taşkın riski yönetim planlarının hazırlanması kılavuzları

Transkript

taşkın riski yönetim planlarının hazırlanması kılavuzları
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti
tarafından finanse edilmektedir.
TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM
PLANLARININ HAZIRLANMASI
KILAVUZLARI
TAŞKIN DİREKTİFİNİN UYGULANMASI İÇİN
KAPASİTENİN GELİŞTİRİLMESİ
AB EŞLEŞTİRME PROJESİ
TR 10 IB EN 01
Proje Ortakları
•
Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü (SYGM)
Türkiye Cumhuriyeti
Söğütözü Cad. No: 14/E
Beştepe / ANKARA
•
Ekoloji, Sürdürülebilir Kalkınma ve Enerji Bakanlığı
Fransa
Grande Arche, Tour Pascal A et B
92055 La Défense
•
Uluslararası Su Ofisi
Fransa
21 Rue de Madrid
75008 Paris
•
Ulusal Romanya Suları İdaresi
Romanya
Ion Campineanu 11
Sector 1, Bucharest
•
Ulusal Hidroloji ve Su Yönetimi Enstitüsü
Romanya
Bucuresti-Ploiesti 97
Sector 1, Bucharest
Aralık 2014
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti
tarafından finanse edilmektedir.
KATILIMCI T
TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM
PLANLARININ HAZIRLANMASI
KILAVUZLARI
TAŞKIN DİREKTİFİNİN UYGULANMASI İÇİN
KAPASİTENİN GELİŞTİRİLMESİ
AB EŞLEŞTİRME PROJESİ
TR 10 IB EN 01
Bu belge Avrupa Birliği’nin desteğiyle hazırlanmıştır.
Bu belgenin içeriğinden yalnızca Türkiye Cumhuriyeti, Fransa ve Romanya arasında
yürütülen eşleştirme projesi ortakları sorumlu olup, hiçbir şekilde Avrupa Birliği’nin
görüşlerini yansıtmamaktadır.
Bu kılavuz belgeler (Anahtar kılavuz, S1, S2, S3, T1 ve T2) proje sırasında Batı Karadeniz havzasında
kullanılan yöntemler anlatılmaktadır. Fransa, Romanya ve Türkiye’den uzmanlar tarafından hazırlanmıştır.
Türkiye, projenin faydalanıcısı olarak, ulusal düzeyde kabul edilen kılavuzluk kriterleri doğrultusunda, ileride
bu belgede gerekli değişiklikleri yapması tavsiye edilmektedir.
Teşekkür
Bu kılavuz belge, pilot havzadan elde edilen tecrübelere dayanarak, katılımcı Taşkın Riski
Yönetim Planlarının hazırlanması metodolojisinin Türkiye şartlarına uyarlanmasına ilişkin bilgileri
içermektedir. Fransa, Romanya ve Türkiye’den Uzmanların katılımıyla gerçekleştirilen çok sayıda
görev sayesinde oluşturulmuştur.
Bu belgenin hazırlanmasında ve redaksiyonunda doğrudan ya da dolaylı olarak görev alan tüm
Fransız, Romanyalı ve Türk uzmanlara teşekkür ederiz.
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti
tarafından finanse edilmektedir.
İÇERİK:
Taşkın Riski Yönetim Planlarının Hazırlanması Anahtar Kılavuzu
S1. Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi Kılavuzu
S2 . Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritalarının Hazırlanması Kılavuzu
S3. Taşkın Riski Yönetimi Hedefleri ve Tedbirler Programı Kılavuzu
T1. Taşkın Riski Yönetiminde Kamuoyu ve Paydaşların Katılımı Kılavuzu
T2 . Taşkın Verilerinin Yönetimi Kılavuzu
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti
tarafından finanse edilmektedir.
"Taşkın Direktifinin Uygulanması
için Kapasitenin Geliştirilmesi
Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi "
TR 10 IB EN 01
TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM
PLANLARININ
HAZIRLANMASI
ANAHTAR KLAVUZU
Aralık 2014
10 Dakika
Sonra
İÇİNDEKİLER
ÖZET .............................................................................................................................. 1
GİRİŞ .............................................................................................................................. 2
1.
TAŞKIN DİREKTİFİNE GÖRE TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANLARI ............... 3
2.
KILAVUZ BELGELER ......................................................................................... 5
3.
ÖNERİLEN TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANININ YAPISI ................................. 7
BÖLÜM 1: GİRİŞ .................................................................................................................... 8
BÖLÜM 2: TAŞKIN RİSKİ ÖN DEĞERLENDİRMESİNİN (TRÖD) SONUÇLARI ................. 8
BÖLÜM 3: TAŞKIN TEHLİKE HARİTALARI VE TAŞKIN RİSK HARİTALARI ...................... 9
BÖLÜM 4: TAŞKIN RİSKİ YÖNETİMİ HEDEFLERİNİN AÇIKLAMASI ............................... 10
BÖLÜM 5: ÖNLEMLERİN ÖZETİ VE ÖNCELİKLENDİRİLMESİ ........................................ 11
BÖLÜM 6: UYGULAMANIN İLERLEMESİNİN NASIL İZLENECEĞİNİN AÇIKLAMASI ..... 13
BÖLÜM 7: KAMUOYUNU BİLGİLENDİRME VE DANIŞMA SÜRECİNİN ÖZETİ ............... 14
BÖLÜM 8: TRYP UYGULANMASINDAKİ YETKİLİ KURUMLARIN LİSTESİ ..................... 15
DİĞER OLASI BÖLÜMLER, UYGULANABİLİRSE/VARSA: ............................................... 16
ŞEKİLLER LİSTESİ
Şekil 1: Türkiye'deki 25 Havzanın Haritası ............................................................................................ 3
Şekil 3: TRYP’nin hazırlanmasına paydaşların katılımına ilişkin yol haritası .................................... 4
Şekil 2: Taşkın Risk Yönetimi Planlama Sürecinin Aşamaları ............................................................ 4
Şekil 4: TRYP için Kılavuz belgelerin gösterimi .................................................................................... 6
i
KISALTMALAR LİSTESİ
Kısaltma
Açıklaması
TD
TRYP
SÇD
NHYP
SYKK
AFAD
CIS EU
DSİ
SAM
TD
Taşkın Direktifi
Taşkın Riski Yönetim Planı
Su Çerçeve Direktifi
Nehir Havzası Yönetim Planı
Su Yönetimi Koordinasyon Kurulu
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı
Avrupa Ortak Uygulama Stratejisi
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü
Sayısal Arazi Modeli
Taşkın Direktifi (Taşkın Risklerinin Değerlendirilmesi
ve Yönetimi Direktifi - 2007/60/EC)
Taşkın Tehlike Haritaları ve Taşkın Risk Haritaları
Taşkın riski yönetim planı
Coğrafi Bilgi Sistemi
Meteoroloji Genel Müdürlüğü
Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Üye Devletler
Taşkın riski ön değerlendirmesi
Nehir havzası
Nehir Havzası Bölgesi
Nehir Havzası Yönetim Planı
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü
TTH ve TRH
TRYP
CBS
MGM
OSİB
ÜD
TRÖD
NH
NHB
NHYP
SYGM
ii
ÖZET
Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanması (TRYP) kılavuz belgesi, Türkiye’deki
havzaları kapsayacak planların hazırlanması için bu proje çerçevesinde geliştirilen
metodolojilerin ve önerilerin bir özetini çıkarmak maksadıyla hazırlanmıştır. Bu anahtar
kılavuz ile birlikte bağımsız olarak kullanılabilen beş kılavuzda, proje faaliyetleri
sırasında işlenen konuların çoğu bir araya getirilmektedir.
Üç kılavuz TRYP hazırlığının 3 ana aşamasını kapsamakta ve 2 kılavuz ise paydaş
katılımı ve veri yönetimi konularını içermektedir.
S1, S2, S3, T1 ve T2 kılavuzlarının içeriği aşağıdaki gibidir.
S1 - Taşkın riski ön değerlendirmesi (TRÖD) kılavuzu: Beşeri faaliyetler, çevre,
kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerinde önemli sonuçlar doğurabilecek ve/veya
geçmişte önemli sonuçlar doğurmuş potansiyel taşkınların ve Potansiyel Ciddi Taşkın
Riski Taşıyan Alanların belirlenmesi maksadıyla kullanılabilecek metotları içerir.
S2 - Taşkın tehlike ve Taşkın risk haritalarının hazırlanması kılavuzu:
Taşkın tehlike haritaları: Hidrolik ve/veya hidrolojik modeller kullanarak 3 senaryo
(düşük, orta ve yüksek olasılıklı taşkınlar) için taşkın yayılım alanları ve ilgili derinliklerin
belirlenmesine yönelik metotları içerir.
Taşkın risk haritaları: Farklı tekerrür sürelerine göre hazırlanan taşkın tehlike
haritalarına dayalı olarak taşkın riski altındaki nüfus, ekonomik faaliyetler, kaza
durumunda kirlilik kaynakları, tarım alanları vb. faktörlerin tanımlanmasını içerir.
S3 - Taşkın riski yönetimi hedefler ve tedbirler kılavuzu: Potansiyel Ciddi Taşkın
Riski Taşıyan Alanlarda hazırlanan taşkın tehlike ve taşkın risk haritalarına göre
taşkınların risk alanlarındaki unsurlar üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması veya
ortadan kaldırılması maksadı ile hedeflerin ve bu hedeflere ulaşmak için taşkın
öncesinde, esnasında ve sonrasında alınması gereken tedbirlerin tanımlanmasını
içerir.
T1 - Taşkın riski yönetiminde kamuoyu ve paydaşların katılımı kılavuzu: Taşkın
risk yönetimi sürecinde kamunun ve paydaşların katılımı için iletişim stratejisi ve ilgili
araçlar konusundaki rehber dokümandır.
T2 - Taşkın verilerinin yönetimi kılavuzu: Direktifin uygulaması oldukça fazla veri
gerektirdiği için, veri alışverişini geliştirmek için bir bilgi sistemi gereklidir. Bu kılavuz
belge, veri akışı yönetimi ve ilgili bilgi sistemi metodolojisinin oluşturulmasını
sağlamaktadır.
İşbu belge seti, proje sırasında Batı Karadeniz havzasında kullanılan yöntemleri
yansıtmaktadır. Projenin yararlanıcısı olarak Türkiye’nin, ulusal düzeyde kabul edilen
kriterler doğrultusunda bu belgede gerekli değişiklikleri ve uyarlamaları yapması tavsiye
edilmektedir.
1
GİRİŞ
Taşkın Risklerinin Değerlendirilmesi ve Yönetilmesi Direktifinin (2007/60/AT) (kısaca
Taşkın Direktifi) genel maksadı, taşkın riski değerlendirmesi ve yönetimi için bir
çerçeve oluşturarak taşkın olaylarının insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik
faaliyetler üzerindeki olumsuz sonuçlarının azaltılmasının sağlanmasıdır.
Türkiye'de Taşkın Direktifi kapsamında taşkınların kayıtlarının tutulması ve zararlarının
envanterinin oluşturulması konusunda çalışmalar gerçekleştirilmekte ve bu
çalışmalardan Direktifin uygulanması kapsamında da faydalanılmaktadır. Ayrıca SYGM
Taşkın Direktifinin gerekliliklerine uygun olarak, 2013 yılında bazı Havzalar (Antalya ve
Yeşilırmak Havzaları) için Taşkın Yönetimi Planlarını hazırlamaya başlamıştır.
Proje ile Türkiye'de Taşkın Direktifinin iç hukuka daha iyi aktarılıp uygulanması,
taşkınların olumsuz sonuçlarının azaltılması için idari ve teknik kapasitesinin daha ileri
düzeyde geliştirilmesi, yerel makamlar, sanayiciler, çiftçiler, turizm sektörü vs. gibi farklı
grupların daha iyi koordine edilebilmesi ve genel kamuoyu da dâhil olmak üzere
farkındalığın arttırılması hedeflenmektedir.
Proje Bileşenleri
Bileşen 1: Yasal, teknik ve kurumsal kapasitenin geliştirilmesi, taşkınlara ve Taşkın
Direktifine ilişkin farkındalığın ve katılımcılığın artırılması.
Bileşen 2: Batı Karadeniz Havzasında Direktif esaslarının (taşkın riski ön
değerlendirmesi, taşkın tehlike ve risk haritalarının hazırlanması, taşkın risk yönetim
planının hazırlanması) pilot uygulaması.
Bileşen 3: Direktifin ülkemiz genelinde tüm nehir havzalarına uygulanabilmesi için
gerekli yol haritasını gösteren ve belli bir takvimi içeren Ulusal Uygulama Planı’nın
hazırlanması.
2
1. TAŞKIN DİREKTİFİNE GÖRE TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANLARI
Taşkın Direktifi, taşkınların insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler
üzerindeki olumsuz sonuçlarını azaltmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, Taşkın
Direktifi potansiyel ciddi taşkın riski olan tüm öncelikli alanlarda Taşkın Riski Yönetim
Planlarının (FRMP) hazırlanmasını ve nehir havzası düzeyinde koordine edilmesini
gerektirmektedir. (Türkiye'de Su Çerçeve Direktifi ile uyumlu olarak 25 Havzada).
Şekil 1: Türkiye'deki 25 Havzanın Haritası
Taşkın Direktifi, her nehir havzasında Taşkın Riski Yönetim Planlarının (TRYP)
hazırlanması yoluyla taşkın riskini yönetmek üzere birbirini izleyen üç aşamadan
oluşmaktadır.
1. Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların seçimi ile birlikte Taşkın Riski
Ön Değerlendirilmesi (TRÖD)
2. Belirlenen Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlarda tehlike ve risk
haritalarının hazırlanması
3. Her bir nehir havzasında Hedefler ve Tedbirler Programının hazırlanması
Tüm bu aşamalar boyunca, 2 bütünleyici bileşenin uygulanması gerekmektedir.
•
•
Hazırlık sürecine katılımlarını sağlayarak en iyi tedbirin belirlenmesi ve somut
uygulamada yer almalarının sağlanması amacıyla paydaşların aktif katılımını
sağlamak,
Mevcut verileri daha iyi kullanmak ve sürekli gelişmesinden yararlanmak için
ortak bir veri yönetim sistemi oluşturulması amacıyla veri yönetimi sağlamak.
Bu veri yönetimi eylemi, taşkın riski konusunda sürekli ve sürdürülebilir bir bilgi
artışı sağlayan önemli bir konudur.
Her 6 yıllık döngüde revize edilmesi gereken ve yukarıda belirtilen 3 aşama ve 2
bütünleyici konuyu da kapsayan TRYP hazırlama süreci aşağıdaki şemada (Şekil 2)
özetlenmiştir.
3
Şekil 2: Taşkın Risk Yönetimi Planlama Sürecinin Aşamaları
Aşağıdaki yol haritası (Şekil 3) paydaş temsilcilerini 3 TRYP hazırlık aşamasının
tamamıyla ilişkilendirmek için kullanılan yönetişim mekanizmasını göstermektedir.
Teknik personel tarafından TRYP önerisinin hazırlanması
Su Bilgi Sistemini yapılandırma/geliştirme
1. Aşama:
Çalışılacak risk
alanlarının
seçimi ile
TRÖD
Taşkın Riski Ön
Değerlendirmesi
(TRÖD) raporu
2. Aşama:
APSFR'de
taşkın tehlike
ve risk
haritalarının
Seçilen Potansiyel
Ciddi Taşkın Riski
Taşıyan Alanlar
için Taşkın Tehlike
ve Taşkın Risk
Haritaları
3. Aşama:
Taşkın Risk
Yönetimi
Planlarının
(TRYP)
h
l
Havza ölçeğinde
derlenmiş
Taşkın Risk
Yönetimi
Planları
Raporu
Karar alma sürecini
geliştirmek için
önemli adımlarda
Havzası komitesine
Önemli TRYP hazırlama aşamalarında paydaşlara danışma
Şekil 3: TRYP’nin hazırlanmasına paydaşların katılımına ilişkin yol haritası
4
2. KILAVUZ BELGELER
TRYP'nin hazırlanması amacıyla, birbirini takip eden altı kılavuz hazırlanmıştır.
o Katılımcı taşkın riski yönetimi planlaması için Anahtar kılavuz
Bu ilk bölüm kılavuz belge paketine ilişkin bir sentez sunmaktadır.
o S1 - Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi Kılavuzu
Bu belge Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların belirlenmesi dahil olmak
üzere Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi (TRÖD) aşamasının uygulanması için gerekli
bilgileri içermektedir. Batı Karadeniz'deki pilot uygulamaya dayalı olarak geliştirilmiştir –
(proje faaliyeti 2.2.)
o S2 - Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritalarının Hazırlanması Kılavuzu
Bu belge, taşkın tehlike haritaları ile taşkın risk haritalarının hazırlanması için teknik ve
metodolojik yöntemleri ele almaktadır. Batı Karadeniz'deki pilot uygulamaya dayalı
olarak geliştirilmiştir – (proje faaliyeti 2.3.)
o S3 - Taşkın Riski Yönetimi Hedefler ve Tedbirler Kılavuzu
Belirlenen risklerin önlenebilmesi amacıyla yapısal ve yapısal olmayan tedbirleri içeren
Tedbirler Programının hazırlanması için metodolojik yaklaşımı sunmaktadır. Batı
Karadeniz'deki pilot uygulamaya dayalı olarak geliştirilmiştir – (bileşen 3 ve proje
faaliyeti 2.4.)
o T1 - Taşkın Riski Yönetiminde Kamuoyu ve Paydaşların Katılımı Kılavuzu
Taşkın riski yönetimi sürecinde kamuoyunun ve paydaşların katılımına ilişkin kılavuz
belge niteliği taşımaktadır. Batı Karadeniz'deki pilot uygulamaya dayalı olarak
geliştirilmiştir – (proje faaliyeti 1.3 ve bileşen 3.)
o T2 - Taşkın Verilerinin Yönetimi Kılavuzu
Direktifin uygulanması oldukça fazla veri gerektirdiği için, veri alışverişinin
geliştirilmesine ilişkin kılavuz belge niteliği taşımaktadır. Batı Karadeniz'deki pilot
uygulamaya dayalı olarak geliştirilmiştir – (proje faaliyeti 2.1 ve bileşen 2).
5
Planlama
sürecinde
kamuoyu ve
paydaşların
katılımı için
strateji kılavuzu
Veri akış
yönetimi ve bilgi
sistemlerinin
optimizasyonu
kılavuzu
Çatı:
Buradasınız!
Taşkın riski
yönetim
planlarının
hazırlanması
için kılavuz
belge
1.
Taşkın Riski Ön
Değerlendirme
(TRÖD)
Kılavuzu
2.
Taşkın tehlike ve
Taşkın risk
haritalarının
hazırlanmasındki
teknik hususlarla
ilgili kılavuz
belge
3.
Taşkın risk
yönetimi amacı ve
tedbir programının
tanımı için kılavuz
belge
Şekil 4: TRYP için Kılavuz belgelerin gösterimi
6
3. ÖNERİLEN TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANININ YAPISI
Taşkın Direktifi gereklilikleri uyarınca ve Batı Karadeniz’deki pilot çalışmalar göz
önünde bulundurularak; Taşkın Riski Yönetim Planının 8 bölüm halinde hazırlanması
önerilmektedir:
•
•
•
•
•
•
•
•
Bölüm 1: Giriş
Bölüm 2: Taşkın riski ön değerlendirmesinin sonuçları
Bölüm 3: Taşkın Tehlike haritaları ve Taşkın Risk haritaları
Bölüm 4: Taşkın riski yönetimi hedeflerinin açıklaması
Bölüm 5: Tedbirlerin özeti ve önceliklendirilmeleri
Bölüm 6: Uygulamanın ilerlemesinin nasıl izleneceğinin açıklaması
Bölüm 7: Kamuoyunu bilgilendirme ve danışma süreci özeti
Bölüm 8: Yetkili kurumların Listesi
Bu 8 bölümden her biri için, ilgili TRYP bölümlerinin hazırlayıcılarının çalışmalarına
yardımcı olması amacıyla aşağıdaki bilgiler sunulmuştur.
•
•
•
•
•
Kılavuzdaki metodoloji ile ilgili referanslar
Bölümle ilgili Taşkın Direktifi gerekliliği
Çıktılar
Mevcut kaynaklar (projeden, ülkelerden vb.)
Tavsiyeler ve riskler
Bu bilgiler, planların farklı havzalarda uyumlu olarak hazırlanması için eşleştirme
projesinin sentezlenmiş genel sonuçlarının derlenmesiyle oluşturulmuştur. Bu TRYP
matrisinin yapısı, 8. bölümün geliştirilmesinden sorumlu kişi ya da kişileri ve son
bölümde yansıtılan paydaşlarla istişare stratejisine dayalı olarak muhtemelen
danışılacak kişi grubunu tanımlayarak Türk uzmanların bunu bir yönetim aracı olarak
kullanmalarına olanak sağlamaktadır. Bu yönetim mantığında, aşağıdaki eylemlerin
uygulanması tavsiye edilmektedir:
•
•
•
•
•
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü (SYGM) tarafından ele alınacak olan bazı tematik
konuların belirlenmesi.
TRYP’nin hazırlanması için ilgili merkezi birimlerle irtibat halinde olacak olan, bir
çalışma grubunun oluşturulması. Grup koordinatörü taşkına ilişkin AB Ortak
Uygulama Stratejisi faaliyetleri konusunda çalışıyor olmalıdır.
Önemli sinerjilerden faydalanmak ve üyeliğe hazırlanmak amacıyla tüm AB
ülkeleri için ortak son tarihlerin belirlendiği (2015-2021-2027-vb) TRYP
döngüsüne girilmesi. Bu maksatla son tarihleri yakalamayı sağlayan mütevazı
bir kararlılıkla TRYP'nin hazırlanması için bir yaklaşım önerilmektedir. Daha
sonra çalışmalar planın uygulanması ve gelecek döngüler sırasında aşamalı
olarak derinleştirilebilir.
Özellikle erken bir aşamada bütünleşik bir eylem gerektiren tedbirler için, ortak
kurumlar ile işbirliğinin oluşturulması. (Örneğin, Mekânsal planlama politikası
bağlamında taşkın tehlike ve risk haritalarının entegrasyonu ve kullanımı için
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı\ taşkın tahmini konusunda MGM ve/veya DSİ yer
alabilir).
TRYP’nin hazırlanmasındaki etkinliği arttırmak için veri yönetiminin geliştirilmesi
amacıyla ortak kurumlarla somut politika entegrasyonu hedefleri ve veri kaynağı
kataloğuna dayalı veri paylaşımı için üst düzey anlaşmaların sağlanması. Su
Bilgi Sistemini yapılandırmak için bir veri yönetimi çalışma grubu oluşturması.
7
Taşkın Riski Yönetim Planı (TRYP) Matrisi Önerisi
Bölüm 1: Giriş
Bölüm 2: Taşkın Riski Ön Değerlendirmesinin (TRÖD) Sonuçları
•
Kılavuzdaki Metodoloji ile ilgili referanslar
 Bu bölümün hazırlanması için gerekli metodoloji hakkında bilgi
ve araçları bulmak için S1 kılavuzuna bakılmalıdır.
•
Bölümle ilgili Taşkın Direktifi gerekliliği
 Bölüm II: "TRÖD", mad. 4 ve 5
 Ek A.I.1: "İlçe düzeyinde özet harita biçiminde TRÖD sonuçları"
•
Çıktı
 Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların sınırlarını gösteren
haritanın hazırlanması
•
Mevcut kaynaklar
 Fransa'da elde edilen TRÖD sonuçlarına ilişkin sunum (İngilizce klasör).
 Çevrimiçi veri kaynakları kataloğu ve TRÖD için veri mevcudiyeti anketi
(T2'ye bakınız).
•
Tavsiyeler
 Dikkate alınan alanlar birinci döngüden sonraki planlama döngülerinde
değişiklik gösterebilir.
 TRÖD için gerekli verilerin çoğu SYGM, Orman ve Su İşleri Bakanlığı-Bilgi
İşlem Dairesi, DSİ, AFAD ve MGM'de mevcuttur. Ancak bazıları için
Türkiye'deki diğer kurumlar gerekli verileri sağlayabilir. Bu bağlamda, OSİB
proje çerçevesinde hazırlanan anket yoluyla gerekli verileri talep ederek (bir
defada 25 Nehir Havzasının tamamı için) diğer kurumlarla irtibat kurmalıdır.
Gösterge niteliğinde belirlenen kurumlar şunlardır; Harita Genel Komutanlığı
(topografik haritalar), Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü (jeolojik haritalar),
Türkiye İstatistik Kurumu (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi - ADNKS), Doğu
Akdeniz İklim Merkezi (Doğu Akdeniz'de İklim Değişikliği Simülasyonlarının
Bölgeselleştirilmesi, vb.), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Entegre Kirlilik Önleme
ve Kontrol Direktifi veya Kirletici Salım ve Taşıma Kaydı), Sanayi Bakanlığı
(endüstriyel riskler).
http://tuikapp.tuik.gov.tr/adnksdagitapp/adnks.zul?dil=2_blank
Buna ek olarak, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, büyük ölçekli veri toplama
projelerinden, özellikle detaylı Sayısal Yükseklik Modelleri, uydu görüntüleri,
daha hassas arazi kullanımı ve diğer sayısal verilerin temini için Türkiye'deki
diğer kurumlarla işbirliği yapmalıdır.
 Nehir havzalarında TRÖD Raporlarının hazırlanması ve özellikle aşağıdaki
konularda nehir havzalarındaki mevcut duruma uyarlanması gereklidir.
 Verilerin mevcudiyeti,
 Özel doğal bölgesel şartlar (fiziksel, coğrafi, hidrolojik, jeolojik,
vb),
 Ulusal ve yerel düzeydeki kuruluşlar ve kurumsal özellikler.
8
Ancak, uydudan elde edilen sayısal arazi modeli bilgi kaynaklarının kullanılmasına
dayalı bazı metodolojiler (Exzeco vb.) TRÖD’nin ulusal düzeyde yapılmasına olanak
sağlayabilir. Bu seçenek 25 havzada hazırlanacak olan detaylı haritaların hazırlanması
için gereken çalışmaların daha erkenden belirlenmesini mümkün kılacaktır.
 Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 25 havza düzeyinde ciddi tarihi
taşkınlarla ilgili verileri toplamak için standart bir format belirlenmelidir.
 Türkiye'de ciddi taşkın olaylarını tanımlamak için ulusal düzeyde ulaşılması
gereken temel kriterleri ve ilgili eşikleri gösteren standart belgenin kullanılması
(Bkz. Batı Karadeniz için kullanılan kriterler). Bazı Nehir Havzaları daha özel
kriterler önerisinde bulunulabilir.
 Asgari çerçeve olarak Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi Raporu için
standart bir format Orman ve Su işleri Bakanlığı-SYGM tarafından belirlenmeli
ve tüm Nehir Havzalarına dağıtılmalıdır.
 Nehir havzası ve ulusal ölçekte akarsu ağının kodlanması gerekmektedir.
Taşkın olayı ve taşkın konumu için STRAHLER kodifikasyonunun kullanılması
yardımcı olabilir.

Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan olarak belirlenen yerlerin
sayısı, tehlike ve risk haritalarının hazırlanması için yüksek mali gereksinimi de
dikkate alınacak şekilde ele alınmalıdır. Bununla birlikte, Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski Taşıyan Alanlar hususunda seçme kriterleri şeffaf ve ulusal
stratejinin hedefleri ile tutarlı olmalıdır.

İhtiyaç duyulan bilginin toplanması Potansiyel Ciddi Taşkın Riski
Taşıyan Alanların belirlenmesi için çeşitli yöntemlerin uygulanması CBS
uzmanına önemli bir iş yükü getirmektedir. Bölgesel ve merkezi düzeyde
spesifik CBS araçlarının kullanılmasına ilişkin kapasitenin artırılması da dikkate
alınmalıdır.
Bölüm 3: Taşkın Tehlike Haritaları Ve Taşkın Risk Haritaları
•
Kılavuzdaki Metodoloji ile ilgili referanslar
 Bu bölümün hazırlanması için gerekli metodoloji hakkında bilgi ve
araçlar için S2 kılavuzuna bakılmalıdır.
•
Bölümle ilgili Taşkın Direktifi gerekliliği
 Bkz. Bölüm III TTH ve TRH (Md. 6) + TRYP A.I.2 ile ilgili Ek. TTH ve TRH +
sonuç
•
Çıktı
 3 senaryo (düşük, orta ve yüksek olasılık) için farklı Potansiyel Ciddi Taşkın
Riski Taşıyan Alanlarda tehlike ve risk haritalarının hazırlanması.
•
Mevcut kaynaklar
 Farklı paydaşların (yetkililer) katılımı da dahil olmak üzere kapasite
geliştirme projesi sırasında elde edilen tecrübeler.
 Haritası hazırlanan 2 pilot bölge
 Çevrimiçi veri kaynakları kataloğunun oluşturulması ve gelecekteki
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlarda haritaların hazırlanmasının
kolaylaştırılması için veri mevcudiyeti anketi (T2'ye bakınız).
•
Tavsiyeler ve Riskler
9
 Tavsiyeler:
 Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlara ilişkin unsurların
zamanında
sağlanması
ve
uygulama
aşamasında
ayrıntılandırılmasını
da
kapsayacak
şekilde
metodoloji
adaptasyonunun ve haritaların doğruluğunun sağlanması.
 Özellikle taşkın tehlike haritaları modelleme yaklaşımının ve
kullanılan
modellerin/araçların
aşağıdaki
faktörlere
göre
uyumlaştırılması.
• Ağırlıklı olarak DTM ve hidrolojik veriler dâhil olmak üzere
verilerin mevcudiyeti,
• SYGM bünyesindeki personelin bazı modelleri uygulama ve
haritalama sonuçlarını analiz etme kapasitesi.
 Taşkın tehlike ve risk haritaları sadece sayısal (CBS) formatta ve
ulusal düzeyde Avrupa Komisyonu (CBS Kılavuz Belgesi)
kapsamında belirlenen standart bir ölçeğe uymak suretiyle
hazırlanmalıdır (örn. 1:25.000 ve altlık - raster olarak topografik
harita). Ulusal düzeyde görselleştirme açısından tutarlı haritalar elde
etmek için harita düzeni (işaretler, renkler, lejant, vb) belirlenmelidir.
 Tüm nehir havzalarında 3 taşkın senaryosu için aynı tekerrür
süresinin belirlenmesi (örneğin pilot havzada kullanılan 1000 yıl, 100
yıl, 10 yıllık tekerrür süresi).
 Tehlike modellemesi için önemli bir konu olan Sayısal Arazi Modeli
verilerinin temininin sektörler arası stratejide göz önünde
bulundurulması.
 2D modelleri çalıştırmak çok yüksek maliyetli olduğundan ve oldukça
fazla zaman gerektirdiğinden, Nehir Havzalarında tehlike
haritalarının hazırlanmasında 2D modellemenin mümkün olduğunca
az alanda kullanılması (en azından birinci planlama döngüsü için) ve
sadece şehirleşmenin çok fazla olduğu veya etkilenebilirlik seviyesi
yüksek ya da yüksek derece etkilenebilirliği olan değerli varlıkların
bulunduğu alanlara uygulanması önerilir
 Bölgesel ve merkezi düzeyde özel CBS araçlarının ve 1D ve2D
hidrolik modellerin kullanımına ilişkin kapasitenin geliştirilmesi
 Riskler
 Kaynak eksikliği ve/veya uygulanması mümkün olmayan
metodolojiler nedeniyle seçilen tüm Potansiyel Ciddi Taşkın Riski
Taşıyan Alanları haritalamak mümkün olmayabilir
Bölüm 4: Taşkın Riski Yönetimi Hedeflerinin Açıklaması
•
•
Kılavuzdaki Metodoloji ile ilgili referanslar
 Bu bölümün hazırlanması için gerekli metodoloji hakkında bilgi
ve araçlar için S3 kılavuzuna bakılmalıdır.
Bölümle ilgili Taşkın Direktifi gerekliliği
 Taşkın Direktifinin IV. Bölümünün 7. Maddesinde; "Üye Devletler, taşkınların
insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerindeki
potansiyel olumsuz sonuçlarının azaltılmasına ve uygun görüldüğü takdirde,
yapısal olmayan girişimlere ve/veya taşkın riskinin meydana gelme
olasılığının azaltılmasına odaklanan uygun hedefler belirleyeceklerdir”
ifadesi yer almaktadır.
 Taşkın Direktifinin V. Bölümünün 9.Maddesinde; "Üye Devletler, işbu
Direktifin uygulaması ile Su Çerçeve Direktifinin uygulamasını, SÇD
Direktifinin 4. Maddesinde belirtilen çevresel hedeflere ulaşılmasına yönelik
10
olarak, verimliliği artıracak, bilgi alışverişine ve ortak sinerji ve faydaların
elde edilmesine olanak sağlayacak fırsatlara odaklanmak suretiyle koordine
etmek amacıyla gereken adımları atacaklardır " ifadesi bulunmaktadır.
 Ve Ek A, ilk taşkın riski yönetim planlarının bileşenlerinde 7 (2) nci madde
uyarınca belirlenen taşkın riski yönetiminin uygun hedeflerinin açıklanmasını
gerektirmektedir (A.I.3).
•
Çıktı
 TD ve SÇD gereklilikleri doğrultusunda insan sağlığı, çevre, kültürel miras
ve ekonomik faaliyetlerle nasıl ilişkilendirildiğini belirterek TRYP’nin tedbirler
programında yer alan uygun hedeflerin özeti.
•
Mevcut kaynaklar
 Havza bazındaki hedeflerin tutarlı olması gerektiğinden, ulusal TD uygulama
planında belirlenmiş olan kilit hedeflere bakınız.
•
Tavsiyeler
 Özellikle taşkın riskini azaltmak üzere mekânsal planlama için diğer
politikalar ve hedeflerle entegrasyon için somut önerilerde bulunulması.
 Özellikle iyi su statüsüne (SÇD) ulaşılmasını sağlayacak olan tehlike
azaltma tedbirlerinin seçilmesiyle TRYP ve NHYP arasındaki bağlantıya
ilişkin olarak TD’nin 9.maddesinin uygulanması.
 Ortak hedefler üzerinde bir fikir birliği oluşturmak için paydaşlarla geniş
katılımlı istişarenin düzenlemesi tedbirlerin seçimini kolaylaştıracak ve
uygulamadaki etkinliği artıracaktır.
 Hedeflerin hangi düzeyde belirleneceğinin kısa süre içerisinde
kararlaştırılması; TD, Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar
açısından taşkın risklerinin yönetimi için uygun hedeflerin belirlenmesini
gerektirmektedir. Bu nedenle Üye Devletler, ulusal ve nehir havzası
düzeyinde belirlenenler otomatik olarak Potansiyel Ciddi Taşkın Riski
Taşıyan Alanlar düzeyinde de uygulanmak zorunda olduğundan dolayı,
sadece Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar düzeyinde belirlediği
hedefleri gerekçelendirmek zorundadır. Hedefler tüm nehir havzası bölgesi
ya da ulusal düzeyde aynı ise Üye Devletler en azından Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski Taşıyan Alanlar düzeyinde veya daha yüksek düzeydeki
hedefleri gerekçelendirmek zorundadır.
 TRYP ve NHYP arasındaki bağlantının kısa zaman içerisinde
belirlenmelidir. NHYP'de suyun sürdürülebilir yönetimi ile birlikte taşkın
yönetimini ele alan ve TRYP'ye atıfta bulunan bir bölüme de yer verilmelidir.
 Tedbirler programını oluşturmak için kullanılacak olan hedefleri belirlerken
ileriye yönelik olarak düşünülmelidir.
Bölüm 5: Önlemlerin Özeti Ve Önceliklendirilmesi
•
Kılavuzdaki Metodoloji ile ilgili referanslar
 Bu bölümün hazırlanması için gerekli metodoloji hakkında bilgi
ve araçlar için S3 kılavuzuna bakılmalıdır.
•
Bölümle ilgili Taşkın Direktifi gerekliliği
 TD Madde 7(3),
 TD Madde 9,
 Taşkın riski yönetim planlarına dair TD Ek A.
11
 İlk taşkın riski yönetim planlarının bileşenleri: 7. Madde uyarınca alınanlar
dahil olmak üzere, taşkın riski yönetiminin uygun hedeflerine ulaşmak
amacıyla alınan tedbirlerin özetleri ve önceliklendirilmeleri ve 27 Haziran
1985 tarihli 85/337/EEC sayılı belirli kamu ve özel projelerin çevre
üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi Direktifi, 9 Aralık 1996 tarihli ve
96/82/EC sayılı tehlike maddeleri içeren önemli kaza tehlikelerinin kontrolü
Direktifi ve 27 Haziran 2001 tarihli 2001/42/EC sayılı belirli plan ve
programların çevre üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi Konsey ve
Parlamento Direktifi ve 2000/60/EC sayılı Direktif gibi taşkınla ilgili tedbirlerin
yer aldığı diğer Topluluk belgeleri;
•
Çıktılar
 Gelecekte 6 yıllık döngüler halinde hazırlanacak olan Taşkın Riski Yönetim
Planındaki taşkın riski yönetimi hedeflerine ulaşmak amacıyla mali
bakımdan dengeli tedbirler programı,
 Tedbirlerin sınıflandırılması ve bilginin sürdürülebilir bir şekilde
geliştirilmesini sağlamak için Ulusal tedbirler kataloğundan faydalanılması
ve bu kataloğun geliştirilmesi.
 Gerekli yatırımların açıklamasında kullanılacak olan bilgiler şunlardır:
o Tedbirin Adı: Tedbirin kısa tanımlayıcı ismi.
o Aşağıdakileri de içermek üzere tedbirin tanımı:
1. Tedbirlerin türü;
2. Yeri: Nehir Havzası (kodu), Potansiyel Ciddi Taşkın Riski
Taşıyan Alanlar (kodu), yer adı, alt-havza (kodu) veya kıyı alanı
(kodu) ve benzerleri;
3. Tedbirlerin etkili olması beklenen coğrafi kapsam (bütün ülke,
NH/belirli bir nehir havzası, alt havza ve kıyı alanı, belirli bir
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan) .
o Sorumluluk: Sorumlu kurum/kurumlar - sorumluluk düzeyi (örneğin
ulusal kurum, NH/bölgesel yetkililer, belediye/belediyeler, diğer) ya da
kurumun adı.
o Önceliklendirme: Uygulama için bir takvim veya "kritik" "çok yüksek",
"yüksek", veya "orta" vb. gibi bir öncelik kategorisi olarak
o "Başlamadı", "Devam ediyor", "Tamamlandı" vb. şeklinde ifade edilen
tedbirin "Durumu"
o Tedbirlerin maliyet ve faydaları (isteğe bağlı olarak): €/ulusal para birimi,
nicel ve/veya nitel olarak, parasal terimlerle ifade edilebilir.
o Tedbirin kapsamında uygulamaya konulduğu diğer Ulusal Eylemler. (ilgili
durumlarda)
 Bu aşamalar tamamlandıktan sonra ekonomik analiz dâhil olmak üzere
tedbirler önceliklendirilmelidir.
•
Mevcut kaynaklar
 Projeleri ekonomik maliyet ve faydalarına dayalı olarak seçmek için sunulan
Fayda-Maliyet Analizi yöntemi
 S3'te yer alan tedbirler kataloğu: Yapısal olmayan tedbirler kataloğunun ilk
taslağı oluşturulmuş olup Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından
tamamlanması ve geliştirilmesi gerekmektedir.
•
Tavsiyeler ve Riskler
 Tavsiyeler:
12



