adölesanlar ve anneleri arasındaki iletişim
Transkript
adölesanlar ve anneleri arasındaki iletişim
ADÖLESANLAR VE ANNELERİ ARASINDAKİ İLETİŞİM (Communication Between Adolescents and Their Mothers) Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Hilal ÖZCEBE Rıza SÖNMEZ Özlem AKINCI Şükran BAYCU Derya KARAÇAY Selda KARGIN Mahmut ÖNCÜL Ömer Ozan ÖZ ÖZET Adölesan dönem, özel sorunları ile ön plana çıkan önemli bir dönem olup, Ankara Gazi Lisesi birinci sınıfındaki 253 öğrenci üzerinde yapılan bu kesitsel araştırmada, adölesan ile anne arasındaki iletişimin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Erkek ve kız öğrenciler sorunlarını anneleri, yakın akraba ve arkadaşları ile paylaştıklarını söylemişlerdir. Üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE), çıktığı kız/erkek arkadaşıyla sorun yaşama, kilo alma, sivilce, cinsiyete özgü gelişimde gecikme sorunlarında annelerin ve kız öğrencilerin verdikleri cevaplardaki tutarlılık, erkek öğrenciler ve annelerinin verdikleri cevaplardaki tutarlılıkdan daha fazladır. Annelerin özellikle adölesan döneme özgü sorunlar başta olmak üzere sık görülen genel sağlık sorunlarıve adölesanlar ile iletişim konularında eğitilmeleri gerekmektedir. Anahtar Sözcükler: Adölesan dönem sorunları, Adölesan-anne iletişimi. SUMMARY Adolescense is a life period with some special problems. In this cross-sectional study, we aimed to evalute the communication of Adolescents and mothers among 238 1st class students of Ankara Gazi High School. Both male and female students told that they shared problems with their mothers, closed relatives and friends. The consistency between mothers’ and female students’ answers on upper respiratory system infections, problems with girl/boy friend, obesity, acne, delay in gender based growth is greater than male students’ and mothers’ answers. Mothers must be educated in problems related to Adolescence, frequent health problems seen in this life period and communication with Adolescents. Key Words: Adolescence problems, Adolescentmothers communication. Genellikle çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemi olarak kabul edilen adölesan dönem gerçekte fiziksel, psikolojik ve sosyal olgunluğa erişmenin tamamlandığı bir dönemdir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 10-19 yaş grubu “adölesan” yaş grubu olarak, 15-24 yaş grubu ise “gençlik” dönemi olarak tanımlanmaktadır. Her ne kadar adölesan yaş grubu için bazı yaş sınırlamaları getirilmeye çalışılsa da, bu dönemi kesin bir yaş grubu olarak ayırmak oldukça zordur (1, 2). Adölesanın aile ile iletişimi çok önemlidir; ailenin adölesana olan yaklaşımı ve tutumunun adölesanın psikososyal gelişimi ve okul başarısı üzerinde önemli bir etkisi vardır (3). Ancak, bu dönemde yaşanan en önemli sorunlardan birisi ise “nesil farkı” dır. Psikososyal gelişim içinde gençlerin kendilerini tanımaları, arkadaş ve aileleri ile sağlıklı iletişim kurabilmeleri adölesan dönem sorunlarının çok daha kolay çözümlenmesine yardımcı olabilir (4, 5). Ailede ise annenin özel bir yeri olup, genellikle adölesana en yakın bir konumdaki kişidir. Adölesan ile annesi arasındaki iletişimin değerlendirmesi ise; ailenin adölesana ne kadar ulaşabildiğinin bir göstergesi olarak kullanılabilir. Bu araştırmada adölesan ile annesinin arasındaki iletişimin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu nedenle Ankara Gazi Lisesi birinci sınıf öğrencilerinin çeşitli sağlık sorunlarında iletişim kurdukları kişilerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, annelerin de adölesanların çeşitli sağlık sorunlarında adölesanın bu sorununu paylaşacağı kişi hakkında görüşleri alınmıştır. Adölesanlerin ve annelerinin sorulara verdikleri yanıtlar arasındaki tutarlılığın değerlendirilmesi amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM Araştırma Ankara İli Gazi Lisesi'nde yapılmıştır. Gazi Lisesi'nde, 2000-2001 öğretim yılında toplam 1445 öğrenci öğrenim görmektedir. Lise birinci sınıfların toplam öğrenci sayısı 541 (%37.4), lise ikinci sınıfların toplam öğrenci sayısı 530 (%36.7) ve lise üçüncü sınıf öğrenci sayısı 374’tür (%25.9). Araştırma, Gazi Lisesi 1. sınıf öğrencileri için kesitsel tipte epidemiyolojik bir araştırmadır. Gazi Lisesi’nde, 2000-2001 öğretim döneminde birinci sınıfta öğrenim gören öğrenciler araştırma evrenini oluşturmaktadır. Bu okulda önceki dönemlerde sağlık yakınmaları prevalansı bilinmediği ve benzeri okullara ait değerler de bulunamadığı için en büyük örnekleme ulaşabilmek için prevalans (0.50) ve hata payı (0.05) alınmış ve bulunan örneklem grubuna %10 yedek eklenerek örneklem büyüklüğü 250 olarak tespit edilmiştir. Gazi Lisesi 1. sınıf öğrencilerinin mevcudu 541 olup, on adet lise 1. sınıf olduğu ve her bir sınıfta yaklaşık 55 öğrencinin öğrenim gördüğü anlaşılmıştır. Bu sınıflardan beşi kura ile örneklem grubu olarak belirlenmiştir. Öğrenciye ve annesine yönelik iki ayrı anket formu geliştirilmiştir. Bu anket formlarında sosyodemografik özellikler, son altı ay içindeki sağlık yakınmaları ve bu sorunlarını kimlerle paylaştıkları sorulmuştur. Ayrıca bu dönemde adölesanların başına gelebilecek bazı senaryolar geliştirilmiş ve bu durumda kendileri olsaydılar; bu sorunlarını kiminle paylaşacakları sorulmuştur. Aynı sorular annelere yönelik olarak da hazırlanmıştır. Öğrencilerin anketi gözlem altında anket uygulama tekniği ile uygulanmıştır. Öğrencilerin annelerine anketler yollanmış ve ertesi gün okulda toplanmıştır. Anket yapılan öğrencilerden, erkek öğrencilerin %73.4’ü, kız öğrencilerin %79.0’ı anne anketini geri getirmiştir. Araştırmaya başlamadan önce Ankara Milli Eğitim İl Müdürlüğü’den yazılı izin ve anket yapılmadan önce öğrencilerden sözel olarak izin alınmıştır. BULGULAR Lise birinci sınıflarında görüşülen öğrencilerin öncelikle bazı sosyodemografik özellikleri sorulmuştur. Öğrencilerin hepsi lise birinci sınıfta olduğu için yaş grupları ve cinsiyet açısından benzer gruplara ulaşılmıştır. Araştırma sırasında ulaşılan öğrencilerin %49.0’ı (124) erkek ve %51.0 (129) kadındır. Öğrencilerin %50.6’sı (128) 14 yaşında, %43.5’i (110) 15 yaşında ve %5.9’u (15) 16 yaşındadır. Öğrencilerin %85.7’si (217) çekirdek aileden, %12.3’ü (31) geniş aileden ve %2.0 (5) parçalanmış aileden gelmektedirler. Öğrencilerin annelerinin yaşlarının ortalaması 38.1 (standart sapma 4.7); en genç annenin yaşı 29, en büyük annenin yaşı 53 ve ortanca anne yaşı 38’dir. Annelerin %9.7’si okur yazar olmayıp veya sadece okur yazar olup, %57.7’si ilkokul mezunudur. Geri kalan anneler ise ortaokul ve daha yüksek bir öğretim kurumundan mezundurlar. Annelerin %90.1’i gelir getiren bir işte çalışmamaktadır. Öğrencilerin babalarının yaşlarının ortalaması 41.9 (standart sapma 5.5); en genç baba 32, en büyük babanın yaşı 76 ve ortanca baba yaşı 40’dır. Babaların %2.1’i okur yazar veya değildir, %35.6’sı ilkokul mezunudur. Babaların ortaokul ve üstü mezun olma yüzdesi %62.3’tür. Öğrencilerin ailelerinin %20.2’sinin herhangi bir sağlık güvencesi yoktur. Erkek öğrencilerin %59’unun, kız