enf.rh.01 akılcı antibiyotik kullanımı ve proflaksi rehberi

Transkript

enf.rh.01 akılcı antibiyotik kullanımı ve proflaksi rehberi
T.C.
SAĞLIK BAKANLIĞI
TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU
BURSA İLİ KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ
ORHANELİ İLÇE DEVLET HASTANESİ
Doküman Kodu
ENF.RH.01
AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI
VE
ANTİBİYOTİK PROFLAKSİ REHBERİ
Yayın Tarihi
04.04.2013
Revizyon Tarihi
Revizyon No
0
Sayfa Sayısı
1 / 43
ORHANELİ İLÇE DEVLET HASTANESİ
AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI
VE
ANTİBİYOTİK PROFLAKSİ REHBERİ
AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI VE ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ REHBERİ
Enfeksiyon hastalıkları günümüzde halk sağlığı açısından önemini devam ettiren, erken tanı
konulduğunda akılcı bir seçimle uygulanan antimikrobik tedaviyle başarının sağlandığı bir alandır.
Bununla birlikte gerek toplumda gerekse hastanede kazanılan enfeksiyon hastalıkları akılcı olmayan
antimikrobik tedavilerin kullanılması sonucu tedavi edilememekte, sonuçta hasta kaybedilmektedir.
Akılcı bir şekilde uygulanan uygun antimikrobik tedavi; sağ kalım, komplikasyon ve kronikleşmenin
önlenmesi, hastalık şiddet ve süresinin kısaltılması açısından önemlidir.
Antibiyotikler
-
Reçetelerin % 3- 25’ini
-
İlaç harcamalarının % 6- 21’ini
-
Hastane harcamalarının yaklaşık % 50’ sini oluşturmaktadır.
İdeal antibiyotik kullanımı için
-
Doğru antibiyotik seçilmelidir
-
En uygun yoldan verilmelidir
-
Etkin dozda verilmelidir
-
Optimum aralıklarla verilmelidir
-
Uygun süreyle verilmelidir
-
Doğru tanı sonrası başlanmalıdır
Doğru antibiyotik kullanımı için
-
Mikrobiyolojik olarak kanıtlanmış bir enfeksiyon varlığı sorgulanmalıdır
-
Kaçınılmaz- gelişmiş veya muhtemel gelişecek bir enfeksiyon olasılığı araştırılmalıdır
-
Korunma yapılabilecek bir enfeksiyonun gelişmesi olasılığı değerlendirilmelidir
Uygun antibiyotik kullanımının yararları
-
Hem nazokomiyal hem de endojen florada direnç gelişiminin önlenmesi
-
Hasta bakımının iyileştirilmesi ( En iyi etkinlik / En az toksisite )
-
Birden çok seçenek varsa; ucuz ve farmakodinamik olarak en etkin olanın seçilmesi
Antibiyotikler hangi durumlarda kötü kullanılır?
-
Tanı açısından gerekli değerlendirme yapılmadan antibiyotik kullanılması
-
Enfeksiyon olmaksızın antibiyotik kullanılması
-
Seçilen antibiyotiğin yanlış olması
-
Antibiyotik dozunun yetersiz veya aşırı olması
-
Doz aralıklarının uygunsuz olması
-
Aynı etkinlikte daha ucuz antibiyotik varken, pahalı antibiyotiğin seçilmesi
-
Etkinliği bilinen bir antibiyotik yerine, pahalı ve yeni olan bir antibiyotiğin seçilmesi
-
Endikasyonu olmadığı halde, aynı anda ikiden fazla antibiyotiğin kullanılması
-
Kültür sonucuna uygun olmayan antibiyotik kullanımı
-
24- 48 saatten uzun süren profilaksi
-
Gereksiz profilaksi
Hastanelerde yoğun ve aşırı antibiyotik kullanımının önemli sonuçları
-
Dirençli mikroorganizmaların seçilerek hastane florasına hakim olması
-
Dirençli mikroorganizmalar bağlı enfeksiyonlarda artış
-
Mortalite ve morbiditede artış
-
Tedavi maliyetinde artış
Akılcı Antibiyotik Kullanım İlkeleri
-
-
-
Tedavi

Kanıtlanmış enfeksiyon varlığı

Ampirik tedavi
Profilaksi

Cerrahi profilaksi

Medikal profilaksi
Antibiyotik tedavisinin gerekçelerinin saptanması

Bakteriyel bir enfeksiyonun varlığının gösterilmesi

Ampirik antibiyotik tedavisi

Profilaktik antibiyotik kullanımı
-
Tedavi öncesi uygun örnek alınması ve incelenmesi
-
Hangi antibiyotiğin seçileceği ve bu seçimi etkileyen faktörler
-
Kombine antibiyotik tedavisinin gerekli olup olmadığının belirlenmesi
-

Polimikrobiyal enfeksiyonlar

Kaynağı bilinmeyen sepsis, vb
Antimikrobiyal tedaviye yanıtın izlenmesi ve gerektiğinde uygun değişiklik yapılması
Antibiyotik seçimim etkileyen faktörler
-
-
-
Enfeksiyona ait özellikler

Etken

Enfeksiyonun yeri ve özellikleri
Hastaya ait özellikler

Yaş

Alerji öyküsü

Altta yatan hastalık ( karaciğer, böbrek yetmezliği )

Gebelik

Daha önce ve halen almaya devam ettiği antibiyotikler

Kullandığı diğer ilaçlar ( teofilin, fenitoin, warfarin, vb)