Programdaki her tedbirin belirli bir kurum/kurumlar tarafından
uygulanacak şekilde belirlendiğinden emin olunması.
Tedbirlerin paydaşlar açısından şeffaf olması için önceliklendirilmesi
oldukça basit ve anlaşılır olmalıdır. S3'te Öncelik I: Kısa vadeli
(gerçek döngü); Öncelik II: orta vadeli (orta vade); Öncelik III: uzun
vadeli (daha sonraki bir tarihte) arasındaki önerilen sınıflandırma
kriterlerine bakınız.
Tedbirlerin önceliklendirmesi tedbir seçimindeki coğrafi ölçeğin
(Ulusal/Bölgesel/alt-havza/ Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan
Alanlar) önceden belirlenmesini gerektirir.
 Riskler:
 Mevzuat eksikliği nedeniyle uygulanması mümkün olamayabilecek
tedbirlerin önerilmesi (bu durumda, önce yasal reformlar tedbir
olarak belirtilmelidir).
 Tedbirlerin bölgesel düzeyde yeterince açık olarak belirlenememesi.
 Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların çok küçük olması
durumunda özel tedbirlerin belirlenmesinin mümkün olmaması.
 Proje süresince sadece nehir taşkınları dikkate alınmış, diğer taşkın
kaynakları ise dikkate alınmamıştır. Bu taşkınların ölçek ve
yoğunluğu ikinci planlama döngüsü sırasında araştırılmalıdır. Olası
tedbirler diğer döngülerde tedbirler kataloğuna entegre edilebilir.
Bölüm 6: Uygulamanın İlerlemesinin Nasıl İzleneceğinin Açıklaması
•
Kılavuzdaki Metodoloji ile ilgili referanslar
 Bu bölümün hazırlanması için gerekli metodoloji hakkında bilgi ve
araçları bulmak için S3 kılavuzuna bakılmalıdır.
•
Bölümle ilgili Taşkın Direktifi gereklilikleri
 Taşkın Riski Yönetim Planları ile ilgili Taşkın Direktifinin A Ekinde geçen
"önceliklendirmenin ve planın uygulanmasındaki ilerlemenin izlenmesinde
kullanılacak olan yöntemin tanımı" planının uygulanmasının belirlenmesi için
gereklidir.
 Raporlama konusunda kılavuz belgede (web sitesi linkine bakınız
http://icm.eionet.europa.eu/schemas/dir200760ec/resources),
tedbirlere
ilişkin raporlamanın sadece tedbirlerin durumu üzerine odaklanacağı
belirtilmektedir:
o Başlamadı;
o Planlama devam ediyor;
o İnşaat devam ediyor;
o Devam ediyor;
o Tamamlandı.
Hiçbir değerlendirme göstergesi gerekmemektedir ki bu da izleme sürecini
kolaylaştırmaktadır.
•
Çıktı
 Belirlenen
tedbirlerin
uygulanmasındaki
kullanılacak olan yöntemin tanımı.
•
ilerlemenin
izlenmesinde
Mevcut kaynaklar (projeden, diğer ülkelerden vb.)
 Bir projenin uygulama aşamasını (başladı, başlamadı vb) belirlemede
kullanılan AB kriterleri için S3’e bakınız.
 Pilot planın hazırlanması için "yol haritası" nın son sayfasına bakınız.
13
•
Tavsiyeler
 Planlama sürecinin sürekli olarak iyileştirilmesi için tedbirlerin
uygulanmasının takip edilmesi gereklidir. Etkili olması için, bu değerlendirme
kriterlerinin basit olması tavsiye edilmektedir.
 İzleme, sorumlulara tedbirlerin uygulamasında kendi görevlerini hatırlatmak
için bir fırsattır.
Bölüm 7: Kamuoyunu Bilgilendirme ve Danışma Sürecinin Özeti
•
Kılavuzdaki Metodoloji ile ilgili referanslar
 Bu bölümün hazırlanması için gerekli metodoloji hakkında bilgi
ve araçlar için T1 kılavuzuna bakılmalıdır.
•
Bölüm için ilgili Taşkın Direktifi gerekliliği
 TD'nin V. Bölümünde katılıma atıfta bulunan 2 Madde vardır.
• Madde 9.3:
– Bu Direktifin 10. maddesi kapsamında tüm tarafların aktif katılımı
2000/60/EC sayılı Direktifin (Su Çerçeve Direktifi) 14. maddesi uyarınca
tarafların aktif katılımı ile uygun şekilde koordine edilecektir.
• Madde 10:
– 10.1 Topluluk mevzuatına uygun olarak, Üye Devletler taşkın riski ön
değerlendirmesi, taşkın tehlike haritaları ve taşkın riski yönetim
planlarını kamunun erişimine sunacaklardır.
– 10.2 Üye Devletler IV. Bölümde belirtilen taşkın riski yönetim planlarının
hazırlanması, gözden geçirilmesi ve güncellenmesi süreçlerine ilgili
tarafların aktif katılımını teşvik edeceklerdir.
 Taşkın Direktifinin A Eki katılıma atıfta bulunmaktadır.
II. Planının uygulanmasının açıklaması:
1. Önceliklendirme ve planın uygulanmasındaki ilerlemenin izlemesinde
kullanılacak olan yöntemin açıklaması,
2. Gerçekleştirilen kamuoyu bilgilendirme ve danışma tedbirleri / faaliyetlerinin
özeti.;
3. Yetkili makamların listesi ve eğer mevcutsa, herhangi bir uluslararası nehir
havzası bölgesindeki koordinasyon süreci ve 2000/60/EC sayılı Direktifle
koordinasyon sürecinin açıklaması.
İlgili taraf, ilgili alanlardaki yetkililerin temsilcileri, sivil toplum kuruluşları (STK)
gibi paydaşlar, etkilenebilecek bireyler/kurumlar ve taşkın riski yönetim
konularından ve tedbirlerin sonuçlarından etkilenebilecek genel halk olabilir.
 "Danışma" ibaresi Direktifte yer almamaktadır. Ancak, Taşkın Direktifi SÇD'ye
atıfta bulunduğu için, Su Çerçeve Direktifi(2000/60/EC) ile ilgili katılıma ilişkin
Kılavuz belge 8'e de (AB Su Direktörleri, 2008) başvurulabilir.
 Katılıma ilişkin Avrupa Ortak Uygulama Stratejisi Kılavuzu (Common
Implementation Strategy Guideline – CIS EU), artan düzeyde üç danışma
biçiminden bahsetmektedir:
1. Bilgilendirme;
14
2. İstişare
3. Karar alma sürecinde aktif yer alma ya da katılım.
Direktife göre ilk ikisi gerçekleştirilecek, üçüncüsü ise teşvik edilecektir.
•
Çıktılar
 Bu bölümde kamuoyu bilgilendirme ve danışma sürecinin ve TRYP’lerin
SÇD ile koordineli olarak hazırlanmasıyla ilgili tarafların aktif katılımının
teşvik edilmesine ilişkin bilgilerin özetine yer verilmektedir.
 Bu bölüm, Yetkili Makamların listesine ilişkin 8. bölüm ile yakından
bağlantılıdır. Kamuoyunun bilgilendirilmesi durumunda uygulanacak olan
eylemlerde diğer bölümlerdeki (TRÖD’ün sonuçları, haritalar, hedefler ve
tedbirler) içeriğin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Ama diğer
yandan, eylemler, en nihayetinde bu farklı bölümlerde (2, 3, 4, 5 ve 6)
belirlenen hedefleri ve tedbirleri önceliklendirme ve uygulamaya yönelik
süreci güçlendirecektir.
•
Mevcut kaynaklar
 Katılıma ilişkin Avrupa Ortak Uygulama Stratejisi (CIS EU) Kılavuzu
•
Tavsiyeler:
 Aşağıdaki bilgilerin kamuoyunun erişimine sunulması:
o Taşkın riski ön değerlendirmesi
o Taşkın tehlike haritaları
o Taşkın riski yönetim planı
 İlgili tarafların aktif katılımını teşvik etmek üzere, 3 aşamada ve daha sonra
taşkın riski yönetim planlarının gözden geçirilmesi ve güncellenmesi
sırasında havza komitesine danışılması.
 "Temel düzeyde" genel hedeflere ulaşmak için ve gerekli ortakları ve ilgili
tarafları bilgilendirmek ve aktif katılımlarını sağlamak üzere ilk TRYP
döngüsü kapsamında “temel seviyeye" ulaşılması gerekmektedir. Bu temel
seviyeden sonra katılım sağlama biçimleri yolları ve yoğunluğu 2. veya 3.
TRYP döngüleri için genişletilebilir.
 İçerik, süreç ve katılım ayrı parçalar olarak görülemez. Birbiriyle bağlantılıdır
ve dolayısıyla ayrılmaz bir süreç planlaması önem taşımaktadır. Süreç, net
çapraz bağlantılarla, yerel/ulusal ve havza ölçekleri arasında bölünebilir.
 Bilgi akış hattı çalışma planı kapsamındaki önemli faktörlerden biridir. Bu
bilgi akışı Taşkın Direktifi ve Su Çerçeve Direktifi açısından kamuoyuna
yönelik bilginin yayınlanacak olduğu net ve görünür bir portal/strateji olabilir.
Ayrıca politik düzeydeki kişilerin de bilgilendirilmesi büyük önem
taşımaktadır.
Bölüm 8: TRYP Uygulanmasındaki Yetkili Kurumların Listesi
•
Kılavuzdaki Metodoloji ile ilgili referanslar
 Bu bölümün hazırlanması için gerekli metodoloji hakkında bilgi ve
araçlar için T1 kılavuzuna bakılmalıdır.
•
Bölümle ilgili Taşkın Direktifi gerekliliği
 Bölüm 7 Taşkın Direktifi Ek A’da aşağıdaki konulara değinilmektedir.
II. Planının uygulanmasının açıklaması:
1. Önceliklendirme ve planın uygulanmasındaki ilerlemenin hangi yöntemle
izleneceğinin açıklaması,
15
2.
Gerçekleştirilen
kamuoyu
bilgilendirme
ve
danışma
tedbirleri/faaliyetlerinin özeti,
3. Yetkili kurumların listesi ve herhangi bir uluslararası nehir havzası
bölgesindeki koordinasyon süreci ve eğer mümkünse 2000/60/EC sayılı
Direktifle koordinasyon sürecinin açıklaması.
•
Çıktı
 TRYP’nin hazırlanması için yetkili makamı, yani, uygulanmasından sorumlu
ve ilgili kuruluşun belirlenmesi.
DİĞER OLASI BÖLÜMLER, UYGULANABİLİRSE/VARSA:
o
o
Uluslararası Nehir Havzası Bölgesindeki koordinasyon sürecinin
açıklaması Özellikle Uluslararası NHB'leri de dahil olmak üzere, NH
düzeyinde TRYP için koordinasyonun nasıl gerçekleştirildiği hususunda
sürece ilişkin uluslararası sözleşmeler veya diğer belgelerden bahsediniz.
Bir koordinasyon gerçekleştirilememişse sebebi açıklanmalıdır.
SÇD (2000/60/EC sayılı Direktif) ile koordinasyon sürecinin açıklaması
TRYP'lerde 2000/60/EC sayılı Direktifin çevresel hedeflerinin nasıl dikkate
alındığı da dâhil olmak üzere, TRYP ve SÇD kapsamındaki NHYP
hazırlanması ve uygulanmasını koordine etmek için atılan adımların özeti.
16
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye
Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir.
"Taşkın Direktifinin
Uygulanması için
Kapasitenin Geliştirilmesi
Avrupa Birliği Eşleştirme
Projesi "
TR 10 IB EN 01
S1
TAŞKIN RİSKİ ÖN
DEĞERLENDİRMESİ
KILAVUZU
Aralık 2014
İÇİNDEKİLER
GIRIŞ ............................................................................................................................................ 1
KILAVUZUN AMACI ....................................................................................................................................... 1
TAŞKIN DİREKTİFİNE GİRİŞ ........................................................................................................................ 2
1.
TAŞKIN RİSKİ ÖN DEĞERLENDİRMESİ .......................................................................... 4
1.1. TAŞKIN RİSKİ ÖN DEĞERLENDİRMESİ (TRÖD) NEDİR? .............................................. 4
1.2. İSTİSNA MADDELERİ ........................................................................................................ 4
1.3. TRÖD VE POTANSİYEL CİDDİ TAŞKIN RİSKİ TAŞIYAN ALANLARIN BELİRLENMESİ 4
1.4. TRÖD VE POTANSİYEL CİDDİ TAŞKIN RİSKİ TAŞIYAN ALANLARA İLİŞKİN
YAKLAŞIMLAR ............................................................................................................................ 5
2.
ÖNEMLİ TARİHİ TAŞKINLARIN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN METODOLOJİ ................. 6
3.
İLERİDE MEYDANA GELEBİLECEK TAŞKINLARIN POTANSİYEL OLUMSUZ
SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN METODOLOJİ........................................ 8
3.1. TAŞKIN MEYİLLİ OLAN ALANLARIN BELİRLENMESİ İÇİN BASİTLEŞTİRİLMİŞ
METODOLOJİ .............................................................................................................................. 8
3.1.1. COĞRAFİ HARİTALARA DAYANARAK ALÜVYON BİRİKİNTİLERİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ ......................................................................................................................... 9
3.1.2.
“EXZECO” YÖNTEMİ ............................................................................................................ 10
3.1.3.
“SU SEVİYESİ YÜKSELTME" YÖNTEMİ ............................................................................. 11
3.1.4. MEVCUT TAŞKIN TEHLİKE HARİTALARI VE MODELLEME YÖNTEMLERİ GİBİ DİĞER
VERİ TÜRLERİ .................................................................................................................................... 13
3.1.5.
BATI KARADENİZ HAVZASINDAKİ UYGULAMA ................................................................ 13
3.2. İLERİDE MEYDANA GELEBİLECEK POTANSİYEL TAŞKINLARIN OLUMSUZ
SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN BASİTLEŞTİRİLMİŞ METODOLOJİ ... 16
4.
POTANSİYEL CİDDİ TAŞKIN RİSKİ TAŞIYAN ALANLAR’IN BELİRLENMESİNE
İLİŞKİN METODOLOJİ .............................................................................................................. 21
5.
POTANSİYEL CİDDİ TAŞKIN RİSKİ TAŞIYAN ALANLARIN SONUÇLARININ
SUNUMU .................................................................................................................................... 22
6.
TAŞKIN RİSKİ ÖN DEĞERLENDİRMESİ RAPORU ........................................................ 27
7.
TRÖD’NİN AB’YE RAPOR EDİLMESİ ............................................................................. 27
7.1. REFERANSLAR ............................................................................................................... 28
EK S1: TRÖD VERİ TABANININ VERİ İÇERİĞİ ......................................................................................... 29
i
ŞEKİLLER TABLOSU
Şekil 1: Taşkın direktifinin uygulanma aşamaları ....................................................................................... 3
Şekil 2: Taşkın Riskinin Belirlenmesi ......................................................................................................... 3
Şekil 3: TRÖD için kullanılan risk hafızası ................................................................................................. 5
Şekil 4: Sonuç kategorileri ve ilgili göstergeler ........................................................................................... 7
Şekil 5: Bir nehir ovası diyagramı - (kaynak: http://www.penn.co.lancaster.pa.us) ................................... 9
Şekil 6: Nehir birimlerinin şematik diyagramı ........................................................................................... 10
Şekil 7: Hidrolojik D8 algoritmasının şematik diyagramı .......................................................................... 10
Şekil 8: EXZECO : (a) yatay kesit görünümü; (b-c) üstten görünüm; (d) b-c gösterim ............................ 11
Şekil 9: Pilot bölgede su tutma alanı 40 km2’den büyük olan nehir ağı ................................................... 12
Şekil 10: Ekstrem taşkınlar esnasında su seviyesinin durumunu simule eden yeni yüzeyin oluşturulması:
a) su seviyesi yüksekliği için sabit değerin kullanılması; b) iki farklı değerin kullanılması ....................... 12
Şekil 11: Yağış-akış modeli diyagramı ..................................................................................................... 13
Şekil 12: Exzeco yöntemine göre muhtemel taşkın alanları .................................................................... 14
Şekil 13: Su seviyesi yükseltme yöntemine göre taşkın riski taşıyan alanlar .......................................... 15
Şekil 14: Alüvyon alanları yöntemine göre taşkın alanları ....................................................................... 15
Şekil 15: Batı Karadeniz pilot havzasında Corine Arazi Örtüsü sınıflandırmasına göre yüksek
yoğunluktaki alan örneği........................................................................................................................... 17
Şekil 16: Muhtemel taşkın alanlarında kalması beklenen nüfus ............................................................. 18
Şekil 17: Muhtemel taşkın riski altındaki yapılar ...................................................................................... 18
Şekil 18: Muhtemel taşkın alanlarında kalması beklenen ekonomik aktivite alanları .............................. 20
Şekil 19: Muhtemel taşkın alanlarında kalması beklenen ekonomik aktivite alanları .............................. 20
Şekil 20: Özellikle TRÖD süreci için olmak üzere, Taşkın Direktifi kapsamında üretilen çıktılar ............. 21
Şekil 21: Rhine Nehir Havzasında Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar.................................. 23
Şekil 22: Tuna Havzasında Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar ............................................ 23
Şekil 23: Fransa’da Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar ......................................................... 24
Şekil 24: Batı Karadeniz’de Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar ............................................ 24
Şekil 25: Potansiyel yüksek taşkın riski taşıyan alanlar ........................................................................... 25
Şekil 26: Taşkın Riskiyle Ilişkilendirilen Nehirlerin Seçimi........................................................................ 26
KISALTMALAR LİSTESİ
YTO
CLC
SYM
AÇA
AB
TD
CBS
TRÖD
QA/QC
NHB
Yıllık Taşkın Olasılığı
Corine Arazi Örtüsü
Sayısal Yükseklik Modeli
Avrupa Çevre Ajansı
Avrupa Birliği
Taşkın Direktifi
Coğrafi Bilgi Sistemi
Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi
Kalite Güvencesi / Kalite Kontrol
Nehir Havzası Bölgesi
ii
GIRIŞ
Kılavuzun Amacı
Bu kılavuzun amacı taşkın riski ön değerlendirmesi (TRÖD) sürecinde Türkiye’deki
yetkilileri desteklemek ve yardımcı olmaktır. Bu belge 2007/60/EC sayılı Direktifin 2.
Bölümünde yer alan gerekliliklerin yerine getirilmesi için gerçekleştirilmesi gereken
başlıca kilit aşamalara odaklanmaktadır.
TAŞKIN DİREKTİFİNDE İLGİLİ MADDELER
Bölüm II
Madde 4
1. Üye devletler, her bir nehir havza bölgesi veya madde 3(2)(b) de belirtilen yönetim birimi veya
kendi bölgelerinde yer alan uluslararası nehir havza bölgesi için bu maddenin 2 nci paragrafındaki
hükümlere uygun olarak bir Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi yapacaklardır.
2. Uzun vadedeki gelişmelere ilişkin kayıtlar, çalışmalar vb. mevcut veya kolay erişilebilir bilgiler
kullanılarak ve iklim değişikliğinin taşkın oluşumu üzerindeki etkileri göz önünde bulundurularak
potansiyel risklerin değerlendirilmesi için taşkın riski ön değerlendirmesi yapılacaktır. Bu
değerlendirmeler en az aşağıdaki hususları kapsamalıdır:
(a) Havza, alt-havza sınırlarını ve varsa kıyı alanlarını içeren, topografya ve arazi kullanımlarını
gösteren uygun ölçeklerdeki nehir havza bölgeleri haritaları;
(b) Geçmişte meydana gelmiş ve insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetlere
önemli derecede olumsuz etkileri olan taşkınlar ile gelecekte gerçekleşme ihtimali bulunan
taşkınlar tanımlanmalı ve taşkının büyüklüğü, izlediği yol ve sebep olduğu olumsuz etkilerin
değerlendirilmesi ile ilgili bilgiler eklenmelidir.
(c) Geçmişte meydana gelmiş önemli taşkınlar tanımlanmalı ve benzer olayların gelecekte de yol
açabileceği olumsuz etkiler öngörülmelidir. Aynı zamanda, üye ülkelerin kendilerine özgü
ihtiyaçlarına bağlı olarak, aşağıdakileri içermelidir:
(d) Gelecekte meydana gelebilecek taşkınların insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik
faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerinin mümkün olduğunca bölgenin topoğrafyası, su kütlelerinin
konumu, taşkın ovalarının doğal su tutma bölgeleri olması, mevcut insan yapımı taşkın önleme
yapılarının etkinliği, yerleşim alanlarının konumu, ekonomik faaliyet bölgeleri ve iklim değişikliğinin
taşkın oluşumları üzerindeki etkisi gibi uzun vadeli gelişmeleri içeren genel hidrolojik ve
jeomorfolojik özellikleri de dikkate alınarak değerlendirilmelidir.
Madde 5
1. 4. maddede belirtilen Taşkın Riski Ön Değerlendirmesine dayanarak, üye devletler her bir nehir
havzası bölgesi veya madde 3(2)b de belirtilen yönetim birimleri veya kendi bölgelerinde yer alan
uluslararası nehir havza bölgeleri için, potansiyel ciddi taşkın riskinin olduğu ya da olabileceği
bölgeleri belirleyeceklerdir.
2. Uluslararası nehir havza bölgesi veya madde 3(2)b de belirtilen başka üye devletler tarafından
da paylaşılan yönetim birimlerine ait birinci paragraftaki tanımlamalar, ilgili üye devletlerle işbirliği
içinde belirlenecektir.
1
Taşkın Direktifine Giriş
TAŞKIN DİREKTİFİNDE İLGİLİ MADDELER
BÖLÜM I
GENEL HÜKÜMLER
Madde 1
Bu direktifin amacı; taşkın riski değerlendirmesi ve yönetimi için topluluktaki taşkınların insan
sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması için
bir çerçeve oluşturmaktır.
Madde 2
Bu direktifin amacına yönelik, 2000/60/EC sayılı direktifin 2’nci maddesindeki “nehir”, “nehir
havzası”, “alt-havzalar” ve “ nehir havza bölgesi” tanımlarının yanında, aşağıdaki tanımlar
uygulanmaktadır:
1. ‘Taşkın’: normal olarak suyla kaplı olmayan kara parçasının su tarafından geçici olarak
kaplanması anlamına gelmektedir. Bu tanım nehirler, yamaç selleri ve Akdeniz’e özgü geçici
akarsular ve kıyı bölgelerindeki deniz taşkınlarını kapsamakta olup kanalizasyon sistemlerinden
kaynaklanan su baskınlarını içermemektedir.
2. ‘Taşkın Riski’: taşkın meydana gelme ihtimalinin ve taşkınların insan sağlığı, çevre, kültürel
miras ve ekonomik faaliyetler üzerindeki potansiyel olumsuz sonuçlarının birleşimidir.
2
Şekil 1’de görüldüğü üzere, Taşkın Direktifi, 6 yıllık taşkın riski yönetimi döngüsü
içerisinde 3 faaliyet aşaması ortaya koymaktadır. Bu belge, ilk aşamanın
uygulanmasına yönelik bir kılavuz belgesidir:
Bu kılavuzun kapsamı
Şekil 1: Taşkın direktifinin uygulanma aşamaları
Taşkın riski ile taşkın tehlikesi farklı kavramlardır. Taşkın tehlikesi, genellikle taşkının
yayılma alanı ve derinliği ya da akış hızını içeren yalnızca taşkının büyüklüğü ya da
ciddiyetini tanımlamakta ve hasarla ilgili herhangi bir unsuru kapsamamaktadır.
Şekil 2: Taşkın Riskinin Belirlenmesi
Yıllık Taşkın olasılığı (YTO) herhangi bir yılda taşkının meydana gelme olasılığını
belirtmektedir. Taşkın olasılığı yüzdelik şeklinde ifade edilmektedir. Örneğin, herhangi
bir yılda meydana gelme olasılığı %1 olarak hesaplanan büyük bir taşkın %1 YTO
şeklinde ifade edilmektedir. %1YTO, Ortalama Tekrarlama Aralığı (tekerrür sıklığı) 100
yılda 1 veya Q100 olayı olarak da bilinmektedir.
3
1. TAŞKIN RİSKİ ÖN DEĞERLENDİRMESİ
TRÖD, Taşkın Direktifinin ilk uygulama aşamasının mevcut veya kolay erişilebilir
bilgilere dayanılarak gerçekleştirilmesidir. Bu aşamada, Türkiye’deki birçok farklı
kuruluştan alınan bilgiler bir araya getirilmelidir.
1.1. Taşk ın Riski Ön Değerlendirmesi (TRÖD) Nedir?
TRÖD önemli tarihi taşkın olaylarını gözden geçirmeyi ve ileride meydana gelebilecek
taşkınların potansiyel olumsuz etkilerini değerlendiren kapsamlı bir ön tarama
çalışmasıdır. TRÖD’nin maksadı Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanları
belirlemektir. TRÖD, ayrıca Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar için
hazırlanan taşkın tehlike ve taşkın risk haritaları gibi taşkın direktifinin
uygulanmasının daha ileri aşamalarının da temelini oluşturmaktadır:
1.2. İstisna Maddeleri
Üye Devletler Madde 4 de belirtilen taşkın riski ön değerlendirmesini aşağıda özellikleri
verilen havza, alt havza ve kıyı bölgeleri için uygulamama kararı verebilmektedirler:
•
22 Aralık 2010 tarihinden önce risk değerlendirmesi yapılıp potansiyel ciddi taşkın
riski taşıdığı ya da taşkın olasılığı taşıdığı sonucuna varılan ve bu sebeple Madde
5(1) kapsamına alınan bölgelerde veya
•
22 Aralık 2010 tarihinden önce taşkın tehlike haritaları ve taşkın risk haritalarının
hazırlanmasına ve bu Direktifin ilgili hükümleri uyarınca taşkın riski yönetim
planlarının oluşturulmasına karar verilen bölgeler.
1.3. TRÖD ve Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların Belirlenmesi
Taşkın Direktifinde bu kısımla ilgili olan referans “BÖLÜM II- Taşkın Riski Ön
Değerlendirmesi”nde mevcuttur. (Madde 4 ve Madde 5).
Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi ve Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların
belirlenmesi farklı adımları içermektedir. Bu adımlar aşağıda ayrıntılı bir şekilde
verilmiştir:
• Tarihi taşkınlarla ilgili bilgilerin toplanması;
Mevcut kayıtlardan elde edilen veriler ve geçmişte söz konusu havzada meydana
gelmiş taşkınlara ilişkin raporlar ortak bir yapı sayesinde bir araya getirilmektedir.
• Ciddi tarihi taşkınların belirlenmesi:
Ciddi tarihi taşkınlar metodoloji yardımıyla seçilmektedir.
İleride meydana gelebilecek taşkınların potansiyel olumsuz etkilerinin
değerlendirilmesi:
Potansiyel taşkın alanları CBS araçları ve basitleştirilmiş süreçlerle belirlenmektedir (bu
aşamada zorunlu olmamakla birlikte bu maksatla modelleme kullanılabilmektedir).
•
TRÖD’nin hazırlanması ve potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanların
belirlenmesi:
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar, önemli tarihi taşkınlar, ileride meydana
gelebilecek muhtemel taşkınlar ve bunlara ilişkin seçilen göstergelerin
değerlendirilmesiyle belirlenmektedir.
•
4
1.4. TRÖD ve Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlara İlişkin
Yaklaşımlar
Taşkın Direktifi ülkelere çok geniş seçenekler sunmakta olup kısıtlayıcı bir nitelik
taşımamaktadır.
TRÖD’nin tamamlanması için çeşitli yaklaşımlar kullanılabilmektedir. Elbette her
yöntemin avantajları ve dezavantajları vardır ve yöntemler mevcut veri ve bilgilere bağlı
olarak seçilip uygulanabilmektedir. En iyisi ise bazı yöntemleri birleştirip, birbirini
tamamlar nitelikteki olanları birlikte kullanmaktır. Söz konusu yöntemler aşağıdakilere
dayanmaktadır:
•
Tarihçe çalışması: geçmişteki taşkın olaylarının analizi sayesinde (Şekil 3)
mevcut riskle ilgili bilgi sahibi olmak mümkündür. Bu, tarihi taşkın alanlarına
ilişkin tehlike bilgisi ve/veya etkilenebilecek unsurlara (göstergeler) ve
taşkınların sonuçlarına ilişkin bilgiler gibi tarihi verilerin kullanılmasını
gerektirmektedir. ‘3-Önemli tarihi taşkınların belirlenmesine ilişkin
metodoloji’ başlıklı bir sonraki paragrafta bu tür bir çalışma geliştirilmiştir.
Geçmişteki su seviyeleri
Şekil 3: TRÖD için kullanılan risk hafızası
•
İlerideki taşkınların potansiyel olumsuz sonuçlarının değerlendirmesi için CBS
yaklaşımı: CBS ve ilgili veri tabanları, risk göstergelerini oluşturmak amacıyla
oldukça basitleştirilmiş bir “tehlike” haritasını arazi-kullanımı veri tabanıyla
birleştirerek bir risk yaklaşımı değerlendirilmesinin yapılmasına imkan
sağlamaktadır.
Oldukça basitleştirilmiş “tehlike” haritalarının değerlendirilmesi “ileride meydana
gelebilecek taşkınların potansiyel olumsuz sonuçlarının değerlendirilmesine ilişkin
metodoloji” başlıklı bir sonraki kısımda yapılmıştır. TRÖD ve Potansiyel Ciddi Taşkın
Riski Taşıyan Alanların belirlenmesi arasındaki bağlantı düşünüldüğünde, TRÖD’nin
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların hedefi göz önünde bulundurularak
yapılması gerekmektedir.
5
2. ÖNEMLİ
TARİHİ
METODOLOJİ
TAŞKINLARIN
BELİRLENMESİNE
İLİŞKİN
Taşkınlar çok uzun zamandan beri meydana gelen hadiselerdir ve taşkınların etkileri
farklı kurum ve kuruluşlarda, aynı zamanda insanların hafızalarında çok fazla bilgi
birikimine yol açmıştır. TD kapsamında ele alınması gereken ekstrem olayları
açıklamak için hem son zamanlardaki hem de uzak geçmişteki olaylara ilişkin bu
verilerin elde edilmesi önemlidir. Örneğin Fransa’da son 1000 yılın taşkın olaylarına
yönelik referanslar mevcuttur.
Uzak ve yakın geçmişteki taşkın olaylarına dair bilgilerin kalitesi farklıdır ancak çoğu
zaman söz konusu olgu ve/veya hasar tahmini açısından temel bilgiler mevcuttur.
Geçmişe dair veri araştırması farklı araştırma yöntemleri kullanılarak yapılabilmektedir
(aşağıdaki yöntemlerle sınırlı değildir):
• İdari veya dini kurumların ve belediyelerin eski arşivlerinde;
• Riskin önlenmesi, kriz yönetimi ve su işlerinden sorumlu kurumlarda;
• Gazetelerde;
• Araştırma kuruluşlarında;
• Uydu görüntülerinde;
• Vatandaşların katkılarıyla;
• ...
Daha sonra, elde edilen veriler kalite ölçütüne göre mevcut verilere bağlı olarak farklı
formatlarda ve farklı veri tabanlarında saklanabilmektedir. Son dönemlerde yaşanan
taşkınlarla ilgili özellikle taşkın izleri ve taşkının büyüklüğü gibi verilerin saklanması için
CBS altlıklı veri tabanı en iyi sistemdir.
Geçmişteki taşkınlara ilişkin mevcut bir bilgi yoksa bu arşivlerin kaybolmasına veya
etkilenen alanlarda beşeri faaliyetin olmamasına bağlı olabilmektedir. Bu durumda tarihi
yaklaşımın sınırlarından biri karşımıza çıkmaktadır: kentleşmenin artması ile birlikte
eskiden yerleşim olmayan alanlar artık kentleşmiştir.
Türkiye’de geçmişteki taşkın olaylarına referansta bulunmak, Karadeniz pilot
havzasında da olduğu üzere, iki aşamalı bir şekilde gerçekleştirilebilir:
•
İlk aşamada belgelenmiş kaynaklardan toplanan bilgilere dayanılarak yakın
geçmişte meydana gelen büyük taşkınların bir envanteri oluşturulur. Bu
envanter tehlike ya da etki (raporlanan hasarlar) açısından son zamanlarda
yaşanan taşkınların belirlenmesini sağlamaktadır. Kaydedilen sonuçlara ilişkin
bilgilerin büyük çoğunluğu ve olayın tanımına ilişkin bilgiler (yağış miktarı, akış
debisi, kaydedilen su seviyeleri) taşkın olayından sonra farklı kurumlar
tarafından hazırlanan raporlarda bulunmaktadır.
Bu çalışmada, taşkınlar yineleme olasılığından (tekerrür süresi) ziyade hasar ve
etkileri dikkate alınarak değerlendirilebilmektedir.
•
İkinci aşamada ise sosyo- ekonomik, çevresel ve kültürel sonuçlarına göre
önemli tarihi taşkın olayları seçilir;
6
Ön değerlendirme tablosu
Ortak bir yapı kapsamında bütüncül bilgilere sahip olmak için Batı Karadeniz
havzasındakine benzer bir ön değerlendirme tablosu oluşturmak mümkündür:
• Tabloda bilgiler daha ayrıntılı bir şekilde kaydedilmektedir. Bu, yalnızca
önemli sonuçlara yol açmış tarihi taşkın olayları için gereklidir.
• Tabloda insan sağlığı, ekonomi, çevre ve kültürel miras açısından her
taşkının önemli sonuçlarının kaydedildiği kısımlar olmalıdır.
• Her taşkın olayı tabloda sırayla raporlanmalıdır.
Tarihi bir taşkının sonuçlarına ilişkin bilgi olmaması durumunda, taşkının önemli ve
zararlı sonuçlara yol açmadığı düşünülmelidir. Bu durumda, söz konusu taşkının ön
değerlendirme raporu tablosunda yer alması gerekmemektedir.
Ciddi Tarihi Taşkınların Belirlenmesine İlişkin Kriterler
TD’nin ciddi tarihi taşkınlara ilişkin şartların tanımlanması hususunda Üye Devletlere
özgürlük tanıması sebebiyle, her ülke ciddi tarihi taşkınları kendi ölçütlerine dayanarak
belirlemektedir. Bu bağlamda, göstergeler ve ilgili eşik değerler taşkınların (hasar
açısından) “ciddi” kapsamında değerlendirilip değerlendirilmemesine bağlı olarak
belirlenmektedir.
AB düzeyinde hazırlanan taşkın sonuç sınıflandırması dikkate alınarak (Ek S1)
taşkınların yol açtığı sonuçlar (insan sağlığı, ekonomik faaliyet, çevre, kültürel miras)
için kategori kriterleri belirlenmektedir. Havzada meydana gelebilecek diğer bazı tür
taşkınların da önemli olarak eklenmesi ve bu tür taşkınların da örneğin TRYP
hazırlanırken göz önünde bulundurulması da önemli olabilir.
Kolay uygulanabilirliği sağlamak için göstergeler mevcut bilgilere dayanılarak
oluşturulmalıdır. Her göstergenin bir eşik değeri olmalıdır. Şekil 7’de, Taşkın Direktifinin
belirlediği sonuç kategorileri için seçilen göstergeler bulunmaktadır.
İnsan sağlığı göstergeleri
• Etkilenen insanlar
• Can kaybı
• Önemli hizmetler (hastaneler, belediye binası, itfaiye birimi, vb.)
Ekonomik faaliyet göstergeleri
• Ekonomik öğeler
• Altyapı ağları (yollar, demiryolları, tren istasyonları, limanlar, havalimanları)
• Tarımsal alan, ormancılık alanları, üzüm bağları vb.
Çevresel göstergeler
• Korunan alanların yüzeyleri
• Kirliliğe sebep olan kaynaklar
• Ramsar sözleşmesi kapsamındaki alanlar
Kültürel göstergeler
• Dünya mirası alanları,
• Anıtlar
• Parklar ve bahçeler
Şekil 4: Sonuç kategorileri ve ilgili göstergeler
7
Tablo 1’de Batı Karadeniz havzasında taşkınların (hasar açısından) “önemli”
kategorisinde değerlendirilmesinin dayanağı olan göstergeler ve eşik değerleri
görülmektedir:
Tablo 1: Batı Karadeniz pilot havzasında uygulanan önemli taşkınların belirlenmesine ilişkin ulusal ölçütler
Kriter kategorileri / sonuç
türü
İnsan sağlığı üzerindeki
sonuçlar
Ekonomik faaliyet
üzerindeki sonuçlar
Gösterge
Eşik değer
Can kaybı
≥ 5 can kaybı
≥ 2 sosyal öğe (anaokulu, okullar,
belediye binası, tıbbi binalar)
≥ 6 ekonomik öğenin etkilenmesi
Etkilenen sosyal öğelerin sayısı
Etkilenen ekonomik öğelerin sayısı
Etkilenen yolların kilometre
uzunluğu
Etkilenen ev sayısı
Etkilenen kirlilik kaynaklarının sayısı
≥ 20 evin etkilenmesi
≥ 100 hektarlık ekilebilir alanın
etkilenmesi
≥ 1 kirlilik kaynağının etkilenmesi
Etkilenen kültürel öğelerin sayısı
≥ 3 kültürel öğenin etkilenmesi
Etkilenen ekilebilir alan
Çevre üzerindeki sonuçlar
Kültürel miras üzerindeki
sonuçlar
≥ 10 km yolun etkilenmesi
3. İLERİDE MEYDANA GELEBİLECEK TAŞKINLARIN POTANSİYEL
OLUMSUZ
SONUÇLARININ
DEĞERLENDİRİLMESİNE
İLİŞKİN
METODOLOJİ
3.1. Taşkın Meyilli
Metodoloji
Olan
Alanların
Belirlenmesi
İçin
Basitleştirilmiş
Mevcut son hidrolojik verilere dayanılarak söz konusu alanda geçmişte bir taşkın
yaşandığı bilinmiyor olsa bile, taşkına meyilli ihtimali olan alanlar sular altında kalmaya
(ileride yaşanabilecek taşkınlara) elverişlidir.
Bu alanlar CBS ortamında ve farklı veri tabanlarının (yerel, ulusal, uluslararası)
kullanılmasıyla belirlenebilmektedir.
TRÖD aşamasında tehlike ve risk haritalandırması aşamalarının aksine taşkın
alanlarının boyut açısından kesin ve net bir şekilde belirlenmesi gerekmemektedir,
bunun yerine, taşkın yayılım alanının sınırları daha doğru bir şekilde belirlenecektir.
TRÖD’nin amacı kesin sonuçlara ulaşmak değil taşkının olumsuz sonuçları
düşünülerek bir alanın diğerler alanlara nazaran önceliklendirilmesidir.
Bu maksatla çeşitli yöntemler kullanılabilmekle beraber, en iyisi yöntemleri
birleştirmektir. Oldukça basitleştirilmiş bazı yöntemler (örneğin akarsu çevresinde bir
tampon alan oluşturmak gibi) kullanılabilmektedir ancak TD’nin yaklaşımı gereği
ekstrem olayların da ele alınması gerekmektedir. Bu şartlarda, tüm taşkın türleri için
(nehir taşkınları, ani taşkınlar, deniz taşkınları…) ekstrem taşkın olaylarına yaklaşım
yöntemlerini kullanmak en iyi seçenektir. Tercih edilen yöntem aşağıdaki yöntemlerin
bir birleşimi olabilir:
• Coğrafi haritalara dayanılarak alüvyon birikintilerinin değerlendirilmesi yöntemi
(coğrafi yaklaşım);
• EXZECO Yöntemi (CBS yaklaşımı);
8
•
•
"Su seviyesinin yükselmesi" yöntemi (CBS yaklaşımı);
Mevcut taşkın tehlike haritaları, modelleme yöntemleri… vb diğer verilerin
kullanılması
Hazırlanan resmi risk önleme belgeleri sayesinde Fransa’da nehir taşkın tehlike
haritaları mevcuttur. Bu haritalar tarihi verilerin analizi, hidrolik modelleme ya da
hidrojeomorfolojik haritalar (taşkın alanının arazi biçimlerinin ve su akışı ve taşkınların
izlerinin incelenmesine dayalı olarak belirlenmesi) gibi farklı klasik metotlar kullanılarak
oluşturulmaktadır.
Ancak TRÖD için, resmi risk önleme belgeleri kapsamında halihazırla taşkın tehlike
haritası hazırlanmamış olan alanlar için bu çalışmanın tamamlanması gerekmektedir.
Ancak beşeri ve maddi hasarlara yol açabilen ani taşkınlarla ilgili küçük su tutma
havzalarına ilişkin daha az bilgi mevcut olup, bu bilgiler mekânsal olarak heterojendir.
Nehir taşkınlarından farklı olarak ani taşkınlar yalnızca ana hidrografik ağ üzerinde
konumlanmamış olup birçok farklı alanda, özellikle de kuru talveglerde meydana
gelebilmektedir. Yukarıda belirtilen hidrolik modelleme ya da hidrojeomorfolojik haritalar
gibi alışılagelmiş tekniklerle bu riskle her zaman başa çıkmak mümkün olmayabilir
çünkü çok geniş alanlarda bu tür teknikleri uygulamak oldukça pahalıya mal
olmaktadır..
Bir sonraki bölümde taşkına meyilli alanlar yöntemini test etmek üzere Batı Karadeniz
Havzasında uygulanan ve Türkiye genelinde faydalı olabilecek yöntemlerden
bahsedilmektedir.
3.1.1. Coğrafi Haritalara Dayanarak Alüvyon Birikintilerinin Değerlendirilmesi
Modern alüvyon birikintileri taşkına meyilli olan alanların belirlenmesi için kullanılan
verilerden biridir. Bu verinin kullanılmasında modern alüvyon birikintilerin geçmişte
yaşanan taşkınları temsil ettiği ilkesine dayanılmakta ve dolayısıyla bu alüvyon birikinti
alanlarının taşkınların yayıldığı alanlar olduğu düşünülebilmektedir.
Coğrafi yaklaşım (jeoloji ve sedimantoloji) sular altında kalacak muhtemel maksimum
alana ilişkin bir fikir sunmakta ve tehlike haritası bu fikirden yola çıkarak
oluşturulabilmektedir.
Yüksek Bölgeler
Yüksek Bölgeler
Taşkın
Ovası
Vadi
Kanal ve taşkın ovası, çakıl,
kum ve kil birikintileri
Şekil 5: Bir nehir ovası diyagramı - (kaynak: http://www.penn.co.lancaster.pa.us)
9
Hidrojeomorfolojik haritalandırmanın oldukça basitleştirilmiş bir şekli vardır. Bu
yöntemde, topografya, jeoloji ve sedimantoloji kullanılarak nehir yatakları üzerinde
çalışmalar yürütülmektedir (ortofotolar, Sayısal Yükseklik Modeli-SYM).
Taşkın sedimanı
Alüvyon ovalarındaki alüvyon depositleri
Sedde
Alüvyon teraslardaki alüvyon depositleri
Şekil 6: Nehir birimlerinin şematik diyagramı
3.1.2. “EXZECO” Yöntemi
EXZECO topoğrafiye dayanan kendini otomatik olarak yineleyen bir CBS yöntemidir.
D8 algoritmasına dayanmaktadır. (http://www.cetmef.developpement-durable.gouv.fr/iexzeco-r122.html
SYM
Akış Yönü
Akış birikimi
Debi ağı
Şekil 7: Hidrolojik D8 algoritmasının şematik diyagramı
Bu yöntem akış konsantrasyon alanlarının tespit edilmesi için geliştirilmiştir. Yöntem,
rastgele Sayısal Yükseklik Modeli (SYM) sinyal ve akış birikimi hesaplamalarına
dayanarak drenaj ağının kullanıcının seçtiği yükseklik parametresiyle doldurulmasını
sağlamaktadır (∆H, sinyale tekabül etmektedir).
EXZECO yöntemi Fransa’da farklı su tutma alanlarında uygulanmıştır. Uygulama
bitiminde, verilen su yüksekliğiyle ∆
( H) drenaj ağının doldurulmasına karşılık gelen bir
alan elde edilmektedir.
Doldurma yüksekliği ∆H, su toplama alanının yüze yi S ve Sayısal Yükseklik Modeli
(SYM’ye bağlı bir grid çözümüyle) modelin girdilerini oluşturmaktadır. Drene edilmiş
maksimum alanın rasterı (akış birikimi sayesinde hesaplanmış) ve drene edilmiş
yüzeyle sınıflandırılan akış konsantrasyon alanının poligon yüzeyi ise yöntemin
10
çıktılarıdır.
Şekil 8 (a) da başlangıçtaki ve sonraki görüntüler verilerek yineleme süreci
gösterilmiştir. SYM’nin sinyalleri çıkış noktasını (daha geniş bir yüzeyi drene eden
nokta, örn. Dip nokta) değiştirmektedir. Bu işlemi birçok kez tekrar etmek orijinal çıkış
noktası ve yukarıdaki∆H metresi arasındaki bütün noktaların durdurulmasına yol
açmaktadır. Noktalar 6 tekrardan sonra maksimum tahliye yüzeyi piksellerini
konumlandırmaktadır. Şekil 8(b) ve 8(c) 1 ila 1000 tekrar arasındaki akış birikiminin
büyüklüğünü göstermektedir.
Şekil 8: EXZECO : (a) yatay kesit görünümü; (b-c) üstten görünüm; (d) b-c gösterim
Bu yöntem yüzeysel akış taşkın tehlikesi ön değerlendirmesine katkıda bulunabilir.
Ancak, bu yöntemle elde edilen otomatik sonuçlar kullanılırken yine de dikkatli olunmalı
ve düz yüzeylerde gözlemlenen sorunlar çözülünceye kadar analiz edilmelidir.
Bu tür bir metodolojinin uygulanmasında SYM kalitesi ve kullanılabilirliği son derece
önemlidir.
3.1.3. “Su Seviyesi Yükseltme" Yöntemi
Su seviyesi yükseltme yöntemi temel verileri: SYM gridi, nehir hattı (nehir yatağı kanalı
ya da nehir yatağı talvegi) ve farklı noktalarda su seviyesindeki yükselmeleri (veya
profilleri) kullanmak için Romanya’da geliştirilen basitleştirilmiş bir yöntemdir.
Su seviyesinin yükselmesi talvegin yüksekliğinin üzerinde göreceli bir yükseklik değeri
olarak ifade edilmektedir.
Yöntemin geniş bir alanda uygulanması için veri kalitesi geliştirme ve işleme açısından
bazı aşamalardan geçilmesi gerekmektedir. İlk aşamada, söz konusu havzanın kendine
özgü iklim koşulları göz önünde bulundurularak minimum drenaj alanı eşiği
belirlenmektedir (aşağıdaki şekille karşılaştırınız).
11
Şekil 9: Pilot bölgede su tutma alanı 40 km2’den büyük olan nehir ağı
İşlemin en önemli kısmı her su seviyesi yüksekliği değerinden geçen nehir yatağı
kanalından yeni bir dikey yüzeyin oluşturulmasıdır. Bu yeni yüzey aşağıdaki unsurlar
dikkate alınarak oluşturulabilmektedir:
•
Nehir boyunca sabit bir su seviyesi yükselmesi, bu sayede su seviyesi
yüksekliğinden talveg yüksekliğinin çıkarılmasıyla elde edilen su tabakası her
noktada aynı olacaktır;
•
Biri kaynak noktası biri nehrin mansap noktası (savak) için olmak üzere iki farklı
su seviyesi yüksekliği değeri:
Şekil 10: Ekstrem taşkınlar esnasında su seviyesinin durumunu simule eden yeni yüzeyin
oluşturulması: a) su seviyesi yüksekliği için sabit değerin kullanılması; b) iki farklı değerin
kullanılması
•
Her kesit için belirli bir seviye kullanarak çok daha karmaşık bir model geliştirmek
mümkündür: Z1+h1 kesit 1 için yükseklik 1, Z2+h2 kesit 2 için yükseklik, vb., burada
“Z” talveg yüksekliğini, “h” ise her kesit için su seviyesinde meydana gelen
yükselmeyi temsil etmektedir.
•
“Su seviyesi yükseltme yöntemi” hesaplamaları daha çok zaman alsa bile her nehir
için ayrı ayrı uygulamaya elverişlidir. Ancak, bir seferde birden fazla nehirde
uygulanmasına karar verilmesi durumunda, bir sonraki aşama sonuçların gösterdiği
taşkına meyilli alanları nehirlere göre bölmek olacaktır.
12
Bu yöntem sahil bölgelerinde,
uygulanabilmektedir.
kaynağı
deniz
suyu
olan
taşkınlar
için
de
3.1.4. Mevcut Taşkın Tehlike Haritaları Ve Modelleme Yöntemleri Gibi Diğer
Veri Türleri
Ülkelere göre değişiklik göstermek kaydıyla, taşkın büyüklüğüne ilişkin birçok bilgi
mevcut olabilir. Ancak en zor olan bu bilgilere erişimin sağlanmasıdır; çünkü veri
yapılandırması bazen yetersiz olabilmektedir.
Son olarak da, modelleme kullanılabilmektedir. Tehlikelere ilişkin farklı verilerle
(topografya,
hidroloji)
yağışakış
modeli
kullanarak
tehlike
haritaları
hazırlanabilmektedir.
Yağış:
-Miktar, yoğunluk
-Önceki yağışlar
-Mekânsal dağılım
Girdi
değişkenleri
Havza:
-Zemin tipolojisi
-Hidrografi ve debi
havzası
-Eğim
-rezervuar seviyeleri
-toprak nemi
-Bitki örtüsü
Çıktı
değişkenleri
Akış:
-hacim
-akış miktarı
-yağış hidrografisi
Durum değişkeni
Şekil 11: Yağış-akış modeli diyagramı
TD’nin bu aşamasında “otomatik” hidrolik modellerin (basitleştirilmiş veya kesin
modeller) kullanılması açısından bazı çözümler geliştirilebilmektedir ama bu kolay
erişilebilir bilgilerin kullanılması açısından TD ruhuna uygun değildir çünkü zaman
kaybına sebep olmakta ve veri gerektirmektedir..
Hidroloji-hidrolik yöntemler Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar taşkın tehlike
haritaları aşamasında daha çok kullanılmaktadır.
3.1.5. Batı Karadeniz Havzasındaki Uygulama
Batı Karadeniz’de Exzeco yöntemi, su seviyesi yükseltme yöntemi ve modern alüvyon
birikintisi yöntemi olmak üzere 3 farklı model kullanılarak ileride meydana gelebilecek
taşkınların yayılma alanlarını belirlemek üzere bir çalışma yapılmıştır. Yapılan
çalışmaların özeti aşağıdaki gibidir:
13
• Exzeco Yöntemi
Fransa tarafından geliştirilmiş bir model olan Exzeco, Fransa’da bulunan bir sunucu
üzerinden otomatik olarak çalışmakta olup nehir yatağındaki su seviyesinin
yükseltilmesi esasına dayanmaktadır. Programdan elde edilen çıktılar proje
kapsamında kullanılmıştır. Söz konusu yöntem mevcut sayısal yükseklik haritası ile
çalışmaktadır. Bu haritaya, ASTER GDEM 2. Versiyon raster (2011)
http://gdem.ersdac.jspacesystems.or.jp/index.jsp
adresinden
ulaşılabilir
(veriler
GeoTIFF formatında olup coğrafi enlem/boylam koordinatları ile birlikte ve 1 arcsecond
(yay-saniye) - yaklaşık 30 m gridindedir). WGS84/EGM96 jeoidine referansta
bulunmaktadır. Haritanın doğruluğu sonuçların kalitesini önemli derecede
etkilemektedir. Exzeco yönteminin çıktıları yalnızca diğer yöntemlerin sonuçlarıyla bir
kıyaslama yapmak için kullanılmıştır; çünkü uzmanlar bu yöntemin eğimin az olduğu
alanlarda kullanılmasını tavsiye etmemişlerdir.
Şekil 12: Exzeco yöntemine göre muhtemel taşkın alanları
• Su seviyesi yükseltme yöntemi
Romanya’da kullanılan su seviyesi yükseltme yöntemi akarsu yatağındaki su
seviyesinin yükseltilmesi esasına dayanmaktadır. Söz konusu yöntem, mevcut sayısal
yükseklik haritası (SRTM DEM) üzerinden çalışmakta olduğundan mevcut haritanın
kalitesi sonuçların doğruluğunu önemli ölçüde etkilemektedir.
14
Şekil 13: Su seviyesi yükseltme yöntemine göre taşkın riski taşıyan alanlar
• Modern Alüvyon Birikintisi Yöntemi
Alüvyon birikintisi alanlarının geçmişte yaşanan taşkınları temsil ettiği ilkesine
dayanmakta olup modern alüvyon birikintilerinin olduğu alanlar taşkınların yayılma
alanı olarak kabul edilmektedir.
Şekil 14: Alüvyon alanları yöntemine göre taşkın alanları
Yapılan çalışmalar, alüvyon yayılım alanı bilgisine dayandığından, mevcut jeoloji
haritasının doğruluğu sonuçların doğruluk oranını önemli derecede etkilemektedir.
Yapılan çalışmada MTA’dan alınmış olan 1:25,000 ölçekli jeoloji haritası kullanılmıştır.
Bu üç yöntemin kullanıldığı çalışmaların sonuçları ile geçmişte yaşanan taşkınlar
kıyaslanmıştır.
Sonuç olarak alüvyon birikintisi ile elde edilen alanların hemen hemen bütün taşkınları
ve diğer iki yöntemle elde edilen alanları kapsadığı ve uygulama sürecinin diğerlerine
göre daha hızlı olduğu görülmüştür. Dolayısıyla “modern alüvyon birikintisiyle” elde
15
edilen sonuçlar seçilmiş ve ileride meydana gelmesi muhtemel taşkınların yayılma
alanları olarak kullanılmasına karar verilmiştir.
Ayrıca kısa dönem uzmanlar tarafından ülkemizde mevcut 1:25,000 ölçekli jeoloji
haritalarının kullanılarak Batı Karadeniz havzası gibi eğimi az olan havzalarda taşkın
riski ön değerlendirmesinin kısa sürede yapılabileceği belirtilerek alüvyon birikintisi
yönteminin seçilmesi özellikle tavsiye edilmiştir.
Taşkın yayılma alanları belirlendikten sonra bu alanlarda bulunan çeşitli mekânsal ve
noktasal göstergeler incelenmiştir.
Not: TD Madde 4.d’ye göre, TRÖD’de mevcut taşkın koruma yapılarının ne kadar etkili
olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Batı Karadeniz’de kullanılan taşkına meyilli
alanlar yönteminde taşkın koruma altyapılarının işlev dışı olduğu kabul edilmiştir. Bu,
direktif gereği, ekstrem taşkın olayında en olumsuz varsayımlı (düşük olasılıklı)
senaryodur.
3.2. İleride Meydana Gelebilecek Potansiyel Taşkınların Olumsuz
Sonuçlarının Değerlendirilmesine İlişkin Basitleştirilmiş Metodoloji
İleride meydana gelebilecek muhtemel taşkınların değerlendirilmesine ilişkin
basitleştirilmiş bir metodoloji oluşturmak amacıyla taşkına meyilli alanların arazi
kullanımıyla çakıştırılması ve risk göstergelerinin birbirine yaklaştırılması
gerekmektedir.
Taşkınlara maruz kalan başlıca varlıkların ölçülmesi için hem AB düzeyinde hem de
ulusal düzeyde “Corine Arazi Örtüsü” sınıflandırılması en kullanışlı verileri sunmakta,
CBS ile de taşkınlardan etkilenebilecek ve dolayısıyla ekonomik ve beşeri kayıplara yol
açabilecek unsur ve alanların (tarım ürünleri, sanayi, mesken, vb.) konumunu
vermektedir.
Taşkına meyilli alanların içerisinde ekonomik maksatlarına göre arazi kullanımı iki
gruba ayrılmaktadır:
•
•
Grup 1, sınıf 212’de dâhil olmak üzere (Şekil 12):
-
112 – Süreksiz kentsel doku
-
121 – Sanayi, ticaret alanları
-
123 - Limanlar
-
124 – Hava alanları
-
131 – Maden çıkarma alanları
-
212 – Sürekli sulanan alanlar
Grup 2, daha kısıtlayıcı, 212 hariç önceki sınıflandırmaların hepsini
kapsamaktadır
16
Taşkına meyilli alanlar (gelecekteki taşkınlar)
Seçilen Corine Arazi Örtüsü Sınıfları
Şekil 15: Batı Karadeniz pilot havzasında Corine Arazi Örtüsü sınıflandırmasına göre yüksek
yoğunluktaki alan örneği
İkinci grup analizde daha kısıtlayıcıdır. Corine Arazi Örtüsü 212 sürekli sulanan alanlar
sınıfına duyulan güvenin az olması sebebiyle iki farklı sınıfın kullanması uygulanmıştır.
Aslında Corine Arazi Örtüsünün bütünüyle iyi bir doğruluk oranına sahip olmadığından
bu sınıflandırma yerel düzeyden ziyade ulusal/Avrupa düzeyinde genel analizler için
daha çok kullanılabilir.
Batı Karadeniz havzasında kullanılan birinci derece değerlendirmelerden birinin amacı
yalnızca taşkına meyilli bölgelerdeki farklı arazi kullanımlarının aşağıdaki şekillerde
gösterilmesi olmuştur:
• Gelecekteki potansiyel taşkın alanlarında yaşayan nüfus;
• Gelecekteki potansiyel taşkın alanlarına ilişkin bazı göstergeler
17
Şekil 16: Muhtemel taşkın alanlarında kalması beklenen nüfus
Şekil 17: Muhtemel taşkın riski altındaki yapılar
18
Ancak karar mercileri, potansiyel riskleri verilen bir alan türünde değerlendirip
göstermenin en iyi çözüm olduğunu düşünmektedir (nehir alt havzası, idari sınırlar vb.).
Sonuçların analiz edilmesi ve sunumu için tercih edilen klasik coğrafi ayrım belediye
sınırlarının kullanılmasıdır. Bu sayede her belediye için göstergeler ortaya çıkar ve
nesnel bir kıyaslamaya imkân tanınır. Böylece, Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan
Alanlardan sonraki belirlemelere yardımcı olunmaktadır. Coğrafi birim olarak alt havza
ya da nehir kısımları da kullanılabilir.
Aşağıda olduğu üzere sonuçlar bir tabloda gösterilebilir (Batı Karadeniz Havzasından
örnek):
Tablo 2: Taşkın riski altında kalan kentsel yerleşim alanları. Aşağıdaki iki şekil söz konusu yöntemi
göstermektedir.
Sıra
Şehir
İlçe
Muhtemel Taşkın
Alanı (Ha)
1
Düzce
Merkez
2211
2
Bolu
Merkez
1373
3
Zonguldak
Çaycuma
844
4
Bartin
Merkez
759
5
Zonguldak
Ereğli
313
6
Bolu
Gerede
269
7
Karabük
Yenice
246
Tablonun aşağıdaki şekilde dönüştürülmesi karar mercilerinin rakamları daha açık ve
net görmelerini sağlamaktadır. Batı Karadeniz havzasına ilişkin aşağıdaki şekil,
geçmişteki önemli taşkınları tamamlayıcı nitelikte olup ileride meydana gelebilecek
potansiyel taşkınların olumsuz sonuçlarının değerlendirilmesine ilişkin nesnel
göstergeler ortaya koyan bir seçenek sunmaktadır.
19
Şekil 18: Muhtemel taşkın alanlarında kalması beklenen ekonomik aktivite alanları
Şekil 19: Muhtemel taşkın alanlarında kalması beklenen ekonomik aktivite alanları
20
4. POTANSİYEL
CİDDİ
TAŞKIN
RİSKİ
BELİRLENMESİNE İLİŞKİN METODOLOJİ
TAŞIYAN
ALANLAR’IN
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alanlar
Destekleyici
Haritalar
Geçmişe ilişkin
haritalar (TRÖD)
Genel
haritalar
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların (bölge ve sektörlerin) belirlenmesi
Taşkın Riski Ön Değerlendirmesinin (TRÖD) nihai amacını oluşturmakta ve süreç
içerisinde elde edilmiş olan çıktılar esas alınarak yapılmaktadır.
Madde 4.2.a’dan kaynaklanan haritalar
•
Nehir havzaları ve alt havzaların sınırları ve eğer mevcutsa deniz
kıyısındaki alanların sınırları
•
Topografya
•
Arazi kullanımı
Madde 4.2.b’den kaynaklanan tematik katmanlar
•
Geçmişte meydana gelen önemli taşkınlar, taşkın yeri ve büyüklüğü her
taşkın için oluşturulan olumsuz sonuçlar listesi de dahil edilmelidir.
Madde 4.2.c’den kaynaklanan tematik katmanlar
•
Geçmişte meydana gelen taşkınlar, eğer ileride yaşanabilecek benzer
olayların önemli olumsuz sonuçlara yol açması söz konusuysa
Madde 4.2.d’den kaynaklanan haritalar
•
Taşkın potansiyelinin ve ileride meydana gelebilecek taşkınların
potansiyel olumsuz sonuçlarını değerlendirmeye yardımcı haritalar;
•
Topografya
•
Doğal su tutma alanları olarak taşkın ovaları dahil olmak üzere
akarsuların konumu ve genel hidrolojik ve jeomorfolojik özellikleri,
•
Taşkın koruma yapıları
•
Nüfusun olduğu alanların konumu
•
Uzun vadeli ekonomik faaliyet ve kalkınmanın olduğu alanlar
Madde 5.1’den kaynaklanan tematik katmanlar
Potansiyel ciddi taşkın riskinin olduğu ya da taşkınların yaşanmasının
muhtemel olduğu alanlar
TEHLİKE HARİTALARI
RİSK HARİTALARI
Şekil 20: Özellikle TRÖD süreci için olmak üzere, Taşkın Direktifi kapsamında üretilen çıktılar
Belirli alanların Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar olarak seçilmesi, kamu
kurumlarının gelecek altı yılda özellikle bu alanlara odaklanmasını sağlayacaktır (örn.
Taşkınların önlenmesi, şebeke gözlemlerinin genişletilmesi, koruma altyapısı gibi
projelere finansman sağlanması gibi hususların önceliklendirilmesi için planların
yapılması ve uygulanması).
Not:
•
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar’ın belirlenmesi diğer alanların
taşkın riskinden etkilenmediği ve tedbirlerin başka yerlerde uygulanamayacağı
anlamına gelmemektedir. TRYP’de Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanların
sınırlarının dışında kalan ve taşkın riskinin dağınık bölgelerde olduğu yerlere
21
uygun tedbirlere de yer verilebilir. .
• Taşkın Direktifinde 6 yıllık bir döngüsel süreç söz konusu olup ilerideki
dönemlerde Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan eklemeleri yapmak
mümkündür.
Bu belirlenen alanlar için tehlike haritaları ve risk haritaları oluşturulacaktır.
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar belirlenirken TRÖD’deki bilgiler de
kullanılmalıdır:
• Geçmişte önemli taşkınların meydana geldiği alanlar;
• Diğer potansiyel taşkın alanları da göz önünde bulundurularak taşkınların
potansiyel
olumsuz
etkilerinin
(potansiyel
olumsuz
sonuçlar)
değerlendirilmesi.
TRÖD’de geçmişte yaşanan önemli taşkınların seçimi yapılan ayrıntılı analizler
kapsamında yapılmakta ve diğer potansiyel taşkın alanlarının belirlenmesi bazı basit ve
temel araç ve metodolojilerin kullanılmasını gerektirmektedir. Taşkın Direktifinin
gerekliliği olan bu iki yaklaşım, yetkililerin planlama açısından iyi kararlar alabilmeleri
için gerekli aracı sağlamaktadır.
Taşkın Direktifi Madde 4 de belirtildiği üzere, ileride taşkınların meydana gelebileceği
alanlar belirlenirken geçmişte yaşanan önemli taşkınlara ilişkin bilgilerin temel alınması
bağlamında geçmişte yaşanan önemli taşkınlar için seçilen kriterlerin ileride meydana
gelebilecek taşkınların potansiyel olumsuz sonuçlarını değerlendirmek için de
kullanılması ve uygulanması gerekmektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi bu göstergeler
nüfus, yollar ve demiryolları, endüstriyel alanlar, korunan alanlar, köprüler, binalar,
sulak araziler ve diğer arazi kullanımı çeşitleri gibi çeşitli sosyo-ekonomik unsurlara
dayanmaktadır.
Bu yüzden, ileride meydana gelebilecek taşkınların potansiyel olumsuz sonuçlarının
emtiaların farklı kategorilerine göre değerlendirilmesi, Potansiyel Ciddi Taşkın Riski
Taşıyan Alanların seçilmesinde önemli bir kriterdir. Ölçülemeyen ancak “uzman
görüşüne” ve aynı zamanda paydaşlarla yapılan istişarelere dayanan diğer bazı kriter
ve unsurların da dikkate alınması gerekmektedir.
5. POTANSİYEL
CİDDİ
TAŞKIN
SONUÇLARININ SUNUMU
RİSKİ
TAŞIYAN
ALANLARIN
Ülkeler kullanacakları metodolojiyi seçmekte özgürdür. Özetle, Potansiyel Ciddi Taşkın
Riski Taşıyan Alanlar’ın sunulmasına ilişkin 3 farklı yoldan söz edilebilmektedir:
• Büyük nehirler (Almanya, Şekil 14) ;
• Büyük ya da küçük nehirlerin küçük kollarındaki sıcak (önemli) noktalar
(Avusturya, Şekil 15);
• İdari birimlerin toplanması (Fransa, Şekil 16 her nehir haritalandırılmamıştır).
22
Şekil 21: Rhine Nehir Havzasında Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar
Şekil 22: Tuna Havzasında Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar
23
Şekil 23: Fransa’da Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar
Batı Karadeniz’de nehre dayalı yöntem Romanyalı kısa dönem uzmanlar tarafından
test edilmiştir:
Batı Karadeniz Havzası
Potansiyel Ciddi Taşkın Alanları
Şekil 24: Batı Karadeniz’de Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar
Nihai sonuç Fransa yöntemine benzer idari yaklaşıma dayanmaktadır. Bu yöntemde
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar’ın sayısı kontrol edilebilmekte ve sonunda
TRYP sürecinin ikinci aşamasındaki her Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların
rapor edilmesi için harcanan süre azalmaktadır. Bunun yanı sıra, taşkın tehlike
24
haritasında gösterilecek taşkının türünün kesin olarak belirlenebilmesi için bir çalışma
yürütülmelidir. Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar’da taşkın türü
tanımlanmalıdır (nehir taşkınları, ani taşkınlar, deniz taşkınları vb.)
Batı Karadeniz’de Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların seçimi geçmişte
yaşanan önemli taşkınların ve ileride meydana gelebilecek taşkınların potansiyel
olumsuz sonuçlarının değerlendirilmesine ilişkin göstergelerin eşikleri kullanılarak
yapılmıştır (Şekil 18 ve 19’i karşılaştırınız). Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan
Alanlar’a ilişkin seçilen eşik değerler şu şekilde belirlenmiştir:
Numara:
1
2
Gösterge
Taşkın Riski Altında Kalan Kentsel Yerleşim
Alanı
Taşkın Riski Altında Kalan Ekonomik
Faaliyet Alanları
Eşik değer
> 200 Ha
> 100 Ha
Nihai sonuç aşağıdaki şekilde gösterilmektedir:
Şekil 25: Potansiyel yüksek taşkın riski taşıyan alanlar
Bu sonuç geçmişte meydana gelen önemli taşkınlarla yakından bağlantılıdır.
Yapılması gereken son çalışma ise, her bir Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan
Alanlar için taşkın tehlike haritasında yer alması gereken taşkın türünün (nehir
taşkınları, ani taşkınlar, deniz taşkınları) belirlenmesidir. Örneğin yalnızca risk alanında
olan nehirler üzerinde çalışılabilir: bu nehirler büyük ya da küçük olabilmektedir.
25
Söz konusu bölgedeki nüfus yoğunluğu
(Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan
Alanlar - Aix-Salon)
2.
derece nehir ağı
Hem büyük taşkın ovalarının hem de en
riskli alanların haritalandırılması,
haritalandırma seçimi
TD için haritalandırılacak nehirler
1.
derece nehir ağı
Şekil 26: Taşkın Riskiyle Ilişkilendirilen Nehirlerin Seçimi
26
6. TAŞKIN RİSKİ ÖN DEĞERLENDİRMESİ RAPORU
Bu raporun amacı TRÖD’nin uygulanması sırasında var olan veya üretilen tüm bilgilerin
gözden geçirilmesidir. Rapor, havzada yürütülen çalışmaları yansıtmalı, aşağıdaki
hususlara ilişkin bilgiler içermelidir:
 Genel yaklaşım ve kullanılan bilgiler;
 Taşkın riski yönetiminin genel çerçevesi;
 Havzanın tanımı (hidroloji, arazi şekilleri, arazi kullanımı, meteoroloji, havzada
yapılan taşkın çalışmaları, vb. );
 Ciddi Tarihi taşkınların özeti;
 Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanların özeti;
 İleride meydana gelebilecek muhtemel taşkınların olumsuz sonuçlarının
değerlendirilmesi.
7. TRÖD’NİN AB’YE RAPOR EDİLMESİ
Taşkın Direktifinin ilk uygulama aşamasında elde edilen bilgilerin bir araya getirilip, AB
kılavuzlarına uygun bir şekilde AB’ye iletilmesi gerekmektedir. Raporlama
şablonlarından yola çıkılarak geliştirilen şemaların raporlama sürecinde mutlaka yer
alması gerekmektedir. Avrupa Çevre Ajansı ReportNet üzerinden tüm şemalara
çevrimiçi olarak ulaşmak mümkündür. Avrupa Komisyonu çevrimiçi ulaşılabileceğiniz
çeşitli araçlar ve kaynaklar yardımıyla raporlama sürecini kolaylaştırmaktadır:
-
MS-Access veri tabanı, şemaların tamamlanmasını ve bilgilerin veri tabanı
tablolarına uygun hale gelmesini sağlamaktadır. Üye devletlerden elde edilen
veriler MS-Access veri tabanıyla iletilmekte ve XML dosyalarının oluşturulması
için uygun formatta yapılandırılmaktadır. Veri tabanına elle giriş yapmak
mümkün olmakla birlikte aynı zamanda kullanıcıların beceri ve ihtiyaçlarına
bağlı olarak toplu veri iletimi de yapılabilmektedir.
-
MS-Access aracına girilen verileri raporlama için gerekli xml formatına çeviren
XML dönüştürme aracı
-
AB raporlama deposuna iletilmeden önce bilgilerin doğru bir şekilde
doldurulmasına yardımcı olacak bazı QA/QC (kalite) kurallarını içeren masaüstü
doğrulama aracı
-
Üye devletin raporlama verilerini yüklemesini sağlayan çevrimiçi ReportNet
uygulaması; ReportNet’de ikinci QA/QC (kalite) kuralları uygulanmaktadır.
Veri tabanında üç grup tablo bulunmaktadır:
•
Aşağıdaki unsurları içeren öznitelikler tablosu:
o
•
Oluşturulma tarihi, yazar, e-posta, dil, sınıflandırma
(sınıflandırılmamış ya da gizli)
Önemli tarihi taşkın olaylarına ilişkin aşağıdaki konularda bilgi
veren tablolar:
o
Süreçte kullanılan metodolojiler (Ek S1’e bakınız)
o
Taşkın olayının kodu, adı, yeri, başlangıç tarihi, süresi,
alan/uzunluk, yineleme, taşkın olayının özeti
o
Kaydedilen can kaybı
27
•
o
Taşkın türü (Ek S1’e bakınız)
o
Sonuçların türü (Ek S1’e bakınız)
Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlara ilişkin aşağıdaki
konularda bilgi veren tablolar:
o
Süreçte kullanılan metodolojiler (Ek S1’e bakınız)
o
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar’ın kodu ve adı,
eğer mevcutsa uluslararası işbirliği genişliği, uzunluğu;
o
Potansiyel sonuçların türü (Ek S1’e bakınız)
o
Potansiyel taşkınların türü
Veri tabanına girilen bilgiler kontrol ve Merkezi Veri Deposuna yükleme için uygun olan
XML dosya formatına çevrilmektedir. Merkezi Veri Deposu, ReportNet’in bir parçasını
oluşturmaktadır. Bu veri deposunu, üye devletler tarafından iletildiği şekilde çevreyle
ilgili veri raporlarından oluşan bir kitaplığa benzetmek mümkündür.
7.1. REFERANSLAR
2007/60/EC SAYILI 23 Ekim 2007 Tarihli Taşkın Risklerinin Değerlendirilmesi ve
Yönetilmesi hakkında AVRUPA PARLAMENTOSU VE KONSEY DİREKTİFİ,
http://ec.europa.eu/environment/water/flood_risk/index.htm adresinden ulaşılabilir.
Stanciu P., Chendeş V., Corbuş C., Mătreaţă M. (2009), taşkına meyilli alanların taşkın
simülasyon modellerinin sonuçlarına dayanılarak haritalandırılması için CBS.
prosedürü, Studia Universitas Babeş-Bolyai, Geographia, ISSN: 1221-079x, v. LIV (3),
s. 139-145
Avrupa Komisyonu *** (2013), Taşkın Direktifi kapsamında Raporlama kılavuzu
(2007/60/EC). Kılavuz Belge No. 29: A raporlama şablonları Şu Çerçeve Direktifi için
Su Direktörleri Ortak Uygulama Stratejisi tarafından bir araya getirilmiştir (2000/60/EC).
Teknik Rapor - 2013 - 071, ISSN 1725-1087, 68 p.
Avrupa Komisyonu (2014), Taşkın Direktifinin uygulanması için teknik destek
(2007/60/EC) – Taşkın raporlama şemaları için kullanıcı kılavuzu– Rapor Ref: V6.0
Temmuz 2014
28
EK S1: TRÖD VERİ TABANININ VERİ İÇERİĞİ
Her Havza/Yönetim Birimi için aşağıdaki metodolojilerin açıklanması gerekmektedir (Avrupa
Komisyonu (2013), Taşkın Direktifi kapsamında raporlamaya ilişkin Kılavuz belgesine dayalı
olarak (2007/60/EC))..
•
Geçmişte meydana gelen önemli taşkın olaylarına ilişkin tablolar:

