Metinbilgisi-I - Nizamettin Uğur

Transkript

Metinbilgisi-I - Nizamettin Uğur
1
METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur
NĠZAMETTĠN UĞUR
METĠNBĠLGĠSĠ
(Ders Notları)
Sınıf Öğretmenliği 2. Sınıflar
Metin Kavramı
Metinlerin Sınıflandırılması
Metin Çözümleme Yöntemi
Kuram
Örnek Metinler
Uygulama Metinleri
Nisan 2012, Ankara
www.nizamettinugur.gen.tr
2
METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur
METĠNBĠLGĠSĠ
I. BÖLÜM
A. SANAT
Sanatların Sınıflandırılması
Sanatların sınıflandırılmasında genelde iki ölçüt söz konusudur:
 Malzeme
 Yaratıcılık
Bu ölçütlere göre yapılan sınıflandırma:
1. Pratik ya da endüstriyel sanatlar (zanaat)
2. Güzel sanatlar
Güzel Sanatlar:
I. Geleneksel sınıflama (seslendiği duyuya göre):
1. Fonetik (işitsel) sanatlar: Müzik, edebiyat…
2. Görsel (plastik) sanatlar: Mimari, heykel, resim, hat…
3. Dramatik (ritmik) sanatlar: Tiyatro, dans, sinema, bale, opera…
II. Modern sınıflama (sanat dalının niteliğine ve tekniğine göre):
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
Yüzey sanatları: Resim ve türleri, minyatür, karikatür, fotoğraf, batik, süsleme…
Hacim sanatları: Heykel, seramik, anıt…
Mekân sanatları: Mimari, çevre düzenlemesi…
Dil sanatları: Edebiyat…
Ses sanatları: Müzik…
Hareket sanatlar: Bale, pandomima, halk dansları…
Dramatik sanatlar: Tiyatro, opera, müzikal oyun, kukla gibi sahne sanatları, sinema,
gölge oyunu…
B. METĠN (text)
Osmanlıcada “metn (mütûn)”, “bir yazıyı şekil ve noktalama özellikleriyle oluşturan sözcüklerin
topu” demektir. Latince “textus (kumaş)” sözcüğünden gelen “text”in ilk anlamı “örmek,
dokumak”tır. Modern dönemlerde, geniş anlamda “dokunulan, sözlü olan, jest; insan eliyle yapılmış
herhangi bir nesne, ürün” demektir. Dil bağlamında ise, metin, “Belirli bir bildirişim amacıyla sözlü
ya da yazılı olarak üretilmiş, başı ve sonu belli olan, dilsel göstergelerin art arda geldiği anlamlı bir
yapı, bütünlük” demektir. Bu yapı ya da diziliş, rastlantısal değil, yazar tarafından belli bir mantığa
dayanarak sıralanmış, dolayısıyla bilinç ve amaçlı tümceler bütününden oluşur. Bu tümceler bütünü
belli bir bağlam oluşturur. Ders kitapları, kullanım kılavuzları, yönetmelikler, reklam metinleri vb.
metin kavramı içinde yer alır.
www.nizamettinugur.gen.tr
3
METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur
Metinle İlgili Temel Kavramlar
1. Metinsellik Ölçütleri: Bazı farklılıklar taşımakla birlikte, genel olarak metinsellik ölçütleri için
şunlar kabul edilir:
a. Bağdaşıklık / bağlaşıklık (cohesion): Metindeki sözcük, sözcük öbeği ve tümcelerin
anlamlı biçimde bağlanma durumudur. Başka bir deyişle, metindeki bir ögenin yorumunun
bir başka ögeye bağlı oluşunu açıklar. Metnin yüzey yapısındaki dil ilişkileri yoluyla oluşan
bağlantıları içerir. Bağdaşıklık, “gönderimsel bağdaşıklık” ve “biçimsel-sözlüksel
bağdaşıklık” olmak üzere iki ana başlık altında incelenmekle birlikte şu beş bağdaşıklıktan
söz edilebilir: gönderim (reference), eksiltili yapı (ellipsis), değiştirim (substitution),
bağlaçlar (conjunctions), sözcüksel bağdaşıklık (lexical cohesion).Bu kavramları kısaca ve
örneklerle şöyle açıklayabiliriz:
Gönderim: Bir anlamda yineleme demektir. Metindeki bir ögenin diğeriyle ilişki içinde
olmasını sağlar. Adlar, ad öbekleri adıllar, sıfatlar, bazı ekler bu işlevi görür. Öngönderim
ve artgönderim olarak iki çeşidi vardır:
“Bütün bunları o önceden söylemişti bize. Yine haklı çıktı Yılmaz Bey.” (o: öngönderim)
“Size şunu da söylemeliyim ki içinizde kuşku kalmasın: Giderlerinizi belgelediğinizde
mutlaka ödeme yapılacaktır.” (şunu: öngönderim)
“Mete benim çocukluk arkadaşımdır. Onunla hâlâ görüşürüm.” (“Onunla: artgönderim)
“Yahya Kemal Beyatlı, Bir süre Paris‟te bulunur. Beyatlı, oradan öndükten sonra „nevklasizm‟ anlayışıyla şiirler yazar.” (Beyatlı, o-radan: artgönderim)
“Sizler öğretmenliğe başlayana kadar teknoloji daha da değişmiş olacak.” (Sizler:
öngönderim)
Ġlk dört örnekteki gönderimler “metin içi”, sonuncusu “metin dışı” gönderim özelliği
göstermektedir.
