenin ve milli
sanayinin ekonomik kriz karşısında koruyucu politikalar ile
korunması konusunun ülkemizde de uygulanması, mili sanayiye, sermayeye devlet tarafından destek verilmesi, yerli malı
kullanımının özendirilmesi, ülkemizde üretilen mamullerin yurt
dışından ithalatına gerekli gümrük duvarlarının konulması, seçime endekslenmiş politikalardan vazgeçilerek, uygun ekonomik
ebsohaber 65 mart 2009
MECLİS
politikaların üretilmesi yönünde gerekli tedbirlerin alınmasını
beklediklerini ifadeyle EBSO’nun üyelerinin ve sanayicilerinin
haklarını sonuna kadar savunacağına inançlarının tam olduğunu
belirtti.
Kürşad Yuvgun
Tarıma sözleşmeli üretim ve sigorta gerekli
EBSO Meclis Üyesi Kürşad Yuvgun,
göreve yeni seçilen tüm arkadaşlarını
tebrik ederken, yakın bir geçmişe kadar
ithal ikameye dayalı, yarattığı katma
değeri fazla yüksek olmayan, önemli
büyüklükte istihdam yaratmayan bir çok
sanayi iş kolunun baş tacı yapılırken, ne
yazık ki tarım ve tarıma dayalı sanayinin
kenara itildiğini belirterek, son günlerde tarım ve tarıma dayalı sanayinin
önemsenmeye başlandığını, bunun
çok önemli olduğunu çünkü neredeyse
yaratacağı katma değerin yüzde 100’e
yakın, istihdam oranının ise son derece
yüksek olduğunu dile getirdi.
Yuvgun, tarım ve tarıma dayalı sanayinin kapasite kullanım
oranlarını yüksek tutabilmek için çoğu zaman alivre iş bağlantıları yaparak yüksek riskler üstlendiğini, bununla ilgili sanayicinin
alabileceği tedbirlerin son derece sınırlı olsa da bazı yolların bulunduğunu, örneğin sözleşmeli üretim yapabildiklerini ifadeyle,
sözleşmeli üretimle ilgili olarak yeni bir yönetmeliğin yürürlüğe
girdiğini, buna göre; sözleşmelerin damga vergisine tabi tutulduğunu ancak sonunda ne olacağı belli olmayan bir sözleşmenin,
üstelik teşvik edilen bir uygulamanın damga vergisine tabi ol-
masını doğru bulmadıklarını, katma değer vergisinin 2 numaralı
listede tütün alım ve satımlarıyla ilgili KDV istisnasının mevcut
olduğunu, dolayısıyla bu kapsamın içine sözleşmeli üretimle
yapılacak tarımsal sözleşmelerin de dahil edilerek konunun
çözülebileceğini belirtti ve konuyla ilgili olarak daha önce bir
takım girişimler yapıldığını, şu anda ne durumda olduğu ve
çözümü için Yönetim Kurulu’nca takibini rica etti.
Ekonomik krize etkin müdahalede daha fazla geç kalınmasının tedavi edici niteliğini yitirebileceğini, bu konuda Merkez
Bankası’nın yüzde 1,5’luk indirimini çok anlamlı ve doğru
bulduğunu, devam etmesini dilediğini söyleyen Yuvgun, birçok
ülkede, dünyada yaşanan ekonomik krizle ilgili gayri safi milli
hâsılalarının ne kadarını bu mücadeleye ayıracaklarının aşağı
yukarı belli olduğunu, ancak ülkemizde krizle mücadele için ayrılan kaynağın boyutunun belli olmadığını, miktarı belli olmayan
bir konuda etkin bir proje üretilemeyeceğini belirtti. Yuvgun,
Amerika’da 11 Eylül olayının ardından Amerikan vatandaşlarına
“satın almaya devam edin”
çağrısı yapıldığını, oysa bizde ekonomik kriz çıkınca bilir bilmez
herkesin tasarruf edin, satın almadan kaçının açıklamalarını
yaptığını ifadeyle, herkesin tasarruf ettiği, satın almanın yapılmadığı bir konumda üretimin biteceğini, bunun işçilere, işverene,
ekonomiye yansıyacağını dile getirdi. Bir çok ülkede yerli malı
kullanımının özendirilmeye çalışıldığını, bizim de bu konuda kararlı davranmamız gerektiğini, katma değer vergilerinde
yapılacak indirimin satın almayı olumlu yönde etkileyebileceğini
söyledi.
Yuvgun, büyük mağazalar ile ilgili yasa tasarısının bir türlü
meclise indirilemediğini, ancak konunun sanayicilerimiz için
büyük önem taşıdığını, dolayısıyla konunun bir an önce çözüme
ulaştırılması gerektiğini söyledi.
Komisyon üyeleri belli oldu
Akkan ALOSBİ’de güven tazeledi
Ege Bölgesi Sanayi Odası Şubat ayı Meclis Toplantısı’nda komisyon üyeleri ile EBSO’nun temsil edildiği kurumlardaki
temsilcileri de belli oldu.
Hesapları İnceleme Komisyonu’na Atınç Abay, Semih Aktaş,
Şener Gençer, Cengiz Kocagil, Muhittin İşçimenler, Nejat
Özduran, Mehmet Güran seçildi.
Mevzuat Komisyonu; Hasan Küçükkurt, Nazım Karaçalı,
Muin Altın, Mesut Kanat, Güray Aktaş, Eftal Serter, Kürşad
Yuvgun’dan oluştu.
Sicil Komisyonu’na da Ertaç Karagözlü, Hakkı Attaroğlu, Nadir Erdir, Yavuz Kaptanoğlu, Adil Demirelli, Reşat Akçakır
ile Osman Atalay Ermiş seçildi.
Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) Genel Kurulu’nda EBSO’yu
Şükrü Eroğlu ile Arif Çakmak’ın temsil etmesine karar
verildi.
İzfaş Genel Kurul Temsilciliğine yeniden Ahmet Taşpınar
seçildi.
İzmir Dökümcüler İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis
Heyeti’ne Melih Dirin ile Bilgin Türkay’ın asil üye, Mehmet
Atik, ile Ertaç Karagözlü’nün yedek üye olarak seçildi.
Aliağa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Atıl Akkan, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın Şubat Meclis
Toplantısı’nda yapılan Aliağa OSB seçimlerinde güven tazeledi. Aliağa Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyeti’nde
yeralacak EBSO temsilcilerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen seçimlere tek liste ile gidilince açık oylama yapıldı
ve Meclis Üyelerinin tamamı el kaldırdı. EBSO’nun yüzde 70
katılım payına karşılık olarak ALOSBİ Müteşebbis Heyeti’nde
yeralacak asil üyeler; Atıl Akkan, Mustafa Cem, Sayıl Dinçsoy, Vedat Özyavru, Reşat Akçakır, Abdullah Baysak, Metin
Ümit Ural, Zekai Fidan ve İbrahim Baylan oldu.
Aliağa OSB hakkında ayrıntılı bir sunum yapan EBSO
Meclis Üyesi ve ALOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Atıl Akkan,
9 milyon 440 bin metrekare alanda kurulu bölgede 4 milyon
600 bin metrekare sanayi parseli olduğunu bildirdi. Enerji,
iletişim ve kanalizasyon şebekesinin galeriler içinde bulunduğu için oluşabilecek arızaların kazı yapmadan giderildiğini
bildiren Akkan, enerji santralinin de yatırım ve üretimiyle
göz doldurduğuna dikkat çekti. Atıl Akkan, ALOSBİ’nin kapılarının dünyaya açık olduğunu bildirdi.
ebsohaber 66 mart 2009
HABER
EBSO Yönetim
Kurulu Başkanı
Yorgancılar,
Genç Sanayiciler Birliği’nin
yeni yönetimini
kabul ederken,
destek sözü
verdi..
Genç sanayicilerin yeni başkanı Arda Beset
Ege Bölgesi Sanayi Odası Genç Sanayiciler
Birliği Üyeleri, yeni başkanlarını seçti. Meclis
toplantılarına devam zorunluluğunun esas alındığı seçmen listesine göre oy kullanma hakkına
sahip üyeler sandık başına gitti. Dr. Arda Beset
ile Yaşar Kurt’un yarıştığı seçimde oyların büyük
çoğunluğunu alan Beset, önümüzdeki 2 yıl için
EBSO Genç Sanayiciler Birliği başkanlığına
seçildi. İlker Aydın, Aytuğ Meçik, Ulaş Yemişçi
ve Dilara Mumkaya da Yönetim Kurulu üyesi
oldu. Beset’e ilk kutlama seçimdeki rakibi Yaşar
Kurt’tan geldi.
EBSO Genç Sanayiciler Birliği eski başkanı
Ülgen Öznur da Meclis Başkanı seçildi.
EBSO Genç Sanayiciler Birliği Başkanı
Dr. Arda Beset, görev süresi içinde firmalarda
büyükleriyle birlikte ikinci veya üçüncü kuşak
olarak görev yapan ya da kendileri girişimci
olan genç sanayicilere işlerini geliştirebilmeleri
için uluslar arası açılım sağlayacak çalışmalara
imza atacağını söyledi. Küresel ekonomik krizde
yeniliklerin ve inovasyonun her zamankinden
daha fazla önem kazandığını vurgulayan Beset,
“Gençler yenilikleri ortaya çıkarıp geliştirebilen
insanlardır. Biz de bu çalışmaları destekleyeceğiz. Gençleri gerek EBSO gerekse diğer kurumlarda geleceğin yöneticileri olarak hazırlayacağız” dedi.
Örnek bir seçim
atmosferine
imza atan EBSO
Genç Sanayiciler Birliği’nde
rakipler Arda
Beset ve Yaşar
Kurt birbirlerini
kutladı.
ebsohaber 67 mart 2009
GÖRÜŞ
Serbest bölgelerde eziyet
Tebliğde getirilen düzenlemelerin
Hatırlanacağı üzere, serbest bölgekarmaşıklığı, firmaları bir kargaşanın ve
lerdeki vergi teşviklerinin büyük ölçüde
angaryanın içine sürüklemektedir.
kaldırılmasının ardından gelen yoğun
Kanun düzenlemesi yapılırken getepkiler üzerine 12/11/2008 tarihli ve
rek EBSO’nun ve gerekse Serbest Bölge
5810 sayılı kanunla bazı düzenlemeler
Müdürlükleri’nin, yani uygulamanın içegetirilmiş ve özellikle imalatçı firmalar
risinde olan kesimlerin öneri ve raporları
açısından bu bölgelerde istihdam edilen
dikkate alınmadığından şimdi iş içinden
personelin ücretlerinin gelir vergisinden
çıkılmaz bir hale gelmiştir.
istisna edilmesiyle ilgili yeni düzenlemeler
Bu kadar basit bir kanuni düzenlemeyi
getirilmiştir.
Tayfun Şenol
Maliye Bakanlığı dahi formüle etmekte
3218 sayılı Serbest Bölgeler [email protected]
zorlanmış ve ancak 4 ay sonra 8-10 sayfanunun geçici 3 üncü maddesinin ikinci
lık bir tebliğ çıkararak konuyu örneklerle
fıkrası, 12/11/2008 tarihli ve 5810 sayılı
izaha çalışmıştır.