TRÖD veya 13.1(a)’nın gerekliliklerinin yerine getirilmesi için genel yaklaşım ve
metodolojinin özeti (< 10,000 karakter);

Madde 13.1(b)’nin uygulanmasına ilişkin bildirim;

Geçmişte meydana gelen taşkınların ve olumsuz sonuçlarının (bu sonuçların
‘önemli’ kategorisine alınıp alınmaması da dahil olmak üzere) belirlenmesi ve
değerlendirilmesinde kullanılan metodoloji ve kriterlerin özeti (< 5,000 karakter) ve bu
tür taşkınların yeniden yaşanma olasılığı;

Geçmişte yaşanan ve ileride tekrar etmesi halinde önemli olumsuz sonuçlara yol
açacak önemli taşkınların belirlenmesi ve değerlendirilmesi için kullanılan metodoloji
ve kriterlerin özeti (< 5,000 karakter);

İleride meydana gelebilecek potansiyel önemli taşkınların ve potansiyel olumsuz
sonuçlarının belirlenmesi ve değerlendirilmesi için kullanılan metodoloji ve kriterlerin
özeti (< 5,000 karakter);

Taşkınların meydana gelmesini ve önem derecelerini etkileyebilecek ilgili uzun vadeli
gelişmelerin özellikle iklim değişikliğinin etkilerinin, bu etkileri değerlendirmek amacıyla
kullanılan yöntem, kayıt ve çalışmaları da içeren özeti (< 5000 karakter);

Madde 4(2)(d) kapsamında belirtilen hususlardan her birinin ileride meydana
gelebilecek taşkınların potansiyel olumsuz sonuçlarının değerlendirilmesini nasıl
destekleyeceğine ilişkin, bu hususlara yönelik metodoloji bilgilerini de içeren özet (< 5000
karakter);

Madde 4.2(d) kapsamında belirtilen hususlardan herhangi birinin, ileride meydana
gelebilecek taşkınların olumsuz sonuçları değerlendirilirken düşünülmemesinin
sebeplerine ilişkin özet (< 5000 karakter), eğer konuyla ilgiliyse

TRÖD’de kullanılan ilgili diğer mevcut veya kolay erişilebilir bilgilerin özeti (< 5000
karakter)

Paylaşılan nehir havzaları veya yönetim birimleri için yetkili makamlar arasında ilgili
bilgili alışverişini sağlamak üzere Üye devletler tarafından atılan adımların özeti (< 5000
karakter);

Madde 13.1(a) nın uygulanması halinde kullanılan değerlendirmenin uygunluk tarihini
belirlemek için gerekli bilgiler dâhil değerlendirmenin nasıl gerçekleştiğini göstermek
üzere bu maddenin uygulanmasına ilişkin ilgili bilgilerin özeti (< 10000 karakter);
•
Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlara ilişkin tablolar:

Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanların belirlenmesine ilişkin metodolojinin
(Potansiyel ciddi taşkın riskini belirleyen kriterler, bazı alanların bu kategoriden çıkarılma
veya dâhil edilme sebepleri ve kriterleri, insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik
faaliyet üzerindeki sonuçların nasıl düşünüldüğü de dâhil olmak üzere) tanımı (< 20 000
karakter);

