1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası

Transkript

1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
I. ULUSAL SÜREKLİ EĞİTİM
KONGRESİ
19-21 NİSAN 2012
BİLDİRİ KİTABI
1
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
2
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
DAVETLİ KONUŞMACILAR
KONFERANS NOTLARI
3
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
4
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Jean-Marie Filloque
President of the French National UCE Network (CDSUFC)
Vice-rector for Lifelong learning - University of Western Brittany (UBO-BREST,
FRANCE)
[email protected]
ÖZGEÇMİŞİ
Prof.Dr.Jean Marie Filloque, 1979 yılından itibaren yetişkin eğitimi alanında çalışmaktadır.
Önceleri elektronik ve bilgisayar bilimi alanlarında eğitimci, 1998-2008 yılları arasında Sürekli
Eğitim Bölümü Başkanı ve şu anda Rektör Yardımcısıdır. Fransız Sürekli Eğitim Ağı Başkanlığı
görevini 2005, Brest Üniversitesi Yaşamboyu Öğrenim Rektör Yardımcılığı görevini de 2008
yılından itibaren sürdürmektedir. EUCEN (Avrupa Üniversiteleri Sürekli Eğitim Ağı) Yürütme
Kurulu’nun 2005’den beri üyesidir. 1979’da eğitimci olarak katıldığı yetişkin eğitimi alanında
politikaların ve stratejilerin oluşturulması konularına yönelmiştir.
Successive jobs (Teacher)
Since 1993
Lecturer in Computer Science, Department of mechanics, Technological
Institute of Brest (University of Brest)
From 1983 to 1993
Assistant in computer science and electronic, continuing education
department of the Technological Institute of Brest. (University of Brest)
Administrative activities
Since 2009
In charge of regional ULLL policy coordination for Brittany at UeB
(European University of Brittany www.ueb.eu
Since 2008
Vice-rector for Lifelong learning of the University of Brest
From 1998 to 2008
Brest
Director of the Continuing education department of the University of
From 1995 to 1999
Director of Research team EA 2215 in Computer science (UBO-ENIB)
Elected positions
Since 2007
Elected member of the Administration Council of the University of Brest
Since 2005
President of the French National Network of UCE www.fcu.fr
Since 2000
Member of the steering committee the French national Network of UCE and
President since 2005
from 2004 to 2006
and since 2010 Member of the Steering Committee of EUCEN www.eucen.eu
Research activities
From 1995 to 1999 Director of the research team EA 2215 in Computer science (UBO-ENIB)
5
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
From 1987 to 1999 Member of a research team common to UBO and Sup-Telecom-Bretagne,
and working on Computer architecture, distibuted computation and distirbuted simulation
using special electronic components : reconfigurable circuits.
Diplomas
1992 : Phd Thesis in computer science from « Université de Rennes 1 » (France)
1976 : Electronic Engineer diploma from ENIB (Brest)
THE RECOGNITION OF PRIOR LEARNING AND VALIDATION SYSTEM
IN FRANCE?
Jean-Marie Filloque
For more than 40 years, French Universities are involved in the development of lifelong
learning. Based on higher-level research activity, universities are asked to build more efficient
courses, but also to deliver and guarantee diplomas and to recognize and accredit prior
learning and experience. From the Ministry of Education point of view, Lifelong learning
(including Continuing Education) is one of the 6 main “missions” of the universities… The
consequence is that adults and students can follow the same courses and get the same
diplomas but tuition fees can be different…this is what we call the “French integrative model”.
APL/RPL system started really in 1985 with a decree concerning only Higher Level Education
and called “Validation for Access in the Universities”. In 2002, we got the possibility to obtain
the totality of a qualification or a diploma. It’s a generic law, designed for all kind of diplomas,
which has specific decrees for each kind of organization delivering diplomas.
We will present the French RPL procedures for higher education and answer to the following
questions: who is concerned by these procedures? What degree can be asked? What
experience can be considered? Who recognize the experience and accredits? What are the
results of the RPL procedure?
After some figures on this activity that is operated since 2002, we will discuss main impact on
the French Universities organisation of this new way to get diploma.
6
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Prof. Dr. Süheyda Atalay
Ege Üniversitesi Bologna Uzmanı
[email protected]
ÖZGEÇMIŞI
Doğum Tarihi ve Yeri:
Eğitim:
Öğrenim Dönemi
1976-1984
1974-1976
1970-1974
İzmir, 1953
Derece
Doktora
Y. Lisans
Lisans
Üniversite
Ege Üniversitesi
Ege Üniversitesi
Ege Üniversitesi
Öğrenim Alanı
Kimya Mühendisliği
Kimya Mühendisliği
Kimya Mühendisliği
Akademik ve Mesleki Deneyim:
Görev Dönemi
Unvan
1995- devam ediyor Profesör
1989-1995
Doçent
1987-1989
Yrd. Doç.
Üniversite
Ege Üniversitesi
Ege Üniversitesi
Ege Üniversitesi
Bölüm
Kimya Mühendisliği
Kimya Mühendisliği
Kimya Mühendisliği
İdari ve Uluslararası Deneyim:
1998- devam ediyor Bölüm Başkanlığı
Ege Üniversitesi
Kimya Mühendisliği
2003- devam ediyor ECTS/DS Kurumsal Koordinatörü
Ege Üniversitesi
Kimya
Mühendisliği
2004- devam ediyor Bologna Uzmanı
Araştırma ve Uzmanlık Alanları
Araştırma
Reaksiyon Mühendisliği, Katalizör Hazırlanması, Hidrokarbonların Oksidasyonu,
Gaz Fazı Atıkların Arıtımı, Atıksu Arıtım
Eğitim
Avrupa Birliği Eğitim Programı Hayatboyu Öğrenme (LLP) (eski adıyla Socrates)
Erasmus
Programı, ECTS (Avrupa Kredi Aktarım Sistemi) ve DS (Diploma Eki),Bologna Süreci
Tanıtımı ve Yaygınlaştırılması
7
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
8
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
9
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
10
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
11
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
12
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
13
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
14
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
15
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
16
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
17
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
18
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Temel Aycan Şen
EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı
ÖZGEÇMİŞİ
10 Mayıs 1970 tarihinde İzmir’de doğdu. İlkokul eğitimini Hâkimiyet-i Milliye İlkokulu, orta ve
lise eğitimini Bornova Anadolu Lisesi’nde tamamladı. Ardından Dokuz Eylül Üniversitesi
Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünü bitirdi.
Halen aile firması olan ve kuru meyve ihracatı ile iştigal eden ŞENTAŞ Tarım Ürünleri İhracat
Sanayi ve Ticaret A.Ş. bünyesinde Kalite Müdürü ve Yönetim Temsilcisi olarak çalışmaya devam
ediyor.
Ege Genç İşadamları Derneği’nin yanı sıra B.A.L Eğitim Vakfı, İnşaat Mühendisleri Odası ve
Alsancak Rotary Kulübü üyesidir. Geçmiş dönemlerde Alsancak Rotaract Kulübü Başkanlığı,
2440.Bölge Rotaract Grup Temsilciliği, Alsancak Rotary Kulübü Başkanlığı görevlerini yürüttü.
Halen Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdüren Temel
Aycan Şen, Ege Bölgesi Genç İşadamları Dernekleri Federasyonu (EGİFED) Yönetim Kurulu
Başkanlığı, Türkiye Genç İşadamları Dernekleri Konfederasyonu (TUGİK) Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcılığı, Batı Anadolu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim
Kurulu Üyeliği, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyeliği, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Kuru
Meyve, Sebze İşleme ve Diğerleri Sanayi Meslek Komitesi Başkan Vekilliği, İzmir Ekonomik
Kalkınma Koordinasyon Kurulu Üyeliği, İzmir Başkanlar Kurulu üyeliği, İzmir Kalkınma Kurulu
üyeliği ve EXPO 2020 Yönlendirme Kurulu ve EXPO2020 Lobicilik Çalışmaları Alt Komitesi üyeliği
görevlerini devam ettirmektedir.
Evli ve iki çocuk babası olan Temel Aycan Şen, Almanca, İngilizce ve İtalyanca bilmektedir.
19
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
İş Dünyası Bakış açısıyla Yaşam Boyu Öğrenmeden Beklentiler
Temel Aycan Şen
Günümüzün kırıcı rekabet ortamında bireylerin, organizasyonların, toplumların ve devletin hızla
değişen ve gelişen koşullara uyum sağlamak için bir öğrenme sürecinden geçtiği bilinmektedir.
Bu süreç her aşamada doğru stratejilerin belirlenmesini, doğru yaklaşımların benimsenmesini
ve uygun politikaların oluşturulmasını gerektirmektedir.
Bunu gerçekleştiren ülkeler rekabet ve refah yarışında büyük adımlarla ilerlerken süreci
yönetemeyen ülkeler geride kalmaktadırlar.
Eğitim olgusuna bir kavram olarak başka başka anlamlar yüklemeye başladığımız andan itibaren
beklentiler de farklılaşmakta ve bireylerin/organizasyonların hatta devletin eğitim ile ilgili
yaklaşımları da değişmektedir. Tek doğrunun olmadığını peşinen kabul etmeliyiz. Öyle olsaydı
bugün dünyada eğitim ve öğretim ile ilgili onlarca farklı yöntem ve yaklaşımdan söz edemezdik.
Aktif eğitim, kendi kendine öğrenme gibi yöntemlerin dışında farklı kişilik ve zeka düzeyinde
bireyler için farklı metodlar da eğitim literatüründe yerini almıştır.
Bütün bunlar bir temel gerçeği değiştirmiyor. Eğitim olgusunun anne karnından yaşamımızın
son anına kadar kesintisiz devam eden bir süreç olduğu bir gerçektir. Eğitimin sadece bilgi
yüklemek olmadığını aynı zamanda bireylerin ve organizasyonların doğru davranış kalıpları
içinde hareket etmelerini ve verimli, etkin çalışmalarını sağlayan bir dönüştürücü faktör
olduğuna inanıyoruz. Akılcılığı, analiz ve sentez yapabilmeyi, bilimsel düşünmeyi, sorgulayıcı
olmayı ve doğadaki, yaşamdaki, iş ortamlarındaki her türlü olayları bir neden-sonuç ilişkisi
içinde anlamaya çalışmayı öğretmektedir.
2008 yılında yapılan eğitimle ilgili bir çalıştayda katılımcılar Türkiye’nin şu anda genç nüfusuna
odaklandığı için yaşam boyu öğrenmenin öncelikler arasında yer almadığını ifade etmişlerdir.
Okul öncesi eğitimden başlayıp ilk ve orta öğretimden yüksek öğretime kadar uzanan eğitim
sisteminde yapısal ve kurumsal
boyutta süregelen sorunlar büyüyerek günümüze kadar
taşınmıştır. Genelde iyi kurgulanmış politika önerileri yerine geçici çözümlere odaklanıldığından
kalıcı bir sistem kurulamamıştır.
20
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Bugün üniversitelerimizin hemen hepsinde farklı yöntem ve kurumsal düzenlemelerle sunulan
yaşam boyu eğitim hizmetleri son yıllarda giderek çeşitlenerek artmıştır. Ancak, bu eğitimlerin
bir kısmı gerçek ihtiyaçları karşılamaktan uzak dağınık bir yapıda sürmektedir.
Eğitim programlarının önemli bir bölümünün yabancı dil dışında bazı popüler konularda
yoğunlaştığı görülmektedir.
İş dünyası olarak bu konuda üniversitelerle çok daha yakın işbirliği içinde olmamız gerektiğinin
bilincindeyiz. Üniversitelerimizin tarım sanayi ve hizmetler sektörlerinde istihdam edilecek her
düzeyde nitelikli eleman eğitimine ağırlık vermeleri gerekmektedir.
Bu eğitimlerin üç boyutta planlanmasının uygun olacağını düşünüyoruz. Üniversitelerin ön
lisans, lisans ve lisansüstü öğrenimleri süresince öğrencilere giderek artan nitelikte eğitim
verdiklerine inanıyoruz. Üniversitelerimizin son yıllarda sayıca artması kalite ve kantite
tartışmalarını gündeme taşısa da devlet üniversiteleri yanında vakıf ve özel statülü
üniversitelerin de eğitim, araştırma ve yayın açısından giderek performanslarının yükseldiği
görülmektedir. Birinci boyutta bu eğitim süresince kuramsal ve teknik eğitimleri alan
öğrencilerin iş dünyasına uyum sürecini kısaltmak için sürekli eğitim merkezleri ve diğer
birimlerce özel eğitimlerin açılması ve iş dünyası temsilcileri ile yakın işbirliği ile bu eğitimlerin
planlanması yararlı olacaktır.
İkinci boyut, iş yaşamının içinde olan ve kendilerini gelişen teknoloji ve bilimsel gerçekler
doğrultusunda geliştirmek isteyen çalışanlar için olan eğitimlerdir.
Halen işi olan elemanların günün koşullarına ve teknolojinin gelişmesine paralel olarak
tazelenme ve uyum programlarından geçmeleri için sürekli programlar düzenlenmelidir.
Üçüncü boyut ise her düzeyde toplum kesiminden genç yaşlı ayrımı olmaksızın halka açık eğitim
programlarıdır.
Üniversitelerimizde lisans eğitimlerini tamamlayıp diploma almaya hak kazanan öğrencilerin
çalışma yaşamına ne kadar hazırlanabildikleri tartışma konusudur. Bu öğretim üyelerinin niteliği
ile ilgili bir konu değildir. Sorun birkaç istisna dışında üniversitelerin müfredat programlarının
çağın gereklerine uygun olmamasıdır.
İş dünyası olarak son dönemde Bologna Süreci’ni dikkatle izliyoruz. Bu kapsamda üniversitelerin
paydaş analizleri yaparak iş dünyası, işverenler, mezunlar, hali hazırda öğrenci olanlar ve
öğretim üyeleri arasında anketler, atölye çalışmaları, mülakatlar vb. yöntemlerle bilgi
21
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
toplamaları ve bu bilgileri yeni eğitim programlarına yansıtmaları çok olumludur. Ancak,
unutulmaması gereken konu bu programların da çok kısa süre içinde güncelliklerini
kaybedecekleri ve yeni konuların, yeni bilgilerin, yeni teknolojilerin, yeni iş modellerinin ve yeni
pazarlama yöntemlerinin gündeme geleceğidir.
Sürekli Eğitim Merkezleri başta olmak üzere üniversitelerimizin ilgili birimleri ve meslek
kuruluşlarımız işbirliği içinde bu yeniliklerin özümsenmesine yönelik eğitimler için
oluşturacakları özel programlar ile mezunların iş yaşamına uyum sağlamaları için katkıda
bulunabilirler.
EGİAD olarak eğitime özel bir önem veriyoruz, sunumun bundan sonraki bölümünde sizlere
eğitimle ilgili yaptığımız çalışmalar konusunda çok kısa bilgiler vermek istiyorum.
Bir sivil toplum kuruluşu olarak kuruluşumuzdan bu yana geçen 22 yıl boyunca eğitime her
zaman büyük önem ve faaliyetlerimiz arasında ağırlıklı yer verdik.
Geçtiğimiz yıllarda yaptığımız en büyük araştırma projelerden biri olan Türkiye için Bilgi Bazlı,
Yenilikçi, Sürdürülebilir Sanayileşme Stratejisi Raporunda özel olarak vurguladığımız iki konu
bilgi ve yenilikçilik kavramları olmuştur. Bu rapor üniversitelerimizle işbirliği yapılarak
hazırlanmıştır ve Sanayi Bakanlığı tarafından referans olarak kullanılmıştır.
Geçtiğimiz yıl başlattığımız KOSGEB ile işbirliği yapılarak düzenlenen Girişimcilik Akademisi
ismini verdiğimiz program kapsamında 60 girişimci adayına temel girişimcilik eğitimleri ve
kendiişlerini kurmaları konusunda danışmanlık desteği verilmiştir. İş dünyasından önde gelen
sanayiciler ve yöneticilerle buluşmaları sağlanmış ve deneyim paylaşımı gerçekleştirilmiştir.
Katılımcıların arasında üniversiteden yeni mezun olmuş girişimci adaylarından kendi işini
kurmak isteyen ev hanımlarına kadar geniş bir profil yer almaktadır. İkinci aşamada potansiyel
yatırımcı adaylarına yönelik bir melek yatırımcı eğitimi gerçekleştirilmiştir. Önümüzdeki
günlerde melek yatırımcılarla girişimci adayların bir araya gelecekleri bir buluşma
gerçekleştirilerek potansiyel yatırımların tohumları atılacaktır.
Sonuç olarak konuyu değerlendirdiğimizde son dönemde eğitim ile ilgili yapılan çok sayıda
bilimsel toplantı ve hazırlanan raporlardan ortaya çıkan değerlendirmelere bir göz atacak
olursak aşağıda önerileri gündeme getirebiliriz.
Üniversitelerimizin Sürekli Eğitim Merkezleri’nin bir ihtiyacı karşılayan eğitimin son derece
önemli tamamlayıcı bir unsuru olduklarına inanıyoruz. Bu nedenle, yeni uygulamalar, yeni
22
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
yaklaşımlarla daha etkin hizmet sunacak şekilde yapılanmalarının gerekli olduğunu
düşünüyoruz. Bu merkezlerin üniversiteye gelir sağlamak amacıyla açılmış sertifika programları
sunan birimler olmanın çok ötesinde bir misyonları olduğunu söylüyoruz e bu nedenle aşağıdaki
önerileri sunuyoruz;
Bologna Süreci ve Avrupa Birliği’nin Hareketlilik programları kapsamında Comenius, Leonardo,
Erasmus gibi değişim etkinliklerine katılan kişilerin aldıkları eğitimlerin derslerin, modüllerin,
işyeri gezileri, proje ve staj gibi çalışmalarının genel olarak toplumda yaşam boyu öğrenmeyi
teşvik etmek amacıyla Avrupa Kredi Transfer Sistemi AKTS-ECTS kredilerine bağlanması ve
yetişkin eğitimi ve topluma yönelik programlar için kullanılması,
Yaşam boyu öğrenmenin, mali ve toplumsal açıdan önemli getiriler sağlayan bir iş fırsatı olarak
düşünülmesi ve bu nedenle yaşam boyu öğrenmeye ilişkin daha proaktif ve piyasa yönelimli
olunması,
Yaşam boyu öğrenme programlarının mesleki eğitim programlarıyla bütünleştirilmesi.
Kamu ve özel kesim işyerlerinde Eğitim İhtiyaç Analizlerinin sürekli olarak yapılması ve buna
yönelik özel programların geliştirilmesi.
Belirli meslek gruplarında periyodik eğitimlerin zorunlu hale getirilmesi, bu sayede o meslek ile
ilgili hem sahip olunması gereken asgari bilgi düzeyi sürekli revize edilebilecek hem de bir
meslek standardı yaratmaya yönelik daha sağlıklı veriler elde edilebilecektir.
Staj programlarının daha sistemli, yapılandırılmış ve hem işyerleri hem de stajyerler olmak
üzere her iki taraf açısından da değer yaratacak bir mekanizmaya kavuşturulması.
Yaşam boyu öğrenmenin daha pratik yollarla çözümü gündeme geldiğinde son yıllarda bütün
dünyada hızla gelişen ve ülkemizde Anadolu Üniversitesi örneğinde olduğu gibi uzun yıllardır
uygulanan ve bazı üniversitelerimizin şimdilerde uygulamaya başladıkları Uzaktan EğitimUzaktan Öğrenme (Distance Education Distance Learning ) yöntemi göz ardı edilmemelidir. Bu
alternatif yöntem özellikle iş yaşamı içinde yoğun tempoda çalışan yöneticiler ve çalışanlar için
çok yararlı bir kendini yenileme fırsatı sunmaktadır.
23
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
24
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Prof.Dr. Ali Ekrem Özkul
Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi
ÖZGEÇMİŞİ
Lisans (1976) ve Yüksek Lisans (1979) derecelerini Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Müh.,
bölümünden aldı ; doktora çalışmasını Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sayısal
Yöntemler (1983) ana bilim dalında tamamladı. 1989 yılında Doçent, 1996 yılında Profesör oldu.
Anadolu Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanlığı ve Fen Bilimleri Enstitüsü
Müdürlüğü (1993-1996), Açıköğretim Fakültesi Dekan Yardımcılığı/Dekanlığı (1996-2004),
Rektör Yardımcılığı (2006-2008) görevlerinde bulundu. 2002-2010 yılları arasında
Üniversitelerarası Kurul kontenjanından Yükseköğretim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. Açık ve
Uzaktan Eğitim, Teknoloji Destekli Eğitim Karar Destek Sistemleri, Sistem Yönetimi konularında
çalışmaları bulunmaktadır.
25
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Bir Sürekli Eğitim Stratejisi Olarak e-Öğrenme
Prof.Dr. Ali Ekrem Özkul
Günümüzde teknolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeler ve paralelindeki hızlı bilgi artışı ,
her alanda ve düzeyde, öğrenmeye devam etmeyi gerekli kılmaktadır. Sürekli eğitim genellikle
lise mezunu ve daha ileri eğitim görmüş yetişkin bireylerin mesleki ve bireysel gelişim amacıyla
kendi istek ve iradeleriyle katıldıkları öğrenme etkinliklerine verilen genel addır. Sürekli eğitim
için, müfredata dayalı kurumsal programlardan materyale dayalı bireysel öğrenmeye kadar çok
çeşitli modeller söz konusudur. Öte yandan bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler sürekli
eğitim seçeneklerine esneklik ve yaygınlık kazandıran çok önemli bir fırsat olarak ortaya
çıkmıştır. Bu bağlamda e-öğrenme, hem kurumsal hem de bireysel sürekli eğitim stratejilerinin
oluşturulmasında
önemli bir seçenek olarak yer almaktadır. Bu bildiride sürekli eğitimin
modelinin temel bileşenleri ışığında uygulanabilecek e-öğrenme stratejileri değerlendirilecektir.
26
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Doç. Dr. M. Kemal BİÇERLİ
MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü
ÖZGEÇMİŞİ
Doğum Tarihi Ve Yeri: 29 Temmuz 1962 – Sivrihisar/Eskişehir
Eğitimi
1992 - Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Doktorası,
1988-1990 Northeastern University, Boston, MA/USA Master of Arts in Economics,
1984-1986 Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Yüksek Lisans,
1980-1984 Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü, İktisat Lisans
Programı
Görevleri;
29.04.2010 – 11.11.2011- İŞKUR Genel Müdürü
2006- Doçent Doktor
1992-2006- Yardımcı Doçent Doktor
1985-1991- Araştırma Görevlisi
Bilimsel Yayınlar
“Traditional and Alternative Models of Individual Behavior Under Uncertainty”. Anadolu
Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi , Cilt: 8, Sayı: 1-2,1990: 283-303.[Ortak Yazar: İlyas Şıklar]
“Role of Education and Training in Development” Anadolu Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt: 9:
Sayı: 1-2, 1991: 245-265.
Sendikaların Ekonomik Analizi ve İşgücü Gelirleri Üzerindeki Etkileri, Anadolu Üniversitesi
Yayınları, Yayın No:707, Eskişehir, 1992, 163 sayfa
“Ücret Rijitliği, İşsizlik ve Etkin Ücret Modelleri” Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Ekonomi ve Yönetim Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Sayı 3, Mart 2001: 90-100.
“Ekonomik Dönüşümü Düşük İşsizlikle Sağlamada Çek Cumhuriyeti Tecrübesinin
Değerlendirilmesi” Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Cilt: 56, Sayı: 2, Nisan 2001: 1-20.
“Profiling and Identification of Long-Term Unemployment in Turkey” Ekonomik Yaklaşım
Dergisi, Volume: 12, Number: 41, Fall 2001: 51-76 [Ortak Yazar: Naci Gündoğan]
Çalışma Ekonomisi. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Yayınları,
Yayın No: 777, Eskişehir, 2003, 254 sayfa [Ortak Yazar: Naci Gündoğan]
İşsizlikle Mücadelede Aktif İstihdam Politikaları Anadolu Üniversitesi Yayınları, Yayın No.: 1563,
Eskişehir, 2004, 327 sayfa
Çalışma Ekonomisi, 5. Baskı Beta Yayınları, İstanbul, 2009, [İlk Basım Yılı: 2000]
27
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Çalışma Paylaşımı İşsizlikle Mücadelede Etkili Bir Politika mıdır? Ege Akademik Bakış Dergisi,Cilt:
4, Sayı: 1-2, Ocak-Temmuz 2004: 59-68.
The Working Poor: A Comperative Analysis Paper submitted at the meeting of U.K. Social Policy
Association - University of Bath 29th June 2005. [Ortak Yazarlar: Naci Gündoğan and Ufuk
Aydın]
Aktif İstihdam Politikaları İşsizliği Azaltır mı? Çimento İşverenleri Dergisi Cilt: 19, Sayı: 6,
Kasım2005: 1-15.
Combating Child Labour in Turkey Paper submitted at COST A-19 Children’s Welfare
Conference. University of Roskilde/Denmark. 16th June 2006. [Ortak Yazarlar: Naci Gündoğan
and Ufuk Aydın]
Female Labor Force Participation in Urbanization Process: The Case of Turkey Paper submitted
at the 10th Asian Urbanization Conference, Hong Kong SAR/China. Tuesday, 18 August 2009.
[Ortak Yazar: Naci Gündoğan]
http://mpra.ub.uni-muenchen.de/18249/1/MPRA_paper_18249.pdf
Urbanization and Labor Market Informality in Developing Countries. Paper submitted at the
10th Asian Urbanization Conference.Hong Kong SAR/China. Tuesday, 18 August 2009. [Ortak
Yazar: Naci Gündoğan]
http://mpra.ub.uni-muenchen.de/18247/1/MPRA_paper_18247.pdf
Çalışma Yaşamı ile İlgili Temel Kavramlar, Ed. Deniz Kağnıcıoğlu, Çalışma İlişkileri. Anadolu
Üniversitesi Yayın No: 1943, Eskişehir, 2009: 1-18.
Çalışma İlişkileri, Bağlantıları ve Etkileyen Unsurlar,Ed. Deniz Kağnıcıoğlu, Çalışma İlişkileri
Anadolu Üniversitesi Yayın No: 1943, Eskişehir, 2009: 19-38.
Sosyal Girişimcilik ve İstihdam, Ed. Senem Besler, Sosyal Girişimcilik, Beta Basım, Yayım, Dağıtım
A.Ş., İstanbul, 2010: 55-89.
KİŞİSEL BİLGİLER
Evli, İki kız çocuğu sahibi
28
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Hayat Boyu Öğrenme Alanında MEB ve Sürekli Eğitim Merkezleri İşbirliği
Doç.Dr. Mustafa Kemal Biçerli
29
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
30
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
31
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
32
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
33
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
34
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
35
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
36
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
THE FRENCH UNIVERSITIES NETWORK FOR LIFE LONG LEARNING:
CDSUFC
JEAN-MARIE FILLOQUE
President of the French National UCE Network (CDSUFC)
Université Européenne de Bretagne
Vice-rector for Lifelong learning and academic affairs -University of Brest
[email protected]
For more than 40 years, French Universities are involved in the development of lifelong
learning. The consequences on the university role, structure and organisation are important.
The demand is now socio-economic, closely related with the work world, stakeholders,
employers, trade unions and individuals who request the attention of our institutions. Always
based on high-level research activity, universities are asked to build more efficient courses, but
also to deliver and guarantee diplomas, certifications and to recognize and accredit prior
learning and experience. To share experiences, best practices, but also to influence policy
makers, a national network, informal at the beginning, has been established in the early 70’s.
It’s now an “adult” network, recognized at all level as major actors of ULLL.
I.
A SMALL HISTORY OF THE FRENCH UCE NETWORK
The opening of higher education to adults appeared in France before 1968 and was linked to
the idea of second chances and social advancement. The first IPST in Grenoble (Institut
Supérieur de Promotion du Travail) was created in 1951. The CUCES (University Center for
Social and Economic Cooperation) was founded in Nancy in 1954. In 1956, a decree established
the first « Universty Access Special Exam » (ESEU in French) for non-graduates. This exam was
the precursor of the future DAEU diploma (Diplôme d’accès aux Études Universitaires) created
in 1994 and which is a formidable tool to open the access to university.
We had to wait 1971 and the Vocational Training Act, introducing new financial rules, to see
the Ministry encouraging higher level institutions to create the structures needed in order to
develop continuing education. It has placed them in a position to become operators recognized
for their skills, ensuring their public mission in a new competitive environment. Universities
have quickly responded, in 1972, establishing "Continuing Education Mission" in many of them,
37
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
supported by specific State grants. These missions and their leaders began to meet in informal
network to share the problems that quickly emerged:
 The question of activity funding: the: funding of teachers, engineering ... modality of
agreements with employers, with the funding agencies.
 Questions of career of employees who engaged in the development of this non-academic
activity. Most of the time, they are not tenured employees.
This informal network has enabled many exchanges that have resulted with the organization of
national conferences each year. From 1974 to 1981, relations of the responsible of this network
with successive ministries have been difficult but the activity has grown significantly. The
network has grown and the arrival in 1981 of the « left government » has led the network to
engage in more contact with the new ministry. This rapprochement with government has led
continuing education departments to better organize themselves into network and to make
their voice heard in the working groups set up. Thus, was born in 1981 the « Coordination
Nationale des Services Universitaires de Formation Continue ( CNSUFC) ». It was transformed
into the « Conference des Directeurs de SUFC » in 1988 (CDSUFC). It was still an informal
network, but it has moved closer to the Conference of University Presidents (CPU) and broke,
at the initiative of the ministry, most of its direct links with its services. Working groups were
set up to allow for construction and more regular exchanges between its members. One group
will take in charge the development of the recognition of prior learning in universities. The
extension of the network's activities will lead it to adopt a formal association status in 2004. It
will then provide new tools: many committees, working groups, web site, etc, that would make
a real recognition of the continuing education in universities.
II. THE ORGANISATIONAL STRUCTURE OF THE FRENCH UCE NETWORK
The CDSUFC is an association created on March, the 18th of 2004, within the meaning of the
French associations Law of July 1901. Its statutes were deposited in Paris. The only full
members of the Association are the directors of department of continuing education of public
higher level institutions (Universities and Schools). There are 103 in France in 2011. The full
members do not pay fees but the services offered by the association are charged on an annual
base of 600 € in 2011. These services will be listed and described in the next section.
This network has set the objective of:
38
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
1) Synthesize and disseminate information on projects and regulations regarding
continuing education activities in academic institutions.
2) Allow the exchange of teaching experiences, management and relationships with
different partners of Continuing Education,
3) Deepening the research on certain topics in order to contribute to the emergence of
new ideas for continuing training,
4) Speak whenever the need arises on issues concerning the Continuing Education, within
the limits of its prerogatives,
5) Organize actions, interventions, take all initiatives to promote the development of
university continuing education
6) Represent the interests of university continuing education to the authorities
concerned, within the limits of its prerogatives. That’s why the CDSUFC is regularly
consulted and involved in the work of the CPU, but also the Ministry of Higher
Education and Research.
The Association is managed by a steering committee of 10 members, elected for 2 years by the
General Assembly. The steering committee elects a President, two Vice-Presidents, a Secretary
and a Treasurer. The association statutes’ file are deposed in Paris and, and so are the rules of
procedure which establishes its operations.
The steering committee is responsible for the internal administration of the Association and the
organization of activities, interventions from the different partners, mainly on issues of
management and policy of the University Continuing Education.
The Vice-Presidents come along with the President in relations with external partners. They
may be responsible for specific tasks defined by the steering committee. The Secretary is
responsible for everything that concerns the correspondence and the archives. He prepares the
minutes of meetings and assemblies and, in general, all writings concerning the operations of
the association, except those concerning accounting. The Treasurer is responsible for keeping
or holding under his control the accounts of the association. he makes all payments and
receives, under the supervision of the President, all sums due to the Association. He reports to
the General Assembly which approves his management.
39
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
III. THE INSTRUMENTS OF THE NETWORK
The association has gradually put in place tools to serve its members, tools to develop common
positions, but also ways to make them known. These tools are, mostly because they are driven
by the members themselves, in a spirit of cooperative work which makes the strength of the
network. The main tools are presented in the next section.
The work groups
The steering committee may decide to establish work groups on topics related to its object.
These work groups are open to all members and staff of the members. External experts may be
solicited. In 2010-2011, 8 work groups are active:

WG on Work-based learning

WG on RPL

WG on DAEU and widening access (not active currently)

WG on management tools and information systems for the UCE

WG on seniors

WG on ULL

WG on Quality in ULL

WG on ICT and LLL
These work groups meet as often as necessary; have a number of participants that can range
from a few to nearly a hundred. They enable participants to develop new professional skills,
build tools ... and feed the community with their thoughts.
The commissions
Commissions are established by the steering committee and are responsible to think and
propose actions to the steering committee on a number of topics:

communication

Staff training plan

International relations

Relations with institutional or professionals partners

…
40
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Members of these commissions are members of the steering committee appointed by him and
experts in the field concerned
The technical seminars or workshops
Technical seminars or workshops related to amendments to statutory or legislative evolutions
are regularly organized. These events are often coupled with a general assembly and open to
all members. Recent topics have included the establishment of the “LOLF1”, or the
development of “research competitiveness cluster and LLL”.
The general assembly
The ordinary general assembly shall meet at least twice a year. These assemblies allow the
democratic life of the association, with a possible participation of all its members. These
general meetings elect members of the steering committee, vote on budgets and strategic
directions. These meetings are an opportunity to meet and debate between members that
allow the steering committee to confirm or not their positions.
The staff training courses
The training of our structures seems fundamental for our association and it’s one of the tasks
that we take the most carefully. It can not only increase the skill level of personnel but also
maintain the spirit and the momentum of progress that drives the activity of CE since its kick
off. We organize, with the support of universities or other institutions that provide logistics,
short modules of training (usually 2 days) on topics such as: the regulation of FCU, the tools for
communication, the quality in UCE, the management of a CE service, the support of candidates
for RPL, ... Since 2005, we are implementing a longer course (9 days) for people who are or who
have just taken the direction of a university service. This training is organised in partnership
with the “Universities Mutualisation Agency (AMUE in French) and encounters a real success. It
has received nearly 90 trainees over four promotions. A more detailed presentation is given in
the following frame. Training sessions are billed at actual cost to institutions.
One or two annual conferences
Each year, our network organizes a national conference in June, and often a second one,
shorter and focused on single theme in the fall. They are organized in different cities each year,
after a call for applications. The conference themes are varied but still relevant today. They
1
LOLF Law on the organization of national budget.
41
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
focus on workshops that produce recommendations for use by each institution but also by
policy makers: regions, ministries ... The seminars are also an opportunity to invite foreign
colleagues, including action to confront and expand discussions. The average participation in
annual conferences reaches 350 persons. The conference fees are low but enable the
association to get revenue for the operation of the association. Last conferences are available
on the web: Lille (2011), Lyon (2010), Strasbourg (2009), Toulouse (2008), Pau (2007), Lyon
(2007), Clermont Ferrand (2006), ...
A website with a database of useful documents.
For nearly 10 years, CDSUFC has maintained a web site used as a resource centre for its
members but also information site for anyone interested in UCE. A forum question/answer has
allowed answering individually to over 1700 questions for 5 years. This is an important tool for
the network because it allows easy sharing of information and documents, as well as space for
collaborative work groups. Its address is www.fcu.fr.
An electronic newsletter in preparation
A new tool for information dissemination will be implemented in early 2012 and will replace
mail alerts that we used so far in a piecemeal fashion. This will be an electronic newsletter sent
by mail subscription. A member of the steering committee will manage the letter, covering
news in our entire field, but also information relayed by the services themselves.
Network activities rely on the unpaid participation of personnel having position in our
institutions. However, the secretariat and the website management are provided by a person
who is paid 30% on the budget of the association. The incomes of the association shall consist
of contributions from members, the revenue related to training courses and conferences.
During several years, the association has received an operating grant from the Ministry of
higher education and research, for its training and information activities.
42
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Training of managers of UCE department: 9 days.
Document of 160 pages, published by the EUAM (www.amue.fr) and available on request from
[email protected]
To take the responsibility of a UCE department requires very different skills, given the political,
educational, management dimensions that entail. That’s why the Conference of directors of UCE
departments (CDSUFC), in collaboration with the “Universities Mutualisation Agency (AMUE in
French) has developed a comprehensive operational training which presents both the theoretical
and practical aspect of this position.
This cycle is reserved for teachers and or administrative staff who have not taken positions of
leadership yet or asked to take one.
This course is a real vector for getting used to the position and will enable the potential candidate
to understand and be able to master all facets of this activity.
Theoretical input, case studies and group work will be put in parallel with the trade data repository
of this business.
We have already trained 4 classes of 15 trainees. Many of them have taken the position of director
and have shown the specific skills needed for this function. This 9 days training is delivered by the
directors of several centres but also by rectors of universities who give their views and expertise on
specific issues such as general management or communication.
Sample tool: Training of managers of UCE department
IV. THE MAIN GOALS AND OBJECTIVES FOR NEXT YEARS
Many subjects connected with our activities are in the forefront of actuality in France. Beyond
the Bologna process which has been fairly well accepted and implemented; we are concerned
now by the multiple reforms currently discussed in France. The first one, which carries more
uncertainties for us, was the reform of higher education (2007), with several laws on research
and governance of universities. The UCE department is generally a common service that is
connected with all the parts of the university and which uses the resources from every
department, according to the needs. The reforms change the structure of the direction but also
the status of staff and the funding model. It is currently difficult to build projects in the medium
to long term. However, we also have an opportunity with the European Universities’ Charter on
Lifelong learning. The Charter has been written on the request of the French Government and
by the European Universities Association (EUA, Association of European Rectors). We work for
its dissemination and implementation.
At the same time, negotiations on continuing vocational training have been initiated between
the social partners. This is the rule in France and, once an agreement will be reached, the
government should prepare a law putting all or part of the agreement into effect.
43
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
A third set of reforms concerns the organization of local governments and their respective
powers. Jurisdiction over vocational training is part of the discussions.
A key feature of continuing education in France is to be under the guardianship of several
entities (bodies): The state through the Ministry of Education, the state through the Ministry of
Labour and social affairs and the regions. It is also considered to be in the “market” sector and,
as such, submitted to supply and demand schedule.
These few lines are simply intended to illustrate the multiplicity of questions and contacts we
must always manage.
Our activity is spread into different directions, which are in fact our mission:
 The representation of universities for all UCE issues, especially at a national level. We
spend a lot of energy to follow all the files opened, with the CPU, the ministry, regions, but
also representatives of various professions. It is also in this context that we are working on
the issue of qualifications and their recognition through the VAE, their submission by the
Diploma Supplements; the description of the skills associated with qualifications that we
deliver ... a special emphasis is placed on the extension of the European Qualifications
Framework.
 The centralization and communication of information on ULLL: We conducted over the
previous years a significant effort to upgrade our graphics look, our communication tools,
our website. Now we prefer to put emphasis on a communication by electronic letter, in
the context of events organized in France or abroad, in particular the thematic
conferences.
 The promotion of all kind of exchanges between members: This activity is central for our
members who attend and run the many working groups which are created or re-created as
needed. Conferences and seminars fulfil a similar function.
 The support of specific research activities on new trends in UCE: New activity, it is
supported for several years in the declaration but only took off in 2009. A special group of
interest was formed and seeks recognition by the ministry. The group takes on subjects of
interest for services such as files of the national professional certification but also the
“public” involved in our training and their expectations.
 The organization of actions and courses in order to develop UCE: The organization of
activities and courses in order to develop UCE: This activity is very important for the
44
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
association and is his best card. The goal for 2011 is to ensure a minimum of 21 training
days in the first half of the year.
 The development of international cooperation which is presented in the next section
V. THE INTERNATIONAL COOPERATION
This dimension was somewhat neglected in our association, but for 5 years, we have built close
connection with the association EUCEN (www.eucen.org). This has allow us to come into
contact with many other networks, but also to enter European projects, based on our network
organization to leverage more easily diffusing of surveys and disseminating the results of the
projects. The first experiment was in the “REFINE project” focusing on RPL, EQUIPE+ project on
quality in continuing education or BEFLEX project on the link between the Bologna process and
the ULLL. They all have given ideas to our colleagues that tomorrow should invest more in
response to European or international calls for participation. These last years, CDSUFC has
acted as a partner for COMPASS project. The CDSUFC association is an associate member of
EUCEN since 2004 and now a full member since 2010, according to new EUCEN’s status.
VI. CONCLUSION
The CDSUFC is a pro-active network dedicated to university lifelong learning development. The
Association wants to develop its European relationships and activities and tries to be an active
associated member of EUCEN. The current transformation of the society requires more and
more implication of the institutions we work in and it is an exiting challenge.
More informations are available on the CDSUFC website www.fcu.fr. The CDSUFC Secretary is
currently assumed by Françoise THUILE ([email protected]). The administrative
secretary is Katyana GERARD: [email protected].
VII. BIBLIOGRAPHY AND WEBOGRAPHY
Denantes J., (2006), Les universités françaises et la formation continue, 1968-2002, Paris, L'Harmattan.
Feutrie M., (1999), La formation continue demain, une mission centrale pour les universités, Actualité de
la formation permanente, n° 162.
Lenoir H.,(2008) « Université et éducation permanente: un rendez-vous manqué? » to appear
www.hlenoir.com
Rose, J. (2003) « L’université en éclat » Marseille, Céreq, 2003, 194 p.
http://portail.cereq.fr/docenligne/Universite-Jose-Rose.pdf
45
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
46
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
M.Serkut KIZANLIKLI
EURODESK Ulusal Koordinatörü
YOUTHPASS ve Sosyal Dahil Etme Uzmanı
ÖZGEÇMİŞİ
Doğum Tarihi: 10.08.1979
2001-2004 İngilizce Öğretmeni- MEB
2004-2009 Proje Yürütücüsü ve Eğitmeni, Ağrı İl Milli Eğitim Müdürlüğü
2009-2011 Proje Yürütücüsü ve Eğitmeni, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü
2011-….
Uzman, Eurodesk, Youthpass, Sosyal Dahil Etme
TC Avrupa Birliği Bakanlığı AB Eğitim ve Gençlik Prog. Mrk. Bşk.
47
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
İçerik
Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı
 Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar
(Gençlik Programı)
 Yaygın eğitimin tanınırlığında önemli bir belge; Youthpass
 Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri
2
48
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
AB Eğitim ve Gençlik Programları
Merkezi Başkanlığı
(Türk Ulusal Ajansı)
0 AB Bakanlığına bağlı kamu kurumudur.
0 Ülkemizde AB Hayat Boyu Öğrenme ve
0
0
0
0
Gençlik Programlarının
yürütülmesinden sorumludur.
0 2 ana Program (HBÖ –Gençlik
Programı), 10 alt program ve 30 dan
fazla eylem
2004 yılından beri tam katılım
Yıllık ortalama 65 milyon Avroluk bütçe
dağıtımı
En fazla başvuru alınan ülke
Her yıl ort. desteklenen;
0 1.400 proje, ve 1.000 bireysel aktivite
0 12.000 Erasmus öğrenci 2.500 den
fazla akademisyen hareketliliği
0 40 bin yararlanıcı
0 250.000 tahmini yararlanıcı sayısı
(HBÖ+Gençlik Programı 2004-2011
yılları arası)
3
Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı
AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
(Türk Ulusal Ajansı)
Ana Sorumlulukları
0 Bünyesinde yürüttüğü programları tanıtmak,
0 Potansiyel yararlanıcıları bilgilendirmek
0 Potansiyel başvuru sahiplerine bilgi vermek,
0 Başvuruları değerlendirmek,
0 Kabul edilen başvuruları desteklemek (maddi ve
teknik)
0 Proje sonuçlarını yaygınlaştırmak
0 Sonuçların daha geniş kitlelere ulaşması için ortam
yaratmak
4
Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı
49
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
(Türk Ulusal Ajansı)
Ülkemizdeki Yararlanıcı Profili…
 %72  Öğrenci ve gençler
 %19  Öğretmenler
 % 5  Akademik personel
 % 4  Diğer
Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı
5
AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
(Türk Ulusal Ajansı)
0 Hayat Boyu Öğrenme Programı
0 Hayat boyu öğrenmeyi ve bu anlamda hareketlilikleri destekler;
0 Eğitim ve öğretimin kalitesi / verimini arttırır
0 Eşitlik ve aktif vatandaşlığı öne çıkarır
0 Eğitim ve öğretimin her kademesinde yaratıcılık, yenilikçilik, girişimciliği
destekler
0 Gençlik Programı
0 Aktif vatandaşlığı destekler
0 Gençler arasında ön yargıların kırılması ile mücadele eder
0 Hareketlilik sağlar
0 Yaygın eğitimi ve kültürlerarası diyalogu destekler
0 Kültürel, sosyal, eğitimsel geçmişlerine bakılmaksızın tüm genç insanların
dahil edilme stratejisini içerir.
Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı
6
50
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
(Türk Ulusal Ajansı)
Comenius
Grundtvig
Leonardo
Da Vinci
Erasmus
Hayat Boyu Öğrenme Programı-LLP
Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı
7
AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
(Türk Ulusal Ajansı)
Eylem 4
Eylem 3
Eylem 2
Eylem 1
Gençlik Programı - YiA
Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı
8
51
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
9
Konuşma İçeriği
 Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı
 Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar
(Gençlik Programı)
 Yaygın eğitimin tanınırlığında önemli bir belge; Youthpass
 Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri
10
52
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
(Türk Ulusal Ajansı)
Comenius
Grundtvig
Leonardo
Da Vinci
Erasmus
Hayat Boyu Öğrenme Programı-LLP
Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar
(Gençlik Programı)
11
AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
(Türk Ulusal Ajansı)
Gençlik Programı
Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar
(Gençlik Programı)
12
53
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
(Türk Ulusal Ajansı)
Gençlik Programından Kimler
Yararlanabilir?
Gençler
Gençlik
Politikaları
Belirleyicileri
Gençlik
Çalışanları
Yerel
Yönetimler
Gençlik
Liderleri
Gençlik
STKları
Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar
(Gençlik Programı)
13
AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
(Türk Ulusal Ajansı)
Yaş Aralıkları?
Eylem
1.1
13-30
Eylem
1.2
15-30
Eylem
3.1
(1.1-4.3)
Eylem
1.3
13-30
Eylem
4.3
Sınır Yok
Eylem 2
18-30
Eylem
5.1
15-30
Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar
(Gençlik Programı)
14
54
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
(Türk Ulusal Ajansı)
Hangi Ülkeler?
Genişletilmiş
Coğrafya
AB Komşu
Ülkeler
(Eylem 3.1)
AB Üye
Ülkeleri
EFTA
Ülkeleri
Hırvatistan,
Türkiye
Program Ülkeleri
Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar
(Gençlik Programı)
15
AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
(Türk Ulusal Ajansı)
Eylem 1.1 Gençlik Değişimleri
Eylem 1.2 Gençlik Girişimleri
Eylem 1.3 Gençlik Demokrasi Prj.
Eylem
1
Eylem
2
Eylem 3.1 Komşu Ülkeler ile İşbirliği
Eylem 2 Avrupa Gönüllü Hizmeti
Eylem
3
Eylem
4
4.3 Eğitim ve Ağ Kurma
Eylem 5.1 Gençlik Politikalarından
Sorumlular için Toplantılar
Gençlik Programı - YiA
Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar
(Gençlik Programı)
16
55
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Konuşma İçeriği
 Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı
 Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar
(Gençlik Programı)
 Yaygın eğitimin tanınırlığında önemli bir belge; Youthpass
 Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri
17
AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
(Türk Ulusal Ajansı)
Youthpass Nedir?
, Gençlik Programı tarafından desteklenmiş bir projede katılımcıların
proje kapsamında neler yaptıklarını ve neler öğrendiklerini kendilerinin
tanımladıkları bir araçtır.
, Avrupa Komisyonu’nun yaygın eğitimin tanınırlığı arttırmak için
stratejisinin bir parçasıdır. Gençlik Projelerinde (YiA) kazanılan öğrenme çıktılarının
geçerliliği ve görünürlülüğü için projects, politikayı uygulamaya, uygulamayı da politikaya
adapte eder.
Yaygın eğitimin tanınırlığında önemli bir belge; Youthpass
18
56
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Youthpass Nedir?
Bir sertifika aracılığı ile anahtar yeterliliklerin görünürlüğünü sağlayarak, gençlik
çalışanları ve gençlerin istihdamını destekler.
Avrupa çapında, gençlik alanındaki yaygın eğitimin geçerlilik aracı olan
Gençlik çalışmalarının sosyal tanınırlığının güçlenmesini destekler.
Anahtar Yeterlilikler
1. Ana dilde iletisim
2. Yabancı dillerde iletisim;
3. Matematiksel yeterlilik ve bilim ve
teknolojideki temel yeterlilikler;
4. Dijital yeterlilik;
5. Ögrenmeyi ögrenme;
6. Sosyal ve vatandaslık yeterlilikleri;
7. Girisimcilik ve inisiyatif alma becerisi; ve
8. Kültürel farkındalık ve ifade becerisi.
Yaygın eğitimin tanınırlığında önemli bir belge; Youthpass
19
Konuşma İçeriği
 Türk Ulusal Ajansının Tanıtımı
 Türk Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan programlar
(Gençlik Programı)
 Yaygın eğitimin tanınırlığında önemli bir belge; Youthpass
 Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri
20
57
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
0 Gençlere soru cevaplama hizmeti yanında
ihtiyaçları olan bilgiyi, bilgilendirme araçlarını
kullanarak verme
0 1990 yılında başladı
0 Avrupa Komisyonu’nun bir inisiyatifi
0 Merkezi Brüksel’de
0 33 ülkede ulusal, bölgesel ve yerel ortakların
bağlı bulunduğu bir ağ üzerinden çalışıyor
0 1000’den fazla ortak
Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri
21
• 2008 yılında Ulusal Ajans bünyesinde kuruldu
• Binlerce soruya anlık güncel, net, ücretsiz cevap
• Yüzlerce bilgilendirme toplantısı, seminer, konferans, stand
çalışması, okul ziyareti
• İmkanları kısıtlı gençlerin ayağına giderek dahil etme
stratejisi çerçevesinde ihtiyaçları olan bilgiyi sunma
• Sosyal medya araçlarını kullanarak e-dahil etme stratejisi
uygulama
Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri
22
58
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Eurodesk Türkiye Temas Noktaları (Mart 2012)
Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri
23
Kimler başvurabiliyor:
0 Gençlik alanında çalışan kamu kurumları
0 Sivil toplum kuruluşları
0 Üniversiteler
0 Yerel yönetimler
0 Kent konseyi gençlik meclisleri
0 Gençlik merkezleri
Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri
24
59
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Sorular için
[email protected]
Diğer araçlar
http://eurodesk.ua.gov.tr
http://www.facebook.com/eurodeskturkey
http://twitter.com/eurodesktr
Türkiye’de Gençlik Bilgilendirmesi, Eurodesk ve faaliyetleri
25
Teşekkürler
26
60
EGE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Yrd. Doç. Dr. Tamer Atabarut
Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi
ÖZGEÇMİŞİ
1988 yılında Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden mezun olan Atabarut,
Yüksek Lisans ve Doktora derecelerini Boğaziçi Üniversitesi'nden çevre teknolojileri alanında
almıştır. Doktora çalışmaları esnasında, Almanya’da Hamburg-Harburg Teknik Üniversitesi ve
daha sonra Aachen Teknik Üniversitesi'nde ortaklaşa yürütülen araştırma projelerinde yer
almıştır. 60’a yakın ulusal ve uluslararası projede ve bunların teknik ve yönetimsel raporlarının
hazırlanmasında yer almış ve bu konularda tebliğler sunmuştur. Ayrıca, 50’yi aşkın ulusal ve
uluslararası akademik toplantının koordinasyonunda yer almış ve on beş kitabın da
editörlüğünü yapmıştır. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki araştırma görevliliğinden sonra, Bahçeşehir
Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent ve 1. Sınıflar Koordinatörü olarak görev yapmıştır. Halen
Boğaziçi Üniversitesi’nde görev yapmakta olan Atabarut, Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM)
Müdürlüğü’nü de yürütmektedir. Sivil toplum kuruluşlarında da faal olarak görev alan Atabarut,
Türkiye Sürekli Eğitim Merkezleri Konseyi (TÜSEM) Yönetim Kurulu Üyesi, Basın Konseyi Yüksek
Kurul Üyesi ve TÜSİAD Sanayi Komisyonu Çalışma Grubu, REC Avrupa Çevre Ödülleri Jürisi,
Kriton Curi Çevre Vakfı ile Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği’nin üyesidir. Evli ve üç kız
çocuğu vardır.
61
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Sürekli Eğitimde
Uluslararası İlişkiler
Y. Doç. Dr. Tamer Atabarut
Boğaziçi Üniversitesi
Yaşamboyu Eğitim Merkezi Müdürü
[email protected]
Sürekli Eğitimde Uluslararası İlişkiler
Sunum İçeriği
•
•
•
•
SEM’ler için Uluslararası İlişkilerin Önemi
Türkiye-AB İlişkileri
AB Finansmanlı Projeler
AB 2020 Stratejisi
62
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
SEM’ler için Uluslararası İlişkilerin Önemi
•
•
•
•
•
Hayat boyu öğrenmenin yenileşme sürecine katkı
Eğitim ve hizmet kalitesinin yükseltilmesi
Eğitim programlarının ve içeriklerinin paylaşılması
İyi uygulamaların paylaşılması
Ortak değerler ile toplumlar ve kültürler arası
anlayışın geliştirilmesi
• Sertifika ve belgelerin uluslararası geçerliliği (QFEHEA, EQF, ECVET,APL, APEL, ECTS)
• Ortak projeler
• Hareketlilik …
Sertifika ve belgelerin uluslararası
geçerliliği-Örnek Uygulama
Turizm Sektöründe
AB Uyumlu Değerlendirme,
Yetiştirme ve Sertifikasyon
Programı
2002
63
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Programın Amacı ve Genel İlkeler
• Meslek Standartlarına Göre Düzey Belirlemeye
Yönelik Değerlendirme
• Mesleki Düzeye Uygun Belge Verme
• Öğrenme Gereksinimi İçinde Olanlara
Seçenekli Eğitim Programları Önererek, Kariyer
Gelişimlerini Desteklemek
KİMLER BAŞVURABİLİR?
A. Sektör Çalışanları
Değerlendirme-Belgeleme
Eğitim-Belgeleme
B. Sektör Dışı Katılımcılar
Eğitim-Belgeleme
Değerlendirme-Belgeleme
64
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Değerlendirme ve
Eğitim Programları
 Önbüro Hizmetleri
 Kat Hizmetleri
 Yiyecek-İçecek Servisi
 Mutfak
Değerlendirme Süreci
Sistem İşleyişi
Yönetimsel
Merkez
Dış Denetçi
(Edexcel)
İç Denetçi
Değerlendiriciler
65
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Değerlendirme Süreci
Sistem İşleyişi
Operasyonel
•Başvuru
•Bilgilendirme Toplantısı
•Teorik Sınav
•Uygulama Değerlendirmesi
•Belgeleme
Avrupa Birliği & Türkiye:
Eğitim & Öğretim
1999 yılında itibaren Türkiye “Leonardo Da Vinci,
Socrates ve Avrupa için Gençlik” programlarına
kabul edilmiştir.
18 aylık bir hazırlık sonrası önce DPT bünyesinde,
sonra özerk olarak Ulusal Ajans kurulmuştur.
Türkiye Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik
Programlarına "tam üye" olarak 1 Nisan 2004
tarihinden itibaren katılmıştır.
66
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Avrupa Birliği & Türkiye:
Eğitim & Öğretim
Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları, 1
Ocak 2007 tarihi itibariyle yeni bir döneme
girmiştir.
 2013 yılı sonuna kadar sürecek yedi yıllık bir
dönemi kapsayan Hayatboyu Öğrenme ve Gençlik
Programları’na Türkiye’de de ilgi giderek
artmaktadır.
Bir başka finansman kaynağı da, Merkezi Finans
ve İhale Birimidir. Türkiye'de Avrupa Birliği
tarafından finanse edilen programlar çerçevesinde
gerçekleşen hizmet, mal, iş ve hibelere ilişkin
ihalelerden sorumludur.
Avrupa Birliği & Türkiye:
Eğitim & Öğretim
HAYATBOYU ÖĞRENME PROGRAMLARI (LLP)
•
•
•
•
•
COMENIUS PROGRAMI (Okul Eğitimi)
ERASMUS PROGRAMI (Yüksek Öğretim)
LEONARDO DA VINCI PROGRAMI (Mesleki Eğitim)
GRUNDTVIG PROGRAMI (Yetişkin Eğitimi)
Ortak Konulu (Transversal) Program
4 Temel Faaliyet: Politika Geliştirme; Dil Öğrenme; BİT;
Örnek Uygulamaların Yaygınlaştırılması
• Jean Monnet Programı
3 Temel Faaliyet: Jean Monnet Eylemi; Avrupa Kurumları;
Avrupa Kuruluşları
67
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Avrupa Birliği & Türkiye:
Eğitim & Öğretim
GENÇLİK PROGRAMLARI
•
•
•
•
•
•
Eylem 1.1 Gençlik Değişimleri,
Eylem 1.2 Gençlik Girişimleri,
Eylem 1.3 Gençlik Demokrasi Projeleri,
Eylem 2 Avrupa Gönüllü Hizmeti,
Eylem 3.1 AB Komşu Ülkeleriyle İşbirliği,
Eylem 4.3 Gençlik Çalışanları ve Gençlik Kuruluşları İçin
Eğitim ve Ağ Kurma
• Eylem 5.1 Gençler ve Gençlik Politikalarından Sorumlu
Olanlar İçin Toplantılar.
• Her yıl 3 başvuru dönemi bulunmaktadır. Son başvuru
tarihleri 1 Şubat, 1 Mayıs, ve 1 Ekim’dir.
Avrupa 2020 Stratejisi:
Akıllı, Sürdürülebilir ve Kapsayıcı Büyüme
 Lizbon tipi strateji reformlarının
uygulamasında devamlılık
 Yüksek beklentiler:
 Yeni dinamizm
 Avrupa sathında rekabetçiliğin arttırılması
 Diğer AB politikaları ile daha iyi koordinasyon
 İşgücünün daha iyi dağılımı,
 Daha güçlü mali destek ….
68
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Avrupa 2020 Stratejisi:
Akıllı, Sürdürülebilir ve Kapsayıcı Büyüme
Birbirini destekleyen üç öncelik:
1. Akıllı Büyüme: Bilgi ve Yeniliğe dayalı
bir ekonomi
2. Sürdürülebilir Büyüme: Daha verimli
kaynak kullanan, yeşil ve rekabet edebilir
bir ekonomi
3. Kapsayıcı Büyüme: Ekonomik, sosyal
ve sınırsal anlamda bütünleşmeyi
sağlayan yüksek istihdam ekonomisi
Avrupa 2020 Stratejisi:
Akıllı, Sürdürülebilir ve Kapsayıcı Büyüme
7 Bayrak Gemisi Girişim
1. Yenilikçilik Birliği
2. Hareket halindeki gençlik
3. Avrupa için dijital gündem
Akıllı
4. Kaynakları Verimli Kullanan AvrupaSürdürülebilir
5. Küreselleşme Çağı İçin Sanayi Politikası
6. Yeni beceriler ve işler gündemi
7. Yoksulluğa karşı Avrupa platformu
Kapsayıcı
69
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Avrupa 2020 Stratejisi:
Eğitim ve Öğretimin Katkıları
AB üyelerinin sorumluluk ve yükümlülükleri
Eğitim ve öğretimde AB işbirliği (ET2020) için
stratejik yapının oluşturulması




