1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Transkript
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası I. ULUSAL SÜREKLİ EĞİTİM KONGRESİ 19-21 NİSAN 2012 BİLDİRİ KİTABI 1 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 2 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası DAVETLİ KONUŞMACILAR KONFERANS NOTLARI 3 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 4 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Jean-Marie Filloque President of the French National UCE Network (CDSUFC) Vice-rector for Lifelong learning - University of Western Brittany (UBO-BREST, FRANCE) [email protected] ÖZGEÇMİŞİ Prof.Dr.Jean Marie Filloque, 1979 yılından itibaren yetişkin eğitimi alanında çalışmaktadır. Önceleri elektronik ve bilgisayar bilimi alanlarında eğitimci, 1998-2008 yılları arasında Sürekli Eğitim Bölümü Başkanı ve şu anda Rektör Yardımcısıdır. Fransız Sürekli Eğitim Ağı Başkanlığı görevini 2005, Brest Üniversitesi Yaşamboyu Öğrenim Rektör Yardımcılığı görevini de 2008 yılından itibaren sürdürmektedir. EUCEN (Avrupa Üniversiteleri Sürekli Eğitim Ağı) Yürütme Kurulu’nun 2005’den beri üyesidir. 1979’da eğitimci olarak katıldığı yetişkin eğitimi alanında politikaların ve stratejilerin oluşturulması konularına yönelmiştir. Successive jobs (Teacher) Since 1993 Lecturer in Computer Science, Department of mechanics, Technological Institute of Brest (University of Brest) From 1983 to 1993 Assistant in computer science and electronic, continuing education department of the Technological Institute of Brest. (University of Brest) Administrative activities Since 2009 In charge of regional ULLL policy coordination for Brittany at UeB (European University of Brittany www.ueb.eu Since 2008 Vice-rector for Lifelong learning of the University of Brest From 1998 to 2008 Brest Director of the Continuing education department of the University of From 1995 to 1999 Director of Research team EA 2215 in Computer science (UBO-ENIB) Elected positions Since 2007 Elected member of the Administration Council of the University of Brest Since 2005 President of the French National Network of UCE www.fcu.fr Since 2000 Member of the steering committee the French national Network of UCE and President since 2005 from 2004 to 2006 and since 2010 Member of the Steering Committee of EUCEN www.eucen.eu Research activities From 1995 to 1999 Director of the research team EA 2215 in Computer science (UBO-ENIB) 5 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası From 1987 to 1999 Member of a research team common to UBO and Sup-Telecom-Bretagne, and working on Computer architecture, distibuted computation and distirbuted simulation using special electronic components : reconfigurable circuits. Diplomas 1992 : Phd Thesis in computer science from « Université de Rennes 1 » (France) 1976 : Electronic Engineer diploma from ENIB (Brest) THE RECOGNITION OF PRIOR LEARNING AND VALIDATION SYSTEM IN FRANCE? Jean-Marie Filloque For more than 40 years, French Universities are involved in the development of lifelong learning. Based on higher-level research activity, universities are asked to build more efficient courses, but also to deliver and guarantee diplomas and to recognize and accredit prior learning and experience. From the Ministry of Education point of view, Lifelong learning (including Continuing Education) is one of the 6 main “missions” of the universities… The consequence is that adults and students can follow the same courses and get the same diplomas but tuition fees can be different…this is what we call the “French integrative model”. APL/RPL system started really in 1985 with a decree concerning only Higher Level Education and called “Validation for Access in the Universities”. In 2002, we got the possibility to obtain the totality of a qualification or a diploma. It’s a generic law, designed for all kind of diplomas, which has specific decrees for each kind of organization delivering diplomas. We will present the French RPL procedures for higher education and answer to the following questions: who is concerned by these procedures? What degree can be asked? What experience can be considered? Who recognize the experience and accredits? What are the results of the RPL procedure? After some figures on this activity that is operated since 2002, we will discuss main impact on the French Universities organisation of this new way to get diploma. 6 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Prof. Dr. Süheyda Atalay Ege Üniversitesi Bologna Uzmanı [email protected] ÖZGEÇMIŞI Doğum Tarihi ve Yeri: Eğitim: Öğrenim Dönemi 1976-1984 1974-1976 1970-1974 İzmir, 1953 Derece Doktora Y. Lisans Lisans Üniversite Ege Üniversitesi Ege Üniversitesi Ege Üniversitesi Öğrenim Alanı Kimya Mühendisliği Kimya Mühendisliği Kimya Mühendisliği Akademik ve Mesleki Deneyim: Görev Dönemi Unvan 1995- devam ediyor Profesör 1989-1995 Doçent 1987-1989 Yrd. Doç. Üniversite Ege Üniversitesi Ege Üniversitesi Ege Üniversitesi Bölüm Kimya Mühendisliği Kimya Mühendisliği Kimya Mühendisliği İdari ve Uluslararası Deneyim: 1998- devam ediyor Bölüm Başkanlığı Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği 2003- devam ediyor ECTS/DS Kurumsal Koordinatörü Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği 2004- devam ediyor Bologna Uzmanı Araştırma ve Uzmanlık Alanları Araştırma Reaksiyon Mühendisliği, Katalizör Hazırlanması, Hidrokarbonların Oksidasyonu, Gaz Fazı Atıkların Arıtımı, Atıksu Arıtım Eğitim Avrupa Birliği Eğitim Programı Hayatboyu Öğrenme (LLP) (eski adıyla Socrates) Erasmus Programı, ECTS (Avrupa Kredi Aktarım Sistemi) ve DS (Diploma Eki),Bologna Süreci Tanıtımı ve Yaygınlaştırılması 7 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 8 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 9 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 10 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 11 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 12 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 13 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 14 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 15 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 16 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 17 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 18 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Temel Aycan Şen EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı ÖZGEÇMİŞİ 10 Mayıs 1970 tarihinde İzmir’de doğdu. İlkokul eğitimini Hâkimiyet-i Milliye İlkokulu, orta ve lise eğitimini Bornova Anadolu Lisesi’nde tamamladı. Ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünü bitirdi. Halen aile firması olan ve kuru meyve ihracatı ile iştigal eden ŞENTAŞ Tarım Ürünleri İhracat Sanayi ve Ticaret A.Ş. bünyesinde Kalite Müdürü ve Yönetim Temsilcisi olarak çalışmaya devam ediyor. Ege Genç İşadamları Derneği’nin yanı sıra B.A.L Eğitim Vakfı, İnşaat Mühendisleri Odası ve Alsancak Rotary Kulübü üyesidir. Geçmiş dönemlerde Alsancak Rotaract Kulübü Başkanlığı, 2440.Bölge Rotaract Grup Temsilciliği, Alsancak Rotary Kulübü Başkanlığı görevlerini yürüttü. Halen Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdüren Temel Aycan Şen, Ege Bölgesi Genç İşadamları Dernekleri Federasyonu (EGİFED) Yönetim Kurulu Başkanlığı, Türkiye Genç İşadamları Dernekleri Konfederasyonu (TUGİK) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı, Batı Anadolu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Üyeliği, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyeliği, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Kuru Meyve, Sebze İşleme ve Diğerleri Sanayi Meslek Komitesi Başkan Vekilliği, İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu Üyeliği, İzmir Başkanlar Kurulu üyeliği, İzmir Kalkınma Kurulu üyeliği ve EXPO 2020 Yönlendirme Kurulu ve EXPO2020 Lobicilik Çalışmaları Alt Komitesi üyeliği görevlerini devam ettirmektedir. Evli ve iki çocuk babası olan Temel Aycan Şen, Almanca, İngilizce ve İtalyanca bilmektedir. 19 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası İş Dünyası Bakış açısıyla Yaşam Boyu Öğrenmeden Beklentiler Temel Aycan Şen Günümüzün kırıcı rekabet ortamında bireylerin, organizasyonların, toplumların ve devletin hızla değişen ve gelişen koşullara uyum sağlamak için bir öğrenme sürecinden geçtiği bilinmektedir. Bu süreç her aşamada doğru stratejilerin belirlenmesini, doğru yaklaşımların benimsenmesini ve uygun politikaların oluşturulmasını gerektirmektedir. Bunu gerçekleştiren ülkeler rekabet ve refah yarışında büyük adımlarla ilerlerken süreci yönetemeyen ülkeler geride kalmaktadırlar. Eğitim olgusuna bir kavram olarak başka başka anlamlar yüklemeye başladığımız andan itibaren beklentiler de farklılaşmakta ve bireylerin/organizasyonların hatta devletin eğitim ile ilgili yaklaşımları da değişmektedir. Tek doğrunun olmadığını peşinen kabul etmeliyiz. Öyle olsaydı bugün dünyada eğitim ve öğretim ile ilgili onlarca farklı yöntem ve yaklaşımdan söz edemezdik. Aktif eğitim, kendi kendine öğrenme gibi yöntemlerin dışında farklı kişilik ve zeka düzeyinde bireyler için farklı metodlar da eğitim literatüründe yerini almıştır. Bütün bunlar bir temel gerçeği değiştirmiyor. Eğitim olgusunun anne karnından yaşamımızın son anına kadar kesintisiz devam eden bir süreç olduğu bir gerçektir. Eğitimin sadece bilgi yüklemek olmadığını aynı zamanda bireylerin ve organizasyonların doğru davranış kalıpları içinde hareket etmelerini ve verimli, etkin çalışmalarını sağlayan bir dönüştürücü faktör olduğuna inanıyoruz. Akılcılığı, analiz ve sentez yapabilmeyi, bilimsel düşünmeyi, sorgulayıcı olmayı ve doğadaki, yaşamdaki, iş ortamlarındaki her türlü olayları bir neden-sonuç ilişkisi içinde anlamaya çalışmayı öğretmektedir. 2008 yılında yapılan eğitimle ilgili bir çalıştayda katılımcılar Türkiye’nin şu anda genç nüfusuna odaklandığı için yaşam boyu öğrenmenin öncelikler arasında yer almadığını ifade etmişlerdir. Okul öncesi eğitimden başlayıp ilk ve orta öğretimden yüksek öğretime kadar uzanan eğitim sisteminde yapısal ve kurumsal boyutta süregelen sorunlar büyüyerek günümüze kadar taşınmıştır. Genelde iyi kurgulanmış politika önerileri yerine geçici çözümlere odaklanıldığından kalıcı bir sistem kurulamamıştır. 20 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Bugün üniversitelerimizin hemen hepsinde farklı yöntem ve kurumsal düzenlemelerle sunulan yaşam boyu eğitim hizmetleri son yıllarda giderek çeşitlenerek artmıştır. Ancak, bu eğitimlerin bir kısmı gerçek ihtiyaçları karşılamaktan uzak dağınık bir yapıda sürmektedir. Eğitim programlarının önemli bir bölümünün yabancı dil dışında bazı popüler konularda yoğunlaştığı görülmektedir. İş dünyası olarak bu konuda üniversitelerle çok daha yakın işbirliği içinde olmamız gerektiğinin bilincindeyiz. Üniversitelerimizin tarım sanayi ve hizmetler sektörlerinde istihdam edilecek her düzeyde nitelikli eleman eğitimine ağırlık vermeleri gerekmektedir. Bu eğitimlerin üç boyutta planlanmasının uygun olacağını düşünüyoruz. Üniversitelerin ön lisans, lisans ve lisansüstü öğrenimleri süresince öğrencilere giderek artan nitelikte eğitim verdiklerine inanıyoruz. Üniversitelerimizin son yıllarda sayıca artması kalite ve kantite tartışmalarını gündeme taşısa da devlet üniversiteleri yanında vakıf ve özel statülü üniversitelerin de eğitim, araştırma ve yayın açısından giderek performanslarının yükseldiği görülmektedir. Birinci boyutta bu eğitim süresince kuramsal ve teknik eğitimleri alan öğrencilerin iş dünyasına uyum sürecini kısaltmak için sürekli eğitim merkezleri ve diğer birimlerce özel eğitimlerin açılması ve iş dünyası temsilcileri ile yakın işbirliği ile bu eğitimlerin planlanması yararlı olacaktır. İkinci boyut, iş yaşamının içinde olan ve kendilerini gelişen teknoloji ve bilimsel gerçekler doğrultusunda geliştirmek isteyen çalışanlar için olan eğitimlerdir. Halen işi olan elemanların günün koşullarına ve teknolojinin gelişmesine paralel olarak tazelenme ve uyum programlarından geçmeleri için sürekli programlar düzenlenmelidir. Üçüncü boyut ise her düzeyde toplum kesiminden genç yaşlı ayrımı olmaksızın halka açık eğitim programlarıdır. Üniversitelerimizde lisans eğitimlerini tamamlayıp diploma almaya hak kazanan öğrencilerin çalışma yaşamına ne kadar hazırlanabildikleri tartışma konusudur. Bu öğretim üyelerinin niteliği ile ilgili bir konu değildir. Sorun birkaç istisna dışında üniversitelerin müfredat programlarının çağın gereklerine uygun olmamasıdır. İş dünyası olarak son dönemde Bologna Süreci’ni dikkatle izliyoruz. Bu kapsamda üniversitelerin paydaş analizleri yaparak iş dünyası, işverenler, mezunlar, hali hazırda öğrenci olanlar ve öğretim üyeleri arasında anketler, atölye çalışmaları, mülakatlar vb. yöntemlerle bilgi 21 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası toplamaları ve bu bilgileri yeni eğitim programlarına yansıtmaları çok olumludur. Ancak, unutulmaması gereken konu bu programların da çok kısa süre içinde güncelliklerini kaybedecekleri ve yeni konuların, yeni bilgilerin, yeni teknolojilerin, yeni iş modellerinin ve yeni pazarlama yöntemlerinin gündeme geleceğidir. Sürekli Eğitim Merkezleri başta olmak üzere üniversitelerimizin ilgili birimleri ve meslek kuruluşlarımız işbirliği içinde bu yeniliklerin özümsenmesine yönelik eğitimler için oluşturacakları özel programlar ile mezunların iş yaşamına uyum sağlamaları için katkıda bulunabilirler. EGİAD olarak eğitime özel bir önem veriyoruz, sunumun bundan sonraki bölümünde sizlere eğitimle ilgili yaptığımız çalışmalar konusunda çok kısa bilgiler vermek istiyorum. Bir sivil toplum kuruluşu olarak kuruluşumuzdan bu yana geçen 22 yıl boyunca eğitime her zaman büyük önem ve faaliyetlerimiz arasında ağırlıklı yer verdik. Geçtiğimiz yıllarda yaptığımız en büyük araştırma projelerden biri olan Türkiye için Bilgi Bazlı, Yenilikçi, Sürdürülebilir Sanayileşme Stratejisi Raporunda özel olarak vurguladığımız iki konu bilgi ve yenilikçilik kavramları olmuştur. Bu rapor üniversitelerimizle işbirliği yapılarak hazırlanmıştır ve Sanayi Bakanlığı tarafından referans olarak kullanılmıştır. Geçtiğimiz yıl başlattığımız KOSGEB ile işbirliği yapılarak düzenlenen Girişimcilik Akademisi ismini verdiğimiz program kapsamında 60 girişimci adayına temel girişimcilik eğitimleri ve kendiişlerini kurmaları konusunda danışmanlık desteği verilmiştir. İş dünyasından önde gelen sanayiciler ve yöneticilerle buluşmaları sağlanmış ve deneyim paylaşımı gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların arasında üniversiteden yeni mezun olmuş girişimci adaylarından kendi işini kurmak isteyen ev hanımlarına kadar geniş bir profil yer almaktadır. İkinci aşamada potansiyel yatırımcı adaylarına yönelik bir melek yatırımcı eğitimi gerçekleştirilmiştir. Önümüzdeki günlerde melek yatırımcılarla girişimci adayların bir araya gelecekleri bir buluşma gerçekleştirilerek potansiyel yatırımların tohumları atılacaktır. Sonuç olarak konuyu değerlendirdiğimizde son dönemde eğitim ile ilgili yapılan çok sayıda bilimsel toplantı ve hazırlanan raporlardan ortaya çıkan değerlendirmelere bir göz atacak olursak aşağıda önerileri gündeme getirebiliriz. Üniversitelerimizin Sürekli Eğitim Merkezleri’nin bir ihtiyacı karşılayan eğitimin son derece önemli tamamlayıcı bir unsuru olduklarına inanıyoruz. Bu nedenle, yeni uygulamalar, yeni 22 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası yaklaşımlarla daha etkin hizmet sunacak şekilde yapılanmalarının gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bu merkezlerin üniversiteye gelir sağlamak amacıyla açılmış sertifika programları sunan birimler olmanın çok ötesinde bir misyonları olduğunu söylüyoruz e bu nedenle aşağıdaki önerileri sunuyoruz; Bologna Süreci ve Avrupa Birliği’nin Hareketlilik programları kapsamında Comenius, Leonardo, Erasmus gibi değişim etkinliklerine katılan kişilerin aldıkları eğitimlerin derslerin, modüllerin, işyeri gezileri, proje ve staj gibi çalışmalarının genel olarak toplumda yaşam boyu öğrenmeyi teşvik etmek amacıyla Avrupa Kredi Transfer Sistemi AKTS-ECTS kredilerine bağlanması ve yetişkin eğitimi ve topluma yönelik programlar için kullanılması, Yaşam boyu öğrenmenin, mali ve toplumsal açıdan önemli getiriler sağlayan bir iş fırsatı olarak düşünülmesi ve bu nedenle yaşam boyu öğrenmeye ilişkin daha proaktif ve piyasa yönelimli olunması, Yaşam boyu öğrenme programlarının mesleki eğitim programlarıyla bütünleştirilmesi. Kamu ve özel kesim işyerlerinde Eğitim İhtiyaç Analizlerinin sürekli olarak yapılması ve buna yönelik özel programların geliştirilmesi. Belirli meslek gruplarında periyodik eğitimlerin zorunlu hale getirilmesi, bu sayede o meslek ile ilgili hem sahip olunması gereken asgari bilgi düzeyi sürekli revize edilebilecek hem de bir meslek standardı yaratmaya yönelik daha sağlıklı veriler elde edilebilecektir. Staj programlarının daha sistemli, yapılandırılmış ve hem işyerleri hem de stajyerler olmak üzere her iki taraf açısından da değer yaratacak bir mekanizmaya kavuşturulması. Yaşam boyu öğrenmenin daha pratik yollarla çözümü gündeme geldiğinde son yıllarda bütün dünyada hızla gelişen ve ülkemizde Anadolu Üniversitesi örneğinde olduğu gibi uzun yıllardır uygulanan ve bazı üniversitelerimizin şimdilerde uygulamaya başladıkları Uzaktan EğitimUzaktan Öğrenme (Distance Education Distance Learning ) yöntemi göz ardı edilmemelidir. Bu alternatif yöntem özellikle iş yaşamı içinde yoğun tempoda çalışan yöneticiler ve çalışanlar için çok yararlı bir kendini yenileme fırsatı sunmaktadır. 23 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 24 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Prof.Dr. Ali Ekrem Özkul Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi ÖZGEÇMİŞİ Lisans (1976) ve Yüksek Lisans (1979) derecelerini Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Müh., bölümünden aldı ; doktora çalışmasını Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sayısal Yöntemler (1983) ana bilim dalında tamamladı. 1989 yılında Doçent, 1996 yılında Profesör oldu. Anadolu Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanlığı ve Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü (1993-1996), Açıköğretim Fakültesi Dekan Yardımcılığı/Dekanlığı (1996-2004), Rektör Yardımcılığı (2006-2008) görevlerinde bulundu. 2002-2010 yılları arasında Üniversitelerarası Kurul kontenjanından Yükseköğretim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. Açık ve Uzaktan Eğitim, Teknoloji Destekli Eğitim Karar Destek Sistemleri, Sistem Yönetimi konularında çalışmaları bulunmaktadır. 25 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Bir Sürekli Eğitim Stratejisi Olarak e-Öğrenme Prof.Dr. Ali Ekrem Özkul Günümüzde teknolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeler ve paralelindeki hızlı bilgi artışı , her alanda ve düzeyde, öğrenmeye devam etmeyi gerekli kılmaktadır. Sürekli eğitim genellikle lise mezunu ve daha ileri eğitim görmüş yetişkin bireylerin mesleki ve bireysel gelişim amacıyla kendi istek ve iradeleriyle katıldıkları öğrenme etkinliklerine verilen genel addır. Sürekli eğitim için, müfredata dayalı kurumsal programlardan materyale dayalı bireysel öğrenmeye kadar çok çeşitli modeller söz konusudur. Öte yandan bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler sürekli eğitim seçeneklerine esneklik ve yaygınlık kazandıran çok önemli bir fırsat olarak ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda e-öğrenme, hem kurumsal hem de bireysel sürekli eğitim stratejilerinin oluşturulmasında önemli bir seçenek olarak yer almaktadır. Bu bildiride sürekli eğitimin modelinin temel bileşenleri ışığında uygulanabilecek e-öğrenme stratejileri değerlendirilecektir. 26 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Doç. Dr. M. Kemal BİÇERLİ MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü ÖZGEÇMİŞİ Doğum Tarihi Ve Yeri: 29 Temmuz 1962 – Sivrihisar/Eskişehir Eğitimi 1992 - Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Doktorası, 1988-1990 Northeastern University, Boston, MA/USA Master of Arts in Economics, 1984-1986 Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Yüksek Lisans, 1980-1984 Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü, İktisat Lisans Programı Görevleri; 29.04.2010 – 11.11.2011- İŞKUR Genel Müdürü 2006- Doçent Doktor 1992-2006- Yardımcı Doçent Doktor 1985-1991- Araştırma Görevlisi Bilimsel Yayınlar “Traditional and Alternative Models of Individual Behavior Under Uncertainty”. Anadolu Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi , Cilt: 8, Sayı: 1-2,1990: 283-303.[Ortak Yazar: İlyas Şıklar] “Role of Education and Training in Development” Anadolu Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt: 9: Sayı: 1-2, 1991: 245-265. Sendikaların Ekonomik Analizi ve İşgücü Gelirleri Üzerindeki Etkileri, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Yayın No:707, Eskişehir, 1992, 163 sayfa “Ücret Rijitliği, İşsizlik ve Etkin Ücret Modelleri” Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ekonomi ve Yönetim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Sayı 3, Mart 2001: 90-100. “Ekonomik Dönüşümü Düşük İşsizlikle Sağlamada Çek Cumhuriyeti Tecrübesinin Değerlendirilmesi” Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Cilt: 56, Sayı: 2, Nisan 2001: 1-20. “Profiling and Identification of Long-Term Unemployment in Turkey” Ekonomik Yaklaşım Dergisi, Volume: 12, Number: 41, Fall 2001: 51-76 [Ortak Yazar: Naci Gündoğan] Çalışma Ekonomisi. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Yayınları, Yayın No: 777, Eskişehir, 2003, 254 sayfa [Ortak Yazar: Naci Gündoğan] İşsizlikle Mücadelede Aktif İstihdam Politikaları Anadolu Üniversitesi Yayınları, Yayın No.: 1563, Eskişehir, 2004, 327 sayfa Çalışma Ekonomisi, 5. Baskı Beta Yayınları, İstanbul, 2009, [İlk Basım Yılı: 2000] 27 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Çalışma Paylaşımı İşsizlikle Mücadelede Etkili Bir Politika mıdır? Ege Akademik Bakış Dergisi,Cilt: 4, Sayı: 1-2, Ocak-Temmuz 2004: 59-68. The Working Poor: A Comperative Analysis Paper submitted at the meeting of U.K. Social Policy Association - University of Bath 29th June 2005. [Ortak Yazarlar: Naci Gündoğan and Ufuk Aydın] Aktif İstihdam Politikaları İşsizliği Azaltır mı? Çimento İşverenleri Dergisi Cilt: 19, Sayı: 6, Kasım2005: 1-15. Combating Child Labour in Turkey Paper submitted at COST A-19 Children’s Welfare Conference. University of Roskilde/Denmark. 16th June 2006. [Ortak Yazarlar: Naci Gündoğan and Ufuk Aydın] Female Labor Force Participation in Urbanization Process: The Case of Turkey Paper submitted at the 10th Asian Urbanization Conference, Hong Kong SAR/China. Tuesday, 18 August 2009. [Ortak Yazar: Naci Gündoğan] http://mpra.ub.uni-muenchen.de/18249/1/MPRA_paper_18249.pdf Urbanization and Labor Market Informality in Developing Countries. Paper submitted at the 10th Asian Urbanization Conference.Hong Kong SAR/China. Tuesday, 18 August 2009. [Ortak Yazar: Naci Gündoğan] http://mpra.ub.uni-muenchen.de/18247/1/MPRA_paper_18247.pdf Çalışma Yaşamı ile İlgili Temel Kavramlar, Ed. Deniz Kağnıcıoğlu, Çalışma İlişkileri. Anadolu Üniversitesi Yayın No: 1943, Eskişehir, 2009: 1-18. Çalışma İlişkileri, Bağlantıları ve Etkileyen Unsurlar,Ed. Deniz Kağnıcıoğlu, Çalışma İlişkileri Anadolu Üniversitesi Yayın No: 1943, Eskişehir, 2009: 19-38. Sosyal Girişimcilik ve İstihdam, Ed. Senem Besler, Sosyal Girişimcilik, Beta Basım, Yayım, Dağıtım A.Ş., İstanbul, 2010: 55-89. KİŞİSEL BİLGİLER Evli, İki kız çocuğu sahibi 28 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Hayat Boyu Öğrenme Alanında MEB ve Sürekli Eğitim Merkezleri İşbirliği Doç.Dr. Mustafa Kemal Biçerli 29 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 30 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 31 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 32 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 33 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 34 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 35 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 36 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası THE FRENCH UNIVERSITIES NETWORK FOR LIFE LONG LEARNING: CDSUFC JEAN-MARIE FILLOQUE President of the French National UCE Network (CDSUFC) Université Européenne de Bretagne Vice-rector for Lifelong learning and academic affairs -University of Brest [email protected] For more than 40 years, French Universities are involved in the development of lifelong learning. The consequences on the university role, structure and organisation are important. The demand is now socio-economic, closely related with the work world, stakeholders, employers, trade unions and individuals who request the attention of our institutions. Always based on high-level research activity, universities are asked to build more efficient courses, but also to deliver and guarantee diplomas, certifications and to recognize and accredit prior learning and experience. To share experiences, best practices, but also to influence policy makers, a national network, informal at the beginning, has been established in the early 70’s. It’s now an “adult” network, recognized at all level as major actors of ULLL. I. A SMALL HISTORY OF THE FRENCH UCE NETWORK The opening of higher education to adults appeared in France before 1968 and was linked to the idea of second chances and social advancement. The first IPST in Grenoble (Institut Supérieur de Promotion du Travail) was created in 1951. The CUCES (University Center for Social and Economic Cooperation) was founded in Nancy in 1954. In 1956, a decree established the first « Universty Access Special Exam » (ESEU in French) for non-graduates. This exam was the precursor of the future DAEU diploma (Diplôme d’accès aux Études Universitaires) created in 1994 and which is a formidable tool to open the access to university. We had to wait 1971 and the Vocational Training Act, introducing new financial rules, to see the Ministry encouraging higher level institutions to create the structures needed in order to develop continuing education. It has placed them in a position to become operators recognized for their skills, ensuring their public mission in a new competitive environment. Universities have quickly responded, in 1972, establishing "Continuing Education Mission" in many of them, 37 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası supported by specific State grants. These missions and their leaders began to meet in informal network to share the problems that quickly emerged: The question of activity funding: the: funding of teachers, engineering ... modality of agreements with employers, with the funding agencies. Questions of career of employees who engaged in the development of this non-academic activity. Most of the time, they are not tenured employees. This informal network has enabled many exchanges that have resulted with the organization of national conferences each year. From 1974 to 1981, relations of the responsible of this network with successive ministries have been difficult but the activity has grown significantly. The network has grown and the arrival in 1981 of the « left government » has led the network to engage in more contact with the new ministry. This rapprochement with government has led continuing education departments to better organize themselves into network and to make their voice heard in the working groups set up. Thus, was born in 1981 the « Coordination Nationale des Services Universitaires de Formation Continue ( CNSUFC) ». It was transformed into the « Conference des Directeurs de SUFC » in 1988 (CDSUFC). It was still an informal network, but it has moved closer to the Conference of University Presidents (CPU) and broke, at the initiative of the ministry, most of its direct links with its services. Working groups were set up to allow for construction and more regular exchanges between its members. One group will take in charge the development of the recognition of prior learning in universities. The extension of the network's activities will lead it to adopt a formal association status in 2004. It will then provide new tools: many committees, working groups, web site, etc, that would make a real recognition of the continuing education in universities. II. THE ORGANISATIONAL STRUCTURE OF THE FRENCH UCE NETWORK The CDSUFC is an association created on March, the 18th of 2004, within the meaning of the French associations Law of July 1901. Its statutes were deposited in Paris. The only full members of the Association are the directors of department of continuing education of public higher level institutions (Universities and Schools). There are 103 in France in 2011. The full members do not pay fees but the services offered by the association are charged on an annual base of 600 € in 2011. These services will be listed and described in the next section. This network has set the objective of: 38 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 1) Synthesize and disseminate information on projects and regulations regarding continuing education activities in academic institutions. 2) Allow the exchange of teaching experiences, management and relationships with different partners of Continuing Education, 3) Deepening the research on certain topics in order to contribute to the emergence of new ideas for continuing training, 4) Speak whenever the need arises on issues concerning the Continuing Education, within the limits of its prerogatives, 5) Organize actions, interventions, take all initiatives to promote the development of university continuing education 6) Represent the interests of university continuing education to the authorities concerned, within the limits of its prerogatives. That’s why the CDSUFC is regularly consulted and involved in the work of the CPU, but also the Ministry of Higher Education and Research. The Association is managed by a steering committee of 10 members, elected for 2 years by the General Assembly. The steering committee elects a President, two Vice-Presidents, a Secretary and a Treasurer. The association statutes’ file are deposed in Paris and, and so are the rules of procedure which establishes its operations. The steering committee is responsible for the internal administration of the Association and the organization of activities, interventions from the different partners, mainly on issues of management and policy of the University Continuing Education. The Vice-Presidents come along with the President in relations with external partners. They may be responsible for specific tasks defined by the steering committee. The Secretary is responsible for everything that concerns the correspondence and the archives. He prepares the minutes of meetings and assemblies and, in general, all writings concerning the operations of the association, except those concerning accounting. The Treasurer is responsible for keeping or holding under his control the accounts of the association. he makes all payments and receives, under the supervision of the President, all sums due to the Association. He reports to the General Assembly which approves his management. 