öğrencilerin ise %57.5’inin kendilerine ait odaları bulunmamaktadır. Erkek öğrencilerin %34.4’ünün, kız öğrencilerin ise %28.1’inin evlerinde kendilerine ait telefonu vardır. Kız öğrencilerin %16.4’ü, erkek öğrencilerin de %12.2’si özel görüşmelerini ev telefonundan rahat yapamamaktadırlar. Aileler, telefon görüşmelerinde erkeklere %25.6, kızlara %18.6 kısıtlama getirmektedirler. Erkek öğrencilerin %82.6’sının, kız öğrencilerinin de %89.7’sinin bilgisayarı yoktur. Erkek öğrencilerin %35.6’sı, kız öğrencilerin ise %17.5’i interneti kullanabilmektedir. Erkek ve kız öğrenciler ve annelerine adölesanın sağlık sorunlarında bu sorunlarını paylaşacakları kişiler sorulmuştur. Anne ve adölesanın anket formlarındaki yanıtların tutarlılığı çıkarılmıştır (Tablo I-II). Erkek öğrencilerin %89.9’u ÜSYE sorunu olduğunda bu sorunu annesi ön planda olmak üzere aile bireyleri ile paylaşacağını ifade etmişlerdir. Anneler ise oğullarının ifadelerini desteklemişlerdir, adölesan ve anne yanıtlarının tutarlılığı %61.4’dür. Erkek öğrencilerin beden eğitimi dersinde ayak burkulması gibi bir sorunu olduğunda; bu sorunu paylaşacağı kişilerin arasında anne, aile bireyleri ve arkadaş yer almaktadır. Öğretmen yanıtının ise annelerin ilk üç kişi yanıtı arasında yer almadığı görülmektedir. Karşı cinsiyetten arkadaşı ile tartışması olduğunda bu sorununu paylaşacağı kişiye ait oğulların ve annelerinin yanıtlarının tutarsız olduğu görülmektedir. Yine ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişmesinin gecikmesi halinde bu sorunun paylaşılacağı kişiler sorusununun yanıtlar arasında anneler ve öğrenciler arasında farklılık olduğu gözlenmektedir. Anne ve kız öğrencilerin bütün senaryo sorularının yanıtları arasındaki tutarlılık, erkek öğrenciler ve annelerinin yanıtlarındaki tutarlılık yüzdelerinden daha fazladır. Kız öğrencilerin anneleri, çocuklarının, bu sorunlarını kimlerle paylaşacaklarını daha iyi tahmin etmişlerdir. Tablo III’de, öğrencilerin kendi ifadelerine göre son altı ay içindeki genel sağlık sorunları, sağlık kurumuna başvuru durumları ve bu sorunları paylaştıkları kişilerin dağılımı verilmiştir. Öğrencilerin kendi ifadelerine göre son altı ay içindeki en sık karşılaştıkları sağlık sorunları baş ağrısıdır (%58.7). Diğer sık görülen sağlık sorunları sinirlilik, grip-nezle, sivilce ve kız öğrencilerde adet ağrısıdır. Öğrenciler sağlık sorunlarını çoğunlukla anneleri ile paylaşmaktadır. Ancak, sinirlilik, iç sıkıntısı, boy uzaması ve ayrıca erkek öğrencilerde sakal-bıyık çıkmasında gecikme gibi sorunların anne ile paylaşılma yüzdeleri diğer sorunların paylaşılma yüzdelerine göre daha azdır. Kız öğrencilerde adet ile ilgili sorunların özellikle adet ağrısının anne ile paylaşma yüzdesi çok fazladır. Tablo I. Erkek Öğrencilerin Sağlık Sorunlarında Sorunlarını Paylaştıklarını İfade Ettikleri Kişiler ile Annelerinin İfadeleri ve Yanıtlar Arasındaki Tutarlılık (Ankara Gazi Lisesi, Ekim 2000) % Üst solunum yolu enfeksiyonu geçirme n=128 1.Anne 2.Aile bireyleri* 3. Hiç kimse n=90 1.Anne 66,7 2.Aile 23,2 bireyleri 5,0 3.Baba 83,4 n=88 8,9 1.Anne 3,3 2.Aile 61,4 5,7 Beden eğitimi dersinde düşme ve ayak bileğini burkma n=119 1.Anne 2.Arkadaş Öğretmen Baba 3.Aile Bireyleri 31,1 15,1 15,1 15.1 14,3 n=88 58,4 1. Anne 18,0 2.Aile 9,0 3.Baba 27,3 8,0 6,8 Baba ile tartışma sonucu ruhsal sıkıntı yaşama ve bu sorunu paylaşma n=110 1.Anne 2.Hiç kimse 3.Arkadaş n=87 1.Anne 41,2 Kızkardeş 15,6 2.Ağabey 11,3 3.Hiç kimse 29,9 29,9 9,2 8,0 n=85 1.Anne 2.Abla Ağabey Hiç kimse 8,2 5,9 