tc adalet bakanlığı eğitim dairesi başkanlığı yargı mevzuatı bülteni

Transkript

tc adalet bakanlığı eğitim dairesi başkanlığı yargı mevzuatı bülteni
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
EĞİTİM DAİRESİ BAŞKANLIĞI
YARGI MEVZUATI BÜLTENİ
Bültenin Kapsadığı Tarihler
15-29 Şubat 2012
Yayımlandığı Tarih
29 Şubat 2012
Sayı
2012-4
İÇİNDEKİLER
-
-
-
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Ait Karar
(R.G. 16 Şubat 2012 – 28206)
Internet Servis Sağlayıcılığı Hizmeti Sunan İşletmecilere İlişkin Hizmet
Kalitesi Tebliği
(R.G. 17 Şubat 2012 – 28207)
Kamu İç Denetçi Sertifikasının Derecelendirilmesine İlişkin Esas ve Usuller
ile İlgili Maliye Bakanlığı İç Denetim Koordinasyon Kurulu Kararı
(R.G. 17 Şubat 2012 – 28207)
Yargıtay 2. Hukuk Dairesine Ait Kararlar
(R.G. 17 Şubat 2012 – 28207)
Yargıtay 19. Hukuk Dairesine Ait Kararlar
(R.G. 17 Şubat 2012 – 28207)
6278 Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
(R.G. 18 Şubat 2012 – 28208)
Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar
İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ
(R.G. 18 Şubat 2012 – 28208)
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 414)
(R.G. 18 Şubat 2012 – 28208)
Anayasa Mahkemesinin E: 2009/1, K: 2011/82 Sayılı Kararı (4/12/2004
Tarihli ve 5271 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapan 25/5/2005 Tarihli 5353
Sayılı Kanun ile İlgili)
(R.G. 18 Şubat 2012 – 28208)
Anayasa Mahkemesinin E: 2010/10, K: 2011/110 Sayılı Kararı (19/3/1969
Tarihli ve 1136 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapan 23/1/2008 Tarihli 5728
Sayılı Kanun ile İlgili)
(R.G. 18 Şubat 2012 – 28208)
Anayasa Mahkemesinin E: 2010/93, K: 2012/9 (Yürürlüğü Durdurma) Sayılı
Kararı (31/12/1960 Tarihli ve 193 Sayılı Kanun,13/12/1983 Tarihli ve178
Sayılı KHK, 9/1/1985 Tarihli ve 3146, 1/6/1989 Tarihli ve 3568, 29/6/2001
Tarihli ve 4706, 22/5/2003 Tarihli ve 4857 Sayılı Kanunlarda Değişiklik
Yapan 23/7/2010 Tarihli ve 6009 Sayılı Kanun ile İlgili)
-
-
-
-
(R.G. 18 Şubat 2012 – 28208)
Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 9/2/2012 Tarihli ve 2012/1 Sayılı Kararı
(R.G. 18 Şubat 2012 – 28208)
Kaçak Petrolün Tespit ve Tasfiyesine Dair Usul ve Esaslar Hakkında
Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G.21 Şubat 2012 – 28211)
Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (Lpg) Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön
Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında
Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G.21 Şubat 2012 – 28211)
Yargıtay 2. Hukuk Dairesine Ait Karar
(R.G.21 Şubat 2012 – 28211)
Nükleer Terörizmin Önlenmesine İlişkin Uluslar Arası Sözleşmenin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
(R.G.22 Şubat 2012 – 28212)
4/11/2011-14/11/2011 Tarihleri Arasında Bitlis’te Yaşanan Don Afeti ile
23/10/2011 Tarihinde Van’da Meydana Gelen Deprem Nedeniyle Zarar
Gören Bitlis’teki Gerçek ve Tüzel Kişilerin Düşük Faizli Kredi Borçlarının
Ertelenmesine İlişkin 2011/2534 Sayılı Kararnamede Değişiklik Yapılmasına
Dair 2012/2738 Sayılı Karar
(R.G.22 Şubat 2012 – 28212)
Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları ile Yapılacak Merkezi
Sınav ve Kura Usulü Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair
Yönetmelik
(R.G.22 Şubat 2012 – 28212)
Yabancı Sağlık Meslek Mensuplarının Türkiye’de Özel Sağlık
Kuruluşlarında Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik
(R.G.22 Şubat 2012 – 28212)
Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve
Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte
Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
(R.G.22 Şubat 2012 – 28212)
Ulusal Tüberküloz Tanı Laboratuvarları Ağı Çalışma Usul ve Esaslarına Dair
Tebliğ
(R.G.22 Şubat 2012 – 28212)
Adalet Bakanlığından Çeşitli İlânlar
(R.G.22 Şubat 2012 – 28212)
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü 2012 Yılı Eğitim Programı" ile
"Eğitim Merkezleri 2012 Yılı Eğitim Plânı”
( 22 Şubat 2012 Eğitim Plânı)
2011/2588 “CE” İşareti Yönetmeliği
( 23 Şubat 2013 28213)
2011/2621 Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları ve Onaylanmış Kuruluşlar
Yönetmeliği
( 23 Şubat 2012 28213)
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna Ait Karar
( 24 Şubat 2012 28214)
Çevre ve Orman Bakanlığı Merkez Teşkilatının Görevleri, Çalışma Esas ve
Usulleri Hakkında Yönetmeliğin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair
Yönetmelik
( 24 Şubat 2012 28214)
-
-
-
-
-
-
Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet
Komutanlıklarında Görevli Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle
Atanmalarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
( 24 Şubat 2012 28214)
Hâkim ve Savcıların Derece Yükselmesi Esaslarına İlişkin Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu İlke Kararı (No :282/1)
( 24 Şubat 2012 28214)
Birinci Sınıfa Ayrılan ve Birinci Sınıf Olan Hâkim ve Savcıların
Çalışmalarının Değerlendirilmesi Esaslarına İlişkin Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu İlke Kararı (No: 282/2)
( 24 Şubat 2012 28214)
Yargıtay 2. Hukuk Dairesine Ait Karar
( 24 Şubat 2012 28214)
Adalet Bakanlığından Çeşitli İlanlar
( 24 Şubat 2012 28214)
Danıştay Üyeliğine, Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa ELÇİM
Seçilmesine Dair Karar (No : 2012/11)
( 25 Şubat 2012 28215)
Enerji Verimliliği Strateji Belgesi ile İlgili Yüksek Planlama Kurulunun
20/02/2012 Tarihli ve 2012/1 Sayılı Kararı
( 25 Şubat 2012 28215)
Adalet Bakanlığından Münhal Noterlik İlanları
( 25 Şubat 2012 28215)
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Sağlık
ve Tıp Endüstrisi Alanlarında İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
( 27 Şubat 2012 28217)
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna Ait Atama Kararları
( 28 Şubat 2012 28218)
Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 7/2/2012 Tarihli ve 24 Sayılı
İlke Kararı
( 28 Şubat 2012 28218)
Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 7/2/2012 Tarihli ve 25 Sayılı
İlke Kararı
( 28 Şubat 2012 28218)
Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 7/2/2012 Tarihli ve 26 Sayılı
İlke Kararı
( 28 Şubat 2012 28218)
Kimyevi ve Organik Gübre Piyasa ve Şikâyet Denetimi İçin Alınacak
Numunelerin Analizlerinin Yaptırılacağı Analiz ve Referans Kurum
Laboratuvarları ile Analiz Ücretleri Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2012/28)
( 28 Şubat 2012 28218)
Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 41)
( 28 Şubat 2012 28218)
Basın İlân Kurumu Teşkiline Dair 195 Sayılı Kanun Uyarınca Yayınlanacak
İlân ve Reklâmlar ile Bunları Yayınlayacak Mevkuteler Hakkında 15/2/1977
Tarihli ve 67 Sayılı Genel Kurul Kararının Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesine Dair Genel Kurul Kararı
( 28 Şubat 2012 28218)
Çoğaltılmış Fikir ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu
-
-
( 29 Şubat 2012 28219)
İslam Konferansı Örgütü Şartının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun ( 29 Şubat 2012 28219)
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kore Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Gümrük Konularında İşbirliği ve Karşılıklı Yardım Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
( 29 Şubat 2012 28219)
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik
Yapılmasına Dair Tebliğ
( 29 Şubat 2012 28219)
Adalet Bakanlığından Çeşitli İlanlar
( 29 Şubat 2012 28219)
2012 Şubat Vefat Eden, İsteği Üzere ve Yaş Haddinden Emekliye Ayrılan
Hâkim ve Savcıları Belirtir Liste
HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU KARARI
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığından:
Birinci dereceye yükselmiş olup 31/12/2011 tarihi itibariyle birinci sınıfa ayrılma
incelemesine tâbi tutulacak olan adlî yargı hâkim ile Cumhuriyet başsavcı ve savcılarının
adlarını belirtir liste aşağıda gösterilmiştir.
Aralık 2011 döneminde birinci dereceye yükselme incelemesine girecek olanlar listeye
dahil edilmemiştir.
Birinci dereceye yükseldikleri ve sürelerini bitirdikleri hâlde bu listede adlarını
göremeyenler yayım tarihinden itibaren 1 ay içinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna
yazılı başvurmak sureti ile durumlarının incelenmesini isteyebilirler.
HÂKİM SINIFI
Sicil No
21559 Mustafa KILIÇ
22820 Zafer ÖZER
23696 Hüseyin ÇETİN
Adı ve Soyadı
Ereğli (Konya)
Kars
Çubuk
Görev Yeri Ünvanı
Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi
Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi
Hâkim
25393
28223
34246
34252
34487
36015
36812
37002
37107
37563
38604
42176
42666
41819
41841
41843
41871
41891
41901
41968
41996
42001
42018
42025
42045
42058
42063
42107
42138
42355
42375
42444
42497
42534
42558
42713
42663
41855
Bilal BİNİCİ
İskenderun
Hâkim
Hâkim
Murathan ŞAHİN
Çorlu
Hâkim
Orhan AYAZ
Çerkezköy
Hâkim
Abdullah CİVE
Mardin
Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi
Halil SOĞUKSU
Düzce
Hâkim
Kubilay KURT
Silifke
Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi
Mehmet GÜLTEKİN
Keşan
Hâkim
Gülcan ALP
Zile
Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi
Funda KORKMAZ
Yargıtay
Tetkik Hâkimi
Nesrin AVCI
Çarşamba
Hâkim
Ayhan YILDIRIM
Alaşehir
Hâkim
Necdet ÖZTÜRK
Niğde
Hâkim
Oğuz AKALIN
Bakanlık
Kurul Müfettişi
Gültekin DEMİR
Yargıtay
Tetkik Hâkimi
Saim KÖROĞLU
Manavgat
Hâkim
Aydın AKSU
Rize
Hâkim
Barış BAKİ
Kozan
Hâkim
Burak Şahap DALGAR İskenderun
Hâkim
Erkan ÖZKAYA
Yargıtay
Tetkik Hâkimi
Nihat KEBİÇ
Tekkeköy
Hâkim
Kamil GÜRSOY
Kırşehir
Hâkim
Mehmet TETİK
Teftiş Kurulu Başkanlığı Adalet Müfettişi
Hüdayi TAŞPINAR
Bozüyük
Hâkim
Muhammet POLAT
Bakanlık
Tetkik Hâkimi
Taner ERDOĞAN
Aliağa
Hâkim
Ali ASLANTAŞ
Siverek
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı
Mustafa DEMİREL
Yargıtay
Tetkik Hâkimi
Mehmet Selim KARAKUZU Yargıtay
Tetkik Hâkimi
Alparslan KOÇAK
Yargıtay
Tetkik Hâkimi
Metin EFE
Anayasa Mahkemesi
Raportörü
İbrahim KOCAOĞUL Kemer
Hâkim
İsa ÇELİK
Bayburt
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı
Suat SONAY
Artvin
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı
Mehmet ASLAN
Yenişehir
Hâkim
Serap HAKLI BAYRAKTUTAN Yargıtay
Tetkik Hâkimi
Hasan Fatih DEMİRER Yargıtay
Tetkik Hâkimi
Murat AZAKLI
Yargıtay
Tetkik Hâkimi
Zübeyde Gülhan ÖZGÜR Tarsus
SAVCI SINIFI
Sicil No
23774 Alper AYDENİZ
26205 Mehmet ÇELİK
32123 Zekeriya KABASAKAL
37310 Hasan PİŞİRİCİ
42168 Halil TÜRKMEN
41815 Yavuz YÜZLÜ
41827 Sinan TEMEL
41842 Harun AYIK
Adı ve Soyadı
Adıyaman
Giresun
Mardin
Nizip
Vakfıkebir
Karacabey
Bafra
Çerkezköy
Görev Yeri
Ünvanı
Cumhuriyet Savcısı
Cumhuriyet Savcısı
Cumhuriyet Savcısı
Cumhuriyet Savcısı
Cumhuriyet Savcısı
Cumhuriyet Savcısı
Cumhuriyet Savcısı
Cumhuriyet Savcısı
41861
41903
41905
41919
42021
42062
42102
42112
42131
42321
42383
42398
42469
42504
42645
42676
İsmet KARABULUT
Ahmet Yaşar AL
Murat GÜLAÇ
Mustafa ÖZLÜOĞLU
İlkay GÜLTEN
Orhan CÜNİ
Mustafa GÖKÇE
Tahir APAYDIN
Mustafa KISAKÜREK
Cihat GEZMEN
İsa TUNCAY
Serkan TAŞ
Mehmet Akif DÖNERTAŞ
Ayhan UYUMAZ
Erdem DALKILIÇ
Fatih KAYINGÜL
Akhisar
Cumhuriyet Savcısı
Sinop
Cumhuriyet Savcısı
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kurul Müfettişi
Kuşadası
Cumhuriyet Savcısı
Tirebolu
Cumhuriyet Savcısı
Bakanlık yetkili
Tetkik Hâkimi
Akhisar
Cumhuriyet Savcısı
İskenderun
Cumhuriyet Savcısı
Serik
Cumhuriyet Başsavcısı
Van
Cumhuriyet Savcısı
Bozüyük
Cumhuriyet Savcısı
Bakanlık yetkili
Tetkik Hâkimi
Kilis
Cumhuriyet Savcısı
Ereğli (Konya)
Cumhuriyet Savcısı
Kadirli
Cumhuriyet Başsavcısı
Mustafakemalpaşa
Cumhuriyet Savcısı
[R.G. 16 Şubat 2012 – 28206]
—— • ——
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan:
İNTERNET SERVİS SAĞLAYICILIĞI HİZMETİ SUNAN İŞLETMECİLERE
İLİŞKİN HİZMET KALİTESİ TEBLİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; mobil elektronik haberleşme hizmeti sunan işletmeciler hariç elektronik haberleşme alt yapısı üzerinden internet servis sağlayıcılığı hizmeti
sunan işletmecilerin, hizmet kalitesi ölçüt ve hedef değerlerinin tespiti ile ölçümlerinin
yapılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, elektronik haberleşme alt yapısı üzerinden internet servis
sağlayıcılığı hizmetinin, ulusal ve uluslararası hizmet kalitesi standartlarına uygun olarak
sunulması amacıyla hizmet kalitesi ölçüt ve hedef değerlerinin belirlenmesi, ölçümlerinin
yapılması ile denetimine ilişkin usul ve esasları kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 12/9/2010 tarihli ve 27697 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektronik Haberleşme Sektöründe Hizmet Kalitesi Yönetmeliğine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen;
a) Abone: Bir işletmeci ile elektronik haberleşme hizmetinin sunumuna yönelik olarak
yapılan bir sözleşmeye taraf olan gerçek ya da tüzel kişiyi,
b) Abone hattı: Abone ile taşıma şebekesi arasındaki bağlantıyı sağlayan işletmeci
sorumluluğundaki şebeke bileşenlerini,
c) Elektronik haberleşme: Elektriksel işaretlere dönüştürülebilen her türlü işaret,
sembol, ses, görüntü ve verinin kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektromanyetik,
elektrokimyasal, elektromekanik ve diğer iletim sistemleri vasıtasıyla iletilmesini, gönderilmesini ve alınmasını,
ç) Elektronik haberleşme hizmeti: Elektronik haberleşme tanımına giren faaliyetlerin bir
kısmının veya tamamının hizmet olarak sunulmasını,
d) ETSI: Avrupa Telekomünikasyon Standartları Enstitüsünü,
e) İSS: İnternet Servis Sağlayıcılığını,
f) İşletmeci: Yetkilendirme çerçevesinde elektronik haberleşme hizmeti sunan ve/veya
elektronik haberleşme şebekesi sağlayan ve alt yapısını işleten şirketi,
g) Kullanıcı: Aboneliği olup olmamasına bakılmaksızın elektronik haberleşme hizmetlerinden yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi,
ğ) Kurul: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulunu,
h) Kurum: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunu,
ı) Ölçüm dönemi: Ocak, Nisan, Temmuz, Ekim aylarının birinci günleri ile başlayan
üçer aylık zaman dilimini,
i) Ölçüt: Hizmetin kapsamı ve sınırları belirlenmiş ölçülebilir özelliğini,
ifade eder.
(2) Bu Tebliğde geçen ve yukarıda yer almayan tanımlar için ilgili mevzuatta yer alan
tanımlar geçerlidir.
İKİNCİ BÖLÜM
Ölçütler ve Uyulacak Kurallar
Veri aktarım hızı
MADDE 5 – (1) Veri aktarım hızı, kullanıcı ekipmanı ile test amaçlı belirlenmiş dosyanın indirilmesi ve/veya gönderilmesinde tespit edilen hızı ifade eder.
(2) Veri aktarım hızı, test dosyasının boyutunun tam ve hatasız aktarım için geçen
aktarım süresine bölünmesiyle kbit/sn cinsinden hesaplanır. Aktarım süresi, erişim ağının
aktarımı başlatmak için gerekli bilgiyi aldığı anda başlar ve test dosyasının son verisini almasıyla sona erer.
(3) Veri aktarım hızına ilişkin ölçümler şunlardır:
a) İndirme için ortalama veri aktarım hızı,
b) İndirme için veri aktarım hızı standart sapması,
c) Tüm indirme işlemlerinin en hızlı %95’inin gerçekleştirilmesinde ulaşılan hız,
ç) Gönderme için ortalama veri aktarım hızı,
d) Gönderme için veri aktarım hızı standart sapması,
e) Tüm gönderme işlemlerinin en hızlı %95’inin gerçekleştirilmesinde ulaşılan hız,
f) İndirme işlemleri için yapılan gözlem sayısı,
g) Gönderme işlemleri için yapılan gözlem sayısı.
(4) Üçüncü fıkranın (c) ve (e) bentlerinde belirtilen ölçümler için ek-1’de yer alan açıklamalar dikkate alınır.
(5) Veri aktarım hızı ölçütüne eksik ve/veya hatalı aktarımlar dahil değildir.
(6) Veri aktarım hızı ile ilgili ölçümler, ölçüm döneminde yer alan her bir ay için
örnekleme esasına dayalı test bağlantısı gözlemleri üzerinden yapılır.
(7) Örnekleme yapılırken, üçüncü fıkranın (a), (b), (c), (ç), (d) ve (e) bentlerinde
belirtilen her bir ölçüm için gözlem sayısının belirlenmesinde ek-2, gözlem yerinin belirlenmesinde ise ek-3 kullanılır. Söz konusu ölçümler, ek-4’te yer alan kuruluma göre en az
indirmede 15 Mbyte göndermede ise 5 Mbyte büyüklüğünde test dosyası kullanılarak yapılır.
(8) Fiber internet, xDSL, kablo internet gibi bağlantı çeşitleri için verilen hizmetlere
ilişkin ölçüm sonuçları ayrı ayrı gruplandırılarak raporlandırılmalıdır.
Bağlantı süresi
MADDE 6 – (1) Bağlantı süresi; işletmecinin geçerli bir bağlantı talebi aldığı günden,
aboneye hizmeti çalışır durumda verdiği güne kadar geçen süredir.
(2) Bağlantı süresi;
a) Tüm resmi tatiller de dâhil olmak üzere gün cinsinden ölçülür.
b) Abonelik sözleşmesinin imzalandığı andan itibaren başlar.
c) Abonenin işletmeciden birden fazla hizmet talep etmesi veya birden fazla yer için
bağlantı talebinde bulunması durumunda her bir hizmet talebi veya bağlantı talep edilen yer
için ayrı ayrı ölçülür.
(3) Bağlantı süresi ölçütüne;
a) İlk abonelik talebi,
b) Mevcut bir aboneliğin başka bir kullanıcıya devredilmesi,
c) Mevcut bir aboneliğe ilave olarak yeni bir abonelik talebi,
ç) Aboneye ilgili hizmetin sunulmasında kullanılan teknolojinin yenilenmesi
dahildir.
(4) Bağlantı süresi ölçütüne;
a) İptal edilen abonelik talepleri,
b) Bir abonenin işletmecisini değiştirdiği ve bağlantı süresini bildirmekten sorumlu yeni
işletmecinin abone hattı olarak yerel ağa ayrıştırılmış erişim veya veri akış erişimi gibi toptan
erişim yöntemlerini kullandığı durumlar,
c) Abonenin bağlantı için; ileri tarih talebinde bulunduğu, işletmeci ile bir tarih üzerinde
anlaştığı, üzerinde anlaşılan zamanda bağlantı yapılacak adreste bulunmadığı, yanlış adres
bildirdiği durumlar,
ç) Abonenin mülkiyetinde veya sorumluluğunda olan bir ekipmanı zamanında temin
etmediği veya bu ekipmanın yetersiz olduğu durumlar,
d) İşletmecinin sorumluluğunda olmayan bina içi tesisatın yetersiz olduğu durumlar,
e) Abonelik nakil talepleri
dahil değildir.
(5) Bağlantı süresine ilişkin ölçümler şunlardır:
a) Tüm taleplerin en hızlı karşılanan %50’sinin yerine getirilmesinde geçen süre,
b) Tüm taleplerin en hızlı karşılanan %95’inin yerine getirilmesinde geçen süre,
c) Tüm taleplerin en hızlı karşılanan %99’unun yerine getirilmesinde geçen süre.
(6) Bağlantı süresi ölçütüne ilişkin ölçümler, ölçüm döneminde yer alan her bir ay için
verilerin tümü üzerinden, ek-1’de verilen açıklamalar dikkate alınarak yapılır.
(7) Fiber internet, xDSL, kablo internet gibi bağlantı çeşitleri için verilen hizmetlere
ilişkin ölçüm sonuçları ayrı ayrı gruplandırılarak raporlandırılmalıdır.
Fatura şikâyeti oranı
MADDE 7 – (1) Fatura şikâyeti oranı; geçerli olup olmamasına bakılmaksızın, internet
kullanım süresi, tarife, hizmet, indirimler, kampanyalar, vergi de dahil olmak üzere toplam
tutar gibi hususların doğruluğu konularında bildirilen şikayetlere konu fatura sayısının toplam
fatura sayısına oranı olarak hesaplanır.
(2) Şikâyetin geçerliliğine, bağlantı tarihlerine veya şikâyet konusuna bakılmaksızın
fatura ile ilgili tüm şikâyetler ölçümlere dâhildir.
(3) Fatura şikâyeti oranı ile ilgili ölçümlere, fatura bilgisi sorgulama ve arıza bildirimleri dahil değildir.
(4) Fatura şikâyeti oranı ile ilgili ölçümler, ölçüm döneminde yer alan her bir ay için
verilerin tümü üzerinden yapılır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yükümlülükler, Denetim, İdari Para Cezaları ve Diğer Yaptırımlar
Yükümlülükler
MADDE 8 – (1) Kurumumuz tarafından yayımlanan Üç Aylık Pazar Verileri Raporunda yıl sonu verilerinin yer aldığı dördüncü çeyrek için belirlenen İSS Pazar Paylarına göre
pazar payı %4 ve üzerinde olan İSS’ler ve Kurumumuzla görev sözleşmesi imzalamak suretiyle kablo internet hizmeti sunan işletmeciler, bu Tebliğin ek-5’inde yer alan tablodaki ölçütlere ilişkin ölçümleri yapmak ve ilgili hedef değerleri ölçüm döneminde yer alan her bir ay
için sağlamakla yükümlüdür.
(2) Bu maddenin birinci fıkrasına göre yükümlü olan işletmeciler; her yılın Ocak, Nisan,
Temmuz ve Ekim ayının sonuna kadar bir önceki ölçüm dönemine ilişkin olarak yapılan
hizmet kalitesi ölçümlerini, ek-5’te verilen tabloyu da içeren bir rapor hazırlayarak Kuruma
gönderir.
(3) Kurum, hizmet kalitesi ölçümlerine ilişkin raporların tamamını veya bir bölümünü
yayımlama ve/veya yayımlatma yetkisine sahiptir. Kurum, her bir ölçüm dönemine ilişkin
işletmeci tarafından Kuruma gönderilen hizmet kalitesi raporunu bir yıl boyunca işletmecinin
internet ana sayfasından hizmet kalitesi ölçümleri bağlantısı aracılığıyla erişilebilecek şekilde
yayımlatabileceği gibi söz konusu raporları kendi internet sayfasında da yayımlayabilir.
(4) Bu maddenin birinci fıkrasına göre yükümlü olan işletmeciler; hizmet kalitesi
ölçümlerine ilişkin olarak raporlanan bilgilerin doğruluğunu sağlar, ilgili kayıtları on iki ay
süreyle muhafaza eder ve istendiğinde Kuruma verir. Yanlış veya eksik olduğu tespit edilen
veri veya kayıtlarda gerekli düzeltmeleri verilen sürede yapar.
(5) Birinci fıkraya göre ilk kez yükümlü olacak işletmeciler, dördüncü çeyrek Üç Aylık
Pazar Verileri Raporunun yayımlanma tarihinden altı ay sonraki ilk ölçüm döneminden
itibaren bu Tebliğin ek-5’inde yer alan tablodaki ölçütlere ilişkin ölçümleri yapmak, ilgili
hedef değerleri ölçüm döneminde yer alan her bir ay için sağlamak ve hizmet kalitesi raporunu Kuruma ikinci fıkrada belirtilen sürelerde düzenli olarak göndermekle yükümlüdür.
(6) Birinci fıkraya göre yükümlülüğü sona eren ancak sonraki dönemlerde tekrar
yükümlü olan işletmeciler; dördüncü çeyrek “Üç Aylık Pazar Verileri Raporu”nun yayım lanma tarihinden sonraki ilk ölçüm döneminden itibaren bu Tebliğin ek-5’inde yer alan tablodaki ölçütlere ilişkin ölçümleri yapmak, ilgili hedef değerleri ölçüm döneminde yer alan her
bir ay için sağlamak ve hizmet kalitesi raporunu Kuruma ikinci fıkrada belirtilen sürelerde
düzenli olarak göndermekle yükümlüdür.
(7) Dördüncü çeyrek Üç Aylık Pazar Verileri Raporunun bir ölçüm döneminin içinde
yayımlanarak işletmecinin yükümlülüğünün sona ermesi durumunda işletmeci söz konusu
döneme ait hizmet kalitesi ölçümlerini tamamlayarak bu döneme ilişkin raporu Kuruma gönderir.
(8) Bu maddenin birinci fıkrasına göre yükümlü olan işletmeciler; ölçümlere ilişkin
ilgili mevzuatta yer almayan hususlarda ETSI EG 202 057-1ve ETSI EG 202 057-4 sayılı
standartların güncel sürümlerini esas alır.
Denetim
MADDE 9 – (1) Kurum, bu Tebliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre yükümlü
olan işletmeciler tarafından bildirilen ve yayımlanan hizmet kalitesine ilişkin bilgilerin doğruluğunu veya işletmecilerin belirlenen hedef değerlere uyum sağlayıp sağlamadıklarını
re’sen veya şikâyet üzerine denetleyebilir veya denetletebilir, konu ile ilgili olarak gerekli
gördüğü her türlü bilgi ve belgeyi talep edebilir.
İdari para cezaları ve diğer yaptırımlar
MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yükümlü olan işletmecilerin yükümlülüklerini
yerine getirmemesi durumunda 12/9/2010 tarihli ve 27697 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Elektronik Haberleşme Sektöründe Hizmet Kalitesi Yönetmeliğinin idari para
cezaları ile diğer yaptırımlar başlıklı 9 uncu maddesi hükümleri uygulanır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Geçiş hükmü
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Tebliğde yer alan yükümlülükler Kurumumuzla görev
sözleşmesi imzalamak suretiyle kablo internet hizmeti sunan işletmeciler için 1/1/2013 tarihinden itibaren başlar.
Yürürlük
MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanı
yürütür.
Ek-1
“En Hızlı Karşılanan %”ve “En Hızlı %”İfadelerini İçeren
Ölçümlere İlişkin Açıklama
Bu ek, Tebliğde tanımlamış olan bazı ölçümlerde geçen “En Hızlı Karşılanan %”ve “En Hızlı %”ifadelerinin
açıklanması amacıyla hazırlanmıştır.
Söz konusu ifadelerin yer aldığı ölçümlerde, ilgili ölçütte gözlemlenen olaylar ile ölçülen değerleri içeren ve
bağlantı süresi için küçükten büyüğe, veri aktarım hızı için isebüyükten küçüğe doğru sıralanan bir liste oluşturulur.
Gözlem sayısının istenilen yüzdesi, diğer bir ifade ile % x’i belirlenir. Elde edilen sonuçta tam sayı olmayan
değerler bir üst sayıya tamamlanır.
Listede elde edilen sayı değerindeki sırada yer alan gözleme ilişkin ölçüm değeri hesaplanması istenilen değerdir.
Örnek: Tüm indirme işlemlerinin en hızlı %95’inin gerçekleştirilmesinde ulaşılan hıza ilişkin hesaplama
•
Bir ölçüm döneminde herhangi bir aya ait indirme işlemlerive hızları Tablo 1’de verilmiştir.
İndirme
işlemi
A
B
C
Ç
•
121
133
101
78
Hız (kbit/sn)
210
78
97
127
İndirme işlemi hızlarına göre büyükten küçüğe Tablo 2’deki gibi sıralanır.
Sıra
1.
2.
3.
4.
•
Tablo 1: İlgili ölçüm ayında gelen indirme işlemleri ve hızları
Hız (kbit/sn)
İndirme
Hız (kbit/sn)
İndirme
İşlemi
İşlemi
D
211
Ğ
E
213
H
F
83
I
G
101
İ
İndirme
İşlemi
E
D
Ğ
B
Hız (kbit/sn)
213
211
210
133
Tablo 2: Sıralanmış indirme işlemlerive hızları
Sıra
İndirme
Hız (kbit/sn)
İşlemi
5.
İ
127
6.
A
121
7.
C
101
8.
G
101
Sıra
9.
10.
11.
12.
İndirme
İşlemi
I
F
H
Ç
Gözlem sayısı olan 12’nin %95’i hesaplanır. 12.(0,95) = 11,4 ≈ 12 elde edilir.
Tablo 2’de 12inci sırada yer alan “Ç” talebine ilişkin “78” değeri hesaplanmak istenen değerdir.
Ek-2
Hız (kbit/sn)
97
83
78
78
Gözlem Sayısının Belirlenmesinde Kullanılacak Yöntem
Bu Tebliğde, belirli ölçütler için hizmet kalitesi ölçümlerinin örnekleme üzerinden yapılmasına imkân tanınmıştır.
Söz konusu ölçümlerde örnekleme yapılması durumunda elde edilen sonuçların istatistikî olarak bütünü temsil edebilmesi
için yapılması gereken en az gözlem sayılarının belirlenmesi gerekmektedir. Gözlem sayılarının belirlenmesinde kullanılan
yöntem ölçümün nicel (hız veya süre gibi) veya nitel (yüzde veya oran gibi) unsurlar içermesine bağlı olarak değişiklik
göstermektedir. Tebliğde yalnızca
nicel ölçümlerde örnekleme kullanılması söz konusu olduğundan nitel ölçümler için
hesaplama yöntemleri açıklanmamıştır.
Nicel ölçümler için gözlem sayısının belirlenmesi
İlgili ölçütler altında tanımlamış olan “veri aktarım hızı” gibi nicel ölçümler için örnekleme yapılması durumunda,
gözlem sayısı aşağıdaki formül ile ifade edilmektedir.
2
n=
z1 −
α /2
a2
 s 

. 
 ort ( x ) 
2
Söz konusu formülde;
n:
Yapılması gereken en az gözlem sayısını,
z1-α/2:
Standart normal dağılımın 1-α/2 güven aralığındaki değerini,
s:
Yapılan ölçüme ilişkin beklenen standart sapmayı,
ort(x): Yapılan ölçüme ilişkin beklenen aritmetik ortalamayı,
a:
Anlamlılık düzeyini
ifade etmektedir.
Hesaplamalarda%95 güven aralığına karşılık gelenz1-α/2 değeri için 1,96anlamlılık düzeyi için 0,02 alınacak olup,
gözlem sayısı aşağıdaki formül ile hesaplanacaktır. Elde edilen sonuçta tamsayı olmayan ifadeler bir üst tamsayıya
yuvarlanacaktır.

n = 9604. 



ort ( x ) 
s
2
Hesaplamalarda kullanılan standart sapma ve ortalama değerlerinin bir önceki aya ilişkin verilerden hareketle
belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu değerlerin bulunmaması durumunda, ilk aya ilişkin ölçüm için standart sapma ve
ortalama değerleri 50 adet gözlem yapılarak belirlenir. Ortalama ve standart sapma aşağıdaki formüllerle hesaplanabilmekle
birlikte, veri yoğunluğu nedeniyle, hesaplamalarda yazılım kullanımı tavsiye edilmektedir.
ort ( x) =
1
n
n
∑
i= 1
xi s =
1
n− 1
n
∑
( x i − ort ( x)) 2
i= 1
Hesaplamalar sonucunda elde edilen “n” değeri yapılması gereken en az gözlem sayısını belirtmekte olup, gözlem
sayısının artırılması örnekleme ile elde edilen değerlerin bütünü temsil etme düzeyini artırmaktadır.
Örnek: Veri aktarım hızı ölçütünde, indirme için ortalama veri aktarım hızı ölçümüne ilişkin gözlem sayısının
hesaplanması
Temmuz ayında indirme için ortalama veri aktarım hızı ölçümüne ilişkin gerekli gözlem sayısı hesaplanmak
istenmektedir. Bu durumda gözlem sayısı hesabında kullanılmak üzere ilgili ölçümün, Haziran ayındaki aritmetik ortalama ve
standart sapma değerlerine ihtiyaç duyulmaktadır. İlk kez ölçüm yapılması nedeniyle söz konusu verilerin bulunmadığı
varsayılarak, aritmetik ortalama ve standart sapma yapılan 50 adet ön gözlem üzerinden belirlenecektir. Söz konusu gözlem
değerlerinin Tablo 3’te verildiği gibi olduğu varsayılmaktadır.
Gözlem
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
Ort.Hız
(kbit/sn.)
178
201
206
78
73
91
101
83
95
94
Gözlem
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
Tablo 3: Ön gözlem sonuçları
Ort.Hız
Gözlem
Ort.Hız
(kbit/sn.)
(kbit/sn.)
111
21.
93
132
22.
104
151
23.
117
164
24.
125
180
25.
147
174
26.
167
155
27.
131
191
28.
120
180
29.
119
77
30
190
Gözlem
31.
32.
33.
34.
35.
36.
37.
38.
39.
40.
Ort.Hız
(kbit/sn.)
110
107
99
85
87
137
123
145
189
203
Gözlem
41.
42.
43.
44.
45.
46.
47.
48.
49.
50.
Ort.Hız
(kbit/sn.)
121
149
156
132
155
169
147
195
140
125
Söz konusu değerlere ilişkin aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri aşağıdaki gibi hesaplanır.
1
ort ( x) =
n
n
∑
xi =
i= 1
1
.6802 = 136,04 s =
50
1
n− 1
n
∑
( xi − ort ( x)) 2 =
i= 1
1
.70917,92 = 38,04346
49
Elde edilen aritmetik ortalama ve standart sapma değerlerinden hareketle gerekli en az gözlem sayısı aşağıdaki gibi
hesaplanır.
2
2
 s 
 38,04346 
 = 9604.
 = 751,067 ≈ 752
n = 9604. 
 136,04 
 ort ( x ) 
Temmuz ayında indirme için ortalama veri aktarım hızı ölçümü ile ilgili olarak en az 752 gözlem yapılması
gerekmektedir.
Ek-3
Gözlem Yerinin Belirlenmesinde Kullanılacak Yöntem
Bu Tebliğde belirli ölçütler için hizmet kalitesi ölçümlerinin örnekleme üzerinden yapılmasına imkân tanınmıştır.
Söz konusu ölçümlerde örnekleme yapılması durumunda elde edilen sonuçların istatistikî olarak bütünü temsil edebilmesi
için gözlem yerlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Öncelikle ölçüm bölgesi sayısı belirlenir. En az 10 ölçüm bölgesinin
belirlenmesi zorunlu olmakla birlikte ölçüm bölgesi sayısının artırılması örnekleme ile elde edilen değerlerin bütünü temsil
etme düzeyini artırmaktadır. Ölçüm bölgesi seçilirken Tablo 4’te verilen gruplar dikkate alınır. Seçim turlar halinde yapılır.
Her turda 1 inci gruptan başlanarak her gruptan bir adet il ölçüm bölgesi olarak seçilir. Eğer gruplardan herhangi birindeki
illerin hiçbirinde faaliyet gösterilmiyor ise bir sonraki gruptan il seçimi yapılır. Toplam ölçüm bölgesi sayısı tamamlanana
kadar turlar yenilenir.
1.Grup
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Adana
2.Grup
Konya
Antalya
Gaziantep
Mersin
Şanlıurfa
Kocaeli
Diyarbakır
Hatay
Manisa
Samsun
Kayseri
Balıkesir
Kahramanmaraş
Van
Tablo 4: İl grupları
3.Grup
Aydın
Denizli
Sakarya
Muğla
Tekirdağ
Erzurum
Trabzon
Eskişehir
Mardin
Malatya
Ordu
Afyonkarahisar
Sivas
Tokat
Zonguldak
Adıyaman
Kütahya
Elazığ
Çorum
Ağrı
4. Grup
Batman
Yozgat
Çanakkale
Osmaniye
Şırnak
Giresun
Isparta
Muş
Edirne
Aksaray
Kastamonu
Niğde
Uşak
Düzce
Kırklareli
Bitlis
Amasya
Rize
Kars
Siirt
Nevşehir
Kırıkkale
Bolu
Hakkari
Bingöl
Burdur
5. Grup
Karaman
Kırşehir
Karabük
Erzincan
Yalova
Bilecik
Sinop
Bartın
Çankırı
Iğdır
Artvin
Gümüşhane
Kilis
Ardahan
Tunceli
Bayburt
Seçilen ölçüm bölgeleri bir yıl boyunca örnekleme yapılan tüm ölçümler için geçerlidir. Belirlenen ölçüm bölgeleri
hizmet kalitesi raporunda yer alır. Ölçüm bölgeleri işletmeci tarafından belirlenebileceği gibi Kurum tarafından da
belirlenerek işletmeciye bildirilebilir.
İşletmecinin faaliyet gösterdiği il sayısının 10’dan az olması durumda bölge seçimi yapılmaksızın tüm iller ölçüme
dahil edilir.
Örnek: Gözlem yerlerinin belirlenmesi:
Bir işletmecinin, Temmuz Ağustos Eylül ölçüm döneminde, veri aktarım hızı ölçütüne ilişkin ölçümleri örnekleme
üzerinden yapmak istediği ve toplamda 12 ölçüm bölgesi kullanmayı planladığı varsayılmaktadır. Yapılacak gözlemlerin
yerleri aşağıdaki gibi tespit edilir.
•
Ölçüm bölgesi sayısı 12 olarak belirlenir.
•
•
•
Birinci turda her bir gruptan bir il olmak üzere toplam 5 il seçilir.
1.Grup
2.Grup
3.Grup
İstanbul
Antalya
Erzurum
4. Grup
Yozgat
5. Grup
Iğdır
İkinci turda her bir gruptan bir il olmak üzere 5 il daha seçilir.
1.Grup
2.Grup
3.Grup
İstanbul
Antalya
Erzurum
Ankara
Kayseri
Trabzon
4. Grup
Yozgat
Hakkâri
5. Grup
Iğdır
Sinop
Üçüncü turda 2 il daha seçilerek toplam ölçüm bölgesi sayısı 12’ye tamamlanır.
1.Grup
2.Grup
3.Grup
4. Grup
İstanbul
Antalya
Erzurum
Yozgat
Ankara
Kayseri
Trabzon
Hakkâri
Bursa
Samsun
5. Grup
Iğdır
Sinop
Söz konusu işletmeci, Temmuz Ağustos Eylül ölçüm döneminden başlayarak bir sonraki yıl aynı döneme kadar
veri aktarım hızı ölçütüne ilişkin ölçümlerinde örneklemede kullanacağı gözlemleri yukarıdaki tabloda verilen illerden
alacaktır.
Ek-4
Ölçüm Kurulumu
Bu ek ilgili ölçütler altında tanımlanmış olan ölçümler için örnekleme esasına dayalı test bağlantıları yapılırken
dikkate alınacak hususları içermektedir. İnternet erişimini meydana getiren şebeke kısımlarının genel yapısı Şekil1’de, test
bağlantıları yapılırken kullanılacak ölçüm kurulumu ise Şekil 2’de verilmiştir.
Şekil 1: İnternet erişimine ilişkin elemanlar ve şebeke kısımları
Şekil 2: Ölçüm kurulumu
Ölçüm kurulumu erişim şebekesine bağlı bir test bilgisayarı, yalnızca bu amaçla tahsis edilmiş ve bir test
sunucusundan oluşmaktadır. Test sunucusu internet servis sağlayıcı şebekesi ile kamusal internet arasındaki bağlantıyı
sağlayan ağ geçidine mümkün olduğunca yakın olarak yerleştirilir. Test sunucularının yerleştirildiği pozisyonlar, yapılan
yerleşime ilişkin gerekçeler ile sunucu ve test bilgisayarlarının özellikleri hizmet kalitesi raporunda belirtilir. Kurum
işletmeci tarafından belirlenen sunucu pozisyonlarında değişiklik yapma yetkisine sahiptir. Bir işletmeci tarafından bir ölçüm
döneminde kullanılan tüm test sunucuları ve bilgisayarlarının aynı özelliklere sahip olması gerekir. Test sunucuları ve
bilgisayarların özellikleri ve pozisyonlarında yapılacak değişiklikler gerekçeleri ile birlikte hizmet kalitesi raporunda
belirtilir.
İnternet Hizmeti Sunan İşletmecilere İlişkinHizmet Kalitesi Ölçüm Sonuçları Tablosu
Ölçüm Dönemi
İşletmecinin Adı
……-……-……
Ölçüm Ayı:
……
……………………………………………………………………….
Hizmet Kalitesi Ölçütü
İlgili Ölçümler
Ölçüm Değeri
…
kbit/saniye
İndirme için ortalama veri aktarım hızı
İndirme için veri aktarım hızı standart sapması
Tüm
indirme
işlemlerinin
gerçekleştirilmesinde ulaşılan hız
Veri Aktarım Hızı
en
hızlı
%95’inin
…
kbit/saniye
Gönderme için ortalama veri aktarım hızı
Gönderme için veri aktarım hızı standart sapması
Tüm gönderme işlemlerinin
gerçekleştirilmesinde ulaşılan hız
en
...
kbit/saniye
…
kbit/saniye
hızlı
İndirme işlemleri için yapılan gözlem sayısı
Gönderme işlemleri için yapılan gözlem sayısı
%95’inin
…
kbit/saniye
…
kbit/saniye
…Adet
…Adet
Hedef
Değerler
≥ Duyurulan
Bağlantı
hızının %75’i
≥ Duyurulan
Bağlantı
hızının %75’i
-
Tüm taleplerin en hızlı karşılanan %50’ sinin yerine
getirilmesinde geçen süre
Bağlantı süresi
Fatura şikâyeti oranı
Tüm taleplerin en hızlı karşılanan %95’inin yerine
getirilmesinde geçen süre
Tüm taleplerin en hızlı karşılanan %99’unun yerine
getirilmesinde geçen süre
Abone şikâyetlerinin olduğu fatura sayısının toplam fatura
sayısına oranı
…Gün
-
…Gün
≤ Taahhüt
edilen
bağlantı
süresi
…Gün
-
%…
≤1
[R.G. 17 Şubat 2012 – 28207]
—— • ——
Maliye Bakanlığı İç Denetim Koordinasyon Kurulundan:
KAMU İÇ DENETÇİ SERTİFİKASININ DERECELENDİRİLMESİNE
İLİŞKİN ESAS VE USULLER
Amaç, Dayanak ve Kapsam
Amaç
MADDE 1 – Bu düzenlemenin amacı; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
Kanunu (Kanun) uyarınca atanan iç denetçilere verilen kamu iç denetçi sertifikasının derecelendirilmesiyle ilgili esas ve usulleri belirlemektir.
Dayanak
MADDE 2 – Bu düzenleme, 12 Temmuz 2006 tarihli ve 26226 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan “İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin” 30 uncu
maddesi uyarınca hazırlanmıştır.
Kapsam
MADDE 3 – Bu düzenleme, Kanunun 65 inci maddesi ve geçici maddelerine göre
atanan iç denetçilerin sertifika derecelendirme esas ve usullerini kapsar.
Kamu İç Denetçi Sertifikası ve Derecelendirilmesi
Kamu iç denetçi sertifikası
MADDE 4 – Kanunun 65 inci maddesi uyarınca; Maliye Bakanlığınca verilen iç
denetçi adayı eğitimi sonunda yapılan yazılı sınavda başarılı olanlara, aldıkları puanı gösteren
(A-1) düzeyinde kamu iç denetçi sertifikası verilir.
Kanunun geçici maddelerine göre iç denetçi olarak atananlara da, atandıkları tarihten
itibaren geçerli olmak üzere (A-1) düzeyinde kamu iç denetçi sertifikası verilir.
Sertifikanın derecelendirilmesi
MADDE 5 – Kamu iç denetçi sertifikası (A-1) den başlamak üzere sırayla (A-2), (A-3)
ve (A-4) düzeyine kadar derecelendirilir.
Kamu iç denetçi sertifikası, 6 ncı maddede belirtilen kriterler çerçevesinde iç denetim
birimi yöneticisinin teklifi ve üst yöneticinin onayıyla, birim yöneticisinin bulunmaması
durumunda doğrudan üst yönetici tarafından derecelendirilir. İç denetim birim yöneticisinin
sertifika derecelendirmesi doğrudan üst yönetici tarafından yapılır.
Kamu iç denetçi sertifikasına sahip iç denetçilerin ilk sertifika derecelendirmeleri, fiilen
göreve başladıkları beşinci yılın sonunda yapılır. İkinci ve takip eden sertifika derecelendirmeleri ise üçer yıllık dönemler halinde yapılır. Derecelendirme döneminin belirlenmesinde iç
denetçilikte fiilen geçirilen süreler dikkate alınır. Tabi olunan personel mevzuatına göre kullanılan ücretsiz izinler, vekâleten atanma veya tedviren görevlendirilme suretiyle idari görev-
lerde geçirilen hizmet süreleri ve yurtdışında yüksek lisans ve doktora eğitiminde geçirilen
süreler, iç denetçilik mesleğinde fiilen geçirilen sürelerin hesabına dahil edilmez. İç denetçilerin sertifika derecelendirmelerinde son beş yıllık veya son üç yıllık dönem esas alınır. İlk
beş veya sonraki üç yıllık dönemlerde yeterli puan alınamaması durumunda, takip eden yıllarda son beş veya son üç yılın toplam puanı dikkate alınır. İç denetçi olarak belirli bir süre
görev yaptıktan sonra başka bir göreve atananların, (bu fıkrada belirtilen iç denetçilik mesleğinde fiilen geçirilen sürelerin hesabına dahil edilmeyecek durumlar dahil) daha sonra tekrar
iç denetçi kadrolarına atanmaları halinde, iç denetçilik mesleğinde önceki dönemlerde geçirdikleri hizmet süreleri de dikkate alınarak son beş yıllık veya son üç yıllık dönem belirlenir.
Kamu iç denetçi sertifikası, ilk beş ve sonraki üç yıllık dönemlerde 6 ncı maddede
belirtilen alan ve ağırlıklara göre altmış puana ulaşılması koşuluyla derecelendirilir ve bir üst
dereceli sertifikayla değiştirilmesi için İç Denetim Koordinasyon Kuruluna (Kurul) yazılı
başvuruda bulunulur.
Derecelendirme yapılmaması durumunda, buna ilişkin gerekçeler iç denetçiye ve Kurula
yazılı olarak bildirilir.
Uluslararası geçerliliği olan CIA (Certified Internal Auditor), CISA (Certified Information System Auditor), CCSA (Certified Control Self Assessment) ve CGAP (Certified
Government Auditing Professional) sertifikalardan birini alan iç denetçiye bir defaya mahsus
olmak üzere, üçüncü fıkrada belirtilen süreler aranmaksızın bir üst derece sertifika verilir. Bu
şekilde bir üst derece sertifika verilen iç denetçilerin, ilk sertifika derecelendirmeleri de
beşinci yılın sonunda yapılır.
Sertifika derecelendirmede puanlama
MADDE 6 – İç denetçilerin sertifikaları, göreve başladıkları tarihten itibaren ilk beş
yıllık dönem ile sonraki her üç yıllık dönemler için aşağıda belirtilen alan ve ağırlıklara göre
puanlanır.
a) Meslek içi eğitimler
Meslek içi eğitimlerin kapsamı, aşağıda belirtilen konular ve ilgili idarenin görev alanına giren konulardan oluşur. Meslek içi eğitim programlarından aşağıdaki kriterlere uygun
olanlar puanlama kapsamında dikkate alınır.
Eğitim Programının;
➢ İç denetçinin mesleki yetkinliğine katkıda bulunacak güncel ve geçerli bir içeriğe
sahip olması,
➢ Konunun uzmanları tarafından hazırlanması ve uygulanması,
➢ Eğitim kurumları, kamu idareleri veya mesleki kuruluşlar tarafından verilmesi,
➢ Derecelendirme döneminde uygulanması ve sonuçlanması,
➢ Katılım belgesi veya sertifika ile belgelendirilmesi.
Meslek içi eğitim programlarının içeriğinde aşağıda belirtilen konulardan bir veya birkaçı yer alır;
• Kurumsal yönetim ve ilkeleri,
• Kurumsal risk yönetimi,
• İç kontrol modelleri,
• Uluslararası iç kontrol standartları,
• Kamu iç kontrol standartları,
• Dış denetim (Sayıştay denetimi),
• İç denetim standartları ve mesleki etik kuralları,
• İç denetim türleri ve teknikleri,
• İç denetim planlaması (risk esaslı denetim),
• Saha çalışması,
• Sonuçların raporlanması ve izleme,
• İstatistiki yöntemler,
• İletişim yönetimi ve becerileri,
• İç denetim vaka çalışması,
• Devlet muhasebe standartları,
• Kamu muhasebesi,
• Mali tablolar analizi,
• Kamu muhasebe yönetmelikleri,
• 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve ilgili mevzuatı,
• Bütçe mevzuatı,
• Kamu ihale mevzuatı,
• Kamu taşınmaz hukuku,
• Kamu harcama mevzuatı,
• Kamu personel mevzuatı,
• Anayasa ve idare hukuku,
• Avrupa Birliği mali mevzuatı.
Meslek içi eğitim programlarının her bir saatlik bölümü (0,25) katsayısıyla çarpılmak
suretiyle toplam puan hesaplanır. İlgili idarenin görev alanına giren konularda düzenlenen
eğitimler için en fazla 5 puan toplanabilir. Meslek içi eğitimlerden toplamda en fazla yirmibeş
puan toplanabilir.
b) Mesleki faaliyetler
Mesleki faaliyetler, düzenlenen raporlar ve diğer çalışmalardan oluşur. Düzenlenen
raporlardan en fazla 25 puan, diğer çalışmalardan en fazla 10 puan toplanabilir. İç denetçiler,
yazdıkları her bir nihai denetim raporundan 2,5 puan, inceleme raporundan ise 2 puan kazanırlar.
İç denetçiler sertifika derecelendirme döneminde tamamlanmış olması kaydıyla; iç
denetim yönergesinin hazırlanması ve güncellenmesi çalışmalarından 1 puan, denetim plan ve
programının hazırlanması çalışmalarından 2 puan, denetim faaliyetleri sırasında yürüttükleri
her denetim gözetim faaliyetinden 0,5 puan, idare bünyesinde veya diğer kuruluşlarda oluşturulan ortak çalışma komisyonlarına iştirak etmek suretiyle yaptıkları her çalışmadan 1 puan
kazanırlar. Ayrıca iç denetçiler, sertifika derecelendirme döneminde tamamlanmış olması
kaydıyla, iç değerlendirmelerden 2 puan, Kurul adına yapılan her bir dış değerlendirme faaliyetinden 3 puan kazanırlar.
İç Denetim Kalite Güvence ve Geliştirme Programı kapsamında ilgili idare için düzenlenen dış değerlendirme raporunda “Uyumlu” olduğu tespit edilen idarelerin iç denetçilerine
“başarı puanı” olarak ilave 5 puan verilir.
Birden fazla iç denetçi tarafından düzenlenen raporlar için raporun niteliği gereği verilecek puan, raporun düzenlenmesinde görev alan her iç denetçiye ayrı ayrı verilir.
İç denetim birim yöneticiliği görevini yürüten iç denetçinin mesleki faaliyetlere ilişkin
puanı aşağıdaki usul ve esaslara göre hesaplanır:
• Sertifika derecelendirme döneminde iç denetim birim yöneticisi olan iç denetçi için
derecelendirme tarihinde ilgili iç denetim biriminde görev yürüten iç denetçilerin mesleki
faaliyetlerden kazandıkları puanların aritmetik ortalamasına, 5 puan ilave edilmek suretiyle
“yönetici puanı” hesaplanır. İç denetim birim yöneticilerinin görev süreleri, yönetici puanının
hesaplanmasında kullanılan aritmetik ortalama puanıyla ilişkilendirilir.
• Sertifika derecelendirme tarihinden önce iç denetim birim yöneticisi olarak görev
yapmış olan iç denetçi için derecelendirme tarihinde ilgili iç denetim biriminde görev yürüten
iç denetçilerin mesleki faaliyetlerden kazandıkları puanların aritmetik ortalamasına, 5 puan
ilave edilmek suretiyle “yönetici puanı” hesaplanır. İç denetim birim yöneticilerinin görev
süreleri, yönetici puanının hesaplanmasında kullanılan aritmetik ortalama puanıyla ilişkilendirilir.
• Aritmetik ortalamanın hesabında, iç denetçilerin alacakları “başarı puanları” ile iç
denetim biriminde bir yıldan daha kısa süreyle çalışan iç denetçiler ve bunların 6 ncı maddede
belirtilen alan ve ağırlıklara göre almış oldukları puanlar dikkate alınmaz.
• İç Denetim Kalite Güvence ve Geliştirme Programı kapsamında ilgili idare için
düzenlenen dış değerlendirme raporunda “Uyumlu” olduğu tespit edilen idarelerin iç denetim
birim yöneticilerine (daha önce görev yürütenler dahil), “başarı puanı” olarak ilave 5 puan
daha verilir. İç denetim birim yöneticilerine (daha önce görev yürütenler dahil) iç denetçi
olarak görev yaptıkları dönem için ayrıca “başarı puanı” verilmez.
• İç Denetim Kalite Güvence ve Geliştirme Programı kapsamında ilgili idare için
düzenlenen dış değerlendirme raporunda “Uyumsuz” veya “Kısmen Uyumlu” olduğu tespit
edilen idarelerin iç denetim birim yöneticilerine (daha önce görev yürütenler dahil), “yönetici
puanı”nın hesaplanmasında ilave edilen 5 puan ile “başarı puanı” verilmez.
• Aritmetik ortalama puanıyla ilişkilendirilen iç denetim birim yöneticilerinin görev
süreleri yıl bazında hesaplanır. Bir yıldan daha az olan süreler tam yıla iblağ olunur. Üç aydan
daha az süreyle iç denetim birim yöneticisi olarak görev yapan iç denetçiler için “yönetici
puanı” hesaplanmaz ve bunlara “başarı puanı” verilmez.
• Sertifika derecelendirme döneminde iç denetim birim yöneticisi (daha önce görev
yürütenler dahil) olarak görev yapan iç denetçiler, yöneticilik görevini yürütmedikleri
dönemde yapmış oldukları mesleki faaliyetlerden ayrıca puan kazanırlar.
İç denetim birimi yönetici yardımcılığı görevini yürüten iç denetçilere, mesleki faaliyetlerden (düzenlenen raporlar ve diğer çalışmalardan) elde ettikleri puanların yanı sıra, iç
denetim birim yöneticileri için hesaplanan “yönetici puanı”nın yarısı görev süreleriyle orantılı
olarak verilir.
İç denetçi sayısı beşin altında olmakla birlikte üst yönetici onayıyla “iç denetim birim
koordinatörü” olarak görevlendirilen iç denetçilere, iç denetçi olarak mesleki faaliyetlerden
elde ettikleri puanların yanısıra 4 puan ilave verilir.
c) Yayınlanmış makale ve kitaplar
İç denetçiler meslek içi eğitim konuları ve idarelerinin görev alanına giren konularda
yazdıkları her makaleden 1 puan alırlar. İdarelerin görev alanı ile ilgili yazılan makaleler için
toplamda en fazla 5 puan alınabilir.
İç denetçiler meslek içi eğitim konuları ile ilgili yazdıkları kitaptan 10 puan, idarelerinin
görev alanı ile ilgili yazdıkları her bir kitaptan ise 5 puan kazanırlar.
Yayınlanmış makale ve kitaplardan en fazla on puan toplanabilir. Bu kapsamda puan
alınabilmesi için, makale ve kitapların sertifika derecelendirme döneminde yayınlanması
gerekmektedir.
d) Alınan başarı belgeleri
Sertifika derecelendirme döneminde alınmak şartıyla, ilgili iç denetçiye her bir başarı
belgesinden 5 puan verilir. Başarı belgelerinden en fazla on puan toplanabilir.
e) Eğiticilik faaliyetleri
İç denetçiler, meslek içi eğitim konuları ve ilgili idarenin görev alanına giren konularda
eğitici olarak katıldıkları eğitimlerin her saati için (0,5) puan kazanırlar. İlgili idarenin görev
alanına giren konulardaki eğitimler için en fazla 5 puan toplanabilir. Eğiticilik faaliyetlerinden
en fazla on puan toplanabilir.
f) Yabancı dil bilgileri
İç denetçiler, sertifika derecelendirme tarihinde geçerli olmak üzere her bir yabancı dil
için aşağıdaki sınavlardan sadece birinden;
• KPDS’den (A) düzeyi için 10, (B) düzeyi için 8, (C) düzeyi için 6, (D) düzeyi için ise
4,
• ÜDS’den 90-100 aralığı için 10, 80-89 aralığı için 8, 70-79 aralığı için 6, 60-69 aralığı
için ise 4,
• TOEFL’dan 600 (CBT 250, IBT 100) ve üzeri için 10, 550-599 (CBT 213-249, IBT
79-99) aralığı için 8, 523-549 (CBT 193-212, IBT 69-78) aralığı için 6, 500-522 (CBT 173192, IBT 61-68) aralığı için ise 4,
• IELTS’den 8 ve üzeri için 10; 7,5 için 8; 6,5 ve 7 için 6; 6 için ise 4
puan kazanırlar. Yabancı dil bilgilerinden en çok on puan toplanabilir.
Yabancı dil düzeyini gösteren yukarıdaki her bir belge, sertifika derecelendirme tarihinden önceki üç yıl içinde alınmış olması kaydıyla geçerlidir.
g) Yüksek lisans veya doktora eğitimleri
Sertifika dönemine bağlı olmaksızın tamamlanan yüksek lisans ve doktora
programlarının her birinden bir defaya mahsus olmak üzere on puan alınır.
Sertifika derecelendirme kayıtları
MADDE 7 – İç denetim birimleri, her iç denetçi için sertifika derecelendirmesine
ilişkin bilgi ve belgeleri dosyasında muhafaza eder. Başka bir idarenin iç denetçi kadrosuna
naklen atanan iç denetçinin sertifika derecelendirmesine ilişkin dosyası atandığı idareye gönderilir. Ayrıca her iç denetçi için bu Esas ve Usullerin ekinde yer alan “Kamu İç Denetçi Sertifikası Derecelendirmesi Formu” doldurulur ve ekleriyle birlikte Kurula gönderilir.
Kurul, gerekli görmesi halinde sertifika derecelendirmesine ilişkin ilave kanıtlayıcı bilgi
ve belgeleri ilgili idareden isteyebilir. İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında
Yönetmeliğin sertifika derecelendirmesine ilişkin hükümleri ayrıca uygulanır.
Yürütme
MADDE 8 – Bu düzenlemenin esas ve usullerini Kurul ve ilgili idare üst yöneticileri
yürütür.
[R.G. 17 Şubat 2012 – 28207]
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/15097
Karar No
: 2011/15909
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Kartal 3. Aile Mahkemesi
Tarihi
: 2/1/2009
Numarası
: Esas: 2008/505 Karar: 2009/2
Davacı
: Ahmet İrme
Davalı
: Burcu İrme
Dava Türü
: Boşanma
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı Ahmet İrme tarafından davalı Burcu İrme aleyhine 26/5/2008 tarihinde açılan
boşanma davasında, 2007 yılında evlendikleri, davalının 21/5/2008 tarihinde evi terk ettiği,
evlilik birliğini devam ettirmenin mümkün olmadığı belirtilerek boşanmanın talep edildiği,
mahkemece davanın kabulüne ve tarafların Medeni Kanunun 166/3. maddesi gereğince
boşanmalarına karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi “evlilik en az bir yıl sürmüş ise,
eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği
temelinden sarsılmış sayılır” hükmünü içermektedir.
Dosyadaki nüfus kaydından tarafların 20/6/2007 tarihinde evlendikleri ve davanın açıldığı 26/5/2008 tarihinde henüz bir yıllık sürenin dolmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece tarafların gösterdikleri delillerin toplanarak, Medeni Kanunun 166/1-2.
maddesindeki şartların oluşup oluşmadığı araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yasal şartlar oluşmadan tarafların kabulüne dayanılarak boşanmaya karar verilmesi
usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
17/10/2011
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2011/1978
Karar No
: 2011/16879
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarihi
: 18/8/2009
Numarası
: Esas: 2009/1327 Karar: 2009/1285
Davacı
: Filiz Nazlıcan
Davalı
: Hasımsız
Dava Türü
: Mirasın Reddi
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı Filiz Nazlıcan tarafından hasımsız olarak açılan davada, 11/7/2009 tarihinde
ölen eşinin mirasını kendi adına ve oğlu Yılmaz Nazlıcan’a velayeten reddettiğini belirterek,
mirasın reddine karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve
hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 426/2.maddesine göre, bir işte yasal temsilcinin
menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışırsa vesayet makamının ilgilisinin isteği
üzerine veya re’sen temsil kayyımı ataması gerekmektedir.
Mahkemece, mirasın reddinde annenin hukuki yararı ile çocuğun hukuki yararı çatıştığından, küçüğe kayyım tayin ettirilmesi, husumetin kayyıma yöneltilmesi, gösterdiği takdirde
delillerin toplanması gerekirken, küçüğe kayyım tayin ettirilmeden eksik hasımla işin esasının
incelenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oyçokluğuyla karar verildi.
24/10/2011
KARŞI OY YAZISI
Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa
vesayet makamı ilgilisinin isteği üzerine veya res’en temsil kayyımı atar (TMK.md.426/2).
Ana ve/veya baba da, velayeti altında bulunan çocukları adına mirası reddebilirler. Aralarında
menfaat zıtlığı bulunuyorsa veya velayet hakkına haiz olan şahsın, bu hakkı kullanması
bakımından hukuki veya fiili bir engel varsa, bu takdirde velayet altındaki kimseye kayyım
atanmalıdır. Olayda, ana ile çocukların menfaatlerinin çatıştığına ilişkin bir olgu ve delil
bulunmadığına göre, çocuklar için kayyım atanmasına gerek bulunmadığı kanaatindeyim.
Açıklanan sebeple değerli çoğunluğun bozma düşüncesine iştirak etmiyorum.
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/18621
Karar No
: 2011/19302
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Ulubey-Uşak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Tarihi
: 23/12/2008
Numarası
: Esas: 2008/246 Karar: 2008/247
Davacı
: Selçuk Karaman
Davalı
: Gökçe Akın Karaman
Dava Türü
: Boşanma
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı vekilinin davalı aleyhine 23/12/2008 tarihinde açtığı anlaşmalı boşanma davasında, tarafların boşanma ve diğer hususlarda anlaştıklarına ilişkin ibraz edilen protokol ve
taraf vekillerinin duruşmadaki beyanları doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği ve
hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl
sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi
halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı verebilmesi
için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi
ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek
düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin
temelinden sarsılmış olup olmadığının Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi çerçevesinde takdiri gerekirken (TMK.md.184), davacı ve davalı asiller dinlenilmeksizin taraf vekillerinin beyanları ile boşanma hükmü kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
22/11/2011
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/19546
Karar No
: 2011/20063
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Ulubey-Uşak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Tarihi
: 23/3/2007
Numarası
: Esas: 2007/26 Karar: 2007/39
Davacı
: Gül Tosuncuk
Davalı
: Nadir Tosuncuk
Dava Türü
: Boşanma
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı Gül Tosuncuk vekili tarafından davalı Nadir Tosuncuk aleyhine 23/3/2007 tarihinde açılan boşanma davasında, tarafların boşanma ve mali sonuçları ile velayet konusunda
anlaştıklarına dair imzaladıkları protokol ve vekillerinin duruşmadaki beyanları doğrultusunda
davanın kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl
sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi
halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi
için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi
ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek
düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin
temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri
gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması
usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
28/11/2011
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/19545
Karar No
: 2011/20064
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Ulubey/Uşak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Tarihi
: 16/11/2007
Numarası
: Esas: 2007/182 Karar: 2007/212
Davacı
: Zühal Özgen
Davalı
: Murat Özgen
Dava Türü
: Boşanma
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı Zühal Özgen vekili tarafından davalı Murat Özgen aleyhine 16/11/2007 tarihinde açılan boşanma davasında, tarafların boşanma ve mali sonuçları ile velayet konusunda
anlaştıklarına dair imzaladıkları protokol ve vekillerinin duruşmadaki beyanları doğrultusunda
davanın kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl
sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi
halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı için hakimin
bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın
mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun
bulması gerekmektedir.
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin
temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri
gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması
usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
28/11/2011
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/19547
Karar No
: 2011/20065
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Ulubey-Uşak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Tarihi
: 18/8/2008
Numarası
: Esas: 2008/168 Karar: 2008/166
Davacı
: Cengiz Karabulut
Davalı
: Füsun Karabulut
Dava Türü
: Boşanma
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı Cengiz Karabulut vekili tarafından davalı Füsun Karabulut aleyhine 18/8/2008
tarihinde açılan boşanma davasında, tarafların boşanma ve mali sonuçları ile velayet konusunda anlaştıklarına dair imzaladıkları protokol ve vekillerinin duruşmadaki beyanları doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl
sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi
halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi
için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi
ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek
düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin
temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri
gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması
usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
28/11/2011
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/19548
Karar No
: 2011/20066
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Uşak Ulubey Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Tarihi
: 21/7/2009
Numarası
: Esas: 2009/158 Karar: 2009/152
Davacı
: Murat Yazar
Davalı
: Esin Yazar
Dava Türü
: Boşanma
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı Murat Yazar vekili tarafından davalı Esin Yazar aleyhine 21/7/2009 tarihinde
açılan boşanma davasında, tarafların boşanma ve mali sonuçları ile velayet konusunda anlaştıklarına dair imzaladıkları protokol ve vekillerinin duruşmadaki beyanları doğrultusunda
davanın kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl
sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi
halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi
için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi
ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek
düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin
temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri
gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması
usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
28.11.2011
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/20328
Karar No
: 2011/20283
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Ulubey-Uşak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Tarihi
: 7/10/2008
Numarası
: Esas: 2008/185 Karar: 2008/181
Davacı
: Irmgard Gertrud
Davalı
: Ramazan Avcı
Dava Türü
: Boşanma
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı Irmgard Gertrud vekili tarafından davalı Ramazan Avcı aleyhine 7/10/2008
tarihinde açılan boşanma davasında, tarafların boşanma ve mali sonuçları ile velayet konu-
sunda anlaştıklarına dair imzaladıkları protokol ve vekillerinin duruşmadaki beyanları doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl
sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi
halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi
için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi
ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek
düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin
temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri
gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması
usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
30/11/2011
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/20330
Karar No
: 2011/20285
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Ulubey/Uşak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Tarihi
: 19/2/2007
Numarası
: Esas: 2007/34 Karar: 2007/28
Davacı
: Perihan Dalkıran
Davalı
: Mehmet Dalkıran
Dava Türü
: Boşanma
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine 19/2/2007 tarihinde açılan boşanma davasında,
tarafların boşanma ve mali sonuçları konusunda anlaştıklarına dair imzaladıkları protokol ve
davacı vekili ile davalı vekilinin duruşmadaki beyanları doğrultusunda davanın kabulüne
karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3 maddesi hükmüne göre, en az bir yıl sürmüş
evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde
evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi için
hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve
boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin
temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri
gerekirken, davacı ve davalı asiller dinlenilmeksizin vekillerin beyanı ile boşanma hükmü
kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
30/11/2011
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/20332
Karar No
: 2011/20286
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Ulubey-Uşak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Tarihi
: 7/8/2007
Numarası
: Esas: 2007/113 Karar: 2007/146
Davacı
: Toma Garcia Maria De Las Nieves
Davalı
: Erdoğan Kaya
Dava Türü
: Boşanma
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (l.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı Maria De Las Nieves Toma Garcia vekili tarafından davalı Erdoğan Kaya aleyhine 7/8/2007 tarihinde açılan boşanma davasında; tarafların evliliklerinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği
anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl
sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi
halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi
için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi
ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek
düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin
temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri
gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması
usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
30/11/2011
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/20336
Karar No
: 2011/20287
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Ulubey-Uşak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Tarihi
: 15/10/2007
Numarası
: Esas: 2007/157 Karar: 2007/188
Davacı
: Dudu Bozkurt
Davalı
: Mehmet Bozkurt
Dava Türü
: Boşanma
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine 15/10/2007 tarihinde açılan boşanma davasında, tarafların boşanma ve mali sonuçları konusunda anlaştıklarına dair imzaladıkları protokol ve davacı vekili ile davalının duruşmadaki beyanları doğrultusunda davanın kabulüne
karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl
sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi
halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi
için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi
ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek
düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin
temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri
gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması
usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
30/11/2011
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/20337
Karar No
: 2011/20288
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Ulubey/Uşak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Tarihi
: 24/3/2008
Numarası
: Esas: 2008/53 Karar: 2008/53
Davacı
: Nihal Kozak
Davalı
: Gökhan Kozak
Dava Türü
: Boşanma
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine 24/3/2008 tarihinde açılan boşanma davasında,
tarafların boşanma ve mali sonuçları konusunda anlaştıklarına dair davacı vekili ile davalının
duruşmadaki beyanları doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz
edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl
sürmüş evliliklerde, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi
halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi
için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi
ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek
düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin
temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri
gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması
usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
30/11/2011
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/20338
Karar No
: 2011/20289
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Ulubey-Uşak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Tarihi
: 21/5/2007
Numarası
: Esas: 2007/44 Karar: 2007/70
Davacı
: Dudu Meral Sarı
Davalı
: Kudret Sarı
Dava Türü
: Boşanma
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine 21/5/2007 tarihinde açılan boşanma davasında,
tarafların boşanma ve mali sonuçları ile velayet konusunda anlaştıklarına dair imzaladıkları
protokol ve davacı vekili ile davalının duruşmadaki beyanları doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl
sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi
halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi
için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi
ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek
düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin
temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri
gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması
usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
30/11/2011
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/20339
Karar No
: 2011/20290
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Uşak/Ulubey Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Tarihi
: 19/4/2007
Numarası
: Esas: 2007/36 Karar: 2007/53
Davacı
: Kadriye Çümen
Davalı
: Bayram Ali Çümen
Dava Türü
: Boşanma
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine 19/2/2007 tarihinde açılan boşanma davasında,
tarafların boşanma ve mali sonuçları konusunda anlaştıklarına dair imzaladıkları protokol ve
davacı vekili ile davalı vekilinin duruşmadaki beyanları doğrultusunda davanın kabulüne
karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3 maddesi hükmüne göre, en az bir yıl sürmüş
evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde
evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi için
hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerini serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve
boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin
temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri
gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekil beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması
usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
30/11/2011
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/20340
Karar No
: 2011/20291
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Ulubey/Uşak Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi
Tarihi
: 26/3/2007
Numarası
: Esas: 2007/28 Karar: 2007/40
Davacı
: Müzeyyen Kandemir
Davalı
: Mesut Kandemir
Dava Türü
: Boşanma
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine 26/3/2007 tarihinde açılan boşanma davasında,
tarafların boşanma ve mali sonuçları ile velayet konusunda anlaştıklarına dair imzaladıkları
protokol ve davacı vekili ile davalının duruşmadaki beyanları doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl
sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi
halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi
için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi
ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek
düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin
temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri
gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması
usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
30/11/2011
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/20335
Karar No
: 2011/20293
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Ulubey/Uşak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Tarihi
: 1/4/2009
Numarası
: Esas: 2009/64 Karar: 2009/57
Davacı
: İsmail Dincer
Davalı
: Özlem Dincer
Dava Türü
: Yabancı Mahkeme (Boşanma) Kararının Tanıma ve Tenfizi
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine 1/4/2009 tarihinde açılan davada, boşanmaya
ilişkin Avusturya Cumhuriyeti İnere Stdt Wien Bölge Mahkemesinin 7/7/2008 tarih ve 84 C
44/08 d-7 sayılı kararının tanıma ve tenfizine karar verilmesinin istendiği, mahkemece
davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 53. maddesinde tenfiz dilekçesine eklenerek belgeler belirtilmiş olup, bu hükme göre yabancı mahkeme
ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından
onanmış örneği ve onanmış tercümesi ile ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin dilekçeye eklenmesi zorunlu
olduğu halde, fotokopi ile yetinilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
30/11/2011
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/22580
Karar No
: 2011/21616
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Ulubey-Uşak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Tarihi
: 11/9/2007
Numarası
: Esas: 2007/132 Karar: 2007/159
Davacı
: Serpil Yalçınkaya
Davalı
: Hidayet Yalçınkaya
Dava Türü
: Boşanma
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl
sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi
halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi
için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi
ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek
düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin
temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri
gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması
usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
12/12/2011
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2011/12018
Karar No
: 2011/22739
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : İzmir 1. Aile Mahkemesi
Tarihi
: 3/2/2010
Numarası
: Esas: 2009/1060 Karar: 2010/85
Davacı
: Makbule Tekin
Davalı
: Abdulbari Tekin
Dava Türü
: Velayet
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı Makbule Tekin tarafından davalı Abdulbari Tekin’e karşı açılan velayet davasında, 20/2/2000 tarihinde doğan küçük Uğur Tekin’in velayetinin davalı babadan alınarak
davacı babaanneye verilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği,
hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanununun 335 vd. maddelerinde düzenlenen velayete ilişkin hükümler
gereğince, velayetin anne ve/veya baba dışındaki kimselere verilmesinin mümkün olmadığı,
gerekli görülen hallerde aynı Kanunun 404 ve devamı maddelerince vasi tayin edilebileceği
öngörülmüştür.
Bu itibarla, mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
19/12/2011
[R.G. 17 Şubat 2012 – 28207]
—— • ——
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinden:
Esas No : 2011/2504
Karar No : 2011/11925
YARGITAY İLAMI
Mahkemesi
: Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarih
: 26/1/2010
No
: 147/106
Davacı : Hayri Narin vek. Av. Bülent Gencer
Davalı
: Yusuf Güner vek. Av. İbrahim Kendirci
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece
davanın reddine karar verilmiş, kararın kesin olması nedeniyle hükmün kanun yararına
bozulması Adalet Bakanlığının talebi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle dosya içindeki tüm belge ve evraklar okunup gereği konuşulup düşünüldü.
-KARARDavacı vekili, müvekkilinin kefil olarak imzaladığı bono borcunun ödenmesine rağmen
davalının bu bonoya dayalı olarak takip başlattığını belirterek davacının borçlu olmadığının
tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin meşru hamil olduğunu, senet arkasına yazılı 1000 TL’lik
ödemenin senet bedelinden düşülerek bakiye alacak için takip yapıldığını, müvekkilinin 3.
kişi olması nedeniyle senet metninden anlaşılanlar dışındaki itiraz ve def’ilerin müvekkile
karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının davalıya ödeme yaptığı konusunda delil sunmadığı, delil olarak
sunulan ibranamedeki imza sahih olsa bile cirantaya ait olduğu, senet aslı talep edilmeden
senet hamili olmayan cirantaya ödeme yapılmasının normal bir davranış olmadığı, davacının
davalının bonoyu iktisap ederken bile bile davacının zararına hareket ettiğini ispatlayamadığı
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın kesin olması nedeniyle davacı vekilince
kanun yararına temyiz olunması için istemde bulunulması üzerine Adalet Bakanlığı talebi
doğrultusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hükmün HUMK’nun 427/6. maddesi
uyarınca kanun yararına bozulması istenmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Yargıtay C. Başsavcılığının aşağıdaki bendin
dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı yemin teklif hakkını kullanacağını bildirmiş ve mahkemece davalıya çıkarılacak yemin davetiyesi ile ilgili masrafları yatırması hususunda kesin süre verilmesi üzerine 5
TL. davetiye gideri yatırılmıştır. Yerel mahkemenin kesin süreye ilişkin ara kararında yatırılacak masrafı açıkça göstermesi gerekirken bunu göstermemiş olmasına rağmen, yatırılan
masrafın eksik olduğu gerekçesiyle, bu eksikliğin tamamlanması imkanı da verilmeden,
yemin teklif hakkından vazgeçilmiş sayıldığından bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması
isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteğine ilişkin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu
bentte açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteğinin kabulü ile HUMK 427/7 maddesi gereğince hükmün kanun yararına ve hukuki sonuçları
kalkmamak koşuluyla BOZULMASINA, aynı yasanın 427/son maddesi uyarınca kararın bir
örneğinin Resmî Gazete’de yayımlanmak üzere Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi için
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına verilmesine, 5/10/2011 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
—— • ——
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinden:
Esas No : 2011/13319
Karar No : 2011/12779
YARGITAY İLAMI
Mahkemesi
: İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarih
: 5/4/2011
No
: 177-386
Davacı : Sabri Çetintabak vek. Av. Orkun Gülaç
Davalı
: T. İş Bankası A.Ş.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı
nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün kesin olması nedeniyle
süresi içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca HUMK’nun 427/6 maddesi uyarınca
kanun yararına bozma talep edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARARDava; kaynağını 3167 sayılı Yasanın 10. maddesinden alan her çek yaprağı için
muhatap bankanın sorumlu olduğu miktar için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve
icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı banka vekili, davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsili gerektiğini
savunmuştur.
Mahkemece; yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davanın kısmen kabulüne,
karar verilmiş, dava değeri itibariyle kesin olarak verilmiş olan kararın Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığınca HUMK’nun 427/6. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Dava konusu çeklerin ibrazı tarihlerinde yürürlükte bulunan 5941 sayılı Çek Kanunu
(3167 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran )nun 8/4 maddeleri uyarınca “Takas odaları aracılığı
ile ibraz edilmiş çekler için, üçüncü maddenin üçüncü fıkrasında belirlenen sorumluluk miktarı dahil, kısmi ödeme yapılamaz.” Dava konusu çeklerin muhatap bankadan başka bankalara
ibraz edildiği anlaşıldığından anılan yasa hükmü gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken
yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından kanun yararına bozma talebinin kabulü
ile hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının
HUMK’nun 427/6 maddesine dayalı kanun yararına bozma talebinin kabulü ile hükmün
hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere (HUMK md. 427/7) kanun yararına BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Resmî Gazete’de yayımlanmak üzere Adalet Bakanlığına gönderilmesine (HUMK mad. 427/8) 18/10/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.
—— • ——
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinden:
Esas No : 2011/13318
Karar No
: 2011/12780
YARGITAY İLAMI
Mahkemesi
: İzmir 15. Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarih : 19/4/2011
No
: 2011/266-2011/457
Davacı : Merbay Gümrük Müşavirliği Ltd. Şti. vek. Av. Şafak Özoğlu
Davalı : T. İş Bankası A.Ş. vek. Av. Özlem Avşaroğlu
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı
nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün kesin olması nedeniyle
süresi içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca HUMK’nun 427/6. maddesi uyarınca
kanun yararına bozma talep edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARARDava; kaynağını 3167 sayılı Yasanın 10. maddesinden alan her çek yaprağı için
muhatap bankanın sorumlu olduğu miktar için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve
icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı banka vekili, davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsili gerektiğini
savunmuştur.
Mahkemece; yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davanın kısmen kabulüne
karar verilmiş, ancak dava değeri itibariyle kesin olarak verilmiş olan karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca HUMK’nun 427/6. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep
edilmiştir.
Dava konusu çeklerin ibraz tarihlerinde yürürlükte bulunan 5941 sayılı Çek Kanunu
(3167 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran) nun 8/4 maddeleri uyarınca “Takas odaları aracılığı
ile ibraz edilmiş çekler için, üçüncü maddenin üçüncü fıkrasında belirlenen sorumluluk miktarı dahil, kısmi ödeme yapılamaz.” Dava konusu çeklerin muhatap bankadan başka bankalara
ibraz edildiği anlaşıldığından anılan yasa hükmü gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken,
yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından kanun yararına bozma talebinin kabulü
ile hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının
HUMK’nun 427/6 maddesine dayalı kanun yararına bozma talebinin kabulü ile hükmün
hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere (HUMK md. 427/7) kanun yararına BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Resmî Gazete’de yayımlanmak üzere Adalet Bakanlığına gönderilmesine (HUMK mad. 427/8) 18/10/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.
—— • ——
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinden:
Esas No : 2011/13317
Karar No : 2011/12781
YARGITAY İLAMI
Mahkemesi
: İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarih
: 13/4/2011
No
: 273-412
Davacı : Murat Canlı vek. Av. Amaç Kaya
Davalı
: T. İş Bankası A.Ş. vek. Av. Özlem Avşaroğlu
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı
nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığınca HUMK’nun 427/6. maddesi uyarınca kanun yararına bozma
talep edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARARDava; kaynağını 3167 sayılı Yasanın 10. maddesinden alan her çek yaprağı için
muhatap bankanın sorumlu olduğu miktar için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve
icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı banka vekili, davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsili gerektiğini
savunmuştur.
Mahkemece; yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde; davanın kısmen kabulüne,
dava değeri itibariyle kesin olarak karar verilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca
HUMK’nun 427/6. maddesi uyarınca kanun yararına bozma talep edilmiştir.
Dava konusu çekin ibraz tarihinde yürürlükte bulunan 5941 sayılı Çek Kanunu (3167
sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran)nun 8/4 maddeleri uyarınca “Takas odaları aracılığı ile
ibraz edilmiş çekler için, üçüncü maddenin üçüncü fıkrasında belirlenen sorumluluk miktarı
dahil, kısmi ödeme yapılamaz.” Dava konusu çeklerin muhatap bankadan başka bankalara
ibraz edildiği anlaşıldığından anılan yasa hükmü gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken,
yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından kanun yararına bozma talebinin kabulü
ile hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının
HUMK’nun 427/6 maddesine dayalı kanun yararına bozma talebinin kabulü ile hükmün
hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere (HUMK md. 427/7) kanun yararına BOZULMA-
SINA, kararın bir örneğinin Resmî Gazete’de yayımlanmak üzere Adalet Bakanlığına gönderilmesine (HUMK mad. 427/8) 18/10/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.
[R.G. 17 Şubat 2012 – 28207]
—— • ——
KANUN
DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI
KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 6278
Kabul Tarihi: 17/2/2012
MADDE 1 – 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli
İstihbarat Teşkilatı Kanununun 26 ncı maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Soruşturma izni
MADDE 26 – MİT mensuplarının veya belirli bir görevi ifa etmek üzere kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin; görevlerini yerine getirirken, görevin
niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı ya da
5271 sayılı Kanunun 250 nci maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri iddiasıyla haklarında soruşturma yapılması Başbakanın iznine bağlıdır.”
MADDE 2 – 2937 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hâlen devam eden
soruşturma ve kovuşturmalar hakkında da 26 ncı madde hükümleri uygulanır.”
MADDE 3 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
17/2/2012
[R.G. 18 Şubat 2012 – 28208]
—— • ——
TEBLİĞLER
Adalet Bakanlığından:
ADALET BAKANLIĞINA AİT DEPO VE GARAJLARDA MUHAFAZA
EDİLEN MAHCUZ MALLAR İÇİN ALINACAK ÜCRET
TARİFESİ HAKKINDA TEBLİĞ
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) İcra dairelerince haczedilen ve Adalet Bakanlığının depo ve garajlarında muhafaza edilen mahcuz mallar için alınacak ücret hususunda bu Tebliğ hükümleri
uygulanır.
(2) Adalet Bakanlığı veya Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfınca mahcuz malların
muhafazası için depo ve garajlar açılıncaya kadar, özel depo ve garajlarda da bu Tebliğ
hükümleri uygulanır.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ; 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 88
inci maddesinin dördüncü fıkrası, geçici 4 üncü maddesi ile 13/7/1987 tarihli ve 19516 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan Mahcuz Malların Muhafaza Edileceği Adalet Bakanlığı Depo
ve Garajlarının Çalıştırılmasına Dair Yönetmeliğin 28 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Muhafaza ücretinin hesabı
MADDE 3 – (1) Adalet Bakanlığının depo ve garajlarındaki mahcuz malın muhafaza
ücreti, o malın satışa esas alınacak değeri üzerinden günlük binde bir olarak hesap edilir.
Ancak yapılacak hesaplamalarda mahcuz malın hacmi iki metre küpün üzerinde ise belirlenecek ücretlere binde bir oranında ilave yapılabilir.
(2) Bu yerlerde muhafaza edilen mahcuz motorlu araçlar için maktu olarak;
a) İş makinelerinden 8,80 TL,
b) Otobüs ve kamyonlardan 6,30 TL,
c) Minibüs, midibüs ve kamyonetlerden 4,60 TL,
ç) Diğer binek ve yük vasıtalarından 3,40 TL,
günlük ücret alınır.
(3) Ancak, altı aydan sonraki muhafaza süresi için bu ücretler 1/2 oranında uygulanır.
(4) Ücretin hesabında muhafazanın hitam bulduğu gün nazara alınmaz.
Muhafaza ücretinin azami haddi
MADDE 4 – (1) Muhafaza müddeti hitamında 3 üncü madde uyarınca hesap edilecek
ücret, mahcuz malın satışa esas alınacak değerinin yüzde otuzunu geçemez. Ancak mahcuz
malın takdir edilen değeri altıbinikiyüz liranın üzerinde ise altıbinikiyüz liranın üzerindeki
meblağ için hesap edilecek ücret, aşan miktarın yüzde onbeşini geçemez.
Muhafaza ücretinin alınması
MADDE 5 – (1) Muhafaza ücreti ilgili icra dairesince muhafaza hitamında bu Tebliğe
göre hesap edilip bu hususta alacaklıdan peşin alınan avanstan karşılanır ve bu suretle tahsil
edilen ücret en geç onbeş gün içinde Maliye veznesine ilgili icra dairesince yatırılır ve
keyfiyet depo ve garaj memurluğuna yazı ile bildirilir.
Yürürlük
MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ 24/2/2012 tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Adalet Bakanı yürütür.
[R.G. 18 Şubat 2012 – 28208]
—— • ——
Maliye Bakanlığından:
VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ
(SIRA NO: 414)
1. Amaç
Bu Tebliğ ile uygulamaya konulacak olan Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi ile gelişen bilgi işlem teknolojilerinden yararlanarak, vergi beyannamelerinin kolay,
hızlı, ekonomik ve güvenilir bir şekilde İdareye intikalini sağlamak, vergi beyannamelerinin
doldurulması sırasındaki hataları asgariye indirerek mükellef mağduriyetini önlemek ve vergiye gönüllü uyumu artırmak, ayrıca vergi dairesinin, mükellefiyet kaydı, beyanname kabul,
tarh, tahakkuk ve tahsilat işlemlerini azaltmak suretiyle iş ve işlemlerini kolaylaştırmak ve
verimliliği artırmak amaçlanmaktadır.
2. Yetki
213 sayılı Vergi Usul Kanununun (V.U.K) 5228 sayılı Kanunun [1] 8 inci maddesiyle
değişik mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi ile Maliye Bakanlığı vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları
konulmak suretiyle İnternet de dâhil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve
ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı
kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname,
bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul
ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef
grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya yetkili kılınmıştır.
Diğer taraftan, VUK’un 5228 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle değişik 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında, beyannamenin elektronik ortamda gönderilmesi halinde, tahakkuk
fişinin elektronik ortamda düzenleneceği ve mükellef veya elektronik ortamda beyanname
gönderme yetkisi verilmiş gerçek veya tüzel kişiye elektronik ortamda iletileceği; bu iletinin,
tahakkuk fişinin mükellefe tebliği yerine geçeceği hükme bağlanmıştır.