39 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası III. THE INSTRUMENTS OF THE NETWORK The association has gradually put in place tools to serve its members, tools to develop common positions, but also ways to make them known. These tools are, mostly because they are driven by the members themselves, in a spirit of cooperative work which makes the strength of the network. The main tools are presented in the next section. The work groups The steering committee may decide to establish work groups on topics related to its object. These work groups are open to all members and staff of the members. External experts may be solicited. In 2010-2011, 8 work groups are active: WG on Work-based learning WG on RPL WG on DAEU and widening access (not active currently) WG on management tools and information systems for the UCE WG on seniors WG on ULL WG on Quality in ULL WG on ICT and LLL These work groups meet as often as necessary; have a number of participants that can range from a few to nearly a hundred. They enable participants to develop new professional skills, build tools ... and feed the community with their thoughts. The commissions Commissions are established by the steering committee and are responsible to think and propose actions to the steering committee on a number of topics: communication Staff training plan International relations Relations with institutional or professionals partners … 40 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Members of these commissions are members of the steering committee appointed by him and experts in the field concerned The technical seminars or workshops Technical seminars or workshops related to amendments to statutory or legislative evolutions are regularly organized. These events are often coupled with a general assembly and open to all members. Recent topics have included the establishment of the “LOLF1”, or the development of “research competitiveness cluster and LLL”. The general assembly The ordinary general assembly shall meet at least twice a year. These assemblies allow the democratic life of the association, with a possible participation of all its members. These general meetings elect members of the steering committee, vote on budgets and strategic directions. These meetings are an opportunity to meet and debate between members that allow the steering committee to confirm or not their positions. The staff training courses The training of our structures seems fundamental for our association and it’s one of the tasks that we take the most carefully. It can not only increase the skill level of personnel but also maintain the spirit and the momentum of progress that drives the activity of CE since its kick off. We organize, with the support of universities or other institutions that provide logistics, short modules of training (usually 2 days) on topics such as: the regulation of FCU, the tools for communication, the quality in UCE, the management of a CE service, the support of candidates for RPL, ... Since 2005, we are implementing a longer course (9 days) for people who are or who have just taken the direction of a university service. This training is organised in partnership with the “Universities Mutualisation Agency (AMUE in French) and encounters a real success. It has received nearly 90 trainees over four promotions. A more detailed presentation is given in the following frame. Training sessions are billed at actual cost to institutions. One or two annual conferences Each year, our network organizes a national conference in June, and often a second one, shorter and focused on single theme in the fall. They are organized in different cities each year, after a call for applications. The conference themes are varied but still relevant today. They 1 LOLF Law on the organization of national budget. 41 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası focus on workshops that produce recommendations for use by each institution but also by policy makers: regions, ministries ... The seminars are also an opportunity to invite foreign colleagues, including action to confront and expand discussions. The average participation in annual conferences reaches 350 persons. The conference fees are low but enable the association to get revenue for the operation of the association. Last conferences are available on the web: Lille (2011), Lyon (2010), Strasbourg (2009), Toulouse (2008), Pau (2007), Lyon (2007), Clermont Ferrand (2006), ... A website with a database of useful documents. For nearly 10 years, CDSUFC has maintained a web site used as a resource centre for its members but also information site for anyone interested in UCE. A forum question/answer has allowed answering individually to over 1700 questions for 5 years. This is an important tool for the network because it allows easy sharing of information and documents, as well as space for collaborative work groups. Its address is www.fcu.fr. An electronic newsletter in preparation A new tool for information dissemination will be implemented in early 2012 and will replace mail alerts that we used so far in a piecemeal fashion. This will be an electronic newsletter sent by mail subscription. A member of the steering committee will manage the letter, covering news in our entire field, but also information relayed by the services themselves. Network activities rely on the unpaid participation of personnel having position in our institutions. However, the secretariat and the website management are provided by a person who is paid 30% on the budget of the association. The incomes of the association shall consist of contributions from members, the revenue related to training courses and conferences. During several years, the association has received an operating grant from the Ministry of higher education and research, for its training and information activities. 42 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Training of managers of UCE department: 9 days. Document of 160 pages, published by the EUAM (www.amue.fr) and available on request from [email protected] To take the responsibility of a UCE department requires very different skills, given the political, educational, management dimensions that entail. That’s why the Conference of directors of UCE departments (CDSUFC), in collaboration with the “Universities Mutualisation Agency (AMUE in French) has developed a comprehensive operational training which presents both the theoretical and practical aspect of this position. This cycle is reserved for teachers and or administrative staff who have not taken positions of leadership yet or asked to take one. This course is a real vector for getting used to the position and will enable the potential candidate to understand and be able to master all facets of this activity. Theoretical input, case studies and group work will be put in parallel with the trade data repository of this business. We have already trained 4 classes of 15 trainees. Many of them have taken the position of director and have shown the specific skills needed for this function. This 9 days training is delivered by the directors of several centres but also by rectors of universities who give their views and expertise on specific issues such as general management or communication. Sample tool: Training of managers of UCE department IV. THE MAIN GOALS AND OBJECTIVES FOR NEXT YEARS Many subjects connected with our activities are in the forefront of actuality in France. Beyond the Bologna process which has been fairly well accepted and implemented; we are concerned now by the multiple reforms currently discussed in France. The first one, which carries more uncertainties for us, was the reform of higher education (2007), with several laws on research and governance of universities. The UCE department is generally a common service that is connected with all the parts of the university and which uses the resources from every department, according to the needs. The reforms change the structure of the direction but also the status of staff and the funding model. It is currently difficult to build projects in the medium to long term. However, we also have an opportunity with the European Universities’ Charter on Lifelong learning. The Charter has been written on the request of the French Government and by the European Universities Association (EUA, Association of European Rectors). We work for its dissemination and implementation. At the same time, negotiations on continuing vocational training have been initiated between the social partners. This is the rule in France and, once an agreement will be reached, the government should prepare a law putting all or part of the agreement into effect. 43 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası A third set of reforms concerns the organization of local governments and their respective powers. Jurisdiction over vocational training is part of the discussions. A key feature of continuing education in France is to be under the guardianship of several entities (bodies): The state through the Ministry of Education, the state through the Ministry of Labour and social affairs and the regions. It is also considered to be in the “market” sector and, as such, submitted to supply and demand schedule. These few lines are simply intended to illustrate the multiplicity of questions and contacts we must always manage. Our activity is spread into different directions, which are in fact our mission: The representation of universities for all UCE issues, especially at a national level. We spend a lot of energy to follow all the files opened, with the CPU, the ministry, regions, but also representatives of various professions. It is also in this context that we are working on the issue of qualifications and their recognition through the VAE, their submission by the Diploma Supplements; the description of the skills associated with qualifications that we deliver ... a special emphasis is placed on the extension of the European Qualifications Framework. The centralization and communication of information on ULLL: We conducted over the previous years a significant effort to upgrade our graphics look, our communication tools, our website. Now we prefer to put emphasis on a communication by electronic letter, in the context of events organized in France or abroad, in particular the thematic conferences. The promotion of all kind of exchanges between members: This activity is central for our members who attend and run the many working groups which are created or re-created as needed. Conferences and seminars fulfil a similar function. The support of specific research activities on new trends in UCE: New activity, it is supported for several years in the declaration but only took off in 2009. A special group of interest was formed and seeks recognition by the ministry. The group takes on subjects of interest for services such as files of the national professional certification but also the “public” involved in our training and their expectations. The organization of actions and courses in order to develop UCE: The organization of activities and courses in order to develop UCE: This activity is very important for the 44 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası association and is his best card. The goal for 2011 is to ensure a minimum of 21 training days in the first half of the year. The development of international cooperation which is presented in the next section V. THE INTERNATIONAL COOPERATION This dimension was somewhat neglected in our association, but for 5 years, we have built close connection with the association EUCEN (www.eucen.org). This has allow us to come into contact with many other networks, but also to enter European projects, based on our network organization to leverage more easily diffusing of surveys and disseminating the results of the projects. The first experiment was in the “REFINE project” focusing on RPL, EQUIPE+ project on quality in continuing education or BEFLEX project on the link between the Bologna process and the ULLL. They all have given ideas to our colleagues that tomorrow should invest more in response to European or international calls for participation. These last years, CDSUFC has acted as a partner for COMPASS project. The CDSUFC association is an associate member of EUCEN since 2004 and now a full member since 2010, according to new EUCEN’s status. VI. CONCLUSION The CDSUFC is a pro-active network dedicated to university lifelong learning development. The Association wants to develop its European relationships and activities and tries to be an active associated member of EUCEN. The current transformation of the society requires more and more implication of the institutions we work in and it is an exiting challenge. More informations are available on the CDSUFC website www.fcu.fr. The CDSUFC Secretary is currently assumed by Françoise THUILE ([email protected]). The administrative secretary is Katyana GERARD: [email protected]. VII. BIBLIOGRAPHY AND WEBOGRAPHY Denantes J., (2006), Les universités françaises et la formation continue, 1968-2002, Paris, L'Harmattan. Feutrie M., (1999), La formation continue demain, une mission centrale pour les universités, Actualité de la formation permanente, n° 162. Lenoir H.,(2008) « Université et éducation permanente: un rendez-vous manqué? » to appear www.hlenoir.com Rose, J. (2003) « L’université en éclat » Marseille, Céreq, 2003, 194 p. http://portail.cereq.fr/docenligne/Universite-Jose-Rose.pdf 45 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 46 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası M.Serkut KIZANLIKLI EURODESK Ulusal Koordinatörü YOUTHPASS ve Sosyal Dahil Etme Uzmanı ÖZGEÇMİŞİ Doğum Tarihi: 10.08.1979 2001-2004 İngilizce Öğretmeni- MEB 2004-2009 Proje Yürütücüsü ve Eğitmeni, Ağrı İl Milli Eğitim Müdürlüğü 2009-2011 Proje Yürütücüsü ve Eğitmeni, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü 2011-…. Uzman, Eurodesk, Youthpass, Sosyal Dahil Etme TC Avrupa Birliği Bakanlığı AB Eğitim ve Gençlik Prog. Mrk. Bşk. 47 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası İçerik Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar (Gençlik Programı) Yaygın eğitimin tanınırlığında önemli bir belge; Youthpass Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri 2 48 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türk Ulusal Ajansı) 0 AB Bakanlığına bağlı kamu kurumudur. 0 Ülkemizde AB Hayat Boyu Öğrenme ve 0 0 0 0 Gençlik Programlarının yürütülmesinden sorumludur. 0 2 ana Program (HBÖ –Gençlik Programı), 10 alt program ve 30 dan fazla eylem 2004 yılından beri tam katılım Yıllık ortalama 65 milyon Avroluk bütçe dağıtımı En fazla başvuru alınan ülke Her yıl ort. desteklenen; 0 1.400 proje, ve 1.000 bireysel aktivite 0 12.000 Erasmus öğrenci 2.500 den fazla akademisyen hareketliliği 0 40 bin yararlanıcı 0 250.000 tahmini yararlanıcı sayısı (HBÖ+Gençlik Programı 2004-2011 yılları arası) 3 Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türk Ulusal Ajansı) Ana Sorumlulukları 0 Bünyesinde yürüttüğü programları tanıtmak, 0 Potansiyel yararlanıcıları bilgilendirmek 0 Potansiyel başvuru sahiplerine bilgi vermek, 0 Başvuruları değerlendirmek, 0 Kabul edilen başvuruları desteklemek (maddi ve teknik) 0 Proje sonuçlarını yaygınlaştırmak 0 Sonuçların daha geniş kitlelere ulaşması için ortam yaratmak 4 Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı 49 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türk Ulusal Ajansı) Ülkemizdeki Yararlanıcı Profili… %72 Öğrenci ve gençler %19 Öğretmenler % 5 Akademik personel % 4 Diğer Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı 5 AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türk Ulusal Ajansı) 0 Hayat Boyu Öğrenme Programı 0 Hayat boyu öğrenmeyi ve bu anlamda hareketlilikleri destekler; 0 Eğitim ve öğretimin kalitesi / verimini arttırır 0 Eşitlik ve aktif vatandaşlığı öne çıkarır 0 Eğitim ve öğretimin her kademesinde yaratıcılık, yenilikçilik, girişimciliği destekler 0 Gençlik Programı 0 Aktif vatandaşlığı destekler 0 Gençler arasında ön yargıların kırılması ile mücadele eder 0 Hareketlilik sağlar 0 Yaygın eğitimi ve kültürlerarası diyalogu destekler 0 Kültürel, sosyal, eğitimsel geçmişlerine bakılmaksızın tüm genç insanların dahil edilme stratejisini içerir. Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı 6 50 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türk Ulusal Ajansı) Comenius Grundtvig Leonardo Da Vinci Erasmus Hayat Boyu Öğrenme Programı-LLP Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı 7 AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türk Ulusal Ajansı) Eylem 4 Eylem 3 Eylem 2 Eylem 1 Gençlik Programı - YiA Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı 8 51 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 9 Konuşma İçeriği Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar (Gençlik Programı) Yaygın eğitimin tanınırlığında önemli bir belge; Youthpass Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri 10 52 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türk Ulusal Ajansı) Comenius Grundtvig Leonardo Da Vinci Erasmus Hayat Boyu Öğrenme Programı-LLP Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar (Gençlik Programı) 11 AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türk Ulusal Ajansı) Gençlik Programı Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar (Gençlik Programı) 12 53 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türk Ulusal Ajansı) Gençlik Programından Kimler Yararlanabilir? Gençler Gençlik Politikaları Belirleyicileri Gençlik Çalışanları Yerel Yönetimler Gençlik Liderleri Gençlik STKları Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar (Gençlik Programı) 13 AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türk Ulusal Ajansı) Yaş Aralıkları? Eylem 1.1 13-30 Eylem 1.2 15-30 Eylem 3.1 (1.1-4.3) Eylem 1.3 13-30 Eylem 4.3 Sınır Yok Eylem 2 18-30 Eylem 5.1 15-30 Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar (Gençlik Programı) 14 54 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türk Ulusal Ajansı) Hangi Ülkeler? Genişletilmiş Coğrafya AB Komşu Ülkeler (Eylem 3.1) AB Üye Ülkeleri EFTA Ülkeleri Hırvatistan, Türkiye Program Ülkeleri Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar (Gençlik Programı) 15 AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türk Ulusal Ajansı) Eylem 1.1 Gençlik Değişimleri Eylem 1.2 Gençlik Girişimleri Eylem 1.3 Gençlik Demokrasi Prj. Eylem 1 Eylem 2 Eylem 3.1 Komşu Ülkeler ile İşbirliği Eylem 2 Avrupa Gönüllü Hizmeti Eylem 3 Eylem 4 4.3 Eğitim ve Ağ Kurma Eylem 5.1 Gençlik Politikalarından Sorumlular için Toplantılar Gençlik Programı - YiA Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar (Gençlik Programı) 16 55 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Konuşma İçeriği Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar (Gençlik Programı) Yaygın eğitimin tanınırlığında önemli bir belge; Youthpass Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri 17 AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türk Ulusal Ajansı) Youthpass Nedir? , Gençlik Programı tarafından desteklenmiş bir projede katılımcıların proje kapsamında neler yaptıklarını ve neler öğrendiklerini kendilerinin tanımladıkları bir araçtır. , Avrupa Komisyonu’nun yaygın eğitimin tanınırlığı arttırmak için stratejisinin bir parçasıdır. Gençlik Projelerinde (YiA) kazanılan öğrenme çıktılarının geçerliliği ve görünürlülüğü için projects, politikayı uygulamaya, uygulamayı da politikaya adapte eder. Yaygın eğitimin tanınırlığında önemli bir belge; Youthpass 18 56 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Youthpass Nedir? Bir sertifika aracılığı ile anahtar yeterliliklerin görünürlüğünü sağlayarak, gençlik çalışanları ve gençlerin istihdamını destekler. Avrupa çapında, gençlik alanındaki yaygın eğitimin geçerlilik aracı olan Gençlik çalışmalarının sosyal tanınırlığının güçlenmesini destekler. Anahtar Yeterlilikler 1. Ana dilde iletisim 2. Yabancı dillerde iletisim; 3. Matematiksel yeterlilik ve bilim ve teknolojideki temel yeterlilikler; 4. Dijital yeterlilik; 5. Ögrenmeyi ögrenme; 6. Sosyal ve vatandaslık yeterlilikleri; 7. Girisimcilik ve inisiyatif alma becerisi; ve 8. Kültürel farkındalık ve ifade becerisi. Yaygın eğitimin tanınırlığında önemli bir belge; Youthpass 19 Konuşma İçeriği Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar (Gençlik Programı) Yaygın eğitimin tanınırlığında önemli bir belge; Youthpass Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri 20 57 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 0 Gençlere soru cevaplama hizmeti yanında ihtiyaçları olan bilgiyi, bilgilendirme araçlarını kullanarak verme 0 1990 yılında başladı 0 Avrupa Komisyonu’nun bir inisiyatifi 0 Merkezi Brüksel’de 0 33 ülkede ulusal, bölgesel ve yerel ortakların bağlı bulunduğu bir ağ üzerinden çalışıyor 0 1000’den fazla ortak Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri 21 • 2008 yılında Ulusal Ajans bünyesinde kuruldu • Binlerce soruya anlık güncel, net, ücretsiz cevap • Yüzlerce bilgilendirme toplantısı, seminer, konferans, stand çalışması, okul ziyareti • İmkanları kısıtlı gençlerin ayağına giderek dahil etme stratejisi çerçevesinde ihtiyaçları olan bilgiyi sunma • Sosyal medya araçlarını kullanarak e-dahil etme stratejisi uygulama Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri 22 58 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Eurodesk Türkiye Temas Noktaları (Mart 2012) Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri 23 Kimler başvurabiliyor: 0 Gençlik alanında çalışan kamu kurumları 0 Sivil toplum kuruluşları 0 Üniversiteler 0 Yerel yönetimler 0 Kent konseyi gençlik meclisleri 0 Gençlik merkezleri Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri 24 59 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Sorular için [email protected] Diğer araçlar http://eurodesk.ua.gov.tr http://www.facebook.com/eurodeskturkey http://twitter.com/eurodesktr Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri 25 Teşekkürler 26 60 EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Yrd. Doç. Dr. Tamer Atabarut Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ÖZGEÇMİŞİ 1988 yılında Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden mezun olan Atabarut, Yüksek Lisans ve Doktora derecelerini Boğaziçi Üniversitesi'nden çevre teknolojileri alanında almıştır. Doktora çalışmaları esnasında, Almanya’da Hamburg-Harburg Teknik Üniversitesi ve daha sonra Aachen Teknik Üniversitesi'nde ortaklaşa yürütülen araştırma projelerinde yer almıştır. 60’a yakın ulusal ve uluslararası projede ve bunların teknik ve yönetimsel raporlarının hazırlanmasında yer almış ve bu konularda tebliğler sunmuştur. Ayrıca, 50’yi aşkın ulusal ve uluslararası akademik toplantının koordinasyonunda yer almış ve on beş kitabın da editörlüğünü yapmıştır. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki araştırma görevliliğinden sonra, Bahçeşehir Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent ve 1. Sınıflar Koordinatörü olarak görev yapmıştır. Halen Boğaziçi Üniversitesi’nde görev yapmakta olan Atabarut, Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) Müdürlüğü’nü de yürütmektedir. Sivil toplum kuruluşlarında da faal olarak görev alan Atabarut, Türkiye Sürekli Eğitim Merkezleri Konseyi (TÜSEM) Yönetim Kurulu Üyesi, Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi ve TÜSİAD Sanayi Komisyonu Çalışma Grubu, REC Avrupa Çevre Ödülleri Jürisi, Kriton Curi Çevre Vakfı ile Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği’nin üyesidir. Evli ve üç kız çocuğu vardır. 61 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Sürekli Eğitimde Uluslararası İlişkiler Y. Doç. Dr. Tamer Atabarut Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi Müdürü [email protected] Sürekli Eğitimde Uluslararası İlişkiler Sunum İçeriği • • • • SEM’ler için Uluslararası İlişkilerin Önemi Türkiye-AB İlişkileri AB Finansmanlı Projeler AB 2020 Stratejisi 62 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası SEM’ler için Uluslararası İlişkilerin Önemi • • • • • Hayat boyu öğrenmenin yenileşme sürecine katkı Eğitim ve hizmet kalitesinin yükseltilmesi Eğitim programlarının ve içeriklerinin paylaşılması İyi uygulamaların paylaşılması Ortak değerler ile toplumlar ve kültürler arası anlayışın geliştirilmesi • Sertifika ve belgelerin uluslararası geçerliliği (QFEHEA, EQF, ECVET,APL, APEL, ECTS) • Ortak projeler • Hareketlilik … Sertifika ve belgelerin uluslararası geçerliliği-Örnek Uygulama Turizm Sektöründe AB Uyumlu Değerlendirme, Yetiştirme ve Sertifikasyon Programı 2002 63 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Programın Amacı ve Genel İlkeler • Meslek Standartlarına Göre Düzey Belirlemeye Yönelik Değerlendirme • Mesleki Düzeye Uygun Belge Verme • Öğrenme Gereksinimi İçinde Olanlara Seçenekli Eğitim Programları Önererek, Kariyer Gelişimlerini Desteklemek KİMLER BAŞVURABİLİR? A. Sektör Çalışanları Değerlendirme-Belgeleme Eğitim-Belgeleme B. Sektör Dışı Katılımcılar Eğitim-Belgeleme Değerlendirme-Belgeleme 64 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Değerlendirme ve Eğitim Programları Önbüro Hizmetleri Kat Hizmetleri Yiyecek-İçecek Servisi Mutfak Değerlendirme Süreci Sistem İşleyişi Yönetimsel Merkez Dış Denetçi (Edexcel) İç Denetçi Değerlendiriciler 65 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Değerlendirme Süreci Sistem İşleyişi Operasyonel •Başvuru •Bilgilendirme Toplantısı •Teorik Sınav •Uygulama Değerlendirmesi •Belgeleme Avrupa Birliği & Türkiye: Eğitim & Öğretim 1999 yılında itibaren Türkiye “Leonardo Da Vinci, Socrates ve Avrupa için Gençlik” programlarına kabul edilmiştir. 18 aylık bir hazırlık sonrası önce DPT bünyesinde, sonra özerk olarak Ulusal Ajans kurulmuştur. Türkiye Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programlarına "tam üye" olarak 1 Nisan 2004 tarihinden itibaren katılmıştır. 66 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Avrupa Birliği & Türkiye: Eğitim & Öğretim Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları, 1 Ocak 2007 tarihi itibariyle yeni bir döneme girmiştir. 2013 yılı sonuna kadar sürecek yedi yıllık bir dönemi kapsayan Hayatboyu Öğrenme ve Gençlik Programları’na Türkiye’de de ilgi giderek artmaktadır. Bir başka finansman kaynağı da, Merkezi Finans ve İhale Birimidir. Türkiye'de Avrupa Birliği tarafından finanse edilen programlar çerçevesinde gerçekleşen hizmet, mal, iş ve hibelere ilişkin ihalelerden sorumludur. Avrupa Birliği & Türkiye: Eğitim & Öğretim HAYATBOYU ÖĞRENME PROGRAMLARI (LLP) • • • • • COMENIUS PROGRAMI (Okul Eğitimi) ERASMUS PROGRAMI (Yüksek Öğretim) LEONARDO DA VINCI PROGRAMI (Mesleki Eğitim) GRUNDTVIG PROGRAMI (Yetişkin Eğitimi) Ortak Konulu (Transversal) Program 4 Temel Faaliyet: Politika Geliştirme; Dil Öğrenme; BİT; Örnek Uygulamaların Yaygınlaştırılması • Jean Monnet Programı 3 Temel Faaliyet: Jean Monnet Eylemi; Avrupa Kurumları; Avrupa Kuruluşları 67 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Avrupa Birliği & Türkiye: Eğitim & Öğretim GENÇLİK PROGRAMLARI • • • • • • Eylem 1.1 Gençlik Değişimleri, Eylem 1.2 Gençlik Girişimleri, Eylem 1.3 Gençlik Demokrasi Projeleri, Eylem 2 Avrupa Gönüllü Hizmeti, Eylem 3.1 AB Komşu Ülkeleriyle İşbirliği, Eylem 4.3 Gençlik Çalışanları ve Gençlik Kuruluşları İçin Eğitim ve Ağ Kurma • Eylem 5.1 Gençler ve Gençlik Politikalarından Sorumlu Olanlar İçin Toplantılar. • Her yıl 3 başvuru dönemi bulunmaktadır. Son başvuru tarihleri 1 Şubat, 1 Mayıs, ve 1 Ekim’dir. Avrupa 2020 Stratejisi: Akıllı, Sürdürülebilir ve Kapsayıcı Büyüme Lizbon tipi strateji reformlarının uygulamasında devamlılık Yüksek beklentiler: Yeni dinamizm Avrupa sathında rekabetçiliğin arttırılması Diğer AB politikaları ile daha iyi koordinasyon İşgücünün daha iyi dağılımı, Daha güçlü mali destek …. 68 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Avrupa 2020 Stratejisi: Akıllı, Sürdürülebilir ve Kapsayıcı Büyüme Birbirini destekleyen üç öncelik: 1. Akıllı Büyüme: Bilgi ve Yeniliğe dayalı bir ekonomi 2. Sürdürülebilir Büyüme: Daha verimli kaynak kullanan, yeşil ve rekabet edebilir bir ekonomi 3. Kapsayıcı Büyüme: Ekonomik, sosyal ve sınırsal anlamda bütünleşmeyi sağlayan yüksek istihdam ekonomisi Avrupa 2020 Stratejisi: Akıllı, Sürdürülebilir ve Kapsayıcı Büyüme 7 Bayrak Gemisi Girişim 1. Yenilikçilik Birliği 2. Hareket halindeki gençlik 3. Avrupa için dijital gündem Akıllı 4. Kaynakları Verimli Kullanan AvrupaSürdürülebilir 5. Küreselleşme Çağı İçin Sanayi Politikası 6. Yeni beceriler ve işler gündemi 7. Yoksulluğa karşı Avrupa platformu Kapsayıcı 69 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Avrupa 2020 Stratejisi: Eğitim ve Öğretimin Katkıları AB üyelerinin sorumluluk ve yükümlülükleri Eğitim ve öğretimde AB işbirliği (ET2020) için stratejik yapının oluşturulması Kalite ve verimlilik Yaşamboyu öğrenim ve hareketlilik Eşitlik, sosyal uyum ve vatandaşlık Inovasyon ve yaratıcılık (girişimcilik dahil) Eğitim ve öğretimdeki “Bayrak Gemisi Girişimlerin” uygulanması Hareket halindeki gençlik Yeni beceriler ve işler gündemi Avrupa 2020 Stratejisi: Eğitim ve Öğretimin Katkıları Hareket Halindeki Gençlik (Youth on the move) • Eğitim ve Öğretimde Kalite: Ana yetkinlikler, geçerlilik, “erken okul terki” ile mücadele • Yüksek Öğrenimin Modernizasyonu, iş dünyası ile işbirliği, “benchmark” uygulaması • Hareketliliği (öğren & çalış) arttırmak, AB hareketlilik programlarının gözden geçirilmesi • Genç işsizliğin azaltılması-işgücü piyasasına daha iyi geçiş 70 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Avrupa 2020 Stratejisi: Eğitim ve Öğretimin Katkıları Yeni Beceriler ve İşler Gündemi İşgücü piyasalarının modernizasyonu İşsizliğin azaltılması – daha kalifiye işgücü Hayatboyu öğrenim uygulamaları ve eğitim ve öğretimin işgücü piyasasının ihtiyacı ile eşleştirilmesi Gelecekteki becerilerin ve yetkinliklerin ihtiyaçlarının daha iyi öngörülmesi Avrupa 2020 Stratejisi: Eğitim ve Öğretimin Katkıları Gelecek İşbirlikleri için Öncelikler – Öğrenim kalifikasyonlarına erişilebilirlik ve esneklik – Hareketliliğin artması (coğrafi ve sektörler arası) – Yüksek kaliteli eğitim ve öğretim – Dezavantajlı gruplar için daha iyi fırsatlar – Öğrencilerde yaratıcılık ve girişimcilik 71 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Avrupa 2020 Stratejisi: Aday Ülkeler • …Avrupa 2020 stratejisi sadece AB içinde değil, aday ülkelere de önemli bir potansiyel ve kendi reform çabaları için dayanak sağlamaktadır. AB kurallarının uygulandığı alanı genişletmek hem AB hem de komşuları için yeni fırsatlar yaratacaktır (Avrupa Komisyonu, 2010). Avrupa 2020: Bilgi tabanlı toplum Türkiye’nin Gündemi AB 2020 Stratejisi – reformlara dayanak için güçlü bir potansiyel ve AB sürecine katkı AB 2020 Stratejisine karşılık veren Ulusal Strateji oluşturmak ve uygulamak Önemli konular – rekabet, istihdam, yaşamboyu eğitim, araştırma, inovasyon Yeni paradigmalara ve yeni büyüme modellerine dayanan politikalar geliştirmek Ulusal Gündemdeki öncelikleri değiştirmek Bilgi transferini cesaretlendirmek, AB fonlu programlar için kapasitenin güçlendirilmesi 72 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Faydalı linkler • • • • www.abgs.gov.tr www.ua.gov.tr www.cfcu.gov.tr http://ec.europa.eu/europe2020/index_ en.htm • http://eacea.ec.europa.eu Teşekkürler... Tamer Atabarut [email protected] www.buyem.boun.edu.tr 73 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 74 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası SÖZLÜ BİLDİRİLER 75 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 76 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Avrupa Birliği Sürecinde Yaşam Boyu Eğitim: Standardizasyon ve İşbirliği Yrd. Doç. Dr. Celal GÜLŞEN Nevşehir Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (NEVSEM) Müdürü [email protected] Özet Bu araştırma, Avrupa Birliği Sürecinde Yaşam Boyu Eğitimde Standardizasyonun ve İşbirliğinin gerekliliğini vurgulamak, bu standardizasyonu ve işbirliğini sağlamak için Sürekli Eğitim Merkezlerince yapılabilecekler konusunda önerilerde bulunmak amacıyla yapılmıştır. Türkiye genelindeki üniversitelerin hemen hepsinde yaşam boyu eğitimi teşvik ve organize edecek eğitim merkezlerinin daha etkin kılınması çalışmaları hız kazanmaya başlamıştır. Ne var ki bu merkezler arasında beklenilen düzeyde koordinasyonun sağlanamaması; ayrıca bu merkezlerin kurulma ve çalışma biçimleri konusunda genel çerçeveyi belirleyen yasal bir zemin oluşturulamaması, her merkezin başına buyruk çalışma biçimi belirlemesine yol açmıştır. Bu koordinasyonsuzluktan kaynaklanan standardizasyon eksikliği nedeniyle merkezlerin isimleri konusunda dahi birliktelik sağlanamamıştır. Araştırma kapsamında literatür taraması yapılmış, ülkemiz üniversitelerindeki yaşam boyu eğitim merkezlerinin yapılandırılma biçimleri ve faaliyet alanları incelenerek, Avrupa birliği sürecinde yaşam boyu eğitim konusunda merkezler arası nasıl bir işbirliği yapılabileceği araştırılmıştır. Bu araştırmayla ülkemizdeki yaşam boyu eğitim faaliyetlerinde standardizasyonun sağlanması konusunda sürekli eğitim merkezlerinin daha etkin kılınmasının gerekliliği vurgulanmıştır. Anahtar Kelimeler: Yaşam Boyu Eğitim, Avrupa Birliği, Sürekli Eğitim Merkezi, Üniversite, Standardizasyon, İşbirliği. Giriş Bu araştırma, Avrupa Birliği Sürecinde Yaşam Boyu Eğitimde Standardizasyonun ve İşbirliğinin gerekliliğini vurgulamak, bu standardizasyonu ve işbirliğini sağlamak için Sürekli Eğitim (Yaşam Boyu Eğitim) Merkezlerince neler yapılabileceği konusunda önerilerde bulunmak amacıyla yapılmıştır. 