5,9 5,9 n=85 1.Anne 36,4 2.Hiç kimse 21,8 Arkadaş 19,1 3.Baba 60,0 11,8 11,8 5,9 n=81 1.Anne 2.Hiç kimse 3.Arkadaş 29,6 12,3 7,4 33,3 20,8 15,9 15,9 n=83 1.Anne 2.Aile bireyleri 3.Arkadaş Hiç kimse n=87 61,3 1.Anne 18,2 2.Doktor 5,7 3.Ağabey Aile 28,7 2,3 2,3 2,3 n=115 1.Anne 2.Aile bireyleri Hiç kimse Baba 3.Arkadaş 36,6 16,5 16,5 16,5 12,2 n=86 1.Anne 2.Baba 3.Aile Bireyleri n=84 58,1 1.Anne 16,3 2.Baba 14,0 3.Aile 29,8 7,1 3,6 n=109 1.Arkadaş 2.Hiç kimse 3.Baba n=80 27,5 1.Anne 25,7 2.Baba 16,5 3.Arkadaş n=75 1.Arkadaş 32,5 2.Baba 23,8 Anne 18,8 3.Hiç kimse 10,7 9,3 9,3 8,0 Sivilcelerin artması n=120 1.Anne 2.Aile bireyleri 3.Arkadaş Hiç kimse Şişmanlamak İkincil cinsiyet özelliklerinin gelişiminde gecikme n=89 1.Anne 2.Aile bireyleri 3.Baba % (%) Öğrenci Çıktığı kız arkadaşı ile herhangi bir n=115 1.Arkadaş anlaşmazlık sonucu ruhsal sıkıntı 2.Hiç kimse yaşama 3.Anne Anne Yanıtlarda Tutarlılık Sağlık Sorunu * Aile bireyleri: Anne ve baba dışı diğer aile bireyleri ** Öğrenci ve anne ifadelerine ait yüzdeler bu soruya yanıt veren kişi üzerinden; tutarlılık da ise öğrenci ve anne anketleri eşleştirilmiş ve eşleşen kişi üzerinden yüzde verilmiştir. *** Öğrenci ve annelerinin ilk üç yanıtı değerlendirilmiştir. Aynı yüzdeyi alanlar arasında sıralama yapılmamıştır. Tablo II. Kız Öğrencilerin Sağlık Sorunlarında Sorunlarını Paylaştıklarını İfade Ettikleri Kişiler ile Annelerinin İfadeleri ve Yanıtlar Arasındaki Tutarlılık (Ankara Gazi Lisesi, Ekim 2000) (%) Öğrenci % Anne Üst solunum yolu enfeksiyonu geçirme n=120 1.Anne 2.Aile bireyleri* 3. Baba Arkadaş 75,8 18,8 2,3 2,3 n=102 n=102 1.Anne 82,4 1.Anne 2.Aile bireyleri 11,7 2.Aile 2,9 3.Baba 3.Baba n=128 1.Anne 2.Arkadaş 3.Öğretmen n=102 1.Anne 42,2 2.Öğretmen 18,8 3.Aile Bireyleri 17,9 Arkadaş 65,7 9,8 8,8 8,8 n=125 Çıktığı kız arkadaşı ile herhangi 1.Arkadaş bir anlaşmazlık sonucu ruhsal 2.Anne 3.Erkek sıkıntı yaşama arkadaş n=96 27,2 1.Anne 20,0 2.Arkadaş 19,2 3.Kızkardeş n=92 1.Anne 39,9 2.Arkadaş 24,0 3.Kız arkadaş 15,6 4.Hiç kimse 17,4 13,0 6,5 5,4 Baba ile tartışma sonucu ruhsal n=119 sıkıntı yaşama ve bu sorunu 1.Anne paylaşma 2.Arkadaş 3.Kız kardeş n=100 1.Anne 2. Arkadaş 35,3 Kızkardeş 18,5 3.Hiç kimse 13,4 Baba 67,0 9,0 9,0 4,0 4,0 32,2 5,2 4,2 Beden eğitimi dersinde düşme ve ayak bileğini burkma % Yanıtlarda Tutarlılık Sağlık Sorunu n=101 1. Anne 2.Öğretmen 3.Aile n=96 1.Anne 2.Arkadaş 3.Hiç kimse 69,6 4,9 1,0 41,6 9,9 4,6 Sivilcelerin artması n=120 1.Anne 2.Aile bireyleri 3.Arkadaş Hiç kimse 33,3 20,8 15,9 15,9 Şişmanlamak n=124 1.Anne 2.Aile bireyleri 3.Arkadaş n=99 n=96 46,8 1.Anne 77,8 1.Anne 21,8 2.Aile Bireyleri 10,1 2.Hiç kimse 16,1 3.Hiç kimse 6,1 3.Abla 45,8 5,2 4,2 İkincil cinsiyet özelliklerinin gelişiminde gecikme n=124 1.Anne 2.Hiç kimse 3.Arkadaş n=100 60,5 1.Anne 14,5 2.Kız kardeş 12,1 3.Hiç kimse 10,7 9,3 9,3 8,0 n=83 n=87 61,3 1.Anne 1.Anne 2.Aile bireyleri 18,2 2.Doktor 3.Arkadaş 5,7 3.Ağabey Aile Hiç kimse n=95 76,0 1.Anne 7,0 2.Abla 6,0 Hiç kimse 28,7 2,3 2,3 2,3 * Aile bireyleri: Anne ve baba dışı diğer aile bireyleri ** Öğrenci ve anne ifadelerine ait yüzdeler bu soruya yanıt veren kişi üzerinden; tutarlılık da ise öğrenci ve anne anketleri eşleştirilmiş ve eşleşen kişi üzerinden yüzde verilmiştir. *** Öğrenci ve annelerinin ilk üç yanıtı değerlendirilmiştir. Aynı yüzdeyi alanlar arasında sıralama yapılmamıştır. Tablo III. Öğrencilerin Kendi İfadelerine Göre Son Altı Ay İçindeki Genel Sağlık Sorunları ve Bu Sorunları Paylaştıkları Kişilerin Dağılımı (Ankara Gazi