Ne tür gönderim olursa olsun, her biri, anlamsal yorumları hemen hemen aynı olduğu için
“eşgönderim” özelliği taşır.
Eksilti: Daha önce metinsel yapı içindeki bir metinsel ögenin yinelemeden kaçınmak için
metin düzeyinden çıkarılmasıdır.
“(Ben) Bu filmi üçüncü kez izliyorum.”
(Onun) Makalesi kuruldan onay almış.”
“(Babamın uyarılarını) Çok geç anlayabildim.”
“Edebiyatın eğitici değeri, (edebiyatın) çok katmanlı anlam dünyası çocuklara kavratılmalı.”
“Yazılılarda (yazılı sınavlarda) daha başarılı oluyorum.”
Değiştirim: Metinde önceden belirtilmiş sözlerin başka bir sözcükle karşılanmasıdır.
“Bana çok değer veriyormuş. Bunu açıkça belli etmiş zaman zaman.”
“Değiştirim” ögesi “eksilme” ögesiyle bir ölçüde benzerlik göstermektedir ama arada ince
bir fark vardır:
“-Ödevlerini yaptın mı oğlum?
-Çoktan yaptım anne!”
“-Çantanı hazırlayıp dişlerini fırçaladın mı oğlum?
-Çoktan yaptım anne!”
Bağlaçlar, bağlantı ögeleri: Bağlaç türü sözcüklerle bağlaç işlevli sözcükler metinlerde
bağdaşıklık-bağlaşıklık sağlamada kullanılır.
“Seninle gelirim ama bir daha böyle davranmayacaksın”
“Ġstanbul‟a gitmem gerekiyor çünkü ailem orada.”
www.nizamettinugur.gen.tr
4
METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur
“Romanın sonunda olağanüstü hal olağana dönecek, sürüp gitmesi düşünülen eski topluk
yapısı bir değişim göstermeyecektir. Bir başka deyişle, yazarın, var olan düzenle sorunu pek
yoktur.”
Sözcüksel bağdaşıklık-bağlaşıklık:
“Okullar iki gün tatil edildi. Öğrenciler çok sevindi buna.”
“Orhan Pamuk yeni kitabına çalışıyormuş. Nobelli yazarın kitabı birkaç ülkede birden
yayımlanacakmış.”
“Gelişine çok sevindim. Sevincimi kursağımda bırakma.”
b. Tutarlılık (coherence): Tümceler ve paragraflar arasındaki ilişkileri, bu ilişkiler yoluyla
oluşan derin yapıyı içerir. Anlam ve mantık açısından metnin tamamında bulunması gereken
uyumdur. Tutarlılık, gönderim ögeleriyle sağlandığı gibi, hiçbir gönderim ögesi olmadan
sağlanabilir. Tutarlılığı belirleyen, daha çok metin türleri ilgili ögelerdir. Sözgelimi bir
makale, deneme ya da roman ögeleri bulundurmaz.
“(…) Artık kışlar eskisi gibi soğuk geçmiyor. Bilim insanları küresel ısınmanın birçok
olumsuz etkisi olduğunu söylüyorlar. Okyanuslardaki adalar birkaç yıla kadar sular altında
kalacakmış.”