3. Kapsam ve Uygulama
Yukarıda belirtilen amaçlar doğrultusunda Maliye Bakanlığına verilen yetkilere
istinaden; 2011 ve müteakip takvim yıllarında sadece gayrimenkul sermaye iradı (GMSİ-kira
geliri) elde eden mükelleflerin bu iratlarına ilişkin beyannamelerinin Gelir İdaresi Başkanlığınca önceden doldurulup mükelleflerin onayına sunulacağı Önceden Hazırlanmış Kira
Beyanname Sistemi’nin uygulanmasına başlanacaktır.
Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi kira geliri (GMSİ) elde eden mükelleflere ilişkin banka, tapu, sigorta şirketleri gibi üçüncü taraflardan elde edilen bilgiler kullanılarak GMSİ beyannamelerinin Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından otomatik olarak doldurulduğu ve mükelleflerin onayına sunulduğu bir sistemdir. Sistem ile sicil, gayrimenkul, irat tür
ve tutarı, gider türü, indirim, vergi kesintisi gibi GMSİ beyannamesinde bulunan tüm
bilgilerin görüntülenmesi, doldurulması ve değiştirilmesi işlemlerinin kolay, hızlı ve kontrol
edilebilir bir şekilde yapılması imkânı sağlanacaktır. Vergi hesaplama adımları ve tahakkuk
bilgileri hesaplanmış bir şekilde hazırlanıp mükellefin onayına sunulacaktır.
Bu Sistemden beklenen fayda, mükelleflerin vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek
için katlandıkları zaman kaybı ve parasal maliyetleri azaltmak ve vergiye tâbi gelirlerin vergi
kanunlarına hâkim olamama ya da ihmal gibi nedenlerle eksik ya da yanlış beyan edilmesi
gibi riskleri en aza indirmektir. Sistem mükelleflerin yükümlülüklerini yerine getirmelerine
ilişkin süreci önemli oranda kolaylaştıracak ve böylece vergi kanunlarına gönüllü uyumun
artırılmasına katkıda bulunacaktır.
Sistem, hâlihazırda GMSİ yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlara hizmet
sunacağı gibi ilk defa mükellefiyet tesis ettirerek GMSİ beyannamesi gönderecekleri de kapsamaktadır. Bu bakımdan daha önce GMSİ yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunmayan
şahısların, İnternet Vergi Dairesinde kendileri için hazırlanan GMSİ beyannamelerini elektronik ortamda onayladıkları anda, adlarına GMSİ için mükellefiyet tesisi ve vergi tahakkuku
işlemleri otomatik olarak gerçekleştirilecektir.
Diğer taraftan, hâlihazırda GMSİ mükellefiyeti bulunan ancak adres değişikliği nedeniyle 2011 GMSİ beyannamelerini yeni adreslerinin bağlı bulunduğu vergi dairesine vermek
durumunda bulunan mükelleflerin; Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi üzerinden
kendileri için hazırlanan beyannamelerini elektronik ortamda onaylamaları ile birlikte vergi
dairesi değişikliği otomatik olarak gerçekleştirilecektir. Elektronik ortamda yapılan onay
işlemi adres değişikliği bildirimi olarak kabul edilecektir.
Önceden hazırlanmış GMSİ beyannamesinin mükellef tarafından elektronik ortamda
onaylanması ile beraber vergiye ilişkin tahakkuk işlemleri otomatik olarak gerçekleştirilecek
ve tahakkuk fişi aynı anda elektronik ortamda mükellefe iletilecektir.
Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi’ne erişim ve uygulama hakkında detaylı
bilgiye Başkanlığımız internet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden ulaşılabilecektir. Ayrıca
uygulama hakkındaki her türlü duyuru yine bu sayfadan yapılacaktır.
4. Sisteme Giriş
Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi’ne girişler Başkanlığımız internet adresi
(www.gib.gov.tr) üzerinden gerçekleşecektir.
Mükellefler İnternet Vergi Dairesi şifrelerini kullanarak veya kendileri için hazırlanmış
güvenlik sorularını cevaplayarak Sistem’e giriş yapabileceklerdir. İnternet Vergi Dairesi şifresi bulunmayan mükellefler, “SADECE GAYRİMENKUL SERMAYE İRADI GELİRİ
ELDE EDEN GERÇEK KİŞİLER İÇİN İNTERNET HİZMETLERİ KULLANIM BAŞVURU FORMU” (EK:1) ile herhangi bir vergi dairesine bizzat başvurarak kullanıcı adı, şifre
ve parola alabileceklerdir.
5. Sorumluluk
Başkanlıkça üçüncü taraflardan elde edilen bilgiler ve diğer bilgiler kullanılarak hazırlanan ve İnternet Vergi Dairesi’nde onaya sunulan beyannameler, mükellefler tarafından
kontrol edilecek; eksiklik, hata veya yanlışlıkların bulunması halinde mükelleflerce
düzeltilerek onaylanacaktır. Bu kapsamda Başkanlık tarafından doldurulan ve mükelleflerce
elektronik ortamda onaylanan beyannamelerin içeriğinin doğruluğundan mükelleflerin
sorumlu olacağı tabiidir.
Onaylama işlemi sonucu otomatik olarak hazırlanan tahakkuk fişinin yine Sistem üzerinden mükellefe iletilmesi işlemi ile söz konusu tahakkuk fişi mükellefe tebliğ edilmiş sayılacaktır.
GMSİ beyannamelerinin Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi’nden verilmiş
sayılabilmesi için Sistem üzerinde onaylama işleminin yapılması şarttır. Onaylama işlemi en
geç, beyanname verilmesi gereken sürenin son günü saat 24:00'ten önce tamamlanmalıdır.
Ayrıca bu Tebliğ kapsamında internet hizmetleri kullanım şifresi alan mükellefler kendilerine verilen bu kullanıcı kodu, parola ve şifrenin kullanımından sorumludurlar. Bu nedenle
mükellefler kullanıcı kodu, parola ve şifrelerini başka amaçlarla kullanamazlar, herhangi bir
üçüncü kişiye açıklayamazlar ve kullanımına izin veremezler, üçüncü kişilere devredemezler,
kiralayamazlar ve satamazlar. Mükellefler kullanıcı kodu, parola ve şifrenin yetkisiz kişilerce
kullanıldığını öğrendikleri anda (kullanıcı kodu, parola ve şifrenin kaybedilmesi, çalınması
vb. durumlar dâhil) Gelir İdaresi Başkanlığının 444 0 435 telefon numarasından Çağrı Merkezine veya vergi dairelerine derhal bilgi vereceklerdir.
Elektronik ortamda yapılan işlemlerin tespit ve tevsikinde, Gelir İdaresi
Başkanlığı/vergi dairesi kayıtları esas alınacaktır.
Tebliğ olunur.
——————————
1 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
EK: 1
ELEKTRONİK BEYANNAME GÖNDERME
TALEP FORMU
(SADECE GAYRİMENKUL SERMAYE İRADI ELDE EDEN GERÇEK KİŞİLER
İÇİN)
..../..../...........
.............................................................Vergi
Başkanlığına
Dairesi
Müdürlüğüne
/
Beyannamelerimi elektronik ortamda göndermek istiyorum. Talebimin değerlendirilmesini ve tarafıma kullanıcı kodu, parola ve şifre verilmesini arz ederim.
TALEP SAHİBİNİN KİMLİK/ADRES BİLGİLERİ
Adı, Soyadı
T.C. Kimlik Numarası i
Doğum Yeri
Doğum Tarihi
Adresi
Telefon Numarası
Elektronik Posta Adresi
Elektronik beyanname göndereceklerin dikkat etmesi gereken hususlar:
1. Beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesi ile ilgili kanuni düzenlemelerde yer alan
usul ve esaslar doğrultusunda beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesi
gerekmektedir.
2. Beyannamelerini kendileri gönderebilecek mükellefler kendilerine verilen kullanıcı kodu,
parola ve şifrenin kullanımından sorumludurlar. Bu nedenle kullanıcı kodu, parola ve
şifrelerini; başka amaçlarla kullanamazlar, herhangi bir üçüncü kişiye açıklayamazlar ve
kullanımına izin veremezler, üçüncü kişilere devredemezler, kiralayamazlar ve satamazlar.
3. Beyannamelerini kendileri gönderebilecek mükellefler kendilerine verilen kullanıcı kodu,
parola ve şifrenin kullanımından sorumlu olduklarından kullanıcı kodu, parola ve şifrenin
yetkisiz kişilerce kullanıldığını öğrendikleri anda (kullanıcı kodu, parola ve şifrenin
kaybedilmesi, çalınması vb. durumlar dahil) Gelir İdaresi Başkanlığı 444 0 435 no.lu Çağrı
Merkezine telefonla veya bağlı oldukları vergi dairesine dilekçe ile derhal bilgi vermeleri
gerekmektedir. Söz konusu kişiler bildirim anına kadar yapılan işlemlerden ve taraflarına
verilen kullanıcı kodu, parola ve şifrenin kullanımından bizzat sorumlu olacaklardır.
4. Elektronik ortamda yapılan işlemlerin tespit ve tevsikinde Gelir İdaresi Başkanlığı/vergi
dairesi kayıtları esas alınacaktır.
5. Kullanıcı kodu, parola ve şifre kullanılarak elektronik ortamda gönderilen ve onaylanan
beyannameler mükelleflerce imzalanmış sayılacaktır.
Mükellef/Kanuni Temsilci
Adı - Soyadı
İmza
Tarih
[R.G. 18 Şubat 2012 – 28208]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2009/1
Karar Sayısı : 2011/82
Karar Günü : 18.5.2011
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Manisa 4. Asliye Ceza Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 4.12.2004 günlü, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun
135. maddesinin, 25.5.2005 günlü, 5353 sayılı Yasa’nın 17. maddesiyle değiştirilen (1)
numaralı fıkrası ile (3) numaralı fıkrasının Anayasa’nın 20. ve 22. maddelerine aykırılığı
savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Hırsızlık suçunu işledikleri iddiası ile sanıklar hakkında açılan kamu davasında, itiraz
konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için
başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
“A) CMK’nun 135/1 inci MADDESİ AÇISINDAN:
Anayasamızın 20. maddesinde özel hayatın gizliliği, 22. maddesinde haberleşme
hürriyeti ve gizliliği temel hak ve hürriyet olarak vazolunmuştur. Yine bu hak ve ürriyetlerin
hangi amaçla ve nasıl sınırlanacağı belirtilmiştir. Bu kurallar uyarınca telefonla yapılan
haberleşme de özel hayat kapsamında ve gizlidir. Yine tarafı olduğumuz Avrupa İnsan
Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesinin 8. maddesinde “herkesin
haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahip olduğu ve hangi hallerde sınırlanabileceği,
müdahale edilebileceği” belirtilmiştir.
CMK’nun 135/1. maddesinde düzenleme haberleşmenin gizliliğini ihlal eder mahiyettedir.
Şöyle örneksenirse; A isimli kişinin iletişiminin tespitine mahkemece karar verilmiş
olsun, bu kararda ve uygulamada A çıkışlı iletiler tespit edilmekte, dinlenmekte ve fakat dinleme kapsamı yasanın Anayasa’ya aykırı ve yanlış düzenlenmesi nedeniyle haklarında dinleme kararı bulunmayan 3 üncü kişileri de hukuka aykırı biçimde dinleme kapsamına alacak
şekilde genişletilmektedir. Örnekten hareketle sadece A mahreçle - çıkışla yapılan ve gelişen
iletilerin dinlenip, sinyal bilgileri değerlendirilip, tespit ve kayda alınma işlemleri yapılması
gerekirken, bununla kalınmayıp hakkında dinleme kararı bulunmayan 3 üncü kişi B şahsından
çıkış ve mahreçli başlayan ve A ya ulaşan iletilerde kayıt ve tespit altına alınmaktadır. Halbuki ilk olarak B ile başlayan ve A ya ulaşan ve fakat hakkında dinleme kararı bulunmayan B
isimli şahsın telefonu bu şekilde yasaya aykırı olarak dinlenmektedir. Dolayısıyla böyle
gelişen dinlemelere bilinen tabiri ile “Dolaylı Dinleme” denmekte, B hakkında dinleme izni
olmadığı halde haberleşme gizliliği ihlal edilerek dinlenmekte, iptali istenen yasa maddesi
buna cevaz vermektedir. B çıkışlı dinlemede dinlenen aslında B olup, hakkında dinleme kararı
yoktur, iletisinin hakkında karar bulunan A ya ulaşıp ulaşmaması önemli değildir. B burada
dolaylı yasa dışı dinlenen konumundadır. Hakkında izin bulunmayan B nin sosyal veya beşeri
münasebet kapsamında ya da herhangi bir nedenle dinleme izni olan A yı aramasının dinleme
yapan merciiye usulsuz dinleme hakkı vermeyeceği açıktır. Aynı şey bu çerçevede yasal dinlenen A yı arayan C, D, E vs. kişileri içinde söz konusudur.
Bu şekilde dinleme paranoyası içinde, şizofrenik bir toplum yaratılmakta, insanlarımız
sürekli “ya aradığım kişinin telefonu dinleniyorsa” düşüncesi ile dinleme fobisi ve saplantısı
içinde “Biri Bizi Gözetliyor Evi’nde” yaşamını idame ettirmektedir.
Yani 135/1. maddesi düzenlenmesi Anayasa’ya açıkça aykırı olup, iptal edilip insan hak
ve özgürlüğüne uygun özel hayata saygılı, haberleşme gizliliğini koruyan ve hele hele haklarında dinleme kararı bulunmayan kişilerin dinlenmesine izin vermeyen yeni bir yasal düzenlemenin yolunu açmak gerektir.
B) CMK’nun 135/3. MADDESİ AÇISINDAN:
CMK’nun 135/3. maddesinde genellikle mahkemelerce “A nın kullanımında bulunan …
nolu telefon için ilk kez 3 ay süre ile iletişimlerin dinlenmesi, tespiti, kayda alınması ve sinyal
bilgilerinin değerlendirilip tespit edilmesi” şeklinde karar verilmekte bu süre bir defaya
mahsus 3 ay uzatılabilmekte, akabinde birer aylık periyotlarda müteaddid defalar ek süre
verilebilmektedir. Burada sorun, yasanın dinleme süresini belirtmemiş ve bir kişiyi ilanihaye
10 yıl ya da 20 yıl veya ömrünün sonuna kadar dinleyebilmenin önünü açmış olmasıdır;
Yasa koyucunun burada dinleme periyotlarını belirledikten sonra “Her halükarda bu
süreler 3 yıldan fazla olamaz” gibi dinleme süresi ile ilgili nihai bir ölçü koyması gerekir.
Dolayısıyla bu hüküm de süresiz dinleme izni verilebilmesine imkan vermiş olması nedeniyle
Anayasa’nın 20. ve 22. maddelerindeki Özel Hayatın Gizliliği ve Haberleşme Hürriyeti ve
Gizliliği ilkelerine aykırıdır.”
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralları
4.12.2004 günlü, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun, 25.5.2005 günlü, 5353
sayılı Yasa’nın 17. maddesiyle değiştirilen itiraz konusu kuralları da içeren 135. maddesi
şöyledir:
“İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması
Madde 135- (1) (Değişik birinci cümle: 25/5/2005 - 5353/17 md.) Bir suç dolayısıyla
yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin
varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim
veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya
sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve
sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına
sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim
tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl
kaldırılır.
(2) Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimi kayda
alınamaz. Kayda alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması hâlinde, alınan kayıtlar
derhâl yok edilir.
(3) Birinci fıkra hükmüne göre verilen kararda, yüklenen suçun türü, hakkında
tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim
bağlantısını tespite imkân veren kodu, tedbirin türü, kapsamı ve süresi belirtilir. Tedbir
kararı en çok üç ay için verilebilir; bu süre, bir defa daha uzatılabilir. (Ek cümle:
25/5/2005 – 5353/17 md.) Ancak, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili
olarak gerekli görülmesi halinde, hâkim bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit
defalar uzatılmasına karar verebilir.
(4) Şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi için, mobil telefonun yeri, hâkim veya
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararına istinaden tespit
edilebilir. Bu hususa ilişkin olarak verilen kararda, mobil telefon numarası ve tespit
işleminin süresi belirtilir. Tespit işlemi en çok üç ay için yapılabilir; bu süre, bir defa daha
uzatılabilir.
(5) Bu madde hükümlerine göre alınan karar ve yapılan işlemler, tedbir süresince gizli
tutulur.
(6) Bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin
değerlendirilmesine ilişkin hükümler ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak
uygulanabilir:
a) Türk Ceza Kanununda yer alan;
1. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80),
2. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),
3. İşkence (madde 94, 95),
4. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),
5. Çocukların cinsel istismarı (madde 103),
6. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
7. Parada sahtecilik (madde 197),
8. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220),
9. (Ek: 25/5/2005 – 5353/17 md.) Fuhuş (madde 227, fıkra 3),
10. İhaleye fesat karıştırma (madde 235),
11. Rüşvet (madde 252),
12. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (madde 282),
13. Silahlı örgüt (madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (madde 315),
14. Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334,
335, 336, 337) suçları.
b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah
kaçakçılığı (madde 12) suçları.
c) (Ek: 25/5/2005 – 5353/17 md.) Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4)
numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,
d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde
tanımlanan suçlar.
(7) Bu maddede belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının
telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemez ve kayda alamaz.”
B- Dayanılan ve İlgili Görülen Anayasa Kuralları
Başvuru kararında Anayasa’nın 20. ve 22. maddelerine dayanılmış; 13. maddesi
ise ilgili görülmüştür.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca, Haşim KILIÇ, Osman
Alifeyyaz PAKSÜT, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet
ERTEN, A. Necmi ÖZLER, Serdar ÖZGÜLDÜR, Şevket APALAK, Serruh KALELİ ve
Zehra Ayla PERKTAŞ’ın katılımlarıyla 29.1.2009 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, OYBİRLİĞİYLE karar
verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralları,
dayanılan ve ilgili görülen Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama
belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A- İtiraz Konusu Kuralların Anlam ve Kapsamı
Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişim, istihbarat toplamak ya da suç işlenmesini
önlemek gibi önleyici amaçlarla denetlenebildiği gibi, işlenmiş olan suçların soruşturma ve
kovuşturmasında delil elde etmek gibi adli amaçlarla da denetlenebilmektedir.
Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin adli amaçlı denetlenmesi tedbiri, 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “koruma tedbirleri” başlıklı dördüncü kısmının beşinci
bölümünde yer alan 135. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. 135. maddenin itiraz
konusu olan (1) numaralı fıkrasında, bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada,
suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi
imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde
Cumhuriyet savcısının kararıyla, şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin
tespit edilebileceği, dinlenebileceği, kayda alınabileceği ve sinyal bilgilerinin
değerlendirilebileceği belirtilerek, Cumhuriyet savcısı tarafından verilen kararların derhâl
hâkim onayına sunulması ve hâkimin de kararını en geç yirmidört saat içinde vermesi
gerektiği; sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbirin
Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılacağı hükme bağlanmıştır.
İtiraz konusu kural ile iletişimin adli amaçlı denetlenmesi tedbiri olarak, “iletişimin
dinlenmesi ve kayda alınması”, “iletişimin tespiti” ve “sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi”
tedbirleri sayılmış, ayrıca 135. maddenin (4) numaralı fıkrasında iletişimin denetlenmesinin
bir diğer çeşidi olarak, “mobil telefonun yerinin tespiti” tedbirine yer verilmiştir.
14.2.2007 tarihli ve 26434 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ceza Muhakemesi
Kanununda Öngörülen Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi, Gizli
Soruşturmacı ve Teknik Araçlarla İzleme Tedbirlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’in
4. maddesine göre;
“Telekomünikasyon: İşaret, sembol, ses ve görüntü ile elektrik sinyallerine
dönüştürülebilen her türlü verinin; kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektromanyetik,
elektro kimyasal, elektro mekanik ve diğer iletim sistemleri vasıtasıyla iletilmesi,
gönderilmesi ve alınması,
İletişimin dinlenmesi ve kayda alınması: Telekomünikasyon yoluyla gerçekleştirilmekte
olan konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması ile diğer her türlü iletişimin uygun teknik
araçlarla dinlenmesi ve kayda alınmasına yönelik işlemler,
İletişimin tespiti: İletişimin içeriğine müdahale etmeden, iletişim araçlarının diğer
iletişim araçlarıyla kurduğu iletişime ilişkin arama, aranma, yer bilgisi ve kimlik bilgilerinin
tespit edilmesine yönelik işlemler,
Sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi: İletişimin içeriğine müdahale niteliğinde olmayıp
yetkili makamdan alınan karar kapsamında sinyal bilgilerinin iletişim sistemleri üzerinde
bıraktığı izlerin tespit edilerek, bunlardan anlamlandırılan sonuçlar çıkarmak üzere
gerçekleştirilen değerlendirme işlemleri”,
Olarak tanımlanmıştır.
Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin adli amaçla denetlenmesi tedbirine bir suç
dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturma nedeniyle, 135. maddenin (6) numaralı
fıkrasında sınırlı olarak sayılan suçların işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı
ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, ancak hâkim veya
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebilir.
Cumhuriyet savcısı tarafından verilen kararlar derhâl hâkim onayına sunulur. Hâkim kararını
en geç yirmidört saat içinde verir. Bu sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar
verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır. 135. maddenin (2)
numaralı fıkrasına göre şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki
iletişimi kayda alınamaz. Kayda alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması halinde,
alınan kayıtlar derhal yok edilir. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 136. maddesi
gereğince şüpheli veya sanığa yüklenen suç dolayısıyla müdafiin bürosu, konutu ve yerleşim
yerindeki telekomünikasyon araçları hakkında, 135. madde hükmü uygulanamaz.
135. maddenin itiraz konusu olan (3) numaralı fıkrasına göre, birinci fıkra hükmü
uyarınca verilen iletişimin denetlenmesi kararında, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir
uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını
tespite imkân veren kodu, tedbirin türü, kapsamı ve süresi belirtilir. Tedbir kararı en çok üç ay
için verilebilir; bu süre, bir defa daha uzatılabilir. Ancak, örgütün faaliyeti çerçevesinde
işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde, hâkim bir aydan fazla olmamak üzere
sürenin müteaddit defalar uzatılmasına karar verebilir.
Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin adli amaçla denetlenmesi tedbirine ancak
135. maddedeki koşullar çerçevesinde başvurulabilir. Maddenin (7) numaralı fıkrası ile bu
maddede belirlenen esas ve usuller dışında telekomünikasyon yoluyla iletişimin dinlenmesi ve
kayda alınması açık bir şekilde yasaklanmıştır.
B- Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
Başvuru kararında, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. maddesinin (1) numaralı
fıkrasının, hakkında dinleme kararı verilen kişiyi arayan herkesin iletişiminin, bu kişiler
hakkında verilmiş bir dinleme kararı bulunmamasına rağmen dolaylı olarak dinlenmesine
olanak sağladığı; (3) numaralı fıkrasının, nihai bir sınırının bulunması gereken dinleme
süresinin, bir defaya mahsus olmak üzere 3 aylığına uzatıldıktan sonra birer aylık sürelerle
sınırsız bir şekilde uzatılmasına izin verdiği belirtilerek, itiraz konusu kuralların Anayasa’nın
özel hayatın gizliliği hakkını düzenleyen 20. ve haberleşme hürriyetini düzenleyen 22.
maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Özel hayatın gizliliği hakkı, Anayasa’nın 20. maddesinde “Herkes, özel hayatına ve aile
hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının
gizliliğine dokunulamaz”; haberleşme özgürlüğü ise Anayasa’nın 22. maddesinde “Herkes,
haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır” denilerek koruma altına
alınmıştır.
Özel hayatın korunması her şeyden önce bu hayatın gizliliğinin korunması, başkalarının
gözleri önüne serilmemesi demektir. Kişinin özel hayatında yaşananların, yalnız kendisi veya
kendisinin bilmesini istediği kimseler tarafından bilinmesini isteme hakkı, kişinin temel
haklarından biridir ve bu niteliği nedeniyle insan haklarına ilişkin beyanname ve
sözleşmelerde yer almış, tüm demokratik ülkelerin mevzuatlarında açıkça belirlenen istisnalar
dışında devlete, topluma ve diğer kişilere karşı korunmuştur.
Haberleşme özgürlüğü, kişinin kesintiye uğramadan ve sansür edilmeden başkalarıyla
iletişim kurma hakkıdır. Bu özgürlük, çok daha geniş bir alanı kaplayan “özel hayatın” özel
bir yönünü oluşturur. Dolayısıyla “haberleşmenin gizliliği” kavramı, özel hayatın gizliliği
kavramı içinde değerlendirilmektedir.
Modern toplumlarda diğer kişi haklarında olduğu gibi özel hayatın gizliliği ve
haberleşme özgürlüğü de sınırsız bir hak niteliğinde değildir. Bazı hallerde bu haklara da
müdahale edilmesi gerekebilmekte, kişiler de önemli nedenlerle yapılan bu müdahalelere
katlanmak durumunda kalmaktadırlar.
Anayasa’nın 20. maddesinin ikinci fıkrasında özel hayatın gizliliğine ve 22. maddesinin
ikinci fıkrasında da haberleşme hürriyetine, ancak millî güvenlik, kamu düzeni, suç
işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre
verilmiş hâkim kararı ile ya da gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yine bu sebeplere bağlı
olarak kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri ile müdahalede bulunulabileceği; kararın
yetkili merci tarafından verilmesi halinde yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına
sunulması ve hâkimin de kararını kırksekiz saat içinde açıklaması gerektiği; aksi halde verilen
kararın kendiliğinden kalkacağı hükme bağlanmıştır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesinin 1. fıkrasında da “Herkes özel
hayatına, aile hayatına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir”
denilerek özel hayatın gizliliği ve haberleşme hürriyeti koruma altına alındıktan sonra,
maddenin 2. fıkrasında “Bu hakkın kullanılmasına bir kamu otoritesinin müdahalesi, ancak
ulusal güvenlik, kamu emniyeti, ülkenin ekonomik refahı, dirlik ve düzenin korunması, suç
işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin
korunması için, demokratik bir toplumda zorunlu olan ölçüde ve yasayla öngörülmüş olmak
koşuluyla söz konusu olabilir” denilerek bu haklara ancak fıkrada belirtilen koşullarla
müdahalede bulunulabileceği ifade edilmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de kararlarında, telekomünikasyon yoluyla yapılan
iletişimin denetlenmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesinde düzenlenen
özel hayatın gizliliği hakkına müdahale niteliğinde olduğunu belirterek, istisnai de olsa ulusal
güvenliğin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suçların önlenmesi için haberleşmenin
gizlice denetlenmesine olanak veren yasaların varlığını, tedbirin niteliği, kapsamı, süresi,
tedbire başvurulmasını gerektiren sebepler, tedbirle ilgili emri veren, uygulayan ve denetleyen
yetkili makamlar ve iç hukuk yollarının tanınması gibi konularda yeterli güvenceler içermeleri
koşuluyla, demokratik bir toplumda zorunlu olabileceğini kabul etmektedir. (AİHM, Klass ve
diğerleri/Almanya, 6.9.1978 T., No: 5029/71; Malone/Birleşik Krallık, 2.8.1984 T., No:
8691/79)
135. maddenin gerekçesinde telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin adli amaçla
denetlenmesi tedbirinin, “uyuşturucu madde trafiğinde olduğu gibi başka suretle delilini
bulma olanağının çok az olduğu suçları ve faillerini meydana çıkarmak gibi toplumsal bir
ihtiyacı karşılamak” amacıyla kabul edildiği belirtilmektedir. Bu amacın Anayasa’nın 20. ve
22. maddelerinde belirtilen sınırlama sebeplerinden “millî güvenlik”, “kamu düzeni”, “suç
işlenmesinin önlenmesi” ve “başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması” sebeplerine
uygun olduğu açıktır. Ayrıca 135. maddenin itiraz konusu (1) numaralı fıkrasında, tedbir
kararının hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından
verilebileceği, Cumhuriyet savcısı tarafından verilen kararın derhal hâkim onayına sunulması
ve hâkimin de kararını en geç yirmidört saat içinde vermesi gerektiği, sürenin dolması veya
hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbirin Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl
kaldırılacağı kurala bağlanarak, yapılan düzenlemenin Anayasa’nın 20. ve 22. maddelerinde
yer alan özel hayatın gizliliğine ve haberleşme hürriyetine ancak hâkim kararı ile ya da
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yetkili kılınmış merciin yazılı emri ile müdahalede
bulunulabileceği; kararın yetkili merci tarafından verilmesi halinde yirmidört saat içinde
görevli hâkimin onayına sunulması ve hâkimin de kararını kırksekiz saat içinde açıklaması
gerektiği; aksi halde verilen kararın kendiliğinden kalkacağına ilişkin hükümlere uygunluğu
sağlanmıştır.
135. maddenin itiraz konusu (3) numaralı fıkrasında ise tedbir kararının en çok üç ay
için verilebileceği, bu sürenin bir defa daha uzatılabileceği; ancak örgütün faaliyeti
çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde, hâkimin bir aydan fazla
olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına karar verebileceği hükme
bağlanmıştır. İtiraz konusu kural ile iletişimin denetlenmesi tedbirinin özel hayatın gizliliği ve
haberleşme hürriyetine müdahale niteliği taşıması nedeniyle, tedbir en çok 3 aylık süre ile
sınırlandırılmış, ihtiyaç duyulması halinde bu sürenin bir defa daha uzatılabilmesine olanak
tanınmıştır. Ancak yasakoyucu, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda, bu suçların
demokratik toplum düzeninin korunması bakımından oluşturdukları tehlikenin büyüklüğü,
hiyerarşik bir örgüt yapısı içinde organize olarak işlenmeleri, süreklilik arz etmeleri ve suç ve
suç faillerinin ortaya çıkarılmasındaki güçlükler gibi özellikleri göz önünde bulundurarak,
gerekli görülmesi halinde bu sürenin hâkim kararıyla bir aydan fazla olmamak üzere
müteaddit defalar uzatılabileceğini kabul etmiştir. Bu nedenle tedbir süresinin örgütün
faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak müteaddit defalar uzatılmasına olanak
sağlayan kuralın amacının da Anayasa’nın 20. ve 22. maddelerinde belirtilen sınırlama
sebeplerinden “millî güvenlik”, “kamu düzeni”, “suç işlenmesinin önlenmesi” ve
“başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması” sebeplerine uygun olduğunda kuşku yoktur.
Diğer taraftan tedbir süresinin uzatılmasına hâkim tarafından karar verilecek olması
nedeniyle, itiraz konusu kuralda tedbire karar verecek merci koşulu bakımından da Anayasal
bir sorun bulunmamaktadır.
Anayasa’nın 13. maddesinde temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın
yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla
sınırlanabileceği ve bu sınırlamaların, Anayasa’nın özüne ve ruhuna, demokratik toplum
düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı
belirtilmiştir.
Çağdaş demokrasiler, temel hak ve özgürlüklerin en geniş ölçüde sağlanıp güvence
altına alındığı rejimlerdir. Temel hak ve özgürlükleri büyük ölçüde kısıtlayan ve kullanılamaz
hale getiren sınırlamalar hakkın özüne dokunur. Temel hak ve özgürlüklere getirilen
sınırlamaların yalnız ölçüsü değil, koşulları, nedeni, yöntemi, kısıtlamaya karşı öngörülen
kanun yolları gibi güvenceler hep demokratik toplum düzeni kavramı içinde
değerlendirilmelidir. Bu nedenle, temel hak ve özgürlükler, istisnaî olarak ve ancak özüne
dokunmamak koşuluyla demokratik toplum düzeninin gerekleri için zorunlu olduğu ölçüde ve
ancak yasayla sınırlandırılabilirler.
135. maddenin itiraz konusu (1) ve (3) numaralı fıkraları incelendiğinde,
telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi tedbirine başvurulabilmesi için
bazı zorunlu koşulların kabul edildiği görülmektedir. Buna göre (1) numaralı fıkrada, bir suç
dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturma nedeniyle, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli
şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması
durumunda, ancak şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla yapmış olduğu iletişimin,
hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla
denetlenebileceği belirtilerek, tedbire başvurulması sıkı koşullara bağlanmıştır. Zira tedbire
herhangi bir kişinin herhangi bir eylemi ya da işlemi nedeniyle değil, ancak şüpheli ya da
sanık hakkında, bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturma nedeniyle
başvurabilecek olması; suç işlendiğine dair “makul şüphe” yerine “kuvvetli şüphe”
sebeplerinin aranması; başka türlü delil elde edilmesi imkânının bulunması halinde tedbire
başvurulamayacak olması; tedbir kararının sadece hâkim ya da gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde, daha sonra hâkim onayına sunulmak koşuluyla Cumhuriyet savcısı tarafından
verilebilmesi, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi tedbirinin, özel
hayatın gizliliği ve haberleşme özgürlüğünün özüne dokunmasını önleyen ve bu özgürlüklere
ancak demokratik toplum düzeninin sürekliliği için zorunlu olduğu ölçüde müdahalede
bulunulmasını sağlayan yasal güvencelerdir.
135. maddenin (3) numaralı fıkrasında da birinci fıkra hükmüne göre verilen tedbir
kararında, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının
türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodu, tedbirin türü,
kapsamı ve süresinin belirtileceği ifade edilerek, uygulanacak tedbirin yoruma gerek
kalmayacak şekilde açık olmasını sağlayacak bilgilerin kararda yer alması koşulu getirilmiş;
tedbir kararının en çok üç ay için verilebileceği, bu sürenin bir defa daha uzatılabileceği,
ancak, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde,
sürenin hâkim kararıyla bir aydan fazla olmamak üzere müteaddit defalar uzatılabileceği
hükme bağlanarak, tedbir süresinin üst sınırı ve ihtiyaç duyulması halinde bu sürenin
uzatılmasıyla ilgili esaslar belirlenmiştir. Buna göre, yasakoyucu telekomünikasyon yoluyla
yapılan iletişimin denetlenmesi tedbirinin, özel hayatın gizliliği ve haberleşme hürriyetine
müdahale niteliği taşıması nedeniyle tedbir süresinin üst sınırını altı ay olarak belirlemiş,
ancak örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak bu sürenin bir aydan fazla
olmamak üzere hâkim kararıyla müteaddit defalar uzatılabileceğini kabul etmiştir. Özellikle
teknolojinin sağladığı olanaklardan yararlanarak kamu düzenini ağır bir şekilde ihlal eden ve
demokratik toplum düzeninin sürekliliğini tehlikeye sokan örgütlü suçların ve faillerinin
ortaya çıkarılmasına yönelik tedbirlerin nihai bir süre ile sınırlandırılmaması bu suçların
niteliği dikkate alındığında Anayasal bir sorun oluşturmaz. Öte yandan tedbir süresinin
uzatılmasına hâkim tarafından karar verilecek olması da özel hayatın gizliliği hakkı ve
haberleşme hürriyetinin Anayasal çerçevede sınırlandırılması bakımından önemli bir güvence
teşkil etmektedir.
Diğer taraftan 135. maddenin itiraz konusu (1) numaralı fıkrasının, haklarında dinleme
kararı verilmeyen üçüncü kişilerin dolaylı olarak dinlenmesine olanak sağlaması nedeniyle
Anayasa’nın 20. ve 22. maddelerine aykırı olduğu savı da yerinde değildir. İtiraz konusu kural
ile iletişimin denetlenmesi kararının ancak şüpheli ya da sanık hakkında verilebileceği
vurgulanmıştır. İletişimin denetlenmesi kapsamında başvurulan tedbirlerden en önemlisi,
telefonların dinlenmesi ve görüşmelerin kaydedilmesidir. Dinleme kararı her ne kadar şüpheli
ya da sanık hakkında verilmiş olsa da telefonla yapılan iletişimin, en az iki kişi arasında
gerçekleştiği dikkate alındığında, uygulamada iletişimi yasal olarak dinlenen kişi ile iletişim
kuran üçüncü kişilerin iletişimlerinin de dolaylı olarak dinlenmesi kaçınılmaz olmaktadır.
İletişimin denetlenmesi tedbirine başvurulmasını gerektiren suçların niteliği, özellikle örgütlü
suçların organize bir şekilde işlenmesi dikkate alındığında, iletişiminin dinlenmesine ve kayda
alınmasına karar verilen şüpheliyi/sanığı arayan kişi ya da kişilerle, şüpheli/sanık arasındaki
iletişimin, tamamen özel hayatı ilgilendirdiğinin ve suçla ilgisi olmadığının, dinleme sırasında
bir anda tespit edilmesi mümkün değildir. Ayrıca bu görüşmelerin kolluk kuvvetleri
tarafından değerlendirilerek özel hayatın gizliliği kapsamında kaldığı gerekçesiyle kayda
alınmaması, delillerin bizzat Cumhuriyet savcısı ya da hâkim tarafından maddi gerçeğin
ortaya çıkarılmasını engelleyebilir. Suçla ilgisi olmayan üçüncü kişilere ait görüşmelerin
dinlenmesi ve kaydedilmesiyle ortaya çıkan bu durumun telafisi, bu görüşmelerin ancak
Cumhuriyet savcısı ya da hâkim tarafından değerlendirilmesinden sonra, suçla ilgisi
olmadıklarının tespit edilerek imhasına karar verilmesi ile mümkün olacaktır. Bu nedenle,
haklarında dinleme kararı verilmeyen üçüncü kişilerin iletişimlerinin dolaylı olarak
dinlenmesi, itiraz konusu kuraldan değil, iletişimin dinlenmesi tedbirinin uygulanmasıyla
ilgili bir zorunluluktan kaynaklanmaktadır.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kurallar Anayasa’nın 13., 20. ve 22. maddelerine
aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Bu görüşe Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Mehmet ERTEN, Fettah OTO ve Zehra Ayla
PERKTAŞ katılmamışlardır.
VI- SONUÇ
4.12.2004 günlü, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. maddesinin;
1- 25.5.2005 günlü, 5353 sayılı Kanun’un 17. maddesiyle değiştirilen (1) numaralı
fıkrasının Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE,
2- (3) numaralı fıkrasının;
a- Birinci ve ikinci cümlelerinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE,
OYBİRLİĞİYLE,
b- 5353 sayılı Kanun’un 17. maddesiyle eklenen son cümlesinin Anayasa’ya aykırı
olmadığına ve itirazın REDDİNE, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Mehmet ERTEN, Fettah OTO
ile Zehra Ayla PERKTAŞ’ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
18.5.2011 gününde karar verildi.
Başkan
Haşim KILIÇ
Başkanvekili
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Başkanvekili
Serruh KALELİ
Üye
Ahmet AKYALÇIN
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Fettah OTO
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
Üye
Recep
KÖMÜRCÜ
Üye
Alparslan ALTAN
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECİPOĞLU
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Erdal TERCAN
KARŞIOY YAZISI
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 135. maddesinin (3) numaralı
fıkrasının 5353 sayılı Kanun’un 17. maddesiyle eklenen son cümlesinde, iletişimin tespiti,
dinlenmesi ve kayda alınması tedbirinin üç ay için öngörülen ve aynı süre için bir kez
uzatılabilen toplam altı aylık süresinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili
olarak gerekli görülmesi halinde, bir aydan fazla olmamak üzere müteaddit defalar
uzatılabileceği öngörülmektedir.
CMK’nun (6) numaralı fıkrasında bu tedbire hangi suçların soruşturması ve
kovuşturması ile ilgili olarak başvurulabileceği tahdidi olarak sayılmıştır. Bu suçların
bazılarının bireysel olarak işlenmesi mümkün olduğu gibi, hepsinin aynı zamanda örgüt
faaliyeti çerçevesinde işlenmesi de mümkündür. Bu nedenle itiraz konusu kuralla öngörülen
birer aylık sürelerle müteaddit defalar uzatmaların, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlendiği
şüphesinin varlığı halinde (6) numaralı fıkrada sayılan bütün suçlar için geçerli olacağı
anlaşılmaktadır.
İtiraz konulu kuralın kabulünden evvelki şekliyle CMK’nun 135. maddesinin (3)
numaralı fıkrasında, aynı maddenin (6) numaralı fıkrasında sayılan bütün suçlar için iletişimin
tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbirinin uygulanabileceği ancak bunun azami altı aylık
bir süre ile sınırlanacağı öngörülmüşken, itiraz konusu kuralla bu sınır kaldırılmış ve tedbir,
süresiz uygulanabilecek hale getirilmiştir.
Kurala yapılan itirazda Anayasa’nın 20. ve 22. maddelerine dayanılmıştır.
Anayasa’nın 20. maddesinde “özel hayatın gizliliği” düzenlenmiş, bu bağlamda
herkesin özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu, özel
hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamayacağı belirtilmiştir. Anayasa’nın 22.
maddesinde yer alan “haberleşme hürriyeti” çerçevesinde de haberleşmenin gizliliğinin esas
olduğu öngörülmüştür.
Anayasa’nın 20. ve 22. maddelerinde bu özgürlüklerin sınırlama sebepleri birbirine
paralel olarak düzenlenmiştir. Bu sınırlama sebepleri “milli güvenlik, kamu düzeni, suç
işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması” olarak belirlenmiştir. Anayasa’nın 13. maddesi gereğince, diğer
temel hak ve özgürlüklerde olduğu gibi, özel hayatın gizliliğine ve haberleşme özgürlüğüne
yapılacak sınırlamalar bunların “özlerine dokunmaksızın yalnızca … ilgili maddelerinde
belirtilen sebeplere bağlı olarak ve kanunla” yapılabilecek, ayrıca “anayasanın sözüne ve
ruhuna, demokratik toplum düzeninin … gereklerine ve ölçülülük ilkesine”
aykırı
olamayacaktır.
Anayasa’nın 20. ve 22. maddelerinde yer alan temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırma
nedenleri arasında “suç işlenmesinin önlenmesi” sayılmakla birlikte, soruşturma ve
kovuşturma amaçlarıyla delil toplanması sayılmamıştır. Bu nedenle, örgütlü suçlar ve
özellikle terör örgütlerinin toplum için yarattığı tehdit karşısında, Anayasa’da açıkça
yazılmamakla beraber bir bakıma zorlama ile Anayasal sınırlandırma nedenleri arasına
sokulan soruşturma ve kovuşturma zorunlulukları da tam demokratik ve özgür bir toplumda
geçerli olmamalıdır. Ancak özel hayatın gizliliğine ve haberleşme özgürlüğüne ağır bir
müdahale olan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbirinin tamamen ucu açık ve
süresiz bir hale gelmesine yol açan iptal istemine konu kural tam bir ölçüsüzlük örneği olup
Anayasa’ya açıkça aykırıdır.
Anayasa’nın 36. maddesinde adil yargılanma hakkı düzenlenmiştir. Adil yargılanma
hakkının soruşturma ve kovuşturmaların makul sürede sonuçlandırılmasını öngördüğü,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’yi mahkum eden pek çok içtihadında
vurgulanmıştır. Soruşturma ve kovuşturma sürelerinin uzunluğundan sağduyu ve vicdan
sahibi pek çok siyasetçi ve hukuk adamı da şikayetçidir. Gerçekten de ülkemizde 30 yılda bile
sonuçlandırılamayan ve ancak zamanaşımıyla düşen ceza davaları dünyada az rastlanan
örnekler olarak karşımızda durmaktadır. Ancak bu duruma bugüne kadar bir çözüm
bulunamamıştır. Bu olgu, iptal istemine konu tedbirin soruşturma ve kovuşturma süresince
yürürlükte kalabilecek olmasının yarattığı sakıncaları daha da derinleştirmekte, Anayasa’ya
aykırılığı daha da çarpıcı bir biçimde ortaya koymaktadır.
Öte yandan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbirine yaygın surette
başvurulmasına karşılık bu yolla ele geçen, çoğu işlenen suçla ilgili olmayan, sanık veya
şüphelinin dışındaki üçüncü kişiler arasında geçen iletişim kayıtlarının yasal gereklere aykırı
olarak uluorta dağıtılması, basında ve medyada veya internet ortamında tedavül ettirilmesi,
kişi onurunu zedeleyen, demokratik ve özgür bir toplumda asla olmaması gereken olgulara
yol açmış, toplumsal bir travma yaratmıştır.
CMK’nun 135. maddesinde yer alan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kaydı tedbirinin
uygulanabileceği haller yine aynı maddede gösterilmiş, bu bağlamda maddenin (1) numaralı
fıkrasında “suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı” ve “başka suretle delil
elde edilmesi imkanının bulunmaması” koşulları getirilmiştir. Buna göre, tedbire
başvurulması için arama, elkoyma, tanık ifadesi gibi deliller bulunabildiği sürece bu tedbire
başvurulamayacağı gibi, basit şüphe hatta “makul şüphe” dahi yeterli olmayacak, “kuvvetli
şüphe” sebepleri aranacaktır. Yasakoyucu, maddenin orijinal şeklinde hak ve özgürlükler ile
suçların cezasız kalmaması ihtiyacı arasındaki bir denge kurmak amacıyla bir yandan bu
tedbiri ağır koşullara bağlamış diğer yandan da uzatma dahil altı aylık bir süreyle
sınırlamıştır. Ancak itiraz konusu kuralla yapılan değişiklik bu dengeyi Anayasa’nın 20. ve
22. maddelerindeki hak ve özgürlükler aleyhine tamamen bozmuş, maddenin (3) numaralı
fıkrasındaki toplam altı aylık süre sınırlamasını anlamsız hale getirmiştir. Tedbirin birer aylık
sürelerle müteaddit defalar uzatılmasında otomatik olarak ve birbirinin aynı gerekçeler
kullanılmasına engel bir durum bulunmadığı gözetildiğinde, her uzatmanın birer aylık
müddete bağlanmasının geçerli bir güvence oluşturamayacağı açıktır.
Özel hayatın gizliliğine ve haberleşme özgürlüğüne ciddi bir müdahale olan iletişimin
tespiti, dinlenmesi ve kaydı tedbirinin on yıllara varan soruşturma ve kovuşturmalar boyunca
sürdürülebilmesinin, Anayasa’nın 13. maddesinin öngördüğü anlamda demokratik toplum
gereklerine aykırı olmayan ve ölçülü bir önlem olarak kabulüne imkan yoktur. Binlerce
kişinin temel hak ve özgürlüklerinin süresiz olarak ihlalini delil bulma zorunluluğuyla
açıklamak ve bunun demokratik toplum gereklerine uygunluğunu veya ölçülülüğünü ileri
sürmek olanaklı değildir. Bu nedenlerle kuralın iptali gerekir.
Başkanvekili
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
KARŞIOY GEREKÇESİ
4.12.2004 günlü, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. maddesinin itiraz
konusu kuralın (3) fıkrasının ikinci cümlesinde “Ancak, örgütün faaliyeti çerçevesinde
işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde, hâkim bir aydan fazla olmamak
üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına karar verebilir” denilmektedir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. maddesinde, bir suç nedeniyle yürütülen
soruşturma ya da kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphelerin varlığı ve başka
suretle de delil elde edilmesi olanağı bulunmadığı takdirde, hâkim veya gecikmesinde
sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın
telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespit edilerek kayda alınabileceği ve sinyal bilgilerinin
değerlendirilebileceği, iletişimin tespiti için verilmesi gereken sürenin en çok üç ay olacağı ve
bir defa uzatılabileceği, sadece örgütlü suçlarla ilgili olarak bu sürenin bir aydan fazla
olmamak üzere müteaddit defalar uzatılabileceği öngörülmektedir.
Anayasa’nın, 22. maddesinin birinci fıkrasında “Herkes, haberleşme hürriyetine
sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır” denildikten sonra, ikinci fıkrasında milli güvenlik,
kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya
başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak
usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça haberleşmenin engellenemeyeceğine ve
gizliliğine dokunulamayacağına işaret edilmiş, 13. maddesinde de “Temel hak ve hürriyetler,
özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı
olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna,
demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı
olamaz” denilmiştir.
Buna göre, haberleşme hürriyetinin sınırsız bir biçimde kullanılamayacağı görülmekte
ise de yasa koyunun, bu sınırlamaları getirirken Anayasa’nın 13. maddesinde öngörülen
demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olmama koşulunu
gözeterek takdir yetkisini kullanması gerekir.
İtiraz konusu (3) fıkranın ikinci cümlesinde yer alan kuralda, örgütün faaliyeti
çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülen hallerde, hâkim kararıyla sürenin bir
aydan fazla olmamak üzere müteaddit defalar uzatılmasına karar verilebileceğine işaret
edilerek, kişinin bir süre ile bağlı olmaksızın devamlı olarak dinlenmesine imkân vermekte
ve onun haberleşme hürriyetini ölçüsüz biçimde sınırlayarak, bu hakkını kullanamaz hale
getirmektedir. Bu durum, haberleşme hürriyetinin özüne zarar verdiği gibi, Anayasa’nın
sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine de aykırılık
oluşturmaktadır.
Bu nedenle kural, Anayasa’nın 13. ve 22. maddelerine aykırı olduğundan iptali gerektiği
düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Fettah OTO
KARŞIOY GEREKÇESİ
4.12.2004 günlü 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. maddesinin,
25.5.2005 günlü 5353 sayılı Kanun’un 17. maddesi ile değiştirilen (1) numaralı fıkrası ile (3)
numaralı fıkrasında şöyle denilmektedir.
(1-) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin
kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının
bulunmaması durumunda, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet
savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir,
dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını
derhal hakimin onayına sunar ve hakim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin
dolması veya hakim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı
tarafından derhal kaldırılır.
(3-) Birinci fıkra hükmüne göre verilen kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir
uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını
tespite imkan veren kodu, tedbirin türü, kapsamı ve süresi belirtilir. Tedbir kararı en çok üç ay
için verilebilir; bu süre, bir defa daha uzatılabilir. (Ek cümle: 25.5.2005/5353-17 md.)
Ancak, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi
halinde, hakim bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına
karar verebilir.
Buna göre; iptali istenilen maddenin (6) numaralı fıkrasında sayılan “katolog suçlar”
yönünden adli soruşturma ve kovuşturmada iletişimin tesbiti, kayda alınması tedbirinin
uygulanması usulü düzenlenmektedir. Dolayısıyla adli amaçlı iletişimin denetlenmesi yoluyla
elde edilen bilgilerin yargılamada delil olarak kabul edilip edilmeyeceği konusu ayrı bir
konudur. Nitekim bu konuda gerek karşılaştırmalı hukukta, gerekse yargı kararlarında farklı
değerlendirmeler bulunmaktadır.
Anayasa’nın 13. maddesinde “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın
yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla
sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin
ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.” denilmiştir. Anayasa
Mahkemesinin yerleşik içtihatlarında vurgulandığı üzere, bir temel hakkın veya hürriyetin
sınırlandırılması için başvurulan araçların amaca elverişliliği, istenilen sonuca başka türlü
ulaşılıp ulaşılamayacağı ve sınırlama önleminin ölçülü olup olmadığı yapılan sınırlamanın
Anayasa’ya uygunluğunu belirleyen başlıca ölçütlerdir.
Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada adli amaçlı iletişimin
dinlenmesi tedbiri, Anayasa’nın 20. maddesinde yer alan “özel hayatın gizliliği” ve 22.
maddesinde yer alan “haberleşme hürriyeti”ne getirilmiş bir sınırlamadır. Bu nedenle
“iletişimin tesbiti dinlenmesi ve kayda alınması “ konusunu düzenleyen yasa hükümleri,
Anayasa’nın ilgili maddelerindeki sınırlama nedenlerini gözetmek zorunda olduğu gibi, 13.
maddesinde belirlenen genel ilkelere de uygun olmalıdır.
İtiraza konu kuralın (3) numaralı fıkrasının son cümlesinde; “Ancak, örgütün faaliyeti
çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde, hakim bir aydan fazla
olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına karar verebilir.” denilmek suretiyle;
herhangi bir süre kaydı getirilmeksizin süresiz iletişimin tesbiti, dinlenmesi ve kayda alınması
yetkisi verilmiş olup, bunun zorunlu ve ölçülü olduğundan söz edilemez. Kaldı ki böyle bir
düzenlemenin keyfi uygulamalara yol açarak temel hak ve hürriyetleri ölçüsüz olarak
sınırlandırmak suretiyle, hakkın özünü zedeleyeceği de açıktır.
Bu nedenle, 4.12.2004 günlü 5271 sayılı Kanun’un 135. maddesinin (3) numaralı
fıkrasına 25.5.2005 günlü 5353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi ile eklenen
“Ancak,
örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde,
hakim bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına karar
verebilir.” cümlesinin, Anayasa’nın 13., 20. ve 22. maddelerine aykırı olduğu ve iptali
gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
[R.G. 18 Şubat 2012 – 28208]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2010/10
Karar Sayısı : 2011/110
Karar Günü : 30.6.2011
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 19.3.1969 günlü, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35.
maddesinin, 23.1.2008 günlü, 5728 sayılı Yasa’nın 329. maddesiyle değiştirilen üçüncü fıkrasının “anonim şirketler” yönünden, Anayasa’nın 2., 10., 20., 38. ve 48. maddelerine aykırılığı savıyla iptaline karar verilmesi istemidir.
I- OLAY
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tebliğ edilen idari yaptırım kararına karşı
yapılan itirazda, itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme,
iptali için başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
“1- Anayasanın 2. maddesinde yeralan hukuk devleti ilkesinin gereği olarak özellikle
kanunda ceza yaptırımına bağlanan eylemlerin kapsamının açık ve net olarak düzenlenmesi ve
tereddüt oluşturmaması gerekmektedir, iptali istenen madde ile getirilen sözleşmeli avukat
bulundurma zorunluluğu kapsamı açık ve net değildir. 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 35.
maddesinde yalnız avukatların yapacağı işler olarak hukuki danışmanlık hizmeti, dava ve iş
takip hizmeti belirlenmiş olup anılan yasa maddesinin zorunlu sözleşmenin hangi hizmeti
veya hizmetleri kapsayacağı açık ve net olarak belirlenmemiştir.Yasal düzenlemede, düzenleniş şekli ve düzenleme öncesi cümle dikkate alındığında anonim şirketin açtığı ve hakkında
açılan davada avukat sözleşmesi zorunluluğu öngörüldüğü izlenimi vermekte ise de, uygulamada danışmanlık hizmeti sözleşmesi yapılması istenmekte ve bu şekilde uygulama yapılmaktadır. İptali istenen yasa maddesinde sözleşme konusu hizmetin niteliği belirtilmemiş
olması farklı yorum ve uygulamaya yolaçmakta hukuki kargaşa ve karmaşaya sebebiyet
vermektedir. Özel hukuka ilişkin ve sözleşme özgürlüğü kapsamında bulunan tarafların özgür
iradeleri ile yapmaları veya yapmamaları gereken bir hukuki ilişkinin kanunla zorunlu
tutularak yaptırıma bağlanması ve bu düzenlemenin de kapalı ifadeler ile uygulamada karmaşa oluşturacak şekilde yapılması öncelikle Anayasanın 2. maddesi düzenlenen hukuk devleti ilkesine aykırıdır.
2- İptali istenen kanun hükmü ile, sermayesi belli bir miktarı geçen anonim şirketler için
sözleşmeli avukatlık zorunluluğu getirilmesi, diğer şirketler için benzer düzenleme getirilmemiş olması Anayasanın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırıdır.
3- Anayasanın 48. maddesinde sözleşme özgürlüğü düzenlenmiş olup sözleşme özgürlüğü, özel hukuktaki irade özerkliği ilkesinin Anayasaya yansıması olup özel hukuk alanında
kişilerin yasal sınırlar içerisinde istedikleri hukuki sonuca bu yoldaki iradelerini yeterince
açığa vurarak istedikleri sonuca ulaşabilmelerini ifade etmektedir. Bu anlamda bir grup
anonim şirket için belli meslek grubu mensupları ile sözleşme zorunluluğu getirilmesi ve
uyulmaması halinde idari para cezası yaptırımı öngörülmesi sözleşme özgürlüğüne müdahale
niteliğindedir. Sermayesi belli bir miktarı aşan anonim şirketler zorunluluk olması bile avukat
ile sözleşme yapmakta kendilerini davalarda avukat vasıtası ile temsil ettirmektedir. Bu kanun
hükmüne dayanılarak Avukatlık Kanunu Yönetmeliğinde yapılan değişiklik ile, sözleşmenin
ne şekilde yapılacağı, hangi şartları ihtiva edeceği, anlaşmazlık durumunda ne şekilde
çözümleneceğine dair sözleşmeye konacak hükümler belirlenerek yazılı sözleşme ile serbest
meslek makbuzunun baroya verilmesi gibi hususlara yer verilmiştir. HUMK, CMUK gibi
temel usul yasalarında dahi temsil için avukatın herhangi bir makama sözleşmenin verilmesi
öngörülmemiş ve vekaletnamenin verilmesi yeterli görülmüş iken bu yasa hükmü ile Avukat
ile müvekkili arasında ticari sır niteliğinde bulunan sözleşmenin sır olmaktan çıkarılarak hiç
gerekmediği halde sözleşmenin bir yerlere verilmesinin öngörülmesi hem sözleşme özgürlüğüne hem de Anayasanın 20. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliği ilkesine aykırıdır.
4- İptali istenen yasa maddesinde düzenlenen eylemin yaptırımının 4857 sayılı oluşturulmuş Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirlediği asgari ücrete endekslenmiş olması Anayasanın 38/3. maddesinde konulan ceza ve ceza yaptırımı yerine geçen güvenlik tedbirlerinin
yasayla düzenlenmesi ilkesine aykırıdır.
SONUÇ VE TALEP:Yukarıda Anayasa’ya aykırılık nedenlerini ayrıntılı olarak belirttiğimiz 1136 sayılı Kanunun 35/3. maddesinin mahkememizde görülen davanın Anonim Şirketler ile ilgili olması nedeniyle anonim şirketler ile sınırlı olarak İPTALİNE karar verilmesini saygı ile arz ederim. 22.01.2010”
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralları
19.3.1969 günlü, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesinin, 23.1.2008 günlü,
5728 sayılı Yasa’nın 329. maddesiyle değiştirilen üçüncü fıkrası şöyledir:
“Dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasına ait evrakı düzenleyebilir, davasını bizzat açabilir ve işini takip edebilir. Ancak, Türk Ticaret Kanununun 272 nci maddesinde ön görülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan
anonim şirketler ile üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatifleri sözleşmeli bir
avukat bulundurmak zorundadır. Bu fıkra hükmüne aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî
ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verilir.”
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararında Anayasa’nın 2., 10., 20., 38. ve 48. maddelerine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca, Haşim KILIÇ, Osman
Alifeyyaz PAKSÜT, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet
ERTEN, Fettah OTO, Serdar ÖZGÜLDÜR, Şevket APALAK, Serruh KALELİ ve Zehra
Ayla PERKTAŞ’ın katılımlarıyla 25.2.2010 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında,
dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, OYBİRLİĞİYLE karar
verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralları,
dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Başvuru kararında, itiraz konusu fıkra ile Türk Ticaret Kanunu’nun 272. maddesinde
belirtilen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan anonim
şirketlerin, aksine davrananların idari para cezası ile cezalandırılacakları belirtilerek, avukatlık
sözleşmesi yapmaya zorlanmalarının ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesinde
yalnız avukatların yapacağı işlerin hukuki danışmanlık ile dava ve iş takip hizmetleri olarak
belirlenmesi karşısında, anonim şirketler için getirilen sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğunun kapsamının açık bir şekilde belirlenmemesinin, Anayasa’nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devletine ve 48. maddesinde düzenlenen sözleşme özgürlüğüne; bu zorunluluğun
sadece esas sermayesi belirlenen miktarı geçen anonim şirketler için getirilmiş olmasının
Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine; idari para cezasının miktarının
Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenen asgari ücrete endekslenmiş olmasının
Anayasa’nın 38. maddesinde düzenlenen ceza ve ceza yaptırımı yerine geçen güvenlik tedbirlerinin yasayla düzenlenmesi ilkesine; ayrıca Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Kanunu
Yönetmeliği’nde itiraz konusu fıkraya dayanılarak yapılan değişiklik ile avukatlık
sözleşmenin ne şekilde yapılacağına, hangi şartları ihtiva edeceğine, sözleşmeden doğan
anlaşmazlıkların nasıl çözümleneceğine ve yazılı sözleşme ile serbest meslek makbuzunun
baroya verilmesi gerektiğine dair hükümlere yer verilerek avukat ile müvekkili arasında ticari
sır niteliğinde bulunan sözleşmenin sır olmaktan çıkarılmasının, sözleşme özgürlüğüne ve
Anayasa’nın 20. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliği ilkesine aykırı olduğu ileri
sürülmüştür.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesinin itiraz konusu üçüncü fıkrasında dava
açmaya yeteneği olan herkesin kendi davasına ait evrakı düzenleyebileceği, davasını bizzat
açabileceği ve işini takip edebileceği belirtildikten sonra, Türk Ticaret Kanunu’nun 272.
maddesinde öngörülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi
bulunan anonim şirketlerin sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorunda oldukları, bu zorunluluğa uymayan kuruluşlara Cumhuriyet savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde
yürürlükte bulunan asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verileceği hükme
bağlanmıştır.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nu 269. ve devamı maddelerinde düzenlenen anonim
şirket, en az beş kişinin belli bir iktisadi gaye ve konu ile uğraşmak üzere bir unvan altında
kurdukları, esas sermayesi belirli ve paylara bölünmüş, borçlarından dolayı yalnız mameleki
ile sınırlı sorumlu ve ortaklarının sorumluluğu yüklendikleri sermaye payları ile sınırlandırılmış bulunan, hak ehliyeti işletme konusu ile sınırlı, tüzel kişiliğe sahip bir ticaret şirketidir.
Küçük sermaye birikimlerini büyük malî, ticarî ve sanayi kuruluşlar durumunda
toplayan anonim şirketler, günümüzde en önemli iktisadî ve sosyal müesseseler arasında yer
almışlardır. Bünyelerinde pay sahiplerine, şirket çalışanlarına, şirket alacaklılarına ve topluma
ait birbiriyle çatışan farklı çıkarları barındıran anonim şirketler, sağladıkları büyük sermayelerle, sınırlı sorumluluğun ve tüzelkişi olmanın verdiği olanaklardan da yararlanarak, önemli
girişimler gerçekleştirmişler ve ülkelerinin kalkınmalarında yararlı olmuşlardır. Bu bakımdan
özelikle esas sermayesi büyük olan anonim şirketlerin, bünyelerinde barındırdıkları farklı
çıkarlar arasında denge kurulabilmesi ve halkın bu şirket türüne olan güveninin sarsılmaması
için kârlılık ve çağdaş işletmecilik esaslarına uygun olarak verimli biçimde çalıştırılmaları
büyük önem taşımaktadır. Anonim şirketlerin çok sayıda ortağı ilgilendiren faaliyetleri, bu
kuruluşların toplumda pay sahibi ve yatırımcı kitlesini, çalışanları ve üretilen mal ve hizmetlerin pazarlandığı piyasayı aşan sosyal ve ekonomik etkiler oluşturmalarına yol açmıştır.
Anayasa’nın çeşitli maddelerinde yer alan, “...kişilerin ve toplumun refah, huzur ve
mutluluğunu sağlamak...” (madde 5), “...Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır (madde 48); ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı... planlamak....”
(madde 166); Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli
işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır...” (madde 167); şeklindeki hükümler, Devletin ekonomik hayatın işleyişini düzenlemek ve gerektiğinde bu alana müdahalede bulunmakla görevli kılındığını ortaya koymaktadır.
İtiraz konusu fıkranın ikinci cümlesi ile Türk Ticaret Kanunu’nun 272. maddesinde
öngörülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan anonim
şirketlerin sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorunda oldukları belirtilerek, esas sermayesi
belli büyüklüğe ulaşmış anonim şirketlerin, kurumsal varlıklarını bünyelerinde barındırdıkları
farklı çıkarlar arasında adil bir denge kurarak devam ettirebilmeleri için başlangıçtan itibaren
yaptıkları her türlü işlemin daha sonra hukuki uyuşmazlığa yol açmayacak şekilde, sağlam bir
hukuk temelinde yapılması ve bu şekilde kârlılık ve çağdaş işletmecilik esaslarına uygun
olarak verimli biçimde çalıştırılabilmeleri amaçlanmıştır. Başvuru kararında itiraz konusu
kural ile getirilen avukat bulundurma zorunluluğunun kapsamının açık ve net olarak belirlenmediği ileri sürülmekte ise de, itiraz konusu kuralın gerekçesinde yargı önüne giden
uyuşmazlıkların büyük bir kısmının hukukî ilişki kurulurken gerekli özenin gösterilmeme-
sinden kaynaklandığı belirtildiğinden, yapılan düzenleme ile anonim şirketlerin sadece taraf
oldukları davalarda değil, hukuki uyuşmazlık doğmadan önce de avukat bulundurarak, avukatın hukuki yardımından yararlanmalarının amaçlandığı anlaşılmaktadır.
Anayasa’nın 10. maddesinde herkesin, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî
inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu
belirtilmiştir. Eşitlik ilkesinin amacı, hukuksal durumları aynı olanların kanunlarca aynı
işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kişilere kanun karşısında ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı
kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır. Bu ilke ile eylemli
değil hukuksal eşitlik öngörülmektedir. Kanun önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı
kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durum ve konumlarındaki özellikler, kimi kişiler
ya da topluluklar için değişik kuralları gerekli kılabilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı
hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’nın öngördüğü eşitlik ilkesi zedelenmiş olmaz.
Yasal unsurları açısından aynı yapısal özelliklere sahip olmakla birlikte, esas sermayeleri büyük miktarlara ulaşan anonim şirketler, sosyal ve ekonomik hayattaki işlevleri bakımından diğerlerine göre farklılık arz etmektedir. Bu nedenle toplumun sosyal ve ekonomik
düzenini önemli ölçüde etkileyebilecek büyüklüğe sahip olan anonim şirketlerin işlevlerini
sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmeleri için kamu otoritesi tarafından bu şirketlerin faaliyetlerine diğerlerine göre farklı şekillerde müdahale edilebilmektedir. Yasakoyucu itiraz konusu
kural ile anonim şirketlerin işlevlerinin farklılaşmasına yol açan sermaye miktarının sınırını
“Türk Ticaret Kanunu’nun 272. maddesinde ön görülen esas sermaye miktarının beş katı
veya daha fazlası” olarak takdir etmiştir. Bu kapsamda esas sermayesi bu miktar ya da üzerinde olan anonim şirketler ile esas sermayesi bu miktardan az olan anonim şirketler,
toplumun sosyal ve ekonomik düzenini etkileyecek işlevsel özelliklere sahip olmaları bakımından aynı hukuksal konumda bulunmadıklarından, bunlara farklı kurallar uygulanması
eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz.
Yasakoyucunun ceza alanında yasama yetkisini kullanırken Anayasa’nın temel ilkelerine ve ceza hukukunun ana kurallarına bağlı kalmak koşuluyla, toplumda belli eylemlerin suç
sayılıp sayılmaması, suç sayılırsa hangi tür ve ölçüdeki ceza yaptırımıyla karşılanmaları
gerektiği, hangi durum ve davranışların ağırlaştırıcı ya da hafifletici öge olarak kabul edileceği konularında takdir yetkisi vardır. Bu yetki, idari yaptırımlar bakımından da geçerlidir.
Anayasa’nın 38. maddesinde “…Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak
kanunla konulur…” denilerek suç ve cezanın yasallığı ilkesine yer verilmiştir. Bu ilkenin
zorunlu sonuçlarından biri de belirlilik ilkesidir. Hukuk devletinin temel ilkelerinden biri olan
belirlilik ilkesi, suçun unsurlarının ve verilecek cezanın tereddüde yer vermeyecek şekilde
açık, net, anlaşılır, uygulanabilir, nesnel, makul bir düzeyde öngörülebilecek ve keyfi uygulamalara yol açmayacak biçimde belirlenmiş olmasını gerektirir.
İtiraz konusu fıkranın üçüncü cümlesi ile sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğuna
uymayan anonim şirketlere verilecek idari para cezasının miktarı, sözleşmeli avukat tayin
etmedikleri her ay için sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı olarak belirlenmiştir. 4857 sayılı
İş Kanunu’nun 39. maddesinde asgari ücretin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca
Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile en geç iki yılda bir belirleneceği, Komisyon
kararlarının kesin olduğu ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
İptali istenen Yasa kuralı uyarınca, sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğuna
uymayan anonim şirketlere verilecek idari para cezasının hesabında, sanayi sektöründe onaltı
yaşından büyük işçiler için belirlenen yürürlükteki asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı esas alınacağından, kişiye suç işlediği zaman o suç için öngörülen ceza, suç gününden önce belir-
lenmiştir. Bu nedenle kuralın cezaların yasallığı ilkesine ve Anayasa’nın 38. maddesine aykırı
bir yönü bulunmamaktadır.
Başvuru kararında Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Kanunu Yönetmeliği’nde itiraz
konusu fıkraya dayanılarak yapılan değişiklik ile avukatlık sözleşmenin ne şekilde yapılacağına, hangi şartları ihtiva edeceğine, sözleşmeden doğan anlaşmazlıkların nasıl çözümleneceğine ve yazılı sözleşme ile serbest meslek makbuzunun baroya verilmesi gerektiğine dair
hükümlere yer verilerek avukat ile müvekkili arasında ticari sır niteliğinde bulunan sözleşmenin sır olmaktan çıkarılmasının, hem sözleşme özgürlüğüne hem de Anayasa’nın 20.
maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliği ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de,
Anayasa Mahkemesinin yönetmeliklerin Anayasa’ya uygunluğunu denetleme görevi bulunmadığından, ileri sürülen aykırılık nedenleri inceleme konusu yapılmamıştır.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kurallar Anayasa’nın 2., 10., 38. ve 48. maddelerine
aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
VI- SONUÇ
19.3.1969 günlü, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesinin, 23.1.2008 günlü,
5728 sayılı Kanun’un 329. maddesiyle değiştirilen üçüncü fıkrasının “anonim şirketler”
yönünden, Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, 30.6.2011 gününde
OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Haşim KILIÇ
Başkanvekili
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Başkanvekili
Serruh KALELİ
Üye
Ahmet AKYALÇIN
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Fettah OTO
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Zehra Ayla
PERKTAŞ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Alparslan ALTAN
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECİPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
[R.G. 18 Şubat 2012 – 28208]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2010/93
Karar Sayısı : 2012/9 (Yürürlüğü Durdurma)
Karar Günü : 9.2.2012
YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNDE BULUNANLAR :
1- Anamuhalefet (Cumhuriyet Halk) Partisi Türkiye Büyük Millet Meclisi Grubu adına
Grup Başkanvekilleri M. Akif HAMZAÇEBİ ve Muharrem İNCE (E.2010/93)
2- Adana 2.Vergi Mahkemesi (E.2011/25)
3- Hatay 1.Vergi Mahkemesi (E.2011/112)
YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNİN KONUSU : 23.7.2010 günlü,
6009 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un:
1- 5. maddesiyle 193 sayılı Kanun’un geçici 69. maddesinin birinci fıkrasına eklenen
“Şu kadar ki, vergi matrahlarının tespitinde yatırım indirimi istisnası olarak indirim konusu
yapılacak tutar, ilgili kazancın % 25’ini aşamaz.” biçimindeki cümlenin,
2- 27. maddesiyle 13.12.1983 günlü, 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 43. maddesinin (a) bendine üçüncü paragraftan sonra gelmek üzere eklenen paragrafın,
3- 35. maddesiyle 29.6.2001 günlü, 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun’un geçici 4. maddesinin değiştirilen ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…
öncelikle büyükşehir belediyelerine, büyükşehir belediyelerinin talebinin olmaması halinde
…” ibaresinin,
4- 42. maddesiyle 5.5.2005 günlü, 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun’un 29. maddesine eklenen;
a- “Başkanlık merkez ve taşra teşkilatında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve
diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki usul ve esaslara bağlı
olmaksızın, Bakan onayı ile Başkanlığın stratejik plan ve performans programlarında yer alan
önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi veya uygulanması amacıyla proje süresi ile
sınırlı olmak üzere tam veya kısmî zamanlı sözleşmeli personel çalıştırılabilir. Bunlara ödenecek ücret, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) bendine göre çalıştırılanlar için
uygulanmakta olan sözleşme ücreti tavanının beş katını, çalıştırılabilecek toplam sözleşmeli
personel sayısı ise 150’yi geçemez ve bu fıkrada belirtilen ücret dışında herhangi bir ödeme
yapılamaz. Bu şekilde istihdam edilecek personelin, yükseköğretim kurumlarından lisans
düzeyinde eğitim veren fakülte veya bölümlerinden veya bunlara denkliği Yükseköğretim
Kurulunca kabul edilmiş yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olması şarttır.
Sözleşmeli personelde aranılacak diğer nitelikler, istihdam türüne bağlı sözleşmeli personel
sayısı ile ödenecek sözleşme ücretinin tespiti, istihdama dair hususlar ile sözleşme usul ve
esasları Başkanlıkça belirlenir.” biçimindeki fıkranın,
b- Son fıkrada yer alan “Bunun dışında sözlü sınav ile ilgili herhangi bir kayıt sistemi
kullanılmaz.” biçimindeki cümlenin,
5- 47. maddesiyle 1.6.1989 günlü, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve
Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 45. maddesinin değiştirilen üçüncü fıkrasının “… 233
sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamındaki
iktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri, kamu idarelerinin doğrudan ya da dolaylı hissedarı olduğu kurumlar ile
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun yönetimindeki kurumların bu Kanun kapsamındaki faaliyetlerini yürütmemeleri şartıyla, bu kurum ve kuruluşların …” bölümünün,
6- 48. maddesiyle 22.5.2003 günlü, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin üçüncü
fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen dördüncü fıkranın,
7- 49. maddesiyle 4857 sayılı Kanun’un 81. maddesine ikinci fıkradan sonra gelmek
üzere eklenen üçüncü ve dördüncü fıkraların,
8- 50. maddesiyle 9.1.1985 günlü, 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 12. maddesinin birinci fıkrasına (l) bendinden
sonra gelmek üzere eklenen (m) bendinin,
Anayasa’nın 2., 5., 7., 10., 56., 73., 128., 130. ve 135. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi istemidir.
YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNİN İNCELENMESİ
Yürürlüğün durdurulması istemini de içeren dava dilekçesi, başvuru kararları ve
bunların ekleri, bu konudaki yürürlüğü durdurma ve esas inceleme raporu ile ekleri, iptali
istenilen kurallar, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile öteki yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
23.7.2010 günlü, 6009 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un;
A- 5. maddesiyle 193 sayılı Kanun’un geçici 69. maddesinin birinci fıkrasına eklenen
“Şu kadar ki, vergi matrahlarının tespitinde yatırım indirimi istisnası olarak indirim konusu
yapılacak tutar, ilgili kazancın % 25’ini aşamaz.” biçimindeki cümle, 9.2.2012 günlü,
E.2010/93, K.2012/20 sayılı kararla iptal edildiğinden, bu cümlenin, uygulanmasından
doğacak sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi ve iptal
kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmî Gazete’de yayımlanacağı güne kadar
YÜRÜRLÜĞÜNÜN DURDURULMASINA,
B- 1- 35. maddesiyle 29.6.2001 günlü, 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun’un geçici 4. maddesinin değiştirilen ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…
öncelikle büyükşehir belediyelerine, büyükşehir belediyelerinin talebinin olmaması halinde
…” ibaresine,
2- 42. maddesiyle 5.5.2005 günlü, 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun’un 29. maddesine eklenen;
a- “Başkanlık merkez ve taşra teşkilatında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve
diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki usul ve esaslara bağlı
olmaksızın, Bakan onayı ile Başkanlığın stratejik plan ve performans programlarında yer alan
önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi veya uygulanması amacıyla proje süresi ile
sınırlı olmak üzere tam veya kısmî zamanlı sözleşmeli personel çalıştırılabilir. Bunlara ödenecek ücret, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) bendine göre çalıştırılanlar için
uygulanmakta olan sözleşme ücreti tavanının beş katını, çalıştırılabilecek toplam sözleşmeli
personel sayısı ise 150’yi geçemez ve bu fıkrada belirtilen ücret dışında herhangi bir ödeme
yapılamaz. Bu şekilde istihdam edilecek personelin, yükseköğretim kurumlarından lisans
düzeyinde eğitim veren fakülte veya bölümlerinden veya bunlara denkliği Yükseköğretim
Kurulunca kabul edilmiş yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olması şarttır.
Sözleşmeli personelde aranılacak diğer nitelikler, istihdam türüne bağlı sözleşmeli personel
sayısı ile ödenecek sözleşme ücretinin tespiti, istihdama dair hususlar ile sözleşme usul ve
esasları Başkanlıkça belirlenir.” biçimindeki fıkraya,
b- Son fıkrada yer alan “Bunun dışında sözlü sınav ile ilgili herhangi bir kayıt sistemi
kullanılmaz.” biçimindeki cümleye,
3- 47. maddesiyle 1.6.1989 günlü, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve
Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 45. maddesinin değiştirilen üçüncü fıkrasının “… 233
sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamındaki
iktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müesseseleri, bağlı ortaklık-
ları ve iştirakleri, kamu idarelerinin doğrudan ya da dolaylı hissedarı olduğu kurumlar ile
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun yönetimindeki kurumların bu Kanun kapsamındaki faaliyetlerini yürütmemeleri şartıyla, bu kurum ve kuruluşların …” bölümüne,
4- 48. maddesiyle 22.5.2003 günlü, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin üçüncü
fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen dördüncü fıkraya,
5- 49. maddesiyle 4857 sayılı Kanun’un 81. maddesine ikinci fıkradan sonra gelmek
üzere eklenen üçüncü ve dördüncü fıkralara,
6- 50. maddesiyle 9.1.1985 günlü, 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 12. maddesinin birinci fıkrasına (l) bendinden
sonra gelmek üzere eklenen (m) bendine,
yönelik iptal istemleri 9.2.2012 günlü, E.2010/93, K.2012/20 sayılı kararla reddedildiğinden, bu fıkra, bent, cümle, bölüm ve ibareye ilişkin yürürlüğün durdurulması isteminin
REDDİNE,
C- 27. maddesiyle 13.12.1983 günlü, 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 43. maddesinin (a) bendine üçüncü
paragraftan sonra gelmek üzere eklenen paragraf hakkında, 9.2.2012 günlü, E.2010/93,
K.2012/20 sayılı kararla karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğinden, bu paragrafa
ilişkin yürürlüğün durdurulması istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
9.2.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Haşim KILIÇ
Başkanvekili
Serruh KALELİ
Başkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla
PERKTAŞ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECİPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz
AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
[R.G. 18 Şubat 2012 – 28208]
—— • ——
YARGITAY KARARI
Yargıtay Başkanlığından:
YARGITAY BÜYÜK GENEL KURULU KARARI
Sayı
: 2012 / 1
Karar Günü : 09 / 02 / 2012
14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren
09.02.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.
maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca;
Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih, 1 sayılı kararı ile hazırlanan Yargıtay İşbölümü karar tasarısını görüşmek üzere Yargıtay Büyük Genel Kurulu önceden belli edilen
09.02.2012 Perşembe günü saat: 09.15’da 305 Üyenin katılımıyla Konferans Salonunda
Birinci Başkan A.Nazım Kaynak’ın Başkanlığında toplandı.
A) Hukuk Dairelerinin İş Durum Çizelgesi;
HUKUK DAİRELERİ
Hukuk Genel Kurulu
1. Hukuk Dairesi
2. Hukuk Dairesi
3. Hukuk Dairesi
4. Hukuk Dairesi
5. Hukuk Dairesi
6. Hukuk Dairesi
7. Hukuk Dairesi
8. Hukuk Dairesi
9. Hukuk Dairesi
10. Hukuk Dairesi
11. Hukuk Dairesi
12. Hukuk Dairesi
13. Hukuk Dairesi
14. Hukuk Dairesi
15. Hukuk Dairesi
16. Hukuk Dairesi
17. Hukuk Dairesi
18. Hukuk Dairesi
19. Hukuk Dairesi
20. Hukuk Dairesi
21. Hukuk Dairesi
22. Hukuk Dairesi
23. Hukuk Dairesi
Toplam Hukuk
2010'dan
Devir
90
1147
16488
3130
7360
6787
3793
3980
2697
44049
13700
15982
11909
5698
1265
4267
4250
4846
2440
5441
2559
9936
171814
2011'de Gelen
İş
893
14910
23366
23026
15916
21622
15384
8100
8094
55000
20314
15977
32683
21235
16191
7700
8964
13350
12478
16601
17683
17487
18688
5083
410745
2011'de
Çıkan İş
818
14157
24221
22076
14370
22618
16072
8505
7970
50347
21680
17872
31599
21674
16458
8203
10309
13435
13144
17072
16375
14534
9126
3027
395662
2012'ye
Devir
165
1900
15633
4080
8906
5791
3105
3575
2821
48702
12334
14087
12993
5259
998
3764
2905
4761
1774
4970
3867
12889
9562
2056
186897
B) Ceza Dairelerinin İş Durum Çizelgesi;
CEZA DAİRELERİ
Ceza Genel Kurulu
1. Ceza Dairesi
2. Ceza Dairesi
3. Ceza Dairesi
4. Ceza Dairesi
5. Ceza Dairesi
6. Ceza Dairesi
7. Ceza Dairesi
8. Ceza Dairesi
9. Ceza Dairesi
10. Ceza Dairesi
11. Ceza Dairesi
12. Ceza Dairesi
13. Ceza Dairesi
14. Ceza Dairesi
15. Ceza Dairesi
Toplam Ceza
GENEL TOPLAM
2010'dan
Devir
38
9067
37380
22390
33719
17062
69296
36513
24808
28456
59219
26552
364500
2011'de Gelen
İş
902
8565
39155
44056
24300
14443
24156
13120
18434
12513
27487
13893
24526
36918
23049
68118
393635
2011'de
Çıkan İş
305
8737
43136
25703
25719
25899
49802
27361
18518
30935
59218
24294
10702
10155
6341
23981
390806
2012'ye
Devir
635
8895
33399
40743
32300
5606
43650
22272
24724
10034
27488
16151
13824
26763
16708
44137
367329
536314
804380
786468
554226
Hukuk ve Ceza Dairelerinin İş durum çizelgeleri incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
I ) YARGITAY HUKUK DAİRELERİ İŞBÖLÜMÜ
A) İŞBÖLÜMÜ GENEL ESAS VE İLKELERİ
1. Yargıtay Hukuk Daireleri arasında işbölümü, temyiz incelemesinin sonuçlandırılmasında zaman kayıplarını önlemek, uzmanlaşmayı, akademik çalışma ve işbirliğini desteklemek, hukuksal problemlerimizin çözümünde sorumluluk üstlenerek yönlendirici
olabilmek ve Hukuk Dairelerinin hukuksal kimliklerini güçlendirmek amacıyla, aşağıda yer alan "ihtisas alanı ve temel görev esasları" çerçevesinde yapılır.
2. İhtisas Alanı :
1. Yargıtay Hukuk Daireleri, “Medeni Hukuk Daireleri”, “Gayrimenkul Hukuku
Daireleri”, “Ticaret ve Borçlar Hukuku Daireleri”, “İş ve Sosyal Güvenlik
Hukuku Daireleri” olmak üzere dört “ihtisas alanı” altında toplanır.
2. Her Hukuk Dairesi, kural olarak yalnızca bir ihtisas alanı altında yer alır.
3. Zaruret bulunması halinde bir hukuk dairesi, iki ihtisas alanı altında yer
alabilir.
3. Temel Görev :
1. Her Hukuk Dairesi, ihtisas alanına giren temel bir göreve sahiptir.
2. Hukuk Dairelerine, kural olarak, temel görevi ile bağdaşmayan görevler
verilmez.
3. Zorunluluk bulunması halinde bir Hukuk Dairesine, ihtisas alanları ile uyumlu
birden fazla temel görev verilebilir.
4. Zaruret bulunması halinde bir daireye, bu durum ortadan kalkıncaya kadar, ihtisas
alanı ve temel görevi dışında da görev verilebilir.
5. İhtisas alanı ve temel görevin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ihtilafın çözümünde uygulanması gereken hukuksal normlar esas alınır.
6. Hukuk Dairelerine verilecek işlerin belirlenmesinde, 6100 sayılı Kanunla getirilen
değişikliklere uyum sağlamak ve işbölümünde karışıklığı önlemek amacıyla, Sulh
Hukuk / Asliye Hukuk Mahkemesi ayırımı dikkate alınmaz.
B) ORTAK HÜKÜMLER
1. Bu işbölümüne ilişkin kararların yürürlüğe girdiği tarih itibariyle, 12.05.2011 tarihli
Yargıtay Büyük Genel Kurulu kararı uyarınca dairelerin görevinde olup henüz temyiz
incelemesi sonuçlanmayan dosyaların temyiz incelemeleri aynı daireler tarafından
tamamlanır.
2. Bu iş bölümünün yürürlüğe girdiği tarihten önce, eksiklikleri nedeniyle mahalline geri
çevrilen dosyaların temyiz incelemesi ile temyiz incelemesi tamamlanarak mahalline
gönderilen dosyalara ilişkin karar düzeltme istemlerinin incelemesi aynı daire
tarafından tamamlanır.
3. Dairelerin ihtisas alanları ve temel görevleri ile bağlantılı ve/veya fer'isi durumunda
bulunan ve açıkça diğer dairelerin görevine girmeyen davalar hakkında verilen hüküm
ve kararlar, temel görevli daire tarafından incelenir.
4. Asıl davayla ilgili ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin kararların temyiz
inceleme görevi, asıl davaya bakacak olan daireye aittir.
5. Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’nun değişmesi ve değişik şekillerinin
yürürlük tarihleri nazara alınarak bu iş bölümünde, eski kanunlara yapılan atıfların
yeni Kanunların yürürlüğe girmesi ile birlikte yeni kanunların karşılık gelen hükümlerine yapılmış sayılır. Aynı şekilde, bu işbölümü ile yasa maddelerine yapılan diğer
atıflar, ilgili yasanın değişmesi halinde yeni yasanın karşılık gelen maddelerine
yapılmış sayılır.
6. Bir davada, bir kaç hukuk dairesinin görevine giren uyuşmazlık söz konusu ise, temyiz
incelemesi, uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait hüküm ve kararları inceleyen
daire tarafından yapılır.
7. Bir davada, uyuşmazlık konusu hukuki ilişki bir kaç dairenin görev alanına giren
karma sözleşmeye yahut birden ziyade sözleşme türüne ayrı ayrı dayanıyorsa, temyiz
incelemesi, bunlardan Borçlar Kanunundaki özel sözleşme türüne ilişkin davalara ait
hüküm ve kararları incelemekle görevli daire tarafından yapılır.
8. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi istemli davalar sonucu verilen
kararlar ile hakemlerce ve hakemlere ilişkin her türlü işlerle ilgili hüküm ve kararların
incelenmesi, esas davaya ait hükmü incelemekle görevli daire tarafından yapılır.
9. Ebniye Kanunu, 2510 sayılı İskan Kanunu ve 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma
Kanunu gibi kanunlardan doğan ve ayın davası açılması imkanı bulunmayan durumlarda açılan tazminat davaları ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 186 ncı
maddesi hükmünden yararlanılmak suretiyle tazminata dönüştürülen davalara ilişkin
olarak verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi, ayın uyuşmazlığını inceleyecek
daire tarafından yapılır.
10. İşbölümünde 1/2 paylaşım esasına göre görev alan daireler arasında işlerin paylaşımı,
o gün ya da hafta içinde gelen dosyaların eşit iki gruba ayrıldıktan sonra kura çekilmesi suretiyle yapılır.
11. Yargıtay 5. ve 18. Hukuk daireleri arasında görev bölüşümüne esas olan iller aşağıda
sıralandığı şekilde (ve önceki işbölümü kararlarında olduğu gibi) iki grup halinde
belirlenmiştir:
1. Birinci Grup : Adıyaman, Ağrı, Amasya, Ankara, Ardahan, Artvin, Bartın,
Batman, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Bolu, Çankırı, Çorum, Diyarbakır, Düzce,
Edirne, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır,
İstanbul, Karabük, Kars, Kastamonu, Kırıkkale, Kırklareli, Kilis, Kocaeli,
Mardin, Muş, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Sivas, Şanlıurfa,
Şırnak, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Tunceli, Van, Yalova, Yozgat, Zonguldak.
2. İkinci Grup : Adana, Antalya, Afyon, Aydın, Aksaray, Balıkesir, Bilecik,
Bursa, Burdur, Çanakkale, Denizli, Elazığ, Eskişehir, Hatay, Isparta, İzmir,
İçel (Mersin), Kayseri, Karaman, Konya, Kütahya, Kahramanmaraş, Kırşehir,
Malatya, Manisa, Muğla, Nevşehir, Niğde, Osmaniye, Uşak.
12. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 47. maddesi uyarınca, hakimlerin fiil ve
kararlarından dolayı Devlet aleyhine açılan tazminat davalarının ilk derece yargılaması
asıl davanın temyiz incelemesini yapmakla görevli ilgili Hukuk Dairesi tarafından
yapılır.
13. Gayrimenkul mülkiyeti ya da zilyetliğinin korunması ile ilgili davalarda Hazine ya da
Orman Yönetimi taraf olup, ihtilafın çözümü için orman yönünden de araştırma
yapılması gerekli bulunan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi, dairelerin görevleri yazılırken istisna tutulup tutulmadığına bakılmaksızın 20.
Hukuk Dairesi tarafından yapılır.