Genetik veya metabolik anormallikler
Antibiyotiğe ait özellikler

Etki spektrumu

Etki mekanizması

Farmakolojik özellikleri: Farmakodinamik
Farmakokinetik

Tedavi dozu ve doz aralığı

Veriliş yolu ve süresi

İlaç etkileşimleri

Yan etkiler

Maliyet
Tablo 1: ANTİBİYOTİKLERİN ATILIM YOLLARI
KARACİĞER
BÖBREK
Sefaperazon
Kloramfenikol
Klindamisin
Doksisiklin
Eritromisin
Metronidazol
Rifampisin
Sulfametoksazol
Aminoglikozid
Sefalosporin
Penisilin
Kinolon
Aztreonam
İmipenem
Vankomisin
Trimetoprim
Tablo 2: ANTİBİYOTİKLERİN YAN ETKİLERİ
* Betalaktamlar
-Aşırı duyarlılık, GİS intoleransı, ishal
* Makrolid
- GİS intoleransı, ishal
* Tetrasiklin
-Diş ve kemikte renk değişikliği, fototoksisite
* Kinolon
- 17 yaş altı kullanımı yok
- GİS intoleransı
* Kloramfenikol
- Aplastik anemi
* Aminoglikozid
- Nefrotosisiste, ototoksisite
* Klindamisin
- İshal, psödomembranöz enterokolit
* Kotrimoksazol
- Aşırı duyarlılık
Tablo 3: HAMİLELİKTE ANTİBİYOTİK KULLANIMI
ENDİKE
* Penisilinler
* Sefalosporinler
* Eritromisin
* Rifampisin
* INAH
* Amantadin
* Primetamin
KONTRENDİKE
* Aminoglikozid
* Kinolon
* Tetrasiklin
* İmidazol
* Griseofulvin
* Gansiklovir
Tablo 4: ANTİBİYOTİKLERİN ETKİSİ
BAKTERİSİD
* Penisilin
* Aminopenisilin
* Sefalosporin
* Aminoglikozid
* Glikopeptid
* Kinolon
BAKTERİOSTATİK
* Sülfonamid
* Kloramfenikol
* Tetrasiklin
* Makrolid
* Klindamisin
* Metronidazol
* Amfoterisn
Tablo 5: ANTİBİYOTİK DOZUNUN AYARLANMASI
ZAMANA BAĞLI
KONSANTRASYONA BAĞLI
* Aminoglikozidler
* Florokinolonlar
* Azitromisin
* Tetrasiklinler
* Vankomisin
* Ketolidler
* Streptograminler
T maks > MIC, AUC / MIC
* Penisilinler
* Sefalosporinler
* Karbapenem
* Monobaktam
* Makrolidler
* Klindamisin
* Oksazolidinler
T > MIC
Tabo 6:ANTİBİYOTİKLERİN DİĞER İLAÇLARLA ETKİLEŞİMİ
* Tetrasiklin
- Mg, Ca, Fe
* Kinolon
- Antiasid, antihistaminik
* Makrolid
- Benzodiazepim, digoksin
* Rifampisin
- Oral kontraseptif, antikoagülan, barbiturat
Tablo 7: BÖBREK YETMEZLİĞİ VE KARACİĞER HASTALIKLARINDA ANTİBİYOTİK KULLANIMI
BÖREK YETMEZLİĞİ
Güvenle
kullanılabilir
Eritromisin
Klindamisin
Kloramfenikol
Sefaperazon
Oksasilin
Dikloksasin
Nafsilin
Rifampisin
Sefaklor
Seftriakson
Metranidazol
KARACİĞER YETMEZLİĞİ
Ciddi bozukluklarda doz
azaltılabilir
Penisilin-G
Amoksisilin
Ampisilin
Motisilin
Mutlaka dozu
azaltılır
Kontrendike
Dikkatli
kullanılır
Doz ölçümü
ile kullanılır
Karbenisilin
Tikarsilin
Sefazolin
Moksolaktam
Eritromisin
Kloromfenikol
Ketokonazol
Mikonazol
Ampisilin
Nafsilin
Sefalotin
Sefoksitin
Sefolatin
Seftizoksim
Piperasilin
İzoniazid
Etambutol
Kotrimoksazol
Sefotetan
Seftazidim
Sefuroksim
Mezlosilin
Streptomisin
Kanamisin
Gentamisin
Amikasin
Netilmisin
Vankomisin
İmipenem
Tetrasiklin
Nitrofurantoin
Sefazolin
Uzun etkili
Sulfonamidler
PAS
Pirazimid
Fusidik asit
Tetrasiklinler
Rifampisin
Sefaperazon
Sefamandol
Sefotetan
Moksalaktam
İzoniazid
Pirazinid
Siprofloksasin
Norfloksasin
Tablo 8. Antimikrobiyallerin istenmeyen etkileri.
İstenmeyen Etki
Sık
Seyrek
Anafilaksi
Ateş
Histamin reaksiyonları
Fototoksisite
İşitme kaybı
Penisilin G
Sefalosporinler, imipenem
Tümü
Hemolitik anemi
Seftriakson,
sülfanamid,
rifampisin,
penisilinler,
sefalosporinler, ribavirin
Sülfanamid,
trimetoprim/sülfametoksazol,
kloramfenikol,
penisilinler,
metronidazol, nitrofurantoin,
vankomisin
Kloramfenikol,
trimetoprim/sülfametoksazol,
sülfanamid,
rifampisin,
penisilinler,
streptomisin,
tetrasiklinler,
linezolid,
izoniazid
Moksolaktam, sefamandol,
sefoperazon
Nötropeni
Trombositopeni
Koagülopati
Vankomisin
Tetrasiklinler
Aminoglikozidler, vankomisin
Kinolonlar
Eritromisin
Teikoplanin, valasiklovir,
levofloksasin
Seftriakson ???
(tartışmalıdır)
Pulmoner toksisite
(interstisyel infiltrasyon)
Nitrofurantoin
Aritmi
Penisilin G, amfoterisin B, Klaritromisin
kinolonlar
(özellikle
moksifloksasin)
Penisilinler,
imipenem, İzoniazid, metronidazol
kinolonlar
Konvülziyon
Nöromüsküler blokaj
Polimiksinler,
aminoglikozidler
Ensefalopati
Hipokalemi
Klindamisin
Sefepim
Klasik amfoterisin B
Antimikrobiyallerin Karaciğer İlgili İstenmeyen Etkileri
Tablo 9. Karaciğer hastalığı olanlarda doz ayarlaması gerekebilen başlıca antimikrobiyal
ajanlar:
Seftriakson
Kloramfenikol
Klindamisin
Fusidik asit
İzoniazid
Metronidazol
Rifampisin
Tigesiklin
Kaspofungin
Vorikonazol
Penisilinlerin hepatotoksik istenmeyen etkileri sık değildir. Amoksisilin/klavulanik asit
kolestatik hepatite neden olabilir. Ampisilin karaciğer hücre hasarı yapabilir.
Sefalosporinler kolestatik tipte etki yapabilir. Seftriakson kullanımına bağlı safra çamuru
seftriakson tedavisinden 9-11 gün sonra saptanabilir. Bu durum biliyer semptomlar,
karaciğer testlerinde anormallik ve USG bulgularıyla akut kolesistiti taklit edebilir. Tedavi
kesildikten sonra sonografik bulguların tamamen kaybolması psödokalkülün tipik safra
taşlarından ayrılmasında yardımcıdır. Sefoperazon ve seftriakson esas olarak karaciğerden
metabolize edilen sefalosporinlerdir. Sefamisinler (sefoksitin, sefotetan, sefmetazol),
sefomandol, sefoperazon ve moksolaktam yapısında NMTT zinciri içerdiklerinden dolayı K
vitamini oluşumunu engelleyebilmektedir. Bu nedenle kronik karaciğer hastalarında bu
sefalosporinlerin kullanımı sırasında dikkatli olmak gerekir.
Kinolonlardan pefloksasin, moksifloksasin karaciğerden; ofloksasin, levofloksasin böbrekten
metabolize edilmektedir. Siprofloksasin ise kısmen karaciğerden metabolize edilir.
Pefloksasin ve moksifloksasin tedavisi alan kronik karaciğer hastalarında doz ayarlaması
gereklidir. Siprofloksasin için son dönem karaciğer yetmezliği dışında doz değişikliği
gerekmez.
Makrolidlerden eritromisinin neden olduğu karaciğer hasarı önemli bir sorundur. Genelde
kolestatik tipte karaciğer hasarı yapar. Azitromisin, klaritromisin ve spiramisin ile karaciğer
enzimlerinde hafif yükselme bildirilmiştir.
Glikopeptidlere bağlı hepatik hasar oldukça nadirdir.
Klindamisin ve metronidazol yüksek oranda karaciğerden metabolize edildiğinden kronik
karaciğer hastalarında doz ayarı gerekir.
Sülfanamidlerin önemli istenmeyen etkilerinden biri de karaciğer hasarıdır. Sülfanamidlerle
gelişen karaciğer hasarı karaciğer hücre hasarı (hepatosellüler), miks veya kolestatik tipte
olabilir.
Nitofurantoin hepatosellüler ve kolestatik karaciğer hasarına neden olmaktadır.
Nitrofurantoin ilaçlara bağlı gelişen kronik aktif hepatit örneğinin prototipi olarak
düşünülmektedir. Bu durumda ilaç kesilmeli klinik ve biyokimyasal düzelme beklenmelidir.
Antimikrobiyallerin Böbrekle İlgili İstenmeyen Etkileri
Nefrotoksisite günümüzde birçok ilacın kullanımı ile görülebilmektedir.
1) Direk toksik etki ile antibiyotik nefrotoksisitesi:
Aminoglikozidlere bağlı nefrotoksisite insidansı %1-3 arasında rapor edilmekle birlikte bu
ilacın kullanıldığı hasta gruplarına ve bazı faktörlerin varlığına bağlı olarak artmakta ve %1020’lere ulaşabilmektedir. Aminoglikozidlere bağlı nefrotoksisite patogenezindeki temel faktör
aminoglikozidlerin renal kortekste toksik miktarlarda depolanmasıdır. Aminoglikozidlere
bağlı nefrotoksisite ile ilişkili risk faktörleri tablo 3 de özetlenmiştir.
Tablo 10. Aminoglikozid nefrotoksisitesi risk faktörleri.
- Yaşlı hasta grubu
- Sık doz uygulanması ve tedavi süresinin uzaması
- Yakın zamanda aminoglikozid kullanımı
- Diğer nefrotoksik ajanlarla birlikte kullanımı (vankomisin, amfoterisin B, siklosporin,
kontrast gibi)
- Hipoalbuminemi
- Hipokalemi
- Karaciğer fonksiyon bozukluğu
- Dehidratasyon, hipotansiyon ve şok
Trimetoprime bağlı olarak nefrotoksisite bildirilmemekle birlikte, trimetoprimin kreatinin
sekresyonunu engelleyerek kreatinin seviyelerini yükselttiği rapor edilmektedir.
2) İnterstisyel nefrite bağlı nefrotoksisite yapan antibiyotikler:
Penisilinlere (tümü) bağlı gelişebilmektedir. Klinik olarak penisilin nefriti bulguları ateş,
maküler döküntü, eozinofili ve hematüridir.
Sefalosporinlerde interstisyel nefrit yaparak nefrotoksisiteye sebep olabilmektedir.
Glikopeptit antibiyotiklerin interstisyel nefrit yaparak nefrotoksisiteye sebep olduğu
düşünülmektedir. Bazı faktörlerin varlığı vankomisin nefrotoksisitesi geliştirme riskini
arttırmaktadır. Bu faktörler arasında sıklıkta belirtilenler vadi vankomisin seviyesi (˃ 10
mg/L), tedavi süresi (˃ 21 gün), aminoglikozidlerle birlikte kullanım ve yaşlı hasta grubunda
kullanımdır. Daha az sıklıkta belirtilen faktörler arasında erkek cinsiyet, tepe vankomisin
seviyesi, diyafram altı vasküler cerrahi, bazal serum kreatinin seviyesi, karaciğer hastalığı,
peritonit, nötropeni ve furosemid tedavisi sayılmaktadır. Teikoplaninin vankomisinden daha
az nefrotoksik olduğu rapor edilmektedir.
Rifampisin kullanımı sonucu akut oligürik böbrek yetmezliği bildirilmiştir.
3) Hemolize bağlı olarak nefrotoksisite yapan antibiyotikler:
Bunlar arasında sülfanamidler bulunmaktadır.
4) Postrenal sebeplere bağlı nefrotoksisite yapan antibiyotikler:
Asiklovirin intralüminal presipitasyona bağlı olarak nefrotoksisite gelişir.
Nefrotoksisite Nasıl Azaltılır?
1- Hastadan interstisyel nefrite sebeb olmuş ilaç öyküsü alınıyorsa ilaç ve ait olduğu gruptan
ilaçların kullanımından kaçınılmalıdır.
2- Böbrek yetmezliği olan hastalarda bütün ilaçların kullanımı sırasında gerekli ilaç doz
değişiklikleri yapılmalıdır.
3- Aminoglikozid toksisitesini önlemek amacıyla en az nefrotoksik olan aminoglikozid
kullanılabilir. En az nefrotoksik olan streptomisin olup bunu amikasin izler. Gentamisin ve
neomisin en fazla nefrotoksik olanlardır.
4- Aminoglikozidlerin günde tek doz kullanılması toksisite insidansını azaltır. Bu nedenle
aminoglikozidlerin günde tek dozda uygulanması önerilmektedir.
5- Kreatinin klirensi 50 ml/dakika’nın altında olan hastalarda ilaç vadi düzeylerinin diğer
hastalara oranla yüksek izlenmesi nedeniyle bu hasta grubunda ilaç-vadi düzeylerinin takip
edilerek doz ayarlamalarının yapılması önerilmektedir.
6- Sülfanamidlerin kullanımı sırasında hidrasyon sağlanması, idrarın alkalileştirilmesi
nefrotoksisiteyi azaltacaktır.
7- Vankomisin kullanımı sırasında vankomisin nefrotoksisitesi ile ilişkili risk faktörleri ortadan
kaldırılmalıdır.
8- Asiklovire bağlı toksisiteyi azaltmak amacıyla ilaç hastanın hidrasyonunun sağlanmasından
sonra bir saatlik infüzyon şeklinde tatbik edilebilir.
Nefrotoksisite Nasıl Takip Edilir?
Potansiyel olarak bütün ilaçların nefrotoksik oldukları kabul edilerek bazı hasta gruplarında
bazı antibiyotiklerin kullanımı sırasında klinik ve laboratuvar bulguları ile nefrotoksisite takibi
yapılmalıdır. Düzenli aralıklarla haftada iki kez böbrek fonksiyon testlerinin takip edilmesi
nefrotoksisitenin erken tanısı ve tedavisi açısından önemlidir.
Böbrek Yetmezliğinde Antibiyotik Kullanımı
Böbrek yetmezliğinde ilaçların emiliminde, metabolizmasında ve atılımında önemli
değişiklikler olmaktadır. Böbrek yetmezliğinde birçok ilacın yarılanma ömrü uzamaktadır. Bu
nedenle böbrek yetmezliğinde istenilen etkinin sağlanması ve toksik yan etkilerden kaçınmak
amacıyla doz ayarlamalarının yapılması gerekmektedir. Doz ayarlamaları hastanın kreatinin
klerensine göre yapılmaktadır. Bu nedenle hastanın kreatinin klerensinin bilinmesi
gerekmektredir. İdrar toplanmaksızın “Cocroft ve Gault” formülü kullanılarak klerens
hesaplaması yapılabilir.
Kreatinin klerensi = (140-yaş)x(ideal kilo)/72xserum kreatinin (mg/dl). Kadınlar için elde
