Anadolu Uygarliklari
Transkript
Anadolu Uygarliklari
Anadolu Uygarliklari Pazartesi, 23 Ocak 2012 21:09 - Son Güncelleme Pazar, 29 Kasım 2015 16:09 ANADOLU UYGARLIKLARI: Anadolu, göç ve ticaret yollarının üzerinde bulunması, Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlaması, topraklarının verimli olması ve ikliminin insan yaşamına uygun olması gibi nedenlerden dolayı birçok kültüre yurt olmuştur Kültürel etkileşim Anadolu uygarlığının gelişimini hızlandırmıştır. a.Hattiler MÖ 2500-MÖ 1700 yılları arasında Anadolu'da büyük bir uygarlık oluşturmuş olan Hattiler hakkında elde edilen bilgiler oldukça kısıtlıdır Hattilerin, göçler sonucunda Anadolu'ya geldikler tahmin edilmektedir. Yapılan araştırmalar Hititlerin kültür ve inanç bakımından Hattilerden oldukça etkilendiklerini ortaya koymuştur Hatti kültürüne ait en önemli eserler Alacahöyük'te bulunmuştur 1935'te Atatürk'ün himayesinde başlayan kazılar sonucu bugün Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenen güneş kursları, altın kupalar, heykelcikler gibi birçok eser ortaya çıkarılmıştır Hattilere ait süsleme ve bezeme şekillerinin Anadolu'nun birçok yerinde görülmesi bu uygarlığın ne kadar yayılmış olduğunu göstermektedir Hatti halkı, hayvan biçimli tanrı kültünü geliştirmiş, özellikle de boğa önemli bir simge olmuştur. Hattiler Hititlerle kaynaşmış, Hatti kültürü, Hitit kültürü içinde yaşamaya devam etmiştir. b.Hititler (MÖ 1700- MÖ 700) Hititler, MÖ 2000 yılı başlarında Kafkaslar'dan Orta Anadolu'ya gelerek Kızılırmak boylarına yerleşmişler, MÖ 1400 yıllarında imparatorluk hâline gelmişlerdir. Başkentleri Hattuşaş'tır Hattuşaş, Anadolu'da doğu-batı ve kuzey -güney doğrultusunda işleyen yolların kesiştiği bir noktada bulunmaktaydı. Böylece Anadolu'nun büyük bir kısmı kontrol altında tutulabilmiştir. Hititlerin merkeziyetçi politikaları, buraya ulaşan yolların işlek olmasını, yollar üzerinde de çeşitli yerleşmelerin kurulmasını sağlamıştır Bu dönemin en önemli siyasi gelişmesi, Hititler ile Mısırlılar arasında yapılan KadeşAntlaşması'dır (MÖ 1280). MÖ 1200'lerde Ege göçleri ile batıdan gelen kavimlerin Hitit Devleti'ni yıkması sonucunda Güneydoğu Anadolu'da Hitit şehir devletleri kurulmuş ve bu dönemi tarihçiler "Geç Hitit Şehir Devletleri Dönemi" olarak adlandırmışlardır MÖ 700 yıllarında önce Asurlulara bağlanan bu şehir devletleri daha sonra Perslerin hâkimiyetine girmiştir Başlangıçta Hitit Krallığı, feodal beyliklerden oluşmuştur Daha sonraları merkezi krallık güçlenerek eyaletlere merkezden valiler atanmıştır Krallar yerine göre başkomutan, başyargıç ve başrahipti. Hititlerin ilk döneminde kralın yetkileri soylulardan oluşan Pankuş meclisi tarafından sınırlandırılmıştır Ancak imparatorluk döneminde Pankuş meclisinin yetkileri azalırken kralın yetkileri artmıştır. Devlet yönetiminde kraldan sonra en yetkili kişi "tavananna" adı verilen kraliçeydi. Tavananna, dinî törenlere başkanlık yapar, kral savaşa gittiğinde ülkeyi yönetirdi. Hititlerde kralın buyruklarına karşı gelmek, devlete baş kaldırmak büyük suç sayılmış ve ölümle cezalandırılmıştır. Hititlerdeki sosyal yapıda en üst sınıfı kral ve ailesi oluşturmuştur Bu sosyal yapıda asillerden başka rahipler, sanatçılar, askerler, memurlar ve köleler gibi sınıflarda yer almıştır. Hitit sanatı, Mezopotamya sanatının etkisinde gelişmiştir Heykelcilik ve kabartmacılık gelişen başlıca sanat 1/5 Anadolu Uygarliklari Pazartesi, 23 Ocak 2012 21:09 - Son Güncelleme Pazar, 29 Kasım 2015 16:09 dallarıdır Yazılıkaya ve İvriz kabartmaları Hitit sanatının en önemli örnekleridir Anadolu'ya yaz«yı Asurlular getirmiştir Hititler, Asurlulardan aldıkları çivi yazısıyla beraber kendi icatları olan hiyeroglif yazısını da kullanmışlardır Hititlerden kalan en önemli yazılı eserler anallardır