“İlk önce iki bardak unu bir kaba dökeceksin. Sonra televizyonu kapatacaksın, başka bir
deyişle, perdeleri açacaksın. Ekrandan uzaklaşacaksın; daha sonra, kaba iki yumurta
kıracaksın (…)”
“Yalçın işe gitmek için sabah erkenden uyandı. Yalçın‟ın kırmızı renkli bir arabası vardı.
Ġşinde de son derece mutluydu.”
Metin boyutunda konu, düşünce, sonuç, söylem gibi ögeler tutarlılığı sağlayan ana ögelerdir.
Tutarlılık; özelleştirme, genelleştirme, neden-sonuç ilişkisi, karşılaştırma, karşıtlık ilişkisi,
tanımlama, paragraf türleri ve düzeni, zaman ve mekân kullanımı, yazım ve noktalama vb.
ögelerle de ilgidir (metnin tutarlılık görünümleri). Daha geniş anlamıyla bir bakıma yazarokur arasında “işbirliği ilkeleri”ne dayanır. Bu işbirliği ilkeleri ve alt ilkeler şunlardır: Nicelik
(quantity) (gerektiği kadar bilgi verin, gerektiğinden fazla bilgi vermeyin), nitelik (gulality)
(yanlış, eksik bildiğiniz şeyi söylemeyin), bağıntı (relation), tarz (manner) (anlatım
kapalılığından ve belirsizliğinden, gereksiz ayrıntıdan kaçının, düzenli olun).1
c. Amaçlılık /Niyet (intentionality): Bir metinde yazarın anlatmak istediğinin, okura iletmeye
çalıştığı iletinin oraya konulmasıyla ilgilidir. Anlam ve mantık açısından metnin tamamında
bulunması gereken uyum olmalıdır.
d. İkna edicilik / Kabul edilebilirlik (acceptibility): Düşüncenin ve duygunun hedef kitleye
uygun şekilde açık ve anlaşılır kanıtlarla ortaya konulmasıyla, metnin okuyucu tarafından
çözümlenebilme durumu ile ilgilidir
e. Bilgilendiricilik (informativity): Hedef kitlenin ilgisini çekmede başarılı olabilmesi, onlar
için eski ve yeni bilgileri içermesi gerekir. Bir metinde bulunan bilgilerin okuyucu tarafından
önceden bilinip bilinmemesi durumu ile ilgilidir.
f. Durumsallık / duruma uygunluk (stiuationality): Metnin konusuna, hitap ettiği kitleye,
ulaşmak istediği amaç ve metin türüne uygun düşecek şekilde anlatımıdır. Metnin bulunduğu
çevre ve dili kullanan insanların ona yükledikleri anlamla ilgilidir Yerlemleme.
g. Metinlerarasılık (intertextuality): Bir metnin başka metinlerle olan açık ya da gizli
ilişkilerini belirtir. Okuma sürecinde okurun zihninde başka metinlerin canlanması olarak da
tanımlanabilir. Ġlk kez ortaya koyan Fransız edebiyat kuramcısı Kristeva‟ya göre, “Her metin,
bir anlatılar mozaiği gibi oluşur; her metin kendi içinde bir başka metnin eritilmesi ve
1
Uygulama için “Ek 1”e bakınız.
www.nizamettinugur.gen.tr
5
METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur
dönüşümüdür.” Buna göre, metnin anlamı, kendine özgü düzenlenişi ve dönüşümünde ortaya
çıkar. Metinler arası ilişki biçimleri şunlardır: alıntı, aşırma (gizli alıntı, çalma), gönderme
(atıf), anıştırma, yansılama (parodi), öykünme (pastiş), yapıştırma-kesyap (kolaj), kurgu
(montaj), yeniden yazma.
2. Bağlam (ve metnin ögeleri): Her metin ister istemez belirli bir hedef kitleye söylenmiş ya da
yazılmıştır. Dolayısıyla gönderici ya da kaynağın metinle ilgili önce iç ögeleri oluşturması,
düzenlemesi ve sonra da ortaya çıkan metnin alıcı ya da hedef bir biçimde sunulması söz
konusudur. Bu çerçevede iki bağlam ve bu bağlamlarla ilgili olarak iki grup ögeden söz
edilebilir:
a. İç bağlam (ve metin içi ögeler): Dil içi bağlamdır, doğrudan metnin kendisini ilgilendirir.