Lisesi, Ekim 2000) Sorunları Paylaştıkları Kişiler (%) Sağlık Sorunu N Baş ağrısı Sinirlilik Grip-nezle Sivilce İç sıkıntısı Göz sorunları Boy uzaması Bitkinlik Ağız-diş sorunları Karın ağrısı Boğaz ağrısı Kepek Eklem-Kas ağrısı Öksürük-Balgam Sakal-bıyık çıkmasında gecikme Adet ağrısı Düzensiz adet 252 250 252 252 251 251 250 251 252 252 252 251 251 252 119 129 129 Sağlık Sorunu Olan % Anne 1.Derece Akraba Diğer* Hiçbiri Yanıt Yok 58.7 48.8 45.8 43.0 37.1 34.2 30.0 27.2 26.2 25.3 24.2 23.9 17.1 16.3 6.7 44.7 23.8 66.8 32.7 60.8 46.4 31.1 47.7 29.3 54.5 51.5 65.7 57.4 46.7 51.2 68.4 25.0 81.4 61.3 18.9 17.3 21.7 17.6 13.9 34.9 33.5 14.7 27.9 10.9 26.3 15.0 25.5 14.6 25.0 5.2 9.7 8.7 19.0 2.6 16.8 29.1 6.9 12.0 16.2 8.9 9.3 9.8 5.0 9.5 7.3 25.0 3.4 12.9 1.4 16.3 10.5 5.5 17.3 4.7 10.6 7.3 4.4 3.2 1.6 15.0 2.1 2.4 12.5 3.3 6.4 4.2 14.7 4.4 13.8 8.6 5.8 14.6 7.3 7.3 10.9 4.9 18.3 11.7 7.3 12.5 6.7 9.7 Diğer*: Büyükanne, büyükbaba, öğretmen, doktor, kız arkadaş, erkek arkadaş Tablo IV’de, Gazi Lisesi birinci sınıf öğrencilerinin son altı ay içindeki genel sağlık sorunlarına yönelik verdikleri cevapların annelerinin verdikleri cevaplara göre tutarlılık dağılımı verilmiştir. Tablo IV. Öğrenciler ve Annelerinin Son Altı Ay İçindeki Sağlık Sorunları Yanıtlarının Tutarlılık Dağılımı (%) (Ankara Gazi Lisesi, Ekim 2000) Yakınma Baş Grip-Nezle Bitkinlik İ Boğaz Öksürük-Balgam Eklem-Kas Sinirlilik Ağız-Diş Göz Karın Sivilce Kepek Boy Sakal-Bıyık Adet Düzensiz adet Erkek ç çıkmasında ağrısı 71.4 60.9 50.0 sıkıntısı 66.7 ağrısı 58.3 85.7 ağrısı 77.8 61.9 sorunları 61.5 sorunları 41.2 ağrısı 50.0 63.6 52.9 uzamaması 41.7 gecikme 58.3 ağrısı –– –– Kadın Toplam 76.4 73.9 54.5 70.4 63.2 85.7 87.5 64.3 65.4 65.0 76.0 69.2 85.7 31.8 –– 88.9 86.7 74.4 69.6 53.6 69.4 61.3 85.7 82.4 63.5 64.1 57.9 71.0 66.1 67.7 35.3 58.3 88.9 86.7 Öğrenciler ve anneleri, son altı ay içindeki genel sağlık sorunlarından birisi olan öksürük-balgam sorusuna %85.7, kız öğrenciler ve anneleri adet ağrısı sorusuna %88.9, erkek öğrenciler ve anneleri sakalbıyık çıkmasında gecikme sorusuna %58.3 aynı cevabı vermişlerdir. Boy uzamasına yönelik soruya anne ve öğrencinin aynı cevabı vermesi %35.3’dür. Erkek öğrencilerde bitkinlik, göz sorunları, boy uzamaması ve karın ağrısı yakınmalarında ve kız öğrencilerde ise yalnızca boy uzamaması sorusundaki tutarlılık %50 ve daha düşüktür. TARTIŞMA Araştırmanın yapıldığı lise Cumhuriyet’in ilk kurulduğu yıllarda açılmış olan liselerden biridir. Lise birinci sınıflarda görüşülen öğrencilerin 14-15 yaşlarında olduğu ve cinsiyet dağılımlarının eşit olduğu görülmektedir. Okula devam eden öğrenciler Ankara kentinin çok değişik mahallelerinden gelmektedirler, öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun ise aile tipleri çekirdek ailedir. Annelerin ve babaların öğrenim durumları Türkiye ve kentsel kesim ortalamalarına göre daha yüksektir (6). Bu da lisede öğrenim gören öğrencilerin ailelerinin toplumun sosyal olarak daha üst seviyesinde olduğunu göstermektedir. Öğrencilerin yaklaşık yarısının evde kendilerine ait odaları bulunmaktadır. Bu da adölesanların yaklaşık yarısının evde kendi başlarına vakit geçirebilecekleri ve ders çalışabilecekleri bir ortama sahip olduğunu göstermektedir. Erkek öğrencilerin evde oda sahibi olma, ayrı telefonu olma ve internet imkanlarına ulaşma açısından, kız öğrencilere göre daha avantajlı durumda olduğunu saptanmıştır. Toplum ve aile içinde erkek ve kız çocukların yerinin ve verilen değerin bu sonuca neden olabileceği