İlgili Üye devletlerin uluslararası nehir havza bölgelerinde veya uluslararası yönetim
birimleri içerisindeki uluslararası koordinasyonlarına ilişkin tanım (< 5000 karakter)
Tablo S.1.1 ve Tablo S.1. 2’de taşkınların başlıca özellikleriyle ilgili sonuçlarına karşılık gelen
kod ve tanımlar belirtilmiştir.
29
TABLO S.1.1: Taşkın Direktifi veri tabanı ve taşkın raporlama şemasına göre gerekli
öznitelikler(Taşkın raporlama şemaları için kullanıcı kılavuzu– Rapor Ref: V6.0
Temmuz 2014 belgesinden alıntı)
Taşkın özellikleri
Taşkın mekanizması
Taşkın kaynağı
Taşkın
Kodu
özniteliği
Tanımı
Türü/Alt-türü
Doğal ya da değiştirilmiş drenaj kanalları dâhil drenaj sistemlerinin bir
kısmından gelen sularla meydana gelen taşkınlardır. Nehirler, dereler,
A11 Nehir
drenaj kanalları, dağlardan gelen sular ve mevsimlik nehirler, göller ve
karların erimesinden kaynaklanan taşkınlar bu grupta yer almaktadır.
Yağışın doğrudan etki etmesi ya da yağmur sularının arazinin üzerinde
yayılması sebebiyle yaşanan taşkınlardır. Şehirlerde fırtına kaynaklı
sular, kırsal kesimde kara üzerindeki su akışı, fazla sular ya da karların
A12 Yağış
erimesiyle kara üzerinde meydana gelen taşkınlar bu kaynak
dâhilindedir.
Yer altı suyu seviyesinin yükselmesi ve kara yüzeyinin üzerine
çıkmasından kaynaklanan taşkınlardır. Yer altı sularının yükselmesi ve
A13 Yer altı suyu
seviyesi yükselen yüzey suyunun yer altından akması bu gruba dâhil
edilebilmektedir.
Denizden, haliçlerden veya kıyı göllerinden gelen suların sebep olduğu
taşkınlardır. Denizden gelen sular (örn. Ekstrem gelgit seviyeleri
A14 Deniz suyu
ve/veya fırtına dalgası) ya da dalga hareketleri ya da kıyılarda meydana
gelen tsunamiler bu grupta yer almaktadır.
Yapay, su taşıyan altyapılardan veya bu altyapıların çalışmamasından
kaynaklanan taşkınlardır. Kanalizasyon sistemlerinden (fırtına suyu,
Yapay su –taşıyan
lağım suları ve atık sular dâhil), su tedariki ve atık su yönetimi
A15
altyapılar
sistemleri, yapay navigasyon kanalları ve su tutma yapılarından (örn.
Barajlar ve rezervuarlar) taşan sular bu grupta yer almaktadır.
Diğer kaynaklar sebebiyle meydana gelen taşkınlardır, tsunamiler bu
A16 Diğer
grupta sayılabilir.
A17 Veri mevcut değil Taşkının kaynağına dair herhangi bir veri mevcut değildir.
Taşıma kanalının kapasitesini veya yanındaki arazinin seviyesini aşan
A21 Doğal su aşımı
sulardan kaynaklanan taşkınlardır.
Korumanın
Taşkın koruma yapılarını aşan taşkın sularından kaynaklanan
A22
aşılması
taşkınlardır.
Doğal ya da yapay koruma veya altyapının başarısız olması sebebiyle
Korumanın veya meydana gelen taşkınlardır. Taşkın koruma veya tutma yapısının
A23 altyapının
kırılması veya çökmesi, pompalama ekipmanları veya kapıların
başarısız olması çalışmaması gibi konular bu taşkın mekanizmasına dâhil
edilebilmektedir.
Doğal veya yapay bir iletim kanalı veya sisteminin tıkanması ya da
daralmasından dolayı meydana gelen taşkınlardır. Kanalizasyon
A24 Tıkanma/Daralma sistemlerinin tıkanması, köprü veya menfez gibi daralmaya sebep olan
kanal yapıları veya buz yığılması veya toprak kaymaları gibi sebepler bu
taşkın mekanizmasında yer almaktadır.
Diğer mekanizmalar, örneğin rüzgâr nedeniyle sularda meydana gelen
A25 Diğer
kabarmaların oluşturduğu taşkınlar
A26 Veri mevcut değil Taşkın mekanizmasına ilişkin herhangi bir veri mevcut değildir.
Çok hızlı yükselen ve azalan, önceden uyarıya olanak sağlamayan ya
da meydana gelmesine çok az bir süre kala anlaşılan, genellikle
A31 Ani taşkınlar
nispeten küçük bir bölge üzerinde meydana gelen şiddetli yağışların
sonucu olan taşkınlardır.
Karların
Karların hızlı bir şekilde erimesi, muhtemelen de yağış veya buz
erimesinden
yığılmalarının sebep olduğu tıkanmalar eşliğinde meydana gelen
A32
kaynaklanan
taşkınlardır.
taşkınlar
Hızlı başlangıçlı
A33
Ani taşkın olmayan ancak çok hızlı gelişen taşkınlar.
diğer taşkınlar
A34 Orta başlangıçlı
Ani taşkınlardan daha yavaş bir hızda başlayan taşkınlar.
A35 Yavaş başlangıçlı Gelişmesi daha uzun bir zaman alan taşkınlardır.
A36 Birikinti taşkınları Çok fazla birikinti getiren taşkınlardır.
A37 Yüksek hızlı taş.
Taşkın sularının çok yüksek bir hızda aktığı taşkınlardır
A38 Derin taşkınlar
A39 Diğer özellikler
A40 Veri mevcut değil
Taşkın sularının yüksekliğinin fazla taşkınlardır.
Belli bir özelliği yoktur
Taşkının özelliklerine ilişkin herhangi bir veri mevcut değildir.
30
TABLO S.1.2: TAŞKIN DİREKTİFİ VERİ TABANINA GÖRE GEREKLİ SONUÇ KODLARI VE TANIMLARI
Sonuçlar
Taşkın
Kodu
Türü/alt-türü
Tanımı
özniteliği
B10 İnsan sağlığı (sosyal yönler)
Kirlilik yüzünden veya su tedariki ve arıtma hizmetlerindeki
aksaklıklar sebebiyle ortaya çıkabilecek insan sağlığı
B11 İnsan sağlığı
üzerinde hemen ya da daha sonra görülen ölüm gibi
sonuçları da içeren olumsuz etkiler.
Yerel yönetim ve kamu kuruluşları, acil durum müdahalesi,
B12 Toplum
eğitim ve sağlık (hastaneler gibi) tesislerine zarar verme gibi
topluma etki eden olumsuz sonuçları vardır
B13 Diğer
B14 Geçerli değil
B40 Ekonomik
Mesken de dâhil olmak üzere mülkler üzerindeki olumsuz
B41 Mülk
sonuçlar
Kamu hizmetleri sağlayan kuruluşlar, elektrik üretimi, ulaşım,
B42 Altyapı
depolama ve iletişim gibi altyapı varlıkları üzerindeki olumsuz
sonuçlar
Tarımsal faaliyetler (hayvancılık, tarıma elverişli alanlar,
bahçecilik), ormancılık, maden çıkarma ve balıkçılık gibi arazi
B43 Kırsal arazi kullanımı
kullanımları üzerindeki olumsuz sonuçlar
Üretim, inşaat, perakende, hizmet ve diğer istihdam
B44 Ekonomik faaliyet
kaynakları gibi sektörler üzerindeki olumsuz sonuçlar
B45 Diğer
B46 Geçerli değil
B20 Çevre
SÇD kapsamında yüzeydeki su kütlelerinin ekolojik ya da
kimyasal durumu, ya da etkilenen yer altı suyu kütlelerinin
kimyasal durumu üzerindeki olumsuz sonuçlar. Bu tür
B21 Su kütlesi durumu
sonuçlar çeşitli kaynakların (nokta ya da yayılma) kirliliği
veya taşkının hidro morfolojik etkileri yüzünden ortaya
çıkabilmektedir
Kuş ve Habitat direktifi kapsamındaki korunan alanlar ve su
kütleleri, yüzme suları veya içme sularının çıkarıldığı noktalar
B22 Korunan alanlar
üzerindeki olumsuz sonuçlar
B23
Kirlilik kaynakları
B24
Diğer
B25
B30
Geçerli değil
Kültürel Miras
B31
Kültürel varlıklar
B32
Peyzaj
B33
B34
Diğer
Geçerli değil
Taşkın halinde potansiyel kirlilik kaynakları, tesisler ya da
nokta ya da yayılım kaynakları
Toprak, biyolojik çeşitlilik, hayvanlar ve bitkiler vb. üzerindeki
diğer potansiyel olumsuz çevresel etkiler
Arkeolojik sit alanları/anıtlar, mimari yapılar, müzeler, manevi
alanlar ve binalar gibi unsurları içeren kültürel miras
üzerindeki olumsuz sonuçlar
Geleneksel peyzaj kalıntıları, ankraj yerleri veya alanları gibi
doğanın ve insanların ortak çalışmalarının sonucunu
yansıtan kültürel varlıklar, diğer bir deyişle, kültürel peyzaj
üzerindeki kalıcı ya da uzun vadeli olumsuz sonuçlar
31
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye
Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir.
"Taşkın Direktifinin Uygulanması
için Kapasitenin Geliştirilmesi
Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi "
TR 10 IB EN 01
S2
TAŞKIN TEHLİKE VE TAŞKIN
RİSK HARİTALARININ
HAZIRLANMASI KILAVUZU
Aralık 2014
İÇİNDEKİLER
1. TEHLİKE VE RİSK HARİTALARININ HAZIRLANMASININ MAKSADI VE GENEL
İLKELERİ ....................................................................................................................... 1
1.1.
KILAVUZUN MAKSADI ................................................................................................. 1
1.2.
GENEL İLKELER........................................................................................................... 2
1.3.
HARİTALARIN KULLANILMASI .................................................................................... 4
2. TAŞKIN DİREKTİFİNİN GEREKLİLİKLERİ VE ŞARTLARI ................................... 6
2.1.
TAŞKIN TEHLİKE VE TAŞKIN RİSK HARİTALARI (TTRH) RAPORLAMA
ÇALIŞMALARININ BAŞLICA ÜRÜNLERİ ................................................................................. 6
2.2.
RAPORLAMAYA İLİŞKİN BAŞLICA GEREKLİLİKLER ................................................ 6
2.3.
TTRH SÜRECİNDE KULLANILACAK BAŞLICA BİLGİLER ......................................... 6
Taşkın olayı kodu / Potansiyel Ciddi........................................................................... 7
2.4.
ZORUNLU ALANLAR VE META VERİLER .................................................................. 8
2.5.
TTRH’NİN YAYGINLAŞTIRILMASINA İLİŞKİN GEREKLİLİKLER ............................... 9
3. TEHLİKE HARİTASI OLUŞTURMAYA YÖNELİK METODOLOJİ ....................... 10
3.1.
SENARYOLARIN SEÇİMİ ........................................................................................... 12
3.2.
TAŞKIN TEHLİKESİNİN AKIŞLA NİCELİKSEL OLARAK BELİRLENMESİ
METODOLOJİSİ ...................................................................................................................... 13
3.3.
HİDROLİK ARAÇLAR.................................................................................................. 13
3.4.
OLASILIKLARA DAYANAN OTOMATİKLEŞTİRİLMİŞ DEĞERLENDİRMELERİN
ÖZELLİKLERİ .......................................................................................................................... 14
3.5.
TARİHİ BİLGİLERE DAYANAN MODELLERİN KALİBRASYONU ............................. 14
3.6.
HARİTALARIN KARŞILAŞTIRILMASI VE DOĞRULAMA .......................................... 15
3.7.
OPTİMUM TEHLİKE HESAPLAMASINDA KULLANILAN TEMEL VERİLER............. 17
4. TAŞKIN RİSKİ HESAPLAMA METODOLOJİSİ ................................................... 18
4.1.
ETKİLENEN İNSAN SAYISININ HESAPLANMASI .................................................... 18
4.2.
VERİ KAYNAĞI ........................................................................................................... 18
4.3.
VERİ MANİPÜLASYONU ............................................................................................ 19
4.4.
VERİLERİN GÖSTERİLMESİ ..................................................................................... 19
4.5.
RİSK HESAPLAMASI .................................................................................................. 19
4.6.
TEMATİK RİSK KATMANLARININ HAZIRLANMASI ................................................. 20
4.7.
SUYUN DERİNLİĞİNE İLİŞKİN SINIFLARIN TESPİT EDİLMESİ .............................. 20
4.8.
TAŞKIN RİSKİ MATRİSİNİN OLUŞTURULMASI ....................................................... 21
5. TAŞKIN TEHLİKESİ VE RİSK HARİTALARININ İÇERİĞİ VE GÖRSELLİK ....... 23
5.1.
ALTLIK VE GENEL ŞABLON ...................................................................................... 23
5.2.
TAŞKIN TEHLİKE HARİTALARI ................................................................................. 23
5.3.
TAŞKIN RİSK HARİTALARI ........................................................................................ 24
6. Kaynakça .............................................................................................................. 26
EK S2.1 HARİTA TÜRLERİ ......................................................................................... 27
TAŞKIN TEHLİKE HARİTALARI: ......................................................................................... 27
i
TAŞKIN TEHLİKE SEVİYESİ HARİTASI: ............................................................................ 27
TAŞKIN RİSK HARİTALARI:................................................................................................ 27
EK S2.2 TTRH (TAŞKIN TEHLİKE VE TAŞKIN RİSK HARİTALARI) VERI
TABANININ VERI İÇERIĞI .......................................................................................... 28
EK S2.3 SU HAVZASININ TİPOLOJİSİNE GÖRE MODELLEME METODU ............. 31
EK S2.4 TAŞKIN TEHLİKE VE RİSK HARİTALARINA DAHİL EDİLECEK
KATMANLAR ............................................................................................................... 32
EK S2.5 CBS YAZILIMINDA TAŞKIN RİSKİ HESAPLAMASI SÜREÇ AKIŞI ........... 34
EK S2.6 MARUZ KALAN ALANLARDAKİ HARİTALAMA ÇALIŞMALARI İÇİN
ALTERNATİF METOTLAR .......................................................................................... 36
EK S2.7 TAŞKIN TEHLİKE VE RİSK HARİTALARI (FHRM) KAPSAMINDA
KULLANILMASINA KARAR VERİLEN ŞABLONLAR - TEHLİKE ............................. 38
EK S2.8 FHRM KAPSAMINDA KULLANILMASINA KARAR VERİLEN ŞABLONLAR
- RİSK ........................................................................................................................... 39
EK S2.9 MONO-FREKANS DEĞERLENDİRMESİNİN ÖZELLİKLERİ ....................... 40
EK S2.10 İNSAN YAPIMI YAPILAR VE TAŞKIN TEHLİKESİ .................................... 40
ii
ŞEKİLLER LİSTESİ
ŞEKİL 1: TAŞKIN RİSK YÖNETİMİ PLANLAMA SÜRECİ AŞAMALAR....................................... 2
ŞEKİL 2: TTRH/FHRM AŞAMASININ TAŞKIN DİREKTİFİ ÇERÇEVESİNDEKİ YERİ VE
GEREKEN TEMEL VERİLER ......................................................................................... 3
ŞEKİL 3: HASAR TESPİTİNDE KULLANILAN HASAR FONKSİYONLARI (ANDRE ASSMAN –
GEOMER GMBH’YE GÖRE) .......................................................................................... 4
ŞEKİL 4: TEHLİKE VE RİSK HARİTALARININ YAYGINLAŞTIRILMASINA İLİŞKİN
ROMANYA’DA KULLANILAN VERİ PORTALI ÖRNEĞİ ................................................ 9
ŞEKİL 5: HARİTALANDIRMA METODOLOJİSİ ......................................................................... 11
ŞEKİL 6: TRÖD İÇİN KULLANILAN RİSK HAFIZASI (SAĞ TARAFTA DA BARTIN
GÖRÜLMEKTE) ............................................................................................................ 15
ŞEKİL 7: AYNI İLÇEDE YAYINLANAN BİRKAÇ TAŞKIN HARİTASININ KARŞILAŞTIRILMASI,
GARD SU TUTMA ALANI ............................................................................................. 16
ŞEKİL 8: SAHA ÖLÇÜMLERİ EKLENDİĞİNDE ARTAN SYM KALİTESİ ................................. 17
ŞEKİL 9: SEDDE KREST YÜKSELİĞİ ....................................................................................... 18
ŞEKİL 10: TAŞKIN RİSKİ ........................................................................................................... 24
TABLOLAR LİSTESİ
TABLO 1: TAŞKIN DİREKTİFİNİN GEREKLİLİKLERİ (TRÖD VEYA TTRH) ARASINDAKİ
UYUMLU SONUÇLARA İLİŞKİN BAŞLICA BİLGİLER İLE ULUSAL DÜZEYDE
AYRINTILI VERİ ÖRNEĞİ .............................................................................................. 7
TABLO 2: CORINE ARAZİ SINIFLARI VE TD RAPORLAMA KODLARI ARASINDAKİ UYUM ... 8
TABLO 3: 1 BOYUTLU MODELLEME İLE 2 BOYUTLU MODELLEME ARASINDAKİ FARKLAR
(KAYNAK: COLORADO TAŞKIN YATAĞI VE FIRTINA SUYU KRİTERLERİ
KILAVUZU, BÖLÜM 12) ............................................................................................... 13
TABLO 4: FAME PROJESİNE GÖRE TAŞKIN RİSKİ MATRİSİ ................................................ 20
TABLO 5: SUYUN DERİNLİĞİNE BAĞLI OLARAK HASARIN BÜYÜKLÜĞÜ ........................... 20
TABLO 6: TEHLİKE VE ETKİLENEBİLİRLİĞE GÖRE RİSK SINIFLAMASI .............................. 21
TABLO 7: CLC DERECELENDİRMESİ VE TEHLİKE SINIFLARINA DAYALI OLARAK
TANIMLANAN RİSK SINIFLARI ................................................................................... 22
TABLO 8: TAŞKIN TEHLİKE SINIFLARINI GÖSTEREN RENK GÖLGELERİ .......................... 23
TABLO 9: TAŞKIN RİSK SINIFLARINI GÖSTEREN RENK GÖLGELERİ ................................. 24
TABLO 10: TAŞKIN, TEHDİT VE RİSK HARİTALARININ SUNİ KARŞILAŞTIRMA ÖRNEĞİ ... 27
iii
1. TEHLİKE VE RİSK HARİTALARININ HAZIRLANMASININ MAKSADI
VE GENEL İLKELERİ
1.1. Kılavuzun Maksadı
Bu doküman Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritaları olarak bilinen haritalama
aşamasındaki hedeflerin yerine getirilmesine destek vermek için hazırlanmıştır.
Ulaşılması gereken birkaç hedef vardır.
TAŞKIN DİREKTİFİNDE İLGİLİ MADDELER
Bu kılavuzda taşkın riski yönetimi
planlarının hazırlanma sürecinin
(bkz. Şekil 1) ikinci aşaması olan
taşkın tehlike haritalarının ve taşkın
risk haritalarının oluşturulması ve
taşkın risk haritalarında yer alan
bilgilerin nasıl kullanılacağına dair
hükümler anlatılmaktadır.
Taşkın risk haritalarında çeşitli taşkın
senaryoları/taşma
ihtimalleriyle
ilişkilendirilebilecek çeşitli taşkın
olaylarının ortaya koyduğu riskler
gösterilmektedir.
Bu
kılavuzda
akarsulardan
kaynaklanan
taşkın
olaylarına
odaklanılmakta olup yamaç suları,
baraj yıkılması veya kanalizasyon
suyu gibi taşkına neden olabilecek
diğer nedenler bu haritalarda ele
alınmamıştır.
Bölüm III
Madde 6
3. Taşkın tehlike haritaları aşağıdaki senaryolara
göre
taşkın
olabilecek
coğrafi
bölgeleri
kapsayacaktır:
(a) Düşük ihtimalli taşkınlar veya ekstrem senaryolar
(b) Orta ihtimalli taşkınlar ( olası tekerrür süresi >100
yıl)
(c) Uygun bulunan yerlerde yüksek ihtimalli taşkınlar
4. Paragraf 3’te atıfta bulunulan her senaryo için
aşağıdaki unsurlar gösterilecektir
(a) taşkının yayılım alanı;
(b) uygun bulunan yerlerde su derinliği ve su
seviyesi;
(c) uygun bulunan yerlerde akış hızı veya ilgili su
akışı.
5. Taşkın risk haritaları aşağıdaki maddelerde
açıklanan ve paragraf 3’te atıfta bulunulan taşkın
senaryoları ile ilgili olası olumsuz sonuçları
gösterecektir
(a) Potansiyel olarak etkilenecek kişilerin (gösterge
niteliğinde) sayısı
(b) Potansiyel olarak etkilenecek bölgede yapılan
ekonomik faaliyet türü
(c) Taşkın durumunda kazayla kirliliğe sebep
olabilecek […] tesisler ve tespit edilen potansiyel
olarak etkilenebilecek korunan alanlar
(d) Üye ülkenin faydalı olduğunu düşündüğü diğer
bilgiler
1
Biz
buradayız
ŞEKİL 1: Taşkın Risk Yönetimi Planlama Süreci Aşamalar
1.2. Genel İlkeler
Tehlike haritalarında belirli bir taşkın olasılığı içeren debinin neden olabileceği
taşkının ana özellikleri yer almaktadır (tekerrür süresi). Bilindiği üzere tehlike
haritalarında geçmişte meydana gelmiş bir olaydan ziyade gelecekte olabilecek bir olay
modellenmektedir. Dolayısıyla bu haritalar “senaryolar” olarak düşünülmelidir. Aslında,
bu haritalar taşkına meyilli olduğu belirlenmiş alanlarda daha doğru bilgiler
sağlamaktadır (Bkz. Şekil 2).
Yıllık Taşkın Olasılığı (YTO) herhangi bir yılda taşkın meydana gelme olasılığını ifade
etmektedir. Bu olasılık yüzde olarak ifade edilmektedir. Örneğin, herhangi bir yılda
meydana gelme olasılığı %1 olarak hesaplanan büyük bir taşkın %1 YTO şeklinde
ifade edilir. %1 YTO aynı zamanda 100 yılda 1 Ortalama Tekerrür Aralığı ya da Q100
(100 yıllık tekerrür süresi) olarak da bilinmektedir. Uygulamada en sık kullanılan zaman
aralıkları şu şekildedir:
YTO (%)
Tekerrür
süresi (yıl)
0.1
0.2
0.5
1
2
1000 500 200 100 50
2
3.3 10
30
10
Taşkın tehlike ve risk haritalaması
Taşkın riski ön
değerlendirmesi
.
Historical floods
Geçmiş
(information and
taşkınlar
stream-flow
data)
Arazi
Land
survey
çalışması
CBSfloods
Historical
(GIS mapping)
haritalaması
Topografik
Haritalar
LIDAR
LIDAR
Survey Topo maps
General spatial data
Mekansal
Veriler
(embanked areas, roads,
settlements,
geomorphology, etc.)
Specific
CBS
GIS
katmanları
layers
DEM
Etkilenen
Exposed
Unsurlarelements –
GISCBS
layers
katmanları
Arazi
Land use
Kullanımı
İstatikseldata
veri
Statistical
Hidrolojik
Hydro
ve
and
Meteorolojik
meteo
veri
data
Risk matrix
Global
Global
DEM
SYM
Modeller
Models
Susceptibiliy
Where?
Duyarlılık
(aproximative location)
Hazard
Tehlikelocation)
Where (precise
and when?
CBSmodel
Modelleri
GIS
Risk
Matrisi
or other
approaches
Risk
Risk
Where,
when
and what cost?
TAŞKIN YÖNETİM PLANI
FLOOD MANAGEMENT PLAN
ŞEKİL 2: TTRH/FHRM Aşamasının Taşkın Direktifi Çerçevesindeki Yeri Ve Gereken Temel Veriler
Taşkın özellikleri su derinliği, hızı ve taşkın süresi bilgileriyle taşkının boyutunu ortaya
koymaktadır. Ancak, çoğu kez tehlike haritasında yalnızca nehir taşkın ovalarındaki
taşkına meyilli alanlar ve belirli bir taşkın olasılığına sahip pik debinin neden olduğu su
derinliği gösterilmektedir.
Taşkın direktifinde (Madde 6.3), belirlenen 3 senaryo bulunmaktadır (Düşük, orta ve
yüksek olasılık. Ancak Üye Devletler ilgili Yıllık Taşkın Olasılığını seçmek konusunda
serbesttir.
Batı Karadeniz için belirlenen Yıllık Taşkın Olasılığı aşağıdaki gibidir:
• Düşük olasılıklı taşkın veya ekstrem senaryolar: Q1000
• Orta olasılıklı taşkınlar: Q100
• Yüksek olasılıklı taşkınlar: Q10
Taşkın risk haritaları yalnızca taşkınların meydana geldiği yeri ve büyüklüklerini
göstermekle kalmaz aynı zamanda tehlike ve etkilenebilirlik düzeylerinin birleşiminden
oluşan taşkın potansiyel niceliksel (parasal) veya niteliksel (yoğunluk) sonuçlarını da
ortaya koyar. Niceliksel sınıflandırma daha ayrıntılı veri gerektirdiği için çoğu yaklaşım
kapsamında niteliksel sınıflandırma kullanılır. Bu tarz niteliksel yaklaşımın bir örneği
farklı varlık sınıflarından her birine uygulanan hasar fonksiyonlarıdır. Hasar fonksiyonu
belirli bir arazinin toplam kullanım değerindeki hasar yüzdesini vermektedir (bkz. Şekil
3). Farklı arazi kullanımlarının taşkınlardan etkilenebilirliği de farklı olabilmektedir
3
ŞEKİL 3: HASAR TESPİTİNDE KULLANILAN HASAR FONKSİYONLARI (ANDRE ASSMAN – GEOMER GMBH’YE
GÖRE)
Taşkın direktifi kapsamındaki raporlamaya destek olarak oluşturulan taşkın tehlike ve
risk haritalaması belgeleri yorumlanırken taşkın risk haritaları çeşitli senaryolarda
(çeşitli Yıllık Taşkın Olasılıkları) taşkına uğrayan alanları, potansiyel sonuçlar
(ekonomik faaliyetler, altyapı, kirlilik kaynakları, korunan alanlar, kültürel sahalar, diğer
faydalı bilgiler vs.) ve taşkına uğrayan alanda yaşayan kişi sayısına istinaden
etkilenmesi muhtemel nüfusu gösteren bir doküman olarak tanımlanır.
Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritaları hakkındaki genel bilgiler büyük bir veri
çeşitliliğini ve çok karmaşık bir süreci gösterir.
Ulusal bir çerçevede bu süreç içerisinde bazı tercihlerin yapılacağı varsayımında
bulunmak zorunludur. Bu sayede taşkın direktifi hedeflerinin makul bir sürede ve aynı
anda gerçekleştirilmesi mümkün olacaktır.
• Hazırlanacak olan haritaların ölçekleri (1/5000, 1/25000, 1/50000, 1/100000)
• Dikkate alınacak olan taşkın senaryosu türü
• Sabit taşkın senaryoları (her senaryo için bir YTO)
• Taşkın senaryosu aralığı (her senaryo için YTO aralığı) ya da diğer metotlar
• Deşarj ve deniz seviyesinde yükselme açısından gelecekteki aşırı taşkın
olaylarının iklim değişikliği üzerindeki etkilerinin nasıl göz önünde
bulundurulacağı
• Korunan alanlardaki taşkın koruma yapılarını düşünerek tehlike, modelleme
aksaklıkları durumlarında taşkın koruma yapılarının nasıl dikkate alınacağı
1.3. Haritaların Kullanılması
Taşkın tehlike ve taşkın risk haritaları oluşturulurken başlangıç noktası AB’nin
belirlediği yükümlülüklerdir. Bu haritalar taşkın ve taşkınla ilgili risklere maruz kalan
bölgeler hakkında bilgi sahibi olmak için kullanılabilir. Böylece ulusal ve yerel karar alan
merciler (devlet kuruluşları, belediyeler vs.) bu haritaları alarak taşkın yönetim
planlarını uygular, halkı taşkınlara karşı uyarır ve diğer başka genel maksatlar için
4
haritalardan faydalanır. Risk haritaları risk değerlendirmesi, risk yönetimi ve risk
iletişimi gibi konularda kullanılır.
Tehlike haritalarının yasal veya kural koyucu bir kapsamı yoktur ve başta
endüstriyel tipteki bina/yapılar, yollar ile atık su arıtım/kanalizasyon tesislerinin vs.
belirlenmesi için gereken yeterli doğruluk derecesini sağlamamaktadır. Fakat
taşkınlar ve taşkına uğrayan alanların sınırlarının bilinmesi durumunda taşkına
uğrayan alanlarda yeni yapı inşa etmek yasaklanarak taşkın hasarları azaltılır ve
kentleşme kuralları buna uygun olarak şekillenir. Bu açıdan pilot havza için
hazırlanan haritalar 1.25000 ölçeğinde hazırlanmış olup TD için makul bir ölçektir.
Fakat yerel planlama (bina..) için daha fazla doğru veri/metot içermesi muhtemel
olduğu için daha iyi çözünürlüğe (örneğin 1.1000 ya da 1.5000)sahip haritalar
kullanılması tavsiye edilir.
Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritalarının birincil amacı, riskin azaltılması amacıyla
nicelik olarak ifade edilmiş hedefler ve tedbirlerin tanımlanması da dahil olmak üzere
taşkın riski yönetim planlarının geliştirilmesi kapsamında taşkına maruz kalma
konusunda bilginin artmasına katkıda bulunmak, bu bilgileri geliştirmek ve objektif hale
getirmektir.
Bu sebeple haritalama aşaması taşkın risk alanlarının haritalarının üretilmesi ile CBS
formatının oluşturulması ile sonuçlanacaktır. Bu CBS çalışması sadece modellemeye
gereken desteği sunmayı amaçlamakla kalmaz aynı zamanda haritaların oluşturulması,
bilginin yayılımının kolaylaştırılması ve halka yönelik olarak görünürlüğün
iyileştirilmesini de hedefler.
Hazırlanan ve dağıtılan haritalarla ilgili hedef kullanıcılar öncelikle politikacılar, karar
alıcılar, halk, yatırımcılar ve paydaşları kapsar. Bu sebeple haritaların sadece genel
harita hazırlama ilkelerine uygun hazırlanması yetmez aynı zamanda veri formatı da
uygun olmalıdır.
5
2. TAŞKIN DİREKTİFİNİN GEREKLİLİKLERİ VE ŞARTLARI
2.1. Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritaları (TTRH) Raporlama Çalışmalarının
Başlıca Ürünleri
Üye devletler Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi (TRÖD) aşaması için raporlanan
veri tabanının içerisinde olan her Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan için
taşkın tehlike haritaları ve taşkın risk haritaları hazırlayacaktır.
Haritaların 3 senaryo için de ulusal düzeyde oluşturulması ve yayılması uygun olsa bile, orta
olasılıklı senaryolar ile hazırlanan taşkın tehlike ve taşkın risk haritalarının AB düzeyinde
rapor edilmesi zorunludur. Üye devletler yeterli düzeyde korumanın olduğu kıyı bölgeleri için
yalnızca düşük olasılıklı senaryoda tehlike ve risk haritalarını oluşturmayı tercih
edebilmektedir.
2.2. Raporlamaya İlişkin Başlıca Gereklilikler
3 senaryonun da rapor edilmesi halinde, senaryolardan her biri ayrı bir CBS
katmanı(shapefile formatında vb.) olarak hazırlanacaktır. Verilen mekansal bilgilerin
şablonu basit bir modelde olacak ve tehlike alanına tahsis edilen bir kodla belirtilen bir
öznitelik söz konusu olacaktır.
Tekerrür süresi, taşkının kaynağı, etkilenen insanlar, farklı sonuçlar vb. gibi hususlara
ilişkin diğer tüm bilgiler AB tarafından sağlanan standart bir veri tabanıyla(Microsoft
Access vb) rapor edilecektir (Ek S2.2’ye bakınız). Söz konusu bilgiler her senaryo için
ayrı tablolar şeklinde yapılandırılmaktadır.
2.3. TTRH Sürecinde Kullanılacak Başlıca Bilgiler
TTRH veri tabanının tamamlanması için gerekli olan taşkın sonuçlarının belirlenmesine
ilişkin veriler TRÖD için kullanılan verilerle aynıdır. Çoğu halde veri tabanının yalnızca
genel kodlara uygun olarak doldurulması gerekli olsa da, ulusal düzeyde daha ayrıntılı
veriler bulunmalıdır. (Tablo 1).
6
TABLO 1: Taşkın Direktifinin Gereklilikleri (TRÖD Veya TTRH) Arasındaki Uyumlu Sonuçlara İlişkin Başlıca
Bilgiler İle Ulusal Düzeyde Ayrıntılı Veri Örneği
İnsan Sağlığı
Taşkından etkilenen kişi sayısı
İnsan sağlığı üzerindeki olumsuz
etkiler
Toplum
B42 - Altyapı
Ekonomik Sonuçlar
Taşkın direktifindeki sonuç türleri
B41 – Mülkler
B43 – Kırsal arazi kullanımı
B44 – Ekonomik faaliyet
Çevre
Kültürel
miras
B31 – Kültürel varlıklar
Kuşlar - SPA
Habitatlar - SCI
Korunan ulusal ya
da yerel alanlar
UWWT
B23 – Kirlilik IPPC, SEVESO
kaynakları Diğer kaynaklar
B22 –
Korunan
alanlar
Belediye binaları
Okullar
Karakollar
Sinema/kültür merkezi
Etkilenen evler
Tamamıyla yıkılmış evler
Müştemilat
Etkilenen demir yolu (km)
Etkilenen yollar (farklı türlerde) (km)
Etkilenen yollar - sokaklar (km)
Etkilenen köprü, menfez ya da diğer küçük köprüler
Hava alanları
Liman
Tren garı
Otobüs terminali
Elektrik ağı (km)
Barajlar
Rezervuarlar
Etkilenen seddeler (km)
Etkilenen kıyı koruma sistemleri /düzenlemeleri (km)
Hidroloji ya da meteoroloji istasyonları
Sulama ya da tahliye kanalları (km)
Diğer hidrolik yapılar
2
Etkilenen ekilebilir araziler (km )
2
Etkilenen meralar (km )
Başlıca ekonomik tesisler (SEVESO ya da IPPC’de olan)
Fabrikalar
Hayvan çiftlikleri / Ev hayvanları
Çakıl ocakları
Göletler
Alış veriş merkezleri
Küçük dükkânlar
Otoparklar
Hotel, restoran, pansiyon
Sağlık kurumları, eczaneler
Kaplıcalar
Diğer küçük ekonomik faaliyetler
Kiliseler
Anıtlar
Müzeler
Kuşlar – SPA
Habitatlar – SCI
Korunan ulusal ya da yerel alanlar
UWWT
IPPC, SEVESO
Diğer kaynaklar
7
Ulusal Göstergeler
GENEL BİLGİLER
Taşkın olayı kodu / Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski Taşıyan Alanlar / kodu / FHRM kodu
Taşkının adı / Potansiyel Ciddi Taşkın Riski
Taşıyan Alanlar / FHRM
Taşkının meydana geldiği nehir
Yerleşim bölgelerinden her birinin nüfus yoğunluğu
ve etkilenen alan
Su tedarik olanakları (istasyon)
Etkilenen su tedarik ağı (km)
Etkilenen kanalizasyon ağı (km)
Kuyular / yer altı suyu sondaj kuyusu
Hastaneler
Farklı ekonomik faaliyetler üzerindeki sonuçların değerlendirilmesi için CORİNE Arazi
Örtüsü verileri kullanılmıştır. Arazi kullanımları sınıflarının da gösterilmesi
gerekmektedir çünkü belirli bazı sonuçlar birden çok sınıfla ilişkilendirilmektedir (Tablo
2)
CORİNE Arazi Örtüsü birçok Avrupa ülkesinde kullanılmaktadır ancak ülkeler bu
verileri kendi ulusal veri/bilgi sistemleriyle birlikte iyileştirmekte özgürdür. Tablo 1’de
buna paralel olarak TD için gerekli genel bilgiler (sol sütun) ve bu TTRH sürecinde
kullanılabilecek potansiyel bilgilerin bir örneği (sağ sütun) gösterilmektedir.
TABLO 2: CORINE Arazi Sınıfları Ve TD Raporlama Kodları Arasındaki Uyum
Raporlama kodu
B 41 – Mülkler
B42 – Altyapı
B 44 – Ekonomik Faaliyet
B 43 –
kullanımı
Kırsal
arazi
B23 – Kirlilik kaynakları
CORINE
sınıfları
111
112
141
142
122
123
124
121
131
133
422
211
212
213
221
222
223
231
241
242
243
244
132
Arazi kullanımı
Sürekli yerleşim alanı
Kesikli yerleşim alanı
Kentsel yeşil alanlar
Spor ve rekreasyon alanları
Karayolu, demiryolu ve ilgili alanlar
Liman alanları
Hava alanları
Endüstriyel ve Ticari Birimler
Maden çıkarma sahaları
İnşaat sahaları
Tuzlalar
Ekilebilir Alanlar
Sürekli sulanan alanlar
Pirinç tarlaları
Üzüm Bağları
Meyve Bahçeleri
Zeytinlikler
Mera Alanları
Sürekli ürünlerle birlikte senelik ürünler
Karışık tarımsal alanlar
Doğal bitki örtüsü ile birlikte bulunan tarım alanları
Ormanla karışık tarım alanları
Boşaltım Sahaları
2.4. Zorunlu Alanlar ve Meta Veriler
Raporlama sürecinin daha kolay işlemesi için, kullanılan bütün verilerde aşağıda yer
alan şekilde meta veri bilgilerinin doldurulması faydalıdır.
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Ad
Kısa Tanım
Çözünürlük
Ölçek
Koordinat
Yol
Veri Formatı
Veri Türü
Öz Nitelikler
Coğrafi Kapsam
Tarih
Kaynak
İletişim
8
2.5. TTRH’nin Yaygınlaştırılmasına İlişkin Gereklilikler
Raporlanacak bilgilerin içerisinde coğrafi bilgiler (örn. Haritalar), alfanumerik veriler,
özet metinler ve diğer bilgiler bulunmaktadır. Yalnızca taşkın yayılımını gösteren
haritalar raporlama birimi gönderilmeli, ayrıntılı haritalar buraya doğrudan
gönderilmemelidir. Üye devletler ayrıntılı haritalar için WMS, WFS ya da PDF
versiyonlarının bağlantı adreslerini vermelidir. Tercih edilen çözünürlük, INSPIRE
direktifine uygun WMS ya da WFS’dir. Bu durum ise, halkla istişare yapılabilmesi ve
gerekliliklerin yaygınlaştırılması için üye devletlerin halka açık web haritalandırması
yapmalarını gerektirmektedir (WMS).
Ulusal otoriteler halkın aktif olarak bilgilendirilmesi (Direktifin gerekliliklerine uygun
olarak) ve AB’ye rapor için gerekli haritalara uzaktan erişimi sağlamak üzere halkın
kullanımına açık bir web haritalandırma platformu oluşturmakla yükümlüdür.
Bu platform isteğe bağlı olarak haritalarda gösterilecek verilerden daha fazla veri
içerebilir ve daha sonra tehlikelere ya da diğer mevzulara ilişkin yeni bilgilerle
zenginleştirilebilmektedir. (Şekil 4).
ŞEKİL 4: TEHLİKE VE RİSK HARİTALARININ YAYGINLAŞTIRILMASINA İLİŞKİN ROMANYA’DA KULLANILAN
VERİ PORTALI ÖRNEĞİ
9
3. TEHLİKE HARİTASI OLUŞTURMAYA YÖNELİK METODOLOJİ
Önce tehlikelerin, sonra da risklerin haritalandırılması için bazı adımlar izlenmelidir.
• Mümkünse ulusal ya da yerel tüm kurumlardaki mevcut veri ve haritalar (teknik
olarak ve hukuken) temin edilmeli ve zenginleştirilmelidir.
•
•
Birlikte kullanılan taşkın senaryoları da dâhil olmak üzere senaryoların seçilmesi
için teknik/idari tartışmalardan sonra aşağıdaki seçimlerin yapılması
gerekmektedir.
 Taşkın olasılığı ya da olasılık aralığı,
 Taşkın türüne bağlı olarak gerekliyse iklim değişikliğinin de dikkate
alınması,
 Taşkın koruma sistemlerinin göz önünde bulundurulması.
Her Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan için harita türleri seçilmelidir.
 Her senaryo için bir taşkın tehlike haritası (düşük, orta, yüksek olasılıklı)
olmalıdır.
 Tüm senaryolar için taşkın alanlarını gösteren bir sentez haritanın
oluşturulması faydalı olabilir.
 Senaryolardan her biri için bir taşkın risk haritası ya da senaryoların
hepsini içeren bir taşkın risk haritası
Aşağıda verilen haritalandırma metodolojisi sürece ilişkin bir tavsiye niteliğindedir.
10
İstişare
SYM (ulusal ve
bölgesel faaliyet)
ve
gerekirse
batimetrinin
temin edilmesi
SAM’nin sayısal
olarak
gözden
geçirilmesi
Kamuoyuyla ve paydaşla istişare
Ulusal düzey
Yerel düzey
→temin
etme
basitleştirme
Hidrolik verilerin
(tarihi, hidroloji,
modeller,
HGM…)
edinilmesi
→su yolları ve su
yüzeyleri
Genel
metodoloji
çerçevesi
(senaryoların
oluşturulması)
unsurların ve
göstergelerin
elde edlmesi
Parametrelerin
şekillerle tanımı
rapor
Haritalandırma
amacı
CBS
için
gerekli
yapının oluşturulması
→ CBS yazılımı için
veri şablonları
Şekil ve semboller
(renkler,
formlar,
çizgiler, kalınlık…)
Tehlike,
etkilenebilecek
unsurlar
(göstergeler) ve diğer verilerle CBS
belgesinin oluşturulması
Etkilenebilecek
unsurlar
(göstergeler) veri yönetimi
Haritalandırma yönetimi
Raporlama faaliyetleri
Taşkın
alanları
haritalarının
ve
APSFR
ile
risklerin
basılması
Rapor
Harita
ve
CBS
kullanımı ve bilgilerin
yayılması
aşamasının
Tehlike veri yönetimi
Hidrolik verilerin
(SAM’a kıyasla)
modellenmesi ve
gözden
geçirilmesi
→taşkın alanları
CBS’nın
edilmesi
Lejant
Ulusal haritalandırma
platformu
Yerel haritalandırma
platformu
ŞEKİL 5: HARİTALANDIRMA METODOLOJİSİ
11
Harita
ve
CBS
kullanımı ve bilgilerin
yayılması
3.1. Senaryoların Seçimi
Senaryo seçimi yalnızca hidroloji kriterine dayanılarak yapılmamalı, aynı zamanda
aşağıdaki sorulara da cevap verilmelidir.
•
Ne tür bir taşkın hidroloji senaryosu düşünülmelidir.
 Sabit taşkın senaryoları (her senaryo için yıllık taşkın olasılığı),
 Taşkın senaryoları aralığı (her senaryo için bir yıllık taşkın olasılığı
aralığı), ve ilk taşmanın meydana geldiği tekerrür süreleri
•
•
•
•
İklim değişikliğinin ileride meydana gelebilecek ekstrem taşkınlar üzerinde debi
ya da deniz seviyesinin yükselmesi açısından etkileri nasıl değerlendirilmelidir?
Tehlike haritalarında taşkın koruma, korunan alanlardaki taşkın koruma unsurları
nasıl düşünülmelidir?
Mevcut veriler hangileridir ve bunlarla hangi ölçekte nasıl bir model kullanılabilir?
En önemlisi de, taşkın direktifinin gerekliliklerine uymak için ne kadar zamanımız
ve para kaynağımız vardır?
Aslında yukarıdaki soruların hepsi birbiriyle ilişkilidir ve ülkeler bazı cevaplar için ulusal
bir çerçeve oluşturup diğerlerinde yerel havza çerçevesinde olmasını tercih etmekte
özgürdür.
Avrupa ülkelerinin çoğu, debi tahminleri yaparken iklim değişikliğinin etkilerini göz
önünde bulundurmamaktadır. Bazı ülkelerde iklim değişikliği yalnızca deniz seviyesinin
yükselmesi açısından kullanılmakta ve bu haliç nehirlerde (mansap sınır koşulları olan)
yaşanan taşkınları ve deniz taşkınlarını etkilemektedir. (Örneğin Fransa’da 2100 yılı
için deniz seviyesinde 60 cm’lik bir yükselme tahminlere dâhil edilmişti.)
Hidroloji için sabit taşkın senaryolarının kullanılması mümkündür. Ancak mevcut
haritaların kullanılma olasılığı ve hidrolojik modellerin çoğunun doğruluk payı sabit
taşkın senaryosu seçerken mütevazı olmayı sağlamaktadır.
Örneğin Fransa’da birçok bölge için mevcut olan haritalar taşkın senaryo aralığının
seçilmesine neden olmuştur. Bu seçimde bazı diğer şartlar da etkili olmuştur.
•
•
•
10-30 yıl arası tekerrür süresine tekabül eden yüksek olasılıklı ve sık yaşanan
taşkınlar
Ortalama bir taşkın olayı için 100-300 yıl arası tekerrür süresiyle orta olasılıklı
taşkınlar. Bu seçim, yerel taşkın önleme planlamasındaki mevcut haritaların
yeniden kullanılmasını mümkün kılmaktadır.
Düşük olasılıkta ise ekstrem bir olayın yaşanması için göstergesel olarak en az
1000 yıl düşünülmüştür. Ekstrem taşkın olayına mevcut korumaların başarısız
olması durumu da dâhil edilmiştir.
Hidrolik yapılar tehlike hesaplamalarının sonuçlarını etkileyebilmektedir. Örneğin
taşkının modellenmesi ve haritalandırma aşamasında barajların da düşünülmesi hem
taşkının yayılımı hem de harcanılan zaman açısından çok önemlidir.
Örneğin Fransa’da ulusal taşkın koruma çerçevesi ile bazı tavsiyelerde bulunulmaktadır.
•
•
Söz konusu yapılar iyi durumdaysa, işlevselse ve güçlü olaylar düşünülerek
yapılandırılmışlarsa, bunların yüksek olasılıklı senaryolarda kullanılması
mümkündür.
Orta olasılıklı senaryolar için kötü tasarlanmış oldukları düşünüldüğünden dolayı,
yapıların birçoğu göz önünde bulundurulmamaktadır. İşlevsel barajlarla (üstten
savaklı) ve barajlarda bir yıkılma olmadan ve olarak yapılan haritalandırma taşkın
alanlarının kıyaslanmasına ve bu iki hipotezde kapsamındaki etkilenebilirliğin
değerlendirilmesine
12
olanak sağlayabilir. Böylece koruma yapılarının etkilerinin önemli olup olmadığına
karar vermek mümkün olacaktır.
• Düşük olasılıklı senaryo ise taşkın koruma unsurlarının tam olarak işlev dışı
olduğu ve bazı çalışmama/yıkılma durumları arasındaki en kötü etkiyi
gösterebilmektedir.
Sonuç olarak, taşkın senaryosu seçimi kararlı ve kararlı olmayan simulasyonlar
arasında bir seçim yapılmasını sağlamaktadır. Hidrolik modeller için daha az zaman
harcamak amacıyla mono-frekans değerlendirmelerinin bazı özellikleri kullanışlı
olabilmektedir. (Karşılaştırınız. Ek S2.9: Mono-frekans değerlendirmelerinin özellikleri).
3.2. Taşkın Tehlikesinin Akışla Niceliksel Olarak Belirlenmesi Metodolojisi
Bu kısımda genellikle olasılığa dayanan yaklaşımlardan bahsedilmekte olup
jeomorfolojik yaklaşımlar ve iki yaklaşımın birbirini tamamlaması da seçenekler
arasındadır.
Mühendisler taşkın tehlike haritalarının hazırlanması için “iyi uygulamalara” aşina
olmalıdır. Her aşamada (hidrolojik analizler, sabit girdili ya da değişken hidrografi,
topoğrafi tanımı, modelleme aracının seçimi, modelleme araçlarının kalibrasyonu
(geçmişe ilişkin veriler,...) ve modelleme hipotezler vb.) birkaç seçenek arasından bir
yöntem seçilmelidir. Su havzası tipolojisi ve analizin konusuna göre spesifik bir
modelleme yöntemi kullanılmalıdır (Ek S2.3’e bakınız).
3.3. Hidrolik Araçlar
Nehir, kanal, menfez, çay, dere vb. yerlerdeki hidrolik modelleme çalışmaları için 1D ve
2D modeller analiz ve/veya tasarım için gerekli olacak bütün bilgilerin elde edilmesini
sağlayacaktır. Modellerden her birinin ardındaki varsayımların anlaşılması hangi
modelin kullanılacağına karar verilirken önemlidir. Tablo 2’de 1-D ve 2-D modelleme
arasındaki farklar gösterilmektedir.
TABLO 3: 1 boyutlu modelleme ile 2 boyutlu modelleme arasındaki farklar
(kaynak: Colorado Taşkın Yatağı ve Fırtına Suyu Kriterleri Kılavuzu, Bölüm 12)
Özellik veya etken
Akış yönü
1D Modelleme
2D Modelleme
Saptanır (akış yönünde)
Hesaplanır
hız ve momentum
Göz ardı edilir
Hesaplanır
Dikey hız ve momentum
Göz ardı edilir
Göz ardı edilir
Kesit alanı
Bir noktadaki derinlik
Taşkın rotasıyla orantılı olduğu
varsayılır
Hesaplanır
Su yüzeyindeki çapraz
varyasyonlar
Göz ardı edilir
Hesaplanır
Dikey varyasyonlar
Göz ardı edilir
Göz ardı edilir
Kararlı olmayan akış
Dâhil edilebilir
Dâhil edilmelidir
... üzerindeki ortalama hız
hız dağılımı
Her model hidrolik parametreleri hesaplarken farklılıklar gösterdiğinden 2D modeller
bazı durumlarda 1D modellere göre daha avantajlı olmaktadır. Bu durumlar:
• Taşkın ovası geometrisinin karmaşık olması (geniş taşkın ovaları, kanallardaki ve
taşkın ovası akış yollarındaki değişiklikler vb.)
• Köprü geçişlerinin karmaşık olması (birden çok çıkış, yolun taşması, yamuk setler
vb.)
• Örgü yataklı dereler Asimetrik taşkın ovaları
13
• Çok fazla menderes
• Kıyı koruma dizaynı
• Set koruma dizaynı
• Habitat Analizi
Bunların yanı sıra, taşkın ovaları pürüzlülüğün oldukça heterojen olduğu, insan
kaynaklı altyapıların çaprazlama geçtiği ve karmaşık fiziksel olayların gerçekleştiği (ana
kanaldaki akışlar arasında sürtünmeler ve taşkın ovasında daha yavaş akışlar, büyük
değişimler, 2D ve hatta 3D olaylar) karmaşık alanlardır. Seçilen hidrolik model ayrı ya
da birlikte kullanılabilecek bazı modüller içermelidir. Minimum fonksiyonellik aşağıdaki
şekilde olmalıdır:
• 1D hidrolik (hidrodinamik) modelleme
• Olasılıksal metotlar, Hidrolojik modelleme ya da yağış-akış türü
• Sonuçların CBS formatında sunumu.
İsteğe bağlı diğer bazı özellikler:
• 2D hidrolik (hidrodinamik) modelleme
• Grid veri editi
• Morfolojinin 1 boyutlu modellenmesi (rusubat taşınması dâhil)
• Gerçek zamanlı simülasyon.
SYM’lerden otomatik olarak nehir geometrisini almayı sağlayan topografik modül de