Kalite ve verimlilik
Yaşamboyu öğrenim ve hareketlilik
Eşitlik, sosyal uyum ve vatandaşlık
Inovasyon ve yaratıcılık (girişimcilik dahil)
Eğitim ve öğretimdeki “Bayrak Gemisi
Girişimlerin” uygulanması
 Hareket halindeki gençlik
 Yeni beceriler ve işler gündemi
Avrupa 2020 Stratejisi:
Eğitim ve Öğretimin Katkıları
Hareket Halindeki Gençlik (Youth on the move)
• Eğitim ve Öğretimde Kalite: Ana yetkinlikler,
geçerlilik, “erken okul terki” ile mücadele
• Yüksek Öğrenimin Modernizasyonu, iş
dünyası ile işbirliği, “benchmark” uygulaması
• Hareketliliği (öğren & çalış) arttırmak, AB
hareketlilik programlarının gözden geçirilmesi
• Genç işsizliğin azaltılması-işgücü piyasasına
daha iyi geçiş
70
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Avrupa 2020 Stratejisi:
Eğitim ve Öğretimin Katkıları
Yeni Beceriler ve İşler Gündemi
İşgücü piyasalarının modernizasyonu
İşsizliğin azaltılması – daha kalifiye işgücü
Hayatboyu öğrenim uygulamaları ve eğitim
ve öğretimin işgücü piyasasının ihtiyacı ile
eşleştirilmesi
Gelecekteki becerilerin ve yetkinliklerin
ihtiyaçlarının daha iyi öngörülmesi
Avrupa 2020 Stratejisi:
Eğitim ve Öğretimin Katkıları
Gelecek İşbirlikleri için Öncelikler
– Öğrenim kalifikasyonlarına erişilebilirlik
ve esneklik
– Hareketliliğin artması (coğrafi ve sektörler
arası)
– Yüksek kaliteli eğitim ve öğretim
– Dezavantajlı gruplar için daha iyi fırsatlar
– Öğrencilerde yaratıcılık ve girişimcilik
71
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Avrupa 2020 Stratejisi:
Aday Ülkeler
• …Avrupa 2020 stratejisi sadece AB
içinde değil, aday ülkelere de önemli bir
potansiyel ve kendi reform çabaları için
dayanak sağlamaktadır. AB kurallarının
uygulandığı alanı genişletmek hem AB
hem de komşuları için yeni fırsatlar
yaratacaktır (Avrupa Komisyonu, 2010).
Avrupa 2020: Bilgi tabanlı toplum
Türkiye’nin Gündemi
 AB 2020 Stratejisi – reformlara dayanak için güçlü
bir potansiyel ve AB sürecine katkı
 AB 2020 Stratejisine karşılık veren Ulusal Strateji
oluşturmak ve uygulamak
 Önemli konular – rekabet, istihdam, yaşamboyu
eğitim, araştırma, inovasyon
 Yeni paradigmalara ve yeni büyüme modellerine
dayanan politikalar geliştirmek
 Ulusal Gündemdeki öncelikleri değiştirmek
 Bilgi transferini cesaretlendirmek, AB fonlu
programlar için kapasitenin güçlendirilmesi
72
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Faydalı linkler
•
•
•
•
www.abgs.gov.tr
www.ua.gov.tr
www.cfcu.gov.tr
http://ec.europa.eu/europe2020/index_
en.htm
• http://eacea.ec.europa.eu
Teşekkürler...
Tamer Atabarut
[email protected]
www.buyem.boun.edu.tr
73
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
74
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
SÖZLÜ BİLDİRİLER
75
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
76
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Avrupa Birliği Sürecinde Yaşam Boyu Eğitim: Standardizasyon ve İşbirliği
Yrd. Doç. Dr. Celal GÜLŞEN
Nevşehir Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (NEVSEM) Müdürü
[email protected]
Özet
Bu araştırma, Avrupa Birliği Sürecinde Yaşam Boyu Eğitimde Standardizasyonun ve İşbirliğinin
gerekliliğini vurgulamak, bu standardizasyonu ve işbirliğini sağlamak için Sürekli Eğitim
Merkezlerince yapılabilecekler konusunda önerilerde bulunmak amacıyla yapılmıştır.
Türkiye genelindeki üniversitelerin hemen hepsinde yaşam boyu eğitimi teşvik ve organize
edecek eğitim merkezlerinin daha etkin kılınması çalışmaları hız kazanmaya başlamıştır. Ne var
ki bu merkezler arasında beklenilen düzeyde koordinasyonun sağlanamaması; ayrıca bu
merkezlerin kurulma ve çalışma biçimleri konusunda genel çerçeveyi belirleyen yasal bir zemin
oluşturulamaması, her merkezin başına buyruk çalışma biçimi belirlemesine yol açmıştır. Bu
koordinasyonsuzluktan kaynaklanan standardizasyon eksikliği nedeniyle merkezlerin isimleri
konusunda dahi birliktelik sağlanamamıştır.
Araştırma kapsamında literatür taraması yapılmış, ülkemiz üniversitelerindeki yaşam boyu
eğitim merkezlerinin yapılandırılma biçimleri ve faaliyet alanları incelenerek, Avrupa birliği
sürecinde yaşam boyu eğitim konusunda merkezler arası nasıl bir işbirliği yapılabileceği
araştırılmıştır.
Bu araştırmayla ülkemizdeki yaşam boyu eğitim faaliyetlerinde standardizasyonun sağlanması
konusunda sürekli eğitim merkezlerinin daha etkin kılınmasının gerekliliği vurgulanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Yaşam Boyu Eğitim, Avrupa Birliği, Sürekli Eğitim Merkezi, Üniversite,
Standardizasyon, İşbirliği.
Giriş
Bu araştırma, Avrupa Birliği Sürecinde Yaşam Boyu Eğitimde Standardizasyonun ve İşbirliğinin
gerekliliğini vurgulamak, bu standardizasyonu ve işbirliğini sağlamak için Sürekli Eğitim (Yaşam
Boyu Eğitim) Merkezlerince neler yapılabileceği konusunda önerilerde bulunmak amacıyla
yapılmıştır.
77
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Değişen dünyada, küreselleşme ve entegrasyon alanında oldukça hızlı bir süreç yaşanmaktadır.
Öyle ki bu süreç, birtakım bütünleşme hareketlerini de beraberinde getirmekte ve kurumları
ortak kriterler belirlemeye ve bu kriterler çerçevesinde birlikte hareket etmeye zorlamaktadır.
Ortak kriterlere göre hareket etmenin gerekliliğinin en çok görüldüğü birlikteliklerden birisi de
Türkiye’nin de içerisinde yer almak için çaba gösterdiği, dünya ticaretinin büyük bir kısmını
elinde bulunduran ve genişleme potansiyeli olan Avrupa Birliği’dir. Avrupa Birliği’ne giriş
sürecinde olan ülkemiz açısından; Avrupa Birliği kurumlarının işleyiş mekanizması,
standardizasyon kurumlarının yapısı ile ürünlerde ve uygulamalarda aranan standartlar büyük
önem taşımaktadır.
İnsanoğlu yaratıldığı günden itibaren karışıklıktan kurtulmak ve belirli bir düzen tesis etmek için
sürekli gayret içerisinde olmuştur. Bu düzenleme sürecinin sonucunda standart ve
standardizasyon olgusu ortaya çıkmıştır. Bu olgu insanlık tarihi kadar eski olup, tarihi seyri
içerisinde değişik şekillerde ifade edilmiştir. Her ne şekilde ifade edilirse edilsin yeryüzünde kıt
olan kaynakların en iyi şekilde değerlendirilmesi çabalarının bir ürünü olan standardizasyon,
insanlık için bir lüks değil, bilakis “olmazsa olmaz” mutlak bir gerekliliktir (MEB, 2012). Bu
gereklilik eğitim sürecinde daha da büyük önem arz etmektedir.
Bu gereklilikten hareketle yaşam boyu eğitimde de standardizasyonun gerekliliği üzerinde
durulması önemli görülmüştür. Özellikle eğitimin, yükseköğretim ayağında yaşam boyu
eğitimlerin nasıl düzenlendiği, bu düzenleme de hangi kriterlerin ölçüt alındığının araştırılması,
sonrasında da bu kurumların misyonlarının ne olması gerektiği üzerinde durulması önemli
görülerek böyle bir araştırma yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
İnsanlık için olmazsa olmaz bir gereklilik olarak görülen standart kavramı, Milletlerarası
Standardizasyon Teşkilâtı (ISO) tarafından yapılan tariflerde “imalatta, anlayışta, ölçme ve
deneyde bir örneklik” olarak açıklanırken, belirli bir faaliyetle ilgili olarak ekonomik fayda
sağlamak üzere bütün ilgili tarafların yardım ve iş birliği ile belirli kurallar koyma ve bu kuralları
uygulama işlemi de standardizasyon olarak açıklanmaktadır. Standardizasyon işlemi ile öncelikli
olarak can ve mal güvenliği hedeflenirken aynı zamanda kalitenin alt sınırı tespit edilmek
suretiyle belirlenen düzeyin altında mal ve hizmet üretimine müsaade edilmemektedir.
Anlayışta birlik ve beraberlik anlamına gelen standardizasyonda, anlayış birlikteliğinin akredite
edilmesi de önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır (MEB, 2012; Standart kalite, 2012).
78
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Akreditasyon, uygunluk değerlendirme kuruluşlarınca gerçekleştirilen çalışmaların ve dolayısıyla
bu çalışmalar sonucunda düzenledikleri uygunluk teyit belgelerinin (deney ve muayene
raporları, kalibrasyon sertifikaları, yönetim sistemi belgeleri, ürün belgeleri, personel belgeleri
vb) güvenilirliğini ve geçerliliğini desteklemek amacıyla oluşturulmuş bir kalite altyapısıdır.
Uygunluk değerlendirme kuruluşlarının akreditasyonu, ilgili uygunluk değerlendirme kuruluşları
için yeterlilik kriterlerini belirleyen uluslararası standartlar, ilgili sektöre özel gereklilikler ve
bölgesel veya uluslararası akreditasyon kuruluşları tarafından belirlenmiş rehber dokümanlarda
belirlenmiş,
dünya
genelinde
kabul
görmekte
olan,
gereklilikler
esas
alınarak
gerçekleştirilmektedir (TÜRKAK, 2012).
Akredite, bir uygunluk değerlendirme kuruluşunca verilmiş bir uygunluk belgesine sahip bir
ürün veya hizmet, bu ürün veya hizmet için uygulanabilir olan gereklilikleri sağlamakta
olduğuna dair güven telkin eder. Bu sistematik sayesinde akreditasyon, ticarette teknik
engellerin kaldırılmasına katkıda bulunmaktadır. Akredite olmak, eğitim kurumları için de bir
gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle örgün eğitim yanında yaygın eğitim
faaliyetlerinin de akredite edilmesi, uygulamalarda standardizasyona gidilmesi büyük önem arz
etmektedir. Dolayısıyla örgün, yaygın, genel ve mesleki eğitimin yanı sıra eğitimle ilgili tüm alt
program ve faaliyetleri bütüncül bir yaklaşımla “Hayat boyu Öğrenme” olarak tek bir programda
ele almak gerekirse, bu eğitim programları için lüzumlu olan gerek ulusal ve gerekse uluslararası
standartları olabildiğince basitleştirmek büyük önem arz etmektedir.
Hayat boyu öğrenme faaliyetlerinde Avrupa Birliği sürecinde önemli çalışmalar yapılmaktadır.
Bu çerçevede Avrupa Parlamentosunca hayat boyu öğrenme programları organize edilmekte ve
desteklenmektedir. Bu faaliyetlerde uluslararası standartlar belirlenerek uygulamada bu
standartlara uyulması için çaba gösterilmektedir. Hayat boyu Öğrenme Programlarının genel
amacı, “Hayat boyu öğrenme yoluyla topluluğu ileri bir bilgi toplumu haline getirmek, daha çok
ve daha iyi iş imkânı yaratmak, sosyal bütünlüğü geliştirmek; çevrenin gelecek kuşaklar için
daha iyi korunmasını sağlamak; özellikle de dünyada bir kalite referansına dönüşmelerini temin
etmek amacıyla Toplulukiçindeki eğitim ve öğretim sistemleri arasında karşılıklı değişim, işbirliği
ve hareketliliği güçlendirmek" olarak ifade edilmektedir (Avrupa Parlamentosu ve Konseyi UA,
2012).
Yukarıdaki ifadeden de anlaşılacağı üzere, yaşam boyu öğrenmede, eğitim ve öğretim sistemleri
arasında karşılıklı değişim, işbirliği ve hareketliliği güçlendirmek konusuna vurgu yapılmaktadır.
Hatta yaşam boyu eğitimin teşvik edilmesi konusunda bildirgeler dahi yayımlanmıştır. Yapılan
79
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
çalışmalarda yaşam boyu eğitimin bir yaşam felsefesi haline getirilmesi gerekliliği üzerinde
durulurken, bu gereklilikte standardizasyona özel bir vurgu yapılmaktadır.
Avrupa Yüksek Öğretim Alanı oluşturma çabaları içerisinde yaşam boyu eğitimin
geliştirilmesinde, Bologna Sürecinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu nedenle Bologna
Sürecinden bahsedilmesi gerekmektedir.
Bologna Sürecinde Yaşam Boyu Eğitim
Bologna Süreci, 2010 yılına kadar Avrupa Yükseköğretim Alanı yaratmayı hedefleyen bir reform
sürecidir. 19 Haziran 1999 Bologna Konferansında 29 ülke (Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Çek
Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan,
İzlanda, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz,
Romanya, Slovak Cumhuriyeti, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, İngiltere ve İrlanda) temsilcileri
bir araya gelerek bu süreci başlatmışlardır. 19 Mayıs 2001 Prag Bakanlar Konferansında Bolonya
Sürecine Türkiye ile birlikte Hırvatistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Lihtenştayn’ın da katılımıyla
sürece taraf olan üye sayısı 33 olmuştur. 19 Eylül 2003 Berlin Bakanlar Konferansında üye sayısı
Arnavutluk, Andora, Bosna-Hersek, Vatikan Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu, Sırbistan-Karadağ
ve Makedonya’nın katılımıyla 40’a yükselmiştir. 18-19 Mayıs 2005 Bergen Bakanlar
Konferansında Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Moldova ve Ukrayna’nın sürece dahil
olmasıyla üye ülke sayısı 45’e, 2007 yılında Karadağ’ın bağımsızlığını ilan etmesi sonrasında
Londra Bakanlar Konferansında alınan karar ile Karadağ’ın da sürece dahil olmasıyla üye ülke
sayısı 46 ya ve son olarak Kazakistan'ın da sürece dahil olmasıyla 47'ye yükselmiştir (YÖK, 2012).
Pek çok uluslararası kuruluşun işbirliği ile 47 üye ülke tarafından oluşturulan ve sürdürülen,
alışılmışın dışında bir süreç olan Bologna sürecine üyelik hükümetler/devletlerarası herhangi bir
anlaşmaya dayanmamaktadır. Bologna Süreci kapsamında yayımlanan bildirilerin yasal bir
bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Süreç tamamen her ülkenin özgür iradeleri ile katıldıkları bir
oluşumdur ve ülkeler Bologna Süreci’nin öngördüğü hedefleri kabul edip etmeme hakkına
sahiptirler (YÖK, 2012).
Bologna Sürecinde de böyle bir gönüllülüğe dayalı uluslararası standartlaşma gayreti
bulunmaktadır. Yalnız bu standartlaşmada üye ülkelerin eğitim sistemlerinin tek tip
yükseköğretim sistemi haline getirilmesi hedeflenmemektedir. Buradaki asıl hedeflenen,
çeşitlilik ile birlik arasında bir denge kurulmasıdır. Amaç, yükseköğretim sistemlerinin
kendilerine özgü farklılıkları korunarak birbirleriyle karşılaştırılabilir olmaları ve uyumlu hale
80
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
getirilmeleridir.
Bu
uyumluluk
sağlandığı
takdirde
üye
ülkeler
arasında
genelde
yükseköğretimde, özelde ise yaşam boyu eğitimde sürekli eğitim merkezleri aracılığıyla bir
ülkeden ya da yükseköğretim sisteminden bir diğer ülke ya da yükseköğretim sistemine geçişin
kolaylaşması ve böylece öğrenciler, kursiyerler ve öğretim görevlilerinin hareketliliği ve
istihdamının artırılması planlanmaktadır. Bologna Süreci ile taraf ülkeler arasında eğitimde
uyumluluk hedeflenmektedir. Gönüllülük esasıyla kabul edilen standartlar neticesinde
yükseköğretimde örgün eğitim yanında yaygın eğitimde (yaşam boyu eğitimde) de uyumluluk
hedeflenmiştir (Gülşen, 2010; YÖK, 2012).
Bologna Bildirisi’nin 19 Mayıs 2001’de Prag’da yapılan toplantısında, Bologna Süreci’ne eklenen
hedeflerden ilki “Yaşam Boyu Öğrenimin Teşvik Edilmesi” olmuştur. Bu hedefin kabul
edilmesinde özellikle Türkiye’nin de içinde bulunduğu Güneydoğu Avrupa ülkelerinin durumu
düşünülerek standartlaşmanın ve işbirliğinin önemi vurgulanmıştır. Özellikle bu bölgelerde
eğitim ve eğitimde işbirliğinin, uluslararası düzeyde bir öneme sahip olduğu kabul edilmiştir
(YÖK,2012).
Gerek ülkemizde, gerekse Avrupa boyutunda kültürel işbirliğinin sağlanabilmesi için yaşam
boyu eğitimin teşvik edilmesi ve yaşam boyu eğitimde ulusal ve uluslararası standartlaşmanın
bir an önce sağlanması gerekmektedir. Müdahil olduğumuz Bologna Süreci’nde de bu konuda
gerekli desteklerin verileceği güvence altına alınmıştır.
Bu standart birlikteliğinin ve işbirliğinin sağlanabilmesi için öncelikle ülkemizdeki sürekli eğitim
merkezleri arasında belirli standartların kabul görmesi ve bu konuda gerekli akreditasyonun
sağlanması gerekmektedir. Bu standartlar ve akreditasyon sağlanmadığı sürece ülke olarak
Bologna Süreci’ndeki yükümlülüklerimizi yerine getirmemiz mümkün görülmemektedir.
Avrupa Yüksek Öğretim alanı çerçevesinde önemi her geçen gün biraz daha ön plana çıkarılan
yaşam boyu eğitim, Türkiye’de de Bologna süreci kapsamında daha çok önemsenir olmuştur.
Kişisel, toplumsal, sosyal ve istihdam ile ilişkili bir bakış açısı içinde bilgi, yetenek ve uzmanlıkları
geliştirmek amacıyla hayat boyu üstlenilen her türlü öğrenme etkinliklerini yaşam boyu eğitim
olarak ele aldığımızda, bu etkinliğin gerçekleşebileceği en uygun ortamların başında
üniversitelerin sürekli eğitim merkezlerinin geldiği görülmektedir (Doğu, 2010).
Yaşam boyu eğitimde, Avrupa Birliği sürecinde, özellikle de Bologna sürecinde sadece ulusal
düzeyde değil, uluslararası düzeyde de standardizasyon gerekmektedir. Bu standardizasyonda,
ülkemizdeki yaşam boyu eğitim faaliyetlerinin yükseköğretim boyutunda organize edildiği
81
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
sürekli eğitim merkezlerinin daha etkin kılınması kaçınılmaz bir gereklilik olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Türkiye’de Yaşam Boyu Eğitim Çalışmaları
Avrupa Yüksek Öğretim alanı çerçevesinde önemi her geçen gün biraz daha ön plana çıkarılan
yaşam boyu eğitim, Türkiye’de de Bologna süreci kapsamında daha çok önemsenir olmuştur.
Durum böyle olunca da Türkiye genelindeki kamu ve özel üniversitelerin hemen hepsinde
yaşam boyu eğitimi teşvik ve organize edecek eğitim merkezleri kurulmaya başlamıştır. Ne var
ki kurulan bu merkezler arasında beklenilen düzeyde koordinasyonun sağlanamaması; ayrıca bu
merkezlerin kurulma ve çalışma biçimleri konusunda genel çerçeveyi belirleyen yasal bir zemin
oluşturulamaması, her merkezin başına buyruk çalışma biçimi belirlemesine yol açmıştır. Bu
koordinasyonsuzluktan kaynaklanan standardizasyon eksikliği nedeniyle yaşam boyu eğitim
merkezlerinin isimleri konusunda dahi birliktelik sağlanamamıştır (TÜSEM, 2012).
Kişisel, toplumsal, sosyal ve istihdam ile ilişkili bir yaklaşımla bireyin; bilgi, beceri, ilgi ve
yeterliliklerini geliştirmek amacıyla hayatı boyunca katıldığı her türlü öğrenme etkinlikleri olarak
tanımlanabilecek olan yaşam boyu eğitim, yaşam boyu öğrenme, yaşam boyunca tümleşik
öğrenme, sürekli öğrenim, sürekli eğitim terimleri ile eşanlamlı düşünülebilir. Bu terimlerin
kaynağı, eğitimin çocukluktan başlayan sürekli eğitim fırsatlarının başlangıç evresiyle
sınırlandırılmış ilk ve son deneyim olmadığı, aksine ömür boyunca süren bir deneyim olması
gerektiğidir (Celep, 2003; MEB, 2009; TDK, 2012). Yaşam boyu eğitim kavramındaki eşanlamlılık,
yaşam boyu eğitim faaliyetlerini organize eden kurumların isimlerine de yansımaktadır. Bu
yansımanın bir neticesi olarak ta yaşam boyu eğitim faaliyetlerini organize eden birimler, sürekli
eğitim merkezi, yaşam boyu eğitim merkezi, sürekli eğitim uygulama ve araştırma merkezi,
sürekli eğitim araştırma ve uygulama merkezi gibi değişik isimlerle kurulmuştur (TÜSEM, 2012).
Bu çalışmada “Sürekli Eğitim Merkezi” olarak ele alınmışlardır.
Türkiye’de yaşam boyu eğitim konusunda 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı kapsamında oluşturulan
hayat boyu eğitim özel ihtisas komisyonunca hazırlanan raporda, yaşam boyu eğitimin, eğitim
kademelerini ve biçimlerini, yani okul öncesi, ilk, orta ve yükseköğretimi, örgün ve yaygın
eğitimi kapsamadığı ve birleştirdiği belirtilmektedir. Hayat boyu eğitimde, "eğitim kavramı" en
geniş
anlamıyla
kullanılmakta
ve
eğitimin
tüm
kademeleri
ahenkli
bir
şekilde
bütünleştirilmektedir denilmektedir.(DPT, 2001).
82
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Aynı raporda yaşam boyu eğitimin üç temel amaca yönelmiş bulunduğuna da vurgu
yapılmaktadır. Bunlar, hayat boyu öğrenmede fırsatlar yaratarak bireylerin kişisel gelişimini
sağlamak, toplumsal bütünleşmeyi gerçekleştirmek ve ekonomik büyümeyi sağlamaktır (DPT,
2001):
1.Kişisel Gelişme: Hayat boyu eğitim, hayat boyu öğrenme stratejileriyle, birey aktif öğrenme
gizilgücüne odaklanmakta ve bireyi merkez almaktadır. Bireylere daha fazla seçme ve girişim
hakkı tanıyarak, bireylerin ilgisine ve gereksinimine uygun eğitim sağlamayı amaçlamaktadır.
Her insan, çocuk, genç ve yetişkin, öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak üzere, tasarlanmış eğitim
imkânlarından yararlanmalıdır. İnsanların varlıklarını sürdürmek, kapasitelerini sonuna kadar
geliştirmek, beyin teknolojisini geliştirmek, onurlu bir biçimde çalışmak ve yaşamak, kalkınma
sürecine her anlamda katılmak, yaşam standartlarını yükseltmek, bilinçli karar vermek ve
öğrenmeyi sürdürmek için ihtiyaç duydukları her türlü öğrenmeyi kapsamaktadır.
2.Toplumsal Bütünleşme: Hayat boyu öğrenme günümüze kadar küçük grupların yararlandığı
bir süreç olarak kalmıştır. Hayat boyu eğitim, bunu tersine çevirmeyi, yani herkese hayat boyu
öğrenme fırsatları sunarak, fırsat eşitliğine katkıda bulunarak ve toplumun demokratik
temellerini güçlendirerek toplumsal bütünleşmeyi amaçlamaktadır.
3.Ekonomik Büyüme: Beceri oluşturmada koşulları ve fırsat eşitliğini gerçekleştirmek, verimi
arttırmak, ekonomik büyümeyi ve yeni izler yaratmayı teşvik etmek için gerekli düzenlemeleri
kapsamaktadır.
Yaşam boyu eğitimin yükseköğretim çerçevesi göz önüne alındığında, sürekli eğitim merkezleri
en önemli oluşumlar olarak göze çarpmaktadır. Yaşam Boyu Öğrenmenin en önemli
araçlarından biri olan sürekli eğitim merkezleri, üniversitelerin örgün lisans ve lisansüstü
öğretim programları dışında eğitim programları düzenleyerek, üniversitenin kamu, özel sektör
ve uluslararası kuruluşlar ile olan işbirliğinin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Sürekli Eğitim
Merkezleri amaçları doğrultusunda, kamu, özel sektör ve uluslararası kuruluş ve kişilere, ihtiyaç
duydukları alanlarda, ulusal ve uluslararası düzeyde eğitim programları, kurslar, seminerler,
konferanslar düzenlemekte; bu faaliyetlerin koordinasyonunu sağlayarak bu alanlardaki
üniversite olanaklarının tanıtımını yapmaktadırlar (NEÜ, 2002).
Toplumun yaşam boyu eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere üniversite birimlerinin
uzmanlıklarından yararlanan, üstün nitelikte ve talebe uygun olarak tekrarlanan, sertifika
programı, kurs veya seminer tarzında, kısa ve uzun süreli eğitim programları düzenleyen Sürekli
83
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Eğitim Merkezlerinde çeşitli eğitimler planlanmaktadır. Sürekli Eğitim Merkezleri yeni
teknolojilerin tanıtılması, ilgili bilgi ve eğitime uygun nitelikli iş bulma, işçilere becerilerini
geliştirme ve yurtiçi ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği kurma faaliyetlerinin merkezinde olmak
zorundadır. Bu zorunluluktan hareketle planlanan eğitimler, eğitimlerin amacı, yapısı ve
eğitimlerin katılımcı kitlesi gibi faktörler dikkate alınarak çeşitli gruplara ayrılmaktadır. Bu
programlardan en yaygınları aşağıda belirtilmektedir (ATAUNİ; 2010; FIRAT, 2010; MEB, 2010,
NEÜ, 2002).
•
Mesleki Eğitim Programları,
•
Beceri Kazandırma Programları,
•
Bilgisayar-Bilişim Programları,
•
Dil Eğitimi Programları,
•
Meslek Edindirme Programları,
•
Kültür ve Sanat Programları,
•
Spor Eğitim Programları,
•
Kişisel Gelişim Programları,
•
Sınavlara Hazırlık Programları,
•
Kurumsal İşbirliği Eğitim Programları,
Toplumun her kesimi için eğitim düzenleyen, bireysel katılıma açık ve kurumsal eğitimler
planlayan ve toplumun her kesimine akademik destek veren Sürekli Eğitim Merkezleri, ayrıca
üniversite mezunlarına yönelik uzmanlık programlarının yanında, lise mezunlarına yönelik
beceri kazandırma ve meslek edindirme programları da yapmaktadır (Çetin ve Orman, 2010)
Sürekli eğitim merkezlerinde düzenlenen eğitim programlarında, ülke ve bölgenin güncel
ekonomik faaliyetleri ve gelişimi açısından öncelik kazanan alanlarda meslek kazandırmak,
katılımcıların mesleklerle ilgili bilgi ve beceri düzeylerini yükseltmek hedeflenmektedir. Ayrıca
yeni mesleki beceriler edinmek ve kişisel gelişim ihtiyacını karşılamak isteyen, toplumun her
kesiminden bireylerin ya da bu eğitimlerden çalışanlarını ve/veya üyelerini yararlandırmak
isteyen kamu ve özel tüm kuruluşların talep ve ihtiyaçları da dikkate alınarak program
tasarlanıp yürütülmektedir.
Sürekli Eğitim Merkezleri tarafından yürütülen bu eğitim faaliyetlerinin süresi ve eğitimler
sonunda verilen belgelerde de birliktelik görülmemektedir. Hangi eğitimin ne kadar süreceği, ne
tür belge verileceği merkezden merkeze değişiklik gösterebilmektedir.
84
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Eğitimler için Avrupa Birliği Bologna Süreci kriterlerine göre ülke genelinde standartlar
belirlenmediği için, bu eğitimler sonucunda verilen belgeler ve sertifikalar bazen sıradan bir
evraktan öteye geçememektedir.
Sürekli eğitim merkezleri, verilen eğitimlerde işbirliğinin olmamasından, eğitim sürelerinin
farklılığından, verilen belgelerde aranan şartların farklılığından rahatsızlık duymaktadır. Bu
rahatsızlığın bir sonucu olarak 17.12.2010 tarihinde Sürekli Eğitim Merkezleri arasında
koordinasyon sağlayarak, uluslararası akredite olmayı sağlayacak bir standartlaşmanın
gerçekleştirilmesini temin edecek Türkiye Sürekli Eğitim Merkezleri (TÜSEM) Konseyi
kurulmuştur. Konseyin temel amacı, Sürekli Eğitim Merkezlerinin mali ve bürokratik
sorunlarının yetkili merciler karşısında tek elden güçlü şekilde temsil edilerek çözümlenmesini
sağlamak, ortak proje önerilerinde bulunmak, ortak eğitimlerin düzenlenmesinde koordinasyon
görevini üstlenmek ve merkezlerde düzenlenen tüm eğitim programları için akreditasyon,
değerlendirme, belgelendirme ve bilgilendirme çalışmaları yaparak Sürekli Eğitim Merkezlerinin
daha aktif, daha yaygın ve daha kaliteli eğitim veren kurumlar haline getirilmesini sağlamak ve
ulusal-uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmaktır (TÜSEM, 2012).
Bologna Süreci İle Sürekli Eğitim Merkezlerinde Yeniden Yapılanma
Üniversitelerimizdeki sürekli eğitim merkezlerimiz verdikleri eğitimlerde bilgi aktarmaya dayalı
sınav odaklı eğitim tarzı yerine, öğrenmeye ve öğretmeye adaklı bir eğitimi misyon edinmelidir.
Böylelikle öğrencilerin/kursiyerlerin aldıkları belgelerle, aldığı belgeye dayalı gerekleri yerine
getirebilecek düzeye gelmeleri sağlamalıdır. Aksi takdirde örgün eğitim kurumlarımızın
birçoğunda uygulandığı için yakındığımız sınav odaklı eğitimden uzaklaşamayız (Gülşen, 2010).
Bologna süreci, kolay anlaşılabilir ve karşılaştırılabilir bir akademik derece sistemi ve
diplomaların ve öğrenim sürelerinin tanınmasını sağladığından eğitimde şeffaflık artmaktadır.
Bu süreçte yaşam boyu eğitimlerdeki standartlaşma neticesinde diplomaların yanında verilen
sertifikalarda da ulusal ve uluslararası standartlaşmanın sağlanması ile sertifikaların da
uluslararası tanınırlığı güçlendirilecektir. Böylece eğitim, hem şekil hem de muhteva olarak
uluslararası standartlara çıkacaktır. Bu standartlaşma eğitimler sonunda verilen belgeleri
sıradan bir evrak olmaktan çıkaracak ve akredite olmuş geçerliliği olan bir belge haline
dönüştürecektir. Bu uygulamalar neticesinde sürekli eğitimlerde uluslararası rekabetin
oluşturulması ve kalite güvencesinin sağlanmasında da bir temel oluşturulabilecektir (YÖK,
2012, Atauni, 2010; Fırat, 2010).
85
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Avrupa Birliği sürecinde Bologna kriterleri dikkate alınarak üniversitelerimizdeki sürekli eğitim
merkezlerimizin öncelikle isimleri konusunda standart oluşturularak bir birliktelik sağlanacak,
sonrasında ise faaliyetleri arasında akreditasyon sağlanacaktır. Bu sayede verilen eğitimlerin
teorik ders kredi ve saatleri önemli ölçüde azalacak, merkezler aynı eğitimleri aynı kriterleri
gözeterek vermeye başlayacak, dolayısıyla her hangi bir merkezden alınan belgenin geçerliliği
sağlanacaktır. Bilinecek ki alınan eğitimler, Türkiye’nin hatta Avrupa Eğitim Ağı oluşturmayı
kabul eden ülkelerin tamamında aynı kriterler gözetilerek verilmektedir (Doğu, 2010; Atauni,
2010; Fırat, 2010).
Bologna Süreci'nin gereklerinin yerine getirilmesiyle merkezler arasında standartlar ve işbirliği
sağlanacak, bu sayede her faaliyetin kaç saat olacağı, hangi kriterleri sağlaması gerektiği,
verilecek belgelerin özellikleri gibi konularda uyumluluk sağlanmış olacaktır. Her faaliyet
sonrasında o faaliyeti bitirenlerin hangi yeterliklere sahip olacağının araştırılması ve verilen
belgelerin geçerliliğinin sorgulanmasına da gerek kalmayacaktır.
Sonuçlar
Yükseköğretim sistemlerinin, bu sistemler içerisinde de yaşam boyu eğitim faaliyetlerini
organize eden Sürekli Eğitim Merkezlerinin kendilerine özgü farklılıkları korunarak birbirleriyle
karşılaştırılabilir olmaları ve uyumlu hale getirilmesi merkezler arası işbirliği için gerekli
görülmektedir.
Ülkemizdeki sürekli eğitim merkezlerimiz arasında koordinasyon ve işbirliği eksikliği olduğu, şu
anki halleriyle ortak kabul gören standartlarının olmadığı, buna bağlı olarak ta değişik isimlerde,
değişik kıstaslara göre değişik etkinlik alanlarıyla yapılandıkları gözlenmektedir. Sürekli eğitim
merkezlerinin bu halleriyle uluslararası kabul görülebilirliğinin sağlanması zorlaşmaktadır.
Bunun için Türkiye’deki Sürekli Eğitim Merkezlerinin tamamının bir an önce ülkemizin de taraf
olduğu Avrupa Birliği yolculuğunda Avrupa Yükseköğretim Alanı (AYA) oluşturma çabalarının
temeli olan Bologna Süreci’nin gereklerini yerine getirecek bir yapılanmaya gitmesi lazımdır. Bu
yapılanmada yaşam boyu eğitim faaliyetlerinin Türkiye’de tek elden yönetilmemesinden
kaynaklanan zorluklara da dikkat çekilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu sonuçlar dikkate
alındığında aşağıdaki önerilerin yapılması uygun görülmektedir.
Öneriler
Üniversitelerdeki
sürekli
eğitim
merkezleri
arasında
Bologna
Süreci
çerçevesinde
standartlaşmanın sağlanması ve işbirliğinin geliştirilmesi için kurulan TÜSEM Konseyinin tüm
86
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
sürekli eğitim merkezlerini kapsayacak şekilde genişlemesi ve daha etkin hale getirilmesi
gerekmektedir.
Türkiye’deki yaşam boyu eğitim faaliyetlerinde Avrupa Yükseköğretim Alanı (AYA) oluşturma
çabalarının temeli olan Bologna Süreci’nin gereklerini yerine getirecek bir yapılanmaya gidilmesi
gerekmektedir. Bu yapılanmada yaşam boyu eğitim faaliyetlerinin tek elden yönetilmesinin
sağlanması gerekmektedir. Bu yönetimde söz sahibi birimin TÜSEM Konseyi olması için gerekli
girişimlerde bulunulmalıdır.
Deneyimlerin paylaşılması ve işbirliğinin geliştirilmesi için Sürekli Eğitim Merkezleri toplantısının
her yıl mutlaka bir kez yapılmasına devam edilmelidir. Yapılacak bu toplantılara ileriki yıllarda
üniversitelerin rektörlerinin ve YÖK yetkililerinin katılımı da sağlanmalıdır.
Yaşam boyu eğitimi destekleyecek, geliştirecek, yaygınlaştıracak ve işbirliği içerisinde
standardizasyonu sağlayacak ulusal eğitim politikaları oluşturulmalıdır (MEB, 2006).
Yaşam boyu eğitimle ilgili tüm kurum ve kuruluşlardan alınan bilgilere dayanılarak bir eğitim
haritası çıkarılmalı, bu eğitim haritasına bağlı olarak standartları önceden belirlenen programlar
düzenlemek için konuyla ilgili yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Sürekli eğitim merkezlerinde düzenlenen eğitim programlarının uluslararası standartlara uygun
olmasına dikkat edilmelidir. Aynı şekilde etkinlikler sonucunda, ulusal ve uluslararası
standartlarda belgeler düzenlenmelidir.
Kaynakça
Atauni. (2010). http://iletisim.atauni.edu.tr.(Erişim Tarihi:07.04.2010).
Celep, Cevdet. (2003). Halk Eğitimi. Anı Yayıncılık.Ankara.
Doğu, Ali Haydar. (2010). “Hayat Boyu Öğrenmenin Teşvik Edilmesinde Üniversite Sürekli Eğitim
Merkezlerinin Önemi Ve Bu Merkezlerin Mevcut Yapılarının İncelenmesi”. Ulusal Sürekli Eğitim
Merkezleri Toplantısı (30 Nisan-01 Mayıs 2010) Bildiriler Kitabı. İZMİR: Ege Üniversitesi Yayını.
DPT. (2001). 8.Beş Yıllık Kalkınma Planı. Ankara: DPT Yayını
Fırat. (2010). http://portal.firat.edu.tr. . (Erişim Tarihi:06.03.2012).
Gülşen, Celal. (2010). “ Bologna sürecinde sürekli eğitim merkezlerinin standardizasyonu ve merkezler
arası işbirliği”. Ulusal Sürekli Eğitim Merkezleri Toplantısı (30 Nisan-01 Mayıs 2010) Bildiriler Kitabı.
İZMİR: Ege Üniversitesi Yayını.
MEB. (2006). “17. MEB Şurası. 13-17 Kasım 2006” http://www. meb.gov.tr. (Erişim Tarihi:10.03.2012).
MEB, (2009). Hayat Boyu Öğrenme Strateji Belgesi. Ankara: MEB Yayını.
MEB, (2010). http://projeler.meb.gov.tr. (Erişim Tarihi:03.03.2012).
87
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
MEB. (2012). Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Öğretim Programları. www.meb.gov.tr
(ET:10.03.2012).
Standart kalite. (2012). http://www.standartkalite.com.(Erişim Tarihi: 05.03.2012).
TDK. (2012). http://tdkterim.gov.tr. (Erişim Tarihi: 04.03.2012).
TÜRKAK. (2012). http://www.turkak.org.tr. (Erişim Tarihi: 10.03.2012).
TÜSEM, (2012). http://www.TÜSEMkonseyi.org.tr. Et: 20.03.2010).
UA, (2012). http://www.ua.gov.tr. (Erişim Tarihi: 11.03.2012).
YÖK. (2012). http://bologna.yok.gov.tr. (Erişim Tarihi: 05.03.2012).
88
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Üsküdar Üniversitesi Özelinde Tematik Bir Üniversitenin Sürekli Eğitim
Stratejileri
Uzm. Psk. Orhan GÜMÜŞEL
T.C. Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Eğitim Direktörü
Yönetim Kurulu Üyesi
Özet
Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin ana hedefi doğru bilgiyi
en anlaşılır ve uygulanabilir hale getirerek, yeni tasarımlar oluşturmak, mevcut bilgiyi
kullanılabilir kılmak ve kişilerin hayatlarında yeni pencereler açabilmek olarak tanımlanmıştır. Bu
doğrultuda temel misyon, bireylerin daha önce sahip oldukları yetenek ve becerileri daha aktif
olarak kullanmalarını sağlamak ve henüz sahip olmadıkları bilgiyi öğrenme, deneyimleme ve
hayatlarına sokabilme fırsatını yaratabilmektir.
Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, eğitim stratejilerini; açık,
akademik ve mesleki, kurumsal ve sosyal sorumluluk olmak üzere dört ana kategoride ve
kategori içinde özelleşmiş planlamalar şeklinde oluşturmuştur.
Anahtar Kelimeler: Zihin Eğitimi, sinirbilim, ruh sağlığı, eğitim stratejisi, eğitimde süreklilik
Constant Education Strategies for a Thematic University; Special for
Uskudar University
Abstract
The main target of Uskudar University Constant Education Application and Research Center is
defined to consittute a new design, use of actual information and open a new window for
people' life by making true information understandable and applicable. The parallel
of fundamental mission, provide individuals to use their own ability and talent actively, also to
learn new information and make it experiencable and create a oppurtunity to include into their
life.
The education strategy of Uskudar University Constant Education Application and Research
Center is divided into four categories which are, open, academic, occupational,institutional and
social responsibility. Additionally it is composed with specialised planning.
89
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Keywords: Mental education, neuroscience, mental health, education strategy, continuance in
education
Giriş
“ Davranış Sağlığı ve Bilimleri” alanında tematik bir üniversite olarak 2011 yılında İder Vakfı
tarafından kurulan Üsküdar Üniversitesi, “Matematikten Felsefe’ye, Sosyal Bilimlerden Sağlık
Bilimlerine Bütüncül Yaklaşım” doktrini altında multidisipliner olarak eğitim politikalarını
oluşturmaktadır. Biyomühendislik, beyin görüntülemeleri, sinirbilim, genetikbilim, bilişimbilim,
Toplumbilim, dinbilim, iletişimbilim yöntemleri uygulayarak insan sağlığına, toplum ruh
sağlığına, birey, aile, insani ve sosyal değerlere hizmet, proje ve eğitimli personel üretebilmek
vizyonunu hayata geçirmeyi amaçlamaktadır. Üsküdar Üniversitesinin özel arge alanları;
nöropsikoloji,
nörobilişim,
nöroyönetim,
nöroekonomi,
nörofelsefe,
nöroteoloji,
farmakogenetik, düşünce teknolojisi gibi sosyal beyin çıkışlı beyin ve davranış ilişkisini
açıklamaya yönelik multidisipliner alanların ortak paydası olan bir biçimlenmedir.
İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı (İDER) kuruculuğunda NP Grup kurumlarının davranış ve
sağlık bilimlerindeki uygulama ve geliştirme tecrübelerinin desteği ile faaliyete geçen Üsküdar
Üniversitesi Rektörlüğü, bilginin paylaşıldıkça çoğalacağı ilkesinden hareketle bünyesinde
Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi oluşturma çalışmalarına 2011 yılı içinde hız
vermiştir. Yapılan başvurular neticesinde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın 24. Ağustos. 2011
tarihli Yüğkseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında incelenmiş ve 2547 sayılı kanunun 2880
sayılı kanunla değişik 7/d-2 maddesi uyarınca Üsküdar Üniversitesi Rektörlüğü bünyesinde
Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi ismi ile açılması uygun görülerek 5.Eylül.2011
tarih ve 5677 sayılı yazı ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından rektörlük makamına
tebliğ edilmiştir. Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
Yönetmeliği 2. Ekim.2011 tarih ve 28072 sayılı Resmi gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu tarihten itibaren merkez “Zihin Eğitim Akademisi” alt kimliği ile eğitim ve faaliyet
planlamalarına başlamıştır. 2012 yılı Ocak ayından itibaren de Üsküdar Nakkaştepe
yerleşkesinde fiilen eğitim öğretim faaliyetlerine başlamıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi
(ÜSEM) de “Matematikten Felsefe’ye, Sosyal Bilimlerden Sağlık Bilimlerine Bütüncül Yaklaşım”
doktrini altında multidisipliner olarak eğitim politikalarını oluşturmaktadır. Biyomühendislik,
beyin görüntülemeleri, sinirbilim, genetikbilim, bilişimbilim, Toplumbilim, dinbilim, iletişimbilim
90
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
yöntemleri uygulayarak insan sağlığına, toplum ruh sağlığına, birey, aile, insani ve sosyal
değerlere hizmet, proje ve eğitimli personel üretebilmek vizyonunu hayata geçirmeyi
amaçlamaktadır.Bu doğrultudan hareketle; eğitim, değişim ve gelişimde süreklilik ilkesiyle
Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin ana hedefi doğru bilgiyi
en anlaşılır ve uygulanabilir hale getirerek, yeni tasarımlar oluşturmak, mevcut bilgiyi
kullanılabilir kılmak ve kişilerin hayatlarında yeni pencereler açabilmek olarak tanımlanmıştır.
Bu doğrultuda temel misyon, bireylerin daha önce sahip oldukları yetenek ve becerileri daha
aktif olarak kullanmalarını sağlamak ve henüz sahip olmadıkları bilgiyi öğrenme, deneyimleme
ve hayatlarına sokabilme fırsatını yaratabilmektir.
Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Eğitim Direktörlüğü bu
hedefleri gerçekleştirebilmek için alanında en iyi ulusal ve uluslararası uzmanlarla iş birliği
içerisinde olarak seminerler düzenlemekte, çeşitli kurs ve sertifika programları açmakta,
araştırma ve çalışma grupları ile çeşitli etkinlikler düzenlemektedir. Bu kapsamda yapılan her
çalışma öğrenme hedefi ile başvuran her bireye açıktır.
Eğitim direktörlüğümüz, bilgisini bilimsel esaslara dayandırarak aktarmak isteyen danışman,
eğitimci ve bilim dünyasındaki bireylere de çeşitli fırsatlar sunmaktadır. Üsküdar Üniversitesi
Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Eğitim Direktörlüğü tarafından değerlendirilen ve
onaylanan danışman ve eğitimciler, tasarımları değerlendirildikten ve uygun takvim
oluşturulduktan sonra seminer ve eğitimleri gerçekleştirebilirler.
1998’den beri Nöropsikiyatri alanında hizmet veren ve global ölçekte bir çok yeniliği etkin
uygulama tecrübesi ile ülkemize kazandıran NP Grup kurumları İDER Vakfı’nın kuruluşundan bu
yana en büyük destekçisi olagelmiştir. Gerek sağlık sektöründeki başarılı uygulamaları gerek
koruyucu ruh sağlığına verdiği önem ve vurgu ile alanında lider pozisyondadır. NP Grup
uzmanları “Bilimden Sağlığa” sloganı ile ondört yıllık kurumsal sağlık hizmeti tecrübelerinde
konferans,seminer, süreli yayınlar,basılmış kitapları ve onun üzerinde ulusal tv kanalında
yaptıkları düzenli ve uzun soluklu eğitim ve sağlık programlarının yanı sıra ülke genelinde bir
çok STK ile işbirliği içinde yürütmekte olduğu ortak projeler ile toplumun koruyucu ruh sağlığı
ile ilgili bilincini artırmak adına gönüllü hizmetlerde bulunmuşlar ve bulunmaktadırlar. Bundan
sonrasında hizmetlerini ÜSEM iç eğitmenleri olarak sürdüreceklerdir. Ayrıca ÜSEM, alanında
uzman ulusal ve uluslar arası ölçekte bir çok hekim, psikolog, sosyal bilimci, mühendis ile
işbirliği içinde eğitim programlarını oluşturmuş ve zengin içerikte ülkemizin ilgisine sunmuştur.
91
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, eğitim stratejilerini; açık,
akademik ve mesleki, kurumsal ve sosyal sorumluluk olmak üzere dört ana kategoride ve
kategori içinde özelleşmiş planlamalar şeklinde oluşturmuştur.
ÜSEM tarafından açılmakta olan akademik eğitimler; Üsküdar Üniversitesi’nin lisans ve yüksek
lisanstaki teorik-akademik eğitimlerinin yanında sürekli eğitim araştırma ve uygulama merkezi
kanalıyla profesyonel dünyada hizmet veren özellikle tüm psikolog, psikoloji öğrencisi, rehberlik
öğretmeni, psikolojik danışman, hemşire, teknisyen, hekim ve diğer meslek gruplarının mesleki
donanım ve ilgilerini zenginleştirecek ve çeşitlendirecek uygulamalı eğitim programları ile
sağlıkta ve eğitimde hizmet kalitesini en üst düzeye çekmeyi hedeflemektedir.
Akademik ve mesleki eğitimlerimiz yarım gün,tam gün ve seri eğitimler ile bireysel
süpervizyonlar ve butik çalışmalardan oluşmaktadır. Sağlık sektöründe kalite hizmetleri,
Psikiyatri hemşireliği uygulama eğitimleri, Klinik Görüşme ve Değerlendirme, Konuşma
Terapilerinde Temel İlkeler, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisinde Tanı ve Tedavi Protokolleri, Yetişkin
Psikiyatrisinde Tanı ve Tedavi Protokolleri, Postpartum Psikolojik Durumlar, Kognitif Davranışçı
Terapi Eğitimleri, Aile ve Eş Terapisi Eğitimleri ( SATİR Instute işbirliği), Travma Müdehale
Eğitimleri, Psikofarmakogenetik Uygulamaları, Tıbbi Hipnoz, Psikolojik Testler ve Değerlendirme
Eğitimleri, Tıbbi Görüntüleme Sistemleri (EEG,QEEG, fMRI, etc.), Nöropsikiyatride TMS
Uygulamaları, Kognitif Rehabilitasyon ve Kompüterize Sistemler ( Brain Resource Company,New
York işbirliği), Meta kognitif Terapiler, Bağımlılıkta Oniki Adım Tedavisi, Motivasyonel Görüşme
Teknikleri gibi daha bir çok başlıkta planlanmıştır. Ayrıca grup ve bireysel süpervizyonlar talebe
ve ihtiyaca göre planlanmaktadır.
ÜSEM tarafından açılmakta olan kurumsal eğitimler iş dünyasında bu güne kadar vazgeçilmez
olan kişisel gelişim eğitimlerinin yanında zihinsel gelişim eğitimlerine de erişmeye olanak
sağlamaktadır. İş dünyasının kıymetli personelleri yönetimin ya da kişinin kendi insiyatifi ile
alınan tüm eğitimlerde bireye yatırım amacıyla kaynakların en verimli şekilde kullanılması ile
stratejik gelişimi en doğru ve etkin biçimde gelişimini sağlayarak kalıcı başarıyı sürekli ve etkin
kılar.
Günümüz dünyasında çalışan memnuniyeti müşteri memnuniyetini getirmektedir. Bu da
şirketlere kar olarak dönmektedir. Ancak sadece kişisel gelişim eğitimleri ile günümüz
dünyasının bilgi hız ve teknolojisine yetişmek mümkün olmamakta, gelişim sınırlı ve sığ
kalmaktadır. Bu nedenle yenilenen ihtiyaçlar kapsamında zihinsel gelişim eğitimleri geleceği
92
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
yönetebilmek adına en önemli argüman olarak yerini bulmaktadır. Zihinsel gelişim eğitim
programları, bütünün parçalardan daha büyük ve farklı olduğu gerçeğini hayata geçiren
sistemlerdir. Ortak vizyon, ortak misyon ve hedefler, ortak stratejiler geliştirmede sistematik
gelişim ve etkin rol paylaşımında hız, performans ve süreklilik sağlayan eğitim modülleri şimdi
ve gelecekte kurumsal yapının temel taşları olacaktır.
ÜSEM’in kurumsal eğitimler alanında getirdiği yenilik sosyal beyin kavramının, beyin ve davranış
ilişkisinin sektörel bilgi ve ihtiyaç ile birleştirilerek “Butik Eğitimler” olarak planlanabilmesidir.
Nöro Yönetim Becerileri, Nöroliderlik, Nöroekonomi, Gerçek Satışın Psikolojisi, İlişki Yönetimi,
Takım Olma Takım Kalma, Örgüt Oluşturma, Personel Seçimi ve İnsan Kaynakları Yöneticiliği,
Yorgunluk Yönetimi gibi başlıklarda planlanan eğitimlerin yanı sıra Organizasyonel Danışmanlık,
Kalite Hizmetleri Danışmanlığı, Bireysel Performans Artırma Danışmanlığı gibi hizmetleri de
spesifik planlamalarla sunabilmektedir.
Açık eğitimler ve sosyal sorumluluk projeleri “Koruyucu Ruh Sağlığı” na hizmet politikasından
hareketle hayata geçirdiğimiz projelerdir. Kişisel ve çevre farkındalığını artırmak yoluyla
toplumsal üretkenliğe geçişte ülke gelişimine katma değer sağlamak hedeflenmektedir. Açık
Eğitimler; Gençlerle İletişim, Etkin Anne-Babalık, Başarılı Çocuk Yetiştirme, Doğum Sonrası
Psikolojik Durumlar, Duyguların Psikolojisi, Engelli Yaşam, Başarı Psikolojisi, Vizyon Geliştirme,
Hedef Koyma ve Stratejik Düşünme, Evlilikte Duygusal Zeka, Çocuklarda Duygusal Zeka,
Gençlerde Duygusal Zeka, Yaşlı Bakımı, Çocuk İstismarını Anlama ve Önleme, Psikiyatrik
Hizmetlerde Aile ile Çalışma, Okul-Aile-Çocuk İlişkileri, Pozitif Psikoloji Uygulamaları, Çocuklarda
Sosyal Beceri Gelişimi, Anne Baba Okulu, Uçuş Fobisi Rehabilitasyonu ( Gold Air Eğitim ve
Danışmanlık Hizmetleri işbirliği) gibi güncel ve ihtiyaca yönelik içerikte tasarlanmıştır.
ÜSEM sosyal sorumluluk projelerine özel bir ilgi ve hassasiyetle yaklaşmaktadır. Ülke gelişimine
katkı sağlayacak projeler üretmede hevesli davranmaktadır. Bu anlamda kısa sayılabilecek
geçmişinde önemli projelere imza atmıştır.T.C. Adalet Bakanlığı ile Çocuk ve Aile
Mahkemelerinde görevli Psikolog,pedagog ve soysal hizmet uzmanlarının çocuk ve gençlerde
psikofizyolojik gelişim, çocuk ve ergen psikiyatrisinde özel durumlar ve adli vakalarda çocuk ve
aile ile görüşme teknikleri içerikli eğitim planlaması,Türkiye Futbol Federasyonu ile
sporcular,aileleri ve teknik adamlar ile TFF kurullarına yönelik; zihin eğitim programları,
müsabaka stres yönetimi, ilişki yönetimi,kariyer planlama, nöroyönetim ve nöro liderlik
eğitimleri ile Sporcuların alt yaş milli takımlardan A milli Takıma kadar nöropsikolojik
gelişimlerinin takibi ve gerekli eğitim,danışmanlık ve tedavi desteğinin sağlanması gibi protokol
93
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
çalışmaları devam eden projeler bulunmaktadır. Bunlardan uygulamaları tamamlanmış ve
devam eden bazıları şunlardır:
Ailemi Kuruyorum Ailemi Koruyorum Projesi: Sakarya Belediyesinin desteklediği proje US
danışmanlık Hizmetleri ile yürütülmüştür. Projenin amacı; aile dinamiğinin kişisel verimliğiğe
olumlu etkisini vurgulamak, eşler arası ilşkilerde çatışma ve uzlaşma kültürünün geliştirmesi,
çocuk sahibi olmaya hazırlanma, doğru anne baba tutumları, gençlerle ilişkiler, ilişki yönetimi
gibi konularda bilgi ve bilinci artırmaktır. ÜSEM iç Eğitmenlerinin belirlenen konulara ilişkin
seminer kayıtları dvd olarak yeni evlenen çiftlere hediye edilmektedir. Projenin ülke geneline
yayılması çalışmaları devam etmektedir.
Rehberlik Geliştirme Projesi: İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği içinde planlanmıştır.
Projenin Gerekçesi: Okul rehberlik servisleri öğrencilerin gelişim, performans, uyum gibi bir çok
akademik ve sosyal beceri ve performans alanında etkin role sahip olabilecek yapılardır. Bu
yüzden sürekli değişen yaşam kültürü, mesleki yönelimler ve beklentiler ile ilgili etkin,
geliştirilebilir, temellendirilmiş ve pozitif bilimlerin öğretilerine dayalı sistematik çalışmalar
yapabilecek yetkinliğe taşınmalıdır. Bu çalışmaları da kültürel zenginliğimiz ile entegre
edebilmeleri farklılıklarımızı ayrışma referansları olmaktan çıkararak zenginliğimiz haline
dönüştürmek yoluyla toplumun gelişme dinamizminde lokomotif rol üstlenebilmelidir.
Projenin Hedef Kitlesi;İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı ilk öğretim ve orta öğretim
kurumlarında görevli rehber öğretmenlerdir.
Projenin Amaç ve Hedefleri: Bu proje ile kısa vadede amaçlanan; okul rehberlik servislerinin asli
görev tanımları içinde etkin hizmet
verebilmesi ile ilgili rehber öğretmenlerin mesleki
donanımlarının artırılmasıdır. Orta vadede İstanbul ili genelinde rehberlik hizmetlerinin hem
kalitesinin artırılması hem de homojenitesinin sağlanması hedeflenmiştir. Nihai amaç ise milli
eğitim
sistemimiz içinde geliştirilerek ülke genelinde
program teşkil
uygulanabilir, temellendirilmiş bir
etmek yoluyla eğitimde eşitlik ve kalite adına
rehberlik hizmeti sistemi
oluşturulmasına katkı sağlamaktır.
Pozitif Psikoloji Uygulamaları-EQ / Değerler Eğitimi Projesi: İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü
ile işbirliği içinde planlanmıştır.
Projenin Gerekçesi: Günümüz hızlı gelişen ve değişen modernitesi ile beraber değerler
sisteminde de özellikle tüketime dayalı bir yönelim öne çıkmıştır. Kapital sistemin talebe orantılı
94
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
arz değil de ihtiyaçları direkt etkileyerek tüketim yaratma çabası ile birleşen 20.yy bireye
indirgemeciliği sosyal değerlerin yıpranması sonucunu da beraberinde getirmiştir. Hızlı döngülü
tüketimle beraber bir çok beklenti de kazanmaya dayalı rekabet olarak açıklanabilecek tek ve
güçlü bir yapıya dönüşmüştür. Asıl tehlikede burada başlamaktadır. Bir toplumun ilerleme
dinamikleri olan ortak hedef ve beklenti oluşturma, paylaşma, uzlaşma, sebat etme, karşılıklılık
ilkesi, adalet, haklar ve sorumluluklara özen, tolerans gibi bir çok değer kazanmaya dayalı
rekabet potasında güçlünün haklı ve hakkı olduğu bir kısırlıkta erozyona uğramıştır. Bu
erozyonun tamirinde en önemli görev eğitim kurumlarına düşmektedir. Sosyal ve kültürel
değerlerin yeniden oluşturulması insanın yeniden kendine dönmesi ve zenginleşmesi adına yeni
nesillere sosyal değerlerle ilgili temellendirilmiş ve tatminkar bir eğitim düzeneğinin
oluşturulması gereği kaçınılmazdır.
Projenin Hedef Kitlesi: İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı ilk öğretim ve orta öğretim
kurumlarında görevli rehber öğretmenlerdir.Proje öncelikle eğitici eğitimi olarak dizayn
edilecektir. Eğitici eğitimi ile rehber öğretmenlerin yetiştirilmesi amaçlanmaktadır.
Projenin Amaç ve Hedefleri: Proje'nin kısa vade hedefi; İstanbul ili genelinde “Duygusal ZekaPozitif Psikoloji Uygulamaları” başlığı altında eğitici eğitimleri düzenlemek ve katılan rehber
öğretmenlere öğrencilerin kişilik kaynaklarının tespiti, farkındalık oluşturma ve bunları verimli
kullanmaya yönelik mesleki uygulama içeriklerinin kazandırılmasıdır. Orta vade hedef ise bunu
İstanbul ili genelinde yaygınlaştırmak ve uygulama rutinini oluşturmaktır. Uzun vadeli hedefler
ise uygulama sonuçlarını da değerlendirerek basım aşamasında olan uygulama kitabının
öğretmen el kitabı olarak tüm örgün eğitim sistemi içinde aktif kullanımını sağlamaktır.
Sonuç
Öğrenme yaşantısal deneyimler sonunda davranışlarda oluşan kalıcı ve izli değişimlerdir.
Yetişkin davranışlarının hemen hemen tümü öğrenme yoluyla kazanılmıştır. Öğrenme bir
süreçtir. Tekrar ya da yaşantı sonucu davranışta meydana gelen ve kalıcı olan değişikliklerdir.
Davranışta kalıcı ve izli değişimlerin oluşması benzer uyaranların belli sayıda tekrar edilmesi ve
organizma tarafından bu uyaranlara verilen tepkilerin pekiştirilmesine bağlıdır.
Bilimsel anlamda öğrenme süreklidir. Bu ilkeden hareketle hem bireysel hem de toplum
bağlamında sürekli bir devinim ve değişim gösteren insanın verimli bir vizyon,hedef ve strateji
kurgusuna olan ihtiyacını sağlamak amaçlı “ÜSEM Sürekli Eğitim Programları” alanında yetkin ve
geniş bir uzman kadrosu ile ilgilerinize sunulmuştur.
95
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Elginkan Vakfı Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezleri Yapılanmasına Uygun
Olarak; Bilecik Sanayi Bölgelerinde Uygulanabilirliğinin İncelenmesi;
M. Kaplan¹, A. Taşkın²
¹Bilecik Üniversitesi, Meslek Yüksekokulu, Gıda Program Başkanı, Bilecik
²İzmit Ahmet Elginkan Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi Müdürü, Kocaeli
Vakfın temel olarak kuruluş amacı; Kültür değerlerimizi, tarihimizde bizi büyüten örf, adet ve
manevi değerlerimizi ve Türkçe'mizi araştırmak, araştırmaları desteklemek, korumak, yaşatmak
ve tanıtmak. Bilim, teknoloji ve eğitim alanındaki faaliyetleri teşvik etmek. Ülke sanayisinin
ihtiyaç duyduğu vasıflı İşgücü yetiştirilmesine ve bu suretle ülkenin istihdam imkanlarını artırıcı
eğitim çalışmalarına katkıda bulunmak için okullar, eğitim kurumları açmak, işletmektir.
Vakıf tarafından verilen kurslar; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 17. Maddesi
gereğince Milli Eğitim Bakanlığınca tespit edilen esaslara uygun olarak düzenlenmektedir.
Verilen kurslar, elektrik-elektronik, makina, bilgisayar destekli çizimler kaynakçılık, muhasebe,
ve diğer genel alanlarda olmak üzere 50 nin üzerinde çeşitlendirilmiştir. Tüm eğitimler özel
sektörün ihtiyaçları doğrultusunda yapılmakta olup uzaktan eğitim sistemi ile de
desteklenmektedir. Eğitim maliyetlerinin tamamı vakıf tarafından finanse edilmekte ve ücretsiz
olarak yüzbinlerce çalışana ve/veya meslek edinmek isteyen kişilere eğitim hizmeti
sunulmaktadır.
Bu çalışmada, Bilecik 1. Organize sanayi Bölgesinde bulunan 44 fabrikada 517 kişiye ilgili
bölümlerinde anketler yapılmıştır. Bu anketlere göre; sanayicilerin % 95 i vakfın mesleki eğitim
yöntemini desteklemektedir. % 87 lik kısmı ise mevcut eğitim çeşitliliğini yeterli bulmaktadır. %
13 lük kısmı özel eğitim konularını talep etmiştir. Firmaların % 98 i, mesleki eğitim merkezinin
organize sanayi bölgesinin içinde olmasını istemiştir. Firmaların tamamı üniversite ile işbirliği
içinde mesleki eğitim sisteminin verilmesinin uygun olduğunu beyan etmişlerdir. Ankette
katılanların % 89 u üniversite ile işbirliği konusunda yöntem belirtememişlerdir.
Bu çalışmada üniversiteler ile işletmelerin işbirliğinin gerekliliğini ortaya çıkarttığı gibi, bu
işbirliğinin sağlanması konusunda nasıl bir yöntem izlenebileceği konusunun önemli olduğu
görülmüştür. Sürekli Eğitim Merkezleri, bu işbirliğinin sağlanmasında yeni yöntemler denemeli,
Elginkan Vakfı gibi uygulamaları destekleyerek güçlendirmelidir.
96
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
1. Giriş
1.1. Bölgenin İstihdam Durumu
İşgücü piyasasının iyileştirilmesi ve istihdam odaklı sürdürülebilir büyüme hedefi
ülkemizde uygulanan temel kalkınma politikalarının ana ekseninden biri olarak karşımıza
çıkmaktadır. TR 41 Bölgesi (Bursa-Eskişehir-Bilecik) işsizlik oranları bakımından ülke
ortalamasından düşüktür. 2009 yılı krizinde işsizlik oranı artmıştır. Bölge sanayisinin ara eleman
ihtiyacı dikkat çeken bir konudur. Kalkınma Ajansı verilerine göre, Mesleki ve teknik eğitimin bu
açığı kapatabilecek çare olarak görülmektedir. Eğitim sağlık ve diğer sosyal hizmetlerde
etkinliğin artırılması ve bu yolla beşeri sermayenin güçlendirilmesi Dokuzuncu Kalkınma Planı’
na yansıyan önemli kriterlerden biri olmuştur. TR 41 bölgesinde sosyoekonomik gelişmişlik ve
eğitim gelişmişlik sıralamasında 4. sırada iken, sağlık sektörü gelişmişlik sıralamasında 6.
sıradadır. Bu alanlarda üst sıralarda yer almasına rağmen bölgede kır-kent arası gelişmişlik
farkları vardır. Ayrıca nüfus yoğunluğu sebebiyle şehir merkezlerinde özellikle dezavantajlı
gruplara yönelik çalışmalarda yetersizlikler mevcuttur.
Bu değerlendirmeler dahilinde Bölgemizde:
1-Mesleki ve teknik eğitimi bölgenin ihtiyaçlarına göre yapılandırıp, geliştirmek ve işgücü
niteliğini yükseltmek,
2-Mesleki ve teknik eğitimi veren kurum ve kuruluşlar ile bu yerlerde eğitim gören insanların iş
piyasası ihtiyaçları doğrultusunda niteliğinin ve sayısının artırılması, Bunun için işveren
örgütleriyle mesleki eğitim veren kuruluşların teknik altyapısının geliştirilmesi, Mesleki eğitim
ve işdünyası entegrasyonunun sağlanması; bu yolla, staj, uygulamalı eğitim ortak uygulama
merkezleri v.s. olanaklarının artırılması
3-Mesleki ara eleman ihtiyaçlarının tespiti ve bu yöndeki mesleki ve teknik kursların
yaygınlaştırılması
4-İstihdamın artırılması;
Çabaları doğrultusunda Mesleki eğitimin yeniden şekillendirilmesine ve desteklenmesine ihtiyaç
olduğu vurgulanmıştır. (1.,2.,3.)
1.2. Bilecik 1.Organize Sanayi Bölgesinin Genel Durumu
97
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Bilecik, 1.Organize Sanayi Bölgesi; 15/06/1976 Tarihinde 7/12207 sayılı kararname ile
kurulmuştur. Bu kararnameye dayanılarak İl Özel İdaresinin ve Bilecik Belediyesinin katılımları
ile Organize Sanayi Bölgesi kurmak için şehir merkezine 4 km’lik mesafede 1.500.000 m² arazi
kamulaştırılmıştır. Gerekli olan yeşil alanlar, yollar, sosyal tesisler için yerler ayrıldıktan sonra
kalan 1.100.000 m²’lik alanda 5.000 m² ile 100.000 m²’lik değişik alanlarda 43 adet sanayi
parseli üretilerek 42 sanayiciye tahsis edilmiştir. 1996 Yılı itibari ile %100’lük doluluk oranına
ulaşmıştır. Arsa alımında kullanılmak üzere kamudan alınan ve 2004 yılına kadar ödenmesi
gereken kredi borçlarını defaten ve nakden 1996 yılında ödeyerek özerkliğini elde etmiştir. Bu
nedenle Türkiye’nin ilk özerk OSB’si olmuştur. Bilecik 1. Organize Sanayi Bölgesi, Bölgede yer
alan sanayicilerden oluşturulan Yönetim Kurulu tarafından yönetilmektedir.
Bilecik 1. Organize Sanayi Bölgesi içerisindeki 42 adet firmanın ağırlıklı üretim konuları mermer,
taş ve seramik sektörüdür. Mermer, taş ve seramik sektörü haricinde, iştigal konuları orman
sanayi, suni deri suni kösele imalatı, kimya sanayi, demir dışı metallerin ergitilmesi tesislerini de
içine alan sektörler de bulunmaktadır. Bölgemizde tam kapasite ile çalıştığında yaklaşık 3.500
kişi istihdam edilebilmektedir. (4.)
TABLO-1:Bilecik 1. OSB de Faaliyet Gösteren Firmaların Listesi
S.no
Firma adi
S.no
Firma adi
1
Kanca el aletleri san.tic.ltd.şti.
22
Matel hammadde san.tic.a.ş.
2
Halkbank
23
Teknosera inş.md.san.tic.şti. 2
3
Tek-dök döküm san.tic.ltd.şti.
24
Ova-kent lastik san.tic.ltd.şti.
4
Eds enerji döküm san.tic.ltd.şti.
25
Koç remo elk.devre elm.san.tic.a.ş.
5
Arslan alüminyum san.tic.ltd.şti.
26
Zess san.tic.ltd.şti.
6
Tezdöksan döküm san.tic.ltd.şti.
27
Kartal mermer san.tic.ltd.şti.
7
Doğvit seramik san.tic.a.ş.
28
Doğanlar kapi koll.san.ltd.şti.
8
Evren metal san.tic.a.ş.
29
Somakitaş (adnan duman)
9
Seranit seramik san.tic.a.ş.
30
Granitaş san.paz.a.ş.
10
Silkar madencilik san.tic.a.ş.
31
Toprak sent.san.tic.a.ş.
11
Gülmer madencilik san.tic.a.ş.
32
Fevzioğlu un gida san.tic.ltd.şti.
12
Visan vinç san.tic.ltd.şti.
33
Yusuf subaşi
13
Arslan alüminyum san.tic.ltd.şti. 2
34
Doğuş suni deri san.tic.a.ş.
14
Menetrel gida san.tic.ltd.şti.
35
Elba san.tic.a.ş.
15
Teknosera inş.md.san.tic.ltd.şti.
36
Efepet petrol san.tic.ltd.şti.
16
Hartaş mermer san.tic.a.ş.
37
Aslanoğlu kereste san.tic.ltd.şti.
17
Nimeks gida san.tic.ltd.şti.
38
Çimsa beton san.tic.ltd.şti.
98
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
18
Özer mermer san.tic.a.ş.
39
Doğan boran
19
Kaim mühendislik san.tic.ltd.şti.
40
Metko kimya san.tic.ltd.şti.
20
Bilton beton san.tic.ltd.şti.
41
Dağyapi inş.san.tic.ltd.şti.
21
Timaş inş.sağl.san.tic.ltd.şti.
42
Hepşen kimya san.tic.ltd.şti.
43
Subaşi yemek sanayii
1.3. ELGİNKAN Vakfi: Mesleki Eğitim Merkezinin Genel Durumu Ve Yapisi
Elginkan Vakıfı; Kültür değerlerimizi, tarihimizde bizi büyüten örf, adet ve manevi değerlerimizi
ve Türkçe'mizi araştırmak, araştırmaları desteklemek, korumak, yaşatmak ve tanıtmak,
Bilim,Teknoloji ve Eğitim alanındaki faaliyetleri teşvik etmek, Ülke sanayisinin ihtiyaç duyduğu
vasıflı iş gücü yetiştirilmesine ve bu suretle ülkenin istihdam imkanlarını artırıcı eğitim
çalışmalarına katkıda bulunmak için okullar, eğitim kurumları açmak, ve işletmek amacını
taşımaktadır..
Vakıf Organları; Mütevelli Heyeti, Yönetim Kurulu, Denetçiler ve Vakıf Müdürlüğünden
oluşmaktadır. Vakfın üst karar organı olan Mütevelli Heyeti; kurucu tüzel kişiler tarafından tayin
edilen 8 temsilci üye, ülkemizin saygın kuruluşları tarafından tayin edilen 12 üye ve ayrıca
değişmez 14 üye ile beraber toplam 34 üyeden oluşmaktadır.
Eğitim Merkelerinde Verilen Kurslar; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 17. maddesi
gereğince Milli Eğitim Bakanlığınca tespit edilen esaslara uygun olarak düzenlenmektedir.(5.)
1.3.1. Vakfin Mesleki Eğitim Merkezlerinde Uygulanan Eğitimlerin Yöntemi:
1.3.1.1. Eğitimlere Katilim: Eğitimlerini tamamlayamamış mesleksiz, kısa ve uzun süreli işsiz
gençler, eğitimini tamamlamış ancak henüz iş hayatına atılmamış gençler, hali hazırda istihdam
edilmiş olmakla birlikte mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmek isteyen kişiler ve üniversite
öğrencileri olmak üzere 18 yaş ve üzeri herkes eğitim hakkından yararlanabilmektedir..
Verilen eğitim hizmetlerinden hiçbir şekilde ücret alınmamaktadır.
1.3.1.2.Eğitimlere Başvuru: Eğitim merkezlerinden yararlanacak olan kişilerin; bilgisayar bilgi
sistemine özgeçmişi ile ilgili bilgileri girilmektedir. Ayrıca 1 adet fotoğrafın bilgisayara
yüklenmesi istenmektedir. Kursiyer katılmak istediği kurstan emin olmak için içeriği hakkında
bilgilendirilir. Kurs seçimi tamamlandıktan sonra uygun olan kurs zaman dilimi seçilir. Aynı kurs
ihtiyaçlar doğrultusunda değişik zaman dilimlerinde planlanmaktadır. Tüm başvurular nihai
olarak internek üzerinden alınmaktadır. Birden fazla kurs için başvuru yapılabilmektedir. Bazı
99
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
eğitimler için ön koşullar sunulmuştur. Bu önkoşulları yerine getirmeyen adayların başvurusu
geçersiz olarak değerlendirilmektedir.
1.3.1.3.Eğitimlere
Çağrilma: Her ay açılacak kurslar, bir önceki ayın son haftasında web
sayfasında Kurslar başlığı altında duyurulmaktadır. Kurs açılırken, aday kursiyere, cep telefonu
ile kurs için davet mesajı gönderilmektedir. Kursa katılmayı kabul eden adayın kurs kaydı için
eğitim merkezini arayıp ismini yazdırması yeterli olmaktadır.
Kurs saatleri çakışmamak kaydıyla birden fazla kursa devam edilebilmesi için bir engel
bulunmamaktadır. Her ay açılan kurslara başvuru tarihi göz önüne alınarak kursa katılmak için
gerekli ön şartları sağlayan katılımcılar çağrılmaktadır. Çağrıldığı kursa kayıt yaptırıp, kursa
katılamayacak olan adaylar Merkezi arayıp katılamıyacaklarını belirtmek durumundadır.
Böylece yedek adaylar başvuru tarihine göre davet edilebilmektedir.
1.3.1.4.Eğitimler İçin İstenen Evraklar: Kursun başladığınız İLK GÜN kurs eğitimcisine eksiksiz
olarak teslim edilmesi gereken belgeler şunlardır.
2 Adet vesikalık fotoğraf
1 Adet kimlik fotokopisi (TC Kimlik No için)
1 adet Kursiyer Bilgi Formu (Kursa başlanan gün kurs eğitimcisi tarafından verilir.)
1.3.1.4.Kayit Silme
•
Kursun ilk günü mazeretsiz olarak kursa katılmamak;
•
Başlanan kursu haber vermeden yarım bırakmak,
•
Her kurs için belirlenen kurs süresinin 1/10'u olan devamsızlık oranını aşmak,
Durumlarında kursiyerin kaydı silinir ve 3 ay boyunca eğitim merkezinin herhangi bir kursuna
başvuramaz ve katılamaz.
Eğitim merkezinde "Milli Eğitim Bakanlığı ile Diğer Bakanlıklara Bağlı Okullardaki Görevlilerle
Öğrencilerin Kılık Kıyafetlerine İlişkin Yönetmelik" hükümleri uygulanmaktadır. (6.)
2. Materyal ve Metod:
Araştırmanın ana materyalini; Bilecik 1. Organize Sanayi Bölgesinde bulunan 42 firmanın 30
tanesinde, Eğitimden sorumlu yöneticilerine ve diğer ilgili departmanlarından toplam 157 kişiye
uygulanan anketler oluşturmuştur. Anket halihazırda 1.Organiza Sanayi Bölgesinde faaliyet
gösteren işletmelerde gerçekleşmiştir. Bilecik Üniversitesi, Meslek Yüksek Okulu, Üretimde
Kalite Kontrol Programı öğrencilerinden oluşan 22 kişilik anketörden yararlanılmıştır. Anket
uygulaması Mart 2012 tarihinde 1 aylık dönem boyunca sürdürülmüştür. Elde edilen veriler
100
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
yüzdelik dilimler halinde hesaplanarak değerlendirilmiştir. Bu çalışmada herhangibir istatistik
paket programı kullanma ihtiyacı duyulmamıştır.
3. Bulgular:
Anketlerde sorulan sorular ve verilen cevapların yüzdelik dilimleri aşağıdaki grafiklerde ve
tablolarda gösterilmiştir.
1.Mesleki Eğitimler İçin Tercih Ettiğiniz Yöntem Hangisi Olabilir?
SEÇENEKLER
YÜZDE
1
MESLEKİ EĞİTİM MERKEZLERİ
30%
2
ÖZEL SEKTÖR EĞİTİM KURUMLARI
27%
3
ÇIRAKLIK OKULU
20%
4
HAK EĞİTİM MERKEZİ
10%
5
SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZLERİ
7%
6
DİĞER
6%
2- İşletmeniz İçin Almiş Olduğunuz Eğitim Hizmetine Nasil Ulaşiyorsunuz?
SEÇENEKLER
YÜZDE
1
İNTERNETTEN ARAŞTIRARAK
44%
2
YAKIN GÖRDÜĞÜMÜZ FİRMALARA
SORARAK
DİĞER
35%
3
1
2
3
21%
SEÇENEKLER
YÜZDE
KİŞİSEL GELİŞİM
MESLEKİ EĞİTİM
DİĞER
23%
74%
3%
3-En Çok Tercih Ettiğiniz Eğitimler?
101
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
4-Almiş Olduğunuz Eğitim Veya Danişmanlik Hizmetlerinden
Memnuniyet Dereceniz Ne
Kadardir?
SEÇENEKLER
1
2
3
4
5
ZAYIF
ORTA
İYİ
ÇOK İYİ
MÜKEMMEL
YÜZDE
3%
37%
47%
10%
3%
5-Firmaniz Almiş Olduklari Eğitim Hizmetlerine Yillik Ne Kadar Bütçe Ayirmaktadir?
SEÇENEKLER
1
2
3
4
5
1.000
2.000
3.000
4.000
5.000 VE ÜZERİ
YÜZDE
11%
41%
24%
22%
2%
6-Hizmet Alimi Şeklinde Aldiğiniz Eğitimlerden Beklentileriniz Nelerdir?
1
2
3
4
5
6
SEÇENEKLER
ÇALIŞANLARIN KALİTESİNİ
YÜKSELTMEK
VERİMLİLİĞİ ARTIRMAK
ÜRETİM MALİYETLERİNİ
DÜŞÜRMEK
İŞ KAZALARININ AZALTILMASI
SEKTÖREL GELİŞMELERİ TAKİP
ETMEK
İŞYERİ DİSİPLİNİ SAĞLAMAK
YÜZDE
55%
25%
10%
4%
3%
3%
102
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
7-Almak İstediğiniz Eğitimde Önceliğiniz Nedir?
SEÇENEKLER
1
2
3
4
5
YÜZDE
FİYAT
KALİTE
UZMANLIK
İHTİYACA YÖNELİK OLMASI
DİĞER
5%
32%
19%
43%
0%
8-İşletmenizin İhtiyaç Duyduğu Eğitimlere Kolay Ulaşabiliyormusunuz?
SEÇENEKLER
YÜZDE
EVET
HAYIR
39%
61%
9-Eğitim Hizmetinizi …………………………. Destekli Olarak Almak İstiyorum.
1
2
3
SEÇENEKLER
YÜZDE
ÜNİVERSİTE
MİLLİ EĞİTİM
DİĞER
68%
20%
12%
103
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
10-Aynı işi yapan rakip işletmelerinize göre eğitimli personel istihdamınız konusunda ne
düşünüyorsunuz?
1
2
3
SEÇENEKLER
YÜZDE
YETERLİ
YETERSİZ
FİKRİM YOK
TOPLAM
75%
11%
7%
93%
Eğitim Tercihleri:
Elektrik - Elektronik Alanında Açılan Geliştirme Uyum Kursları
TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER









Temel Elektrik - Elektronik Bilgisi Uygulamaları
Elektrik Kumanda ve Otomasyonu
Temel Seviye PLC ve Uygulamaları
İleri Seviye PLC ve Uygulamaları
Pano Tasarımı ve Montajı
Endüstriyel Elektronik ve Uygulamaları
Dijital Elektronik ve Uygulamaları
Temel Seviye Mikrodenetleyiciler
İleri Seviye Mikrodenetleyiciler
HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER
yok
Makine Alanında Açılan Geliştirme Uyum Kursları
TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER







Temel ve İleri Seviye Hidrolik
Temel ve İleri Seviye Pnömatik, Elektropnömatik
Ölçme Kontrol Bilgisi
Sac - Metal Kalıpçılığı ve Tasarımı
Talaşlı İmalat Tekniği
CNC Operatörlüğü
Makine Mekanik Bakımcılığı
HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER

Plastik Enjeksiyon Kalıpçılığı ve
Tasarımı
104
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Kaynakçılık Alanında Açılan Geliştirme Uyum Kursları
TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER



HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER
YOK
Elektrik Ark ve Oksijen Kaynakçılığı
Gaz Altı Kaynakçılığı (MİG - MAG ve TİG - Argon)
Doğalgaz Çelik Boru Kaynakçılığı
Tasarım Alanında Açılan Geliştirme Uyum Kursları
TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER





Temel Teknik Resim
Bilgisayar Destekli Tasarım (AutoCAD 2010)
Bilgisayar Destekli Tasarım (Solidworks 2009)
Bilgisayar Destekli Tasarım (Unigraphics NX 6 CAD)
Bilgisayar Destekli Üretim (Unigraphics NX 6 CAM)
HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER
YOK
Muhasebe Alanında Açılan Geliştirme Uyum Kursları
TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER






Ön Muhasebe
Genel Muhasebe
Bilgisayarlı Muhasebe (NETSİS Red Code)
Bilgisayarlı Muhasebe (NETSİS Üretim)
Personel Yönetimi
Bilgisayarlı Muhasebe (NETSİS Personel)
HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER
YOK
Diğer Alanlarda Açılan Geliştirme Uyum Kursları
TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER





Dış Ticaret (İthalat - İhracat)
Girişimcilik
Diksiyon
İlk Yardım
Yönetici Asistanlığı
HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER

Doğalgaz ve Sıhhi Tesisatçılık
105
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Bilgisayar Alanında Açılan Geliştirme Uyum Kursları
TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER
HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER
Bilgisayar ve Ofis Programları Kullanımı
C # ile Programlama
İleri Excel Uygulamaları
Visual Basic.NET
Veri Tabanı (Access)
SQL Server ile Linq
Temel ve İleri Seviye Web Tasarımı
Javascript ve AJAX
Flash CS4 ile Animasyon
ASP.Net ile Web Programcılığı
Flasch CS4 ile ActionScript
PHP ile Web Programcılığı
Photoshop CS4
Bilgisayar Donanımı ve Teknik Servis
Adobe Illustrator ile Grafik Tasarım
Temel Seviye Sistem ve Ağ Uzmanlığı
Grafik ve Masaüstü Yayıncılık
İleri Seviye Sistem ve Ağ Uzmanlığı
Mesleki ve Teknik Seminerler
TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER
HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER
Hidrolik Bakım ve Arıza Arama
Endüstriyel Haberleşme ve Haberleşme Protokolleri
Pnömatik Bakım ve Arıza Arama
Pnömatik Sistemlerde Verimlilik
Mekatronik Sistemler
Emniyet Otomasyonu
Temel Kalibrasyon
Yangın Önleme ve Söndürme Sistemleri
SolidWorks Simulation
SolidWorks Flow Simulation
PLC S7 1200 Temel/İleri Seviye
Enerji Verimliliği
Rulman Montaj Demontajı
Aydınlatma ve Güç Devrelerinde Kompanzasyon
TPM Toplam Verimli Bakım
Uygulamalı Bordro Eğitimi
SECO Kesici Takımlar
Elektronik Öğrenme (E-Learning)
Doğalgaz Proje Çizimi (ZetaCAD)
106
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Kalite ve Belgelendirme Seminerleri
TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER
HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER
TS-EN ISO 9001-2008 Kalite Yönetim Sistemi
Kuruluş İçi Kalite Denetçisi
TS ISO 10002 Hizmette Müşteri Memnuniyeti Yönetim
Sistemi
İstatistiksel Süreç Yönetimi ve İyileştirilmesi
OHSAS 18001:2007 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi
OHSAS 18001:2007 İş Sağlığı ve Güvenliği İç Denetçisi
TS-EN ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi
TS-EN ISO 14001 Kuruluş İçi Çevre Denetçisi
TS-EN ISO 17025 Kalibrasyon ve Laboratuvar Akreditasyon
Yönetim Sistemi
6 Sigma
5 S Prensibi
Olası Hataların Analizi (FMEA)
TS-EN ISO 22000 Güvenli Gıda Yönetim Sistemi (HACCP)
Sorun Çözme Teknikleri
Toplam Kalite Yönetimi
ISO/TS 16949:2002 Otomotiv Yönetim
Sistemi
Yönetim ve İletişim Seminerleri
TERCİH EDİLEN EĞİTİMLER
HİÇ TERCİH EDİLMEYEN EĞİTİMLER
İnsan Kaynakları Yönetimi
Tedarik Zinciri Yönetimi
Değişim ve Sürekli İyileştirme (Kaizen)
İletişim Becerileri
Aktif Öğrenme
Etkili Sunuş Teknikleri
NLP (Beyin Dili Programı)
Etkin Satış ve Pazarlama Teknikleri
Etkili Ekip Çalışması
Pazarlama Yönetimi
Sözsüz İletişim (Beden Dili)
Diksiyon
Kıyaslama (Benchmarking)
Risk Analizi
İş ve İnsan İlişkileri
Stres Yönetimi
Liderlik ve Motivasyon
Kurum Kültürü
Marka Yönetim Süreci (Başarılı Markalar Yaratmak)
İş Dünyasında Paradigma Değişimi
Kişisel Verimlilik & Önceliklendirme
Performans Değerlendirme
Başarı ve Motivasyon
Satınalma Yönetimi
Üretim Planlama
Öğrenen Organizasyonlar
Temel İlkyardım Eğitimi
E-Ticaret
Eğiticinin Eğitimi
Aile İçi İletişim
Kariyer Yaşamında Duygusal Zeka
Öğrenci Koçluğu
107
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Bilecik 1. Osb Tarafindan Listede Belirtilen Eğitimlerin Dişinda Talep Edilen Eğitimler
% ORAN
1
SU ÜRÜNLERİ İLE İLGİLİ EĞİTİMLER
3
2
MERMERCİLİK İLE İLGİLİ
EĞİTİMLER
58
3
DÖKÜM SEKTÖRÜ İLE İLGİLİ
EĞİTİMLER
32
4
SERAMİK SEKTÖRÜ İLE İLGİLİ
EĞİTİMLER
7
İzmit Ahmet Elginkan Mesleki Araştirma Ve Geliştirme Merkezi Tarafindan Açilan Kurslarin
Bilecik 1. Organize Sanayi Bölgesi Tarafindan Kabul Edilme Orani:
% ORAN
1
EN AZ 1 KERE TERCİH EDİLEN
EĞİTİM SAYISI
92
2
HİÇ TERCİH EDİLMEYEN
EĞİTİM SAYISI
8
108
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Mesleki Eğitim Merkezi O.S.B. İçinde Olmali mi?
% ORAN
1
EVET
98
2
FİKRİM YOK
2
Üniversite İle İlgili İşbirliği nasıl olmalı:
% ORAN
1
Fikrim yok
89
2
Projeler ile (Tübitak, santez v.s)
11
4. Tartişma Ve Sonuçlar:
1-İlimizde işsizlik oranı % 8 ler civarında olup Türkiye ortalamalarının altındadır. İşsizlerin hemen
hemen tamamı bir meslek sahibi olmayıp, belli bir konuda uzmanlığı bulunmamaktadır. İşveren
çevreleri her fırsatta yetişmiş işgücü istihdamını yapmak istediklerini belirtmekte olup, bu
grubun eğitimlerle yetiştirilmesinin çözümü halen bulunamamıştır.
2-TR41 Kalkınma Ajansı hedeflerinde de Mesleki Eğitimin güçlendirilmesi, Eğitim Merkezlerinin
oluşturulması yada mevcut olanların aktivitelerinin artırılması için tespitler yapılmasına rağmen,
eylem planları hayata geçirilememiştir.
3-İşkur ve Meslek Liselerinin üreticilere yönelik açmış olduğu kurslar yeterince ilgi görmemiş
yada tam olarak hedefine ulaşmamıştır.
4-1.Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren firmalar Mesleki ve Teknik Eğitim
Merkezlerinden %30 oranla yararlanmak istemektedirler. Özellikle bu Mesleki Eğitim
Merkezlerinin O.S.B ile iç içe olmasının gerekliliğini düşünmektedirler. Böylece kendi ihtiyaçları
109
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
doğrultusunda eğitim ve kurs programlarını oluşturabileceklerdir. Sürekli Eğitim Merkezine ilgi
% 7 ile çok azdır. Halbuki firmalar % 68 lik oranla Üniversite ile Eğitim çalışması istediklerini
belirtmişlerdir. Sürekli Eğitim Merkezinin henüz yeni kurulmuş olmasının ve etkinliğinin
sektörler olarak yeterince bilinmemesindeki en önemli etken olduğu söylenebilir. Sürekli Eğitim
Merkezi, altyapısını geliştirerek sanayicilerin hizmet alabileceği konuma gelebileceği
görülmektedir.
5-Firmalar % 44 oranla ihtiyaç duyduğu eğitim firmasına internet üzerinden araştırarak
ulaşabilmektedir. % 35 oranla aynı işi yapan firmalara danışarak eğitim firmalarına
ulaşmaktadır.
6-En çok tercih edilen eğitimler % 74 ile Mesleki ve Teknik Eğitimler olmuştur. Bunu % 23 ile
kişisel gelişim eğitimleri izlemiştir. Bu durum işsizlik oranlarındaki işsiz profili ile örtüşmektedir.
Firmalarda çalışanlarında mesleki eğitim bilgi seviyesi ve tecrübesinin de düşük olduğu
görülmektedir. Yeni personel alımlarında firmalar kalifiye eleman bulma konusunda önemli
zorluklar çekmektedir.
7-Firmaların hizmet alımı yaptıkları eğitim kurumlarından genellikle memnun olduğu
görülmektedir.
8-Firmalar genel olarak eğitim için yeterli bütçe ayırmamaktadırlar. İhtiyaç duydukları kalifiye
elemanların yetişmesi için yetersiz bütçe ayrılması mevcut durumla tezat oluşturmaktadır. Bu
durum gerçekten ihtiyaç duyulan eğitim kurumlarına ulaşamadıklarını yada ulaşılan eğitim
kurumlarındaki yüksek maliyetler karşısında hizmet alımı konusunda firmaların çekimser
kaldıklarını gösterebilir. Yada eğitim konularının tespitlerini yapan birimlerin tespitlerinin
yetersizliklerinden kaynaklandığı düşünülebilir. Bu durumun yeniden incelenmesi yarar
sağlayacaktır.
9-Alınan eğitimlerde % 55 oranında çalışanın niteliklerinin artırılması, % 25 oranında da
işletmede verimliliğin artırması beklentisi bulunmaktadır.
10- Alınan eğitimlerde % 43 oranla firmanın ihtiyaçlarını karşılaması beklenmektedir.
11¬-% 61 gibi yüksek bir oranla işletmeler eğitim kurumlarına kolay ulaşamamaktadırlar.
Özellikle eğitim alacakları kişilerin uzmanlık alanlarının beklentiler doğrultusunda yüksek olması
ve uygulamalı eğitimlerle etkin bir eğitim anlayışı ve beklentisi içinde oldukları belirlenmiştir.
110
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
12- Benzer Firmalar aldıkları eğitimlerde
Kendilerini yeterli görmektedirler. Kalifiye eleman
sıkıntısı çeken işletmeler düşük bütçeli eğitimlerin mevcut yapılarında yeterli olduğu kanısını
taşımaktadır.
13-Elginkan Vakfı Mesleki Eğitim Merkezi tarafından verilen kurslardan 122 adet kurs
tercihinden sadece 12 tanesine ilgi olmamıştır. % 92 sine ilgi olmuştur. Bu Kurumun eğitim
faaliyetlerini özel sektörün ihtyaçları doğrultusunda yönlendirdiğini göstermektedir. Söz konusu
12 kurs için ise O.S.B içerisinde ilgili işletme yoktur. Örneğin Otomotiv firması olmadığı için ISO
16949 dökümantasyon ve içtetkik eğitimlerine ilgi olmamıştır. Halbuki diğer eğitimlerin tamamı
işletmeler tarafından en az 1 kere tercih edilmiştir. Bu eğitim çeşitliliğine bölgeye özel
mermercilik, fayans ve döküm alanlarında mesleki eğitimlerin gerçekleştirilmesi gerektiği ortaya
çıkmıştır.
14-Firmaların % 95 i Elginkan Vakfı’ nın faaliyetlerinden haberdar olup, çalışma yöntemini
benimsemektedir.
15- Elginkan Vakfı Mesleki Eğitim Merkezi gibi kuruluşlar Sürekli Eğitim Merkezleri ile
protokoller yaparak eğitimlerin etkinliği ve ulaşılabilirliğini artırmalıdır. Eğitim bedellerinin
yüksek olduğu düşünüldüğünde düşük maliyetli ve yüksek kaliteli eğitimler sanayiciler
tarafından öncelikli olarak tercih edilebilecektir.
16-Ankete katılanların % 89 u üniversiteler ile ilgili eğitim işbirliği için yöntem
belirtememişlerdir.
Buda işbirliğinin nasıl sağlanacağı konusunda yöntem geliştirilmesi
gerektiğini ortaya çıkarmaktadır.
17-O.S.B. içinde kurulabilecek bir Mesleki Eğitim Merkezi ile işgücü ihtiyacı eğitilmiş
kursiyerlerden karşılanabilecektir. Bu eğitim merkezi İŞKUR gibi kurumlardan destek alabilecek
ve Üniversite ile işbirliği içerisinde eğitimlerin sürekliliğinin sağlanması ve eğitim kalitesinin
yüksek seviyelerde tutulması sağlanabilecektir.
Kaynakça:
1-http://www.tuik.gov.tr/Gosterge.do?id=3803&sayfa=giris&metod=IlgiliGosterge
2-9. Kalkınma Planı (2007-2013) 26215 nolu resmi gazete
3-http://www.bebka.org.tr/doc/bolge_plani.pdf
4-www.bilosb.org.tr
5-www.aentem.org
6-www.elginkanvakfi.org.tr
111
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Üniversitelerin Topluma Hizmet Uygulamalarında Sürekli Eğitim
Merkezlerinin Rolü; EGESEM aktiviteleri
Hülya Hamarat, Filiz Güleç Kutlu, Hatice Parlak, Ayfer Yalçın, Konca Yumlu, Mustafa
İnceoğlu, Arife Karadağ, Eser Yıldırım Sözmen
Ege Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi, İzmir
Özet
Günümüzde, teknolojide yaşanan gelişmeler bilginin hızlı ve kolay bir şekilde yayılmasını
sağlamaktadır. Bu gelişim de bireylerin bilgiyi elde etme, paylaşma ve kullanma becerilerini
geliştirmesini kaçınılmaz hale getirmektedir. Bireylerin yeni teknoloji ve bilgi birikimleriyle
şekillenen bu yaşama ayak uydurması, kendini sürekli yenilemesine ve değiştirmesine bağlıdır.
Bu da yaşam boyu öğrenme kavramını ortaya çıkarmaktadır. Yaşam boyu öğrenme üretim,
hizmet ve diğer sektörlerde kullanılacak bilgi ve becerilere sahip bireyler yetiştirmeyi
hedefleyen bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımın gerçekleşeceği en uygun ortam ise üniversitelerin
sürekli eğitim merkezleridir.
Sürekli eğitim merkezleri, kişilerin gerek sosyal gerekse iş yaşamlarında kendilerini
geliştirmelerinde yardımcı olacak kurumların başında gelmektedir. Bu merkezler, kişilerin kişisel
ve mesleki eğitimlerine destek vermek, toplumun yaşam boyu eğitimine katkı sağlamak
amacıyla kurulmuş birimlerdir. Sürekli eğitim merkezleri gerçekleştirdiği faaliyetler ve sosyal
sorumluluk aktiviteleriyle toplumda farkındalık oluşturmayı ve bireylere yaşam boyu öğrenme
yolunda destek sağlamayı hedeflemektedir.
Bu sunumda, yaşam boyu öğrenmede sürekli eğitimin ve sosyal sorumluluk projelerinin önemi
Ege Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nin (EGESEM) yapmış olduğu faaliyetler ve sosyal
sorumluluk projeleri ile ilgili çalışmaları üzerinden değerlendirilmeye çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Bireysel gelişim, yaşam boyu öğrenme, sürekli eğitim, sosyal sorumluluk
Giriş
İçinde bulunduğumuz dönem bilgi çağı olarak nitelendirilmekte ve bilginin üretim için temel
kaynak olduğu, sürekli öğrenme yoluyla gelişimin ve değişimin kaçınılmaz hale geldiği bir
dönem olmaktadır. Bu dönemde bilim ve teknolojide yaşanan hızlı gelişmeler her türlü bilgiyi
üreten, yayan, kullanabilen bir toplumun oluşmasını sağlamıştır. Bilgi toplumu olarak
112
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
tanımlanan bu toplum yapısına, dünyada yaşanan gelişmelerle, 1990’ların ikinci yarısından
itibaren ülkemiz de dâhil olmaya başlamıştır. Bilim ve teknolojide yaşanan gelişmeler sosyal,
ekonomik birçok alanı etkilediği gibi eğitim alanını da etkilemiştir. Eğitim, sadece okul dönemini
kapsayan zaman diliminin dışına çıkmış, yaşam boyu öğrenme sürecinde kişilerin mesleki ve
kişisel gelişimlerinin desteklenmesine yardımcı olan sürekli eğitimi de gerekli kılmıştır. Buradaki
en büyük sorumluluk ise üniversitelere ait sürekli eğitim merkezlerine düşmektedir.
Sürekli eğitim merkezleri kişilerin kendisini yetiştirmesine, beceri düzeyini yükseltmesine ve
bireysel yeteneklerini sonuna kadar kullanmasına yardımcı olan aynı zamanda sosyal
sorumluluk projeleriyle de toplumu bilinçlendirmeye çalışan merkezlerdir. Yapılan eğitim
aktiviteleriyle kişilerin, kurum veya kuruluşların eğitim gereksinimleri karşılanmakta, sosyal
sorumluluk projeleriyle de toplumun gelişmesi ve bilinçlenmesi sağlanabilmektedir. Bu sayede
iş yaşamında nitelikli, donanımlı, sosyal yaşamda kendini geliştirmiş, yeniliklere açık, öz güveni
olan bireyler yetiştirilmekte ve toplumsal kalkınma sağlanabilmektedir.
Ege Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (EGESEM), Eğitim Programları, Ulusal ve Uluslararası
işbirlikleri, Sosyal Sorumluluk Projeleri ve ücretsiz seminer / toplantılar düzenleyerek topluma
hizmet alanında önemli çalışmalar yapmaktadır. Bu sunumda sosyal sorumluluk projeleri ve
aktiviteleri paylaşılarak sürekli eğitim merkezlerinin toplumsal sorumluluklarına dikkat çekilmesi
amaçlanmaktadır.
EGESEM’in toplumsal sorumluluk bilinci ile ücretsiz ve herkesin katılımına açık olarak
gerçekleştirdiği aktiviteler 4 ana başlık altında özetlenebilir:
a) Toplumsal Eğitim ve Bilinçlenme Etkinlikleri
b) Sosyal sorumluluk projeleri ve Sivil Toplum Örgütleriyle İş birliği
c) EURODESK aktiviteleri
d) AB Projesi
a-) Toplumsal Eğitim ve Bilinçlenme Etkinlikleri
EGESEM tarafından düzenlenen “Toplumsal Eğitim ve Bilinçlenme Etkinlikleri” toplumun
bilinçlendirilmesi ve toplumda farkındalık oluşturulması amacıyla gerçekleştirilen, konusunda
uzman kişilerin davet edildiği ücretsiz seminerlerdir. 2009 yılından bu yana düzenlenen
etkinliklerde İzmir kent gündemine ait sorunların, tematik film eleştirilerinin, kadın sorunlarının,
bilim felsefesi ve astronomi konularının işlendiği çeşitli konulara yer verilmiştir.
113
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Çizelge-1. Halk günleri programı (2011-2012)
Çizelge-2. Ücretsiz konferans / seminerler ve
katılan kişi sayısı
Seminerlerde,
Ücretsiz Konferans / Seminer
konferans
Ege
Üniversitesi
öğretim
görevlilerinin tecrübe ve bilgilerinin yanı sıra
özel sektörde yer alan kişisel ve toplumsal
katılan kişi
gelişim uzmanlarının da tecrübe ve bilgi
1011
325
18
2009
559
21
2010
birikiminden
yararlanılmıştır.
Seminer
sonunda katılımcılara dağıtılan anketlerde
28
2011
katılımcıların
memnuniyet
derecesi,
beklentileri ve talepleri öğrenilmekte; bu
veriler dikkate alınarak bir sonraki yıllık etkinlik takvimi hazırlanmaktadır. Talep ve beklentiler
doğrultusunda halkın ihtiyacı olan eğitim konuları belirlenmekte, böylece çeşitli konularda
toplumsal farkındalık arttırılmaya çalışılmaktadır. 2009 yılında “Toplumsal Eğitim ve Bilinçlenme
Etkinlikleri”
kapsamında 18 seminer düzenlenmiş toplamda 325 kişi katılmıştır. Aşağıdaki
grafikte de görüldüğü üzere seminer ve katılımcı sayısı sonraki yıllarda artış göstermiştir. Bu
durum son yıllarda daha çok kişiye ulaşıldığının ve etkinliklerin İzmir halkı tarafından da
desteklendiğinin göstergesidir.
114
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Çizelge-3. Matematik Tarihi ve Felsefesini Buluşturma Etkinliği İstatistik Bilgileri
b-) Sosyal sorumluluk projeleri ve Sivil Toplum Örgütleriyle İş birliği
EGESEM kendi bünyesinde düzenlediği etkinliklerin dışında, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İzmir
Büyükşehir Belediyesi, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, Deniz Ticaret Odası, TURMEPA ve
TEMA gibi önemli kurumların ve sivil toplum örgütlerinin iş birliği ile sosyal sorumluluk
projelerine destek sağlamaktadır. Bu alanda yapılan çalışmalarla İzmir ve çevresinde birçok
kişiye ulaşılmış ve kişiler sosyal sorumluluk projeleri kapsamında farklı konular hakkında
bilgilendirilmiştir.
Yapılan sosyal sorumluluk çalışmalarının ilki 2009 yılında “Geleceğimiz İçin Geleceğin
Kadınlarına Sahip Çıkıyoruz” projesiyle hayata geçirilmiştir. EGESEM’ in proje ortağı olarak görev
115
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
aldığı proje, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği tarafından yürütülmüş ve EGESEM tarafından
projeye eğitimci desteği sağlanmıştır.
2009 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Deniz Temiz Derneği’nin İzmir şubesi tarafından
düzenlenen “ İlköğretim Okulları Deniz Temizliği Eğitim Programı” gerçekleşmiştir. Sosyal
sorumluluk bilinciyle hareket eden EGESEM, Deniz Ticaret Odası tarafından desteklenen projeye
gönüllü öğrenci desteği sağlamıştır. İlkokullar için hazırlanan bu sosyal sorumluluk projesinde
İzmir ve çevre ilçelerindeki 51 ilköğretim okulu gezilmiş, deniz ve çevre kirliliği, kaybolan balık
türleri, deniz kirliliğinin dünyaya, insanlara ve denizde yaşayan canlılara olan zararı çeşitli
sınıflardaki öğrencilere çizgi film, grafik ve animasyonlarla aktarılmıştır.
EGESEM tarafından eğitmen desteğinin sağlandığı diğer bir sosyal sorumluluk projesi yine 2009
yılında Deniz Temiz Derneği/TURMEPA” ve “Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve
Doğal Varlıkları Koruma Vakfı- TEMA”nın ortaklaşa düzenlediği “Geleceğimiz Kirlenmesin”
projesidir. Proje kapsamında, ilköğretim öğrencilerinde küresel ısınma, iklim değişiklikleri ve
deniz kirliliği hakkında farkındalık oluşturulmaya çalışılmıştır. EGESEM’de yürütülen eğitim
çalışmaları sonucunda görevlendirilen gönüllü öğrenciler İzmir ve çevresindeki çeşitli okullarda
projeyi hayata geçirmiştir. 2011-2012 yılları arasında deniz temizliği ile ilgili sosyal sorumluluk
çalışmalarının içeriği genişletilmiş ve öğrencilerin sınıf seviyesi de yükseltilmiştir. TURMEPA ve
Deniz Ticaret Odası’nın yürütücülüğünü üstlendiği “Denizci Millet Denizci Ülke” projesi bu
çerçevede hazırlanmış bir projedir. İlköğretim 1. Sınıftan 12. Sınıfa kadar tüm öğrencileri içine
alan “Denizci Millet Denizci Ülke” projesinde küresel ısınma ve deniz kirliliği konuları dışında
çevre kirliliği, Türk denizcilik tarihi, deniz savaşları ve önemli kaptanların kısaca hayat
hikâyelerine değinilmiş, genel kültür amacıyla öğrencilere aktarılmıştır. Projeye EGESEM,
gönüllü öğrencilerin eğitimini üstlenerek ve eğitimci desteği vererek katkı sağlamaya çalışmıştır.
2009 yılından bu yana çevre ve deniz temizliği ile ilgili sosyal sorumluluk projelerinde gönüllü
öğrencilerin desteği ile EGESEM tarafından 130 okulda 10400 öğrenciye eğitim verilmiştir. Bu
projelerle çevreye duyarlı, bilinçli bir neslin yetişmesi hedeflenmektedir.
EGESEM’in aktif olarak katıldığı sosyal sorumluluk projeleri içinde sadece lise düzeyindeki
öğrenciler için hazırlanan çalışmalar da bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi yürütücülüğünü
Menderes Kaymakamlığı’nın üstlendiği “Menderes Gençlik Merkezi Projesi”dir. İZ-KA tarafından
desteklenen çalışma 2009 yılında gerçekleştirilmiştir. Lise öğrencilerine 20 saat iletişim
eğitiminin verildiği proje EGESEM tarafından organize edilmiştir.
116
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Bunun yanı sıra Atatürk Lisesi öğrenci ve öğretmenlerinin 2009 yılında gerçekleştirdiği “Her Bilgi
Bir İnci’dir” sosyal sorumluluk projesine EGESEM eğitimci desteği vererek katkı sağlamıştır.
Atatürk Lisesi tarafından hazırlanan programda İzmir’in kenar semtlerinde bulunan 5 okulun
öğrencilerine “anlayarak hızlı okuma”, “iletişim becerileri”, “etkili ve güzel konuşma” ve “kent
kültürü kentlilik bilinci ve İzmir’de genç olmak” konulu eğitimler verilmiştir. Projeyle 5 okuldan
300 öğrenciye ulaşılmıştır.
EGESEM’in sosyal sorumluluk projeleri 2011-2012 yılında İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile
yapılan iş birliği çerçevesinde devam etmiştir. Proje kapsamında İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü
bünyesindeki liselerde öğrenim gören öğrencilere ve eğitim veren öğretmenlere yönelik çeşitli
seminerler verilmiş, katılımcılara özel panel hazırlanmıştır. Etkinlik boyunca “yaratıcı drama”,
“hafıza güçlendirme teknikleri”, “gökbilim”, ve “beden dili” konularında bilgilendirmeler
yapılmıştır. Çalışmanın sonunda 600 öğretmene ve 300 öğrenciye ulaşılmıştır.
c-) EURODESK aktiviteleri
Eurodesk gençlerin Avrupa faaliyetlerine katılımı hakkında bilgi sağlayan Avrupa Bilgi Aktarım
Ağı’dır. Bu bilgi ağı, Avrupa Birliği’ne üye olan tüm ülkelerde kurulmuş, Türkiye’de Ulusal Ajans
tarafından 2008 yılında faaliyete geçirilmiştir. 2010 yılında EGESEM, Eurodesk’in temas noktası
olmuş, bu tarihten itibaren sosyal sorumluluk projeleri içinde Avrupa fırsatları hakkında gençleri
bilgilendirme, bu konuyla ilgili seminerler düzenleme ve gençlere proje yazma eğitimleri verme
gibi faaliyetlerde bulunmuştur. EGESEM 2010 yılından bugüne kadar düzenlediği seminerler ve
etkinliklerde, toplamda 1700’ye yakın kişiye AB fırsatları, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik
Programları Merkezi Başkanlığı tarafından yürütülen Gençlik Programları ve Eurodesk bilgi
aktarım ağının işleyişi ile ilgili bilgilendirme yapmıştır.
Eurodesk etkinlikleri kapsamında diğer temas noktalarından İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü
Projeler Ekibi ile birlikte İzmir Kalkınma Ajansı İZ-KA desteği ile İzmir’deki üniversite öğrencileri
ve gençlik politikalarını belirleyen kurum temsilcilerine yönelik olmak üzere Ulusal Ajans Gençlik
Programlarının tanıtımına yönelik bilgilendirme toplantısı ve proje hazırlama eğitimleri
düzenlenmiştir. Her biri üç gün süren dört farklı Proje Yazma Eğitimi ile bir ay boyunca ücretsiz
olarak gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda gençlere Eylem 1.1. Gençlik Değişimleri, Eylem 1.2
Gençlik Girişimcilikleri ve Eylem 4.3 Gençlik Destek Sistemleri hakkında bilgilendirme
yapılmıştır. Bunun yanı sıra EGESEM kendi bünyesinde de, iş birliği içinde olduğu kurumlarla
öğrencilerin Eurodesk fırsatlarından haberdar olmalarını sağlamak amacıyla etkinlikler
117
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
düzenlemiştir. Bu etkinliklerle, gençleri Avrupa fırsatlarından yararlanmasına yardımcı olarak
onların farklı kültürlerle kaynaşmasını sağlamaktadır. Bu sayede gençlerin ufuklarının
genişletilmesini ve dünyaya daha gelişmiş farklı bir perspektiften bakmalarını hedeflemektedir.
Gençlerin kariyer hayatlarına yön verecek, kişisel ve mesleki gelişimlerini sağlayacak ücretsiz
etkinlikler gerçekleştiren EGESEM “Gençlik Mevsimi” olarak adlandırılan 7 gün süren bir eğitim
haftası gerçekleştirmiştir. “Gençlik Mevsimi” etkinliği ile gençlerin Avrupa Birliği fırsatlarından
haberdar olmaları sağlanmış, kişisel ve mesleki gelişimlerine destek sağlayacak eğitim
programları tanıtılmış ve bu programların seminerleri düzenlenmiştir. Çeşitli konularda
bilgilendirme yapılan etkinliğin tüm programlarına katılan öğrenciler arasında etkinlik sonunda
çekiliş yapılmıştır. Çekilişi kazanan öğrencilerin bir kısmı ücretsiz eğitim kazanırken bir kısmı
istedikleri eğitime %30 indirim hakkı kazanmıştır.
Ege Üniversitesi gençleri ve çalışanlarının yanı sıra İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı lise
öğrencisi ve öğretmenlere yönelik de ücretsiz eğitimler düzenlenmiştir. İzmir İl Milli Eğitim
Müdürlüğü Projeler Koordinasyon Birimi ile iş birliği içinde hazırlanan seminerlerde öğretmen
ve öğrencilere öncelikle Ulusal Ajans Gençlik Programları hakkında bilgiler verilmiş ardından lise
öğrencilerinin ilgisini çeken Uzay Bilimleri hakkında bilgiler verilmiş ve Hafıza Güçlendirme
Teknikleri eğitimi gerçekleştirilmiştir. Öğretmenlere yönelik ise Yaratıcı Drama, Beden Dili gibi
eğitimler gerçekleştirilmiştir.
Gençlik Programları içerisinde gençlerin özellikle ilgisini çeken Avrupa Gönüllü Hizmeti, yurt
dışında gönüllü olarak çalışmalarını teşvik eden bir programdır. Ancak Türkiye’de gönüllülük
anlayışını irdelemek ve alanında uzman kişilerin görüşlerini almak için bir seminer
düzenlenmiştir. Ege Bölgesindeki tüm gençlere yönelik gerçekleştirilen aktivitede Türkiye’deki
Gönüllülük anlayışı irdelenmiş ve gençlerin gönüllü faaliyetlere katılımları teşvik edilerek yurt
dışındaki gönüllü faaliyetlere katılım ile ilgili bilgiler verilmiştir.
d) Avrupa Birliği Projesi
EGESEM, uluslararası alanda düzenlenen proje ve etkinliklere de aktif bir şekilde katılmaktadır.
Finlandiya’nın koordinatör olduğu AB Leonardo da Vinci- yenilik transferi kapsamında
desteklenen EQUIP II projesinde EGESEM Türkiye koordinatörü olarak görev almaktadır. Evde
yaşlı bakımının ve bakım hizmetlerinin kalitesinin arttırılmasını hedefleyen projeye, EGESEM
2010 yılında dahil olmuştur
118
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Sonuç
EGESEM yaptığı çalışmalarla her geçen yıl eğitim yelpazesini genişletmiş ve sosyal sorumluluk
projelerinin çeşitliliğinin artmasını sağlamıştır. Böylece kişilerin veya kurumların bireysel ve
kurumsal gelişimine destek sağlamıştır. Gerek “Toplumsal Bilinçlenme Etkinlikleri” gerekse
eğitim faaliyetleri sonunda yapılan anket değerlendirmelerinin sonuçları bu gelişime destek
sağladığını göstermektedir. Yapılan eğitim ve sosyal sorumluluk faaliyetleri kent halkı tarafından
ilgi görmüş ve her geçen yıl daha büyük bir kitleye ulaşılmıştır. EGESEM gerçekleştirdiği bu
aktiviteler ile Üniversitenin topluma dönük yüzü olmuş, Üniversitelerin halka açılan kapısı
olabileceğini göstermiş ve Üniversitelerin önemli bir misyonu olan topluma hizmet konusunda
önemli bir sorumluluk üstlenmiştir.
Kaynakça
http://www.bilgitoplumu.gov.tr. (Erişim Tarihi:05.04.2012).
http://eurodesk.ua.gov.tr/tr/. (Erişim Tarihi:06.04.2012).
EGESEM 2009-2011 Faaliyet Raporları ve EGESEM Arşivinden yararlanılmıştır.
119
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Sürekli Eğitim Merkezlerinin İş Süreçlerine Uygun Web Tabanlı Bir Yazılım
Programı
Metin ŞEN, Prof. Dr. Mustafa Murat İNCEOĞLU, Prof. Dr. Ayfer YALÇIN,
Prof. Dr. Konca YUMLU, Prof. Dr. Hatice PARLAK, Y.Doç. Dr. Arife KARADAĞ,
Prof. Dr. Eser Y. SÖZMEN
Ege Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi, İzmir
Özet
Sürekli Eğitim Merkezi işleyişine uygun olarak; eğitmen, öğrenci başvurularının internet
üzerinden
alınması,
başvuruların
sistem
üzerinden
değerlendirilmesi
ve
sınıfların
oluşturulmasını sağlayarak, hali hazırdaki düzenin bilgisayar aracılığı ile sistematik olarak
takibini sağlayan sistemdir. Kullanılan sistem ile geriye dönük raporlar alınarak, ilerleyen
dönemlerde hangi eğitimlere yönelim olacağı, belirli zaman dilimlerinde katılımcı profilleri
izlenebilir. Böylelikle kurum olarak sahip olunan veriler sistematik olarak tekrar bir iş gücü
gerektirmeden raporlanır ve arşivlenir. Eğitim başvurusundan öğrencinin mezun olmasına kadar
tüm aşamalar dijital olarak kaydedilir böylelikle kırtasiye kullanımı en aza indirilmiş olur.
Anahtar Sözcükler: Sürekli Eğitim Merkezleri, Eğitim Eğitmen Öğrenci Takibi, Web Tabanlı
Yazılım Geliştirme, Eğitim Otomasyonu, Nesneye Dayalı Programlama
Abstract: In pursuance with the operation of The Division of Continuing Education; the tutorial
and the student applications are obtained via internet and the applications are appraised
through the system and providing class formation, it is the system ensuring systematical
tracking of the present organization via computer. With this system, retroactive reports can be
obtained. The tendencies to education in the progressing terms can be determined and the
attendant profiles in certain periods can be observed.
In this way, the data owned by the
organization can easily be turned into reports and archives without requiring any labor force.
All stages starting with admission of the student until graduation are recorded digitally.
Stationery usage is minimized to the lowest level with the help of this system.
120
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
1. Giriş
Sürekli Eğitim Merkezleri (SEM), üniversite öğrencilerinden ev hanımlarına uzanan çok farklı
özellikleri ve birikimleri olan hedef kitleye yönelik olarak çok geniş bir yelpazedeki konularda
eğitim/öğretim programları hazırlamaktadır. Eğitim programlarının ve hedef kitlesinin bu kadar
çeşitli
olması,
bilinen
eğitim-öğretim
dönemlerinden
farklı
zamanlarda
eğitimlerin
gerçekleşmesi sürekli eğitim merkezlerinin eğitim açma, öğrenci kayıt-kabul işlemlerinin
standart bir eğitim kurumundan farklı olmasına neden olmaktadır.
Ege Üniversitesinde Sürekli Eğitim Merkezinde (EGESEM) yeni bir eğitim programı açılma süreci,
Şekil-1 de sunulmuştur. EGESEM de eğitim vermek isteyen eğitmen bir form aracılığı ile
EGESEM yönetimine başvurmakta ve konu ile ilgili deneyim ve bilgi birikimini içeren özgeçmişini
sunmaktadır. Alınan başvurular Yönetim Kurulu’nda değerlendirilmekte, içerik ve konu olarak
onaylanan eğitimler EGESEM resmi web sitesinde yayımlanmakta ve ilgili kişilere
duyurulmaktadır. EGESEM eğitim havuzuna dahil edilmiş olan tüm eğitimler için web sayfasında
ön başvuru kabul edilmektedir. Alınan ön başvurular izlenmekte ve yeterli sayıya ulaşıldığında
eğitim tarihi kesinleştirilerek tüm öğrencilerden kesin kayıt alınmaktadır. Kesin kayıt için eğitim
harcı tahsil edilmekte tüm öğrencilere sözleşme imzalatılmaktadır. Eğitimin içeriği ile bağlantılı
olarak mezun olan öğrencilere sertifika ya da katılım belgeleri düzenlenmektedir. Açılan
eğitimlerin, Avrupa Kredi Transfer Sistemi’ne uygun olması durumunda buna uygun olarak
eğitimlerin içeriği düzenlenmektedir
İlerleyen zamanlarda açılan eğitim ve katılımcı sayılarının çok artması ile gerek o an ki sürecin
devamlılığı gerek geçmişe dönük raporların alınması, katılımcı profillerinin belirlenmesi, açılan
eğitimlere yapılan ön başvurular ve kesin kayıtların takip edilmesi vb gibi işlemler önemli bir
zaman kaybına yol açmakta ve elde yapılan sayımlar ile ulaşılan veriler güvenli olmamaktadır.
Bilgi yönetim sistemlerinin hayatımıza girmesi ile bilgiye erişme, bilgiyi arama, bilgiyi sunma
farklı yöntemler ile yapılabilir hale gelmiştir. Bir yılsonu değerlendirme raporu hazırlamak,
günlerimizi alır iken gelişmiş bilgi yönetimi teknolojileri ile dakikalar içerisinde istediğimiz
raporlara ulaşılabilmektedir. Sürekli eğitim merkezinde kayıt ve izleme ile ilgili iş yükünü
azaltmak, doğru ve güvenilir veriler elde edebilmek, eğiticilerin kendi eğitimlerini izlemelerine
ve eğitim alanların başvurdukları eğitimleri takip edebilmelerine olanak sağlamak için EGESEM
olarak bir veri yönetim sistemi tasarlandı ve 2012 yılı Ocak ayından itibaren kullanıma açıldı.
121
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Şekil.1. EGESEM Eğitim programı gerçekleştirme süreci
Eğitim kuruluşu
Ön başvuru
Form ve ekleri
Öndeğer-
lendirme
Düzeltme
değişiklik
Yetersiz
Yeterli
Yönetim
kurulunda
değerlendirme
Yeterli
Protokol
Eğitimin
uygulanması
)
Değerlendirme
Yetersiz
Düzeltme
iyileştirme
Yeterli
Protokolün
yenilenmesi
2. SEM Yönetim Sistemi İşleyişi
Sisteme Kayıt
Eğitmen ya da öğrenci olmak isteyen kişiler isim, soyisim, iletişim bilgileri, eğitim bilgileri gibi
verileri girerek sisteme kayıt olmuş olurlar. Kaydın ardından sistem tamamen kullanıcıya yol
gösterici bir araç haline gelir. Kullanıcıların giriş yapmaları akabinde karşılarına,
•
Eğitim başvurusunda bulunabilecekleri
•
Açılan eğitimlerine gösterilen ilgiyi görebilecekleri
•
Açılan eğitimlere öğrenci olarak başvurabilecekleri
•
Başvuru takibi yapabilecekleri
•
Son inceledikleri eğitimleri görebilecekleri
yönetim ekranı gelmektedir. Tüm aşamaları çevrimiçi bir şekilde mesai saatlerine bağlı
kalmaksızın istedikleri her an başlatabilmektedirler. SEM yönetim ekranına düşen başvuruların
122
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
değerlendirilmesi yönetim ekranından yapılarak kullanıcıya kısa mesaj (SMS) veya e-posta
yoluyla bilgilendirme yapılabilmektedir. Böylece sürekli eğitimin bir ayağı olan eğitim
organizasyonu, günün 24 saati kullanıcıların eğitmen olarak ya da öğrenci olarak başvuru
yapabilecekleri ve bu başvuruların durumunu takip edebilecekleri bir seviyeye gelmektedir.
Eğitim Açma
Eğitim açabilmek için kişilerin öncelikle sisteme kayıt olmaları gerekmektedir. Sisteme kayıt olan
kişilerin kullanıcı ekranlarında ‘Eğitim Başvurusu’ linki bulunmaktadır. Açılan ekranda sistemdek
kayıtlı olan bilgilerini girmeksizin sadece açmak istediği eğitimin bilgilerini giren kullanıcının
talebi SEM yönetimine düşmektedir. SEM yönetiminin değerlendirmesi neticesinde AKTS ye
uygun görülen eğitimler SEM yönetimi tarafından işaretlenerek sistem, eğitmene Bologna
formunu göndermesi için uyarı iletmektedir. Vereceği eğitimin AKTS kredilendirme sistemine
dahil edilmesini isteyen eğitmenin formu doldurmasından sonra eğitim açma işlemleri ‘yönetim
onayı’ aşamasına gelmiş olur. Yönetim onayının ardından eğitim yayına girer ve başvurular
alınmaya başlanır.
Sistemin işleyişi esnasında en önemli kazanımlardan biri de prosedürler için gerekli matbuu
evrakların elektronik evraklar halinde tutulması ile kaybolma riskinin minimuma indirilmesi ve
arşivleme işleminin kolaylaşmış olmasıdır.
Öğrenci Başvuruları
Sisteme giriş yapan kullanıcılar başvuru esnasında bilgilerini tekrar girmelerine gerek kalmadan
eğitim kataloğundan seçtikleri eğitime istedikleri an başvuru yapabilirler. Yapılan başvurular
SEM yönetim ekranına düşmekte ve değerlendirme süreci başlamaktadır. SEM yönetimi
tarafından tüm eğitimlere yapılan ön başvurular izlenmekte ve yeterli katılımcı sayısına ulaşan
eğitimlerin açılmasına karar verilmektedir. Bu şekilde tarihi belirlenen eğitimler ile ilgili
bilgilendirmeyi kullanıcılar kendi yönetim panellerinden takip edebilirler. Ayrıca öğrenci adayları
ile eğitim harcı ve gerekli evrakları getirmeleri için iletişime geçilir.
Alınan başvuruların normal yollarla değerlendirilmesi gerçek anlamda zaman kaybettiren bir
telefon trafiğine sebep olmaktadır. Ancak sistem ile telefon trafiği minimum seviyeye indirilerek
iş gücünden kazanç elde edilmiş olur. Kazanılan iş gücü, SEM merkezinin iş hacminin
genişletilmesi için harcanarak, kaynakların daha verimli kullanılması sağlanabilmiştir.
123
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Sınıfların Oluşması ve Eğitim Süreci
Sınıfların açılmasının ardından eğitmen sisteme giriş yaparak kendi yönetim paneli üzerinden
açmış olduğu eğitimlerin listesine, içeriklerine, önceki derslerde hangi konuları işlediğine,
eğitime katılım listesine, öğrenci bilgilerine ve bunlar gibi daha birçok bilgiye erişebilir.
Eğitmen çeşitli eğitim materyallerini öğrencileri ile paylaşmak isterse, e-posta veya harici diskler
kullanmak yerine sistemde bulunan ‘eğitim materyali’ kısmı ile dosyalar sistem üzerinden
dağıtılabilir. Kişiler istedikleri her an sistem üzerinden materyallere ulaşabilirler.
Ve ‘Bilgilendirme e-postası gönder’ linki ile yüklenen yeni materyaller sistem tarafından
kullanıcılara e-posta olarak, indirme linkleri ile birlikte gönderilebilir. Eğitmenin, eğitim
materyallerini sisteme yüklemesinin ardından dosyalar kaydolur ve aynı eğitimin tekrar
verilmesi durumunda direk sistem üzerinden farklı bir sınıfa aktarılabilir. Böylelikle paylaşımda
bir düzen sağlanmış olur. Normal şartlarda harici disk her öğrencide bulunamayabilir ve e-posta
yolu ile her dosya gönderilemeyebilir. Ancak sisteme kaydolan her dosya arşivlenir ve tekrar
kullanıma hazırdır.
Eğitimin Değerlendirilmesi ve Geri bildirim alınması
Eğitim sürecini başarı ile tamamlayan öğrencilere, eğitimin içeriği doğrultusunda katılım belgesi
ya da sertifika düzenlenebilir. Düzenlenen sertifikalar SEM yönetim sistemine sertifika numarası
ile kaydedilerek ilerleyen aşamalarda öğrencinin aynı sertifikayı tekrar talep etmesi üzerine
sistem vasıtası ile minimum iş gücü harcanarak tekrar ulaşılabilir.
Öğrencilere eğitim sonunda anket gönderilerek eğitim ile ilgili değerlendirme yapılabilir. Alınan
anketlerden farklı raporlar anlık düzenlenerek anketlerden alınan bilginin çeşitliliği arttırılabilir.
3. Raporlar
Bilginin kısa sürede ve düşük maliyette istediğimiz yere ulaşması ya da istediğimiz kriterlere
göre düzenlenmesi vazgeçilmez bir ihtiyaç haline gelmiştir.
Kurum, tüm eğitim yılı boyunca katılımcılarının, eğitimcilerinin, eğitimlerin belirli kriterler
altında raporlarının hazırlanması hem kurumun kendini değerlendirmesi, sıradaki eğitim yılına
daha hazırlıklı girebilmesi hem de üst makamlara faaliyet raporu sunabilmesi açısından önem
taşımaktadır. Ancak eğitim yılı boyunca açılan eğitimlerin sayısı arttıkça rapor hazırlamak hem
önemli bir zaman kaybına neden olmakta hem de insan iş gücü ile hazırlanan bu raporlarda
hata yapma olasılığı artmaktadır.
124
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
SEM Yönetim sistemi ile varolan iş gücü, tekdüze işlerden kurtarılarak, daha verimli
kullanılabilir. Birden fazla kişi ile çalışarak günlerce süren raporlar SEM Yönetim Sistemi ile kısa
sürede tamamlanabilmektedir. Diğer bir açıdan bakacak olursak, herhangi bir branştaki talep
raporlarına bir yurtdışı seyahatinde mesai saatleri dışında ihtiyaç duyabiliriz. Normal düzende o
anki raporu almamız imkansız olabilir. Ancak sistem üzerinden alınan başvuruların raporu her
an alınabilmektedir.
4. Sertifika / Katılım Belgeleri
Eğitimlerin tamamlanmasının ardından, eğitimin içeriği doğrultusunda öğrenciler eğitim
sertifikası, katılım belgesi gibi katıldıkları eğitimleri doğrulayan belgeler hak etmektedirler.
Öğrenciler bu belgelere, herhangi bir iş ya da eğitim başvurusu esnasında ihtiyaç duyabilirler.
Ve aldıkları eğitimi doğrulayan sertifika ya da katılım belgesini SEM yönetiminden talep
edebilirler. Geriye dönük olarak sertifikaların bulunması, kişinin eğitim bilgilerine ulaşılması
belki binlerce kişi içinde arama yapılmasına sebep olabilmektedir. Bilgi yönetim sistemi aracılığı
ile sadece kişinin ismini ya da TC kimlik numarasını yazarak aldığı tüm sertifikalara ulaşmak
mümkün olmaktadır.
5. E-Posta ve SMS ile bildirim
Günümüz teknolojileri gereği en çok tercih edilen bilgilendirme yöntemi e-posta ve SMS
gönderimidir. Yeni açılan eğitimler, tarih değişikliği, eğitim iptali gibi birçok nedenle eğitimcilere
ve/veya öğrencilere duyuru yapmak gerekebilir. Bunun için kişilerin e-posta ve cep telefonu
numaralarını farklı bir sisteme girerek oradan toplu bir şekilde ya da tek tek gönderim yapmak
bir çözüm olabilir, ancak sistemler arası e-posta ya da telefon numarası aktarımı beklenmedik
problemlere yol açabileceği de unutulmamalıdır. SEM yönetim sistemi ile fazladan bir yazılım
kullanmaya gerek kalmadan kişileri belirli kriterlere göre süzerek e-posta ve SMS gönderimi
yapılabilmektedir. Örneğin, mart dönemi X eğitimi sınıfı öğrencilerine bilgilendirme e-postası
gönderilmesi gibi. Yapılan gönderiler sistemde gönderi arşivine kaydedilerek saklanır ve geriye
dönük olarak inceleme yapılmasına ve rapor alınabilmesine olanak sağlar.
6. Eğitimlerin Arama Motoruna Kaydı
Arama motorları yeni katılımcılara ulaşmamızda karşımıza çıkan en maliyetsiz ve en önemli
yolların başında gelmektedir. Eğitim almak isteyen günümüz internet kullanıcılarının ilk başvuru
noktası arama motorlarıdır. SEM yönetim sistemi geliştirilmesi esnasında her satırında arama
125
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
motorları uyumu göz önünde bulundurularak kodlanmıştır. Arama motorlarının istediği bazı
kodlama teknikleri ve kodlama standartlarına (W3C gibi) uyum için gerekli çalışma yapılmıştır.
Uyum için yapılan bazı yazılımsal uygulamalar
•
Her eğitim için dinamik oluşan meta taglar
•
SEO uyumlu URL
•
W3C Uyumu
•
Güncel Site Haritası oluşturulması
•
Robot.txt oluşturulması
Örneğin: İngilizce eğitimi almak isteyen bir kişinin arama motoruna ‘ingilizce eğitimi’ yazması
durumunda ilk sayfada sisteme ait linklerin çıkması organizasyonun bilinirliliğini arttırmakla
birlikte öğrenci sayısında da önemli artışlara sebep olacaktır.
Günümüzde, özel eğitim kurumlarının arama motorlarında üst sıralarda yer aldığı
görülmektedir. Bunun başlıca sebebi arama motoru uyumlu alt yapı kullanmalarıdır.
7. Sistemin Alt Yapısı
Şekil-2.Yazılım Mimarisi
Çeşitli yazılım teknoloji ve yöntemleri incelenip, en uygun yapının
•
Hızlı kodlanabilmesi
•
Kodların belli standartlara uygun yazılması
•
Metotlar kullanılmasından dolayı kodun daha anlaşılır olması
•
Veri tabanı değişikliğine gidileceği zaman, geçişin daha kolay olması
•
Daha güvenli olması
gibi sebeplerden dolayı “Net teknolojileri” kullanılarak çok katmanlı mimari kullanılması uygun
görülmüştür. (Şekil-2).
Sunum Katmanında, Google arama motoru gereklilikleri göz önünde bulundurularak w3c
standartlarında, style kodlarının css dosyalarına yazılması ile oluşturulmuştur.
126
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
İş katmanında, nesneye dayalı programlamaya tam manasıyla uyum sağlayan C# dili
kullanılmıştır. C#’ın yetenekleri kullanılarak Class’lar ve Method’lar ile iş katmanı inşa edilmiştir.
Veri Katmanında, Sql server yapısını temsil edebilen Entity Framework mimarisi kullanılmıştır.
Veri tabanı olarak M.S. SQL Server Veri Tabanı sistemi kullanılmaktadır. M.S. SQL Server veri
tabanı kullanılmasının başlıca sebebi hedeflenen yoğun bilgi trafiğini üstlenebilecek yapıda
olması ve kendi içinde tetikleme ve gelişmiş sorgular yazabilme kabiliyetinin bulunmasıdır.
Çok katmanlı mimari, proje geliştirilmesi esnasında ekip halinde çalışabilmemize yardımcı
olmaktadır. Böylelikle proje daha hızlı ve stabil bir şekilde kodlanabilmektedir.
8. Sonuç
Teknolojinin gelişmesi ile artık dünya daha küçük bir yer haline gelmiştir ve günden güne
küçülmektedir. Bilginin iletiminin hızlanması ile dünya düzleşmiş, yeni bir çağ girilmiştir. Bilgi
çağında organizasyonlar klasik anlayıştan sıyrılarak rekabeti farklı sahalara taşımışlardır.
Teknoloji artık rekabetin farklı bir etabı haline gelmiştir. Ve teknoloji eleme, takipçisi olmayan
organizasyonları diskalifiye etme gücüne sahiptir.
Dünyada iki kişinin bilgi paylaşımında
bulunabilmeleri için artık kıtaları aşmaları gerekmemektedir.
Böyle bir çağda var olan
teknolojileri bir kademe ileriye taşıyabilmek ancak bilginin doğru şekilde yönetimi ile
sağlanabilmektedir.
Sürekli eğitim merkezleri bilgi yönetim sistemi ile teknolojinin bilgiyi kontrol altına alması,
eğitmen kazanımları, öğrenci kazanımları, kurum kazanımları artırmaktadır. Sistem ile sağlanan,
minimum maliyet ile maksimum verim, ileriye dönük öngörüde bulunma, organizasyondaki
hataları en aza indirme, tanınırlığı arttırma gibi kazanımların göz ardı edilmemesi
gerekmektedir.
Teşekkür
Bu projeyi (Proje no: 11-REK-003) destekleyen Ege Üniversitesi Rektörlüğü Araştırma Fon
Koordinatörlüğü’ne teşekkür ederiz.
Kaynakca
1.
Baransel C, Mumcuoğlu, A. Web Tabanlı, Üç Katmanlı Yazılım Mimarileri: UML, EJB ve ORACLE
İle Sistem Modelleme, Tasarım ve Gerçekleştirim, SAS Yayınları, 2003.
2.
Frıedman TL, Yirmi Birinci Yüzyılın Kısa Tarihi, Dünya Düzdür, Boyner Yayınları, 2006
3.
Güngören B. UML ile Nesne Tabanlı Çözümleme ve Tasarım, Seçkin Yayıncılık, 2005
4.
Sözmen EY. Eğitimde Kalite yaklaşımları. Tıp Eğitimi Dünyası 16(3):3-11, 2004.
127
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
VIRQUAL: Sürekli Eğitimde ve Yüksek Öğrenimde Sanal Mobilite
VIRQUAL: Virtual Mobility in Higher Education and Continuous Education
Doç. Dr. Sevgi ÖZKAN1, Prof. Dr. Alfredo SOEIRO2, Rita Falcao de BERREDO2
1
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Enformatik Enstitüsü, e-posta: [email protected]
2
University of Porto, Portugal, e-posta: [email protected]
Abstract
The information presented in this document has been extracted from the European Union 7th
Framework Project entitled “VIRQUAL - Network for integrating Virtual Mobility and European
Qualification Framework in HE and CE Institutions”. The
Reference Number of the project is 143748-PT-KA3NW. Authors encourage those who are
interested in to learn more about the project’s outcomes and to join the network to visit the
project’s website at: http://virqual.up.pt
Keywords; Continuing Education, Higher Education, virtual mobility
Introduction
Europe has been investing in developing and implementing policies and tools to promote transEuropean cooperation and mobility in many fields, including in Education. The Bologna Process
is creating an European Higher Education Area where mobility, transparency and
competitiveness are key concepts. The recent formal adoption of the European Qualifications
Framework was an additional and important step to achieve mobility in higher and continuing
education. Joining e-learning and mobility together, we obtain a new concept Virtual Mobility,
defined by elearningeuropa.info as “The use of information and communication technologies
(ICT) to obtain the same benefits as one would have with physical mobility but without the
need to travel”.
Project VIRQUAL
VIRQUAL is a European Network for integrating Virtual Mobility and European Qualification
Framework in HE and CE Institutions and is supported under the Lifelong Learning Programme
of the European Commission (KA3). It is a 3 year long project which began in January 2009.
128
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
VIRQUAL involves 10 partners in 7 countries who agreed to work together to help educational
and training institutions to achieve Virtual Mobility and to guarantee European Qualifications
Framework (EQF) implementation through e-learning. The project team aimed to identify