edilen rakam 0.85 ile çarpılmalıdır.
Bu formülde hastanın serum kreatinin düzeylerinin sabit düzeylerde seyrettiği kabul
edilmektedir. Böbrek fonksiyonlarının süratle değiştiği durumlarda bu formülün kullanılması
uygun değildir. Akut böbrek yetmezliğinde GFR’yi 10 ml/dakika’nın altında kabul etmek daha
uygundur. Böbrek yetmezliği olan hastalarda antibiyotik tedavisi başlangıcında yükleme
dozlarında genellikle değişiklik yapılmaması önerilmektedir. Ancak idame dozlarının klerens
düzeylerine göre doz azaltılması ya da ilaç aralığının uzatılması ile ayarlanması
önerilmektedir.
Tablo 5. Böbrek yetmezliğinde doz ayarı gerekmeyen bazı antimikrobiyal ajanlar
Azitromisin
Metronidazol
Seftriakson
Moksifloksasin
Kloramfenikol
Tigesiklin
Klindamisin
Kaspofungin
Doksisiklin
Rifabutin
Linezolid
CERRAHİ ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİSİ
Operasyon öncesi profilaktik antibiyotik uygulaması çok yaygın olarak kullanılmaktadır.
Cerrahi öncesinde yapılan antibiyotik profilaksisinin gerekliliği ve faydası konusunda bir tereddüt
yoktur. Günümüzde cerrahi antibiyotik profilaksisinin (CAP) endike olduğu alanlar büyük oranda
belirlenmiş durumdadır. Ancak CAP uygulamalarıhalen çok tartışılan ve gelecekte de tartışılmaya
devam edilecek konular olarak görülmektedir. Bunun nedeni çok farklı CAP uygulamasının çok farklı
alanlarda yapılabilmesi ve bugüne kadar olan bilgi birikiminin farklı otoriteler tarafından değişik
şekillerde yorumlanabilmesidir.
Cerrahi profilaksi uygulamaları ülkemizde de standardize edilmiş
değildir. Genel olarak
operasyonu yapan cerrahın profilaksi yapma yetkisi/sorumluluğu olduğu kabul edilmiş gibidir. Bu
nedenle CAP uygulaması cerrahi girişimin bir parçası olarak algılanmaktadır. Ancak son yıllarda bu
yaklaşım yerini multidisipliner bir uygulamaya bırakmaktadır. Özellikle antibiyotik kullanımına
getirilen kısıtlamalar ve modern tıptaki gelişmeler sonucu ortaya çıkan çok yoğun veri birikimi konuyu
daha bilimsel bir platforma taşımıştır. Cerrahi girişimlerin sorumluluğunun tek başına cerraha
yüklenmesi doğru bir yaklaşım değildir. Özellikle cerrahi sonrası gelişen enfeksiyonlarda cerrah
tarafından kontrol edilemeyen faktörlerin önemi inkar edilemez. Hastane şartları ve çalışanların
eğitimi, hastanın taşıdığı risk faktörleri ve operasyon sonrası bakım gibi değişkenler enfeksiyon
gelişmesi üzerinde oldukça etkilidir.
“Cerrahi Antibiyotik Profilaksisi” konak savunmasının etkilenmeyeceği düzeyde olmak koşuluyla,
intraoperatif kontaminasyondaki mikrobiyal yükü azaltmak için uygun zamanda, uygun bir
antibiyotiğin, yeterli dozlarda kullanımı ile alınan bir önlemdir.
CERRAHİ GİRİŞİMLERİN İNFEKSİYON RİSKİ AÇISINDAN SINIFLANDIRILMASI
Yara Sınıflaması
Yara Tanımı
Temiz
Elektif yapılan travmatik olmayan ameliyatlardır. İnflamasyon bulunmaz.
Solunum, sindirim ve genitoüriner sisteme ait bir girişim içermez.
Ameliyat tekniğinde hata yoktur
Temiz/ kontamine
Kontamine
Acil girişim ya da solunum, sindirim ve genitoüriner sisteme girişim
yapılmıştır. Önemli bir kontaminasyon yoktur. Ameliyat tekniğinde
minör hatalar olabilir
Gastrointestinal kanaldan, ya da infekte genitoüriner kanaldan önemli
kontaminasyon vardır. Akut, pürülan olmayan inflamasyon
bulunur.Cerrahi teknikte önemli hatalar vardır. 4 saatten eski olmayan
penetran travma ya da kronik açık yara vardır.
Enfeksiyon riski (%)
<2
< 10
~ % 20
Kirli / Enfekte
Cerrahi
Solunum, gastrointestinal ve genitoüriner perforasyon ya da 4 saatten
eski travmatik yara vardır. Pürülan akıntı saptanır
profilaksi
temiz-kontamine
ve
bazı
özel
durumlarda
~ % 40
(protez
ve/veya
immunsüpresyon) temiz cerrahi girişimlerde önerilir. Kontamine ve kirli cerrahi girişimlerde
antibiyotik kullanımı tedavi amaçlıdır.
Antibiyotik profilaksisinin hedefleri
 Cerrahi alan enfeksiyonu (CAE) insidansını azaltmak
 Delile dayalı kanıtlanmış etkinliği olan antibiyotik kullanımı
 Hastanın ve hastanenin bakteriyel florası üzerine en az etki
 En az yan etki
 Hastanın savunma sisteminde en az değişiklik
Antibiyotik profilaksisinden beklenen faydalar
 Faydalar ortaya çıkacak enfeksiyonun şiddetiyle ilgilidir
 Hemen her zaman olduğu gibi birincil fayda erken veya geç mortalitenin azaltılması
 Hastanede kalış süresinin ve dolayısıyla hastane masraflarının azaltılması
 Antibiyotik kullanımının (tüketiminin) azaltılması
Profilaksinin riskleri
 Hatalı antibiyotik kullanımı
 Antibiyotik direnci
 Kolit gelişimi;
 Hastanede kalış süresi ve masraflarda artma
 Artmış morbidite ve mortalite
Profilaktik Antibiyotik Uygulaması Esasları
 Profilaksi, operasyondan önceki 30 dakika içinde; Anestezi indüksiyonu ile birlikte uygulanmalıdır.
Bu kuralın istisnaları sezaryan ameliyatlarında paranteral antibiyotiğin göbek kordonu
bağlandıktan sonra uygulanması ve elektif kolorektal ameliyatlarda oral antibiyotiğin 15–20 saat
önce verilmesidir.
 Ameliyat sonunda ek dozların uygulanmasına gerek yoktur ( Ameliyat 3–4 saatten uzun sürerse ek
doz gerekebilir).
 Ameliyat anında >1500 mL kan kaybı olmadıkça erişkinlerde ek doza gerek yoktur.
 Penisilin allerjisi hikâyesi veya bulguları (anafilaksi, ürtiker, döküntü) varsa profilakside betalaktam
antibiyotikler kullanılmamalıdır.
 Profilaksi için seçilen antibiyotik olası enfeksiyonda en sık etkili patojenleri kapsamalıdır.
 Profilaktik antibiyotikler intravenoz uygulanmalıdır ancak kirlenme riski ve doz ayarlama hataları
nedeniyle serumların içine katılarak verilmemelidirler.
 Profilaktik antibiyotik dozu tedavi edici doz ile aynı olmalıdır.
 Antibiyotik profilaksisi 24 saati geçmemelidir.
 Bilimsel kanıt düzeyi olan çalışmalarla desteklenmiş profilaksi yöntemleri seçilmelidir.
Antibiyotik Seçimi
 Profilaktik
antibiyotik
seçim
politikaları,
antibiyotiklere
dirençli
bakterilerin
bölgesel
epidemiyolojik bilgilerine dayanmalıdır.
 Maliyeti düşük, yarı ömrü kısa, emniyeti kanıtlanmış, antimikrobiyal direnci düşük, nisbeten dar
spektrumlu antibiyotikler seçilmelidir.
 Gelişebilecek antibiyotik direncini önlemek için yeni, tedavide ilk seçenek olabilecek geniş
spektrumlu antibiyotiklerin cerrahi profilakside kullanımından sakınmak gerekir.
Bilimsel Kanıt Düzeyleri
Ia Randomize kontrollü çalışmaların meta analizi
Ib En az bir randomize kontrollü çalışma
IIa En az bir iyi planlanmış randomize olmayan, kontrollü çalışma
IIb En az bir başka yapıda iyi planlanmış deneysel çalışma
III İyi planlanmış, deneysel olmayan tanımlayıcı çalışma (karşılaştırmalı çalışmalar, korelasyon
çalışmaları, olgu)
IV Uzman komite raporları ve otörlerin klinik deneyimleri
Antibiyotik Profilaksisi Önerilen Cerrahi Girişimler için önerilen kanıt düzeyleri
Yapılan Cerrahi İşlem
Kanıt Düzeyi
Genel Cerrahi
Özafagus
IV
Gastroduedonal
Ib
Endoskopik gastrostomi
Ib
İnce Barsak
IV
Safra Yolları (Açık)
Ia
Apendektomi
Ib
Kolorektal
Ia
Laparaskopik ve nonlaparaskopik herni (yama mesh konulan)
IV
Meme
IV
Kalp damar ve göğüs cerrahisinde profilaksi
Kalp pili takılması
Ia
Açık kalp cerrahisi
IIb
Koroner arter bypass
Protez kapak cerrahisi
Pulmoner rezeksiyon
Ib
Ortopedik cerrahi
Total kalça replasmanı
Ib
Protez diz eklemi replasmanı
IIa
Kapalı kırık fiksasyonu
Ia
Kalça kırığı tamiri
Ib
Spinal cerrahi
Ib
Protez uygulanan tüm işlemler
IV
Jinekolojik Cerrahi
Sezeryan
Ia
Abdominal histerektomi
!a
Vaginal histerektomi
Ib
Abortus indüksiyonu
Ia
Kulak Burun Boğaz Cerrahisi
Baş boyun cerrahisi
Ia
Beyin cerrahisi
Kraniotomi
Ia
BOS şant operasyonu
Ia
Ürolojik cerrahi
Transrektal prostat biopsisi
Ib
Taş kırma
Ia
Transüretralprostat rezeksiyonu
Ib
Antibiyotik Profilaksisi Önerilmeyen Cerrahi Girişimler İçin Önerilen Kanıt Düzeyleri
Yapılan Cerrahi İşlem
Kanıt Düzeyi
Genel Cerrahi
Laparoskopik kolosistektomi
Laparoskopik ve nonlaparoskopik herni
IIb
(yama mesh konulmayan)
Ib
Ortopedik cerrahi
Protez uygulanmayan tüm elektif işlemlerde profilaksi önerilmez
IV
Kulak Burun Boğaz Cerrahisi
Baş Boyun Cerrahisi
IV
Kulak Cerrahisi
Ib
Burun ve Sinüs Cerrahisi
IV
Tonsillektomi
IV
Ürolojik cerrahi
Transüretral mesane tümörü rezeksiyonu
IV
Ameliyatın Tipine Göre Cerrahi Profilaksi Önerileri Aşağıdaki Tablo’ da verilmiştir.
CERRAHİ TİPİ
ÖNERİLEN PROFİLAKSİ
ETKENLER
AÇIKLAMALAR
BAŞ-BOYUN CERRAHİSİ
Oral, faringeal mukozaları
kapsayan ameliyatlarda profilaksi
önerilir. Kontamine olmayan baş
ve boyun cerahisinde gerekmez.
Tonsillektomi, adenoidektomi,
rinoplasti için profilaksi
önerilmez.
Kulak cerrahisinde profilaksi
önerilmemekle birlikte, hekim
tarafından gerekli görüldüğünde
uygulanabilir.
Temiz –enstrüman konulan
OFTALMİK CERRAHİ
Katarakt Ekstrasyonu
Penetran Oküler Yaralanmalar
BEYİN CERRAHİ
Temiz ve implant içermeyen
Kraniotomi
Temiz, kontamine (sinüslerden
geçiliyorsa, transsfenoidal,
transorofarengial)
BOS Şantı
Sefazolin (1-2 g İV) tek doz
+Metronidazol 500 mg
(veya Ornidazol 500 mg IV)
veya
Klindamisin (600-900 mg,
İ.V), tek doz +/- Gentamisin
(1.5 mg/kg, İV), tek doz
Sefazolin (1-2 gr iv) veya
Sefuroksim (1.5 gr iv) veya
Klindamisin (600 mg iv)
Sefazolin 20-30 mg/kg
Gentamisin (% 0.3 sol.),
veya tobramisin (% 0.3 sol.)
işlem öncesinde 1-2 damla
topikal olarak uygulanır ve
neomisin-gramisidinpolimiksin B ± sefazolin
veya tobramisin100 mg (20
mg) subkonjonktival
Ampisilin /sulbaktam veya
Siprofloksasin 200 mg+
Klindamisin 600 mg
Sefazolin (1-2 g IV) tek doz
veya Vankomisin (1 g IV) tek
doz
Klindamisin (900 mg IV) tek
doz veya Amok/Klav 1.2 g,
IV veya Sefuroksim 1.5 g +
Metronidazol İ.V.
Sefazolin (1-2 g IV) tek doz
veya Vankomisin 1 g tek doz
veya
Vankomisin (10 mg) +
gentamisin (3 mg) fizyolojik
su ile sulandırılarak
intraventriküler veya
TMP/SMZ 160/800 mg iv
- S. aureus,
-Viridans
streptokoklar
- Orofarengial
anaeroblar
(peptostreptoko
k ve
fusobakteriler)
Tek doz profilaksi
yeterlidir
Profilaksi süresi 24
saati aşmamalıdır
Profilaksiye rağmen
kontamine cerrahide
infeksiyon oranları
yüksektir
-Staphylococcus
spp.
-Pseudomonas
türleri dahil
gram negatif
mikroorganizma
lar
- S. aureus
- Koagülaz
negatif
stafilokoklar
Operasyon 3
saatten uzun
sürecekse, 8 saat
içinde aynı doz
tekrarlanır
Spinal cerrahide
genel olarak
profilaksi önerilmez.
Ancak füzyon,
yabancı madde
yerleştirilmesi ya da
uzun süren
girişimlerde yararı
kanıtlanmamış
olmakla birlikte
profilaksi (sefazolin
veya klindamisin ile)
kullananlar da
vardır.
KARDİYOVASKÜLER CERRAHİ
Aşağıdaki durumlarda kullanılır :
- Kardiyak cerrahi
- Abdominal aorta
rekonstrüksiyonu
- Kasık insizyonu içeren bacak
operasyonları
- Prostetik yabancı cisim konulan
vasküler girişimler
- İskemi nedeniyle alt ekstremite
amputasyonu
Sefazolin (1-2 g, İV), tek doz
(veya 3x1 g 1-2 gün) veya
Sefalotin (2.0 g ) tek doz
(veya 4-6 saatte bir 2.0 g, 12 gün) veya
Sefuroksim (1.5 g, IV)., tek
doz (veya 2x1 1.5 gm, 1-2
gün) veya
Vankomisin (1.0 g, İV), tek
doz veya 12 saatte bir 1g 1-2
gün.
Nazal S.aureus taşıyıcılığı
olan hastalara
operasyondan önceki
geceden başlanarak nazal
mupirosin 5 gün kullanılır.
- S. aureus,
- Koagülaz
negatif
stafilokoklar
- Gram negatif
basiller
Kardiyak
kateterizasyon için
profilaksi
önerilmez.Kardiotor
asik Cerrahide
profilaksi 72 saate
kadar uzatılabilir
(Uzman önerisi).
Drenlerin
çekilmesine kadar
sürdürülmemelidir.
Bypass biterken 2.
doz antibiyotik
uygulanır. MRSA
sıklığı  ise
Vankomisin önerilir.
Kasık