77 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Değişen dünyada, küreselleşme ve entegrasyon alanında oldukça hızlı bir süreç yaşanmaktadır. Öyle ki bu süreç, birtakım bütünleşme hareketlerini de beraberinde getirmekte ve kurumları ortak kriterler belirlemeye ve bu kriterler çerçevesinde birlikte hareket etmeye zorlamaktadır. Ortak kriterlere göre hareket etmenin gerekliliğinin en çok görüldüğü birlikteliklerden birisi de Türkiye’nin de içerisinde yer almak için çaba gösterdiği, dünya ticaretinin büyük bir kısmını elinde bulunduran ve genişleme potansiyeli olan Avrupa Birliği’dir. Avrupa Birliği’ne giriş sürecinde olan ülkemiz açısından; Avrupa Birliği kurumlarının işleyiş mekanizması, standardizasyon kurumlarının yapısı ile ürünlerde ve uygulamalarda aranan standartlar büyük önem taşımaktadır. İnsanoğlu yaratıldığı günden itibaren karışıklıktan kurtulmak ve belirli bir düzen tesis etmek için sürekli gayret içerisinde olmuştur. Bu düzenleme sürecinin sonucunda standart ve standardizasyon olgusu ortaya çıkmıştır. Bu olgu insanlık tarihi kadar eski olup, tarihi seyri içerisinde değişik şekillerde ifade edilmiştir. Her ne şekilde ifade edilirse edilsin yeryüzünde kıt olan kaynakların en iyi şekilde değerlendirilmesi çabalarının bir ürünü olan standardizasyon, insanlık için bir lüks değil, bilakis “olmazsa olmaz” mutlak bir gerekliliktir (MEB, 2012). Bu gereklilik eğitim sürecinde daha da büyük önem arz etmektedir. Bu gereklilikten hareketle yaşam boyu eğitimde de standardizasyonun gerekliliği üzerinde durulması önemli görülmüştür. Özellikle eğitimin, yükseköğretim ayağında yaşam boyu eğitimlerin nasıl düzenlendiği, bu düzenleme de hangi kriterlerin ölçüt alındığının araştırılması, sonrasında da bu kurumların misyonlarının ne olması gerektiği üzerinde durulması önemli görülerek böyle bir araştırma yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. İnsanlık için olmazsa olmaz bir gereklilik olarak görülen standart kavramı, Milletlerarası Standardizasyon Teşkilâtı (ISO) tarafından yapılan tariflerde “imalatta, anlayışta, ölçme ve deneyde bir örneklik” olarak açıklanırken, belirli bir faaliyetle ilgili olarak ekonomik fayda sağlamak üzere bütün ilgili tarafların yardım ve iş birliği ile belirli kurallar koyma ve bu kuralları uygulama işlemi de standardizasyon olarak açıklanmaktadır. Standardizasyon işlemi ile öncelikli olarak can ve mal güvenliği hedeflenirken aynı zamanda kalitenin alt sınırı tespit edilmek suretiyle belirlenen düzeyin altında mal ve hizmet üretimine müsaade edilmemektedir. Anlayışta birlik ve beraberlik anlamına gelen standardizasyonda, anlayış birlikteliğinin akredite edilmesi de önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır (MEB, 2012; Standart kalite, 2012). 78 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Akreditasyon, uygunluk değerlendirme kuruluşlarınca gerçekleştirilen çalışmaların ve dolayısıyla bu çalışmalar sonucunda düzenledikleri uygunluk teyit belgelerinin (deney ve muayene raporları, kalibrasyon sertifikaları, yönetim sistemi belgeleri, ürün belgeleri, personel belgeleri vb) güvenilirliğini ve geçerliliğini desteklemek amacıyla oluşturulmuş bir kalite altyapısıdır. Uygunluk değerlendirme kuruluşlarının akreditasyonu, ilgili uygunluk değerlendirme kuruluşları için yeterlilik kriterlerini belirleyen uluslararası standartlar, ilgili sektöre özel gereklilikler ve bölgesel veya uluslararası akreditasyon kuruluşları tarafından belirlenmiş rehber dokümanlarda belirlenmiş, dünya genelinde kabul görmekte olan, gereklilikler esas alınarak gerçekleştirilmektedir (TÜRKAK, 2012). Akredite, bir uygunluk değerlendirme kuruluşunca verilmiş bir uygunluk belgesine sahip bir ürün veya hizmet, bu ürün veya hizmet için uygulanabilir olan gereklilikleri sağlamakta olduğuna dair güven telkin eder. Bu sistematik sayesinde akreditasyon, ticarette teknik engellerin kaldırılmasına katkıda bulunmaktadır. Akredite olmak, eğitim kurumları için de bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle örgün eğitim yanında yaygın eğitim faaliyetlerinin de akredite edilmesi, uygulamalarda standardizasyona gidilmesi büyük önem arz etmektedir. Dolayısıyla örgün, yaygın, genel ve mesleki eğitimin yanı sıra eğitimle ilgili tüm alt program ve faaliyetleri bütüncül bir yaklaşımla “Hayat boyu Öğrenme” olarak tek bir programda ele almak gerekirse, bu eğitim programları için lüzumlu olan gerek ulusal ve gerekse uluslararası standartları olabildiğince basitleştirmek büyük önem arz etmektedir. Hayat boyu öğrenme faaliyetlerinde Avrupa Birliği sürecinde önemli çalışmalar yapılmaktadır. Bu çerçevede Avrupa Parlamentosunca hayat boyu öğrenme programları organize edilmekte ve desteklenmektedir. Bu faaliyetlerde uluslararası standartlar belirlenerek uygulamada bu standartlara uyulması için çaba gösterilmektedir. Hayat boyu Öğrenme Programlarının genel amacı, “Hayat boyu öğrenme yoluyla topluluğu ileri bir bilgi toplumu haline getirmek, daha çok ve daha iyi iş imkânı yaratmak, sosyal bütünlüğü geliştirmek; çevrenin gelecek kuşaklar için daha iyi korunmasını sağlamak; özellikle de dünyada bir kalite referansına dönüşmelerini temin etmek amacıyla Toplulukiçindeki eğitim ve öğretim sistemleri arasında karşılıklı değişim, işbirliği ve hareketliliği güçlendirmek" olarak ifade edilmektedir (Avrupa Parlamentosu ve Konseyi UA, 2012). Yukarıdaki ifadeden de anlaşılacağı üzere, yaşam boyu öğrenmede, eğitim ve öğretim sistemleri arasında karşılıklı değişim, işbirliği ve hareketliliği güçlendirmek konusuna vurgu yapılmaktadır. Hatta yaşam boyu eğitimin teşvik edilmesi konusunda bildirgeler dahi yayımlanmıştır. Yapılan 79 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası çalışmalarda yaşam boyu eğitimin bir yaşam felsefesi haline getirilmesi gerekliliği üzerinde durulurken, bu gereklilikte standardizasyona özel bir vurgu yapılmaktadır. Avrupa Yüksek Öğretim Alanı oluşturma çabaları içerisinde yaşam boyu eğitimin geliştirilmesinde, Bologna Sürecinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu nedenle Bologna Sürecinden bahsedilmesi gerekmektedir. Bologna Sürecinde Yaşam Boyu Eğitim Bologna Süreci, 2010 yılına kadar Avrupa Yükseköğretim Alanı yaratmayı hedefleyen bir reform sürecidir. 19 Haziran 1999 Bologna Konferansında 29 ülke (Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovak Cumhuriyeti, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, İngiltere ve İrlanda) temsilcileri bir araya gelerek bu süreci başlatmışlardır. 19 Mayıs 2001 Prag Bakanlar Konferansında Bolonya Sürecine Türkiye ile birlikte Hırvatistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Lihtenştayn’ın da katılımıyla sürece taraf olan üye sayısı 33 olmuştur. 19 Eylül 2003 Berlin Bakanlar Konferansında üye sayısı Arnavutluk, Andora, Bosna-Hersek, Vatikan Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu, Sırbistan-Karadağ ve Makedonya’nın katılımıyla 40’a yükselmiştir. 18-19 Mayıs 2005 Bergen Bakanlar Konferansında Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Moldova ve Ukrayna’nın sürece dahil olmasıyla üye ülke sayısı 45’e, 2007 yılında Karadağ’ın bağımsızlığını ilan etmesi sonrasında Londra Bakanlar Konferansında alınan karar ile Karadağ’ın da sürece dahil olmasıyla üye ülke sayısı 46 ya ve son olarak Kazakistan'ın da sürece dahil olmasıyla 47'ye yükselmiştir (YÖK, 2012). Pek çok uluslararası kuruluşun işbirliği ile 47 üye ülke tarafından oluşturulan ve sürdürülen, alışılmışın dışında bir süreç olan Bologna sürecine üyelik hükümetler/devletlerarası herhangi bir anlaşmaya dayanmamaktadır. Bologna Süreci kapsamında yayımlanan bildirilerin yasal bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Süreç tamamen her ülkenin özgür iradeleri ile katıldıkları bir oluşumdur ve ülkeler Bologna Süreci’nin öngördüğü hedefleri kabul edip etmeme hakkına sahiptirler (YÖK, 2012). Bologna Sürecinde de böyle bir gönüllülüğe dayalı uluslararası standartlaşma gayreti bulunmaktadır. Yalnız bu standartlaşmada üye ülkelerin eğitim sistemlerinin tek tip yükseköğretim sistemi haline getirilmesi hedeflenmemektedir. Buradaki asıl hedeflenen, çeşitlilik ile birlik arasında bir denge kurulmasıdır. Amaç, yükseköğretim sistemlerinin kendilerine özgü farklılıkları korunarak birbirleriyle karşılaştırılabilir olmaları ve uyumlu hale 80 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası getirilmeleridir. Bu uyumluluk sağlandığı takdirde üye ülkeler arasında genelde yükseköğretimde, özelde ise yaşam boyu eğitimde sürekli eğitim merkezleri aracılığıyla bir ülkeden ya da yükseköğretim sisteminden bir diğer ülke ya da yükseköğretim sistemine geçişin kolaylaşması ve böylece öğrenciler, kursiyerler ve öğretim görevlilerinin hareketliliği ve istihdamının artırılması planlanmaktadır. Bologna Süreci ile taraf ülkeler arasında eğitimde uyumluluk hedeflenmektedir. Gönüllülük esasıyla kabul edilen standartlar neticesinde yükseköğretimde örgün eğitim yanında yaygın eğitimde (yaşam boyu eğitimde) de uyumluluk hedeflenmiştir (Gülşen, 2010; YÖK, 2012). Bologna Bildirisi’nin 19 Mayıs 2001’de Prag’da yapılan toplantısında, Bologna Süreci’ne eklenen hedeflerden ilki “Yaşam Boyu Öğrenimin Teşvik Edilmesi” olmuştur. Bu hedefin kabul edilmesinde özellikle Türkiye’nin de içinde bulunduğu Güneydoğu Avrupa ülkelerinin durumu düşünülerek standartlaşmanın ve işbirliğinin önemi vurgulanmıştır. Özellikle bu bölgelerde eğitim ve eğitimde işbirliğinin, uluslararası düzeyde bir öneme sahip olduğu kabul edilmiştir (YÖK,2012). Gerek ülkemizde, gerekse Avrupa boyutunda kültürel işbirliğinin sağlanabilmesi için yaşam boyu eğitimin teşvik edilmesi ve yaşam boyu eğitimde ulusal ve uluslararası standartlaşmanın bir an önce sağlanması gerekmektedir. Müdahil olduğumuz Bologna Süreci’nde de bu konuda gerekli desteklerin verileceği güvence altına alınmıştır. Bu standart birlikteliğinin ve işbirliğinin sağlanabilmesi için öncelikle ülkemizdeki sürekli eğitim merkezleri arasında belirli standartların kabul görmesi ve bu konuda gerekli akreditasyonun sağlanması gerekmektedir. Bu standartlar ve akreditasyon sağlanmadığı sürece ülke olarak Bologna Süreci’ndeki yükümlülüklerimizi yerine getirmemiz mümkün görülmemektedir. Avrupa Yüksek Öğretim alanı çerçevesinde önemi her geçen gün biraz daha ön plana çıkarılan yaşam boyu eğitim, Türkiye’de de Bologna süreci kapsamında daha çok önemsenir olmuştur. Kişisel, toplumsal, sosyal ve istihdam ile ilişkili bir bakış açısı içinde bilgi, yetenek ve uzmanlıkları geliştirmek amacıyla hayat boyu üstlenilen her türlü öğrenme etkinliklerini yaşam boyu eğitim olarak ele aldığımızda, bu etkinliğin gerçekleşebileceği en uygun ortamların başında üniversitelerin sürekli eğitim merkezlerinin geldiği görülmektedir (Doğu, 2010). Yaşam boyu eğitimde, Avrupa Birliği sürecinde, özellikle de Bologna sürecinde sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası düzeyde de standardizasyon gerekmektedir. Bu standardizasyonda, ülkemizdeki yaşam boyu eğitim faaliyetlerinin yükseköğretim boyutunda organize edildiği 81 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası sürekli eğitim merkezlerinin daha etkin kılınması kaçınılmaz bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de Yaşam Boyu Eğitim Çalışmaları Avrupa Yüksek Öğretim alanı çerçevesinde önemi her geçen gün biraz daha ön plana çıkarılan yaşam boyu eğitim, Türkiye’de de Bologna süreci kapsamında daha çok önemsenir olmuştur. Durum böyle olunca da Türkiye genelindeki kamu ve özel üniversitelerin hemen hepsinde yaşam boyu eğitimi teşvik ve organize edecek eğitim merkezleri kurulmaya başlamıştır. Ne var ki kurulan bu merkezler arasında beklenilen düzeyde koordinasyonun sağlanamaması; ayrıca bu merkezlerin kurulma ve çalışma biçimleri konusunda genel çerçeveyi belirleyen yasal bir zemin oluşturulamaması, her merkezin başına buyruk çalışma biçimi belirlemesine yol açmıştır. Bu koordinasyonsuzluktan kaynaklanan standardizasyon eksikliği nedeniyle yaşam boyu eğitim merkezlerinin isimleri konusunda dahi birliktelik sağlanamamıştır (TÜSEM, 2012). Kişisel, toplumsal, sosyal ve istihdam ile ilişkili bir yaklaşımla bireyin; bilgi, beceri, ilgi ve yeterliliklerini geliştirmek amacıyla hayatı boyunca katıldığı her türlü öğrenme etkinlikleri olarak tanımlanabilecek olan yaşam boyu eğitim, yaşam boyu öğrenme, yaşam boyunca tümleşik öğrenme, sürekli öğrenim, sürekli eğitim terimleri ile eşanlamlı düşünülebilir. Bu terimlerin kaynağı, eğitimin çocukluktan başlayan sürekli eğitim fırsatlarının başlangıç evresiyle sınırlandırılmış ilk ve son deneyim olmadığı, aksine ömür boyunca süren bir deneyim olması gerektiğidir (Celep, 2003; MEB, 2009; TDK, 2012). Yaşam boyu eğitim kavramındaki eşanlamlılık, yaşam boyu eğitim faaliyetlerini organize eden kurumların isimlerine de yansımaktadır. Bu yansımanın bir neticesi olarak ta yaşam boyu eğitim faaliyetlerini organize eden birimler, sürekli eğitim merkezi, yaşam boyu eğitim merkezi, sürekli eğitim uygulama ve araştırma merkezi, sürekli eğitim araştırma ve uygulama merkezi gibi değişik isimlerle kurulmuştur (TÜSEM, 2012). Bu çalışmada “Sürekli Eğitim Merkezi” olarak ele alınmışlardır. Türkiye’de yaşam boyu eğitim konusunda 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı kapsamında oluşturulan hayat boyu eğitim özel ihtisas komisyonunca hazırlanan raporda, yaşam boyu eğitimin, eğitim kademelerini ve biçimlerini, yani okul öncesi, ilk, orta ve yükseköğretimi, örgün ve yaygın eğitimi kapsamadığı ve birleştirdiği belirtilmektedir. Hayat boyu eğitimde, "eğitim kavramı" en geniş anlamıyla kullanılmakta ve eğitimin tüm kademeleri ahenkli bir şekilde bütünleştirilmektedir denilmektedir.(DPT, 2001). 82 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Aynı raporda yaşam boyu eğitimin üç temel amaca yönelmiş bulunduğuna da vurgu yapılmaktadır. Bunlar, hayat boyu öğrenmede fırsatlar yaratarak bireylerin kişisel gelişimini sağlamak, toplumsal bütünleşmeyi gerçekleştirmek ve ekonomik büyümeyi sağlamaktır (DPT, 2001): 1.Kişisel Gelişme: Hayat boyu eğitim, hayat boyu öğrenme stratejileriyle, birey aktif öğrenme gizilgücüne odaklanmakta ve bireyi merkez almaktadır. Bireylere daha fazla seçme ve girişim hakkı tanıyarak, bireylerin ilgisine ve gereksinimine uygun eğitim sağlamayı amaçlamaktadır. Her insan, çocuk, genç ve yetişkin, öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak üzere, tasarlanmış eğitim imkânlarından yararlanmalıdır. İnsanların varlıklarını sürdürmek, kapasitelerini sonuna kadar geliştirmek, beyin teknolojisini geliştirmek, onurlu bir biçimde çalışmak ve yaşamak, kalkınma sürecine her anlamda katılmak, yaşam standartlarını yükseltmek, bilinçli karar vermek ve öğrenmeyi sürdürmek için ihtiyaç duydukları her türlü öğrenmeyi kapsamaktadır. 2.Toplumsal Bütünleşme: Hayat boyu öğrenme günümüze kadar küçük grupların yararlandığı bir süreç olarak kalmıştır. Hayat boyu eğitim, bunu tersine çevirmeyi, yani herkese hayat boyu öğrenme fırsatları sunarak, fırsat eşitliğine katkıda bulunarak ve toplumun demokratik temellerini güçlendirerek toplumsal bütünleşmeyi amaçlamaktadır. 3.Ekonomik Büyüme: Beceri oluşturmada koşulları ve fırsat eşitliğini gerçekleştirmek, verimi arttırmak, ekonomik büyümeyi ve yeni izler yaratmayı teşvik etmek için gerekli düzenlemeleri kapsamaktadır. Yaşam boyu eğitimin yükseköğretim çerçevesi göz önüne alındığında, sürekli eğitim merkezleri en önemli oluşumlar olarak göze çarpmaktadır. Yaşam Boyu Öğrenmenin en önemli araçlarından biri olan sürekli eğitim merkezleri, üniversitelerin örgün lisans ve lisansüstü öğretim programları dışında eğitim programları düzenleyerek, üniversitenin kamu, özel sektör ve uluslararası kuruluşlar ile olan işbirliğinin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Sürekli Eğitim Merkezleri amaçları doğrultusunda, kamu, özel sektör ve uluslararası kuruluş ve kişilere, ihtiyaç duydukları alanlarda, ulusal ve uluslararası düzeyde eğitim programları, kurslar, seminerler, konferanslar düzenlemekte; bu faaliyetlerin koordinasyonunu sağlayarak bu alanlardaki üniversite olanaklarının tanıtımını yapmaktadırlar (NEÜ, 2002). Toplumun yaşam boyu eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere üniversite birimlerinin uzmanlıklarından yararlanan, üstün nitelikte ve talebe uygun olarak tekrarlanan, sertifika programı, kurs veya seminer tarzında, kısa ve uzun süreli eğitim programları düzenleyen Sürekli 83 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Eğitim Merkezlerinde çeşitli eğitimler planlanmaktadır. Sürekli Eğitim Merkezleri yeni teknolojilerin tanıtılması, ilgili bilgi ve eğitime uygun nitelikli iş bulma, işçilere becerilerini geliştirme ve yurtiçi ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği kurma faaliyetlerinin merkezinde olmak zorundadır. Bu zorunluluktan hareketle planlanan eğitimler, eğitimlerin amacı, yapısı ve eğitimlerin katılımcı kitlesi gibi faktörler dikkate alınarak çeşitli gruplara ayrılmaktadır. Bu programlardan en yaygınları aşağıda belirtilmektedir (ATAUNİ; 2010; FIRAT, 2010; MEB, 2010, NEÜ, 2002). • Mesleki Eğitim Programları, • Beceri Kazandırma Programları, • Bilgisayar-Bilişim Programları, • Dil Eğitimi Programları, • Meslek Edindirme Programları, • Kültür ve Sanat Programları, • Spor Eğitim Programları, • Kişisel Gelişim Programları, • Sınavlara Hazırlık Programları, • Kurumsal İşbirliği Eğitim Programları, Toplumun her kesimi için eğitim düzenleyen, bireysel katılıma açık ve kurumsal eğitimler planlayan ve toplumun her kesimine akademik destek veren Sürekli Eğitim Merkezleri, ayrıca üniversite mezunlarına yönelik uzmanlık programlarının yanında, lise mezunlarına yönelik beceri kazandırma ve meslek edindirme programları da yapmaktadır (Çetin ve Orman, 2010) Sürekli eğitim merkezlerinde düzenlenen eğitim programlarında, ülke ve bölgenin güncel ekonomik faaliyetleri ve gelişimi açısından öncelik kazanan alanlarda meslek kazandırmak, katılımcıların mesleklerle ilgili bilgi ve beceri düzeylerini yükseltmek hedeflenmektedir. Ayrıca yeni mesleki beceriler edinmek ve kişisel gelişim ihtiyacını karşılamak isteyen, toplumun her kesiminden bireylerin ya da bu eğitimlerden çalışanlarını ve/veya üyelerini yararlandırmak isteyen kamu ve özel tüm kuruluşların talep ve ihtiyaçları da dikkate alınarak program tasarlanıp yürütülmektedir. Sürekli Eğitim Merkezleri tarafından yürütülen bu eğitim faaliyetlerinin süresi ve eğitimler sonunda verilen belgelerde de birliktelik görülmemektedir. Hangi eğitimin ne kadar süreceği, ne tür belge verileceği merkezden merkeze değişiklik gösterebilmektedir. 84 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Eğitimler için Avrupa Birliği Bologna Süreci kriterlerine göre ülke genelinde standartlar belirlenmediği için, bu eğitimler sonucunda verilen belgeler ve sertifikalar bazen sıradan bir evraktan öteye geçememektedir. Sürekli eğitim merkezleri, verilen eğitimlerde işbirliğinin olmamasından, eğitim sürelerinin farklılığından, verilen belgelerde aranan şartların farklılığından rahatsızlık duymaktadır. Bu rahatsızlığın bir sonucu olarak 17.12.2010 tarihinde Sürekli Eğitim Merkezleri arasında koordinasyon sağlayarak, uluslararası akredite olmayı sağlayacak bir standartlaşmanın gerçekleştirilmesini temin edecek Türkiye Sürekli Eğitim Merkezleri (TÜSEM) Konseyi kurulmuştur. Konseyin temel amacı, Sürekli Eğitim Merkezlerinin mali ve bürokratik sorunlarının yetkili merciler karşısında tek elden güçlü şekilde temsil edilerek çözümlenmesini sağlamak, ortak proje önerilerinde bulunmak, ortak eğitimlerin düzenlenmesinde koordinasyon görevini üstlenmek ve merkezlerde düzenlenen tüm eğitim programları için akreditasyon, değerlendirme, belgelendirme ve bilgilendirme çalışmaları yaparak Sürekli Eğitim Merkezlerinin daha aktif, daha yaygın ve daha kaliteli eğitim veren kurumlar haline getirilmesini sağlamak ve ulusal-uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmaktır (TÜSEM, 2012). Bologna Süreci İle Sürekli Eğitim Merkezlerinde Yeniden Yapılanma Üniversitelerimizdeki sürekli eğitim merkezlerimiz verdikleri eğitimlerde bilgi aktarmaya dayalı sınav odaklı eğitim tarzı yerine, öğrenmeye ve öğretmeye adaklı bir eğitimi misyon edinmelidir. Böylelikle öğrencilerin/kursiyerlerin aldıkları belgelerle, aldığı belgeye dayalı gerekleri yerine getirebilecek düzeye gelmeleri sağlamalıdır. Aksi takdirde örgün eğitim kurumlarımızın birçoğunda uygulandığı için yakındığımız sınav odaklı eğitimden uzaklaşamayız (Gülşen, 2010). Bologna süreci, kolay anlaşılabilir ve karşılaştırılabilir bir akademik derece sistemi ve diplomaların ve öğrenim sürelerinin tanınmasını sağladığından eğitimde şeffaflık artmaktadır. Bu süreçte yaşam boyu eğitimlerdeki standartlaşma neticesinde diplomaların yanında verilen sertifikalarda da ulusal ve uluslararası standartlaşmanın sağlanması ile sertifikaların da uluslararası tanınırlığı güçlendirilecektir. Böylece eğitim, hem şekil hem de muhteva olarak uluslararası standartlara çıkacaktır. Bu standartlaşma eğitimler sonunda verilen belgeleri sıradan bir evrak olmaktan çıkaracak ve akredite olmuş geçerliliği olan bir belge haline dönüştürecektir. Bu uygulamalar neticesinde sürekli eğitimlerde uluslararası rekabetin oluşturulması ve kalite güvencesinin sağlanmasında da bir temel oluşturulabilecektir (YÖK, 2012, Atauni, 2010; Fırat, 2010). 85 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Avrupa Birliği sürecinde Bologna kriterleri dikkate alınarak üniversitelerimizdeki sürekli eğitim merkezlerimizin öncelikle isimleri konusunda standart oluşturularak bir birliktelik sağlanacak, sonrasında ise faaliyetleri arasında akreditasyon sağlanacaktır. Bu sayede verilen eğitimlerin teorik ders kredi ve saatleri önemli ölçüde azalacak, merkezler aynı eğitimleri aynı kriterleri gözeterek vermeye başlayacak, dolayısıyla her hangi bir merkezden alınan belgenin geçerliliği sağlanacaktır. Bilinecek ki alınan eğitimler, Türkiye’nin hatta Avrupa Eğitim Ağı oluşturmayı kabul eden ülkelerin tamamında aynı kriterler gözetilerek verilmektedir (Doğu, 2010; Atauni, 2010; Fırat, 2010). Bologna Süreci'nin gereklerinin yerine getirilmesiyle merkezler arasında standartlar ve işbirliği sağlanacak, bu sayede her faaliyetin kaç saat olacağı, hangi kriterleri sağlaması gerektiği, verilecek belgelerin özellikleri gibi konularda uyumluluk sağlanmış olacaktır. Her faaliyet sonrasında o faaliyeti bitirenlerin hangi yeterliklere sahip olacağının araştırılması ve verilen belgelerin geçerliliğinin sorgulanmasına da gerek kalmayacaktır. Sonuçlar Yükseköğretim sistemlerinin, bu sistemler içerisinde de yaşam boyu eğitim faaliyetlerini organize eden Sürekli Eğitim Merkezlerinin kendilerine özgü farklılıkları korunarak birbirleriyle karşılaştırılabilir olmaları ve uyumlu hale getirilmesi merkezler arası işbirliği için gerekli görülmektedir. Ülkemizdeki sürekli eğitim merkezlerimiz arasında koordinasyon ve işbirliği eksikliği olduğu, şu anki halleriyle ortak kabul gören standartlarının olmadığı, buna bağlı olarak ta değişik isimlerde, değişik kıstaslara göre değişik etkinlik alanlarıyla yapılandıkları gözlenmektedir. Sürekli eğitim merkezlerinin bu halleriyle uluslararası kabul görülebilirliğinin sağlanması zorlaşmaktadır. Bunun için Türkiye’deki Sürekli Eğitim Merkezlerinin tamamının bir an önce ülkemizin de taraf olduğu Avrupa Birliği yolculuğunda Avrupa Yükseköğretim Alanı (AYA) oluşturma çabalarının temeli olan Bologna Süreci’nin gereklerini yerine getirecek bir yapılanmaya gitmesi lazımdır. Bu yapılanmada yaşam boyu eğitim faaliyetlerinin Türkiye’de tek elden yönetilmemesinden kaynaklanan zorluklara da dikkat çekilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu sonuçlar dikkate alındığında aşağıdaki önerilerin yapılması uygun görülmektedir. Öneriler Üniversitelerdeki sürekli eğitim merkezleri arasında Bologna Süreci çerçevesinde standartlaşmanın sağlanması ve işbirliğinin geliştirilmesi için kurulan TÜSEM Konseyinin tüm 86 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası sürekli eğitim merkezlerini kapsayacak şekilde genişlemesi ve daha etkin hale getirilmesi gerekmektedir. Türkiye’deki yaşam boyu eğitim faaliyetlerinde Avrupa Yükseköğretim Alanı (AYA) oluşturma çabalarının temeli olan Bologna Süreci’nin gereklerini yerine getirecek bir yapılanmaya gidilmesi gerekmektedir. Bu yapılanmada yaşam boyu eğitim faaliyetlerinin tek elden yönetilmesinin sağlanması gerekmektedir. Bu yönetimde söz sahibi birimin TÜSEM Konseyi olması için gerekli girişimlerde bulunulmalıdır. Deneyimlerin paylaşılması ve işbirliğinin geliştirilmesi için Sürekli Eğitim Merkezleri toplantısının her yıl mutlaka bir kez yapılmasına devam edilmelidir. Yapılacak bu toplantılara ileriki yıllarda üniversitelerin rektörlerinin ve YÖK yetkililerinin katılımı da sağlanmalıdır. Yaşam boyu eğitimi destekleyecek, geliştirecek, yaygınlaştıracak ve işbirliği içerisinde standardizasyonu sağlayacak ulusal eğitim politikaları oluşturulmalıdır (MEB, 2006). Yaşam boyu eğitimle ilgili tüm kurum ve kuruluşlardan alınan bilgilere dayanılarak bir eğitim haritası çıkarılmalı, bu eğitim haritasına bağlı olarak standartları önceden belirlenen programlar düzenlemek için konuyla ilgili yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Sürekli eğitim merkezlerinde düzenlenen eğitim programlarının uluslararası standartlara uygun olmasına dikkat edilmelidir. Aynı şekilde etkinlikler sonucunda, ulusal ve uluslararası standartlarda belgeler düzenlenmelidir. Kaynakça Atauni. (2010). http://iletisim.atauni.edu.tr.(Erişim Tarihi:07.04.2010). Celep, Cevdet. (2003). Halk Eğitimi. Anı Yayıncılık.Ankara. Doğu, Ali Haydar. (2010). “Hayat Boyu Öğrenmenin Teşvik Edilmesinde Üniversite Sürekli Eğitim Merkezlerinin Önemi Ve Bu Merkezlerin Mevcut Yapılarının İncelenmesi”. Ulusal Sürekli Eğitim Merkezleri Toplantısı (30 Nisan-01 Mayıs 2010) Bildiriler Kitabı. İZMİR: Ege Üniversitesi Yayını. DPT. (2001). 8.Beş Yıllık Kalkınma Planı. Ankara: DPT Yayını Fırat. (2010). http://portal.firat.edu.tr. . (Erişim Tarihi:06.03.2012). Gülşen, Celal. (2010). “ Bologna sürecinde sürekli eğitim merkezlerinin standardizasyonu ve merkezler arası işbirliği”. Ulusal Sürekli Eğitim Merkezleri Toplantısı (30 Nisan-01 Mayıs 2010) Bildiriler Kitabı. İZMİR: Ege Üniversitesi Yayını. MEB. (2006). “17. MEB Şurası. 13-17 Kasım 2006” http://www. meb.gov.tr. (Erişim Tarihi:10.03.2012). MEB, (2009). Hayat Boyu Öğrenme Strateji Belgesi. Ankara: MEB Yayını. MEB, (2010). http://projeler.meb.gov.tr. (Erişim Tarihi:03.03.2012). 87 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası MEB. (2012). Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Öğretim Programları. www.meb.gov.tr (ET:10.03.2012). Standart kalite. (2012). http://www.standartkalite.com.(Erişim Tarihi: 05.03.2012). TDK. (2012). http://tdkterim.gov.tr. (Erişim Tarihi: 04.03.2012). TÜRKAK. (2012). http://www.turkak.org.tr. (Erişim Tarihi: 10.03.2012). TÜSEM, (2012). http://www.TÜSEMkonseyi.org.tr. Et: 20.03.2010). UA, (2012). http://www.ua.gov.tr. (Erişim Tarihi: 11.03.2012). YÖK. (2012). http://bologna.yok.gov.tr. (Erişim Tarihi: 05.03.2012). 88 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Üsküdar Üniversitesi Özelinde Tematik Bir Üniversitenin Sürekli Eğitim Stratejileri Uzm. Psk. Orhan GÜMÜŞEL T.C. Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Eğitim Direktörü Yönetim Kurulu Üyesi Özet Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin ana hedefi doğru bilgiyi en anlaşılır ve uygulanabilir hale getirerek, yeni tasarımlar oluşturmak, mevcut bilgiyi kullanılabilir kılmak ve kişilerin hayatlarında yeni pencereler açabilmek olarak tanımlanmıştır. Bu doğrultuda temel misyon, bireylerin daha önce sahip oldukları yetenek ve becerileri daha aktif olarak kullanmalarını sağlamak ve henüz sahip olmadıkları bilgiyi öğrenme, deneyimleme ve hayatlarına sokabilme fırsatını yaratabilmektir. Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, eğitim stratejilerini; açık, akademik ve mesleki, kurumsal ve sosyal sorumluluk olmak üzere dört ana kategoride ve kategori içinde özelleşmiş planlamalar şeklinde oluşturmuştur. Anahtar Kelimeler: Zihin Eğitimi, sinirbilim, ruh sağlığı, eğitim stratejisi, eğitimde süreklilik Constant Education Strategies for a Thematic University; Special for Uskudar University Abstract The main target of Uskudar University Constant Education Application and Research Center is defined to consittute a new design, use of actual information and open a new window for people' life by making true information understandable and applicable. The parallel of fundamental mission, provide individuals to use their own ability and talent actively, also to learn new information and make it experiencable and create a oppurtunity to include into their life. The education strategy of Uskudar University Constant Education Application and Research Center is divided into four categories which are, open, academic, occupational,institutional and social responsibility. Additionally it is composed with specialised planning. 89 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Keywords: Mental education, neuroscience, mental health, education strategy, continuance in education Giriş “ Davranış Sağlığı ve Bilimleri” alanında tematik bir üniversite olarak 2011 yılında İder Vakfı tarafından kurulan Üsküdar Üniversitesi, “Matematikten Felsefe’ye, Sosyal Bilimlerden Sağlık Bilimlerine Bütüncül Yaklaşım” doktrini altında multidisipliner olarak eğitim politikalarını oluşturmaktadır. Biyomühendislik, beyin görüntülemeleri, sinirbilim, genetikbilim, bilişimbilim, Toplumbilim, dinbilim, iletişimbilim yöntemleri uygulayarak insan sağlığına, toplum ruh sağlığına, birey, aile, insani ve sosyal değerlere hizmet, proje ve eğitimli personel üretebilmek vizyonunu hayata geçirmeyi amaçlamaktadır. Üsküdar Üniversitesinin özel arge alanları; nöropsikoloji, nörobilişim, nöroyönetim, nöroekonomi, nörofelsefe, nöroteoloji, farmakogenetik, düşünce teknolojisi gibi sosyal beyin çıkışlı beyin ve davranış ilişkisini açıklamaya yönelik multidisipliner alanların ortak paydası olan bir biçimlenmedir. İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı (İDER) kuruculuğunda NP Grup kurumlarının davranış ve sağlık bilimlerindeki uygulama ve geliştirme tecrübelerinin desteği ile faaliyete geçen Üsküdar Üniversitesi Rektörlüğü, bilginin paylaşıldıkça çoğalacağı ilkesinden hareketle bünyesinde Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi oluşturma çalışmalarına 2011 yılı içinde hız vermiştir. Yapılan başvurular neticesinde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın 24. Ağustos. 2011 tarihli Yüğkseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında incelenmiş ve 2547 sayılı kanunun 2880 sayılı kanunla değişik 7/d-2 maddesi uyarınca Üsküdar Üniversitesi Rektörlüğü bünyesinde Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi ismi ile açılması uygun görülerek 5.Eylül.2011 tarih ve 5677 sayılı yazı ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından rektörlük makamına tebliğ edilmiştir. Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetmeliği 2. Ekim.2011 tarih ve 28072 sayılı Resmi gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten itibaren merkez “Zihin Eğitim Akademisi” alt kimliği ile eğitim ve faaliyet planlamalarına başlamıştır. 2012 yılı Ocak ayından itibaren de Üsküdar Nakkaştepe yerleşkesinde fiilen eğitim öğretim faaliyetlerine başlamıştır. Yukarıda belirtildiği üzere Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜSEM) de “Matematikten Felsefe’ye, Sosyal Bilimlerden Sağlık Bilimlerine Bütüncül Yaklaşım” doktrini altında multidisipliner olarak eğitim politikalarını oluşturmaktadır. Biyomühendislik, beyin görüntülemeleri, sinirbilim, genetikbilim, bilişimbilim, Toplumbilim, dinbilim, iletişimbilim 90 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası yöntemleri uygulayarak insan sağlığına, toplum ruh sağlığına, birey, aile, insani ve sosyal değerlere hizmet, proje ve eğitimli personel üretebilmek vizyonunu hayata geçirmeyi amaçlamaktadır.Bu doğrultudan hareketle; eğitim, değişim ve gelişimde süreklilik ilkesiyle Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin ana hedefi doğru bilgiyi en anlaşılır ve uygulanabilir hale getirerek, yeni tasarımlar oluşturmak, mevcut bilgiyi kullanılabilir kılmak ve kişilerin hayatlarında yeni pencereler açabilmek olarak tanımlanmıştır. Bu doğrultuda temel misyon, bireylerin daha önce sahip oldukları yetenek ve becerileri daha aktif olarak kullanmalarını sağlamak ve henüz sahip olmadıkları bilgiyi öğrenme, deneyimleme ve hayatlarına sokabilme fırsatını yaratabilmektir. Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Eğitim Direktörlüğü bu hedefleri gerçekleştirebilmek için alanında en iyi ulusal ve uluslararası uzmanlarla iş birliği içerisinde olarak seminerler düzenlemekte, çeşitli kurs ve sertifika programları açmakta, araştırma ve çalışma grupları ile çeşitli etkinlikler düzenlemektedir. Bu kapsamda yapılan her çalışma öğrenme hedefi ile başvuran her bireye açıktır. Eğitim direktörlüğümüz, bilgisini bilimsel esaslara dayandırarak aktarmak isteyen danışman, eğitimci ve bilim dünyasındaki bireylere de çeşitli fırsatlar sunmaktadır. Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Eğitim Direktörlüğü tarafından değerlendirilen ve onaylanan danışman ve eğitimciler, tasarımları değerlendirildikten ve uygun takvim oluşturulduktan sonra seminer ve eğitimleri gerçekleştirebilirler. 