C) DAİRELERİN GÖREVLERİ
BİRİNCİ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Gayrimenkul Hukuku
Temel Görevi : Gayrimenkul Mülkiyeti / Tapu Sicili
1. Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal, tescil,
elatmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile bu davalarla birlikte açılan haksız
işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar.
(16. H.D.nce bakılan kadastro sonucu oluşan tapu kaydının, kadastro öncesi neden olarak
tapu kaydına dayalı iptal ve tescil davaları, 8. H.D.nce bakılan Hazinenin devletin hüküm ve
tasarrufu altındaki yer ya da zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı iddiasına dayalı tapu
iptal ve tescil davaları ile 3. H.D.nce bakılan ve müstakilen açılan haksız işgal tazminatı
(ecrimisil) davaları hariç olmak üzere)
2. Uygulamada “muris muvazaası” olarak tanımlanan ve 01.04.1974 tarih, 1/2 sayılı
Yargıtay İnançları Birleştirme Kararına konu edilen uyuşmazlıklar nedeniyle, tapu
iptali ve tescil istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
3. Mülkiyet hakkına dayanılarak açılmış ve bu hakkın gerçek sahibine hükmen nakledilmesini amaçlayan tapu iptal davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar, (TMK. 705
ve 716. maddesinden kaynaklanan davalar)
4. Batıl ve geçerli olmayan (sahtecilik ve ehliyetsizlik gibi) nedenlerle yok hükmünde
olduğu ileri sürülen temliki tasarruflar hakkında açılmış davalar (TMK. md.1025’e
dayalı ve aynı Kanunun 15. vd. maddeleri hükümlerinden kaynaklanan davalar)
sonucu verilen hüküm ve kararlar,
5. Gabin, hata, hile ve ikrah gibi iradeyi sakatlayan sebeplere (BK.’nun 21. ile 23. vd.
madde hükümlerinden kaynaklanan davalar) dayanılarak açılmış tapu iptal davaları
sonucu verilen hüküm ve kararlar,
6. Bağış suretiyle tapuda gerçekleştirilen temliki tasarruflar hakkında, bağışlamadan rücu
koşullarının gerçekleştiği, koşullu bağıştan koşulun yerine getirilmemesi nedeniyle
rücu, rücu koşuluyla bağıştan vazgeçme nedenleri ileri sürülerek açılan davalar
(BK.’nun 240, 241, 242, 243, 244 ncü maddelerinden kaynaklanan davalar) sonucu
verilen hüküm ve kararlar,
7. Ölünceye kadar bakma ve gözetme sözleşmesine bağlanarak yapılan temlikî
tasarruflar hakkında açılmış, "sözleşmeye aykırılık" ya da "geçersizlik" iddiasını
taşıyan tapu iptal davaları (BK.’nun 511 vd. maddeleri hükümlerinden kaynaklanan
davalar) sonucu verilen hüküm ve kararlar,
8. Tapuda vekil eliyle gerçekleştirilen temliki tasarruflara yönelik olarak vekaletin hile
ile alındığı ve kötüye kullanıldığı iddiası ile açılan tapu iptal ve tescili davaları (BK.
386. vd. Maddelerinden kaynaklanan davalar) sonucu verilen hüküm ve kararlar,
9. Hazine tarafından açılan, TMK.un 588. maddesine dayalı gaiplik ve buna bağlı tapu
iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
10. İmar uygulaması (şuyulandırması) sonucu (3194 sayılı kanun m.18, 2981 ve 3290
sayılı kanunlar m.10/c m. Hükmü uyarınca) oluşan imar parsellerinin hukuki dayanağını teşkil eden idari işlemin idari yargıda iptal edilmesiyle yolsuz tescil durumuna
düşen imar çap kayıtlarının iptali ile eski kadastral mülkiyet ve geometrik durumuna
çevrilmesi isteğiyle açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
11. Cemaat Vakıflarınca açılıp Asliye Hukuk Mahkemelerinden verilen tapu iptal ve tescil
davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
12. Vakıfların, 5737 sayılı Yasanın 17 ve 30. maddesi uyarınca açmış oldukları tapu iptal
ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
13. Tapu kayıt maliki ile davacının aynı kişi olduklarının tespitine ilişkin davalar sonucu
verilen hüküm ve kararlar,
14. Tenkise ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararları,
İKİNCİ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Medeni Hukuk
Temel Görevi : Evlilik Hukuku / Miras Hukuku
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun Aile Hukuku başlıklı İkinci Kitabının, "Evlilik
Hukuku" başlıklı 1. Kısmında yer alan hükümlerden kaynaklanan davalar sonucu
verilen hüküm ve kararlar
(8. H.D.nce bakılan mal rejiminden kaynaklanan davalar, 3. HD.nce bakılan nişan bozmadan
kaynaklanan davalar ile münhasıran açılan nafaka davaları ve 6. HD.nce bakılan eşya davaları hariç olmak üzere)
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun Aile Hukuku başlıklı İkinci Kitabının,
"Hısımlık" başlıklı 2. Kısmında yer alan hükümlerinden (TMK. m.321-395) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
(18. H.D.nce bakılan “Türk Medeni Kanununun m. 282 ila 320 : Hısımlık / 1. Bölüm, 1, 2, 3
ve 4. ayırımlar: kocanın babalığı, tanıma ve babalık, evlat edinme” hükümlerinden kaynaklanan davalar ile 3. H.D.nce bakılan ev başkanının sorumluluğundan (m.369) kaynaklanan
davalar hariç olmak üzere)
3. Mülga 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanununa ve bu kanun
yerine geçen 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanununa göre
işbu işbölümü cetvelinde gösterilen konularda yabancı mahkemelerden verilen aile
hukukuna ve miras hukukuna ilişkin kararların tanınması ve tenfizi davaları sonucu
verilen hüküm ve kararlar,
4. Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşmeye ve 5717 sayılı
yasaya göre açılan çocukların mutad meskeni olan ülkeye iadesine ilişkin davalar
sonucu verilen hüküm ve kararlar,
5. 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununa göre korunmaya
muhtaç çocuklarla ilgili koruma kararları, bu kararların uzatılmasına veya kaldırılmasına ilişkin davalar ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununa göre; korunmaya muhtaç
çocuklar hakkında verilen koruyucu ve destekleyici tedbir kararları,
6. 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanuna dayanılarak alınan tedbirler,
7. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 3. Kitap : “Miras Hukuku” hükümlerinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
(3. HD.nce bakılan vasiyetnameye ilişkin davalar, 1. HD.nce bakılan muris muvazaası nedeniyle tapu iptal-tescil ve tenkis davaları, 7. HD.nce bakılan mirasçılık belgesine ilişkin
davalar ve 8. HD.nce bakılan miras taksim, miras payının devri ve miras sözleşmesine dayalı
tapu iptal ve tescil davaları hariç olmak üzere)
ÜÇÜNCÜ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Borçlar-Ticaret Hukuku
Temel Görevi : Sebepsiz Zenginleşme / Kusursuz Sorumluluk / Kira Tespiti
1. Arada sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın BK.nun 61-67. maddelerine temas eden sebepsiz zenginleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen
hüküm ve kararlar,
2. Taraflarının sıfatına (tacir olup olmadığına ve kiralayan ya da kiracı olup olmadığına)
bakılmaksızın, kira sözleşmesinden kaynaklanan, kira tespiti davaları ile uyarlama
davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar.
3. Bağımsız olarak açılan haksız işgal tazminatı (ecrimisil) taleplerine ilişkin davalar
sonucu verilen hüküm ve kararlar,
4. Kusursuz sorumluluktan kaynaklanan davalar (BK- 55, 56, 58, TMK-369 vb.) sonucu
verilen hüküm ve kararlar,
5. Noterlerin hukuki sorumluluğuna ilişkin davalar,
6. Diş tedavi, protez v.s. yapımından kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve
kararlar,
7. Estetik amaçlı ameliyatlardan doğan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
8. Araç tamirine ilişkin davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar,
9. Fotoğraf ve video çekiminden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
10. Kaynaklara, özel ve genel sulara ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
11. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun "Miras Hukuku" Başlıklı 3. Kitabında yer alan
"Vasiyetname" hükümlerinden (T.M.K. m. 520-526, 542-544, 550-556, 557-559, 600604 ve 595-597) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar.
12. Boşanma davasından bağımsız olarak açılan her çeşit nafakaya ilişkin davalar sonucu
verilen hüküm ve kararlar,
13. Nişan bozmadan doğan hediyelerin geri alınması ve tazminat davaları sonucu verilen
hüküm ve kararlar,
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Borçlar / Ticaret Hukuku
Temel Görevi : Haksız Fiil Tazminatı
1. Haksız eylemden kaynaklanan ve diğer dairelerin görevine girmeyen davalar (her türlü
haksız eylem, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikâyet vs.den kaynaklanan
tüm davalar) nedeniyle verilen hüküm ve kararlar,
( 17. HD.nce bakılan trafik kazalarından kaynaklanan maddi hasara ilişkin tazminat davaları, 7. HD.nce bakılan tarafların tacirler arasında haksız eylemden kaynaklanan davalar, 7.
HD.nce bakılan kaçak elektrik, su, doğalgaz kullanımından kaynaklanan davalar hariç olmak
üzere)
2. Trafik kazası sonucu oluşan cismani (bedensel) zarar ile ölüm nedeniyle destekten
yoksun kalmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları sonucu verilen
hüküm ve kararlar,
3. Taraflarının tacir ve işin ticari işletmeyle ilgili bulunmadığı, ceza hukuku açısından
suç oluşturan eylemlerden kaynaklanan tazminat davaları (hırsızlık, öldürme, yaralama, hakaret vs.den kaynaklanan tüm davalar) sonucu verilen hüküm ve kararlar,
(17. HD.nce bakılan trafik kazalarından kaynaklanan maddi hasara ilişkin tazminat davalar
hariç olmak üzere)
4. Tarafların sıfatına bakılmaksızın basın yolu ile kişilik hakkına saldırıdan kaynaklanan
tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
5. T.M.K. 24. ve B.K. 49. maddeleri gereğince kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan
tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
6. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmayan araç mülkiyetinin tespiti davaları
sonucu verilen hüküm ve kararlar,
7. B.K. 18. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin iptal davaları sonucu verilen
hüküm ve kararlar,
8. Menkul eşyalara ilişkin alacak ve tespit davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
9. Çevre kirlenmesinden kaynaklanan davalar, davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
10. İş akdi ile çalışmayan kamu görevlilerinin çalıştığı kuruma karşı verdikleri zararlardan
kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
11. 2330 sayılı Nakdi Tazminat Kanunundan kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm
ve kararlar,
12. Özel yasalardan kaynaklanan (Maden Kanunu, Taş Ocakları Nizamnamesi, Milli
Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu gibi) ve diğer hukuk dairelerinin görevi dışında kalan
davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar,
13. Orman Kanunundan doğan tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
14. 3530 sayılı Tahkim Kanunundan doğan uyuşmazlıklar nedeniyle verilen hüküm ve
kararlar.
15. İcra ve İflas Kanunu 5. maddesi gereğince icra memurlarının eylemi nedeniyle Adalet
Bakanlığı aleyhine açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
16. Tarafların tacir ve işin ticari işletmeyle ilgili bulunmadığı İcra ve İflas Kanununun
89.maddesinden kaynaklanan menfi tespit davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar
17. Yedieminlerin sorumluluğuna ilişkin olup, sözleşmeden kaynaklanmayan davalar
sonucu verilen hüküm ve kararlar,
18. Tarafların tacir ve işin ticari işletmeyle ilgili bulunmadığı gemi siciline kayıtsız deniz
araçlarının çarpışmasından doğan davalar,
19. İdari yargı kararlarının uygulanmamasından doğan maddi ve manevi tazminat davaları,
20. Hâkimlerin sorumluluğundan kaynaklanıp Devlet aleyhine açılacak davalar ile buna
ilişkin rücu davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
(Ortak hükümler bölümünün 12. maddesinde yazılı davalar hariç olmak üzere)
21. Her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol
açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine yahut kişinin ölümüne
bağlı maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve
kararlar.
BEŞİNCİ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı : Gayrimenkul Hukuku
Temel Görevi : Kamulaştırma / Devlet Tarafından Mülkiyet Hakkının İhlalinden
Kaynaklanan Tazminat
1. Genel Hükümler bölümünde yazılı “Birinci Grup”ta yer alan illerin merkez ve ilçelerinde bulunan mahkemeler tarafından, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunundan kaynaklanan (kamulaştırmasız elatma nedeniyle açılan tazminat davaları hariç olmak
üzere) davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
2. Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, taşınmaz ve muhtesat
bedellerinin tahsili davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
3. Çiftçiyi Topraklandırma Kanunundan kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve
kararlar,
4. İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen taşınmaz bedelleri ile imar uygulaması
sebebi ile oluşturulan ipotek bedellerinin artırılması ve eksiltilmesi ile ilgili davalar
sonucu verilen hüküm ve kararlar,
5. Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davaları (MK. 1007 md.) sonucu
verilen hüküm ve kararlar,
6. Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptalinden kaynaklanan ve Devlet aleyhine açılan
tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
7. 775 sayılı Gecekondu Kanunundan Kaynaklanan tazminat davaları sonucu verilen
hüküm ve kararlar.
ALTINCI HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Gayrimenkul Hukuku – Borçlar / Ticaret Hukuku
Temel Görevi : Kira Hukuku / Ortaklığın Giderilmesi / Vefa, Şufa ve İştira Hakları
1. Kira ilişkisinden (hasılat kirası dahil) doğan tahliye davaları, tahliye davası ile birlikte
görülen kira karşılığı ve tazminat davalarına ilişkin hüküm ve kararlar (6570 Sayılı
Yasa m. 7, Borçlar Kanunun 249- 250- 251- 256- 260 -262-285-287-288 ),
2. İcra İflas Kanununun 10. Bab'ında (Kira alacağı ve tahliyeye ilişkin takip) düzenlenen
itirazın kaldırılması davaları ile bu davayla birlikte açılan ve buna bağlı olarak tahliyeye ilişkin İcra Tetkik Merciince verilecek hüküm ve kararlar,
3. Taraflarının sıfatına bakılmaksızın (tacirler arası kira ilişkisi dahil), kira ilişkisinden
kaynaklanıp (hasılat kirası dahil) kiracı, kiralayan veya mülk sahibi tarafından açılan
davalar (kiracılığın tespiti, menfi tespit, itirazın iptali, alacak ve tazminat davaları)
sonucu verilen hüküm ve kararlar,
(3. H.D.nce bakılan kira tespit ve uyarlama davaları hariç olmak üzere)
4. Hasılat kirası hükümlerine tabi ticari işletme kiralanmasından kaynaklanan davalar
nedeniyle verilen hüküm ve kararlar,
5. Kira alacağı nedeniyle başlatılan takipler üzerine icra mahkemelerince verilen itirazın
kaldırılması kararları,
6. Şuf’a, iştira ve vefa haklarına ilişkin davalar sonucu (T.M.K. m. 732, 733, 734, 735,
736) verilen hüküm ve kararlar,
7. Paydaşlar veya mirasçılar arasında taşınır ve taşınmaz malların taksimi ve şüyuunun
giderilmesi ( T.M.K. m. 696-699 ) davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
8. Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemli davalar sonucu verilen
hüküm ve kararlar,
9. Boşanmadan bağımsız olarak açılan, karı-koca arasında, Borçlar Kanunundan kaynaklanan eşya davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
YEDİNCİ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Gayrimenkul / Borçlar-Ticaret
Temel Görevi : Kadastro Hukuku / Abonelik sözleşmeleri / Adi Ortaklık
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 24. maddesi uyarınca kurulan Kadastro Mahkemelerinin verdikleri hüküm ve kararların 1/2'si (diğer yarısı 16. HD.ne ait olmak üzere)
(20. HD.nce bakılan, Hazinenin ya da Orman İdaresinin taraf olduğu ve orman yönünden
değerlendirme yapılması gerekli olan davalar, 16. H.D.nce bakılan 2981 (imar), 2859 (yenileme kadastrosu) sayılı yasalardan ve 3402 sayılı kadastro kanununun 22/a maddesinden
(yenileme kadastrosu) kaynaklanan davalar ile 16. H.D.nce bakılan 2/B alanlarına ilişkin
kullanım kadastrosundan kaynaklanan davalar hariç olmak üzere)
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile diğer genel kanun hükümlerine, 3402 Sayılı
Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 19.
maddesinin 12. fıkrası hükümlerine göre, taşınmaz üzerinde bulunan yapı, ağaç ve
benzeri muhtesatın aidiyetinin tespiti istemiyle açılan her türlü davalar sonucunda
genel mahkemelerce verilen hüküm ve kararlar,
3. Tacirler arasında haksız fiilden kaynaklanan (trafik kazalarından kaynaklanan davalar
hariç) tazminat, itirazın iptali ve menfi tespit davaları sonucunda verilen hüküm ve
kararlar,
(17. H.D.nce bakılan trafik kazalarından kaynaklanan maddi hasarlara ilişkin davalar ile 4.
H.D.nce bakılan trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararlar ile destekten yoksun
kalma tazminatına ilişkin davalar hariç olmak üzere)
4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 598. maddesi hükmüne dayanılarak açılmış
mirasçılık belgesi, atanmış mirasçı belgesi veya vasiyet alacaklısı belgesi verilmesi ya
da mirasçılık belgesinin iptali istemiyle açılmış davalar sonucunda verilen hüküm ve
kararlar,
5. Tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın kaçak elektrik, kaçak su ve kaçak
doğalgaz kullanma nedeniyle açılan tazminat, itirazın iptali ve menfi tespit davaları
sonucunda verilen hüküm ve kararlar,
6. Tarafların sıfatına bakılmaksızın su, elektrik, doğalgaz, telefon ve internet aboneliği
sözleşmelerinden kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar,
7. Tarafların sıfatına bakılmaksızın atık su bedelinden kaynaklanan davalar nedeniyle
verilen hüküm ve kararlar.
8. Tarafların sıfatına bakılmaksızın adi ortaklıktan kaynaklanan davalar nedeniyle verilen
hüküm ve kararlar
SEKİZİNCİ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Gayrimenkul Hukuku
Temel Görevi : Zilyetlik Hukuku
1. Kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle TMK. 713/1. maddesine dayalı tapusuz
taşınmazların tescili hakkında verilen hüküm ve kararlar,
2. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. ve 17. maddesine dayalı ve aynı kanunun 12.
maddesi gereğince açılan tescil ile tapu iptali ve tescil davaları,
3. Tapusuz taşınmazların zilyetliğe dayanılarak mülkiyet veya zilyetliğin tespiti hakkında
açılan davalar (TMK.m.713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu m. 14, 17) sonucu verilen
hüküm ve kararlar,
4. T.M.K. m. 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen, yalnızca zilyetliğin korunmasına
ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
5. TMK. 713/2. maddesine dayalı tapulu taşınmazların tapu iptali ve tescili hakkında
verilen hüküm ve kararlar,
6. Hazinenin mülkiyet hakkına ya da “Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan olduğu” iddiası ile açtığı davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar,
(16. HD.nce bakılan, genel kadastro sonucu oluşmuş tapu kayıtlarının, kadastro öncesi neden
olarak tapu kaydına dayanılarak iptal ve tescili davaları ile yine 16. HD.nce bakılan,
kadastro harici bırakılan yerlerin 3402 Sayılı Kanunun 18. maddesi hükmü gereğince Hazine
adına tescili istekli davalar hariç olmak üzere)
7. Genel Kadastro Komisyonlarınca yapılan tespit ve sınırlandırma, Toprak Komisyonlarınca yapılan belirtmeye dayanılarak kesinleşmiş sicillere karşı açılan tapu iptali ve
tescil istekleri hakkında verilen hükümler (TMK. m.713/1, 3402 sayılı Kadastro
Kanunu m. 14),
(16. HD.nce bakılan, genel kadastro sonucu tapu kaydı oluşmuş, sınırlandırılmış taşınmazlar
hakkında, kadastro öncesi neden olarak tapu kaydına dayanılarak açılan iptal ve tescil
istemli davalar hariç olmak üzere)
8. Eşler arasında mal rejimlerinden kaynaklanan (T.M.K. m.202-281) davalar sonucu
verilen hüküm ve kararlar,
9. 4721 sayılı T.M.K.nun 676, 677, 678. maddelerinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesi ve miras payının devri sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil davaları ile
aynı yasanın 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklanan
tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
10. Rehnin (menkul ve gayrimenkul) paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takiplerle ilgili
olarak alacaklı, borçlu ve ipotek veren üçüncü kişinin itiraz ve şikayetleri üzerine İcra
Mahkemelerince verilen hüküm ve kararlar,
11. 2004 sayılı İ.İ.K.nun 24 ve müteakip maddelerinde düzenlenen ilamların icrası yolu ile
yapılan takiplerle ilgili olarak alacaklılar, borçlu ve üçüncü kişilerin İcra Mahkemelerine yapmış bulundukları şikayet ve itirazları sonucu İcra Mahkemesince verilen
hüküm ve kararlar,
DOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
Temel Görevi : İş Hukuku
Aşağıda yazılı davalarla ilgili ve İş Mahkemelerince verilen hüküm ve kararların temyiz
incelemesi Yargıtay 9. ve 22. Hukuk Daireleri arasında eşit olarak paylaşılmak suretiyle
yapılır:
1. 4857 sayılı İş Kanunundan kaynaklanan davalar,
(10. ve 21. H.D.nce bakılan, Kanunun 77. maddesine dayalı iş kazası ve meslek hastalığından
doğan maddi ve manevi tazminat davaları ile bunlarla birlikte açılan işçilik alacaklarına
ilişkin davalar ve hizmet tespiti ile birlikte açılan işçilik alacaklarına ilişkin davalar hariç
olmak üzere)
2. 4857 sayılı İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işverenler arasında 818 sayılı
Borçlar Kanunundan kaynaklanan davalar,
3. 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin
Tanzimi Hakkında Kanundan kaynaklanan davalar,
4. 854 sayılı Deniz İş Kanunundan kaynaklanan davalar,
5. 4857 sayılı İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işverenler arasında 5580 sayılı
Özel Öğretim Kurumları Kanunundan kaynaklanan davalar,
6. 4857 sayılı İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işverenler arasında iş sözleşmesi
kapsamında 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanundan kaynaklanan
davalar,
7. 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunun Ek 2.maddesi gereğince kurulan Vakıf Üniversiteleri öğretim elemanları ile üniversite arasında İş Kanunu ve iş sözleşmesinden
kaynaklanan davalar,
8. 4857 sayılı İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işverenler arasında 6772 sayılı
Kanunda öngörülen ilave tediye alacağından kaynaklanan davalar,
9. 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunundan ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan davalar,
10. 2821 sayılı Sendikalar Kanunundan kaynaklanan davalar,
11. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunundan kaynaklanan davalar, 4447
sayılı İşsizlik Sigortası Kanunundan kaynaklanan davalar,
(Ek 1. madde kapsamında ücret garanti fonu ve Ek 2. madde kapsamındaki kısa çalışma
ödeneğine ilişkin uyuşmazlıklar hariç olmak üzere),
12. Tarafların sıfatına bakılmaksızın, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında
Kanunun 21.maddesi kapsamında iş kaybı tazminatından kaynaklanan uyuşmazlıklara
ilişkin davalar,
13. 4857 sayılı İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işverenler arasında İcra ve İflas
Kanununun 67. maddesi gereğince açılan itirazın iptali davaları, m.72 gereğince açılan
menfi tespit davaları ve istirdat davaları ile iş sözleşmesinin yapılması veya devamı
sırasında işçiden alınan senedin iptali davaları,
14. İşe iade kararının sonucuna bağlı fark ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin
alacağından doğan davalar
ONUNCU HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
Temel Görevi : Sosyal Güvenlik Hukuku
1. 4857 sayılı İş Kanununun 65. maddesinde yer alan kısa çalışma ödeneği ve primleri ile
anılan kanunun 33. maddesi uyarınca hükme bağlanan ücret garanti fonu primleri ile
ilgili uyuşmazlıklara ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
2. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından açılan rücu davaları sonucu verilen hüküm ve
kararlar,
3. Aşağıda yazılı davalarla ilgili İş Mahkemelerince verilen hüküm ve kararların temyiz
incelemesi Yargıtay 10. ve 21. Hukuk Daireleri arasında eşit olarak paylaşılmak suretiyle yapılır:
1. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunundan
kaynaklanan davalar,
2. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunundan kaynaklanan davalar,
3. 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunundan kaynaklanan
davalar,
4. 1479 sayılı (Bağ-Kur) Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanunundan kaynaklanan davalar,
5. 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunundan kaynaklanan davalar,
6. 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kanunundan kaynaklanan davalar,
7. 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Kanunundan kaynaklanan
davalar,
8. 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanundan kaynaklanan davalar,
9. 2147 sayılı Yurt Dışında Çalışan Türk Vatandaşlarının, Yurt Dışında Çalışma
Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında
Kanundan kaynaklanan davalar,
10. 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen
Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında
Kanundan kaynaklanan davalar,
11. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunu (Sosyal
Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) uyarınca yapılan takiplerden kaynaklanan tüm davalar
(ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik),
12. 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkına Kanundan kaynaklanan davalar.
ONBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Borçlar / Ticaret Hukuku
Temel Görevi : Ticaret Hukuku / Sigorta Hukuku
1. Türk Ticaret Kanunu'nda yer alan Ticari İşletme, Ticaret Sicili ve Unvanı, Haksız
Rekabet, Ticari Defterler, Cari Hesap İlişkisi, Ticari İşler Tellallığı ve Acente,
Şirketler (Anonim, Limitet, Kolektif ve Komandit), Kıymetli Evrak (Poliçe, Bono,
Çek ve diğerleri), Yolcu ve Eşya Taşıma, Deniz Ticareti (Gemi, Donatma İştiraki,
Deniz Kazaları, Deniz Taşımaları), Sigorta (Hayat, Mal, Sorumluluk ve Deniz Sigortaları) ve ilişkilerinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
(Aşağıda yazılı davalar hariç olmak üzere:
o 7. HD.nce bakılan, tacirler arasındaki haksız fiilden kaynaklanan tazminat
davaları ile abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan davalar,
o 6. HD.nce bakılan, Borçlar Kanunu'ndaki hasılat kirası hükümlerine tabi
ticari işletme kiralanmasından kaynaklanan davalar,
o 6. HD.nce bakılan, tarafların sıfatına bakılmaksızın, kira sözleşmesinden
kaynaklanan alacak ve tazminat davaları,
o 3. HD.nce bakılan, kira sözleşmesinden doğan uyarlama davaları sonucu
verilen hüküm ve kararlar)
o 17. HD.nce bakılan, TTK.nun 1301 nci maddesinden kaynaklanan ve kasko
sigortasıyla ilgili rucuan tazminat davaları ile sigortalının kendi trafik ve
kasko sigortacısına, trafik sigortacısının kendi sigortalısına karşı açtığı tazminat davaları ile taşıma ilişkisi dışındaki ve sigortanın taraf olup olmamasına bakılmaksızın, her türlü cismani ve maddi zararlı trafik kazalarından
doğan davalar.)
2. Türk Medeni Kanunu'nda yer alan, rehin karşılığında ikraz ile meşgul olma (T.M.K.
m. 876-883) işlerinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
3. Borçlar Kanunu'nda yer alan, işletmenin satılma veya değiştirilmesi (B.K. m. 179180), ticari neşir mukavelesi (B.K. m. 372-385), itibar mektubu ve emri komisyonu
(B.K. m.399-403), ticari mümessil ve vekiller (B.K. m. 449-456), ticari nitelikteki
havale (B.K. m. 457-462), vedia (B.K. m. 463 vd) ilişkilerinden kaynaklanan alacak
davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
4. Taraflarının sıfatına bakılmaksızın, 556 sayılı Markaların Korunması, 551 sayılı Patent
Haklarının Korunması, 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması, 555 sayılı
Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmündeki Kararnameler ile Fikir
ve Sanat Eserleri Kanunundan kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
5. Bankalar Kanunu, Ticari İşletme Rehni Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu, Sigorta
Murakabe Kanunu, 5941 sayılı Çek Kanunu'ndan kaynaklanan alacak davaları,
6. T.T.K.nun 1460. maddesi kapsamında kalan şirketler hukuku, taşıma hukuku ve
sigorta hukukundan kaynaklanan İ.İ.K.nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali ve yine
İ.İ.K.nun 72 nci maddesinden doğan borçlu olmadığının tespiti davaları sonucu verilen
hüküm ve kararlar,
ONİKİNCİ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Borçlar / Ticaret Hukuku
Temel Görevi : İcra ve İflas Hukuku
1. 2004 sayılı İ.İ.K.nun 16. maddesi uyarınca icra müdürlüklerinin işlemlerine karşı alacaklı, borçlu ve üçüncü kişilerin icra mahkemesine şikayet yolu ile başvuruları sonucu
İcra Mahkemelerince verilen hüküm ve kararlar,
(8. H.D.nce bakılan Rehnin (menkul ve gayrimenkul) paraya çevrilmesi yolu ile yapılan
takiplerle ilgili olarak alacaklı, borçlu ve ipotek veren üçüncü kişinin itiraz ve şikayetleri
üzerine İcra Mahkemelerince verilen hüküm ve kararlar ile 2004 sayılı İ.İ.K.nun 24 ve müteakip maddelerinde düzenlenen ilamların icrası yolu ile yapılan takiplerle ilgili olarak alacaklılar, borçlu ve üçüncü kişilerin İcra Mahkemelerine yapmış bulundukları şikayet ve itirazları sonucu İcra Mahkemesince verilen hüküm ve kararlar, hariç olmak üzere)
2. Genel haciz yolu ile yapılan icra takiplerine karşı borçluların vaki itirazları üzerine
alacaklıların İ.İ.K.nun 68, 68/a ve 68/b maddeleri uyarınca itirazların kaldırılması için
başvurusu üzerine İcra Mahkemelerince verilen hüküm ve kararlar,
3. Kambiyo senetlerine (çek, poliçe, bono) mahsus haciz yolu ile yapılan icra takiplerine
karşı borçluların İ.İ.K.nun 169, 170 ve 170/a maddeleri uyarınca borca, imzaya itirazları ile şikayetler nedeniyle icra tetkik mercilerine yazılı başvuruları üzerine İcra
Mahkemelerince verilen hüküm ve kararlar,
4. İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan icra takipleri sonucu icra müdürlüklerince cebri
icra yolu ile satılan menkul ve gayrimenkul mallarla ilgili satışlar sonucu borçlu, alacaklı ile üçüncü kişilerin icra tetkik mercilerine yapmış oldukları şikayet sonucu
verilen hüküm ve kararlar ile Sulh Hukuk Mahkemelerince şüyu'un satılarak giderilmesine dair kararlar sonucu satış memurluklarınca satılan gayrimenkullerle ilgili Sulh
Hukuk Mahkemelerine açılan ihalenin feshi davaları ve 6183 sayılı Yasanın 99. maddesi uyarınca yapılan şikayet sonucu İcra Mahkemesince verilen taşınmaz ihalesinin
feshi ile ilgili hüküm ve kararlar,
5. Taşınmazın ihalesi üzerine İ.İ.K.nun 135/2. maddesine göre borçluya, taşınmaz başkaları tarafından işgal edilmekte ise, bu kişilere çıkarılan tahliye emrine yönelik şikayetler üzerine İcra Mahkemelerince verilen hüküm ve kararlar,
6. 2004 sayılı İ.İ.K.nun 71. maddesi uyarınca İcra Mahkemelerince verilen takibin iptali
ve taliki ile ilgili hüküm ve kararlar,
7. Borçluların icra takibi ile ilgili icra müdürlüklerince yapılan icra tebliğleri ile ilgili
İcra Tetkik Mercilerine açmış bulundukları usulsüz tebligatlarla ilgili şikayetleri
nedeniyle verilen hüküm ve kararlar ile borçluların, İcra İflas Kanunu'nun 65. maddesi
uyarınca verdikleri gecikmiş itiraz talepleri ile ilgili İcra Mahkemelerince verilen
hüküm ve kararlar,
8. Hacizle ilgili olarak borçluların, İcra Mahkemesine açmış bulundukları haczedilmezlik
şikayetleri ve alacaklıların İ.İ.K.nun 89. maddesi uyarınca borçluların üçüncü kişilerdeki alacakları ile ilgili 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine karşılık üçüncü kişilerin İcra
Mahkemelerine vaki şikayetleri üzerine İcra Mahkemesince verilen hüküm ve kararlar
ile sözü edilen maddenin 4. fıkrası uyarınca üçüncü kişinin tazminatla mahkûm edilmesi isteği üzerine İcra Mahkemesince verilen hüküm ve kararlar,
ONÜÇÜNCÜ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Borçlar / Ticaret Hukuku
Temel Görevi : Sözleşme Hukuku / Tüketici Hukuku
1. Borçlar Kanununun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (İstisna akdi hariç akdin
muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
2. Özel kanunlara göre yapılan sözleşmelerden doğan davalar sonucu verilen hüküm ve
kararlar,
(7. H.D.nce bakılan abonelik sözleşmeleri, 18. H.D.nce bakılan eğitim tazminatları ile 11. ve
15. H.D.nin görevlerine giren davalar hariç olmak üzere)
3. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalan ve Tüketici
Mahkemelerince verilen hüküm ve kararlar,
4. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca bankalarca genel mahkemelerde açılan alacak, itirazın iptali ve menfi tespit davaları sonunda verilen hüküm
ve kararlar,
5. İmalatçının sorumluluğuna ilişkin davalar (Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun
4. maddesine göre sorumlu olan ve sorumlu olmasına rağmen tüketici ile akdi ilişkisi
bulunmayan imalatçı, ithalatçı, bayi ve acente arasında doğan davalar dahil) sonucu
verilen hüküm ve kararlar,
6. Alacağın temliki ve borcun naklinden doğan davalara ilişkin olarak verilen hüküm ve
kararlar.
(11. ve 15. Hukuk dairelerinin görevine giren davalar hariç olmak üzere)
ONDÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Gayrimenkul Hukuku
Temel Görevi : Sınırlı Ayni Haklar, Şahsi Haklar / Kamu Orta Malları / Gayrimenkul
Mülkiyetinin Sınırları
1. Sınırlı ayni haklara ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
(6. Hukuk Dairesince bakılan şufa, iştira, vefa haklarına dayanılarak açılanlar ile diğer
hukuk dairelerinin görevlerine giren davalar hariç olmak üzere
2. Kamu orta mallarından mera, yaylak, kışlak iddiası ile açılan davalar sonucu genel
mahkemelerden verilen hüküm ve kararlar,
3. Şahsi haklara dayalı ve taşınmaz mallarla ilgili:
1. Satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve elatmanın önlenmesi davaları,
2. Yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin olup, 30.09.1988
tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına dayalı
tapu iptali ve tescil davaları,
3. Tahsis kararlarına dayalı elatmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescil davaları,
4. İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli
20/65 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı),
5. Ölünceye kadar bakma aktine dayalı tapu iptali ve tescil davaları,
Sonucu verilen hüküm ve kararlar
4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 724, 725 ve 729. maddelerine dayalı (temliken
tescil) tapu iptali ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
5. Ferman ve hüccet gibi tasarruf belgelerinin sahteliği nedeniyle açılan iptal davaları
sonucu verilen hüküm ve kararlar,
6. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1027. maddesi gereğince tapuda isim ve soyadı
düzeltilmesi istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
7. Karz (ödünç) ipoteklerinin kaldırılması ile ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve
kararlar,
8. Geçit ve mecra hakkı ile ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
9. Su yoluna vaki müdahalenin meni ve iptal davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
10. Mülkiyet hakkına dayalı olup, mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmayan tapuda yazılı
şerhin ve ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
11. 5520 sayılı Kanunla değişik Tapu Kanununun 31. maddesi uyarınca açılan tapuda sınır
ve yüzölçümü düzeltilmesine ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
12. Tapu kaydına bağlı taşınmazlarda, Türk Medeni Kanununun 737. maddesine dayalı
komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesine ilişkin davalar sonucu verilen
hüküm ve kararlar,
13. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve
kararlar,
ONBEŞİNCİ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Borçlar / Ticaret Hukuku
Temel Görevi : Eser Sözleşmesi
1. İşin niteliği ve tarafların sıfatına bakılmaksızın bütün istisna (eser) sözleşmelerinden
kaynaklanan davalar sonucu verilen (BK.nun 355-376. maddelerine göre) hüküm ve
kararlar,
(23. H.D.nce bakılacak olan arsa payı ya da kat karşılığı inşaat sözleşmelerinden
kaynaklanan davalar ile 3. H.D.nce bakılacak olan "Diş tedavi, protez v.s, estetik amaçlı
ameliyatlar, araç tamiri ile fotoğraf ve video çekiminden kaynaklanan davalar hariç olmak
üzere)
ONALTINCI HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Gayrimenkul Hukuku
Temel Görevi : Kadastro Hukuku / İmar Hukuku
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 24. maddesi uyarınca kurulan Kadastro Mahkemelerinin verdikleri hüküm ve kararların 1/2'si (diğer yarısı 7. HD.ne ait olmak üzere),
(20. HD.nce bakılan ve orman yönünden değerlendirme yapılması gerekli olan davalar ile 16.
Hukuk Dairesince bakılacak olan 2981, 2859 sayılı yasalardan ve 3402 sayılı kadastro
kanununun 22/a maddesinden kaynaklanan davalar ile 2/B alanlarına ilişkin kullanım
kadastrosu hariç)
2. 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle
Yapılacak Yardımlara Dair Kanun uyarınca yapılan "Afet Kadastrosu"ndan kaynaklanan tüm davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
3. Kadastro öncesi nedenle ve tapu kaydına dayanılarak, genel kadastro sonucu tapu
kaydı oluşmuş ya da kamu orta malı (mera, yaylak, kışlak, genel harman yeri) olarak
sınırlandırılmış taşınmazlar hakkında, tapu iptal ve tescil istemiyle (3402 sayılı
yasanın 12. maddesi uyarınca) genel mahkemelerde açılan davalar sonucu verilen
hüküm ve kararlar,
4. 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkındaki Kanun ile
3402 sayılı yasanın 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosundan kaynaklanan davalar sonucu Kadastro Mahkemeleri ya da genel mahkemeler tarafından
verilen hüküm ve kararlar,
5. Kadastro harici bırakılan ve hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar
hakkında tapu kaydına dayalı olarak açılan tescil davaları sonucu verilen hüküm ve
kararlar,
6. Hazine tarafından, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazlar hakkında,
3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesi uyarınca, Hazine adına tescil istemiyle
açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
7. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine dayalı olarak açılan davalar sonucu
verilen hüküm ve kararlar,
8. 2981 sayılı kanundan doğan uyuşmazlıklar ile ilgili olarak açılan davalar nedeniyle
Kadastro Mahkemeleri ya da Genel Mahkemelerce verilen hüküm ve kararlar,
(1. H.D.nce bakılan imar uygulaması sonucu oluşan imar parsellerinin hukuki dayanağını
teşkil eden idari işlemin iptal edilmesiyle yolsuz tescil durumuna düşen imar çap kayıtlarının
iptali ile eski kadastral mülkiyet ve geometrik durumuna çevrilmesi isteğiyle açılan davalar
hariç olmak üzere)
9. 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkındırılması ve Desteklenmesi Hakkındaki Kanun
uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna ilişkin davalar nedeniyle genel mahkemeler
ile Kadastro Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararlar,
10. 5831 sayılı yasanın 8. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Ek-4.
madde uyarınca 2/B alanlarında yapılan kullanım kadastrosundan (6831 sayılı yasanın
2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan alanlarda, taşınmaz üzerindeki
zilyetlik ve muhdesatın aidiyetinin belirlenmesi) kaynaklanan davalar nedeniyle
Kadastro Mahkemeleri ile genel mahkemelerce verilen hüküm ve kararlar,
ONYEDİNCİ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Borçlar / Ticaret Hukuku
Temel Görevi : Trafik Kazaları (Tazminat – Sigorta) / Merci Tayini
1. Trafik kazası sonucu oluşan maddi hasara ilişkin tazminat davaları sonucu verilen
hüküm ve karar,
2. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1301. maddesinden kaynaklanan ve kasko sigortası ile ilgili rücuan tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar,
3. Sigortalının kendi trafik kasko sigortasına, trafik sigortasının da kendi sigortalısına
karşı açtığı tazminat davaları ile taşıma ilişkisi dışındaki ve sigortanın taraf olduğu her
türlü cismani ve maddi zararlı trafik kazalarından doğan davalar nedeniyle verilen
hüküm ve kararlar,
4. İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları
sonucu verilen hüküm ve kararlar,
5. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanundan doğan ve diğer
dairelerin görev alanına girmeyen her türlü davalara ilişkin hüküm ve kararlar,
6. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 96 ve devamı maddelerine göre hacizden doğan ve
İcra Tetkik Merciince karara bağlanan istihkak davaları sonucu verilen hüküm ve
kararlar,
7. İcra mahkemeleri tarafından genel hükümler çerçevesinde görülen istihkak davaları
sonucu verilen hüküm ve kararlar,
8. Kesinleşen takip sonucu icra müdürlüklerinin haczin uygulanması işlemlerine yönelik
şikayetler üzerine İcra Mahkemeleri (İİK.nun 96, 97, 99. maddeleri) tarafından verilen
hüküm ve kararlar,
9. Adli Yargı içinde, yargı yeri belirlenmesine ilişkin ihtilaflar nedeniyle yargı yerinin
belirlenmesi (merci tayini),
ONSEKİZİNCİ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Gayrimenkul Hukuku / Medeni Hukuk
Temel Görevi : Kat Mülkiyeti – Kişiler Hukuku – Hısımlık – Vesayet - Kamulaştırma
1. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklarla
ilgili davalara ilişkin hüküm ve kararlar,
2. Paylı mülkiyete ya da elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda paydaşlardan veya birlikte malik olanlardan birinin, taşınmaz mülkiyetinin kat mülkiyetine çevrilmesini
istediği ortaklığın giderilmesi davaları (634 sayılı Yasanın 12. maddesi) sonucu
verilen hüküm ve kararlar,
3. Birden çok parsel üzerinde yer alan toplu konut ve diğer yapıların ortak yönetiminden
kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
4. Genel hükümler bölümünde yazılı “İkinci Grup”ta yer alan illerin merkez ve ilçelerinde bulunan mahkemeler tarafından, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunundan kaynaklanan (kamulaştırmasız elatma nedeniyle açılan tazminat davaları hariç olmak
üzere) davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
5. 4721 sayılı T.M.K.nun Kişiler Hukuku başlıklı 1. Kitabının "Gerçek Kişiler" başlıklı
1. Kısmında yer alan maddelerden (T.M.K. m. 8-46) kaynaklanan davalar sonucu
verilen hüküm ve kararlar,
6. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu uyarınca nüfus kayıtlarının düzeltilmesine
ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
7. 4721 sayılı T.M.K.nun Kişiler Hukuku başlıklı 1. Kitabının "Tüzel Kişiler" başlıklı 2.
Kısmında yer alan maddelerden (T.M.K. m. 47-117) kaynaklanan davalar sonucu
verilen hüküm ve kararlar,
8. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 56 ila 100. maddeleri ile 5253 sayılı Dernekler
Kanunu hükümlerine göre açılmış derneklerin feshi, derneğin sona erdiğinin tespiti
gibi dernekler hukukundan kaynaklanan her türlü dava sonucunda verilen hüküm ve
kararlar,
9. Meslek kuruluşları (Esnaf Odaları, Ticaret Borsaları, Siyasi Partiler gibi) ve bu kuruluşlarla üyeleri arasında çıkan ve dernekler hukuku hükümleri uygulanmayan uyuşmazlıklara ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
10. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 101 ve devamı maddeleri kapsamında kalan
Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulan vakıfların kuruluş ve tescil işlemleri,
vakıf senedinin düzenlenmesi ve değiştirilmesi, vakfın teşkilatı (örgütü), denetimi,
yöneticilerin azli, vakıf yönetiminin amacının ve mallarının değiştirilmesi, vakfın sona
ermesi ve tasfiyesi; ayrıca, Osmanlı döneminde kurulan ve 5737 sayılı Vakıflar Yasasına tabi olan vakıflarda vakfiye şartı gereği vakıf evladı veya ilgilisi olduğunun ya da
tevliyete hak kazandığının tespiti ile vakfın gelir fazlasından yararlanma (intifa) haklarıyla ilgili olarak açılan davalara ilişkin hüküm ve kararlar,
11. 4721 sayılı T.M.K.nun 2. Kitabının, "Hısımlık" başlıklı 2. Kısmında yer alan "Soybağının Kurulması" başlıklı 1. Bölümünün 1, 2, 3 ve 4. ayrımlarında yer alan
maddelerden (T.M.K. m.282 ila 320: Soybağı, tanıma, babalık, evlat edinme vb) kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar,
12. 4721 sayılı T.M.K.nun 2. Kitabının, "Vesayet" başlıklı 3. Kısmında yer alan maddelerden (T.M.K. m. 396-494) kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar,
13. 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanuna göre verilen
kayyım atanması ile ilgili davalar ile kayyımlık kararlarının kaldırılmasına ilişkin
davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
14. Taraflarının sıfatına bakılmaksızın, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1416 sayılı
Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkındaki Kanun ve 5535 sayılı Bazı
Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine ilişkin Kanun, 3466 sayılı Uzman Jandarma
Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 5401 sayılı Askeri
Öğrencilerden Başarı Gösteremeyenler Hakkındaki Kanun, 4652 sayılı Polis Yüksek
Öğretim Kanunları, 2330 sayılı Maddi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında
Kanun, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu, 3580 sayılı Öğretmen ve Eğitim Uzmanı
Yetiştiren Yüksek Öğretim Kurumlarında Parasız Yatılı veya Burslu Öğrenci Okutma
ve Bunlara Yapılacak Sosyal Yardımlaşma Kanunu, 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu
ve benzeri kanunlarda yer alan okutma, eğitim-öğretim ve yetiştirme giderleri ile ilgili
olarak yasadan veya sözleşmeden doğan her türlü davalar sonucu verilen hüküm ve
kararlar,
ONDOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Borçlar / Ticaret Hukuku
Temel Görevi : Ticaret Hukuku / Bankalar Hukuku
1. Ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar sonunda
verilen hüküm ve kararlar,
(7. H.D.nce bakılan su, elektrik, doğalgaz, internet ve telefon aboneliği sözleşmeleri hariç
olmak üzere)
2. Deniz Hukuku, Kooperatifler Hukuku, Taşıma Hukuku ve Sigorta Hukuku uygulamasından ve istisna sözleşmelerinden doğan davalar hariç olmak üzere;
1. İİK.'nun 67. maddesine göre açılan ticari dava niteliğindeki itirazın iptali
davaları sonunda verilen hüküm ve kararlar,
2. İİK.'nun 69. maddesinden kaynaklanan borçtan kurtulma davaları sonunda
verilen hüküm ve kararlar,
3. İİK.'nun 72. maddesine dayanan ticari dava niteliğindeki menfi tespit ve
istirdat davaları sonunda verilen hüküm ve kararlar,
3. Banka ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit davaları
sonunda verilen hüküm ve kararlar,
(13. H.D.nce bakılan ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunundan kaynaklanan davalar hariç olmak üzere)
4. Finansal Kiralama Sözleşmesinden kaynaklanan her tür dava sonunda verilen hüküm
ve kararlar,
5. Factoring Sözleşmesinden kaynaklanan her tür dava sonunda verilen hüküm ve
kararlar,
6. İ.İ.K.nun 89. maddesi uyarınca açılmış ve tarafların tacir sıfatını haiz bulunduğu menfi
tespit davaları,
7. Ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesine dayanan ihtiyati haciz talebi üzerine verilen
kararlarla, ihtiyati hacze itiraz üzerine verilen kararlar.
(7. H.D.nce bakılan su, elektrik, doğalgaz, internet ve telefon aboneliği sözleşmeleri hariç
olmak üzere)
YİRMİNCİ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Gayrimenkul Hukuku
Temel Görevi : Orman Hukuku
1. Orman Kadastro Komisyonlarınca yapılan orman kadastrosu, 2/B (orman rejimi dışına
çıkarma) uygulaması, aplikasyon ve maddi hataların düzeltilmesi işlemlerinden kaynaklanan davalar nedeniyle Kadastro Mahkemeleriyle Genel Mahkemelerde açılan
davalar sonucunda verilen hüküm ve kararlar,
2. Orman İdaresi ya da Hazinenin taraf olduğu, tapu iptal-tescil, tescil, ve/veya elatmanın
önlenmesi istemiyle genel mahkemelerde açılan ve orman yönünden değerlendirme
yapılması gerekli bulunan (orman iddiasında bulunulmuş olması, çekişmeli taşınmazın
sınırında ya da yakın çevresinde orman taşınmazı bulunması nedeniyle 6831 sayılı
yasanın 1. maddesi uyarınca orman sayılıp sayılmadığı yönünden inceleme yapılması,
kesinleşmiş olsun ya da olmasın orman tahdit, 2/B ve aplikasyon haritaları ile bu haritalardaki maddi hataların düzeltilmesine ilişkin haritaların uygulanması gereği
bulunan) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar,
3. Orman İdaresi ya da Hazinenin taraf olduğu ve orman yönünden değerlendirme
yapılması gerekli bulunan (orman iddiasında bulunulmuş olması, çekişmeli taşınmazın
sınırında ya da yakın çevresinde orman taşınmazı bulunması nedeniyle 6831 sayılı
yasanın 1. maddesi uyarınca orman sayılıp sayılmadığı yönünden inceleme yapılması,
kesinleşmiş olsun ya da olmasın orman tahdit, 2/B ve aplikasyon haritaları ile bu haritalardaki maddi hataların düzeltilmesine ilişkin haritaların uygulanması gereği
bulunan) davalar nedeniyle Kadastro Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararlar,
4. Hakimin reddi kararları,
YİRMİBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
Temel Görevi : Sosyal Güvenlik Hukuku
1. Hizmet tespiti ve birlikte işçilik hakları istemiyle Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
ve işveren hakkında açılan davalar sonucunda verilen hüküm ve kararlar,
2. 3417, 4853 ve 5568 sayılı Kanunlar uyarınca işçi tarafından tasarrufu teşvik ve nema
alacağı ile ilgili işveren, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Hazine aleyhine açılan davalar
sonucunda verilen hüküm ve kararlar,
3. 5664 sayılı Konut Edindirme Yardımı Hak Sahiplerine Ödeme Yapılmasına Dair
Kanun kapsamındaki uyuşmazlıklara ilişkin davalar sonucunda verilen hüküm ve
kararlar,
4. İş kazaları ve meslek hastalığından doğan maddi ve manevi tazminat davalarından
kaynaklanan işveren ve işçi arasındaki rü'cu davaları ile, İş kazaları ve meslek hastalığından doğan maddi ve manevi tazminat istemiyle birlikte açılan işçilik alacaklarına
ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
5. Aşağıda yazılı davalarla ilgili İş Mahkemelerince verilen hüküm ve kararların temyiz
incelemesi Yargıtay 10. ve 21. Hukuk Daireleri arasında eşit olarak paylaşılmak suretiyle yapılır:
1. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunundan
kaynaklanan davalar,
2. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunundan kaynaklanan davalar,
3. 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunundan kaynaklanan
davalar,
4. 1479 sayılı (Bağ-Kur) Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanunundan kaynaklanan davalar,
5. 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunundan kaynaklanan davalar,
6. 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kanunundan kaynaklanan davalar,
7. 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Kanunundan kaynaklanan
davalar,
8. 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanundan kaynaklanan davalar,
9. 2147 sayılı Yurt Dışında Çalışan Türk Vatandaşlarının, Yurt Dışında Çalışma
Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında
Kanundan kaynaklanan davalar,
10. 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen
Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında
Kanundan kaynaklanan davalar,
11. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunu (Sosyal
Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) uyarınca yapılan takiplerden kaynaklanan tüm davalar
(ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik),
12. 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkına Kanundan kaynaklanan davalar.
YİRMİİKİNCİ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
Temel Görevi : İş Hukuku
Aşağıda yazılı davalarla ilgili ve İş Mahkemelerince verilen hüküm ve kararların temyiz
incelemesi Yargıtay 9. ve 22. Hukuk Daireleri arasında eşit olarak paylaşılmak suretiyle
yapılır:
1. 4857 sayılı İş Kanunundan kaynaklanan davalar,
(10. ve 21. H.D.nce bakılan, Kanunun 77. maddesine dayalı iş kazası ve meslek hastalığından
doğan maddi ve manevi tazminat davaları ile bunlarla birlikte açılan işçilik alacaklarına
ilişkin davalar ve hizmet tespiti ile birlikte açılan işçilik alacaklarına ilişkin davalar hariç
olmak üzere)
2. 4857 sayılı İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işverenler arasında 818 sayılı
Borçlar Kanunundan kaynaklanan davalar,
3. 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin
Tanzimi Hakkında Kanundan kaynaklanan davalar,
4. 854 sayılı Deniz İş Kanunundan kaynaklanan davalar,
5. 4857 sayılı İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işverenler arasında 5580 sayılı
Özel Öğretim Kurumları Kanunundan kaynaklanan davalar,
6. 4857 sayılı İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işverenler arasında iş sözleşmesi
kapsamında 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanundan kaynaklanan
davalar,
7. 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunun Ek 2.maddesi gereğince kurulan Vakıf Üniversiteleri öğretim elemanları ile üniversite arasında İş Kanunu ve iş sözleşmesinden
kaynaklanan davalar,
8. 4857 sayılı İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işverenler arasında 6772 sayılı
Kanunda öngörülen ilave tediye alacağından kaynaklanan davalar,
9. 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunundan ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan davalar,
10. 2821 sayılı Sendikalar Kanunundan kaynaklanan davalar,
11. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunundan kaynaklanan davalar, 4447
sayılı İşsizlik Sigortası Kanunundan kaynaklanan davalar,
(Ek 1. madde kapsamında ücret garanti fonu ve Ek 2. madde kapsamındaki kısa çalışma
ödeneğine ilişkin uyuşmazlıklar hariç olmak üzere),
12. Tarafların sıfatına bakılmaksızın, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında
Kanunun 21.maddesi kapsamında iş kaybı tazminatından kaynaklanan uyuşmazlıklara
ilişkin davalar,
13. 4857 sayılı İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işverenler arasında İcra ve İflas
Kanununun 67. maddesi gereğince açılan itirazın iptali davaları, m.72 gereğince açılan
menfi tespit davaları ve istirdat davaları ile iş sözleşmesinin yapılması veya devamı
sırasında işçiden alınan senedin iptali davaları,
14. İşe iade kararının sonucuna bağlı fark ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin
alacağından doğan davalar
YİRMİÜÇÜNCÜ HUKUK DAİRESİ
İhtisas Alanı: Borçlar / Ticaret Hukuku
Temel Görevi : Ticaret Hukuku
1. Kooperatifler hukukundan kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,
2. Genel mahkemelerden verilmiş iflas ve iflasın ertelenmesine ilişkin hüküm ve
kararlar,
3. Genel mahkemelerden verilmiş (adi ve malvarlığının terki suretiyle) konkordatoya
ilişkin hüküm ve kararlar,
4. Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması talebine ilişkin hüküm ve kararlar,
5. 2004 sayılı İ.İ.K.nun 142. maddesi uyarınca İcra Mahkemeleri ile Genel Mahkemelerde görülen, haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline ilişkin şikâyet ve
davalar sonunda verilen hüküm ve kararlar,
6. 2004 sayılı İ.İ.K.nun 151. maddesi uyarınca rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan
takiplerde düzenlenen sıra cetveline ilişkin şikayet ve davalar sonunda verilen hüküm
ve kararlar,
7. 2004 sayılı İ.İ.K.nun 235. maddesi uyarınca iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik şikayet ve davalar (kayıt kabul, kayıt terkini davaları ile sıraya yönelik
şikayetler) sonunda verilen hüküm ve kararlar,
8. Arsa payı ya da kat karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan davalar nedeniyle
verilen hüküm ve kararlar,
9. 2004 sayılı İ.İ.K.nun 94. maddesine göre alınan yetkiye dayalı davalar nedeniyle
verilen hüküm ve kararlar.
II.
YARGITAY CEZA DAİRELERİ İŞBÖLÜMÜ
A- ORTAK HÜKÜMLER
1-Bu işbölümü; işbölümünün yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere, tebliğnamesi bu tarihten
sonra düzenlenen işler için geçerli olacaktır.
2-İstisnalar dışında; bu işbölümüne dayalı olarak dairelerce dosya devri yapılamayacağı gibi her
daire önceki işbölümü gereğince kendisine gelmiş olan işler ile daha önce kendisine gelmiş
olmakla birlikte bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderdiği işlerden geri gelenlere bakmaya devam edecektir.
3-Hırsızlık suçlarına ilişkin olarak düzenlenecek tebliğnameler; 1 Eylül 2012 tarihine kadar 2.
ve 13. Ceza Dairelerine (eşit olarak), bu tarih ve sonrasında ise 2, 6 ve 13. Ceza Dairelerine
(eşit olarak), yağma suçundan düzenlenen tebliğnamelerin ise tamamı 6. Ceza Dairesine
gönderilecektir.
4-Dördüncü Ceza Dairesi'nin uhdesinde bulunan ve işbölümünün yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla karara bağlanmamış olan "ihaleye fesat karıştırma suçuna" ilişkin tüm dosyalar Beşinci
Ceza Dairesine devredilecektir.
5-Eylemlerin nitelendirilmesine ve suçların unsurlarının değiştirilerek başka bir suça dönüştürülmesine ilişkin olarak yeni düzenleme yapılması halinde, görevin belirlenmesinde yeni
adlandırmaya itibar edilecektir.
B- DAİRELERİN GÖREVLERİ
BİRİNCİ CEZA DAİRESİ
Madde 81......Kasten öldürme
Madde 82......Nitelikli haller
Madde 83......Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi
Madde 84......İntihara yönlendirme
Madde 87/4...Kasten yaralama sonucu ölüm meydana gelmesi
İKİNCİ CEZA DAİRESİ
Madde 141 ila 147 .....Hırsızlık (Üçte biri)
Madde 163....Karşılıksız yararlanma (Yarısı)
Madde 165...Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, (Tamamı)
Madde 167, 168, 169...Ortak hükümler
ÜÇÜNCÜ CEZA DAİRESİ
Madde 86...Kasten yaralama
Madde 87...Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama (Dördüncü fıkra hariç)
Madde 88...Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi
6831 sayılı Yasaya aykırılıktan kaynaklanan işler
DÖRDÜNCÜ CEZA DAİRESİ
Madde 97...Terk
Madde 98...Yardım ve bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi
Madde 106...Tehdit
Madde 107...Şantaj
Madde 108..Cebir
Madde 111...Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
Madde 112...Eğitim ve öğretimin engellenmesi
Madde 113...Kamu kurumu veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinin
engellenmesi
Madde 114...Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi
Madde 115...İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme
Madde 116..Konut dokunulmazlığını ihlal
Madde 117...İş ve çalışma hürriyetinin ihlali,
Madde 118...Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi
Madde 119...Ortak hüküm
Madde 120...Haksız arama
Madde 121...Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi
Madde 122...Ayırımcılık,
Madde 123..Kişilerin huzur ve sükununu bozma
Madde 124...Haberleşmenin engellenmesi
Madde 125..Hakaret
Madde 126..Mağdurun belirlenmesi
Madde 127..İsnadın ispatı
Madde 128..İddia ve savunma dokunulmazlığı
Madde 129..Haksız fiil nedeniyle veya karşılıklı hakaret
Madde 130..Kişinin hatırasına hakaret
Madde 131..Soruşturma ve kovuşturma koşulu
Madde 181...Çevrenin kasten kirletilmesi
Madde 182...Çevrenin taksirle kirletilmesi
Madde 183...Gürültüye neden olma
Madde 184...İmar kirliliğine neden olma
BEŞİNCİ CEZA DAİRESİ
Madde 235...İhaleye fesat karıştırma
Madde 236...Edimin ifasına fesat karıştırma
Madde 237...Fiyatları etkileme,
Madde 238...Kamuya gerekli şeylerin yokluğuna neden olma,
Madde 239...Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilge ve belgelerin açıklanması,
Madde 240...Mal veya hizmet satımından kaçınma,
Madde 241...Tefecilik,
Madde 242...Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması,
Madde 247...Zimmet
Madde 248...Etkin pişmanlık
Madde 249...Daha az cezayı gerektiren hal
Madde 250...İrtikap
Madde 251...Denetim görevinin ihmali
Madde 252...Rüşvet
Madde 253...Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
Madde 254...Etkin pişmanlık
Madde 255...Yetkili olmadığı iş için yarar sağlama
Madde 256...Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması,
Madde 257...Görevi kötüye kullanma,
Madde 258...Göreve ilişkin sırrın açıklanması,
Madde 259...Kamu görevlisinin ticareti,
Madde 260...Kamu görevinin terki veya yapılmaması,
Madde 261...Kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarruf ,
Madde 262...Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi,
Madde 263...Kanuna aykırı eğitim kurumu,
Madde 264...Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma,
Madde 265...Görevi yaptırmamak için direnme,
Madde 266...Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma,
Yargı yeri belirlemeleri,
Dava nakli
ALTINCI CEZA DAİRESİ
Madde 141 ila 147 .....Hırsızlık (Üçte biri)
Madde 148...Yağma (Tamamı)
Madde 149....Nitelikli yağma (Tamamı)
Madde 150....Daha az cezayı gerektiren hal
Madde 167, 168, 169...Ortak hükümler
YEDİNCİ CEZA DAİRESİ
Özel Ceza Yasalarından veya Kabahatler Yasası'ndan doğan ve başka dairelerin görev alanına
girmeyen suçlar ve kararlar
SEKİZİNCİ CEZA DAİRESİ
Madde 94....İşkence,
Madde 95....Neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence,
Madde 96....Eziyet ,
Madde 154..Hakkı olmayan yere tecavüz ,
Madde 170.....Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması,
Madde 171.....Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması,
Madde 172.....Radyasyon yayma,
Madde 173.....Atom enerjisi ile patlamaya sebebiyet verme,
Madde 174.....Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi,
Madde 175...Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlali,
Madde 176....İnşaat veya yıkımla ilgili emniyet kurallarına uymama,
Madde 177...Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması,
Madde 178....İşaret ve engel koymama,
Madde 197....Parada sahtecilik,
Madde 198....Paraya eşit sayılan değerler,
Madde 199...Kıymetli damgada sahtecilik,
Madde 200...Para ve kıymetli damgaları yapmaya yarayan araçlar,
Madde 201....Etkin pişmanlık,
Madde 202....Mühürde sahtecilik ,
Madde 213...Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit ,
Madde 214....Suç işlemeye tahrik,
Madde 215....Suçu ve suçluyu övme,
Madde 216....Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama,
Madde 217....Kanunlara uymamaya tahrik,
Madde 218...Ortak hüküm,
Madde 243..Bilişim sistemine girme
Madde 244..Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme
Madde 245..Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
Madde 246..Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Yasaya ilişkin
işler
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasasına ilişkin işler
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yasaya ilişkin işler
Bu işbölümüne göre ceza dairelerinden herhangi birinin görevine girmeyen ve Türk Ceza
Yasasından kaynaklanan tüm diğer suçlar
DOKUZUNCU CEZA DAİRESİ
Madde 76....Soykırım
Madde 77....İnsanlığa karşı suçlar
Madde 78....Örgüt
Madde 79....Göçmen kaçakçılığı
Madde 80....İnsan ticareti
Madde 219..Görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma
Madde 220..Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
Madde 221..Etkin pişmanlık
Madde 222..Şapka ve Türk harfleri
Madde 267...İftira
Madde 268...Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Madde 269...Etkin pişmanlık
Madde 270...Suçu üstlenme
Madde 271...Suç uydurma
Madde 272...Yalan tanıklık,
Madde 273...Şahsi cezasızlık veya cezanın azaltılmasına gerektiren sebepler,
Madde 274...Etkin pişmanlık
Madde 275...Yalan yere yemin
Madde 276...Gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık
Madde 277...Yargı görevi yapanı etkileme,
Madde 278...Suçu bildirmeme,
Madde 279...Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi
Madde 280...Sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi,
Madde 281...Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme
Madde 282...Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama,
Madde 283...Suçluyu kayırma,
Madde 284...Tutuklu, hükümlü veya suç delillerini bildirmeme,
Madde 285...Gizliliğin ihlali,
Madde 286...Ses ve görüntülerin kayda alınması
Madde 287...Genital muayene,
Madde 288...Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs
Madde 289...Muhafaza görevini kötüye kullanma
Madde 290...Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması
Madde 291...Başkası yerine ceza infaz kurumuna veya tutukevine girme,
Madde 292...Hükümlü veya tutuklunun kaçması
Madde 293...Etkin pişmanlık
Madde 294...Kaçmaya imkan sağlama,
Madde 295...Muhafızın görevini kötüye kullanması
Madde 296...Hükümlü veya tutukluların ayaklanması
Madde 297...İnfaz kurumuna veya tutuevine yasak eşya sokmak
Madde 298...Hak kullanımını ve beslenmeyi engelleme
Madde 299..Cumhurbaşkanına hakaret
Madde 300..Devletin egemenlik alametlerini aşağılama
Madde 301..Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama
Madde 302...Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak
Madde 303...Düşmanla işbirliği yapmak,
Madde 304...Devlete karşı savaşa tahrik
Madde 305...Temel milli yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama
Madde 306...Yabancı devlet aleyhine asker toplama,
Madde 307...Askeri tesisleri tahrip ve düşman askeri hareketleri yararına anlaşma,
Madde 308...Düşman devlete maddi ve mali yardım
Madde 309..Anayasayı ihlal
Madde 310..Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı
Madde 311..Yasama organına karşı suç
Madde 312..Hükümete karşı suç
Madde 313..Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyan
Madde 314..Silahlı örgüt
Madde 315..Silah sağlama
Madde 316..Suç için anlaşma
Madde 317..Askeri komutanlıkların gaspı
Madde 318..Halkı askerlikten soğutma
Madde 319..Askerleri itaatsizliğe teşvik
Madde 320..Yabancı hizmetine asker yazma, yazılma
Madde 321..Savaş zamanında emirlere uymama
Madde 322..Savaş zamanında yükümlülükler
Madde 323..Savaşta yalan haber yayma
Madde 324..Seferberlikle ilgili görevin ihmali
Madde 325..Düşmandan ünvan ve benzeri payeler kabulü
Madde 326..Devletin güvenliğine ilişkin belgeler
Madde 327..Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme
Madde 328..Siyasal veya askeri casusluk
Madde 329..Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama
Madde 330..Gizli kalması gereken bilgileri açıklama
Madde 331..Uluslararası casusluk
Madde 332..Askeri yasak bölgelere girme
Madde 333..Devlet sırlarından yararlanma, Devlet hizmetlerinde sadakatsizlik
Madde 334..Yasaklanan bilgileri temin
Madde 335..Yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini
Madde 336..Yasaklanan bilgileri açıklama
Madde 337..Yasaklanan bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklama
Madde 338..Taksir sonucu casusluk fiilerinin işlenmesi
Madde 339..Devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma
Madde 340..Yabancı devlet başkanına karşı suç
Madde 341..Yabancı devlet bayrağına karşı hakaret
Madde 342..Yabancı devlet temsilcilerine karşı suç
Madde 343..Karşılıklılık koşulu
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Yasaya ilişkin işler
1631 sayılı Askeri Ceza Yasasının 131. maddesinde düzenlenen suçlar,
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hakkındaki Yasa
2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilat Yasası
3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası
4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasası
5253 sayılı Dernekler Yasası
5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Yasaya ilişkin işler
07.12.1994 gün ve 4053 sayılı Yasa ile 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14. maddesine eklenen fıkra
gereğince, 3953 sayılı Yasaya göre ve Askeri Yargıtay'dan gönderilen dava ve işler ile aynı yasa
uyarınca adli yargı mercilerine devredilen dava ve işlerden temyizen intikal edecek olan işler
ONUNCU CEZA DAİRESİ
Madde 185..Zehirli madde katma
Madde 186..Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti
Madde 187..Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma
Madde 188..Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti
Madde 189..Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
Madde 190..Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma
Madde 191..Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak
Madde 192..Etkin pişmanlık
Madde 193..Zehirli madde imal ve ticareti
Madde 194..Sağlık için tehlikeli madde temini
Madde 195..Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma
Madde 196..Usulsüz ölü gömülmesi
2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkındaki Yasaya ilişkin işler
3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle ilgili Yasaya ilişkin işler
5898 sayılı Uçucu Maddelerin Zararlarından İnsan Sağlığının Korunmasına Dair Yasaya ilişkin
işler
5941 sayılı Çek Yasasından kaynaklanan işler (3167 sayılı Yasa 1/4 oranında)
ONBİRİNCİ CEZA DAİRESİ
Madde 203...Mühür bozma
Madde 204..Resmi belgede sahtecilik
Madde 205..Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek
Madde 206..Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
Madde 207..Özel belgede sahtecilik
Madde 208..Özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek
Madde 209..Açığa imzanın kötüye kullanılması
Madde 210..Resmi belge hükmünde belgeler
Madde 211..Daha az cezayı gerektiren hal
Madde 212..İçtima
213 sayılı Vergi Usul Yasasından kaynaklanan işler
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'ndan kaynaklanan suçlar
ONİKİNCİ CEZA DAİRESİ
Madde 85..Taksirle öldürme
Madde 89..Taksirle yaralama
Madde 90..İnsan üzerinde deney
Madde 91..Organ ve doku ticareti
Madde 92..Zorunluluk hali
Madde 93..Etkin pişmanlık
Madde 132..Haberleşmenin gizliliğini ihlal
Madde 133..Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması
Madde 134..Özel hayatın gizliliğini ihlal
Madde 135..Kişisel verilerin kaydedilmesi
Madde 136..Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Madde 137..Nitelikli haller
Madde 138..Verileri yok etmeme,
Madde 139..Şikayet
Madde 140..Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
Madde 179..Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Madde 180..Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma
2863 sayılı Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Yasasından kaynaklanan işler,
5271 sayılı CMK'nun 141-144 maddelerinde düzenlenen koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
5941 sayılı Çek Yasasından kaynaklanan işler (3167 sayılı Yasa 1/4 oranında)
ONÜÇÜNCÜ CEZA DAİRESİ
Madde 141 ila 147 .....Hırsızlık (Üçte biri)
Madde 160....Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf (Tamamı)
Madde 163....Karşılıksız yararlanma (Yarısı)
Madde 167, 168, 169...Ortak hükümler
ONDÖRDÜNCÜ CEZA DAİRESİ
Madde 99..Çocuk düşürtme
Madde 100..Çocuk düşürme
Madde 101..Kısırlaştırma
Madde 102..Cinsel saldırı
Madde 103..Çocukların cinsel istismarı
Madde 104..Reşit olmayanla cinsel ilişki
Madde 105..Cinsel taciz
Madde 109..Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
Madde 110..Etkin pişmanlık
Madde 111..Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
Madde 223..Ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması
Madde 224..Kıt'a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgedeki sabit platformların işgali
Madde 225..Hayasızca hareketler
Madde 226..Müstehcenlik
Madde 227..Fuhuş
Madde 228..Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama
Madde 229..Dilencilik
Madde 230..Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören
Madde 231..Çocuğun soybağını değiştirme
Madde 232..Kötü muamele
Madde 233..Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali
Madde 234..Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
5941 sayılı Çek Yasasından kaynaklanan işler (3167 sayılı Yasa 1/4 oranında)
ONBEŞİNCİ CEZA DAİRESİ
Madde 151...Mala zarar verme,
Madde 152..Mala zarar vermenin nitelikli halleri,
Madde 153..İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme,
Madde 155..Güveni kötüye kullanma,
Madde 156..Bedelsiz senedi kullanma,
Madde 157..Dolandırıcılık,
Madde 158..Nitelikli dolandırıcılık,
Madde 159..Daha az cezayı gerektiren hal,
Madde 161..Hileli iflas,
Madde 162..Taksirli iflas,
Madde 164..Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi,
Madde 166..Bilgi vermeme,
Madde 167, 168, 169..Ortak hükümler,
5941 sayılı Çek Yasasından kaynaklanan işler (3167 sayılı Yasa 1/4 oranında)
III- 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile
2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. ve 58. maddeleri uyarınca kararın Resmi Gazetede
yayımlanmasına, bunu müteakip kararın bir örneğinin tüm mahkemelere duyurulmak üzere
Adalet Bakanlığına; bilgi ve gereği için Yargıtay Daire Başkanlıklarına, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığına; Yargıtay Kararları Dergisinde yayımlanması için Yayın İşleri Müdürlüğüne;
Barolara ve Avukatlara duyurulmasını sağlamak üzere Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına
gönderilmesine;
09/02/2012 tarihinde karar verildi.
[R.G. 18 Şubat 2012 – 28208]
—— • ——
YÖNETMELİKLER
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan:
KAÇAK PETROLÜN TESPİT VE TASFİYESİNE DAİR USUL VE ESASLAR
HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 27/5/2007 tarihli ve 26534 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kaçak
Petrolün Tespit ve Tasfiyesine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 17 nci
maddesinin birinci ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Kaçak petrol ürünlerinden akaryakıta ilişkin ilk tespit seyyar kontrol cihazı ile
ulusal marker kontrolü yapılarak gerçekleştirilir. Ulusal markerin gerekli şart ve seviyede
bulunmadığının tespiti halinde, 6/1/2005 tarihli ve 25692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek
Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 16 ncı maddesi hükümlerine göre test ve analiz
yapılmak üzere numune alınır ve aynı maddede öngörülen süreler uygulanır.”
“(6) Bu Yönetmeliğin 3 üncü maddesinde yer alan kaçak petrol ürünlerinden sahipsiz
yakalamalarda yakalanan petrol ürünlerinin tahmini satış tutarının test ve analiz bedellerinin
karşılanmasına dahi yetmeyecek kadar az olması halinde, seyyar kontrol cihazı ile ulusal
marker tespiti yapılır. Yapılan ulusal marker ölçüm sonucunda sonucun geçersiz çıkması
durumunda yakalanan petrol ürünlerinden numune alınmaz ve teknik düzenlemelere aykırı
olarak kabul edilir ve il özel idarelerine devredilir.”
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Başkanı
yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
27/5/2007
26534
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
1
21/9/2008
27004
2
31/10/2008
27040
3
15/8/2009
27320
4
5/10/2010
27720
[R.G. 21 Şubat 2012 – 28211]
—— • ——
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan:
SIVILAŞTIRILMIŞ PETROL GAZLARI (LPG) PİYASASINDA YAPILACAK
DENETİMLER İLE ÖN ARAŞTIRMA VE SORUŞTURMALARDA TAKİP
EDİLECEK USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİKTE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 10/5/2006 tarihli ve 26164 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 15 inci maddesinin
üçüncü ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(3) Alınan numunelerin bir adedi ilgili gerçek veya tüzel kişiye verilir. Diğer iki adet
numune ise, numune alma tarihinden itibaren beş iş günü içerisinde örneği ek-3’te yer alan
numune teslim tutanağı ile Laboratuvara teslim edilir. Laboratuvar şahit numuneyi yed-i emin
sıfatıyla saklar. Test ve analiz raporunun tanzim tarihini izleyen doksan gün içerisinde konuya
ilişkin herhangi bir adli veya idari soruşturma başlatılmaması halinde şahit numune imha edilebilir. Adli soruşturma başlatılması halinde, şahit numune soruşturma ve yargı süreci
tamamlanana kadar Laboratuvar tarafından saklanır.”
“(4) Alınan numunelerin analizi, akredite Laboratuvarlar vasıtasıyla yapılır. Laboratuvara teslim edilen numunelere Kurum tarafından belirlenen teknik düzenlemelerde öngörülen
analizler yapılır. Laboratuvar, yapılması istenilen analizleri numune özellikleri değişime
uğramadan onbeş gün içerisinde yapar ve sonucunu bir raporla tespit eder. Laboratuvar,
raporun bir nüshasını muhafaza eder iki nüshasının, bir adedi ilgili gerçek ya da tüzel kişiye
verilmek üzere numune alan birime, bir nüshasını da gereği yapılmak üzere Kuruma beş iş
günü içinde gönderir.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 25 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 25 – (1) Kaçak petrol ikmali dolayısıyla ilgili kişiler hakkında mahkemece
verilen mahkumiyet veya müsadere kararlarının kesinleşmesi halinde, herhangi bir ön araştırma veya soruşturma yapmaya ya da savunma almaya gerek olmaksızın doğrudan idari para
cezası uygulanır.”
MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Başkanı
yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
10/5/2006
26164
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
1
23/2/2008
26796
2
31/10/2008
27040
[R.G. 21 Şubat 2012 – 28211]
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2011/4715
Karar No
: 2011/19616
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Çameli Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarihi
: 24/5/2004
Numarası
: Esas: 2004/44 Karar: 2004/43
Davacı
: Çameli Kaymakamlığı
Kendisine Vasi
Atanması İstenen
: Güllü Şaylan
Dava Türü
: Vasi Tayini
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun
yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Çameli Kaymakamlığı tarafından hasımsız olarak açılan vasi tayini davasında Güllü
Şaylan’ın evlilik dışı doğduğu, babasının belli olmadığı, velayeti altında bulunduğu annesi
Nesibe Şaylan’ın ise Çameli Sulh Hukuk Mahkemesinin 25/6/2003 tarih ve 2003/39 esas,
2003/68 karar sayılı kararı ile yasal kısıtlılık altına alındığı belirtilerek, Kocaeli Köseköy
Gençlik Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezine yerleştirilebilmesi için vesayet altına alınmasına
karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulü ile Güllü Şaylan’ın vesayet
altına alınmasına ve İsa Akyol’un vasi olarak atanmasına karar verildiği, hükmün temyiz
edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut nüfus kaydı ile vasi adayının beyanından, 5/2/1999 doğumlu
Güllü’nün evlilik dışı ilişkiden doğduğu ve babasının belli olmadığı, annesinin sağ olduğu
ancak Çameli Sulh Hukuk Mahkemesinin 25/6/2003 tarih 2003/39 esas, 2003/68 karar sayılı
kararı ile yasal kısıtlılık altına alındığı görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 226’ncı maddesinde;
“Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar.
Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden
birine verebilir.
Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir” hükmü mevcuttur.
Türk Medeni Kanununun 404. maddesinde de velayet altında bulunmayan küçüklerin
vesayet altına alınacağı düzenlenmiştir.
İncelenen dosya içeriğine göre, küçük Güllü’nün babasının belli olmaması sebebiyle sağ
kalan annesine ait olan velayet hakkının annenin kısıtlılık altına alındığı gerekçesiyle kaldırıldığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.
Mahkemece küçük Güllü’nün babasının belli olmadığı da dikkate alınarak velayet
durumunun araştırılması, sağ ve ergin olduğu anlaşılan annesinin kısıtlılık halinin devam edip
etmediğinin veya velayetinin kaldırılmasına ilişkin bir karar bulunup bulunmadığının tespit
edilmesi, vasi atanması konusunda haklı sebeplerin olup olmadığının değerlendirilmesi
sonunda, velayetin anneden alınması gerektiği yönünde bir kanaatin oluşması halinde, Medeni
Kanun hükümlerine göre re’sen yasal prosedürün işletilerek velayet konusunda bir hüküm
alınması, oluşacak sonuca göre vesayet konusunun değerlendirilmesi gerekirken, bu incelemelere girilmeksizin vesayet altına alınmasına ve İsa Akyol’un vasi olarak tayinine karar
verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
24/11/2011
[R.G. 21 Şubat 2012 – 28211]
—— • ——
KANUN
NÜKLEER TERÖRİZMİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN ULUSLARARASI
SÖZLEŞMENİN ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
Kanun No. 6277
Kabul Tarihi: 15/2/2012
MADDE 1 – (1) 14 Eylül 2005 tarihinde New York’ta imzalanan “Nükleer Terörizmin
Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme”nin bildirim ve çekince ile birlikte onaylanması
uygun bulunmuştur.
MADDE 2 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
21/2/2012
[R.G. 22 Şubat 2012 – 28212]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARLARI
Karar Sayısı : 2012/2783
4/11/2011-14/11/2011 tarihleri arasında Bitlis’te yaşanan don afeti ile 23/10/2011 tarihinde Van’da meydana gelen deprem nedeniyle zarar gören Bitlis’teki gerçek ve tüzel
kişilerin düşük faizli kredi borçlarının ertelenmesine ilişkin 2011/2534 sayılı Kararnamede
değişiklik yapılmasına dair ekli Kararın yürürlüğe konulması; Başbakan Yardımcılığının
15/2/2012 tarihli ve 2830 sayılı yazısı üzerine, 15/11/2000 tarihli ve 4603 sayılı Kanunun 3
üncü, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kanunun 1 inci ve 5488 sayılı Tarım Kanununun 19
uncu maddelerine göre, Bakanlar Kurulu'nca 17/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan YardımcısıBaşbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık
BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
C. YILMAZ
E. GÜNAY
M. ŞİMŞEK
İçişleri Bakanı
Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı
Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık Bakanı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
17/2/2012 TARİHLİ VE 2012/2783 SAYILI
KARARNAMENİN EKİ
KARAR
MADDE 1 ‒ 4/11/2011-14/11/2011 tarihleri arasında Bitlis'te yaşanan don afeti ile
23/10/2011 tarihinde Van'da meydana gelen deprem nedeniyle zarar gören Bitlis'teki gerçek
ve tüzel kişilerin düşük faizli kredi borçlarının ertelenmesine ilişkin 8/12/2011 tarihli ve
2011/2534 sayılı Kararnamede yer alan "Bitlis'te" ibaresi "Bitlis ve civarında", "Bitlis'teki"
ibaresi "Bitlis ve civarındaki" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 2 ‒ Aynı Kararnamenin eki Kararın;
a) 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Bitlis'teki" ibaresi "Bitlis ile Ağrı'nın
Patnos İlçesindeki" şeklinde,
b) İkinci fıkrasında yer alan "Bitlis'te" ibaresi "Bitlis ile Ağrı'nın Patnos İlçesinde" şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 3 ‒ Bu Kararın;
a) 2 nci maddesinin (b) bendi 4/11/2011 tarihinden,
b) Diğer hükümleri 23/10/2011 tarihinden,
geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 ‒ Bu Karar hükümlerini Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan
yürütür.
Bakanlar Kurulu Kararının Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
10/1/2012
28169
[R.G. 22 Şubat 2012 – 28212]
—— • ——
YÖNETMELİKLER
Karar Sayısı : 2012/2777
Ekli "Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları ile Yapılacak Merkezi Sınav ve
Kura Usulü Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"in yürürlüğe
konulması; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 13/2/2012 tarihli ve 2920 sayılı yazısı
üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 53 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 15/2/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU
E. GÜNAY
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı V.
E. BAĞIŞ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı V.
Gençlik ve Spor Bakanı Gıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
C. YILMAZ
E. GÜNAY
M. ŞİMŞEK
İçişleri Bakanı
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
ve
ve
ÖZÜRLÜLERİN DEVLET MEMURLUĞUNA ALINMA ŞARTLARI İLE
YAPILACAK
MERKEZİ SINAV VE KURA USULÜ HAKKINDA YÖNETMELİKTE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 ‒ 22/8/2011 tarihli ve 2011/2192 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları ile Yapılacak Merkezi Sınav
ve Kura Usulü Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine
"mezun" ibaresinden sonra gelmek üzere "veya ÖMSS'nin yapıldığı yıl itibarıyla mezun ola-
bilecek durumda", (c) bendine "mezun" ibaresinden sonra gelmek üzere "veya mezun olabilecek durumda" ibareleri ile fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.
“f) Adaylarda, yerleştirme işlemine son başvuru tarihi itibarıyla ilgili eğitim kurumlarından mezun olma şartı aranır.”
MADDE 2 ‒ Anılan Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "ayrı
ayrı" ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 3 ‒ Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 ‒ Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
[R.G. 22 Şubat 2012 – 28212]
—— • ——
Sağlık Bakanlığından:
YABANCI SAĞLIK MESLEK MENSUPLARININ TÜRKİYE’DE ÖZEL SAĞLIK
KURULUŞLARINDA
ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Türkiye’de mesleklerini icra etmek isteyen
yabancı sağlık meslek mensuplarının özel sağlık kuruluşlarında çalışmalarına ilişkin usul ve
esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; diş hekimi, eczacı, ebe ve hastabakıcılar hariç özel
sağlık kuruluşlarında çalışacak tüm yabancı sağlık meslek mensuplarını kapsar.
(2) Türk soylu diş hekimi, eczacı, ebe ve hastabakıcılar hakkında 25/9/1981 tarihli ve
2527 sayılı Türk Soylu Yabancıların Türkiye'de Meslek ve Sanatlarını Serbestçe Yapabilmelerine, Kamu, Özel Kuruluş veya İşyerlerinde Çalıştırılabilmelerine İlişkin Kanun uygulanır.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik; 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve
Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 40 ıncı
maddesine, 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına
Dair Kanunun 1 inci, 4 üncü, 30 uncu, 47 nci, 63 üncü ve Ek 13 üncü maddelerine, 25/2/1954
tarihli ve 6283 sayılı Hemşirelik Kanununun 3 üncü maddesine ve 7/5/1987 tarihli ve 3359
sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 9 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bakanlık: Sağlık Bakanlığını,
b) Mesul müdür: Özel sağlık kuruluşlarının Bakanlık ve Müdürlük nezdinde temsilcisi
olan idari ve tıbbi sorumlusunu,
c) Müdürlük: İl Sağlık Müdürlüğünü,
ç) Yabancı: Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişiyi,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Çalışma Şartları ve Çalışma Başvurusu
Çalışma şartları
MADDE 5 – (1) Bu Yönetmelik kapsamındaki yabancı sağlık meslek mensupları, aşağıda yer alan şartları sağlamak kaydıyla özel sağlık kuruluşlarında mesleklerini icra
edebilirler:
a) Diploma ve/veya uzmanlık belgelerinin denkliği onaylanmış ve Bakanlıkça tescilleri
yapılmış bulunmak.
b) Mesleğini icra etmesine kanunen engel hali bulunmamak.
c) Üniversitelerin Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezleri tarafından
yapılan Türkçe dil sınavında Avrupa Dil Portfolyosu kriterlerine göre (B) veya üzeri seviyede
başarılı olmak.
ç) İlgili mevzuata göre Türkiye’de çalışma ve ikâmet izni almış olmak.
d) Hekimler için, zorunlu mesleki malî sorumluluk sigortası yaptırmak.
Çalışma başvurusu
MADDE 6 – (1) Yabancı sağlık meslek mensubu tarafından, çalışmak istenilen özel
sağlık kuruluşuna başvuru yapılır.
(2) Kişinin özel sağlık kuruluşunda çalışma başvurusu, mesul müdür tarafından Ek-1
sayılı cetvelde yer alan belgeler ile birlikte Müdürlüğe intikal ettirilir.
(3) Dosyada eksiklik ve/veya uygunsuzluk bulunmaması halinde dosya Bakanlığa gönderilir.
(4) Başvuru dosyası, Bakanlıkça planlama kapsamında ve Ek-1 sayılı cetvelde yer alan
belgeler açısından değerlendirilir. Uygun bulunması halinde yabancı sağlık meslek mensubunun diploması tescil edilerek mesleğini icra etmesinin Bakanlıkça uygun bulunduğuna dair
belge düzenlenir.
(5) İlgili mevzuat kapsamında çalışma izni ile ikâmet izni alınarak dördüncü fıkradaki
belge ile birlikte personel çalışma belgesi düzenlenmesi için Müdürlüğe başvurulur. Yabancı
sağlık meslek mensubu, personel çalışma belgesinin Müdürlük tarafından onaylandığı tarihten
itibaren özel sağlık kuruluşunda çalışabilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Son Hükümler
Yürürlük
MADDE 7 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 8 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.
EK-1
BAŞVURU İÇİN GEREKLİ BELGELER
1) İlgili merci tarafından diploma ve/veya uzmanlık belgelerinin denkliğinin kabul
edildiğini gösterir belge.
2) Üniversitelerin Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezleri tarafından
yapılan Türkçe dil sınavında Avrupa Dil Portfolyosu kriterlerine göre (B) veya üzeri seviyede
başarılı olduğuna dair belge.
3) Türkiye’de ilk defa meslek icrasında bulunacakların, geldikleri ülkenin Sağlık
Bakanlığı veya Büyükelçiliğinden alınan ve kanunen mesleğini yapmaya engel halinin
bulunmadığını gösteren belge.
4) Çalışacakları özel sağlık kuruluşu ile yabancı sağlık personeli arasında yapılan ve
yabancı sağlık personeline ödenecek aylık ücret miktarının da belirtildiği hizmet sözleşmesi.
[R.G. 22 Şubat 2012 – 28212]
—— • ——
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan:
PETROL PİYASASINDA YAPILACAK DENETİMLER İLE ÖN ARAŞTIRMA VE
SORUŞTURMALARDA TAKİP EDİLECEK USUL VE ESASLAR HAKKINDA
YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 6/1/2005 tarihli ve 25692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Petrol
Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul
ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde yer alan şahit numune tanımı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Şahit numune: Test veya muayene yapılmasının gerekli olduğu hallerde; test, muayene
ve/veya belgelendirme kuruluşuna gönderilen numunenin zayi olması veya test sonuçlarına
yönelik herhangi bir itiraz olması durumunda başvurulmak üzere denetimle görevli kişi tarafından alınan ve muayeneyi yapan laboratuvarda uygun koşullarda saklanan numuneyi.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin beşinci, yedinci ve sekizinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Numune, ürünün yapısına ve özelliğine göre, test ve analizlerin gerektirdiği ölçüyü
aşmamak üzere biri şahit numune olmak üzere ürünün türüne göre analiz yapılmak ve şahit
numune olarak saklanmak üzere motorin türlerinde beş, diğer akaryakıt türlerinde dört adet
olarak alınır. Alınan numuneler için bir örneği Ek-2’de yer alan Numune Alma Tutanağı üç
nüsha olarak düzenlenir. Düzenlenen tutanağın bir nüshası ilgili gerçek veya tüzel kişiye
verilir, bir nüshası ise işlem yapılmak üzere Kurumda saklanır. Numune alma işlemi, Kurum
adına denetim yapmakla yetkilendirilen diğer kamu kurum ve kuruluşları ile özel denetim
kuruluşları tarafından yapılmış ise, tutanağın bir nüshası bunlarda kalır.”