specific obstacles and to propose concrete and innovative solutions to achieve this goal and to
promote cooperation and joint work amongst partner organisations.
As a network, the project team aimed to link up with related initiatives and to address other
educational networks to help the dissemination of the results. In doing so, they planned to
provide other European Higher and Continuing Education institutions with guidance, case
studies and tools to support them in their integration of Virtual Mobility in their practices,
thereby contributing to the construction of an operational European Learning Space.
The VIRQUAL consortium identified several concrete objectives emerging from these goals and
aimed to:
1. Define, exemplify and promote discussion about using e-learning as a way to foster national
and international collaboration of HE/CE organisations to implement virtual mobility.
2. Critically assess and exchange results, ideas and innovation about European, national and
local policies and initiatives related to the goals of the project identifying the different factors
that have an impact upon collaboration.
3. Cooperate in the elaboration and implementation of concrete Virtual Mobility scenarios, by
establishing partnerships among institutions in the proposed network institutions, and
providing solutions and specific tools for different processes and stakeholders involved in the
process.
4. Elaborate, implement, make available and disseminate tools to analyze, support and manage
virtual mobility at institutional level, enhancing the level of Virtual Mobility in Europe while, at
the same time, contributing towards the implementation of the EQF.
The outputs or products of the project were considered to be of three different types; those
related to establishing the VIRQUAL network, those related to implementing the key work of
the consortium and those related to disseminating the results of the project to the wider
European HE and CE community.
Project Consortium
•
Universidade do Porto
129
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
•
European University Continuing Education Network
•
Technische Universität Wien
•
Eesti Infotehnoloogia Sihtasutus
•
Gábor Dénes Főiskola
•
Orta Doğu Teknik Üniversitesi – Sürekli Eğitim Merkezi
•
Universidade Aberta
•
TecMinho – Associação Universidade-Empresa para o Desenvolvimento
•
Verein zur Förderung des Einsatzes Medien in der Aus- u. Weiterbildung
Conclusions
VIRQUAL can be said to be a project which has broken new ground in a highly complex
environment. The core objective of identifying specific obstacles to Virtual Mobility and to
propose concrete and innovative solutions to overcome these obstacles as well as to promote
cooperation and joint work among partner organisations has clearly been met.
Creating a cohesive model that can be used to bring together notions of virtual mobility in
higher education, cross-border recognition of accreditation, the production of transparent and
high quality learning outcomes and the different legal frameworks in different European
countries is a challenging task. Despite all the challenges, the outputs produced by the project
are very useful and could have a significant impact on lowering barriers to a real and
meaningful take up of Virtual Mobility opportunities in the HE and CE sectors.
The use case approach which was taken provided a very clear basis for the eventual cohesive
model that has emerged and highlighting the rationale and value of the VIRQUAL approach.
The guidelines from three perspectives, i.e. student (or learner), teacher and institutional have
been prepared and are made available at the project’s website at http://virqual.up.pt
References
The website of the VIRQUAL Project where all information about the Project can be found:
http://virqual.up.pt
130
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Sanal Dünyaların Yaşam Boyu Öğrenme Etkinliklerinde Kullanımı
Tansel Tepe, Prof. Dr. Mustafa Murat İnceoğlu
Ege Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İzmir
Özet
Yaşam boyu öğrenme, çocukluktan emekliliğe kadar sürekli öğrenmeyi ifade eden bir
kavramdır. Yaşam boyu öğrenme, formal öğrenmenin yanı sıra informal öğrenmeyi de içerir.
Yaşam boyu öğrenme, uzaktan eğitim, e-öğrenme, sürekli eğitim ve açık öğretim gibi öğrenme
yaklaşımlarını içeren bir öğrenme modelidir. Bu çalışmada yaşam boyu öğrenmede sanal
dünyaların kullanımının önemi üzerinde durulmuştur. “Yaşam Boyu Öğrenme” ve “Sanal
Dünya” kavramları açıklanıp, sanal dünyaların yaşam boyu öğrenme üzerinde avantajları ve
dezavantajları ele alınmıştır. Ayrıca yaşam boyu öğrenmede sanal dünyalar üzerinde yapılan
bazı çalışmalar örneklendirilmiş, gelecekte sanal ortamlarda yapılabilecek bazı yaşam boyu
öğrenme faaliyetleri üzerinde önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Second Life, Sanal Dünyalar, Yaşam Boyu Öğrenme.
The Use of Virtual Worlds in Life Long Learning Activities
Abstract
Life long learning is a notion that expresses continuous learning from childhood to retirement.
Life long learning contains informal learning as well as formal learning. Life long learning is a
learning model that contains learning approaches such as, distance learning, e-learning,
continuous learning and open education. In this study, the importance of the use of virtual
worlds in life long learning is stressed. The notions of “Life Long Learning” and “Virtual World”
are explained, and the advantages and disadvantages of virtual worlds in life long learning are
expressed. Furthermore, some studies are exemplified on virtual worlds in life long learning
and some recommendations have been made about life long learning that can be done in
virtual worlds in the future.
Key Words: Life Long Learning, Second Life, Virtual Worlds.
131
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Giriş
Yaşam boyu öğrenme ilk ve orta öğrenimdeki öğrencilerden yetişkinlere, mesleki eğitim
stajyerlerinden üniversite öğrencilerine, temel beceri ihtiyacı duyan insanlardan eğitim
profesyonellerine kadar herkes için geçerli olan, bağımsız öğrenmeyi ve uzaktan eğitimi de
kapsayan öğrenmeler sürecidir (Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Merkezi Başkanlığı, 2011).
Yaşam boyu öğrenme, Avrupa Topluluğu içerisinde, “Bilgiyi, yeteneği ve yeterliliği geliştirmek
amacıyla, kişisel, vatandaşlık ve sosyal hayatla ilgili olan perspektif içerisinde, hayatın her
anında üstlenebilen tüm öğrenme aktiviteleri” olarak tanımlanmaktadır.
Yaşam boyu öğrenme; okul öncesi dönemden, emeklilik sonrasına kadar, her çeşit kabiliyeti,
ilgiyi, bilgiyi ve yeterliği edindirir ve günceller. Bilginin gelişmesini ve her vatandaşın bilgiye
dayalı topluma uyum olarak katılmasını, kadının/erkeğin geleceğini daha iyi kontrol altına
almasını sağlayacak yeterliğin gelişimini teşvik edecek programlar açar. Boş zamanı olup
yeteneklerini geliştirme isteği olan öğrencileri de kapsar ve onlara daha ileri düzeyde öğrenme
imkanları sunar. Böylece fırsatlar, gerçekten öğrenmeye istekli potansiyel kişinin ihtiyaçlarına ve
maksatlarına uygun hale getirilmiş olunur (Akınoğlu, 2009).
Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan Yaşam Boyu Öğrenim Memorandumu (Memorandum
on Lifelong Learning) içerisinde “yaşamboyu öğrenim” stratejilerine ilişkin altı temel öğe
belirlenmiştir:
Katılımcılık: Yalnızca ulusal, bölgesel veya yerel karar alma düzeylerinde değil, aynı zamanda
kamu mercileri, eğitim sağlayıcıları (okul, üniversite vb.), iş dünyası, sosyal partnerler, yerel
dernekler, mesleki rehberlik hizmetleri, araştırma merkezleri vb. arasında da ortaklık çalışmaları
yapılmaktadır.
Bilgi toplumunda öğrenme: Bilgi tabanlı toplumda temel becerileri yeniden tanımlamaya
yönelik, sözgelimi yeni bilgi ve iletişim teknolojilerini içeren öğrenim talebine ışık tutma ve
öngörülebilir istihdam piyasası gelişmelerini dikkate alması durumu söz konusudur.
Yeterli kaynak: Öğrenime yapılacak kamu yatırımlarını ve özel yatırımları önemli ölçüde
arttırmayı da içeren yeterli kaynaklandırma durumudur. Bu yalnızca kamu bütçelerini arttırmak
değil aynı zamanda mevcut kaynakların etkin dağıtımını sağlamak ve çeşitli yeni yatırımları
teşvik etmek anlamına gelmektedir. İnsana yapılan yatırım ekonomik halkanın her noktasında
büyük önem taşımaktadır.
132
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Öğrenme fırsatlarına erişim kolaylığı sağlama: Öğrenim olanaklarını daha görünür hale
getirmek; daha çok yerel öğrenim merkezi açmak suretiyle öğrenim görmenin önündeki
engelleri kaldırmak ve bu şekilde öğrenime erişimi kolaylaştırmaktır. Bu bağlamda, özürlü
vatandaşlar veya kırsal kesimde yaşayanlar gibi farklı gruplar için özel çabalar sarf edilmelidir.
Öğrenme kültürü yaratılması: Öğrenim isteklerini kolaylıkla dile getiremeyen kişiler için,
olanaklar sunmak suretiyle imaj açısından değer verilen bir öğrenim görüntüsü ve imgesi
yaratmak ve bu yolla bir öğrenim kültürü oluşturarak öğrenimi kolaylaştırmaktır.
Mükemmeliyete odaklanma: Kalite kontrolü ve ilerlemeyi tespit eden ölçütler yoluyla
mükemmeli hedeflemektir. Daha somut bir ifadeyle, başarının fark edilip ödüllendirilmesi için
standartlar, kılavuz ilkeler ve mekanizmalar belirlemektir (EU Commision, 2011).
Çeşitli hayat boyu öğrenme programları bulunmaktadır. Bunlar:
Comenius: “Okul Eğitimi” alanında Avrupa ülkeleriyle işbirliği yapmak suretiyle eğitimde kaliteyi
artırmak ve kültürel diyaloğu sağlayarak dil öğrenimini teşvik eden programdır. Okul öncesi
eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim alanlarını kapsamaktadır.
Erasmus: Avrupalı yüksek öğretim kurumlarının birbirleri ile işbirliği yapmalarını teşvik etmeye
yönelik bir Avrupa Birliği programıdır. Bu program yüksek öğretim kurumlarının birbirleri ile
ortak projeler üretip hayata geçirmeleri için ayrıca kısa süreli öğrenci ve personel değişimi
yapabilmeleri için karşılıksız mali destek sağlamalıdırlar.
Leonardo Da Vinci: AB mesleki eğitim programıdır. Tüzel kişilik sahibi tüm resmi ve özel kurum
ve kuruluşlar, eğitim kurumları ile KOBİ, STK ve yerel idareler Leonardo Da Vinci projesi
sunabilmektedir.
Grundtvig: Yetişkin eğitiminin ülkeden ülkeye değiştiği ve farklı durumlarının olduğu
bilinmektedir. Grundtvig eyleminde temel amaç öğrenmeye arzulu her bir bireyin bu talebini
gerçekleştirecek yolların geliştirilmesini sağlamaktır (Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Merkezi
Başkanlığı, 2011).
Sanal Dünyalar
Sanal dünyalar, online arayüzler aracalılığıyla çok sayıda kullanıcı tarafından ulaşılabilen
etkileşimli dijital ortamlardır. Türlerine göre, temsil ettiği dünyalar da değişir ancak en temel
özelliği ortak kullanılan ortamlar olmasıdır. İki ya da üç boyutlu görsel unsurlardan oluşurlar.
Hem ortamla hem de diğer kullanıcılarla etkileşim gerçek zamanlıdır. Kullanıcılar, olanaklarına
133
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
göre görüntülerini, bulundukları ortamları, kullandıkları sanal araç-gereçleri yine gerçek zamanlı
olarak değiştirebilirler. Sanal dünyalar, içeride kullanıcı olsun ya da olmasın sürekli var olan
ortamlardır (Özmoralı, 2011).
Dickey (2005), üç boyutlu sanal dünyaları “Kullanıcıların üç boyutlu simüle edilmiş ortamda
hareket ettiği ve etkileşimde bulunduğu ağ tabanlı masaüstü sanal gerçeklik” platformu
şeklinde tanımlamıştır. Etkileşimli üç boyut ortamı, kullanıcının avatarlar ile temsil edilmesi, ve
etkileşimli sohbet araçları sanal dünyaların karakteristik özellikleridir. Avatar, gerçek
kullanıcının sanal dünyadaki temsilidir. Kullanıcılar, klavye ve fare ile avatarlarını kontrol ederek
üç boyutlu ortamda hareket edebilir (yürümek, koşmak, el sallamak, vs.) ve diğer kullanıcı
avatarları ile iletişime geçebilirler.
Dalgarno & Lee’nin (2010) önermiş olduğu üç boyutlu sanal ortamlarda öğrenme modelinde
belirtildiği gibi, sanal dünyaların, kullanıcı etkileşimi ve sanal ortamın gösterim gerçekliği ve
hareketin akıcı olması gibi gösterim doğruluğu özellikleri ile iki boyutlu platformlardan farklılık
gösterir. Bu iki özellik sayesinde kullanıcılar, sosyal olarak kendilerini sanal ortamda hissedebilir,
aynı zamanda farklı mekanlardaki kullanıcılar ile aynı ortamda beraber olduğunu hissedebilirler.
Kurmuş oldukları etkileşim ile sanal ortamdaki çevrimiçi kimliklerini yaratabilirler ve kendi
avatarlarına bu kimliği yansıtabilirler.
Sanal dünyaların en popülerlerinden birisi 2003 yılında San Fransisco merkezli Linden
Laboratuvar adlı şirket tarafından geliştirilen Second Life (SL)’dir. SL, iş adamı, eğitimci, sosyal
bilimci, politikacı ve hukukçu gibi farklı alanlardaki kişilere çeşitli fırsatlar sunmaktadır. Örneğin,
eğitim enstitüleri, kütüphane desteği, eğitim kursları verme gibi amaçlarla kullanabilmektedir
(Harrison, 2009).
Eğitim bağlamında SL, yapıcı öğrenme, sosyalleşme, araştırma, keşfetme ve yaratıcılık için
zengin bir ortam sunmaktadır. Böyle bir sanal ortam öğrencilerin teknolojik araçları kullanma,
görsel tasarım yapabilme ve üç boyutlu ortama yenilikler katma beceri ve stratejileri
göstermelerine izin vermektedir. Bu uygulama özellikle uzaktan öğrenenler için büyük bir
potansiyel taşımaktadır (Burgess, vd., 2010; Liu, 2006).
Dünyanın ileri gelen üniversiteleri SL'yi eğitim programlarının güçlü bir parçası olarak
kullanmaktadır. SL’de Open University, Harvard, Texas State ve Stanford gibi üniversiteler sanal
kampüs kurmuşlardır. Linden Lab. bu konuyu desteklemekte hatta eğitim organizasyonlarıyla
birlikte çeşitli projelere katılmaktadır. SL'de eğitimciler gerçek dünyada olduğu gibi eş zamanlı
134
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
seminerler, konferanslar, eğitim sempozyumları gerçekleştirebilme olanağına sahiptirler.
(Linden Research, Inc., 2011). Türkiye’ de ODTÜ, SL’ de sanal bir kampüs oluşturarak ileride
Türkiye’ de oluşturulabilecek sanal kampüslerin öncüsü konumunda bulunmaktadır. Şekil-1 ve
şekil-2’de ODTÜ SL kampüsünden örnek görüntüler gösterilmiştir.
Şekil-1 ODTÜ SL Kampüsü- Kaynak: Bulu (2010)
Şekil-2 ODTÜ SL Kampüsü- Kaynak: Bulu (2010)
Sanal Dünyaların Yaşam Boyu Öğrenmeye Faydaları
Sosyal açıdan sanal dünyaların özünde sorumluluk ve işbirliği olanaklarına fırsat tanıma
yatmaktadır ve bu durum eğitim ve öğretim amaçlarına faydalı bir durum teşkil etmektedir.
1993 yılında yapılmış olan Laurillard projesi sanal dünyaların sosyal doğasının önemini ortaya
koymuştur. Sosyalleşme sadece bireyler ve gruplar arasında değil, bireyler ve grupların işbirliği
içerisinde oldukları tüm çevre arasında tanımlanmaktadır. Freitas ve meslektaşları tarafından,
sosyal ve toplum konularının sanal dünyalar boyutlarında ele alınmasının eğitim sistemini nasıl
etkileyebileceği üzerine bir çalışma yapılmıştır (Douglas, 2010).
Dalgarno ve Lee (2010), üç-boyutlu etkileşimin mümkün olduğu sanal dünyaların faydalarını;
mekansal simülasyonların desteklenmesi, tecrübeye dayalı olması, durum merkezli öğrenmeyi
kolaylaştırması, motivasyonu arttırması, işbirliğine dayalı ve işbirliği ekiplerinde öğrenmeyi daha
etkili kılması olmak üzere beş başlık altında toplamıştır. Sanal ortamlar problem, proje, durum
tabanlı ortamlar sunarak öğrencilerin yaşayarak öğrenmesine imkan sunulabilmektedir. Üç
135
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
boyutlu modelleme, liderlik ve eğitim çalışmaları, eğitim teknolojileri, sağlık ve beslenme,
ticaret, dil öğrenimi, programlama ve değişik çoklu disiplinlerde sanal ortam simülasyon
örnekleri görülebilmektedir. Bu açıklama sanal dünyaların yaşam boyu öğrenmede farklı
alanlarda kullanıldığının göstergesidir.
Yaşam boyu öğrenmede avatar kullanımının önemli faydaları bulunmaktır. Avatar kullanma
öğretmenler ve öğrenciler için bilgi ve iletişim teknolojileri yeteneklerini geliştirebilmeleri
açısından olanaklar tanımaktadır. Sosyal öğrenme fırsatları sunmakta olup geleneksel sınıf
ortamını canlandırmaya yardımcı olabilmektedir. Avatar kullanma öğrenme sürecine katkıda
bulunmaktadır. Sanal öğrenmeler farklı öğrenme biçimlerini avatarlar vasıtasıyla simüle ederek
öğrenmeyi hızlandırır ve teknoloji doğrultusunda ders kitapları, tartışma ortamı ve laboratuvar
uygulamalarını ortama ekleyerek öğrenci sorumluluklarını artırırlar (FOR.COM., 2011). Avatar
kullanma çekingen öğrenciler için kendilerini sosyal ortamda daha rahat ifade etmelerine
olanak tanır. Çekingen öğrenciler avatarları vasıtasıyla ortamda kendilerini deşifre etmeden
istediği faaliyetleri çekinmeden gerçekleştirebilme imkanına sahip olmuş olurlar ki zamanla bu
çekingenlikleri, kendilerini rahat bir şekilde ifade edebilmenin verdiği rahatlık duygusu ile
ortadan kalkabilir. Avatar kullanma yaparak ve yaşayarak öğrenmeyi üç boyutlu ortamda
mümkün kılar ve öğrenmeyi daha zevkli hale getirir. Ayrıca avatar kullanma ile gerçek hayatta
karşılaşılabilecek risk faktörlerinin önüne geçilmiş olunur. Örnek olarak, kimya dersi için
hazırlanmış bir deney ortamında öğrenci bilmediği asitleri veya bazları birbirine karıştırırsa
gerçek hayatta oluşabilecek zararlı reaksiyonlara maruz kalmadan reaksiyon sonuçlarını simüle
edilmiş olarak görebilir. Böylece deneyin nasıl sonuçlanacağını öğrenmiş ve durum hakkında
tecrübe edinmiş olur.
Sanal dünyalarda grafik arayüzü kullanıcılara çevreyi tanıma ve diğer insanlarla etkileşimde
bulunmalarına olanak tanımaktadır. Katılımcılar kendi modellerini, simülasyonlarını ve
örneklerini kolayca geliştirebilmektedir. Bu durum sanal dünyaların kullanıcılara kendi öğrenme
ortamlarını oluşturabilmelerine olanak tanımaktadır. Sanal dünyalarda kişiler öğrenirken resmi
ortama göre daha sivil davranabilmektedirler. İstedikleri kıyafetleri giyinebilir istedikleri avatar
tipini seçebilirler. Katılımcılar sanal dünyalarda istedikleri gibi hareket edebilirler(koşabilir,
uçabilir, yüzebilir, istediği gibi oturabilir, vb.). Bu durum kişilere daha rahat ve esnek bir
öğrenme ortamı sağlamış olur. (Allen, 2011).
Sanal ortamda yapılan işler kayıt altına alınabilmekte ve kontrol edilebilmektedir. İstenilmeyen
davranışlara kısıtlamalar getirilebilmekte bu sayede amaçlar doğrultusunda öğrenme ortamı
136
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
tasarlanabilmektedir. İstenildiği zaman öğrenme ortamlarına kimlerin giriş yapabileceği ortam
yöneticisi tarafından kontrol edilebilmektedir. Örneğin, eğitimle alakalı bir konferansın sanal
ortamda yapıldığı sırada konuyla alakasız bir ziyaretçinin konferans salonuna girmesi
engellenebilir. Bu durum da eğitim ve öğretimin amaçlar doğrultusuna yapıldığına dair bir örnek
durum teşkil eder (Allen, 2011).
Sanal dünyalar gerçek dünyadakine çok yakın ortamlar oluşturmaya olanak tanır ve öğrenenler
öğrenirken kendilerini gerçeğe yakın bir ortamda hissettikleri için öğrenme durumuna daha iyi
motive olabilirler. Yaşam boyu öğrenme için tasarlanan sanal bir ortamda çevrenin gerçeğe
yakın olarak düzenlenmesi katılımcıları ortama ve konuya motive etme adına çok önemlidir.
Örnek olarak, doktorlara yönelik cerrahi alanda gösterilmek istenen bir konu sanal dünyada bir
ameliyathane ortamı tasarlanarak anlatılırsa ortam amaca hizmet olur. (Allen, 2011).
Second Life ile Gerçekleştirilen Yaşam Boyu Eğitim Örnekleri
Ahmad, Wan ve Jiang (2011) tarafından “Sanal Dünyada Sağlık Kurs Modülü” başlıklı çalışma SL
sanal yaşam ortamında tasarlanmıştır. Malezya Bilim Üniversitesindeki 21 sağlık öğrencisi diş
çürükleri, epizyotomi ve akıl hastalığı örnekleriyle sanal sınıf kurs modülünün pilot uygulamasını
gerçekleştirmişlerdir. Çalışmanın sonucu olarak şu yargılara varılmıştır: Sanal ortamlarda
çalışmak gerçek ortamlara nazaran daha az risk faktörleri içerir yani daha güvenliklidir, daha
etkileşimlidir, daha az sıkıcıdır, hatırlanması daha kolaydır ve uzaktaki sağlık öğrencileri için
alternatif öğrenme seçenekleri sunar. Çalışmaya ilişkin örnek ekran görüntüleri şekil-3 ve şekil4’te gösterilmiştir.
Şekil-3 SL Sağlık Kurs Modülü
Şekil-4 SL Sağlık Kurs Modülü
Kaynak: Ahmad, Wan ve Jiang (2011)
137
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Karstad (2008), tarafından Dubaili kız öğrencileri farklı kültürdeki toplumlarla iletişime
sokabilmek için SL ortamında sanal bir kampüs oluşturulmuştur. Birleşik Arap Emirliklerindeki
web trafiği ülkenin kültürel bağlarına uygun olacak şekilde öğrencilerin sitelere erişimine
kısıtlamalar getirmiştir. Eğitim olanaklarındaki teknolojiler gelişmekte olmasına rağmen ülke
tutucu bir yapıya sahiptir. Ülke anlayışına göre sanal ortamlar içerisindeki bazı görsel
materyaller islam anlayışına ters düşmektedir. Altı tane öğrenci gönüllü olarak SL’deki
uygulamaya katılmıştır. Öğrenciler sosyal hayatta kapalı olmasına rağmen sanal ortamda
avatarlarını kapatmamışlardır. Öğrenciler daha sonra avatarlarına kültürel değerlerini yansıtan
kıyafetler giydirmişlerdir. (Şekil-5, şekil-6 ve şekil-7) Öğrencilerden iki tanesi uygulamaya
katılamamışlardır. Birisinin kocası izin vermemiş diğeri ise çok tutucu olduğu için kendini sanal
ortamda güvende hissetmemiştir. Uygulama esnasında Mekke canlandırma ortamında iken
avatarlar kapalı olmadığı için bir avatar öğrencileri koordine eden kişiye yaklaşarak öğrencilerin
avatarlarını ortama uyarak kapatmaları istenmiştir. Uygulama esnasında Dubaili kız öğrenciler
sanal ortamda uluslararası diğer öğrenci topluluklarına katılarak kültür alışverişinde
bulunmuşlardır. Araştırmada sonuç olarak SL kullanmada tutucu orta doğu toplulukları sosyal
ve kültürel zıtlıklara maruz kalmıştır. Çalışma az da olsa Dubaili kız öğrencilere farklı kültürdeki
toplumlarla iletişimde olma olanağı sunmuştur.
Şekil-5 Dubaili Kız Öğrenciler-Kaynak: Karstad (2008)
Şekil-6 Avatarların Kültürel Kıyafetleri İçinde Temsil Edilmesi, Kaynak: Karstad (2008)
138
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Şekil-7 Avatarların Kültürel Kıyafetleri İçinde Temsil Edilmesi- Kaynak: Karstad (2008)
Bezir, Çukurbaşı ve Baran (2011 a) tarafından “Second Life Yabancı Dil Öğretim Ortamında Altı
Şapkalı Düşünme Tekniğinin Uygulanması” (Şekil-8) ve Bezir, Çukurbaşı ve Baran (2011 b)
tarafından“Second Life Ortamında Rol Oynama Tekniğiyle Yabancı Dil Etkinlikleri Tasarım Süreci
ve Uygulanması” başlıklı çalışmalar yapılmıştır (Şekil-9). Uygulamaların amacı SL ortamında rol
oynama tekniği kullanarak ve altı şapkalı düşünme tekniği uygulanarak yabancı dil üzerine
geliştirilen aktivitelerin tasarım sürecini sunmak ve yürütülen aktivitelere ve ortama yönelik
öğrenci görüşlerini incelemektir. Her iki uygulama 2010 – 2011 eğitim öğretim yılının birinci
yarısında; Türkiye- İzmir ilinde bulunan iki Anadolu Lisesinde eş zamanlı olarak uygulanmıştır.
Uygulamalar, her iki okuldan altı öğrenci, toplamda on iki öğrenci ile gerçekleşmiştir. Yapılan
araştırmanın sonucuna göre, öğrencilerin çoğu İngilizce konuşmaya yönelik özgüvenlerinin ve
konuşma becerilerinin arttığını hissettiklerini ve doğaçlama konuşma sırasında iyi bir
performans sergilediklerine inandıklarını belirtmişlerdir. SL ortamı, öğrencilerin dinleyerek,
okuyarak ya da izleyerek edinebilecekleri bilgiden daha fazlasını kendi kendilerine yaparak ve
yaşayarak anlamlandırmalarını sağlamıştır. Ortamın özgür olması ve gerçeğe yakın olması
öğrencilerin ortamı beğenmelerini sağlamıştır.
Şekil-8 (SL Ortamında Altı Şapkalı
Şekil-9 (SL Ortamında Rol Oynama Etkinliği
139
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Düşünme Tekniğinin Uygulanması)
Kaynak: Bezir, Çukurbaşı, Baran (2011a)
İçin Tasarlanan Alan)
Kaynak: Bezir, Çukurbaşı, Baran (2011 b)
Seng ve Edirisinghe (2007) tarafından “Second Life Öğrenme Ortamı Kullanarak Bilgisayar
Bilimleri Öğretmek”
ortamında
başlıklı çalışma yapılmıştır. Çalışma, SL’de hazırlanmış bir öğrenme
öğrencilere bilgisayar oyunları geliştirme ve C# programlama dilinin nasıl
öğretilmeye çalışıldığını anlatmaktadır. Çalışma sonunda öğrenciler ve öğretmenlerin bakış
açısına göre sanal dünyalarda dersi yürütürken elde edilen deneyimlere dayanılarak avantajlar
ve dezavantajlar belirlenmiştir. Şekil-10’da bir öğrencinin programlama öğrenirken “loop” ve
“arrayleri” nasıl incelediği gösterilmiştir.
Şekil-10 “Loop” ve “Array” lari Öğrenme Aktivitesi
Kaynak: Seng ve Edirisinghe (2007)
Hornik ve Thornburg (2010) SL’nin bir finansal muhasebe kursunda öğrencilerin birbirleri
arasındaki sorumluluk ilişkileri ve performansları üzerindeki etkileri incelenmiştir. İki adet üç
boyutlu ortam tasarlanmıştır. İlk ortam “etkileşimli muhasebe denge (interactive accounting
equation) ortamı”, ikinci ortam ise “ t-account” modelidir. Şekil-11 ve şekil-12’de bu ortamlar
gösterilmiştir. Sonuçlar SL’nin öğrenci performansı üzerinde çok iyi bir etki sağladığını
göstermiştir. Öğrencilerde oluşan baş ağrısı, mide bulantısı gibi olumsuz sağlık durumları
öğrenci performansında ters etki yaratmıştır.
140
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Şekil-11 Interactive Account Equation Model
Şekil-12 T-Account Model
Kaynak: Hornik ve Thornburg (2010)
Schwaab ve ark. (2011) acil tıp diş doktorlarının diş tedavi uygulamalarını SL ortamında nasıl
yaptıkları incelenmişlerdir. Araştırma sonuçlarına göre doktorların büyük çoğunluğu SL’nin diş
pratik uygulamalarında etkili olduğunu belirtmişlerdir ayrıca %70 kadarı geleneksel yüz yüze
uygulamaya göre SL ortamını daha gerçekçi bulmuşlardır. Sonuç olarak SL sanal öğrenme
ortamının diş tedavi uygulamalarında geleneksel tadavi uygulama yöntemlerine alternatif bir
yöntem olduğu kanısına varılmıştır. Uygulamayla ilgili örnek şekil-13’te gösterilmiştir.
Şekil-13 SL Ortamında Diş Tedavi Uygulama Odası
Kaynak: Schwaab ve ark. (2011)
Hill ve Lee (2009) kütüphanecilikte sanal dünyaların etkisini incelemek ve yeni biçimde dağıtılan
bilginin önemli kazançlarını belirlemek amacıyla bir çalışma yapmışlardır. Çalışma sonucunda,
kütüphane koleksiyonlarına yapılan önemli yardımlar ve eğitimsel fırsat potansiyelleri arasında
evrensel bir işbirliği olduğu sonucuna varılmıştır. Sanal dünyalar bilginin dağıtılmasında ve
141
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
eğitimsel fırsatlarda, sanat, ilaç, fen ve eğitim gibi farklı alanlarla kütüphaneciliğin paylaşımlarda
bulunmasına imkan tanımıştır. SL’deki sanal kütüphaneler faydalı ve geçerli bulunmuştur. Sanal
kütüphanelere erişim kolaylığı ve ortamdaki arkadaşlık ilişkileri bilgiye erişme sürecini olumlu
yönde etkilemiştir. Amerikan kütüphanecilik ortaklığının sanal platformdaki görüntüsü şekil14’te gösterilmiştir.
Şekil-14
American- Library-Association
Kaynak: Hill ve Lee (2009)
Eckelman, Lifset, Yessios ve Panko (2011) SL ortamında endüstriyel ekoloji ve çevre
düzenlemesinin gerçek hayata getirebileceği fırsatları değerlendiren bir çalışma yapmışlardır.
Uygulama esnasında öğrencilere görev tabloları verilerek görevlerin sırayla yapılması
istenmiştir. Öğrenciler, sanal ortamın yapılan işlere ne gibi katkılar getirdiğine veya
sınırlılıklarına dair raporlar yazmışlardır. Çalışma sonucu olarak sanal ortamdaki kolaylıklar
gerçek hayat için eğitsel açıdan avantajlı olabilecek öneriler sunmuştur. Ayrıca çalışma sonunda
çevre
kirliliğini önleyici ve öğrenme
gerçekleştirilmiştir.
fırsatlarını devam ettiren
eğitsel
amaçlar
Farklı endüstri alanlarının sanal ortamlara taşınabileceğine ve eğitsel
faaliyetlerin uygulanabileceğine dair görüşler öne sürülmüştür. Şekil-15 ve şekil-16’da sanal
ortamların ekoloji ve çevre düzenlemesine katkılarına örnek olabilecek bir çalışma olarak, atık
kağıtların değerlendirilmesi ve değerlendirilme sonucu ortaya çıkan yeni rulo kağıtlar
gösterilmiştir.
142
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Şekil-15 Atık Kağıtların Değerlendirilmesi
Şekil-16 Yeni Oluşan Kağıtlar
Kaynak: Eckelman, Lifset, Yessios ve Panko (2011)
Sonuç
Sanal dünyalar yaşam boyu öğrenmeye farklı boyutlar kazandırmıştır. Özellikle, üç boyutlu sanal
dünyalar yaşam boyu öğrenme faaliyetlerinde kullanıcılara
bir çok yönden avantaj
sağlamaktadır. Sanal dünyalarda uzaktan eğitimin kullanılması ve farklı öğrenme ortamlarının
sunulması kullanıcılara büyük kolaylıklar sunmaktadır. Uzaktan eğitim sayesinde kullanıcılar
gerçek ortamda bulunmalarına gerek kalmadan, istedikleri yerden istedikleri zamanda öğrenme
ortamına katılma imkanına sahip olmuş olurlar. Zaman ve maliyet açısından bakıldığında da
uzaktan eğitimin sanal ortamlarda kullanımı yaşam boyu öğrenmede tercih edilebilir bir yöntem
olarak kendini göstermektedir.
Sanal dünyalarda farklı mekanlardaki yapılan uygulamalar öğrencilere esnek öğrenme ortamları
sunmaktadır. Öğrenciler öğrenme faaliyetlerine uygun olarak tasarlanmış bir ortamda daha
etkili şekilde öğrenme fırsatına sahip olabilmektedirler. Sanal dünyalarda üç boyutlu olarak
tasarlanmış alanlarda kullanıcılar avatarları ile dilediği mekana gidebilmektedirler. Avatarlar
yardımı ile öğrenciler öğrenme ortamında daha rahat davranabilmekte, istediği mekanda
özgürce hareket edebilmektedirler.
Sanal dünyaların avantajlarının yanında öğrenme sürecini yavaşlatabilecek sınırlılıklar da
bulunmaktadır. Bu sınırlılıkların başında donanım yetersizliği ve düşük internet hızı gelmektedir.
Sanal ortamlardaki grafiklerin kaliteli ve eşzamanlı gözükebilmesi için çok iyi bir grafik kartı,
yüksek kapasiteli ana bellekler ve hızlı bir işlemci gereklidir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu
donanım eksikliklerinden ve internet hızındaki yavaşlıktan dolayı bağlantıda kopukluklarla karşı
karşıya kalabilmektedirler.
143
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Öğrencilerin teknolojiyi kullanma becerilerindeki eksiklikleri sanal ortamlar için bir sınırlılık
olarak kabul edilebilir. Daha önce hiç bilgisayar kullanmayan ya da bilgisayarla çok az
etkileşimde bulunan öğrencilere öncelikle bilgisayar kullanmayı öğretmek gerekmekte daha
sonra öğrencilere, sanal ortama adaptasyonları sürecinde uzun bir süre oryantasyon çalışması
yapmak gerekebilmektedir. Böylece bu durum zaman açısından büyük bir sorun haline gelmiş
olmuş. Öğretmenlerin yeni teknolojilere isteksiz oluşu da sanal ortamda öğrencilere yardımcı
olabilecek rehber eksikliği sorununu doğurabilmektedir. Bu eksiklik ancak sanal ortamlara ilgi
duyan başka bir alan uzmanı ile çözülebilir.
Sanal dünyalardaki sınırlılıkların belkide en önemlilerinden birisi öğretmen ve öğrencilerin sanal
ortamda vücut dilini kullanamamalarıdır. Öğretmen ve öğrenciler jest ve mimiklerini
gösteremediği için davranışlara tepkiler ancak avatarların hareketleri ile ve avatarlar arası sözlü
konuşma ile kısıtlıdır.
Sanal dünyaların yaşam boyu öğrenme esnasında avantajları ve dezavantajlarını da göz önüne
alarak, yapılan bilimsel çalışmaların sonucunu genel olarak değerlendirecek olursak; sanal
ortamda yapılmış öğrenme faaliyetlerinin öğrenme üzerinde önemli katkıları olduğu sonucuna
varabiliriz. Bu durumda bize bundan sonra yapılacak olan yaşam boyu öğrenme çalışmalarının
sanal ortamlarda tasarlanabileceğine dair olumlu bir yaklaşım sunar.
Gelecek Çalışmalar
Sanal ortamlarda yaşam boyu öğrenme adına yapılan çalışmaların büyük bölümü lise ve
üniversite seviyesinde yapılmıştır. Bu durumun sebepleri şu şekilde açıklanabilir: Okul öncesi
dönemdeki çocuklara bilgisayarlar ile uygulama yaptırmak, çocukların motor becerileri tam
olarak gelişmediği için imkansız gözükebilmektedir. Aynı durum ilköğretim öğrencileri için de
geçerlidir. Bazı üç boyutlu sanal ortamlarda etik yaş sınırı on sekizdir. Küçük yaş grubundaki
öğrenciler üzerinde uygulama yapabilmek için çeşitli kurum ve kuruluşlardan izin almak
gerekmektedir. Bu durum ise araştırmacılara zor gelebilmekte ve araştırma evrenini başka yaş
gruplarına ve başka konulara çekmelerine sebep olabilmektedir. Sanal dünyalarda yaşam boyu
öğrenme çalışmaları yaşlılar için de sınırlılıklar içerebilmektedir. Çünkü insanlar yaşlandıkça
teknoloji ile bağları kopabilmekte, teknolojiye ilgi duysa bile sağlık problemlerinden
kaynaklanan motor becerilerinde azalmalar olabilmektedir. Örneğin, kulakları iyi duyamaz,
gözleri iyi göremez, böylece eş zamanlı olan uygulamalara anında tepki verememiş olurlar.
144
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Sanal ortamlarda hali hazırda yapılmış uygulamaların yanı sıra belli yaş grupları ya da farklı
meslek grupları için bugüne kadar yapılmamış alternatif sanal ortam uygulamaları geliştirilebilir.
Örneğin, okul öncesi dönemindeki çocuklara yemeklerden önce el yıkamanın önemini gösteren
bir sağlıklı yaşam simülasyonu izletilebilir. Öğrenciler sanal uygulamayı bilgisayar ortamında
gerçekleştirmese bile üç boyutlu olarak tasarlanmış eğitim filmini izleyerek mikroplardan
arınmanın önemini öğrenmiş olabilirler. Küçük yaştaki çocukların algı seviyelerine uygun olarak
gösterilmiş animasyonlar öğrencinin zihninde bir şema oluşturabilir ve öğrenciler sanal ortamda
öğrendiklerini gerçek hayatta uygulama fırsatı yakalamış olabilirler. Yaşlılar için de buna uygun
öğrenme ortamları tasarlanabilir. Yaşlı insanların, “… bu iş benden geçti istesemde yapamam”
veya “... bu saatten sonra şu konuyu da öğrenemem” gibi sözlerine sanal ortamlar çözüm
getirebilmektedir. Örnek olarak, dans etmek isteyen yaşlı insanlar dans figürlerini üç boyutlu
ortamlarda simüle edilmiş olarak izleyip öğrenebilirler. Bilgisayarları başında sanal dans etme
ortamlarına katılıp istedikleri gibi sanal ortamdan öğrenmiş oldukları dans figürlerini
sergileyebilirler. Bu insanlar dans ederek fiziksel efor harcamadan veya “… yaşım geçti insanlar
beni kınayabilir” gibi söylemlere fırsat vermeden eğlenmiş olabilirler.
Yaşam boyu öğrenmede sanal dünyalarda farklı meslek grupları için hazırlanabilecek ve
uygulanabilecek çalışmalar bir çok kişi için kolaylık sağlayabilecektir. Bu avantajları gören
araştırmacılar çalışmalarını sanal ortamlara yönlendirebilecek ve yaşam boyu öğrenmede sanal
dünyaların önemi artabilecektir.
Kaynaklar
Ahmad, N., Wan, R. ve Jiang, P. (2011). Health Course Module in Virtual World. Procedia Computer
Science. 3, 1454–1463
Akınoğlu A.(2009). Yaşam Boyu Öğrenme Programı. http://ybop.cu.edu.tr/
Allen N. (2011). Democracy Design Workshop: Ideas For Democratic Action.
http://dotank.nyls.edu/DemocracyIsland-AdvVirtualWorlds.html
Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Merkezi Başkanlığı. (2011). Hayat Boyu Öğrenme Programı.
http://www.ua.gov.tr
Bezir, Ç., Çukurbaşı, B. ve Baran, B. (2011 a). Second Life Yabancı Dil Öğretim Ortamında Altı Şapkalı
Düşünme Tekniğinin Uygulanması”. 11. International Educational Technology Conference (IETC). May 2527. (sf. 1970-1975). İstanbul
Bezir, Ç., Çukurbaşı, B. ve Baran, B. (2011 b). Second Life Ortamında Rol Oynama Tekniğiyle Yabancı Dil
Etkinlikleri Tasarım Süreci ve Uygulanması. 5th International Computer & Instructional Technologies
Symposium, 22-24 September 2011. Elazığ: Fırat University
Bulu, T. (2011). İnternet’ ten Uzaktan Eğitime, Üç Boyut Kazandırdık.
145
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
http://www.bilisimdergisi.org/s130
Burgess, M.L., Slate, J.R., Rojas-LeBouef, A.& Kimberly LaPrairie, K. (2010). Teaching and learning in
Second Life: Using the Community of Inquiry (CoI) model to support online instruction with graduate
students in instructional technology. Internet and Higher Education 13, 84–88.
Dalgarno, B. & Lee, J. W. (2010). What are the learning affordances of 3-D virtual environments? British
Journal of Educational Technology, 41(1), 10-32
Dickey, M. D. (2005). Three-dimensional virtual worlds and distance learning: two case studies of Active
Worlds as a medium for distance education. British Journal of Educational Technology. 36, 439-451
Douglas, I. (2010). Global Collaboration and Sharing: The Promise of Web 2.0. International Journal of
Educational Administration and Development 1(1), 52-62, 201
Eckelman, J., Lifset, J., Yessios, I. ve Panko, K. (2011). Teaching industrial ecology and environmental
management in Second Life. Journal of Cleaner Production . 19, 1273-1278
EU Commision. (2011). Making A European Area Of Lifelong Learning
http://www.worldbank.org/education/lifelong_learning/ FOR.COM. (2011). Avatar Course.
A
Reality.
http://www.avatarproject.eu
Harrison, R. (2009). Excavating Second Life cyberarchaeologies, heritage and virtual Communities,
Journal of Material Culture.14 (1), 75–106. Liu, C (2006). Second Life learning community: A peerbased
approach to involving more faculty members in Second Life. In Proceedings of the Second Life Education
Workshop at the Second Life Community Convention (Eds. D. Livingstone ve J. Kemp) San Francisco
August 20th.
Hill, V. ve Lee, J. (2009). Libraries and immersive learning environments unite in Second Life.
http://www.emeraldinsight.com/0737-8831.htm
Hornik. S. ve Thornburg, S. Really Engaging Accounting: Second Life as a Learning Platform. Issues In
Accounting Education. 25(3), 361–378
Karstad, M. (2008). Second Life in Conservative Societies: Considerations From The Middle East.
SLanguages 2008 The Conference for Language Education in Virtual Worlds: Dubai Woman’s College
Linden Research, Inc. (2011). http://secondlifegrid.net/slfe/education-use-virtualworld
Liu, C (2006). Second Life learning community: A peerbased approach to involving more faculty members
in Second Life. In Proceedings of the Second Life Education Workshop at the Second Life Community
Convention (Eds. D. Livingstone ve J. Kemp) San Francisco August 20th.
Özmoralı
S.(Ocak,
2011).
Dijital
Zamanlarda
http://dijitalzamanlardapazarlama.com/2011/01/21/sanal_dunyalara_giris/
Pazarlama.
Schwaab, J., Kman, N., Nagel, N., Bahner, D., Martin, R., Khandelwal, S., Vozenilek, J., Danforth, R. And
Nelson, R. (2011). Using Second Life Virtual Simulation Environment for Mock Oral Emergency Medicine
Examination. Academic Emergency Medicine. 18, 559–562
Seng, K. ve Edirisinghe, S. (2007). Teaching computer science using Second Life as a learning
environment. Ascilite Singapore
146
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Bilgi Toplumunda Sürekli Eğitim ve Yenilikçi Eğitimci Eğitimi
Yrd.Doç.Dr. A.Oğuz , Yrd.Doç.Dr. M.Günay, Doç. Dr. M.Boz
Karabük Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi, Karabük, [email protected]
Özet
Yenilik için eğitim ve insan kaynakları stratejisinin önemini yeni anlayan, tüm ülkelerde eğitime
ve insan kaynaklarına özel bir önem verilmektedir. Bu bağlamda, eğitim öğreniminin
yenilenmesinde kaldıraç görevi üstlenecek stratejik amaçlar içinde "eğiticinin eğitimi"
konusunun ayrıcalıklı bir konumda olması gerektiği açıktır. Ekonomideki yenilik ve rekabet
potansiyelinin sürdürülmesi, sürekli eğitimdeki iyileşme ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle,
sürekli eğitim ve ekonominin yoğun etkileşiminin ara kesitinde ülkenin bilimsel ve teknolojik
AR-GE sistemi yer alır. Gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye’nin eğitim sistemi, alt yapı ve
kaynak yetersizliğine ek olarak niceliğe dayalı sorunlar yaşamakta ve bunlar eğitimin niteliğini
de doğrudan etkilemekte. Buna göre bu çalışma kapsamında, sürekli eğitimin, kendini yenileme
gücüne sahip bir eğitim sistemi içinde olması gerektiği ele alınmıştır. Bunun için eğitimde
yapısal değişimin sağlanması, insan kaynaklarının geliştirilmesi, AR-GE iyileştirilmesi, entelektüel
sermayenin geliştirilmesi, üniversite-sanayi işbirliklerinin artırılması ve yenilikçi eğitimcilerin
oluşturulması gerekmektedir. Bu uygulamaların başarıya ulaşması ancak toplumsal farkındalık
ve siyasal sahiplenme ile mümkün olacaktır.
Anahtar Kelimeler : Eğitim, Bilgi Toplumu, Sürekli Eğitim, Yenilik
Continuing Education and Innovative Education of Educator in
Knowledge Society
Abstract
Education and human resources have been considered exceptional in all countries that realize
the importance of education and human resources strategy. In this context, it is clear that the
issue, education of educator must have important role in the strategic objectives that have
leverage mission. Sustainability potential of innovation and competitiveness in the economy
directly relative to continuous improvement in education. Therefore, the intersections of
intense continuing education and the economy of the country are located in the scientific and
technological R&D system. Being a developing country, Turkey's educational system,
147
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
inadequate infrastructure and resources in addition to the quantity directly affects the quality
of education based on issues and they are living. Accordingly, the scope of this study,
continuing education, it should be in an education system capable of self-renewal is
considered. For this, structural change in education, human resources development, improving
R&D, intellectual capital development, the establishment of university-industry partnerships
should be established and innovative educators. The success of these applications will be
possible with social awareness and political commitment.
Key Words: Education, Knowledge Society, Continuing Education, Innovation
Giriş
Bilgi toplumunda, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yarattığı hız ve etkileşim ağı içinde, rekabet ve
kalite anlayışının değiştiği bir kültür ortamında ülkelerin hedeflediği toplumsal, teknolojik ve
ekonomik düzeye ulaşmasını sağlayacak en önemli öğe yenilik ve buluşların sürekli kılınmasına
bağlı olmaktadır.
Teknolojik yenilik bilgi çağında eğitim ve öğrenmenin önemini öne çıkarmıştır. Bilgi
teknolojileriyle birlikte eğitim teknolojileri tümüyle değişmiş olup; öğrenme süreklilik
kazanmıştır.
Sürekli yenilikler bilginin hızlı eskimesine yol açarken öğrenmenin sürekli ve ömür boyu olmasını
gerektirmiştir. Eğitimin öneminin artması ve yeni yaklaşımların gelişmesi, eğitimin sürekli
sorgulanmasını ve geliştirilmesini gerekli kılmaktadır (Ereş, 2004:21). Bu amaçla, yenilik için
uygun ortamlar yaratmak, sürekli eğitim stratejisinin oluşturulmasının ve uygulanabilirliğinin
önceliği olmuştur.
Sürekli veya yaşam boyu eğitim "kişisel, toplumsal, sosyal ve istihdam açısından bilgi, beceri ve
yeterlilikleri arttırmak amacıyla yaşam boyunca sürdürülen öğrenim etkinliği" olarak
tanımlanmaktadır. Sürekli eğitim, bilgi ve yeterliliklerinin gelişimini destekleyen tüm eğitim
öğretim ve öğrenme etkinliklerini içerir. Amacı tüm vatandaşların bilgi toplumuna uyum
sağlamalarına ve yaşamlarını daha çok kontrol edebilmeleri için sosyal ve ekonomik hayatın
tüm evrelerine aktif bir şekilde katılmalarına imkan vermektir.
Sürekli eğitimin genel amacı; eğitim yoluyla toplumu ileri bir bilgi toplumu haline getirmek,
daha iyi iş imkanı sağlamak ve sosyal bütünlüğü geliştirmek olarak özetlenebilir. Bu yüzden
sürekli eğitim okullarda, üniversitelerde, halk eğitim merkezlerinde, evde yada toplum içinde
148
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
herhangi bir yerde gerçekleştirebilmektedir. Birey kendini geliştirebilmesi ve sürekli kendini
yenileyebilmesi, kişisel gelişimini sağlayabilmesi için sürekli eğitime ihtiyaç duyar. İnsanlar iş
yaşamının dışında da farklı şeylerle uğraşarak zamanını üretken bir biçimde kullanabilmesi
gerekir. Bu da kaliteli bir yaşamın gereğidir. Günümüzde, her birey, gelişim ve değişime uyum
sağlamak için kendi kişisel yeteneklerini, işe ilişkin becerilerini ve yeterliliklerini geliştirmek
amacıyla sürekli öğrenme çabası içinde olmalıdır.
Bilgi toplumunda en önemli görev üstlenen kurumlardan birisi üniversitelerdir. Çünkü
üniversiteler bilgi ekonomisinin “hammadde” si olan bilginin üretiminde, dağıtımında ve
sürekliliğinde sorumlu temel kurumlardır. Üniversitelerde genellikle yaşam boyu öğrenme
hizmetlerini, Sürekli Eğitim Merkezleri veya Yaşam Boyu Öğrenme Merkezleri aracılığıyla
gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
Eğitimin Sürekliliği ve Problemleri
Dünyada, başta gelişmiş ülkeler olmak üzere, sürekli eğitimin önemini vurgulamayan tek bir
ülke olmamakla birlikte, gelişmiş ülkeler de dahil bütün ülkeler sürekli eğitime yeterince kaynak
ayıramadıklarını, mevcut eğitim sistemlerinin yarının taleplerine hazır olmadığını ve eğitimin 21.
yüzyıla uygun bir yapıya kavuşturulması gerektiğini tartışmaktadırlar. İfadeler ve şikâyetler aynı
olsa bile ülkeler arasında büyük farklılıkların olduğu açıktır. Gerçekten de mutlak değerler söz
konusu olduğunda gelişmiş ülkelerin eğitim harcamaları ile gelişmekte olan ülkelerin eğitim
harcamaları arasındaki uçurumları göz ardı etmek mümkün değildir . Gelişmekte olan ülkelerin
önündeki en büyük engel, kaynak yokluğudur ve mali kaynak darboğazı gelişmekte olan dünya
ülkelerini daha uzun yıllar zorlamaya devam edecek gibi görünmektedir.
Yükseköğretim ve ileri yükseköğretim çağı olarak düşünebileceğimiz 20-29 yaş grubunda
okullaşma oranı %5,4'tür. Bu oranlar, gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında oldukça düşük
seviyelerde kalmaktadır.
Ülkemizde mevcut eğitim sistemi bireylerde yaratıcı ve eleştirici düşünceyi, üretmeyi,
yargılamayı, sorgulamayı yeterince geliştirmekten uzak, öğrenmeyi öğretmeyen, insanları ne
hayata ne de bir mesleğe tam olarak hazırlayabilen, kitaba dayalı, ezberci ve duruk bir yapı arz
etmektedir. Mevcut sistem, insanlarda sağlam bir kişiliğin ve girişimciliğin oluşmasına katkı
sağlama yeteneğinden yoksun, geleceğin toplumunun gereksinimlerini dikkate almadan
dünyadaki gelişmeleri çok gerilerden izleyen bir sistem olarak varlığını sürdürmektedir.
149
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Türkiye'deki eğitim sisteminde niceliğe dayalı sorunlar olduğu ve bunların sürekli eğitimin
niteliğini de doğrudan etkilediği belirlenmiştir. Buna göre, sürekli eğitim sistemimizin sorunları
ve niteliğin gerektiği şekilde yükseltilememesinin nedenleri aşağıdaki şekilde özetlenmiştir.