diğer bir spesifik işlevi oluşturmaktadır. Bu yöntemin uygulanması daha kolaydır çünkü
çapraz kesit tanımı çoğu zaman uzmanlık gerektiren bir görevdir.
3.4. Olasılıklara Dayanan Otomatikleştirilmiş Değerlendirmelerin Özellikleri
Yarı otomatik yaklaşımlar 10-15 yıl önce çok kısa bir sürede değerlendirme yapabilmek
amacıyla ortaya çıkmıştır. Geniş alanlarda homojen haritalar çizmek için oldukça cazip
olan bu yaklaşımlar bilgisayar performansının sürekli artması sayesinde mümkün hale
gelmişlerdir. Bu yaklaşımlar ilgili ağın her yerinde kullanılabilecek (dolayısıyla girdi
olarak yalnızca standart veriye ihtiyaç duyacak) otomatik algoritmalar geliştirme
ilkesine dayanmakta olup özünde insanın rolünü en aza indirgemek ve bilgisayar
üzerindeki hesaplamalarla geçen süreyi ayrıntılı çalışmalara nazaran azaltmaktır.
Bu yöntem, uzman görüşü de dahil edilerek, Fransa’da 123 Potansiyel Ciddi Taşkın
Riski Taşıyan Alanların 40’ında kullanılmıştır.
3.5. Tarihi Bilgilere Dayanan Modellerin Kalibrasyonu
Taşkın tehlike haritalarının iyi uygulamalarında modellerin kalibrasyonunun yapılması
gereklidir. Bu kalibrasyon farklı debiler üzerinde yapılmalıdır.
Tarihi verilerin toplanması ve karşılaştırılması bazen en çok zaman alan kısmı
oluştursa da, modellemenin sonuçlarını değerlendirmenin tek yoludur. Bu tür bir
kalibrasyon yapılmamışsa, teknik çalışmalar ve sonuçlar tedbirli bir şekilde sunulmalı
ve kesinlikten söz edilmemelidir.
14
S1 kılavuz belgesi “Önemli tarihi taşkınların belirlenmesine ilişkin metodoloji” başlıklı 3.
Bölümde Tarihi verilerin araştırılması için gerekli bilgiler bulunmaktadır:":
Geçmişteki su seviyeleri
ŞEKİL 6: TRÖD İÇİN KULLANILAN RİSK HAFIZASI (sağ tarafta da Bartın görülmekte)
3.6. Haritaların Karşılaştırılması ve Doğrulama
Olasılıksal bir taşkın haritasının validasyonunun nasıl yapılacağı gerçek bir sorun
olarak karşımıza çıkmaktadır. Validasyon ve harita karşılaştırma hassas bir konudur.
Özellikle de haritalar farklı maksatlar, farklı ölçekler ve farklı hipotezlerle oluşturulduğu
zaman konu daha da hassas hale gelmektedir.
Gözlemlenen olaylar veya hidro-jeomorfolojik haritalar ilginç karşılaştırmalar
yapmamızı sağlar fakat bunlardan hiçbiri bir modelin sonuçlarının eşleşebileceği
“referans bir mono-frekans haritası” olarak görülemez. Geçmişte meydana gelmiş
olaylar belli bir tekerrür süresine denk gelse bile sadece kaba tahmine dayanılabilir ve
tekerrür süreleri nehir ağı içerisinde değişiklik gösterir.
Yerel halkın veya sahada görev yapmış yetkililerin verdiği bilgilerin kullanılması
sayesinde taşkın yayılım alanının sınırlarının belirlenmesi mümkündür. En doğru metot
bu olmasa bile, en azından bu sayede taşkın yayılım alanı hakkında fikir sahibi
olunabilir. Uzaktan algılama teknolojilerinin sunduğu veriler de taşkın yayılım alanı
hakkında fikir verebilir fakat bu verilerin taşkının pik yaptığı ana yakın bir anda
kaydedilip kaydedilmediğinden asla emin olunamaz.
Haritaların görsel olarak karşılaştırılması en azından bazı anormalliklerin fark
edilmesini sağlar.
Hidrolik ölçüt değerlerin amacı aynı verilerin kullanılması durumunda hidrolik araçları
karşılaştırmak (bu durum Birleşik Krallık Çevre, Gıda ve Köy İşleri Bakanlığı
DEFRA’nın belgelerinde bu şekilde açıklanır) veya bir girdinin (örneğin geometrik
doğruluk) kalitesindeki herhangi bir bozulmanın nihai sonuç üzerindeki etkisini
kıyaslamaktır. Tek bir hipotezin bile değişmediği farklı yaklaşımları karşılaştırmak
15
açısından bu göstergeler uygun değildir fakat neredeyse tüm seçenekler farklıdır
(1D/2D, istikrarlı durumun olması veya olmaması, nehir topoğrafisi, ana kanalda
ölçülmüş çapraz kesitlerin olup olmaması…)
Detaylı değerlendirmelerden faydalanan validasyon çalışmalarında tüm hipotezlerin
benzer olduğu varsayımı vardır (yapıların nasıl göz önünde bulundurulduğu, taşkın
tekerrür süresi vs.). Bu tür karşılaştırmalar yapılınca belli bir yerle ilgili sonuçlara
ulaşmak mümkün olur fakat açıkça genelleme yapmak söz konusu değildir.
Bir haritanın taşkın direktifi belgesi olarak geçerli sayılmasından önce dikkat edilmesi
gereken bir başka konu da incelenmesi gereken noktalardır. Bu noktalar homojenliğin
sağlanması ve istenen standartlara uyumu sağlayacak uzmanlığın ortaya konması için
en azından aynı hipoteze dayanmalıdır (yapılar, tekerrür süresi vs).
ŞEKİL 7: AYNI İLÇEDE YAYINLANAN BİRKAÇ TAŞKIN HARİTASININ KARŞILAŞTIRILMASI, GARD SU TUTMA
ALANI
Batı Karadeniz havzası için benzer yaklaşımlar, aynı girdiler (topografya ve hidroloji) ve
eş değerdeki 1 boyutlu modeller (ARCGEORAS ile HEC-RAS ve CARTINO ile
Mascaret) kullanılarak hazırlanan haritaların hassasiyeti analiz edildiğinde oldukça
ilginç sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Hidrolik modelleme görevi sırasında oluşturulan
taşkın tehlike haritalarında tarihi veriler kullanılarak kalibrasyon yapılmadan elde edilen
ekstrem taşkın olayları için hazırlanan haritanın taşkın yayılım alanında büyük farklar
ortaya çıkmıştır.
Bartın örneğinde ana nehirdeki taşkın izlerinin kullanılması ve 1998 taşkınları sırasında
nehir kolundaki taşkın yayılım alanı hakkındaki bilgilerden faydalanılması sayesinde
Türk uzman ve Kısa Dönem Uzmanların elde ettiği sonuçlar arasında benzerlik vardır.
Sonuç olarak, modeller kullanıldığında, gerçekçi sonuçların elde edilmesi için her
zaman tarihi bilgilerin kullanılması gerekmektedir.
16
3.7. Optimum Tehlike Hesaplamasında Kullanılan Temel Veriler
Modelleme aşamasında aşağıdaki veriler toplanmalıdır.
• Topoğrafik haritalar,
• Hidrolojik veriler,
 Ölçüm istasyonu (deşarj, su seviyesi)
 Yağış verileri
 Kayıt altına alınmış taşkın yayılım alanı
• Geometrik veriler,
 En kesitler
 Boylamasına profil
 Sayısal Arazi Modeli (SAM)
• Hidrolik yapılar (seddeler, bağlamalar, eşikler vs.)
• Hidrografik veriler (akarsu ağı, ölçüm istasyonlarının yerleri,),
• Tarihi taşkınların yayılım alanları ve taşkın izleri.
Deşarj ve su seviyesi verileri ile yağış ve buharlaşma verilerinin doğrulanması gerekir
ve bazı istatistik testlerle doğru olmayan değerler ortaya çıkabilir. Sapan değerlerin
belirlenmesi hidrolojik veri değerlendirmesi kapsamında atılacak temel adımlardan
birisidir.
SYM’nin daha iyi olması sayesinde hem modellerin hem de tehlike haritalarının
doğruluğu artırılabilir. Ayrıca taşkın ötelemeye ilişkin matematiksel modellerin
sonuçlarının yanı sıra SYM’nin kesinliği ve niteliği de taşkına meyilli alanları büyük bir
doğrulukla belirlemeye yarayan başka temel bir unsurdur. Genel maksatlı kullanılan ve
sadece topografik bilgilere dayalı olarak ortaya konan SYM’nin aksine kaynak olarak
hidrolojik (özellikle de hidrolikte) modellemede kullanılan haritalar (izohips düzeyi ve kot
noktaları) saha ölçümleri sayesinde çok doğru bir nehir kanalı çizimini beraberinde
getirir.
SYM doğruluğunu tanımlamak için su deşarj akışının önemli bir kısmının nehir
kanalının içine doğru aktığı dikkate alınmalıdır. Böylece saha ölçümüyle elde
edilebilecek yoğun kot noktalarının tanımladığı şekil güvenirliği sağlandığı için bu
durum bizi daha kesin sonuçlara götürür.
ŞEKİL 8: SAHA ÖLÇÜMLERİ EKLENDİĞİNDE ARTAN SYM KALİTESİ
SOL: TOPOGRAFİK HARİTALARLA OLUŞTURULAN SAM - SAĞ: HİDROLİK MODELLEME ŞARTLARINI YERİNE
GETİRECEK İLERİ SYM
17
SYM kalitesi sedde alanları için de çok önemlidir. Kret seddelerin nispeten küçük olan
genişliği (5 m genelde) sadece SYM’nin doğruluğunu değil aynı zamanda topografik
haritalar kotla ilgili bilgi kaynağı olarak kullanıldığı zaman çözünürlüğünü de önemli
hale gelir. Bu durumlarda daha düşük bir
çözünürlük geniş bir yükseklik çeşitliliğinin
ortalamasını alır ve gerçek sedde kotunda sapma
olmasına yol açar (Şekil 9).
1:25,000 ölçekli topoğrafik harita verilerine dayalı
sayısal arazi modeli 15-30 m çözünürlükte elde
edilebilir ve en kesit entegrasyonu ile 5-10 m
azaltma yapılabilir. Fakat seddelerin genişliğinin az
ŞEKİL 9: SEDDE KREST YÜKSELİĞİ
olması daha yüksek çözünürlük verisi (yaklaşık 0.5ÜZERİNDE ÇÖZÜNÜRLÜĞÜN ETKİSİ
2 m) gerektirir. Bu veriler de LIDAR (Işık Saptama
ve Uzaklık Tayini) tipi SYM veya ayrıntılı saha ölçümleri sayesinde elde edilebilir.
En kesitlerin ilk baştaki topoğrafik bilgilerle bütünleştirilmesi için talveg, kıyı ve
seddelerin kesintisiz şeklini ortaya çıkarmak gerekir. Bunun için de nehir kanalının
ayrıntılı geometrisini gösteren profiller ve taşkın ovası arasındaki kotun
ekstrapolasyonuna (dış değer bulma) özellikle dikkat etmek gerekir.
4. TAŞKIN RİSKİ HESAPLAMA METODOLOJİSİ
Taşkın riski hesaplaması için Türkiye’de mevcut bilgi olarak CORINE arazi örtüsü 2006
kullanılmaktadır. Ülkeler tabi ki CORINE arazi örtüsü dışındaki diğer ulusal veya
uluslararası kaynak veri tabanlarını kullanmakta serbesttir.
Birçok ülkede taşkın riskine ilişkin ilk değerlendirme kapsamında taşkından etkilenen
insan sayısı hesaplanmaktadır.
Diğer risklerin (arazi kullanımı …) değerlendirilmesi için kullanılan metot ve sonuç
türleri daha farklıdır.
4.1. Etkilenen İnsan Sayısının Hesaplanması
4.2. Veri Kaynağı
Bölgedeki nüfusa ilişkin veriler Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) alınmış ve bu
veriler her bir ilçede yaşayan kişi sayısını içermektedir. Bu veriler ülke çapında
gerçekleştirilen nüfus sayımıyla elde edilmiştir. Daha güncel veriler bizi daha doğru
sonuçlar elde edilmesine olanak sağlayacaktır.
Nüfusla ilgili verilerin ayrıştırılması amacıyla CORINE arazi örtüsü 2006 kullanılmıştır.
Fakat sadece 25 hektardan daha büyük poligonlar mevcuttur. Bu veri tabanındaki tüm
arazi kullanım türleri için bu ölçüt değer karakteristik bir özelliktir ve güvenilir sonuçlar
elde etmek için kısıtlayıcı bir düzey belirler. Risk hesaplamasındaki en önemli unsur
yerleşim yerleridir. Bu kapsamda yerleşik halk ve mülkiyet üzerindeki sonuçlar ile kişiler
ve malların etkilenebilirliği dikkate alınır.
18
Etkilenen nüfusun daha doğru biçimde belirlenmesi için başta yerleşim yerleri katmanı olmak
üzere karayolları ağı, ekonomik faaliyetler, kültürel miras vs. gibi taşkın sonuçlarını belirlemek
için kullanılacak tematik mekânsal verilerin iyileştirilmesi gerekmektedir.
4.3. Veri Manipülasyonu
Etkilenmesi muhtemel insan sayısının hesaplanması için CLC 111 ve CLC 112
sınıflarında tanımlanan her bir yerleşim yerindeki yoğunluk bilgisi kullanılarak temsili
nüfus dağılımı oluşturulduktan sonra CORINE arazi örtüsü veri tabanı üzerinden tehlike
haritalarının farklı taşkın olasılıkları ile kesiştirilmesi gerekir.
Nüfus dağılımı için aşağıdaki metot seçilmiştir:
İlk aşama: Nüfusu olan poligonlar oluşturmak
CORINE sınıf 111 “sürekli yerleşim alanı” yoğun nüfuslu alanlar (dpa) olarak aktarılır.
CORINE sınıf 112 “kesikli yerleşim alanı” normal nüfuslu alanlar (pa) olarak aktarılır.
İkinci aşama: Yoğunluk hesaplaması
Bir yerleşim yerinde yaşayan insanların yoğunluğu CORINE arazi örtüsü ve nüfus
bilgileri doğrultusunda matematiksel orantılarla hesaplanır.
4.4. Verilerin Gösterilmesi
Yerleşik nüfusla ilgili üç farklı sınıf örnek olarak bir insan, iki insan ve üç insan simgesi
kullanılarak sembolleştirilebilir. Mevcut sınıflandırma ise şu şekildedir: (<1000, 10015000, >5000).
4.5. Risk Hesaplaması
Mevcut verilere ve ülkenin taşkın riskiyle ilgili vizyonuna bağlı olarak Avrupa’da çok
farklı metotlar geliştirilmiştir.
Taşkın direktifi için yapılan farklı türdeki haritalar farklı internet sitelerinde
görüntülenebilir (WISE ve ülkelerin kendi siteleri).
Batı Karadeniz havzasında uygulanmasına karar verilen metot su derinliğine ve eldeki
verilere göre 1’den 10’a kadar derecelendirilecek CORINE arazi örtüsü sınıflarına (411sulak alanlar ve 412- su kütleleri hariç olmak üzere) dayalıdır.
Önerilen metot bir FAME (Modelleme ve yeryüzü gözlem tekniklerini kullanan Taşkın
Riski ve Hasar Değerlendirme) raporuna dayalıdır. Bu raporda tehlike düzeyi (P1, P2,
P3) ve maruz kalma sınıfı (E0, E1, E2, E3 burada E0 en az maruz kalmayı, E3 ise en
fazla maruz kalmayı ifade eder) fonksiyonuna dayalı bir matris (Tablo 4) kullanılarak
risk değerlendirmesi yapılması önerilmektedir. Meydana gelme olasılıkları bugün
kullanılanlardan farklı bile olsa ve tehlike düzeyinin yerine tehlike düzeyine ilişkin taşkın
büyüklüğü (su derinliği) bile kullanılsa bu şema kolaylıkla uyarlanabilir.
19
Tehlike Sınıflandırması
Maruz
Kalma
Sınıfları
P1
100 < T < 1000
P2
10 < T < 100
P3
T < 10
E0
R0
R1
R1
E1
R1
R2
R3
E2
R2
R3
R4
E3
R2
R4
R4
Burada:
R0 = çok düşük taşkın riski
sınıfı;
R1 = düşük taşkın riski;
R2 = orta düzey taşkın riski;
R3 = yüksek taşkın riski;
R4 = çok yüksek taşkın riski.
T: Tekerrür süresi.
TABLO 4: FAME PROJESİNE GÖRE TAŞKIN RİSKİ MATRİSİ
4.6. Tematik Risk Katmanlarının Hazırlanması
Taşkın risk haritalarının uygulanması için gereken veriler şunlardır.
• Taşkın tehlike haritaları (su derinliği bilgisini kapsayan shapefile),
• CORINE Arazi örtüsü (CLC) veri tabanı,
• CLC sınıflamalarını sıralayan dosya,
• Seçilmiş göstergeler için kullanılacak olan poligon, çizgi veya nokta olarak
gösterilecek tematik katmanlar (yerleşik nüfus, sosyo-ekonomik faaliyetler, çevre
vs.).
Taşkın riskinin hesaplanmasında sadece taşkına meyilli alanlar içerisindeki unsurlar
göz önünde bulundurulur.
Tüm tematik katmanlar bir CBS yazılımından faydalanarak oluşturulur ve hazırlanır. Bu
katmanlara dayalı olarak riske meyilli unsurların niceliksel değerlendirmesi yapılır. Risk
değerlendirmesi için halihazırda mevcut veriler bu kılavuzda yer alan Ek S2.4’te
sunulmaktadır.
4.7. Suyun Derinliğine İlişkin Sınıfların Tespit Edilmesi
Her bir senaryoda belli bir yer farklı yoğunlukta etki altında kalabilir. Bir taşkının
büyüklüğü veya yoğunluğunu tanımlamak için kullanılan ortak unsurlardan birisi olan su
derinliği farklı derecelerde hasar ortaya çıkaracaktır (bkz. Tablo 5). Sadece suyun
derinliğine ilişkin bir sınıflandırmayla tüm sonuç türlerini göz önünde bulundurmak zor
olduğu için mülkiyet ve nüfus öncelik olarak ele alınmalıdır. Pilot havza için projede
önerildiği ve Tablo 5’de gösterildiği gibi risk haritaları oluşturmak amacıyla su
derinliğine ilişkin 3 eşik tanımlanabilir.
İndeks
Büyüklük Düzeyi
H1
Düşük
H2
Orta Düzey
H2
Yüksek
Derinlik (m)
< 0.5
0.5-1,5
> 1,5
TABLO 5: SUYUN DERİNLİĞİNE BAĞLI OLARAK HASARIN BÜYÜKLÜĞÜ
20
4.8. Taşkın Riski Matrisinin Oluşturulması
Yukarıda açıklanan ilkelerden başlayacak olursak farklı risk sınıflarının oluşturulması
ve etkilenebilirlik ve su derinliği sınıflaması arasındaki ilişkinin kurulması gerekir. Tablo
6’da bir örnek yer almaktadır. Pilot havzada taşkın riski hesaplaması için de bu örnek
önerilmiştir. 4 tane risk sınıflaması kullanılmaktadır.
•
•
•
•
R0 = ciddi bir taşkın riski yok
R1 = düşük taşkın riski
R2 = orta düzey taşkın riski
R3 = yüksek taşkın riski
Tehlike Sınıflandırması
Etkilenebilirlik
RISK
H1
H2
H3
Düşük
Orta
Yüksek
V1
Düşük
R0
R0
R1
V2
Orta
R1
R1
R2
V3
Yüksek
R1
R2
R3
TABLO 6: TEHLİKE VE ETKİLENEBİLİRLİĞE GÖRE RİSK SINIFLAMASI
Taşkına meyilli alanlarda bulunabilecek farklı unsurlar ile ifade edilen taşkından
etkilenebilirlik konusunu daha ayrıntılı açıklamak amacıyla uzman görüşüne göre ve
aşağıda belirtilen iki farklı husus dikkate alınarak tüm CORINE arazi örtüsü sınıfları
risklerine göre gruplanmıştır.
-
Varlıkların değeri,
-
“Taşkınla baş etme ve taşkından sonra toparlanma yeteneği” olarak ifade edilen
varlıkların direnci (belli bir büyüklükteki taşkın durumunda çeşitli varlıkların güç
ve davranışları)
Derece göstergeleri 1’den 10’a kadar değişmektedir. Türk uzmanlarının deneyimine
göre taşkının olası tahmini etkisiyle bağlantılı olarak sıralama değişiklik gösterebilir..
Risk tahmini ve riskin gösterilmesi açısından değerleri risk sınıflarına göre sıralamak
gerekmektedir. Bu maksatla aşağıdaki formül kullanılır:
Risk sınıfları= Yuvarla (Derinlik Sınıfı x Derece / 10)
Burada:
Derinlik sınıfı – suyun derinliğiyle ilgili göstergedir (su derinliği katmanı tablosunda yer
alan). Bu göstergenin düşük derinlik için değeri 1, orta derinlik için 2 ve fazla derinlik
içinse 3’tür.
Yuvarla: Sayının tam sayı kısmını veren matematik işlemi.
Dereceleme dosyası ayrı bir elektronik tabloda hazırlanır (Tablo 7). Bu tablonun
CORINE arazi örtüsü ile bağlantısı kurulacaktır. CBS yazılımı kapsamındaki iş akışı Ek
S2.5’te yer almaktadır.
21
TABLO 7: CLC DERECELENDİRMESİ VE TEHLİKE SINIFLARINA DAYALI OLARAK
TANIMLANAN RİSK SINIFLARI
CLC
Kodu
CLC Sınıfı
Derece
Derinlik Sınıfına Karşılık
Gelen Risk Sınıfı
Düşük
Orta
Yüksek
111
Sürekli yerleşim alanı
10
1
2
3
112
Kesikli yerleşim alanı
10
1
2
3
121
Endüstriyel ya da ticari birimler
9
1
2
3
122
Yol ve demiryolu ağları ve ilgili araziler
9
1
2
3
123
Liman bölgeleri
9
1
2
3
124
Havalimanları
9
1
2
3
131
Maden çıkarma alanları
8
1
2
2
132
Çöplükler
8
1
2
2
133
İnşaat alanları
8
1
2
2
141
Yeşil kentsel alanlar
2
0
0
1
142
Spor ve eğlence tesisleri
2
0
0
1
211
Sulanmayan ekilebilir arazi
6
1
1
2
212
Sürekli sulanan alanlar
6
1
1
2
213
Pirinç tarlaları
4
0
1
1
221
Üzüm bağları
6
1
1
2
222
Meyve ağacı ve dutsu meyve
3
0
1
1
231
Otlaklar
1
0
0
0
242
Karmaşık ekim biçimleri
6
1
1
2
243
Önemli bir kısmı doğal bitki örtüsüyle kaplı
birincil olarak tarım amaçlı kullanılan alanlar
4
0
1
1
311
Geniş yapraklı orman
6
1
1
2
312
İğne yapraklı orman
6
1
1
2
313
Karışık orman
6
1
1
2
321
Doğal çayırlar
3
0
1
1
322
Fundalıklar ve çalılıklar
3
0
1
1
324
Ağaçlık-ağaççık geçişi
3
0
1
1
331
Plajlar, kumul, kum
3
0
1
1
332
Çıplak kayalıklar
3
0
1
1
333
Seyrek bitki örtülü alanlar
3
0
1
1
Burada sunulan yaklaşım AB düzeyinde Taşkın Direktifinde yer alan şartlara göre
raporlanan taşkın riskine kıyasla daha ayrıntılı bir risk değerlendirmesi yapılmasını
sağlar.
Taşkın Direktifine göre daha basit metodolojiler kullanmak mümkündür. Bu durumda
risk haritaları sadece meydana gelmesi muhtemel zorunlu olumsuz sonuçları
gösterecektir (etkilenmesi muhtemel kişiler, ekonomik faaliyet türü, IPPC tesisleri ve Su
Çerçeve Direktifinde bahsedilen korunan alanlarla ilgili gösterge rakam. Bkz. Ek S2.6)
22
5. TAŞKIN TEHLİKESİ VE RİSK HARİTALARININ İÇERİĞİ VE
GÖRSELLİK
5.1. Altlık ve Genel Şablon
Kullanılan altlık 1:25.000 ölçekli topoğrafik haritalarından oluşan raster harita
dosyasıdır. Bu haritalar ulusal projeksiyon sisteminde coğrafi olarak referansı olan
haritalardır.
• Daha iyi kontrast ve görsellik için sunum siyah ve beyaz üzerine yapılacaktır.
• Tehlike haritasının başlığında taşkın senaryosu ve nehrin adı yer alacaktır.
• Risk haritasının başlığında taşkın senaryosu ve nehrin adı yer alacaktır.
• Orman ve Su İşleri Bakanlığı logosu harita başlığının üstünde yer alacaktır.
• Lejant liste şeklinde açıklamalar içerecek ve tehlike ve risklerle nehir kanalları
renkli olarak belirtilecektir. Risk haritalarında etkilenen nüfusla, hastaneler,
okullar, kültürel miraslar, camiler ve sanayiyle ilgili semboller bulunacaktır.
• Kamuoyuna sunum maksatlı her iki harita türü de hazırlanmalı ve yeterli ölçekte
basılmalıdır. Pilot havza için uygun ölçek 1.25 000’dir ve bu ölçek ülke için uygun
bir ölçek olarak düşünülmektedir.
5.2. Taşkın Tehlike Haritaları
Taşkın tehlike haritaları; mekânsal planlama, bölgede yaşayan nüfusun uyarılması ve
halkın bilgilendirilmesi için kullanılabilecek pratik bir araçtır. Bu haritalar sadece yüksek,
orta ve düşük olasılıklı taşkın yayılımını göstermekle kalmayacak aynı zamanda su
derinliğini de gösterecektir.
Uygun olduğu zamanlarda üye ülkeler üç senaryonun hepsi ilgili su akışı veya akış
hızıyla ilgili bilgi de hazırlayabilir.
Dört su derinliği sınıfına göre modelleme yapıldıktan sonra ortaya çıkan su derinliğiyle
ilgili grid dosyanın dönüştürülmesiyle tehlike haritaları oluşturulur. Pilot havza için su
derinlik sınıfları şunlardır:
-
0-0.5 m;
0.5-1.5 m;
1.5-3 m;
3 m’nin üzerinde.
Tehlike katmanının gösterilmesi için dört farklı mavi renk sınıfı kullanılacaktır. Ayrıca,
arka planın kullanılabilir hale gelmesi için yüzde 30 oranında şeffaflık uygulanmalıdır
(Ek S2.7).
Aşağıdaki gibi renk körlerinin de kolaylıkla görebilmesi ve kolayca baskı alınabilmesi
için seçilen renk gölgeleri yer almaktadır. “http:/colorbrewer2.org” sitesinden
faydalanılmıştır.
TABLO 8: TAŞKIN TEHLİKE SINIFLARINI GÖSTEREN RENK GÖLGELERİ
Derinlik Sınıfı
Kırmızı
Yeşil
Mavi
0-0.5m
241
238
246
0.5-1.5m
189
201
225
1.5-3m
116
169
207
>3m
5
112
176
23
5.3. Taşkın Risk Haritaları
Taşkın risk haritaları taşkın riskleriyle ilgili mevcut bilginin sunulması ve paylaşılması
açısından önemli bir temel teşkil eder ve uygulamayı kolaylaştıran pratik bir araçtır.
Her bir senaryo için bir harita hazırlanacaktır. Yüksek, orta ve düşük olasılıklara sahip
olarak taşkınların farklı yayılım alanları olabileceği için haritada gösterilen unsurların
(çeşitli arazi kullanımlarına maruz kalan alanlar, yerleşim yerleri, etkilenen kişi sayısı ve
göstergeler) her üç harita için de ayrı hazırlanması zorunludur.
Risk haritalarında gösterilen bilgiler açısından yüksek risk, orta düzey risk ve düşük
riske karşılık gelecek şekilde kırmızı-turuncu-sarı olmak üzere üç renk sınıfı
tanımlanabilir. Bunlara ek olarak “risk yok” sınıfı da açık yeşil rengiyle gösterilir.
Tehlike katmanı durumunda olduğu gibi taşkın riski katmanında da (grid veya vektör)
yüzde 30’luk bir şeffaflık kullanılacaktır. 1
Aşağıdaki gibi renk körlerinin de kolaylıkla görebilmesi ve kolayca baskı alınabilmesi
için seçilen renk gölgelerine yer verilmiştir. 1 (Tablo 9)
Risk sınıfı
Renk
Kırmızı
Yeşil
Mavi
Yüksek
Kırmızı
Orta düzey
Turuncu
240
59
32
254
178
26
Düşük
Risk yok
Sarı
255
237
160
Yeşil
196
227
187
TABLO 9: TAŞKIN RİSK SINIFLARINI GÖSTEREN RENK GÖLGELERİ
1
BKNZ HTTP:/COLORBREWER2.ORG
Etkilenebilecek unsurlar (ilgi alanları) sembollerle gösterilir
(aşağıda yer alan lejanta uygun olarak). Bu unsurlar nokta
olarak gösterilebilir:
• İdari birimler
• İbadethaneler
• Yerel kurumlar
• Hastaneler
• Eğitim kurumları
• Kültürel miraslar
Korunan alanlar özel çerçevelerle gösterilir (Şekil 10).
ŞEKİL 10: TAŞKIN RİSKİ
HARTİA ŞABLONLARI
LEJANTI
Taşkın direktifi haritaların düzenli olarak güncellendiği uzun
dönemli bir gündeme sahiptir. Su tutma alanlarının sürekli
değiştiği (arazi kullanımı, yapılar vs.) ve bilgi ve modelleme araçlarının da sürekli
iyileştiği için bu güncelleme gereklidir.
Bu sebeple bahsi geçen bu uzun vadeli perspektif bir sonraki güncellemeye hazırlık
yapmak gerektiğini hatırlatan bir husustur. Özellikle de bu uzun vadeli perspektif bilgi
toplama prosedürlerinin oluşturulmasını teşvik etmelidir.
24
Planlanabilecek ve tartışılabilecek örnek eylem seçenekleri şunlardır:
•
•
•
Döngünün tamamlanmasından sonra sonuç olarak ortaya çıkan değerlendirme
ve haritalar mevcut ve devam eden detaylı çalışmalarla karşılaştırması
yapılarak daha derinlemesine analiz edilebilir. Bu sayede metotların
güvenirliğinin değerlendirilebilmesi ve prosedürlerin iyileştirilmesi mümkün
olacaktır (özellikle de otomasyona geçilmiş yaklaşımlar seçilirse).
Haritaların (ve eşlik eden dokümanların) bilgi iletme yeterliliklerinin kontrol
edilmesi ve yanlış yorumlama risklerinin tespit edilmesi amacıyla harita kullanıcı
grupları (profesyonel kullanıcılar, karar alıcılar, vatandaşlar vs.) tarafından
testlerin uygulanması.
Çıktıların sonraki güncellemeler için faydalı olabilmesi için gelecekteki
çalışmalara ilişkin şartların yazılması (özellikle de kamu sübvansiyonlarına izin
veriliyorsa). Örneğin detaylı bir çalışma mevcut durumda çalışmaya konu olan
alan öncelikli taşkın alanı olarak tanımlanmamış bile olsa Taşkın Direktifi’nin
tanımladığı üç tekerrür süresini içerecek tamamlayıcı bir simülasyonu da
kapsamalıdır.
Mevcut bilgilerden mümkün olduğunca fazla toplamak ve taşkın direktifinin öngördüğü
iki bildirim döngüsü arasında mümkün olduğunca fazla bilgi üretmek. (nehirlerin en
kesitleri, altyapıların geometrisi, su seviyeleri ölçümleri, olay raporları vs.) Herhangi
yeni bir çalışma için veri mülkiyeti ve formatları, çıktı formatları ve hatta değişken model
formatları hakkında tavsiye verilebilir. Açık formatların veya Bakanlığın hâlihazırda
kullandığı formatlara uyumlu formatların kullanılması teşvik edilebilir. Burada maksat
Taşkın Direktifiyle ilgili sonraki görevlerin, verilerin veya modelin kendisinin bile
mümkün olduğunca uyumluluğunu sağlamaktır.
25
6. KAYNAKÇA
23 Ekim 2007 tarihli taşkın risklerinin değerlendirilmesi ve yönetimi hakkında
2007/60/AT sayılı AVRUPA PARLAMENTOSU VE KONSEYİ DİREKTİFİ.
Bakınız : http://ec.europa.eu/environment/water/flood_risk/index.htm
Stanciu P., Chendeş V., Corbuş C., Mătreaţă M. (2009), G.I.S. procedure for floodprone areas mapping based on the results of the flood simulation models, Studia
Universitas Babeş-Bolyai, Geographia, ISSN: 1221-079x, v. LIV (3), sf. 139-145
*** (2013), Reporting of spatial data for the Floods Directive (Part II). Guidance on
reporting for flood hazard and risk maps of spatial information, Atkins Limited, 97 p.
*** (2013), Guidance for Reporting under the Floods Directive (2007/60/EC). Guidance
Document No. 29: A compilation of reporting sheets adopted by Water Directors
Common Implementation Strategy for the Water Framework Directive (2000/60/EC). 2013 – 071 sayılı Avrupa Komisyonu Teknik Raporu, ISSN 1725-1087, 68 p.
26
EK S2
EK S2.1 HARİTA TÜRLERİ
TAŞKIN
TEHLİKE HARİTALARI: “Taşkın tehlike haritaları hem geçmişte meydana
gelmiş hem de farklı olasılıklarla gelecekte meydana gelmesi beklenen taşkın olaylarını
kapsar. Bu haritalar seçili bir ölçekte tehlikenin yoğunluğu ve büyüklüğünü gösterir ve
arazi kullanımı kontrolü, yapıların taşkına karşı dayanıklı hale getirilmesi, taşkın
farkındalığı ve taşkınlara karşı hazırlıklı olma gibi durumlar söz konusu olduğunda
dikkate alınacak hususların temelini teşkil eder”. (Excimap raporu, 2007.)
Bu haritalarda taşkını tanımlayan taşkının yayılımı, derinlik, hız gibi fiziksel değişkenler
tek tek gösterilir:
TAŞKIN
TEHLİKE SEVİYESİ HARİTASI: Bu haritalar “tehlike” seviyelerini gösterir. Bu
seviyeler hidrolik parametreler ve olasılık kombinasyonu kullanılarak tanımlanır
(“tehlike matrisi”). Parametrelerin seçimi ve sıralamalar beklenen sonuçlara uygun
olarak uzmanlar tarafından yapılır ve çoğunlukla karar almak için kullanılır (örneğin
arazi planlama sınıfları).
Excimap grubuna
oluşturmaktadır.
göre
tehdit
haritaları
tehlike
haritalarının
alt
kategorisini
TAŞKIN RİSK HARİTALARI: Risk tehlike ve etkilenebilirliğin birleşmesinden oluşur.
Tehlike
Olasılıklara göre olguları
tanımlayın ve
niceliklendirin
Ciddiyet
Değişkenler
Kullanım
bir araya
getirme
Tehlike seviyesi
Söz konusu olgunun
beşeri faaliyetler üzerinde
beklenen sonuçlarını bir
hiyerarşi içinde
tanımlayın
Fiziksel değişkenler, tek Tehlike seviyesi, hidrolik
tek tanımlanır (su derinliği, parametreler ve tehlike
hız, taşkının süresi...), ve
matrisi aracılığıyla
yoğunlukları (hız için : iki
belirlenen olasılıklar
parametre vardır, yoğunluk üzerinden tanımlanmıştır
ve yön)
Bilgilendirme, teşhis,
taşkınlara karşı hazırlıklı
olma...
Genellikle : dağıtılmış
değişkenler (sürekli
haritalar)
Önceliklendirme, arazi
planlama...
Sürekli haritalar (arazi
planlaması için), veya her
idari birim için bir araya
getirme
Risk
Doğal olguların sonuçlarını
nicelik olarak tanımlayın
Niceliksel göstergeler
tehlike değişkenleri ve
etkilenebilirlik değişkenlerine
dayalı olarak oluşturulur.
Örneğin, taşkın ovasında
yaşayan kişi sayısı, taşkın
ovasındaki nüfus yüzdesi,
taşkın hasarları vs...
Ekonomik teşhis, teknik
çözümlerin belirlenmesi için
bilgilendirme unsurları
Sürekli haritalar, her idari
birim için bir araya getirme,
taşkın rejimi üzerinde bir
araya getirme (beklenen yıllık
hasarlar)
Tablo 10: Taşkın, Tehdit Ve Risk Haritalarının Suni Karşılaştırma Örneği
27
EK S2.2 TTRH (TAŞKIN TEHLİKE VE TAŞKIN RİSK HARİTALARI) VERI
TABANININ VERI İÇERIĞI
Raporlama kapsamında verilerin Avrupa Komisyonu raporlama şartlarına uygun olarak
yapılandırılması zorunludur:
• Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların listesi
• Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritalarında karşılık gelen Potansiyel Ciddi Taşkın
Riski Taşıyan Alanlar
• Taşkının kaynağı
• Taşkının/haritaların/Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlarının türü
• Kıyı bölgeleri ve yeraltı suları tipindeki taşkınlarda Madde 6(6) ve/veya Madde
6(7)’nin uygulanıp uygulanmayacağı
• Tekerrür süresi (sıklık, tekerrür veya olasılık: bunlardan birisi)
• Shapefile içindeki Microsoft Access veri tabanıyla bağlantılı tehlike alanına verilen
kod (EU_CD_HLP, EU_CD_HMP veya EU_CD_HHP)
• TTRH’nin yaygınlaştırılması/paylaşılması için kullanılan URL bağlantısı
• Etkilenen nüfus: Potansiyel olarak taşkından etkilenmesi muhtemel alandaki kişilerin
gösterge sayısı
• Çevre hasarlarının türü:
- B21: su kütlesinin durumu
- B22: korunan alanlar
- B23: kirlilik kaynakları
- B24: diğer çevresel potansiyel olumsuz sonuçlar
- B25: yok
- Endüstriyel emisyon direktifi kapsamına
etkilenebilecek kurulum ve tesisat sayısı
• Etkilenen kültürel miras türü:
- B31: kültürel varlıklar
- B32: peyzaj
- B33: diğer
- B34: yok
• Etkilenen ekonomik faaliyet türü:
- B41: mülk
- B42: altyapı
- B43: kırsal arazi kullanımı
- B44: ekonomik faaliyet (genel)
- B45: diğer
- B46: yok
28
giren
ve
potansiyel
olarak
Metin Özetleri: Her Yönetim Birimi için
• Özet 1: Tehlike haritaları metodolojisi
Özet 10.000 karakterden daha az olmalı ve içerisinde kullanılan metotlar yer
alacaktır. Taşkının yayılımı (sayısal arazi modellerinin çözünürlüğü de dahil
olmak üzere), taşkın olma olasılıkları (neden bazı olasılıkların seçildiğine dair bilgi
de bu kısma dahildir) veya tekerrür süreleri, derinlik veya su seviyesi, hız veya
akış (uygun olduğu durumlarda), kullanılan modeller, veri setleri, belirsizlikler ve
eğer söz konusuysa iklim değişikliğinin haritalama çalışmasında dikkate alınıp
alınmadığı (madde 6) bu özette açıklanmalıdır.
• Özet 2: Eğer “Kıyı Alanları” ve/veya “Yeraltı Su Kaynakları” alanlarına ‘evet’ cevabı
yazılmışsa bu özet hazırlanır.
Belli bir yer altı suyu veya kıyı taşkın senaryosunun hariç bırakılması ve bu
kararların gerekçelerine ilişkin özet 5000 karakterden daha az olmalıdır. Bu
özette ayrıca kıyı alanlarında yeterli düzeyde korumanın sağlandığına dair bir
gerekçe ve madde 6(6) ve 6(7)’nin uygulandığı alanların bilgisi de yer alacaktır.
• Özet 3-1: Kişi sayısı hesaplama metodolojisi
Bu özet 5,000 karakterden daha az olmalı ve her bir taşkın senaryosu için
etkilenen kişilerin sayısını (Madde 6.5.a) belirlemek için kullanılan metotlar
(kriterler de dahil) yer almalıdır.
• Özet 3-2: Ekonomik faaliyet türünün belirlenmesi metodolojisi
Bu özet 5,000 karakterden daha az olmalı ve her bir taşkın senaryosu için
etkilenen ekonomik faaliyet türünü (Madde 6.5.b) belirlemek için kullanılan
metotlar (kriterler de dahil) yer almalıdır.
• Özet 3-3: Endüstriyel emisyonlar direktifi (IED) kapsamına giren tesislerin yerlerini
belirleme metodolojisi
Bu özet 5,000 karakterden daha az olmalı ve her bir taşkın senaryosu için IED
kapsamına tesislerin (Madde 6.5.c) yerlerini belirlemek için kullanılan metotlar
(kriterler de dahil) yer almalıdır.
• Özet 3-4: SÇD kapsamındaki korunan alanlar üzerindeki etkinin belirlenmesi
metodolojisi
Bu özet 5,000 karakterden daha az olmalı ve her bir taşkın senaryosu için SÇD
kapsamına giren korunan alanlar (madde 6.5.c) üzerindeki etkinin belirlenmesi
için kullanılan metotlar (kriterler de dahil) yer almalıdır.
Özet 3-5: Üye ülkelerin konuyla ilgili olduğunu düşündüğü diğer bilgiler
Bu özet 5,000 karakterden daha az olmalı ve her bir taşkın senaryosu için üye
ülkeler tarafından konuyla ilgili olduğu düşünülen diğer bilgi türlerinin (Madde
6.5.d) belirlenmesinde kullanılan metotlar (kriterler de dahil) yer almalıdır.
Özet 4: Haritaların hazırlanması için yönetim birimleri arasında kurulan
uluslararası koordinasyon
ŞARTLI. Sadece uluslararası yönetim birimi varsa bu özet bildirimi yapılacaktır.
Taşkın haritaları hazırlanırken nehir havzası bölgesi / yönetim birimi düzeyinde
koordinasyonun nasıl kurulduğuna dair özet metin 5,000 karakterden daha az
olacak şekilde hazırlanmalıdır. Ayrıca bu özetin içinde farklı üye ülkeler arasında
29
paylaşılan nehir havzası bölgesi/yönetim birimi düzeyinde öncelikli bilgi
paylaşımının nasıl yapıldığı da açıklanacaktır (Madde 6.2).
• Özet 5: Taşkın haritalarının içeriğinin nasıl anlaşılması gerektiğine dair bir özet.
Taşkın haritalarının içeriğinin nasıl anlaşılması gerektiği ile haritaların ölçeğini,
maksat/kullanım alanlarını, doğruluğunu, lejantlarını, yayım tarihini, sorumlu
makamları ve daha fazla bilgi alınması gerektiğinde hangi bağlantılara (Madde
10.1) başvurulması gerektiğini açıklayan özet metinler 10.000 karakterden daha
az olacak şekilde hazırlanmalıdır. (WISE aracılığıyla kamuoyuna sunulacaktır).
• Özet 6: Eski haritaların (TD’den önceki) yeniden kullanılması durumunda bu özet
ortaya konur.
ŞARTLI. Sadece Madde 13(2) uygulanırsa bu özet yapılacaktır. Madde 13.2’nin
uygulandığını bildiren özet metni 5000 karakterden az olacaktır. Bu özet
içerisinde Madde 13.2’ye uygun olarak hazırlanan haritaların Madde 6’da yer
alan şartlara eşdeğer bilgi sağladığını açıklayan gerekçeler ve bu konudaki ek
bilgiler yer alacaktır.
30
EK S2.3 SU HAVZASININ TİPOLOJİSİNE GÖRE MODELLEME METODU
Kent
havzası
Ani Taşkın
Havzası
Nehir
havzası
Meteoroloji
Hidroloji
Bölgesel
model:
çok
ince ağ gözü
(2.5 km)
Bölgesel
model:
çok
ince ağ gözü
(2.5 km)
Ulusal model
(8 km)
Abaküs
Haliçler
Ulusal model
(8 km) +
Fırtına
dalgaları
Yer
altı
suyu
havzası
Ulusal model
(8 km)
Kıyı
havzası
Ulusal model
(8 km) +
Fırtına
dalgaları
Akış
Hidroliği
Tank modeli
1D hidrolik +
kinematik
dalga
Akarsu
kolları
için
tank
modelleri
1D veya 2D
hidrolik
1D veya 2D
hidrolik
Akarsu
kolları
için
tank
modelleri
Deniz
Hidroliği
2D
gelgit
modelleri. Su
seviyesinde
kabarma.
Gelgit oyuğu
ve tsunamiler
için
hidrost
değil.
1D veya 2D
hidrolik
2D
gelgit
modelleri. Su
seviyesinde
kabarma.
Tsunamiler
için
hidrost
değil
Hidrojeoloji
yer altı suyu
gelişimi için
tank modeli
Not:Mikro gelgitlerin olduğu bir denizdeki deniz taşkınları (kıyı havzaları) için karmaşık
hidrolik modeller yerine deniz seviyesiyle topoğrafyayı karşılaştıran basitleştirilmiş
modeller kullanılabilir.
31
EK S2.4 TAŞKIN TEHLİKE VE RİSK HARİTALARINA DAHİL EDİLECEK
KATMANLAR
Dahil edilecek
katmanlar
Katman
türü
Kaynak
(üretici)
Gerekli veri dönüşümü, sunum
özellikleri hakkında bilgi
Diğer yorumlar …
Tüm haritalar için arka plan katmanları
Potansiyel
Ciddi Taşkın
Riski Taşıyan
Poligon SYGM/DSI İzohips, kırmızı
Alanların
sınırlandırmas
ı
Potansiyel
Ciddi Taşkın
Riski Taşıyan
Çizgi
Alanlar
SYGMIT/DSI
içindeki nehrin
seçili kısımları
Taşkın koruma
Çizgi
tesisleri
DSI
Mavi çizgi
Nokta
Kentsel alan
Poligon
Bölge temelli/ Potansiyel
Ciddi Taşkın Riski Taşıyan
Alanlar içinde
gerçekleştirilmiştir
Nehir üzerinde kesitler /
Potansiyel Ciddi Taşkın
Riski Taşıyan Alanlar içinde
gerçekleştirilmiştir
Seddeler için ağırlık
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski
merkezi noktaları/
Taşıyan Alanlar kapsamındaki
Potansiyel Ciddi Taşkın
sedde ve barajlar
Riski Taşıyan Alanlar
Evet – barajlar için noktalar
Barajlar için mavi poligon
veya poligon
1/25,000 ölçekli topografik
evet
haritaların renkli rasteri
Topografik
Raster
SYGM-IT
altlık harita
İl
Poly
sınırlandırmas
SYGM-IT
İzohips, gri
çizgi
ı
Bölge
Poly
SYGM-IT
İzohips, rengi?
sınırlandırmas
çizgi
ı
Harita 01-Taşkın tehlike haritaları
4 harita: Senaryo başına 1 harita (3 harita) + 1 sentez haritası
Taşkına
uğramış alan: Poligon
Su derinlik sınıflarına göre
Proje
düşük olasılık ve raster
renkler: Kılavuzlara bkz
(uç olaylar)
Taşkına
uğramış alan: Poligon
Su derinlik sınıflarına göre
Proje
orta düzey
ve raster
renkler: Kılavuzlara bkz
olasılık
Taşkına
Poligon
Su derinlik sınıflarına göre
Proje
uğramış alan:
ve raster
renkler: Kılavuzlara bkz
yüksek olasılık
Harita 02: Taşkın risk haritaları
Senaryo başına 1 harita (3 harita)
Olasılıklarına göre farklı
Taşkın
SYGMrenklerle gösterilen poligonlar:
Poligon
sınırlaması
IT/DSI
Düşük, orta, yüksek (dış sınır
taşkın alanındakiyle aynı)
Nüfus
Gözlemler
evet
evet
evet
evet
evet
Evet
evet/bölge düzeyinde –
küçük ilçeler için kontrol
edin
SYGM-IT
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski
Haritalardan dwg alınır,
Taşıyan Alanların haritaları ile
yerel yazılım
aynı
Binalar
Poligon
SYGM-IT
Tarım alanı
Poligon
SYGM-IT
Haritalardan dwg alınır,
yerel yazılım
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Corine Arazi Örtüsü
Kırmızı poligon
32
Taşıyan Alanların haritaları ile
aynı
Ekonomik alan Poligon
SYGM-IT
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski
Taşıyan Alanların haritaları ile
aynı
Corine Arazi Örtüsü
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Corine Arazi Örtüsü
Taşıyan Alanların haritaları ile
Milli parklar ve
doğal korunan Poligon
alan
SYGM-IT
Sağlık tesisleri Nokta
SYGM-IT
X,Y koordinatları
Nokta
SYGM-IT
X,Y koordinatları
Nokta
SYGM-IT
Nokta
SYGM-IT
Evet Nokta
Nokta
AFAD
Hayır
Nokta
SYGM-IT
Hayır
Nokta
SYGM-IT
Evet,
Nokta
SYGM-IT
Hayır
Havaalanı
Nokta
SYGM-IT
Hayır
Elektrik
trafosu
Nokta
SYGM-IT
Hayır
Nokta
SYGM-IT
Hayır
Nokta
SYGM-IT
Nokta
SYGM-IT
Nokta
SYGM-IT
Eğitim tesisleri
(okullar ..)
IPPC olarak
sınıflandırılan
tesisler
Arıtma
tesisleri >
2000 Eq kişi
Kriz yönetimi
için kullanılan
tesisler
Cezaevi
tesisleri
İçme suyu
tesisleri
Demiryolu
istasyonu
Kriz
yönetiminde
hassas diğer
tesisler
Kültürel miras
Diğer
altyapılar
Diğer kamu
binaları
Kentsel ve
endüstriyel
boşaltım
noktaları
Katı atık
tesisleri
Korunan
alanlar ve
yabani hayat
Karayolları ve
eşdeğerler
Milli parklar için ayrı katman
aynı
Endüstriyel saha/ poligon
Hayır
Sembol
Sembol
Sembol
Sembol
Nokta
SYGM-IT
Nokta
SYGM-IT
Nokta
SYGM-IT
Çizgi
SYGM-IT
Ana yollar
Çizgi
SYGM-IT
Şekle dönüştürülmüş açık
sokaklar
Şekle dönüştürülmüş açık
sokaklar
Ana
demiryolları
Çizgi
SYGM-IT
Şekle dönüştürülmüş açık
sokaklar
Sembol
Sembol
33
EK S2.5 CBS YAZILIMINDA TAŞKIN RİSKİ HESAPLAMASI SÜREÇ AKIŞI
Pilot havzada yapılan risk haritalamasında izlenen aşamaları:
1. Bölüm 4.2 ve üçüncü tabloda açıklanan ve derecelendirme yapılırken kullanılan
metodolojiye göre her bir arazi kullanım sınıfı için risk değerler belirlenecektir.
2. Aşağıdaki şemada gösterildiği gibi CORINE arazi örtüsü shapefile dosyasına
eklenmek üzere xls veya dbf dosyası (derece dosyasının) hazırlanacaktır.
CLC_id
111
112
121
...
...
Derece
10
10
9
...
...
3. ArcGIS içinde “Join/Birleştir” fonksiyonunu kullanarak Rank/derece dosyasından
derece değerlerini CLC değer tablosuna ekleyin.
- “Join” fonksiyonun kullanacağı alanlar shapefile için [Code_L3] ve xls/dbf
dosyası için [CLC_id] alanıdır. Kullanılan alanların değerleri aynı olmalıdır.
- [Code_L3] 3. Seviye arazi kullanımının kodudur ve 3 basamaktan oluşur.
4. CLIP/KES fonksiyonunu kullanarak taşkın yayılımı içindeki CORINE arazi
örtüsü değerlerini alıp kullanın. Bu fonksiyonu 3 senaryonun hepsi için
uygulamak bir sonraki şemada gösterildiği gibi 3 shapefile elde edilecektir.
- Her klipten sonra, yeni CLC’yi yeni bir shapefile olarak dışa aktarın.
Girdi özelliği
CLC
CLC
CLC
Klip özelliği
Flood_extent_10
Flood_extent_100
Flood_extent_1000
Çıktı özelliği
CLC_10
CLC_100
CLC_1000
5. Yeniden sınıflandırma olması için bu 3 grid için su derinliğini de içerecek şekilde
istatistiki bilgileri hesaplayın.
- Arc katalogunda, “grid derinliği/depth grid”in üzerine gelip sağ fareye
tıklayın ve “Calculate statistics” özelliğini seçin.
- 3 gridin hepsi için aynı işlemi tekrar edin
6. Grid derinliklerini 3 sınıfa ayırarak yeniden sınıflandırın: <0.5, 0.5-1,5 ve >1,5 m
- ArcGIS projesine grid derinliklerini ekleyin;
- Arc araç kutusunda, şu özellikleri seçin: Spatial Analyst Tools → Reclass
→ Reclassify (Mekansal Analiz Araçları → Sınıfları tekrar belirler → Tekrar
sınıflandır)
- Gridi [Input Raster] olarak seçin;
- Classify/sınıflandır kutucuğunda:
 Sınıfları seçin: 3
34
 “Break Values” bölümünde, derinlik sınıflarına uygun olarak değerleri
0.5; 1,5 olarak değiştirin ve son değeri aynen bırakın (maksimum
değerden daha yüksek bir değer bile olabilir)
- 3 yeni grid elde edilecektir:
 Depth10_3c (Derinlik)
 Depth100_3c
 Depth1000_3c
- Yeni gridlerde sadece üç değer olacaktır (yeniden tespit edilen “Break
Values” özelliğine uygun olarak):
 1 (0.5 m’den az derinlik için)
 2 (0.5-1,5 m arası derinlik için)
 3 (1,5 m’den fazla derinlik için)
7. Derinlik gridlerini vektör formatına dönüştürün (polygon):
- “Arc” araç kutusunda, şu adımları izleyin: Conversion Tool → From Raster
to polygon (Dönüştürme Aracı → Taramadan Poligona dönüştür)
 Girdi: Depth10_3c
 Çıktı: Depth10_3c_polyg
 Sonuç olarak “GRIDCODE” isimli bir çıktı oluşacaktır, bu çıktı da
derinlik sınıflarından (1,2 veya 3) oluşacaktır.
- Diğer iki senaryo için de aynı komutu tekrar edin
8. CORINE derece dosyalarıyla derinlik sınıfları dosyalarını birleştirin
- Arc araç kutusunda şu adımları izleyin: Analyst tools → Overlay → Union:
 [Input Features] içerisinde öncelikle CLC_10 ve bundan sonra
Depth10_3c_polyg seçin
 CLC_10_depth adında yeni bir dosya oluşturulacaktır. Bu dosya içinde
hem CLC’den elde edilmiş özellik tabloları (Rank field dosyası dahil)
hem de derinlik sınıfları tabloları yer alacaktır.
- Diğer iki senaryo için de aynı komutu tekrar edin
9. Risk sınıflarını hesaplayın
- Son shapefile’a ait özellik tablosuna yeni bir tablo ekleyin
komutu)
(Add Field
 Adı: Risk_cls