“Alınan numunelerin bir adedi ilgili gerçek veya tüzel kişiye verilir. Kalan numuneler
ise, numune alma tarihinden itibaren beş iş günü içerisinde bir örneği Ek-4’de yer alan
Numune Teslim Tutanağı ile laboratuvara teslim edilir. Laboratuvar şahit numuneyi yed-i
emin sıfatıyla saklar. Şahit numune, test ve muayene raporunun tanzim tarihini izleyen
doksan gün içerisinde konuya ilişkin herhangi bir adli veya idari soruşturma başlatılmaması
halinde imha edilebilir. Adli veya idari soruşturma başlatılması halinde, şahit numune soruşturma ve yargı süreci tamamlanana kadar laboratuvar tarafından saklanır.”
“Alınan numunelerin analizi, akreditasyon kuruluşları tarafından akredite edilmiş sabit
veya gezici laboratuvarlar vasıtasıyla yapılır. Laboratuvara teslim edilen numunelere Petrol
Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde
analizler yapılır. Laboratuvar, yapılması istenilen analizleri numune özellikleri değişime
uğramadan onbeş gün içerisinde yapar ve sonucunu bir raporla tespit eder. Laboratuvar,
raporun bir nüshasını muhafaza eder, iki nüshasını, bir adedi ilgili gerçek ya da tüzel kişiye
verilmek üzere numune alan birime, bir nüshasını da gereği yapılmak üzere Kuruma beş iş
günü içinde gönderir.
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 26 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 26 – Kaçak petrol ikmali dolayısı ile ilgili kişiler hakkında mahkemece
verilen mahkumiyet veya müsadere kararlarının kesinleşmesi halinde, herhangi bir ön araştırma veya soruşturma yapmaya ya da savunma almaya gerek olmaksızın doğrudan idari para
cezası uygulanır.”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici 2 nci madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2 – Bu maddenin yürürlük tarihinden önce laboratuvara teslim
edilip analizi yapılamayan numuneler için 16 ncı maddenin sekizinci fıkrasındaki süreler bu
maddenin yürürlük tarihinden itibaren başlar.”
MADDE 5 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6 – Bu Yönetmelik hükümlerini Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Başkanı
yürütür.
[R.G. 22 Şubat 2012 – 28212]
—— • ——
Sağlık Bakanlığından:
ULUSAL TÜBERKÜLOZ TANI LABORATUVARLARI AĞI
ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA DAİR TEBLİĞ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, Ulusal Tüberküloz Tanı Laboratuvarları Ağının
yapısını ve bu laboratuvarların çalışma usul ve esaslarını belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ 25/8/2011 tarihli ve 28036 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliğinin kapsamında yer alan doping, adli tıp, veteriner
hekimlik, doku tipleme, genetik ve araştırma amaçlı kurulmuş laboratuvarlar dışındaki, Devlet
ve vakıf üniversiteleri, kamu kurum/kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişilerine ve gerçek kişilere ait tıbbi laboratuvarları kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı
Kuruluşların Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 26 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen;
a) Bakan: Sağlık Bakanını,
b) Bakanlık: Sağlık Bakanlığını,
c) Birinci Seçenek Antitüberküloz İlaç Duyarlılık Testi: İzoniazid (INH), rifampisin
(RIF), etambutol (EMB), streptomisin (SM) ve mümkünse pirazinamid (PZA) duyarlılık testlerini,
ç) Dış kalite kontrol: Laboratuvarların test sonuçlarının güvenilirliğini sağlamak veya
yükseltmek amacıyla laboratuvarın dışındaki bir sistem/kurum/kuruluş tarafından düzenlenen
içeriği veya konsantrasyonu bilinen örneklerle yapılan izleme ve değerlendirme çalışmasını,
d) Düzey-I tüberküloz tanısı yapan laboratuvarlar: Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliğinde
belirtilen basit hizmet laboratuvarlarını,
e) Düzey-II tüberküloz tanısı yapan laboratuvarlar: Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliğinde belirtilen kapsamlı hizmet laboratuvarlarını,
f) Düzey-III tüberküloz tanısı yapan laboratuvarlar: Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliğinde belirtilen ileri düzey hizmet laboratuvarlarını,
g) İkinci Seçenek Antitüberküloz İlaç Duyarlılık Testi: Birinci seçenek antitüberküloz
ilaç dışında kalan ve tüberküloz tedavisinde kullanılan ilaçlara (protionamid/etionamid,
kanamisin/amikasin, kapreomisin, ofloksasin, PAS, moksifloksasin) uygulanan duyarlılık
testlerini,
ğ ) Klinik örnek: Tüberküloz şüpheli veya tüberküloz tanısı konulmuş bireylerden tanı
veya takip amacıyla alınan akciğer ya da akciğer dışı (balgam, açlık mide suyu,
bronkoalveolar lavaj sıvısı, bronş yıkama sıvısı, korunmuş fırçalama örneği, idrar, periton
sıvısı, perikard sıvısı, plevra sıvısı, eklem sıvısı, beyin omurilik sıvısı, abse içeriği, pü, aspirasyon sıvısı, doku biyopsi örneği, kemik iliği, deri lezyonu, yara sürüntü örneği, lenf nodülü,
gaita ve benzeri.) örnekleri,
h) Rehber: Ulusal Tüberküloz Referans Laboratuvarı tarafından hazırlanan ve hazırlanacak konusuyla ilgili açıklayıcı rehberi,
ı) Tüberküloz Referans Hizmet Laboratuvarları: Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliğinde
belirtilen Referans Hizmet laboratuvarlarını,
i) Tüberküloz tanısı yapan laboratuvar: Tüberkülozun önlenmesi, tanısı ve tedavisinin
izlenmesi amacı ile klinik örneklerin incelendiği ve ileri incelemeler için önerileri de içeren
hizmetlerin sunulduğu klinik laboratuvarı,
j) Ulusal Tüberküloz Referans Laboratuvarı (UTRL): Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliğinde belirtilen Ulusal Referans laboratuvarlarını,
k) Ulusal Tüberküloz Tanı Laboratuvarları Ağı: Düzey-I tüberküloz tanısı yapan laboratuvarlar, Düzey-II tüberküloz tanısı yapan laboratuvarlar, Düzey-III tüberküloz tanısı yapan
laboratuvarlar, Tüberküloz Referans Hizmet Laboratuvarları ve Ulusal Tüberküloz Referans
Laboratuvarı’ndan oluşan Ulusal Tüberküloz Tanı Laboratuvarları Ağını,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Ulusal Tüberküloz Tanı Laboratuvarları Ağı ve Görevleri
Ulusal tüberküloz tanı laboratuvarları ağı
MADDE 5 – (1) Ulusal tüberküloz tanı laboratuvarları ağı: Düzey-I tüberküloz tanısı
yapan laboratuvarlar, Düzey-II tüberküloz tanısı yapan laboratuvarlar, Düzey-III tüberküloz
tanısı yapan laboratuvarlar, Tüberküloz Referans Hizmet Laboratuvarları ve Ulusal
Tüberküloz Referans Laboratuvarı’ndan oluşur.
(2) Ulusal Tüberküloz Tanı Laboratuvarları Ağı içersinde yer alan laboratuvarlar, ileri
tanı testlerini çalışmak, kalite kontrolü, denetim ve personel eğitimini yapmak üzere aşağıda
belirlenen şekilde sorumludurlar:
a) Düzey-I tüberküloz tanısı yapan laboratuvarlar, Düzey-II tüberküloz tanısı yapan
laboratuvarlara,
b) Düzey-II tüberküloz tanısı yapan laboratuvarlar, Düzey-III tüberküloz tanısı yapan
laboratuvarlara,
c) Düzey-III tüberküloz tanısı yapan laboratuvarlar, Tüberküloz Referans Hizmet
Laboratuvarlarına,
ç) Tüberküloz Referans Hizmet Laboratuvarları, Ulusal Tüberküloz Referans Laboratuvarı’na karşı sorumludurlar.
Tüberküloz tanısı yapan laboratuvarların görevleri
MADDE 6 – (1) Düzey-I tüberküloz tanısı yapan laboratuvarların görevleri aşağıda
belirtilmiştir:
a) Klinik örneği doğrudan ARB ile boyayarak mikroskopik incelemesini yapar.
b) Tetkikin sonucunu tetkik isteyen birime/hekime bildirmekten sorumludur.
c) Klinik örnekleri kültür ve ilaç duyarlılık testleri için Düzey-II tüberküloz tanısı yapan
laboratuvara gönderir.
(2) Düzey-II tüberküloz tanısı yapan laboratuvarların görevleri aşağıda belirtilmiştir:
a) Klinik örnekleri işledikten sonra uygun ARB boyama yöntemleri ile boyayarak mikroskopik inceleme yapar.
b) Klinik örneklerin UTRL’nin uygun gördüğü uluslararası standartlara uygun mikobakteri kültürünü yapar.
c) Üreyen kültürde Mycobacterium tuberculosis kompleks tanımlamasını ve birinci
seçenek antitüberküloz ilaç duyarlılık testlerini yapar, ürettiği dirençli suşları UTRL’ye gönderir.
ç) Mikroskopi, kültür, M. tuberculosis kompleks tanımlamasını ve ilaç duyarlılık test
sonuçlarını testi talep eden hekime bu Tebliğ hükümlerine uygun olarak zamanında bildirir.
d) Birinci seçenek ilaçlardan Rifampisine dirençli ve/veya diğer birinci seçenek antitüberküloz ilaçlarından en az ikisine direnç saptananlarda; ikinci seçenek ilaçların duyarlılık
testini yapar veya yapılmak üzere Düzey-III tüberküloz tanısı yapan laboratuvara gönderir.
e) ARB pozitif örneklerde M.tuberculosis kompleks tanımlanması ve Çoğul İlaç Direnci
(ÇİD) şüphesi durumunda Rifampisin için hızlı ilaç duyarlılık testi yapabilir.
f) Hekimin talebi ve sorumluluğunda, Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı tarafından
belirlenen endikasyonlar çerçevesinde interferon gama salınım testleri (İGST) yapabilir.
g) Gerektiğinde ileri analiz için suşları Düzey-III tüberküloz tanısı yapan laboratuvarlara gönderir.
ğ) Kültürde üremiş klinik önemi olan tüberküloz dışı mikobakterilerin ilaç duyarlılık
testlerini yapar veya yapılmak üzere Düzey-III tüberküloz tanısı yapan laboratuvarlara gönderir.
h) Kültürde üretilen mikobakteri suşlarını stoklar.
ı) Birlikte çalıştıkları Düzey-I tüberküloz tanısı yapan laboratuvarların eğitimini, kalite
kontrolü çalışmalarını ve denetimini UTRL’nin programı çerçevesinde yapar.
i) UTRL’nin Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı kapsamında yapacağı eğitim ve
çalışmalara katılır.
j) Ulusal Tüberküloz Kontrol programı doğrultusunda verileri Ulusal Tüberküloz
Referans Laboratuvarına iletir.
(3) Düzey-III tüberküloz tanısı yapan laboratuvarların görevleri aşağıda belirtilmiştir:
a) Klinik örnekleri işledikten sonra uygun ARB boyama yöntemleri ile boyayarak mikroskopik inceleme yapar.
b) Klinik örneklerin UTRL’nin uygun gördüğü uluslararası standartlara uygun mikobakteri kültürünü yapar.
c) Üreyen kültürde M-tuberculosis kompleks tanımlamasını, birinci ve ikinci seçenek
antitüberküloz ilaç duyarlılık testlerini yapar.
ç) Düzey-II tüberküloz tanısı yapan laboratuvarından gelecek kültürde üremiş ve klinik
önemi olan tüberküloz dışı mikobakterilerin tür belirlenmesi ve ilaç duyarlılık testlerini yapar.
d) Mikroskopi, kültür, M.tuberculosis kompleks tanımlamasını ve ilaç duyarlılık test
sonuçlarını testi talep eden hekime bu Tebliğ hükümlerine uygun olarak zamanında bildirir.
e) ARB pozitif örneklerde M.tuberculosis kompleks tanımlanması ve ÇİD şüphesi
durumunda Rifampisin için hızlı ilaç duyarlılık testi yapabilir.
f) Hekimin talebi ve sorumluluğunda, Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı tarafından
belirlenen endikasyonlar çerçevesinde İGST yapabilir.
g) Kültürde üretilen mikobakteri suşlarını stoklar, dirençli olanları UTRL’ye gönderir.
ğ) Düzey-II tüberküloz tanısı yapan laboratuvarların personelinin eğitimi, kalite kontrolü ve denetimini UTRL’nin programı çerçevesinde yapar.
h) UTRL’nin Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı kapsamında yapacağı eğitim ve
kontrol çalışmalarına katılır.
ı) Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı doğrultusunda verileri Ulusal Tüberküloz
Referans Laboratuvarına iletir.
i) Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı çerçevesinde UTRL’nin belirleyeceği ve/veya
epidemiyolojik açıdan önemli olan örneklerde moleküler tiplendirme yapar ve sonuçlarını
UTRL’ye bildirir.
(4) Tüberküloz referans hizmet laboratuvarlarının görevleri aşağıda belirtilmiştir:
a) Düzey-III tüberküloz tanısı yapan laboratuvarının görevlerini yapar.
b) Ulusal Tüberküloz Kontrol Programına yönelik operasyonel araştırmalar ve epidemiyolojik çalışmalar yapar, bu amaçla suş stoku ve moleküler yöntemlerle analiz yapar veya
yapılmasını sağlar.
c) Düzey-III tüberküloz tanısı yapan laboratuvarların dış kalite kontrollerinin yapılmasını, eğitim ve denetimlerini yapar.
ç) Ulusal Tüberküloz Tanı Laboratuvarları Ağı içerisindeki laboratuvar çalışanlarının
teknik eğitimlerini planlar ve yapılmasını sağlar.
d) Tüberküloz kontrolü, tanısı ve tedavisine yönelik metotların geliştirilmesi,
standardizasyonu ve bu tür çalışmaları Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı çerçevesinde
destekler, Ar-Ge çalışmalarını yapar, mümkünse yeni teknikler geliştirir ya da geliştirilen yeni
tekniklerin laboratuvar adaptasyonlarını veya modifikasyonlarını yapar. Ayrıca, çalışma
sonuçlarını ulusal otoritelere bildirir.
e) Tüberküloz ile ilgili kit ve kimyasal müstahzarlar hakkında metodolojik çalışmalar
yapıp sonuçlarını yayınlar.
(5) Ulusal Tüberküloz Referans Laboratuvarının görevleri aşağıda belirtilmiştir:
a) Tüberküloz Referans Hizmet Laboratuvarının görevlerini yapar.
b) Ulusal standartları belirler ve kuralların uygulandığını izler.
c) Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı kapsamında yürütülen biyogüvenlik, mikroskopi, kültür, moleküler tanı, tür tayini, tip tayini, ilaç duyarlık testleri, kalite kontrolü gibi
rutin laboratuvar hizmetlerinin standardizasyonunu, eğitimini ve uygulanabilirliğini sağlar.
ç) Ulusal Tüberküloz Tanı Laboratuvarları Ağının oluşturulması amacıyla ağ yapısını
belirler, Düzey-I, Düzey-II, Düzey-III tüberküloz tanısı yapan laboratuvarları ve Tüberküloz
Referans Hizmet Laboratuvarlarını koordine eder.
d) Düzey-I, Düzey-II, Düzey-III tüberküloz tanısı yapan laboratuvarları ve Tüberküloz
Referans Hizmet laboratuvarlarının; kalite kontrol sistemi yönetimini veya denetimini yapar.
e) Tüberküloz Referans Hizmet Laboratuvarlarının eğitim ve denetlenmesi işlemini
gerçekleştirir.
f) Ulusal antitüberküloz ilaç direnci sürvey veya sürveyansını yapar verilerini değerlendirir, sonuçları ulusal ve uluslararası otoritelere bildirir.
g) Ulusal ve uluslararası teknik mevzuat uyumu ile ilgili konularda danışmanlık yapar,
alt yapı (metot, cihaz, eğitim ve doküman vb.) ve uygulamalar ile ilgili çalışmalara katılır ve
gerektiğinde bu konularda danışmanlık yapar. Laboratuvarların çalışmasında ve işletilmesinde
esas alınacak ölçütlerin belirlenmesinde ve uygulanmasında Bakanlığa destek sağlar.
ğ) Kılavuz, kitap ve doküman hazırlar, sağlık çalışanlarına ve kurumlara tüberküloz ile
ilgili konsültasyon, yönetim ve biyogüvenlik rehberliği yapar.
h) Mikroskopi, kültür, ilaç duyarlılık testleriyle ilgili olarak standart uygulama prosedürleri hazırlar.
ı) Tüberküloz kontrolü, tanısı ve tedavisine yönelik metotların geliştirilmesi,
standardizasyonu ve bu tür çalışmaları Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı çerçevesinde
destekler, Ar-Ge çalışmalarını yapar, mümkünse yeni teknikler geliştirir ya da geliştirilen yeni
tekniklerin laboratuvar adaptasyonlarını veya modifikasyonlarını yapar. Ayrıca, çalışma
sonuçlarını uluslararası kontrol otoritelerine bildirir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Laboratuvarların Uygulama Prosedürlerine İlişkin Hususlar
Laboratuvarlarının uygulama prosedürleri
MADDE 7 – (1) Klinik örnek aşağıdaki şekilde alınır:
a) Toplam üç balgam örneği alınması önerilir; hastanın ilk muayenesinde iki balgam
örneği alınabiliyorsa alınır, ertesi gün sabah bir balgam örneği daha alınır. Birinci gün tek
örnek alınmış ise ikinci gün biri sabah olmak üzere 2 örnek daha alınır.
b) Balgam dışındaki diğer klinik örnekler için konuyla ilgili Bakanlıkça oluşturulan
rehberlere başvurulur.
c) Örnekler biyogüvenlik ve taşıma kurallarına uygun olarak en geç 48 saat içerisinde
ilgili laboratuvara gönderilir.
ç) Klinik örnek laboratuvara ulaştığı gün işleme alınır.
d) Örneğin kalitesi değerlendirilir ve uygun kalitedeki klinik örneğin kabulü yapılır.
Uygun değilse örneği gönderen birime rapor düzenlenir ancak örnek çalışmaya alınır.
(2) Doğrudan mikroskopi aşağıdaki şekilde hazırlanır:
a) Balgamın pürülan kısımlarından doğrudan yayma preparat hazırlanır.
b) Preparat ARB boyama yöntemleriyle boyanarak mikroskop ile incelenir.
c) Sonuçlar klinik örnek laboratuvara ulaştıktan sonraki en geç 24 saat içinde verilir.
ç) Bu işlemden sonra tüm örnekler biyogüvenlik kurallarına uygun olarak verileriyle
birlikte en geç 48 saat içinde gerekli testler yapılmak üzere Düzey-II tüberküloz tanısı yapan
laboratuvara gönderilir.
(3) Tüberküloz tanısı yapan laboratuvarda klinik örnekler aşağıdaki şekilde işlenir,
incelenir ve bildirilirler:
a) Tüm klinik örnekler, mikroskopik inceleme, kültür ve moleküler yöntemler için
standart uygulama prosedürlerine uygun olarak hazırlanır.
b) Aerosol oluşturan işlemler için “Biyogüvenlik Sınıf-II” kabin kullanılır.
c) Balgam örneği, NALC-NaOH yöntemiyle 15 dakika dekontaminasyon ve homojenizyon işlemine tabi tutulduktan sonra, nötralize edilip, tercihen soğutmalı santrifüjde
3000xg’de 15 dakika çevrilerek yoğunlaştırma işlemi uygulanır.
ç) Balgam dışındaki diğer örnekler için UTRL tarafından hazırlanan rehbere uygun
olarak işleme alınır.
d) Mikroskopik inceleme aşağıda belirtildiği şekilde uygulanır:
1) İşlenmiş örneklerden, daha önce kullanılmamış rodajlı lam üzerinde preparat hazırlanır.
2) Hazırlanan preparatlar uygun ARB boyama yöntemiyle boyanır.
3) Kullanılan boyama yöntemine bağlı olarak, floresan mikroskobu, tercihen LED veya
ışık mikroskobu ile mikroskopik inceleme yapılır.
4) Florokrom boyama yöntemi ile pozitif saptanan örnekler EZN veya Kinyoun yöntemi
ile doğrulanır.
5) Mikroskopi sonuçları en geç 24 saat içerisinde istemi yapan hekime/kuruma bildirilir.
6) Mikroskopik inceleme sonuçları belli oluncaya kadar balgam örnekleri +4oC/+8oC’de
saklanır.
7) Yayma-pozitif ÇİD şüphesi olan balgam örneklerinde hızlı moleküler testler ile
tüberküloz dışı mikobakteri olup olmadığının belirlenmesi ve rifampisin direnci tayini yapılabilir.
e) Kültür ve tür tayini işlemleri aşağıdaki şekilde yapılır:
1) Tüm örnekler kültür için bir katı ve bir sıvı olmak üzere en az iki farklı besiyerine
veya kültür sistemlerine ekilir. Kullanılan kültür sistemleri standardize edilmiş ve uluslararası
kabul görmüş olmalıdır. Katı besiyeri olarak Lowenstein-Jensen, modifiye Lowenstein-Jensen
veya Ogawa besiyeri kullanılır.
2) Kültürde üretilen izolatlara M. tuberculosis kompleks tanımlaması yapılır.
3) Yıllık pozitif kültür sayısının en az %90’ının sonuçlarının bildirimi; örneğin laboratuvara kabul edilmesinden itibaren en geç 21 gün içinde ve ilaç duyarlılık testleri sonuçları da;
örneğin laboratuvara kabul edilmesinden itibaren en geç 30 gün içinde tetkik isteyen hekim,
kurum veya kuruluşa yapılmalıdır.
4) Kültürde üreme olmayanların sonuçları da en geç 42 (kırk iki) gün içinde tetkik
isteyen hekim, kurum veya kuruluşa bildirilmiş olmalıdır.
f) Birinci Seçenek Antitüberküloz İlaçlara Duyarlılık Testi aşağıdaki şekilde yapılır:
1) Her hastaya ait üremiş kültürlerden tetkike uygun ilk M. tuberculosis kompleks
suşunun izoniazid (INH), rifampisin (RIF), etambutol (EMB), streptomisine (SM) ve mümkünse pirazinamid (PZA) duyarlılık testleri yapılır.
2) M. tuberculosis kompleks suşlarının INH’a dirençli olanlar yüksek INH derişimlerinde test edilir.
g) İkinci Seçenek Antitüberküloz İlaçlara Duyarlılık Testi aşağıdaki şekilde yapılır:
1) Rifampisine dirençli veya diğer antitüberküloz ilaçlarından en az ikisine direnç saptananlarda ikinci seçenek ilaçlar (protionamid/etionamid, kanamisin/amikasin, kapreomisin,
ofloksasin, PAS, moksifloksasin) için duyarlılık testi yapılır.
2) Üç aylık tedaviye rağmen kültürü pozitif olan hastalara ait kültür örneklerinde;
birinci ve ikinci seçenek ilaçlar için duyarlılık testleri birlikte yapılır.
3) Çok İlaca Dirençli/Yaygın İlaca Dirençli tüberkülozlu (ÇİD/YİD-TB) hastalar ile
temaslı kişilerin klinik örneklerine, ÇİD/YİD-TB oranı yüksek olan bölgelerden gelen hastalara, tedavisinin üçüncü ayında hala yayma pozitif olan hastalara, yeni olgu dışındaki hastalara ait yayma pozitif örneklere M. tuberculosis kompleksi veya tüberküloz dışı mikobakteri
olup olmadığının belirlenmesi amacıyla moleküler yöntemlerle tür tanımlaması yapılır. Bu
örneklerde moleküler yöntemlerle RİF’e direnç tespit edilmesi halinde; birinci ve ikinci
seçenek tüberküloz ilaçlarına karşı duyarlılık testleri yapılır.
ğ) Tüberküloz dışı mikobakteri İlaç Duyarlılık Testi aşağıdaki şekilde yapılır:
Tüberküloz dışı mikobakteri için; yalnızca klinik önemi olan izolatlarda duyarlılık testi
yapılır.
1) Mycobacterium avium İlaç Duyarlılık Testi: Klinik yanıt sadece makrolidler ile
uyumludur. Mycobacterium avium İlaç Duyarlılık Testi hem yeni hem de tedavi başarısızlığı
olmuş olgularda yapılır. İlaç Duyarlılık Testi’nde klaritromisin ve/veya azitromisin kullanılır.
2) Mycobacterium kansasii İlaç Duyarlılık Testi: Önceden tedavi görmüş M. kansasii
suşlarına karşı sadece rifampisin direnci bakılmalıdır. Ancak rifampisine direnç saptandıktan
sonra, amikasin, siprofloksasin, klaritromisin, etambutol, rifabutin, streptomisin, sulfonamid
ve izoniazid test edilir.
3) Mycobacterium marinum için aylarca süren tedaviye yanıt yoksa ilaç duyarlılık testi
yapılır.
4) Hızlı üreyen mikobakteriler için uygun yöntemle ilaç duyarlılık testi: Amikasin,
sefoksitin, klaritromisin, siprofloksasin, doksisiklin, linezolid, TMP-SMX, imipenem, tobramisin, tigesiklin test edilecek ilaçlardır.
h) Moleküler testler aşağıdaki şekilde yapılır:
1) Klinik olarak kuvvetle tüberküloz düşünülen; mikroskopi veya kültür negatif akciğer
tüberkülozu ve akciğer dışı olgularda (BOS, kemik biyopsisi, eklem sıvısı vb. örneklerde)
moleküler yöntemler kullanılabilir.
2) Kültür pozitif örneklerde M. tuberculosis kompleksi ve tüberküloz dışı mikobakterilerin gerektiği hallerde tür ve tip düzeyinde belirlenmesi amacıyla moleküler yöntemler, diğer
tanımlama testlerine yardımcı olarak kullanılabilir.
3) Mikroskopisi pozitif saptanan ÇİD şüpheli örneklerde moleküler yöntemler, M.
tuberculosis kompleksi ayrımı ve RIF direncini belirlemede kullanılabilir.
4) Tanı ve direnç tespiti için kullanılan moleküler testlerin sonuçları örnek laboratuvara
ulaştıktan itibaren en geç 3 gün içinde istemi yapan hekim/kuruma bildirilir.
5) Moleküler Tiplendirme (Epidemiyolojik Tiplendirme) Spoligotipleme, IS6110RFLP ve/veya MIRU-VNTR-24 yöntemleri, Düzey III tüberküloz tanısı yapan laboratuvar,
Tüberküloz Referans hizmet laboratuvarı veya UTRL’de yapılır.
ı) Latent TB enfeksiyonu tanısında İGST yapılabilir. İGST endikasyonları Ulusal
Tüberküloz Kontrol Programı tarafından belirlenir.
i) İzolasyon, tür tanısı ve duyarlılık testleri; ulusal ve/veya uluslararası standartlara
uygun olarak yapılır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Laboratuvarların Fiziki Şartları, Cihaz ve Ekipmanlarına İlişkin Hususlar
Laboratuvarların fiziki şartları
MADDE 8 – (1) Düzey-I tüberküloz tanısı yapan laboratuvarların açılabilmeleri ve
çalışabilmeleri için asgari oluşturmaları gerekli olan fiziki şartları aşağıda belirtilmiştir:
a) Laboratuvarlar, biyolojik ve kimyasal risk değerlendirmesi temelinde uygun
güvenlik düzeylerine göre, çalışanlar, hastalar ve ziyaretçiler için gerekli güvenlik koşullarını
sağlayacak, koridorlar ve geçiş güzergâhları çıkışları engellemeyecek şekilde düzenlenir.
b) Laboratuvarlar, laboratuvar hizmetinin sürekliliğini sağlamak üzere gerekli enerji,
güç kaynağı, su, iletişim, bilişim gibi ortam destek sistemlerini içerecek şekilde yapılandırılır.
c) Tüberküloz laboratuvarları genel kullanım alanlarından ve klinik mikrobiyoloji laboratuvarlarından ayrı, aydınlatması iyi olan en az 10 m 2 olarak oluşturulur, laboratuvarın teknik
alanı işlevsel olarak bölümlendirilir.
ç) Duvarlar ve tavan düzgün, kolaylıkla temizlenen, toz ve kir tutmayan, parlama ve
yansıma yapmayan, su, kimyasal ve dezenfektanlara dayanıklı malzemeden yapılmış ya da bu
tür bir madde ile kaplı ya da boyalı olmalıdır.
d) Zemin kaygan olmamalı, temizlenmesi, yıkanması ve dezenfeksiyonu kolay olmalı,
e) Kapı kendiliğinden kapanan ve kilitlenebilir özellikte olmalı, laboratuvar kapısı üzerine biyolojik tehlike işareti konulmalıdır.
f) Laboratuvarda en az bir lavabo olmalı ve giderinin atık sistemine doğrudan karışmaması gerekir. Ayrı bir atık sistemi olmaması durumunda tüm tüberküloz şüpheli örneklere
ait tıbbi atıkların ayrı bir kapta dezenfeksiyonu yapıldıktan sonra yine tıbbi atık olarak atılması sağlanır.
g) Nem, su ve kimyasallara dayanıklı malzemeden imal edilmiş çalışma masa ve dolapları kullanılır.
ğ) Mikroskopi için yapılan çalışmalar uygun havalandırma ile güçlendirilmiş açık bankolarda yapılır.
h) İş akışı hava akımı ile aynı yönde paralel olarak temiz alanlardan kirli alanlara doğru
olması sağlanır.
ı) Laboratuvar; kayıt-kabul, çalışma alanı ve mikroskopi (temiz alan) olmak üzere üç
bölüme ayrılır ve iş akışı materyal kabul, yayma, boyama, mikroskopi, kayıt ve raporlama
şeklinde düzenlenir.
i) Laboratuvarda kontrolsüz sirkülasyon (klima, vantilatör ve benzeri cihaz gibi) yapan
cihazlar çalışma sırasında kapatılır veya bu tür cihazlar laboratuvarda bulundurulmamalıdır.
j) Laboratuvar dezenfeksiyon açısından yeterli ve uygun ultraviyole (U.V.) lambalar ile
desteklenir.
(2) Düzey-II tüberküloz tanısı yapan laboratuvarlarının fiziki şartları açılabilmeleri ve
çalışabilmeleri için asgari oluşturmaları gerekli olan fiziki şartları aşağıda belirtilmiştir:
a) Düzey-II tüberküloz tanısı yapan laboratuvarların biyogüvenlik düzeyi TS EN 12128
standardında belirlenen “fiziksel korunma düzeyi 3” şartlarına uygun olmalıdır.
b) Laboratuvar genel kullanım alanlarından ve klinik mikrobiyoloji laboratuvarlarından
ayrı bir yerde konumlandırılır, laboratuvara giriş ve çıkışlar kontrollü olarak yalnızca sorumlu
ve eğitim almış kişilerle sınırlandırılır.
c) Laboratuvar için kayıt-kabul, mikroskopi, örnek işleme ve kültür, ilaç duyarlılık,
moleküler testler için ayrı alan/alanlar belirlenir.
ç) Örnek işleme ve kültür işlemleri için en az 10m 2’lik, ilaç duyarlılık testleri için en az
2
10m ’lik olmak üzere negatif hava basınçlı toplam 20 m² çalışma alanı olmalıdır.
d) Laboratuvar alanlarından atılan kirli hava tekrar laboratuvara veya genel kullanım
alanlarına verilmez, temizlenmiş/dezenfekte edilmiş hava kullanılır.
e) Kültür ve ilaç duyarlılık çalışma alanlarında en az birer sınıf II Biyogüvenlik Kabini
bulunur, biyogüvenlik kabini/kabinleri dış ortama veya bina eksozuna bağlanması zorunludur,
f) Besiyeri hazır olarak satın alınmıyor ise, besiyeri hazırlamak için en az 6 m 2’lik bir
alana sahip olunur.
g) Bir sterilizasyon ünitesi bulunmalıdır.
(3) Düzey-III tüberküloz tanısı yapan laboratuvarların açılabilmeleri ve çalışabilmeleri
için asgari oluşturmaları gerekli olan fiziki şartları aşağıda belirtilmiştir:
a) Düzey-II tüberküloz tanısı yapan laboratuvarın sağlaması gerekli tüm fiziki koşulları
sağlar, buna ilave olarak bir eğitim laboratuvarı bulundurur.
(4) Tüberküloz Referans Hizmet Laboratuvarının açılabilmeleri ve çalışabilmeleri için
asgari oluşturmaları gerekli olan fiziki şartları aşağıda belirtilmiştir:
a) Düzey-III tüberküloz tanısı yapan laboratuvarın sağlaması gerekli tüm fiziki koşulları
sağlar.
Cihaz ve ekipmanlar
MADDE 9 – (1) Tüberküloz tanısı yapan laboratuvarlarının seviyelerine göre açılabilmeleri ve çalışabilmeleri için asgari bulundurmaları gerekli olan cihaz ve ekipmanlar EK-1’de
verilmiştir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Bildirim
MADDE 10 – (1) Tüm laboratuvarlar yayma (+) ve/veya kültür (+) bulunan vakaları
testin sonucunun saptanmasından sonraki 24 saat içinde il sağlık müdürlüğüne bildirmekle
yükümlüdür.
(2) Bildirimlerle ilgili olarak UTRL ve uygulamaları esas alınır.
Ulusal tüberküloz tanı laboratuvarları ağına başvuru
MADDE 11 – (1) Tüberküloz Tanı Laboratuvarı açmak isteyenler EK-2’teki Ulusal
Tüberküloz Tanı Laboratuvarları Ağına Katılmak ve Tübeküloz Laboratuvar Düzeyini Belirleme Başvuru Formunu doldurarak UTRL’ye başvurarak Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliği
çerçevesinde laboratuvar açma işlemlerini yürütürler.
Geçiş süreci
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Mevcut tüberküloz tanısı yapan laboratuvarların düzeylerinin
belirlenmesi ve Tebliğ hükümleri doğrultusunda tanımlandırılmaları için iş bu Tebliğin
yürürlüğe girmesi tarihinden itibaren altı aylık süre verilir. Bu süre içinde Tıbbi
Laboratuvarlar Yönetmeliği’nde tanımlanan Laboratuvar Sorumluları tarafından EK-2’teki
Ulusal Tüberküloz Tanı Laboratuvarları Ağına Katılmak ve Tübeküloz Laboratuvar Düzeyini
Belirleme Başvuru Formu ile UTRL’ye başvuruda bulunurlar.
Yürürlük
MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 13 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.
EK-1
(1) Düzey- I tüberküloz tanısı yapan laboratuvarın cihaz ve ekipmanları;
Adı
Özelliği
Işık veya LED aydınBinoküler 100x immersiyon büyütmeli objektif ve 8x
latmalı Mikroskop
veya 10x oküler büyütmeli 2adet yedek ampulleri ile birlikte
Buzdolabı
+2 ºC ile +8 ºC arasında soğutabilmeli
Preparat kurutucusu
Isı ayarlı
(2) Düzey- II tüberküloz tanısı yapan laboratuvarın cihaz ve ekipmanları;
Adı
Özelliği
Işık veya LED aydınlatBinoküler 100x immersiyon büyütmeli objektif ve 8x
malı Mikroskop
veya 10x oküler büyütmeli 2 adet yedek ampulleri ile
birlikte
Floresan yada LED aydın- latmalı Floresan Mikroskobu (opsiyonel)
Distile su cihazı
-
(opsiyonel)
Biyogüvenlik Kabini Sınıf
II
Otoklav
Santrifüj
Buzdolabı
Derin dondurucu
Etüv
Vortex
Preparat kurutucusu
NA amplifikasyon cihazı
(opsiyonel)
Mikrosantrifüj (opsiyonel)
Sertifiye edilmiş ve TS EN 12469 nolu standarda
uygun
En az 121 ºC’de sterilizasyonu sağlayan
Bioaerosol korumalı, kilitli kapaklı 3000xg açılabilir
salıncak model, tercihen soğutmalı
+2 ºC ile +8 ºC arasında soğutabilmeli
En az -40 ºC(±10 ºC) hassasiyet olmalı
En az 25ºC-45ºC (±1.0ºC) hassasiyet olmalı
Dakikada en az 800 devirli
En az 65-75 ºC arasında sıcaklık ayarı yapılabilen
-
(3) Düzey- III tüberküloz tanısı yapan laboratuvarın ve referans hizmet laboratuvarı
cihaz ve ekipmanları;
Adı
Özeliği
Işık veya LED aydınBinoküler 100x immersiyon büyütmeli objektif ve 8x veya
latmalı Mikroskop
10x oküler büyütmeli 2 adet yedek ampulleri ile birlikte
Floresan yada LED
Dakikada en az 800 devirli
aydınlatmalı Floresan
Mikroskobu
Eğitim Mikroskobu
Standardına uygun, en az 2 kişinin birlikte değerlendirme
yapabilecekleri şekilde
Biyogüvenlik Kabini
Sertifiye edilmiş ve TS EN 12469 nolu standarda uygun
Sınıf II
Otoklav
En az 121 ºC’de sterilizasyonu sağlayan
Santrifüj
Bioaerosol korumalı, kilitli kapaklı 3000xg açılabilir
salıncak model, tercihen soğutmalı
Buzdolabı
+2 ºC ile +6 ºC arasında soğutabilmeli
Derin dondurucu
En az -40 ºC(±10 ºC) hassasiyet olmalı
Etüv
En az 25ºC-45ºC (±1.0ºC) hassasiyet olmalı
Vortex
Dakikada en az 800 devirli
Preparat kurutucusu
En az 65-75 ºC arasında sıcaklık ayarı yapılabilen
NA amplifikasyon
cihazı
Mikrosantrifüj
EK-2
ULUSAL TÜBERKÜLOZ TANI LABORATUVARLARI AĞINA KATILMAK VE
TÜBERKÜLOZ LABORATUVAR DÜZEYİNİ BELİRLEME BAŞVURU FORMU
ULUSAL TÜBERKÜLOZ REFERANS LABORATUVARI SORUMLUSUNA
Tıp Fakültesi Hastanesi
Eğitim Araştırma Hastanesi
Göğüs Hastalıkları Hastanesi
Kuruluşun Adı
………………………………..
………………………………..
………………………………..
Devlet Hastanesi
………………………………..
Özel Hastane
………………………………..
Özel Laboratuvar
………………………………..
Başvuru
Dispanser TB Laboratuvarı
………………………………..
yapılan
………………………………..
Kurum/Kuru Diğer
Adresi
………………………………..
……………………………………………………………………………………
………………...
…………………………………………………………………..
Düzey-I tüberküloz tanısı yapan laboratuvar
Düzey-II tüberküloz tanısı yapan laboratuvar
Çalışmak
İstenen Düzey-III tüberküloz tanısı yapan laboratuvar
Laboratuvar
Düzeyi Tüberküloz Referans Hizmet Laboratuvarı
Başvuru
…../… /……….
tarihi
Laboratuvar Sorumlusu *
Adı Soyadı: ………………………………..
Ünvanı: …………………………………….
Tarih: ………………………………………
İmza: ……………………………………….
Kurum Yetkilisi**
Adı Soyadı: ………………………………..
Ünvanı: …………………………………….
Tarih: ………………………………………
İmza: ……………………………………….
*Birden fazla uzmanın bulunduğu dallarda başhekim tarafından görevlendirilen, Eğitim araştırma hastaneleri ve üniversitelerde ise, anabilim dalı başkanı veya klinik şefi tarafından
görevlendirilen, dispanser laboratuvarında tüberküloz konusunda 1 yıl veya daha fazla laboratuvar deneyimine sahip teknik açıdan sorumlu dispanser sorumlu hekimi tarafından görevlendirilen kişidir.
**Hastanelerde başhekim, özel laboratuvarlarda laboratuvar sorumlusu, dispanserlerde
sorumlu hekimdir.
[R.G. 22 Şubat 2012 – 28212]
—— • ——
Adalet Bakanlığından:
İstanbul 25. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/99 (İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/517) Esas sayılı dosyasının zayi olduğu anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın,
Yersarsıntısı, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa
Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair Kanun hükümlerinin söz konusu
dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri gereğince işlem yapılmasına karar
verildiği ilan olunur.
1419/1-1
—————
Şarkışla, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/356 Esas sayılı dosyasının zayi olduğu
anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme
ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair
Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri gereğince işlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur.
1420/1-1
—————
İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2009/22862 Esas sayılı takip dosyasının zayi olduğu
anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme
ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair
Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri gereğince işlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur.
1421/1-1
[R.G. 22 Şubat 2012 – 28212]
—— • ——
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
Sayı : B.03.0.CTE.0.00.03/090.99/248/24061
Konu : Yargı Mevzuatı Bülteni
20/02/2012
EĞİTİM DAİRESİ BAŞKANLIĞINA
14/02/2012 tarihli Bakan Onayı ekinde yer alan "Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürlüğü 2012 Yılı Eğitim Programı" ile "Eğitim Merkezleri 2012 Yılı Eğitim Plânı"nın
Yargı Mevzuatı Bülteninde yayımlanması hususunu takdirlerinize arz ederim.
Mustafa ONUK
Hâkim
Genel Müdür V.
EKLER:
1-Eğitim Planı Bakan Onayı (1 sayfa)
2-2012 Yılı Eğitim Programı (14 sayfa)
3-Eğitim Merkezleri 2012 Yılı Eğitim Plânı (7 sayfa)
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
CEZA VE TEVKİFEVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PERSONELİNİN
2012 YILI EĞİTİM PROGRAMI
I. AMAÇ VE KAPSAM
2012 yılı eğitim plânı ile, ceza infaz kurumları ile denetimli serbestlik ve yardım
merkezlerinde görev yapan personelin; uluslararası standartlara uygun, çağdaş infaz anlayışını
benimsemeleri,
hukuka ve insan haklarına saygıyı içselleştirmeleri, insan odaklı kamu
hizmeti anlayışını geliştirmeleri, kurumlarda yaşanan problemlerin çözümüne katkı
sağlamaları, ceza infaz kurumlarının doğası gereği yaşanan olumsuz duygularla doğru şekilde
baş edebilmeleri ile hükümlünün, suç davranışının farkına vararak yeniden sosyalleşmesini
teşvik etmeleri, üretken, kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir
yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmaları hedeflenmiştir.
Plânda, 1 Temmuz 2006 tarih ve 26215 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Dokuzuncu Kalkınma Plânının Ekonomik ve Sosyal Gelişme Eksenleri kapsamında, kamu
hizmetlerinde kalite ve etkinliğinin artırılması, adalet hizmetlerinin iyileştirilmesi, hukukun
üstünlüğü ve hukuk devleti gerekleri çerçevesinde ceza infaz sistemi ve kurumlarının
uluslararası standartlara kavuşturulması amaçlanmaktadır.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personeline ilişkin eğitim faaliyetleri
kapsamında, 2992 sayılı Adalet Bakanlığı Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 11’inci
maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile 4769 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri
Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu hükümleri gereğince ve 26 Kasım 2008 tarih ve 27066
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Personeli Uygulama
Genelgesinde belirtilen, hizmetlerin verimlilik, etkinlik ve tutumluluk ilkelerine göre
yürütülebilmesi, bilgi ve teknolojideki değişim ve gelişime paralel değişen ve gelişen
ihtiyaçların karşılanabilmesi amaçlanmaktadır.
Ayrıca Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Aday Memurları Yetiştirme Yönetmeliği,
Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Hizmet İçi Eğitim Yönetmeliği, Ceza İnfaz
Kurumları Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği, Ceza İnfaz
Kurumları ve Tutukevleri Hizmet Öncesi Eğitim Yönetmeliği ile Ceza İnfaz Kurumları ve
Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmelikleri
doğrultusunda personelin bilgi, beceri ve davranış yönünden yetiştirilmelerini sağlamak,
verimliliklerini artırmak ve daha ileri görevlere hazırlamak amacıyla Eğitim Merkezleri ile
yerinde yapılacak olan eğitimlerin esas ve usullerini belirleyerek, uygulamada birliği
sağlamak, yüksek eğitim standardını oluşturmak ve 5402 sayılı Denetimli Serbestlik ve
Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanununun 24’üncü maddesine göre şube
müdürlüklerinde görevli personele, Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim
Merkezlerinde hizmet öncesi, aday memurluk, hizmet içi ve görevde yükselme eğitiminin
yanı sıra görevleri ile ilgili eğitimlerin uygulanması diğer amaçlarımız arasında yer
almaktadır.
II. HEDEF
Eğitimler ile personelin;
a) Genel Müdürlüğümüzün misyon, vizyon, stratejik amaç ve hedefler çerçevesinde,
uhdelerinde bulunan görevlerin, verimlilik, etkinlik ve tutumluluk ilkelerine göre
yürütülebilmesi, bilgi ve teknolojideki değişim ve gelişime paralel değişen ve gelişen
ihtiyaçların karşılanabilmesi için niteliklerinin artırılmasına;
b) Atatürk ilkelerine bağlı, demokratik, lâik, sosyal hukuk devletini benimseyen,
psikolojik ve moral düzeyi yüksek, çağdaş, insan hak ve özgürlüklerine saygılı, görevin
gerektirdiği bilgileri kazanmış kişiler olmalarına;
c) Görevlerinin yürütülmesinde adalet, dürüstlük, saydamlık, tarafsızlık ve güvenilirlik
ilkelerine uyumlarının sağlanmasına ve niteliklerinin yükseltilmesine çalışılacaktır.
III. GERÇEKLEŞTİRİLECEK EĞİTİM PROGRAMLARI
Gerçekleştirilecek eğitim programlarında eğitim merkezlerinin derslik kapasiteleri
nazara alınmış, bu kapsamda;
144 kişi kapasiteli Ankara Eğitim Merkezinde 64 eğitim programında 2689, 130 kişi
kapasiteli Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer İstanbul Eğitim Merkezinde 42 eğitim programında
2681, 220 kişi kapasiteli Hüseyin Turgut Erzurum Eğitim Merkezinde 42 eğitim programında
2795, 200 kişi kapasiteli Kahramanmaraş Eğitim Merkezinde 48 eğitim programında 3195
olmak üzere toplam 11360 değişik unvandaki personele eğitim verilmesi hedeflenmiştir.
İhtiyaç duyulması halinde, Genel Müdürlüğümüzün belirleyeceği zamanlarda ceza
infaz kurumları ile denetimli serbestlik ve yardım merkezlerinde görevli personelin bilgi,
beceri ve motivasyonunu artırmak amacıyla “Yerinde Eğitim Programı” yapılacaktır.
IV. ULUSLARARASI EĞİTİMLER
Ülkemizin uluslararası etkinliğini artırmak, dost ve akraba ülkelerle işbirliğini
geliştirmek için talepte bulunan ülkelerin cezaevlerinde görev yapan personele eğitim
verilmesi hedeflenmektedir.
V. DİĞER EĞİTİM ETKİNLİKLERİ
Milli Savunma Bakanlığı ile yapılan protokol çerçevesinde askeri ceza infaz
kurumlarında görevli personele ihtiyaçları doğrultusunda eğitim verilecektir.
Diyanet İşleri Başkanlığı kadrosunda yer almakla birlikte ceza infaz kurumlarında
görev yapan cezaevi vaizlerine hükümlü ve tutuklularla çalışma yolları hakkında eğitim
verilecektir.
VI. EĞİTİM ŞEKİLLERİ
Plân kapsamında;
a) Aday memurluk eğitimi,
b) Görevde yükselme eğitimi,
c) Hizmet öncesi eğitimi,
d) Hizmet içi eğitimi,
olmak üzere kurs, seminer, konferans, toplantı, sempozyum, panel, yayın, uzaktan,
uygulamalı, iş başında ve özel eğitim ile benzeri şekillerde yapılır.
VII. EĞİTİMİN İÇERİĞİ
a) Aday memurluk eğitimi, ceza infaz kurumları ve tutukevleri ile denetimli serbestlik
ve yardım merkezi şube müdürlüklerine ait kadrolara aday olarak atanan memurların görevleri
ile ilgili bilgileri kapsamaktadır.
b) Görevde yükselme eğitimleri, liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde hizmetin
gerekleri ve personel plânlaması esas alınarak, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
personelinin bir üst göreve hazırlayıcı bilgileri içermektedir.
c) Hizmet öncesi eğitim, Kurumun personel ihtiyacını karşılamak üzere eğitim
merkezlerinde öğrenim gören öğrencilerin atanacakları göreve ilişkin mesleki bilgi ve
becerileri içermektedir.
d) Hizmet içi eğitim kursu, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personelinin günün
koşullarına uygun olarak yetişmeleri, görevlerinin gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve
davranışları kazanmaları ve üst göreve hazırlanmaları için gerekli teorik ve uygulamalı
bilgileri içermektedir.
e) Hizmet içi eğitim seminer, konferans ve toplantıları ile; personelin mesleğinin
gerektirdiği temel bilgi ve becerileri kazanmalarının yanı sıra çeşitli konularda
bilgilendirilmeleri (mesleki müdahale teknik ve taktikleri, uyuşturucu ve yasak maddelerin
tanıtımı gibi), özel eğitim programları, kriz durumlarında nasıl davranacakları ile ilgili (öfke
kontrolü ve stresle başa çıkma gibi) bilgi ve becerileri de içermektedir.
VIII. EĞİTİMİN YAPILACAĞI YERLER VE EĞİTİME ALINACAKLAR
a) Her unvandaki Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personelinin hizmet içi
eğitim kurs ve seminerleri ile görevde yükselme, aday memurluk eğitimleri ile hizmet öncesi
eğitimlerinin Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezlerinde
gerçekleştirilmesi esastır. Ancak ihtiyaç duyulması halinde Eğitim Merkezleri dışında
oluşturulacak eğitim ortamlarında da söz konusu eğitimler gerçekleştirilebilecektir. Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yönetme Kurulunun 11/05/2007 arihli ve 2007/1 sayılı kararı
gereğince adlî yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarınca yapılmakta olan ceza infaz
kurumları ile denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüklerinde görevli merkez
atamalı personelin aday memur eğitimlerinin adlî yargı ilk derece mahkemesi adalet
komisyonlarınca yapılmayarak Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim
Merkezlerinde gerçekleştirilecektir.
b) Ataması adlî yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarınca yapılan personele
yönelik düzenlenecek eğitimler için Örnek-1 ve Örnek-2’deki formlar doldurularak alınacak
komisyon Kararından sonra Genel Müdürlükten izin alınacaktır.
c) Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personeline ihtiyaçları doğrultusunda, Genel
Müdürlüğün uygun bulduğu tarih ve yerlerde, hizmet içi eğitim programları düzenlenecektir.
IX. EĞİTİMİN SÜRESİ, ZAMANI VE EĞİTİME KATILACAKLARIN
SEÇİMİ
a) Hizmet içi eğitim kursları, 04/05/2004 tarihli ve 25452 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Hizmet İçi
Eğitim Yönetmeliği’nin 15’inci maddesi gereğince, sınavlar hariç, altmış saatten az olmamak
kaydıyla, altı aydan uzun süreli düzenlenemeyecektir. Ayrıca bu sürelerin belirlenmesinde
programın yeri, eğitim görevlileri, eğitime katılanlar, tahsis olunacak ödenek ve diğer
programlarla ilişkisi gibi unsurların her biri dikkate alınarak tespit edileceği belirtilmiştir.
Diğer eğitimlerin süreleri ise
(seminer, konferans, toplantı vs.) eğitimin içeriğine göre
belirlenecektir.
b) Hizmet Öncesi Eğitim, 29.07.2002 tarih ve 4769 Sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve
Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu ile Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri
Personeli Eğitim Merkezleri Kuruluş, Görev ve Çalışma ile Ceza İnfaz Kurumları ve
Tutukevleri Hizmet Öncesi Eğitim Yönetmeliklerinde belirtilen esaslara göre, tablo-1 ve
tablo-2’de belirtilen tarihlerde gerçekleştirilecektir.
Tablo-1
İdare Memurluğu Öğrenciliği Eğitim Takvimi
Sıra
Numarası
Eğitimin Türü
1
Uyum Eğitimi
2
Uyum Eğitimi
3
Teorik Eğitim
4
Eğitimin Yeri
Ceza İnfaz Kurumları ve
Tutukevleri
Personeli
Kahramanmaraş
Eğitim
Merkezi
Kahramanmaraş Kapalı ve
Açık Ceza İnfaz Kurumu ile
Gerek Görülen Diğer Ceza
İnfaz Kurumlarında
Ceza İnfaz Kurumları ve
Tutukevleri
Personeli
Kahramanmaraş
Eğitim
Merkezi
Ara Tatil
5
Uygulamalı Eğitim
6
Değerlendirme ve
Kapanış
Genel Müdürlüğün Belirleyeceği
Ceza
İnfaz
Kurumları
Ceza İnfaz Kurumları ve
Tutukevleri
Personeli
Kahramanmaraş
Eğitim
Merkezi
Eğitim Tarihi
28 Mayıs-01 Haziran 2012
04-08 Haziran 2012
11 Haziran-31 Ağustos 2012
03-14 Eylül 2012
17 Eylül-26 Ekim 2012
29 Ekim-02 Kasım 2012
Tablo-2
İnfaz ve Koruma Memurluğu Öğrenciliği Eğitim Takvimi
Sıra
Numarası
Eğitimin Türü
1
Uyum Eğitimi
2
Teorik Eğitim
3
4
5
Eğitimin Yeri
Ankara ve İstanbul Eğitim
Merkezleri ve Ceza İnfaz
Kurumları
Ankara ve İstanbul Eğitim
Merkezleri
Eğitim Tarihi
24 Nisan - 04 Mayıs 2012
07 Mayıs - 03 Ağustos 2012
Ara Tatil
Uygulamalı
Eğitim
Değerlendirme
ve Kapanış
Genel Müdürlüğün Belirleyeceği Ceza İnfaz Kurumları
Ankara ve İstanbul Eğitim
Merkezleri
06 - 17 Ağustos 2012
22 Ağustos - 21 Eylül 2012
24 - 26 Eylül 2012
c) Aday memurluk eğitimleri, atanan personelin göreve başlamasından sonra en kısa
süre içinde gerçekleştirilecektir.
d) Görevde yükselme eğitimleri ise, 28/10/2005 tarihli ve 25980 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza İnfaz Kurumları Personeli Görevde Yükselme
ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin ilgili maddeleri gereğince, ihtiyaç duyulan kadrolar
için Genel Müdürlüğün belirleyeceği yer ve zamanda yapılacaktır.
X. UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ SINAVLARI
28/10/2005 tarihli ve 25980 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren
Ceza İnfaz Kurumları Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’nin
ilgili maddeleri gereğince, ceza infaz kurumlarında münhâl bulunan kadrolara yönelik olarak,
ihtiyaç duyulması halinde, Genel Müdürlüğün belirleyeceği yer ve zamanda unvan değişikliği
sınavları gerçekleştirilecektir.
XI. ADAY MEMURLUK, HİZMET ÖNCESİ, HİZMET İÇİ VE GÖREVDE YÜKSELME EĞİTİMLERİNDE OKUTULACAK DERSLER
A. Aday Memur Yetiştirme Eğitimi İçin;
a) Temel eğitim konuları
1) Atatürk ilkeleri.
2) T.C. Anayasası.
a) Genel Esaslar,
b) Temel Hak ve Ödevler,
c) Cumhuriyetin Temel Organları,
d) Yürütme.
3) Genel olarak Devlet teşkilâtı.
4) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu.
a) Ödev ve Sorumluluklar,
b) Genel Haklar,
c) Yasaklar,
d) Sicil ve disiplin işleri,
e) Sosyal ve malî haklar,
f) Amir - memur ilişkileri,
g) Müracaat ve şikâyetler,
h) Kılık kıyafet,
ı) Yer değiştirme,
i) Beşeri ilişkiler.
5) Yazışma - dosyalama usulleri.
6) Devlet malını koruma ve tasarruf tedbirleri.
7) Halkla ilişkiler.
8) Gizlilik ve gizliliğin önemi.
9) İnkılâp tarihi.
10) Millî güvenlik bilgileri.
11) Haberleşme.
12) Türkçe dil bilgisi kuralları.
13) İnsan hakları.
b) Hazırlayıcı Eğitim Konuları
Aday memurların kadro ve görevleri göz önünde tutularak aşağıdaki konularda eğitim
yapılır:
a) Yargı teşkilâtının tanıtılması,
b) Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin teşkilât ve görevleri ile ilgili mevzuatı,
c) Bakanlık merkez teşkilâtı, görevleri, ilgili mevzuat, meslek etiği,
d) Aday memurun görevi ile ilgili diğer hususlar,
e) Merkezî Eğitim Yönetme Kurulunun uygun göreceği ilgili diğer konular.
c) Staj dönemi konuları
Yukarıda belirtilen meslek derslerinin yanı sıra kişisel gelişim eğitimine ilişkin
konulara da müfredatta yer verilebilecektir.
B. Hizmet Öncesi Eğitim İçin;
İdare memurluğu öğrenciliği hizmet öncesi eğitiminde tablo-3’de, infaz ve koruma
memurluğu öğrenciliği hizmet öncesi eğitiminde tablo-4’de belirtilen dersler hizalarında
belirtilen sürelerde okutulacaktır.
Tablo-3
İdare Memuru Öğrenciliği Dersleri
Sıra
Numarası
Dersin Adı
Toplam Ders
Saati
1
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi
4
2
Türkçe Dil Bilgisi ve Resmi Yazışma Kuralları
20
3
Genel Hukuk Bilgisi, Ceza, Ceza Usul Hukuku ve İnfaz
Hukuku
36
4
İnsan Hakları
10
5
Bedensel ve Toplu Savunma Sporları
7
6
Meslek Etiği
9
7
Mali Mevzuat
26
8
Toplumsal İlişkiler ve Sosyal Hizmetler
28
9
Kriminoloji
10
10
Ceza İnfaz Kurumu Yönetimi
30
11
Ceza İnfaz Kurumu Güvenliği
30
12
Liderlik ve Ekip Çalışması
12
13
Psikoloji
18
14
Yönetim Hukuku, Adalet Teşkilatı ve Personel Mevzuatı
20
TOPLAM
260
Tablo-4
İnfaz ve Koruma Memuru Öğrenciliği Dersleri
Sıra
Numarası
1
2
3
4
Dersin Adı
İnsan Hakları
Toplam Ders
Saati
10
Genel Hukuk Bilgisi Ceza, Ceza Usul ve İnfaz Hukuku
Yönetim Hukuku, Adalet Teşkilatı ve Personel Mevzuatı
Ceza İnfaz Kurumu Yönetimi
26
20
30
5
Ceza İnfaz Kurumu Güvenliği
30
6
Psikoloji ve Kriminoloji
28
7
Toplumsal İlişkiler ve Sosyal Hizmetler
28
8
Türkçe Dil Bilgisi ve Yazılı Anlatım Türleri
20
9
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
4
10
Liderlik ve Ekip Çalışması
12
11
Bedensel ve Toplu Savunma Spor.
8
12
Meslek Etiği
8
13
Mali Mevzuat
36
TOPLAM
C. Hizmet İçi Eğitim İçin;
260
a) Türkçe dil bilgisi ve kompozisyon,
b) Genel hukuk bilgisi (Anayasa hukuku, idare hukuku, medenî hukuk, medenî usul
hukuku, icra ve iflâs hukuku, tebligat hukuku hakkında genel bilgiler),
c) Cezaevi idaresi,
d) Cezaevi güvenliği,
e) Bakanlık ve Genel Müdürlük teşkilâtı ve Devlet Memurları Kanunu,
f) Ceza ve ceza usul hukuku,
g) İnfaz hukuku,
h) Kriminoloji,
ı) Psikoloji,
i) İşletmecilik,
j) Bedensel ve toplu savunma sporları,
k) İnsan hakları,
l) Meslek etiği.
Kurs programlarına, kursların süresi, niteliği ve yapıldığı yer dikkate alınmak suretiyle
yukarıda gösterilen derslerden uygun görülenler alınabileceği gibi bu maddelerde gösterilenler
dışındaki dersler de, kursa tâbi personelin görev özelliğine göre programa dâhil
edilebilecektir.
D. Görevde Yükselme Eğitimi İçin;
a) T.C. Anayasası;
1) Genel esaslar,
2) Temel hak ve ödevler,
3) Devletin temel organları.
b) Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi, ulusal güvenlik,
c) Devlet teşkilatı ile ilgili mevzuatı,
d) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili mevzuat,
e) Türkçe dilbilgisi ve yazışmayla ilgili kurallar,
f) Halkla ilişkiler,
g) Etik davranış İlkeleri,
h) Atanacakları görev alanı ve niteliği ile ilgili konular ile mesleki etik ilkelerine ilişkin
konular programa dâhil edilebilecektir.
XII. ADALET PERSONELİNE YÖNELİK OLARAK DÜZENLENECEK
EĞİTİM FAALİYETLERİ
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde Personel Genel
Müdürlüğü ve Eğitim Dairesi Başkanlığının görüşleri alınarak hazırlanan eğitim programı ile
yazı işleri müdürleri ve zabıt kâtiplerine meslekî gelişimlerine yönelik dersler ile birlikte
kişisel gelişim konularında eğitim verilecektir. Ayrıca göreve yeni başlayan icra müdür ve
müdür yardımcılarının eğitimleri gerçekleştirilecektir.
Yıllık eğitim plânında belirtilen eğitim faaliyetleri, ilgili birimler ile müştereken
gerçekleştirilecektir.
Bu kapsamda;
1) Strateji Geliştirme Başkanlığı ile koordineli olarak;
Eğitim programları için ihtiyaç duyulan başta eğitici eğitimleri olmak üzere diğer
alanlarda destek alınacaktır.
2) Personel Genel Müdürlüğü ve Eğitim Dairesi Başkanlığı ile koordineli olarak;
Hizmet içi eğitim, seminer, konferans yollarıyla eğitim verilecektir.
3) Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı ile koordineli olarak; UYAP eğitimleri için ihtiyaç
duyulan eğitici ve materyaller ile ilgili destek alınacaktır.
XIII. ÖĞRETİM GÖREVLİLERİ
Derslerin verilmesinde, Bakanlık yetkilileri, Teftiş Kurulu Başkanlığında görevli
başmüfettiş ve müfettişler, İç Denetim Birimi Başkanlığında görevli iç denetçiler, hâkim ve
cumhuriyet savcıları, eğitim merkezlerinde görevli öğretim görevlileri ile ihtiyaç duyulan
alanlarda diğer kurum ve kuruluşlarda görevli uzmanlardan faydalanılacaktır.
XIV. DEĞERLENDİRME
Eğitim Merkezlerinde gerçekleştirilen hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimlerin (kurslar
ve aday memurluk eğitimleri) sonunda kursiyerlerin bilgi ve beceri düzeyini belirlemek için
sınav yapılacaktır.
Hizmet içi eğitim seminerleri, toplantı ve konferansların değerlendirilmesinde,
kursiyerlerin hazır bulunuşluk düzeylerini ölçecek ön test, son test ve anketler geliştirilecek,
diğer veri toplama araçlarından faydalanılabilecektir. Başarının değerlendirilebilmesi için
testler, tamamlama tipi sorularla hazırlanan testler, doğru-yanlış sorularla yapılan testler,
doğru yanlış sorular, mülakat, iş performans testleri ve gözlemlere yer verilebilecektir.
EĞİTİMLERDE SINAV YAPILMASI VE BELGE VERİLMESİ
I- Hizmet Hizmet içi Eğitimlerde;
04/05/2004 tarihli ve 25452 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren
Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Hizmet İçi Eğitim Yönetmeliği’nin 26’ncı
maddesine göre, eğitim çalışmaları sonunda, eğitime katılan personele;
a) Eğitim sonunda sınav yapılmışsa, sınavda başarılı olunması hâlinde “Başarı Belgesi”,
b) Eğitim sonunda sınav yapılmamışsa “Katılım Belgesi”, verilecektir. Belgeler Genel
Müdürlükçe düzenlenecektir.
II- Hizmet Öncesi Eğitimlerde;
04/05/2004 tarihli ve 25452 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren
Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Hizmet Öncesi Eğitim Yönetmeliği’nin 33’üncü
maddesine göre, hizmet öncesi eğitim sonunda başarılı olan öğrencilere “Mezuniyet Belgesi”
verilecektir. Belgeler Genel Müdürlükçe düzenlenecektir.
XVI. EĞİTİM GİDERLERİ
Eğitim programlarında görevlendirilecek Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
personelinin gidiş-dönüş yol ücretleri ile günlük geçici görev yollukları bağlı bulundukları
kurum bütçesinden, iaşeleri, diğer cari giderleri ve öğretim görevlilerinin ders ücretleri, ilgili
ceza infaz kurumları ve eğitim merkezleri bütçesinden, bilgi, beceri ve görgülerini artırmak
amacıyla yapılacak hizmet alımları ile temsil ve ağırlama giderleri Bütçe Kanunu’nda
belirtilen esaslara göre ödenecektir.
Ancak, eğitim programlarının uygulanmasında Başbakanlığın hâlen yürürlükte
bulunan veya yıl içinde çıkarılacak olan tasarruf genelgeleri ile getirilebilecek olan
sınırlandırmalar saklıdır.
EK:
1-2012 Yılı Eğitim Plânı (5 sayfa)
2-Örnek-1 ve örnek-2 (2 sayfa)
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
2012 Yılı Hizmet İçi Eğitim Programı
ÖRNEK - 1
Günlük
Ders
Saati
Cezaevi Güvenliği
Meslek
Etiği
Psikoloji
Genel Hukuk Bilgisi
Bedensel ve Toplu Savunma
Sporları
İnsan Hakları
Bakanlık ve Genel Müdürlük
Teşkilâtı ve DMK
İnfaz Hukuku
Cezaevi İdaresi
Türkçe Dil Bilgisi
Kompozisyon
Eğitim
Görevlileri
Ders
Günleri
1
5
2
5
3
5
4
5
5
5
Okutulacak
Haftalık Ders
Sayısı
2
- Ders günleri bölümüne
- Eğitim görevlileri bölümüne
- Diğer sütunlara
4
4
1
2
2
2
2
2
4
25
: Ders günleri,
: Dersi verecek eğitim görevlisi,
: Derslerin verileceği saatler yazılacaktır.
Not: Hizmet içi eğitim yönetmeliğinin 15. maddesine uygun olarak belirtilen dersler
okutulacaktır.
Haftalık ders programı; kursların, seminerlerin ve uygulamalı eğitimin devam edeceği
hafta veya haftalar için düzenlenecektir.
Konferans ve toplantılar için; eğitim plânıyla (Örnek - 2) yetinilecektir.
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
2012 Yılı Hizmet İçi Eğitim Programı
EĞİTİM PLÂNI
ÖRNEK – 2
AÇIKLAMALAR
KATILANLARIN
SAYISI
SÜRESİ
(GÜN -SAAT)
TARİHİ
YERİ
KATILACAK
OLANLARIN İSİMLERİ
EĞİTİM
FAALİYETİNİN ADI
Sıra
No
Tarafımızdan düzenlenmiştir.
Adalet Komisyonu Başkanı
...........................
- Eğitim faaliyetinin adı bölümüne
- Katılacak olanlar bölümüne
- Yeri bölümüne
- Tarihi bölümüne
- Süresi bölümüne
- Katılanlar sayısı bölümüne
- Açıklamalar bölümüne
Cumhuriyet Başsavcısı
........................
..../..../2012
Adalet Komisyonu Üyesi
......................................
: Eğitimin kurs, seminer, konferans ve
uygulamalı eğitimden hangisinin yapıldığı,
: Eğitime hangi cezaevi personelinin katılacağı,
: Eğitimin uygulanacağı yer ve salon,
: Eğitimin yapılacağı tarih,
: Eğitimin süreceği gün veya saat,
: Eğitime alınan cezaevi personel sayısı,
: Eğitimle ilgili açıklamayı gerektiren hususlar
yazılacaktır.
CEZA İNFAZ KURUMLARI VE TUTUKEV
S.NO EĞİTİM MERKEZİNİN ADI
TALEP EDEN BİRİM
TARİHLERİ
ARASINDA
EĞ
1
CİKPEM Ankara
Çocuk Gözetim Eğitim ve İyileştirme
02/01/2012 11/01/2012 Ardıç Yönetici ve Pers
2
CİKPEM Ankara
Ankara Eğitim Merkezi
09/01/2012 10/01/2012 Temel Sağlık ve İlk Y
3
CİKPEM Ankara
Personel Eğitim Bürosu
16/01/2012 03/02/2012 Saymanlığa Görevde Y
4
CİKPEM Ankara
Çocuk Denetimli Serbestlik
06/02/2012 10/02/2012 Çocuklar için Alkol ve
5
CİKPEM Ankara
Personel Eğitim Bürosu
06/02/2012 10/02/2012 Cezaevi Yönetimi El K
6
CİKPEM Ankara
Yetişkin Eğitim
06/02/2012 10/02/2012 Genel Hükümlü Eğitim
7
CİKPEM Ankara
Ankara Eğitim Merkezi
06/02/2012 10/02/2012 Temel Sağlık ve İlk Y
8
CİKPEM Ankara
Ankara Eğitim Merkezi
06/02/2012 10/02/2012 Mesleki Müdahale Tek
9
CİKPEM Ankara
Ankara Eğitim Merkezi
06/02/2012 10/02/2012 Temizlikten Sorumlu A
10
CİKPEM Ankara
Ankara Eğitim Merkezi
06/02/2012 10/02/2012 Kurum Şoförleri Eğitim
11
CİKPEM Ankara
Ankara Eğitim Merkezi
06/02/2012 20/02/2012 Eğitici Eğitimi (Temel
12
CİKPEM Ankara
Çocuk Denetimli Serbestlik
13/02/2012 17/02/2012 Çocuklar için Alkol ve
13
CİKPEM Ankara
14
CİKPEM Ankara
Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi
Başkanlığı
Personel Eğitim Bürosu
15
CİKPEM Ankara
Yetişkin Denetim Serbestlik
20/02/2012 24/02/2012 ARDEF DS Eğitimi
16
CİKPEM Ankara
Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi
Başkanlığı
20/02/2012 02/03/2012 Adliye Personeli Eğiti
17
CİKPEM Ankara
Çocuk Denetimli Serbestlik
05/03/2012 09/03/2012 Grupla Çalışma Eğitim
18
CİKPEM Ankara
Ankara Eğitim Merkezi
05/03/2012 09/03/2012 Cezaevi Vaizlerine Yö
19
CİKPEM Ankara
Yetişkin Eğitimi
05/03/2012 09/03/2012 Genel Hükümlü Eğitim
20
CİKPEM Ankara
Ankara Eğitim Merkezi
12/03/2012 16/03/2012 Cezaevi Vaizlerine Yö
21
CİKPEM Ankara
Çocuk Denetimli Serbestlik
12/03/2012 16/03/2012 Grupla Çalışma Eğitic
22
CİKPEM Ankara
Yetişkin Denetimli Serbestlik
19/03/2012 21/03/2012 Yönetmelik Bilgilendi
23
CİKPEM Ankara
Yetişkin Denetimli Serbestlik
19/03/2012 21/03/2012 Motorize Ekip Eğitimi
24
CİKPEM Ankara
Yetişkin Eğitimi
19/03/2012 23/03/2012 Genel Hükümlü Eğitim
25
26
CİKPEM Ankara
CİKPEM Ankara
Yetişkin Denetimli Serbestlik
Yetişkin Denetimli Serbestlik
19/03/2012 23/03/2012 Yetişkinler İçin Madde
19/03/2012 06/04/2012 Denetimli Serbestlik U
27
CİKPEM Ankara
Yargıtay Başkanlığı
22/03/2012 23/02/2012 İletişim ve Yönetim B
28
CİKPEM Ankara
Yetişkin Denetim Serbestlik
26/03/2012 28/03/2012 Yönetmelik Bilgilendi
29
30
CİKPEM Ankara
CİKPEM Ankara
Personel Eğitim Bürosu
Yetişkin Eğitimi
26/03/2012 30/03/2012 Zümre Eğitici Toplant
26/03/2012 30/03/2012 Eğitim Servisi UYAP
13/02/2012 17/02/2012 Adliye Personeli Eğiti
20/02/2012 24/02/2012 Eğitim Merkezleri Yön
31
CİKPEM Ankara
Yetişkin Denetimli Serbestlik
26/03/2012 30/03/2012 Yetişkinler İçin Madde
32
CİKPEM Ankara
Yetişkin Eğitimi
26/03/2012 30/03/2012 Eğitim Servisi UYAP
33
CİKPEM Ankara
Yetişkin Eğitimi
26/03/2012 30/03/2012 Genel Hükümlü Eğitim
34
CİKPEM Ankara
Yargıtay Başkanlığı
29/03/2012 30/03/2012 İletişim ve Yönetim B
35
CİKPEM Ankara
Yetişkin Denetimli Serbestlik
02/04/2012 04/04/2012 Yönetmelik Bilgilendi
36
CİKPEM Ankara
Yetişkin Eğitimi
02/04/2012 06/04/2012 Genel Hükümlü Eğitim
37
CİKPEM Ankara
Yetişkin Eğitimi
02/04/2012 06/04/2012 Eğitim Servisi UYAP
38
CİKPEM Ankara
Ankara Eğitim Merkezi
02/04/2012 13/04/2012 İstihbarat Yöntem ve T
39
CİKPEM Ankara
Milli Savunma Bakanlığı
02/04/2012 13/04/2012 Askeri Cezaevleri Sivi
40
CİKPEM Ankara
Yetişkin Denetim Serbestlik
09/04/2012 11/04/2012 Yönetmelik Bilgilendi
41
CİKPEM Ankara
Personel Eğitim Bürosu
09/04/2012 13/04/2012 Cezaevi Yönetimi El K
42
CİKPEM Ankara
Yetişkin Eğitimi
09/04/2012 13/04/2012 Eğitim Servisi UYAP
43
CİKPEM Ankara
Personel Eğitim Bürosu
09/04/2012 13/04/2012
44
CİKPEM Ankara
Yetişkin Denetim Serbestlik
Uygulamalı Eğitim Yö
Eğitimi
09/04/2012 13/04/2012 Yetişkinler için Genel
45
CİKPEM Ankara
Yetişkin Denetim Serbestlik
16/04/2012 18/04/2012 Yönetmelik Bilgilendi
46
CİKPEM Ankara
Yetişkin Eğitimi
16/04/2012 20/04/2012 Eğitim Servisi UYAP
47
CİKPEM Ankara
Personel Eğitim Bürosu
16/04/2012 20/04/2012
48
49
50
CİKPEM Ankara
CİKPEM Ankara
CİKPEM Ankara
Yetişkin Denetim Serbestlik
Personel Eğitim Bürosu
Ankara Eğitim Merkezi
Uygulamalı Eğitim Yö
Eğitimi
16/04/2012 20/04/2012 Yetişkinler için Genel
24/04/2012 21/09/2012 İnfaz ve Koruma Mem
10/09/2012 14/09/2012 Yönetim ve Eğitim Be
51
CİKPEM Ankara
Yetişkin Denetim Serbestlik
24/09/2012 26/09/2012 Yönetmelik Bilgilendi
52
CİKPEM Ankara
Personel Eğitim Bürosu
24/09/2012 30/09/2012 Zümre Eğitici Toplant
53
CİKPEM Ankara
Milli Savunma Bakanlığı
24/09/2012 05/10/2012 Askeri Cezaevleri Per
54
CİKPEM Ankara
Ankara Eğitim Merkezi
24/09/2012 19/10/2012 Sivil Savunma Amirle
55
CİKPEM Ankara
Çocuk Denetimli Serbestlik
01/10/2012 05/10/2012 Çocuklar İçin Saldırga
56
CİKPEM Ankara
Ankara Eğitim Merkezi
01/10/2012 05/10/2012 Temel Sağlık ve İlk Y
57
CİKPEM Ankara
Personel Eğitim Bürosu
01/10/2012 19/10/2012 Yetiştirme Eğitimi
58
CİKPEM Ankara
Çocuk Denetimli Serbestlik
08/10/2012 12/10/2012 Çocuklar İçin Saldırga
59
CİKPEM Ankara
Milli Savunma Bakanlığı
08/10/2012 19/10/2012 Askeri Cezaevleri Per
60
CİKPEM Ankara
Yetişkin Eğitimi
15/10/2012 17/10/2012
61
CİKPEM Ankara
Personel Eğitim Bürosu
29/10/2012 16/11/2012 Yetiştirme Eğitimi
Tören Anma Günleri v
Rehberi Kitabı Hazırla
62
CİKPEM Ankara
Çocuk Denetimli Serbestlik
05/11/2012 09/11/2012 Çocuklar için Temel Y
63
CİKPEM Ankara
Çocuk Denetimli Serbestlik
12/11/2012 16/11/2012 Çocuklar için Temel Y
64
CİKPEM Ankara
Personel Eğitim Bürosu
19/11/2012 04/01/2013 Aday Memurluk Eğitim
CEZA İNFAZ KURUMLARI VE TUTUKEVLER
S.NO EĞİTİM MERKEZİNİN ADI
TALEP EDEN BİRİM
TARİHLERİ
ARASINDA
EĞ
1
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
02/01/2012 06/01/2012 UYAP
2
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
02/01/2012 20/01/2012 Yetiştirme Eğitimi
3
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
09/01/2012 13/01/2012 UYAP
4
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
16/01/2012 03/02/2012 İdare Memurluğuna G
5
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
16/01/2012 03/02/2012 İnfaz ve Koruma Başm
6
CİKPEM ERZURUM
Denetimli Serbestlik
13/02/2012 17/02/2012 Çocuklar için Genel Su
7
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
13/02/2012 02/03/2012 Yetiştirme Eğitimi
8
CİKPEM ERZURUM
Denetimli Serbestlik
20/02/2012 24/02/2012 Çocuklar için Genel Su
9
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
05/03/2012 09/03/2012 Temel Sağlık ve İlk Y
10
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
05/03/2012 23/03/2012 Yetiştirme Eğitimi
11
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
12/03/2012 16/03/2012 UYAP
12
CİKPEM ERZURUM
13
CİKPEM ERZURUM
Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi
Başkanlığı
Erzurum Eğitim Merkezi
14
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
02/04/2012 06/04/2012 UYAP
15
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
02/04/2012 20/04/2012 Yetiştirme Eğitimi
16
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
09/04/2012 13/04/2012 UYAP
17
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
16/04/2012 20/04/2012 UYAP
18
CİKPEM ERZURUM
Denetimli Serbestlik
24/04/2012 27/04/2012 Grupla Çalışma Eğitim
19
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
24/04/2012 27/04/2012 Eğitici Eğitimi
20
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
30/04/2012 18/05/2012 Yetiştirme Eğitimi
21
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
21/05/2012 08/06/2012 Yetiştirme Eğitimi
22
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
11/06/2012 15/06/2012 Kişisel Gelişim Semin
23
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
11/06/2012 15/06/2012 UYAP
24
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
18/06/2012 22/06/2012 Kişisel Gelişim Semin
19/03/2012 30/03/2012 Adliye Personeli Eğiti
26/03/2012 30/03/2012 Zümre Eğitici Toplant
25
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
18/06/2012 22/06/2012 UYAP
26
CİKPEM ERZURUM
Çocuk Gözetim Eğitim ve İyileştirme
25/06/2012 29/06/2012
27
CİKPEM ERZURUM
Çocuk Gözetim Eğitim ve İyileştirme
25/06/2012 04/07/2012 Ardıç Programı Yönet
28
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
25/06/2012 03/08/2012 Aday Memurluk Eğitim
29
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
09/07/2012 13/07/2012 Kişisel Gelişim Semin
30
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
03/09/2012 21/09/2012 Yetiştirme Eğitimi
31
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
10/09/2012 14/09/2012 Temel Sağlık ve İlk Y
32
CİKPEM ERZURUM
Yetişkin Eğitim
24/09/2012 26/09/2012 Yeni Mevzuatın Uygu
33
CİKPEM ERZURUM
Personel Eğitim Bürosu
24/09/2012 28/09/2012 Zümre Eğitici Toplant
34
CİKPEM ERZURUM
Denetimli Serbestlik
01/10/2012 05/10/2012 Grupla Çalışma Eğitim
35
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
01/10/2012 19/10/2012 İnfaz ve Koruma Başm
36
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
15/10/2012 19/10/2012 Eğitim Merkezleri Yön
37
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
30/10/2012 16/11/2012 Yetiştirme Eğitimi
38
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
05/11/2012 09/11/2012 UYAP
39
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
19/11/2012 23/11/2012 UYAP
40
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
19/11/2012 07/12/2012 Yetiştirme Eğitimi
41
CİKPEM ERZURUM
Yetişkin Eğitim
26/11/2012 28/11/2012 Yeni Mevzuatın Uygu
42
CİKPEM ERZURUM
Erzurum Eğitim Merkezi
10/12/2012 28/12/2012 Yetiştirme Eğitimi
Ardıç Programı PsikoEğitim Programı
CEZA İNFAZ KURUMLARI VE TUTUKEVLERİ PERSO
S.NO EĞİTİM MERKEZİNİN ADI
TALEP EDEN BİRİM
TARİHLERİ
ARASINDA
EĞ
1
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
02/01/2012 06/01/2012 Motivasyon
2
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
02/01/2012 20/01/2012 Yetiştirme Eğitimi
3
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
09/01/2012 13/01/2012 Motivasyon
4
CİKPEM İSTANBUL
AR - GE
09/01/2012 20/01/2012 MATRA
5
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
16/01/2012 03/02/2012 Görevde Yükselme Eğ
6
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
23/01/2012 27/01/2012 Temel Sağlık ve İlk Y
7
CİKPEM İSTANBUL
Yetişkin İyileştirme
23/01/2012 03/02/2012 0-18 Yaş Ulusal Aile E
8
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
30/01/2012 03/02/2012 Temel Sağlık ve İlk Y
9
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
06/02/2012 10/02/2012 Motivasyon
10
CİKPEM İSTANBUL
Çocuk Gözetim Eğitim ve İyileştirme
06/02/2012 15/02/2012 Ardıç Yönetici ve Pers
11
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
13/02/2012 17/02/2012 Motivasyon
12
CİKPEM İSTANBUL
Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi
Başkanlığı
20/02/2012 02/03/2012 İcra Müdürleri Eğitimi
13
CİKPEM İSTANBUL
Yetişkin Denetim Serbestlik
05/03/2012 07/03/2012 Yönetmelik Bilgilendi
14
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
05/03/2012 23/03/2012 Yetiştirme Eğitimi
15
CİKPEM İSTANBUL
Yetişkin Denetim Serbestlik
19/03/2012 21/03/2012 Yönetmelik Bilgilendi
16
CİKPEM İSTANBUL
Yetişkin İyileştirme
26/03/2012 30/03/2012 Alkol ve Madde Bağım
17
CİKPEM İSTANBUL
Yetişkin Denetim Serbestlik
26/03/2012 28/03/2012 Yönetmelik Bilgilendi
18
CİKPEM İSTANBUL
Personel Eğitim Bürosu
26/03/2012 30/03/2012 Zümre Eğitici Toplant
19
CİKPEM İSTANBUL
Yetişkin İyileştirme
02/04/2012 06/04/2012 Alkol ve Madde Bağım
20
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
02/04/2012 20/04/2012 Yetiştirme Eğitimi
21
CİKPEM İSTANBUL
Yetişkin İyileştirme
09/04/2012 20/04/2012 0-18 Yaş Ulusal Aile E
22
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
24/04/2012 21/09/2012 İnfaz ve Koruma Mem
23
CİKPEM İSTANBUL
Yetişkin Denetim Serbestlik
25/04/2012 27/04/2012 Yönetmelik Bilgilendi
24
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
21/05/2012 25/05/2012 Yönetmelik Toplantısı
25
CİKPEM İSTANBUL
Yetişkin Denetim Serbestlik
04/06/2012 06/06/2012 Yönetmelik Bilgilendi
26
CİKPEM İSTANBUL
Yetişkin Denetim Serbestlik
11/06/2012 13/06/2012 Yönetmelik Bilgilendi
27
CİKPEM İSTANBUL
Yetişkin Denetim Serbestlik
18/06/2012 20/06/2012 Yönetmelik Bilgilendi
28
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
03/09/2012 21/09/2012 Yetiştirme Eğitimi
29
CİKPEM İSTANBUL
Yetişkin İyileştirme
24/09/2012 28/09/2012 Alkol ve Madde Bağım
30
CİKPEM İSTANBUL
Çocuk Gözetim Eğitim ve İyileştirme
24/09/2012 28/09/2012
31
CİKPEM İSTANBUL
Personel Eğitim Bürosu
24/09/2012 28/09/2012 Zümre Eğitici Toplant
32
CİKPEM İSTANBUL
Çocuk Gözetim Eğitim ve İyileştirme
24/09/2012 03/10/2012 Ardıç Yönetici ve Pers
33
CİKPEM İSTANBUL
Yetişkin İyileştirme
01/10/2012 03/10/2012 Öfke Kontrol Program
34
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
01/10/2012 19/10/2012 Yetiştirme Eğitimi
35
CİKPEM İSTANBUL
Yetişkin İyileştirme
08/10/2012 10/10/2012 Öfke Kontrol Program
36
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
08/10/2012 12/10/2012 Motivasyon
37
CİKPEM İSTANBUL
Yetişkin İyileştirme
15/10/2012 17/10/2012 Öfke Kontrol Program
38
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
15/10/2012 19/10/2012 Motivasyon
39
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
29/10/2012 16/11/2012 Yetiştirme Eğitimi
Ardıç Psiko- Sosyal D
Programı
40
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
29/10/2012 14/12/2012 Aday Memurluk Eğitim
41
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
19/11/2012 07/12/2012 Yetiştirme Eğitimi
42
CİKPEM İSTANBUL
İstanbul Eğitim Merkezi
10/12/2012 28/12/2012 Yetiştirme Eğitimi
CEZA İNFAZ KURUMLARI VE TUTUKEVLERİ
S.NO EĞİTİM MERKEZİNİN ADI
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
TALEP EDEN BİRİM
TARİHLERİ
ARASINDA
EĞ
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
02/01/2012 06/01/2012 Kişisel Gelişim Semin
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
09/01/2012 13/01/2012 Kişisel Gelişim Semin
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
16/01/2012 03/02/2012 İnfaz ve Koruma Başm
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
06/02/2012 24/02/2012 Yetiştirme Eğitimi
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
27/02/2012 16/03/2012 Yetiştirme Eğitimi
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
19/03/2012 23/03/2012 Kişisel Gelişim Semin
Personel Eğitim Bürosu
26/03/2012 30/03/2012 Zümre Eğitici Toplant
Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi
Başkanlığı
02/04/2012 06/04/2012 Adliye Personeli Eğiti
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
02/04/2012 20/04/2012 Yetiştirme Eğitimi
Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi
Başkanlığı
Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi
Başkanlığı
09/04/2012 13/04/2012 Adliye Personeli Eğiti
16/04/2012 20/04/2012 Adliye Personeli Eğiti
Yetişkin Eğitim
25/04/2012 27/04/2012 Hükümlü Hakkında O
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
30/04/2012 04/05/2012 Kişisel Gelişim Semin
Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi
Başkanlığı
30/04/2012 04/05/2012 Adliye Personeli Eğiti
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
07/05/2012 25/05/2012 Yetiştirme Eğitimi
Çocuk Gözetim Eğitim ve İyileştirme
07/05/2012 11/05/2012
Çocuk Gözetim Eğitim ve İyileştirme
07/05/2012 16/05/2012 Ardıç Personel Eğitim
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
14/05/2012 18/05/2012 UYAP
Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi
Başkanlığı
21/05/2012 25/05/2012 Adliye Personeli Eğiti
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
21/05/2012 25/05/2012 UYAP
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
28/05/2012 02/11/2012 İdare Memurluğu Öğre
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
28/05/2012 30/05/2012 İlk Yardım Eğitimi
Ardıç Psiko- Sosyal D
Programı
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
CİKPEM
KAHRAMANMARAŞ
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
28/05/2012 01/06/2012 UYAP
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
04/06/2012 06/06/2012 İlk Yardım Eğitimi
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
04/06/2012 08/06/2012 UYAP
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
11/06/2012 13/06/2012 İlk Yardım Eğitimi
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
11/06/2012 15/06/2012 UYAP
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
18/06/2012 20/06/2012 İlk Yardım Eğitimi
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
25/06/2012 27/06/2012 İlk Yardım Eğitimi
Yetişkin Denetim Serbestlik
09/07/2012 13/07/2012 Yetişkinler İçin Madde
Yetişkin Denetim Serbestlik
16/07/2012 20/07/2012 Yetişkinler İçin Madde
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
03/09/2012 05/09/2012 İlk Yardım Eğitimi
Yetişkin Denetim Serbestlik
03/09/2012 07/09/2012 Yetişkinler için Genel
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
03/09/2012 21/09/2012 Yetiştirme Eğitimi
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
10/09/2012 12/09/2012 İlk Yardım Eğitimi
Yetişkin Denetim Serbestlik
10/09/2012 14/09/2012 Yetişkinler için Genel
Yetişkin Denetim Serbestlik
17/09/2012 19/09/2012 Yönetmelik Bilgilendi
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
24/09/2012 26/09/2012 İlk Yardım Eğitimi
Personel Eğitim Bürosu
24/09/2012 28/09/2012 Zümre Eğitici Toplant
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
01/10/2012 03/10/2012 İlk Yardım Eğitimi
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
01/10/2012 19/10/2012 İnfaz ve Koruma Başm
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
05/11/2012 23/11/2012 Yetiştirme Eğitimi
Yetişkin Denetim Serbestlik
05/11/2012 09/11/2012 DSM Öfke Kontrol Pr
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
12/11/2012 14/11/2012 İlk Yardım Eğitimi
Yetişkin Denetim Serbestlik
12/11/2012 16/11/2012 DSM Öfke Kontrol Pr
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
26/11/2012 14/12/2012 Yetiştirme Eğitimi
Yetişkin Denetimli Serbestlik
26/11/2012 30/11/2012 Öfke Kontrol Program
Kahramanmaraş Eğitim Merkezi
17/12/2012 04/01/2013 Yetiştirme Eğitimi
—— • ——
YÖNETMELİKLER
Karar Sayısı : 2011/2588
Ekli “CE İşareti Yönetmeliği”nin yürürlüğe konulması; Ekonomi Bakanlığının
21/9/2011 tarihli ve 40761 sayılı yazısı üzerine, 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik
Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunun 14 üncü maddesine göre, Bakanlar
Kurulu’nca 16/12/2011 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
M. ŞİMŞEK
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı V.Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı Gıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
C. YILMAZ
E. GÜNAY
M. ŞİMŞEK
İçişleri Bakanı
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
“CE” İŞARETİ YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM
ve
ve
Amaç ve Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 ‒ (1) Bu Yönetmeliğin amacı; ürüne “CE” işareti konulması yöntemlerini
düzenleyen uygunluk değerlendirme modülleri ile bu işaretin kullanılmasına dair usûl ve
esasları belirlemektir.