Anallar, kral tarafından Tann'ya hesap vermek için yazılan yıllıklardır Hititler, Mezopotamya'dan aldıkları kanunlara eklemeler ve düzeltmeler yaparak Anadolu'daki ilk kanunları oluşturmuşlardır Medeni hukuk ve ceza hukuku büyük gelişme göstermiştir Hitit kanunları, hür vatandaşlara olduğu kadar kölelere de mülkiyet hakkı tanımıştır Hititler döneminde Anadolu'da çok tanrılı birdin anlayışı hâkimdi. Hititler çevre kültürlerin tanrılarına da inanmışlardır Bu nedenlerle Anadolu için "Bin Tanrı İli" denilmiştir. c. İyonlar. Tarihte İyonya, İzmir ile Büyük Menderes Nehri arasındaki bölgeye verilen addır. Dorların baskısı sonucunda Akaların bir kısmı Yunanistan'dan Batı Anadolu'ya göç etmişler ve burada şehir devletleri kurmuşlardır Bu şehir devletleri arasında siyasal birlik sağlanamamıştır İyon şehir devletleri arasında en tanınmışları Efes, Milet, Foça ve İzmir (Smryrna)'dır İyonyalılar özgür düşüncenin ve pozitif bilimlerin öncüsü olmaları yönüyle önem taşırlar Felsefe, matematik ve tıp bilimlerinin temeli İyonya'da atılmıştır İyonyalılar, saray ve tapınak mimarisinde gelişmişlerdir . TALES'E ANADOLU'YU SORDUK: İyonya, filozofları ve bilim insanlarıyla ün salmış biri ülke. Düşünce özgürlüğünün varolduğu bu ülkede öğrencimiz Mehmet, matematik ve astronomi çalışmalarıyla tanınan Tales'i buldu ve sizler için kendisine aşağıdaki soruları yöneltti. Mehmet: Bize kendinizi tanıtıp çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Tales: MÖ 625'te Milet şehrinde doğdum. İyonya'da geometrinin ilk temsilcisiyim. Geometri eğitimimi Mısır'da Astronomi eğitimini de Babil'de aldım. Piramitlerin yüksekliğini gölgelerini ölçerek hesapladım. Gemilerin kıyıdan ne kadar uzakta olduklarını ölçebilmek için geometrik 2/5 Anadolu Uygarliklari Pazartesi, 23 Ocak 2012 21:09 - Son Güncelleme Pazar, 29 Kasım 2015 16:09 yöntemler geliştirdim. Küçükayı takımyıldızını keşfettim. Ayrıca depremin nedenleri hakkında teori de geliştirdim. Bana göre geminin dalgalar üzerinde hareket edişine benzer bir biçimde, karalar su üstünde yüzer ve bu nedenle depremler oluşur. Güneş tutulmasını bilimsel olarak açıkladım. Mehmet: Anadolu hakkında bize neler söylemek istersiniz? Tales: Anadolu'yu birçok kavmin istila etmesine rağmen güvenli, ekonomik yönden gelişmiş, değişik kültürlerin buluşma noktası olan bir ülke olarak görüyorum. Mehmet: Kral Yolu hakkında neler düşünüyorsunuz. Tales: Kral Yolu Lidyalılar tarafından yapılmıştır. Batı Anadolu'dan başlayıp Mezopotamya'ya kadar uzanmıştır. Bence bu yol ticari öneminden daha çok kültürel öneme sahiptir. Çünkü Mezopotamya ve Anadolu uygarlıkları bu yol aracılığı ile birbirlerini etkilemişler ve ilerleme kaydetmişlerdir. Mehmet: İyonya'nın her yönden gelişmesinin nedenleri nelerdir? Tales: İyonya'nın Asya'dan gelen ticaret yollarının bitiş noktası olması, İyonya'da özgürlüğün daha fazla olması, bu bölgenin ekonomik olarak gelişmiş olması kültürel açıdan gelişmeye katkı sağlamıştır. Mehmet: Kolonicilik nedir? İyonyalılar niçin deniz ticaretine yönelmiştir? Tales: Bir ülkenin kendi sınırları dışında ekonomik, sosyal, siyasal nedenlerle ele geçirip yönettiği şehirlere koloni denir. Biz İyonyalılar kolonilerimizi vatan olarak görmeyiz. İyonya şehirlerinin sahilde olması ve Lidyalıların kara ticaretinde ilerlemeleri bizleri denizciliğe yöneltti. Mehmet: Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Tales: Ben teşekkür ederim. d.Urartu!ar(MÖ 900- MÖ 600) Urartu Devleti, Doğu Anadolu'da Asya kökenli Hurriler tarafından 3/5 Anadolu Uygarliklari Pazartesi, 23 Ocak 2012 21:09 - Son Güncelleme Pazar, 29 Kasım 2015 16:09 kurulmuştur Urartuların merkezi Tuşpa (Van)'dır Asurlular, MÖ743 tarihinde Tuşpa'yı kuşatınca Urartu egemenliğine büyük bir darbe vuruldu. Aynı dönemde de kuzeyden