“Short Integer” olarak tanımlayın
- Risk sınıflarını hesaplayın

[Risk_cls] alanında sağ fare yapın ve “Field calculator” komutunu
seçin

“Field calculator” kutusuna GRIDCODE * Rank / 10 yazın
Not: Shapefile dosyalarının veya alanların isimlerin başka olabilir
35
EK S2.6 MARUZ KALAN ALANLARDAKİ HARİTALAMA ÇALIŞMALARI İÇİN
ALTERNATİF METOTLAR
Eşleştirme projesindeki kısa dönem uzmanlar tarafından önerilen alternatif bir metot
Türk uzmanların seçtiği metoda kıyasla daha basittir. Maruz kalan varlıklarla (yerleşim
yerleri, ekonomik faaliyet, kültür mirası vs.) ilgili temsili ilgili alanları üzerinde anlaşılmış
metotta da aynıdır.
CORINE arazi örtüsünün kullanımı farklıdır. Bunun anlamı da aşağıdaki tablodan
faydalanarak sadece arazi kullanımı ve haritalamanın yeniden sınıflandırılmış
olmasıdır.
Lejant adı
Yerleşim yerleri
Ekonomi
Tarım – yüksek üretim değeri
Tarım – düşük üretim değeri
Ormanlar ve az miktarda bitki
örtüsü
"Kırmızı Yeşil
CORINE Arazi kullanım sınıfı
Mavi" modeli
255 149 0
1.1 Kent örtüsü
1.2 Endüstriyel, ticari ve ulaşım birimleri
162 80 230
1.3 Maden, çöplük ve inşaat alanları
2.1 Ekilebilir arazi
245 202 122
2.2 Kalıcı ekinler
2.3 Otlaklar
205 205 102
2.4 Heterojen tarım alanları
1.4 Tarım dışı yapay yeşil alanlar
3.1 Ormanlar
112 168 0
3.2 Fundalık ve/veya otsu bitkilerin karışım alanları
3.3 Az veya hiç bitki örtüsü olmayan çıplak alanlar
Sulak alanlar ve seyrek bitki
örtüsü
152 230 0
4.1 İç sulak alanlar
Su
0 166 230
4.2 Denize yakın sulak alanlar
5.1 İç sulak alanlar
5.2 Deniz suları
Bu yöntemle farklı ekonomik faaliyet türlerinin olduğu alanların haritasını çıkarmak
mümkün olacaktır.
-
Taşkın riskleriyle ilgili düşük değerler (su, sulak alanlar, düşük değerli tarım,
ormancılık) ve
-
Daha üst seviyeli alanlar (yerleşim yerleri, ekonomik faaliyetler, yüksek değerli
tarım).
Ayrıca bu yöntemde her taşkın senaryosu için arazi kullanımını düzgün renklerle
göstermek mümkündür. Bu kapsamda farklı sınıflara ait taşkın etkileri dikkate alınır. Bu
metodun kullanılması su derinlik gridleri bilgisi mevcut olmadığı zaman uygundur.
36
Bu metot ile elde edilecek sonuç tüm senaryolar için tek bir risk haritası olacaktır.
Ayrıca arazi kullanımı taşkının en çok yayıldığı alanda haritaya aktarılacaktır (bu
durumda Q1000).
37
EK S2.7 TAŞKIN TEHLİKE VE RİSK HARİTALARI (FHRM) KAPSAMINDA
KULLANILMASINA KARAR VERİLEN ŞABLONLAR - TEHLİKE
38
EK S2.8 FHRM KAPSAMINDA KULLANILMASINA KARAR VERİLEN
ŞABLONLAR - RİSK
39
EK S2.9 MONO-FREKANS DEĞERLENDİRMESİNİN ÖZELLİKLERİ
Mono-frekans çalışmaları genellikle bölüm bölüm yapılan çalışmaları işaret eder. Her
kısım için hidrolojik analizlerin sonucuna göre bir girdi hidrografı özel olarak tasarlanır.
Nehirlerin birleşmesinden sonra oluşan akımın hesaplanması membadan gelen katkı
eklenmediği sürece mümkün olmayacaktır. Bu katkı eklenmezse tahmini frekans
değişir (nehrin bir kolunun 100 yıllık pikinin nehrin başka bir kolundan gelen 100 yıllık
pikle aynı anda buluşması daha fazla bir akışa ve daha önemli bir taşkına sebep
olacaktır. Burada tahmini tekerrür süresi 100 yıldan fazladır). Sonuç olarak mono
frekans haritaları ilişkili görünmemeli fakat nehir birleşim yerlerindeki süreksizliği
göstermelidir. Bu haritalar genelde daha kolay okunması için ve teknik açıklama
yapmak zorunda kalmamak için yukarıda önerildiği gibi daha sonradan düzeltilir.
Bu “iyi uygulamalar” hidrolik çalışmaların veya doğal taşkın yayılım bölgelerinin bir
kısım boyunca hidrografı değiştirdiği sınırı gösterir. Bu pik azalımını veya pik artışını
mansap kısmında dikkate alıp almamak gerektiği belli değildir. Etki hidrolojik
değerlendirmede dikkate alınabilir veya alınmayabilir (örneğin bu etkiyi dikkate alan bir
ölçüm istasyonu olup olmadığına göre değişebilir). Bölgeselleştirme metotları daha çok
doğal deşarjlara dayalı olma eğilimindedir. Dolayısıyla da hidrolik yapıların etkisi göz
ardı edilir.
EK S2.10 İNSAN YAPIMI YAPILAR VE TAŞKIN TEHLİKESİ
Altyapıların taşkın tehlikesi üzerindeki etkisi kilit öneme sahip bir konudur. Bu konuya
ilişkin bazı hususlar oldukça açıktır. Taşkın yayılım modellemesi yapmak için ana
kanaldaki (köprüler, barajlar, setler ve diğer su savakları) ve taşkın ovasındaki yapıların
yeri ve geometrisi hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. SYM’ler hidrolik bilgilerin tümünü
kapsayamadığından doğrusal altyapılarla yerel altyapıların geometrisi yeterince detaylı
ele alınamayabilir. (örneğin yolun su altında kalıp kalmayacağı veya yolda memba
hendekleri ve/veya menfez olup olmadığı bilgisi).
Literatürde bulunan üç yaklaşım şu şekildedir.
• Taşkın tehlikesinin “doğal durumunu” haritalandırmak için tüm altyapılar göz ardı
edilir (fakat bu alt yapılar bilgilendirme maksatlı olarak hazırlanan haritalarda da
gösterilebilir),
• Tüm altyapılar dikkate alınır (en azından belli bir tekerrür süresine kadar),
• Kaza senaryoları önerilir. Bu yaklaşım konuyla yakından ilgili bir yaklaşımdır fakat
bu yakl
• aşımın çıktılarını olasılıklara dayalı haritalara entegre etmek kolay değildir.
Hipotezler farklı çıktılara yol açar. Bir alan “doğal durumunda” belli bir tekerrür
döneminde taşkına uğrayabilir fakat (örneğin eğer setlerle korunuyorsa) “mevcut
durumda” taşkına uğramamış olabilir. Fakat tam tersi de doğru olabilir: Mansap setleri
olan bir alanın mevcut durumunda karşı karşıya kalacağı taşkın tehlikesi doğal
durumuna kıyasla daha yüksek olabilir.
Bu nedenle şu tanımların yapılması gerekir:
•
“Referans durum”: Taşkın tehlikesi “doğal” duruma mı yoksa “mevcut duruma”
mı işaret ediyor;
Kaza senaryoları (baraj yıkılması, set yıkılması, ağız kısmında tıkanma vs.).
40
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye
Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir.
"Taşkın Direktifinin Uygulanması
için Kapasitenin Geliştirilmesi
Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi "
TR 10 IB EN 01
S3
TAŞKIN RİSKİ YÖNETİMİ
HEDEFLERİ VE
TEDBİRLER PROGRAMI
KILAVUZU
Aralık 2014
İÇİNDEKİLER
1. RİSK KÜLTÜRÜNE DOĞRU ...............................................................................1
2. HAVZA DÜZEYİNDE TAŞKIN RİSK YÖNETİMİNİN HEDEFLERİ ..................... 2
3. TEDBİRLER PROGRAMI ....................................................................................5
3.1
TEDBİR TÜRLERİ VE SÜTUNLAR.......................................................................... 5
3.2
KURUMSAL ÇERÇEVE ........................................................................................... 6
3.3
YAPISAL TEDBİRLER ............................................................................................. 6
3.4
YAPISAL OLMAYAN TEDBİRLER........................................................................... 7
3.5
KURUMLARIN TEDBİRLERİN UYGULANMASINA İLİŞKİN SORUNLULUKLARININ
BELİRLENMESİ .................................................................................................................... 8
4. TEDBİRLERİN SEÇİLMESİ VE LİSTELENMESİ ..............................................10
5. ULUSAL YAKLAŞIM .........................................................................................13
5.1
ULUSAL STRATEJİ................................................................................................ 13
5.2
HEDEFLER VE GÖSTERGELER .......................................................................... 13
5.3
ULUSAL DÜZEYDE TEDBİRLER PROGRAMININ EKONOMİK KAPSAMININ
BELİRLENMESİ .................................................................................................................. 13
EK S3.1 TEDBİRLERİN MALİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN
ÖRNEK TABLO .......................................................................................................15
EK S3.2 TEDBİRLER KATALOGU .........................................................................16
ŞEKİLLER
ŞEKİL 1: RİSKİN TANIMI .............................................................................................................. 1
ŞEKİL 2: BİR RİSK DEĞERLENDİRME ARACI OLAN RİSK MATRİSİ ....................................... 1
SEKİL 3: TAŞKIN RISKI YÖNETIM PLANLAMASI SÜRECININ AŞAMALARI ............................ 4
ŞEKİL 4: YAPISAL ÖNLEMLER SAYESİNDE TEHLİKENİN AZALTILMASI ............................... 6
ŞEKİL 5: ULUSAL DÜZEYDE TEDBİRLER PROGRAMININ EKONOMİK KAPSAMININ
BELİRLENMESİ .......................................................................................................................... 14
TABLOLAR
TABLO 1
TEDBİRLERİN SAHİPLENİLMESİ ÖRNEĞİ – TEDBİRLER PROGRAMINDA
SUNULACAK BİLGİLER ............................................................................................................... 9
TABLO 2 TEDBİRLER TABLOSUNDA TEDBİRLERİN SUNULMASİ ÖRNEĞİ ........................ 12
i
KISALTMALAR
Kısaltma
SYM
DSİ
AB
TD
TRYP
TRÖD
NH
SYGM
SBS
ÇŞB
SÇD
USBS
Açıklaması
Sayısal Yükseklik Modeli
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü
Avrupa Birliği
Taşkın Direktifi
Taşkın Riski Yönetim Planı
Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi
Nehir Havzası
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü
Su Bilgi Sistemi
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Su Çerçeve Direktifi
Ulusal Su Bilgi Sistemi
ii
1. RİSK KÜLTÜRÜNE DOĞRU
Taşkın riski yönetim planı ile taşkın yönetimi hususunda yapılması gerekenin ne
olduğunu ve bunun ne zaman ve kim tarafından yapılması gerektiğini ortaya koyarak
taşkın riskleriyle mücadele etmek hedeflenmektedir. Risk kavramını daha iyi
anlayabilmek için tehlike ve “etkilenebilecek unsurlar” (etkilenmesi muhtemel kişiler ve
mallar) kavramlarının belirlenmesi gereklidir. Tehlike, taşkın olayı (suyun yüksekliği,
akış hızı, su altında kalma süresi…) anlamına gelirken etkilenebilecek unsurlar
(etkilenebilirlik) kişiler ve mallar olabilir. Riskse, tehlike ve etkilenebilecek unsurların bir
araya gelmesi neticesinde oluşur. Tehlike, etkilenebilecek unsurların bulunduğu alanları
etkilediği zaman ortaya çıkmış olur (Şekil 1).
RİSK = Tehlike x “Etkilenebilecek unsurlar” (göstergeler) = Tehlike x (Maruz kalma x
Etkilenebilirlik)
Şekil 1: Riskin Tanımı
Taşkın riskini azaltmak için alınacak tedbirlerle tehlike ve etkilenebilecek unsurların
aynı anda ele alınması gerekir. Riskin bu iki yönünü de değerlendirip ona göre hareket
etmek riski azaltmak için izlenecek en iyi yoldur. Riskin düzeyini analiz etmek için bir
risk matrisi kullanılabilir. Bu araç sayesinde tedbirler arasında öncelikli olanlar
belirlenebilir. Şekil 2’de riskin düzeyini azaltmak için hem etkilenebilecek unsurların
hem de tehlikenin azaltılmasının daha iyi olduğu gösterilmektedir.
Şekil 2: Bir Risk Değerlendirme Aracı Olan Risk Matrisi
1
2. HAVZA DÜZEYİNDE TAŞKIN RİSK YÖNETİMİNİN HEDEFLERİ
Taşkın
risk
yönetiminin
maksatları şunlardır.
genel
Taşkın Direktifi’nde İlgili Maddeler
Bölüm IV
•
•
Hem etkilenebilirliğin hem de
tehlikenin
azaltılması
yoluyla
taşkınların
olası
olumsuz
sonuçlarının azaltılması,
Sürdürülebilir
risk
yönetimi
tedbirlerinin teşvik edilmesi.
Taşkın risk yönetiminin 5 ana hedefi
bulunmaktadır:
1. Halkın güvenliğinin artırılması Koruma
2. Hasar maliyetinin kontrol edilmesi
- Önleme
3. Direncin artırılması – Hazırlıklı
olma
4. Taşkın tehlikesi ve taşkın riski
hakkında bilginin geliştirilmesi
5. TRYP’nın
uygulanması
yönetişimin belirlenmesi
için
Her bir ana hedefle ilgili olarak özel
hedefler aşağıdaki gibidir:
1. Halkın
güvenliğinin
artırılması – Koruma
•
Mevcut taşkın koruma yapılarının
yönetimi ve bakımı
•
Hassas alanlarda taşkınlara karşı
uygun korumanın sağlanması
•
Yüzey akışının havza bazında
yönetilmesi
– Uygun tarım
uygulamaları ve orman yönetimi
•
Doğal
işlevler
ve
yeşil
altyapılardan
faydalanılması
(sulak alanlar, taşkın ovası…)
Madde 7
3. Taşkın riski yönetim planlarında ikinci
fıkrada belirlenen hedefleri gerçekleştirmek
için tedbirler belirlenecek ve bu planlar Ek
Bölüm A’da belirlenen unsurları içerecektir.
Taşkın risk yönetim planlarında fayda-maliyet,
taşkın büyüklüğü ve taşkın güzergahı ve
doğal taşkın ovaları gibi taşkın suyunu tutma
potansiyeline sahip bölgelerin yanı sıra,
2000/60/EC sayılı Direktifin 4. maddesindeki
çevresel hedefler, toprak ve su yönetimi,
mekansal planlama, arazi kullanımı, doğa
koruma, denizcilik ve liman altyapısı gibi ilgili
durumlar da dikkate alınacaktır
Taşkın riski yönetim planları taşkın tahminleri,
erken uyarı sistemleri de dahil koruma,
önleme ve hazırlıklı olma gibi taşkın riski
yönetiminin bütün konularını kapsayacak, ilgili
nehir havzası veya alt havzaların özelliklerini
de dikkate alacaktır. Taşkın riski yönetim
planları, belli bölgelerin kontrollü olarak
taşkına maruz bırakılmasının yanı sıra, su
tutmanın iyileştirilmesi, sürdürülebilir arazi
kullanımının teşvik edilmesini de kapsayabilir.
4. Dayanışmanın gereği olarak, ilgili üye
ülkeler
arasında
tedbirler
koordine
edilmedikçe ve Madde 8 çerçevesinde ilgili
üye ülkeler arasında ortak bir çözüm
bulunmadıkça, bir üye ülke tarafından
hazırlanan taşkın riski yönetim planları etkisi
ve kapsamı itibariyle aynı nehir havzası veya
alt havzası içinde bulunan diğer ülkelerin
memba ve mansaplarındaki taşkın riskini
önemli ölçüde artıran tedbirleri içermeyecektir.
2
2. Hasar maliyetinin kontrol edilmesi - Önleme
Ekonomik kaybın aşağıdaki yollarla dengelenmesi veya en aza indirilmesi;
•
Taşkına meyilli alanlarda arazi kullanımı ve yapılaşmanın düzenlenmesi
•
Taşkına meyilli alanlarda etkilenebilirliğin azaltılması – insan toplulukları, kamu
malları (hastaneler, okullar…), halka açık tesisler ve eğlence alanları, alt yapılar,
tarımsal alanlar, korunan alanlar, ekosistemler, peyzajlar, anıtlar ve kültürel yerler
•
Doğal ve teknolojik afet risklerinin birbirinin etkisini artırmasının önlenmesi
•
Taşkın durumunda nehir ve yer altı suların kirlenmesinin önlenmesi
3. Direncin Artırılması – Hazırlıklı Olma
Aşağıda yer alan hususların güçlendirilmesi ve iyileştirilmesi;
•
Taşkın tahmini ve uyarı sistemi
•
İklim değişikliğinin etkilerinin dikkate alınması
•
Kriz yönetimi için operasyonel araçlar
•
Taşkın sırasında görev alacak aktörler arasındaki koordinasyon
•
Kamuoyunun farkındalığı
•
Hayati önem taşıyan hizmetlerin taşkın sırasında ve sonrasında sağlanması;
•
Önemli/kritik alt yapılara erişilebilirliğin sağlanması
•
Salgınların önlenmesi ve halk sağlığıyla ilgili olanaklar (su temini, sanitasyon,
elektrik …)
4. Taşkın tehlikesi ve taşkın riski hakkında bilginin geliştirilmesi
•
Taşkın tehlike haritaları ve taşkın tahminine yönelik bilginin artırılması
•
Taşkın riskine yönelik bilgilerin artırılması (haritaların oluşturulması, etkilenebilirlik
değerlendirilmesi ve kriz yönetimi)
•
Farklı paydaşlar ve seviyeler arasında bilgi paylaşılması
5. TRYP’nin uygulanması için yönetişimin belirlenmesi
•
Sorumlu kurumların belirlenmesi,
•
Uygun insan kaynaklarının ve maddi kaynakların sağlanması,
•
Uygun yönetişimin uygulanması,
•
SÇD’ye benzer biçimde nehir havzası ölçeğinde taşkın direktifi koordinasyon
yapısının oluşturulması,
•
o
SÇD hedeflerinin gerçekleştirilmesi;
o
TD hedeflerinin gerçekleştirilmesi;
o
Taşkın ovaları ve ana nehir yataklarında görülebilecek antropojenik
müdahalelerinin mümkün olduğunca azaltılması.
Komşu ülkelerle koordinasyonun sağlanması.
Bu rehberlerde TRYP’nin oluşturulmasına yönelik hükümler ve bu hedeflerin
gerçekleşmesi için uygulanması gereken eylemlerin nasıl seçileceği açıklanmaktadır
(Şekil 3).
3
Biz
buradayız
Sekil 3: Taşkin Riski Yönetim Planlamasi Sürecinin Aşamalari
Taşkın riski yönetim hedeflerinin yerine getirilmesi maksadıyla hangi eşiklere ulaşılması
gerektiğine dair göstergeler kullanılmalıdır. Aşağıdaki tabloda konuya ilişkin bazı
örnekler verilmektedir:
Hedef
Taşkınlardan
kaynaklanan can
kaybının azaltılması
Gösterge
20 yıl
% 50 oranında
azaltma
20-30 yıl
Altyapıda meydana gelebilecek
hasarların maliyeti
Taşkınların sebep olduğu
tarımsal kayıplardan
kaynaklanan maliyetler
Sedde yıkılmalarıyla
ilgili taşkın riskinin
azaltılması
20-30 yıl
10 yıl
Ölen kişi sayısı
Taşkınlardan etkilenen kişi
sayısı
Ulusal genel taşkın
riskinin kademeli
olarak azaltılması
Eşik
% 20-30 oranında
azaltma
% 50-75 oranında
azaltma
% 20-30 oranında
azaltma
% 50-75 oranında
azaltma
% 20-30 oranında
azaltma
% 50-60 oranında
azaltma
% 30-50 oranında
azaltma
% 60-75 oranında
azaltma
Son Tarih
Halkı ve kentsel alanları
etkileyen kaza sayısı
4
10 yıl
20-30 yıl
10 yıl
20-30 yıl
10 yıl
3. TEDBİRLER PROGRAMI
Tedbirler programları için farklı ölçütler (her bir nehir havzasında bir program)
oluşturulması gerekmektedir.
•
İleride Taşkın Direktifinin Pilot havzada uygulanması için gereken yatırım
ihtiyaçlarına ilişkin rapor,
•
İleride Taşkın Direktifinin Türkiye’de tam olarak uygulanması için gereken
yatırım ihtiyaçlarını da içeren bir maliyet analiz raporu,
•
Uyumun sağlanmasına yönelik uygulanması gereken ara aşamaları da içeren
Taşkın Direktifi ulusal uygulama planı (uyum maliyetleri tahminleri de dahil
olmak üzere),
•
Taşkın Direktifi hakkında taslak düzenleyici etki değerlendirme raporu.
Bir havzadaki tedbirler programı farklı niteliklere sahip eylemlere tekabül eden
kurumsal, yapısal ve yapısal olmayan tedbirlere dayalı olarak hazırlanır. Ulusal
düzeyde tedbirler kataloğu (Ek S3.3) ile birlikte her tedbir sütunu/türü için önlemler
listesi de önerilmektedir. Bu katalog her bir havzada o havzaya en uygun tedbirlerin
birbirine uyumlu biçimde tanımlanması için kullanılabilir.
3.1 Tedbir Türleri ve Sütunlar
Kurumsal tedbirler Taşkın Riski Yönetim Planı’nın (TRYP) iyi bir şekilde uygulanmasına
imkân sağlar. Risk yönetimi temel ilkesine uygun olarak, yapısal tedbirler, direncin
artırılması maksadıyla yapısal olmayan tedbirlerle beraber Potansiyel Ciddi Taşkın
Riski Taşıyan Alanlardaki’ riski azaltmak için farklı havzalarda belirlenen bütün risk
alanlarında geniş ölçekli olarak uygulanmalıdır. 3 ana tedbir aşağıda tabloda
gösterilmiştir.
1. TRYP’nın uygulanmasına
kurumsal çerçeve
yönelik
Sütun 1.1 Yasal ve kurumsal tedbirler
Sütun 1.2 Veri akışı yönetimi
Sütun 1.3 İzleme
2. Yapısal önlemler
– nehir havzası
düzeyinde Potansiyel Ciddi Taşkın Riski
Taşıyan Alanları etkileyecek tedbirler
Sütun 2.1 Taşkından Koruma Maksatlı Barajlar
Sütun 2.2 Taşkın koruma yapıları
Sütun 2.3 Dinamik su tutma / Belli alanlarda
kontrollü taşkınlar
Sütun 2.4 Doğal ve diğer tedbirler
3. Yapısal olmayan tedbirler
havzası düzeyinde
Sütun 3.1 Kamuoyunun farkındalığı
– Nehir
Sütun
3.2
Sürdürülebilir
uygulamalarıyla önleme
arazi
kullanımı
Sütun 3.3 Taşkın tahmin / erken uyarı sistemleri
Başlık 3.4 Kriz yönetimi
Taşkın (afet) sigortasının hazırlanması veya
geliştirilmesi, Kriz, kriz sonrası yönetim (taşkın
sigortası dahil olmak üzere)
5
3.2 Kurumsal Çerçeve
TRYP’nin iyi bir şekilde yönetilmesi için sağlam bir kurumsal çerçevenin oluşturulması
gerekmektedir. Bu çerçeve temel olarak mevzuata ilişkin çalışmalar ve kurumsal
yapılanma, veri akışı yönetimi ve izlemesi için alınacak tedbirler yoluyla
oluşturulacaktır. Tedbirler programının başarılı olmasını sağlamak için mevcut
organizasyonel (yasal ve kurumsal) çerçevenin güçlendirilmesi hedeflenmektedir.
3.3 Yapısal Tedbirler
Taşkın riski ön değerlendirmesi kapsamında seçilen potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan
alanlarda taşkın tehlikesi ve taşkın risklerini azaltmak maksadıyla havzada gerekli
görülen durumlarda yapısal tedbirlerin uygulanması tavsiye edilir. Yapısal tedbirlerin
seçimi çevresel faydaların değerlendirilmesi ile fayda maliyet analizine dayalı olarak
yapılabilir. Taşkın riski yönetim sisteminin sürdürülebilir olmasını sağlamak için yapısal
tedbirlerin çevresel etki değerlendirmesi de yapılmalıdır.
Bu ana tedbirler aşağıdaki sütünları ve ilgili tedbirleri kapsamaktadır.
a. Taşkın Depolama:
Barajlar, depolama maksatlı kullanılan baraj gölleri, tersip bentleri,
b. Taşkın Koruma Çalışmaları
(Sedde, istinat duvarı, taş tahkimat Dinamik Su Tutma):
Taşkın ovaları (çakıl çıkarma alanları…), dalyan ve küçük barajların (örneğin köprü
setlerinden yararlanmak için) kullanılması ve memba planlaması (teraslama, erozyonla
mücadele, orman yönetimi).
Belli havzaların yağış alan üst kısımlarında yapılan çalışmalar (çamur ve rüsubat
akışlarını da azaltır) bu kategoride ele alınmalıdır.
c.
Doğal ve Diğer tedbirler
Ekosisteme dayalı su tutma önlemleri, nehir kanallarının temizlenmesi, kentsel drenaj
(yağmur suyu), taraklama (akışı engelleyen tıkanmaların açılması), ekilebilir arazilerin
konturlanması.
Şekil 4: Yapısal Önlemler Sayesinde Tehlikenin Azaltılması
6
3.4 Yapısal Olmayan Tedbirler
Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlara yapısal olmayan tedbirler uygulanabilir
fakat bu tedbirler risk yönetimini iyileştirmek maksadıyla genellikle daha çok nehir
havzası düzeyinde uygulanabilir tedbirlerdir.
a. Kamuoyunun Farkındalığını Artırma
Maksat, can kayıplarını ve mal varlığını etkileyebilecek hasarları azaltmak için taşkın
riski kültürünü aşağıdaki yöntemlerle artırmaktır.
•
Eğitim:
 Risk kültürü,
 Risk hafızası,
 Taşkın riski ve kriz durumlarında benimsenmesi gereken yeni
davranış/tutumların geliştirilmesine yönelik eğitim/öğretim halkın direncinin
artmasına katkıda bulunacaktır.
 Faydalanıcılar,
o Taşkın riski yönetimi alanında üniversite, liselerdeki eğitim
programları,
o Taşkın riski yönetimiyle ilgili tüm konularda araştırma programları,
•
Katılım:
 Kamuoyuna yeterli bilgi sağlanması,
 Halkın belge ve bilgilere erişimi,
 İnternet, el ilanı, broşür, radyo ve televizyon vs yoluyla daha geniş halk
kitlesiyle iletişim kurulması,
 Bilgilendirme, eğitim ve hazırlıklı olma ile geri bildirim ve taşkınlara karşı
toplu olarak direnç geliştirme programları.