Serbest Bölgeler Kanunu İle Gümrük KaUygulamada tereddüt yaratan
Tebliğ okunduğunda kafalardaki soru
nununda Değişiklik Yapılması Hakkında
hususların netliğe kavuşmasını
işaretlerinin kaybolmadığı, tam tersine
Kanunun 7 nci maddesiyle 1/1/2009
sağlamak için Vergi Dairesi Başyeni soru işaretlerinin oluştuğu gözlemtarihinden itibaren geçerli olmak üzere
kanlıklarından yazılı görüş alınlenmektedir.
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
masında yarar vardır.
Bu tebliğin uygulaması sadece Serbest
"MADDE 7- 3218 sayılı Serbest BölgeBölge firmaları için değil, diğer yandan
ler Kanununun geçici 3 üncü maddesinin
Vergi Daireleri için de yeni bir angarya ve
ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştiriliş yükü yaratmaktadır.
miştir.
Sisteme göre firmalar istisna kapsamında olan ücret ödeme"Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren
lerine ilişkin gelir vergilerini beyan ederek tahakkuk ettirecekyılın vergilendirme döneminin sonuna kadar;
a) Serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde
ettikleri kazançları gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu istisnanın 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi
ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci ve 30 uncu
maddeleri uyarınca yapılacak tevkifata etkisi yoktur.
b) Bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az % 85'ini yurtdışına ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri
personele ödedikleri ücretler gelir vergisinden müstesnadır. Bu
oranı % 50'ye kadar indirmeye ve kanuni seviyesine kadar yükseltmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Yıllık satış tutarı bu oranın
altında kalan mükelleflerden zamanında tahsil edilmeyen vergiler cezasız olarak, gecikme zammıyla birlikte tahsil edilir.
c) Bu bölgelerde gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili olarak
yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar damga vergisi ve harçlardan müstesnadır.”
Bu düzenleme yapılmamış olsaydı serbest bölgelerde istihdam edilen personel ücretlerine uygulanan gelir vergisi istisnası
31.12.2008 tarihinde sona ermekteydi.
Kanunla getirilen düzenlemenin yürürlük tarihi 1.1.2009
olmasına rağmen kanunun nasıl uygulanacağı konusunda bir
tebliğ olmadığı için bu bölgede faaliyette bulunan firmalar tedirginlik içerisinde bekleyişlerini sürdürüyorlardı.
Beklenen tebliğ nihayet 12.03.2009 tarihli Resmi Gazetede
yayımlandı. Tebliğin yayımlanması ile birlikte aslında bu tedirginliğin boşuna olmadığı ortaya çıkmış oldu.
ebsohaber 68 mart 2009
GÖRÜŞ
ler, ancak bu vergiler ödenmeyecek yani Vergi Dairesi bunları
tecil edecek, daha sonra bu ücretlerin istisna kapsamına girdiği
anlaşılırsa, tecil edilen vergiler Vergi Dairesi tarafından terkin
edilecek, aksi halde tecil edilen vergiler gecikme faizi ile birlikte
tahsil edilecektir.
Bazı durumlarda ise verginin ödenmesi, ardından firmaya
iadesi sözkonusu olmaktadır.
Olayı karmaşık hale getiren kanunda yer alan “üretilen
ürünlerin FOB bedelinin en az % 85'ini yurtdışına ihraç eden
mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler”
cümlesidir.
Bu düzenleme, “üretilen ürün” tanımından hareket ettiğinden, firmaların üretimleri ile satışlarının ayıklanması, dönemsel
olarak üretimin ve satışların ilk giren ilk çıkar esasına göre
ayrıca takip etmesi, üretimle ilgili ayrıca FOB bedellerini yıllık
olarak tespit etmesi gereğini ortaya çıkarmaktadır.
Ayrıca her ay ilave bir bildirim verme yükümlülüğü getirilmiş, yıllık olarak ayrıca ilave bir bildirim daha verilmesi ve
YMM raporu yazılması da zorunlu kılınmıştır.
İşlemlerin basitleştirilmesi gereken yerde yeni formaliteler,
bürokrasi ve angaryalar yaratarak ne yapılmaya çalışıldığını
anlamak mümkün değildir.
Üstelik tebliğde verilen örnekler, pratikteki tüm uygulamaları kapsamamaktadır. Fason imalat, dahilde işleme, geçici
ithalat, transit ticaret, Türkiye üzerinden yapılan İhracat, sipariş
üzerine yapılan imalat gibi konularda bir çok problemlerle
karşılaşılması muhtemeldir.
Kanunun ilgili bölümünün ivedilikle değiştirilerek imalat
ruhsatı olan firmalarda çalışan personele ödenen ücretlerin
istisna kapsamında değerlendirilmesi konuyu son derece basitleştirecektir.
Konunun karmaşık hale getirilmiş olması, burada faaliyette
bulunan birçok yabancı yatırımcıyı tedirgin etmiştir.
Böylesine ağır bir ekonomik krizin yaşandığı ve işsizliğin
gün geçtikçe arttığı bir ortamda, istihdama destek olunacağı
yerde, istihdam yaratanların cezalandırılması bir çelişkidir.
Ortada böyle bir kanun varken ve böyle bir tebliğ yayınlanmış iken şu aşamada uygulamada tereddüt yaratan hususların
netliğe kavuşmasını temin etmek amacıyla Vergi Dairesi Başkanlıklarından yazılı görüş almakta fayda vardır.
Çekler tarihinden önce bozdurulamayacak
28 Şubat’tan geçerli olmak üzere 31 Aralık gününe kadar
üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmesi için
bankaya yapılan ibrazı geçersiz sayılıyor. Dünyayı saran
ekonomik krizin etkilerini hafifletebilmek amacıyla “Çekle
Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Yasa”ya geçici 2’nci madde eklenerek, keşide
tarihinden önce çekin ödenmesi için bankaya ibrazı geçersiz
kabul edildi. Uygulamayla, belirli bir süreyle çekin üzerinde
yazılı keşide tarihinden önce ödenmesi için muhatap bankaya
ibrazı geçersiz kabul edilerek ekonomik sıkıntılara çeklerin
zamanında ödenmemesi sonucunda ticari hayatta karşılaşılan
sorunlara ve mağduriyetlere çözüm üretilmesi amaçlandığı
bildirildi.