1998’den beri Nöropsikiyatri alanında hizmet veren ve global ölçekte bir çok yeniliği etkin uygulama tecrübesi ile ülkemize kazandıran NP Grup kurumları İDER Vakfı’nın kuruluşundan bu yana en büyük destekçisi olagelmiştir. Gerek sağlık sektöründeki başarılı uygulamaları gerek koruyucu ruh sağlığına verdiği önem ve vurgu ile alanında lider pozisyondadır. NP Grup uzmanları “Bilimden Sağlığa” sloganı ile ondört yıllık kurumsal sağlık hizmeti tecrübelerinde konferans,seminer, süreli yayınlar,basılmış kitapları ve onun üzerinde ulusal tv kanalında yaptıkları düzenli ve uzun soluklu eğitim ve sağlık programlarının yanı sıra ülke genelinde bir çok STK ile işbirliği içinde yürütmekte olduğu ortak projeler ile toplumun koruyucu ruh sağlığı ile ilgili bilincini artırmak adına gönüllü hizmetlerde bulunmuşlar ve bulunmaktadırlar. Bundan sonrasında hizmetlerini ÜSEM iç eğitmenleri olarak sürdüreceklerdir. Ayrıca ÜSEM, alanında uzman ulusal ve uluslar arası ölçekte bir çok hekim, psikolog, sosyal bilimci, mühendis ile işbirliği içinde eğitim programlarını oluşturmuş ve zengin içerikte ülkemizin ilgisine sunmuştur. 91 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, eğitim stratejilerini; açık, akademik ve mesleki, kurumsal ve sosyal sorumluluk olmak üzere dört ana kategoride ve kategori içinde özelleşmiş planlamalar şeklinde oluşturmuştur. ÜSEM tarafından açılmakta olan akademik eğitimler; Üsküdar Üniversitesi’nin lisans ve yüksek lisanstaki teorik-akademik eğitimlerinin yanında sürekli eğitim araştırma ve uygulama merkezi kanalıyla profesyonel dünyada hizmet veren özellikle tüm psikolog, psikoloji öğrencisi, rehberlik öğretmeni, psikolojik danışman, hemşire, teknisyen, hekim ve diğer meslek gruplarının mesleki donanım ve ilgilerini zenginleştirecek ve çeşitlendirecek uygulamalı eğitim programları ile sağlıkta ve eğitimde hizmet kalitesini en üst düzeye çekmeyi hedeflemektedir. Akademik ve mesleki eğitimlerimiz yarım gün,tam gün ve seri eğitimler ile bireysel süpervizyonlar ve butik çalışmalardan oluşmaktadır. Sağlık sektöründe kalite hizmetleri, Psikiyatri hemşireliği uygulama eğitimleri, Klinik Görüşme ve Değerlendirme, Konuşma Terapilerinde Temel İlkeler, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisinde Tanı ve Tedavi Protokolleri, Yetişkin Psikiyatrisinde Tanı ve Tedavi Protokolleri, Postpartum Psikolojik Durumlar, Kognitif Davranışçı Terapi Eğitimleri, Aile ve Eş Terapisi Eğitimleri ( SATİR Instute işbirliği), Travma Müdehale Eğitimleri, Psikofarmakogenetik Uygulamaları, Tıbbi Hipnoz, Psikolojik Testler ve Değerlendirme Eğitimleri, Tıbbi Görüntüleme Sistemleri (EEG,QEEG, fMRI, etc.), Nöropsikiyatride TMS Uygulamaları, Kognitif Rehabilitasyon ve Kompüterize Sistemler ( Brain Resource Company,New York işbirliği), Meta kognitif Terapiler, Bağımlılıkta Oniki Adım Tedavisi, Motivasyonel Görüşme Teknikleri gibi daha bir çok başlıkta planlanmıştır. Ayrıca grup ve bireysel süpervizyonlar talebe ve ihtiyaca göre planlanmaktadır. ÜSEM tarafından açılmakta olan kurumsal eğitimler iş dünyasında bu güne kadar vazgeçilmez olan kişisel gelişim eğitimlerinin yanında zihinsel gelişim eğitimlerine de erişmeye olanak sağlamaktadır. İş dünyasının kıymetli personelleri yönetimin ya da kişinin kendi insiyatifi ile alınan tüm eğitimlerde bireye yatırım amacıyla kaynakların en verimli şekilde kullanılması ile stratejik gelişimi en doğru ve etkin biçimde gelişimini sağlayarak kalıcı başarıyı sürekli ve etkin kılar. Günümüz dünyasında çalışan memnuniyeti müşteri memnuniyetini getirmektedir. Bu da şirketlere kar olarak dönmektedir. Ancak sadece kişisel gelişim eğitimleri ile günümüz dünyasının bilgi hız ve teknolojisine yetişmek mümkün olmamakta, gelişim sınırlı ve sığ kalmaktadır. Bu nedenle yenilenen ihtiyaçlar kapsamında zihinsel gelişim eğitimleri geleceği 92 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası yönetebilmek adına en önemli argüman olarak yerini bulmaktadır. Zihinsel gelişim eğitim programları, bütünün parçalardan daha büyük ve farklı olduğu gerçeğini hayata geçiren sistemlerdir. Ortak vizyon, ortak misyon ve hedefler, ortak stratejiler geliştirmede sistematik gelişim ve etkin rol paylaşımında hız, performans ve süreklilik sağlayan eğitim modülleri şimdi ve gelecekte kurumsal yapının temel taşları olacaktır. ÜSEM’in kurumsal eğitimler alanında getirdiği yenilik sosyal beyin kavramının, beyin ve davranış ilişkisinin sektörel bilgi ve ihtiyaç ile birleştirilerek “Butik Eğitimler” olarak planlanabilmesidir. Nöro Yönetim Becerileri, Nöroliderlik, Nöroekonomi, Gerçek Satışın Psikolojisi, İlişki Yönetimi, Takım Olma Takım Kalma, Örgüt Oluşturma, Personel Seçimi ve İnsan Kaynakları Yöneticiliği, Yorgunluk Yönetimi gibi başlıklarda planlanan eğitimlerin yanı sıra Organizasyonel Danışmanlık, Kalite Hizmetleri Danışmanlığı, Bireysel Performans Artırma Danışmanlığı gibi hizmetleri de spesifik planlamalarla sunabilmektedir. Açık eğitimler ve sosyal sorumluluk projeleri “Koruyucu Ruh Sağlığı” na hizmet politikasından hareketle hayata geçirdiğimiz projelerdir. Kişisel ve çevre farkındalığını artırmak yoluyla toplumsal üretkenliğe geçişte ülke gelişimine katma değer sağlamak hedeflenmektedir. Açık Eğitimler; Gençlerle İletişim, Etkin Anne-Babalık, Başarılı Çocuk Yetiştirme, Doğum Sonrası Psikolojik Durumlar, Duyguların Psikolojisi, Engelli Yaşam, Başarı Psikolojisi, Vizyon Geliştirme, Hedef Koyma ve Stratejik Düşünme, Evlilikte Duygusal Zeka, Çocuklarda Duygusal Zeka, Gençlerde Duygusal Zeka, Yaşlı Bakımı, Çocuk İstismarını Anlama ve Önleme, Psikiyatrik Hizmetlerde Aile ile Çalışma, Okul-Aile-Çocuk İlişkileri, Pozitif Psikoloji Uygulamaları, Çocuklarda Sosyal Beceri Gelişimi, Anne Baba Okulu, Uçuş Fobisi Rehabilitasyonu ( Gold Air Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri işbirliği) gibi güncel ve ihtiyaca yönelik içerikte tasarlanmıştır. ÜSEM sosyal sorumluluk projelerine özel bir ilgi ve hassasiyetle yaklaşmaktadır. Ülke gelişimine katkı sağlayacak projeler üretmede hevesli davranmaktadır. Bu anlamda kısa sayılabilecek geçmişinde önemli projelere imza atmıştır.T.C. Adalet Bakanlığı ile Çocuk ve Aile Mahkemelerinde görevli Psikolog,pedagog ve soysal hizmet uzmanlarının çocuk ve gençlerde psikofizyolojik gelişim, çocuk ve ergen psikiyatrisinde özel durumlar ve adli vakalarda çocuk ve aile ile görüşme teknikleri içerikli eğitim planlaması,Türkiye Futbol Federasyonu ile sporcular,aileleri ve teknik adamlar ile TFF kurullarına yönelik; zihin eğitim programları, müsabaka stres yönetimi, ilişki yönetimi,kariyer planlama, nöroyönetim ve nöro liderlik eğitimleri ile Sporcuların alt yaş milli takımlardan A milli Takıma kadar nöropsikolojik gelişimlerinin takibi ve gerekli eğitim,danışmanlık ve tedavi desteğinin sağlanması gibi protokol 93 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası çalışmaları devam eden projeler bulunmaktadır. Bunlardan uygulamaları tamamlanmış ve devam eden bazıları şunlardır: Ailemi Kuruyorum Ailemi Koruyorum Projesi: Sakarya Belediyesinin desteklediği proje US danışmanlık Hizmetleri ile yürütülmüştür. Projenin amacı; aile dinamiğinin kişisel verimliğiğe olumlu etkisini vurgulamak, eşler arası ilşkilerde çatışma ve uzlaşma kültürünün geliştirmesi, çocuk sahibi olmaya hazırlanma, doğru anne baba tutumları, gençlerle ilişkiler, ilişki yönetimi gibi konularda bilgi ve bilinci artırmaktır. ÜSEM iç Eğitmenlerinin belirlenen konulara ilişkin seminer kayıtları dvd olarak yeni evlenen çiftlere hediye edilmektedir. Projenin ülke geneline yayılması çalışmaları devam etmektedir. Rehberlik Geliştirme Projesi: İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği içinde planlanmıştır. Projenin Gerekçesi: Okul rehberlik servisleri öğrencilerin gelişim, performans, uyum gibi bir çok akademik ve sosyal beceri ve performans alanında etkin role sahip olabilecek yapılardır. Bu yüzden sürekli değişen yaşam kültürü, mesleki yönelimler ve beklentiler ile ilgili etkin, geliştirilebilir, temellendirilmiş ve pozitif bilimlerin öğretilerine dayalı sistematik çalışmalar yapabilecek yetkinliğe taşınmalıdır. Bu çalışmaları da kültürel zenginliğimiz ile entegre edebilmeleri farklılıklarımızı ayrışma referansları olmaktan çıkararak zenginliğimiz haline dönüştürmek yoluyla toplumun gelişme dinamizminde lokomotif rol üstlenebilmelidir. Projenin Hedef Kitlesi;İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı ilk öğretim ve orta öğretim kurumlarında görevli rehber öğretmenlerdir. Projenin Amaç ve Hedefleri: Bu proje ile kısa vadede amaçlanan; okul rehberlik servislerinin asli görev tanımları içinde etkin hizmet verebilmesi ile ilgili rehber öğretmenlerin mesleki donanımlarının artırılmasıdır. Orta vadede İstanbul ili genelinde rehberlik hizmetlerinin hem kalitesinin artırılması hem de homojenitesinin sağlanması hedeflenmiştir. Nihai amaç ise milli eğitim sistemimiz içinde geliştirilerek ülke genelinde program teşkil uygulanabilir, temellendirilmiş bir etmek yoluyla eğitimde eşitlik ve kalite adına rehberlik hizmeti sistemi oluşturulmasına katkı sağlamaktır. Pozitif Psikoloji Uygulamaları-EQ / Değerler Eğitimi Projesi: İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği içinde planlanmıştır. Projenin Gerekçesi: Günümüz hızlı gelişen ve değişen modernitesi ile beraber değerler sisteminde de özellikle tüketime dayalı bir yönelim öne çıkmıştır. Kapital sistemin talebe orantılı 94 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası arz değil de ihtiyaçları direkt etkileyerek tüketim yaratma çabası ile birleşen 20.yy bireye indirgemeciliği sosyal değerlerin yıpranması sonucunu da beraberinde getirmiştir. Hızlı döngülü tüketimle beraber bir çok beklenti de kazanmaya dayalı rekabet olarak açıklanabilecek tek ve güçlü bir yapıya dönüşmüştür. Asıl tehlikede burada başlamaktadır. Bir toplumun ilerleme dinamikleri olan ortak hedef ve beklenti oluşturma, paylaşma, uzlaşma, sebat etme, karşılıklılık ilkesi, adalet, haklar ve sorumluluklara özen, tolerans gibi bir çok değer kazanmaya dayalı rekabet potasında güçlünün haklı ve hakkı olduğu bir kısırlıkta erozyona uğramıştır. Bu erozyonun tamirinde en önemli görev eğitim kurumlarına düşmektedir. Sosyal ve kültürel değerlerin yeniden oluşturulması insanın yeniden kendine dönmesi ve zenginleşmesi adına yeni nesillere sosyal değerlerle ilgili temellendirilmiş ve tatminkar bir eğitim düzeneğinin oluşturulması gereği kaçınılmazdır. Projenin Hedef Kitlesi: İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı ilk öğretim ve orta öğretim kurumlarında görevli rehber öğretmenlerdir.Proje öncelikle eğitici eğitimi olarak dizayn edilecektir. Eğitici eğitimi ile rehber öğretmenlerin yetiştirilmesi amaçlanmaktadır. Projenin Amaç ve Hedefleri: Proje'nin kısa vade hedefi; İstanbul ili genelinde “Duygusal ZekaPozitif Psikoloji Uygulamaları” başlığı altında eğitici eğitimleri düzenlemek ve katılan rehber öğretmenlere öğrencilerin kişilik kaynaklarının tespiti, farkındalık oluşturma ve bunları verimli kullanmaya yönelik mesleki uygulama içeriklerinin kazandırılmasıdır. Orta vade hedef ise bunu İstanbul ili genelinde yaygınlaştırmak ve uygulama rutinini oluşturmaktır. Uzun vadeli hedefler ise uygulama sonuçlarını da değerlendirerek basım aşamasında olan uygulama kitabının öğretmen el kitabı olarak tüm örgün eğitim sistemi içinde aktif kullanımını sağlamaktır. Sonuç Öğrenme yaşantısal deneyimler sonunda davranışlarda oluşan kalıcı ve izli değişimlerdir. Yetişkin davranışlarının hemen hemen tümü öğrenme yoluyla kazanılmıştır. Öğrenme bir süreçtir. Tekrar ya da yaşantı sonucu davranışta meydana gelen ve kalıcı olan değişikliklerdir. Davranışta kalıcı ve izli değişimlerin oluşması benzer uyaranların belli sayıda tekrar edilmesi ve organizma tarafından bu uyaranlara verilen tepkilerin pekiştirilmesine bağlıdır. Bilimsel anlamda öğrenme süreklidir. Bu ilkeden hareketle hem bireysel hem de toplum bağlamında sürekli bir devinim ve değişim gösteren insanın verimli bir vizyon,hedef ve strateji kurgusuna olan ihtiyacını sağlamak amaçlı “ÜSEM Sürekli Eğitim Programları” alanında yetkin ve geniş bir uzman kadrosu ile ilgilerinize sunulmuştur. 95 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Elginkan Vakfı Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezleri Yapılanmasına Uygun Olarak; Bilecik Sanayi Bölgelerinde Uygulanabilirliğinin İncelenmesi; M. Kaplan¹, A. Taşkın² ¹Bilecik Üniversitesi, Meslek Yüksekokulu, Gıda Program Başkanı, Bilecik ²İzmit Ahmet Elginkan Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi Müdürü, Kocaeli Vakfın temel olarak kuruluş amacı; Kültür değerlerimizi, tarihimizde bizi büyüten örf, adet ve manevi değerlerimizi ve Türkçe'mizi araştırmak, araştırmaları desteklemek, korumak, yaşatmak ve tanıtmak. Bilim, teknoloji ve eğitim alanındaki faaliyetleri teşvik etmek. Ülke sanayisinin ihtiyaç duyduğu vasıflı İşgücü yetiştirilmesine ve bu suretle ülkenin istihdam imkanlarını artırıcı eğitim çalışmalarına katkıda bulunmak için okullar, eğitim kurumları açmak, işletmektir. Vakıf tarafından verilen kurslar; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 17. Maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığınca tespit edilen esaslara uygun olarak düzenlenmektedir. Verilen kurslar, elektrik-elektronik, makina, bilgisayar destekli çizimler kaynakçılık, muhasebe, ve diğer genel alanlarda olmak üzere 50 nin üzerinde çeşitlendirilmiştir. Tüm eğitimler özel sektörün ihtiyaçları doğrultusunda yapılmakta olup uzaktan eğitim sistemi ile de desteklenmektedir. Eğitim maliyetlerinin tamamı vakıf tarafından finanse edilmekte ve ücretsiz olarak yüzbinlerce çalışana ve/veya meslek edinmek isteyen kişilere eğitim hizmeti sunulmaktadır. Bu çalışmada, Bilecik 1. Organize sanayi Bölgesinde bulunan 44 fabrikada 517 kişiye ilgili bölümlerinde anketler yapılmıştır. Bu anketlere göre; sanayicilerin % 95 i vakfın mesleki eğitim yöntemini desteklemektedir. % 87 lik kısmı ise mevcut eğitim çeşitliliğini yeterli bulmaktadır. % 13 lük kısmı özel eğitim konularını talep etmiştir. Firmaların % 98 i, mesleki eğitim merkezinin organize sanayi bölgesinin içinde olmasını istemiştir. Firmaların tamamı üniversite ile işbirliği içinde mesleki eğitim sisteminin verilmesinin uygun olduğunu beyan etmişlerdir. Ankette katılanların % 89 u üniversite ile işbirliği konusunda yöntem belirtememişlerdir. Bu çalışmada üniversiteler ile işletmelerin işbirliğinin gerekliliğini ortaya çıkarttığı gibi, bu işbirliğinin sağlanması konusunda nasıl bir yöntem izlenebileceği konusunun önemli olduğu görülmüştür. Sürekli Eğitim Merkezleri, bu işbirliğinin sağlanmasında yeni yöntemler denemeli, Elginkan Vakfı gibi uygulamaları destekleyerek güçlendirmelidir. 96 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 1. Giriş 1.1. Bölgenin İstihdam Durumu İşgücü piyasasının iyileştirilmesi ve istihdam odaklı sürdürülebilir büyüme hedefi ülkemizde uygulanan temel kalkınma politikalarının ana ekseninden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. TR 41 Bölgesi (Bursa-Eskişehir-Bilecik) işsizlik oranları bakımından ülke ortalamasından düşüktür. 2009 yılı krizinde işsizlik oranı artmıştır. Bölge sanayisinin ara eleman ihtiyacı dikkat çeken bir konudur. Kalkınma Ajansı verilerine göre, Mesleki ve teknik eğitimin bu açığı kapatabilecek çare olarak görülmektedir. Eğitim sağlık ve diğer sosyal hizmetlerde etkinliğin artırılması ve bu yolla beşeri sermayenin güçlendirilmesi Dokuzuncu Kalkınma Planı’ na yansıyan önemli kriterlerden biri olmuştur. TR 41 bölgesinde sosyoekonomik gelişmişlik ve eğitim gelişmişlik sıralamasında 4. sırada iken, sağlık sektörü gelişmişlik sıralamasında 6. sıradadır. Bu alanlarda üst sıralarda yer almasına rağmen bölgede kır-kent arası gelişmişlik farkları vardır. Ayrıca nüfus yoğunluğu sebebiyle şehir merkezlerinde özellikle dezavantajlı gruplara yönelik çalışmalarda yetersizlikler mevcuttur. Bu değerlendirmeler dahilinde Bölgemizde: 1-Mesleki ve teknik eğitimi bölgenin ihtiyaçlarına göre yapılandırıp, geliştirmek ve işgücü niteliğini yükseltmek, 2-Mesleki ve teknik eğitimi veren kurum ve kuruluşlar ile bu yerlerde eğitim gören insanların iş piyasası ihtiyaçları doğrultusunda niteliğinin ve sayısının artırılması, Bunun için işveren örgütleriyle mesleki eğitim veren kuruluşların teknik altyapısının geliştirilmesi, Mesleki eğitim ve işdünyası entegrasyonunun sağlanması; bu yolla, staj, uygulamalı eğitim ortak uygulama merkezleri v.s. olanaklarının artırılması 3-Mesleki ara eleman ihtiyaçlarının tespiti ve bu yöndeki mesleki ve teknik kursların yaygınlaştırılması 4-İstihdamın artırılması; Çabaları doğrultusunda Mesleki eğitimin yeniden şekillendirilmesine ve desteklenmesine ihtiyaç olduğu vurgulanmıştır. (1.,2.,3.) 1.2. Bilecik 1.Organize Sanayi Bölgesinin Genel Durumu 97 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Bilecik, 1.Organize Sanayi Bölgesi; 15/06/1976 Tarihinde 7/12207 sayılı kararname ile kurulmuştur. Bu kararnameye dayanılarak İl Özel İdaresinin ve Bilecik Belediyesinin katılımları ile Organize Sanayi Bölgesi kurmak için şehir merkezine 4 km’lik mesafede 1.500.000 m² arazi kamulaştırılmıştır. Gerekli olan yeşil alanlar, yollar, sosyal tesisler için yerler ayrıldıktan sonra kalan 1.100.000 m²’lik alanda 5.000 m² ile 100.000 m²’lik değişik alanlarda 43 adet sanayi parseli üretilerek 42 sanayiciye tahsis edilmiştir. 1996 Yılı itibari ile %100’lük doluluk oranına ulaşmıştır. Arsa alımında kullanılmak üzere kamudan alınan ve 2004 yılına kadar ödenmesi gereken kredi borçlarını defaten ve nakden 1996 yılında ödeyerek özerkliğini elde etmiştir. Bu nedenle Türkiye’nin ilk özerk OSB’si olmuştur. Bilecik 1. Organize Sanayi Bölgesi, Bölgede yer alan sanayicilerden oluşturulan Yönetim Kurulu tarafından yönetilmektedir. Bilecik 1. Organize Sanayi Bölgesi içerisindeki 42 adet firmanın ağırlıklı üretim konuları mermer, taş ve seramik sektörüdür. Mermer, taş ve seramik sektörü haricinde, iştigal konuları orman sanayi, suni deri suni kösele imalatı, kimya sanayi, demir dışı metallerin ergitilmesi tesislerini de içine alan sektörler de bulunmaktadır. Bölgemizde tam kapasite ile çalıştığında yaklaşık 3.500 kişi istihdam edilebilmektedir. (4.) TABLO-1:Bilecik 1. OSB de Faaliyet Gösteren Firmaların Listesi S.no Firma adi S.no Firma adi 1 Kanca el aletleri san.tic.ltd.şti. 22 Matel hammadde san.tic.a.ş. 2 Halkbank 23 Teknosera inş.md.san.tic.şti. 2 3 Tek-dök döküm san.tic.ltd.şti. 24 Ova-kent lastik san.tic.ltd.şti. 4 Eds enerji döküm san.tic.ltd.şti. 25 Koç remo elk.devre elm.san.tic.a.ş. 5 Arslan alüminyum san.tic.ltd.şti. 26 Zess san.tic.ltd.şti. 6 Tezdöksan döküm san.tic.ltd.şti. 27 Kartal mermer san.tic.ltd.şti. 7 Doğvit seramik san.tic.a.ş. 28 Doğanlar kapi koll.san.ltd.şti. 8 Evren metal san.tic.a.ş. 29 Somakitaş (adnan duman) 9 Seranit seramik san.tic.a.ş. 30 Granitaş san.paz.a.ş. 10 Silkar madencilik san.tic.a.ş. 31 Toprak sent.san.tic.a.ş. 11 Gülmer madencilik san.tic.a.ş. 32 Fevzioğlu un gida san.tic.ltd.şti. 12 Visan vinç san.tic.ltd.şti. 33 Yusuf subaşi 13 Arslan alüminyum san.tic.ltd.şti. 2 34 Doğuş suni deri san.tic.a.ş. 14 Menetrel gida san.tic.ltd.şti. 35 Elba san.tic.a.ş. 15 Teknosera inş.md.san.tic.ltd.şti. 36 Efepet petrol san.tic.ltd.şti. 16 Hartaş mermer san.tic.a.ş. 37 Aslanoğlu kereste san.tic.ltd.şti. 17 Nimeks gida san.tic.ltd.şti. 38 Çimsa beton san.tic.ltd.şti. 98 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 18 Özer mermer san.tic.a.ş. 39 Doğan boran 19 Kaim mühendislik san.tic.ltd.şti. 40 Metko kimya san.tic.ltd.şti. 20 Bilton beton san.tic.ltd.şti. 41 Dağyapi inş.san.tic.ltd.şti. 21 Timaş inş.sağl.san.tic.ltd.şti. 42 Hepşen kimya san.tic.ltd.şti. 43 Subaşi yemek sanayii 1.3. ELGİNKAN Vakfi: Mesleki Eğitim Merkezinin Genel Durumu Ve Yapisi Elginkan Vakıfı; Kültür değerlerimizi, tarihimizde bizi büyüten örf, adet ve manevi değerlerimizi ve Türkçe'mizi araştırmak, araştırmaları desteklemek, korumak, yaşatmak ve tanıtmak, Bilim,Teknoloji ve Eğitim alanındaki faaliyetleri teşvik etmek, Ülke sanayisinin ihtiyaç duyduğu vasıflı iş gücü yetiştirilmesine ve bu suretle ülkenin istihdam imkanlarını artırıcı eğitim çalışmalarına katkıda bulunmak için okullar, eğitim kurumları açmak, ve işletmek amacını taşımaktadır.. Vakıf Organları; Mütevelli Heyeti, Yönetim Kurulu, Denetçiler ve Vakıf Müdürlüğünden oluşmaktadır. Vakfın üst karar organı olan Mütevelli Heyeti; kurucu tüzel kişiler tarafından tayin edilen 8 temsilci üye, ülkemizin saygın kuruluşları tarafından tayin edilen 12 üye ve ayrıca değişmez 14 üye ile beraber toplam 34 üyeden oluşmaktadır. Eğitim Merkelerinde Verilen Kurslar; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 17. maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığınca tespit edilen esaslara uygun olarak düzenlenmektedir.(5.) 1.3.1. Vakfin Mesleki Eğitim Merkezlerinde Uygulanan Eğitimlerin Yöntemi: 1.3.1.1. Eğitimlere Katilim: Eğitimlerini tamamlayamamış mesleksiz, kısa ve uzun süreli işsiz gençler, eğitimini tamamlamış ancak henüz iş hayatına atılmamış gençler, hali hazırda istihdam edilmiş olmakla birlikte mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmek isteyen kişiler ve üniversite öğrencileri olmak üzere 18 yaş ve üzeri herkes eğitim hakkından yararlanabilmektedir.. Verilen eğitim hizmetlerinden hiçbir şekilde ücret alınmamaktadır. 1.3.1.2.Eğitimlere Başvuru: Eğitim merkezlerinden yararlanacak olan kişilerin; bilgisayar bilgi sistemine özgeçmişi ile ilgili bilgileri girilmektedir. Ayrıca 1 adet fotoğrafın bilgisayara yüklenmesi istenmektedir. Kursiyer katılmak istediği kurstan emin olmak için içeriği hakkında bilgilendirilir. Kurs seçimi tamamlandıktan sonra uygun olan kurs zaman dilimi seçilir. Aynı kurs ihtiyaçlar doğrultusunda değişik zaman dilimlerinde planlanmaktadır. Tüm başvurular nihai olarak internek üzerinden alınmaktadır. Birden fazla kurs için başvuru yapılabilmektedir. Bazı 99 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası eğitimler için ön koşullar sunulmuştur. Bu önkoşulları yerine getirmeyen adayların başvurusu geçersiz olarak değerlendirilmektedir. 1.3.1.3.Eğitimlere Çağrilma: Her ay açılacak kurslar, bir önceki ayın son haftasında web sayfasında Kurslar başlığı altında duyurulmaktadır. Kurs açılırken, aday kursiyere, cep telefonu ile kurs için davet mesajı gönderilmektedir. Kursa katılmayı kabul eden adayın kurs kaydı için eğitim merkezini arayıp ismini yazdırması yeterli olmaktadır. Kurs saatleri çakışmamak kaydıyla birden fazla kursa devam edilebilmesi için bir engel bulunmamaktadır. Her ay açılan kurslara başvuru tarihi göz önüne alınarak kursa katılmak için gerekli ön şartları sağlayan katılımcılar çağrılmaktadır. Çağrıldığı kursa kayıt yaptırıp, kursa katılamayacak olan adaylar Merkezi arayıp katılamıyacaklarını belirtmek durumundadır. Böylece yedek adaylar başvuru tarihine göre davet edilebilmektedir. 1.3.1.4.Eğitimler İçin İstenen Evraklar: Kursun başladığınız İLK GÜN kurs eğitimcisine eksiksiz olarak teslim edilmesi gereken belgeler şunlardır. 2 Adet vesikalık fotoğraf 1 Adet kimlik fotokopisi (TC Kimlik No için) 1 adet Kursiyer Bilgi Formu (Kursa başlanan gün kurs eğitimcisi tarafından verilir.) 1.3.1.4.Kayit Silme • Kursun ilk günü mazeretsiz olarak kursa katılmamak; • Başlanan kursu haber vermeden yarım bırakmak, • Her kurs için belirlenen kurs süresinin 1/10'u olan devamsızlık oranını aşmak, Durumlarında kursiyerin kaydı silinir ve 3 ay boyunca eğitim merkezinin herhangi bir kursuna başvuramaz ve katılamaz. Eğitim merkezinde "Milli Eğitim Bakanlığı ile Diğer Bakanlıklara Bağlı Okullardaki Görevlilerle Öğrencilerin Kılık Kıyafetlerine İlişkin Yönetmelik" hükümleri uygulanmaktadır. (6.) 2. Materyal ve Metod: Araştırmanın ana materyalini; Bilecik 1. Organize Sanayi Bölgesinde bulunan 42 firmanın 30 tanesinde, Eğitimden sorumlu yöneticilerine ve diğer ilgili departmanlarından toplam 157 kişiye uygulanan anketler oluşturmuştur. Anket halihazırda 1.Organiza Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren işletmelerde gerçekleşmiştir. Bilecik Üniversitesi, Meslek Yüksek Okulu, Üretimde Kalite Kontrol Programı öğrencilerinden oluşan 22 kişilik anketörden yararlanılmıştır. Anket uygulaması Mart 2012 tarihinde 1 aylık dönem boyunca sürdürülmüştür. Elde edilen veriler 100 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası yüzdelik dilimler halinde hesaplanarak değerlendirilmiştir. Bu çalışmada herhangibir istatistik paket programı kullanma ihtiyacı duyulmamıştır. 3. Bulgular: Anketlerde sorulan sorular ve verilen cevapların yüzdelik dilimleri aşağıdaki grafiklerde ve tablolarda gösterilmiştir. 1.Mesleki Eğitimler İçin Tercih Ettiğiniz Yöntem Hangisi Olabilir? SEÇENEKLER YÜZDE 1 MESLEKİ EĞİTİM MERKEZLERİ 30% 2 ÖZEL SEKTÖR EĞİTİM KURUMLARI 27% 3 ÇIRAKLIK OKULU 20% 4 HAK EĞİTİM MERKEZİ 10% 5 SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZLERİ 7% 6 DİĞER 6% 2- İşletmeniz İçin Almiş Olduğunuz Eğitim Hizmetine Nasil Ulaşiyorsunuz? SEÇENEKLER YÜZDE 1 İNTERNETTEN ARAŞTIRARAK 44% 2 YAKIN GÖRDÜĞÜMÜZ FİRMALARA SORARAK DİĞER 35% 3 1 2 3 21% SEÇENEKLER YÜZDE KİŞİSEL GELİŞİM MESLEKİ EĞİTİM DİĞER 23% 74% 3% 3-En Çok Tercih Ettiğiniz Eğitimler? 101 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 4-Almiş Olduğunuz Eğitim Veya Danişmanlik Hizmetlerinden Memnuniyet Dereceniz Ne Kadardir? SEÇENEKLER 1 2 3 4 5 ZAYIF ORTA İYİ ÇOK İYİ MÜKEMMEL YÜZDE 3% 37% 47% 10% 3% 5-Firmaniz Almiş Olduklari Eğitim Hizmetlerine Yillik Ne Kadar Bütçe Ayirmaktadir? SEÇENEKLER 1 2 3 4 5 1.000 2.000 3.000 4.000 5.000 VE ÜZERİ YÜZDE 11% 41% 24% 22% 2% 6-Hizmet Alimi Şeklinde Aldiğiniz Eğitimlerden Beklentileriniz Nelerdir? 1 2 3 4 5 6 SEÇENEKLER ÇALIŞANLARIN KALİTESİNİ YÜKSELTMEK VERİMLİLİĞİ ARTIRMAK ÜRETİM MALİYETLERİNİ DÜŞÜRMEK İŞ KAZALARININ AZALTILMASI SEKTÖREL GELİŞMELERİ TAKİP ETMEK İŞYERİ DİSİPLİNİ SAĞLAMAK YÜZDE 55% 25% 10% 4% 3% 3% 102 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 7-Almak İstediğiniz Eğitimde Önceliğiniz Nedir? SEÇENEKLER 1 2 3 4 5 YÜZDE FİYAT KALİTE UZMANLIK İHTİYACA YÖNELİK OLMASI DİĞER 5% 32% 19% 43% 0% 8-İşletmenizin İhtiyaç Duyduğu Eğitimlere Kolay Ulaşabiliyormusunuz? SEÇENEKLER YÜZDE EVET HAYIR 39% 61% 9-Eğitim Hizmetinizi …………………………. Destekli Olarak Almak İstiyorum. 1 2 3 SEÇENEKLER YÜZDE ÜNİVERSİTE MİLLİ EĞİTİM DİĞER 68% 20% 12% 103 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 10-Aynı işi yapan rakip işletmelerinize göre eğitimli personel istihdamınız konusunda ne düşünüyorsunuz? 1 2 3 SEÇENEKLER YÜZDE YETERLİ YETERSİZ FİKRİM YOK TOPLAM 75% 11% 7% 93% Eğitim Tercihleri: Elektrik - Elektronik Alanında Açılan Geliştirme Uyum Kursları TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER Temel Elektrik - Elektronik Bilgisi Uygulamaları Elektrik Kumanda ve Otomasyonu Temel Seviye PLC ve Uygulamaları İleri Seviye PLC ve Uygulamaları Pano Tasarımı ve Montajı Endüstriyel Elektronik ve Uygulamaları Dijital Elektronik ve Uygulamaları Temel Seviye Mikrodenetleyiciler İleri Seviye Mikrodenetleyiciler HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER yok Makine Alanında Açılan Geliştirme Uyum Kursları TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER Temel ve İleri Seviye Hidrolik Temel ve İleri Seviye Pnömatik, Elektropnömatik Ölçme Kontrol Bilgisi Sac - Metal Kalıpçılığı ve Tasarımı Talaşlı İmalat Tekniği CNC Operatörlüğü Makine Mekanik Bakımcılığı HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER Plastik Enjeksiyon Kalıpçılığı ve Tasarımı 104 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Kaynakçılık Alanında Açılan Geliştirme Uyum Kursları TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER YOK Elektrik Ark ve Oksijen Kaynakçılığı Gaz Altı Kaynakçılığı (MİG - MAG ve TİG - Argon) Doğalgaz Çelik Boru Kaynakçılığı Tasarım Alanında Açılan Geliştirme Uyum Kursları TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER Temel Teknik Resim Bilgisayar Destekli Tasarım (AutoCAD 2010) Bilgisayar Destekli Tasarım (Solidworks 2009) Bilgisayar Destekli Tasarım (Unigraphics NX 6 CAD) Bilgisayar Destekli Üretim (Unigraphics NX 6 CAM) HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER YOK Muhasebe Alanında Açılan Geliştirme Uyum Kursları TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER Ön Muhasebe Genel Muhasebe Bilgisayarlı Muhasebe (NETSİS Red Code) Bilgisayarlı Muhasebe (NETSİS Üretim) Personel Yönetimi Bilgisayarlı Muhasebe (NETSİS Personel) HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER YOK Diğer Alanlarda Açılan Geliştirme Uyum Kursları TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER Dış Ticaret (İthalat - İhracat) Girişimcilik Diksiyon İlk Yardım Yönetici Asistanlığı HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER Doğalgaz ve Sıhhi Tesisatçılık 105 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Bilgisayar Alanında Açılan Geliştirme Uyum Kursları TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER Bilgisayar ve Ofis Programları Kullanımı C # ile Programlama İleri Excel Uygulamaları Visual Basic.NET Veri Tabanı (Access) SQL Server ile Linq Temel ve İleri Seviye Web Tasarımı Javascript ve AJAX Flash CS4 ile Animasyon ASP.Net ile Web Programcılığı Flasch CS4 ile ActionScript PHP ile Web Programcılığı Photoshop CS4 Bilgisayar Donanımı ve Teknik Servis Adobe Illustrator ile Grafik Tasarım Temel Seviye Sistem ve Ağ Uzmanlığı Grafik ve Masaüstü Yayıncılık İleri Seviye Sistem ve Ağ Uzmanlığı Mesleki ve Teknik Seminerler TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER Hidrolik Bakım ve Arıza Arama Endüstriyel Haberleşme ve Haberleşme Protokolleri Pnömatik Bakım ve Arıza Arama Pnömatik Sistemlerde Verimlilik Mekatronik Sistemler Emniyet Otomasyonu Temel Kalibrasyon Yangın Önleme ve Söndürme Sistemleri SolidWorks Simulation SolidWorks Flow Simulation PLC S7 1200 Temel/İleri Seviye Enerji Verimliliği Rulman Montaj Demontajı Aydınlatma ve Güç Devrelerinde Kompanzasyon TPM Toplam Verimli Bakım Uygulamalı Bordro Eğitimi SECO Kesici Takımlar Elektronik Öğrenme (E-Learning) Doğalgaz Proje Çizimi (ZetaCAD) 106 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Kalite ve Belgelendirme Seminerleri TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER TS-EN ISO 9001-2008 Kalite Yönetim Sistemi Kuruluş İçi Kalite Denetçisi TS ISO 10002 Hizmette Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi İstatistiksel Süreç Yönetimi ve İyileştirilmesi OHSAS 18001:2007 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi OHSAS 18001:2007 İş Sağlığı ve Güvenliği İç Denetçisi TS-EN ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi TS-EN ISO 14001 Kuruluş İçi Çevre Denetçisi TS-EN ISO 17025 Kalibrasyon ve Laboratuvar Akreditasyon Yönetim Sistemi 6 Sigma 5 S Prensibi Olası Hataların Analizi (FMEA) TS-EN ISO 22000 Güvenli Gıda Yönetim Sistemi (HACCP) Sorun Çözme Teknikleri Toplam Kalite Yönetimi ISO/TS 16949:2002 Otomotiv Yönetim Sistemi Yönetim ve İletişim Seminerleri TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER İnsan Kaynakları Yönetimi Tedarik Zinciri Yönetimi Değişim ve Sürekli İyileştirme (Kaizen) İletişim Becerileri Aktif Öğrenme Etkili Sunuş Teknikleri NLP (Beyin Dili Programı) Etkin Satış ve Pazarlama Teknikleri Etkili Ekip Çalışması Pazarlama Yönetimi Sözsüz İletişim (Beden Dili) Diksiyon Kıyaslama (Benchmarking) Risk Analizi İş ve İnsan İlişkileri Stres Yönetimi Liderlik ve Motivasyon Kurum Kültürü Marka Yönetim Süreci (Başarılı Markalar Yaratmak) İş Dünyasında Paradigma Değişimi Kişisel Verimlilik & Önceliklendirme Performans Değerlendirme Başarı ve Motivasyon Satınalma Yönetimi Üretim Planlama Öğrenen Organizasyonlar Temel İlkyardım Eğitimi E-Ticaret Eğiticinin Eğitimi Aile İçi İletişim Kariyer Yaşamında Duygusal Zeka Öğrenci Koçluğu 107 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Bilecik 1. Osb Tarafindan Listede Belirtilen Eğitimlerin Dişinda Talep Edilen Eğitimler % ORAN 1 SU ÜRÜNLERİ İLE İLGİLİ EĞİTİMLER 3 2 MERMERCİLİK İLE İLGİLİ EĞİTİMLER 58 3 DÖKÜM SEKTÖRÜ İLE İLGİLİ EĞİTİMLER 32 4 SERAMİK SEKTÖRÜ İLE İLGİLİ EĞİTİMLER 7 İzmit Ahmet Elginkan Mesleki Araştirma Ve Geliştirme Merkezi Tarafindan Açilan Kurslarin Bilecik 1. Organize Sanayi Bölgesi Tarafindan Kabul Edilme Orani: % ORAN 1 EN AZ 1 KERE TERCİH EDİLEN EĞİTİM SAYISI 92 2 HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİM SAYISI 8 108 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Mesleki Eğitim Merkezi O.S.B. İçinde Olmali mi? % ORAN 1 EVET 98 2 FİKRİM YOK 2 Üniversite İle İlgili İşbirliği nasıl olmalı: % ORAN 1 Fikrim yok 89 2 Projeler ile (Tübitak, santez v.s) 11 4. Tartişma Ve Sonuçlar: 1-İlimizde işsizlik oranı % 8 ler civarında olup Türkiye ortalamalarının altındadır. İşsizlerin hemen hemen tamamı bir meslek sahibi olmayıp, belli bir konuda uzmanlığı bulunmamaktadır. İşveren çevreleri her fırsatta yetişmiş işgücü istihdamını yapmak istediklerini belirtmekte olup, bu grubun eğitimlerle yetiştirilmesinin çözümü halen bulunamamıştır. 