insizyonlarında,
Sefuroksim eklenir.
- Kalıcı pacemaker takılması
TORASİK CERRAHİ
Torasik cerrahi
Sefazolin (1.0 g, İV), tek doz
Lobektomi, pnömektomi
Sefuroksim (1,5 g iv) 12
saatte bir veya
Toraks cerrahisinde
standart profilaksi
önerisi mevcut
değildir. Ancak
lobektomi,
pnömonektomi,
wedge rezeksiyonu,
toraks travması,
özefagus cerrahisi,
mediastinoskopi,
torasik outlet
sendromu, göğüs
tüpü takılması ve
median sternotomi
yapılan tüm diğer
girişimlerde genel
eğilim profilaksi
uygulanması
yönündedir.
MİDE VE BİLİYER SİSTEM
CERRAHİSİ
(Gastroduodenal, Perkütan
endoskopik gastrostomi ve
laporoskopik kolesistektomi dahil)
Yalnız yüksek riskte yapılır
Sefazolin (1-2 g IV) veya
Sefoksitin veya Seftizoksim
veya sefotetan veya
Sefuroksim (1.5 g, ıv). tek
doz
Gram negatif
basiller,
streptokoklar,
orofarengiyal
anaeroblar
(Bazı otörler 12 saatte bir 23 ilave doz önermektedir).
Gastroduodenal
Yüksek Risk:
Aklorhidrili, gastrik
motilitesi azalmış,
morbid obes,
kanserli veya mide
kanaması geçiren
hastalar
Biliyer Yüksek Risk:
Obesite, ›70 yaş,
diabet, nonfonksiyone safra
kesesi (akut
kolesistit epizodu,
kolelitiazis), tıkanma
sarılığı, kanal taşları
olan hastalar
ERCP
Obstrüksiyon olmadıkça profilaksi
gereksiz.
Siprofloksasin (500-750 mg
PO) işlemden 2 sa önce.
Seftizoksim 1.5 g IV
işlemden 1 sa önce veya
Piperasilin/tazobactam
(4.5 g, IV) işlemden 1 sa
önce.
Gram negatif
basiller,
anaeroblar
Yeterli drenaj
kolanjit ve sepsisi
önleyebilir.
Randomize
çalışmalarda
profilaktik
antibiyotiğin ek
katkı sağlamadığı
gösterenler vardır.
Antibiyotikler
bakteriyemiyi
azaltmakta birlikte
sepsis ve
kolanjiyoliti
önleyememiştir.
KOLOREKTAL CERRAHİ (APPENDEKTOMİ DAHİL)
Elektif cerrahi
Cerrahiden önceki gün sulu diyet ve
oral polietilen glikol ile barsak
temizliği ile birlikte:
ORAL: Neomisin sülfat 1g PO +
eritromisin baz 1 g PO (Cerrahiden
19-18-9 saat önce) veya
Metronidazol+Eritromisin PO
girişimden 30 dakika – 4 saat önce
(Cerrahiden 19-18-9 saat önce)
PARENTERAL: Sefazolin 1-2 g İV +
Metronidazol 500 mg IV (veya
ornidazol 500mg IV) veya Sefoksitin
1-2g IV veya Sefotetan 1-2 g IV veya
Gram negatif
basiller,
anaeroblar
Peritonit
gelişmişse;
Gram (-)
aerop ve
anaeropları
içeren
antibakteriyel
tedavi
başlanır. Örn.:
Seftriakson+
Metronidazol
Acil cerrahi
Sefazolin 1-2 g, IV + Metronidazol
0.5 g, İV tekdoz veya Sefoksitin 1-2
g, İV
Sefoksitin 3x1, İV 5 gün veya
Rüptüre organ
Seftriakson 2x1 g IV +
Metronidazol 3x0.5 g İV 5gün
OBSTETRİK/JİNEKOLOJİ
Sefazolin 1-2 g, İV, tek doz ,
Sefoksitin 1-2 g, İV, tek doz ,
Vajinal /abdominal radikal
histerektomilerde
Sefuroksim 1.5 g, İV, tek doz,
Sefotetan 1.5 g, İV, tek doz
Erken membran rüptürü veya
komplike sezaryende
Sefazolin 1 g, İV, umblikal kord
klampe edilir edilmez. 6-12 saat
sonra tekrar.
Gram negatif
basiller,
Grup B
streptokoklar,
Enterokoklar,
Anaeroblar
Abortus,
1. trimestrde PID öyküsü varsa
1.trimestirde ise Sefazolin 1 g, İV
veya Doksisiklin 300 mg PO;
2. trimestirde ise Sefazolin 1 g, İV
Sistosel/rektosel onarımı,
adnexal cerrahi, konizasyon,
manuel plasenta çıkartılması,
komplike olmayan dilatasyon ve
küretaj işlemlerinde profilaksi
önerilmiyor.
ÜROLOJİK GİRİŞİMLER
İdrarı steril hastalarda
antimikrobiyal profilaksi tavsiye
edilmez.
Preoperatif bakteriüri
saptananlarda işlemden 2 saat
önce
Oral: Trimetoprim/
sulfometoksazol veya
Siprofloksasin 500 mg PO
Preop. Bakteriüri saptananlar ise
veya lomefloksasin 400 mg PO,
önce tedavi edilmelidir.
sonra katater çıkarılana kadar veya
10 gün süre ile (oral Nitrofurantoin
veya TMP/SMX) verilir. Parenteral:
Sefazolin 1.0 g, İ.V. 3x1, 1-3 doz ya
Gram negatif
basiller
Ameliyattan
30 dakika önce
uygulanır.
Uzayan
operasyonlard
a dozlar
her 3 saatte
bir tekrarlanır
Göbek bağı
klemplendikte
n sonra
da siprofloksasin 400 mg IV verilir
Transrektal prostat biyopsisi
Transuretral veya transvezikal
prostatektomi
Nefrektomi, nefrolitiyazis
Siprofloksasin 500 mg
veya
Aminoglikozid + Metronidazol yada
klindamisin
veya 2./3. kuşak sefalosporin
Biyopsiden 12 saat önce ve sonra
birer doz verilir
Siprofloksasin 400 mg iv veya
1. ve 2. kuşak sefalosporin
(sefazolin 1 g ya da sefuroksim 1.5
g) veya trimetoprim
sulfometoksazol veya
Gentamisin 80 mg iv
+ Ampisilin 1 gr iv veya amoksisilin
/klavulanik asit
1. ve 2. kuşak sefalosporin
(sefazolin 1 g ya da sefuroksim 1.5
g)
Aminoglikoz,id + metronidazol ya da
klindamisin
Barsak florası
(Gram negatif
basiller,
anaeroblar)
Gramnegatif
basiller
<24 saat
<24 saat
Cilt ve
genitoüriner yol
florası
ORTOPEDİK CERRAHİ
Hemovak
çıkarılınca
profilaksi
sonlandırılır.
Kalça artroplastisi, spinal füzyon
Kardiyak cerrahide olduğu gibidir
Total eklem replasmanı (kalça
hariç)
Ameliyathaneye alınca sefazolin 12 g IV veya vankomisin 1.0 g, İ.V.,
sonra 2x1.0 g/gün İ.V. (veya 4X500
mg), 2 gün
S.aureus,
koagülaz negatif
streptokoklar
Kapalı kırıkta açık redüksiyon+
internal fiksas
Seftriakson 2 g, İ.V. veya İ.M.
Stafilokoklar,
streptokoklar,
gram - basiller
MEME CERRAHİSİ
Parenteral 1., 2. Kuşak
Sefalosporinler. Dozlar
histerektomide (yukarıda) olduğu
gibidir.
TRAVMATİK YARA (ISIRIK
YARALARI HARİÇ)
PLASTİK VE REKONSTRÜKTİF
CERRAHİ
Sefazolin 1.0 g, İ.V., 3X1/gün, ≥ 5
gün veya Seftriakson 2.0 g, İ.V., 24
saatte bir ≥ 5 gün.
Mevcut klinik
çalışmalar
çerçevesinde,
bu alandaki
çoğu girişim
için profilaksi
önerilmemekt
edir.
Eğer hekim
tarafından
kullanılması
gerekli
görülüyor ise,
genel ilkeler
dikkate
alınmalıdır.
Sefazolin 1g IV insizyondan 30
dakika önce, 8 saatte bir ek doz 48TRANSPLANTASYON CERRAHİSİ 72 saat süre
Kalp transplantasyonu
Akciğer ve kalp-akciğer
transplantasyonu
Karaciğer transplantasyonu
Pankreas ve böbrek
transplantasyonu
Böbrek transplantasyonu
Sefazolin 1g IV insizyondan 30
dakika önce, 8 saatte bir ek doz 4872 saat süre
Sefotaksim 1 g + Ampisilin 1 g
anestezi indüksiyonu ile birlikte IV,
6 saatte bir aynı uygulama, 48 saat
süre
Staphylococcus
aureus, koagulaz
negatif
stafilokok
Staphylococcus
aureus, koagulaz
negatif
stafilokok
Gram negatifler,
Enterokok,stafilo
kok, nadiren
P.aeruginosa
Sefazolin 1 g IV, anestezi ile birlikte
verilir, üç saatten uzun
Gram negatif
operasyonlarda ek doz
basiller (E. coli,
Klebsiella vb),
Sefazolin 1 g IV, anestezi ile birlikte,
stafilokoklar
üç saatten uzun operasyonlarda ek
Enterik gram
doz
negatif basil
DİŞHEKİMLİĞİNDE PROFİLAKTİK ANTİBİYOTİK KULLANIMI
Dişhekimliği uygulamalarında profilaktik antibiyotik kullanımı iki hasta grubunda düşünülür; birinci
grup hastalarda, planlanan cerrahi girişim öncesinde, girişim bölgesinde oluşabilecek enfeksiyonu
kontrol altına almak amacıyla antibiyotik kullanılabilir. Geniş alanlı cerrahi işlem gerektiren olgular
yanı sıra, özellikle kemoterapi gören, immunosupresif ilaç alan, ve bazı diabet hastaları bu grup
içerisinde sayılabilir. İkinci grup hastalar, uygulanacak girişim sırasında oluşacak bakteriyemi
nedeniyle özel dikkat isteyen hastalardır.
Dişhekimliği pratiğinde kanamaya neden olan bütün işlemler, hasta kan dolaşımında geçici bir
bakteriyemi oluşturur. Bakteriyemi, her türlü cerrahi müdahale sırasında oluştuğu gibi, diştaşı
temizliği, kron preperasyonu, ortodontik bant yerleştirilmesi gibi invasiv sayılmayacak pek çok işlem
yapılırken de ortaya çıkabilir (1). Dişhekimliği uygulamalarında ağızdaki dokularının kanamasına bağlı
olarak gelişen bakteriyemi geçici bir tablodur ve nadiren 15 dakikadan daha uzun sürer.
Sağlıklı bireylerde bu durum her hangi bir sorun yaratmaz ve bir terapötik yaklaşımı gerekli kılmaz.
Ancak, bazı hastalarda, oral bakterinin hematolojik yayılımı, vücudun diğer organlarında
“metaztazik” enfeksiyonların gelişmesine neden olabilir. Bu grup içerisinde bakteriyel endokardit
riski taşıyan hastalar ile, bazı eklem protezi taşıyan hastalar yer alırlar.
Oluşacak bakteriyeminin hasta için bazen hayati risk taşıyabileceği bu durumların önlenebilmesi için,
preoperatif, profilaktik antibiyotik kullanılması endikedir.
Geniş bölgede cerrahi girişim planlanan hastalarda; bozulmuş ya da suprese edilmiş konak direnci
nedeniyle, dental prosedürler öncesi profilaktik antibiyotik kullanımının endike olduğu birinci grup
hastalarda; kullanılacak antibiyotik cinsi ve dozajı, yapılması düşünülen işlemler, hastanın sistemik
durumu ve dokuların durumu göz önüne alınarak planlanır. Bu grup hastalarda hekim, olgunun
özelliklerini dikkate alarak karar vermek durumundadır.
İkinci gruba giren, ve oluşabilecek bakteriyemi nedeniyle metastazik enfeksiyon riski taşıyan
hastalarda olguların belirlenmesi, ve uygun profilaktik antibiyotik rejiminin uygulanması, bazı
medikal kuruluşların standartları ve tavsiyeleri doğrultusunda planlanır (2). Amerikan Kalp Birliği
(American Heart Association –AHA), Amerikan Ortopedik Cerrahlar Akademisi (American Academy
of Orthopaedic Surgeons-AAOS)
ve Amerikan Dişhekimleri Birliği (American Dental Association-ADA), belirli aralıklarla yayınladıkları
raporlar ile, hekim dünyasına tavsiyelerde bulunurlar. Bakteriyel endokardit riski ya da eklem
protezinin enfeksiyonu riski taşıyan hastalarda profilaktik antibiyotik kullanımı, sözü edilen
raporlar ve tavsiyeler uyarınca düzenlenmektedir.
Bakteriyel Endokardit Riski Olan Hastalar :
Amerikan Kalp Birliği (AHA), bakteriyel endokardit riski taşıyan kardiyovasküler sorunlu hastalar
hakkında 1955 yılından bu yana sekiz tavsiye raporu yayınlamıştır (2) . Amerikan Kalp Birliğinin son
raporu ve tavsiyeleri 1997 yılında yayınlanmıştır, ve günümüzde geçerliliğini sürdürmektedir (3,4).
Bu tavsiyeler Amerikan Dişhekimliği Birliği (ADA), Kanada Dişhekimliği Birliği (CDA) ve İngiliz
Dişhekimleri Birliği (BDA) tarafından da aynen kabul edilip tavsiye edilmektedir (5).
AHA ve ADA tarafından, dental prosedürler sırasında oluşabilecek bakteriyeminin Bakteriyel
Endokardite neden olabileceği hasta grupları aşağıda sıralanmıştır. Yüksek ve orta dereceli risk
kategorileri antibiyotik profilaksisinin tavsiye edildiği olgulardır. Önemsenmeyecek risk
kategorisinde, endokardit oluşma riski genel popülasyondan farklı görülmemektedir ve antibiyotik
profilaksisi tavsiye edilmemektedir.
BAKTERİYEL ENDOKARDİT RİSKİ OLAN KARDİAK DURUMLAR:
***Endokardit Profilaksi rejimi tavsiye EDİLEN durumlar:
Yüksek risk kategorisi
1-Kalp kapakçığı protezi taşıyanlar; bioprostetik ve homograft taşıyan hastalar.
2-Daha önce bakteriyel endokardit geçirmiş olanlar.
3-Kompleks kongenital kalp hastalığı olan hastalar; örneğin “single ventricle durumları ; büyük
arterlerin transpozisyonu; Fallot tetralojisi” (single ventricle states, transposition of great arteries,
tetralogy of Fallot)
4-Cerrahi olarak düzeltilmiş sistemik pulmoner dolaşım vakaları.
Orta dereceli risk kategorisi
1-Sıralananlar dışındaki kongenital kardiak malformasyonlar (yukarıda ve aşağıda yazılı olanlar
dışındakiler).
2-Edinilmiş kapakçık disfonksiyonu (örneğin romatizmal kalp hastalığı).
3-Hipertrofik kardiomiyopati.
4-Kapakçık regurgitasyonlu mitral kapak prolapsi.
***Endokardid Profilaksi rejimi tavsiye EDİLMEYEN durumlar
Önemsenmeyecek risk kategorisi (genel populasyondan farkı olmayan hastalar)
1-İzole sekundum atrial septal defekt
2-Atrial septal defekt, ventrikular septal defekt veya patent duktus arteriosus nedeniyle cerrahi
düzeltme operasyonu geçirmiş; ve altı aydan fazla süre residüel kalmamış olan hastalar.