(2) Bu Yönetmelik kapsamında yer aldığı halde, bir uygunluk değerlendirme modülü
veya AT Uygunluk Beyanı öngörmeyen bir teknik düzenlemenin varlığı hâlinde söz konusu
teknik düzenlemenin hükümleri esas alınır.
Hukukî dayanak
MADDE 2 ‒ (1) Bu Yönetmelik, 29/6/2001 tarihli ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin
Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunun 14 üncü maddesine
dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3 ‒ (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında;
a) AT: Avrupa Topluluğunu,
b) Bitmiş ürün: Kullanılabilmesi için başka bir işlemden geçmesi gerekmeyen ve
kullanıma hazır olan ürünü,
c) “CE” işareti: Ürünün “CE” işaretinin konulmasını öngören teknik mevzuatın ilgili
bütün kurallarına uygun olduğunu gösteren işareti,
ç) Dağıtıcı: Bir ürünü piyasada bulunduran, tedarik zincirinde yer alan, imalatçı ve
ithalatçı dışındaki gerçek veya tüzel kişiyi,
d) İmalatçı: Bir ürünü imal eden veya tasarımını veya imalatını yaptıran ve kendi adı
veya ticarî markası ile pazarlayan gerçek veya tüzel kişiyi,
e) İthalatçı: Bir ürünü yurt dışından yurt içi piyasaya arz eden Türkiye’de yerleşik
gerçek veya tüzel kişiyi,
f) Komisyon: Avrupa Komisyonunu,
g) Modül: Bu Yönetmeliğin Ek-3’ünde yer alan uygunluk değerlendirme
yöntemlerinden her birini,
ğ) Onaylanmış kuruluş: Bir teknik düzenleme kapsamında uygunluk değerlendirme
faaliyetinde bulunmak üzere yetkili kuruluş tarafından ilgili mevzuatta belirlenen esaslar
doğrultusunda görevlendirilen ve adları Komisyona bildirilen Türkiye’de yerleşik uygunluk
değerlendirme kuruluşunu,
h) Piyasada bulundurma: Bir ürünün ticarî bir faaliyet yoluyla, bir ödeme karşılığında
veya bedelsiz olarak dağıtım, tüketim veya kullanım için yurt içi piyasaya sağlanmasını,
ı) Piyasaya arz: Bir ürünün yurt içi piyasada ilk defa bulundurulmasını,
i) Piktogram: Ürünün üzerinde yer alan ve ürünle ilgili bir özelliği resimli olarak tasvir
eden şekli,
j) Standart: Bir ulusal veya uluslararası standardizasyon kuruluşu tarafından kabul
edilen, mevcut şartlar altında en uygun seviyede bir düzen kurulmasını amaçlayan, ortak ve
tekrar eden kullanımlar için ürünün vasıflarını, işleme veya üretim yöntemlerini veya bunlarla
ilgili terminoloji, sembol, ambalajlama, işaretleme, etiketleme veya uygunluk değerlendirme
işlemlerini tek tek veya birkaçını ele alarak düzenleyen, uyulması ihtiyarî metni,
k) Teknik düzenleme: Bir ürünün vasıflarını, işleme veya üretim yöntemlerini veya
bunlarla ilgili terminoloji, sembol, ambalajlama, işaretleme, etiketleme veya uygunluk
değerlendirme işlemlerini tek tek veya birkaçını ele alarak düzenleyen, uyulması zorunlu her
türlü mevzuatı,
l) Teknik şartname: Bir ürünün, sürecin veya hizmetin karşılaması gereken teknik
şartları belirleyen belgeyi,
m) Tip: İmalatı planlanan ürünü temsil eden numuneyi,
n) Uygunluk değerlendirmesi: Bir ürüne, sürece, hizmete, sisteme, kişiye veya kuruluşa
ilişkin belirli şartların yerine getirilip getirilmediğini gösteren süreci,
o) Uygunluk değerlendirme kuruluşu: Kalibrasyon, test, belgelendirme ve muayene
dâhil olmak üzere uygunluk değerlendirme faaliyeti gerçekleştiren Türkiye’de yerleşik
kuruluşu,
ö) Uyumlaştırılmış standart: 3/4/2002 tarihli ve 24714 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan Teknik Mevzuatın ve Standartların Türkiye ile Avrupa Birliği Arasında
Bildirimine Dair Yönetmeliğin Ek-1’inde sıralanan Avrupa standardizasyon kuruluşlarından
biri tarafından Komisyonun talebi üzerine hazırlanarak kabul edilen standardı,
p) Uyumlaştırılmış ulusal standart: Türk Standardları Enstitüsünün, uyumlaştırılmış
standartlar arasından Türk standardı olarak uyumlaştırarak kabul ettiği standardı,
r) Yetkili kuruluş: Bir kanunla veya düzenleyici işlemle bir ürün veya ürün grubuna
ilişkin mevzuatı hazırlamak veya yürütmekle veya bu ürünleri denetlemekle yetkili kılınan
kamu kuruluşunu,
s) Yetkili temsilci: İmalatçı adına belirli görevleri yerine getirmek üzere kendisinden
yazılı vekâlet alan Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişiyi,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Tarafların Yükümlülükleri
İmalatçının yükümlülükleri
MADDE 4 ‒ (1) İmalatçı, ilgili teknik düzenlemede belirlenen diğer yükümlülükleri
saklı kalmak kaydıyla, ilgili teknik düzenlemenin gerektirdiği teknik dosyayı tanzim etmek,
uygunluk değerlendirme işlemlerini yapmak veya yaptırmak, AT uygunluk beyanını
düzenlemek ve “CE” işaretini ürüne koymakla ve teknik dosya ile AT uygunluk beyanını
ilgili teknik düzenlemede belirtilen süre boyunca, bir sürenin belirtilmediği hallerde ürünün
piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle, muhafaza etmek ve talep edilmesi
halinde yetkili kuruluşa sunmakla yükümlüdür.
Yetkili temsilcinin yükümlülükleri
MADDE 5 ‒ (1) Yetkili temsilci, imalatçının kendisine yetki devrettiği yazılı vekâlette
belirtilmek ve ilgili teknik düzenlemede belirlenen diğer yükümlülükleri saklı kalmak
kaydıyla, teknik dosyayı tanzim etmek dışında imalatçının 4 üncü maddede sayılan
yükümlülüklerini yerine getirir.
İthalatçının yükümlülükleri
MADDE 6 ‒ (1) İthalatçı, ilgili teknik düzenlemede belirlenen diğer yükümlülükleri
saklı kalmak kaydıyla, imalatçının 4 üncü maddede sayılan yükümlülüklerini yerine getirmiş
olduğunu ve ürünün “CE” işaretini taşıdığını teyit etmek, AT uygunluk beyanının bir örneğini
ürünü piyasaya arz ettiği tarihten itibaren on yıl süreyle bulundurmak ve talep edilmesi
hâlinde yetkili kuruluşa sunmak ve teknik dosyanın bir örneğini talep edilmesi halinde yetkili
kuruluşa sağlamakla yükümlüdür.
İmalatçının yükümlülüklerinin ithalatçı ve dağıtıcılara uygulandığı durumlar
MADDE 7 ‒ (1) Bir ürünü kendi adı veya ticarî markası altında piyasaya arz eden veya
piyasaya hâlihazırda arz edilmiş bir ürünü ilgili teknik düzenlemenin şartlarına uygunluğunu
etkileyecek şekilde değiştiren ithalatçılar ile dağıtıcılar, bu Yönetmelik kapsamında imalatçı
sayılır ve imalatçının 4 üncü maddede sayılan yükümlülüklerini yerine getirmekle
yükümlüdür.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Uygunluk Değerlendirme İşlemleri, “CE” İşaretinin Ürüne Konulması
ve Kullanılması, AT Uygunluk Beyanı
Uygunluk değerlendirme işlemleri
MADDE 8 ‒ (1) Bir ürünün, piyasaya arz edilebilmesi için, ilgili teknik düzenleme
veya düzenlemelerde bu ürün için öngörülen uygunluk değerlendirme işlemlerine tâbi
tutulması ve bu işlemlerin olumlu sonuçlanması gerekir.
“CE” işaretinin ürüne konulması ve kullanılması
MADDE 9 ‒ (1) “CE” işaretinin ürüne konulması ve kullanılmasına dair genel esaslar
şunlardır:
a) İmalatçı, “CE” işaretini ürüne koymak veya konulmasını temin etmek suretiyle,
ürünün bu işaretin konulmasını öngören ilgili teknik düzenleme veya düzenlemelere
uygunluğunun kendi sorumluluğunda olduğunu ve ürünün gerekli tüm uygunluk
değerlendirme işlemlerine tâbi tutulduğunu beyan etmiş sayılır.
b) Bir ürünün “CE” işaretinin konulmasını gerektiren birden fazla teknik düzenlemeye
tâbi olması durumunda, ürünün üzerindeki “CE” işareti, ilgili tüm teknik düzenlemelerin
uygulanabilir hükümlerinin tamamının imalatçı tarafından yerine getirildiği yönünde karine
teşkil eder. Bu teknik düzenlemelerin, geçiş dönemi öngördüğü ve imalatçıya uygulama
konusunda bir seçme hakkı tanıdığı durumlarda, “CE” işareti, sadece uygulanan teknik
düzenleme veya düzenlemelerin hükümlerine uygunluğu gösterir.
c)“CE” işareti;
1) Ek-1’de belirtilen şekle uygun olarak “CE” harflerinden oluşur ve çizimdeki oranlara
uyarak küçültülmesi ve büyütülmesi dışında işaretin tasarımı değiştirilemez,
2) İlgili teknik düzenlemede aksi belirtilmedikçe, asgarî 5 mm ebadında olur,
3) Ürüne veya bilgi plakasına veya ürünün yapısı gereği bunun mümkün olmadığı veya
kalıcılığının garanti edilemediği durumlarda ambalajına ve ilgili teknik düzenlemenin
öngördüğü ürün beraberindeki belgelere görünür, okunabilir ve silinmeyecek şekilde konulur,
ç) “CE” işareti, ürün piyasaya arz edilmeden önce konulur.
d) “CE” işareti, sadece imalatçı veya onun yetkili temsilcisi tarafından konulur.
e) İlgili teknik düzenlemenin gerektirdiği durumlarda, “CE” işaretinin yanında, üretim
kontrol safhasında yer alan onaylanmış kuruluşun kimlik kayıt numarası da yer alır. Kimlik
kayıt numarası, onaylanmış kuruluşun kendisi veya kuruluşun talimatları çerçevesinde
imalatçı veya imalatçının yetkili temsilcisi tarafından konulur.
f) Ürünün üzerinde “CE” işaretiyle birlikte piktogramlar veya belirli bir riski veya
kullanımı betimleyen diğer işaretler de yer alabilir.
g) Ürüne “CE” işaretinin anlamı ve şekli hakkında üçüncü şahısları yanıltacak başka
işaretler veya betimlemeler konulamaz. Diğer her türlü işaret, ürüne ancak “CE” işaretinin
görünebilirliğini, okunabilirliğini ve anlamını bozmayacak şekilde konulabilir.
ğ) “CE” işareti sadece teknik düzenlemelerin konulmasını öngördüğü ürünlerde
kullanılabilir, başka ürünlerde kullanılamaz.
AT uygunluk beyanı
MADDE 10 ‒ (1) AT uygunluk beyanı ilgili teknik düzenlemede aksi belirtilmedikçe,
asgarî ilgili modülün veya modüllerin öngördüğü içerikte ve Ek-2’de yer alan örneğe uygun
olarak hazırlanır. Başka dillerde düzenlendiği durumlarda, beyana Türkçe tercümesi de
eklenir. Beyan, gerektiği her durumda güncellenir.
(2) Ürünün AT uygunluk beyanını gerektiren birden fazla teknik düzenlemeye tâbi
olduğu durumlarda, imalatçı, bu teknik düzenlemelerin ürününe uygulanabilir tüm kurallarını
yerine getirdiğini tek bir AT uygunluk beyanı düzenleyerek gösterir. Beyan metni, bu teknik
düzenlemelerin adını, yayım tarihini ve referans numarasını içerir.
(3) İmalatçının AT uygunluk beyanını düzenleyip imzalamasıyla birlikte ürününün ilgili
teknik düzenlemenin kurallarına uygunluğu konusundaki sorumluluğu üstlendiği varsayılır.
Uygunluk değerlendirme modülleri
MADDE 11 ‒ (1) 1 inci maddenin ikinci fıkrası saklı kalmak kaydıyla, bir teknik
düzenlemenin belli bir ürün için uygunluk değerlendirmesi yapılmasını öngördüğü hallerde,
uygulanacak yöntem Ek-3’te düzenlenen uygunluk değerlendirme modülleri arasından seçilir.
(2) Ek-3’te yer alan modül veya modüllerden hangilerinin izleneceği ilgili teknik
düzenlemede belirtilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Yabancı yetkili temsilcilerin denkliği
MADDE 12 ‒ (1) Avrupa Birliğine üye ülkelerde yerleşik yetkili temsilciler,
Türkiye’de yerleşik yetkili temsilcilere karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla denk kabul
edilir.
(2) Türkiye ve Avrupa Birliği dışında yerleşik bir yetkili temsilcinin denk kabul
edilebilmesi için, Avrupa Birliği ile yetkili temsilcinin yerleşik olduğu üçüncü ülke arasında
bir karşılıklı tanıma anlaşmasının yapılmış olması ve benzer bir anlaşmanın Türkiye ile bu
üçüncü ülke arasında da akdedilerek usûlüne göre yürürlüğe konulmuş olması gerekir.
Uygulama
MADDE 13 ‒ (1) Bu Yönetmelik hükümleri, ürüne “CE” işareti konulmasını öngören
teknik düzenlemelerle birlikte uygulanır.
Ceza hükümleri
MADDE 14 ‒ (1) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı davrananlar hakkında 4703 sayılı
Kanunda belirtilen idarî para cezaları uygulanır.
Yürürlükten kaldırılan mevzuat
MADDE 15 ‒ (1) 15/11/2001 tarihli ve 2001/3530 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan “CE” Uygunluk İşaretinin Ürüne İliştirilmesine ve Kullanılmasına Dair
Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. İlgili mevzuatta, anılan Yönetmeliğe yapılan atıflar bu
Yönetmeliğe yapılmış sayılır.
Yürürlük
MADDE 16 ‒ (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 17 ‒ (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
EK-1
CE İŞARETİ
1. “CE” işareti aşağıdaki şekle ve orana uygun olarak “CE” harflerinden oluşur:
2. Küçültülmesi veya büyütülmesi gereken durumlarda yukarıda yer alan şekildeki
oranlara uyulur.
3. İlgili teknik düzenlemede aksi belirtilmediği müddetçe, “CE” işareti asgarî 5 mm
ebadında olur.
EK-2
AT UYGUNLUK BEYANI ÖRNEĞİ
1. No ………….(Ürünü diğerlerinden ayırarak tanımlayan numara):
2. İmalatçının veya yetkili temsilcisinin adı ve adresi:
3. Bu uygunluk beyanı, imalatçının (veya ürünün kurulumunu gerçekleştiren kişinin)
kendi sorumluluğu altında düzenlenmiştir. (İmalatçının veya kurulumu yapanın adı):
4. Beyanın konusu (İzlenebilirliğe yarayacak şekilde ürünün tanımını yapınız. Uygun
olan durumlarda bir fotoğraf eklenebilir.):
5. Yukarıda tarif edilen beyan konusu, aşağıda belirtilen mevzuata uygundur.
(Mevzuatın adı): …………………………………………………………….
6. Kullanılan ilgili uyumlaştırılmış ulusal standartlara atıflar veya uygunluğu beyan
edilen teknik şartnamelere atıflar:
7. Müdahil olan ve ……………. belgesini düzenleyen onaylanmış kuruluşun adı ve
kimlik kayıt numarası (uygunluk değerlendirme faaliyetinin türünün tarifiyle birlikte
yazılacak)
8. Ek bilgi:
.......................................... için ya da adına imzalanmıştır.
(Yeri ve düzenleniş tarihi)
(Ad, görev/unvan) (imza)
EK-3
UYGUNLUK DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ
Modül A- Üretimin dâhilî kontrolü
MADDE 1- (1) Üretimin dâhilî kontrolü, imalatçının, ikinci, üçüncü ve dördüncü
fıkralarda sayılan yükümlülükleri yerine getirdiği ve ürünlerinin teknik mevzuatın ilgili
kurallarına uygunluğunu kendi sorumluluğu çerçevesinde sağladığı ve beyan ettiği uygunluk
değerlendirme yöntemidir.
(2) İmalatçı, ürünün ilgili kurallara uygunluğunun değerlendirilmesine imkân
sağlayacak nitelikte ve risklerin yeterli derecede analizini ve değerlendirmesini içerecek
şekilde teknik dosyayı hazırlar. Teknik dosya, ürüne uygulanabilir kuralları belirtir ve
değerlendirmeyle bağlantılı olması kaydıyla, ürünün tasarımını, imalatını ve işleyişini kapsar.
Teknik dosya, uygulanabilir her durumda, asgarî aşağıdaki hususları içerir:
a) Ürünün genel bir tarifi.
b) Konsept tasarım ve imalat çizimleri ile aksam, parça ve devrelerin ve benzerlerinin
şemaları.
c) Bu çizim ve şemalar ile ürünün işleyişinin anlaşılabilmesi için gerekli tarifler ve
açıklamalar.
ç) Kısmen veya tamamen uygulanan uyumlaştırılmış ulusal standartların ve/veya ilgili
teknik şartnamelerin referans adlarının listesi ile bu standartların uygulanmadığı durumlarda
ilgili teknik düzenlemede belirtilen temel gerekleri karşılamak üzere benimsenen çözümlerin
tarifleri ve uyumlaştırılmış ulusal standartların kısmen uygulanması hâlinde, bu standartların
hangi kısımlarının uygulandığı.
d) Yapılan tasarım hesaplamalarının, gerçekleştirilen muayenelerin ve benzerlerinin
sonuçları.
e) Test raporları.
(3) İmalatçı, imalat sürecinin ve bu sürecin gözetiminin, imal edilmiş ürünlerin ikinci
fıkrada belirtilen teknik dosyaya ve teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu sağlaması
için gerekli her türlü önlemi alır.
(4) İmalatçı;
a) İlgili teknik düzenlemede öngörülen uygunluk işaretini bu düzenlemenin ilgili
kurallarını karşılayan her ürüne koyar,
b) Her ürün modeli için yazılı bir uygunluk beyanı hazırlar ve bu beyanı, teknik dosya
ile birlikte, gerektiğinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz edildiği
tarihten itibaren on yıl süreyle muhafaza eder. Uygunluk beyanı, ilgili olduğu ürünün tanımını
içerir,
c) Uygunluk beyanının bir örneğini, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunar.
(5) İmalatçının dördüncü fıkrada sayılan yükümlülükleri, imalatçının adına yapılması,
sorumluluğunda olması ve ilgili görevlendirmede belirtilmesi kaydıyla yetkili temsilcisi
tarafından yerine getirilebilir.
Modül A1- Üretimin dâhilî kontrolü ve denetimli ürün testi
MADDE 2- (1) Üretimin dâhilî kontrolü ve denetimli ürün testi, imalatçının, ikinci,
üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarda sayılan yükümlülükleri yerine getirdiği ve ürünlerinin
teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu kendi sorumluluğu çerçevesinde sağladığı ve
beyan ettiği uygunluk değerlendirme yöntemidir.
(2) İmalatçı, ürünün ilgili kurallara uygunluğunun değerlendirilmesine imkân
sağlayacak nitelikte ve risklerin yeterli derecede analizini ve değerlendirmesini içerecek
şekilde teknik dosyayı hazırlar. Teknik dosya, ürüne uygulanabilir kuralları belirtir ve
değerlendirmeyle bağlantılı olması kaydıyla, ürünün tasarımını, imalatını ve işleyişini kapsar.
Teknik dosya, uygulanabilir her durumda, asgarî aşağıdaki hususları içerir:
a) Ürünün genel bir tarifi.
b) Konsept tasarım ve imalat çizimleri ile aksam, parça ve devrelerin ve benzerlerinin
şemaları.
c) Bu çizim ve şemalar ile ürünün işleyişinin anlaşılabilmesi için gerekli tarifler ve
açıklamalar.
ç) Kısmen veya tamamen uygulanan uyumlaştırılmış ulusal standartların ve/veya ilgili
teknik şartnamelerin referans adlarının listesi ile bu standartların uygulanmadığı durumlarda
ilgili teknik düzenlemede belirtilen temel gerekleri karşılamak üzere benimsenen çözümlerin
tarifleri ve uyumlaştırılmış ulusal standartların kısmen uygulanması hâlinde, bu standartların
hangi kısımlarının uygulandığı.
d) Yapılan tasarım hesaplamalarının, gerçekleştirilen muayenelerin ve benzerlerinin
sonuçları,
e) Test raporları.
(3) İmalatçı, imalat sürecinin ve bu sürecin gözetiminin, imal edilmiş ürünlerin ikinci
fıkrada belirtilen teknik dosyaya ve teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu sağlaması
için gerekli her türlü önlemi alır.
(4) İmal edilmiş her ürünün bir veya birden fazla unsuru, teknik mevzuatın ilgili
kurallarına uygunluğunun doğrulanması amacıyla imalatçı tarafından veya onun adına bir
veya birden fazla teste tâbi tutulur. Bu testler, imalatçının seçimi doğrultusunda, işletme içi
akredite bir birim tarafından veya imalatçının belirleyeceği bir onaylanmış kuruluşun
sorumluluğunda gerçekleştirilir. Testlerin bir onaylanmış kuruluş tarafından gerçekleştirildiği
durumlarda, imalatçı bu kuruluşun kimlik kayıt numarasını imalat aşamasında yine bu
kuruluşun sorumluluğunda ürüne koyar.
(5) İmalatçı;
a) İlgili teknik düzenlemede öngörülen uygunluk işaretini bu düzenlemenin ilgili
kurallarını karşılayan her ürüne koyar,
b) Her ürün modeli için yazılı bir uygunluk beyanı hazırlar ve bu beyanı, teknik dosya
ile birlikte, gerektiğinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz edildiği
tarihten itibaren on yıl süreyle muhafaza eder. Uygunluk beyanı, ilgili olduğu ürünün tanımını
içerir,
c) Uygunluk beyanının bir örneğini, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunar.
(6) İmalatçının beşinci fıkrada sayılan yükümlülükleri, imalatçının adına yapılması,
sorumluluğunda olması ve ilgili görevlendirmede belirtilmesi kaydıyla yetkili temsilcisi
tarafından yerine getirilebilir.
Modül A2- Üretimin dâhilî kontrolü ve ürünün rastgele aralıklarla denetimli
muayenesi
MADDE 3- (1) Üretimin dâhilî kontrolü ve ürünün rastgele aralıklarla denetimli
muayenesi, imalatçının, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarda sayılan yükümlülükleri
yerine getirdiği ve ürünlerinin teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu kendi
sorumluluğu çerçevesinde sağladığı ve beyan ettiği uygunluk değerlendirme yöntemidir.
(2) İmalatçı, ürünün ilgili kurallara uygunluğunun değerlendirilmesine imkân
sağlayacak nitelikte ve risklerin yeterli derecede analizini ve değerlendirmesini içerecek
şekilde teknik dosyayı hazırlar. Teknik dosya, ürüne uygulanabilir kuralları belirtir ve
değerlendirmeyle bağlantılı olması kaydıyla, ürünün tasarımını, imalatını ve işleyişini kapsar.
Teknik dosya, uygulanabilir her durumda, asgarî aşağıdaki hususları içerir:
a) Ürünün genel bir tarifi.
b) Konsept tasarım ve imalat çizimleri ile aksam, parça ve devrelerin ve benzerlerinin
şemaları.
c) Bu çizim ve şemalar ile ürünün işleyişinin anlaşılabilmesi için gerekli tarifler ve
açıklamalar.
ç) Kısmen veya tamamen uygulanan uyumlaştırılmış ulusal standartların ve/veya ilgili
teknik şartnamelerin referans adlarının listesi ile bu standartların uygulanmadığı durumlarda
ilgili teknik düzenlemede belirtilen temel gerekleri karşılamak üzere benimsenen çözümlerin
tarifleri ve uyumlaştırılmış ulusal standartların kısmen uygulanması hâlinde, bu standartların
hangi kısımlarının uygulandığı.
d) Yapılan tasarım hesaplamalarının, gerçekleştirilen muayenelerin ve benzerlerinin
sonuçları.
e) Test raporları.
(3) İmalatçı, imalat sürecinin ve bu sürecin gözetiminin, imal edilmiş ürünlerin ikinci
fıkrada belirtilen teknik dosyaya ve teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu sağlaması
için gerekli her türlü önlemi alır.
(4) İmalatçının seçimi doğrultusunda, işletme içi akredite bir birim veya imalatçının
belirleyeceği bir onaylanmış kuruluş, rastgele aralıklarla, diğer hususların yanı sıra, ürünlerin
teknoloji seviyesini ve üretimin miktarını da dikkate alarak, ürünün dâhilî kontrollerinin
kalitesini doğrulamak amacıyla ürün kontrollerini yapar veya yaptırır. Piyasaya arz öncesinde
ürünün teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu kontrol etmek amacıyla işletme içi
akredite birim veya onaylanmış kuruluş tarafından yerinde alınan bitmiş ürünün yeterli
miktarda numunesi incelenir ve ilgili uyumlaştırılmış ulusal standart ve/veya teknik
şartnamelerin alakalı bölümlerinde belirtilen uygun testler veya eşdeğer testler yapılır.
Uygulanacak numune alma usûlü ürünün uygunluğunun sağlanması açısından imalat
sürecinin kabul edilebilir sınırlar içinde işleyip işlemediğine karar verilmesini mümkün kılar.
Testlerin bir onaylanmış kuruluş tarafından gerçekleştirildiği durumlarda, imalatçı bu
kuruluşun kimlik kayıt numarasını imalat aşamasında yine bu kuruluşun sorumluluğunda
ürüne koyar.
(5) İmalatçı;
a) İlgili teknik düzenlemede öngörülen uygunluk işaretini bu düzenlemenin ilgili
kurallarını karşılayan her ürüne koyar,
b) Her ürün modeli için yazılı bir uygunluk beyanı hazırlar ve bu beyanı, teknik dosya
ile birlikte, gerektiğinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz edildiği
tarihten itibaren on yıl süreyle muhafaza eder. Uygunluk beyanı, ilgili olduğu ürünün tanımını
içerir,
c) Uygunluk beyanının bir örneğini, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunar.
(6) İmalatçının beşinci fıkrada sayılan yükümlülükleri, imalatçının adına yapılması,
sorumluluğunda olması ve ilgili görevlendirmede belirtilmesi kaydıyla yetkili temsilcisi
tarafından yerine getirilebilir.
Modül B- AT tip incelemesi
MADDE 4- (1) AT tip incelemesi, bir uygunluk değerlendirme işleminin, bir
onaylanmış kuruluşun ürünün teknik tasarımını incelediği ve bu tasarımın teknik mevzuatın
ilgili kurallarına uygun olduğunu doğruladığı ve tasdik ettiği bölümüdür.
(2) AT tip incelemesi, aşağıdaki yöntemlerden herhangi biri çerçevesinde
gerçekleştirilebilir:
a) Üretilmesi hedeflenen ürünün bitmiş hâlini (üretim tipini) temsil eden numunenin
incelenmesi.
b) Teknik dosyanın ve üçüncü fıkrada belirtilen destekleyici kanıtların incelenmesi
suretiyle ürünün teknik tasarımının yeterliliğinin değerlendirilmesi ve üretilmesi hedeflenen
ürünün numunesinin önemli parçalarından bir veya daha fazlasının incelenmesi (üretim tipi ve
tasarım tipinin birleşimi).
c) Numune (tasarım tipi) incelemesi olmaksızın, teknik dosyanın ve üçüncü fıkrada
belirtilen destekleyici kanıtların incelenmesi suretiyle ürünün teknik tasarımının yeterliliğinin
değerlendirilmesi.
(3) İmalatçı, AT tip incelemesi başvurusunu, kendi seçtiği tek bir onaylanmış kuruluşa
yapar. Başvuru aşağıdakileri içerir:
a) İmalatçının adı ve adresi, başvuru yetkili temsilci tarafından yapılıyorsa ayrıca yetkili
temsilcinin de adı ve adresi,
b) Aynı başvurunun başka bir onaylanmış kuruluşa yapılmadığını belirten yazılı bir
beyan,
c) Teknik dosya. Teknik dosya, ürünün ilgili kurallara uygunluğunun
değerlendirilmesine imkân sağlayacak nitelikte olur ve risklerin yeterli derecede analizini ve
değerlendirmesini içerir. Teknik dosya, ürüne uygulanabilir kuralları belirtir ve
değerlendirmeyle bağlantılı olması kaydıyla, ürünün tasarımını, imalatını ve işleyişini kapsar.
Teknik dosya, uygulanabilir her durumda, asgarî aşağıdaki hususları içerir:
1) Ürünün genel bir tarifi.
2) Konsept tasarım ve imalat çizimleri ile aksam, parça ve devrelerin ve benzerlerinin
şemaları.
3) Bu çizim ve şemalar ile ürünün işleyişinin anlaşılabilmesi için gerekli tarifler ve
açıklamalar.
4) Kısmen veya tamamen uygulanan uyumlaştırılmış ulusal standartların ve/veya ilgili
teknik şartnamelerin referans adlarının listesi ile bu standartların uygulanmadığı durumlarda
ilgili teknik düzenlemede belirtilen temel gerekleri karşılamak üzere benimsenen çözümlerin
tarifleri ve uyumlaştırılmış ulusal standartların kısmen uygulanması hâlinde, bu standartların
hangi kısımlarının uygulandığı.
5) Yapılan tasarım hesaplamalarının, gerçekleştirilen muayenelerin ve benzerlerinin
sonuçları.
6) Test raporları.
ç) Üretilmesi hedeflenen ürünü temsil eden numuneler. Onaylanmış kuruluş, test
programı için gerekli olması hâlinde, ilave numuneler talep edebilir.
d) Teknik tasarım çözümlerinin yeterliliğini destekleyen kanıtlar. Bu destekleyici
kanıtlar, özellikle ilgili uyumlaştırılmış ulusal standartların ve/veya teknik şartnamelerin tam
olarak uygulanmadığı durumlarda, kullanılan her türlü belgeye atıfta bulunur. Bu destekleyici
kanıtlar, gerektiğinde, imalatçının uygun nitelikteki laboratuvarı tarafından veya imalatçı
adına ve onun sorumluluğunda başka bir laboratuvar tarafından gerçekleştirilen testlerin
sonuçlarını içerir.
(4) Onaylanmış kuruluş;
a) Ürün sözkonusu olduğunda, ürünün teknik tasarımının yeterliliğini değerlendirmek
için teknik dosyayı ve destekleyici kanıtları inceler,
b) Numune sözkonusu olduğunda;
1) Numunenin teknik dosyaya uygun imal edildiğini doğrular ve uyumlaştırılmış ulusal
standartların ve/veya teknik şartnamelerin ilgili hükümlerine uygun şekilde tasarlanmış
unsurlar ile bu standartların ilgili hükümlerini uygulamaksızın tasarlanmış olan unsurları
belirler,
2) İmalatçının ilgili uyumlaştırılmış ulusal standartlar ve/veya teknik şartnamelerde yer
alan çözümleri uygulamayı tercih ettiği durumlarda, bunların doğru uygulanıp
uygulanmadığını kontrol etmek üzere uygun inceleme ve testleri yapar veya yaptırır,
3) İlgili uyumlaştırılmış ulusal standartlar ve/veya teknik şartnamelerde yer alan
çözümlerin uygulanmadığı durumlarda, imalatçı tarafından benimsenen diğer çözümlerin,
teknik mevzuatın ilgili temel gereklerini karşılayıp karşılamadığını kontrol etmek üzere uygun
inceleme ve testleri yapar veya yaptırır,
4) İnceleme ve testlerin gerçekleştirileceği mekân hakkında imalatçı ile anlaşır.
(5) Onaylanmış kuruluş, dördüncü fıkraya istinaden gerçekleştirilen faaliyetler ile
bunların sonuçlarını içeren bir değerlendirme raporu hazırlar. Onaylanmış kuruluş, kendisini
görevlendiren yetkili kuruluşa yönelik sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla, bu raporun
içeriğinin bir bölümünü veya tamamını, sadece imalatçının rızası hâlinde açıklayabilir.
(6) Değerlendirilen tipin teknik mevzuatın ilgili kurallarını karşıladığı durumlarda,
onaylanmış kuruluş, imalatçıya bir AT tip inceleme belgesi düzenler. Belge, imalatçının adı
ve adresini, incelemenin sonuçlarını, varsa, belgenin geçerliliği ile ilgili şartları ve onaylanan
tipin tanımlanması için gerekli bilgiyi içerir. Belgenin bir veya daha fazla eki olabilir. Belge
ve ekleri, imal edilen ürünlerin incelenen tipe uygunluğunun değerlendirilmesine ve üretim-içi
kontrolüne imkân sağlayacak gerekli tüm bilgileri içerir. Tipin, teknik mevzuatın ilgili
kurallarını karşılamadığı durumlarda, onaylanmış kuruluş AT tip inceleme belgesini vermeyi
reddeder ve başvuru sahibini ayrıntılı gerekçelerini de sunarak red kararı hakkında
bilgilendirir.
(7) Onaylanmış kuruluş, onaylanmış tipin teknik mevzuatın ilgili kurallarını artık
karşılamadığını gösterebilecek sektördeki en son teknolojik yenilikleri takip eder ve bu gibi
yeniliklerin tip üzerinde daha ileri bir incelemeyi gerektirip gerektirmediğine karar verir.
Gerektirdiği kararını aldığı takdirde, imalatçıyı bu yönde bilgilendirir. İmalatçı, onaylanmış
tip üzerinde yaptığı ve ürünün ilgili teknik mevzuatın temel gereklerine uygunluğunu veya
AT tip inceleme belgesinin geçerlilik şartlarını etkileyebilecek her türlü değişiklik hakkında
bu AT tip inceleme belgesine ilişkin teknik dosyayı muhafaza eden onaylanmış kuruluşa bilgi
verir. Bu gibi değişiklikler, AT tip inceleme belgesinin aslına yansıtılmak üzere ilave bir onay
gerektirir.
(8) Her onaylanmış kuruluş, verdiği veya geri çektiği AT tip inceleme belgeleri ve/veya
bunlardaki herhangi bir ilave hakkında kendisini görevlendiren yetkili kuruluşları bilgilendirir
ve düzenli olarak veya talep edilmesi hâlinde bu yetkili kuruluşlara, vermeyi reddettiği, askıya
aldığı veya diğer türlü kısıtladığı AT tip inceleme belgelerinin ve/veya bunlardaki ilavelerin
bir listesini sunar. Her onaylanmış kuruluş AT tip inceleme belgeleri ve/veya bunlardaki
ilavelerle ilgili diğer onaylanmış kuruluşları, vermeyi reddettiği, askıya aldığı, geri çektiği
veya diğer türlü kısıtladığı ve talep edilmesi hâlinde verdiği AT tip inceleme belgeleri ve/veya
bunlardaki ilaveler hakkında bilgilendirir. Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği üyesi devletler
ve diğer onaylanmış kuruluşlar talep etmeleri hâlinde AT tip inceleme belgelerinin ve/veya
ilavelerinin bir örneğini temin edebilirler. Talep etmeleri hâlinde, Komisyon ve Avrupa
Birliği üyesi devletler teknik dosyanın bir örneğini ve onaylanmış kuruluş tarafından
gerçekleştirilen inceleme sonuçlarını da temin edebilirler. Onaylanmış kuruluş, AT tip
inceleme belgesinin, eklerinin ve ilavelerinin ve imalatçı tarafından sunulan belgeleri de
içeren teknik dosyanın birer örneğini, AT tip inceleme belgesinin geçerlilik süresinin sonuna
kadar muhafaza eder.
(9) İmalatçı, AT tip inceleme belgesinin, belgenin eklerinin ve ilavelerinin bir örneğini
teknik dosya ile birlikte ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle, talep
edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere muhafaza eder.
(10) İmalatçının yetkili temsilcisi, ilgili görevlendirmede belirtilmiş olması kaydıyla,
üçüncü fıkrada belirtilen başvuruyu yapabilir ve yedinci ve dokuzuncu fıkralarda sayılan
yükümlülükleri yerine getirebilir.
Modül C- Üretimin dâhilî kontrolüne dayalı tipe uygunluk
MADDE 5- (1) Üretimin dâhilî kontrolüne dayalı tipe uygunluk, bir uygunluk
değerlendirme işleminin, imalatçının, ikinci ve üçüncü fıkralarda sayılan yükümlülükleri
yerine getirdiği ve ürünlerinin, AT tip inceleme belgesinde tarif edilen tipe ve teknik
mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu sağladığı ve beyan ettiği bölümüdür.
(2) İmalatçı, imalat sürecinin ve bu sürecin gözetiminin, imal edilmiş ürünlerin AT tip
inceleme belgesinde tanımlandığı şekliyle onaylanmış tipe ve teknik mevzuatın ilgili
kurallarına uygunluğunu sağlaması için gerekli her türlü önlemi alır.
(3) İmalatçı;
a) İlgili teknik düzenlemede öngörülen uygunluk işaretini AT tip inceleme belgesinde
tarif edilen tipe uygun olan ve bu teknik düzenlemenin ilgili kurallarını karşılayan her ürüne
koyar,
b) Her ürün modeli için yazılı bir uygunluk beyanı hazırlar ve bu beyanı, gerektiğinde
yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle
muhafaza eder. Uygunluk beyanı, ilgili olduğu ürünün tanımını içerir,
c) Uygunluk beyanının bir örneğini, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunar.
(4) İmalatçının üçüncü fıkrada sayılan yükümlülükleri, imalatçının adına yapılması,
sorumluluğunda olması ve ilgili görevlendirmede belirtilmesi kaydıyla yetkili temsilcisi
tarafından yerine getirilebilir.
Modül C1- Üretimin dâhilî kontrolüne ve denetimli ürün testine dayalı tipe
uygunluk
MADDE 6- (1) Üretimin dâhilî kontrolüne ve denetimli ürün testine dayalı tipe
uygunluk, bir uygunluk değerlendirme işleminin, imalatçının, ikinci, üçüncü ve dördüncü
fıkralarda sayılan yükümlülükleri yerine getirdiği ve ürünlerinin AT tip inceleme belgesinde
tarif edilen tipe ve teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu kendi sorumluluğu
çerçevesinde sağladığı ve beyan ettiği bölümüdür.
(2) İmalatçı, imalat sürecinin ve bu sürecin gözetiminin, imal edilmiş ürünlerin AT tip
inceleme belgesinde tarif edilen onaylanmış tipe ve teknik mevzuatın ilgili kurallarına
uygunluğunu sağlaması için gerekli her türlü önlemi alır.
(3) İmal edilmiş her ürünün bir veya daha fazla unsuru, teknik mevzuatın ilgili
kurallarına uygunluğun doğrulanması amacıyla imalatçı tarafından veya onun adına bir veya
daha fazla teste tâbi tutulur. Bu testler, imalatçının seçimi doğrultusunda, işletme içi akredite
bir birim tarafından veya imalatçının belirleyeceği bir onaylanmış kuruluşun sorumluluğunda
gerçekleştirilir. Testlerin bir onaylanmış kuruluş tarafından gerçekleştirildiği durumlarda,
imalatçı bu kuruluşun kimlik kayıt numarasını imalat aşamasında yine bu kuruluşun
sorumluluğunda ürüne koyar.
(4) İmalatçı;
a) İlgili teknik düzenlemede öngörülen uygunluk işaretini, AT tip inceleme belgesinde
tarif edilen tipe uygun olan ve bu teknik düzenlemenin ilgili kurallarını karşılayan her ürüne
koyar,
b) Her ürün modeli için yazılı bir uygunluk beyanı hazırlar ve bu beyanı, gerektiğinde
yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle
muhafaza eder. Uygunluk beyanı, ilgili olduğu ürünün tanımını içerir,
c) Uygunluk beyanının bir örneğini, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunar.
(5) İmalatçının dördüncü fıkrada sayılan yükümlülükleri, imalatçının adına yapılması,
sorumluluğunda olması ve ilgili görevlendirmede belirtilmesi kaydıyla yetkili temsilcisi
tarafından yerine getirilebilir.
Modül C2- Üretimin dâhilî kontrolü ve ürünün rastgele aralıklarla denetimli
muayenesine dayalı tipe uygunluk
MADDE 7- (1) Üretimin dâhilî kontrolü ve ürünün rastgele aralıklarla denetimli
muayenesine dayalı tipe uygunluk, bir uygunluk değerlendirme işleminin, imalatçının, ikinci,
üçüncü ve dördüncü fıkralarda sayılan yükümlülükleri yerine getirdiği ve ürünlerinin AT tip
inceleme belgesinde tarif edilen tipe ve teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu kendi
sorumluluğu çerçevesinde sağladığı ve beyan ettiği bölümüdür.
(2) İmalatçı, imalat sürecinin ve bu sürecin gözetiminin, imal edilmiş ürünlerin AT tip
inceleme belgesinde tarif edilen onaylanmış tipe ve teknik mevzuatın ilgili kurallarına
uygunluğunu sağlaması için gerekli her türlü önlemi alır.
(3) İmalatçının seçimi doğrultusunda, işletme içi akredite bir birim veya imalatçının
belirleyeceği bir onaylanmış kuruluş rastgele aralıklarla, diğer hususların yanı sıra, ürünlerin
teknoloji seviyesini ve üretimin miktarını da dikkate alarak, ürünün dâhilî kontrollerinin
kalitesini doğrulamak amacıyla ürün kontrollerini yapar veya yaptırır. Piyasaya arz öncesinde
ürünün teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu kontrol etmek amacıyla, işletme içi
akredite birim veya onaylanmış kuruluş tarafından yerinde alınan bitmiş ürünün yeterli
miktarda numunesi incelenir ve ilgili uyumlaştırılmış ulusal standart ve/veya teknik
şartnamelerin alakalı bölümlerinde belirtilen uygun testler veya eşdeğer testler yapılır.
Numunenin kabul edilebilir kalite seviyesine uygun olmadığı durumlarda onaylanmış kuruluş
gerekli önlemleri alır. Uygulanacak numune alma usûlü ürünün uygunluğunun sağlanması
açısından imalat sürecinin kabul edilebilir sınırlar içinde işleyip işlemediğine karar
verilmesini mümkün kılar. Testlerin bir onaylanmış kuruluş tarafından gerçekleştirildiği
durumlarda, imalatçı bu kuruluşun kimlik kayıt numarasını imalat aşamasında yine bu
kuruluşun sorumluluğunda ürüne koyar.
(4) İmalatçı;
a) İlgili teknik düzenlemede öngörülen uygunluk işaretini, AT tip inceleme belgesinde
tarif edilen tipe uygun olan ve bu teknik düzenlemenin ilgili kurallarını karşılayan her ürüne
koyar,
b) Her ürün modeli için yazılı bir uygunluk beyanı hazırlar ve bu beyanı, gerektiğinde
yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle
muhafaza eder. Uygunluk beyanı, ilgili olduğu ürünün tanımını içerir,
c) Uygunluk beyanının bir örneğini, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunar.
(5) İmalatçının dördüncü fıkrada sayılan yükümlülükleri, imalatçının adına yapılması,
sorumluluğunda olması ve ilgili görevlendirmede belirtilmesi kaydıyla yetkili temsilcisi
tarafından yerine getirilebilir.
Modül D- Üretim sürecinin kalite güvencesine dayalı tipe uygunluk
MADDE 8- (1) Üretim sürecinin kalite güvencesine dayalı tipe uygunluk, bir uygunluk
değerlendirme işleminin, imalatçının, ikinci ve beşinci fıkralarda sayılan yükümlülükleri
yerine getirdiği ve ürünlerinin AT tip inceleme belgesinde tanımlanan tipe ve teknik
mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu kendi sorumluluğu çerçevesinde sağladığı ve beyan
ettiği bölümüdür.
(2) İmalatçı, üçüncü fıkrada belirtilen şekilde, üretim, bitmiş ürün muayenesi ve testi
için onaylanmış bir kalite sistemi işletir ve dördüncü fıkrada belirtildiği şekilde gözetime tâbi
olur.
(3) Kalite sistemine ilişkin usûl ve esaslar aşağıda belirtilmiştir:
a) İmalatçı, ürünleri için uyguladığı kalite sisteminin değerlendirilmesi amacıyla kendi
seçtiği bir onaylanmış kuruluşa başvurur. Başvuru aşağıdaki bilgileri içerir:
1) İmalatçının adı ve adresi, başvurunun yetkili temsilci tarafından gerçekleştirildiği
durumlarda ayrıca yetkili temsilcinin adı ve adresi.
2) Aynı başvurunun başka bir onaylanmış kuruluşa yapılmadığını belirten yazılı beyan.
3) Tasarlanan ürün kategorisiyle ilgili tüm bilgiler.
4) Kalite sistemiyle ilgili dokümantasyon.
5) Onaylanmış tipe ilişkin teknik dosya ve AT tip inceleme belgesinin bir örneği.
b) Kalite sistemi, ürünlerin AT tip inceleme belgesinde tarif edilen tipe ve teknik
mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu sağlar. İmalatçı tarafından benimsenen tüm unsurlar,
kurallar ve hükümler, sistematik ve düzenli bir biçimde yazılı politikalar, usûller ve talimatlar
şeklinde dosyalanarak muhafaza edilir. Kalite sistemi dokümantasyonu; kalite programları,
planları, el kitapları ve kayıtlarının tutarlı bir şekilde yorumlanabilmesine imkân verecek
biçimde düzenlenir. Kalite sistemi dokümantasyonu aşağıdaki hususlar hakkında yeterli bilgi
ve açıklamaları içerir:
1) Yönetimin kalite hedefleri ve organizasyon yapısı ile ürün kalitesine dair
sorumlulukları ve yetkileri.
2) İlgili imalat, kalite kontrol ve kalite güvencesi teknikleri, süreçleri ve yapılacak
sistematik eylemler.
3) İmalat öncesinde, imalat sırasında ve imalat sonrasında gerçekleştirilecek muayeneler
ve testler ile bunların gerçekleştirilme sıklıkları.
4) Muayene raporları, test ve kalibrasyon verileri, ilgili personele ait nitelik raporları
gibi kalite kayıtları.
5) İstenilen ürün kalitesinin sağlanmasının ve kalite sisteminin etkin işlemesinin
gözetimi için araçlar.
c) Onaylanmış kuruluş, (b) bendinde belirtilen şartları sağlayıp sağlamadığını tespit
etmek üzere kalite sistemini değerlendirir. Onaylanmış kuruluş, ilgili bir uyumlaştırılmış
standardı ve/veya teknik şartnameyi uygulayan ulusal standardın ilgili kurallarına uygun
kalite sistemi unsurlarının (b) bendinde belirtilen şartlara uygun olduğunu varsayar. Kalite
yönetim sistemleri hakkındaki deneyime ilave olarak, denetimi gerçekleştiren grubun en az
bir üyesi ilgili ürün sahasında ve ürün teknolojisinde değerlendirme deneyimine ve teknik
mevzuatın ilgili kurallarına dair bilgiye sahip olmalıdır. Denetim, imalatçının işyerine
değerlendirme ziyareti yapılmasını da içerir. Denetim ekibi imalatçının teknik mevzuatın ilgili
kurallarını teşhis edebilme ve ürününün bu kurallara uygunluğunu sağlamak için gerekli
tetkikleri yerine getirebilme kabiliyetini doğrulamak amacıyla (a) bendinin (5) numaralı alt
bendinde atıf yapılan teknik dosyayı gözden geçirir. Onaylanmış kuruluş verdiği kararı
imalatçıya bildirir. Bildirim denetimin sonuçlarını ve karara ilişkin gerekçeli
değerlendirmeleri de içerir.
ç) İmalatçı, onaylandığı şekliyle kalite sisteminden doğan yükümlülüklerini yerine
getirmeyi ve kalite sistemini yeterli ve etkin kalacak şekilde sürdürmeyi taahhüt eder.
d) İmalatçı, kalite sisteminde yapmayı düşündüğü herhangi bir değişiklik hakkında
kalite sistemini onaylayan onaylanmış kuruluşu bilgilendirir. Onaylanmış kuruluş, önerilen
değişiklikleri değerlendirir ve değiştirilmiş kalite sisteminin (b) bendinde belirtilen şartları
yerine getirip getirmediğine veya yeniden bir değerlendirmenin gerekli olup olmadığına karar
verir. Onaylanmış kuruluş kararını imalatçıya bildirir. Bildirim denetimin sonuçlarını ve
karara ilişkin gerekçeli değerlendirmeleri de içerir.
(4) Onaylanmış kuruluş sorumluluğunda gözetimin usûl ve esasları aşağıda
belirtilmiştir:
a) Gözetimin amacı, imalatçının onaylanmış kalite sisteminden doğan yükümlülüklerini
tam olarak yerine getirmesini sağlamaktır.
b) İmalatçı, değerlendirme yapabilmesi için onaylanmış kuruluşun imalat tesislerine,
muayene ve test laboratuvarlarına ve depolarına girmesine izin verir ve onaylanmış kuruluşa,
özellikle aşağıda belirtilenler olmak üzere, gerekli her türlü bilgiyi temin eder:
1) Kalite sistemine ilişkin dokümantasyon.
2) Muayene raporları, test ve kalibrasyon verileri, ilgili personele ait nitelik raporları
gibi kalite kayıtları.
c) Onaylanmış kuruluş, imalatçının kalite sistemini sürdürdüğünden ve
uyguladığından emin olmak için periyodik olarak denetim yapar ve imalatçıya bir denetim
raporu düzenler.
ç) Onaylanmış kuruluş, ilave olarak, haber vermeden imalatçıya ziyaretlerde
bulunabilir. Bu ziyaretlerde onaylanmış kuruluş, gerekiyorsa, kalite sisteminin doğru
işlediğini teyit etmek için ürün testleri yapabilir veya yaptırabilir. Onaylanmış kuruluş,
imalatçıya ziyaret raporu ve test yapılmışsa test raporu düzenler.
(5) İmalatçı;
a) İlgili teknik düzenlemede öngörülen uygunluk işaretini ve üçüncü fıkranın (a)
bendinde belirtilen onaylanmış kuruluşun sorumluluğunda olmak kaydıyla bu kuruluşun
kimlik kayıt numarasını, AT-tip inceleme belgesinde tarif edilen tipe uygun olan ve bu teknik
düzenlemenin ilgili kurallarını karşılayan her ürüne koyar,
b) Her ürün modeli için yazılı bir uygunluk beyanı hazırlar ve bu beyanı, gerektiğinde
yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle
muhafaza eder. Uygunluk beyanı, ilgili olduğu ürünün tanımını içerir,
c) Uygunluk beyanının bir örneğini, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunar.
(6) İmalatçı, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren en az on yıl boyunca
aşağıdaki belgeleri, gerektiğinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere, muhafaza eder:
a) Üçüncü fıkranın (a) bendinde belirtilen belgeleri.
b) Onaylanmış şekliyle üçüncü fıkranın (d) bendinde belirtilen değişiklikleri.
c) Üçüncü fıkranın (d) bendinde, dördüncü fıkranın (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen
onaylanmış kuruluş kararları ve raporları.
(7) Her onaylanmış kuruluş, verdiği veya geri çektiği kalite sistem onayları hakkında
kendisini görevlendiren yetkili kuruluşları bilgilendirir ve düzenli olarak veya talep edilmesi
hâlinde bu yetkili kuruluşlara, vermeyi reddettiği, askıya aldığı veya diğer türlü kısıtladığı
kalite sistem onaylarının bir listesini sunar. Her onaylanmış kuruluş kalite sistem onaylarıyla
ilgili diğer onaylanmış kuruluşları, vermeyi reddettiği, askıya aldığı, geri çektiği veya diğer
türlü kısıtladığı ve talep edilmesi hâlinde verdiği kalite sistem onayları hakkında bilgilendirir.
(8) İmalatçının üçüncü fıkranın (a) ve (d) bentleri ile beşinci ve altıncı fıkralarda sayılan
yükümlülükleri, imalatçının adına yapılması, sorumluluğunda olması ve ilgili
görevlendirmede belirtilmesi kaydıyla yetkili temsilcisi tarafından yerine getirilebilir.
Modül D1- Üretim sürecinin kalite güvencesi
MADDE 9- (1) Üretim sürecinin kalite güvencesi, imalatçının, ikinci, dördüncü ve
yedinci fıkralarda sayılan yükümlülükleri yerine getirdiği ve ürünlerinin teknik mevzuatın
ilgili kurallarına uygunluğunu kendi sorumluluğu çerçevesinde sağladığı ve beyan ettiği
uygunluk değerlendirme yöntemidir.
(2) İmalatçı, ürünün ilgili kurallara uygunluğunun değerlendirilmesine imkân
sağlayacak nitelikte ve risklerin yeterli derecede analizini ve değerlendirmesini içerecek
şekilde teknik dosyayı hazırlar. Teknik dosya, ürüne uygulanabilir kuralları belirtir ve
değerlendirmeyle bağlantılı olması kaydıyla, ürünün tasarımını, imalatını ve işleyişini kapsar.
Teknik dosya, uygulanabilir her durumda, asgarî aşağıdaki hususları içerir:
a) Ürünün genel bir tarifi.
b) Konsept tasarım ve imalat çizimleri ile aksam, parça ve devrelerin ve benzerlerinin
şemaları.
c) Bu çizim ve şemalar ile ürünün işleyişinin anlaşılabilmesi için gerekli tarifler ve
açıklamalar.
ç) Kısmen veya tamamen uygulanan uyumlaştırılmış ulusal standartların ve/veya ilgili
teknik şartnamelerin referans adlarının listesi ile bu standartların uygulanmadığı durumlarda
ilgili teknik düzenlemede belirtilen temel gerekleri karşılamak üzere benimsenen çözümlerin
tarifleri ve uyumlaştırılmış ulusal standartların kısmen uygulanması hâlinde, bu standartların
hangi kısımlarının uygulandığı.
d) Yapılan tasarım hesaplamalarının, gerçekleştirilen muayenelerin ve benzerlerinin
sonuçları.
e) Test raporları.
(3) İmalatçı, teknik dosyayı, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl
süreyle, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere muhafaza eder.
(4) İmalatçı, beşinci fıkrada belirtilen şekilde, üretim, bitmiş ürün muayenesi ve ilgili
ürünlerin testi için onaylanmış bir kalite sistemini işletir ve altıncı fıkrada belirtilen şekilde
gözetime tâbi olur.
(5) Kalite sistemine ilişkin usûl ve esaslar aşağıda belirtilmiştir:
a) İmalatçı, ürünleri için uyguladığı kalite sisteminin değerlendirilmesi amacıyla kendi
seçtiği bir onaylanmış kuruluşa başvurur. Başvuru aşağıdaki bilgileri içerir:
1) İmalatçının adı ve adresi, başvurunun yetkili temsilci tarafından gerçekleştirildiği
durumlarda ayrıca yetkili temsilcinin adı ve adresi.
2) Aynı başvurunun başka bir onaylanmış kuruluşa yapılmadığını belirten yazılı beyan,
3) Tasarlanan ürün kategorisiyle ilgili tüm bilgiler.
4) Kalite sistemiyle ilgili dokümantasyon.
5) İkinci fıkrada belirtilen teknik dosya.
b) Kalite sistemi, ürünlerin teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu sağlar.
İmalatçı tarafından benimsenen tüm unsurlar, kurallar ve hükümler, sistematik ve düzenli bir
biçimde yazılı politikalar, usûller ve talimatlar şeklinde dosyalanarak muhafaza edilir. Kalite
sistemi dokümantasyonu; kalite programları, planları, el kitapları ve kayıtlarının tutarlı bir
şekilde yorumlanabilmesine imkân verecek biçimde düzenlenir. Kalite sistemi
dokümantasyonu özellikle aşağıdaki hususlar hakkında yeterli bilgi ve açıklamaları içerir:
1) Yönetimin kalite hedefleri ve organizasyon yapısı ile ürün kalitesine dair
sorumlulukları ve yetkileri.
2) İlgili imalat, kalite kontrol ve kalite güvencesi teknikleri, süreçleri ve yapılacak
sistematik eylemler.
3) İmalat öncesinde, imalat sırasında ve imalat sonrasında gerçekleştirilecek muayeneler
ve testler ile bunların gerçekleştirilme sıklıkları.
4) Muayene raporları, test ve kalibrasyon verileri, ilgili personele ait nitelik raporları
gibi kalite kayıtları.
5) İstenilen ürün kalitesinin sağlanmasının ve kalite sisteminin etkin işlemesinin
gözetimi için araçlar.
c) Onaylanmış kuruluş, (b) bendinde belirtilen şartları yerine getirip getirmediğini tespit
etmek üzere kalite sistemini değerlendirir. Onaylanmış kuruluş, ilgili bir uyumlaştırılmış
standardı ve/veya teknik şartnameyi uygulayan ulusal standardın ilgili kurallarına uygun
kalite sistemi unsurlarının (b) bendinde belirtilen şartlara uygun olduğunu varsayar. Kalite
yönetim sistemleri hakkındaki deneyime ilave olarak, denetimi gerçekleştiren grubun en az
bir üyesi ilgili ürün sahasında ve ürün teknolojisinde değerlendirme deneyimine ve teknik
mevzuatın ilgili kurallarına dair bilgiye sahip olmalıdır. Denetim, imalatçının işyerine
değerlendirme ziyareti yapılmasını da içerir. Denetim ekibi imalatçının teknik mevzuatın ilgili
kurallarını teşhis edebilme ve ürününün bu kurallara uygunluğunu sağlamak için gerekli
tetkikleri yerine getirebilme kabiliyetini doğrulamak amacıyla ikinci fıkrada atıf yapılan
teknik dosyayı gözden geçirir. Onaylanmış kuruluş verdiği kararı imalatçıya bildirir. Bildirim
denetimin sonuçlarını ve karara ilişkin gerekçeli değerlendirmeleri de içerir.
ç) İmalatçı, onaylandığı şekliyle kalite sisteminden doğan yükümlülüklerini yerine
getirmeyi ve kalite sistemini yeterli ve etkin kalacak şekilde sürdürmeyi taahhüt eder.
d) İmalatçı, kalite sisteminde yapmayı düşündüğü herhangi bir değişiklik hakkında
kalite sistemini onaylayan onaylanmış kuruluşu bilgilendirir. Onaylanmış kuruluş, önerilen
değişiklikleri değerlendirir ve değiştirilmiş kalite sisteminin, (b) bendinde belirtilen şartları
yerine getirip getirmediğine veya yeniden bir değerlendirmenin gerekli olup olmadığına karar
verir. Onaylanmış kuruluş kararını imalatçıya bildirir. Bildirim denetimin sonuçlarını ve
karara ilişkin gerekçeli değerlendirmeleri de içerir.
(6) Onaylanmış kuruluş sorumluluğundaki gözetimin usûl ve esasları aşağıda
belirtilmiştir:
a) Gözetimin amacı, imalatçının onaylanmış kalite sisteminden doğan yükümlülüklerini
tam olarak yerine getirmesini sağlamaktır.
b) İmalatçı, değerlendirme yapabilmesi için onaylanmış kuruluşun imalat tesislerine,
muayene ve test laboratuvarlarına ve depolarına girmesine izin verir ve onaylanmış kuruluşa,
özellikle aşağıda belirtilenler olmak üzere, gerekli her türlü bilgi ve belgeyi temin eder:
1) Kalite sistemine ilişkin dokümantasyon.
2) İkinci fıkrada atıf yapılan teknik dosya.
3) Muayene raporları, test ve kalibrasyon verileri, ilgili personele ait nitelik raporları
gibi kalite kayıtları.
c) Onaylanmış kuruluş, imalatçının kalite sistemini sürdürdüğünden ve uyguladığından
emin olmak için periyodik olarak denetim yapar ve imalatçıya bir denetim raporu düzenler.
ç) Onaylanmış kuruluş, ilave olarak, haber vermeden imalatçıya ziyaretlerde
bulunabilir. Bu ziyaretlerde onaylanmış kuruluş, gerekiyorsa, kalite sisteminin doğru
işlediğini teyit etmek için ürün testleri yapabilir veya yaptırabilir. Onaylanmış kuruluş,
imalatçıya ziyaret raporu ve test yapılmışsa test raporu düzenler.
(7) İmalatçı;
a) İlgili teknik düzenlemede öngörülen uygunluk işaretini ve beşinci fıkranın (a)
bendinde belirtilen onaylanmış kuruluşun sorumluluğunda olmak kaydıyla bu kuruluşun
kimlik kayıt numarasını, teknik düzenlemenin ilgili kurallarını karşılayan her ürüne koyar.
b) Her ürün modeli için yazılı bir uygunluk beyanı hazırlar ve bu beyanı, gerektiğinde
yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle
muhafaza eder. Uygunluk beyanı, ilgili olduğu ürünün tanımını içerir.
c) Uygunluk beyanının bir örneğini, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunar.
(8) İmalatçı, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren en az on yıl boyunca
aşağıdakileri, gerektiğinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere, muhafaza eder:
a) Beşinci fıkranın (a) bendinde belirtilen belgeleri.
b) Onaylanmış şekliyle beşinci fıkranın (d) bendinde belirtilen değişiklikleri,
c) Beşinci fıkranın (d) bendinde, altıncı fıkranın (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen
onaylanmış kuruluş kararları ve raporları.
(9) Her onaylanmış kuruluş, verdiği veya geri çektiği kalite sistem onayları hakkında
kendisini görevlendiren yetkili kuruluşları bilgilendirir ve düzenli olarak veya talep hâlinde bu
yetkili kuruluşlara, vermeyi reddettiği, askıya aldığı veya diğer türlü kısıtladığı kalite sistem
onaylarının bir listesini sunar. Her onaylanmış kuruluş kalite sistem onaylarıyla ilgili diğer
onaylanmış kuruluşları, vermeyi reddettiği, askıya aldığı, geri çektiği veya diğer türlü
kısıtladığı ve talep edilmesi hâlinde verdiği kalite sistem onayları hakkında bilgilendirir.
(10) İmalatçının üçüncü fıkrada, beşinci fıkranın (a) ve (d) bentlerinde ve yedinci ve
sekizinci fıkralarda sayılan yükümlülükleri, imalatçının adına yapılması, sorumluluğunda
olması ve ilgili görevlendirmede belirtilmesi kaydıyla yetkili temsilcisi tarafından yerine
getirilebilir.
Modül E- Ürün kalite güvencesine dayalı tipe uygunluk
MADDE 10- (1) Ürün kalite güvencesine dayalı tipe uygunluk, bir uygunluk
değerlendirme işleminin, imalatçının, ikinci ve beşinci fıkralarda sayılan yükümlülükleri
yerine getirdiği ve ürünlerinin AT tip inceleme belgesinde tanımlanan tipe ve teknik
mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu kendi sorumluluğu çerçevesinde sağladığı ve beyan
ettiği bölümüdür.
(2) İmalatçı, sözkonusu ürünlerin bitmiş ürün muayenesi ve testi için üçüncü fıkrada
belirtilen şekilde onaylanmış bir kalite sistemi işletir ve dördüncü fıkrada belirtildiği gibi
gözetime tâbi olur.
(3) Kalite sistemine ilişkin usûl ve esaslar aşağıda belirtilmiştir:
a) İmalatçı, ürünleri için uyguladığı kalite sisteminin değerlendirilmesi amacıyla kendi
seçtiği bir onaylanmış kuruluşa başvurur. Başvuru aşağıdaki bilgileri içerir:
1) İmalatçının adı ve adresi, başvurunun yetkili temsilci tarafından gerçekleştirildiği
durumlarda ayrıca yetkili temsilcinin adı ve adresi.
2) Aynı başvurunun başka bir onaylanmış kuruluşa yapılmadığını belirten yazılı beyan,
3) Tasarlanan ürün kategorisiyle ilgili tüm bilgiler.
4) Kalite sistemiyle ilgili dokümantasyon.
5) Onaylanmış tipe ilişkin teknik dosya ve AT tip inceleme belgesinin bir örneği.
b) Kalite sistemi, ürünlerin AT tip inceleme belgesinde tarif edilen tipe ve teknik
mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu sağlar. İmalatçı tarafından benimsenen tüm unsurlar,
kurallar ve hükümler, sistematik ve düzenli bir biçimde yazılı politikalar, usûller ve talimatlar
şeklinde dosyalanarak muhafaza edilir. Kalite sistemi dokümantasyonu; kalite programları,
planları, el kitapları ve kayıtlarının tutarlı bir şekilde yorumlanabilmesine imkân verecek
biçimde düzenlenir. Kalite sistemi dokümantasyonu özellikle aşağıdaki hususlar hakkında
yeterli bilgi ve açıklamaları içerir:
1) Yönetimin kalite hedefleri ve organizasyon yapısı ile ürün kalitesine dair
sorumlulukları ve yetkileri.
2) İmalat sonrası gerçekleştirilecek muayeneler ve testler.
3) Muayene raporları, test ve kalibrasyon verileri, ilgili personele ait nitelik raporları
gibi kalite kayıtları.
4) Kalite sisteminin etkin işlemesinin gözetimi için araçlar.
c) Onaylanmış kuruluş, (b) bendinde belirtilen şartları yerine getirip getirmediğini tespit
etmek üzere kalite sistemini değerlendirir. Onaylanmış kuruluş, ilgili bir uyumlaştırılmış
standardı ve/veya teknik şartnameyi uygulayan ulusal standardın ilgili kurallarına uygun
kalite sistemi unsurlarının (b) bendinde belirtilen şartlara uygun olduğunu varsayar. Kalite
yönetim sistemleri hakkındaki deneyime ilave olarak, denetimi gerçekleştiren grubun en az
bir üyesi ilgili ürün sahasında ve ürün teknolojisinde değerlendirme deneyimine ve teknik
mevzuatın ilgili kurallarına dair bilgiye sahip olmalıdır. Denetim, imalatçının işyerine
değerlendirme ziyareti yapılmasını da içerir. Denetim ekibi imalatçının teknik mevzuatın ilgili
kurallarını teşhis edebilme ve ürününün bu kurallara uygunluğunu sağlamak için gerekli
tetkikleri yerine getirebilme kabiliyetini doğrulamak amacıyla (a) bendinin (5) numaralı alt
bendinde atıf yapılan teknik dosyayı gözden geçirir. Onaylanmış kuruluş verdiği kararı
imalatçıya bildirir. Bildirim denetimin sonuçlarını ve karara ilişkin gerekçeli
değerlendirmeleri de içerir.
ç) İmalatçı, onaylandığı şekliyle kalite sisteminden doğan yükümlülüklerini yerine
getirmeyi ve kalite sistemini yeterli ve etkin kalacak şekilde sürdürmeyi taahhüt eder.
d) İmalatçı, kalite sisteminde yapmayı düşündüğü herhangi bir değişiklik hakkında
kalite sistemini onaylayan onaylanmış kuruluşu bilgilendirir. Onaylanmış kuruluş, önerilen
değişiklikleri değerlendirir ve değiştirilmiş kalite sisteminin, (b) bendinde belirtilen şartları
yerine getirip getirmediğine veya yeniden bir değerlendirmenin gerekli olup olmadığına karar
verir. Onaylanmış kuruluş kararını imalatçıya bildirir. Bildirim, denetimin sonuçlarını ve
karara ilişkin gerekçeli değerlendirmeleri de içerir.
(4) Onaylanmış kuruluş sorumluluğunda gözetimin usûl ve esasları aşağıda
belirtilmiştir:
a) Gözetimin amacı, imalatçının onaylanmış kalite sisteminden doğan yükümlülüklerini
tam olarak yerine getirmesini sağlamaktır.
b) İmalatçı, değerlendirme yapabilmesi için onaylanmış kuruluşun imalat tesislerine,
muayene ve test laboratuvarlarına ve depolarına girmesine izin verir ve onaylanmış kuruluşa,
özellikle aşağıda belirtilenler olmak üzere, gerekli her türlü bilgi ve belgeyi temin eder:
1) Kalite sistemine ilişkin dokümantasyon.
2) Muayene raporları, test ve kalibrasyon verileri, ilgili personele ait nitelik raporları
gibi kalite kayıtları.
c) Onaylanmış kuruluş, imalatçının kalite sistemini sürdürdüğünden ve uyguladığından
emin olmak için periyodik olarak denetim yapar ve imalatçıya bir denetim raporu düzenler.
ç) Onaylanmış kuruluş, ilave olarak, haber vermeden imalatçıya ziyaretlerde
bulunabilir. Bu ziyaretlerde onaylanmış kuruluş, gerekiyorsa, kalite sisteminin doğru
işlediğini teyit etmek için ürün testleri yapabilir veya yaptırabilir. Onaylanmış kuruluş,
imalatçıya ziyaret raporu ve test yapılmışsa test raporu düzenler.
(5) İmalatçı;
a) İlgili teknik düzenlemede öngörülen uygunluk işaretini ve üçüncü fıkranın (a)
bendinde belirtilen onaylanmış kuruluşun sorumluluğunda olmak kaydıyla bu kuruluşun
kimlik kayıt numarasını, AT-tip inceleme belgesinde tarif edilen tipe uygun olan ve bu teknik
düzenlemenin ilgili kurallarını karşılayan her ürüne koyar,
b) Her ürün modeli için yazılı bir uygunluk beyanı hazırlar ve bu beyanı, gerektiğinde
yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle
muhafaza eder. Uygunluk beyanı, ilgili olduğu ürünün tanımını içerir,
c) Uygunluk beyanının bir örneğini, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunar.
(6) İmalatçı, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren en az on yıl boyunca
aşağıdakileri, gerektiğinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere muhafaza eder:
a) Üçüncü fıkranın (a) bendinde belirtilen belgeleri.
b) Onaylanmış şekliyle üçüncü fıkranın (d) bendinde belirtilen değişiklikleri,
c) Üçüncü fıkranın (d) bendinde, dördüncü fıkranın (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen
onaylanmış kuruluş kararları ve raporları.
(7) Her onaylanmış kuruluş, verdiği veya geri çektiği kalite sistem onayları hakkında
kendisini görevlendiren yetkili kuruluşları bilgilendirir ve düzenli olarak veya talep edilmesi
hâlinde bu yetkili kuruluşlara, vermeyi reddettiği, askıya aldığı veya diğer türlü kısıtladığı
kalite sistem onaylarının bir listesini sunar. Her onaylanmış kuruluş, kalite sistem onaylarıyla
ilgili diğer onaylanmış kuruluşları, vermeyi reddettiği, askıya aldığı veya geri çektiği ve talep
edilmesi hâlinde verdiği kalite sistem onayları hakkında bilgilendirir.
(8) İmalatçının üçüncü fıkranın (a) ve (d) bentleri ile beşinci ve altıncı fıkralarda sayılan
yükümlülükleri, imalatçının adına yapılması, sorumluluğunda olması ve ilgili
görevlendirmede belirtilmesi kaydıyla yetkili temsilcisi tarafından yerine getirilebilir.
Modül E1- Bitmiş ürün muayenesi ve testinin kalite güvencesi
MADDE 11- (1) Bitmiş ürün muayenesi ve testinin kalite güvencesi, imalatçının, ikinci,
dördüncü ve yedinci fıkralarda sayılan yükümlülükleri yerine getirdiği ve ürünlerinin teknik
mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu kendi sorumluluğu çerçevesinde sağladığı ve beyan
ettiği uygunluk değerlendirme yöntemidir.
(2) İmalatçı, ürünün ilgili kurallara uygunluğunun değerlendirilmesine imkân
sağlayacak nitelikte ve risklerin yeterli derecede analizini ve değerlendirmesini içerecek
şekilde teknik dosyayı hazırlar. Teknik dosya, ürüne uygulanabilir kuralları belirtir ve
değerlendirmeyle bağlantılı olması kaydıyla, ürünün tasarımını, imalatını ve işleyişini kapsar.
Teknik dosya, uygulanabilir her durumda, asgarî aşağıdaki hususları içerir:
a) Ürünün genel bir tarifi.
b) Konsept tasarım ve imalat çizimleri ile aksam, parça ve devrelerin ve benzerlerinin
şemaları.
c) Bu çizim ve şemalar ile ürünün işleyişinin anlaşılabilmesi için gerekli tarifler ve
açıklamalar.
ç) Kısmen veya tamamen uygulanan uyumlaştırılmış ulusal standartların ve/veya ilgili
teknik şartnamelerin referans adlarının listesi ile bu standartların uygulanmadığı durumlarda
ilgili teknik düzenlemede belirtilen temel gerekleri karşılamak üzere benimsenen çözümlerin
tarifleri ve uyumlaştırılmış ulusal standartların kısmen uygulanması hâlinde, bu standartların
hangi kısımlarının uygulandığı.
d) Yapılan tasarım hesaplamalarının, gerçekleştirilen muayenelerin ve benzerlerinin
sonuçları.
e) Test raporları.
(3) İmalatçı, teknik dosyayı, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl
süreyle, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere muhafaza eder.
(4) İmalatçı, beşinci fıkrada belirtilen şekilde, bitmiş ürün muayenesi ve ilgili ürünlerin
testi için onaylanmış bir kalite sistemini işletir ve altıncı fıkrada belirtilen şekilde gözetime
tâbi olur.
(5) Kalite sistemine ilişkin usûl ve esaslar aşağıda belirtilmiştir:
a) İmalatçı, ürünleri için uyguladığı kalite sisteminin değerlendirilmesi amacıyla kendi
seçtiği bir onaylanmış kuruluşa başvurur. Başvuru aşağıdaki bilgi ve belgeleri içerir:
1) İmalatçının adı ve adresi, başvurunun yetkili temsilci tarafından gerçekleştirildiği
durumlarda ayrıca yetkili temsilcinin adı ve adresi.
2) Aynı başvurunun başka bir onaylanmış kuruluşa yapılmadığını belirten yazılı beyan,
3) Tasarlanan ürün kategorisiyle ilgili tüm bilgiler.
4) Kalite sistemiyle ilgili dokümantasyon.
5) İkinci fıkrada belirtilen teknik dosya.
b) Kalite sistemi, ürünlerin teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu sağlar.
İmalatçı tarafından benimsenen tüm unsurlar, kurallar ve hükümler, sistematik ve düzenli bir
biçimde yazılı politikalar, usûller ve talimatlar şeklinde dosyalanarak muhafaza edilir. Kalite
sistemi dokümantasyonu; kalite programları, planları, el kitapları ve kayıtlarının tutarlı bir
şekilde yorumlanabilmesine imkân verecek biçimde düzenlenir. Kalite sistemi
dokümantasyonu özellikle aşağıdaki hususlar hakkında yeterli bilgi ve açıklamaları içerir:
1) Yönetimin kalite hedefleri ve organizasyon yapısı ile ürün kalitesine dair
sorumlulukları ve yetkileri.
2) İmalat sonrası gerçekleştirilecek muayeneler ve testler.
3) Muayene raporları, test ve kalibrasyon verileri, ilgili personele ait nitelik raporları
gibi kalite kayıtları.
4) Kalite sisteminin etkin işlemesinin gözetimi için araçlar.
c) Onaylanmış kuruluş, (b) bendinde belirtilen şartları yerine getirip getirmediğini tespit
etmek üzere kalite sistemini değerlendirir. Onaylanmış kuruluş, ilgili bir uyumlaştırılmış
standardı ve/veya teknik şartnameyi uygulayan ulusal standardın ilgili kurallarına uygun
kalite sistemi unsurlarının (b) bendinde belirtilen şartlara uygun olduğunu varsayar. Kalite
yönetim sistemleri hakkındaki deneyime ilave olarak, denetimi gerçekleştiren grubun en az
bir üyesi ilgili ürün sahasında ve ürün teknolojisinde değerlendirme deneyimine ve teknik
mevzuatın ilgili kurallarına dair bilgiye sahip olmalıdır. Denetim, imalatçının işyerine
değerlendirme ziyareti yapılmasını da içerir. Denetim ekibi imalatçının teknik mevzuatın ilgili
kurallarını teşhis edebilme ve ürününün bu kurallara uygunluğunu sağlamak için gerekli
tetkikleri yerine getirebilme kabiliyetini doğrulamak amacıyla ikinci fıkrada atıf yapılan
teknik dosyayı gözden geçirir. Onaylanmış kuruluş verdiği kararı imalatçıya bildirir. Bildirim
denetimin sonuçlarını ve karara ilişkin gerekçeli değerlendirmeleri de içerir.
ç) İmalatçı, onaylandığı şekliyle kalite sisteminden doğan yükümlülüklerini yerine
getirmeyi ve kalite sistemini yeterli ve etkin kalacak şekilde sürdürmeyi taahhüt eder.
d) İmalatçı, kalite sisteminde yapmayı düşündüğü herhangi bir değişiklik hakkında
kalite sistemini onaylayan onaylanmış kuruluşu bilgilendirir. Onaylanmış kuruluş, önerilen
değişiklikleri değerlendirir ve değiştirilmiş kalite sisteminin, (b) bendinde belirtilen şartları
yerine getirip getirmediğine veya yeniden bir değerlendirmenin gerekli olup olmadığına karar
verir. Onaylanmış kuruluş kararını imalatçıya bildirir. Bildirim denetimin sonuçlarını ve
karara ilişkin gerekçeli değerlendirmeleri de içerir.
(6) Onaylanmış kuruluş sorumluluğunda gözetimin usûl ve esasları aşağıda
belirtilmiştir:
a) Gözetimin amacı, imalatçının onaylanmış kalite sisteminden doğan yükümlülüklerini
tam olarak yerine getirmesini sağlamaktır.
b) İmalatçı, değerlendirme yapabilmesi için onaylanmış kuruluşun imalat tesislerine,
muayene ve test laboratuvarlarına ve depolarına girmesine izin verir ve onaylanmış kuruluşa,
özellikle aşağıda belirtilenler başta olmak üzere, gerekli her türlü bilgiyi temin eder:
1) Kalite sistemine ilişkin dokümantasyon.
2) İkinci fıkrada atıf yapılan teknik dosya.
3) Muayene raporları, test ve kalibrasyon verileri, ilgili personele ait nitelik raporları
gibi kalite kayıtları.
c) Onaylanmış kuruluş, imalatçının kalite sistemini sürdürdüğünden ve uyguladığından
emin olmak için periyodik olarak denetim yapar ve imalatçıya bir denetim raporu düzenler.
ç) Onaylanmış kuruluş, ilave olarak, haber vermeden imalatçıya ziyaretlerde
bulunabilir. Bu ziyaretlerde onaylanmış kuruluş, gerekiyorsa, kalite sisteminin doğru
işlediğini teyit etmek için ürün testleri yapabilir veya yaptırabilir. Onaylanmış kuruluş,
imalatçıya ziyaret raporu ve test yapılmışsa test raporu düzenler.
(7) İmalatçı;
a) İlgili teknik düzenlemede öngörülen uygunluk işaretini ve beşinci fıkranın (a)
bendinde atıf yapılan onaylanmış kuruluşun sorumluluğunda olmak kaydıyla bu kuruluşun
kimlik kayıt numarasını, bu teknik düzenlemenin ilgili kurallarını karşılayan her ürüne koyar,
b) Her ürün modeli için yazılı bir uygunluk beyanı hazırlar ve bu beyanı, gerektiğinde
yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle
muhafaza eder. Uygunluk beyanı, ilgili olduğu ürünün tanımını içerir,
c) Uygunluk beyanının bir örneğini, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunar.
(8) İmalatçı, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren en az on yıl boyunca
aşağıdaki belgeleri, gerektiğinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere muhafaza eder:
a) Beşinci fıkranın (a) bendinde belirtilen belgeleri.
b) Onaylanmış şekliyle beşinci fıkranın (d) bendinde belirtilen değişiklikleri,
c) Beşinci fıkranın (d) bendinde, altıncı fıkranın (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen
onaylanmış kuruluş kararları ve raporları.
(9) Her onaylanmış kuruluş, verdiği veya geri çektiği kalite sistem onayları hakkında
kendisini görevlendiren yetkili kuruluşları bilgilendirir ve düzenli olarak veya talep edilmesi
hâlinde bu yetkili kuruluşlara, vermeyi reddettiği, askıya aldığı veya diğer türlü kısıtladığı
kalite sistem onaylarının bir listesini sunar. Her onaylanmış kuruluş, kalite sistem onaylarıyla
ilgili diğer onaylanmış kuruluşları, vermeyi reddettiği, askıya aldığı veya geri çektiği ve talep
edilmesi hâlinde verdiği kalite sistem onayları hakkında bilgilendirir.
(10) İmalatçının üçüncü, yedinci ve sekizinci fıkralarda ve beşinci fıkranın (a) ve (d)
bentlerinde sayılan yükümlülükleri, imalatçının adına yapılması, sorumluluğunda olması ve
ilgili görevlendirmede belirtilmesi kaydıyla yetkili temsilcisi tarafından yerine getirilebilir.
Modül F- Ürün doğrulamasına dayalı tipe uygunluk
MADDE 12- (1) Ürün doğrulamasına dayalı tipe uygunluk, bir uygunluk değerlendirme
işleminin, imalatçının, ikinci ve altıncı fıkralar ile beşinci fıkranın (a) bendinde sayılan
yükümlülükleri yerine getirdiği ve üçüncü fıkra hükümlerine tâbi tutulan ürünlerinin AT tip
inceleme belgesinde tanımlanan tipe ve teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu kendi
sorumluluğu çerçevesinde sağladığı ve beyan ettiği bölümüdür.
(2) İmalatçı, imalat sürecinin ve bu sürecin gözetiminin, imal edilmiş ürünlerin AT tip
inceleme belgesinde tarif edilen onaylanmış tipe ve teknik mevzuatın ilgili kurallarına
uygunluğu sağlaması için gerekli her türlü önlemi alır.
(3) İmalatçı tarafından seçilen bir onaylanmış kuruluş, ürünün, AT tip inceleme
belgesinde tanımlandığı şekliyle onaylanan tipe ve teknik mevzuatın ilgili kurallarına
uygunluğunu kontrol etmek amacıyla gerekli inceleme ve testleri gerçekleştirir. Ürünün ilgili
kurallara uygunluğunu kontrol etmek amacıyla yapılan bu inceleme ve testler, imalatçının
seçimine göre, dördüncü fıkrada belirtilen şekilde her ürünün muayene ve testi yapılarak veya
beşinci fıkrada belirtilen şekilde ürünlerin istatistiksel bazda muayene ve testi yapılarak
gerçekleştirilir.
(4) Her ürün tek tek incelenir ve ürünlerin AT tip inceleme belgesinde tarif edilen
şekliyle onaylanan tipe ve teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu doğrulamak için
ilgili uyumlaştırılmış ulusal standartlarda ve/veya teknik şartnamelerde belirtilen testler veya
eşdeğer testler yapılır. İlgili uyumlaştırılmış ulusal standartların bulunmadığı durumlarda,
yapılacak uygun testleri onaylanmış kuruluş belirler. Onaylanmış kuruluş, yapılan inceleme
ve testlerle ilgili olarak bir uygunluk belgesi düzenler ve onaylanan her ürüne kimlik kayıt
numarasını koyar veya kendi sorumluluğunda konulmasını sağlar. İmalatçı uygunluk
belgelerini denetim kapsamında yetkili kuruluşlara sunmak üzere ürünün piyasaya arz edildiği
tarihten itibaren on yıl süreyle muhafaza eder.
(5) Uygunluğun istatistiksel doğrulaması aşağıdaki şekilde yapılır:
a) İmalatçı, imalat süreci ve gözetiminin üretilen her partinin homojenliğini sağlaması
için gerekli tüm tedbirleri alır ve doğrulanması için ürünlerini homojen partiler hâlinde sunar.
b) İlgili teknik düzenlemenin kurallarına göre her partiden rastgele numuneler alınır.
Teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluklarını incelemek ve partinin kabul edilip
edilmeyeceğine karar vermek üzere, numunedeki tüm ürünler tek tek incelenir ve ilgili
uyumlaştırılmış ulusal standartta veya standartlarda ve/veya teknik şartnamelerde belirtilen
uygun testler veya eşdeğer testler yapılır. Bu tür bir uyumlaştırılmış ulusal standardın
bulunmadığı durumlarda, yapılacak uygun testler ilgili onaylanmış kuruluş tarafından
belirlenir.
c) Bir parti kabul edildiğinde, testleri geçemeyen numunedeki ürünler hariç olmak
kaydıyla, partideki bütün ürünler onaylanmış kabul edilir. Onaylanmış kuruluş, yapılan
inceleme ve testlerle ilgili olarak bir uygunluk belgesi düzenler ve onaylanan her ürüne kimlik
kayıt numarasını koyar veya kendi sorumluluğunda konulmasını sağlar. İmalatçı, uygunluk
belgelerini talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz
edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle muhafaza eder.
ç) Bir parti reddedildiğinde, onaylanmış kuruluş veya yetkili kuruluş, bu partinin
piyasaya arz edilmesini önlemek için uygun tedbirleri alır. Partilerin sık reddedilmesi hâlinde,
onaylanmış kuruluş istatistiksel doğrulamayı askıya alabilir ve uygun önlemleri alabilir.
(6) İmalatçı;
a) İlgili teknik düzenlemede öngörülen uygunluk işaretini ve üçüncü fıkrada atıf yapılan
onaylanmış kuruluşun sorumluluğunda olmak kaydıyla bu kuruluşun kimlik kayıt numarasını,
AT-tip inceleme belgesinde tarif edilen onaylanmış tipe uygun olan ve bu teknik
düzenlemenin ilgili kurallarını karşılayan her ürüne koyar,
b) Her ürün modeli için yazılı bir uygunluk beyanı hazırlar ve bu beyanı, gerektiğinde
yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle
muhafaza eder. Uygunluk beyanı, ilgili olduğu ürünün tanımını içerir,
c) Uygunluk beyanının bir örneğini, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunar,
ç) Üçüncü fıkrada atıf yapılan onaylanmış kuruluşun kabul etmesi ve sorumluluğunda
olması kaydıyla, bu kuruluşun kimlik kayıt numarasını da ürünlere koyabilir.
(7) İmalatçı, onaylanmış kuruluşun kabul etmesi ve sorumluluğunda olması kaydıyla, bu
kuruluşun kimlik kayıt numarasını imalat sürecinde ürünlere koyar.
(8) İmalatçının yükümlülükleri, imalatçının adına yapılması, sorumluluğunda olması ve
ilgili görevlendirmede belirtilmesi kaydıyla yetkili temsilcisi tarafından yerine getirilebilir.
Yetkili temsilci, imalatçının ikinci fıkrada ve beşinci fıkranın (a) bendinde düzenlenen
yükümlülüklerini yerine getirmeyebilir.
Modül F1- Ürün doğrulamasına dayalı uygunluk
MADDE 13- (1) Ürün doğrulamasına dayalı uygunluk, imalatçının, ikinci, üçüncü ve
yedinci fıkralar ile altıncı fıkranın (a) bendinde sayılan yükümlülükleri yerine getirdiği ve
dördüncü fıkra hükümlerine tâbi tutulan ürünlerinin teknik mevzuatın ilgili kurallarına
uygunluğunu kendi sorumluluğu çerçevesinde sağladığı ve beyan ettiği uygunluk
değerlendirme yöntemidir.
(2) İmalatçı, ürünün ilgili kurallara uygunluğunun değerlendirilmesine imkân
sağlayacak nitelikte ve risklerin yeterli derecede analizini ve değerlendirmesini içerecek
şekilde teknik dosyayı hazırlar. Teknik dosya, ürüne uygulanabilir kuralları belirtir ve
değerlendirmeyle bağlantılı olması kaydıyla, ürünün tasarımını, imalatını ve işleyişini kapsar.