2-TR41 Kalkınma Ajansı hedeflerinde de Mesleki Eğitimin güçlendirilmesi, Eğitim Merkezlerinin oluşturulması yada mevcut olanların aktivitelerinin artırılması için tespitler yapılmasına rağmen, eylem planları hayata geçirilememiştir. 3-İşkur ve Meslek Liselerinin üreticilere yönelik açmış olduğu kurslar yeterince ilgi görmemiş yada tam olarak hedefine ulaşmamıştır. 4-1.Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren firmalar Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezlerinden %30 oranla yararlanmak istemektedirler. Özellikle bu Mesleki Eğitim Merkezlerinin O.S.B ile iç içe olmasının gerekliliğini düşünmektedirler. Böylece kendi ihtiyaçları 109 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası doğrultusunda eğitim ve kurs programlarını oluşturabileceklerdir. Sürekli Eğitim Merkezine ilgi % 7 ile çok azdır. Halbuki firmalar % 68 lik oranla Üniversite ile Eğitim çalışması istediklerini belirtmişlerdir. Sürekli Eğitim Merkezinin henüz yeni kurulmuş olmasının ve etkinliğinin sektörler olarak yeterince bilinmemesindeki en önemli etken olduğu söylenebilir. Sürekli Eğitim Merkezi, altyapısını geliştirerek sanayicilerin hizmet alabileceği konuma gelebileceği görülmektedir. 5-Firmalar % 44 oranla ihtiyaç duyduğu eğitim firmasına internet üzerinden araştırarak ulaşabilmektedir. % 35 oranla aynı işi yapan firmalara danışarak eğitim firmalarına ulaşmaktadır. 6-En çok tercih edilen eğitimler % 74 ile Mesleki ve Teknik Eğitimler olmuştur. Bunu % 23 ile kişisel gelişim eğitimleri izlemiştir. Bu durum işsizlik oranlarındaki işsiz profili ile örtüşmektedir. Firmalarda çalışanlarında mesleki eğitim bilgi seviyesi ve tecrübesinin de düşük olduğu görülmektedir. Yeni personel alımlarında firmalar kalifiye eleman bulma konusunda önemli zorluklar çekmektedir. 7-Firmaların hizmet alımı yaptıkları eğitim kurumlarından genellikle memnun olduğu görülmektedir. 8-Firmalar genel olarak eğitim için yeterli bütçe ayırmamaktadırlar. İhtiyaç duydukları kalifiye elemanların yetişmesi için yetersiz bütçe ayrılması mevcut durumla tezat oluşturmaktadır. Bu durum gerçekten ihtiyaç duyulan eğitim kurumlarına ulaşamadıklarını yada ulaşılan eğitim kurumlarındaki yüksek maliyetler karşısında hizmet alımı konusunda firmaların çekimser kaldıklarını gösterebilir. Yada eğitim konularının tespitlerini yapan birimlerin tespitlerinin yetersizliklerinden kaynaklandığı düşünülebilir. Bu durumun yeniden incelenmesi yarar sağlayacaktır. 9-Alınan eğitimlerde % 55 oranında çalışanın niteliklerinin artırılması, % 25 oranında da işletmede verimliliğin artırması beklentisi bulunmaktadır. 10- Alınan eğitimlerde % 43 oranla firmanın ihtiyaçlarını karşılaması beklenmektedir. 11¬-% 61 gibi yüksek bir oranla işletmeler eğitim kurumlarına kolay ulaşamamaktadırlar. Özellikle eğitim alacakları kişilerin uzmanlık alanlarının beklentiler doğrultusunda yüksek olması ve uygulamalı eğitimlerle etkin bir eğitim anlayışı ve beklentisi içinde oldukları belirlenmiştir. 110 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 12- Benzer Firmalar aldıkları eğitimlerde Kendilerini yeterli görmektedirler. Kalifiye eleman sıkıntısı çeken işletmeler düşük bütçeli eğitimlerin mevcut yapılarında yeterli olduğu kanısını taşımaktadır. 13-Elginkan Vakfı Mesleki Eğitim Merkezi tarafından verilen kurslardan 122 adet kurs tercihinden sadece 12 tanesine ilgi olmamıştır. % 92 sine ilgi olmuştur. Bu Kurumun eğitim faaliyetlerini özel sektörün ihtyaçları doğrultusunda yönlendirdiğini göstermektedir. Söz konusu 12 kurs için ise O.S.B içerisinde ilgili işletme yoktur. Örneğin Otomotiv firması olmadığı için ISO 16949 dökümantasyon ve içtetkik eğitimlerine ilgi olmamıştır. Halbuki diğer eğitimlerin tamamı işletmeler tarafından en az 1 kere tercih edilmiştir. Bu eğitim çeşitliliğine bölgeye özel mermercilik, fayans ve döküm alanlarında mesleki eğitimlerin gerçekleştirilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. 14-Firmaların % 95 i Elginkan Vakfı’ nın faaliyetlerinden haberdar olup, çalışma yöntemini benimsemektedir. 15- Elginkan Vakfı Mesleki Eğitim Merkezi gibi kuruluşlar Sürekli Eğitim Merkezleri ile protokoller yaparak eğitimlerin etkinliği ve ulaşılabilirliğini artırmalıdır. Eğitim bedellerinin yüksek olduğu düşünüldüğünde düşük maliyetli ve yüksek kaliteli eğitimler sanayiciler tarafından öncelikli olarak tercih edilebilecektir. 16-Ankete katılanların % 89 u üniversiteler ile ilgili eğitim işbirliği için yöntem belirtememişlerdir. Buda işbirliğinin nasıl sağlanacağı konusunda yöntem geliştirilmesi gerektiğini ortaya çıkarmaktadır. 17-O.S.B. içinde kurulabilecek bir Mesleki Eğitim Merkezi ile işgücü ihtiyacı eğitilmiş kursiyerlerden karşılanabilecektir. Bu eğitim merkezi İŞKUR gibi kurumlardan destek alabilecek ve Üniversite ile işbirliği içerisinde eğitimlerin sürekliliğinin sağlanması ve eğitim kalitesinin yüksek seviyelerde tutulması sağlanabilecektir. Kaynakça: 1-http://www.tuik.gov.tr/Gosterge.do?id=3803&sayfa=giris&metod=IlgiliGosterge 2-9. Kalkınma Planı (2007-2013) 26215 nolu resmi gazete 3-http://www.bebka.org.tr/doc/bolge_plani.pdf 4-www.bilosb.org.tr 5-www.aentem.org 6-www.elginkanvakfi.org.tr 111 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Üniversitelerin Topluma Hizmet Uygulamalarında Sürekli Eğitim Merkezlerinin Rolü; EGESEM aktiviteleri Hülya Hamarat, Filiz Güleç Kutlu, Hatice Parlak, Ayfer Yalçın, Konca Yumlu, Mustafa İnceoğlu, Arife Karadağ, Eser Yıldırım Sözmen Ege Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi, İzmir Özet Günümüzde, teknolojide yaşanan gelişmeler bilginin hızlı ve kolay bir şekilde yayılmasını sağlamaktadır. Bu gelişim de bireylerin bilgiyi elde etme, paylaşma ve kullanma becerilerini geliştirmesini kaçınılmaz hale getirmektedir. Bireylerin yeni teknoloji ve bilgi birikimleriyle şekillenen bu yaşama ayak uydurması, kendini sürekli yenilemesine ve değiştirmesine bağlıdır. Bu da yaşam boyu öğrenme kavramını ortaya çıkarmaktadır. Yaşam boyu öğrenme üretim, hizmet ve diğer sektörlerde kullanılacak bilgi ve becerilere sahip bireyler yetiştirmeyi hedefleyen bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımın gerçekleşeceği en uygun ortam ise üniversitelerin sürekli eğitim merkezleridir. Sürekli eğitim merkezleri, kişilerin gerek sosyal gerekse iş yaşamlarında kendilerini geliştirmelerinde yardımcı olacak kurumların başında gelmektedir. Bu merkezler, kişilerin kişisel ve mesleki eğitimlerine destek vermek, toplumun yaşam boyu eğitimine katkı sağlamak amacıyla kurulmuş birimlerdir. Sürekli eğitim merkezleri gerçekleştirdiği faaliyetler ve sosyal sorumluluk aktiviteleriyle toplumda farkındalık oluşturmayı ve bireylere yaşam boyu öğrenme yolunda destek sağlamayı hedeflemektedir. Bu sunumda, yaşam boyu öğrenmede sürekli eğitimin ve sosyal sorumluluk projelerinin önemi Ege Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nin (EGESEM) yapmış olduğu faaliyetler ve sosyal sorumluluk projeleri ile ilgili çalışmaları üzerinden değerlendirilmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Bireysel gelişim, yaşam boyu öğrenme, sürekli eğitim, sosyal sorumluluk Giriş İçinde bulunduğumuz dönem bilgi çağı olarak nitelendirilmekte ve bilginin üretim için temel kaynak olduğu, sürekli öğrenme yoluyla gelişimin ve değişimin kaçınılmaz hale geldiği bir dönem olmaktadır. Bu dönemde bilim ve teknolojide yaşanan hızlı gelişmeler her türlü bilgiyi üreten, yayan, kullanabilen bir toplumun oluşmasını sağlamıştır. Bilgi toplumu olarak 112 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası tanımlanan bu toplum yapısına, dünyada yaşanan gelişmelerle, 1990’ların ikinci yarısından itibaren ülkemiz de dâhil olmaya başlamıştır. Bilim ve teknolojide yaşanan gelişmeler sosyal, ekonomik birçok alanı etkilediği gibi eğitim alanını da etkilemiştir. Eğitim, sadece okul dönemini kapsayan zaman diliminin dışına çıkmış, yaşam boyu öğrenme sürecinde kişilerin mesleki ve kişisel gelişimlerinin desteklenmesine yardımcı olan sürekli eğitimi de gerekli kılmıştır. Buradaki en büyük sorumluluk ise üniversitelere ait sürekli eğitim merkezlerine düşmektedir. Sürekli eğitim merkezleri kişilerin kendisini yetiştirmesine, beceri düzeyini yükseltmesine ve bireysel yeteneklerini sonuna kadar kullanmasına yardımcı olan aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleriyle de toplumu bilinçlendirmeye çalışan merkezlerdir. Yapılan eğitim aktiviteleriyle kişilerin, kurum veya kuruluşların eğitim gereksinimleri karşılanmakta, sosyal sorumluluk projeleriyle de toplumun gelişmesi ve bilinçlenmesi sağlanabilmektedir. Bu sayede iş yaşamında nitelikli, donanımlı, sosyal yaşamda kendini geliştirmiş, yeniliklere açık, öz güveni olan bireyler yetiştirilmekte ve toplumsal kalkınma sağlanabilmektedir. Ege Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (EGESEM), Eğitim Programları, Ulusal ve Uluslararası işbirlikleri, Sosyal Sorumluluk Projeleri ve ücretsiz seminer / toplantılar düzenleyerek topluma hizmet alanında önemli çalışmalar yapmaktadır. Bu sunumda sosyal sorumluluk projeleri ve aktiviteleri paylaşılarak sürekli eğitim merkezlerinin toplumsal sorumluluklarına dikkat çekilmesi amaçlanmaktadır. EGESEM’in toplumsal sorumluluk bilinci ile ücretsiz ve herkesin katılımına açık olarak gerçekleştirdiği aktiviteler 4 ana başlık altında özetlenebilir: a) Toplumsal Eğitim ve Bilinçlenme Etkinlikleri b) Sosyal sorumluluk projeleri ve Sivil Toplum Örgütleriyle İş birliği c) EURODESK aktiviteleri d) AB Projesi a-) Toplumsal Eğitim ve Bilinçlenme Etkinlikleri EGESEM tarafından düzenlenen “Toplumsal Eğitim ve Bilinçlenme Etkinlikleri” toplumun bilinçlendirilmesi ve toplumda farkındalık oluşturulması amacıyla gerçekleştirilen, konusunda uzman kişilerin davet edildiği ücretsiz seminerlerdir. 2009 yılından bu yana düzenlenen etkinliklerde İzmir kent gündemine ait sorunların, tematik film eleştirilerinin, kadın sorunlarının, bilim felsefesi ve astronomi konularının işlendiği çeşitli konulara yer verilmiştir. 113 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Çizelge-1. Halk günleri programı (2011-2012) Çizelge-2. Ücretsiz konferans / seminerler ve katılan kişi sayısı Seminerlerde, Ücretsiz Konferans / Seminer konferans Ege Üniversitesi öğretim görevlilerinin tecrübe ve bilgilerinin yanı sıra özel sektörde yer alan kişisel ve toplumsal katılan kişi gelişim uzmanlarının da tecrübe ve bilgi 1011 325 18 2009 559 21 2010 birikiminden yararlanılmıştır. Seminer sonunda katılımcılara dağıtılan anketlerde 28 2011 katılımcıların memnuniyet derecesi, beklentileri ve talepleri öğrenilmekte; bu veriler dikkate alınarak bir sonraki yıllık etkinlik takvimi hazırlanmaktadır. Talep ve beklentiler doğrultusunda halkın ihtiyacı olan eğitim konuları belirlenmekte, böylece çeşitli konularda toplumsal farkındalık arttırılmaya çalışılmaktadır. 2009 yılında “Toplumsal Eğitim ve Bilinçlenme Etkinlikleri” kapsamında 18 seminer düzenlenmiş toplamda 325 kişi katılmıştır. Aşağıdaki grafikte de görüldüğü üzere seminer ve katılımcı sayısı sonraki yıllarda artış göstermiştir. Bu durum son yıllarda daha çok kişiye ulaşıldığının ve etkinliklerin İzmir halkı tarafından da desteklendiğinin göstergesidir. 114 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Çizelge-3. Matematik Tarihi ve Felsefesini Buluşturma Etkinliği İstatistik Bilgileri b-) Sosyal sorumluluk projeleri ve Sivil Toplum Örgütleriyle İş birliği EGESEM kendi bünyesinde düzenlediği etkinliklerin dışında, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, Deniz Ticaret Odası, TURMEPA ve TEMA gibi önemli kurumların ve sivil toplum örgütlerinin iş birliği ile sosyal sorumluluk projelerine destek sağlamaktadır. Bu alanda yapılan çalışmalarla İzmir ve çevresinde birçok kişiye ulaşılmış ve kişiler sosyal sorumluluk projeleri kapsamında farklı konular hakkında bilgilendirilmiştir. Yapılan sosyal sorumluluk çalışmalarının ilki 2009 yılında “Geleceğimiz İçin Geleceğin Kadınlarına Sahip Çıkıyoruz” projesiyle hayata geçirilmiştir. EGESEM’ in proje ortağı olarak görev 115 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası aldığı proje, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği tarafından yürütülmüş ve EGESEM tarafından projeye eğitimci desteği sağlanmıştır. 2009 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Deniz Temiz Derneği’nin İzmir şubesi tarafından düzenlenen “ İlköğretim Okulları Deniz Temizliği Eğitim Programı” gerçekleşmiştir. Sosyal sorumluluk bilinciyle hareket eden EGESEM, Deniz Ticaret Odası tarafından desteklenen projeye gönüllü öğrenci desteği sağlamıştır. İlkokullar için hazırlanan bu sosyal sorumluluk projesinde İzmir ve çevre ilçelerindeki 51 ilköğretim okulu gezilmiş, deniz ve çevre kirliliği, kaybolan balık türleri, deniz kirliliğinin dünyaya, insanlara ve denizde yaşayan canlılara olan zararı çeşitli sınıflardaki öğrencilere çizgi film, grafik ve animasyonlarla aktarılmıştır. EGESEM tarafından eğitmen desteğinin sağlandığı diğer bir sosyal sorumluluk projesi yine 2009 yılında Deniz Temiz Derneği/TURMEPA” ve “Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı- TEMA”nın ortaklaşa düzenlediği “Geleceğimiz Kirlenmesin” projesidir. Proje kapsamında, ilköğretim öğrencilerinde küresel ısınma, iklim değişiklikleri ve deniz kirliliği hakkında farkındalık oluşturulmaya çalışılmıştır. EGESEM’de yürütülen eğitim çalışmaları sonucunda görevlendirilen gönüllü öğrenciler İzmir ve çevresindeki çeşitli okullarda projeyi hayata geçirmiştir. 2011-2012 yılları arasında deniz temizliği ile ilgili sosyal sorumluluk çalışmalarının içeriği genişletilmiş ve öğrencilerin sınıf seviyesi de yükseltilmiştir. TURMEPA ve Deniz Ticaret Odası’nın yürütücülüğünü üstlendiği “Denizci Millet Denizci Ülke” projesi bu çerçevede hazırlanmış bir projedir. İlköğretim 1. Sınıftan 12. Sınıfa kadar tüm öğrencileri içine alan “Denizci Millet Denizci Ülke” projesinde küresel ısınma ve deniz kirliliği konuları dışında çevre kirliliği, Türk denizcilik tarihi, deniz savaşları ve önemli kaptanların kısaca hayat hikâyelerine değinilmiş, genel kültür amacıyla öğrencilere aktarılmıştır. Projeye EGESEM, gönüllü öğrencilerin eğitimini üstlenerek ve eğitimci desteği vererek katkı sağlamaya çalışmıştır. 2009 yılından bu yana çevre ve deniz temizliği ile ilgili sosyal sorumluluk projelerinde gönüllü öğrencilerin desteği ile EGESEM tarafından 130 okulda 10400 öğrenciye eğitim verilmiştir. Bu projelerle çevreye duyarlı, bilinçli bir neslin yetişmesi hedeflenmektedir. EGESEM’in aktif olarak katıldığı sosyal sorumluluk projeleri içinde sadece lise düzeyindeki öğrenciler için hazırlanan çalışmalar da bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi yürütücülüğünü Menderes Kaymakamlığı’nın üstlendiği “Menderes Gençlik Merkezi Projesi”dir. İZ-KA tarafından desteklenen çalışma 2009 yılında gerçekleştirilmiştir. Lise öğrencilerine 20 saat iletişim eğitiminin verildiği proje EGESEM tarafından organize edilmiştir. 116 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Bunun yanı sıra Atatürk Lisesi öğrenci ve öğretmenlerinin 2009 yılında gerçekleştirdiği “Her Bilgi Bir İnci’dir” sosyal sorumluluk projesine EGESEM eğitimci desteği vererek katkı sağlamıştır. Atatürk Lisesi tarafından hazırlanan programda İzmir’in kenar semtlerinde bulunan 5 okulun öğrencilerine “anlayarak hızlı okuma”, “iletişim becerileri”, “etkili ve güzel konuşma” ve “kent kültürü kentlilik bilinci ve İzmir’de genç olmak” konulu eğitimler verilmiştir. Projeyle 5 okuldan 300 öğrenciye ulaşılmıştır. EGESEM’in sosyal sorumluluk projeleri 2011-2012 yılında İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yapılan iş birliği çerçevesinde devam etmiştir. Proje kapsamında İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki liselerde öğrenim gören öğrencilere ve eğitim veren öğretmenlere yönelik çeşitli seminerler verilmiş, katılımcılara özel panel hazırlanmıştır. Etkinlik boyunca “yaratıcı drama”, “hafıza güçlendirme teknikleri”, “gökbilim”, ve “beden dili” konularında bilgilendirmeler yapılmıştır. Çalışmanın sonunda 600 öğretmene ve 300 öğrenciye ulaşılmıştır. c-) EURODESK aktiviteleri Eurodesk gençlerin Avrupa faaliyetlerine katılımı hakkında bilgi sağlayan Avrupa Bilgi Aktarım Ağı’dır. Bu bilgi ağı, Avrupa Birliği’ne üye olan tüm ülkelerde kurulmuş, Türkiye’de Ulusal Ajans tarafından 2008 yılında faaliyete geçirilmiştir. 2010 yılında EGESEM, Eurodesk’in temas noktası olmuş, bu tarihten itibaren sosyal sorumluluk projeleri içinde Avrupa fırsatları hakkında gençleri bilgilendirme, bu konuyla ilgili seminerler düzenleme ve gençlere proje yazma eğitimleri verme gibi faaliyetlerde bulunmuştur. EGESEM 2010 yılından bugüne kadar düzenlediği seminerler ve etkinliklerde, toplamda 1700’ye yakın kişiye AB fırsatları, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından yürütülen Gençlik Programları ve Eurodesk bilgi aktarım ağının işleyişi ile ilgili bilgilendirme yapmıştır. Eurodesk etkinlikleri kapsamında diğer temas noktalarından İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü Projeler Ekibi ile birlikte İzmir Kalkınma Ajansı İZ-KA desteği ile İzmir’deki üniversite öğrencileri ve gençlik politikalarını belirleyen kurum temsilcilerine yönelik olmak üzere Ulusal Ajans Gençlik Programlarının tanıtımına yönelik bilgilendirme toplantısı ve proje hazırlama eğitimleri düzenlenmiştir. Her biri üç gün süren dört farklı Proje Yazma Eğitimi ile bir ay boyunca ücretsiz olarak gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda gençlere Eylem 1.1. Gençlik Değişimleri, Eylem 1.2 Gençlik Girişimcilikleri ve Eylem 4.3 Gençlik Destek Sistemleri hakkında bilgilendirme yapılmıştır. Bunun yanı sıra EGESEM kendi bünyesinde de, iş birliği içinde olduğu kurumlarla öğrencilerin Eurodesk fırsatlarından haberdar olmalarını sağlamak amacıyla etkinlikler 117 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası düzenlemiştir. Bu etkinliklerle, gençleri Avrupa fırsatlarından yararlanmasına yardımcı olarak onların farklı kültürlerle kaynaşmasını sağlamaktadır. Bu sayede gençlerin ufuklarının genişletilmesini ve dünyaya daha gelişmiş farklı bir perspektiften bakmalarını hedeflemektedir. Gençlerin kariyer hayatlarına yön verecek, kişisel ve mesleki gelişimlerini sağlayacak ücretsiz etkinlikler gerçekleştiren EGESEM “Gençlik Mevsimi” olarak adlandırılan 7 gün süren bir eğitim haftası gerçekleştirmiştir. “Gençlik Mevsimi” etkinliği ile gençlerin Avrupa Birliği fırsatlarından haberdar olmaları sağlanmış, kişisel ve mesleki gelişimlerine destek sağlayacak eğitim programları tanıtılmış ve bu programların seminerleri düzenlenmiştir. Çeşitli konularda bilgilendirme yapılan etkinliğin tüm programlarına katılan öğrenciler arasında etkinlik sonunda çekiliş yapılmıştır. Çekilişi kazanan öğrencilerin bir kısmı ücretsiz eğitim kazanırken bir kısmı istedikleri eğitime %30 indirim hakkı kazanmıştır. Ege Üniversitesi gençleri ve çalışanlarının yanı sıra İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı lise öğrencisi ve öğretmenlere yönelik de ücretsiz eğitimler düzenlenmiştir. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Projeler Koordinasyon Birimi ile iş birliği içinde hazırlanan seminerlerde öğretmen ve öğrencilere öncelikle Ulusal Ajans Gençlik Programları hakkında bilgiler verilmiş ardından lise öğrencilerinin ilgisini çeken Uzay Bilimleri hakkında bilgiler verilmiş ve Hafıza Güçlendirme Teknikleri eğitimi gerçekleştirilmiştir. Öğretmenlere yönelik ise Yaratıcı Drama, Beden Dili gibi eğitimler gerçekleştirilmiştir. Gençlik Programları içerisinde gençlerin özellikle ilgisini çeken Avrupa Gönüllü Hizmeti, yurt dışında gönüllü olarak çalışmalarını teşvik eden bir programdır. Ancak Türkiye’de gönüllülük anlayışını irdelemek ve alanında uzman kişilerin görüşlerini almak için bir seminer düzenlenmiştir. Ege Bölgesindeki tüm gençlere yönelik gerçekleştirilen aktivitede Türkiye’deki Gönüllülük anlayışı irdelenmiş ve gençlerin gönüllü faaliyetlere katılımları teşvik edilerek yurt dışındaki gönüllü faaliyetlere katılım ile ilgili bilgiler verilmiştir. d) Avrupa Birliği Projesi EGESEM, uluslararası alanda düzenlenen proje ve etkinliklere de aktif bir şekilde katılmaktadır. Finlandiya’nın koordinatör olduğu AB Leonardo da Vinci- yenilik transferi kapsamında desteklenen EQUIP II projesinde EGESEM Türkiye koordinatörü olarak görev almaktadır. Evde yaşlı bakımının ve bakım hizmetlerinin kalitesinin arttırılmasını hedefleyen projeye, EGESEM 2010 yılında dahil olmuştur 118 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Sonuç EGESEM yaptığı çalışmalarla her geçen yıl eğitim yelpazesini genişletmiş ve sosyal sorumluluk projelerinin çeşitliliğinin artmasını sağlamıştır. Böylece kişilerin veya kurumların bireysel ve kurumsal gelişimine destek sağlamıştır. Gerek “Toplumsal Bilinçlenme Etkinlikleri” gerekse eğitim faaliyetleri sonunda yapılan anket değerlendirmelerinin sonuçları bu gelişime destek sağladığını göstermektedir. Yapılan eğitim ve sosyal sorumluluk faaliyetleri kent halkı tarafından ilgi görmüş ve her geçen yıl daha büyük bir kitleye ulaşılmıştır. EGESEM gerçekleştirdiği bu aktiviteler ile Üniversitenin topluma dönük yüzü olmuş, Üniversitelerin halka açılan kapısı olabileceğini göstermiş ve Üniversitelerin önemli bir misyonu olan topluma hizmet konusunda önemli bir sorumluluk üstlenmiştir. Kaynakça http://www.bilgitoplumu.gov.tr. (Erişim Tarihi:05.04.2012). http://eurodesk.ua.gov.tr/tr/. (Erişim Tarihi:06.04.2012). EGESEM 2009-2011 Faaliyet Raporları ve EGESEM Arşivinden yararlanılmıştır. 119 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Sürekli Eğitim Merkezlerinin İş Süreçlerine Uygun Web Tabanlı Bir Yazılım Programı Metin ŞEN, Prof. Dr. Mustafa Murat İNCEOĞLU, Prof. Dr. Ayfer YALÇIN, Prof. Dr. Konca YUMLU, Prof. Dr. Hatice PARLAK, Y.Doç. Dr. Arife KARADAĞ, Prof. Dr. Eser Y. SÖZMEN Ege Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi, İzmir Özet Sürekli Eğitim Merkezi işleyişine uygun olarak; eğitmen, öğrenci başvurularının internet üzerinden alınması, başvuruların sistem üzerinden değerlendirilmesi ve sınıfların oluşturulmasını sağlayarak, hali hazırdaki düzenin bilgisayar aracılığı ile sistematik olarak takibini sağlayan sistemdir. Kullanılan sistem ile geriye dönük raporlar alınarak, ilerleyen dönemlerde hangi eğitimlere yönelim olacağı, belirli zaman dilimlerinde katılımcı profilleri izlenebilir. Böylelikle kurum olarak sahip olunan veriler sistematik olarak tekrar bir iş gücü gerektirmeden raporlanır ve arşivlenir. Eğitim başvurusundan öğrencinin mezun olmasına kadar tüm aşamalar dijital olarak kaydedilir böylelikle kırtasiye kullanımı en aza indirilmiş olur. Anahtar Sözcükler: Sürekli Eğitim Merkezleri, Eğitim Eğitmen Öğrenci Takibi, Web Tabanlı Yazılım Geliştirme, Eğitim Otomasyonu, Nesneye Dayalı Programlama Abstract: In pursuance with the operation of The Division of Continuing Education; the tutorial and the student applications are obtained via internet and the applications are appraised through the system and providing class formation, it is the system ensuring systematical tracking of the present organization via computer. With this system, retroactive reports can be obtained. The tendencies to education in the progressing terms can be determined and the attendant profiles in certain periods can be observed. In this way, the data owned by the organization can easily be turned into reports and archives without requiring any labor force. All stages starting with admission of the student until graduation are recorded digitally. Stationery usage is minimized to the lowest level with the help of this system. 120 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 1. Giriş Sürekli Eğitim Merkezleri (SEM), üniversite öğrencilerinden ev hanımlarına uzanan çok farklı özellikleri ve birikimleri olan hedef kitleye yönelik olarak çok geniş bir yelpazedeki konularda eğitim/öğretim programları hazırlamaktadır. Eğitim programlarının ve hedef kitlesinin bu kadar çeşitli olması, bilinen eğitim-öğretim dönemlerinden farklı zamanlarda eğitimlerin gerçekleşmesi sürekli eğitim merkezlerinin eğitim açma, öğrenci kayıt-kabul işlemlerinin standart bir eğitim kurumundan farklı olmasına neden olmaktadır. Ege Üniversitesinde Sürekli Eğitim Merkezinde (EGESEM) yeni bir eğitim programı açılma süreci, Şekil-1 de sunulmuştur. EGESEM de eğitim vermek isteyen eğitmen bir form aracılığı ile EGESEM yönetimine başvurmakta ve konu ile ilgili deneyim ve bilgi birikimini içeren özgeçmişini sunmaktadır. Alınan başvurular Yönetim Kurulu’nda değerlendirilmekte, içerik ve konu olarak onaylanan eğitimler EGESEM resmi web sitesinde yayımlanmakta ve ilgili kişilere duyurulmaktadır. EGESEM eğitim havuzuna dahil edilmiş olan tüm eğitimler için web sayfasında ön başvuru kabul edilmektedir. Alınan ön başvurular izlenmekte ve yeterli sayıya ulaşıldığında eğitim tarihi kesinleştirilerek tüm öğrencilerden kesin kayıt alınmaktadır. Kesin kayıt için eğitim harcı tahsil edilmekte tüm öğrencilere sözleşme imzalatılmaktadır. Eğitimin içeriği ile bağlantılı olarak mezun olan öğrencilere sertifika ya da katılım belgeleri düzenlenmektedir. Açılan eğitimlerin, Avrupa Kredi Transfer Sistemi’ne uygun olması durumunda buna uygun olarak eğitimlerin içeriği düzenlenmektedir İlerleyen zamanlarda açılan eğitim ve katılımcı sayılarının çok artması ile gerek o an ki sürecin devamlılığı gerek geçmişe dönük raporların alınması, katılımcı profillerinin belirlenmesi, açılan eğitimlere yapılan ön başvurular ve kesin kayıtların takip edilmesi vb gibi işlemler önemli bir zaman kaybına yol açmakta ve elde yapılan sayımlar ile ulaşılan veriler güvenli olmamaktadır. Bilgi yönetim sistemlerinin hayatımıza girmesi ile bilgiye erişme, bilgiyi arama, bilgiyi sunma farklı yöntemler ile yapılabilir hale gelmiştir. Bir yılsonu değerlendirme raporu hazırlamak, günlerimizi alır iken gelişmiş bilgi yönetimi teknolojileri ile dakikalar içerisinde istediğimiz raporlara ulaşılabilmektedir. Sürekli eğitim merkezinde kayıt ve izleme ile ilgili iş yükünü azaltmak, doğru ve güvenilir veriler elde edebilmek, eğiticilerin kendi eğitimlerini izlemelerine ve eğitim alanların başvurdukları eğitimleri takip edebilmelerine olanak sağlamak için EGESEM olarak bir veri yönetim sistemi tasarlandı ve 2012 yılı Ocak ayından itibaren kullanıma açıldı. 121 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Şekil.1. EGESEM Eğitim programı gerçekleştirme süreci Eğitim kuruluşu Ön başvuru Form ve ekleri Öndeğer- lendirme Düzeltme değişiklik Yetersiz Yeterli Yönetim kurulunda değerlendirme Yeterli Protokol Eğitimin uygulanması ) Değerlendirme Yetersiz Düzeltme iyileştirme Yeterli Protokolün yenilenmesi 2. SEM Yönetim Sistemi İşleyişi Sisteme Kayıt Eğitmen ya da öğrenci olmak isteyen kişiler isim, soyisim, iletişim bilgileri, eğitim bilgileri gibi verileri girerek sisteme kayıt olmuş olurlar. Kaydın ardından sistem tamamen kullanıcıya yol gösterici bir araç haline gelir. Kullanıcıların giriş yapmaları akabinde karşılarına, • Eğitim başvurusunda bulunabilecekleri • Açılan eğitimlerine gösterilen ilgiyi görebilecekleri • Açılan eğitimlere öğrenci olarak başvurabilecekleri • Başvuru takibi yapabilecekleri • Son inceledikleri eğitimleri görebilecekleri yönetim ekranı gelmektedir. Tüm aşamaları çevrimiçi bir şekilde mesai saatlerine bağlı kalmaksızın istedikleri her an başlatabilmektedirler. SEM yönetim ekranına düşen başvuruların 122 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası değerlendirilmesi yönetim ekranından yapılarak kullanıcıya kısa mesaj (SMS) veya e-posta yoluyla bilgilendirme yapılabilmektedir. Böylece sürekli eğitimin bir ayağı olan eğitim organizasyonu, günün 24 saati kullanıcıların eğitmen olarak ya da öğrenci olarak başvuru yapabilecekleri ve bu başvuruların durumunu takip edebilecekleri bir seviyeye gelmektedir. Eğitim Açma Eğitim açabilmek için kişilerin öncelikle sisteme kayıt olmaları gerekmektedir. Sisteme kayıt olan kişilerin kullanıcı ekranlarında ‘Eğitim Başvurusu’ linki bulunmaktadır. Açılan ekranda sistemdek kayıtlı olan bilgilerini girmeksizin sadece açmak istediği eğitimin bilgilerini giren kullanıcının talebi SEM yönetimine düşmektedir. SEM yönetiminin değerlendirmesi neticesinde AKTS ye uygun görülen eğitimler SEM yönetimi tarafından işaretlenerek sistem, eğitmene Bologna formunu göndermesi için uyarı iletmektedir. Vereceği eğitimin AKTS kredilendirme sistemine dahil edilmesini isteyen eğitmenin formu doldurmasından sonra eğitim açma işlemleri ‘yönetim onayı’ aşamasına gelmiş olur. Yönetim onayının ardından eğitim yayına girer ve başvurular alınmaya başlanır. Sistemin işleyişi esnasında en önemli kazanımlardan biri de prosedürler için gerekli matbuu evrakların elektronik evraklar halinde tutulması ile kaybolma riskinin minimuma indirilmesi ve arşivleme işleminin kolaylaşmış olmasıdır. Öğrenci Başvuruları Sisteme giriş yapan kullanıcılar başvuru esnasında bilgilerini tekrar girmelerine gerek kalmadan eğitim kataloğundan seçtikleri eğitime istedikleri an başvuru yapabilirler. Yapılan başvurular SEM yönetim ekranına düşmekte ve değerlendirme süreci başlamaktadır. SEM yönetimi tarafından tüm eğitimlere yapılan ön başvurular izlenmekte ve yeterli katılımcı sayısına ulaşan eğitimlerin açılmasına karar verilmektedir. Bu şekilde tarihi belirlenen eğitimler ile ilgili bilgilendirmeyi kullanıcılar kendi yönetim panellerinden takip edebilirler. Ayrıca öğrenci adayları ile eğitim harcı ve gerekli evrakları getirmeleri için iletişime geçilir. Alınan başvuruların normal yollarla değerlendirilmesi gerçek anlamda zaman kaybettiren bir telefon trafiğine sebep olmaktadır. Ancak sistem ile telefon trafiği minimum seviyeye indirilerek iş gücünden kazanç elde edilmiş olur. Kazanılan iş gücü, SEM merkezinin iş hacminin genişletilmesi için harcanarak, kaynakların daha verimli kullanılması sağlanabilmiştir. 123 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Sınıfların Oluşması ve Eğitim Süreci Sınıfların açılmasının ardından eğitmen sisteme giriş yaparak kendi yönetim paneli üzerinden açmış olduğu eğitimlerin listesine, içeriklerine, önceki derslerde hangi konuları işlediğine, eğitime katılım listesine, öğrenci bilgilerine ve bunlar gibi daha birçok bilgiye erişebilir. Eğitmen çeşitli eğitim materyallerini öğrencileri ile paylaşmak isterse, e-posta veya harici diskler kullanmak yerine sistemde bulunan ‘eğitim materyali’ kısmı ile dosyalar sistem üzerinden dağıtılabilir. Kişiler istedikleri her an sistem üzerinden materyallere ulaşabilirler. Ve ‘Bilgilendirme e-postası gönder’ linki ile yüklenen yeni materyaller sistem tarafından kullanıcılara e-posta olarak, indirme linkleri ile birlikte gönderilebilir. Eğitmenin, eğitim materyallerini sisteme yüklemesinin ardından dosyalar kaydolur ve aynı eğitimin tekrar verilmesi durumunda direk sistem üzerinden farklı bir sınıfa aktarılabilir. Böylelikle paylaşımda bir düzen sağlanmış olur. Normal şartlarda harici disk her öğrencide bulunamayabilir ve e-posta yolu ile her dosya gönderilemeyebilir. Ancak sisteme kaydolan her dosya arşivlenir ve tekrar kullanıma hazırdır. Eğitimin Değerlendirilmesi ve Geri bildirim alınması Eğitim sürecini başarı ile tamamlayan öğrencilere, eğitimin içeriği doğrultusunda katılım belgesi ya da sertifika düzenlenebilir. Düzenlenen sertifikalar SEM yönetim sistemine sertifika numarası ile kaydedilerek ilerleyen aşamalarda öğrencinin aynı sertifikayı tekrar talep etmesi üzerine sistem vasıtası ile minimum iş gücü harcanarak tekrar ulaşılabilir. Öğrencilere eğitim sonunda anket gönderilerek eğitim ile ilgili değerlendirme yapılabilir. Alınan anketlerden farklı raporlar anlık düzenlenerek anketlerden alınan bilginin çeşitliliği arttırılabilir. 3. Raporlar Bilginin kısa sürede ve düşük maliyette istediğimiz yere ulaşması ya da istediğimiz kriterlere göre düzenlenmesi vazgeçilmez bir ihtiyaç haline gelmiştir. Kurum, tüm eğitim yılı boyunca katılımcılarının, eğitimcilerinin, eğitimlerin belirli kriterler altında raporlarının hazırlanması hem kurumun kendini değerlendirmesi, sıradaki eğitim yılına daha hazırlıklı girebilmesi hem de üst makamlara faaliyet raporu sunabilmesi açısından önem taşımaktadır. Ancak eğitim yılı boyunca açılan eğitimlerin sayısı arttıkça rapor hazırlamak hem önemli bir zaman kaybına neden olmakta hem de insan iş gücü ile hazırlanan bu raporlarda hata yapma olasılığı artmaktadır. 124 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası SEM Yönetim sistemi ile varolan iş gücü, tekdüze işlerden kurtarılarak, daha verimli kullanılabilir. Birden fazla kişi ile çalışarak günlerce süren raporlar SEM Yönetim Sistemi ile kısa sürede tamamlanabilmektedir. Diğer bir açıdan bakacak olursak, herhangi bir branştaki talep raporlarına bir yurtdışı seyahatinde mesai saatleri dışında ihtiyaç duyabiliriz. Normal düzende o anki raporu almamız imkansız olabilir. Ancak sistem üzerinden alınan başvuruların raporu her an alınabilmektedir. 