Türk Ticaret Kanunu’nun 707’nci maddesi “Çek görüldüğünde ödenir” hükmünü içermesine rağmen, küresel krizin etkilerini azaltmak amacıyla
Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek
Ha-
millerinin Korunması Hakkında Yasa’ya geçici 2’nci madde
eklendi. Eklenen maddeye göre, 31 Aralık 2009 tarihine kadar
üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmek için
bankaya ibrazı geçersiz kabul edilecek.
Yetkililer, bu değişikliğin Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 5838 Sayılı Yasa’nın genel gerekçesinde
ifade edildiği gibi dünyada yaşanan küresel ekonomik krizin
ülkemizde ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerini azaltabilmek için hazırlanıp yürürlüğe konulduğunu ifade etti.
mart 2009
69 69
YAŞAM
Kadınların yaşama katabilecekleri
...ve teşekkürler EBSO
Çağlar boyunca insanlar dil, din, ırk,
mamen gönüllü olan bu örgütlü çalışmada
cins farkını tartışmıştır. Bu farklılıkların
arkadaşlarımın ne kadar özverili çalıştığını
tarafı görünenlerin yapmaya çalıştığı ise
yakından gözlemiş biriyim. Daha da güzel
taraf olduğu kesimin üstünlüğünü kanıtlaolan, bu tür etkinliklerin, etkinliği gerçekleşmak olmuştur. Oysa medeni dünya artık,
tiren üyelere neler katabildiğine yakından
farklılıklardan bir bütün yaratılabildiğinde
şahit olmuş biriyim.
insanların daha mutlu ve barışçı olabileceYaptığımız çalışmalarda, bize ihtiyacı
ğini kabul etmiştir.
olan gençlerimize ulaşabilmenin huzurunu
Dünyada ve ülkemizde kadın ve erkek
yaşayabildiğimiz gibi, çalışırken öğrendik,
konusunda da tartışmalar, araştırmalar
çalışırken geliştik. Kendi aramızdaki ve
Berkay Eskinazi
hep güncelliğini korumuş ve toplumda
çevreyle ilişkileri zenginleştirdikçe, daha
EBSO Yönetim Kurulu Üyesi
anne ve eş olan kadının yaşama katkısının
bilinçli projeler üretmeyi öğrendik. Düşünartırılması konusunda çok büyük yol kat
sel olarak zenginleştik. Bir amaç uğruna
edilmiştir. Ben kendi adıma bu konudaki çabalarını büyük bir say- beraber çalışmanın tadını çıkardık. Yalnız olmadığımızı hissedip
gıyla karşıladığım EBSO Meclisi’nin ve Yönetim Kurulu’nun kadın dayanışmanın ne sonuçlar yaratabileceğini keşfettik.
bir üyesi olarak gurur duyuyorum. Ülkemin bir iş kadını olarak,
İnsanların birbirini anlamasının ve kişisel gelişiminin en güzel
bu ülkenin insanlarını yetiştiren kadınlara, evin dışındaki dünyollarından biri olan sanatsal etkinlikleri projelendirdik. Tiyatro
yada var olmaları için örnek olmam ülkemin bizlerin görevinin
ve koro çalışmalarımızla bir yandan ruhen doyum sağlarken bir
evlerimizin dışındaki dünyada da var olmak ve topluma hizmet
yandan bundan gelir sağladık. Bir çoğumuz bu alanda yetenekleetmekten geçtiğini düşündüm. Bu nedenle de EBSO seçimlerine
rimizi keşfettik ve bu doğrultuda yeni hedefler koyduk. EBSO’nun
katıldım. Bu dönem benim gibi EBSO Meclisi’ne dahil olan sevgili desteğiyle Bayanlar Birliği’nin daha da çok hizmete imza atacaIşın Yılmaz, Arzu Amirak ve Gülfem Perçin’le beraber çalışmak
ğına inanıyorum. Tüm kadınların ve her biri bir kadının oğlu olan
benim için zevk olacaktır.
erkeklerin 8 Mart Kadınlar Günü’nü kutlarken sözlerimi büyük
Yine aynı çatı altında yıllardır başkanlığını yürüttüğüm EBSO
önder Atatürk’ten bir alıntıyla bitirmek istiyorum.
Vakfı Bayanlar Birliği’nin bir üyesi olmaktan da gurur duyuyorum.
“Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan
Bu gün sınai alanda faaliyetini sürdüren bir şirketin yönetim kuru- oluşur. Mümkün müdür ki, bir kitlenin bir parçasını ilerletelim.
lu başkan yardımcısı olarak EBSO Meclisindeki ve EBSO Yönetim Diğerini görmezlikten gelelim de kitlenin tümü ilerlemeye imkân
Kurulundaki yerimi alırken, yıllarca Meclisimizin üye eşlerinin
bulabilsin? Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara
önderliğini yaptığı EBSO Vakfı Bayanlar Birliği’nin büyük bir
zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin? Şüphe
içtenlikle yürüttüğü sosyal etkinliklerde çalışmış olmamın bana
yok, ilerleme adımları, dediğim gibi iki cins tarafından beraber,
sağladıklarını hiç bir zaman yadsıyamam.
arkadaşça atılmak ve ilerleme ve yenileşme sahasına birlikte kesin
Bilindiği gibi Bayanlar Birliği gerçekleştirdiği projelerden elde
aşamalar yaptırmak lâzımdır. Böyle olursa inkılâp başarılı olur.