Özellikle metnin kurgu ve dil özelliklerini oluşturan ögeler içerir. Metin türlerine göre de
pek çok değişkenlik gösterir. Sözce, tümce, konu, söylem, yapı özellikleri gibi kavramlarla
ilgilidir.
b. Dış bağlam (ve metin dışı ögeler): Yazardan ve yayınevinden kaynaklanan ögeler içerir.
Dilsel ya da dil dışı olabilir. Doğrudan yazarın kendisiyle ilgili olan amaç, nitelik (ruhsal,
cinsel, sosyo kültürel, dinsel, yaş vb), zaman, uzam gibi durumlar olabileceği gibi metnin
sunumuyla ilgili kâğıt, renk, kapak, baskı yılı, fiyat, baskı sayısı, yazarın adı, önsöz gibi
durumlar dış bağlam ögeleridir.
3. Metinleşme süreci: Metin türlerine göre değişir. Öğretici metinlerde buluş, seçme, düzen, metin
hâline dönüştürme, denetleme, sunuş, yayınlama gibi aşamaları içerirken kurmaca metinlerde
çok daha başka ve üstelik yazarlara göre de değişkenlik içeren süreç öğeleri söz konusu olur.
4. Metin yapıları: Türlerine göre metinlerin yapısal özelliklerini tanıma tekniklerini, metinleri
incelemeyi ve keşfetmeyi vb. sağlayan ögeler içerir.
a. Küçük yapılar: Sözcük, tümcecik, tümce… Metnin bağdaşıklığını, bağlaşıklığını, dilsel
özelliklerini vb. görebilmeyi sağlar.
b. Büyük yapılar: Paragraf, bölümler, metnin tümü. Metnin tümünü anlamaya yarayan bazı
işlemler vardır: bölümleri saptama ve aralarındaki bağlantıları görebilme, ana düşünceyi
belirleme, metni özetleme, metnin yapısını tanıma gibi.
c. Üst yapılar: Metnin daha çok türünü belirleyen yapılar.
Metnin uzunluğu: Tek sözcüklü metinlerde vardır, binlerce sayfalık da…
Tonyukuk Anıtı
www.nizamettinugur.gen.tr
METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur
6
Ek 1. Örnek Bir Uygulama
SAĞLIKLI YARINLAR ĠÇĠN
Sevgi doğaya duyulan bir bağlılıktır. Sevgi insanların karşısındaki bir şeye duyduğu bir aşktır. Örneğin doğa
sevgisi insanların yaşadığı bu çevreyi her zaman korumasıdır. Yaşadığınız çevreye karşı duyduğunuz sevgi çok
önemlidir. Ġnsanların çevresini temiz tutması o kişi için daha uzun ömürlü bir hayat demektir. Kim istemez ki sabah
kalktığında mis gibi kokan bir çevre. Tabi bu insanların kendi elinde olan bir şeydir. Çevremizi temiz tutarsak daha iyi
bir doğa ile karşılaşırız. biliyorsunuz ki orman insan için her şeydir. Çünkü eşyalarımız, defterler kısacası
kullandığımız her şey ormanlar ve ağaçlar sayesindedir. Ormanları korumakta yok etmekte insanların elindedir. Bir
insanda doğa sevgisi yoksa bu her şeyin yok olması demektir. Bunun için bizlerde daha güzel çevre daha güzel
yarınlarla karşılaşmak istiyorsak çevremizi ve doğayı koruyalım.
İşbirliği İlkeleri
A.Nicelik
(quantity)
B. Nitelik
(qualality)
Alt İlişkiler
A.1. Gerektiği kadar
bilgi verin.
A.2. Gerektiğinden
fazla bilgi vermeyin
B.1. yanlış bildiğiniz
şeyi söylemeyin.
B.2. Eksik bildiğiniz
şeyi söylemeyin.
Metinleştirme Eylemleri
A.1.1. Metnin iletisinin anlaşılması
için gerektiği kadar zenginleştirici
bilgi ve örnek verme
A.2.1. metnin iletisini
belirsizleştirecek/bulanıklaştıracak
kadar çok açıklama yapmama,
örnek vermeme, tekrara düşmeme
A.2.2. metnin iletisini
belirginleştirmek için konuyu
sınırlandırma
A.2.3. metnin savunusunu oluşturma
B.1.1. mantıksal açıdan çelişkili
bilgiler aktarmamak.
B.1.2. Savunu (tez) için kanıt, tanık,
örnek sunmak
B.2.1. Savunu (tez) için yeteri kadar
zenginleştirici açıklama yapmak.