4. Sertifika / Katılım Belgeleri Eğitimlerin tamamlanmasının ardından, eğitimin içeriği doğrultusunda öğrenciler eğitim sertifikası, katılım belgesi gibi katıldıkları eğitimleri doğrulayan belgeler hak etmektedirler. Öğrenciler bu belgelere, herhangi bir iş ya da eğitim başvurusu esnasında ihtiyaç duyabilirler. Ve aldıkları eğitimi doğrulayan sertifika ya da katılım belgesini SEM yönetiminden talep edebilirler. Geriye dönük olarak sertifikaların bulunması, kişinin eğitim bilgilerine ulaşılması belki binlerce kişi içinde arama yapılmasına sebep olabilmektedir. Bilgi yönetim sistemi aracılığı ile sadece kişinin ismini ya da TC kimlik numarasını yazarak aldığı tüm sertifikalara ulaşmak mümkün olmaktadır. 5. E-Posta ve SMS ile bildirim Günümüz teknolojileri gereği en çok tercih edilen bilgilendirme yöntemi e-posta ve SMS gönderimidir. Yeni açılan eğitimler, tarih değişikliği, eğitim iptali gibi birçok nedenle eğitimcilere ve/veya öğrencilere duyuru yapmak gerekebilir. Bunun için kişilerin e-posta ve cep telefonu numaralarını farklı bir sisteme girerek oradan toplu bir şekilde ya da tek tek gönderim yapmak bir çözüm olabilir, ancak sistemler arası e-posta ya da telefon numarası aktarımı beklenmedik problemlere yol açabileceği de unutulmamalıdır. SEM yönetim sistemi ile fazladan bir yazılım kullanmaya gerek kalmadan kişileri belirli kriterlere göre süzerek e-posta ve SMS gönderimi yapılabilmektedir. Örneğin, mart dönemi X eğitimi sınıfı öğrencilerine bilgilendirme e-postası gönderilmesi gibi. Yapılan gönderiler sistemde gönderi arşivine kaydedilerek saklanır ve geriye dönük olarak inceleme yapılmasına ve rapor alınabilmesine olanak sağlar. 6. Eğitimlerin Arama Motoruna Kaydı Arama motorları yeni katılımcılara ulaşmamızda karşımıza çıkan en maliyetsiz ve en önemli yolların başında gelmektedir. Eğitim almak isteyen günümüz internet kullanıcılarının ilk başvuru noktası arama motorlarıdır. SEM yönetim sistemi geliştirilmesi esnasında her satırında arama 125 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası motorları uyumu göz önünde bulundurularak kodlanmıştır. Arama motorlarının istediği bazı kodlama teknikleri ve kodlama standartlarına (W3C gibi) uyum için gerekli çalışma yapılmıştır. Uyum için yapılan bazı yazılımsal uygulamalar • Her eğitim için dinamik oluşan meta taglar • SEO uyumlu URL • W3C Uyumu • Güncel Site Haritası oluşturulması • Robot.txt oluşturulması Örneğin: İngilizce eğitimi almak isteyen bir kişinin arama motoruna ‘ingilizce eğitimi’ yazması durumunda ilk sayfada sisteme ait linklerin çıkması organizasyonun bilinirliliğini arttırmakla birlikte öğrenci sayısında da önemli artışlara sebep olacaktır. Günümüzde, özel eğitim kurumlarının arama motorlarında üst sıralarda yer aldığı görülmektedir. Bunun başlıca sebebi arama motoru uyumlu alt yapı kullanmalarıdır. 7. Sistemin Alt Yapısı Şekil-2.Yazılım Mimarisi Çeşitli yazılım teknoloji ve yöntemleri incelenip, en uygun yapının • Hızlı kodlanabilmesi • Kodların belli standartlara uygun yazılması • Metotlar kullanılmasından dolayı kodun daha anlaşılır olması • Veri tabanı değişikliğine gidileceği zaman, geçişin daha kolay olması • Daha güvenli olması gibi sebeplerden dolayı “Net teknolojileri” kullanılarak çok katmanlı mimari kullanılması uygun görülmüştür. (Şekil-2). Sunum Katmanında, Google arama motoru gereklilikleri göz önünde bulundurularak w3c standartlarında, style kodlarının css dosyalarına yazılması ile oluşturulmuştur. 126 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası İş katmanında, nesneye dayalı programlamaya tam manasıyla uyum sağlayan C# dili kullanılmıştır. C#’ın yetenekleri kullanılarak Class’lar ve Method’lar ile iş katmanı inşa edilmiştir. Veri Katmanında, Sql server yapısını temsil edebilen Entity Framework mimarisi kullanılmıştır. Veri tabanı olarak M.S. SQL Server Veri Tabanı sistemi kullanılmaktadır. M.S. SQL Server veri tabanı kullanılmasının başlıca sebebi hedeflenen yoğun bilgi trafiğini üstlenebilecek yapıda olması ve kendi içinde tetikleme ve gelişmiş sorgular yazabilme kabiliyetinin bulunmasıdır. Çok katmanlı mimari, proje geliştirilmesi esnasında ekip halinde çalışabilmemize yardımcı olmaktadır. Böylelikle proje daha hızlı ve stabil bir şekilde kodlanabilmektedir. 8. Sonuç Teknolojinin gelişmesi ile artık dünya daha küçük bir yer haline gelmiştir ve günden güne küçülmektedir. Bilginin iletiminin hızlanması ile dünya düzleşmiş, yeni bir çağ girilmiştir. Bilgi çağında organizasyonlar klasik anlayıştan sıyrılarak rekabeti farklı sahalara taşımışlardır. Teknoloji artık rekabetin farklı bir etabı haline gelmiştir. Ve teknoloji eleme, takipçisi olmayan organizasyonları diskalifiye etme gücüne sahiptir. Dünyada iki kişinin bilgi paylaşımında bulunabilmeleri için artık kıtaları aşmaları gerekmemektedir. Böyle bir çağda var olan teknolojileri bir kademe ileriye taşıyabilmek ancak bilginin doğru şekilde yönetimi ile sağlanabilmektedir. Sürekli eğitim merkezleri bilgi yönetim sistemi ile teknolojinin bilgiyi kontrol altına alması, eğitmen kazanımları, öğrenci kazanımları, kurum kazanımları artırmaktadır. Sistem ile sağlanan, minimum maliyet ile maksimum verim, ileriye dönük öngörüde bulunma, organizasyondaki hataları en aza indirme, tanınırlığı arttırma gibi kazanımların göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Teşekkür Bu projeyi (Proje no: 11-REK-003) destekleyen Ege Üniversitesi Rektörlüğü Araştırma Fon Koordinatörlüğü’ne teşekkür ederiz. Kaynakca 1. Baransel C, Mumcuoğlu, A. Web Tabanlı, Üç Katmanlı Yazılım Mimarileri: UML, EJB ve ORACLE İle Sistem Modelleme, Tasarım ve Gerçekleştirim, SAS Yayınları, 2003. 2. Frıedman TL, Yirmi Birinci Yüzyılın Kısa Tarihi, Dünya Düzdür, Boyner Yayınları, 2006 3. Güngören B. UML ile Nesne Tabanlı Çözümleme ve Tasarım, Seçkin Yayıncılık, 2005 4. Sözmen EY. Eğitimde Kalite yaklaşımları. Tıp Eğitimi Dünyası 16(3):3-11, 2004. 127 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası VIRQUAL: Sürekli Eğitimde ve Yüksek Öğrenimde Sanal Mobilite VIRQUAL: Virtual Mobility in Higher Education and Continuous Education Doç. Dr. Sevgi ÖZKAN1, Prof. Dr. Alfredo SOEIRO2, Rita Falcao de BERREDO2 1 Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Enformatik Enstitüsü, e-posta: [email protected] 2 University of Porto, Portugal, e-posta: [email protected] Abstract The information presented in this document has been extracted from the European Union 7th Framework Project entitled “VIRQUAL - Network for integrating Virtual Mobility and European Qualification Framework in HE and CE Institutions”. The Reference Number of the project is 143748-PT-KA3NW. Authors encourage those who are interested in to learn more about the project’s outcomes and to join the network to visit the project’s website at: http://virqual.up.pt Keywords; Continuing Education, Higher Education, virtual mobility Introduction Europe has been investing in developing and implementing policies and tools to promote transEuropean cooperation and mobility in many fields, including in Education. The Bologna Process is creating an European Higher Education Area where mobility, transparency and competitiveness are key concepts. The recent formal adoption of the European Qualifications Framework was an additional and important step to achieve mobility in higher and continuing education. Joining e-learning and mobility together, we obtain a new concept Virtual Mobility, defined by elearningeuropa.info as “The use of information and communication technologies (ICT) to obtain the same benefits as one would have with physical mobility but without the need to travel”. Project VIRQUAL VIRQUAL is a European Network for integrating Virtual Mobility and European Qualification Framework in HE and CE Institutions and is supported under the Lifelong Learning Programme of the European Commission (KA3). It is a 3 year long project which began in January 2009. 128 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası VIRQUAL involves 10 partners in 7 countries who agreed to work together to help educational and training institutions to achieve Virtual Mobility and to guarantee European Qualifications Framework (EQF) implementation through e-learning. The project team aimed to identify specific obstacles and to propose concrete and innovative solutions to achieve this goal and to promote cooperation and joint work amongst partner organisations. As a network, the project team aimed to link up with related initiatives and to address other educational networks to help the dissemination of the results. In doing so, they planned to provide other European Higher and Continuing Education institutions with guidance, case studies and tools to support them in their integration of Virtual Mobility in their practices, thereby contributing to the construction of an operational European Learning Space. The VIRQUAL consortium identified several concrete objectives emerging from these goals and aimed to: 1. Define, exemplify and promote discussion about using e-learning as a way to foster national and international collaboration of HE/CE organisations to implement virtual mobility. 2. Critically assess and exchange results, ideas and innovation about European, national and local policies and initiatives related to the goals of the project identifying the different factors that have an impact upon collaboration. 3. Cooperate in the elaboration and implementation of concrete Virtual Mobility scenarios, by establishing partnerships among institutions in the proposed network institutions, and providing solutions and specific tools for different processes and stakeholders involved in the process. 4. Elaborate, implement, make available and disseminate tools to analyze, support and manage virtual mobility at institutional level, enhancing the level of Virtual Mobility in Europe while, at the same time, contributing towards the implementation of the EQF. The outputs or products of the project were considered to be of three different types; those related to establishing the VIRQUAL network, those related to implementing the key work of the consortium and those related to disseminating the results of the project to the wider European HE and CE community. Project Consortium • Universidade do Porto 129 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası • European University Continuing Education Network • Technische Universität Wien • Eesti Infotehnoloogia Sihtasutus • Gábor Dénes Főiskola • Orta Doğu Teknik Üniversitesi – Sürekli Eğitim Merkezi • Universidade Aberta • TecMinho – Associação Universidade-Empresa para o Desenvolvimento • Verein zur Förderung des Einsatzes Medien in der Aus- u. Weiterbildung Conclusions VIRQUAL can be said to be a project which has broken new ground in a highly complex environment. The core objective of identifying specific obstacles to Virtual Mobility and to propose concrete and innovative solutions to overcome these obstacles as well as to promote cooperation and joint work among partner organisations has clearly been met. Creating a cohesive model that can be used to bring together notions of virtual mobility in higher education, cross-border recognition of accreditation, the production of transparent and high quality learning outcomes and the different legal frameworks in different European countries is a challenging task. Despite all the challenges, the outputs produced by the project are very useful and could have a significant impact on lowering barriers to a real and meaningful take up of Virtual Mobility opportunities in the HE and CE sectors. The use case approach which was taken provided a very clear basis for the eventual cohesive model that has emerged and highlighting the rationale and value of the VIRQUAL approach. The guidelines from three perspectives, i.e. student (or learner), teacher and institutional have been prepared and are made available at the project’s website at http://virqual.up.pt References The website of the VIRQUAL Project where all information about the Project can be found: http://virqual.up.pt 130 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Sanal Dünyaların Yaşam Boyu Öğrenme Etkinliklerinde Kullanımı Tansel Tepe, Prof. Dr. Mustafa Murat İnceoğlu Ege Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İzmir Özet Yaşam boyu öğrenme, çocukluktan emekliliğe kadar sürekli öğrenmeyi ifade eden bir kavramdır. Yaşam boyu öğrenme, formal öğrenmenin yanı sıra informal öğrenmeyi de içerir. Yaşam boyu öğrenme, uzaktan eğitim, e-öğrenme, sürekli eğitim ve açık öğretim gibi öğrenme yaklaşımlarını içeren bir öğrenme modelidir. Bu çalışmada yaşam boyu öğrenmede sanal dünyaların kullanımının önemi üzerinde durulmuştur. “Yaşam Boyu Öğrenme” ve “Sanal Dünya” kavramları açıklanıp, sanal dünyaların yaşam boyu öğrenme üzerinde avantajları ve dezavantajları ele alınmıştır. Ayrıca yaşam boyu öğrenmede sanal dünyalar üzerinde yapılan bazı çalışmalar örneklendirilmiş, gelecekte sanal ortamlarda yapılabilecek bazı yaşam boyu öğrenme faaliyetleri üzerinde önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Second Life, Sanal Dünyalar, Yaşam Boyu Öğrenme. The Use of Virtual Worlds in Life Long Learning Activities Abstract Life long learning is a notion that expresses continuous learning from childhood to retirement. Life long learning contains informal learning as well as formal learning. Life long learning is a learning model that contains learning approaches such as, distance learning, e-learning, continuous learning and open education. In this study, the importance of the use of virtual worlds in life long learning is stressed. The notions of “Life Long Learning” and “Virtual World” are explained, and the advantages and disadvantages of virtual worlds in life long learning are expressed. Furthermore, some studies are exemplified on virtual worlds in life long learning and some recommendations have been made about life long learning that can be done in virtual worlds in the future. Key Words: Life Long Learning, Second Life, Virtual Worlds. 131 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Giriş Yaşam boyu öğrenme ilk ve orta öğrenimdeki öğrencilerden yetişkinlere, mesleki eğitim stajyerlerinden üniversite öğrencilerine, temel beceri ihtiyacı duyan insanlardan eğitim profesyonellerine kadar herkes için geçerli olan, bağımsız öğrenmeyi ve uzaktan eğitimi de kapsayan öğrenmeler sürecidir (Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Merkezi Başkanlığı, 2011). Yaşam boyu öğrenme, Avrupa Topluluğu içerisinde, “Bilgiyi, yeteneği ve yeterliliği geliştirmek amacıyla, kişisel, vatandaşlık ve sosyal hayatla ilgili olan perspektif içerisinde, hayatın her anında üstlenebilen tüm öğrenme aktiviteleri” olarak tanımlanmaktadır. Yaşam boyu öğrenme; okul öncesi dönemden, emeklilik sonrasına kadar, her çeşit kabiliyeti, ilgiyi, bilgiyi ve yeterliği edindirir ve günceller. Bilginin gelişmesini ve her vatandaşın bilgiye dayalı topluma uyum olarak katılmasını, kadının/erkeğin geleceğini daha iyi kontrol altına almasını sağlayacak yeterliğin gelişimini teşvik edecek programlar açar. Boş zamanı olup yeteneklerini geliştirme isteği olan öğrencileri de kapsar ve onlara daha ileri düzeyde öğrenme imkanları sunar. Böylece fırsatlar, gerçekten öğrenmeye istekli potansiyel kişinin ihtiyaçlarına ve maksatlarına uygun hale getirilmiş olunur (Akınoğlu, 2009). Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan Yaşam Boyu Öğrenim Memorandumu (Memorandum on Lifelong Learning) içerisinde “yaşamboyu öğrenim” stratejilerine ilişkin altı temel öğe belirlenmiştir: Katılımcılık: Yalnızca ulusal, bölgesel veya yerel karar alma düzeylerinde değil, aynı zamanda kamu mercileri, eğitim sağlayıcıları (okul, üniversite vb.), iş dünyası, sosyal partnerler, yerel dernekler, mesleki rehberlik hizmetleri, araştırma merkezleri vb. arasında da ortaklık çalışmaları yapılmaktadır. Bilgi toplumunda öğrenme: Bilgi tabanlı toplumda temel becerileri yeniden tanımlamaya yönelik, sözgelimi yeni bilgi ve iletişim teknolojilerini içeren öğrenim talebine ışık tutma ve öngörülebilir istihdam piyasası gelişmelerini dikkate alması durumu söz konusudur. Yeterli kaynak: Öğrenime yapılacak kamu yatırımlarını ve özel yatırımları önemli ölçüde arttırmayı da içeren yeterli kaynaklandırma durumudur. Bu yalnızca kamu bütçelerini arttırmak değil aynı zamanda mevcut kaynakların etkin dağıtımını sağlamak ve çeşitli yeni yatırımları teşvik etmek anlamına gelmektedir. İnsana yapılan yatırım ekonomik halkanın her noktasında büyük önem taşımaktadır. 132 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Öğrenme fırsatlarına erişim kolaylığı sağlama: Öğrenim olanaklarını daha görünür hale getirmek; daha çok yerel öğrenim merkezi açmak suretiyle öğrenim görmenin önündeki engelleri kaldırmak ve bu şekilde öğrenime erişimi kolaylaştırmaktır. Bu bağlamda, özürlü vatandaşlar veya kırsal kesimde yaşayanlar gibi farklı gruplar için özel çabalar sarf edilmelidir. Öğrenme kültürü yaratılması: Öğrenim isteklerini kolaylıkla dile getiremeyen kişiler için, olanaklar sunmak suretiyle imaj açısından değer verilen bir öğrenim görüntüsü ve imgesi yaratmak ve bu yolla bir öğrenim kültürü oluşturarak öğrenimi kolaylaştırmaktır. Mükemmeliyete odaklanma: Kalite kontrolü ve ilerlemeyi tespit eden ölçütler yoluyla mükemmeli hedeflemektir. Daha somut bir ifadeyle, başarının fark edilip ödüllendirilmesi için standartlar, kılavuz ilkeler ve mekanizmalar belirlemektir (EU Commision, 2011). Çeşitli hayat boyu öğrenme programları bulunmaktadır. Bunlar: Comenius: “Okul Eğitimi” alanında Avrupa ülkeleriyle işbirliği yapmak suretiyle eğitimde kaliteyi artırmak ve kültürel diyaloğu sağlayarak dil öğrenimini teşvik eden programdır. Okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim alanlarını kapsamaktadır. Erasmus: Avrupalı yüksek öğretim kurumlarının birbirleri ile işbirliği yapmalarını teşvik etmeye yönelik bir Avrupa Birliği programıdır. Bu program yüksek öğretim kurumlarının birbirleri ile ortak projeler üretip hayata geçirmeleri için ayrıca kısa süreli öğrenci ve personel değişimi yapabilmeleri için karşılıksız mali destek sağlamalıdırlar. Leonardo Da Vinci: AB mesleki eğitim programıdır. Tüzel kişilik sahibi tüm resmi ve özel kurum ve kuruluşlar, eğitim kurumları ile KOBİ, STK ve yerel idareler Leonardo Da Vinci projesi sunabilmektedir. Grundtvig: Yetişkin eğitiminin ülkeden ülkeye değiştiği ve farklı durumlarının olduğu bilinmektedir. Grundtvig eyleminde temel amaç öğrenmeye arzulu her bir bireyin bu talebini gerçekleştirecek yolların geliştirilmesini sağlamaktır (Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Merkezi Başkanlığı, 2011). Sanal Dünyalar Sanal dünyalar, online arayüzler aracalılığıyla çok sayıda kullanıcı tarafından ulaşılabilen etkileşimli dijital ortamlardır. Türlerine göre, temsil ettiği dünyalar da değişir ancak en temel özelliği ortak kullanılan ortamlar olmasıdır. İki ya da üç boyutlu görsel unsurlardan oluşurlar. Hem ortamla hem de diğer kullanıcılarla etkileşim gerçek zamanlıdır. Kullanıcılar, olanaklarına 133 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası göre görüntülerini, bulundukları ortamları, kullandıkları sanal araç-gereçleri yine gerçek zamanlı olarak değiştirebilirler. Sanal dünyalar, içeride kullanıcı olsun ya da olmasın sürekli var olan ortamlardır (Özmoralı, 2011). Dickey (2005), üç boyutlu sanal dünyaları “Kullanıcıların üç boyutlu simüle edilmiş ortamda hareket ettiği ve etkileşimde bulunduğu ağ tabanlı masaüstü sanal gerçeklik” platformu şeklinde tanımlamıştır. Etkileşimli üç boyut ortamı, kullanıcının avatarlar ile temsil edilmesi, ve etkileşimli sohbet araçları sanal dünyaların karakteristik özellikleridir. Avatar, gerçek kullanıcının sanal dünyadaki temsilidir. Kullanıcılar, klavye ve fare ile avatarlarını kontrol ederek üç boyutlu ortamda hareket edebilir (yürümek, koşmak, el sallamak, vs.) ve diğer kullanıcı avatarları ile iletişime geçebilirler. Dalgarno & Lee’nin (2010) önermiş olduğu üç boyutlu sanal ortamlarda öğrenme modelinde belirtildiği gibi, sanal dünyaların, kullanıcı etkileşimi ve sanal ortamın gösterim gerçekliği ve hareketin akıcı olması gibi gösterim doğruluğu özellikleri ile iki boyutlu platformlardan farklılık gösterir. Bu iki özellik sayesinde kullanıcılar, sosyal olarak kendilerini sanal ortamda hissedebilir, aynı zamanda farklı mekanlardaki kullanıcılar ile aynı ortamda beraber olduğunu hissedebilirler. Kurmuş oldukları etkileşim ile sanal ortamdaki çevrimiçi kimliklerini yaratabilirler ve kendi avatarlarına bu kimliği yansıtabilirler. Sanal dünyaların en popülerlerinden birisi 2003 yılında San Fransisco merkezli Linden Laboratuvar adlı şirket tarafından geliştirilen Second Life (SL)’dir. SL, iş adamı, eğitimci, sosyal bilimci, politikacı ve hukukçu gibi farklı alanlardaki kişilere çeşitli fırsatlar sunmaktadır. Örneğin, eğitim enstitüleri, kütüphane desteği, eğitim kursları verme gibi amaçlarla kullanabilmektedir (Harrison, 2009). Eğitim bağlamında SL, yapıcı öğrenme, sosyalleşme, araştırma, keşfetme ve yaratıcılık için zengin bir ortam sunmaktadır. Böyle bir sanal ortam öğrencilerin teknolojik araçları kullanma, görsel tasarım yapabilme ve üç boyutlu ortama yenilikler katma beceri ve stratejileri göstermelerine izin vermektedir. Bu uygulama özellikle uzaktan öğrenenler için büyük bir potansiyel taşımaktadır (Burgess, vd., 2010; Liu, 2006). Dünyanın ileri gelen üniversiteleri SL'yi eğitim programlarının güçlü bir parçası olarak kullanmaktadır. SL’de Open University, Harvard, Texas State ve Stanford gibi üniversiteler sanal kampüs kurmuşlardır. Linden Lab. bu konuyu desteklemekte hatta eğitim organizasyonlarıyla birlikte çeşitli projelere katılmaktadır. SL'de eğitimciler gerçek dünyada olduğu gibi eş zamanlı 134 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası seminerler, konferanslar, eğitim sempozyumları gerçekleştirebilme olanağına sahiptirler. (Linden Research, Inc., 2011). Türkiye’ de ODTÜ, SL’ de sanal bir kampüs oluşturarak ileride Türkiye’ de oluşturulabilecek sanal kampüslerin öncüsü konumunda bulunmaktadır. Şekil-1 ve şekil-2’de ODTÜ SL kampüsünden örnek görüntüler gösterilmiştir. Şekil-1 ODTÜ SL Kampüsü- Kaynak: Bulu (2010) Şekil-2 ODTÜ SL Kampüsü- Kaynak: Bulu (2010) Sanal Dünyaların Yaşam Boyu Öğrenmeye Faydaları Sosyal açıdan sanal dünyaların özünde sorumluluk ve işbirliği olanaklarına fırsat tanıma yatmaktadır ve bu durum eğitim ve öğretim amaçlarına faydalı bir durum teşkil etmektedir. 1993 yılında yapılmış olan Laurillard projesi sanal dünyaların sosyal doğasının önemini ortaya koymuştur. Sosyalleşme sadece bireyler ve gruplar arasında değil, bireyler ve grupların işbirliği içerisinde oldukları tüm çevre arasında tanımlanmaktadır. Freitas ve meslektaşları tarafından, sosyal ve toplum konularının sanal dünyalar boyutlarında ele alınmasının eğitim sistemini nasıl etkileyebileceği üzerine bir çalışma yapılmıştır (Douglas, 2010). Dalgarno ve Lee (2010), üç-boyutlu etkileşimin mümkün olduğu sanal dünyaların faydalarını; mekansal simülasyonların desteklenmesi, tecrübeye dayalı olması, durum merkezli öğrenmeyi kolaylaştırması, motivasyonu arttırması, işbirliğine dayalı ve işbirliği ekiplerinde öğrenmeyi daha etkili kılması olmak üzere beş başlık altında toplamıştır. Sanal ortamlar problem, proje, durum tabanlı ortamlar sunarak öğrencilerin yaşayarak öğrenmesine imkan sunulabilmektedir. Üç 135 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası boyutlu modelleme, liderlik ve eğitim çalışmaları, eğitim teknolojileri, sağlık ve beslenme, ticaret, dil öğrenimi, programlama ve değişik çoklu disiplinlerde sanal ortam simülasyon örnekleri görülebilmektedir. Bu açıklama sanal dünyaların yaşam boyu öğrenmede farklı alanlarda kullanıldığının göstergesidir. Yaşam boyu öğrenmede avatar kullanımının önemli faydaları bulunmaktır. Avatar kullanma öğretmenler ve öğrenciler için bilgi ve iletişim teknolojileri yeteneklerini geliştirebilmeleri açısından olanaklar tanımaktadır. Sosyal öğrenme fırsatları sunmakta olup geleneksel sınıf ortamını canlandırmaya yardımcı olabilmektedir. Avatar kullanma öğrenme sürecine katkıda bulunmaktadır. Sanal öğrenmeler farklı öğrenme biçimlerini avatarlar vasıtasıyla simüle ederek öğrenmeyi hızlandırır ve teknoloji doğrultusunda ders kitapları, tartışma ortamı ve laboratuvar uygulamalarını ortama ekleyerek öğrenci sorumluluklarını artırırlar (FOR.COM., 2011). Avatar kullanma çekingen öğrenciler için kendilerini sosyal ortamda daha rahat ifade etmelerine olanak tanır. Çekingen öğrenciler avatarları vasıtasıyla ortamda kendilerini deşifre etmeden istediği faaliyetleri çekinmeden gerçekleştirebilme imkanına sahip olmuş olurlar ki zamanla bu çekingenlikleri, kendilerini rahat bir şekilde ifade edebilmenin verdiği rahatlık duygusu ile ortadan kalkabilir. Avatar kullanma yaparak ve yaşayarak öğrenmeyi üç boyutlu ortamda mümkün kılar ve öğrenmeyi daha zevkli hale getirir. Ayrıca avatar kullanma ile gerçek hayatta karşılaşılabilecek risk faktörlerinin önüne geçilmiş olunur. Örnek olarak, kimya dersi için hazırlanmış bir deney ortamında öğrenci bilmediği asitleri veya bazları birbirine karıştırırsa gerçek hayatta oluşabilecek zararlı reaksiyonlara maruz kalmadan reaksiyon sonuçlarını simüle edilmiş olarak görebilir. Böylece deneyin nasıl sonuçlanacağını öğrenmiş ve durum hakkında tecrübe edinmiş olur. Sanal dünyalarda grafik arayüzü kullanıcılara çevreyi tanıma ve diğer insanlarla etkileşimde bulunmalarına olanak tanımaktadır. Katılımcılar kendi modellerini, simülasyonlarını ve örneklerini kolayca geliştirebilmektedir. Bu durum sanal dünyaların kullanıcılara kendi öğrenme ortamlarını oluşturabilmelerine olanak tanımaktadır. Sanal dünyalarda kişiler öğrenirken resmi ortama göre daha sivil davranabilmektedirler. İstedikleri kıyafetleri giyinebilir istedikleri avatar tipini seçebilirler. Katılımcılar sanal dünyalarda istedikleri gibi hareket edebilirler(koşabilir, uçabilir, yüzebilir, istediği gibi oturabilir, vb.). Bu durum kişilere daha rahat ve esnek bir öğrenme ortamı sağlamış olur. (Allen, 2011). Sanal ortamda yapılan işler kayıt altına alınabilmekte ve kontrol edilebilmektedir. İstenilmeyen davranışlara kısıtlamalar getirilebilmekte bu sayede amaçlar doğrultusunda öğrenme ortamı 136 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası tasarlanabilmektedir. İstenildiği zaman öğrenme ortamlarına kimlerin giriş yapabileceği ortam yöneticisi tarafından kontrol edilebilmektedir. Örneğin, eğitimle alakalı bir konferansın sanal ortamda yapıldığı sırada konuyla alakasız bir ziyaretçinin konferans salonuna girmesi engellenebilir. Bu durum da eğitim ve öğretimin amaçlar doğrultusuna yapıldığına dair bir örnek durum teşkil eder (Allen, 2011). Sanal dünyalar gerçek dünyadakine çok yakın ortamlar oluşturmaya olanak tanır ve öğrenenler öğrenirken kendilerini gerçeğe yakın bir ortamda hissettikleri için öğrenme durumuna daha iyi motive olabilirler. Yaşam boyu öğrenme için tasarlanan sanal bir ortamda çevrenin gerçeğe yakın olarak düzenlenmesi katılımcıları ortama ve konuya motive etme adına çok önemlidir. Örnek olarak, doktorlara yönelik cerrahi alanda gösterilmek istenen bir konu sanal dünyada bir ameliyathane ortamı tasarlanarak anlatılırsa ortam amaca hizmet olur. (Allen, 2011). Second Life ile Gerçekleştirilen Yaşam Boyu Eğitim Örnekleri Ahmad, Wan ve Jiang (2011) tarafından “Sanal Dünyada Sağlık Kurs Modülü” başlıklı çalışma SL sanal yaşam ortamında tasarlanmıştır. Malezya Bilim Üniversitesindeki 21 sağlık öğrencisi diş çürükleri, epizyotomi ve akıl hastalığı örnekleriyle sanal sınıf kurs modülünün pilot uygulamasını gerçekleştirmişlerdir. Çalışmanın sonucu olarak şu yargılara varılmıştır: Sanal ortamlarda çalışmak gerçek ortamlara nazaran daha az risk faktörleri içerir yani daha güvenliklidir, daha etkileşimlidir, daha az sıkıcıdır, hatırlanması daha kolaydır ve uzaktaki sağlık öğrencileri için alternatif öğrenme seçenekleri sunar. Çalışmaya ilişkin örnek ekran görüntüleri şekil-3 ve şekil4’te gösterilmiştir. Şekil-3 SL Sağlık Kurs Modülü Şekil-4 SL Sağlık Kurs Modülü Kaynak: Ahmad, Wan ve Jiang (2011) 137 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Karstad (2008), tarafından Dubaili kız öğrencileri farklı kültürdeki toplumlarla iletişime sokabilmek için SL ortamında sanal bir kampüs oluşturulmuştur. Birleşik Arap Emirliklerindeki web trafiği ülkenin kültürel bağlarına uygun olacak şekilde öğrencilerin sitelere erişimine kısıtlamalar getirmiştir. Eğitim olanaklarındaki teknolojiler gelişmekte olmasına rağmen ülke tutucu bir yapıya sahiptir. Ülke anlayışına göre sanal ortamlar içerisindeki bazı görsel materyaller islam anlayışına ters düşmektedir. Altı tane öğrenci gönüllü olarak SL’deki uygulamaya katılmıştır. Öğrenciler sosyal hayatta kapalı olmasına rağmen sanal ortamda avatarlarını kapatmamışlardır. Öğrenciler daha sonra avatarlarına kültürel değerlerini yansıtan kıyafetler giydirmişlerdir. (Şekil-5, şekil-6 ve şekil-7) Öğrencilerden iki tanesi uygulamaya katılamamışlardır. Birisinin kocası izin vermemiş diğeri ise çok tutucu olduğu için kendini sanal ortamda güvende hissetmemiştir. Uygulama esnasında Mekke canlandırma ortamında iken avatarlar kapalı olmadığı için bir avatar öğrencileri koordine eden kişiye yaklaşarak öğrencilerin avatarlarını ortama uyarak kapatmaları istenmiştir. Uygulama esnasında Dubaili kız öğrenciler sanal ortamda uluslararası diğer öğrenci topluluklarına katılarak kültür alışverişinde bulunmuşlardır. Araştırmada sonuç olarak SL kullanmada tutucu orta doğu toplulukları sosyal ve kültürel zıtlıklara maruz kalmıştır. Çalışma az da olsa Dubaili kız öğrencilere farklı kültürdeki toplumlarla iletişimde olma olanağı sunmuştur. Şekil-5 Dubaili Kız Öğrenciler-Kaynak: Karstad (2008) Şekil-6 Avatarların Kültürel Kıyafetleri İçinde Temsil Edilmesi, Kaynak: Karstad (2008) 138 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Şekil-7 Avatarların Kültürel Kıyafetleri İçinde Temsil Edilmesi- Kaynak: Karstad (2008) Bezir, Çukurbaşı ve Baran (2011 a) tarafından “Second Life Yabancı Dil Öğretim Ortamında Altı Şapkalı Düşünme Tekniğinin Uygulanması” (Şekil-8) ve Bezir, Çukurbaşı ve Baran (2011 b) tarafından“Second Life Ortamında Rol Oynama Tekniğiyle Yabancı Dil Etkinlikleri Tasarım Süreci ve Uygulanması” başlıklı çalışmalar yapılmıştır (Şekil-9). Uygulamaların amacı SL ortamında rol oynama tekniği kullanarak ve altı şapkalı düşünme tekniği uygulanarak yabancı dil üzerine geliştirilen aktivitelerin tasarım sürecini sunmak ve yürütülen aktivitelere ve ortama yönelik öğrenci görüşlerini incelemektir. Her iki uygulama 2010 – 2011 eğitim öğretim yılının birinci yarısında; Türkiye- İzmir ilinde bulunan iki Anadolu Lisesinde eş zamanlı olarak uygulanmıştır. Uygulamalar, her iki okuldan altı öğrenci, toplamda on iki öğrenci ile gerçekleşmiştir. Yapılan araştırmanın sonucuna göre, öğrencilerin çoğu İngilizce konuşmaya yönelik özgüvenlerinin ve konuşma becerilerinin arttığını hissettiklerini ve doğaçlama konuşma sırasında iyi bir performans sergilediklerine inandıklarını belirtmişlerdir. SL ortamı, öğrencilerin dinleyerek, okuyarak ya da izleyerek edinebilecekleri bilgiden daha fazlasını kendi kendilerine yaparak ve yaşayarak anlamlandırmalarını sağlamıştır. Ortamın özgür olması ve gerçeğe yakın olması öğrencilerin ortamı beğenmelerini sağlamıştır. Şekil-8 (SL Ortamında Altı Şapkalı Şekil-9 (SL Ortamında Rol Oynama Etkinliği 139 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Düşünme Tekniğinin Uygulanması) Kaynak: Bezir, Çukurbaşı, Baran (2011a) İçin Tasarlanan Alan) Kaynak: Bezir, Çukurbaşı, Baran (2011 b) Seng ve Edirisinghe (2007) tarafından “Second Life Öğrenme Ortamı Kullanarak Bilgisayar Bilimleri Öğretmek” ortamında başlıklı çalışma yapılmıştır. Çalışma, SL’de hazırlanmış bir öğrenme öğrencilere bilgisayar oyunları geliştirme ve C# programlama dilinin nasıl öğretilmeye çalışıldığını anlatmaktadır. Çalışma sonunda öğrenciler ve öğretmenlerin bakış açısına göre sanal dünyalarda dersi yürütürken elde edilen deneyimlere dayanılarak avantajlar ve dezavantajlar belirlenmiştir. Şekil-10’da bir öğrencinin programlama öğrenirken “loop” ve “arrayleri” nasıl incelediği gösterilmiştir. Şekil-10 “Loop” ve “Array” lari Öğrenme Aktivitesi Kaynak: Seng ve Edirisinghe (2007) Hornik ve Thornburg (2010) SL’nin bir finansal muhasebe kursunda öğrencilerin birbirleri arasındaki sorumluluk ilişkileri ve performansları üzerindeki etkileri incelenmiştir. İki adet üç boyutlu ortam tasarlanmıştır. İlk ortam “etkileşimli muhasebe denge (interactive accounting equation) ortamı”, ikinci ortam ise “ t-account” modelidir. Şekil-11 ve şekil-12’de bu ortamlar gösterilmiştir. Sonuçlar SL’nin öğrenci performansı üzerinde çok iyi bir etki sağladığını göstermiştir. Öğrencilerde oluşan baş ağrısı, mide bulantısı gibi olumsuz sağlık durumları öğrenci performansında ters etki yaratmıştır. 