3-Daha önce koroner arter bypass graft operasyonu geçirmiş olanlar.
4-Kapakçık regurgitasyonu olmayan mitral kapakçık prolapsi ,
5-Fizyolojik, fonksiyonel ya da zararsız kalp hırıltısı,
6-Kapakçık disfonksiyonu olmayan eski Kawasaki hastaları,
7-Kapakçık disfonksiyonu olmayan eski romatizmal ateş (rheumatic fewer) hastaları,
8-Kardiak pacemaker (kalp pili) ve implante defibrilatör taşıyanlar.
Dişhekimliği kliniklerinde uygulanan ve kanama nedeniyle bakteriyemi oluşturacak, dolayısıyla
profilaktik antibiyotik kullanımının tavsiye edildiği prosedürler aşağıdaki gibidir:
DENTAL PROSEDÜRLER:
Endokardit Profilaksi Rejimi tavsiye EDİLEN prosedürler:
-Diş çekimi dahil bütün cerrahi girişimler.
-Detartraj, küretaj, kök düzleme, cep ölçümü dahil bütün periodontal cerrahi girişimler.
-İmplant yerleştirme, avulse dişlerin reimplantasyonu.
-Apeks ötesine geçen cerrahi veya cerrahi olmayan endodontik işlemler.
-Subgingival bölgeye fiber veya strip yerleştirilmesi.
-Ortodontik bandların ilk yerleştirilmesi (braketler için gerekli değildir).
-Intraligamenter lokal anestezi.
-Diş veya implant temizliği yapılırken kanama olabileceği düşünülüyorsa.
Endokardit Profilaksi Rejimi Tavsiye EDİLMEYEN prosedürler:
-
Kanama olması beklenmeyen restoratif çalışmalar, dolgu, kron-köprü yapımları.
Lokal anestezi uygulanması.
Kanal içinde kalan endodontik çalışmalar, post yerleştirilmesi.
Rubber dam yerleştirilmesi.
Operasyon sonrası dikiş alınması.
Müteharrik protez veya ortodontik aparey uygulanması.
Ağız içi ölçü alınması, Fluor tatbiki.
Radyografi çekilmesi, ortodontik aperey ajustesi.
Antibiyotik profilaksi rejimi, kalp rahatsızlığı yüksek ve orta dereceli risk kategorisine giren
hastalarda tavsiye edilir. Bazı dental prosedürler sırasında oluşabilecek kanama göz önünde
bulundurularak, her hasta için klinik değerlendirme ayrı ayrı yapılmalıdır (3).
EKLEM PROTEZLERİ
Amerikan Ortopedik Cerrahlar Akademisinin (AAOS) tavsiyeleri doğrultusunda, ortopedik pin,
tabaka ve çivi taşıyan, ya da eklem protezi olan hastalarda antibiyotik profilaksisi genellikle gerekli
değildir (4).
Ancak, bazı hastaların özel durumları nedeniyle premedike edilmeleri uygun olacaktır;
Eklem protezlerinin hematojen yolla enfekte olması ihtimali olan yüksek risk grubu hastalar şu
şekilde sıralanabilir:
---Immunokomprimize, veya immunosuprese hastalarda;
*emflamatuar atropati, romatoid artrid, sistemik lupus erithematos;
*hastalık, ilaç veya radyasyon nedeniyle oluşmuş immunosupresyon durumlarında.
---Diğer hastalar;
-insulin bağımlı (tip 1) diabet,
-eklem protezi yerleştirildikten sonraki ilk iki yıl;
-daha önce eklem protezi enfeksiyonu geçirmiş olanlar
-yetersiz beslenenler,
-hemofili hastalarında.
Dişhekimliği uygulamaları sırasında, bakteriyel endokardit ya da metastazik enfeksiyon riski
nedeniyle tavsiye edilen profilaktik antibiyotik kullanımı aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
DİŞ HEKİMLİĞİ PROSEDÜRLERİ İÇİN PROFİLAKTİK ANTİBİYOTİK UYGULAMA TABLOSU
HASTA
Standart genel profilaksi
İLAÇ
DOZAJ (*)
Amoxicillin
(tek doz)
Ağızdan ilaç alamayan hasta
Erişkin: İşlemden 1 saat önce ağızdan 2,0g
Çocuk: İşlemden 1 saat önce ağızdan 50mg/kg
Ampicillin
Erişkin: İşlemden 30 dakika önce, IM veya IV
2,0g
(tek doz)
Çocuk: İşlemden 30 dakika önce IM veya IV
50mg/kg
Penicillin’e allerjik hasta
Clindamycin
(tek doz)
Erişkin: İşlemden 1 saat önce ağızdan 600mg
Çocuk: İşlemden 1 saat önce ağızdan 20mg/kg
Veya
Cephalexin(**)
veya
Cefadroxil
Erişkin: İşlemden 1 saat önce ağızdan 2,0g
Çocuk: İşlemden 1 saat önce ağızdan 50mg/kg
Veya
Azithromycin
veya
Erişkin: İşlemden 1 saat önce ağızdan 500mg
Clarithromycin
Çocuk: İşlemden 1 saat önce ağızdan 15mg/kg
Penicillin’e allerjik ve ağızdan
ilaç alamayan hasta
Clindamycin
Erişkin: İşlemden 30 dakika önce IV 600mg
Çocuk: İşlemden 30 dakika önce IV 20mg/kg
(tek doz)
Veya
Cefazolin(**)
Erişkin: İşlemden 30dakika önce IM veya IV 1,0g
Çocuk: İşlemden 30 dakika önce IM veya IV
25mg/kg
*Total çocuk dozu erişkin dozunu aşmamalıdır.
**Peniciline ani-tip hipersensitivite reaksiyonu (urtiker, anjio-ödem, anaflaksi) olan kişilerde
cephalosporinler kullanılmamalıdır.
***Bu program Amerikan Kalp Birliği (AHA), Amerikan Dişhekimleri Birliği (ADA) ve Amerikan
Ortopedik Cerrahlar Akademisi’ nin (AAOS) tavsiye ve uyarıları doğrultusunda hazırlanmıştır (3,4) .
Gerek bakteriyel endokardit, gerekse eklem protezlerinde metastazik enfeksiyon riski taşıyan
hastalar yukarıda sıralanan tavsiyeler doğrultusunda premedike edilmelidirler. Ayrıca, bazı küçük
hatırlatmaların yararı olabilecektir:
Dental prosedürden hemen önce uygulanacak antiseptik ağız gargaraları, çalışma sırasında oluşacak
bakteriyemi insidansını ve boyutunu azaltır. Prosedürden hemen önce, hastanın ağızı klorheksidin
veya povidon-iodine gargara ile 30 saniye süreyle çalkalatılabilir. Dirençli suşların oluşabileceği
düşüncesiyle bu uygulama çok sık ve uzun süreli yapılmamalıdır.
Hastada bir kaç seans çalışılacaksa, dirençli bakteri oluşum potansiyelini azaltmak ve ağızın normal
florasını temin etmek amacıyla, randevular arası süre ayarlanmalıdır. Ancak seans sayısını asgaride
tutmaya çalışmak uygun olacaktır.
Bazı dental prosedürlerde, beklenmeyen kanamalar oluşabilir. Hayvan deneylerinde elde edilen
bilgiler, bu gibi durumlarda, işlemden hemen sonra, iki saat içerisinde antibiyotik verilmesinin, etkin
profilaksi sağladığını ortaya koymuştur. Dolayısıyla, önceden premedike edilmemiş risk grubu
hastalarda, dental işlem sırasında beklenmeyen bir kanama görülmesi durumunda, iki saat
içerisinde antibiyotik verilmesi uygun olacaktır.
Özel durumlarda, her hangi bir tereddüte yer vermemek amacıyla, hastanın hekimi ile diyalog kurup
konuşmak tavsiye edilir.
Geçici bakteriyemi, dişhekimliği uygulamalarının pek çoğunda kaçınılmaz olarak karşılaşılan bir
tablodur. Bu durumun ciddi sorunlar yaratabileceği risk taşıyan hasta grupları, genellikle dikkatli
bir anamnez taramasında belirlenebilir. Bakteriyel endokardit veya metastazik enfeksiyon riski
olduğu düşünülen olgularda uygun premedikasyon ciddi sorunların önlenmesi bakımından önemli
bir yaklaşımdır.
Gerek bakteriyel endokardit ve gerekse eklem protezi enfeksiyonu riski taşıyan hastalarda profilaktik
antibiyotik kullanımı konusunda, zaman zaman literatürde değişik görüşlere rastlamak
mümkündür. Risk grubu hastalarda profilaktik premedikasyonun gerekliliği ve koruma etkinliğini
tartışan yayınlarda (6,7,8,9) farklı değerlendirmeler öne sürülebilmektedir. Ancak, konunun hayati
tehlike arzedebilmesi nedeniyle, her türlü tartışmayı giderebilecek geniş çaplı kıyaslamalı deneyler
yapılması söz konusu olamamaktadır. Risk grubu hastalarda premedikasyon yapılmadan cerrahi
girişimde bulunup sonuçlarını gözlemek, ve böylelikle kesin yargılara ulaşmak imkansızdır.
Dolayısıyla, dişhekimliği pratiğinde hukuki ve etik hekim sorumluluğu, uluslararası kuruluşlarca
belirlenip yayınlanan standartlara uymak gerekliliğini vurgulamaktadır.
SEÇİLMİŞ BAKTERİYEL İNFEKSİYONLARA YÖNELİK ANTİMİKROBİYAL PROFİLAKSİ
Etyolojik Ajan /Hastalık
Profilaksi:Ajan/Doz/Yol/Süre
Öneriler
Grup B streptokokal hastalık (GBS)
1. Tüm Hamile kadınlar
hamileliğin 35–37.
Haftalarında taranmalı. Kültür
pazitif ise doğum sırasında
tedavi verilir.
2. Önceden invazif GBS
infeksiyonlu bir infant
doğurulmuşsa veya gebelik
sırasında GBS bakteriürisi
gelişmişse, doğum sırasında
tedavi verilir.
3. GBS durumu bilinmiyor
ama aşağıda belirtilenlerden
herhangi birisi varsa tedavi
verilir. a)<37 haftada doğum
b)≥18 saattir var olan
membran rüptürü
c)İntrapartum sıcaklık
≥38.00C.
Doğum sırasında profilaktik rejim:
Pen G 5 milyon ünite İV (yükleme)
sonra 2,5 milyon ünite İV q4h
Alternatif tedavi:Ampisilin 2gm İV
(yükleme), sonra 1 gm İV q4h
Pen alerjisi:Anafilaksi açısından
yüksek risk taşımayanlar; Sefazolin 2
gm IV başlangıç dozu, sonra 1gm İV
q8h. Anafilaksi açısından yüksek risk
taşıyanlar; Klindamisin ve eritromisin
duyarlı GBS: Klindamisin 900mg IV
8qh. Veya eritromisin 500mg IV q6h.
Klindamisin veya eritromisine
alternatif gerektiğinde vankomisin
önerilebilir.
Doğuma kadar tedaviye devam
edilir.
Profilaksi alan anneden doğan
yenidoğan
Bulgu ve semptomların yakın
takibi, infantların %95 ilk 24
saatte, anne intrapartun
antibiyotik alsın yada almasın,
infeksiyonun klinik bulgularını
gösterir. Gestasyonel Yaşı <35
hafta olan veya <4 saat
intrapartum antibiyotik alanlarda
laboratuar değerlendirimi ve ≥48
saat gözlem önerilir.
GBS negatif kadında erken
membran rüptürü, preterm
(IV ampisilin 2gm q6h. + IV
eritromisin 250 mg q6h.) 48 saat
sonra, 5 gün po amoksisilin 250mg
q8h. + po eritromisin baz 333 mg
q8h. İnfant morbiditesini azaltır.
Antibiyotik tedavisi plaseboya
kıyasla infant respiratuvar distres
sendromunu ve nekrotizan
enterokoliti azaltmış ve hamilelik
süresini uzatmıştır.Büyük bir
çalışmada, po eritromisin
plaseboya kıyasla neonatallerdeki
sonucu iyileştirmiş fakat bu etki
Amoksisilin-klavunat ve her iki
ilacın kombinasyonunda
gözlenmemiştir.
5 yaşına kadar antimikrobiyal
profilaksi:Amoksisilin 20mg/kg/gün
veya Pen V 125mg bid
Postsplenektomi bakteriyemi:
Olası ajanlar Pnömokok (%90),
meningokok, H. İnfluenza tip
b
5 yaş sonrası:Splenektomi sonrası
çocuklara en az 1 yıl Pen V 250mg
bid verin. Bazıları profilaksinin 18
yaşına kadar verilmesini
öneriyor.Aşılamaya devam edin artı
febril hastalık varlığında hekim
desteği alana değin hasta
Amoksisilin-klv. Kullansın
Aşılama: Önerilen zamanlarda
pnömokok , H.influenza B ve
kuadrivalan meningekokkal aşının
yapıldığına emin olun
Ayrıca sicle cell anemi, talasemi
hastalığı olan asplenik çocuklara 5
yaşına değin günlük
antimikrobiyal profilaksi önerilir.
Pen alerjisi:TMP-SMZ veya
klaritromisin seçeneklerdir.
H.influenza tip B ve N.meningitidis profilaksisi
Çocuklar:Rifampisin 20mg/kg po
(600mg geçmemek kaydıyla) q24h x
4 gün
Hemofilus influenza tip B
Erişkinler:Rifampisin 600mg q24h x 4
gün
Ev içi: Evde ≤ 4 yaşında bir
aşılanmamış çocuk ile temas
olmuşsa, gebe kadın hariç tüm ev
bireylerine rifampisin verilir.
Çocuk bakım merkezleri: ≤ 2
yaşında aşılanmamış 1 çocukla
temasta, duyarlı kişilere profilaksi
+ aşı uygulanır. >2 yaş profilaksi
uygulanmaz. 60 gün içinde ≥ 2
olgu olmuşsa ve aşılanmamış
çocuklar temasta bulunmuşsa,
çocuk ve personele profilaksi
önerilir.
Siprofloksasin(Erişkinler) 500mg tek
doz veya Seftriakson 250mg IM 1doz
(çocuklar<15yaş 125mgIM x1) veya
N. meningitidis temas
Rifampisin 600mg po q12 x 4 doz
(Çocuklar> 1 aylık 10mg/kg po q12 x
4 doz,
<1 ay 5mg/kg q12 x 4 doz veya
Spiramisin 500mg po q6h x 5 gün
Çocuklar 10 mg/kg po q6h x 5 gün
Aerosolle değil damlacıkla
yayılır,bu nedenle yakın temas
gerekli. Hastalık başlamadan
önceki hafta içinde en az 4 saat
yakın temas olmuşsa (Örn; aynı
evde oturma, hapishanedekiler)
veya hastanın nozofaringeal
salgılarıyla temasta bulunulmuşsa
risk yüksektir.Rifampisin dirençli
N. Meningitidis gösterildiğinden
siprofloksasin veya seftraiaksonla
temas sonrası profilaksi tercih
edilebilir.
Endokardit Profilaksisi için Hasta Seçimi
Aşağıda Belirtilen,
Endokarditle ilişkili
Yüksek Riskli Kardiak
Sorunlardan Herhangi
Aşağıda Belirtilen
Dental İşlemlerin
Uygulanacağı
Hastalar:
İnfektif Endokardit
öyküsü
Konjenital kalp
hastalığı artı
Aşağıdakilerden birisi;