Kimmerlerin saldırıları başladı Bu nedenlerle Urartular MÖ 8. yüzyıl sonlarında Van Gölü yöresine çekilmek zorunda kaldılar. Urartular sık sık Asurluların istila ve baskınlarına uğramıştır Böylece hem Urartu medeniyeti zarar görmüş hem de bu dönemde sık meşe ormanlarıyla kaplı Van yöresi tahrip edilmiştir. Nitekim Asur kralının diktiği kitabe üzerindeki "Güzel fidanlıkları dağıttım, üzüm bağlarını geniş ölçüde tahrip ettim, sazlık kadar sık ormanları kestirdim " ibaresi bu durumu açıkça ortaya koymaktadır Kimmer akınlarıyla sarsılan Urartu Devleti'ne MÖ 600'de Medler son vermiştir Savaşçı bir toplum olan Urartular; maden işlemeciliği, kaya oymacılığı, kabartma sanatı resim, gibi sanat dallarında ileri bir düzeydeydi. Urartuların en önemli ekonomik etkinliği hayvancılıktı. Doğu Anadolu'da Van Gölü çevresinde ileri bir uygarlık kuran Urartular, kaleler, su kanalları ve su bentleri yapmışlardır Hatta günümüzde bile varlığını koruyan gelişmiş bir sulama ve şehir içme suyu sistemi kurmuşlardır e.Frigyalılar: (MÖ 800- MÖ 676) Frigler, ilk siyasi birliklerini MÖ 750'li yıllarda kurmuşlardır Friglerin bilinen ilk kralı Gordios'tur. Ülkenin başkenti Gordion, adını Kral Gordios'tan almıştır. MÖ 700 yılına doğru, Kafkaslar üzerinden Doğu Anadolu'ya giren Kimmerlerin saldırıları sonucunda Frig ülkesi tamamen tahrip olmuştur Bu nedenle batıya çekilen Frigler, önce Lidyalıların, daha sonra da Perslerin egemenliğine girmişlerdir. Frigler çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşmışlar, tarımı korumak ve geliştirmek için özel kanunlar ve kurallar koymuşlardır Yapılan kanunlarda tarımla ilgili ağır cezalar öngörülmüştür Bu kanunlara göre, öküz kesenin ya da saban kıranın cezası ölümdür Friglerin yazı sistemi ve dilleri tam olarak çözülememiştir Ancak Frig dilinin Hint-Avrupa kökenli olduğu tahmin edilmektedir Frig edebiyatı hakkında fazla bir bilgi yoktur Fakat ilk hayvan hikâyelerinin (fabl) kaynağı olarak kabul edilmişlerdir Frig sanatının ve mimarisinin en önemli örnekleri Gordion ve Midas şehirlerindeki kayalar içine oyulmuş sığınaklardır Frigler, evlerini dikdörtgen biçiminde yapmışlar, temellerinde taş, üst kısımlarında kerpiç kullanmışlardır Üzerlerinde hayvan figürleri olan çanak, çömlekler yapmışlardır. Maden işçiliğinde, ağaç oymacılığında, nakış işlemeciliğinde, dokumacılıkta ileri gitmişlerdir f.Lidyalılar M.Ö. 687-M.Ö.546 Lidyalılar, MÖ 1200'lerde Anadolu'ya gelmişlerdir Gediz ve Küçük Menderes vadileri arasında kalan bölgede yaşamışlardır Lidya Devleti Kral Giges tarafından Friglerin ve Urartuların son dönemlerini yaşadığı sıralarda kurulmuştur Devlet merkezi Sardes (Sard) şehridir Pers saldırılarına dayanamayan Lidya Devleti, MÖ 546 yılında yıkılmıştır Ticaret faaliyetleriyle zenginleşen Lidyalılar, Anadoluda ücretli askerlik sistemine dayalı bir ordu kurmuşlardır Lidya ordusu istenilen düzeyde teşkilatlanamadığından askerî açıdan yetersiz kalmıştır Bu durum Lidyalıların yıkılmasında etkili olmuştur. Lidya Devleti, feodal bir sisteme dayanmıştır Kralın yanında tüccar ve toprak sahiplerinden oluşan seçkin bir zümre vardır. Kırsal alandaki halk, büyük toprak sahiplerinin arazilerinde ücretsiz olarak çalışmıştır Kara ticaretine büyük önem veren Lidyalılar, Sardes'ten başlayarak Mezopotamya'ya kadar uzanan Kral Yolu'nu yapmışlardır Kral Yolu üzerinden yapılan ticaret sayesinde Doğu ile Batı kültürleri arasında etkileşim artmıştır Lidyalılar, MÖ 700'lü yıllarda mal takasına dayalı ekonomiden paraya dayalı ekonomiye geçişi sağlamışlardır Uygarlık tarihine yaptıkları en önemli katkı tarihte 4/5 Anadolu Uygarliklari Pazartesi, 23 Ocak 2012 21:09 - Son Güncelleme Pazar, 29 Kasım 2015 16:09 ilk defa parayı kullanmalarıdır. Bunun sonucunda ticarette kolaylık ve akıcılık sağlanmıştır. 5/5