ettiği gelirle ülkemizin gelecekteki kalitesinin belirleyicisi olacak
Memnuniyetle görmekteyiz ki, bugünkü gidişimiz gerçek ihtiyaçolan gençlerin eğitimine katkıda bulunmaya çalışmaktadır. Talara yaklaşmaktadır. Her halde daha cesur olmak lüzumu açıktır.
ebsohaber 70 mart 2009
YAŞAM
8 Mart’ın düşündürdükleri
Ülkemizde kadınların yüzde 20’si
Sanayileşmeyle birlikte iş yaşamına
okuma yazma bilmemektedir. Doğu’da
giren kadınların erkeklerle eşit koşullarbu oran yüzde 40’lardadır.
da çalışabilmek için verdikleri mücaKadınların eğitim olanaklarından
deleler yıllar içinde konunun dikkate
yararlanamamış olanların yüzde 63’ü
alınmasını sağlamış ve 8 Mart günü,
kadına yönelik şiddeti doğal bulmaktadır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca
Oğullarının kadına yönelik şidde1977’de “Dünya Kadınlar Günü” olati doğal bularak yetişmesine yol açan
rak kabul edilmiştir.
kadınlar, farkına varmadan kızlarının
Tarihsel olarak bakıldığında kadıgelecekte şiddete uğramasının koşullarını
nın ikinci sınıf konumunun kadınlar
Gül Kırçıl
[email protected]
yaratmaktadır.
tarafından bile doğal algılanışı kadını
Yaralı anaların, yaralı eşlerin, yaralı
aşağılayan kültürün sürekli kendisini
kız kardeşlerin, yaralı kız evlatların
yinelemesine yol açmıştır.
EBSO Vakfı Bayanlar Birliği’nin
erkeklerle özgürce sevgiyi yaşaması, huKadın ve erkeğin yaşamsal bütünlücesur etkinlikleri, EBSO Meclisi
zurla dostluk kurması, beraberce geleğünü düşündüğümüzde, bütünün yarıve Yönetim Kurulu sosyal yaşamı
cek inşa etmesi olası değildir. İnsanlığın
sının hastalığı, sağlam görünen tarafın
daha güçlü kılıp, insanlara güvenli ruhunda bir şeyler eksik kalacaktır.
gücünü, direncini azaltacaktır. Tıpkı
bir gelecek vaadediyor.
Dünyanın tedaviye ihtiyacı var..
bedenin yarısının felç olması gibi.
Batılı ülkelerin çok yol kat ettiği bir
Yapılan tartışmalar, ortaya konugerçek.
lan araştırma sonuçları, daha mutlu
Ülkemizde de iyi gelişmeler var
ve daha sağlıklı kuşaklar için,
belki ama henüz yeterli değil.
kadın cinsiyle ilgili ayrımcılığın
Ege Bölgesi Sanayi Odası bu
ortadan kaldırılmasını zorunlu
anlamda gelişmiş örnek bir kurum
kılmaktadır.
olduğunu her fırsatta kanıtlamaktaWikipedia’nın kaynaklarına
dır. Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı
göre sadece aşağıdaki iki örnek
Bayanlar Birliği’nin cesur etkinlikbu sakatlanmışlığın göstergelerileri ve uzunca bir süreden sonra
dir.
yine kadın üyelerin yer aldığı Ege
Tahminlere göre dünyada
Bölgesi Sanayi Odası Meclisi ve
13 ile 200 milyon arasında kadın
Yönetim Kurulu sosyal yaşamı
demografik olarak “kayıp” (yok)
daha güçlü kılmakta ve kadınlara
görünmektedir. Ya doğar doğmaz
ve tüm insanlara daha güvenli bir
öldürülmüşler (erkek çocuğun
gelecek vaat etmektedir.
kız çocuğa tercih edilmesi) ya da
Dünyayı tedavi edecek doktorerkek kardeşleri ve babalarıyla eşit
lar, bu gereği fark eden kadınladerecede gıda ve tıbbi olanaklara
rın ve erkeklerin birlikteliğidir.
ulaşamamışlardır.
Çocukların mutlu ve güçlü
Fuhşa zorlanan ya da bunun için
anneleri olmalıdır.
satılan kadınların sayısı yılda 700
Erkeklerin birlikte gelecek
bin ile 4 milyon arasındadır. Cininşa edebilecekleri yetişmiş
sel kölelik düzeninden elde edilen
eşleri olmalıdır.
kazançlar yılda tahminen 12 milyar
Dünyanın tedavisi eğitimli ve ekonomik özgürlüğünü kadolardır.
zanmış kadınlar ve bunun gereğine inanan uygar ve yürekli
Böylesi bir dünyanın erkekleri huzurlu,
erkeklerle mümkündür.
çocukları mutlu olabilir mi? ÇocuklarıDaha güzel bir dünya için daha güçlü kadınların yetişmenı büyütüp yetiştirmesi gereken annelerden neyi ne kadar
si, kadınların kendi yaşamlarına daha çok sahip çıkmasıyla
beklemek mümkün. Yürekli insan yürekli evlat yetiştirebilir;
mümkün olacaktır.
düşünsel zenginliği olan insan düşünsel zenginlikteki insanİnsanlık için daha aydınlık günlere ulaşma umuduyla..
ları yetiştirebilir.
ebsohaber 71 mart 2009
YAŞAM
Toprak Ana’dan mektup
Başlangıcın ve sonun ismi değil mirinde yaşadığınız toprak, o benim, aslında
yim ben? Yüzyıllardır benim üzerimde,
sizsiniz.. İncinmemiş bir hayat için toprağa
kardeşim gökkubbenin altında yaşamave suya, ağaca ve ormana yani; kendinize
dınız mı? Biz sarıp sarmalamadık mı sizi?
ve bana sahip çıkmayı öğrenmelisiniz.