İmalatçı, teknik dosyayı, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle,
gerektiğinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere muhafaza eder. Teknik dosya, uygulanabilir her
durumda, asgarî aşağıdaki hususları içerir:
a) Ürünün genel bir tarifi.
b) Konsept tasarım ve imalat çizimleri ile aksam, parça ve devrelerin ve benzerlerinin
şemaları.
c) Bu çizim ve şemalar ile ürünün işleyişinin anlaşılabilmesi için gerekli tarifler ve
açıklamalar.
ç) Kısmen veya tamamen uygulanan uyumlaştırılmış ulusal standartların ve/veya ilgili
teknik şartnamelerin referans adlarının listesi ile bu standartların uygulanmadığı durumlarda
ilgili teknik düzenlemede belirtilen temel gerekleri karşılamak üzere benimsenen çözümlerin
tarifleri ve uyumlaştırılmış ulusal standartların kısmen uygulanması hâlinde, bu standartların
hangi kısımlarının uygulandığı.
d) Yapılan tasarım hesaplamalarının, gerçekleştirilen muayenelerin ve benzerlerinin
sonuçları.
e) Test raporları.
(3) İmalatçı, imalat sürecinin ve bu sürecin gözetiminin, ürünün ilgili teknik
düzenlemenin kurallarına uygunluğu sağlaması için gerekli her türlü önlemi alır.
(4) İmalatçı tarafından seçilen bir onaylanmış kuruluş, ürünlerin teknik mevzuatın ilgili
kurallarına uygunluğunu kontrol etmek amacıyla gerekli inceleme ve testleri gerçekleştirir.
Ürünün ilgili kurallara uygunluğunu kontrol etmek amacıyla yapılan bu inceleme ve testler,
imalatçının seçimine göre, beşinci fıkrada belirtilen şekilde her ürünün muayene ve testi
yapılarak veya altıncı fıkrada belirtilen şekilde ürünlerin istatistiksel bazda muayene ve testi
yapılarak gerçekleştirilir.
(5) Her ürün tek tek incelenir ve ürünlerin teknik mevzuatın ilgili kurallarına
uygunluğunu doğrulamak için ilgili uyumlaştırılmış ulusal standartlarda ve/veya teknik
şartnamelerde belirtilen testler veya eşdeğer testler yapılır. İlgili uyumlaştırılmış ulusal
standartların ve/veya teknik şartnamenin bulunmadığı durumlarda, yapılacak uygun testleri
onaylanmış kuruluş belirler. Onaylanmış kuruluş, yapılan inceleme ve testlerle ilgili olarak bir
uygunluk belgesi düzenler ve onaylanan her ürüne kimlik kayıt numarasını koyar veya kendi
sorumluluğunda konulmasını sağlar. İmalatçı uygunluk belgelerini denetim kapsamında
yetkili kuruluşlara sunmak üzere ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle
muhafaza eder.
(6) Uygunluğun istatistiksel doğrulaması aşağıdaki şekilde yapılır:
a) İmalatçı, imalat süreci ve gözetiminin üretilen her partinin homojenliğini sağlaması
için gerekli tüm tedbirleri alır ve doğrulanması için ürünlerini homojen partiler hâlinde sunar.
b) İlgili teknik düzenlemenin kurallarına göre her partiden rastgele numuneler alınır.
Teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluklarını incelemek ve partinin kabul edilip
edilmeyeceğine karar vermek üzere, numunedeki tüm ürünler tek tek incelenir ve ilgili
uyumlaştırılmış ulusal standartta veya standartlarda ve/veya teknik şartnamelerde belirtilen
uygun testler veya eşdeğer testler yapılır. Bu tür bir uyumlaştırılmış ulusal standardın
bulunmadığı durumlarda, yapılacak uygun testler ilgili onaylanmış kuruluş tarafından
belirlenir.
c) Bir parti kabul edildiğinde, testleri geçemeyen numunedeki ürünler hariç olmak
kaydıyla, partideki bütün ürünler onaylanmış kabul edilir. Onaylanmış kuruluş, yapılan
inceleme ve testlerle ilgili olarak bir uygunluk belgesi düzenler ve onaylanan her ürüne kimlik
kayıt numarasını koyar veya kendi sorumluluğunda konulmasını sağlar. İmalatçı, uygunluk
belgelerini talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz
edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle muhafaza eder.
ç) Bir parti reddedildiğinde, onaylanmış kuruluş veya yetkili kuruluş, bu partinin
piyasaya arz edilmesini önlemek için uygun tedbirleri alır. Partilerin sık reddedilmesi hâlinde,
onaylanmış kuruluş istatistiksel doğrulamayı askıya alabilir ve uygun önlemleri alabilir.
(7) İmalatçı;
a) İlgili teknik düzenlemede öngörülen uygunluk işaretini ve dördüncü fıkrada atıf
yapılan onaylanmış kuruluşun sorumluluğunda olmak kaydıyla bu kuruluşun kimlik kayıt
numarasını, bu teknik düzenlemenin ilgili kurallarını karşılayan her ürüne koyar,
b) Her ürün modeli için yazılı bir uygunluk beyanı hazırlar ve bu beyanı gerektiğinde
yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle
muhafaza eder. Uygunluk beyanı, ilgili olduğu ürünün tanımını içerir,
c) Uygunluk beyanının bir örneğini, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunar,
ç) Beşinci fıkrada atıf yapılan onaylanmış kuruluşun kabul etmesi ve sorumluluğunda
olması kaydıyla, bu kuruluşun kimlik kayıt numarasını da ürünlere koyabilir.
(8) İmalatçı, onaylanmış kuruluşun kabul etmesi ve sorumluluğunda olması kaydıyla, bu
kuruluşun kimlik kayıt numarasını imalat sürecinde ürünlere koyar.
(9) İmalatçının yükümlülükleri, imalatçının adına yapılması, sorumluluğunda olması ve
ilgili görevlendirmede belirtilmesi kaydıyla yetkili temsilcisi tarafından yerine getirilebilir.
Yetkili temsilci, imalatçının üçüncü fıkrada ve altıncı fıkranın (a) bendinde düzenlenen
yükümlülüklerini yerine getirmeyebilir.
Modül G- Birim doğrulamasına dayalı uygunluk
MADDE 14- (1) Birim doğrulamasına dayalı uygunluk, imalatçının, ikinci, üçüncü ve
beşinci fıkralarda sayılan yükümlülükleri yerine getirdiği ve dördüncü fıkra hükümlerine tâbi
tutulan ürününün teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu kendi sorumluluğu
çerçevesinde sağladığı ve beyan ettiği uygunluk değerlendirme yöntemidir.
(2) İmalatçı, teknik dosyayı hazırlar ve dördüncü fıkrada belirtilen onaylanmış kuruluşa
sunar. Teknik dosya, ürünün ilgili kurallara uygunluğunun değerlendirilmesine imkân
sağlayacak nitelikte olur ve risklerin yeterli bir analizini ve değerlendirmesini içerir. Teknik
dosya, ürüne uygulanabilir kuralları belirtir ve değerlendirmeyle bağlantılı olması kaydıyla,
ürünün tasarımını, imalatını ve işleyişini kapsar. İmalatçı, teknik dosyayı, ürünün piyasaya arz
edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle, gerektiğinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere
muhafaza eder. Teknik dosya, uygulanabilir her durumda, asgarî aşağıdaki hususları içerir:
a) Ürünün genel bir tarifi.
b) Konsept tasarım ve imalat çizimleri ile aksam, parça ve devrelerin ve benzerlerinin
şemaları.
c) Bu çizim ve şemalar ile ürünün işleyişinin anlaşılabilmesi için gerekli tarifler ve
açıklamalar.
ç) Kısmen veya tamamen uygulanan uyumlaştırılmış ulusal standartların ve/veya ilgili
teknik şartnamelerin referans adlarının listesi ile bu standartların uygulanmadığı durumlarda
ilgili teknik düzenlemede belirtilen temel gerekleri karşılamak üzere benimsenen çözümlerin
tarifleri ve uyumlaştırılmış ulusal standartların kısmen uygulanması hâlinde, bu standartların
hangi kısımlarının uygulandığı.
d) Yapılan tasarım hesaplamalarının, gerçekleştirilen muayenelerin ve benzerlerinin
sonuçları.
e) Test raporları.
(3) İmalatçı, imalat sürecinin ve bu sürecin gözetiminin, ürünün ilgili teknik
düzenlemenin kurallarına uygunluğunu sağlaması için gerekli her türlü önlemi alır.
(4) İmalatçı tarafından seçilen bir onaylanmış kuruluş, ürünlerin teknik mevzuatın ilgili
kurallarına uygunluğunu kontrol etmek amacıyla ilgili uyumlaştırılmış ulusal standartlarda
ve/veya teknik şartnamede belirtilen testleri veya eşdeğer testleri yapar veya yaptırır. İlgili
uyumlaştırılmış ulusal standartların ve/veya teknik şartnamelerin bulunmadığı durumlarda,
yapılacak uygun testleri onaylanmış kuruluş belirler. Onaylanmış kuruluş, yapılan inceleme
ve testlerle ilgili olarak bir uygunluk belgesi düzenler ve onaylanan ürüne kimlik kayıt
numarasını koyar veya kendi sorumluluğunda konulmasını sağlar. İmalatçı, uygunluk
belgelerini gerektiğinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz edildiği
tarihten itibaren on yıl süreyle muhafaza eder.
(5) İmalatçı;
a) İlgili teknik düzenlemede öngörülen uygunluk işaretini ve dördüncü fıkrada atıf
yapılan onaylanmış kuruluşun sorumluluğunda olmak kaydıyla bu kuruluşun kimlik kayıt
numarasını, bu teknik düzenlemenin ilgili kurallarını karşılayan her ürüne koyar,
b) Her ürün modeli için yazılı bir uygunluk beyanı hazırlar ve bu beyanı gerektiğinde
yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle
muhafaza eder. Uygunluk beyanı, ilgili olduğu ürünün tanımını içerir,
c) Uygunluk beyanının bir örneğini, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunar.
(6) İmalatçının ikinci ve beşinci fıkralarda sayılan yükümlülükleri, imalatçının adına
yapılması, sorumluluğunda olması ve ilgili görevlendirmede belirtilmesi kaydıyla yetkili
temsilcisi tarafından yerine getirilebilir.
Modül H- Tam kalite güvencesine dayalı uygunluk
MADDE 15- (1) Tam kalite güvencesine dayalı uygunluk, imalatçının, ikinci ve beşinci
fıkralarda sayılan yükümlülükleri yerine getirdiği ve ürünlerinin teknik mevzuatın ilgili
kurallarına uygunluğunu kendi sorumluluğu çerçevesinde sağladığı ve beyan ettiği uygunluk
değerlendirme yöntemidir.
(2) İmalatçı, üçüncü fıkrada belirtilen şekilde, tasarım, imalat, bitmiş ürün muayenesi ve
testi için onaylanmış bir kalite sistemi işletir ve dördüncü fıkrada belirtilen şekilde gözetime
tâbi olur.
(3) Kalite sistemine ilişkin usûl ve esaslar aşağıda belirtilmiştir:
a) İmalatçı, ürünlere yönelik kalite sisteminin değerlendirilmesi için kendi seçtiği bir
onaylanmış kuruluşa başvurur. Başvuru aşağıdaki bilgileri içerir:
1) İmalatçının adı ve adresi, başvurunun yetkili temsilci tarafından gerçekleştirildiği
durumlarda ayrıca yetkili temsilcinin adı ve adresi.
2) İmal edilmesi amaçlanan her ürün kategorisinin bir modeli için teknik dosya. Teknik
dosya, uygulanabilir her durumda, asgarî aşağıdaki hususları içerir:
i) Ürünün genel bir tarifi.
ii) Konsept tasarım ve imalat çizimleri ile aksam, parça ve devrelerin ve benzerlerinin
şemaları.
iii) Bu çizim ve şemalar ile ürünün işleyişinin anlaşılabilmesi için gerekli tarifler ve
açıklamalar.
iv) Kısmen veya tamamen uygulanan uyumlaştırılmış ulusal standartların ve/veya ilgili
teknik şartnamelerin referans adlarının listesi ile bu standartların uygulanmadığı durumlarda
ilgili teknik düzenlemede belirtilen temel gerekleri karşılamak üzere benimsenen çözümlerin
tarifleri ve uyumlaştırılmış ulusal standartların kısmen uygulanması hâlinde, bu standartların
hangi kısımlarının uygulandığı.
v) Yapılan tasarım hesaplamalarının, gerçekleştirilen muayenelerin ve benzerlerinin
sonuçları.
vi) Test raporları.
3) Kalite sistemiyle ilgili dokümantasyon.
4) Aynı başvurunun başka bir onaylanmış kuruluşa yapılmadığını belirten yazılı beyan.
b) Kalite sistemi, ürünlerin teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu sağlar.
İmalatçı tarafından benimsenen tüm unsurlar, kurallar ve hükümler, sistematik ve düzenli bir
biçimde yazılı politikalar, usûller ve talimatlar şeklinde dosyalanarak muhafaza edilir. Kalite
sistemi dokümantasyonu, kalite programları, planları, el kitapları ve kayıtlarının tutarlı bir
şekilde yorumlanabilmesine imkân verecek biçimde düzenlenir. Kalite sistemi
dokümantasyonu özellikle aşağıdaki hususlar hakkında yeterli bilgi ve açıklamaları içerir:
1) Yönetimin kalite hedefleri ve organizasyon yapısı ile ürün kalitesine dair
sorumlulukları ve yetkileri.
2) Standartlar da dâhil olmak üzere uygulanacak teknik tasarım özellikleri ve ilgili
uyumlaştırılmış ulusal standardın ve/veya teknik şartnamelerin bir bütün olarak
uygulanmayacağı durumlarda, ürünlerin teknik mevzuatın temel gereklerine uygunluğunu
temin etmek için kullanılacak yollar.
3) İlgili ürün kategorisindeki ürünlerin tasarımı aşamasında kullanılacak tasarım
kontrolü ve tasarım doğrulama teknikleri, süreçleri ve bu konudaki sistematik eylemler.
4) İlgili imalat, kalite kontrol ve kalite güvencesi teknikleri, süreçleri ve yapılacak
sistematik eylemler.
5) İmalat öncesinde, imalat sırasında ve imalat sonrasında yapılacak muayeneler ve
testler ile bunların gerçekleştirilme sıklıkları.
6) Muayene raporları, test ve kalibrasyon verileri, ilgili personele ait nitelik raporları
gibi kalite kayıtları.
7) İstenilen tasarım ve ürün kalitesinin sağlanmasının ve kalite sisteminin etkin
işlemesinin gözetimi için araçlar.
c) Onaylanmış kuruluş, (b) bendinde belirtilen şartları yerine getirip getirmediğini tespit
etmek üzere kalite sistemini değerlendirir. Onaylanmış kuruluş, ilgili bir uyumlaştırılmış
standardı ve/veya teknik şartnameyi uygulayan ulusal standardın ilgili kurallarına uygun
kalite sistemi unsurlarının (b) bendinde belirtilen şartlara uygun olduğunu varsayar. Kalite
yönetim sistemleri hakkındaki deneyime ilave olarak, denetimi gerçekleştiren grubun en az
bir üyesi ilgili ürün sahasında ve ürün teknolojisinde değerlendirme deneyimine ve teknik
mevzuatın ilgili kurallarına dair bilgiye sahip olmalıdır. Denetim, imalatçının işyerine
değerlendirme ziyareti yapılmasını da içerir. Denetim ekibi imalatçının teknik mevzuatın ilgili
kurallarını teşhis edebilme ve ürününün bu kurallara uygunluğunu sağlamak için gerekli
tetkikleri yerine getirebilme kabiliyetini doğrulamak amacıyla (a) bendinin (2) numaralı alt
bendinde atıf yapılan teknik dosyayı gözden geçirir. Onaylanmış kuruluş verdiği kararı
imalatçıya veya yetkili temsilcisine bildirir. Bildirim denetimin sonuçlarını ve karara ilişkin
gerekçeli değerlendirmeleri de içerir.
ç) İmalatçı, onaylandığı şekliyle kalite sisteminden doğan yükümlülüklerini yerine
getirmeyi ve kalite sistemini yeterli ve etkin kalacak şekilde sürdürmeyi taahhüt eder.
d) İmalatçı, kalite sisteminde yapmayı düşündüğü herhangi bir değişiklik hakkında
kalite sistemini onaylayan onaylanmış kuruluşu bilgilendirir. Onaylanmış kuruluş, önerilen
değişiklikleri değerlendirir ve değiştirilmiş kalite sisteminin, (b) bendinde belirtilen şartları
yerine getirip getirmediğine veya yeniden bir değerlendirmenin gerekli olup olmadığına karar
verir. Onaylanmış kuruluş kararını imalatçıya bildirir. Bildirim denetimin sonuçlarını ve
karara ilişkin gerekçeli değerlendirmeleri de içerir.
(4) Onaylanmış kuruluş sorumluluğundaki gözetimin usûl ve esasları aşağıda
belirtilmiştir:
a) Gözetimin amacı, imalatçının onaylanmış kalite sisteminden doğan yükümlülüklerini
tam olarak yerine getirmesini sağlamaktır.
b) İmalatçı, değerlendirme yapabilmesi için onaylanmış kuruluşun imalat tesislerine,
muayene ve test laboratuvarlarına ve depolarına girmesine izin verir ve onaylanmış kuruluşa,
özellikle aşağıda belirtilenler başta olmak üzere, gerekli her türlü bilgiyi temin eder:
1) Kalite sistemine ilişkin dokümantasyon.
2) Kalite sisteminin tasarım bölümünce öngörüldüğü şekliyle, analiz sonuçları,
hesaplamalar, testler gibi kalite kayıtları.
3) Kalite sisteminin imalat bölümünce öngörüldüğü şekliyle, muayene raporları, test ve
kalibrasyon verileri ve ilgili personele ait nitelik raporları gibi kalite kayıtları.
c) Onaylanmış kuruluş, imalatçının kalite sistemini sürdürdüğünden ve uyguladığından
emin olmak için periyodik olarak denetim yapar ve imalatçıya bir denetim raporu düzenler.
ç) Onaylanmış kuruluş, haber vermeden imalatçıya ziyaretlerde de bulunabilir. Bu
ziyaretlerde onaylanmış kuruluş, gerekiyorsa, kalite sisteminin doğru işlediğini teyit etmek
için ürün testleri yapabilir veya yaptırabilir. Onaylanmış kuruluş, imalatçıya ziyaret raporu ve
test yapılmışsa test raporu düzenler.
(5) İmalatçı;
a) İlgili teknik düzenlemede öngörülen uygunluk işaretini ve üçüncü fıkranın (a)
bendinde belirtilen onaylanmış kuruluşun sorumluluğunda olmak kaydıyla bu kuruluşun
kimlik kayıt numarasını, bu teknik düzenlemenin ilgili kurallarını karşılayan her ürüne koyar,
b) Her ürün modeli için yazılı bir uygunluk beyanı hazırlar ve bu beyanı gerektiğinde
yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle
muhafaza eder. Uygunluk beyanı, ilgili olduğu ürünün tanımını içerir,
c) Uygunluk beyanının bir örneğini, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunar.
(6) İmalatçı, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren en az on yıl süreyle aşağıdaki
belgeleri, gerektiğinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere muhafaza eder:
a) Üçüncü fıkranın (a) bendinde belirtilen teknik dosyayı.
b) Üçüncü fıkranın (a) bendinde belirtilen kalite sistemine dair belgeler.
c) Onaylanmış şekliyle üçüncü fıkranın (d) bendinde atıf yapılan değişiklikleri.
ç) Üçüncü fıkranın (d) bendinde, dördüncü fıkranın (c) ve (ç) bentlerinde atıf yapılan
onaylanmış kuruluş kararları ve raporları.
(7) Her onaylanmış kuruluş, verdiği veya geri çektiği kalite sistem onayları hakkında
kendisini görevlendiren yetkili kuruluşları bilgilendirir ve düzenli olarak veya talep edilmesi
hâlinde bu yetkili kuruluşlara, vermeyi reddettiği, askıya aldığı veya diğer türlü kısıtladığı
kalite sistem onaylarının bir listesini sunar. Her onaylanmış kuruluş kalite sistem onaylarıyla
ilgili diğer onaylanmış kuruluşları, vermeyi reddettiği, askıya aldığı veya geri çektiği ve talep
edilmesi hâlinde verdiği kalite sistem onayları hakkında bilgilendirir.
(8) İmalatçının üçüncü fıkranın (a) ve (d) bentlerinde ve beşinci ve altıncı fıkralarda
sayılan yükümlülükleri, imalatçının adına yapılması, sorumluluğunda olması ve ilgili
görevlendirmede belirtilmiş olması kaydıyla yetkili temsilcisi tarafından yerine getirilebilir.
Modül H1- Tam kalite güvencesi ve tasarım incelemesine dayalı uygunluk
MADDE 16- (1) Tam kalite güvencesi ve tasarım incelemesine dayalı uygunluk,
imalatçının, ikinci ve altıncı fıkralarda sayılan yükümlülükleri yerine getirdiği ve ürünlerinin
teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu kendi sorumluluğu çerçevesinde sağladığı ve
beyan ettiği uygunluk değerlendirme yöntemidir.
(2) İmalatçı, üçüncü fıkrada belirtildiği şekliyle, tasarım, imalat, bitmiş ürün muayenesi
ve testi için onaylanmış bir kalite sistemi işletir ve beşinci fıkrada belirtilen şekilde gözetime
tâbi olur. Ürünlerin teknik tasarımının yeterliliği dördüncü fıkra çerçevesinde incelenir.
(3) Kalite sistemine ilişkin usûl ve esaslar aşağıda belirtilmiştir:
a) İmalatçı, ürünlere yönelik kalite sisteminin değerlendirilmesi için kendi seçtiği bir
onaylanmış kuruluşa başvurur. Başvuru aşağıdaki bilgileri içerir:
1) İmalatçının adı ve adresi, başvurunun yetkili temsilci tarafından gerçekleştirildiği
durumlarda ayrıca yetkili temsilcinin adı ve adresi.
2) Tasarlanan ürün kategorisine ilişkin gerekli tüm bilgiler.
3) Kalite sistemiyle ilgili dokümantasyon.
4) Aynı başvurunun başka bir onaylanmış kuruluşa yapılmadığını belirten yazılı beyan.
b) Kalite sistemi, ürünlerin teknik mevzuatın ilgili kurallarına uygunluğunu sağlar.
İmalatçı tarafından benimsenen tüm unsurlar, kurallar ve hükümler, sistematik ve düzenli bir
biçimde yazılı politikalar, usûller ve talimatlar şeklinde dosyalanarak muhafaza edilir. Kalite
sistemi dokümantasyonu; kalite programları, planları, el kitapları ve kayıtlarının tutarlı bir
şekilde yorumlanabilmesine imkân verecek biçimde düzenlenir. Kalite sistemi
dokümantasyonu özellikle aşağıdaki hususlar hakkında yeterli bilgi ve açıklamaları içerir:
1) Yönetimin kalite hedefleri ve organizasyon yapısı ile ürün kalitesine dair
sorumlulukları ve yetkileri.
2) Standartlar da dâhil olmak üzere uygulanacak teknik tasarım özellikleri ve ilgili
uyumlaştırılmış ulusal standardın ve/veya teknik şartnamelerin bir bütün olarak
uygulanmayacağı durumlarda, ürünlerin teknik mevzuatın temel gereklerine uygunluğunu
temin etmek için kullanılacak yollar.
3) İlgili ürün kategorisindeki ürünlerin tasarımı aşamasında kullanılacak tasarım
kontrolü ve tasarım doğrulama teknikleri, süreçleri ve bu konudaki sistematik eylemler.
4) İlgili imalat, kalite kontrol ve kalite güvencesi teknikleri, süreçleri ve yapılacak
sistematik eylemler.
5) İmalat öncesinde, imalat sırasında ve imalat sonrasında yapılacak muayeneler ve
testler ile bunların gerçekleştirilme sıklıkları.
6) Muayene raporları, test ve kalibrasyon verileri, ilgili personele ait nitelik raporları
gibi kalite kayıtları.
7) İstenilen tasarım ve ürün kalitesinin sağlanmasının ve kalite sisteminin etkin
işlemesinin gözetimi için araçlar.
c) Onaylanmış kuruluş, (b) bendinde belirtilen şartları yerine getirip getirmediğini tespit
etmek üzere kalite sistemini değerlendirir. Onaylanmış kuruluş, ilgili bir uyumlaştırılmış
standardı ve/veya teknik şartnameyi uygulayan ulusal standardın ilgili kurallarına uygun
kalite sistemi unsurlarının (b) bendinde belirtilen şartlara uygun olduğunu varsayar. Kalite
yönetim sistemleri hakkındaki deneyime ilave olarak, denetimi gerçekleştiren grubun en az
bir üyesi ilgili ürün sahasında ve ürün teknolojisinde değerlendirme deneyimine ve teknik
mevzuatın ilgili kurallarına dair bilgiye sahip olmalıdır. Denetim, imalatçının işyerine
değerlendirme ziyareti yapılmasını da içerir. Onaylanmış kuruluş verdiği kararı imalatçıya
veya yetkili temsilcisine bildirir. Bildirim denetimin sonuçlarını ve karara ilişkin gerekçeli
değerlendirmeleri de içerir.
ç) İmalatçı, onaylandığı şekliyle kalite sisteminden doğan yükümlülüklerini yerine
getirmeyi ve kalite sistemini yeterli ve etkin kalacak şekilde sürdürmeyi taahhüt eder.
d) İmalatçı, kalite sisteminde yapmayı düşündüğü herhangi bir değişiklik hakkında
kalite sistemini onaylayan onaylanmış kuruluşu bilgilendirir. Onaylanmış kuruluş, önerilen
değişiklikleri değerlendirir ve değiştirilmiş kalite sisteminin, (b) bendinde belirtilen şartları
yerine getirip getirmediğine veya yeniden bir değerlendirmenin gerekli olup olmadığına karar
verir. Onaylanmış kuruluş, kararını imalatçıya bildirir. Bildirim, denetimin sonuçlarını ve
karara ilişkin gerekçeli değerlendirmeleri de içerir.
e) Her onaylanmış kuruluş, verdiği veya geri çektiği kalite sistem onayları hakkında
kendisini görevlendiren yetkili kuruluşları bilgilendirir ve düzenli olarak veya talep edilmesi
hâlinde bu yetkili kuruluşlara, vermeyi reddettiği, askıya aldığı veya diğer türlü kısıtladığı
kalite sistem onaylarının bir listesini sunar. Her onaylanmış kuruluş kalite sistem onaylarıyla
ilgili diğer onaylanmış kuruluşları, vermeyi reddettiği, askıya aldığı veya geri çektiği ve talep
edilmesi hâlinde verdiği kalite sistem onayları hakkında bilgilendirir.
(4) Tasarım incelemesi aşağıdaki şekilde yapılır:
a) İmalatçı, tasarım incelemesi için üçüncü fıkranın (a) bendinde belirtilen onaylanmış
kuruluşa başvurur.
b) Başvuru, ürünün tasarımı, imalatı ve işleyişini anlaşılır kılacak ve ilgili teknik
düzenlemeye uygunluğun değerlendirilmesine imkân sağlayacak nitelikte olur. Başvuru
aşağıdaki bilgi ve belgeleri içerir:
1) İmalatçının adı ve adresi.
2) Aynı başvurunun başka bir onaylanmış kuruluşa yapılmadığını belirten yazılı beyan.
3) Teknik dosya. Teknik dosya, ürünün ilgili kurallara uygunluğunun
değerlendirilmesine imkân sağlayacak nitelikte olur ve risklerin yeterli bir analizini ve
değerlendirmesini içerir. Teknik dosya, ilgili kuralları belirtir ve değerlendirmeyle bağlantılı
olması kaydıyla, ürünün tasarımını ve işleyişini kapsar. Teknik dosya uygulanabilir her
durumda, asgarî aşağıdaki hususları içerir:
i) Ürünün genel bir tarifi.
ii) Konsept tasarım ve imalat çizimleri ile aksam, parça ve devrelerin ve benzerlerinin
şemaları.
iii) Bu çizim ve şemalar ile ürünün işleyişinin anlaşılabilmesi için gerekli tarifler ve
açıklamalar.
iv) Kısmen veya tamamen uygulanan uyumlaştırılmış ulusal standartların ve/veya ilgili
teknik şartnamelerin referans adlarının listesi ile bu standartların uygulanmadığı durumlarda
ilgili teknik düzenlemede belirtilen temel gerekleri karşılamak üzere benimsenen çözümlerin
tarifleri ve uyumlaştırılmış ulusal standartların kısmen uygulanması hâlinde, bu standartların
hangi kısımlarının uygulandığı.
v)Yapılan tasarım hesaplamalarının, gerçekleştirilen muayenelerin ve benzerlerinin
sonuçları.
vi) Test raporları.
4) Teknik tasarımın yeterliliğini destekleyen kanıtlar. Bu destekleyici kanıtlar, özellikle
ilgili uyumlaştırılmış ulusal standartların ve/veya teknik şartnamelerin tam olarak
uygulanmadığı durumlarda, kullanılan her türlü belgeye atıfta bulunur. Bu kanıtlar,
gerektiğinde, imalatçının uygun nitelikteki bir laboratuvarı tarafından veya imalatçı adına ve
onun sorumluluğunda başka bir laboratuvar tarafından gerçekleştirilen testlerin sonuçlarını
içerir.
c) Onaylanmış kuruluş başvuruyu inceler ve tasarımın teknik düzenlemenin ilgili
kurallarını karşıladığı durumlarda, onaylanmış kuruluş, imalatçıya bir AT tasarım inceleme
belgesi düzenler. Belge, imalatçının adı ve adresini, incelemenin sonuçlarını, varsa, belgenin
geçerliliği ile ilgili şartları ve onaylanan tasarımın tanımlanması için gerekli bilgiyi içerir.
Belgenin bir veya daha fazla eki olabilir. Belge ve ekleri, imal edilen ürünlerin incelenen
tasarıma uygunluğunun değerlendirilmesine ve uygun olan durumlarda ürünün kullanım
hâlinde kontrolüne imkân sağlayacak gerekli tüm bilgileri içerir. Tasarımın teknik mevzuatın
ilgili kurallarını karşılamadığı durumlarda, onaylanmış kuruluş AT tasarım inceleme belgesini
vermeyi reddeder ve ayrıntılı gerekçelerini de sunarak red kararı hakkında başvuru sahibini
bilgilendirir.
ç) Onaylanmış kuruluş, onaylanmış tasarımın teknik mevzuatın ilgili kurallarını artık
karşılamadığını gösterebilecek sektördeki en son teknolojik yenilikleri takip eder ve bu gibi
yeniliklerin tip üzerinde daha ileri bir incelemeyi gerektirip gerektirmediğine karar verir.
Gerektirdiği kararını aldığı takdirde, imalatçıyı bu yönde bilgilendirir. İmalatçı, onaylanmış
tasarım üzerinde yaptığı ve ürünün ilgili teknik mevzuatın temel gereklerine uygunluğunu
veya AT tasarım inceleme belgesinin geçerlilik şartlarını etkileyebilecek her türlü değişiklik
hakkında bu AT tasarım inceleme belgesinin aslına yansıtılmak üzere belgeyi veren
onaylanmış kuruluşa bilgi verir. Bu gibi değişiklikler, AT tasarım inceleme belgesinin aslına
yansıtılmak üzere ilave bir onay gerektirir.
d) Her onaylanmış kuruluş, verdiği veya geri çektiği AT tasarım inceleme belgeleri
ve/veya ilaveleri hakkında kendisini görevlendiren yetkili kuruluşları bilgilendirir ve düzenli
olarak veya talep edilmesi hâlinde bu yetkili kuruluşlara vermeyi reddettiği, askıya aldığı veya
diğer türlü kısıtladığı AT tasarım inceleme belgelerinin ve/veya ilavelerinin bir listesini sunar.
Her onaylanmış kuruluş diğer onaylanmış kuruluşları, vermeyi reddettiği, askıya aldığı, geri
çektiği veya diğer türlü kısıtladığı ve talep edilmesi hâlinde verdiği AT tasarım inceleme
belgeleri ve/veya ilaveleri hakkında bilgilendirir. Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği üyesi
devletler ve diğer onaylanmış kuruluşlar, talep etmeleri hâlinde AT tasarım inceleme
belgelerinin ve/veya ilavelerinin bir örneğini temin edebilirler. Talep etmeleri hâlinde,
Komisyon ve Avrupa Birliği üyesi devletler teknik dosyanın bir örneğini ve onaylanmış
kuruluş tarafından gerçekleştirilen incelemenin sonuçlarını temin edebilirler. Onaylanmış
kuruluş, AT tasarım inceleme belgesinin, eklerinin ve ilavelerinin bir örneğini, imalatçı
tarafından sunulan belgeleri ve teknik dosyayı AT tasarım inceleme belgesinin geçerlilik
süresinin sonuna kadar muhafaza eder.
e) İmalatçı, AT tasarım inceleme belgesinin, belgenin eklerinin ve ilavelerinin bir
örneğini teknik dosya ile birlikte ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle
talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere muhafaza eder.
(5) Onaylanmış kuruluş sorumluluğunda gözetimin usûl ve esasları aşağıda
belirtilmiştir:
a) Gözetimin amacı, imalatçının onaylanmış kalite sisteminden doğan yükümlülüklerini
tam olarak yerine getirmesini sağlamaktır.
b) İmalatçı, değerlendirme yapabilmesi için onaylanmış kuruluşun tasarım ve imalat
tesislerine, muayene ve test laboratuvarlarına ve depolarına girmesine izin verir ve
onaylanmış kuruluşa, özellikle aşağıda belirtilenler başta olmak üzere, gerekli her türlü bilgi
ve belgeyi temin eder:
1) Kalite sistemine ilişkin dokümantasyon.
2) Kalite sisteminin tasarım bölümünce öngörüldüğü şekilde, analiz sonuçları,
hesaplamalar, testler gibi kalite kayıtları.
3) Kalite sisteminin imalat bölümünce öngörüldüğü şekilde, muayene raporları, test ve
kalibrasyon verileri ve ilgili personele ait nitelik raporları gibi kalite kayıtları.
c) Onaylanmış kuruluş, imalatçının kalite sistemini sürdürdüğünden ve uyguladığından
emin olmak için, periyodik olarak denetim yapar ve imalatçıya bir denetim raporu düzenler.
ç) Onaylanmış kuruluş, haber vermeden imalatçıya ziyaretlerde de bulunabilir. Bu
ziyaretlerde onaylanmış kuruluş, gerekiyorsa kalite sisteminin doğru işlediğini teyit etmek
için ürün testleri yapabilir veya yaptırabilir. Onaylanmış kuruluş, imalatçıya ziyaret raporu ve
test yapılmışsa test raporu düzenler.
(6) İmalatçı;
a) İlgili teknik düzenlemede öngörülen uygunluk işaretini ve üçüncü fıkranın (a)
bendinde belirtilen onaylanmış kuruluşun sorumluluğunda olmak kaydıyla bu kuruluşun
kimlik kayıt numarasını, bu teknik düzenlemenin ilgili kurallarını karşılayan her ürüne koyar,
b) Her ürün modeli için yazılı bir uygunluk beyanı hazırlar ve bu beyanı gerektiğinde
yetkili kuruluşlara sunmak üzere, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren on yıl süreyle
muhafaza eder. Uygunluk beyanı, ilgili olduğu ürünün tanımını ve tasarım inceleme
belgesinin numarasını içerir,
c) Uygunluk beyanının bir örneğini, talep edilmesi hâlinde yetkili kuruluşlara sunar.
(7) İmalatçı, ürünün piyasaya arz edildiği tarihten itibaren en az on yıl süreyle aşağıdaki
belge ve bilgileri, gerektiğinde yetkili kuruluşlara sunmak üzere muhafaza eder:
a) Üçüncü fıkranın (a) bendinde belirtilen kalite sistemine dair belgeleri.
b) Onaylanmış şekliyle üçüncü fıkranın (d) bendinde belirtilen değişiklikleri.
c) Üçüncü fıkranın (d) bendinde, beşinci fıkranın (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen
onaylanmış kuruluş kararları ve raporları.
(8) İmalatçının yetkili temsilcisi, dördüncü fıkranın (a) ve (b) bentlerinde atıf yapılan
başvuruları yapabilir ve imalatçının üçüncü fıkranın (a) ve (d) bentleri, dördüncü fıkranın (ç)
ve (e) bentleri ile altıncı ve yedinci fıkralarda sayılan yükümlülüklerini, imalatçının adına
yapılması, sorumluluğunda olması ve ilgili görevlendirmede belirtilmiş olması kaydıyla
yerine getirebilir.
[R.G. 23 Şubat 2012 – 28213]
—— • ——
Karar Sayısı : 2011/2621
Ekli “Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları ve Onaylanmış Kuruluşlar Yönetmeliği”nin
yürürlüğe konulması; Ekonomi Bakanlığının 21/9/2011 tarihli ve 40761 sayılı yazısı üzerine,
4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair
Kanunun 14 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 16/12/2011 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
M. ŞİMŞEK
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı V.Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı Gıda,
Tarım
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
C. YILMAZ
E. GÜNAY
M. ŞİMŞEK
İçişleri Bakanı
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma Bakanı Orman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
ve
ve
UYGUNLUK DEĞERLENDİRME KURULUŞLARI VE ONAYLANMIŞ
KURULUŞLAR YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Hukukî Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 ‒ (1) Bu Yönetmeliğin amacı; uygunluk değerlendirmesi yoluyla bir ürünün
ilgili teknik düzenlemeye uygunluğunu inceleyen ve belgelendiren kuruluşların ve bunlar
arasından görevlendirilen onaylanmış kuruluşların asgarî nitelikleri, çalışma usûl ve esasları
ile Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri uyarınca ilgili yerlere bildirimini düzenlemektir.
Hukukî dayanak
MADDE 2 ‒ (1) Bu Yönetmelik, 29/6/2001 tarihli ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin
Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunun 14 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3 ‒ (1) Bu Yönetmeliğin uygulamasında;
a) Akreditasyon: Bir ulusal akreditasyon kurumu tarafından bir uygunluk değerlendirme
kuruluşunun belirli bir uygunluk değerlendirme faaliyetini yerine getirmek üzere ilgili ulusal
veya uluslararası standartların belirlediği gerekleri ve uygulanabildiği yerlerde ilgili sektörel
düzenlemelerde öngörülen ek gerekleri karşıladığının resmî kabulünü,
b) Bakanlık: Ekonomi Bakanlığını,
c) Eşdeğerlik incelemesi: Bir ulusal akreditasyon kuruluşunun tarafı olduğu veya olmak
üzere başvurduğu bir uluslararası anlaşmanın tarafı olan diğer ulusal akreditasyon kuruluşlarınca, bu anlaşma kapsamında ve bu anlaşmaya ilişkin belirlenmiş kurallar çerçevesinde
değerlendirilmesi sürecini,
ç) İmalatçı: Bir ürünü imal eden veya tasarımını veya imalatını yaptıran ve kendi isim
veya ticarî markası ile pazarlayan gerçek veya tüzel kişiyi,
d) Komisyon: Avrupa Komisyonunu,
e) Modül: 16/12/2011 tarihli ve 2011/2588 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe
konulan “CE” İşareti Yönetmeliği’nin Ek-3’ünde yer alan uygunluk değerlendirme yöntemlerinden her birini,
f) Onaylanmış kuruluş: Bir teknik düzenleme kapsamında uygunluk değerlendirme faaliyetinde bulunmak üzere yetkili kuruluş tarafından bu Yönetmelik ve ilgili teknik mevzuatta
belirlenen esaslar doğrultusunda görevlendirilen ve isimleri Komisyona bildirilen Türkiye’de
yerleşik uygunluk değerlendirme kuruluşunu,
g) Piyasada bulundurma: Bir ürünün ticarî bir faaliyet yoluyla, bir ödeme karşılığında
veya bedelsiz olarak dağıtım, tüketim veya kullanım için yurt içi piyasaya sağlanmasını,
ğ) Piyasaya arz: Bir ürünün yurt içi piyasada ilk defa bulundurulmasını,
h) Standart: Bir ulusal veya uluslararası standardizasyon kuruluşu tarafından kabul
edilen, mevcut şartlar altında en uygun seviyede bir düzen kurulmasını amaçlayan, ortak ve
tekrar eden kullanımlar için ürünün vasıflarını, işleme veya üretim yöntemlerini veya bunlarla
ilgili terminoloji, sembol, ambalajlama, işaretleme, etiketleme veya uygunluk değerlendirme
işlemlerini tek tek veya birkaçını ele alarak düzenleyen uyulması ihtiyarî metni,
ı) Teknik düzenleme: Bir ürünün vasıflarını, işleme veya üretim yöntemlerini veya bunlarla ilgili terminoloji, sembol, ambalajlama, işaretleme, etiketleme veya uygunluk değerlendirme işlemlerini tek tek veya birkaçını ele alarak düzenleyen, uyulması zorunlu her türlü
mevzuatı,
i) Teknik şartname: Bir ürünün, sürecin veya hizmetin karşılaması gereken teknik şartları belirleyen belgeyi,
j) TÜRKAK: Türk Akreditasyon Kurumunu,
k) Uygunluk değerlendirmesi: Bir ürüne, sürece, hizmete, sisteme, kişiye veya kuruluşa
ilişkin belirli şartların yerine getirilip getirilmediğini gösteren süreci,
l) Uygunluk değerlendirme kuruluşu: Kalibrasyon, test, belgelendirme ve muayene
dâhil olmak üzere uygunluk değerlendirme faaliyeti gerçekleştiren Türkiye’de yerleşik kuruluşu,
m) Uyumlaştırılmış standart: 3/4/2002 tarihli ve 24714 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Teknik Mevzuatın ve Standartların Türkiye ile Avrupa Birliği Arasında Bildirimine
Dair Yönetmeliğin Ek-1’inde sıralanan Avrupa standardizasyon kuruluşlarından biri
tarafından Komisyonun talebi üzerine hazırlanarak kabul edilen standardı,
n) Uyumlaştırılmış ulusal standart: Türk Standardları Enstitüsünün, uyumlaştırılmış
standartlar arasından Türk standardı olarak uyumlaştırarak kabul ettiği standardı,
o) Yetkili kuruluş: Bir kanunla veya düzenleyici işlemle bir ürün veya ürün grubuna
ilişkin mevzuatı hazırlamak veya yürütmekle veya bu ürünleri denetlemekle yetkili kılınan
kamu kuruluşunu,
ö) Yetkili temsilci: İmalatçı adına belli görevleri yerine getirmek üzere kendisinden
yazılı vekâlet alan Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişiyi,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Uygunluk Değerlendirme Kuruluşlarına İlişkin Genel Esaslar
Uygunluk değerlendirme kuruluşları
MADDE 4 ‒ (1) Uygunluk değerlendirmesi yapacak kuruluşların asgarî yeterlilik
ölçütleri, bu Yönetmelik hükümleri saklı kalmak kaydıyla, ilgili teknik düzenlemede ve/veya
varsa, görevlendirmeye ilişkin düzenleyici işlemde belirtilir.
(2) Uygunluk değerlendirme kuruluşları, bir teknik düzenleme kapsamındaki faaliyetlerinden dolayı kendilerini görevlendiren yetkili kuruluşa karşı sorumludur.
(3) Uygunluk değerlendirme kuruluşları;
a) Bu Yönetmelikte ve ilgili teknik düzenlemelerde yer alan usûl ve esaslara uygun
olarak şeffaf, bağımsız, tarafsız, ayrım gözetmeden ve müşterilerini gereksiz külfete
sokmadan hizmet verir,
b) Faaliyetleri ile ilgili her türlü belge ve kaydı, ilgili teknik düzenlemede belirtilen süre
içinde, bir sürenin belirtilmediği durumlarda ise bu belge ve kayıtların düzenlendiği tarihten
itibaren on yıl süreyle muhafaza eder ve talebi hâlinde yetkili kuruluşlara ibraz eder.
(4) Yetkili kuruluşlar, görevlendirdikleri uygunluk değerlendirme kuruluşlarının bu
Yönetmelikte ve ilgili teknik düzenlemede belirtilen nitelikleri karşılamaya devam edip
etmediğini, sorumlulukları yerine getirip getirmediğini ve faaliyetlerini öngörülen şartlara
uygun olarak sürdürüp sürdürmediğini gözetir ve denetler.
(5) Dördüncü fıkrada belirtilen gözetim ve denetim faaliyetinin sonuçlarının olumsuz
çıkması hâlinde, uygunluk değerlendirme kuruluşunun ilgili teknik düzenleme kapsamındaki
faaliyetleri yetkili kuruluşça geçici olarak kısıtlanır veya askıya alınır. Tespit edilen uygunsuzluklar ilgili teknik düzenlemede belirtilen süre içinde, bu sürenin belirtilmemiş olması
hâlinde;
a) Değerlendirmeye konu ürünün arz edebileceği risklerin ciddiyeti,
b) Tehlikenin aciliyeti,
c) Kullanıcı ve tüketicilerin nitelikleri,
gibi ölçütler göz önüne alınarak yetkili kuruluşça belirlenecek yirmi iş gününden az,
altmış iş gününden fazla olmayacak bir süre içinde giderilmediği takdirde, yetkili kuruluş,
uygunluk değerlendirme kuruluşunun ilgili teknik düzenleme kapsamındaki faaliyetini belirli
bir süreyle veya tamamen durdurur. Yetkili kuruluşça verilen kararlar, mevzuat veya uluslararası yükümlülüklerin gerektirdiği hâllerde Bakanlık aracılığıyla Komisyona bildirilir.
(6) Faaliyetine son verilen veya kendi isteği ile faaliyetine son veren uygunluk değerlendirme kuruluşları, yapmış oldukları uygunluk değerlendirme işlemleri ile ilgili belge ve
kayıtları, aynı alanda faaliyette bulunan bir başka uygunluk değerlendirme kuruluşuna devredilmek üzere yetkili kuruluşa teslim eder. Bu durumdaki uygunluk değerlendirme kuruluşlarının söz konusu kayıt ve belgelere ilişkin sorumlulukları, ilgili teknik düzenlemede belirtilen
süre içinde, süre belirtilmemiş ise bu belge ve kayıtların düzenlendiği tarihten itibaren on yıl
süreyle devam eder. Yetkili kuruluş, uygunluk değerlendirme kuruluşunun bu sorumlulukları
yerine getirmesi için gerekli tedbirleri alır.
(7) Türkiye’de yerleşik uygunluk değerlendirme kuruluşlarının akreditasyonunu
TÜRKAK yapar. Uygunluk değerlendirme kuruluşları, TÜRKAK’ın akreditasyon hizmeti
vermediği alanlarda veya TÜRKAK’ın tâbi olduğu eşdeğerlik incelemesinin, akreditasyon
talep edilen uygunluk değerlendirme işlemi için olumlu sonuçlanmadığı durumlarda, Avrupa
Birliği üyesi ülkelerin eşdeğerlik incelemesini olumlu bir şekilde tamamlamış ulusal akreditasyon kuruluşlarına başvurabilir.
(8) TÜRKAK’a, Avrupa Birliği üyesi ülkelerden birinde yerleşik bir uygunluk değerlendirme kuruluşu tarafından yedinci fıkrada belirtilen şartlarda bir başvuru yapıldığında,
TÜRKAK başvuran kuruluşun yerleşik olduğu Avrupa Birliği üyesi ülkenin ulusal
akreditasyon kuruluşunu bilgilendirir. Bu gibi durumlarda, bahse konu ülkenin ulusal akreditasyon kuruluşu, karşılıklılık esası gözetilerek TÜRKAK’ın vereceği akreditasyon hizmetine
gözlemci olarak katılabilir.
(9) TÜRKAK, vereceği akreditasyon hizmeti kapsamında değerlendirme faaliyetinin bir
bölümünün bir Avrupa Birliği üyesi ülkenin eşdeğerlik incelemesini olumlu bir şekilde
tamamlamış ulusal akreditasyon kuruluşunca gerçekleştirilmesini talep edebilir. Bu durumda,
akreditasyon belgesi TÜRKAK tarafından verilir.
(10) Yetkili kuruluşlar, karşılıklılık esasını gözeterek, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin
eşdeğerlik incelemesini olumlu bir şekilde tamamlamış ulusal akreditasyon kuruluşlarının
sunduğu hizmetlerin denkliğini tanır ve bu kuruluşların verdiği akreditasyon belgelerini ve
bunlar tarafından akredite edilen Avrupa Birliği üyesi ülkelerde yerleşik uygunluk değerlendirme kuruluşlarının verdiği belgeleri kabul eder.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Onaylanmış Kuruluşlara Dair Hükümler
Onaylanmış kuruluşları görevlendiren yetkili kuruluşlara dair esaslar
MADDE 5 ‒ (1) İlgili teknik düzenlemenin gerektirdiği hâllerde, yetkili kuruluşlar
kendilerine başvuran Türkiye’de yerleşik uygunluk değerlendirme kuruluşları arasından
uygun görecekleri sayıda kuruluşu, bu Yönetmelikte, ilgili teknik düzenlemede ve varsa
görevlendirmeye ilişkin düzenleyici işlemde belirtilen usûl ve esaslar çerçevesinde
onaylanmış kuruluş olarak görevlendirir.
(2) Onaylanmış kuruluşları görevlendiren ve bunların gözetim ve denetimini yapan
yetkili kuruluşlar;
a) İdareci ve personelinin, onaylanmış kuruluş adayları ile herhangi bir çıkar ilişkisinin
bulunmaması,
b) Onaylanmış kuruluşların görevlendirilmesine ilişkin her bir kararın yetkin personelce
alınması ve bu personelin onaylanmış kuruluş hakkında yeterlilik incelemesi yapmış olan
personelden farklı olması,
c) Onaylanmış kuruluşlara ilişkin yeterlilik incelemesi yapan veya karar alan hiçbir
biriminin, idarecisinin ve personelinin, başta danışmanlık hizmeti olmak üzere uygunluk
değerlendirme kuruluşları tarafından ticarî ve rekabetçi bir temelde yürütülen faaliyetleri
sunmamaları veya sağlamamaları,
ç) İdareci ve ilgili personelinin elde ettikleri bilgilerin gizliliğini korumaları,
d) İdareci ve ilgili personelinin görevlendirdikleri onaylanmış kuruluşların gözetimini
uygun bir şekilde yapacak yetkinlik, nitelik ve nicelikte olmaları,
amacıyla gerekli tedbirleri alır, düzenlemeleri yapar.
(3) Yetkili kuruluşların onaylanmış kuruluş adayı uygunluk değerlendirme
kuruluşlarının yeterliliklerini değerlendirme, bu kuruluşları onaylanmış kuruluş olarak görevlendirme, bildirme ve denetleme esasları ile bu esaslarda meydana gelen değişiklikler
Bakanlık aracılığıyla Komisyona bildirilir.
Onaylanmış kuruluş başvurusu
MADDE 6 ‒ (1) Türkiye’de yerleşik uygunluk değerlendirme kuruluşlarının
onaylanmış kuruluş olmak amacıyla yetkili kuruluşlara yapacakları başvurularda, başvuru
belgesine, yetkin olduklarını belirttikleri uygunluk değerlendirme faaliyetleri, modül veya
modüller, ürün veya ürünler hakkında gerekli bilgiler ile varsa, uygunluk değerlendirme
kuruluşunun 7 nci maddede belirtilen niteliklere sahip olduklarını tasdik eden ve 4 üncü
maddenin yedinci fıkrası çerçevesinde düzenlenmiş akreditasyon belgesi de eklenir.
(2) 4 üncü maddenin yedinci fıkrası çerçevesinde bir akreditasyon belgesine sahip
olmayan uygunluk değerlendirme kuruluşları; onaylanmış kuruluş olmak için yapacakları
başvurularda, 7 nci maddede düzenlenen onaylanmış kuruluşlarda aranacak niteliklere sahip
olduklarını teyit ve tasdik edecek ve bu niteliklere uygunluklarının düzenli bir şekilde gözetimini mümkün kılacak mahiyette kanıt ve belgeyi yetkili kuruluşa sunar.
Onaylanmış kuruluşlarda aranacak nitelikler
MADDE 7 ‒ (1) İlgili teknik düzenlemenin hükümleri saklı kalmak kaydıyla, onaylanmış kuruluş olarak görevlendirilecek bir uygunluk değerlendirme kuruluşunda aşağıdaki
nitelikler aranır:
a) Uygunluk değerlendirme kuruluşu ulusal mevzuata uygun bir şekilde kurulmak ve
tüzel kişiliği haiz olmak zorundadır.
b) Kuruluş, uygunluk değerlendirmesi hizmeti sunacağı işletme veya değerlendireceği
ürün ile herhangi bir bağı olmayan bağımsız ve üçüncü bir taraf niteliğinde olmak zorundadır.
Değerlendirdikleri ürünün tasarımı, imalatı, arzı, bir araya getirilmesi, kullanımı veya bakı-
mında yer alan işletmeleri temsil eden sanayi, ticaret veya meslek odası, birliği veya derneği
veya meslekî federasyona bağlı bir uygunluk değerlendirme kuruluşu ancak, herhangi bir
çıkar çatışmasının bulunmadığı ve bağımsız olduğu ispat edilebilir ise üçüncü taraf kuruluş
olarak kabul edilebilir.
c) Uygunluk değerlendirme kuruluşunun;
1) Kendisi, idarecileri ve personeli, uygunluk değerlendirmesine konu ürünü tasarlayan,
imal veya arz eden, satın alan, mülkiyetine alan, kuruluşun faaliyetleri için gereklilik hâli
veya kişisel amaçla kullanımı saklı kalmak kaydıyla kullanan, ürünün kurulumunu gerçekleştiren ve bakımını yapan kişiler veya bu kişilerin yetkili temsilcisi olamaz,
2) Kendisi, idarecileri ve personeli, ürünün tasarımı, imalatı, inşası, pazarlanması, kurulumu, kullanılması ve bakımında doğrudan yer alamaz veya bu faaliyetleri gerçekleştirenlerin
temsilcileri olamaz ve onaylanmış kuruluş olarak yürüttükleri uygunluk değerlendirme faaliyetlerine ilişkin kararlarının bağımsızlığını ve mesleğin gereklerinin layığıyla yerine getirilmesini olumsuz yönde etkileyebilecek, başta danışmanlık hizmeti verilmesi olmak üzere,
hiçbir faaliyet içinde bulunamaz,
3) Şube, temsilcilik ve yüklenicilerinin faaliyetlerinin, yürüttüğü uygunluk değerlendirme faaliyetlerinin gizlilik, nesnellik ve tarafsızlığını etkilememesi için uygunluk değerlendirme kuruluşu gerekli önlemleri alır.
ç) Uygunluk değerlendirme kuruluşu ve personeli, uygunluk değerlendirme faaliyetlerini meslekî kuralların gerektirdiği azamî düzeyde ve kendi alanlarında gerekli teknik liyakat
ile yerine getirirler ve kararları ile uygunluk değerlendirmesinin sonuçları üzerinde etkide
bulunabilecek ve özellikle bu faaliyetlerin sonuçları ile çıkar ilişkisi bulunan kişilerden gelebilecek her türlü baskıdan ve başta malî teşvikler olmak üzere tüm teşviklerden uzak durur.
d) Uygunluk değerlendirme kuruluşu, ilgili teknik düzenlemede yer alan ve hakkında
görevlendirildiği tüm uygunluk değerlendirme işlemlerini, ister kendi yapsın ister onun
sorumluluğunda ve adına yapılsın, yerine getirmeye muktedir olmak zorundadır. Uygunluk
değerlendirme kuruluşu, onaylanmış kuruluş olarak görevlendirildiği her bir uygunluk değerlendirme işlemi ve her bir ürün çeşidi veya kategorisinde ve her zaman;
1) Uygunluk değerlendirme görevlerini yerine getirmek için teknik bilgiye ve yeterli ve
uygun deneyime sahip gerekli personele,
2) Uygunluk değerlendirme işlemlerinde izlenen yöntemlerin şeffaflığını ve tekrar kullanılabilmesini sağlamak üzere kayıtlarına,
3) Onaylanmış kuruluş olarak yerine getirdikleri görevler ile diğer görevlerini
birbirinden ayırmalarını temin edecek uygun politika ve usûllere,
4) Uygunluk değerlendirmesi için başvuran işletmenin büyüklüğü, faaliyette bulunduğu
sektör, yapısı, işlem yapılacak ürüne has kullanılan teknolojinin karmaşıklık düzeyi ile toplu
veya seri üretim sürecinin niteliğini temel alan faaliyetlerin icrası için gerekli yöntemlere,
sahip olmak zorundadır.
e) Uygunluk değerlendirme kuruluşu, görevlendirildiği uygunluk değerlendirme faaliyetleriyle ilgili teknik ve idarî görevleri yerine getirmek için gerekli imkânlara sahip olmak ve
gerekli teçhizat ve olanaklara erişmek yükümlülüğündedir.
f) Kuruluşun, uygunluk değerlendirme faaliyetlerini yerine getirmekten sorumlu personeli;
1) Kuruluşun, onaylanmış kuruluş olarak yerine getirmekle görevlendirildiği uygunluk
değerlendirme faaliyetlerinin tamamını kapsayan yeterli teknik ve meslekî eğitime,
2) Yapacakları değerlendirmenin gerekleri hakkında yeterli bilgiye ve değerlendirmeyi
gerçekleştirmek için gereken yetkiye,
3) Teknik düzenlemenin ilgili temel gerekleri ve hükümleri ile uygulanabilir uyumlaştırılmış ulusal standartlar hakkında yeterli ve uygun bilgiye ve kavrayışa,
4) Yaptıkları değerlendirmeleri gösteren belge, kayıt ve raporları hazırlama kabiliyetine,
sahip olmak zorundadır.
g) Onaylanmış kuruluş, yürüttüğü faaliyetleri kapsayacak nitelikte olmak ve sorumluluğun kamu tarafından üstlenildiği durumlar hariç olmak üzere, teminat oranı yetkili kuruluş
tarafından uygunluk değerlendirme faaliyetine konu ürünün doğası gereği taşıdığı ve normal
kullanım süresi içinde arz edebileceği riskler, uygunluk değerlendirme faaliyetinin ve kullanıcı ile tüketicilerin niteliği ile sektörün büyüklüğü gibi ölçütler göz önüne alınarak belirlenen
meslekî sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır.
ğ) Uygunluk değerlendirme kuruluşu, kendisinin, idarecilerinin ve değerlendirmeyi
yapacak personelinin tarafsızlığını sağlamak yükümlülüğündedir. Kuruluşun, idarecilerine ve
değerlendirmeyi yapacak personeline vereceği ücretler, yapılan değerlendirmelerin sayısına
veya bu değerlendirmelerin sonuçlarına göre belirlenemez.
h) Uygunluk değerlendirme kuruluşunun personeli, yetkili kuruluşlara mevzuat gereği
bilgi ve belge verme yükümlülüğü hariç olmak üzere, ilgili teknik düzenleme gereğince
yürüttükleri faaliyetler sırasında edindikleri bilgilerin gizliliğini ve fikri mülkiyet hakkı kapsamındaki bilgileri korumak zorundadır.
ı) Uygunluk değerlendirme kuruluşları, ilgili standardizasyon faaliyetlerine ve onaylanmış kuruluşların koordinasyonu için Avrupa Birliği tarafından ilgili teknik düzenleme
kapsamında oluşturulan grubun çalışmalarına katılır veya değerlendirme faaliyetlerini yürüten
personelinin bu faaliyetlerden haberdar olmasını sağlar ve onaylanmış kuruluşların koordinasyonu için oluşturulan grubun çalışmaları sonucunda ortaya çıkan karar ve metinleri rehber
belge olarak kabul eder.
(2) Bu maddede öngörülen nitelikleri karşılayan uyumlaştırılmış ulusal standartlara
uyduğunu belgeleyen uygunluk değerlendirme kuruluşlarının bu maddenin gereğini yerine
getirdiği varsayılır.
Akreditasyonun tercih edilmesi
MADDE 8 ‒ (1) Yetkili kuruluşlar, onaylanmış kuruluşları görevlendirirken 4 üncü
maddenin yedinci fıkrası çerçevesinde akredite edilmiş olan uygunluk değerlendirme kuruluşlarını tercih eder. Yetkili kuruluşlar, 4 üncü maddenin yedinci fıkrası çerçevesinde akredite
olmayan uygunluk değerlendirme kuruluşlarını ancak 6 ncı maddenin ikinci fıkrasında belirtilen kanıt ve belgeler ile geçerli gerekçelerin varlığı hâlinde onaylanmış kuruluş olarak
görevlendirebilir.
Bildirim süreci ve atama
MADDE 9 ‒ (1) Onaylanmış kuruluş adayına ilişkin gerekli kayıt ve belgeler Bakanlık
aracılığıyla Komisyona bildirilir. Bildirim, ilgili uygunluk değerlendirme faaliyetlerine,
modül veya modüllere, uygunluk değerlendirmesine konu ürün veya ürünlere ve kuruluşun
yetkinliğine dair tüm detayları içerir. Yetkili bir kuruluş, 4 üncü maddenin yedinci fıkrası
çerçevesinde akredite edilmemiş bir uygunluk değerlendirme kuruluşunu onaylanmış kuruluş
olarak görevlendirdiği takdirde, bu kuruluşun yetkinliğinin ilgili teknik düzenleme kapsamında doğrulanmasını temin edecek nitelikteki kanıt ve belgeleri, görevlendirmede göz
önünde bulundurulan geçerli gerekçeleri içeren resmî bir açıklama ile birlikte gerektiğinde
Komisyona gönderilmek üzere Bakanlığa iletir.
(2) Komisyona bildirim tarihinden itibaren, onaylanmış kuruluş adayının yeterliliğinin
değerlendirilmesinde akreditasyon belgesi kullanılmış ise iki hafta, kullanılmamış ise iki aylık
süre içinde Komisyon veya Avrupa Birliğine üye devletler, bildirimi yapılan onaylanmış
kuruluş adayının yeterliliği hakkında ek bilgi isteyebilir veya itirazda bulunabilir.
(3) Yetkili kuruluşlar, Avrupa Birliğine üye bir devlet tarafından görevlendirilen onaylanmış kuruluş adaylarının yeterliliklerine ilişkin ek bilgi taleplerini veya itirazlarını ikinci
fıkrada belirtilen süreler içinde Komisyona iletilmek üzere Bakanlığa bildirebilir.
(4) Bildirimi yapılan uygunluk değerlendirme kuruluşuna Komisyon tarafından bir
kimlik kayıt numarasının tahsis edilmesini müteakip, yetkili kuruluş bu kuruluşu onaylanmış
kuruluş olarak atar. Atama kararı, yetkili kuruluş tarafından en kısa sürede Resmî Gazete’de
yayımlanır.
(5) Onaylanmış kuruluşların bildirime konu faaliyet ve özelliklerinde meydana gelen
değişiklikler Bakanlık aracılığıyla Komisyona bildirilir.
Onaylanmış kuruluşların yükümlülükleri
MADDE 10 ‒ (1) Onaylanmış kuruluşlar, uygunluk değerlendirme kuruluşlarının 4
üncü maddede belirlenen sorumluluklarına ilave olarak;
a) İmalatçının ilgili teknik düzenlemenin veya ilgili uyumlaştırılmış ulusal standardın
veya teknik şartnamenin şartlarına uymadığını tespit ettiklerinde, imalatçıdan gerekli düzeltici
önlemleri almasını talep etmek ve uygunluk belgesi düzenlememek,
b) Uygunluk belgesi düzenledikten sonra yapacakları gözetim sırasında ürünün uygunsuzluğunu tespit ettikleri takdirde, imalatçıdan gerekli düzeltici önlemleri almasını talep
etmek ve gerekirse uygunsuzluk hâliyle orantılı olarak belgeyi askıya almak veya geri
çekmek,
c) (b) bendinde belirtilen uygunsuzluk ile ilgili olarak imalatçı tarafından gerekli düzeltici önlemlerin alınmadığı veya bu önlemlerin istenen etkiyi doğurmadığı durumlarda uygunsuzluk hâliyle orantılı bir şekilde belgenin kapsamını veya süresini kısıtlamak, belgeyi askıya
almak veya geri çekmek,
ç) Vermeyi reddettikleri, kısıtladıkları, askıya aldıkları veya geri çektikleri belgeler,
onaylanmış kuruluş görevlendirilmesi kapsam ve şartlarını etkileyen değişiklikler, piyasa
gözetim ve denetimini gerçekleştiren yetkili kuruluşlardan aldıkları uygunluk değerlendirme
faaliyetlerine ilişkin bilgi talepleri ve talep edilmesi hâlinde, Türkiye dışındaki faaliyetleri ve
taşeronluk ilişkileri de dâhil olmak üzere onaylanmış kuruluş olarak gerçekleştirdikleri
uygunluk değerlendirme faaliyetleri ve diğer faaliyetler hakkında kendilerini görevlendiren
yetkili kuruluşları bilgilendirmek,
d) Görevlendirildikleri teknik düzenlemenin kapsamına giren aynı ürün grubuna ilişkin
aynı tür faaliyetleri sürdüren diğer onaylanmış kuruluşlara olumsuz sonuçlanan uygunluk
değerlendirme işlemleri ile talep edilmesi hâlinde, olumlu sonuçlanan uygunluk değerlendirme işlemleri hakkında bilgi vermek,
e) İlgili teknik düzenlemede belirtilen diğer sorumlulukları yerine getirmek,
zorundadır.
Onaylanmış kuruluşlara uygulanacak yaptırımlar
MADDE 11 ‒ (1) 4 üncü maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen gözetim ve denetimin
olumsuz sonuçlanması hâlinde, onaylanmış kuruluşların faaliyetleri yetkili kuruluşça geçici
olarak kısıtlanır veya askıya alınır. Tespit edilen uygunsuzlukların ilgili teknik düzenlemede
belirtilen süre içinde, bu sürenin belirtilmemiş olması hâlinde;
a) Değerlendirmeye konu ürünün arz edebileceği risklerin ciddiyeti,
b) Tehlikenin aciliyeti,
c) Kullanıcı ve tüketicilerin nitelikleri,
gibi ölçütler göz önüne alınarak yetkili kuruluşça belirlenecek ve yirmi iş gününden az,
altmış iş gününden fazla olamayacak bir süre içinde giderilmemesi durumunda, yetkili kuruluşça, bu kuruluşların ilgili teknik düzenleme kapsamındaki onaylanmış kuruluş statülerine
son verilir.
(2) Onaylanmış kuruluşların faaliyetlerinin kısıtlanması, askıya alınması veya onaylanmış kuruluş statülerinin kaldırılmasına ilişkin kararlar yetkili kuruluşlar tarafından Resmî
Gazete’de yayımlanır. Bu kararlar, Bakanlık aracılığıyla Komisyona bildirilir.
(3) Faaliyeti kısıtlanan, askıya alınan veya onaylanmış kuruluş statüsüne son verilen
veya kendi isteği ile faaliyetine son veren bir onaylanmış kuruluş, faaliyette bulunduğu
dönemde yapmış olduğu uygunluk değerlendirme işlemleri ile ilgili kayıt ve belgeleri, aynı
konuda faaliyette bulunan başka bir onaylanmış kuruluşa gerektiğinde devredilmek üzere
yetkili kuruluşa teslim eder. Ancak, devri yapan onaylanmış kuruluşun 4 üncü maddenin
üçüncü fıkrasının (b) bendinde belirtilen süre içinde kayıt ve belgeleri muhafaza etme ve
talebi hâlinde yetkili kuruluşa sunma sorumlulukları devam eder. Yetkili kuruluş, onaylanmış
kuruluşun bu sorumlulukları yerine getirmesi için gereken tedbirleri alır.
(4) Komisyon veya Avrupa Birliğine üye devletlerden birinin Türkiye’nin görevlendirdiği bir onaylanmış kuruluşun teknik yeterliliğinin ve ilgili mevzuata uygunluğunun incelemesini talep etmesi hâlinde, 1/2006 sayılı Türkiye - Avrupa Birliği Ortaklık Konseyi
Kararının 4 üncü maddesinde belirtilen usûl takip edilir. Yetkili kuruluşlar, gerekli bilgi ve
belgeleri Bakanlığa iletir, ilgili taraflarla gerekli işbirliğini tesis eder ve gerekli tedbirleri alır.
Onaylanmış kuruluşların eşgüdümü ve işbirliği
MADDE 12 ‒ (1) Yetkili kuruluşlar, görevlendirdikleri onaylanmış kuruluşları, yürüttükleri uygunluk değerlendirme faaliyetleri sırasında karşılaştıkları sorunları değerlendirmek
ve çözüm önerileri oluşturmak amacıyla toplantıya çağırabilir. Yetkili kuruluş, bu toplantılar
sonucunda ortaya çıkan hususları, gerektiği takdirde Bakanlığa ve diğer yetkili kuruluşlara
iletir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Şube, Temsilcilik ve Yükleniciler ile İşletme İçi Akredite Birimler
Şube, temsilcilik ve yükleniciler
MADDE 13 ‒ (1) Bir onaylanmış kuruluşun uygunluk değerlendirmesine ilişkin bazı
görevleri bir yükleniciye yaptırdığı veya bir şube veya temsilciliğini bu işler için kullandığı
hâllerde, bu şube, temsilcilik veya yüklenicilerin 7 nci maddede düzenlenen nitelikleri taşıyor
olmasından ve yetkili kuruluşu bu konuda bilgilendirmekten onaylanmış kuruluş sorumludur.
(2) Yurt dışında yerleşik olanlar dâhil tüm şube ve temsilciliklerinin veya iş yaptırdıkları yüklenici kuruluşların yürüttükleri faaliyetlerden, onaylanmış kuruluş sorumludur. Bu
birimlerin dâhil olduğu uygunluk değerlendirme faaliyetleri sonucunda verilecek belgeler, işin
sahibi onaylanmış kuruluş tarafından bizzat düzenlenir.
(3) Uygunluk değerlendirme faaliyetleri ancak müşterinin rızasıyla bir şubeye, temsilciliğe veya yükleniciye yaptırılabilir.
(4) Onaylanmış kuruluş şube, temsilcilik ve yüklenicilerinin yeterlilik değerlendirmesine ve ilgili teknik düzenleme kapsamında yürüttükleri işlere dair belgeleri 4 üncü maddenin
üçüncü fıkrasının (b) bendinde belirtilen süre içinde muhafaza eder ve talebi hâlinde yetkili
kuruluşa sunar.
(5) Yetkili kuruluşlar, şube, temsilcilik veya yüklenicilerinin uygunsuzlukları nedeniyle,
atadıkları onaylanmış kuruluşun statüsünü geri alabilir.
Yurt dışında yerleşik onaylanmış kuruluşların şube, temsilcilik ve yüklenicileri
MADDE 14 ‒ (1) Yetkili kuruluşlar, görev alanlarına giren mevzuat kapsamında, yurt
dışında yerleşik onaylanmış kuruluşların adına veya sorumluluğunda Türkiye’de uygunluk
değerlendirme faaliyeti yürüten şube, temsilcilik veya yüklenici gibi birimleri re’sen veya
şikâyet üzerine bu Yönetmeliğin ve ilgili teknik düzenlemenin uygulanabilir hükümlerini esas
alarak denetler. Denetim esnasında yetkili kuruluşlar, gerektiği takdirde, yurt dışında yerleşik
onaylanmış kuruluş ile onun Türkiye’de uygunluk değerlendirme faaliyeti yürüten şube, temsilcilik veya yüklenicileri arasındaki yetki devrini ve işbölümünü düzenleyen sözleşmeleri de
inceler.
(2) Yurt dışında yerleşik onaylanmış kuruluşların adına veya sorumluluğunda
Türkiye’de uygunluk değerlendirme faaliyeti yürüten şube, temsilcilik veya yüklenici gibi
birimlerin; yürüttükleri faaliyetleri kapsayacak şekilde 4 üncü maddenin yedinci fıkrası çerçevesinde akredite edilmiş olmaları hâlinde veya yurt dışında yerleşik onaylanmış kuruluş
Avrupa Birliği’ne üye devletlerden birinin eşdeğerlik incelemesini olumlu bir şekilde tamamlamış ulusal akreditasyon kuruluşunca akredite edilmiş ve bu akreditasyon belgesinin Türki-
ye’de yerleşik şube, temsilcilik veya yüklenicilerini de kapsıyor olması hâlinde gerekli teknik
yeterliliğe sahip oldukları varsayılır.
(3) Yetkili kuruluş, ikinci fıkrada belirtilen akreditasyon belgelerinin varlığı hâlinde
ayrıca bir teknik yeterlilik denetimi yapmaz. Ancak, bu hüküm yurt dışında yerleşik onaylanmış kuruluşların adına veya sorumluluğunda Türkiye’de uygunluk değerlendirme faaliyeti
yürüten şube, temsilcilik veya yüklenici gibi birimlerin yetersizliğine ilişkin ciddî bulgu ve
kanıtların varlığı hâlinde yetkili kuruluşun yeterlilik denetimi yapmasını engellemez.
(4) Yetkili kuruluş, birinci fıkrada belirtilen denetim esnasında veya piyasa gözetimi ve
denetimi de dâhil olmak üzere diğer faaliyetleri neticesinde yurt dışında yerleşik onaylanmış
kuruluşların adına veya sorumluluğunda Türkiye’de uygunluk değerlendirme faaliyeti yürüten
şube, temsilcilik veya yüklenici gibi birimler hakkında bir uygunsuzluk tespit ettiğinde,
1/2006 sayılı Türkiye - Avrupa Birliği Ortaklık Konseyi Kararının 4 üncü maddesinde belirtildiği şekilde gerekçelerini belgelendirerek yurt dışında yerleşik onaylanmış kuruluşu görevlendiren devletin yetkili kuruluşlarından bu onaylanmış kuruluşun ve Türkiye’de faaliyet
gösteren birimlerinin teknik yeterliliğini teyit etmelerini Bakanlık aracılığıyla isteyebilir.
İkinci fıkrada belirtilen akreditasyon belgelerinin varlığı hâlinde, yetkili kuruluş ilgili akreditasyon kuruluşunu ayrıca Bakanlık aracılığıyla bilgilendirir.
(5) Tespit edilen uygunsuzlukların makûl bir sürede giderilmediği durumlarda 1/2006
sayılı Türkiye - Avrupa Birliği Ortaklık Konseyi Kararının 4 üncü maddesinde belirtilen usûl
izlenir.
İşletme içi akredite birimler
MADDE 15 ‒ (1) Bir parçası olduğu işletmenin diğer bölümlerinden kesin bir şekilde
ayrılmış olması ve değerlendirdiği ürünün tasarım, üretim, arz, kurulum, kullanım veya bakım
aşamalarına katılmaması kaydıyla, bir işletme içi akredite birim, A1, A2, C1 ve C2 modüllerinde düzenlenen yöntemlerin uygulanması amacıyla işletme içi uygunluk değerlendirmesi
faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinde kullanılabilir.
(2) Bir işletme içi akredite birim, aşağıdaki nitelikleri taşımak zorundadır:
a) Akreditasyonunun 4 üncü maddenin yedinci fıkrasına uygun şekilde yapılmış olması.
b) Birim ve personelinin parçası oldukları işletmenin diğer bölümlerinden bağımsız
olması, ulusal akreditasyon kuruluşuna da gösterebilecek ve işletmenin içinde tarafsızlıklarını
sağlayacak şekilde ast-üst ilişkisine sahip olması.
c) Hem birimin hem de personelinin değerlendirdikleri ürünün tasarım, imalat, arz,
kurulum, işletim veya bakımından sorumlu olmaması ve kararlarının bağımsızlığı veya yürüttükleri değerlendirme işlemlerine ilişkin dürüstlükleri ile çatışabilecek herhangi bir faaliyetle
irtibatlarının bulunmaması.
ç) Sadece parçası olduğu işletmeye hizmet vermesi.
(3) Bir işletme içi akredite birim hakkında Komisyona veya Avrupa Birliği üyesi devletlere bildirim yapılmaz. Ancak, akreditasyonuna ilişkin bilgiler, bu birimin bağlı olduğu
işletme veya ulusal akreditasyon kuruluşu tarafından, talebi hâlinde, yetkili kuruluşa sunulur.
(4) Yetkili kuruluşlar, gerektiğinde işletme içi akredite birimleri denetleyebilir. İkinci
fıkrada belirtilen nitelikleri taşımayan işletme içi akredite birimlerin faaliyetlerine yetkili
kuruluşlarca son verilir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Yabancı onaylanmış kuruluşların denkliği
MADDE 16 ‒ (1) Avrupa Birliği üyesi bir ülkede yerleşik onaylanmış kuruluşlar, karşılıklılık esası gözetilerek, Türkiye’de yerleşik olanlara denk kabul edilir.
(2) Türkiye ve Avrupa Birliği dışında yerleşik bir onaylanmış kuruluşun denk kabul
edilebilmesi için, Avrupa Birliği ile onaylanmış kuruluşun yerleşik olduğu üçüncü ülke ara-
sında bir karşılıklı tanıma anlaşmasının yapılmış olması ve benzer bir anlaşmanın Türkiye ile
bu üçüncü ülke arasında da akdedilerek usûlüne göre yürürlüğe konulmuş olması gerekir.
Uygulama
MADDE 17 ‒ (1) Bu Yönetmelik hükümleri, ilgili teknik düzenlemelerle birlikte
uygulanır.
Ceza hükümleri
MADDE 18 ‒ (1) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı davrananlar hakkında 4703 sayılı
Kanunda belirtilen idarî para cezaları uygulanır.
Yürürlükten kaldırılan mevzuat
MADDE 19 ‒ (1) 13/11/2001 tarihli ve 2001/3531 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları ile Onaylanmış Kuruluşlara Dair
Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. İlgi mevzuatta anılan Yönetmeliğe yapılan atıflar bu
Yönetmeliğe yapılmış sayılır.
Mevcut akreditasyon belgeleri
GEÇİCİ MADDE 1 ‒ (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce uygunluk
değerlendirme kuruluşlarına verilmiş akreditasyon belgeleri, 31/12/2014 tarihini geçmemek
kaydıyla, vadeleri son bulana kadar geçerliliklerini korur. Anılan belgelerin yenilenmesi veya
uzatılması hâlinde bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.
Yürürlük
MADDE 20 ‒ (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 21 ‒ (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
[R.G. 23 Şubat 2012 – 28213]
—— • ——
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığından:
2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 21 inci maddesine göre 2 yıllık yükselme
sürelerini aldıkları aylıkta Aralık 2011 dönemi sonuna kadar bitiren adli yargı Hâkim, Cumhuriyet başsavcı ve savcıları ile idari yargı Hâkimlerinin adlarını belirtir listeler 2802 sayılı
Hâkimler ve Savcılar Kanununun 22 nci maddesi gereğince aşağıda gösterilmiştir.
Sürelerini doldurdukları halde bu listede adlarını bulamayanlar ilan tarihinden itibaren
otuz gün içinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna yazılı olarak başvurmak sureti ile
durumlarının yeniden incelenmesini isteyebilirler
[R.G. 24 Şubat 2012 – 28214]
—— • ——
YÖNETMELİKLER
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığından:
ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI MERKEZ TEŞKİLATININ GÖREVLERİ,
ÇALIŞMA ESAS VE USULLERİ HAKKINDA YÖNETMELİĞİN
YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 16/1/2004 tarihli ve 25348 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevre ve
Orman Bakanlığı Merkez Teşkilatının Görevleri, Çalışma Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı ile Orman ve Su
İşleri Bakanı yürütür.
[R.G. 24 Şubat 2012 – 28214]
—— • ——
Millî Savunma Bakanlığından:
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI, GENELKURMAY BAŞKANLIĞI VE KUVVET
KOMUTANLIKLARINDA GÖREVLİ DEVLET MEMURLARININ YER
DEĞİŞTİRME SURETİYLE ATANMALARINA İLİŞKİN
YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 26/2/2010 tarihli ve 27505 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî
Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarında Görevli Devlet
Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 11 inci maddesine
aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“(4) Asaleti onaylanan memurun eşinin vefat etmesi halinde, bulunduğu yerden başka
bir yere atama talebinde bulunanların atamaları, öncelikle bağlı bulunduğu birlik veya
kuruma, durumuna uygun kadro bulunmaması halinde ise Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıklarına bağlı birlik, kurum ve kuruluşlarına, 8 inci
maddede belirtilen atama dönemlerine tabi tutulmaksızın yapılabilir.”
“(5) Eşi kamu görevlisi olan Devlet memurlarının eşlerinin emekliye ayrılması ve
bulunduğu yerden başka yerlerde ikamet etmeleri halinde, durumlarını belgelendirmek ve
asaletleri onaylanmış olmak kaydıyla, atama talebinde bulunanların atamaları, öncelikle bağlı
bulunduğu birlik veya kuruma, durumuna uygun kadro bulunmaması halinde ise Millî
Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıklarına bağlı birlik, kurum
ve kuruluşlarına 8 inci maddede belirtilen atama dönemlerine tabi tutulmaksızın yapılabilir.”
MADDE 2- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Yönetmelik hükümlerini Millî Savunma Bakanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
26/2/2010
27505
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
1
18/3/2011
27878
2
2/7/2011
27982
[R.G. 24 Şubat 2012 – 28214]
—— • ——
İLKE KARARI
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığından:
HÂKİM VE SAVCILARIN DERECE YÜKSELMESİ ESASLARINA İLİŞKİN
HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İLKE KARARI
Karar No: 282/1
Karar Tarihi: 30/9/2011
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu İlke Kararının amacı, hâkim ve savcıların iki yılda bir tâbi tutulacakları derece yükselmesi incelemesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Tespit edilen bu esaslar, derece yükselmesi yapacak adlî yargı hâkim
ve Cumhuriyet savcıları ile idarî yargı hâkim ve savcıları hakkında uygulanır.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu İlke Kararı 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar
Kanununun 21 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu İlke Kararında geçen;
a) Kurul: Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu,
b) Kanun: 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununu,
c) Hâkim, savcı: 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 3
üncü maddesinde tanımlanan hâkim ve savcıları ifade eder.
Yükselme koşulları
MADDE 5 – (1) Hâkimlik ve savcılık mesleğinde bulunanların derece yükselmelerinin
yapılabilmesi için;
a) Derecesi içinde iki yıl bulunmuş veya Kanuna göre bulunmuş sayılmaları,
b) Yükselmesine engel mahkeme hükmü veya disiplin cezalarının bulunmaması,
c) Bu İlke Kararında tespit olunan diğer koşulları taşımaları gerekir.
Bunun dışında meslekte iken meslekleri ile ilgili öğrenim dallarında doktora yapanlara
bir derece yükselmesi uygulanır. Bu uygulamada alt derecede geçen süre üst derecede geçmiş
sayılır. Bu halde, Hâkimler ve Savcılar Kanununun yükselme derecelerinin tayini ile ilgili 29
uncu maddesi uygulanmaz.
Yükselme esasları
MADDE 6 – (1) Hâkim ve savcıların;
a) Ahlakî gidişleri,
b) Meslekî bilgi ve anlayışları,
c) Gayret ve çalışkanlıkları,
d) Gördükleri işlerin birikmesine sebep olup olmadıkları,
e) Çıkardıkları işlerin miktar ve mahiyetleri,
f) Göreve bağlılıkları ve devamları,
g) Üst merciler ve müfettişlerce haklarında düzenlenen performans değerlendirme ve
geliştirme formları, hâl kâğıtları ve sicil fişleri,
h) Kanun yolu incelemesinden geçen işleri,
i) Örnek karar ve mütalaaları ve varsa meslekî eser ve yazıları ile genel sicil durumları
göz önünde tutularak yükselmeye layık olup olmadıklarına karar verilir.
Yükselme dereceleri
MADDE 7 – (1) Kurul yükselmeye layık gördüğü hâkim ve savcıları;
a) Yükselmeye layık,
b) Tercihli yükselmeye layık,
c) Mümtazen yükselmeye layık,
olmak üzere üç kısma ayırır ve birer deftere yazarak kendilerine tebliğ eder. Bu defter
sicil numarasına göre sıralanarak Resmî Gazete’de yayımlanır.
(2) İnceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
%60’ını çıkaramayan hâkim ve savcıların terfiden geri bırakılmalarına Kurulca karar verilebilir.
A defterinde yükselme
MADDE 8 – (1) Adlî yargı hâkimleri:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
birinci, ikinci ve üçüncü bölgelerde %60’ını, dördüncü ve beşinci bölgelerde %50’sini karara
bağlayan,
b) Kadastro davalarına bakan hâkimlerden, geçen yıllardan devren gelen işlerin %
30’unu dönem içinde gelen işlerin ise % 50’sini çıkardıkları takdirde,
c) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki mahkemelere geçen yıllardan
devreden ve gelen toplam iş miktarından;
1. Ağır ceza ve çocuk ağır ceza mahkemelerinde 400,
2. Asliye hukuk ve aile mahkemelerinde 1000,
3. Asliye ceza ve çocuk mahkemelerinde 1000,
4. Fikrî ve sınaî haklar ceza mahkemelerinde 800,
5. Sulh hukuk ve sulh ceza mahkemelerinde 1200,
6. Ticaret mahkemelerinde 800,
7. Fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemelerinde 600,
8. Tüketici ve İş mahkemelerinde 1400,
9. Kadastro mahkemesinde 500,
10. İcra ceza işlerinde 3000,
11. İcra hukuk işlerinde 1600,
dosyayı sonuçlandırıp karara bağlayanların “A” defterinde yükseltilmelerine Kurulca
karar verilebilir.
(2) Adlî yargı Cumhuriyet savcıları:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
birinci, ikinci ve üçüncü bölgelerde %60’ını dördüncü ve beşinci bölgelerde %50’sini karara
bağlayan,
b) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki Cumhuriyet savcılıklarına geçen yıllardan devreden ve gelen işlerden 1600 soruşturma, 6000 ilâmat evrakını sonuçlandıranların
“A” defterinde yükseltilmelerine Kurulca karar verilebilir.
(3) İdarî yargı hâkim ve savcıları:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
% 60’ını karara bağlayan,
b) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki mahkemelere geçen yıllardan
devreden ve gelen toplam iş miktarından;
1. İdare mahkemelerinde 800,
2. Vergi mahkemelerinde 1000,
dosyayı sonuçlandırıp karara bağlayanların “A” defterinde yükseltilmelerine Kurulca
karar verilebilir.
B defterinde (tercihli) yükselme
MADDE 9 – (1) Adlî yargı hâkimleri:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
birinci, ikinci ve üçüncü bölgelerde %70’ini, dördüncü ve beşinci bölgelerde %60’ını karara
bağlayan,
b) Kadastro davalarına bakan hâkimlerden, geçen yıllardan devren gelen işlerin
%40’ını, dönem içinde gelen işlerin ise %60’ını çıkardıkları takdirde,
c) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki mahkemelere geçen yıllardan
devreden ve gelen toplam iş miktarından;
1. Ağır ceza ve çocuk ağır ceza mahkemelerinde 500,
2. Asliye hukuk ve aile mahkemelerinde 1200,
3. Asliye ceza ve çocuk mahkemelerinde 1200,
4. Fikrî ve sınaî haklar ceza mahkemelerinde 900,
5. Sulh hukuk ve sulh ceza mahkemelerinde 1400,
6. Ticaret mahkemelerinde 900,
7. Fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemelerinde 700,
8. Tüketici ve İş mahkemelerinde 1600,
9. Kadastro mahkemesinde 600,
10. İcra ceza işlerinde 4000,
11. İcra hukuk işlerinde 1800,
dosyayı sonuçlandırıp karara bağlayan ve yükselmek için gerekli olandan daha üstün bir
liyakat gösterenlerin, “B” defterinde yükseltilmelerine Kurulca karar verilebilir.
(2) Adlî yargı Cumhuriyet savcıları:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
birinci, ikinci ve üçüncü bölgelerde %70’ini, dördüncü ve beşinci bölgelerde %60’ını karara
bağlayan,
b) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki Cumhuriyet savcılıklarına geçen yıllardan devreden ve gelen işlerden 2000 soruşturma, 8000 ilâmat evrakını sonuçlandıran,
c) İş yoğunluğu gereği olarak münhasıran ceza infaz kurumları ile tutukevlerinde
görevlendirilen Cumhuriyet savcılarının, bu görevlerde inceleme döneminin en az yarısı kadar
çalışmaları hâlinde, ağır ceza Cumhuriyet başsavcıları tarafından haklarında doldurulan sicil
fişleri, müfettiş hâl kâğıtları ile diğer bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek “B” defterinde
yükseltilmelerine Kurulca karar verilebilir.
(3) İdarî yargı hâkim ve savcıları:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
%80’ini karara bağlayan,
b) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki mahkemelere geçen yıllardan
devreden ve gelen toplam iş miktarından;
1. İdare mahkemelerinde 1000,
2. Vergi mahkemelerinde 1200,
dosyayı sonuçlandırıp karara bağlayan ve yükselmek için gerekli olandan daha üstün bir
liyakat gösterenlerin, “B” defterinde yükseltilmelerine Kurulca karar verilebilir.