C. Bağıntı
(relation)
C.1. Asıl konuya odaklanma / metnin
savunusu (tezi) çerçevesinde
yazma.
C.2. Paragraflar arası konusal
bağıntı kurma.
C.3. Paragraflar arası uygun geçişler
yapma.
C.4. Tümceler arası konusal bağıntı
kurma.
C.5. Konu bütünlüğü sağlama /
ilgisiz konulara girmeme.
Açıklama
A.1.1: Metinde yeteri kadar ayrıntılı bilgi
yok, konu biraz daha geliştirilmeli.
A.2.2: Metnin konusu sınırlandırılmamış,
bu yüzden ne anlatılmak istendiği
anlaşılmıyor.
B.2.1: Metnin savunusu okuru ikna
edecek kadar savunulmamış, düşünceyi
geliştirme yollarından yararlanarak, konu
daha çok geliştirilmeli.
B.2.1: Metnin savunusu ile ilgili daha
ayrıntılı açıklamaların yapılması
gerekmektedir. Konu çok sığ ele alınmış.
C.1: metnin savunusu olarak “sevgi
doğaya duyulan bağlılıktır.” tümcesi
yazılmış. Ancak metnin ilerleyen
bölümlerindeki açıklamalar, metnin
savunu tümcesinin çizdiği sınırların dışına
çıkmaktadır. Örneğin, metin sevgi
kavramının tanımlamasıyla başlamıştır.
Ancak sonraki tümcelerde birdenbire
sağlık konusuna ve ormanın yararları
konusuna geçilerek metnin savunu
tümcesinden uzaklaşılmıştır. Böyle
tümceler, metnin konusunu oluşturmaya
katkıda bulunmayan ayrık tümcelerdir.
Bunların dışında, metin paragraflara
ayrılmamış, konu bütünlüğü yok, ilgisiz
konulara girilmiş.
D. Tarz
(manner)
D.1. Anlam
kapalılığından
kaçının
D.2. Anlam
belirsizliğinden
kaçının.
D.3. Gereksiz
ayrıntılardan
kaçının.
D.4. Düzenli olun.
D.1.1. Örtük anlatımdan kaçınma.
D.2.1. Aşırı genellemeler yapmama.
D.2.2. Anlam bulanıklığı yaratacak
sözcükler kullanmama.
D.2.3. Anlam belirsizliği taşıyan
tümceler yazmama.
D.3.1. Gereksiz sözcük, örnek ve
düşünce yinelemesi yapmama.
D.3.2. Metnin konusuna
bağlanmayan tümceler (ayrık
önermeler) yazmama.
D.4.1. Metni şematik yapısına (giriş,
gelişme, sonuç) uygun biçimde
düzenleme.
D.2.3: Metinde anlam belirsizliği taşıyan
tümceler bulunmaktadır. Örneğin, “Sevgi
insanların karşısındaki her şeye duyduğu
aşktır.” tümcesi ile anlatılmak istenen
belirsizdir. Bir şey sözcüğü ile kastedilen
kavram açıkça belirtilmelidir. Metnin kolay
okunması ve okuyucular tarafından
anlaşılabilmesi için bu tür tümcelerden
uzak durmak gerekmektedir.
D.3.2: Yukarıda da belirtildiği gibi metinde
metnin savunusuyla bağdaşmayan ayrık
tümceler yer almakta. Bu da metnin konu
birliğini aksatmaktadır.
D.4.1: Metinde giriş, gelişme ve sonuç
bölümleri bulunmamaktadır. Metin
ilkelerine uygun olarak giriş, gelişme ve
sonuç böümlerini içerecek biçimde
düzenlenmelidir.
Hakan ÜLPER, Metinlerin Tutarlılık Özelliklerine ilişkin Olarak Öğrencilere Geri Bildirim Sunmada İşbirliği İlkelerinin Kullanımı,
Uluslar arası Sosyal Araştırmalar Dergisi, The Journal of Internationnal Social Research Volume 2 / 8 Summer 2009.
www.nizamettinugur.gen.tr

Benzer belgeler

METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur

METİNBİLGİSİ / Nizamettin Uğur bakıma yazar-okur arasında “işbirliği ilkeleri”ne dayanır. Bu işbirliği ilkeleri ve alt ilkeler şunlardır: Nicelik (quantity) (gerektiği kadar bilgi verin, gerektiğinden fazla bilgi vermeyin), nite...

Detaylı