düşünülebilir. Aile içindeki anne ve babanın adölesana karşı tutumu, anne ve baba ile iyi ilişkiler ve sağlıklı aile ortamının değişik boyutlarının kişilik yapısı üzerine etkisi olmaktadır. Yapılan birçok araştırmada annenin aile içindeki rolünün önemi vurgulanmaktadır. Adölesanın aile içi ilişkilerinde ise annenin özel bir yeri bulunmaktadır. Annenin evde ve çocukları ile daha fazla vakit geçirmesi, onların büyüme ve gelişmelerinin takibini yakından yapması, adölesanın anne ile olan iletişimi artırmaktadır. Erkek ve kız adölesanların evde en rahat iletişim kurdukları kişilerin başında anne yer almaktadır. Annenin kız adölesan ile olan iletişimi özel olmakla beraber, erkek adölesanla olan iletişimi de çok kuvvetlidir. Baba ise ailede genellikle ikinci planda kalan bir birey olup, adölesan-aile iletişiminde genellikle anneden sonra gelmektedir. Her ne kadar toplumun alt gruplarından elde edilen özel bilgiler az sayıda ise de, Türkiye’de anne-adölesan iletişimi ailenin diğer fertleri ile olan iletişimden daha fazladır (3, 5, 7, 8). Baba-oğul ilişkisi ise baba-kız iletişiminden daha yakın olup, kız çocukları bu konuda daha dezavantajlı durumdadır. Bu araştırmada, öğrencilere ve annelerine adölesan döneminde karşılaşılabilen sağlık ve sosyal sorunlara ilişkin senaryolar oluşturulmuştur. Karşı cinsiyetten arkadaşı olma, sivilcelerin artması, ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişmesine ait ortaya çıkan sorunlar, özellikle, adölesan döneme ait sorunlardır (4). Erkekler sivilcelerin artması ve şişmanlamaya ilişkin sorunlarını anneleri ile paylaşacaklarını ifade etmektedirler. Ancak, ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişmesinde olan gecikmeler ve kız arkadaşları ile yaşadıkları sorunları anneleriyle paylaşmayacaklarını ifade etmişlerdir. Öte yandan ÜSYE geçirme, ayak bileğinin burkulması gibi fiziksel sağlığı ilgilendiren sağlık sorunlarını ise anne ile paylaşma oldukça yüksektir. Diğer taraftan; babası ile bir sorun yaşadığı zaman yine anne önemli bir birey olarak ortaya çıkmaktadır. Kızlarda ise yanıtların farklılaştığı görülmektedir. Erkeklere göre tutarlılık yüzdelerinin artığı ve hemen hemen bütün durumlarda tutarlılığın erkeklere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Ancak, erkek arkadaşları ile bir sorun yaşadıkları zaman ise anneleri ile bu sorunlarını paylaşmayacakları ve arkadaşların daha ön plana geçtiği görülmektedir. Türkiye’de toplumu temsil eden bir çalışmada, adölesan döneminde sorun yaşama %89.3 (kızlarda %87.0; erkeklerde %91.1), okuyan adölesanlarda %91.4 ve kentsel kesimde yaşayan adölesanlarda %89.9’dur. Erkeklerde kızların karşılaştıkları sorunlara göre farklılaşma görülmektedir. Kızlarda ilk dört sorun fiziksel görünümün değişmesi, giyime ve süslenmeye düşkünlük, yalnızlık hissine kapılma ve içine kapanmadır. Erkeklerde ise, karşı cinsiyete ilginin artması, giyime ve süslenmeye düşkünlük, fiziki görünümün değişmesi ve eve geç gelmeye başlamadır. Sorun yaşayan adölesanların %28.5’i yaşadıkları sorunların tümünü, %37.4’ü bazılarını çözdükleri ve %33.8’i ise hiçbirini çözemediklerini belirtmişlerdir (9). Bu bulgular da göstermektedir ki, adölesanların önemli sorunlarından biri de karşı cinsiyete ilginin artması ve yaklaşmanın olması ve hatta karşı cinsiyetle iletişimin tek sorun olabileceğidir. Ayrıca aile-adölesan arasındaki en önemli çalışma sorunlardan birisi ise kız erkek arkadaşlığıdır (9). Araştırmada bulunan ve anneler tarafından çok fazla gözardı edilen bir diğer konu ise, adölesanın