b. Sürdürülebilir Arazi Kullanımı Uygulamaları Yoluyla Önleme
Taşkın riskine maruz kalan alanlara ilişkin planların hazırlanması için şu hususlara
ihtiyaç vardır.
• Taşkın tehlikesi ve riskinin değerlendirilmesi (haritalama),
• Mekânsal planlama kuralları,
 Arazi kullanımı, yapı izin belgeleri ve kontrolü,
 Nüfusun başka alanlara taşınması ve kamulaştırma,
• Yasal hükümler,
• Sigorta sisteminin ve tazminat için sürdürülebilir bir fonun oluşturulmasının teşvik
edilmesi,
• Evlerin ve altyapıların direncinin artırılması için özel olarak tasarlanmış önlemlerin
uygulanması.
c. Taşkınların Tahmin Edilmesi
Taşkın tahmini, izlemesi ve farkındalığı sisteminin belirlenmesi ve tasarlanması yoluyla
taşkınların sürekli izlenmesi ile hidro-meteorolojik taşkın tahmininin yapılması
hedeflenmektedir.
7
Maksat ise olası veya mevcut taşkınlarla ilgili olarak devletin güvenlik kurumlarını ve
genel kamuoyunu konuyla ilgili mümkün olduğunca erken bilgilendirmek ve böylece
aynı zamanda risk kültürünü artırabilecek bir öngörü oluşturmaktır.
Gelecekte, faaliyetleri yerel/bölgesel düzeyde yürüten taşra teşkilatı ve koordinasyonu
sağlayan merkezi bir birimden oluşan bir teşkilatlanma yapısı veya faaliyetleri ulusal
düzeyde yürüten bir merkezi kurum kurulabilir
Ulusal hidrometrik ağlar (akış hızı ölçüm noktası, iletim, veri toplama ve veri tabanları)
iyileştirilmeli veya tasarlanmalıdır. Taşkın simülasyon modelleri kurulmalı ve alt
havzalarda bu modellerin kalibrasyonu yapılmalıdır.
d. Daha İyi Kriz Yönetimi İçin Hazırlıklı Olma
Acil durum müdahale planı (afet yönetim planı) risk yönetiminin oldukça faydalı bir
bileşenidir. İlgili tedbirler, krizin daha iyi yönetilmesi maksadıyla, aşağıda belirtilen
eylemler yoluyla kriz öncesinde sivil güvenlik, yetkililer ve vatandaşların organize
olması için önemli hususları ortaya koyabilir.
• Çeşitli düzeylerde daha iyi koordinasyon (ulusal, havza, il, yerel/belediye
düzeyi),
• Acil durum müdahale planlaması (Afet yönetim planı) ve eğitim,
• Taşkın simülasyon tatbikatları,
• Geri bildirim (geçmişten ders çıkarmak için, tüm paydaşlarla paylaşılmak
üzere).
•
3.5 Kurumların
Tedbirlerin
Belirlenmesi
Uygulanmasına
İlişkin
Sorunluluklarının
Tedbirler programının etkili biçimde uygulanmasını sağlamak için her bir tedbiri
uygulamaktan sorumlu kurumun(kurumları) belirlenmesi gereklidir. Bu işlemi Taşkın
Riski Yönetim Planı’ndan sorumlu kurum (SYGM) tedbirler programına dahil edilmiş
tedbirlerle uyumlu olarak gerçekleştirmelidir (Aşağıda yer alan Şekil 4’te Eşleştirme
projesi kapsamında yapılmış çalışmadan bazı örnekler sunulmuştur). Bunu yapmak
için, Taşkın Riski Yönetim Planı’ndan sorumlu kurumun bir paydaş analizi yapması ve
bu analizden çıkan sonuçları kurum ve kuruluşların kapasite ve görevleri ile bu
kurumların halihazırda uyguladığı önlem türlerine dayandırması gerekir.
8
Hedefin
Adı
Alt Hedefin Adı
Tedbir Türü
Tedbirin Adı
Sorumlu
Kurum
Halkın
güvenliğinin
artırılması
Hassas alanlarda
taşkınlara karşı
uygun korumanın
sağlanması
Yapısal
2.1
Kirazlıköprü Barajı
DSI
Kurumsal
çerçeve
1.2
Ulusal Su Bilgi
Sistemi kurulacaktır
OSİB
Mekansal planlama:
yapılaşma izinleri ve
kontrolleri
ÇŞB, Yerel
makamlar
Taşkın
Paydaşlar ve farklı
tehlikesi ve seviyeler arasında
taşkın riski
bilgi paylaşılması
hakkında
bilginin
geliştirilmesi
Taşkına meyilli
Hasar
alanlarda arazi
maliyetinin
kullanımı ve
kontrol
yapılaşmanın
edilmesi
düzenlenmesi
Yapısal
olmayan 3.2
…
…
Tablo 1 Tedbirlerin Sahiplenilmesi Örneği – Tedbirler Programında Sunulacak Bilgiler
9
4. TEDBİRLERİN SEÇİLMESİ VE LİSTELENMESİ
Organizasyonel çerçevenin iyileştirilmesinin yanı sıra, uygulanacak olan yapısal ve
yapısal olmayan tedbirlerin seçimi teknik özelliklerinin (etki, havza tipolojisi ve
özelliklerine göre) ilgisine binaen yapılacak analize dayanarak yapılmalıdır.
Karşılaştırmanın kolay olması ve belli bir havzada uygulanacak tedbirler programının
mümkün olduğunca konuya uygun biçimde seçilebilmesi için her bir tedbirin
tanımlanma biçimi aynı olmalıdır. Taşkın riskine yönelik teknik yanıtlar aşağıdaki
kriterler dikkate alınarak analiz edilmelidir (bu liste daha da uzatılabilir).
• Tipoloji açısından uygunluk,
• Ekolojik etki,
• Yatırım maliyeti,
• Bakım maliyeti,
• İnsan kaynakları,
• Karşılayabileceği ihtiyaçlar.
Nehir havzasında uygulanacak taşkın riski yönetimi kapsamında belirlenecek tedbirlere
ilişkin bazı genel tavsiyeler şunlardır.
• Tedbirler, taşkın riski yönetiminde belirtilen özel hedeflere (önceki bölümde
belirtilmiştir) ulaşılması maksadıyla belirlenir.
• Risk, taşkın riski haritalarında (önlemlerle müdahale edilecek risk) belirlenir.
• Tedbirlerin önceliklendirilmesi gerekmektedir.
• Yatırım ihtiyaçları (maliyetleri) belirtilmelidir.
• Listenin oluşturulmasının kolaylaştırılması maksadıyla tedbirler kataloğu
hazırlanmalıdır (bkz. Önceki bölüm ve Ek S3.3).
Taşkın direktifi kapsamındaki beklentilere uygun olarak her bir tedbir “Tedbirler
Tablosu”nda ayrıntılarıyla açıklanmalıdır. Bu tabloda doldurulması gereken alanlar şu
şekildedir.
1. Hedefin adı
2. Alt hedefin adı
3. Tedbirin adı
4. Tedbirin açıklaması (kısa açıklama)
5. Taşkın riski yönetiminin bir parçası olarak ifade edilen tedbir türleri (3 tür ve 11
sütun önceki bölümde açıklanmıştır)
-
Tür
-
Sütun
-
Tek tek mi yoksa birleştirilmiş önlem mi olduğunun belirtilmesi.
-
Nehir havzası (kod)
-
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan/lar (kod)
-
Alt havza (kod) veya kıyı bölgesi (kod)
-
Yerin adı
6. Yer
10
-
vs.
7. Tedbirin etkili olması beklenen coğrafi kapsam
-
Ulusal
-
Nehir havzası
-
Alt havza veya kıyı bölgesi
-
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan
8. Sorumluluk
-
Yetkili makam/makamlar
-
Sorumluluk düzeyi (örn. Ulusal makamlar, nehir havzası / bölgesel
makamlar, belediye/ler, diğerleri)
9. Önceliklendirme
-
Öncelik kategorisi (çok yüksek, yüksek, orta, düşük)
-
Uygulamaya ilişkin zaman çizelgesi (eğer varsa)
10. Tedbirin Durumu
-
başlamadı
-
devam ediyor
-
tamamlandı
11. Tedbirin faydası ve maliyeti
-
Parasal olarak (TL) (yatırım maliyetleri, bakım maliyetleri, eğer uygunsa
karlılık…)
-
Niteliksel olarak (+, ++ veya +++)
-
Yorumlar ve görüşler
12. Tedbirin uygulanmasının dayanağı olan diğer ulusal kanunlar (varsa)
13. Uygulama zamanı
-
Taşkın öncesi
-
Taşkın esnası
-
Taşkın sonrası
11
Tablo 2 Tedbirler Tablosunda Tedbirlerin Sunulmasi Örneği
5-Tedbirin Türü :
1-Hedefin
2-Alt hedefin adı
adı
3-Tedbirin adı
4-Tedbirin
açıklaması
örn. Memba ve
mansap arasında,
arazi planlaması ve
risk haritaları
arasında sinerji -
Hasar
maliyetinin
kontrol
edilmesi
Taşkına meyilli
alanlarda arazi
kullanımı ve
yapılaşmanın
düzenlenmesi
Farklı arazi kullanım planları
arasında havza düzeyinde
uyumun geliştirilmesi
Taşkın
tehlikesi ve
taşkın riski
hakkında
bilginin
geliştirilmesi
Paydaşlar ve farklı
seviyeler arasında
bilgi paylaşılması
Ulusal Su bilgilendirme
sisteminin kurulması
1-Hedefin Adı
9-Önceliklendirme uygulamaya
yönelik bir zaman çizelgesi veya
yüksek, çok yüksek, orta düzey,
düşük vs. Seklinde önceliklerin
kategorilere ayrılması.
« Taşkın riski yönetiminin »
bir parçası olarak ifade
edilir, « türü » (tek tek mi
yoksa birlikte mi
uygulanacağına dair
açıklama)
(numaralandırılmış listede
belirtildiği gibi şemaya
eklenir)
6-Yer:
NH (kod),
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan
(kod), yerin adı,
alt havza (kodu)
veya kıyı bölgesi
(kodu) vs
7- Tedbirin etkilemesi
beklenen coğrafi
kapsam
8-Sorumluluk
Sorumlu
makam/makamlar –
(Tüm ülke genelinde,
belirli bir nehir havzası,
alt havza veya kıyı
bölgesi, belirli bir
Potansiyel Ciddi Taşkın
Riski Taşıyan Alan)
sorumluluk düzeyi (örn.;
ulusal makamlar, NH /
bölgesel makamlar,
belediye/ler, diğer) veya
yetkili kuruluşun adı
Yapısal olmayan 3.2
Nehir havzası
Nehir havzası (NH)
Belediyeler, vali, ÇŞB,
Yönetim otoritesi,
MT,OSİB ve ilgili diğer
bakanlık ve yetkili
makamlar
Kurumsal çerçeve 1.2
Ulusal
Tüm havza
OSİB
10-"Başlamadı",
« devam ediyor »,
« tamamlandı »
şeklinde ifade
edilecek tedbir
durumu Kısa
açıklamalar için bkz. Ek
2.
11-Tedbir(ler)in
maliyet ve faydaları
parasal olarak ifade
edilir, niceliksel veya
niteliksel olarak da ifade
edilir (tercihe bağlı)
12-Tedbirin
uygulanmasının
dayanağı olan diğer
ulusal kanunlar (ilgili
olduğu durumlarda)
13-Uygulamanın
Zamanlaması
Taşkın öncesi, taşkın
sırasında, taşkın sonrasında
Hasar maliyetinin
kontrol edilmesi
Yüksek
Devam ediyor
+++++
648, 3194 sayılı kanunlar ve
5302, 5312sayılı belediye
kanunları
Öncesinde
Taşkın tehlikesi ve
taşkın riski hakkında
bilginin geliştirilmesi
Orta düzey
Devam ediyor
++
645 sayılı Kanun
Öncesinde
12
5. ULUSAL YAKLAŞIM
5.1 Ulusal Strateji
Ulusal düzeyde bir strateji oluşturulmalı, tedbirler programı da bu stratejiye
dayanmalıdır.
Tedbirler programını şekillendiren ulusal yaklaşım tüm hidrografik bölgeler/havzalarda
gerçekleştirilecek eylemlere ilişkin uyumlaştırılmış bir politika oluşmasını sağlayacaktır.
5.2 Hedefler ve Göstergeler
Her bir hidrografik bölgede planlama döneminde tedbirler programının maliyetini
değerlendirmek maksadıyla tedbirlerin uygulanması sonucunda ulaşılacak hedefler
tanımlanmalıdır.
o Hedefler: Tedbirler Programı’nın değerlendirilmesi için kullanılan sayısal
değerlerdir. Taşkın riskinden korunan kişi veya alan sayısı ya da riskten korunan
barajın kapladığı alan olabilir. Taşkın direktifinde tanımlanan her altı yıllık dönemin
sonunda hedefler gerçekleştirilmiş olmalıdır.
Taşkın Direktifi açısından Ulusal Uygulama Planı’nın etkili olup olmadığını analiz etmek
maksadıyla göstergelerin tanımlanması zorunludur.
o Göstergeler: Göstergeler, etkin bir taşkın riski yönetimi için önerilen hedeflerin
yerine getirilmesi maksadıyla farklı zamanlarda ulaşılması gereken eşiklerdir.
Göstergeler sosyal, ekonomik ve çevresel kriterler anlamına gelebilir. Uygulanan
tedbirlerin etkinliğini değerlendirmek maksadıyla birkaç gösterge oluşturmak faydalı
olacaktır. Bu göstergelere örnek olarak can kaybı sayısındaki değişim veya hasar
maliyetleri, can kaybı sayısı, ekonomik kayıplar vs. verilebilir.
5.3 Ulusal
Düzeyde
Belirlenmesi
Tedbirler
Programının
Ekonomik
Kapsamının
Ulusal düzeyde tedbirler programının ekonomik kapsamının belirlenmesi çalışmasının
maksadı her bir havza için tedbirler programı kapsamında hâlihazırda tahsis edilmiş
olan bütçeyi tahmin etmektir. Bu sebeple, bu analiz kapsamında atılacak ilk adım
merkezi hükümet, farklı bakanlık ve kurumlar tarafından taşkın riski yönetimi için tahsis
edilmiş olan mevcut bütçenin değerlendirilmesidir (“yukarıdan aşağıya” yaklaşımı).
Daha sonra da bu bütçe miktarı öğrenildikten ve ulusal stratejiye dayandırıldıktan sonra
farklı tür tedbirler ve sütunlar arasında iyi bir denge sağlanması için havza ölçeğinde
teknik bir analiz gerçekleştirilir. Burada maksat taşkın riski yönetimi politikasının ve
tahsis edilmiş ulusal bütçeyle ilgili tedbirlerin finansmanını mümkün olduğunca etkin
hale getirmektir.
13
Taşkın Riski Yönetimi için Mevcut
Tahmini Ulusal Bütçe
Bütçe Dağılımının En Uygun Hale Getirilmesi
Organizasyonel Çerçeve
Yasal ve
kurumsal
önlemler
İzleme
Veri akışı
yönetimi,
SBS
Yapısal Önlemler
Yapısal Olmayan Önlemler
Taşkın
Depolama
Taşkın
koruma
çalışmaları
Kamuoyunun
farkındalığı
Sürdürülebilir
arazi kullanımı
uygulamaları
Dinamik su
tutma/
kontrollü
taşkın
Doğal ve
diğerler
tedbirler
Kriz
yönetimi
Taşkın
tahmin/
erken uyarı
sistemi
Şekil 5: Ulusal Düzeyde Tedbirler Programının Ekonomik Kapsamının Belirlenmesi
Daha Detaylı analiz yapmak için aşağıdaki sorulardan faydalanılabilir.
Yapısal ve yapısal olmayan önlemlerle taşkından korunmanın sağlanması
maksadıyla her bir alt havzadaki ana sorunların yerini tespit etmek mümkün
müdür?
Mevcut yapısal projeler yeni stratejiyle ve yapısal olmayan tedbirlerle uyumlu
mudur?
Yapısal olmayan tedbirlerin maliyet ve faydası nasıl değerlendirilir? Uzun vadeli
fayda elde etmek maksadıyla yatırımlar yeterli olacak mı?
14
EK S3.1 TEDBİRLERİN MALİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNE
İLİŞKİN ÖRNEK TABLO
Tedbir
Kriz yönetimine
yönelik operasyonel
araçların
güçlendirilmesi ve
iyileştirilmesi: Taşkın
simülasyonları
Taşkın tehlikesiyle ilgili
bilginin artırılması
(haritalar, taşkın
tahmini): bir bütün
olarak taşkın tehlike
haritalarının
geliştirilmesi
Boyutsal
gereklilik
unsurları
İşletme
Yatırım
Yıllık
Tedbirin birim
&Bakım
maliyetleri
toplam
fiyatı
maliyetleri
(TL)
maliyet(TL)
(TL/yıllık)
Eğitime katılacak kişi
sayısı (=50/yıl); 3
günlük eğitimler
1 kişinin günlük
eğitim maliyeti =
200 TL
0
30 000
30 000
Haritalandırılacak
nehirlerin
uzunluğu(km):
doğrusal olarak 500
km
TL/km nehir (500
TL/km)
250 000
0
250 000
15
EK S3.2 TEDBİRLER KATALOGU
Hedef
No
Tedbirler
Tedbirlerin tanımı ve yorumlar
Uygulamanın
mekansal ölçeği
Eylem alanı
Ulusal
Önleme
Ulusal
Önleme
Ulusal
Önleme
Ulusal
Önleme
Ulusal
Önleme
Ulusal/havza
Önleme
Organizasyonel çerçeve
Hedef 1.1. Yasal ve kurumsal önlemler
1.1
Ulusal su mevzuatının TD’ye uygun olarak
güncellenmesi
1.1
Ulusal taşkın yönetimine mevzuatının TD’ ye
uygun olarak güncellenmesi
1.1
Ulusal Taşkın Riski Yönetimi Stratejisinin
hazırlanması ve onaylanması
1.1
Havza Taşkın Risk Yönetimi Planları için ulusal
metodolojinin geliştirilmesi ve onaylanması
1.1
Havza Taşkın Riski Yönetim Planlarının
hazırlanması ve onaylanması
1.1
Türkiye’nin uluslar arası nehirlere yönelik ikili
anlaşmalarının TD’ ye göre güncelleştirilmesi
1.1
Havza yönetimiyle ilgili olan mevcut yapıların
sorumluluklarının genişletilmesi
Su konusundaki ulusal mevzuatının tümünün
TD’nin gerekliliklerini de dâhil edecek şekilde
güncelleştirilmesi
Afet yönetimi, arazi gelişimi, kentsel gelişim,
tarım alanlarıyla ilgili ulusal mevzuatın tümünün
TD’nin gerekliliklerini de dâhil edecek şekilde
güncelleştirilmesi
Sürdürülebilir kalkınma ve halkın korunması için
en önemli araç olan Ulusal Taşkın Riski Yönetimi
Stratejisinin hazırlanıp onaylanması
Havza Yönlendirme ve Havza Yönetim Heyetinin
sorumluluklarının taşkınlarla ilgili yeni
sorumluluklar ekleyerek artırılması
16
1.1
1.1
Taşkın yönetimine ilişkin kurumsal işbirliğinin
ulusal düzeyde güçlendirilmesi
Taşkın yönetimine ilişkin ulusal ve il düzeyi
arasındaki kurumsal işbirliğinin güçlendirilmesi
Taşkın yönetimi alanında yer alan bütün
aktörlerin görevlerinin ve işbirliği/iletişimin nasıl
sağlanacağının açıkça belirlenmesi
Ulusal
Önleme
Taşkın yönetimi alanında yer alan bütün ulusal
düzeydeki ya da il düzeyindeki aktörlerin
görevlerinin ve işbirliği/iletişimin nasıl
sağlanacağının açıkça belirlenmesi
Ulusal
Önleme
İl
Önleme
Önleme
1.1
İllerin taşkın yönetimine ilişkin kurumsal
kapasitelerinin güçlendirilmesi
İl düzeyinde taşkın yönetimi alanında yer alan
bütün aktörlerin görevlerinin ve işbirliği/iletişim
durumlarının açıkça belirlenmesi
1.1
Uluslararası nehir havzalarında taşkın riski
yönetiminin uyumlaştırılması
Uluslar arası nehirlerdeki taşkın yönetiminde rol
oynayan kurumların, sorumluluklarının,
merkezdeki yetkililer ve il düzeyindeki yetkililerle
işbirliği/iletişim ağlarının tanımlanması
Ulusal/ havza
Su alanında çalışan tüm aktörlerden veri toplama
ve bu verileri ulusal düzeyde ve havza düzeyinde
yayma kapasitesi olan OSİB bünyesindeki Ulusal
Su Bilgi Sistemine Taşkınlarla ilgili verilerin
entegre edilmesinin sağlanması
Ulusal
Meteorolojik, hidrolojik ve su yönetimi ile ilgili
bilgilerin hepsini bütünleştirecek, bunları gerçek
zamanlı taşkın tahmini için kullanıp bilgileri ulusal
düzeyde, havza ve il düzeyinde yayacak bir
sistemin geliştirilmesi.
Ulusal
Önleme
Havza
Önleme
Ulusal /havza
Önleme
Hedef 1.2. Veri akışının yönetimi / Su Bilgi Sistemi
1.1
Taşkınlarla ilgili verilerin Ulusal Su Bilgi
Sistemine entegre edilmesinin sağlanması
Hedef 1.3. İzleme / Bilgi
1.3
Taşkın risk yönetimine yönelik ulusal düzeyde
hidrolojik ve meteorolojik izleme sisteminin
geliştirilmesi
1.3
Doğruluk oranı yüksek Sayısal Yükseklik
Modelinin geliştirilmesi
1.3
TD’de belirtilen çeşitli taşkın olaylarıyla ilgili
bilgi edinilmesi (ani taşkın, akifer taşkın, yüzey
akışı, deniz taşkını, toprak kayması...)
TD’nin uygulanması sürecindeki 6 yıllık
döngülerde giderek daha fazla taşkın türü göz
önünde bulundurmalıdır. (Örneğin ilk döngüde
sadece nehir taşkınlarının dikkate alınması, ikinci
döngüde ani taşkınların da dikkate alınması gibi.)
17
1.3
1.3
Taşkın felaketleriyle ilgili sistematik geri bildirim
yöntemlerinin geliştirilmesi ve bu sayede
öğrenilen bilgilerin paydaşlar ve ilgili taraflara
aktarılması.
Taşkının sebep olduğu ekonomik kayıpları
değerlendirmek üzere araştırma ve
metodolojilerin geliştirilmesi.
Geçmiş taşkınlar ile ilgili kayıtların tutulması için
standart bir formatın/veri tabanının geliştirilmesi
ve edinilen bilgilerin ilgili paydaşlarla paylaşılması
için sistem oluşturulması
TD’nin taşkınların kötü etkilerini azaltma maksadı
kapsamında ekonomik boyutunu değerlendiren
göstergeler belirlenebilir
Taşkın ihtimali olan bölgelerde, mevcut
varlıklara dair coğrafi bazlı veri tabanlarının
oluşturulması
Hedef 2.1. Taşkın depolaması
1.3
2.1
Mevcut baraj ve rezervuarların bakım ve
kontrolü
2.1
Yeni barajların yapılması
2.1
Yeni depolama rezervuarı (a) küçük
2.1
Yeni depolama rezervuarı (b) büyük
2.1
Diğer su tutma yapıları
Ulusal
Önleme
Ulusal / havza
Önleme
Havza / Potansiyel
Ciddi Taşkın Riski
Taşıyan Alan
Önleme
Havza
Koruma
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan
Koruma
Koruma
Koruma
Koruma
Hedef 2.2. Taşkın koruma çalışmaları
2.2
Sedde ve setlerin yapılması
Belli başlı bazı riskli bölgelere yeni setler ve
seddelerin yapılması
2.2
Mevcut sedde ve setlerin bakımı
Mevcut yapıların bakımı ve kontrolü
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan
Koruma
Havza
Koruma
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan
Koruma
Hedef 2.3. Dinamik su tutma / Belli alanlarda kontrollü taşkınlar
Sütun Taşkın ovalarından ve diğer alanlardan (kum –
2.3
çakıl ocakları gibi) faydalanılması
18
2.3
Teraslama
2.3
Erozyonla mücadele
2.3
Orman yönetimi
Ormanların korunması, yeniden ağaçlandırma,
vb. (2 2.4 doğal önlemler kısmında da yer
almaktadır)
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan/
havza
Koruma
Koruma
Koruma
Hedef 2.4. Doğal ve diğerler tedbirler
2.4
Doğal, ekosisteme dayalı su tutma önlemleri
2.4
Nehir kanalının temizlenmesi
2.4
Kentsel drenaj (fırtına suyu)
2.4
Teraslama
2.4
Tarım alanlarının konturlanması
Sedde ve setlere alternatif olabilecek yeşil
tedbirler: örn. yukarı havzadaki ormanlarının
korunması, sulak alanların yenilenmesi, akarsu
rehabilitasyonu, toprağın su tutma kapasitesinin
arttırılması, yer altı sularının beslemesi
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan/
havza
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan/
havza
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan/
havza
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan/
havza
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan/
havza
Koruma
Önleme
Önleme
Önleme
Önleme
Hedef 3.1. Kamuoyunun Farkındalığı
3.1
Risk kültürü
Risk kültürü: basında taşkınlarla ilgili bilgi ve
reklamların yer alması (internet, televizyon,
radyo, gazeteler, …), kitapçıklar, broşürler, …
19
Ulusal
Hazırlıklı olma
3.1
Taşkın riski hafızası
3.1
Risk bilgisine ilişkin düzenleyici bir çerçeve
oluşturulması
3.1
Halkın direncini arttırmak için iletişimi kullanma
ve taşkın risk eğitimi
3.1
Taşkın riski yönetimi alanında eğitim
programları
3.1
Taşkın riski yönetimine ilişkin tüm alanlarda
araştırma programları
Geçmişteki taşkınların nerede ve ne zaman
olduğuna dair tarihi araştırma, taşkın izlerinin
envanterinin oluşturulması, yenilenmesi ve
korunması
Taşkın riskine ilişkin halka aktarılacak minimum
bilginin belirlenmesi maksadıyla mevzuatın
güncelleştirilmesi
Ulusal / havza
Hazırlıklı olma
Ulusal
Hazırlıklı olma
İnsanların kriz durumlarında nasıl davranmaları
gerektiğine dair eğitilmesi yoluyla direncinin
arttırılması
Ulusal
Hazırlıklı olma
Taşkın riski yönetimi alanında üniversite ve
yüksek okul eğitim programları
Ulusal
Hazırlıklı olma
Ulusal
Hazırlıklı olma
Ulusal / havza/
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan
Hazırlıklı olma
TRÖD, haritalar, TRYP ve ilgili internet sitesiyle
3.1
birlikte yayınlanması. (Ek A’da daha ayrıntılı bir
şekilde verilmiştir: İletişim tedbirleri ve TD’nin
uygulanmasında katılımın sağlanması)
Hedef 3.2 Önleme - sürdürülebilir arazi kullanımı uygulamaları
TD’nin farklı uygulama aşamalarına ilişkin
iletişim
3.2
Mekânsal planlama: İnşaat izni ve kontrolleri
Yeni yerleşim bölgeleri için uygulanabilir
Ulusal/ bölgesel
Önleme
3.2
Mekânsal planlama: Koruma maksadıyla
kamulaştırma
Sulak alanların kamulaştırmasını da
kapsamaktadır
Ulusal/ bölgesel
Önleme
3.2
Arazi kullanımı için gerekli olan taşkın
tehlike ve risk haritalarının hazırlanmasının
sağlanması
Arazi planlaması için taşkın Tehlike ve Risk
haritalarına ihtiyaç duyulmaktadır.
Havza
Önleme
3.2
Taşkın risk haritalarına dayanılarak arazi
kullanımı haritalarının oluşturulması
Havza
Önleme
Üzerine inşaat yapılamayan bölgelerin
belirtilmesi; riskli bölgelerin membasında taşkın
tutulumu için alanların tahsis edilmesi, Nehirlerin
etrafındaki 200 metrelik aranın doğal haliyle
korunması; vb.
20
3.2
Taşkın alanlarındaki yapılaşma için zorunlu
tedbirlerin uygulanması
3.2
Tüm faaliyetlerin uygulanması için arazi
planlaması kurallarının belirlenmesi
3.2
Yer değiştirme: Afet alanlarının belirlenmesi
ve halkın o bölgeden taşınması
3.2
Havza düzeyinde farklı arazi kullanımı planları
arasındaki uyumun sağlanması
3.2
Özellikle yağmur suyu şebekesi olmak üzere,
arazi planlamasında, kentsel ağların dikkate
alınması
3.2
Yüzey akışını azaltmak için iyi tarım/ ürün
uygulamalarının geliştirilmesi
3.2
Tarımsal drenaj kurallarının geliştirilmesi ya
da iyileştirilmesi
3.2
Taşkınların azaltılması maksadıyla sulak
alanların yenilenmesi
3.2
Tazminat ve sigortaların finansmanı
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan
Önleme
Ulusal
Önleme
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan
Önleme
Örn. mansap ve memba arasında, arazi planlama
ve risk haritaları arasındaki sinerji
Havzalar/ ulusal
Önleme
Örn. Fazla suya dayanıklı ürünler, ürün
rotasyonu,
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan
Örn. sanayi
Taşkınların azaltılması için (kurumuş) sulak
alanların yenilenmesi
Taşkın sigorta sisteminin oluşturulması (farklı AB
ülkeleri deneyimlerinden faydalanılması/)
Hedef 3.3 Taşkın tahmini / Erken uyarı sistemleri
Ulusal hidrolojik tahmin ve uyarı sisteminin
işletilmesi, bakımı ve periyodik olarak
3.3
güncelleştirilmesi
21
Önleme
Önleme
Önleme
Havza
Önleme
Ulusal
Toparlanma
Ulusal
Farkındalık
3.3
3.3
3.3
3.3
3.3
3.3
3.3
3.3
Ani taşkın uyarı sistemi için gerekli meteorolojik
ürünlerin sağlanması maksadıyla ulusal
meteorolojik izleme ve tahmin sistemlerinin
işletilmesi, bakımı ve periyodik olarak
güncellenmesi
Ulusal hidrolojik izleme ağının işletilmesi,
bakımı ve periyodik olarak güncelleştirilmesi
Taşkınlardan kaynaklanan acil durumların
yönetimine dahil olan tüm kurumlar arasındaki
gerçek zamanlı veri alış verişi için ulusal
entegre bilgi sisteminin oluşturulması,
işletilmesi, bakımı ve periyodik olarak
güncelleştirilmesi
Barajların mansabındaki riski bölgeler ve
yüksek ani taşkın riski taşıyan bölgelerde yerel
ikaz sisteminin oluşturulması, işletilmesi,
bakımı ve periyodik olarak güncelleştirilmesi
Hidrolojik tahminlerden sorumlu kişilerin sürekli
ve yeterli düzeyde eğitimi
Öncelikle, bütün bu kurumlar arasındaki gerçek
zamanlı veri ve bilgi paylaşımına yönelik temel
işlevlerle başlanarak, devamında acil durum yönetimi
süreçlerini, bu süreçleri test etmeye ve/veya
geliştirmeye yönelik simülasyon işlevleri de dahil olmak
üzere entegre ederek bu platformdaki enteraktifliğe ve
kontrol girişine devam edilmesi yoluyla bu unsurların
geliştirilmesi
Hidrolojik tahminleri kullanan herkesin
periyodik ve yeterli düzeyde eğitimi
Halka en az gecikmeyle ulaşılması maksadıyla,
hidrolojik uyarılar yapılması için özel ulusal
bilgi yayma sisteminin oluşturulması,
işletilmesi, bakımı ve periyodik olarak
güncelleştirilmesi
Sınır aşan nehir havzalarında ortak Taşkın
Tahmini ve Uyarı Sistemlerinin oluşturulması
Hedef 3.4 Kriz yönetimi
22
Ulusal
Farkındalık
Ulusal
Farkındalık
Ulusal
Farkındalık
Potansiyel Ciddi
Taşkın Riski
Taşıyan Alan
Farkındalık
Ulusal
Farkındalık
Ulusal
Farkındalık
Ulusal
Farkındalık
Ulusal& havza
Farkındalık
3,4
Acil durum müdahale planının ulusal düzeyde
oluşturulması
3.4
Acil durum müdahale planının il düzeyinde
oluşturulması
3,4
Acil durum müdahale planlarının havza
düzeyinde entegrasyonu
3.4
Barajlarda yaşanabilecek kazalara karşı acil
durum müdahale planının yapılması
3.4
3.4
İnsanların ve yetkililerin taşkın felaketleriyle başa
çıkabilmeleri maksadıyla afet yönetim planının
hazırlanması
İnsanların ve yetkililerin herhangi bir barajda
meydana gelen kaza sebebiyle oluşan taşkın
felaketleriyle başa çıkabilmeleri maksadıyla yerel
afet yönetim planının hazırlanması
Havza düzeyindeki tüm aktörlerin (kurumlar,
Acil durum müdahale planının havza düzeyinde yetkililer, paydaşlar vb.) ve insanların taşkın
yayılması
anındaki sorumluluk ve faaliyetlerine ilişkin
bilgilendirilmeleri
Etkilenen bölgelerdeki tüm aktörlerin (kurumlar,
Acil durum müdahale planının barajlarda bir
yetkililer, paydaşlar vb.) ve insanların barajlardaki
kaza olması halinde etkilenecek bölgeler
kazalar sebebiyle meydana gelen taşkın anındaki
düzeyinde yayılması
sorumluluk ve faaliyetlerine ilişkin
bilgilendirilmeleri
Ulusal
Hazırlıklı olma
Yerel
Hazırlıklı olma
Havza
Hazırlıklı olma
Barajın sahibi
Hazırlıklı olma
Havza
Barajın sahibi/
yerel/Belediyeler
3.4
Taşkın simülasyonları
Halkın ve yetkililerin taşkınlarla başa çıkmak için
eğitilmesi
Havza/Yerel
Hazırlıklı olma
3.4
Bilgi sistemini kontrol etmek için ulusal
düzeyde taşkın simülasyonlarının yapılması
Taşkın karşısında, veri analizi yapacak ve bilgileri
paylaşacak su uzmanlarının eğitilmesi
Ulusal
Hazırlıklı olma
3.4
Bilgi sistemini kontrol etmek için havza
düzeyinde simülasyonların yapılması
Taşkın karşısında, veri analizi yapacak ve bilgileri
paylaşacak su uzmanlarının eğitilmesi
Havza/ Yerel
Hazırlıklı olma
3.4
Barajlardaki kazalara yönelik simülasyonlar
Yerel
Hazırlıklı olma
3.4
İl düzeyinde acil durum müdahale
merkezlerinin oluşturulması/geliştirilmesi
Halkın ve yetkililerin barajlardaki kazalar
sebebiyle meydana gelen taşkınlarla başa
çıkmak maksadıyla eğitilmesi
İl düzeyindeki taşkınlarda müdahale için gerekli
materyal, araç, ekipman ve makinelerde
donatılmış hızlı müdahale merkezlerinin
oluşturulması/geliştirilmesi
23
İl
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye
Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir.
"Taşkın Direktifinin Uygulanması
için Kapasitenin Geliştirilmesi
Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi "
TR 10 IB EN 01
T1
TAŞKIN RİSKİ
YÖNETİMİNDE KAMUOYU
VE PAYDAŞLARIN
KATILIMI KILAVUZU
Aralık 2014
İÇİNDEKİLER
1.
İLETİŞİM STRATEJİSİNİN VE KATILIM SÜRECİNİN HEDEFLERİ .................. 1
2.
KATILIM SÜRECİNİN DÜZENLENMESİ ............................................................ 3
2.1.
TANIMLAR .................................................................................................................... 3
2.2.
KATILIMIN FARKLI YOĞUNLUK DÜZEYLERİNDE OLMASI ...................................... 4
2.3.
PAYDAŞ ANALİZİ ......................................................................................................... 5
2.4.
ÇOK DÜZEYLİ YÖNETİŞİM VE KATILIM ................................................................... 13
2.5.
İLETİŞİM STRATEJİSİNİ BELİRLEMEK İÇİN OLUŞTURULAN ÇERÇEVE .............. 14
2.6.
İLETİŞİM ARAÇLARI VE YÖNTEMLERİ .................................................................... 16
2.7.
ENGELLER VE RİSKLER ........................................................................................... 18
2.8.
BEKLENTİ YÖNETİMİ ................................................................................................. 19
2.9.
GERİ BİLDİRİM VERME ............................................................................................. 20
EK T1.1 İLETİŞİM FAALİYETİNİN YÖNETİLMESİNE İLİŞKİN ÇERÇEVE ................ 21
ŞEKİLLER TABLOSU
ŞEKİL 1 : SÇD ŞARTLARI, MADDE 14 (HALKIN BİLGİLENDİRİLMESİ VE İSTİŞARE)............. 4
ŞEKİL 2 : PAYDAŞ ANALİZİ ARAÇLARINA 2. ÖRNEK ............................................................... 8
ŞEKİL 3 : UYGULAMA SÜRESİ BOYUNCA PAYDAŞLARIN ROLLERİ (CARNEY VD.., 2009 .. 9
ŞEKİL 4 : PAYDAS ANALIZI ARAÇLARINA ÖRNEK (BOS VD., 2010) .................................... 11
ŞEKİL 5 : ÇOK DÜZEYLİ YÖNETİŞİM YAPISI ÖRNEĞİ ........................................................... 13
ŞEKİL 6 : FARKLI İLETİŞİM ARAÇLARI .................................................................................... 17
KISALTMALAR LİSTESİ
AB
Avrupa Birliği
TD
Taşkın Direktifi
TRYP
Taşkın Riski Yönetim Planı
TRÖD
Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi
i
ii
1. İLETİŞİM STRATEJİSİNİN VE KATILIM SÜRECİNİN HEDEFLERİ
Taşkın direktifinin ve ilk tedbirler
programının uygulanması neticesinde
istenen sonuçları elde edebilmek için
paydaşların
bilgilendirilmesi
ve
katılımlarının sağlanması en önemli
konulardan birisidir. Bunun için paydaşlar
ile etkin bir ortaklık kurulması gerekir.
Taşkın Direktifi’nin İlgili Maddeleri
Bölüm V
Madde 9
Üye ülkeler bilgi alışverişi ve
verimliliğini iyileştirmek ve 2000/60/AT
sayılı Direktifin dördüncü maddesinde
yer alan çevresel amaçlarla ilgili ortak
sinerji yaratmak ve fayda sağlamak
için fırsatlar içeren 2000/60/AT sayılı
direktifin
ve
işbu
Direktifin
uygulanmasını koordine etmek için
uygun adımları atacaktır. Özellikle:
3. Bu Direktifin 10. maddesinde
belirtilen tüm ilgili tarafların aktif
katılımı 2000/60/AT Direktifinin 14.
maddesinde belirtilen ilgili tarafların
aktif katılımıyla koordineli yürütecektir.
İletişim stratejisi oluştururken hedeflenen
temel maksatlar şunlardır:
-
Kamuoyunun beklentilerine cevap
vermek
ve
kamuoyunun
farkındalığını artırmak
-
Yerel bilgiden faydalanmak
-
Kararların etkileyeceği paydaşların
katılımını sağlamak
-
Sorunların
kolaylaştırılması
-
Kamu programlarının meşruiyetini
ve
kabul
edilebilebilirliğini
güçlendirmek
-
Uyumlaştırılmış
tanımlamak
-
Politikaların
kolaylaştırmak
belirlenmesinin
Madde 10
tedbirler
1. Topluluğun ilgili mevzuatı uyarınca,
üye
ülkeler
taşkın
riski
ön
değerlendirmesi,
taşkın tehlike
haritaları, taşkın risk haritaları ve
taşkın
risk
yönetim
planlarını
kamuoyunun erişimine sunacaktır.
2. Üye Ülkeler Bölüm IV’te atıfta
bulunulan
taşkın
risk
yönetim
planlarının yapılması, güncellenmesi
ve
gözden
geçirilmesiyle
ilgili
tarafların aktif katılımını sağlamalıdır
uygulanmasını
Başarılı olmak için iletişim stratejisini
benimseyecek ve iletişim kurmak için
farklı metotların farkında olacak bir idari
yapıya sahip olmak önemlidir.
Bu yapı, Taşkın Direktifi’nin uygulanması
konusunda ilgili taraflar arasında iletişimi
kolaylaştırmak ve taşkın riski yönetimiyle
ilgili yapılacak çalışmalar için iletişimi aktif
tutmak zorundadır.
Aşağıdaki bölüm “Tuna taşkın ovası için ortak paydaşlar katılım stratejisi”nden alınan
bölümlerden oluşmaktadır. Bu strateji paydaş katılımının potansiyel olumlu etkilerini
(Katılımcı Yaklaşımların Olası Pozitif Etkileri) listelemektedir. Bu etkiler politik kararlar
alınırken paydaşların katılımı için gerekçe olarak da kullanılabilir.
1
Katılımcı Yaklaşımların Olası Pozitif Etkileri
Esasa ilişkin Etkiler:
• Çevresel açıdan yerinde tercihler yapabilme
• Ekonomik açıdan yerinde tercihler yapabilme
• Teknik açıdan yerinde tercihler yapabilme
• Toplumsal olarak kabul edilebilir tercihler yapabilme
Usule ilişkin Etkiler:
• Karar alma sürecinin bilgilendirme açısından kalitesinin iyileşmesi ve bilgiden iyi
faydalanılması
• Genel çerçevenin iyi anlaşılması
• Dikkate alınabilecek tercihler alanının açılması
• Daha dinamik süreçler
• Daha iyi çatışma yönetimi
• Karar alma sürecinin meşruiyetinin artması
• Zaman ve maliyet açısından sürecin etkililiğinin artırılması
• Daha az örgütlenmiş çıkarların etkileme gücünün iyileştirilmesi
Bağlama ilişkin Etkiler
• Paydaşlara ve/veya kamuoyuna iyi bilgilendirme yapılması
• Karar alıcıların stratejik kapasitesinin iyileştirilmesi
• Sosyal bağlamın algısı ve kavramsallaştırılmasında değişiklikler
• Geleneksel güç ilişkileri ve çatışmalarında değişiklik
• Kamu alanındaki demokratik uygulamaların ve vatandaşların katılımının
güçlendirilmesi
• Kurumsal aktörlere duyulan güvenin artması
2
2. KATILIM SÜRECİNİN DÜZENLENMESİ
2.1. Tanımlar
Kamuoyu/halk (veya "genel kamuoyu")
“Ulusal mevzuat veya uygulamalar uyarınca bir veya daha fazla gerçek ya da tüzel kişi,
bu kişilerin oluşturduğu birlikler, teşkilat veya gruplar (SÇED Direktifi (2001/42/AT),
Aarhus Sözleşmesi Madde 2(4)).
İlgili taraflar (veya "paydaş")
Konuyla ilgili bir çıkarı veya “etkilenebilme ihtimali” olan, bu konudan doğrudan
etkilenecek ya da sürecin sonuçları üzerinde bazı etkileri olabilecek tüm kişiler, gruplar
veya kurumlar. "İlgili taraflar" ayrıca etkileneceğinin henüz farkında olmayan halkı da
kapsar (uygulamada birçok vatandaş ve küçük STK ve şirketler bu gruba dâhildir).
STK
Sivil toplum kuruluşları
Genel kamuoyu/halk
Konuyla ilgili sınırlı çıkarları olan ve sonuçlar üzerinde sınırlı etkisi olan kişiler. Bu
kişiler bir araya geldiğinde oluşan çıkar ve etki önemli boyutta olabilir.
Uygulamada, potansiyel olarak paydaş olabilecek herkesin her konuda aktif katılımının
sağlanması imkânsızdır. Bir seçim yapılması zorunludur. Bu seçim aşağıdaki faktörlere
dayalı olarak yapılabilir:
•
Paydaşın su yönetimi konularına olan ilgisi
•
Paydaşların faaliyetlerinin bağlamı, ölçeği ve paydaşların kimi temsil ettiği
•
Tedbirlerin yöneticisi, kullanıcısı/mağduru/paydaşı, uzmanı ve uygulayıcısı
olarak katılımları
•
Katılım gösterme kapasiteleri
•
Siyasi, sosyal, “çevresel” bağlam
Halkın katılımı farklı anlamları sebebiyle birçok değişik yolla sağlanabilir. Halkın katılımı
için üç farklı ana maksat olduğunu dikkate alabiliriz.
•
Alınacak bir kararı daha kabul edilebilir hale getirmek için kamu yönetimi
konularına katılım
•
Eğitim konularına katılım ve uzmanlığın kitleselleşmesi
•
Teknik bir demokrasi uygulamak için siyasi sonuçlara katılım.
Bu sebeple, aralarında ince bir fark da olsa “halkın katılımı uygulaması” için birçok
kelime kullanılır.
3
•
İşbirliği (birlik): Kısıtlı grup, hedeflerin paylaşılması
•
İletişim: Önceden belirlenmiş belli bir hedefe ulaşılmasını sağlayacak bir
stratejiye göre bilgi sunmak
•
İstişare - diyalog: Kamu kararı almadan önce bir projeye ilişkin ilgili tarafların
görüşlerinin alınması
•
Bilgilendirme: Halkla verileri dürüst, tarafsız ve teknik bir biçimde paylaşmak
ve halka verileri sunmak.
•
Müzakere: İlgili taraflarla uzlaşma sağlama süreci.
Halkın katılımı kavramıyla ilgili ortak bir kelime dağarcığı ve ortak tanımlar oluşturmak
amacıyla öne sürülen öneriye göre, bu kelimelerin katılımcılık ölçeğinde
bilgilendirmeden başlayarak ortak yapılandırmaya ve az katılımcı tutumdan daha
katılımcı tutuma kadar sıralanması gerekir:
İletişim
İstişare
İşbirliği
Bilgilendirme
Kitleselleştirme
Diyalog
Ortak Yapılandırma
Müzakere
2.2. Katılımın Farklı Yoğunluk Düzeylerinde Olması
Direktifte ve AB kılavuzunda katılımın üç “derinlik” düzeyi olduğundan bahsedilir.
Bunlar bilgilendirme, istişare ve aktif katılıma kadar değişiklik gösterir.
Aktif Katılım
Teşvik
edilecektir
(yuvarlak masa
toplantısı, çalışma
grupları, arabuluculuk...)
İstişare
(tartışma toplantıları,
öneriler, demeçler,
anketler...)
Sağlanacaktır
Bilgi arzı
(broşür, web sitesi,
haritaların sunumu...)
ŞEKIL 1 : SÇD ŞARTLARI, MADDE 14 (HALKIN BİLGİLENDİRİLMESİ VE İSTİŞARE)
4
Bu kapsamda halkın katılımının üç düzeyde sağlanabileceği görülmektedir. Farklı
eylemlerde neyin hedeflendiğini kesinleştirmek için bu farklı katılım düzeylerinden
faydalanılacaktır.
1. Her iki direktifte de gerekli olduğu kabul edilen kamuoyu bilgilendirmesi.
2. İstişare Havza Komitesi aracılığıyla ve ileriki aşamalarda SÇD’nin 14.
Maddesinde öngörülen zorunlu kamuoyu istişaresi yoluyla sağlanır. Bilgi arzı
temel olarak düşünülecek olursa, bu uygulama en düşük düzeyde halkın
katılımının sağlanması önemlidir. Belgeler yazılı yorumlara açık hale getirilir,
açık oturumlar düzenlenir veya anketler ve mülakatlar yoluyla kamuoyunun
yorum ve fikirleri aktif olarak alınmaya çalışılır. Direktifin 14. Maddesinde yer
alan “İstişare” başlığı sadece yazılı istişareleri kapsar. Önsözde yer alan 14. ve
46. Maddeler ve Ek VII genel anlamdaki istişareyi içerir.
3. İlgili tüm tarafların aktif katılımı durumu istişareye göre daha üst düzey bir
katılım seviyesidir. İstişarenin anlamı, yetkili makamların geliştirmiş olduğu plan
ve önerilere ilişkin halkın görüşlerini ifade etmesidir. Öte yandan, aktif katılımsa
paydaşların konuları tartışarak ve çözüme katkıda bulunarak planlama sürecine
aktif olarak katılması anlamına gelir. Aktif katılımda esas olan katılımcıların
süreci etkileme potansiyelidir. Bunun anlamı, katılımcıların su yönetiminden
sorumlu tutulacak hale gelmesi değildir. Kamu kurumları ilgili tarafların
oluşturduğu ilk çemberi teşkil ettiği için katılımın bu düzeyi yönetişim ilkesini
de kapsar. Bu ilke de hem ulusal düzeyde hem de havza düzeyinde pilot
testler için Batı Karadeniz Havzasını kullanarak iletişim stratejisinde ele
alınacak öncelikli hedef olarak görülebilir.
2.3. Paydaş Analizi
Katılımcıların seçilmesinde dikkate alınacak ana kriter, “Halkın veya paydaşların
katılımını sağlarken maksadımız nedir?” sorusudur.
•
•
•
•
•
•
Fikirleri, ruh halleri, ihtiyaç ve eğilimleri hakkında bir fikir mi edinmek
istiyorsunuz?
Katılımcıları aktif hale getirmek mi istiyorsunuz?
Ek bilgi veya veriler için mi katılımcılara ihtiyaç duyuyorsunuz?
Tartışmalı konular hakkında mı konuşmak istiyorsunuz?
Katılımcıların, sorunların çözülmesi süreçlerine katılmasını mı istiyorsunuz?
Katılımcılara faaliyetlerin uygulanmasında mı ihtiyaç duyuyorsunuz?
Katılımcıların seçilmesinde dikkate alınacak diğer kriterler şunlardır.
•
Projenin/sürecin düzeyi( yerel, bölgesel, ulusal, uluslararası)
Halkın katılımı uluslararası, ulusal, bölgesel veya yerel düzeyde sağlanabilir.
Ulusal ve uluslararası düzeydeki faaliyetlere halkın ilgisinin düşük düzeyde
kalmasına rağmen, yerel ve bölgesel düzeylerde katılım gösterme motivasyonu
nispeten daha yüksektir. Yerel düzeydeki faaliyetler halkın toplumsal
gerçekliğine daha yakın olup kararların etkileri daha kolay anlaşılır ve görülür.
•
Bir projenin coğrafi kapsamı, davet edilmesi gereken veya davet edilebilecek
kişi sayısını, uygulanabilecek metotları ve faaliyetin konusunu etkiler.
•
Zaman çerçevesi, bir projenin uygulanacağı zaman dilimi için ayrılmış mevcut
kaynaklara (personel ve para) ve halkın katılımının sağlanacağı konuya
bağlıdır. Zamanın dar olması sadece proje ekibi için bir sorun teşkil etmez, aynı
5
zamanda boş zamanlarında projeye katılabilecek katılımcılar için de bir
problemdir. Halktan ne kadar katılım beklendiğini ortaya koyan bir zaman
çizelgesi süreçte yer alıp almamaları gerektiği konusunda karar verirken
katılımcılara yardımcı olur. (Fleischhauer, 2009)
2.3.1. Birinci Adım – Paydaşların Seçilmesi:
Paydaş analizi için kullanılacak farklı araçlar vardır. Bu araçlardan bazıları bu kılavuzda
gösterilmekte ve açıklanmaktadır.
Taşkınlara maruz kalmış bir bölgede ilgili paydaşları tanımlamak amacıyla öncelikli
olarak aşağıda belirtilen alanların belirlenmesi gerekir.
•
Taşkından doğrudan etkilenen alan
•
Taşkından doğrudan etkilenen bu alanla bağlantılı olması nedeniyle
etkilenebilecek diğer alanlar (yollar, elektrik, telefon, yakıt…), Taşkından
etkilenmeyecek şekilde krizin yönetilebileceği bir alan.
Taşkın riskiyle ilgili bir projedeki ana paydaşlar (kilit kişiler) şunlardır;
•
Kamu kurumları (ulusal, bölgesel, yerel)
•
Çıkar grupları (ticaret odaları, ormancılık, tarım, turizm, avcılık, balıkçılık,
meslek odaları…)
•
Arsa sahipleri/kiracılar, STK’lar (çoğunlukla yerel, bölgesel, ulusal veya
uluslararası düzeydeki doğa koruma grupları)
Ayrıca, çevreyle ilgili kararlardan etkilenen veya bu kararlarla ilgilenen genel kamuoyu
yukarıda bahsi geçen paydaşlarla kurulan etkileşimlerde belirleyici rol oynar.
Paydaş seçimi kriz yönetimiyle ilgili paydaşlar belirlenmiş olup bu kapsamda seçilecek
paydaşlar şunlar olabilir.
•
Özel sektör: Özel sektör krizler esnasında önemli bir rol oynar çünkü
çalışanların tehlike hakkında bilgilendirilmesi gerekir. (Çalışanlar evlerinde mi
kalmalı yoksa koşullar yeterince güvenli hale gelince işlerine gelmeliler mi? )
•
Okullar: Taşkına uğrayan alanlardaki çocuklar ve ebeveynlerinin yanlış
davranışlarını engellemek için okullarda güvenliğin sağlanması gerekir.
•
STK’ların hepsi aynı profile sahip değildir. Çevre örgütleriyle (bu örgütler risklere
odaklanabilir) toplumsal örgütler birbirinden ayrı tutulmalıdır. Farklı becerileri
dikkate alınmalıdır.
•
Şebeke operatörleri (elektrik, yakıt, yollar …) uzman panellerine dahil
edilmelidir.
6
Paydaş Analizi için kullanılacak Araçlara bir örnek:
Dikey eksende paydaşın etkisi/gücü puanlanır ve yatay eksendeyse ilgi düzeyi
puanlanır. Puanlama neticesinde paydaşlar 4 kategoride gruplanır ve her bir kategori
paydaşlarla nasıl iletişim kurulacağını ifade eder.
1. Kırmızı bölge: Sürece fazla ilgi gösteriyor ve süreci etkileme güçleri de fazla.
Bunlar kilit öneme sahip aktörlerdir ve her adıma/karara dahil edilmelidir.
2. Yeşil bölge: Süreci etkileme gücü zayıf ve sürece az ilgi gösteriyorlar. Bu
gruptakiler en az öneme sahip olanlardır. Tercihler yapılırken en az önceliğe
sahiptirler.
3. Turuncu bölge: Süreci etkileme gücü fazla fakat sürece az ilgi gösteriyorlar. Bu
gruptakilere önem verilip ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Bu gruptakiler göz
ardı edilmemelidir.
4. Sarı bölge: Sürece fazla ilgi gösteriyor fakat süreci etkileme gücü az. Bu
gruptakilerin de dikkate alınması gerekir, çünkü kamuoyu oluşmasında
etkilidirler.
7
2.3.2. İkinci Adım – Başka Paydaşların Tavsiye Edilmesi
Genelde projenin/sürecin başlangıcında seçilerek sürece dahil olan paydaşlar veya
proje ekibinin üyesi olarak seçilen paydaşlar bölgedeki kilit aktörleri belirleyebilir. Bu
kilit aktörlerle de irtibat kurulabilir ve onlardan gerekirse başka paydaşların kim
olabileceği konusunda tavsiye istenebilir (kartopu sistemi).
2.3.3. Üçüncü Adım – Temsil
Hangi çıkarların kim tarafından temsil edildiği ve paydaşların projeye ne tür katkılar
sunabileceği hakkında genel bir fikir sahibi olmak için sistematik bir şekilde çalışılması
tavsiye edilir. Bu tür sistematik bir yaklaşımda aşağıda açıklanan paydaş analizi
araçlarından faydalanmak mümkündür.
Aşağıdaki şema ayrıca projeye kimi neden dahil edeceğinize dair alacağınız kararların
şeffaf ve izlenebilir olmasını sağlamak amacıyla paydaş seçimi sürecini belgelendirmek
için de kullanılabilir. Olası tüm çıkarların temsil edilmesi konusu tüm katılımcı
süreçlerde önemlidir. Bir sürecin kabul edilebilir olması ve neticesinde elde edilen
sonuçlar, süreçle ilgili endişelerin geçerli biçimde temsil edilmediğine ve bunlara
yeterince yer verilmediğine dair eleştiriler nedeniyle zarar görebilir.
Siyasi geçmişi olanların katılımcılık ve temsiliyetle ilgili biraz farklı bir anlayışa sahip
olmaları muhtemeldir. Siyasetçiler temsili demokrasinin bir parçasıdır ve kendilerini
halkın temsilcisi olarak görürler. Bu kapsamda aldıkları oylardan da güç alırlar. Paydaş
süreciyse katılımcı demokrasiye giden yolda kullanılabilecek bir araçtır. Eğer bir karar
üzerinde tüm katılımcıların aynı etkiye veya aynı oy hakkına sahip olacağı bir katılım
yöntemi seçilmişse, bu durum bir siyasetçinin imajıyla tam bir zıtlık teşkil edebilir. Bu
durum idareciler veya diğer teknik uzmanlarla da yaşanabilir ve onlar da henüz halkla
tepeden bir bakış açısıyla değil de aynı hizadan iletişim kurma görevlerinin olduğunu
anlamamış olabilirler. (Fleischhauer, 2009)
Paydaş
Örnek
Maksat
Çıkar/ilgi
Etki
Yerel
veriler,
bilgi,
destek,
uygulama,
nihai
kullanıcı
Planlama,
risk
yönetimi,
ekonomik
kalkınma
tahminleri
Yüksek,
orta,
düşük
Projeden
etkilenme
Yasal
durum
Örgütlenme
düzeyi
Yüksek,
orta,
düşük
Örn.
parti
Yüksek,
orta, düşük
Düzey
Yerel,
bölgesel,
ulusal,
uluslararası
Liman
Turizm
STK
Ulaştırma/
Lojistik
HES
Sigorta
Depo
İdare
Sivil
savunma
ŞEKİL 2 : PAYDAŞ ANALİZİ ARAÇLARINA 2. ÖRNEK
(Stickler 2008 after Hostmann vd.., 2005, Junker & Buchegger, 2005).
8
Çatışma
2.3.4. Dördüncü Adım – Paydaşların Rolleri
Bir projenin uygulama süresi içerisinde paydaşların rolleri değişebilir. Kime, ne zaman,
hangi görev sebebiyle ve hangi düzeyde ihtiyaç duyulacağı düşünülmelidir. Son on
yılda araştırma projelerine paydaşların dahil edilmesi eğilimi ortaya çıkmıştır.
Paydaşlardan ne beklendiği ve katılım göstermek için ne kadar çaba sarf etmeleri
gerektiği konusunda net bir tablo ortaya konulursa katılım gösterme konusunda daha
istekli olabilirler.
Paydaşların farklı görevleri olabilir. (Carney vd.., 2009)
•
Süreci başlatanlar: Paydaşlar bir projenin geliştirilmesi veya finanse edilmesi
aşamasından itibaren sürece dahil olur.
•
Şekillendiriciler: Proje planının güçlendirilmesi, desteklenmesi veya erken
aşamalarda yönlendirilmesi görevini yerine getirirler.
•
Bilgilendirici: İkincil veri sağlarlar, bilgi verirler, odak grupları vs. oluştururlar.
•
Merkez: Bir projenin uygulanması sırasında merkezi bir rol oynarlar, birçok rolü
bir arada oynayabilirler (şekillendirici, bilgilendirici vs.), danışma grubu olarak da
görev yapabilirler.
•
Gözden geçirenler: Nihai çıktıya katkıda bulunurlar (çalıştaylar, anketler vs.).
•
Alıcılar: Bir projeye doğrudan dahil olmazlar fakat bu gruptakilerin projenin
sonuçlarıyla bir ilgisi olduğu varsayılır.
•
Düşüncelerini sunanlar: Projede elde edilen sonuçlar hakkında geri bildirim ve
sonrasında gerçekleştirilecek faaliyetler hakkında fikir verirler.
•
Dolaylı olarak etkilenenler: Doğrudan müdahil olmazlar fakat projenin
sonuçlarından etkilenebilirler.
ŞEKIL 3 : UYGULAMA SÜRESİ BOYUNCA PAYDAŞLARIN ROLLERİ (CARNEY VD.., 2009
9
2.3.5. Beşinci Adım – Bağlam Analizi
Bağlam analizi, tarihi, siyasi ve sosyal ön şartlar ve bir projenin arka planı hakkında ilk
izlenim edinmemize yardımcı olabilir. Örneğin,
•
Örnek olay çalışması kapsamındaki siyasi-idari düzenlemelerin envanteri,
•
Ulusal siyasi-idari sistemin genel tanımı,
•
Taşkınlar meydana geldiğinde koordinasyonun nasıl yapılacağına dair yasal
çerçeve,
•
Yasal çerçevenin (özellikle de Taşkın Direktifinin) uygulamaya sokulması,
•
Nehir taşkını alanındaki kurumsal yapının ana özellikleri,
•
Koruma önlemlerine ilişkin finansman yapısı,
•
Halkın katılımı/risk iletişimiyle ilgili mevcut araçlar/yaklaşımlar,
•
Örnek çalışma alanındaki verilerin envanteri,
•
Mevcut veriler, haritalar ve planlar,
•
Mevcut taşkın tehlike ve taşkın risk haritaları,
•
Mevcut taşkın riski yönetim planları.
Gerekirse bu yaklaşım şu şekilde genişletilebilir.
•
Sorunun/çatışmanın tarihi bağlamı,
•
Benzer siyasi bölgelerle çatışmalar,
•
Oturmuş ve başarılı siyasi uygulamalar, engeller ve bariyerler,
•
Öngörülen katılımcılar arasındaki güven ilişkisi veya çatışmalar (Fleischhauer,
2009)
Projenin etki alanında gerçekleştirilecek paydaş analizine ilişkin bir örnek araç:
Proje yöneticisi veya proje merkeze yerleştirilmelidir. Aşağıda beşinci şekilde
gösterildiği gibi kâğıt dört eşit parçaya bölünür. Her bir paydaş kendisini bu dört eşit
parçadan birine yerleştirmelidir. Eğer paydaşlara ismiyle hitap edilirse, bu uygulama
daha etkili hale gelecektir. Bundan sonra, moderatör her bir paydaşa projeye ilişkin
tutumlarının olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğunu sorar.
Kendinize şu soruları sorun:
•
Paydaşların davranışlarında ne gözlemliyorsunuz?
•
Onlar hakkında ne duydunuz veya okudunuz?
•
Projeye ilişkin ilgileri, beklentileri ve izlenimleri nelerdir?
10
Bir sonraki aşamada paydaşların tutumlarını gülen yüz işaretiyle puanlamak gerekir:
Olumlu, destekleyici
Olumsuz
Tarafsız veya önemsiz
Bilinmiyor
yeşil
kırmızı
sarı
mavi