140 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Şekil-11 Interactive Account Equation Model Şekil-12 T-Account Model Kaynak: Hornik ve Thornburg (2010) Schwaab ve ark. (2011) acil tıp diş doktorlarının diş tedavi uygulamalarını SL ortamında nasıl yaptıkları incelenmişlerdir. Araştırma sonuçlarına göre doktorların büyük çoğunluğu SL’nin diş pratik uygulamalarında etkili olduğunu belirtmişlerdir ayrıca %70 kadarı geleneksel yüz yüze uygulamaya göre SL ortamını daha gerçekçi bulmuşlardır. Sonuç olarak SL sanal öğrenme ortamının diş tedavi uygulamalarında geleneksel tadavi uygulama yöntemlerine alternatif bir yöntem olduğu kanısına varılmıştır. Uygulamayla ilgili örnek şekil-13’te gösterilmiştir. Şekil-13 SL Ortamında Diş Tedavi Uygulama Odası Kaynak: Schwaab ve ark. (2011) Hill ve Lee (2009) kütüphanecilikte sanal dünyaların etkisini incelemek ve yeni biçimde dağıtılan bilginin önemli kazançlarını belirlemek amacıyla bir çalışma yapmışlardır. Çalışma sonucunda, kütüphane koleksiyonlarına yapılan önemli yardımlar ve eğitimsel fırsat potansiyelleri arasında evrensel bir işbirliği olduğu sonucuna varılmıştır. Sanal dünyalar bilginin dağıtılmasında ve 141 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası eğitimsel fırsatlarda, sanat, ilaç, fen ve eğitim gibi farklı alanlarla kütüphaneciliğin paylaşımlarda bulunmasına imkan tanımıştır. SL’deki sanal kütüphaneler faydalı ve geçerli bulunmuştur. Sanal kütüphanelere erişim kolaylığı ve ortamdaki arkadaşlık ilişkileri bilgiye erişme sürecini olumlu yönde etkilemiştir. Amerikan kütüphanecilik ortaklığının sanal platformdaki görüntüsü şekil14’te gösterilmiştir. Şekil-14 American- Library-Association Kaynak: Hill ve Lee (2009) Eckelman, Lifset, Yessios ve Panko (2011) SL ortamında endüstriyel ekoloji ve çevre düzenlemesinin gerçek hayata getirebileceği fırsatları değerlendiren bir çalışma yapmışlardır. Uygulama esnasında öğrencilere görev tabloları verilerek görevlerin sırayla yapılması istenmiştir. Öğrenciler, sanal ortamın yapılan işlere ne gibi katkılar getirdiğine veya sınırlılıklarına dair raporlar yazmışlardır. Çalışma sonucu olarak sanal ortamdaki kolaylıklar gerçek hayat için eğitsel açıdan avantajlı olabilecek öneriler sunmuştur. Ayrıca çalışma sonunda çevre kirliliğini önleyici ve öğrenme gerçekleştirilmiştir. fırsatlarını devam ettiren eğitsel amaçlar Farklı endüstri alanlarının sanal ortamlara taşınabileceğine ve eğitsel faaliyetlerin uygulanabileceğine dair görüşler öne sürülmüştür. Şekil-15 ve şekil-16’da sanal ortamların ekoloji ve çevre düzenlemesine katkılarına örnek olabilecek bir çalışma olarak, atık kağıtların değerlendirilmesi ve değerlendirilme sonucu ortaya çıkan yeni rulo kağıtlar gösterilmiştir. 142 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Şekil-15 Atık Kağıtların Değerlendirilmesi Şekil-16 Yeni Oluşan Kağıtlar Kaynak: Eckelman, Lifset, Yessios ve Panko (2011) Sonuç Sanal dünyalar yaşam boyu öğrenmeye farklı boyutlar kazandırmıştır. Özellikle, üç boyutlu sanal dünyalar yaşam boyu öğrenme faaliyetlerinde kullanıcılara bir çok yönden avantaj sağlamaktadır. Sanal dünyalarda uzaktan eğitimin kullanılması ve farklı öğrenme ortamlarının sunulması kullanıcılara büyük kolaylıklar sunmaktadır. Uzaktan eğitim sayesinde kullanıcılar gerçek ortamda bulunmalarına gerek kalmadan, istedikleri yerden istedikleri zamanda öğrenme ortamına katılma imkanına sahip olmuş olurlar. Zaman ve maliyet açısından bakıldığında da uzaktan eğitimin sanal ortamlarda kullanımı yaşam boyu öğrenmede tercih edilebilir bir yöntem olarak kendini göstermektedir. Sanal dünyalarda farklı mekanlardaki yapılan uygulamalar öğrencilere esnek öğrenme ortamları sunmaktadır. Öğrenciler öğrenme faaliyetlerine uygun olarak tasarlanmış bir ortamda daha etkili şekilde öğrenme fırsatına sahip olabilmektedirler. Sanal dünyalarda üç boyutlu olarak tasarlanmış alanlarda kullanıcılar avatarları ile dilediği mekana gidebilmektedirler. Avatarlar yardımı ile öğrenciler öğrenme ortamında daha rahat davranabilmekte, istediği mekanda özgürce hareket edebilmektedirler. Sanal dünyaların avantajlarının yanında öğrenme sürecini yavaşlatabilecek sınırlılıklar da bulunmaktadır. Bu sınırlılıkların başında donanım yetersizliği ve düşük internet hızı gelmektedir. Sanal ortamlardaki grafiklerin kaliteli ve eşzamanlı gözükebilmesi için çok iyi bir grafik kartı, yüksek kapasiteli ana bellekler ve hızlı bir işlemci gereklidir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu donanım eksikliklerinden ve internet hızındaki yavaşlıktan dolayı bağlantıda kopukluklarla karşı karşıya kalabilmektedirler. 143 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Öğrencilerin teknolojiyi kullanma becerilerindeki eksiklikleri sanal ortamlar için bir sınırlılık olarak kabul edilebilir. Daha önce hiç bilgisayar kullanmayan ya da bilgisayarla çok az etkileşimde bulunan öğrencilere öncelikle bilgisayar kullanmayı öğretmek gerekmekte daha sonra öğrencilere, sanal ortama adaptasyonları sürecinde uzun bir süre oryantasyon çalışması yapmak gerekebilmektedir. Böylece bu durum zaman açısından büyük bir sorun haline gelmiş olmuş. Öğretmenlerin yeni teknolojilere isteksiz oluşu da sanal ortamda öğrencilere yardımcı olabilecek rehber eksikliği sorununu doğurabilmektedir. Bu eksiklik ancak sanal ortamlara ilgi duyan başka bir alan uzmanı ile çözülebilir. Sanal dünyalardaki sınırlılıkların belkide en önemlilerinden birisi öğretmen ve öğrencilerin sanal ortamda vücut dilini kullanamamalarıdır. Öğretmen ve öğrenciler jest ve mimiklerini gösteremediği için davranışlara tepkiler ancak avatarların hareketleri ile ve avatarlar arası sözlü konuşma ile kısıtlıdır. Sanal dünyaların yaşam boyu öğrenme esnasında avantajları ve dezavantajlarını da göz önüne alarak, yapılan bilimsel çalışmaların sonucunu genel olarak değerlendirecek olursak; sanal ortamda yapılmış öğrenme faaliyetlerinin öğrenme üzerinde önemli katkıları olduğu sonucuna varabiliriz. Bu durumda bize bundan sonra yapılacak olan yaşam boyu öğrenme çalışmalarının sanal ortamlarda tasarlanabileceğine dair olumlu bir yaklaşım sunar. Gelecek Çalışmalar Sanal ortamlarda yaşam boyu öğrenme adına yapılan çalışmaların büyük bölümü lise ve üniversite seviyesinde yapılmıştır. Bu durumun sebepleri şu şekilde açıklanabilir: Okul öncesi dönemdeki çocuklara bilgisayarlar ile uygulama yaptırmak, çocukların motor becerileri tam olarak gelişmediği için imkansız gözükebilmektedir. Aynı durum ilköğretim öğrencileri için de geçerlidir. Bazı üç boyutlu sanal ortamlarda etik yaş sınırı on sekizdir. Küçük yaş grubundaki öğrenciler üzerinde uygulama yapabilmek için çeşitli kurum ve kuruluşlardan izin almak gerekmektedir. Bu durum ise araştırmacılara zor gelebilmekte ve araştırma evrenini başka yaş gruplarına ve başka konulara çekmelerine sebep olabilmektedir. Sanal dünyalarda yaşam boyu öğrenme çalışmaları yaşlılar için de sınırlılıklar içerebilmektedir. Çünkü insanlar yaşlandıkça teknoloji ile bağları kopabilmekte, teknolojiye ilgi duysa bile sağlık problemlerinden kaynaklanan motor becerilerinde azalmalar olabilmektedir. Örneğin, kulakları iyi duyamaz, gözleri iyi göremez, böylece eş zamanlı olan uygulamalara anında tepki verememiş olurlar. 144 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Sanal ortamlarda hali hazırda yapılmış uygulamaların yanı sıra belli yaş grupları ya da farklı meslek grupları için bugüne kadar yapılmamış alternatif sanal ortam uygulamaları geliştirilebilir. Örneğin, okul öncesi dönemindeki çocuklara yemeklerden önce el yıkamanın önemini gösteren bir sağlıklı yaşam simülasyonu izletilebilir. Öğrenciler sanal uygulamayı bilgisayar ortamında gerçekleştirmese bile üç boyutlu olarak tasarlanmış eğitim filmini izleyerek mikroplardan arınmanın önemini öğrenmiş olabilirler. Küçük yaştaki çocukların algı seviyelerine uygun olarak gösterilmiş animasyonlar öğrencinin zihninde bir şema oluşturabilir ve öğrenciler sanal ortamda öğrendiklerini gerçek hayatta uygulama fırsatı yakalamış olabilirler. Yaşlılar için de buna uygun öğrenme ortamları tasarlanabilir. Yaşlı insanların, “… bu iş benden geçti istesemde yapamam” veya “... bu saatten sonra şu konuyu da öğrenemem” gibi sözlerine sanal ortamlar çözüm getirebilmektedir. Örnek olarak, dans etmek isteyen yaşlı insanlar dans figürlerini üç boyutlu ortamlarda simüle edilmiş olarak izleyip öğrenebilirler. Bilgisayarları başında sanal dans etme ortamlarına katılıp istedikleri gibi sanal ortamdan öğrenmiş oldukları dans figürlerini sergileyebilirler. Bu insanlar dans ederek fiziksel efor harcamadan veya “… yaşım geçti insanlar beni kınayabilir” gibi söylemlere fırsat vermeden eğlenmiş olabilirler. Yaşam boyu öğrenmede sanal dünyalarda farklı meslek grupları için hazırlanabilecek ve uygulanabilecek çalışmalar bir çok kişi için kolaylık sağlayabilecektir. Bu avantajları gören araştırmacılar çalışmalarını sanal ortamlara yönlendirebilecek ve yaşam boyu öğrenmede sanal dünyaların önemi artabilecektir. Kaynaklar Ahmad, N., Wan, R. ve Jiang, P. (2011). Health Course Module in Virtual World. Procedia Computer Science. 3, 1454–1463 Akınoğlu A.(2009). Yaşam Boyu Öğrenme Programı. http://ybop.cu.edu.tr/ Allen N. (2011). Democracy Design Workshop: Ideas For Democratic Action. http://dotank.nyls.edu/DemocracyIsland-AdvVirtualWorlds.html Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Merkezi Başkanlığı. (2011). Hayat Boyu Öğrenme Programı. http://www.ua.gov.tr Bezir, Ç., Çukurbaşı, B. ve Baran, B. (2011 a). Second Life Yabancı Dil Öğretim Ortamında Altı Şapkalı Düşünme Tekniğinin Uygulanması”. 11. International Educational Technology Conference (IETC). May 2527. (sf. 1970-1975). İstanbul Bezir, Ç., Çukurbaşı, B. ve Baran, B. (2011 b). Second Life Ortamında Rol Oynama Tekniğiyle Yabancı Dil Etkinlikleri Tasarım Süreci ve Uygulanması. 5th International Computer & Instructional Technologies Symposium, 22-24 September 2011. Elazığ: Fırat University Bulu, T. (2011). İnternet’ ten Uzaktan Eğitime, Üç Boyut Kazandırdık. 145 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası http://www.bilisimdergisi.org/s130 Burgess, M.L., Slate, J.R., Rojas-LeBouef, A.& Kimberly LaPrairie, K. (2010). Teaching and learning in Second Life: Using the Community of Inquiry (CoI) model to support online instruction with graduate students in instructional technology. Internet and Higher Education 13, 84–88. Dalgarno, B. & Lee, J. W. (2010). What are the learning affordances of 3-D virtual environments? British Journal of Educational Technology, 41(1), 10-32 Dickey, M. D. (2005). Three-dimensional virtual worlds and distance learning: two case studies of Active Worlds as a medium for distance education. British Journal of Educational Technology. 36, 439-451 Douglas, I. (2010). Global Collaboration and Sharing: The Promise of Web 2.0. International Journal of Educational Administration and Development 1(1), 52-62, 201 Eckelman, J., Lifset, J., Yessios, I. ve Panko, K. (2011). Teaching industrial ecology and environmental management in Second Life. Journal of Cleaner Production . 19, 1273-1278 EU Commision. (2011). Making A European Area Of Lifelong Learning http://www.worldbank.org/education/lifelong_learning/ FOR.COM. (2011). Avatar Course. A Reality. http://www.avatarproject.eu Harrison, R. (2009). Excavating Second Life cyberarchaeologies, heritage and virtual Communities, Journal of Material Culture.14 (1), 75–106. Liu, C (2006). Second Life learning community: A peerbased approach to involving more faculty members in Second Life. In Proceedings of the Second Life Education Workshop at the Second Life Community Convention (Eds. D. Livingstone ve J. Kemp) San Francisco August 20th. Hill, V. ve Lee, J. (2009). Libraries and immersive learning environments unite in Second Life. http://www.emeraldinsight.com/0737-8831.htm Hornik. S. ve Thornburg, S. Really Engaging Accounting: Second Life as a Learning Platform. Issues In Accounting Education. 25(3), 361–378 Karstad, M. (2008). Second Life in Conservative Societies: Considerations From The Middle East. SLanguages 2008 The Conference for Language Education in Virtual Worlds: Dubai Woman’s College Linden Research, Inc. (2011). http://secondlifegrid.net/slfe/education-use-virtualworld Liu, C (2006). Second Life learning community: A peerbased approach to involving more faculty members in Second Life. In Proceedings of the Second Life Education Workshop at the Second Life Community Convention (Eds. D. Livingstone ve J. Kemp) San Francisco August 20th. Özmoralı S.(Ocak, 2011). Dijital Zamanlarda http://dijitalzamanlardapazarlama.com/2011/01/21/sanal_dunyalara_giris/ Pazarlama. Schwaab, J., Kman, N., Nagel, N., Bahner, D., Martin, R., Khandelwal, S., Vozenilek, J., Danforth, R. And Nelson, R. (2011). Using Second Life Virtual Simulation Environment for Mock Oral Emergency Medicine Examination. Academic Emergency Medicine. 18, 559–562 Seng, K. ve Edirisinghe, S. (2007). Teaching computer science using Second Life as a learning environment. Ascilite Singapore 146 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Bilgi Toplumunda Sürekli Eğitim ve Yenilikçi Eğitimci Eğitimi Yrd.Doç.Dr. A.Oğuz , Yrd.Doç.Dr. M.Günay, Doç. Dr. M.Boz Karabük Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi, Karabük, [email protected] Özet Yenilik için eğitim ve insan kaynakları stratejisinin önemini yeni anlayan, tüm ülkelerde eğitime ve insan kaynaklarına özel bir önem verilmektedir. Bu bağlamda, eğitim öğreniminin yenilenmesinde kaldıraç görevi üstlenecek stratejik amaçlar içinde "eğiticinin eğitimi" konusunun ayrıcalıklı bir konumda olması gerektiği açıktır. Ekonomideki yenilik ve rekabet potansiyelinin sürdürülmesi, sürekli eğitimdeki iyileşme ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, sürekli eğitim ve ekonominin yoğun etkileşiminin ara kesitinde ülkenin bilimsel ve teknolojik AR-GE sistemi yer alır. Gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye’nin eğitim sistemi, alt yapı ve kaynak yetersizliğine ek olarak niceliğe dayalı sorunlar yaşamakta ve bunlar eğitimin niteliğini de doğrudan etkilemekte. Buna göre bu çalışma kapsamında, sürekli eğitimin, kendini yenileme gücüne sahip bir eğitim sistemi içinde olması gerektiği ele alınmıştır. Bunun için eğitimde yapısal değişimin sağlanması, insan kaynaklarının geliştirilmesi, AR-GE iyileştirilmesi, entelektüel sermayenin geliştirilmesi, üniversite-sanayi işbirliklerinin artırılması ve yenilikçi eğitimcilerin oluşturulması gerekmektedir. Bu uygulamaların başarıya ulaşması ancak toplumsal farkındalık ve siyasal sahiplenme ile mümkün olacaktır. Anahtar Kelimeler : Eğitim, Bilgi Toplumu, Sürekli Eğitim, Yenilik Continuing Education and Innovative Education of Educator in Knowledge Society Abstract Education and human resources have been considered exceptional in all countries that realize the importance of education and human resources strategy. In this context, it is clear that the issue, education of educator must have important role in the strategic objectives that have leverage mission. Sustainability potential of innovation and competitiveness in the economy directly relative to continuous improvement in education. Therefore, the intersections of intense continuing education and the economy of the country are located in the scientific and technological R&D system. Being a developing country, Turkey's educational system, 147 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası inadequate infrastructure and resources in addition to the quantity directly affects the quality of education based on issues and they are living. Accordingly, the scope of this study, continuing education, it should be in an education system capable of self-renewal is considered. For this, structural change in education, human resources development, improving R&D, intellectual capital development, the establishment of university-industry partnerships should be established and innovative educators. The success of these applications will be possible with social awareness and political commitment. Key Words: Education, Knowledge Society, Continuing Education, Innovation Giriş Bilgi toplumunda, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yarattığı hız ve etkileşim ağı içinde, rekabet ve kalite anlayışının değiştiği bir kültür ortamında ülkelerin hedeflediği toplumsal, teknolojik ve ekonomik düzeye ulaşmasını sağlayacak en önemli öğe yenilik ve buluşların sürekli kılınmasına bağlı olmaktadır. Teknolojik yenilik bilgi çağında eğitim ve öğrenmenin önemini öne çıkarmıştır. Bilgi teknolojileriyle birlikte eğitim teknolojileri tümüyle değişmiş olup; öğrenme süreklilik kazanmıştır. Sürekli yenilikler bilginin hızlı eskimesine yol açarken öğrenmenin sürekli ve ömür boyu olmasını gerektirmiştir. Eğitimin öneminin artması ve yeni yaklaşımların gelişmesi, eğitimin sürekli sorgulanmasını ve geliştirilmesini gerekli kılmaktadır (Ereş, 2004:21). Bu amaçla, yenilik için uygun ortamlar yaratmak, sürekli eğitim stratejisinin oluşturulmasının ve uygulanabilirliğinin önceliği olmuştur. Sürekli veya yaşam boyu eğitim "kişisel, toplumsal, sosyal ve istihdam açısından bilgi, beceri ve yeterlilikleri arttırmak amacıyla yaşam boyunca sürdürülen öğrenim etkinliği" olarak tanımlanmaktadır. Sürekli eğitim, bilgi ve yeterliliklerinin gelişimini destekleyen tüm eğitim öğretim ve öğrenme etkinliklerini içerir. Amacı tüm vatandaşların bilgi toplumuna uyum sağlamalarına ve yaşamlarını daha çok kontrol edebilmeleri için sosyal ve ekonomik hayatın tüm evrelerine aktif bir şekilde katılmalarına imkan vermektir. Sürekli eğitimin genel amacı; eğitim yoluyla toplumu ileri bir bilgi toplumu haline getirmek, daha iyi iş imkanı sağlamak ve sosyal bütünlüğü geliştirmek olarak özetlenebilir. Bu yüzden sürekli eğitim okullarda, üniversitelerde, halk eğitim merkezlerinde, evde yada toplum içinde 148 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası herhangi bir yerde gerçekleştirebilmektedir. Birey kendini geliştirebilmesi ve sürekli kendini yenileyebilmesi, kişisel gelişimini sağlayabilmesi için sürekli eğitime ihtiyaç duyar. İnsanlar iş yaşamının dışında da farklı şeylerle uğraşarak zamanını üretken bir biçimde kullanabilmesi gerekir. Bu da kaliteli bir yaşamın gereğidir. Günümüzde, her birey, gelişim ve değişime uyum sağlamak için kendi kişisel yeteneklerini, işe ilişkin becerilerini ve yeterliliklerini geliştirmek amacıyla sürekli öğrenme çabası içinde olmalıdır. Bilgi toplumunda en önemli görev üstlenen kurumlardan birisi üniversitelerdir. Çünkü üniversiteler bilgi ekonomisinin “hammadde” si olan bilginin üretiminde, dağıtımında ve sürekliliğinde sorumlu temel kurumlardır. Üniversitelerde genellikle yaşam boyu öğrenme hizmetlerini, Sürekli Eğitim Merkezleri veya Yaşam Boyu Öğrenme Merkezleri aracılığıyla gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Eğitimin Sürekliliği ve Problemleri Dünyada, başta gelişmiş ülkeler olmak üzere, sürekli eğitimin önemini vurgulamayan tek bir ülke olmamakla birlikte, gelişmiş ülkeler de dahil bütün ülkeler sürekli eğitime yeterince kaynak ayıramadıklarını, mevcut eğitim sistemlerinin yarının taleplerine hazır olmadığını ve eğitimin 21. yüzyıla uygun bir yapıya kavuşturulması gerektiğini tartışmaktadırlar. İfadeler ve şikâyetler aynı olsa bile ülkeler arasında büyük farklılıkların olduğu açıktır. Gerçekten de mutlak değerler söz konusu olduğunda gelişmiş ülkelerin eğitim harcamaları ile gelişmekte olan ülkelerin eğitim harcamaları arasındaki uçurumları göz ardı etmek mümkün değildir . Gelişmekte olan ülkelerin önündeki en büyük engel, kaynak yokluğudur ve mali kaynak darboğazı gelişmekte olan dünya ülkelerini daha uzun yıllar zorlamaya devam edecek gibi görünmektedir. Yükseköğretim ve ileri yükseköğretim çağı olarak düşünebileceğimiz 20-29 yaş grubunda okullaşma oranı %5,4'tür. Bu oranlar, gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında oldukça düşük seviyelerde kalmaktadır. Ülkemizde mevcut eğitim sistemi bireylerde yaratıcı ve eleştirici düşünceyi, üretmeyi, yargılamayı, sorgulamayı yeterince geliştirmekten uzak, öğrenmeyi öğretmeyen, insanları ne hayata ne de bir mesleğe tam olarak hazırlayabilen, kitaba dayalı, ezberci ve duruk bir yapı arz etmektedir. Mevcut sistem, insanlarda sağlam bir kişiliğin ve girişimciliğin oluşmasına katkı sağlama yeteneğinden yoksun, geleceğin toplumunun gereksinimlerini dikkate almadan dünyadaki gelişmeleri çok gerilerden izleyen bir sistem olarak varlığını sürdürmektedir. 149 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Türkiye'deki eğitim sisteminde niceliğe dayalı sorunlar olduğu ve bunların sürekli eğitimin niteliğini de doğrudan etkilediği belirlenmiştir. Buna göre, sürekli eğitim sistemimizin sorunları ve niteliğin gerektiği şekilde yükseltilememesinin nedenleri aşağıdaki şekilde özetlenmiştir. Sürekli eğitime ayrılan kaynakların yeterli düzeyde artırılamaması ve mevcut kaynakların etkili ve yerinde kullanılamaması Sürekli eğitim kurumlarında büyük şehir-küçük şehir ve kır-kent arasında eğitimde kalite farklılıklarının sürmesi Sürekli eğitim kurumlarında fiziksel altyapı yetersizliğine bağlı olarak ders araç- gereçlerindeki donanım yetersizliği ile etkin kullanımındaki yetersizlik Eğitimcilerin mesleki, ekonomik ve yönetsel koşullarının yetersizliği ile yenilikçi eğitim sistemine uyum sağlayacak eğiticilerin yetersizliği Eğitimciler arasında iletişim, işbirliği ve mesleki dayanışma yetersizliği Döner sermaye sisteminden dolayı üniversitelerde bulunan sürekli eğitim merkezlerinin finansman sorunu nedeniyle piyasaya yönelik eğitim hizmeti fiyat tekliflerinin, özel sektör eğitim firmalarına göre yüksek olması, Sürekli eğitim kurumlarında profesyonel, vizyon sahibi yönetici ve personel yetersizliği Kurum ve kuruluşların tamamına program geliştirme vb. teknik konularda hizmetler vererek; onları kaynaştıracak, aralarındaki iletişimi sağlayacak ve sistemin bütünlük içerisinde gelişmesine yardımcı olacak uzmanlık birimleri geliştirilememesi Yenilikçi Eğitimci Eğitimi Türkiye’nin hedeflediği toplumsal, teknolojik ve ekonomik düzeye ulaşmasını sağlayacak en önemli öğe olan yenilikçi eğitimin sürekli kılınmasıdır. Dünya üzerinde küreselleşme ile ortaya çıkan rekabette ülkelerin bu duruma ayak uydurabilmesi gelişmişlik seviyesini arttırmaları bakımından da sürekli eğitim merkezleri olumlu etki yaratmaktadırlar. Sürekli Eğitim Merkezleri Üniversitelerin birimlerince yürütülen eğitim etkinliklerinin eş güdümünün yanı sıra, eğitim ve danışmanlık etkinliklerinde kuram ve uygulamayı bütünleştirerek, ülkenin yetişmiş insan kaynaklarının yaşam boyu öğrenmeyi benimsemesine destek olur. Yenilik için eğitim ve insan kaynakları stratejisinin önemini anlayan yeni atak yapan tüm ülkelerde eğitime ve insan kaynaklarına özel bir önem verilmiştir. Bu bağlamda, eğitim öğreniminin yenilenmesinde kaldıraç görevi üstlenecek stratejik amaçlar içinde "eğiticinin 150 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası eğitimi" konusunun ayrıcalıklı bir konumda olması gerektiği açıktır. Öğretim yerine öğrenim öğesinin öne çıktığı bir ortamda, sürekli eğitimin her kademesindeki eğiticilerin hem sürekli eğitilmesi, hem de kendi kendine öğrenebilecekleri sistemlere, ortamlara erişebilmeleri sağlanmalı ve teşvik edilmelidir. Eğitim öğreniminin yenilenmesinde stratejik öneme sahip eğiticilerin, yetenek, beceri ve donanımlarını geliştirmenin ötesinde, bilgi çağının yaratıcı-yenilikçi uzmanları ve yetenekli bireyleri olabilmeleri yönünde mümkün olan en geniş imkânların yaratılmasına ve sürekliliğine özen gösterilmelidir. Bilgi çağında ülke kalkınması ve gelişmesinin temelinde, nitelikli entelektüel sermayenin bulunması gerektiği ve bunun da yenilikçi eğiticilerin eğitimi sayesinde devreye sokulabileceği unutulmamalıdır. Kurum ve kuruluşların tamamına program geliştirme vb. teknik konularda hizmetler vererek; onları kaynaştıracak, aralarındaki iletişimi sağlayacak ve sistemin bütünlük içerisinde gelişmesine yardımcı olacak uzmanlık birimleri geliştirilememiştir. Yenilikçi eğitimci adayı kariyer planını yaparken; yönünü geleceğe çevirmeli, dışarıdaki değişim ve gelişmelere duyarlı olmalı, bulunacağı eğitimlerdeki başarısızlıkları da göz önüne almalıdır. Üniversitelerde eğiticinin eğitimi adı altında formasyon eğitimleri sadece edebiyat öğrencilerine değil, diğer bölümlerdeki bilgisayar/enformatik/eğitim öğrencilere teknolojilerinde de verilmelidir. Ayrıca okuryazar/uygulayıcı/üretici eğitimcilerin olmaları da sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki; Yenilikçi eğitimci esas olarak, insan-bilgi-iletişim-yaratıcılık alt yapısı üzerine inşa edilmektedir. Bilgi çağı eğitiminin öğrenim odaklı, sürekli, ömür boyu ve mekândan bağımsız olarak gerçekleşmesi, iletişim ve bilişim teknolojilerinde yaşanan köklü devrimden kaynaklanmaktadır. Bu yüzden eğitim sistemimiz, hızla teknoloji tabanlı bir donanıma kavuşturulmak zorundadır. Sanal ortamda öğrenmenin gerektirdiği teknolojik altyapı donanımı, ülkemize özgü ve özgün modeller ile yaratıcılık öğelerini öne çıkarıp teşvik edecek bir yapılanma içinde düzenlenmelidir. Sürekli eğitim sistemimizin teknolojik altyapı donanımı, ulusal ve giderek küresel ağlarla bütünleşecek, etkin ve hızlı işleyen bir yapı ve esneklikte olmalıdır. Çünkü bilgi iletişim teknolojileri: Yenilikçiliği, yaratıcılığı ve rekabet edebilirliği teşvik ederek ekonomide küreselleşme hedefine hizmet eder. 151 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Sürekli eğitim sistemine düşen başka bir görev de, ekonomi ve toplumun ihtiyaç duyduğu nitelikli - uzman insan kaynaklarını yetiştirmektir. İnsan kaynaklarının niteliği ve işlendirilmesi, ekonominin ulusal düzeyde verimlilik, yenilik, girişimcilik ve büyüme kapasitesi üzerinde ve küresel düzeyde ise rekabet gücü hakkında belirleyici bir role sahiptir. Bu nedenle; ekonomik birim ve işletmeler, eğitim sisteminin tüm kademelerindeki kurum ve kuruluşlarla karşılıklı ve yoğun işbirliği içinde ihtiyaç duyulan insan kaynaklarının yetiştirilmesi ve geliştirilmesi için ortak çözümler üretmek zorundadırlar. Ekonomideki yenilik, girişimcilik ve rekabet potansiyelinin sürdürülmesi, sürekli eğitimdeki iyileşme ile doğrudan ilintilidir. Bu nedenle, sürekli eğitim ve ekonominin yoğun etkileşiminin ara kesitinde ülkenin bilimsel ve teknolojik AR-GE sistemi yer alır. AR-GE'nin temel unsuru yetişmiş insan gücüdür; ve geleceğin teknolojilerine egemen olabilmek, öncelikle o konularda yetişmiş insan gücüne sahip olmayı gerektirir. Toplumsal öncelikli bilimsel ve teknolojik alanlarda çalışacak ve AR-GE'de ihtiyaç duyulacak insan kaynağını yetiştirecek enstitülerin yanı sıra sürekli eğitim merkezlerinin devreye alınması sağlanmalı ve özel olarak desteklenmelidir. Öngörülen yenilikçi eğitimci kadrosunu yetiştirmek amacıyla yurtdışı eğitim ve eğitici olanakları dahil, çeşitli kaynakları ve olanakları değerlendirecek yeni bir atılım yapılması gerekecektir. Bu bağlamda, yurtiçindeki gelişmiş üniversitelerimiz daha aktif bir şekilde devreye sokulmalı, özellikle ileri olduğumuz alanlarda gereksiz yere yurtdışına eleman göndermenin yol açtığı kaynak savurganlığı önlenmelidir. Türkiye'nin Teknolojik yenilik ve buluşçuluk için öngörülen sıçramayı yapabilmesinin ön koşulu nicel ve nitel olarak yeterli entelektüel sermayeye sahip olmasıdır. Toplumumuzun rekabet gücünü artırmak, yenilik için gerek duyacağı entelektüel sermayenin-insan gücünün yetiştirilip geliştirilmesi işi sadece okuldan, üniversiteden de beklenmemelidir. Okul eğitimi aynı zamanda bireylere eğitimlerini yaşam boyu sürdürmelerini sağlayacak beceri de kazandırmalıdır. Üniversite-sanayi işbirliği sürecinde, ülkemizin elindeki en önemli kaynak üniversitelerimizdir; o nedenle, öğretim elemanlarını sanayinin sorunları ile ilgilenmeye yöneltecek teşvik ve/veya zorlayıcı unsurların sisteme dahil edilmesi gerekmektedir. Öğretim üyelerinin diğer üniversitelerde, araştırma kurumlarında ve sanayide uzun süreli görev alabilmeleri veya yarı zamanlı çalışabilmeleri sağlanmalıdır. Öğretim üyelerinin sahip olduğu birikimin ekonomide katma değer yaratabilmesinin yolu açılmalıdır. 152 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Yaratıcı ve üretici bireyler yetiştirmeyi temel alan, uygulamalı ve sürekli eğitimi benimseyen, bireysel gelişme ve toplumsal çevresiyle bütünleşik bir eğitim anlayışı temel alınmalı, sürekli mesleki eğitimin finansmanında merkezi hükümetin yanında, ilgili işverenlerin, sanayi ve ticaret odalarının, yerel yönetimlerin desteği sağlanmalı, eğitimin niteliğinin artırılması için, eğiticilerin iyi yetiştirilmesi, eğiticilerin eğitimi yenilikçi bazda yaygınlaştırılmalı, döner sermaye kesintilerinin düzeltilmesi, programların daha etkili tanıtılması ve reklamı, duyuru ağının kurulması, eğitim mekânlarının tanzim edilmesi, idari personel eksikliğinin giderilmesi ve bütçe iyileştirilmesi yapılmalı, Türkiye’deki bilim ve teknoloji politikasının yenilenmesi yepyeni bir arayış; yeni bir dünya görüşü, yenilikçi kültür politikaları ve motivasyonlar oluşturarak, daha kapsamlı politikalar içinde konuya yaklaşılmalıdır. Bu bağlamda, eğitimin öneminin artması ve yeni yaklaşımların gelişmesi, Türkiye’de de eğitim ve insan kaynaklarının sürekli sorgulanmasını ve geliştirilmesini gerekli kılmakta ve yenilik için uygun ortamlar yaratmak, eğitim ve insan kaynakları stratejisinin oluşturulması ve uygulanabilirliğinin önceliği olmuştur. Sonuç Bu çalışmada sürekli eğitimin, kendini yenileme gücüne sahip bir eğitim sistemi içinde olması gerektiği ele alınmıştır. Bunun için, eğitimde yapısal değişimin sağlanması, insan kaynaklarının geliştirilmesi, AR-GE iyileştirilmesi, entelektüel sermayenin geliştirilmesi, üniversite-sanayi işbirliklerinin kurulması ve yenilikçi eğitimcilerin oluşturulması gerekmektedir. Bu uygulamaların başarıya ulaşması, toplumsal farkındalık ve siyasal sahiplenme ile yakından bağlıdır. Yenilikçi eğitimci için oluşturulan sürekli eğitim öğreniminin yenilenmesi stratejisi, kendini yenileme gücüne sahip bir eğitim sistemi içinde olmalıdır. Eğitim sistemimizde köklü yapısal değişim ve dönüşümler getirecek adımlar atılmak zorundadır. "Geleneksel Eğitim Sistemimiz" köklü bir değişimle; İnsanımıza, bilim, sanat ve teknolojide, özgün bilgi üretme yeteneği kazandıran, Yaşam boyu öğrenme yetileri geliştiren, Formel eğitim dışında ömür boyu eğitim ve alanlar arası geçişi sağlayacak öğrenim ortamları yaratan, Eğitimin tüm taraflarını, sivil toplum kuruluşları ve aileler dahil olmak üzere katılımcı ve demokratik biçimde bir araya getiren, bir yapı kazanmak durumundadır. 153 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Kaynakça Aydın, Üzeyir. (2012). “Educatıon System In Knowledge Socıety And Model Of Innovatıve Entrepreneur” Cyprus International Conference on Educational Research, Middle East Technical University North Cyprus Campus, 08-10 February 2012. Erkan, Hüsnü. (1998). Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelisme, T.Is Bankasi Kultur Yayınları. No: 326, 4.B. Eres, Figen. (2004), Eğitim Yönetiminde Stratejik Planlama, Gazi Universitesi Endustriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi No: 15, 21-29. Gundogdu, Fatma. (2004), Doğu Anadolu Bölgesi’nde Faaliyette Bulunan Küçük ve Orta Boy İşletmelerde Girişimcilik-Yenilikçilik, Kentsel ve Ekonomik Araştırmalar Sempozyumu , Cilt.1., DPT, Pamukkale Universitesi. Guresci Pehlivan, Gulcin (2011). "Comparative Analysis Of Human Capital And Economic Growth Relationship As Part Of Growth Models: Panel Data Analysis For European Union And Turkey". 