C defterinde (mümtaz) yükselme
MADDE 10 – (1) Adlî yargı hâkimleri:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
%80’ini karara bağlayan,
b) Kadastro davalarına bakan hâkimlerden, geçen yıllardan devren gelen işlerin
%50’sini, dönem içinde gelen işlerin ise %70’ini çıkardıkları takdirde,
c) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki mahkemelere geçen yıllardan
devreden ve gelen toplam iş miktarından;
1. Ağır ceza ve çocuk ağır ceza mahkemelerinde 700,
2. Asliye hukuk ve aile mahkemelerinde 1400,
3. Asliye ceza ve çocuk mahkemelerinde 1400,
4. Fikrî ve sınaî haklar ceza mahkemelerinde 1000,
5. Sulh hukuk ve sulh ceza mahkemelerinde 1600,
6. Ticaret mahkemelerinde 1000,
7. Fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemelerinde 800,
8. Tüketici ve İş mahkemelerinde 1800,
9. Kadastro mahkemesinde 700,
10. İcra ceza işlerinde 5000,
11. İcra hukuk işlerinde 2000,
dosyayı sonuçlandırıp karara bağlayan, Kanunda ve İlke Kararlarında belirlenen nitelikleri veya maddî eserleri ile yükselmek için gerekli olandan çok yüksek liyakat derecelerine
ulaştıklarına kanaat getirilenlerin “C” defterinde yükseltilmelerine Kurulca karar verilebilir.
(2) Adlî yargı Cumhuriyet savcıları:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
%80’ini karara bağlayan,
b) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki Cumhuriyet savcılıklarına geçen yıllardan devreden ve gelen işlerden 2400 soruşturma, 10.000 ilâmat evrakını sonuçlandıran,
c) İş yoğunluğu gereği olarak münhasıran ceza infaz kurumları ile tutukevlerinde
görevlendirilen Cumhuriyet savcılarının, bu görevlerde yükselme süresinin en az yarısı kadar
çalışmaları hâlinde, ağır ceza Cumhuriyet başsavcıları tarafından haklarında doldurulan sicil
fişleri, müfettiş hâl kâğıtları ile diğer bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek “C” defterinde
yükseltilmelerine Kurulca karar verilebilir.
(3) İdarî yargı hâkim ve savcıları:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
%90’ını karara bağlayan,
b) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki mahkemelere geçen yıllardan
devreden ve gelen toplam iş miktarından;
1. İdare mahkemelerinde 1200,
2. Vergi mahkemelerinde 1400,
dosyayı sonuçlandırıp karara bağlayan ve yükselmek için gerekli olandan daha üstün bir
liyakat gösterenlerin, Kanunda ve İlke Kararlarında belirlenen nitelikleri veya maddî eserleri
ile yükselmek için gerekli olandan çok yüksek liyakat derecelerine ulaştıklarına kanaat getirilenlerin “C” defterinde yükseltilmelerine Kurulca karar verilebilir.
Ortak hükümler
MADDE 11 – (1) İş yüzdelerinin hesaplanması:
a) İnceleme dönemi içinde yetki değişikliği veya görev yeri değişikliği nedeniyle farklı
mahkemelerde ya da yerlerde farklı sürelerde çalışılması hâlinde, bu mahkemelerin veya yerlerin bir kısmının iş yüzdesinin yetersiz olması durumunda iş yüzdesi ortalaması, iş yüzdeleri
üzerinden değil dönem içinde bakılan ve çıkartılan toplam iş sayıları esas alınarak hesaplanır.
b) Altı ay veya daha kısa süreli olarak görev yapılan yer ve mahkemelerdeki iş yüzdeleri
yükselme incelemeleri sırasında aleyhe değerlendirilmez. Altı aydan fazla, bir yıldan az çalışılan yer ve mahkemelerdeki iş yüzdeleri, yükselme derecelerine göre belirlenen iş yüzdelerinin 12’ye bölünmesi ile bulunacak aylık iş yüzdesinin çalışılan süreyle çarpılması sonucunda ortaya çıkan rakamlar esas alınarak hesaplanır.
c) Görev yapılan mahkemelerdeki veya yerlerdeki sürelerin bir yılın altına düşmesi
hâlinde, her mahkemede ve yerde çalışılan sürenin karşılığı olan oranlarda iş çıkarmak
gerekir. Aylık oranlamaya tâbi mahkemelerdeki veya yerlerdeki iş yüzdesi ortalamasının
hesaplanmasında ise öncelikle, çalışılan yer ve mahkemelerin toplam süresinin, yer ve mahkeme sayısına bölünmesi suretiyle ortalama süre belirlenir. Daha sonra, inceleme döneminde
bakılan ve çıkarılan toplam iş sayıları esas alınarak bulunacak iş yüzdesinin, yukarıdaki usule
göre belirlenen ortalama sürenin karşılığı olan iş yüzdesine ulaşıp ulaşmadığına bakılır.
d) Soruşturma aşamasında uzlaşma işlemine başlanması durumunda, uzlaşma işlemi
sonuçlanıncaya kadar bu işler bakılan toplam iş miktarından düşülür.
e) İlamat iş yüzdeleri bildirilirken hürriyeti bağlayıcı cezalara ait ilamların infazına başlanmış olması; para cezalarına ilişkin ilamların ise ilk taksitinin ödenmiş olması durumunda
bu işler Cumhuriyet savcısının çıkardığı iş miktarına dâhil edilir.
f) Yakalama emri çıkarılmasından itibaren bir yıl geçen dosyalar ile daimî arama kararının verilmesinden itibaren bir yıl geçen veya üçer aylık zaman dilimleriyle üç kez aranmasına rağmen şüphelisi tespit edilemeyen dosyalar iş yüzdesi hesabında toplam bakılan işten
düşülür.
g) İdari yargıda tekemmül eden dava dosyaları üyelere eşitlik esasına göre derhal havale
edilir ve yasal zorunluluk olmadıkça ilk defa adına havale edilen üye tarafından
sonuçlandırılır.
(2) Haklı nedenler:
Bir inceleme dönemi içinde uzun süreli sağlık raporu veya doğum nedeniyle ücretsiz
izin alınması ya da görevli olarak yurt dışına gönderilmesi, görevden ayrılmak suretiyle
yüksek lisans veya doktora öğrenimi yapılması, tayin ve yetki nedeniyle değişik mahkemelerde çalışılması, müstemir yetki dışında iş çıkarılması, gelen ve devralınan iş sayısının fazlalığı, yargılamanın ve soruşturmanın zorunlu kıldığı işlemlerin zamanında yapılmamasının
haklı nedenlerden kaynaklanması gibi sebeplerle yukarıda 7, 8, 9 ve 10’uncu maddelerde
belirtilen asgarî oranlardan az iş çıkarılması hâli Kurulca lehe değerlendirilebilir.
(3) Puan ilâvesi ve kesirler;
Kanun yolu incelemesinden geçen işleri, performans değerlendirme ve geliştirme formları ile müfettiş hâl kağıtları dikkate alınarak iş yüzdelerine Kurulca iki puan ilâve edilebilir.
İş yüzdesi hesabında kesirler tam sayıya çıkartılır.
(4) İnceleme dönemine ait işler:
a) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun incelemelerine esas olan işler; 1 Nisan-31
Mart, 1 Ağustos-31 Temmuz, 1 Aralık-30 Kasım tarihleri arasında iki yıl içinde çıkarılan
işlerdir.
Disiplin cezalarının yükselmeye etkisi
MADDE 12 – (1) Kınama cezası gerektiren fiillerin niteliğine göre yükselmeye engel
olup olmayacağı ve Hâkimler ve Savcılar Kanununun 29 uncu maddesi gereğince yükselme
dereceleri belirlenirken hangi deftere geçirileceği Kurulca takdir edilir.
İki yıllık yükselme süresini doldurmadan derece yükselme incelemesine girenlerin
durumu
MADDE 13 – (1) Bir yıla kadarki hâkimlik ve Cumhuriyet savcılığı dışındaki bir hizmetin değerlendirilmesi nedeniyle en az bir yıllık hâkimlik hizmeti ile derece yükselmesi
incelemesine giren hâkim ve savcılar bu İlke Kararında öngörülen diğer şartları taşımaları
halinde tercihan veya mümtazen yükseltilebilirler.
Fişle yükseltilenler
MADDE 14 – (1) Yargıtay ve Danıştay’dan iş geçirmeleri mümkün olmayan hâkim ve
savcıların yükseltilmelerinde ilgilinin durumuna göre haklarında düzenlenen fişler ve müfettiş
hal kâğıtlarındaki bilgiler esas tutularak girebilecekleri defter saptanır.
(2) Görev yeri itibariyle Yargıtay, Danıştay, Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinden iş geçirmeleri mümkün olmayan, haklarında sicil fişi düzenlenemeyen ve müfettiş hal
kâğıdı veya performans değerlendirme ve geliştirme formu bulunmayan hâkim ve savcılar
“A” defterinde yükseltilirler.
Kademe ilerlemesi yapamayanların durumu
MADDE 15 – (1) Bulunduğu derecenin birinci kademesinde bir yıl çalışıp veya
çalışmış sayılıp da kademe ilerlemesine layık görülmeyenler bir yıl sonra yeniden kademe
ilerlemesi için incelemeye tabi tutulurlar.
Listelerin yayımı ve listelere giremeyecek olanlar
MADDE 16 – (1) Listelerin Yayımı:
a) Hâkimler ve savcılardan derece yükselme süresini bitiren, haklarında yükselmeye
engel mahkeme hükmü veya yetkili mercice verilmiş disiplin kararı bulunmayanların adlarını
gösteren listeler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca hazırlanarak yılın Nisan, Ağustos
ve Aralık ayları içerisinde Resmî Gazete’de yayımlanır.
b) Bu listede adları bulunmayanlar Hâkimler ve Savcılar Kanununun 22 nci maddesine
göre, listelerin Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren 30 gün içinde Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kuruluna başvurmak suretiyle durumlarının yeniden incelenmesini isteyebilirler. Yeniden inceleme talebinin Kurulca reddi halinde, bu karar aleyhine tebliğ tarihinden
itibaren on gün içerisinde itiraz edebilirler.
(2) Listelere Giremeyecek Olanlar:
a) Derece yükselmesini durdurma cezası alanlar, cezanın kesinleşmesini izleyen derece
yükselmesi incelemesi tarihinden itibaren iki yıl süre ile,
b) Yer değiştirme cezası almış olanlar cezanın kesinleşmesini izleyen derece yükselme
incelemesi tarihinden itibaren iki yıl süre ile,
c) Meslekten çıkarmayı gerektirmeyecek şekilde kasti bir suç nedeniyle hapis veya
göreviyle ilgili bir suçtan dolayı adlî para cezasına mahkum olanlar veya bir derecedeki iki
veya bir sınıfta üç defa kınama cezasına uğrayanlar, cezanın kesinleşmesini izleyen derece
yükselmesi incelemesi tarihinden itibaren bir yıl süre ile,
d) Kademe ilerlemesini durdurma cezası alanlar, cezanın kesinleşmesini izleyen derece
yükselmesi incelemesi tarihinden itibaren bir yıl süre ile,
Derece incelemesi listesine dahil edilemezler. Yukarıda sayılan cezalar kademe ilerlemesi döneminde kesinleşmiş ve uygulanmış ise derece yükselmesi incelemesi sırasında bir
daha dikkate alınmazlar.
(3) Yukarıda a, b, c ve d bentlerinde belirtilen cezalar, aynı sebepten dolayı alınsa bile
ayrı ayrı uygulaması yapılır.
(4) a, b, c ve d bentlerinde belirtilen cezaların birinci derecenin kademelerinde alınması
hâlinde cezanın kesinleşmesini izleyen kademe ilerlemesi incelemesi tarihinden itibaren
öngörülen sürenin sonuna kadar incelemeye tâbi tutulmazlar.
İnceleme usulü ve zamanı
MADDE 17 – (1) Derece yükselmesi 16 ncı madde gereğince düzenlenip Resmî Gazete’de yayımlanan listeye göre her yılın Nisan, Ağustos ve Aralık aylarının son günlerinden
geçerli olmak üzere yapılır.
Derece yükselmesi incelemesi sırasında;
a) İlgilinin açık ve gizli sicilleri,
b) Hâkim ve savcılar için Kanunun 23 üncü maddesine göre düzenlenen sicil fişleri,
c) O devre içinde teftiş görenlerin müfettiş hal kâğıtları, performans değerlendirme ve
geliştirme formları, denetim raporları ve kanun yolu tespit formları,
d) Derece ilerlemesine ait devre içinde çıkarılan işler ile kanun yolu incelemesinden
geçen işleri,
e) Varsa soruşturma ve kovuşturma dosyaları ile tüm bilgi ve belgeler,
Kurulun incelemesine sunulur.
Kaldırılan hükümler
MADDE 18 – (1) 1/5/1983 tarihli ve 18034 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren 07.04.1983 tarihli ve 2 sayılı Adlî Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları ile
İdarî Yargı Hâkim ve Savcıları Hakkında 2802 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 21 ve
118 inci maddeleri uyarınca tespit edilen Derece Yükselmesi Esaslarına İlişkin Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu İlke Kararı yürürlükten kaldırılmıştır.
Geçici hükümler
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu ilke kararının 8, 9 ve 10 uncu maddeleri 2011 Ağustos
terfi döneminden itibaren uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bu ilke kararının 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında, 8 inci
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen %60 ibaresi
Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren 6 ay süre ile %50 olarak uygulanır.
Yürürlük
MADDE 19 – (1) Bu ilke kararı Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe
girer.
[R.G. 24 Şubat 2012 – 28214]
—— • ——
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığından:
BİRİNCİ SINIFA AYRILAN VE BİRİNCİ SINIF OLAN HÂKİM VE SAVCILARIN
ÇALIŞMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ESASLARINA İLİŞKİN HÂKİMLER
VE
SAVCILAR YÜKSEK KURULU İLKE KARARI
Karar No: 282/2
Karar Tarihi: 30/9/2011
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu İlke Kararının amacı, birinci sınıfa ayrılan ve birinci sınıf olan
hâkim ve savcıların üç yılda bir tâbi tutulacakları incelemeye ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Tespit edilen bu esaslar, birinci sınıfa ayrılan ve birinci sınıf olan adlî
yargı hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile idarî yargı hâkim ve savcıları hakkında uygulanır.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu İlke Kararı 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar
Kanununun 5435 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile değişik 15 inci maddesinin ikinci fıkrası
ve aynı Kanunun 16 ncı maddesiyle değişik 33 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu İlke Kararında geçen;
a) Kurul: Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu,
b) Kanun: 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununu,
c) Hâkim, savcı: 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 3
üncü maddesinde tanımlanan hâkim ve savcıları ifade eder.
Genel kural
MADDE 5 – (1) Birinci sınıfa ayrılan ve birinci sınıf olan hâkim ve savcıların çalışmaları, bu sınıfa ayrıldıkları tarihten itibaren üç yılda bir Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca değerlendirmeye tâbi tutulur.
Değerlendirmenin genel şartları
MADDE 6 – (1) Hâkim ve savcıların üç yılda bir tâbi tutuldukları incelemeler sonucunda çalışmalarının başarılı sayılabilmesi için;
a) Bu İlke Kararında belirlenen koşulları gerçekleştirmiş,
b) Birinci sınıfa ayrılma niteliklerini yitirmemiş,
olmaları gerekir.
Hâkim ve savcıların çalışmalarının değerlendirilmesi esasları
MADDE 7 – (1) Hâkim ve savcıların;
a) Ahlakî gidişleri,
b) Meslekî bilgi ve anlayışları,
c) Gayret ve çalışkanlıkları,
d) Gördükleri işlerin birikmesine sebep olup olmadıkları,
e) Çıkardıkları işlerin miktar ve mahiyetleri,
f) Göreve bağlılıkları ve devamları,
g) Üst merciler ve müfettişlerce haklarında düzenlenen performans değerlendirme ve
geliştirme formları, hâl kâğıtları ve başarı bildirim formları,
h) Kanun yolu incelemesinden geçen işleri,
i) Varsa meslekî ve akademik konulardaki faaliyetlerine ilişkin diğer bilgi ve belgeler,
dikkate alınarak, üç yıllık çalışmalarının değerlendirilmesi sonucu başarı dereceleri
tespit edilir.
Başarı dereceleri
MADDE 8 – (1) Hâkim ve savcılar üç yılda bir tâbi tutulacakları incelemeler sonucunda, çalışmalarındaki başarı derecelerine göre;
a) A defterinde başarılı,
b) B defterinde başarılı,
c) C defterinde başarılı
şeklinde sınıflandırılır.
(2) İnceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
%60’ını çıkaramayan hâkim ve savcıların terfiiden geri bırakılmalarına Kurulca karar verilebilir.
(3) Birinci sınıf olan hâkim ve savcıların almakta oldukları aylık oranlarına, 2802 sayılı
Kanunun 5536 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile değişik 103 üncü maddesi uyarınca, her üç
yılda bir iki puan ilâve edilebilmesi için “B” ya da “C” defterinde başarılı sayılmaları gerekir.
(4) Görev yeri itibariyle Yargıtay, Danıştay, Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinden iş geçirmeleri mümkün olmayan, haklarında sicil fişi düzenlenemeyen ve müfettiş hal
kâğıdı bulunmayan hâkim ve savcılar “A” defterinde başarılı sayılırlar.
A defterinde başarılı sayılma
MADDE 9 – (1) Adlî yargı hâkimleri:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
%60’ını karara bağlayan,
b) Kadastro davalarına bakan hâkimlerden, geçen yıllardan devren gelen işlerin %
30’unu dönem içinde gelen işlerin ise % 50’sini çıkardıkları takdirde,
c) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki mahkemelere geçen yıllardan
devreden ve gelen toplam iş miktarından;
1. Ağır ceza ve çocuk ağır ceza mahkemelerinde 900,
2. Asliye hukuk ve aile mahkemelerinde 1500,
3. Asliye ceza ve çocuk mahkemelerinde 1500,
4. Fikrî ve sınaî haklar ceza mahkemelerinde 1200,
5. Sulh hukuk ve sulh ceza mahkemelerinde 1800,
6. Ticaret mahkemelerinde 1200,
7. Fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemelerinde 900,
8. Tüketici ve İş mahkemelerinde 2100,
9. Kadastro mahkemesinde 750,
10. İcra ceza işlerinde 4500,
11. İcra hukuk işlerinde 2400,
dosyayı sonuçlandırıp karara bağlayanların “A” defterinde başarılı olduklarına Kurulca
karar verilebilir.
(2) Adlî yargı Cumhuriyet savcıları:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
%60’ını karara bağlayan,
b) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki Cumhuriyet savcılıklarına geçen yıllardan devreden ve gelen işlerden 2400 soruşturma, 9000 ilâmat evrakını sonuçlandıranların
“A” defterinde başarılı olduklarına Kurulca karar verilebilir.
(3) İdarî yargı hâkim ve savcıları:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
% 60’ını karara bağlayan,
b) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki mahkemelere geçen yıllardan
devreden ve gelen toplam iş miktarından;
1. İdare mahkemelerinde 1200,
2. Vergi mahkemelerinde 1500,
dosyayı sonuçlandırıp karara bağlayanların “A” defterinde başarılı olduklarına Kurulca
karar verilebilir.
B defterinde başarılı sayılma
MADDE 10 – (1) Adlî yargı hâkimleri:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
%70’ini karara bağlayan,
b) Kadastro davalarına bakan hâkimlerden, geçen yıllardan devren gelen işlerin %
40’ını, dönem içinde gelen işlerin ise % 60’ını çıkardıkları takdirde,
c) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki mahkemelere geçen yıllardan
devreden ve gelen toplam iş miktarından;
1. Ağır ceza ve çocuk ağır ceza mahkemelerinde 1050,
2. Asliye hukuk ve aile mahkemelerinde 1800,
3. Asliye ceza ve çocuk mahkemelerinde 1800,
4. Fikrî ve sınaî haklar ceza mahkemelerinde 1350,
5. Sulh hukuk ve sulh ceza mahkemelerinde 2100,
6. Ticaret mahkemelerinde 1350,
7. Fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemelerinde 1050,
8. Tüketici ve İş mahkemelerinde 2400,
9. Kadastro mahkemesinde 900,
10. İcra ceza işlerinde 6000,
11. İcra hukuk işlerinde 2700,
dosyayı sonuçlandırıp karara bağlayan ve başarılı sayılmak için gerekli olandan daha
üstün bir liyakat gösterenlerin, “B” defterinde başarılı olduklarına Kurulca karar verilebilir.
(2) Adlî yargı Cumhuriyet savcıları:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
%70’ini karara bağlayan,
b) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki Cumhuriyet savcılıklarına geçen yıllardan devreden ve gelen işlerden 3000 soruşturma, 12.000 ilâmat evrakını sonuçlandıran,
c) İş yoğunluğu gereği olarak münhasıran ceza infaz kurumları ile tutukevlerinde
görevlendirilen Cumhuriyet savcılarının, bu görevlerde inceleme döneminin en az yarısı kadar
çalışmaları hâlinde, ağır ceza Cumhuriyet başsavcıları tarafından haklarında doldurulan başarı
bildirim formları, müfettiş hâl kâğıtları ile diğer bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek
“B” defterinde başarılı olduklarına Kurulca karar verilebilir.
(3) İdarî yargı hâkim ve savcıları:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
% 80’ini karara bağlayan,
b) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki mahkemelere geçen yıllardan
devreden ve gelen toplam iş miktarından;
1. İdare mahkemelerinde 1500,
2. Vergi mahkemelerinde 1800,
dosyayı sonuçlandırıp karara bağlayan ve başarılı sayılmak için gerekli olandan daha
üstün bir liyakat gösterenlerin, “B” defterinde başarılı olduklarına Kurulca karar verilebilir.
C defterinde başarılı sayılma
MADDE 11 – (1) Adlî yargı hâkimleri:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
% 80’ini karara bağlayan,
b) Kadastro davalarına bakan hâkimlerden, geçen yıllardan devren gelen işlerin %
50’sini, dönem içinde gelen işlerin ise % 70’ini çıkardıkları takdirde,
c) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki mahkemelere geçen yıllardan
devreden ve gelen toplam iş miktarından;
1. Ağır ceza ve çocuk ağır ceza mahkemelerinde 1200,
2. Asliye hukuk ve aile mahkemelerinde 2100,
3. Asliye ceza ve çocuk mahkemelerinde 2100,
4. Fikrî ve sınaî haklar ceza mahkemelerinde 1500,
5. Sulh Hukuk ve Sulh Ceza mahkemelerinde 2400,
6. Ticaret mahkemelerinde 1500,
7. Fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemelerinde 1200,
8. Tüketici ve İş mahkemelerinde 2700,
9. Kadastro mahkemesinde 1050,
10. İcra ceza işlerinde 7500,
11. İcra hukuk işlerinde 3000,
dosyayı sonuçlandırıp karara bağlayan, Kanunda ve İlke Kararlarında belirlenen nitelikleri veya maddî eserleri ile başarılı sayılmak için gerekli olandan çok yüksek liyakat derecelerine ulaştıklarına kanaat getirilenlerin “C” defterinde başarılı olduklarına Kurulca karar
verilebilir.
(2) Adlî yargı Cumhuriyet savcıları:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
% 80’ini karara bağlayan,
b) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki Cumhuriyet savcılıklarına geçen yıllardan devreden ve gelen işlerden 3600 soruşturma, 15.000 ilâmat evrakını sonuçlandıran,
c) İş yoğunluğu gereği olarak münhasıran ceza infaz kurumları ile tutukevlerinde
görevlendirilen Cumhuriyet savcılarının, bu görevlerde yükselme süresinin en az yarısı kadar
çalışmaları hâlinde, ağır ceza Cumhuriyet başsavcıları tarafından haklarında doldurulan başarı
bildirim formları, müfettiş hâl kağıtları ile diğer bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek
“C” defterinde başarılı olduklarına Kurulca karar verilebilir.
(3) İdarî yargı hâkim ve savcıları:
a) Bir inceleme dönemi içinde geçen yıllardan devreden ve gelen toplam iş miktarının
% 90’ını karara bağlayan,
b) Emsaline göre işi çok fazla olan merkezlerdeki mahkemelere geçen yıllardan
devreden ve gelen toplam iş miktarından;
1. İdare mahkemelerinde 1800,
2. Vergi mahkemelerinde 2100,
dosyayı sonuçlandırıp karara bağlayan ve başarılı sayılmak için gerekli olandan daha
üstün bir liyakat gösterenlerin, Kanunda ve İlke Kararlarında belirlenen nitelikleri veya maddî
eserleri ile başarılı sayılmak için gerekli olandan çok yüksek liyakat derecelerine ulaştıklarına
kanaat getirilenlerin “C” defterinde başarılı olduklarına Kurulca karar verilebilir.
Ortak hükümler
MADDE 12 – (1) İş yüzdelerinin hesaplanması:
a) İnceleme dönemi içinde yetki değişikliği veya görev yeri değişikliği nedeniyle farklı
mahkemelerde ya da yerlerde farklı sürelerde çalışılması hâlinde, bu mahkemelerin veya yerlerin bir kısmının iş yüzdesinin yetersiz olması durumunda iş yüzdesi ortalaması, iş yüzdeleri
üzerinden değil dönem içinde bakılan ve çıkartılan toplam iş sayıları esas alınarak hesaplanır.
b) Altı ay veya daha kısa süreli olarak görev yapılan yer ve mahkemelerdeki iş yüzdeleri
başarı incelemeleri sırasında aleyhe değerlendirilemez. Altı aydan fazla, bir yıldan az çalışılan
yer ve mahkemelerdeki iş yüzdeleri, başarı derecelerine göre belirlenen iş yüzdelerinin 12’ye
bölünmesi ile bulunacak aylık iş yüzdesinin çalışılan süreyle çarpılması sonucunda ortaya
çıkan rakamlar esas alınarak hesaplanır.
c) Görev yapılan mahkemelerdeki veya yerlerdeki sürelerin bir yılın altına düşmesi
halinde, her mahkemede ve yerde çalışılan sürenin karşılığı olan oranlarda iş çıkarmak
gerekir. Aylık oranlamaya tabi mahkemelerdeki veya yerlerdeki iş yüzdesi ortalamasının
hesaplanmasında ise öncelikle, çalışılan yer ve mahkemelerin toplam süresinin, yer ve mahkeme sayısına bölünmesi suretiyle ortalama süre belirlenir. Daha sonra, inceleme döneminde
bakılan ve çıkarılan toplam iş sayıları esas alınarak bulunacak iş yüzdesinin, yukarıdaki usule
göre belirlenen ortalama sürenin karşılığı olan iş yüzdesine ulaşıp ulaşmadığına bakılır.
d) Soruşturma aşamasında uzlaşma işlemine başlanması durumunda, uzlaşma işlemi
sonuçlanıncaya kadar bu işler bakılan toplam iş miktarından düşülür.
e) İlamat iş yüzdeleri bildirilirken hürriyeti bağlayıcı cezalara ait ilamların infazına başlanmış olması; para cezalarına ilişkin ilamların ise ilk taksitinin ödenmiş olması durumunda
bu işler Cumhuriyet savcısının çıkardığı iş miktarına dahil edilir.
f) Yakalama emri çıkarılmasından itibaren bir yıl geçen dosyalar ile daimî arama kararının verilmesinden itibaren bir yıl geçen veya üçer aylık zaman dilimleriyle üç kez aranmasına rağmen şüphelisi tespit edilemeyen dosyalar iş yüzdesi hesabında toplam bakılan işten
düşülür.
g) İdari yargıda tekemmül eden dava dosyaları üyelere eşitlik esasına göre derhal havale
edilir ve yasal zorunluluk olmadıkça ilk defa adına havale edilen üye tarafından
sonuçlandırılır.
(2) Haklı nedenler:
Bir inceleme dönemi içinde uzun süreli sağlık raporu veya doğum nedeniyle ücretsiz
izin alınması ya da görevli olarak yurt dışına gönderilmesi, görevden ayrılmak suretiyle
yüksek lisans veya doktora öğrenimi yapılması, tayin ve yetki nedeniyle değişik mahkemelerde çalışılması, müstemir yetki dışında iş çıkarılması, gelen ve devralınan iş sayısının fazlalığı, yargılamanın ve soruşturmanın zorunlu kıldığı işlemlerin zamanında yapılmamasının
haklı nedenlerden kaynaklanması gibi sebeplerle yukarıda 8, 9, 10 ve 11’inci maddelerde
belirtilen asgarî oranlardan az iş çıkarılması hali Kurulca lehe değerlendirilebilir.
(3) Puan ilâvesi ve kesirler;
Kanun yolu incelemesinden geçen işleri, performans değerlendirme ve geliştirme formları ile müfettiş hâl kâğıtları dikkate alınarak iş yüzdelerine Kurulca iki puan ilâve edilebilir.
İş yüzdesi hesabında kesirler tam sayıya çıkartılır.
(4) İnceleme dönemine ait işler:
a) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun incelemelerine esas olan işler; 1 Nisan-31
Mart, 1 Ağustos-31 Temmuz, 1 Aralık-30 Kasım tarihleri arasında üç yıl içinde çıkarılan
işlerdir.
Birinci sınıfa ayrılma niteliklerinin yitirilmesi
MADDE 13 – (1) Birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren niteliklerin yitirilip yitirilmediği,
Kanunun “Birinci sınıfa ayrılma koşulları” başlıklı 32 nci maddesine ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan İlke Kararında tespit edilen esaslara göre belirlenir. Kanun ve İlke Kararına
göre, aşağıdaki hallerden birinin gerçekleşmesi durumunda, birinci sınıfa ayrılma
niteliklerinin yitirildiği sonucuna varılır.
(A) Hükümlülük ve kovuşturma bakımından:
a) Mesleğin vakar ve onuruna dokunan veya kişisel haysiyet ve itibarını kıran veya
görevle ilgili herhangi bir suçtan affa uğramış olsa bile hüküm giymemiş olmak,
b) Meslekten çıkarmayı, yer değiştirmeyi veya yükselmeden geri bırakılmayı gerektiren
bir eylem nedeniyle kovuşturma altında bulunmamak,
(B) Disiplin bakımından:
a) Kanunun 68 inci maddesine göre yer değiştirme cezası almamış olmak,
b) Kanunun 65, 66 ve 67 nci maddelerinde sayılan kınama, kademe ilerlemesinin durdurulması veya derece yükselmesinin durdurulması cezalarını aynı türden olmasa bile birden
fazla almamış olmak,
c) Meslekten çıkarmayı, yer değiştirmeyi veya yükselmeden geri bırakılmayı gerektiren
bir eylem nedeniyle disiplin yönünden soruşturma altında bulunmamak,
gerekir.
Yukarıda “b” bendinde sayılan cezalardan sadece birinin alınması hâlinde bu cezaya
neden olan fiilin niteliği göz önünde tutularak birinci sınıfa ayrılmanın yitirilip yitirilmediği
Kurulca takdir edilir.
İnceleme usulü ve zamanı
MADDE 14 – (1) Birinci sınıfa ayrılan ve birinci sınıf olan hâkim ve savcıların başarı
durumlarının incelenmesi, Kanunun 18 inci maddesinde belirtilen dönemler esas alınarak,
Nisan, Ağustos ve Aralık aylarının son günlerinden geçerli olmak üzere Kurulca yapılır.
Kaldırılan hükümler
MADDE 15 – (1) 25/6/2009 tarihli ve 27269 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren 26/2/2009 tarihli ve 189/2 sayılı Birinci Sınıf Olan Hâkim ve Savcıların
Çalışmalarının Değerlendirilmesi Esaslarına İlişkin Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu İlke
Kararı yürürlükten kaldırılmıştır.
Geçici hükümler
GEÇİCİ MADDE 1 – Bu ilke kararının 9, 10 ve 11. maddeleri 2011 Ağustos terfi
döneminden itibaren uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 2 – Bu ilke kararının 8. maddesinin ikinci fıkrasında, 9. maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi ile ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen %60 ibaresi Resmî
Gazete’de yayımı tarihinden itibaren 6 ay süre ile %50 olarak uygulanır.
Yürürlük
MADDE 16 – Bu İlke Kararı Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe
girer.
[R.G. 24 Şubat 2012 – 28214]
—— • ——
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No
: 2010/20334
Karar No
: 2011/20292
YARGITAY İLAMI
İncelenen Kararın:
Mahkemesi : Kuşadası Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Tarihi
: 20/1/2010
Numarası
: Esas: 2010/410 Karar: 2010/8
Davacı
: Ahmet Cin
Davalı
: Funda Cin
Dava Türü
: Yabancı Mahkeme (Boşanma) Kararının Tenfizi
Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen
hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3.
maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı davada, boşanmaya ilişkin Münih Asliye Hukuk
(aile) Mahkemesinin 13/8/2009 tarih ve 518F 11995/2008 sayılı kararının tenfizine karar
verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 53. maddesinde tenfiz dilekçesine eklenecek belgeler belirtilmiş olup, bu hükme göre yabancı mahkeme
ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından
onanmış örneği ve onanmış tercümesi ile, ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin dilekçeye eklenmesi
zorunludur.
Mahkemece, kararın onaysız fotokopisi ile yine onaysız tercümenin Kanundaki koşulları taşımadığı gözetilmeksizin, eksik belgeye dayanılarak hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü
ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
30/11/2011
[R.G. 24 Şubat 2012 – 28214]
—— • ——
Adalet Bakanlığından:
İHALELERE KATILMAKTAN YASAKLAMA KARARI
1. İhale Kayıt Numarası
2011/200932
(İKN)
2. Yasaklama Kararı
Adalet Bakanlığı Ceza Tevkifevleri Genel
Veren Bakanlık/Kurum Müdürlüğü
3. İhaleyi Yapan İdarenin
Alaşehir M Tipi Kapalı
Adı
Ceza İnfaz Kurumu
İl/İlçe Alaşehir/Manisa
Müdürlüğü
Akarca Mah. Yıldırım
Tel02366531502Adresi
Beyazıt Cad. No: 95
Faks
02366532829
Posta
45600
E-Mail
Kodu
4. İhalelere Katılmaktan Yasaklanan Gerçek 5. Ortak ve/veya Ortaklıkveya Tüzel Kişi
ların
Adı/Unvanı
Adresi
T.C. Kimlik No.
Vergi Kimlik/
Mükellefiyet No.
Kayıtlı Olduğu
Ticaret/Esnaf
Odası
Ticaret/Esnaf
Sicil No.
6. YasakA
lama
(
y
Süresi
İsa Çamlıbel
Yeni Mah. Süleyman
Demirel Cad. No: 306
Alaşehir/Manisa
59221162974
2280089055
Alaşehir Ticaret ve
Sanayi Odası
1826
7. Yasaklamanın
Yı
)
(2) Dayanağı ve
l
Kapsamı
c-2886 DİK
Tüm
İhalelerden
Bakanlık İhalelerinden
Kurum İhalelerinden
(
(
(
(
ab-4735
4734 ( )
KİSK
KİK
d-Diğer Mev)
zuat
Tüm
)
İhalelerden
Bakanlık İhale)
lerinden
Kurum İhalele)
rinden
(X
)
( )
( )
( )
( )
Yasaklama Kararı Aşağıdaki Açıklamalar Dikkate Alınarak Doldurulacaktır.
1 - İKN : İstisna kapsamındakiler dahil 4734 ve 4735 sayılı Kanunlara göre yapılan
yasaklamalarda doldurulacaktır.
2 - T.C. Kimlik No : Yasaklananın gerçek kişi olması durumunda doldurulacaktır.
3 - Kayıtlı Olduğu Ticaret/Esnaf Odası ve Ticaret Esnaf Sicil No : Herhangi bir Ticaret
veya Esnaf Odasına kayıtlı olmaması halinde kayıtlı olmadığı belirtilecektir.
4 - Diğer Mevzuat : İstisna kapsamındakiler dahil 4734, 4735 ve 2886 sayılı Kanunların
dışındaki mevzuata göre verilen yasaklamalarda doldurulacaktır.
5 - Ortak ve/veya Ortaklıkların : 4734 sayılı Kanunun 58/2 nci maddesi ile 4735 sayılı
Kanunun 26/2 nci maddesinde sayılan ortak ve/veya ortakların bulunması halinde bu bölüm
doldurulacaktır. Bu bölümde yer alan kişinin birden fazla olması durumunda ek yapılabilir.
1569/1-1
[R.G. 24 Şubat 2012 – 28214]
—— • ——
Cumhurbaşkanlığından:
Karar Sayısı : 2012/11
Danıştay Üyeliğine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 155 inci ve 2575 sayılı
Danıştay Kanununun 8 ve 9 uncu maddeleri gereğince, Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Mustafa ELÇİM seçilmiştir.
24/2/2012
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
[R.G. 25 Şubat 2012 – 28215]
—— • ——
Yüksek Planlama Kurulundan:
Tarih : 20/2/2012
Karar No
: 2012/1
Konu : Enerji Verimliliği Strateji Belgesi 2012-2023
Yüksek Planlama Kurulunca;
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 1/4/2011 tarih ve 4446 sayılı, 8/6/2011 tarih ve
7290 sayılı, 18/8/2011 tarih ve 9993 sayılı, 28/11/2011 tarih ve 1432 sayılı yazıları dikkate
alınarak; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı koordinatörlüğünde kamu, özel sektör ve sivil
toplum kuruluşlarının katılımları ile hazırlanan ekli “Enerji Verimliliği Strateji Belgesi 20122023”nin kabulüne, karar verilmiştir.
ENERJİ VERİMLİLİĞİ STRATEJİ BELGESİ
2012- 2023
1.
GİRİŞ
Enerji verimliliği; enerjide arz güvenliğinin sağlanması, dışa bağımlılıktan kaynaklanan
risklerin azaltılması, enerji maliyetlerinin sürdürülebilir kılınması, iklim değişikliği ile mücadelenin etkinliğinin artırılması ve çevrenin korunması gibi ulusal stratejik hedefleri
tamamlayan ve bunları yatay kesen bir kavramdır. Sürdürülebilir kalkınmanın öneminin gittikçe daha çok anlaşıldığı günümüzde, enerji verimliliğine yönelik çabaların değeri de aynı
oranda artmaktadır. Bu çerçevede; enerji üretimi ve iletiminden nihai tüketime kadarki bütün
aşamalarda enerji verimliliğinin geliştirilmesi, bilinçsiz kullanımın ve israfın önlenmesi,
enerji yoğunluğunun gerek sektörler bazında gerekse makro düzeyde azaltılması ulusal enerji
politikamızın öncelikli ve önemli bileşenlerindendir.
Bugüne kadar enerji verimliliği kapsamında yürütülegelmiş faaliyetlerin değerlendiril-
mesi sonucunda çıkarılan dersler, çeşitli uygulama noktalarında karşılaşılan güçlükler ve
enerji sektöründeki küresel eğilimler ışığında, Türkiye’nin enerji verimliliği alanındaki yol
haritasının stratejik ve dinamik bir bakış açısıyla hazırlanması kaçınılmaz hale gelmiştir.
Kamu kesimi, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının katılımcı bir yaklaşımla ve işbirliği
çerçevesinde hareket etmesini sağlamak, sonuç odaklı ve somut hedeflerle desteklenmiş bir
politika seti belirlemek, bu hedeflere ulaşmak için yapılması zorunlu eylemleri tespit etmek,
ayrıca süreç içinde kuruluşların yüklenecekleri sorumlulukları tanımlamak için işbu strateji
belgesi hazırlanmıştır. Bu belgede tanımlanan faaliyetlerin gerçekleştirilmesinden, tedbirlerin
uygulanmasından, sonuçların değerlendirilmesinden sorumlu olan kamu ve sivil toplum
kuruluşları arasında yakın bir işbirliği kurulması amaçlanmakta olup, söz konusu koordinasyonu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı adına Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü sağlayacaktır.
Bu stratejinin uygulanması ile ilgili izleme ve değerlendirme çalışmaları için kamu, özel
sektör ve sivil toplum örgütleri işbirliği ile komisyonlar, komiteler ve/veya çalışma grupları
Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulacaktır. Bu belgede tanımlanmış
olan stratejik amaçlar, hedefler ve eylemler yapılacak derinlemesine sektörel analizlere göre
Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu tarafından yılda en az bir kez gözden geçirilecek,
hükümetin politika ve hedeflerindeki değişikliklere, AB politikalarına, belge kapsamındaki
uygulamalarda ortaya çıkan darboğazlara bağlı olarak güncellenecektir.
2.
DURUM ANALİZİ
Bir birim Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) yaratabilmek için tüketilen enerji miktarını ifade eden Türkiye’nin birincil enerji yoğunluğunun, 1998 Yılı GSYİH serisine göre 2000
yılı ABD Doları fiyatlarıyla 2008 yılında 1998 yılındaki değere göre %0,24 oranında azaldığı,
2007 sonrası enerji verimliliği alanında yaşanan radikal dönüşüm hareketinin de etkisiyle bu
azalış eğiliminin son yıllarda daha da arttığı göze çarpmaktadır. Öte yandan ülkemizin
elektrik enerjisi yoğunluğunda, 1998 yılı GSYİH serisine göre 2000 yılı ABD Doları fiyatlarıyla 1998-2008 döneminde yıllık bazda %1,83’lük artış olduğu görülmektedir. Bu durum, bir
anlamda elektrik enerjisi tüketimindeki artışın büyük kısmının üretim dışı harcamalardan
kaynaklandığını ve enerji verimliliği ile ilgili tedbirlerin geliştirilmesinde elektrik enerjisi
talebinin azaltılmasına yönelik çalışmalara önem verilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
1998-2008 döneminde Türkiye’nin toplam nihai enerji tüketimindeki yıllık ortalama
artış oranı %3,81’dir. Aynı dönem için yıllık ortalama artışların sanayi sektöründe %3,56;
konut sektöründe %3,49; ulaştırma sektöründe %4,07 hizmet sektöründe ise %7,44 civarında
olduğu görülmektedir. Bireysel araç kullanımının artmasından ve hizmet sektöründeki yatırımlardan dolayı son on yılda kaydedilen en büyük artışların bu iki sektörde olduğu dikkat
çekmektedir.
Türkiye’de yıllardır gözlemlenen kalkınma ve nüfus artışı kaynaklı yüksek talep artışı
son yıllarda da devam etmektedir. Son yıllarda doğalgaza dayalı tesislerin toplam kapasitelerinin Türkiye’nin toplam kurulu güç kapasitesi içerisindeki payı hızla artarken, hidroliğin de
içinde yer aldığı yenilenebilir enerji kaynaklarının ülkemiz toplam kurulu gücü içindeki
payının düşmekte olduğu görülmektedir. Yeni yenilenebilirler olarak bilinen jeotermal, rüzgâr
ve biyokütle santrallerinin sayısının ülkemizde son yıllarda hızla artmasına rağmen, bunların
Türkiye’nin toplam kurulu gücü içindeki payları hala çok sınırlı kalmaktadır. Nihai tüketimin
dışında elektrik üretiminde ve dağıtımında da önemli kayıplar mevcuttur.
Ülkemizin konutlarda elektrik enerjisi tüketim yapısı, konuttan konuta, ailenin geçim
seviyesi ve cihaz altyapısına göre büyük değişiklikler göstermekle birlikte evlerde kullanılan
elektriğin büyük kısmı elektrikli ve elektronik eşyalar tarafından tüketilmektedir ve ev içi
elektrik tüketimdeki en yüksek pay buzdolaplarına aittir. Elektrikli ev aletlerinin enerji tüke-
timinde ciddi düşüşler gerçekleştirilmiş olup, bugünün en iyi buzdolabı 1990 yılına göre %75,
çamaşır makinesi 1985’lerde çıkan modellere göre enerjide %44 ve suda %62 tasarruf sağlamaktadır. Aynı şekilde bulaşık makinesi 60 oC çevrimde 1980 yılında 2 kWh enerji
harcarken bugün tüketim 1 kWh’ın altına su tüketimi ise üçte bire düşmüştür. Elektrikli ev
aletlerinde Türk pazarı son yıllarda A sınıfı ve üzerinde etiketli cihazlara dönüşmeye başlamıştır. Bununla birlikte, elektrikli cihazlardan kaynaklanan enerji tüketimini azaltmak üzere
özellikle kullanımda olan mevcut eski cihaz stoğunun yeni verimli cihazlarla değiştirilmesi
üzerine yoğunlaşılması gerekmektedir.
Türkiye’de son zamanlarda ortaya çıkan diğer önemli enerji tüketim kaynakları da
büyük ekran sıvı kristal LCD ve plazma TV setleri ile split klimalardır. Yaz sıcaklıklarının
son yıllarda artmaya başlaması ile özellikle güney bölgelerde pencere tipi klima satışlarında
görülen büyük artışlar yaz aylarında elektrik talebinin çok fazla artmasına ve talebin gündüz
saatlerinde pik yapmasına sebep olmaktadır. Enerji sistemimiz için olumsuz ve yüksek maliyetli olan bu problemin çözülmesi de enerji verimliliğinde, özellikle talep tarafına yönelik
atılacak adımlara bağlıdır.
Verimsiz elektrikli cihazların verimlilerle değiştirilmesindeki kilit unsur yapılan yatırımın kendisini geri ödeme süresidir ki; bu da elektrik fiyatları ile belirlenmektedir. Ayrıca
verimli cihazlar verimsizlere göre %10-20 civarında daha pahalıdır ve bunların tercih edilmesi
teşvik edilmedikce, daha düşük verime sahip olan ucuz ürünlerle rekabet edebilmeleri zordur.
Ucuz ve etkin bir çözüm olması bakımından, enerji verimli lambalara olan talep hızlı
artış göstermektedir. Kompakt floresan lamba satışları, 2004 yılındaki 4 milyon dolarlık
seviyesinden 2007 yılında 20 milyon dolara ve 2008 yılında da 32 milyon dolara ulaşmıştır.
Sanayide kullanılan elektrik enerjisi kullanan ekipmanlar içinde elektrik motorları en
büyük paya sahiptir. Bu nedenle özellikle sanayide elektrik motor sistemlerinde verimliliğin
iyileştirilmesi elektrik enerjisinin verimli kullanımı açısından büyük önem taşımaktadır.
Halen ısı yalıtımı iç pazar cirosunun yaklaşık 1,25 milyar dolar olduğu ve bununla yılda yaklaşık 50 milyon metrekarelik yalıtım yapılabildiği tahmin edilmektedir. Sektörün bu kapasitesi ile yılda en az 400.000 ortalama konutun yalıtılması mümkün görülmektedir. Binaların
yetersiz yalıtımlarından dolayı ısıtma ve soğutma amaçlı enerji kullanımındaki tasarruf
potansiyelinin ülkemiz ekonomisine kazandırılabilmesi için mevcut binaların kademeli olarak
yalıtılması gerektiği değerlendirilmektedir.
Türkiye’de gelir düzeyindeki büyümeyle beraber yük ve yolcu taşımasında büyük bir
artış olmuş; hatta taşımadaki bu artış gelir düzeyindeki büyümenin neredeyse iki katı oranında
gerçekleşmiştir. Dolayısıyla, ulaştırmadan kaynaklı emisyon miktarı göreceli olarak düşük
olsa da, emisyonlardaki artış hızı son derece yüksektir. Dolayısıyla Türkiye’de ulaştırmadan
kaynaklanan CO2 emisyonu gelişmiş ülkelerdeki emisyon miktarının altında olmakla beraber;
artış hızının çok yüksek olması nedeniyle mevcut gelişme eğilimleri değiştirilmezse
Türkiye’de sera gazı emisyonunun ciddi boyutta artacağı ve ulaştırma sektörünün bu süreçte
başlıca rolü oynayacağı açıktır. Taşımacılığın en ağırlıklı olarak gerçekleştiği tür olarak
karayolları, ulaştırma sektöründen kaynaklı CO2 emisyonlarında en yüksek paya sahiptir.
3.
DİĞER BELGE VE PROGRAMLARLA İLİŞKİSİ
3.1. Dokuzuncu Kalkınma Planı
1/7/2006 tarihli ve 26215 Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 2007-2013
dönemine ilişkin Dokuzuncu Kalkınma Planı’nın (7.1.5) numaralı “Enerji ve Ulaştırma Altyapısının Geliştirilmesi” başlığı altında yer alan “Enerji” alt başlığının (405) ve (407) numaralı maddelerinde, “Enerji talebi karşılanırken çevresel zararların en alt düzeyde tutulması,
enerjinin üretimden nihai tüketime kadar her safhada en verimli ve tasarruflu şekilde kullanılması esastır”, “Üretim sistemi içinde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının payının
azami ölçüde yükseltilmesi hedeflenecektir.” ifadeleri yer almaktadır.
Bu bağlamda, işbu Belgede yer alan amaç ve hedefler de enerjinin ve enerji kaynaklarının üretimden tüketimine kadar her safhada verimli kullanılması ile ilgili tedbirleri içerdiğinden, işbu Belge Dokuzuncu Kalkınma Planı’nı destekleyici bir belge niteliğindedir.
3.2. Orta Vadeli Program
Bu Belge, 10 Ekim 2010 tarihli ve 27725 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 20112013 dönemine ilişkin “Orta Vadeli Program”ın (4) numaralı “Enerji ve Ulaştırma
Altyapısının Geliştirilmesi” başlığı altında yer alan “Enerji” alt başlığındaki (vi) maddesinde
“Elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımında kayıp/kaçakların asgari seviyeye indirilmesi, Enerji
Verimliliği Kanunu çerçevesindeki destekleme imkânlarının artırılması, talep tarafı yönetimi,
yüksek verimli kojenerasyon ve yalıtım gibi uygulamaların yaygınlaştırılması yönünde politikalar izlenecektir.” şeklinde yer alan ifadeleri de destekler niteliktedir.
3.3. Türkiye Sanayi Strateji Belgesi
Bu Belge, 2011-2014 dönemine ilişkin olarak yayımlanan “Türkiye Sanayi Stratejisi
Belgesi”nde yer alan aşağıdaki ifadeler ile uyumlu hususları içermekte ve desteklemektedir.
a) (4) numaralı “Yatay Sanayi Politikası Alanları” başlığı altında yer alan “Altyapı Sektörleri” alt başlığı altındaki (k) bendi; “Sanayinin girdi maliyetlerini azaltmak amacıyla; enerji
arz güvenliği sağlanacak, enerji piyasası rekabetçi hale getirilecek ve enerji verimliliği arttırılacaktır. Ayrıca, Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji üretimi içindeki payının
arttırılması da sağlanacaktır.”
b) (5.6.2) numaralı “Elektrik Enerjisi Sektörü” başlığının altında yer alan “Mevcut
Durum” alt başlığı altındaki (231) numaralı maddesi; “Enerji verimliliğinin arttırılması, hem
daha az enerji ile daha çok üretim yapılmasını sağlayacağı ve sanayi maliyetlerini düşüreceği
için hem de zararlı gazların salınımını azaltacağı için önem arz etmektedir.”
c) (5.6.2) numaralı “Elektrik Enerjisi Sektörü” başlığının altında yer alan “Politikalar”
alt başlığı altındaki (235) numaralı maddenin (b) bendi; “Enerji verimliliği hususunda
alınacak tedbirlerle 2020 yılına kadar sanayide, binalarda ve ulaştırma sektöründe daha az
enerji kullanımının sağlanması öngörülmektedir. Bu kapsamda kısa vadede, aydınlatma, izolasyon, ulaşım ve elektrikli cihazlarla ilgili olarak yürütülen enerji verimliliği çalışmalarının
sürdürülmesi; mevcut santrallerde yeni teknolojiler kullanılarak verimin yükseltilmesi ve
üretim kapasitesini artırmak için yapılan rehabilitasyon çalışmalarının tamamlanması; yüksek
verimli kojenerasyon uygulamalarının yaygınlaştırılmasının sağlanması planlanmaktadır.”
ç) (5.6.2) numaralı “Elektrik Enerjisi Sektörü” başlığının altında yer alan “Politikalar”
alt başlığı altındaki (235) numaralı maddenin (c) bendi; “Enerji verimliliğine ilişkin ikincil
mevzuat çalışmaları tamamlanmış olup enerji verimliliğini ve tasarrufunu artırmaya yönelik
etkin mekanizmalar kurulacaktır. Bu kapsamda, KOBİ'lerin enerji verimliliği konusundaki
eğitim, etüt ve danışmanlık hizmetleri de desteklenecektir.”
d) (5.7) numaralı “Çevre” başlığı altında yer alan “Mevcut Durum” alt başlığı altındaki
(254) numaralı madde; “Düşük Karbon Ekonomisi (DKE) ya da Düşük Fosil Yakıt Ekonomisi (DFYE) kavramları, biyosfere en az düzeyde sera gazı (özellikle karbondioksit)
salımının sağlanabildiği ekonomileri tanımlamak için kullanılmaktadır. İklim değişikliğine
yol açan sera gazı salımının azaltılması sürecinde önemli bir araç olarak değerlendirilen DKE
konseptine göre, ağır sanayinin faaliyet gösterdiği ve yoğun nüfuslu ülkeler karbon-yoğun
ülkeler olarak addedilmekte ve söz konusu ülkelerde, mümkün olduğu ölçüde “sıfır karbon
toplumu”na geçilmesi, enerji verimliliği ile yenilenebilir enerjiye dayalı ekonomik modellerin
hayata geçirilmesi öngörülmektedir. Bu kapsamda, DKE’lerin amacı imalattan tarıma, ulaştırmadan elektrik üretimine pek çok sektörde, düşük emisyonlu teknolojiler kullanılarak enerji
ve hammadde üretilmesi ve böylece söz konusu enerji ve hammaddelerin tüketildiği alanlarda
verimliliğin sağlanarak bu alanların atıklarının da geri dönüşüm ya da bertarafının en az
düzeyde sera gazı emisyonu salımı ile gerçekleştirilebilmesidir. Nükleer Enerji ve Karbon
Yakalama ve Depolama (NEKYD), DKE’lere geçiş sürecinin başlıca araçları olarak görülmekle birlikte, her iki yöntemde de yenilenebilir olmayan kaynakların kullanılmasına devam
edilmesi ve özellikle NEKYD teknolojilerinin güvenilir bir şekilde uygulanmasında yaşanan
belirsizlikler ile maliyet sorunlarının da dikkate alınması gerekmektedir. Yenilenebilir enerji
kaynaklarının kullanılması bağlamında ise yüksek maliyet ve verimsizlik endişelerinin göz
önünde bulundurulması yerinde olacaktır.”
e) (5.7) numaralı “Çevre” başlığı altında yer alan “Mevcut Durum” alt başlığı altındaki
(255) numaralı madde; “Diğer taraftan, yeni istihdam ve pazar fırsatları yaratması beklenen
DKE’lerin önümüzdeki dönemde en hızlı büyüyecek ekonomiler olması öngörülmektedir. Bu
doğrultuda, düşük karbon ekonomisi alanlarında (yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, düşük
karbonlu teknolojiler, endüstriyel ormancılık, bitkilendirme, verimli toprak işleme yöntemleri
vb.) faaliyet gösteren ve yeni hizmet ve ürün geliştiren kuruluşların desteklenmesi, yeni iş
modellerinin ortaya koyulması, yeni pazarların yaratılması ve yeni istihdam ve “yeşil meslek”
imkânlarının sağlanması beklenmektedir.”
Bu bağlamda, Enerji Verimliliği Strateji Belgesi Türkiye Sanayi Strateji Belgesini de
destekleyici bir belgedir.
4.
TANIMLAR ve KISALTMALAR
Aksi bu Belgede açıkça belirtilmedikçe veya tanımlanmadıkca, bu belgede yer alan
terim, kavram ve kısaltmaların, enerji verimliliğine ilişkin mevzuatta tanımlanan anlamları
esas alınır.
Bunlara ilaveten;
1) BB: Büyükşehir belediyelerini,
2) BESD: Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneğini,
3) BSTB: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını,
4) ÇŞB: Çevre ve Şehircilik Bakanlığını,
5) E: Eylemi,
6) EB: Ekonomi Bakanlığını,
7) EİGM: Enerji İşleri Genel Müdürlüğünü,
8) EPDK: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunu,
9) ETKB: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını,
10)EVD: Enerji verimliliği danışmanlık şirketlerini,
11)EVKK: Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulunu,
12)EÜAŞ: Türkiye Elektrik Üretim Anonim Şirketini,
13)GSYH: Gayri safi yurt içi hasılayı,
14)HM:Hazine Müsteşarlığını,
15)İAB: İstanbul Altın Borsasını,
16)İDKK: İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulunu,
17)İİB:İçişleri Bakanlığını,
18)İkincil mevzuat: Tüzük, yönetmelik, yönerge, tebliğ, genelge, talimat gibi düzenlemeleri,
19)İndirgenmiş enerji yoğunluğu: Sanayi alt sektöründeki yıllık enerji tüketiminin sektörün mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış yıllık üretim endeksine bölünmesi ile
bulunan değerin işlem yılından önceki son üç yılın ortalamasını,
20)İMKB: İstanbul Menkul Kıymetler Borsasını,
21)İşletme: Sanayi, ulaşım, tarım ve hizmet sektörlerinde her türlü mal veya hizmet
üretimi yapılan işyerlerini,
22)KB: Kalkınma Bakanlığını,
23)KİK: Kamu İhale Kurumunu,
24)Kamu kesimi: Kamu kurum ve kuruluşlarını, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşlarını, üniversiteler ve mahallî idareleri,
25)KOSGEB: Küçük ve Orta Ölçekli Sanayii Geliştirme Başkanlığını,
26)MB: Maliye Bakanlığını,
27)OECD: Ekonomik işbirliği ve kalkınma örgütünü,
28)OSB: Organize sanayi bölgelerini,
29)ÖİB: Özelleştirme İdaresi Başkanlığını,
30)ÖTV: Özel tüketim vergisini,
31)SA: Stratejik amacı,
32)Sanayi alt sektörleri: TÜİK tarafından üretim endeksleri hesaplanan sektörleri,
33)Sanayi alt sektörü yıllık enerji tüketimi: TÜİK tarafından; sanayi üretim endeksinin
bulunmasında kullanılan sektör işletmelerindeki yıllık toplam enerji tüketimini,
34)SH: Stratejik hedefi,
35)SPK: Sermaye Piyasası Kurumunu,
36)Strateji: Enerji Verimliliği Stratejisini,
37)Sürdürülebilir bina: Enerji, su ve diğer doğal kaynakları etkin kullanmak suretiyle
enerji ve kaynak kullanımında çevreye etkileri en az olan, güvenli ve verimli bir iç mekan
çevresi temin eden binaları,
38)TBMM: Türkiye Büyük Millet Meclisini,
39)TEİAŞ: Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketini,
40)TEP: Ton eşdeğer petrolü,
41)TOBB: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğini,
42)TOKİ: Toplu Konut İdaresini,
43)TSE: Türk Standartlar Enstitüsünü,
44)TTGV: Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfını,
45)TÜBİTAK: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunu,
46)UDHB: Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığını,
47)Proje: Verimlilik artırıcı projeleri,
48)VGM: Verimlilik Genel Müdürlüğünü,
49)VOB: Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsasını,
50)Yapı stoğu: İnşaası tamamlanmış olup kullanımda olan yapı adedini,
51)YEGM: Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğünü,
52)Yıllık enerji tüketimi: İşlem yılından önceki son 3 yıla ait birincil enerji tüketimlerinin ortalamasını,
53)Yönetici: Malik, varsa intifa hakkı sahibi veya bunlar adına yönetimden sorumlu
olan kişiyi,
54)YY: Yerel yönetimleri, (Valilikler ve Belediyeler)
ifade eder.
5.
AMAÇ VE TEMEL HEDEF
Bu belge ile sonuç odaklı ve somut hedeflerle desteklenmiş bir politika seti belirlenmesi ve hedeflere ulaşmak için yapılması zorunlu eylemlerin, bu eylemlerin yerine
getirilmesinden sorumlu kuruluşlarla birlikte tanımlanması; kamu kesimi, özel sektör
ve sivil toplum kuruluşlarının katılımcı bir yaklaşımla ve işbirliği çerçevesinde hareket
etmesinin sağlanması amaçlanmıştır.
Belge ile 2023 yılında Türkiye’nin GSYİH başına tüketilen enerji miktarının
(enerji yoğunluğunun) 2011 yılı değerine göre en az %20 azaltılması hedeflenmektedir.
6.
STRATEJİK AMAÇLAR
SA-01: Sanayi ve hizmetler sektöründe enerji yoğunluğunu ve enerji kayıplarını
azaltmak
SA-02: Binaların enerji taleplerini ve karbon emisyonlarını azaltmak; yenilenebilir
enerji kaynakları kullanan sürdürülebilir çevre dostu binaları yaygınlaştırmak
SA-03: Enerji verimli ürünlerin piyasa dönüşümünü sağlamak
SA-04: Elektrik üretim, iletim ve dağıtımında verimliliği artırmak, enerji kayıplarını
ve zararlı çevre emisyonlarını azaltmak
SA-05: Motorlu taşıtların birim fosil yakıt tüketimini azaltmak, kara, deniz ve demir
yollarında toplu taşıma payını artırmak ve şehiriçi ulaşımda gereksiz yakıt sarfiyatını
önlemek
SA-06: Kamu kesiminde enerjiyi etkin ve verimli kullanmak
SA-07: Kurumsal yapıları, kapasiteleri ve işbirliklerini güçlendirmek, ileri teknoloji
kullanımını ve bilinçlendirme etkinliklerini artırmak, kamu dışında finansman ortamları
oluşturmak
7.
STRATEJİK AMAÇLAR, HEDEFLER VE EYLEMLER
SA-01: Sanayi ve hizmetler sektörlerinde enerji yoğunluğunu ve enerji kayıplarını azaltmak
SA-01/SH-01 :
Belgenin yayım tarihi itibariyle 10 yıl içerisinde, her bir sanayi
alt sektöründeki indirgenmiş enerji yoğunlukları, her bir alt sektör için %10’dan az
olmamak üzere sektör işbirlikleri ile belirlenecek oranlarda azaltılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-01/SH-01/E-01
Eylemin Konusu
: Sanayi alt sektörlerinde, tasarruf potansiyelleri ile
birlikte enerji verimliliğinde uygulanabilecek önlemlerin belirlenmesi.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Her bir sektörü temsil edebilecek şekilde
YEGM tarafından belirlenecek en az beş (5) işletmede, YEGM finansmanı ile dört (4) yıllık
periyotlarda enerji etütleri yapılacak ve çalışmaların sonuçları ardışık periyotlarda uygulanacak olan SA-01/SH-01/E-03 eylemindeki etütlerle birlikte Sanayi Enerji Verimliliği
Envanteri halinde derlenerek elektronik ortamda yayımlanacaktır. Enerji etütlerinin ilki
belgenin yayım tarihinden sonraki onikinci (12) ay ile yirmidördüncü (24) ay arasında
sonuçlanacaktır. YEGM tarafından belirlenecek kriterler çerçevesinde seçilen işletmelerin
YEGM tarafından yapılacak veya yaptırılacak enerji etütlerine imkân tanımaları, gerektiğinde mevzuat düzenlemeleri ile temin edilecektir.
Sorumlu
: ETKB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
EVD, BSTB, TOBB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Enerji Verimliliği Kanunu’nda değişiklik
yapılmasına dair kanun tasarısı hazırlıkları ve yürürlükteki kanunlar çerçevesinde yapılabilecek ikincil mevzuat düzenlemeleri belgenin yayım tarihinden itibaren oniki (12) ay içinde
yapılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-01/SH-01/E-02
Eylemin Konusu
: Sanayi ve hizmetler sektörlerinde enerji yöneticisi
görevlendirmekle veya enerji yönetim birimi kurmakla yükümlü işletmelerin ve OSB’lerin kamu kuruluşları ile olan ilişkilerinde bunların ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemleri Standardı belgesine sahip olmalarının istenmesi.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Kanun ve ikincil mevzuat revizyonu ile
kamu kesimi ile ilişkileri olan işletmelerin ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemleri Standartı
belgesine sahip olmaları sağlanacak ve uygulamalar denetlenecektir. Kanun değişikliği
ETKB, ikincil mevzuat düzenlemeleri ise kamu kesimi tarafından yapılacaktır.
Sorumlu
: Kamu Kesimi
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
TSE
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Enerji Verimliliği Kanunu’nda değişiklik
yapılmasına dair kanun tasarısı hazırlıkları ve yürürlükteki kanunlar çerçevesinde yapılabilecek ikincil mevzuat düzenlemeleri belgenin yayım tarihinden itibaren oniki (12) ay içinde
yapılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-01/SH-01/E-03
Eylemin Konusu
: Yılda beşbin (5.000) TEP üzerinde enerji tüketen
işletmelerde ve kullanım alanı yirmibin metrekarenin (20.000 m2) üzerinde olan ticari
ve hizmet amaçlı kullanılan binalarda enerji etütlerinin periyodik olarak yapılması
suretiyle, alınması gerekli önlemlerin, enerji tasarruf potansiyelinin ve bunların maliyetlerinin belirlenerek uygulamaya ilişkin eylem planlarının hazırlanması
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Kanun ve ikincil mevzuat revizyonu ile
dört (4) yılda bir enerji etüdü yapılması veya yaptırılması, etüt raporlarının ve belirlenen
önlemlere ilişkin uygulama planlarının YEGM’ne gönderilmesi ve YEGM’nin yerinde
incelemelerine imkân sağlanması istenecektir. Enerji etütlerinin ilki bu belgenin yayım
tarihinden itibaren kırksekizinci (48) ve altmışıncı (60) ayları arasında yapılacaktır. Kanun
ve ikincil mevzuat revizyonu ETKB tarafından yapılacaktır.
Sorumlu
: Bina ve İşletme Yöneticileri
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
EVD
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Enerji Verimliliği Kanunu’nda değişiklik
yapılmasına dair kanun tasarısı hazırlıkları ve yürürlükteki kanunlar çerçevesinde yapılabilecek ikincil mevzuat düzenlemeleri belgenin yayım tarihinden itibaren oniki (12) ay içinde
yapılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-01/SH-01/E-04
Eylemin Konusu
: Enerji verimliliğinin artırılmasını sağlayıcı yatırımlar
özendirilecektir.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Tüzel kişilerin EVKK tarafından onaylanmış projeleri için ilave destek mekanizmalarının geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapılacaktır.
Sorumlu
: ETKB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
EB, HM, MB, KB, BSTB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Enerji Verimliliği Kanunu’nda ve diğer
ilgili kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı hazırlıkları ve yürürlükteki
kanunlar çerçevesinde yapılabilecek ikincil mevzuat düzenlemeleri belgenin yayım
tarihinden itibaren yirmidört (24) ay içinde yapılacaktır.
SA-02: Binaların enerji taleplerini ve karbon emisyonlarını azaltmak; yenilenebilir enerji kaynakları kullanan sürdürülebilir çevre dostu binaları yaygınlaştırmak
SA-02/SH-01 :
2023 yılında, Kentsel Dönüşüm Kanunu ve Deprem Yönetmeliği kapsamında kullanılabilir niteliği haiz olan binalar arasından; büyük şehir mücavir
alanlarında olup her yıl yürürlüğe konulan Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki
Tebliğ’de tanımlanan yapı grupları arasından yapı gurup sınıfı 3 üncü sınıf veya üzeri olan
konutlar ile birlikte, toplam kullanım alanı onbin metrekarenin (10.000 m 2) üzerindeki ticari
ve hizmet binalarının tamamında, yürürlükteki standartları sağlayan ısı yalıtımı ve enerji
verimli ısıtma sistemleri bulunacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-02/SH-01/E-01
Eylemin Konusu
: Binalara azami enerji ihtiyacı ve azami emisyon
sınırlaması getirilmesi.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Yürürlükteki mevzuatın AB uygulamaları
paralelinde revize edilmesi ile binanın fonksiyonuna (otel, hastane, mesken, okul, AVM vb),
bulunduğu bölgenin iklim koşullarına (sıcaklık, rüzgâr etkisi vb), mimari tasarımına, (yönlendirme vb) ve yürürlükteki zorunlu standartlara (TS 825 Isı Yalıtım Standartı vb) uygun inşaa
edilme durumuna göre ısıtma, soğutma ve aydınlatma gibi konuları kapsayan azami yıllık enerji
talebi belirlenecek, söz konusu enerji talebinin enerji verimli ve/veya temiz enerji kaynaklarından
ve teknolojilerinden karşılanması esas alınmak suretiyle atmosfere salımına müsade edilecek
azami CO2 emisyon miktarı belirlenecek ve bu sınır değerleri aşan yeni bina yapımına izin
verilmeyecektir. Mevcut binaların iyileştirilmesi suretiyle bu sınır değerlere yaklaştırılması özendirilecektir. Bu uygulamanın etkin bir şekilde yapılabilmesi için gerekli idarî ve kurumsal yapılar
geliştirilecektir.
Sorumlu
: ÇŞB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
ETKB, TSE, YY
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Belgenin yayım tarihinden itibaren otuzaltı (36) ay içinde Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği bütün alt düzenlemeleri ile
birlikte revize edilecek ve gerekli standartlar geliştirilecektir.
Eylemin Kodu
: SA-02/SH-01/E-02
Eylemin Konusu
: 2017 yılından itibaren, karbondioksit salınım miktarları ilgili mevzuatta tanımlanan asgari değerlerin üzerinde olanlara idarî yaptırım
uygulanacaktır.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
İlgili mevzuatın revizyonu ile SA-02/SH01/E-01’de tanımlanan usullere göre düzenlenen Enerji Kimlik Belgesi’nde karbondioksit
miktarı, tanımlanan asgari değerin üzerinde olan binalara idarî yaptırım uygulanacaktır.
Sorumlu
: ÇŞB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
ETKB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
İlgili kanunlarda değişiklik yapılmasına
dair kanun tasarısı hazırlıkları ve yürürlükteki kanunlar çerçevesinde yapılabilecek ikincil
mevzuat düzenlemeleri belgenin yayım tarihinden itibaren yirmidört (24) ay içinde yapılacaktır.
SA-02/SH-02 :
2010 yılındaki yapı stoğunun en az dörtte biri (1/4) 2023 yılına
kadar, sürdürülebilir yapı haline getirilecektir.
Eylemin Kodu
: SA-02/SH-02/E-01
Eylemin Konusu
: Kullanım alanı onbin metrekare (10.000 m2) üzerindeki ticari binaların ve müstakil lüks konutların ve entegre konutların (Residence)
ruhsatlandırılmasında belgenin yayım tarihini takip eden onsekizinci (18) aydan itibaren sürdürülebilir nitelik aranması, 2017 yılından itibaren bu uygulamanın SA02/SH-01’de belirtilen binaları kapsayacak şekilde yaygınlaştırılması
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
İlgili mevzuat revize edilecektir. Bu
kapsamda yeni yapılan binaların, bulundukları belediyelerin kalkınmışlık düzeylerine, imar
planlarına, arsa değerlerine ve çevredeki doğal enerji imkânları dikkate alınmak suretiyle,
sürdürülebilir olduklarını gösteren, ulusal veya uluslararası düzeyde uygulanan kriterler
çerçevesinde karşılaştırılabilir özelliğe sahip sertifikalara sahip olmaları istenecektir.
Sorumlu
: ETKB, ÇŞB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
YY
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Yürürlükteki kanunlar çerçevesinde
yapılabilecek ikincil mevzuat düzenlemeleri belgenin yayım tarihinden itibaren oniki (12)
ay içinde yapılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-02/ SH-02/E-02
Eylemin Konusu
: Toplu konutlarda yerinden üretim uygulamalarının
yaygınlaştırılması.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Toplu konut projelerinde yenilenebilir
enerji kaynaklarından, kojenerasyon veya mikrokojenerasyon, merkezi ve bölgesel ısıtma
ve soğutma ve ısı pompası sistemlerinden yararlanma imkânları analiz edilecek ve bakanlık
tarafından belirlenecek kriterler çerçevesinde ve SA-02/SH-01/E-01’de belirtilen eylem
kapsamındaki mevzuat yürürlüğe konuluncaya kadar özendirilecektir.
Sorumlu
: ETKB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
ÇŞB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Enerji Verimliliği Kanunu’nda ve diğer
ilgili kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı hazırlıkları ve yürürlükteki
kanunlar çerçevesinde yapılabilecek ikincil mevzuat düzenlemeleri, belgenin yayım tarihinden itibaren oniki (12) ay içinde yapılacaktır.
SA-03:
Enerji verimli ürünlerin piyasa dönüşümünü sağlamak
SA-03/SH-01 :
Asgari enerji verimlilik sınıfının üzerindeki lambaların, buzdolaplarının ve elektrik motorlarının piyasa dönüşümü 2012 yılı sonuna kadar, ısıtma/soğutma
sistemlerinin ve diğer enerji verimli ürünlerin piyasa dönüşümü ise AB uygulamalarına
paralel olarak tamamlanacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-03/SH-03/E-01
Eylemin Konusu
: Enerjiyi verimsiz kullanan ürünlerin satışının sınırlandırılması ve piyasa denetiminin etkinleştirilmesi.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
AB’nin 2010/30/EU sayılı “Enerji İle
İlgili Ürünlerin Enerji Etiketlemesi” direktifi uyumlaştırılarak Resmi Gazete’de çerçeve
yönetmelik olarak yayımlanacak ve yayımlanacak olan çerçeve yönetmelik (2010/30/EU)
ve 7 Ekim 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış olan Enerji ile ilgili Ürünlerin Çevreye Duyarlı Tasarımına İlişkin Yönetmelik (2009/125/EC) altında ürün grupları bazında
uygulama düzenlemeleri (buzdolabı, lamba, televizyon, harici güç kaynağı ve elektrik
motorları öncelikli olmak üzere) AB’nin uygulamaları ile paralellik arzedecek şekilde yapılacak, ürün satışlarındaki gelişimin izlenmesine ve piyasa denetiminin etkin şekilde yapılmasına imkân sağlayacak kurumsal kapasite geliştirilecektir.
Sorumlu
: BSTB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
ETKB, BESD
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
AB’nin yürürlüğe koyduğu düzenlemeler
belgenin yayım tarihinden itibaren üç (3) ay içinde, diğerleri ise AB ile eşzamanlı olarak
yapılacaktır.
SA-04: Elektrik üretim, iletim ve dağıtımında verimliliği artırmak; enerji
kayıplarını ve zararlı çevre emisyonlarını azaltmak
SA-04/SH-01 :
2023 yılına kadar, ülke genelindeki kömürlü termik santrallerin
atık ısı geri kazanımı dahil ortalama toplam çevrim verimleri yüzde kırkbeşin (%45) üzerine
çıkarılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-04/SH-01/E-01
Eylemin Konusu
: Kömürlü
termik
santrallerin
rehabilitasyon,
modernizasyon, özelleştirme, lisanslama süreçlerinde ve mevzuat düzenlemelerinde;
toplam çevrim verimi, zararlı çevre emisyonları ve atık ısıdan yararlanma
konularının öncelikle gözetilmesi.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Bu eylem, yapılan ihalelerde, özelleştirme şartnamelerinde ve lisanslama mevzuatında öncelikle ele alınacak; yerli kömür kullanan verimli ve temiz uygulamaların özendirilmesi için mevzuat düzenlemesi yapılacaktır.
Sorumlu
: ETKB, EÜAŞ, EPDK, ÖİB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
KB, ÇŞB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
İkincil mevzuat düzenlemeleri, belgenin
yayım tarihinden itibaren oniki (12) ay içinde yapılacaktır.
SA-04/SH-02 :
2023 yılına kadar, elektrik enerjisi yoğunluğunu en az yüzde
yirmi (%20) azaltmak amacıyla talep tarafı yönetimi konusunda tedbirler geliştirilecektir.
Eylemin Kodu
: SA-04/SH-02/E-01
Eylemin Konusu
: Enerji ve güç miktarına göre kademelendirilmiş
tarife, çok terimli sayaç ve akıllı şebeke uygulamalarının yapılması.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Bu uygulamalar, dağıtım özelleştirmeleri dikkate alınmak suretiyle başlatılacaktır.
Sorumlu
: EPDK
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
Elektrik Dağıtım Şirketleri
İşlemin Başlatılma Süresi : Belgenin yayım tarihinden itibaren yirmidört (24) ay
içerisinde başlatılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-04/SH-02/E-02
Eylemin Konusu
: Talep tarafı yük azaltımının serbest piyasaya girmesininin sağlanması.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
İkincil mevzuat yürürlüğe konulacak ve
teknik alt yapılar hazırlanacaktır.
Sorumlu
: EPDK, TEİAŞ
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
ETKB
İşlemin Başlatılma Süresi : Belgenin yayım tarihinden itibaren oniki (12) ay içerisinde başlatılacaktır.
SA-05: Motorlu taşıtların birim fosil yakıt tüketimini azaltmak, yük ve yolcu
taşımacılığında demiryollarının ve şehir içinde toplu taşımanın payını artırmak ve
şehiriçi ulaşımda gereksiz yakıt sarfiyatını önlemek ve çevreye zararlı emisyonlarını
düşürmek.
SA-05/SH-01 :
Yolcu veya yük taşıyan küçük araçlar (M1/N1 kategorileri)
CO2 salımına ilişkin AB direktifleri doğrultusunda çıkarılacak ikincil mevzuat şartlarını
karşılayacak, büyük şehirlerde ulaşım master planları hazırlanacak ve yürürlüğe
konulacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-05/SH-01/E-01
Eylemin Konusu
: Emisyon seviyesi düşük çevre dostu (yürürlükteki tip
onayı mevzuatına uygun) küçük motor hacimli, yakıt pilli veya elektrikli hibrit araçların özendirilmesi ve ekonomik ömrünü doldurmuş araçların kademeli olarak trafikten çekilmesi.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Mevzuat revizyonu ile Bakanlık ve
Maliye Bakanlığı işbirliği ile yapılacak düzenleyici etki analizi sonuçlarına bağlı olarak ve
Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek kriterler çerçevesinde, Avrupa Birliğine ve
OECD’ye üye ülkelerdeki uygulamalar dikkate alınarak, taşıt araçlarında çevreci vergileme
rejimine geçilmesine yönelik çalışmalar yapılacaktır.
Sorumlu
: MB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
BSTB, UDHB, ETKB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
İlgili kanunlarda değişiklik yapılmasına
dair kanun tasarısı hazırlıkları ve mevcut kanunlar çerçevesinde yapılabilecek ikincil mevzuat düzenlemeleri, belgenin yayım tarihinden itibaren yirmidört (24) ay içinde
yapılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-05/SH-01/E-02
Eylemin Konusu
: Büyük şehirlerde, toplu taşımayı ve yakıt sarfiyatını
öncelikle gözeten, toplu taşıma istasyonlarında bisiklet ve araç parkı alanları oluşturarak ulaşım sistemlerinin birbirini desteklediği ulaşım master planlarının yürürlüğe
konulması.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Büyükşehir belediyesi bulunan illerde,
ulaşım master planları hazırlanarak yürürlüğe konulacaktır.
Sorumlu
: BB, İİB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
UDHB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Ulaşım master planları belgenin yayım
tarihinden itibaren yirmidört (24) ay içinde hazırlanacak ve yürürlüğe konulacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-05/SH-01/E-03
Eylemin Konusu
: Karayolu taşımacılığının toplam taşımacılık içindeki
payının azaltılması, karayoluna alternatif ulaştırma türlerinin altyapısının yeterince
geliştirilmesi, yük ve yolcu taşımacılığında deniz ve demiryollarının payının artırılması
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Demiryolu ağı genişletilerek yolcu ve yük
taşımacılığında demiryollarının payı artırılacak, hızlı tren projelerine önem verilecek ve yaygınlaştırılacak, mevcut demiryolları altyapısı modernize edilecek, demiryolu ağı sanayi bölgeleri dikkate alınarak planlanacak ve genişletilecek; kısa mesafeli deniz ve göl taşımacılığı yaygınlaştırılacak, denizyolu altyapısı geliştirilecek ve deniz-taksi gibi küçük deniz taşıma araçları kıyı bölgelerinde yaygınlaştırılacaktır.
Sorumlu
: UDHB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
KB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Belgenin yayım tarihinden itibaren
yirmidört (24) ay içinde ilgili kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı hazırlıkları ve yürürlükteki kanunlar çerçevesinde yapılabilecek ikincil mevzuat düzenlemeleri
yapılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-05/SH-01/E-04
Eylemin Konusu
: Ulaşımda enerji verimliliğinin artırılması ve ağ
verimliliğinin sağlanması için bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanıldığı akıllı trafik
yönetimi uygulamaları ve akıllı ulaştırma sistemlerinin yaygınlaştırılması
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Akıllı ulaşım sistemlerinin kurulması
için gerekli kaynak oluşturularak, sistem teknik altyapısı güçlendirilecek ve gerekli Ar-Ge
çalışmaları yapılacaktır.
Sorumlu
: UDHB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
KB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Belgenin yayım tarihinden itibaren
yirmidört (24) ay içinde ilgili kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı hazırlıkları ve yürürlükteki kanunlar çerçevesinde yapılabilecek ikincil mevzuat düzenlemeleri
yapılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-05/SH-01/E-05
Eylemin Konusu
: Ulaştırma türlerinin, teknik ve ekonomik açıdan en
etkin oldukları yerlerde kullanılmasını esas alan “Kombine Taşımacılık Stratejisi”
doğrultusunda, özellikle yük taşımacılığında düzenlemeler yaparak karayolu
yükünün uzun mesafeli kitlesel taşımalar durumunda demiryoluna ve denizyoluna
kaydırılması; karayolunun, kapıdan kapıya taşıma ilkesinin gereği olan başlangıç ve
son kesimlerdeki taşımalarda etkin biçimde kullanılması; özellikle yük ve yolcu
taşımacılığında çok-modlu taşımacılığın yaygınlaşması,
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Limanlar ile demiryolu ve karayolu
bağlantıları güçlendirilecek, lojistik merkezler ve aktarma alanlarının sayısı arttırılacak,
özel (tahsisli) otobüs yolları/şeritleri uygulamaları hayata geçirilecek, kentlerin denizyolu,
demiryolu gibi olanakları kullanılarak toplu taşımada tür çeşitliliği sağlanacak, büyük
şehirlerde hızla gelişen banliyölerden şehir merkezine ulaşımın hafifli raylı sistemlerle
sağlanması desteklenecektir.
Sorumlu
: UDHB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
KB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Belgenin yayım tarihinden itibaren
yirmidört (24) ay içinde ilgili kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı hazırlıkları ve yürürlükteki kanunlar çerçevesinde yapılabilecek ikincil mevzuat düzenlemeleri
yapılacaktır.
SA-05/SH-02 :
Biyokütle kaynaklarından elde edilen biyoyakıtların veya sentetik yakıtların ulaşımda kullanımı yaygınlaştırılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-05/SH-02/E-01
Eylemin Konusu
: Biyoyakıt ve sentetik yakıtların fosil kaynaklı akaryakıtlar içerisindeki harmanlama oranlarının artırılmasının özendirilmesi,
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Gıda sektörünü olumsuz etkilemeyecek
şekilde, yerli tarım ürünlerinden üretilen biyoyakıt veya sentetik yakıtların harmanlama
oranlarına bağlı olarak ÖTV indirimi sağlanması yönünde düzenleme yapılacaktır.
Sorumlu
: MB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
UDHB, ETKB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Belgenin yayım tarihinden itibaren
yirmidört (24) ay içinde ilgili kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı hazırlıkları ve yürürlükteki kanunlar çerçevesinde yapılabilecek ikincil mevzuat düzenlemeleri
yapılacaktır.
SA-06:
Kamu kuruluşlarında enerjiyi etkin ve verimli kullanmak
SA-06/SH-01 :
Kamu kuruluşlarının bina ve tesislerinde yıllık enerji tüketimi
2015 yılına kadar yüzde on (%10) ve 2023 yılına kadar yüzde yirmi (%20) azaltılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-06/SH-01/E-01
Eylemin Konusu
: Kamu kuruluşlarının bina ve tesislerinde verimlilik
artırıcı uygulamaların etkinleştirilmesi.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Kamu kuruluşlarının bina ve tesislerinde
enerji etütleri yapılarak verimlilik artırıcı projeler hazırlanacak, bakım onarıma ilişkin
bütçe ödenekleri öncelikle bu projeler için kullanılacaktır. 2008/2 sayılı Başbakanlık
Genelgesi ETKB tarafından bu doğrultuda revize edilecek, kamu kurum ve kuruluşları
Başbakanlık Genelgesi doğrultusunda çalışanlarına yönelik hazırlayacakları dahili yönetmelik, yönerge, genelge, talimat vb düzenlemeleri yürürlüğe koyacaktır.
Sorumlu
: Kamu kesimi
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
ETKB, KB, EVD, MB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Belgenin yayım tarihinden itibaren oniki
(12) ay içinde 2008/2 sayılı Başbakanlık Genelgesi revize edilecek ve bunu müteakip bir
(1) ay içinde kamu kesiminde buna uygun iç mevzuat düzenlemeleri yapılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-06/SH-01/E-02
Eylemin Konusu
: Kamu alımlarında enerji kullanımı olan mal ve
hizmet alımları ile yapım işlerinde Bakanlık tarafından belirlenen asgari verimlilik
kriterlerini sağlamayanların satın alınmaması veya yapılmaması.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Kamu alımlarında mal ve hizmet alımları
ile yapım işleri için asgari verimlilik sınırları Bakanlık tarafından tanımlanacak ve bunların alım
veya yapımı sırasında zaruri kriter olarak aranması için kamu alımları ile ilgili mevzuatta veya
şartnamelerde gerekli değişiklikler yapılacaktır. SA-02/SH-01/E-01 kapsamında belirtilen mevzuat yürürlüğe girdikten sonra, tanımlanmış azami enerji tüketimi ve emisyon salımı ile ilgili
sınır değeri karşılamayan binalar kiralanmayacaktır.
Sorumlu
: ETKB, MB, KİK
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
BSTB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Enerji Verimliliği Kanunu’nda ve diğer
ilgili kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı hazırlıkları veya yürürlükteki
kanunlar çerçevesinde yapılabilecek ikincil mevzuat düzenlemeleri, belgenin yayım tarihinden itibaren yirmidört (24) ay içinde yapılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-06/SH-01/E-03
Eylemin Konusu
: Kamu
kuruluşlarında
tamamlamış araçlar kademeli olarak tasfiye edilecektir.
ekonomik
ömrünü
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Taşıt Kanununun revizyonu ile trafiğe
tescil tarihi itibariyle ekonomik ömrünü tamamlamış kamu kuruluşlarına ait araçlar tasfiye
edilecektir.
Sorumlu
: MB, Kamu kesimi
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
ETKB, KB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
İlgili kanunlarda değişiklik yapılmasına
dair kanun tasarısı hazırlıkları ve yürürlükteki kanunlar çerçevesinde yapılabilecek ikincil
mevzuat düzenlemeleri belgenin yayım tarihinden itibaren yirmidört (24) ay içinde yapılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-06/SH-01/E-04
Eylemin Konusu
: Kamu kesimine ait bina ve tesislerde verimlilik artırıcı uygulamaların Enerji Performans Sözleşmeleri ile gerçekleştirilmesi,
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Kamu kurum ve kuruluşlarının verimlilik
artırıcı proje uygulamaları için EVD’lerle uzun dönemli, performans garantili Enerji Perfrformans
Sözleşmesi yapılabilmesine imkan sağlayacak düzenlemeler yapılacaktır. Kamu kurum ve kuruluşlarının verimlilik artırıcı projelerine ilişkin ödenek teklifleri öncelikle değerlendirilecektir.
Sorumlu
: ETKB, MB, KİK
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
KB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Enerji Verimliliği Kanununda ve diğer
ilgili kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı hazırlıkları ve yürürlükteki
kanunlar çerçevesinde yapılabilecek ikincil mevzuat düzenlemeleri belgenin yayım tarihinden itibaren oniki (12) ay içinde yapılacaktır.
SA-07: Kurumsal yapıları, kapasiteleri ve işbirliklerini güçlendirmek, ileri
teknoloji kullanımını ve bilinçlendirme etkinliklerini artırmak ve kamu dışında
finansman ortamları oluşturmak
SA-07/SH-01 :
2012 yılı sonuna kadar; uygulayıcı kurumların kurumsal yapıları, kapasiteleri ve aralarındaki işbirlikleri güçlendirilecektir.
Eylemin Kodu
: SA-07/SH-01/E-01
Eylemin Konusu
: Kurumsal yapıların güçlendirilmesi.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Enerji verimliliği, yenilenebilir enerji
kaynakları ve enerji bilgi ve teknolojileri ile ilgili konularda, çalışmalar yapmak üzere,
idari ve kurumsal açıdan güçlü bir yapı tesis edilecektir.
Sorumlu
: ETKB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
KB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Belgenin yayım tarihinden itibaren oniki
(12) ay içinde kanun tasarısı hazırlıkları tamamlanacak ve tasarı TBMM’ye sevk
edilecektir.
Eylemin Kodu
: SA-07/SH-01/E-02
Eylemin Konusu
: İşbirliklerinin güçlendirilmesi.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
ETKB ile diğer ilgili Bakanlıklar arasında ortak eylemleri içine alan işbirliği protokolleri yapılacak, yerel yönetimler arasında
iletişim ağı kurulacak ve YEGM, TOBB ve VGM arasında, sanayide enerji etütleri, eğitim
ve özendirici yarışmalar kapsamında stratejik işbirliği tesis edilecektir. EVKK üyesi kurum
veya kuruluşların üst düzey yöneticiler tarafından temsil edilmesi sağlanacak ve Kurulun
etkinliği artırılacaktır. Danışma Kurulu tematik alanlarda çalışacak şekilde alt gruplar
halinde yapılandırılacaktır.
Sorumlu
: ETKB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
Kamu Kesimi, YY, TOBB, VGM
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Belgenin yayım tarihinden itibaren oniki
(12) ay içinde başlatılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-07/SH-01/E-03
Eylemin Konusu
: Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği uygulamaları için ilgili mercilerde ve özel sektörde gerekli kapasitelerin oluşturulması.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
İlgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler ve yapı denetim şirketleri nezdinde kapasiteler oluşturulacak, bu
kurum ve kuruluşların personeline eğitim programları uygulanacaktır.