Protez
materyalle
tamamen
onarılmış
Kardiak defekt
(sadece ilk 6
ay)
Kısmen
onarılmış fakat
protez
Materyal
yakınında
rezidü defekt
var
Respiratuvar
İşlemlerin
Uygulanacağı
Hastalar
Birine Sahip Hastalar
Protez kalp kapağı
Aşağıda
Belirtilen
İnvazif
Dişeti dokusuna
dental periapikal
bölgeye herhangi
bir işlem veya oral
mukozayı perfore
edici bir işlem.
Profilaksi Önerilir.
(Rutin anestetik
enjeksiyonlar(
infekte
Alan üzerinden
olmadığı sürece)
Dental direk grafi,
ilk dişlerin
dökülmesi,
Ortodontik
cihazların
Gİ veya GÜ
Sisteme, Aşağıda
Belirtilen İnvazif
işlemlerinin
Uygulanacağı
Hastalar:
İnfekte Deri ve
Yumuşak Dokuya,
Aşağıda Belirtilen
İşlemlerinin
Uygulanacağı
Hastalar:
Enterekokkal ÜSİ
olan hastalar
için:
Respiratuvar
traktus
mukozası
insizyonu
Profilaksi
Düşün veya
Kanıtlanmış
infeksiyon
tedavisi için
Profilaksi
önerilir.