Benim bağrımdan çıkanlarla beslenmeAncak bu olabilir bir “Ana’nın” yakarış
diniz mi? Yer ve gök arasında değil mi
mektubu insanlığa..
size gerekli her şey? Kardeşim gökyüzü
Ege Bölgesi Sanayi Odası sanayicilesık sık hediyelerle, kucak dolusu yağmur
rin müşterek ihtiyaçlarının karşılandığı,
bulutları ile gelirdi ziyaretime.. Boşaltırdı
sektörlerin gelişmesini sağlayan, üyelerinin
bulutlar içindeki tüm temizliği, ferahlığı,
birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde
İhsan Özduran
bereketi üzerimize.. Ne çok sevinirdim ve
dürüstlüğü ve güveni hakim kılan, [email protected]
bütün katmanlarıma kadar beslenirdim,
larına çözüm üettikleri bir kamu kurumu
kuyularıma, nehirlerime, ırmaklarıma,
niteliğinde tüzel kişiliğe haiz meslek
barajlarıma yollardım sevincimi, onlar da
teşekkülüdür. Kağıt sanayiinden mobilya
EBSO Vakfı Bayanlar Birliği’nin,
dolup dolup taşardı sevinçle..
sanayiine kadar birçok sektörün hammamevcut olan EBSO ormanlarını
Toprak anayım ben.. Açım, susuzum,
desi olan ağaçlarımız.. Beşikten mezara
genişletme çalışmalarını değerli
yandım, yakıldım, kurudum. Kaldım çıkadar bize eşlik etmiyorlar mı? Her bir
üyelerinin katkılarıyla başaracağı- ağaç oksijen üretip karbondioksiti absorbe
rılçıplak.. Yıkayın beni, arıtın kirlerimden,
na yürekten inanıyorum.
yemyeşil entarilerimi giydirin. Sevin beni
ederek kendi başına bir fabrika değilmidoyurun ve eteklerim uçuşup rüzgarlar
dir? Ormanlarımızı başlıbaşına bir oksijen
getirsin size, rüzgarlar başımızda yağmur
sanayii olarak düşünmek, yok oluşlarına
bulutlarını müjdeci yapsın ve boşalsın tüm umut yağmurları
seyirci kalmamak, yeni ormanlar tesis etmek, projeler üretmek
üzerimize.
gelecek kuşaklara bırakacağımız en kıymetli miras olacaktır.
Ormanlarla donatın beni, altın olayım size.. Zannetmeyin ki
Her yıl gelenekselleştirebileceğimiz ağaç dikme seferberliğini
altın madeni toprağın altındadır. Altın benim doğurduklarımda,
“Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” diyerek
gövdemde, dallarımda, yapraklarımda ve kökümde bitmiş bir
başlatmaya ne dersiniz?
küçücük yoncada ya da mantardadır.
21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve 22 Mart Dünya Su
Şaşıyorum ve de acıyorum size.. Nasıl da gözden çıkardınız
Günü’nün idrakinde olan EBSOV Bayanlar Birliği’nin, mevcut
beni? Susuzluğa, açlığa bu kadar mı isteklisiniz? Yokluğa, yokolan EBSO ormanlarını genişletme çalışmalarını siz değerli
sulluğa bu kadar mı cesaretli? Ben açsam, ben susuzsam, ben
üyelerinin katkıları ile başaracağına ve bu kutsal görevi yerine
yanmışsam, ben kurumuşsam; işte budur sizin haliniz, budur
getireceğine yürekten inanıyorum.
pürmelaliniz.. Aynayım size, bende gördüklerinizdir geleceğiniz.
Gelecek denilen zaman dilimi tüm günahların ödenme vaktidir.
Hadi kalkın uyanın bu gaflet uykusundan birlik olun, yemyeşil
entarilerle donatın, giydirin, süsleyin beni; ki gelecek nesiller
ödemesin sizin günahlarınızın bedelini.
“Bayrağı bayrak yapan üzerindeki kandır
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
Bu topraklar için değil miydi bunca savaşlar? Gencecik bedenler beni savunurken benim bağrıma girmediler mi? O halde
nedir bu çelişki? Kurak ve çorak topraklar için mi akıyor bunca
kan? Anaların yüreği boşuna mı yanıyor benim gibi cayır cayır?
Kurutmayın beni kurutmayın anaların yüreğini.. Fidanlar getirin
bana yeşilin her tonunda.. Susadım, dindirin susuzluğumu..
Utanıyorum, yanıyorum, örtün çıplaklığımı.. Korkuyorum, henüz
yok olmamışken, unutturun bana korkularımı..
Bu gülen yüzlü çocuklar, bu denize doğru koşan küçük
oğlan, bu kumdan kalesine bakıp gülümseyen küçük kız, hepsi
benim, hepsi sizin.. Bu eteklerinden yaşam savrulan kadın, bu
ellerinde gücü tutan adam, hepsi benim, hepsi sizsiniz.. Bu üze-
ebsohaber 72 mart 2009
YAŞAM
İzmirli Karasu “Dünya Girişimcisi”
Endeavor Derneği ve TÜRKONFED tarafından Türkiye’nin
en etkin 4 girişimcisinden birisi seçilen SteamLab Limited Şirketi
CEO’su Şebnem Karasu, Hindistan’dan dünya girişimcisi ünvanıyla döndü. Endeavor’un Hindistan’da gerçekleştirdiği "International
Selection Panel" (ISP) diye adlandırılan, dünyanın çeşitli ülkelerinden Endeavor girişimci adaylarının katıldığı ve uluslararası jüriye
çıkarak seçimlerin yapıldığı organizasyona katılan Karasu, seçimle
birlikte 24 aylık bir destekleme programına başlayarak çok çeşitli
alanlarda, eğitimden şirket yol haritasına kadar firmanın hedeflerine ulaşması için gerekli olan destekleri alacak.