:?
Bu aşamadan sonra renkli oklar paydaşların projeyle ilişkisini göstermek için kullanılır:
<->
iyi ilişkiler
<->
ciddi sorunlar
<->
tarafsız
Bitirirken olumlu ve olumsuz yönleri konuşunuz. Ayrıca görüşlerinizden faydalanarak
süreci nasıl olumlu yönde etkileyebileceğinizi de belirtiniz.
ŞEKİL 4 : PAYDAS ANALIZI ARAÇLARINA ÖRNEK (BOS VD., 2010)
Sosyogram: Paydaşlar arasındaki ilişkiler hakkında daha fazla şey öğrenmek ve
paydaşlar arasındaki ilişkileri sosyogramlar çizerek analiz etmek için görüşmeler
yapılabilir. Görüşme yapılan kişilere diğer paydaşlarla etkileşimleri hakkında soru
sorulur. Örneğin diğer paydaşlarla işbirliği yapma ve çatışma potansiyelleri, taşkın riski
yönetimi kapsamındaki görevleri ve algıları, endişeleri ve çıkarları hakkında kendilerine
soru sorulabilir (Evers vd., 2011).
Bağlam analizi, bir literatür araştırması (bilimsel literatür, kanun metinleri, gazeteler,
web siteleri…) ile başlayabilir ve bölgesel proje ortakları/ana paydaşlarla yapılacak
bilgilendirici görüşmeler ve çalıştaylarla tamamlanabilir.
11
Bağlam analizi mevcut durumun proje ortakları tarafından algılanıldığı şekliyle
fotoğrafının çekilmesidir. Bağlam yeni yasal düzenlemeler, yeni siyasi figürler/kararlar
sebebiyle ve halkın katılımı sürecinin sonuçları nedeniyle oldukça hızlı biçimde
değişebilir.
2.3.6. Altıncı Adım – Nihai Paydaş Seçimi Aşaması
Birçok katılım sürecinde projenin amacı ve seçilen metot, paydaşların sayısını yaklaşık
olarak belirler. Sayı olarak nispeten daha az paydaşla başlamak her zaman daha iyidir.
Daha sonrasında eğer gerekirse, projenin başlangıcından sonra bazı paydaşların süreç
dışı bırakılmasının yerine, halihazırda katılan paydaşların onayıyla yeni paydaşlar
eklenebilir.
2.3.7. Yedinci Adım – Genel Kamuoyunun Sürece Dahil Edilmesi
Paydaş katılımına ek olarak genel kamuoyunun da sürece dahil edilmesi gerekebilir.
Genel kamuoyuna bir bütün olarak ulaşmak ve onları motive etmek kolay değildir.
Birçok projede tek bir çeşit bilgilendirme materyali ile belli bir nüfus grubu içerisindeki
tüm hedef grupların hepsine ulaşmanın mümkün olduğuna inanıldığı için sıkıntılar
yaşanmıştır. Gerçekler ve sosyal pazarlama çalışmaları tek bir araçla herkese
ulaşmanın mümkün olmadığını ve tüm bilgilendirme ve katılım faaliyetlerinin
hedeflenen mesajla ulaşılacak hedef grup veya hedef gruplar için tasarlanması
gerektiğini göstermiştir.
Faaliyetlerle ilgilenebilecek herkesin davet edilmesine gerek olup olmadığı veya halk
arasından rastgele veya istatistiksel yöntemlerle seçilmiş kişilerle çalışmanın yeterli
olup olmadığı konusunda bir karar alınmalıdır.
Genel kamuoyu içindeki olası hedef grupları şunlar olabilir;
•
Geçmişte taşkın deneyimi yaşamış veya gelecekte taşkından etkilenebilecek
kişiler
•
Kendilerini/ailelerini/yaşadıkları bölgeyi taşkın tehlikesi altında gören kişiler
•
Hiç taşkın deneyimi yaşamamış ve kendilerini risk altında görmeyen kişiler
•
Yaş, coğrafi dağılım, (örn. Nehir havzasında yaşayan nüfus) (Fleischhauer,
2009)
Örneğin, sosyal ağların gelişmesi sayesinde halk giderek daha fazla kriz yönetimine
katılmaktadır. Bu yeni ihtimaller resmi hizmet makamlarından gerçek zamanlı bilgi alma
ve sahadan geri bildirim alma fırsatı sağlar (SANDY Fırtınası sırasında 20 milyon
‘tweet’ atıldı, 500.000 fotoğraf paylaşıldı - LONDRA: 200 bilgisayar korsanı
kamuoyunun bilgi edinmesi için bir internet platformu geliştirdi)
Bu sebeplerle, genel kamuoyu da özel bir paydaş grubu olarak düşünülebilir.
12
2.4. Çok Düzeyli Yönetişim ve Katılım
Bir bütün olarak halk ile halk içerisinde örgütlenmiş gruplar arasında bir ayrım
yapılması amacıyla tüm vatandaşlar için “genel kamuoyu” terimi kullanılırken
örgütlenmiş çıkar grupları veya idarenin temsilcilerini belirtmek amacıyla “paydaş”
terimi kullanılmaktadır. Hedeflerin amacına ulaşması için katılım sürecinin hangi
aşamasında hangi kurum ve kişilerin sürece dahil edilmesi gerektiği hakkında net bir
tablo ortaya koymak gereklidir.
2.4.1. Çok düzeyli yönetişim ve yaygınlaştırma:
Taşkın riski yönetimi sadece taşkın riski yönetimi önlemlerine odaklanmakla kalmaz,
aynı zamanda tarım, mekânsal planlama veya kriz yönetimi gibi alanlarda strateji ve
faaliyetleri de kapsamaktadır. Bu karmaşık alanlarda farklı düzeylerde dengelenmiş bir
katılım stratejisi taşkın riski yönetiminin yaygınlaştırılıp ana akıma dahil edilmesi için
esastır.
Katılımın farklı düzeylerde bir strateji ve diğer sorumluluk ve süreçlerle bir bağlantı
olarak düşünülmesi önemlidir. Farklı düzeylerde farklı katılım formlarının
kullanılmasının sağladığı fayda, o alandaki tarafların aktif hale gelmesi ve taşkın
yönetimi kavramının tarafların kendi prosedürleri ve planlama süreçlerine entegre
edilmesidir. Taşkın yönetimi konularının farklı düzeylerde, farklı sektörlerde ve farklı
zaman dilimlerinde mevcut sorumluluklar ve süreçlerle bağdaştırılması yoluyla etkinlik
ve etkililik daha güçlü hale getirilebilir.
Çok düzeyli yönetişimde kararlara hazırlık, kararların alınması ve tedbirlere ilişkin dikey
ve yatay yaklaşımlar arasında geçişler söz konusudur. Ayrıca, çok düzeyli yönetişim
büyük oranda iletişim, bilgi paylaşımı ve diyalogdan oluşan sağlam bir sisteme
dayalıdır. Sadece su yönetimi konusunda faaliyet gösteren kurum ve paydaşlar bu
sürece katılmakla kalmaz, aynı zamanda mekansal planlama, kriz yönetimi (sivil
koruma) ve/veya ekonomik ilişkiler alanlarındaki ilgili kurum ve paydaşlar da katılım
gösterir.
ŞEKIL 5 : ÇOK DÜZEYLİ YÖNETİŞİM YAPISI ÖRNEĞİ
13
2.4.2. Çok düzeyli yönetişim kapsamında katılım:
Çok düzeyli yönetişim sistemlerinin çoğunda resmi ve gayri resmi işbirliği yapıları
mevcuttur. Bilgi paylaşımı, işbirliği ve koordinasyon ile zayıf noktaların analizinin
yapılması ve bu zayıf noktaların güçlendirilmesi için ne yapılması gerektiğine karar
verilmesi tavsiye edilmektedir. Planlamayla ilgili tipik sorunlardan (uyum, karşılıklı
etkileşim ve ölçek sorunları gibi) dolayı çok iyi tasarlanmış tedbirlerin bazen hiçbir
etkisinin olmadığı durumlar yaşanır. Taşkın risklerinin azaltılması için karşılıklı etkileşim
özellikle önem taşıyan bir faktördür (Young, 2002). Aktörlerin çok sayıda olmasından
dolayı karşılıklı etkileşim sorunu ortaya çıkabilir. Kurumsal etkilenebilirliği ilkesel olarak
ilgili tüm paydaşları sürece dahil etme ve karar alma sürecinin en başından itibaren risk
iletişimi süreçlerine göre bu paydaşlar arasında etkili koordinasyonu sağlama
becerilerinin eksik olması şeklinde anlaşılması mümkündür. Bu durum hem örgütlenme
biçimi hem de kurumsal işlevlerle ilgilidir, ayrıca yönlendirici yasal ve kültürel kurallar
da bu durumla ilgilidir.
Katılım süreçleri çok düzeyli yönetişimin bu resmi gerekliliklerine göre şekillenebilir.
İşbirliğinin halihazırda mevcut olduğu çok düzeyli yönetişimin bir parçası olarak bilinen
kurumların katılımının sağlanması katılım süreçleri için temel teşkil eder. Fakat çok
düzeyli yönetişim içerisinde ek paydaşlar (örn. Çıkar grupları, STK’lar, dernekler…),
etkilenen kişiler ve genel kamuoyu sürece dahil edilerek bu işbirliği genişletilmelidir.
Taşkın riski yönetiminin düzeyine göre yönetişimin farklı düzeylerinde katılım
süreçlerini başlatmak ve uygulamak konusunda farklı sorumluluklar vardır.
Ulusal düzeyde taşkın riski yönetiminden sorumlu kuruluş ulusal düzeydeki plan ve
faaliyetlerin tartışılacağı bir diyalog kurulması için uygun katılımcıları davet etmelidir.
Bölgesel ve yerel düzeylerdeki katılım süreci tamamen farklı kurum veya kişilerin
katılmasını gerektirebilir.
2.5. İletişim Stratejisini Belirlemek için Oluşturulan Çerçeve
Türkiye’deki mevcut uygulamalar düşünüldüğünde, risk iletişim stratejisi denildiğinde,
paydaşlar ve halk dâhil olacak şekilde halkın katılımı çalışmalarının yapılması ve bunun
yanında TD’nin her uygulama aşamasında belli bir zaman sürecinde bazı eylemlerin
gerçekleştirilmesi söz konusudur. Aşağıdaki tabloda risk iletişim stratejisini belirlemek
için bir ön çerçeve önerisinde bulunulmaktadır.
14
TD uygulama aşamaları
Önemli risk
Haritalama Taşkın riski
alanlarının
çalışması
yönetim planı
seçilmesi
TD metni ile
- Üzerinde tartışılacak yöntemlerle ilgili ayrıntılı
ilgili ayrıntılı
bilgilendirme (toplantılar)
bilgilendirme - İlgili tarafların etkin katılımıyla taslak belgenin
tamamlanması
- Belgeyle ilgili yazılı istişare (belgelerin ilk halleriyle ilgili
yorum ve tepkilerin göz önünde bulundurulması
maksadıyla)
Belgelerin, paydaşlar tarafından
Paydaşların kendi
kendi faaliyetlerine entegre
faaliyetlerinde planla
edilmesi
ilgili bilgi paylaşımı ve
entegrasyonu (tedbir
ve hedefler)
TD ve uygulanmasıyla ilgili genel bilgilendirme
- Plan ve tartışılacak
belli başlı hususlarla
ilgili ayrıntılı
bilgilendirme (halkın
katılımı toplantıları
ve açık istişare)
- İnsanlarla iletişime
açık, önerileri
değerlendiren
çalışma grupları –
plan taslağıyla ilgili
halkın katılımı
toplantıları ve açık
istişare (6 ay)
Tüm veri ve belgeler erişime açılır ve erişim kolaylaştırılır (internet erişimi
+ yerel düzeyde erişim)
TD(genel)
TRÖ
D
Paydaşlar
Karar
alındıktan
sonra
Halk
Karar
alındıktan
sonra
Tavsiyeler, paydaşlar ve halkın katılımı çalışmaları ile TD’nin her uygulama
aşamasında belli bir zaman sürecinde gerçekleştirilecek eylemlerin belirlenmesini
içermektedir. Halkın katıldığı her toplantı ya da yazılı istişare bir kayıt defterinde veya
tablo üzerinde sentezlenmeli ve bu sayede yapılan yorum veya katkıların belgelerde ya
da sunulan planda dikkate alınıp alınmadığı anlaşılmalıdır. Aşağıdaki tabloda söz
konusu tavsiye özet halde verilmiştir.
İletişim alanında, verilen çok sayıdaki örneklerin Türkiye’de taşkın riskine ilişkin iletişim
eylemlerini geliştirmek adına bir temel oluşturması gerekmektedir. Bu yüzden, genel
tavsiye, farklı sorunlara hitap etmesi beklenen tek bir iletişim eylemini uygulamaya
çalışmaktan ziyade, birkaç iletişim eylemi geliştirmenin daha iyi olduğu yönündedir. Bu
anlamda, hâlihazırda dört ana konu belirlenmiştir:
•
•
•
•
Taşkın riski yönetimi ulusal çerçevesi ve Avrupa Birliği Taşkın Direktifi,
Risk hafızası ve geçmişte yaşanan taşkın olaylarının tarihçesi,
Teknik veri ve uzmanlığın yaygınlaştırılması,
Kamuoyunun farkındalığı.
15
O halde, risk stratejisinin tanımında çerçeve önleme politikası, risk hafızası, teknik
olarak kitleselleştirme ve halkın farkındalığı alanlarını geliştirilecek tamamlayıcı
nitelikteki farklı eylemlerin de yer alması gerekmektedir. Taşkınla ilgili hususlarda
iletişim eylemleri sayesinde halkla ve paydaşlarla ortak bilgi paylaşımında bulunmak
için, işin sosyal ve teknik yönleri arasında bir denge sağlanmalıdır. Paylaşılan bu
bilgiler Taşkın Riski Yönetim Planının tanımı ve belirlenmesi açısından bir temel
oluşturmalıdır.
2.6. İletişim Araçları ve Yöntemleri
Bir istişare toplantısının başarısı o toplantıya nasıl hazırlanıldığına bağlıdır. Bu esnada
“iletişim çerçevesinin” (EK T1.1 İletişim Faaliyetinin Yönetilmesine İlişkin Çerçeve)
kullanılması önemle tavsiye edilmektedir.
Ortak planlamanın uyumlaştırılması çerçevesinde yazılan “birlikte yönetmek için birlikte
öğrenme – su yönetiminde katılımın iyileştirilmesi” kılavuzuna göre, küresel olarak
iletişim stratejisi sürecinde üç yöntem vardır:
-
Ortak bilgi (bilgilendirme): Sunum, makale, bilgi notu gibi materyallerin basınla
paylaşılmasını gerektirir. Maksadı diyalog kurmaktır.
-
Ortak düşünme (istişare): Görüşmeler ve tartışma grupları yoluyla geri bildirim
alınmasını gerektirir (bunların kayıtları tutulur). Maksadı diyalogu
güçlendirmektir.
-
Ortak işletim (aktif katılım): Ortak kararların alındığı çalışma toplantıları gibi
interaktif destek araçlarının kullanılmasını gerektirmektedir. Maksadı diyalogu
temin etmektir.
Bahsedilen araçlar şeffaflık, katılımcıların değerlerine saygı duyma, ortak bir çalışma
yöntemi, görev ve sorumlulukların dağıtılması ve kazan-kazan stratejisi gibi bazı ilkeler
göz önünde bulundurularak düzenlenmiştir. Bu araçlar aşağıda, Şekil 6’de belirtilmiştir.
16
İstişare
Aktif katılım
Yorumlar, fikirler, algı ve
deneyimler ve
paydaşların fikirleri
sayesinde öğrenme
Bilgi
paylaşımıyla
ortak bir stratejinin
ayrıntılı bir biçimde
oluşturulması
Bilgilendirme
Hedefler
Su yönetimi alanında
Farkındalığın
oluşturulması/arttırılma
sı
- Davranışlarla ilgili
farkındalığın
arttırılması
- Uygulanan
programların sonuç
ve çıktılarına dair
bilgilendirme
- Herkesin katılım için
teşvik edilmesi
Nasıl
- Referans belgelere
Yazılı ya da sözlü:
Karar
sürecine
ve kullanılan bilgilere Ayrıntılı bir şekilde
paydaşları
dâhil
erişimi sağlayarak
ederek
hazırlanan belgeler
- Açık, anlaşılır ve
sunularak
genel bilgileri
- Fikir, yorum, algı ve
yayınlayarak
bilgiler toplanarak
- Hedef kitle: halk,
- Ortaya yeni
katılımcılar
yöntemler, yollar
çıkararak
- Hedef kitle: halk, STK,
paydaşlar
Araçlar
Bilgilendirme yazıları,
broşürler, kitapçıklar,
basın yoluyla yürütülen
kampanyalar, halkın
katılımı toplantıları
İnternet, basın, halkın
katılımı toplantıları,
istişare anketleri halkın
olduğu alanlar, kamuoyu
yoklaması
Katılımcı
çalışma
toplantıları, istişare
komiteleri
ŞEKİL 6 : FARKLI İLETİŞİM ARAÇLARI
Farklı türdeki bir toplantı için aşağıdaki hususların yapılması gerekmektedir.
-
Diyalogdaki takımla birlikte resmi bir ara toplantı planlamak,
-
Hedefi belirtmek ve yol haritasını oluşturmak,
-
Konuşmacıların sunumları için açık ve anlaşılır bir dil kullanarak bir şablon
hazırlamak,
-
Toplantı sayısını sınırlamak, (Toplantı sayısı arttıkça paydaşlarda motivasyon
eksikliği gibi bir risk ortaya çıkmaktadır.)
-
Toplantıları insanların alışkın oldukları yerlerde düzenlemek daha verimli
olabilmektedir. Bu nedenle toplantı yeri dikkatli bir şekilde seçilmelidir. Örneğin
lüks bir otele gitmektense belediye binasında toplantı yapmak doğal olana daha
yakındır ve insanlar kendilerini daha özgür bir şekilde ifade edebilirler.
-
Güçlü ve zayıf yönlerin değerlendirilmesi yoluyla gelecek toplantıları iyileştirme
amacıyla yapılan toplantıyı ölçmek ve değerlendirmek.
17
2.7. Engeller ve Riskler
Potansiyel olarak süreçten etkilenebilecek olanlar ve ilgili taraflar aşağıdaki sebeplerle
katılım süreçlerinde yer almazlarsa süreçler sekteye uğrayabilir.Çünkü;
•
İnsanlar kendilerine “baskı uygulanacağını düşünüp” korkabilir.
•
İnsanların katılımdan herhangi bir (kişisel) fayda beklentisi olmayabilir.
•
Kaynak yetersizliği olabilir (zaman, bilgi, bütçe vb.).
•
İletişim kanalları yeterli olmayabilir ve insanlar kendilerini yeterince ifade
edemeyebilir.
•
Katılımcılar daha önce kötü katılım tecrübeleri yaşamış olabilirler.
Politikacılar aşağıdaki sebepler yüzünden süreci tanımaz/desteklemezlerse katılım
süreçleri sekteye uğrayabilir. Çünkü;
•
Politikacılar eylem ve karar manevralarının kısıtlanabileceği düşüncesiyle
korkabilirler.
•
Katılım sürecinin çıktısı politikacıların genel yaklaşımıyla çelişebilir.
Eylem/organizasyonun kapsamı belirlenmemişse katılım süreçleri sekteye uğrayabilir.
Çünkü,
•
Dâhil olan taraflar oldu bittilerle karşı karşıya kalır.
•
Kilit kararlar zaten daha önceden alınmıştır.
Süreç boyunca sosyal eşitsizlikler ortadan kalkmazsa, katılım süreçleri sekteye
uğrayabilir. Çünkü,
•
Potansiyel olarak süreçten etkilenen ve ilgili taraflara ulaşılamaz ve katılım
süreci toplumun her kesiminin yer alabileceği şekilde düzenlenemez.
•
İlgilerini dile getirmekte zorlanan kesimlere ulaşmak, onları davet etmek ve
desteklemeye yönelik hiçbir çaba gösterilmemiştir.
Sürekli bir çıkmaz söz konusuysa katılım süreçleri sekteye uğrayabilir. Çünkü,
•
Dâhil olanların bazıları katılım sürecinin kendi konumlarını zayıflatacağını
düşünür.
•
Dâhil olanlardan bazıları katılım sürecinin herkesin kabul edebileceği bir sonuç
doğuracağından şüphe ettikleri için ne pahasına olursa olsun kendi konumlarını
korumaya çalışırlar.
Ortaya çıkabilecek diğer engeller:
•
Katılım süreci için uygun olmayan bir seviye belirlenmesi (bilgi düzeyi ya da
hedef kitle bakımından)
•
Sonuçlarla ne yapılacağının açık ve net olmaması
•
Bilgi eksikliği ya da bilginin anlaşılır bir şekilde sağlanmaması
•
Bazı ihtilafların insanların birlikte çalışmasını engellemesi
•
Beklentilerin yükseltilmesi ancak karşılanmaması
18
Katılım süreçleri aşağıdaki hallerde kötüye kullanılabilir.
•
Bir birey ya da grup ortaklaşa çalışılan ve uzlaşmaya varılan bir çözümü halka
kendi başarılarıymış gibi lanse ederse,
•
Konu dışı bir fikir, ortaklaşa çalışılan ve üzerinde uzlaşmaya varılan bir
çözümün bir parçasıymış gibi lanse edilirse,
•
Sürecin sonucu yalnızca bir kısmı seçilerek, eksik bir şekilde anlatılır ve ulaşılan
sonuçlara hemfikir olunduğu şekilde muamele edilmezse,
•
Amaç sadece zaman kazanmaksa (örneğin belirli bir grup için olumsuz olduğu
düşünülen bir kararın alınmasını mümkün olduğunca ertelemek)
2.8. Beklenti Yönetimi
Bir katılım sürecini organize etmek ya da sürece katılmak karar almaya farklı bir şekilde
dâhil olmak demektir. Katılım, bireyin kendi çevresinde demokrasiyi yaşama şansıdır
ama aynı zamanda katılan herkesten bazı taleplerde bulunulmasını da sağlamaktadır.
Gerçekçi olmayan beklentiler ise genellikle hayal kırıklığına ve yanlış anlaşılmalara yol
açmaktadır.
Beklentiler üzerinde tartışılması gerekir (“beklenti yönetimi”). Böylece, gerçekçi
olmayan beklentilerin birçoğu giderilebilir ve yanlış anlaşılmalar önlenebilir. Aslında,
hayal kırıklığı yaratan beklentiler katılım sürecine karşı bir güven kaybına neden
olmaktadır ve bu bir kez yaşandığında, aynı güveni yeniden inşa etmek oldukça zordur.
Katılım sürecini organize eden devlet memurları ya da kolaylaştırıcılar olarak, daha en
başından, nadir görülen istisnalar hariç, katılım sürecinin, birinin kendi fikirlerini sürece
dâhil olan tüm tarafları kapsayacak şekilde geçerli kılması gibi bir beklentisini
gerçekleştiremeyeceğini açık ve net bir şekilde belirtmelisiniz.
Sürecin başında, herkesin başkalarının fikirlerini dinlemeye ve uzak fikirleri
yakınlaştırmanın yollarını bulmak için tartışmaya istekli olduğuna dair hem fikir
olunması önemlidir. Aşağıdaki sorulara cevap verilebilmelidir.
 Süreçle ilgili beklentileri konusunda katılımcılarla tartışıldı mı?
 Halka nasıl bir etki alanı bırakıldığı ve katılım sürecinin sonuçlarının ne derece
bağlayıcı olduğu anlatıldı mı?
 Etki alanı halkın gerçekçi olmayan beklentilere sahip olmayacağı şekilde,
gerçekçi bir biçimde açıklandı mı? (buraya olası beklentilerin dâhil edilebileceği
bir çerçeve eklenebilir)
 Bu konuda son kararı kimin vereceği ve katılım süreci sonucunun hangi
kısmının bu esnada rol oynayacağı açıkça belirtildi mi?
19
2.9. Geri Bildirim Verme
Katılımlarının bir etkisi olup olmadığını görmeleri için katılımcıların geri bildirim alması
gereklidir.
Paydaşlar söz konusuysa, bir çalıştayın sonunda veya yazılı olarak, kolaylıkla bu
şekilde bir geri bildirim sağlanabilmektedir.
Halka geri bildirim vermenin farklı yolları mevcuttur. Bunlar:
•
Yetkililerin internet siteleri (örn. sitenin haberler-duyurular kısmında),
•
Sosyal ağlar (Facebook vb.),
•
Siyasi-idari yetkililerin resmi yayınları (resmi gazeteler),
•
Gazetelerde yer alan makaleler
•
Doğrudan geri bildirim, ( Bir çalıştaydan ya da tartışmanın yapıldığı toplantıdan
sonra) (Fleischhauer, 2009)
---===oooOooo===--20
Ekler T1
EK T1.1 İLETİŞİM FAALİYETİNİN YÖNETİLMESİNE İLİŞKİN ÇERÇEVE
İletişimin Yönetilmesine İlişkin Çerçeve
İletişim Türü:
ETKİNLİĞİN ADI – TARİHİ, YERİ
1. Etkinliğin Hedefi:
BİR Hedef : Bilgilendirme, tahsis etme, eyleme geçme…, ihtiyaçlarımız, vb.
Ana hedef
Desteklenen hedefler
2. Hedef Kitle
(uzmanlar, paydaşlar, halk)
3. Hedef kitleden beklenen davranış biçimi
4. İletilecek mesaj
Mesajı hedef kitleye ve hedeflere uygun hale getiriniz.
Kilit mesajları belirleyiniz.
5. Hedefe ulaşmak için kullanılacak yöntem ve kaynaklar
İç ve dış kaynakları belirleyiniz.
Kim ne yapacak belirleyiniz.
Uzmanlar, konuşmacılar, kolaylaştırıcı, başkan, raportör vb… belirleyiniz.
Konuşmacıların sunumuna ilişkin bir çerçeve hazırlayınız. Ve sunumu prova ediniz.
Kolaylaştırmaya yönelik uygun araçları seçiniz.
Kullandığınız soruları test ediniz. Beyin fırtınası veya Metaplan yöntemini
kullanıyorsanız sorularınızın konuyla ilgili olduğundan emin olunuz.
6. Gündem, planlama, etkinliğin yeri ve zamanı
21
"Taşkın Direktifinin
Uygulanması için Kapasitenin
Geliştirilmesi Avrupa Birliği
Eşleştirme Projesi "
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti
tarafından finanse edilmektedir.
TR 10 IB EN 01
T2
TAŞKIN VERİLERİNİN
YÖNETİMİ KILAVUZU
Aralık 2014
İÇİNDEKİLER
1.
GİRİŞ .................................................................................................................................................. 1
2.
ENTEGRE VERİ YÖNETİMİ NEDEN ÖNEMLİDİR ................................................................. 2
3.
2.1.
DIREKTIFIN GEREKLERI ............................................................................................................... 2
2.2.
VERILERE VE BILGILERE ERISIMIN ZOR OLMASI ......................................................................... 4
2.3.
GEREKLI VERI VE BILGILERE KOLAY ERISEMEMENIN SONUÇLARI ................................................ 6
2.4.
SONUÇ ......................................................................................................................................... 7
SU VERİ YÖNETİMİNİN İYİLEŞTİRİLMESİ İÇİN STRATEJİLER...................................... 8
"MERKEZI BIR SISTEM” YERINE FARKLI GEÇICI AKTÖRLER / KURUMLAR TARAFINDAN
3.1.
YÖNETILEN “BIRBIRIYLE BAGLANTILI ORTAK BILGI SISTEMLERININ” DÜSÜNÜLMESI ............................ 8
3.2.
ÜRETILMESI / PAYLASILMASI BEKLENEN BILGIYI ÜRETMEK IÇIN UYGULANACAK STRATEJININ
BELIRLENMESI .......................................................................................................................................... 9
3.3.
BILGI SISTEMLERININ MEVCUT PROSEDÜRLER VE ARAÇLARIN ÜZERINE KURULMASI................. 10
3.4.
ORTAKLAR ARASINDA ÇERÇEVE ANLASMALAR VE HER BIR ORTAGIN ROLÜNE VE ORTAKLAR
TARAFINDAN BELIRLENMIS OLAN VERI GIZLILIGI SEVIYESINE BAGLI VERI ALISVERISI SENARYOLARI .... 10
3.5.
KARSILASTIRILABILIR VERI ALISVERISI VE ORTAK BILGI SISTEMLERININ BIRBIRLERINE
BAGLANMASI (BIRLIKTE ÇALISABILIRLIK) IÇIN KAPASITENIN GELISTIRILMESI ........................................ 11
4. EŞLEŞTİRME PROJESİ KAPSAMINDA GELİŞTİRİLMİŞ BAŞLICA VERİ YÖNETİMİ
FAALİYETLERİNİN ÖRNEK OLAY ÇALIŞMALARI..................................................................... 13
4.1.
PILOT HAVZA İLE İLGILI VERI YÖNETIMI VE VERI İSLEME ........................................................ 13
4.2.
META VERI KATALOGUNUN OLUSTURULMASI .......................................................................... 18
4.3.
İSBIRLIGINE DAYALI VERI KAYNAGI BELIRLEME VE YÖNETIMI İÇIN ANKET OLUSTURULMASI 20
5. TAŞKIN DİREKTİFİ UYGULAMASI İLE İLGİLİ VERİ YÖNETİMİ KONUSUNDA
YAPILACAK ÇALIŞMALAR İÇİN ÖNERİLER ................................................................................ 25
5.1.
SÜRECIN GELISTIRILMEKTE OLAN ULUSAL SU BILGI SISTEMINE (USBS) ENTEGRE EDILMESI ... 25
5.2.
VERI SETLERI ÜRETIMININ GÜÇLENDIRILMESI .......................................................................... 27
5.3.
VERI TABANLARI VE ÖZEL ARAÇLARIN GELISTIRILMESI .......................................................... 28
EK – I : TASKIN RISKI ÖN DEGERLENDIRMESI İÇIN KULLANILAN VERI KAYNAKLARI
LISTESI .................................................................................................................................................... 29
EK – II - VERI KAYNAGI BELIRLEMEK İÇIN AB ESLESTIRME PROJESI SIRASINDA
KURUMLARA GÖNDERILEN ANKETLER ...................................................................................... 31
i
ŞEKİLLER LİSTESİ
ŞEKİL 1 : MERKEZİ VE PAYLAŞILAN BİLGİ SİSTEMLERİ ARASINDAKİ FARK ....................... 8
ŞEKİL 2 : VERİLERİN ÜRETİLMESİ VE ÖMRÜ........................................................................... 9
ŞEKİL 3 : PİLOT HAVZADAKİ CİDDİ TARİHİ TAŞKINLAR ....................................................... 14
ŞEKİL 4 : PİLOT HAVZADA ALÜVYON ALANLARI YÖNTEMİNE GÖRE TAŞKIN ALANLARI 14
ŞEKİL 5 : PİLOT HAVZADA POTANSİYEL CİDDİ TAŞKIN RİSKİ TAŞIYAN ALANLAR........... 15
ŞEKİL 6 : TAŞKIN TEHLİKE HARİTASI - Q100 (BARTIN MERKEZ İLÇE -2) ........................... 16
ŞEKİL 7 : TAŞKIN RİSKİ HARİTASI - Q100 (BARTIN MERKEZ İLÇE -2) ................................. 17
ŞEKİL 8 : BİR META VERİ KATALOĞUNUN KULLANIM ÖRNEĞİ ........................................... 19
ŞEKİL 9 : ANKETİN DAĞITILMASI VE KULLANILMASI SÜRECİNİ ANLATAN İŞ MODELİ
ŞEMASI ....................................................................................................................................... 23
ŞEKİL 10 : USBS STRATEJİSİ EYLEM PLANI EKSENİ ............................................................ 26
ŞEKİL 11 : USBS MODULER YAPISI ......................................................................................... 26
ŞEKİL 12 : TÜRKİYE’DE TRÖD İÇİN MEVCUT BİLGİLERİN TANIMLANMASI ........................ 30
KISALTMALAR LİSTESİ:
TD
Taşkın Direktifi (Taşkın Risklerinin Değerlendirilmesi ve Yönetimi Direktifi 2007/60/EC)
TTH & TRH
Taşkın Tehlike Haritaları ve Taşkın Risk Haritaları
TRYP
Taşkın Riski Yönetim Planı
TRY Planlaması
Taşkın Riski Yönetim Planlaması
CBS
Coğrafi Bilgi Sistemi
SEIS
Paylaşılan Çevre Bilgi Sistemi
(Shared Environmental Information System)
USBS
Ulusal Su Bilgi Sistemi
ii
1. GİRİŞ
Taşkın Direktifi İlgili Maddesi
Madde 1
Bu Direktifin amacı; taşkın riski değerlendirmesi ve yönetimi için taşkınların insan
sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerini
azaltmayı hedefleyen bir çerçeve oluşturmaktır.
Taşkın Direktifinin amacı; taşkın riski değerlendirmesi ve yönetimi için taşkınların insan
sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerini
azaltmayı hedefleyen bir çerçeve oluşturmaktır.
Direktifin etkili uygulanması, ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde farklı kuruluşlar
tarafından düzenli olarak oluşturulmuş ve güncellenmiş farklı verilere erişimin
sağlanmasını ve düzenlenmesini öngörmektedir.
Bu kılavuzlar Fransa ve Romanya deneyimini dikkate almakta olup Türkiye’de
Eşleştirme Projesi kapsamında pilot havzada direktifin uygulanması çalışmalarından
edinilen bilgileri yansıtmaktadır.
“Taşkın Direktifinin uygulanması için entegre veri yönetiminin neden önemli olduğunu”
belirten ilk bölümden sonra ikinci bölümde Türkiye’de genel anlamda su ile ilgili verilerin
yönetiminin organize edilmesi için göz önünde bulundurulabilecek bazı stratejiler
sunmaktadır.
Üçüncü bölüm Eşleştirme Projesi çalışmalarında veri yönetimi ile ilgili, özellikle
aşağıdaki alanlarda yürütülmüş olan bazı temel faaliyetleri açıklamaktadır.
-
Pilot havzada
•
Taşkın riski ön değerlendirmesi,
•
Taşkın tehlike ve taşkın risk haritalarının oluşturulması,
için gerçekleştirilen veri yönetimi ve veri işleme faaliyetleri,
-
Mevcut veri kaynaklarının envanterinin oluşturulmasını kolaylaştırmak için bir
meta veri kataloğunun oluşturulması,
-
Bölgesel ve yerel düzeyde mevcut veri kaynaklarının belirlenmesi ve
tanımlanması için bir anket geliştirilmesi,
Son bölümde, Taşkın Direktifi ile ilgili veri yönetimini ve bilgi üretimini iyileştirmek üzere
uygulanabilecek bazı faaliyetlerle ilgili öneriler sunulmaktadır.
1
2. ENTEGRE VERİ YÖNETİMİ NEDEN ÖNEMLİDİR
2.1. Direktifin Gerekleri
2.1.1. Direktifin Gerektirdiği Entegre Yaklaşım
Taşkın Direktifinin İlgili Maddeleri
Madde 9
Üye devletler bilgi alışverişini ve verimliliği arttırmak ve 2000/60/EC Su
Çerçeve Direktifinin 4. Maddesine dayanan çevresel amaçlarla ilgili
genel sinerji ve faydaların elde edilmesine olanak sağlamak
maksadıyla 2000/60/EC Su Çerçeve Direktifinin ve bu Direktifin
uygulanmasını koordine etmek için uygun adımları atmalıdır. Özellikle;
1. Bu Direktifin 6. ve 14. Maddesinde ilk taşkın tehlike haritalarının ve
taşkın risk haritalarının hazırlanması, hususundaki bilgiler 2000/60/EC
Direktifinde belirtilen bilgilerle tutarlı olacak şekilde uygulanmalıdır.
2000/60/EC Direktifi Madde 5(2) de yapılan incelemelerle
ilişkilendirilmeli ve entegre edilmelidir.
2. İlk taşkın risk yönetim planlarının hazırlanması ve Su Çerçeve
Direktifin 7. ve 14. Maddesinde belirtilen son incelemeler 2000/60/EC
Direktifinin 13 (7). Maddesinde belirtilen nehir havza yönetim
planlarının güncellenmesi esnasında entegre edilmeli ve koordineli
olarak uygulanmalıdır.
3. Bu Direktifin 10. Maddesinde belirtilen ilgili tüm tarafların aktif
katılımı, mümkün olduğu sürece, 2000/60/EC sayılı Direktifin 14.
maddesinde belirtilen ilgili tüm tarafların aktif katılımıyla koordineli
yürütülmelidir.
Madde 11
1. Komisyon, istatistiki veriler ve harita verileri de dahil olmak üzere,
verilerin işlenmesi ve Komisyona iletilmesi amacıyla Madde 12(2) de
belirtilen düzenleyici usuller çerçevesinde, çeşitli teknik formatların
kullanılmasını kabul edecektir.
Taşkın Direktifinin bu maddelerine göre, veri yönetimi ve bilgi paylaşımı için ülkelerden,
ilgili tüm tarafları (veriyi üretenler ve bilgiyi kullananlar) dahil edecek şekilde ve Su
Çerçeve Direktifi için yapılmış olan veri yönetimi ile uyumu gözetilerek entegre bir
yaklaşım geliştirmeleri beklenir.
Uygulanacak prosedürler ve araçlar aynı zamanda, gerekli verinin belirlenmesini, bu
verilere erişimi ve paydaşlar arasındaki veri alışverişini de kolaylaştırmalıdır.
2
2.1.2.
Talep Edilen Bilgiyi Üretmek İçin Etkin Bir Veri Yönetimi İhtiyacı
Taşkın Direktifinin İlgili Maddeleri
Madde 4
1. Üye devletler, her bir nehir havzası için veya madde 3(2)(b) de
belirtilen yönetim birimi veya kendi bölgelerinde yer alan uluslararası
nehir havzası için bu maddenin 2’nci paragrafındaki hükümlere uygun
olarak bir Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi yapacaklardır.
2. Mevcut veya kolay erişilebilir bilgilere dayanarak uzun dönemli
kalkınmaya yönelik çalışma ve kayıtlar ile birlikte iklim değişikliğinin
taşkınların oluşumu üzerindeki etkilerine ilişkin çalışmalar da göz
önünde bulundurularak taşkın riski ön değerlendirmesi ile potansiyel
risklerin değerlendirilmesi gereklidir. Bu değerlendirmeler;
(a) Havza ve alt-havza sınırlarını ve varsa kıyı alanlarını içeren,
topografya ve arazi kullanımlarını gösteren uygun ölçeklerdeki nehir
havza haritalarını kapsamalıdır.
(b) Geçmişte meydana gelmiş ve insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve
ekonomik faaliyetler üzerinde önemli olumsuz etkileri olan ve
gelecekte de gerçekleşme ihtimali bulunan taşkınların belirlenmesi ve
taşkının yayılımı, akış güzergahı ve sebep oldukları olumsuz etkiler de
dahil olmak üzere diğer ilgili bilgiler de eklenmelidir.
Madde 6
1. Üye ülkeler nehir havzasında veya Madde 3(2)(b) de atıfta
bulunulan yönetim birimi düzeyinde, Madde 5(1) kapsamında
tanımlanan bölgeler için en uygun ölçekte taşkın tehlike haritalarını ve
taşkın risk haritalarını hazırlamaları gereklidir.
3. Taşkın tehlike haritaları aşağıdaki senaryolara göre taşkın
olabilecek coğrafi alanları kapsamalıdır.
a) Düşük olasılıklı taşkınlar veya ekstrem senaryolar,
b) Orta olasılıklı taşkınlar (Olası tekerrür Periyodu >100 yıl),
c) Yüksek olasılıklı taşkınlar (Uygun bulunduğu takdirde).
4. Paragraf 3’te atıfta bulunulan her senaryo için aşağıdaki unsurlar
gösterilecektir:
(a) Taşkının yayılım alanı,
(b) Duruma göre su derinliği veya su seviyesi,
(c) Mümkün olduğu durumlarda, akış hızı veya su debisi.
Taşkın Direktifine göre AB üyesi ülkeler, her bir nehir havzası ve aşağıdaki 3 adım için
beklenen çıktıları elde etmek üzere, hem ulusal hem de yerel düzeyde farklı paydaşlar
3
tarafından oluşturulmuş mevcut tüm veri ve bilgilerden yararlanabilmek için
kapasitelerini geliştirmelidir.
1. Taşkın riski ön değerlendirmesi,
2. Taşkın tehlike haritalarının ve taşkın risk haritalarının hazırlanması,
3. Taşkın riski yönetim planı ve mali bakımdan dengeli tedbirler programı,
Deneyimler, ulusal ve yerel düzeyde oluşturulmuş veriye erişimin düzenlenmesinin,
özellikle yukarıda yer alan ilk 2 adım için gerekli olduğunu göstermektedir.
Taşkın Direktifinin etkin bir şekilde uygulanması, özellikle aşağıdaki alanlarla ilgili çeşitli
konulardaki verilere ve bilgiye kolay erişimi gerektirmektedir.
-
Hidrografik birimlerin tasviri,
-
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların belirlenmesi,
-
Meteorolojik ve hidrolojik izleme sonuçları,
-
Geçmişte yaşanmış taşkınların ve bunlarla ilgili kayıt altına alınmış
zararlara dair ayrıntılı bilgilerin tanımlanması,
-
Potansiyel taşkınların modellerinin ve tehlike haritalarının oluşturulması,
-
Risk haritalandırması için dikkate alınacak unsurlar ( risk
adlandırılan unsur).
alıcıları
olarak
2.2. Verilere ve Bilgilere Erişimin Zor Olması
Su ile ilgili verilere erişimin zor olmasına sebep olan birçok farklı sebep vardır. Bu
sebeplerin bazıları aşağıda kısaca anlatılmaktadır.
2.2.1. Birçok Konuda ve Farklı Formatlarda Veri Üreten Çok Sayıda Veri
Üreticisinin Olması
Türkiye’de Taşkın Direktifinin uygulanmasında ihtiyaç duyulan verileri üreten ve
kullanan pek çok kurum vardır.
Taşkın Direktifi uygulaması, farklı kurumlar tarafından üretilen çeşitli konularda bilgi ve
veri gerektirmektedir. Bunlara örnek olarak;
-
Yerel düzeyde toplanan geçmiş (tarihi) taşkınlarla ilgili veriler,
-
Ulusal ve yerel düzeyde üretilen hidrolojik veriler,
-
Ulusal düzeyde üretilen sayısal yükseklik modeli ile il düzeyinde ve yerel
düzeyde (kentsel belediye hizmetleri…) üretilen toprak yüksekliği ve batimetri
ile ilgili birçok tamamlayıcı veri,
-
Ulusal ve yerel düzeyde yönetilen taşkın koruma tesislerinin özellikleri,
-
Temelde yerel
(koordinatları).
düzeyde
yönetilen
risk
alıcılarının
konumlandırılması
Farklı konulardaki mevcut birçok veri farklı sayısal formatlarda bulunmakta olup (veri
tabanı, elektronik çizelge, sayısallaştırılmış belge, coğrafi bilgi…) bazı durumlarda
sayısallaştırılmamıştır ve yalnızca kağıt ortamındadır.
4
2.2.2. Verilerin eksik ve dağınık olması
Konuların ve verileri üreten kurumların sayısının fazla olması ve bu kurumlar arasındaki
veri alışverişi paylaşımlarının yeterli olmaması sebebiyle, ihtiyaç duyulan veri ve bilgiler
genellikle dağınık bir şekilde bulunmaktadır.
Ayrıca, Kurumlar verileri kendi maksatlarına yönelik olarak üretmekte, Taşkın Direktifi
(ve Su Çerçeve Direktifi) uygulamasındaki veri alışverişi gerekliliğini yeteri kadar göz
önünde bulundurmamaktadır. Bu sebeple mevcut veri setlerinde eksiklikler
oluşmakta ve zamansal ve coğrafi açıdan devamlılığını yitirebilmektedir.
2.2.3. Homojenlik ve Karşılaştırılabilirlik Eksikliği: Veri Üreten Kurumların
Verilerini Kendi İhtiyaçlarına Göre Yönetmesi
Her veri üreticisinin, verilerini kendi prosedürlerine göre yönetmesi ve karşılaştırılabilir
veri üretimini temin etmek için farklı paydaşlar tarafından kabul edilen ortak kuralların
olmaması sebebiyle üretilen bazı veriler homojenliğini kaybetmekte ve bazı veriler
karşılaştırılamamaktadır.
Ayrıca bazı veriler sayısallaştırılmamış ve ortaklarla üçüncü tarafların kullanımına
sunulmamış / erişimine açılmamıştır.
2.2.4. Mevcut veri setlerinde izlenebilirliliğin Eksikliği ve hangi veri ve bilgilerin
mevcudiyetinin Belirlenmesinin zorluğu
Pek çok durumda veri üreticileri diğer kurumları kendi veri üretimi faaliyetleri ile ilgili
olarak bilgilendirmemekte ve üretilen veri setlerinin, “nasıl üretildiği”, “ne sıklıkla
üretildiği ”, “erişim koşullarının neler olduğu”, “kimle irtibata geçilmesi gerektiği” gibi
bilgilerle ilgili veri özellikleri hususunda (meta veri) bilgilendirme yapmamaktadırlar.
Ayrıca bilginin potansiyel son kullanıcısının, belirli bir coğrafi bölge için belirli bir konuda
hangi verilerin mevcut olduğunu kolaylıkla belirleyebileceği, belirli bir yer / araç
bulunmamaktadır.
Sonuç olarak son kullanıcı çeşitli zorluklar yaşamakta olup neyin mevcut olduğunu
belirlemede, mevcut veri setlerine nasıl erişebileceğini öğrenmede, veri setini işlemede
(projeksiyonla ilgili bilgi içermeyen coğrafi bilgi örneğindeki gibi) ve erişimi olan veri
setlerinin gerçekten ihtiyaçlarına hitap edip etmediğini kontrol etmede (meta verinin
olmaması sebebiyle izlenebilirliğin olmaması) çok fazla vakit kaybetmektedir.
2.2.5. Su ile ilgili bilgilere erişim ve bilginin Paylaşılmasını düzenleyen yasal ve
kurumsal çerçevelerde Eksiklik
Gerekli veri ve bilgilere erişimde yaşanan zorlukların sebepleri:
Süreci yöneten kurumlar arasında gerekli anlaşma ve protokollerin olmaması veya
yeterli düzeyde olmaması, bilgi toplama, veri formatlarının uyumlaştırılması, tanımlar,
analiz yöntemleri, veri toplama sıklığı, izleme ağlarının yoğunluğu ve veri işleme ile ilgili
zorluklarla bağlantılı teknik sebepler.
Kurumlar arasında veri ve bilgi alışverişini kolaylaştıran düzenlemelerin yeterli
olmaması.
5
Veri üreten ve yöneten çok sayıdaki kamu ve yarı-kamu kurumu ile özel kuruluşların sık
sık veri paylaşımı, toplanması, özetlenmesi, uyumlu prosedürler izlenmesi, homojen ve
karşılaştırılabilir verilerin geliştirilmesi gibi konularda imkanların ve yönlendirmelerin
eksikliğidir.
2.3. Gerekli veri ve bilgilere kolay erişememenin sonuçları
2.3.1. Bilgi kullanıcıları neyin mevcut olduğunu belirlemekte ve veriye erişmekte
Çeşitli zorluklar yaşamaktadır => üretilmiş olan bilginin küçük bir kısmı
etkin bir şekilde kullanılmaktadır
-
Veri üreticilerin, mevcut veri kaynaklarının ve konularının, fazla olması,
-
Mevcut verilerin kolay şekilde tespit edilmesinde kullanılacak araç ve
prosedürlerde eksiklikler olması,
-
Farklı kurumların ortak yararına kullanılabilecek veriler ile ilgili etkin
prosedürlerin ve kurumsallaştırılmış bilgi alışverişinin yeterli olmaması,
-
Bazı veri üreticileri tarafından çeşitli kısıtlamalar konulması.
Potansiyel kullanıcılar, mevcut veri setlerinin bir kısmını kolaylıkla tespit edememekte
ve bunlara erişememektedir. Sonuç olarak, mevcut veriler etkili bir şekilde
kullanılmamakta ve üretilen çıktılar optimum düzeyde olmamaktadır.
2.3.2. Etkinlik düzeyinin düşük olması ve çalışmalarda mükerrerliklerin yaşanma
riski
Uygun araçların olmaması sebebiyle bazı kuruluşlar, otomatikleştirilebilecek ya da en
azından yarı-otomatikleştirilebilecek faaliyetler için fazla zaman harcamaktadır.
Örneğin bu durum aşağıdaki örneklerde geçerlidir.
-
“Veri kaynakları kataloğu” gibi araçlar, çevrimiçi bir özel arama motorunun
kullanımına imkan sağlarken, kuruluşlar hala kaynak belirleme için çok fazla
zaman ve para harcamaktadır.
-
Otomatik bir veri alışverişi yerine kuruluşlar, ortaklarına talep üzerine veri
iletmek için gün içerisinde fazla zaman harcamaktadır.
-
Kendi kullanımları için ya da ortaklarının taleplerine cevap vermek üzere
kuruluşlar, aslında otomatik ya da yarı-otomatik şekilde hazırlanabilecek olan
tablo ve çizelgeleri hazırlamaya fazla zaman harcamaktadır.
Ayrıca farklı idareler arasında koordinasyon
çalışmalarda mükerrerlik riski oluşabilmektedir.
eksikliğinin
olması
durumunda
2.3.3. Farklı kaynaklardan elde edilen verilerin Karşılaştırılabilirliğindeki
Eksiklikler Sebebiyle mevcut veri setlerindeki kalite kontrolünün sınırlı
düzeyde Kalması
Farklı veri üreticileri aynı konu üzerinde aynı türden veriyi üretirken, verilerinin
uyumunu kontrol etmek üzere diğer kurumların verileri ile kendi verilerini çapraz kontrol
edebilecekleri kurum içi imkanlara sahip olmalıdır.
6
Aynı nehirde çalışan farklı hidrometri birimlerinin çapraz kontrol ve kalite kontrolü için
kolaylıkla veri alışverişi yapamamaları bu duruma örnek gösterilebilir.
2.4. Sonuç
Taşkın Direktifi uygulaması için gerekli mevcut veri setleri ve bilgileri, Su Çerçeve
Direktifi için yapılması gereken veri yönetimi ile uyum içerisinde üretmek ve başka pek
çok uygulama için, farklı ortaklar tarafından üzerinde anlaşılmış kuralları izleyerek,
nihai kullanıcılar için daha kolay anlaşılır ve erişilebilir olması için bir fırsat teşkil
etmektedir.
7
3. SU VERİ YÖNETİMİNİN İYİLEŞTİRİLMESİ İÇİN STRATEJİLER
3.1. "Merkezi Bir Sistem” Yerine Farklı Geçici Aktörler / Kurumlar
Tarafından Yönetilen “Birbiriyle Bağlantılı Ortak Bilgi Sistemlerinin”
Düşünülmesi
3.1.1.
Merkezi Bilgi Sistemleri Yerine Ortak Bilgi Sistemlerinin Oluşturulması
90’lı yıllarda genel eğilim, merkezi bilgi sistemlerinin oluşturması yönündeydi. Bu
yaklaşım bilgi teknolojilerindeki kısıtlamalar sebebiyle o zamanlar yaygındı ancak bir
yandan da kurumsal sorunlara sebep olmaktaydı. (Veriler üzerinde kontrol eksikliği
sebebiyle veri üreticilerinin sorumluluk üstlenmemesi, veriye verilen değerin düşük
olması, veri üreticilerinin katılım seviyesinin düşük olması gibi)
2000’li yıllarda bilgi teknolojilerinde meydana gelen devrim ve özellikle internetin
gelişimi, veri yönetiminin yerelleştirilmesi ve ortak bilgi sistemlerinin oluşturulması
için fırsatlar oluşturmuştur.
“Ortak bilgi sistemi” ilkesi ile
artık temel fikir, verinin
sistematik
olarak
merkezileştirilmesine
çalışmak değil, aksine, veri
yönetiminin
mümkün
olduğu
ölçüde
üretici
seviyesine yakın olmasını
sağlamak
ve
işbirliği
yapmaya istekli olan farklı
kurumların bilgi sistemleri ile
olan
bağı
geliştirerek,
ortaklar
arasında
özel
anlaşmalar ile veri alışverişini
düzenlemektir.
Şekil 1 : Merkezi ve Paylaşılan Bilgi Sistemleri Arasındaki Fark
Bunun sonucu olarak, karar
alıcıların karar almak için beklediği ve kamunun katılımı ve bilgilendirilmesi için gerekli
olan bilginin üretiminin / yayılmasının kolaylaştırılması için, farklı aktörlerin (veriyi
üretenler, yönetenler ve kullananlar) bilgi sistemlerinin, birbiriyle bağlantılı olması
gerektirmiştir.
Bu yaklaşım artık dünyada pek çok ulusal ve bölgesel su / çevre bilgi sistemlerinin
geliştirilmesinde kullanılmaktadır. Örneğin:
-
“Fransa Su Bilgi Sistemi”, ulusal düzeyde uygulanan birlikte çalışabilirlik ilkesi
ile paylaşılan bilgi sistemleri, ortak bir dil ve ortaklarla geliştirilmiş olan ortak
referans veri setleri ile su yönetimi için gerekli olan veriye erişimi
kolaylaştırmaktadır (bundan böyle SANDRE olarak anılacaktır).
-
Avrupa kurumları tarafından “SEIS ilkelerini” uygulamak için geliştirilen
“Paylaşılan Çevre Bilgi Sistemi” (SEIS):
•
Bilgi, kaynağına mümkün olduğu kadar yakından yönetilmelidir.
(mümkünse bilgi üreticisinin kendisi tarafından)
•
Bilgi bir defa toplanmalı ve çeşitli maksatlar için kullanılmak üzere
başkalarıyla paylaşılmalıdır.
8
•
Bilgi, Kamu Kurumlarının yasal yükümlülüklerini yerine getirmelerine
imkan sağlayacak şekilde Kurumların kullanımına hazır hale
getirilmelidir.
•
Bilgi, nihai kullanıcıların kullanımına açık olmalıdır.
3.1.2. Su Yönetiminde Rol Oynayan Geçici Aktörler / Kurumlar Tarafından
Yönetilen Veriler
Şekil 2 : Verilerin Üretilmesi ve Ömrü
Şematik olarak ham verinin ilk olarak veri üreticileri tarafından üretildiğini, daha sonra
“veri yöneticileri” tarafından (bunlar veri üreticisi de olabilir), nihai kullanıcılarla
paylaşılmak suretiyle bilgi üretmek için yönetildiğini / işlendiğini söyleyebiliriz.
Verilerin üreticilerine mümkün olduğu kadar yakın bir şekilde yönetilmesi gerektiği
düşünülecek olursa, veri üreticilerinin kendi verilerini yönetebilmeleri/işleyebilmeleri ve
verilerinin kalite kontrolünü temin edebilmeleri için, kendi veri tabanlarına/bilgi
sistemlerine sahip olmaları konusunda onlara yardım edilmesi tavsiye edilmektedir.
İkinci aşamada, bilgi oluşumu için verilerin birleştirilmesini/işlenmesini kolaylaştırmak
üzere üreticiler ve veri yöneticileri arasında bağlar oluşturulabilir. Veri yöneticileri
genellikle aşağıdaki seviyelerde görev alan yöneticilerdir;
-
Ulusal bilginin üretilmesi için, ulusal tematik veri tabanları/bilgi sistemleri
üzerinden ulusal düzeyde,
-
Havza su yönetimi için havza düzeyinde,
-
Yerel su yönetimi için yerel düzeyde,
3.2. Üretilmesi / Paylaşılması beklenen bilgiyi üretmek için uygulanacak
stratejinin belirlenmesi
Genel hedefin su yönetimi (Taşkın Direktifi uygulaması dahil) ve kamu farkındalığı için
gerekli bilgiyi üretmek olduğu akılda tutularak, tüm su bilgi sistemlerinin bu hedefe
ulaşacak şekilde oluşturulması gereklidir (Çıktıya dayalı araç).
Bu nedenle, su bilgi sistemleri ile ilgili tüm gelişmelere, hangi bilgilerin, hangi verilerin
kullanılarak, ne sıklıkla, ne maksatla ve kimin kullanımı için üretilmesi gerektiğinin
belirlenmesiyle başlanılmalıdır.
Mevcut duruma göre hedefe nasıl ulaşılacağını belirlemek üzere bir strateji
oluşturulabilir. Bu strateji aşağıdakileri içermelidir;
9
-
Sürece dahil olması gereken veri üreticilerinin belirlenmesi,
-
Beklenen bilginin üretilmesi için toplanması gereken veri setlerinin belirlenmesi,
-
Farklı üreticilerden gelecek olan karşılaştırılabilir verilerin toplanması için
öngörülen başlıca senaryoların belirlenmesi,
-
Veri alışverişi ve yayılması için sistemin genel mimarisinin ve prosedürlerinin
tanımlanması,
-
Bilginin üretimi/yayılması için temel araçların tanımlanması,
-
Sürece dahil olan ortaklar arasında sistemin yönetişimi ile ilgili kuralların karara
bağlanması.
3.3. Bilgi sistemlerinin mevcut prosedürler ve araçların üzerine kurulması
İster bölgesel ya da ulusal, ister havza düzeyinde olsun, bilgi üretme maksatlı su bilgi
sisteminin oluşturulması hiçbir zaman sıfırdan başlamaz. Çünkü;
-
Hâlihazırda çalışanları ve kendi veri toplama prosedürleri olan veri üreticileri,
-
Verinin sayısallaştırılması/kontrolü/arşivlenmesi/işlenmesi için özel prosedürleri
ve veri yapıları olan bilgi sistemleri,
-
Kuruluşlar arasında özel prosedürleri takip eden veri/bilgi alışverişi,
durumları mevcuttur.
Dolayısıyla yapılmış olan çalışmaları tekrarlamamak ve halihazırda işleyen araçlardan
yararlanmak için yeni bir su veri yönetimi süreci oluştururken bu unsurların dikkate
alınması önemlidir.
Mevcut durumu belirlemek için bir etüt süreci tavsiye edilmektedir, zira bu süreç
aşağıdakilerin belirlenmesine yardımcı olacaktır;
-
Aktörler/kurumlar ve rolleri,
-
Hangi veri setleri mevcut ve hangi bilgi sistemleri kurulmuş ve veriye erişmek ve
kullanmak için şartlar nelerdir (gizlilik düzeyi, erişim için teknolojik koşullar, vb.),
-
Ortaklar arasında mevcut olarak gerçekleştirilen veri ve bilgi akışları,
-
Ortakların veriye erişim, araçların güçlendirilmesi, insan kaynakları
kapasitelerinin geliştirilmesi anlamındaki ihtiyaçları nelerdir ve düzenli veri
alışverişi sürecine katılmaktaki çıkarları ne olabilir.
Bu etüt aşaması genellikle, aktörler arasında bir bağ kurmak ve gelecekteki çalışmalar
için çalışma gruplarının belirlenmesi için iyi bir fırsat teşkil etmektedir.
Çıktılar (mevcut bilgi sistemleri için meta veri kataloğu, veri akışı diyagramları, veri
sözlükleri, vb.) farklı sistemler arasındaki birlikte çalışabilirliğin temin edilmesi için
metodolojinin belirlenmesinde kullanılacak temel unsurlardır.
3.4. Ortaklar arasında çerçeve anlaşmalar ve her bir ortağın rolüne ve
ortaklar tarafından belirlenmiş olan veri gizliliği seviyesine Bağlı veri
alışverişi senaryoları
Ortak bir su bilgi sistemin de öncelikle ortaklar arasında veri alışverişi ile ilgili ilkeler ve
senaryolar hakkında bir anlaşmaya varılmalı, daha sonra veri üreticilerinin düzenli
10
olarak ve uzun vadede, ulusal ya da bölgesel bilgi üretimi için kullanılabilmesini
sağlamak üzere, verilere erişime izin vermeye devam etmeleri temin edilmelidir.
İşbirliği için genel çerçeve oluşturulduktan sonra, sürece sürdürülebilir katılım
sağlamalarının temin edilmesi için ortaklar arasında aynı zamanda bir kazan-kazan
ilişkisi de kurulmadır ki ortakların sürece sürdürülebilir katılımı temin edilsin.
Ayrıca, farklı durumlara göre özel veri alışverişi senaryolarının geliştirilmesi de göz
önünde bulundurulabilir. Tüm ortaklar arasında uzlaşı sağlandıktan sonra bu
senaryolar her bir veri alışverişi sürecine göre şekillendirilebilir. Bu senaryoların
vurgulaması gereken unsurlar arasında aşağıdakiler sayılabilir;
-
Veriler hangi Kurum ve Kuruluşlar ve Kullanıcılar arasında paylaşılıyor,
-
Hangi maksatla paylaşıyor,
-
Hangi prosedür uygulanıyor (format, sıklık, vb. ),
Ortakların uzun vadeli katılımı için bu senaryolar, ortaklar arasında aşağıdaki alanlarda
bir güven ortamı oluşturulmasına da katkıda bulunmalıdır;
-
Verinin sahibi olan tüm aktörlerin rolüne saygı gösterilmesi, tüm ortakların
en başından itibaren senaryo oluşumuna dahil edilmesi,
-
Üreticiler tarafından tanımlanmış olan gizlilik düzeyine saygı duyulması,
ortakların rızası olmadan veri veya bilginin kullanılmaması ve yayılmaması.
3.5. Karşılaştırılabilir veri alışverişi ve ortak bilgi sistemlerinin birbirlerine
bağlanması (birlikte çalışabilirlik) için kapasitenin geliştirilmesi
3.5.1.
Tek Referans / Ortak Dil Kullanılarak Karşılaştırılabilir Veri Alışverişinin
Sağlanması
Genellikle üreticiler kendi prosedürlerini takip ederek kendi verilerini ürettikleri için,
ortakların veri paylaşımında kullanabilecekleri ortak bir dil üzerinde anlaşmaları
önemlidir.
Bu ortak dil, aşağıdakileri temin etmek üzere ortak kavramlar, tanımlar, kodlama
sistemleri içermelidir;
-
Nesneler, birbirleriyle olan ilişkileri ve davranışları ile ilgili ortak bir anlayış, Aynı
kaynaktan bahsederken her yerde aynı ismin kullanılmasını temin etmek üzere
ortak bir sisteminin belirlenmesi, tanımlanması ve kullanılması gerekir. (örneğin,
bir ölçüm istasyonundan ya da bir parametreden bahsederken).
Başlangıçta veri sözlüklerine (kullanıcıların okuyabileceği bir şekilde) dayalı olan
kavramsal birlikte çalışabilirlik, UML diyagramları, XML diyagramları, RDF grafikleri ya
da OWL ontolojileri kullanılarak diyagramlar oluşturulabilir; bu modeller daha sonra
yazılımlar tarafından yönetilebilecek ve insanlar tarafından okunabilecek şekilde XML
formatı gibi metin formatında da sunulabilir.
Her durumda, anlamsal birlikte çalışabilirliğin resmi belgelerde de gösterilmesi gerekir
(gerektiğinde yalnızca XML formatında). Bu durum belge alışverişini ve bu belgelerin
başvurulabilecek kaynaklar olmasını sağlayacaktır. Bu şekilde belgelere başvurulması,
bilginin doğru ve ortak bir şekilde yorumlanması için gerekli olan meta verinin bir
unsurunu teşkil etmektedir.
11
3.5.2. Ortakların Bilgi Sistemlerinin Birbirine Bağlanması (Birlikte Çalışabilirlik)
İçin Kapasitenin Geliştirilmesi
Teknik birlikte çalışabilirlik olarak da adlandırılan, bilgi sistemleri arasında veri
alışverişinin otomatik hale getirilmesi işlevsel kapasitesi, protokoller ve ortak sunuş
formatlarına dayalıdır.
İş süreçlerine özgü olan anlamsal birlikte çalışabilirliğin aksine, veri yönetim
süreçlerinin teknik birlikte çalışabilirliği, bilginin sunumu (örneğin PNG, XML ya da veri
sıkıştırma formatları), etkileşimi ve servis protokolleri (örneğin, HTTP, SMTP ya da
SOAP, WMS, WFS) bilgi teknolojilerinde kullanılan standartlara dayalıdır.
Bu standartları kullanmamak için bir neden yoktur. Örneğin, istenilen birlikte
çalışabilirliği temin edebilmek üzere belli bir konudaki veri tabanları, aynı fiziksel veri
modelini kullanmak zorunda değildir, ancak aynı formatta veri paylaşabilmelidir. Diğer
yandan yeni veri tabanları ile ilgili olarak ise, eğer tüm havza için geliştirilmiş olan tek
bir prototip kullanılırsa, aynı fiziksel modelin kullanılması veri tabanlarının daha hızlı
kullanımını sağlayacaktır.
12
4. EŞLEŞTİRME PROJESİ KAPSAMINDA GELİŞTİRİLMİŞ BAŞLICA VERİ
YÖNETİMİ FAALİYETLERİNİN ÖRNEK OLAY ÇALIŞMALARI
4.1. Pilot Havza İle İlgili Veri Yönetimi ve Veri İşleme 1
4.1.1. Taşkın riski ön değerlendirmesi
Pilot havzada TRÖD, aşağıdaki faaliyetler yürütülerek yapılmıştır:
Geçmişte yaşanmış (tarihi) taşkınlarla ilgili bilgi toplanması
Havzada çalışan personel tarafından, mevcut kayıtlardan ve raporlardan geçmişte
yaşanmış taşkınlarla ilgili bilgiler toplanmış ve ortak bir veri tabanında bir araya
getirilmiştir.
Geçmişte yaşanmış (tarihi) ciddi taşkınların belirlenmesi
Pilot havzadaki görevler sırasında, paydaşlar ve ilgili kurumlarla birlikte belirlenmiş
metodolojiye dayalı olarak geçmişte yaşanmış ciddi taşkınlar tanımlanmıştır (S1 TRÖD
kılavuzu).
Geçmişte meydana gelmiş (tarihi) taşkınların veri tabanı ve geçmişte taşkın yaşanan
alanların haritalandırılması (CBS)
CBS formatında taşkının noktalar ve çizgiler olarak tasviri, taşkın sonrası taşkının
yaşandığı bölgeyi ziyaret ederek oluşturulmuş olan raporlar ve haritalara dayalı olarak
yapılabilir. Yalnızca tehlike (örn. taşkın genişliği ve süresi, hidro-meteorolojik şartlar, su
hızı ve derinliği) ile ilgili değil, aynı zamanda zararlarla ilgili (örn. etkilenen nüfus ve
ekonomik faaliyetler) genel bilgilerin yönetilebilmesi için veri tabanına başka bilgiler de
eklenebilir.
1
Bu faaliyetlerle ilgili tamamlayıcı bilgi, S1 ve S2 kılavuzlarında bulunabilir.
13
Şekil 3 : Pilot Havzadaki Ciddi Tarihi Taşkınlar
Muhtemel taşkın alanlarının tanımlanması (CBS)
Muhtemel taşkın alanlarının CBS formatında gösterilmesi, alüvyon alanlarına göre yapılabilir
ancak başka yöntemlerde vardır.
Şekil 4 : Pilot Havzada Alüvyon Alanları Yöntemine Göre Taşkın Alanları
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların Tanımlanması
14
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar geçmişte yaşanan önemli taşkınlar, gelecekte
yaşanması muhtemel taşkınlar ve göstergeleri hep birlikte değerlendirilerek tanımlanmıştır.
Şekil 5 : Pilot Havzada Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar
Mevcut verilerin analizinin ardından, pilot havzadaki TRÖD için kullanılan bilgiler şunlardır;
- Geçmişte yaşanmış önemli taşkınların yerlerinin belirlenmesi (noktalar),
- Alüvyon alanlarının belirlenmesi (poligonlar),
- Kentsel bölgelerin ve ilgili nüfus alanlarının belirlenmesi (poligonlar),
- Tarım alanlarının belirlenmesi (poligonlar),
- Hassas altyapıların yerlerinin belirlenmesi (noktalar: okullar, tıbbi tesisler, kamu
tesisleri, kültür tesisleri, kentsel ve sınai tahliye alanları, katı atık tesisleri),
- Ekonomik alanların ve ilgili bölgelerin yerlerinin belirlenmesi (noktalar).
4.1.2. Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritaları
Proje kapsamında taşkın tehlike haritalarının oluşturulması, mevcut hidrolojik ve
topoğrafik veriler kullanılarak 1D hidrolik Model ile yapılmıştır.
Kullanılan veriler:
-
Düşük, orta ve yüksek olasılıklı taşkınlar için aşağıdaki tekrarlama dönemleri
seçilmiştir:
• Düşük olasılıklı taşkınlar ya da ekstrem senaryolar: Q1000
• Orta olasılıklı taşkınlar: Q100
• Yüksek olasılıklı taşkınlar: Q10
-
Daha sonra mevcut raporlar kullanılarak hidrografik ağın farklı stratejik
noktalarına denk gelen akış değerleri bulunmuştur..
-
Ayrıntılı batimetrik haritaların iyileştirilmesi, (nehir yatağı boyunca yapılan sonar
geçişlerle oluşturulmuş olan haritalar kullanılmıştır). (Bartın örneği).
15
-
Sayısal yükseklik modeli (SYM/DÜA), mevcut topoğrafik haritaların CBS
yazılımı ile birleştirilmesi ile oluşturulmuştur. Modeldeki hatalar kontrol edilmiş
ve düzeltilmiştir.
-
Belediyelerin imar planlarının toplanması (Çaycuma örneği)
-
Nehir yatağı ve en kesitler, HEC-GeoRAS yazılımı ile elde edilen SYM üzerine
eklenmiştir ve daha sonra HEC-RAS programına aktarılmıştır.
-
Hidrolik hesaplamalar için memba ve mansap sınır koşulları tanımlanmıştır,
nehir yatağı ve eğimleri için pürüzlülük katsayıları programa girilmiştir.
-
Taşkın tehlike haritalarının oluşturulmasının son adımı için, HEC-RAS modeli
tarafından verilen su yüzeyi profilleri, HEC-GeoRAS yazılımı ile CBS formatına
aktarılmıştır. Taşkın akış debisine göre, sayısal formatta taşkın yayılma alanları
ve ilgili su derinliği haritaları oluşturulmuş ve sonuçlar 1/25000 ölçekli
haritalarda gösterilmiştir.
Şekil 6 : Taşkın Tehlike Haritası - Q100 (Bartın Merkez İlçe -2)
16
- Taşkın risk haritalarının oluşturulması için, elde edilen tehlike haritaları CORINE
Arazi Örtüsü Verisi (nüfus ve ekonomik faaliyeti de içerecek şekilde) ile birleştirilmiştir.
Farklı kaynaklardan elde edilen okullar, hastaneler, vb. ile ilgili bilgiler de, ilave bilgi
olarak sunulmuştur.
Şekil 7 : Taşkın Riski Haritası - Q100 (Bartın Merkez İlçe -2)
17
4.2. Meta Veri Kataloğunun Oluşturulması
Taşkın Direktifi uygulaması ve su yönetimi ile ilgili diğer faaliyetlerde, su kaynaklarının
durumu ve değerlendirmesi ile ilgili bilgiye erişimin kolay olması, etkili bir su kaynakları
yönetimi politikası için kilit bir unsurdur.
Veri ararken tüm aktörlerin karşı karşıya kaldıkları temel zorluklardan bir tanesi, hangi
veri setlerinin halihazırda mevcut olduğunu, bu verinin nereden elde edilebileceğini ve
bu veriye erişim koşullarının ne olduğunu kolayca öğrenmelerini sağlayacak bir aracın
olmamasıdır.
Bu durum genellikle büyük vakit kaybına sebep olur ve bazen veri kaynağı ve konumu
arama aşamasının çok uzun ve masraflı olabilmesi nedeniyle faaliyetlerin
tekrarlanmasına yol açabilmektedir.
Son yıllarda pek çok ülke, danışmanlar kullanarak veri kaynağı envanterleri
oluşturmuştur. Bu durum genellikle rafta kalan ve verilerin belirlenmesi hususlarında
erişilmesi ve kullanılması son derece zor olan raporlarla sonuçlanmıştır.
Günümüzde internet teknolojilerindeki gelişmeler
sayesinde, tüm veri üreticilerine kendi veri
setlerini
tanımlama
imkanı/sorumluluğu
vermektedir.
Bu
durumlarda
meta
veri
kataloglarının düzenlenmesi gibi işbirliğine dayalı
araçlar kullanılabilir. Daha sonra veri üreticileri ile
homojen bir meta veri toplama süreci
düzenlenmesi gereklidir (bkz. Inspire / Avrupa
Topluluğu Mekânsal Bilgi Altyapısı kutucuğu).
Bu noktada veri kaynakları kataloğunun ilk
hedefinin verinin kendisine erişim değil, hangi
verilerin mevcut olduğunun tanımının sağlanması
olduğunu vurgulamak önemlidir. Veri erişiminin
sağlanması tercihe bağlıdır ve üretici tarafından
belirlenir. Her bir üretici ne ürettiğini, formatının
ne olduğunu, gizlilik düzeyini ya da mevcut veriye
erişim koşullarını, daha fazla bilgi almak için kimle
irtibat kurulması gerektiğini belirleyebilir.
Inspire
(Avrupa Topluluğu
Mekânsal Bilgi Altyapısı)
Direktifi Hakkında
Çevre verisinin ve bilgisinin
belirlenmesini
ve
kullanımını kolaylaştırmak
üzere 2007 yılında Avrupa
INSPIRE adında bir direktif
kabul etti. Bu direktif tüm
kurumların çevre ile ilgili
coğrafi
bilgilerini
yönetmelerini, yönettikleri
veri setlerini tasvir eden
meta veriler üretmelerini ve
kullanıma
açmalarını
gerektirmektedir.
Su ile ilgili verilerin aranması ve bulguların nasıl
işe yarayacağının anlaşılması genellikle vakit
kaybına ve maddi kayıplara sebep olur ve bu durum mevcut verinin etkili kullanımının
önündeki büyük bir engeldir. Dolayısıyla veri setleri ve mevcut bilgiler için bir envanter
aşağıdaki hususlar için önemlidir.
-
Mevcut veri ve bilgiler ile bunların erişilebilir olup olmadığının belirlenmesi,
-
Üretim kuralları ve veriye erişimle ilgili bilgi alınması,
-
Mevcut veri kalitesinin kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığının kontrol
edilmesi.
18
Şekil 8 : Bir Meta Veri Kataloğunun Kullanım Örneği
Veri kaynakları envanterinin ortak çalışmaya dayalı bir faaliyet olması gerekmektedir.
Çevrimiçi meta veri katalogları ile ortaklar, yönettikleri verinin tasvirine doğrudan
ulaşabilirler. Aynı zamanda meta veriye ve veri setlerine erişim seviyesini de
belirleyerek, her bir kullanıcı grubu için özel haklar atayabilirler.
Böylelikle katalog, bu işbirliği sürecinin üyeleri olarak veri üreticilerine/yöneticilerine,
irtibat kişisi ya da veriye erişim koşullarını belirleme imkanı vererek, rollerini
güçlendirme konusunda yardımcı olmaktadır.
Ayrıca, veri kaynakları kataloğu, mevcut veri setleri ve bilgilerin belirlenmesini
kolaylaştıran bir “arama motoru” olarak da kullanılabilir. Örneğin, sadece basit bir çok
dilli ara yüz ile anahtar kelimeler ve / veya coğrafi ara yüz kullanarak, şu tip sorulara
cevap bulunabilir;
-
Bölge içinde hangi yeraltı suyu verileri mevcut?
-
Bölgedeki zirai su kullanıcılarının listesini kim yönetmektedir?
-
Ülkenin idari sınırlarını tasvir eden hangi CBS katmanları mevcuttur?
Eşleştirme projesi kapsamında katalog ile ilgili yapılan faaliyetler;
Öncelikle proje için özel bir çevrimiçi katalog hazırlanmış ve kullanım ile ilgili başlıca
ulusal paydaşlar için eğitim gerçekleştirilmiştir.
Daha sonra toplantılar sırasında bazı meta veriler çevrimiçi kataloğa kaydedilmiş ve
SYGM’den resmi bir talep yazısı ile proje ortaklarından (DSI, AFAD, MGM ve OSİB’in
farklı birimleri) gerekli bilgileri sağlamaları talep edilmiştir.
Bunlara ek olarak, daha sonra tasvir edilecek olan soru listesi kullanılarak bir anket
yapılmıştır. Soru listesine verilen cevaplar otomatik olarak kataloğa işlenmiştir.
Sonuç olarak 2014 yılı ortası itibariyle proje kapsamında toplamda 200’den fazla veri
kaynağının mevcut olduğu belirlenmiştir.
19
4.3. İşbirliğine Dayalı Veri Kaynağı Belirleme ve Yönetimi İçin Anket
Oluşturulması
Daha önce de belirtildiği gibi Taşkın Direktifinin etkili bir şekilde uygulanması için
aşağıdaki alanlarda ve farklı konularla ilgili veri ve bilgilere erişimgereklidir;
-
Hidrolojik birimlerin tasviri,
-
Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların belirlenmesi,
-
Meteorolojik ve hidrolojik izleme sonuçları,
-
Geçmişte yaşanmış taşkınların ve bunlarla ilgili kayıt altına alınmış zararlara
dair ayrıntılı bilgilerin belirlenmesi,
-
Potansiyel taşkınların modellerinin oluşturulması ve tehlike haritalarının
oluşturulması,
-
Risk haritalandırması için dikkate alınması gereken unsurlar
Gerekli verinin ulusal düzeyde mevcut olduğu durumlarda, verinin büyük kısmının farklı
kuruluşlar tarafından yerel düzeyde üretildiği görülmektedir.
Bu ihtiyaçlardan dolayı, eşleştirme projesi faaliyetleri kapsamında bir anket hazırlanmış
ve Bakanlık tarafından pilot uygulama için anket 3 havza ile potansiyel olarak ilgili
olabilecek ulusal ve yerel kuruluşlara gönderilmiştir.
4.3.1. Anketin özellikleri
Anketin mevcut veri setleri ve bilgilerin belirlenmesini
kolaylaştırması amaçlanmaktadır. Bu veri setleri ve bilgiler:
-
ve
tanımlanmasını
Türkiye’de Taşkın Direktifinin (TD) uygulanması için gereklidir.
Türkiye’deki ulusal ve/veya yerel kuruluşlar tarafından üretilen/yönetilen ve/veya
arşivlenen veri setleri ve bilgilerdir.
Bu anket, “TD uygulaması için yararlı olabilecek veri ya da bilgi üreten, yöneten ya da
arşivleyen tüm kurumlara ya da kurum birimlerine (daire, birim, bölge merkezi, ...)
dağıtılmak üzere” oluşturulmuştur.
• Anketin oluşturulması için takip edilen özellikler:
Anket, aşağıdakileri özellikleri sağlamak üzere yapılandırılmıştır;
-
Farklı Kurum ve Kuruluşlar tarafından kolay doldurulması,
-
Hidrografik birim başına (ve sonra da konu başına)
toplama/işleme/analizi ve mevcut veri setleri ve bilginin sentezi,
-
Meta veri kataloğu ile gelecekteki olası bağlantı (Daha sonra, meta veri
kataloğundan veri kaynağı tanımı almak için bir araç geliştirilirse).
kolay
bilgi
Nihai hedef her bir hidrografik birimdeki mevcut veri ve bilgiyi kolayca tespit etmek
olduğu için, her bir kurumdan, hakkında veri ve bilgi sahibi oldukları her hidrografik
birim başına 1 anket doldurmaları istenecektir. Sonuç olarak, örneğin bir Kurum 3
hidrografik birimi kapsıyorsa, o kuruluşun 3 anket doldurmuş olması beklenmektedir.
20
• Anketin yapısı:
Anket 1 “ana bölüm” ve 1 “ek belge” olmak üzere 2 pdf dosyasıdan oluşmaktadır.
Bu 2 PDF dosyası, kurumlar tarafından ihtiyaca göre doldurulacak alanları (bölümleri)
içermektedir. Bu belgeler doldurulduktan sonra kullanıcının yalnızca, sorulara cevap
veren kurumun hangisi ve bu kurumun hangi birimi olduğunun anlaşılmasını
sağlayacak şekilde (örn. “U6-DSIHavza.pdf), pdf dosyasını özel bir isim altında
kaydetmesi gerekmektedir. Pdf dosyası daha sonra bu alanlara girilen tüm bilgilerle
birlikte kaydedilir.
Not:
-
Kurum daha sonra gerekli olduğunda bu dosyayı istediği kadar açıp, ihtiyaca
göre içeriğini değiştirebilir;
-
Bilgi girişini kolaylaştırmak üzere, fare bir alanın üzerinde getirildiğinde, o alana
ne yazılması gerektiğini gösteren yardımcı notlar yerleştirilmiştir.
• Anketin ana bölümü ile ilgili olarak:
Ana bölüm, taşkın direktifi için gerekli olan her bir veri konusu için kurumların ürettikleri,
yönettikleri ya da arşivledikleri (örn: geçmiş veri kaynakların listesi) veri setleri ve bilgiyi
(bundan sonra veri kaynakları olarak anılacaktır) listelemelerini sağlamaktadır.
Anket 4 bölümden oluşmaktadır. Bunlar:
1. Bölüm 1, anketi yanıtlayan kurumun ve o kurum içerisindeki irtibat kişisinin
belirlenmesi,
2. Bölüm 2, kurumun hakkında cevaplar verdiği hidrografik birimin belirlenmesi (1
anket / birim),
3. Bölüm 3, direktif için gerekli olan her veri türü için kurumun ürettiği / yönettiği /
ya da arşivlediği veri türünü gösterdiği bölüm,
4. Bölüm 4, ilave bilgi ve kurumun yapmak istediği yorumlar.
• Ana bölümün doldurulması ile ilgili not:
-
Her kurumun hidrografik birim başına 1 anket doldurması talep edilmektedir.
-
Her bir alt konu için kurum;
•
Eğer o alt konuda bilgi ya da veri üretiyor, yönetiyor ya da arşivliyorsa, “veri ya
da bilgi mevcut mu?” başlıklı sütundaki “işaret kutusunu” işaretler.
•
Cevap evet ise kurum:
o
Alt konu ile ilgili sahip olduğu veri seti ya da bilgiyi kısaca anlatacaktır.
o
Bunların hangi formatta olduğunu belirtecektir.
o
Bahse konu veri kaynakları ile ilgili coğrafi bölgeyi belirtecektir.
Bahsedilen veri kaynaklarını daha ayrıntılı anlatmak üzere ne kadar “ek tablo” (bkz.
sonraki bölüm) doldurulduğunun gösterilmesi.
21
Örnek:
•
“Ek tablo” ile ilgili olarak:
Ek tablo, kurumun ana bölümde bahsedilen her bir veri kaynağını, daha sonra otomatik
olarak meta veri kataloğuna aktarılabilecek bilgilerle ayrıntılı olarak tasvir etmesine
imkan sağlar.
Ek tablo yalnızca tek bir veri kaynağının tanımlanmasına izin verdiği için, gerekli sayıda
tekrar doldurulmalıdır. Örnek:
-
Eğer ana bölümdeki “hidrojeolojik harita” alt konusu ile ilgili olarak kurum, “xx” ili
için 1/50000 ölçekli hidrojeolojik haritaları” ve “yy” bölgesi için hidrojeolojik
alanın CBS katmanları” olduğundan bahsetmişse, kurumun 2 ek fişi doldurması
gereklidir.
ÖRNEK
22
4.3.2.
Anketin Dağıtılması / Kullanılması İçin Tavsiye Edilen Süreç
Şekil 9 : Anketin Dağıtılması ve Kullanılması Sürecini Anlatan İş Modeli Şeması
Yukarıdaki şemada da gösterildiği gibi, anketin dağıtılması ve kullanılması sürecinin şu
şekilde işlemesi tavsiye edilmektedir;
-
Dağıtımdan sorumlu olan kişi, “hedef kuruluşlar listesinde” listelenmiş olan
irtibat kişilerine anketi ve ilgili bilgi notunu gönderecek ve anketin geri
gönderilmesi gereken son tarih ile gönderileceği e-posta adresini bildirecektir.
-
Hedef kuruluşun temsilcisi anketi doldurup, son tarihten önce 1. adımda
belirtilmiş olan kişiye gönderecektir.
-
Anket değerlendirmesinden sorumlu olan kişi aşağıdakileri yapacaktır;
•
Doldurulmuş anketleri alıp/arşivleyip, cevapların içeriğini kontrol edecek,
•
Gerekli olan durumlarda, hedef kuruluş temsilcisinden tamamlayıcı bilgi
isteyecek,
•
Aşağıdaki
edecek,;
maksatlar
doğrultusunda
verinin
işlenmesini
organize
o Cevapların bir veri tabanına aktarılması,
o TD’nin 25 havzada
oluşturulması,
uygulanması
için
gerekli
raporların
Hedef Kurumun “ek tablolar” da doldurmuş olması durumunda, ek tablodaki bilgiler
de daha sonra kataloğa aktarılabilir (not: bunun için özel bir işleme aracı
gerekmektedir, proje kapsamında bu araç geliştirilmiştir).
23
3 Hızlı Tarama Havzasında anket aracılığıyla ilk bilgilerin toplanması
çalışması
# Uygulanan sürecin tasviri
Bakanlık 14 ulusal/bölgesel kuruma ve 68 belediyeye resmi yazı
göndermiştir.
Alınan cevaplar işlenmiş ve istatistiksel analiz için veri tabanına aktarılmıştır,
bir analiz raporu oluşturulmuştur.
Ek belge ile gönderilmiş olan cevaplar otomatik olarak meta veri kataloğuna
aktarılmıştır.
# Alınan cevap sayısının istatiksel analizi
Anketlere 110’dan fazla veri kaynağını gösteren 70’ten fazla cevap alınmış
olduğu aşağıdaki tablolarda gösterilmektedir.
Anket
-
Geri
Dönüş
Kurumlar
14
54
Belediyeler
68
17
Toplam
82
71
Anket Eki
-
Gönderilen
Gönderilen
Geri
Dönüş
Kurumlar
14
91
Belediyeler
68
23
Toplam
82
114
İlerideki uygulamaya ilişkin faydalı olabilecek öneriler Anket dağıtım süreci
başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiştir.
•
Kurumlar anketi kendi bölgesel/tematik dairelerine dağıtmışlardır.
Bu durum, gelen cevap sayısının anket gönderilmiş olan kurum
sayısından neden daha fazla olduğunu açıklamaktadır.
•
Anketin yollandığı belediyelerden gelen cevap oranı düşüktür.
İleride farkındalığın daha fazla artırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Anketlerin otomatik bir şekilde değerlendirilebilmesi, daha sonra yerel ya
da online olarak kullanılması için cevapların veri tabanına ve meta data
kataloğuna doğrudan aktarılmasına imkan sağlamıştır.
Sonuçlardan tam olarak faydalanabilmek için anket cevaplarına ilişkin bir kalite kontrolü
sürecinin gerçekleştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kalite kontrolü, anketlerin
gönderileceği, arşivlenmesinden ve içerik kontrolünün yapılmasından ve gerekirse ek
bilgilerin talep edilmesinden sorumlu olacak olan bir kişinin belirlenmesi yoluyla
gerçekleştirilebilir.
24
5. TAŞKIN DİREKTİFİ UYGULAMASI İLE İLGİLİ VERİ
KONUSUNDA YAPILACAK ÇALIŞMALAR İÇİN ÖNERİLER
YÖNETİMİ
5.1. Sürecin geliştirilmekte olan Ulusal Su Bilgi Sistemine (USBS) entegre
edilmesi
5.1.1. USBS
2003/12 referans numaralı Başbakanlık Genelgesi ile vatandaşlara daha kaliteli ve hızlı
kamu hizmetleri sunma amacıyla orta ve uzun vadeli stratejisinde, bir bilgi toplumu
olma yolunda katılımcı, şeffaf, etkili ve sade iş süreçleri ile kamuda yeni bir yapı
oluşturmayı taahhüt etmiştir. E-Dönüşüm Türkiye Projesi kapsamında geliştirilen
stratejilerden biri de Bilgi Toplumu Stratejisi 2006-2010’dur.
Bu bağlamda, USBS geliştirilmesi kapsamında aşağıdaki hedefler dikkate alınmıştır;
-
Coğrafi bilgi sistemi altyapısına sahip ve ulusal düzeyde diğer teknolojik
gelişmeleri desteklemeye de uygun olan bir Ulusal Su Bilgi Sisteminin
oluşturulması,
-
Su veri yönetiminden sorumlu kamu kurum ve kuruluşlarından gelen doğru
ve güncel bilgilerin entegrasyonu, bunlara erişimin sağlanması ve
paylaşımı için ortak bir altyapının oluşturulması,
-
Tüm kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap vermek üzere su verilerinin, ulusal ve
uluslararası standartlara dayalı olarak güvenli ve etkili bir şekilde
paylaşılmasının sağlanması,
-
Kurumlar arası idari ve teknik bir çalışma çerçevesinin oluşturulması,
-
Tüm faktörler için (nicelik, nitelik yönetimi, taşkın, kuraklık gibi) nehir
havzası bazında entegre su kaynakları yönetiminin desteklenmesi,
Su ile ilgili dikkate alınması gereken tüm parametrelerin belirlenmesi, mükerrer veri
üretimin önüne geçilmesi, ölçülmeyecek verileri belirleyerek üretim yapılmaması ve
ihtiyaç duyulan eksik verilerin üretilmesi,Ulusal Su Bilgi Sistemi Projesi’nin uygulanması
için bir strateji ve yol haritası oluşturulması, sisteme entegre edilmesi öngörülen
bilgilerin üretilmesi, veri transferi ve paylaşımı standartlarının kabul edilmesi, kurumlar
arası veri alışverişinin teknik ve idari işlerliğinin ve teknik olabilirliğinin belirlenmesi,
sistemin mimarisinin, bileşenlerinin ve eklenecek konuların belirlenmesi için çalışmalar
yürütülmüştür.
Sürdürülebilir bir su bilgi sisteminin yürütebilmesi için Uluslararası örnekler de göz
önünde bulundurularak, Türkiye için Ulusal Su Bilgi Sistemi ile ilgili aşağıdaki önerilerde
bulunulmuştur;
-
Ulusal Su Bilgi Sistemi içerisinde yönetilecek olan verilerin belirlenmesi,
-
Sistemin bileşenlerini kullanacak veri üreticilerinin, veri kullanıcılarının ve
veri yöneticilerinin belirlenmesi, USBS’nin sağlıklı ve sürdürülebilir şekilde
kullanılması açısından önemlidir,
-
Üretilen verinin çıktılarının sunumunun ve yayınlanma standartlarının
belirlenmesi,
-
Ortaklaşa kullanılacak veri altyapılarının ve teknolojik altyapının
tasarımının belirlenmesi, kurumların altyapılarına erişim konusundaki
gizlilik politikalarını dikkate alarak, hangi makamların hangi altyapılar ile
bağlanacağı.
25
A Ekseni
B Ekseni
C Ekseni
USBS Altyapısının
Oluşturulması
USBS'nin
yaygınlaştırılması
USBS'nin
Sürdürülebilirliği
Şekil 10 : USBS Stratejisi Eylem Planı Ekseni
İdare
Çevresel
Altyapı
Tesisleri
Su Kullanımı
Havza
Yönetimi
Taşkın
USBS
Çekirdeği
İklim
Değişikliği
Kuraklık
Yüzey Suyu
& Yeraltı
Suyu
Kaynakları
Su Kalitesi
Şekil 11 : USBS Moduler Yapısı
26
5.1.2. Temel Tavsiyeler
USBS kapsamında Taşkın Direktifi uygulamasının getirdiği yükümlülüklerin dikkate
alınması
Taşkın Direktifi bölüm 9’da belirtildiği üzere ülkeler, “...etkinliğin, bilgi alışverişinin
iyileştirilmesi için bu Direktifin ve 2000/60/EC Direktifinin uygulanmasını koordine
etmek için uygun adımları atmalıdır” ifadesi yer almaktadır.
“USBS Modüler Yapısı” şemasında gösterildiği üzere, USBS projesinde özel bir taşkın
modülü hâlihazırda planlanmıştır.
USBS ve Taşkın Direktifi ve Su Çerçeve direktifinde istenen çıktıların arasındaki
bağlantının nasıl düzenleneceği önemlidir.
Ortaklar arasında veri alışverişi anlaşmaları yaparken taşkın direktifi ile ilgili
gerekliliklerin dikkate alınması
İşbirliğine dayalı bir araç olan USBS’nin faaliyetlerinden biri de, ortakların ihtiyaçlarına
göre düzenli veri alışverişi ve veri değerlendirmesini temin etmek üzere ortaklar
arasında anlaşmaların yapılmasıdır.
Bu aşamadan sonra, Taşkın Direktifinin uygulanması için gerekli olan veri alışverişi ve
veri erişimi ihtiyaçlarının da göz önünde bulundurulması tavsiye edilmektedir. (bu hem
ulusal ve yerel düzeyde hem de bölgesel kuruluşlar düzeyinde bağlantılar
gerektirecektir).
Özellikle belediyeler arasındaki veri alışverişinin nasıl düzenleneceğinin analiz edilmesi
gerekmektedir.
Tüm veri kaynaklarının tanımının meta veri kataloğu içerisine entegre edilmesi
Taşkın Direktifi eşleştirme projesi kapsamında geliştirilmiş olan anket, taşkın direktifini
uygularken yönetilmesi gereken tüm veri alanlarının bir listesini içermekte ve
sunmaktadır.
Ayrıca, yerel ve bölgesel veri kaynaklarının (bkz. bölüm 4.3) belirlenmesi için anket
geliştirilmesi ile ilgili faaliyetler, ankete verilen cevapların doğrudan bir meta veri
kataloğuna entegre edilebileceğini ve bunların daha sonra veri kaynağını belirlemek
üzere kullanışlılığı ve etkinliği geliştirmeye de katkıda bulunduğunu göstermiştir. Böyle
bir katalog Şekil 11’de gösterilmiş olan USBS yönetici modülünün bir parçası olabilir.
Tüm ülkeye yayıldığında, böyle bir anketin dağıtılması yerel ve bölgesel düzeyde
mevcut olan veri kaynaklarının tasvirine ve INSPIRE Direktifi ile ilişkili olarak USBS
kapsamında oluşturulması planlanan kataloğa katkıda bulunabilir.
5.2. Veri Setleri Üretiminin Güçlendirilmesi
Taşkın yönetimi sürecinin uygulanması için gerekli olan bazı veri setleri Türkiye’de
halihazırda mevcut olmasına rağmen, bir kısım veri setleri eksik olabilmekte veya
uyumlu hale ya da bir araya getirilmesi gerekmektedir. Bunların bir araya getirilmemiş
olması ve uyumlu olmaması veri toplama sürecini yavaşlatmaktadır. Taşkın yönetimi
için en temel veri setleri şunlardır:
27
Sayısal Yükseklik Modeli ile ilgili veri setleri: TRÖD, Potansiyel Ciddi Taşkın Riski
Taşıyan Alanlar ve taşkın tehlike haritalarının oluşturulması için gereklidir. Türkiye’de
tüm ülke arazisi için 30 m yatay adımlı, 25 m yatay adımlı (Scan25) ve 10 m eşdeğer
çizgili (ulusal veri) SYM verileri mevcuttur. DSİ, belediyeler, vb. gibi farklı Kurum
kaynaklarında mevcut olan daha hassas ancak homojen ve tam olmayan yerel SYM
verilerinin de uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir.
-
Batimetri veri setleri: Veri yalnızca köprüler gibi yapılar boyunca ve hidrografik
ağın bazı kısımlarında mevcuttur. Daha kapsamlı bir veri setine ihtiyaç vardır.
-
Seddelerin ve diğer hidrolik ve taşkın koruma yapılarının yerlerinin belirlenmesi
için gerekli olan veri setleri
-
Hidrolojik ve meteorolojik veri setleri: Veri setleri bir araya getirilmemiştir.
Birlikte çalışabilirliğin ve veri alışverişinin (aynı veri formatının geliştirilmesi)
iyileştirilmesi gereklidir.
-
Tarihi olaylara ilişkin veri setleri (taşkınlar, yağış, akış): Veri setleri çoğunlukla
(taşkın izleri, taşkın yayılımı, ekstrem akışlar, taşkınların yol açtığı zararlar, vb.)
mevcuttur. Ancak bu verilerin yapılandırılması, arşivlenmesi ve kolaylıkla
erişilebilir hale getirilmesi gerekmektedir.
Bu veri setlerinin ve dönemsel güncellemelerin güçlü bir Ulusal Su Bilgi Sistemi ile
birlikte oluşturulması, farklı hizmetler arasında ortak tartışmaları ve düşünmeyi
sağlayacaktır.
5.3. Veri Tabanları ve Özel Araçların Geliştirilmesi
Taşkın direktifinin gerekliliklerinin yerine getirilmesini kolaylaştırmak üzere, paydaşlar
arasındaki iletişimi ve veri paylaşımını kolaylaştırmak maksadıyla platformların ve
araçların geliştirilmesi tavsiye edilebilir.
Örneğin Fransa’da Taşkın Direktifinin etkili bir şekilde uygulanması için, aşağıda
belirtilen bazı özel araçların geliştirilmesi gerekmiştir;
-
İlgili ana kuruluşlar arasında Intranet. Bu intranette, taşkın yönetimi ile ilgili
Avrupa Direktifleri, mevzuat metinleri, kılavuzlar, vb. gibi tüm resmi belgeler yer
almaktadır. Aynı zamanda her kurumun yürütmüş olduğu en son çalışmaları
sunan bir de haber bülteni vardır.
-
Tüm kuruluşlar tarafından haritalandırma için kullanılan CBS verilerini de içeren
veri tabanı (ftp internet sitesi).
-
Farklı kuruluşlar arasında bilgi alışverişi, tartışma ve karşılıklı destek için
e-posta alışverişidir. (ulusal ölçekte havza bazında organize edilen)
---===oooOooo===---
28
EK – I : Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi İçin Kullanılan Veri
Kaynakları Listesi
TRÖD hazırlığı için kullanılmak üzere aşağıdaki veri kaynağı türleri önerilmiştir.
-
-
Mekânsal veri setleri (CBS):
•
TTH’nın hazırlık çalışmalarında kullanılmak üzere, mümkün olduğu
kadar ayrıntılı sayısal yükseklik modeli (fotogrametri, Lidar ve Sonar
mevcut yöntemler),
•
Jeo-referanslı topoğrafik haritalar (mini 1:25.000 ya da 1:50.000 ölçekli),
•
Arazi örtüsü ve arazi kullanımı ile ilgili uydu görüntüleri veya ortofotolar,
•
Coğrafi olarak konumlandırılmış nehirler,
•
Nehir havzası sınırları,
•
Coğrafi olarak konumlandırılmış hidro-meteorolojik gözlem (özelikle
ekstrem olaylarla ilgili seviyeler ve akış debisi verileri olmak üzere,
geçmiş veriler de dahil olacak şekilde),
•
Coğrafi olarak konumlandırılmış sosyoekonomik veriler (nüfus, iş kolları,
binalar, ulaşım yolları, vb.), kültürel maksatlar, koruma altındaki alanlar,
Entegre Kirlilik Önleme & Kontrolü Direktifi kapsamındaki tesisler),
•
Coğrafi olarak konumlandırılmış hidrolik altyapılar,
•
Geçmiş taşkınların konumları (yayılım ve taşkın türleri),
•
Haritalar (basılı kopyaları).
Tarihi taşkın olayları ile ilgili bilgiler ve raporlar:
•
Ciddi tarihi taşkın olayları: Sıklık, süre, kaydedilen azami akış debisi, vb.
•
Ciddi tarihi taşkınların neticesinde kaydedilen zararlar,
•
Taşkın olayının tasviri, yani olayın nasıl gerçekleştiğinin kısa bir özeti:
meteorolojik durum, yağış miktarı, kaydedilen akış debileri, taşkın
sebepleri, etkilenen yerler, parasal olarak ve bina, kurum sayısı
açısından ortaya çıkan zarar miktarı, etkilenen hidrolik / hidrolojik
yapılar, taşkına uğrayan tarım alanı, altyapı – etkilenen kara ve
demiryolu uzunluğu, su tedarik ağları, kuyular
•
Bilimsel makaleler, hidrolojik çalışmalar
29
Aşağıdaki tabloda, yukarıda belirtilmiş olan farklı veri türlerine göre Türkiye’deki mevcut
bilgiler tanımlanmaktadır.
İlgili mekânsal veri
setleri
Sayısal
yükseklik
modeli
Coğrafi
referanslı
topografik haritalar
Arazi örtüsü ve
arazi kullanımı
Ortofotolar
Uydu görüntüleri
Coğrafi
olarak
konumlandırılmış
nehirler
Nehir
havzası
sınırları
Coğrafi
olarak
konumlandırılmış
hidro-meteorolojik
gözlem
Coğrafi
olarak
konumlandırılmış
sosyoekonomik
veriler
Coğrafi
olarak
konumlandırılmış
hidrolik altyapılar
Taşkınların
konumları (yayılım)
Türkiye’deki mevcudiyeti
Nerede
90m, 30m ve 10m ve SRTM
Aster 30m
OSİB -BİD
CORINE Arazi Örtüsü ve Arazi Kullanımı
(2000-2006 uydu görüntüsü)
DSI proje alanları
1990 ve 2000 LANDSAT
Nehir ağı (1:250.000)
OSİB -BİD
Nehir havzaları (25)
CBS kullanılarak oluşturulmuş alt havzalar ve
mikro-havzalar
Nehir akış debileri & seviyeleri
Meteoroloji veri tabanı
Aylık meteorolojik istatistikler
OSİB-BİD
İller (81) ve ilçeler (932)
Yerleşim
yerlerinin
(34000)
sınırları
(1:250.000 ya da 1:500.000)
Sulama projeleri alanları
Orman haritaları
Hastanelerin konumlandırılması (entegre afet
riski haritası)
Kentsel
Atık
Su
Arıtma
Tesislerinin
konumlandırılması
Barajlar, Taşkın koruma tesisleri
Meydana gelen taşkınların konumlandırılması
(noktalar)
Tarihi afet olaylarının konumu
Haritalar
(basılı
İmar planı çalışmaları kapsamında tespit
kopyalar)
edilen taşkın yayılım alanları (1:1000 1:5000)
Ek kaynaklar
Jeolojik, hidrojeolojik haritalar ve Toprak
haritaları
Yağış haritaları
Tarihi taşkın olayları ile ilgili bilgiler ve raporlar
Ciddi tarihi taşkın
Taşkın yıllıkları (1955-1997 yılları arası için
olayları:
tekerrür
kağıt belge, 1998 yılı itibariyle dijital olarak
süresi,
süre,
mevcuttur)
kaydedilen
Yaşanmış Taşkınlara İlişkin Raporlar
maksimum
akış
debisi, vb.
Ciddi tarihi taşkın
Doğal Afetler Arşivi
olayları ile bağlantılı
Yaşanmış Taşkınlara İlişkin Raporlar
kaydedilen zararlar
Taşkınların tasviri
Doğal Afetler Arşivi
Yaşanmış Taşkınlara İlişkin Raporlar
Şekil 12 : Türkiye’de TRÖD İçin Mevcut Bilgilerin Tanımlanması
30
DSI
OSİB-BİD
OSİB
DSI (su veri
bankası)
MGM
MGM
OSİB
DSI
SYGM
AFAD
DSI
DSI
BİD
OSİB-
AFAD ,OSİBBİD, DSİ
DSI
MGM
BİD
DSI
AFAD
DSI
AFAD
DSI
OSİB-
EK – II - Veri Kaynağı Belirlemek İçin AB Eşleştirme Projesi
Sırasında Kurumlara Gönderilen Anketler
31
32
Bu belge Avrupa Birliği’nin desteğiyle hazırlanmıştır.
Bu belgenin içeriğinden yalnızca Türkiye Cumhuriyeti, Fransa ve Romanya arasında yürütülen
eşleştirme projesi ortakları sorumlu olup, hiçbir şekilde Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.
Aralık 2014