arkadaşları ile olan iletişimidir. adölesan dönemde arkadaşlık çok önemli olup, birçok sorunun paylaşıldığı ve birçok bilginin öğrenildiği bir ortamdır. Türkiye’de birçok çalışma da bu bulguyu desteklemektedir (9-14). Özellikle de, cinsel sağlık ve üreme sağlığı hassas konular olup, arkadaşlar ile paylaşılarak öğrenilmektedir (10). Erkek öğrenciler, kız arkadaşları ile olan sorunlarını arkadaşları ile çözeceklerini ifade etmişlerdir. Annelerin ise verdikleri ilk üç yanıtın içinde arkadaş yanıtı mevcut değildir. Oysa, erkek öğrencilerin de kız arkadaşları ile olan sorunlarını paylaşacakları ilk üç kişi içinde anne yanıtı yer almamaktadır. Anneler ise oğullarının bu sorunları olduğu zaman doğrudan kendisi ile paylaşacağını ifade etmişlerdir. Anneler arkadaşların çocukların yaşamlarında önemli bir yeri olduğunu gözardı etmektedirler ve kendilerini onların yaşamındaki en önemli sorun paylaşıcı kişi olarak görmektedirler. Ancak, kızları olan anneler, özellikle, bu soruda kızlarının bu sorunu kendileri ile paylaşmayacağını ve sorunu arkadaşları ile paylaşacaklarını bilmektedirler. Türkiye’de, adölesanların sağlık sorunlarını en çok paylaştıkları kişiler erkek ya da kız arkadaşlardır. Adölesanların erkek ve kız arkadaş ile sorununu paylaşmasından sonra anne gelmektedir. Baba ile olan sorun paylaşma ise oldukça azdır (%3.4). Adölesan döneme göre ise, erken adölesan döneminde anne ile sorunlar daha fazla paylaşılırken, orta adölesan dönemde annenin yerini arkadaşlar almaya başlamaktadır (9). Araştırma bulguları, bu sonuçları desteklemektedir. Öğrencilere son altı ay içideki yakınmaları ve bu sorunu kiminle paylaştıkları sorulmuştur. Annelerine de çocuklarının son altı ay içindeki yakınmaları ve bu sorunun onunla paylaşma durumu sorulmuş ve her iki anketten alınan yanıtlar karşılaştırılmıştır. Son altı ay içindeki sağlık yakınmalarında alınan yanıtlardaki tutarlılık senaryolarda bulunan tutarlılık yüzdelerine göre oldukça yüksek bulunmuştur. Kızların sağlık sorunları, özellikle, üreme sağlığı sorunları anneler tarafından daha fazla bilinirken, erkeklerin sağlık sorunları anneler tarafından daha az bilinmektedir. Sağlıklı bir grup olarak bilinen ve tanımlanan adölesan dönemde Adölesanların aslında hiç de küçümsenmeyecek kadar sağlık sorunları olduğu görülmektedir. Daha önce bütün yaş gruplarında yapılmış çalışmalarda adölesan dönemi sağlık hizmeti kullanımı diğer yaş gruplarına göre oldukça düşük bulunmuştur (15); adölesan dönemde sağlık hizmeti kullanımına ilişkin yapılan bir çalışmada da bu araştırmanın bulgularına paralel sonuçlar bulunmuştur (16). Sağlık sorunu olan öğrencilerin sağlık kurumuna en sık başvurma nedenleri göz, ağız ve diş sorunlarıdır. Bu sorunlardan daha sık görülen başka sağlık sorunları olduğu halde bu sorunlar yaşam kalitesini daha çok etkileyen sorunlar olduğu için daha çok sağlık kurumuna başvurmuş olabilirler. Erkeklerde sakal bıyık çıkmasındaki gecikme sorununda, bu durumu diğer aile bireyleri ile (baba) paylaşım artmaktadır. Bu da cinsiyete özgü sorunları kendi cinsiyetinden bireylerle paylaşmayı tercih ettiğini düşündürmektedir. Sonuç olarak, bugün adölesan dönemde sık olarak görülen veya görülme olasılığı olan sağlık sorunlarının sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanma, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ve istenmeyen gebelikler, ruhsal sorunlar gibi) oluşmasının engellenmesi (birincil koruma) gerekmektedir. Bu sorunların görülme sıklığını azaltmak için, öncelikle, anneler ve adölesanların