Elektif
GÜ işlem
öncesi
tedavi
edin
 Elektif
olmayan
işlemler için
perioperatif
rejimin
enterokoku
kapsaması
sağlanır.
Varolan GÜ veya
Gİ infeksiyonu
olan yada cerrahi
alan infeksiyonu
veya sepsisi
Tedavi rejiminin,
stafilokok ve Bhemolitik streptokoku
kapsaması sağlanır.

Düzeltilmemiş
siyanotik
konjenital
Kalp hastalığı
 Cerrahi olarak
onarılmış şant
ve oluk
Kalp transplantı sonrası
valvulopati
ayarlanması veya
Ortodontik braket
ya da çıkarılabilir
cihaz
önlemeye
yönelik
perioperatif
antibiyotik alan
hastalar için
Yerleştirimi için
profilaksi
önerilmez.

Perioper
atif
rejime
anti
enteroko
kkal
kapsamı
sağlayan
ilaçların
dahil
edilmesi
mantıklı
CERRAHİ DIŞI PROFİLAKSİ
1) Akut Romatizmal Ateş (ARA)
a) İlk atağın önlenmesi: İlk seçenek benzatin penisilin G’dir. Erişkinlerde 1.2 milyon ünite, 27
kg altındaki çocuklarda 600.000 ünite dozunda kullanılmalıdır. Oral penisilin kullanılacaksa
penisilin V 10 gün süreyle kullanılabilir. Hastalığın başlangıcından 9 gün sonrasına kadar
kullanılan penisilin ARA’nın primer atağını engeller. Boğaz kültürü sonucu öğrenilene kadar
(24-48 saat) tedaviyi ertelemek, ARA riskini arttırmaz.
Penisilin alerjisi olan hastalarda oral makrolidler (eritromisin veya klaritromisin) veya azalid
(azitromisin) kullanılabilir.Tedavi süresi eritromisin ve klaritromisin için 10 gün, azitromisin
için 5 gün olmalıdır.
Kronik streptokok taşıyıcılarının (pozitif boğaz kültürüne rağmen klinik bulguların olmaması)
antibiyotikle tedavisine gerek yoktur.
b) Tekrarlayan atakların önlenmesi: ARA atağı geçirmiş bireyler tekrar ARA atağı geçirmek
için yüksek risk altındadır. Daha önce ARA geçirenlerde devamlı profilaksi gerekmektedir.
Kapak hastalığı olan hastalar ARA’nın son atağından sonra 10 yıl veya 40 yaşına kadar
profilaksi önerilmektedir. Kapak cerrahisi geçirenlerde (prostetik kapak replasmanı gibi)
ömür boyu profilaksi verilmelidir.
Devam eden kapak hastalığı olmayan hastalar ARA’nın son atağından sonra 10 yıl veya 21
yaşına gelinceye kadar profilaksi almalıdırlar.
Karditi olmayan hastalar ARA’nın son atağından sonra 5 yıl veya 21 yaşına gelinceye kadar
profilaksi almalıdırlar.
Tekrarlayan atakların önlenmesinde dört haftada bir 1.2 milyon ünite benzatin penisilin G
intramüsküler en sık kullanılan uygulamadır. Penisilin alerjisi olanlarda eritromisin veya
klaritromisin kullanılabilir.
2) Tüberküloz (Tbc)
Tbc’de profilaktik ilaç tedavisinin amacı, Tbc hastası ile teması olan kişide Tbc enfeksiyon
gelişimini ya da Tbc enfekte kişide Tbc hastalığı gelişimini önlemektir. Profilaktik ilaç tedavisi
ile, latent enfeksiyonu olanlarda hastalık gelişimi önlenerek yeni bir basil kaynağının ortaya
çıkması önlendiği için epidemiyolojik olarak da Tbc kontrolünde önemi vardır. Profilaktik ilaç
tedavisine başlamadan, o kişide Tbc hastalığı olmadığı gösterilmelidir. Bunun için, hasta tıbbi
öyküsü, fizik muayene bulguları, akciğer filmi ile değerlendirilmelidir. Tbc hastalığı
düşündüren bulgu saptanırsa, bakteriyolojik inceleme yapılır. Tbc hastalığı varsa ve
saptanmazsa, profilaktik tedavi ilaç direnci gelişimine neden olabilir. Profilaksiye başlamadan
önce, o kişinin ev içi temaslılarının Tbc açısından taranması gerekir; öyküsünde ev dışında
kuşkulu kişiler varsa onların da taranması uygundur.
Koruyucu tedavinin bitiminde tüberkülin deri testinin (TDT) değişime uğraması beklenmez.
Tablo. Tbc profilaksisi vuygulanması gereken durumlar.
Kategori
35 yaş altı
Risk faktörü var 1
Risk faktörü yok
Yüksek insidanslı grup 2
Risk faktörü yok
Düşük insidanslı grup 3
35 yaş ve üstü
PPD > 10 mm ise her yaşa
uygulanır.
Yeni
temas,
HIV
enfeksiyonu,
radyolojik
olarak eski tbc varlığında
PPD sınırı 5 mm’ dir
PPD > 10 mm ise uygulanır
PPD > 10 mm ise her yaşa
uygulanır.
Yeni
temas,
HIV
enfeksiyonu,
radyolojik
olarak eski tbc varlığında
PPD sınırı 5 mm’ dir
Uygulanmaz
PPD > 15 mm ise uygulanır
Uygulanmaz
1
Risk faktörü olan hastalar: HIV enfeksiyonu, bilinen yeni temas, TDT’de yeni değişim,
anormal akciğer grafisi, IV ilaç bağımlılığı, tıbbi risk faktörleri.
2
Yüksek insidanslı grup: Tüberküloz insidansının yüksek olduğu yerlerden gelen göçmenler,
sağlık personeli.
3
Düşük insidanslı grup: Tüberküloz insidansının düşük olduğu gruplar.
Tbc riskini arttıran bağışıklığı baskılanmış TDT pozitif (≥ 5 mm) kişilerde profilaksi
önerilmektedir.
Tbc riskini arttıran bağışıklığı baskılayan durumlar:
-HIV pozitifliği veya AIDS
-Kronik böbrek yetmezliği
-Uzun süre yüksek doz steroid tedavisi almış olan kişiler (2-4 hafta süreyle, günde 15 mg ve
üstü prednizon dozuna eşdeğer steroid dozları yeterli yüksek doz kabul edilmektedir)
-Hematolojik ve RES malignitesi olanlar
-Myeloproliferatif hastalığı olanlar
Kemoproflaksi için izoniyazid(INH) erişkinlerde günde 5 mg/kg (maksimum 300 mg),
çocuklarda 10 mg/kg/gün hesabıyla 300 mg’ı geçmeyecek şekilde 6 ay süreyle verilir. HIV
pozitiflere, silikozis olanlara, TNF-alfa blokörü ya da diğer bağışıklığı baskılayıcı tedavi
alanlara 9 aylık tedavi önerilmektedir.
Kaynak olgu izoniyazide dirençli ise ya da hasta izoniyazid kullanamıyorsa rifampisin 10
mg/kg/gün, maksimum 600 mg/gün kullanılır. Koruyucu tedavide rifampisin 4 ay verilir.
Profilaksinin aralıksız sürdürülmesi esastır. Eğer kısa süreli aralar verilmişse, bu aralar,
profilaksinin sonuna eklenir. Altı aylık profilaksinin 9 ay içerisinde, 9 aylık profilaksinin de 12
ay içerisinde tamamlanması halinde bu tedavi kabul edilebilir.
Diabetes Mellitus, böbrek yetmezliği, diyaliz, alkolizm, malnütrisyon, gebelik, piridoksin
eksikliğine bağlı epileptik nöbeti olanlarda INH ile birlikte piridoksin (vitamin B6) kullanımı
endikasyonu vardır; günde 10 mg verilmelidir.
Sağlık personeline işe başlarken rutin olarak TDT yapılmalıdır. Eğer personel 1 yıl içinde TDT
yapılmamış ise iki aşamalı TDT (1-3 hafta arayla iki defa) uygulanmalıdır. TDT pozitif saptanan
ve duyarlı M.tuberculosis ile temas etmiş olduğu düşünülen sağlık personeline INH
profilaksisi başlanmalıdır.
Her kurum tüberküloz riskini belirlemelidir.
≥200 yataklı kurum ve bir önceki yılda ≤6 Tbc hastası  Düşük risk
≥200 yataklı kurum ve bir önceki yılda >6 Tbc hastası  Orta risk.
Sağlık personeline ilk işe başlarken rutin olarak TDT yapılmalıdır. Sonrasında eğer kurum orta
riskli bir kurum ise yıllık olarak TDT yapılmalıdır. Eğer kurum düşük riskli kurum ise riskli
ünitelerde çalışan personele (örn; göğüs hastalıkları gibi) yıllık olarak TDT yapılmalıdır.
Eğer bir sağlık personeline bulaş saptandı ise (TDT pozitif) yıllık TDT ve akciğer grafisi ile
taramaya devam eilmelidir.
Aktif Tbc ile temas etmiş ancak TDT negatif olanlara INH profilaksisi başlanmalıdır. Bu
durumda 3 ay sonra TDT tekrarlanır. TDT negatif ise INH kesilmelidir. TDT pozitif ise 12 ay
profilaksiye devam edilmelidir.
3) Enfektif Endokardit
Öncelikle hastalara göre ve uygulamalar göre spesifik riskler belirlenmelidir.
A) Hastalara göre spesifik riskler
a) Yüksek riskli hastalar:
- Tüm prostetik kalp kapakları (bioprosthetik ve homogreft kapaklar dahil)
- Geçirilmiş endokardit öyküsü
- Kompleks konjenital siyanotik kapak hastalıkları
- Cerrahi olarak onarılmış pulmoner şantlar
b) Orta riskli hastalar:
- Yetmezlik içeren ve/veya miksomatöz yapraklı MVP
- Hipertrofik kardiyomyopati
- Stenoz, yetmezlik ve romatizmal hastalıkları içeren edinsel kapak hastalıkları
- Diğer konjenital kardiyak malformasyonlar (ostium primum ASD, VSD, PDA, biküspid aort
kapağı, aort koarktasyonu)
c) Önemsiz riskli hastalar:
- Üfürüm, yetmezlik ya da miksomatöz yaprak içermeyen MVP
- Fizyolojik, fonksiyonel ve masum üfürümler
- İzole sekundum tip ASD
- Geçirilmiş koroner by-pass
- Koroner arter hastalığı
- Geçirilmiş Kawasaki hastalığı
- Cerrahi olarak düzeltilmiş ASD/VSD/PDA/aort koarktasyonu
- Kardiak pacemaker varlığı
- Kapak disfonksiyonu olmadan geçirilmiş romatizmal ateş
B) Uygulamalara göre spesifik riskler
Profilaksi Önerilen
Dental
-Diş çekimi
-Periodontal
uygulamalar
-Intraligamenter
lokal anestezi
-Dental implant
Respiratuvar
-Tonsillektomi/
adenoidektomi
-Rijit bronkoskopi
-Respiratuar
mukozayı
içeren
cerrahi girişim
-Varis skleroterapisi
-Özafagus
striktür
dilatasyonu
-Safra
yolları
cerrahisi veya ERCP
-İntestinal mukozayı
içeren
cerrahi
girişimler
-Prostat cerrahisi
-Sistoskopi
-Üretral dilatasyon
Gastrointestinal
Genitoüriner
Profilaksi
Not
Önerilmeyen
-Diş düzeltilmesi
-Nonligamenter
anestezi
-Koruyucu
kauçuk
yerleştirilmesi
-Dikiş aldırma
-Süt
dişlerinin
dökülmesi
-Diş
kökünü
içermeyen
kanal
tedavisi
-Endotrakeal
entübasyon
-Flexible bronkoskopi
-Tympanostomi tüpü
takılması
Yüksek
riskli
hastalarda flexible
bronkoskopi
için
profilaksi
opsiyoneldir
-TEE
-Endoskopi (gastrik
biyopsi alınan veya
alınmayan
Yüksek
riskli
hastalarda TEE ve
endoskopi
için
profilaksi
opsiyoneldir
-Vajinal histerektomi
ve vajinal doğum
-C/S
-Enfekte
değilse:
D&C,
üretral
kateterizasyon,
terapötik abortus
Yüksek
riskli
hastalarda bu vajinal
uygulamalarda
profilaksi
opsiyoneldir
Kardiyovasküler
-Balon anjioplastili
kardiyak
kateterizasyon
-PMs/AICDs/stent
Enfektif endokardit profilaksisinde antibiyotik seçimi.
A) GİS girişimleri:
a) Yüksek risk:
Penisilin allerjisi olmayan: Uygulamadan 30 dk önce: Ampisilin 2g IM/IV ve gentamisin
1.5mg/kg (max 120mg) IV. Uygulamadan 6 saat sonra: ampisilin 1g IV.
Penisilin alerjisi olan: Uygulamadan 30 dk önce : Vankomisin 1g IV 1-2saatlik infüzyon ve
gentamisin 1.5 mg/kg (max 120mg) IV.
b) Orta risk:
Penisilin allerjisi olmayan: Uygulamadan 1 saat önce : Amoksisilin 2g oral veya 30 dk önce:
Ampisilin 2g IM/IV.
Penisilin allerjisi olan: Uygulamadan 30 dk önce : Vankomisin 1g IV 1-2 saatlik infüzyon.
B) Dental-Oral-Respiratuvar-Özafegeal girişimler:
Standart uygulama: Uygulamadan 1 saat önce: Amoksisilin 2g PO.
Penisilin allerjisi varsa: Uygulamadan 30 dakika önce: Klindamisin 600 mg PO veya
azitromisin 500 mg PO.
Oral alamıyorsa: Uygulamadan 30 dk önce : Ampisilin 2g IM/IV.
Penisilin alerjisi var ve oral alamıyorsa: Uygulamadan 30 dk önce: Klindamisin 600mg IV.
4) Sıtma
Kemoprofilaksi sıtma için endemik olan bölgeye gidip belli bir süre kalacak olanlara uygulanır.
Bu amaçla direnç gözlenmeyen bölgelerde klorokin seçilmiş ilaçtır.
Profilakside kullanılan ilaçlar
Sıtma Tipi
İlk Tercih
Alternatif
Klorokin duyarlı
Klorokin
Meflokin
Doksisiklin
Atovaquan/proguanil
Klorokin dirençli
Meflokin
Atovaquan/proguanil
Doksisiklin
Primakin veya klorokine ilave
proguanil
Klorokin
dirençli
ve
meflokin Doksisiklin
Atovaquan/proguanil ???
Profilaksi başlama ve sonlandırma zamanları
Klorokin
Haftada 500 mg
1 hf önce-4 hf sonra
Meflokin
Haftada 250 mg
1 hf önce-4 hf sonra
Doksisiklin
Günde 100 mg
1 gün önce-4 hf sonra
Atovaquan/proguanil
Günde 1 tb
(250 mg A+100 mg P)
Günde 30 mg
1 gün önce-4 hf sonra
Haftada 500 mg Klorokin.
Günde 200 mg Proguanil
1 hf önce-4 hf sonra
Primakin
Klorokin/proguanil
1 gün önce-1 hf sonra
5) Menenjit
Neisseria meningitidis ve Haemophilus influenzae enfeksiyonlarında, vakalarla kapalı
alanlarda temas halinde menenjit salgınlarını engellemek amacıyla uygulanır.
Ev halkına, gün içinde aynı ortamı paylaşanlara, enfekte kişinin oral sekresyonları ile direk
teması olanlara (öpüşme, ağızdan ağıza resüsitasyon, endotrakeal entübasyon) profilaksi
verilmelidir. Profilaksiye en kısa zamanda başlanmalıdır.
Neisseria meningitidis için:
Rifampin 2x600 mg PO 2 gün (çocuklarda 2x10 mg/kg)
Siprofloksasin 500 mg PO Tek doz
Seftriakson 250 mg IM Tek doz
Haemophilus influenzae için:
Rifampin 20 mg/kg/gün (maksimum 600 mg/gün) PO 4 gün
2 yaş altında profilaksi önerilmez.
6) Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH)
CYBH olan kişilerin partnerlerine ve tecavüze uğramış olanlara sifiliz, gonore, klamidyal
üretrit ve hepatit B açısından profilaksi uygulanmalıdır.
a) Sifilizde profilaksi
Benzatin penisilin G 2.4 milyon ünite IM Tek doz veya
Doksisiklin 2x100 mg PO 14 gün
b) Gonorede profilaksi
Seftriakson 250 mg IM Tek doz
c) Klamidyal üretritte profilaksi
Doksisiklin 2x100 mg PO 7 gün veya
Azitromisin 1 gr PO Tek doz
d) Hepatit B profilaksisi
Hepatit B aşısı + Hepatit B immunglobulin (HyperHep BR 5 ml flakon)
Hepatit B aşısı (0. ay-1.ay-6.ay) IM Deltoid bölgeden
Hepatit B immunglobulin 0.06 ml/kg dozdan ideali ilk 24 saat içinde en geç 7 gün içinde IM
Deltoid bölgeden.
e) Tecavüze uğramış kişilerede profilaksi
Trikomonas, bakteriel vajinoz, klamidya ve gonoreye etkili olacak ampirik bir şema
önerilmektedir
- Seftriakson (125 mg IM, tek doz)
- Metronidazol (2 g PO, tek doz)
- Azitromisin (1 g PO, tek doz)
- Doksisiklin (2x100 mg PO, 7 gün)
f) HIV enfeksiyonu profilaksisi
1) Sağlık çalışanları için temas sonrası profilaksi:
İğne batması sonucu %0.3, müköz membrana kan sıçraması sonucu %0.09 bulaş riski vardır.
Eğer perkutan temas varsa o bölge hemen sabun ve ardından su ile ayrı ayrı ovuşturulmadan
yıkanmalıdır. Yaranın etrafına nazikçe basınç yaparak kanamayı teşvik etmeliyiz ama tam
yara bölgesine hızla bastırılmasını önlemeliyiz. Bu işlemin akan su altında yapılması önerilir.