Etkin girişimcileri destekleyerek ekonomik gelişime katkıda
bulunmayı amaçlayan Endeavor Derneği ile TÜRKONFED (Türk
Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu) tarafından Türkiye’nin
en etkin 4 girişimcisinden birisi seçilen SteamLab Limited Şirketi
CEO’su ve TOBB İzmir İl Kadın Girişimciler Kurulu Üyesi Şebnem
Karasu, Hindistan’dan dünya girişimcisi ünvanıyla döndü.
Mart 2003'te 1 kişilik personeliyle 18 metrekarelik ofiste başlayan şirketini bugün yılda 4,5 milyon dolar ciro yapan, 35 personeli olan bir şirket konumuna yükselten Karasu, zorlu ve uzun
bir süreç ve sonunda gelen başarının insanda en önce mutluluk
uyandırdığını dile getirdi.
Endeavor'un "International Selection Panel" (ISP) diye adlandırılan, dünyanın çeşitli ülkelerinden Endeavor girişimci adaylarının katıldığı ve uluslararası jüriye çıkarak seçimlerin yapıldığı
organizasyonu, 6-7 Mart 2009 tarihlerinde Delhi'de gerçekleştirildi. Bu panele kadar, Güney Afrika'dan Uruguay'a kadar uzanan
değişik birçok ülkenin yüzlerce aday arasından eleyerek "Endeavor adayı" olan ve Hindistan'a gitmeye hak kazanan toplam 12
girişimci olduğuna dikkat çeken Karasu, “Beş sene önce sadece
1 personel ve 18 metrekarelik bir ofisle başladığım bu işi, zorluklarla ama daima ileriye olan mücadeleyi, inanarak, güvenerek ve
yılmadan yaptığım bu çalışmaların takdir görmesi, ama her
şeyden öte hedeflerime ulaşmamda yardımcı olacak
desteğin varlığını hissetmek en güzel duygu. Endeavor Türkiye'nin İzmir'den ilk girişimci
olarak seçilmiş olmam, kadın girişimciliği
konusundaki misyonumu daha da güçlendiriyor. Tabii bir çok ülke arasından
sıyrılıp Türkiye'ye bu imkanı taşımak,
benim için ayrı bir milli gurur kaynağı. Bundan sonra yapacak çok işim var;
ama artık hedeflere ulaşmak için, gıda
güvenliği ve insan sağlığı adına atılacak adımların çok daha hızlı olacağı ve
bunu Endeavor'un sağlayacağı çeşitli
destek programlarıyla yapılacağı memnuniyet verici” dedi.
Endeavor, dünya çapında network'ü çok
geniş bir organizasyon olduğunu vurgulayan
Karasu, seçimle birlikte 24 aylık bir destekleme
programı başlayacağını dile getirdi. Karasu, çok
çeşitli alanlarda, eğitimden şirket yol haritasına kadar firmanın
hedeflerine ulaşması için gerekli olan desteklerin verildiğini, bir
anlamda dünya network'üne açılımın Endeavor penceresiyle
yapılmış olduğunu kaydetti.
Şebnem Karasu, bundan sonra Endeavor Türkiye Ofisi ve New
York'ta bulunan Endeavor ana merkezi arasında çeşitli toplantılar
yapılacağını anlatırken şu bilgileri verdi:
“Öncelikle Panel'de yeralan çok değerli jüri üyelerinin görüşleri aktarılacak, daha sonra da şirketin hedeflerine ulaşması
anlamında neler gerektiği saptanarak bir yol haritası çıkartılacak ve yoğun bir çalışma dönemine girilecek. Benim
hedeflerim arasında kısa dönemde sterilizasyonu
yurtiçine de sunabilmek ve gıda güvenliğini
iç pazarda yaygınlaştırabilmek için İstanbul
merkezli yeni bir yatırım var. Bir anlamda Ege Serbest Bölgesi'nde ihracatçılara
yönelik olarak yaptığımız çalışmaları,
artık Türkiye'de sunulan gıdalara da
uygulayabilmek. Gıda güvenliği, insan
sağlığını direkt olarak etkileyen, küçük
rahatsızlıklardan ölüme kadar çok ciddi
sorunlara yol açan ve alınacak basit
bazı önlemlerle giderilebilecek bir olgu;
vicdani bir sorumluluk.. İşte bu olgunun
artık tüketiciye benimsetilmesi, ama aynı
zamanda talep olduğu zaman sektörde
bunun sunulabilmesi gerekiyor. İşte iç pazar
yatırımı burada devreye giriyor. Ayrıca yurtdışına yönelik pazar genişletme çalışmaları olacak.”
ebsohaber 73 mart 2009
HABER
Osman Kibar’a anlamlı anma
İzmir’in efsane belediye başkanlarından, Ege Bölgesi Sanayi
Odası’nın da ilk başkanı Osman Kibar, aramızdan ayrılışının
23’üncü, doğumunun da 100’ncü yıldönümünde Bornova Kabristanı’ndaki mezarı başında anıldı. İzmir’i
Sevenler Platformu Başkanı Sancar Maruflu’nun
düzenlediği törene; Ege Bölgesi Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar,
EBSO’da önceki dönemlerde Yönetim
Kurulu ve Meclis Başkanlığı görevlerinde
bulunan Şinasi Ertan ile Kemal Çolakoğlu, Kibar’ın torunu Türkiye Futbol
Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan
Vekili Yusuf Ali Karaman, Kibar’dan
sonra İzmir Belediye Başkanı olan
merhum İhsan Alyanak’ın oğlu Çiğli
Eski Belediye Başkanı Tevfik Alyanak,
KSK Onur Kurulu Başkanı Tahir Türetken ile iş, spor ve siyaset dünyasının
seçkin temsilcileri katıldı.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı
Yorgancılar törende yaptığı konuşmada,
“Odamızın ilk başkanı Osman Kibar’dan
aldığımız bayrağı daha ileriye taşıyacağız”
derken, eski başkanlar Şinasi Ertan ve Kemal
Çolakoğlu “İzmirlilerin Osman Amcası” olarak
nitelendirdikleri Kibar ile ilgili özel anılarını paylaştı.