Sürekli eğitime ayrılan kaynakların yeterli düzeyde artırılamaması ve mevcut
kaynakların etkili ve yerinde kullanılamaması

Sürekli eğitim kurumlarında büyük şehir-küçük şehir ve kır-kent arasında eğitimde kalite
farklılıklarının sürmesi

Sürekli eğitim kurumlarında fiziksel altyapı yetersizliğine bağlı olarak ders araç-
gereçlerindeki donanım yetersizliği ile etkin kullanımındaki yetersizlik

Eğitimcilerin mesleki, ekonomik ve yönetsel koşullarının yetersizliği ile yenilikçi eğitim
sistemine uyum sağlayacak eğiticilerin yetersizliği

Eğitimciler arasında iletişim, işbirliği ve mesleki dayanışma yetersizliği

Döner sermaye sisteminden dolayı üniversitelerde bulunan sürekli eğitim merkezlerinin
finansman sorunu nedeniyle piyasaya yönelik eğitim hizmeti fiyat tekliflerinin, özel sektör
eğitim firmalarına göre yüksek olması,

Sürekli eğitim kurumlarında profesyonel, vizyon sahibi yönetici ve personel yetersizliği

Kurum ve kuruluşların tamamına program geliştirme vb. teknik konularda hizmetler
vererek; onları kaynaştıracak, aralarındaki iletişimi sağlayacak ve sistemin bütünlük içerisinde
gelişmesine yardımcı olacak uzmanlık birimleri geliştirilememesi
Yenilikçi Eğitimci Eğitimi
Türkiye’nin hedeflediği toplumsal, teknolojik ve ekonomik düzeye ulaşmasını sağlayacak en
önemli öğe olan yenilikçi eğitimin sürekli kılınmasıdır. Dünya üzerinde küreselleşme ile ortaya
çıkan rekabette ülkelerin bu duruma ayak uydurabilmesi gelişmişlik seviyesini arttırmaları
bakımından da sürekli eğitim merkezleri olumlu etki yaratmaktadırlar.
Sürekli Eğitim Merkezleri Üniversitelerin birimlerince yürütülen eğitim etkinliklerinin eş
güdümünün yanı sıra, eğitim ve danışmanlık etkinliklerinde kuram ve uygulamayı
bütünleştirerek, ülkenin yetişmiş insan kaynaklarının yaşam boyu öğrenmeyi benimsemesine
destek olur.
Yenilik için eğitim ve insan kaynakları stratejisinin önemini anlayan yeni atak yapan tüm
ülkelerde eğitime ve insan kaynaklarına özel bir önem verilmiştir. Bu bağlamda, eğitim
öğreniminin yenilenmesinde kaldıraç görevi üstlenecek stratejik amaçlar içinde "eğiticinin
150
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
eğitimi" konusunun ayrıcalıklı bir konumda olması gerektiği açıktır. Öğretim yerine öğrenim
öğesinin öne çıktığı bir ortamda, sürekli eğitimin her kademesindeki eğiticilerin hem sürekli
eğitilmesi, hem de kendi kendine öğrenebilecekleri sistemlere, ortamlara erişebilmeleri
sağlanmalı ve teşvik edilmelidir.
Eğitim öğreniminin yenilenmesinde stratejik öneme sahip eğiticilerin, yetenek, beceri ve
donanımlarını geliştirmenin ötesinde, bilgi çağının yaratıcı-yenilikçi uzmanları ve yetenekli
bireyleri olabilmeleri yönünde mümkün olan en geniş imkânların yaratılmasına ve sürekliliğine
özen gösterilmelidir. Bilgi çağında ülke kalkınması ve gelişmesinin temelinde, nitelikli
entelektüel sermayenin bulunması gerektiği ve bunun da yenilikçi eğiticilerin eğitimi sayesinde
devreye sokulabileceği unutulmamalıdır.
Kurum ve kuruluşların tamamına program geliştirme vb. teknik konularda hizmetler vererek;
onları kaynaştıracak, aralarındaki iletişimi sağlayacak ve sistemin bütünlük içerisinde
gelişmesine yardımcı olacak uzmanlık birimleri geliştirilememiştir.
Yenilikçi eğitimci adayı kariyer planını yaparken; yönünü geleceğe çevirmeli, dışarıdaki değişim
ve gelişmelere duyarlı olmalı, bulunacağı eğitimlerdeki başarısızlıkları da göz önüne almalıdır.
Üniversitelerde eğiticinin eğitimi adı altında formasyon eğitimleri sadece edebiyat öğrencilerine
değil,
diğer
bölümlerdeki
bilgisayar/enformatik/eğitim
öğrencilere
teknolojilerinde
de
verilmelidir.
Ayrıca
okuryazar/uygulayıcı/üretici
eğitimcilerin
olmaları
da
sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki; Yenilikçi eğitimci esas olarak, insan-bilgi-iletişim-yaratıcılık
alt yapısı üzerine inşa edilmektedir.
Bilgi çağı eğitiminin öğrenim odaklı, sürekli, ömür boyu ve mekândan bağımsız olarak
gerçekleşmesi, iletişim ve bilişim teknolojilerinde yaşanan köklü devrimden kaynaklanmaktadır.
Bu yüzden eğitim sistemimiz, hızla teknoloji tabanlı bir donanıma kavuşturulmak zorundadır.
Sanal ortamda öğrenmenin gerektirdiği teknolojik altyapı donanımı, ülkemize özgü ve özgün
modeller ile yaratıcılık öğelerini öne çıkarıp teşvik edecek bir yapılanma içinde düzenlenmelidir.
Sürekli eğitim sistemimizin teknolojik altyapı donanımı, ulusal ve giderek küresel ağlarla
bütünleşecek, etkin ve hızlı işleyen bir yapı ve esneklikte olmalıdır.
Çünkü bilgi iletişim teknolojileri: Yenilikçiliği, yaratıcılığı ve rekabet edebilirliği teşvik ederek
ekonomide küreselleşme hedefine hizmet eder.
151
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Sürekli eğitim sistemine düşen başka bir görev de, ekonomi ve toplumun ihtiyaç duyduğu
nitelikli - uzman insan kaynaklarını yetiştirmektir. İnsan kaynaklarının niteliği ve işlendirilmesi,
ekonominin ulusal düzeyde verimlilik, yenilik, girişimcilik ve büyüme kapasitesi üzerinde ve
küresel düzeyde ise rekabet gücü hakkında belirleyici bir role sahiptir. Bu nedenle; ekonomik
birim ve işletmeler, eğitim sisteminin tüm kademelerindeki kurum ve kuruluşlarla karşılıklı ve
yoğun işbirliği içinde ihtiyaç duyulan insan kaynaklarının yetiştirilmesi ve geliştirilmesi için ortak
çözümler üretmek zorundadırlar.
Ekonomideki yenilik, girişimcilik ve rekabet potansiyelinin sürdürülmesi, sürekli eğitimdeki
iyileşme ile doğrudan ilintilidir. Bu nedenle, sürekli eğitim ve ekonominin yoğun etkileşiminin
ara kesitinde ülkenin bilimsel ve teknolojik AR-GE sistemi yer alır.
AR-GE'nin temel unsuru yetişmiş insan gücüdür; ve geleceğin teknolojilerine egemen olabilmek,
öncelikle o konularda yetişmiş insan gücüne sahip olmayı gerektirir. Toplumsal öncelikli bilimsel
ve teknolojik alanlarda çalışacak ve AR-GE'de ihtiyaç duyulacak insan kaynağını yetiştirecek
enstitülerin yanı sıra sürekli eğitim merkezlerinin devreye alınması sağlanmalı ve özel olarak
desteklenmelidir.
Öngörülen yenilikçi eğitimci kadrosunu yetiştirmek amacıyla yurtdışı eğitim ve eğitici olanakları
dahil, çeşitli kaynakları ve olanakları değerlendirecek yeni bir atılım yapılması gerekecektir. Bu
bağlamda, yurtiçindeki gelişmiş üniversitelerimiz daha aktif bir şekilde devreye sokulmalı,
özellikle ileri olduğumuz alanlarda gereksiz yere yurtdışına eleman göndermenin yol açtığı
kaynak savurganlığı önlenmelidir.
Türkiye'nin Teknolojik yenilik ve buluşçuluk için öngörülen sıçramayı yapabilmesinin ön koşulu
nicel ve nitel olarak yeterli entelektüel sermayeye sahip olmasıdır. Toplumumuzun rekabet
gücünü artırmak, yenilik için gerek duyacağı entelektüel sermayenin-insan gücünün yetiştirilip
geliştirilmesi işi sadece okuldan, üniversiteden de beklenmemelidir. Okul eğitimi aynı zamanda
bireylere eğitimlerini yaşam boyu sürdürmelerini sağlayacak beceri de kazandırmalıdır.
Üniversite-sanayi işbirliği sürecinde, ülkemizin elindeki en önemli kaynak üniversitelerimizdir; o
nedenle, öğretim elemanlarını sanayinin sorunları ile ilgilenmeye yöneltecek teşvik ve/veya
zorlayıcı unsurların sisteme dahil edilmesi gerekmektedir. Öğretim üyelerinin diğer
üniversitelerde, araştırma kurumlarında ve sanayide uzun süreli görev alabilmeleri veya yarı
zamanlı çalışabilmeleri sağlanmalıdır. Öğretim üyelerinin sahip olduğu birikimin ekonomide
katma değer yaratabilmesinin yolu açılmalıdır.
152
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Yaratıcı ve üretici bireyler yetiştirmeyi temel alan, uygulamalı ve sürekli eğitimi benimseyen,
bireysel gelişme ve toplumsal çevresiyle bütünleşik bir eğitim anlayışı temel alınmalı, sürekli
mesleki eğitimin finansmanında merkezi hükümetin yanında, ilgili işverenlerin, sanayi ve ticaret
odalarının, yerel yönetimlerin desteği sağlanmalı, eğitimin niteliğinin artırılması için, eğiticilerin
iyi yetiştirilmesi, eğiticilerin eğitimi yenilikçi bazda yaygınlaştırılmalı, döner sermaye
kesintilerinin düzeltilmesi, programların daha etkili tanıtılması ve reklamı, duyuru ağının
kurulması, eğitim mekânlarının tanzim edilmesi, idari personel eksikliğinin giderilmesi ve bütçe
iyileştirilmesi yapılmalı, Türkiye’deki bilim ve teknoloji politikasının yenilenmesi yepyeni bir
arayış; yeni bir dünya görüşü, yenilikçi kültür politikaları ve motivasyonlar oluşturarak, daha
kapsamlı politikalar içinde konuya yaklaşılmalıdır.
Bu bağlamda, eğitimin öneminin artması ve yeni yaklaşımların gelişmesi, Türkiye’de de eğitim
ve insan kaynaklarının sürekli sorgulanmasını ve geliştirilmesini gerekli kılmakta ve yenilik için
uygun ortamlar yaratmak, eğitim ve insan kaynakları stratejisinin oluşturulması ve
uygulanabilirliğinin önceliği olmuştur.
Sonuç
Bu çalışmada sürekli eğitimin, kendini yenileme gücüne sahip bir eğitim sistemi içinde olması
gerektiği ele alınmıştır. Bunun için, eğitimde yapısal değişimin sağlanması, insan kaynaklarının
geliştirilmesi, AR-GE iyileştirilmesi, entelektüel sermayenin geliştirilmesi, üniversite-sanayi
işbirliklerinin kurulması ve yenilikçi eğitimcilerin oluşturulması gerekmektedir. Bu uygulamaların
başarıya ulaşması, toplumsal farkındalık ve siyasal sahiplenme ile yakından bağlıdır.
Yenilikçi eğitimci için oluşturulan sürekli eğitim öğreniminin yenilenmesi stratejisi, kendini
yenileme gücüne sahip bir eğitim sistemi içinde olmalıdır.
Eğitim sistemimizde köklü yapısal değişim ve dönüşümler getirecek adımlar atılmak zorundadır.
"Geleneksel Eğitim Sistemimiz" köklü bir değişimle;

İnsanımıza, bilim, sanat ve teknolojide, özgün bilgi üretme yeteneği kazandıran,

Yaşam boyu öğrenme yetileri geliştiren,

Formel eğitim dışında ömür boyu eğitim ve alanlar arası geçişi sağlayacak öğrenim
ortamları yaratan,