Temas sonrası profilaksi hemen başlatılmalı (tercihen 1-2 saat içinde/72 saat)
a)Temas ile bulaşın düşük olduğu yaralanmalarda:
Zidovudin + Lamivudin (CombivirR tablet 2x1 tablet) veya
Tenofovir + Emtrisitabin (TruvadaR tablet1x1 tablet)
b)Temas ile bulaşın yüksek olduğu durumlarda:
Yukarıdaki önerilen rejimlerden birine üçüncü ajan eklenmelidir.
Lopinavir + Ritonavir (KaletraR yumuşak kapsül 2x3 kapsül veya KaletraR tablet 2x2 tablet)
veya
Efavirenz (StocrinR tablet 1x1 tablet)
Profilaksi süresi 4 haftadır.
HIV temas sonrası takip:
Yaralanmadan hemen sonra, 6. hafta, 3. ay ve 6. ayda anti-HIV bakılmalıdır.
6.ayda testler negatif ise tekrarlamaya gerek yoktur.
Sağlık personelinin hem HCV hem HIV enfekte kaynak ile teması söz konusu ise 12 ay
süresince anti-HIV testi yapılmalıdır.
2) Cinsel temas sonrası profilaksi:
Kesin olarak bilinmemekle birlikte tecavüz veya saldırı durumlarında, cinsel birliktelik
durumlarında yukarda bahsedilen 1a maddesindeki kurallar geçerlidir. Profilaksiye başlamak
için ideal süre 1-2 saattir, en geç 24-36 saat içinde başlanmalıdır.
g) HCV ile temas
HCV ile kontamine iğne batması durumunda HCV enfeksiyon riski %1.8. HCV ile temas öncesi
ve temas sonrası profilaksi uygulaması bulunmamaktadır. HCV ortalama inkübasyon süresi 68 haftadır.
HCV (+) kan teması sonucu takip
Temas eden kişiye bazal değerlerini görmek için anti-HCV ve ALT bakılmalı.
Haftalı KCFT takibi
Takip için 6.hafta, 3.ay ve 6.ayda anti-HCV
4.hafta ve 6. haftada ALT
Erken tanı için temastan 4.hafta ve 6. hafta HCV RNA bakılabilir
Anti HCV pozitiflikleri
Temas sonrası
4.hafta
6.hafta
3.ay
6.ay
Anti-HCV
HCV RNA
+
+
+
ALT
+
+
+
+
+
+
7) Spontan Bakteriyel Peritonit
Asit sıvısı protein ≤ 1.5 gr/dl ve aşağıdakilerden en az biri varsa uzun süreli profilaksi (6 ay)
-Serum kreatinin ≥ 1.2
-BUN ≥ 25
-Serum Na ≤ 130
-Child ≥ 9 ve Serum bilirubin ≥ 3
Profilakside:
Norfloksasin 400 mg PO/Hergün veya
Siprofloksasin 750 mg PO/Haftada bir veya
Trimetoprim sülfametoksazol tablet PO/Haftada 5 gün seçenekleri kullanılabilir.
8) Hayvan Isırıkları
Kedi ve köpek ısırıkları sellülit ile yumuşak doku enfeksiyonları sebebidir. Ayrıca yılan
sokmalarında da enfeksiyon riski bulunmaktadır.
Profilakside:
Amoksisilin klavulanat 3x1 gr PO 5 gün veya penisilin alerjisi varsa
Klindamisin 4x300 mg PO + Levofloksasin 1x500 mg PO 5 gün kullanılabilir.
9) Seyahat İshalleri
Altta yatan hastalık varlığı (immünsupresyon, AIDS, ileri malignensi, transplantasyon, insüline
bağımlı diyabet), seyahatin önemi, kişinin talebi, seyahat edilen yörenin koşulları gibi
durumlar profilaksi gerekçelerini oluşturmaktadır.
Profilaksi kısa süreli seyahatler için geçerli olup, 14 günden daha uzun olan seyahatlerde
önerilmez.
Profilakside:
Siprofloksasin 1x500 mg PO veya
Norfloksasin 1x400 mg PO veya
Ofloksasin 1x300 mg PO kullanılabilir. Bu ajanlardan herhangi biri seyahat süresince ve
seyahatten iki gün sonrasına kadar alınmalıdır.
10) Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonları
Gebe olmayan kadınlarda yılda üç veya daha fazla tekrarlayan ve komplike olmayan üriner
sistem enfeksiyonlarında profilaksi endikasyonu bulunmaktadır.
a) Sürekli düşük doz profilaksi:
Trimetoprim sulfametoksazol (1x80 mg/400 mg/gün=BactrimR tablet 1x1 tablet/gün) veya
Norfloksasin 200 mg/gün veya
Siprofloksasin 250 mg/gün veya
Sefaleksin 250 mg/gün veya
Sefaklor 250 mg/gün veya
Nitrofurantoin 50-100 mg/gün
b) Postkoital profilaksi: Her koitusta
Trimetoprim sulfametoksazol (1x40 mg/200 mg =BactrimR tablet 1x1/2 tablet) veya
Nitrofurantoin 50-100 mg veya
Sefaleksin 125-250 mg
c) Kendi kendine tedavi:
Semptomlar başladığında hastanın kendi kendine uyguladığı üç günlük tedavi şeklidir.
İlaçların tedavi edici dozları üç gün kullanılır.
11) Şarbon
Bacillus anthracis sporlarının inhalasyon yolu ile alındığı bilinen veya şüpheli durumlarda en
kısa sürede başlanmalıdır.
Profilakside:
Doksisiklin 2x100 mg PO 60 gün veya
Siprofloksasin 2x500 mg PO 60 gün
12) Boğmaca
İnkübasyon süresi: 7-10 gündür.
Bulaştırıcılık: Prodromal semptomların ortaya çıkmasıyla başlar ve paroksismal döneme
kadar devam eder.
İş kısıtlaması: Etkili tedavi başlandıktan sonra 5 gün iş kısıtlaması gereklidir.
Profilakside: Temas durumunda
Eritromisin 4x500 mg PO 14 gün veya
Trimetoprim sülfametoksazol 2x1 tablet PO 14 gün
13) Suçiçeği
İnkübasyon süresi: 10-21 gün (VariZIG alanlarda 28 güne kadar uzayabilir)
Bulaştırıcılık: Döküntü çıkmadan 2 gün öncesi-tüm lezyonlar kurutlanana kadar
Aşılama: Duyarlı tüm sağlık çalışanlarına aşılama önerilmektedir (OkavaxR aşı)
Temaslı bireye iş kısıtlaması: Aşısız duyarlı personele suçiçekli hasta ile son temas sonrası 21
güne kadar iş kısıtlaması.
Temas durumu: Temaslı immunkompetan sağlık personeline rutin VZV Ig önerilmemektedir.
İmmunkompromize veya gebe sağlık personeline önerilmektedir.
Temaslı tanımı: Ev içi temas, yüz-yüze 5 dakikadan fazla temas, aynı oda içinde 1 saatten
fazla temas.
Yenidoğan için doğumdan önceki ilk 5 gün veya doğum sonrası 48 saat içinde annede
suçiçeği olmasıda temas tanımına girmektedir.
Temaslı duyarlı hastalar en kısa sürede taburcu edilmeli. Taburcu edilemiyorsa temas sonrası
8-21 gün arası solunum izolasyonu. Kontrendikasyon yok ise duyarlılara aşı yapılmalıdır.
Suçiçeği temas sonrası VariZIG (varisella zoster Ig) adayları:
İmmunkompromize çocuk/erişkin (aşı veya hastalık öyküsü yok)
Duyarlı gebeler
Annesi suçiçeği geçiren yenidoğan (5 gün<Doğum>2 gün)
Hastanede yatan ≥28 hafta prematüre (annede suçiçeği öyküsü yok veya seronegatif)
Hastanede yatan <28 hafta veya ≤1000 gr prematüre bebek (anne öyküsünden bağımsız)
Duyarlı erişkinler
VariZIG: Temas sonrası ilk 96 saat tek doz. Her 10 kg için 125 Ü. Maksimum 625 Ü IM veya
IVIG: Temas sonrası ilk 96 saatte tek doz. 0.4 mg/kg IM
Bu uygulamalar sonrası aşılama 5 ay sonra yapılmalıdır.
Temas sonrası aşılama:
12 aylıktan büyük duyarlı temaslı bireylere ilk 5 gün içerisinde uygulanmalıdır. 13 yaşına
kadar tek doz, 13 yaşının üzerinde 4-8 hafta arayla iki doz SC uygulanır. Aşılanan kadınlar aşı
sonrası en az 4 hafta hamile kalmamalıdır.
İmmün yetmezliği olanlar, lösemi, lenfoma, malignite, HIV, aktif Tbc ve gebeler de
kontrendikedir.
Seronegatif sağlık çalışanlarına aşı önerilmelidir. Aşılanmadan sonra 6 hafta içinde döküntü
gelişen sağlık personeli de hastalar ile temas etmemesi için döküntüler devam ettiği süre
boyunca işten uzaklaştırılmalıdır.
Temas sonrası asiklovir profilaksisi:
Bağışıklık sistemi normal olanlarda gerekli olmamakla birlikte temastan sonra ilk 5 günde aşı
yapılamayanlarda temas sonrası profilaksi de asiklovir önerilebilir. Temastan 7-10 gün içinde
başlanması ve toplam 7 gün verilmesi önerilir.
Ayrıca imunkompromize ve VariZIG süresi geçmiş kişilerede verilebilir.
Çocuklarda 80 mg/kg/gün 4 dozda PO
Erişkinde 5x800 mg PO
Suçiçeği tedavisi:
Bağışıklı sistemi normal olan bireylerde semptomatik tedavi önerilir. Ancak immün sistemi
baskılanmış kişilerde önerilmelidir. Bazı durumlarda immün sistemi normal olan >13 yaş
üzerinde de öneren yayınlar vardır.
Asiklovir tedavisine döküntüler başladıktan sonra 48-72 saat içinde başlanması gereklidir.
Asiklovir dozu: 5x800 mg PO 5-7 gün.
Zona tedavisi:
Asiklovir PO 7 gün.
Asiklovir IV 5-10 mg/kg her 8 saatte bir (immün yetmezliği olanlarda 10 mg/kg)
Valasiklovir 3x1 gr 7-10 gün PO
Famsiklovir 3x500 mg 7-10 gün PO
Temaslı gebelere yaklaşım:
Gebelerde suçiçeği aşısı kontrendikedir.
Temaslı gebeye Varisella Ig G bakılmalı. Eğer seronegatif temastan sonra ilk 4 gün içinde .4
mg/kg IVIG IM uygulanmalıdır (hangi trimestrde olursa olsun).
Gebeye asiklovir zorunlu olmadıkça kullanılmamalıdır. (ilk trimestrde kontrendike)
IVIG su çiçeğine bağlı anomalileri önlemektedir.
İzolasyon önlemleri:
Suçiçeği duyarlı temaslı bireyler 8-21 gün (IVIG alanlarda 28 gün) solunum izolasyonu
Zona: İmmunkompromize bireyde zoster (blgesel veya yaygın) ve immunkompetan bireyde
zoster (yaygın) solunum izolasyonu  Tüm lezyonlar kurutlanana kadar.
14) Kızamıkçık
İnkübasyon süresi: 14-23 gün
Bulaştırıcılık: Döküntü çıkmadan 7 gün öncesi ile döküntü çıktıktan sonra 7 gün
Aşılama: Tüm duyarlı sağlık personeli aşılanmalı. 1 doz MMR aşısı SC. Aşılanan kadınlar
aşıdan sonra en az 4 hafta hamile kalmamalıdır.
Temaslı gebeye yaklaşım:
Rubella Ig M ve Ig G bakılır. Ig G (+) ise bağışıktır.
Ig M negatif ise 3 hafta sonra tekrar Ig M bakılır. Yine negatif ise gebe enfekte olmamıştır.
15) Kabakulak
İnkübasyon süresi: 14-18 gün
Bulaştırıcılık: Parotit başlangıcından 9 gün sonrasına kadar iş kısıtlaması gereklidir.
Aşılama: Tüm duyarlı sağlık personeli aşılanmalıdır. 28 gün arayla 2 doz MMR aşısı SC.
Temaslı bireye iş kısıtlaması: Kabakulağa maruz kalan duyarlı personel 12-26 gün arası işten
uzaklaştırılmalıdır.
16) Kızamık
İnkübasyon süresi: 10-14 gün
Bulaştırıcılık: Döküntüden 4 gün öncesi ile döküntüden 5 gün sonrası.
Aşılama: Tüm duyarlı sağlık personeli aşılanmalıdır. 28 gün arayla 2 doz MMR aşısı SC
Temaslı bireylere iş kısıtlaması: Temastan sonraki 5.günden itibaren bulaşıcıdır.
Temaslılara yaklaşım: Duyarlı temaslı bireylere ilk 72 saatte aşılama önerilir. Ancak gecikmiş
vakalarda veya aşı kontrendikasyonu varsa pasif immünizasyon uygulanmalıdır. İlk 6 gün
içinde kızamık immünglobulin 0.5 mg/kg (maksimum 15 ml) IM uygulanmalıdır.
İmmunglobulin uygulaması sonrası hastalık önlenirse kontrendşkasyon yoksa 3 ay sonrada
mutlaka kızamık aşısı uygulanmalıdır.
Kaynaklar:
1. Ok E, Cerrahi Alan İnfeksiyonlarının önlenmesi. Cerrahide Antibiyotik profilaksisi: Hastane
infeksiyonları Dergisi 2008; 12: 70-74
2. Polat C, Dt. Polat N.K, Cerrahide Antibiyotik Profilaksisi Hastane İnfeksiyonları Dergisi 2008;
12: 257-263
3. Hoşoğlu S, Cerrahi Profilakside Problemler ve sistemimizdeki uygulamalar ANKEM Derg 2004;
18 (Ek 2):185-187
4. J. E. Mazuski, R. G. Sawyer, A. B. Nathens, J. T. Dipiro, M. Schein, K. A. Kudsk, and C. Yowler,
The Surgical Infection Society Guidelines on Antimicrobial Therapy for Intra-Abdominal
Infections: Evidence for the Recommendations For The Therapeutic Agents Committee Of The
Surgical Infection Society Surgical Infections Volume 3, Number 3, 2002 © Mary Ann Liebert,
Inc.
5. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Profilakside Antibiyotik kullanım Rehberi
6. The Sanford Guide to Antimicrobial Therapy 2010
7. Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyolojisi, Kemoprofilaksi:476–490 3. Baskı Volüm 1 2008 ©
Nobel Tıp
8. Öztürk R, Akılcı Antibiyotik Kullanımı ve Ülkemizde Antimikrobik Direnç Sorunu. İÜ Cerrahpaşa
Tıp Fak Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri 2008
9. National Committee for Clinical Laboratory Standards. Approved standards M2-A7.
Performance standards for antimicrobial disk susceptibility tests. 7th Ed. Villanova, PA. 2000.
10. 2. National Committee for Clinical Laboratory Standards. Approved standards M7-A5.
Methods for dilution antimicrobial susceptibility tests for bacteria that grow aerobically. 5th
Ed. Villanova, PA. 2000.
11. National Committee for Clinical Laboratory Standards. Performance Standards for
Antimicrobial Susceptibility Testing. Sixth Informational Supplement; NCCLS Document M100S10, Villanova.USA 2000.
12. Sahm, D.F., Neuman, M.A., Thornsberry, C., McGowan, J.E.: Cumitech 25. Current Concepts
and Approaches to Antimicrobial Agent Susceptibility Testing. American Society for
Microbiology. Washington DC. 1988.
13. Isenberg, H.D.: Clinical Microbiology Procedures Handbook. Vol:1, Section 5, American Society
for Microbiology, 2000.
14. Doerffel W, Fietze I, Baumann G, et al. Severe prosthetic valve-related endocarditis following
dental scaling: a case report. Quintessence Int. 28: 271-274 1997
15. Little J. The American Heart Association’s guidelines for the prevention of bacterial
endocarditis : a critical review. Gen Dent 46:508-515 1998
16. Adnan S, et al Prevention of bacterial endocarditis: Recommendations by the American Heart
Association. J Am Med Assoc. 277: 1794-1801 1997
17. American Dental Association, Ameican Academy of Orthopaedic Surgeons. Advisory
statement: Antibiotic prophylaxis for dental patients with total joint replacement. J Am Dent
Assoc. 128: 1007-1008 1997
18. 5-Epstein JB. Infective endocarditis and dentistry: outcome-based research. J Can Dent
Assoc. 65: 95-96 1999
19. Roberts GJ. Dentists are innocent ! Everyday bacteremia is the real culprit: a review and
assessment. Pediatr Cardiol 20: 317-325 1999
20. Segreti J. Is antibiotic prophylaxis necessary for preventing prosthetic device infection?
Infect Dis Clin North Am 13: 871-877 1999
21. Lockhart PB, Durack DT. Oral microflora as a cause of endocarditis and other distant site
infections. Infect Dis Clin North Am 13: 833-850 1999
22. 9-Lockhart PB, Loven B, Brennan MT, Fox PC. The evidence bas efor the efficacy of antibiotic
prophylaxis in dental practice. JADA 138: 458-474 2007

Benzer belgeler