9th International Congress of Knowledge, Economy and Management (ICKEM 2011). pp.1-11 Turkish Industrialists' and Businessmen's Association. (2002), Türkiye’de Girişimcilik”. İstanbul. Hoşgor, Seref. (2004), Status and Trend of Education 1970-2003, Education Sector Study of Turkey, World Bank. Buckland, Peter. (2003), Making Qulality Basic Education Affordable: What have we learned?, UNICEF Education in the Programme Division. http://europa.eu.int/ comm/education/policies/educ/higher/higher_en.html 154 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Milli Eğitim Bakanlığı Hizmet İçi Eğitim Programlarında Üniversitelerin Sürekli Eğitim Merkezlerinin Üstlenebileceği Roller Üzerine Bir Değerlendirme Ömür Bilsay KUL Özet Bu çalışmanın amacı, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan hizmetiçi eğitim faaliyetlerinin kalitesi ve verimliliğinin arttırılması; bu faaliyetlerin yaygınlaştırılması için üniversitelere bağlı sürekli eğitim merkezlerinin üstlenebileceği roller üzerine bir değerlendirme yapmaktır. Günümüzde kurumların dünya üzerindeki hızlı değişime ayak uydurabilmeleri ve çağın gereklerini yerine getirebilmeleri “Hayat Boyu Öğrenme” süreçlerini kurumsal ve kişisel bağlamda olumlu bir değişim dalgası olarak arkalarına alabilmelerine bağlıdır. Kurumlarda hayat boyu öğrenme süreçlerinin verimli ve etkili bir şekilde takip edilebilmesi ve kurumsal süreçlere yansıtılabilmesinin en önemli yollarından biri ise hizmetiçi eğitim programlarıdır. Hizmetiçi eğitimde üniversitelere önemli vazifeler düşmektedir. Eğitimde yaşanan değişikliklerin ve gelişmelerin bilimsel boyutlarıyla ele alınması ve uygulama boyutlarıyla öğretmenlere aktarılması için yükseköğretim kurumları bünyesindeki eğitim fakülteleri başta olmak üzere sürekli eğitim kurumları ile koordineli çalışmalar yürütülmesinin daha verimli sonuçlar doğuracağı kanaatini taşımaktayız. MEB ve YÖK işbirliği ile Üniversitelere bağlı sürekli eğitim merkezleri aracılığı ile gerçekleştirilecek hizmetiçi eğitim faaliyetleri alanlarında uzman akademik personel aracılığıyla daha verimli ve sağlıklı yürütülebilecektir Ayrıca bu faaliyetler ve işbirliği akademik personelin mesleki gelişimleri ve üniversitelerin mali ihtiyaçları açısından da olumlu sonuçlar doğurabilecektir. Anahtar Sözcükler: Milli Eğitim Bakanlığı, Hizmet İçi Eğitim, Sürekli Eğitim Merkezi 155 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası An Assessment for Roles of Continuing Education Center in Ministry of National Education in Service Education Programs Abstract The aim of this study is to make an assessment for increasing the quality and efficiency of inservice training activities conducted by the Ministry of Education by the rolles of continuing education centers of universities. Universities have important rolles on in-service education of teachers. The coordination of Ministry of National Education and education faculties and continuinig education centers will be make more efficient consequences for the recent changes and developments in education. The in-service education programmes which are carry on with continuing education centers With the coordination of The Council of Higher Education and The Ministry of National Education will be caused to more efficient and healthy applications. Key Words: Ministry of National Education, In-service Education, Continuing Education Center Giriş Günümüzde kurumların dünya üzerindeki hızlı değişime ayak uydurabilmeleri ve çağın gereklerini yerine getirebilmeleri “Hayat Boyu Öğrenme” veya diğer adıyla “Yaşam Boyu Öğrenme” süreçlerini kurumsal ve kişisel bağlamda olumlu bir değişim dalgası olarak arkalarına alabilmelerine bağlıdır. Kurumlarda hayat boyu öğrenme süreçlerinin verimli ve etkili bir şekilde takip edilebilmesi ve kurumsal süreçlere yansıtılabilmesinin en önemli yollarından biri hizmetiçi eğitim programlarıdır. Hizmetiçi eğitim, kamu hizmeti görevlilerinin hizmete yatkınlığını sağlamayı, verimlilik düzeylerini yükseltmeyi, gelecekteki görev ve sorumluluklarını daha iyi yerine getirebilmeleri için onların bilgi, deneyim ve becerilerini artırmayı amaçlayan eğitim etkinlikleridir. Bu etkinliklere, çalışılan kurum içinde ya da dışında, iş başında ya da iş dışında başvurulabilir. Önemli olan bu etkinliklerin hizmetle ilişkili olmasıdır (Canman, 2000, s.95). Teknolojik gelişmeler sonucu ortaya çıkan yeni iş, yöntem ve üretim teknikleri çalışanların hem çeşitli becerilere sahip olmalarını hem de birden fazla görevi üstlenmelerini zorunlu hâle getirmektedir. Hizmetiçi eğitim, bu süreci kolaylaştıran bir işleve sahiptir. Günümüzde bir 156 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası slogan olan “yaşam boyu öğrenme” hizmetiçi eğitim için söylenebilecek en kısa tanımdır (Ulus, 2009, s.14). Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı’na Bağlı Kurumlarda Hizmetiçi Eğitim Dünyadaki kurumların ve çalışanlarının hemen hepsinin yenilenen kriterlere göre hizmetiçi eğitime ihtiyaçları vardır. Eğitim alanındaki bu kurumların en önemlilerinden birisi de Milli Eğitim Müdürlüğü ve bünyesinde çalışan öğretmenlerdir. “Bir ülkede uygulanan eğitimin kalitesini arttırmak için, öğretmen ve öğretmen adaylarının hizmet öncesi ve hizmetiçi dönemlerdeki eğitimleri üzerinde yoğun bir çaba harcanmalıdır (Kaya, Çepni ve Küçük, 2004, s.112). Eğitim devamlı kendini yenileyen ve yeniliklere açık bir dünyadır. Eğitim programları, öğretim yöntem ve teknikleri, derslerin nasıl ve hangi materyallerle işleneceği gibi konular üzerinde devamlı değişiklikler olmaktadır Dolayısıyla dersleri veren öğretmenlerde yeniliklerden haberdar olması ve devamlı kendilerini yenilemeleri zorunlu bir hal almaktadır. Bu nedenle öğretmenlerin, kendilerini yenileyebilmeleri ve yeniliklerden haberdar olabilmeleri için kurum ya da kuruluşlar tarafından devamlı hizmetiçi eğitim almalıdırlar (Sarıgöz, 2011, s.1022). Öğretmenler gerek hizmet öncesi gerekse hizmet anında eksiklerini tamamlamak için hizmetiçi eğitime gereksinim duymaktadırlar. Özellikle “hizmet öncesinde verilen bilgilerin iş ortamında yetersiz kalması, çalışanlarda kariyer yapma isteğinin artması, değişime ve gelişmelere uyum zorunluluğu, bazı bilgi ve becerilerin sadece iş başında öğrenilmesi, öğrenme ve kendini geliştirme isteğinin olması gibi nedenler hizmetiçi eğitimi zorunlu kılmaktadır (Selimoğlu ve Yılmaz, 2009, s.3). Öğretmenlerin hizmetiçi eğitimleri değişik yaklaşımlarla gerçekleştirilmektedir. Saban (2000), bu yaklaşımları üç başlık altında toplamaktadır: • Profesyonel öğretmen yaklaşımı: Topluma yararlı olacak ve aynı zamanda topluma yön verecek bireyleri yetiştirme görevini üstlenen öğretmenlerin, bilinçli, yaratıcı, sorumlu ve aynı zamanda beden, zihin, ahlâk ve duygu bakımından dengeli yeni nesiller yetiştirebilmeleri, onların ancak bir profesyonel öğretmen kimliği kazanmaları ile olanaklıdır. • Değişimsel yaklaşım: Çeşitli alanlarda meydana gelen hızlı ve çok boyutlu değişme ve gelişmeler nedeniyle öğretmenlerin hizmet öncesi eğitimleri ile uzun süre başarılı ve etkili olmaları olanaklı değildir. Bu nedenle, öğretmenlerin hizmet-öncesi eğitimlerinden doğan eksikliklerin hizmetiçi eğitimle karşılanması yoluna başvurulması gerekir. 157 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası • Gelişimsel yaklaşım: Öğretmenler, meslek yaşamlarında çeşitli evrelerden geçerler ve her bir evrede de farklı ilgi ve gereksinimlere sahiptirler. Öğretmenlik yaşamına başladığı andan itibaren bireyin ilgisi, merakı ve kaygıları belirli zamanlarda belirli noktalarda yoğunlaşır ve bu gibi yoğunlaşmalar da farklı hizmetiçi eğitim modellerinin uygulanmasını gerekli kılar (Akt.Gültekin ve Çubukçu, 2009, s.187-188). Taymaz ve diğerleri (1997)’ne göre, ülkemizde öğretmenlere yönelik dinamik bir hizmetiçi eğitim ölçütler takımının varlığından söz edilemez. Dolayısıyla, yerinde yapılan gözlemlere göre Milli Eğitim Bakanlığı, yönetici görüşlerine dayalı bir yaklaşımla eğitim ihtiyacı belirlemektedir. Yöneticilerin, öğretmenlere yeni roller yükleyen gelişmeleri evrensel düzlemde izleyebilmesi ise ayrı bir sorun olarak algılanabilir. Bir başka anlatımla, yönetici görüşlerini temele alan eğitim ihtiyacı belirleme yaklaşımlarının nesnellik niteliği çoğu kez kuşkuludur denebilir. Nitekim hizmetiçi eğitime ilişkin kurumlar arası bir toplantının Milli Eğitim Bakanlığıyla ilgili bölümünde söyle denmektedir. "Hizmetiçi eğitim ihtiyacının saptanmasında, geçerli bilimsel araç ve yöntemlerin kullanılmamasından dolayı personelin ne ölçüde ve türde bir eğitime ihtiyaç duyduğu saptanamamaktadır" (Akt. Budak ve Demirel, 2003, s.66). 18. Milli Eğitim Şurasında alınan aşağıdaki kararlar da hizmetiçi etkinliklerin üniversiteler aracılığıyla yürütülmesini destekler niteliktedir; • Hizmetiçi eğitim programlarında ders verecek personel, en az yüksek lisans düzeyinde eğitim almış olmalı, ancak mesleki ve teknik eğitimde verilecek kurslarda usta öğretici ve uzmanlardan da yararlanılmalıdır. • Öğretmenlerin hizmetiçi eğitim faaliyetleri ile kongre, seminer, konferans vb. bilimsel etkinlikler sonucunda almış oldukları belgelerin; kariyer basamaklarının belirlenmesinde, öğretmen yeterlikleri ile performans değerlendirme ve ücretlendirmede esas alınmasına ilişkin gerekli düzenlemeler yapılmalıdır (MEB, 2012). Fransa'da hizmetiçi eğitim bakanlık düzeyinde PNP (Programme National de Pilotage= Ulusal Eğitim Programı), rektörlük düzeyinde ise IUFM' ler (İnstitut Universitaire de Formation des Maitres= Öğretmen Yetiştirme Enstitüleri) tarafından sağlanmaktadır. Fransız eğitim sisteminde görev alan eğitim personelinin hizmetiçi eğitimi rektörlük ile IUFM arasında eşgüdümlü bir çalışma sonucu gerçekleşmektedir. Bu kurumlar bağlı oldukları akademinin eğitim programı (Plan Académique de Formation: PAF) çerçevesinde hizmetiçi eğitim faaliyetleri düzenlemektedirler (İzci, 2010, s.161). 158 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Avrupa Birliğinin standartlarının oluşturulmasında öğretmen eğitimiyle kazandırılan bilgi ve becerilerin tek başına yeterli olamayacağı bu bağlamda teknolojik gelişmelerin ve eğitim araç– gereçlerindeki gelişmelerin hizmetiçi eğitim faaliyetleri çerçevesinde öğretmenlere önemli katkılar sağlayacağı vurgulanmaktadır. Ayrıca hizmetiçi eğitim faaliyetleriyle kazanılan mesleki deneyimlerin eğitim personelinin mobilitesini artıracağı belirtilmektedir (İzci, 2010, s.162). Fransa’da ulusal düzeyde hizmetiçi eğitim faaliyetleri içerisinde üniversite konferansları ve yaz üniversiteleri gibi uygulamalarda yer almaktadır. Üniversite konferanslarının amacı eğitim reformlarının uygulanmasını ve ders içeriklerinin güncelleştirilmesini sağlamaktır. Üniversite konferansları uzaktan eğitim şeklinde olabileceği gibi belirli merkezlerde periyodik olarak da yapılabilmektedir. Aynı zamanda üniversite konferansları akademilerin eğitim programlarının temelini oluşturmaktadır. Üniversite konferanslarının planlanmasında ve düzenlenmesinde IUFM uzmanları ve gerekli durumlarda konu ile ilgili yetkililerin işbirliği aranmaktadır. Bu yetkililer rektörün belirleyeceği uzmanlardan oluşmaktadır (İzci, 2010, s.163).Yaz üniversitelerinde ise ulusal ve uluslararası düzeydeki uzmanların katılımları sağlanarak eğitim alanındaki gelişmeler ayrıntılı olarak incelenmektedir. Yaz üniversitelerindeki faaliyetlere katılım 150 ile 200 kişiyi geçmeyecek şekilde olup bu düzeydeki hizmetiçi eğitim faaliyetleri yaz ve sonbahar tatillerinde gerçekleştirilmektedir. Yaz üniversiteleri her yıl değişik konularda, farklı konu alanındaki eğitimci ve uzmanların görüşlerini paylaşmalarına imkân tanımaktadır (İzci, 2010, s.164). Güney Kore’de ise ilk ve ortaöğretimde görev yapan öğretmenler ile kütüphaneci, danışman ve yöneticiler en az 30 günlük (toplam 180 saat) hizmetiçi eğitim almak zorundadırlar. Hizmetiçi eğitim programında eğitim teknolojileri, program geliştirme, genel ve özel öğretim yöntemleri gibi konular yer almaktadır. Öğretmenlerin bu programlardaki performansları terfilerinde ve ücret artışlarında dikkate alınmaktadır. Öğretmenlere bu eğitimi veren ilköğretim enstitüleri, çok amaçlı eğitim-öğretim enstitüleri ve uzaktan eğitim enstitüleri bulunmaktadır. Bu enstitüler üniversite, öğretmen yüksek okulu, yerel eğitim ofisi, ile Eğitim ve İnsan Kaynaklarını Geliştirme Bakanlığı tarafından belirlenen kurumlar bünyesinde faaliyet göstermektedir (İpek, 2009, s.209). Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlarda hizmetiçi faaliyetlerin planlanması ve yürütülmesi MEB’e bağlı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun 159 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Hükmünde Kararnamenin 15 inci maddesine göre Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü’nün görevleri şunlardır; MADDE 15 – (1) Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır: a) Öğretmenlerin nitelikleri ve yeterliklerinin belirlenmesi ve geliştirilmesine yönelik politikaları oluşturmak, bu amaçla ilgili birim, kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak. b) Bakanlık öğretmenleri ile talepleri hâlinde özel öğretim kurumları eğitim personeline yönelik olarak; meslek öncesi ve meslek içi eğitimi vermek veya verdirmek, gelişmeleri için kurslar açmak veya açtırmak, uzmanlık programları, seminer, sempozyum, konferans ve benzeri etkinlikler düzenlemek. c) Öğretmenlere yönelik olarak verilecek eğitime ilişkin konularda inceleme ve araştırmalar yapmak. ç) Görev alanına giren konularda kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapmak; bunlarla ortak çalışma, araştırma, eğitim programları düzenlemek, danışma kurulları ve komisyonlar oluşturmak. d) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. (2) Öğretmenlere verilecek meslek öncesi, meslek içi ve diğer eğitimlere ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir (MEB, 2012) Milli Eğitim Bakanlığına bağlı personelin kişisel ve meslekî gelişimlerine yönelik hizmetiçi eğitim faaliyetleri 1960 yılından itibaren düzenlenmeye başlanmıştır. Bu eğitimler 1993 yılında illere yetki verilmesinden sonra mahalli olarak ta düzenlenmektedir. 1960 yılında 2 kurs ve 85 katılımcı ile başlayan faaliyetler 2010 yılında 19.511 faaliyet ve 444.692 katılımcıya ulaşmıştır. 1960 yılından itibaren düzenlenen 167.563 faaliyete 5.927.191 katılım gerçekleşmiştir (MEB, 2012). Günümüzde MEB’e bağlı kurumlarda hizmetiçi eğitim faaliyetleri merkezi ve mahalli olmak üzere iki şekilde sürdürülmektedir. Merkezi hizmetiçi eğitim faaliyetleri Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğüne bağlı Ankara, Yalova, Rize, Aksaray, Mersin, Van ve Erzurum olmak üzere 7 ildeki hizmetiçi eğitim enstitüsü tarafından yürütülmektedir. Hizmetiçi Eğitim Dairesi Başkanlığı’na ait bu 7 merkez, tüm Türkiye genelinde öğretmenlerin hizmetiçi eğitim aktivitelerinin gerçekleştirilmesi için hem mekânsal hem de donanımsal olarak yetersiz kalmaktadır(Türeli, 2010, s.43). Ayrıca bu merkezlerin belirtilen illerde toplanmış olması, birçok 160 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası öğretmen ve yöneticinin de hizmetiçi eğitim faaliyetlerine ulaşmaması ve yeterince faydalanamamalarına da yol açmaktadır. Oysa Türkiye’nin hemen her ilinde yer alan üniversitelerin eğitim fakültelerinin, fiziksel imkânlarını mekân ve altyapı olarak öğretmenlerin hizmetiçi eğitim etkinliklerine açmaları imkânlar dâhilindedir (Türeli, 2010, s.43). Mahalli hizmetiçi eğitim faaliyetleri ise illerde İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından yürütülmektedir. İllerde yapılan bu hizmetiçi eğitim faaliyetlerinde ortaya çıkan en önemli sorunlardan biri ise üniversiteler ile işbirliğinin yetersizliğinden dolayı ortaya çıkan alan uzmanı akademik personel ihtiyacıdır. İllerde yürütülen hizmetiçi eğitim faaliyetleri genel olarak İl Milli Eğitim Müdürlüklerinde görevli müfettişlerce yürütülmektedir. Müfettiş seçimlerinde ise herhangi bir lisans sonrası akademik kariyer aranmadığı için, çoğu zaman bu kişiler alanları veya ilgileri dışında bir takım hizmetiçi eğitim faaliyetlerinde görevlendirilebilmektedirler. Hizmetiçi eğitimde yükseköğretim kurumlarına önemli vazifeler düşmektedir. Eğitimde yaşanan değişim ve gelişmelerin bilimsel boyutlarıyla ele alınması ve uygulama boyutlarıyla öğretmenlere aktarılması için yükseköğretim kurumları bünyesindeki eğitim fakültelerinde çalışmalar yürütülmesi şarttır. MEB ise yükseköğretim kurumlarından hem bilgi hem de eğitici akademisyen noktasında yeterince istifade etmemektedir (Özoğlu, 2010, s.31). Hayat Boyu Öğrenme ve Sürekli Eğitim Eğitim kavramı uzun yıllar okul çağı ile sınırlandırılmıştır. Ancak geçmiş çağlara kıyasla her alanda hızlı değişimlerin yaşandığı 20. yüzyılın, özellikle son çeyreğinde insan gelişmesinin yaşam boyu devam ettiğine ilişkin bilimsel bulgular, eğitim-öğretimin belirli bir yaş dilimi ile sınırlanmasına son verirken, eğitimi yaşam boyu süren bir süreç haline getirmektedir (Oğuz, Oktay ve Ayhan, 2010, s.8). Yaşam boyu öğrenme; bireysel, toplumsal, sosyal ve istihdam açısından bilgi, beceri ve yetkinlikleri geliştirmeye yönelik yaşam boyunca sürdürülen her türlü öğrenme etkinlikleri olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda yaşam boyu öğrenme, bilgi ve yeterliklerin gelişimini sağlayan örgün öğrenmeyi, yaygın öğrenmeyi, teknik eğitim ve becerilerin kazanılmasını destekleyen kursları, iş yerinde kazanılan mesleki becerileri ve diğer bilgi, anlayış ve becerileri sağlayan bütün öğrenme etkinliklerini kapsamaktadır. Amacı, herkesin, nitelikli bir sosyal ve ekonomik yaşamın bütün evrelerine etkin bir biçimde katılmasına ve bilgi toplumuyla bütünleşmesine olanak sağlamaktır (Megep, 2006,s.13).Yaşam boyu öğrenmede; yaş, sosyoekonomik statü ve eğitim düzeyi açısından herhangi bir sınırlıma yoktur. Yaşamboyu öğrenme; 161 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası toplumdaki herkesin mesleki ve sosyal başarısını sağlayacak bilgi, anlayış ve becerilerin kazanılmasını destekleyen sürekli ve planlı bir etkinlik olarak anlaşılmalıdır (Megep, 2006, s.13). Sürekli eğitim, kesintisiz ilk eğitimi takip eden bir ara sonrasında yeniden başlanan, mesleki ya da genel eğitimin bir biçimidir. Sürekli eğitim; yetişkin öğrenciler için tam gün eğitimi, serbest yetişkin eğitimini, sertifika ve diplomaları, deneyim desteğini, sürekli mesleki gelişim ve yetiştirme kurslarını, personel gelişimini, açık erişimli kursları, açık ve uzaktan öğrenmeyi, yerel paydaşlarla ortaklık ve işbirliği ağı yoluyla bölgesel gelişmeyi kapsayabilir (EUCEN, 2012). Avrupa yükseköğretim kurumlarında yaşamboyu öğrenmenin gelişmesi yoluyla, Avrupa’nın ekonomik ve kültürel yaşamına katkıda bulunmak ve Avrupa’nın her yerinde yaşamboyu öğrenme bilgi ve politikalarının yayılmasında üniversitelerin etkisini genişletmek amacıyla, Avrupa Üniversiteleri Sürekli Eğitim Merkezleri Birliği (European University Continuing Education Network) kurulmuştur (EUCEN, 2012). Sürekli eğitimle ilgili diğer ağlar, Avrupa Yaşam Boyu Öğrenme İnsiyatifi (ELLI) ile Avrupa Yetişkin Eğitimi Araştırmaları Topluluğu (ESREA)’dur. Avrupa Yaşam Boyu Öğrenme İnsiyatifi, yaşamları boyunca tüm koşulları ve rolleri gerçekleştirmek için gereken beceri ve bilgiyi edindirmek için bireyleri destekleyen bir öğrenme sürecinin gelişimi konusunda liderlik sağlamaya çalışmaktadır (Thomas, 1995, s.14). Şenel (2008, s.5) sürekli eğitim ile ilgili olarak, öğretmenlerin değişen ve gelişen yeni öğretim programlarına uygun donanımlara sahip olarak yetiştirilmesi gerektiğini ve bu açıdan bakıldığında öğretmenlerin çağın gereksinimlerine uygun, değişen, gelişen dünyaya ayak uydurabilmeleri için sürekli eğitim görmeleri gerektiğini ileri sürmektedir. Türkiye’de Yaşam Boyu Öğrenme Uygulamaları Yaşamboyu öğrenme kavramı, temel olarak çağdaşlaşma anlamını içermekle birlikte, eğitim sistemlerinin yanı sıra çağdaş toplumlar ve ekonomiler için evrensel olarak kabul edilmiş her şeyi kapsayan bir bütündür. En gelişmiş bölgeden, az gelişmiş bölgeye kadar bütün yerleşim yerlerinde Türkiye’nin gelişimi için de önemli bir kavramdır. Bu bağlamda kamudaki bütün yönetim birimlerinin politika ve uygulamaları ile ilişkilidir. Bunun sonucu olarak hükümetin ve her bakanlığın, yaşamboyu öğrenmeye bakış açısı önemlidir (Megep, 2006, s.16).Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planında (2007-2013) yaşamboyu öğrenme kapsamında alınan kararlar ve bu kapsamda bilgi toplumu insanı, yedinci bölümde; eğitimin işgücü talebine duyarlılığının artırılması ve eğitim sisteminin geliştirilmesi alt başlıklarında 583. Madde şu şekilde açıklanmaktadır (DPT, 2006): 162 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 583. Eğitim sistemi, insan kaynaklarının geliştirilmesini desteklemek üzere, yaşamboyu eğitim yaklaşımıyla ve bütüncül olarak ele alınacak; sistemin etkinliği, erişilebilirliği ve fırsat eşitliğine dayalı yapısı güçlendirilecektir. Türkiye’de Üniversitelere Bağlı Sürekli Eğitim Merkezleri Sürekli eğitimin başarıya ulaşabilmesi için gerekli koşullardan birisi, sürekli eğitimi sağlayanlar ile ondan yararlananlar arasında bir işbirliğinin sağlanmasıdır. Eğer sürekli eğitimle ilgilenen taraflar arasında sağlıklı bir işbirliği varsa en iyi hizmet sunulabilir. Bir diğer koşul ise sürekli eğitim için destekleyici bir ortam oluşturmaktır. Bu diğerlerine göre daha uzun sürede ulaşılabilen ve daha zor bir hedeftir. Bir ülkede sürekli eğitim konusunda destekleyici bir ortam oluşturulması; bu konu üzerinde söz sahibi paydaşların sürece dâhil edilmesi ve kararlar üzerinde yorum yapmasıyla gerçekleştirilebilir (Thomas, 1995,13-14). Üniversiteler sürekli eğitim talebini karşılamada artan bir biçimde önemli bir rol oynamaktadır. Toplumdaki farklı gruplara sundukları öğrenme olanakları ve akademik öncelikleriyle üniversiteler, sürekli eğitimin biçim ve içeriğine karar veren belki en önemli kurumlardır.Üniversitelerin sürekli eğitim ihtiyacını karşılamaya yönelik faaliyetleri, ilgili fakülte ve bölümlerin mesleki alanlarına da çeşitli katkılar getirmektedir. Bu durum, aynı zamanda üniversitenin akademik personeline, mesleğiyle yakın bir bağ kurma yani mesleki gelişim olanağı da sağlamaktadır (Thomas, 1995, s.13). Üniversitelerde kurulan sürekli eğitim merkezlerinin (SEM) yasal dayanağı 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası’nın 2880 sayılı Yasayla değişik 7/d maddesidir. Bu madde gereği SEM’ler, rektörlüklere bağlı uygulama ve araştırma merkezi statüsünde kurulmuştur. Üniversitelerin, uygulama ve araştırma merkezi kurulabilmesi için Yükseköğretim Kuruluna (YÖK) yapmış oldukları önerileri; YÖK Yürütme Kurulunca belirlenen ölçütlere göre değerlendirilmektedir. Üniversitelerde kurulacak Uygulama ve Araştırma Merkezleri için, YÖK Yürütme Kurulunca belirlenen ölçütler şunlardır (YÖK, 2000): 1. Merkezle ilgili üniversitede etkinlik gösteren bölümlerin ve bu bölümlerdeki lisans ve lisansüstü programların durumu, 2. Merkez etkinliklerinin, üniversitede ilgili bölümlerde bulunan programlara ve araştırmalara sağlayacağı akademik destek durumu, 3. Merkezlerin, ilgili programlara yönelik mesleklere hazırlayıcı ve destekleyici katkılarının ne ölçüde olacağı, 163 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası 4. Merkez etkinliklerinin, bölümlerde yürütülen programların uygulama boyutuna yapacağı katkı durumu, 5. Merkez etkinliklerinin, bölümlerde yürütülmekte olan programlardan ve araştırmalardan farklılık durumu, 5. Merkezin etkinliklerinin özelde üniversiteye, genel olarak da topluma yapabileceği katkı durumu, 6. Merkez için fiziki altyapı (bina, laboratuar) olanaklarının var olup-olmadığı, eğer yoksa bunların nasıl sağlanabileceğiyle ilgili planlama durumu, 7. Merkezde görev alacak akademik personelin durumu, 8. Merkeze ait yönetmelik taslağının bulunmasıdır. SEM’lerde eğitim programları, genel olarak mesleki bilgi ve beceri kazandırılmasına yöneliktir. Bununla birlikte genel öğrenme etkinlikleri olarak kişisel gelişim, sosyal doyum sağlama ve boş zamanları değerlendirme amaçlarına yönelik çok farklı eğitim programları da yer alabilmektedir. Sürekli eğitim merkezinin çoğunda bilgisayar işletim sistemi ve kullanımı ile yabancı dil öğretim programları bulunmaktadır. Bunun gerekçesi olarak; bilgisayarların çok çeşitli işlevleriyle her sektörde kullanılıyor olması ve küreselleşmeyle birlikte yabancı dil bilmenin vazgeçilmez bir unsur olduğu söylenebilir (Kılıklı, 2008, s.36). Üniversite Sayısı Eğitim Fakültesi S.E.M Eğitim Fakültesi ve SEM Resmi 103 77 88 71 Vakıf 63 15 40 9 Toplam 166 92 128 80 Tablo1: Türkiye’deki Resmi ve Vakıf üniversiteleri ve bu üniversitelere bağlı eğitim fakülteleri ve sürekli eğitim merkezi sayıları. Tartışma ve Sonuç Gültekin ve Çubukçu (2008) tarafından yapılan araştırmada, öğretmenler hizmet içi eğitimi, gerek kurumsal gerekse bireysel bakımdan kendilerine katkı getiren bir etkinlik olarak görmektedirler. Türkiye’de eğitim kurumlarının personeline yönelik hizmet içi eğitim programları ağırlıklı olarak MEB’e bağlı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü tarafından planlanmakta ve yürütülmektedir. Fakat MEB’in düzenlediği hizmet içi eğitim programlarının planlanması ve 164 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası yürütülmesi bağlamında pek çok sorunla karşılaşılabilmektedir. Nitekim yapılan bilimsel çalışmalarda bunu destekler nitelikte sonuçlar sergilemektedir. Avşar (2006), Karagöz (2006), Uçar (2008) ve Ulus (2009) tarafından yapılan araştırmalarda da öğretmenlerin hizmet içi eğitim faaliyetlerinin uygun zaman ve uygun ortamlarda yapılmadığı ve ihtiyaçları karşılamadığı yönünde sonuçlar elde edilmiştir. Ayrıca öğretmenlerin mesleki gelişimleri açısından büyük bir öneme sahip olan hizmet içi eğitim programlarının bazılarının Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğüne bağlı 7 tane hizmet içi eğitim enstitüsünde yürütülmesi de bu önemli hizmete erişim noktasında bir takım sorunlar ortaya çıkarabilmektedir. İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından yürütülen mahalli hizmet içi eğitim programlarının en önemli sorunları ise planlama ve yürütmede akademik desteğin yeterince sağlanamaması olarak görülmektedir. İllerde yapılan bu hizmet içi eğitim faaliyetlerinde üniversiteler ile işbirliğinin yetersizliğinden alan uzmanı akademik personel ihtiyacının yeterince giderilemediği düşünülmektedir. Eğitim personelinin mesleki gelişimleri ve mesleki doyumlarının arttırılması yönünde hizmet içi eğitim programlarında yükseköğretim kurumlarına önemli vazifeler düşmektedir. Polat (2002) yaptığı araştırma sonucunda öğretmenlerin hizmet içindeki eğitimi için üniversite okul işbirliğinin daha da geliştirilerek, yeni bilgi ve çağdaş gelişmelerle eğitim iş görenlerinin donanımına fırsat verilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Özer (2004)’in gerçekleştirdiği araştırmada da, öğretmenler hizmetiçi eğitimlerin en çok üniversitelerde yapılmasını istediklerini vurgulamışlardır. Özdemir (1997) ve Aytaç (2000).da ülkenin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmenin temel unsuru konumundaki öğretmenlerin hizmet öncesi eğitimi kadar, hizmetiçi eğitiminde de üniversitelerin rol alması oldukça faydalı olacağını vurgulamaktadır. Üniversitelere bağlı sürekli eğitim merkezlerinin gerek fiziksel mekân gerekse alan uzmanı akademik personel açısından merkezi hizmet içi eğitim faaliyetlerinin tüm illere yaygınlaştırılması ve mahalli hizmet içi eğitim faaliyetlerinin de nitelik ve nicelik olarak iyileştirilmesi bakımından önemli bir açığı kapatacağı düşünülmektedir. Kılıklı (2008), sürekli eğitim merkezleri ile ilgili yaptığı çalışmada SEM’lerin, bireylerin ve toplumun gereksinimini karşılayacak genel ve mesleki eğitimlerin, sürekli eğitim yoluyla sağlanması amacıyla kurulduğunu; SEM’lerde eğitim programlarının, üniversitenin akademik birimleri ve öğretim elemanlarının yanı sıra merkez yönetimi tarafından tasarlandığını, SEM’lerdeki etkinliklerin, kurumsal ya da bireysel isteme bağlı olarak yapıldığını belirtmektedir. Ayrıca SEM’lerin, 165 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası Türkiye’de yaşam boyu eğitim bağlamında umut verici çalışmalara imza attığının da altını çizmektedir. Diğer yandan MEB ve YÖK arasında yapılacak bir protokol ile üniversitelere bağlı sürekli eğitim merkezleri aracılığı ile yürütülecek bu faaliyetler belirli bir ücret karşılığında sunulacak olursa yeni kurulan ve herhangi bir döner sermaye geliri olmayan üniversiteler açısından maddi olarak anlamlı bir katkı sağlayabileceği öngörülmektedir. Bu noktada Çelik (2007)’nin yapmış olduğu araştırmada ortaya çıkan sonuçlarda bu öngörüyü destekler niteliktedir. Araştırmanın sonuçlarına göre, 2005 yılında 25 Sürekli Eğitim Merkezi tarafından üniversitelere sağlanan katkı (%55; rektörlüğe, bölümlere, fakültelere, SEM’e aktarılan dâhil) yaklaşık: 3,5 Milyon YTL olarak gerçekleşmiştir. Öğretim üyelerine ise (%45) yaklaşık olarak 3 Milyon YTL katkı sağlanmıştır. Kaynakça Avşar, P. (2006). Beden eğitimi öğretmenlerinin kendilerine yönelik hizmet içi eğitim programlarının değerlendirmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Aytaç, T. (2000). Hizmet içi eğitim kavramı ve uygulamada karşılaşılan sorunlar. Milli Eğitim Dergisi, 147, 66-69. Budak, Y. ve Demirel, Ö. (2003). Öğretmenlerin hizmet içi eğitim ihtiyacı. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, 33, s.62-81. Canman, D. (2000). İnsan kaynakları yönetimi. Ankara: Yargı Yayınevi. Çelik, G. (2007). Üniversite sürekli eğitim merkezlerinin bilgi toplumunda önemi ve Türkiye’deki merkezlerinin durumunun tespit edilmesi. Sürekli Eğitim Merkezleri Bülteni, 4, 7-19. EUCEN (2012). What is EUCEN?. Erişim Tarihi: 10.09.2011.http://www.eucen.eu/, adresinden. Gültekin, M. ve Çubukçu, Z. (2008). İlköğretim öğretmenlerinin hizmet içi eğitime ilişkin görüşleri. Manas Sosyal Bilimler Dergisi, 19, s.185-201. İpek, C. (2009). Güney Kore eğitim sistemi. (ed. A. Balcı) Karşılaştırmalı eğitim sistemleri. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık. İzci, E. ve Kara, A. (2010). Fransa’da eğitim personelinin hizmet içi eğitimi. Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 5, s.161-168. Karagöz, B. (2006). Ortaöğretim (Genel Lise) resim iş öğretmenlerinin milli eğitim bakanlığınca düzenlenen hizmet içi eğitim faaliyetlerine katılım durumları ve eğitim ihtiyaçlarını karşılama konusundaki görüşlerinin incelenmesi ve değerlendirilmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Karasar, N. (2002). Bilimsel Araştırma Yöntemleri. Ankara: Nobel Yayınevi. Kaya, A., Çepni, S., Küçük, M., (2004). Fizik öğretmenleri için üniversite destekli bir hizmet içi eğitim model önerisi. The Turkish Online Journal of Educational Technology 3(1), s. 112-119. Kılıklı, M. (2008). Türkiye üniversitelerindeki sürekli eğitim merkezlerinin yapısı ve işleyişi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Muğla Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Muğla. 166 1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası MEB (2012). Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğü, Görevler. Erişim Tarihi: 10.03.2012. http://oyegm.meb.gov.tr/net/_gorevler.html, adresinden. MEB (2012). Talim Terbiye Kurulu, 18. Millî Eğitim Şûrası, Erişim Tarihi: 10.03.2012. http://ttkb.meb.gov.tr/18_sura.aspx, adresinden. MEB (2012). Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü. Erişim Tarihi: 10.03.2012. http://hedb.meb.gov.tr/, adresinden. MEB (2012). Milli Eğitim Bakanlığında hizmet içi eğitim. Erişim Tarihi: 10.03.2012. http://hedb.meb.gov.tr/net/index.php?option=com_content&view=category&layout=blog&id=42&Itemi d=27, adresinden. Oğuz, O., Oktay, A., Ayhan, H. (2010). 21. yüzyılda eğitim ve Türk eğitim sistemi. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık. Özdemir, S. (1997). Her organizasyon hizmet içi eğitim yapmak zorundadır. Milli Eğitim Dergisi, 133, 1719. Özer, B. (2004). Öğretmenlerin hizmetiçi eğitimi: katılma durumları, beklentileri ve engelleri. XIII. Ulusal Eğitim Bilimleri Kurultayı Bildiri Özetleri Kitabı, İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 06-09 Temmuz, Malatya, Pegema Yayıncılık, Ankara, Sayfa:68-69. Özoğlu, M. (2010). Hizmet içi eğitimde sorunlar ve çözüm önerileri. Milli Eğitim Bakanlığı’nda Hizmet İçi Eğitimin Yeniden Yapılandırılması Panel ve Çalıştayı. (s.31). Ankara: Milli Eğitim Bakanlığı. Polat, S. (2002). Öğreten okuldan öğrenen kalite okullarına geçişte hizmetiçi eğitimin rolü. Çağdaş Eğitim Dergisi, 293, 37-40. Sarıgöz, O. (2011). İlköğretim öğretmenlerinin hizmet içi eğitim faaliyetleri ile ilgili görüşlerinin değerlendirilmesi, 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications, 2729 April, 2011 Antalya-Turkey.s. 1021-1030. ŞENEL, T. (2008). Fen ve teknoloji öğretmenleri için alternatif ölçme ve değerlendirme tekniklerine yönelik bir hizmet içi eğitim programının etkinliğinin araştırılması. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon. Thomas, E. J. (1995). Developing continuing education and training in european universities, Journal of European Industrial Training, 19:4, s.11-15. Türeli, S. (2010). Yeni nesil hizmet içi eğitim modeli. Milli Eğitim Bakanlığı’nda Hizmet İçi Eğitimin Yeniden Yapılandırılması Panel ve Çalıştayı. (s.43). Ankara: Milli Eğitim Bakanlığı. Uçar, R. (2005). İlköğretim okullarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerin milli eğitim bakanlığı hizmet içi eğitim uygulamalarına ilişkin görüşleri (Van İli Örneği). Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Van. Ulus, O. (2009). Hizmet içi eğitim faaliyetlerinin öğretmen görüşlerine göre değerlendirilmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara. 167