Eğitimin tüm taraflarını, sivil toplum kuruluşları ve aileler dahil olmak üzere katılımcı ve
demokratik biçimde bir araya getiren, bir yapı kazanmak durumundadır.
153
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Kaynakça
Aydın, Üzeyir. (2012). “Educatıon System In Knowledge Socıety And Model Of Innovatıve Entrepreneur”
Cyprus International Conference on Educational Research, Middle East Technical University North Cyprus
Campus, 08-10 February 2012.
Erkan, Hüsnü. (1998). Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelisme, T.Is Bankasi Kultur Yayınları. No: 326, 4.B.
Eres, Figen. (2004), Eğitim Yönetiminde Stratejik Planlama, Gazi Universitesi Endustriyel Sanatlar Eğitim
Fakültesi Dergisi No: 15, 21-29.
Gundogdu, Fatma. (2004), Doğu Anadolu Bölgesi’nde Faaliyette Bulunan Küçük ve Orta Boy İşletmelerde
Girişimcilik-Yenilikçilik, Kentsel ve Ekonomik Araştırmalar Sempozyumu , Cilt.1., DPT, Pamukkale
Universitesi.
Guresci Pehlivan, Gulcin (2011). "Comparative Analysis Of Human Capital And Economic Growth
Relationship As Part Of Growth Models: Panel Data Analysis For European Union And Turkey". 9th
International Congress of Knowledge, Economy and Management (ICKEM 2011). pp.1-11
Turkish Industrialists' and Businessmen's Association. (2002), Türkiye’de Girişimcilik”. İstanbul.
Hoşgor, Seref. (2004), Status and Trend of Education 1970-2003, Education Sector Study of Turkey,
World Bank.
Buckland, Peter. (2003), Making Qulality Basic Education Affordable: What have we learned?, UNICEF
Education in the Programme Division.
http://europa.eu.int/ comm/education/policies/educ/higher/higher_en.html
154
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Milli Eğitim Bakanlığı Hizmet İçi Eğitim Programlarında Üniversitelerin
Sürekli Eğitim Merkezlerinin Üstlenebileceği Roller Üzerine Bir
Değerlendirme
Ömür Bilsay KUL
Özet
Bu çalışmanın amacı, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan hizmetiçi eğitim
faaliyetlerinin kalitesi ve verimliliğinin arttırılması; bu faaliyetlerin yaygınlaştırılması için
üniversitelere bağlı sürekli eğitim merkezlerinin üstlenebileceği roller üzerine bir değerlendirme
yapmaktır.
Günümüzde kurumların dünya üzerindeki hızlı değişime ayak uydurabilmeleri ve çağın
gereklerini yerine getirebilmeleri “Hayat Boyu Öğrenme” süreçlerini kurumsal ve kişisel
bağlamda olumlu bir değişim dalgası olarak arkalarına alabilmelerine bağlıdır. Kurumlarda hayat
boyu öğrenme süreçlerinin verimli ve etkili bir şekilde takip edilebilmesi ve kurumsal süreçlere
yansıtılabilmesinin en önemli yollarından biri ise hizmetiçi eğitim programlarıdır.
Hizmetiçi eğitimde üniversitelere önemli vazifeler düşmektedir. Eğitimde yaşanan değişikliklerin
ve gelişmelerin bilimsel boyutlarıyla ele alınması ve uygulama boyutlarıyla öğretmenlere
aktarılması için yükseköğretim kurumları bünyesindeki eğitim fakülteleri başta olmak üzere
sürekli eğitim kurumları ile koordineli çalışmalar yürütülmesinin daha verimli sonuçlar
doğuracağı kanaatini taşımaktayız.
MEB ve YÖK işbirliği ile Üniversitelere bağlı sürekli eğitim merkezleri aracılığı ile
gerçekleştirilecek hizmetiçi eğitim faaliyetleri alanlarında uzman akademik personel aracılığıyla
daha verimli ve sağlıklı yürütülebilecektir Ayrıca bu faaliyetler ve işbirliği akademik personelin
mesleki gelişimleri ve üniversitelerin mali ihtiyaçları açısından da olumlu sonuçlar
doğurabilecektir.
Anahtar Sözcükler: Milli Eğitim Bakanlığı, Hizmet İçi Eğitim, Sürekli Eğitim Merkezi
155
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
An Assessment for Roles of Continuing Education Center in Ministry of
National Education in Service Education Programs
Abstract
The aim of this study is to make an assessment for increasing the quality and efficiency of inservice training activities conducted by the Ministry of Education by the rolles of continuing
education centers of universities.
Universities have important rolles on in-service education of teachers. The coordination of
Ministry of National Education and education faculties and continuinig education centers will
be make more efficient consequences for the recent changes and developments in education.
The in-service education programmes which are carry on with continuing education centers
With the coordination of The Council of Higher Education and The Ministry of National
Education will be caused to more efficient and healthy applications.
Key Words: Ministry of National Education, In-service Education, Continuing Education Center
Giriş
Günümüzde kurumların dünya üzerindeki hızlı değişime ayak uydurabilmeleri ve çağın
gereklerini yerine getirebilmeleri “Hayat Boyu Öğrenme” veya diğer adıyla “Yaşam Boyu
Öğrenme” süreçlerini kurumsal ve kişisel bağlamda olumlu bir değişim dalgası olarak arkalarına
alabilmelerine bağlıdır. Kurumlarda hayat boyu öğrenme süreçlerinin verimli ve etkili bir şekilde
takip edilebilmesi ve kurumsal süreçlere yansıtılabilmesinin en önemli yollarından biri hizmetiçi
eğitim programlarıdır.
Hizmetiçi eğitim, kamu hizmeti görevlilerinin hizmete yatkınlığını sağlamayı, verimlilik
düzeylerini yükseltmeyi, gelecekteki görev ve sorumluluklarını daha iyi yerine getirebilmeleri
için onların bilgi, deneyim ve becerilerini artırmayı amaçlayan eğitim etkinlikleridir. Bu
etkinliklere, çalışılan kurum içinde ya da dışında, iş başında ya da iş dışında başvurulabilir.
Önemli olan bu etkinliklerin hizmetle ilişkili olmasıdır (Canman, 2000, s.95).
Teknolojik gelişmeler sonucu ortaya çıkan yeni iş, yöntem ve üretim teknikleri çalışanların hem
çeşitli becerilere sahip olmalarını hem de birden fazla görevi üstlenmelerini zorunlu hâle
getirmektedir. Hizmetiçi eğitim, bu süreci kolaylaştıran bir işleve sahiptir. Günümüzde bir
156
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
slogan olan “yaşam boyu öğrenme” hizmetiçi eğitim için söylenebilecek en kısa tanımdır (Ulus,
2009, s.14).
Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı’na Bağlı Kurumlarda Hizmetiçi Eğitim
Dünyadaki kurumların ve çalışanlarının hemen hepsinin yenilenen kriterlere göre hizmetiçi
eğitime ihtiyaçları vardır. Eğitim alanındaki bu kurumların en önemlilerinden birisi de Milli
Eğitim Müdürlüğü ve bünyesinde çalışan öğretmenlerdir.
“Bir ülkede uygulanan eğitimin
kalitesini arttırmak için, öğretmen ve öğretmen adaylarının hizmet öncesi ve hizmetiçi
dönemlerdeki eğitimleri üzerinde yoğun bir çaba harcanmalıdır (Kaya, Çepni ve Küçük, 2004,
s.112).
Eğitim devamlı kendini yenileyen ve yeniliklere açık bir dünyadır. Eğitim programları, öğretim
yöntem ve teknikleri, derslerin nasıl ve hangi materyallerle işleneceği gibi konular üzerinde
devamlı değişiklikler olmaktadır Dolayısıyla dersleri veren öğretmenlerde yeniliklerden
haberdar olması ve devamlı kendilerini yenilemeleri zorunlu bir hal almaktadır. Bu nedenle
öğretmenlerin, kendilerini yenileyebilmeleri ve yeniliklerden haberdar olabilmeleri için kurum
ya da kuruluşlar tarafından devamlı hizmetiçi eğitim almalıdırlar (Sarıgöz, 2011, s.1022).
Öğretmenler gerek hizmet öncesi gerekse hizmet anında eksiklerini tamamlamak için hizmetiçi
eğitime gereksinim duymaktadırlar. Özellikle “hizmet öncesinde verilen bilgilerin iş ortamında
yetersiz kalması, çalışanlarda kariyer yapma isteğinin artması, değişime ve gelişmelere uyum
zorunluluğu, bazı bilgi ve becerilerin sadece iş başında öğrenilmesi, öğrenme ve kendini
geliştirme isteğinin olması gibi nedenler hizmetiçi eğitimi zorunlu kılmaktadır (Selimoğlu ve
Yılmaz,
2009,
s.3).
Öğretmenlerin
hizmetiçi
eğitimleri
değişik
yaklaşımlarla
gerçekleştirilmektedir. Saban (2000), bu yaklaşımları üç başlık altında toplamaktadır:
• Profesyonel öğretmen yaklaşımı: Topluma yararlı olacak ve aynı zamanda topluma yön
verecek bireyleri yetiştirme görevini üstlenen öğretmenlerin, bilinçli, yaratıcı, sorumlu ve aynı
zamanda beden, zihin, ahlâk ve duygu bakımından dengeli yeni nesiller yetiştirebilmeleri,
onların ancak bir profesyonel öğretmen kimliği kazanmaları ile olanaklıdır.
• Değişimsel yaklaşım: Çeşitli alanlarda meydana gelen hızlı ve çok boyutlu değişme ve
gelişmeler nedeniyle öğretmenlerin hizmet öncesi eğitimleri ile uzun süre başarılı ve etkili
olmaları olanaklı değildir. Bu nedenle, öğretmenlerin hizmet-öncesi eğitimlerinden doğan
eksikliklerin hizmetiçi eğitimle karşılanması yoluna başvurulması gerekir.
157
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
• Gelişimsel yaklaşım: Öğretmenler, meslek yaşamlarında çeşitli evrelerden geçerler ve her
bir evrede de farklı ilgi ve gereksinimlere sahiptirler. Öğretmenlik yaşamına başladığı andan
itibaren bireyin ilgisi, merakı ve kaygıları belirli zamanlarda belirli noktalarda yoğunlaşır ve bu
gibi yoğunlaşmalar da farklı hizmetiçi eğitim modellerinin uygulanmasını gerekli kılar
(Akt.Gültekin ve Çubukçu, 2009, s.187-188).
Taymaz ve diğerleri (1997)’ne göre, ülkemizde öğretmenlere yönelik dinamik bir hizmetiçi
eğitim ölçütler takımının varlığından söz edilemez. Dolayısıyla, yerinde yapılan gözlemlere göre
Milli Eğitim Bakanlığı, yönetici görüşlerine dayalı bir yaklaşımla eğitim ihtiyacı belirlemektedir.
Yöneticilerin, öğretmenlere yeni roller yükleyen gelişmeleri evrensel düzlemde izleyebilmesi ise
ayrı bir sorun olarak algılanabilir. Bir başka anlatımla, yönetici görüşlerini temele alan eğitim
ihtiyacı belirleme yaklaşımlarının nesnellik niteliği çoğu kez kuşkuludur denebilir. Nitekim
hizmetiçi eğitime ilişkin kurumlar arası bir toplantının Milli Eğitim Bakanlığıyla ilgili bölümünde
söyle denmektedir. "Hizmetiçi eğitim ihtiyacının saptanmasında, geçerli bilimsel araç ve
yöntemlerin kullanılmamasından dolayı personelin ne ölçüde ve türde bir eğitime ihtiyaç
duyduğu saptanamamaktadır" (Akt. Budak ve Demirel, 2003, s.66).
18. Milli Eğitim Şurasında alınan aşağıdaki kararlar da hizmetiçi etkinliklerin üniversiteler
aracılığıyla yürütülmesini destekler niteliktedir;
•
Hizmetiçi eğitim programlarında ders verecek personel, en az yüksek lisans düzeyinde
eğitim almış olmalı, ancak mesleki ve teknik eğitimde verilecek kurslarda usta öğretici ve
uzmanlardan da yararlanılmalıdır.
•
Öğretmenlerin hizmetiçi eğitim faaliyetleri ile kongre, seminer, konferans vb. bilimsel
etkinlikler sonucunda almış oldukları belgelerin; kariyer basamaklarının belirlenmesinde,
öğretmen yeterlikleri ile performans değerlendirme ve ücretlendirmede esas alınmasına ilişkin
gerekli düzenlemeler yapılmalıdır (MEB, 2012).
Fransa'da hizmetiçi eğitim bakanlık düzeyinde PNP (Programme National de Pilotage= Ulusal
Eğitim Programı), rektörlük düzeyinde ise IUFM' ler (İnstitut Universitaire de Formation des
Maitres= Öğretmen Yetiştirme Enstitüleri) tarafından sağlanmaktadır. Fransız eğitim sisteminde
görev alan eğitim personelinin hizmetiçi eğitimi rektörlük ile IUFM arasında eşgüdümlü bir
çalışma sonucu gerçekleşmektedir. Bu kurumlar bağlı oldukları akademinin eğitim programı
(Plan
Académique
de
Formation:
PAF)
çerçevesinde
hizmetiçi
eğitim
faaliyetleri
düzenlemektedirler (İzci, 2010, s.161).
158
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Avrupa Birliğinin standartlarının oluşturulmasında öğretmen eğitimiyle kazandırılan bilgi ve
becerilerin tek başına yeterli olamayacağı bu bağlamda teknolojik gelişmelerin ve eğitim araç–
gereçlerindeki gelişmelerin hizmetiçi eğitim faaliyetleri çerçevesinde öğretmenlere önemli
katkılar sağlayacağı vurgulanmaktadır. Ayrıca hizmetiçi eğitim faaliyetleriyle kazanılan mesleki
deneyimlerin eğitim personelinin mobilitesini artıracağı belirtilmektedir (İzci, 2010, s.162).
Fransa’da ulusal düzeyde hizmetiçi eğitim faaliyetleri içerisinde üniversite konferansları ve yaz
üniversiteleri gibi uygulamalarda yer almaktadır. Üniversite konferanslarının amacı eğitim
reformlarının uygulanmasını ve ders içeriklerinin güncelleştirilmesini sağlamaktır. Üniversite
konferansları uzaktan eğitim şeklinde olabileceği gibi belirli merkezlerde periyodik olarak da
yapılabilmektedir. Aynı zamanda üniversite konferansları akademilerin eğitim programlarının
temelini oluşturmaktadır. Üniversite konferanslarının planlanmasında ve düzenlenmesinde
IUFM uzmanları ve gerekli durumlarda konu ile ilgili yetkililerin işbirliği aranmaktadır. Bu
yetkililer
rektörün
belirleyeceği
uzmanlardan
oluşmaktadır
(İzci,
2010,
s.163).Yaz
üniversitelerinde ise ulusal ve uluslararası düzeydeki uzmanların katılımları sağlanarak eğitim
alanındaki gelişmeler ayrıntılı olarak incelenmektedir. Yaz üniversitelerindeki faaliyetlere katılım
150 ile 200 kişiyi geçmeyecek şekilde olup bu düzeydeki hizmetiçi eğitim faaliyetleri yaz ve
sonbahar tatillerinde gerçekleştirilmektedir. Yaz üniversiteleri her yıl değişik konularda, farklı
konu alanındaki eğitimci ve uzmanların görüşlerini paylaşmalarına imkân tanımaktadır (İzci,
2010, s.164).
Güney Kore’de ise ilk ve ortaöğretimde görev yapan öğretmenler ile kütüphaneci, danışman ve
yöneticiler en az 30 günlük (toplam 180 saat) hizmetiçi eğitim almak zorundadırlar. Hizmetiçi
eğitim programında eğitim teknolojileri, program geliştirme, genel ve özel öğretim yöntemleri
gibi konular yer almaktadır. Öğretmenlerin bu programlardaki performansları terfilerinde ve
ücret artışlarında dikkate alınmaktadır. Öğretmenlere bu eğitimi veren ilköğretim enstitüleri,
çok amaçlı eğitim-öğretim enstitüleri ve uzaktan eğitim enstitüleri bulunmaktadır. Bu enstitüler
üniversite, öğretmen yüksek okulu, yerel eğitim ofisi, ile Eğitim ve İnsan Kaynaklarını Geliştirme
Bakanlığı tarafından belirlenen kurumlar bünyesinde faaliyet göstermektedir (İpek, 2009,
s.209).
Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlarda hizmetiçi faaliyetlerin planlanması ve
yürütülmesi MEB’e bağlı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü tarafından
yürütülmektedir. 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
159
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Hükmünde Kararnamenin 15 inci maddesine göre Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel
Müdürlüğü’nün görevleri şunlardır;
MADDE 15 – (1) Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) Öğretmenlerin nitelikleri ve yeterliklerinin belirlenmesi ve geliştirilmesine yönelik politikaları
oluşturmak, bu amaçla ilgili birim, kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak.
b) Bakanlık öğretmenleri ile talepleri hâlinde özel öğretim kurumları eğitim personeline yönelik
olarak; meslek öncesi ve meslek içi eğitimi vermek veya verdirmek, gelişmeleri için kurslar
açmak veya açtırmak, uzmanlık programları, seminer, sempozyum, konferans ve benzeri
etkinlikler düzenlemek.
c) Öğretmenlere yönelik olarak verilecek eğitime ilişkin konularda inceleme ve araştırmalar
yapmak.
ç) Görev alanına giren konularda kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum
kuruluşları ile işbirliği yapmak; bunlarla ortak çalışma, araştırma, eğitim programları
düzenlemek, danışma kurulları ve komisyonlar oluşturmak.
d) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
(2) Öğretmenlere verilecek meslek öncesi, meslek içi ve diğer eğitimlere ilişkin usûl ve
esaslar yönetmelikle belirlenir (MEB, 2012)
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı personelin kişisel ve meslekî gelişimlerine yönelik hizmetiçi eğitim
faaliyetleri 1960 yılından itibaren düzenlenmeye başlanmıştır. Bu eğitimler 1993 yılında illere
yetki verilmesinden sonra mahalli olarak ta düzenlenmektedir. 1960 yılında 2 kurs ve 85
katılımcı ile başlayan faaliyetler 2010 yılında 19.511 faaliyet ve 444.692 katılımcıya ulaşmıştır.
1960 yılından itibaren düzenlenen 167.563 faaliyete 5.927.191 katılım gerçekleşmiştir (MEB,
2012).
Günümüzde MEB’e bağlı kurumlarda hizmetiçi eğitim faaliyetleri merkezi ve mahalli olmak
üzere iki şekilde sürdürülmektedir. Merkezi hizmetiçi eğitim faaliyetleri Öğretmen Yetiştirme ve
Geliştirme Genel Müdürlüğüne bağlı Ankara, Yalova, Rize, Aksaray, Mersin, Van ve Erzurum
olmak üzere 7 ildeki hizmetiçi eğitim enstitüsü tarafından yürütülmektedir. Hizmetiçi Eğitim
Dairesi Başkanlığı’na ait bu 7 merkez, tüm Türkiye genelinde öğretmenlerin hizmetiçi eğitim
aktivitelerinin gerçekleştirilmesi için hem mekânsal hem de donanımsal olarak yetersiz
kalmaktadır(Türeli, 2010, s.43). Ayrıca bu merkezlerin belirtilen illerde toplanmış olması, birçok
160
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
öğretmen ve yöneticinin de hizmetiçi eğitim faaliyetlerine ulaşmaması ve yeterince
faydalanamamalarına da yol açmaktadır. Oysa Türkiye’nin hemen her ilinde yer alan
üniversitelerin eğitim fakültelerinin, fiziksel imkânlarını mekân ve altyapı olarak öğretmenlerin
hizmetiçi eğitim etkinliklerine açmaları imkânlar dâhilindedir (Türeli, 2010, s.43).
Mahalli hizmetiçi eğitim faaliyetleri ise illerde İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından
yürütülmektedir. İllerde yapılan bu hizmetiçi eğitim faaliyetlerinde ortaya çıkan en önemli
sorunlardan biri ise üniversiteler ile işbirliğinin yetersizliğinden dolayı ortaya çıkan alan uzmanı
akademik personel ihtiyacıdır. İllerde yürütülen hizmetiçi eğitim faaliyetleri genel olarak İl Milli
Eğitim Müdürlüklerinde görevli müfettişlerce yürütülmektedir. Müfettiş seçimlerinde ise
herhangi bir lisans sonrası akademik kariyer aranmadığı için, çoğu zaman bu kişiler alanları veya
ilgileri dışında bir takım hizmetiçi eğitim faaliyetlerinde görevlendirilebilmektedirler.
Hizmetiçi eğitimde yükseköğretim kurumlarına önemli vazifeler düşmektedir. Eğitimde yaşanan
değişim ve gelişmelerin bilimsel boyutlarıyla ele alınması ve uygulama boyutlarıyla
öğretmenlere aktarılması için yükseköğretim kurumları bünyesindeki eğitim fakültelerinde
çalışmalar yürütülmesi şarttır. MEB ise yükseköğretim kurumlarından hem bilgi hem de eğitici
akademisyen noktasında yeterince istifade etmemektedir (Özoğlu, 2010, s.31).
Hayat Boyu Öğrenme ve Sürekli Eğitim
Eğitim kavramı uzun yıllar okul çağı ile sınırlandırılmıştır. Ancak geçmiş çağlara kıyasla her
alanda hızlı değişimlerin yaşandığı 20. yüzyılın, özellikle son çeyreğinde insan gelişmesinin
yaşam boyu devam ettiğine ilişkin bilimsel bulgular, eğitim-öğretimin belirli bir yaş dilimi ile
sınırlanmasına son verirken, eğitimi yaşam boyu süren bir süreç haline getirmektedir (Oğuz,
Oktay ve Ayhan, 2010, s.8).
Yaşam boyu öğrenme; bireysel, toplumsal, sosyal ve istihdam açısından bilgi, beceri ve
yetkinlikleri geliştirmeye yönelik yaşam boyunca sürdürülen her türlü öğrenme etkinlikleri
olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda yaşam boyu öğrenme, bilgi ve yeterliklerin gelişimini
sağlayan örgün öğrenmeyi, yaygın öğrenmeyi, teknik eğitim ve becerilerin kazanılmasını
destekleyen kursları, iş yerinde kazanılan mesleki becerileri ve diğer bilgi, anlayış ve becerileri
sağlayan bütün öğrenme etkinliklerini kapsamaktadır. Amacı, herkesin, nitelikli bir sosyal ve
ekonomik yaşamın bütün evrelerine etkin bir biçimde katılmasına ve bilgi toplumuyla
bütünleşmesine olanak sağlamaktır (Megep, 2006,s.13).Yaşam boyu öğrenmede; yaş, sosyoekonomik statü ve eğitim düzeyi açısından herhangi bir sınırlıma yoktur. Yaşamboyu öğrenme;
161
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
toplumdaki herkesin mesleki ve sosyal başarısını sağlayacak bilgi, anlayış ve becerilerin
kazanılmasını destekleyen sürekli ve planlı bir etkinlik olarak anlaşılmalıdır (Megep, 2006, s.13).
Sürekli eğitim, kesintisiz ilk eğitimi takip eden bir ara sonrasında yeniden başlanan, mesleki ya
da genel eğitimin bir biçimidir. Sürekli eğitim; yetişkin öğrenciler için tam gün eğitimi, serbest
yetişkin eğitimini, sertifika ve diplomaları, deneyim desteğini, sürekli mesleki gelişim ve
yetiştirme kurslarını, personel gelişimini, açık erişimli kursları, açık ve uzaktan öğrenmeyi, yerel
paydaşlarla ortaklık ve işbirliği ağı yoluyla bölgesel gelişmeyi kapsayabilir (EUCEN, 2012).
Avrupa yükseköğretim kurumlarında yaşamboyu öğrenmenin gelişmesi yoluyla, Avrupa’nın
ekonomik ve kültürel yaşamına katkıda bulunmak ve Avrupa’nın her yerinde yaşamboyu
öğrenme bilgi ve politikalarının yayılmasında üniversitelerin etkisini genişletmek amacıyla,
Avrupa Üniversiteleri Sürekli Eğitim Merkezleri Birliği (European University Continuing
Education Network) kurulmuştur (EUCEN, 2012). Sürekli eğitimle ilgili diğer ağlar, Avrupa Yaşam
Boyu Öğrenme İnsiyatifi (ELLI) ile Avrupa Yetişkin Eğitimi Araştırmaları Topluluğu (ESREA)’dur.
Avrupa Yaşam Boyu Öğrenme İnsiyatifi, yaşamları boyunca tüm koşulları ve rolleri
gerçekleştirmek için gereken beceri ve bilgiyi edindirmek için bireyleri destekleyen bir öğrenme
sürecinin gelişimi konusunda liderlik sağlamaya çalışmaktadır (Thomas, 1995, s.14).
Şenel (2008, s.5) sürekli eğitim ile ilgili olarak, öğretmenlerin değişen ve gelişen yeni öğretim
programlarına uygun donanımlara sahip olarak yetiştirilmesi gerektiğini ve bu açıdan
bakıldığında öğretmenlerin çağın gereksinimlerine uygun, değişen, gelişen dünyaya ayak
uydurabilmeleri için sürekli eğitim görmeleri gerektiğini ileri sürmektedir.
Türkiye’de Yaşam Boyu Öğrenme Uygulamaları
Yaşamboyu öğrenme kavramı, temel olarak çağdaşlaşma anlamını içermekle birlikte, eğitim
sistemlerinin yanı sıra çağdaş toplumlar ve ekonomiler için evrensel olarak kabul edilmiş her
şeyi kapsayan bir bütündür. En gelişmiş bölgeden, az gelişmiş bölgeye kadar bütün yerleşim
yerlerinde Türkiye’nin gelişimi için de önemli bir kavramdır. Bu bağlamda kamudaki bütün
yönetim birimlerinin politika ve uygulamaları ile ilişkilidir. Bunun sonucu olarak hükümetin ve
her bakanlığın, yaşamboyu öğrenmeye bakış açısı önemlidir (Megep, 2006, s.16).Dokuzuncu Beş
Yıllık Kalkınma Planında (2007-2013) yaşamboyu öğrenme kapsamında alınan kararlar ve bu
kapsamda bilgi toplumu insanı, yedinci bölümde; eğitimin işgücü talebine duyarlılığının
artırılması ve eğitim sisteminin geliştirilmesi alt başlıklarında 583. Madde şu şekilde
açıklanmaktadır (DPT, 2006):
162
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
583. Eğitim sistemi, insan kaynaklarının geliştirilmesini desteklemek üzere, yaşamboyu eğitim
yaklaşımıyla ve bütüncül olarak ele alınacak; sistemin etkinliği, erişilebilirliği ve fırsat eşitliğine
dayalı yapısı güçlendirilecektir.
Türkiye’de Üniversitelere Bağlı Sürekli Eğitim Merkezleri
Sürekli eğitimin başarıya ulaşabilmesi için gerekli koşullardan birisi, sürekli eğitimi sağlayanlar
ile ondan yararlananlar arasında bir işbirliğinin sağlanmasıdır. Eğer sürekli eğitimle ilgilenen
taraflar arasında sağlıklı bir işbirliği varsa en iyi hizmet sunulabilir. Bir diğer koşul ise sürekli
eğitim için destekleyici bir ortam oluşturmaktır. Bu diğerlerine göre daha uzun sürede
ulaşılabilen ve daha zor bir hedeftir. Bir ülkede sürekli eğitim konusunda destekleyici bir ortam
oluşturulması; bu konu üzerinde söz sahibi paydaşların sürece dâhil edilmesi ve kararlar
üzerinde yorum yapmasıyla gerçekleştirilebilir (Thomas, 1995,13-14).
Üniversiteler sürekli eğitim talebini karşılamada artan bir biçimde önemli bir rol oynamaktadır.
Toplumdaki farklı gruplara sundukları öğrenme olanakları ve akademik öncelikleriyle
üniversiteler,
sürekli
eğitimin
biçim
ve
içeriğine
karar
veren
belki
en
önemli
kurumlardır.Üniversitelerin sürekli eğitim ihtiyacını karşılamaya yönelik faaliyetleri, ilgili fakülte
ve bölümlerin mesleki alanlarına da çeşitli katkılar getirmektedir. Bu durum, aynı zamanda
üniversitenin akademik personeline, mesleğiyle yakın bir bağ kurma yani mesleki gelişim
olanağı da sağlamaktadır (Thomas, 1995, s.13).
Üniversitelerde kurulan sürekli eğitim merkezlerinin (SEM) yasal dayanağı 2547 sayılı
Yükseköğretim Yasası’nın 2880 sayılı Yasayla değişik 7/d maddesidir. Bu madde gereği SEM’ler,
rektörlüklere bağlı uygulama ve araştırma merkezi statüsünde kurulmuştur. Üniversitelerin,
uygulama ve araştırma merkezi kurulabilmesi için Yükseköğretim Kuruluna (YÖK) yapmış
oldukları önerileri; YÖK Yürütme Kurulunca belirlenen ölçütlere göre değerlendirilmektedir.
Üniversitelerde kurulacak Uygulama ve Araştırma Merkezleri için, YÖK Yürütme Kurulunca
belirlenen ölçütler şunlardır (YÖK, 2000):
1.
Merkezle ilgili üniversitede etkinlik gösteren bölümlerin ve bu bölümlerdeki lisans ve
lisansüstü programların durumu,
2.
Merkez etkinliklerinin, üniversitede ilgili bölümlerde bulunan programlara ve
araştırmalara sağlayacağı akademik destek durumu,
3.
Merkezlerin, ilgili programlara yönelik mesleklere hazırlayıcı ve destekleyici katkılarının
ne ölçüde olacağı,
163
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
4.
Merkez etkinliklerinin,
bölümlerde yürütülen programların uygulama boyutuna
yapacağı katkı durumu,
5.
Merkez
etkinliklerinin,
bölümlerde
yürütülmekte
olan
programlardan
ve
araştırmalardan farklılık durumu,
5.
Merkezin etkinliklerinin özelde üniversiteye, genel olarak da topluma yapabileceği katkı
durumu,
6.
Merkez için fiziki altyapı (bina, laboratuar) olanaklarının var olup-olmadığı, eğer yoksa
bunların nasıl sağlanabileceğiyle ilgili planlama durumu,
7.
Merkezde görev alacak akademik personelin durumu,
8.
Merkeze ait yönetmelik taslağının bulunmasıdır.
SEM’lerde eğitim programları, genel olarak mesleki bilgi ve beceri kazandırılmasına yöneliktir.
Bununla birlikte genel öğrenme etkinlikleri olarak kişisel gelişim, sosyal doyum sağlama ve boş
zamanları değerlendirme amaçlarına yönelik çok farklı eğitim programları da yer alabilmektedir.
Sürekli eğitim merkezinin çoğunda bilgisayar işletim sistemi ve kullanımı ile yabancı dil öğretim
programları bulunmaktadır. Bunun gerekçesi olarak; bilgisayarların çok çeşitli işlevleriyle her
sektörde kullanılıyor olması ve küreselleşmeyle birlikte yabancı dil bilmenin vazgeçilmez bir
unsur olduğu söylenebilir (Kılıklı, 2008, s.36).
Üniversite Sayısı
Eğitim Fakültesi
S.E.M
Eğitim Fakültesi ve SEM
Resmi
103
77
88
71
Vakıf
63
15
40
9
Toplam
166
92
128
80
Tablo1: Türkiye’deki Resmi ve Vakıf üniversiteleri ve bu üniversitelere bağlı eğitim fakülteleri ve sürekli
eğitim merkezi sayıları.
Tartışma ve Sonuç
Gültekin ve Çubukçu (2008) tarafından yapılan araştırmada, öğretmenler hizmet içi eğitimi,
gerek kurumsal gerekse bireysel bakımdan kendilerine katkı getiren bir etkinlik olarak
görmektedirler.
Türkiye’de eğitim kurumlarının personeline yönelik hizmet içi eğitim programları ağırlıklı olarak
MEB’e bağlı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü tarafından planlanmakta ve
yürütülmektedir. Fakat MEB’in düzenlediği hizmet içi eğitim programlarının planlanması ve
164
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
yürütülmesi bağlamında pek çok sorunla karşılaşılabilmektedir. Nitekim yapılan bilimsel
çalışmalarda bunu destekler nitelikte sonuçlar sergilemektedir. Avşar (2006), Karagöz (2006),
Uçar (2008) ve Ulus (2009) tarafından yapılan araştırmalarda da öğretmenlerin hizmet içi eğitim
faaliyetlerinin uygun zaman ve uygun ortamlarda yapılmadığı ve ihtiyaçları karşılamadığı
yönünde sonuçlar elde edilmiştir.
Ayrıca öğretmenlerin mesleki gelişimleri açısından büyük bir öneme sahip olan hizmet içi eğitim
programlarının bazılarının Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğüne bağlı 7 tane
hizmet içi eğitim enstitüsünde yürütülmesi de bu önemli hizmete erişim noktasında bir takım
sorunlar ortaya çıkarabilmektedir. İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından yürütülen mahalli
hizmet içi eğitim programlarının en önemli sorunları ise planlama ve yürütmede akademik
desteğin yeterince sağlanamaması olarak görülmektedir. İllerde yapılan bu hizmet içi eğitim
faaliyetlerinde üniversiteler ile işbirliğinin yetersizliğinden alan uzmanı akademik personel
ihtiyacının yeterince giderilemediği düşünülmektedir.
Eğitim personelinin mesleki gelişimleri ve mesleki doyumlarının arttırılması yönünde hizmet içi
eğitim programlarında yükseköğretim kurumlarına önemli vazifeler düşmektedir. Polat (2002)
yaptığı araştırma sonucunda öğretmenlerin hizmet içindeki eğitimi için üniversite okul
işbirliğinin daha da geliştirilerek, yeni bilgi ve çağdaş gelişmelerle eğitim iş görenlerinin
donanımına fırsat verilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Özer (2004)’in gerçekleştirdiği
araştırmada da, öğretmenler hizmetiçi eğitimlerin en çok üniversitelerde yapılmasını
istediklerini vurgulamışlardır. Özdemir (1997) ve Aytaç (2000).da ülkenin ihtiyaç duyduğu
nitelikli insan gücünü yetiştirmenin temel unsuru konumundaki öğretmenlerin hizmet öncesi
eğitimi kadar, hizmetiçi eğitiminde de üniversitelerin rol alması oldukça faydalı olacağını
vurgulamaktadır. Üniversitelere bağlı sürekli eğitim merkezlerinin gerek fiziksel mekân gerekse
alan uzmanı akademik personel açısından merkezi hizmet içi eğitim faaliyetlerinin tüm illere
yaygınlaştırılması ve mahalli hizmet içi eğitim faaliyetlerinin de nitelik ve nicelik olarak
iyileştirilmesi bakımından önemli bir açığı kapatacağı düşünülmektedir. Kılıklı (2008), sürekli
eğitim merkezleri ile ilgili yaptığı çalışmada SEM’lerin, bireylerin ve toplumun gereksinimini
karşılayacak genel ve mesleki eğitimlerin, sürekli eğitim yoluyla sağlanması amacıyla
kurulduğunu; SEM’lerde eğitim programlarının, üniversitenin akademik birimleri ve öğretim
elemanlarının yanı sıra merkez yönetimi tarafından tasarlandığını, SEM’lerdeki etkinliklerin,
kurumsal ya da bireysel isteme bağlı olarak yapıldığını belirtmektedir. Ayrıca SEM’lerin,
165
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
Türkiye’de yaşam boyu eğitim bağlamında umut verici çalışmalara imza attığının da altını
çizmektedir.
Diğer yandan MEB ve YÖK arasında yapılacak bir protokol ile üniversitelere bağlı sürekli eğitim
merkezleri aracılığı ile yürütülecek bu faaliyetler belirli bir ücret karşılığında sunulacak olursa
yeni kurulan ve herhangi bir döner sermaye geliri olmayan üniversiteler açısından maddi olarak
anlamlı bir katkı sağlayabileceği öngörülmektedir. Bu noktada Çelik (2007)’nin yapmış olduğu
araştırmada ortaya çıkan sonuçlarda bu öngörüyü destekler niteliktedir. Araştırmanın
sonuçlarına göre, 2005 yılında 25 Sürekli Eğitim Merkezi tarafından üniversitelere sağlanan
katkı (%55; rektörlüğe, bölümlere, fakültelere, SEM’e aktarılan dâhil) yaklaşık: 3,5 Milyon YTL
olarak gerçekleşmiştir. Öğretim üyelerine ise (%45) yaklaşık olarak 3 Milyon YTL katkı
sağlanmıştır.
Kaynakça
Avşar, P. (2006). Beden eğitimi öğretmenlerinin kendilerine yönelik hizmet içi eğitim programlarının
değerlendirmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
Ankara.
Aytaç, T. (2000). Hizmet içi eğitim kavramı ve uygulamada karşılaşılan sorunlar. Milli Eğitim Dergisi, 147,
66-69.
Budak, Y. ve Demirel, Ö. (2003). Öğretmenlerin hizmet içi eğitim ihtiyacı. Kuram ve Uygulamada Eğitim
Yönetimi, 33, s.62-81.
Canman, D. (2000). İnsan kaynakları yönetimi. Ankara: Yargı Yayınevi.
Çelik, G. (2007). Üniversite sürekli eğitim merkezlerinin bilgi toplumunda önemi ve Türkiye’deki
merkezlerinin durumunun tespit edilmesi. Sürekli Eğitim Merkezleri Bülteni, 4, 7-19.
EUCEN (2012). What is EUCEN?. Erişim Tarihi: 10.09.2011.http://www.eucen.eu/, adresinden.
Gültekin, M. ve Çubukçu, Z. (2008). İlköğretim öğretmenlerinin hizmet içi eğitime ilişkin görüşleri. Manas
Sosyal Bilimler Dergisi, 19, s.185-201.
İpek, C. (2009). Güney Kore eğitim sistemi. (ed. A. Balcı) Karşılaştırmalı eğitim sistemleri. Ankara: Pegem
Akademi Yayıncılık.
İzci, E. ve Kara, A. (2010). Fransa’da eğitim personelinin hizmet içi eğitimi. Adıyaman Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi, 5, s.161-168.
Karagöz, B. (2006). Ortaöğretim (Genel Lise) resim iş öğretmenlerinin milli eğitim bakanlığınca
düzenlenen hizmet içi eğitim faaliyetlerine katılım durumları ve eğitim ihtiyaçlarını karşılama
konusundaki görüşlerinin incelenmesi ve değerlendirilmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi
Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Karasar, N. (2002). Bilimsel Araştırma Yöntemleri. Ankara: Nobel Yayınevi.
Kaya, A., Çepni, S., Küçük, M., (2004). Fizik öğretmenleri için üniversite destekli bir hizmet içi eğitim
model önerisi. The Turkish Online Journal of Educational Technology 3(1), s. 112-119.
Kılıklı, M. (2008). Türkiye üniversitelerindeki sürekli eğitim merkezlerinin yapısı ve işleyişi. Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, Muğla Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Muğla.
166
1. Ulusal Sürekli Eğitim Kongresi, 19-21 Nisan 2012, Kuşadası
MEB (2012). Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğü, Görevler. Erişim Tarihi: 10.03.2012.
http://oyegm.meb.gov.tr/net/_gorevler.html, adresinden.
MEB (2012). Talim Terbiye Kurulu, 18. Millî Eğitim Şûrası, Erişim Tarihi: 10.03.2012.
http://ttkb.meb.gov.tr/18_sura.aspx, adresinden.
MEB (2012). Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü. Erişim Tarihi: 10.03.2012.
http://hedb.meb.gov.tr/, adresinden.
MEB (2012). Milli Eğitim Bakanlığında hizmet içi eğitim. Erişim Tarihi: 10.03.2012.
http://hedb.meb.gov.tr/net/index.php?option=com_content&view=category&layout=blog&id=42&Itemi
d=27, adresinden.
Oğuz, O., Oktay, A., Ayhan, H. (2010). 21. yüzyılda eğitim ve Türk eğitim sistemi. Ankara: Pegem Akademi
Yayıncılık.
Özdemir, S. (1997). Her organizasyon hizmet içi eğitim yapmak zorundadır. Milli Eğitim Dergisi, 133, 1719.
Özer, B. (2004). Öğretmenlerin hizmetiçi eğitimi: katılma durumları, beklentileri ve engelleri. XIII. Ulusal
Eğitim Bilimleri Kurultayı Bildiri Özetleri Kitabı, İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 06-09 Temmuz,
Malatya, Pegema Yayıncılık, Ankara, Sayfa:68-69.
Özoğlu, M. (2010). Hizmet içi eğitimde sorunlar ve çözüm önerileri. Milli Eğitim Bakanlığı’nda Hizmet İçi
Eğitimin Yeniden Yapılandırılması Panel ve Çalıştayı. (s.31). Ankara: Milli Eğitim Bakanlığı.
Polat, S. (2002). Öğreten okuldan öğrenen kalite okullarına geçişte hizmetiçi eğitimin rolü. Çağdaş Eğitim
Dergisi, 293, 37-40.
Sarıgöz, O. (2011). İlköğretim öğretmenlerinin hizmet içi eğitim faaliyetleri ile ilgili görüşlerinin
değerlendirilmesi, 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications, 2729 April, 2011 Antalya-Turkey.s. 1021-1030.
ŞENEL, T. (2008). Fen ve teknoloji öğretmenleri için alternatif ölçme ve değerlendirme tekniklerine
yönelik bir hizmet içi eğitim programının etkinliğinin araştırılması. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon.
Thomas, E. J. (1995). Developing continuing education and training in european universities, Journal of
European Industrial Training, 19:4, s.11-15.
Türeli, S. (2010). Yeni nesil hizmet içi eğitim modeli. Milli Eğitim Bakanlığı’nda Hizmet İçi Eğitimin Yeniden
Yapılandırılması Panel ve Çalıştayı. (s.43). Ankara: Milli Eğitim Bakanlığı.
Uçar, R. (2005). İlköğretim okullarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerin milli eğitim bakanlığı
hizmet içi eğitim uygulamalarına ilişkin görüşleri (Van İli Örneği). Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Van.
Ulus, O. (2009). Hizmet içi eğitim faaliyetlerinin öğretmen görüşlerine göre değerlendirilmesi.
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
167

Benzer belgeler