Sorumlu
: ÇŞB, YEGM, YY
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
İİB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Belgenin yayım tarihinden itibaren;
yürürlükteki kanunlar çerçevesinde yapılabilecek ikincil mevzuat revizyonu altı (6) ay,
eğitimler yirmidört (24) ay içinde yapılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-07/SH-01/E-04
Eylemin Konusu
: Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynakları
alanlarında; Türkiye’deki gelişimin önceki yıllar ve diğer ülkeler ile kıyaslanabileceği
performans göstergeleri ile birlikte gelecek öngörülerinin üretilmesine ve entegre
kaynak planlamalarının yapılmasına imkan sağlayacak kapasitenin oluşturulması.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Söz konusu kapasite, nitelikli insan gücü
ve bilgi teknolojileri altyapıları ile birlikte oluşturulacaktır.
Sorumlu
: ETKB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
EİGM, KB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Belgenin yayım tarihinden itibaren oniki
(12) ay içinde gerekli kapasite kurulacaktır.
SA-07/SH-02 :
2015 yılı sonuna kadar ülke genelindeki sertifikalı enerji yöneticisi sayısı en az beşbin (5.000) kişiye ve sanayi sektörlerinde uzmanlaşmış EVD sayısı en
az elli (50) şirkete çıkarılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-07/SH-02/E-01
Eylemin Konusu
: Yetkilendirme kriterlerinin yeniden düzenlenmesi;
EVD’lere verilen yetki belgelerinin sınıflandırılması ve derecelendirilmesi;enerji
verimliliği hizmetlerine yönelik asgari standartların hazırlanması ve geliştirilmesi.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
: EVD’ler sektör ve/veya alt sektör bazında
ihtisaslaştırılacak, EVD’lere verilen yetki belgeleri sınıflandırılacak ve derecelendirilecek;
üst sınıflara ve derecelere ulaşma özendirilecek, eğitim, etüt, proje ve danışmanlık ile ilgili
enerji verimliliği hizmetleri ile ilgili konularında asgari gereksinimler belirlenecek ve
eğitim ve sertifikalandırma çalışmaları etkinleştirilecek ve yaygınlaştırılacaktır.
Sorumlu
: ETKB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Yürürlükteki kanunlar çerçevesinde
yapılabilecek ikincil mevzuat düzenlemeleri, belgenin yayım tarihinden itibaren altı (6) ay
içinde yapılacaktır.
SA-07/SH-03 :
2023 yılına kadar enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynakları alanlarında, yurt içinde gerçekleştirilen AR-GE sonuçlarına dayanarak üretime
aktarılmış özgün tasarım ve/veya ürün sayısı en az elli (50) olacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-07/SH-03/E-01
Eylemin Konusu
: Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynakları
alanlarında; teknoloji master planının hazırlanması, destekleyici kuruluşlar arasında
eşgüdüm sağlanması, yatırımcıların yararlanabileceği ulusal teknoloji envanteri
oluşturulması.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
TÜBİTAK’ın ETKB işbirliği ile yürürlüğe koyacağı Enerji AR-GE Stratejisi doğrultusunda teknoloji master planı hazırlanacak,
destekleyici kamu kuruluşları arasında kaynakların etkin kullanımına yönelik eşgüdüm
protokolleri imzalanacak, yürütülen ve başarılı sonuçlandırılan ve uygulamaya aktarılan
AR-GE projeleri bağlamında ulusal teknoloji envanteri oluşturulacaktır.
Sorumlu
: ETKB, TÜBİTAK
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
KB, BSTB, TTGV, KOSGEB, Üniversiteler
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Belgenin yayım tarihinden itibaren
onsekiz (18) ay içinde tamamlanacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-07/SH-03/E-02
Eylemin Konusu
: Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynakları
alanlarında; öncelikli teknolojilerde kamu-özel işbirlikleri ile kurulacak mükemmeliyet merkezlerinin ve AR-GE sonuçlarının uygulamasının özendirilmesi için mevzuat
düzenlenmesi.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
İlgili mevzuat revize edilecektir.
Sorumlu
: BSTB
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
HM, TÜBİTAK, ETKB, KB, MB
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
İlgili kanunlarda değişiklik yapılmasına
dair kanun tasarısı hazırlıkları ve yürürlükteki kanunlar çerçevesinde yapılabilecek ikincil
mevzuat düzenlemeleri belgenin yayım tarihinden itibaren oniki (12) ay içinde
yapılacaktır.
SA-07/SH-04 :
“Ulusal Enerji Verimliliği Hareketi” kapsamında sürdürülen
bilinçlendirme ve özendirme etkinlikleri kamu, özel ve sivil toplum işbirlikleri ile yaygınlaştırılacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-07/SH-04/E-01
Eylemin Konusu
: İletişim planı hazırlanması ve bilinçlendirme etkinliklerinin bu iletişim planı çerçevesinde yürütülmesi.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Ülke genelindeki bilinçlendirme faaliyetleri ETKB koordinasyonunda kamu, özel ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte hazırlanacak bir iletişim planı çerçevesinde yürütülecektir. Hazırlanan planın uygulanması,
ETKB’nin koordinasyonunda ve sosyal sorumluluk anlayışı ile kamu kurum ve kuruluşlarının ve diğer paydaşların katkılarıyla gerçekleştirilecektir. Plan dönemler halinde yenilenecektir. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından plan çerçevesinde yürütülecek bilinçlen-
dirme faaliyetleri ile ilgili harcamalar tasarruf tedbirleri ile ilgili düzenlemelerin kapsamı
dışında tutulacak; bilinçlendirme konularında planda yer alan eylemlerin gerçekleştirilmesi
ve bilinçlendirme konularında EVKK kararlarının uygulanması için kamu kurum ve kuruluşlarının bütçelerine gerekli ödenek konulacaktır.
Sorumlu
: ETKB, Kamu kesimi
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
Özel sektör ve sivil toplum kuruluşları
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Plan belgenin yayım tarihinden itibaren
oniki (12) ay içinde hazırlanacak ve en geç üç (3) yıl içinde uygulanacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-07/SH-04/E-02
Eylemin Konusu
: “Enerji verimliliği bilinç endeksi” geliştirilmesi.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Toplumdaki enerji kültürünün ve
verimlilik bilincinin gelişimini izleyebilecek bir endeks, ölçme yöntemleri ile birlikte
tanımlanacak ve uygulama planı hazırlanacaktır.
Sorumlu
: YEGM
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
Kamu kesimi, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Belgenin yayım tarihinden itibaren oniki
(12) ay içinde endeks geliştirilecek ve uygulama başlatılacaktır.
SA-07/SH-05 :
Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili
uygulamalar için kamu dışında sürdürülebilir finansman ortamları bağlamında, Türkiye’de
karbon ticareti ve karbon borsası alt yapısını geliştirme çalışmaları belgenin yayım
tarihinden itibaren onsekiz (18) ay içerisinde tamamlanacaktır.
Eylemin Kodu
: SA-07/SH-05/E-01
Eylemin Konusu
: İlgili paydaşların katıldığı seri çalıştaylar ile karbon
borsası oluşturulmasına yönelik bir yol haritası çıkarılması veya strateji belgesi
hazırlanması.
Yapılacak İşlem ve Açıklama
:
Sorumlu
: ÇŞB, İDKK
İşbirliği Yapılacak Kuruluş :
ETKB, MB, KB, HM, İAB, SPK, İMKB, VOB,
TAKASBANK
İşlemin Tamamlanma Süresi
:
Belgenin yayım tarihinden itibaren
onsekiz (18) ay içinde Karbon Borsası oluşturulmasına yönelik yol haritası çıkarılacak
veya bir Strateji Belgesi hazırlanacaktır.
[R.G. 25 Şubat 2012 – 28215]
—— • ——
MÜNHAL NOTERLİKLER
2011 yılı gayri safi gelirleri ve isimleri yazılı olan birinci sınıf Kadıköy Yedinci Noterliği 7 Nisan 2012 ve Bursa Onsekizinci Noterliği 10 Nisan 2012 tarihlerinde yaş tahdidi
nedeniyle boşalacaktır.
1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince Birinci Sınıf
Noterlerden bu noterliklere atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde
Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları gerekmektedir.
Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvurma süresi
içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazara alınmaz.
Keyfiyet Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilan olunur.
SIRA
NO
12-
NOTERLİĞİN ADI
Bursa Onsekizinci Noterliği
Kadıköy Yedinci Noterliği
2011 YILI GAYRİSAFİ
GELİRLERİ
960.609.10,-TL
1.030.956.65,-TL
1532/1-1
R.G. 25 Şubat 2012 – 28215]
—— • ——
KANUN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE TÜRKMENİSTAN HÜKÜMETİ
ARASINDA SAĞLIK VE TIP ENDÜSTRİSİ ALANLARINDA İŞBİRLİĞİNE
DAİR ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
Kanun No. 6282
Kabul Tarihi: 23/2/2012
MADDE 1 – (1) 12 Kasım 2010 tarihinde imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Endüstrisi Alanlarında İşbirliğine Dair
Anlaşma”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE 2 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
26/2/2012
[R.G. 27 Şubat 2012 – 28217]
—— • ——
ATAMA KARARLARI
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığından:
İdarî yargı hâkimlerinin 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu gereğince atanmalarına ilişkin kararnameler aşağıda gösterilmiştir.
BİRİNCİ DAİRE KARARI : 09.02.2012/376
Anayasa Mahkemesi Raportörlüğüne, Malatya İdare Mahkemesi Üyesi 97719 Canbulut
ŞAŞMAZ,
Naklen atanmıştır.
BİRİNCİ DAİRE KARARI: 09.02.2012/377
Zonguldak Vergi Mahkemesi Başkanlığına, Danıştay Tetkik Hâkimi 94890 Faruk
ASLAN,
Naklen atanmıştır.
[R.G. 28 Şubat 2012 – 28218]
—— • ——
İLKE KARARLARI
Kültür ve Turizm Bakanlığından:
Toplantı No. ve Tarihi :
7/2/2012
Toplantı Yeri
Karar No. ve Tarihi :
24
ANKARA
2
7/2/2012
DEPREMDE HASAR GÖREN TESCİLLİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARI
İLE SİT ALANLARI VE ETKİLEŞİM-GEÇİŞ SAHALARINDAKİ YAPILARDA
YAPILACAK UYGULAMALARA İLİŞKİN KÜLTÜR
VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULU
İLKE KARARI
Ülkemizin önemli bir kesiminin deprem bölgesinde yer alması nedeniyle, sit alanlarındaki yapılar ile sit alanları dışındaki tescilli taşınmaz kültür varlıklarının depremlerde hasar
gördüğü, yıkılarak can ve mal kaybına sebebiyet verdiği belirlenmiştir.
Bu nedenle;
• Deprem sonucu hafif hasar gören, tescilli taşınmaz kültür varlığı yapılar ile sit alanında veya etkileşim-geçiş sahasında yer alan yapıların tadilat ve tamirat başvurularına ilişkin
konuların ilgili Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü veya KUDEB tarafından öncelikle incelenerek gerekli işlemlerin yapılmasına,
• Esaslı onarıma ihtiyaç duyulan tescilli taşınmaz kültür varlıkları için hazırlanacak
rölöve, restitüsyon, restorasyon projeleri ve diğer belgelerin Koruma Bölge Kuruluna sunulmasına, Koruma Bölge Kurulunun onayladığı proje ve koşullarda uygulamanın gerçekleştirilmesine,
• Deprem nedeniyle ağır hasarlı olduğu ve yıkılma tehlikesi arz ettiği (mail-i inhidam)
ilgili idareler tarafından belirlenen yukarıda bahsi geçen yapıların belediye veya valilik tarafından boşaltılmasına,
Gerekli fiziki ve güvenlik önlemlerinin ilgili valilik ve belediyesince alınmasından
sonra, yapıya ilişkin elde edilebilecek belgelerle birlikte (statik rapor, fotoğraflar vs.) konunun
Koruma Bölge Kuruluna iletilmesine ve kurulca öncelikle (gerekirse ek gündem oluşturulmak
suretiyle) değerlendirilmesine,
Yapının mevcut fiziksel durumuna bağlı olarak yapıya uygulanacak müdahalenin biçimi
ve niteliğinin Koruma Bölge Kurulunca belirlenmesine,
Deprem nedeniyle özellikleri yitirmiş olan tescilli yapıların tescillerinin, ilgili Koruma
Bölge Kurullarınca kaldırılabileceğine,
karar verildi.
[R.G. 28 Şubat 2012 – 28218]
—— • ——
Toplantı No. ve Tarihi
Toplantı Yeri
:
2 7/2/2012
Karar No. ve Tarihi :
ANKARA
25
7/2/2012
KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULU
İLKE KARARI
I. ve II. derece arkeolojik sit alanları, örenyerleri ve münferit tescilli parseller dışındaki
alanlarda bulunan, in-situ konumda olmayıp, yeri değiştirilmiş veya doğal ortamında bulunmayan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 6. maddesinde belirtilen
yapıların taşınabilir durumdaki mimari parçalarının; sütun, sütun başlığı vb., mesafe taşları,
eski sınırları belirten delikli taşlar, dikili taşlar, sunaklar, sandukalar, lahitler, ostotek, çeşme
ve sebiller, steller, mezar taşları, eski anıt ve duvar kalıntıları; freskler, kabartmalar ve benzeri
taşınmazlar ile bunlara ait parçaların, korunmak üzere müzelere alınması hususunun, zamanında gerekli tedbirlerin alınmaması halinde telafisi güç veya imkansız sonuç doğurabileceği
göz önünde bulundurularak;
Risk altında bulunanların, fotoğraflarının çekilmesi, harita üzerinde yerlerinin işaretlenmesi ve raporlarının hazırlanmasından sonra ilgili müze müdürlüklerince Kültür Varlıkları
ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı müzelere nakledilmelerine,
Nakil işleminden sonra, ilgili Müze Müdürlüğünce, söz konusu mimari parçalara ilişkin
gerekli araştırmaların yapılmasından sonra hazırlanacak tüm bilgi ve belgelerin ilgili Koruma
Bölge Kuruluna iletilmesine,
karar verildi.
[R.G. 28 Şubat 2012 – 28218]
—— • ——
Kültür ve Turizm Bakanlığından:
Toplantı No. ve Tarihi :
7/2/2012
Toplantı Yeri
Karar No. ve Tarihi :
26
ANKARA
2
7/2/2012
TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARINDA YAPILACAK TAMAMLAMALARA
İLİŞKİN KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULU
İLKE KARARI
Taşınmaz Kültür Varlıklarının Gruplandırılması, Bakım ve Onarımlarına İlişkin
5.11.1999 gün ve 660 sayılı ilke kararının esaslı onarıma (Restorasyon) ilişkin hükümleri
kapsamında yapılacak “Bütünleme (Reintegrasyon)” çalışmalarında;
Taşınmazın korunmasına yardımcı olabilecek tüm tekniklerden faydalanılarak, bu tür
yapıların tarihi bir belge olduğu da dikkate alınarak, korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının tamamlayıcı öğelerinden olan heykel, resim, süsleme, çini, vb. yapı bileşenlerindeki
eksilmelerin öncelikle orijinali (aslı) ile tamamlanmasına,
Orijinaline (aslına) ulaşılamadığı takdirde taşınmazın mimari ve sanatsal öneminin
doğru bir şekilde algılanabilmesi için malzeme analizleri yapılarak bütünle uyumlu bir şekilde
tamamlanabileceğine ancak, tamamlamanın günümüzde yapıldığının anlaşılır olması için
gerekli bilgi ve belgelerin oluşturularak arşivlenmesine,
karar verildi.
[R.G. 28 Şubat 2012 – 28218]
—— • ——
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:
KİMYEVİ VE ORGANİK GÜBRE PİYASA VE ŞİKÂYET DENETİMİ İÇİN
ALINACAK NUMUNELERİN ANALİZLERİNİN YAPTIRILACAĞI
ANALİZ VE REFERANS KURUM LABORATUVARLARI İLE
ANALİZ ÜCRETLERİ HAKKINDA TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO: 2012/28)
Kimyevi gübre analiz kuruluşları
MADDE 1 – (1) 25/4/2002 tarihli ve 24736 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kimyevi Gübre Denetim Yönetmeliği gereği, piyasa ve şikayet denetimleri sırasında alınacak olan
kimyevi gübre numuneleri; Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi/ANKARA, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi/ERZURUM, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi/ADANA, Ege
Üniversitesi
Ziraat
Fakültesi/İZMİR,
Namık
Kemal
Üniversitesi
Ziraat
Fakültesi/TEKİRDAĞ, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi/SAMSUN, Selçuk
Üniversitesi
Ziraat
Fakültesi/KONYA,
Çukurova
Üniversitesi
Fen-Edebiyat
Fakültesi/ADANA, Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü/MERSİN, Atatürk Bahçe
Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü/YALOVA, Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü/ANTALYA, Zeytincilik Araştırma Enstitüsü/İZMİR, Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü/ERZİNCAN, Antep Fıstığı Araştırma Enstitüsü/GAZİANTEP, Eğirdir Bahçe Kültürleri
Araştırma Enstitüsü/ISPARTA, Toprak-Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma
Enstitüsü/ANKARA, Atatürk Toprak Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü/KIRKLARELİ,
Toprak Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü/KONYA, Toprak Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü/Menemen/İZMİR, Toprak Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü/TOKAT, GAP Toprak Su
Kaynakları ve Tarımsal Araştırma Enstitüsü/ŞANLIURFA, Toprak Su Kaynakları Araştırma
Enstitüsü/Tarsus/MERSİN, Toprak Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü/ESKİŞEHİR, Toprak
Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü/SAMSUN, Manisa Valiliği Vali Ecemiş Toprak, Yaprak
ve Su Analiz Laboratuarı, Konya Laboratuar ve Depoculuk A.Ş./KONYA, Düzen Norwest
Çevre, Gıda ve Veteriner Sağlık Hizmetleri Eğitim Danışmanlık Tic. A.Ş./ANKARA,
Atmosfer Gıda Turizm Tarım Laboratuar Danışmanlık Sanayi ve Tic. Ltd. Şti./ANTALYA,
Orbit Ekoloji Grup Lab. Hizm. San. Tic. A.Ş. Torbalı/İZMİR, Profesyonel Çevre Analiz
Laboratuar Gıda Tarımsal ve Kalibrasyon Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti./ANTALYA, Martest
Analiz Laboratuarları San. ve Tic. Ltd. Şti./MARDİN, Biyotar Organik Tarım Orman Kimya
San. ve Tic. A.Ş./ANKARA, Ekmekçioğulları Metal ve Kimya Sanayi Tic. A.Ş./ÇORUM,
Doktolab Tarım Araştırma San. ve Tic. A.Ş./ANTALYA, Deppo Lojistik Orman Tarım Lab.
Hizm. Taş. Gıda Su Ür. Mad. Met. Pet. Kim. San. Tic. Ltd. Şti./İZMİR laboratuvarlarında
analiz ettirilecektir.
Organik gübre analiz kuruluşları
MADDE 2 – (1) 4/6/2010 tarihli ve 27601 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tarımda
Kullanılan Organik, Organomineral Gübreler ve Toprak Düzenleyiciler ile Mikrobiyal, Enzim
İçerikli ve Diğer Ürünlerin Üretimi, İthalatı ve Piyasaya Arzına Dair Yönetmelik gereği,
piyasa ve şikayet denetimleri sırasında alınacak olan organik gübre numuneleri; Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi/ANKARA, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi/ERZURUM,
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi/ADANA, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi/İZMİR,
Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi/TEKİRDAĞ, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat
Fakültesi/SAMSUN, Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi/KONYA, Çukurova Üniversitesi
Fen-Edebiyat Fakültesi/ADANA, Toprak-Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü/ANKARA, Atatürk Toprak Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü/KIRKLARELİ, Batı
Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü/ANTALYA, GAP Toprak Su Kaynakları ve Tarımsal
Araştırma Enstitüsü/ŞANLIURFA, Zeytincilik Araştırma Enstitüsü/İZMİR, Manisa Valiliği
Vali Ecemiş Toprak, Yaprak ve Su Analiz Laboratuarı, Konya Laboratuar ve Depoculuk
A.Ş./KONYA, Düzen Norwest Çevre, Gıda ve Veteriner Sağlık Hizmetleri Eğitim Danışmanlık Tic. A.Ş./ANKARA, Atmosfer Gıda Turizm Tarım Laboratuar Danışmanlık Sanayi ve
Tic. Ltd. Şti./ANTALYA, Orbit Ekoloji Grup Lab. Hizm. San. Tic. A.Ş. Torbalı/İZMİR,
Profesyonel Çevre Analiz laboratuar Gıda Tarımsal ve Kalibrasyon Hiz. San. ve Tic. Ltd.
Şti./ANTALYA, Martest Analiz Laboratuarları San. ve Tic. Ltd. Şti./MARDİN, Biyotar
Organik Tarım Orman Kimya San. ve Tic. A.Ş./ANKARA, Ekmekçioğulları Metal ve Kimya
Sanayi Tic. A.Ş./ÇORUM, Doktolab Tarım Araştırma San. ve Tic. A.Ş./ANTALYA, Deppo
Lojistik Orman Tarım Lab. Hizm. Taş. Gıda Su Ür. Mad. Met. Pet. Kim. San. Tic. Ltd.
Şti./İZMİR laboratuarlarında analiz ettirilecektir.
(2) Piyasa ve şikâyet denetimleri sırasında alınacak kimyevi ve organik gübre numunelerinin analiz çalışmalarında uyulacak usul ve esaslar, analiz kuruluşları ile Bitkisel Üretim
Genel Müdürlüğü arasında imzalanan bir protokol ile belirlenmiştir.
Kimyevi gübre referans kuruluşlar
MADDE 3 – (1) Piyasa ve şikâyet denetimleri sırasında alınan kimyevi gübre numunelerinin analiz sonuçlarına itiraz edilmesi halinde; Türk Standartları Enstitüsü Laboratuvarları
ile bu kurumdan yeterlilik belgesi almış olan Gübretaş/İZMİT Laboratuvarı referans kuruluş
olarak belirlenmiştir.
Organik gübre referans kuruluşlar
MADDE 4 – (1) Piyasa ve şikâyet denetimleri sırasında alınan organik gübre numunelerinin analiz sonuçlarına itiraz edilmesi halinde; 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner
Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununa tabi hastalıklar yönünden Zirai Mücadele
Merkez Araştırma Enstitüsü/ANKARA, sağlık parametreleri yönünden Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı/ANKARA, diğer parametreler yönünden de Türk Standartları
Enstitüsü Laboratuvarları referans kuruluş olarak belirlenmiştir.
Analiz ücretleri
MADDE 5 – (1) Piyasa ve şikâyet denetimleri esnasında alınacak kimyevi ve organik
gübre numunelerinin analizi için analiz ve referans kuruluşuna EK-1’de yer alan listede belirtilen ücretler üzerinden ödeme yapılır. Analiz ve referans kurumları belirlenen fiyatların
altında fiyat talep edebilir ancak, üzerinde bir fiyat talep edemezler.
Analiz ücretlerinin ödenmesi
MADDE 6 – (1) Deney ve referans kuruluşları tarafından, analiz ücretlerine ilişkin
faturalar, numunelerin teslim tarihinde geçerli olan ücretler üzerinden ilgili Bakanlık İl
Müdürlüğü adına düzenlenir. Ödemeler, düzenlenen faturaların ilgili Bakanlık İl Müdürlüğüne bir üst yazı ile teslim edilmesinden itibaren 30 gün içinde Bakanlık İl Müdürlüğü tarafından analiz ve referans kuruluşunun mevcut veya yeni açılacak hesabına havale edilir.
Yürürlük
MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 8 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.
KİMYEVİ GÜBRE DENETİM YÖNETMELİĞİ GEREĞİNCE
YAPTIRILACAK ANALİZLERDE 2012 YILI İÇİN GEÇERLİ
OLAN ANALİZCİ VE REFERANS KURUM ÜCRETLERİ
2012 YILI
KATI GÜBRE ANALİZLERİ
Rutubet
Serbest Asitlik
Total Azot
Amonyum Azotu
Nitrat Azotu
Üre Azotu
Biüre
Total Fosfor(P2O5)
Suda Erir Fosfor
Sitratta Erir Fosfor
Suda Erir Potasyum
Kalsiyum
Magnezyum
Kükürt
Sodyum
Elek Analizi (4-5 fraksiyon)
Özgül Ağırlık
Klorür
Mikroelement
Şellat
SIVI GÜBRE ANALİZLERİ
Total Azot
Amonyum Azotu
Nitrat Azotu
Üre Azotu
Fosfor
Potasyum
Kalsiyum
Magnezyum
Kükürt
Sodyum
Demir
Çinko
Mangan
Bakır
Molibden
Bor
PH
Yoğunluk
Şellat (Her biri)
SADECE KATI ORGANİK
GÜBRELER İÇİN
YAPILACAK ANALİZLER
Tuzluluk
Organik Madde Tayini
Organik Azot Tayini
ANALİZ KURUM ÜCRETİ (TL)
18
18
83
50
50
50
41
41
41
41
52
31
81
53
81
14
14
33
83
52
REFERANS KURUM ÜCRETİ (TL)
21
21
90
58
58
58
45
45
45
45
58
33
88
58
88
18
18
35
90
58
83
50
50
50
33
52
33
83
55
83
83
83
83
83
83
33
12
18
52
90
58
58
58
35
58
35
90
60
90
90
90
90
90
90
35
12
18
58
18
45
66
23
55
78
Toplam (Humik+Fulvik) Asit
Tayini
Serbest Aminoasit Tayini
Enzim Aktivitesi ve Vitamin
Tayini
Ağır Metal Analizi (Herbiri)
Arsenik Analizi
Bakteri Sayımı
Clostridium Perfringens
Sayımı
Maya ve Küf Sayımı
Staphyloccus Aureus Sayımı
Salmonella Sayımı
Top.Aerobik Mezofilik Bakteri
Sayımı
SADECE SIVI ORGANİK
GÜBRELER İÇİN
YAPILACAK ANALİZLER
Tuzluluk
Organik Madde Tayini
Organik Azot Tayini
Toplam (Humik+Fulvik) Asit
Tayini
Serbest Aminoasit Tayini
Enzim Aktivitesi ve Vitamin
Tayini
Ağır Metal Analizi (Herbiri)
Arsenik Analizi
Bakteri Sayımı
Clostridium Perfringens
Sayımı
Maya ve Küf Sayımı
Staphyloccus Aureus Sayımı
Salmonella Sayımı
Top.Aerobik Mezofilik Bakteri
Sayımı
83
138
88
166
83
66
88
45
111
78
100
46
50
45
55
55
51
46
62
62
45
46
18
45
66
23
55
78
83
138
88
166
83
66
88
45
111
78
100
46
50
45
55
55
51
46
62
62
45
46
Not Fiyatlara KDV dahil değildir.
[R.G. 28 Şubat 2012 – 28218]
—— • ——
Maliye Bakanlığından:
BELEDİYE GELİRLERİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ
(SERİ NO: 41)
1. Giriş
Başkanlığımıza yapılan başvurularda, mükelleflerin ilan ve reklâm vergisi beyannamesi
ve çevre temizlik vergisi bildirimini vermeleri sırasında belediyelerce mükelleflerin beyanları
dışında kimlik fotokopisi, kira kontratı, vergi dairelerince düzenlenen yoklama fişi, vergi
levhası, ticaret sicil gazetesi veya başkaca belgelerin talep edilmesi nedeniyle uygulamada
bazı tereddütlerin oluştuğu anlaşılmış olup bu konularda aşağıdaki açıklamaların yapılmasına
gerek duyulmuştur.
2. İlan ve Reklâm Vergisi ve Çevre Temizlik Vergisi İşlemlerinde Mükelleflerin
Beyanlarının Esas Alınması
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun(1) 16 ncı maddesinin birinci fıkrasında, vergiye tabi ilan ve reklamlarda, ilan ve reklam işinin mükellefçe yapılması halinde ilan veya
reklam işinin yapılmasından önce mükellef tarafından; ilan ve reklam işinin bu işi mutat
meslek olarak ifa edenler tarafından yapılması halinde ilan ve reklam işini yapanlarca ilan
veya reklamın yapıldığı ayı takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar verilecek beyanname
üzerine tarh ve tahakkuk ettirileceği ve vergi tarifesinin 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı bentlerinde yazılı
ilan ve reklamlara ilişkin beyannamelerin bunların yayınlandığı, dağıtıldığı veya teşhir edildiği mahallin belediyesine verileceği hüküm altına alınmıştır.
Konu ile ilgili olarak yayımlanan 6 Seri No.lu Belediye Gelirleri Kanunu Genel Teb(2)
liği ile ilan ve reklâm vergisi beyannamesinin şekil ve içeriği belirlenmiştir.
2464 sayılı Kanunun mükerrer 44 üncü maddesinde çevre temizlik vergisine ilişkin
hükümler düzenlenmiş olup söz konusu maddenin son fıkrasında, Maliye Bakanlığının,
mükellefiyetle ilgili olarak bildirim verdirmeye ve buna ilişkin usulleri belirlemeye, İçişleri
Bakanlığının da görüşünü alarak bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
30 Seri No.lu Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliğinin (3) (IV) üncü bölümünde, 2464
sayılı Kanunun mükerrer 44 üncü maddesinin son fıkrasında yer alan hüküm doğrultusunda
İçişleri Bakanlığından alınan görüş ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun (4) 14 üncü maddesi
hükmü de dikkate alınarak Bakanlığımızca çevre temizlik vergisinin beyan, tahakkuk ve
ödenmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Konutlara ait çevre temizlik vergisi, konutları kullananların su tüketim miktarı esas
alınmak suretiyle su tüketim bedeli ile birlikte tarh ve tahakkuk ettirileceğinden konutları
kullananlar tarafından ilgili belediyelere, büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde ise su ve
kanalizasyon idarelerine bildirim verilmeyecektir.
Belediyenin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan ancak, su ihtiyacı belediyece veya
büyükşehir belediyelerine bağlı su ve kanalizasyon idarelerince tesis edilmiş su şebekesi
haricinde karşılayan konutlar ile işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların yıl içinde kullanılmaya başlanması halinde, mükellefler; kullanmaya başladıkları tarihten itibaren 30 gün
içinde bildirim vereceklerdir. Ancak, kullandıkları binalarla ilgili olarak daha önce bildirim
veren mükellefler, grup, derece veya mükellefiyetlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı
sürece bildirimde bulunmayacaklar ve vergi her yılın ocak ayında kendiliğinden tahakkuk
etmiş sayılacaktır.
3. İlan ve Reklâm Vergisi ve Çevre Temizlik Vergisi Mükelleflerinden Beyanname
ve Bildirim Dışında Bir Belge Talep Edilmemesi
2464 sayılı Kanun hükümlerinde ve tebliğlerinde, ilan ve reklâm vergisi ve çevre
temizlik vergisi mükelleflerine ilan ve reklâm vergisi beyannamesi ve çevre temizlik vergisi
bildirimi dışında herhangi bir belge vereceklerine dair yükümlülük getiren bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu nedenle, ilan ve reklâm vergisi ve çevre temizlik vergisi mükelleflerinden beyanname ve bildirim dışında kimlik fotokopisi, kira kontratı, vergi dairelerince düzenlenen yoklama fişi, vergi levhası, Ticaret Sicil Gazetesi veya başkaca bir belge talep edilmeyecektir.
Mükelleflerin beyanname ve bildirimde belirttikleri bilgilere göre bu vergilerin tarh, tahakkuk
ve tahsilinin yapılması gerekmektedir.
Belediyelerce, ilan ve reklâm vergisi ve çevre temizlik vergisi işlemlerinde mükellefler
tarafından beyan edilen hususların teyidinin, mükelleflerden belge istenmeden ilgili kurum ve
kuruluşlardan yapılması gerekmektedir. Bu bağlamda belediyelerce, mükelleflere ait kimlik
bilgileri, İçişleri Bakanlığı Kimlik Paylaşım Sistemi üzerinden, işyerlerinde çalışan işçi sayısına ilişkin bilgilerin ise Sosyal Güvenlik Kurumundan elektronik ortamda sağlanması
mümkün olabilecektir. Gerekli görülmesi halinde mükelleflerin vergi levhası bilgileri Gelir
İdaresi Başkanlığının kurumsal internet sayfası üzerinden e-vergi levhası sorgulamasıyla,
ticaret sicil bilgileri ise Ticaret Sicil Gazetesi sorgulamasıyla teyit edilebilecektir.
Ayrıca, belediyeler mükelleflerin işe başlama, adres değiştirme ve işyeri kapatmalarına
ilişkin bilgileri vergi dairelerinden talep etmeleri durumunda, vergi dairelerince söz konusu
bilgiler yazılı veya elektronik ortamda verilebilecektir.
Belediyeler, vergisel işlemlerde öncelikle kendi hizmet birimlerindeki kayıtlarında
bulunan bilgi ve belgelerden faydalanacaklar ve gerek duymaları halinde beyanname ve bildirimlerin kontrolü amacıyla yerinde yoklama ve tespit yapacaklardır.
4. Diğer Hususlar
6 Seri No.lu Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliği ekinde yayımlanan ilan ve reklâm
vergisi beyannamesi ile 14 Seri No.lu Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliği (5) ekinde yer
alan çevre temizlik vergisi bildirimi örnekleri yeniden düzenlenmiş olup bu Tebliğ ekinde yer
almaktadır.
Bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren, 6 ve 14 Seri No.lu Belediye Gelirleri Kanunu
Genel Tebliğleri ekinde yer alan beyanname ve bildirim örnekleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Tebliğ olunur.
——————————
1
29/5/1981 tarihli ve 17354 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
2
16/9/1981 tarihli ve 17460 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
3
10/1/2004 tarihli ve 25342 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
4
10/1/1961 tarihli ve 10703 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
5
8/1/1994 tarihli ve 21812 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
ÇEVRE TEMİZLİ
BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
MÜKELLEFİN
İL-İLÇE
1
Vergi Kimlik Numarası
3
E-Posta
Adresi
5
Soyadı (Unvanı)
(T.C. Vatandaşı Olan Gerçek Kişilerde T.C. Kimlik Numarası Yazılacaktır.)
6
Adı
7
Adresi
Cadde
İlçe Adı
BİNAYA VE VERGİLENDİRMEYE AİT BİLGİLER
Bina Sahibinin Adı Soyadı (Unvan)
Emlak Vergisi Sicil No
Bulunduğu Köy / Mahallenin Adı
Cadde /Sokak
Kapı ve Daire No
Kullanış Şekli Konut/ İşyeri
İşyerinde Faaliyetin Türü
Mükellefiyetin Başlangıç Tarihi
Kullanılmaya Başlanıldığı Tarih
Öğrenci Sayısı
Yatak Kapasitesi
Kullanım Alanı
Koltuk Sayısı
Personel Sayısı
Grubu / Derecesi
Yıllık Vergi Tutarı
1. Taksit
Ödenecek Vergi Tutarı
2.Taksit
Toplam
Ödencek Vergi T
İ
m
z
a
Bildirimin Hangi Sıfatla Verildiği
,
,
Adı, - Soyadı
,
,
İmza
[R.G. 28 Şubat 2012 – 28218]
—— • ——
Basın İlân Kurumu Genel Müdürlüğünden:
BASIN İLÂN KURUMU TEŞKİLİNE DAİR 195 SAYILI KANUN UYARINCA
YAYINLANACAK İLÂN VE REKLÂMLAR İLE BUNLARI YAYINLAYACAK
MEVKUTELER HAKKINDA 15/2/1977 TARİHLİ VE 67 SAYILI
GENEL KURUL KARARININ BAZI MADDELERİNİN
DEĞİŞTİRİLMESİNE DAİR
GENEL KURUL KARARI
Karar No: 195
17 Şubat 2012
MADDE 1 – Basın İlân Kurumu Teşkiline Dair 195 Sayılı Kanun Uyarınca Yayınlanacak İlân ve Reklâmlar ile Bunları Yayınlayacak Mevkuteler Hakkında 15 Şubat 1977 tarihli
ve 67 sayılı Genel Kurul Kararı’nın 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 49 uncu maddesinin (a)
bendi kapsamında Kurum vasıtası ile yayınlanacak ilanen tebligatların elektronik ortamda
yayınına ilişkin iş ve işlemler, Kurum Genel Müdürlüğü tarafından belirlenir.”
MADDE 2 – Aynı Genel Kurul Kararının 8 inci maddesinin ikinci fıkrasından “ve
reklâm” ibaresi çıkarılmış ve ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Gazete devirlerinde yayınlama hakkının devam edebilmesi için devir alınan gazetenin
vergi ve sigorta prim borcunun olmaması gereklidir.”
MADDE 3 – Aynı Genel Kurul Kararının 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasından sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Lozan Barış Antlaşması uyarınca “Azınlık” statüsünde sayılan cemaat mensupları
tarafından yayınlanan gazeteler yazılı talepte bulunmaları halinde resmi reklâm
yayımlayabilir.”
MADDE 4 – Aynı Genel Kurul Kararının 20 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Gazeteler, gazete yayınından beklenen amacı gerçekleştirebilecek sayıda kadro ve bu
kadrolarda, fikir işçilerine ilişkin çalışma ve sosyal güvenlik mevzuatına uygun olarak kendileri ile yazılı sözleşmeler yapılıp tam gün ve tam ay üzerinden ücretleri ödenen, sigorta
primleri ile vergilerinin tahakkukları yaptırılmış fiilen çalışan fikir işçileri bulundurmak
zorundadır.”
MADDE 5 – Aynı Genel Kurul Kararının 31 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“İcmal varakaları, ait olduğu aydaki kâğıt sarfiyatını, baskı miktarını ve saatini, satış ve
iade adetlerini, abone miktarını, fikir işçisi kadrosunu ve bunlara ait ücret ödemelerini, vergi
ve sigorta primleriyle ilgili tahakkuk işlemlerine ait belgelerin tarih ve numaraları ile bu
Karar'da öngörülen diğer şartların gerçekleştirildiğini gösterir bilgileri kapsayacak şekilde
düzenlenir.”
MADDE 6 – Aynı Genel Kurul Kararının 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendinde yer alan “(ikisi diğer iki ilde bulunabilir)” ibaresi “(ikisi Kurum şubesi olan illerde
bulunabilir)” şeklinde, (b) bendinde yer alan “(biri, diğer iki ilden birinde bulunabilir)” ibaresi
“(biri Kurum şubesi olan illerde bulunabilir)” şeklinde değiştirilmiş ve birinci fıkradan sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Asgari kadroda istihdam edilenlerden biri, görev yaptığı gazetenin internet sitesinde
editörlük de yapabilir.”
MADDE 7 – Aynı Genel Kurul Kararının 61 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 61 – Gazetelerin aylık resmî ilân kontenjanı, kendilerine ait "gösterge"nin,
her ayın sonunda hesaplanacak "resmî ilân katsayısı" ile çarpılması sonucunda bulunur.
Resmî ilân katsayısı, bir yerde bir ay boyunca yayınlatılan resmî ilân tutarının, o yerde
yayınlanan ve yayınlama hakkına sahip gazetelerin gösterge sayıları toplamına bölünmesiyle
elde edilir.
1. Resmî ilân kontenjanına esas teşkil eden gösterge sayıları aşağıda belirtilmiştir.
A. Siyasî Gazeteler:
a) Aylık ortalama yüzölçümü 2.40 metrekareden ve günlük fiilî satış adedi İstanbul,
Ankara ve İzmir’de 10.000’den, diğer şubelerin bulunduğu yerlerde ise 5.000’den az olmayan
gazeteler için 180,
b) Diğerleri için 150,
B. Ticaret Gazeteleri:
a) Abone adedi 3.000’den az olmayanlar için 150,
b) Diğerleri için 120,
C. Meslek Gazeteleri için 30.
2. En az oniki ay süreyle kesintisiz olarak resmî ilân yayınlayan gazetelere, aşağıda
belirtilen şartların yerine getirilmesi halinde, her farklı özellik için resmî ilân kontenjanlarına
esas teşkil eden ve yukarıda belirlenen esas gösterge sayılarına:
A. 51 ve 52 nci maddelerde kendi türleri için öngörülen fikir işçisi sayısının görevleriyle
orantılı olmak üzere, İstanbul, Ankara ve İzmir’de yayınlanan;
a) İki katı kadar fikir işçisini yalnız kendi kadrosunda bulunduran gazetelere 1/8’i,
b) Yüzölçümü 3.20 metrekareden az olmayan gazetelere 1/8’i,
c) Yüzölçümü 3.20 metrekareden az olmayan ve günlük fiili satışı 25.000’den az
olmamak üzere üç katı kadar fikir işçisini yalnız kendi kadrosunda bulunduran gazetelere
1/3’ü,
d) Bu Karar’ın 24 üncü maddesinin 2 nci fıkrasına tabi olarak resmi ilân ve reklâm
yayınlama hakkını kazanan gazeteler, kendileri için öngörülen asgari fikir işçileri sayısının
görevleriyle orantılı üç katı fikir işçisini yalnız kendi kadrosunda bulundurmaları halinde
1/3’ü,
B. 51 ve 52 nci maddelerde kendi türleri için öngörülen fikir işçisi sayısının görevleriyle
orantılı olmak üzere, İstanbul, Ankara ve İzmir İllerinin dışında yayınlanan;
a) İki katı kadar fikir işçisini yalnız kendi kadrosunda bulunduran gazetelere 1/6’sı,
b) Yüzölçümü 2.40 metrekareden az olmayan ve 3 katı kadar fikir işçisini yalnız kendi
kadrosunda bulunduran gazetelere 1/3’ü,
c) Yüzölçümü 2.40 metrekareden ve günlük fiili satışı 2.500’den az olmamak üzere dört
katı kadar fikir işçisini yalnız kendi kadrosunda bulunduran gazetelere 1/2’si,
d) Yukarıdaki b veya c alt bendleri hükümlerinden yararlanan gazetelerden, resmî ilân
kontenjanına esas teşkil eden gösterge sayısının öngördüğü asgarî yüzölçümünün iki katından
az olmamak şartıyla, rulo (bobin) kâğıt işleyen baskı makinelerinde basılan gazetelere 1/3’ü,
e) Bu Karar’ın 24 üncü maddesinin 2 nci fıkrasına tabi olarak resmi ilân ve reklâm
yayınlama hakkını kazanan gazeteler, kendileri için öngörülen asgari fikir işçileri sayısının
görevleriyle orantılı üç katı fikir işçisini yalnız kendi kadrosunda bulundurmaları halinde
1/3’ü,
C. Yayınlandığı yerin dışında da, mevkute dağıtımı amacıyla kurulmuş, yurt genelinde
bayilik teşkilâtı bulunan kuruluşlar tarafından günlük fiilî satış adedinin tamamını yayın yeri
ile birlikte, her coğrafi bölgede en az bir ilde olmak üzere, ülkenin en az %70’inde, günü
gününe, dağıtıma sunarak satan ve istenmesi durumunda bu hususu belgelendiren gazetelere
1/3’ü,
D. Resmî ilân kontenjanına esas teşkil eden gösterge sayısına göre tespit edilmiş günlük
asgarî fiilî net satış adedinden az olmamak şartıyla;
a) Yayınlandığı yer dışında da en az bir yerde daha basılan gazetelere 1/6’sı,
b) Yayınlandığı yer dışında birden fazla yerde basılan gazetelere 1/3’ü,
oranında ek gösterge uygulanır.
3. İstanbul, Ankara ve İzmir İllerinin dışında kalan yerlerde yayınlanan ve yüzölçümü
2.40 metrekareden az olmayan gazetelerden:
A. Günlük fiili satış ortalaması (1.000) adedin üzerinde olanlara, esas gösterge
sayılarının 1/6’sı,
B. Günlük fiili satış ortalaması (2.500) adedin üzerinde olanlara, esas gösterge
sayılarının 1/4’ü,
C. Günlük fiili satış ortalaması (5.000) adedin üzerinde olanlara, esas gösterge
sayılarının 1/3’ü,
D. Günlük fiili satış ortalaması (10.000) adedin üzerinde olanlara, esas gösterge sayılarının 1/2’si oranında ek gösterge uygulanır.
4. Kadrosunda internet editörü bulunduran ve yayınlama ödevinde bulundukları resmi
ilânları gazetelerine ait internet sitesinde düzenli olarak yayınlayan ve internet sitelerini
düzenli olarak güncelleyen gazetelere esas gösterge sayılarının 1/10’u oranında ek gösterge
uygulanır.”
MADDE 8 – Aynı Genel Kurul Kararının 73 üncü maddesinin birinci fıkrasından sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Asgari kadroda istihdam edilenlerden biri görev yaptığı gazetenin internet sitesinde
editörlük de yapabilir.”
MADDE 9 – Aynı Genel Kurul Kararının 75 inci maddesinin birinci fıkrasının (d)
bendinde yer alan “(1) Muhabir” ibaresinden sonra gelmek üzere “(Asgari kadroda istihdam
edilenlerden biri internet editörü de olabilir)” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 10 – Aynı Genel Kurul Kararının 76 ncı maddesine birinci fıkradan sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir
“Kadrosunda internet editörü bulunduran ve yayınlama ödevinde bulundukları resmi
ilânları gazetelerine ait internet sitesinde düzenli olarak yayınlayan ve internet sitelerini
düzenli olarak güncelleyen gazetelere kendi kontenjanlarının %10’u oranında ek kontenjan
uygulanır.”
MADDE 11 – Bu Genel Kurul Kararının 1, 2 ve 3 üncü maddeleri yayınlandığı tarihte;
4 ve 5 inci maddeleri 1 Mart 2012 tarihinde; 6, 7, 8, 9 ve 10 uncu maddeleri ise 1 Nisan 2012
tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 12 – Bu Genel Kurul Kararını Basın İlân Kurumu Genel Müdürü yürütür.
[R.G. 28 Şubat 2012 – 28218]
—— • ——
KANUNLAR
ÇOĞALTILMIŞ FİKİR VE SANAT ESERLERİNİ DERLEME KANUNU
Kanun No. 6279
Kabul Tarihi: 22/2/2012
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı, ülkemizin kültürel varlığı ile bilgi birikimini
oluşturan fikir ve sanat eserlerinin basılmış veya çoğaltılmış nüshaları ile ikili ya da çok
taraflı anlaşmalar uyarınca yurt dışında basılan veya çoğaltılan fikir ve sanat eserlerinin etkin,
sağlıklı ve eksiksiz bir biçimde toplanması, gelecek kuşaklara aktarılması, elverişli ortamlarda
saklanması, korunması, düzenlenmesi ve toplumun bilgi ve yararına sunulmasına ilişkin esasları belirlemektir.
(2) Bu Kanun uyarınca derlenen eserler kütüphane ve arşiv hizmetlerine yöneliktir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Kanun; her çeşit basma, ozalit, teksir, ofset, optik, manyetik,
elektronik ve diğer çoğaltma yöntemleri ile satılmak ya da parasız dağıtılmak üzere üretilen
çoğaltılmış fikir ve sanat eserinin derlenmesini, derleme işlemlerini yürütecek birimleri ve
derlemeye ilişkin usul ve esasları kapsar.
(2) 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununun 10 uncu maddesi ile 15/7/1950
tarihli ve 5681 sayılı Matbaalar Kanununun 4 üncü maddesi gereğince verilen nüshalar, bu
Kanunun kapsamı dışındadır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Kanunda geçen;
a) Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını,
b) Derleme kütüphanesi: Bu Kanun uyarınca, derlenen çoğaltılmış fikir ve sanat eserlerinin gönderildiği kütüphaneleri,
c) Derleme müdürlüğü: Derleme işlemlerini yapacak olan birimi,
ç) Derleme birimi: Derleme mükelleflerince illerde ve ilçelerde derleme nüshalarının
teslim edildiği birimi,
d) Derleme mükellefi: Derleme nüshalarını derleme müdürlüğüne veya derleme birimlerine vermekle yükümlü gerçek ya da tüzel kişiyi,
e) Derleme nüshası: Bu Kanun kapsamında derlenen fikir ve sanat eserlerini,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Derlenecek Eserler
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde derlenecek eserler
MADDE 4 – (1) Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde basılan veya çoğaltılan, aşağıda
belirtilen her türlü eser, bu Kanun kapsamında derlenir:
a) Kitap, kabartma harfli kitap, kitapçık, ansiklopedi, albüm, atlas ve nota gibi tek
başına ya da bir takımın veya bir dizinin parçası niteliğinde olan ayrı yayımlanmış eserler.
b) Gazete, dergi, yıllık, bülten, takvim gibi süreli yayınlar.
c) Afiş, kartpostal, gravür, reprodüksiyon, basılı fotoğraf gibi grafik eserler.
ç) Veri içeren her türlü slayt, şerit, film parçası, makara, kaset, kartuş, film ve
mikroform gibi materyal.
d) Her türlü bilgisayar, müzik ve video cihazlarında kullanılmak üzere üretilmiş ses,
görüntü ve veri içeren optik ve manyetik ortamlara kaydedilerek çoğaltılmış eserler.
e) Prospektüsleriyle birlikte blok veya tek olarak pul ve kağıt paralar.
f) Coğrafik, jeolojik, topoğrafik ya da meteorolojik harita, plan ve krokiler.
g) Yurt dışında basımı veya çoğaltımı yapılarak, yurt içinde satışı ve dağıtımı yapılan
eserler.
ğ) Elektronik ortamda üretilerek kullanıma sunulmuş elektronik yayınlar.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında derlenecek eserler
MADDE 5 – (1) Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında derlenecek eserler şunlardır:
a) Yürürlükteki kanunlar ile ikili ya da çok taraflı anlaşmalar uyarınca, yabancı uyruklu
gerçek ya da tüzel kişilerin Türkiye’deki kütüphane, müze, arşiv ve belgeliklerden
yararlanarak hazırlamış oldukları eserler ile ülkemizde yaptıkları arkeolojik kazı ya da araştırmaların yöntem ya da sonuçlarına ilişkin olarak yurt dışında yayımlamış veya çoğaltmış
oldukları eserler.
b) Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde faaliyet gösteren derleme mükelleflerinin yurt
dışında basımını ve çoğaltılmasını gerçekleştirdikleri eserler.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Derleme Esasları ve Uygulanması
Derleme mükellefleri
MADDE 6 – (1) Derleme mükellefleri şunlardır:
a) 4 üncü maddenin (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilmiş eserler için; gerçek ya da tüzel
kişi yayıncı, yayıncının olmadığı durumda basımevi ya da matbaa.
b) 4 üncü maddenin (ç), (d) ve (ğ) bentlerinde belirtilmiş eserler için; yapımcı ya da
üretici gerçek ya da tüzel kişi.
c) 4 üncü maddenin (e) ve (f) bentlerinde belirtilmiş eserler için; kullanmak ya da
dağıtmak üzere çoğaltma işlemlerini yapan gerçek ya da tüzel kişi.
ç) 5 inci maddenin (a) bendinde belirtilmiş eserler için; hazırlayan gerçek ya da tüzel
kişi.
d) 5 inci maddenin (b) bendinde belirtilmiş eserler için; basım ve çoğaltma işini yaptıran
gerçek ya da tüzel kişi.
e) 4 üncü maddenin (g) bendinde belirtilen eserler için, bu eserlerin yurt içinde satışını
ve dağıtımını yapan gerçek ya da tüzel kişi.
Derleme işlerini yürütecek birimler ve görevleri
MADDE 7 – (1) Derleme işleri, Bakanlık tarafından yürütülür ve koordine edilir.
(2) Derleme işlemlerinin ve derleme ile amaçlanan hizmetlerin etkin bir biçimde yürütülebilmesine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Derleme nüshalarının sayısı ve gönderileceği kütüphaneler
MADDE 8 – (1) Derleme nüshalarının sayısı ve gönderileceği kütüphaneler şunlardır:
a) 4 üncü maddenin (a), (b) ve (g) bentleri ile 5 inci maddenin (b) bendinde belirtilmiş
eserler, yerel ve bölgesel gazeteler hariç, altı nüsha derlenerek bir adedi Millî Kütüphaneye,
bir adedi İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesine, bir adedi 1/12/2011 tarihli ve 6253 sayılı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanunu uyarınca Türkiye Büyük
Millet Meclisi Kütüphane ve Arşiv Hizmetleri Başkanlığına, bir adedi İstanbul Üniversitesi
Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığına, bir adedi İzmir Millî Kütüphane Vakfı
Kütüphanesine, bir adedi de Ankara’da Bakanlıkça belirlenecek bir kütüphaneye gönderilir.
b) 4 üncü maddenin (c), (ç), (d), (e) ve (f) bentleri ile 5 inci maddenin (a) bendinde
belirtilmiş eserler ikişer nüsha olarak derlenerek Millî Kütüphaneye ve İstanbul Beyazıt
Devlet Kütüphanesine gönderilir.
c) 4 üncü maddenin (ğ) bendinde belirtilen eserler sadece Millî Kütüphaneye gönderilir.
ç) Yerel ve bölgesel gazeteler ikişer nüsha derlenerek, bir adedi Millî Kütüphaneye, bir
adedi yayımlandığı ilde bulunan il halk kütüphanesine gönderilir.
d) 4 üncü maddenin (a), (b), (g) ve (ğ) bentlerinde belirtilen eserlerin 5/12/1951 tarihli
ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun ek 11 inci maddesi uyarınca hizmete
sunulmak amacıyla, elektronik ortama aktarılan bir nüshası görme engellilerin hizmetine
sunulmak üzere Millî Kütüphaneye gönderilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Sorumluluk ve Yaptırımlar
Derleme mükelleflerinin sorumlulukları
MADDE 9 – (1) Derleme mükellefleri, derleme nüshalarını derleme birimlerine vermekle yükümlüdür.
(2) Derleme nüshalarının, çoğaltılmış diğer kopyalarla aynı olması zorunludur. Ciltlemenin basımevinden ayrı bir yerde yapılması, yayınevinin ya da basımevinin sorumluluğunu
ortadan kaldırmaz.
(3) Derleme nüshaları, çoğaltma işlemini izleyen on beş gün içerisinde eksiksiz ve
hatasız olarak derleme müdürlüğü veya derleme birimine teslim edilir. 4 üncü maddenin (g)
bendi ile 5 inci maddede belirtilen eserler için teslim etme süresi altmış gündür.
(4) Derleme kütüphanelerinin belirlediği yanlış, eksik ya da ciltsiz nüshalar, derleme
mükelleflerince en geç on beş gün içerisinde değiştirilir.
(5) 6 ncı maddenin (ç) bendinde belirtilen derleme mükellefleri gerekli izin için başvurduklarında, kendilerinden bu Kanun hükümlerine uyacaklarına ilişkin imzalı belge alınır.
İdari para cezası
MADDE 10 – (1) Bu Kanunda yer alan sorumluluklarını yerine getirmeyen derleme
mükelleflerine, derlemenin yapıldığı yerdeki en büyük mülki amir tarafından uygulanacak
yaptırımlar şunlardır:
a) 9 uncu maddenin birinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen yükümlülükleri yerine
getirmeyen derleme mükellefleri, her derleme nüshası için bin Türk Lirasından beş bin Türk
Lirasına kadar idari para cezası ile cezalandırılır.
b) 6 ncı maddenin (ç) bendinde belirtilmiş derleme mükelleflerinden, 9 uncu maddede
belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyenler, bu yükümlülüklerini yerine getirmedikleri
sürece bir daha izin belgesi alamazlar.
Cezaya itiraz ve cezaların tahsili
MADDE 11 – (1) Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları hakkında, 30/3/2005
tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu uygulanır. Para cezasını ödemiş olmak, derlemeye
ilişkin yükümlülükleri ortadan kaldırmaz.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Derleme nüshası olarak verilen eserlerin maliyet bedelinin gider yazılması
MADDE 12 – (1) Derleme nüshası olarak verilen eserlerin maliyet bedeli, kazancın
saptanmasında gider olarak dikkate alınır. Bu şekilde gider fazlalığından doğan zarar bir sonraki yıla devredilemez.
Yürürlükten kaldırılan hükümler ve atıflar
MADDE 13 – (1) a) 21/6/1934 tarihli ve 2527 sayılı Basma Yazı ve Resimleri Derleme
Kanunu,
b) 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun ek 5 inci maddesi
ve ek 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi,
yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) Diğer mevzuatta, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 2527 sayılı Basma Yazı ve
Resimleri Derleme Kanununa yapılan atıflar, bu Kanuna yapılmış sayılır.
Yönetmelik
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Kanunda belirtilen yönetmelik, Kanunun yayımı
tarihinden itibaren altı ay içinde Bakanlık tarafından hazırlanarak yürürlüğe konulur. Bu süre
içerisinde yapılacak derleme iş ve işlemleri, mevcut mevzuat hükümlerine göre yürütülür.
Yürürlük
MADDE 14 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 15 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
28/2/2012
[G. 29 Şubat 2012 – 28218]
—— • ——
İSLAM KONFERANSI ÖRGÜTÜ ŞARTININ ONAYLANMASININ
UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
Kanun No. 6280
Kabul Tarihi: 23/2/2012
MADDE 1 – (1) Türkiye Cumhuriyeti adına 18 Haziran 2008 tarihinde imzalanan
“İslam Konferansı Örgütü Şartı”nın, çekince ile onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE 2 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
28/2/2012
[G. 29 Şubat 2012 – 28218]
—— • ——
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KORE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
ARASINDA GÜMRÜK KONULARINDA İŞBİRLİĞİ VE KARŞILIKLI
YARDIM ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
Kanun No. 6281
Kabul Tarihi: 23/2/2012
MADDE 1 – (1) 15 Haziran 2010 tarihinde Seul’de imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Kore Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gümrük Konularında İşbirliği ve Karşılıklı Yardım Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE 2 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
28/2/2012
[G. 29 Şubat 2012 – 28218]
—— • ——
Sosyal Güvenlik Kurumundan:
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİNDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
MADDE 1 – 25/3/2010 tarihli ve 27532 sayılı mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 1.2. numaralı maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“1.2. Kapsam
(1) 5510 sayılı Kanun gereği genel sağlık sigortasından yararlandırılan kişiler.”
MADDE 2 – Aynı Tebliğin 3.1.1. numaralı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“3.1.1. Sağlık Hizmeti Sunucularına Müracaat İşlemleri
3.1.1.A. 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1),
(3) ve (9) numaralı alt bentleri gereği genel sağlık sigortası kapsamına alınan kişilerin
sağlık hizmeti sunucularına müracaat işlemleri
(1) Ayakta veya yatarak teşhis tedavi hizmeti veren sağlık hizmeti sunucularına müracaatlarda MEDULA sistemi üzerinden yapılan müstahaklık sorgulaması sonucu Kurum bilgisi
60/c-1, 60/c-3 veya 60/c-9 bilgisi dönen kişilerin müracaat kabul ve sevk işlemleri aşağıdaki
şekilde yürütülecektir.
3.1.1.A-1. Sağlık Bakanlığı sağlık hizmeti sunucularına müracaat ve sevk işlemleri
(1) Kişiler, aile hekimliklerine, Sağlık Bakanlığına bağlı birinci, ikinci ve üçüncü
basamak sağlık hizmeti sunucularına doğrudan veya sevk edilmek suretiyle müracaat edebilirler. Sağlık Bakanlığı sağlık hizmeti sunucusu dışındaki sağlık hizmeti sunucularına
yapılacak sevkler anılan Bakanlık ikinci veya üçüncü basamak sağlık hizmeti sunucularınca
yapılacaktır.
(2) Müracaat edilen Sağlık Bakanlığı ikinci basamak sağlık hizmeti sunucusunda tedavinin sağlanamaması halinde kişiler aynı yerleşim yerinde, varsa anılan Bakanlığa bağlı
üçüncü basamak sağlık hizmeti sunucusuna, yoksa diğer resmi sağlık hizmeti sunucularına
sevk edilir. Müracaat edilen Sağlık Bakanlığı ikinci basamak sağlık hizmeti sunucusunca
hastanın üçüncü basamak sağlık hizmeti sunucusunda tedavisinin gerekli görülmesi ancak
yerleşim yerinde üçüncü basamak sağlık hizmeti sunucusu bulunmaması halinde kişiler, yerleşim yeri dışındaki Sağlık Bakanlığı üçüncü basamak sağlık hizmeti sunucusuna sevk edilir.
(3) Sevkle veya doğrudan müracaat edilen Sağlık Bakanlığı üçüncü basamak sağlık
hizmeti sunucusunda tedavinin sağlanamaması halinde kişiler üniversite hastanesine sevk
edilir.
(4) Hemodiyaliz tedavisi için resmi sağlık hizmeti sunucularına yapılacak sevkler, aynı
yerleşim yerinde varsa bünyesinde hemodiyaliz merkezi bulunan Sağlık Bakanlığı sağlık
hizmeti sunucularınca yapılacaktır.
(5) Kurum bilgi işlem sistemi üzerinden elektronik sevk belgesi düzenlenmesi uygulamasına geçilinceye kadar sevkler, SUT eki “Hasta sevk formu” (EK-4/A) ile veya bu formda
istenilen bilgilerin yer aldığı belge tanzim edilerek yapılacaktır. Ancak, sevk belgesinde sevk
edilen branş ile birlikte sağlık hizmeti sunucusu adı mutlaka yer alacaktır. Kişiler sevk belgesi
ile sevkin düzenlendiği tarih dahil 5 (beş) işgünü içinde sevk edildikleri sağlık hizmeti sunucusuna müracaat edeceklerdir.
3.1.1.A-2. Sağlık Bakanlığı dışındaki resmi sağlık hizmeti sunucularına müracaat
işlemleri
(1) Aşağıda belirtilen istisnalar dışında hasta takip numarası alındıktan sonra müracaatın
usulüne uygun sevk ile yapıldığına dair beyan, Kurum bilgi işlem sistemine girilecektir. Sevk
belgesinin bir örneği fatura eki belge olarak Kuruma gönderilecektir.
(2) Sevk edilen branş hekimince (konsültasyon istemi hariç) hastanın aynı sağlık hizmeti sunucusunda diğer branşlarda da muayene veya tedavisinin gerekli görülmesi durumunda; sevk edilen branş hekimince aynı sevk belgesi üzerinde branşın belirtilmesi ve ilgili
branş için Kurum bilgi işlem sistemine yeniden sevk beyanı girilmesi gereklidir. Sevk belgesinin bir örneği fatura eki belge olarak Kuruma gönderilecektir.
(3) Sağlık Bakanlığı sağlık hizmeti sunucularınca sevk edilen hastaların, aynı sağlık
hizmeti sunucusunca tedavi veya kontrol amaçlı çağrılması durumunda, yeniden sevk alınmasına gerek olmaksızın müracaatın çağrıya istinaden yapıldığına dair Kurum bilgi işlem sistemine beyan girilecek ve çağrı evrakının bir örneği fatura ekinde Kuruma gönderilecektir.
(4) Fizik tedavi ve rehabilitasyon tedavisi, hiperbarik oksijen tedavisi, hemodiyaliz
tedavisi, radyoterapi ve kemoterapi gibi belli bir program dahilinde tedavi için resmi sağlık
hizmeti sunucularına sevk edilen hastaların, tedavi süresi içindeki her müracaatında sevk
belgesi istenmeyecek olup ilk sevk belgesinin bir örneği fatura eki belge olarak Kuruma gönderilecektir. Hemodiyaliz amaçlı sevkler 3 (üç) ay süre ile geçerli olup sürenin bitiminde sevk
belgesinin yenilenmesi gerekmektedir.
(5) Acil servis müracaatlarına ilişkin sağlık hizmetleri, SUT’un (4.3) numaralı maddesi
hükümleri doğrultusunda yürütülür.
3.1.1.A-3. Özel sağlık hizmeti sunucularına müracaat işlemleri
(1) MEDULA sistemi üzerinden yapılan müstahaklık sorgulaması sonucu Kurum bilgisi
60/c-1, 60/c-3 veya 60/c-9 bilgisi dönen kişilerin aşağıda belirtilen sevkli müracaatları dışında
sunulan sağlık hizmeti bedelleri Kurumca karşılanmaz.
a) Resmi sağlık hizmeti sunucularında uygun yoğun bakım yatağının bulunmaması ve
112 Komuta Kontrol Merkezi aracılığıyla hasta naklinin gerçekleştirilmesi koşuluyla yoğun
bakım tedavisi için sevk edilen hastalar (Fatura ekinde 112 Ambulans Formunun bir örneği
Kuruma gönderilecektir.),
b) Radyoterapi tedavisi gereken ancak aynı il içindeki resmi sağlık hizmeti sunucularında tedavinin sağlanabileceği radyoterapi merkezi bulunmaması nedeniyle Sağlık Bakanlığı
ikinci veya üçüncü basamak sağlık hizmeti sunucularınca sevk edilen hastalar (Sevk belgesi
fatura ekinde Kuruma gönderilecektir.),
c) Acil müdahale edilememesi halinde hastanın uzuv kaybı ve/veya tüm vücut fonksiyonunu kaybetmesine sebep olacak reimplantasyon ihtiyacı, yanık, ağır travma gibi durumlarda resmi sağlık hizmeti sunucularında tedavinin sağlanamaması ve 112 Komuta Kontrol
Merkezi aracılığıyla hasta naklinin gerçekleştirilmesi koşuluyla acil tedavi için sevk edilen
hastalar (Fatura ekinde 112 Ambulans Formunun bir örneği Kuruma gönderilecektir.).
3.1.1.B – Genel sağlık sigortası kapsamındaki diğer kişilerin sağlık hizmeti sunucularına müracaat işlemleri
(1) Kurum sağlık yardımlarından yararlandırılan kişiler, SUT’ta belirtilen özel hükümler
saklı kalmak kaydıyla Kurum ile sözleşmesi bulunan ayakta ve yatarak tedavi hizmeti
sağlayan sağlık hizmeti sunucularına doğrudan veya sevk edilmek suretiyle müracaat edebilirler. Ancak 4/1/1961 tarihli ve 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununa tabi
olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan askeri ve sivil personelin kendilerinin, mesai
saatleri içerisindeki müracaatlarının var ise öncelikle Türk Silahlı Kuvvetlerinin birinci
basamak sağlık ünitelerine yapılması zorunludur.
(2) Kurum sağlık yardımlarından yararlandırılan kişilerin, SUT’un 4.2(5) fıkrasında
belirtilen istisnalar hariç olmak üzere acil haller dışında Kurum ile sözleşmesi olmayan sağlık
hizmeti sunucularından aldıkları sağlık hizmeti bedelleri Kurumca karşılanmaz.
(3) Kurum ile sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, Kurum sağlık yardımlarından
yararlandırılan kişilerin müracaatlarını ayrım yapmaksızın kabul etmek zorundadır.”
MADDE 3 – Aynı Tebliğin 3.1.3.B-numaralı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(2) Yeşil Kart Sağlık Cüzdanlarında geçerli vizesi olan kimselerin Sağlık Bakanlığı
sağlık hizmeti sunucularına müracaatlarında MEDULA sisteminden hasta takip numarası alınamaması durumunda Yeşil Kart Sağlık Cüzdanının ilgili bölümlerinin bir örneği fatura
ekinde gönderilmek koşuluyla sunulan sağlık hizmeti bedelleri Kurumca karşılanır. Sağlık
hizmeti verildikten sonra kişiler tescil ve aktivasyon işlemlerinin elektronik ortamda kontrol
ve düzeltilmesi için en yakın Sosyal Güvenlik Merkezine yönlendirilir.”
MADDE 4 – Aynı Tebliğin 3.2 numaralı maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(4) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentleri gereği genel sağlık
sigortalısı sayılanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin ödemiş oldukları katılım
payları, talepleri halinde, 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu hükümlerine göre Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca
kendilerine geri ödenir.”
MADDE 5 – Aynı Tebliğin 3.2.1. numaralı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“3.2.1. Ayakta Tedavide Hekim ve Diş Hekimi Muayenesi Katılım Payı
(1) Birinci basamak sağlık hizmeti sunucularında yapılan hekim ve diş hekimi muayenesinden katılım payı alınmayacaktır. Diğer sağlık hizmeti sunucularında yapılan hekim ve
diş hekimi muayenesi nedeniyle uygulanacak katılım payı tutarları aşağıda belirtilmiştir.
İkinci ve üçüncü basamak resmi sağlık hizmeti sunucularında ………… 5 TL
Özel sağlık hizmeti sunucularında ………………………………………. 12 TL
(2) İkinci ve üçüncü basamak resmi sağlık hizmeti sunucularında yapılan muayeneler
için öngörülen katılım payı;
a) Kurumdan gelir ve aylık alanlar ile bakmakla yükümlü oldukları kişiler için gelir ve
aylıklarından,
b) Diğer kişiler için eczanelerce kişilerden,
tahsil edilir.
(3) Özel sağlık hizmeti sunucularında yapılan muayeneler için öngörülen katılım payı;
a) Kurumdan gelir ve aylık alanlar ile bakmakla yükümlü oldukları kişiler için gelir ve
aylıklarından,
b) Diğer kişiler için sağlık hizmeti sunucusunca kişilerden,
c) Diğer kişiler için “Yeşil alan muayenesi” sonucunda oluşan katılım payı eczanelerce
kişilerden,
tahsil edilir.
(4) Sağlık hizmeti sunucularında yapılan muayene sonucunda oluşan ve eczanelerce
kişilerden tahsil edileceği belirtilen ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi katılım
payları kişilerin reçete ile ilk eczaneye müracaatında kişilerden tahsil edilir.
(5) SUT’un 3.1.3.A numaralı maddesinde belirtilen durumlarda muayene katılım payı
tahsil edilmesi gerekenler için; resmi ve özel sağlık kurumlarındaki muayenelerine ilişkin
katılım payı sağlık hizmeti sunucularınca kişilerden tahsil edilir.
(6) Bu maddede yer alan genel hükümler saklı kalmak kaydıyla; birinci basamak sağlık
kuruluşları muayeneleri, Kurumca belirlenen kronik hastalıklar ve acil haller hariç olmak
üzere 10 gün içerisinde aynı branşta farklı sağlık hizmet sunucusuna yapılan başvurularda bu
maddede belirtilen ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi katılım payı tutarları 5
(Beş) TL artırılarak tahsil edilir. Artırılan 5 TL’ lik tutar; Kurumdan gelir ve aylık alanlar ile
bakmakla yükümlü oldukları kişiler için gelir ve aylıklarından, diğer kişiler için ise eczanelerce kişilerden tahsil edilir.”
MADDE 6 – Aynı Tebliğin 3.2.2. numaralı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“3.2.2. Ayakta Tedavide Sağlanan İlaçlar İçin Katılım Payı
(1) Kurumca bedeli karşılanan ilaçlar için Kurumdan gelir ve aylık alanlar ile bakmakla
yükümlü oldukları kişilerden %10, diğer kişilerden %20 oranında katılım payı alınır.
(2) Ayrıca her bir reçete için;
a) 3 (üç) kutuya kadar (üç kutu dahil) temin edilen ilaçlar için 3 (üç) TL,
b) 3 (üç) kutuya ilave temin edilen her bir kutu ilaç için 1(bir) TL,
olmak üzere katılım payı alınır.
c) Enjektable formlar ile serum, beslenme ürünleri ve majistraller için kutu sayısına
bakılmaksızın her bir kalem 1(bir) kutu olarak değerlendirilir.
(3) Sağlık raporu ile belgelendirilmek koşuluyla SUT eki “Hasta Katılım Payından
Muaf İlaçlar Listesi” (EK-2) nde yer alan hastalıklarda, listede belirtilen ilaçlar için bu maddede belirtilen katılım payları uygulanmaz ve kutu/kalem hesabında dikkate alınmaz.
(4) Bu maddede tanımlanan ilaçlar için katılım payları;
a) Kurumdan gelir ve aylık alanlar ile bakmakla yükümlü olduğu kişiler için gelir ve
aylıklarından mahsup edilmek suretiyle,
b) Diğer kişiler için ise Kurumla sözleşmeli eczaneler tarafından kişilerden,
tahsil edilir.”
MADDE 7 – Aynı Tebliğin 3.2.5. numaralı maddesinde aşağıdaki düzenlemeler
yapılmıştır.
a) On dokuzuncu fıkra olarak aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(19) Harp okulları ile fakülte ve yüksekokullarda, Türk Silâhlı Kuvvetleri hesabına
okuyan veya kendi hesabına okumakta iken askerî öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksek
okulları ve astsubay naspedilmek üzere temel askerlik eğitimine tâbi tutulan adaylardan
SUT’un 3.2.1, 3.2.2 ve 3.2.3 numaralı maddelerinde tanımlanan katılım payları alınmaz.”
b) Yirminci fıkra olarak aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(20) 19/5/2011, 23/10/2011 ve 9/11/2011 tarihlerinde meydana gelen depremler sonucunda yaralanan veya sakat kalanlara verilecek protez, ortez, araç ve gereç bedelleri için
SUT’un 3.2.3 numaralı maddesinde tanımlanan katılım payları alınmaz.”
MADDE 8 – Aynı Tebliğin 6.2.9.C numaralı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“6.2.9.C – Parikalsitol kullanım ilkeleri
6.2.9.C-1. Parikalsitolün enjektable formları
(1) Diyalizat kalsiyumunun 1.25 mmol/l ile kullanılmasına rağmen albümin ile düzeltilmiş serum kalsiyumu 9.2 mg/dl altında ve serum fosfor 5 mg/dl altında ve parathormon
(PTH) düzeyi 300 pg/ml’nin üzerinde olan hemodiyaliz tedavisi altındaki hastalarda başlanır.
(2) Aynı hasta grubunda düzeltilmiş serum kalsiyum düzeylerinin 10.2 mg/dl veya
serum fosfor düzeylerinin 6 mg/dl’yi geçtiği durumlarda kesilir.
(3) İlgili koşulların söz konusu olduğu hemodiyaliz tedavisi altındaki hastalarda nefroloji veya diyaliz sertifikalı iç hastalıkları/çocuk sağlığı ve hastalıkları uzman hekimlerinden
birinin düzenlediği sağlık raporuna istinaden 3 aylık dozda bu hekimlerce veya diyaliz sertifikalı tüm hekimler tarafından reçete edilebilir.
(4) Tetkik sonuçları reçete ekinde yer alacaktır. Reçete tekrarında yeni tetkik sonuçlarının reçeteye eklenmesi gerekmektedir.
6.2.9.C-2. Parikalsitolün oral formları
(1) Parikalsitolün oral formları; evre 5 kronik böbrek yetmezliği hastalığı olup, periton
diyaliz tedavisi altında olan, 3 aylık aktif D vitamini tedavisine ve Ca düzeyi 1.25 mmol/L
konsantrasyonlu diyalizat solüsyonu kullanmasına rağmen, albumin ile düzeltilmiş serum
kalsiyumu 10.2 mg/dl altında ve serum fosfor 5.5 mg/dl altında ve parathormon (PTH) düzeyi
500 pg/ml’nin üzerinde olan hastalarda kullanılır. Düzeltilmiş serum kalsiyum düzeylerinin
10.2 mg/dl veya serum fosfor düzeylerinin 6 mg/dl’yi geçtiği durumlarda kesilir. Nefroloji
uzman hekimi tarafından düzenlenmiş sağlık raporuna dayanılarak nefroloji uzmanı veya
diyaliz sertifikalı uzman hekimler tarafından reçete edilir. Tetkikler 3 ayda bir tekrarlanır ve
tetkik sonucu reçeteye eklenir.”
MADDE 9 – Aynı Tebliğin 6.2.14.C-3-l numaralı maddesinin (B) numaralı alt maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“B) Karaciğer kanserinde; lokal tedavi yöntemlerinin uygun olmadığı ve fonksiyonel
karaciğer rezervinin Child-Pugh-A evresinde olduğu klinik ve laboratuvar bulgularla raporda
kanıtlanmış olan; lokal ileri veya metastatik hepatocellüler kanserli olgularda; daha önce en az
bir kemoterapi tedavisi uygulanmış ve progresyon gelişmiş hastalarda, ikinci basamak tedavi
seçeneği olarak kullanılabilir. Hastanın kemoterapiye engel olacak bir durumu var ise bu
durum sağlık raporunda belirtilerek birinci basamakta da kullanılabilir. Sorafenib en az bir
tıbbi onkoloji uzmanının bulunduğu, tedavi protokolünü gösterir sağlık kurulu raporuna
dayanılarak tıbbi onkoloji uzmanları tarafından reçetelenir. Rapor süresinin sonunda tedavinin
devamı için progresyon olmadığı belirlenmeli, bu durum ve karaciğer rezervinin Child-Pugh
A evresinde devam ettiği raporda belirtilmelidir.”
MADDE 10 – Aynı Tebliğin 7.1 numaralı maddesinin yirmiikinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“(22) SUT eki EK-5/E ve EK-5/F listelerinde yer alan tıbbi malzemelere ilişkin olarak;
a) Her grup ürünün imal ya da ithal edildikleri ülkelerde sertifikalı olduğunun (FDA,
TGA, SFDA gibi) belgelendirilmesi,
b) Her grup ürünün imal ya da ithal edildikleri ülkelerde kullanıldığına veya geri ödeme
kapsamında olduğuna dair ilgili ülkenin sağlık bakanlığından veya o ülkenin yetkili
kurum/kuruluşlarından alınacak belgelerden herhangi biri ile belgelendirilmesi,
c) Deney-analiz-kalibrasyon laboratuvarlarının ve muayene kuruluşlarının uluslararası
laboratuvar akreditasyon işbirliği karşılıklı tanınma anlaşmasında yer alan akreditasyon
kurumları tarafından akredite edilmiş olan veya onaylanmış kuruluşlarca kabul gören laboratuvarlardan alınmış her grup ürünün materyal, biyomekanik, biyouyumluluk testlerinin
yapıldığı laboratuvarın adı, yeri ve testlerin yapıldığı tarih ve test raporlarının sonucunun özet
olarak belgelendirilmesi. Ancak CE Sınıf 3 grubuna giren ürünlerde materyal, biyomekanik,
biyouyumluluk testleri istenmeyecek olup bu grup ürünlerde CE Sınıf 3 işaretlemesi ve ürün
tasarım belgesinin ibraz edilmesi,
ç) Üretici firmalardan GMP (Good Manufacturing Practices) sertifikası veya İSO 13485
tıbbi cihazlar için kalite yönetimi sistemi belgesi olanların belgelendirilmesi,
d) İthalatçı firmaların İSO 13485 tıbbi cihazlar için kalite yönetimi sistemi belgesini
veya İSO 9001:2008 kalite yönetim sistemi belgesini temin etmesi,
e) Kurum gerekirse yukarıda belirtilen belgeleri ilgili kurum veya kuruluşlara inceletebilir. Bu durumda ortaya çıkabilecek inceleme ücretleri başvuru sahibi firmalarca karşılanacaktır. Gerek bu incelemeler sonucu gerekse Kurumca sonradan her hangi bir eksiklik tespit
edilmesi halinde, bu malzeme bedelleri tespit tarihinden itibaren Kurumca karşılanmayacaktır.
f) Artroplasti alan grubunda yer alan tıbbi malzemelerden (CE Sınıf 3 kapsamında yer
almayan Artroplasti malzemeleri hariç) CE Sınıf 3 işaretlemesi olmayan malzeme bedelleri
Kurumca karşılanmayacaktır.
g) SUT Eki EK-5/E ve EK-5/F listelerinde yer alan fiyatlar tavan fiyatlardır.”
MADDE 11 – Aynı Tebliğin 9.2.1. numaralı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"(4) İkinci fıkranın (a) bendinde sayılan durumlar nedeniyle verilen tedavi faturalarının
ayrı ayrı olarak gönderilmediğinin tespiti halinde fatura bedelleri ilgili sağlık kurumuna
ödenmez."
MADDE 12 – Aynı Tebliğin 10.3. numaralı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(2) Bu Tebliğin 7.1. numaralı maddesinin 22 nci fıkrasının (a), (b), (c), (ç) ve (d) bentlerinde sayılan belgeleri ibraz edemeyen veya eksik ibraz eden firmaların ürünlerine SUT Eki
EK-5/E ve EK-5/F Listelerinde yer alan tutarların % 60’ı oranında ödeme yapılacaktır. Ancak
söz konusu belgeler 31/5/2012 tarihine kadar ibraz edilemez veya tamamlanamaz ise bu
tarihten sonra kullanılacak olan ürün bedelleri Kurumca karşılanmayacaktır.”
MADDE 13 – Aynı Tebliğ eki “Sistemik Antimikrobik ve Diğer İlaçların Reçeteleme
Kuralları Listesi”nde (Ek-2/A) “Penisilinler” başlıklı (2.1) numaralı alt maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
2.1
Amoksisilin-Klavulanat KY (600mg/42,9 mg lık formu uzman hekimler tara(Oral)
fından reçetelenir)
MADDE 14 – Aynı Tebliğ eki “Protez ve Ortez Listesi”nde (EK-5/C) aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.
a) Listede yer alan “207701” SUT kodlu “İşitme cihazı (analog)”, “207702” SUT kodlu
“İşitme cihazı (dijital)”, “211800” SUT kodlu “Özellikli Motorsuz Tekerlekli Sandalye”,
“211802” SUT kodlu “Akülü tekerlekli sandalye”, “216901” SUT kodlu “Tekerlekli Sandalye
Oturma Adaptasyonu” “220680” SUT kodlu “standing table(ayakta dik konumlandırma
cihazı)” ve “220690” SUT kodlu “Ayakta dik pozisyonlama cihazı (parapodium cihazı/Stand
Up Wheelchair (manuel kalkış manuel sürüş))” adlı malzemelerin fiyatları listeden çıkarılmıştır.
b) Listede yer alan “Diğer Ortez-Protezler ile Mobilite ve Aktivite Destekleyici Araç ve
Gereçler (**)” başlığına “(Ismarlama)” ibaresi eklenmiştir.
c) Listenin son kısmında yer alan “Özel Koşullar” bölümünün 16 ncı maddesine aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Bu sağlık kurulu raporlarının protez veya ortezin yapımından önce Sağlık Bakanlığına bağlı
Ankara veya İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanelerince
veya TSK Bilkent Rehabilitasyon merkezince onaylanması gerekmektedir.”
ç) Listenin son kısmında yer alan “Özel Koşullar” bölümüne 17 nci madde olarak aşağıdaki düzenleme eklenmiştir.
“17 Diğer Ortez-Protezler ile Mobilite ve Aktivite Destekleyici Araç ve Gereçler (**)
başlığı altında yer alan ürünlerin kullanımına ilişkin eğitim aldıkları ve kullanabildikleri,
Sağlık Bakanlığına bağlı Ankara veya İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve
Araştırma Hastanelerince, TSK Bilkent Rehabilitasyon merkezince veya ortez protez üretim
ve uygulamaları yapan Üniversitelerce onaylanması gerekmektedir.”
MADDE 15 – Aynı Tebliğ eki “Tıbbi Uygunluk Aranacak Protez ve Ortez Listesi”ne
(EK-5/C-1) eklenen tıbbi malzemeler bu Tebliğ eki (1) numaralı listede belirtilmiştir.
MADDE 16 – Bu Tebliğin;
a) 1, 2 ve 3 üncü maddeleri 15/3/2012 tarihinde,
b) 5, 6, 8 ve 9 uncu maddeleri yayımı tarihinden 5 iş günü sonra,
c) 7 nci maddesinin (b) bendi 26/1/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı
tarihinde,
ç) 12 nci maddesi 1/5/2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
d) 13 üncü maddesi yayımı tarihinden 30 gün sonra,
e) 4, 14 ve 15 inci maddeleri 21/1/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı
tarihinde,
f) 7 nci maddesinin (a) bendi ile diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 17 – Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı yürütür.
Liste 1
SUT
KODU
DİĞER ORTEZ-PROTEZLER İLE MOBİLİTE VE
AKTİVİTE DESTEKLEYİCİ ARAÇ VE GEREÇLER
222.610
222.620
222.630
222.640
222.650
222.660
Aktif Vakum Sistemli Modüler Dizaltı Protezi
Aktif Vakum Sistemli Modüler Dizüstü Protezi
Pasif Vakum Sistemli Modüler Dizaltı Protezi
Pasif Vakum Sistemli Modüler Dizüstü Protezi
Pnömatik Swing faz kontrollü modüler diz dezartikülasyonu protezi
Pnömatik Swing faz kontrollü modüler dizüstü protezi
Pnömatik Swing faz kontrollü modüler kalça dezartikülasyonu protezi
Hidrolik Swing faz kontrollü modüler dezartikülasyonu protezi
Hidrolik Swing faz kontrollü modüler dizüstü protezi
Hidrolik Swing faz kontrollü modüler kalça dezartikülasyonu protezi
Pnömatik Swing-Stance faz kontrollu modüler diz dezartikülasyonu
protezi
Pnömatik Swing-Stance faz kontrollu modüler dizüstü protezi
Pnömatik Swing-Stance faz kontrollu modüler kalça dezartikülasyonu protezi
Hidrolik Swing-Stance faz kontrollu modüler diz dezartikülayonu
protezi
Hidrolik Swing-Stance faz kontrollu modüler dizüstü protezi
Hidrolik Swing-Stance faz kontrollu modüler kalça dezartikülasyonu
protezi
Elektromekanik Swing faz kontrollü modüler diz dezartikülasyonu
protezi
Elektromekanik Swing faz kontrollü modüler dizüstü protezi
Elektromekanik Swing-Stance faz kontrollü modüler diz dezartikülasyonu protezi
Elektromekanik Swing-Stance faz kontrollü modüler dizüstü protezi
Elektromekanik Swing-Stance faz kontrollü modüler kalça dezartikülasyonu protezi
Mikro İşlemcili, Swing-Stance faz kontrollü modüler diz dezartikülasyonu protezi
Mikro İşlemcili, Swing-Stance faz kontrollü modüler dizüstü protezi
Mikro İşlemcili, Swing-Stance faz kontrollü modüler kalça dezartikülasyonu protezi
Fonksiyonel elektrik sitümülasyonlu düşük ayak ortezi
Karbon Grafit AFO
222.670
222.680
222.690
222.700
222.710
222.720
222.730
222.740
222.750
222.760
222.770
222.780
222.790
222.800
222.810
222.820
222.830
222.840
222.850
222.870
[G. 29 Şubat 2012 – 28218]
—— • ——
Adalet Bakanlığından:
Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 1997/5541 Esas sayılı takip dosyasının zayi olduğu
anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylâp veya Heyelân Sebebiyle Mahkeme
ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair
Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri gereğince işlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur.
1665/1-1
—————
Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/2478 Esas sayılı dosyasının zayi olduğu
anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylâp veya Heyelân Sebebiyle Mahkeme
ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair
Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri gereğince işlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur.
1666/1-1
—————
Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/105 Esas, 1982/635 Karar sayılı dosyasının zayi olduğu anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylâp veya Heyelân
Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak
Muamelelere Dair Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan
Kanun hükümleri gereğince işlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur.
1667/1-1
[G. 29 Şubat 2012 – 28218]
—— • ——
ŞUBAT / 2 0 12
A) VEFAT EDEN HÂKİM VE SAVCILAR
12-
23016 Nurcan GÜRSES
100490 Hakan KILIÇ
Bakırköy Hâkimi
Doğubayazıt Cumhuriyet Savcısı
31.01.2012
07.02.2012
B) YAŞ HADDİNDEN EMEKLİYE AYRILAN HÂKİM VE SAVCILAR
1234567-
19201
19801
19956
20355
21116
21540
23735
Nuh Mete YÜKSEL
Veli Yaşar MERCAN
Ömer Kılınç
Cabbar VEZİROĞLU
Fethi TÜRKMEN
Emin KARACA
İsmail SEYHAN
Ankara Cumhuriyet Savcısı
Antalya Cumhuriyet Savcısı
Tarsus Hâkimi
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı
İstanbul Cumhuriyet Savcısı
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı
Konya Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi
23.02.2012
23.02.2012
23.02.2012
23.02.2012
23.02.2012
23.02.2012
23.02.2012
C) İSTEĞİ ÜZERİNE EMEKLİYE AYRILAN HÂKİM VE SAVCILAR
1234567891011121314151617181920-
25150
21019
23795
23996
24440
27093
27865
30213
30630
38595
27731
27391
21427
23138
23801
24952
29116
33890
35308
35765
Arslan ÜNSAL
Hamdi BOZKURTLAR
Zekerya SEVİMLİ
Metin TÜRKEL
Şakir Bülent FINDIKLI
Nurcan KOCALAR ŞEN
Elazığ Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi
Adana Hâkimi
Üsküdar Cumhuriyet Savcısı
İzmir Hâkimi
Avrupa Birliği Genel Müd. Daire Baş.
Yargıtay Tetkik Hâkimi
Orhan TEPEDELENLİOĞLU Yargıtay Cumhuriyet Savcısı
Ertuğrul KAYA
Kütahya Hâkimi
Süleyman KARACA
Eskişehir Cumhuriyet Savcısı
Semra TOPAÇ AYDEMİR Sinop Hâkimi
Alaaddin ATAKAN
Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı
Gaziantep BİM Başkanı
İbrahim ÇELEBİ
Aykut KILIÇ
Müsteşar Yardımcısı
Ali YILMAZ
Balıkesir Cumhuriyet Savcısı
Muzaffer ÖZTÜRK
İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili
Yalçın DOLANBAY
Afyonkarahisar Hâkimi
Ayla YILMAZ
Yargıtay Tetkik Hâkimi
Betül TORTAMIŞ
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı
Esma GÜLBENK(AKSARI) Çanakkale Hâkimi
Serhan GÜRSOY
Bakırköy Hâkimi
—— • ——
03.02.2012
13.02.2012
13.02.2012
13.02.2012
13.02.2012
13.02.2012
13.02.2012
13.02.2012
13.02.2012
13.02.2012
17.02.2012
21.02.2012
28.02.2012
28.02.2012
28.02.2012
28.02.2012
28.02.2012
28.02.2012
28.02.2012
28.02.2012
-
i

Benzer belgeler