TFF Başkanı Mahmut Özgener, Osman Kibar’ın siyaset ve
spor adamı olarak İzmir’e katkılarını anlatırken, Tevfik Alyanak,
babasıyla rakip olmasına rağmen okul yaşamında kendisinin
velisi olduğunu hatırlattı. Alyanak, “İzmir’de belediye başkanları
var ama Osman Kibar gibi Koca Reis yok. Kibar, İzmir’de
yerel yönetimin ne olduğunu öğreten insan” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Karaman da, Osman Kibar ve İhsan Alyanak’ın
siyasette rakip olmalarına rağmen özel yaşamlarındaki sıkı dostluklarına hayran kaldığını
belirtirken, yerel seçimlerde şimdi adaylar
arasındaki yarışın parti yönetimlerinde daha
sert geçtiğini ifade etti.
İZSEV Başkanı Maruflu da, 2009 yılı
içinde Osman Kibar anısına İzmir’de bir
yerel yönetim sempozyumu düzenlemek
istediklerini bildirdi. Sancar Maruflu,
çalışkanlık, medeniyet, eşitlik ve sevgi temalarını kendisi için bir yaşam biçimi edinen, halkın gönlünde taht kuran Kibar’ın
yaşamı boyunca tüm devlet adamlarının
takdirini kazandığını hatırlattı.
Anma töreni, imam Cemal Aldemir’in
okuduğu dua, Osman Kibar ve İzmir’e hizmet verenler için saygı duruşuyla sona erdi.
“Asfalt Osman” olarak tanınan İzmir’in eski
belediye başkanlarından Osman Kibar, Ege Bölgesi Sanayi Odası ile Ege Üniversitesi’nin kuruluşlarında aktif rol oynamış, uluslararası tecrübesiyle 1971
yılında Akdeniz Oyunları’nı İzmir’e getirmiş ve iki kez de
UFİ (Uluslararası Fuarlar Birliği) kongresinin İzmir’de yapılmasını sağlamıştı.
ebsohaber 74 mart 2009
HABER
Bir çınar son yolculuğuna uğurlandı
Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Ege Üniversitesi’nin
5’nci Rektörü, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda 1980-1989 yılları
arasında Genel Sekreterlik görevinde bulunan Prof. Dr. Yusuf
Vardar, EÜ Kampus Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir törenle son yolculuğuna uğurlandı.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer
Yılmaz, üniversitenin önceki dönem rektörlerinden Prof. Dr. Hakkı Bilgehan, Prof. Dr. Refet
Saygılı ve Prof. Dr. Ülkü Bayındır, eşi Feriha
Vardar, kızları EBİLTEM Müdürü Prof. Dr. Fazilet
Vardar Sukan ile Prof. Dr. Nükhet Vardar, rektör
yardımcıları, öğretim üyeleri öğrencileri ve çok
sayıda seveninin katıldığı törende Ege Bölgesi
Sanayi Odası’nı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Üniversite Sanayi Koordinasyon Kurulu
Başkan Vekili İbrahim Gökçüoğlu ile Meclis
Üyesi Enver Olgunsoy temsil etti.
EÜ Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, törende yaptığı konuşmada Prof. Dr. Vardar’ın üniversitenin kurumsallaşmasında ve Egeli kültürünün
kazanmasında büyük emeği olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yılmaz,
“Hocamız tarihteki yerini aldı. Hep anılarımızda yaşayacak”
dedi. Ölümün biyolojik bir olay olduğunu ve bu sonu bir gün
bütün canlıların yaşayacağını belirten Prof. Dr. Yılmaz, “Yalnız
bir şeyleri eksik bırakarak gideceğiz. Her ölüm erken ölümdür.
Hocamız sağlam kişiliğiyle hep bize öncü olmaya devam edecektir” diye konuştu.
Prof. Dr. Vardar’ın ardında binlerce öğrenci ve yüzlerce eser
bıraktığını belirten EÜ Fen Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Nadide Kazancı, “Hocamız Fen Fakültesi’nin
kurucu dekanı olarak 4 kez üst üstte seçilen tek
kişidir. Onun bize bıraktığı çağdaş düşüncelerle
bayrağı gelecek nesillere taşıyacağız” dedi.
Prof. Dr. Vardar’ı son yolculuğuna uğurlamanın hüznünü yaşadıklarını açıklayan kızı Prof.
Dr. Nükhet Vardar, “İçimizde yanan ateş sönecek gibi değil. Ancak babamızın hep söylediği
gibi dimdik ayakta durmaya devam edeceğiz”
dedi.
EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Gökçoğlu Prof. Dr. Vardar gibi değerli bir bilim
adamı ve yöneticiyi kaybetmenin üzüntüsünü duyduklarını belirterek ailesine başsağlığı
dilerken, Enver Olgunsoy da “Prof. Dr. Vardar’ın
bilime, araştırmaya vurduğu damga, EBSO’nun
efsanevi Genel Sekreteri olarak İzmir’de ilk defa üniversitesanayi işbirliğini başlatması asla unutulmayacak” diye konuştu.
Prof. Dr. Vardar’ın cenazesi Bostanlı Beşikçioğlu Camii’nde
kılınan öğle namazının ardından Karşıyaka Soğukkuyu
Mezarlığı’nda toprağa verildi.
ebsohaber 75 mart 2009

Benzer belgeler