adölesan döneme özgü sorunları (cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanma gibi) başta olmak üzere sık görülen genel sağlık sorunları konularında eğitilmeleri gerekmektedir. Arkadaş etkileşimi ile ortaya çıkan olumsuz sağlık davranışları önlenmelidir. Aile içindeki rolü olumlu olan anne ve baba, olumlu aile yaklaşımı ile adölesanları çevrelerindeki olumsuz davranışlardan koruyabilirler. Anne ve adölesan arasında iletişimin kuvvetlendirilmesini sağlamak için öncelikle anneler adölesanları daha iyi tanımalı ve değişik iletişim tekniklerini kullanması öğrenmeleri gerekmektedir. KAYNAKLAR 1. WHO, The health of young people: A challenge and a promise, Geneva, 1993. 2. Population Reports, Meeting the Needs of Young Adults, Family Planning Programs, Population Information Program Center for Communication Programs, The John Hopkins School of Hygiene and Public Health, Series J, Number 41, October 1995. 3. Aunola K, Stattın H, Nurmi, JN. “Parenting styles and Adolescents’ achievement strategies”, Journal of Adolescence. 2000, 23, 205-222. 4. Steinberg L, Adolescence, McGraw-Hill Inc. Third Edition, USA, 1990. 5. Henricson C, Roker D. “Support for the parents of Adolescents: a review”, Journal of Adolescent, C. 23, 2000, 763-783. 6. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, Macro International Inc. Nüfus ve Sağlık Araştırması 1998, Ankara, 1999. 7. Steinberg L. “The family at Adolescence: Transition and Transformation”, Journal of Adolescent Health, C. 27, 2000, s. 170-178. 8. Karadayı F. “Üniversite gençlerinin algılanan anababa tutumları, anababayla ilişkileri ve bunların bazı kişilik özellikleri ile bağlantısı”, Türk Psikoloji Dergisi. C. 9, 1994, 15-25. 9. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu, Türk Ailesinde Adölesanların Sorunları, Bilim Serisi: 100, Ankara 1997. 10. Özcebe H. “Kırsal alanda Adölesan ve gençlerin üreme sağlığı konusunda bilgi düzeyinin saptanması ve bilgi düzeyinin artırılması için bir müdahale: Adölesan ve genç sağlık gönüllüsü”, Yayınlanmamış Doktora tezi, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 2000. 11. Birgin B, Bozkurt D, Huvaj S, Kayhan İ, Kesginci Ş. “Ergenlik döneminde üreme sağlığı bilgi düzeyi ve bunu etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi”, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi. Halk Sağlığı Anabilim Dalı İntern Araştırma Raporu (Danışman: Doç. Dr. L. Akın), 1998. 12. Kazak E, Canpolat Ö, Ciğer Ü, Dağlı Ö, Kılıç Z. “Kaya Bayazıtoğlu Lisesi öğrencilerinin üreme sağlığı konusundaki bilgi düzeylerinin saptanması”, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı İntern Araştırma Raporu (Danışman: Doç. Dr. L. Akın), 1997. 13. Sasaoğlu F. “Lise öğrencilerinde doğurganlık ve doğurganlığın kontrolü konusunda bilgi ve tutumlar”, İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Ana-Çocuk Sağlığı yüksek lisans tezi (Danışman Doç. Dr. A. Bulut), İstanbul, 1994. 14. Akın L, Özcebe H. “Ankara’da lise öğrencilerinin AIDS bulaşma yolları ve korunması hakkındaki bilgileri”, 4. Türkiye AIDS Kongresi, Kuşadası, 8-10 Nisan 1999. 15. Ministry of Health Health Services, Utilization Survey in Turkey, BİGAŞ Survey Research Group, Ankara, 1996. 16. Boraz E, Durmuş N, Ercan H, Erol C, Erol F, Bahçecik G. Nermin- Mehmet Çekiç Anadolu Lisesi Orta 3 ve Lise 1. sınıf öğrencilerinin sağlık hizmeti kullanımı ve beklentilerinin saptanması. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı İntern Araştırma Raporu (Danışman: Doç. Dr. H. Özcebe), 1998.